TORUNLAR GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

Transkript

1 TORUNLAR GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

2 İÇİNDEKİLER 1- Şirket Profili 2- Vizyon, Misyon ve Hedeflerimiz 3- Yönetim Kurulu Üyelerimiz 4- Denetçilerimiz ve Müşavirlerimiz 5- Şirketimizin Sermaye Yapısı 6- Kar Dağıtım Politikası 7- GYO Mevzuatındaki Değişiklikler 8- Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ 9- Önsöz Ocak 31 Aralık 2011 Hesap Döneminin Değerlendirilmesi 11- Kurumsal Yönetim İlkeleri Uyum Beyanı Ocak 31 Aralık 2011 Hesap Dönemine ait Konsolide Finansal Tablolar ve Dipnotları Sayfa 2 / 53

3 TORUNLAR GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU RAPORUN DÖNEMİ: tarihli hesap dönemi Sermaye Piyasası Kurulu nun tarih ve B.02.1.SPK sayılı yazısında, gayrımenkul yatırım ortaklıklarının Seri:XI No:29 sayılı Tebliğ uyarınca hazırladıkları ve Kurul a ve/veya Borsa ya gönderdikleri ara dönem faaliyet raporlarının, Seri:VI, No:11 sayılı Tebliğ in 42. Maddesi hükmünde sayılan asgari unsurları içerecek şekilde düzenlenmesi halinde, üç aylık raporlarını Kurul a iletmelerine gerek bulunmadığı belirtilmektedir. Bu kapsamda, Şirket Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu nun kapsamını Üç Aylık Rapor daki bilgileri de içerecek şekilde genişletmiş olup, döneminden başlamak üzere ayrı bir Üç Aylık Rapor düzenlenmemekte ve ilgili dönemlere ait gerekli tüm bilgileri içeren kapsamlı bir Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu hazırlayarak finansal tablolarla birlikte kamuya açıklamaktadır. Bu rapor TORUNLAR GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş nin dönemine ilişkin gelişmelerin, Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, portföyde yer alan varlıklara ve haklara ilişkin bilgilerin, varsa projelere ilişkin mevcut durum, tamamlanma oranı ve süresi, öngörülerin gerçekleşme durumu, sorunlar v.b. bilgilerin, ortaklığın bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış oniki aylık bilanço ve gelir tablolarının yatırımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Merkez Adresi Kavacık, Rüzgarlıbahçe Mah. Selvi Çıkmazı No: Beykoz/İstanbul Telefon No (0216) Faks No (0216) Internet Adresi Elektronik Posta Adresi info@torunlargyo.com.tr Sayfa 3 / 53

4 1. Şirket Profili 1977 den beri Türk gayrimenkul piyasasında faaliyet gösteren Torunlar Grubu olarak, 1996 da gayrimenkul sektöründeki faaliyetlerimizi perakende, konut, ofis ve otel geliştirme projeleriyle genişletmek üzere Torunlar GYO nun öncü şirketi olan Toray İnşaat ı kurduk. Şirketimiz 2008 yılında Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına dönüşmüştür. Şirketimizin amacı, perakende, konut, eğlence ve ofis amaçlı gayrimenkul geliştirme projelerine yatırım yapmaktır. Torunlar GYO, kaynak bulma, arazi alımı, proje finansmanı, izin alım, tasarım, inşaat denetimi, satış ve pazarlama dahil olmak üzere proje geliştirme ve yönetiminin tüm aşamalarında faaliyet göstermektedir. Şirketimiz, bu temel hizmetlerin yanı sıra, projelerin tamamlanmasının ardından da kiracı karması ve kira yönetimi, kira yapılandırma, yenileme ve genişletme çalışmaları, alışveriş merkezlerinde ziyaretçi trafiğini, doluluk oranlarını ve kira gelirini azami düzeye getirmeyi amaçlayan diğer faaliyetleri yürütmektedir. Şirketimizin Türkiye gayrimenkul sektöründeki kapsamlı deneyimi ve bilgisi Torunlar GYO ya, kentsel gelişim, demografik eğilimler ve hedef pazarlardaki potansiyel müşteri profili hakkında net bir bakış açısı kazandırırken, geliştirmeye uygun arsaları avantajlı fiyatlara satın alma imkanı veren geniş bir çevre sağlamaktadır. Yerel belediyeler, yükleniciler, satıcılar ve sektördeki diğer katılımcılarla kurulan köklü ilişkiler, Şirketimize, arsalara ve uluslararası geliştirme şirketlerinin erişiminin olmadığı bazı geliştirme fırsatlarına erişimin önünü açmaktadır. Torunlar GYO, bunun yanı sıra alışveriş merkezlerinde kiracı karmasını oluşturmak için kapsamlı bir yurtiçi ve uluslararası marka perakende ağına ve konut geliştirme projeleri için geniş bir müşteri tabanına sahiptir. Ayrıca Torun Ailesi nin Türk piyasasındaki güçlü itibarından yararlanmakta olan Torunlar GYO, kiracıları, müşterileri ve Türk gayrimenkul piyasasının diğer katılımcılarının Torunlar ismiyle ilişkilendirdikleri kalite ve güven anlayışıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Torunlar GYO nun odaklandığı başlıca alan, İstanbul, Bursa, Antalya, Samsun ve Ankara gibi kentsel bölgelerde geniş ila çok geniş kapsamlı, sınıfının en iyisi alışveriş merkezlerinin geliştirilmesi ve varlık yönetimidir itibariyle 12 gayrımenkul, 3 gayrımenkul geliştirme projesi, 3 arsa ve 4 iştirakten oluşan portföyün arasında çalışır durumdaki beş alışveriş merkezi ve toplam m2 BKA bulunmaktadır. Geliştirilmekte olan projeler arasında, tamamlandığında yaklaşık m2 toplam BKA ya (Brüt Kiralanabilir Alan) ile Türkiye nin ikinci büyük AVM si olacağı tahmin edilen Mall of İstanbul projesi dahil İstanbul ve Samsun da iki alışveriş merkezi projesi ve henüz ticari gayrimenkul açısından doymamış piyasaya sahip bölgelere yapılan Torun Tower gibi ofis projeleri yer almaktadır de eski Ali Sami Yen Stadyumu üzerinde geliştirilecek projenin inşaat izni alındıktan sonra portföye dahil olması beklenmektedir itibariyle 3.9 milyar TL olan konsolide toplam varlıkları içinde %71.5 ini gayrimenkuller ve gayrımenkul projeleri oluşturmaktadır. Büyüme potansiyeli yüksek konut, ofis, otel gibi, çeşitli karma kullanım amaçlı geliştirme projeleri ve proje geliştirilecek arsalar da varlıklar bünyesinde yer almaktadır. Sayfa 4 / 53

5 2. Vizyon, misyon ve hedeflerimiz Vizyon: Torunlar GYO markasını, AVM, eğlence merkezi, konut, ofis, otel, lojistik merkezi, ticari ve sınai bina vb. çok amaçlı yaşam ve iş merkezi yatırımları yapma, geliştirme ve yönetme konularında Dünyada ve Türkiye de aranan marka haline getirmek, yüksek getirili yatırımlar yapmak. Şeffaflığı ve güvenirliği ön planda tutarak istikrarlı şekilde büyümeyi sağlamak. Misyon Konut, ofis, otel, alışveriş merkezleri gibi insanı hedef alan yaşam merkezleri geliştirme konusunda kaliteli yaşam standardı ile eşdeğer en güvenilir isim olmak, Planladığımız ve planlayacağımız projelerimizde müşterilerimizin ihtiyaçlarını, tercihlerini azami ölçüde karşılayan ve faydalarını maksimize eden konut, alışveriş, otel, eğlence ve iş merkezleri projeleri geliştirmek ve inşa etmek, Ödüllendirici ve tatmin edici bir iş ortamı sağlayarak en iyi çalışanları çekmek ve korumak. Stratejik hedefler: Şirket aşağıdaki stratejileri izleyerek rekabet avantajı sağlamayı hedeflemektedir: Perakende tabanlı karma kullanım projelerini geliştirmek ve alışveriş merkezlerinde odaklanmaya devam etmek, Alışveriş merkezlerinin aktif ve dinamik yönetimi, Gayrimenkul sektörlerindeki gelişmeleri takip etmek, Yüksek büyüme ve gelişme potansiyeli taşıyan bölge ve gayrimenkul çeşitlerinde fırsatları değerlendirmek, Kriz yönetimi geliştirmek ve bu sayede krizleri fırsata çevirmek, Sektörde öncü rol oynamak, örnek alınacak projeler geliştirmek, Gayrimenkul sektöründeki teknolojik gelişmeler ile diğer teknolojik gelişmeleri yeni projelerde kullanarak yaşamı kolaylaştıran alanlar yaratmak, Teknoloji sayesinde sektörü çağın ötesine taşımak, Uluslararası danışmanlık ve know-how ile yerel tecrübelerimizi birleştirerek geleceğin projelerini inşa etmek, Sayfa 5 / 53

6 Hissedarlarımıza en yüksek getiriyi kazandırmak için değer artıran fırsatları yakından izlemek, Sektördeki konumunu güçlendirerek en yüksek kar payı dağıtan güvenilir ve yatırımcının tercih ettiği bir Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı olmak. 3. Yönetim Kurulu Şirketimiz Yönetim Kurulu Üyelerinin yetki ve sorumlulukları Türk Ticaret Kanunu nun ilgili maddeleri ve Şirket Ana Sözleşmesi nin 16. Ve 17. Maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre: Şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve dışarıya karşı temsil ve ilzam olunur. Yönetim kurulu, Türk Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili diğer mevzuatla ve genel kurulca kendisine verilen görevleri ifa eder. Yönetim kurulu görev süresini aşan sözleşmeler akdedebilir. Şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve Şirket'i ilzam edecek her türlü sözleşme, bono, çek ve benzeri tüm evrakların geçerli olabilmesi için, bunların; Şirket unvanı altına atılmış ve Şirket'i ilzama yetkili en az iki kişinin imzasını taşıması gereklidir. Şirket i kimlerin ilzama yetkili olacağı, Yönetim Kurulu tarafından tespit, tescil ve ilan olunur tarihinde gerçekleştirilen 2010 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında, 1 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilen ve toplam yedi kişiden oluşan Yönetim Kurulu aşağıda listelenmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu Seri: VI, No:11 sayılı tebliğin 18. Maddesi gereği bağımsız yönetim kurulu üyeleri Ali Alp ve Mehmet Mumcuoğlu dur. Adı Soyadı Unvanı İletişim Bilgileri Bağımsızlık Durumu Aziz TORUN Yönetim Kurulu Bşk. Genel Müdür aziztorun@torunlar.com Ali COŞKUN Yönetim Kurulu Bşk. Vekili ac@coskun.com.tr Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Emre TORUN Yönetim Kurulu Üyesi- emretorun@torunlar.com Genel Müdür Yardımcısı Sayfa 6 / 53

7 Adı Soyadı Unvanı İletişim Bilgileri Bağımsızlık Durumu Mahmut KARABIYIK Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet MUMCUOĞLU Yönetim Kurulu Üyesi Bağımsız Prof Dr. Ali ALP Yönetim Kurulu Üyesi Bağımsız Şirketimizin Yönetim Kurulu üyeleri aşağıdaki tarihlerden itibaren görevlerine devam etmektedirler - Aziz TORUN (Yönetim Kurulu Başkanı) Kuruluştan itibaren - Ali COŞKUN (Yönetim Kurulu Başkan Vekili) Mehmet TORUN (Yönetim Kurulu Üyesi) Yunus Emre TORUN (Yönetim Kurulu Üyesi) Mahmut KARABIYIK (Yönetim Kurulu Üyesi) Mehmet MUMCUOĞLU(Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi) Prof Dr. Ali ALP (Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi) Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Hakkında Tebliğin (Seri:X, No:16) 28/A maddesine göre oluşturulan Denetimden Sorumlu Komite de Mehmet Mumcuoğlu komite başkanı ve Ali Coşkun ve Mahmut Karabıyık üye olarak görev yapmaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu kurumsal yönetim ilkelerine göre oluşturulan Kurumsal Yönetim Komitesi ne Ali Alp komite başkanı, Şerife Cabbar ve Lütfü Vardı da üye olarak seçilmiştir. AZİZ TORUN Yönetim Kurulu Başkanı 1950 yılında Erzincan Kemah ta doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden 1975 yılında mezun oldu yıllarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında İş Müfettişliği yaptı yılında İş Müfettişliği görevinden ayrılarak özel sektörde iş hayatına devam kararı aldı. Bir süre sonra Torunlar Şirketler Topluluğu kuruldu. Aynı zamanda Torunlar Şirketler Topluluğunu oluşturan şirketlerin bir bölümünün Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapmaktadır. Evli, 2 çocuk babasıdır. ALİ COŞKUN Yönetim Kurulu Başkan Vekili 1939 yılında Kemaliye Başpınar da doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliğini bitirdi. İşletme Ekonomisi ihtisası yaptı. Hamburg Wirtschaff Academie Şeref Sayfa 7 / 53

8 Diplomasına sahip Yeminli Mali Müşavir olup, Almanca ve İngilizce bilmektedir. Evli ve 2 çocuk babasıdır. 20, 21 ve 22. Dönem İstanbul Milletvekilidir. 58. ve 59. Hükümetlerde Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak görev yapmıştır. Mehmet TORUN Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet TORUN 1953 yılında Erzincan ili, Kemah ilçesi, Ağaçsaray köyünde doğmuştur. Genç yaşta iş hayatına başlayarak, büyük bir başarı için gereken adımları atmıştır. Evli ve 3 çocuk sahibidir. Halen Torunlar Şirketler Gurubu nun bünyesinde bulunan; Torunlar Gıda San. Ve Tic.A.Ş, Torun Çay A.Ş, Torun Pazarlama A.Ş, Ulusal Dış Ticaret A.Ş, Kütahya Şeker Fabrikası A.Ş de Yönetim Kurulu Başkanı, Torun Yapı San.Tic.A.Ş, Depa Bitkisel Yağ A.Ş de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Nokta İnşaat A.Ş de Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Netsel Turizm A.Ş de Yönetim Kurulu Üyeliği devam etmektedir. Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş kurucu ortaklarındandır. Yunus Emre TORUN Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı 1980 yılında İstanbul da doğdu yılında Marmara Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, 4 yıllık lisans eğitimini tamamlayarak mezun oldu yıllarında U.C.L.A. California, USA da ileri düzeyde İngilizce eğitimi aldı. Halen Torunlar Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. de Yönetim Kurulu üyesi ve Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. de Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmaktadır. İngilizce bilmektedir. Evli ve bir çocukludur. Mahmut KARABIYIK Yönetim Kurulu Üyesi (Hukuksal Konulardan Sorumlu) 1961 yılında Afyon Sincanlı da doğdu yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu yılında avukatlık stajının ardından yoğunluklu olarak Ticaret Hukuku, Şirketler Hukuku, Banka ve Sermaye Piyasası Hukuku, İcra-İflas Hukuku alanlarında olmak üzere avukatlık yapmaktadır. Sayfa 8 / 53

9 Mehmet MUMCUOĞLU Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi 1952 yılında Kayseri de doğdu yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi nden mezun oldu de Akbank da Teftiş Kurulu Müfettişi olarak başladığı iş hayatında daha sonra aynı unvanla Dışbank ta devam etmiş ve 1999 a kadar bu bankanın çeşitli kademelerinde Teftiş Kurulu Başkanlığı dahil önemli görevlerde bulunmuştur den beri TC Ziraat Bankası yönetim kurulu üyesi olup, 2005 den bugüne bankanın Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini sürdürmektedir. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve 2 çocuk babasıdır. Prof Dr. Ali ALP Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi 1964 yılında Rize de doğdu de Ankara Üniversitesi nden İşletme Lisansı ile mezun oldu de Marmara Üniversitesi nde İşletme Yüksek Lisansını ve 1995 de Ankara Üniversitesi nde İşletme doktorasını tamamladı de Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı nda uzman yardımcısı olarak başladığı iş hayatında arasında Sermaye Piyasası Kurulu nda uzman, 1996 dan sonra Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı müşaviri, Başbakanlık ta ve Kültür ve Turizm Bakanlığı nda müsteşar yardımcısı, Emlak GYO da Yönetim Kurulu Başkanı ve TRT de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Akademik tarafta da doçent ve daha sonra profesör unvanını alan Ali Alp, halen Bilkent Üniversitesi ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İşletme Bölümü nde öğretim üyesi olarak ders vermektedir. 4. Denetçilerimiz tarihinde gerçekleştirilen 2010 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında, 1 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilen Denetim Kurulu üyeleri aşağıdaki gibidir. Şirketimizin Denetçileri aşağıdaki tarihlerden itibaren görevlerine devam etmektedirler - Kadir BOY (Denetçi) Mehmet Akif Ulusoy ( Denetçi) Sayfa 9 / 53

10 Kadir BOY Denetçi 1956 yılında Sakarya-Gevye de doğmuştur yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nden mezun oldu yılında girdiği Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu nda; 1983 yılında Hesap Uzmanlığı na, 1990 yılında Baş Hesap Uzmanlığı na atandı de bir yıl, 1993 yılında 4 ay süreyle mesleki inceleme ve araştırmalarda bulunmak üzere İngiltere ye gitmiştir yıllarında; sırasıyla Hesap Uzmanları Kurulu İstanbul Grup Başkan Yardımcılığı ve Kurul Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur tarihinde İstanbul Defterdar Yardımcılığı görevine getirilmiştir. Bu görevde altı yıla yakın hizmet yaptıktan sonra, tarihinden itibaren İstanbul Defterdar Vekili olarak görev yapmış ve tarihinde İstanbul Defterdarlığı görevine asaleten atanmıştır yılları arasında Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı iken kendi isteği üzerine emekli olmuştur. İngilizce bilmekte olup, çeşitli dergi ve yayın organlarında çıkmış mesleki yazıları mevcuttur. Evli ve 1 çocuk babasıdır. Mehmet Akif ULUSOY Denetçi 1961 yılında Kütahya Tavşanlı da doğdu yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nden mezun oldu yılında Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu nda hesap uzmanı yardımcısı olarak göreve başlamış ve yılları arasında başhesap uzmanı olarak çalışmıştır yılları arasında Istanbul ve İzmir de vergi dairesi başkanlığı ve defterdarlık görevlerinde bulunmuş, 2007 de Gelir İdaresi Başkanlığı na vekaleten atanmıştır. Bu görevin ardından TC Lefkoşa Büyükelçiliği Maliye Müşavirliği ne getirilmiştir.. Evli ve 2 çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir. 5. Şirketimizin sermaye yapısı: Şirket'in çıkarılmış sermayesi, tamamı ödenmiş TL ( ikiyüzyirmidörtmilyon Türk Lirası) olup, her biri 1 TL (Bir Türk Lirası) itibari değerde (İkiyüzyirmidörtmilyon) adet paya ayrılmıştır. Çıkarılmış sermayenin, a) adet payı temsil eden TL nominal değerli kısmının tamamı nama yazılı olup A Grubunu, ; b) adet payı temsil eden TL nominal değerli kısmının tamamı nama yazılı olup B Grubunu, c) adet payı temsil eden TL nominal değerli kısmının tamamı nama yazılı olup C Grubunu, temsil etmektedir. Sayfa 10 / 53

11 A ve B grubu payların, ana sözleşmenin 13 üncü maddesindeki esaslar çerçevesinde yönetim kurulu üyelerinin seçiminde aday gösterme imtiyazı vardır. Halka arz edilen hisse senetlerimiz tarihinden itibaren İMKB da işlem görmektedir. Şirketin tarihi itibariyle sermaye bilgileri ve ortaklık yapısı aşağıdaki gibidir: Halka Arz Sonrası Ortaklık ve Sermaye Yapısı : Ödenmiş sermayesi TL dır. ADI SOYADI/ TİCARET ÜNVANI GRUBU TÜRÜ Pay Oranı % PAY TUTARI (YTL) Aziz TORUN A Nama 20,03% Aziz TORUN C Nama 17,37% Torun Pazarlama A.Ş. A Nama 0,01% ,00 Ali COŞKUN A Nama 0,002% Mehmet TORUN B Nama 20,02% Mehmet TORUN C Nama 17,36% Yunus Emre TORUN B Nama 0,02% Yunus Emre TORUN C Nama 0,02% Torun Pazarlama A.Ş. B Nama 0,01% ,00 Mahmut KARABIYIK B Nama 0,002% Halka arz sonu yeni hissedarlarc Nama 25,16% Toplam Sermaye 100, MKK nın tarihli raporuna göre, Şirketin fiili dolaşımda sayılan paylarının nominal tutarı TL olup, sözkonusu payların şirket sermayesine oranı %13.76 dır. Aynı tarihli takas verilerine göre, fiili dolaşımdaki payların, yaklaşık %21.5 i yabancı yatırımcıların elindedir. Yabancı payının hesaplanmasında; yabancı yatırımcılara saklama hizmeti veren Citibank ve Deutsche Bank ın takas saklama tutarları ile Şirketin fiili dolaşımda sayılan payları dikkate alınmaktadır. 6. Kar dağıtım politikası Kar dağıtımında, Kurumsal Yönetim İlkelerine uygun olarak pay sahiplerinin menfaati ve şirket menfaati arasında dengeli ve tutarlı bir politika izlenecektir. Sayfa 11 / 53

12 Ana sözleşmenin 38.nci maddesi gereği, TTK nın ve Sermaye Piyasası Kanunu nun ilgili çerçevesinde kar dağıtımı ve kar dağıtım zamanı kurulca kararlaştırılmaktadır. Şirketimiz söz konusu hükümlere bağlı kalmak şartıyla, şirket kar payı dağıtım politikasını belirler. Yönetim Kurulumuzun tarih ve 2010/68 no.lu toplantısında; Sermaye Piyasası Kurulu nun düzenlemeleri ile çelişmemek kaydıyla, Ortaklığın her yıl dağıtılabilir karının % 50 si oranındaki tutarının temettü olarak dağıtılması hususu Genel Kurul Onayına sunulmak üzere gündeme alınmasına, ilke olarak bu kar dağıtım politikasının Ortaklığın uzun dönemli büyümesinin gerektirdiği yatırım ve diğer fon ihtiyaçları ile ekonomik koşullardaki olağanüstü gelişmelerin gerektirdiği özel durumlar hariç olmak üzere sürdürülmesine oy birliği ile karar verilmiştir. Şirket karına katılım konusunda Ana Sözleşmemizde imtiyaz bulunmamaktadır. Bu politikada yapılacak herhangi bir değişiklikte kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir. Şirketin genel masrafları ile muhtelif amortisman bedelleri gibi genel muhasebe ilkeleri uyarınca Şirketçe ödenmesi ve ayrılması zorunlu olan meblağlar ile Şirketçe ödenmesi gereken zorunlu vergiler ve mali mükellefiyetler için ayrılan karşılıklar, hesap yılı sonunda tespit olunan gelirlerden indirildikten sonra geriye kalan safi kardan varsa geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonra kalan miktar mevzuat ve esas sözleşme uyarınca dağıtılır. Yıl içerisinde ortaklara, dağıtılabilir karın tamamı olan TL (brüt=net) nakit temettü ödenmiştir. Şirketin 2011 yılsonu solo kanuni net dönem karı TL; konsolide SPK karı TL dir. Yasal süreçler tamamlandıktan sonra, 2011 yılı Genel Kurulunun Mayıs 2012 ayında yapılması planlanmaktadır. Yönetim Kurulunun önerisinin Genel Kurulda kabul görmesi sonucunda kar dağıtımı kararı ve oranı en kısa zamanda ilan edilecektir. 7. Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı Mevzuatındaki Değişiklikler Yıl içerisinde, tarihli ve sayılı Resmi Gazete de Gayrımenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri:VI, No:29) yayımlanmış olup, sözkonusu Tebliğ ile yapılan değişikliklerin bazıları aşağıda sunulmuştur. - Üç ayda bir hazırlanan ve net aktif değerin açıklandığı portföy tablosu uygulaması, tarihli portföy tablosunun kamuya açıklanmasıyla sonlandırılmıştır tarihi itibariyle portföy bilgilerine Seri:XI NO:29 sayılı Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği uyarınca kamuya açıklanan finansal raporlarda yer verilmektedir. - Daha önce portföy değeri üzerinden hesaplanan yatırım ve diğer faaliyet sınırlamaları artık bilanço aktif toplamı üzerinden hesaplanmakta ve portföy sınırlamalarının kontrolüne ilişkin bilgilere Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunda yer verilmektedir. Sayfa 12 / 53

13 - Alımından itibaren 5 yıl geçen ve üzerinde proje geliştirilmeyen arsa ve arazilere yapılacak yatırımlara ilişkin daha öve %10 olan limit, yeni Tebliğ ile aktif toplamının %20 si olarak belirlenmiştir. - GYO ların kullanabilecekleri krediye ilişkin daha önce şirket net aktif değerinin üç katı olan limit, yeni Tebliğ ile konsolide olmayan özsermayenin beş katı olarak belirlenmiştir. - GYO lara; gayrımenkule dayalı olması şartı aranmaksızın yabancı sermaye piyasası araçlarına yatırım yapma imkanı getirilmiştir. 8. Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ Yıl içerisinde, tarihli ve sayılı Resmi Gazete de Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Seri:IV No:56) yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sözkonusu Tebliğ ile Gelişen İşletmeler Piyasası ve Gözaltı Pazarında işlem görenler hariç olmak üzere payları İMKB de işlem gören halka açık anonim ortaklıklar, ilkelerde yer alan bazı maddelere uymakla yükümlü kılınmışlardır. Tebliğin Geçici Madde 1 hükmü uyarınca, Tebliğe uyum amacıyla gerçekleştirilmesi gereken esas sözleşme değişikliklerinin tarihinden geç olmamak üzere yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar tamamlanması zorunludur. Bu çerçevede tüm Borsa şirketleri tarafından - İlkelerde esas sözleşmeye hüküm konulması zorunluluk olarak getirilen ve numaralı ilkelere ilişkin olarak esas sözleşme değişikliği yapılması, - Zorunlu olarak uygulanacak ilkelerden 1.3.1, 1.3.7, 4.3.1, 4.3.2, 4.3.3, 4.3.4, 4.3.5, 4.3.7, 4.3.8, 4.3.9, 4.5.1, 4.5.2, 4.5.3, 4.5.4, ve numaralı ilkelere ilişkin olarak, ortaklıklar tarafından esas sözleşmelerinin mevcut halinin sözkonusu maddelerde belirtilen esaslara uygun olup olmadığının incelenmesi ve bu konularda esas sözleşmede Tebliğ hükümleri ile çelişen uygulamaların bulunması durumunda, gerekli esas sözleşme değişikliklerinin yapılması gerekmektedir. Ayrıca, 11 Şubat 2012 tarihinde Kurumsal Yönetim İlkelerinin belirlenmesine ve uygulanmasına ilişkin tebliğ (Seri:IV,No:56) de değişiklik yapılmasına dair Seri.IV,No:57 sayılı tebliğ ile : Seri IV No:56 sayılı tebliğin:4.37 nolu ilkesinin g bendi ; numaralı maddesi ;4.3.4 numaralı maddesi,4.3.5 nolu maddesi; maddesinin üçüncü fikrası değiştirilmiş olup aynı zamanda ve nolu maddesine i bendi eklenmiş ve nolu madde eklemesi yapılmıştır. Payları İMKB de işlem gören halka açık anonim ortaklıklar sistemik önemlerine göre piyasa değerleri ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerleri dikkate alınarak üç gruba ayrılmış ve farklı gruptaki şirketler için farklı seviyede zorunluluklar öngörülmüştür. Sayfa 13 / 53

14 Gruplara ilişkin yapılan tanımlamalar kapsamında; itibariyle Şirketin toplam piyasa değerinin 1 milyar TL nin altında ve fiili dolaşımdaki paylarının piyasa değerinin ortalaması 250 milyon TL nin altında olması nedeniyle Torunlar GYO 3. Grupta yer almaktadır. Kurumsal Yönetim İlkelerinde yer alan maddelerin bazıları üçüncü grupta yer alan şirketler için zorunlu olmadığından, Şirket için bazı maddelerin uygulanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Diğer yandan Şirketin fiyat ya da fiili dolaşımdaki pay oranının değişmesi sonucu üst gruplara yükselmesi durumunda, yeni gruba ilişkin Kurumsal Yönetim İlkelerine tabi olunacaktır. 9. Önsöz Değerli Ortaklarımız, Krizin üçüncü yılının geride kaldığı 2011 yılında yaşanan gelişmeler küresel ekonomide çok geniş ölçekli bir değişim sürecinin yaşanmakta olduğunu ortaya koymaktadır yılında küresel ekonomi, başta Avrupa borç krizi olmak üzere, Ortadoğu ve Kuzey Afrika da yaşanan politik gerilim, ABD nin para ve maliye politikalarına ilişkin kaygılar ve Japonya depreminden etkilenmiştir. Sonuç olarak, gelişmekte olan ülkelerin katkısıyla küresel ekonominin 2011 yılında %3.8 oranında sınırlı bir büyüme kaydedeceği öngörülmektedir yılı, dünya ekonomisinde zorlu bir dönem oldu. Ekonominin belirleyici gücü ABD nin kredi notunun düşürülmesi, dünya ekonomisinin geneline yönelik kaygıları arttırırken, Avrupa da kriz başladı. Euro bölgesinde baş gösteren kamu borcu sorunları küresel ekonomiye damgasını vurdu. Özellikle Yunanistan ın başı çektiği sorun, riskten kaçınma eğilimlerini arttırdı ve gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışlarını hızlandırdı. Ülke Merkez Bankaları, bu durumu dengelemek ve büyümeyi desteklemek amacıyla para politikalarını revize etti; buna karşılık yılsonu enflasyon rakkamları hedeflerin üzerinde gerçekleşti. Finans sektörünün yanısıra, reel sektör de yaşanan krizden kaçınılmaz olarak etkilendi in en önemli sonuçlarından birisi de AB nin yeniden yapılanma zorunluluğunun ortaya çıkması idi yılında gelişmekte olan ülkeler %6.2, gelişmiş ülkeler ise %1.6 büyürken; Türkiye güçlü makroekonomik yapısı sayesinde olumlu ayrışmıştır. Türk ekonomisi 2011 yılında dünya çapında en yüksek performanslardan birini sergileyerek, güçlü yurtiçi talep sayesinde %8.5 oranında büyüdü. Ekonomimizdeki olumlu tablo dışarıdan da takdirle izleniyor. Standard and Poor s, ülkemizin yerel para cinsinden kredi notunu BBB ye yükseltti. Ekonomik istikrarda kat edilen gelişmelere rağmen notumuz, arzu ettiğimiz seviyeye yükselmiyor. Bu durumun başlıca nedenleri olarak, ekonomimizin en önemli iki yapısal sorunu olan enflasyon ve cari açık sıkıntısının devam etmesini gösterebiliriz de emtia ve kur baskısına karşı koyamayan enflasyon, yeniden iki haneli rakkamlara yükselirken, cari açığın gayrısafi yurtiçi hasılaya oranı %10 a ulaşmıştır. Ancak yüksek büyüme dış ticaret dengesinde bozulmaya yol açmıştır. Sayfa 14 / 53

15 İnşaat sektörü yarattığı katma değer, yüksek istihdam potansiyeli ve etkilediği sektörlerin çeşitliliği ile her zaman ekonominin itici güçlerinden biri olmuştur yılında inşaat sektörü ekonominin geneline oranla daha hızlı ve %11.2 büyümüştür. Son iki yılda gerçekleşen hızlı büyümenin ardından, 2012 de inşaat-gayrımenkul sektöründe %5-6 arasında daha ılımlı bir büyüme beklenmektedir yılında sektörde konut fiyatları ve kiraların ülke genelinde odukça sınırlı arttığı ve bu trendin 2012 yılında yeni hazırlanan Afet Yasası ve Mütekabiliyet Yasası ile yeni markalı konut arzının devam etmesi ve sektördeki canlılık ve gelişimin süreceği öngörülmektedir. Torunlar GYO, 2011 yılında milyon TL kesin satış geliri, 82.2 milyon TL vergi, faiz ve amortisman öncesi kar (VAFÖK) ve milyon TL net kar elde etti.. %99 dolulukla işlettiğimiz AVM lerde 2011 de birebirde kira geliri %21.8 artış gösterdi. Mart ayında Korupark Teras Rezidans ve de Mall of Istanbul önsatışlarına başladık. Bu projelere çok yoğun bir talep geldi ve beklentimizin üzerinde satış yaparak bu projelerde 2011 satış bütçesini aştık de Korupark ta 680 konuttan 218 i, Mall of Istanbul da ise satışa çıkan 1114 konuttan 540 ı ve 116 ofisten 40 adedi için ön satış sözleşmesi imzalandı ve önsatıştan milyon TL nakit girişi temin ettik. Korupark 1 ve 2. Etapta da 2011 sonuna kadar 64 konutun kesin satışını yaptık ve 25.3 milyon TL gelir elde ettik de Ankara nın en büyük AVM lerinden Ankamall un yönetim firması Alman ECE Projektmanagement G.m.b.H & CO. KG aracılığıyla, ECE European Prime Shopping Centre SCS SICAF SIF A, B ve C,, belli şartların sağlanması halinde, Şirketimizin %14.83 paya sahip olduğu iştiraki ve Ankamall AVM ile Crowne Plaza Oteli nin sahibi Yeni Gimat İşyerleri A.Ş. nin hisselerinin tamamını USD bedelle satın almak maksadıyla teklifte bulunmuştur. Şu anda Ece nin Yeni Gimat taki finansal özel inceleme süreci devam etmektedir. Bu dönemde şirketimiz arsa geliştirme fırsatlarını takip ederek Istanbul un Anadolu yakasında Maltepe ilçesinde m2 bir arsayı konut projesi geliştirmek amacıyla üçlü bir konsorsiyum içinde USD (KDV dahil) bedelle satın almıştır. Bu arsanın %50 si şirketimize ait olup, bin TL olarak portföyümüze dahil edilmiştir. Mecidiyeköy deki Ali Sami Yen Stadyum arsası üzerinde yapılacak karma kullanımlı projede yürütmeyi durdurma davası kaldırılarak projenin önünde herhangi bir hukuki engel kalmamıştır. Projeye 2012 yılı ilkbahar aylarında başlanması öngörülmektedir. Şirketimiz hisse performansını desteklemek ve küçük yatırımcımızı korumak için 30 milyon TL kaynak ayırarak hisse geri alım programını hayata geçirmiştir. Bu program kararlılıkla uygulanmaktadır. Kasım ayında Torun Tower projesinin inşaatına başlandı. Sayfa 15 / 53

16 Şirketimiz, yukarıdaki faaliyetlere ilave olarak, ticari gayrimenkul ağırlıklı olmak üzere yeni proje geliştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çerçevede, İstanbul ve gayrimenkul projeleri açısından ilgi çekici diğer şehirlerde rezidans, ofis binaları ve alışveriş merkezi gibi yatırım alternatiflerinin değerlendirilmesine devam edilmektedir. Küresel büyümenin yavaşladığı, enflasyon tehdidinin azaldığı, sistemik risklerin arttığı bir konjonktürden geçiyoruz. Avro bölgesi borç krizi kısa vadede dünya ekonomisi için tehdit oluşturmaya ve küresel risk iştahını baskılamaya devam edecek. Doların yükselmesi ve küresel büyümenin yavaşlaması kısa vadede gelişmekte olan ülke paralarını baskı altında tutmaya devam edecek. İşlerin kötüleşmesi orta vadede Avrupa nın mali birliğe yönelmesini ve Merkez Bankasının desteğini alarak borç krizine intizamlı bir çözüm bulunması ihtimalini artırıyor. Türkiye ekonomisi Avro bölgesinden gelen durgunluk tehdidi ve azalacak dış kaynak girişi nedeniyle 2012 yılında yavaşlayacak. Yüksek emtia fiyatları, kamu zamları, zayıf Türk lirası ve bozulmaya başlayan fiyatlama davranışları kısa vadede enflasyon konusunda iyimser olmamızı engelliyor. Türk lirasındaki değer kaybı ve enflasyonun yükselmeye devam etmesi Merkez Bankası nı 2012 yılının ilk yarısında da sıkılaştırıcı para politikası uygulamaya devam etmeye zorluyor. Kısa vadede dalgalanmalar yaşansa da ekonomi yönetiminin bozulan dengelerde intizamlı bir düzeltme sağlayacağına inanıyoruz. TORUNLAR GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aziz TORUN Sayfa 16 / 53

17 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 1. Ekonomik görünüm DÜNYA Dünya ekonomisinin 2010 yılında beklenenden çok daha iyi bir performans göstermesinin etkisiyle, küresel krizden çıkış yönünde yeşeren umutlar, 2011 yılının ikinci yarısından itibaren yerini yeni bir kriz ve/veya uzun süreli durgunluk endişesine bırakmıştır. Dünya ekonomisine ilişkin beklentilerin bozulmasının ardındaki en önemli etken, gelişmiş ülkelerdeki birikmiş sorunların köklü bir şekilde çözümüne yönelik adımların hala atılamamış olmasıdır. Avrupa da Yunanistan ın borç krizinin derinleşerek sürmesi, İspanya ve İtalya gibi ülkeleri de baskı altında tutarken, ekonomi politikalarının kamu açıklarını azaltmaya odaklanması ve tüketici güvenindeki zayıflık büyüme hızlarının düşmesine neden olmaktadır. Bu arada, bazı bankaların bilançolarında yüklü miktarda bulunan sorunlu ülkelere ait borç senetleri, Avrupa bankacılık sektörüne ilişkin endişeleri artırarak, bankaların sermayelerinin desteklenmeleri ihtiyacını ortaya çıkartmıştır. ABD de 2010 yılında kaydedilen %3 lük büyümeye rağmen, konut sektöründeki sorunların hala çözülememiş olması hanehalkı tüketiminin kriz öncesi düzeylerinin çok altında kalmasına neden olmaktadır. Ayrıca, ABD de iktidar ve muhalefet arasındaki derin görüş ayrılıkları, hükümetin istihdamı destekleyici politikalar uygulamasına olanak sağlamamaktadır. Japonya da Mart ayında meydana gelen deprem ve tsunami felaketleri ekonomiyi çok olumsuz etkilemiştir. Ancak, deprem sonrasındaki imar çalışmaları ve buna bağlı harcamaların etkisiyle, yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede toparlanma gözlenmeye başlamıştır. Buna rağmen, 2011 yılının tümüne bakıldığında Japon ekonomisinin küçüldüğü görülmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki zayıf ekonomik görünümün ve piyasalardaki risk iştahının düşüşüne bağlı olarak azalan yabancı sermaye akımlarının, 2011 in ikinci yarısında gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının yavaşlamasına neden olmuştur. Dünya ekonomik büyümesine ilişkin beklentilerdeki kötüleşmeye paralel olarak emtia fiyatlarında kaydedilen düşüşler, emtia ihracatçısı olan bazı ülkeleri olumsuz olarak etkilese de, daha önceki yıllarda olduğu gibi, gelişmekte olan ülkeler dünya ekonomik büyümesinin itici gücü olmayı 2011 yılında da sürdürmüşlerdir. Tablo 1 den de görülebileceği gibi, 2011 yılında dünya ekonomisi %3.8 büyümüştür. Bu rakam gelişmiş ülkeler için %1.6, gelişmekte olan ülkeler için ise %6.2 dir. Hiç şüphesiz, Çin ve Hindistan ekonomilerinin kaydettiği yüksek büyüme hızları, gelişmekte olan ülkelerin performansını yukarı çekerken, bu ülkelerin yanı sıra Rusya, Türkiye ve Endonezya gibi Sayfa 17 / 53

18 diğer büyük gelişmekte olan ülkelerde beklenen güçlü büyümenin de unutulmaması gerekmektedir. Tablo 1: Seçilmiş Ülkelerin Büyüme Oranları Büyüme Oranları (%) Tahmini DÜNYA Genel Gelişmiş Ülkeler ABD Euro Bölgesi Japonya Gelişmekte olan Ülkeler Çin Hindistan Brezilya Rusya Türkiye Kaynak: IMF, Ocak 2012 Dünya Ekonomik Görünümü Bu genel değerlendirme ışığında 2012 yılına bakıldığında, Dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durumun, kısa vadede önemli bir değişiklik göstermesinin beklenmediği gözlenmektedir. Buna göre, dünya ekonomisinin birinci gündem maddesi olan Yunanistan ın borç krizinin, bu ülkenin kontrolsüz bir şekilde iflas etmesine yol açmayacak şekilde çözüleceği görüşü ağırlık kazanmıştır. Buna paralel olarak, krizin İspanya ya da İtalya gibi büyük ülkelere sıçrama olasılığının da düşük olduğu düşünülmektedir. Sıkıntı içinde bulunan bankaların sermayelerini sağlıklı bir düzeye yükseltmeleri için, kamudan kaynak aktarımı da dahil her türlü çabanın gösterilmesi beklenmektedir. Tüm bu çabalar sonucunda, Avrupa daki sıkıntılı durumun daha derin bir krize dönüşmesinin engellenmesi söz konusu olacaktır. Ancak, Avrupa da hükümetlerin ve merkez bankalarının ekonominin içinde bulunduğu düşük büyüme ortamını canlandırabilecek silahlardan mahrum olmaları, Avrupa da krizden kaçınılabilse dahi, büyüme hızlarının çok düşük düzeylerde kalacağına işaret etmektedir. ABD de 2012 yılında yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesinde, Obama yönetiminin istihdamı artırıcı politikalar izlemek isteyeceği düşünülmektedir. Ancak, iktidar ve muhalefetin bütçe açığı, kamu borcu, istihdam ve büyüme gibi kilit konulardaki derin görüş ayrılıkları, ekonomik büyümeyi artıracak politikalar izlenmesine izin vermemektedir. Bu nedenle, ABD ekonomisinin 2012 yılında da zayıf bir büyüme performansı sergilemesi beklenmektedir. Depremin yaralarını sarmaya devam eden Japonya nın, 2011 deki küçülmenin ardından, imar çalışmalarına bağlı olarak, 2012 yılında tekrar büyümesi öngörülmektedir. Sayfa 18 / 53

19 2012 yılında, gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarında, gelişmiş ülkelere göre daha sınırlı da olsa, bir yavaşlama beklenmektedir. Bunun en önemli nedeni, gelişmiş ülkelerdeki zayıflığın ihracat olanaklarını kısıtlaması ve bu ülkelere yönelik uluslararası sermaye akımlarının azalacağı tahminidir. Ancak, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere göre en önemli avantajı, hükümetlerin ve merkez bankalarının gerektiğinde büyümeyi ve istihdamı destekleyecek olanaklara sahip olmalarıdır. Gelişmekte olan ülkelerin sahip olduğu bu politika esnekliğinin, bu ülkelerin kabul edilebilir büyüme oranlarına ulaşmasına izin vereceği düşünülmektedir. Dünya ekonomisinde beklenen yavaşlama, 2012 yılında dünya genelinde faiz oranlarının düşük düzeylerde kalacağına işaret etmektedir. Bugün itibariyle enflasyon, hemen hiçbir ülkenin birinci önceliği olarak gözükmemektedir. Bunun bir nedeni enflasyonun zaten düşük bir düzeyde olması ve artmasının beklenmemesi olsa da, belki de daha önemli nedeni, büyüme ve istihdamdaki zayıflığın politika yapıcılar için çok daha öncelikli bir sorun olmasıdır. Bu nedenle, ABD, Japonya ve Euro Bölgesi nde merkez bankalarının mevcut faiz oranlarını daha uzun bir süre koruyacakları ve faiz artırımından kaçınacakları düşünülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde 2011 in ikinci yarısında başlayan faiz indirimlerinin ise önümüzdeki dönemde devam etmesi beklenmektedir. Tablo 2 de IMF nin emtia fiyatlarına yönelik tahminleri verilmiştir. Dünya ekonomisine ilişkin beklentilerdeki bozulmaya paralel olarak 2011 in yaz aylarından itibaren emtia fiyatlarında gerileme kaydedilmiştir. IMF, gerek petrol, gerekse metal fiyatlarının 2012 yılında, ortalama bazda 2011 in altında kalacağını tahmin etmektedir. IMF e göre 2011 in son çeyreğinde ortalama 103.2$ olması beklenen petrol fiyatları, 2012 yılında yılında varil başına ortalama 100.0$ a gerileyecektir. Tablo 2: IMF nin Emtia Fiyatlarıyla ilgili Tahmini Emtia Fiyatları (% Artış, $) Tahmini Ham Petrol (Varil Ort.) Metal Fiyatları (İhr. Ağır. Ort.) Kaynak: IMF, Ocak 2012 Dünya Ekonomik Görünümü Dünya ekonomisiyle ilgili görünümü toparlamak gerekirse, Avrupa daki kamu borcu ve bankacılık sektörü sorunlarının kontrollü bir şekilde çözüleceği ve 2012 nin ikinci yarısında daha belirgin olmak üzere, risk alma iştahının kademeli bir şekilde yükseleceği tahmin edilmektedir yılında büyümenin bu seneye göre önemli ölçüde yavaşlayacağı, ancak devam eden ülke riski ve bankacılık sektöründeki zayıflıklarla ilgili endişelere rağmen, ikinci bir dip olasılığının düşük olduğu düşünülmektedir. Enflasyon 2012 yılında da gündemde önemli bir rol oynamazken, gelişmiş ülkelerde faizlerin 2012 de de çok düşük düzeylerde kalacağı ve parasal genişleme politikalarının büyük ölçüde korunacağı tahmin edilmektedir. Sayfa 19 / 53

20 TÜRKİYE Türkiye ekonomisinin performansı 2011 yılının ilk yarısıyla ikinci yarısında birbirinden büyük ölçüde farklı bir görünüm sergilemektedir yılının tümü ve 2011 in ilk yarısında dünya ekonomisine ilişkin daha olumlu beklentiler ve artan risk iştahı, Türkiye de de beklentilerin oldukça hızlı bir şekilde toparlanmasına yol açmıştır. Artan tüketici ve yatırımcı güveni, tarihi düşük düzeylerdeki faiz oranları, bankaların kredi verme iştahı, devam eden yabancı sermaye girişleri, düşük kurların yarattığı ucuz ithalat olanakları ve iyi bir tarım sezonu gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle, 2011 in ilk yarısında büyüme %10.2 ye ulaşmıştır. Ekonomideki büyüme büyük ölçüde iç talepteki artışla gerçekleşirken, ithalat artışının ihracattaki büyümenin çok üzerinde gerçekleşmesi ve artan petrol ve emtia fiyatları cari işlemler açığında çok hızlı bir genişlemeye neden olmuştur. Hızlı kredi genişlemesi ve iç talebin dış talepten daha canlı olmasının etkisiyle genişleyen cari işlemler açığından rahatsızlık duyan Merkez Bankası, 2010 sonundan itibaren önceliğini finansal piyasalardaki istikrarı güçlendirmeye vermiştir. Bu çerçevede, Türkiye ye yönelik kısa vadeli ve spekülatif yapıdaki yabancı sermaye akımlarının caydırılması amacıyla politika faizini indiren Merkez Bankası, kredi genişlemesini yavaşlatmak için de munzam karşılık oranlarını artırmanın da dahil olduğu bir dizi makro ihtiyati önlemi devreye sokmuştur. Merkez Bankası nın aldığı önlemlerin daha net bir şekilde hissedilmeye başlandığı 2011 in yaz aylarında, Avrupa kaynaklı endişelerin yoğunlaşmasıyla, hem dünyada hem de Türkiye de makroekonomik ortamda bozulma başlamıştır. Türkiye de Merkez Bankası, Temmuz sonundan itibaren Avrupa kaynaklı risklere dikkati çekerek, önceliğini ekonomiyi soğutmaktan, Avrupa daki olası bir krizin Türkiye ye olumsuz etkilerini sınırlamaya vermiştir. Bu çerçevede, Merkez Bankası nın 2011 in ilk yarısında izlediği daraltıcı yöndeki para politikası çerçevesi, yerini Ağustos tan itibaren büyümeyi ve istihdamı gözeten daha destekleyici bir çerçeveye bırakmıştır. Nitekim Ağustos ayından itibaren gerek Merkez Bankası nın faiz indirimi ve alışılmışın dışındaki para politikalarının yarattığı belirsizliğin, gerekse Avrupa dan gelen kötü haberlerin risk iştahını düşürmesinin etkisiyle, TL hızla değer kaybetmiş ve Eylül sonunda döviz sepeti karşısında tarihi en düşük düzeylerine gerilemiştir. Aynı dönemde tüketici ve yatırımcı güvenindeki bozulma, iç talebin büyüme hızında sınırlı da olsa bir yavaşlamaya yol açarken, TL deki hızlı değer kaybının ithal mal fiyatlarını artırmasıyla hem enflasyon yükselmiş, hem de tüketim ve yatırım talebinde gerileme gözlenmiştir. Buna bağlı olarak sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranlarında düşüşler kaydedilmiştir. Türkiye ekonomisi gerek dış ticaret kanalıyla, gerekse de sermaye hareketleri kanalıyla dünya ekonomisine önemli ölçüde entegre olmuştur. Bu çerçevede, 2012 yılında dünya ekonomik büyümesinde bu seneye göre beklenen yavaşlama göz önüne alındığında, 2012 de dış ticaret kanalının büyümeye vereceği desteğin 2011 le kıyaslandığında daha sınırlı olacağı düşünülmektedir. Ancak, 2012 de TL deki zayıflık, emtia ve petrol fiyatlarında beklenen sınırlı düşüşler ve 2011 e kıyasla daha zayıf iç talebin ithalat artışını büyük ölçüde sınırlayacağı tahmin edilmekte, bunun da negatif net ihracatın büyüme üzerindeki olumsuz etkisini azaltacağı düşünülmektedir. Sayfa 20 / 53