İSTİKLÂL MARŞI. MEHMET ÖNAL Doç. Dr.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İSTİKLÂL MARŞI. MEHMET ÖNAL Doç. Dr."

Transkript

1 İSTİKLÂL MARŞI MEHMET ÖNAL Doç. Dr. Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal, Hakkıdır, Hak ka tapan, milletimin istiklâl! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım; Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Mehmet Önal, İstiklâl Marşı, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, S. 121, Mart 2010, ss Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar. Medeniyyet! dediğin tek dişi kalmış canavar? 33

2 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va dettiği günler Hak kın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Rûhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli; Değmesin mâbedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar ki şehâdetleri dînin temeli, Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım; Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır rûh-i mücerret gibi yerden na şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl; Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl! Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk a tapan milletimin istiklâl! B da müeessiri, şahsiyeti ile Türk tarihinin altın ir özge edîb, vakar ve haysiyet âbidesi Mehmet Âkif Ersoy, sadece İstiklâl Marşı adlı eseri ile değil, Safahat adlı kitabı, nesirleri, çevirileri ve bunlardan sayfalarında yerini almış bir münevverdir. Onun özellikleri ve vasıfları hakkında mütefekkir, dâvâ adamı, yazar, şair, devlet adamı... gibi daha pek çok sıfat kullanmak mümkündür. Mehmet Âkif, çok çeşitli yönleri ile milletimize ışık tutmuştur ve eserleriyle bizleri aydınlatmaya devam etmektedir. İstiklâl Marşı, Türk milletinin en büyük ve en yaygın müşterek değerlerinden biridir. Çok farklı görüşleri paylaşan demokrasi yapısının içinde bir millî mutabakat metni aranırsa, bunlardan biri, belki de en çok kabul göreni, İstiklâl Marşı olacaktır. Araştırıcılar, İstiklâl Marşı nın değerini iki önemli başlık altında toplarlar: Tarihî oluşundan kaynaklanan değeri ve edebî metin olarak muhtevâ, şekil ve âhenk terkibindeki mükemmeliyet... Hiç şüphesiz bu değer yargıları incelendiği zaman, İstiklâl Marşı nın yazıldığı yıllarda Türk milletinin çok önemli bir tarihî boğumlanmadan geçtiğine işaret olacak birçok belge ve birikimle de karşılaşmaktayız. Türk milleti, bir var oluş, yok oluş dâvâsında, alnının akıyla Kurtuluş Harbi ni kazanmış; sağ selâmet çıkmıştır. Bu boğumlanmayı, milleti ve devletiyle çözecek bir iradenin kararlılığı da unutulmamalıdır. Mehmet Âkif gibi mütefekkirlerin, meseleleri coşku ve iman ile yorumlaması, milleti ve devleti ile Türkiye Cumhuriyeti ne büyük bir ufuk açmıştır. İstiklâl Marşı ndaki tarihî ve estetik değer ölçütü birleştiği zaman ortaya öyle etkili ve fonk- 34

3 MART SAYI 121 siyonel bir edebî değer çıkıyor ki, değer yargıları, edebiyat sınırını aşarak hayata aksediyor. Bir tefekkür, iman ve devlet ideali zemininde, bir milletin yeniden doğuşuna şâhitlik ediyor. İstiklâl Marşı, Türkiye Cumhuriyeti için kutsal bir remiz olmakla birlikte, bu metindeki teklifler, Türk milletinin tarihî değerleri ve gelecek plânı ile birlikte bir terkip hüviyetine ulaşıyor. İstiklâl Marşı nın, klâsik bir kompozisyonun giriş, gelişme, sonuç diyebileceğimiz mürettep plânı, metnin tamamına hâkimdir: Birinci ve ikinci kıt alar giriş; üçüncü kıt a - dokuzuncu kıt a gelişme; onuncu kıt a sonuç. Orta seviyedeki bir okuyucunun, hattâ bir ilkokul öğrencisinin bile anlayabileceği genel takdim plânı, diğer yapı birimlerine inildikçe karmaşık bir hâl alır; satıhtaki kolay anlaşılır mânâlar kaybolmaz ama usta okuyucunun hayâl dünyasını ve estetik seviyesini besleyecek bir mîr-i kelâm, bir kelâm-ı kibar özelliğine bürünür. Önce, basit ve kolay görülen bu genel yapı, eserin diğer yapı birimlerine girildikçe, ilk bakıştaki sadeliği sehl-i mümtenî ile koruyan ama teferruat plânında, erbâbına, teknik bilgilerin ve yüksek bir edebiyat birikiminin inanılmaz bir sadelik içinde ortaya konduğunu gösterir. Baştan sona kadar esere hâkim duygusal ton, bir heyecan çığlığı içinde okuyucuya ulaşır. Metnin başarısı, kahramanlık ve müminlik terkibi ile vatan anlayışının bayrak sembolüne aktarılmasında daha bir açık görülür. İfâdelerin anlatım tutumu, yaşayan Türkçenin söz kalıplarındaki kahramanlık ve heyecan unsurlarına bağlı olduğu gibi; klâsik ve dînî metinlerin telkin ve tebliğ metotlarına da paraleldir. İstiklâl Marşı nın metni, modern retorik teknikleri ile geleneksel belâgat ilminin bir terkibi sayesinde estetik yoruma açılmaktadır. Okuyucu, hiç hissetmeden modern demokratik yapının bağımsızlık ve hürriyet anlayışını bir bayrak sembolü ile algılarken geleneksel yapının Kur ân-ı Kerîm, hadîs, tefsîr, meal üslûbuna ve divan edebiyatındaki o harikulâde mesnevî, gazel, kasîde, kıt a, tercî ve terkîb ifâdelerinin telmihlerine bağlanır. Varlık plânı ile duâ metinleri, günlük ifâdelerdeki samimiyet ve vatan gündemindeki heyecan unsurları, değişik 35

4 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM mizaçtaki okuyucuları bir noktada toparlar. Bu yüzden farklı dünya görüşündeki insanlar, metni okuyunca, bir vatan müştereği ile kelimelerin geri plânındaki çağrışımları kabul eder. İstiklâl Marşı nın metni, edebiyat eğitimi içinde, edebî bilgileri tâlim etmek üzere kullanılırsa, ortaya çıkacak bilgi aktarımı, pek çok metinden daha verimlidir. Bir edebî metindeki kavram düzeyi, edebî tür tekniklerinin uygulanması, orijinâl yorumu, tarihî yapıyı aksettirmesi, edebiyat sanatının teknik özelliklerini kolayca kullanması, bu didaktik yapının sehl-i mümtenî ile yaygın bir muhatap kitlesine ulaşması ve estetik değerinden bir şey kaybetmemesi, Türk edebiyatında Yunus şiirleri ile ancak mukayese yapabileceğimiz bir karakter taşır. Fuzulî nin Su Kasîdesi nde gördüğümüz lirik ve mânevî atmosfer ile Yunus şiirindeki sehl-i mümtenî, destanlarda karşılaşılan kahramanlık duygularına ve yüksek seviyedeki heyecan ortamına ulaşınca, İstiklâl Marşı nın zemîninde yükseldiği kaynaklar hakkında da bir fikir edinmiş oluruz. Estetik yapıyı, hikemî ve felsefî yorum ile erbabının anlayacağı takdimler içinde düşünürsek, İstiklâl Marşı nı, Ziya Paşa nın Tercî ve Terkîb-i Bend i ile Ahmet Hâşim in hattâ Abdülhak Hâmid in şiirleriyle, Necip Fazıl ın veya Yahya Kemâl in öz şiir sayabileceğimiz örnek eserleriyle mukayese yapmak fırsatını yakalamış oluruz. Mehmet Âkif in birçok şiirinde görüldüğü gibi, İstiklâl Marşı nda da, bir romanın hacmiyle anlatılabilecek kurgusal bir yapı vardır. Bu kurgusal yapının dokusu, Türk milletinin istiklâl mücadelesine giden tarihî şartların gerçekliği içinde, realist bir romanın özelliklerini yoğunlaştıran bir ifâde ile örülmüştür. İstiklâl Marşı nın yazılma ihtiyacı, işgâlci düşmanların Polatlı ya kadar gelmeleri, halkın fakr ü zarureti, vatan ve din mukaddesliği, kardeş olan Türk halkı, marş olarak incelemeye alınan metinler, Mehmet Âkif e ulaşan teklif ve Türkiye Büyük Millet Meclisi nde eserin alkışlarla ve büyük bir teveccühle kabul edilmesi... ve daha birçok tarihî hadise, bu tarihî romanın tahlilinde ortaya çıkan satırlara yansıyacaktır. Metindeki muhtevâ kurgusu, bir sabah vakti, şafakla birlikte başlar. Müslüman Türk halkının şafak vaktine verdiği ehemmiyet ile Türk ordusunun savaşlarda şafak vakti cenklerine, güneş ile birlikte oluşan taarruzlara ne derece bir hassâsiyet atfettiğine dikkat edersek, bu şiirin gerçek hayat ile iç içe duran bir estetik kurguya ulaştığını anlayabiliriz. İstiklâl Marşı nın hikâyesi, bir sabah vakti şafakla başlar; millî mücadelenin mukaddesatı ve Türk vatanının düşmanlardan temizlenmesi serüveni ile devam eder ve bir şehidin Türk bayrağında gördüğü istiklâl ve hürriyet duyguları ile sona erer. Bu hikâyedeki varlık plânında insan anlayışı; vatan ve din hususundaki hassasiyet; Allah inancındaki kavîlik, medeniyet yorumlarındaki isâbet, vatan topraklarına olan bağlılık; şehitlik arzuları ile İslâm inancının pekiştirilmesi; ülkemizin birliğini sağlayan ezan sesleri; sonunda millî birliğimiz, istiklâlimiz, hürriyetimiz, vatanımız ve şehitlerimiz ile kutsal bir terkibe ulaşır. Mehmet Kaplan, İstiklâl Marşı nın ele aldığı değerleri şöyle sıralar: İstiklâl, hak, îman, vatan, din... Kaplan a göre onları, Allah saklasın kaybedersek, şerefli bir millet ve insan olmaktan çıkar, köle ve hayvan seviyesine ineriz. Bundan dolayı bu kıymetlere sımsıkı sarılmamız ve her nesle onları aşılamamız lâzımdır 1. Acaba İstiklâl Marşı nda Mehmet Âkif, yukarıda zikredilen değerleri hangi kavram sınırlarında yorumlamıştır? Bir başka ifâde ile İstiklâl Marşı nın bir kavram haritası çıkarılsa, ne gibi alt 36

5 MART SAYI 121 başlıklar bulunabilir? Bu değerler çerçevesinde ele alınan konuları bir kavram taraması şeklinde sıralarsak şöyle bir liste elde edebiliriz: İnsan, varlık, halk-millet-cemiyet, Allah, din, vatan, bayrak, dünya, cennet, şehit, irfan, ahlâk, dil, tarih, bilim, sanat, medeniyet, coğrafya ve ona bağlı kozmik unsurlar, tabiat, maddî unsurlar, hasret, dostluk, düşmanlık, aile, sosyal hayat, eğitim, idare, siyâset, ordu, savaş, diğer ülkeler, temsilî kavramlar... Bu kavramların örgüsünde, İstiklâl Marşı hakkında söz söyleyebilmek, sanıldığından daha zordur. Her bir mısraı sehl-i mümtenî ile örülmüş bu metni, günlük hayatın hissiyâtı içinde anlamak mümkün değildir. Milletimizin yaşadığı zor günleri, şehitlerimizin çektiği sıkıntıları gönlümüzde duymadan onu anlamak ne kadar gerçekçi olabilir? İstiklâl Marşı nın açıklaması, koca bir kurtuluş tarihimizin yeniden anlatılmasıdır. Mısraların geri plânındaki gerçekler ve onların çağrışım zemîni, Türk milletinin çektiği çileler ve gösterdiği kahramanlıklar üstüne kuruludur. Kaynaklarımızda, metni ve metnin tarihî çağrışımlarını anlatan ve şiirin genel yapısına bakan yüzlerce yorum vardır. Biz, biraz da genç okuyucularımızı düşünerek, yer yer evvelki kaynaklara atıflar yaparak, edebiyat eğitiminde faydalı olacağını hissettiğimiz bir metot ile her bir kıt anın tek tek ele alınmasını daha doğru buluyoruz. Birinci Kıt a Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Önce kıt anın ifâdesini kelime kelime düz cümleye çevirelim. Birinci kıt a, bir nazım birimi olarak altı cümleyi barındırıyor: 1.cümle: Korkma. 2. cümle: Yurdumun üstünde tüten son ocak sönmedikçe bu şafaklarda yüzen al sancak sönmez. 3. cümle: O benim milletimin yıldızıdır. 4. cümle: Parlayacak. 5. cümle: O benimdir. 6. cümle: O, ancak benim milletimindir. Bu altı cümle, Türkiye Türkçesi nin günlük konuşma dili içinde düşünüldüğü ve yaşanan tarihî şartlar değerlendirildiği zaman daha kolay anlaşılacaktır: Büyük Türk milleti, korkma! Bir şafak vakti güneşi gibi göklerde süzülen ay yıldızlı bayrak, Türk milletinin son âilesinde yanan son ocak sönmeden, göklerden inmeyecektir. Anadolu da tek bir Türk kalsa, devlet ve vatan kurtulacak; al sancak, Türk milletinin bir yıldızı olarak hep parlayacaktır. Bayrağa kimse göz dikemez; o benim ve benim milletimindir. İstiklâl Marşı nın ilk mısralarında bayrağa hitap etmesi, çok mânidardır. Bayrak, istiklâli ve hürriyeti temsil eden en önemli remizlerden biridir. Her ülke ve her devlet, bayrağı ile anılır. Bu sembol, milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüğün, bağımsızlık ve özgürlük zemininde sağlanmasına bir işârettir. Türk bayrağı, atalarımızın kanlarını temsil eden kırmızı renk ile tabiata karşı gücümüze işâret eden hilâl ve yıldızdan oluşmuş bir bütünlüktür. Bu bayrağın meydana gelişi, binlerce yılın birikimidir. Asırların ilim ve irfanı, Türk an anesi ve İslâm inancı, şehitlerimizin kanları ve ordumuzun kahramanlığı ile birleşmiş. Türk milletinin medeniyet anlayışını temsil makamında kırmızı zemin üstüne hilâl ve yıldız sembolleri, atalarımız tarafından bayrak olarak düşünülmüş. Korkma hitâbı, tarihî kayıtlarda en çok tartışılan kelimelerden biri olmuştur. Hem vezninin 37

6 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM müşterek oluşu hem de korkma, çatma kelimeleri ile Fuzûlî nin Su Kasîdesi ndeki saçma hitabıyla başlamasına telmih etmesi, bu kelimenin edebî mâzî ile uygunluk taşıdığını da gösterir. Metnin yazıldığı tarihî şartlar ise, halkın nasıl bir panik içinde olduğunu gerçekçi bir bakışla gözler önüne serer. Hiç şüphesiz korkma hitâbı, Türk milletine güven vermek, cesaretini pekiştirmek, tarihte yaşadığı kahramanlıklara ulaştırmak isteğinin samimi bir yansımasıdır. Türk milletine korkma denir mi? Türk milleti korkar mı? Bu soruların cevabını, Kurtuluş Harbi nin o tehlikeli dönemlerinde yaşadıklarımızı düşünerek bulabiliriz. Biz biliriz ki Türk milleti korkmaz; ancak, vatanı tehlikeye girince çok büyük bir üzüntü ve endişe duyar. Medeniyetimizi, bilim ve teknik ile yenileyemediğimiz için, atalarımız kadar çalışkan ve gayretli olmadığımız için, koca Türk medeniyetinin geldiği Osmanlı döneminin son yılları, büyük kargaşalar ve çok kötü yenilgiler devridir. İstanbul daki yöneticilerimiz, devletin İstanbul dan değil Anadolu dan kurtulması gerektiğini düşünmüşler. Aydınlarımız, bir halk hareketi olmadan mahvolacağımızı anlamışlar. Devlet adamlarımız, Mustafa Kemâl Paşa ile birçok genç subayımızı Anadolu ya göndermişler. Milletimizin kahramanlığına inanan, gönlü İslâm ateşi ile yanan ve cumhuriyeti kurmaya azimli Anadolu halkı, başta Mustafa Kemâl olmak üzere ordumuza destek vermiş, savaşa hazırlanmıştır. Samsun dan Amasya, Sivas, Erzurum, Ankara... gibi merkezleri gezen Mustafa Kemâl Paşa, Anadolu daki askerimiz, subaylarımız ve milletimiz ile büyük bir dayanışma içinde çalışmıştır. İşgâl kuvvetleri, ordumuzun silahlarına el koymuş, Anadolu halkının fakir ve perişan bir hâle gelmesine sebep olmuştur. Bu şartlar içinde, Ankara da meclis kurulmuş, hâkimiyet, saray ve padişahtan alınarak meclis yoluyla millete devredilmiştir. Cenâb-ı Hakkın yardımıyla, milletimizin fedakâr gayretleriyle, şehitlerimizin kanıyla Türk vatanı, büyük bir mücadeleye girmiştir. Mehmet Âkif, ünlü Balıkesir Paşa Camii ndeki (Şubat 1920) konuşmasından sonra İstanbul a dönmüş ve Alemdağı güzergâhı üzerinden İnebolu ya, oradan Ankara ya ulaşmıştır. Ankara dan Konya ya ve sonra Kastamonu ya giderek, halkı, Anadolu da kurulan hükümete bağlanmaya çağırmıştır. 25 Kânun-ı evvel.1336 / 25. Aralık de yeniden Ankara ya dönen Âkif, birinci mecliste Burdur milletvekili olarak çalışmıştır. İşte bu vazife devam ederken 17.Şubat.1921 de İstiklâl Marşı nı yazmış ve metin 12.Mart.1921 de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir 2. Bu tarihte savaş devam etmektedir. Top sesleri, Polatlı yakınlarından duyulmakta; Ankara ve Türk halkı sıkıntı içinde, merakla beklemektedir. Büyük taarruz henüz yapılmamış; düşman orduları denize dökülmemiştir. Ordu silahsız, mühimmatsız, yiyeceksiz bir hâldedir. Moraller bozuktur. Anadolu, cumhuriyet, din, ırz, namus... tehlikededir. Bu şartlar altında Korkma hitâbı, çok gereklidir. İstiklâl Marşı, gerçek hayatla iç içe olduğu gibi, tabiatla ve kozmik unsurlarla da bir bütünlük içindedir. Daha ilk kıt ada hayâllerin tabiatla nasıl bütünleştiğine şahit oluruz. Sabah vakti, gökyüzü, hilâl, yıldız, Türk ailesi (ocak) ve Türk milleti, bu kıt anın muhtevasını örer. Milletin son ferdi şehid olmadan, son ocağı, son evi sönmeden bayrak inmez! Gökte yıldızın, şafakta hilâlin dalgalanması gibi Türk bayrağı, sonsuza dek dalgalanacaktır. Sabah vakti, geleneksel medeniyetlerin anlayışına göre, kutlu bir zamandır. Hem erkenden kalkıp bu dünyada işlerimizi düzenli ve verimli 38

7 MART SAYI 121 bir şekilde yapmaya başlamamızı temsil eder ve hem de şafakla birlikte Yüce Yaratıcı nın birliğine imanı kuvvetlendirir. Dünya ve ukbâ ideallerine bir remiz olan şafak vakti, vatan ve bayrak kavramları ile bir başka ilâhî hüviyete bürünür. Metnin ilk mısralarında zaman birimi olarak sabah vaktinin seçilmesi tesâdüf değildir. Gecenin karanlığı, vatanımızın sıkıntılarını temsil eder ve kurtuluş, bayrağımız ile birlikte düşünüldüğünde bir şafak vakti güneşin doğuşu gibi algılanacaktır. Tabiat ve kozmik unsurların alegorisi ile çizilen bu tablo, ressamlara vereceği ilham ile birlikte düşünüldüğünde, gayet estetik ve bir o kadar da gerçekçi bir kompozisyona sebep olur. Sabah, güneş, ay, gök gibi tabiat unsurları, Türk milleti ve Türk Bayrağı ile birleştirildiğinde, vatanımızın ve milletimizin, varlık plânında bütün dünyanın en önemli muhataplarından biri olduğu gerçeği ortaya çıkar. Türk milleti hesaba katılmadan bu dünyada hiçbir millet, hiçbir devlet, bir tasarrufta bulunamaz. Tabiata muhatap olan Türk milleti, bu kara günlerden kurtulup, aydınlık günlere ulaşacaktır. Mehmet Âkif in mısraları, savaştan sonrasını basîret gözü ile gören bir aydının erken müjdesi olarak kabul edilmiştir. Bu müjde, aynı zamanda bir tarihî hakîkatin de göstergesidir. Türk milleti, tarihin pek çok karanlık dönemini, alnının akı ile kapatmış ve zor durumlardan kurtulmuştur. Yine kurtulacaktır. İstiklâl Marşı metninin ilk kıt asındaki muhtevâ yoğunluğu, birkaç satıra sığacak birikimlerden değildir. Burada ancak temsilî meseleler anlatılabilir. Muhtevâ yorumu için diğer kıt aları da hesaba katarak, genel yorumlara ulaşmak gerekir. Birinci kıt ada, sancak / ocak / parlayacak / ancak: -cak hecesi, üç harf benzeşmesi ile zengin kâfiyedir. Sancak, isim; ocak, isim; parlayacak, çekimli bir fiil; ancak, edattır. Birinci ve sonuncu mısralardaki kâfiyeleniş, zengin kâfiyenin, tunç kâfiye sayılan cinsindendir. Birinci, üçüncü ve dördüncü mısralardaki kâfiyelenişten evvel zikredilen -a- sesleri, kâfiye âhengini pekiştirir. Kâfiyedeki âhenk, geçmişte mukayyed kâfiye olarak bilinen bir sağlamlığa ulaşır. İstiklâl Marşı, klâsik edebî sanatlar ile donatılmış, söylendiği çağın gerçek hayatını anlatan bir şiir olarak pek çok edebî sanatın kullanıldığı eşsiz bir manzûm örgüdür. On kıt asında birden sehl-i mümtenî bulunur ki bu sözlerin söylenmesi kolay zannedilir, basit bir ifadede kolaycık söylendiği hissedilir ama incelenince hele bir nazîre yazmaya kalkılınca her mısraın sanatlı, her cümlenin üzerinde çok düşünülmüş olduğu görülür. Yine şiirin tamamında îcaz denilen bir teknik vardır ki, az sözle çok şey anlatmak sanatıdır. Birinci dörtlük, edebî sanatların iç içe girmiş biçimiyle en yoğun kullanıldığı kıt alardan biridir. Bu dört mısrada ondan fazla edebî sanat vardır. 1. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Korkma hitâbı, nidâ sanatına sebep olur. 2. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak : Al sancak kelime grubu, sönmez fiiline bağlandığı için bayrak yerine kullanılan al sancak [= lamba, ocak, ateş] ilgisi ile düşünülmüştür. Yanan veya ışık kaynağı olarak parlayan bir kelime kullanılmamış, bayrak da denmemiş, onun yerine al sancak kullanılmıştır. Kapalı istiâre sanatı ortaya çıkmıştır; aynı zamanda dalgalanan al sancak yerine yüzen al sancak ifâdesi kullanılması da al sancak 39

8 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM kelime grubuna bağlanan ikinci bir istiâreye sebeptir. Bir üçüncü kullanım ise, bayrak kelimesi yerine al sancak kelimesinin kullanımı, bayrağın söylenmeyip onun renginin söylenmesi mecâzı mürsel sanatını düşündürür. 3. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Sönmez kelimesi, yok olmaz anlamında kullanılmıştır. Al sancağın sönmesi, onun artık istiklâli temsil edememesi demektir. Kapalı istiâre sanatı kullanılmıştır. Bir ateş gibi yanan al sancak ; Bir ocak gibi / bir güneş gibi parlayan al sancak ifâdeleri söylenmemiş, onun olumsuzu sönmez kelimesi ile ortaya konmuştur. 4. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Yüzen kelimesi, dalgalanan sıfat fiili yerine kullanılmıştır. Al sancağın bir gemi veya bir insan gibi denizde yüzmesi hayâl edilmiştir. Dalgalanan al sancak yerine yüzen al sancak ifâdesi, kapalı istiareye sebeptir. Çünkü benzetmenin ilgisi (yüzen) söylenmiş ama anlamda kuvvetli olan (yüzen) gemi veya (yüzen) insan gibi kelimeler zikredilmemiş onun yerine onlara benzetilen al sancak ve yüzen ifâdeleri kullanılmıştır. Kapalı istiâre böylece ortaya çıkmış olur. 5. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Şafak, denize benzetilmiş; şafak kelimesi, deniz kelimesi yerine kullanılmıştır; zira şafakta yüzülmez. Denizde, gölde, ırmakta, derede, havuzda yüzülür. Anlam bakımından kuvvetli olan ve yüzülen yer anlamındaki (meselâ) deniz gibi bir kelime söylenmediği için şafak kelimesinde de bir kapalı istiâre ilgisi düşünülmelidir. 6. Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Şafak ve al sancak kelimeleri, sabah vakti şafakta doğan güneş gibi bayrağın dalgalanmasını düşündürür 3. Burada güneş-bayrak alâkası kurulur. Anlam bakımından kuvvetli olan güneş söylenmediği ve al sancak zikredildiği için, bu sancağın şafakta ortaya çıkması kapalı istiâre sanatına sebep olur. 7. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Birinci mısra ile anlam ilgisi bulunan sönmeden kelimesi, ocağın sönmesi ve evin yıkılması anlamlarının her ikisini de düşündürür ama asıl anlatılmak istenen uzak anlam dairesindeki evin yok olması, yıkılması, evdeki ağız tadının, düzenin bozulması anlamı kastedilmiştir. Tevriye ve kinâye anlam daireleri söz konusudur. Akla gelen anlamlardan biri mecaz biri gerçek anlam olduğuna göre burada kinâye sanatı kullanıldığı hükmü daha makuldür. 8. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Ocak kelimesi, Türk âilesini, âilenin oturduğu evi kasteder. Evin bir parçası veya âilenin bir özelliği söylenmiştir; âile veya ev kelimesi söylenmemiştir. Parça bütün ilişkisiyle veya bir özelliğin söylenip o özelliğe sahip kelimenin söylenmemesiyle mecâz-ı mürsel yapılmıştır. 9. Sön-, o benim, milletimin kelimeleri birden fazla kullanılmıştır. Anlamda vurgu ve söyleyişte âhenk meydana getiren bu tekrarlarda tekrir sanatı söz konusudur. 10. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak. Bayrak ve yıldız alâkası kurulmuş; bayrak, yıldıza benzetilmiştir. Yıldız gibi parlayan bayrak anlamı hatırlatılmış; gibi ve bayrak kelimeleri kullanılmamış; yıldız ve parlamak kelimeleri kullanılmıştır. Anlam bakımından kuvvetli olan kelime söylenmiş ve o kelimenin anlam ilgisi, benzetme yönü (parlamak) belirtilmiştir. Açık istiâre sanatı düşünülmelidir. 40

9 MART SAYI Bir insanın veya topluluğunun yıldızının parlaması, ocağının sönmesi asırlardır deyim olarak kullanılmakta, özlü sözler içinde bir kelâm-ı kibar mâhiyeti taşımaktadır. Bu yüzden, anlamı bir deyim, tâbir veya mesel ile anlatmak demek olan irsâl-i mesel sanatı ortaya çıkmaktadır. 12. O benimdir, o benim milletimindir ancak mısraında ifâdenin yarısında hem anlamın yönü hem de sahip olan öznenin kendisi değişmiştir. İlk ifadede al sancak, şairin iken, burada bir anlam kuvvetlendirmesine gidilmiş ve al sancağa sahip olan öznenin millet olduğu ifade edilmiştir. Bu yön değiştirmede iltifat sanatı düşünülebilir. 13. Kıt anın tamamında farklı tenasüp gurupları kurulabilir: Sancak, ocak, yurt, millet; şafak, yıldız, parlamak kelimeleri bu gruplara örnektir. 14. Sönmek-tütmek kelimelerinde birbirinin zıttı anlamlar muhafaza edildiği için, bu iki kelimenin bir mısrada kullanılmasında tezat sanatı düşünülebilir. İkinci Kıt a Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal, Hakkıdır, Hak ka tapan, milletimin istiklâl! Genel kompozisyonun giriş, gelişme, sonuç basamaklarından giriş bölümüne âit olan bir ikinci parça da şiirin bu ikinci kıt asıdır. İlk iki kıt a, bir bakıma ifâdenin takdim bölümleridir. Bu iki kıt ada muhteva olarak da bütün metin özet hâlinde sunulur. Korkma ve Çatma kelimelerinin hem görev hem de âhenk olarak birbirini tamamlaması, genel kompozisyonun terkibinde önemli bir unsurdur. İkinci kıt a da birinci kıt a gibi altı cümleyi barındırıyor: 1. Ey nazlı hilâl, çehreni çatma. 2. Kurban olayım. 3. Kahraman ırkıma bir gül. 4. Bu şiddet ve bu celâl nedir? 5. Eğer bize gülmezsen, dökülen kanlarımız sana helâl olmaz. 6. İstiklâl, Hak ka tapan milletimin hakkıdır. İkinci kıt ada da bayrağa hitap edilir. Ey nazlı hilâl, kurban olayım çehreni çatma! Kahraman milletime gül, şiddet ve öfke gösterme. Eğer kızar, öfkelenir, bize yüz çevirirsen sana dökülen kanlar helâl olmaz. Çünkü Cenâb-ı Allah a inanan milletimin hakkı istiklâldir ve sen bu istiklâli temsil ediyorsun. Bir gelin gibi, bir padişah gibi, güzel, etkili, azametli olan nazlı hilâl, bu kara günlerde çehresini karartmamalı; kaşlarını çatmamalıdır. Bu kıt ada, hilâl / celâl / helâl / istiklâl kelimelerinde -lâl hecesi, üç harf benzeşmesi ile zengin bir kâfiye örgüsü oluşturur. Kâfiyeyi kuran ilk ve son harfler, hepsinde ön damak l sidir. hilâl ve istiklâl kelimelerindeki -i- tekrarları ile celâl ve helâl kelimelerindeki -e- tekrarları, kâfiye sistemini kuvvetlendiren seslerdir. İkinci kıt anın edebî sanatları, birinci kıt adaki gibi güçlü ve etkilidir. 1. İkinci kıt anın tamamında Türk bayrağına seslenmektedir. Nidâ sanatı kullanılmıştır. 2. Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl. Bayrak yerine hilâl kelimesini kullanmak, mecâz-ı mürsel sanatını ortaya çıkarır. Hilâl, Türk bayrağının üzerindeki bir sembol, bir şekil, bir resimdir. Bu yüzden araştırıcılar parça-bütün alâkası üzerinde durmuşlardır. Yaygın kanaate göre, bayrak-hilâl kelimeleri arasındaki anlam bağı, parça-bütün ilişkisinde parçanın söylen- 41

10 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM -bu bakış açısına göre- deyim 6 veya ad aktarması grubuna girmektedir. Doğan Aksan a göre, hilâl kelimesinin aktarma olmasının asıl sebebi, hilâl kelimesiyle kast edilen bayrağın, insana özgü niteliklerle ele alınmasıdır. Bize göre, bu husus, üçüncü maddede ele aldığımız teşhis sanatı ile yorumlanmalıdır; zira, hilâlin bayrağı temsil etmesiyle, bayrağın insana has özellikler taşıması, bir mısra içinde inşâ edilen farklı farklı sanatlardır. 3. Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl / Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl. Bayrağın nazlı olması, gülmesi, hiddetlenip celâllenmesi, bayrak ile insan arasında bir bağ düşündürür. Kişileştirme yapılmıştır. Bu teşhis sanatı, insanın birkaç özelliğini dile getirir. mesi, bütünün kastedilmesi amacıyla kurulmuştur. Birçok kaynakta hilâlin sembol olduğu kabul edilmiş ama neyi temsil ettiği konusunda farklı fikirler yürütülmüştür. İslâm ın sembolü ve bayrağımızın bir cüz ü 4 olan hilâl kelimesi, cüz iyet-külliyet başlığında zikr-i cüz, irâdeyi kül grubunda değerlendirilen 5 bu ifâde, mecâz-ı mürsel sanatına sebep olur. Bazı kaynaklarda bu tür kullanımlar aktarma olarak isimlendirilmekte, Batı nın retorik bilgileri içindeki bir metotla yorumlanmaktadır. Hilâl kelimesinin kullanımı, bizim mecâz-ı mürsel sanatı dediğimiz aktarma tekniğinin, 4. Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl. Bayrağın şiddeti, celâllenmesi ile vatanımızın hâli arasında bir münasebet vardır. Vatan zor durumdadır, millet perişandır, devlet yıkılmak üzeredir ve bayrağımız öfkelidir. Ne bu şiddet bu celâl söyleyişinde hem öfkeyi görüp hem de öfkenin sebebini anlamayan bir insan durumundadır. Bayrağının hayâl edilen öfkesinin sebebini anlayıp bunu anlamazlıktan gelmek, tecâhül-i ârifâne sanatına delalet eder. 5. Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl. Türk milletinin kahramanlıkları hatırlatılır, tarihten gelen bilgiler çağrıştırılır. Telmih sanatı, millî ve dinî yönden Türk milletinin aza- 42

11 MART SAYI 121 metini düşündürür. 6. Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Kanın helâl olması, yine bir kelâm-ı kibar makamıdır; irsâl-i mesel sanatı düşünülebilir. 7. Hakkıdır, Hak ka tapan, milletimin istiklâl. Hak kelimesinin iki defa kullanılması ve birbiri ile çeşitli anlam ilişkileri kurması, bazı farklı yorumlara sebep olur: Önce ses kullanımı bakımından düşünürsek, günümüzde Hak kelimesi farklı anlamları olan bir kelime durumundadır. Günümüzün (Saussure den alınan eş zaman-art zaman yorumundaki) eş zamanlı bakış açısına göre Hak: Müktesep yahut Mevhîbe... ve Hak: Yaratıcı anlamlarıyla cinas sanatı akla gelebilir; ancak, bu kelime aynı kökten gelen iki ayrı kelime olarak düşünülürse iştikak sanatı yorumu ile vasıflandırılabilir. İştikaka sebep olan kelime Hak telâffuzu ile aynen tekrar edildiği için tekrir sanatı da gündeme gelir. Mısra takdimindeki sıraya göre, ikinci Hak kelimesi hem adalet ve doğruluk, hem de yaratıcı anlamlarını çağrıştırdığı için tevriye izlenimi vermektedir. Bu noktada iki gerçek anlamın kullanıldığı ama onlardan biri olan Yaratıcı anlamının öne çıktığı ve bu anlamda da Her şeyde hak sahibi, bu hak sebebiyle varlık ve yokluk mülkünün sahipliğine mutlak hak ile mütenasip, adaletli Yaratıcı vasıflarına eriştiği görülebilir. Bu mısraın telmih sanatına sebep olduğunu söyleyen araştırıcılara göre, Hakkıdır, Hak ka tapan, milletimin istiklâl ifâdesi, Kur ân-ı Kerîm bazı âyetlerine atıfta bulunmaktadır. Bunlardan biri;... zafer, ancak Azîz ve Hakîm olan Allah tandır. [Âl-i İmrân, 126. âyet] 7. Üçüncü Kıt a Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım; Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Bu kıt adaki mısraları düz cümlelere çevirince on cümle tertibi ortaya çıkar. Bunların önemli bir kısmı birleşik cümledir: 1. Ben ezelden beridir hür yaşadım. 2. Hür yaşarım. 3. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? 4. Şaşarım. 5. Kükremiş sel gibiyim. 6. Bendimi çiğnerim. 7. Aşarım. 8. Yırtarım dağları. 9. Enginlere sığmam. 10. Taşarım. Ben, zamanın başladığı andan beri hür yaşadım, hür yaşarım. Beni esir edecek, bana zincir vurmayı isteyecek insan bir çılgın, bir delidir. Ben ona şaşarım çünkü kimse bana zincir vuramaz. Aslan gibi kükreyen sellere benzerim. Bu seli hiçbir bend sınırlayamaz. Ben bütün engelleri çiğner, aşarım. Dağları yırtarım, engin derinliklere sığmaz, taşarım. Heyecan unsurunun hâkim olduğu ilk üç kıt ada, kısa cümleler ile şiddeti gitgide artan bir duygu yoğunluğu görüyoruz. İfâdenin anlatım tutumunda, haklı insanların hem heyecanı, hem de şaşkınlığı hissedilmektedir. Soru cümlelerinin çokluğu ve olumlu düz cümle ile anlatılamayacak heyecan ifâdeleri, haklı insanın ruh hâline bir işârettir ve haksızlığa tepkinin bir derecesini anlatır. Böylece bu kıt anın karakteristiği ve diğer kıt aların heyecan dozundaki yüksekliği, bir nebze olsun ifâde edilmiş olur. Târih ve tabiatın, bir milletin kahramanlığına şahit tutulması, istiklâl mücadelemize dâhil olan tarih ve tabiat temlerinin heyecan unsurlarına vesile olması, ayrıca dikkate şâyan bir durumdur. Kâfiyeler yine mukayyeddir. yaşarım / şaşarım / aşarım / taşarım: Ses tekrarı ve ses ben- 43

12 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM zeşmesi aşarım sesleri ile kurulmaktadır. İlk akla gelen kâfiye yapısı, -aşa- sesleri ile zengin olarak inşâ edilmiştir. Yaygın kâfiye çözümüne göre kelime köklerine gidilerek yaşa-, şaş-, aş-, taş- fiilleri ile düşünülürse dört kelimede ortak olan kullanım, rım sesleridir. -r, geniş zaman eki; -ı, yardımcı ünlü; -m, birinci tekil şahıs ekidir. Bu yaygın kabule göre -rım sesleri, redif yoluyla kâfiyelenmiştir. Ancak bu kıt ayı, kâfiye ile değil, redif ile âhenge bağlamak hükmünde bir zayıflık olacaktır. yaş kökünden, -a isimden fiil yapma eki ile türetilen yaşamak fiili yaşarım çekimli kullanımıyla diğer üç kelimenin ortak yapısına (fiil + ar + ı + m) uyum sağlamış, böylece aşarım hecelerindeki 6 sesin tekrarı ve benzeşmesi, kuvvetli bir âhenk yapısı oluşturmuştur. Bu yapı sadece redifli yapılar grubuna giremez; zira 6 ses tekrarının altısı da redif değildir. Eğer -aşa- sesleri kâfiye sayılırsa, birinci -a- seslerinin son üç mısradaki kullanımlarında bir redif ihtimâli, -aşa- seslerinin zengin kâfiye özelliğini zayıflatacaktır. Kelimelerdeki ikinci a ları ek sayarak onları redif olarak kabul etsek; ve kâfiyeyi aş harflerinden yolu çıkarak tam kâfiye olarak tespit etsek ilk mısradaki -a isimden fiil yapım ekinin fonksiyonu, bu kabûlü çürütecektir. Belki mesele sadece bir isimlendirme problemidir ama yaygın isimlendirmenin bozulması, değişmesi, müşterek terimleşmeyi zaafa uğratacağı için, isimlendirmede çok dikkatli olunmalıdır. Bu gibi örneklerle de görüldüğü üzere, son asırlardaki kâfiye yapılanmasının çözümünde kullandığımız (yarım, tam, zengin, tunç, redifli, cinaslı) kâfiyeleniş isimlendirmesi, eksiktir; son asırlar içinde görülen şiirlerimizi bütünüyle ihtiva etmemektedir. Veya kâfiyelerin tanımında bir eksiklik söz konusudur. İstiklâl Marşımızın kâfiyelenişi bile, görüldüğü gibi, eldeki yaygın sisteme göre çözülemiyor. Eldeki sistemle çözmeyi denediğimizde, 6 seslik çok kuvvetli bir sistemi, iki yahut üç sese indirerek, kâfiye hükmünde bir zayıflık oluşuyor. Öyleyse, divan edebiyatındaki revî sistemi ile modern şiirimizin örneklerinden hâsıl olacak yeni sistemler terkip edilmeli ve ihtiyaca cevap veren bir kâfiye çözümü bulunmalıdır. Bu kıt ada, edebî sanatlardaki yoğunluk devam eder. 1. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım mısraında, Orta-Asya dan başlayıp Anadolu ya varıncaya kadar hür yaşamış, istiklâline düşkün Türk milletinin kahramanlıklarına işâretle telmih sanatı kullanılmıştır. 2. Bu kıt ada baştan sona kadar kullanılan ben zamiri, hem şairin şahsını hem de milleti ifâde etmektedir. İki anlam da, kıt a için geçerlidir ama asıl vurgulanan anlam Türk milletidir. Tevriye düşünülebilir. Aslında tevil ve günümüzdeki anlamıyla az bir yorumla, bu sanatın istihdam karakterli bir tevriye olduğunu söyleyebiliriz. Âkif in rûhu ve şahsı hesap edilirse, bu vasıflar İstiklâl Marşı şairi için de geçerlidir; Türk milletinin târihî ve mânevî şahsiyeti için de geçerlidir. Bu istihdamın metinde delâleti yoktur ama Âkif in biyografisinde bu bilgi bulunabilir. 3. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. Çılgın kelimesi, Çılgın gibi hareket eden düşman askeri/ordusu olarak düşünüldüğünde açık istiâre sanatının varlığına sebeptir. 4. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. Zincir vurmak, esir etmek demektir. Dolaylı bir anlatımla, esâret hâlini, onun bir sembolü kabul edilen zincir vurmak deyimi temsil eder. Bu kullanış, mecâz-ı mürsel sanatının örneklerindendir. 5. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?.... Soru sorulmuş cevap istenmemiş, beklenme- 44

13 MART SAYI 121 miş, soru anlamlı bir cümlenin olumsuz anlamına karar verilmiş. Önce istifham sanatı akla gelir. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? cümlesi, Hiç kimse bana zincir vuramaz, cümlesine eşittir. 6. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım. Kükremiş sel sıfat tamlamasında iç içe girmiş birkaç sanattan söz edilebilir. Kükremiş sel gibi olan insan/millet ibâresinde teşbih yapılmıştır. Sel in kükremesi, sel-aslan ilişkisi yoluyla, aslan kelimesi kullanılmadığı için kapalı istiâre kullanımını ortaya çıkarır. 7. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Dağların yırtılması, mısradaki mübâlağa sanatına işaret eder. Taşarım, bir evvelki beyitte bulunan istiârenin devamıdır. Dağların yırtılması, az bir zorlamayla Ergenekon Destanı içindeki, demir dağlarının aşılmasına telmih edilebilir. 8. Birinci, ikinci ve üçüncü kıt adaki hitâbın yönü bakımından, üç kıt ada birden kullanılan iltifat sanatıdır ki 8, hitabın yönü muhataptan muhataba, muhataptan gâibe çevrilir ve fiillerin sigaları (kipleri) her seferinde değişikliğe uğrar. Sözün hitâbı, marşın birinci kıt ası Türk milletine, ikinci kıt ası Türk Bayrağı na ve üçüncü kıt ası da şairin kendisine yönelmiştir. Bu hitaplar sırasında fiillerin çatıları, kipleri ve dolayısıyla muhatapları değişir. Dördüncü Kıt a Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar. Medeniyyet! dediğin tek dişi kalmış canavar? Bu kıt ada, iki uzun iki kısa karakterli dört cümle kullanılmıştır. 1. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. 2. Ulusun. 3. Korkma. 4. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar, böyle bir imanı nasıl boğar? Yurdumuzu işgâl eden Batılı devletlerin kendi sınırlarında çelik zırhlı duvarlar meydana getirecek yüksek bir teknik varsa benim de o tekniği aşacak ve düşmanlara karşı koyacak iman dolu göğsüm gibi sınırlarım vardır. O sınırlarda göğsü imanla dolu Mehmetçikler vardır. Zulüm medeniyetinin temsilcisi olan Batılı devletler, tek dişi kalmış bir canavar gibi ulumaktadır. Bırak ulusun. Ey milletim, sakın korkma. Tek dişi kalmış bir canavara benzeyen şu Batılı medeniyet, insanlara zulüm eden bu düşman kuvvet, senin imanı nasıl boğabilir? Elbette boğamaz. Kıt anın, duvar / var / boğar / canavar kelimeleriyle kurulan kâfiye yapısında, ilk bakışta -ar seslerinin tam kâfiye oluşturduğu hükmü, yaygın olarak kabul görecektir. Okullarımızda, bu düzen kullanılmaktadır ve bu dörtlükte popülist bir yaklaşımla, -ar sesleri tam kâfiyedir, diyerek kâfiye meselesini hâlletmek mümkündür; ama -v- sessizlerini ve bu üç -v- sessizine göre -ğ- sessizini düşünen bir incelemeciye, -ar dan başka bir ilişki düşünme, denilebilir mi? Belli ki, -v- harfinin benzeşmesi, zengin kâfiye oluşturacak; (göğercin-güvercin; göğermek-gövermek; soğuk-sovuk; döğmek-dövmek...) kelimelerinin seslerinde gördüğümüz üzere, ğ ve v çağrışımları, birbirini destekleyecektir. Bununla birlikte ikinci mısradaki var kelimesi, birinci ve dördüncü mısralarla tunç kâfiye denilen bir kâfiyeleniş özelliği de taşımaktadır. Günümüzde tunç kâfiye ile zengin kâfiye alâ- 45

14 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM kası henüz çözülememiş bir problemdir. Bu kıt adaki kâfiyeyi -ar sesleriyle tam kâfiye olarak bulmak mümkündür ama ikinci derecedeki âhenk özelliklerini de bir kâfiye problemi olarak düşünmek zorundayız. Bu dörtlükteki edebî sanatlar için şunları söyleyebiliriz: 1. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Garp kelimesi, bütün Batı devletlerini ve özellikle bizimle savaşan düşmanları temsil etmektedir. Garbın âfâkı, Batı devletlerinin ufukları olarak düşünülmekle birlikte, bu ufukların sınır hatları olarak kullanıldığı da akla gelmektedir. Dolayısıyla hem garb = Batı daki devletler, hem de garbın âfâkı = Batı daki devletlerin sınırları anlamları içinde, iç içe girmiş iki mecâz-ı mürsel sanatı ortaya çıkmaktadır. 2. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Çelik zırhlı duvar, Batı devletlerinin sınırlarındaki teknik güç, koruma kalkanları ve silahlar olarak düşünüldüğünde açık istiâre yapıldığı anlaşılır. Bu sanatı şöyle anlatabiliriz: Çelik zırhlı duvar [anlam bakımından kuvvetli benzetilen kelime grubu] / gibi [benzetme edatı] / zor aşılan [benzetmenin, hayâlin anlam ilgisi] / sınır [anlam bakımından zayıf benzeyen kelime]. 3. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. İman dolu göğüs gibi serhad bütün unsurları tamam olan bir teşbih tir. Bu teşbihin benzetme yönü, anlam bakımından kuvvetli olan göğüs kelimesinin sıfatıdır. Sınırlar, iman ile dolu göğüslere benzetilmiş ve burada tevil ve yorum ilmi bakımından şöyle bir tefsir yapılabilir: Vatan toprakları imanlı bir insan vücûdudur ve onun sınırları da o şahsı mânevînin imanlı göğsüdür. Bu mısrada açık olmamakla birlikte gizli bir teşhis ve buna bağlı olarak serhad = imanlı insan anlam ilgisiyle gizli bir kapalı istiâre düşünülebilir. 4. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar mısraındaki ilk kelimenin anlamı, birçok kaynakta tartışılmıştır. Ulusun kelimesi, yücesin, büyüksün ve bir canavar, bir köpek gibi ulumaktan, bırak, canavar ulusun anlamlarına geldiği zikredilmiştir. Kıt anın anlam akışına ve anlatım tutumuna göre bu kelime, bir sonraki mısrada ortaya konan canavar ile birleştirildiğinde canavar gibi ulumak anlamı kuvvet kazanmaktadır. Bu konuda Mehmet Kaplan hocamızın kanaatine uyarak, ulusun kelimesini Mehmet Âkif in canavar ile birlikte düşündüğünü söyleyebiliriz. Mehmet Kaplan a göre, Âkif, medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar, bırak, varsın ulusun, onda artık korkulacak bir taraf kalmamıştır 9, demek istiyor. İlmî teâmül açısından doğru olan, iki mısraın konteksti bakımından ulumak anlamının öne çıkmasıdır. Eş zamanlı dilbilim açısından ise ulusun kelimesinin, okuyucu zihninde bugün uyandırdığı çağrışım dikkate alınmaktadır. Bu kelimeyi, hem yücesin, hem de ulumaktan ulusun, haykırsın, nâra atsın gibi anlamlarıyla düşünenlere göre bu mısrada tevriye vardır. Bu hükmü ihtiyatla karşılamak gerekir. 5. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar mısraında bütün unsurları tamam bir teşbih vardır. Medeniyet, tek dişi kalmış bir canavara benzetilmiştir. Mehmet Âkif in, medenî diye bilinen Batı devletlerinin zulmüne karşı ortaya koyduğu bu serzeniş, daha önce söylediğimiz gibi, O nun medeniyete karşı oluşundan değil, medenî teknik ve cihazlarla haksızlık yapılmasına karşı olmasından ileri gelmektedir. Mehmet Kaplan, medeniyetin tek dişi kalmış canavara benzetilmesinde gizli bir alay olduğu, bir küçümseme bulunduğu kanaatindedir. 46

15 MART SAYI 121 Beşinci Kıt a Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va dettiği günler Hak kın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bu kıt a, yine bir hitap cümlesi ile başlar. Bu ve diğer cümleler şöyle tespit edilebilir: 1. Arkadaş. 2. Yurduma alçakları uğratma sakın. 3. Siper et gövdeni. 4. Bu hayâsızca akın dursun. 5. Hakk ın sana vaat ettiği günler doğacaktır. 6. Kim bilir? 7. Belki yarın, belki yarından da yakın (bir zamanda doğacaktır). Bu sözler başlı başına bir vecize ve irsâli mesel olarak yıllardır aydınlarımız tarafından kullanılmaktadır. Arkadaş diye hitap edilen, Türk milletinin her bir ferdi, özellikle Türk Askeri Mehmetçik tir. Mehmetçiğe şehit olma teklifi yapılmaktadır. Bir evvelki kıt ada bahsi geçen çelik zırhlı duvarlarla gelen Batılı düşman silahlarına gövdeyi siper etmek, ölmek, şehit olmak demektir. Bu sesleniş, Mustafa Kemâl Atatürk ün Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum! hitâbına çok yakın bir söyleyiştir. Hak kın va dettiği gün, vatanın kurtulması, milletin selâmet bulması ve askerimizin şehit olarak cennete kavuşmasıdır. Belki yarın, belki yarından da yakın ifâdesi, haklı dâvâsı olan güvenilir bir ferdin sözü kıvamında çok güven verici, askeri cesâretlendirici bir sözdür. Mısra sonlarındaki sakın / akın / Hak kın / yakın kelimelerinin son hecelerinde bulunan -kın harfleri, zengin kâfiye oluşturur. Bu zenginlik, dört kelimenin bulunan ilk hecelerinde bulunan -a- sesleriyle daha da kuvvetlendirilir. Kâfiye çözümünde akın seslerinin zengin kâfiyeden de kuvvetli bir mukayyed kâfiye oluşturduğu görülür; ancak Hak kın kelimesinde, Arapça bir kuralın ortaya çıktığı ve k harfinin, kelime, ünlü ile başlayan bir ek aldığı zaman, ikileştiği görülür. Bu kural, müzikalitede bulunan akın tekrarını, üç darbe ile sürdürmekte, dört darbeye çıkışı önlemektedir. Kâfiye -kın sesleridir diyenler, bu konuda var olan kuralı yürütmektedirler ve ma zurdurlar. Ancak bu engel, estetik açıdan kötü mü olmuştur, iyi mi olmuştur? Bunu ölçemeden, monotonluğu kırmak konusunda bir değişimin farklı bir tad verdiğini düşünmeden, dört seslik bir benzeşmeyi, üç sese indirgeyen bir sistemin yeterli olduğundan bahsedilemez. Kıt anın edebî sanatları için şu tespitleri yapabiliriz: 1. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın. Arkadaş hitâbında ve sakın ünleminde pekiştirici bir biçimde nidâ sanatı görülmektedir. Arkadaş kelimesi, hem bir insan hem de Türk Ordusu nun bir askeri, bir savaşçısıdır. Arkadaş kelimesi ile Türk Ordusu na seslenen şair, nidâ sanatı içinde mecâz-ı mürsel diyebileceğimiz bir anlam sanatı oluşturmuştur. 2. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Bir hayâsız akın gibi ortaya çıkan düşman saldırısı hayâlinde, anlam bakımından kuvvetli olan hayâsızca akın söylenmiş, düşmanın hücûmu, saldırısı söylenmemiştir. Açık istiâre yapılmıştır. 3. Doğacaktır sana va dettiği günler Hakk ın. Yaratıcı nın söz verdiği günler, Kur ânı Kerîm de inananlara va d edilen müjdelerdir. Kur ân-ı Kerîm in inananlara zafer sözü verdiği âyetler ile bu müjdelerini hatırlatmak telmih sanatı ile izah edilebilir. 4. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Belki ve yarın kelimelerinin tekrarı, 47

16 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM tekrir sanatına işâret eder. 5. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın / Doğacaktır sana va dettiği günler Hak kın / Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dört mısraın arka arkaya bir kahramanlık hitâbı üslûbunda ve özellikle kalın ünlüler ve sert ünsüzler ile orduya savaş teşviki içinde söylenmesiyle cezâlet sanatı ortaya çıkmıştır. Bu söyleyiş, ilk mısraın üslûbunda daha belirgindir 10. Altıncı Kıt a Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kıt anın düz cümlelere çevrilmesi, yedi ayrı cümleyi gösteriyor: 1. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme. 2. Tanı. 3. (Toprağın) altında yatan binlerce kefensiz şehidi düşün. 4. Sen şehit oğlusun. 5. Atanı incitme. 6. Yazıktır. 7. Dünyaları alsan da bu cennet vatanı verme. Hitap üslûbuyla, milletin her ferdine, arkadaş seslenişinin kıvamında Mehmetçiğe yönelen ifâdeler devam ediyor. Bu dörtlüğün öne çıkan kavramı vatan dır. Vatanımızı, yaşadığımız toprakları tanımak gerekir. Bu yerler, bir toprak değil, kanlarımızla sulanan, atalarımızın kanlarıyla vatan olan topraklardır. Vatan; din gibi, Hak gibi, âile gibi, bayrak ve istiklâl gibi mübarek, kutsal bir değerdir. Bu değere ulaşmamızda emeği geçen şehitlerimiz, bu toprakların altında yatmaktadır. Onları düşün. Sen o şehitlerin oğlusun. Yanlış yapıp atanın rûhunu, hâtırasını incitme. Dünyanın en kıymetli hazinelerini de alsan, cennete benzeyen bu vatanı kimselere verme. Birbirini takip eden mısra sonlarındaki tanı / yatanı / atanı / vatanı kelimeleri, tunç kâfiye oluşturur. tanı sesleri, her dört mısrada da tekrar edilmiştir. Son üç mısrada fazladan -a sesi benzeşmesi ile âhenk kuvvetlendirilmiştir. Edebî sanatları ise; 1. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Kefensiz yatan kelime grubundan kast edilen mânâ, şehitlerdir. Şehit denmeyip, onun bir özelliği söylendiği için ve dolaylı bir anlatım görüldüğü için mecâz-ı mürsel ilgisi düşünülebilir; ayrıca, şehitlerin kefensiz gömüldüğünü hatırlatmakla telmih sanatı yapılmıştır. 2. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı mısraında cennet vatan kelime grubu, cennet gibi güzel vatan kuruluşuyla sadece benzeyen ve benzetilen kelimelerle yapılanmıştır. Bu teknik, teşbih-i beliğ sanatını oluşturur. 3. Bu kıt ada, diğer kıt alarda olduğu gibi, tenâsüp grupları bulmak mümkündür. Toprak, vatan, cennet, şehit kelimelerinde tenâsüp ilgileri görülür. Yedinci Kıt a Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Kıt adaki ifâdeleri, üç cümlede toplayabiliriz: 1. Bu cennet vatan uğruna kim feda olmaz? (Herkes olur). 2. Toprağı sıksan içinden şehitler fışkırır. 3. Hüdâ, canımı ve bütün sevdiklerimi alsa da beni bu dünyada vatanımdan ayrı yapmasın. Bu kıt ada, vatan kavramının yorumu devam ediyor. Şehitlik, her Türk ün dileği olmuş, 48

17 MART SAYI 121 toprağın her köşesinden şehitler gömülmüş. Bu hayâlde, bir mübalağanın herkes tarafından kabul edilen doğal bir anlama transfer edildiği görülür. Şehitler, vatanlarını, kendi nefislerine tercih etmektedirler. feda / şüheda / Hüda / cüda kelimelerindeki da seslerinde, iki harf benzeştiği için bu örgüye tam kâfiye diyebiliriz. Şüheda, Hüda, cüda kelimeleri, kendi arasında -ü- sesi ile âhengi kuvvetlendirmektedir. Aynı pekiştirme, feda, şüheda arasında -e- sesi ile yapılır. Kıt ada, istifham, teşbih, mübalağa, tekrir sanatları kullanılmıştır. 1. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? mısraında soru sorulmuş, cevap beklenmemiş, soru içinde olumsuz cevabın verilmesini engelleyen bir hüküm ifâde edilmiştir. İstifham sanatı. Cennet vatan ifâdesinde teşbih-i beliğ tekrar edilmiştir. 2. Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda mısraı, mübalağa sanatının en tabiî örneklerinden biridir. Müslüman Türk milleti için, vatan topraklarının her karışında şehit kanı olması, toprağın içinden şehitlerin fışkıracak gibi durması, doğaldır, normaldir, doğrudur. Bu mısra ve bu sanatla, Mehmet Âkif in, halkı çok iyi tanıdığı ve onlar gibi inandığı ortaya çıkmaktadır. İfâdenin doğallığına bir sebep de Âkif in inançlarındaki samimiyetidir. Şüheda tekrarı, tekrir sanatını ortaya çıkarır. Sekizinci Kıt a Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli; Değmesin mâbedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar ki şehâdetleri dînin temeli, Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli Madde ve mânâ bütünlüğü içinde olan insan, maddeden sıyrılmış, mânâya yükselmiştir. Bu kıt ada Cenâb-ı Hak ka duâ eden, şairin rûhudur. Vatanımızın, özellikle mâbedlerimizin yabancı eller tarafından kirletilmemesi duâsı, ezanın şehadetleri ile tamamlanır. Ezanlar, her gün beş defa bu milletin İslâm inancına şehadet eder. Bunun yanında Ezân-ı Muhammedî okunduğu zaman, metin içindeki Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden resûlullah ifâdeleri de dinî literatürde şehadet olarak vasıflandırılır. Bu iki cümlenin Türkçe anlamı şudur: Ben şahitlik ederim ki Allah birdir ve şahitlik ederim ki Hz. Muhammed (SAV), Allah ın resûlüdür. Bu iki cümlenin, dinin temeli olması, İslâmiyet i kabul eden bir insanın bu sözleri söylemesine atıftır. Kelime-i şehâdet diye de anılan bu sözlerin, dil ile ikrarı ve kalp ile tasdiki, müslüman olmak için ilk şarttır. Bu dörtlükte kullanılan emeli / nâ-mahrem eli / temeli / inlemeli kelimelerinde -emel- sesleri, zengin (mukayyed) bir kâfiyedir. Son mısra hariç, ilk üç mısrada, mısra sonu -i ler rediftir; üçüncü şahıs iyelik eki olarak bir isim tamlamasının tamlanan kelimesinde kullanılmışlardır. Birinci ve üçüncü mısralarda -i iyelik ekinin bulunduğu tamlama belirtili; ikinci mısrada belirtisizdir. İnlemeli kelimesinin sonundaki -i, -meli -malı gereklilik ekinin bir parçasıdır; bu parça, ilk üç -i iyelik eki ile birlikte redif olmaz ama kâfiye sisteminin kural dışı âhenklerinden birini daha oluşturur. Sekizinci dörtlükte, teşhis, mecâz-ı mürsel, istiâre, tevriye gibi sanatlar görülür. 1. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli. Ruh kelimesinin insan gibi kişileştirilerek ve ona şahsiyet verilerek konuşturulması teşhis sanatının farklı bir kullanımını ortaya çıkarır. 2. Değmesin mâbedimin göğsüne nâ-mah- 49

18 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM rem eli. Mâbed kelimesi, vatanın ve dinin bir parçasıdır. Bu kelime ile vatanın hem de dinin bütünlüğü anlatılmak istenir. Mecâz-ı mürsel sanatı yapılmıştır. Mâbedin göğsü ifâdesinde teşhis ve kapalı istiâre sanatları iç içedir. 3. Bu ezanlar ki şahâdetleri dînin temeli. Şehâdet kelimesi hem şâhitlik demektir ve ezanların dine şâhitlik ettiği anlatılmaktadır ve hem de Ezân-ı Muhammedî deki Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden resûlullah cümlelerinde geçen şehâdet kelimelerini ifâde etmektedir. Bu ifâdelerde, tevriye sanatı vardır. Bize bu tevriye sanatının yorumunu düşündüren, ezanın hatırlatılmasıdır, bu hatırlatmada telmih sanatı vardır. Mehmet Kaplan, adı geçen makalede, Bir kimsenin müslüman olabilmesi için kelime-i şahadet denilen bu cümleleri tekrarlaması ve onlara inanması lâzımdır. Müslüman ülkelerde günde beş vakit okunan ezan ile İslâmiyet in temelini teşkil eden bu cümleler tekrarlanır. Elin başparmaktan sonra gelen parmağına şahadet parmağı denilir. Konuşamayacak olan hastalar içlerinden dua ederken şahadet parmaklarını kaldırırlar. Minareler, göklere uzanmış şahadet parmağına benzer. Âkif, şiirinde buna da telmih ediyor, diyerek telmih sanatının bir başka ilgisini ve sebebini açıklar. 4. Bir nazım birimi olan kıt anın bütününde ruh, İlâhî, mâbed, nâ-mahrem, ezan, şehâdet, din... kelimeleri arasında tenâsüp ilgisi vardır. Dokuzuncu Kıt a O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım; Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır rûh-i mücerret gibi yerden na şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım! Bir evvelki kıt ada konuşan insan ile dokuzuncu kıt adaki insanın şehit olduğunu anlıyoruz. Yurdumun üstünde ezanlar Müslümanlığa şehadet ederken, düşman eli yurdumuzu çiğneyemezken şehitlerin mezar taşları bir vecd, bir coşku ile bin secde eder. Her yaramdan kanlı yaşlarım boşanır ve soyut bir ruh gibi topraktan na şımız çıkar. Yurdumuz emin ellerde olursa o zaman başımız yükselir, arşa değer. Melekler gibi kusursuz, ihtiyaçsız, cennette huzur içinde 50

19 MART SAYI 121 yaşarız. Tek vatanımız kurtulsun. taşım / yaşım / na şım / başım kelimelerinde -aş sesi tam kâfiye, birinci teklik şahıs iyelik eki ve onu kelimeye bağlayan -ı- yardımcı ünlüsünden mürekkep -ım hecesi ise, rediftir. Dört mısrada da aynı kâfiye yapı sistemi geçerlidir. Dokuzuncu kıt ada, aşağıdaki sanatlar kullanılmıştır: 1. O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım. Bir evvelki kıt ada başlayan rûhun konuşması devam etmektedir. Bu sefer asker şehid olmuş ve onun rûhu konuşmaya başlamıştır. Taş, mezar taşı demektir ki yine bir mecâz-ı mürsel kullanımı görülür. Taşın secde etmesi, mübalağa sanatına işâret eder. Yine aynı ifâdede, secde etmek insana mahsus bir davranış olduğu için teşhis sanatı söz konusudur. İnsan gibi secde eden mezar taşı hayalinde, insan söylenmediği için istiâre ilgisi de düşünülebilir. 2. Fışkırır rûh-i mücerret gibi yerden na şım. Tecrîd olunmuş, soyutlanmış bir ruh gibi topraktan na şın fışkırması, dört unsuru da tamam bir teşbihtir. Bu teşbihte ifâdenin gerçek anlamını düşündüğümüzde, topraktan ölülerin fışkırması resminde büyük bir abartı ile karşılaşırız, mübalağa sanatını görürüz. 3. O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Şehidin topraktan çıkıp maddî vücûduyla yükselerek başının arşa değmesi, bir evvelki tablonun devamı olan bir mübalağadır. Üçüncü ve dördünce mısraların ikisinde birden, kıyamet günü mezarlardan kalkma inancına telmih vardır. Onuncu Kıt a Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl; Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl! Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hak ka tapan milletimin istiklâl! Son kıt ada, en başta çizilmiş olan kompozisyon tamamlanır. Söz yine bayrağa döner, hitap bayrağa yönelir. Yurdum kurtulduktan ve ezanlar semalarda inledikten sonra artık şafaklar gibi dalgalanan ey şanlı hilâl. Bu şartlarda sana dökülen kanlarımızın hepsi helâldir. Sana ve Türk milletine düşkünlük, aşağılanma yoktur artık. Asırlardır hür yaşayan bayrağımın ve milletimin hakkı, hürriyettir. Bir Allah a inanan Türk milletinin hakkı, istiklâldir, bağımsızlıktır. Diğer kıt alardan ayrı olarak, beş mısralıdır. Mısra sayısına göre, kâfiyenin şeması da değişmiştir. Birbiri ile kâfiyeli olan 1., 2., 3. ve 5. mısralarda hilâl / helâl / izmihlâl / istiklâl kelimelerinin -lâl heceleri zengin kâfiye ile kurulmuştur. Son kıt anın edebî sanatları hakkında şunları söyleyebiliriz: 1. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl. Şafaklar gibi dalgalanan şanlı hilâl cümlesinde şekil olarak bir teşbih kuruluşu vardır. Bu öyle bir teşbihtir ki, anlam bakımından güçlü olan şafak, anlam bakımından zayıf olan şanlı hilâl in özelliğine bürünür. Dolayısıyla hilâl şafağa benzeyecekken, şafak, dalgalanma özelliği ile hilâle benzemiş olur. Benzetme yönü bakımından ayrı bir teşbih daha ortaya çıkar. Birinci kıt ada olduğu gibi, şanlı hilâl-bayrak münasebeti, mecâz-ı mürsel tekrarına sebep olur. Bayrağa sesleniş, nidâ sanatı akla getirir. 2. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl / Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet. Bayrağa insan gibi kişilik verilerek, ona izmihlâl 51

20 BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM olmadığı ve hürriyetin, insan gibi hür yaşamış bayrağın hakkı olduğu ifâde edilir, teşhis sanatı ortaya çıkar. Bayrak insan gibi düşünüldüğünden ve bu benzetmede insan söylenmediğinden kapalı istiâre sanatı zımnen zikredilir. Yok ların tekrarı tekrire sebep olur. 3. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet / Hakkıdır, Hak ka tapan milletimin istiklâl. Hakkıdır kelimesinin tekrar edilmesi tekrir sanatını verir. Hak ka tapan milletimin istiklâl ifâdesinde, Kur ân-ı Kerîm e telmih tekrar edilmektedir. Şair, Hak kelimesinin hem aynı kökten olması, hem de en az iki ayrı mânâda kullanılmasıyla iştikak ve tevriye sanatlarını yine tekrar eder. 4. Nazım birimi olan kıt anın tamamındaki hilâl, hürriyet, istiklâl, bayrak, millet... gibi kelimelerde tenâsüp ilgisi kurulur. İstiklâl Marşı nın âhengi, başarılı sayılan şiirlerde görüldüğü gibi ses, ritm, vezin, kâfiye, redif, aliterasyon, asonans ; sese bağlı edebî sanatlar; tekrarlar; mısra ve beyit düzeninin ortaya koyduğu nazım şekline bağlı özellikler ve diğer âhenk unsurlarından sayacağımız bir takım teknikler ile sağlanmıştır. İstiklâl Marşı nın genel kompozisyonunda kâfiye düzeni, birkaç alt başlık ile incelenebilir. Kâfiyenin yeri: Bütün kâfiyeler, sonda kâfiyeleniş sistemine bağlıdır. Kâfiyeler sondadır. Kâfiyenin şeması: Son asırlarda kullanılan ve Batıdan alınan, adına da düz kâfiye denilen bir düzenleniş ile şematik yapı aaaa, bbbb, cccc... şeklinde sıralanmıştır. Şemanın kuruluşunda tekrar edilen bu dörtlü yapı, onuncu kıt ada beşli mısrada hhhxh düzeni ile küçük bir değişime uğrar. Kâfiyenin yapısı: Genellikle zengin ve orijinâl kâfiye yapısı tercih edilir. Kıt alara dağılan kâfiye, daha önce gösterilmiştir. Kâfiyenin nazım şekli ve nazım türü ile ilgisi metnin bütününde dörtlükler ve son kıt adaki beşlik ile kurulmalıdır. Nazım şekli, dörtlüktür. Dil ve üslûp, konuşma dilinin doğallığı ve yüksek hitap özelliği ile kurulmuştur. Bu sözleri söyleyen bizden biridir ama çok bilgili, hikemî ifâdeli bir söz ustasıdır. Kahramanlık duyguları veren lirik ve epik karakterli ifâdeler, metnin tamamına hâkimdir. Harf, hece, kelime, ekler, kelime grubu, cümle, sentax ve kelimelerin context özellikleri, epik karakterli metnin üslûbunu, uygun bir gramer düzeniyle tamamlar. Bir kahramanlık şiirinde, düz ve mürettep cümlelerin yanında karşımıza çıkan emir cümleleri, kısa ve eksiltili cümleler, duygu yoğunluğunu aktarmak bakımından çok önemlidir. Heyecan, birçok fonksiyonun yanında söz konusu gündeme verilen önemi ifâde eder. Ünlem cümleleri, heyecanı şiddetlendirir. Bu şiirde gündem, vatanın karşı karşıya bulunduğu tehlikelerdir. Heyecan dozunun yüksekliği, vatan gündeminin çok önemli olmasındandır. Soru cümleleri ve kesin hüküm bildiren ibâreler de, heyecanı destekler ve heyecanın sebebi olan gündemin değerini artırır. İstiklâl Marşı nda bazı duyguları kuvvetli olarak belirtmek maksadıyla kullanılan benzetmeler, halkın zevkine uygundur ve bizde süslü, yapmacık tesiri uyandırmazlar. Şiir, dil ve üslûp bakımından umumiyetle sadedir. Aruz veznine kuvvetle hâkim olan Âkif, mısralarına bir konuşma ve hitabet edası vermiştir. Başka şiirlerinde nesre yaklaşan Âkif, burada kıt aların dört mısraını da kendi içlerinde arka arkaya gelen dört sağlam kafiyeye oturtmak suretiyle muhtevaya uygun, basit olmakla beraber, kuvvetli bir ahenk sağlamıştır. Bunu yaparken belki de halkı ve Mehmetçik i düşünmüştür. Dil ve şekil 52

Mustafa Kemal ATATÜRK

Mustafa Kemal ATATÜRK Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonrada istiklal ve istikballerini kaybederler. Mustafa Kemal ATATÜRK İSTİKLÂL MARŞI

Detaylı

MateMito AKILLI MATEMATİK ATÖLYEM

MateMito AKILLI MATEMATİK ATÖLYEM ATÖLYE BİLGİSİ! MateMito AKILLI MATEMATİK ATÖLYEM Artık matematikten korkmuyorum. Artık matematiği çok seviyorum. Artık matematik dersinde daha pratiğim. Artık matematik dersinde ustalaşıyorum. 7 Artık

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Akıllı ve Eğlenceli >> Pekiştirici Etkinlikler Tam Ölçen ve Bilgilerinizi Derinlemesine Sorgulayan >> Ünite Testleri Artıbir >> Sınav Özel Soruları Kazanım Odaklı >> Konu Testleri

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI. Mehmet Akif ERSOY

İSTİKLÂL MARŞI. Mehmet Akif ERSOY İSTİKLÂL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban

Detaylı

UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Mart 2014 Faaliyet Raporu

UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Mart 2014 Faaliyet Raporu UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Mart 2014 Faaliyet Raporu GK Faaliyet Raporu Mart 2014 2 UETD Gençlik Kolları olarak düzenleyeceğimiz Birinci Gençlik Makale Yarışması. Konu Demokrasi ve Değerlerimiz.

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI. Mehmet Akif Ersoy

İSTİKLÂL MARŞI. Mehmet Akif Ersoy İSTİKLÂL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban

Detaylı

KKTC MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINIDIR

KKTC MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINIDIR Yazı ve Araştırma Kurulu Başkan Dr. İsmail Ertunç Özatenç Üyeler Uzm. Duygu Geylan Nazife Uçar Aysun Candan Özada Resimleyen Celal Deniz Grafik Tasarım Aziz Ener Düzeltme Meltem Tekin Okuyucular Yrd. Doç.

Detaylı

T.C. BURDUR VALİLİĞİ İl Milli Eğitim Müdürlüğü...İİÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE...MÜDÜRLÜĞÜNE...BÖLÜMÜNE

T.C. BURDUR VALİLİĞİ İl Milli Eğitim Müdürlüğü...İİÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE...MÜDÜRLÜĞÜNE...BÖLÜMÜNE T.C. BURDUR VALİLİĞİ İl Milli Eğitim Müdürlüğü Sayı : 39958266-102-E.8764864 03.09.2015 Konu: Çalışma Takvimi...İİÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE...MÜDÜRLÜĞÜNE...BÖLÜMÜNE İlgi : Bakanlığımız Ortaöğretim Genel

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Hadi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Hadi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

İstiklal Marşının Kabulü

İstiklal Marşının Kabulü İstiklal Marşının Kabulü TBMM nin açtığı yarışmaya katılan 724 şiir arasından 12 Mart 1921 de Mehmet Akif Ersoy'un şiiri kabul edildi. Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI NA DİLBİLİMSEL BİR YAKLAŞIM

İSTİKLÂL MARŞI NA DİLBİLİMSEL BİR YAKLAŞIM İSTİKLÂL MARŞI NA DİLBİLİMSEL BİR AKLAŞIM * Arş.Gör. Eyup Sertaç AAZ Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ÖZET Dünyada hemen her milletin bir milli marşı bulunmaktadır.

Detaylı

T.C KÖRFEZ KAYMAKAMLIĞI Körfez Anadolu Öğretmen Lisesi BRİFİNG DOSYASI

T.C KÖRFEZ KAYMAKAMLIĞI Körfez Anadolu Öğretmen Lisesi BRİFİNG DOSYASI T.C KÖRFEZ KAYMAKAMLIĞI Körfez Anadolu Öğretmen Lisesi BRİFİNG DOSYASI KASIM 2014 1 Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır

Detaylı

T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KADIKÖY GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA ORTAOKULU 2015/2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BRİFİNG DOSYASI İSTİKLAL MARŞI Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden

Detaylı

AAA AYŞE HASAN TÜRKMEN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ YILLIK FAALİYET PLANI

AAA AYŞE HASAN TÜRKMEN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ YILLIK FAALİYET PLANI 2015-2016 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KEMALPAŞA KAYMAKAMLIĞI Ayşe Hasan Türkmen Ortaokulu Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Akıllı ve Eğlenceli >> Pekiştirici Etkinlikler Tam Ölçen ve Bilgilerinizi Derinlemesine Sorgulayan >> Ünite Testleri Artıbir >> Sınav Özel Soruları Kazanım Odaklı >> Konu Testleri

Detaylı

MİLLÎ MARŞ VE EDEBÎ METİN OLARAK İSTİKLÂL MARŞI

MİLLÎ MARŞ VE EDEBÎ METİN OLARAK İSTİKLÂL MARŞI MİLLÎ MARŞ VE EDEBÎ METİN OLARAK İSTİKLÂL MARŞI Prof.Dr. M.Orhan OKAY E. Yeni Türk Edebiyatı Profesörü Günümüze kadar gelen tarihî bilgilerin ışığında, Türk millî marşı yarışmasına 724 şiirin katılmış

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

Kiraz Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

Kiraz Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2015-2016 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KİRAZ KAYMAKAMLIĞI Kiraz Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini

Detaylı

Dr. Kemal Akkan BATMAN

Dr. Kemal Akkan BATMAN Dr. Kemal Akkan BATMAN (Komisyon Başkanı) Dr. Ayer BURKE Diren CİVA GÜNER Mevhibe B. HOCAOĞLU Salih SARPTEN Ömer ÖZKAN Bu kitap, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Talim Terbiye Dairesi tarafından ortaokullarda

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Akıllı ve Eğlenceli >> Pekiştirici Etkinlikler Tam Ölçen ve Bilgilerinizi Derinlemesine Sorgulayan >> Ünite Testleri Artıbir >> Sınav Özel Soruları Kazanım Odaklı >> Konu Testleri

Detaylı

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih Edebi Sanatlar ve leri *Edebi Sanatlar ve leri Mecaz Kelime veya kelime gruplarını bilinen ilk manalarından başka bir manada kullanmaya mecaz denir. Mecaz edebî eserlerde kullanıldığı gibi zaman zaman

Detaylı

BAĞYURDU KAZIM DİRİK ORTAOKULU Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

BAĞYURDU KAZIM DİRİK ORTAOKULU Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2015-2016 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KEMALPAŞA KAYMAKAMLIĞI B.Kazım Dirik Ortaokulu Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI NIN AÇIKLAMASI

İSTİKLÂL MARŞI NIN AÇIKLAMASI İSTİKLÂL MARŞI NIN AÇIKLAMASI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Detaylı

Refet Bele Anaokulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

Refet Bele Anaokulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2017-2018 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI Refet Bele Anaokulu Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini

Detaylı

İS T İK L Â L MARŞI V E A N LA M I*

İS T İK L Â L MARŞI V E A N LA M I* İS T İK L Â L MARŞI V E A N LA M I* Zehra KAVCAR** Bağımsızlık ve özgürlük, toplumların en çok değer verdiği kavramların başında gelir. Çünkü bu değerler, ulus olmanın iik koşuludur. Bağımsız devletler,

Detaylı

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır. MUSTAFA KARAŞAHİN İLKOKULU 4. SINIFLAR DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMASI MART 2016 SINIFI DEĞER ADI.-. BARIŞ VE VATANSEVERLİK Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik

Detaylı

Dünyanın kaderi TAMLAYAN TAMLANAN

Dünyanın kaderi TAMLAYAN TAMLANAN İSİM TAMLAMALARI Dünyanın kaderi TAMLAYAN TAMLANAN Dönüklü kasabası At kuyruğu Evin yanı Demir kapı Arkadaşımın arkadaşının arkadaşı İSİM TAMLAMASININ TÜRLERİ 1. Hem tamlayanı hem tamlananı ek alan isim

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI T.C. BANDIRMA KAYMAKAMLIĞI Şehit Öğretmen Mustafa Boz Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi 2015-2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI İLİ İLÇESİ OKUL/KURUM ADI : BALIKESİR : Bandırma : (748900) Şehit Öğretmen Mustafa

Detaylı

METİNLERİ ANLAMADA DOĞRU OKUMANIN ÖNEMİ

METİNLERİ ANLAMADA DOĞRU OKUMANIN ÖNEMİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI METİNLERİ ANLAMADA DOĞRU OKUMANIN ÖNEMİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Danışman Yard. Doç. Dr. Kâzım

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Anlaşılması Kolay >> Çözümlü ler Tam Ölçen ve Bilgilerinizi Derinlemesine Sorgulayan >> Ünite Testleri Artıbir >> Sınav Özel Soruları Kazanım Odaklı >> Konu Testleri Yeni Sisteme

Detaylı

Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü KARŞIYAKA ÖZEL EĞİTİM MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ (OKULU) YILLIK FAALİYET PLANI

Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü KARŞIYAKA ÖZEL EĞİTİM MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ (OKULU) YILLIK FAALİYET PLANI KARŞIYAKA ÖZEL EĞİTİM MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ (OKULU) YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KARŞIYAKA KAYMAKAMLIĞI KARŞIYAKA ÖZEL EĞİTİM MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ (OKULU) 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat

Detaylı

Mehmet Âkif Ersoy un Hayatı ve İstiklâl Marşı

Mehmet Âkif Ersoy un Hayatı ve İstiklâl Marşı 1 Mehmet Akif Ersoy u Anma Programı İle İlgili Konferans Adıyaman Üniversitesi Vehbi Koç Konferans Salonu 12.03.2015 Saat: 10:00 Mehmet Âkif Ersoy un Hayatı ve İstiklâl Marşı Mustafa KARABULUT 1 1. Giriş

Detaylı

Rafet ÖZTÜRK. Üniteye Hazırlık

Rafet ÖZTÜRK. Üniteye Hazırlık Rafet ÖZTÜRK Bu kitap Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı nın 18/12/2009 tarih ve 261 sayılı Kurul Kararı ile 2010-2011 öğretim yılından itibaren 5 (beş) yıl süre ile Ders Kitabı olarak kabul edilmiştir.

Detaylı

YAHŞİHAN HALK EĞİTİM MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ (Brifing Dosyası) T.C. YAHŞİHAN KAYMAKAMLIĞI HALK EĞİTİMİ MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI

YAHŞİHAN HALK EĞİTİM MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ (Brifing Dosyası) T.C. YAHŞİHAN KAYMAKAMLIĞI HALK EĞİTİMİ MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI T.C. YAHŞİHAN KAYMAKAMLIĞI HALK EĞİTİMİ MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI 2012 2013 1 İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin

Detaylı

PROTOKOL ÇELENK SUNMA SIRASI İSTİKLÂL MARŞI

PROTOKOL ÇELENK SUNMA SIRASI İSTİKLÂL MARŞI PROTOKOL ÇELENK SUNMA SIRASI İSTİKLÂL MARŞI Kaymakamlık Garnizon Komutanlığı Belediye Başkanlığı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...

Detaylı

Konak Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

Konak Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2017-2018 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KONAK KAYMAKAMLIĞI Konak Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini,

Detaylı

ÖĞRENCİ GÖZÜYLE 15 TEMMUZ

ÖĞRENCİ GÖZÜYLE 15 TEMMUZ ÖĞRENCİ GÖZÜYLE 15 TEMMUZ ÖĞRENCİ GÖZÜYLE 15 TEMMUZ 15 Temmuz Konulu; Resim Yarışması İLKOKUL ÖĞRENCİLERİ ARASI ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİ ARASI 15 Temmuz Konulu; Şiir Yarışması ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİ ARASI LİSE

Detaylı

STRATEJÝK PLANI 2011-2014

STRATEJÝK PLANI 2011-2014 i i T.C. KARABÜK VALÝLÝÐÝ TEKNÝK VE ENDÜSTRÝ MESLEK LÝSESÝ E n d ü s t r i M e s e v KARABÜK l e k k L n s k e T K a r a b k ü s i e STRATEJÝK PLANI 0-04 KARABÜK - 00 ÝSTÝKLÂL MARÞI Korkma, sönmez bu þafaklarda

Detaylı

9. SINIF MATEMAT K (SORU BANKASI) 7 BÖLÜM 105 KONU TEST 1970 SORU

9. SINIF MATEMAT K (SORU BANKASI) 7 BÖLÜM 105 KONU TEST 1970 SORU 9. SINIF MATEMAT K (SORU BANKASI) Mehmet ÖZBEK brahim ORAK 7 BÖLÜM 105 KONU TEST 1970 SORU TEŞEKKÜR Bu kitabın hazırlanmasında emeğini hiç esirgemeyen Mehmet Özbek ve İbrahim Orak ile Zafer Dershaneleri

Detaylı

STRATEJİK PLANI

STRATEJİK PLANI 2011-2014 STRATEJİK PLANI ELAZIĞ CEMİL MERİÇ FEN LİSESİ 2011,ELAZIĞ Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonrada istiklal

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

Atakent Anadolu Lisesi Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

Atakent Anadolu Lisesi Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2015-2016 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KARŞIYAKA KAYMAKAMLIĞI Atakent Anadolu Lisesi Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini

Detaylı

İZMİR ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ ( OKULU ) MÜDÜRLÜĞÜ YILLIK FAALİYET PLANI

İZMİR ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ ( OKULU ) MÜDÜRLÜĞÜ YILLIK FAALİYET PLANI 2015-2016 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. KARŞIYAKA KAYMAKAMLIĞI İzmir Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi (Okulu)Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini,

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

1. SINIF MATEMATİK KİTABI 2

1. SINIF MATEMATİK KİTABI 2 . SINIF MATEMATİK KİTABI Adı - Soyadı :...... Sınıfı :... Okulu :... K K T C MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINIDIR. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Talim Terbiye Dairesi, bu kitabın ilkokul. sınıflarda

Detaylı

Semiha İrfan Çalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

Semiha İrfan Çalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2017-2018 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. SEFERİHİSAR KAYMAKAMLIĞI Semiha İrfan Çalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini,

Detaylı

Selçuk Yaşar Alaybey Ortaokulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

Selçuk Yaşar Alaybey Ortaokulu Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2015-2016 YILLIK FAALİYET PLANI 1 Selçuk Yaşar Alaybey Ortaokulu Müdürlüğü T.C. KARŞIYAKA KAYMAKAMLIĞI Selçuk Yaşar aşar Alaybey Ortaokulu Müdürlüğü 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

Bu makale, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Dergisi(2007), C. XXXVII, İstanbul 2009, s. 22-34 te yayımlanmıştır.

Bu makale, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Dergisi(2007), C. XXXVII, İstanbul 2009, s. 22-34 te yayımlanmıştır. Bu makale, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Dergisi(2007), C. XXXVII, İstanbul 2009, s. 22-34 te yayımlanmıştır. İstiklâl Marşı ve Üzerine Yapılan Çalışmalar Azmi Bilgin

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5)

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) Eylem 1.2 Gençlik Girişimleri Projesi İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR-12-539-2007-R5) DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLÂL OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Alim GÜR/ hareket programı sunan edebt bir şaheserdir de. Nitekim çoğu edebiyatçımızın kabul ve ifade ettiği üzere istiklal

Yrd. Doç. Dr. Alim GÜR/ hareket programı sunan edebt bir şaheserdir de. Nitekim çoğu edebiyatçımızın kabul ve ifade ettiği üzere istiklal MUHTEVA YÖNÜYLE istiklal MARŞI \ Yrd. Doç. Dr. Alim GÜR/ İstiklal marşları, milletlerin hususiyetlerini; kuvve~le yaşadıkları anlamlı, trajik ve tarihı anlarını; özellikle o anlardaki duygu, düşünce ve

Detaylı

Türkçe. 6. Sınıf. Ali PEHLİVAN. Okula Yardımcı, Sınavlara Hazırlık. Konu Anlatımı Konu Etkinlikleri Konu Testleri Yazılıya Hazırlık Çalışmaları

Türkçe. 6. Sınıf. Ali PEHLİVAN. Okula Yardımcı, Sınavlara Hazırlık. Konu Anlatımı Konu Etkinlikleri Konu Testleri Yazılıya Hazırlık Çalışmaları Okula Yardımcı, Sınavlara Hazırlık 6. Sınıf Türkçe Konu Anlatımı Konu Etkinlikleri Konu Testleri Yazılıya Hazırlık Çalışmaları Ali PEHLİVAN PALME YAYINCILIK Ankara, 2014 1 PALME YAYINLARI: 904 6. Sınıf

Detaylı

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI HÜRRİYET İLKOKULU 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI 1 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI Sayın Müdürüm, Saygı Değer Öğretmenlerim,Kıymetli

Detaylı

BASKETBOLCU AHMET İLKÖĞRETİM 1. SINIF. Gülşen DEMİR Porsuk İlkokulu /Odunpazarı /ESKİŞEHİR

BASKETBOLCU AHMET İLKÖĞRETİM 1. SINIF. Gülşen DEMİR Porsuk İlkokulu /Odunpazarı /ESKİŞEHİR BASKETBOLCU AHMET Ahmet ile babası televizyonda spor haberlerini izliyorlardı. Ahmet, babasına : - Spor ne demek, babacığım? diye sordu. Babası: - Spor, tek başımıza veya birden fazla kişi ile yaptığımız

Detaylı

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı. Kahramanmaraş Platformu ndan Şenliği Kadın Cumhuriyet On bir kadın derneğinden oluşan Kahramanmaraş Kadın Platformu, Müftülük Meydanı nda düzenledikleri Cumhuriyet Şenliği ile Cumhuriyet in önemine dikkat

Detaylı

Selam size ey yüce şehitler, Yahya Çavuşlar, Koca seyitler. Uyuyan nice adsız yiğitler, Adınızı tarihe yazmaya geldim.

Selam size ey yüce şehitler, Yahya Çavuşlar, Koca seyitler. Uyuyan nice adsız yiğitler, Adınızı tarihe yazmaya geldim. Selam size ey yüce şehitler, Yahya Çavuşlar, Koca seyitler. Uyuyan nice adsız yiğitler, Adınızı tarihe yazmaya geldim. Tarihimizin altın sayfalarında yer alan en büyük zaferlerimizden biri olan Çanakkale

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Akıllı ve Eğlenceli >> Pekiştirici Etkinlikler Tam Ölçen ve Bilgilerinizi Derinlemesine Sorgulayan >> Ünite Tarama Testleri Artıbir >> Sınav Özel Soruları Kazanım Odaklı >> Konu Kavrama

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI.

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI. İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi nin

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Bu kitapta neler var?

Bu kitapta neler var? Bu kitapta neler var? Her bölümün başında kısa, pratik bilgilerle konuyu kavramanızı hedefleyen >> Haydi Öğrenelim Yol gösteren, öğretici >> Çözümlü Sorular Eğlenerek çözeceğiniz pekiştirici etkinlikler

Detaylı

ARTVİN/MERKEZ. HALK EĞİTİMİ MERKEZİ ve ASO MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI

ARTVİN/MERKEZ. HALK EĞİTİMİ MERKEZİ ve ASO MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI ARTVİN/MERKEZ HALK EĞİTİMİ MERKEZİ ve ASO MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI 1 İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır,

Detaylı

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en genel ifadeyle milletimize yazmıştır. Bu mısralar, aziz

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 1 2 2 2 3 2 4 2 1 2 2 2 3 2 4 2 KONU ADI KAZANIMLAR 1. İletişim sürecini oluşturan ögeleri ve iletişimde dilin işlevini belirler. 2. Dil ve kültür arasındaki ilişkiyi 1.

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482464 ISBN NUMARASI: 65482464! ISBN NUMARASI:

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı BİÇİM BİLGİSİ (Kök, Ek ve

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER (COĞRAFYA)

SOSYAL BİLGİLER (COĞRAFYA) KKTC MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI SOSYAL BİLGİLER (COĞRAFYA) 7 1. Baskı AĞUSTOS 2006 KKTC MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINIDIR Başkan Dr. İsmail Ertunç Özatenç Üyeler Uzm. Sibel Kutoğlu Uzm.

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

T.C. BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI Özel Saint Benoit Fransız Lisesi 2010-2014 STRATEJİK PLAN İSTANBUL

T.C. BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI Özel Saint Benoit Fransız Lisesi 2010-2014 STRATEJİK PLAN İSTANBUL T.C. BEYOĞLU KAYMAKAMLIĞI Özel Saint Benoit Fransız Lisesi -2014 STRATEJİK PLAN İSTANBUL İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim

Detaylı

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 : HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 : Temel Bilgiler Hazırlayan : Prof. Dr. Rıza FİLİZOK Bir anlatıyı (récit ), hikâyeyi yazan kişidir. YAZAR = Yazar, yaşayan yahut yaşamış olan gerçek bir şahıstır! Yazarın hitap ettiği

Detaylı

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 6. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ AY 1 Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi 4 5 Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Kök ve eki kavrar.

Detaylı

Baleybelen Müfredatı

Baleybelen Müfredatı Baleybelen Müfredatı Dil veya Lisan, İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal veya yapay bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, temeli tarihin

Detaylı

T.C. DİYADİN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü STRATEJİK PLAN (2015-2019)

T.C. DİYADİN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü STRATEJİK PLAN (2015-2019) T.C. DİYADİN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü STRATEJİK PLAN (2015-2019) 2015 Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi

Detaylı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz ANMA PROGRAMI 1. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4 2. Çeşitli Yönleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 (Yrd. Doç. Dr. Levent KALYON) 1. Resimlerle Atatürk 15 2. Kendi sesiyle Atatürk 18 2 Beni görmek

Detaylı

BENiM GÜNLÜĞÜM Öğretim Yılı 2. Dönem 3 ve 4. Sınıflar

BENiM GÜNLÜĞÜM Öğretim Yılı 2. Dönem 3 ve 4. Sınıflar BENiM GÜNLÜĞÜM 2015-2016 Öğretim Yılı 2. Dönem 3 ve 4. Sınıflar www.okulumokullari.k12.tr www.okulumokullari.k12.tr BENİM GÜNLÜĞÜM Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ÖĞRENCİ BİLGİLERİ Korkma, sönmez bu

Detaylı

T.C. DARICA KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü DARICA ASLAN ÇİMENTO İLKOKULU BRİFİNG DOSYASI

T.C. DARICA KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü DARICA ASLAN ÇİMENTO İLKOKULU BRİFİNG DOSYASI T.C. DARICA KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü DARICA ASLAN ÇİMENTO İLKOKULU BRİFİNG DOSYASI KOCAELİ 2013 2014 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini,

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif. Yrd. Doç. Dr. Ömer İNCE 1

İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif. Yrd. Doç. Dr. Ömer İNCE 1 İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif Yrd. Doç. Dr. Ömer İNCE 1 I. Dünya Savaşında müttefikleri yüzünden yenik sayılan Türk ordusu, savaşın arkasından işgal edilen yurdunu kurtarmak için bir ölüm kalım savaşına

Detaylı

SAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir..

SAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.. SAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.. Bu savaş, birinci dünya savaşında kahraman askerlerimizin, cihanı

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9 İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9 I. BÖLÜM EDEBİYAT NEDİR? 1.1. Edeb den Edebiyata...11 1.2. Edebî Eser...13 1.3. Edebî Metin...14 1.4. Edebiyat Bilimi...33 1.5. Edebiyat Sosyolojisi...33 1.6. Edebiyat Tarihi...35

Detaylı

İstiklal Marşının Kısa Tarihi (Özet)

İstiklal Marşının Kısa Tarihi (Özet) İstiklal Marşı Özel İstiklal Marşı Nedir İstiklal Marşının Kısa Tarihi (Özet) İstiklal Marşı'nın Bestesi (Melodisi) İstiklal Marşı Metni 10 Kıta (Tüm Kıtalar) Kıta kıta İstiklal Marşının Açıklaması İstiklal

Detaylı

Eyup AKŞİT. arapcadersi.com

Eyup AKŞİT. arapcadersi.com Sözlük Anlamı: Birinden bir şeyi ödünç isteyip almaktır. Terim Anlamı: Temel öğelerden (benzeyen, kendisine benzetilen) sadece biri söylenerek yapılan benzetmeye istiare denir. Eyup AKŞİT arapcadersi.com

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR 1. Edebiyat tarihinin incelediği konuları açıklar. 2. Edebî eserlerin yazıldığı dönemi temsil eden belge olma niteliğini sorgular 3. Uygarlık tarihiyle edebiyat

Detaylı

İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy un Şahsiyetinin Şiire Yansıması Mustafa KARABULUT

İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy un Şahsiyetinin Şiire Yansıması Mustafa KARABULUT 12 Mart İstiklal Marşı nın Kabûlünü ve Mehmet Akif Ersoy u Anma Günü İle İlgili Konferans (12 Mart 2012) T.C. Besni Kaymakamlığı Besni Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürlüğü Besni/ADIYAMAN Saat:13.00-13.45

Detaylı

SGK BAŞKANI SN. FATİH ACAR IN ŞEHİT AİLELERİ, GAZİLER VE KİMSESİZ ÇOCUKLAR İÇİN DÜZENLENEN İFTAR YEMEĞİ KONUŞMA METNİ

SGK BAŞKANI SN. FATİH ACAR IN ŞEHİT AİLELERİ, GAZİLER VE KİMSESİZ ÇOCUKLAR İÇİN DÜZENLENEN İFTAR YEMEĞİ KONUŞMA METNİ SGK BAŞKANI SN. FATİH ACAR IN ŞEHİT AİLELERİ, GAZİLER VE KİMSESİZ ÇOCUKLAR İÇİN DÜZENLENEN İFTAR YEMEĞİ KONUŞMA METNİ Çok Değerli Şehit Aileleri, Saygıdeğer Gazilerimiz, Kıymetli Gazi Yakınları, Sevgili

Detaylı

MATEMATİK Fasikül 1 KONU ANLATIMLI FASİKÜL SET MEB TTKB NİN UYGULADIĞI 10 KÖK DEĞER FASİKÜLLERİMİZDE İŞLENMİŞTİR. EVLE OKUL BiR ARADA ATU

MATEMATİK Fasikül 1 KONU ANLATIMLI FASİKÜL SET MEB TTKB NİN UYGULADIĞI 10 KÖK DEĞER FASİKÜLLERİMİZDE İŞLENMİŞTİR. EVLE OKUL BiR ARADA ATU Türkiye de ilk defa EVLE OKUL BiR ARADA ATU MATEMATİK Fasikül 1 KONU ANLATIMLI FASİKÜL SET ÖZGÜN KONU ANLATIMI DEĞERLENDİRME SORULARI SINIF İÇİ UYGULAMALAR MEB TTKB NİN UYGULADIĞI 10 KÖK DEĞER FASİKÜLLERİMİZDE

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1 2

Detaylı

HABAŞ Hamdi Başaran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI

HABAŞ Hamdi Başaran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü YILLIK FAALİYET PLANI 2017-2018 YILLIK FAALİYET PLANI 1 T.C. ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI HABAŞ HAMDİ BAŞARAN MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ 2 Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini,

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA 1 Ders

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ C E N T R U L NAŢIONAL DE EVALUARE ŞI E X A M I N A R E PROGRAMA DE EXAMEN PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ BACALAUREAT 2011 TIP PROGRAMĂ: PROFIL TEOLOGIC ŞI PEDAGOGIC Pagina 1 din 5

Detaylı