Editör den... Âdemi ikmâle sebeb lâzım olan cümle edeb Hulûsî yâ bak gör ki hep sıdkı bütünlerde bütün

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Editör den... Âdemi ikmâle sebeb lâzım olan cümle edeb Hulûsî yâ bak gör ki hep sıdkı bütünlerde bütün"

Transkript

1

2 Güzellikler dini İslâm ve İslâm ın en hassas bir şekilde yaşanmasını öğütleyen tasavvuf yolu, insanların medenî bir şekilde toplum hayatının şekillenmesine büyük önem vermiştir. İnsanlar arası ilişkilerde başta edep olmak üzere samimiyet, muhabbet, sevgi, saygı ve sadeliği öğütleyen bir inanç sistemi olan yüce dinimiz, insanca yaşamanın sırlarını açıklamış, hudutlarını çizmiştir. Editör den... Edeb (âdâb); insanları güzelliklere davet eder, kötü davranışlardan alıkoyar. Muaşeret ise, insanların birbirleriyle sosyal ilişkilerinde dostâne davranmalarını ve iyi geçinmelerini sağlar. Âdâb-ı muâşeret, insanların birbirleriyle iyi münasebetler kurabilmeleri ve sürdürebilmeleri için gereklidir. İnsanın en başta kendine, daha sonra çevresine duyduğu saygının dışa vurumu görgü kurallarına uymakla kendini gösterir ve belli eder. Bu manevî yolda terakki edenler, sırf namaz ve oruç gibi farz ibadetlerle bu yüceliğe ulaşmış değillerdir. Aksine bunları eksiksiz ve kusursuz bir şekilde ifa etmeye ilâveten, faziletli ameller ve davranışlarla yükselmişlerdir. Vakfımızın kurucusu Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri şöyle buyurur: Âdemi ikmâle sebeb lâzım olan cümle edeb Hulûsî yâ bak gör ki hep sıdkı bütünlerde bütün (Âdemoğlunun kemâl bir hâl kazanması için evvela edepli olması gerekir. Ey Hulûsi bu mükemmel hâl samimi Müslümanlarda, sadık insanlarda bulunur.) Muaz bin Cebel (r.a.) Yemen e kadı olarak gönderilirken Efendimize hitaben; Ey Allah ın Rasûlü, bana faydalı olacak şeyi öğret! dediğinde Allah Rasûlü: Nerede olursan ol, Allah tan kork. Kötülüğe karşı iyilik yap ki, kökünü kesesin. İnsanlara karşı da iyi ahlâkla muamele et! buyurur. Mü min daima insanlara hilm ve yumuşaklıkla davranmalı, öfke ve kin beslemeden muamele etmelidir. Hz. Lokman (a.s.); Güzel ahlaktan üç şey vardır ki, üç vakitte belli olur. Bir kimsenin halîm ve yumuşak huylu olduğu öfkeli zamanında belli olur. Mert ve cesur olduğu savaşta belli olur ve bir kimsenin yardımsever olduğu ona bir ihtiyaç düştüğünde belli olur. buyurmuşlardır. Netice olarak bizler yapmakla mükellef olduğumuz farz ibadetlerimizden tutun, en küçük diyebileceğimiz adab-ı muaşeret kanunlarını dahi yüce kitabımızdan ve Rasûl-i Ekrem (s.a.v) in sünnet-i seniyyesinden, öğrenmeliyiz. Yazımızı Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in şu güzel duası ile bitirelim: Allah ım, yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi, ahlâkımı da güzelleştir.

3 04 Aile Eki Yıl: 3 Sayı: 36 Kul Hakkı Sümeyye Büşra YILDIZ 12 Selam Olsun Aşk Yarenlerine 18 Müslümanca Duruş Osmanlı Kadınında İffet ve Hayâ Zühal ÇOLAK İki Dünya Sare Çizmecioğlu Hilal OTYAKMAZ Emine Büşra YÜKSEL ARALIK 2017 / YIL: 24 - SAYI: 206 Somuncu Baba Dergisi nin Ücretsiz Ekidir. İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Bekir AYDOĞAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü M. Hulusi ERDEMİR Yayın Editörleri M. Nazmi DEĞİRMENCİ Musa TEKTAŞ Yayın Kurulu Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK, Prof. Dr. Ali YILMAZ Prof. Dr. Sebahat DENİZ, Prof. Dr. Bilal KEMİKLİ Prof. Dr. Abdullah KAHRAMAN, Prof. Dr. Ali AKPINAR Grafik Tasarım ve Uygulama İrem BAYRAKTAR Yapım Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Tel: 0 (212) Basım-Yayım-Dağıtım-Pazarlama VİSAN İktisadi İşletmesi Zaviye Mah. Hacı Hulûsi Efendi Cad. No: 71 (44700) Darende / MALATYA Tel: (422) Faks: (422) M. Emin KARABACAK Yılbaşında Çocukları Kimin Kuşu Yapıyoruz? 08 Halide YENEN Gözün Nuru Edep 14 Nesibe AYDIN Yenidoğan Bebeklerde Cilt Bakımı 20 N. Nida DURAN Fatıma binti Yeman (r.anhâ) 26 Ayşe Gül PINAR Dilekçe 30

4 Temel vasfı kulluk olan insanın diğer varlıklara karşı belli esaslar çerçevesinde davranması ve insanlara ezâ verecek şeyleri ortadan kaldırması imanın gereği sayılmaktadır. Hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: İman, yetmiş şu kadar şubedir. Bunun en yukarı derecesi Allah tan başka ilâh yoktur demek; en aşağı derecesi ise yolda insanlara ve diğer varlıklara engel olan, eziyet veren şeyi ortadan kaldırmaktır. 2 KUL HAKKI Sümeyye Büşra YILDIZ Takva ehli bir Müslüman, din kardeşinin haklarına saygı göstermedikçe kendisini beşerî ilişkiler terazisine hile katmış sayar. Çünkü söz konusu ayetlerin doğru tartıp ölçmesini istediği terazi, sadece kantar, gram ve metre değil, aynı zamanda adâlet ve insaf terazisidir. Kul hakkı konusundaki duyarlılıklar dünyevî hayattaki huzuru sağladığı gibi, ahiret mutluluğunun da teminatıdır. Nitekim eliyle, diliyle, gözüyle ve sözüyle başkalarını incitmenin kul hakkına taalluk ettiğini bilen; eline, diline, gözüne ve gönlüne sahip olur. Günümüzde yaşayan Müslümanlar olarak, kul haklarına dikkat etmediğimizi, bu konuda gereken duyarlılığı göstermediğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor ki; dinin temel hedefi, canlı cansız tüm varlıkların ilişkisini adalet üzere düzenlemektir. Ayet-i kerimede şöyle deniyor: Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. 1 Burada her şeyi yerli yerine koymak, hak sahibine hakkını vermek ve orta yolu izlemek kastedilmektedir. Allahu Teâlâ, insanî ilişkileri düzenleyecek kurallar koymuştur. Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir, hem de sonucu bakımından daha güzeldir. 3, Ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirin. 4, Yazıklar olsun ölçü ve tartıya hile karıştıranlara! Onlar insanlardan bir şey aldıklarında tastamam ölçerek alırlar. Satarken ise eksik ölçüp tartarlar. Onlar büyük bir günde hesap vermek için diriltileceklerini hiç mi akıllarına getirmezler? O öyle bir gündür ki insanlar, âlemlerin Rabb inin katında divan duracaklardır. 5 Allah Rasûlü, ashabına: Müflis kimdir, biliyor musunuz? diye sordu. Ashab-ı kiramdan bazıları: Bizim aramızda müflis, parasını ve malını kaybeden kimsedir. dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevaplarıyla gelir. Fakat ona buna sövmüş, kimilerine zina iftirası yapmıştır. Bazı kimselerin malını yiyip bazılarının kanını dökmüştür. Kimilerini de darbetmiştir. Böyle birinin iyiliklerinin sevapları hak sahiplerine verilince üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biter. Bu sefer hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilerek cehenneme atılır. İşte müflis budur

5 Böyle bir müflis, kendisinden kul hakla- olarak küfür ve şirk gibi günahlar yer alır ki kının tevbe ve istiğfar ile giderilemeyeceği Toplum hayatında her türlü imkânı başkala- rının tahsil edildiği dehşetli kıyamet günün- bunlar asla affedilmez. İkinci sırada Allahu gerçeğini ve önemini anlatmaktadır. Burada rını rahatsız etmeden kullanabilme becerisi de amel defterine baktığında kazandığı ve Teâlâ ya karşı küfür ve şirk dışında işlenen şu ilkeyi göz önünde bulundurmak gerekir: bu duyarlılığı kazanmaya bağlıdır. Çünkü kurtuluşu için ümit beslediği sevaplarının silindiğini görecek ve paralarını başkalarına kaptıran müflis tüccarın servetim ve paralarım demesi gibi amellerim ve sevaplarım diyerek üstünü başını parçalayacaktır. Bunların temelinde gaflet, dikkatsizlik ve ahiret endişesinden uzak yaşayarak hak hukuk tanımazlık vardır. Kıyamet günündeki hesaplaşmanın dehşetini anlatan Allah Rasûlü nün yukarıdaki hadisinden başka boynuzsuz koyunun boynuzludan hakkını alacağı hadisi çok dikkat çekicidir. 7 Sadece insanlar birbirlerine yaptıkları zulüm ve haksızlıklardan değil, diğer varlıklar da kendi içlerinde ve insanlarla hakları açısından hesaba çekileceklerdir. İnkârcı kâfir diyecek ki keşke toprak olsaydım. 8 İnsanların amel defterlerinde günahlarının üç çeşit olduğunu görüyoruz: Birinci günahlar vardır ki bunlar affedilebilir. Üçüncü sırada ise kul haklarına karşı işlenmiş günahlar yer alır. Bunlar asla karşılıksız bırakılmaz. Hak sahipleri haklarını almadıkça hesap işlemi tamamlanmaz. Bu konulardaki ayet ve hadisler, Müslümanların din kardeşleriyle olan ilişkilerinde hak konusunda duyarlılıklarını arttırmakta, ticarî ilişkilerden komşuluğa, borç alışverişinden yolda yürüyüşe kadar hassas olmasını istemektedir. Çünkü takva ehli bir Müslüman, din kardeşinin haklarına saygı göstermedikçe kendisini beşerî ilişkiler terazisine hile katmış sayar. Çünkü söz konusu ayetlerin doğru tartıp ölçmesini istediği terazi, sadece kantar, gram ve metre değil, aynı zamanda adâlet ve insaf terazisidir. Tevbe ve istiğfarda kul hakkına taalluk eden günahın mutlaka hak sahibiyle helâlleşmek suretiyle gerçekleşeceği kaydı, kul hak- Affetmek büyüklük, başkasının hakkını zayi etmek ise zulümdür. Allahu Teâlâ, kulunun kendisine karşı olan haklarını bağışlar, ama huzuruna bir başkasının hakkıyla gelen kimseyi ise -hak sahibinin hakkını zayi etmemek için- bağışlamaz. Kur an-ı Kerim deki: Kim zerre miktarı şer işlerse onun karşılığını görür. 9 ayeti kul hakkına ait günahları kapsamaktadır. Kul hakkının kapsamının genişliği sebebiyle Peygamberimiz (s.a.v.), bu konuda duyarlılık göstermiş ve vefat hastalığı sırasında mescide çıkıp minberden nasihat ettikten sonra halka hitaben: Kimin ben de bir hakkı varsa, altın ve gümüşün bir işe yaramadığı günde, benden isteyeceğine şimdi çıkıp istesin. 10 buyurmuştur. Ayrıca Allah Rasûlü cenaze namazları sırasında, ölenin borcunun olup olmadığını sorardı. Varsa borcun mirastan ödenmesini talep ederdi. 11 başkalarını rahatsız etme endişesi taşımayan; yaptıklarının başkalarını inciteceğini düşünmeyen kimse, kolaylıkla kul hakkına girer. Başkasının apartmanının ve evinin önüne rızası olmadan arabasını park eder. Trafikte kuralların kendisine vermediği hakları uyanıklık zannederek elde etmeye çalışır, önüne geçtiği ya da sıkıştırdığı insanların haklarını ihlâl ettiğini düşünmez. Evinin saçağından ya da balkonundan akan suyun başkasının bahçesine ya da arabasına zarar vermesini önemsemez. Bizde kul hakkı denilince genellikle doğrudan başkasının malına ve canına taalluk eden haklar ile onlara verilecek zarar hatıra gelmektedir. Oysaki kul hakkının içine insanları incitebilecek her türlü davranış girmekte; sözden bakış ve kötü düşünceye kadar hepsi bu kapsam içinde yer almaktadır. Hatta çevreyi, ekolojik dengeyi korumaya riayet etmeyen; suya, havaya ve toprağa iyi davranmayan insanları bile aslında bu kapsam için- Allahu Teâlâ, Kur an-ı Kerim de hem kendisine küfür ve inkârda bulunanlara, hem de de görmek gerekir. Rabb im bizleri kul hakkı yemekten korusun. Âmin... kul hakkını ihlâl edenlere zalim adını vererek onları lânetlemiştir: O gün bir melek herkesin duyacağı bir sesle bağırıp (şöyle der) haberiniz olsun ki Allah ın laneti zalimler üzerinedir. 12 Kul hakkı konusundaki duyarlılıklar dünyevî hayattaki huzuru sağladığı gibi ahiret mutluluğunun da teminatıdır. Nitekim eliyle, diliyle, gözüyle ve sözüyle başkalarını incitmenin kul hakkına taalluk ettiğini bilen; eline, diline, gözüne ve gönlüne sahip olur. Dipnot 1. 16/Nahl, Müslim, İman, 58. Ayrıca bkz. Buharî, İman. 3. Ebu Davud, Sünnet, 14; Neseî, İman, /Hûd, /Mutaffifîn, Müslim, Birr, Müslim, Birr, 60; Tirmizî, Kıyâmet /Nebe, /Zilzâl, Buharî, Mezâlim, 10, Rikâk, Mevsılî, el-ihtiyâr, V, 85, /A râf,

6 YILBAŞINDA ÇOCUKLARI KİMİN KUŞU YAPIYORUZ? M. Emin KARABACAK Kim bir kavme benzerse, onlardandır. buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.); bir Müslümanın hiç kimseye benzemeyeceği ve bir Müslüman ın taklit eden olmayacağını bu hadisiyle çok güzel ifade etmektedir. Canımız ciğerimiz olarak gördüğümüz minik kuşlarımız olan çocuklarımızı nasıl yetiştiriyoruz? Minik kuşlarımıza dinin hangi emir ve yasaklarını uygulamada model olmaya çalışıyoruz? Toplum tarafından doğru gibi öğretilen yanlışlar konusunda çocuklarımızı ne kadar bilinçlendirebiliyoruz? Bu ve buna benzer soruları çoğaltabiliriz. En önemlisi, kendimizi ve çocuklarımızı dinin emir ve yasakları konusunda bilinçli bir Müslüman olarak yetiştirebiliyor muyuz? Her yıl aralık ayın da Hıristiyan Batı toplumunda olduğu gibi Müslüman olan bizim toplumda da ister istemez gündeme yılbaşı oturmaktadır. Müslümanlarla uzaktan yakından alakası olmayan yılbaşının, eskiye nazaran daha belirgin olarak kutlandığı gözlenmektedir. Çoğu Müslüman tarafından bilinçsizce yapılan bu kutlamalar, zamanla tahmin dahi edilemeyecek sonuçlar doğurmaktadır. Rasûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki: Kendisinden başka ilah olmayan Allah a kasem ederim ki, içinizde öyle adam bulunur ki, cennet ehlinin ameli ile amel eder ve kendisi ile cennet arasında bir zira dan (Yaklaşık 50 cm) ziyade mesafe kalmaz. Derken (hükm-i) kitap (yani o yazının hükmü) ona galebe eder, cehennem ehlinin ameli ile amel eder de cehenneme girer. Keza içinizde öyle adam bulunur ki, cehennem ehlinin ameli ile amel eder, kendisi ile cehennem arasında bir zira dan ziyade mesafe kalmaz. Derken (hükm-i) kitap ona galebe eder, cennet ehlinin ameli ile amel eder ve cennete girer. 1 Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Avrupa ile iç içe olan toplumumuz, son yüz yılda değerlerinden daha da uzak kalmaya başlamıştır. Eskiden televizyonlardaki yılbaşı programlarını seyretmeyi dahi uygun bulmayan toplumumuzda yılbaşılar artık vazgeçilmezler arasına girmeye başlamıştır. Eskiden bırakın kutlamayı televizyonda seyredeni dahi kınayan toplumumuz, son zamanlarda yılbaşını kutlamayacağını söyleyenleri yadırgamaktadır. Müslüman ın Ramazan ve Kurban Bayramı ndan başka bayramı yoktur, inanç ve düşüncesi içinde iken; bugün Hıristiyanlar tarafından bayram olarak kabul edilen yılbaşılar bizim toplumuzda da kabullenmeye ve benimsenmeye başlamaktadır. Kim bir kavme benzerse, onlardandır. 2 buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.); bir Müslüman ın hiç kimseye benzemeyeceği ve bir Müslüman ın taklit eden olmayacağını bu hadisiyle çok güzel ifade etmektedir. 8 9

7 İslâm toplumuyla uzaktan yakından iliş- pacağız. diye başlayan cümleler, çocuk- kisi olmayan yılbaşı ve yılbaşı kutlamaları, ların en çok kurdukları cümlelerin başında büyükleri olduğu kadar çocukları da ister gelmektedir. istemez olumsuz etkilemektedir. Çocuklarına yılbaşını sadece tatil, eğlence veya yeni bir yılın kutlaması olarak gösterip kutlamaya çalışan, televizyondaki yılbaşı kutlamalarını seyretmekte sakınca görmeyen anne babalar, aslında kendilerinin olduğu kadar çocuklarının da maneviyatlarına zarar verdiklerinin farkında bile değillerdir. Çocukların bu konuşmalarından anlaşılacağı üzere, yılbaşı kutlamaları aileler tarafından da normal karşılanmakta ve çocuklara o şekilde ifade edilmektedir. Bunun sonucunda da çocuk başkasına benzeme ve onların değerlerini benimseme adına yapılan yılbaşı kutlamalarını, Müslümanların da yapabileceği normal bir faaliyet olarak algılamaktadır. Yılbaşı kutlamaları büyüklerin olduğu ka- İleri yaşlarda çocukların bunu biraz daha dar okuldaki çocukların da gündemini meş- abartarak dinin diğer değerlerine de genel- gul etmektedir. Eskiden çocuklar, yılbaşını leyerek farklı yaşam tarzlarına girmesine sadece tatil olarak algılayıp konuşurlarken neden olacaktır. Bu da kişi için telafisi müm- son zamanlarda kutlamalar şeklinde davra- kün olmayan maneviyat tahriplerine sebep nışlara dönüştüğü görülmektedir. olmaktadır. Biz bu yıl yılbaşını kutlayacağız. Biz Cenab-ı Hak, Ey iman edenler! Kendinizi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, He- dirici konuşma ve davranışlardan kaçın- yılbaşında. gideceğiz. Biz yılbaşı için şunu ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateş- piniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban malı. Müslümanların bayramları hakkın- aldık. Yılbaşında şunu yapacağız, bunu ya- ten koruyun. 3 buyuruyor. sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz. 4 buyuruyor. da çocuklar bilgilendirilmeli. 7. Yılbaşının gerçek hikâyesi araştırılıp dinimiz ve kültürümüzle bağlantısı olup olmadığı konusunda çocuklarla bilgi payla- Yılbaşı Kutlamalarının Çocukları Etkilememesi İçin Neler Yapılmalı? şımı yapılmalı. 8. Çocukların yılbaşı ile ilgili sorularına on- 1. Başta anne babalar, yılbaşı kutlamaları konusunda çocuklara model olmaktan kaçınmalı. 2. Yılbaşı kutlama konusunda ailenin plan ve programı olmamalı. ların anlayacağı şekilde ve doğru cevap verilmeli. 9. Yılbaşı gecesi mümkünse televizyon seyretmemeli ve seyredilecekse de yılbaşı kutlaması yayınlamayan kanallar seyredilmeli. 3. Çocuklar için yılbaşı tatili pekiştireç olacaksa bunlardan kaçınılmalı. 4. Çocuklar için önemli olan memleket, anneanne, babaanne ziyaretleri ile yılbaşı 10. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in, Kim bir kavme benzerse, onlardandır. 5 hadisinin yılbaşıyla bağlantısı konusunda ailecek sohbet edilmeli. arasında bağlantı kurdurulmamalı. Dipnot 5. Yılbaşı tatilini normal bir tatilmiş gibi algılayıp o şekilde değerlendirme konusunda çocuklara model olmalı. 6. Yılbaşı kutlamaları konusunda aile, özen- 1. Buhari-Müslim. 2. Ebu Davud /Tahrim, Buharî, Vesâyâ, Ebu Davud

8 SELAM OLSUN AŞK YARENLERİNE! Size güzel bir anıyı ve her anıyla birlikte gelen hikmetleri âcizane aktarmak istiyorum. Aylardan ekim, günlerden pazar... Hava, dökülen sonbahar yapraklarının rüzgârla ahengi ile hazan... Ve yolcular yine yollarda, daim seyr halinde, sükûnete bürünmüşlükle menzillerine ulaşma gayretinde... Hayat menzili işte... Yola çıktıktan sonra istikamet ile aşkı bulma, bilme, olma şevkiyle daim yürümek... Arkana bakmadan yürümek... Önce çiçek olmak, sonra Hilal OTYAKMAZ selsebil olarak gül bahçesine dönebilmek Akılda bu düşüncelerin akışı ile yolun akışı, Beşiktaşlı Yahya Efendi ye bağlanır. Ancak menzile varılana kadar trafik yoğundur, Beşiktaşlı Yahya Efendi nin kapanış vakti gelmiştir. Her işte olduğu gibi, ya nasip! Bu arada Beşiktaşlı Yahya Efendi kimdir? Neden yolcular ona ziyarete giderler? Beşiktaşlı Yahya Efendi hakkında İslâm Ansiklopedisi nde birçok tezkirelerden hareketle; müderris, şair, sûfi olduğu kanaatleri vardır. Yahya Efendi nin doğumundan birkaç gün sonra Şehzade Selim in oğlu Süleyman ın dünyaya gelmesi ile Kanuni Sultan ımızın hem sütkardeşi hem de yoldaşı olur. Eğitimini Trabzon, İstanbul gibi şehirlerde tamamladıktan sonra Sahn-ı Semân Medresesi ve diğer farklı medreseler olmak üzere müderrislik vazifesini devam ettirir. Kanuni ye yazdığı bir arîza yüzünden araları açılmıştır ve görevinden uzaklaştırılır. Sonrasında da emekliye ayrılır. Görevinden ayrılmasından sonra kendi imkânlarıyla Beşiktaş ta geniş bir arazi satın alır ve hayatının geri kalan kısmını ziyaretine gittiğimiz dergâhında geçirmiştir. Onun Boğaz kenarında, Hz. Musa ile Hızır ın buluştuğu yer olarak kabul edilen Hıdırlık adını verdiği bölgeye rüyasında gördüğü bir şahsın işaretiyle gidip tekkesini kurduğu belirtilir. Bazı kaynaklarda Yûşa Peygamber in Beykoz daki makamının Yahya Efendi tarafından keşfedildiği de anlatılır. Yahya Efendi renkli bir kişiliğe sahiptir. Edebî yönü de kuvvetlidir. Kendisinin şiirlerini vefatından sonra Divan ında toplarlar. Divan edebiyatının kadın şairlerinden Hubbî nin de (ö. 998/1590?) Yahya Efendi nin torunu olduğu rivayet edilir. Yahya Efendi yi sadece Müslümanların ziyaret etmediği, dergâhın gayri müslimlerin yoğun biçimde yaşadıkları bir bölgede kurulmuş olması sebebiyle çoğu denizci birçok Hristiyanın da onu ziyarete gittiği, bazı konularda kendisinden yardım istediği anlaşılmaktadır yılında vuslatı gerçekleşir. Vefatından sonra tekkesi Kadirî ve Nakşî meşâyihi tarafından kullanılmıştır. 1 İnsanların Yahya Efendi yi ziyarete gitme istekleri bu hakikatlerden sonra anlaşılmıştır, diye düşünüyorum. Dönelim yolcularımıza. Kafadaki soruların cevapları ile trafik açıldı, yol ferahladı. Kalp menziline varış hızlandı. Ziyaretimize vardık, çok şükür. Görevli: Türbe kapandı. Sadece namazınızı kılıp çıkın. dedi. Hemen kılmaya koştuk. Namaza başlamıştık ki, zikir sesleri gelmeye başladı. Kalpler ancak Rabb i anmakla mutmain olur. 2 buyruğu ile ritme yönlendirildik. Ne oluyordu böyle? Bu zikir sesleri de nereden geliyordu? Nasıl da özlemiş ruhum, bedenim zikir meclisini... Ziyarete yetişemedik, namazı kılıp çıkalım diye düşünürken Rabb imin ikramları bir bir her zamanki gibi gelmeye başlamıştı. Şüphesiz ki her zorluktan sonra bir kolaylık, inşirah vardı. Erkeklerin namaz kıldığı giriş kısmında, üç muhterem kişi zikir halkası oluşturmuş, Rabb ime aşkla zikrediyorlardı. Yer-gök şahit oluyordu. Bu zikirler vatanımızı, milletimizi daim koruyordu; çok şükür, bin şükür. Zikir bitti ve bir baktık ki, Beşiktaşlı Yahya Efendi nin kapalı türbe kapısı açıldı. Biz: Ne oluyor? diye bakınırken, aşağıdan gelen sesler ile Rabb im ikramlarını yine gösteriyordu. Devlet büyükleri Zat ı ziyarete geldikleri için kapı açılmıştı. Biz de onların arkasından girebilmiştik. Neye niyet, neye kısmet? Lütufların daim yağar da, gören kalp ver daim Ya Rabb im! Selam olsun, Beşiktaşlı Yahya Efendi me! Her zamanki gibi, misafirlerini çok güzel şekilde ağırlamıştı. Rabb im kapıların açılması için nasıl da vesilelerini gönderiyordu. Yeter ki, her işini O na bırakmasını bil! Ve üfevvizü emri illallah. 3 Beşiktaşlı Yahya Efendi ile birlikte hazirede yatan bütün yolculara, Abdülhayy Hazretleri ne de selam olsun. Himmetleri, bereketleri daim Ümmeti Muhammed in üzerine nur olsun, aşk olsun... Vesselâm Dipnot 1. Ayrıntılı bilgi için, İslâm Ansiklopedisi, TDV, Beşiktaşlı Yahya Efendi- Haşim Şahin, 2013, c. 43-s /Ra d, /Mü min, 44; Ve ben, işimi Allah a havale ederim (bırakırım)

9 Allahu Teâlâ nın kulları arasındaki ilişkiye ilişkin koymuş olduğu kanunları çiğnemek kulluk adabını gözetmeme, haddi aşma demektir. GÖZÜN NURU EDEP Halide YENEN Üstlendiği görevde, başına geçtiği işte o görevin, o işin gerektirdiği bilgi ve beceriye, o mesleğin adabına göre değil de keyfine göre tutum ve davranış sergileyen kimse nasıl iflas eder yahut işini kaybederse insan olma mesleği için de, Allah a kulluk için de aynı kanun geçerlidir. Çocukluğumun mahallesinde bir meczup vardı. Okur âlim, tutmaz zalim. derdi avlu kapısından girerken de kimse üstüne alınmazdı. Gülüp geçerlerdi. Meczuptu neticede. Ama öyle herkesin evine girerken söylemezdi bu sözü. Bilhassa okumuş, ilmiyle tanınmış kişilerin evlerine girerken çıkardı bu sözler ağzından. Şimdi o günlere baktığımda öyle gülünüp geçilesi değil çok önemli, üzerinde düşünülmesi gereken bir söz olduğunu fark ediyorum. İlmiyle amel etmeyip gündelik yaşamına arzuları, dikenli ahlakı hâkim olan âlimin zalime dönüştüğünü söylüyordu aslında. Kötü ahlak kadar, edepsizlik kadar insanın dünya ve ahiret kazancını tüketen, yok eden başka özellik var mıdır sizce? Sahip olduğu bilgiyi bir hamal gibi, bir tüccar gibi taşıyıp ihtiyaç duyduğu halde faydalanmamak, kişinin başkalarına olduğu kadar belki de daha fazla kendine yaptığı haksızlık, zulüm değil midir? Müflis hadisini hepimiz biliriz, değil mi? Hani bir gün sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ashabına, Müflis kimdir, biliyor musunuz? diye sorar. Onlar da, Parası ve malı olmayan kimsedir. diye cevap verirler. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurur: Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir. 1 Üstlendiği görevde, başına geçtiği işte o görevin, o işin gerektirdiği bilgi ve beceriye, o 14 15

10 mesleğin adabına göre değil de keyfine göre Ben dersin gece gündüz namazla meşgu- tutum ve davranış sergileyen kimse nasıl iflas eder yahut işini kaybederse insan olma mesleği için de, Allah a kulluk için de aynı kanun geçerlidir. İnsan olmanın, Allah a kul olmanın yolu güzel ahlaktan, mahlûkata hürmetten geçiyor. Allahu Teâlâ nın kulları arasındaki ilişkiye ilişkin koymuş olduğu kanunları çiğnemek kulluk adabını gözetmeme, haddi aşma demektir. Bu nedenledir ki namaz, oruç, zekât gibi temel ibadetleri yaptığı halde mahlûkatın haklarını ihlal eden ahlak bozukluğu, mü minin ahirette iflasına sebep olmaktadır. Mevlâna, Divan-ı Kebir de der ki; Canım efendim, iyi huylu ol da herkesle hoş geçin. Tam kâr edilecek yer burası. Ne diye işe sarılmaz da kâr etmezsin? lüm, namaz kılıp duran adamım ben. İyi ama a kardeş, sözlerin namaza ait değil ki! İnsan elbisesine bürünmüşsün, en güzel en iyi şekilde bir mazhariyete sahipsin. İş böyleyken ne diye tutar da kendini tava gibi karartırsın. 2 İnsanları, hayvanları inciten, hatta canlı cansız bütün mahlûkata zarar veren kötü ahlak insanın kalbini, vicdanını, aklını karartır. Çünkü her şey, âlemler sultanı Yüce Allah ın kuludur. O nun kullarına zarar vermek, O nu incitir, rahatsız eder, kulluk adabına aykırıdır. Bu nedenledir ki günahtır ve her günah siyah bir leke bırakır insanda. Ve o lekeler çoğaldıkça gözü, kalbi, idraki körelir insanın. Dav- Gül Vereceğim Aşk bahçemin papatyası mor gülü, Dertli yüreğimin şeyda bülbülü, Has bahçemin sarıçiğdem sümbülü, Tutun yüreğime sevda çiçeğim, Gelirsen yoluna gül sereceğim. Hasretimdi iki şehrin arası, Özlemimdi gözlerin karası, Nasır tuttu şu gönlümün yarası, Tutun yüreğime sevda çiçeğim, Gönül bahçesinde gül dereceğim. Yıllar dolanıyor yerinde zaman, Gelmedin bebeğim oy aman aman, Özlem dem tutuyor hasretin yaman, Tutun yüreğime sevda çiçeğim, Uzat ellerini gül vereceğim. Gayrı gurbetlik yeter oldu canıma, Sen gelmedin hasret geldi yanıma, Son demimde yetişiver sonuma, ranışlarındaki kabalığı, dilindeki bıçağı, elindeki baltayı fark edemez de kendini ibadet ehli zanneder. Hep başkalarıdır kötü olan Tutun yüreğime sevda çiçeğim, Gül dersen gönlümü güldüreceğim. ve kendisinin o şekilde davranmasına sebep Rabia BARIŞ olan da başkalarıdır ona göre. Kör gözüyle ancak bu kadar görebilmekte, kör idrakiyle ancak bu kadar anlayabilmektedir çünkü. Oysa ahlakımızda tezahür eder insanlığımız, imanımız, kulluğumuz. Ağzımızdan çıkan, kalemimizden dökülen kelimelerde, tutum ve davranışlarımızda içimiz dışa açılır. Dışa açılan içimizi görebilmek için edebin nuruna ihtiyacımız var. Ve gördüğümüzde Bu benim içimdir. deyip sahip çıkabilirsek eğer, başkalarını suçlama yerine kendi davranışlarımızdaki çirkinliği görebilirsek eğer, kendi elimizin, dilimizin sorumluluğunu alarak terbiye edebilirsek eğer, işte o vakit kullukta, insan olmada mesafe katedebiliriz. Dipnot 1. Müslim, Birr, Mevlâna. Divan-ı Kebir, No:. 3130, 3132,

11 Müslüman, aklını, bilgisini, yeteneğini ve sahip olduğu bütün imkânları, kendisi, ailesi, içinde yaşadığı toplumu ve insanlığın yararına kullanır. Mü min, güven veren ve güvenilen insandır. Güven verme, agâh olma, diğerkâm olma ve vakarlı bir duruş, Müslümanın başlıca sıfatlarıdır. Peygamberimiz (s.a.v.), Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının emin olduğu kimsedir. 5 buyurmuştur. Fetih Sûresi 29. âyette de mü minlerin bazı vasıflarından bahsedilirken mü minlerin, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı merhametli oldukları belirtilmiş ve vakur bir duruşa işaret edilmiştir. MÜSLÜMANCA DURUŞ Müslümanın, inancı dünya görüşü ile olaylara karşı tavrı, duruşu, algısı da Hz. Peygamber (s.a.v.) in sünneti ile muvafık olmalıdır. Müslüman, sadece, amentü ve ibadetlerde değil, beşeri münasebetlerde, ticari faaliyetlerde, sosyal faaliyetlere katılımda, olayları algılama ve yorumlamada, göstereceği tepkide hatta oyun ve eğlencede Müslümana yaraşır hareket etmek ve Müslümanca bir tavır sergilemek durumundadır. Müslümanlar, insanlık için çıkarılmış hayırlı bir ümmettir. Dolayısı ile Müslümandan her hâlükârda çözüm odaklı, Emine Büşra YÜKSEL müspet yaklaşımlı, yapıcı bir tavır beklenir. Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah a iman edersiniz. 1 Ümmet-i Muhammed, Kur an da vasat ümmet olarak nitelendirilir: Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara şâhid olasınız. 2 İslâm dini dengeli bir dindir. Aşırılığa karşıdır. İslâm dini coğrafi olarak dünyanın ortasındadır. Düşünce ve yaşantı olarak da hayatın ortasındadır. Müslüman, aklını, bilgisini, yeteneğini ve sahip olduğu bütün imkânları, kendisi, ailesi, içinde yaşadığı toplumu ve insanlığın yararına kullanır. Müslüman, daima, kendi ve yakınları aleyhine bile olsa hak ve hakikatten yana tavır alır. Nisa Suresi nde şöyle buyuruluyor: Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. 3 Müslüman, hayra öncü, şerre set olur. Hz. Peygamber (s.a.v.), bu hususta şöyle buyurmuştur: İnsanların bir kısmı hayrın anahtarı, şerrin kilididir, bir kısmı da şerrin anahtarı hayrın kilididir. Ne mutlu hayrın anahtarı olana, yazıklar olsun şerrin anahtarı, öncüsü olana. 4 Müslüman, bir karar vereceği, bir iş yapacağı ve bir duruş sergileyeceği zaman öncelikle Allah ın rızasına uygun olup olmadığına bakar, Elâlem ne der? diye düşünmez. Toplumun beklentileri ve değerlendirmeleri çok gerekli ise mübah olan konularda nazarı itibara alınabilir. Müslümanca tavır; makul, meşru, gerçekçi, fayda sağlayan ve sonuç getiren bir tavırdır. Müslümanca duruş; ilkeli, ahlaklı, vakur, Müslümanın izzet-i nefsine uygun bir duruştur. Hz İsmail (a.s.) in teslimiyeti, Hz Eyüp (a.s) ün sabrı, Hz Yusuf (a.s) un iffeti ve Peygamberimiz in davasına sadakati ve asaleti Müslümanca tavırdır. Bir birinden cazip teklifler karşısında Allah Rasûlü, Bir elime güneşi, bir elime ayı verseniz ben yine bu davadan vazgeçmem. buyurarak, davaya sadakat ve tavizsiz olma konusunda bize en güzel örneği sunmuştur. İslâm tarihinde Müslümanca tavrın âlimler ve kahramanlar tarafından ortaya konmuş sayısız örnekleri vardır. Dipnot 1. 3/Âl-i İmran, /Bakara, /Nisa, İbn-i Mace, Mukaddime, Buhari, İman, 4; Müslim, İman,

12 YENİDOĞAN BEBEKLERDE CİLT BAKIMI Nesibe AYDIN Doğum öncesinde sıvı bir ortamda bulunan bebeğin cildinin doğum sonrası kuru havaya alışması, 2 veya 3 hafta kadar sürebilir. Bu sebeple, doğum sonrası ilk 2-3 hafta derinin üst tabakasında cilt kuruluğu, kabuklanma ve soyulmalar görülebilir. Yenidoğan bebeklerin cildi çok daha hassas ve ince olduğu için özel bir bakım gerektirir. Seçilecek ürünlerden göbek bağı bakımına, banyo koşullarından pişiğin önlenmesine kadar pek çok konuda anne babalar uzman doktorların kontrolünde bazı önemli noktalara dikkat etmelidir. Uz. Dr. Seda Günhar ve Uz. Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, yenidoğan bebeklerde cilt bakımı konusunda anne babalara önerilerde bulundu. Yenidoğanlarda dolaşım sistemi de tam gelişim göstermemiş olduğundan, doğum sonrası cilt kızarıklıkları sık görülebilir. Ayrıca, doğum kanalından geçerken yaşanan basınç nedeniyle yüzde ve vücudun çeşitli bölgelerinde kırmızı noktalar ve morluklar da görülebilir. Bunlar genellikle bir hafta içinde gerileyerek kaybolur. Gerileme göstermiyorsa veya yaygın olarak görülüyorsa mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. İnce cilt tabakası, bebeklerde su ve ısı kaybına bağlı dehidratasyon yani sıvı kaybının bebeklerde daha sık yaşanmasına neden olur. Deri yoluyla su kaybında, cilt özelliklerinin yanı sıra; ortam nemi ve ısısı, bebeğin aktivitesi de önemlidir. Bebekler gereğinden fazla giydirilmemeli, bulundukları ortam ısısı bebek giyinik olduğunda derecenin üzerine çıkmamalıdır. Doğum öncesinde sıvı bir ortamda bulunan bebeğin cildinin doğum sonrası kuru havaya alışması, 2 veya 3 hafta kadar sürebilir. Bu sebeple, doğum sonrası ilk 2-3 hafta derinin üst tabakasında cilt kuruluğu, kabuklanma ve soyulmalar görülebilir. Eğer soyulmalar çok yaygın ise ve gerileme göstermiyorsa bu durum patolojik olabilir ve mutlaka doktora danışılmalıdır. Diğer durumlarda ebeveynlerin önceliği, bebeğin cildinin temiz ve nemli tutulması olmalıdır. Bebek cildi yetişkinlere göre daha kuru ve nemi tutma kapasitesi daha düşük olduğu için, bebekler özellikle prematüreler enfeksiyonlara ve toksinlere karşı daha duyarlıdır. Nemlendirici özellikli bebek yağları ve losyonları kullanılabilir; su bazlı ve vazelin içerikli nemlendirici bakım losyonları ve yumuşatıcılar uygulanabilir. Yağlı pomatlar, merhem ve kremler, deri gözeneklerini tıkayarak terlemeyi önlediği ve isiliğe neden olduğu için kullanılmamalıdır. Yenidoğan cildinde, kimyasal maddelerin çok daha hızlı emilebildiği de unutmamalıdır. Kimyasal içerikli bakım ürünleri kullanılmamalıdır. Bebeğinizin cildiyle direkt temas eden giysilerde pamuklu kumaşlar tercih edilmelidir; giysilerin temizliğinde ciltte tahrişe neden olabileceği için deterjan ve yumuşatıcılar konusunda dikkatli olunmalıdır. Bebek giysilerinin temizliğinde, sabun tozu kullanılabilir, giysiler bol su ile durulanmalı ve mutlaka ütülenmelidir

13 İNANÇ VE YAŞAMA NOKTASINDA Abdurrahman Erzincanî Hazretleri Camii ve Külliyesi Raziye SAĞLAM Caminin ilginç bir mimarisi vardır ve her detayında derin bir anlam yüklüdür. Haziresinde tasavvuf erenlerinden büyük âlim Abdurrahman Erzincanî Hazretleri medfundur ve bu zat aynı zamanda Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri nin de kayınpederidir. Malatya dan Darende ye giderken, Balaban ilçesinde mimarisi ile dikkati çeken bir cami ile karşılaşırız. Cami önceleri çok eski olduğu için, Osman Hulûsi Efendi Hazretleri 1960 da yıktırmış ve Mimar Şerif Ali Akkurt a projesini çizdirerek, Allah katında makbul bir hizmet örneği sergileyerek bu güzel caminin yapılmasına vesile olmuştur. Caminin ilginç bir mimarisi vardır ve her detayında derin bir anlam yüklüdür. Haziresinde tasavvuf erenlerinden büyük âlim Abdurrahman Erzincanî Hazretleri medfundur ve bu zat aynı zamanda Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri nin de kayınpederidir. Mübarek zatın hayatı incelendiğinde bir rivayet dikkati çeker. Bu rivayete göre, İstanbul un Fethi nden önce Ayasofya da âlimler ve din adamları arasında bir münazara düzenlenir. Hazret de bu münazaraya katılır ve sonuç olarak hazretin 40 Hristiyan din adamının Müslüman olmasına sebep olduğu söylenir. Bu gerçektir ya da sadece bir rivayettir ama bir gayri müslimin Müslüman olması, hangi dönemde olursa olsun, heyecan verici mucizevî bir olaydır. Burada dikkati çeken önemli konu, Abdurrahman Erzincanî Hazretleri nin kırk rahibin Müslüman olmasına vesile olacak ilme ve manevî kişiliğe sahip olmasıdır. Zaten Müslümanlar olarak bizler tam gerektiği gibi İslâm ı yaşasak birçok kişinin İslâm la şereflenmesine vesile olabiliriz. Günümüzde İslâmiyet le şereflenen insanlar, o zaman gelene kadar bir arayış ve sorgulama dönemi geçirdiklerini anlatırlar. Bakara Suresi nin ikinci ayetinde sonsuz merhamet sahibi Allah (c.c.) mealen İşte o kitap, bunda şüphe yok. O muttakiler (Kötülüklerden korunacaklar) için bir hidayettir. buyurur. Bunlar Kur an-ı Kerim i incelerken, kendi inanç ya da inançsızlıklarındaki zavallılığı kıyas edebilme imkânını bulurlar ve sonuç olarak İslâmiyet le şereflenen o bahtlı insanlardan olurlar. Müslüman olduktan sonra da dinlerini en güzel şekilde öğrenmeye ve yaşamaya gayret ederler. Bu nokta benim çok dikkatimi çeker. Bizler doğduğumuzdan beri hep Müslüman çevrenin içinde olduğumuz için, çoğunlukla dinimizi pek araştırmaz, Allah (c.c.) Kur an da bize ne diyor bilmeyerek, gördüklerimiz ve bize öğretilenle amel ederiz maalesef. Bizde bol olup hor kullanma diye bir tabir vardır ki, İslâm ı layıkıyla yaşama noktasında tam da bize uyar. Sonradan Müslüman olan bu insanların yüzlerinde görülen huzurun dışında, anlattıklarına göre birçoğunda ortak bir nokta olarak dikkati çekense, İslâm la şereflendikten sonra gerek aile gerek diğer insanların, onların davranış ve ruh hallerindeki olumlu değişimden memnun olduklarını belirtmeleri. Darısı diğer gayri müslimlerin başına derken, aynı zamanda da inanç ve yaşama noktasında tüm Müslümanların başına. Her geçen gün dökülen kanların daha çok arttığı ve sıradan insanlar arasında bile düşmanlıkların olduğu dünyamızda gerçekten buna ihtiyacımız var

14 OSMANLI KADININDA İFFET VE HAYÂ Zühal ÇOLAK İstanbul ve diğer şehirleri gezen birçok Batılı seyyah, yazar, araştırmacı ve tarihçi, kaleme aldıkları eserlerde, Osmanlı ülkesinde kadının yüksek mevkii, sahip olduğu hak ve özgürlükler karşısında hayret ve gıpta hislerini dile getirmişlerdir. Birçok Batılı yazar, seyyah ve diplomatın dikkatini çeken hususlardan en önemlisi, kaynağını dinî terbiye, ahlak ve adap hükümlerinden alan Müslümanların, başkalarının kadınlarına rastladıklarında, gözlerini dikip bakmayı haram sayma ahlakını sergilemeleridir. İngiliz Diplomat J. David Porter in konuyla ilgili müşahedeleri bunun çarpıcı misallerindendir: Sokakta bir kadına rastlayan erkek, bakmak yasak edilmiş gibi başını çevirir. Türkler küstah bir kadından, bir çeşit tiksinti ile kaçarlar. Böyle bir kadın onlarda sadece nefret uyandırır. O yüzden Lady Elizabeth Craven, 18. yüzyılın son çeyreğinde bile şu hükmü vermesini bilmişti: Türklerin kadınlara olan muameleleri bütün milletlere örnek olmalıdır. Avusturya nın İstanbul elçisi Ogier Ghiselin de Busbecg in; Türk kadınlarındaki yüksek ahlak seviyesi; eşlerinin iffeti, Türkler için o kadar önemlidir ki, başka hiçbir millette, ona bu derece önem verildiğini göremezsiniz. sözlerinden de anlaşılacağı üzere Müslüman-Osmanlı kadınında görülen ahlak, iffet ve hayâ mefhumları, göz kamaştırıcı ziynetlerdendir. İskoçyalı Seyyah William Lithgow, ahlak ve iffetine düşkün olan Osmanlı kadınının seyrek olarak sokağa çıkmayı tercih ettiğini ve gerekmedikçe bundan sarfı nazar ettiğini ifade ediyor. Seyahatnamesinde, kadınların ve genç kızların, sokağa çıkma lüzumu doğduğunda, genellikle kocaları, haremağaları veya dadılarının refakatinde hareket ettiklerine temas ediyor. Yanı sıra, Osmanlı toplumunda Müslüman kadınların ve genç kızların, tanıdık veya akrabadan bir erkekle sokakta konuşmalarının ender görüldüğünü de dikkat çekici bir durum olarak kaydetmiştir. Aynı hususta İngiliz kadın yazar Dorina L. Neave nin değerlendirmesi şöyledir: Türkler, kadınların topluluk içinde peçesiz görünmelerine çılgınca öfkelendikleri için sımsıkı peçelenmedikleri sürece evden çıkmalarına izin verilmediği gibi ailenin erkekleri dışında bir erkekle konuşmaları yasaktı. Fransız yazar A. Brayer, yaşanan bu uygulamaların, dinî hükümlerden ve Osmanlıların bunları tatbik etme hususundaki duyarlılıklarından kaynaklandığı kanaatindedir: Kur an, kadınların evlerinde oturmalarını ve sokağa örtülü çıkmalarını emretmekle, cemiyet hayatı için meşum olan temayülleri mümkün olduğu kadar imha etmiştir. Bu konuda Osmanlı erkeği ve kadınının ne denli titizlik gösterdiği ve derin bir hassasiyet taşıdığıyla ilgili Fransız Seyyah Jean du Mont un, yılında bizatihi kendi intiba ve araştırmalarına dayanarak yaptığı tespitler hem tatmin edici hem de etkileyicidir. Mont a göre, Osmanlı erkeği, eşinden dürüstlük ve ciddiyet bekler; herhangi bir erkekle herhangi bir vesileyle konuşmasını katiyen affetmezdi. Zikrettiği diğer müthiş misal de şudur: Aynı evde yaşayan erkek hizmetkârların, senelerce evin hanımının yüzünü görmeden yaşamaları, Osmanlı toplumunda sık görülen bir davranış ve adab-ı muaşeret kaidesidir

15 FATIMA BİNTİ YEMAN (R. ANHÂ) Akrabalarının Müslüman olup Peygamber (s.a.v.) Efendimiz e biat etmelerine öncülük yapan mücahide bir hanım. Rasûlullah ın sırdaşı olan meşhur sahabisi Huzeyfe ibni Yeman (r.a.) ın kız kardeşi... Babasının adı Huseyl dir. Onun İslâm la müşerref olması kardeşi Huzeyfe (r.a.) aracılığıyla olmuştur. Şöyle ki; N. Nida DURAN Benî Abs kabilesinde Hristiyan bir âlim vardı. O, son peygamberin gelmesinin yakın olduğuna dair bilgileri çevresindeki insanlara duyurmuştu. Kabile halkı son dini ve son elçiyi beklemekteydi. Allah Rasûlü ve arkadaşlarının Medine ye hicret ettiği haberi kendilerine ulaştı. Kabilenin önde gelenlerinden dokuz kişilik bir grup Medine ye geldi. İki cihan serverinin huzurunda Müslüman oldular. Fatıma binti Yeman (r. anha) dini tebliğ konusunda İslâm a girecek kadınlara önderlik ederdi. Hanımların ziynet takmakta aşırı gitmeleri hususuyla ilgili olarak Peygamberimiz den, Ey hanımlar topluluğu! Ziynet eşyalarınızı gümüşten temin edemez misiniz? Gösteriş maksadıyla altından ziynet edinen hiçbir kimse yoktur ki ona azap edilmesin. hadisini rivayet etti. Bu grubun içerisinde Huzeyfe ibni Yeman da vardı. Bunlar bir müddet Medine de kaldıktan sonra memleketlerine döndüler ve İslâm ı tebliğe başladılar. Önce aile efradına ve akrabalarına son dini anlattılar. İslâm ın güzel ahlakını söz ve davranışlarıyla onlara göstererek Müslüman olmak isteyenlere öncülük yaptılar. Huzeyfe ibni Yeman (r.a.) babası ve kardeşlerini alarak Medine-i Münevvere ye geldi. Peygamber-i Zişan Efendimiz in huzurunda kelime-i şehadet getirerek ailecek İslâm la şerefyap oldular. Gönüllerini bambaşka bir ufka açtılar. Sevgili Peygamberimiz in sohbetleriyle büyüdüler. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz in sohbetlerinde Fatıma binti Yeman (r.anha) kendisini yetiştirdi. Müslüman hanımlarla birlikte sık sık ziyarete gider, Peygamber (s.a.v) Efendimiz den hadis dinlerdi. Belâ ve musibetlerin en şiddetlisi, Allah ın sevgili kullarına verilir. hadisini de böyle bir sohbette duymuştu. Kendisi bu anısını şöyle nakleder: Hazreti Peygamberimiz in rahatsız olduğunu duymuştuk. Bir grup hanımla birlikte ziyaretine gittik. Hane-i saadete varınca humma hastalığının verdiği ateşin şiddetinden mübarek vücutları titriyordu ve ateşler içerisinde yanıyordu adeta. Onu bu durumda görünce dayanamadık ve: Ya Rasûlallah! Allah a dua etseniz de bu hastalığı sizden giderse. dedik. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki: Belâ ve musibetlerin en şiddetlisi peygamberlere gelir. Sonra derece itibariyle onu takip edenlere sonra onların peşinden gelenlere. buyurdu. Fatıma binti Yeman (r. anha) dini tebliğ konusunda İslâm a girecek kadınlara önderlik ederdi. Hanımların ziynet takmakta aşırı gitmeleri hususuyla ilgili olarak Peygamberimiz den şöyle işittiğini nakleder: Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) bizi riyadan gösterişten sakındırmak için şöyle buyurdu: Ey hanımlar topluluğu! Ziynet eşyalarınızı gümüşten temin edemez misiniz? Gösteriş maksadıyla altından ziynet edinen hiçbir kimse yoktur ki ona azap edilmesin. buyurdu. Fatıma binti Yeman (r. anha) nın nerede ve ne zaman vefat ettiği bilinmemektedir. Allah ondan razı olsun

16 Ebu Hüreyre den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet ise, nefsin istemediği şeylerle kuşatılmıştır. 1 Yüce Yaradan ın kitabında on yerde bahsettiği muhlisîne lehü d-dîn yani şirk ve riyadan uzak ihlâs verdiği kullarının amelleri İKİ DÜNYA Sare ÇİZMECİOĞLU Unutuyorum, bülbülü kanatan dikenlerin güle renk verdiğini. Hz. Âdem i vesvesesiyle aldatan İblis, kulağımın dibinde bitmeyen şarkısını söylüyor. Dinlediğim an yükseltiyor sesini. Ve coşkuyla razı oluyorum isteklerine. koruma altındadır. Çünkü Cüneyd-i Bağdadî nin söylediğine göre, ihlâs o kadar gizlidir ki melek bilmediği için sevap hanesine yazmaz, şeytan bilmediği için bozamaz, nefis ise bilmediği için şımarmaz. Her adımda iki seçenek var karşılaştığım. Efendimiz (s.a.v.) in verdiği ölçü Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet ise, nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır. Böyle olduğu halde, iyi niyetlerimi, güzel amellerimi bozmaya çalışan şeytan, vadem dolana kadar müsaadeli beni yoldan çıkarmaya. Yasakları hoş göstermek, ayakları kaydırmak onun işi. Her aldanış bir oyalanma, her oyalanma mukarenet cahîme doğru. Cennet içimde benim, cehennem de. Musa yla Firavun gibi. Seçimlerimle kurulan sahnenin oyuncusu, suflörü, kostümcüsü, her şeyi benim. Metrajı belli olmayan filmin de. Rolümü başarıyla, dekorlar sınırında canlandırmam, seyirciler ve ilâhî kameranın sahibi tarafından kayda geçirilir. Hayat denilen şey yani hepimize biçilen rollerin neticesi iki dünyadaki cennet ve cehennem değil mi? Unutuyorum doğduğum an ölüme talip olduğumu. Unutuyorum bana sunulan Küllî İrade nin Cüz ünü. Unutuyorum, yaklaşılmaması gereken tek bir ağaçtı ceddimi aslî yurdundan çıkaran. Unutuyorum, bülbülü kanatan dikenlerin güle renk verdiğini. Hz. Âdem i vesvesesiyle aldatan İblis, kulağımın dibinde bitmeyen şarkısını söylüyor. Dinlediğim an yükseltiyor sesini. Ve coşkuyla razı oluyorum isteklerine. Biliyorum, nefsimi sıkıştıran bir gülüşle baharlar açıp neşvünema bulacak renkler. Bir anlık görmezden gelmekle mahzun olan bakışlar, teker teker dökecek yapraklarını. Dünya ve ahiret çatıştığında nefsimin hoşlandığını seçmek kolay. Hayatıma anlam katmaksa zor. Acı çekiyorum karar aşamasında. Şayet duygularıma yenilmeden düşüncelerimi yönlendirebilirsem belki cennetin kapıları açılacak. İstemeden, Allah için tuttuğum soğuk bir el ısınıp çalışmaya başlayacak belki, zorlanarak sadece O nun rızası adına yaptığım bir akraba ziyareti belki ihya edecek ikimizi de. Kalplerimiz ısınacak, zıtlıklar tebahhur edecek. Nitekim kudsî bir hadiste İhlâs sırlarımdan bir sırdır, onu sevdiğim kulumun kalbine tevdi ederim. buyrulur. Dipnot 1. Buhârî, Rikak 28; Müslim, Cennet

17 O halde, dilekçesini Allah a gönderirdi. Zaten dedesi de, Allah ın çok zengin ve cömert olduğunu, insanlara verdiği hediyelerle, zenginliğinin bir gram bile azalmayacağını sık sık tekrarlıyordu. DİLEKÇE Ayşe Gül PINAR Küçük çocuk, birinci sınıfı bitirdiğinde okumayı sökmüş ve dilekçe denilen şeyin ne demek olduğunu öğrenmişti. Artık bütün isteklerini bir yazı ile dile getirecek, altına da imzasını attı mı, bu iş olup bitecekti. Karne aldıkları gün, çantasını bir tarafa fırlatıp sokağa çıktı. Babasının kapıcılık yaptığı apartmanın önündeki boş alan, top sahası olarak seçilmişti. Ama o, kısa boylu ve çelimsiz olduğu için, maçlara alınmazdı. Bu durumda ister istemez misket oynar, ya da en iyi arkadaşım dediği bisikletiyle gezerdi. Çocuk, babasının durumunu bildiği için, apartmanın sakinleri tarafından çöpe atılan hurda bir bisikletle idare ediyordu. Bisikletin her yeri dökülmüştü. Üzerinde boya diye bir şey kalmamış, bütün metal kısımları paslanmıştı. Üstelik de pedalları yamulmuş ve seledeki yaylar tek tek fırladığından, poposunu acıtmaya başlamıştı. Küçük çocuk, esasında bu duruma razıydı. Fakat bisiklet, geçen sene bile küçük gelmişti. Bu yıl biraz daha uzadığından, onu terk etmekten başka çaresi yoktu. Bisikleti kucaklayıp kapı önündeki çöplerin arasına bıraktığında, küçük çocuğun aklına bir fikir geldi: Artık bisikletsiz kaldığına göre, bir dilekçe yazıp yenisini isteyebilirdi. Ama onu kime göndereceğini bilemiyordu. Üstelik de annesi, ne kadar fakir olursa olsunlar, başkalarına el açmayı çirkin bulurdu. O halde?.. O halde, dilekçesini Allah a gönderirdi. Zaten dedesi de, Allah ın çok zengin ve cömert olduğunu, insanlara verdiği hediyelerle, zenginliğinin bir gram bile azalmayacağını sık sık tekrarlıyordu. Çocuk, büyük bir titizlikle yazdığı dilekçesini, karne parası ile aldığı bir uçan balonun ipine bağladıktan sonra, 30 31

18 onu serbest bıraktı. Dilekçede: Allah ım... Bana bir bisiklet gönderir misin? yazıyordu. İmza yerinde ise, onu çağırırken kullandıkları isim vardı: Ufaklık Küçük çocuk, balonun nereye gittiğini takip etmeye koyuldu. Biraz sert esen rüzgâr, onu civardaki yüksek binalar arasında dolaştırıyor ve yükselmesini engelliyordu. Balon, onların arasında gidip geldikten sonra, dar bir sokağa girerek gözden kayboldu. Küçük çocuk, yaptığı işi arkadaşlarına anlattığında, onların alaylı gülüşmeleriyle karşılaştı. Fakat hiçbirine aldırmadı. Dilekçesi yerine ulaşırsa, bisikleti kesinlikle gelirdi. Ufaklık, top oynayanları seyre koyulduğunda, bisiklet taşıyan bir adam gördü. Her yanından pırıltılar saçan bisiklet, kim bilir hangi zengin çocuğun karne hediyesiydi. Bu arada, maç yapan çocuklar da oyunlarını kesmiş ve meraklı bakışlarını, kendilerini büyüleyen bisikletin üzerine çevirmişlerdi. Kucağında bisiklet olan adam, onlara bir şey sorduktan sonra, ağır adımlarla çocuğun yanına geldi ve yanağını okşayıp: - Merhaba arkadaş, dedi. Ufaklık denilen adam sen misin? Küçük çocuk, ağzını açmasına rağmen bir ses çıkartamadı. Cebindeki misketleri sanki boğazına sıralanmış ve nefes almasını zorlaştırmıştı. Sadece başını sallayabildi. Adam kısık bir sesle: - Dilekçen kabul edildi yavrum!.. Hediyeni inşallah beğenirsin. Adam, bisikleti çocuğun kucağına bırakırken, onun küçük kalbinin yerinden fırlayacak kadar hızlı attığını fark etti. Ve kızarmış yanaklarına bir öpücük kondurup uzaklaştı. Yan sokağa kıvrıldı ve bir apartmana girip üst kattaki dairesine çıktı. Kapıyı açtığında, kendisini karşılayan küçük kız: - Baba, diye bağırdı. Biliyor musun, bizim balkona uçan bir balon girmiş!... Adam, onu kucaklayıp: - Biliyorum yavrum, diye okşamaya başladı. Sen uyurken girmişti. İpine de bir kâğıt bağlamışlar. 32

19

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi Kuşun biri, her gün kilisenin çanına konar ve oraya pislermiş. Gel zaman git zaman derken her gün kuşun pisliğini temizlemekten bıkan papaz, bir gün aklına bir fikir gelir uygulamaya karar verir. Sabah

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar Dualar Beddualar Çocuklara gösterilen sevgi, dua ile birlikte beden diliyle de gösterilmesi onların okul başarısını artıracaktır. Çocuklar okula giderken sarılarak ve dua ile yollanmalıdır. Bu, çocukların

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül 2013 06:14 Hiçbir ihtiyacı olmadığı halde sürekli arkadaşlarının kalem ve silgilerini çalan çocukla yaptığım görüşmede, çocuğun anlattıkları hem çok ilginç hem de Kleptomani Hastalığına çok iyi bir örnektir. Çocuk

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2 yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2 Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Tashih: Emine Aydın isbn: 978 605 5523 29 9 Sertifika no: 14452 2 Uğurböceği

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır: Hayatımız başlangıçtan ölüm anına kadar seyr halindedir. Ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler seyir halindeki arabamıza yön veren işaret levhaları gibidir. Bazı işaretleri algılama, refleks haline dönüşmüşken

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN! HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN! Size bir hediye geliyor. Çok uzaktaki, en sevdiğin arkadaşın gönderiyor. İçerisinde neler mi var? Sevdiğin herşey. Arkadaşın önceden haber veriyor. Beklemeye başlıyorsun.

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu Namaz Kitabım Bilal Yorulmaz İstanbul 2012 DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına aittir. ISBN

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım. Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ ZEKAT SADAKA: AYET-İ KERİMELER «Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görür.» (Bakara,

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : ALİ İHSAN ASLAN Eğitsel Performans Bismillâhirrahmanirrahim

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45 Biz üç kardeşiz ve ben evin tek kızıyım. Her şey güzel güzel giderken ne zaman evlendik çocuk sahibi olmaya başladık, o zaman anne babamın abilerimi kayırdıklarına şahit olmaya başladım. Babamın durumu

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru TAKDİM Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla Sevgili anne ve babalar; Çocuklarım henüz daha küçük, ergenlik yaşına

Detaylı

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. AHMAK DOST Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. İyilik zannıyla topluma,tüm değerlere,insanlığa karşı kötülük işlemektedir. İbrahim Peygamberden yana olduğunu

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı On5yirmi5.com Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı Türkiye ve İstanbul çapında verilecek olan Yaz Kur an Kursu eğitimlerini İstanbul Müftü Yardımcısı Mehmet Yaman ile konuştuk Yayın Tarihi : 15

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

Başarı Testi. Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır

Başarı Testi. Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır Başarı Testi Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır Kazanan: Her sorunda bir ÇÖZÜM görür. Kaybeden: Her çözümde bir

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN 2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 1.01.2016 Cuma Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Mermerler Camii SORUMLU

Detaylı

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir. ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir. Zekât Terim Olarak İse; Dinen zengin sayılan Müslümanların yılda bir kez malının ya da parasının belli bir miktarını Allah

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 1. Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşı sebebiyle ikramda bulunursa Allah yaşlılığında ona ikram edecek kimseleri mutlaka takdir eder. Bu hadiste verilen mesaj aşağıdaki ayetlerin hangisinde

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

a) Tuvalette b) Kur'an okuyana

a) Tuvalette b) Kur'an okuyana 1- Hz. Ali (ra) ``Bana bir harf öğretenin kälesi olurum buyurarak bize anlatmak istediği mana aşağılardan hangisidir? a) İlim öğrenmenin ve öğretmenin önemi b) Öğretmen can kulağıyla dinlenmeli c) Öğretenelere

Detaylı

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06 Şehâdet kelimesi sözlükte tanıklık etmek, huzurda bulunmak, idrak etmek, haber vermek, muttali olmak ve bilmek anlarına kullanılmıştır. Dini ıstılahta ise, Allah ın dinini en yüce tutmak için bu uğurda

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ UMRENİN FAZİLETİ UMRE YAPMANIN FAZİLETİ İbn Mâce deki rivayet şöyledir: Hz. Aişe (r.a) der ki: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad

Detaylı

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular İÇİNDEKİLER Takdim. 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... Dinin Çeşitleri... İslâm Dininin Bazı Özellikleri... I. BÖLÜM 11 11 11 II. BÖLÜM İman İmanın Tanımı... İmanın Şartları... Allah'a İman... Allah

Detaylı

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü.

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) M.570 senesinde Arabistan ın Mekke şehrinde doğdu. Dedesi Abdül Muttalib ona Muhammed ismini verdi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) öksüz olarak dünyaya geldi. Babası Abdullah, doğumundan

Detaylı

Kur ân ın Ticârî Yol Haritası Cuma, 06 Ekim :47

Kur ân ın Ticârî Yol Haritası Cuma, 06 Ekim :47 Kimi beşerî sistemler malı kişinin tekeline vermiş, mal kişinindir, istediği gibi kazanır ve istediği gibi harcar demiştir. Kimisi de mal devletindir, kişiler devlet için kazanır ve devlet için harcarlar

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!

Detaylı

Annesi kâfir olan biri

Annesi kâfir olan biri Annesi kâfir olan biri أمه كفرة وت ره ليته ونقاب زوجته وتر د مطلق لرصف بابنه! ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI 5.10.2015 Pazartesi 06.10 2015 Salı Y.ÇİFTÇİ S.AL Y.ÇİFTÇİ 7.10.2015 Çarşamba Y.ÇİFTÇİ 15:00 8.10.2015 Perşembe S.AL S.AL 9.10.2015 Cuma E.ÜZÜM S.AL Y.ÇİFTÇİ 15:00 E.ÜZÜM (Siyer ) Mirac ve Hediyesi Namaz

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : HİDAYET KENAR Eğitsel Performans Duanın Allah tan

Detaylı

İslam büyükleri, Allah yolunda geçirilmeyen senelerini ömürlerinden saymamışlardır. Çünkü O nun yolunda geçirilmeyen her an israftır, boşa gitmiştir.

İslam büyükleri, Allah yolunda geçirilmeyen senelerini ömürlerinden saymamışlardır. Çünkü O nun yolunda geçirilmeyen her an israftır, boşa gitmiştir. Zaman, Yüce Allah ın üzerimizdeki en büyük nimetlerinden biridir. Zaman, Allah ın bize emanetidir. Tüm emanetler gibi, bu büyük emaneti de yerli yerince kullanıp kullanmadığımızdan hesaba çekileceğiz.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE Aile, tek başına olmaktan kurtulup, can yoldaşına kavuşmaktır Aynı çatı altında yalnızlık ve yabancılık değil! Ve O, iki eşi, erkeği ve kadını yarattı. (Necm, 53/45) Kadınlar,

Detaylı

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26 Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını

Detaylı

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2016-2017 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 2016-2017 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI 29 Şevval Mehmet YAMAN İl Müftüsü Hoca Ahmet Yesevi Camii 15.5.2018 Salı Yatsıdan Önce RAMAZAN AYI VE ORUCUN FAZİLETİ 1 Ramazan Halil YILMAZ Vaiz Cacabey Camii 16.5.2018 Çarşamba Öğleden Önce ORUCA AİT

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı