KIRK BİR KERE MAŞALLAH

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KIRK BİR KERE MAŞALLAH"
  • Alp Ece
  • 8 yıl önce
  • İzleme sayısı:

Transkript

1

2

3 editör den KIRK BİR KERE MAŞALLAH Elinizdeki dergi kırk ikinci sayısı dergimizin. Kırk bir kere maşallah kırk birinci sayımız geride kaldı. Her türlü zorluğa ve sıkıntıya rağmen Mevla mızın inayeti ve büyüklerimizin duası bereketiyle bu günlere ulaştık. Bunun için ne kadar şükretsek azdır. Ummandan katre misali gücümüz yettiğince bir ses vermeye, bir ışık yakmaya çalıştık. Buhranlarla boğulan çağımız insanına Burhan ın berraklığını, huzurunu duyurmaya çalıştık. Anne babamızla aramız kötüydü, anne ve babayla ilgili yazıları okuduktan sonra onlarla aramızı düzelttik, Allah sizlerden razı olsun sıcak temenni ve duaları bizlerin güç ve moral kaynağı oluyor. Benim dergim gelmedi, beni neden mahrum bıraktınız sitemleri aynı şekilde gönüldaşlarımızla bağımızı kuruyor. Allah sizlerden razı olsun, Burhan daki bir yazı sebebiyle namaza başladım, yolu düzelttim duaları bizlere haz ve mutluluk kaynağı oldu. Artık Burhan dergisi okuruyla bir aile sıcaklığına kavuşmuş durumdadır. Yolumuz uzun ve bu yolda nice kırk birinci sayılara ulaşma temennisiyle çalışmalıyız. BURHAN DERGİSİ NASIL BİR DERGİ? Zaman zaman değişik vesilelerle bizlere bu soru sorulmaktadır: Burhan nasıl bir dergi? Burhan dergisinin nasıl bir dergi olduğuna okuyucu kitlesi karar verir. Ama biz dergi olarak Kur an ve sünnetin yolu olan Ehl-i sünnet çizgisini ve bu çizginin ameli pratiği olan sahih tasavvuf çizgisini temel aldığımızı ve bu çizgiyle birlikte bizden önceki yaşayan büyüklerimizin yolunu takip ettiğimizi ilan ediyoruz. Son zamanlarda özellikle yıpratılmaya çalışılan ehl-i sünnet, tasavvuf çizgisinde durduğumuzu ilan ediyoruz. Bunun için Burhan dergisinin kapıları bu hassasiyete sahip her kalem erbabına açıktır. UMREYE GÖNDERİYORUZ Abone kampanyamız devam ediyor. Abone olan her okurumuza hediye edeceğimiz Fezail-i A mal adlı dev eseri daha önce ilan etmiştik. Bunun yanında Burhan dergisi ailesine üç yeni abone katan okurlarımızdan şanslıları umreye gönderiyoruz. Yapacağınız iş basit: Siz bize üç yeni abone kazandıracaksınız, bu şekilde derginize katkı sağlayacaksınız bizde sizlerden şanslı olan okurlarımızı noter çekilişiyle umreye göndereceğiz. Kampanyaya nasıl katılacağınızı, neler yapacağınızı dergimizin sayfalarında bulacaksınız. Bu kampanyamıza gereken ilgiyi göstereceğinize inancımız tamdır. Bu kampanyamızı lütfen çevrenizdeki insanlara duyurarak bizlere katkı sağlayınız. Allah a emanet olunuz

4 AYLIK İLİM KÜLTÜR DERGİSİ Yıl: 4 Sayı: 42 Mart 2009 SAHİBİ Burhan Basın Yayın Eğitim ve Tur. Ltd. Şti. 6 EY SÂRİYE! DAĞA DOĞRU DAĞA DOĞRU! Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN içindekiler 34 RUH SIKINTISI İLE İLGİLİ BİR KISIM MÜLAHAZALAR Prof. Dr. Sayın DALKIRAN SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Serdar TAŞAR MÜESSESE MÜDÜRÜ Osman MERT YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. İbrahim BAYRAKTAR Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Yard. Doç. H. Murat KUMBASAR YAYIN KURULU Yusuf ELİBOL Ramazan ÇAKIR Aydın BAŞAR Mustafa ÖZKAYA Umut BULUT 9 SON NEFESE KADAR KULLUK Prof. Dr. Osman ÖZTÜRK 10 ALLAH IN RIZASINA MAZHAR OLAN KULLAR Kamil ABDULLAHOĞLU 14 SEVEN VE SEVİLEN KULLAR Sezgin ÇAKIR 36 MUHABBET BAHÇESİ Yusuf ELİBOL 38 MEVLİD GECESİ Mehmet TALU 48 GÜN, UYANMA ve UYANDIRMA GÜNÜDÜR Ersan BİLGİN GRAFİK TASARIM Burhan Ajans DAĞITIM ORGANİZASYONU Asim AYDOĞDU Fiyatı Tek Sayı: 6 YTL 1 Yıllık (12 Sayı) Abone: 72 YTL Öğrenci Abone: 50 YTL 6 Aylık Abone: 36 YTL Yurtdışı 1 Yıllık Abone: 75 Euro Abonelik İçin Hesap Numaraları Posta Çeki No: Türkiye Finans Sultanbeyli Şubesi Hesap No: Ziraat Bankası Sultanbeyli Şubesi Hesap No: YAYIN VE İLETİŞİM ADRESİ Mehmet Akif Mah. Kuran Kursu Cad.No: 87 Sultanbeyli / İST. Tel: +9 (0216) Faks: +9 (0216) İNTERNET ADRESİ burhandergisi@hotmail.com burhandergisi@mynet.com burhandergisi@gmail.com BASKI Milsan A.Ş YAYIN TÜRÜ Aylık Süreli Yayın Gönderilen yazılarda editör ve yayın kurulu değişiklik yapabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez. Yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Yayınlanan reklamlardaki ürün ve hizmetlerin sorumluluğu reklam verene aittir. 17 AŞKSIZLARA VERME ÖĞÜT Necip Fazıl KISAKÜREK 18 Modern Çağda Velayet Anlayışları 1 Ahmet HALİLOĞLU 22 ERENLER BAĞINA GİRMEK Hasan BAŞAR 25 HZ.ASİYE VALİDEMİZİ UNUTULMAZ KILAN NEYDİ? Ayşe BAĞCİVAN 26 Allah Dostları Aydın BAŞAR 28 KRIZE KARŞI ŞÜKÜR Umut BULUT 30 İNSANIN İRADE ÖZGÜRLÜĞÜ Yard.Doç.Dr.Mehmet ADIGÜZEL 52 Nidayi Sevim: Mezar taşları vazgeçilmez kültür mirasımızdır Röportaj 57 Bir Alim mücahid Barat Hacı Ahmet HALİLOĞLU 60 Kalbin Halleri Seyyid Ahmed er Rufai Hazretlerinden 62 BAZI FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI Zeynep GÜLOĞLU 65 ONSEKİZ BÌN ALEMDE BÌR DÜNYA..! Abdulkadir TEMÜR 66 BURHAN ÇOCUK Musa KARACA 68 CEMAATLE NAMAZ Salih AYDIN

5 6 Ey Sâriye! dağa doğru dağa doğru! Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Allah ın Rızasına Mazhar Olan Kullar Kamil ABDULLAHOĞLU Modern Çağda Velayet Anlayışları 1 Ahmet HALİLOĞLU Erenler Bağına Girmek Hasan BAŞAR Allah Dostları Aydın BAŞAR Mevlid Gecesi Mehmet TALU Gün, Uyanma Ve Uyandırma Günüdür Ersan BİLGİN

6 Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN EY SÂRİYE! DAĞA DOĞRU DAĞA DOĞRU! Hz. Peygamber efendimiz vefat ederken (11/632) Arap Yarımadası Müslümanlar tarafından tamamen fethedilmişti. Hz. Ebû Bekir (r.a.) devrinde ( ) fetih hareketleri Arap Yarım adası nın dışına taştı. Bu dönemde açılan Irak ve Suriye cephelerinde cihad eden sahâbe-i kiram efendilerimiz, gittikleri her yeri kolaylıkla fethediyor ve İslâm ı daha uzak yerlere götürüyorlardı. Birinci halife Hz. Ebû Bekir (r.a.) zamanında iki olan fetih cephesi, ikinci halife Hz. Ömer (r.a.) zamanında ( ) üçe çıktı. İslam orduları Irak, Suriye ve Mısır cephelerinde fetih hareketlerini devam ettiriyor ve Yüce Allah ın yardımıyla gittikleri yerlerde galip geliyorlardı. Bu üç cephede de Hz. Peygamber in dizinin dibinde yetişen sahâbe-i kiram efendilerimiz, dillere destan olacak başarılara imza atıyorlardı. Her biri velâyet makamına çıkmış olan bu veliler ordusu, kendilerinden sonra gelecek olan Müslümanlara da örnek oluyorlardı. Dört halife döneminde ( ) ve ondan sonraki dönemlerde Yüce Allah ın rızasını kazanmak ve O nun dinini en uzak noktalara götürmek için cihad eden mücâhidlere Allah ın yardımı kesilmeden devam etmiştir. Bilindiği gibi bu yardımlar sevgili Peygamberimizin mûcizesi, yardıma mazhar olan veli kulların da kerâmeti olarak kıyamete kadar devam edecektir. Biz, bu yazımızda Yüce Allah ın, iki veli kuluna lütfettiği bir kerâmeti sizlerle birlikte müşâhede edeceğiz. Mart

7 BAŞYAZI Hz. Peygamber efendimizin vefatından sonra Arap Yarımadası nın kuzeyinden fetih hareketlerini başlatan İslâm orduları, Irak cephesinde Sâsânî İmparatorluğu ile, Suriye ve Mısır cephelerinde de Bizans İmparatorluğu ile savaşıyorlardı. Hz. Ömer zamanında Sâsânî İmparatorluğu nun şehirlerinden birçoğu fethedilmiş, sıra Nihâvend şehrine gelmişti. İslâm askerlerinin gösterdiği üstün gayretler neticesinde 21/642 yılında Nihâvend de fethedildi. Nihâvend in fethi, Medine de bulunan halife Hz. Ömer e haber verilince, o da vakit kaybetmeden ordunun küçük birliklere ayrılmasını ve her birliğin kendisine ayrılan bölgeyi fethe devam etmesi emrini verdi. Bu birliklerden birinin başında da komutan olarak Sâriye bin Zenim el-kinânî (r.a.) bulunuyordu. Sâsânî topraklarında ilerleyen Sâriye ve ona bağlı olan birlik, geçecekleri yol üzerinde bulunan bir düşman yığınağını hedef aldı ve düşmanların üzerine yürüdüler. Önce, İslâm ordusu baskın çıktı ve düşmanları kuşattı. Tam bu sırada düşmana yardım kuvveti geldi. Düşmanın sayısı artınca İslâm ordusu çok büyük bir tehlike ile, belki de tamamen yok olmakla baş başa kaldı. Şayet geri çekilir ve yakınlarındaki dağa arkalarını verirlerse kurtulabilirlerdi. İslâm ordusunun zor durumda kaldığı bu sırada Hz. Ömer, Medine de Cuma hutbesini okuyordu. Hutbe esnasında gözlerini bir noktaya dikip şöyle nidâ etmeye başladı: Ey Sâriye! Dağa doğru dağa doğru! Kurdun hilesine karşı gaflet içinde olan çoban, koyunlarına zulmetmiş olur. Hz. Ömer in, kilometrelerce öteden kendisine olan nidâsını duyan komutan Sâriye, onun emrini yerine getirerek ordusunu dağa doğru çekti ve yok olmaktan kurtuldu. Hem kurtuldu hem de düşmana karşı zafer elde etti. Dağı arkalarına alan İslâm askerleri, mücâdeleye devam etti ve başarıya kavuştular. Hem komutan Sâriye hem de İslâm mücâhidleri, halifenin kendilerine olan emrini duymuş ve ona göre hareket etmişlerdir. Burada, hem kerâmeti hem de itâatin neticesinde gelen fethi görmekteyiz. (Geniş bilgi için bakınız: İbn Kesir, el-bidâye ve n- Nihâye,VII, ) Hz. Ömer in oğlu Abdullah (r.a.), konu ile alakalı olarak şunları anlatır: Babam Ömer b. el-hattab, bir Cuma günü hutbe okurken, hutbenin arasında aniden: Ya Sâriye! Dağa doğru dağa doğru! Hâine güvenen aldanır. dedi. Bu sözleri duyan cemaat şaşırıp birbirlerine bakmaya başladı. Cemaatin birbirlerine bakıştığını gören Hz. Ali (r.a.): Elbette, bunda bir mânâ vardır. dedi. Namaz bittikten sonra cemaat, babam Hz. Ömer e niçin böyle söylediğini sordular. O da şöyle cevap verdi: Düşmanların, askerlerimizi yenilgiye uğratmak üzere olduklarını gördüm. Ordumuz bir dağ eteği üzerinden ayrılmak üzereydi. Eğer arkalarını dağa verirlerse, düşmanla tek bir cepheden savaşırlardı. Şayet dağı bırakır da açığa çıkarlarsa helâk olurlardı. İşte bu durumu görünce onların dağa sığınmalarını emrettim. Bir ay sonra işte bu ordudan bir müjdeci geldi. Cuma günü babam Ömer in hutbe esnasında söylediklerini duyduklarını haber verdi ve dedi ki: Bu emir üzerine hemen dağı arkamıza aldık. Daha sonra yüce Allah bize zaferi müyesser kıldı. (İbn Hacer, el-isâbe,ii,3.) Aynı olayı Amr bin el-hâris (r.a.) şöyle anlatır: Cuma namazından sonra, Hz. Ömer ile çok samimi ve yakın arkadaş olan Abdurrahman bin Avf (r.a.), halifenin yanına giderek ona şöyle dedi: Beni en çok üzen, insanların dedikodu yapmalarına fırsat vermendir. Tam hutbe okurken birden: Ey Sâriye! Dağa doğru dağa doğru! diye bağırıyorsun. Bu ne demektir? Ne demek istedin? Hz. Ömer, arkadaşı Abdurrahman ın sorusuna şöyle cevap verdi: Vallahi, ben o sözü gayr-i ihtiyârî söyledim. Müslüman askerlerin bir dağ eteğinde savaştığını gördüm. Önlerinden ve arkalarından 7 Mart 2009

8 saldırıya uğruyorlardı. Bu hali görünce onların dağa doğru çekilmelerini istedim ve elimde olmadan Ey Sâriye! Dağa çekil, dağa çekil! diye bağırdım dedi. Daha sonra Medine de herkes bu ordunun habercisinin gelmesini bekledi. Nihayet, kumandan Sâriye nin elçisi şu haberi getirdi: Düşman Cuma günü bize saldırdı. Sabah namazından ta güneşin tepemize geldiği vakte kadar savaştık. Tam bu sırada: Ey Sâriye! Dağa çekil dağa! diye nidâ eden bir ses duyduk. Hemen dağa sığındık. Daha sonra da Yüce Allah ın izniyle düşmanı yenilgiye uğrattık. Bu haber üzerine, Hz. Ömer i kınayanlar: Bu adamla uğraşmayın! O, Yüce Allah ın lütuf ve keremine nâil olmuştur dediler. (Ebû Nuaym, Delâil, Hz. Ömer i dinleyen ve O, Yüce Allah ın lütuf ve keremine nâil olmuştur. diyenler çok haklıdır. Çünkü Hz. Peygamber onun hakkında şöyle buyurmuştur: Sizden önce yaşamış ümmetler içinde kendilerine ilhâm olunan (velî) kimseler vardı. Benim ümmetimin içinde de kendisine ilhâm olunan (velî) biri varsa, o da hiç şüphesiz Ömer dir. (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Fezâilü ssahâbe 23.) Hz. Peygamber efendimiz bu hadis-i şerifi ile hem geçmiş ümmetler içinde hem de kendi ümmeti içerisinde veli kulların bulunduğuna işaret etmektedir. Hz. Ömer in isminin açıkça zikredilmesi, onun velâyetinden kimsenin şüphe etmemesine yöneliktir. Hem sahâbî, hem velî, hem halife ve hem de şehîd. Hz. Sâriye de ondan geri kalmıyor, kilometrelerce öteden kendisine verilen komutu işitiyor ve ona göre vaziyet alıyor. Neticede de zafere ulaşıyor. Bize düşen, böyle mübârek zatların hayatlarını çok okumak ve onların eteğine yapışarak Hz. Peygamber in yanına varmak oradan da cennete ulaşmak. Rabbim hepimize bu şerefi nasip etsin. (Âmin) Mart

9 Prof. Dr. Osman ÖZTÜRK SON NEFESE KADAR KULLUK geçen aydan devam Nerede olursak olalım, ne iş ve ne tahsil yaparsak yapalım, hangi mevki ve makamda bulunursak bulunalım; hiç değişmeyen vazifemiz Allah a kulluktur. Biz bu dünyaya bunun için geldik. Kulluk vazifemiz ömrümüzün sonuna kadar devam eder. Terhisi ve emekliliği yoktur. Marifet ve hüner; hoca, doktor, mühendis, eğitimci, sanayici ve zengin iş adamı olmak değil, kul-öğretmen, kul-doktor, kul-mühendis ve kuliş adamı ilh olabilmektir. Söze sıra geldiğinde kulluğunu inkâr edeni bulmak imkânsız ise de, Allah ın kulu muyuz, paranın kulu muyuz, makamın kulu muyuz? Bunlar ancak tatbikatta belli olur. Lafta Müslümanlığı, hatta mücahitliği kimseye bırakmayanların, basit dünyalık imtihanda nefislerini ve sahip oldukları dünyalıkları nasıl ön plana çıkardıkları her zaman görülen şeylerdendir. Deliller: ez-zâriyat /56; el-hicr/99 Mamûl bir eşyanın ne için imal edildiğini tayin hakkı, pek tabiî olarak imalatçısından âid bir husustur. İnsanoğlu ilahi fabrikanın ürünü olduğunu göre imal / yaratılış gayesi elbette Yaratıcısı tarafından tayin olunacaktır. En güzel surette (Tin (95) /4) ve değerli (İsrâ (17) /70) olarak yaratıldığı beyan edilen insana, yeryüzü nimetleri de ikram olunmuş (Bakara (2) /29), buna karşılık ondan, Allah a kulluk ve ibadet; yaratılış gayesi olarak istenmiştir. (Zâriyat (51) /56) Ayrıca bu kulluğun ölüm gelip çatana kadar (Hicr (15) /99) devamı emredilmiştir. Böylece görüldüğü gibi; iman ehli için kulluk; bülûğdan ölüme kadar emekliliği olmayan bir meslek ve terhisi olmayan bir askerliktir. Temel kaide olarak Rabbimiz; bizlere gücümüzün yetmeyeceği vazifeleri yüklemeyeceğine (Bakara (2) /286) göre, kulluk güç yetirebileceğimiz bir görevdir. O halde kulluk nedir? Kulluk: Allah ın bütün emirlerini tereddütsüz yerine getirme ve tüm yasaklarından itirazsız kaçınma çaba ve gayretidir. Buna, takdirine rıza göstermeyi de ilave edersek; oldukça derlitoplu bir tarif ortaya çıkmış olur. Kulluk, dünyalık meslek ve meşgalelerin önünde bir engel olmayıp, onlara çeki-düzen veren bir ana meslektir. Dinlenme ve eğlenmeler de prensipler dahilinde olmak şartıyla, kulluğa mani olmazlar. Şu halde kulluk, dünyadan etek çekmeği gerektiren bir meslek değildir. Elbette dünyada yaşayacağız ve buradaki amellerimizle İnşallah Cennet i kazanacağız. İşte kulluk, bu sonsuz güzellikler dünyasını elde edebilmemiz için lazımdır. Önce kul ol, sonra ne olursan ol! Prensibinden hareketle yola çıkıldığında, kulluğa aykırı olan hiçbir hususa geçit verilmemiş olur. Bundan sağlanacak kazanç; bize ve topyekün insanlığa aid olacaktır. Kulluk için gerekli çabanın tafsilatı nereden öğrenilecektir? Cevap: Kur an, Sünnet ve Ehl-i Sünnet alimlerinden. Kulluk şuuruna sahip olanlar, her hareketlerini bu süzgeçten geçirecekleri için, dünyalık gibi görünen bir takım işlerinin bile ibâdet e dönüşmesini sağlamış olurlar. Böylece hayat, bir baştan öbür başa kullukla geçmiş olur ki, bundan büyük saadet ve şeref de olamaz. 9 Mart 2009

10 Kamil ABDULLAHOĞLU ALLAH IN RIZASINA MAZHAR OLAN KULLAR Kur an birinci derecede insanları Allah a (c.c) imana davet eder. Bu daveti kabul edenlere mümin adını verir. Bu kulluğun olmazsa olmaz vasıflarından olup, ilk ve temel adımı olarak yer alır. Bir insan bu kapıdan içeriye girerse, İlahi dostluğa adım atmış olur. İman eden her bir kul Allah (c.c)ın dostu olarak kabul edilir. Bir ayette: Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar. 1 Buyrularak mutlak manada, her iman edenin Allah ın sevdiği bir kul olduğu ifade edilmektedir. Kur an, Müminlerden bahsederken muttakiler, Muhsinler, sıddıklar, Salihler gibi sıfatlarla onları anar. Bu gibi vasıflar müminin Allah katında manen belli bir mesafe kat ettiğini göstermektedir. Bu vasıflardan biri de veli lik makamıdır. Bunun çoğulu evliya dır. Bu kavramı şöyle inceleyelim; Evliya, veli kelimesinin çoğuludur. Veli demek, dost, yaren, birinin velayetini üstlenen demektir. Kelimenin aslı vela, ya da "vila" dır ve vela, bir şeyi izlemek, takip etmek, hemen ardından gelmek gibi manalar taşır. Dost da dostunun yanında olduğu için ona veli denmiş olur. Velî kelimesi, aynı zamanda Allah ın isimlerinden biridir ve O nun ismi olarak anlamı; kullarını seven, onları düşünen, onlara dost ve yardımcı olan demektir. Allah (c.c) kulunun hem Velisi hem Mevlasıdır. Kul da Allah ın Mart

11 Allah bir kulunu dost edinmek istedi mi ona zikir kapısını açar. Zikirden zevk aldığında kurbiyet kapısını açar ve onu kendisi ile ünsiyet kurabileceği meclislere yükseltir. Sonra onu tevhid kürsüsüne oturtturur. Sonra ondan perdeyi kaldırır ve teklik evine idhal eder ve ona celal ve azemetten (kapılar) açılır. Gözü Celal ve Azemeti görünce hevadan uzak kalır. O takdirde kul zamandan fani olur ve Allah u Subhanın koruması altına girer de nefsinin isteklerinden uzak kalır. 19 velisi olabilir, ama onun mevlası olamaz. Kulun veli olması demek, ALLAH ın dostu, onu kırmak istemeyen, onu çok seven olması demektir Türkçe de evliya dendiği zaman bu kelimenin çoğul olduğu düşünülmez ve bir kişiye dahi evliya denir. Türkçe de bu kelimeden; Allah (c.c) dostu, bir takım kerametleri ve olağanüstülükleri olan kişi anlaşılır. Halbuki bir kişinin veli olabilmesi için ilada keramet ehli olması gerekmez.. Oysa kelimenin Kurân-ı Kerim de ve sünnette kullanıldığı anlam böyle değildir. 2 Mesela bir ayeti kerimede Allah (c.c) şöyle der: İyi bilesiniz ki Allah ın velîlerine korku yoktur, onlar üzüntüye de uğramazlar. Velîler o kimselerdir ki Allah a iman eder ve O na karşı takvalı olurlar. 3 Yani O nun emirlerine aykırı hareketlerden sakınırlar. 4 Ayetten anlaşılacağı üzere veli/evliya olmak için iki vasıf yeterlidir: 1.Allah a iman etmek, 2.O na karşı takvalı olmak. İman etmenin ne anlama geldiği bellidir. Allah ın varlığını ve birliğini kabul eden O na iman etmiş olur. Peki takvalı olmak ne demektir? Bunun kimler olduğunu Allah (c.c) bize ana hatlarıyla açıklamıştır: Takvalı olanlar o kimselerdir ki, gayba inanırlar, namazlarını dosdoğru kılarlar, kendilerine rızk olarak verdiklerimizden infak ederler, sana indirilene ve senden önceki peygamberlere indirilenlere inanırlar ve ahreti kesinkes bilirler. 5 Demek ki, takvalı olmanın temel şartları da bunlardır. Öyleyse; Allah a inanmakla birlikte bu altı temel özelliğe sahip olanlar Allah ın evliyasıdırlar. Yani velidirler. Bunu bize Kurân-ı Kerim açıkça söylüyor. 6 Ama elbette evliya arasında da pek çok kademe ve derece bulunabilir. Bu sebeple tasavvufta veli dendiği zaman, takvanın çok ileri kademelerinde olup, kendisinden bir takım olağanüstü haller sadır olan insan kastedilir. Bu manada veli, işlerini Hakk ın üzerine aldığı, onu isyandan koruduğu kimsedir. Allah salihlerin velisidir, onları korur. 7 Ayrıca takva sahibi kimse, öncelikle şirkten korunur. Sonra günah ve kötülüklere karşı kendini muhafaza eden ve daha ilerisinde ise şüpheli ve fuzuli şeyleri terk eden kimsedir Mart 2009

12 Velayet kelimesindeki, izlemek, ardından gelmek manaları düşünüldüğünde veli ye şu anlamlar da verilmiştir: Güzel amelleri peş peşe gelen, iyiliklerinin/taatının arasına hiç isyan girmeyen, ya da Allah ın ihsanı ve lütfü kendisine ardı ardına gelen kimsedir. 9 Her mesleğin zirvesine ulaşan insanların belli başlı özellikleri bulunur. Bu vasıflar o kişiyi diğerlerinden farklı kılan hususiyetler ve meziyetler vardır. Veli kullarda insanlar içerisinde temayüz etmiş belli özelliklere sahip zatlardır. Bakara suresinin ilk dört ayetinde bahsedilen muttakilerin özelliklerini yukarda ele aldık. Bu aynı zamanda veli kulların özelliğidir. Bu vasıflar yanında alimlerin naslardan astinbat ettikleri diğer bazı özellikleri özetleyecek olursak: 1- Mahfuz olması; Peygamberler masumdur. Hiçbir günaha bulaşmamışlardır.veliler ise masum değil mahfuzdurlar. Bir kul velayet makamında bulunuyorsa büyük günahlardan korunmuş olur. Hatta küçük günahlara karşı bile çok dikkatlidirler. Ebu Yezid Bistamiye bazı veli kullardan bahsedildi. Mescidde bulunan bu zatların çıkışını beklerken içlerinden biri mescide tükürdü. Bunun üzerine Ebu Yezid onlara selam vermeden dönerek şöyle dedi; Bu adam şeriatın adabıyla edeplenmemiş. Nasıl olurda Hakkın sırlarına vakıf olmuş olur Allah la ve insanlarla olan münasebetlerini düzenleyecek ölçüde fıkıh bilgisine sahip Ebu Yezid Bistamiye bazı veli kullardan bahsedildi. Mescidde bulunan bu zatların çıkışını beklerken içlerinden biri mescide tükürdü. Bunun üzerine Ebu Yezid onlara selam vermeden dönerek şöyle dedi; Bu adam şeriatın adabıyla edeplenmemiş. Nasıl olurda Hakkın sırlarına vakıf olmuş olur. 10 Mart 2009 olmaları; Velayet makamında bulunan biri insanları irşad eden konumdadır. Helal ve haram ölçülerini bilmeyen ve bu manada insanlara yol gösteremeyen bir insanın böyle makamda bulunduğu söylenemez. Bir hadiste: Allah bir insana hayır murad ederse onu dinde fakih kılar. Cehalet karanlığında yaşayan biri başkalarına nasıl yol gösterip onlara yüce makamların mertebelerini anlatabilir Dünyaya ve nimetlerine karşı mesafeli durması; Bir veli kul Allah Teala dışında aklını ve fikrini dünya ve ziynetine karşı soyutlamış, ilgi alanı dışına çıkarmış olmalıdır. Nefsi ile baş başa iken insanlarla beraber olduğu zaman gibi rızayı bari yi gözetir. Her halükarda halinde bir değişiklik olmaz. Bir ayette Rabbimiz şöyle buyurmuştur: Sakın, kendilerini denemek için onlardan bir kesimi faydalandırdığımız dünya hayatının çekiciliğine gözlerini dikme! Rabbinin nimeti hem daha hayırlı, hem de daha süreklidir. 12 Velayet makamında bulunan bir zat ihtimamla kalbinin gaflete düşmemesine özen gösterir ve sürekli uyanık olmaya çalışır. Tasavvuf büyükleri şöyle demiştir: Tarikatta ma sivaya nazar (Allah tan başkasına nazar etmek) şeriatta yabancı bir kadına bakmak gibi sayılmıştır Müstağni olması (Maddi şeyler hususunda başkalarından bir talepte bulunmaması); Böyle bir makamda bulunan bir zat insanların kahrını celbedecek bu gibi tutumlara karşı iffetli davranmalı ve bir kuzunun aslandan kaçtığı gibi kaçmalı ve sakınmalıdır. Temsiliyet makamında bulunan Peygamberler (a.s)in hepsi kendi ellerinin emekleri ile geçinmişlerdir. Peygamberimiz (s.a.v) bir duasında şöyle niyazda bulunmuşlardır: Allah ım! Muhammed ailesinin rızkını kendilerine yetecek kadar ihsan eyle Çokça gayretli ve ihlaslı olması; Bir insan dünyalık bir nimete ulaşabilmek için elinden gelen gayreti sarfeder. Ahrette ulaşmak istenilen makamlara varabilmek içinde ihlasla çokça çalışmak gerekir: Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. 15 Ayeti insana hem dünya hem de ahret talebinde bulunanlara yol gös- 12

13 termektedir. Peygamberimiz (s.a.v) ve ashabı ilim ve irfanı yayan, insanları irşad eden, kılıçlarıyla savaşan, uzun yollar katederek Rableri yolunda gündüzleri yorulan ve bununla birlikte gece mubarek kademi şerifleri şişecek kadar huzurda duran ve Rablerinin rızasını elde edebilmek için yüzleri sararan bir gayret ve çalışma içerisinde idiler. Bu amelleri yaparken de riya ve gösterişten son derece sakınarak ihlasla amelde bulunurlardı 16. Halbuki onlara ancak, dini yalnız O na has kılarak ve hanifler olarak Allah a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekat vermeleri emrolunmuştur. Sağlam dinde budur. 17 O na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah a amel-i Salih ulaştırır. 18 Ayetleri vuslatın Salih amellerle olabileceğini bildirmektedir. 6- Veli bir kulun meşguliyeti Allah, kaçışı Allah ve gayesi Allah tır. Harraz şöyle demiştir: Allah bir kulunu dost edinmek istedi mi ona zikir kapısını açar. Zikirden zevk aldığında kurbiyet kapısını açar ve onu kendisi ile ünsiyet kurabileceği meclislere yükseltir. Sonra onu tevhid kürsüsüne oturtturur. Sonra ondan perdeyi kaldırır ve teklik evine idhal eder ve ona celal ve azemetten (kapılar) açılır. Gözü Celal ve Azemeti görünce hevadan uzak kalır. O takdirde kul zamandan fani olur ve Allah u Subhanın koruması altına girer de nefsinin isteklerinden uzak kalır Veliden korku sıfatı kalkar. Veli bir kul günlük yaşadığı için onda gelecek endişesi olamaz. Zira onun arzu ve isteği tek olan Yüceye varmaktır. Bundan dolayı da vuslatı bekler. Velilerdeki bu özelliği şu ayet bizlere anlatmaktadır: Bilesiniz ki, Allah ın dostlarına korku yoktur. Onlar üzülmeyecekler de Bakara, 2/257, 2 - Prof. Dr. Faruk BEŞER, Velilikle ilgili makale, 3 - Yunus, 10/62,63, 4 - Ruhu l Beyan, 4/59, 5 - Bakara, 2/1,4, 6 - Prof. Dr. Faruk BEŞER, Velilikle ilgili makale, 7 - A raf, 7/196, 8 - er-risale el-kuşeyriye, 202,203, 9 -Enver Fuad, Mu cem, 188, 10 - Kuşeyri, 402, 11 - Hüsni GÖÇER, Miratu l Hakaik ve l-esrar, 34,35, 12 - Taha, 20/131, 13 - Miratu l_hakayık, 353, 14 - Buhari, Rikak 17; Mülim, Zühd 18,19, 15 - Necm, 53/39, 16 - Miratu l-hakaik, 357,358, 17 - Beyine, 98/5, 18 - Fatır, 35/10, 19 - Kuşeyri, 404, 20 Yunus, 10/62 13 Mart 2009

14 Sezgin ÇAKIR Allahım! Senden sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve bizi senin sevgine ulaştıracak amellerin sevgisini istiyoruz (Tirmizi, Deavat, 73) SEVEN VE SEVİLEN KULLAR Toz dumana karışmış gidiyor. Kur anî olan birçok kavram sırf tasavvufa karşı çıkmak için yok sayılıyor. Bir takım zorlama yorumlarla zikir, veli, ittiba, itminan gibi kavramlar tasavvufu yok saymak için çılgınca yok sayılıyor. Bazı gazete, dergi gibi yayınlarda okuduğumuz yazılar işin çığırından çıktığını gösteriyor. Benim görüşüm doğrudur, her şeyin en doğrusunu ben bilirim tarzı yaklaşım gittikçe nefisleri putlaştırıyor. Bu tarz yok sayılan kavramlardan biriside hiç şüphesiz veli kavramıdır. Kudsî hadiste şöyle buyuruluyor: Allah Teala şöyle buyurmaktadır: Herkim benim veli kullarımdan birisine düşmanlık ederse, muhakkak ben ona harp açar (dostumun intikamını alır)ım. Bir kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevgili bir şeyle bana yaklaşmamıştır. Kulum bana nafile ibadetleriyle de durmadan yaklaşır; nihayet onu severim. Bir kerede onu sevdim mi artık ben o kulumun (özel ihsan edeceğim nurum ile) işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden herhangi bir şey isterse onu veriri, bana sığınırsa muhakkak onu himaye ederim. (Buhari, Rikak, 38; İbnu Mace, Fiten16) Bu kudsî hadiste velilerle ilgili birçok özellik anlatılmaktadır. 1- Veliler ilahî koruma altındadır. Onlara eziyet Cenab- Hkkı gayrete getirir. 2- Onlara sataşan ilahi gazaba uğrar. 3- Kamil imandan sonra herkes için en önemli amel, farzları yerine getirmektir. Mart

15 4- Farzlardan sonra nafileler, kulun ilahi huzura yakınlığını ve derecesini artırır. 5- Allah (c.c) sevdiği kuluna diğer kullardan ayrı hususiyetler ve hasletler verir. Başkalarının bilemediği, göremediği hikmet ve tecellileri o görür. İşitemediğini o işitir. Güç yetiremediğine o güç yetirir. Çünkü ona ayrı bir nur ve yetki verilmiştir. 6- Veli naz makamındadır. Duaları müstecap ve makbuldur. 7- Allah Teala nın bu şekilde sevdiği ve övdüğü bir kimseyi her müminin sevmesi ve saygı göstermesi gerekir. Bunun için, Hz. Peygamber (s.a.v) in niyazlarında geçen şu duayı kendimiz için yapalım: Allahım! Senden sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve bizi senin sevgine ulaştıracak amellerin sevgisini istiyoruz (Tirmizi, Deavat, 73) Beş vakit namazı bile eğri büğrü kılıp kendi nefsine söz geçirmekten aciz, hevasının peşine düşmüş gidenlerin Allah için ömür tüketen, her şeylerini Allah için yapmaya gayret eden Allah ın veli kullarını hor görmeleri, yok saymaları ne kadarda çirkin. İbadet ve taatta kendi kusur ve noksanlarını görmeyip başka insanlarda meleklik arayan bu zihniyet kendi fikri yapılarında da çıkmaz içerisindedirler. Ömürlerini Allah ın dinini ihyada geçiren ve kul olduğunun bilincinde olup ta dualarında Acizlikten başka kendisine vusul çaresi yaratmayan zati ecelli alaya hamdolsun diyen ehlullahla uğraşmak ne kadarda çirkindir. Sözden öte bir varlığı olmayanların, sözleriyle amelleri arasında uçurum olanların veli beğenmemeleri ne kadar manidardır. (Gerçek rabbani) âlimler peygamberlerin varisleridir. Şüphesiz peygamberler altın ve gümüş (cinsi maddi şeylerden) miras bırakmazlar. Onlar sadece ilim bıraktılar. Kim o ilmi alır (ve hakkı ile amel edip yayar)sa (dünya ve ahirette) büyük bir nasip ve derece elde etmiş olur. (Ebu Davud,1; Tirmizi, İlim 19) Bugün halkın böyle zatların çevrelerinde halkalanmaları bu zatların etraflarına saçtıkları manevi ışık huzmelerinden kaynaklanmaktadır. Onları tenkit oklarına tabi tutanlar bu sorunun cevabını iyi düşünmelidir: Neden insanlar onlara teveccüh ediyorlar? İnsanlar onlarda ne buluyorlar? Açık ve seçik ortadadır ki onların sohbetlerindeki manevi lezzet insanları celbetmekte ve insanlara gönül hoşnutluğu vermektedir. Resulullah üç defa : Allahım halifelerime rahmet etsin! diye dua etti. Ashab: Halifeleriniz kimlerdir, Ya Resulallah? diye sorunca, Efendimiz (a.s) Onlar sünnetimi ihya eden ve onu Allah ın kullarına öğretenlerdir. buyurdu. (İbn-i Abdilberr, Camiu beyani-l-ilm, I, 46) Allah ın veli kulları insanlar için bir lütfü ilahîdir. Onlar insanların yol göstericileridir. Rasulullah (s.a.s) buyurmuştur ki: (Gerçek Rabbanî ) âlimlerin yeryüzündeki misali, gökyüzündeki yıldızlar gibidir. O yıldızlarla kara ve deniz yolculuğunda karanlıklarda yol bulunduğu gibi (âlimlerle de küfür, gaflet ve masiyet karanlıkları içinde) Allah a yol bulunur. Yıldızlar yok olduğu (kaybolduğu) zaman yolcuların sapıtması yakındır. (Ahmed, Müsned, III, 157) Allah ın veli kulları Allah ın nuruyla bakarlar, nur yayarlar, nazarları şifa, sözleri deva, meclisleri gönüllere safi safadır. Rasulullah (s.a.v) buyurmuştur ki: (Kamil) müminin ferasetinden sakının. Şüphesiz o, Allah ın nuruyla bakar. (Tirmizi, Tefsir, 16 (no: 3127) Lokman (a.s)oğluna demiştir ki: Oğlum! (Allah a yönelmiş)âlimlerle beraber otur, onların meclislerinden ayrılma. Şüphesiz Allah, gökten indirdiği yağmurla ölü (kuru) toprağı canlandırdığı gibi, (nur sahibi âlimlerden çıkan) hikmetle de ölü kalpleri diriltir. (İbni Abdil berr, Beyani-l İlim, I, 106) Yine bu babtan olmak üzere aleyhisselatu vesselam efendimiz şöyle buyurmuştur: Sizin hayırlılarınız, görülmesi size Allah ı hatırlatan, sözleri ilminizi artıran, ameli ahirete rağbet ettiren kimselerdir. (Suyüti, el Camiu s Sağir, I,617) Ehlullah zikrin anahtarıdır. Onları gören, iman ve sevgiyle seyreden Allah ı hatırlar. Kalbi dünyadan kopup Allah a yönelir. Falanca zat diye anılınca hemen ibadet ve kulluk dile getirilir. Anılmaları, görünmeleri, sohbetleri insanları Allah a kulluğa yönlendirir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: Allah Teala buyurur ki: Şüphesiz kullarım içinde benim velilerim ve halk içinden seçtiğim dostlarım öyle kimselerdir ki; zatım zikredilince onlar hatırlanır, onlar hatırlanınca da ben zikrolunurum. (Ahmed, Müsned VI,459, Taberi, Camiu-l Beyan VII, 132) 15 Mart 2009

16 Allah ın velilerinin her şeyleri Allah içindir. Sevmeleri, kızmaları, dostlukları düşmanlıkları hep O nun içindir. Bir kul Allah için sevip Allah için buğzetmedikçe imanın hakikatine ulaşamaz. Allah Teala nın rızası için sevip, O nun rızası için kızdığında Allah ın dostluğunu hak etmiş olur. Allah Teala şöyle buyurmaktadır: Kullarım içinde benim sevdiklerim; ben zikredilince hatırlananlar ve onların anılmasıyla da benim zikredildiğim kimselerdir. (Ahmed, Müsned, III,430) Onları seven Allah tarafından sevilir. Hadisi şerifte şöyle buyuruluyor: Allah Teala buyuruyor ki: Benim için bir araya gelip (ilim ve zikir) meclisi kuranlara muhabbetim hak olmuştur. Onlar (dostlarım) zikrimle mescitleri mamur ederler. İnsanlara hayrı öğretirler. Onlar arşımın gölgesinde gölgelendireceğim dostlarımdır. Onları yakınımda oturtur, azabımdan emin ederim. Kendilerini diğer insanlardan beşyüz sene önce cennete dahil ederim. Orada nimetler içinde ebedi kalırlar. Resulullh (s.a.v) daha sonra şu ayeti okudu: Dikkat edin, Allah ın velilerine hiçbir kotrku ve hüzün yoktur. (Suyuti, ed Dürrul Mensur, IV, 372.) Resulullah buyurmuştur ki: Allah Teala bir kulunu sevdiği zaman Cibril i çağırır ve: Ben falanca kulumu sevimiyorum, onu sende sev buyurur. Cibrilde o kulu sever. Sonra gök ehline seslenerek: Haberiniz olsun, Allah falanca kulu seviyor, onu siz de sevin der. Onu gök ehli de sever. Sonra o kul için yeryüzünde kabul (ve kullar arasında ona karşı sevgi) konur. Allah Teala bir kula da buğzetti mi, Cibril i çağırır ve Ben falana buğzediyorum, ona sende buğzet. Der. Cibril de ona buğzeder. Sonra gök ehline seslenerek: Allah falana buğzediyor, sizde buğzedin der. Onlar da kendisine buğzeder. Sonra o kul için yeryüzüne buğz konur. (Müslim Birr, 48) Allahın veli kulları Allah ı insanlara, insanları da Allah a sevdirirler. Onlara tabi olup onların ikaz ve irşadlarını dinleyip itaat edenler bundan nasiplenenlerdir. Resulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor: Peygamber ve şehit olmayan, fakat kıyamet günü Allah Teala katındaki derece ve itibarlarından dolayı nurdan minberler üzerinde oturan, peygamber ve şehitlerin kendilerine gıpta Mart 2009 ile nazar ettikleri kimseleri size haber vereyim mi? Buyurdu. Ashab: Onlar kimlerdir Ya Resulellah? diye sordular, Efendimiz (a.s): Onlar, Kulları Allah Tealaya sevdirirler (bunu anladık, fakat kullarını Allah a nasıl sevdirirler? diye sorduk. Rasulullah (a.s) Onlara Allah ın muhabbetini celbedecek şeyleri emrederler. O nun hoş görmediği (günah) şeylerden e nehyederler. İnsanlar onlara itaat edince, Allah da kendilerini sevmiş olur. buyurdu. ( Beyhaki, Şuabu-l İman, I, 367) Allah için Allah ın sevdiği kulları ziyaret etmek Allah ın sevgisini celbeder. Sevgiye layık olan kişiler Allah a sevgiyle bağlı olan kişilerdir. Onun rızası için yaşayan ve insanları onun yoluna sevk edenlerdir. Resulullah (s.a.v) buyuruyor ki: Size cennet ehli olanlarınızı haber vereyim mi? Bir şehrin öbür ucunda bulunan din kardeşini Allah rızası için ziyaret eden kimse cennetliktir. (Taberani, el Mu cemu-l Kebir, XIX, 140) Yine bir hadisi şerifte buyruluyor ki: Allah Teala buyurur ki: Benim için birbirini seven, birbirini ziyaret eden ve benim için (ilim, zikir) meclisi kuran kimselere muhabbetim hak ve vacip olmuştur. ( Ahmed, Müsned, V, 239.) Allah için sevdiği bir kardeşini ziyarete giden kimsenin yoluna Allah bir bekçi koyar. Melek adama: Nereye gidiyorsun? diye sorar. Adam: Şu beldede bir din kardeşim var, onu ziyarete gidiyorum. der. Melek: O senin bir yakının olduğu için mi gidiyorsun? der. Adam: Hayır der. Melek: Onun sana (maddi) bir iyiliği dokundu da teşekküre mi gidiyorsun? der. Adam: Hayır, ben onu sırf Allah rızası için seviyorum. (ve bunun için ziyarete gidiyorum) der. Melek: Ben Allah Teala nın sana gönderdiği bir elçisiyim. Sana senin o adamı sevdiğin gibi Allah ın da seni sevdiğini haber vermeye geldim der. (Müslim, Birr, 12.) Yazımızı efendimiz (s.a) in bizlere öğrettiği duasıyla bitirelim: Allah ım! Senden sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve bizi senin sevgine ulaştıracak amellerin sevgisini istiyoruz (Tirmizi, Deavat, 73) Sevgi nimetini sevilmeye en layık olana ve onun yoluna kullanabilmemiz dileğiyle Allah a emanet olunuz. 16

17 AŞKSIZLARA VERME ÖĞÜT Aşksızlara verme öğüt, Öğüdünden alır değil Aşksız âdem hayvan olur, Hayvan öğüt bilir değil Eksik olmam ehillerden, Kaça görün cahillerden Allah bizar bahillerden, Bahil didar görür değil Kara taşa su koyarsan, Elli sene ıslatır isen Hemen taş yine bayağı, Hünerli taş olur değil Taştan çıkar türlü sular, ayağında biter neler Cahil gönlü taştan beter, cahil gelmez gelir değil Boz yapalak devleyince, emek yeme erte gece Onun eşiği göz sepektir, salıp ördek alır değil Şah balaban şahin doğan, zihi öğmüş onu öven Doğan zaif olur ise, doğanlıkta kalır değil Ol iki cihan güneşi, zahir dünyasın değişti Cahil onu öldü sanır, ol hod ölmez ölür değil Yunus olma cahillerden, ırak kalma ehillerden Cahil ne var mümin ise, cahillikte kalır değil. Yunus Emre 17 Mart 2009

18 Ahmet HALİLOĞLU Modern Çağda Velayet Anlayışları - 1 Modernizmle birlikte algılarımız değişti. Yüz senedir bizim (Müslümanların) dünyaya, kâinata, olaylara, yaşama bakışımız değiştirilmeye çalışılıyor. Hâlbuki Osmanlı dan Endülüs e kadar yayılan geniş coğrafya da biz kendi algılarımızla, kendi kültürümüzle, kendi medeniyetimizle büyümüş/yayılmış bir geçmişe sahibiz. Bu geçmişin direnek noktası ise dünya/din ilişkisi. Dünya / din ilişkisinin ana geçiş noktası ise iman ve takva boyutu. Takvayı ve kulluğu basit birer algıdan ibaret hale getirmek bizim geçmişimize ve kendimize yapacağımız en büyük ihanet olur. Kulluk ve takvanın getirisi ise velayet; bizim bin dört yüz senedir hayatımızı şekillendiriyor. Ancak ne var ki kafalarımızdaki velayet şablonu da muhtelif vesileler ile dejenere edilmeye çalışılıyor. Birkaç yazı şeklinde velayet meselesini işleyeceğiz. Ancak velayet ne demektir meselesinde biz tasavvufi anlama yöneleceğiz. Uyan! ki Allahın evliyası ne üzerlerine korku vardır ne de onlar mahzun olurlar. Onlar ki Allah a iman etmişlerdir ve hep takvâ ile korunur dururlar (Yunus/62-63) Ayette geçen tabir evliyaullah tır. Allah ın dostu olanlar için burada iki temel ilk vaz edilmektedir: Birincisi iman, ikincisi ise takva. Burada mümin ve Müslüman farkını hatırlatmanın gereği yok. Ancak takva burada anahtardır. Takva libasını bir kenara bırakarak bu meseleleri konuşabilmek hatta din üzerinde konuşabilmek mümkün değildir. Takvanın ise muhteviyatı bellidir; emirlerini yerine getirmek; yasaklardan sakınmaktır. İman ın sahih bir Ehl-i Sünnet itikadına; takvanın ise şüphelilerden kaçınmayı havi olduğu izahtan varestedir. İmam-ı Taberi (r.a) tefsirinde Allah dostlarının kim oldukları bahsinde Abdullah bin Abbas ve Abdullah Mart

19 bin Mesud dan naklen; maksadın görüldüklerinde Allah ı hatırlatan kimseler olduğunu beyan eder. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır." (Fetih: 29) ayet-i kerimesi de kişinin yaptığı nafile ibadetlerin kalbinden simasına aksedeceğini beyan eder. Said İbni Cübeyir (r.a) den rivayet edilen hadis-i şerifte Evliyaullah o kimselerdir ki görüldükleri zaman Allah hatırlanır. (1) Bu kimselerin görüldüklerinde Allah ın hatırlanmasının sebebi manevi kemalatlarındandır. Bir kimsenin kalbinde nurların nuru olan Allah ın nuru olursa; o nur sahibinin yüzüne vurur. Sûfîler; velayet kavramını biraz daha özelleştirmişler ve bir takım hususi şartlara bağlamışlardır. Riyazat ve mücahedeyi hayatlarının merkezine alan mutasavvıflar; veliliğin olmazsa olmaz şartı olarak nefsin etvar-ı seba olarak tabir edilen yedi tavrını/halini tanımayı da eklemiştir. Velayet-i suğra ve Velayet-i kübra ayrımının temel sebebi de budur. Nefsin hile ve desiselerinden kurtulmadan; Akl-ı Mead (kısaca batini âleme yönelik Akıl) ile kalbi âlemde mesafe kat edilemeyeceğinden hareketle kişinin nefis tezkiyesini velayet anlayışlarında merkeze koymuşlardır. KERÂMET VE VELAYET Keramet istilah anlamı itibariyle mü min ve salih bir kul vasıtasıyla meydana gelen harikulade haller demektir. Velayet ve tasavvuf söz konusu olduğu zaman illa ki keramet meselesi de gündeme gelmektedir. Onlara dünya hayatında da, ahiret hayatında da müjdeler vardır. Allah'ın sözlerinde değişiklik yoktur. İşte bu en büyük kurtuluştur. (Yunus 64). Bu ayetin tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır Efendi dünyadaki müjdeden kastın keramet olduğunu zikrederek; evliyaullahın kerametinin hak olduğunu beyan buyurmaktadır. Nitekim Hazreti Meryem in kuru hurma ağacını sallayıp yaş hurma dökülmesi (Meryem, 24-26) ve mihrabta inzivadayken sürekli yemek ve meyve olması (Âli İmran 37) keramete delil olarak getirilen bir diğer ayettir. Hz. Meryem in yanında yazın kış meyveleri, kışında yaz meyveleri olduğunu Mücahid nakleder. (2). Mihrabta inzivadayken Hazret-i Meryem e gelen meyvenin olağanüstü yollarla gelmiş olması gerekmektedir. Zira burada bir övgü/taltif vardır ve doğal yollar ile getirilmiş bir yiyecekte bir ikram(keramet) mevzu bahis değildir. (3) 19 Mart 2009

20 Kitaptan ilmi olan kimse ise, "Gözünü açıp kapamadan, ben onu sana getiririm" dedi. (Süleyman) onu (Melike'nin tahtını) yanıbaşına yerleşivermiş görünce, "Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbim müstağnidir, çok kerem sahibidir." (Neml 40) Müfessirler bu ayette zikredilen kişinin Asaf bin Berhiya olduğu ve O nun sıdık ve salih bir kul olduğunu beyan ederler. İbn-i Kesir tefsirinde zikredildiğine göre Asaf bin Berhiya ism-i azama muttali bir zattır. Kitaptan ilmi olan kısmıyla da kimi müfessirler bu zatın ilm-i ledün sahibi bir insan olduğunu istihrac etmişlerdir. Ancak tefsirler içinde en ilgi çekici yorum Seyyid Kutub tan gelmektedir. Fi Zilalil Kuran isimli tefsirinde bu ayetin yorumu ile alakalı olarak Seyyid Kutub şunları yazmaktadır: Bu evrende bilmediğimiz nice sırlar, Kullanmadığımız nice kuvvetler, enerjiler vardır. Aynı şekilde insanın bünyesinde nice sırlar ve kuvvetler vardır ki, henüz onları keşfedebilmiş değiliz. Ne zaman ki yüce Allah kullarından birine bu sırlardan birini açar, bu kuvvetlerden birini hizmetine verirse, o zaman hayatta alışılmışın dışında olağanüstü bir Mart 2009 olay meydana getirir. Yüce Allah'ın imkân vermediği hiç bir olay kulun gerçekleştiremeyeceği bu olaylar, O'nun izni, planı ve dilemesi sonucu bu adamın eliyle meydana gelmiştir. Yanında bir parça kitap bilgisi olan bu adam, sahip olduğu ilim meydana gelen harika olayın oluşması için gereken bazı evrensel sırları ve kuvvetleri elde etmeye kendisini hazırlamış bulunuyordu. Çünkü elde ettiği Kitap bilgisi kalbini, Rabb'ine öyle bağlamıştı ki, bu onu donatılacağı kuvvetlere ve sırlara karşı duyarlı kılması ve Allah'ın kendisine bağışladığı kuvvetleri ve sırları kullanmaya hazır hale getirmişti. Acaba bunları Seyyid Kutub değil de mutasavvıflardan birisi olsaydı acaba hakkına neler söylerlerdi? Bu tür ayetlerin tefsirinde farklı tutumlara ileride değineceğim. Ancak burada asıl dikkat çekici olan Asaf bin Berhiya nın hitabıdır. Ayetin metninden anlaşıldığı üzere yaptığının farkındadır. Tasavvuf istilahında bu işin ismi tasarruftur. Burada şöyle bir soru gelebilir; Ayette geçen ilim sahibi kişi nebi olabilir mi?. Bazı müfessirler bu soruya müspet cevap vermiş olsalar bile tefsir ile uğraşanların çoğunluğu Asaf bin Berhiya nın salih bir kul olduğu hususunda fikrindedir. Kuran-ı Kerim in açıkça nebi demediği bir şahsa nebi veya 20

21 resul demekte en hafif tabiriyle haddi aşmak olur. Kaldı ki ilim sahibi kişinin nübüvvet ya da risaletine dair hadislerde de herhangi bir kayıt mevcut değildir. KERAMET - VELAYET MESELESİ: Yukarıda da belirttiğimiz gibi keramet; Salih amel sahibi müminlere Allah ın bir ikramıdır. İman Sahibi olmayan veya salih ameli bulunmayan insanların gösterdikleri olağan dışı hallere kerâmet denilemez. Namaz dahi kılmayan bir takım insanlardan sadır olan harikulade hallere istidrac denilir. (4) Allah a asi olanların elinde bu tür hallerin meydana gelmesinin sebebi azablarını artırmak içindir. Âyetlerimizi yalan sayanları Biz, bilmeyecekleri noktalardan yavaş yavaş helâke yaklaştırırız (Araf/182). Burada ayırıcı en önemli özellik imandır. Bazı tarikatlarda olan ateş üzerinde yürümek veya kızgın demir yalamak gibi haller salih müminlerin elinde zuhur ediyorsa keramettir. Bu hadiseye şahit olan kimselere düşen eğer aksi bir delilleri (kerametin zuhur ettiği şahsın imani nakıslığı veya ameli hataları gibi) yoksa hüsn-ü zan edip sükût etmeleridir. Kerâmet göstermek velayetin olmazsa olmaz şartı değildir. İslam âlimleri en büyük keramet olarak şer-i şerif üzerinde istikamet üzere yaşamayı kabul etmişlerdir. Nitekim ayet-i celile de Emrolunduğun gibi dosdoğru ol buyurulmaktadır. (Hud, 112). Avama göre keramet kalpten geçenleri bilmek veya aynı anda birden fazla yerde olmak gibi şeylerdir. Bunlara büyükler itibar etmezler. Havas; marifette yakin, amelde ihlâs, ibadette ihsan gibi manevi/kalbi kerametlere ihtimam gösterirler. Evliyaullahın keramet göstermesi vacip olmadığı gibi; enbiyanın istendiğinde keramet göstermesi vaciptir. Mucizenin izharı şart olduğu halde kerametin setredilmesi, gizlenmesi şarttır. Bir velinin göstermiş olduğu keramet aynı zamanda bağlı olduğu nebinin mucizesidir. Velayet, risaletin de bir delilidir. Risaletin tebliğ ettiği iman hakikatlarını velayet bir nevi kalbî müşahede ve ruhanî zevk ile, aynelyakîn ve hakkel yakin derecesinde görür, tasdîk eder. (5) SAHABELERİN KERAMETİ Hz. Ömer in hilafeti döneminde Medine de bir gün hutbede iken Ya Sariye! Dağa, dağa! diye bağırmasıdır. Sariye, Hz. Ömer in komutanıdır. O esnada İran da Mecusilere karşı savaşmaktadır. Hz. Ömer in sesini duyar. Ordunun sırtını dağa yaslar ve galip gelir. (6) Sahabe-i kiramdan zuhur eden en meşhur hadise budur. Daha başka rivayetler mevcuttur. Burada bazı insanların aklına Neden sahabeden keramet göstermemiş sorusu gelmektedir. İmam-ı Rabbani Hazretleri Mektubatında buna sebep olara; urucu (manevi yolculuktaki yükselmesi) fazla olanın kerametinin daha az olduğunu; çünkü kemalatı daha fazla olanın edebin bir gereği olarak kerametini sakladığını beyan buyurmaktadır. Sahabe-i Kiram içinde makamı en düşük olan Vahşi (r.a); sair ümmet içinde makamı en üst noktada olan Veys-el Karni den üstündür. Dolayısıyla Ashab-ı Güzin; kemalatın zirvelerinde oldukları için daha az keramet göstermişlerdir. DERVİŞLER NEDEN KERAMET ANLATIYOR? Tasavvuf karşıtı muhitlerin en çok eleştirdikleri kısımların başında dervişlerin/ihvanın şeyhlerine veya silsilelerindeki meşayıha ait kerametleri nakletmeleridir. Ne yazık ki modern çağdayız. Modernist anlayış aklı ön plana alıyor; hâlbuki Üstad Said Nursinin deyimiyle akıl maneviyatta kördür. Akıl ile keramet/velayet ilişkisini anlamaya kalkmak mutezili fikirlere kapı açmak demektir. İnsan; fıtratı icabı alışık olmadığı olağan üstü halleri konuşmaktan, paylaşmaktan hususi bir zevk alır. Dervişlerin de mürşidlerinden gördükleri kerametleri nakletmeleri bu kabildendir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus; kerâmet naklederken itikadi sıkıntıya düşmemektir. Keramet izharı yasakken neden keramet anlatılıyor şeklinde bir soru gelse deriz ki: Yasak olan kişinin kendi kerametini anlatması ve bundan gururlanmasıdır. Yoksa dervişin kendi mürebbisine ait bir kerameti nakletmesi aksi bir emir söz konusu değilseyasak değildir. HER VELİ İRŞADA EHİLMİDİR? Bu meseleyi şöyle formüle edebiliriz: Kendi şeyhinden icazet almış her mürşid-i kâmil elbette velidir ancak her veli irşad makamına erişmiş değildir. Nefsini terbiye etmemiş, seyr-i sülukunu tamamlamamış kimselere irşad müsadesi verilmez. Dolayısıyla her veli irşad ile meşgul olacak değildir. (devam edecek)... (1) Nesai; Sünen; Tefsir (6/362). (2) Es-Sabuni, Safvetü t-tefasir, 1/ (3) Alûsî, Rûhu'l-Meânî, III. 144 (4) Ömer Ziyaeddin Dağistani, Tasavvufi Fetvalar, 185 (5) Said Nursi, Mektubat S 444 (6) Sadeddin Taftezanî, Şerhul Akaid, s Mart 2009

22 Hasan BAŞAR ERENLER BAĞINA GİRMEK Tasavvuf dönüşümün adıdır. Gerçek bir evliya ile tanışan kişilerin hayatları inanılmaz derece değişime uğrar. Onun sayesinde kendilerine çekin düzen verirler ve hayatın gerçek anlamını kavrarlar. Hayatı ve dünyayı yeniden yorumlarlar. Hayatı ve olayları daha derinlemesine analiz etme kabiliyeti kazanırlar. Hayatlarındaki bazı şeylerin önem sırası değişir. Mesela dünyevi isteklerin ne kadar boş olduğunun farkına varırlar. Dönüşüme uğrayan insanın insanlara bakış açıları değişir. Onlara karşı daha anlayışlı ve hoşgörülü olurlar. İnsan kendisinin farkına varır, nefsini tanır. Mutluluk kendi nefsine hâkim olmaktan geçer. Nefsine hâkim olamayanlar doyumsuzdurlar ve her şeyin kendilerinin olmasını isterler. Kazandıkça daha çok kazanmak isterler. Bir düşünsenize herkesin doyumsuz olduğunu, daha çok kazanmak için birbirimizi rakip olarak gördüğümüzü. Bu dönüşümün gerçekleşmesi birtakım kurallara bağlıdır. Bu kurumun merkezinde bulunan veli uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra merkeze gelir. Ve hayat artık onun etrafında şekillenmeye başlar. Bu anlamda düşünecek olursak evliyaların bir takım özellikleri olması gerekir. Çünkü hayatın merkezinde bulunan, herkesin dikkatlerinin üzerinde olduğu kişi herkes tarafından kabul görmek zorundadır. Binlerce, milyonlarca insanın kabulünü kazanmak elbette be- Mart

23 raberinde bir takım vasıflara da sahip olmayı gerektirir. Erenlerin beslendiği kaynak tasavvuftur. Erenlerin o insan sevgisi, tevazusu ve kendilerini adamışlığı, insanların kalplerini kazanmasını sağlamıştır. İnsani ilişkilerde nefislerinin ve dünyanın esiri olmayıp, ilişkiyi hoşgörü ve sevgi temeline oturtmaları insanlar arasındaki buzların erimesine vesile olmuştur. Erenlerin hayat felsefesi insan kazanma üzerine kurulmuştur. Onlar insanlarla arasına engellemeler koymadan ilişki kurmuşlardır. yapmışlardır. Onlar dünyadan el etek çekmişler, halktan sıyrılıp Hakk a yürümüş olsalar da hep aksiyon adamı olmuşlardır. Yani onlar bazılarının söylediği gibi insanları miskinliğe alıştırmamışlardır. Bilakis yaptıklarını dünyalık için değil de Hakk için yaptıklarından kişisel hiçbir menfaat beklememişlerdir. Sadece dünyalık için çalışmayıp dünya hırsına kapılmadıklarından daha alçak gönüllü ve mütevazı olmuşlardır. Erenler İslami hayatı kendi hayatlarında sergilediklerinden iyi bir model oluşturmuşlardır. İnsanları hiçbir önkoşul koymadan seversen, onlara karşı sınırsız bir hoşgörü beslersin. Tarikatlar sivil toplum örgütleridir. Onlar sadece mensup olduğu bireylerin değil, toplumlarında dönüşümünü temsil etmektedir. İslamiyet in gittiği yerlerde kökleşip yayılmasında erenlerin fonksiyonu unutulmamalıdır. İslamiyet yayıldığı yerlerde kalıcı olmayı başarmış ve sağlam temeller atmışsa bunda erenlerin çok önemli görevleri olmuştur. Evliyalar sivil toplum örgütlerinin yaptıkları görevleri Onlar aynı zamanda sorumluluk sahibi olma cesareti gösteren kişilerdir. Yapacakları bir hata tılsımın bozulması demektir. Onun içindir ki bütün hayatları boyunca dikkatli olmak zorundadırlar. Kendisinden vazgeçemeyen erenler bağına girmeye cesaret edemez. Çünkü erenler bağına girmeyi istemek dünyadan ve nefsinden vazgeçmeyi gerektirir. Bu anlamda erenlik gönül işidir, erenlerin etrafında gezenlerde, sohbetlerine katılanlarda gönüllülük esaslarına göre orada bulunurlar. 23 Mart 2009

Seven Ve Sevilen Kullar Perşembe, 12 Mart :40

Seven Ve Sevilen Kullar Perşembe, 12 Mart :40 Toz dumana karışmış gidiyor. Kur anî olan birçok kavram sırf tasavvufa karşı çıkmak için yok sayılıyor. Bir takım zorlama yorumlarla zikir, veli, ittiba, itminan gibi kavramlar tasavvufu yok saymak için

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. İlmi olmayan kimsenin dünyada da ahirette de hiç kıymeti yoktur. Ahmed-i Bedevî İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. Abdülvehhab-ı Müttekî İnsanlar, ilmi büyüklerinden

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN VAİZİN TARİHİ VAKTİ ADI VE SOYADI UNVANI İLÇESİ YERİ KONUSU İbrahim KADIOĞLU İl Müftü Yard. Akdeniz Ulu Camii 17 Haziran 2015 Çarşamba 18 Haziran 2015 Perşembe 19 Haziran 2015 Cuma Yunus GÜRER İl Vaizi

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Şeyh den meded istemek caizmidir? Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Şeyh den meded istemek caizmidir? Şeyh Eşref Efendi Esselamaleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Hazihis Salatu tazimen bi hakkike ya Seyyiduna

Detaylı

Güzel Türkistan sana ne oldu? Seher çağında güllerin soldu Çemenler berbad,kuşlarda feryad, Hepsi mahzun,olmaz mı dil şad?

Güzel Türkistan sana ne oldu? Seher çağında güllerin soldu Çemenler berbad,kuşlarda feryad, Hepsi mahzun,olmaz mı dil şad? Güzel Türkistan sana ne oldu? Seher çağında güllerin soldu Çemenler berbad,kuşlarda feryad, Hepsi mahzun,olmaz mı dil şad? Bilmem niçin kuşlar ötmez bu bahçelerinde. Doğu Türkistan Dört bin yıllık Türk

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru TAKDİM Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla Sevgili anne ve babalar; Çocuklarım henüz daha küçük, ergenlik yaşına

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir. Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir. Hz. Hüseyin: da aile halkından 19 kişi

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir. Duası müstecap, günü bereketli, kalbi mutmain, huzurlu, umutlu, salih bir mü min olabilmek için helal yeme-içme ve helal yaşama ölçülerimizin bilinmesi gerekiyor. Her imtihanımızda ve hayatımızın her kesitinde

Detaylı

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez. Ders : 8 Konu : SALiH AMEL Amel kelimesi, sevap veya günahla karşılık bulan her türlü iş, çalışma ve fiil demektir. Kur ân-ı Kerim ve hadisi Şeriflerde daha çok emir, yasak ve tavsiyeler anlamında olup,

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN 2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 1.01.2016 Cuma Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Mermerler Camii SORUMLU

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI 1- Soru: Allah ın insanlar arasından seçip vahiy indirdiği kişiye ne ad verilir? Cevap: Peygamber/Resul/Nebi denir. 2- Soru: Kuran da peygamber hangi kelimelerle ifade edilmektedir? Cevap: Resul ve nebi

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur: ATEŞTEN KORUNMANIN YOLU: SADAKA Arınmak için, malını (sırf Allah rızası için) veren en takvâlı (Allah ın emirlerine en uygun yaşayan) kimse ise, o (ateşin azabı)ndan uzaklaştırılacaktır. Leyl/17-18 Sevdiğiniz

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ UMRENİN FAZİLETİ UMRE YAPMANIN FAZİLETİ İbn Mâce deki rivayet şöyledir: Hz. Aişe (r.a) der ki: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2) RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2) Manevi ve maddi rızkın artması, lütuf ve ikramlara mazhar olmak için elimizdeki imkanlara göre en güzel bir şekilde çalışmalı ve en güzel bir şekilde

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. (Al-i Imran suresi, 85) Icindekiler - Bu dine neden Islam

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak «Rabbim beni terbiye etti, terbiyemi de güzel kıldı.» (Hadis-i Şerif, Kenz ül- Ummal) Allah, edebin her çeşidini Hz. Muhammed (sav) de bir araya getirmiş ve bizlere örnek

Detaylı

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI TARİH GÜN VAKİT ADI-SOYADI UNVANI VAAZIN VERİLECEĞİ YER VAAZIN KONUSU AHMET ERDEM İL MÜFTÜSÜ ALİPAŞA CAMİİ Oruçlunun Dikkat Etmesi Gereken Hususlar ÜNAL TAN İL MÜF. YARD. ŞEHİTLER CAMİİ Oruçlunun Dikkat

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31 Tarih boyunca hayatın her alanında özellikle de evlilik-aile hayatı ve yönetim-iktidar alanında seçim ve geçim çok önemli unsurlardır. Seçim ile geçim iç içedir, geçim seçime bağlıdır. Geçim yani nasıl

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Question Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Answer: Dört ana kaynağa yani Kur an a, sünnete, akıla ve icmaya dayanarak Masumların velayet hakkına

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. 16.MEKTUP MEVZUU : Uruc, (yükselme) nüzul (iniş) ve diğer hallerin beyanı.. NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. Taleb babında en az duranlardan birinin arzuhalidir.

Detaylı

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mikat Sınırları Kâbe (Beytullah) Makam-ı İbrahim Safa ve Merve Tepeleri Zemzem Kuyusu Arafat Müzdelife Mina 1 Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mekke deki Önemli Ziyaret Mekânları

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz? DEĞERLER EĞİTİMİ SELAMLAŞMA Selam ne demektir? Selâm, kelime olarak; huzur, barış, sağlık ve iyi dileklerini sunma anlamlarına gelir. Selamlaşmak; insanların karşılıklı olarak birbirlerine sağlık, huzur,

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı