KLİNİK OLARAK BRONKOSKOPİ ENDİKASYONU OLAN HASTALARDA SANAL BRONKOSKOPİ İLE FİBEROPTİK BRONKOSKOPİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KLİNİK OLARAK BRONKOSKOPİ ENDİKASYONU OLAN HASTALARDA SANAL BRONKOSKOPİ İLE FİBEROPTİK BRONKOSKOPİNİN KARŞILAŞTIRILMASI"

Transkript

1 T.C. Sağlık Bakanlığı Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyodiagnostik Kliniği Klinik Şefi: Dr. A. Tan CİMİLLİ KLİNİK OLARAK BRONKOSKOPİ ENDİKASYONU OLAN HASTALARDA SANAL BRONKOSKOPİ İLE FİBEROPTİK BRONKOSKOPİNİN KARŞILAŞTIRILMASI (Uzmanlık Tezi) Dr. Fulya ADALI İSTANBUL

2 ÖNSÖZ Uzmanlık eğitimim boyunca bilgi ve tecrübelerini aktaran, yol gösterici olup hoşgörülerini esirgemeyen Klinik Şefimiz Sayın Dr. A. Tan CİMİLLİ ve Klinik Şef yardımcımız Dr. Sibel Bayramoğlu na teşekkür ederim. Her zaman ilgi ve desteğini yanımda hissettiğim, yetişmemde ve tezimin hazırlanmasında büyük katkısı olan Uzm. Dr. Nurten TURAN GÜNER e, Ayrıca mesleki bilgi ve deneyimlerini benden esirgemeyen sayın uzmanlarıma, birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum asistan arkadaşlarıma, Her zaman uyum içinde çalıştığım ve hiçbir konuda yardımlarını esirgemeyen teknisyen arkadaşlarım ve hemşirelerimize, Tez çalışmam sırasında yardımlarını esirgemeyen göğüs hastalıkları uzmanı sayın Dr. Atilla UYSAL a, Ayrıca gösterdiği anlayış, sabır, fedakarlık için, bana her konuda destek olan ve yardımını esirgemeyen eşime, anneme, babama ve biricik kızım Selin e teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarım. Dr. Fulya ADALI 2

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ 1 GENEL BİLGİLER..2 GEREÇ VE YÖNTEM..39 BULGULAR...40 TARTIŞMA. 54 ÖZET VE SONUÇ.60 KAYNAKLAR..62 3

4 GİRİŞ VE AMAÇ Spiral bilgisayarlı tomografi ve giderek kullanımı yaygınlaşan çok kesitli bilgisayarlı tomografi (ÇKBT) trakeobronşial ağacın lezyonlarını göstermede oldukça yararlıdır. Bilgisayarlı tomografideki (BT) son yenilikler, bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler, 3 boyutlu görüntülerdeki ilerlemeler ve ince kesitler yardımıyla aksiyel kesitlerin yanı sıra sagital ve koronal reformat görüntülerden elde edilen rekonstrüksiyonlar (sanal endoskopik uygulamalar) son zamanlarda en çok ilgi çeken konulardır. Sanal bronkoskopi (SB); trakeobronşial ağaç lümeninin anatomik olarak gerçek benzeri görüntüsünü veren 3 boyutlu bir rekonstrüksiyondur. Multiplanar görüntüleme eşliğinde değerlendirme ve 3 boyutlu algılama, anatomik yapılara hakimiyet sağlanmasını kolaylaştırmaktadır. Endobronşial lezyonların ve hava yolu stenozlarının noninvaziv değerlendirilmesi SB nin uygulama alanları olmasına rağmen mukozal detayın değerlendirilememesi ve biopsi yapılamaması yöntemin dezavantajıdır. Çalışmamızda klinik olarak bronkoskopi endikasyonu olan hastalarda ÇKBT ile elde edilen SB görüntülerinin ve multiplanar rekonstrüksiyon (MPR) verilerinin trakeobronşial patolojileri tanımlamadaki başarısını FOB ile karşılaştırmayı amaçladık. 4

5 GENEL BİLGİLER Trakeobronşial Sistemin Embriyolojisi; Solunum sistemi, diğer vücut yapılarından farklı olarak canlının ilk solunumu ile fonksiyona başlayan bir sistemdir. Solunum sisteminin intrauterin gelişimi 4 peryodda incelenir. 1- Embriyonik peryod: İntrauterin hayatın 4. haftasında primitif tübün ön kesesi veya divertikülünden gelişim başlar. 5. haftanın sonunda trakea, ana bronşlar ve lob bronşları ortaya çıkmıştır. 2- Glandüler peryod: gebelik haftaları arasındadır. Segmenter ve subsegmenter bronşlar ortaya çıkmıştır. 3- Kanaliküler peryod: haftalar arasındadır. Asinuslar öncesi hava yolları yani terminal bronşioller de dahil olmak üzere bütün dallanma tamamlanmıştır. 4- Alveoler peryod: 24. gebelik haftasından doğuma kadar geçen süredir. Bu devrede tüm asiner yol yassı epitelle kaplanıp gaz değişimine izin veren kan-gaz bariyeri oluşur. Solunum tüpünü (larenks, trakea, bronşlar) döşeyen epitel ve glandlar endodermden köken almıştır. Fetüsün gelişimi sırasında dallanan hava yolları farklılaşmamış bir mezenkim dokusu içine doğru ilerler. Daha sonra bu mezenkim dokusu faklılaşarak bağ dokusu, düz kaslar ve kıkırdaklar meydana gelir. Trakeobronşial Sistemin Anatomisi ; Solunum yollarının amacı solunan havayı alveoler düzeye taşımaktır. Solunum sistemi taşıyıcı zon, geçiş zonu, respiruator zon olarak üç bölümde incelenir. 1.Taşıyıcı zon: Bu zonda trakea duvarlarında kartilaj bulunan bronkuslar, kartilajsız ve alveolsüz bronşioller bulunur. Gaz değişiminin bulunmadığı bu zondaki hava yolları trakeadan itibaren 16 defa dallanma gösterir. Bu zondaki son eleman terminal bronşiollerdir. Trakea; larenks devamı olarak 6. servikal vertebra hizasından, krikoid kıkırdak alt sınırından başlar ve 5. torakal vertebra üst sınırı seviyesinde karinada ikiye ayrılarak sonlanır. Erişkinlerde ortalama 11cm uzunluğunda, 2 cm genişliğinde elastik ve frajil tubuler bir organdır adet C şeklinde hyalen kartilajdan oluşur. Bu kıkırdakların açık uçları özafagusa komşu arka yüzde kalın bir düz kas bandı ile birleşir. İki minör indentasyon dışında duvarları paraleldir (Solda aortik ark ve sağda azigos veni 5

6 tarafından oluşturulmuş indentasyon). Kıkırdak halkalar fibroelastik bağ dokusu ile birbirine bağlanmışlardır. Arteriel beslenmesi inferior tiroid arter ve arteria torasika interna aracılığıyla, venöz drenajı inferior tiroidal pleksusla, lenfatik drenajı trakea boyunca yerleşmiş lenf düğümleriyle olur. İnnervasyonu N. vagus ve sempatik zincirdendir. Bronşlar; Trakea toraks giriminden 6 cm sonra karinada ikiye ayrılarak sağ ve sol ana bronşları verir. Sağ ana bronş daha diktir ve aspire edilen yabancı cisimlerin çoğu bu bronşa kaçar. Çapı ortalama 15.3 mm dir. Karinadan 22 mm sonra üst lob bronşunu verir ve bronkus intermedius adıyla devam eder. Sağ üst lob bronşu ayrımdan 10 mm sonra üç segmenter bronşa ayrılır. Bronkus intermedius üst lob bronşu ayrımından mm sonra ikiye ayrılarak orta ve alt lob bronşlarını verir. Aynı seviyeden alt lobun superior segment bronşu da ayrılır. Sol ana bronşun ortalama çapı 13 mm olup karinadan 50 mm sonra üst ve alt lob bronşlarına ayrılır. Sol üst lob bronşu 10 mm sonra ikiye bazen de üçe ayrılır. Üst kol hemen ikiye ayrılarak apiko-posterior ve anterior bronşlarını verir. Alt kol ise linguler bronştur ve sağdaki orta lob bronşunun karşılığıdır. Bazen üst lob bronşu üçe ayrılarak apikal anterior, posterior ve lingular bronşları aynı seviyeden verir. Linguler bronş mm sonra süperior ve inferior segment bronşlarına ayrılır. Sol alt lob segmenter dağılım sağ alt lob gibidir, tek fark anterior ve medial bazal segmentler tek bronşta birleşmiştir (1), (Şekil 1, Tablo 1). Şekil 1. Trakeobronşial ağacın dallanması 6

7 Sağ Akciğer Üst lob: Apikal segment Anterior segment Posterior segment Orta lob: Lateral segment Alt lob: Sol Akciğer Apikoposterior Anterior segment Superior linguler segment Medial segment Superior segment İnferior linguler segment Superior bazal segment Medial bazal segment Anteromedial bazal segment Anterior bazal segment Lateral bazal segment Lateral bazal segment Posterior bazal segment Posterior bazal segment Tablo 1. Akciğerde lober ve segmenter dağılım Bronşioller; dallanma sonrasında bronşioller bulunur. Çapları mm arasındadır. Kartilaj içermezler. 2. Geçiş zonu; burada hem taşıma hem gaz transferi işlevi vardır. Respiratuar bronşioller alveolar kanallar ve saklar havayı daha ilerideki alveollere iletirler. 3. Respiratuar zon; alveollerden ibarettir ve solunan hava ile kan arasındaki gaz transferi yapılır (1). Trakeobroşial sistemin kesitsel BT anatomisi ve komşulukları: Ekstratorasik trakea 2-4 cm lik bir segmentte, krikoid kartilajla birlikte BT görünümlerinde sirkülerdir ve hava yolu altta uzanan perikardium ile yakın komşuluktadır (2). Hemen krikoid kartilajın altında ekstratorasik trakea at nalı şeklinde eliptik veya sirküler konfigürasyonda izlenir. Normal insanların yaklaşık % 50 sinde posterior trakeal membran trakeal hava yoluna protrüze olur. Tiroid bezi ekstratorasik trakeanın anterolateral duvarını sarar. BT incelemelerinde her zaman görülür ve vertikal olarak 2-4 cm uzanır. Tiroid bezi iyot içeriğinden dolayı çevre yumuşak dokulardan daha denstir. Sternohiyoid ve sternotiroid kasları yağ dokusuyla birlikte ekstra torasik trakeanın anterior duvarının sınırını oluşturur. Ana karotid arter ve juguler venler ekstra torasik trakeanın genellikle lateralindedir. Fakat koronal planda trakeaya göre posteriordadır. Sağ ana karotis arter genellikle soldan daha önde yerleşimlidir. Sağ internal juguler ven karotis arterin lateralinde uzanır ve sol ana karotis arterin lateralindeki sol internal juguler venden daha geniştir. Torasik girim toraks boyun bileşkesinde eğimli bir plandadır. Önde suprasternal 7

8 çentikle arkada 1. torasik vertabra korpusu arasında uzanır. Bu düzeyin altında trakea intratorasiktir ve sağ akciğerle ilk temasını suprasternal çentiğin 1-3 cm üzerinde yapar. Toraks girişinde büyük arter ve venlerin trakea ile ilişkisi belirgin olarak değişir. BT kesitlerinde brakiosefalik arter, sağ subklavian arter ve ana karotis arterleri oluşturmak için ayrıldığı bölgede trakeanın anterior 1/3 kesiminde sağ tarafta görülür. Sağ internal juguler ven ve subklavian ven, brakiosefalik arter lateralinde sağ brakiosefalik veni oluşturmak için birleşir. Sol ana karotis arter solda trakea duvarının orta ve arka 1/3 lük kesiminin yakınındadır. Sol subklavian arter başlangıçta trakeanın posteriorundadır ve daha sonra 1. kostaya doğru anterolateralinde seyreder. Özefagus toraks girimi düzeyinde hemen her zaman trakeanın arkasında veya orta hattın solundadır. BT kesitlerinde akciğer apeksleri trakeanın intratorasik olduğu seviyede görülür. İntratorasik trakea 6-9 cm uzunluğundadır. Normal intratorasik trakeanın şekli kişiden kişiye değişir. Genellikle sirküler ya da oval şeklindedir. Bazen düz arka duvarla birlikte atnalı şeklinde olabilir. Çocuklarda hemen her zaman sirkülerdir. Trakeal duvar BT kesitlerinde akciğer parankimi veya damarlarla temas halinde olduğu bölümler dışında arkasındaki düşük yoğunluklu mediastinal yağdan ayrılan keskin ince bir çizgi şeklinde görülür. Hastaların yaklaşık % 2'sinde trakea veya majör bronşlarda mukus görülebilir ve kitle lezyonu ile karışır. İntratorasik trakea ile çevresindeki damarlar ve özefagus arasındaki ilişki kesit alınan düzeye bağlıdır. Büyük damarlar intratorasik trakeanın proksimal 2-4 cm lik kesiminde önde ve solda yerleşir. Brakiosefalik arter normal insanların yaklaşık % 40 ında trakea önünde geri kalanlarda ise orta hattın solunda veya sağındadır. Sol ana karotis arter trakeanın alt kesiminde solunda ve önünde üst kesiminde ise sol lateralinde yer alır. Sol subklavian arterin üst intratorasik trakea ile oldukça değişken anteroposterior ilişkisi vardır. Mediastinal yağ genellikle trakeayı sol akciğerden ayırır ve sol subklavian arteri değişik derecelerde sarar. Üst mediastinumun sağ tarafında sağ akciğer ilk olarak trakeanın posterolateral düzeyiyle temas eder. Daha sonraki 1-2 cm lik düzeyde temas posterior 1/2-2/3 sağ trakeal duvardadır (3,4,5). Vena kava superior her zaman trakeanın anterior ve sağında yerleşimlidir. Sadece torasik girim yakınında sağ brakiosefalik ven, trakeanın lateralindedir. % 15 vakada retrotrakeal boşluk küçüktür ve bu koşullarda özefagus tümüyle trakeanın solunda yer alır. Trakeanın alt 1-2 cm lik segmentinde horizontal oval şekle sahiptir. Yağ 8

9 içeren pretrakeal boşluk trakea alt bölümünü çıkan aortadan ayırır (6). Trakea alt kesiminin sol tarafı aortikopulmoner pencerenin medial sınırını oluşturur. Fakat vertikal planda 10 mm kalınlığında alınan BT kesitlerinde aortikopulmoner pencere vakaların yalnızca 1/3 ünde izlenir. Geri kalanlarda aortik arkın alt yüzeyi veya sol pulmoner arterin üst yüzeyi pencereyi gölgeler. Trakeal bronkus trakea sağ alt bölümünden çıkan ektopik bronşun izlendiği nadir bir anomalidir. Bu anomali sağ akciğerin ilgili segmentinde enfeksiyona predisposizyon oluşturur. BT kesitlerinde karina düzeyinin üstünde trakeadan ayılan tubuler, hava içeren yapı olarak izlenir. Bronşların BT kesitlerde izlenebilmesi, bronşun çapına, oryantasyonuna ve kesit kalınlığına bağlıdır (7,8,9). Normal şartlarda ana bronşlar, intermediate bronş ve lobar bronşlar izlenebilir. Majör aksları düzeyinde görüntülenebilirse, segmental broşlarda gösterilebilir. Resim 1, 2, 3 ve 4 de trakeobronşial sistemin kesitsel anatomisi ve komşulukları görülmektedir (10). Resim Arkus aorta 2. Sternum 3. Vertebra korpusu 4. Brakial pleksus 5. Brakiosefalik trunkus 6. Klavikula 7. Kostatransvers eklem 8. Kostavertebral eklem 9. M. Erektor spinalis 10. Kosta başı 11. M. İnfraspinatus 12. İntervertebral foremen 13. Lamina 14. M. Latissimus dorsi 15. Sol brakiosefalik ven 16. Sol common karotid arter 17. Sol subclavian arter 18. Sternum manubrium 19. Özefagus 20. M. pektoralis majör 21. M. pektoralis minör 22. Pedünkül 23. Sağ brakiosefalik ven 24. Sağ subklavian arter 25. Sağ subklavian ven 26. M serratus anterior 27. Spinal kord 28. Sternolavikular eklem 29. Sternolaidomastoid kas 30. M subskapularis 31. Superior vena cava 32. M. suprasipinatus 33. M. Teres majör 34. Trakea 35. Transvers proces 36. M. Trapezius 9

10 Resim Sol koroner arterin anterior interventriküler dalı 2. Assendig aorta 3. Azigos veni 4. Sternum 5. Vertebra korpusu 6. Karina 7. Koranal sinüs 8. Kostatransvers eklem 9. Desenden aort 10. M. Erektör spina 11. Kosta başı 12. Hemi-azigos veni 13. İnferior vena kava 14. M. infraspinatus 15. İnternal torasik arter ve ven 16. Lamina 17. M. Latissumus dorsi 18. Sol atrial appendiks 19. Sol atrium 20. Sol alt lob bronkusu 21. Sol inferior pulmoner ven 22. Sol ana bronkus 23. Sol pulmoner arter 24. Sol üst lob bronkusu 25. Sol superior pulmoner ven 26. Sol ventriküler kavite 27. Özefagus 28. M pektoralis majör 29. M pektoralis minör 30. Pedinkül 31. Perikardium 32. Pulmoner turunkus 33. M. Rhomboid majör 34. Sağ atrial apendiks 35. Sağ atrium 36. Sağ alt lob bronşu 37. Sağ inferior pulmoner ven 38. Sağ ana bronkus 39. Sağ pulmoner arter 40. Sağ üst lob bronşu 41. Sağ superior pulmoner ven 42. Sağ ventriküler kavite 43. M. Serratus anterior 44. Spinal kord 45. M. subskapularis 46. sağ pulmoner arterin superior lob dalı 47. Superior perikardial recess 48. Superior vena kava 49. M. Teres majör 50. M. Teres minör 51. Trakea 52. Transvers process 53. M. trapezius 10

11 Resim Üst lob antrior segment 2. Anterior segment bronşu 3. Aort 4. Alt lob superior segment 5. Sağ üst lob apikal segment 6. Sol üst lob apikoposterior segment 7. Azigos arkı 8. Vena azigos 9. Turunkus brakiosefalikus 10. İntermediate bronş 11. Horizontal fissür 12. Orta lob lateral segment 13. Sol brakiosefalik ven 14. Sol common karotid arter 15. Sol alt lob bronşu 16. Sol ana bronş 17. Sol subklavian arter 18. Sol üst lob bronşu 19. Sol superior pulmoner ven 20. Lingular segment bronşu 21. Manibrum sterni 22. Orta lob medial segment 23. Oblik fissür 24. Özefagus 25. Üst lob posterior segment 26. Posterior segment bronşu 27. Pulmoner arter 28. Sağ brakiosefalik ven 29. Sağ ana bronş 30. Sağ üst lob bronşu 31. Sternum 32. Superior lingular segment 33. Perikardial recess 34. V. cava superior 35. Trakea 11

12 Resim Alt lob anterior bazal segment 2. Anterior bazal segment bronşu 3. Üst lop anterior segment 4. Aort 5. Alt lob superior segment bronşu 6. V. azigos 7. Kalp 8. V. Hemi-azigos 9. Horizontal fissür 10. İnferior lingular segment 11. İnferior lingular segment bronşu 12. V. Cava inferior 13. Alt lob lateral bazal segment 14. Lateral bazal segment bronşu 15. Orta lob lateral segment 16. Orta lob lateral segment bronşu 17. Sol alşt lob bronşu 18. Karaciğer 19. Alt lob medial bazal segment 20. Medial bazal segment bronşu 21. Orta lob medial segment 22. Orta lob medial segment bronşu 23. Orta lob bronşu 24. Oblik fissür 25. Alt lob posterior bazal segment 26. Posterior bazal segment bronşu 27. Sağ alt lob bronşu 28. Sağ inferior pulmoner ven 29. Sağ alt lob pulmoner arter 30. Dalak 31. Mide 32. Superior lingular segment 33. Superior lingular segment bronşu 12

13 Trakeobronşial sistemin konjenital anomalileri ve edinsel hastalıkları: A- Trakeobronşial sistemin konjenital anomalileri; Hava yollarının konjenital anomalileri çok nadirdir, tekrarlayan infeksiyonlara yol açabilirler. Eğer akciğer grafisi ve bronkoskopik bulgular kuşkulu ise BT anomaliyi göstermekte yararlıdır. Trakeal Bronkus; Trakeal bronkus, trakeanın atipik bölgesinden köken alan bronkus (üst lob apikal segmentel veya orta lobar segmente girer ) veya direkt olarak trakeadan çıkan ek sayıda bronkus olarak tanımlanır. Vakaların çoğunda trakeanın üçte bir distalinden sağ lateral duvardan köken alır. Kardiyak bronkus; Ek sayıdaki bir bronkustur, genellikle rudimenterdir, sıklıkla intermediate bronkusun medial duvarından köken alır ve medial olarak kalbe doğru aşağıya seyreder. Bu anomalilerin klinik önemi tekrarlayan enfeksiyonlar ve bronşektaziye predispozisyon oluşturmalarıdır. Endobronşial intubasyonda balonun atipik yerleşimli bronkusu tıkaması sonucu bu bronkusun havalandırdığı lobda atelektazi oluşabilir. Bronşial atrezi; Sıklıkla sol üst lob apikoposterior segmenti tutar. Bu lezyon bronkojenik kist ile ilişkili olabilir. Bronkusda segmental ya da subsegmental atrezi olmasına rağmen atrezinin distali iyi korunmuştur ve bu kısımlar mukus sekrete etmeye devam ederler. Sonuçta mukus tıkaçları veya mukosel oluşur. Tutulmuş segmentte kollateral olarak havalanma olur ancak bu hava dışarı atılamaz. BT de mukosel ve tutulan segmentte aşırı havalanma izlenir. Trakeobronkomalazi; Trakeabronşial ağaçta kartilaj defekti ile karakterizedir. Trakea ve santral bronşlar inspirasyon sırasında genişler ekspirasyonda kollabe olur. İnfantlarda normalde görülebilir. Cine BT trakeal kompliansın ve bölgesel anatominin dinamik değerlendirilmesinde faydalıdır. Trakeobronkomegali; Trakea ve santral bronşların dilatasyonuyla kendini gösteren bir durumdur. Etyolojide trakea ve bronş duvarındaki kas ve elastik liflerin konjenital defekti olduğu düşünülmektedir. Trakea çapı 2.5 cm yi, ana bronş çapları cm yi aşmışlardır. Bu hastalarda sıklıkla intrapulmoner bronşektazi de görülür. Etyolojisinde çok çeşitli nedenler rol oynayabilir. Konjenital olanları daha çok EhlersDanlos (kartilaj defekti) ve Mounier-Kuhn (trakeobroşial divertikülosis) sendromları ile ilişkilidir. Ayrıca edinsel olarak da rastlanılır (travmatik, kronik inflamasyon, traksiyon). Bronkojenik kist; Sık görülen bir bronkopulmoner anomalidir. Emriyonik gelişim 13

14 esnasında anormal bronşial dallanma sonucu oluşur. İntrapulmoner (%70) ve mediastinal (%30) olmak üzere sınıflandırılırlar. İntrapulmoner tip; sıklıkla daha alt loblarda görülür ve santimetrelerce çapa ulaşan bir kist şeklinde izlenir (santral tip) veya multipl küçük kistlerin birleşmesiyle oluşan multilokule kist şeklinde görülebilir (periferal tip). Kist içeriği proteokazeöz nitelikte olduğundan BT dansitesi 50 HU kadar yüksek çıkıp, yumuşak doku dansitesi izlenimi verir. Kist infekte değilse trakeobronşial ağaç ile ilişkili değildir, ancak % 75 vakada kist enfektedir ve trakeobronşial ağaç ile ilişkisinden dolayı kist içeriğinde hava veya hava-sıvı seviyesi görülür. Normalde kontrast tutmaz ancak enfekte kistlerde kontrast tutulumu olur. Bronkojenik kist ile iyileşmiş bir abse sonucu oluşmuş kisti ayırmak zordur. Mediastinal tip; daha sıklıkla sağ subkarinal alanda olmak üzere, paratrakeal ve paraözefagial alanlarda görülür. İntarapulmoner tipe oranla çok daha büyük boyutlara ulaşır, seyrek olarak trakeobronşial ağaç ile ilişkilidir ve enfeksiyon oldukça nadirdir (11). Vasküler ring; trakea ve özefagusun aorta ve dalları ile çevrelendiği bir grup konjenital hastalıktır. Bazen kompresyon ve obstrüksiyon bulguları verebilir. B- Trakeobronşial sistemin edinsel hastalıkları; Neoplastik olmayan trakeal stenoz; Pulmoner, sistemik veya trakeal hastalıklara bağlı gelişen, trakeanın girişini ya da bir bölümünü daraltan, bazen trakea duvarında kalınlaşma yapan bir takım bozukluklardır (Tablo 2). BT intrinsik yada ekstrinsik hastalık ayrımında ve malign hastalığı dışlamada, ayrıca tutulan bronşial segmenti göstermede, stenozun derecesini tanımlamada oldukça yararlıdır. Trakea duvarında kalınlaşma varlığında sıklıkla histolojik değerlendirme gereklidir. Trakeal duvarda kalınlaşma yok İntrensek İdiopatik Saber-sheath trakea seyrektir, 2-4 cm, düzgün veya irregüler intratorasik trakea tutulur, tutulan segment uzun, kesitsel olarak eliptik ya da triangular, koranal çap sagital çapın yarısından daha az Trakeostomi sonrası İntubasyon sonrası Akciger transplantı sonrası post-iskemik Post-travmatik tüpün alt kenarında veya stoma bölgesinde kum saati görünümü tüp ucunda ya da bu bölgede kum saati görünümü anostomoz alanında düzgün, kum saati görünümü 14

15 Ekstrensek Vasküler damarların saptanması (aberan sağ subklavian arter, duplike aortik ark) tiroid glandı ile ilişkili, yoğun kontrast tutulumu, kist, kalsiyum Guatr Trakeal duvarda kalınlaşma var Trakeabronkopatia Osteokondroplastika Polikontritis Skleroderma Wegener Granülamatozis Amiloidoz Sarkoidoz Post-infeksiyöz (tüberküloz, mantar, skleroma) Post- radyasyon trakeal kartilajda kalsifikasyon, irregüler trakeal kontür anterolateral duvarda submukozal nodülarite diffüz kalınlaşma, santral ve periferal stenoz seyrek, düz veya irregüler, fokal veya diffüz duvar kalınlaşması, laringeal tutulum submukozal nodüller, diffüz>lokal mural granülomlar, düz veya irregüler, laringeal tutulum seyrek, düz veya irregüler, tüberküloz kaviteleri düz veya irregüler Tablo 2. Neoplastik olmayan trakeal stenoz; etyoloji, BT özellikleri (11). Bronşial stenoz; bronşial daralma genellikle bronşial tümörler yabancı cisim aspirasyonları mukus tıkacı ile olmakta ise de bazen inflamatuar veya post-travmatik bronşial lezyonlar (bronş rüptürü), bronkolitiazis, dıştan bası yapan lenfadenopati (LAP), ekstrabronşial tümör, aortik anevrizma gibi patolojilere bağlı olabilir. Majör radyolojik bulguları atelektazi, obstrüktif pnömoni, hiperinflasyon ve hava hapsi, bazen de mukoid impaksiyonlardır. BT bronşial stenozun tespitinde oldukça yararlıdır. Bronşial inflamatuar striktür ve hastalıklar arasında tüberküloz granülomatöz hastalıklar; (tbc), histoplasmozis, granülamatöz koksidiodomikozis, blastomikozis sayılabilir. Primer ve reenfeksiyon tbc de bronşial hastalık izlenebilir. Primer tbc de bronşial daralma genellikle büyümüş LAP a bağlıdır, lenf nodunda enfeksiyon bronş duvarını erode edip bronşial stenoz veya oklüzyon oluşturur. Reenfeksiyon tbc si endobronşial tutulum mukozal ülserasyon ve stenoza neden olur. Diğer granülomatöz hastalıklar da benzer şekilde bronşial stenoza yol açarlar. Sarkoidoz, Wegener granülomatoz, amiloidoz, relapsing polikondritis gibi birkaç inflamatuar hastalık fokal veya diffüz bronşial daralmaya neden olabilir. BT de düzenli veya düzensiz daralma, bronşial duvarda zaman zaman kalsiyum depositleri içeren kalınlaşmalar veya büyümüş nodlara bağlı dıştan hava yoluna bası izlenebilir. 15

16 Bronkolitiazis; trakeobronşial ağaç lümeninde kalsifiye veya ossifiye materyalin bulunmasıdır. Üç nedenden oluşabilir. 1. Aspire edilen materyale kireç tuzlarının çökmesi, 2. Kalsifiye ya da ossifiye bronş duvarının erozyonu nedeniyle lümenin tıkanması, 3. Peribronşial alandaki kalsifiye nekrotik lenf bezlerinin bronş duvarında erozyona neden olması. Bu olgularda mantar enfeksiyonları ve tbc sorumludur (12), nonenfeksiyöz neden ise silikozisdir. Mukoid impaksiyonlar; sekresyonlar genellikle obstrüksiyonun distalinde yerleşir. Primer ya da sekonder metastatik karsinomlarda, bronş adenomu, tbc, bronşial stenoz, bronkolitiazis, bronşial atrezi, bronşial kist, sekestrasyon, yabancı cisim veya dıştan bası gibi durumlarda görülür. Yabancı cisim aspirasyonları; Yabancı cisim aspirasyonları özellikle 1-3 yaş arası çocuklarda oldukça önemli mortaliteye (%7) sahiptir ve olguların kaybedilmesi dışında ciddi hava yolu yaralanmaları, atelektazi, bronşektazi ve pnömoni gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bu nedenle yabancı cisim aspirasyonu şüphesi bulunan olguların sistematik ve hızlı olarak değerlendirilmesi yaşamsal öneme sahiptir. Yabancı cisim aspirasyonunun kesin tanısı bronkoskopi sonucunda konur. Bronkoözefajial fistül; konjenital olanlar izole ya da çeşitli malfomasyonlarla beraber görülebilir. Akkiz fistüllerin % ı özefagus, bronş, tiroid ve mediastinal neoplazilerle beraber, benign fistüllerin ise % 70 i travma ve enfeksiyonlar neticesinde oluşur. Enfeksiyona bağlı akkiz fistüllerin en sık nedeni tbc dir. Travmatik fistüller, penetran yaralanmalar, kimyasal yanıklar, yabancı cisim ve girişimsel işlemlere sekonder oluşur. Tanıda öykü ve baryumlu grafiler önemlidir. Üç boyutlu BT fistül alanını doğru olarak göstermede oldukça başarılıdır. Bronşektazi; Bronşial ağacın lokalize dilatasyonudur. Değişiklikler bölgesel olup fark edilmeyebilir veya yaygın olabilir. Etyolojide; *Konjenital hastalıklar (Kartegener sendromu, Williams-Cambel sendromu, Kistik fibroz, Alfa-1 antitripsin eksikliği, AIDS) *İnfeksiyonlar (allerjik aspergillozis, tbc, kızamık, boğmaca, Swyer-James sendromu, kronik aspirasyon veya inhalasyon) *Bronşial obstrüksiyon veya kompresyon (tümör, yabancı cisim, mukoid impaksiyon, LAP) * Pulmoner fibrozis ( traksiyon bronşektazi) BT morfolojisinde, bronşektazi için ilk kriter internal bronşial çapın o bronşa eşlik eden artere oranla genişlemesidir (normalde arterler bronşlardan hafifçe daha geniş 16

17 çaplıdır). Diğer kriterler, bronşların distale doğru dallanmayıp bronş duvarlarının paralel seyretmesi ve kostal plevranın 1 cm içinde bronşun görülmesi. Bronkoarteriel çap oranının 1.5 olması tek başına bile bronşektazinin güvenilir bir bulgusudur arasında ise ya birkaç hava yolunda görülmeli ya da bronşların incelerek son bulmayıp halen görünür olması ve bronşial duvarda kalınlaşma gibi bulgular izlenmelidir. Bronşektazinin morfolojik tipleri Reid sınıflamasına göre üçe ayrılır; a- Silindirik bronşektazi; en hafif formudur, mühür yüzüğü (signet ring) ve tramvay rayı (tram lines) görünümü bulgusu verir. b- Variköz broşektazi; seyrektir, ipe dizilmiş boncuk taneleri gibi görünüm verir (stringof-beads contours). c- Kistik bronşektazi; en ağır formudur, transvers çap 1 cm den geniştir, kistik bronşektazik alanlarda retansiyone sekresyonlar ve sıvı seviyelenmeleri görülür, ayrıca atelektazik akciğer alanlarındaki hava ile dolu kistler üzüm salkımı gibi görülür (cluster of grapes). Bronşial duvarda kalınlaşma bronşitik komponent veya mukozal ödemi gösterir. Bronşektazilerde mukoid impaksiyonlar özellikle kistik fibrozisli ve allerjik aspergillozisli hastalarda görülür. BT görünümü subplevral akciğer bölgesinde, yumuşak doku dansitesinde küçük bülböz şeklinde sonlanan (ağaç tomurcuğu paterni) ince dallanan yapılar şeklindedir. Trakeobronşial sistem tümörleri; Trakeal benign ve malign tümörler; trakea tümörleri bronş kanserlerine göre oldukça az sıklıkta görülürler. Başlıca klinik semptomları öksürük, hışırtılı solunum ve stridordur. Stridorun bulunması hava yolunun lümeninin daraldığını gösterir. Trakeanın başlıca benign tümörleri papillom, fibrom, kondrom ve hemanjiomlardır. Trakea ve bronşlarda papillom bulunan hastaların larinkslerinde de papillom vardır ve bu olgularda akciğerde parankimal alanlarda kaviteli lezyonlar bulunur. Benign neoplaziler genellikle iyi sınırlı, 2 cm den daha küçük çaplı, spesifik morfolojik BT özellikleri olmayan kitlelerdir. Teşhisi kesinleştirmek için biopsi gereklidir. Trakeanın primer malign tümörleri nadirdir ve çoğunluğu yassı epitel hücreli kanser ve adenoid kistik karsinomlardır. Mukoepidermoid karsinom, sarkoma, lenfoma, kondrosarkom, plasmositom gibi tümörler daha nadir görülür. Trakeayı tutan sekonder malign tümörler özefagus ve tiroid glanda aittir. Sıklıkla geç semptom verirler. Malign tümörler benign tümörlere benzer bulgular verir. Primer paratrakeal tümör ekzofitik ve infiltratif olarak büyür. BT de trakea duvarında asimetrik kalınlaşma ve trakea ve 17

18 karina lümenine doğru uzanan kitle ile karakterizedir. İnfiltratif olmaları nedeniyle paratrakeal kitleye neden olurlar. Adenoid kistik karsinom ve karsinoid tümörler kalsifiye olabilir. Radyolojik bulgularla tanı koyması zor olup endoskopi gereklidir. Cerrahi planlamada infraglottik larinks ve ana bronşların tutulumu çok önemlidir (11, 12). Bronşial primer benign ve malign tümörler: Bronşial benign tümörler arasında en sık bronşial adenom, karsinoid tümörler, hamartomlar, papillomlar sayılabilir. - Bronşial adenom; bronş mukozasından köken alan lezyonlardır. Adenoma benign bir epitelyal lezyonu tanımlasa da bronşial adenomların az da olsa malignite riski vardır. Bunların %80 ni büyük bronşlara yerleşen iyi sınırlı submukozal tümörlerdir. Bronşial mukoza genelikle sağlamdır, lümene doğru nodüler ya da polipoid bir yapı olarak görülür. mukoepidermoid Histopatolojik karsinoma olarak tipleri vardır karsinoid (1). adenoma, Karsinoid silindiriloma, tümörler, bronşial adenomların büyük bir yüzdesini oluşturur. Nöroendokrin tümörler olarak da sınıflandırılırlar. Lokal invazyon ve metastaz yaparlar (bölgesel lenf nodları, kemik, karaciğer). Yaklaşık % 90 ı santral havayollarını tutan endobronşial tümörlerdir ve obstrüksiyon yapabilirler. Yaklaşık %10 u akciğer parankimini tutar. Endobronşial karsinomlar sıklıkla hava yolu obtrüksiyonuna neden olup, hava hapsi, bronşektazi, mukoid impaksiyon ve pnömoniye neden olabilir. - Pulmoner hamartom; birçok hastada soliter pulmoner nodül şeklinde ortaya çıkar, sıklıkla periferal yerleşimlidirler. % 10 u endobronşial yerleşimlidir. Atelektazi ve postobstrüktif pnömoniye neden olabilir. Direkt grafide kalsifikasyon ve popcorn görünümü tipiktir. - Papillomlar; çocuklarda larenks ve trakeada sık görülmesine karşın erişkinlerde trakeada seyrektir, tek ya da birden fazla olabilir, bronşial ağaçta distale doğru uzanabilir. Obstrüksiyon bulgusu verebilir. - Bronşial karsinom; kanserlere bağlı ölümler arasında istatistiksel olarak en sık görülen tümördür. Santral trakeobronşial sistemin en çok görülen tümörüdür. 5 yıllık survi % 8-15 olup, diğer kanserlerle karşılaştırıldıklarında (kolorektal kanser % 62meme kanseri % 85) sürvinin düşük olduğu görülür. Aktif sigara içiciliği bronşial kanser riskini 10 kat arttırıp, pasif içicilik 2 kat arttırır. Histolojik sınıflama 1999 da revize edilmiştir (11) (Tablo 3). 18

19 Histoloji Sıklığı Etiyoloji prognoz ve Yerleştiği bölge Skuamoz hücreli %30-35 karsinom (subtipi: Superior sulkus tümörü) İyi prognoz, lenf nodlarına lokal metastaz 2/3 santral endobronşi al 1/3 periferal Küçük hücreli karsinom Sigara ile ilişkisi güçlü, erken lenf nodu metastazı ile en agresif olan tip Sigara ile ilişkisi güçlü, kötü prognozlu Erken lenf nodu metastazı Fibrozis ile ilişkili, erken metastaz Santral (%85) %20-25 Büyük hücreli (un<%5 differansiye) karsinom Büyük hücreli nöro- < % 5 endokrin karsinom Adenokarsinom %33-50 Bronkoalveoler hücreli karsinom (adenokarsinomun özel formu) % 2-5 İyi prognozlu küçük tümörler Periferik Ek özellikleri Santral; atelektazi veya postobstrüktif pnömoni Periferik; kalın duvarlı Kavite (%30), soliter nodül doku boşlukları boyunca büyür, hiler ve perihiler kitle( masif lenfadenopati) Büyük tümör ( >4 cm) Santral Geniş intra-tümöral (%70) nekroz (%30-70) Periferik (% Yavaş büyür,soliter 55) nodül veya kitle, sıklıkla büyük spiküle Parankim İnflamatuar infiltratı taklit edebilir. Kötü sınırlı buzlucam; hava bronkogramı, konsolidasyon, nodüler (soliter veya multipl) Tablo 3. Bronkojenik karsinomun histolojik sınıflandırılması (11) Belirli mesleki ajanların (asbestoz, kömür, arsenik, krom, klorometil eter, hardal gazı) akciğer kanseri riskini arttırdığı bilinir, bunlardan en önemlisi asbestozdur. Akciğer kanseri prevalansının arttığı diğer hastalıklar diffüz ve fokal firozistir (tbc, asbestoz, idiopatik pulmoner fibroz, skleroderma). Tedavi yaklaşımı tümörün lokal yaygınlığına, mediastinal ve hiler lenf nodu yayılımına, uzak metastazların varlığı ya da yokluğuna bağlıdır (Tablo 4). Bronşial karsinoma erken lenfojen ve hematojen yayılım gösterir. Lenf nodu metastazı en sık küçük hücreli karsinomda görülür. En sık metastaz alanları karaciğer, adrenal gland, beyin, kemik, böbrekler ve abdominal lenf nodlarıdır. Metastazların insidansı histolojisine ve tümörün evresine bağlıdır (11). 19

20 Tablo 4. Akciğer kanserinin evrelendirilmesi (1). 20

21 Sekonder trakeobronşial neoplaziler; larinks, tiroid ve özefagus neoplazileri, trakea ve santral bronşları direkt veya uzak metastaz ile tutabilirler. Meme kanseri, melanom, renal karsinom, kolorektal kanserler endobronşial metastaz yapmaya eğilimli kanserlerdir. BT subglottik larinksin değerlendirilmesi için bonkoskopiden daha duyarlıdır. Trakeaya laringeal tümörün subglottik yayılımı ya da vokal kord alt kısmına trakeal tümörün yayılımını terapötik yaklaşımın belirlenmesinde önemlidir. Tiroid tümör varlığında tiroid glandı ile trakea arasındaki keskin olmayan sınır yanlışlıkla tümör invazyon bulgusu olarak yorumlanmamalıdır. Trakeaözefagial fistüller ilerlemiş özefagial neoplazili hastalarda sık olarak görülür ve BT fistülü endoskopiden daha kolay lokalize eder. Endobronşial metastazlar nonspesifik BT özellikleri gösterirler. Şüphe durumunda biopsi gerekir. Hodgkin lenfoma obstrüktif endobronşial lezyona ve atelektaziye yol açabilir. Çok seyrek vakada Nonhodgin lenfoma santral hava yollarına infiltre olup diffüz submukozal nodüllere neden olabilir. Akciğer kanserlerinde radyolojik bulgular - Hiler kitle; birçok olguda bronşial karsinom intralüminal büyümeden önce peribronşial büyüme gösterir. BT; kitlenin kenar özelliklerini iç yapısını, mediasten, ana vasküler yapılar ve kalp ile ilişkisini, lenf bezlerini göstermesi açısından gögüs grafisi sonrası istenmesi gereken bir incelemedir. - Bronşial daralma ve tıkanma; sık rastlanan bir durum olup, doğrudan görülmesi ya da oluşturduğu sekonder bulgularla tümörün tanı almasını sağlar. - Kalsifikasyon; BT de kalsifiye bir nodül ve kitlenin konturları düzensiz veya lobüle ise çapı 3.5 cm den fazla ise takipte büyüme izleniyorsa malign kabul edilir. - Kavitasyon; bronş kanserlerinin yaklaşık % 10 unda görülür. - Mukus tıkacı; bronş lümenindeki daralmaya sekonder oluşur. BT de hilusa bir ya da daha çok sayıda fusiform tubuler dallanmalar şeklinde görülür. - Spontan pnömotoraks; kollabe bir loba bitişik kompansatuar amfizemin kompliasyonu ya da bronkoplevral fistül sonucu oluşur. - Özefagus ve perikard tutulumu; direkt, hematojen, lenfojen yayılım sonucu görülebilir (12). - Sekonder pnömoni; bronşial daralma sonucu sekresyonların dışarı tam atılamaması sonucu enfeksiyona zemin hazırlanır. Göğüs garafisinde kitle görülmemesine karşın aynı yerde 6 ay içinde iki kez tekrarlayan pnömonilerde BT çekilmelidir. BT de kitle ile beraber bronşun ilgili akciğer bölgesinde hava bronkogramı içeren pnömoni alanı izlenir. 21

22 - Hava hapsi; çek-valv mekanizması sonucu oluşan diğer bir bronşial daralma bulgusu olup, inspirasyon-ekspirasyon grafilerinde daha kolay fark edilir. - Atelektazi; sık görülen bir bulgu olup segmenter, lobar veya akciğerin tamamını tutabilir. Obstrüktif atelektazik alan ile tümör kitlesinin ayrımında göğüs grafileri yetersizdir. BT ve Magnetik rezonans görüntüleme (MRG) bu ayrımda oldukça başarılıdır. - LAP; tümörün evrelemesinde önemlidir. Mediastende genişleme, karinal açıda küntleşme ve genişleme, trakeal bası ve itilme gibi bulgular saptanabilir. BT tüm lokalizasyondaki LAP ları gösterebilir, ancak aortiko-pulmoner penceredeki LAP ları göstermede MRG daha üstündür. - Periferik akciğer nodülü; pekçok nedene bağlı olsalar da akciğer kanseri en önemlisi olup zamanında tanı hastaya büyük avantaj sağlar. Spiral BT lezyonun kenar düzenini ve iç yapısını, kalsifikasyonları, mediastinal LAP ları göstermesi açısından göğüs grafisinden sonra yapılması gereken tetkiktir. - Plevral tutulum; tümörün direkt yayılımına, lenfatik obstrüksiyona veya pnömoniye bağlı olabilir. - Pnömoni görünümünde akciğer kanseri; genellikle adenokanserlerin bir alt tipi olan bronkioalveoler kanserlerde görülen bir bulgudur. - Pancoast tümörü; akciğer apeksinde yerleşimli tümördür. Yerleşim yerleri nedeniyle kotları, vertebraları, brakial pleksus ve inferior sempatik ganglionu invaze etme eğilimindedir. Pancoast tümörünün tanı ve evrelemesinde MRG, BT ye üstündür.. Trakeobronşial ağacın görüntüleme yöntemleri: 1- Direkt Grafi 2- Konvansiyonel Tomografi 3- Kseroradyografi 4- BT 5- Floroskopi 6- Baryumlu grafiler (trakeobronkografi) 7- FOB 8- Endobronşial US 9- MRG 22

23 1- Direkt Grafi; trakeobronşial ağacın görüntülenmesinde ilk başvurulan yöntemdir (13). PA, AP, lateral, dekübit, supin, oblik, inspiratuar, ekspiratuar, lordotik, apikal pozisyonlarda alınabilir. Direkt grafilerde hava yolları ve küçük boyutlardaki lezyonlar genellikle mediastinal yapıların gölgelemesi nedeniyle iyi görüntülenemez. Yüksek kilovoltaj teknikleri tercih edilerek kemik yapıların görünürlüğü azaltılıp santral hava yolları ile mediastinal yapıların daha iyi görüntülenmesi sağlanabilir. 2- Konvansiyonel tomografi; AP tomogramlarda trakea ve ana bronşların görüntülenmesi direkt grafilere göre çok daha nettir. Ancak tüm bronşların trasesini takip etmek zordur. 3- Kseroradyografi; Konvansiyonel tomografilere göre trakeobronşial detayı mediastinal ve hiler yapıları daha iyi gösterir. Ancak kullanılan radyasyon dozu çok daha yüksektir. 4- BT; Konvansiyonel tomografilere göre oldukça üstündür. BT nin temel işlevi direkt grafinin süperpozisyon ve yetersiz kontrast rezolüsyonundan kaynaklanan kısıtlılıklardan kurtulmaktır. Retrospektif olarak rekonstrüksiyon yapılabilmesi en önemli avantajıdır. 5- Floroskopi; Respiratuar faz esnasında hava yolları, gögüs duvarı ve diafragma hareketlerinin değerlendirilmesinde kullanılır. Kooperasyon kurulamayan hastalara uygulaması zordur. 6- Baryumlu grafiler; Konjenital veya akkiz trakeobronşial sistem anomalisi olan infantlarda ya da dinamik inceleme gerektiren trakeobronkomalazi gibi durumlarda kullanılır (13). 7- FOB 8- Endobronşial US; Ultrason transduserinin bronş mukozası ile temas ettiği bölümlerin görüntüsünün kaydedilmesi tekniğine dayanır. İlk defa 1992 yılında Hurter ve Hanrath isimli araştırıcıların yaptıkları çalışmada bronş duvarı ve akciğer parankimi ekodan zengin, lenf bezleri ve tümörler de ekodan fakir alanlar olarak görülmüştür. Periferik küçük lezyonlar, bronş mukozası ve bronş lümeni içinde veya dışında yer alan lezyonların pozisyonları, nitelikleri, derinlikleri, komşu damarlar ve lenf nodlarını ortaya koymakta oldukça yararlıdır (14). 9- MRG; yöntemin pahalı olması, uzun sürmesi, solunum ve kardiak hareketlere bağlı artefaktların kontrolünün güç olması gibi nedenlerle BT kadar yaygın kullanılmamaktadır (13). İyonizan radyasyon içermediğinden çocuklarda ve kontrast maddenin kontrendike olduğu durumlarda, paratrakeal anomalilerin (örneğin aortik 23

24 ark anomalisi) değerlendirilmesinde özellikle ring ve slinglerin gösterilmesinde tercih edilir. Ayrıca trakeomalazi gibi dinamik inceleme gereken durumlarda kullanılabilir. Çok kesitli bilgisayarlı tomografi (ÇKBT) : BT tarihinde, helikal taramanın geliştirildiği 1989 yılından sonra, bugünkü durumuna ulaşması BT teknolojisinde bazı öncü ÇKBT'nin gelişmelerle gerçekleşmiştir. 1991'de 1 mm'nin altında kesit alabilen cihazlar üretilmiş, aynı yıl bugünkü ÇKBT teknolojisinin öncüsü ikiz dedektörlü Helikal BT geliştirilmiştir. 1993'te gerçek zamanlı BT kullanıma sokulmuştur ve BT floroskopi altında biyopsi işlemlerinin yapılıp, damar yapıları ya da organlar içindeki kontrastlanmanın monitörizasyonu (otomatik bolus yakalama programları) olanaklı hale gelmiştir. Gantri rotasyon zamanlarının 1 sn'nin altına inmesi 1995'te mümkün olmuş, 1998'de bu süre şu an hala geçerli minimum süre olan 0.5 sn'ye indirilmiştir yılında da ilk multislice sistemleri kullanıma girmiştir (15). Saniyenin altında tarama yapabilmeyi başaran ilk BT tarayıcıları elektron beam tomografi (EBT) cihazları olmuştur. Kısa zaman içinde helikal cihazlarda da rotasyon süreleri 1 sn'nin altına indirilmiştir. Bu bağlamda bugün itibarıyla ulaşılmış olan en ileri nokta 0.42 sn'dir (16). ÇKBT de gantri rotasyon süresinin bu denli kısalması hareket artefaktlarını belirgin olarak azalttığı gibi aynı süre içinde daha geniş anatomik bölgelerin taranabilmesi olanağını doğurmuş ve longitudinal (z eksen) çözünürlüğü de artırmıştır. ÇKBT cihazları, olağanüstü hızları sayesinde, konvansiyonel helikal cihazlardan farklı olarak, klasik kesit taramasından çok, bir anlamda "hacim taraması" yapmaktadır. Yüksek kalitede hacim bilgisi için longitudinal düzlemdeki (z eksenindeki) çözünürlüğün yeterli olması gerekmektedir. Z eksen çözünürlüğünü belirleyen başlıca etken kesit kalınlığıdır. Dedektör teknolojisindeki iyileştirmelerle minimum kesit kalınlığı giderek düşürülmektedir. Böylece ulaşılan izotropik voksel geometrisi sayesinde multiplanar reformasyonlar ve üç boyutlu görüntüleme optimal görsel keskinlikle yapılabilmektedir (17,18,19). ÇKBT deki yenilikler ile; - Tarama hızında artış, - Gantri rotasyon süresinin kısalması, 24

25 - Kesit kalınlığında azalma, - X ışınından yararlanma faktöründe (X ray utilization factor) artış - X ışını tüpü ömründe artış sağlanmıştır. 3D (üç boyutlu) gösterim : a-işın toplamı (ray sum) projeksiyonu: Bu projeksiyon için görüntüleme yönünde karşılaşılan BT sayıları beraberce eklenir veya ortalaması alınır. Böylece basit bir ışın toplamı projeksiyonu (çok) kalın bir MPR a benzerdir. Sonuç seçilen görüntüleme volümünün bir konvansiyonel radyografisini andırır. Eğer önce bir eşik değeri atanırsa sadece BT sayıları o aralıkta olan voksellerin ortalaması alınır. Kemik yapıların uzaklaştırıldığı bir görüntüleme volumunun ışın toplamı projeksiyonları DSA benzeri imajlarla sonuçlanır (11). b-maksimum intensite projeksiyonu (MIP) ve minimum intensite projeksiyonu (MinIP): MIP ve MinIP ilgili volumu (VOI) tanımlamak için uygun kurgulama (editing) metodlarının kullanıldığı volum çevirim teknikleri (VRT) dir. VOI yi bir görüntüleme düzlemine projekte edip görüntüleme açısı denilen projeksiyon yönü boyunca karşılaşılan maksimum (MIP) ve minimum (MinIP) BT sayılarını göstermek suretiyle sonuç imajlar oluşturulur. c- 3D yüzey dönüşümü (SSD): SSD elde edilen volum data seti içinde ilgili yapının yüzeyinin üç boyutlu realistik görünümüne bakış sağlar. Bir SSD oluştururken öncelikle ilgili 3D objeyi tanımlamak gerekir. Bu objeyi arka plandan ayırma işlemi (segmentasyon) obje kontrastına bağlı olarak oldukça basit ya da aşırı güç olabilir. En basit segmentasyon işlemi, uygun bir BT sayısı aralığı seçerek üç boyutlu objeyi tanımlamaktır. Bir veya daha fazla sanal ışık kaynağıyla objeyi aydınlatarak gözlem planına geri yansıyan ışığın intensitesinin bilgisayarda işlenmesi suretiyle obje yüzeyinin üç boyutlu görüntüsü oluşturulur. Bu plandaki her nokta, görüntüleme yönünde ilk karşılaşılan obje data noktaları 3D yüzey imajı oluşturmak için kullanılır. Yüzeyin ışık kaynağından uzaklığı ve BT dansitelerinin yüzey gradyenti, gölgelenme efektleri oluşturmak ve 3D görüntü gerçekliğini arttırmak için kullanılır. Birçok program sadece bir sanal ışık kaynağının kullanılmasına izin verir. Işık kaynağının pozisyonunu değiştirerek obje yüzeyi detayları farklı şekilde aydınlatılabilir. Bazı 25

26 programlarla aynı anda birçok obje gösterilebilir ve farklı renklerle kodlanabilir. Objenin görüntüleme planına projeksiyonu paralel ışınlar saçarak (ortografik dönüşüm) veya obje üzerine sanal bir gözden ışınlar saçarak (perspektif dönüşüm) yapılabilir. Ortografik dönüşüm yapıların uzaysal ilişiklerini değerlendirmede mükemmelken farklı görüntüleme açılarıyla perspektif dönüşüm data volum içerisinden manevra imkanı sağlar ve sanal endoskopi gibi teknikler açısından ilk tercihtir. SSD kalitesi tarama parametrelerine bağlıdır ancak eşiklendirme (thresholding) işleminde kayda değer bilgi kaybına bağlı olarak etki daha az belirgindir. SSD imaj kalitesini belirleyen daha önemli bir parametre obje segmentasyonu, özellikle segmentasyon eşiğinin seçimidir (11). - Eşik değer seçimi ve boyut sunumu: Segmentasyon için optimum eşik değeri, bir yapıyı gerçek-tam büyüklüğünde belirleyen değerdir. Teorik olarak bu değer objenin BT sayısı ile çevresindeki yapıların BT sayısının orta noktasıdır. Pratik tecrübelerden bilinen, teorik değerin farklı görüntüleme parametrelerine bağlı olarak yaklaşık % 10 azaltılmasının tavsiye edildiğidir. Bununla birlikte sadece kesit kalınlığından büyük yapılar gerçek büyüklüklerinde tanımlanabilir. Kesit kalınlığı arttıkça daha fazla obje elemanı hatalı olarak gösterime girer. Parsiyel volum etkisine bağlı olarak kesit planına paralel oryantasyonlu göreceli küçük veya ince detaylar kaybolur ki daha küçük objeler daha hızlı bozulur ve sonunda kaybolur. Eşik değer seçimi o halde her zaman bir uzlaşmadır (11) (Tablo 5). Doku Threshold Uygulama Yorumlar Kemik >150 İskelet çalışmaları Damarlar >150 BT anjiografi Yumuşak dokular Sıvı Yağ Akciğer >-600 Bronkojenik karsinom <-200 Akciğer yüzeyi Osteoporozda daha düşük değerler kullanılır Yumuşatma sonrası daha düşük değer kullanılabilir Sadece istisnai durumlarda Sadece istisnai durumlarda Uygun değildir Tümörün plevra ve damarlarla ilişkisi Subplevral anomaliler, >-500 <-500 <-500 <-900 Deri Kolon larinks Santral bronşlar Periferal bronşlar deri yüzeyi luminal kalıp luminal kalıp luminal kalıp akciğer volümü Hava Tablo 5. 3 D yüzey dönüşümde (SSD) segmentasyon için threshold değerleri (11). SSD iskelet incelemelerinde kullanıldığında bu bozulma etkisi yalancı kemik 26

27 defektlerine ya da orbital taban gibi ince kemik tabakaların gösterilememesine yol açabilir. BT anjioda horizontal seyirli küçük damarlarda daralmış görünüm, yalancı stenoz oklüzyon görüntüleri alınabilir veya hiç görüntülenemeyebilir (11). - Thresholdu azaltmak: Threshold azaltıldığında daha çok voksel gösterilen objeye iştirak edeceğinden obje çap-volumu artar. Bu durum parsiyel volum etkisini kompanse edip daha küçük objelerin daha gerçekçi tanımlanmasını sağlayabilir ancak yüksek kontrastlı daha büyük objelerde longitudinal distorsiyona yolaçar. Eşik değer daha da azaltılırsa tek piksellerin BT sayısı imaj gürültüsüne bağlı olarak eşik değeri aşar ve bu durum 3D görüntüde uçan piksellerin oluşmasına neden olup yararlı imaj detayları maskelenir. Gürültü ayrıca düşük yoğunluklu yapıların üst-alt yüzeylerinde sarkıt artefaktlarının oluşmasına neden olabilir. Eşik değerin üzerinde BT sayısına sahip yumuşak dokular ilgilenilen yapıları maskeleyebilir. Çözüm ya eşik değeri yükseltmek ya da ilgili yapıyı eşik değerin üzerindeki diğer yapılardan ayırabilecek daha sofistike segmentasyon teknikleri kullanmaktır (11). - Thresholdu arttırmak: Threshold arttırıldığında daha az sayıda voksel obje gösterimine gireceğinden objenin görülen çap-hacmi azalır. Bu, uçan pikseller ve düşük attenuasyonlu yapıların süperimpozisyonunu elimine edebilir ama yalancı darlık görünümü gibi artefaktları arttırır. Sıklıkla iskelet uygulamalarında eşik oldukça düşüktür (özellikle osteoporozlu hastalarda) ama kemikte daha fazla çukurlar görülecek olmasına rağmen süperimpoze yapıları elimine etmek için daha yüksek eşikler seçilmelidir. SSD ler daha ziyade iskelet çalışmaları ve BT anjiografide kullanılmalarına rağmen nadiren bronşiyal araştırmalarda kullanılır. Sanal endoskopide bir rolü olup VRT tekniklerine nazaran dönüşüm işlemi çok daha hızlıdır (11). d- Volum rendering teknikleri (VRT): Maksimum ve minimum intensite projeksiyonları VRT nin basit örnekleridir. İmaj, ilgili voluma ışınlar saçarak (ışın traseleme) bir takım kurallara göre (örneğin MIP te maksimum BT sayısı) her ışın boyunca karşılaşılan datadan elde edilen bir numerik değeri projekte ederek oluşturulur. Bununla birlikte, genellikle VRT terimi çok yönlü ve yüzey dönüştürme ile MIP karekterlerini kombine edebilen kompleks bir prosedürü ifade eder. VRT, BT sayılarına bir opasite değerleri aralığı atar ve böylece obje konturlarının veya yapıların semi-transparan gösteriminin daha iyi tanımlanmasını sağlar. VRT hızla spiral veya multislice BT data kümelerinin çevrimi için kurulan standart teknik olmaktadır. İmaj kalitesi yüksek olup dilendiğince 27

28 kullanılabilen tüm bir çevirim efektleri aralığı vardır. VRT en iyi şekilde SSD ile kıyaslanarak anlaşılabilir. SSD seçilen eşik aralığında objeye ait tüm BT sayılarının maksimum opasiteye sahip olup aralığın dışında kalan BT sayılarının 0 opasite ile ifade edildiği ve imaja katılmadığı bir süreçtir. BT aralığı içindeki tüm vokseller maksimum opasiteye sahip olduğundan SSD de sadece obje yüzeyi resmedilir. VRT de ise opasite değerleri sürekli olup % 0 - % 100 arasında değişebilir. VRT karekteri opasite eğrisince belirlenir. Bu eğri manuel çizilebilir ancak bu sıkıcı ve çok üretilebilen bir prosedür değildir. Eğriyi oluşturmanın çok daha konforlu bir yolu kurulu eğri formlarını kullanmak ve pencere ve seviye işlemleriyle BT numara skalası üzerinde kesin lokalizasyonunu kontrol etmektir (11) (Tablo 6). Uygulama Opasite Ayarları W/L Aralık Yorumlar Eğri İskelet çalışmaları 300/ Eğimli BT anjiografi 400/ Eğimli 400/ / / Doku transizyon projeksiyonu 500/ Deltoid Hava/ yumuşak doku ara yüzeyleri Luminal kalıplar 500/ Ters eğimli Hava/ yumuşak doku ara yüzeyleri Sanal endoskopi Bronkoskopi Laringoskopi Kolonoskopi Anjioskopi 1200/ / / / Eğimli Eğimli Eğimli Ters eğimli Tanısal görüntüleme Yumuşak doku Akciğerler Kolon Osteoporozda daha düşük değerler kullanılır Değerler damar opasifikasyonunagöre değişir Eğimli Eğimli Eğimli MPR benzeri dönüşüm Kaslifikasyonlar için çift deltoid Tablo 6. Volüm dönüşümü için opasite ayarları (11). Opasite ayarları kontrast tutulumuna ve volüm dünüşüm tekniklerine göre değişebilir. Bu tabloda birçok uygulama için tek bir basamak kullanılmıştır. Ters eğimli: Yüsek BT numaraları için 0 opasite ve düşük BT numaları için ful opasiteyi ifade eder. Deltoid: Aralığın merkezi için maksimum opasite verir. Renk kodlama: Sabit renk şemaları ile en iyi elde edilir. Fakat bazı merkezlerde multipl trapezoidlerin kullanılması gerekebilir. Alternatif olarak opasite eğrileri BT skalasında formu, yüksekliği ve pozisyonu 28

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI ÖĞRENME HEDEFLERI PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik

Detaylı

Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde sağ ve sol ana bronkus olarak ikiye ayrılarak sonlanır.

Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde sağ ve sol ana bronkus olarak ikiye ayrılarak sonlanır. TRAKEANIN CERRAHİ HASTALIKLARI Trakea larinks ile karina arasında Ventilasyon için gerekli olan solunum organıdır. Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde

Detaylı

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. AKCİĞER GRAFİLERİ Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. HEDEFLERİMİZ!!! Radyolojik anatomi, Değerlendirme, Pozisyonlar, Teknik, Lezyonlar ve radyografik örnekleri Akciğer Grafisi;

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Akciğer Grafisi Değerlendirme

Akciğer Grafisi Değerlendirme Akciğer Grafisi Değerlendirme X-ışın tüpü Posteroanterior (PA) akciğer grafisi Lateral (sol yan) akciğer grafisi X-ışın tüpü Sol yan akciğer grafisinde x-ışınları sağ taraftan girip sol taraftan çıkar.

Detaylı

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Özet: Göğüs duvarı anatomisi Kesitsel anatomi Varyasyonel görünümler Toraks

Detaylı

AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA. Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011

AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA. Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011 AKCİĞER GRAFİSİ YORUMLAMA Doç. Dr Bülent ERDUR PAÜTF Acil Tıp AD ATOK 2011 Öğrenme Hedefleri PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik değerlendirme Radyografi örnekleri

Detaylı

TRAKEANIN CERRAHİ HASTALIKLARI

TRAKEANIN CERRAHİ HASTALIKLARI TRAKEANIN CERRAHİ HASTALIKLARI Trakea larinks ile karina arasında Ventilasyon için gerekli olan solunum organıdır. Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı 64 yaşında erkek hasta 10 yıldır KOAH tanılı ve diyabet hastası 25 gün önce göğüs ve sırt ağrısı, nefes darlığı PaO2: 68.2; PaCO2:36 ; O2 satürasyonu: 94,4 FM;

Detaylı

Akciğer Grafisi Yorumlama

Akciğer Grafisi Yorumlama Türkiye Acil Tıp Derneği Akciğer Grafisi Yorumlama Hazırlayan Doç. Dr. Özlem Köksal Sunum Hedefleri AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik değerlendirme PACS Sistemi

Detaylı

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL

Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Akciğer Grafisi Yorumlama UZ. DR. EMRE BÜLBÜL Giriş Hasta gören her hekim göğüs röntgeninin tamamına hakim olmalıdır. Genç bir hekim kıdemli bir seviyeye gelmesinde akciğer grafisi yorumlama önemli bir

Detaylı

İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji

İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji Ağırlıklı olarak interstisyel mesafeleri tutan ve beraberinde çoğu zaman hava boşlukları veya hava yollarının da etkilendiği hastalıklardır. Akciğer parankimini

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI AMAÇ Kanser ön ya da kesin tanılı hastalarda radyolojik algoritmayı belirlemek ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kanser riski olan hastalara doğru radyolojik tetkik

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Konvasiyonel Akciğer Grafisi

Konvasiyonel Akciğer Grafisi Konvasiyonel Akciğer Grafisi Prof. Dr. Macit Arıyürek Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı İki yönlü akciğer grafisi: 1. Posteroanterior (PA) veya arka ön grafi 2. Sol yan akciğer grafisi İnspiryum

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Plevral aralıkta hava birikmesi Akciğer kollapsı PNÖMOTORAKS Spontan Edinsel Primer (Bleb rüptürü) Sekonder İatrojenik Travmatik Bleb: Sınırları belirgin olan intraplevral hava boşluklarıdır.

Detaylı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Dr Ahmet DEMİRKAYA 21 Eylül 11 Çarşamba C6-T4 arasında uzanan trakea infrakrokoid seviyeden karinaya kadar

Detaylı

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pınar Çelik TTD Kış Okulu 14-17 Ocak 2016, Antalya Soliter pulmoner nodül (SPN) - tanım Çapı 3 cm, tek, sınırları belirli, yuvarlak lezyon Tamamen AC parankimi ile çevrili

Detaylı

TORAKS BT PRATİK. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ

TORAKS BT PRATİK. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ TORAKS BT PRATİK Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ TORAKS BT KEMİK YAPININ DEĞERLENDİRİLMESİ Sağ klaviküla Sol klaviküla Sağ humerus Sol humerus Klavikülalar Humerus 2 1 Kostalar rakamlar ile gösterilmiştir Sol

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

Toraks Anatomisi. Hazırlayan : Dr. Necati Çıtak

Toraks Anatomisi. Hazırlayan : Dr. Necati Çıtak Toraks Anatomisi Hazırlayan : Dr. Necati Çıtak Linea İnterspinalise özgün nirengi noktaları Th4 korpusunun alt kenarı hizasından 2.kostanın sternuma bağlandığı yerden (Louis açısı) Mediastinumu, superius

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade Vaka sunumu (İA) 43 yaş erkek hasta 2/2016 da göğüs ağrısı PAAC: Sol akciğerde kitle Toraks BT (25.02.2016) Sol akciğer üst lob apikoposterior

Detaylı

Orta Mediasten. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi Uzmanı

Orta Mediasten. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi Uzmanı Orta Mediasten Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi Uzmanı Mediastinum Mediasten iki plevra yaprağı arasındaki boşluk olarak tanımlanır. Üst kenar: Alt kenar: Ön kenar: Arka kenar: Torasik inlet Diafragma Sternum

Detaylı

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Dr.Alper Çelikten Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Göğüs Cerrahisi Kliniği Akciğer ve Plevral Tümörlerin

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR NÖRORADYOLOJİ NÖRORADYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ ve GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR Dr. Faysal EKİCİ İNCELEME YÖNTEMLERİ DİREKT GRAFİLER BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ MANYETİK

Detaylı

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2. Sorular TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün G n 2 Sorular Astma tanısıyla izlenen hastanın BT kesitlerinde her iki akciğerde periferal yerleşimli buzlu cam-konsolidasyon alanları saptanıyor. En olası tanınız hangisidir?

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Göğüs hastalıklarının tanısında ve ayırıcı tanısında sıklıkla arka-ön (posterior

Göğüs hastalıklarının tanısında ve ayırıcı tanısında sıklıkla arka-ön (posterior Mediyasten Hastalıkları ve Cerrahisi Editör: Prof. Dr. kın Eraslan LCI ÖLÜM 6 ÖLÜM 06 Klasik Radyografi 39 Klasik Radyografi Kemal Ödev Göğüs hastalıklarının tanısında ve ayırıcı tanısında sıklıkla arka-ön

Detaylı

Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN

Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN Fazlalık, eksiklik veya yokluk şeklinde Bazıları hemen bulgu verirken diğerleri tesadüfen bulunabilir Genetik faktörlerin yanında embriyonik duraksamalar

Detaylı

Konjenital Akciger Hastalıkları

Konjenital Akciger Hastalıkları Konjenital Akciger Hastalıkları DR ATALAY ŞAHİN Fazlalık, eksiklik veya yokluk şeklinde Bazıları hemen bulgu verirken diğerleri tesadüfen bulunabilir Genetik faktörlerin yanında embriyonik duraksamalar

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Dr. Kutsal Turhan, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi kutsal.turhan@gmail.com Dr. Tuncay Göksel Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011) Anormal Kolposkopik Bulgular-1 Genel Değerlendirme Lezyonun lokalizasyonu T/Z içinde veya dışında Saat kadranına göre yeri Lezyonun büyüklüğü Kapladığı kadran sayısı Kapladığı alan yüzdesi Grade-1(Minör)

Detaylı

Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım

Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım Pınar Çelik TTD Mesleki Gelişim Kursu 14-17 Ocak 2016, Antalya Soliter pulmoner nodül (SPN) - tanım Çapı 3 cm, tek, sınırları belirli, yuvarlak lezyon Tamamen

Detaylı

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik Akciğer Kanseri Prof. Dr. Pınar Çelik Epidemiyoloji Tüm kanserlerin %12.7 sini, kanser ölümlerinin %18.2 sini akciğer kanseri oluşturmaktadır. Erkeklerde en sık, kadınlarda 4. sıklıkta görülen kanserdir.

Detaylı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),

Detaylı

D E F O R M İ T E L E R İ

D E F O R M İ T E L E R İ GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN Kas iskelet sistemi anomalileri ile veya izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olabilen konjenital toraks deformiteleri

Detaylı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı Olgu sunumu Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı F.B.K 61 yaşında K, Ardahan lı, uzun yıllardır İstanbul da yaşıyor, evli, ev hanımı Şikayet ve Hikaye: Beş

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

SOLİTER PULMONER NODÜL

SOLİTER PULMONER NODÜL SOLİTER PULMONER NODÜL Dr. Sebahat Akoğlu Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları AD Tanım 3 cm.den küçük üçük, tek, normal akciğer dokusuyla çevrili, adenopati ya da atelektazi

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI DÖNEM-V DERS PROGRAMI TEORİK DERSLER: 1- Toraksın cerrahi anatomisi (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 2- Göğüs cerrahisinde invaziv tanı yöntemleri (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 3- VATS (Video yardımlı torakoskopik

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

18/11/2015. PA (posteroanterior) AKCİĞER. Önerilen pozisyonlar. Toraks grafileri Çekim teknikleri ve Radyografik Anatomi

18/11/2015. PA (posteroanterior) AKCİĞER. Önerilen pozisyonlar. Toraks grafileri Çekim teknikleri ve Radyografik Anatomi Toraks grafileri Çekim teknikleri ve Radyografik Anatomi Prof.Dr. Murat Kocaoğlu Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Önerilen pozisyonlar Temel: Postero-anterior (PA) erekt (ayakta)

Detaylı

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Akciğer tümörleri içinde nöroendokrin tümörler histokimyasal ve immünolojik paternleri benzer özellikte olup, klinik davranışları

Detaylı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 EPİDEMİYOLOJİ Akciğer kanseri, günümüzde, kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen ve en fazla ölüme yol açan

Detaylı

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi 1 Öğrenme hedefleri Metastazların genel özellikleri Görüntüleme Teknikleri Tedavi sonrası metastaz takibi Ayırıcı tanı 2 Metastatik Hastalık Total

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ RADYOLOJİSİ

SOLUNUM SİSTEMİ RADYOLOJİSİ SOLUNUM SİSTEMİ RADYOLOJİSİ Dr. Macit ARIYÜREK AMAÇ: Solunum sistemi radyolojisinin temelini öğrenmek ANA BAŞLIKLAR: 1. Görüntüleme yöntemleri 2. Akciğer grafisi çekimi nasıl yapılır? Akciğer grafisi teknik

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Bronkoskopi, akciğer kanseri tanısında en önemli tanı yöntemidir. Santral tümörler

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Pulmoner Tromboembolizm. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara

Pulmoner Tromboembolizm. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara Pulmoner Tromboembolizm Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara Pulmoner Tromboembolizm Venöz Tromboembolizm = DVT + PTE Derin Ven Trombozu (genellikle

Detaylı

İNFEKSİYÖZ AKCİĞER HASTALIKLARI

İNFEKSİYÖZ AKCİĞER HASTALIKLARI İNFEKSİYÖZ AKCİĞER HASTALIKLARI Dr. Ragıp Özkan ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ ABD İNFEKSİYON OLUŞUMU Havadaki damlacıkların solunumu Orofarenjeal sekresyon aspirasyonu Direkt

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans

Detaylı

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması Op. Dr. Savaş Baba, Doç. Dr. Barış Saylam,Op. Dr. Hüseyin Çelik, Op. Dr. Özgür Akgül,Op. Dr. Sabri Özden, Ass. Dr. Deniz Tikici, Ass. Dr.

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması 01.02.2012

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması 01.02.2012 PULMONER GÖRÜNTÜLEME Dr. Şükrü GÜRBÜZ F.Ü. HASTANESİ ACİL TIP A.D. Dispneli, göğüs ağrılı yada travmalı hastaları değerlendirmede göğüs görüntülemesi sıkca kullanılmaktadır. 1 2 Radyografi planlanması

Detaylı

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 ( ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster 2 ( ID: 63)/lenfomalı iki olguda meme tutulumu Poster 4 ( ID: 87)/Olgu Sunumu: Meme Amfizemi Poster 6 ( ID:

Detaylı

TORAKS TOMOGRAFİ DEĞERLENDİRMESİ

TORAKS TOMOGRAFİ DEĞERLENDİRMESİ TORAKS TOMOGRAFİ DEĞERLENDİRMESİ Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ DÖNEM 5 BT, X ışınlarının doku tarafından tutulması fizik ilkesine dayanan kesitsel bir görüntüleme yöntemidir X ışınlarının doku tarafından

Detaylı

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti.

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti. Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti. Adres: Kızılelma Cad. 5/3 34096 Fındıkzade-İstanbul Tel.: +90 212 589 00 53 Faks: +90 212 589 00 94 E-mail: info@avesyayincilik.com

Detaylı

Solunum yolları Solunum yolları

Solunum yolları Solunum yolları Solunum yolları Üst solunum yolları; nasus (burun), pars nasalis pharyngis (burun yutağı) ve larynx (gırtlak) şeklinde, Alt solunum yolları; trachea (soluk borusu), bronşlar (büyük hava yolları), akciğerler

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Onur Genç Göğüs Cerrahisi Trakeal Stenoz Giriş Trakeal stenozis en sık görülen cerrahi trakeal problem olmaya devam etmektedir. Düşük basınçlı

Detaylı

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara Konuşmanın başlığı üzerine GİS patolojisinde Kolon ve ince bağırsağın Nontümöral

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon KOLANJİOKARSİNOMA Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Safra kanalı epitelinden köken alır (en sık adenokarsinom) Anatomik olarak 3 gruba ayrılır icca (intrahepatik) pcca (perihiler)

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

Doç. Dr. Cuma Yıldırım

Doç. Dr. Cuma Yıldırım Toraks Bilgisayarlı Tomografilerin Acil Değerlendirilmesi erlendirilmesi Doç. Dr. Cuma Yıldırım Acil serviste ne zaman toraks BT istenmelidir? Acil hekimi toraks BT de öncelikle neleri değerlendirmelidir?

Detaylı

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Yabancı Cisim Aspirasyonları Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Epidemiyoloji Klinik Tanı Yöntemleri Tedavi Korunma Yabancı cisim aspirasyonu (YCA)

Detaylı

BAŞ-BOYUN LENF NODLARI

BAŞ-BOYUN LENF NODLARI BAŞ-BOYUN LENF NODLARI Dr. Yusuf Öner GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ A.D. ANKARA LENFATİK SİSTEM Lenfatik sistem farklı bölgelerdeki lenf nodlarından geçerek, lenf sıvısını venöz sisteme taşıyan

Detaylı

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ DOÇ. DR. ARİF DURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Bronkoskopi nedir? Solunum yollarının endoskopik olarak incelenmesi Bronkoskop çeşitleri

Detaylı

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD İntrapulmoner hava yolları (Segmenta bronchopulmonalia) Bronchus principalis (primer) Bronchus lobaris (sekundar) Bronchus segmentalis (tersiyer)

Detaylı

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş ÖZ VE SOY GEÇMİŞ 7yıl önce kolon rezeksiyonu (adeno

Detaylı

Mediyasten, her iki plevral boşluğun arasında kalan anatomik bütünün adıdır.

Mediyasten, her iki plevral boşluğun arasında kalan anatomik bütünün adıdır. Mediyasten Hastalıkları ve Cerrahisi Editör: Prof. Dr. Akın Eraslan BALCI 1 BÖLÜM 1 Mediyasten Anatomisi ve Mediyastenin Kompartmanları BÖLÜM 1 Mediyasten Anatomisi ve Mediyastenin Kompartmanları Miray

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

ININ BT İLE AYIRICI TANISI

ININ BT İLE AYIRICI TANISI YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin i seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

Mediyasten, iki plevral boşluğun arasında kalan toraksın bölgesel alanı olarak tanımlanmıştır.

Mediyasten, iki plevral boşluğun arasında kalan toraksın bölgesel alanı olarak tanımlanmıştır. Mediyasten Hastalıkları ve Cerrahisi Editör: Prof. Dr. Akın Eraslan BALCI BÖLÜM 2 BÖLÜM 2 Mediyasten Lenf Nodları 7 Mediyasten Lenf Nodları Mustafa Küpeli, S. Volkan Baysungur Mediyasten, iki plevral boşluğun

Detaylı

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK EÜTF Pediatrik KARDİYOLOJİ BD 2016 KONJENİTAL KALP HASTALIKLARI Toplumda görülme oranı 1000 Canlı doğumda 8-12, Yaklaşık %1 Fetal EKOKARDİOGRAFİ endikasyonları

Detaylı