planlarında hedefler ve gerçekleşen değerler olmak üzere karşılaştırma yapılarak açıklanmıştır.
|
|
- Gizem Kutay
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisinin en çok tartışılan konularının başında enflasyon, istihdam ve büyüme gelmektedir. Gerçekten bu makro değişkenlerde yaşanan çeşitli sorunlar sadece Türkiye nin değil, gelişme düzeyine bakılmaksızın, bütün ülkeleri ilgilendiren temel sorunlardır. Küreselleşme sonucunda özellikle sermaye ve emek hareketliliğinin artmasıyla birlikte ülkeler arasındaki ekonomik ilişkiler de artmıştır. Bunun sonucunda, bir ülkede yaşanan gelişmeler, diğer ülkeleri de doğrudan etkileyebilmektedir. Türkiye nin enflasyon ile tanışması 1940 lı yılların başına rastlamaktadır. Fakat 1973 yılından sonra Türkiye ekonomisi yükselen bir trendde kronik enflasyona sahip olmuştur. Yüksek enflasyon, makro ekonomide istikrarsızlıklara neden olmakta ve bir takım olumsuz sonuçları da beraberinde getirmektedir. Bunlar, gelir dağılımında ve dış ödemeler bilançosunda bozulma, üretimde verimlilik ve kalitenin düşmesinin yanı sıra, sosyal sorunların artmasına da neden olmaktadır. Enflasyonun yarattığı ekonomik istikrarsızlık, ülkemizin reel anlamda büyüme performansının düşmesine yol açmış, bu durum ise refah düzeyini düşürmüş ve çeşitli sosyo-ekonomik sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur. İşsizlik Türkiye nin gündemindeki en önemli sorunların başında gelmektedir. Türkiye halen, tarımdan sanayi ve hizmet sektörlerine işgücü transferinin devam ettiği bir süreci yaşamaktadır. Bu süreç, gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve sosyal açıdan önemli sorunlar yaratabilmektedir. Bir taraftan ekonomik açıdan kaynak israfına yol açarken, diğer taraftan da sosyal yapıda bazı sorunlara neden olarak toplumsal huzuru bozmaktadır. 1
2 Özellikle son yıllarda ekonomik büyümede meydana gelen artışlar, özellikle bir birim üretim veya hizmet maliyeti içerisinde işçilik maliyetlerinin düşmesinden ortaya çıkan verim artışlarından kaynaklanmış ve büyüme oranının da son derece istikrarsız oluşu nedeniyle, işsizlik sorunu da bundan olumsuz etkilenmiştir. Dolayısıyla varolan işsizlik sorununun çözümü için yeni yatırımların olması ve özellikle imalat sanayii kapasite kullanım oranlarının artması gerekmektedir. Kısa dönemde halkın en çok dikkat ettiği göstergeler işsizlik ve enflasyondur. Çünkü bunların olumsuz sonuçları hemen hissedilmektedir. Büyüme ise etkisini daha uzun vadede ortaya koymaktadır. Bu üç göstergedeki gelişmeler insanların günlük hayatını yakından ilgilendirmektedir. İstihdam, enflasyon ve büyümedeki gelişmeler sektörleri de doğrudan etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, bütün toplumları etkileyen enflasyon, istihdam ve büyümenin, Türkiye deki gelişimini inceleyerek; tarım, sanayi, hizmetler sektörlerinde meydana gelen büyümenin, kısa dönemde istihdam, enflasyon, Gayri Safi Milli Hasıla ya olan etkileri ve karşılıklı etkileşimlerin ekonomik boyutunu analiz etmektir. Söz konusu amacı gerçekleştirmeye çalışılan tezde öncelikle, konunun önemi ve kapsamının açıklanması düşünülmüş, daha sonra, konuyla ilgili olarak daha önce yapılan araştırmalardan örnekler sunulmuştur. Çalışmanın analizinde kullanılan materyal ve yöntemler üçüncü bölümde açıklanmıştır. Tezin dördüncü bölümünde Türkiye yi olduğu kadar, dünya üzerindeki bütün ülkeleri sosyo-ekonomik yönden ilgilendiren istihdam, büyüme ve enflasyon hakkında genel bilgiler verilmiştir. Beşinci bölümde ise, bu makro değişkenlerin Türkiye deki gelişmeleri incelenmiştir. Öncelikle Osmanlı İmparatorluğu ndan devralınan ekonominin durumu üzerinde durulmuş ve planlı döneme kadar olan gelişmeler tarihsel bir süreç içerisinde açıklanmıştır. Daha sonra ise, planlı dönemin başlangıcından günümüze kadar istihdam, enflasyon ve büyümedeki gelişmeler, beş yıllık kalkınma 2
3 planlarında hedefler ve gerçekleşen değerler olmak üzere karşılaştırma yapılarak açıklanmıştır. Çalışmanın altıncı bölümünde, üç ana sektör olan tarım, sanayi ve hizmetlerin; istihdam, enflasyon ve büyümeye olan etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Son bölümde, kısa dönemde sektörler ile istihdam, büyüme ve enflasyon arasındaki karşılıklı etkileşimler, Vektör Otoregresyon modeli yardımıyla ortaya konmuştur. İlk olarak yılları verileri kullanılarak model oluşturulmuş, daha sonra da yılları verileri kullanılmıştır. İki farklı dönemi ele almaktaki amaç, Türkiye nin kuruluşundan günümüze kadar olan dönemi incelemektir. Bununla birlikte uygulanmakta olan planlı dönemdeki gelişmelerle, bu bulguları karşılaştırmak amaçlanmıştır. Bunun için de yılları arasındaki verilerden faydalanılarak ikinci bir model çalışması yapılmıştır. Her iki modelde de tarım, sanayi, hizmetler sektörlerindeki büyüme, istihdam edilen nüfus, Gayri Safi Milli Hasıla ve Toptan Eşya Fiyat Endeksi verilerinden faydalanılmıştır yıllarını kapsayan model çalışmasında ayrıca Tüketici Fiyatları Endeksi verileri de modele dahil edilmiştir. 3
4 2. KONUYLA İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Enflasyon, istihdam ve büyüme ile ilgili bir çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda daha çok makro değişkenler arasındaki ilişkiler tüm yönleriyle incelenmiştir. Ancak, sektörlerin bu değişkenlerle olan ilişkilerini inceleyen çalışmalar fazla değildir. Bu çalışmada tarım, sanayi, hizmetler sektörlerinde meydana gelen büyümenin istihdam, enflasyon ve Gayri Safi Milli Hasıla ya olan etkileri ve karşılıklı etkileşimleri, Vektör Otoregresyon (VAR) analiz yöntemi yardımıyla incelenmiştir. Robert J. Barro yılları arasında 100 ülkede büyüme ile enflasyon arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Ekonomik büyüme üzerinde enflasyonun etkisini ortaya koyabilmek için, büyümeyi etkileyen diğer faktörleri sabit tutarak, regresyon denklemi kullanmıştır. Sonuç olarak, büyüme üzerinde enflasyonun hesaplanan etkilerinin önemli derecede negatif olduğu ortaya çıkmıştır. Yüksek ve uzun dönemli enflasyondan, büyüme ve yatırımlar olumsuz etkilenmektedir. Eğer enflasyon çok yüksek değilse, örneğin, %10 ise reel kişi başına düşen milli gelir yıllık artışı %0,2-0,3 oranında azalmaktadır (Barro 1995 ). Yongling Ding, endojen büyüme modellerine ilişkin bir çalışmasında VAR modeli kullanmıştır. Bu noktadan hareketle ar-ge çalışmaları ve ekonomik büyüme arasındaki pozitif ilişki zaman serileri yardımı ile anlaşılmaya çalışılmıştır. Genellikle ortaya çıkan gerçek, en azından bazı yatırım çeşitlerinin uzun dönemde ekonomik performans ile doğru ilişki içinde olduğudur. Ar-ge çalışmalarının bazı ekonomi teorilerinde yatırımın değişik bir türü kabul edilmesi, endojen büyüme modelleri çerçevesinde incelenmesine olanak vermektedir. Bu çalışmada öncelikle zaman serileri verileri durağanlık testine tabi tutulmuş ve VAR modeli durağanlaştırılmış serilere uygulanmıştır. Çalışmada Granger Nedensellik testinin uygulanmamasının en büyük nedeni olarak ise, söz konusu değişkenler arasındaki pozitif yönlü bir ilişkinin varlığı gösterilmiştir (Ding 2000). Yapılan bir başka çalışmada ise İspanya da istihdam konularına farklı bir bakış açısı ile yaklaşılmış olup, part-time iş ile bunun istihdam üzerindeki etkileri VAR modeli 4
5 yolu ile incelenmiştir. E. S. Barrio ve C. S. Gonzalez in yaptıkları bu çalışmada iki değişken üzerine yoğunlaşılmıştır; bunlardan birincisi istihdam edilen işçilerin sayısı, ikincisi ise part-time çalışanların sayısıdır arasını kapsayan zaman serileri verileri 3 aylık periyotlar halinde alınmak sureti ile VAR modelinin ihtiyaç duyduğu 40 ve üzeri gözlem sayısına ulaşılmıştır. Çalışmada VAR modelinin tipik inceleme metodu kullanılmış olup, sırası ile Durağanlık Testi (Dickey Fuller), Granger Nedensellik Testi yapılmış, sonuçlar ise tepki (impulse) analizleri ile yorumlanmıştır. Yapılan bu çalışma İspanya da part-time işgücü ile istihdam arasında bir ilişkinin varlığını ortaya koyarken, VAR modeli de bu ilişkinin kısa ve uzun dönem etkilerini yorumlanabilir hale getirmiştir (Barrio ve Gonzales 2003). Konuya ilişkin bir başka çalışmada Dong Fu ve arkadaşları, maliye politikaları ve büyüme üzerine odaklanmışlardır. Makro iktisat açısından bakıldığında mali politikalar ve büyüme ilişkisi oldukça ilgi çekicidir. Ancak bununla beraber söz konusu bu ilişkinin analizi bu konuda ampirik çalışmalar yapanlar için uzun bir dönem hayal kırıklığı meydana getirmiştir. Bunun altında yatan en önemli neden ise maliye politikası bileşenleri olan kamu harcamaları, vergiler ve bütçe açıkları gibi göstergelerin sağlıklı bir şekilde analize dahil edilememesidir. Bütçe açıkları ile finanse edilen vergi indirimleri, vergi artışları ile finanse edilen kamu harcamalarındaki artış ve artan bütçe açıkları ile finanse edilen kamu harcamalarındaki artış şeklindeki alternatifli maliye politikaları, bu çalışmada VAR teknikleri yolu ile analiz edilmiştir. Burada ise amaç, incelenen zaman periyodunda gözlenen şokların kalıcı ve geçici etkilerini etki tepki grafikleri yoluyla yorumlayabilmektir. Dolayısı ile VAR teknikleri serilerde gözlenen şokları yorumlayabilme imkanını da sağlamaktadır (Fu v.d. 2003). N. Yentürk ve B. Ülengin yaptıkları bir çalışmada, yılları arasında yabancı tasarrufların Türkiye deki özel tüketim ve özel yatırımlar üzerindeki etkisini VAR modeli yardımıyla açıklamaya çalışmışlardır. Modelde değişkenlerin zaman serisi özellikleri kullanılmıştır. VAR modeli dördüncü farklarda uygulanmış ve Granger nedenselliği, sistemin etki-tepki fonksiyonu analiz edilmiştir. Sonuçta, uzun dönemde yabancı tasarrufun esas olarak özel tüketimi etkilediğini ve özel tüketimin de özel yatırımı etkileyebileceği belirtilmiştir. Yabancı tasarruflardaki bir şok yabancı tasarrufun 5
6 kendisinde ve özel tüketimde kalıcı bir artışa neden olurken, şokun özel yatırım üzerinde bir etkisi olmamaktadır. Çalışmanın ana sonucuna göre, Türkiye de ticarete konu olan sektörlerin yatırımlarında ve rekabet gücünde kalıcı bir artışa ulaşmak için yabancı tasarrufa güvenmek yeterli olmayacaktır (Yentürk 2003). C. K. Meng, Singapur ekonomisindeki ticari döngünün arz yönünü VAR modeliyle incelemiştir. Bu çalışmada, arz şokları, petrol fiyatları, yabancı teknoloji, işgücü arzı, verimlilik ve ücret şoklarının 1980/1-2004/4 dönemleri arasındaki verilerden faydalanılmıştır. Ampirik sonuçlar şu şekilde özetlenmiştir; işgücü arzı şokları uzun dönemde daha önemli olurken, iç ve dış teknoloji şokları kısa dönem çıktı hareketleri için etkili bulunmuştur. Diğer taraftan petrol fiyatları ve ücretlerdeki dalgalanmalar, makro ekonomik dalgalanmalar üzerinde önemsiz rol oynamaktadır. Bu sonuçlar, Singapur ticaretinin iç ve dış faktörlerin her ikisi tarafından etkilendiği görüşlerini desteklemektedir (Meng 2003). T. Linzert Almanya daki işsizliğin kaynakları üzerine yapmış olduğu çalışmada yapısal VAR modelini analizinde kullanmıştır. Bu çalışmada ulaşılmak istenen amaç, Almanya daki yüksek oranlı kalıcı işsizliğin muhtemel kaynaklarına ışık tutabilmektir. Buradan hareketle, işsizlik üzerinde işgücü arzının, toplam talebin, fiyatların, ücretlerin, teknolojideki şokların etkisini analiz etmek ve işsizlik oranındaki artışa nisbi katkılarını ortaya koymaktır. Çalışmanın sonucunda, ücret ve teknoloji şoklarının sadece kısa dönemde işsizlik üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Talep şoklarının işsizlik üzerinde beklenen etkisi, kısa dönemden orta döneme doğru önemli derecede azalırken, bu etki uzun dönemde tamamen ortadan kalkmıştır. İşgücü arzı üzerine bir şok, işsizlik üzerinde 0 dan 3 yıla kadar bir artış ortaya çıkarmıştır (Linzert 2004). 6
7 3. MATERYAL VE YÖNTEM Bu bölümde sektörel büyüme değişikliklerinin Türkiye deki istihdam, büyüme ve enflasyon arasındaki ilişkileri ve bu makro değişkenleri nasıl etkilediğinin analiz edilmesini amaçlayan ampirik çalışmanın metodolojisi açıklanmaktadır Materyal Yapılan bu çalışmada ve periyoduna ait yıllık bazda zaman serisi verileri kullanılmıştır. İki periyoda ait zaman serilerinin kullanılmasının nedeni; Türkiye nin kuruluşundan itibaren sektörlerdeki büyüme ile incelenen makro değişkenler arasındaki etkileşimleri ortaya koymak ve 1963 yılında uygulanmaya başlanan ve günümüzde sekizincisi uygulanmakta olan kalkınma planlarındaki bu etkileşim ile karşılaştırma imkanının yaratılmak istenmesidir. Modelde kullanılan değişkenler ve kısaltmaları aşağıda gösterilmiştir; Periyodu Gayri Safi Milli Hasıla: GSMH; Toptan Eşya Fiyat Endeksi: TEFE; Sanayi sektöründeki büyüme: San; İstihdam edilen nüfus:n; Tarım sektöründeki büyüme: Tar; Hizmet sektöründeki büyüme: Hiz; Periyodu Gayri Safi Milli Hasıla: GSMH63; Toptan Eşya Fiyat Endeksi: TEFE; Sanayi sektöründeki büyüme: San; Tüketici Fiyatları Endeksi: Tufe63; İstihdam edilen nüfus: İst63; Tarım sektöründeki büyüme: Tar; Hizmet sektöründeki büyüme: Hiz; simgeleriyle kullanılmıştır. Burada enflasyonu incelerken ilk modelde sadece Toptan Eşya Fiyat Endeksinin (TEFE) ele alınmasının nedeni, TEFE endeksinin ülke ekonomisinde üretim faaliyetlerinde yer alan maddelerin sektörler itibariyle fiyat 7
8 değişimini ölçüyor olmasıdır periyoduna ait ikinci modelde TEFE ile birlikte TÜFE de analize dahil edilmiştir Metod Modelde kullanılan değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek için nedensellik analizi yapılmıştır. Çalışmanın temelini oluşturan bu verilerin model uygulamalarında Vektör Otoregresyon (VAR) analiz yöntemi uygulanmıştır. Çalışmada kullanılan VAR modelinin güvenirliğini arttırmak ve sonuçların analizi için gözlem sayısı mümkün olduğunca yüksek tutulmaya çalışılmıştır. VAR modellerinde kullanılan gözlem sayısı arttıkça bunlara paralel olarak modelin güvenirliği de artmaktadır. Modelde kullanılan veriler, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü ve T.C. Merkez Bankası ndan elde edilmiştir. Modelde zaman serisi verilerinin kullanılmasının nedeni, iktisadi ilişkilerin tahmin edilmesine uygun olmasıdır (Koutsoyiannis 1989). Bu çalışmada da yapılmak istenen tarım, sanayi, hizmetler sektöründe sağlanan büyüme ile üç önemli makro değişken olan istihdam, enflasyon ve GSMH arasındaki karşılıklı etkileşimleri incelemektir. Zaman serisi verileri, modelde kullanılan değişkenlerin dönemler itibariyle sayısal değerleri hakkında bilgi vermektedir. Bu dönemler, günlük, haftalık, aylık ve üç aylık olabileceği gibi yıllık, beş yıllık ve on yıllık da olabilmektedir Durağanlık Testi İktisadi değişkenlerin serileri, genellikle artma eğilimi göstermeleri nedeniyle durağan olmazlar. Serilerin varyans ve ortalamaları zamana bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle herhangi bir zaman serisi analizinde kullanılacak serilerin öncelikle durağanlaştırılması gerekmektedir (Kibritçioğlu ve Kibritçioğlu 1999). 8
9 Bu çalışmada da öncelikle verilerin durağanlığı test edilmiştir. Bunun için son dönemlerde yaygınlaşan birim kök sınaması yapılmıştır. Bu sınama modeli aşağıdaki gibi ele alınmaktadır (Gujarati 1999): Y t = Y t-1 + u t (1) Burada u t olasılıklı bir hata terimidir. Eğer Y t-1 in katsayısı 1 e eşitse durağan olmama durumuyla, yani birim kök sorunuyla karşılaşılır. Dolayısıyla, Y t = py t-1 + u t (2) regresyonunda p=1 bulunursa, o zaman Y t olasılıklı değişkenin bir birim kökü vardır. Birim kökü olan bir zaman serisi rassal yürüyüş diye bilinir. Rassal yürüyüş ise, durağan olmayan bir zaman serisi anlamına gelir. İki nolu denklemin her iki tarafı Y t- 1 den çıkarılırsa, denklem aşağıdaki gibi olur. Y = ( p 1) Y + u (3) t t 1 = δy t-1 + u t t Burada δ = ( p 1) ve Y t = Yt Yt 1 = u t birinci fark olmaktadır. Rassal bir yürüyüşün birinci farkları (= u t ) durağan bir zaman serisidir, çünkü varsayım gereği u t bütünüyle rassaldır. Bir serinin durağan olup olmadığını birim kök testi ile sınamak için aşağıdaki denklem tahmin edilerek buradan pˆ nın istatistiki bakımdan bire eşit olup olmadığına bakılmaktadır. Geleneksel olarak P=1 sıfır hipotezi hesaplanan t istatistiği τ (tau) istatistiği diye bilinmektedir. Bunun eşik değerleri Dickey ve Fuller tarafından Monte Carlo simülasyonlarına göre hesaplanmıştır. Yazında tau sınaması, bu hesaplamayı yapanların isimlerine göre de Dickey-Fuller (DF) testi diye tanımlanmaktadır. Bu hesaplamaların geliştirilmişine Mackinoon kritik değerleri denilmektedir. Eğer τ istatistiğinin mutlak değeri DF nın ya da Mackinoon kritik değerinin mutlak değerinden 9
10 büyükse, verilmiş zaman serisi durağandır. Aksi durumda ise serinin durağan olmadığı ifade edilir. Gerek kuramsal, gerekse uygulamada Dickey-Fuller testi aşağıdaki denklemlere uygulanabilmektedir: t = Y t 1 Y δ + u (4) t Y = + u t β (5) 1 + δyt 1 t Y = β + u (6) t 1 + β2t + δyt 1 t Yukarıdaki modelde t zaman ya da genel eğilimi göstermektedir. Her bir durum için δ = 0, yani birim kök var biçimindedir. (4) nolu denklemle diğer denklemler arasındaki fark sabit terim ve eğim değişkenin denkleme katılmasıdır. Eğer u t hata terimi otokorelasyonlu ise model aşağıdaki gibi yazılmaktadır: Y t = β + β t + δy + a Y + ε m 1 2 t 1 i t i t (7) i (7) nolu denkleme genelleştirilmiş Dickey-Fuller (GDF) testi denmektedir. Dickey-Fuller testlerinde hata terimlerinin normal dağılımlı, bağımsız ve sabit varyanslı olduğu kabul edilmektedir. Modelde kullanılan değişkenler arasındaki nedenselliğin sınanabilmesi için zaman serisi verilerinin durağanlığının sağlanması gerekmektedir. Eğer durağanlık yoksa, t, F, Ki-kare testleri şüpheli hale gelebilmektedir. Bundan dolayı, bir zaman serisinin durağan 10
11 olup olmadığını anlamak için testler geliştirilmiştir. Bu testlerden grafik yöntemi, Dickey-Fuller testleri uygulanabilir testler arasındadır. Bu çalışmada kullanılan değişkenlerin durağan olup olmadıkları Dickey Fuller testi ile belirlenmeye çalışılmıştır. Fakat serilerin düzey değerlerinde durağan olmadıkları tespit edilmiştir. Serilerin durağanlığını sağlamak için ikinci bir Dickey-Fuller testi yapılmıştır. Bu defa serilerin birinci farklarında durağanlığı test edilmiştir. %5 önem seviyesinde serilerin birinci farklarında durağan oldukları tespit edilmiştir. Y t, durağan olup olmadığı analiz edilen değişkenin birinci farkı, β 1, β 2 sabit terimler, t genel eğilim değişkeni, Y t-i, gecikmeli fark terimleridir. Gecikmeli fark terimlerinin konulmasının nedeni hata teriminin ardışık bağımsız olmasını sağlamaktır. ADF testinin sağlıklı sonuç vermesi için tahmin edilen modelde ardışık bağımlılık probleminin olmaması gerekmektedir. ADF testi yukarıda 7 nolu denklemde δ katsayısının sıfıra eşit olup olmadığını test eder. Bu sınamada ADF t istatistiğinin Mackinnon kritik değeri ile karşılaştırması yapılır. Yapılan karşılaştırmalar sonucu değişkenlerin %5 önem seviyesinde ve serilerin 1. dereceden farklarında durağanlığı sağlanmıştır Nedensellik: Granger Sınaması İki değişken arasında hangisinin hangisini etkilediği veya nedeni olduğu Granger sınaması ile ortaya konabilmektedir. Değişkenler arasındaki ilişki tek yönlü (A B) olabileceği gibi, çift yönlü (A B) de olabilmektedir. A ile B arasında tek taraflı bir nedensellik olabileceği gibi, iki taraflı nedensellik de ortaya çıkabilmektedir. İki zaman serisi arasındaki nedenselliğin ilk işlemsel tanımı Wiener (1956) tarafından yapılmıştır. Söz konusu tanım Granger-Hatanaka (1964) tarafından yeniden düzenlenmiş ve son olarak Granger (1969) tarafından geliştirilmiştir. Bu tanıma en büyük katkıyı Granger in yapması nedeniyle literatürde Granger Nedensellik Tanımı olarak adlandırılır. Bu tanım son yıllarda nedensellik ile ilgili bütün çalışmalara temel oluşturmuştur (Işığıçok 1994). 11
12 Bu çalışmada da sektörlerin büyümesinde meydana gelen değişmeler ile istihdam, TEFE, TÜFE ve GSMH arasında yukarıda bahsedilen ilişkilerin bulunup bulunmadığı Granger nedensellik testi ile test edilmiştir. Granger nedensellik testi, bir değişken ile diğer bir değişken arasında varlığından şüphe edilen nedensellik ilişkisini test etmek için uygulamalı iktisatta çokça kullanılan bir testtir (Halaç ve Kuştepeli 2003). Dolayısıyla zaman serisi verilerinde değişkenler arasında kointegrasyon ilişkisi kadar nedensel ilişkilerin de incelemeye değer ve önem arzeden bir konu olduğu sıklıkla dile getirilmektedir (Doğan ve Bozkurt 2004). İki değişken arasındaki ilişkiyi belirlemek için aşağıdaki modeller yazılabilir: m Y t = i= 1 m α i X t-i + j= 1 β i Y t i + u 1t (1) m X t = i= 1 m λ i X t i + j= 1 δ i Y t- i + u 2t (2 ) Modelin anlamlılığının test edilmesi için aşağıdaki hipotezler yazılabilir (Işığıçok vd. 1994): (1) nolu model için: H 0 : α 1 = α 2 =.α j = 0 ( X Y nin Granger anlamda nedeni değildir) H 1 : α 1 α 2.α j 0 ( X Y nin Granger anlamda nedenidir) (2) nolu model için; H 0 : δ 1 = δ 2 =.δ j = 0 ( Y,X nin Granger anlamda nedeni değildir) 12
13 H 1 : δ 1 δ 2.δ j 0 ( Y X nin Granger anlamda nedenidir) Yukarıdaki model (1) ve model (2) için nedensellik yönleri aşağıdaki gibi açıklanabilir: 1. Eğer model (1) deki gecikmeli X in tahmin edilen katsayıları bir küme olarak istatistik bakımdan sıfırdan farklıysa ( yani Σα i 0) ve model (2) deki gecikmeli Y nin tahmin edilen katsayıları bir küme olarak istatistik bakımdan sıfırdan farklı değilse ( yani Σ δ = 0 ise), bu Y den X e doğru tek yönlü nedensellik gösterir. 2. Tersine, eğer model (1) deki X in tahmin edilen katsayıları bir küme olarak istatistiki olarak sıfırdan farklı değilse ( yani Σα i = 0) ve model (2) deki gecikmeli Y nin tahmin edilen katsayıları kümesi istatistik bakımdan sıfırdan farklıysa(yani Σ δ 0),X ten Y ye doğru tek yönlü nedensellik vardır. 3. Her iki regresyondaki X ve Y katsayı kümeleri istatistik bakımından sıfırdan anlamlı derecede farklıysa bu geri besleme yada karşılıklı nedensellik gösterir. 4. Her iki regresyondaki Y ve X katsayı kümeleri istatistik bakımından anlamlı değilse bu da bağımsızlık anlamını taşır. 5. Granger, operasyonel nedensellik tanımına dayanarak yeterince yüksek dereceli iki değişkenli otoregressif bir sürecin tahmini yardımıyla nedenselliğin test edilebilir hale gelmesini sağlamıştır. Genel olarak gelecek geçmişi kestiremeyeceğine göre, eğer X değişkeni, Y değişkeninin nedeniyse, X teki değişmeler Y deki değişmelerden önce 13
14 gelmelidir. Y nin başka değişkenlere göre regresyonuna X in geçmiş yada gecikmeli değişkenleri de eklendiğinde Y nin kestirimi anlamlı biçimde iyileşiyorsa o zaman X, Y nin (Granger) nedeni denilebilir. Benzeri tanım Y, X in nedeniyse de (Granger) yapılabilir (Gujarati 1999). 1999): Granger nedensellik sınamasının adımları Y ve X için aşağıdaki gibidir; (Gujarati 1. Cari Y nin bütün gecikmeli Y değerlerine göre sınırlandırılmış regresyonunu bulduktan sonra, bu regresyondan sınırlanmış kalıntı kareleri toplamı KKT S yi elde edecek X serisi için de aynı işlemler tekrarlanacaktır. Sınırlandırılmış modeller aşağıdaki gibi yazılabilir: Y t = m i= 1 α i X t-i + v 1 t (3) X t = m i= 1 λ i Y t-i + v 2t (4) 2. Şimdi de yukardaki (3) nolu modele gecikmeli X t terimlerini, (4) nolu modele gecikmeli Y t terimlerini katarak sınırlandırılmamış regresyon modelleri elde edilecektir. Bu regresyonlardan ayrı ayrı sınırlandırılmamış kalıntı kareleri toplamı KKT SM ler elde edilecektir. Sınırlandırılmamış regresyon modelleri aşağıdaki gibi yazılabilir. m Y t = i= 1 m α i X t-i + j= 1 β i Y t i + u 1t (5) 14
15 m X t = i= 1 m λ i X t i + j= 1 δ i Y t- i + u 2t (6 ) 3. (5) nolu model için H 0 = Σ β j = 0 ön savı test edilecek, (6) nolu model için H 0 = Σ δ j ön savı test edilecektir. Eğer yazılmış olan ön savlar (3) nolu modelde X terimlerinin regresyonda yeri yoktur, (4) nolu modelde Y nin regresyonda yeri yoktur. testi : 4. H 0 ön savlarını sınamak için aşağıdaki F testi ayrı ayrı modellere uygulanır. F F = ( KKT S KKT KKT SM SM /( n k) ) / m (7) Bu da m ve (n-k) sd. ile F dağılımına uyar. Formülde m, model (3) için gecikmeli X t terimleri sayısına eşit, model (4) için ise gecikmeli Y t terimleri sayısına eşittir. k, ise sınırlanmamış regresyonlardaki tahmin edilen ana kütle katsayılarının sayısıdır. 5. Hesaplanan F değeri, seçilmiş olan bir anlamlılık düzeyinde eşik F değerini aşıyorsa, sıfır ön savları reddedilir. Bu durumda model (3) te gecikmeli X t değerlerinin regresyonda yerleri vardır. Model (4) te gecikmeli Y t değerlerinin regresyonda yeri vardır. Yani model (3) te X t, Y t serisinin Granger anlamda nedenidir. Model (4) te Y t serisi X t serisinin Granger anlamda nedenidir Vektör Otoregresyon (Vector Autoregression VAR) Analizi 15
16 VAR modeli C.A. Sims tarafından geliştirilmiştir. Bu model, kullanılan değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkilerini analiz etmeyi sağlar ve Granger Nedensellik testini temel alır (Ertek 1996). Bir ekonometrik modelde bazı değişkenler modeldeki diğer değişkenler tarafından açıklanabilirken, bazı değişkenler ise sadece açıklayıcı görevi yapabilmektedirler. Bir denklem sisteminde açıklanan değişkenler içsel (endogenous) değişkenler, açıklayıcı değişkenler ise dışsal veya önceden belirlenen (exogenous) değişenler olarak isimlendirilmektedir (Griffiths vd. 1993). Önceden belirlenen değişkenler de aralarında dışsal ve gecikmiş dışsal değişkenler olarak kategorize edilebilmektedir. Aşağıda Y t ve X t gibi iki zaman serisi ele alınmış olsun. Y t serisinin zaman içindeki hareketi X t serisinin şimdiki ve geçmiş değerlerinden, aynı şekilde X t serisinin zaman içindeki hareketi de Y t serisinin şimdiki ve geçmiş değerlerinden etkileniyorsa model şu şekilde ele alınabilir: Y + e t = β10 β12xt + γ11y t 1 + γ12xt 1 yt X + e t = β20 β21y t + γ 21Y t 1 + γ 22Xt 1 xt Yukarıdaki X t ve Y t değişkenlerinin durağan seriler olduğu varsayılmaktadır. e Yt ve e Xt, sırasıyla σ y, σ x standart sapmasına sahip ve birbirileri ile korelasyon ilişkisi bulunmayan Beyaz Gürültülü hata terimleridir.denklemler birinci mertebeden Vektör Otoregresyon (VAR) oluşturmaktadır. Denklem sisteminde - β 12, X t deki birim değişmenin Y t ye etkisini, γ 21 ise Y t-1 deki birim değişmenin X t ye etkisini göstermektedir. e Yt ve e Xt ye etkisini göstermektedir. e Yt ve e Xt üzerindeki yenilenmeler veya şoklar olarak anlaşılabilmektedir. değişkenleri X t ve Y t 16
17 Yukarıdaki denklemler yapısal olarak bilinmektedir. Bu denklemleri kullanılabilir hale getirmek için denklemleri indirgenmiş kalıp denklemleri modeline dönüştürerek, aşağıda yer aldığı şekilde VAR standart modeli olarak da yazılabilir (Kutlar 2000). Yt = α 10 + α 11Yt 1 + α 12 X t 1 + u1 t X t = α 20 + α 21Yt 1 + α 22 X t 1 + u2t Bir modelin VAR olarak tanımlanabilmesi için gecikme değerleri eşit olmalı ve içsel değişkenlerin gecikme değerlerinin her denklemde yer alması gereklidir. Bununla birlikte VAR modelinden elde edilen katsayıların doğrudan yorumlanmasında zorluklar bulunmaktadır. VAR analizinin hedeflenen amacının, parametrelerin tahmini değil, buna karşın değişkenler arası ilişkinin belirlenmesi olduğu kabul edilmektedir. VAR modeli ile tahmin edilen parametrelerin bazıları istatistiki olarak anlamlı çıkmamaktadır. Bilindiği gibi VAR modelinin en önemli özelliği parametrelerinin yorumundan ziyade, etki-tepki fonksiyonlarından yararlanmak suretiyle yorumlar yapmaktır. Bu çalışmada da etki-tepki fonksiyonlarından yararlanılmıştır Etki-Tepki Analizi Etki-tepki analizleriyle VAR modeli içinde yer alan değişkenlerin hata terimlerinde meydana gelen şoklara karşı ne yönde ve ne ölçüde tepki gösterdikleri belirlenebilmektedir (Kibritçioğlu ve Kibritçioğlu 1999). 17
18 Etki-tepki fonksiyonları, her değişkenin diğer bir değişkene (aslında hata terimine) verilen bir standart sapmalık bir şok karşısındaki hareketini dinamik bir süreç içinde gösterebilmesi bakımından bilgilendirici bir özellik taşımaktadır (Yentürk 2003). Herhangi bir Vektör Otoregresif model aşağıdaki gibi yazılabilir (Greene 2000): Y + v t = N + α 1 Yt 1 + α 2Yt 2 t şimdi daha iyi anlaşılması açısından bir dönem gecikmeli bir süreç ele alınsın; Y + v t = N + α 1 Yt 1 t gecikmeli değişken operatörü kullanılarak yukarıdaki ifade seri halde yazılabilir; LY t = Y t 1 Y = LY = α + v t α 1 t t ( 1 αl ) Y = N + t v t Y t N vt = + 1 αl 1 αl N = 1 α + α α i= 0 i vt i 18
19 Y t N = 1 α test eğer v lerden birini, değiştirerek (yani 0 dan farklı bir değer vererek, sistemi t i şoklayarak) sistemin dengesine ne kadar zaman sonra döneceğinin görülmesi istenmesi durumunda; t zamanında bir innovasyon v t olsun. Bu takdirde, kadar uzak olunduğunu gösterir. O takdirde; Yt Y dengeden ne Yt +1 Y = dv t = vt 1 vt = φ (1)dv t yazılabilir. Bu durumda φ ( i ), i = 1,... n fonksiyonu, etki-tepki fonksiyonunu verir. (Greene 2000). 4. İSTİHDAM, ENFLASYON VE BÜYÜME İstihdam, enflasyon ve büyüme bir ekonominin başarısının ölçülmesinde kullanılan üç temel değişkeni oluşturmaktadır. Gelişmiş veya azgelişmiş ülkelerin hepsinde bu makro değişkenlerden en az birisiyle sorun yaşanmaktadır. Makro değişkenlerde yaşanan gelişmeler tek tek bireyleri değil, toplumun tamamını etkilemektedir. 19
20 Makro ekonomi, her şeyden önce istihdam ve büyüme gibi konjonktürel problemlerle uğraşmaktadır. Tek tek bireylerle değil, özellikle bütün bireyleri, grupları; bireysel girişimcileri değil bütün girişimcileri; yalnız bir malın arzını değil, özellikle bütün malların arzını araştırır (Felderer ve Homburg 1999). Makro ekonomide, ekonomi bir bütün olarak düşünülmekte ve bu bütünün içindeki birimlerin ayrı ayrı dengeleri değil, ekonominin tüm dengesi araştırılmaktadır. Bu nedenle belirli bir dönemde genel istihdam düzeyinin nasıl değişeceği, fiyatlar genel düzeyinin ne olacağı, iktisadi büyümeyi belirleyen etkenlerin neler olduğu, çalışmak isteyen herkesin iş bulup bulamayacağı gibi sorular makro ekonominin temel konularıdır (İşgüden 1988). İktisadi faaliyetlerin amacı, toplumun ihtiyacı olan mal ve hizmetlerin üretiminin sağlanmasıdır. Ekonomide bir yıl içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin toplamına Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) denmektedir. Başka bir ifadeyle GSMH, bir ülkede belirli bir süre içerisinde (bu süre genellikle bir yıldır) üretilen nihai mal ve hizmetlerin para ile ifadesidir. Fakat, üretilen bu mal ve hizmetlerde zaman zaman dalgalanmalar meydana gelir. İşte makro ekonomi politikaları ile ulaşılmak istenen, üretilen mal ve hizmetleri arttırmak ve bu seviyelerde sürdürülebilirliği sağlayarak, istikrarlı bir büyümeye ulaşmaktır. Makro ekonomi politikalarının bir başka hedefi fiyatlar genel düzeyinde istikrar sağlamaktır. Özellikle piyasa ekonomilerinde bütün ekonomik dengeleri sağlayan en önemli göstergelerden birisi fiyatlardır. Ekonomik faaliyetlerin en iyi şekilde düzenlenmesi ve etkin kaynak dağılımının sağlanması, arz ve talebe göre oluşan fiyatlar sayesinde olur. Mal ve hizmetlerin fiyatlarında ortaya çıkan ve süreklilik arz eden artışlar enflasyon olarak tanımlanmaktadır. Enflasyon, ülkeler için istenmeyen bir durumdur. Çünkü enflasyon, fiyat istikrarının bozulmasına neden olmaktadır. Makro ekonominin bir başka hedefi de istihdam düzeyini arttırarak işsizliği azaltmak ve çalışmak isteyen herkese iş olanağı sağlamaktır. Fakat bu hedefe ulaşmak o 20
AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.
AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. Ülkelerin Büyüme Oranı 5. Ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi
DetaylıAB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.
AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. Ülkelerin Büyüme Oranı 5. Ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi
DetaylıMAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.
68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 31
HABER BÜLTENİ 02.11.2016 Sayı 31 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıTÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA
İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 16 Temmuz 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- TEMMUZ 2018 MEVSİMSEL ETKİLERDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 19
HABER BÜLTENİ xx.11.2015 Sayı 19 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 22
HABER BÜLTENİ xx.02.2016 Sayı 22 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 34
HABER BÜLTENİ xx.02.2017 Sayı 34 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 26
HABER BÜLTENİ 02.06.2016 Sayı 26 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 17
HABER BÜLTENİ 02.09.2015 Sayı 17 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıBAKANLAR KURULU SUNUMU
BAKANLAR KURULU SUNUMU Murat Çetinkaya Başkan 12 Aralık 2016 Ankara Sunum Planı Küresel Gelişmeler İktisadi Faaliyet Dış Denge Parasal ve Finansal Koşullar Enflasyon 2 Genel Değerlendirme Yılın üçüncü
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 33
HABER BÜLTENİ xx.07.2016 Sayı 33 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Mevcut siparişler ise; Mayıs
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 24
HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 24 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 29
HABER BÜLTENİ 02.09.2016 Sayı 29 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıKONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)
KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği
Detaylı2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde
1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 38
HABER BÜLTENİ xx.06.2017 Sayı 38 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıTürkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!
Türkiye de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul 1 KEİG Platformu 3 Ocak 2019 Zaman kullanımı ile ilgili karşılaştırmalı istatistiklere bakıldığında, Türkiye özel bir konuma sahip. İstihdamda
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:
HABER BÜLTENİ 02.10.2015 Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN) geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Konya da inşaat sektöründe
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 35
HABER BÜLTENİ xx.03.2017 Sayı 35 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
Detaylı2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi
2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 39
HABER BÜLTENİ xx.07.2017 Sayı 39 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 22
HABER BÜLTENİ 04.08.2015 Sayı 22 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Türkiye genelinden ve AB-28 den daha düşük: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Temmuz 2015 te hem bir önceki aya hem de bir önceki
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 24
HABER BÜLTENİ xx.10.2015 Sayı 24 Konya Hizmetler Sektörünün Önümüzdeki Dönemden Beklentisi Arttı Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere
DetaylıDURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI
1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim
DetaylıII. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI
II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI Türk mali sektörü 27 yılının ilk altı ayında büyümesini sürdürmüştür. Bu dönemde bankacılık sektörüne yabancı yatırımcı ilgisi de devam etmiştir. Grafik II.1. Mali Sektörün
DetaylıLÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013
OECD 2013 EĞİTİM GÖSTERGELERİ RAPORU: NE EKERSEN ONU BİÇERSİN (4) Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 5 Ocak 2014 Geçtiğimiz üç hafta boyunca 2013 OECD Eğitim Göstergeleri
DetaylıTÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)
TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 34
HABER BÜLTENİ xx.08.2016 Sayı 34 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ ARTTI Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya düşerken, geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi. Mevcut siparişler ise; Haziran
DetaylıEĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi kökeni Yunanca da ki oikia (ev) ve nomos (kural) kelimelerine dayanır. Ev yönetimi anlamına gelir. Ekonomi yerine, Arapça dan gelen iktisat
DetaylıİŞSİZLİK BÜYÜK ÖLÇÜDE ERKEKLERDE YAŞANAN İŞGÜCÜ ARTIŞI İLE İSTİHDAM KAYIPLARINDAN KAYNAKLANIYOR
Araştırma Notu 09/31 01.03.2009 İŞSİZLİK BÜYÜK ÖLÇÜDE ERKEKLERDE YAŞANAN İŞGÜCÜ ARTIŞI İLE İSTİHDAM KAYIPLARINDAN KAYNAKLANIYOR Seyfettin Gürsel ***, Gökçe Uysal-Kolaşin ve Mehmet Alper Dinçer Yönetici
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 39
HABER BÜLTENİ 12.01.2017 Sayı 39 Konya Hizmetler Sektörü 2016 da, 2015 e Göre Daha Kötü Performans Sergiledi: Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Endeks
DetaylıORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014
ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.
DetaylıAB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler
AB inin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Sayfa No Nüfus (Bin Kişi) 1 Nüfus Artış Hızı (%) 2 Cari Fiyatlarla GSYİH (Milyar $) 3 Kişi Başına GSYİH ($) 4 Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başına GSYİH
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 4
HABER BÜLTENİ 04.08.2014 Sayı 4 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin, yerel
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 35
HABER BÜLTENİ 20.09.2016 Sayı 35 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi. Mevcut siparişler ise; Temmuz 2016
DetaylıEkonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1
Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 45
HABER BÜLTENİ xx.07.2017 Sayı 45 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler ise; Haziran 2016
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 10
HABER BÜLTENİ 04.02.2015 Sayı 10 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin, yerel
DetaylıEURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK
EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK MAYIS 2012 ANKARA EURO BÖLGESİNDE İŞSİZLİK 2 Mayıs 2012 tarihinde Eurostat tarafından açıklanan verilere göre Euro bölgesinde işsizlik oranı, Mart sonu itibariyle 1999 yılında
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 56
HABER BÜLTENİ xx.11.2018 Sayı 56 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin yerel
DetaylıIMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü
DetaylıKONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ
HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 30 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yıla göre düştü. Mevcut sipariş durumunun denge değeri Şubat 2016
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 11
HABER BÜLTENİ xx.09.2014 Sayı 11 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya göre yükseldi: Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, Ağustos 2014 te bir önceki aya göre 6,1 puan yükselerek 7 puan değerini
DetaylıINTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015
INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ
HABER BÜLTENİ xx.12.2015 Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN), her ay Konya da inşaat sektöründe faaliyet gösteren 200 firmaya
DetaylıAVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara
AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER (Kasım 2011) Ankara İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR 1. Nüfus 28. Gayri Safi Ulusal Tasarruflar 2. İstihdam 29. Gayri
DetaylıHABER BÜLTENİ 10.11.2015 Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU
HABER BÜLTENİ 10.11.2015 Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya göre yükselirken, geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 47
HABER BÜLTENİ xx.09.2017 Sayı 47 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler ise; Ağustos
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI
HABER BÜLTENİ xx.07.2016 Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 20
HABER BÜLTENİ 02.06.2015 Sayı 20 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi bir önceki aya göre düştü: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Mayıs 2015 te hem bir önceki aya hem de bir önceki yılın aynı ayına göre
DetaylıA Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ
M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ DÜNYA FAİZ ORANLARI EURO/DOLAR PARİTESİ TÜRKİYE EKONOMİSİ NDE BÜYÜME ÖDEMELER DENGESİ DIŞ TİCARET ENFLASYON
DetaylıKONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ
KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ HABER BÜLTENİ 15.04.2016 Sayı 30 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre yükselirken, geçen yıla göre düştü. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere
DetaylıİŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!
İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ekim 2016 17 Ekim 2016, İstanbul İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR! İki yılda 457 bin yeni işsiz! Geniş tanımlı işsiz sayısı 6.3 milyonu aştı Tarım istihdamı 291 bin, imalat sanayi
DetaylıMakro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120
Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12
DetaylıBÖLGELERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BERABER İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 30 U AŞIYOR
19/04/2008 2008/9 BASIN BÜLTENİ BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BERABER İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 30 U AŞIYOR Dünyada işsizlik oranı istihdam halinde olmayan, son üç ay içinde iş aramış ve 15 gün içinde iş başı yapabilecek
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Mayıs 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME
Detaylı1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 28
HABER BÜLTENİ 10.02.2015 Sayı 28 Konya Ticaret Odası ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN) ile Konya da inşaat
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 19
HABER BÜLTENİ xx.05.2015 Sayı 19 Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, bir önceki aya göre değişmedi: Mart ayında düşen Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Nisan 2015 te bir önceki aya göre değişmedi. Geçen
Detaylı2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ
2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 38
HABER BÜLTENİ 14.12.2016 Sayı 38 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SATIŞ FİYATI BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre yükselirken, geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 51
HABER BÜLTENİ 12.01.2018 Sayı 51 Konya İnşaat Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha Kötü Performans Sergiledi: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, geçen yılın aynı dönemine düşerken, geçen aya göre yükseldi.
DetaylıCumhuriyet Halk Partisi
1 Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: Türkiye ile AB arasındaki gelir uçurumu azalmadı arttı Tarih : 14.12.2012 2011 DE HIZLI KALKINMA MASALINA ULUSLARARASI YALANLAMA TÜİK, EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle
DetaylıORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )
ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU
HABER BÜLTENİ xx.12.2015 Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yıla göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere olan talep
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Eylül 2016 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2016 AĞUSTOS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 8 Ayında
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 40
HABER BÜLTENİ xx.02.2017 Sayı 40 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SATIŞ FİYATI BEKLENTİSİ ARTTI Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre düştü. Mevcut siparişler ise; Ocak
DetaylıHABER BÜLTENİ xx sayı27 Konya İnşaat Sektörü 2015 te 2014 e Göre Daha Kötü Performans Sergiledi:
HABER BÜLTENİ xx.01.2016sayı27 Konya İnşaat Sektörü 2015 te 2014 e Göre Daha Kötü Performans Sergiledi: Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi (KOİN), her ay Konya da inşaat sektöründe faaliyet gösteren 200
Detaylıİktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri
İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:
HABER BÜLTENİ 12.01.2018 Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi: Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı dönemine göre yükseldi.
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 31 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI
HABER BÜLTENİ xx.05.2016 Sayı 31 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre aynı kalırken, geçen yıla göre düştü. Geçtiğimiz 3 ayda
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 50
HABER BÜLTENİ 18.12.2017 Sayı 50 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SATIŞ FİYATI BEKLENTİSİ DÜŞTÜ Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi geçen yılın aynı dönemine göre düşerken, geçen aya göre yükseldi. Mevcut siparişler
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 50
KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI HABER BÜLTENİ 18.12.2017 Sayı 50 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere
Detaylıİstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.
1-John Maynard Keynes in en önemli eseri ve bu eserin içeriği nedir? İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur. 2-Keynes in geliştirdiği görüş nedir? Toplam talebin istihdamı
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 3
HABER BÜLTENİ 02.07.2014 Sayı 3 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin, yerel
Detaylı5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]
5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101] KARAR ADI NO E 2011/101 Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri ĠLGĠLĠ DĠĞER KARARLA R T...... 2005/201 Ulusal Bilim ve Teknoloji Sisteminin
DetaylıHAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi
HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Haziran 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 MAYIS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 6
HABER BÜLTENİ xx.10.2014 Sayı 6 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin, yerel
DetaylıİŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR
ÖZET İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR 17.04.014 Ekim Kasım Aralık Ayları. HAZIRLAYAN Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma
DetaylıMAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)
MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir
Detaylı2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet
DetaylıHABER BÜLTENİ Sayı 49
HABER BÜLTENİ 08.11.2017 Sayı 49 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ ARTTI Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi, geçen aya ve geçen yılın aynı ayına göre yükseldi. Önümüzdeki 3 ayda hizmetlere
DetaylıMİLLİ GELİR VE MARJİNAL TÜKETİM EĞİLİMİ
MİLLİ GELİR VE MARJİNAL TÜKETİM EĞİLİMİ Bu çalışmayı yapmamızın amacı; marjinal tüketim eğilimi ve milli gelir arasında bir ilişkinin olup olmadığını göstermektir. Gelişmiş olan ülkelerde kişi başına düşen
DetaylıAraştırma Notu 14/161
Araştırma Notu 14/161 22 Ocak 2014 EĞİTİM KALİTESİNDE YÜKSEK AMA YETERSİZ ARTIŞ Seyfettin Gürsel * ve Mine Durmaz ** Yönetici Özeti Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 yılı raporunu
DetaylıAvrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi
Büyükdere Cad. No. 106 34394 Esentepe - İstanbul AçıkDeniz Telefon Bankacılığı: 444 0 800 www.denizbank.com Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2013 Mali Verileri DenizBank bir Sberbank
DetaylıİÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR
İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR 1. Nüfus 28. Gayri Safi Ulusal Tasarruflar 2. İstihdam 29. Gayri Safi Tasarruflar (özel sektör) 3. İşsizlik Oranı 30. Gayri Safi Tasarruflar (genel devlet)
DetaylıMerkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması
Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması Gazi Erçel Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 1 Nisan 1998 Ankara I. Giriş Ocak ayı başında
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 8
HABER BÜLTENİ xx.06.2014 Sayı 8 Konya inşaat sektörü güven endeksi, geçen aya göre yükseldi: Mart 2014 ten beri düşmeye devam eden Konya İnşaat Sektörü Güven Endeksi, Mayıs 2014 te kısmen yükselerek -5
DetaylıGRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ
GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Fethi SAYGIN Mart 2014 Kaynak :DESTATIS (Alman İstatistik Enstitüsü) GENEL DEĞERLENDİRME Ekonomi piyasalarındaki durgunluk ve sorunlara rağmen,
DetaylıDÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te
DetaylıDIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ
DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ (Taslak Rapor Özeti) Faruk Aydın Hülya Saygılı Mesut Saygılı Gökhan Yılmaz Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü
DetaylıDERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ
DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE
DetaylıEkonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından
Ekonomi II 21.Enflasyon Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 21.1.Nedenlerine Göre Enflasyon 1.Talep Enflasyonu:
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 5
HABER BÜLTENİ xx.09.2014 Sayı 5 Konya Sanayi Odası (KSO) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğinde gerçekleştirilen Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi Anketi, Türkiye nin, yerel
Detaylıtepav Mart2011 N201139 POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı
POLİTİKANOTU Mart2011 N201139 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Cari açık, uzun yıllardan
DetaylıHABER BÜLTENİ xx Sayı 13
HABER BÜLTENİ xx.11.2014 Sayı 13 Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya ve geçen yıla göre düştü: Ağustos 2014 te yükselişe geçen Konya hizmetler sektörü güven endeksi, ekim ayında bir önceki
Detaylı