PART N N SES. 9 Kavga Y l! MLKP yle Zafere, Devrime!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PART N N SES. 9 Kavga Y l! MLKP yle Zafere, Devrime!"

Transkript

1 9 Kavga Y l! Kapitalist Sömürüye, Faflizme, Sömürgecili e ve Emperyalizme karfl, BÜTÜN ÜLKELER N fiç LER B RLEfi N 45 PART N N SES SAYI : 42 Eylül Ekim TL. MARKS ST LEN N ST KOMÜN ST PART MERKEZ YAYIN ORGANI Ortado u Savafl Sürüyor Komünistler May s ta flöyle yazm fllard : Art k savafl ABD emperyalistleriyle Irak devleti aras ndaki bir denklem olmaktan ç km fl, iflgalcilerle Irak Arap halk aras ndaki bir hesaplaflma haline gelmifltir. fiimdi bu çerçevede ortaya ç kacak her geliflme dünya proletaryas ve halklar için yepyeni bir anlam tafl yacakt r. Ve bundan daha da önemlisi, emperyalist savafl n yeni aflamas n n gerek ABD ve suç ortaklar, ve gerekse de proletarya ve halklar bak m ndan bir Ortado u savafl na dönüflece idir. Irak, Filistin, Lübnan, Suriye co rafyalar ndakiler baflta olmak üzere, ezilenler daha güçlü bir kader birli inin ön günündedirler. ABD nin Ortado u savafl, halklardan davetin kabulümüzdür yan t n ald. Irak taki tarihi direnifl ABD ve genel olarak emperyalizmi h rpalamak, moral çöküntüye yöneltmekle kalm yor, baflta Ortado u olmak üzere proletarya ve halklar n psikolojisini de ifltiriyor. Direnme ve mücadele arzusu, baflar ya ulafl labilece i inanc kök sal yor. Bini çoktan aflm fl ölüsü, binlerce yaral s, intihar edenleri, yüzlerce psikolojisi bozulan ve firarileriyle ABD ordusu savunma ruh haline girdi. Irak tan dünyaya yeni bir pencere aç l yor. Özgürlük ve Sosyalizm için MLKP yle Zafere, Devrime! B A fi Y A Z I S çramaya Kilitlenelim Partimiz faflist sömürgeci düflman n rutin kuflatmas, seçilmifl hedeflere dönük özel sald r ve sald r planlar koflullar nda politik bir odak olarak geliflimini sürdürüyor. D flar da açt m z ölüm orucu siperlerinden ve "üç kap, üç kilit" kampanyas ndan Devam sayfa 2 de Ç N D E K L E R *Baflyaz * Kadrolaflmak çin Y eni Güçlere Yürüyelim * Kendini Aflmak Veya Kendine Yenilmek * Komünist Kad nlar Konufluyor Kad nlar ve Milis Çal flmas * Geliflmeler Ifl nda Emekçi Kad n Çal flmas na Bak fl * Direnç Kaynaklar m z Güçlendirelim * Kavga Sonuna Kadar * Yetinmek Yok * Merhaba Sevgili Yoldafllar * Devrimci Kad n Olmak Ve Aileyle liflkiler...29 * Devrimi Büyütmek çin Ba fl Kampanyas na Kat l

2 Bafltaraf 1. Sayfada bafllayarak ivme kazanan, kendi içindeki at l mlarla karakterize olan politik çal flma ve eylemlerimiz kesintisizce ilerliyor. Kitlelere yabanc laflmaya ölümcül darbeler vurma, kitlelerden kopuklu un ac lar n çeken parti örgütleri trajedisine son verme, k sacas, "kitlelere hücum" talimat n, ilk kez yüz yüze gelinecek güçlere dönük çal flmalar ve politik kitle ajitasyonuyla yan tlamaya giriflen parti örgütlerimiz, geride b rakt m z yaz sürecinde devrimci hareketin geleneksel yaz dönemi edilgenli ini afl p geçen ve ayn zamanda parti tarihinin 2 May s-1 Eylül dönemi çal flmalar içinde en ileri örne i oluflturan bir faaliyet örgütlemeyi baflard lar. Esasen iflçi kitlelerine yönelik bu etkin politik çal flmay, Irak'a iflgal birlikleri gönderilmesine karfl kampanya izledi. Yüzünü proletarya ve ezilenlere dönmüfl, onlar n sorun, talep ve özlemleriyle öncü bir iliflkilenifle yönelmifl olmak, partimizi, öteki parti ve örgütlerden ay ran bir özellik görünümü kazanm fl bulunuyor. Bu olgu bize, ilk olarak, di er devrimci yap lar n "politik mücadelede eski tarz" diye niteledi imiz içe dönük, grupsal ihtiyaçlara ve takvim günlerine endeksli politik mücadele tarz ndan-gündemlerinden kurtulamad klar n, bugünkü örgütsel zay fl klar n n söz konusu durumla bar fl k yaflamalar n n kilidi haline geldi ini; ikincisi, politik mücadelede yeni tarz uygulama irademizi bir nebze olsun gevfletmemek gerekti ini gösteriyor. Yaflad m z Kimi Geliflmeler Devrimci çal flmalar m z belirli bir düzeyin alt na düflmeksizin kendi mecras nda akmaya devam ediyor. Yo unlaflma, kabuklar n k rma örnekleri yerellefliyor. Komünist meflruiyet bilinci güçlendi. Özgürlük u runa mücadeleyi ve sosyalizmi, sözlerle, yay nlarla, eylemlerle dolays z biçimde savunma, bir bayrak gibi dalgaland rma tutumu rutinleflmekte. Emperyalist küreselleflmeye ve kapitalizme karfl ideolojik sald r dönemine girdi imiz bilinci giderek daha net kavranmakta ve bu prati imizde ifade kazanmakta. Derinleflmeleri ve ustalaflmalar gereken kimi yönlerine karfl n, parti örgütlerimizin politik geliflmeler karfl s ndaki refleksleri güçlendi. Neredeyse pas tutmufl olan, seyircilik, yorumculuk, ak p giden olaylar n peflinden koflma zaaflar giderek afl l yor. Farkl parti örgütlerinin, birbirlerinin yarat c, ileri örneklerinden ö renme ve onlar zenginlefltirerek uygulama pratikleri filiz sürdü. Yeni güçlere yönelme, politik etkimiz alt ndaki kitlelerin ana gövdelerini örgütlü hale getirme direktifi, çal flmalar n de erlendirilmesinde gözetilen bafll ca kriter olma konumuna yürüyor. devrimci yürüyüfl temposunu yükseltmek yolunda gerekli ihtiyaç ve donan mlar sa lamak için açt ba fl kampanyas nda, sizden mali ve teknik katk da bulunman z istiyor. Çünkü, günümüz koflullar nda bütün bu politik faaliyet ve görevlerin ciddi bir maliteknik güce sahip olmaks z n lay k yla yerine getirilmesi bir bak ma olanaks zd r. Büyütülen, gelifltirilen mücadele, yeni ve daha ileri ad mlar için artan mali ve teknik imkanlar koflullamaktad r. MLKP'nin bu aç dan da biricik dayana iflçi s n f ve ezilenlerdir. Kardefller! Burjuvazi s n f bilinciyle hareket ediyor ve kendi partilerini, medyas n, sivil faflist örgütlerini, ordu ve polis kuvvetlerini mali ve teknik bak mdan düzenli biçimde destekliyor. Para, motorlu tafl t, askeri araç-gereç, bina vb. deste i had safhada. Koç'lar, Sabanc 'lar ve Eczac bafl 'lar baflta olmak üzere, sermaye oligarflisi ve di er kapitalistler flu veya bu yolla düzen partilerine, diktatörlü ün resmi ve illegal militarist kuvvetlerine say s z olanak sunuyorlar. Bu bir s n f tavr d r. Burjuvazinin s n f bilincidir. Ayn bilinç ve iradeyi proletarya ve ezilenler de göstermelidir. Komünist bas n n ve Marksist Leninist Komünist Parti'nin güçlendirilmesi; devrimin yeni mevziler kazanmas ve flçi-emekçi Sovyet Cumhuriyetler Birli i u runa mücadelenin büyümesi için, di er konularda oldu u gibi, mali ve teknik katk lar n da sunmak, proletaryan n ve emekçilerin boynunun borcudur. Bu bir bilinç, duygu, s n f ahlak ve onur sorunudur. flçiler, Kad nlar, Gençler, Ezilenler! MLKP'ye mali ve teknik katk da bulunmak: Sömürü düzenine ve faflist sömürgecili e kararl bir darbe vurmakt r. Faflizm ve sömürgecili in zulmü alt nda çekilen büyük ac lar n dindirilmesi eylemine kat lmakt r. Bugün en ç plak örne i Irak, Filistin ve Afganistan da görülen emperyalist sald r, iflgal ve katliamlara karfl mücadeleyi yükseltmektir. Dünya komünist hareketinin tek bir müfreze olarak örgütlenmesine ve bir antiemperyalist cephe örülmesine harç tafl makt r. Öyleyse, MLKP nin açt ba fl kampanyas n desteklemekte duraksama, mümkün olan en fazla say da insan bu tutumu almaya ikna et. Sermayeye, faflizme, sömürgecili e ve emperyalizme karfl, devrimi büyütmek için seferber ol. Yükseltmeye koflaca n, onurun ve özgürlü ün kavgas d r. Yükseltmeye koflaca n proletarya ve ezilenlerin kurtulufl marfl d r. Yükseltmeye koflaca n, devrim flehitlerinin kalplere kaz l idealleridir. MLKP ye Ba flta Bulun, Ba fl çin Çal flma Yürüt! Devrimi, MLKP yi, Komünist Bas n Güçlendir! Yaflas n flçi-emekçi Sovyet Cumhuriyetler Birli i! Yaflas n Sosyalizm! Devrimin Zaferi çin Yaflas n MLKP! 17 Ekim 2003 MLKP Merkez Komitesi 2 31

3 DEVR M BÜYÜTMEK Ç N BA Ifi KAMPANYASINA KATIL MLKP YE OMUZ VER! Göçmenler, Gurbetteki Türk Ve Kürt Emekçiler, Kardefller! Ekonomik ve politik nedenlerle göç etti iniz ülkelerdeki durumu görüyor, yafl yorsunuz. Büyüyen iflsizlik, k s tlanan sosyal kazan mlar, daralt lan demokratik haklar! Bütün bunlar, emperyalist küreselleflme sürecinin kaç n lmaz sonuçlar d r. Giderek de derinleflecek ve genel bir hale geleceklerdir. Emperyalist küreselleflme sald r s, yeni sömürge ve ba ml ülkelerde çok daha a r sonuçlara yol aç yor. Kitlesel iflsizlik, kitlesel sefalet ve emekçi köylü tar m n n y k m yla, hayat iflçi s n f ve ezilenler için tam bir cehenneme dönüyor. Fakat yine görüyorsunuz ki, emperyalist devletlerde önü al namayan, istikrarl bir enternasyonal kitle hareketi var. Boyunduruk alt ndaki ülkelerde antiemperyalist mücadele yeni boyutlar kazan yor. Görüyorsunuz ki, bütün dünyada s n f mücadelesi gelifliyor ve keskinlefliyor. Sömürenlerle sömürülenler, ezenlerle ezilenler, zenginlerle yoksullar de iflik biçimler alan çat flmalar içindeler. S n f savafl m hükmünü yürütüyor. Emekçi insanl k tarihin ak fl n h zland racak iradeyi ad m ad m sa lamlaflt r yor. Art k emperyalist ideologlar n sesi yüksek ç km yor. "Kapitalizm tarihin sonudur, tarih bitti" diye ç rtkanl k yapanlar, "s n flar öldü, s n f mücadelesi devri kapand " diye zil tak p oynayanlar sus pus oldular. "Yeni dünya düzeni içinde küresel bar fl, küresel demokrasi ve refah ça bafllad " diyerek halklar n kan yla dolu kadehler eflli inde emperyalist küreselleflmeyi kutsayanlar dillerini yutmufl görünüyorlar! Çünkü tüm dünyada proletarya ve ezilenlerin isyan sesleriyle yürüyor hayat. Çünkü ayaklanmalar, enternasyonal eylemler ve yer kürenin birçok noktas nda par ldayan namlular dünyan n son dört y ll k gerçe ini ve gelece ini anlat yor. Proletarya ve ezilenlerin ac s öfkeye, öfkesi mücadeleye dönüflüyor. Özgürlük u runa, toplumsal adalet, toplumsal, ulusal, cinsel eflitlik ve sosyalizm u runa savafl m her yerde bafl n kald r yor ve t pk Rosa'n n dillendirdi i gibi hayk r yor: "Vard m, Var m, Var Olaca m!" flçiler, Kad nlar, Gençler, Emekçiler! MLKP, proletaryan n öncü müfrezesi olarak, bu her zerresiyle hakl, her zerresiyle insani ve her zerresiyle vazgeçilmez idealler için savaflmaktad r. O, Birlik Devrimi eyleminden do mufl; panzerlere ve ölüme meydan okuyanlar n öncüsü olarak flekillenmifl; barikatlarda, gösterilerde, direnifllerde, bask nlarda, silahl eylemlerde, ölüm oruçlar nda çelikleflmifl; a r gizlilik koflullar nda 3 Kongre ve de iflik Konferanslar toplamay baflarm fl; 9 y ll k mücadele sürecinde, iflkencelerde, ölüm oruçlar nda, gözalt nda kay plarda, düflman kuvvetleriyle silahl çat flmalarda, zindan direnifllerinde, savafl haz rl klar nda ve sivil faflist sald r larda MK üyeleri, il yöneticileri dahil, onlarca üye ve taraftar n flehit vermifl Marksist-Leninist bir parti olarak, bugün de kapitalist sömürü düzenine, faflist diktatörlü e, sömürgecili e ve emperyalizme karfl mücadelede devrimci hareketin en ön siperlerindedir. 10. mücadele y l na girerken, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da devrimi örgütleme kararl n bilemifl, savafl m yetene ini gelifltirmifl, uluslararas devrimci perspektiflerini derinlefltirmifl bir parti olarak MLKP, mücadele ateflini daha da harlamak, Ayn tipten ve esasen ifllevleri de ayn olan örgütler yerine, sürece farkl tipten ve farkl ifllevlerdeki örgütlerle müdahale etme; al fl lagelen, tek düze mücadele araç ve biçimlerin yerine, çarp flman n içeri ine ve o kesitteki ihtiyaçlar na ba l mücadele araç ve biçimlerine baflvurma aray fl pratikte karfl l k bulmaya do ru ilerliyor. Eylemi, tecrit bir pratik durufl gibi ele alan dar ve eksik görüfl afl l yor. Eylem-bilinç; eylem-ajitasyon; eylem-propaganda ba do ru flekilde kurulmaya bafllan yor. Bir grevin, bir iflgalin, bir direniflin, gösterinin, mitingin, askeri eylemin nesnel olarak bilinç tafl ma, ajitasyon veya propaganda ifllevleri de tafl d n görmek ve haz rl k sürecinde bunu gözetmek perspektifi gelifliyor. Böylelikle görselli e, teknik haz rl a ve kendini ifade tarz na hak etti i de erin verilmesi gündeme al n yor. Bir kampanyan n önceden kararlaflt r lm fl sürecin tümünü dolduracak tarzda planlanmas, böylelikle her günün ifllevlendirilmesi konusundaki yetmezlikler kavran p afl lma yoluna giriyor. Merkezi ajitasyon-propaganda materyallerinin yan s ra, alandaki iflçi, emekçi hareketine ve özgün toplumsal sorunlara dair yerel materyallere daha fazla baflvuruluyor. Devrimi örgütleme bilinci ve inanc, militanl k ve ideolojik-politik sorunlar alg lay fltaki zihniyet ortakl, partideki ruhsal birli i gelifltirip, özlenen düzeye yükseltiyor. Bunlar yads namaz gerçekler. Partinin de iflik cephelerine yay lm fl politik ve örgütsel geliflimimizin bütün bu gerçekleri, 3. Kongremizin öncü için saptanm fl bulunan takti ini yaflama geçirdi imizi gösteriyor. Yolumuza, ayn hatta derinleflerek devam edece iz. "Ayn hatta derinleflmek!" Peki bu, politik ifadesini nerede bulacak? Cevab n tek bir sözcükte verebiliriz: s çray flta! htiyaç duydu umuz, eksikli ini hissetti imiz fley budur. Asl nda bir s çrama için gerekli temel yarat lm fl bulunuyor. Politik faaliyet alan m z geniflledi. Politik iddiam z büyüdü, apolitikli i yendik, politik reflekslerimiz güçlendi, yüzümüz içe de il d fla, s n f mücadelesinin sorunlar na, ihtiyaçlar na dönük, güçlerimizi seferber etmekte belirli bir düzey yakalad k ve yerel merkezlerimizin adeta yerel bir parti gibi davranma, bir baflka ifadeyle özerkli in hakk n verme yetenekleri boy verdi. Tüm parti için bu süreç ayn zamanda bir e itim, yenilenme, dönüflüm f rsat ve zemini oldu. Örgüt ve kadrolar m z n büyük bölümü söz konusu dönemden bilinçli, iradi tarzda yararlanmay baflard lar. Buradan öteye, kazan mlar m z aflmakta bilinçli ve pratik srar; ana halkay kavray p ona yo unlafl rken, baflkaca gündemleri ihmal etmemek, ayn süreçte birçok görevi bir arada yürütme yetene imizi gelifltirmek; politik önderlikte, 30 3

4 kuvvetlere hakimiyet ve yönetim sanat nda ustalaflmak; politik cesaretle donanmak, difle difl bir mücadele için düflünsel, örgütsel ve ruhsal haz rl h zland rmak yolundan ilerleyece iz. S çrayarak Nereye Varmak stiyoruz "S çramak" hedefi kendi bafl na bir amaç de il de, bir araç oldu una göre, onunla elde etmek istedi imiz nedir? Biliniyor ve yukar da da vurguland ki, zmir, stanbul ölüm orucu siperlerinden ve "üç kap, üç kilit" kampanyas ndan bafllayarak kendi içimizde politik at l mlar biçiminde gelifltirdi imiz siyasal faaliyet ve eylemlerimiz, Partimizi, varl görmezden gelinemeyecek istikrarl bir politik odak haline getirdi. Yeni dönemde rotam z politik çal flma ve mücadelemizi s çratarak, MLKP'yi bir odak olmaktan öte, bir çekim merkezine dönüfltürmeye kilitlidir. Partimizin tüm örgüt ve kadrolar bunun gerilimini iliklerinde hissetmelidirler. S çramak ya da politik çekim merkezi haline gelmek için, y nlar n en yak c sorunlar yla öncü tarzda iliflkilenifle dayal siyasi faaliyetin süreklili i, örgütsel varoluflun bunu güvenceleyecek biçimlere veya kurumsall a kavuflturulmas ve kitlelerin ileri bölüklerinde güven duygusu ve mücadele arzusunun uyand r lmas esast r. Bu do rultuda önemli ad mlar att k. Fakat bu yetmez. Sözü edilen konularda dikkate de er bir düzey yakalamaktan baflka, e er bir çekim merkezi olmak istiyorsak baflarmam z gereken iki görev daha var: birincisi, süre giden politik çarp flmalarda varl m z daha belirgin biçimde ortaya koymak, gösterilerde, eylemlerde kendimizi Parti veya platform biçiminde ifade ederek tek bir ses, tek bir yumruk, halinde MLKP ya da MLKP'liler sözünü belleklere kaz mak; ikincisi ve daha da önemlisi burjuvazinin gündemine karfl "üç kap, üç kilit" ve özellikle de "özellefltirmeye ve kölelik yasalar "na karfl kampanyada oldu u gibi, iflçi s n f na ve ezilenlere "gündem tafl mak"; bunu, medyas baflta olmak üzere, burjuva cepheye dayatmakt r. Böylelikle parti ad yaln zca belleklere de il, yüreklere de nakflolacakt r. Tüm bunlar n koflullad di er görevler nedir? Ana görev, politik mücadele tarz m z n temel ö elerinden biri olan öncü ç k fllar (3. Kongre perspektifleri temelinde) daha etkin kullanmak; partinin ba ms z eylem yetene ini, bir baflka ifadeyle politik geliflmelere kendi güçleriyle müdahale prati ini güçlendirmektir. flbirlikçi kapitalist düzenin, faflizmin, sömürgecili in ve emperyalizmin karfl s na bir Özgürlük Cephesi dikmek ve yine bunun eylem birliklerinde, güç birliklerinde haz rlanmas görüfl aç m z ve hedefimizi, geliflmelere h zl ve etkin bir politik müda- Kad n Olmak ve Aileyle liflkiler Devrimci kad nlar n mücadelesi ilk ailesiyle bafllar. Bu bir baflkald r ya da feodal, gerici de er yarg lar na karfl ç k flt r. Bu ç k fl, kad nlar n hep ikinci planda tutulmas ve söz hakk n n yok denecek kadar k s tl olmas, dar bir çerçevede tutulmas ndan kaynaklanmaktad r. Dar çemberin k r lmas için kad nlar hem ailesinin hem de akraba çevresinin namus anlay fl na karfl, daha bilinçli ve devrimci düflüncelerini mücadele içinde kazan rlar. Bu do rultuda ideolojik sa laml ve devrimci kad n kimli ini güçlendirirler. Toplumsal idealler u runa mücadeleyi, devrimcili i bir yaflam tarz haline getirerek, düflünce ve eylem birli ini prati e geçirerek özgür komünist kad n infla ederler. Bu süreç bir avuç tekelci sermaye sahibine ve sistemin militarist güçlerine karfl olan kin, nefreti ve öfkelerinin de artmas na yol açmaktad r. Devrimci kad nlar, sistemin namusu insanl k onurundan soyutlayarak, cinselli e indirgeyen sahtekarl n n tuza na düflmeden, buna karfl savaflarak devrimci kiflili ini kazan r ve namusun cinsellikle s n rlanamayaca n, insan onurundan soyutlanamayaca n, dolay s yla da onun beyninde ve benli inde oldu unun bilincinde yürürler. Devletin, devrimci kad nlara yönelik fliddeti, tacizi ve tecavüz iflkencesi de kifliye de il, öz benli ine, insan kiflili ine, ideallerine sald r d r. Devrimci kad n buna ideolojik sa laml ve örgütsel kiflili ini yaflam yla bütünlefltirerek yan t verir. Devrimci kad n n geliflimi, ailesinin de dikkatini çeker. Aile bireyleri devrimci düflüncelere ve mücadeleye at lmaya karfl çat flma bafllat rlar. "K zs n tek bafl na d flar ya ç kamazs n, dergi ve gazete okuyamazs n, karfl lar nda konuflamazs n, her istediklerini eksiksiz yerine getirmelisin, neyine gerek devrimcilik vb."; "evlen ev sahibi ol, çocu una, kocana bak, namusunu kurtar" derler. Çünkü egemen s n flar taraf ndan kad nlar, hep yard ma muhtaç, biçare olarak gösterilir, tüm topluma öyle empoze edilirler. Bu söylem devrimci kad nlar için hükmünü yitirmifltir. Onlar s n fs z, sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesini büyüterek özgürlefltiklerini keflfetmifllerdir art k. Devrimci kad nlar de iflip dönüfltükçe ya da de ifltirip dönüfltürdükçe mutlulu u ço alt rlar. Hayat yaflan r k lmak ve özgür bireyleri ço altmak için verdi imiz mücadeledir bizleri mutlu, umutlu k lan. Bunun için devrimci kad nlar zordan kaçmay de il, zor olan baflarmakla ifle bafllarlar. Yani mutlulu u ve mücadeleyi dar, k s r, kendisiyle s n rl tutmay de il, kendisiyle beraber ailesini de de ifltirip dönüfltürmeyi kendilerine görev edinirler. Kad nlar devrimci mücadeleye bafllad klar ilk andan itibaren ailesine karfl da devrimci kimli ini aç kça ortaya koymakla; okuduklar kitap, dergi ve gazeteleri çekinmeden, tereddüt yaflamadan eve götürmeyi, okuyup, okutmay gelifltirmekle birlikte, zoru da aflm fl olurlar. Kad n n bu kararl tutumu karfl s nda ailesi iliflkileri, ister istemez belli bir düzeye getirir. stedi imiz gibi mücadeleye kat lmasalar da çok geri bir cephede de kalmazlar. Bu da karfl devrime bir darbe olacakt r. Devrimci kad nlar bu darbeyi güçlendirmedi i taktirde, karfl devrim güçleri ailelerimizi bizlere karfl bir tehdit unsuru olarak kullanabilmekte, kullan yor da. Bunu da, kad nlar y ld rmak, mücadeleden koparmak için iflkencede, zindanlarda, çal flman n her alan nda yapmaya çal fl yor. Bütün bunlar bofla ç karmak için biz devrimci kad nlar kendimizi, mücadelemizi, daha da güçlü, güvenli konufluyoruz. Devrimci k lmak için, söz ve eylem birli inin billurlaflt, net bir duruflu, ailemize karfl sergiledi imizde, sald r lar da gö üsleyebilir, kendimizle beraber ailemizi de ilerletebiliriz. Komünist kad n olmak için, devrimcili imizi belli anlarla, alanlarla s n rlamadan tüm yaflam alanlar nda hayata geçirme mücadelemizi süreklilefltirmemiz gerektirir. 4 29

5 bilirim: Bu zaman zarf nda ise enerjimin çok küçük bir k sm n kavgaya katt m düflünüyorum. Asl nda o kadar çok fley yapabilirmiflim ki, ama aile vb. nedenler beni hep al koymufl. Gazete sat fl na giderken insanlarla ilgilenmek yerine, bir an önce verip, saatinde evde olmak benim için öncelikliydi, ya da aileden dolay gazete sat fl na, eylemlere gidememek, çal flmas n yapamamak, ifllere dört elle sar lamamak... Bugün geri dönüp bakt mda yüre imi çok fazla ac tan fleyler bunlar. fiimdi ise "devrimin hamal " olabilmek için var gücümle kendimi ortaya koymak sevgili fiengül'ümüzün, Tuncay ve Süleyman yoldafllar n cüretini kuflanmak, onlara lay k birer ö renci olmak için var gücümle çal flaca m. Art k yaflam m devrimin ihtiyaçlar na göre düzenlemenin ve 24 saatimi devrime adam fl olman n mutlulu unu yafl yorum. Bu öylesine yüce ve güzel bir duygu ki... fiimdi art k profesyonel bir kafa ve amatör bir ruhla kuflanman n zaman. Evet sevgili yoldafllar, hiçbir konuda kesinlikle kaçak dövüflmemek gerekir, çünkü bu kaçak dövüfller günün birinde karfl m za ç k p bizi vurmaya bafllar, çünkü bu kaçak dövüfller enerjimizi ve yeteneklerimizi kavgaya sunmam z, özgürleflmemizi, parti ile bütünleflmemizi engeller, zamanla bizi kötürümlefltirir. Bu sorunun kayna ise ideolojiktir, soruna buradan bakmal, kendimizle buradan hesaplaflmal y z. Öyleyse, s rt nda savafl malzemeleri d fl nda hiçbir fley tafl mayan, hiçbir özel mülkiyet kayg s olmayan bir k r gerillas gibi yaflam m z örgütleme ve kendimizi buna haz rlama zaman. Öyleyse, düzenin çekirdek kurumu olan aile baflta olmak üzere, düzeninin bize dayatt bütün prangalar parçalay p aflma zaman. Burjuvazinin üniversitelerini kendimize bir kaç fl kap s olarak görerek de il, partimizin okulunda bu kafay ve bilinci daha fazla örgütlemek ve e itmek için kendimizi haz rlamal y z. Her fley devrim için, her fley partinin ihtiyaçlar do rultusunda! Bu fliar kendimize rehber edinmeliyiz. Hesaplaflmay zamana b rakarak de il, hemen flimdi yapmal y z. Çünkü her geçen zaman bizim aleyhimizedir. T pk geç de olsa benim yapt m gibi. Çünkü bu sorunu ilkin kendimizle çözmeliyiz, yoksa kendimizde çözmedi imiz bir sorunu baflkas ndan isteme hakk na sahip de iliz üstelik ne kadar inand r c olabiliriz ki! Kendimizle çeliflmifl olmaz m y z? Evet yoldafllar, flimdi partimle bütünleflmifl ve kavgan n orta yerinde olman n mutlulu uyla doluyum. Partiye akarak saflar s klaflt rmal y z. Devrime kilitlenmeliyiz. Yap n n birer tu las olmak için daha ne duruyoruz. Devrimin Zaferi çin Yaflas n MLKP! halenin engeli haline getirmekten dikkatle sak n lmal d r. Çokça karfl lafl ld türden oyalamalara, biçimsel, temsili kat l mlara veya ajitasyon-propaganda yasakç l na prim vermemeliyiz. Parti an' kaç rmadan, özellikle de önemli politik sorunlarda tutumunu kendi gücüyle gözler önüne sermelidir. Elbette bu, do ru yer ve zaman seçimiyle; pankart, döviz, bayrak ve di er araçlar n üstün körü, el yordam yla de il, amaca uygun biçimde haz rlan p getirilmesiyle tamamlanmal d r. Çok iyi biliniyor ki, yer ve zaman seçiminin iyi düflünülmedi i, do ru kararlaflt r lmad ; görselli in etkili bir görünüm kazanmad eylemler, kitlelere dönük hedefleri aç s ndan istenen baflar y sa layamamaktad r. Mücadelenin kitlesel bas n aç klamas, yürüyüfl, miting, forum, genifl y nlara dönük sanatsal etkinlikler, yasa d fl gösteri, iflgal, barikat, kitlesel fliddet ve de iflik formlardaki örgütlü dar grup fliddeti biçimlerini genellefltirmek ve birbirini tamamlay p güçlendirecek tarzda bir arada kullanmak, s çrama ihtiyac n n koflullad temel görevlerden bir di eridir. Hiç flüphesiz önerilen fley, haz r güçlere dayal bir eylemler silsilesine hapsolmak de ildir; hay r, tüm bu dinamizm ve seferberlik, y nlar içindeki parti çal flmas n n kesintisizli i, süreklilefltirilmifl politik kitle ajitasyonu, yeni güçlerin örgütlenmesi ve kadrolaflt r lmas çal flmas yla el ele yürütülecektir. Kuvvetlere hakimiyet, yönetme ustal, ayn süreçte birden çok ifli bir arada yapabilme yetene inin gelifltirilmesi tam da bunun için gereklidir. Partimizi, yeni bir yaflam, yeni bir dünya özlemi ve aray fl içinde olanlar n, sömürü ve zulme lanet okuyanlar n, özgürlük isteyenlerin, toplumsal adalet ve halklara eflitlik düflleyenlerin, kendini demokrat, ilerici görenlerin, içindeki eski y llardan kalma sosyalizm atefli küllenmeyenlerin çekim merkezi haline getirecek; umudu ve mücadele arzusunu aya a kald racak bir politik s çray fl gerçeklefltirmek için, görevin gereklerine uygun bir örgüt yap s ; yine bu zorlu, say s z engelle dolu yürüyüflte bireysel kayg ve engelleri yak p kül etmifl bir kadro tipi ve de ruh hali gerekir. 3. Kongremizi izleyen süreç bu aç dan da belirli bir temel yaratm fl bulunuyor. fle giriflildi inde karfl lafl labilecek engellerin, tutukluklar n afl lmas zor olmayacakt r. Öncü, t pk Gazi barikatlar ndan ve Kay plar kampanyas ndan yükseldi i gibi, yeni dönemde kilitlenece i s çrama yönelimiyle politik mücadele içinde yükselecek ve ça r s n eylemiyle yapacakt r: " flçiler, gençler, kad nlar Partiye, MLKP'ye!" 28 5

6 Kadrolaflmak çin Yeni Güçlere Yürüyelim "Proletaryan n burjuvaziye karfl kurtulufl mücadelesinde örgütten baflka bir silah yoktur." Lenin'in, proletaryan n devrime önderli inde parti örgütünün rolünü vurgulamak için s k s k tekrarlad bu görüfl, emperyalist sistemde burjuvazilerin her türden örgütlenmesini gelifltirdi i, devlet iktidar n siyasi-askeri devasa bir makinaya dönüfltürdü ü bugün daha çok geçerlidir. Örgüt, irade ve eylem birli idir. Komünist öncü, proletaryan n her günkü mücadelesiyle kopmaz ba larla ba l, proleter ve emekçi kitle hareketinin de iflik alanlar ndaki öncülerinin, komünist bilinçle donanm fl ve proletaryan n kurtulufl hedeflerini program edinmifl organik birli idir. Komünist örgütçüler; partili kadrolar örgütler sistemi içinde örgütleyip gelifltiren, örgütler sistemini yöneten örgütçülerle, kitle hareketi içinde öne ç kan ö eleri partiye kazanan örgütçülerden oluflur. Kuflkusuz, öncünün stratejik baflar lar kazanmas nda oldu u gibi, her günkü mücadelesindeki baflar s nda da merkezi ve yerel önderlikler belirleyici rol oynarlar. Çünkü proletaryan n mücadelesi her fleyden önce siyasal mücadeledir, öncü de siyasal bak mdan donan ml ve deneyimli merkezi-yerel önderliklerini sürekli k larak siyasal zaferler elde edebilir ve yenilgilerden en az zararla ç k p, yeniden zafere yürüyebilir. Öncünün saflar na, proleter ve emekçi kitle hareketinden ak fl sa layacak olan kitle hareketinin demokratik ve devrimci geliflmesi ve öncünün bu geliflmenin öncü mevzisindeki baflar s d r. Siyasal mücadeledeki baflar lar stratejik baflar ya ulaflt rmada ve kal c k lmada ise, politik mücadele yoluyla partiye sürekli kadro kazanma ve partiyi -niteliksel gelifliminin yan s ra- kitle hareketi içinde dal budak salan örgütler toplam haline getirme görevi tayin edici öneme sahiptir. E er öncü bu temel görevini, örgütçü görevini baflar yla yerine getiriyorsa, yaln zca proleter ve emekçi kitlelerin en kahraman, en fedakar ve emekçi ö elerini ba r nda toplayan ve büyüyen bir örgüt olmakla kalmayacak, hareket büyüdükçe büyüyen önderlik görevlerini de baflaracakt r. Bugün devrimci partiler ve komünist öncü, proleter ve emekçi kitle hareketiyle, onun kendini gösterdi i ve potansiyel olarak gösterebilece i siyasi biçimlerdeki hareketlerle buluflmak, kaynaflmak temel göreviyle karfl karfl yad r. Devrimci harekette oldu u gibi partimizde de, bu görev bugün öne ç km flt r. Bu görevin özel önem tafl yan ve öne ç kan bir temel boyutu, kitle hareketindeki yeni güçlerden partiye insan kazanmak ve kadrolaflt rmakt r. Örgütçülerimiz, öncelikle, siyasal çal flmam z ve eylemimizle yaratt m z etkiyi, dan adeta dilim tutulmufl, konuflam yordum. O an partinin s cakl n ve güvenini öyle hissettim ki ve bu öyle güzel bir duygu ki anlatamam. Bir an sanki ben gitmifl, yeni bir ben gelmiflti. Yoldafl sorunlar m görmüfltü; bu sorunun alan n temel bir sorunu oldu unu söyledi. Nas l çözmemiz gerekti i sorunun kayna n ayr nt lar ile anlatt. Bana hedeflerimi sordu, ben de kendi eksikliklerimi ortaya koydum. Bir tart flma da bunun üzerine yapt k. Ben yoldafl pür dikkat dinliyordum; daha ilk görüflte netli i ve kendine olan güvenli duruflu beni çok etkilemiflti. çimden ben de kesin bir gün böyle olaca m diye geçirdim ve yapabilece im noktas nda kendime güvenim olufltu. Çünkü bu görüflmede partinin beni önemsedi ini ve bana güven duydu unu ve geliflmemi istedi ini anlam flt m. Ve partiyi ilk defa böyle yak n mda hissediyordum, partiye olan güvenim artm flt. Çünkü eskiden partiyi çok uzakta hissediyordum, bilinçte olsa da duygularda bu s cakl k zay ft. Yoldafltan ayr ld ktan sonra art k kesin baz kararlar almam gerekti i noktas nda daha nettim. çimde müthifl bir sevinç ve coflku vard. Gördü üm ilk yoldafllarla hemen tart flmaya bafllam fl, duruflumu daha net koymufltum. Yoldafllar da bu ani de iflikli i görmüfl flafl rm fllard. Art k gazeteyi daha düzenli sat yor, ifllerime daha s k sar l yordum. Çünkü çeliflkilerimi çözmüfltüm. fiimdi s ra pratikte bu konuda ad m atmaya gelmiflti. Ailemi düflündüm, benden istediklerini düflündüm, hiçbirinin benim için olmad n benim yaflam biçimimi karfl lamad n düflünüyordum. Çünkü istedikleri fleyler beni bu düzene ba layan fleylerdi. Hem bunlar isterken (ki benim iyili im için oldu unu söylüyorlard ) benim fikrimi hiç alm yorlard, nas l yaflamak istedi imin onlar için bir önemi yoktu. Onlar için önemli olan, onlar n istedikleri gibi biri olmamd. Yani düzenin bizden istediklerinden farkl bir fley de ildi. Ailemizi kazanmak ço u zaman mümkün olmayabiliyor t pk benim ailem gibi. Çünkü onlar n beni anlayabilece ini düflünmüyordum. Ancak benim kararl l m karfl s nda durumu kabullenebilirlerdi. Çünkü var olan feodal de er yarg lar o kadar bask nd ki... En büyük eksikli im ise daha önce devrimci kimli imle onlarla çat flmamamd. De iflmeyeceklerini bilsem de. Kuflkusuz ki burada sorun ille de aileyi kazanmak de ildi, kazanamad m koflullarda da, kap y çekip gitmeyi bilmekti, kendimizi o güne haz rlayabilmekti. Ancak kesin karar m verdim profesyonel devrimci olmak istiyordum, kavgan n denizine dalmak noktas nda nettim, ki öyle de yapt m. Art k benim için üniversiteyi kazan p gitmek önemini yitirmifl, bugün partim nerede çal flmam gerekti ini uygun görüyor ve nerde bana ihtiyaç duyuyorsa orda olmam gerekti i konusunda tereddütsüzüm. Bugün geriye dönüp bakt mda ise aile ile kaçak dövüflmenin yanl fll n, sorunlara mekanik ve yüzeysel yaklaflt m çok net söyleye- 6 27

7 Mektuplar... Mektuplar... Mektuplar... Merhaba sevgili yoldafllar, Yay nlar m zda çokça yaz ld, tart fl ld, üzerinde duruldu. Bende yaflad m deney fl nda konuyu tekrar ifllemek gerekti ini düflünüyorum. Çünkü yazaca m mesele alan m zda temel bir sorun olmaya devam ediyor. Devrimci olmak, devrimi yapmak, devrimci yaflamak. Devrimin bir neferi olabilmek için, devrimcileflmek, düzen ile görünür görünmez bütün ba lar m z koparmam z gerekti ini hepimiz biliriz, söyleriz. Ben de bu sorulara devrimci olmaya karar verdi imde tereddütsüz olumlu cevap vermifltim. Ama bu olumlu cevaplar n asl nda yüzeysel oldu unu daha sonraki pratiklerimden ç kard m. Yaflad m z temel sorun ise aileye karfl mücadele. Bu sorun öyle elimizi kolumuzu ba l yordu ki, hiçbir ifle kendimizi tam olarak veremiyorduk. Çözümü ise üniversiteyi kazan p aileden uzaklaflmakta buluyorduk. Bu y llarca yerleflmifl bir kan. Düzenin militarist güçleriyle karfl karfl ya geldi imizde tavr m z net koyuyorduk, ama ya ailemiz duyarsa kayg s düflünce dünyam z alt üst ediyordu. Kimi zaman aile ile karfl karfl ya da geliyorduk ama kendi kimli imizi net koymuyor sorunu geçifltirmeye çal fl yorduk. Bu kaçak dövüfl devrimci geliflmemi de engelliyordu, geliflme adeta, kaplumba a yürüyüflü gibi yavafl oluyordu. Devrimcileflmek mücadeleye daha tutkulu sar lma, iste i her geçen gün daha fazla gelifliyordu, kendimi daha h zl gelifltirmek istiyordum. Okuyor, gazetemizi da t yor, eylemlere gidiyor, görevler al yordum. Ama bütün bunlar hep yar m yamalak yap yordum. Çünkü aileden gizli tutuyordum. Ailemin duymamas, görmemesi öncelikliydi. Bu da belli bir noktadan sonra beni bo uyordu. Kendi içimde de daha nereye kadar bu böyle gidecek diye de düflünüyorum. Yoldafllarla sorun üzerine tart fl yorduk. Belli bir aflamadan sonra, bu konu tart flmalar m z n temel gündemi olmufltu. Tart fl yorduk, ama tart flt m z yoldafllar da bu konularda problemler yaflad klar için sorunun üzerine cesaretle gidemiyorduk. Yani kopmam z gerekir, tav r almak devrimci kimli imizle karfl koymak gerekir diyen yoldafl da pratikte böyle de ildi. Benim de cesaretli davranmam engelliyordu. Ama kesin olan bir fley vard ki birimizin bir ç k fl yapmas gerekiyordu. Sorunun önemini her geçen gün daha fazla bilince de ç karmaya bafllam flt k. Benim bu konuda cesaretle öne at lmam ise, bir yoldaflla yapt m görüflme sa lad. Bir yoldafl n benimle görüflmek istedi i söylendi inde, büyük bir heyecan duymufl ve çok sevinmifltim, bu görüflme devrimcileflmemde bir dönüm noktas n oluflturdu. Yoldaflla görüfltü ümde heyecan- öncelik sonral k gibi yanl fla düflmeden, partiye insan kazanmaya dönüfltürmelidirler. Bu konuda her pasiflik partiyi büyütmede asla izin verilmemesi gereken bir iddias zl kt r. Örgütçülerimiz aktif bir ajitatör ve cesur bir eylem insan olmalar n, partiye insan kazanmada etkin örgütçülükle birlefltirilmelidir. Bunun yöntemlerinden baflta geleni, etkiledi imiz her insana, parti ve partiye ba l çal flmalarda, h zla ve duraksamadan görev vermektir. Her gecikme beceriksizlikten de ilse, mükemmelliyetçilikten kaynaklan yordur. Bize yol gösteren örgütsel anlay fl etkiledi imiz her insana h zla yapabilece i bir görev vermek, mükemmel olmas n ise hedeflemektir. Unutmayal m ki, kitle hareketinin ortaya ç kard öncüler, o anki mücadele seviyesinin bilinç ve deneyimleriyle s n rl d r ve onlar ba r ndan kazan ld klar hareketin devrimci niteli i gelifltirildi i ölçüde ve komünist öncünün bilinç ve örgütlenme disipliniyle deney kazan r, geliflir ve çelikleflirler. Mücadele süreci içinde gelifltirilerek ve e itilerek mükemmel kadro olarak yetifltirilebilirler. Mükemmelliyetçili e düflülerek h zla görev vermekten kaç nmak, yaln zca onlar n kazan lmas n engellemekle kalmaz, mükemmeli yakalamay da engeller. O halde devrim mücadelesinin çok yönlü görevlerine, etkiledi imiz her emekçiyi; ifl vererek seferber etmek, insan kazanman n, kadrolaflman n temel yöntemidir. Bu tutum yayg n biçimde ve hiçbir tutuklu a yer vermeden uygulanmal d r. Özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin çok yönlü görevleri, siyasal mücadele ve eylemle kazan lan ve parti kadrolar nca kendili inden kitle hareketinin düzeyinden "kopar l p al nmas gereken, onlarca yüzlerce, binlerce insana yetene ine göre envai türlü ifl-görev verme ihtiyac n zaten dayatmaktad r. Örgütçünün bir görevi onlar partiye kazanmaksa, di er önemli görevi de insanlar n niteli inin yan s ra yeteneklerini de iyi tan may bilmek ve yetene ine göre ifllerle görevlendirmektir. kinci ve daha yüksek düzeye ç karacak kadrolaflma da yetene ine göre isabetlice ifl-görev vermektir. Yine Lenin'in ünlü deyimine benzeterek söylersek, iyi bir ajitatör olmayan bir kadro pekala cesur bir eylem adam veya cesur bir milis olabilir. Burada örgütçünün insanlar bütün özellikleriyle iyi tan mas ve görevlendirmede inisiyatifli olmas yetene i tayin edici bir rol oynar. Kötü örgütçü yaln zca partiye insan kazanmada etkin olmayan bir örgütçü de ildir. Kazand insanlara ifl-görev bulup veremeyen, onlara yetene ine göre görev vermeyi baflaramayan örgütçü de kötü bir örgütçüdür. Çünkü kazand insanlar n bu yolla kadrolaflmas n felce u rat r. Onlar n devrimci özgüveninin geliflmesini felce u ratarak kadrolaflmas n engeller. Oysa hem ifl çoktur ve hem de devrim ve sosyalizm mücadelesinin irili ufakl o kadar çok görevi vard r ki, herkese yetene ine göre ifl vard r. fl vermede bir s k nt olmamas 26 7

8 gerekti i gibi, örgütçülerimiz, insanlar iyi tan yarak, eylem içinde tan yarak, yeteneklerini giriflken bir diyalog ve yetkin bir gözlemle kavrayarak, isabetli görevlendirmeyle, kazan lan insanlar kadrolaflt rman n ilk s çrama yoluna bilinçli ve iradi tarzda sokmal d rlar. Bafll ca görevleri olarak propagandac, ajitatör ve örgütçülü ün yan s ra, milis, kitle örgütlerinde görevlendirme, teknik ifllerde görevlendirme gibi çok say da devrimci görev var. Kazanmak ilk "kopar p alma ysa, yetene ine göre isabetle görevlendirme, kadrolaflt rma da ikinci kopar p alma, kopufltur. Bunlar kendili inden kitle hareketine örgütçülük alan nda bilinçli ve iradi ilk bafllang ç müdahaleleridir ve kendili inden kitle hareketiyle uzlaflmak de il, ideolojik bak mdan kuyrukçuluktan kopufl, onu soylulaflt rmak için öncüsünü gelifltirmenin ilk ad mlar d r. Daha üst düzeyde örgütçülü ü, ancak partinin tabandaki bu örgütçülü üne dayanarak, partinin kitle hareketi içinde dal budak salaca örgütler sistemini sürekli büyütebilir, bu nicelik birikimi temeli üzerinde yetkin, ad na lay k bir uzmanlaflma sa layabilir. Ancak partinin her düzeydeki yönetici örgütlerindeki örgütçüler, örgütler sistemini gelifltirme ve yönetmenin; parti taban ndaki örgütçüleri isabetlice görevlendirmenin, onlar e itmenin yan s ra, örnek olarak e itim yoluyla da tabandaki örgütçülerimizin siyasi düzeyini yükseltmekle do rudan sorumludurlar. Bu nedenle örgütçülerimiz insan kazanma ve kadrolaflt rmada, hangi nedenle olursa olsun, tutuk, edilgen ve verimsiz oluyorlarsa -ki bu küçümsenmeyecek düzeyde süregiden bir hatam zd r- yönetici örgütlerimiz ve örgütçülerimiz bundan birinci derecede sorumludur ve h zla gidermekle yükümlüdürler. Ne gizlilik bahanesini, ne konum kayb na düflmemek kayg s gibi bürokratik bir yan lg y buna engel yapmal d rlar. Bugün partiyle iflçi-emekçi kitle hareketi ve kitleler aras nda araç olan örgütlerde devrimci mevziler kazanmak ve yaratmak, emekçi kitle örgütlerini ad na lay k kitleselli e kavuflturmak önem tafl yan bir görev. Ancak bu böyledir diye, bu alanlarda görevli kadro ve örgütçülerimiz, görevlerinin bu boyutunu, öncüye insan kazanma boyutuyla karfl karfl ya koyma oportünist perspektifine düflmemeli, kitle örgütlerini gelifltirmeyle partiye insan kazanmay birlefltiren devrimci perspektifi kararl l kla prati e dökmelidirler. Bu iki görevin birbirini besleyen ve gelifltiren görevler oldu u anlay fl n yükseltmelidirler. Partinin, devrimin haz rlanmas ve zaferi için, eylem alan nda oldu u gibi örgütlenme alan nda da gelifltirilmesinin tayin edici rolünün bilinciyle, partiye kadro kazanmay yüksekte tutmal d rlar. Aksi durum bir aya topal devrimciliktir, en hafifinden devrimci kendili indencilik, dahas proletaryay öncüsünü gelifltirmekten yoksun b rakacak kuyrukçu kendili indenciliktir. ad mlar att k. Demokratik kad n hareketinin uzunca bir dönemdir yürüttü ü de iflim ve yeniden yap lanmaya dönük tart flmalar n sonucunda, özünde yap lanmay bar nd ran ve demokratik kad n hareketini örgütlemede öncü bir durum yaratmaya dönük bir sürece girdik. Kimimiz belki bu süreci bas ndan sadece izledi, kimimiz bu sürecin haz rl ve örgütlenmesinde yer ald. Kimimiz ise düflünsel planlamas nda. Bu çal flmalar n neresinde yer al n rsa al ns n, kat lanlar için her bak mdan ö retici bir süreç oldu una inan yorum. Yeter ki bütünsel olarak de erlendirebilelim ve sonuçlar ç kartabilelim. Bu nedenle çok rahatl kla söyleyebilirim ki bu sürecin pek çok aç dan bana kazand rd fleyler oldu. Her bak mdan zorlu bir çal flma olacakt kuflkusuz. Engellerimiz vard. Evlerinin dört duvar n n d fl na ç kmam fl, yaflam sadece ev ve mutfak aras nda geçen emekçi kad na "baflka bir dünya mümkün" diyorduk. Bugüne kadar sürdürdü ü yaflam de ifltirmesini istiyorduk. Elbetteki bir karfl koyufl olacak, engeller ç kacakt. Ama çal flmalarda esas engelin kendi anlay fl ve duruflumuz oldu unu bugün çok daha net olarak görebiliyorum. Çal flmalara bafllarken bu kadar az kuvvetle bu çal flmay yürütemeyece imizi düflünenler de oldu. Bu çal flmay kendi d fl nda gören komünist kad nlar da. Ya da çal flmalara dair ald m z kararlar yerel örgütlerin gündemine geldi inde "baflkaca ifllerin gazab na u rad " ve kad nlar aras ndaki komünist ve demokratik çal flma savsakland. Yürüttü ümüz çal flmalar içinde flunu çok daha net anlad mki hedefli ve bu hedefli çal flmaya ba l olarak yo un emek süreciyle genifl kad n kesimlerini sürecin içinde örgütleyebiliriz. Genifl kad n kesimlerini örgütleyebilmenin bir yolu da ileri ç kan kad nlarla daha özel bir politikayla yak nlaflmak ve emek harcamaktan geçiyor. Bu sürecin ayn zamanda komünist kad n için kendine güven konusunda da kazand rd fleyler oldu una inan yorum. Eksiklikleriyle, hatalar yla ba ms z ifl yapma yetimizi gelifltirmek bak m ndan bir ad m att k. Elbette bununla yetinemeyiz. Her komünist kad n daha büyük geliflmeler için kendini gözden geçirmeli ve kolektif etkin birey olarak konumlanmal d r. Çünkü hiçbir fley dünkü gibi kalm yor, yaflam h zla ak yor. Kolektifimiz gelecek düflümüzü örme konusunda "önderleflmeye" fliar n kuflanm flken, biz kolektif içindeki bireyler olarak bu fliar önce yaflam m zda uygulayabilmeli, kendi iddiam z kolektifin iddialar yla, kendi ufkumuza kolektifin ufkuyla birlefltirmeyi baflarmal y z. 8 25

9 Komünist Kad nlar Konufluyor... Komünist Kad nlar Konufluy Yetinmek Yok "Eksikliklere karfl uzlaflmazl k, yöneticilerin çal flmada iddial olmalar gerekti i anlam na gelir" Lenin. Yaz ya bir al nt yla girmek istedim. Her dönem parolam z olacak bir söz olmas na ra men, bu dönem, bizler bak m ndan, daha güncel oldu unu düflünüyorum. Yazmak eylemi kolektif bireylerin, bizlerin, en pasif kald m z eylemlerden biridir. T pk okumak eyleminde oldu u gibi. Uzunca bir dönemdir kimi konularda yaz yazma fikrim olsa da, bu fikirden öte eyleme dönüflmedi. Neden mi? Hepinizin bilece i malum nedenler! Siyasal sürecin yo unlu u, buna ba l örgütsel ve politik ifller, görevler, görevler... Bu sorunlar daha çok detayland r labilir elbet. Ama sonuçta gerekçeler o kadar çoktur ki. Ve nihayetinde bu geri yan ma karfl müdahalede bulunarak durumu de ifltirmek için bir ad m att m. Partinin Sesi'ndeki ça r tetikleyici oldu. Bunu bulundu um kolektifte de erlendirip düzenli yaz yazmay karar haline getirdik.. Son bir buçuk y ll k süreç kendimizi ideolojik siyasal, örgütsel planda yeniledi imiz, devrimci kendili indencilik, idare-i maslahatç l k olarak ifade etti imiz zaaflar m za karfl savaflt m z bir y l oldu. Öncü partiden önder partiye s çrama bilincindeki zay flama, partimizin devrimci özelefltirisinin merkezinde duran yanlar m z oldu. Ve kolektifimizin kendi hata ve zaaflar na karfl iç mücadeledeki baflar s n n biz partili bireylerin de yaflam na bir çok yönüyle direk yans d. Ve bireyin iç mücadeledeki baflar s do rudan ve gecikmeden parti yaflam ve çal flmas na da yans r. Çok laf de il, eylemdi belirleyici olan. Bu sürecin aç a ç kartt pozitif enerji de ifltirici ve dönüfltürücü oldu. Kolektifteki de iflim ve köklü yenilenme kad n çal flmas nda kendini gösterdi. Bu sürecin bir parças olarak teorik-politik e itimle haz rland k s çray fla. Bu haz rl k toplant lar nda aç a ç kan pozitif enerjiyle kofltuk görevlerimize. lk olarak iflsizli e, yoksullu a, zulme karfl yürüttü ümüz çal flmalar ve arkas ndan seçim çal flmalar yo unlaflan kitle faaliyetleri oldu bizim bak m m zdan. Bu süreçlerin toplam ö reten ve üreten bir dönem oldu bizler/benim için. Genel kitle çal flmas n n d fl nda, özelde kad nlarla birebir yürüttü ümüz temaslar konusunda bu süreçte ilk Kendini Aflmak Veya Kendine Yenilmek 9. Kurulufl y ldönümünü kutlayan Partimiz, devrimci iddialar na pratik bir görünüm kazand rarak giriyor 10. mücadele y l na. Ölüme ve panzerlere meydan okuyanlar n öncüsü, atefl alt nda yapt tarihini. Elbette düz bir çizgide ak p geçmedi y llar. At l mlar, duraksamalar, zikzaklar, gerilemeleri, politik cüreti, tereddütleri, baflar lar, hatalar, kahramanl klar, ihanetleri, s ms k kenetlenmeleri, saflar terk ediflleri, dava adaml flaheserlerini, sefil bireycilikleri, yenilenmeyi ve kendinde çürümeyi kaydetti kolektif künyemize tarih. Her ne olursa olsun, afl lm fl olana dönme, Birlik Devrimi'yle sa lanan kopuflu reddetme, ileriye yürüme cesaret ve iste ini kaybetme bir tercih, bir seçenek say lmad. Zikzaklara, gerilemelere ve gelene in de iflim üzerindeki bo ucu bask s na ra men, tarihsel bütünlü ü bak m ndan, kendini aflarak geliflme gerçe i, MLKP'nin özü ve belirleyeni oldu. Parti bayra k z l bir umut olarak dalgalanmay sürdürdü. En a r yaralar m z 3. Kongre öncesine denk gelen birkaç y ll k kesitte ald k. Bir irade k r lmas n n eseriydi. Belirli örgütsel, politik ve toplumsal koflullar alt nda, kendi bedenimizde, kendi ellerimizle açm flt k o politik, örgütsel ve ideolojik yaralar. Kuflkusuz derin ac lara yol açt lar. Fakat sard k, tedavi ettik ve iyilefltirdik. Bugün sa l kl bir bedenin daha yo un yaflama, daha h zl koflma, bir an önce zirvelere ulaflma iste i, heyecan, aray fl ve haz rl çiçeklenmifl bulunuyor. Kendini yenilemeyi, aflmay, hastal kl düflünüfl tarz, al flkanl k ve ruh halinden kopuflmay baflard kça, parti ve kadrolar özgüven, irade, moral ve daha büyük savaflma arzusu kazand lar. Bütün bu geliflmeler, düzgün bir parti iflleyifli koflullar nda, yüzünü s n flar savafl m n n en yak c sorunlar na dönerek ve cesaretle politik mücadele denizine dalarak baflar ld. Baflka türlü olmas da mümkün de ildi zaten. Ayn süreç boyunca, devrimci kendili indencilik, bürokratizm ve irade-i maslahatç l k döneminin, tek tek bireylerdeki yans malar, iz ve kal nt lar, partimizi ciddi biçimde meflgul etti. Denebilir ki, düflman karargahlar üzerinde yo unlaflmas gereken komünist enerjinin bir bölümü böyle tüketildi. Bu bir bak ma kaç n lmaz bir durumdu. Gerekli ve zorunluydu. Çünkü sorunlar, yaral lar ve yaralar bize aitti. Hiçbiri yok say lamaz, terk edilemez, kendi haline b rak lamazd. Tek tek bireylerdeki söz konusu yans ma, iz ve kal nt lar; önceleyen dönemin ve iç tart flmalar n bask s alt nda, bir de ortaya ç kacak prati i görmek isteyen afl r temkinlilik; bireysel memnuniyetsizlik örnekleri ve kriz süreçlerinin 24 9

10 kavramlar, ruh hali, yöntemleri ve insan iliflki biçimleriyle hesaplaflmama tutuculu u ve zay fl karfl s nda, yoldaflça sab r gösterilmeli, yeni mücadele döneminin politik ve örgütsel ikliminin çözücü zeminine güvenilmeliydi. Ki bu ayn zamanda bütün partinin 3. Kongre düzeyine yükseltilmesi görevinin de bir parças yd. Sekterlikten, dar kap c l ktan, bürokratik yabanc laflmadan uzak durulmal yd. Bütün bunlar 3. Kongrenin kadrolara, üye ve aday üyelere tan d yenilenme, dönüflüm, kendini aflma, f rsat ve hakk olarak kavrayan parti önderli i, özenli ve sab rl olmay bildi. Anlama, düzeltme ve dönüfltürme olanaklar n kendi koflullar içinde azami düzeyde zorlad. Apaç k görülüyor ki, böylesi sorunlarla yüz yüze olan komünistlerin ezici ço unlu u olumlu bir s nav vermifltir. MLKP'nin özsel sa laml n n bir ifadesidir bu. Sözü edilen geliflmede, her fleyden önce, iki y ll k politik savafl m ve örgütsel yaflam bir ayna olmufl; orada yans yan gerçekler neyin de iflmesi, nelerle kopuflulmas gerekti ini ortaya koymufltur. Bu, baflkaca iradi çabalarla beslendikçe elefltiri ve özelefltirinin devrimci fliddeti ürünlerini cömertçe sunmufltur. Ne var ki, s n rl da olsa, politik mücadelede devrimci kendili indencilik mevzisini terk etmek istemeyen veya bunda zorlanan; örgütsel yaflamda idare-i maslahatç l düpedüz sürdüren ya da dar örgüt anlay fl zemininde bilinçsizce yeniden üreten; bürokratik tarz, yabanc laflmay ve bireysel tatminsizlikleri parti yaflam ve iliflkilerinde bireyci bencillik, kendini özerk bir merkez gibi görme ve dayatmac l k biçimlerinde yaflatmakta srar eden örneklerimiz de ayn sürecin gerçekleri aras nda yer al r. Partinin yüzünü gelece e dönüp, kararl l kla ileriye yürüdü ü 3. Kongre sonras süreçte, enerjisini esirgeme bencilli i içinde olan; memnuniyetsizlik körükleyen; kendini dayatarak ya da farkl sekterlikleriyle örgütsel yaflam zehirleyen; bir parti iflçisi ruhuyla çal flmay baflaramayan; s n f ad na söylevlerinin ard ndan proletarya saflar nda görevlendirmeyi kabul etmeyen; illegalite üzerine ahkam kestikten sonra aç k alanda ve yerleflik düzende çal flmay flart koflan; alt görevlere verildi inde bunu büyük yöneticili ine hakaret sayan; hiçbir fleyi be enmeyen fakat hiç bir fley üretememekten de rahats zl k duymayan; elefltirilmeyi sindiremeyen; sorumluluk tafl d alan mülkiyeti gibi gören anlay fllarla; de iflik soslara bat r lm fl bireysel rekabetçilikle; proletaryaya, komünistli e yabanc türden bir kindarl kla; yönetilmek istemeyen bireysel anarflist tav rlarla; 3. Kongre kararlar yla gelifltirilen prati in "yükünü" paylaflmak istemeyen gerilikler ve geri düflüfllerle; deforme edilmifl "kendine rol biçme", "iddial olma" gibi kavramlar etraf nda oluflmufl, kolektif etkin bireyle ilgisi bulunmayan, biçimsel ve yabanc laflmay besleyen bir garip "iddial l k" türünün üret- Tahmin edebilece iniz gibi, bu duygu ve düflünceleri Partinin Sesi yoluyla sizinle paylaflmama yol açan fley, öncünün kuruluflunu kutlad m z, sonunda da kendi haz rlad m z pastay afiyetle yedi imiz bir toplant yd. Partimizin 9. savafl m y l n geride b rak p daha güçlü ve umutlarla 10. y la giriflini ve tabi ki bizlerin de partimizin birer savaflç s olmam z n sevinci ve coflkusuyla nice kavga dolu y llara diyerek kutlamaya karar verdik. Önce k s tl olanaklar m z hesaba katarak neler yapabilece imizi belirledik ve 10 Eylül'de plan m z do rultusunda kutlamam z yapt k. Önce flehit yoldafllar n resimlerinden bir pano haz rlad k. Bizleri en güzel görebilecekleri yere ast k. Üzerinde "Devrimin Zaferi çin Yaflas n MLKP" ve "9. y l nda fian Olsun Partimiz MLKP'ye" fliarlar n n oldu u dövizlerimiz de duvarlar m z süsledi. Tabi bu arada kendi yöntemimizle(!) temin etti imiz çiçeklerimiz ve silahlar m z masam zdaki yerlerini ald. Kutlamam za flehit yoldafllar m z için sayg durufluyla bafllad k. Partimizin geride b rakt 9 y l n önemli ayr m noktalar na vurgu yap larak anlat lan bir metin okundu; sonra di er yoldafllar birer konuflma yapt. Titreyen seslerle bir kez daha flehit yoldafllara söz verildi; ve bin selam gönderdik zindanlardaki yoldafllara; ve bin selam gönderdik Partimizin 9. kurulufl y l n kutlamak için selama duran yoldafllara ve bir kez daha and içtik "kavga sonuna kadar yoldafllar" diye. Sonra s ra marfllar m z söylemeye geldi. Önceden belirlediflimiz marfllar m z da söyledik. Enternasyonali söyleyerek kutlamam z sonland rd k. fian olsun MLKP'yi Yaratanlara ve Yaflatanlara! Devrimin Zaferi çin Yaflas n MLKP! Her fley Devrimin Zaferi çin! 10 23

11 Mektuplar...Mektuplar... Mektuplar.. Kavga Sonuna Kadar Baz tarihsel anlar vard r toplumlar n gelece inin belirlenmesinde rol oynayan. Hele bu tarihsel "an"lar n yap c lar ysan z bu daha da büyük bir sevinç kaynafl olur yüreklerde. flte bundand r sevincimiz; iflte bundand r yüre imizdeki coflku; iflte bundand r umudumuz, iflte bundand r devrimin kurmay partisi MLKP'li savaflç lar oluflumuz. nan yoruz devrimin zaferine; inan yoruz özgürlük ve sosyalizmi getirece imize ve bundan dolay d r ki kol kola, tereddütsüzce yürüyoruz zulmün üstüne. syankar çocuklar z, zapt edilmez çocuklar z; teslim al namaz sevdalar, umutlar inançlar tafl r z gözbebeklerimizde. Ve iflte 9 y l geride b rakt k yoldafllar, faflist diktatörlüflün atefl çemberinden geçerek. fiehitler verdik zalimlerin iflkencehanelerinde, sokaklarda, barikatlarda vurufla vurufla flehit düfltü canlar m z; ölüm oruçlar nda sonsuzlu a u urlad k yoldafllar m z. Kavga sürüyor yoldafllar, kavgam z sürecek zulmün kaleleri zapt edilene kadar. Geride b rakt m z dokuz y l bunun kan t d r. fiehit yoldafllar m z bunun kan t d r; partimizin fliarlar n n emekçi halk m za ulaflt ran ve gün fl n sokaklarda karfl layan milisler bunun kan t d r; fabrikalarda atölyelerde eme in al nterini avuç avuç içerek yaflayan yoldafllar m z bunun kan t d r. Kapitalizmin katmerli kölelik dayatt fl emekçi kad nlar m z n yürüyüflü bunun kan t d r. Faflist diktatörlü ün bütün yozlaflt rma çabas na ra men, isyan n k z l y ld z n al nlar nda tafl yan ve hep en önde dövüflen gençlerimiz bunun kan t d r; ve zulmün oldu u her yerde ve her zaman dövüflenler direnenler olacakt r ve kazanacaklard r. Biz her yerdeyiz, biz hep dövüflece iz çünkü yoldafllar zulüm her yerde; çünkü yoldafllar biz hakl y z, biz güzeliz, biz insan z ve bundan dolay d r ki biz kazanaca z! ti i sorunlarla; sorumluluklar n do ru kullanmayan, parti ruhunu afl nd ran, sürgit bir gerilim ve "tetikte olma" psikolojisiyle hareket eden, demoralizasyona, coflku ve güven ba lar n n tahrip olmas na yol açacak iç dökme lerden ve spekülasyonlardan kaç nmayan, aç a ç kan en kaba hata ve yanl fllar için bile net bir özelefltiriye giriflmeyen, egosunun tatmin edilmesini örgütsel ciddiyet kategorisinde gören; söz ve eylem birli i konusunda rahats zl k veren tutumlarla mücadele edildi. Devrimci kendili indencili i alt etmekte acelesi olmayan, idare-i maslahatç l kla bar fl k, itmeyince yerinden k m ldamayan, devrimci heyecan zay f, de iflik mücadele biçimlerini kullanmakta fazlas yla temkinli ve sa lamc pratiklerle u rafl ld. Geldi imiz aflamada hala kendilerini böyle yaflatmaya devam etmek isteyen, gerçe ini kavramaya yanaflmayan, kibirlili i ve bireycili i erdem kat na yükselten, devrimin geliflimi için harcad enerjinin daha fazlas n -kendisiyle u raflmak da dahil- parti iç yaflam na yönelten, dayatmac l bir tarz haline getiren yoldafllar, kaç n lmaz olarak afl lmakla karfl karfl ya kal yorlar. Onlar ezberlerini tekrar ederken, parti ve hayat yanlar ndan geçip gidiyor. Daha da kötüsü bu tipten yoldafllar n baz lar harcanan emekleri, gösterilen sabr istismar edebiliyorlar. Ne ideolojik, ne de örgütsel bak mdan kabul edilebilir bir durumdur bu. Do ald r ki, parti, iki y ll k prati in ortaya ç kard veriler fl nda, hele de politik s çrama hedefli bir döneme girilmiflken dünkü kadar toleransl olamaz. Aksi tutum, ideolojik kazan c l ve özgüveni, ideolojik zaaf haline dönüfltürür. Devrimci kendili indencili in örgütsel sahada zararl otlar gibi boy atmas na yol açar. Bir kez daha partimizin en genifl güçleri önünde vurgulanan ve muhakkak yenilgiye u rat lmas gereken bu anlay fllarla, tutumlarla ve pratiklerle bar fl k yaflamay sürdüren yoldafllar, gelinen aflamada kendilerini aflmak ya da kendilerine yenilmek seçeneklerinden daha fazlas na sahip olmad klar n n bilinciyle hareket etmelidirler. Ortaya koyacaklar pratik, herfleyden önce devrime, sosyalizm davas na ba l l k ve partiyle özdeflleflme düzeylerini gözler önüne serecektir. 3. Kongre den günümüze uzanan sürecin dersleri, emekleri, e iticili i ve yol göstericili ine ra men, hala öncünün enerjisini sorumsuzca tüketmek istemenin vahim bir yanl fl oldu unu ve partinin böyle bir lüksü bulunmad n iyi kavramal d rlar. Hayat n ve mücadelenin, devrimin ve partinin buyru u berrak ve kesindir: her tür bireyci bencilli i, kiflisel kayg y, politik korkuyu, manevi afl nmay, küçük burjuva rekabetçili i, anarflist keyfili i, kendine tap nmay ve yabanc laflmay çi neyip geçin! 22 11

12 Komünist Kad nlar Konufluyor... Komünist Kad nlar Konufluyor... Kad nlar Ve Milis Çal flmas "Kad ns z devrim olmaz", "gö ün yar s kad nlar nd r" sözlerini pek çok konuflmada ve yaz da dillendiririz. Konunun önemini vurgular z. Az ya da çok hepimizin söyleyece i bir iki çift laf vard r. Pratikte ise özellikle kad n komünistlerde "ilgisizlik" ya da yar ilgililik hali mevcut. Diyecek onca sözümüz olmas na karfl n, bu soruna iliflkin yaz lar n ezici ço unlu u erkeklere aittir. Belki sorunun öznesi oldu umuzdan, belki uzaklaflma isteminden, belki de "biz zaten devrimciyiz, bu sorunu çoktan çözdük" diye düflünmemizden, yar ilgililik durumundan pek s yr lam yoruz. Belki de bir tür edilgenlik hali... Kad nlar ve milis çal flmas, pek irdelenmeyen bir konudur. Milis denildi mi ilk akla gelen varofllar n genç erkekleridir. Bu kendini milis gerçe imizde de gösterir. Peki neden milis çal flmas kad nlara uzak? Sorunumuz nedir? Böyle bir meselenin varl n gündeme getirme, çözümü için kafa yormada niye edilgenlik hali sürgit devam ediyor? "Yönetmeye haz r olanlar de il, fakat boyun e meye daha da haz r olanlar suçluyorum" diyor Thucydides. Her Yafltan kad n yoldafl m z, can gönülden milis çal flmas nda yer almay isteyebilir. Peki salt istem yeterli midir? stemek kendi bafl na bir çözüm de ildir. stemek, srarla üstüne gitmeyi gerektirir. '60'l, '70'li y llarda ya da daha öncesinde kad nlar vard r kavgada. Ama ezici ço unlu uyla belirli görevlerle s n rlanm fllard r. Ve denir ki, tan d kça tutkuyla, inançla sar l rlard kavgaya. flkenceler karfl s nda sevgilileri zay fl k gösterdi inde, onlar yüzünü gelece e dönüp direnmifllerdi. Arjantin'den, talya'dan, Yunanistan'dan Türkiye ve Kuzey Kürdistan'dan ve dünyan n dört bir yan ndan yükselmifltir sesleri. Bugüne gelene dek çok yol katledildi. Etopya devriminde, inan lmaz mücadeleler çözülmek, düflman n ideolojik fliddetini gö üsleyememektir. Fiziksel fliddet ve ac, insan iradesinin katlanamayaca bir etken de ildir. Ölümü göze almak ve iflkencecileri ininde yenmek sorunu, ideolojik güç üstünlü ünde, davaya ba l l k düzeyinde, dava insan olunup olunmad nda dü ümlenir. Kavgan n neferleri olarak partinin direnme gelene inin sürdürülmesinde en büyük dayana m z n ideoloji oldu u bilinciyle, savafl m n her an n ideolojiklefltirme perspektifine sar lmal y z. flkenceci cellatlar n karfl s ndaki durufl, an'da de il, öngelen süreçlerde mayalanan boy verip flekillenen ve kökleflen s n fsal tavr n, tercihin do al mant ki sonucu-ürünüdür. Burjuva ideolojisi ve kapitalist sistemin iliflkilerinden kopuflman n düzeyi, besleyici zeminidir. S n fs zsömürüsüz dünyay yaratman n coflkulu at l m içindeki komünist savaflç, s n f n cüreti ve iradesiyle, kuflanarak yaflam n bütününde burjuvaziye ideolojik-siyasal sald r pozisyonundad r. Sosyalizme içtenlikle ba l, onu sevgi temelinde koruyan ve yaflayan bir partili kiflilik, ancak sosyalizmin düflünsel do rular olman n ötesine taflarak somut-yaflanan iliflkiler halini almas yla flekillenir. S n fa, sosyalizm düflüne, flehitlere, sosyalist de erlere ba l l m z güçlü duygular kadar bilimsel kavray fla, birikime kenetlemeli, düflmanla aray açmal y z. Günlük devrimci yaflam n örgütlenifli, teoriksiyasi donan m yükseltme temelinde flekilenme, yeniden ve yeniden örgütlenmede süreklili in yakalanmas d r devrimcili in güvencesi. Soylu kavgam z n sab rla, inançla örülü serüveninde, nice ac lar, yenilgiler ve nice zaferler yaflayaca z. S rt m zda umudun y ld z nak fll yükü, güneflin yolunda yürümeye devam ediyoruz. Gözlerimiz flafakta. Direncin öz suyuyla ar nd r p yüreklerimizi, düflman tarihin çöplü ünde hak etti i yere sürmenin inançl savafl m nda mütevaz yerimizi korumakta engel tan mayaca z. Ölümün kirli beyaz siluetini s rt m zda tafl y p giderken yenik düflmüyorsak cellatlara, bir direnç rma olup düfltü ündendir yüre imize umut. Yaralar sa al r, ac lar diner. Kavga ça l ça l akan, zirvelerden boflalan ça layanlarca sard nda milyonlar n yüre ini, kuflatt nda zulmün kanl kaleleri, dönüp bakaca z afl p geldi imiz, ad mlad m z yola. Lekesiz, ar duru bir yaflamsa sürdü ümüz; düflman sevindirmemifl, bir tek yoldafl yüre ine ac y, hüznü düflürmemiflsek, k vançla, coflkuyla, güvenle yürümenin mutlulu u her fleye de er

13 Mektuplar...Mektuplar... Mektuplar.. Direnç Kaynaklar m z Güçlendirelim S n flar savafl m n n kesin yenilgiye u ratma temelindeki do as gere i, savafl n en önlerinde dövüflen politik kuvvetler bak m ndan sorunun özü, kim kimi yenilgiye u ratacak sorusuna yaflamda karfl l k vermektir. Dolay s yla politik kuvvetler çarp flmas üzerinden süre giden s n f savafl m, her iki cephede de donan m yükseltmeyi koflullayan üst biçimler alarak kendi mecras nda ilerliyor. Komünist, devrimci örgütlenmeler ve savaflç güçlerin elimine edilmesi, yenilgiye u rat lmas, burjuvazinin ideolojik, politik, askeri, ekonomik tüm araçlar yla yöneldi i, her dönem yo unlaflt bir hedef. Komünist ve devrimci savaflç lar n katledilmesi, tutsak düflürülmesi ve ideolojik dokular n n bozularak mücadeleden kopar lmas, bu yok etme hedefinin önemli bir boyutunu oluflturuyor. Devrimci militan n, tutsakl k koflullar nda alaca tavr n temelini, bütün bir savafl m n o özel ve özgün an nda 'kimin kimi' yenece i, kimin ad na dövüflüldü ü oluflturur. Milyonlar ad na, milyonlar n öncü neferi olarak giriflilen bu çarp flmada kimin yan nda saf tutuca z? Ait oldu umuz, gelece in kurucusu olan s n f n m, yoksa zulmün ve sömürünün, insan n hiçleflmesi, ve özüne yabanc laflmas n n yegane sorumlusu, eskiyenin, çürüyenin kayna burjuvazinin mi? Her bir direnme örne i veya tavr, sosyalizm ad na burjuvazinin kale burçlar na dikilmifl bayrakt r. On y llar n kan ve can bedeli yarat lan de erlerine özveriyle, emekle sürdürülen insanlaflma mücadelesine sahip ç kmakt r. Boyun e mek ve çözülmek ise o somutta, an'da s n fa, de erlere ihanet etmektir. S n f bilinçli proletarya karfl s nda burjuvaziyi güçlendirmek; bireyin insanl k onurunu ve öz sayg s n tahrip etmektir. Gerçek bu denli yal n, saflar netken s n flar savafl m içinde, çözülmeler, dönem ve koflullara göre farkl düzey ve oranlarda da olsa yaflanmaktad r. Direnmenin, düflmana ininde yenilgiyi yaflatman n oldu u gibi, çözülmenin de temelinde ideolojik derinlik veya yüzeysellik; moral üstünlük veya psikolojik teslimiyet bulunuyor. Umudumuzun, öfkemizin, direncimizin beslendi i kaynak ideolojidir. Dolay s yla verdi kad n devrimciler, erkek egemen anlay fllara karfl. Ve özgürlük alevinin tutufltu u her yerde kavgada kad nlar, bin y llar n ezilmiflli ine, geleneksel kad n kimli ine karfl öyle ya da böyle kavgaya tutufltular. Hem kendileriyle, hem de erkek arkadafllar yla... Bu çat flma durumu hiç bitmedi, bitmezde. lerledikçe yenilendikçe, sorunlar da yenileniyor ve farkl çat flmalar bafll yor. De iflim bunu zorunlu k l yor. Kad nlar kendi özgürlüklerinin yakas na yap fl yorlar inatla. Ve kavgada gelifliyorlar, gelifltikçe büyütüyorlar kavgay. "Bu akflam da gönlünüzce bitmediyse gün/suçun yar s bizim yar s günün/ sanki yap n n tu las bizsek harc o/ onun da iyi olmas laz m." Evet kad n komünistler "suçun yar s bizim, yar s günün." Kad n komünistler bir çal flma alan tercih ederken neden milis faaliyeti öncelikli de ildir ya da hiç akla bile gelmez? Alt n kaz sak ne ç kar acaba? Yoksa erkek ifli gibi mi görülüyor? "Haydi can m sende" demeyelim. Öncelikle sorular ço altsak, aynaya baksak, ama ta derininden, flöyle gözümüzün içine içine, sonra yan tlar bulsak ve yaflama geçirsek. Sak n eski, ba r m za kök salm fl olmas n? Eskinin ortaya ç k fl biçimleri çeflit çeflittir, eski huzurla ölüp gitme istemez, ayak diretir, her yerde insan n yoluna ç k p k l ktan k l a girer. flte tam da bu yüzden iyi irdeleyelim. Örgütçü, propagandac, ajitatör oldu u gibi, milis yahut müfreze savaflç s, komutan olarak da varl klar n göstermeli kad n yoldafllar. Bu alan n üzerinden atlayamay z. Bunlara kimse itiraz etmeyece ine göre, mevcut durumu nas l izah edece i? Asl nda sorunun temel nedenlerinden birini yönelim eksikli i oluflturuyor. Kuflkusuz bunda Partimizin 2. ve 3. Kongreler aras dönemde körelen yanlar, askeri mücadele biçimlerini kullanma ve askeri araçlar edinme konusundaki geriye düflüflü vb. de önemli bir role sahiptir. Fakat günümüz aç s ndan temel sorunu bireysel ilgi ve yönelim temelinde ele almak çok daha yerinde olur. Tabii örgütsel teflvik, e itim ve yön verme de ihmal edilmemek kayd yla

14 Sorunun ikinci bileflimine gelelim. Kad nlar n bu alandaki edilgenli inin bir nedenini yukar da vurgulad k. Salt buna s narak aç mlamaya çal flmak, olsa olsa kendinden kaç fl olarak tan mlayabilece imiz bir durum olur. Sorunumuz kaç fl de il, aflmak ise o zaman haydi yoldafllar, tereddütsüz yatal m ameliyat masas na... Öncelikle günümüzde komünist kad n n kendine çizdi i s n rlar irdelemek gerekiyor. Bu s n ra yezidi çemberi de diyebilirsiniz, yahut sindrella gibi hâlâ d flar dan bir fleylerin kendi yaflamlar n dönüfltürmesini bekleme, isteme de diyebiliriz. Kapitalist dünyada kad nlar, memurluk, sekreterlik, e itim ve sosyal hizmet alanlar n n tercih ediyorlar. Konuya iliflkin yap lan araflt rmalar n sonucu böyledir. Bu araflt rmalar diyor ki, "kad nlar ayr ca iktidardan aktif olarak kaçmaktad r". Yine "ordudaki kad nlar üzerine bir de erlendirme adl raporda, kad nlar n ordudan kaçmak için hamileli i bir silah gibi kullanmas ndan bahsediyor. Tüm bunlar n alt nda yatan nedenleri ise, öz-sayg yoklu u, baflarma korkusu, özgürlük korkusu, ba ml kiflilik vb. biçimde s ralayabiliriz. Bir di eri bin y llar n beyinlere kaz nm fl bilinci; savafl erkeklerin iflidir ezberidir. flte yy' n "ça dafl-uygar" kad nlar n n somut durumunun tablosu. Eh iflte kapitalizmin uygarl bu kadar olur deyip geçmeyin lütfen! Evet, iki yüzlü kapitalizmin sonuçlar d r bu berbat tablo. Özel mülkiyet dünyas varoldukça gerçek eflitlik sa lanamaz ve kelimenin tam anlam yla özgürleflmifl bir kad n ve de erkek ç kmaz. Biz komünistler de, bu toplumsal gerçe in d fl nda de iliz ve fanusta yaflam yoruz. Devrimci olmak, kapitalizmin barbarl na karfl koyuflla, özel mülkiyet dünyas n n reddiyle bafll yor. Devrimci olmak, sadece yeniye aç lan kap dan at lan ilk ad md r. Yeni kad n ve yeni erkek buradan ad m ad m yürüyerek gelifliyor. flte bu yüzden, günümüz kad n n n kendine çizdi i s n rlardan, yani yezidi çemberinden, komünist kad nlar maalesef muaf de ildir. Bunu görmek için kendi tablomuza bakmak kafi. Komünist kad n, örgütçülük, ajitasyon, propaganda gibi alanlarda iddias n kuflan yor ve varl n tart flmas z kabul ettiriyor. Gel gelelim, alan ne hikmetse, demokratik kad n çal flmas yapanlar ve yerel parti çal flmas yapanlara dar gelebilmektedir. Bunda yeni alanlara aç lmay p, tan d k yerlere tak l p kalan demokratik çal flman n bir sorunu oldu u kadar, alandaki her kad n örgütleyece ini sanan ve her kad n iliflkisine k skançl kla sar l p "vermeyen", demokratik çal flma aktivistlerine bürokratik engeller ç karan yerel parti kuvvetlerinin de sorunu vard r. Burada bir yaklafl m ve yöntem sorunu oldu u aç kt r. Bu sorun, bütün parti aktivistleri ve örgütlerinin demokratik kad n kitle çal flmas na d flardan de il de içerden bakmas yla, en az ndan anlay fl düzeyinde çözülür. Her yerelde, her alanda ayr olarak gelifltirilecek demokratik kad n örgütlenmelerinin partinin kitleler içerisindeki bir kazan m oldu u, üstelik bu örgütlenmelerin oluflumunda her alandaki komünistlerin do rudan görevli say ld san r z ki unutuluyor. Sadece bir örgütlenme yöntemi olarak düflünülse bile, her yereldeki emekçi kad n iliflkilerini kazanmak için, mevcut parti örgütlenme aflamalar n n yetmeyece i ve kazan c l k alan n geniflletmek, her düzeye inebilmek için farkl -dolayl örgütlere ihtiyaç oldu u görülecektir. Bu dolayl örgütler, do rudan parti örgütleri da ld, k r ld koflullarda dahi, partinin emekçi kad nlar içerisindeki etkinli inin güvencesi, istikrar ve taze kan deposu olacakt r. flte tam da bunun için, demokratik kad n çal flmas n n sorunlar bütün parti gövdesinin sorunlar d r. E er, emekçi kad n kitlelerinin komünist etki ve müdahaleden uzak, demokratik bir çat alt nda ba ms z olarak örgütlenerek, bir ayaklanma günü gelip devrime kat laca n sanm yorsak, her durumda ilgi ve iliflkiyi sürekli k lmak zorunday z. Bu, demokratik kad n mücadelesine iliflkin eylemlere istikrarl bir kat l mla, kurum çal flmas n n mevzi kazanmas na destekle ve bu çal flma üzerinden do acak olanaklar s n f ç karlar do rultusunda etkin tarzda de erlendirmekle gerçeklefltirilebilir. Sonuç olarak, komünist kad n çal flmam z n sorunlar kitle çal flmas ve örgütlenmesinde kilitleniyorsa, bunun anahtar, iki kanaldan yürütülen çal flmam z n kendi rolünü etkin tarzda oynamas olacakt r. Buradan bakarsak, demokratik alanda çal flma yürüten komünist kad nlar n görevi, etkinlik sergilerken destek beklememek, say l kuvvetlerle ya da tek bafl na da olsa srarla yürümek; ikinci kanaldaki yani partinin di er alan çal flmalar ndaki komünistlerin görevi de demokratik kad n çal flmas na aktif tarzda kat lmak, desteklemek ve oradan komünist kad n çal flmas n gelifltirmektir. Kanallar n ayr l bir yöntem ve yaklafl m sorunu yaratmamal, demokratik kad n çal flmas kanal n n mutlak biçimde komünist çal flman n kanal yla birleflti i unutulmamal d r. Demokratik kad n çal flmas komünist kad n çal flmas n n etkin bir kitle örgütlenme biçimidir. Yani ayr l k genifllemek içindir, birlik güçlenmek için. Öyleyse ayr lal m ve geniflleyelim; birlefltirelim ve güçlenelim. Parti bütününün her bir parças n n, emekçi kad nlar devrime çekme mücadelesinden azade olmad n bilerek... Her parçan n kendi rolünü baflkas na devretme saçmal na düflmeyerek... Yöntemi ve iradeyi elden b rakmad m zda kazanaca m za inanarak

15 yak ndakilerin bir araya getirilmesinden oluflan örgütlenmelerle geliflemez. Demokratik kad n kurumlar n n, ne ölçüde kitle örgütü oldu unun göstergesi, hedef kitlesi içinde ne kadar örgütlü oldu udur. Bunu sa lamak için hedef kitleye srarla gitmek, daha berrak ve kat bir ifadeyle "dönmemek üzere gitmek" gerekir. Nitekim, demokratik kurum çal flmas nda, siyasal ajitasyon faaliyeti yoluyla kitlelere gidifl söz konusudur, ama kitle içerisinde yerleflmek, örgütlenmek bak m ndan ciddi bir sorun yafland gözard edilemez. Bu nedenledir ki, örgütlenmenin kitle ayaklar, do rudan kitle içerisinde oluflturulmal d r. Bu çal flma istikrarl tarzda sürdürüldü ü ve kad n kitleleri içerisinden yeni güçler kazan ld koflullarda gerçek bir geliflmeden söz edilebilir. Ve ancak böylece, demokratik kurum çal flmas n gelifltirmek için partiden "yeni transferler bekleme sendromun dan ç k labilir. Ancak böylece, ciddi eylem aflamalar nda, eylemin baflar s için "takviye eylemci kuvvet" alarm vermekten kurtulabilinir. Birçok yerde yeni bafllang çlar n yap ld flu dönemlerde, nas l bafllarsak öyle gidece ini unutmamal, kitleler içinde bafllamakta ve orada yürümekte srar etmeliyiz. Sorunun Öteki Boyutu Evet, sorunun bir boyutu daha var. Bu boyutu, komünist kad n çal flmas n n di er bölükleri oluflturuyor. Yani parti çal flmas n n farkl kesimlerini ifade eden ama emekçi kad n çal flmas na her koflulda ilgi göstermesi gereken bölükleri. Meselenin bu cephesinden bakt m zda, ilk baflta soruna karfl bir ilgi uyan fl ama ilerleyen süreçte bu ilgide bir düflüfl görürüz. Parti kuvvetlerinin, demokratik alanda komünist kad n çal flmas yla do rudan sorumlu olmayanlar aç s ndan, son dönemde sorunu ve çal flmay tümden bu alandaki kuvvetlere havale etme yaklafl m belirginleflmektedir. Varolan kurumlaflmalar ve kurum üzerinden sürdürülen çal flmalar sanki yeterli görülmekte ve anlafl ld kadar yla bir rahatl k yaratmaktad r. Örne in parti kad n komisyonlar kurmakta ne aflamaya geldi imiz, demokratik kurum çal flmas n desteklemekte ve "etkilemekte" ne kadar baflar l oldu umuz sorular n n karfl l boflluktad r. Oysa ki, demokratik alanda yürütülen kitle çal flmas na en fazla ilgi göstermesi ve o alan n olanaklar na dikkat kesilmesi gerekenler komünistlerdir. Üstelik bunu sadece demokratik alanla do rudan iliflkili kuvvetleri üzerinden de il, her kesimden her aç dan yönelerek yapmal d rlar. Ancak bu konuda da birinci bafll k alt nda vurgulad m z sorunun tersinden bir yaklafl m söz konusudur. Yani demokratik çal flma içerisindeki kuvvetlerin nas l kendi olanaklar yla kitleye gitme ve art kazan m elde etme sorunu varsa, partinin di er alanlardaki kuvvetlerinin de demokratik alan n olanaklar na gitme ve o olanaklar besleme sorunu vard r. Kad n çal flmam zda alanlar aras ndaki bu kopuklu un giderilmesi, önemli bir sorunun giderilmesi demektir. liflkilenme sistemindeki bu kopukluk, yer yer ayn kolektif çal flman n bileflenlerini, "farkl dünyalar n insanlar ym fl" gibi karfl karfl ya da getirebilmektedir. Örne in parti çal flmas n n oldu u bir teori ve askeri alan pek tercihleri de il. Her iki alanda da yoklu unu basit gerekçelerle, tarihsel kökenine inmeden aç klayamay z. Silah kuflanmak, savaflmak erkekli in nam, erdemi olagelmifltir bin y llard r. Silah kuflanan kad n ise, "erkek gibi kad n" diye tan mlan r. Bu geleneksel zihniyetin bir yan lg s olarak da askerlik, savaflmak erkek ifli olarak görülür. Bu anlay fl n bir di er çarp k bir yan lg s da askeri savafl m n kad n erkeksilefltirdi idir. fiu gerçe e de de inmeden geçmeyece iz, silahl savafl m veren devrimci örgütlerde yer yer erkeksileflen kad nlar görmek söz konusudur. Geleneksel zihniyetin farkl aç dan yans mas d r bu. Komünist kad n erkek karikatürlü ünü reddederek, kendi kimli iyle, emperyalizme, faflizme ve her türden gericili e karfl savafl m n öznesi olmal d r. Bu alanda da varl n göstermeli ve yön tayin edici rol oynamal d r. Bunu sindrella misali, d flar dan sihirli bir de ne in kendisine de dirilmesini bekleyerek de il, kendi gücüne inanarak ve güvenerek baflaracakt r. Kad n komünistler, silah da kalemi de iyi kullanmay görev edinmeliler kendilerine. Bu hem haklar d r, hem de gerekli potansiyele sahiptirler. Yeter ki aç a ç karmay bilsinler. stesinler ve kendilerine güvensinler. Rosa'lar, Clara'lar, Kolantai'ler, Tanya'lar, Sena Meydli ler, Zilan'lar, Günefl'ler, Sibel ler, Sabahat lar, Ayfer ler, Barbara lar bunu yazd lar tarihe. Devrimi örgütlerken vazgeçilmez olan milis gerçe i hayat n, gö ün ve toplumun yar s olan kad n hakk nca kapsamazsa hep eksik kalacakt r. Elbette, milis ve müfrezeyi erkek ifli gördükçe kad n komünistler de özgürleflmek için gerekli baz önemli zirvelerden uzak kalm fl olacaklard r. Art k teorimiz yaflam n tam ortas na oturmak zorundad r. Kad nlar n milis faaliyetinde yer almalar nda, Partimizin bunu teflvik etmesi özel bir öneme sahiptir. Komünist kad n, tarihte oynayaca rolün bilincini ve eylemini kuflanarak ç tay yükseltmeli. Teoriye ve askeri faaliyete ilgisini, yönelimini yo unlaflt rmal. Unutmayal m ki gün bize ba l, bunu bilincimize kaz yal m! 18 15

16 Demokratik kad n hareketinde son dönemde belirginleflen dinamizm... Kad n kurumlar ndaki somut toparlanma prati i ve devrimci yap larda kad n çal flmas na karfl uyanan ilgi... Ço alan kad n platformlar... Geniflleyen ittifak kuvvetleri ve politik sahnede önemli yer tutan ortak kampanyalar... Öznel aç dan bak ld nda, komünist kad nlar n öncülü ündeki demokratik örgütlenmenin yay l fl ve geliflen kurumlaflmas... Kad n politikas n n emekçi karakterini koruma, güncellefltirme ve ideolojik mücadeleyi etkin politik duruflla besleyerek, demokratik kad n hareketinde, kapsama ve yönlendirme gücü yüksek bir yer edinme... Bununla birlikte, kitlesel demokratik kad n hereketi içerisinde komünist hegamonya sorununun çözümüne yatk n bir haz rl k ve yap lanma... Belki ço alt labilir, ama temel özellikleriyle ele al nd nda s rayla yap lan bu saptamalar n her biri, kad n kitle hareketinin ve komünist öncünün hareket içerisindeki yerinin somut ifadeleridir. Toplam olarak bak ld nda, bu tablodan genele iliflkin ç kar lacak sonuç, öznesi ve nesnesi iyice belirginleflen ve ba r nda gelece e dönük geliflme potansiyeli tafl yan bir kad n kitle hareketinin serpilmekte oldu udur. Öznel aç dan ise komünist kad nlar n öncülü ündeki demokratik kurumlaflma kesintisiz bir yay lma göstermifl, merkezi örgütlenmesini tamamlam fl, daha planl ve s n f mücadelesiyle do rudan iliflkiler kurmakta atak bir siyasi durufl göstermifltir. Bütün bunlar, örgütsel ve k smi siyasal bir travma yaflayan emekçi kad n çal flmas n n art k "iyileflti ini" gösterir. Ne var ki, bu iyileflmenin nekahati uzun süren bir iyileflme oldu unu görmeden geçemeyiz. Çünkü genel olarak kaydedilen baflar lar, hala bir tatmin duygusu yaratmaktan uzakt r. Kafalardaki "hala bir fleyler eksik" duygusunun ya da bitmeyen gerilimin anlam çok aç k ki nekahati aflamamakt r. Evet, kabul edelim ki, as l hastal n afl ld koflullarda hissedilebilecek fleylerdir bunlar; ama "daha iyi" olamaman n getirdi i sonuçlard r ayn zamanda. Yani bu tür s k nt lar atabilmek için daha iyi olmak, daha iyi olabilmek için de hastal n üstüne srarla gitmek gerekir. T kan kl k nerede? Mevcut durumda çal flman n k r lma noktas -ya da hastal n tümden tedavi edilece i nokta- kitlelere gidifl ve sonuç alma sorunlar d r. Komünist kad n faaliyetinin kitlelere gidifli örgütlemek üzere konumlanan demokratik kad n kurumlaflmas n etkin tarzda de erlendirememesi, kitlelere aç lma ve ürün alma (örgütlenme) sorununu do rudan belirlemektedir. Bu konuda, kurumun, kitle çal flmas na kilitli örgütsel do rultusundaki oturmam fll k önemli bir pay sahibidir. Cümleyi, çal flmadaki komünist kad nlar n sorunda önemli pay sahibi oldu u biçiminde de okuyabiliriz ve bir örgütçülük-yönlendiricilik sorunu oldu unu söyleyebiliriz. Geliflmeler Ifl nda Emekçi Kad n Çal flmas na Bak fl Yürütülen çal flman n "özgünlü ü" defalarca yinelenmesine ra men, pratikte hala bildik tarz n etkin oldu u görülebilir. Örgütlenme ve örgütlenmeye yaklafl m tarz, al fl lm fll n d fl na ç kmakta epeyce zorlan yor. Dolay s yla, politika ve eylem tarz ndaki özgünlüklerle "idare eden" bir pratik ç k yor ortaya. Oysa ki, kendi kitlesini, kendi örgüt sistemini yaratmazsa, politikadaki ve eylemdeki özgünlü ün fazlaca bir anlam kalmayacakt r. Demokratik kad n çal flmam z n temel sorunu da, kendi kitlesini yaratma ba lam nda tak l p kald, bildi inden ya da bu zamana kadar yapt ndan flaflmama durumudur. Örgüt ve kitle çal flmas bak m ndan eskiye göre derli toplu görünen tablo bizi yan ltmas n. Bu, sadece toparlanm fll ifade eder, kendini aflm fll de il. As l gerçek, hala genifl kitlelere aç l nmad, örgütlenme a rl kl bir atak gelifltirilemedi idir. Özgün siyasal ajitasyon faaliyeti konusunda kötü bir yerde olundu u söylenemez. Ajitasyon ve k smi olarak da propaganda çal flmas bak m ndan olumlu ve genifl bir aç l m söz konusudur. Ancak, kuvvet kazanmak bak m ndan verili olanla s n rl l k henüz yakay b rakmam flt r. Çal flman n devam için hala "toparlanm fl" kuvvetler üzerinden plan yapma, zaten haz r olan yeniden toparlama, bunu yaparken kazan lmas gerekene yönelmeme sorunu, bir k s r döngü riskini de do urmaktad r. Mücadele, demokratik kad n çal flmas ve örgütlenmesini, kolektifin kazan lm fl kuvvetlerini derleyerek yürütece ini sananlar fena halde yan ltacakt r. Unutulmamal d r ki, demokratik kad n çal flmas, kolektifin kitleler üzerindeki etkisini de erlendirmek için de il, kitleler üzerinde kolektifin de erlendirebilece i bir etki yaratmak için vard r. Bu varl n anlam ve güvencesini sa layacak olan ise, ba ms z tarzda kad n kitlelerine gitmek ve ulafl lmam fl olana ulafl p, örgütlemeyi baflarmakt r. Nas l m? Çal flman n oldukça genifl hareket alan ve olanaklar n etkin tarzda de erlendirerek; dar çal flma dönemlerinin getirdi i eklem tutuklu unu öncü örgütçü tav rla tedavi ederek... "Yerimiz dar" serzenifllerinin art k nesnel hiç bir hükmünün kalmad n iyi kavrayarak... fiimdi yap lmas gereken, örgütlenme anlay fl ve perspektifine uygun bir pratik aç l m sergilemektir. Her bölge, mahalle, fabrika ve çal flma alanlar nda örgütlenmeye dönük h zl ad mlar n at lmas demokratik kad n çal flmam z bak m ndan bir zorunluluktur. E er çal flman n temel mant, kitle örgütlenmesi ve eylemine dayan yorsa, buna uygun örgütlenme modellerinin zorlanmas gerekir. Buradan hareketle, örgütlenmede, merkezi olanlardan daha çok, yerleflim ve üretim alanlar na dönük birim, komisyon, çal flma grubu türünden biçimlere a rl k verilmesi do ru olur. Demokratik kad n çal flmam z, kitleyi, oluflturulan kurumsal merkezlerde örgütlemeyle (konumland rma, düzenleme, çal flt rma) kendisini s n rland rmamal, "yerinde örgütleme", "giderek örgütleme" çizgisini mutlaka yüksek bir baflar yla uygulanmal d r. Bilinmelidir ki, bir çok yerde inflaa edilen kad n kurumlar, genel siyasi etkiyle ya da kitlelerden kopuk, fiziksel olarak kuruma yap fl k, en 16 17

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

Yeniflemeyen Zarlar B:

Yeniflemeyen Zarlar B: Yeniflemeyen Zarlar Ahmet, Belgün den daha uzun boyluysa, Belgün de Cemal den daha uzun boyluysa, Ahmet, Cemal den daha uzun boyludur, önermesi hiç kuflkusuz do rudur. Çünkü A > B ve B > C eflitsizliklerinden,

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK Atatürk çocuktu: Yenili in, dönüflümün y lmadan ard nda koflabilen, düfl dünyas genifl, merakl, araflt ran. Atatürk çocuktu ve cumhuriyetin çocuk kalmas n istedi hep: Her dem taze,

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER nternet, her fleyi de ifltirdi Hat rlamak ve zihnimizi kullanmak konusunda, geleneksel yöntemlerimizden h zla uzaklafl yoruz. Be endi imiz bir yeme in tarifini,

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

Ard fl k Say lar n Toplam

Ard fl k Say lar n Toplam Ard fl k Say lar n Toplam B u yaz da say sözcü ünü, 1, 2, 3, 4, 5 gibi, pozitif tamsay lar için kullanaca z. Konumuz ard fl k say lar n toplam. 7 ve 8 gibi, ya da 7, 8 ve 9 gibi ardarda gelen say lara

Detaylı

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlat n z. Bunu yüreklere yerlefltirmek için elveriflli

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz: Yorumlar: Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz: Ekibin yapt n görmekten en çok hoflland m fley: Ekip Yönetimi çin Araçlar 85 EK P K ML DE ERLEND RMES Ekibinizin

Detaylı

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ MO Ö renci Üye Kurultay 2004 12 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma lker GÜNDEZ Kurultay Sekreteryas

Detaylı

TOPLUMSAL ETK NL KLER

TOPLUMSAL ETK NL KLER 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETK NL 8 MART DÜNYA EMEKÇ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS SAVAfiA HAYIR M T NG 398 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETK NL 400 STANBUL SERBEST MUHASEBEC MAL MÜfiAV RLER ODASI ISTANBUL CHAMBER OF CERTIFIED

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i Parti içi disiplin mekanizması (cinsel taciz, aile içi şiddet vs. gibi durumlarda işletilen) AKP CHP MHP BBP HDP Parti içi disiplin

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

Kavgam z Her Yerde Sürecektir Yoldafllar

Kavgam z Her Yerde Sürecektir Yoldafllar Kavgam z Her Yerde Sürecektir Yoldafllar Daima Bizimlesiniz, Daima Sizinleyiz! BÜTÜN ÜLKELERN fiç ER B RLEfiiN Say : 41 Temmuz PART N N A ustos 2003 SES 1.000 TL MARKS ST LEN N ST KOMÜN ST PART MERKEZ

Detaylı

DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği

DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği kazanmıştır. Özel mülkiyet ilişkilerine dayalı düşünce biçimi

Detaylı

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Olas l k Hesaplar (I) Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Örne in tavla ya da kâ t oyunlar oynarken. ki kap ya üstüste birkaç kez gele atmayan tavlac görmedim hiç. fianss zl

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınların Yaşam Koçu Tuğba Güneş, kadına şiddetti ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldıracak önlemler alınması gerektiğini söyledi. Kahramanmaraş ın tek yaşam ve wellness

Detaylı

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan. EVOK Güvenlik, ülkemizde büyük ihtiyaç duyulan güvenlik hizmetlerine kalite getirmek amac yla Mustafa Alikoç yönetiminde profesyonel bir ekip taraf ndan kurulmufltur. Güvenlik sektöründeki 10 y ll k bilgi,

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) I Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alapl MYO Ö retim Üyesi GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) II Yay n No : 2323 Hukuk Dizisi : 1151 1. Bas - Eylül 2007 - STANBUL 2. Bas - Ekim

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z Yoksulun fians Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z sonuca geçelim: Teorem. Yoksulun zengine karfl flans yoktur. Bu çok bilinen teorem i kan tlayabilmek için her fleyden önce önermeyi

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

29 Ekim coflkusu. 25-29 Ekim 2008. Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

29 Ekim coflkusu. 25-29 Ekim 2008. Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek 25-29 Ekim 2008 Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek PDF 28 Ekim 2008 Sal Kongrenin perde arkas Çukurova Patoloji Derne i'nin Patoloji Dernekleri Federasyonu ile ortaklafla düzenledi i kongrenin perde

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler Endüstri Mühendisliğine Giriş Jane M. Fraser Bölüm 2 Sık sık duyacağınız büyük fikirler Bu kitabı okurken, büyük olasılıkla öğreneceğiniz şeylere hayret edecek ve varolan bilgileriniz ve belirli yeni becerilerle

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Otopsi Cengiz Özak nc JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Amerikan And : Herkes için adalet ve özgürlükle bölünmez tek ulusa dayanan Cumhuriyet e ve bayra ma ba l olaca ma and içerim. Yer

Detaylı

Atatürkçülük ve Türk Devrimleri nin Tamamlay c lkeleri

Atatürkçülük ve Türk Devrimleri nin Tamamlay c lkeleri Atatürk ün Dünyas Cengiz Önal Bence; bir millette flerefin, haysiyetin, namusun ve insanl n vücut ve beka bulabilmesi, mutlaka o milletin özgürlük ve ba ms zl a ve ça dafl olmas yla mümkündür. Ben flahsen

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm. Yazar Dede ve Torunlar Muzaffer zgü Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm. Buraya yak n market var m dil, markete gidece iz de?.. diye sordu. Annem kap ya geldi. Selma Han

Detaylı

Yaz ma Aziz Nesin in özyaflamöyküsü Böyle Gelmifl Böyle

Yaz ma Aziz Nesin in özyaflamöyküsü Böyle Gelmifl Böyle Aziz Nesin in Darüflflafaka ya Girifli Yaz ma Aziz Nesin in özyaflamöyküsü Böyle Gelmifl Böyle Gitmez den bir al nt yla bafllayaca m. Ailesi Heybeliada ya tafl nm flt r. Y l 1926. Babam n nerde oldu unu

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

Koçun Kendisini De erlendirmesi çin Kontrol Listesi

Koçun Kendisini De erlendirmesi çin Kontrol Listesi Koçun Kendisini De erlendirmesi çin Kontrol Listesi Afla daki sorular etkin bir koç olabilmek için ihtiyaç duyulan beceri ve niteliklerle ilgilidir. Koç olarak kendi etkinli inizi de erlendirmek için bu

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

YÖNET M KURULU RAPORU

YÖNET M KURULU RAPORU YÖNET M KURULU RAPORU De erli Ortaklar m z, fiirketimizin 37. Ortaklar Genel Kurulu na hofl geldiniz. Hepinizi sayg ve sevgi ile selaml yorum. Yaflad m z geliflmeler ile, ülkemiz 2004 y l nda s k s k dünyan

Detaylı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler 1.Temel Kavramlar Abaküs Nedir... 7 Abaküsün Tarihçesi... 9 Abaküsün Faydaları... 12 Abaküsü Tanıyalım... 13 Abaküste Rakamların Gösterili i... 18 Abaküste Parmak Hareketlerinin Gösterili i... 19 2. lemler

Detaylı

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. Dr. Bar fl Ayd n Fevzi Pafla Cad. 3. Say lardan sonra s ra bildirmek için konur. Sonucu ilân ediyorum: 1. Ali, 2. Kemal, 3. Can oldu. Hepsini tebrik ederim. Virgül (,)

Detaylı

Bir tavla maç 5 te biter. Yani 5 oyun kazanan ilk oyuncu

Bir tavla maç 5 te biter. Yani 5 oyun kazanan ilk oyuncu Bir Tavla Sorusu Bir tavla maç 5 te biter. Yani 5 oyun kazanan ilk oyuncu tavla maç n kazan r. Kimi tavlac lar maç n 5-4 bitmesine raz olmazlar, aradaki fark n en az 2 olmas n isterler, 6-4, 7-5, 8-6 gibi...

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir Saymak San ld Kadar Kolay De ildir B ir matematikçinin bir zamanlar dedi i gibi, saymas n bilenler ve bilmeyenler olmak üzere üç tür insan vard r Bakal m siz hangi türdensiniz? Örne in bir odada bulunan

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad OTOPS Cengiz Özak nc 1965 ten Günümüze DÜNYA DA VE TÜRK YE DE LK KEZ! İngiliz Devlet Arşivlerinden Gizli Belgelerle Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad Türkiye ye yöneltilen suçlama; özetle

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar Kazand ran Güç Mercedes-Benz orijinal ya lar arac n z üreten uzmanlar taraf ndan, gelifltirilmifltir. Mercedes-Benz in dilinden en iyi Mercedes-Benz

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE Ü N T E L E N D R L M fi Y I L L I K P L A N ARAÇ GEREÇLER, YÖNTEM VE Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, proje ve performans formlar, resim kâ - d, boya, sözlük, yaz m k lavuzu Gözlem ve inceleme, tart

Detaylı

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Araştırma sonucu Göteborg daki anaokulları ve aile yuvaları ( familjedaghem) faaliyetlerinde kalitenin geliştirilmesinde kullanılacaktır. Soruları ebeveyn veya veli olarak

Detaylı

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Staj Yönergesi Aralık 2007 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Staj Yönergesi Aralık 2007 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ AMAÇ Madde 1- Bu yönergenin amacı; Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin eğitim-öğretim döneminde kazanmış oldukları bilgi, beceri

Detaylı

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Atatürk ün Dünyas Cengiz Önal 64 Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Han mlar, Beyler! stanbul dan geliyorsunuz. Hofl geldiniz. stanbul un fl k ocaklar n temsil eden yüce heyetiniz karfl s

Detaylı

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman TABOY HASTA Vitaboy çok kötü bir rüya görüyordu. Rüyas nda karanl k bir yerdeydi. Kimse onun sesini duymuyordu. Yata nda k vran yordu. Birden uyand. Bütün bunlar bir rüyayd. Fakat kendini çok yorgun hissediyordu.

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

Yoga. Beden Ruh ile Bulufluyor

Yoga. Beden Ruh ile Bulufluyor Beden Ruh ile Bulufluyor Düzenli bir flekilde Yoga Hareketleri (Asanalar) yapan bir insan sadece her bir kas n esnetip güçlendirmekle kalmaz ayn zamanda daha iyi uyur metabolizmas n gelifltirir ve ideal

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

20 EKİM 2009 SALI IMF DÜNYA BANKASI TOPLANTILARI SAYI 2

20 EKİM 2009 SALI IMF DÜNYA BANKASI TOPLANTILARI SAYI 2 20 EKİM 2009 SALI IMF DÜNYA BANKASI TOPLANTILARI SAYI 2 Devlet Bakan ve Baflbakan Yard mc s Sn. Ali Babacan, IMF ye güvenmedik demedim IMF ye güvenmedi imiz için anlaflma imzalamad k fleklinde baz bas

Detaylı

NTERNET ÇA I D NAM KLER

NTERNET ÇA I D NAM KLER Mustafa Emre C VELEK NTERNET ÇA I D NAM KLER www.internetdinamikleri.com STANBUL-2009 Yay n No : 2148 letiflim Dizisi : 55 1. Bas m - stanbul - Haziran 2009 ISBN 978-605 - 377-066 - 4 Copyright Bu kitab

Detaylı

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan Gizli Duvarlar En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan biridir. Örne in, A noktas ndan yay lan fl k B noktas na gitmek için sonsuz tane yol aras ndan en az enerji harcayarak gidece i

Detaylı

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? Yahya ARIKAN* Günümüzde; finansal anlamda ülkeleraras s n r n ortadan kalkmas, teknolojinin geliflimi ve bilgi toplumunun s n rs z imkânlar ile zaman ve mekân

Detaylı

I. Bölüm. letiflim Kuracak Bir Dil Kullan n

I. Bölüm. letiflim Kuracak Bir Dil Kullan n I. Bölüm letiflim Kuracak Bir Dil Kullan n Tafllar ve sopalar kemiklerimizi k rabilir, ama sözler kalbimizi k rar. -ROBERT FULGHUM 1 Dil üstad William Safire a bir seferinde sormufllar: Özensiz iletiflimin

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama DE/11/LLP-LDV/TOI 147 420 Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama 1. Adınız: 2. İşletmenin Adı: 3. Tarih: Evet Hayır Bilmiyorum 1. Mevcut işinizde mesleki eğitim fırsatlarına erişebiliyor musunuz?

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

Endüstri 4.0. nsanl n Gelece i. Tümüyle bilgisayar

Endüstri 4.0. nsanl n Gelece i. Tümüyle bilgisayar Endüstri 4.0 ve nsanl n Gelece i Tümüyle bilgisayar 40 y l içinde sistemli ve yapay insanlar n yapt zeka donan ml makinelerin, üretim ve hatta bilgisayarlar n her ifli makine ve hizmet sektöründe çal flmas

Detaylı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba 1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama

Detaylı

Sonlu bir kümenin eleman say s n n ne demek oldu unu

Sonlu bir kümenin eleman say s n n ne demek oldu unu 30. Cennete Hoflgeldiniz! Sonlu bir kümenin eleman say s n n ne demek oldu unu herkes bilir. Örne in, {0, 2, 6, 7, 13} kümesinin 5 eleman vard r. Bu say m z n kapak konusunda, sonsuz bir kümenin eleman

Detaylı

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ 22 Mayıs 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28300 Kafkas Üniversitesinden: YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor Ekim 14, 2011-2:43:35 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Bedensel, işitme ve görme özürlüler kendi içinde sınava tabi tutulacak. 2012 yılının ilk çeyreğinde

Detaylı

işçiokulu FASİKÜL 7: Sendika nedir? Sendikalar ne işe yarar? Sendikalar: dün, bugün, yarın

işçiokulu FASİKÜL 7: Sendika nedir? Sendikalar ne işe yarar? Sendikalar: dün, bugün, yarın işçiokulu FASİKÜL 7: Sendikalar nasıl doğdu? Günümüze kadar nasıl geldi? Kapitalizm yaşamak için emek gücünü ücret karşılığında sermaye sahibine satmak zorunda kalan işçi sınıfının tarih sahnesine çıktığı

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 18 Mart 2016 İstanbul, Hilton Hotel Harbiye Sayın Büyükelçiler, Değerli Konuklar, 2009 yılında

Detaylı

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin Dünyan n En Zeki nsan Matematikçilere Karfl Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin büyüklü ü oldu. Arabalar, binalar, Coca Cola lar, al flverifl merkezleri, insanlar... Her fley

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU? HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU? Rıza KARAMAN Kamu İhale Mevzuatı Uzmanı 1. GİRİŞ İdareler, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarına çıkarken

Detaylı

5651 Sayılı Kanun. 5651 Sayılı Kanun Maddesinin Amacı

5651 Sayılı Kanun. 5651 Sayılı Kanun Maddesinin Amacı 5651 Sayılı Kanun 5651 Sayılı Kanun Maddesinin Amacı Kanun maddesi internet erişiminin kontrol altına alınmasını amaçlamaktadır. Bu sayede internet üzerinden işlenen bilişim suçlarının önemli ölçüde önüne

Detaylı