KATILIM BANKACILIĞI ve TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KATILIM BANKACILIĞI ve TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI"

Transkript

1 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK VE SİGORTACILIK ENSTİTÜSÜ BANKACILIK ANABİLİM DALI KATILIM BANKACILIĞI ve TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI (Yüksek Lisans Projesi) DOĞA ERDOĞAN İstanbul, 2011

2 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK VE SİGORTACILIK ENSTİTÜSÜ BANKACILIK ANABİLİM DALI KATILIM BANKACILIĞI ve TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI (Yüksek Lisans Projesi) DOĞA ERDOĞAN DANIŞMAN: PROF.DR.NAZIM ENGİN İstanbul, 2011

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No: İÇİNDEKİLER.. i TABLOLAR LİSTESİ v GRAFİKLER LİSTESİ. vi KISALTMALAR LİSTESİ. vii GİRİŞ BÖLÜM BANKACILIĞA GENEL BİR BAKIŞ 1.Bankacılığın Tarihsel Gelişimi Dünya daki Bankacılık Tarihi Türkiye de Bankacılık Tarihi Cumhuriyet Dönemi Öncesi Türk Bankacılığı Cumhuriyet Döneminde Türk Bankacılığı Ulusal Bankacılık Dönemi( ) Büyük Devlet Bankalarının Kuruluş Dönemi( ) Özel Bankaların Gelişme Dönemi( ) Planlı Dönem( ) Sonrası Bankacılık BÖLÜM FAİZSİZ BANKACILIK SİSTEMİ ve KATILIM BANKALARI 2.Faiz Kavramı ve Çeşitleri Faizsiz Bankacılığı Ortaya Çıkaran Nedenler Dini Nedenler İktisadi Nedenler Sosyal Nedenler Dünyada Faizsiz Bankacılık Dünyada Faizsiz Bankacılık Oluşumu Dünyada Faizsiz Bankacılığın Gelişimi Dünyada Faizsiz Bankacılığın Şimdiki Durumu Dünyada Faizsiz Bankacılık Uygulamaları.. 31 i

4 İslami Finansal Sistemde Bankacılık Karma Finansal Sistemde Bankacılık Türkiye de Faizsiz Bankacılık Türkiye de Faizsiz Bankacılığın Oluşumu Türkiye de Faizsiz Bankacılığın Gelişimi Günümüzde Faaliyet Gösteren Katılım Bankaları Faaliyetten Çekilen Finans Kurumları Türkiye de Faizsiz Bankacılığın Şimdiki Durumu BÖLÜM FAİZSİZ BANKACILIKTA KULLANILAN YÖNTEMLER 3.Faizsiz Bankacılıkta Kullanılan Yöntemler Fon Toplama Yöntemleri Cari Hesap Yatırım Hesabı Fon Kullandırma Yöntemleri Murabaha Mudaraba Muşaraka Müşaraka Mutanakısa Müzaraa ve Musakat İcara İcara ve İktina Selem veya Selef Karz-ı Hasen Tavarruk BÖLÜM TÜRKİYE DE KATILIM BANKALARI TARAFINDAN KULLANILAN MODEL VE ÜRÜNLER 4.1.Fon Toplamada Kullanılan Ürünler Özel Cari Hesap ii

5 4.1.2.Katılım Hesabı Kıymetli Madenler Hesabı Fon Kullandırmada Kullanılan Ürünler Nakdi Kredilerde Kullanılan Ürünler Kurumsal Finansman Desteği Kar-Zarar Ortaklığı Finansal Kirama-Leasing Mal Karşılığı Vesaikin Finansmanı Döviz Kredisi Dövize Endeksli Krediler Gayri Nakdi Kredilerde Kullanılan Ürünler Teminat Mektupları Referans Mektupları Eximbank Teminat Mektupları Dış Ticaretin Finansmanı ile İlgili Ürünler Akreditif Garanti Mektupları/Harici Garantiler Kabul/Aval Kredileri İthalat Aracılık Hizmetleri İhracat Aracılık Hizmetleri Yurtdışı Kaynaklı Krediler Bireysel Finansmanda Kullanılan Ürünler Konut Finansmanı Taşıt Finansmanı İhtiyaç Kredisi Bankacılık Hizmetlerinde Kullanılan Ürünler BÖLÜM KATILIM BANKALARININ TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI 5.Katılım Bankalarının Türk Bankacılık Sistemindeki Konumu Katılım Bankalarının Gelişimi Faizsiz Bankacılığın Önündeki Problemler iii

6 5.2.1 Yasal Düzenlemeler Yetişmiş İşgücü Sorunu Sistemin Yeni Oluşu Yeterli Sayıda Destekleyici Kurumun Bulunmayışı Temerrüt ve Gelir Kaybı Sorunu İslami Bankalar Arası Piyasa ve Muhasebe Standartlarında Birlik Olmayışı Katılım Bankalarının Türk Ekonomisine Katkıları SONUÇ KAYNAKÇA. 88 iv

7 TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No: Tablo 1. Katılım Bankalarının Bankacılık Sektöründeki Yeri.. 30 Tablo 1.1.Katılım Bankalarının Toplanan Fon Gelişimi(Bin TL).. 73 Tablo 1.2.Katılım Bankalarının Kullandırılan Fon Gelişimi (Bin TL) Tablo 1.3. Katılım Bankalarının Başlıca Finansal Rakamları(Milyon TL). 78 Tablo 1.4.Katılım Bankalarının Yıllar İtibariyle Şube ve Personel Sayıları 79 v

8 GRAFİKLER LİSTESİ Sayfa No: Grafik 1.1. Mevduat Bankaları ve Katılım Bankalarının Sayıları Grafik 1.2. Mevduat Bankaları ve Katılım Bankalarının Şube Sayıları.. 68 Grafik 1.3. Mevduat Bankaları ve Katılım Bankalarının Çalışan Sayıları.. 69 Grafik 1.4. Mevduat ve Katılım Bankalarında Banka Başına Şube Sayısı Grafik 1.5. Mevduat ve Katılım Bankalarında Şube Başına Çalışan Sayısı Grafik 1.6. Mevduat Bankaları ve Katılım Bankaları - Toplam Aktifler (Milyon TL). 72 Grafik 1.7.Katılım Bankalarının Bankacılık Sektöründeki Toplanan Fon Payı(Bin TL) Grafik 1.8.Katılım Bankalarının Bankacılık Sektöründeki Kullandırılan Fon Payı(Bin TL).. 75 Grafik 1.9.Toplanan Fonların Krediye Dönüşme Oranı.. 77 vi

9 KISALTMALAR LİSTESİ a.g.e.:adı Geçen Eser ABD: Amerika Birleşik Devletleri IBDR: Dünya Bankası IMF: Uluslararası Para Fonu İKB: İslam Kalkınma Bankası M.Ö.: Milattan Önce s.: sayfa S.: Sayı T.C.:Türkiye Cumhuriyeti T.C.M.B.: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TMSF: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Vb.: Ve benzeri y.y.: Yüzyıl vii

10 GİRİŞ Katılım Bankaları mali sektörde faaliyet gösteren, reel ekonomiyi finanse eden ve bankacılık hizmetleri sunan bankalardır. Katılım Bankaları tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları, faizsiz finansman prensipleri dahilinde ticaret ve sanayide değerlendirerek, oluşan kar veya zararı tasarruf sahipleriyle paylaşır. İslami Bankacılık, sanayi öncesi ticari ve zanaatkarlık dönemi için kullanılan araçları sanayi sonrası dönemin global ekonomisinde faizsiz finansal araçlar olarak geliştirmeye devam etmektedir. İslamiyet in öğretilerine uygun modern finansman araçlarına yönelik arayışlar devam etmektedir. Yeni ve özellik arzeden faizsiz finansal ürünlerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Çalışmanın ilk bölümünde genel olarak bankacılığın tarihsel gelişimi anlatılmıştır. İkinci bölümde katılım bankacılığının tarihsel gelişimi, Türkiye deki uygulamaları ve İslami Bankacılığın dünyadaki uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde İslami Bankacılıkta kullanılan yöntemler, dördüncü bölümde Türkiye de Katılım Bankaları tarafından kullanılan ürün ve yöntemlerden söz edilmiştir. Son bölümde Katılım Bankalarının sektördeki konumu, gelişimi, önündeki problemler ve Türk ekonomisine katkılarından bahsedilmiştir.

11 1.BÖLÜM BANKACILIĞA GENEL BİR BAKIŞ 1.Bankacılığın Tarihsel Gelişimi 1.1. Dünya daki Bankacılık Tarihi Araştırmalara göre bankacılık faaliyetlerinin başlangıcı, paranın kullanılmaya başlanmadığı ilk çağlara dek uzanmaktadır. M.Ö. V. ve VI. yüzyıllarda arazi ipoteği ve kefalet karşılığı kredi işlemleri gibi uygulamalar Mezopotamya da gerçekleşmiştir. İlgili dönemde, halk mallarını çeşitli tehlikelerden korumak istemesiyle tapınaklara emanet etmişlerdir. Emanet edilen emtia, kredi sisteminin kaynağını oluşturmuştur. Din görevlileri de kendilerine emanet edilen varlıkları atıl tutmayıp ücret karşılığı gereksinimi olanlara ödünç vermesi, tapınakların en güvenilir saklama yeri olması ile bankacılık sistemi de oluşmaya başlamıştır. Bu sayede bankaların da kaynak aktarma fonksiyonu başlamıştır. Sonuç itibariyle tarihteki ilk bankaların tapınaklar, ilk bankacıların da din adamları olduğunu ifade edilebilinmektedir. Sümerliler de M.Ö yılında, Uruk sitesi 1 etrafında kurulan mabetler bilinen ilk banka kuruluşudur. Mabetler arasında Kızıl Tapınak bilinen en eski bankadır. 2 Mabetlerin rahipleri ilk borç verenler olarak bilinmektedir. Mabetlerin, harman zamanı ödenmek üzere tohum vb. gibi hammadde ve teçhizat alımı için çiftçilere ilk dönemlerde fiziki (ayni), daha sonra parasal kredi açtıkları, yapılan kazılar sonucu saptanmıştır. Kazılarda bulunan belgeler bir hesaptan diğer hesaba transferlerin, tediye ve teslim emirlerinin, mal belgeleri talimatının varlığını, mabetlerin başlıca konularının ödünç ve mevduat kabulü işlemlerini oluşturduğunu ve bu maketlerde değişimin çok düzenli bir şekilde örgütlendiğini açıkça ortaya koymaktadır. 1 Turgut Sungur, Banka Tekniği İşletmeleri, 2. Baskı, Ankara: BTHA Enstitüsü, 1998, s. 1,2. 2 Mahmut Yardımcıoğlu,, Ahmet Büyükşalvarcı, Bankacılık Sektörü Pratiğinde Faaliyet Tabanlı Maliyet Sistemi, Maliye Dergisi, Temmuz-Aralık 2007, S.153, s

12 Bankacılık hizmetlerinin ilk çağlarda mabetlerin çevresinde din adamları aracılığıyla doğup geliştiği ilk bankaların mabetler ilk bankacıların da din adamları olduğu ileri sürülür. İnsanlar ilk çağlardan beri dokunulmazlıkları bulunan mabetlere güven duymuşlar, din adamları toplumda saygın ve sözü geçer insanlar olarak halkın manevi problemleri yanında iktisadi problemleri ile de ilgilenmişlerdir. Servetlerini çalınma ve kaybolma tehlikesine karşı koruma ihtiyacında olanlar mabetlerin dokunulmazlığına din adamlarının dürüstlüklerine güvenerek onları buralara emanet bırakmışlardır. 3 Emanetlerin bir kısmı tanrı adına sadaka yahut adak olarak mabetlere bağışlanırken din adamları da bu malları ihtiyaç sahiplerine karşılıksız ödünç veriyorlardı. Mabetlerin oluşturduğu güven duygusu insanların diğer mallarını da buralara emanet bırakmalarına yol açtı. Mabetler bu mallar üzerinde tasarrufa yetkili kılınıyor fakat kaybından da sorumlu tutuluyordu. Herkesin bir anda gelip emanet bıraktığı malı istemediğini gören din adamları bu malları ihtiyacı olanlara belli bir faiz karşılığında borç vermeye başladılar. Kredi bir kazanç kapısı haline gelince mabetlerin yanı sıra bir takım zengin kişiler de bankacılık işiyle uğraşmaya başladı. 4 M.Ö yılları arasında Babil de hüküm süren Hammurabi bankacılıkla ilgili kuralları tespit eden bir devlet adamı olarak görülmektedir. Hammurabi tanrıların en kudretlisi, güneş tanrısı Shamash ın adil kararları kendisine ilettiğinden bahisle bunları bir blok üzerine kazıttırmıştır. Bu kararlar borç verilmesi ve tahsiliyle ilgili hükümleri içermektedir. Hammurabi yasalarında; para ikrazına, emtia tevdiatına, komisyon mukavelesine dair hükümler yer almaktaydı. Babil uygarlığına ait bulunan kil levhalarından bazılarının üzerinde, faizle gümüş istikrazına dair senetler yazılıdır. Bu levhalar birkaç nüsha olarak yazılır, pişirildikten sonra biri mabette saklanır, biri arşive 3 Selim Tarlan, Tarihte Bankacılık, Ankara, 1986, s.7. 4 Servet Bayındır, İslam Hukuku Penceresinden Faizsiz Bankacılık, Rağbet Yayınları, İstanbul, 2005, s

13 konur, diğerleri de ilgilere verilirdi. Ayrıca bu tarihlerde, hukuki müessese olarak arazi ipoteğine ve kefalet karşılığı borç verme işlemlerine de rastlanılmıştır. 5 Hammurabi kanunları sibtou adı verilen faizin alınmasına izin veriyordu. Bu faizin oranı buğday, arpa, hurma gibi misli mallardan sermayenin üçte biri, gümüş paranın ikrazında ise beşte biri olarak tespit edilmiştir. Doğal afetler sebebiyle mahsul alınamayan yıllar için faiz tahsil edilmeyeceği hükme bağlanmıştı. Borç verme işlemi karşılığında köle ve her türlü menkul mal rehnine, gayrimenkul ipoteğine ve güvenilir kişilerin kefaletine başvurulacağı kuralı konmuştur. 6 Sümerler ayrıca, uzak ülkelerle olan mal değişimlerinde banknot gibi dolaşan (tedavül edilen) ve çek ya da ihbr mektuplarına benzeyen bazı belgeler kullanması da biliyorlardı. Daha sonraki yüzyılda, bankacılık hizmetlerinin mabetlerin tekelinden çıktığı ticaretle meşgul bazı zengin ailelerinin (Egibi ve Murashu aileleri) bankacılık hizmetlerinde uzmanlaştıkları görülmektedir. M.Ö. II. Yüzyılda Roma daki banka faaliyetlerinde yevmiye defteri, kasa defteri tutulduğu görülür. 7 Eski Atina ve Romalıların ilk bankerleri sarraflıktan kar sağlayan kişilerdi. Eski Yunanlılarda faiz hiçbir kısıtlamaya tabi olmayıp, özel bankerlerin dışında, mabetlere tahsis edilen paralar da başkalarına borç olarak verildi. Ticaretin alabildiğinde serbest olduğu bu devirde, Atina ve Roma da denetime tabi olan bankacılar, çeşitli defterler tutmaya ve bu defterleri ibraza zorunluydular. Roma nın politik gücünün toplayıcı olması, buranın ticari yönden de merkez olmasını sağlaması sebebiyle bankerler işlerini bir hayli genişletmişti. M.Ö. III. yüzyıldan itibaren para sisteminin düzenlenmesinden sonra, içerde ve dışarıda ticari alanda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu yüzyıl itibariyle Roma da argentarii denilen özel bankacılık ve numularii adı verilen para değiştiriciler görülmektedir. 5 Servet Eyüpgiller, Banka İşletmeciliği Bilgisi, Ankara: BTH Enstitüsü, 1988 s (Erişim Tarihi: ). 6 Burhan Ulutan, Bankacılığın Tekamülü, Ankara, s.16; Mevnier, Davphin, Bankacılık Tarihi, (1969), (trc:aykut Akıncılar), İstanbul,s.11; Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, (1986), Hammurabi md., İstanbul, C. II,1957, s Murat Sezer, Finans Baronlarının Dünya İmparatorluğu (Erişim Tarihi: ). 4

14 Ayrıca bankacılık faaliyetleri yapanlara mensarii ve collybista adı verildiği de görülmüştür. Roma da bankacılık işine aristokratlar ilgi göstermemişlerdir, bankacıların çoğu azat edilmiş Yunan esirleriydi. 8 Roma bankacılığının sonradan İtalyanlar aracılığıyla ilk devirlerde Avrupa bankacılığının, büyük ölçüde eski Yunan bankalarının etkisinde kalmasının nedeni buradan gelmektedir. Dünya politikası ve ticaretinin Roma yığılması Roma bankerlerinin işlerini çoğaltmış, önceleri para değiştirmesi şeklinde başlayan bankerlik, daha sonra mevduat kabulü, kredi işlemleri ve poliçe alım satımı ile gelişmiştir. Roma bankaları devletin aldığı vergileri kararlaştırır bazıları ise başkalarının hesaplarını işletmeye devam ederdi. Para girişi ve çıkışlarının yazıldığı taslak perscribere ve rescribere olarak isimlendirilmiştir. 9 Bankerlik çeşitli şubelere ayrılmış ve banka işlemlerini ilgilendiren birçok hukuki içtihatlar oluşturulmuştur ki bunlar sonradan Justinian Kanunlarına girmiştir. İmparatorluk devrinde Roma da merkezi bir kontrol bürosunun denetim ve idaresi altında olmak üzere bütün eyaletlerde devlet bankaları kurulmuştur. Bu bankaların hesap özetleri Roma daki merkezi büroda toplanırdı. IV. yüzyılı takiben Roma İmparatorluğu nun yıkılmasından sonra batıda o zamana kadar bankacılık alanında kaydedilen gelişmeler de kayboldu. Buna karşılık doğuda Bizans İmparatorluğunda Roma tipi devlet bankaları faaliyetlerine devam ettiği gibi Justinian ın Roma Kanunlarını yeniden dokifiye ve devlet maliyesini esaslı surette ıslah etmesinden sonra bankacılıkta önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İlk çağda Roma imparatorluğu devrinde imparator Tiber e, halka gayrimenkul ipoteği mukabilinde faizsiz kredi açmak üzere bir devlet bankası kurdurmuştu. Bu kurumu faizsiz bankacılık amacıyla kurulan ilk teşkilatlı kurum olarak gösterebiliriz. 10 Din dışı bankalar ilk kez M.Ö. IV. yüzyılda Yunanistan da oluşmuştur. 11 Eski Yunan da bankacılık işlemlerinin başlangıçta tapınaklarda yapıldığı daha sonra, özel 8 James William Gilbart, The History and Principles of Banking, XCwC&oi=fnd&pg=PA1&dq=argentarii+numularii&ots=Bsji7xe-UW&sig=DTGqrYtZE5vzEYfXIEUdfZrypnk#PPA6,M1 (Erişim Tarihi: ). 9 Gilbart, a.g.e. 10 Ulutan, a.g.e., s Sezer, a.g.e.s.2 5

15 kişilerin bu sahaya el attıkları, bunların önceleri sadece para ticareti ile uğraşmalarına karşın, daha sonraları mevduat kabul etmek, ödeme emirleri ile ödemeler yapmak, rehin karşılığı borç vermek gibi bankacılık işlemlerine de giriştikleri, zamanla da birer banka halini aldıkları tespit edilmiştir. 12 Eski Yunanlıların bankacılığı Babilliler ile yaptıkları ticari temaslar neticesinde öğrendikleri ileri sürülmektedir. 13 Yunan mabetleri devletten ya da vatandaşlardan alınan ve faiz verilmeyen emanetlerden dinsel mülkiyetten gelen gelirlerden ve bağışlardan oluşan bir sermayeye sahiptir. Bu mabetler kaynaklarını ipotek ve rehin karşılığı ödünç vermede kullanılmaktaydı. Bu nedenle Eski Yunan medeniyetinde de zengin mabetler ilk bankalar olmuştur. Eski Yunan da Trapezit ler ve Kollubist ler bankacılığın ilk olarak gösterilebilir. 14 Ticaretin gelişmesi ve halkın zenginleşmesi ile, Atina daki zengin mabetlerin yanı sıra trapezitai adlı özel bankerler halktan faiz almışlardır. Ancak faizi engelleyebilmek için bağımsız site ve devletler, belli başlı kentlerde devlet bankaları kurmaya başlamışlardır. M.Ö yılında ilk kez Eski Yunan medeniyetinde bankacılık, denetime tabi tutulmuş ve M.Ö. VII. yüzyılda krallar kendi adlarına para bastırmışlardır. 15 Yunanlılar daha sonraları Mısır daki bankacılığın gelişmesinde de önemli rol üstlenmişlerdir. M.Ö yıllarında Mısır mabetlerinde faizsiz yatırımın ilk örnekleri görülmektedir. Mısır medeniyetinde tefeciliği ve faizi yasaklayan kanunlar vardı. Mısır'da M. Ö.1600 yıllarında banknot tedavül edildiği ve bunların çek niteliğinde emanet makbuzları olduğu görülür. Eski Mısır da, devlet hazine ve depolarının emanet kabul etmesi usulden olup. Fertler altın, mücevherat ve zahireyi saklanmak üzere buralara emanet eder, kendilerine emanet edilen şeyin değerini belirten birer makbuz 12 Jale Sihay ve Orhan Sevilengül, Banka Muhasebesi, Ankara İTİA Yayını, Ankara,1978, s Orhan Oğuz, İktisada Giriş, Temel Kavramlar ve Prensipler, İstanbul, 1992, s Bayındır, a.g.e.,s Mehmet Başar ve Metin Coşkun, Bankacılık Uygulamaları, Anadolu Üniversitesi Yayını, Eskişehir, 2006, s %B1k&source=web&ots=I2YlN7QILW&sig=iLa7rZ8t36GuAa94T7VaacgzVWw&hl=tr&sa=X&oi=book_result&resnum =7&ct=result#PPA21,M1 (Erişim Tarihi: ). 6

16 verilirdi. Elinde böyle bir makbuz olan kimse, belge üzerinde yazılı cins ve miktardaki malı dilediği zaman çekebilirdi. Ticaretle uğraşanlar bu makbuzları mal ve para yerine kabul ediyordu. Hatta bu belgeler Fenike ve Mezopotamya'da da tedavül ediyordu. 16 Büyük İskender in Mısır ı fethi bankacılık işlemlerinin tam anlamıyla yapılmasını sağlamıştır. M.Ö. III. Yüzyılda eski Yunan lideri Büyük İskender (Makedonyalı III. Aleksander) in Pers İmparatorluğunu yıkarak Mısır da İskenderiye yi ele geçirmesi ve burayı Mısır eyaletinin merkezi, tüm ülke gemilerinin ziyaret ettiği mal alınıp satıldığı bir ticari üssü durumuna getirmesi, Eski Yunan bankacılığının Mısırlılar tarafından öğrenilmesine sebebiyet vermiştir. 17 Zamanla İskenderiye dünyada önemli bir kredi merkezi halini almıştır. Ortaçağa gelindiğinde yaşanan savaşlar ve siyasal dengesizlikler nedenleriyle Avrupa da ekonomik ve ticari faaliyetler yavaşlamış, bir yandan da o dönemde faizi yasaklayan dinsel görüşlerin yaygınlaşmasıyla birlikte bankacılık faaliyetleri de gerileme göstermiştir. İslam ve Hıristiyan dinlerinin faizi yasaklaması bankacılığın gelişiminde önemli bir engel olarak ortaya çıkmış ve bu iki dinin koyduğu faiz yasaklamasıyla Museviler bankacılık sistemine egemen olmuşlardır. 18 Musevi toplumu sarraflığa ek olarak müşterilerden mevduat da kabul eder ve bunları yüksek faizle ihtiyaç sahiplerine kredi olarak verirlerdi. Banka terimi de bu insanların ticaret yaparken kullandıkları masalara verilen İtalyanca "banco" isminden kaynaklanmaktadır. 19 Cenova, Barselona ve Venedikli bankerler topladıkları paralarla kara ve deniz ticareti yapmışlar, çağdaş ticaret bankaları gibi hesaptan hesaba ödeme yöntemini uygulamışlardır. 1500'lü yıllarda yaşanan mali kriz nedeniyle Venedikli bankerlerin tümü iflas etmiş bu olay, 1581 yılında Venedik'te Banco Della Pizza Del Rialto adlı ilk resmi bankanın kurulmasına neden olmuştur. Böylece Venedik'te özel bankacılık 16 Hamdi Döndüren, İslâm Hukukuna Göre Alım-Satımda Kâr Hadleri, Balıkesir, 1984 s Crossroads Dergisi, (2003), Paranın Tarihçesi ve İlk Banka, (Erişim: ). 18 Cihangir Akın, Faizsiz Bankacılık ve Kalkınma, İstanbul: Kayıhan Yayınları, 1986, s Hakan Şakar, Genel Bankacılık Bilgileri, İstanbul : Strata, 2000, s

17 kalkmıştır. Venedik Cumhuriyeti sermayesi ile kurulan bankaya mevduatı kabul etme, bu mevduatı bir şahıstan diğerine aktarmasına aracı olma görevi verilmiş, ancak bankanın mevduatı kullanması yasaklanmıştır. Daha sonra Banco del Rialto, ikinci resmi banka olan Banco del Giro ile birleşmiş ve Venedik Bankası adını almıştır. Venedik Bankası kredi işlemleri yapmış, özellikle de gemi sahipleriyle denizaşırı ticaretle uğraşan kişilere açtığı orta vadeli kredilerle ticaretin gelişmesine katkıda bulunmuştur. 20 Bankacılığın asıl gelişimi 1453 İstanbul'un fethinden sonra olmuştur. İstanbul'un fethinden sonra Avrupa'da yaşanan rönesans ve reform hareketleri ile yeni kıtaların keşfedilmeye başlanması ve ticaretin genişlemesi; o zamana kadar geçerli olan Kilise Hukuku'nun yerini Roma Hukuku'nun almasına neden olmuştur. Böylelikle faiz yasağı ortadan kalkmış ve başta İtalya olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinde bankacılık faaliyetleri önem kazanmaya başlamıştır. 21 Yeni coğrafyaların keşfedilmesi, teknik buluşlar, istila ve sömürgeleşme hareketleri hem milli hem de milletlerarası ticaretin gelişmesine neden olmuştur. Yenidünyanın keşfedilmesiyle Avrupa'nın ticaret merkezi İtalya'dan Portekiz, İspanya, Fransa ve İngiltere'ye kaymıştır. Bu dönemde bankacılık ve para ticareti önemli bir yatırım alanı olmuştur. Avrupa'nın tanınmış ve zengin aileleri bu yeni kazanç yoluyla yakından ilgilenmişlerdir. O dönemin büyük zenginlerinden olan banker aileler kazançlı gördükleri her yatırım işine girmişlerdir. Bu bankerlerin ilgi duydukları yatırım alanları denizaşırı ticaret, para basım işleri, vergi toplama, uluslararası sermaye transferi, Avrupa'da ve sömürgelerindeki maden yatakları, borsa spekülasyonlarıdır. 22 Amerika'nın keşfinden sonra, Avrupa'da kullanılan sikkelerin çok farklı değerde olması uluslararası ticareti olumsuz etkilemek gibi birtakım sorunlara yol açmıştır. Uluslararası ödemeleri düzene sokmak amacıyla modern anlamda bankacılık etkinliği gösteren ilk banka 1609 yılında Hollanda'da Amsterdam Bankası kurulmuştur. 20 Mehmet Takan, Bankacılık Teori, Uygulama ve Yönetim, Ankara : Nobel Yayınları, 2001 s Hayriye Meltem Erol, Dünyada ve Türkiye de Bankacılık Sektörünün Gelişimi ve Türkiye de Kamu Bankalarının Yeniden Yapılandırılması, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Soysa Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2006, s Çivi, a.g.e., s.20 8

18 19. yy'da ticaret sermayesinin gelişimi ve Sanayi Devrimi, banka sistemini büyük bir hızla geliştirmiş ve bankaları parasal ilişkilerin odaklaştığı en önemli mali kurumlardan biri haline getirmiştir. Bankacılık sektöründeki büyüme bu dönemde Merkez Bankacılığı'nı da ortaya çıkarmış ve Avrupa'da birçok Merkez Bankası kurulmuştur. 23 İlk emisyon bankaları olarak nitelendirilen Stockholm Bankası ve İngiltere Bankası'nın (Bank of England) bankacılık tarihinde önemli bir yeri vardır. İsveç'teki Stockholm Bankasının (1656) kurucusu Palmstuch; bankalara yatırılan altın sikkelerin karşılığında verilen banknotların çok azının bankaya geri dönerek karşılığında sikke çekildiğini; buna karşılık bankalardaki altın sikkelerin önemli bir kısmının ankes olarak kaldığını fark etmiş ve böylece emisyon usulü denilen, altın sikke mevcudunun belli bir oranına kadar, fazladan banknotu piyasaya çıkarmaya başlamıştır. Emisyon bankalarının para ve kredi konusunda oynadığı rol diğer ülkelere de örnek olmuş, 19. yüzyılda hemen hemen bütün Avrupa ülkeleri, İngiltere Bankası örneğinden hareketle emisyon bankaları kurmuşlardır. Böylece 19. yüzyılın başından itibaren modern anlayışa uygun, anonim şirket statülü, geniş teşkilatlı, çok şubeli bankalar yasaların denetiminde kurulmaya ve faaliyetlerini sürdürmeğe başlamışlardır. 19. yüzyıla kadar kurulan bankalar kendi kaynaklarını kullanarak borç vermiş ve bankacılık faaliyetleri yapmışlardır. Bununla beraber, 19. yüzyıldan sonra kurulan bankalar mevduat ve kredi mekanizmasında, poliçe ve ticari senet iskontosunda büyük değişiklikler meydana getirmekle kalmayıp mali piyasaları düzenlemek, büyük miktarda sermaye birikimini ve bu sermayenin likiditesini sağlamak suretiyle bankacılık alanında eski devirlerle kıyaslanmayacak şekilde yenilikler yapmışlardır. Özel imtiyazlar ve tekellerle kurulan emisyon bankaları da diğer bankaların getirdiği senetleri reeskonta tabi tutmak, para ve kredi piyasasını düzenlemek suretiyle bankaların bankası yani devletlerin resmi bankaları haline gelmişlerdir yüzyıldaki Avrupa'da bankacılıkta uzmanlaşmanın temel nedeni bankaların kaynak yapısıdır. Kendi öz sermayeleriyle çalışan sağlam mali yapıya sahip bankalar orta ve uzun vadeli krediler vererek, yatırım ve iş bankacılığı alanında 23 Takan, a.g.e., s Erol, a.g.e. s.14 9

19 uzmanlaşmışlardır. Öz sermayeleri az ve halktan topladıkları mevduatı kaynak olarak kullanan ticaret ve mevduat bankalarıysa, kısa dönemli para ve kredi işlerinde faaliyet göstermişlerdir. 25 Bankacılık sistemi başlangıçta daha çok kurum ve kuruluşlara hizmet vermekteyken, 20. yy'da bireysel bankacılık uygulamalarının da başladığını görmekteyiz. Modern anlamda kredi kartı ilk kez 1914 yılında ABD'de ortaya çıkmış 26, ticari bankaların tüketici kredisi uygulaması ise yine ABD'de 1928 yılında başlamıştır. 1928'de National City Bank Of New York kişisel borç departmanı kurarak kişisel kredi verme işlemini gerçekleştirmiştir. 27 Ancak uygulamadaki bazı sorunlar yüzünden uzun süre bu tür krediler, Amerikan bankacılık hizmetlerinin dışında kalmıştır. 20. yüzyılda dünya bankacılık sektöründe meydana gelen en önemli olay ABD bankalarının hızla yayılmasıdır. Bunun nedeni 1913'te ABD'de çıkarılan Federal Rezerv Kanunu'nun ulusal bankalara yurt dışında şube açmaya izin vermesi ve I. Savaş öncesinde verdiği borçları tahsil edemeyen ve savaşı finanse etmekte zorlanan İngiliz ekonomisinin dünya bankerliği oynama rolünün kısıtlanmasıdır. Böylece sterlinin uluslararası ödeme aracı olma konumu sarsılmış ve ortaya çıkan boşluğu da dolar doldurmuştur. Avrupa ülkelerinin tüm çabalarına rağmen Avrupa'dan ABD'ye sermaye çıkışı önlenememiş ve bu sermaye akışı giderek New York'u uluslararası finans merkezi haline getirmiştir. Böylece, ABD savaş öncesinde dünyanın en borçlu ülkesi konumundayken, savaşla birlikte en önemli borç veren ülkelerinden biri olmuştur krizinde çok sayıda bankanın iflas etmeye başlaması nedeniyle 1933 yılında bir kanun çıkarılmış ve bu kanunla mevduat sigorta sistemi getirilerek tasarruflar güvence altına alınmış ayrıca yatırım ve ticari bankacılık faaliyetleri birbirinden ayrılmıştır. Böylece bankacılık sistemine güven tazelenmiştir. Yatırım ve ticaret bankacılığının birbirinden ayrılmasıyla bankaların kredi açtıkları şirketlerin menkul kıymetlerini pazarlaması gibi ahlaki tehlike doğuracak işlemlerden uzak durmaları hedeflenmiştir. 25 Çivi, a.g.e., s Eyüp Yılmaz, Türkiye'de Kredi Kartı Uygulaması ve Ekonomik Etkileri, İstanbul: Türkmen, 2000,s Erol, a.g.e, s.10 10

20 II. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşturulan Bretton Woods sistemi Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (IBDR) gibi uluslararası kuruluşları yaratmıştır. IMF, ödemeler dengesi açığı olan ülkelerin kısa vadeli finansman açığını karşılamak amacıyla kurulmuş; Dünya Bankası ise, Avrupa'nın yeniden inşası ve kalkınması için gerekli olan uzun vadeli finansmanı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bretton Woods sisteminin çökmesinden sonra, bankacılık sektöründe birçok değişim ve yenilik gerçekleşmiş ve yeni ürünler ile yeni finansman teknikleri ortaya çıkmıştır. 1980'lerde bilgisayar teknolojilerinin yaygınlaştığı bankacılıkta, 1990'lar internet bankacılığının ve elektronik bankacılık ürünlerinin hızla yayıldığı bir dönem olmuştur. 2000'li yıllar bankacılık sektöründe yoğun rekabetin yaşandığı, bireysel bankacılık hizmetlerinin ve elektronik para ve elektronik bankacılık hizmetlerinin önem kazandığı bir dönem olmuştur Türkiye deki Bankacılık Tarihi Cumhuriyet Dönemi Öncesi Türk Bankacılığı Tanzimat a kadar geçen zamanda ülkemizde bankacılığa rastlanılmamaktadır. Bunda Türklerin özellikle askerlik ve yöneticilik gibi işlerle uğraşmaları; ticaret, sarraflık, faizcilik gibi meslekleri Türk ve Müslüman olmayan Gayri Müslimlere bırakmış olmalarının payı büyüktür. Ülkemizde bankacılığın gelişmemesinin asıl önemli nedeni; Osmanlı Ekonomisi nin Batı Avrupa da gerçekleştirilen Sanayi Devrimi ne ayak uyduramaması ve yakın zamana kadar kapalı bir ekonomik düzen içinde kalmış olmasıdır. Bununla birlikte Osmanlı döneminde de kısmen de olsa bankacılık işlemlerine benzer çalışmalar yapan ve kendilerine sarraf ve galata bankeri 11

21 denilen bazı kişiler de mevcuttur. Onlar Osmanlı Hazinesinin para bakımından sıkıntıya düşmesi oranında etkinlik ve saygınlık kazanmışlardır. 28 Ülkemizde bankacılık 1847 yılında temel anlamda ilk örneğini göstermiştir. İlk banka dönemin hükümetinin yardımıyla; J. Alleon ve Thedor Baltazzi adında iki galata bankeri tarafından İstanbul Bankası adıyla kurulmuş ve faaliyetlerine 1847 de 1852 yılına kadar sürdürmüştür. 29 Osmanlı döneminde kurulan bankalar sayı bakımından oldukça sınırlıdır yılında halkın elindeki dağınık ve az miktardaki paraları bir araya getirerek, ihtiyaç sahiplerinin hizmetine sunmak ve halka tasarrufu öğretmek amacıyla Mithat Paşa İstanbul Emniyet Sandığı nı kurmuştur. Sermayesiz olarak kurulan sandık 1907 yılında Ziraat Bankası na bağlanmıştır. İkinci Meşrutiyet in ilanıyla yeni oluşum milli bankacılık düşüncesini yaymış ve 1908 yılından 1923 yılına kadar 24 milli banka kurulmuş bunlardan ancak 14 ü Cumhuriyet döneminde de faaliyetlerini sürdürmeye devam etmiştir. Sözü edilen bankalar bölgesel anlamda faaliyet gösterip şubeleşmeye gitmemişlerdir. Bu sebeple kredi piyasası ve ticaret işlemlerindeki yabancı banka hakimiyetini azaltacak güce kavuşamamışlardır Cumhuriyet Döneminde Türk Bankacılığı 1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi, bankacılık ile ilgili önemli gelişmelere yol açmıştır. Cumhuriyet döneminin ilk milli bankası 26 Ağustos 1924 tarihinde Atatürk ün direktifleriyle kurulan Türkiye İş Bankası dır yılları arasındaki dönemde İş Bankasını takiben Türkiye Sınai ve Maadin Bankası ile Emlak ve Eytam Bankası kurulmuş ayrıca tek şubeli yerel banka sayısında artışlar olmuştur İlker Parasız, Para Banka ve Finansal Piyasalar, Ezgi Kitabevi, 2009 İstanbul s Öztin Akgüç, 100 Soruda Türkiye de Bankacılık, s Mehmet Günal, Türk Bankacılık Sektörünün Sorunları ve Geleceği, Ankara:ATO Yayınları, 2001 s Hakan Şakar, Genel Bankacılık Bilgileri, s.38 12

22 Cumhuriyet döneminin bankacılık ve dolayısıyla banka hukuku ile ilgili ilk önemli Kanunu 30 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı T.C. Merkez Bankası Kanunudur. Kuruluş döneminde ekonomiye milli bir yapı ve nitelik kazandırmak, para ve kredi piyasasını milli esaslara uygun olarak düzenlemek, merkez bankasının milliliği ilkesini gerçekleştirmek amacıyla bir merkez bankası kurulması hazırlıklarına daha 1929 yılında başlanmıştır. T.C. Merkez Bankası 15 milyon sermaye ile kurulmuş, bankanın istisnai görev ve yetkileri dışında özel hukuka bağlı olması kabul edilmiştir. Dönemine göre çok ileri bir anlayışı yansıtan bu sistem uyarınca sermaye dört grup paylardan oluşmuştur. A grubu paylar Devlete (%25), B grubu paylar milli bankalara, C grubu paylar milli bankalar dışında kalan bankalara, D grubu ise Türk uyruğundaki gerçek ve tüzel kişilere aittir. T.C. Merkez Bankası nın çeşitli görevleri arasında para ve kredi piyasasını milli esaslara göre düzenlemek de yer almaktadır. Mevduatın, özellikle tasarruf mevduatının hem denetlenmesi hem de korunması amacıyla tarihinde ise 2243 sayılı Mevduatı Koruma Kanunu çıkarılmıştır. Mevduat Koruma Kanununda ağırlık mevduatın denetlenmesi ve korunması olmakla beraber, banka işletmesinin sahibinin hukuki türüne, kredi sınırına ve bankaların denetlenmesine ait hükümlere de yer vermesi nedeni ile bu Kanun genelde ilk Bankalar Kanunu olarak kabul edilmektedir. Bu kanunla mevduat kabulü bir taraftan Maliye Bakanlığı nın iznine bağlanmış, diğer taraftan da kabul sınırı için sermaye ile yedek akçeler toplamını göz önünde tutan bir ölçü kabul edilmiştir. 32 Ayrıca, mevduatı koruyucu tedbirlerden biri olarak bankalara belirli oranlarda kanuni karşılık ayırmak zorunluluğu getirilmiştir. Kredi dağılımını sağlayabilmek için, bir bankanın, bir gerçek veya tüzel kişiye ödenmiş sermayesi ile yedek akçelerinin toplamının %10 undan fazla kredi açamayacağı ilkesi hükme bağlanmıştır. Bankalar, bu kanuna göre, Maliye ve İktisat Vekaletleri tarafından birlikte tayin edilecek yeminli bankalar murakıpları tarafından denetlenecektir sayılı ve 1 Haziran 1936 tarihli Bankalar Kanunu Mevduatı Koruma Kanunu ilkelerini aynen almış, ayrıca yeni hükümlere yer vermiştir. Bu yenilikler

23 arasında yürürlükteki Bankalar Kanununda da yer alan bankaların içyapıları ile ilgili düzenlemeler, genel müdürün yönetim kurulunun tabii üyesi olması, kredi komitesi gibi hükümlerin yanı sıra, yeminli banka murakıpları sistemi de yer almaktadır. Bu kanunun yerini tarih ve 7129 sayılı Bankalar Kanunu almıştır sayılı Bankalar Kanunu diğer ülke kanunlarını da göz önüne alan daha çağdaş bir Bankalar Kanunu olmasına rağmen, bir süre sonra yeterli bulunmamış ve çeşitli değişikliklere uğramıştır. 28 sayılı ve 70 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler, sistemi ihtiyaçlara cevap vermek amacı ile yapılan değişikliklerle devam ettirdiler. Her iki düzenlemenin ortak özelliği kredi ve yatırımlara ilişkin sınırlamaların tam olarak uygulanmalarını sağlamak gayesi ile banka pay sahipliğini abartmalı bir şekilde sınırlara bağlaması, ikincisinin ek özelliği ise mali durumu kötüleşen bankaları kurtarmak ya da sarsıntısız tasfiyeye tabi tutabilmek için zorunlu birleşmeyi getirmiş olmasıdır sayılı kanun yerini yürürlükteki 3182 sayılı kanuna bırakmıştır Ulusal Bankacılık Dönemi( ) Bu dönemde, İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar hemen uygulanmaya başlanmış, ana ticaret bankası olarak 1924 yılında İş Bankası kurulmuştur. Sanayi kesiminin finansmanı için de 1925 yılında Sanayi ve Maadin Bankası kurulmuş, kamuya ait pek çok sanayi kuruluşunun hissesi bu bankaya geçmiştir. Zirai finansman sorunu ise Ziraat Bankası'nın yeniden organizasyonu ile çözümlenmeye çalışılmıştır. Banka anonim şirket statüsüne kavuşturulmuş ve sermayesi arttırılmıştır. Ülkenin imar edilmesi, inşaat sektörüne kredi sağlanması amacıyla 1927 yılında Emlak ve Eytam Bankası kurulmuştur. Türk banka sisteminin gelişim seyrinde önemli bir olay da 1930 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) kurulması olmuştur. Bu döneme damgasını vuran diğer bir gelişme yerel banka sayısının süratle artmasıdır. Bu bankalar özellikle yerel olarak faaliyet gösteren işadamlarının kredi ve bankacılık hizmetlerinin karşılanması amacıyla kurulan tek şubeli bankalardır. Bölgesel ihtiyaçların karşılanmasında olumlu katkıları olan bu bankaların çoğu 1929 dünya ekonomik krizinin olumsuz etkileri ve daha sonraki 33 İlhan Tekeli, Selim İkin; 1929 Dünya Buhranında Türkiye de İktisadi Politika Arayışları, s.52 14

24 yıllarda ülkemizde uygulanan çok şubeli ulusal bankacılık modeline bağlı olarak faaliyetlerini durdurmuşlardır Büyük Devlet Bankalarının Kuruluş Dönemi( ) döneminde Cumhuriyet Türkiyesi'nde liberal ekonomik uygulamaların ilk sonuçları alınmıştır. Bu dönemde yaşanan depresyon tarımı ve ilkel şartlardaki imalat sektörünü etkilemiştir. 1929'da yaşanan ekonomik krizin etkisiyle dünyaya hakim olmaya başlayan müdahaleci politika anlayışı ülkemizde de etkisini göstermeye başlamış, devletin ekonomik hayata müdahale gerekçeleri güçlenmiş, Keynesci paradigma giderek hakimiyet kazanmıştır. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı bu dönemde hazırlanmış, bu planla kalkınmanın özel sektör önderliğinde geliştirilmesi yaklaşımı terkedilmiş ve devletçilik ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu politika değişikliğine bağlı olarak devlet önderliğinde büyük sermayeli devlet bankaları kurulmuştur. Kısa bir dönemde özel kanunlarla kurulan devlet bankaları kronolojik sıraya göre şöyledir: Sümerbank (1933), Belediyeler Bankası (İller Bankası) (1933), Etibank (1935), Denizbank (1938), Halk Bankası ve Halk Sandıkları(1938) Özel Bankaların Gelişme Dönemi( ) döneminde Türkiye'de özel bankaların geliştiği görülmektedir. II. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda ülkemizde ticari faaliyetlerin hızla artması, yeni bankalara olan ihtiyacı artırmıştır. Bu dönemde başta Yapı ve Kredi Bankası, T. Garanti Bankası, Akbank ve ilk defa ticari bankacılıktan ayrı bir faaliyet dalında çalışmak üzere Türkiye Sınai Kalkınma Bankası gibi bankalar olmak üzere, üçü özel kanunlarla 30 yeni banka kurulmuştur. Özel yasalarla kurulan bankalar Denizcilik Bankası (1952), Türkiye 34 Ahmet Ertuğrul, Türk Bankacılığında Etkinlik, Ankara:Ünal Ofset, 1996,s,24 35 Akgüç, a.g.e., s.9 15

25 Vakıflar Bankası (1954) ve Türkiye Öğretmenler Bankası'dır (1959) döneminin karakteristiklerinden biri de şube sayısının hızlı bir artış göstermesidir. Banka şube sayısı bu dönemde 405'den 1759'a yükselmiştir. 37 Bu dönemde kurulan özel ve devlet bankalarının faaliyetleri sonucu yerel bankaların çoğu kapanmak zorunda kalmış, yabancı bankalar eski gücünü yitirmiştir. Bankacılıktaki gelişmelere paralel olarak, bankacılık mesleğinin gelişmesi, işbirliğinin sağlanması ve haksız rekabeti önleyici kararların alınması ve uygulanması amacıyla 1958 yılında Türkiye Bankalar Birliği (TBB) kurulmuştur. 1950'lerde ekonomide yaşanan serbestleşme ve özel sektörün gelişmesine paralel olarak, 1958 yılında 7129 sayılı yeni Bankalar Kanunu çıkarılmıştır. Tasarruf sahiplerinin haklarını güvence altına almak üzere, 1960 yılında Merkez Bankası nezdinde Bankalar Tasfiye Fonu kurulmuş, bu fon daha sonra 1982 yılında patlak veren banker krizinin ardından kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmiştir Planlı Dönem( ) Bu dönem, bankacılık sektörüne kamu müdahalesinin giderek arttığı bir dönemdir. Ekonomik faaliyetlerin kalkınma planı ve yıllık programlara bağlandığı dönemin önemli özelliği, plan hedeflerine de uygun olarak çok şubeli büyük bankacılığın gelişmesi ve 1970'lerde holding bankacılığının ve ihtisas bankacılığının hız kazanmasıdır. Bu dönemde kalkınma ve yatırım bankacılığı yapmak üzere 1960'ta T.C. Turizm Bankası, 1963'te Sınai Yatırım ve Kredi Bankası, 1964'te Devlet Yatırım Bankası, 1975'te Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB) kurulmuştur. Bu dönemde, kalkınma ve yatırım bankalarına öncelik verilmiş ve yeni ticaret bankalarının kurulması kısıtlanmış olmakla birlikte, 1962'de Anadolu Bankası, 1964'te Amerikan- Türk Dış Ticaret Bankası, 1970'te ise Arap-Türk Bankası kurulmuştur. Yüzde 24'ü yabancılara ait olan Amerikan-Türk Dış Ticaret Bankası ile yüzde 60'ına yabancıların 36 Günal, a.g.e.,s Akgüç, a.g.e., s Sinem Uçarkaya, Kamu Bankalarının Bankacılık Sistemindeki Yeri, Uzmanlık Yeterlilik Tezi, TCMB, Ankara, 2006, s.60 16

26 sahip olduğu Arap-Türk Bankası, bu dönemde Türk bankacılık sektörünün dışa açılmaya başladığını göstermektedir Sonrası Bankacılık döneminde ise Türkiye ekonomisinde, 24 Ocak 1980 kararlarının ardından yaşanan ekonomik ve finansal liberalizasyon ve dışa açılma bankacılık sektörünü de etkilemektedir. Bu çerçevede, 01 Temmuz 1980 tarihinde kredi ve mevduat faizlerinin serbest bırakılmasının ardından hızla gelişen bankerlik sistemi, 1982 yılında banker krizinin yaşanmasına neden olmaktadır. Bunun üzerine 'ten itibaren faizler yeniden kontrol altına alınmaktadır. 1987'de yeniden serbest bırakılan faizlere, aşırı rekabetten dolayı artan mevduat faizleri nedeniyle 1989'da faize üst sınır konulmuştur sonrasında ekonomideki ve finansal piyasalardaki gelişmeler bankaların yapısını değiştirmektedir. Dış ticaretin artması, İMKB'nin kurulması, Merkez Bankası nezdinde Bankalararası TL ve döviz piyasalarının kurulması ve açık piyasa işlemlerinin başlaması, bankaların menkul kıymet işlemlerine ve fon yönetimi ve döviz işlemlerine ağırlık vermelerine neden olmaktadır. Bankalar bu konularda gelişme kaydetmek ve piyasada pay sahibi olmak için otomasyon yatırımları yapmaktadır. Bu bağlamda bankalar, bilgisayarlaşma ve ATM ağı kurma, fon yönetimi birimleri ve dealing room'lar oluşturma, yeni ürünler ve hizmetler sunma yolunda önemli adımlar atmaktadırlar dönemi bankacılık daha farklı bir yapıya kavuşmaktadır. Artık teknolojik yatırımlar yapılmakta, para ve sermaye piyasalarının kurumsallaşması tamamlanmaktadır. Tüm bu yapısal gelişmelere ilaveten, Ağustos 1989'da yürürlüğe giren Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile birlikte kambiyo rejiminde yaşanan serbestleşme bankaların döviz işlemlerine yönelmelerine ve artık yurtdışından kaynak bulmalarına da imkan sağlamaktadır. 32 sayılı karar'ın getirdiği serbestleşme, 1990'ların başlarında kamu açıklarının giderek büyümesi ve buna bağlı 39 Günal, a.g.e., s Öztin Akgüç, 1980 Sonrası Türk Bankacılığının Özellikleri, İstanbul: Tarih Vakfı Yay, 1998, s

27 olarak ihraç edilen yüksek faizli Hazine Bonoları ve Devlet Tahvilleri bankaları kolay yoldan para kazanmaya teşvik etmektedir sonrası dönem, bankaların açık pozisyonlarını artırarak, risksiz yüksek faiz geliri sağlayan kamu kağıtlarına yatırım yaptığı ve gerçek bankacılık faaliyetlerinden uzaklaştığı bir dönem olmuştur. Bu durum bankacılık sektöründe bugün yaşanan sorunların temel nedenlerinden birisidir. Dönemin diğer özelliği ise, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun değişik zamanlarda 11 bankanın yönetimine el koyması olmuştur sayılı Bankalar Kanunu'nun çıkarılması ve buna bağlı olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun kurulması önemli adımlar olarak görülmektedir. Bu dönemde bankalar, internet bankacılığı ve elektronik bankacılık hizmetleri sunmaya başlamışlardır sonrası dönemde bankacılık Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinden sonra uygulanmaya konulan güçlü ekonomiye geçiş programı ana hedefi olan kamu kesimi borçlanma dinamiğinin kırılması için gerekli olan koşul, bankacılık kesimine yeniden işlerlik kazandırmak olarak belirlenmektedir. Bu amaçla program finans piyasaları ve para piyasalarına ilişkin düzenlemeleri gerekli kılmaktadır yılında bankacılık alanında yapılan takas operasyonu ile bankaların kur riskini büyük ölçüde hazine üstlenmekte ve bankacılık kesiminin açık pozisyonlarının kapatılmasına destek olunmaktadır. Yaşanan krizler sonrasında bankacılık sistemi 2001 yılı sonu itibariyle önemli ölçüde küçülmüştür. Banka sayısı 81' den 61' e gerilemiştir. Toplam şube sayısı 929 adet azalarak 6,908'e, çalışan sayısı %19 azalarak 137,495 kişiye düşmüştür. Toplam aktifler dolar bazında %26 küçülerek 115 milyar dolara gerilemiştir. Toplam aktiflerim milli gelire oranı %93 olmuştur yılından sonra uygulanan istikrar politikaları ve ekonomik ve yapısal düzenlemeler ile yaşanan ekonomik ve siyasi istikrar faiz oranlarında düşüş sağlanmakta, enflasyon oranlarının tek haneli rakamlara yaklaşması ile birlikte bankaların uzun vadeli tüketici kredilerinde önemli ölçüde artış sağlanmaktadır. Yapısal düzenlemeler ile birlikte bankalar gerçek işlevlerini yerine 41 Günal,a.g.e., s Günal, a.g.e., s Ersan Özgür, Katılım Bankalarının Finansal Etkinliği ve Mevduat Bankaları ile Rekabet Edebilirliği, Doktora Tezi, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyon, 2007, s.16 18

28 getirmeye başlamaktadırlar. Bu arada devlet iç borçlanma gereksiniminin sağlanması yönünde bankalar yine görev üstlenmekle birlikte reel faiz oranlarında gerileme söz konusu olmaktadır. 19

29 2. BÖLÜM FAİZSİZ BANKACILIK SİSTEMİ ve KATILIM BANKALARI 2.Faiz Kavramı ve Çeşitleri İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan getiriye faiz denir. Bir diğer anlamda; paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedelidir. 44 İslam dininin haram kıldığı faiz için bir başka tanım da, borç verilen parayı veya malı belli bir süre sonunda belirli bir fazlalıkla yahut borç ilişkisinden doğan ve süresinde ödenmeyen bir alacağa ek vade tanıyıp bu süreye karşılık onu fazlalıkla geri almanın veya bu şekilde alınan fazlalığın adı olduğudur. 45 Faiz; kredi kullanılan teşebbüsün karla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı veya karla sonuçlanacaksa bile bu karın ne miktarda gerçekleşeceği önceden bilinmemesine rağmen, faiz nispetinin baştan tespit edilmesi sebebiyle, bu kredi kullanımından elde edilen sonucun taraflar arasında adil ve dengeli bir şekilde paylaştırma imkanının ortadan kalkması; neticede, ister alan ister veren olsun, taraflardan birinin mutlaka zarara uğraması ve bu zararın hiçbir şekilde önlenmesinin mümkün olmaması sebebiyle haram kılınmıştır. 46 Bu ifadeye göre örneğin bir kişi tasarrufunu banka ya da işletmeye senelik %10 faiz karşılığı borç vermiş olsun. Banka veya işletme ilgili tasarruftan %25 kazanç elde etmişse borç veren kişi %15 kayba uğrayacaktır. Eğer banka veya işletme bu paradan %7 kazanmışsa o zaman banka veya işletme %3 oranında zarara uğramış olacaktır. Bu nedenle faizli borç işlemlerinde iki taraftan birisi çok yüksek ihtimalle zarara uğrayacaktır. İslamiyet faiz yerine kar ve zarar ortaklığı ya da ticaret esasını getirdiği için her iki yöntemde de adalet sağlanacak ve elde edilen %7 oranındaki kar önceden belirlenen oranlarda iki taraf arasında paylaşılacak, ikincisinde yani alım satımda ise kar oranı baştan tespit edildiği için sonradan meydana gelen değişikliklerden her iki taraf da etkilenmeyecektir İsmail Özsoy, Faiz ve Problemleri, Nil Yayınları, 1994 İzmir s İsmail Özsoy, Faizsiz Bankacılık İlkeleri ve Katılım Bankacılığı ; s

30 Faizin teorik temeldeki sorgulaması yeni bir gelişme değildir. Eflatun faizi, zenginin fakiri sömürme aracı olarak görmüş, Aristo da paranın faizle artsın diye değil, sadece değişim için kullanılması gerektiğine inanmıştır. 48 Keynes; faizin yatırımları önleyici bir unsur olduğunu, yatırım artışıyla faiz artışının ters orantılı olduğunu ifade etmiştir. Semavi dinler tarafından faiz net bir şekilde reddedilmiş olsa da günümüzde faiz yaygın olarak kullanılmaktadır. Faizin varlığını meşru gösteren en yaygın düşünce, faizin enflasyon etkisinin tazminatı olduğu iddiasıdır. Borç veren böylece yatırımının başlangıçtaki satın alma gücünü korumak için beklenen enflasyonla orantılı belirli bir miktarda faiz eklemektedir. Keynes, insanların varlıklarını likiditenin nihai seviyesi olan para şeklinde tutmayı tercih etmelerinde üç neden olduğunu ileri sürmüştür. Bunlar; işlem yapma ihtiyacı, şimdiden görülemeyen olaylar için tedbir olarak bulundurma ihtiyacı ve paranın elinde tutana sağladığı spekülasyon fırsatıdır. Keynes, para borç olarak verildiği zaman likiditenin kaybolduğunu ve dolayısıyla bu likiditenin avantajından vazgeçtiği için borç veren tarafından bir faiz unsuru tahakkuk ettirileceğini iddia etmiştir. Bu fikirler, ekonomideki para arz ve talebine göre kısa vadede faiz oranını belirleme modeli olan likidite tercihi teorisi nde toplanmıştır. 49 Faiz kavramının İslami literatürdeki karşılığı riba dır. Riba Arapça bir kelimedir ve sözlükte ziyade (fazlalık) ve nema (artma, çoğalma) manalarına gelir. Cahiliyye dönemi Arapları riba kelimesini bu manasında kullandıkları gibi, ayrıca, bugün genellikle faiz deyince anlaşılan, Vadenin uzatılmasına karsı borcun da artması manasında da kullanıyorlardı. 50 İslam insanlık tarihi boyunca bilinen ödünç veya borç faizi kavramına bir de para ve malların peşin veya vadeli mübadelelerinde ortaya çıkan alış-veriş faizi kavramını eklemiştir. Kur an borç faizini ele alırken, hadisler ağırlıklı olarak alış-veriş faizinin üzerinde durmuştur. Şu halde faiz kavramı İslam a göre iki çeşittir: Borç faizi ve alış-veriş faizi. 48 İsmail Özsoy,a.g.e.; s a.g.e.; s Hamud, Sami H. A., Tatwir el-a mal el- Masrifiyye bima Yettifiqu we ş-seriati l-islamiyye, Kahire 1976, s

31 Borç faizi; ödünç, alım-satım veya başka her hangi bir sebepten zimmete geçen bir borca karşılık ödenecek olan mal veya parada, belli bir vadeden dolayı şart kılınan fazlalıktır. Borç faizi, kendisinde şu iki unsur bulunan herhangi bir muamelede hükmen tahakkuk eder: Sebebi ne olursa olsun (satılan bir malın bedeli veya ödünç para veya mal) iki taraftan birinin lehine öbür tarafın zimmetinde tahakkuk etmiş bir borcun bulunması, 2. Borcun ödenmesi esnasında anapara veya mala ilaveten alacaklı lehine bir fazlalığın veya bir menfaatin şart kılınması. Mesela paranın taşıma külfeti veya kayıp riskinden kurtulmak amacıyla, bir yerde verilen bir ödüncün başka bir yerde ödenmesini şart koşmak veya borçlunun evinde parasız oturmak şartıyla ona ödünç vermek de faize girer. 52 Faizli bir işlem sonunda faizi ödeyen veya alandan mutlaka biri haksızlığa uğrar. Zira yüksek bir faiz oranı kötü piyasa şartlarında faizi ödeyeni büyük bir haksızlığa uğratırken, düşük bir faiz de faizli kredinin getirisinin çok yüksek olduğu ekonomik şartlarda sermaye sahibini, yani faizi alanı zarara uğratır. İki tarafın da razı kalacağı bir orta yol bir çok ihtimalden sadece bir tanesidir. Faiz oranının düşük veya yüksek olması, basit veya bileşik olması, kredinin ister tüketime, ister üretime yönelik olması faizin haram olusu konusunda bir şey değiştirmez. Bu konuda bütün İslam mezhepleri ittifak halindedirler. 53 Günümüzde ve genel olarak kapitalizmde faiz denince ilk akla gelen kredi faizi İslam daki bu borç faizidir. Bütün faizli işlemlerde belli bir miktar anaparaya belli bir vade sonunda belli miktarda fazla ödeme yapıldığına göre, Kur an ın yasakladığı bu faiz ile günümüzdeki banka faizleri, tahvil ve bono faizleri arasında bir farkın olmadığı açıktır. 51 Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-i İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, Bilmen Yayınevi, İstanbul (Tarihsiz), VI, s.103, Bilmen, a.g.e.,s Abdul Jabbar Khan, Divine Banking System, Journal of Islamic Banking and Finance, Quarterly Publication of The International Association of Islamic Bank, Vol.1, No.1, Karachi, Winter 1984, p

32 Bir diğer faiz türü olan alış-veriş faizi ise; faizli işleme konu olan ürün veya paraların peşin veya vadeli alım-satımlarında ortaya çıkan faizdir. Alış-veriş faizi Hz. Peygamber in (as) şu hadisinde özetlenmiştir: Altına karşılık altın, gümüşe karşılık gümüş, buğdaya karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya karşılık hurma, tuza karşılık tuz, misli misline, eşit ölçüde ve peşin mübadele edilmelidir. Mallar farklı cinslerden ise, istediğiniz gibi, peşin veya veresiye ve istediğiniz miktarlarda mübadele edebilirsiniz. 54 Kapitalizmin faiz saydığı halde İslam ın faiz saymadığı ve katılım bankalarınca murabaha sistemine konu olan durum vade farkıdır. Kapitalizmde vade farkı faiz olarak görülmekte ve vadeli satılan bir malın faturasında peşin fiyatla vade farkı ayrı ayrı gösterilerek, vade farkı faiz olarak belirtilmektedir. Oysa fiyatı baştan ve kesin olarak belirlemek şartıyla, bir malın vade sebebiyle daha yüksek fiyattan satılması caiz olup, bu vade farkı İslam a göre faiz değildir. Çünkü mal ile para arasında faiz ilişkisi doğuracak bir bağ yoktur. Fakat vadeli satılan bir malın borcu vadesinde ödenmediği takdirde, bu borca uygulanacak vade farkı tam anlamıyla faizdir. Çünkü artık mal-para değil, para-para ilişkisi vardır ve bugünkü borç para ile gelecekte ödenecek para arasında bir faiz bağı kurulmuş olur. Faizin teorik temeldeki sorgulaması yeni bir gelişme değildir. Eflatun faizi, zenginin fakiri sömürme aracı olarak görmüş, Aristo da paranın faizle artsın diye değil, sadece değişim için kullanılması gerektiğine inanmıştır. 55 Keynes; faizin yatırımları önleyici bir unsur olduğunu, yatırım artışıyla faiz artışının ters orantılı olduğunu ifade etmiştir Musakat Muslim, 81; Ebu Davud, Buyu, Tarek El Diwany; Faiz Sorunu s Diwany;a.g.e. s.45 23

33 2.1.Faizsiz Bankacılığı Ortaya Çıkaran Nedenler Son yıllarda mali piyasalarda yaşanan gelişmeler yeni enstrümanların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Özellikle gelişmiş ülkelerin mali piyasalarında yaşanan büyük ilerlemeler az gelişmiş ülkelerdeki mali piyasaları da etkilemiştir. Az gelişmiş ülkelerin dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmeleri ve bu ülkelerin kalkınmalarının önünde en büyük engel olan sermaye yetersizliği bu ülkeleri çeşitli yöntemler geliştirmeye itmiştir. Az gelişmiş ülkeler, özellikle Ortadoğu da toplanan Petro-Dolarların Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde değerlendirilmesi yerine kendi ülkelerinin ve diğer Müslüman ülkelerin kalkınmasında kullanılmasını sağlamak için faizsiz bankacılığı geliştirme ihtiyacı duymuşlardır. Türkiye de de Ortadoğu ülkelerinin Petro-Dolarlarının ve Türkiye de faizin haram olduğu inancını taşıyan insanların yastık altında tabir edilen kayıt dışında bekleyen fonlarının kayıt altına alınarak ülke kalkınmasında kullanımını sağlamak amacıyla 1980 li yıllarda faizsiz bankacılık sistemi ortaya çıkmıştır. 57 Özetle; faizsiz bankacılığı ortaya çıkaran nedenleri üç baslık altında toplayabiliriz. Bunlar; dini, ekonomik ve sosyal nedenlerdir Dini Nedenler Faizsiz bankacılığın var oluş nedeni, faize karsı İslâm ın koyduğu yasaktan kaynaklanmıştır. İslam, yapısı ve nedenine bakmaksızın borçlanmadaki faizi yasaklamıştır. Ticaretteki kâr ile faizi birbirinden ayırt etmek için çeşitli ölçütler kullanılabilir. Bunları söyle sıralamak mümkündür. 58 Ticarette, satıcı aşırı da olsa yalnızca bir defaya mahsus kâr elde etmekte ancak faiz, aynı borç üzerinden defalarca alınabilmektedir. 57 Hakan Berooglu, Nakit Yönetimi Özel Finans Kurumları Açısından Teorik ve uygulamalı Bir Yaklasım, s Mustafa Uçar, Türkiye de Dünyada Faizsiz Bankacılık ve Hesap Sistemleri, s

34 Ticaret işleminde menfaatlerin değişimi, satıcı ile alıcı arasında eşit şekilde ortaya çıkmaktadır. Hâlbuki faizli bir işlemde alacaklı olan taraf kendi isine yarayacak bir fazlalığı almasına rağmen borçlu sadece süre ertelemesini elde etmekte ve aldığı borçtan kâr edip etmeyeceğini bilmemektedir. Ticarette insan, imkanlarını ve zamanını harcamakta ve bunun karşılığını almakta ancak faizli işlemde herhangi bir çaba ve riske girmemekte ve kesin olarak belirlenen oran ve belirlenen vadede kâr sağlamaktadır. İslami kaynakların faizi haram olarak görmesi ve faizin haram olduğuna inanan insanların atıl fonlarını değerlendirme düşüncesi faizsiz bankacılığın doğmasına yol açmıştır İktisadi Nedenler Günümüzde, İslam ülkelerinin gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler olduğu bir gerçektir. Kimi İslam ülkelerinde istihdam edilemeyen emeğin yoğun bir şekilde mevcudiyeti varken, diğer İslam ülkelerinde ise özellikle 1970 li yıllarda petrol fiyatlarının artmasıyla (petrol ihraç eden ülkelerde) büyük birikimler oluşmuş, tasarruflar artmıştır. Sonrasında bu paraların (petrol-dolarların) batı ülkelerine aktığı ve İslam ekonomilerine katkılarının olmadığı görülmüştür. Bu durum, sermaye fazlası olan ülkelerle sermaye açığı olan İslam ülkeleri arasında olabilecek işbirliğinin taraflar için olumlu sonuçlar verebileceği görüsüne ağırlık kazandırmıştır. 59 Stratejik planlar yapan ülkelerin üstünde durdukları en önemli konulardan biri teknolojik gelişmelerin ötesinde finansal kaynakları denetimleri altına alabilecekleri mekanizmaları geliştirmektir. Bu nedenle son yıllarda bankacılığın yanı sıra üretim ve hizmet sektörlerindeki şirketlerin birleşimi hızla artmıştır. HSBC Holding, Chase, Mantrust, Citi Corp, Bank of Tokyo Mitsubishi, ABN Amro Bank, Credit Suisse Corp, Rabobank dahil birçok banka diğer kuruluşlarla birleşerek dünyanın farklı bölgelerindeki tasarruflara da el atmaya çalışmıştır. Yukarıda sözü edilen bankaların 59 Mustafa Uçar, a.g.e. s.26 25

35 çoğu basta Ortadoğu olmak üzere birçok İslam ülkesinde faizsiz bankacılık yapan özel bölümler açarak sermayeyi kendilerine çekmişler ve önemli kazançlar sağlamışlardır. Bunun yanı sıra New York Borsası İslami kurallara uygun üretim ve hizmet işlemleri yapan firmalara yönelik özel indeks hazırlamış, dini açıdan çekingen davranan binlerce tasarrufçuyu sisteme dahil etmiştir. 60 Faizsiz bankacılık sistemi, diğer ülkelerde olduğu gibi ekonominin dışında kalmış ya da verimsiz alanlara yönelmiş çok büyük bir tasarruf potansiyelini kullandığı teknikler sayesinde ekonomiye çekmek gibi önemli bir görevi üstlenmiştir Sosyal Nedenler Bir toplumda sosyal barışın sağlanabilmesi için gelir dağılımının dengeli olması gerekir. İyi ilişkilerin gerçekleşmesi için de en başta yapılması gereken zengin ile fakir arasındaki uçurumun kapatılmasıdır. Faizsiz bankacılık sistemi ile servet sahiplerinin servetlerine servet katmasının önüne geçmek ve böylelikle gelir dağılımını dengeli hale getirmek amaçlanmıştır. Sermaye sahipleri toplumlarda gücü de elinde bulunduran kişiler olmuşlardır. Paraya duyulan ihtiyacın derecesi arttıkça bazen bu güç kötüye kullanılmakta, fakirden zengine doğru servet transferlerine sebep olacak kadar yüksek oranlarda faiz alınmaktadır. Bu ise fakirden zengine karşı bir kin doğmasına sebep olmakta ve sosyal barış tehlikeye girmektedir. Buna örnek olarak, II. Dünya Savaşı nda İngiltere nin ABD den faizsiz borç istemesi verebiliriz. İngilizlerin isteği Amerikalılar tarafından kabul edilmemiş ve daha sonra yapılan görüşmeler neticesinde bu borcun faizli olarak verilmesi mümkün olmuştu. Bu durum İngiliz halkı üzerinde oldukça olumsuz bir etki yaratmış ve bunu Lord Kiens anlaşmayı yapan kişi olarak şöyle dile getirmiştir: Bu anlaşmada Amerika nın bize karşı tutumu ve davranışlarından duyduğu derin üzüntüyü 60 Haşmet Başar, Katılım Bankaları Neden Mühimdir? Bankalar Kanunu nda Özel Finans Kurumları Değişikliğin Kamuoyundaki Yansımaları, s Osman Akyüz, Faizsiz Finans Kurumlarına Neden İhtiyaç Var?, s.3 26

36 ebediyen unutmayacağım. Çünkü ABD bize faizsiz olarak bir kuruş bile borç vermeyi kabul etmemiştir Dünyada Faizsiz Bankacılık Dünyada Faizsiz Bankacılık Oluşumu Faizin İslam dinince yasak oluşu, öte yandan faizli bankalarda alternatif kuruluşların mevcut olmayışı Müslüman halkın tasarruflarını banka dışı yollarla; dövize ya da altına ya da gayrimenkule kaymasına, yani bir anlamda atıl kalmasına neden olmuştur. Bu durum halkın elinde ülkenin kalkınmasını sağlayacak olan sermayenin mevcut olmasına rağmen devletin sermaye ihtiyacını dış borçlarla karşılaması ve ülkenin siyasal ve ekonomik yönden dışa bağımlı kalması sonucunu doğurmuştur. 63 İşte bu noktada İslami prensiplere bağlı kalarak işleyen katılım bankaları halkın elindeki tasarrufları, ekonomi içerisine çekmeyi başarmış ve ülkelerin kalkınmaları için ihtiyaç duyulan sermayeyi dışarıdan sağlama zorunluluğu büyük ölçüde azaltılmıştır. Bir finansman müessesesi olarak faizsiz bankacılığın dünyada ilk uygulaması Mısır Arap Cumhuriyeti'ndeki Mit Gamr kasabasında yaşanmıştır. Devlet eski başkanı Cemal Abdül Nasır döneminde bütün bankaların devletleştirilmesi akımına karşı alternatif olarak geliştirilen bir deneme sonucunda ortaya çıkmıştır. 64 Mısır köylüsünün tarımsal ve ticari ihtiyaçlarını karşılayan ve bunu yaparken "müteselsil kefalet" felsefesine dayanan, daha çok risk sermayesi ile para vakfı karışımı özgün bir modelde çalışan bu kuruluşa banka sıfatının verilmesi bugün akademik bir tartışma konusu olmaktadır. Model, hem bankacılığı, hem ticari ortaklığı (kâr ve zarar ortaklığı), hem sigorta hem barter, leasing, factoring v.b. alt finansman metotlarını bir arada ve aynı çatı altında, aynı zamanda hayata geçirmiş kendine özgü bir modeldir. 65 Köy Sandığı kavramına yakın bir metotla faaliyet gösterdiği bilinen bu bankaların fikir babası Dr. Ahmed El-Naggar'dır. Aynı zamanda bankanın hissedarı ve ilk idari personeli arasında bulunan söz konusu Mısırlı eski dışişleri bakanlığı 62 Mevdudi, Ebu l A la, (1985), Faiz, Bir Yayıncılık, İstanbul, s Aybegüm Bilir, Katılım Bankalarında Müşteri Memnuniyetinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, s Sudi Apak; Uluslararası Finansal Teknikler, s Colin Firer; Money and Islam- Muslims Torn Between Belief And Finance, s.78 27

37 memurunun iktisat geçmişi incelendiğinde, Alman ekonomi tarihinde (Prusya döneminde) görülen "toplumsal kalkınma bankacılığına benzer prensiplerden etkilenmiş olduğu ve bunu, çağındaki ve coğrafyasındaki İslami ekonomik ve kültürel öğelerle birleştirmeye çalıştığı dikkati çeker. 66 Öte yandan, İngiliz hâkimiyeti dönemindeki Hindistan'ın Müslüman bölgelerinde görülen bazı kooperatif bankacılık uygulamalarının da dünyadaki ilk faizsiz finansman örnekleri arasında sayılması doğru olur Dünyada Faizsiz Bankacılık Gelişimi Münferit uygulamalar şeklinde birçok Müslüman toplumda yüzyılın başlarından itibaren oluşmaya başlayan bu hareketin bilinçli, organize ve çağdaş metotlarla hayata geçirilmesi fikri ilk kez Suudi kralı Faysal döneminde ortaya çıkmıştır. Kalkınma sürecinin başındaki tüm ülkelerin kendisine yönelen taleplerini karşılamakta zorlanan Amerika Birleşik Devletleri bu gelişimin İslâm ülkeleri arasında bir an önce örgütlenerek büyük çaplı bir oto-finansman kaynağı oluşturmasını tercih etmiş ve Dünya Bankası modelinde çalışacak birkaç büyük bölgesel banka kurdurarak bu yükün paylaşılmasına önayak olmuştur. Bu amaçla Asya ve Afrika kalkınma bankalarının kuruluşuna paralel olarak Cidde'de kurulan (1975) İslam Kalkınma Bankası'nın(İKB) gerçekten de İslam ülkelerindeki kamusal projelere yaptığı mali katkılar çok önemli boyutlarda olmuş, fakat ihtiyacı karşılamakta yeterli olmamıştır. Özel sektör projelerine finansman veremeyen İKB'nın bıraktığı boşluğu doldurmak üzere bazı Suudi, Kuveytli, Birleşik Arap Emirlikli gibi zengin Müslümanların örgütlenmeleri sonucunda 1981'de oluşan "Dar Al-Maal Al-İslami" adlı holding, petrol zenginliğini ülkesine çekmeyi düşünen İsviçre'nin Cenevre kentinde kurularak faaliyete geçmiştir. 66 Murat Çizakça; İslam Dünyasında ve Batı da İş Ortaklıkları Tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1999 s.93 28

38 Bunun verdiği cesaret ve know-how birikimi üzerine "Dallah Baraka Gurubu" ve diğer bazı guruplaşmalar sonucunda Orta doğudaki Müslüman ülkelerde faizsiz finansman sistemi hızla yaygınlaşmıştır. Uzak doğuda ülkelerin yönetiminde söz sahibi zengin Müslümanların kurduğu banka ve finansman kurumları, Japon kültür ve teknolojisinin imkânları ile birleşince bölgenin büyük bir ekonomik sıçrama yapmasında lokomotif rolü oynamıştır Dünyada Faizsiz Bankacılığın Şimdiki Durumu Halen dünyada 135 kurum faizsiz finansman kuruluşu niteliğinde çalışmakta ve yaklaşık 150 Milyar Dolar'dan fazla bir kaynağı işlemektedir. Her yıl yayınlanan istatistik verilerinden anlaşıldığı üzere dünyada en büyük 1000 banka arasında yer alan bankalardan 89 adedi halen İslam ülkelerinde kurulmuş olan ve faizsiz sistemde faaliyet gösteren finansman kurumlarıdır. 68 Dünyanın en büyük bankaları bu sisteme yakın ilgi duymakta olduklarını ifade ederek bu gelişmenin içinde yer almaya gayret göstermektedirler. Bu ilgi, fiilen bu sistemde çalışan özel bankalar kurmak ve şubeler açmak şeklinde olduğu gibi ayrıca mevcut faizsiz bankalarla ortaklaşa bazı projelere katılmak metoduyla da olabilmektedir. Faizsiz finansman sistemine batılıların 20 yıl önce yakıştırdığı sıfat, İslâm Bankacılığı dır. Ancak, faizin haram edilmiş olması sadece İslamiyet'te değil tüm semavi dinlerde kabul gördüğü için, asli kültür öğelerine gittikçe daha çok ilgi duyan ve köklerindeki değerleri keşfeden bütün toplumlarda faizsiz bankacılık kavramı özel ve saygın bir yer kazanmaktadır. 69 Kurucusu Prens Muhammed Al Faisal olan ve merkezi Suudi Arabistan da bulunan Dünya İslam Bankaları Birliği'nin en belirgin faaliyeti, konvansiyonel (klasik 67 Hamdi Döndüren, Şamil İslam Ansiklopedisi, cilt.4,s Hamdi Döndüren, a.g.e.; Cilt.5 69 İsmail Özsoy, Türkiye nin Yükselen Sektörü: Katılım Bankacılığı, İstanbul, 2011, s.28 29

39 faizli) bankacılık standartlarını ve faizsiz finansman sistemini karşılıklı olarak birbirine adapte ederek iki sistem arasındaki dil birliğini geliştirmek yönündedir. Şu anda Dünyada üç önemli faizsiz bankacılık merkezinin ortaya çıktığı görülmektedir Malezya Kualalumpur: Konvansiyon el her ürüne alternatif ürünün geliştirildiği ve %10 un üzerinde bir piyasaya sahip bir ülke konumunda, yenilikçi özellikleri sebebiyle her yeni faizsiz üründe başı çekmektedirler. 2. Bahreyn: Faizsiz kuruluşlar ve bankaların faizsiz pencerelerinin yoğun olarak yer aldığı bir ülke, kurumsal banka ağırlıklı bir merkez olmuştur. 3. Londra: Yine pencereler ve yatırım plasman alanında konvansiyonel ve faizsiz banka geçişinin, köprüsünün kurulduğu bir merkez sayılabilir. Tablo 1. Katılım Bankalarının Bankacılık Sektöründeki Yeri www tkbb.org.tr 70 Ahmet Ertürk, Albaraka Türk Yayınları, No:17 30

40 GCF(Gulf Cooperation Council):Körfez İşbirliği Konseyi; Bahreyn, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri nden oluşur Dünyada Faizsiz Bankacılık Uygulamaları İslami Finansal Sistemde Bankacılık a)suudi Arabistan Diğer ülkelerden farklı olarak Suudi Arabistan'daki ulemanın faiz konusundaki tavrı son derece katı olduğu için, Suudi Arabistan'da faize kesinlikle izin verilmemektedir. Buna karşılık bankalar, yaptıkları işlemlerden komisyon alabilmektedir. Suudi Arabistan'da faiz içeren meseleler, idari mahkemelerce yargılanmaktadır, bu mahkemeler finansal ve ticari meselelerde faize izin veren hüküm verememektedirler Modern faizsiz bankacılığın orijini Mısır olmasına rağmen, Suudi Kraliyet ailesinin ve önemli iş adamlarının desteği olmadan bu kadar gelişmesi ve gerçek bir finansal güç olması, mümkün olmayabilirdi. Suudi Hükümeti 1975'te Cidde'deki İslam Kalkınma Bankası'nın kurulmasına da öncülük etmiştir. Ayrıca Dar Al-Maal Al Islami Group, Dallah Al Baraka Group ve Al Rajhi Bankacılık ve Yatırım Şirketi bu alanda en güçlü ve en etkili üç özel finansal kurumudur. 71 b)iran ve Pakistan İran ve Pakistan'daki durum diğer ülkelere göre farklılık göstermektedir. İran'da 1980 yılında yapılan devrimden sonra bankaların faizli olarak çalışmalarının durdurulacağı ilan edilmiştir Ağustos 1980 tarihinde meclis faizsiz bankacılık sistemine geçilmesiyle ilgili tasarıyı görüşmüş ve 1 Eylül 1983'de yürürlüğe girmiştir 73 Anayasası'nın 4. maddesine göre, bütün yasal düzenlemelerin, dini standartlara 71 Rüveyde Ebru Türkmenoğlu, Katılım Bankacılığı ve Türkiye deki Finansal Yapı, Yüksek Lisans Tezi, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007, s Fahri Öztop, Özel Finans Kurumlarının Vergilendirilmesi Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006, s25 73 Öztop, a.g.e., s.25 31

41 dayandırılması gerekmektedir. 1983'te İran Parlamentosu'nun çıkardığı Faizsiz Bankacılık Yasası, bütün faizleri faize dayalı bankacılığın bütün dallarını yasaklamıştır. Böylece faizsiz bankacılık İran'da zorunlu hale gelmiştir. Pakistan Anayasası; faiz ödeme ve tahsiline ilişkin bütün yasaların dini kurallara zıt olmaması gerektiğini belirttiği için; 1981'de Pakistan'daki bütün ticari bankalar, mudilerine faizli mevduat yerine, kar/zarara katılma hesapları açmışlardır. 74 Pakistan'da; faize dayalı borçların yerini sermaye yatırımlarına katılma senetleri, faizin yerini bankaların zorunlu olarak tahsil ettikleri hizmet ücretleri ve işletme ile banka arasında yapılan murabaha işlemindeki geri satın alma ve fiyat yükseltme almıştır. Ancak banka ücretleri ve fiyat yükseltmeleri, modern bankacılıktaki faiz miktarı kadar olmuştur c) Sudan Sudan, İslam bankacılığının gelişmesi bakımından ilk faaliyet izni veren ülkelerdenbiridir. Sudan da ilk faizsiz banka 1977 yılında kurulan Sudan Faysal İslam Bankası dır. Sudan ın diğer önemli faizsiz bankası ise 1981 yılında kurulan Tadamon İslam Bankası dır. Bu bankanın 20 milyon Sudan Lirası ndan oluşan sermayesinin %70 i yerli, %30 u ise yabancı iş adamları tarafından karşılanmıştır. 75 Sudan da faizsiz bankacılık alanında en kapsamlı gelişme 1984 yılında gerçekleşmiştir. Bu tarihte bankacılığın faizsiz temele oturtulması için geniş çapta düzenlemelere gidilmiş ve bu yönde tavsiye kararları alınmıştır. Bu gelişmeler üzerine Sudan da faizsiz temele dayalı olarak çalışmak isteyen bankaların sayısı kısa zamanda artmıştır Özgür, a.g.e., s Mustafa Uçar, Türkiye de Dünyada Faizsiz Bankacılık ve Hesap Sistemleri, Faisal Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı Yayınları.s Akın,a.g.e., s

42 Günümüzde Sudan da finansal sistemin tamamı İslami bankacılık ürünlerinden oluşmaktadır Karma Finansal Sistemde Bankacılık a)mısır Bir faizsiz finansman müessesi olarak 'faizsiz bankacılığın' modern dünyadaki ilk uygulaması Mısır Arap Cumhuriyetindeki Mit Gamr kasabasında yaşanmıştır. 78 İslam bankacılığının gelişmesinde Mısır'ın özel bir yeri vardır. Mısır'da Sanhuri tarafından yapılan çalışmaların bir sonucu olarak, belli bir oranı aşmamak kaydıyla faize izin verilmekle birlikte, faizsiz bankacılık ve geleneksel bankacılık bir arada yürütülmektedir. Geleneksel ticari faizli bankacılığa bir alternatif olarak gelişen faizsiz bankacılık, Mısır'ın finansal sisteminde önemli bir rol üstlenmektedir yılında Mısır - Suudi Arabistan ortaklığında kurulan Mısır Faisal Bankası ve daha sonraki yıllarda tamamıyla Mısırlılara ait olan Uluslararası Yatırım Bankası, Mısır bankacılık sisteminde önemli rol oynayan iki büyük faizsiz banka olarak öne çıkmaktadır. Bu bankalar, toplam mevduatın %17'sini ellerinde tutmaktadır. 79 b)kuveyt ve Diğer Körfez Ülkeleri Birleşik Arap Emirlikleri Ticaret Kanunu, faize birtakım sınırlamalar getirmektedir. Birleşik Arap Emirliklerinde ticari borçlarda belli bir oranı geçmeyecek şekilde faiz alınabilmektedir, ancak ticari olmayan borçlar da Ceza Kanununa göre suç kabul edilmektedir. Benzer şekilde Kuveyt Anayasasında yapılan değişiklikle, 1980 yılında Ticaret Kanununda da buna uygun değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu değişiklikler gereğince, ticari işlemler için faiz alınabileceği hükmünün getirildiği 77 TKBB, (2007), Katılım Bankacılığının Gelişim Potansiyeli Göz Kamaştırıyor, Dünya da ve Türkiye de Faizsiz Bankacılık, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yayınları, İstanbul, s B.Cemal Rodoplu, Dünyada Faizsiz Bankacılık,Bereket Dergisi,Sayı 1,İstanbul,Ekim Türkiye Katılım Bankaları Birliği-" Dünyada ve Türkiye'de Faizsiz Bankacılık", İstanbul, 2005, s:29. 33

43 Kuveyt'te de Birleşik Arap Emirlikleri'nde olduğu gibi ticari olmayan işlemlerde faiz almak yasa dışı kabul edilmektedir yılında kurulan Kuwait Finance House, 1991'deki Körfez Savaşı'ndan önce 4 milyar dolara yaklaşan varlığıyla dünyanın en büyük faizsiz finans kurumu olduysa da, savaş ağır bir darbe vurmuştur. Diğer faizsiz finans kuruluşlarının da faaliyet gösterdiği Kuveyt, bölgede faizsiz bankacılığın en fazla geliştiği ülkelerden biri haline gelmiştir. Öte yandan, Birleşik Arap Emirlikleri'nde ise Dubai Bankası dışında faizsiz bankacılık yapan bir banka bulunmamaktadır. Katar'da da benzer şekilde sadece Katar İslam Bankası faizsiz bankacılık işlemleri yapmaktadır. 81 c) Malezya Çoğunluğu Müslüman laik bir ülke olan Malezya, faize dayalı bankacılık sisteminin yanında faizsiz bankacılık sistemine alternatif bir bankacılık sistemi olarak yer vermektedir. Malezya Merkez Bankası, finansal sisteminin alt yapısını geliştirerek, İran ve Pakistan'da kurulan basit faizsiz bankacılık sisteminden daha etkili olmayı başarmıştır. Ülkede faizsiz sistemle çalışan bankalar ayrı bir kanuna ve düzenlemelere tabi tutulmuştur. İslami denetsel düzenlemeler; likidite, rezerv oranı, ticari ödeme sistemleri, banka kabulleri için ikincil pazarlar dikkate alınarak geliştirilmiştir ve ülkede faaliyet gösteren bütün İslam bankalarının hukuk kurallarına uygunluğunu sağlamak için bir merkezi konsey oluşturulmuştur yılında çıkarılan İslam Bankacılık Kanunu ile Malezya Merkez Bankası'na, faizsiz usulle çalışan bankaların lisanslama ve denetim yetkisi verilmiştir. Aynı yıl çıkarılan Devlet Yatırım Kanunu ile faiz taşımayan yatırım sertifikaları ve menkul kıymetlerin ihracına başlanmıştır. Devlet Yatırım Sertifikaları, faizsiz likit varlıklar olarak düşünülmüştür. Faizsiz bankacılık kurumlarının bunları likidite gereksinimleri için kullanmaları planlanmaktaydı Özgür, a.g.e., s Türkmenoğlu, a.g.e., s Türkmenoğlu, a.g.e.,s.31 34

44 Malezya'da bankacılık alanında, İslam Bankacılık Kanunu, Bafia Anlaşması ve Merkez Bankası Anlaşması, üç düzenleyici parça olarak karma bankacılığa yumuşak bir geçiş sağlamaktadır. Malezya'da yirmi yıl önce faaliyete başlayan faizsiz bankacılık, kısa süre içinde gelişerek, 2001'de finans sektörünün %5'ine, 2003 yılında %10'una sahip duruma gelmiştir. Malezya'da faizsiz bankacılığın özellikle son birkaç yıldır hızlı bir çıkış trendi yakalamasının nedeninin; bu ülkenin kendine özgü bir karma bankacılık modeli oluşturması ve faizsiz bankacılığın bütün alt yapı ihtiyaçlarını yerinde düzenlemelerle sağlaması olduğuna dikkat çekilmektedir yılında faizsiz bankacılık için dünyanın finans merkezi olmak ve İslami sermaye piyasaları arasında bağlantı kurulması gibi hedeflerinin olması, Malezya'yı mevzuat konusunda olduğu gibi, İslami finansal ürünler açısından da dünyanın en etkili ve yenilikçi ülkesi yapmaktadır. Malezya'da faizsiz finans kurumlarının geçmişine bakıldığında; ilk olarak 1983 yılında Bank Islam Malaysia Berhad'ın kurulduğu görülmektedir. Kısa sürede önemli bir büyüme göstermiştir. Faizsiz bankacılığın uzun vadede varlığını sürdürmesi için, daha fazla kurum, daha çok müşteri ve faizsiz bir para piyasası oluşturulması gibi hedeflere ulaşması gerekmektedir. Bu doğrultuda Malezya, 1994 yılında Islamic Interbank Money Market adıyla faizsiz bankacılık için bir piyasa oluşumuna girmiştir yılında ise Bank Muamalat Malasyia Berhad adıyla, ülkenin ikinci faizsiz bankası faaliyetlerine başlamıştır. Bu bankanın kuruluşundan sonra ülkede ticari bankalarla, faizsiz bankacılık yapan bankalar arasında ürün ve hizmetlerin ortak kullanım ve pazarlanması arasında atılımlar gerçekleşmiştir. 83 Sonuç olarak günümüzde Malezya'da faizsiz bankacılık yapan iki banka mevcutken, ticari banka ve diğer finansal kurumların da faizsiz bankacılık ürünlerini sunduğu görülmektedir. 84 d)ingiltere İngiltere'de 1997 yılından beri AUB-UK Manzil adı altında, faiz içermeyen murabaha ve icara temelli krediler sunulmaktadır. Fakat bu finansman yöntemlerinde ürünün iki defa el değiştirmesi, İngiltere'de faizsiz konut kredisi kullanımında çifte 83 Özgür, a.g.e., s Özgür, a.g.e., s.51 35

45 vergilendirmeye neden olmaktaydı. İngiltere Merkez Bankası 2004 yılında yaptığı düzenlemelerle, faizsiz konut kredilerindeki çifte vergilendirmeyi kaldırmıştır. Dini koşullara uygun ürünlerle geleneksel bankacılık ürünleri arasındaki farkın azaltılması, İngiltere'de büyük ticari bankaların bu alana ilgi duymalarına neden olmaktadır. Merkez Bankası 2003 yılında, faizsiz konut finansmanı konusunda başkanlığını Barclays Bank'in eski CEO'su Andrew Buxton'un yaptığı bir çalışma komitesi kurulmuştur. Bu kurum; Hazine, Finansal Hizmetler Otoritesi, Kredi Sağlayıcıları Komisyonu, Ahli United Bank, HSBC ve Barclays gibi bazı bankaların temsilcilerinden ve bunun yanında İngiltere İslam Komisyonu ile İslam toplumu temsilcilerinden oluşturulmuştur. İngiltere'de tamamen bağımsız ve dini koşullara uygun ürünler sunabilen bir banka henüz yoktur. Bununla birlikte bu konuda ciddi gelişmeler yaşandığı görülmektedir yılının başlarında Islamic House of Britain adıyla ve İngiltere'de kendi başına faaliyette bulunan ilk faizsiz banka olmak amacıyla yola çıkan Islamic Bank of Britain, Ağustos 2004'ten beri hizmet vermektedir. Islamic Bank of Britain önderliğinde, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun indirilecek giderler bölümündeki 14.maddesi" Özel Finans Kurumlarının tabi olduğu kanun hükümleridir. 85 e)lüksemburg Lüksemburg İslam Bankacılık Sistemi (Lüksemburg Islamic Banking System İnternational Holding S.A.) 1978'de Lüksemburg'da holding A.Ş. olarak Dolar sermaye ile kurulmuş olup, bir holding olarak kendisi doğrudan finansmanla ilgilenmeyip, genellikle hisse sendi çoğunluğuna sahip olduğu Vadez ve Liechtenstein'deki mali kuruluşları finanse etmektedir. Özelikle %55 hissesine sahip olduğu "Arap Yatırımcılar Şirketi" (Arinco-Arap İnvestors Co.); 48 saatlik vadesiz krediler, 5 yıla kadar yatırım fırsatını her türlü döviz ile değerlendiren bir kuruluştur 86 Lüksemburg da, kurulmuş olan ve faizsiz bankacılık esasına göre çalışan bu kuruluş, faizsiz esasa göre çalışan ilk banka olarak gösterilmektedir. 85 Özgür, a.g.e., s Akın, a.g.e., s

46 f)almanya Faizsiz kazancı tercih edenlerin birikimleri yanı sıra Körfez ülkelerindeki fonları çekmek için ABD'de de "Faizsiz Kazanç" öngören yatırım enstürmanları devreye sokulurken; Almanya'da Dresdner Bank ve Deutsche Bank'ın da "Faizsiz Çalışan Fonları" vardır. Bu fonların hisse senedi yatırımları da bulunmaktadır Türkiye de Faizsiz Bankacılık Türkiye de Faizsiz Bankacılığın Oluşumu 1975 yılında İslam Kalkınma Bankası'nın (İKB) kurucu üyeleri arasında yer alan Türkiye Hükümeti 1984'te sermaye payını arttırarak bu kuruluşun en büyük ortaklarından biri haline gelmiş ve İKB Yönetim Kurulunda sürekli üye bulundurma hakkını elde etmiştir. Böylece Türkiye, 56 İslam ülkesi arasında iktisadi işbirliği programlarının gerçekleştirilmesinde, dış ticaretin artışında, altyapı yatırımlarının desteklenmesinde, özel sektörün teşvik edilmesinde ve çeşitli finansman tekniklerinin geliştirilmesinde büyük rol oynayan, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından biri olarak bilinen İslam Kalkınma Bankası bünyesindeki etkinliğini arttırma imkan edinmiştir. Bunun yanı sıra, tasarruflarını faizsiz sisteme uygun olarak değerlendirmek isteyen vatandaşlara, küçük ve orta boy işletmelere hizmet vermek amacıyla 1975'te kurulan ve bu yöndeki çalışmalarını 1978'e kadar sürdüren Devlet Sanayi İşçi Yatırım Bankası'nın (DESİYAB) Türkiye ye önemli tecrübeler kazandırdığı ifade edilmektedir. Böylece ulusal ve uluslararası düzeydeki iktisadi ve siyasi gelişmelerin yanı sıra ilmi faaliyetlere paralel olarak Türkiye'de Faizsiz Bankacılık Sistemine yer verecek olan ön adımlar atılmaya başlanmıştır. 87 Özgür, a.g.e., s.51 37

47 tarih 83/7506 sayılı kararname ile Katılım Bankaları'nın temeli atılmıştır. 88 Kenan Evren döneminin başbakanı Bülent Ulusu'nun hazırladığı ve Turgut Özal'ın ilk başbakanlık günlerinde kabul edip hayata geçirdiği bu yeni bankacılık/finansman anlayışının esas amacı, ekonomiye katılamayan mali değerleri yastık altından çıkararak yabancı sermaye ile birlikte milli ekonomiye tahsis etmektir Şubat 1984 tarihinde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın, 21 Mart 1984 tarihinde T.C. Merkez Bankası'nın yayımladığı tebliğlerle de sistemin ayrıntıları düzenlenmiştir. Daha sonra çıkarılan çeşitli tebliğ ve düzenlemeler sonucunda bu sistemin yasalar ve mevzuat bakımından alt yapısı tamamlanmıştır Türkiye de Faizsiz Bankacılığın Gelişimi Türkiye de katılım bankacılığı 1983 yılında çıkarılan tarih ve 83/7506 sayılı kararname ile Özel Finans Kurumu adıyla gündeme gelmiştir. O yıllarda Türkiye ekonomisinde görülen liberalleşmenin etkisiyle, faizden uzak duran muhafazakar kesimin de tasarruflarını değerlendirebilecekleri yeni bir sistemin kurulması imkan dahiline girmiştir yılında ilk olarak Albaraka Türk Özel Finans Kurumu A.Ş. ile Faisal Finans Kurumu A.Ş. faaliyete geçmiş, daha sonra 1989 yılında Kuveyt Türk Evkaf Finans Kurumu A.Ş., 1991 yılında Anadolu Finans Kurumu A.Ş., 1995 yılında İhlas Finans Kurumu A.Ş. ve 1996 yılında son olarak Asya Finans Kurumu A.Ş. sektöre dahil olmuşlardır. Böylece Türkiye'deki Faizsiz Bankacılık Sisteminin temel müesseseleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilk 3 tanesi, yabancı sermaye ağırlıklı iken sonra gelenler tamamen yerli sermaye ile kurulmuş olarak piyasaya girmişlerdir. 88 Vural Günal, Bankacılık Hukukuna İlişkin Esaslar, s Göksenin Karagöz, İslami Bankacılık, 90 Resmi Gazete, 19 Aralıık 1983, Sayı:

48 Günümüzde Faaliyet Gösteren Katılım Bankaları i) Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. Albaraka Türk Özel Finans Kurumu A.Ş. 19 Aralık 1983 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 83/7506 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın belirlediği esaslar çerçevesinde; 1984 yılında kuruluşunu tamamlayarak 1985 yılının başından itibaren faaliyete geçmiştir. Türkiye deki diğer katılım bankaları gibi Albaraka Türk de faaliyetlerini 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na tâbi olarak sürdürmektedir. Ortadoğu'nun ileri gelen gruplarından Albaraka Bankacılık Grubu (ABG), İslam Kalkınma Bankası (IDB) ve Türk ekonomisine yarım yüzyıldan fazla hizmet veren yerli bir sanayi grubunun öncülüğünde kurulan Albaraka Türk'ün tarihi itibariyle ortaklık yapısının içinde yabancı ortakların payı %66,16, yerli ortakların payı %11,37 ve halka açık olan pay ise %22,47'dir. 1 Mart 2009 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden Banka, 15 Nisan 2009 tarihinde TL olan sermayesini iç kaynaklarını kullanıp bedelsiz olarak TL ye çıkarmıştır. Artırımın TL si 2008 yılı bilanço karından mahsup edilerek, TL si hisse senedi ihraç primlerinden ve TL lik kısmı da olağanüstü yedek akçelerden karşılanarak gerçekleştirilmiştir. 91 ii) Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş yılında kurulan Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. nin sermayesinin %62 si Kuveyt Finans Kurumu na (Kuwait Finance House), %9 u Kuveyt Devlet Sosyal Güvenlik Kurumu na, %9 u İslam Kalkınma Bankası na, %18 u Vakıflar Genel Müdürlüğü ne, %2 i de diğer ortaklara aittir. Banka; 30 Eylül 2010 itibariyle hazırlanan konsolide finansal tablolar üzerinden, 2009 yılsonu aktif büyüklüğü ile kıyaslandığında aktiflerini %25,20 artırarak 8 Milyar 644 milyon Türk Lirasına çıkartmıştır yılsonuna göre krediler % %3d&ContentId=l0pgryqOEmacF2iconkGFA%3d%3d 39

49 oranında artarak 6 milyar 040 milyon TL ye ulaşmıştır yılının ilk dokuz ayında elde edilen milyon TL karın etkisi ve yapılan sermaye arttırımı ile Öz kaynakları %51.71 artarak 1,225 milyon TL ye, toplanan fonlar da %21.04 artarak 6 milyar 486 milyon TL ye ulaşmıştır. Konsolide sermaye yeterliliği rasyosu ise 30/09/2010 itibariyle %17,59 olarak gerçekleşmiştir. 92 iii) Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. Kayserili işadamları tarafından, %100 yerli sermaye ile kurulan ilk finans kurumu olan Anadolu Finans, 1991 yılında Ankara da faaliyetlerine başlamıştır. Değişen ekonomi koşulları nedeniyle kurum 1998 yılında Genel Müdürlük teşkilatını İstanbul a taşımıştır. Hazine Müsteşarlığı'ndan alınan izin doğrultusunda 1999 yılının Temmuz ayında kurum sermayesinin tamamı mobilya, ev tekstili ve kablo sektörünün önde gelen kuruluşlarından İstikbal Grubu'nun sahipleri Boydak Ailesi'ne intikal etmiştir yılında Türkiye de hizmet vermeye başlayan Faisal Finans Kurumu, 2001 yılında bisküvi, çikolata, şekerleme ve gıda ürünleri sektörünün önde gelen kuruluşlarından Ülker Grubu nun çoğunluk hisselerini almasıyla Family Finans Kurumu A.Ş. adıyla faaliyetlerini sürdürmüştür. Anadolu Finans ile Family Finans, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun tarih ve 1685 sayılı kararı ile birleşmişlerdir. Her iki bankanın tarihinde yapılan genel kurullarının birleşmeye dair kararlarının tescil edilmesine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun tarih ve 1764 sayılı kararı ile onay verilmiştir. Yine BDDK nın tarih ve 1747 sayılı kararı ile Banka unvanının Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. olarak değiştirilmesine onay verilmiştir. Devir yolu ile birleşme çalışmaları tarihinde tamamlanmış, T. C. İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak tescil edilmiştir

50 Sonuçta Türkiye'nin önde gelen iki büyük grubu olan Boydak ve Ülker Grupları, finans sektöründe hizmet veren kurumları Anadolu Finans ve Family Finans ı, global ekonomi koşullarına ayak uydurmak ve Türkiye ye çok daha faydalı olmak için kendi iradeleri ile 30 Aralık 2005 tarihinde Türkiye Finans Katılım Bankası adı altında birleştirmiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarih ve 2489 sayılı kararı ile The National Commercial Bank ın Banka hisselerinin %60 ına tekabül eden kısmını almasına ve NCB nin Bankadaki doğrudan payının %0 dan %60 a yükselmesine uygunluk vermiştir. 30 Eylül 2010 tarihi itibarıyla 183 şubesi, çalışanı ile hizmet veren Türkiye Finans faaliyetine devam etmektedir. 93 iv) Asya Katılım Bankası A.Ş. Asya Katılım Bankası A.Ş., 24 Ekim 1996 tarihinde, Altunizade'deki Merkez Şubesi ile faaliyetlerine başlamış ve tarihinde "Asya Finans Kurumu Anonim Şirket"i olan şirket unvanı "Asya Katılım Bankası Anonim Şirketi" olarak değiştirilmiştir. Kuruluş sermayesi 2 milyon TL, mevcut ödenmiş sermayesi 900 milyon TL olan Bankanın, tabana yayılmış yerli sermayeye dayanan, çok ortaklı bir yapısı vardır. Genel Müdürlük birimleri haricinde Aralık 2010 tarihi itibarıyla 179 şube ve yurt içinde 2, yurt dışında 1000 muhabir banka ile faaliyetlerini sürdürmektedir

51 ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi'ne sahip ilk katılım bankası olan Asya Katılım Bankası nın ortaklık yapısı şu şekildedir: Tablo 2. Ortadoğu Tekstil Tic. San. A.Ş ,22 Osman Can Pehlivan ,23 Forum İnşaat Dekorasyon Turizm San. ve Tic. A.Ş ,51 Birim Birleşik İnşaatçılık Mümessillik San. ve Tic. A.Ş ,40 Abdulkadir Konukoğlu ,23 Diğer Ortaklar ,87 Halka Açık ,54 TOPLAM , Faaliyetten Çekilen Finans Kurumları i) Faisal Finans Kurumu; %90 yabancı ortakların sermayesi ile kurulmuştur. Şirket hisselerinin sahibi olan Dar Al-Maal İslami(DMI) Grubu, 1998 yılında hisselerini, İsviçre de OLFO S.A. şirketine devretmiştir tarihinde kurum hisselerinin %38,82 si Sabri ÜLKER tarafından devralınmış ve aynı tarihte yapılan olağanüstü genel kurulla kurumun ismi Family Finans Kurumu A.Ş. olarak değiştirilmiştir yılında şirketin sermayesi 2 trilyondan önce 20 trilyona, ardından da 50 trilyona çıkmış ve Sabri ÜLKER in kurum sermaye yapısındaki payı %98,63 e 42

52 ulaşmıştır. Kurum, 2005 yılında Anadolu Finans Kurumu ile birleşerek Türkiye Finans Katılım Bankası adını almıştır. 94 ii) Anadolu Finans Kurumu; Kayserili iş adamları tarafından tamamı yerli sermaye ile 1991 yılı sonunda Ankara ilinde faaliyete geçmiştir. Kurum 1998 yılında Genel Müdürlük teşkilatını İstanbul a taşımış ve Hazine Müsteşarlığı ndan alınan izin doğrultusunda 1999 yılı Temmuz ayında sermayesinin tamamını Boydak Grubu na intikal ettirmiştir. Anadolu Finans Kurumu; Family Finans Kurumu ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun tarih 1685 sayılı kararıyla birleşmiş ve banka ünvanı Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. olarak değiştirilmiştir. 95 iii) İhlas Finans Kurumu: İhlas Finans Kurumu, Özel Finans Kurumları Kurulması Hakkındaki Kararnameye bağlı olarak tarihinde faaliyetine başlamıştır. Türkiye'de 35 şube ile hizmet veren Kurum, sektöründe bir ilki gerçekleştirerek Kurum, İMKB'de işlem gören ilk Özel Finans Kurumu olarak sermayesinin %28.07 lik kısmını halka arz etmiştir Yılının son çeyreğinde özellikle bankacılık ve finans sektöründe ortaya çıkan krizden bir çok şirket gibi ilgili kurum da etkilenmiş, yoğun mevduat çekiliş talepleri ile karşılaşılmış, netice itibarı ile likidite sıkıntısına girmiştir. Yaşanan tüm olumsuzluklar neticesinde, BDDK'nın Tarih ve 171 sayılı kararı ile, 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20.maddesinin 6. fıkrası hükmüne istinaden şirketin faaliyet izni durdurulmuştur Hamdi Döndüren (2008), Osmanlı Tarihinde Bazı Faizsiz Kredi Uygulamaları ve Modern Türkiye de Faizsiz Bankacılık Tecrübesi T.C. Uludağ Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt:17, Sayı:1, s Melikşah Utku ( ), Türkiye Finans 1 Milyar Dolar a Suudi Bankacının, Yeni Şafak Gazetesi

53 Türkiye de Faizsiz Bankacılığın Şimdiki Durumu Katılım Bankaları, dünyada 1985'lere kadar hızla gelişmiş olan faizsiz bankacılık sistemini başarı ile hayata geçirmişler, döneminde milli ekonomi için büyük önem taşıyan yabancı sermayenin Türkiye ye getirilmesinde önemli görevler ifa etmişlerdir. 97 Ülke genelinde istikrarlı ve dikkatli bir tempoda gelişen Katılım Bankaları şube sayılarını hızla arttırmakta olup 'i aşkın tasarruf sahibinin güvenini kazanmayı başarmışlardır. 2 Milyar Dolar civarında kaynağı ülke ekonomisinin hizmetine sunarak 2000 kadar personele istihdam imkânı sağlayacak düzeye ulaşmışlardır. Devlet Hazinesine doğrudan veya dolaylı biçimde ödedikleri vergiler trilyonlarla ifade edilmekte, diğer sosyal ve ekonomik katkıları her zaman takdirle karşılanmaktadır. Geleneksel bankacılık hizmetlerinin tümünü müşterilerine faizsiz alternatiflerle sunan katılım bankaları kâr ve zarar paylaşımı prensibine sadık kalarak bireylerden fon toplamakta, ve gerek döviz, gerekse TL cinsinden topladıkları bu fonları daha çok özel sektörün ticari ve sınai faaliyetlerinin finansmanında kullanmaktadır. Katılım Bankalarını hukuki alt yapılarını güçlendirmek amacıyla Bankalar Kanunu kapsamına alan, tarih ve 4491 sayılı Bankalar Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun, tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile bu kurumların Türk mali sisteminin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir parçası olduğu hususu ortaya çıkmıştır. Katılım Bankaları tarih ve 4672 sayılı Kanun ile de hayatiyetlerinin devamı için vazgeçilemez kurumları olan Katılım Bankaları Birliği ve Güvence Fonu'na kavuşmuşlardır. 97 Hazine Ve Dış ticaret Müsteşarlığı, Türk Mali Sisteminin Temel Göstergeleri, s

54 3. BÖLÜM FAİZSİZ BANKACILIKTA KULLANILAN YÖNTEMLER 3.Faizsiz Bankacılıkta Kullanılan Yöntemler Katılım bankalarının en önemli fonksiyonu, günümüz bankalarında olduğu gibi, halktan fon toplayıp üretim alanlarına sevk etmektir. Mevduat bankaları bu fonksiyonlarını halktan düşük faizle topladıkları mevduatları daha yüksek faizle üreticilere aktarmak suretiyle yerine getirirler. Ödedikleri faiz (mevduat faizi) ile aldıkları faiz (kredi faizi) arasındaki fark günümüz bankalarının esas gelirini oluşturur. Mevduat bankalarının mudilerle olan ilişkilerinde mudiler alacaklı, bankalar ise borçlu durumundadırlar. Üreticilerle olan ilişkilerde ise bankalar alacaklı, üreticiler borçlu durumundadırlar ve borçlu olan taraf alacaklıya aldığı krediye karşılık faiz öder. 98 Katılım bankalarında ise faiz ilişkilerine yer verilmez. Paranın faizle borca verilmesi de söz konusu değildir. Bu nedenle Katılım bankasının ne fon sahipleriyle olan ilişkilerinde, ne de üreticilerle olan ilişkilerinde borçlu alacaklı ilişkisi vardır. Aksine Katılım bankasının hem fon sahipleriyle hem de üreticilerle olan ilişkilerinde birbirlerinin ortağı olmak söz konusudur. Bankanın alacaklı, bankadan kredi alanın borçlu olduğu tek durum karz-ı hasende ortaya çıkar ki bunda da faize yer yoktur. Bankadan borç alan kişi, tüketim veya yeni bir iş kurma amacıyla aldığı borcu aynen geri öder. 99 Bu iki durumdan başka Katılım bankalarının mevduat bankalarından ayrılan bir yönü daha var ki o da Katılım bankalarının alım-satım ve kiraya verme işleriyle uğraşmalarıdır. Faizsiz bankaların fon toplama yöntemleri şöyle sıralanabilir; Cari Hesap, Katılım Hesabı. Ayrıca fon kullandırma yöntemleri ise; Mudarabe, Müşareke, Azalan 98 İsmail Özsoy, Türkiye de Katılım Bankacılığı, İstanbul: TKBB, 2009, s Özsoy, Türkiye de Katılım, s.38 45

55 Müşareke, Murabaha, İcara, Kiralama-Satınalma, Vadeli Satış, Akreditif, Döviz Alım- Satımı, Uluslararası Piyasalarda Mal Alım-Satımı ve Acil Destek Fonu olarak sıralanabilir. 100 Bu genel çerçeve içinde ayrıca Katılım bankaları, diğer bankaların yaptığı bütün modern işlemlerle geleneksel işlemleri yapmaktadırlar Fon Toplama Yöntemleri Cari Hesap Cari hesaplar, istenildiği zaman çekilebilen ve karşılığında kar payı ödenmeyen ve hatta sunulan hizmet karşılığı servis ücreti alınabilen hesaplardır. Fakat çoğunlukla herhangi bir hizmet bedeli tahsil edilmemektedir. Bu tip mevduatlarda amaç paranın güvenliğidir. Faizsiz banka bu tür mevduatı, mudilerin kendisine verdikleri bir borç olarak kabul etmekte, ayrıca mudilere bunlar karşılığında herhangi bir fayda sağlamamakta, fakat müşterisi için cari bir hesap açması da mümkün olabilmektedir. Bu hesap bir taraftan müşterinin yatırdığı mevduatı, diğer taraftan da çektiği miktarı kapsamaktadır. Cari hesaplar hakkında iki ana görüş vardır; emanet ve karz-ı hasen. Cari hesapları bir nevi emanet gibi ele alan görüşe göre banka, müşterinin izni olmadan bu mevduatları kullanamaz. Bu hesapların bankanın diğer faaliyetlerinde kullanılması istenildiğinde hesap sahibinden yetki almak gerekmektedir. Karz-ı hasen görüşünü savunlar ise; cari hesapları, mudilerin bankaya verdiği bir nevi faizsiz borç olarak görmektedirler. Böylece banka, mudilerden izin almadan bu hesap bakiyelerini istediği gibi kullanmaktadır. Ancak banka mudilere anaparayı ödemekle yükümlüdür. Paranın kullanılması esnasında zararla karşılaşılırsa, hesap sahipleri bu zarardan etkilenmezler. 100 Özgür, a.g.e., s.70 46

56 Cari hesap sahiplerine çek karnesi verilebildiği gibi, hesabın durumuna göre gerekirse ücret almadan çeşitli hizmetler de sunulmaktadır Yatırım Hesabı Yatırım hesabı, mevduat bankalarındaki vadeli mevduatın karşılığıdır. Fon sahipleri bu hesaba "yatırım amacıyla" fon yatırırlar ve karşılığında "kar" beklemektedirler. Yani hesap sahipleri yatırım hesabı neticesinde faiz değil kardan pay almaktadırlar. 102 "Mudaraba" hesabı da denilen bu hesapla ilgili üç üye arasında ikili bir ilişki söz konusudur. Yatırım hesabı; hesap sahibi ile banka, ve banka ile iş adamı arasında cereyan eden bu ilişkinin ilk kısmını düzenleyen bir fon hesabıdır. Bu ilişkinin ikinci kısmı yani banka-iş adamı ilişkisi, ayrı bir "cari hesapta" izlenir ve hatta iş adamının mudaraba ile ilgili tüm mali alışverişinin bu cari hesaba kaydedilmesi gerekmektedir. Açılan her yatırım hesabı, bankanın da sermayesini katmasıyla müşterek hesapta bir araya gelmekte ve böylece cari bir fon hesabı ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde tek başına kaldığı sürece bir ortaklığa imkan vermeyen küçük hesaplar da değerlenmektedir. Nitekim banka açtığı her hesabı ayrı ayrı değil de global olarak bu fonlarda (havuz) toplar ve çeşitli mudaraba yatırımlarına tahsis etmektedir. Dolayısıyla yatırım hesabına fon yatıran her hesap sahibi, bankanın yapacağı yatırımda bir taraftır (Rabbul'mal) ve her hesabın mülkiyeti o hesap sahibi adına mahfuzdur. Banka ise bunları sahiplerinin izni ile kullanmaktadır 103 Hesabın işleyişi ise kısaca şöyledir; önce hesap sahibi ile banka arasında mudaraba mukavelesi yapılmaktadır. Mukavelede bu hesabın tabi olacağı şartlar ile kar ve zarara katılma oranı belirtilmektedir. Hesabın açılışında süre de belirlenmektedir. Genelde 3 ay, 6 ay, 1 yıl veya daha uzun bir süre için hesap açılmaktadır. Hesap sahibi 101 Ahmad Ausaf Contemporary Experiences Of Islamic Banks: A Survey, Islamıc Financial Institutions Seminar Proceedings Series No: 27, Islamic Development Bank-Islamic Research And Training Institute, Jeddah, 1995, s Özgür, a.g.e., s Akın, a.g.e., s

57 kara hak kazanabilmek için parasını süre bitimine kadar bu hesapta tutmak zorundadır. Yine hesap sahibi, vekili sıfatıyla bankaya, iş adamı ile yapacağı 2. kademe anlaşmanın (mutlak mudaraba) şartlarının tespiti için tam yetki vermektedir Fon Kullandırma Yöntemleri Faizsiz bankalar fon sahiplerinden topladıkları fonları fona ihtiyaç duyan müteşebbislere kullandırmaktadırlar. Bu kullandırma kimi zaman ortaklık yoluyla olduğu gibi, bazen de ihtiyaç duyulan malın satışı veya kiraya verilmesi yoluyla gerçekleşmektedir. Faizsiz bankalarda uygulanan fon kullandırma yöntemleri ana hatlarıyla aşağıda belirtilmektedir Murabaha Bir mala ihtiyacı olup da gerekli finansmanı temin edemeyen müşteri faizsiz bankadan söz konusu malın satın alınmasını istemektedir. Faizsiz banka da bu malı peşin olarak satın aldıktan sonra, belli bir kar payını da üzerine ekleyerek müşterinin ödeme gücüne göre vadeli bir şekilde satmaktadır 105. Burada eklenen kar payının faize benzediği ileri sürülmektedir. Faizsiz banka açısından bu işlemi geçerli kılan, bankanın malın mülkiyetini belirli bir süre elinde tutup riske açık olmasıdır. Mesela satıcı der, "100'e aldım 10 kar isterim." Alıcının kabullenmesi halinde bu alış-veriş türü murabaha olarak gerçekleşmektedir. Murabahada malın fiyatı, kar marjı ve nihai satış bedeli açıkça belirtilmektedir. Pratik ve getiri oranı yüksek olan bu yöntem faizsiz bankaların, özellikle faiz ortamı içinde, ortaklık çeşitlerinin uygulama imkanlarının daraldığı zamanlarda kullanılabilir. 106 Katılım bankalarının sık başvurduğu bir yöntemdir. Murabaha işleminde malın fiziki olarak mevcut olması ve bankanın malı satın aldıktan sonra satması gerekmektedir. Malı satın almak isteyen müşterinin sonradan vaadinden cayması banka için ciddi bir risk doğuracağından bunu önlemek için 104 Ausaf, a.g.m., s Takan, a.g.e., s Ausaf, a.g.m., s.37 48

58 müşterinin bankaya başvurusunun veya talimatının yazılı olması istenmektedir. Vadeli olarak satılan malın bedelinin tahsili bir defada veya taksitler halinde olabilir. Banka tahsilatı güven altına alabilmek için müşteriden güvence isteyebilir 107. Faizsiz bankalar murabaha satışlarındaki kar marjını belirlerken faiz oranlarını göz önünde bulundurmaktadırlar. Ancak ticari bankalarla aynı ortamda faaliyet gösteren faizsiz bankaların, bu karşılaştırmayı yapmaktan kaçınmalarını sağlayacak herhangi bir çözüm mevcut değildir. Herhangi bir faizsiz bankanın bilançosu ciddi bir analize tabi tutulursa bankanın yatırımlarının %90'ının murabaha şeklinde olduğu görülebilir. Faizsiz bankalar, yatırımcıların tasarruflarına kısa zamanda ulaşmak istediklerinden dolayı, fonlarını uzun dönemli yatırımlara bağlamakta kararsızdırlar. Bu yüzden, birçok murabaha mukaveleleri çok uzun vadeli değildir Mudaraba Mudaraba, bir tarafın emek, bilgi ve tecrübe, diğer tarafın (faizsiz banka) ise sermayesini ortaya koyarak yürüttükleri bir faaliyet türüdür. 109 Bu yöntemde projesi banka tarafından onaylanan ve finanse edilen yöneticiye (tüzel kişi de olabilir) "Mudarib", projeyi finanse eden ve sadece sermayesi ile destek veren kişi veya kuruma da "Rabbul-mal" denilmektedir. 110 Rabbul-mal, (faizsiz banka) mudarib ile mukavele imzaladıktan sonra mudaribin isteği üzerine mukavele konusu sermayeyi onun emrine hazır tutmak zorundadır. Mukavelede belirlenen şartların dışında, banka, proje sahibinin giriştiği muamelelere karışma yetkisine sahip değildir. Ancak plansız ve düzensiz çalışma nedeniyle kesin zarar tehlikesinin ortaya çıkması durumunda zararı önleyici bir takım girişimlerde bulunabilmektedir. Normal olarak hesapları her an denetleyebilmekte, resmi ve gayri resmi bütün kayıtları isteyebilmektedir Akgüç, a.g.e., s Özgür, a.g.e.,s Takan, a.g.e., s Özgür, a.g.e., s Akın, a.g.e., s

59 Mudaraba işlemi sonunda elde edilen kar, finansmanı temin eden rabbul-mal ile finansmanı kullanan mudarib tarafından önceden belirlenen orana göre bölüştürülmektedir. Hiç bir tarafa sabit bir meblağ tayin edilmemiştir. Herhangi bir zarar söz konusu olmuşsa bu, rabbul-mal tarafından karşılanacaktır, eğer ki mudaribin bir ihmali veya anlaşma şartlarını ihlali söz konusu olmasın 112. Banka, işletmenin karlarına katılmakla birlikte zararlarına da açık olması şartıyla kredi vermektedir. Mudarabanın temel özellikleri şöyle sıralanabilir 113 : Sermaye sahibi olan kişi ile emeğini bilgi ve tecrübesini ortaya koyan kişinin kara ortak olmalarıdır, Tarafları kar payı gelirlerinin miktarı önceden belirli olmaması, elde edilecek karın taraflar arasında önceden belirlenmiş bir oranda bölünmesi, Zararın tamamen sermayedara ait olması, Sermayenin emeğini koyan tarafından yönetilmesi, Sermayedarın ise sadece denetim yetkisine sahip olmasıdır. Yetenekli ve başarılı kişiler, emin ve güvenilir olmaları halinde faizsiz bankalardan mudaraba usulüyle fon kullanabilirler. Teşebbüs sonucu elde edilen kar daha önceden belirlenen oranlarda banka ile müşterileri arasında paylaştırılmaktadır. Kar ve zararın nötr olması halinde banka sermayesini aynen geri almaktadır. Bu durumda ne bankaya ne de müşteriye kar düşmektedir. Zarar halinde ise, bu zararı banka tazmin etmektedir. Müşteri geçen süre içinde boşa çalışmış olmakla zaten yeterli derecede zarara uğradığından, onun da zararı emeğiyle telafi etmesi yeterli görülmektedir. Fakat zararın meydana gelmesinde müşterinin kasıt ve ihmali varsa, bu zarar kendisine tazmin ettirilmektedir. 112 Özgür, a.g.e., s Akgüç, a.g.e.,, s

60 Bununla beraber banka, zarar ihtimallerini ortadan kaldırmak veya asgariye indirmek için gerekli tedbirleri almaktadır. Bu amaçla, sermayeye muhtaç bir şekilde elindeki projesiyle gelen müşterinin bu projesini çok yönlü olarak etütlere tabi tutmakta, yani fizibilitesini yapmaktadır. Projeye uygun ve karlı görmesi halinde banka müşterisine fon kullandırmaktadır. Kötüye kullanma ihtimallerine karşı banka müşterisinden alım-satım işlerinin düzenli bir şekilde hesabının tutulmasını isteyebilir. Ayrıca müşterilerin kötüye kullanma eğilimlerini ortadan kaldırmak için beklenen miktarda kar yapamayan kişilere fon kullandırmama yoluna başvurabilir Muşaraka Bir işletmenin sermayesine katılma ona ortak olmaktır. Bu faaliyet türünde esas olarak hem sermaye hem de ortaklığı öngörmektedir. Sermayedar bir işletmeye sermaye koymakta, ortak olmakta, karı ve zararı paylaşmaktadır 115 Mudaraba akdinde bir taraftan sermaye, diğer taraftan emek konurken, muşarekede taraflar işe hem emek hem de sermayeleriyle beraber koyulurlar. İslam Hukukunda Şirketül-İnan (İnan Şirketi) olarak geçen ve kabul gören müşaraka, hem sermaye hem de emeğin aktif olarak ortaya konduğu tam bir ortaklıktır. Bu nedenle mudarabadan farklı olarak zarar söz konusu olduğunda iki taraf da sermayeleri oranında zarardan pay almaktadır. Eğer taraflardan biri yönetime katılmak istemezse, yönetimi üstlenen taraf için karın belli bir oranı yönetici ücreti olarak ayrılmaktadır. Kardan bu ücret düşüldükten sonra kalan tutar, taraflar arasında, sözleşme ile belirlenmiş oranlar dahilinde paylaşılmaktadır 116. Bu tür ortaklıkta koyulan sermayenin eşit olması gerekmediği gibi kar oranı da taraflar arasında anlaşma ile belirlenmektedir. Kar oranının sermaye oranına bağlı olması zorunlu değildir. Banka müşaraka prensibi ile ortaklarına sermaye sağlarken kar paylaşma oranını anlaşma ile belirlemekte serbesttir. Ancak tarafların kar paylarını 114 Özgür, a.g.e., s Takan, a.g.e, s Özgür, a.g.e., s.61 51

61 önceden kesinlikle saptamış olması gerekmektedir. Zararın paylaşımında ise taraflara serbesti tanınmamıştır, zarar paylaşım oranı bellidir ve bu oran taraflarca ortaklığa konulan sermayenin ortaklığın toplam sermayesine bölünmesiyle bulunmaktadır 117. Müşaraka işlemleri faizsiz bankanın karşılaşabileceği yüksek iş riski nedeniyle uygulamada nispi olarak seyrek görülmektedir. Müşaraka finans yöntemi şöyle uygulanmakta ve yürütülmektedir: Faizsiz banka, ortağı durumundaki müşterisi tarafından istenilen sermayenin bir kısmını sağlama sorumluluğunu üzerine almaktadır. Müşteri ise kendi mali imkanları ve projenin özelliğine uygun olarak proje sermayesinin geri kalanını sağlamaktadır. Müşteri kendi uzmanlığı nedeniyle istenilen ve alınan mali yardımın idare, denetim ve gözetiminin sorumluluğunu üzerine almaktadır. Bu sorumlulukların müşterinin üzerine kalması ona kardan daha fazla pay alma hakkını kazandırmaktadır. Bu yöntemde net gelir taraflar (banka ve ortak-müşteri) arasında şöyle dağılmaktadır: Ortaklardan birisi olan müşteri yaptığı iş ve uzmanlığı nedeniyle bir pay almaktadır. Gelirin geri kalanı yatırıma mali katkısı bulunan iki ortak arasında, iştirak paylarıyla orantılı olarak dağıtılmaktadır. Zarar olduğunda ise, zarar tarafların ortaklıktaki sermaye paylarıyla orantılı olarak dağıtılmaktadır. Müşteri ilave bir zarara maruz bırakılmamaktadır. Müşaraka yöntemi genellikle sanayinin finansmanında kullanılmaktadır. Teçhizat ve makine sağlanmasında müşaraka yöntemi başarıyla uygulanabilir. Bu yöntem ticaretin finansmanında da kullanılabilmektedir Akgüç, 100 soruda, s Özsoy, Türkiye de Katılım, s.41 52

62 Müşaraka Mutanakısa Müşaraka mutanakısa yönteminde ilk başta müşaraka şeklinde oluşturulan ortaklık, belli bir dönem boyunca aynen müşaraka hükümleriyle devam etmektedir. Bu dönem sonunda müşteri, ortaklık konusu projeye veya mülke bütünüyle sahip olmak isterse, belli devreler halinde bankanın payını satın almaktadır. Ortaklıkta hissesi gittikçe azalan faizsiz bankanın gelirdeki payı da, buna orantılı olarak düşmektedir. Sonunda da ortaklık konusu proje, bütünüyle müşterinin mülkiyetine geçmektedir ve böylece faizsiz banka işlevini yerine getirmiş olmaktadır Müzaraa ve Musakat Müzaraa özellikle tarımsal alanlarda kurulan bir ortaklık tipidir. Sermaye olarak bir taraf arazisini diğer taraf da iş gücünü koymaktadır. Bu açıdan mudarabaya benzemektedir. Yapılan tarımsal faaliyetten sağlanan kar veya ürün ortaklar arasında önceden belirlenmiş bir oranda paylaşılmaktadır. 120 Musakat da tarımsal alanda kurulan bir ortaklık tipidir. Genellikle bu tür ortaklıkta bir meyvelik söz konusudur. Taraflardan biri meyve ağaçlarını sermaye olarak koymakta diğer taraf da ağaçların bakımını ve meyvelerin toplanmasını üstlenmektedir. Elde edilen kar veya ürün, yine tarafların aralarında anlaştıkları oranda bölüşülmektedir Ausaf, a.g.e Akgüç, a.g.e., s Osman Şekerci, İslam Şirketleri Hukuku, İstanbul: Marifet Yayınları, 2001, s56 53

63 İcara Uzun vadeli bir finansman yöntemi olarak kabul edilen icarada faizsiz bankanın müşterinin talep ettiği ekipman, bina v.b. mülkün anlaşmaya varılan kira bedelleri karşılığında finanse edilmesi söz konusudur. 122 Faizsiz bankalar bugün leasing de denilen kiralama yoluyla da müşterilerine fon kullandırmaktadırlar. Kiralama usulünün günümüzde gittikçe önem kazandığı bilinmektedir. Kiralama, daha çok orta ve uzun vadeli bir finansman metodudur. Kiralama, kiraya veren ile kiralayan arasındaki anlaşma üzerine kurulmaktadır. Anlaşmada kiranın bedeli ve süresi belirtilmelidir. Kiralanan malın mülkiyeti malın sahibi olan faizsiz bankadır. Kiralayan müşteri maldan faydalanmaktadır. Buna karşılık bir kira bedeli ödemektedir. Kiralama müddeti malın kullanabilirlik ölçüsüne göre 5 ila 15 yıllık olarak değişebilir. Menkul ve gayrimenkul finansmanında kullanabilen kiralama yöntemi, günümüz ekonomilerinde daha çok modern teknolojiye daha kolay yollarla sahip olabilmek amacıyla kullanılmaktadır. Mesela faizsiz banka bir gayrimenkulu, bir tezgahı müşterisine kiraya verebileceği gibi, modern teknolojinin yeni bir ürününü, mesela bir bilgisayarı müşterisine verebilir. Normal olarak kendi imkanlarıyla bilgisayara sahip olmayan müşteri böylece kolay ve ucuz bir şekilde bilgisayarı elde etmiş olmaktadır 123. İcara leasing uygulamalarına çok benzemekle birlikte, kiraya verilen malın kullanılması şartını öne sürmesi bakımından farklılık arz etmektedir. Ancak ekonomik açıdan faizsiz bankaların icara uygulamalarının, İslam ülkeleri dahil dünyanın dört bir yanında uzun zamandır mevcut olan leasing işletmelerinin faizli ve risksiz faaliyetlerinden farklı olmadığı da ileri sürülmektedir Özsoy, Türkiye de Katılım, s Özsoy, Türkiye de Katılım, s Özgür, a.g.e., s.64 54

64 İcara ve İktina İcara ve iktina; faizsiz banka makine aygıt gayrimenkul gibi bir malı belirli bir dönem için kiraya vermektedir. Kiracı bu dönem içinde kira ile birlikte malın mülkiyetini kazandıran taksitleri de ödemektedir. Kira süresi sonunda malın mülkiyeti kiracıya geçmektedir. Bu yöntemle faizsiz banka riski en az düzeye indirerek yeterli bir kar marjı sağlama imkanı elde etmektedir Selem veya Selef Selem satış, alıcının bir mal ile ilgili olarak üzerinde anlaşmaya varılan bedelin önceden ödemesini ve malın gelecekte belirli bir zamanda teslimini içeren bir sözleşme türüdür. Selem satış İslamiyet'in ilk döneminde de bilinmektedir. Çiftçiler selem ile hasat döneminde elde edecekleri ürünü mahsul ekimi zamanında satarak tohum ve gübre ihtiyacını karşılamışlardır. Selem satış sözleşmesi sadece buğday, arpa ve benzeri zirai ürünlere mahsus değildir, her türlü malda selem kullanılabilmektedir. Genellikle bir yıl vadeli olan bu işlemde banka malın fizikî mülkiyetini eline geçirmeden satamaz ve malın fiyatı piyasa fiyatını aşamaz. 126 Örnek olarak bankanın güvendiği ihtiyaç sahibi çiftçiye, sermayesinden destek vererek, mahsulü teslim almak üzere satın alarak piyasada satması verilebilir Karz-ı Hasen Faizsiz bankalar belirtilen yöntemlerin dışında kar amacı gütmeksizin üretim dışı krediler de vermektedirler. Sosyal kredi olarak da nitelenen bu krediye karz-ı hasen denilmektedir. Bu yöntemde insani yardım ve refah gibi gayelere matuf olarak bir mukavele altında ihtiyaç sahibine faizsiz olarak borç vermek şeklindedir. Geri ödemeler iki tarafın anlaştığı bir dönem boyunca yapılmaktadır. Faizsiz banka bu işlem sonunda 125 Takan, a.g.e., s Özsoy, Türkiye de Katılım, s.44 55

65 herhangi bir getiri elde etmemektedir. Bu tür fonlar evlenme, hastalık, çocukların eğitim ve öğretimi ve olağanüstü bazı hallerde verildiği gibi küçük sanayi erbabının projelerini başlatmak için de verilmektedir. Karşılığı ya cari hesaplardan ya da faizsiz bankanın kendi sermayesinden temin edilen bu fonları kullanan ihtiyaç sahipleri meşru sebeplerle borçlarını ödeyemeyecek duruma düşerlerse söz konusu borç, bankanın sosyal fonundan karşılanmaktadır Tavarruk Tavarruk, Faizsiz Bankacılık Kurumları tarafından özellikle atıl fonlarını değerlendirmek adına kullanılan bir finansman şeklidir. Buna göre bankalar atıl fonlarını değerlendirmek için aşağıdaki yöntemi izlemektedirler: 128 Faizsiz Bankacılık yapan bir banka, faizli veya faizsiz çalışan başka bir banka hesabında mevduat depo eder. Birinci banka ikinci bankadan kendi nam ve hesabına emtia alması siparişini verir.bu banka müşterisi adına organize olmuş bir borsadan emtia alımı gerçekleştirir (Örneğin, Londra Metal Borsası) İkinci banka, müşterisinin adına tuttuğu emtianın kendisine vadeli ve karlı şekilde satılmasını talep eder. İkinci banka mülkiyetine aldığı emtiayı dilerse kendi nezdinde tutar dilerse de ikinci el piyasada satar. Böylece bankalar arasında emtia ticaretinin izi kalmaz, arada sadece vadeli plasman ilişkisi kalmış olur. 127 Özsoy, Özel Finans.., s Murat Türker, "MENA Bölgesi Faizsiz Bankacılık Fonlarının Ülkemiz Ekonomisine Kazandırılması: Tavarruk yada Uluslararası Murabaha," (2004), < 56

66 4.BÖLÜM TÜRKİYE DE KATILIM BANKALARI TARAFINDAN KULLANILAN MODEL VE ÜRÜNLER 4.1.Fon Toplamada Kullanılan Ürünler Özel Cari Hesap Bankadaki vadesiz mevduata benzetilen cari hesap, genellikle kısa vadeli ödeme ve transfer kolaylıkları için yatırılan bir fondur. Hesap sahibi, hiç bir sınırlamaya tabi tutulmaksızın hesabını kısmen veya tamamen her an geri çekebilir. Özel cari hesaplar Türk Lirası veya yabancı para cinsinden açılabilir. Karşılığında nama yazılı olarak "Özel Cari Hesap Cüzdanı" verilir. Özel cari hesapların işletilmesinden elde edilen kar veya zarardan hesap sahibine herhangi bir pay verilmemektedir. Katılım Bankasında açılan özel cari hesabınızdan Para yatırma/çekme işlemleri, otomatik ödeme talimatı ile fatura ödemeleri, para transferleri (Virman, havale, EFT), çek-senet tahsil işlemleri, kredi kartı ve bireysel kredi ödemeleri, vergi ve SSK ödemeleri, düzenli ödeme talimatı ile tarihi ve tutarı önceden belli olan ödemeleriniz, Efektif/döviz alış satış işlemleri gibi bankacılık hizmetleri gerçekleştirebilir Katılım Hesabı Faizsiz bankalarda kar ve zarara katılma hesabı akdi çerçevesinde açılan hesaplara katılma hesabı adı verilir. Birikimini faizsiz bankaya yatırarak katılma hesabı açtıran kişi vade sonunda ne miktarda kar payı alacağını bilemez. Hesap açtırırken katılım bankasının daha önce hesap sahiplerine ödediği kar payı miktarına bakarak tahmin yürütebilir. Banka topladığı parayı vadelerine göre, 1 ay, 3 ay, 6 ay, 1 yıl ya da daha uzun süreli olmak üzere gruplara ayırır ve benzer hesaplardan gelen paraların 129 Türkiye Finans AŞ., Bireysel Bankacılık, 2011, ( ) 57

67 oluşturduğu havuza aktarır. Hesap sahibini yatırdığı paranın miktar ve süresine göre bu havuzun sonucuna ortak eder. Kurum havuzdaki paranın tamamını bir bütün kabul edip uygun parçalara ayırarak ayrı ayrı muhasebeleştirir ve işletir. Bankanın bu hesapların işletilmesinden doğan kar ve zarardan alacağı pay ilgili ülkenin yönetmelikleri çerçevesinde belirlenir. Türkiye de faizsiz bankacılık yapmak üzere kurulan katılım bankalarının kardan alabileceği oran azami %20 dir. Dolayısı ile banka işlettiği para ile kar etmişse ana parayı ve karın en az %80 ini havuza iade eder. %20 sini ise kar olarak kendisi alır. Vade sonu geldiğinde hesap sahibi başlangıçta ortak olduğu oranda havuzdaki paraya ortak olur. Kar etmişse bu orana göre kar payını alır. Katılma hesapları TL, EUR ve USD cinsinden açılabilmektedir. Hesap açıldığında hesap sahibine nama yazılı kar ve zarara katılma hesabı cüzdanı verilir Kıymetli Madenler Hesabı Katılım Bankası tasarruf sahibine gramla altın,gümüş ve platin alabilme imkanı vermektedir. Bu sayede müşteriler tasarruflarını yatırıma dönüştürürken, hem kıymetli maden yatırım sepeti yaparak risklerini dağıtabilmektedirler. Kıymetli madenler hesabı ile, güvenli bir şekilde altın, gümüş ve platini gramla alıp satabilme imkanına sahip olunmaktadır. TL veya USD karşılığı Gram Altın (saf 24 ayar), Gümüş veya Platin piyasa fiyatlarından hesaba aktarılmaktadır. Kıymetli maden istenildiği zaman yine piyasa fiyatlarından TL veya USD ye çevirebilmektedir Fon Kullandırmada Kullanılan Ürünler Nakdi Kredilerde Kullanılan Ürünler Kurumsal Finansman Desteği Katılım Bankası ile fon kullanıcısı arasında akdedilecek sözleşme dahilinde, ihtiyaç duyulan her türlü emtia, gayrimenkul ve hizmet bedelinin fon kullanıcısı adına 130 Kuveyttürk A.Ş..Bireysel Bankacılık,2011, 58

68 satıcıya ödenmesi ve bunun karşılığında fon kullanan gerçek ya da tüzel kişinin borçlandırılması işlemidir. Bu yöntemle kullandırılacak fonlar karşılığında teminat alınması ve alım-satıma ilişkin belgenin bir suretinin Bankada muhafaza edilmesi zorunludur. Bir nevi işletme sermayesi ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu fonlama tekniği müşteriler; girdi maliyetleri kontrol edilebilir ve daha kolay hesaplayabilir. İhracat ve döviz taahhüdü olmaksızın dövize endeksli borçlanılabilir ve kaynak maliyeti azaltılabilir. Kurumsal Finansman Desteği kredisini müşteri kendisine en uygun para cinsinden (TL, yabancı para ya da dövize endeksli) esnek geri ödeme planlarıyla yararlanabilir 131. İslami finans piyasasında bilhassa Türkiye de kullanılan finansman tekniklerinin çoğu murabaha esasına dayanmaktadır Kar-Zarar Ortaklığı Fon kullanacak gerçek ve tüzel kişilerin tüm faaliyetlerinden veya belirli bir faaliyetinden veya belirli bir parti malın alım satımından doğacak kar ve zarara katılmak üzere bu kişilere fon kullandırılması işlemidir. Kar-zarar ortaklığı yatırımı yöntemi ile fon kullandırılacak gerçek ve tüzel kişilere "Kar-Zarar Ortaklığı Yatırım Sözleşmesi" imzalatılır. Banka, fon kullandırdığı gerçek ve tüzel kişilerin kar ve zararına, sözleşmede belirlenen oranlarda katılır. "Kar-Zarar Ortaklığı Yatırım Sözleşmesi"nde, Bankanın kar ve zarardan alacağı pay ve alacağı teminatlar açıkça gösterilir Finansal Kirama-Leasing Amortismana tabi sabit kıymetlerin Finansal Kiralama kanununa uygun olarak mülkiyetinin Banka da kalması kaydı ile yatırımcılara kiralanmasıdır. Asgari kiralama süresi 48 ay olup (bilgisayar, özel amaçlı makineler vb. hariç) bu süre sonunda kiralama 131 Kuveyttürk A.Ş..Bireysel Bankacılık,2011, 59

69 konusu ekipman taraflarca mutabık kalınan bir bedel ile müşteri firmaya devredilmektedir. Finansal kiralamanın müşterilere sağladığı avantajlar şöyle sıralanabilir 132 : Mevcut piyasa alternatiflerine göre daha uzun vadeli bir finansman imkanıdır. Diğer finansman alternatiflerine göre daha düşük maliyetlidir. Özvarlıkları ve borçlanma imkanı sınırlı şirketlerde büyüme imkanı sağlar. Kira ödeme planı ve kira miktarları, kiralayan ve kiracının karşılıklı mutabakatı ile kiracının ödeme gücü ve nakit akışı göz önüne alınarak tespit edilir. Kira ödemelerinin tamamı kar-zarar hesaplarında kiralama gideri olarak gösterilebilir. Mal alınırken ve kira ödemelerinde düşük KDV ödenir. Kiralama dönemi sonunda kiralanan mal önceden belirlenen bir bedelle kiracı firmaya satılabilir Mal Karşılığı Vesaikin Finansmanı Dış ticaret ve kambiyo mevzuatı çerçevesinde, Katılım Bankası ile fon kullanan gerçek ve tüzel kişi arasında düzenlenen bir sözleşmeye istinaden, mal karşılığı vesaikin, Katılım Bankası tarafından peşin satın alınması ve vadeli olarak fon kullanana daha yüksek bir fiyattan satılmasıdır. Bu uygulamada da gerçek bir malın ticaretinin yapılmış olması gerekmektedir. Yurtdışı kurumsal finansman desteği olarak nitelendirilebilir. En önemli farkı ise Dış ticaret ve kambiyo mevzuatına tabi olmasıdır Döviz Kredisi Döviz Kredisi, ihracat veya ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan müşterilerimiz için kullanılması uygun olan bir kredi türüdür 133. Döviz Kredisinin özelliği, en az kullanılan kredi tutarı, faiz ve masrafları kadar yurda döviz getirme ve bozdurma taahhüdü içermesidir. 132 Kuveyttürk A.Ş..Bireysel Bankacılık,2011, Asya Katılım Bankası A.Ş.,Ticari/Kurumsal,2011, 60

70 harçtan muaftır. İhracat taahhüdünün yerine getirilmesi şartı ile döviz kredileri vergi, resim ve Dövize Endeksli Krediler Dövizin TL bazında kazanacağı değer dikkate alınarak, döviz kar payı oranları üzerinden, belirli bir döviz cinsine endekslenerek TL karşılığı kullandırılan, geri ödemeleri ise endekslenen döviz cinsine göre TL olarak tahsil edilen kredilerdir 134. Döviz bazında kredi kullanmak isteyen müşterilere sunulan Dövize Endeksli Kredilerin diğer döviz kredilerinden temel farkı ihracat taahhüdü içermemesidir Gayri Nakdi Kredilerde Kullanılan Ürünler Teminat Mektupları Resmi kurum ve kuruluşlara, diğer gerçek ve tüzel kişilere hitaben, belirli bir edimin ya da taahhüdün, belirlenen sürede ve şartlar uyarınca yerine getirileceğini taahhüt eden, yerine getirilmez ise söz konusu taahhüt bedelinin banka tarafından ödeneceğini garanti altına alan belgedir. Müşteri tarafından; TL ya da yabancı para olarak düzenlenmesi talep edebilen teminat mektupları, iş yapılan resmi kurum ve kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki müşterinin güvenilirliliğini artırarak, iş hacmini ve karlılığını da artmasını sağlar. Teminat Mektupları; Türk Lirası ya da yabancı para üzerinden, süreli ya da süresiz olarak düzenlenebilir. İşin niteliğine göre kesin, geçici, avans veya özel metinli olabilir. Konusu mal alımı, bayilik teminatı, taahhüt işleri, gümrük, mahkeme veya vergi dairesi işlemleri ile ilgili olabilir Asya Katılım Bankası A.Ş.,Ticari/Kurumsal,2011, Kuveyttürk A.Ş..Bireysel Bankacılık,2011, 61

71 Referans Mektupları Genelde inşaat ve taahhüt işleri ile uğraşan kredili müşterilere yönelik düzenlenen bir üründür. İşletmenin kredibilitesinin, muhatap kurum tarafından değerlendirilebilmesi açısından katılım bankası tarafından düzenlenerek, ilgili kişilere teslim edilir. Referans mektupları TL veya yabancı para olarak düzenlenebilir Eximbank Teminat Mektupları İhracata yönelik mal üreten imalatçı ve ihracatçı şirketlerin, Eximbank'tan doğrudan temin edecekleri krediler ile Türk Eximbank tarafından, geçmiş takvim yılında ihracat performansı belirli bir meblağın üzerinde olan firmalara, ihracatın finansmanı amacıyla kullandırılan kredilerin güvencesini oluşturmak üzere adı geçen kuruluşa hitaben düzenlenen teminat mektubu türüdür Dış Ticaretin Finansmanı ile İlgili Ürünler Akreditif Genel anlamda akreditif, ithalatçı ile ihracatçının ön anlaşmalarına istinaden, ithalatçının (amir) talimatıyla ithalatçının bankası (amir banka) tarafından yurtdışındaki bir muhabir banka üzerinden ihracatçı (lehtar) lehine açılan ve anlaşma konusu malların yüklenip akreditif şartlarına uygun vesaikin muhabir bankaya ibraz edilmesi karşılığında lehtara ödemenin yapılacağı, veya vadede ödeme yükümlülüğüne girileceği, yada lehtarın keşide ettiği poliçelerin kabul edileceği şeklinde amir bankanın garantisini taşıyan bir ödeme şeklidir. 136 Asya Katılım Bankası A.Ş.,Ticari/Kurumsal,2011, Asya Katılım Bankası A.Ş.,Ticari/Kurumsal,2011, 62

72 Garanti Mektupları/Harici Garantiler Garanti mektupları ve kontrgarantiler bir tarafın (garanti veren) diğer bir tarafa (garanti edilen) belli bir ödemenin, işin veya yükümlülüğün yine belirtilen şartlar ve zaman limiti içerisinde yerine getirileceğini taahhüt ettiği belgelerdir. Garanti mektupları, garanti eden tarafından doğrudan doğruya garanti lehtarı adına düzenlenebilir; ancak bu durumda taraflar arasındaki güven ve garantörün kredibilitesinin bir sorun olabileceği açıktır. İş dünyasında garanti mektupları, genellikle garantörün riskini üstlenen bir banka tarafından garanti lehtarına hitaben düzenlenir. Taahhüt edilen işin yerine getirilmemesi halinde garanti lehtarı tazmin talebini garanti mektubunu açan bankaya iletir, lehtarın tazmin talebini karşılayan banka ise garanti amirini (garantör) borçlandırır. Garanti mektupları yurtdışındaki bir lehtara hitaben de açılabilir. Bu durumda garanti amirinin yurtiçinde bulunan bankası, yurtdışındaki muhabir bankasına hitaben bir kontrgaranti düzenleyerek bu bankadan asıl lehtar adına yeni bir garanti mektubunun hazırlanmasını isteyebilir. Başka bir ifadeyle bir taahüt zinciri halinde, kontrgarantiyi açan banka garanti amirinin, yurtdışı muhabir banka ise kontrgarantiyi açan bankanın riskini üstlenirler. Teminat mektupları ve kontrgarantiler iç ve dış ticaret faaliyetlerinde yaygın olarak kullanılır Kabul/Aval Kredileri Poliçe ve bonolar, dış ticarette sıklıkla kullanılan ve bir borç-alacak ilişkisini gösteren kambiyo senetleridir. Bazı durumlarda bu belgelerde alacaklı görünen taraf, alacağını güvence altına almak amacıyla borçlunun borcunu üstlenecek başka bir tarafın (genellikle bir bankanın) taahhüdünü istemektedir. Borçlunun borcunu alacaklıya karşı 138 Kuveyttürk A.Ş..Bireysel Bankacılık,2011, 63

73 taahhüt etmeye yönelik olarak bir bankanın bir kambiyo senedini borçlunun kefili olarak imzalamasına aval verme işlemi denilir. Aval işlemleri, bilhassa borç-alacak ilişkisinin bir poliçe veya bonoya bağlandığı vadeli dış ticaret faaliyetlerinde önem kazanır. Muteber bir bankanın ödeme garantisini taşıyan kambiyo senetleri, alacaklısına tahsilat güvencesi verdiği gibi kolaylıkla iskonto edilebilir bir enstrüman olması itibariyle de erken finansman imkanı sağlayabilmektedir İthalat Aracılık Hizmetleri Yurtdışından yapılan mal alımları karşılığındaki ödemeler genel olarak bankalar vasıtasıyla gerçekleştirilir. Özellikle ihracatçıya yapılacak ödemelerin bir banka garantisini taşıdığı akreditifli ve kabul kredili avalli ithalat işlemlerinin kaçınılmaz olarak bankacılık sistemi içerisinde yürütülmesi gerekir. Katılım bankaları müşterilerinin ithalat işlemlerine aracılık etmektedir. İthalatçı firmalar yurtdışı mal alımlarını tüm uluslararası ödeme şekillerine göre Katılım Bankaları aracılığı ile yapabilmektedir İhracat Aracılık Hizmetleri İhracat yapan firmalar adına gelen akreditiflerin işleme alınması, talep edildiği durumlarda teyit ilave edilmesi, ihracat vesaikinin incelenmesi ve yurtdışına gönderilmesi, yurtdışı bankalarla yapılması gereken haberleşmenin sağlanması, vesaik mukabili ihracat belgelerinin yurtdışı muhabir bankalara tahsil için gönderilmesi, belgelerin takibi, ihraç bedellerinin tahsili gibi kambiyo işlemleri için ihracatçı firmalar bankaya ihtiyaç duyarlar. İhracat işlemleri ile birlikte kambiyo taahhütlerinin takibi, yurtdışından gelen yabancı para ihracat bedellerinin alış işlemleri ve kambiyo 139 Kuveyttürk A.Ş..Bireysel Bankacılık,2009, 64

74 taahhüdünün kapatılması gibi teknik aşamalar katılım bankaları tarafından yerine getirilebilmektedir Yurtdışı Kaynaklı Krediler Yurtdışı ihracat kredi kurumlarından sağlanan ve ithalatçı ülke riskinin sigortalandığı bu kredilerde, ithalatçılarımıza vadeli alım olanakları sağlanmaktadır. Ülke Kredileri yatırım malı ithalatı yaparken orta ve uzun vadeli kaynağa ihtiyaç duyan müşteriler için uygundur. Yurt dışı teminat mektubu karşılığı kullanabilen bu kredilerin vadeleri 2 ila 7 yıl arasında değişmektedir. Bu tür kredilerde İhracatçı firma parasını aracı bankadan peşin almakta, kredi kullanan proje sahibi ise ödemeyi vadeli olarak gerçekleştirmektedir. 140 Saudi Export Program (SEP) (Suud İhracat Programı) Suudi Arabistan Kralının emri ile Suudi Arabistan ın petrol dışındaki mallarının ihracatını arttırmak için kurulmuş olan bir program olup bu malların ithalatını yapan yabancı firmalara finansman ve sigorta kolaylıkları sağlayan bir kuruluştur. SEP programı, Saudi Fund for Development (SFD) içerisinde yer alan bir program olup Suudi mal ve hizmetlerini ithal eden firmaları, ticari bankaları, mal üreticilerini fayda elde etmeleri için programdan istifadeye davet etmektedir Bireysel Finansmanda Kullanılan Ürünler Konut Finansmanı Müşterinin satın almak istediği gayrimenkulün Banka tarafından satın alınıp, istenilen vadeye göre üzerine kar payı ilave edilerek, müşteriye satılması işlemidir Asya Katılım Bankası A.Ş.,Ticari/Kurumsal,2011, Türkiye Finans A.Ş., Uluslar arası Bankacılık, 2011,

75 Taşıt Finansmanı Taşıt Finansman Desteği, kredi değerliliği olan gerçek ve tüzel kişilere, almak istedikleri taşıtın Banka tarafından satın alınarak istenilen vadeye göre kar payı ilave edilerek satılması yoluyla kullandırılan finansman desteğidir İhtiyaç Kredisi Ticari ya da sınai faaliyetlerin finanse edilmesi amacını taşımayan, kişisel ya da hane halkı gereksinimlerini gidermeye yönelik malları temin edebilmeleri için, gerçek kişilere kullandırılan finansman desteğidir. Piyasa şartlarının uygun olması koşuluyla, müşterinin ihtiyacı olan tüketim malının Banka tarafından alınarak, müşteriye istenilen vadeye uygun kar ilave edilerek satılması şeklinde kullandırılır 4.3. Bankacılık Hizmetlerinde Kullanılan Ürünler Katılım Bankaları döviz işlemleri, havale ve eft, çek-senet işlemleri, kiralık kasa, sigortacılık hizmetleri, western union hizmetleri vemektedir. P.O.S (Point of Sale), kartla yapılan alışverişlerde on-line provizyon alıp, kredi kartı sahibinin banka nezdindeki kart hesabını borçlandırıp, satılan mal ve hizmet bedellerini tahsil ederek satıcının hesabına alacaklandıran elektronik satış noktası hizmeti vermektedir. Katılım bankaları Kredi kartı, internet bankacılığı, telefon bankacılığı, ATM bankacılığı hizmetlerini sunmaktadırlar. Ayrıca sabit kur, swaplı katılma hesabı gibi türev işlemler ve hisse senedi alım satım işlemleri katılım bankalarında yapılabilmektedir

76 5.BÖLÜM KATILIM BANKALARININ TÜRK EKONOMİSİNE KATKILARI 5. Katılım Bankalarının Türk Bankacılık Sistemindeki Konumu Türk Mevduat Bankacılığı Sektöründe banka sayısı açısından yılları aralığında ciddi bir değişim olmamıştır. Kamu bankaları dahil mevduat bankalarının sayısı 2006 yılında 31 iken 2007 yılında 32 ye yükselmiş ancak bu sayı 2008 yılında tekrar 31 e inerken sonraki yıllarda da bu sayıda bir değişim olmamıştır. Katılım bankalarının ise 2006 yılından beri sayıları aynı kalmış ve 4 adet katılım bankası faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Türk bankacılık sektöründe 2010 yılı Kasım ayı itibariyle; 3 kamu bankası, 4 katılım bankası, 11 özel sermayeli banka, 17 yabancı sermayeli banka, 13 kalkınma ve yatırım bankası ve TMSF bünyesinde bulunan 1 adet mevduat bankası ile toplam banka sayısı 49 dur. 145 Grafik 1.1: Mevduat Bankaları ve Katılım Bankalarının Sayıları Türkiye Bankalar Birliği yılı Bankalarımız Kitabı, Grafik 1.2 de Türk mevduat bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren bankaların ve katılım bankalarının yıllar itibariyle şube sayıları verilmektedir. 145 Orhan Taştekil, Türkiye Ekonomi Bülteni, Aralık 2010, Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Süreli Yayınları, ss

77 Grafik 1.2: Mevduat Bankaları ve Katılım Bankalarının Şube Sayıları Türkiye Bankalar Birliği yılı Bankalarımız Kitabı, döneminde Türk mevduat bankacılığında faaliyet gösteren bankaların şube sayısında istikrarlı bir büyüme olduğu gözlemlenmektedir yılı 3. çeyrek verileri ele alındığında; 2009 yılına oranla kamu bankalarının şube sayılarının artışı yaklaşık %5,8, özel sermayeli mevduat bankalarının şube sayılarındaki artış %2,9, yabancı sermayeli bankaların şube artış oranı %0,8, katılım bankalarının şube sayılarındaki artış oranı ise %6,2 olarak gerçekleşmiştir. Katılım bankalarının 2006 yılına oranla şube artış oranı ise %67,6 olmuştur. 68

78 Grafik 1.3: Mevduat Bankaları ve Katılım Bankalarının Çalışan Sayıları Türkiye Bankalar Birliği yılı Bankalarımız Kitabı, Türk mevduat bankacılığında faaliyet gösteren kamu sermayeli ve özel sermayeli bankalar ile katılım bankalarının çalışan sayılarının 2010 yılı 3. Çeyrek verileri itibariyle 183,144 e ulaştığı görülmektedir. Yabancı sermayeli bankalar dışında tüm bankalarda personel sayısının yıllara sari arttığı ancak yabancı sermayeli bankaların 2007 ve 2008 yıllarında çalışan sayısının artmasına rağmen 2009 yılında çalışan sayısının den ya düştüğü, 2010/3 dönemi verilerine göre tekrar e çıkan çalışan sayısının 2008 rakamını geçtiği görülmektedir. Bu durum, Global Mali Krizden yabancı sermayeli bankaların 2009 yılında diğer bankalara nazaran daha fazla olumsuz etkilendiği ve buna bağlı olarak personel sayılarını azalttıkları, fakat izleyen dönemde krizin ilk ortaya çıktığı 2008 yılı son çeyreği ve devam ettiği 2009 yılına nazaran normalleştikleri ve personel sayılarını arttırdıkları şeklinde açıklanabilir. Bankaların kriz dönemlerinde küçülme yoluna gitmeleri rutin stratejik tepki haline gelmiş ancak yaşanan son krizde 2001 yılından sonra BDDK tarafından alınan disiplin önlemleri ve Türkiye ekonomisinde yaşanan istikrarın etkisi ile ülkemizde yabancı sermayeli bankalar dışında önemli bir işten çıkarma sorunu yaşanmamıştır. Türkiye de kurulu yabancı sermayeli bankalar merkezlerinde yaşanan sorunlara (kapanma, birleşme, kamulaşma) bağlı olarak küçülme tepkisi vermişler fakat takip eden süreçte ülkemiz ekonomik koşullarına paralel olarak bu stratejiden vazgeçmişlerdir. 69

79 Türk bankacılık sektöründe 2010 yılı Kasım ayı itibariyle; kamu bankalarının çalışan sayısı 47,362, katılım bankalarının 12,560, özel sermayeli bankaların 83,388, yabancı sermayeli bankaların 41,524, kalkınma ve yatırım bankalarının 5,379 ve TMSF bünyesinde bulunan 1 adet mevduat bankasında 255 çalışan ile sektörde toplam çalışan sayısı 190,468 e ulaşmıştır. 146 Grafik 1.4: Mevduat ve Katılım Bankalarında Banka Başına Şube Sayısı Türkiye Bankalar Birliği yılı Bankalarımız Kitabı, Türk mevduat bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren yabancı sermayeli, özel sermayeli ve kamu sermayeli bankalar ile katılım bankalarının banka başına düşen şube sayısı grafikte verilmiştir yıllarına ait dönemde banka başına düşen şube sayısında kamu sermayeli bankaların önemli bir üstünlüğü sahip oldukları göze çarpmaktadır. Öyle ki kamu sermayeli bankaların şube sayısı bandında yer alırken katılım bankalarının , özel sermayeli bankaların , yabancı sermayeli mevduat bankalarının ise bandında yer aldığı görülmektedir. Türk mevduat bankacılığı sisteminde şube sayısı bazında kamu sermayeli bankalar özel mevduat bankalarına kıyasla büyük paya sahiptirler. Kamu bankalarına yüklenen misyon gereği ülke çapında yaygınlık ve hizmet götürme görevi bulunduğundan kamu bankalarının şube sayılarındaki bu fark yadsınamaz bir durumdur. 146 Taştekil, a.g.e., s.24 70

80 Grafik 1.5 te Türk mevduat bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren bankaların ve katılım bankalarının şube başına düşen çalışan sayıları verilmektedir. Grafik 1.5: Mevduat ve Katılım Bankalarında Şube Başına Çalışan Sayısı Türkiye Bankalar Birliği yılı Bankalarımız Kitabı, Türk mevduat bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren bankaların ve katılım bankalarının şube başına düşen personel sayılarının incelemeye konu döneminde hemen hemen aynı olduğu gözlemlenmektedir. Öyle ki söz konusu 5 yılda şube başına düşen çalışan sayısı 18 ile 24 arasında değişmiştir. Bu rakamlar Türk mevduat bankacılığında faaliyet gösteren bankaların ve katılım bankalarının şubelerinde ortalama 20 personel çalıştırdığı anlamına gelmemektedir. Esasında sektörde faaliyet gösteren bankaların şubelerinde çalışan sayısı ortalama arasında olup, aradaki fark bankaların genel müdürlükleri, bölge müdürlükleri ve diğer destek birimlerinde çalışan personel sayılarından kaynaklanmaktadır. Grafik 1.6 da Türk mevduat bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren bankaların ve katılım bankalarının yıllar itibariyle toplam aktif büyüklüğü verilmektedir. 71

81 Grafik 1.6: Mevduat Bankaları ve Katılım Bankaları - Toplam Aktifler (Milyon TL) Türkiye Bankalar Birliği yılı Bankalarımız Kitabı, yıllarına ait dönemde Türk mevduat bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren bankaların ve katılım bankalarının toplam aktifleri yıllara göre artmıştır. Grafik dikkatli incelendiğinde toplam aktiflerin 2006 yılından 2010 Eylül ayına kadarki dönemde yaklaşık olarak iki kat arttığı görülmektedir. Ayrıca toplam aktifler bakımından en az paya katılım bankaları sahipken en büyük paya özel sermayeli mevduat bankaları sahiptir. Kamu bankaları ise çalışan ve şube sayısı bakımından daha büyük olmalarına karşın aktif toplamında özel sermayeli bankalardan sonra ikinci sırada yer almaktadır yılı aktif toplamları araştırmaya konu ilk dönem olan 2006 yılına orantılandığında artış yüzdelerinin şu şekilde gerçekleştiği görülmektedir; kamu sermayeli mevduat bankalarında %89,8, özel sermayeli mevduat bankalarında %69,4, yabancı sermayeli mevduat bankalarında %99,1, katılım bankalarında ise %187,7 dir. Katılım bankalarının oransal aktif büyüme trendi rakiplerinin yaklaşık 2 katı olmuştur. Burada aktif büyümenin rakamsal değerinin yanı sıra içeriği de önemlidir. Yabancı sermayeli bankaların Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeleri tercih sebebi; riski küçük ve yaygın, kârlılık oranı yüksek olan bireysel kredilerden ve küçük işletme segmentlerindeki pazardan pay almaktır. Söz konusu bankaların büyük montanlı ve kurumsal müşteri segmentine hitab eden kredilere fazlaca yönelmedikleri buna karşın kredi kartı ve bireysel krediler (araç, konut, tüketici kredileri, kredi kartları vb.) alanında oldukça rekabetçi oldukları görülmektedir. 72

82 Bu durum aktif toplamlarının rakiplerine kıyasla daha düşük kalmasına sebep olurken kârlılık düzeylerinin rekabetçi seviyelerde gerçekleşmesini sağlamaktadır. Katılım bankalarının aktifleri ise ağırlıklı olarak reel sektörü finanse eden kredilerden oluşmaktadır. Bu kredilerin nitelik olarak risk düzeyi yüksek, kârlılıkları ise göreceli olarak daha düşüktür Katılım Bankalarının Gelişimi Türkiye de yer alan katılım bankalarının 2010 Eylül ayı itibariyle topladıkları fonların gelişim seyrini Tablo 1.1 ve Grafik 1.7 de inceleyebiliriz. Tablo 1.1:Katılım Bankalarının Toplanan Fon Gelişimi(Bin TL) Taştekil, a.g.e., s.26 73

83 Grafik 1.7:Katılım Bankalarının Bankacılık Sektöründeki Toplanan Fon Payı(Bin TL) yılı sonu itibariyle milyon TL olan toplanan fonlar, 2001 yılında milyon TL ye, 2002 yılında milyon TL ye, 2003 yılında milyon TL ye, 2004 te milyon TL ye, 2005 te milyon TL ye, 2006 da milyon TL ye, 2007 de milyon TL ye, 2008 yılında milyon TL ye, 2009 yılında milyon TL ye ulaşmış ve 2010 yılı Eylül ayı sonunda da milyon TL yi aşmıştır. Tablodan da anlaşıldığı üzere katılım bankaları her geçen yıl toplanan fon miktarını bariz bir biçimde arttırmaktadır. Bu da atıl kalabilecek tasarrufların reel ekonominin emrine sunulduğu anlamına gelmektedir. Türkiye de yer alan katılım bankalarının 2010 Eylül ayı itibariyle kullandırdığı fonların gelişimi Tablo 1.2 ve Grafik 1.8 de gösterilmiştir; 74

84 Tablo 1.2.Katılım Bankalarının Kullandırılan Fon Gelişimi (Bin TL) Grafik 1.8.Katılım Bankalarının Bankacılık Sektöründeki Kullandırılan Fon Payı (Bin TL) 75

85 Kullandırılan fonların gelişimini ise şu şekilde incelemek mümkündür: 2000 yılında milyon TL olan kullandırılan fonlar Türkiye deki bankacılık sektöründe %5,24 oranında bir paya sahip olurken, 2010 yılı Eylül ayında bu oran %5,99 a ulaşmıştır. Bu noktada dikkat çeken en önemli husus; katılım bankalarının 2000 yılından 2010 yılı Eylül ayına dek geçen süre zarfında topladıkları fon payı oranı, kullandırdıkları fon payı oranından daha düşüktür. Bir başka deyişle; katılım bankaları bankacılık sektöründe toplanan fon açısından daha düşük bir orana sahip olsa dahi kullandırdıkları fon açısından hem tutar hem de oransal olarak daha yüksek rakamlara ulaşmıştır. Bu durum, katılım bankalarının dayandığı temel ilke ve mevduat bankalarından ayrıldığı temel fark olan toplanan fonların ticari ve sınai faaliyetlerde değerlendirildiği sonucunu ifade etmektedir. Toplanan fonların hazine bonosu, devlet tahvili, repo gibi işlemlerde değerlendirilmediğinin göstergesidir. Grafik 1.9 da da görülebileceği üzere katılım bankaları, topladıkları fonların krediye dönüşme oranına göre bankacılık sektörünün üzerinde bir seyir izlemektedir. Bu noktada dikkat edilecek husus; 2007 ve 2008 yıllarında toplanan fonların %3 oranında fazlasının katılım bankaları tarafından krediye dönüştüğüdür. İlgili fark ise bankaların öz sermayelerinden kullandırılan kredileri ifade etmektedir

86 Grafik 1.9.Toplanan Fonların Krediye Dönüşme Oranı Katılım bankalarına ilişkin başlıca finansal verilere bakacak olursak; 2010 yılında toplanan fonların bir önceki sene sonu rakamına oranla %13 lük bir artış gösterdiğini ifade edebiliriz. Kullandırılan fonlarda ise 2009 yıl sonu rakamına göre 2010 yılı Eylül ayı rakamının %17 lik bir üstünlüğü mevcuttur. Takipteki alacakların kullandırılan fonlara oranı %0,6 azalırken, aktif yapısında %17, özkaynaklarda %18 ve dönem karında %5 oranında artış söz konusudur. 77

87 Tablo 1.3. Katılım Bankalarının Başlıca Finansal Rakamları(Milyon TL) Katılım bankalarının finansal etkinliklerine ek olarak istihdama sağladığı etkiyi de ifade etmek yararlı olacaktır. Tablo1.4. te örüldüğü üzere katılım bankalarının yıllar itibariyle şube ve personel sayılarında gözle görülür bir artış mevcuttur. 78

88 Tablo 1.4.Katılım Bankalarının Yıllar İtibariyle Şube ve Personel Sayıları Faizsiz Bankacılığın Önündeki Problemler Kuruluşundan bu yana, Müslüman nüfusun yoğun talebinin de etkisiyle faizsiz bankacılık ciddi oranda büyüme göstermiştir ve ivmesi artarak büyümeye devam etmektedir. Sayıları tüm dünyada 300 ün üzerinde olan faizsiz bankaların global ölçekte Müslüman nüfusun %10 una denk gelen bir pazar payına ulaştığı düşünülürse pazarın henüz geliştiği ve yıllık bazda %10-15 gibi büyüme potansiyeli taşıdığı söylenebilir. 149 Hızlı yükseliş ve artan büyüme eğilimi ile birlikte faizsiz bankaların çeşitli problemlerle karşılaştığına şahit olunmaktadır. Bu problemlerin bir kısmı yapısal kökenli, bir kısmı sistemin yeniliğine ve bir kısmı da hızlı büyümeye bağlanabilir Yasal Düzenlemeler En sık karşılaşılan sorun, faizsiz bankaların kurulduğu ülkelerdeki finansal ve ticari yasaların çoğunlukla faiz temelli oluşudur. İslami prensiplere bağlı olarak faaliyet yürüten bu kurumların yasal düzenlemelerde yer alan faizden uzak durması konusunda sıkıntı yaşanırken, İslami uygulamaların (mudaraba, müşaraka vs.) da yasalarda yer almayışı söz konusu olabilmekte, kısacası yerel hukuk kurallarına uygun olarak yapılan 149 Salih Öten, Konvansiyonel Bankacılık da Yaparım, Katılım Bankacılıgı da, 19 Subat 2007, 79

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık

Detaylı

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA... ii ÖNSÖZ... iii 2. BASIM İÇİN ÖNSÖZ... iv İÇİNDEKİLER... v ŞEKİLLER... xi TABLOLAR... xiii KISALTMALAR... xv GİRİŞ... 1 BÖLÜM 1: FİNANSAL SİSTEMİN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ...

Detaylı

GENEL MUHASEBE. KVYK-Mali Borçlar. Yrd. Doç. Dr. Serap DURUKAN KÖSE Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

GENEL MUHASEBE. KVYK-Mali Borçlar. Yrd. Doç. Dr. Serap DURUKAN KÖSE Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi GENEL MUHASEBE KVYK-Mali Borçlar Yrd. Doç. Dr. Serap DURUKAN KÖSE Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi KAYNAK KAVRAMI Kaynaklar, işletme varlıklarının hangi yollarla sağlandığını göstermektedir. Varlıklar,

Detaylı

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası

Rezerv para Rezerv Parasal taban Parasal Parası AKTİF: PASİF: Rezerv para Parasal Taban, Merkez Bankası Parası Türkiye Ekonomisi PARA - BANKA 1 1. Kavramlar: Türkiye ekonomisinde banknot çıkartma yetkisi 1930 yılında faaliyete geçen Merkez Bankası A.Ş.'ye verilmiştir. Türkiye'de MB, emisyonu belirlemenin dışında

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 2007

Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 2007 Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 27 Eylül 27 İtibariyle Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler 1. Genel Değerlendirme Bankacılık sistemi, Temmuz 27 de gerçekleşmiş olan genel seçimler öncesi, likit varlıklarını

Detaylı

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2 Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3 Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi ÜNİTE:5 1 Para Arzının Belirlenmesi ve

Detaylı

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık 2010 18:24 Ticari bir işletme olarak bankaların belirli bir dönem içerisinde nasıl çalıştıklarını ve amaçlarına dönük olarak nasıl bir performans sergilediklerini değerlendirebilmenin yolu bankalara ait finansal

Detaylı

EK-1 YABANCI PARA NET GENEL POZİSYON / ÖZKAYNAK STANDART ORANI BİLDİRİM CETVELİ

EK-1 YABANCI PARA NET GENEL POZİSYON / ÖZKAYNAK STANDART ORANI BİLDİRİM CETVELİ EK-1 YABANCI PARA NET GENEL POZİSYON / ÖZKAYNAK STANDART ORANI MEVDUAT BANKASI A.Ş./KALKINMA VE YATIRIM BANKASI Kapanış Kuru: Hesaplama Tarihi: Sıra No Hesap Kodu Hesap Adı DÖVİZ VARLIKLARI Bin YTL I -

Detaylı

BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ

BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER SUNUŞ...xiii ÖN SÖZ... xv TABLOLAR LİSTESİ... xvii ŞEKİLLER VE GRAFİKLER LİSTESİ... xix BİRİNCİ BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ 1. Bankacılık Faaliyet Alanları... 1 1.1. Mevduat

Detaylı

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. FİNANSAL KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

MNG BANK A.Ş. BİLANÇOSU

MNG BANK A.Ş. BİLANÇOSU BİLANÇOSU Bağımsız Sınırlı Denetimden Geçmiş Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot (30/09/2006) (31/12/2005) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 10.069 2.643 12.712

Detaylı

www.tunagokdemir.com

www.tunagokdemir.com www.tunagokdemir.com MEVZUATTA YAPILAN SON DEĞİŞİKLİKLER ÇERÇEVESİNDE TÜRK HUKUKUNDA SUKUK Klasik piyasalarda yatırımcıların, ihtiyaç sahiplerine fon aktarımı, genellikle bu aktarımdan bir maddi menfaat

Detaylı

KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO

KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO AKTİF KALEMLER Dipnot ( 31/12/2005 ) ( 31/12/2004 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 84 221 305 84 541 625 1.1 Kasa 33 0 33 84 0 84 1.2 Efektif

Detaylı

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi FİNANSMANI İŞLETME PİYASALAR FİNANSAL Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi İŞLETME FİNANSMANI Piyasa Piyasa,

Detaylı

DENİZBANK A.Ş. MİLYAR TÜRK LİRASI

DENİZBANK A.Ş. MİLYAR TÜRK LİRASI DENİZBANK A.Ş. 30 HAZİRAN 2003 VE 31 ARALIK 2002 TARİHLERİ İTİBARİYLE ENFLASYONA GÖRE DÜZELTİLMİŞ KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOLAR Sınırlı Denetimden Geçmiş Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot

Detaylı

Türkiye de Yabancı Bankalar *

Türkiye de Yabancı Bankalar * Bankacılar Dergisi, Sayı 52, 2005 Türkiye de Yabancı Bankalar * I. Giriş: Uluslararası bankacılık faaliyetleri, geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası ticaret akımlarının ve doğrudan yabancı

Detaylı

SINAV KONU BAŞLIKLARI

SINAV KONU BAŞLIKLARI 1260 9. Takas, Operasyon, Saklama ve Kaydileştirme 1261 Takas, Operasyon, Saklama ve Kaydileştirme Düzenlemeleri 1/6 SINAV KONU BAŞLIKLARI SERMAYE PİYASASI FAALİYETLERİ TEMEL DÜZEY SINAVI 1100 1. Genel

Detaylı

ÇALIK YATIRIM BANKASI A.Ş. ENFLASYONA GÖRE DÜZELTİLMİŞ KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU

ÇALIK YATIRIM BANKASI A.Ş. ENFLASYONA GÖRE DÜZELTİLMİŞ KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU ENFLASYONA GÖRE DÜZELTİLMİŞ KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU AKTİF KALEMLER Dipnot ( 31/12/2004 ) ( 31/12/2003) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 84 541 625 168 1,101 1,269 1.1.Kasa

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇO BİN YENİ TÜRK LİRASI

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇO BİN YENİ TÜRK LİRASI KONSOLİDE BİLANÇO AKTİF KALEMLER Dipnot (31.12.2005) (31.12.2004) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 146.337 47.398 193.735 60.664 51.822 112.486 1.1.Kasa 29.512-29.512 22.284-22.284

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KALKINMA VE FİNANS

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KALKINMA VE FİNANS SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KALKINMA VE FİNANS I- Ekonomik kalkınma/1 II- Tasarruf/4 1- İç tasarruf/5 1.1. Bireysel tasarruf/5 1.2. Kurumsal tasarruf7 1.3. Devletin bütçe fazlası/8 2- Dış

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar 1. Belli miktarda bir mal veya kıymetin ve bunların karşılığı olan paranın işlemin ardından el değiştirmesini sağlayan piyasalara ne ad verilir? A) Swap B) Talep piyasası C) Spot piyasa D) Vadeli piyasa

Detaylı

FACTORING. M. Vefa TOROSLU

FACTORING. M. Vefa TOROSLU FACTORING M. Vefa TOROSLU Factoring in Tanımı Factoring, vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan alacak haklarını factor adı verilen finansal kuruluşlara satmak suretiyle

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Nisan Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından tarihinde yayımlanan 2011 yılı Nisan ayına ilişkin Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılı

Detaylı

KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO

KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 31/03/2006 ) ( 31/12/2005 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 73 468 541 84 221 305 1.1 Kasa

Detaylı

İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı. Spor Bilimleri Anabilim Dalı İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı Spor Bilimleri Anabilim Dalı Açık İşsizlik Çalışma isteği ve gücü olup, cari ücret seviyesinde ve ayrıca kanun yahut örf ve adetle belirlenmiş çalışma saatlerinde iş aradığı

Detaylı

İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 1 OCAK 31 MART 2015 KONSOLİDE OLMAYAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 1 OCAK 31 MART 2015 KONSOLİDE OLMAYAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 1 OCAK 31 MART 2015 KONSOLİDE OLMAYAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 2015 Yılı I. Dönem Faaliyet Raporu İÇİNDEKİLER Başlık... Sayfa

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. ALİ BAYRAKDAROĞLU BANKACILIK & SİGORTACILIK DERS NOTU]

YRD. DOÇ. DR. ALİ BAYRAKDAROĞLU BANKACILIK & SİGORTACILIK DERS NOTU] HAFTA 2 [DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BANKACILIĞIN TARİHSEL GELİŞİMİ] Kazanımlar 6. Dünyada bankacılığın gelişimini bilir. 7. Osmanlı ve cumhuriyet dönemi bankacılığı hakkında bilgi sahibi olur. 8. Devletin bankacılık

Detaylı

1) Aşağıdaki durumların hangisinde ihraççı veya halka arz eden izahname hazırlama yükümlülüğünden muaftır?

1) Aşağıdaki durumların hangisinde ihraççı veya halka arz eden izahname hazırlama yükümlülüğünden muaftır? 1) Aşağıdaki durumların hangisinde ihraççı veya halka arz eden izahname hazırlama yükümlülüğünden muaftır? A) Her halka arz için ayrı ayrı olmak üzere yatırımcı başına en az 250.000,-TL değerinde sermaye

Detaylı

Bilgi Raporu. KONYA TİCARET ODASI Etüt Araştırma Servisi. Tarih: 24.04.2006

Bilgi Raporu. KONYA TİCARET ODASI Etüt Araştırma Servisi. Tarih: 24.04.2006 KONYA TİCARET ODASI Etüt Araştırma Servisi Tarih: 24.04.2006 Bilgi Raporu Sayı : 2006/130/190-2006/135/95 Konu : Osmanlı Dönemi Merkez Bankacılığı Cumhuriyet Dönemi Merkez Bankacılığı ve TCMB nin Kuruluşu

Detaylı

KONSOLİDE BİLANÇO AKTİF TOPLAMI

KONSOLİDE BİLANÇO AKTİF TOPLAMI TÜRKİYE SINAİ KALKINM TSKB KONSOLİDE BİLANÇO Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER CARİ DÖNEM ÖNCEKİ DÖNEM Dipnot (30 Eylül 2007) (31 Aralık 2006) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ

Detaylı

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU Denetimden Geçmiş Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/06/2007) ( 31/12/2006) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 10.796

Detaylı

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU Bağımsız AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/09/2007) ( 31/12/2006) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 13.795 25.923 39.718 11.080 16.987

Detaylı

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ekim ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi 2,9 Milyar dolar eksiyken, veri beklentilere paralel 2,89 milyar dolar açık olarak geldi. Ocak-Ekim arasındaki 2013 cari

Detaylı

AKTİF TOPLAMI 153, , , , , ,818. İlişikteki açıklama ve dipnotlar bu mali tabloların tamamlayıcı bir unsurudur.

AKTİF TOPLAMI 153, , , , , ,818. İlişikteki açıklama ve dipnotlar bu mali tabloların tamamlayıcı bir unsurudur. 30 Haziran 2007 Tarihi İtibarıyla Konsolide Olmayan Bilançolar CARİ DÖNEM ÖNCEKİ DÖNEM AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/06/2007 ) ( 31/12/2006 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI

Detaylı

-~-~- -----~ \1 j \ ~ J j \ \J r~ J ;..\ ;::: rj J' ıj j \ \1 ;::: J..r.l :_)..r.l J :J. :.J --.1 J.l J..r.l J _.

-~-~- -----~ \1 j \ ~ J j \ \J r~ J ;..\ ;::: rj J' ıj j \ \1 ;::: J..r.l :_)..r.l J :J. :.J --.1 J.l J..r.l J _. -~-~- -----~ li T \1 j \ ~ J j \ \J r~ J ;..\ ;::: rj J' ıj j \ \1 ;::: J..r.l :_)..r.l J :J. :.J --.1 J.l J..r.l J _. TÜRKiYE'DE YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI Türkiye'de özellikle 1950 sonrasında çıkarılan

Detaylı

1. Kira Sukuku nun diğer adı aşağıdakilerden

1. Kira Sukuku nun diğer adı aşağıdakilerden 1. Kira Sukuku nun diğer adı aşağıdakilerden hangisidir? A) Gayrimenkul sertifikası B) Kâr zarar ortaklığı belgesi C) Kira sertifikası D) Konut finansmanı fonu E) Varlığa dayalı menkul kıymet 2. Sukukta

Detaylı

ÇALIK YATIRIM BANKASI A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO

ÇALIK YATIRIM BANKASI A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/09/2006 ) ( 31/12/2005 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 174 412 586 84 221 305 1.1 Kasa

Detaylı

Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Yurtdışından Sağladıkları Döviz Krediler (Milyon ABD Doları)

Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Yurtdışından Sağladıkları Döviz Krediler (Milyon ABD Doları) Bankalardan sağlanan dövizli kredilerde vergisel maliyetler Melike Kılınç I. Giriş Şirketlerin yurtdışı ithalat ihracat işlemleri, döviz cinsinden pozisyon tutmak istemeleri, nihai ürünlerini ya da hizmetlerini

Detaylı

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

MENKUL KIYMETLEŞTİRME MENKUL KIYMETLEŞTİRME Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi DÜNYADA KONUT FİNANSMANI DÜNYADA KONUT FİNANSMANI

Detaylı

KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO

KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/06/2006 ) ( 31/12/2005 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 106 405 511 84 221 305 1.1 Kasa

Detaylı

AKTİF TOPLAMI İlişikteki açıklama ve dipnotlar bu finansal tabloların tamamlayıcı bir unsurudur.

AKTİF TOPLAMI İlişikteki açıklama ve dipnotlar bu finansal tabloların tamamlayıcı bir unsurudur. 30 Haziran 2007 Tarihi İtibarıyla Konsolide Bilançolar Bağımsız Denetimden Geçmiş CARİ DÖNEM ÖNCEKİ DÖNEM AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/06/2007 ) ( 31/12/2006 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER

Detaylı

http://acikogretimx.com

http://acikogretimx.com 2009 S 4421- SERMYE PiYSSı VE FiNNSL KURUMLR 1. Birikim açığı olan ekonomik birimlerle birikim fazlalığı olan ekonomik birimlerin karşılaştığı ve finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasalara ne ad

Detaylı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 01.01.2015 30.06.2015 DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU Bu rapor Cigna Finans Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu

Detaylı

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇO BİN YENİ TÜRK LİRASI

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇO BİN YENİ TÜRK LİRASI ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇO Bağımsız CARİ DÖNEM ÖNCEKİ DÖNEM AKTİF KALEMLER Dipnot (30.06.2005) (31.12.2004) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 87.535 48.206 135.741

Detaylı

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar 1) Sermaye piyasası araçları satış tebliğine göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? ihracında fiyat, satış ve dağıtım esasları, kural olarak ihraççı ve/veya halka arz eden tarafından belirlenir.

Detaylı

Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama Aylık Para ve Banka İstatistikleri ne İlişkin Yöntemsel Açıklama İstatistik Genel Müdürlüğü Parasal ve Finansal Veriler Müdürlüğü İçindekiler I- Amaç... 3 II- Tanım... 3 III- Sınıflama... 5 IV- Yöntem...

Detaylı

ÇALIK YATIRIM BANKASI A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO

ÇALIK YATIRIM BANKASI A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/09/2005 ) ( 31/12/2004 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 165 365 530 84 541 625 1.1.Kasa

Detaylı

DENIZBANK A.S. VE BAGLI ORTAKLIKLARI

DENIZBANK A.S. VE BAGLI ORTAKLIKLARI KONSOLIDE BILANÇOLAR AKTIF KALEMLER Dipnot ( 31/12/2005 ) ( 31/12/2004 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKIT DEGERLER VE MERKEZ BANKASI (5.I.1) 170,980 268,682 439,662 106,476 294,200 400,676 1.1.Kasa 40,328-40,328

Detaylı

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY 3 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Değerli konuklar, yurtdışından gelen değerli misafirlerimiz, finans sektörünün kıymetli

Detaylı

KONSOLİDE EDİLMEMİŞ MALİ TABLOLAR ESAS ALINARAK DÜZENLENE SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE)

KONSOLİDE EDİLMEMİŞ MALİ TABLOLAR ESAS ALINARAK DÜZENLENE SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE) EK : 1 KONSOLİDE EDİLMEMİŞ MALİ TABLOLAR ESAS ALINARAK DÜZENLENE SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE) I- Ana Sermaye A) Ödenmiş Sermaye B) Kanuni Yedek Akçeler C) İhtiyari ve

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: Mevduatın Vade ve Türleri ile Katılma Hesaplarının Vadeleri Hakkında Tebliğ (Sıra No: 2002/1) (29 Mart 2002 tarih ve 24710 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır)

Detaylı

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU MİLYAR TÜRK LİRASI AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/06/2004) ( 31/12/2003 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 69.949 59.419 129.368 107.671

Detaylı

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. I. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. I. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. I. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇO Bağımsız Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 31 / 03 / 2006 ) ( 31 / 12 / 2005 ) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI

Detaylı

İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 1 OCAK 30 EYLÜL 2014 KONSOLİDE OLMAYAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 1 OCAK 30 EYLÜL 2014 KONSOLİDE OLMAYAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 1 OCAK 30 EYLÜL 2014 KONSOLİDE OLMAYAN ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. 2014 Yılı III. Dönem Faaliyet Raporu İÇİNDEKİLER Başlık...

Detaylı

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. Ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. Ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. Ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı 1 OCAK 30 EYLÜL 2014 KONSOLİDE ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 30 Eylül 2014 Bankanın Ticaret Unvanı : Arap Türk Bankası

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2007 TARİHİ İTİBARİYLE MALİ TABLOLAR BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU MALİ TABLOLAR A. BİLANÇO DİPNOTLARI Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu ("Fon") mali tablo dipnotları aşağıda

Detaylı

1AKTİF AKADEMİ. Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar. 2) Sermaye piyasası araçları satış tebliğine

1AKTİF AKADEMİ. Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar. 2) Sermaye piyasası araçları satış tebliğine 1) Sermaye piyasası araçları satış tebliğine A) Sermaye piyasası araçlarının ihracında fiyat, satış ve dağıtım esasları, kural olarak ihraççı ve/veya halka arz eden tarafından belirlenir. B) Sermaye piyasası

Detaylı

DENİZBANK A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI

DENİZBANK A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI 30 EYLÜL 2005 VE 31 ARALIK 2004 TARİHLERİ İTİBARIYLA KONSOLİDE BİLANÇOLAR Sınırlı Denetimden Geçmiş Tam Kapsamlı Denetimden Geçmiş AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/09/2005 ) ( 31/12/2004 ) TP YP Toplam TP YP

Detaylı

ADABANK A.Ş. EYLÜL ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

ADABANK A.Ş. EYLÜL ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU v ADABANK A.Ş. EYLÜL -2016 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU İçindekiler Genel Bilgiler Hesap Dönemine Ait Özet Finansal Bilgiler Yönetim Kurulu Başkanı nın Değerlendirmesi Genel Müdür ün Değerlendirmesi 1 1.

Detaylı

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi Varlıklar I- Cari varlıklar A- Nakit ve nakit benzeri varlıklar 2.12, 14 306,276,198 314,537,220 1- Kasa 14 1,957 401 2- Alınan çekler 3- Bankalar 14 203,727,607 226,279,431 4- Verilen çekler ve ödeme

Detaylı

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi Varlıklar Denetimden Dipnot 2013 31 Aralık 2012 I- Cari varlıklar A- Nakit ve nakit benzeri varlıklar 2.12, 14 326,840,892 299,185,453 1- Kasa 14 1,965 1,844 2- Alınan çekler - - 3- Bankalar 14 242,167,124

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

Yapı Kredi Sigorta A.Ş.

Yapı Kredi Sigorta A.Ş. 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle konsolide finansal tablolar 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle ayrıntılı konsolide bilanço Varlıklar Dipnot 31 Aralık 2012 31 Aralık 2011 I- Cari Varlıklar A-Nakit ve Nakit

Detaylı

ADABANK A.Ş. HAZİRAN-2016 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

ADABANK A.Ş. HAZİRAN-2016 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU v ADABANK A.Ş. HAZİRAN-2016 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU İçindekiler Genel Bilgiler Hesap Dönemine Ait Özet Finansal Bilgiler Yönetim Kurulu Başkanı nın Değerlendirmesi Genel Müdür ün Değerlendirmesi 1 1.

Detaylı

EK : 1 SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE)

EK : 1 SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE) EK : 1 SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE) I- Ana Sermaye A) Ödenmiş Sermaye (Tebliğ'in 2B Fıkrası Doğrultusunda Onaylı) B) Kanuni Yedek Akçeler (Muhtemel Zararlar Karşılığı)

Detaylı

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. GENEL BİLGİLER 1. Şubenin Gelişimi Hakkında Özet Bilgi 2. Şubenin Sermaye ve Ortaklık Yapısı 3.

Detaylı

VARLIKLAR Bağımsız Bağımsız Denetimden Geçmiş Denetimden Geçmiş Dipnot 31 Aralık Aralık 2013

VARLIKLAR Bağımsız Bağımsız Denetimden Geçmiş Denetimden Geçmiş Dipnot 31 Aralık Aralık 2013 VARLIKLAR Bağımsız Bağımsız I- Cari Varlıklar A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 4 ve 14 147.648.170 127.439.598 1- Kasa - - 2- Alınan Çekler - - 3- Bankalar 2.12 ve 14 137.321.333 115.986.832 4- Verilen

Detaylı

01/01/2008 Tarihinden Geçerli Değişiklikler İşlenmiş Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi. : Yeni Açılan Hesaplar : Değişiklik Yapılan Hesaplar

01/01/2008 Tarihinden Geçerli Değişiklikler İşlenmiş Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi. : Yeni Açılan Hesaplar : Değişiklik Yapılan Hesaplar Deloitte. EK : 01/01/2008 Tarihinden Geçerli Değişiklikler İşlenmiş Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi 0 010 KASA 011 EFEKTİF DEPOSU 012 YOLDAKİ PARALAR - T.P. 01200 YURTİÇİ HAVALELER 01201 YURTDIŞI HAVALELER

Detaylı

TÜRKİYE HALK BANKASI. A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU

TÜRKİYE HALK BANKASI. A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU TÜRKİYE HALK BANKASI. A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU BİN YENİ TÜRK LİRASI CARİ DÖNEM ÖNCEKİ DÖNEM AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/06/2005 ) ( 31/12/2004) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ

Detaylı

BİRLİK HAYAT SİGORTA A.Ş AYRINTILI BİLANÇO (YTL)

BİRLİK HAYAT SİGORTA A.Ş AYRINTILI BİLANÇO (YTL) VARLIKLAR Dipnot 30.09.2007 31.12.2006 I- Cari Varlıklar A- Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 686.426 548.065 1- Kasa 1.119 772 2- Alınan Çekler 0 0 3- Bankalar 685.307 547.293 4- Verilen Çekler Ve Ödeme

Detaylı

BİRLİK HAYAT SİGORTA A.Ş AYRINTILI BİLANÇO (YTL)

BİRLİK HAYAT SİGORTA A.Ş AYRINTILI BİLANÇO (YTL) VARLIKLAR Dipnot 31.03.2007 31.12.2006 I- Cari Varlıklar A- Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 467.618 548.065 1- Kasa 1.299 772 2- Alınan Çekler 0 0 3- Bankalar 466.319 547.293 4- Verilen Çekler Ve Ödeme

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi Varlıklar I- Cari varlıklar A- Nakit ve nakit benzeri varlıklar 2.12, 14 314,537,220 299,185,453 1- Kasa 14 401 1,844 2- Alınan çekler 3- Bankalar 14 226,279,431 235,212,090 4- Verilen çekler ve ödeme

Detaylı

EK: 1 SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE)

EK: 1 SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE) EK: 1 SERMAYE YETERLİLİĞİ ANALİZ FORMU (.../.../...TARİHİ İTİBARIYLE) I- Ana Sermaye A) Ödenmiş Sermaye B) Kanuni Yedek Akçeler (Muhtemel Zararlar Karşılığı) C) İhtiyari ve Fevkalade Yedek Akçeler D) Hesap

Detaylı

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... iii TABLO LİSTESİ... v GRAFİK LİSTESİ... vii KUTU LİSTESİ... xiv KISALTMA LİSTESİ.... xvi GENEL DEĞERLENDİRME... xvii I. Finansal İstikrarın Makroekonomik Unsurları...

Detaylı

Hesap Kodu Hesap Adı YTL

Hesap Kodu Hesap Adı YTL Hesap Kodu Hesap Adı YTL 1 Cari Varlıklar 46.722.460,48 10 Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 25.925.242,17 100 Kasa 60.746,12 101 Alınan Çekler 0,00 102 Bankalar 25.861.797,80 103 Verilen Çekler Ve Ödeme

Detaylı

VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız Denetimden Geçmiş Denetimden Geçmiş Dipnot 30 Haziran Aralık 2013

VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız Denetimden Geçmiş Denetimden Geçmiş Dipnot 30 Haziran Aralık 2013 VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız I- Cari Varlıklar A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 4 ve 14 132,638,061 127,439,598 1- Kasa - - 2- Alınan Çekler - - 3- Bankalar 2.12 ve 14 122,130,270 115,986,832

Detaylı

Şirket Unvanı. HÜR SİGORTA AŞ Şirket Kodu. 1060 Yıl 2012 Tablo Kodu. 100301 Frekans. Q3 Versiyon 2

Şirket Unvanı. HÜR SİGORTA AŞ Şirket Kodu. 1060 Yıl 2012 Tablo Kodu. 100301 Frekans. Q3 Versiyon 2 Şirket Unvanı HÜR SİGORTA AŞ Şirket Kodu 1060 Yıl 2012 Tablo Kodu 100301 Frekans Q3 Versiyon 2 AÇIKLAMA Hesap Kodu Hesap Adı Tutar (TL) VARLIKLAR 69.003.163 1 Cari Varlıklar 67.337.334 10 Nakit ve Nakit

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. (2) Türkiye de faaliyette bulunan katılım bankaları bu Tebliğ hükümlerine tâbidir.

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. (2) Türkiye de faaliyette bulunan katılım bankaları bu Tebliğ hükümlerine tâbidir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan : KATILIM BANKALARINCA UYGULANACAK TEKDÜZEN HESAP PLANI VE İZAHNAMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (26.01.2007 tarih ve 26415 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.)

Detaylı

31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporu

31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporu Gelir Amaçlı Karma Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu (Euro) 31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporu İçindekiler Bağımsız Denetim Raporu

Detaylı

11 Finansal Varlıklar ile Riski Sigortalılara Ait Finansal Yatırımlar 3.586.496

11 Finansal Varlıklar ile Riski Sigortalılara Ait Finansal Yatırımlar 3.586.496 Şirket Unvanı HÜR SİGORTA AŞ Şirket Kodu 1060 Yıl 2012 Tablo Kodu 100301 Frekans Q1 Versiyon 1 31.3.2012 TARİHİ İTİBARİYLE BİLANÇO HESAPLARI Hesap Kodu Hesap Adı Tutar (TL) VARLIKLAR 64.915.153,19 1 Cari

Detaylı

VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız Denetimden Geçmemiş Denetimden Geçmiş Dipnot 30 Eylül 2015 31 Aralık 2014

VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız Denetimden Geçmemiş Denetimden Geçmiş Dipnot 30 Eylül 2015 31 Aralık 2014 VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız I Cari Varlıklar A Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 153.735.677 147.648.170 1 Kasa 2 Alınan Çekler 3 Bankalar 2.12, 14 141.629.618 137.321.333 4 Verilen Çekler ve Ödeme

Detaylı

VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız Denetimden Geçmemiş Denetimden Geçmiş Dipnot 31 Mart 2015 31 Aralık 2014

VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız Denetimden Geçmemiş Denetimden Geçmiş Dipnot 31 Mart 2015 31 Aralık 2014 VARLIKLAR Bağımsız Sınırlı Bağımsız I- Cari Varlıklar A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 154.232.766 147.648.170 1- Kasa - - 2- Alınan Çekler - - 3- Bankalar 2.12, 14 142.884.508 137.321.333 4- Verilen

Detaylı

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU AKTİF KALEMLER Dipnot ( 30/09/2007) ( 31/12/2006) TP YP Toplam TP YP Toplam I. NAKİT DEĞERLER VE MERKEZ BANKASI (1) 13,795 25,923 39,718 11,080 16,987 28,067 II. GERÇEĞE

Detaylı

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Yatırım (Sermaye Bütçelemesi) ve Finanslama Kararları Şirket Nedir? Finansal Yönetici Kimdir? Şirketin Amaçları Finansal piyasalar ve kurumların

Detaylı

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO VARLIKLAR I- CARİ VARLIKLAR Cari Dönem Önceki Dönem A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 771.817.698 739.798.890 1- Kasa - - 2- Alınan Çekler - - 3- Bankalar 14 573.084.935 586.948.648 4- Verilen Çekler

Detaylı

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7. GRAFİK LİSTESİ Grafik I.1. VIX Endeksi 1 Grafik I.2. itraxx Europe Crossover Endeksi 1 Grafik I.3. Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2 Grafik I.4. Seçilmiş Bazı Ülkelerde Büyüme Oranları 2 Grafik I.5. Seçilmiş

Detaylı

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO VARLIKLAR I- CARİ VARLIKLAR Cari Dönem Önceki Dönem A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 904.312.219 739.798.890 1- Kasa - - 2- Alınan Çekler - - 3- Bankalar 14 664.479.204 586.948.648 4- Verilen Çekler

Detaylı

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi. 30 Haziran 2012 tarihi itibarıyla ayrıntılı bilanço (Para birimi - Türk Lirası (TL)) Varlıklar

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi. 30 Haziran 2012 tarihi itibarıyla ayrıntılı bilanço (Para birimi - Türk Lirası (TL)) Varlıklar Varlıklar I- Cari varlıklar A- Nakit ve nakit benzeri varlıklar 2.12, 14 272,991,104 268,144,617 1- Kasa 14 1,413 830 2- Alınan çekler 3- Bankalar 14 217,335,404 214,427,517 4- Verilen çekler ve ödeme

Detaylı

Yapı Kredi Sigorta A.Ş. 1 Ocak - 30 Eylül 2013 ara hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar

Yapı Kredi Sigorta A.Ş. 1 Ocak - 30 Eylül 2013 ara hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar 1 Ocak - 30 Eylül 2013 ara hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar 1 Ocak 30 Eylül 2013 ara hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar ve konsolide finansal tablolara ilişkin açıklayıcı dipnotlar

Detaylı

Türk Bankacılık Sistemi. Eylül 2005

Türk Bankacılık Sistemi. Eylül 2005 Bankacılar Dergisi, Sayı 55, 2005 Türk Bankacılık Sistemi 2005 * 1. Genel Değerlendirme Bankacılık sisteminde, 2005 yılında en önemli gelişme, yabancı yatırımcıların bankacılık sistemine doğrudan veya

Detaylı

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ KATILIM BANKACILIĞI VE TÜRKİYE'DEKİ UYGULAMALARI. Faruk ÖZBAY. Proje Danışmanı:Doç.Dr.

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ KATILIM BANKACILIĞI VE TÜRKİYE'DEKİ UYGULAMALARI. Faruk ÖZBAY. Proje Danışmanı:Doç.Dr. GEDİZ ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ KATILIM BANKACILIĞI VE TÜRKİYE'DEKİ UYGULAMALARI Faruk ÖZBAY Proje Danışmanı:Doç.Dr.Erhan DEMİRELİ İZMİR 2014 GEDİZ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Detaylı

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. ve Konsolidasyona Tabi Bağlı Ortaklığı 1 OCAK 30 HAZİRAN 2014 KONSOLİDE ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 30 Haziran 2014 Bankanın Ticaret Unvanı : Arap Türk Bankası

Detaylı

Ekteki dipnotlar bu finansal tabloların tamamlayıcısıdır. 1

Ekteki dipnotlar bu finansal tabloların tamamlayıcısıdır. 1 VARLIKLAR I- CARİ VARLIKLAR A- Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 14 135,139,181 133,722,404 1- Kasa 2- Alınan Çekler 3- Bankalar 14 121,417,928 125,778,170 4- Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri (-) 5- Banka

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. Gelir Amaçlı Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2008-31.12.2008 dönemine ilişkin

Detaylı