TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1"

Transkript

1 TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1 Musafa Emin GÜL * Talip TORUN ** Cüney DUMRUL *** ÖZ Kaılım bankalarının kullandıkları yönemler gereği faiz oranı riskine maruz kalmadıkları düşünülebilir. Ancak ikili bankacılık siseminde aynı ikisadî çevre ve benzer müşeri profili nedeniyle faizsiz bankalar diğer risklerle birlike faiz oranı riskine de maruz kalmakadır. Bu nedenle klasik bankalarla rekabe halinde olan faizsiz bankalar kâr payı oranlarını faiz oranlarına yakın umaya çalışır. Bu çalışmada Türkiye de kaılım bankalarının fon kaynaklarının belirleyicileri dönemi için Johansen eş-büünleşme yönemi ile analiz edilmekedir. Elde edilen bulgulara göre, faiz oranı ve kâr payı oranı arasında poziif yönde bir ilişki olduğu görülmüşür. Ayrıca hem kâr payının hem de faiz oranının kaılım bankalarının kaılım fonlarını ekilediği sonucuna da ulaşılmışır. Bu bulgu kaılım bankaları ile klasik bankalar arasında bir ekileşim olduğunu ima emekedir. Anahar Kavramlar: Kaılım Bankacılığı, Faiz Oranı, Kâr Payı Oran. AN APPLICATION ON THE DETERMINANTS OF TURKISH PARTICIPATORY BANKS' FUNDING SOURCES AND THE RELATIONSHIP OF THESE BANKS WITH CONVENTIONAL BANKS ABSTRACT Paricipaion banks seem o be free from ineres rae risk because of he mehods hey use. However, paricipaion banks, along wih oher risks, are subjec o ineres rae risks, because of dual banking sysem and cusomer profile similariy. Thus, paricipaion banks ha are in compeiion wih classic banks, ry and keep heir premiums close o oher banks ineres raes. In his sudy, he deerminans of Turkish paricipaory banks' funding sources were analyzed wih Johansen coinegraion analysis beween 2005 o According o he informaion based on he sudy, a posiive relaion has been deeced from ineres raes owards profi raes. Furhermore, i is found ha boh premium raes and ineres raes affec he paricipaion fund volume of paricipaory banks. These findings imply ha here is ineracion beween paricipaory banks and classic banks. Keywords: Paricipaory Banking, Ineres Rae, Profi Rae. 1 Bu çalışma Erciyes Üniversiesi SBE nde yapılan "Faizsiz Bankacılıka Risklere Karşı Akif Ve Pasif Yöneimi: Türkiye Kaılım Bankaları Üzerine Bir Uygulama" adlı Yüksek Lisans Tezinden yararlanılarak yapılmışır. * Arş. Gör., Barın Üniversiesi, İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi, İşleme Bölümü. ** Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversiesi, İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi, İşleme Bölümü. *** Doç. Dr., Erciyes Üniversiesi, İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi, İkisa Bölümü. Makalenin kabul arihi: Kasım 2017.

2 142 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss GİRİŞ Kalkınma süreci içindeki gelişmeke olan ülkelerin önlerindeki en önemli sorunlardan biri asarrufların yeersiz olmasıdır. Tasarruf açığının ise ikisadî ve sosyal nedenleri bulunmakadır. İslâm inancının hâkim olduğu ülkelerde asarruf açığının bir nedeni de faize ilişkin olumsuz bakışır. İslâmî lieraürde faiz borçludan vade sonunda borcuna karşılık alınan fazlalık olarak anımlanmış ve bu fark yasaklanmışır. Böylesi bir durumda, verilen borç paradan daha fazla bir para isenmesi haram kabul edilmişir. Günümüz bankacılık sisemi de faiz üzerine kurulu bir düzendir. Bu yüzden faize karşı olumsuz bakış açısı olan insanlar asarruflarını bankalarda değerlendirmeyi ercih ememekedirler. Bu insanların ihiyaçlarına mukabil İslâmî prensiplere uygun ve faizsiz çalışan bankalar kurulmuşur. Faizsiz bankacılık, İslâmî prensiplere uygun bir şekilde fon oplayarak bunları ihiyaç sahiplerine kullandıran bir finansal aracılık ürüdür. Bu bankacılığı klasik bankacılıkan ayıran en önemli özellik kullanılan yönemlerin İslâmi prensiplerle uyumlu olmasıdır. Türkiye de faizsiz bankacılık Kaılım Bankacılığı adı alında faaliye gösermekedir. Türkiye deki Kaılım Bankaları cari hesap ve faizsiz bankacılıka yaırım hesabı denilen kaılma hesabı aracılığıyla fon oplayan ve opladığı fonları, bireysel finansman, kurumsal finansman, finansal kiralama ve proje bazında kâr zarar oraklığı gibi yönemlerle kullandıran kurumlardır. Kaılım bankaları emel bankacılık faaliyelerinde klasik bankalar ile benzer fonksiyonları yerine geirmekedirler. Ancak bu kurumların İslâm a göre yasak faaliyelerden uzak durarak klasik bankalardan farklılaşığı iddia edilebilir. Birçok alanda klasik bankalardan farklılaşan kaılım bankaları faaliyeleri gereği aynı risklere farklı düzeyde maruz kalmakadırlar. Klasik bankalar ile rekabe ve ekileşim halinde olan kaılım bankaları, genel ikisadî poliikalardan ve makroekonomik değişkenlerden klasik bankalar gibi ekilenmekedirler. Bu nedenle yapılan uygulamalı çalışmalarda faiz ile kâr payı arasında bir ilişki bulunmaka ve faizsiz çalışan bankaların da piyasada geçerli olan faiz oranlarından ekilendikleri iddia edilmekedir. Teorik ve uygulamalı lieraürden yola çıkılarak bu çalışmanın emel hipoezi kaılım bankalarının klasik bankalar ile ekileşiminin olduğudur. Bu hipoezi değerlendirmek için çalışmada kaılım bankalarının faiz oranına karşı duyarlılıklarının espi edilmesi amaçlanmakadır. Belirilen amacı gerçekleşirmek için faizsiz bankacılık Türkiye deki uygulaması iibariyle ele alınmış, Türkiye deki kaılım bankalarının fon kaynaklarını belirleyen fakörler ile bankacılık kesiminde geçerli olan faiz oranlarından ne yönde ve ne kadar ekilendiklerini analiz eden bir uygulama yapılmışır. Uygulamada kaılım bankalarının kaılım fonu hacmini ekileyen değişkenlerden kâr payı oranı, klasik bankaların mevdua faiz oranları ve enflasyon incelenmekedir. Çalışmanın lieraür açısından önemi serilerdeki kırılmaları dikkae alan birim kök eslerinin uygulanması ve bu suree değişkenler üzerindeki poliika ekinliğinin de daha doğru bir şekilde espi edilebilmesidir.

3 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 143 I. FAİZSİZ BANKACILIK VE TÜRKİYE DE KATILIM BANKACILIĞI Bankaların en önemli fonksiyonu para ransferinde aracılık yapmakır. Bankalar gelirlerini, bu ransferlerden aldığı işlem ücrelerinden ve opladığı kredileri kullandırma karşılığında aldıkları faizden elde ederler. Bankalar mevduaın nereden geldiğiyle ilgilenmedikleri gibi, bu mevduaın kim arafından ve hangi amaçla kredi olarak alındığına da bakmazlar. Bankaların küçük asarrufları oplayarak ekonomiye kazandırması ikisadî kalkınma için çok önemlidir. Ancak oplanan bu fonlar para piyasası yerine mal piyasasına girmediği, yani üreim ve hizmee dönüşmediği zaman hiçbir seköre faydası yokur. Faizsiz bankacılığı klasik bankacılıkan ayıran yönü her para harekeinin bir hizme veya mal alımı karşılığı olmasından ileri gelmekedir. Bir diğer emel fark ise faiz yerine kâr payı ile işlemlerin yapılmasıdır. İslamiyee faiz, ödünç verilen bir malın geri alınırken aynı mikar yerine daha fazla alınması sonucunda oluşan arık maldır. Yani borç alan kişinin aldığı borca karşılık yapığı fazla ödemeler faiz olarak adlandırılmakadır. İslamiye parayı para karşılığında, alını alın karşılığında samayı yasaklamış ancak alını para karşılığında veya icari bir malı para karşılığında samayı, bu icareen kâr edebilmeyi ve ödeme vadesine göre farklı fiyalamayı serbes bırakmışır. Bu nedenle kaılım bankaları kredi vermek yerine kredi iseyen kişinin ihiyacı olan malı kendisi alıp vadeli saarak icare yapmakadır. Faizsiz bankacılık klasik bankacılıkan hem fon oplamada hem de fon kullandırmada farklılık gösermekle birlike kaılım bankaları faizle ilgisi olmayan üm bankacılık ürün ve hizmelerini de sunmakadırlar. A. KATILIM BANKACILIĞINDA FON TOPLAMA VE FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERİ Kaılım bankacılığının cari hesap ve yaırım hesabı olmak üzere iki fon oplama kaynağı vardır. Cari hesap klasik bankalardaki vadesiz mevdua hesabına karşılık gelmeke ve Türk Lirası veya yabancı para cinsinden olabilmekedir. Mevdua sahibi isediği anda mevduaının bir kısmını veya amamını geri çekebilmekedir. Ancak hesap sahibine kâr payı gibi herhangi bir bedel ödenmemekedir. Yaırım hesabı ise bu hesaba yaırılan fonların işleilmesinden doğacak kâr veya zarara kaılma sonucunu veren, hesap sahibine önceden belirlenmiş herhangi bir geiri ödenmeyen ve anaparanın aynen geri ödenmesi garani edilmeyen hesaplardır (Erdem, 2010: ). Bu hesap hem faizsiz bankaların hem diğer bankaların en önemli fon oplama hesabıdır. Vadeli mevdua hesabında, mudilere yaırdıkları para karşılığında belirli bir oranda faiz ödemesi yapılabilir. Ancak faizsiz bankacılıka hesap sahibine herhangi bir geiri sözü verilmediği gibi, anaparanın da aynen geri ödeneceği garani edilmemekedir. Faizsiz bankalar cari ve yaırım hesaplarında opladıkları fonları çeşili yönemlerle kredi olarak kullandırmakadır. Kâr zarar oraklığı esasına göre verilen bu krediler, kredinin kullanım alanlarına göre sınıflandırılmışır. Kaılım bankalarının fon oplama yönemleri mudaraba (emek-sermaye şirkei), muşaraka (şirke-ül inan), murabaha (kârlı saış), İcâra ve sukuk olarak sıralanabilir.

4 144 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss Taraflardan birinin sermayesini, diğerinin emeğini oraya koyarak kurdukları bir oraklık ürü olan mudaraba; sermayesi olmayan ancak bir projesi veya yeeneği olan birinin yapacağı yaırımı finanse emek amacıyla kullanılır. Bu yönüyle daha çok risk sermayesine benzemekedir. Mudarabada kârın hangi oranda paylaşılacağı sözleşmeyle belirlenir. Bu konuda herhangi bir kısılama geirilmezken kârın paylaşımı araflar arasındaki pazarlığa bırakılmışır. Ancak zarar olursa oraklığa sermaye koyan araf zararı karşılar ve emeğini oraya koyanın zararı ise zamanını ve emeğini boşa harcamış olmasıdır (Akın, 1986: 125). Arapça şerik kelimesinin üreilmesinden oluşan ve oraklık anlamına gelen muşaraka ikisadî faaliye yürümek için kurulan bir kâr zarar oraklığıdır. Bu oraklığın mudarabadan farkı orakların farklı mikarlarda sermaye koyarak oraklığa dâhil olabilmeleridir. Bu oraklık üründe iki veya daha fazla orak bulunabilir. Orakların sayısında herhangi bir sınırlamaya gidilmezken elde edilecek kâr arafların sözleşmede belirledikleri sermayeden bağımsız bir kâr oranıdır. Ancak mudarabada olduğu gibi zarardan yalnızca sermaye ekilenir. Yani oraklar kârı isedikleri oranda paylaşabilirken, zararı koydukları sermayeyle oranılı şekilde üslenirler. Murabaha kaılım bankalarının en çok kullandığı yönem olup bir varlığı peşin alıp, peşin fiyaı üzerine kârını ekleyerek vadeli olarak saığı bir uygulamadır. Murabaha icare ve sanayi kuruluşlarının hammadde, makine, eçhiza ve her ürlü işleme malzemesi ihiyaçlarının faizsiz banka arafından iç ya da dış piyasadan karşılanarak vadeli saılmasıdır (Yeşilyaprak, 2012: 24). Böylece iş yapmak için gerekli olan araçları yeerli nakde sahip olmadığı için alamayan işleme sahibi veya bireysel yaırımcılar gerekli fon ihiyacını karşılamakadır. Kelime anlamı kiralamak olan icâra ise, son zamanlarda işlemelerin sıkça başvurduğu faizsiz finansman yönemidir. Kiralamaya konu olan mal bina, arsa, aşı, makine ve ekipman olabileceği gibi işleme için gerekli olan her ürlü demirbaş ve pake yazılım programları olabilmekedir. Burada işlemenin üreim veya faaliyelerinin devamı için gerekli olan mal, banka arafından saın alınarak işlemeye kiralanmakadır. İşleme de bu kiralama karşısında bankaya kira ödemekedir. Bankaya ödenen kira bedelinin belirlenmesinde amorisman giderleri dikkae alınmakadır. Amorisman giderleri karşılandıkan sonra belirli bir kâr payı eklenerek kira bedeli belirlenmekedir (Yeşilyaprak, 2012: 33). Kira bedeli, nihayeinde icarî bir faaliye olan icarada piyasa şarlarına göre belirlenir. Faizsiz bono olarak bilinen sukuk ise finansal kaynak oplamak için kullanılan varlığa veya gelire dayalı menkul kıymeir. Sukuka yer alan hak sadece naki akışı değil aynı zamanda mülkiye hakkıdır (Yeşilyaprak, 2012: 38). Varlığa dayalı bir sene olan sukuk, borç olarak alınan paraya dayanan ahvilden belirilen yönüyle farklılaşmakadır. Bununla birlike ahvilde olduğu gibi bir gelir garanisi de yokur. Sukuk sahiplik nokasında hisse senedine benzemekedir. Ancak hisse senedinde oraklık belli bir süre ile sınırlandırılmadığı halde sukuka varlık üzerindeki sahiplik hakkı önceden belirlenmiş bir süre ile sınırlandırılmakadır (Yılmaz, 2014: 83).

5 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 145 B. TÜRKİYE DE KATILIM BANKACILIĞI Türkiye de Kaılım Bankaları faizsiz bankacılık esaslarına uygun olarak finansman ve bankacılık hizmelerini sunan kurumlardır yılında İslâm Kalkınma Bankasının kurulmasıyla başlayan faizsiz bankacılığın emeli ülkemizde 1983 yılında Özel Finans Kurumu ismiyle aılmışır yılına kadar bu isimle faaliyelerine devam eden Özel Finans Kurumları 2005 yılında 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu na âbî uulmuş ve isimlerini Kaılım Bankası olarak değişirmişlerdir yılında yasal zemini hazırlanan Özel Finans Kurumları ilk kez 1985 yılında Albaraka Türk ve Faysal Finans ile uygulamaya konulmuşur. Daha sonra Kuvey Türk ve Anadolu Finans seköre adım amış ve bu kurumları İhlas Finans ve Asya Finans akip emişir yılında kaılım bankası adını alan bu özel finans kurumlarının bir kısmı birleşme veya iflaslar nedeniyle günümüze kadar varlığını sürdürememişir iibariyle Türkiye de 5 Kaılım Bankası faaliye gösermekedir. Bu bankalar Türkiye Finans Kaılım Bankası, Albaraka Türk Kaılım Bankası, Kuvey Türk Kaılım Bankası, Ziraa Kaılım ve Vakıf Kaılım Bankasıdır. II. KATILIM BANKALARININ KLASİK BANKALAR İLE ETKİLEŞİMİNE DAİR BİR UYGULAMA A. UYGULAMALI LİTERATÜR Bu bölümde faizsiz bankacılığın faiz oranı riskini konu alan çalışmalar yönem ve sonuçlarıyla değerlendirilmişir. Ele alınan ilk çalışma olan ve faiz oranının faizsiz bankalara olan ekisinin araşırıldığı Haron ve Shanmugam (1995) de faiz oranı ile faizsiz bankaların mevduaı arasında bir bağlanı kurulmuş, Pearson korelasyon analizi ve ooregresif modeller kullanılarak değişkenler arasında negaif bir ilişki espi edilmişir. Çalışma sonucunda, geiri ile mevdua arasında poziif bir ilişki bulunmuş ve hem klasik bankalar için hem de faizsiz bankalar için mevdua ile mevduaa verilen kâr payı veya faiz arasında iddia edilen ilişkinin geçerli olduğu espi edilmişir. Rosly (1999) da faizsiz bankacılıkaki kâr payının faiz oranları gibi kısa vadede değişkenliğinin fazla olmamasından dolayı faizsiz bankaların faiz oranı riskine maruz kaldıkları iddia edilmekedir. Çalışmada faiz oranının insanları asarrufa yöneliği ve bu nedenle faiz oranlarındaki değişmelerin bankaların mevdualarını ekilediği ileri sürülmeke ve aynı durumun faizsiz bankalar için de geçerli olduğu savunulmakadır. İkili bankacılık sisemlerinde faizsiz bankalar ile klasik bankaların mevdualarının geiri oranlarının bankalar arasındaki rekabei ekileyen bir unsur olduğu belirilmeke ve hangi bankacılık siseminin geirisi daha yüksekse o bankaların mevdualarında arış olacağı belirilmekedir. Faiz oranının faizsiz bankaların mevduaına ve kâr payına ekisinin araşırıldığı Haron ve Ahmad (2000) de faiz oranı ve asarruf arasında bir ilişki olduğundan insanları asarrufa yönelmek için yüksek faiz veya kâr payı verilmesi gerekiği iddia edilerek uyarlayıcı bekleniler varsayımı alında faiz oranının kâr payı oranına ekisi es edilmişir. Çalışmada faizsiz bankacılık ve klasik bankacılık arasında fon oplama rekabeinden dolayı faiz oranı ve kâr payı oranının

6 146 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss birbirine yakın olduğu sonucuna ulaşılmışır. Ayrıca çalışmada klasik bankaların faiz oranı ile faizsiz bankaların mevduaı arasında ers yönlü bir ilişki espi edilmiş ve faiz oranındaki arışın faizsiz bankaların mevduaında düşüşe neden olduğu bulgusuna ulaşılmışır. Bu çalışma faizsiz çalışan bankaların da faiz riskiyle karşılaşabileceği; ayrıca, değişen faiz oranlarına karşı bankalarda faiz arırımına gidilirken faizsiz bankaların geleceğe yönelik kâr payı aahhüdünde bulunamamalarının faizsiz bankacılık açısından risk eşkil eiği sonucuna da ulaşılmışır. Schaik (2001) de faizsiz bankacılığın felsefesi ve uygulamaları değerlendirilmişir. Çalışmada faizin yasaklandığı ve faiz yerine kâr-zarar oraklığının uygulandığı bir sisemin klasik bankalara bir alernaif oluşuracak yapıda olmadığı; başka bir deyişle, faizsiz bankacılığın klasik bankacılık sisemiyle rekabe edebilecek kadar ekinliğinin olmadığı iddia edilmekedir. Çalışmada kâr-zarar oraklığının esas olduğu bir sisemde faizsiz bankalar arafından risken kaçınmak adına daha çok murabaha yöneminin kullanıldığı ve bundan dolayı klasik bankalarla bu kurumların rekabe edemediği iddia edilmekedir. Bacha (2004) de hem faizle çalışan klasik bankaların hem de faizsiz çalışan bankaların bulunduğu Malezya bankacılık siseminde faiz oranındaki değişmelerin faizsiz bankacılık üzerindeki ekileri incelenmişir. Çalışmada Bank Negara Malaysia nın yılları arasındaki üçer aylık kâr payı oranları ile oplam mevdua oranları ve klasik bankaların üçer aylık oralama faiz oranları ile yine oralama oplam mevduaları iki hipoez ile es edilmişir. Bu hipoezlerden ilki faiz oranı ile kâr payı arasında bir ilişki vardır, diğeri de faiz oranları faizsiz bankaların mevdualarını ve kâr payı oranlarını ekilemekedir şeklinde ifade edilmişir. Bu iki hipoezi es emek için Pearson korelasyon ve en küçük kareler yönemi kullanılmışır. Belirilen hipoezleri es emek için de Granger nedensellik esi yapılmışır. Yapılan analizler sonucunda faiz ile kâr payı arasında isaisiki olarak anlamlı bir ilişki espi edilmiş ve faiz oranının kâr payı oranını ekilediği sonucuna varılmışır. Aynı şekilde faizlerin hem kâr payı oranını hem de faizsiz bankaların mevdualarını ekilediği sonucuna da ulaşılmışır. How, Karim ve Verhoven (2005) de ikili banka siseminde faizsiz bankalar için en önemli risklerin kredi riski, faiz oranı riski ve likidie riski olduğu belirilmekedir. Çalışmada Malezya daki klasik ve faizsiz bankalar karşılaşırılmış ve Malezya için faizsiz bankaların kredi ve likidie riskinin düşük; ancak, faiz oranı riskinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmışır. Ayrıca banka büyüklüğünün karşılaşılan riskler üzerinde ekili olduğu ve faizsiz bankaların faiz oranı riskini yöneme konusunda daha fazla dikka emesi gerekiği belirilmişir. Malezya daki klasik ve faizsiz bankaların mevduaları üzerine ekonomerik bir analizin yapıldığı Yusoff ve Wilson (2005) de arası yıllık veriler kullanılarak GSMH, faiz oranı ve kâr payı oranının klasik ve faizsiz bankaların mevdualarına ekisi araşırılmışır. Yapılan analizler neicesinde her iki banka ürünün mevdualarının GSMH, faiz oranı ve kâr payı oranlarından ekilendiği bulgusuna ulaşılmışır. Çalışmaya göre, GSMH nin klasik bankaların mevduaına ekisi daha fazla iken, faizsiz bankaların mevduaı daha az ekilenmekedir. Çalışmada mevdualardaki arışın bankanın performansı ve mevdua sahibine

7 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 147 geirisi ile ilişkili olduğu espi edilmiş; ancak, faiz oranlarının faizsiz bankaların mevduaına bir ekisi olmadığı sonucuna varılmışır. Khan ve Ahmed (2007) de faizsiz bankaların karşılaşıkları riskler ve bu risklerin nasıl yöneileceği incelenmiş ve faizsiz bankaların riske maruz kalma konusunda klasik bankalardan farklı olmadıkları, haa daha fazla riskle karşılaşıkları; ancak, bu risklerin yöneilmesi konusunda farklı yönemlerin uygulanması gerekiği ileri sürülmüşür. Çalışmada faizsiz bankalar için yöneilmesi gereken risklerin bu bankaların kârlılığını ve likidiesini ekileyeceği belirilmekedir. Kader ve Leong (2009) da, faiz oranlarındaki değişmenin faizsiz bankalara ekileri araşırılmışır. Çalışmada faizli ve faizsiz bankaların bulunduğu bir finansal sisemde faiz oranlarındaki değişmenin faizsiz bankacılığa olan alepe değişikliğe neden olduğu sonucuna ulaşılmışır. Çalışmada birim kök esi, eşbüünleşme, VAR analizi ve Granger nedensellik esleri uygulanmışır. Bu çalışmada veri olarak 1999 dan 2007 ye kadar aylık mevdua faiz oranı ile hem klasik bankaların hem de faizsiz bankaların mevdua mikarları kullanılmışır. Yapılan analizler sonucunda mevdua faiz oranının hem klasik bankaların hem de faizsiz bankaların mevdualarını ekilediği görülmüşür. Faiz konusunda hassas olmayan insanların değişen faiz oranına göre pozisyon aldıkları, faiz oranlarının kâr payından fazla olması durumunda faizsiz bankalardan faizle çalışan bankalara geçikleri; faiz oranının kâr payı oranından düşük olduğu durumda da faizsiz bankalara yöneldikleri görülmüşür. Sonuç olarak müşerilerin kâr odaklı olmasından dolayı ikili sisemde (faizli ve faizsiz çalışan bankaların bulunduğu sisemde) faizsiz bankacılığın da faiz oranı riskine maruz kaldığı sonucuna ulaşılmışır. Kassim vd. (2009) da ise, para poliikalarının ikili bankacılık siseminde faizsiz ve klasik bankalara ekileri araşırılmışır. Özellikle faiz oranının her iki banka ürünün mevdualarına olan ekisinin incelendiği çalışmada faiz oranının klasik bankaların mevduaını ekilediği gibi faizsiz bankaların da mevduaını ekilediği sonucuna ulaşılmışır. Elde edilen bu sonuçla, faizsiz bankaların da faiz oranı riskine maruz kalabildiği ve faiz oranının yöneilmesi gereken bir risk olduğu belirilmişir. Global perspekifen klasik ve faizsiz bankaların rekabe durumlarının incelendiği Ariss (2010) da bankaların pazar gücü ile kârlılığı arasında ilişki kurularak büyük bankaların mevdua ve kredi kullandırmada diğer bankalardan üsün olduğu iddia edilmişir. Yapılan araşırmada faizsiz bankaların yeerince rekabe gücüne sahip olmadığı; ancak, faizsiz bankaların varlık yapısı ve sermaye yapısı bakımından klasik bankalardan daha güvenli olduğu savunulmuşur. Çalışmada faizsiz bankaların klasik bankalarla rekabe edebilmesi için, klasik bankaların mevdualara verdiği faiz oranı kadar mudilerine kâr payı verebilmesi gerekiği; aksi akdirde, faizsiz bankaların rekabe gücünün azalacağı ifade edilmekedir. Faizsiz bankaların klasik bankalar ile rekabe edebilirliği için yüksek kâr payı ödemesi gerekmekedir. Yüksek kâr payı için de faizsiz bankaların klasik bankalardan daha ekin olması icap emekedir. Türkiye deki kaılım bankaları ile klasik bankaların performansının ve ekinliğinin araşırıldığı Arslan ve Ergeç (2010) da kaılım bankalarının oplam sekör içindeki payının düşük olduğu;

8 148 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss ancak, klasik bankalardan daha yüksek performans gösererek sekördeki paylarını arırdıkları belirilmekedir. Arslan ve Ergeç (2010) da elde edilen bulgular faizsiz bankaların klasik bankalara göre daha küçük ölçekli bankalar olması nedeniyle yeerince rekabe gücüne sahip olmadıkları; ancak, faizsiz bankaların varlık yapısı ve sermaye yapısı bakımından klasik bankalardan daha güvenli olduğunun iddia edildiği Ariss (2010) ile paralellik gösermekedir. Her ne kadar faizsiz bankaların performans ve ekinlik bakımından klasik bankalardan daha iyi olduğu iddia edilse de, 1997 Asya Krizi ve 2008 finansal krizini de kapsayan dönemi verileri kullanılarak krizlerin, Malezya daki faizsiz bankalara ekisinin araşırıldığı Kassim ve Majid (2010) da, hem klasik bankaları hem de faizsiz bankaları ekilediği sonucuna ulaşılmışır. Faizsiz bankaların her ne kadar faizsiz olduğu ve bu yüzden faiz kaynaklı krizlerden ekilenmeyeceği söylense de, klasik bankaları ekileyen makroekonomik değişkenlerin faizsiz bankaları da ekilediği görülmekedir. Böylelikle klasik bankalar için risk eşkil eden unsurların aynı sekörde yer alan faizsiz bankaları da ekileyeceği iddia edilmekedir. Kassim ve Zainol (2010) da faiz oranlarındaki değişmelerin kâr payı oranı ile klasik ve faizsiz bankaların mevduaına ekileri araşırılmışır yılları arasındaki faizsiz bankaların kâr payı oranı ile mevdua mikarını ve faiz oranı ile klasik bankaların mevdua mikarını içeren veriler VAR analizi ile incelenmişir. Analiz sonucunda faizsiz bankaların faiz oranı riski ile karşı karşıya kaldıkları, ikili bankacılık siseminde insanların banka seçiminde öncelikli olarak geiriye dikka eikleri; dolayısıyla, faiz oranlarındaki değişmelerin faizsiz bankaların mevduaını ekilediği sonucuna ulaşılmışır. Adebola (2011) de ise, ikili bankacılık siseminin uygulandığı Malezya da faiz oranlarının, üreim endeksinin, fiya endeksinin ve borsa endeksinin faizsiz bankalara ekileri araşırılmışır. Sınır esi yaklaşımı ile Granger nedensellik eslerinin uygulandığı çalışmada, değişkenler arasında uzun dönem ilişki espi edilmişir. Elde edilen sonuçlara göre faiz oranının faizsiz bankaların finansmanını ekilediği belirilmekedir. Ergeç ve Arslan (2013) de, Türkiye deki kaılım bankalarının faiz oranındaki değişmelerden ne yönde ekilendiği araşırılmışır. 2005: :6 dönemini kapsayan faiz oranı, kâr payı oranı, hem klasik bankaların hem de kaılım bankalarının mevdua ve kredi mikarları VAR ve vekör haa düzelme modelleriyle (VECM) ese abi uulmuş ve elde edilen sonuçlara göre faiz oranlarındaki değişmelerin hem klasik bankaların mevdua ve kredilerini hem de kaılım bankalarının mevdua ve kredilerini ekilediği görülmüşür. Faizsiz bankacılıkla ilgili yapılan uygulamalı çalışmalardan çıkarılabilecek emel sonuç, ikili bankacılık sisemlerinde faizsiz bankaların klasik bankalar ile rekabe ve ekileşim halinde olduğudur. Ayrıca genel ikisadî poliikalardan ve makroekonomik değişkenlerden ekilenen faizsiz bankalar, klasik bankalarla aynı risklere maruz kalmakadır. Bu çalışmalarda faiz ile kâr payı arasında bir ilişki espi edilmeke ve dolayısıyla faizsiz bankaların da faizden ekilendiği iddia edilmekedir.

9 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 149 B. VERİLER VE MODELLER Kaılım bankalarında faiz oranı riskini açıklamak amacıyla ilgili lieraürden yararlanılarak Tablo 1 de yer alan değişkenler seçilmişir. Lieraürde yer alan çalışmaların birçoğunda faiz oranı kâr payı, faiz oranı mevdua mikarı veya makroekonomik değişkenler mevdua mikarı ilişkileri incelenmişir. Türkiye deki kaılım bankaları için faiz oranı kâr payı mevdua ilişkisinin incelendiği bu çalışmada klasik bankaların mevdua faiz oranlarının kaılım bankalarının kâr payına ve mevdua mikarına ekisi analiz edilmişir. Ayrıca makro ekonomik değişkenlerden TÜFE oranları modellerde kullanılmışır. TÜFE nin modellerde kullanılma sebebi, Fisher denklemi iibariyle fiya harekelerinin kâr payının ve faiz oranlarının reel geirilerini belirlemesidir. Tablo 1 de yer alan üm veriler Ocak 2005 ve Mar 2013 dönemlerini kapsayan aylık frekansaki serilerdir. Tablo 1: Uygulamada Kullanılan Verilerle İlgili Bilgiler Verinin Adı Verinin Kısalması Verinin Açıklaması Verinin Kaynağı Oralama Kâr Payı KP Bir yıllık mevduaa verilen kâr payı TKBB Oranları Oralama Mevdua Faiz Oranları BANKFAİZ Bir yıllık mevduaa verilen faiz oranı TCMB- EVDS Tükeici Fiya Endeski TUFE Yıllık değişim (bir önceki yılın aynı TUİK ayına göre yüzde değişim) Kaılım Bankaları Mevduaı KBMEVD Aylık mevdua mikarı TCMB- EVDS Ticari Bankaların Mevduaı TBMEVD Aylık mevdua mikarı TCMB- EVDS No: TKBB: Türkiye Kaılım Bankaları Birliği, TCMB-EVDS: Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası-Elekronik Veri Dağıım Sisemi, TUİK: Türkiye İsaisik Kurumu Verilere iki dönüşüm işlemi uygulanmışır. Bunlardan birincisi verilerin aylık frekansa olmaları nedeniyle öncelikle mevsimselliken arındırılma işlemidir. Mevsimselliken arındırma işlemi harekeli oralama yönemi ve oplamsal meo ile yapılmışır. İkinci dönüşürme işlemi de verilerin logarimasının alınmasıdır. Böylece ahmin edilen kasayılardan harekele esneklik değerlerinin elde edilme olanağı sağlanacakır. Modellerde ve grafiklerde kullanılan ve yukarıdaki abloda da yer alan değişkenlerin kısalmaları Tablo 2 de yer almakadır.

10 150 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss Tablo 2: Analizlerde Ele Alınan Verilere Uygulanan Dönüşümler ve Analizlerdeki Kısalmaları Verinin Adı Oralama Kâr Payı Oranlarının Mevsimselliken Arındırılmış ve Logarimik Dönüşümü Oralama Mevdua Faiz Oranlarının Mevsimselliken Arındırılmış ve Logarimik Dönüşümü TUFE Oranlarının Mevsimselliken Arındırılmış ve Logarimik Dönüşümü Kaılım Bankaları Mevduaının Mevsimselliken Arındırılmış ve Logarimik Dönüşümü Ticari Bankaların Mevduaının Mevsimselliken Arındırılmış Dönüşümü LKPSA-LTUFESA LBANKFAIZSA-LTUFESA LKPSA-LBANKFAIZSA Verinin Kısalması LKPSA LBANKFAİZSA LTUFESA LKBMEVDSA LTBMEVDSA LKPSALTUFESA LBANKFAIZSALTUFESA LKPSALBANKFAIZSA Tablo 1 ve Tablo 2 deki verilerden harekele ahmin edilmeye çalışılan modeller aşağıdaki gibidir: LBANKFAIZS A f LKPSA (1) LKPSA f LBANKFAIZS A (2) LKBMEVDSA f LKPSA (3) LKBMEVDSA f LKPSA LTUFESA (4) LKBMEVDSA f LBANKFAIZS A LTUFESA (5) LKBMEVDSA f LBANKFAIZS A (6) LKBMEVDSA f LKPSA LBANKFAIZS A (7) Bu çalışmada emel olarak kaılım bankalarının faiz riskine karşı duyarlılığı araşırılmakadır. Kaılım bankalarının mevdualarını ekileyen emel unsurun kâr payı oranı olduğu varsayılabilir. Ancak kâr payı oranı ek başına bir anlam ifade ememekedir. Faizli ve faizsiz bankaların birlike yer aldığı ikili sisemlerde kaılım bankalarının mevdualarını, klasik bankalarla olan rekabe güçleri de ekilemekedir. Klasik bankalar mevdualarına muayyen bir faiz ödemesinde bulunurken, kaılım bankaları da önceden belli olmayan; ancak, dönem sonunda değişen bir kâr payı ödemesinde bulunurlar. Ayrıca kâr payı oranında olduğu gibi klasik bankalar için faiz oranları da ek başına klasik bankaların mevdualarında değişmeye neden olmayabilir. Burada mudiler bankaların verdiği kâr payını ve faizi hem birbiriyle hem de enflasyonla kıyaslarlar. Bu çerçevede 1 ve 2 numaralı modellerde faiz ve kâr payı oranları arasındaki ilişki araşırılmakadır. 3 numaralı modelde ise, kaılım bankalarının mevdualara vermiş olduğu kâr payı oranlarının kaılım bankalarının mevdualarına ekisi araşırılmakadır. 6 numaralı modelde faiz ile kâr payı arasındaki ilişkiye göre klasik bankaların mevdualarına verdiği faiz oranının kaılım bankalarının

11 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 151 mevduaına bir ekisinin olduğu düşünülmeke ve bu bağlamda faiz oranlarının kaılım bankalarının mevdualarına olan ekisine bakılmakadır. 4 ve 5 numaralı modellerde hem kâr payının hem de faiz oranlarının enflasyondan farkı alınarak; bu farkın yani reel geirinin kaılım bankalarının mevdualarına olan ekisi araşırılmakadır. 7 numaralı model çalışmanın ana modelidir. 3 numaralı modelde değişkenler arasında poziif bir ilişki beklenmekedir; ancak, bu ilişkinin 1 numaralı modelde ilişki olmadığı dönemlerde poziif olmayacağı öne sürülmekedir. Bu durumda 7 numaralı modele bakarak faiz oranı ile kâr payı oranı arasındaki ilişkiyi bozacak şekildeki bir farkın kaılım bankalarının mevduaını nasıl ekilediği araşırılmakadır. Kâr payı oranının faiz oranından fazla olduğu veya kâr payı ile faiz oranı arasındaki ilişkinin kâr payı lehine değişiği durumda, kaılım bankalarının mevdualarında poziif bir değişme beklenmekedir. Bu modelle de böyle bir durumdaki değişme ölçülmekedir. Belirilen durum kaılım bankalarının lehine bir durum iken aksi durumda; yani, faiz oranı ile kâr payı arasındaki ilişkinin faiz oranı lehine değişiği durumda, kaılım bankalarının mevdualarında negaif bir değişme beklenmekedir. Söz konusu durum da kaılım bankalarının faiz oranına karşı duyarlılığını; dolayısıyla, faiz oranı riskine maruz kalacaklarını gösermekedir. C. METODOLOJİ Bu çalışmanın emel analiz yönemi Johansen eş-büünleşme meodolojisidir. Bu meodoloji çalışmanın hipoezini sınamada; yani, her iki finansal aracılık ürünün birbirinin aynısı veya farklısı olup olmadığını espi emede daha uygun olmasıdır. Ancak daha sonraki çalışmalarda değişkenlerin durağanlık koşulları iibariyle de çok değişkenli bir yapısal VAR modeli ve buna bağlı bir VECM ahmini araşırılabilir. Uygulama kısmında ilk olarak verilerin birim köke sahip olup olmadıkları değerlendirilecekir. Birim kökün varlığına ilişkin olarak serilerde yapılacak ilk es Gelişirilmiş Dickey-Fuller esidir. Bir Y zaman serisi için GDF esinde kullanılacak denklemler sabili-rendsiz ve sabili-deerminisik rendli versiyonları sırasıyla (8) ve (9) numaralı denklemlerde göserildiği gibidir (Enders, 1995; Aseriou ve Hall, 2007). Y Y p Y 1 iy i (8) i1 n T Y 1 Y i (9) i1, denklemlere ilişkin kasayı- T, doğrusal zaman ren- (8) ve (9) numaralı denklemlerde ve ları;, bu denklemlerdeki birinci fark işlemcisini, dini;, durağan haa erimlerini gösermekedir (Aseriou, Hall, 2007: ; Sevükekin, Nargeleçekenler, 2007: ). Yapılan araşırmalarda bu iki eşiliğin de benzer sonuçlar verdiği, serilerin sabi ve rend içerdiğinin belirlen-

12 152 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss mesi durumunda uygun olan eşiliğin kullanılması gerekiği; değilse, sonuçların daha sağlıklı olabilmesi açısından sabi içeren eşiliğin kullanılarak birim kök esinin yapılması önerilmekedir (Kadılar, 2000: 33). GDF esinde haa eriminin beyaz gürülüye sahip olduğu varsayılmakadır. Phillips-Perron (P-P) esinde ise, haa erimlerinin değişen varyanslı olduğu durumu dikkae alan bir durağanlık esi oluşurulmuşur (Aseriou, Hall, 2007: 297). P-P esi zaman serilerinin harekeli oralama durumunu dikkae alan ve paramerik olmayan bir esir (Tarı, 2011: 399). Tesin eorik açıklaması için (10) ve (11) numaralı regresyon modellerinden yararlanılabilir: * * Y a0 a1y 1 (10) Y a~ a~ Y a~ T / 2 (11) * * Yukarıdaki denklemlerde yer alan, haa erimini; a 0,a1, EKK yönemine göre hesaplanmış rendsiz modelin regresyon kasayılarını; a ~, a~, a~, T, gözlem sayısını gösermekedir (Enders, 1995: ; Kadılar, 2000: 21-23; Aseriou, 2007: ). rendli modelin regresyon kasayılarını; Değişkenlerde yapısal kırılmaların söz konusu olduğu durumlarda GDF ve P-P gibi birim kök esleri doğru sonuçlar vermeyebilir. Bu nedenle uygulama kısmında serilerdeki yapısal kırılmaları da dikkae alabilen Lee-Srazicich birim kök esi kullanılmışır. Bu es Lee ve Srazicich (2001, 2003) çalışmalarına dayanmakadır. Tese Schimid ve Phillips (1992) arafından önerilen LM birim kök esleriyle ve Perron (1989) da yer alan Model A ve C ye göre sabi ve sabi ile rendde kırılmalar dikkae alınmakadır. Tese veri üreme süreci (12) numaralı denklemle göserilebilir (Lee, Srazicich, 2003: 1082). Y Z 1 u (12) (12) numaralı denklemde yer alan Y, bağımlı değişken vekörünü; Z ise, dışsal değişken vekörünü ifade emekedir. Model A için Z 1,, D1, D2 vekörü ve Model C için Z 1,, D1, D2, DT1, DT2 vekörü kullanılmakadır. Bu vekörlerde yer alan D 1 ve D 2 sabi değerdeki kırılmaları bulmak için kullanılan kukla değişkenleri; DT 1 ve DT 2 renddeki kırılmaları elde emek için kullanılan kukla değişkenleri gösermekedir. Model A için sıfır ve alernaif hipoezleri sırasıyla (13) ve (14) numaralı denklemlerde göserildiği gibidir: H 0 : Y 0 d1b1 d2b2 Y 1 v1 (13) H A : Y 1 d1d1 d2d2 v2 (14) Model C ye ilişkin sıfır ve alernaif hipoezler ise, (15) ve (16) numaralı denklemlerde göserilmişir: 0 1 2

13 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 153 (16) ve H 0 : Y 0 d1b1 d2b2 Y 1 d3b1 d4d2 1 (15) H A : Y 1 d1d1 d2d2 Y 1 d3b1 d4d2 2 (13) ve (14), (15) ve (16) numaralı denklemlerde bulunan v 1, v 2, 1 modellere ilişkin durağan haa erimleridir. j 1, 2 olduğunda 2 T 1 için B 1 olduğu; diğer durumlarda ise, sıfıra eşi olduğu kabul Bj j d d,d 1 2 olarak ifade edilebilir (Lee, Srazicich, 2001: 537; Lee, Srazicich, 2003: 1082). edilmekedir. Kukla değişkenlere ilişkin kasayı marisi ise, Denklem (17) ise iki kırılmalı LM birim kök es isaisiğini vermekedir. ~ Y Z S 1 u (17) ~ ~ ~ S Y Z 2,... T (17) numaralı denkleme göre birim kökün varlığı 0 yokluk hipoezine göre belirlenmeke ve serinin kırılmalarla birlike durağanlığına LM es isaisiği ile hesaplanan isaisiğine göre karar verilmekedir (Lee ve Srazicich, 2003). Uygulamanın ikinci aşamasında ise, aynı seviyede durağan seriler için kullanılan Johansen eş-büünleşme esleri uygulanarak ele alınan değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkiler araşırılmışır. Eş-büünleşme ilişkisi, uzun dönem regresyon ilişkilerinde ahmin edilen denkleme ilişkin haa erimlerinin durağan olması; yani, uzun dönemde haa erimlerinin oralamasının ve varyansının değişmemesi demekir. Bu durumda değişkenlerin eş-büünleşik olduğu ve değişkenler arasında nedenselliken bahsedilebileceği sonucu çıkar (Ukulu, 2003). Johansen eş-büünleşme analizi vekör oo-regresyon (VAR) modeline dayanan bir analizdir. Eş-büünleşme analizinde kullanılan VAR modeli Z gibi kendi seviyesinde durağan olmayan bir zaman serisi ele alındığında maris göserimleri ile (18) numaralı denklemdeki gibi ifade edilebilir (Favero, 2001: 75; Aseriou, 2007: 319): Z Z Z z Z u n1 n1 n n (18) (18) numaralı denklemden yararlanılarak (19) numaralı denklem elde edilmekedir: Z n 1 i1 I y i i i A j j1 i Z n u (19)

14 154 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss I n i1 A i (19) numaralı denklemde yer alan Z ifadesi, n ade içsel değişkenden, paramere marisini gösermekedir. Johan- oluşan değişkenler vekörünü; sen eş-büünleşme yöneminde uzun dönemli ilişkiler (19) numaralı denklem iibariyle espi edilmekedir. (19) numaralı denklemin amacı paramere marisinin sırasını (rankını) espi emekir. Paramere marisinin boyuunu değişken sayısı belirlemekedir (Aseriou, 2007). Eş-büünleşme esi aşağıda belirilen aşamalarla uygulanacakır (Favero, 2001: 76; Aseriou, 2007: ; Lükepohl, 2005: ). 1- Uygun Gecikme Uzunluğunun Tespii: Uygun gecikme seviyesinin belirlenmesinde gecikme aralığı, verilerin aylık frekansa olması nedeniyle 12 olarak alınmışır. 2- Ardışık Bağınının Tespii: Belirlenen uygun gecikme uzunluklarında VAR modellerine ilişkin haa erimlerinin ardışık bağınılı olup olmadığı Lagrange çarpanı (L-M) oo-korelasyon esi ile araşırılacakır. 3- Sabi Varyansın Tespii: VAR modelinin haa erimlerine ilişkin sabi varyansın espii Whie esine göre yapılacakır. Belirlenen gecikme uzunluğunda ardışık bağını veya değişen varyans sorunu olması halinde lieraürü akiben gecikme uzunluğu arırılacak ve söz konusu esler ekrar edilecekir. 4- Eş-büünleşmenin ve Uzun Dönem Kasayılarının Tespii: Eşbüünleşme ilişkisinin olup olmadığına karar vermek için iz ve en-büyük öz-değer isaisikleri dikkae alınacakır. Eş-büünleşme analizlerinde doğrusal-sabili-rendsiz ve doğrusal-sabili-rendli model ipleri dikkae alınacakır. D. UYGULAMA SONUÇLARI, BULGULAR VE YORUMLARI Birim kök analizinden önce logarimik dönüşümü yapılmış ve mevsimselliken arındırılmış verilerin anısal isaisikleri Tablo 3 e sunulmuşur. Tanısal eslerde göze çarpan önemli bir bulgu, bankacılık siseminin faiz oranlarının sandar sapmasının kaılım bankalarından daha düşük olmasıdır. Başka bir deyişle, kâr payı oranları faiz oranlarına göre daha fazla değişkenlik gösermekedir. Bu durumun nedeni, faiz oranlarını ekileyen fakörlerin kâr payını ekileyen fakörlere göre daha az değişkenlik gösermesi ile açıklanabilir. Diğer yandan, Jarque-Bera esleri iibariyle serilerin normal dağılmadıkları görülmekedir.

15 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 155 Tablo 3: Tanımlayıcı İsaisikler DEĞİŞKENLER Oralama Medyan Maksimum Minimum Sd. Sap Çarpıklık Basıklık Jarque-Bera ve Olasılık (P) Değerleri (0.00) 5.83 (0.05) 6.63 (0.04) (0.00) 5.08 (0.08) 5.54 (0.06) 6.09 (0.05) (0.00) No: Değişkenler saırındaki rakamların açılımı şu şekildedir: 1: LBANKFAIZSA, 2: LBANKFAIZSALTUFESA, 3: LKBMEVDSA, 4: LKPSA, 5: LKPSALBANKFAIZSA, 6: LKPSALTUFESA, 7: LTBMEVDSA, 8: LTUFESA. Paranez içindeki rakamlar olasılık değerlerini gösermekedir. Serilerin grafikleri ise aşağıda sunulmuşur. Grafiklerde verilerin mevsimselliken arındırılmış ve doğal logariması alınmış dönüşümleri yer almakadır. Grafiklerde değişkenlerin birçoğunun bariz rendler içerdiği söylenebilir. Bu değişkenlerden LBANKFAIZSA 2005 yılından 2008 yılına kadar yaay bir seyir izlerken, 2008 Küresel Krizi ndeki genişleici para poliikaları ile birlike önemli bir düşüş gösermişir yılına girerken belirilen değişkenin düşme eğilimi azalmış ve bir mikar arış yaşanmışır. Bu durum poliik olarak ekonomiyi yavaşlama çabalarının da gösergesidir. Aynı döneme ai kaılım bankalarının oralama kâr payı oranlarına ilişkin LKPSA verisi, LBANKFAIZSA verisi ile bir paralellik gösermişir yılından 2008 yılına kadar yaay bir seyir izleyen LKPSA nın, LBANKFAIZSA ile birlike hareke eiği ve bu nedenle aynı poliik ve makroekonomik fakörlerden ekilendiği iddia edilebilir. LBANKFAIZSALTUFESA ile LKPSALTUFESA değişkenlerinin grafiklerinde de bariz rendler söz konusudur. LBANKFAIZSA ve LKPSA grafikleri arasındaki paralellik bu iki grafik için de geçerlidir. Bu değişkenlerde LBANKFAIZSA ve LKPSA değişkenlerine göre daha fazla iniş çıkışlar görülmekedir. Söz konusu durumun sebebi LTUFESA değişkenine bağlı olabilir. LTUFESA değişkeninde görülen rend ve inişli çıkışlı seyir LBANKFAIZSALTUFESA değişkeninde de iniş ve çıkışların görülmesine yol açmakadır. LKBMEVDSA ve LTBMEVDSA değişkenlerinde de rend bileşeni görülmekedir. Bu verilere ilişkin grafiklerde de 2005 yılından 2013 yılına kadar düzenli bir arış görülmekedir. Belirilen durum 2008 yılında üm dünyada yaşanan bankacılık ve finans krizinden Türk finans siseminin çok fazla ekilenmediğine delil olabilir. Faiz ile kâr payı ve icarî bankaların mevduaı ile kaılım bankalarının mevduaı arasında paralellik olduğu grafiklerde görülse de, kesin kanaa için ekonomerik analizlere ihiyaç vardır.

16 156 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss Şekil 1: Ham Verilere Ai Grafikler Uygulamaya birim kök esi yapılarak devam edilmiş ve yapılan GDF ve P- P eslerinin sonuçları Tablo 4 de sunulmuşur.

17 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 157 Tablo 4: Ele Alınan Değişkenlere İlişkin GDF ve P-P Tes Sonuçları Değişkenin Simgesi GDF Tes İsaisikleri P-P Tes İsaisikleri Sabi erimli Sabi ve rend mevcu Sabi erimli Sabi ve rend mevcu ORTALAMA KÂR PAYI ORANLARI LKPSA (2) -1.97(2) (6) 1.46 (6) (LKPSA) (3)** (3)** (5)* (5)* ORTALAMA MEVDUAT FAİZ ORANLARI LBANKFAİZSA (1) (1) (6) (6) (LBANKFAİZSA) (0)* (0)* (3)* (3)* TUFE ORANLARI LTUFESA -2.9(1)** (1) (11)** (0) (LTUFESA) (11)* (11)* (3)* (3)* KATILIM BANKALARI MEVDUATI LKBMEVDSA (0) (0) -3.47(16)** (11) (LKBMEVDSA) (1)* (1)* (6)* (12)* TİCARİ BANKALARIN MEVDUATI LTBMEVDSA (0) (0) -2.61(1)** (1) (LTBMEVDSA) (0)* (0)* (3)* (2)* LKPSA-LTUFESA LKPSA-LTUFESA (0) (0) (4) (4) (LKPSALTUFESA) (11)* (11)* (3)* (3)* LBANKFAIZSA-LTUFESA LBANKFAIZSALTUFESA (0) -3.04(1) -2.17(3) -2.99(3) (LBANKFAIZSALTUFESA) (11)* (11)* (2)* (2)* LKPSA-LBANKFAIZSA LKPSALBANKFAIZSA (0) (0) (4) (4) (LKPSALBANKFAIZSA) (0)* (0)* (3)* (3)* No: GDF ve P-P esinde (*) işarei %1, (**) işarei de %5 anlamlılık düzeyinde ele alınan değişkenin durağan olduğunu gösermekedir. Tabloda yer alan işarei ise, ilgili değişkenin birinci fark operaörünü gösermekedir. Elde edilen sonuçlara göre, LTUFESA ve LTBMEVDSA değişkenleri haricindeki üm seriler kendi seviyesinde ve üm anlamlılık düzeylerinde durağan değildirler. Her bir serinin, birinci farkı alınarak yapılan eslere göre, bu serilerin hepsi üm anlamlılık düzeylerinde durağandır. GDF ve P-P eslerine ilave olarak Türk ekonomisinin ele alınan yıllar iibariyle krizler ve yapısal dönüşümler geçirmesi nedeniyle serilerin amamına yapısal kırılmaların dikkae alındığı Lee-Srazicich birim kök esi uygulanmışır. Tablo 5 de bu esin sonuçları yer almakadır.

18 158 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss Tablo 5: Lee-Srazicich Birim Kök Tes Sonuçları Değişkenler Değeri LKPSA 1 : 0.4 : 0.6 LBANKFAİZSA 1 : 0.4 : 0.6 LTUFESA 1 : 0.4 : 0.8 LKBMEVDSA 1 : 0.4 : 0.6 LTBMEVDSA 1 : 0.2 : 0.8 LKPSA-LTUFESA 2 : 0.2 : 0.6 LBANKFAIZSA-LTUFESA 2 : 0.2 : 0.6 LKPSA-LBANKFAIZSA 2 : 0.6 : Model Gecikme Kırılma Tarihleri A : :09 C : :08 A : :12 C : :02 A : :09 C : :12 A : :09 C : :01 A : :12 C : :12 A : :04 C : :11 A : :10 C : :11 A : :03 C : :04 Hes. İsaisiği Kriik Değeri * * * * * * No: Model A sabie kırılmayı Model C hem sabie hem de rendde kırılmayı göseren modellerdir. Kriik değerler %1 anlamlılık düzeyine göre sunulmuş ve ilgili rakamlar Lee ve Srazicich (2001; 2003) den elde edilmişir. Hesaplanan değerlerinin yanında bulunan (*) işarei yokluk hipoezinin kabul edilerek serinin kırılmalarla birlike durağan olduğunu gösermekedir. Tablodaki sonuçlar yapısal kırılmaların dikkae alınması durumunda üç değişkenin (LTUFESA, LKPSA-LTUFESA, LBANKFAIZSA-LTUFESA) Johansen eş-büünleşme analizi için uygun olmadığını gösermekedir. Bu nedenle (4) ve (5) numaralı denklemlerde yer alan modeller Johansen eş-büünleşme esleri ile ahmin edilmeyecekir. Verilerin kendi seviyesinde değil de farkları alındığında durağan olması poliika ekinliğinin de bir gösergesidir. Niekim seviyesinde durağan olmayan serilere gelen bir şokun ekisi uzun dönemli olmakadır. Verilerin bu şekilde seviyelerinde durağan olmamalarının bir diğer sonucu da, seviye değerlerinde uygulanacak bir regresyonun sahe ilişkiler oraya koymasıdır. Bu nedenle eşbüünleşme analizlerinin yapılması daha uygundur.

19 Türk Kaılım Bankalarının Fon Kaynaklarını Ekileyen Fakörler ve Bu Bankaların Klasik Bankalarla İlişkileri Üzerine Bir Uygulama 159 Johansen meodolojisi için ilk olarak Tablo 6 da ele alınan modellerin VAR yönemine göre uygun gecikme uzunlukları sunulmuşur. Bu gecikme uzunluklarının bir sonraki aşamada kullanılmasında değişen varyans ve ardışık bağını esleri de dikkae alınmışır. Tablo 6: %5 Anlam Seviyesinde Eş-Büünleşme Tespi Edilen Modeller ve Modellerin VAR Yönemine Göre Uygun Gecikme Uzunlukları Model LR FPE AIC SC HQ LBANKFAIZS A f LKPSA LKPSA f LBANKFAIZS A LKBMEVDSA f LKPSA LKBMEVDSA f LBANKFAIZS A LKBMEVDSA f LKPSA LBANKFAIZS A No: Uygun gecikme uzunluğu hakkında daha ayrınılı bulgular için bakınız: Gül (2013) Tablo 7 de ise, iz ve en-büyük öz-değer isaisiklerine göre bir eşbüünleşme vekörü espi edilen LBANKFAIZS A f LKPSA modeline ilişkin uzun dönem kasayıları sunulmakadır. Tablodan HDM kasayısının negaif ve isaisiki olarak anlamlı olduğu görülmekedir. Bu durum, herhangi bir şok sonrasında bankacılık sisemindeki faiz oranlarındaki değişmelerin kaılım bankalarının kâr payı oranları arafından düzelildiğini ve bunun da yaklaşık 5 ay (1/0.18) sürdüğünü gösermekedir. Tablo 7: A f LKPSA LFAİZSA LBANKFAIZS Modeline İlişkin Tahmin Edilen Uzun Dönem İlişkileri ve HDM Kasayısı HDM (uyarlama) Kasayısı: ( ) [ ] Kullanılan Gecikme Uzunluğu: 5 LKPSA TREND ( ) ( ) No: Paranez içerisindeki rakamlar sandar haaları, köşeli paranez içindeki rakam isaisiğini gösermekedir. Denklem (20) ilgili modelin uzun dönem kasayılarını vermekedir. LKPSA 0, T LBANKFAIZS A (20) (20) numaralı denklemin kasayılarına göre kaılım bankalarının verdiği kâr payındaki %1 oranındaki bir değişme bankacılık sisemindeki faiz oranlarını poziif yönde ve %1.009 oranında ekilemekedir. Tablo 8 de ise, %5 anlamlılık düzeyinde iz ve en-büyük öz-değer isaisiklerine göre bir eş-büünleşme vekörü espi edilen LKPSA f LBANKFAIZS A modeline ilişkin uzun dönem kasayıları su-

20 160 Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, Sayı: 50, Temmuz-Aralık 2017 ss nulmakadır. HDM kasayısı negaif ve isaisiki olarak anlamlıdır. HDM kasayısının değeri iibariyle faiz oranında bir değişme olduğu akdirde kâr payının izlediği rende yeniden gelmesi yaklaşık 12 ay (1/0.08) sürmekedir. Tablo 8: f LBANKFAIZS A LKPSA LKPSA Modeline İlişkin Tahmin Edilen Uzun Dönem İlişkileri ve HDM Kasayısı HDM (uyarlama) Kasayısı: ( ) [ ] Kullanılan Gecikme Uzunluğu: 5 LFAIZSA TREND ( ) ( ) No: Paranez içerisindeki rakamlar sandar haaları, köşeli paranez içindeki rakam isaisiğini gösermekedir. Denklem (21) ilgili modelin uzun dönem kasayılarını vermekedir. LBANKFAIZS A 0. T LKPSA (21) (21) numaralı denklemden elde edilen kasayılara göre faiz oranında %1 oranındaki bir değişme kaılım bankalarının kâr payı oranlarını poziif yönde ve %0.99 oranında ekilemekedir. Bu durum yukarıdaki LBANKFAIZSA ve LKPSA grafiklerinde de görülmekedir. LBANKFAIZSA grafiğinde daha yüksek bir bana inişler çıkışlar varken LKPSA grafiğinde ise daha dar bir bana iniş ve çıkışlar söz konusudur. LKBMEVDSA modeli iibariyle iz isaisiğine göre %5, öz-değer isaisiği %10 anlamlılık düzeyinde bir eş-büünleşme vekörü espi edilen modele ilişkin uzun dönem kasayıları sunulmakadır. HDM kasayısı negaif ve isaisiki olarak anlamlıdır. Ayrıca elde edilen kasayı iibariyle kaılım bankalarının mevdualarında oluşan herhangi bir rendden sapmayı kâr paylarının yaklaşık 11 ayda (1/0.091) giderebildiğini gösermekedir. Tablo 9 da, f LKPSA Tablo 9: f LKPSA LKBMEVDSA LKBMEVDSA Modeline İlişkin Tahmin Edilen Uzun Dönem İlişkileri ve HDM Kasayısı HDM (uyarlama) Kasayısı: ( ) [ ] Kullanılan Gecikme Uzunluğu: 8 LKPSA TREND ( ) ( ) No: Paranez içerisindeki rakamlar sandar haaları, köşeli paranez içindeki rakam isaisiğini gösermekedir. Denklem (22) ilgili modelin uzun dönem kasayılarını vermekedir. LKPSA 0. T LKBMEVDSA (22)

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler Dolar Kurundaki Günlük Harekeler Üzerine Bazı Gözlemler Türkiye Bankalar Birliği Ekonomi Çalışma Grubu Toplanısı 28 Nisan 2008, İsanbul Doç. Dr. Cevde Akçay Koç Finansal Hizmeler Baş ekonomis cevde.akcay@yapikredi.com.r

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI TCMB Faiz Kararlarının Piyasa Faizleri Ve Hisse Senedi Piyasaları Üzerine Ekisi Mura Duran Refe Gürkaynak Pınar Özlü Deren

Detaylı

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir. YAPISAL DEĞİŞİKLİK Zaman serileri bazı nedenler veya bazı fakörler arafından ekilenerek zaman içinde değişikliklere uğrayabilirler. Bu değişim ikisadi kriz, ikisa poliikalarında yapılan değişiklik, eknolojik

Detaylı

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ İsmail KINACI 1, Aşır GENÇ 1, Galip OTURANÇ, Aydın KURNAZ, Şefik BİLİR 3 1 Selçuk Üniversiesi, Fen-Edebiya Fakülesi İsaisik

Detaylı

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI Arş. Gör. Furkan EMİRMAHMUTOĞLU Yrd. Doç. Dr. Nezir KÖSE Arş. Gör. Yeliz YALÇIN

Detaylı

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama Kocaeli Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Dergisi (6) 2003 / 2 : 49-62 Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama Hüdaverdi Bircan * Yalçın Karagöz ** Öze: Bu çalışmada geleceği

Detaylı

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi AVRASYA Uluslararası Araşırmalar Dergisi Cil : 6 Sayı : 15 Sayfa: 808825 Kasım 2018 Türkiye Araşırma Makalesi TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME, İHRACAT VE HİSSE SENEDİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN

Detaylı

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY / www.sosyalarasirmalar.com Issn: 1307-9581 hp://dx.doi.org/10.17719/jisr.2018.2860 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC

Detaylı

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cil 3, Sayı 6, 2007, ss. 8 88. TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ Arş.Gör. Erman ERBAYKAL Balıkesir Üniversiesi

Detaylı

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri Yıldız Teknik Üniversiesi İkisa Bölümü Ekonomeri II Ders Noları Ders Kiabı: J.M. Wooldridge, InroducoryEconomericsA Modern Approach, 2nd. ed., 2002, Thomson Learning. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök

Detaylı

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*) NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüney AKAR (*) Öze: Bu çalışmada ne yabancı işlem hacmiyle hisse senedi geirileri arasında uzun dönemli bir ilişkinin

Detaylı

24.05.2010. Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

24.05.2010. Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri Yıldız Teknik Üniversiesi İkisa Bölümü Ekonomeri II Ders Noları Ders Kiabı: J.M. Wooldridge, Inroducory Economerics A Modern Approach, 2nd. ed., 2002, Thomson Learning. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök

Detaylı

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ EKEV AKADEMİ DERGİSİ Yıl: 23 Sayı: 77 (Kış 2019) 161 HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ Fama TEMELLİ (*) Dilek ŞAHİN (**) Öz Bu çalışmanın

Detaylı

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN, Zekeriya YILDIRIM, S. Faih KOSTAKOĞLU FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN Yrd.Doç.Dr. Anadolu Üniversiesi,

Detaylı

Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme

Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme Finansal İsikrarın Bankacılık Siseminin Borç Verme Poliikaları Üzerindeki Ekisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme Öze Ekrem ERDEM * M. Faih İLGÜN ** Cüney DUMRUL *** 2008 yılında

Detaylı

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY Journal of Yasar Universiy 22 26(7) 4392-444 TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY M. Ali Bilginoğlu

Detaylı

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde Yıldız Teknik Üniversiesi İkisa Bölümü Ekonomeri II Ders Noları Ders Kiabı: J.M. Wooldridge, Inroducory Economerics A Modern Approach, 2nd. ed., 2002, Thomson Learning. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök

Detaylı

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Ekileri: Türkiye Örneği Öze Ahme Mura ALPER Bu çalışma Türkiye deki reel döviz kuru dalgalanmalarının kaynaklarını açıklamayı amaçlamakadır.

Detaylı

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġsenecek Veriler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde

Detaylı

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ Cenral Bank Review Vol. 10 (July 2010), pp.23-32 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2010 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ

Detaylı

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ 45 ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ Zehra ABDİOĞLU * ÖZET Bu çalışma Türkiye için 2005-2012 dönemi iibariyle ara malı, dayanıklı ükeim malı, dayanıksız ükeim malı, enerji ve sermaye malı

Detaylı

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ * İşsizlik ve İnihar İlişkisi: 1975 2005 Var Analizi 161 İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferha TOPBAŞ * ÖZET İşsizlik, birey üzerinde olumsuz birçok soruna neden olan karmaşık bir olgudur.

Detaylı

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği Volume 4 Number 3 03 pp. -40 ISSN: 309-448 www.berjournal.com Borsa Geiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yönemlerle Analizi: Türkiye Örneği Yusuf Ekrem Akbaşa Öze: Bu çalışmada,

Detaylı

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01) June 7-9, 2009, Eskişehir, Turkey. Tükeici Güveni ve Hisse Senedi Fiyaları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004:0-2009:0) Yusuf Volkan Topuz * İkisadi İdari Bilimler Fakülesi, İşleme Bölümü,

Detaylı

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısalmalar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1Bu Tebliğ, 4628 sayılı

Detaylı

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER Eşanlı denklem siseminde, Y den X e ve X den Y ye karşılıklı iki yönlü eki vardır. Y ile X arasındaki karşılıklı ilişki nedeniyle ek denklemli bir model

Detaylı

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI ÇOKLU DOĞRUSALLIĞIN ANLAMI Çoklu doğrusal bağlanı; Bağımsız değişkenler arasında doğrusal (yada doğrusala yakın) ilişki olmasıdır... r xx i j paramereler belirlenemez hale gelir.

Detaylı

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Yrd.Doç.Dr. Cüney KILIÇ Çanakkale Onsekiz Mar Üniversiesi Biga İ.İ.B.F., İkisa Bölümü Yrd.Doç.Dr. Yılmaz BAYAR Karabük Üniversiesi

Detaylı

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract Ekonomik ve Sosyal Araşırmalar Dergisi, Bahar 20, Cil:7, Yıl:7, Sayı:, 7:53-65 TÜKETİCİ GÜVENİ VE HİSSE SENEDİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ * Yusuf Volkan TOPUZ ** THE CAUSALITY

Detaylı

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW Cil: 3 Sayı: 2 Nisan 203 ss. 9-208 Türkiye nin İhala ve İhraca Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama Dependency of Impor and Expor of

Detaylı

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde Yıldız Teknik Üniversiesi İkisa Bölümü Ekonomeri II Ders Noları Ders Kiabı: J.M. Wooldridge, Inroducory Economerics A Modern Approach, 2nd. ed., 02, Thomson Learning. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök

Detaylı

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI TC. Pamukkale Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Yüksek Lisans Tezi Ekonomeri Anabilim Dalı Abdullah Emre ÇAĞLAR

Detaylı

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 5, Sayı:, 3 MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİLE BİR UGULAMA Özlem AVAZ KIZILGÖL (*) Öze: Bu çalışmada, GSİH, ihraca,

Detaylı

TÜRKİYE DE 1963 2006 DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

TÜRKİYE DE 1963 2006 DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA TÜRKİYE DE 1963 2006 DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA Mura ASLAN Eskişehir Osmangazi Üniversiesi H. Kürşad ASLAN Ken Sae Üniversiesi Öze İskandinav ücre modelinden hareke

Detaylı

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ Marmara Üniversiesi İ.İ.B.F. Dergisi YIL 2007, CİLT XXII, SAYI 1 TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ Araş. Gör. Burcu KIRAN * Öze Bu çalışmada, reel döviz kuru

Detaylı

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ,, 15(),71-79 AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ Selim Adem HATIRLI Vecdi DEMİRCAN Ali Rıza AKTAŞ Süleyman Demirel Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım

Detaylı

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik: Hisse Senedi Fiyalarıyla abancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik: Toda-amamoo aklaşımı Dr. Cüney AKAR Balıkesir Üniversiesi, Bandırma İİBF. Öze Bu çalışmada İsanbul Menkul Kıymeler Borsasında (İMKB) IMKB100

Detaylı

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA Elecronic Journal of Vocaional Colleges December/Aralık 2012 YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA Muhammed TIRAŞOĞLU 1 Burcu YILDIRIM 2

Detaylı

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıılmış Gecikme ve Ooregresiv Modeller 1 Zaman serisi modellerinde, bağımlı değişken Y nin zamanındaki değerleri, bağımsız X değişkenlerinin zamanındaki cari

Detaylı

İMKB NİN LATİN AMERİKA BORSALARIYLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE ÇOK DEĞİŞKENLİ GARCH MODELLEMESİ

İMKB NİN LATİN AMERİKA BORSALARIYLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE ÇOK DEĞİŞKENLİ GARCH MODELLEMESİ Sosyal Bilimler Dergisi 2010, (4), 25-32 İMKB NİN LATİN AMERİKA BORSALARIYLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE ÇOK DEĞİŞKENLİ GARCH MODELLEMESİ Özlem YORULMAZ - Oya EKİCİ İsanbul Üniversiesi İkisa Fakülesi Ekonomeri Bölümü

Detaylı

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH Doğuş Üniversiesi Dergisi, (), 57-65 İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH Serve CEYLAN Giresun Üniversiesi İİBF, İkisa

Detaylı

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ BANKA KREDİ PORTFÖLERİNİN ÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAANAN ALTERNATİF BİR ÖNTEM ÖNERİSİ K. Bau TUNA * ÖZ Ödememe riski banka kredilerini ve bankaların kredi porföylerini ekiler.

Detaylı

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi Kocaeli Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Dergisi (7) 2004 / 1 : 23-35 Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Ekisi Osman Karamusafa * Ayku Karakaya ** Öze: Bu çalışmanın amacı, enflasyon oranının

Detaylı

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ The Journal of Academic Social Science Sudies Inernaional Journal of Social Science Doi number:hp://dx.doi.org/10.9761/jasss2963 Number: 37, p. 399-408, Auumn I 2015 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma

Detaylı

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006 İkisa ve Girişimcilik Üniversiesi Türk Dünyası Kırgız Türk Sosyal Bilimler Ensiüsü Celalaba KIRGIZİSTAN TÜRKİYE DE İHRACATA VE TURİZME DAYALI BÜYÜME HİPOTEZİNİN ANALİZİ: EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK İLİŞKİSİ

Detaylı

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ Bölüm HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME ÖNTEMLERİ Bu bölümde üç basi öngörü yönemi incelenecekir. 1) Naive, 2)Oralama )Düzleşirme Geçmiş Dönemler Şu An Gelecek Dönemler * - -2-1 +1 +2 + Öngörü yönemi

Detaylı

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW Cil: 3 Sayı: 2 Nisan 203 ss. 9-208 Türkiye nin İhala ve İhraca Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama Dependency of Impor and Expor of

Detaylı

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME 42 Bu bölümde, büyüme sürecini uzun dönemde ekileyebilecek ikisa poliikalarınıı (vergileme,

Detaylı

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL Çalışmanın Amacı Finansal serbesinin başladığı 1990 sonrası dönemini kapsayan süreçe Türk Lirası nın değerlenmesinin Balassa- Samuelson

Detaylı

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ Marmara Üniversiesi İ.İ.B.F. Dergisi YIL 2007, CİLT XXIII, SAYI 2 PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ Öze Araş. Gör. Burak Güriş * Araş. Gör. Burcu Kıran * Çalışmada para arzının çıkı üzerindeki ekileri

Detaylı

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Türkiye Ekonomisinde Enerji Tükeimi ve Ekonomik Büyüme Mehme MUCUK * Doğan UYSAL ** Öze Genel olarak enerji, ekonomik ve endüsriyel kalkınma için önemli bir girdi kabul edilmekedir. Ancak enerjinin bazı

Detaylı

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu Hayvansal Üreim 53(): 3-39, 01 Araşırma Türkiye de Kırmızı E Üreiminin Box-Jenkins Yönemiyle Modellenmesi ve Üreim Projeksiyonu Şenol Çelik Ankara Üniversiesi Fen Bilimleri Ensiüsü Zooekni Anabilim Dalı

Detaylı

GDP and openness while it is negatively effected by labour cost and inflation variables.

GDP and openness while it is negatively effected by labour cost and inflation variables. GDP and openness while i is negaively effeced by labour cos and inflaion variables. Türkiye de Doğrudan Yabancı Sermaye Yaırımlarının Temel Belirleyicileri: 1990-2006 Dönemine İlişkin Ekonomerik Analiz

Detaylı

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR ÜSTEL VE LOGARİTM TMİK FONKSİYONLAR Şekil 5.1a Üsel Fonksiyonlar 2 y 10 8, 1 y = f = b b> 6 4 2-3 -2-1 1 2 3 Şekil 5.1b Üsel Fonksiyonlar 3 y 50 2 y = f = 2 40 30 20 y = f = 2 10-2 -1 1 2 3 4 Şekil 5.1c

Detaylı

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ: Ekonomeri ve İsaisik Sayı: 005 9 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ EKONOMETRİ VE İSTATİSTİK DERGİSİ REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ: Prof.Dr. Rahmi YAMAK; Abdurrahman KORKMAZ * Absrac

Detaylı

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1990-2013 Dönemi Temel GÜRDAL Hakan YAVUZ Öz Bu çalışmada Türkiye de dış borçlanma

Detaylı

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ Yrd.DoçDr. Halil FİDAN Doç.Dr. Erdemir GÜNDOĞMUŞ rof.dr. Ahme ÖZÇELİK 1.GİRİŞ Şekerpancarı önemli arım ürünlerimizden

Detaylı

ENFLASYON BELİRSİZLİĞİ İLE PAY SENEDİ GETİRİSİ VE VOLATİLİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

ENFLASYON BELİRSİZLİĞİ İLE PAY SENEDİ GETİRİSİ VE VOLATİLİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ENFLASYON BELİRSİZLİĞİ İLE PAY SENEDİ GETİRİSİ VE VOLATİLİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Doç. Dr. Emrah İsmail Çevik Namık Kemal Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi eicevik@nku.edu.r

Detaylı

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012 Türkiye de Fındık Üreim Alanlarının Armasında Deseklemelerin Ekisi Selma KAYALAK 1 Ahme ÖZÇELİK 2 1 Çanakkale Onsekiz Mar Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Çanakkale 2 Ankara Üniversiesi

Detaylı

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI Ekonomeri 8 Ocak, 0 Gazi Üniversiesi İkisa Bölümü SORU SETİ 0 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI PROBLEM Aşağıda verilen avuk ei alebi fonksiyonunu düşününüz (960-98): lny = β + β ln X + β ln X + β ln X +

Detaylı

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği Volume 2. Number 1. 2011 pp. 121-142 ISSN: 1309-2448 www.berjournal.com Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği Burcu Ozcan a Ayse Ari b Öze: Finansal

Detaylı

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa Gazi Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Vol/Cil 3, No/Sayı 6, 216 Mevsimsel Koinegrasyon Analizi Güney Afrika Örneği Jeanine NDIHOKUBWAYO Yılmaz AKDİ Öze Bu çalışmada 1991-2134 dönemi Güney Afrika ekonomik

Detaylı

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi İsanbul Üniversiesi İşleme Fakülesi Dergisi Isanbul Universiy Journal of he School of Business Adminisraion Cil/Vol:38, Sayı/No:1, 009, 4-37 ISSN: 1303-173 - www.ifdergisi.org 009 Reel Kesim Güven Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ Doç. Dr. Macide Çiçek Dumlupınar Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Öze Bu çalışmada Türkiye de devle iç borçlanma seneleri,

Detaylı

REEL DÖVİZ KURLARINDA UZUN DÖNEM BAĞIMLILIK THE LONG-TERM DEPENDENCE IN REAL EXCHANGE RATES Emre ÜRKMEZ *

REEL DÖVİZ KURLARINDA UZUN DÖNEM BAĞIMLILIK THE LONG-TERM DEPENDENCE IN REAL EXCHANGE RATES Emre ÜRKMEZ * Uluslararası Sosyal Araşırmalar Dergisi The Journal of Inernaional Social Research Cil: 10 Sayı: 49 Volume: 10 Issue: 49 Nisan 2017 April 2017 www.sosyalarasirmalar.com Issn: 1307-9581 REEL DÖVİZ KURLARINDA

Detaylı

Konut Primi ve Kira Getiri Büyümesinin Varyans Ayrıştırması. Celil Zurnacı 1, Eray Akgün, Murat Karaöz Akdeniz Üniversitesi

Konut Primi ve Kira Getiri Büyümesinin Varyans Ayrıştırması. Celil Zurnacı 1, Eray Akgün, Murat Karaöz Akdeniz Üniversitesi Social Sciences Research Journal, Volume, Issue, 5-66 (June 15), ISSN: 17-537 5 Konu Primi ve Kira Geiri Büyümesinin Varyans Ayrışırması Celil Zurnacı 1, Eray Akgün, Mura Karaöz Akdeniz Üniversiesi Türkiye

Detaylı

HİSSE SENEDİ PİYASALARINDA SÜRÜ DAVRANIŞI: BİST TE BİR ARAŞTIRMA HERDING IN STOCK MARKETS: A RESEARCH IN BIST Bahadır ERGÜN Hatice DOĞUKANLI

HİSSE SENEDİ PİYASALARINDA SÜRÜ DAVRANIŞI: BİST TE BİR ARAŞTIRMA HERDING IN STOCK MARKETS: A RESEARCH IN BIST Bahadır ERGÜN Hatice DOĞUKANLI Uluslararası Sosyal Araşırmalar Dergisi The Journal of Inernaional Social Research Cil: 8 Sayı: 40 Volume: 8 Issue: 40 Ekim 2015 Ocober 2015 www.sosyalarasirmalar.com Issn: 1307-9581 HİSSE SENEDİ PİYASALARINDA

Detaylı

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: ) SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN:2587-1587) Economics and Adminisraion, Tourism and Tourism Managemen, Hisory, Culure, Religion, Psychology, Sociology, Fine Ars, Engineering, Archiecure,

Detaylı

Reel Döviz Kuru Endeksinin Otoregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi: İki Eşikli Tarch Yöntemi İle Modellenmesi

Reel Döviz Kuru Endeksinin Otoregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi: İki Eşikli Tarch Yöntemi İle Modellenmesi Reel Döviz Kuru Endeksinin Ooregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi: İki Eşikli Tarch Yönemi İle Modellenmesi Reel Döviz Kuru Endeksinin Ooregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi:

Detaylı

Türkiye de Faiz Kanalı İle Parasal Aktarım Mekanizması

Türkiye de Faiz Kanalı İle Parasal Aktarım Mekanizması Türkiye de Faiz Kanalı İle Parasal Akarım Mekanizması Seyfein ERDOĞAN Doç Dr., Kocaeli Üniversiesi, İİBF İkisa Bölümü serdogan@kou.edu.r Durmuş Çağrı YILDIRIM Arş. Gör., Kocaeli Üniversiesi, SBE cagri.yildirim@kocaeli.edu.r

Detaylı

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ Uluslararası Yöneim İkisa ve İşleme Dergisi, ICAFR 16 Özel Sayısı In. Journal of Managemen Economics and Business, ICAFR 16 Special Issue KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES

Detaylı

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1, 2010 141

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1, 2010 141 C.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil 11, Sayı 1, 2010 141 BİR MALİYE POLİTİKASI ARACI OLARAK BORÇLANMA VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ (1990 2009) Hali ÇİÇEK *, Süleyman GÖZEGİR ** ve

Detaylı

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ Süleyman Demirel Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Y.2011, C.16, S.1 s.349-362. Suleyman Demirel Universiy The Journal of Faculy of Economics and Adminisraive Sciences Y.2011, Vol.16,

Detaylı

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1 BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1 Bülen DOĞRU* Musafa UYSAL** ÖZET Bu çalışmanın amacı 2000:1-2012:09 döneminde Türkiye

Detaylı

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA... ii ÖNSÖZ... iii 2. BASIM İÇİN ÖNSÖZ... iv İÇİNDEKİLER... v ŞEKİLLER... xi TABLOLAR... xiii KISALTMALAR... xv GİRİŞ... 1 BÖLÜM 1: FİNANSAL SİSTEMİN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ...

Detaylı

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ

FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ FİNANSAL PİYASA VOLATİLİTESİ VE EKONOMİ Yrd. Doç. Dr. Hülya Kanalıcı Akay Uludağ Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Mehme Nargeleçekenler Uludağ Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi

Detaylı

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz Enerji, Piyasa ve Düzenleme (Cil:2, 2011, Sayfa 49-73) Türkiye de Elekrik Tükeimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz H. Mura Eruğrul * Öze Çalışmada Türkiye de elekrik ükeimi büyüme ilişkisi 1998Ç1-2011Ç3

Detaylı

Levent KÖSEKAHYAOĞLU *, İkbal KARATAŞLI ** ABSTRACT

Levent KÖSEKAHYAOĞLU *, İkbal KARATAŞLI ** ABSTRACT Süleyman Demirel Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Y.2018, C.23, Geybulla Ramazanoğlu Özel Sayısı, s.831-844. Suleyman Demirel Universiy The Journal of Faculy of Economics and Adminisraive

Detaylı

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region MPRA Munich Personal RePEc Archive A Sudy on he Esimaion of Suly Resonse of Coon in Cukurova Region Erkan Akas Faculy of Economics & Admin.Sciences a BIGA 2006 Online a h://mra.ub.uni-muenchen.de/8648/

Detaylı

http://www.cengizonder.com Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 Eylül 2009

http://www.cengizonder.com Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 Eylül 2009 http://www.cengizonder.com Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 SORU - 1 31.12.2009 itibariyle, AIC Şirketi'nin çıkarılmış sermayesi 750.000.000 TL olup şirket sermayesini temsil eden

Detaylı

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU Dağıılmış Gecikme ve Ooregresiv Modeller Mehme Veda PAZARLIOĞLU Saik Model Nedir? Saik Model, Y ve X arasında aynı dönemde yani döneminde oraya çıkan ilişkiden gelmekedir. Y = b 0 + b 1 X + u, (=1,2,,n.)

Detaylı

Asimetrik İktisadi Dalgalanmalar: Teori ve Uygulama* Asymmetric Business Cycle : Theory and Application

Asimetrik İktisadi Dalgalanmalar: Teori ve Uygulama* Asymmetric Business Cycle : Theory and Application Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu Universiy Journal of Social Sciences Asimerik İkisadi Dalgalanmalar: Teori ve Uygulama* Asymmeric Business Cycle : Theory and Applicaion Prof. Dr. Nebiye

Detaylı

İMKB de Fiyat-Hacim İlişkisi - Asimetrik Etkileşim

İMKB de Fiyat-Hacim İlişkisi - Asimetrik Etkileşim YÖNETİM VE EKONOMİ Yıl:009 Cil:6 Sayı: Celal Bayar Üniversiesi İ.İ.B.F. MANİSA İMKB de Fiya-Hacim İlişkisi - Asimerik Ekileşim Yrd. Doç. Dr. Koray KAYALIDERE Celal Bayar Üniversiesi,U.B.Y.O., Bankacılık

Detaylı

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Enegrasyonunun Paramerik ve Paramerik Olmayan Eşbüünleşme Tesleri ile Analizi BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Enegrasyonunun

Detaylı

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN: Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araşırmaları Dergisi ISSN:2148-9963 www.asead.com Dr. Merer MERT Gazi Üniversiesi, İİBF, İkisa Bölümü merermer@gazi.edu.r

Detaylı

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK Cenral Bank Review Forhcoming, pp.1-26 ISSN 1303-0701 prin 1305-8800 online 2015 Cenral Bank of he Republic of Turkey hps://www3.cmb.gov.r/cbr/ ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA

Detaylı

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıılmış Gecikme ve Ooregresiv Modeller 1 Saik Model Y = b 0 + b 1 X + u, (=1,2,,n.) Saik Model, Y ve X arasında aynı dönemde yani döneminde oraya çıkan ilişkiden

Detaylı

Su Yapıları II Aktif Hacim

Su Yapıları II Aktif Hacim 215-216 Bahar Su Yapıları II Akif Hacim Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversiesi Mühendislik Mimarlık Fakülesi İnşaa Mühendisliği Bölümü Yozga Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversiesi n aa Mühendisli

Detaylı

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı? Türkiye de İkisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürrizler Gerçeken Kaçınılmaz mı? Hazırlayan ve Sunan: Eren Ocakverdi* eren.ocakverdi@yaikredi.com.r Boğaziçi Üniversiesi Finans Mühendisliği 26 Ekim

Detaylı

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.urkjans.com Türkiye nin Kabuklu Fındık Üreiminde Üreim-Fiya İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi Şenol ÇELİK*

Detaylı

DÖVİZ KURU BELİRSİZLİĞİNİN İHRACAT ÜZERİNE ETKİSİ: OSMANİYE İLİ ÖRNEĞİ

DÖVİZ KURU BELİRSİZLİĞİNİN İHRACAT ÜZERİNE ETKİSİ: OSMANİYE İLİ ÖRNEĞİ The Journal of Academic Social Science Sudies Inernaional Journal of Social Science Doi number:hp://dx.doi.org/10.9761/jasss4835 Number: 52, p. 105-118, Winer I 2016 Yayın Süreci / Publicaion Process Yayın

Detaylı

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde

Detaylı

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (2): (2012) ISSN:

Araştırma Makalesi.  Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (2): (2012) ISSN: Araşırma Makalesi www.ziraa.selcuk.edu.r/ojs Selçuk Üniversiesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (2): (2012) 63-69 ISSN:1309-0550 Türkiye nin Tarım Ürünleri İhraca Fonksiyonu ve Döviz Kuru Belirsizliğinin

Detaylı

Çift Üstel Düzeltme (Holt Metodu ile)

Çift Üstel Düzeltme (Holt Metodu ile) Tahmin Yönemleri Çif Üsel Düzelme (Hol Meodu ile) Hol meodu, zaman serilerinin, doğrusal rend ile izlenmesi için asarlanmış bir yönemdir. Yönem (seri için) ve (rend için) olmak üzere iki düzelme kasayısının

Detaylı

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE ÜLKE RİSKİ GÖSTERGESİ OLARAK KREDİ TEMERRÜT SWAPLARI: ASİMETRİK NEDENSELLİK YÖNTEMİ

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE ÜLKE RİSKİ GÖSTERGESİ OLARAK KREDİ TEMERRÜT SWAPLARI: ASİMETRİK NEDENSELLİK YÖNTEMİ Ekonomik ve Sosyal Araşırmalar Dergisi, Cil 14, Yıl 14, Sayı 1, 2018 The Inernaional Journal of Economic and Social Research, Vol. 14, Year 14, No. 1, 2018 GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE ÜLKE RİSKİ GÖSTERGESİ

Detaylı

Bölgesel Bazlı Konut Fiyat Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi: Türkiye Örneği

Bölgesel Bazlı Konut Fiyat Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi: Türkiye Örneği Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi Journal of Enrepreneurship and Developmen Kış 207, Cil:2 Sayı:2, s. 23-37 Winer 207, Volume:2 Number:2, p. 23-37 Bölgesel Bazlı Konu Fiya Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi

Detaylı

Araşırma Makaleleri REEL DÖVİZ KURU BELİRSİZLİĞİ İ TİCARET PERFORMA SI A ETKİSİ: TÜRKİYE UYGULAMASI Erşan SEVER ÖZET Bu çalışmada reel döviz kuru belirsizliğinin Türkiye nin icare performansına ekisi araşırılmışır.

Detaylı

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASINDA DEĞİŞKENLİĞİN (VOLATİLİTENİN) ARCH-GARCH YÖNTEMLERİ İLE MODELLENMESİ

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASINDA DEĞİŞKENLİĞİN (VOLATİLİTENİN) ARCH-GARCH YÖNTEMLERİ İLE MODELLENMESİ İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASINDA DEĞİŞKENLİĞİN (VOLATİLİTENİN) ARCH- YÖNTEMLERİ İLE MODELLENMESİ ÖZET Yard.Doç. Dr. Tülin ATAKAN İsanbul Üniversiesi, İşleme Fakülesi, Finans Anabilim Dalı Bu çalışmada,

Detaylı