Bunun üzerine genç olan biteni anlattı.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bunun üzerine genç olan biteni anlattı."

Transkript

1 Manevi buhrandan Hakk ın urhan ına Hz. Ömer (r.a) zamanında ibadete çok düşkün, mescitten ayrılmayan bir genç vardı. Hz. Ömer onu çok severdi. Gencin bir de yaşlı babası vardı, her akşam yatsı namazını kıldıktan sonra babasının yanına giderdi. Yolu üzerinde evli bir kadın ona tutulmuştu. u kadın her gece gencin yolunu bekler, ona takılırdı. Yine bir gece genç oradan geçerken, kadın onu baştan çıkarmak için hayli uğraştı. Sonunda genç nefsine hâkim olamayarak arkasından gitti. Ancak kapıdan içeri girerken Allah ın azabını hatırlayıp ayıldı. Peşinden: Allah tan korkan takva sahipleri, şeytan tarafından bir vesveseyle karşılaşınca Allah ı hatırlayıp hemen gerçeği görürler (A raf 201) mealindeki ayet-i kerime diline geliverdi. O anda bayılıp yere düştü. unun üzerine genç olan biteni anlattı. abası: - Oğlum sen hangi ayeti okumuştun, diye sordu. Genç ayeti tekrar okuyunca bir daha bayıldı. Fakat bu sefer ayılamadı. Ruhunu teslim etmişti. Aynı gece onu defnettiler. Sabah olunca hadiseyi Hz. Ömer (r.a) a haber verdiler. O da gencin babasına gelip taziyede bulunduktan sonra, kendisinin niçin cenazeye çağrılmadığını sordu. aba cevap verdi: - Ey müminlerin emiri! Vakit gece idi, sizi rahatsız etmek istemedik. - Öyleyse gelin, birlikte mezarına gidelim. Kadın hizmetçisini çağırıp birlikte onu yerden kaldırdılar. abasının kapısına kadar götürüp oturttuktan sonra kapıyı çaldılar. Gencin babası kapıyı açınca baygın oğlunu gördü. Elbirliği ile onu içeri aldılar. Gece yarısına doğru genç ayıldı. abası sordu: - Oğlum neyin var, ne oldu sana? - ir şey yok baba, hayırdır. - Allah için bana doğruyu söyle! irlikte mezara gittiler. Hz. Ömer (r.a) seslendi: - Ey falan! Ve limen hâfe mekâme Rabbihi cennetân. ( Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimseye iki cennet vardır. ) (Rahman Suresi, 46) Ve cevap geldi: - Ya Ömer! Rabbim bana cennette o ikisini de verdi.(ibn Asâkir : Tarîhu Medîneti Dımaşk, 45/450)

2 İçindekiler AYLIK İLİM KÜLTÜR DERGİSİ Yıl: 9 Sayı: SAHİİ urhan asın Yayın Eğitim ve Tur. Ltd. Şti. SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Serdar TAŞAR YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. İbrahim AYRAKTAR Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Yard. Doç. H. Murat KUMASAR YAYIN KURULU Yusuf ELİOL Ramazan ÇAKIR Aydın AŞAR Salih AYDIN Musa KARACA GRAFİK TASARIM urhan Ajans DAĞITIM ORGANİZASYONU Asım AYDOĞDU Gsm: Fiyatı Tek Sayı: 6 TL 1 Yıllık (12 Sayı) Abone: 72 TL Yurtdışı 1 Yıllık Abone: 75 Euro Abonelik İçin Hesap Numaraları Posta Çeki No: Türkiye Finans Sultanbeyli Şubesi urhan asın Yay.Eğt.Tur.Ltd.Şti. Müşteri No: IAN:TR Ziraat ankası Sultanbeyli Şubesi Hesap No: IAN:TR YAYIN VE İLETİŞİM ADRESİ Mehmet Akif Mah. Kuran Kursu Cad.No: 87 Sultanbeyli / İST. Tel: +9 (0216) Faks: +9 (0216) İNTERNET ADRESİ burhandergisi@hotmail.com ASKI Milsan A.Ş YAYIN TÜRÜ Aylık Süreli Yayın Gönderilen yazılarda editör ve yayın kurulu değişiklik yapabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez. Yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Allah ı Zikretmek En üyük İbâdettir 4 Allah ı Çokça Zikredin 7 En güçlü silah: Zikir! 8 Ebedi ve Edeb-i Muhabbet 11 Ruhun Gıdası 14 Arzularsın (Şiir) 17 Kalpler Niçin Mühürlenir? 18 Allah ın Rızası En üyüktür 20 İslamî İlimlerin Varlık Sebebi 28 Kader e İman Etmemek Küfürdür 2 35 Asım Yekeler: İnsanların özel günlerinde. bulunmak, insanların gönlünü fethetmek. için çok önemlidir. 40 Hacı Şaban Efendi Hz. (II) 44 Geç Kalınmış Yolculuk 2 49 Din Samimi Olmaktır 50 Kömür Karası Duygular 53 İlahiyat Fakültelerinde Din Alimi Yerine. Din Tenkitçisi Yetişiyor 56 Merhametli Yiğitler - Hayâlı Kadınlar 60 Peygamberi Cenneti,. Allah ı Cehennemiyle mi Anlatıyoruz? 62 İki Kabrin Arasındasın;. Artık Sen ilirsin! 66 İznik Ayasofya Camii nde 68 urhan Çocuk 71 Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Elif ALACA Nureddin YILDIZ Emre TOPOĞLU Prof. Dr. Ali AKPINAR Niyazi Mısrî Yrd. Doç. Dr. İsmail ALTUN Ahmet YAŞAR Yard. Doç. Dr. Ebubekir SİFİL Hüseyin AVNİ Röportaj Halit EŞKAN Ubeyd ZELİL Yrd. Doç. Dr. Mustafa KARAACAK Hasan AŞAR Yusuf KARAGÖZOĞLU Abdullah ÇAKIR M.Emin KARAACAK Fuat TÜRKER Aydın AŞAR Musa KARACA Yayınlanan reklamlardaki ürün ve hizmetlerin sorumluluğu reklam verene aittir.

3 4 Allah ı Zikretmek En üyük İbâdettir Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN 28 İslamî İlimlerin Varlık Sebebi Yard. Doç. Dr. Ebubekir SİFİL 56 İlahiyat Fakültelerinde Din Alimi Yerine Din Tenkitçisi Yetişiyor Yusuf KARAGÖZOĞLU 68 İznik Ayasofya Camii nde Aydın AŞAR

4 Allah ı Zikretmek En üyük İbâdettir Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN unun üzerine Allah ın Rasûlü şöyle buyurdu: en size inanmadığım için yemin vermiş değilim. Fakat bana Cebrâil gelerek Allah Teâlâ nın meleklere sizinle iftihar ettiğini haber verdi de onun için böyle söyledim Tırnak içerisinde başlığa aldığım ve büyük harflerle yazdığım cümle, Kur ân-ı Kerim den bir âyetin bir bölümünün meâlidir. Âyetin tamamının meâli şöyledir: Rasûlüm Ya Muhammed!) Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah ı zikretmek elbette (ibâdetlerin) en büyüğüdür. Allah, yaptıklarınızı bilir. (el-ankebût sûresi, 29/ 45) Yüce Allah, bu âyet-i kerîmede günaha götüren isteklerin baskısından kurtulmanın ve ruh yüceliğine erişmenin en sağlam yolunu göstermektedir. Şüphesiz bu en geniş mânada Allah ı zikretmek tir. Kur ân okumak ve namaz, bunun en başta gelen şekilleridir. Gerçekten mânasını düşünerek okunan Kur ân, kişiyi ulvî bir âleme götürür. Hakkı verilerek kılınan namaz da, ruhu ulvîleştireceği ve mutlaka kötülükten alıkoyacağı, bu âyette ve birçok hadiste ısrarla belirtilmektedir. İyiliğe sevketmeyen, kötülüklerden alıkoymayan bir namaz ise, İslâm büyükleri tarafından sırtta taşınan bir vebal olarak nitelendirilmiştir. Zikir, Allah ı anmak demektir. Müslümana Yüce Allah ı hatırlatan her şey zikirdir ve dolayısıyla ibâdet- 4

5 tir. Yukarıdaki âyet meâlinden öğrendiğimiz kadarıyla en büyük zikir de Kur ân okumak ve namaz kılmaktır. Kur ân-ı Kerîm de zikirle alakalı olan âyetlerden birkaçını meâli şöyledir: Siz beni (ibâdetle) anın ki, ben de sizi anayım. ir de bana şükredin, sakın bana nankörlük etmeyin! (el-akara sûresi, 2/152) Sabah-akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini zikret! Sakın gâfillerden olma! (el-a râf sûresi, 7/205) Ey îmân edenler! Allah ı çok zikredin. Sabah-akşam O nu tesbih edin! (el-ahzâb sûresi, 33/41-42) Hz. Peygamber efendimiz, Kur ân okumanın ve namaz kılmanın dışında günün belli saatlerinde Rabbini zikrederek O nunla baş başa kalırdı. Özellikle de âyette emredildiği gibi sabah akşam Rabbini zikrederdi. Câbir b. Semûre den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar oturur ve Allah ı zikrederdi. O nun namaz dışındaki zikri, Kur ân-ı Kerîm okumak ve tesbihattan ibaretti. Hz. Âişe radıyallahu anhâ dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.), her hece yatmadan önce Secde ve Mülk sûrelerini okurdu. Yolculuk sırasında bile bunu ihmal etmezdi. (Tirmizî, Fezâilü l- Kur ân, 91) Abdullah b.mes ud (r.a.) dan: Cenaze kabre konduğu zaman, azab melekleri ölünün ayak taraflarından gelmek isteyince ayaklar: uradan gelemezsiniz, çünkü sahibim Mülk sûresini okurdu. derler. Melekler göğüs tarafından gelmek isteyince, göğüs veya karın: uradan gelemezsiniz, çünkü sahibim Mülk sûresini okurdu. derler. u defa melekler baş tarafından gelmek isterler, fakat baş: uradan gelemezsiniz, çünkü sahibim Mülk sûresini okurdu. der. İşte böylece Mülk sûresi, kabir azabına mani olur. Mülk sûresi, Tevrat ta da vardı. Geceleri Mülk sûresini okuyanlar, büyük servete kavuşurlar ve çok güzel bir amel işlemiş olurlar. (Nesâî, Müstedrek) Hz. Sevban (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bir yolculuğa çıkmıştık. ir ara muhâcirler şöyle dediler: Altın ve gümüş hakkında âyetler indirildi. u durumda hangi malın daha hayırlı olduğunu bilmek isteriz. unun üzerine Hz. Ömer İsterseniz Rasûlullah (s.a.v.) a sorayım. dedi. Hep birden İyi olur. dedik. Hz. Ömer de devesini Hz. Peygamber e doğru sürdü. en de devemi peşinden sürdüm. Hz. Ömer, Hz. Peygamber in yanına varınca şöyle dedi: Ey Allah ın elçisi! Muhâcirler, altın ve gümüş hakkında inen âyetlerden sonra, hangi malın daha hayırlı olduğunu bilmek istiyoruz, diyorlar. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Allah ı zikreden bir dile, şükreden bir kalbe ve imanınızda size yardımcı olacak mümin bir hanıma sahip olun. (Tirmizî, İbn Mâce) Hz. Ömer den: Geceleri akara, Âli İmran ve Nisâ sûrelerini okuyanlar büyük servete kavuşurlar ve çok güzel bir amel işlemiş olurlar. (Ebû Dâvûd) Ebû Mûsâ el-eş arî radıyallahu anh den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir. (uhârî, Deavât 6) Müslim ise bu hadisi şöyle rivayet etmiştir: İçinde Allah ın anıldığı ev ile Allah ın anılmadığı evin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir. (Müslim, Müsâfirîn 211) Ebû Hüreyre radıyallahu anh den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Allah Teâlâ nın yollarda dolaşıp zikredenleri tespit eden melekleri vardır. unlar Cenâb-ı Hakk ı zikreden bir topluluğa rastladıkları zaman birbirlerine Gelin! Aradıklarınız burada! diye seslenirler ve o zikredenleri 5

6 dünya semâsına varıncaya kadar kanatlarıyla çevirip kuşatırlar. unun üzerine Allah Teâlâ, meleklerden daha iyi bildiği halde yine de onlara: Kullarım ne diyor? diye sorar. Melekler: Sübhânallah diyerek seni ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ediyorlar, Allâhü ekber diye tekbir getiriyorlar, sana hamdediyorlar ve senin yüceliğini dile getiriyorlar. derler. Konuşma şöyle devam eder: Peki onlar beni gördüler mi ki? Hayır, vallahi seni görmediler. gelip oturmuştu, deyince Allah Teâlâ şöyle buyurur: eni görselerdi ne yaparlardı? Şayet seni görselerdi sana daha çok ibadet ederler, şânını daha fazla yüceltirler, ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan seni daha çok tenzih ederlerdi. Kullarım benden ne istiyorlar? Cennet istiyorlar. Cenneti görmüşler mi? - Hayır, yâ Rabbi! Vallahi onlar cenneti görmediler. Ya cenneti görseler ne yaparlardı? Şayet cenneti görselerdi onu büyük bir iştiyakla isterlerdi, onu elde etmek için büyük gayret sarfederlerdi. Peki cehennemi gördüler mi? Hayır, vallahi onlar cehennemi görmediler. unlar Allah a neden sığınıyorlar? Cehennemden sığınıyorlar. Ya görseler ne yaparlardı? Şayet cehennemi görselerdi ondan daha çok kaçarlar, ondan pek fazla korkarlardı. unun üzerine Allah Teâlâ meleklerine: Sizi şahit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım buyurur. Meleklerden biri: Onların arasında bulunan falan kimse esasen onlardan değildir. O buraya bir iş için Orada oturanlar öyle iyi kimselerdir ki, onların arasında bulunan kötü olmaz. (uhârî, Deavât 66. Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, , Ebû Saîd el-hudrî radıyallahu anh şöyle dedi: Muâviye radıyallahu anh mescidde halka halinde oturan bir cemaatin yanına geldi ve: urada niçin böyle toplandınız? diye sordu. Allah ı zikretmek için toplandık. diye cevap verdiler. O tekrar: Allah aşkına doğru söyleyin. Siz buraya sadece Allah ı zikretmek için mi oturdunuz? diye sordu. Evet, sadece bu maksatla oturduk, dediler. unun üzerine Hz. Muâviye: en sizin sözünüze inanmadığım için yemin vermiş değilim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem e benim kadar yakın olup da benden daha az hadis rivayet eden yoktur. ir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir ilim halkasında oturan sahâbîlerinin yanına geldi de onlara: urada niçin oturuyorsunuz? diye sordu. ize İslâmiyet i nasip ederek büyük bir lütufta bulunması sebebiyle Allah ı zikretmek ve ona hamdetmek için oturuyoruz, diye cevap verdiler. Rasûl-i Ekrem: Gerçekten siz buraya sadece Allah ı zikretmek için mi oturdunuz? diye sordu. Evet, vallahi sadece bu maksatla oturduk, dediler. unun üzerine Allah ın Rasûlü şöyle buyurdu: - en size inanmadığım için yemin vermiş değilim. Fakat bana Cebrâil gelerek Allah Teâlâ nın meleklere sizinle iftihar ettiğini haber verdi de onun için böyle söyledim buyurdu. (Müslim, Zikir 40. Ayrıca bk. Nesâî, Kudât 37) 6

7 Allah ı Çokça Zikredin Elif ALACA Allah ı çokça zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz. (Cuma Suresi, 10) Mümin, varlığını ve hayatını Rabbine adar. eklentisi sadece O nun rızasına, rahmetine ve cennetine kavuşmaktır. Dünya hayatında yine Rabbi için sabreder, O na güvenip dayanır. ilir ki; gökten yere her işi düzenleyip kontrolü altında tutan, gizlinin gizlisini ve içindekini görüp bilen Yüce Allah tır. Her işinde, izlediği her görüntüde Allah ın üstün aklını, hayranlık uyandıran benzersiz yaratma sanatını ve sonsuz gücünü görüp, üzerinde derin düşünür. İnsan için tüm bunları görebilmek, tefekkür etmek, dile getirmek de büyük bir nimet ve ibadettir. Allah ı anmak, insanı tüm kötülüklerden arındıran, kalbe güven duygusu ve huzur indiren, ebedî hayatta da Allah ın dilemesiyle-insanın kurtuluşa ulaşmasına vesile olacak olan en önemli yollardan biridir. Çünkü;... Allah ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür... (Ankebut Suresi, 45) İnsanı, Allah la dost kılacak önemli ibadettir Allah ı zikretmek. Allah ın nimetini ve rahmetini hatırlayıp O na yöneldikçe, sürekli ibadet durumunda olur, Allah a daha yakınlaşırız. Olaylar karşısında paniğe kapılmaz, öfkelenmez, üzülmeyiz. O ndan gelen her şeyi sabırla ve nezaketle karşılarız. Gafillerden olmamak için Kur an ın, Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma. (Araf Suresi, 205) emrine itaat ederiz. Yapılan her işin hikmeti, onun, Allah rızası amaçlanarak yapılması iledir. Müminler bu ahlâkı korumaya çalışırlar. (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten tutkuya kaptırıp alıkoymaz (Nur Suresi, 37) İnsan, hayat boyunca mutluluğu yakalamak amacıyla birçok yönteme başvurur. Tatil yapar, eğlenir, arkadaşlarıyla buluşur, güzel mekânlarda lezzetli yemekler tadar. Kendisini bunlarla oyalar ama huzur ve mutluluğa kavuşamaz. Dünyevî, nefsanî yollar insanı suni mutluluklara götürür. O mutluluk da geçicidir, sonludur; insan ruhu bundan lezzet almaz aksine daralır. Ruh ancak Allah aşkıyla can bulur. O zaman beden de canlanır, dirilir. İnsanın Kur an dışı davranışlarının altındaki sebep, Allah ı zikretmede gösterdiği gevşekliktir. Allah ın emirlerine karşı titiz olmayan kişi, zaman zaman öyle hatalar yapar ki, bir süre sonra kendisi bile nasıl yaptığına hayret eder. u olmadık hatalar, kişinin o an Allah ı unuttuğunun işaretleridir. Allah ı anma konusundaki gafletin boyutları, iman için büyük tehlikedir. Kendileri Allah ı unutmuş, böylece O da onlara kendi nefislerini unutturmuş olanlar gibi olmayın. İşte onlar, fasık olanların ta kendileridir. (Haşr Suresi, 19) Kulluğunun bilincinde olan insanın zikri de gönüldendir, derindir. Allah ı sürekli hatırında tutmak, O nun ayetlerini tefekkür etmek insanın aklını ve şuurunu açık tutar. Allah ı anmadığımız an zayıf düşeriz. O nu anmak kalbimize hoş gelir, ruhumuzu açar. Allah ın zikri insanın beyin hücrelerine işler; huzur ve bereket gelir. Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana lâyık ibadet etmek için bana yardım eyle! (Ebû Dâvûd, Vitir 26-Nesâî, Sehv 60) 7

8 Nureddin YILDIZ En güçlü silah: Zikir! Yatmadan önce ayetelkürsi ve muavvizeteyn okunmalıdır. u okumaları da tam bir iman ve ihlâs ile yapmalıyız ki bereketi hâsıl olsun. Vesvesenin en belirgin alanı ve iman açısından en tehlikelisi Allah Teâlâ hakkında olan vesvesedir. Kimi zaman tefekkür kılığında, kimi zaman hakikati araştırma adı altında farklı sorularla Allah Teâlâ nın zatını, insan beyni ile şekillendirmekten O nun emirlerini ve yasaklarını irdelemeye kadar bir yığın sorular etrafında bocalamanın adı tam anlamı ile vesvesedir. Sonunda bu vesvese, imandan ve iman davasından şüphe etmeye, dinin içeriğini sorgulamaya, Allah ın vaadi olan cennet ve cehennemi tartışmaya kadar ulaşabilir. Ancak bu noktadaki vesveseye karşı mü minin tam bir teslimiyetle Rabbine sığınıp, şüphe kapılarını Şeytan ın yüzüne kapatması tam bir cihaddır. öyle psikolojik bir savaşta Şeytan ı yenmesidir. Vesvesenin tehlike olduğu ikinci alan ise ibadetlerdir. Taharet, abdest, namaz en çok vesveseye düşülen alanlardır. aşka bir açıdan da vesvesenin göz- 8

9 le en rahat izlenebilecek bölümü bu bölümdür. Çünkü Şeytan için önemli olan, kulun Rabb inden uzak kalmasıdır. Eğer bu uzak kalma, imandaki bir şüphe ile sağlanmış ise maksat hâsıl olmuştur. İmanda bir şüphe oluşmadı ise imanın bir eseri olarak yerine getirilen abdestte, namazda veya benzeri bir yerde oluşmasında da Şeytan açısından kazanç vardır. Mü min ziyanda olsun da nasıl olursa olsun! Temizlikte titizlik ve daha temiz olmak, namazda kusur yapmamak gibi aslında güzel olan gerekçeler sadece bir pusu olabilir. u tip gerekçeler yerine fıkha uygun, hadise-ayete uygun gibi prensiplerin sahibi olmak gerekmektedir. Fıkıh esas alındıktan sonra gerisine aşırılık olarak bakabiliriz. u da iyi bir ilmihal bilgisinin ne kadar gerekli olduğunu anlatır. Vesvesenin en yaygın olduğu üçüncü alan masiyetlerdir. Salih düşünceler ve amellerle dolu olmayan beyinleri haramlara yönlendirinceye kadar vesvese devam edebilir. Gelecek endişesi, menfaat kaybı gibi tehditler vesvese ile beyne sokulur. Önce basit kuruntular olarak girer ardından da gece gündüzün yekûnunu dolduran düşüncelere dönüşür. Dördüncü alan unutturmadır. Sürekli zihinde tutulması gereken şeyleri en kritik anlarda unutturarak İslamî ve insanî görevlerimizde ihmalkârlığın nedeni olur. Ümmetin büyüklerine büyüklerine ve ve değerlerine karşı hafife almalar, tehlikeli bir başlangıç olabilir! aşta Allah ın Resûlü aleyhisselam olmak üzere, ashabı kiram, onların ardından gelen hayırlı nesil ve mü minlerin gözünde asırlardan beri örnek şahsiyetler olarak bilinen isimler saygınlıklarını yitirmemelidirler. Onların yıpranması, önden gidenlerin kaydığı buzlu bir zeminden gitmek gibi olur. Şeytan şahsiyetler üzerinde bir vesvese üretebilir. Mukaddesat olarak bilinen kavramlar da sulandırılmamalıdır. Kavram olarak sulanmış bir amelin ihlasla eda edilmesi artık zor gerçekleşebilir. Vesvese asla basit değildir! Onurlu bir hayat ve akıbeti cennet bir ölüm uman insan için vesvese hedeften kaymadır. Çünkü vesvese: Allah a itaat yerine Şeytan a itaattir. En değerli varlık olan vakti israftır. İbadette eksikliktir. Sünnete aykırılıktır. Su ve benzeri değerlerin israfıdır. İnsan onurunun zedelenmesi, cemaat ve kardeş ortamından dışlanmadır. Elbette çaremiz var! Çareye muhtaç olmadan önce vesvesenin oluşmaması için gayret etmeliyiz. Vesvesenin kaynağını tanımalıyız. Şeytanla mücadelemizin derinliklerini, onun en eski ve en güçlü düşmanımız olduğunu bilmeliyiz. ir anlamda vesvese ile mücadele Şeytanla olan mücadele olarak görülmelidir. Şeytanın vesvesesine en uygun tiplerin zayıf iradeliler olduğunu hiç unutmamak gerekir. İstikrarlı düşünememek ve zafiyete teslim olmak, onu kabullenmek iradesizliğin nedenlerindendir. Ümmeti Muhammed den olmak gibi bir meziyete sahip insanın ufkunda gökler ve feza küçücüktür. Derin düşünceler ve yoğunluğu bitmez çalışmalardan Vesvesenin yoğunlaştığı zamanlarda istiazeyi tekrar edip sol tarafına üç defa tu, tu, tu! yapmak, Peygamber aleyhisselam efendimizin öğrettiği bir sünnettir. Allah ın izni ile de güzel bir çaredir. 9

10 Her sabah en az on defa la ilahe illallahu vahdehu la şerike lehu lehulmulkü ve lehul hamdü ve huve ala külli şeyin kadir denmelidir. vesveseye vakit kalmamalıdır. Keyfinden taviz vermeyen, zevklerini adeta putlaştıran, dediğini ikiletmemeyi prensip edinenler genelde vesveseye daha yakın dururlar. Vesveseye yakalanan şüpheye değer vermemelidir. Yalnızlık tehlikelidir: İnsan yalnızlığı, düşünce yalnızlığı, çevre yalnızlığı tehlikedir. Salihlerle beraber olmak, zikir ve ilim meclislerinde bulunmak, muhakkak camide cemaatle namaza önem vermek güçlü bir silahtır. oş vakit ve boş yer vesvesenin kuluçkası olabilir. Geniş bir düşünce ağı kurmalıyız: Nefsimizin kusurları, çevremizde olup bitenler, ümmet olarak içinde bulunduğumuz hal, iman davamıza katkımız gibi durumları tefekkür etmeliyiz. Küçük ve bireysel işlerde eriyip gitmeyi engelleyecek büyük düşünceler şarttır. Kısır bir döngü içerisinde kalan, evinden işine işinden evine tarzında ifade edilebilecek basit düşünceli hayatlar, doğal bir sonuç olarak değersiz şeyleri tekrarlayıp büyütmeye mahkûm insanların hayatıdır. Allah ın razı olacağı ve kullarının hayır duasına vesile olacak işler bulup üretmeliyiz. Hayırlara koşuşturan, kendisini insanların hizmetinde efendileştirenlerden olmalıyız. Vesvesenin Şeytan dan olduğu bir gerçektir. Ne var ki, Şeytan ın kendisine maşa olarak kullandığı insanları da vesvesenin bir nedeni olarak bilmeli ve ona göre tedbir almalıyız. Şeytan a savaş açtıktan sonra ona neredeyse rahmet okutturacak odaklarla beraber olmak veya onların yörüngesinde olmak tehlikedir. Vesvesenin yoğunlaştığı zamanlarda istiazeyi tekrar edip sol tarafına üç defa tu, tu, tu! yapmak, Peygamber aleyhisselam efendimizin öğrettiği bir sünnettir. Allah ın izni ile de güzel bir çaredir. u mücadelede dua ve zikir en güçlü silahımızdır. Her sabah en az on defa la ilahe illallahu vahdehu la şerike lehu lehulmulkü ve lehul hamdü ve huve ala külli şeyin kadir denmelidir. Yatmadan önce ayetelkürsi ve muavvizeteyn okunmalıdır. u okumaları da tam bir iman ve ihlâs ile yapmalıyız ki bereketi hâsıl olsun. elirli ayet ve zikirlerden bir vird edinip onu hiç ihmal etmeden istikrarlı bir şekilde sürdürmeliyiz. 10

11 Ebedi ve Edeb-i Muhabbet Emre TOPOĞLU il ki, içi ilâhî aşk ve muhabbetle dolu olmayan insan ne kadar zavallıdır; belki de hayvandan daha aşağıdır. Zira Ashab-ı Kehf in köpeği dahî aşk ehlini aradı, buldu. Rûhânî bir safâya erişti ve o has kullarda fânî olarak cenneti kazandı. Muhabbetsiz bir muhakemenin bir anlamı yoktur. Evet, muhabbetsiz olmaz. Ancak muhakemeden yoksun bir muhabbet de müridi edep dışına itebilir. demişti bir büyüğümüz. O zamana kadar hiç düşünmediğim bir gerçek ile karşı karşıya kaldığımı hissettim. Hani çok bilinen bir reklam repliği vardır ya, işte aynen onun gibi bir şey; kontrolsüz güç, güç değildir! İşte bu bağlamda, müridin mürşidine, hak dostlarına olan muhabbeti, onun tasavvufi anlamda tekamülünü sağlamaya elbette yardımcı olacaktır. Ancak muhabbet noktasında da muhakemenin diri olması gerektir. Yoksa tüm akli melekelerden yoksun bir muhabbet, sarhoşun sağa sola yalpaladığı gibi istikamet üzerinde istikrar ile kalınmasını bertaraf edebilir. Şu muhavere aşıklar arasındaki mertebe farklılığına işarettir; İlahî aşk mensuplarından Yahya b. Muaz, ayezid-i istami ye şöyle der: Muhabbet kadehinden o kadar içtim ki, sonunda mestoldum. ayezid, şu anlamlı cevabı verir: Muhabbet şarabını 11

12 Hak dostları, içinde bulundukları her muhit için rahmet ve bereket vesîlesidirler. Toplumun bütün kesimlerine rahmet saçan bir şefkat ve muhabbet menbaıdırlar. kase kase içtim. Lakin ne şarap bitti, ne de benim hararetim geçti. (Tahiru l-mevlevi, 1, 72) Elbette yukarıda belirttiğimiz ifadelerden muhabbetin sakıncalı olduğu gibi bir çıkarım, oldukça yanlış bir algılama olacaktır. Zira Hak dostlarına olan muhabbet, ilahi muhabbete vesile olacak bir yoldur. u hususu Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi şöyle ifade etmektedirler; Peygamber vârisi Hak dostları, nebevî irşad ve davranış mükemmelliğinin zamanlara yayılmış zirveleridir. Yani onlar, Hazret-i Peygamber i ve ashâbını görme şerefine nâil olamayanlar için, örnek alınacak yüksek şahsiyetlerdir. Onların, rahmet lisânıyla gönülleri ihyâ eden irşad ve nasîhatleri de, esâsen nebevî menbâdan süzülüp gelen rûhâniyet şebnemleri mâhiyetindedir. Hak dostları, içinde bulundukları her muhit için rahmet ve bereket vesîlesidirler. Toplumun bütün kesimlerine rahmet saçan bir şefkat ve muhabbet menbaıdırlar. Gönülleri bütün mahlûkâtı kucaklayan bir dergâhtır. Toplum için sanki bir mânevî rehabilite mezkezidir. Ayrıca onlar, îmân ehli için bir mıknatıs gibi câzibe merkezi hâlindedirler. Zira Cenâb-ı Hak, kendi ahlâkıyla ahlâklanmış olan bu sâlih kullarını sevmiş ve sevdirmiştir. u sebepledir ki Hak dostları, fânî vücutlarından sonra da mâzî olmazlar, unutulmazlar, sevenlerinin gönüllerinde yaşamaya devam ederler. Şâir Fuzûlî, muhabbetin merkezinin gönül olduğunu ve muhabbette fânî oluş hâlini şu misâl ile sergiler: Mecnûn, Leylâ nın köyünde âvâre âvâre gezerken bir yabancı gelir, Leylâ nın evini sorar. Mecnûn: «Onun evini boşuna arayıp yorulma!» der ve kalbine işâret ederek: «Çünkü Leylâ nın mekânı burasıdır!» karşılığını verir. izler de bu misâlde sergilenen derin hikmet üzerinde düşünerek gönlümüzün ne kadar nazargâh-ı ilâhî hâlinde olduğunu muhâsebe etmek durumundayız. Yâni gönlümüz ne kadar Allâh ve Rasûlü nün muhabbeti ile dolu hâlde? Îman vecdi, ibâdet ve davranışlarımızda tecellî ediyor mu? Yoksa muhabbet, dillerimizden yüreklerimize inmeyen kuru bir iddiâdan ibâret mi kalıyor? Kalb atışlarımız, hâl ve tavırlarımız, ne kadar Kur ân-ı Kerîm istikâmetinde ve Sünnet-i Seniyye muktezâsında? Fânî nîmetleri ne kadar ilâhî muhabbete bir vâsıta hâline getirebiliyoruz? 1 Evet, muhabbet ve neticesinde aşk-ı ilahi, sırlarla dolu bir yolculuk. u yolculukta aşk ile dolu mahsun bir gönül gerek. Gönlü diri tutacak olansa, edep ve dolayısıyla ebedi ve edeb-i bir muhabbet ve muhakeme olacaktır. u husus ile alakalı olarak, aşk ile yanıp tutuşmuş Hallac-ı Mansur gibiler, kendilerini tamamen yok farz edip Ene l-hak bile demişlerdir. Şüphesiz, böyle aşıkların bu gibi sözleri, şerîatın zahirine aykırıdır. Manen sarhoş iken böyle söylemişlerdir. Mevlâna, böylelerin halini, kıpkızıl hale gelen demirin ben ateşim demesine benzetir. Ancak, şu mühim hatırlatmayı da yapmadan edemez: Sen, sarhoş olanlardan kılavuzluk arama!. Aşık, gamdan da, sürurdan da hâlîdir. aharsız, hazansız daima yeşil ve tazedir. Onun hali, şu manaları terennüm eder:

13 Hoştur bana Senden gelen Ya gonca gül, ya da diken Ya hil atu ya da kefen Narın da hoş, nurun da hoş. Aşık, Allah tan gelen lütfu da ve kahrı da, lütuf olarak görür. Mevlâna, buna şöyle dikkat çeker: Gerek âlim olsun, gerek cahil olsun, isterse aşağılık biri bulunsun, herkes lütuf ile kahrı fark eder. Lakin, kahırda gizlenmiş lütfu, yahut lütuf içindeki kahrı az kimse bilir. 2 Sonuç olarak, tasavvuf, dini ayrı bir neşe içinde tatbik ve takdimi hedeflemiştir. unun için en büyük sermayesi ilâhî muhabbettir. Tasavvuf terbiyesi muhabbet, ihlas ve teslimiyete dayanır. İlâhî aşk ve edeb olmadan bu yolda muvaffak olunamaz. Tasavvuf, kalp ayağı ile yol alır. Kalp temizlenmeden mâneviyatın tadına varılamaz. Kalblerin tabibleri olarak tanıtabileceğimiz kâmil mürşidler, itikad olarak, Ehl-i Sünnet ve l-cemaat çizgisinde ve sırât-ı müstakim dairesindedirler. Mânevi terbiye işine gelince ârifler, bu konuda değişik metod ve farklı meşrebleri tercih ettiler. Kalbin mânevî hastalıklardan, dünya muhabbetinden ve nefsin esâretinden kurtulması için Kur an ve Sünnetin târif ettiği usülleri, tasvip ettiği prensipleri, teşvik ettiği edebleri ortaya çıkardılar. Yine Kur an ve Sünnetin işâretlerinden yola çıkarak, bir takım metodlar geliştirdiler. u terbiyenin bizzat tâlim edildiği yerler ve müesseseler inşâ ettiler. Terbiye yollarını ve hallerini ifâde eden bir takım özel tâbir ve terimler kullandılar. öylece, dinin diğer ilimlerinde olduğu gibi, mânevî tezkiye ve terbiye alanında da bir çok yollar ortaya çıktı. ütün bu yollarla varılmak istenen nokta, kalbin ıslâhı ve dinin gerçek mânasıyla yaşanmasıdır. Tasavvufun üstlendiği ve hedeflediği de budur. 2 Şadi Eren, tasavvufi-anlamda-ask-nedir.html İmam Rabbânî (K.S.) tasavvuf terbiyesinin bu hedefini şöyle ifâde etmiştir; Tasavvuf ve hakikat menzillerini aşıp geçmekten maksad; rızâ makâmı için gerekli olan ihlasın tahsilidir, başka şey değildir. u yola girmekten maksat, hakiki imâna ulaşıp, ilâhî emir ve hükümleri muhabbetle uygulamaktır. 3 Son söz olarak belirtmek gerekir ki, kâinat ve bütün varlıklar, ilâhî muhabbetle meydana gelmiştir. Onun için kâinâta gönül gözü ile bakabilenler, bütün eşyâyı, varlıkları aşk ve muhabbetin bir tezâhürü olarak görürler. İdrâk ederler ki, Allah Teâlâ, bütün varlıkları kendisinin sanat ve kemâline delil olarak yaratmıştır. İlâhî bir sanat harikası olan insanın varlığı da, aşk ve muhabbetin kâmil bir tezâhürü olmuştur. Hazreti Mevlânâ, aşk ve muhabbetin insan için ehemmiyetini Mesnevî sinde şu şekilde îzâh eder: il ki, içi ilâhî aşk ve muhabbetle dolu olmayan insan ne kadar zavallıdır; belki de hayvandan daha aşağıdır. Zira Ashab-ı Kehf in köpeği dahî aşk ehlini aradı, buldu. Rûhânî bir safâya erişti ve o has kullarda fânî olarak cenneti kazandı İlahî aşk mensuplarından Yahya b. Muaz, ayezid-i istami ye şöyle der: Muhabbet kadehinden o kadar içtim ki, sonunda mestoldum. ayezid, şu anlamlı cevabı verir: Muhabbet şarabını kase kase içtim. Lakin ne şarap bitti, ne de benim hararetim geçti. 13

14 Prof. Dr. Ali AKPINAR Ruhun Gıdası Dindar insan, asıl kaynağı olan yaratıcısı ile tanışık ve barışık kimsedir. Yine dindar kişi, iç dünyası ile barışık olan kimsedir. Yaratıcısı ile barışık olan, kendisi ile barışık olur, kendisi ile barışık olan hem cinsleriyle barışık olur. u yüzden dindar kişi ölçülü, dengeli, verimli ve uyumlu kişidir. İnsan, ruh ve bedenden oluşmuş bir varlıktır. O, ne sadece ruhtur, ne de sadece bedendir. edenimizin huzurlu bir şekilde varlığını sürdürebilmesi, onun sağlıklı, dengeli, düzenli ve devamlı beslenmesi ile mümkündür. Aynı şekilde ruhumuzun huzurlu bir biçimde varlığını sürdürebilmesi de onun sağlıklı, dengeli, düzenli ve devamlı beslenmesine bağlıdır. Mahiyeti tam olarak kavranamasa da ruhun beslenmesi konusunu biraz açalım. Soyut bir kavram olan ruhun ilahî bir yönü vardır. Ruh, Rabdendir ve O nun en önemli ayetlerinden biridir. [1] Zira Yüce Yaratıcı bu konuda şöyle buyurmuştur: en onu ellerimle yarattım [2], ona en güzel şekil verdim ve ruhumdan ona üfürdüm. [3] u yüzden ruh, demirin mıknatısa meyilli olduğu gibi yaratıcısına meyillidir. Ruhun mutlu olması, Yaratıcısı ile irtibatlı olmasına bağlıdır. Ruh, aslından kopmamalı, onunla bağlantıyı kesmemelidir. u yüzden ruhun temel gıdası vahiydir, yani onun Yüce Allah ile iletişim halinde olmasıdır. İnsan, Yaratıcısı ile olması gereken bu iletişimi Peygamber aracılığı ile kurar. Peygamberin insanlığa 14

15 getirdiği kutsal kitap, Allah sözü olup yaratıcı ile insan arasındaki iletişimi sürdürür. O, doğru bir şekilde anlaşıldıkça ve gerekleri yerine getirildikçe iletişim devam ediyor demektir. Kitabın terk edilmesi ise iletişimin kesilmesi anlamına gelir. Yüce Allah, kullarını imtihan etmek için gönderdiği dünyada onları başıboş bırakmamıştır. Yeryüzüne gönderdiği ilk insanla birlikte onun hayat programını da göndermiştir. u yüzden ilk insan, aynı zamanda ilk peygamberdir. Vahye muhatap olmuş, ilk kitabın/sahifelerin sahibi olmuştur. u da, insanın yeryüzünde vahiysiz/ilahi hayat programı olmadan huzur içinde yaşamasının imkânsızlığını göstermektedir. Meleklerle birlikte tabi tutulduğu sınavı başaran, Allah ın her şeyi kendisine öğrettiği ve cennet kültürü ile dopdolu üstün bir zeka ile dünyaya gelen Hz.Adem de vahye muhtaçtı. İnsan aklı, vahye dayanan hayat programını layıkıyla uygulayabilmek için mutlaka gereklidir, ama yeterli değildir. Hz.Adem den sonra da kulların Rabb ile irtibatları sürdü. Yüz dört kitabın sonuncusu olan Kur ân ın gelişine kadar da devam etti bu durum. Geçerliliği kıyamete kadar devam edecek olan Kur ân ile insanlığın Rabb ile olan bu irtibatı yenilendi ve pekişti. Sahip olduğu üstün zeka (fetanet) sıfatıyla Hz. Peygamber@ de, Kur ân ile hayatını programlamakla yükümlü tutuldu. Üstün zekası, soyunun asil oluşu, zenginliği ve insanlar katında onaylanmış itibarı dahi O nu vahye/kur ân a muhtaç olmaktan kurtaramadı. Çünkü Yüce Allah ın mesajı geneldi: Ey insanlar! Sizler Allah a muhtaçsınız. Allah ise, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve övülmeye layık olandır. [4] Evet, bütün insanlar Yüce Allah a muhtaçtır, o nun maddî nimetlerine muhtaç oldukları gibi, O nun manevî nimetlerine de muhtaçtırlar. Onlar, O nun sevgisi ve yardımı olmadan mutlu bir hayatın adamı olamazlar. O na inanıp güvenmekle huzur bulurlar. u yüzden her insan inanmak, Yüce Yaratıcıya bağlanmak zorundadır. Yaratıcı ile yaratılan insan arasındaki söz konusu iletişimde önemli olan, iletişimin çift yönlü olmasıdır. Yüce Allah ın bize bahşettiği bunca nimetlere karşı, kul olarak bizim de O na sunabileceğimiz bir şeylerimiz olmalıdır. Olmalı ki O na ait olduğumuzu gösterebilelim ve O nun nimetlerini hak edebilelim. Allah ile insan ilişkisini şu cümle ile özetleyebiliriz: Yaratıcıdan kullara ilahî mesaj ve ilahî yardım; kuldan yaratıcıya bu mesaja gönül kulağını açmak ve yardıma layık olmak. u ise O nu tanımak, O nun ölçüleri doğrultusunda bir hayat yaşamak, kısaca dua ve kulluk yapmaktır. en insan ve cinleri, bana kulluk yapsınlar diye yarattım [5], Sizin duanız/kulluğunuz olmasa Rabbim sizi neylesin/ size ne diye değer versin! [6] ayetlerinin vermek istediği mesaj da budur. İşte ruhun sağlıklı beslenmesi, bu iletişimin sağlıklı bir zemine oturmasına bağlıdır. u ise dini, temel kaynağından doğru bir şekilde öğrenmek, onu gerçek anlamda bilen kimselerden almakla mümkündür. İlk emri Oku olan Kur ân ın ilmiyorsanız zikir ehline sorunuz [7] emri ile İbn Sirin in hadis ilmi için söylediği u ilim din işidir, dininizi kimden aldığınıza dikkat edin [8] sözü burada tam yerini bulmaktadır Ruhun dengeli ve düzenli beslenmesi, temel ibadetlerin yerli yerince ve zamanında yapılması ile gerçekleşir. Dinin sahibinin belirlediği esasları aş- O halde topluma yararlı, verimli insan yetiştirmek için dinden kaçmak ve korkmak çare değildir. 15

16 unsurlardır. Nitekim pek çok gelişmiş ülkede insanlar, işlerine gitmeden yahut başlamadan önce yogalarla yoğunlaşmaya çalışarak iş hayatındaki verimi artırmayı hedeflemektedirler. Ruhun devamlı beslenmesi ise, enerji kaynağı ile bağlantının kesintisiz devam etmesidir. Kur ân, bu süreyi şöyle belirler: Sana yakın/ölüm gelinceye kadar Rabb ine kulluk et. [12] Kulun Rabbi ile irtibatının kesildiği anda yabancılaşma başlayacak, ışık kaynağı ile bağlantı koptuğu için karanlıklarda kalınacaktır. İşte o zaman günah ve isyan bataklıklarında bocalama, stres ve buhranlara düşme söz konusu olacaktır. Çare ise yeniden Rabbe dönmek, bağlantıyı yenilemek, bir daha kaynaktan Çare doğru dini anlayıp, gereğini yapmaktır. Ruhun gıdası dindir, ama öneli olan bu gıdayı sağlıklı, düzenli, devamlı ve dengeli bir biçimde alabilmektir. madan, onun koyduğu sınırları çiğnemeden, o ne kadar ve nasıl istemişse öylece yerine getirmek. Ne eksiltmek ve ne de fazlalaştırmak. Zaten O, bizim için kolaylık dilemiştir zorluk değil. [9] O, her şeye bir ölçü koymuş, her şeyin de ölçülü olmasını bizden istemiştir. Altından kalkamayacağımız şeyleri bize yüklememiştir. [10] Hz. Peygamberin Siz, gücünüz yetecek ibadetleri yapın. Allah a yemin ederim ki siz ibadetten bıkıp usanmadıkça, Allah kabul etmekten bıkıp usanmaz. Allah katında ibadetlerin en makbul ve en sevimlisi, az da olsa devamlı olarak yapılanıdır [11], sözü bu dengeye işaret eder. Günlük olarak belli vakitlerde kılmamız istenen namaz, bizi disiplinli olmaya alıştıran en önemli ibadettir. Namaz, insanı hayata ayarlayıp kuran bir saattir adeta. u saate göre kendisini programlayan insanın hayatında, vakit israfı en aza inmiş demektir. Eskilerin zamanlarını, namaz vakitlerine göre ayarlamaları ne kadar anlamlı bir uygulamadır. Onlar çalışma saatlerini ve randevularını namazdan önce, namazdan sonra gibi ölçütlerle tayin ederlerdi. Yine onlara göre saatin gelmesi, vaktin olması demek, namaz vaktinin gelmesi ile aynı idi. ugün bazı çevrelerin sandığı gibi namaz ve diğer ibadetler, çalışma düzenini bozan değil; aksine çalışma düzenini en anlamlı şekilde belirleyen ve çalışma verimini artıran kopmamaya azmetmektir. Tövbe de bu değil midir zaten? Ey inananlar! İçtenlikle O na dönün. [13] Rabbinize a dönün ve O na teslim olun.. [14]. Kur ân insanı, Rabbini tanıyan, O nunla irtibatı kesmeyen ve hep O nunla olan kimsedir. O, O na güvenip inanan, O na bağlanan, içini O na döken, O nu anmakla huzur bulan kimsedir. u ise ibadeti O na hasretmekle ve duayı yalnızca O na etmekle gerçekleşir. Dindar insan, asıl kaynağı olan yaratıcısı ile tanışık ve barışık kimsedir. Yine dindar kişi, iç dünyası ile barışık olan kimsedir. Yaratıcısı ile barışık olan, kendisi ile barışık olur, kendisi ile barışık olan hem cinsleriyle barışık olur. u yüzden dindar kişi ölçülü, dengeli, verimli ve uyumlu kişidir. O halde topluma yararlı, verimli insan yetiştirmek için dinden kaçmak ve korkmak çare değildir. Çare doğru dini anlayıp, gereğini yapmaktır. Ruhun gıdası dindir, ama öneli olan bu gıdayı sağlıklı, düzenli, devamlı ve dengeli bir biçimde alabilmektir.... [1] kz. 17 İsra 85., [2] kz. 38 Sâd 75, [3] kz. 15 Hıcr 29, 38 Sâd 72, 32 Secde 9., [4] 35 Fâtır 15., [5] 51 Zariyat 56., [6] 25 Furkan 77., [7] 16 Nahl 43, 21 Enbiya 7., [8] Müslim, Mukaddime 7., [9] kz. 2 akara 185., [10] kz. 2 akara 233, 286; 6 Enam 152; 7 Araf 42; 23 Müminun 62., [11] Nesâî, Kıyamü l-leyl 17., [12] 15 Hıcr 99., [13] 66 Tahrim 8, 24 Nur 31., [14] 39 Zümer

17 Arzularsın Nâdânı terk etmeden, yârânı arzularsın Hayvanı sen geçmeden insanı arzularsın. Men arefe nefsehu kad arefe rabbehu Nefsini sen bilmeden Sübhan ı arzularsın. Sen bu evin kapusun henüz bulup açmadan İçindeki kenz-i bî-pâyânı arzularsın. Taşra üfürmek ile yalınlanır mı ocak Yönün Hakk a dönmeden ihsanı arzularsın. Dağlar gibi kuşatmış benlik günahı seni Günahını bilmeden gufranı arzularsın. Sen şarabı içmeden serhoş-u mest olmadan Nicesi Hak emrine fermanı arzularsın. Cevzin yeşil kabuğunu yemekle tad bulunmaz Zâhir ile ey fakih Kur an ı arzularsın. Gurbetliğe düşmeden mihnete satışmadan Kebap olup pişmeden püryanı arzularsın. Yabandasın evin yok, bir yanmış ocağın yok Issız dağın başında mihmanı arzularsın. en bağ ile bostanı gezdim hıyar bulmadım Sen söğüt ağacından rummanı arzularsın. aşsız kabak gibi bir tekerleme söz ile Yunusleyin Niyazi irfanı arzularsın. Niyazi Mısrî ( ) Nâdân : Haddini bilmez, cahil, Yârân : Dost(lar), Men arefe nefsehu, kad arefe rabbehu : Nefsini bilen, Rabbini bilir,. Kenz-i bî-pâyân : itmez tükenmez hazine, Taşra üfürmek : Dışarıya üflemek, Yalınlanmak : Parıldanmak, ateşin harlanması, Gufran : Allah ın affı, Serhoş-u mest : Manevi lezzet sarhoşu, Mihnet : Çile, sıkıntı, Püryan : Yanık, yanmış, Mihman : Misafir, Rumman : Nar, Yunusleyin : Yunus gibi 17

18 Kalpler Niçin Mühürlenir? Yrd. Doç. Dr. İsmail ALTUN Allah Teâlâ nın, kâfirlerin kalplerini durup dururken değil, onların inkâra saplanmaları, haddi aşmaları, kibretmeleri, hakikate ve doğruya talip olmaları gerekirken nefislerinin arzularına uyarak hakikatlerle alay etmeleri, kısacası samimiyetsiz olmaları sebebiyle ilahî bir bilgiye istinaden mühürlendiği anlaşılmaktadır. Kur ân-ı Kerîm de Şüphesiz ki o küfre saplanıp kalanları uyarsan da, uyarmasan da onlara göre birdir; inanmazlar. buyrulmaktadır. 1 Hâlbuki bilinen bir husustur ki, kâfirlerin bir kısmı hidayete ermekte bu gün kâfir olsa da yarın Müslüman olabilmektedir. Öyle anlaşılıyor ki bu ayet-i kerimede kelimesinin başında yer alan takısı istiğrak için değil, ahd içindir. Yani ayette, kâfirlerin tamamı değil, inkâra son verme niyeti olmayan ve dolayısıyla küfür üzere ölmeleri mukadder olan belli bazı kâfirler kastedilmektedir. Tabir caizse inkârcılardan bir kısmı, hakkı görseler de görmeseler de, doğruyu bilseler de bilmeseler de inkârlarından vazgeçmeyeceklerine dair Allah Teâlâ ya dilekçe sunmuşlardır. Allah Teâlâ da bunların dilekçelerini kabul etmiş ve kalplerini mühürlemiştir. Nitekim bu ayet-i kerimeyi takip eden ayette; Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerine de bir perde inmiştir. 18

19 unların hakkı büyük bir azaptır. buyrulmuştur. 2 Görüldüğü gibi bu ayet-i kerimede kalpleri mühürlenen kimselerden bahsedilmekte ve bu kimseler için büyük bir azap olduğu belirtilmektedir. Ancak Allah Teâlâ nın kalpleri mühürlemesi sebebiyle onlar inkâr etmiş değil, tam tersine inkâra saplanmaları sebebiyle Allah Teâlâ onların kalplerini mühürlemiştir. ir başka ifadeyle birinci ayet, ikinci ayetin sonucu değil sebebidir. Yani bir kişi doğruyu görüp bildiği, hak ve hakikati anlayıp idrak ettiği halde doğruyu kabule yanaşmaz, sahtekârlık yapar ve yanlışta ısrar ederse Allah Teâlâ o kişinin kalbini mühürler. Kişi, imansızlığının faturasını Rabbine kesemez. İmansızlığından bizzat kendisi sorumludur, vebalini başkasına yükleyemez. Allah Teâlâ kimseye zerre kadar zulmetmez. 3 O, kulunun kalbini mühürleyip sonra da iman etmemesinden dolayı kuluna azap etmekten münezzehtir. u sebeple hiç kimse ikinci ayetin, birinci ayetin sebebi olduğu vehmine kapılmamalıdır. İkinci ayet, birinci ayetin sebebi değil sonucudur. İşte konuyla ilgili birkaç ayet-i kerime: Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah ın ayetlerini inkâr etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve kalplerimiz muhafazalıdır demelerinden dolayı (başlarına türlü belalar verdik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), tam aksine inkârları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Artık onlar inanmazlar. 4 Sonra, onun ardından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara apaçık mucizeler getirdiler. Fakat onlar önceden yalanlamakta oldukları şeye inanacak değillerdi. İşte biz haddi aşanların kalplerini böylece mühürleriz. 5 Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah ın ayetleri hakkında tartışan kimselerdir. u ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler. 6 Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, Az önce ne söyledi? derler. İşte bunlar, Allah ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir. 7 Nefsinin arzusunu ilah edinen, Allah ın; (halini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız? 8 u ayet-i kerimeler dikkatle incelendiğinde, Allah Teâlâ nın, kâfirlerin kalplerini durup dururken değil, onların inkâra saplanmaları, haddi aşmaları, kibretmeleri, hakikate ve doğruya talip olmaları gerekirken nefislerinin arzularına uyarak hakikatlerle alay etmeleri, kısacası samimiyetsiz olmaları sebebiyle ilahî bir bilgiye istinaden mühürlendiği anlaşılmaktadır. 1 akara, 2/6. 2 akara, 2/7. 3 Nisa, 4/40. 4 Nisa, 4/ Yunus, 10/74. 6 Mümin, 40/35. 7 Muahmmed, 47/16. 8 Casiye, 45/23. 19

20 Ahmet YAŞAR Allah ın Rızası En üyüktür Rahman ve Rahim Allah ın adıyla Allah Zülcelâl e hamd ü senâlar, Rasulüne (s.a.v), âline, ashabına, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn ile kıyamet sabahına kadar Kur an ve Sünnet üzere yaşayanlara salât ü selamdan sonra; Keşke ayağımın altındaki yerler yarılıp cehenneme gitseydim de Âlemlerin Rabbinin huzurunda böyle mahcup ve perişan bir duruma düşmeseydim. ilmeliyiz ki, dünya fâni bir âlem ve aynı zamanda da bir gurbet hayatıdır. Gurbete çıkan bir kimse bir gün gurbetten döneceği gibi bizler de çıktığımız bu fâni gurbet âleminden bir gün muhakkak geri döneceğiz. Önümüzde sonsuz ve hayatı ebedi olan bir âlem vardır. O âleme bu âlemden neler götürebilirsek orada onları bulacağız ve onlardan faydalanacağız. u hususu Allah Zülcelâl Hazretleri Necm Süresi nde O âlemde insanoğlu için sadece çalıştığının karşılığı vardır. buyurarak bizlere bildirmektedir. Allah Zülcelâl Hazretlerinin ebedi âlem için vaat ettiklerini ve kazandıklarımızı bu âlemde göremediğimiz için ihmalkârlığa kapılmaktayız. 20

21 Allah Zülcelâl Hazretleri bizleri bu hususta uyarıp, çalıştıklarımızın karşılıklarının en güzel şekilde bâki âlemde görüleceğine dikkatimizi çekerek bizleri uyarmakta ve bizleri imtihan dünyası olan bu fani âleme gönderdiğini haber vermektedir. izler de bir ferd olarak öncelikle nereden gelip nereye gitmekte olduğumuzu düşünürsek ve gittiğimiz yerde de ancak çalıştıklarımızın karşılığını göreceğimizi bilirsek dünya hayatında en büyük sermayemiz olan ömrümüzün kıymetini daha güzel takdir eder ve bu ömrü sadece fâni hayatı kazanmak için sarf etmenin hiç de doğru olmadığını anlarız. Allah Teâlâ Hazretlerinin bizlere verdiği sayısız nimetler karşılığında bizlerden neler istediğini de düşünmeliyiz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz bir hadis-i şerifinde Hiç kimse hesap âleminde dört sorunun cevabını vermeden ayağını yerinden kımıldatamaz. buyurmaktadır. a. Ömür a. Ömür sermayeni sermayeni nerede nerede harcadın? Rabbimiz, Ey kulum dünya hayatında ne kadar yaşadın ve bu hayatı ne şekilde yaşadın? diye sorar. Kul buna bir şekilde cevap veremez. unun üzerine kula hayatının raporu okunmaya başlar. Kul büyük bir mahcubiyet, şaşkınlık, pişmanlık ve hasretlik içerisinde boynu önüne eğilmiş bir şekilde okunanları dinleyince: Keşke ayağımın altındaki yerler yarılıp cehenneme gitseydim de Âlemlerin Rabbinin huzurunda böyle mahcup ve perişan bir duruma düşmeseydim. diye düşünür. Allah Zülcelâl de: Ey kulum bir ömür boyu aldığın nefeslerin şu kadarını hevâ ve heveslerinin peşinde koşup boşu boşuna harcayarak fani dünya hayatının peşinde tükettin. enim huzuruma benim için ise nefeslerinin çok azını veya hiç birini harcamadan niçin geldin? buyurur. Rabbimizin hesap günü soracağı bu soruları şimdiden düşünerek sahip olduğumuz en büyük nimet olan ömür sermayemizi boşu boşuna zayi etmekten nasıl kurtulacağımızı öğ-renmeliyiz. unun için de Allah ın (c.c) kitabındaki emir ve yasakları ile Rasulullah ın (s.a.v) hayatını öğrenip aynı şekilde hayatımıza tatbik etmenin gayretinde olmalıyız. Öğrenmeliyiz ki bu fâni dünya âleminde neler yaptığımızı, yaptıklarımız sebebi ile neler kaybettiğimizi veya kazandığımızı anlayabilelim. Ve kaybettiğimiz ve bir daha bulamayacağımız ömür sermayesinin hasretliği ile bir an önce daldığımız gafletten uyanıp toparlanıp, ihmalkârlıklarımızı terk ederek tövbekârlardan olalım. u hususta bizleri uyaran Rasul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir hadis-i şerifinde: Sonra tevbe ederim diyenler helak olmuştur. buyurmaktadır. ilmeliyiz ki ancak yaşadığımız an bizimdir. Sonraki anlar bizim değildir. Şunu da bilmeliyiz ki Allah Teâlâ nın bize vermiş olduğu ömür sermayesinin kıymetini sadece aklımızla takdir edemeyiz. unun sebeple sahip olduklarımızın kıymetini hakkıyla bilebilmemiz için Allah Teâlâ (c.c) Hazretleri nebiler, rasuller ve onlarla birlikte kitaplar yollamıştır. Efendimiz bir hadis-i şerifinde: Sonra tevbe ederim diyenler helak olmuştur. buyurmaktadır. ilmeliyiz ki ancak yaşadığımız an bizimdir. Sonraki anlar bizim değildir. 21

22 Kul, Allah Teâlâ tarafından kendisine ikram edilen bu ömrü nerelere sarf edersem veya ne ile değiştirirsem karlı çıkarım araştırması ile hayata başlayamadı ise bu anda kendisine çekilip Allah Teâlâ nın bana vermiş olduğu bu ömür sermayesini nerelere sarf ediyorum neler kazanıp neler kaybediyorum? diyerek tefekkür edip zaman kaybetmeden yaratılış gayesine dönüş yapmalıdır. Çünkü ömür sermayesini sarf edeceğin bir şey muhakkak sahip olduğun ömür nimetinden daha kıymetli olmalı ve az veya çok muhakkak bir sermaye elde etmelisin. Eğer ömrünün karşılığında bir şey kazanamıyorsan hiç değilse zarar etmeye başladığını düşünüp anlayarak gerekli tedbirleri almaya ihtiyaç hissetmezsen; Allah Teâlâ nın buyurduğu gibi son nefeste Eyvah! aşıma gelen hasretlik günleri diye feryat etmekten başka yapacak bir şeyin olmaz. Dünya hayatını hakkıyla değerlendiremeyerek sonsuz hayata göç edenlerin eyvah sedalarının sonu gelmeyeceği inancıyla bakarsak, dünya hayatının bütün varlığıyla insanların hak ile batıl mücadelesi verdikleri bir sahne olduğunu görürüz. Şimdi ömrünüzü en çok sevdiklerinizle mukayese ediniz ve bunlardan hangisiyle öm-rünü değiştirirsen karlı çıkacağının, hangisiyle değiştirirsen zarar edeceğinin hesaplarını bir an evvel yapmanın gayretinde olunuz. Eğer insanlar ömür sermayesini nerelerde kazanıp nerelerde kaybedeceğini düşünebilirse dünyevî menfaatler için kavgalar, gürültüler, davalar, itişme ve tartışmalar, huzursuzluklar meydana gelmez. O zaman dünya cennet misali bir hayatın yaşandığı bir âleme dönüşür. unu düşünemeyen insanlar ömürlerini heva heveslerinin peşinde sarf etmek için harcamaya başlayınca menfaat çatışmaları meydana gelir. u insanların bazıları makam ve mevkilere haris olurlar ve bunları elde etmek için her türlü mücadeleyi verip insanları öldürmekten çekinmezler. Kimileri kapitalist düşünceye sahip olurlar ve servet sahibi olmak için insanlarla mücadele etmekten ve bu hususta zâlimleşmekten asla çekinmezler. Şahsi menfaatlerini düşünmekten başka dertleri olmayanlar için menfaat çatışmaları kaçınılmazdır. İçinde yaşadığımız dünya bunu ispat eden hadiselerle doludur ve hepimiz etrafımızda yaşanan bu hadiselerin şahitleriyiz. İnsan akl-ı selim sahibi olarak düşünecek olursa; insanoğlunun bu âlemde bir bekçi olduğunu veya yolcu olduğunu anlar. Her makamdaki insan o makamın bekçisidir ve o makamdaki işlerden mesuldür. ir gün gelir bulunduğu makamda yaptıklarının hesabını verir. Dünyanın yaratıldığı ilk günden bu güne menfaat kavgaları sürmekte ve bu uğurda yani makam, mevki, menfaat ve güç elde etmek için kavgalar ve dövüşler meydana gelmekte. İnsanlardan ölenler ve öldürenler olmaktadır. Eğer bizler de onlar gibi bir hayat yaşayarak bu dünyadan gidersek eyvah diye feryat edenlerden oluruz. u duruma düşmemek için kâr ve zararımıza dikkat ederek bu âlemden kâr hanesi dolu olarak ayrılmanın gayretinde olmalıyız. Dünya hayatındaki her ferdin vazifelerini hakkıyla yerine getirmesi dünya için huzur ve saadetin anahtarıdır. u aynı zamanda cennetin de anahtarıdır. Allah Teâlâ nın bana vermiş olduğu bu ömür sermayesini nerelere sarf ediyorum neler kazanıp neler kaybediyorum? diyerek tefekkür edip zaman kaybetmeden yaratılış gayesine dönüş yapmalıdır. 22

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40

En güçlü silah: Zikir! Perşembe, 26 Haziran :40 Vesvesenin en belirgin alanı ve iman açısından en tehlikelisi Allah Teâlâ hakkında olan vesvesedir. Kimi zaman tefekkür kılığında, kimi zaman hakikati araştırma adı altında farklı sorularla Allah Teâlâ

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir. Duası müstecap, günü bereketli, kalbi mutmain, huzurlu, umutlu, salih bir mü min olabilmek için helal yeme-içme ve helal yaşama ölçülerimizin bilinmesi gerekiyor. Her imtihanımızda ve hayatımızın her kesitinde

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47 Hani Evi (Kâ'be yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin (Bakara Suresi, 125) Yüce Allah ın hoşnutluğunu, sevgisini ve yakınlığını kazanabilmek

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26 Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Teravih Namazı. Namazı Bozan Durumlar. Namazın İnsana Kazandırdıkları. Kunut Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Teravih Namazı. Namazı Bozan Durumlar. Namazın İnsana Kazandırdıkları. Kunut Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Teravih Namazı Namazı Bozan Durumlar Namazın İnsana Kazandırdıkları Kunut Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 o Teravih namazı ramazan ayında kılınır. o Yatsı namazının son

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ ب[ KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ [ Türkçe ] حكم استعمال كلمة ) لو ( اللغة التركية [ Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye لشيخ الا سلام ابن تيمية Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN 2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 1.01.2016 Cuma Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Mermerler Camii SORUMLU

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır.

Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır. Biz, Elhamdülillah Müslümanız. Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır. İMAN: İnanmak. Îtikad. Hakk ı

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27 İslâmî akideyi en net ve sağlam şekliyle kabul eden topluluk. Bu deyim iki kelimeden meydana gelmiş bir isim tamlamasıdır. Terkibin birinci ismi olan fırka kelimesi için bk. "Fırak-ı Dalle". Naciye kelimesi

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI 29 Şevval Mehmet YAMAN İl Müftüsü Hoca Ahmet Yesevi Camii 15.5.2018 Salı Yatsıdan Önce RAMAZAN AYI VE ORUCUN FAZİLETİ 1 Ramazan Halil YILMAZ Vaiz Cacabey Camii 16.5.2018 Çarşamba Öğleden Önce ORUCA AİT

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR Bu broşürün dağıtımı, tercümesi veya basımına katkıda bulunun. Zirâ iyiliğin yapılmasına vesile olan, o iyiliği yapan kimse gibi ecir alır. SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR ملايني احلسنات

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

HLM ye göre İÇ HUZURU

HLM ye göre İÇ HUZURU HLM ye göre İÇ HUZURU 1 Dr. Ö. Üyesi Hayrullah Yazar Saü Helal Yaşam Tıbbı Öğrenci Topluluğu 1439/2018 helallifemedicine.com helallifemedicine.org helalyasamtibbi.com helallifemedicine@gmail.com Not: Sunumdaki

Detaylı

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. İlmi olmayan kimsenin dünyada da ahirette de hiç kıymeti yoktur. Ahmed-i Bedevî İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. Abdülvehhab-ı Müttekî İnsanlar, ilmi büyüklerinden

Detaylı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım. Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38 Bütün mesele tam bir sevgi meselesidir. Sevgi kalpte başlar kalpte biter. Sevgi gönlün, kalbin eylemidir. Allah ın bir ismi de Vedud dur. Allah yarattıklarını sever ve bu dünya sevgi ile ayakta durur.

Detaylı

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Kur'an-ı Kerimde bir kimseye hayat vermenin adeta bütün insanlara hayat verme gibi

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR Şüphesiz ki (bütün) secde edilen yerler/mescidler Allah( a yaklaşmak ve O na teslimiyeti göstermek) içindir. O halde Allah ile beraber (başka) birine (sığınıp) yalvarmayın.

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

HACCA. Manevi Hazırlık

HACCA. Manevi Hazırlık HACCA Manevi Hazırlık HACCA MANEVİ HAZIRLIK HELALLEŞMEK Hacca gitmeden önce kırgın olduğumuz akraba, arkadaş,komşularla helalleşmeli ve gönülleri alınmalı.kimseye karşı kalbimizde kin bırakmadan hac yolculuğuna

Detaylı

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR RABBİMİZDEN ÇAĞRI Ey iman edenler! (Peygamber,) sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah a ve Resûlü ne uyun. Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer (sözünüzle niyetinizin aynı olup olmadığını

Detaylı

Ramazanda Devamlı Kur ân Okuyalım Pazartesi, 31 Temmuz :47

Ramazanda Devamlı Kur ân Okuyalım Pazartesi, 31 Temmuz :47 Ramazan ayı Kur ân ayıdır; Kur ân-ı Kerîm in indiği aydır. Hz. Peygamber efendimiz, her Ramazan ayında Kur ân-ı Kerîm i baştan sona okur, Hz. Cebrâil de dinlerdi. Vefatından önceki Ramazan ayında Hz. Peygamber

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI TARİH GÜN VAKİT ADI-SOYADI UNVANI VAAZIN VERİLECEĞİ YER VAAZIN KONUSU AHMET ERDEM İL MÜFTÜSÜ ALİPAŞA CAMİİ Oruçlunun Dikkat Etmesi Gereken Hususlar ÜNAL TAN İL MÜF. YARD. ŞEHİTLER CAMİİ Oruçlunun Dikkat

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN الا يمان باالله تعا ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 الا يمان باالله تعا» باللغة ال ية «بن مسلم شاه مد مراجعة: أم نبيل 2009-1430 2 Allah Teâlâ'ya

Detaylı

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu Namaz Kitabım Bilal Yorulmaz İstanbul 2012 DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına aittir. ISBN

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI S.NO TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN TARİH ADI SOYADI UNVANI YERİ VAKTİ KONUSU Tepebaşı Camii 1 05.06.2016 29 Şaban Nalbant Camii Rahman Camii Ramazan'a

Detaylı

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım. Benim adım Eûzü. İsmimin anlamı Sığınırım, yardım isterim. Bir tehlike ile karşılaştığınızda güvenilir

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31 Tarih boyunca hayatın her alanında özellikle de evlilik-aile hayatı ve yönetim-iktidar alanında seçim ve geçim çok önemli unsurlardır. Seçim ile geçim iç içedir, geçim seçime bağlıdır. Geçim yani nasıl

Detaylı

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2016-2017 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 2016-2017 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN! HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN! Size bir hediye geliyor. Çok uzaktaki, en sevdiğin arkadaşın gönderiyor. İçerisinde neler mi var? Sevdiğin herşey. Arkadaşın önceden haber veriyor. Beklemeye başlıyorsun.

Detaylı

Kur ân da Dua Ayetleri

Kur ân da Dua Ayetleri Kur ân da Dua Ayetleri (1) Bizi doğru yola ilet; Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, Gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil. (Fatiha Suresi 6-7) (2) (Musa) Cahillerden olmaktan Allah a sığınırım

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulkerim el-hudayr Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 هل لرسو صىل الله عليه

Detaylı

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ UMRENİN FAZİLETİ UMRE YAPMANIN FAZİLETİ İbn Mâce deki rivayet şöyledir: Hz. Aişe (r.a) der ki: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad

Detaylı