Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımımız Prof. Dr. İsmail Demir. Savunma Sanayi Ekosistemi ve ASELSAN Prof. Dr. Haluk Görgün

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımımız Prof. Dr. İsmail Demir. Savunma Sanayi Ekosistemi ve ASELSAN Prof. Dr. Haluk Görgün"

Transkript

1

2 EKİM-ARALIK 2018 SAYI 81 İmtiyaz Sahibi: İTÜ Vakfı adına Prof. Dr. Mehmet Karaca Yayın Kurulu: Prof. Dr. Sinan Mert Şener (Başkan) Prof. Dr. Şebnem Burnaz Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Karaca Yrd. Doç. Dr. Gülsen Uçarkuş Birol Çetinkaya Şule Gökçe Enginarlar Kenan Mete Hatice Yazıcı Şahinli Yazı İşleri Müdürü /Editör: Hatice Yazıcı Şahinli Yayın Koordinatörü: Kenan Mete Grafik: Gizem Çinik Katkıda Bulunanlar: Prof. Dr. Gülname Turan Gizem Çağrı Varlı, Osman Keskin Münevver Çakırtaş, Bartu Akın, Ersan Göktaş, Melike Kuş Fotoğraf: Engin Yıldırım Yönetim Yeri: İTÜ Vakfı Merkezi İTÜ Maçka Yerleşkesi Teşvikiye / İSTANBUL Tel: Faks: Baskı: Saner Basım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Maltepe Mah. Litrosyolu Sok. 2. Matbaacılar Sitesi No:2/4 2BC3/4 Zeytinburnu - İstanbul Tel: Yayın Türü: Yaygın, Süreli VAKFI DERGİSİ E-posta: basin@ituvakif.org.tr Bu dergide yayımlanan imzalı yazılar yazarlarının görüşünü yansıtmaktadır. Dergiyi ve Yayın Kurulunu bağlayıcı nitelik taşımaz. İTÜ Vakıf Dergisinde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan kaynak belirtilmek koşulu ile alıntı yapılabilir. Görsel kullanımı: shutterstock Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımımız Prof. Dr. İsmail Demir Savunma Sanayi Ekosistemi ve ASELSAN Prof. Dr. Haluk Görgün Savunma Sanayimiz ve TUSAŞ Yerli Uçak Sanayisinde Yeni Açılımlar Ali Küçük HAVELSAN da Savunma Teknolojileri Üretimi, Ülke ve Siber Güvenlik Sistemleri Prof. Dr. Hacı Ali Mantar Savunma Sanayindeki Milli Projelerde İTÜ İmzası Prof. Dr. Mehmet Karaca Üniversite Sanayi İşbirliğinde ASELSAN ve Savunma Sanayine Etkileri Prof. Dr. İbrahim Özkol Havacılık ve Uzay Alanında İTÜ'nün Birikimi ve Savunma Sanayine Katkısı Prof. Dr. Metin O. Kaya Savunma Sanayii Deniz Araçları Sektörünün Bir Öncüsü ve Destekçisi: İTÜ Prof. Dr. Ömer Gören, Prof. Dr. Kadir Sarıöz İTÜNOVA TTO da Savunma Sanayisine Yönelik Projeler Dr. Ercan Çitil Savunma ve Havacılık Sanayisi SAHA EXPO da Buluştu Melina Aero Teknolojinin Kara Kutusu Prof. Dr. Onur Tunçer Sargetek ten Milli ve Yerli İleri Teknoloji Ürünleri Dr. Öğr. Üyesi Mert Bal Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği-SSI Yüksek Katma Değerli İhracat Latif Aral Aliş Savunma Sanayinde Öğrenci Farkındalığı İTÜ Savunma Teknolojileri Kulübü Gamze Kaya Kırk Yıl Sonra Bedri Karafakıoğlu nun Anısına Prof. Dr. Mithat İdemen Türkiye de Teknoloji ve Mühendislik Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu İTÜ'den Haberler Genç Başarı Teknokent Dosyası İTÜ Vakfından Haberler Yayınlar Spor Briç

3 İÇERIK: İTÜ Vakfı Dergisi her sayıda özel bir "Dosya 5 kıtada 60 ülkeye yayılan ihracatı ve ABD deki üretimiyle Konusu"nun yanısıra, özgün globalleşen bir yıldız bilimsel makale, araştırma yazıları ve derlemelere; İTÜ deki tüm disiplinler ve disiplinlerarası konularda güncel bilimsel makalelere; bilimsel ve teknolojik gelişmeler ve yeniliklerle ilgili haberlere; İTÜ öğretim elemanlarının Bakır İhracatında Lideriz. akademik başarı, yenilikçi proje ve buluş, yayın haberlerine ilişkin metin ve görsel malzeme katkılarına açıktır. YAZI BOYUTU: İTÜ Vakfı Dergisi ne gönderilecek makaleler 4 sayfa; 1500 sözcük Şirketler Topluluğumuz (14 bin karakter) sınırını aşmamalıdır. Dipnotlar ve kaynaklar bu sınırlamaya dahildir. METIN YAZIM ÖZELLIKLERI: Dergiye gönderilecek metin, Microsoft Word programıyla yazılmalı, yazıda 12 punto boyutu kullanılmalı, yazı karakteri olarak Times New Roman veya Arial tercih edilmelidir. GÖRSEL MALZEME: Gönderilen yazıda kullanılacak fotoğraf, şekil, tablo vb. görsel malzemenin sayısı makaleler için 5 i, haberler için 1 i aşmamalıdır. Görsel malzeme, kesinlikle metin içine yerleştirilmemeli, ayrıca iletilmelidir. Renkli, siyah-beyaz fotoğraf görsel gönderilebilir. Görsel malzemenin dijital imaj dosyası olarak JPG, TIFF, PSD formatlarında sunulmalı ve Sarkuysan, 2014 yılında da İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri tarafından verilen İhracatın Yıldızları Ödülleri nde Bakır Teller ve Örme Halatlar İhracatı kategorisinde 1. sırada yer aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı Yayını NİSAN - HAZİRAN SAYI 68 çözünürlükleri 300 DPI dan düşük olmamalıdır. YAZAR İSMI: Gönderilen makale, haber vb. metinlerde yazar ismi, unvanı ve çalıştığı kurum/görevi belirtilmelidir. METIN BAŞLIĞI: Makalelerde başlık bulunmalıdır. DIPNOT: Dipnotlar sayfa altında değil, metnin sonunda yer almalıdır. Metin içinde dipnot göndermeleri yer alacaksa, sıra numarası ile belirtilmeli ve metin sonunda da aynı sıra numarası ile yazılmalıdır. KAYNAKLAR: Metin sonunda yer almalı ve sıra numarası verilmelidir. Metin içinde kaynaklara gönderme varsa, parantez içinde gösterilmelidir. Kaynakça yazım düzeni; yazar soyadı, adı, basım tarihi, yayın adı, çevirmen adı-soyadı, yayınevi, basım yeri şeklinde olmalıdır. Metin ve görsel malzeme elektronik ortamda e-posta ile veya CD ye kayıtlı olarak, aşağıdaki iletişim adresimize gönderilmelidir. EĞİTİM Doç. Dr. Selçuk Şirin Prof. Dr. Emine Erktin Prof. Dr. Güngör Evren Prof. Dr. Gülsün Sağlamer Prof. Dr. Lerzan Özkale Prof. Dr. Mehmet Karaca Dr. Y. Müh. (Mimar) Doğan Hasol Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu Prof. Dr. Ergün Toğrol Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok Bülent Yalazı Zeynep Afşeören Mevlude Bakır hyazici@ituvakif.org.tr veya basin@ituvakif.org.tr Tel

4 BU SAYIDA Değerli Okurlar, Savunma sanayi, ülkelerin ekonomik ve siyasal alandaki gücünü belirleyen en önemli unsurlardan biri. Ülke savunması gibi stratejik bir konuyla doğrudan ilgisi nedeniyle de hükümetlerin yön verdiği bu alan; ileri teknolojik çalışmalar, inovasyon, Ar-Ge, disiplinlerarası iş birliği gerektiren doğası gereği büyük yatırımların yapıldığı, önemli teşvik mekanizmalarının devreye girdiği, en yeni teknolojilerin uygulama alanı bulduğu, kazanılan yeteneklerle ülke ekonomisine birçok açıdan katkı sağlayan sektör olarak öne çıkıyor. Son yıllarda savunma ve havacılık alanında yerli teknolojiye dayalı üretim için altyapı çalışmalarını öncelikli hedef olarak belirleyen ve yapılan yatırımlarla yerlilik oranını yüzde 60'ın üstüne çıkarmayı başaran Türkiye, uluslararası rekabet ortamında, üretim ve ihracat potansiyeli ile öne çıkıyor. Savunma ve havacılık sanayisini geliştirme hedeflerinin bir sonucu olarak kendi helikopterini, eğitim uçağını, insansız hava aracını, muharebe gemisini, zırhlı aracını, füze ve roket sistemlerini üretecek duruma gelen Türkiye nin, bu alandaki başarısı kuşkusuz kamu-üniversite-sanayi ekseninde gelişen ortak bir çabanın sonucu. Dergimizin 81. sayısında; yerli İHA projelerinden uydulara, insansız denizaltı araçlarından rüzgar tünellerine kadar birçok projede akademik ve teknik desteği ile öne çıkan ve savunma sanayine önemli bir katkı sunan üniversitemizde yapılan çalışmalara dikkat çekmek; bir devlet politikası olarak ulusal savunma sanayinin geliştirilmesine yönelik uygulamalar ve bu kapsamda öncü kamu kuruluşlarının tedarikçileri ile birlikte dışa bağımlılığı azaltan ve ekonomiye önemli katkı sağlayan yenilikçi teknoloji üretim faaliyetlerini okurlarımıza sunmak istedik. Savunma Sanayi başlıklı dosyamızda görüşlerine yer verdiğimiz Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye nin Savunma Sanayi Vizyonu ve Stratejisi, Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımı; Prof. Dr. Haluk Görgün ASELSAN da Savunma Sanayi Ekosistemi; Prof. Dr. Hacı Ali Mantar HAVELSAN da Savunma Teknolojileri Üretimi, Ülke ve Siber Güvenlik Sistemleri; Ali Küçük, Savunma Sanayimiz ve TUSAŞ-Yerli Uçak Sanayisinde Yeni Açılımlar; Latif Aral ALİŞ Yüksek Katma Değerli İhracat konularını değerlendirdiler. Akademik birikimi, sektöre yetiştirdiği nitelikli insan gücü ile ülkemizin savunma sanayinde yerli kaynakların kullanılmasına katkı sağlayan pek çok projeye imza atan İTÜ de yürütülen çalışmaları Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca dergimize aktardı. Prof. Dr. İbrahim Özkol, üniversite-sanayi işbirliğinin savunma sanayine etkilerini değerlendirdiği yazısında, iş birliği halinde çalışılan 46 üniversiteye ASELSAN tarafından sağlanan 150,2 milyon ABD Doları tutarındaki destekle 117 projenin yürütülmekte olduğunu ve bu işbirliği ile sektörde ve ülkede öncü konumda olduklarına dikkat çekiyor. Prof. Dr. Metin Orhan Kaya ise havacılık ve uzay alanında İTÜ nün birikimini vurguladığı yazısında Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesinin öncü ve güçlü rolüne değinerek, ulusal ve uluslararası ortak projeler, öğrencilerin uluslararası yarışmalarda elde ettikleri başarılar hakkında bilgi veriyor. İTÜ den Prof. Dr. Ömer Gören ve Prof. Dr. Kadir Sarıöz, hazırladıkları yazıda, öncü bir imparatorluk bahriye okulu olarak kurulmuş İTÜ nün, Cumhuriyet tarihimizin önemli bir kısmında gerek sivil gerekse savunma amaçlı gemi/deniz araçları teknolojilerinin gelişimine yaptığı katkıyı teknolojik/bilimsel nitelikleriyle irdeliyorlar. İTÜ NOVA Teknoloji Transfer Ofisi de, Kavitasyon Tüneli, insansız denizaltı test aracı, döner kanat teknolojileri, hava füze savunma sistemi başta olmak üzere pek çok savunma sanayi projesi çalışmalarına destek veriyor. Bu çalışmaların ayrıntılarını Dr. Ercan Çitil kaleme aldı. SAHA İstanbul Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği ilk kez, savunma ve havacılık sektöründe ileri teknoloji içeren sistemler tasarlayıp üreten firmaların yenilikçi ve rekabetçi ürünlerini sergiledikleri bir fuar düzenledi. SAHA EXPO 2018 in açılışında konuşan Savunma ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi, Savunma ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ve SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ın konuşmalarını, sektöre yönelik önemli mesajlar içermesi nedeniyle dosyamıza aldık. Ayrıca, SAHA EXPO kapsamında düzenlenen Teknolojik Dönüşüm başlıklı panelde konuşan öncü kuruluş temsilcilerinin, konuşmalarından dikkat çekici bölümleri de sayfalarımıza aktardık. İTÜ ARI Teknokentinde savunma alanında çalışmalar yürüten firmalardan projesini tanıtmak isteyenlere, İTÜ öğrenci kulübü SAV- TEK in faaliyetlerine, TEKNOFEST İstanbul haberlerine ve İTÜ öğrencilerinin bu etkinlikte yarışarak ödül kazanan projelerine de Savunma Sanayi dosyamızda yer verdik. Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu, dekan olarak görevini sürdürürken, 1978 yılında silahlı bir saldırı sonucu katledildi. Ölümünün 40. yılı nedeniyle Elektrik-Elektronik Fakültesi bir anma töreni düzenledi ve bu törende Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Bilim Ödülü verilmesini kararlaştırdı. İlk ödüle de Prof. Dr. Mithat İdemen layık görüldü. İdemen in törende yaptığı Kırk Yıl Sonra Bedri Karafakıoğlu nun Anısına başlıklı konuşmaya sayfalarımızda yer vererek, okurlarımızın onu yad etmesine, genç kuşakların bu çok değerli bilim insanımızı tanımalarına vesile olmak istedik. Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, Türkiye de Teknoloji ve Mühendislik başlıklı yazısında, teknoloji ve üretimde yeni teknikler konusunda toplumda büyük bir istek bulunduğunu vurgulayarak, yapılması gerekli bazı reformlar üzerinde duruyor. İTÜ ARI Teknokent dosyası, İTÜ den ve İTÜ Vakfından haberler, İTÜ öğrencilerinin her zamanki gibi projeleriyle gururlandıran Genç Başarı haberleri bu sayımızda yine geniş şekilde yer alıyor. Önümüzdeki sayının kapak konusu Küresel Ekonominin Dinamikleri ve Türkiye. Ülkemizin ciddi bir ekonomik dönemeçten geçtiği günümüzde, akademisyen ve uzman görüşleri ile çeşitli açılardan konuya odaklanacağız. İTÜ lülerin katkılarını bekliyoruz Saygılarımızla, Yayın Kurulu 4 itü vakfı dergisi

5 DOSYA SAVUNMA SANAYİ

6 SAVUNMA SANAYİ Türkiye nin Savunma Sanayii Vizyonu ve Stratejisi Savunma Sanayinde Ar-Ge Yaklaşımımız Prof. Dr. İsmail Demir Savunma Sanayii Başkanı Türkiye, jeopolitik konumu gereği ekonomik ve bölgesel karışıklıkların, çatışmaların ve istikrarsızlıkların yoğun şekilde yaşandığı bir bölgede bulunmaktadır. Dışa bağımlılığı asgari düzeyde, öz kaynaklarını en doğru şekilde kullanan, yüksek teknoloji ürünleri üretebilen savunma sanayii, güçlü bir ekonomi, barış, istikrar ve güvenliğin teminatı olmaktadır. Türkiye nin savunma sanayii vizyonu, savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik etkin projeler gerçekleştirerek modern bir savunma sanayi geliştirmek, sektörün yetenek bazlı büyümesini sağlamak, temel ve ileri teknolojilerin milli imkanlar ile kazanılmasını sağlayarak teknolojik yenilikleri bilimsel birikim ve deneyimlerle birleştirmektir Savunma Sanayii ve Ar-Ge İleri teknoloji kullanılarak üretilen modern silah sistemlerinde üreticiye bağımlılık, diğer sistemlerde olduğundan çok daha fazladır. Ülkelerin potansiyel düşmanlarına karşı yeterli bir caydırıcılığa sahip olabilmesi için en gelişmiş silahlarla donatılmış ve iyi eğitilmiş bir askeri güce sahip olmasının yanında, kullanılan silah sistemlerinin tasarım, üretim ve ürün kontrollerinin milli olarak yapılması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, tedarik edilen sistemler emniyet, güvenilirlik ve gizlilik ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremeyecektir. Daha üstün silah sistemleri üretmek amacıyla yapılan araştırma, geliştirme çalışmaları, bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmelerin en önemli kaynaklarından biridir. Savunma sanayii sektörü, ülkenin varlığının devamı açısından stratejik bir öneme sahip olduğu gibi, diğer sanayi sektörlerinin gelişimine ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır. Bu ne- 6 itü vakfı dergisi

7 Savunma sistem tedarikinde Ar-Ge faaliyetlerinin sonuçlarının kullanılması, ülkenin bilimsel ve teknolojik altyapısının geliştirilmesine, özgün ürünlerin üretilmesine ve böylece savunma sanayiinin uluslararası pazarda rekabet gücünü artırmasına imkan sağlamaktadır. Yüksek teknolojili savunma sistemlerinin milli olarak geliştirilmiş olması bu sistemleri etkin ve güvenilir kılmakta, bu durum ise askeri caydırıcılığın ve uluslararası ilişkilerde yaptırım gücünün artmasına yardımcı olmaktadır. denle, savunma sanayii ürünlerini özgün olarak geliştiren ve ihraç eden ülkeler zaman içinde ilerlemişler, ancak savunma ihtiyaçlarını yurt dışı kaynaklardan karşılayan ülkeler ise geri kalmışlardır. Ülkeler teknolojik gelişmişlik seviyelerine ve savunma sanayii politikalarına uygun bir savunma tedarik sistemi benimsemektedirler. Hiç bir ülke tek başına bir yönetimi tercih etmemektedir. Bazı gelişmiş ülkeler kritik olmayan ve düşük teknoloji ile üretilebilen ihtiyaçlarını satın alma yolu ile karşılamaktadırlar. Buna karşılık, özellikle sıcak savaş tecrübesi yaşamış olan ülkeler Ar- Ge ye çok daha fazla önem vermektedirler. Savunma sistem tedarikinde Ar-Ge faaliyetlerinin sonuçlarının kullanılması, ülkenin bilimsel ve teknolojik altyapısının geliştirilmesine, özgün ürünlerin üretilmesine ve böylece savunma sanayiinin uluslararası pazarda rekabet gücünü artırmasına imkan sağlamaktadır. Yüksek teknolojili savunma sistemlerinin milli olarak geliştiril- SSB Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı Geniş Alan Çağrıları miş olması bu sistemleri etkin ve güvenilir kılmakta, bu durum ise askeri caydırıcılığın ve uluslararası ilişkilerde yaptırım gücünün artmasına yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda, savunma sanayiinde ürüne dönük Ar-Ge çalışmaları ile ülke ihtiyaçlarının etkin bir şekilde karşılanması mümkün olmakla beraber, ileri teknolojiye sahip özgün sistemler geliştirilmesi durumunda ihracatın ve dolayısıyla ülke gelirlerinin artması da söz konusu olacaktır. Bu durum, ekonomik olduğu kadar politik açıdan da büyük önem taşımaktadır. Ekonomik açıdan güçlü, savunma ihtiyaçlarını kendi imkanları ile karşılayabilen ve diğer ülkelere ürettiği sistemleri pazarlayan bir ülke dış siyasette çok daha etkili bir konuma gelecektir. Türkiye nin Savunma Sanayii Vizyonu Türkiye, jeopolitik konumu gereği ekonomik ve bölgesel karışıklıkların, çatışmaların ve istikrarsızlıkların yoğun şekilde yaşandığı bir bölgede bulunmaktadır. Dışa bağımlılığı asgari düzeyde, öz kaynaklarını en doğru şekilde kullanan, yüksek teknoloji ürünleri üretebilen savunma sanayii, güçlü bir ekonomi, barış, istikrar ve güvenliğin teminatı olmaktadır. Türkiye nin savunma sanayii vizyonu, savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının itü vakfı dergisi 7

8 SAVUNMA SANAYİ Prof. Dr. İsmail Demir mesini sağlamak, temel ve ileri teknolojilerin milli imkanlar ile kazanılmasını sağlayarak teknolojik yenilikleri bilimsel birikim ve deneyimlerle birleştirmektir. Türk Savunma Sanayii özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme sürecine girmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri nin ihtiyaçlarını gün geçtikçe artan oranlarda karşılamaya ve dünya genelindeki yüksek rekabet gerektiren uluslararası pazarlarda ağırlığını hissettirmeye başlamıştır. Türkiye bugün artık kendi ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke olmanın yanı sıra, geliştirdiği teknolojiler ile ürettiği silah ve askeri araç-gereç ve mühimmatı büyük çapta ihraç edebilmeyi ve bunu ciddi bir ekonomik değere dönüştürebilen ülkelerden biri olmayı hedeflemektedir. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermektir. Dünya sakarşılanmasına yönelik etkin projeler gerçekleştirerek modern bir savunma sanayii geliştirmek, sektörün yetenek bazlı büyü- Türk Savunma Sanayii özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme sürecine girmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri nin ihtiyaçlarını gün geçtikçe artan oranlarda karşılamaya ve dünya genelindeki yüksek rekabet gerektiren uluslararası pazarlarda ağırlığını hissettirmeye başlamıştır. Türkiye bugün artık kendi ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke olmanın yanı sıra, geliştirdiği teknolojiler ile ürettiği silah ve askeri araç-gereç ve mühimmatı büyük çapta ihraç edebilmeyi ve bunu ciddi bir ekonomik değere dönüştürebilen ülkelerden biri olmayı hedeflemektedir. SSB Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı nın Özgün Turboşaft ile ilgili Ar-Ge Projeleri vunma sanayi pazarında söz sahibi olabilmek için, önde gelen dünya ülkelerindeki Ar-Ge harcamaları oranları da dikkate alınarak, etkin teknoloji yönetimi çalışmaları gerçekleştirilmeli, Ar-Ge çalışmalarına ayrılan kaynak artırılmalı, inovatif ürünler geliştirilmeli ve etkin şekilde pazarlanmalıdır yılında Türkiye, 500 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bunun içerisinde savunma sanayii ihracatı da önemli bir paya sahip olacaktır. Bu hacimde ihracat gerçekleştirebilmek için ileri teknolojiye sahip ve katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Dünya geneline bakıldığında gelişen pazarlarda pay sahibi olabilmek için teknolojik açıdan rekabet edebilir ve özgün ürünlerle mücadele vermek kaçınılmazdır. Özellikle su üstü ve altı deniz platformları, sabit kanatlı savaş uçakları, helikopterler, insansız hava araçları, hava ve füze savunma sistemleri, C4ISR ve kara araçlarının modernizasyonu gibi konuların önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde gelişen pazarların ihtiyaçlarını oluşturacağı öngörülmektedir. Bu potansiyel pazarlar dikkate alınarak savunma sanayii Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi ile ülkemiz için katma değeri yüksek kazançlar elde edilmesi mümkün olabilecektir. Gelişmiş ülkeler savunma sanayii Ar-Ge çalışmalarına büyük kaynaklar ayırmakta ve harcadıkları kaynakların büyük kısmını diğer ülkelere gerçekleştirdikleri satışlarla geri kazanabilmektedirler. Buradan hareketle, ülkemizin savunma Ar-Ge harcamalarına ayıracağı kaynakların kısa vadede fazlasıyla geri kazanılabileceği öngörülmektedir. 8 itü vakfı dergisi

9 Her açıdan stratejik bir sektör olan savunma ve havacılık sanayiinde yaşanan hızlı gelişmeler geleceğe dönük olarak umut verici olarak değerlendirilmektedir. Elde edilen bu ivmenin sürdürülebilir olması; Türkiye nin teknoloji kullanan anlayışından teknoloji üreten anlayışına geçişiyle ve hedeflerini sürdürülebilir sanayii ve teknolojik yetkinlik üzerine odaklamasıyla sağlanacaktır. Savunma Sanayii Başkanlığı nın Ar-Ge Yaklaşımı Gerek güvenlik birimlerimizin ihtiyaçları, gerekse gelişmekte olan pazarların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak etkin bir teknoloji yönetimi politikasının izlenmesi en doğru adım olacaktır. Bu doğrultuda, ihtiyaç duyulan sistem/alt sistem/bileşen/teknoloji altyapısı için yol haritalarının güncellenmesi/oluşturulması gerekmektedir. Belirlenen öncelikli Ar-Ge çalışmalarının; maliyet düşürücü düzenlemelerle, Ar-Ge teşvikleri/muafiyetleriyle, ihracat yapmayı kolaylaştıracak düzenlemelerle, gelişen pazarlara girmede siyasi etkilerin kullanılmasıyla ve kamu alımlarında yerli katkının gözetilmesiyle sürekli olarak desteklenmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ihtiyaçları tanımlayan ve bu ihtiyaca giden yolda teknoloji tabanında zincirin halkalarını bir araya getiren bir kurum olarak Türkiye nin savunma sanayii vizyonuna büyük katkı sağlamaktadır li yıllar için ABD, Almanya, Fransa, Finlandiya ve Güney Kore gibi gelişmiş ülkelerin belirledikleri Ar- Ge yoğunluğu hedefleri %3-%5 arasında değişmektedir. Bu oranlar dikkate alınarak, ülkemizin daha yüksek bir rekabet gücüne sahip olmasını sağlamak adına 2023 yılında Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla ya oranının %3 olması planlanmaktadır. Savunma sanayiinde yapılacak Ar-Ge çalışmaları bu hedefe ulaşılması açısından büyük önem arz etmektedir. Savunma Sanayii Başkanlığı nın stratejik hedeflerinden biri de Ar-Ge Yol Haritası kapsamında doğrudan alt sistem ve bileşen ürünlerine yönelik teknoloji projelerinin hayata geçirilme oranını artırmaktır. Bu kap- samda, Ar-Ge projeleri mevcut veya gelecekte ortaya çıkacak ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak, SSB alt sistem ve platform projeleri ile ilişkilendirilerek başlatılmaktadır. Projelerin tamamlanması ile ürüne dönük bilgi ve teknolojinin kazanılması, haberleşme ve istihbarat alanında gelişme sağlanması, özellikle havacılık sektöründe yurt dışı bağımlılığı azaltılması ve savunma sanayii için kritik ürünlerin tamamen millileştirmesi hedeflenmektedir. Yürürlüğe giren stratejik plan çalışmaları ile birlikte, Teknolojik Derinlik ve Küresel Etkinlik ana temasının işlendiği bu yeni dönem Stratejik Planında 4 ana stratejik alan tanımlanmıştır. Bunlardan birincisi Modernizasyon Projelerinde Hız, Kalite ve Maliyet Etkinlik, İkincisi Kabiliyet Kazanımı için Verimlilik Yönetimi, üçüncüsü Teknolojik Yetkin- Özellikle su üstü ve altı deniz platformları, sabit kanatlı savaş uçakları, helikopterler, insansız hava araçları, hava ve füze savunma sistemleri, C4ISR ve kara araçlarının modernizasyonu gibi konuların önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde gelişen pazarların ihtiyaçlarını oluşturacağı öngörülmektedir. Bu potansiyel pazarlar dikkate alınarak savunma sanayii Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi ile ülkemiz için katma değeri yüksek kazançlar elde edilmesi mümkün olabilecektir. likleri Bilimsel Birikimler ve Deneyimler ile Birleştirmek ve son olarak Stratejik İnsan Kaynağı ve Güçlü Kurumsal Yönetim oluşturmaktadır. SSB olarak sektörün yetenek bazlı büyümesi ve sürdürülebilirlik hedefleri ile firmalarımızın tedarik zincirlerinin geliştirilmesi sanayinin ürün ömür devrinin tamamında etkin rol alması ihracatın teşvik edilmesi ve sektörde rasyonelleşmenin sağlanması adına yürütülen faaliyetlere yeni dönemde devam edilecektir. itü vakfı dergisi 9

10 SAVUNMA SANAYİ Savunma Sanayi Ekosistemi ve ASELSAN Prof. Dr. Haluk Görgün ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Genel Müdür Ülkemiz savunma sanayine proje bazlı baktığımızda; Milli Gemi (MİLGEM), Alçak ve Orta İrtifa Füze ve Roket Sistemleri, ALTAY Ana Muharebe Tankı, ATAK Helikopteri, İnsansız Hava Araçları, Radar Sistemleri, HÜRKUŞ Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı gibi çok sayıda proje savunma sanayimiz tarafından başarıyla yürütülür hale gelmiştir. 10 yıl öncesine kadar %30 larda olan yerlilik oranları bugün %60 seviyelerini aşmıştır 10 itü vakfı dergisi

11 Ülkemizin, gerek konumlandığı coğrafyada süregelen gelişmeler ve gerek içinde bulunduğu siyasi atmosfer göz önüne alındığında; güçlü, yerli ve sürekli gelişen bir savunma sanayine sahip olması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu zorunluluğun ötesinde; altın dan sonra kg başına en yüksek bedelli ihracat kalemi olması, cari açığın kapatılması hususunda etkin bir role sahip olması ve birçok yeni teknolojiye öncülük etmesi bakımından savunma sanayi ülke ekonomisi açısından oldukça kritik bir yere sahiptir. Nitekim Türk savunma sanayisi yıllık 7 milyar dolara yaklaşan cirosu ve 2 milyar dolara yaklaşan ihracatı ile her geçen yıl büyümeye devam etmektedir. Örneğin, savunma sanayi ihracatı son 15 yılda 7 kat artmıştır. Ayrıca, Türk savunma sanayinde 2002 yılında 2 milyar USD olan açık siparişler bugün 40 milyar doları aşmıştır. Bu istikrarlı büyüme dünya ölçeğinde de karşılık bulmuştur. Geçtiğimiz günlerde açıklanan dünyanın en büyük savunma sanayi firmalarının yer aldığı Defense News Top 100 listesine göre; daha önce Bugüne kadar aralarında İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) de bulunduğu 47 farklı üniversite ile işbirliği yaptık ve toplamda üniversitelerimize 150 milyon doların üzerinde sipariş verdik. ASELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN ın olduğu sıralamaya, STM de dahil olmuş ve listedeki savunma havacılık firmalarımızın sayısı 4 e ulaşmıştır. ASELSAN olarak her geçen yıl yükselişte olduğumuz bu listede önceki yıl 57. sırada iken bu yıl 55. sıraya yükselmiş bulunuyoruz. Ülkemiz savunma sanayine proje bazlı baktığımızda ise; Milli Gemi (MİLGEM), Alçak ve Orta İrtifa Füze ve Roket Sistemleri, ALTAY Ana Muharebe Tankı, ATAK Helikopteri, İnsansız Hava Araçları, Radar Sistemleri, HÜRKUŞ Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı gibi çok sayıda proje savunma sanayimiz tarafından başarıyla yürütülür hale gelmiştir. 10 yıl öncesine kadar %30 larda olan yerlilik oranları bugün %60 seviyelerini aşmıştır. Biz de ASELSAN olarak yaklaşık 3500 ü Ar-Ge personeli olan 6000 üzerinde çalışanımız ile ülkemizde bu sektöre gururla liderlik etmekteyiz. 40 yılı aşkın birikimiz ile Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere tüm güvenlik unsurlarımıza çözüm üretmek için çalışıyoruz. Ana hedefimiz ürettiğimiz bu çözümlerin milli ve yerli olması; tasarım, üretim ve bakım dahil tüm süreçlerin milli ve yerli olarak gerçekleştirilmesidir. ASELSAN olarak kuruluş misyonumuz olan yerlileştirme çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bu amaç çerçevesinde, yurt içinde tasarım ya da üretim anlamında yan sanayi firmalarımızın gerçekleştirebileceği tüm faaliyetleri yan sanayi firmalarımıza transfer edip odağımızı yerlileştirebileceğimiz kritik teknolojiler üzerinde yoğunlaştırmaktayız. Son 8 yılda KOBİ lere verilen siparişler yaklaşık yedi kat artış göstermiş ve 2017 yılında yurt içi siparişlerde her 10 siparişten 9 u KOBİ niteliğindeki firmalara verilmiştir. Bir diğer önceliğimiz de milli ve yerli çözümlerle savunma alanında ülkemiz ihtiyaçlarını itü vakfı dergisi 11

12 SAVUNMA SANAYİ Prof. Dr. Haluk Görgün ASELSAN olarak sürdürülebilir bir şekilde büyüme trendi yakalayıp ve Defense News Top 100 listesine girdiğimiz 2007 yılından itibaren sürekli gelişerek 55. sıraya yükselirken, bu başarılarımızda güçlü tedarikçi ekosistemimizin katkısının bilincindeyiz. karşılarken sivil teknolojiler alanında da yenilikçi özgün ürünler üretmek, ekosistemimiz ile birlikte gelişmek, şirket birleşmeleri ve satın almaları ile büyümemizi daha da ivmelendirmek ve yetkin tedarik zincirimizi sürekli geliştirmektir. Tabi ki savunma ekosistemi sadece tedarikçi firmalar ile sınırlı değil üniversiteler ve araştırma kuruluşları da bu ekosistemin önemli bileşenleri olarak öne çıkmaktadır. Bu önemin yansıması ASELSAN da net olarak görülebilmektedir. Bugüne kadar aralarında İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) de bulunduğu 47 farklı üniversite ile işbirliği yaptık ve toplamda üniversitelerimize 150 milyon doların üzerinde sipariş verdik. Yeri gelmişken İTÜ nün ASELSAN da özel bir yeri olduğuna da değinmek istiyorum. Bugün ASELSAN bünyesinde İTÜ den 390 personel görev yapmaktadır. İTÜ mezunları ASELSAN a bugüne kadar önemli katma değer sağlamış olup ben sağlanan bu değerin artarak devam edeceği inancındayım. Bunun yanında 12 itü vakfı dergisi ASELSAN olarak YÖK ile protokol imzalayarak hayata geçirdiğimiz ASELSAN Akademi Lisanüstü eğitim modelinde de dört üniversite paydaşımızdan birisinin İTÜ olduğunu vurgulamak isterim. Bu model ile üniversite ve sanayinin en güçlü yanları bir araya getirilerek ASELSAN dört araştırma üniversitesinin dış kampüsü haline gelmiştir. Program kapsamında; Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Malzeme Mühendisliği olmak üzere dört mühendislik anabilim dalında lisansüstü eğitim gerçekleştirilmektedir. Böylece ASELSAN personelinin üniversite kampüslerine ulaşmak için sarf ettiği efordan tasarruf etmenin yanı sıra yapılan tezlerin ve araştırmaların da sanayiye direk katkısı olması açısından elverişli bir ortam oluşturulmuştur. Ekosistemimizle Birlikte Sürdürülebilir Büyüme ASELSAN olarak sürdürülebilir bir şekilde büyüme trendi yakalayıp ve Defense News Top 100 listesine girdiğimiz 2007 yılından itibaren sürekli gelişerek 55. sıraya yükselirken, bu başarılarımızda güçlü tedarikçi ekosistemimizin katkısının bilincindeyiz. Gerek bu katkının arttırılması, gerek firmalarımızın yurt içi ve yurt dışı savunma alanında etkinliklerini artırmak

13 ve gelişimlerine destek olmak amacıyla yan sanayi geliştirme faaliyetleri yürütüyoruz. Bu destek faaliyetlerimizi de süreklilik arz edecek şekilde yürütüyoruz. Örneğin, tedarikçilerimize ASELSAN bilgisi ve tecrübesi ile teknik danışmanlık sağlıyoruz. Bu kapsamda tedarikçilerimiz yatırım yapacaklarında kendilerini savunma sanayindeki eğilimler ve beklentiler konusunda yönlendirdiğimiz gibi, gerektiğinde mühendislik desteği sağlayarak firma ihtiyaçlarını birlikte belirliyoruz. Diğer bir destek kalemi olarak tedarikçi firmalarımızın personeline bedelsiz mesleki eğitim sağlamaktayız. Özellikle iş başı eğitimi şeklinde olan bu eğitimler son 3 yılda 3000 saatin Tedarikçilerimize ASELSAN bilgisi ve tecrübesi ile teknik danışmanlık sağlıyoruz. Bu kapsamda tedarikçilerimiz yatırım yapacaklarında kendilerini savunma sanayindeki eğilimler ve beklentiler konusunda yönlendirdiğimiz gibi, gerektiğinde mühendislik desteği sağlayarak firma ihtiyaçlarını birlikte belirliyoruz. üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında ASELSAN içinde atıl durumda olan ancak çalışır durumdaki ekipmanları yine tedarikçilerimize çok uygun bedeller ile aktarıyoruz. ASELSAN bünyesinde bulunan ve yüksek yatırım bedeli gerektiren özel ekipmanları tedarikçi firmalarımızla ortak kullanıyoruz. Özellikle test kabinleri ve özel test altyapılarını tedarikçilerimizle birlikte kullanarak firmalarımızı bu alanda yatırım yapma külfetinden kurtarıyoruz. Buna ek olarak firmalarımıza finansman kolaylığı sağlamak için bankalarla Tedarikçi Finansman Anlaşmaları yapıyoruz. Bu anlaşma çerçevesinde tedarikçi firmamız, ASELSAN dan aldığı siparişleri beyan ederek ilave bir teminata ihtiyaç duyulmaksızın kredi kullanabilmekte ve finansman sağlayabilmektedir. Halihazırda 7 banka ile anlaşmalarımız güncel şekilde devam etmektedir. Tedarikçi Finansman modeli ile bugüne kadar 63 firmaya 180 milyon TL üzerinde finansman sağlanmış olup bu rakamların önümüzdeki süreçte artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Son olarak tedarikçilerimizin savunma sanayi teşviklerinden azami faydalanabilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle 2018 yılı başında KOSGEB tarafından yayınlanan Teknoyatırım ve Stratejik Ürün Teşviklerinden tedarikçi firmalarımızın azami yararlanmasını hedefleyerek her iki destek için KOSGEB ile işbirliği protokolü imzaladık, ayrıca bu konuda tanıtıcı çalıştaylar ve toplantılar düzenleyerek firmalarımızı bilgilendirdik. Büyük bir firma ile başvuru zorunluluğu gerektiren Stratejik Ürün Desteği için yapılan başvuruları etkin bir şekilde değerlendirerek 16 firmaya Uzlaşı Belgesi vererek başvurmalarını sağladık ve savunma sanayi alanında en fazla Uzlaşı Belgesi veren firma olduk. Revize edilerek önümüzdeki aylarda tekrar yayınlanmasını beklediğimiz bu desteklerden tedarikçi firmalarımızın azami faydalanabilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Etkili Ekosistem için Savunma Sanayi Kümelerinin Önemi ASELSAN olarak savunma sanayi kümelenmelerine önem veriyor ve çalışmalarına destek oluyoruz. OSTİM de OSSA kümelenmesi ile başlayan savunma sanayi kümelerinin sayısı son yıllarda Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi (SAHA), Bursa Savunma Kümelenmesi (BAS- DEC), Eskişehir Savunma Kümelenmesi (ESAC), İzmir Savunma Kümelenmesi (HUKD), Trakya Bölgesinde HASUN, Konya Savunma Kümelenmesinin eklenmesi ile hızla arttı. Savunma Sanayi Kümeleri bünyesindeki nitelikli firmaları ile karmaşık savunma projelerinde işbirliği halinde çözüm üretme altyapısı sağlamaktadır. Ayrıca, birlikte öğrenme, ortak üretim ve endirekt maliyetlerin azalması açısından da kümeler firmalar için elverişli ortam sunmaktadır. Ancak bizim kümelerden beklentimiz bunlarla sınırlı değil. Küme bünyesindeki firmaların sürekli gelişerek savunma sanayi ekosistemindeki katma değerlerinin artırmasının yanı sıra yurt dışına ihracat yapan kurumsal yapılara dönüşmelerini bekliyoruz. Bu minvalde OSSA kümelenmesi tarafından gerçekleştirilen Savunma ve Havacılıkta İşbirliği Günleri (ICDDA) ve SAHA Kümelenmesi tarafından organize edilen SAHA EXPO etkinliklerinin küme firmalarının potansiyel yurt dışı çözüm ortakları ile bir araya gelmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu faydaları göz önüne aldığımızda savunma sanayi ekosisteminde yer alan firmaların bir kümeye üye olmasının ekosistemin güçlenmesi adına kritik öneme sahip olduğunu değerlendiriyorum. Firmalarımızdan Beklentilerimiz Savunma Sanayi ekosisteminden ve ASELSAN ın bu sisteme katkısından bahsettikten sonra biraz da ASELSAN özelinde tedarikçi firmalarımızdan beklentilerimize vurgu yapmak istiyorum. Tedarikçi firmalarımızdan temel beklentilerimiz; kurumsallaşma konusunda mesafe katederek kalite yönetim sistemlerinin kurum bünyesinde içselleştirilmesi, belirli bir alanda uzmanlaşılması, itü vakfı dergisi 13

14 SAVUNMA SANAYİ öne çıkarken tasarım alanında; yazılım, mekanik tasarım, platform tasarımı gibi alanlarda sürekli yeni tedarikçiler aramaktayız. Temel tedarik politikamız; karşılıklı güvene ve performansa dayalı, adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir iş ilişkisi içinde tedarik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi. İhtiyaç duyulan mal veya hizmetleri sağlarken, maliyet açısından uygunluk yanında, üseğitim ve sertifikasyon konusunda eksiklerin tamamlanması, sürdürülebilir bir finansal yapıya sahip olunması ve kendilerini sürekli yenileyerek geliştirmeleridir. ASELSAN olarak güçlü tedarik zincirimizi idame etmek ve daha da güçlendirmek için tedarikçi arayışlarımızı sürekli devam ettirmekteyiz. Üretim alanında; talaşlı imalat, kart dizgi, kompozit parça, sac metal ve kaynak teknolojileri gibi örnekler 14 itü vakfı dergisi OSSA kümelenmesi tarafından gerçekleştirilen Savunma ve Havacılıkta İşbirliği Günleri (ICDDA) ve SAHA Kümelenmesi tarafından organize edilen SAHA EXPO etkinliklerinin küme firmalarının potansiyel yurt dışı çözüm ortakları ile bir araya gelmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu faydaları göz önüne aldığımızda savunma sanayi ekosisteminde yer alan firmaların bir kümeye üye olmasının ekosistemin güçlenmesi adına kritik öneme sahip olduğunu değerlendiriyorum. tün kalite ve teslimatın zamanında yapılması kriterlerini de dikkate alıyoruz. Tedarikçi seçme ve değerlendirme sürecimizi de bu politikaya uygun şekilde birikimli uzun deneyimler sonucunda belirlenmiş şeffaf kriterler üzerine kurguladık. Seçtiğimiz tedarikçilerimizle İhaleli Alım, İhalesiz Alım ve Doğrudan Alım yöntemleri uygulanarak tedarik faaliyetlerini yürütüyoruz. Tedarikçimiz olmak isteyen firmalar kurumsal web sayfamız ( www. aselsan.com.tr ) üzerinde yer alan tedarikçi portalından resmi başvuruyu yapabilirler. Başvuru aşamasında Yan Sanayi Firmaları, Üretici Firmalar, Satıcı Firmalar ile İnşaat ve Altyapı İşleri Firmaları şeklinde bölümlere ayrılan firmalar; kategori bazlı esaslar çerçevesinde değerlendirilirler. Firmanın yetenekleri ve ASELSAN ın ihtiyaçlarının örtüşmesine bağlı olarak değerlendirmeler ve tetkikler gerçekleştirilerek işbirliği süreci başlatılır. Biz ASELSAN olarak kuruluş misyonumuzu unutmadan, başta savunma alanında olmak üzere Türkiye nin teknolojik bağımsızlığı ve gelişimi için çalışmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilirlik hedefimiz doğrultusunda tedarikçi firmalarımızın da katkısı ile oluşturduğumuz bu yeteneğimizi dünya çapında satışa döndürmeyi ve Türkiye nin 2023 ihracat ve büyüme hedeflerine destek olmayı amaçlıyoruz. ASELSAN olarak Güven Veren Teknoloji sloganımızı tedarikçi firmalarımızla birlikte Güçlü ve Güvenilir Firmalarla Güven Veren Teknoloji olarak kullanıyoruz. Kendi tedarik zincirimizi güçlendirdikçe "Savunma Sanayi Ekosistemi"ni güçlendirmeyi kendimize sorumluluk kabul ederek yolumuza devam edeceğiz.

15 MATEMATİK 1 ÇÖZÜMLÜ PROBLEMLERİ Genişletilmiş 9. Baskı Ayşe Peker Dobie Bu kitap, yirmi yılı aşkın bir süredir İstanbul Teknik Üniversitesi yazarın, Fen ve Mühendislik Fakültelerinin birinci sınıf öğrencilerine vermekte olduğu Matematik I dersi için derlenmiş bir problem kitabıdır. Her bölümde, öncelikle yeterli ölçüde gerekli olan teorik bilgi verilmiş olup bu bilgi konu ile ilgili çok sayıda basitten zora doğru sıralanmış çözümlü problemlerle pekiştirilmiştir. Matematik 1 Çözümlü Problemleri kitabının 9. baskısı üniversitemizin yeni Matematik 1 ders içeriğiyle uyumlu olacak şekilde düzenlenmiş olup ek problemlerle güçlendirilmiştir. Genişletilmiş bu problem kitabının, üniversitelerin ilgili bölümlerinin birinci sınıfında verilen matematik dersiyle ilgili gereksinimlerini karşılayacağını umuyoruz. ISBN: Basım Yılı: 2018 Boyutlar: 16,5 x 23,5 cm Sayfa Sayısı: 516 Fiyatı: 40 TL İTÜ Vakfı Yayınları Satış Noktaları: İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi) (on-line ve perakende satış) Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi) Pandora Kitabevi YEM Kitabevi EDGE Akademi (Ankara) Mert Kırtasiye (İTÜ Ayazağa Kamp. Metro Girişi) Papatya Bilim Yayınevi Seçkin Yayıncılık Ege Yayınları / Zero Books Ayrıntılı bilgi için: Sipariş: ituvakif@ituvakif.org.tr Tel: itü vakfı dergisi 15

16 SAVUNMA SANAYİ Savunma Sanayimiz ve TUSAŞ Yerli Uçak Sanayisinde Yeni Açılımlar Ali Küçük TUSAŞ Mühendislik Direktörü TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş li yıllardan sonra gerçekleştirilmiş olan millileşme hareketi sonrası hızlı büyüme dönemini yaşamış ve Türkiye nin lider havacılık ve uzay merkezi olarak uluslararası alanda kendini göstermeye başlamıştır. TUSAŞ, ülkemize ve dost ülkelere savunma ve havacılık alanında birçok ürün sunan, bunlarla yetinmeyip her geçen gün teknolojik yönünü ve mühendislik alt yapısını güçlendiren bir şirket olarak hedeflerine ilerlemektedir. Uluslararası alanda havacılık ve uzay şirketleri arasında üst sıralarda yer alan TUSAŞ, 2021 yılında ilk 50 şirket arasına girecek ve 2027 yılında 10 milyar $ ciroya ulaşacak şekilde stratejik hedeflerini oluşturmaktadır Savunma Sanayiinin Tarihçesi Yirminci yüzyılın başından itibaren TOMTAŞ, THK, MKE gibi kurum ve kuruluşlarımız ile yapılan savunma sanayii kurma çabalarımız maalesef sürdürülebilir bir yapıda ilerlemedi li yıllarda Kendi Uçağını Kendin Yap kampanyasıyla TUSAŞ ve ardından 1980 li yıllarda TAI kuruldu. Bugün TU- SAŞ (Türk Uçak Sanayii A.Ş.) olarak faaliyet gösteren ulusal havacılık sanayimiz, 1973 yılında yayımlanan 1784 Nolu Türk Uçak Sanayi Anonim Ortaklığı Kanunu ile kuruldu. Kanun ile ülkenin teknolojik düzeyini yükseltecek, yurt dışı bağımlılığını azaltacak, dış piyasa ile rekabet edebilen sivil ve askeri ihtiyaçlara yönelmiş bir uçak endüstrisinin kurulup işletilmesi amaçlanıyordu Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ülkemize uygulanan ambargolar nedeniyle Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı tarafından Kendi Uçağını Kendin Yap kampanyası ile bağışlar toplanması, milli bir uçak sanayiinin kurulmasının öneminin kamuoyu tarafından anlaşılmasını sağladı. Tamamıyla Türk sermayeli bir şirket olan TUSAŞ faaliyete geçtikten sonra, 16 itü vakfı dergisi

17 F-16 uçaklarını üretmek üzere, General Dynamics firması ile 1984 yılında bir Türk-Amerikan ortak teşebbüsü olan TAI (TUSAŞ Aerospace Industries) Şirketini kurdu. TUSAŞ, TAI deki Amerikan hisselerini 2005 te satın almış, TAI nin İngilizce adı Turkish Aerospace Industries olarak değiştirilmiş ve nihayet, TU- SAŞ ve TAI tek çatı altında birleştirilerek bugün TUSAŞ olarak bilinen şirket şekillenmiştir yılında ise yeni logosu ile birlikte Türk Havacılık ve Uzay Sanayii olarak yeni kimliğini lanse etmiştir. TAI İlk olarak F-16 ortak üretim projesi ile başlamıştır. Amerikan General Dynamics ile yapılan ortak çalışmalar sonunda bugünkü yapının temelleri atılmıştır. Tesisin kurulması ile, imalat altyapısı, imalat mühendisliği, takım tasarım, takım imalat, üretim planlama ve kontrol, kalite yönetimi, program yönetimi gibi temel yetkinlikler kazanılmıştır. Talaşlı imalat, saç parça imalatı, kablo donanım imalatı, kaynak ve boru imalatı, takım imalatı, alt birleştirme, kanat, orta gövde, arka gövde imalatları, son montaj hattı, test, yakıt, boya ve uçuş işlemleri uluslararası havacılık standartlarında yapılmaya başlanmıştır. TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş li yıllardan sonra gerçekleştirilmiş olan millileşme hareketi sonrası hızlı büyüme dönemini yaşamış ve Türkiye nin lider havacılık ve uzay merkezi olarak uluslararası alanda kendini göstermeye başlamıştır. TUSAŞ, ülkemize ve dost ülkelere savunma ve havacılık alanında birçok ürün sunan, bunlarla yetinmeyip her geçen gün teknolojik yönünü ve mühendislik alt yapısını güçlendiren bir şirket olarak hedeflerine ilerlemektedir. Uluslararası alanda havacılık ve uzay şirketleri arasında üst sıralarda yer alan TUSAŞ, 2021 yılında ilk 50 şirket arasına girecek ve 2027 yılında 10 milyar $ ciroya ulaşacak şekilde stratejik hedeflerini oluşturmaktadır. Yeni Açılımlar Havacılık ve uzay sektöründe ulusal güvenlik ihtiyacını karşılayan çözümler üreten ve sanayinin gelişmesine öncülük eden küresel bir şirket olma yolunda TU- SAŞ aşağıdaki alanlarda açılımlar yapa- Yolcu uçağı kategorisinde ürün yetenekleri; Airbus A319/20/21 Sect 18, Sect 19, A330 Rudder, Boeing 737/747/767 yapısal parçaları, B787 elevator Cargo barrier, body seal, Bombardier C serisi fixed trailing edge projeleri ile genişlemiştir. rak 2050 li yıllara emin adımlarla yürüyor. Ürün bazında açılımlar Üretim yetenekleri Yerlileştirme oranının artırılması Tasarım yetenekleri Yenilikçi teknolojiler Yetkinlik geliştirme: TUSAŞ Akademi, VLA projeleri Ürün Bazında Açılımlar: UÇAK: F-16 dan sonra Agusta firması ile SF-260 eğitim uçağı, İspanyol CASA firması ile askeri nakliye uçağı projeleri gerçekleştirilmiştir. Bu defa bir nakliye uçağı için yapısal imalat, tüm detay parça imalatları, son montaj hattı, boya uçuş hattı işlemleri gerçekleştirilmiştir. Sonraki yıllarda F-16 PO2, PO4, F-35 orta gövde, pylon imalatları yapılmıştır. Yolcu uçağı kategorisinde ürün yetenekleri; Airbus A319/20/21 Sect 18, Sect 19, A330 Rudder, Boeing 737/747/767 yapısal parçaları, B787 elevator Cargo barrier, body seal, Bombardier C serisi fixed trailing edge projeleri ile genişlemiştir. itü vakfı dergisi 17

18 SAVUNMA SANAYİ İHA: ANKA Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı (MA- LE-Medium Altitude Long Endurance) İHA Programı, bir geliştirme projesi olup; üç adet hava aracı prototipi ve tüm yer sistemlerinin belirlenmiş olan ihtiyaçlara göre tasarlanıp, geliştirilmesi ile prototip ve geliştirme testlerinin tamamlanması hedeflendi. Program, "Kavramsal Tasarım", "Ön Tasarım", "Detay Tasarım ve Geliştirme" ile "Test ve Değerlendirme" safhalarından oluşmaktadır. Geliştirme safhası süresince, tüm sistem bileşenlerinin geliştirme/ara yüz/bütünleştirmelerinin gerçekleştirileceği bir Sistem Entegrasyon Laboratuvarı (SEL) oluşturuldu. 30 Aralık 2010 tarihinden bu yana uçuş testlerine devam edilen "ANKA" Yeni Teknolojiler Yarasa, Arge 2004 gibi helikopter, Meltem,C-130 Erciyes, T-38 Arı projeleri ile modernizasyon yeteneği kazanılmıştır. Hürkuş A/B/C projleri ile kazanılan Temel Eğitim Uçağı tasarım yeteneği Hürjet ile jet uçağı tasarımını da içerecek şekilde genişlemektedir. MMU ile son derece sofistike platformların tasarlanabildiği üst seviye yetenekler kazanılmış olacaktır. İnsansız Hava Aracı Sistemi için Ekim 2013'te 10 uçaklık seri üretim sözleşmesi (ANKA-S) imzalanmıştır. ANKA-S Projesi nde çalışmalar başarı ile devam ettirilmekte olup, Şubat 2014 tarihinde Sistem İhtiyaçları Gözden Geçirme toplantısı başarı ile tamamlanmış, tasarım aktivitelerine hız verilmiştir. TUSAŞ, geleceğin teknolojilerini ve savunma sanayimizin stratejik hedefleri doğrultusunda kazanılması gereken yetkinlikleri Teknoloji Yol Haritası ile takip etmektedir. Alan uzmanlarının görüşleriyle yıllık bazda güncellenen Teknoloji Yol Haritası, stratejik hedeflerimizi gerçekleştirmeye yönelik yürütülen AR-GE projelerini, üniversite ve sanayi İşbirliği alanlarını ve akademik çalışma konularını yönlendiren temel planlama araçtır. Teknoloji Yol Haritasında yer alan yenilikçi teknolojilerin bir kısmı aşağıda listelenmiştir: Akıllı Yapılar Yapısal sağlık izleme uygulamaları Hava araçlarında hareketli yüzeylere yönelik şekil değiştirme teknolojileri İleri entegre yapısallar Yenilikçi Uçuş Teknolojileri Optimize edilmiş kanat ve arttırılmış laminerlik UYDU: GÖKTÜRK 1 VE GÖKTÜRK 2 GÖKTÜRK-1 Projesine ait sözleşme, Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile TELESPAZIO arasında 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanmıştır. Projede TUSAŞ, ana yükleniciye karşı sorumlu olduğu birçok iş paketine doğrudan katılım sağlamaktadır. Doğrudan katılım dışında GÖKTÜRK-1 Uydusunun bazı uçuş bileşenleri de TUSAŞ tarafından üretilmektedir. Programın amacı; coğrafi kısıtlama olmaksızın, dünya üzerinde herhangi bir bölgeden, askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıyacak; aynı zamanda orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi hari- Tilt wing / Tilt rotor Değişken hızlı rotor transmisyon teknolojileri Bağımsız pala kontrol teknolojileri Yörünge yönelim belirleme ve kontrol teknolojileri Otonom Sistem Teknolojileri Otomatik Uçuş kontrol teknolojileri Otonom hedef arama / bulma yöntemleri Gelecek nesil sivil sertifiye uçuş yönetim sistemi teknolojileri 18 itü vakfı dergisi

19 30 Aralık 2010 tarihinden bu yana uçuş testlerine devam edilen "ANKA" İnsansız Hava Aracı Sistemi için Ekim 2013'te 10 uçaklık seri üretim sözleşmesi (ANKA-S) imzalanmıştır. ANKA-S Projesi nde çalışmalar başarı ile devam ettirilmekte olup, Şubat 2014 tarihinde Sistem İhtiyaçları Gözden Geçirme toplantısı başarı ile tamamlanmış, tasarım aktivitelerine hız verilmiştir. ta verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sisteminin tedarik edilmesidir. Proje kapsamında uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmesinin yanı sıra, ülkemizin gelecekteki gözlem ve haberleşme uydularının yurt içinde üretilmesine yönelik kritik bir altyapı olan Uydu Montaj, Entegrasyon ve Test Merkezi- ne sahip olması, projenin stratejik hedefi haiz kazanımları arasında tanımlanabilir. Türkiye'nin ilk yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu, Türk mühendislerince tasarlanan ve 2012 yılında gerçekleştirilen fırlatma operasyonu ile görev yörüngesine yerleştirilmiş olan GÖKTÜRK-2 ise ülkemizin özgün olarak geliştirilen ilk yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusudur. TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Geliştirme Projeleri Destekleme Programı (SAVTAG-1007) kapsamında GÖK- TÜRK-2 Projesi sözleşmesi; Milli Savunma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ-TÜBİTAK UZAY İş Ortaklığı arasında 13 Nisan 2007 tarihinde imzalanarak 1 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. GÖKTÜRK-2 sistemine ilişkin tasarım, üretim ve test süreçlerindeki tüm mühendislik faaliyetleri milli olarak gerçekleştirilmiştir. HELİKOPTER: Eurocopter AS-532 Cougar projesi ile başlayan komple helikopter üretim yeteneği, Sikorsky UH-60, MH-60, S-70 tailcone, pylon, stabilatör, EC-135 motor kapakları MD-902 Komple gövde, KUH ön gövde, AW139 gövde, ATAK helikopteri, Genel Maksat helikopteri, T-625 Özgün helikopter ile genişledi. Havacılıkta Enrji Kullanımında Yeni Uygulamalar ve Alternatif Enerjiler More electric hava platformları Yüksek depolama kapasiteli batarya teknolojileri Enerji hasadı Yakıt Pili Güneş Enerjisi Tümüyle elektrikli uçaklar (Full-electric aircraft) Yenilikçi Sistemler İnsan makine arayüzü teknolojileri Algılama teknolojileri Platform sağlık takip ve yönetim teknolojileri Algılama ve sakınma teknolojileri Uçuş emniyetini sağlayan yenilikçi teknolojiler Hareketlendiriciler Arttırılmış gerçeklik hava aracı uygulamaları Aviyonik Sistemler Aviyonik bilgisayar teknolojileri Yüksek çözünürlüklü gösterge teknolojileri Elektronik karıştırmaya karşı dayanıklı konumlama teknolojileri Görüntüleme sensör teknolojiler Simulasyon yazılımları Görüntü işleme Büyük veri Beyin-bilgisayar arayüzü Derin öğrenme itü vakfı dergisi 19

20 SAVUNMA SANAYİ GÖKTÜRK-1 Uydusunun bazı uçuş bileşenleri de TUSAŞ tarafından üretilmektedir. Programın amacı; coğrafi kısıtlama olmaksızın, dünya üzerinde herhangi bir bölgeden, askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıyacak; aynı zamanda orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sisteminin tedarik edilmesidir Ürün bazında bakıldığında TUSAŞ tüm Boeing (B737/B747/B767/B777/ B787), Airbus (A319/A320/A321/A330/ A350) yolcu uçakları, eğitim uçakları (SF260, Hürkuş, Hürjet), muharip uçaklar (F-16/F-35/MMU), pek çok askeri/sivil helikopter için parça/komponent/komple uçak/helikopter/insansız hava aracı/ uydu üretilecek seviyeye ulaşmıştır. 20 itü vakfı dergisi Ürün bazında neredeyse tüm uçak/ İHA/helikopter/uydu yelpazesini kapsayacak seviyeye ulaşılmıştır. Bundan sonrası için amaç, pazardan daha fazla pay almak olacaktır. Dünya pazarından daha fazla pay almak için önümüzdeki dönemde özellikle yolcu uçağı kategorisinden daha fazla yapısal bileşen/komple yolcu uçağı üretim projeleri planlanmaktadır. Yerlileştirme Oranının Artırılması Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşılayarak yurt savunmasına en üst düzeyde katkı sağlayabilmek için son dönemde Şirketimiz tarafından özgün ürünlerimizde yer alan kısıtlayıcı düzenlemelere tabi ve yurtdışından tedarik edilmekte olan ürünlerin yerlileştirilmesine, yurt içinde milli imkânlarla özgün olarak geliştirilip üretilmesine öncelik verilmektedir. Yurt içindeki firmalarımız ile işbirliği içinde yerlileştirme ve millileştirme çalışmalarımızı sürdürerek her bir ana kalem için ihtisas sahibi olacak şirketler oluşturmak ana hedefiyle çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, ilk olarak TUSAŞ Özgün Ürünlerinde Kullanılan ve Yerlileştirilmesi Planlanan Ürünler Raporu hazırlandı. Yayınlanan rapor içerisinde; TAI Özgün Ürünlerinde kullanılan ve yerlileştirilmesi hedeflenen her bir kalem için Savunma Sanayi Teknoloji Taksonomisi ilişkisi, teknoloji tanımı, platformlardaki kullanım durumu, yapılması gereken testler ve özel gereksinimler belirtildi. Öncelikli olduğu belirlenen bu kalemler aşağıda listelenmiştir: İtki Sistemi Yakıt Sistemi İniş Takımı Sistemi İklimlendirme Sistemi Hidrolik Sistemi Kanopi / Saydam Pervane Rotor Hidrolik Hareketlendiriciler Elektromekanik Hareketlendiriciler Test Sensörleri (Veri Toplama Sistemi) Pitot Tüp Silah Sistemleri Ham Malzemeler Prosesler

21 Tasarım Yetenekleri Tasarım faaliyetleri: 1990 lı yıllarda küçük bir tasarım grubu ile TUSAŞ ın ilk tasarım proje çalışmaları yapılmıştır: TUSAŞ İnsansız Hava Aracı, UAV-X1 projesi TG-X1 hafif taarruz uçağı projesi HD-19 bölgesel yolcu uçağı projesi ZİU zirai ilaçlama uçağı UAVX1, TGX1 ve ZIU uçuş gerçekleştirmiştir. Ancak seri üretim aşamasına gelinememiştir. A400M projesinde Airbus ile ortak olarak ön orta gövde, arka gövde üst paneli, paraşütçü kapısı, acil çıkış kapısı, kuyruk konisi, aileron ve spoiler tasarım ve imalatı gerçekleştirilmiştir. Tasarımın gereksinimlerden başlayıp konsept, ön tasarım detay tasarım, analiz, doğrulama, test faaliyetlerinin tamamı uluslararası sertifikasyon kurallarına göre gerçekleştirilmiştir. Yarasa, Arge 2004 gibi helikopter, Meltem,C-130 Erciyes, T-38 Arı projeleri ile modernizasyon yeteneği kazanılmıştır. Hürkuş A/B/C projleri ile kazanılan Temel Eğitim Uçağı tasarım yeteneği Hürjet ile jet uçağı Üniversite-sanayi işbirliği, yetkinlik geliştirme, mühendislik mezunlarının çok kısa sürede verimli çalışmaya başlaması amacıyla, üniversitelerimizle birlikte oluşturulan VLA (Very Light Aircraft) aynı anda yürütülmesi gereken çok sayıda tasarım projesine kaynak sağlamak açısından çok önemli bir çözüm modeli oluşturmaktadır. tasarımını da içerecek şekilde genişlemektedir. MMU ile son derece sofistike platformların tasarlanabildiği üst seviye yetenekler kazanılmış olacaktır. Bundan sonraki hedef aynı anda birçok tasarım projesini yürütecek mühendis sayısı ve yetkinliklere sahip olan bir yetenek ağı kazanmaktır. Yetkinlik Geliştirme: TUSAŞ Akademi, VLA Projeleri Son dönemde önemi giderek artan yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla uzman mühendisler tarafından hazırlanan ve diğer şirket çalışanlarına verilen mühendislik eğitimleri oluşturulmuştur. TUSAŞ Akademi bünyesinde düzenlenen bu eğitim programları sayesinde mühendislik yetkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır. Üniversite-sanayi işbirliği, yetkinlik geliştirme, mühendislik mezunlarının çok kısa sürede verimli çalışmaya başlaması amacıyla, üniversitelerimizle birlikte oluşturulan VLA (Very Light Aircraft) aynı anda yürütülmesi gereken çok sayıda tasarım projesine kaynak sağlamak açısından çok önemli bir çözüm modeli oluşturmaktadır. Projeler kapsamında aşağıdaki kazanımlar sağlanmaktadır: Mühendis yetkinlik kazandırma/kısa sürede çalışmaya hazır hale getirme Baştan sona tüm tasarım aşamaları, uygulama Ekip çalışması Tüm tasarım araçlarını kullanma: Konsept, modelleme, analiz Tüm TUSAŞ sistemlerini ve süreçlerini tanıma, kullanma Sanayi, üniversite işbirliği TUSAŞ eğitimlerini alma Sürekli mentor desteği İletişim, ortak çalışma, karar alma, proje yönetimi. itü vakfı dergisi 21

22 SAVUNMA SANAYİ HAVELSAN da Savunma Teknolojileri Üretimi, Ülke ve Siber Güvenlik Sistemleri Prof. Dr. Hacı Ali Mantar HAVELSAN Yönetim Kurulu Başkanı HAVELSAN, Komuta Kontrol Savunma Teknolojleri alanında yazılım yoğun teknolojilere dayalı, gerçek zamanlı, bütünleşik, birlikte çalışabilirlik, durumsal farkındalığı artırıcı ürün ve sistemleri hayata geçiriyor. HAVELSAN, Havadan Erken İhbar ve Deniz Karakol Uçaklarının, Suüstü ve Sualtı Deniz Platformlarının, Stratejik, Taktik ve Operasyonel Seviyede Karada Konuşlu Karargâh ve Birliklerin görev sistemi yazılımlarını, savaş yönetim sistemlerini ve komuta kontrol ihtiyaçlarını da karşılıyor HAVELSAN, Türkiye nin milli ve yerli savunma ve havacılık sanayisinin kurulmasında büyük rol oynayan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın altı büyük bağlı ortağından biridir. 900 ü Ar-Ge personeli, 1500 e yakın çalışanı ile yazılım yoğun sistemlerde savunma ve güvenlik alanlarında çözüm üreten HAVELSAN, tasarım, geliştirme, üretim, işletme bakım dahil tüm süreçlerini milli ve yerli olarak gerçekleştirmeyi hedef olarak benimser. Ulusal ve uluslararası pazarlarda birçok referans projeye imza atan HAVELSAN, belirlediği faaliyet alanlarında 36 yılı aşkın birikimi ile güvenilir, sürdürülebilir, yüksek teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcısı konumundadır. Türkiye ve ABD deki toplam beş yerleşkesinde faaliyet gösteren HAVELSAN dört ana faaliyet alanında ürün ve çözümlerini hayata geçiriyor. Komuta Kontrol ve Savunma Sistemleri, Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri, Bilgi ve İletişim Teknolojileri ile Ülke Güvenliği ve Siber Güvenlik Çözümleri alanlarında, geniş bir yelpazede özgün ürün ve sistemlerden oluşan çözümlere sahip olan HAVELSAN, ürün ve çözümlerini, başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), kamu ile dost ve müttefik ülkelere sunmaktadır. Sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izleyen HA- VELSAN, savunma sanayinde yerli üretim payını artırmayı kendine bir görev olarak benimseyerek yetkin tedarik zinciri oluşturup yerli üreticiler ile faaliyet gösterdiği sektörlerdeki geliştirmeyi de kendine görev olarak almıştır. Bu hedefle kurulan iş ekosistemi yaklaşımı sadece iş ortakları ile değil, akademik işbirlikleri kapsamında üniversiteler ve araştırma kuruluşları ile de besleniyor. 22 itü vakfı dergisi

23 Avrupa Birliği QB50 projesi kapsamında HAVELSAN ve İTÜ nün ortak çalışması olan HAVELSAT ve BeEagleSat küp uyduları Uluslararası Uzay İstasyonu na ulaştırılmak üzere fırlatıldı. Mayıs 2017 de de ortak projemiz HAVELSAT uydusu Uluslararası Uzay İstasyonu ndan başarılı bir şekilde yörüngeye bırakıldı. aynı zamanda, Görev Bilgisayarı Yazılımı, Yönelim Kontrol Sistemleri, Uydu Yer Kontrol İstasyonu geliştirme konularında da tecrübesini geliştirdi. Şimdi HAVELSAN ın savunma ve ülke güvenliğinde yetkin olduğu alanlardaki faaliyetlerini kısaca özetlemek istiyorum. Savunma Sanayi şirketleri ve üniversiteler arasındaki bilgi transferini daha sistematik hale getirmek ve savunma alanında nitelikli Ar-Ge personelinin yetiştirilmesini sağlamak amacıyla Savunma Sanayii İçin Araştırmacı Yetiştirme Programı (SAYP) kapsamında, aralarında İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) de bulunduğu 21 farklı üniversite ile SAYP mutakabatı imzaladık ve 40 tan fazla akademisyen ile işbirliği halindeyiz. Bu noktada bir İTÜ mezunu olarak, mensubu olduğum İTÜ ailesinin HAVELSAN da özel bir yeri olduğunu düşünüyorum. Şirketimiz çalışanlarının mezun oldukları üniversiteye göre sıralaması yapıldığında İTÜ nün ilk 10 üniversite arasında yer aldığını gurur- la görüyorum. Bugüne kadar İTÜ mezunları HAVELSAN a çok değerli katkılar sağladı. Dünyanın en saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan İTÜ ile devam eden işbirliğimizin yakın gelecekte daha da artacağını düşünüyorum. Örneğin, Avrupa Birliği QB50 projesi kapsamında HAVELSAN ve İTÜ nün ortak çalışması olan HAVELSAT ve BeEagleSat küp uyduları Uluslararası Uzay İstasyonu na ulaştırılmak üzere fırlatıldı. Mayıs 2017 de de ortak projemiz HAVELSAT uydusu Uluslararası Uzay İstasyonu ndan başarılı bir şekilde yörüngeye bırakıldı. Bu proje ile HAVELSAN Uydu/Uzay projesi konularında deneyim elde ederek bilinirliğini artırırken, Komuta Kontrol Savunma Teknolojleri HAVELSAN, Komuta Kontrol Savunma Teknolojleri alanında yazılım yoğun teknolojilere dayalı, gerçek zamanlı, bütünleşik, birlikte çalışabilirlik, durumsal farkındalığı artırıcı ürün ve sistemleri hayata geçiriyor. HAVELSAN, Havadan Erken İhbar ve Deniz Karakol Uçaklarının, Suüstü ve Sualtı Deniz Platformlarının, Stratejik, Taktik ve Operasyonel Seviyede Karada Konuşlu Karargâh ve Birliklerin görev sistemi yazılımlarını, savaş yönetim sistemlerini ve komuta kontrol ihtiyaçlarını da karşılıyor. HAVELSAN ın en önemli referans projelerinden Hava Kuvvetleri Bilgi Sistemi (HvBS), taktik seviyeden stratejik seviyeye kadar tüm kararların bir sistem üzerinden alınmasını sağlar. Hava Kuvvetleri Komutanlığının tüm faaliyet sahalarını kapsayacak şekilde görev etkinliğini artıran sistem, karar makamlarına doğru-zamanında bilgi sağlarken, kaynak kullanım verimliğini de artıran Türkiye nin en büyük askeri bilgi sistemi projesidir. HvBS sadece TSK tarafından değil, kendini kanıtlayan bir sistem olarak farklı büyüklükteki versiyonları ile dost ve müttefik ülkelerin kullanımına sunulmuştur. Benzer şekilde HAVELSAN ın deniz platformları için geliştirdiği Komuta Kontrol ve Savaş Sistemleri, HAVELSAN ı dünya pazarında da önemli bir oyuncu haline getirmiştir. Dünya genelinde geniş bir kullanıcı tabanına sahip olan Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateynler için geliştirilen GENESİS Savaş Yönetim Sistemi (SYS), halen bu fırkateynler itü vakfı dergisi 23

24 SAVUNMA SANAYİ için en kapsamlı modernizasyon çözümü olarak öne çıkmaktadır. HAVELSAN, Türk Deniz Kuvvetleri için, Deniz Karakol uçaklarının Komuta Kontrolü kapsamında MEL- TEM projesini, ulusal övünç kaynağımız Milli Gemi Projesinde gemi savaş sistemlerini, Yeni Tip Karakol Botu Savaş Sistemlerini ve GENESİS i başarı ile hayata geçirmiş ve tam zamanında teslim etmiştir. Şu anda ilk Çok Maksatlı Amfibi (uçak gemisi) gemimiz, çıkarma gemilerimiz ve denizaltı gemilerimiz için de muhtelif projeleri başarı ile sürdürmektedir. 24 itü vakfı dergisi HAVELSAN ın deniz platformları için geliştirdiği Komuta Kontrol ve Savaş Sistemleri, HAVELSAN ı dünya pazarında da önemli bir oyuncu haline getirmiştir. Dünya genelinde geniş bir kullanıcı tabanına sahip olan Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateynler için geliştirilen GENESİS Savaş Yönetim Sistemi (SYS), halen bu fırkateynler için en kapsamlı modernizasyon çözümü olarak öne çıkmaktadır. Komuta Kontrol ve Savaş Sistemleri alanında HAVELSAN, kuruluş amacına uygun olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm platformlarına, yerli ve özgün komuta kontrol sistemleri sağlamayı başardığı gibi bu ürünlerini artık yurtdışına ihraç noktasına gelmiş bulunmaktadır. HAVELSAN ın Savaş Yönetim Sistemleri alanındaki tecrübesi ve birikimi, son dönemde, Rumen Tip 22 sınıfı fırkateynlerin ve Pakistan ın Fransız yapımı Agosta 90B sınıfı denizaltılarının modernizasyon projelerinde, beyin olarak kabul edilen Savaş Yönetim Sistemi (SYS) çözümleri ile yer almasının da önünü açmıştır. Simülasyon ve Eğitim Teknolojileri Dünyadaki ilk on simülatör üreticisi arasında yer alan HAVELSAN, Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri alanında, ülkemizde bir mükemmeliyet merkezi olarak hizmet vermektedir. Dünyada otorite olarak kabul edilen EASA (Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı) tarafından en yüksek seviye olarak belirlenen "D" seviyesinde tam görev simülatörü üretim sertifikasına sahip olan HAVELSAN'ın ürünleri, dünyanın dört bir yanında kullanılmakta ve itibar görmektedir. HAVELSAN Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri, uluslararası rakiplerimizle hem teknoloji hem maliyet hem de kalite olarak dünya pazarında rekabet etmektedir. HAVELSAN Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Faaliyet alanımız hem sivil hem

25 HAVELSAN, Katar Emirliği Hava Kuvvetleri için anahtar teslim eğitim merkezi projesini üstlenmiş ve bu kapsamda büyük oranda yerli imkânlarla AW139 tam görev simülatörünü üretmiş olup ekonomimize 40 milyon ABD Doları kazandırmıştır. de askeri simülatör ve simülasyon sistemlerinin üretilmesini, ayrıca sistemlerin kullanıcıya teslim edilmesini müteakip sürekli faal bulundurma taahhüdü altında her türlü entegre bakım-idame ve lojistik desteğinin sağlanmasını kapsamaktadır. HAVELSAN, Katar Emirliği Hava Kuvvetleri için anahtar teslim eğitim merkezi projesini üstlenmiş ve bu kapsamda büyük oranda yerli imkânlarla AW139 tam görev simülatörünü üretmiş olup ekonomimize 40 milyon ABD Doları kazandırmıştır. AW139 Helikopter Simülatörü Entegre Eğitim Merkezi Projesi kapsamında, Katar Hava Kuvvetleri Komutanlığı helikopter pilot ve operatörlerinin eğitim ihtiyaçları için Tam Görev Simülatörü, Uçuş ve Navigasyon Prosedürleri Eğiticisi, Taktik Kontrol Merkezi, Arka Kabin Mürettebatı Eğiticisi ve Debriefing Sistemi tasarlanmış, üretilmiş ve Nisan 2018 de Katar da hizmete açılmıştır. Milli helikopterimizin simülatörü ATAK- SİM projesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın pilot ve teknisyen yetiştirme konusundaki ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlamayı amaçlar. HAVELSAN olarak, TAİ ve ASELSAN dahil yirmiye yakın çözüm ortağıyla birlikte çalışılmaktadır. ATAKSİM projesi yüzde seksen gibi yüksek bir yerlilik oranına sahibtir. Bu projede, simülasyon için çok önemli olan aerodinamik ve taktik çevre yazılımları tamamen milli olarak geliştirilmektedir. Askeri simülatörlerin yanında HAVEL- SAN ilk kez bir sivil uçak simülatörü için yine bir başka milli gururumuz olan Türk Hava Yolları ile örnek bir işbirliği ve dayanışma sergileyerek, pilotlarımızın eğitimi için bu simülatörü kısa zamanda hayata geçirmiştir. B737800NG, büyük oranda milli imkanlar ile uluslararası rakiplerinden daha ucuza ve daha kısa sürede Türk Hava Yolları nın kullanımına hazır hale getirilmiştir. B NG simülatörü, milli sanayimizde yerlileştirme çabalarımızın başarılı bir örneği olarak, milli uçak geliştirme projemizin başarısı için de ümit vermektedir. Konya da konuşlu Elektronik Harp Test ve Eğitim Sahası ise düşman hava savunmasını baskılama açısından oldukça önemli bir kabiliyettir. Geliştirilen Elektronik Karşı Tedbirlerin doğrulanması, optimize edilmesi ve pilotların bunları manevralarıyla birlikte tecrübe etmesi bu saha sayesinde mümkün olmaktadır. Caydırıcı bir hava kuvvetine sahip olmak isteyen ülkeler bu tür sahaları envanterlerine katmayı hedeflemektedirler. EHTES ayrıca performansa dayalı olarak geliştirilen ilk bakım-onarım projesi olması açısından da önem taşımaktadır. HAVELSAN, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanı sıra, dost ve müttefik dünya ülkelerinin eğitim ve simülasyon sistemleri ihtiyaçlarını karşılarken, hem işbirliği yaptığı yerli firmalara iş imkanları sağlayarak ekonomiye katkı sağlamakta ve hem de savunma sanayimizin ihracat hamlesini desteklemektedir. Ülke Güvenliği ve Siber Güvenlik Teknolojileri Ülke Güvenliği, ulusal savunma stratejilerinin değişmeyecek bir parçası halini almıştır. HA- VELSAN ın Komuta Kontrol Sistemlerinden elde ettiği değerli tasarım ve geliştirme tecrübesi, Türk Silahlı Kuvvetlerine, kamu ve sivil sektöre gelişmiş ve güvenilir Ülke Güvenliği Sistemleri sağlamasında avantaj sağlamıştır. HAVELSAN, aynı zamanda kamu kurumlarının yönetim bilişim sistemi ihtiyaçlarını da yıllardır başarıyla karşılamaktadır. Türk yargısının otomasyon sistemi UYAP ve 12 farklı seçimde başarıyla görev yapan seçim otomasyon sistemi SEÇSİS gibi ürünler, kendini ispat etmiş çözümler olarak öne çıkmaktadır. HAVELSAN sınır güvenliği sistemleri, sınırlarımız boyunca gelişmiş teknolojileri kullanarak sınır devriyesini desteklemek için fiziksel gözetlemenin mümkün olmadığı ücra alanlardaki ihtiyacı karşılamaktadır. Geliştirdiğimiz yazılımlar ile sensörlerden gelen bilgilerin toplanarak harita üzerinde izlenmesi ve güvenlik kameraları ile direk entegrasyon sağlanırken yakın itü vakfı dergisi 25

26 SAVUNMA SANAYİ B NG, büyük oranda milli imkanlar ile uluslararası rakiplerinden daha ucuza ve daha kısa sürede Türk Hava Yolları nın kullanımına hazır hale getirilmiştir. B NG simülatörü, milli sanayimizde yerlileştirme çabalarımızın başarılı bir örneği olarak, milli uçak geliştirme projemizin başarısı için de ümit vermektedir. gelecekte Kent Güvenlik Yönetim Sistemi gibi projelerin devamı olacak ve Akıllı ve Güvenli Şehirler kavramının gerçekleştirilmesini sağlayacak teknolojileri de bugünden geliştirmeye başlamış bulunuyoruz. Derin öğrenme yöntemleri yardımıyla, videolar üzerinde analitik çözümleri uygulanarak görüntülerin anlamlandırılması (plaka tanıma, araç model, marka tanıma, kalabalık analizi, kavga ve toplantı tespiti) sağlanmaktadır. Petrol ve Doğal Gaz Boru Hatlarının Güvenliği Projesi ile petrol ve doğal gaz boru hatları ile tesislerin güvenliğinin 26 itü vakfı dergisi sağlanması amacıyla tesise zorla gireni sınırlama, yıldırma, tespit/teşhis, geciktirme ve müdahale imkanı sağlanmaktadır. Kara hava deniz uzay savaşlarının yanında siber dünya da artık ilave bir muharebe sahası olarak karşımıza çıkmaktadır.

27 Geliştirdiğimiz yazılımlar ile sensörlerden gelen bilgilerin toplanarak harita üzerinde izlenmesi ve güvenlik kameraları ile direk entegrasyon sağlanırken yakın gelecekte Kent Güvenlik Yönetim Sistemi gibi projelerin devamı olacak ve Akıllı ve Güvenli Şehirler kavramının gerçekleştirilmesini sağlayacak teknolojileri de bugünden geliştirmeye başlamış bulunuyoruz. HAVELSAN siber güvenlik alanında 20 yılı aşkındır çalışmalarına devam etmektedir. Ülkemizin ilk Milli GÜVENLİK DUVARI ile tek yönlü veri aktarım mekanizması sayesinde %100 veri kaçağını engelleyen GUARD ürünleri HAVELSAN tarafından yılları arasında geliştirilmiştir. HAVELSAN son dönemde daha da atılım yaparak bu noktada Türkiye nin siber güvenlik mükemmeliyet merkezi ni kurmuş ve geliştirdiği yerli siber güvenlik yazılımları ile bu alandaki boşluğu doldurarak dışa bağımlılığı azaltmıştır. Siber güvenlikte milli çözümler olmadan güvende olunamayacağı anlayışı gereği Türkiye nin kritik altyapılarında ihtiyaç duyulan tüm ürün ve çözümlerin tamamen milli imkanlarla karşılanması yönünde hızla ilerlenmektedir. HAVELSAN, Türkiye nin yerli bir işletim sistemine sahip olması adına PARDUS un yaygınlaştırılması konusunda geçtiğimiz aylarda TÜBİTAK ile birlikte hayata geçirdiği bir protokolle önemli bir görev üstlenmiştir. Bu sayede hem siber güvenlik konusunda içinde ne olduğundan emin olduğumuz sistemleri kullanmanın yanında, diğer bildiğimiz büyük dünya markalarına akan milyonlarca dolarlık lisans bedellerinin de önüne geçilmiş olacaktır. HAVEL- SAN ayrıca yerli Kurumsal Kaynak Yönetim (ERP) ve yerli veri tabanı alanlarında da ürünleşme çabalarına öncülük etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın kuruluşlarından biri olan HAVEL- SAN, Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerimizin görevlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesine katkıda bulunacak, katma değeri yüksek sivil çözümleri ile de, eğitim ve teknoloji çözümlerini geliştirmeye devam edecek ve ülkemizin ihracat hedeflerine doğru ilerleyişine ivme katacaktır. HA- VELSAN, kendi odak alanlardaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve küresel teknoloji eğilimlerini dikkate alarak Ar-Ge faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmektedir. Ülkemizin beklentilerinin farkında olarak ve bu beklentileri yerine getirme kapasitesine sahip bir firmayız. Gelecek için hazırız. itü vakfı dergisi 27

28 SAVUNMA SANAYİ Savunma Sanayindeki Milli Projelerde İTÜ İmzası Prof. Dr. Mehmet Karaca İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Gerek akademik birikimimiz, gerekse sektöre yetiştirdiğimiz nitelikli insan gücüyle, ülkemizde savunma sanayinde yerli kaynakların kullanılmasına katkı sağlıyoruz. Yerli İHA projelerinden uydulara, insansız denizaltı araçlarından rüzgâr tünellerine kadar birçok projedeki akademik ve teknik desteğimizle, Türkiye nin 2023 vizyonuna ulaşmasına katkı veriyoruz Savunma sanayi tüm insanlık tarihinde ilk başta hedeflenenin aşıldığı başlıklar içeriyor. Bilim insanlarının, mucitlerin, mühendislerin yola çıkarken savunmayı odak noktasına aldıkları çalışmalar aslında zaman içerisinde halkın genel refahı, güvenliği gibi konularda belirleyici oluyor. Örneğin radarların kullanımı artık savunma sanayi ile sınırlı değil; savunmaya dair teknolojiler hava tahmini, güvenli hava yolculuğu gibi alanlarda da etkin olarak kullanılıyor. Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adıyla 1773 yılında kurulan ve Türkiye tarihinin ilk teknik eğitim kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) de bir yandan Türkiye nin yerli ve milli savunma sanayinin yükselmesi için çalışıyor, diğer yandan da geliştirilen teknolojilerin başka alanlardaki potansiyellerini araştı- rıyor. Son yıllarda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın destekleriyle atağa kalkan yerli savunma sanayinde gerçekleşen birçok projede İTÜ nün imzası bulunuyor. Gerek akademik birikimimiz, gerekse sektöre yetiştirdiğimiz nitelikli insan gücüyle, ülkemizde savunma sanayinde yerli kaynakların kullanılmasına katkı sağlıyoruz. Yerli İHA projelerinden uydulara, insansız denizaltı araçlarından rüzgâr tünellerine kadar birçok projedeki akademik ve teknik desteğimizle, Türkiye nin 2023 vizyonuna ulaşmasına katkı veriyoruz. Yüzde yüz yerli savunma sanayi çalışmalarımızla ülkemizin projelerine destek olmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın himayelerinde ve Savunma Sanayi Başkanlığımız öncülüğünde Türkiye nin 2023 hedeflerine ulaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerlilik oranını yüzde 70 lere yükselten Türkiye, savunma sanayinde istihdam, üretim ve ihracatı artırmayı hedefliyor. Biz de bu bilinçle akademisyenlerimize ve öğrencilerimize, milli şuur ve toplumsal özgüven aşılanmasını sağlıyoruz. Dünyanın teknik yeterlilik ve özgün ürün geliştirme anlamında en önemli üniversiteleri arasında sayılan İTÜ nün kendi ayakları üzerinde duran ülkemiz için, caydırıcı sistemler geliştirmeye devam edeceği açıktır. Teknolojiye hâkimiyet konusunda dünyada söz sahibi ülkelerden biri olmak amacıyla, dinamik Ar-Ge projelerimizin devamlılığını sağlayacağız. Yerli İHA Projelerine Danışmanlık Sağladık İTÜ olarak, Türkiye nin İnsansız Hava Araçları (İHA) nın geliştirilmesine katkı veriyoruz. Türkiye nin ilk yerli insansız hava araçlarından biri olan ANKA nın proje danışmanlığını üstlendik. Aynı zamanda KARAYEL isimli İHA projesinin yapısal analizlerini de gerçekleştirdik. İTÜ nün havacılık sektöründeki yetkinliği öğrencilerin yaptığı projelerle de tescillendi. İTÜ öğrencileri tasarladıkları İHA larla ulusal ve uluslararası yarışmalarda Türkiye yi başarıyla ve gururla temsil etmeye devam ediyor. Öte yandan öğrencilerimiz artık benzer yarışmalara danışmanlık ve jüri üyeliği yapar hale geldi. Uçağın havadaki hızını 5000 km/saate kadar simüle eden 6 farklı tünel, Türkiye de sadece İTÜ de bulunuyor. İTÜ olarak buradaki akademik bilgi birikimimizi sektörün öncü kuruluşlarıyla paylaşıyoruz. İSATAR Denizlerdeki Gücümüzü Artıracak Türkiye de denizciliğin gelişmesine 1773 yılında kurulan, ülkenin ilk ciddi teknik eğitim kurumu Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn olarak anılan üniversitemizin katkısı büyüktür. Bünyesinde İTÜ Denizcilik Fakültesi ve İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültelerini 28 itü vakfı dergisi

29 barındıran üniversitemiz, sektöre nitelikli iş gücü kazandırmasının yanı sıra milli projelere de bu alanda katkı sunuyor. Örneğin; İnsansız Test Aracı (İSATAR) denizlerdeki gücümüzü artıracak başarılı bir proje. Yerli ve millî imkânlarla gerçekleştirdiğimiz İSATAR, projesi üzerine 3 yıldır çalışılıyor. Şu anda test aşamasına gelindi. SAT Komandolarına Özel Mini Denizaltı Üniversitemizin Türk savunma sanayine kazandırmayı hedeflediği bir diğer proje ise Çok Amaçlı SAT Denizaltısı (SATDEN). Savunma Sanayi Başkanlığına sunulan mini denizaltı, 10 metre boyunda ve 4 kişilik olarak planlandı. Maksimum 8 knot hız yapacak SAT komando aracı, 100 deniz mili operasyon sahasında görev yürütecek şekilde tasarlanacak. SATDEN, gerektiğinde 2 bin metre derinliğe kadar platform üzerinden uzaktan kumanda edilebilecek. 60 metre derinlikte demirleyebilen SAT Denizaltısı, mayınlama ihtiyacı için de kullanılabilecek. SATDEN, 12 saat su altı görev süresine sahipken, üç güne kadar operasyon sahasında kalabiliyor. İTÜ olarak, Türkiye nin İnsansız Hava Araçları (İHA) nın geliştirilmesine katkı veriyoruz. Türkiye nin ilk yerli insansız hava araçlarından biri olan ANKA nın proje danışmanlığını üstlendik. Aynı zamanda KARAYEL isimli İHA projesinin yapısal analizlerini de gerçekleştirdik. 300 Bin Araştırmacı İle Hedef 2023: Yüzde Yüz Yerli Savunma Sanayi İTÜ 245 yıllık birikimi ile savunma sanayinde öncü rol üstleniyor. Üniversite-sanayi işbirliğinin doğru bir örneği olan Savunma Sanayi için Araştırmacı Yetiştirme Programı (SAYP) kapsamında araştırmacı sayısının 2023 yılına kadar 300 bine yükseltilmesi planlanıyor. Savunma Sanayi Başkanlığı, İTÜ, Roket Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ROKETSAN) ve Savunma Sistemleri A.Ş. (FNSS) ile birlikte ilgili projeyi destekliyoruz. Türkiye nin 2023 hedefleri doğrultusunda belirlenen bilimsel çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyuluyor. Sektörün nitelikli insan gücü talebinin karşılanmasında İTÜ nün mezunları da önemli rol üstleniyor. Hali hazırda üniversitemizin mezunları, yüksek lisans ve doktora mezun ve öğrencileri kamu ve özel sektörde önemli görevlerde bulunuyorlar. Bu kapsamda üniversitemiz de yerli savunma sanayinin ihtiyacı olan insan gücünü karşılamak amacıyla sektörün öncü kuruluşlarıyla işbirliği protokolleri imzalıyor. Alt Sistemlere Yerli Üretim Damgası Yüzde yüz yerli silahların, uçakların, helikopterin, nükleer teknolojilerin ve her türlü alt sistemlerin üretilmesi için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, Kuzey Marmara Bölgesinde yer alan firmaların sa- vunma ve uzay sanayine parça üretilmesi de yapılan çalışmalar arasında yer alıyor. SAHA İstanbul ortaklığında Kuzey Marmara da yer alan şirketlerin, savunma ve uzay sanayisine yönlendirilmesi amaçlanan projeyle, tamamıyla yerli üretim bir savunma sanayine ulaşılması hedefleniyor. Toplamda, 380 şirketin yer aldığı çalışma kapsamında; uçak, helikopter, insansız hava araçları ve uydu alt sistemlerinin üretiminde İstanbul merkezli firmaların daha etkili olmasına dönük bir yol izlenmesi öngörülüyor. Proje kapsamında firmaların hangi alt sistemlerin üretip hangilerini üretemeyeceği belirlenecek ve buna göre bir rota izlenecek. Bütün bileşenler üretilebilir hale gelindiğinde ise alt sistemin bütün olarak projelendirilip yerli olarak üretilmesi talep edilecek. Savunma ve Havacılıkta Teknolojik Dönüşümün Öncüsü Olacağız Dijital dönüşümü tetikleyen teknolojiler havacılık ve savunma sanayini de yeniden şekillendiriyor. Dijital teknolojilerin ilerlemesiyle, havacılık ve savunma sanayi şirketleri, Ar-Ge ve inovasyonu teşvik etmek, operasyonlarını geliştirmek ve gelirlerini artırmak için yeni dijital teknolojileri kullanma yoluna gittiler. Günümüzde hem askeri hem de ticari ortamlarda Drone olarak bilinen İHA lar sıklıkla kullanılıyor. Havada, yerde ya da su altında kullanılabilen bu tür robotlar yapay zekâ ile kendi başına görevlerini yerine getirme becerisine sahip. Bünyemizde bulunan Bilişsel Sistemler Laboratuvarı ile savunma sanayinin yanı sıra sanayi sektörlerinin ihtiyaç duyduğu kuantum hesaplama üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İTÜ'nün yapay zekânın savunma sanayinde uygulanması gibi konulardaki bilimsel öncülüğünü sürdürmesini ve anılan stratejik teknolojiler için uluslararası bir cazibe merkezi haline gelmesini hedefliyoruz. itü vakfı dergisi 29

30 SAVUNMA SANAYİ Üniversite Sanayi İşbirliğinde ASELSAN ve Savunma Sanayine Etkileri Prof. Dr. İbrahim Özkol İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ASELSAN Yönetim Kurulu Üyesi ASELSAN, yılları arasında işbirliği kurulan ve ortak çalışma yürütülen 46 üniversite, şirketimiz tarafından sağlanan toplam 150,2 milyon ABD Doları proje desteği ve 2017 yılı itibariyle üniversitelerle aktif olarak yürütülmekte olan 117 proje ile sanayiüniversite işbirliklerinde sektörde ve ülkede öncü konumdadır Üniversitelerin toplumda ne anlam taşıdığını ortaya koymak gerektiğinde ilk akla gelen, içinden çıktığı toplumdan öte, özelde insanın, genelde de insanlığın refahını düşündüğü anlaşılır bu da adı üzerinde olduğu gibi üniversal olmanın gereğidir. Bu amaçla üretilen bilgi insan hayatının her alanında somutlaşır. Bilginin kaynağı olan üniversiteler ile bilginin uygulamaya geçirilerek ekonomik değere dönüştürülme aracı olan sanayi arasındaki doğal bağın, sistematik bir teknoloji geliştirme yöntemi haline getirilmesi için özellikle 2. Endüstri Devrimi ve takip eden süreçte önemli adımlar atılmıştır. Amaç evrensel olsa da uygulamada ülkeler; kendi coğrafyalarına, kültürlerin ve kaynaklarına göre farklı yöntemler geliştirmeye mecbur kalmış, bu mecburiyet farklı iş ve teknoloji geliştirme yöntemlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle teknoloji geliştirme ve geliştirilen teknolojileri yüksek katma değerli yeni ürünlere çevirme ve yeni pazarlara açma kültürü gelişmiş ülkelere bakıldığında, bu ülkelerdeki üniversite-sanayi işbirliğinin temeli ve altyapılarının günümüzden çok uzun yıllar önce atıldığı görülmektedir. Üniversite sanayi işbirliğinin kritik öneminin farkına önceden varmış, hukuki dü- zenlemeler, kurumlar, altyapılar ve destekler ile bu konudaki süreçleri bütün halinde geliştirmiş ülkeler, günümüzde önemli teknolojik olgunluğa erişmiştir. Dünya Ekonomik Forumu nun (WEF) Küresel Rekabetçilik Raporunda Ar-Ge boyutu içerisinde kullanılan göstergelerden biri de Üniversite-Sanayi İşbirliği dir. Değerlendirme yapılan 135 ülkenin rekabet edebilirlik sıralamasına bakıldığında 1. İsviçre yi, Finlandiya, İsrail, ABD ve Hollanda takip etmektedir. Türkiye nin mevcut rapordaki Üniversite Sanayi İşbirliği göstergesi sıralaması 63, rekabet edebilirlik sıralaması 55 tir. Ülkemizde mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik son zamanlarda çok önemli programlar uygulamaya alınmıştır. ASELSAN da teknoloji yönetimi; teknoloji yol haritası ve yatırım planlarının oluşturulması, buna dayalı olarak özkaynaklı Ar-Ge projelerinin koordinasyonu, yenilikçilik anlayışıyla ASELSAN Araştırma Merkezi nde çalışılacak konuların belirlenmesi ve ASELSAN Akademi programının bir arada yürütülmesiyle birbiri ile ilişkili ve birbirini besleyen bir yapı içerisinde gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda; yenilikçiliğin çeşitlilik ile güçlendiği prensibine dayanarak, teknolojik yeteneklerin artırılması, gerekli altyapıların kurulması ve geliştirilmesi ile ürünlerimize rekabet avantajı katacak ileri araştırma çalışmalarının gerçekleştirilmesi hedefleriyle; yurtiçi/yurtdışı üniversiteler, araştırma merkezleri, TTO lar, teknoparklar, KOBİ ler, Avrupa Birliği konsorsiyumları gibi çeşitli yelpazede ortaklarla Ar-Ge işbirliği faaliyetleri yürütülmektedir. ASELSAN ın global hedefleri göz önüne alınarak yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesinde üniversite işbirliklerine verdiği önem, bu alandaki rakamlara bakıldığında açık bir şekilde görülebilir. ASELSAN, yılları arasında işbirliği kurulan ve ortak çalışma yürütülen 46 üniversite, şirketimiz tarafından sağlanan toplam 150,2 milyon ABD Doları proje desteği ve 2017 yılı itibariyle üniversitelerle aktif olarak yürütülmekte olan 117 proje ile sanayi-üniversite işbirliklerinde sektörde ve ülkede öncü konumdadır. ASELSAN Akademi ASELSAN, üniversitelerle olan işbirliklerine ASELSAN Akademi Lisansüstü Eğitim Programı ile yeni bir pencere açmıştır. 30 itü vakfı dergisi

31 İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Aselsan Akademi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Çelik (sağda). Dünya Ekonomik Forumu nun (WEF) Küresel Rekabetçilik Raporunda Ar-Ge boyutu içerisinde kullanılan göstergelerden biri de Üniversite- Sanayi İşbirliği dir. Değerlendirme yapılan 135 ülkenin rekabet edebilirlik sıralamasına bakıldığında 1. İsviçre yi, Finlandiya, İsrail, ABD ve Hollanda takip etmektedir. Türkiye nin mevcut rapordaki Üniversite Sanayii İşbirliği göstergesi sıralaması 63, rekabet edebilirlik sıralaması 55 tir. Ülkemizde mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik son zamanlarda çok önemli programlar uygulamaya alınmıştır. YÖK ile ASELSAN arasında 1 Ağustos 2017 tarihinde imzalanan işbirliği protokolüyle hayata geçirilen ASELSAN Akademi, Türkiye de uzun süredir gündemde olan sanayinin ihtiyaç duyduğu kaliteli, konusunda uzmanlaşmış personel sayısının artırılması ve bir sanayi kuruluşunda personelin kendi alanında tez çalışmalarıyla teknoloji ve bilgi birikimini geliştirmesi ve ayrıca sürekliliğini sağlaması konusundaki yenilikçi çözümü ile ülkemizde ve belki de dünyada yeni bir model ortaya koymaktadır. Bu noktada ASELSAN Akademi sanayinin ve birden fazla üniversitenin etkin bir şekilde, çıktı odaklı ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve 4. Nesil Üniversite modelini hayata geçirecek bir program olarak geliştirilmiş ve YÖK ile koordinasyon sağlanarak uygulamaya alınmıştır. Programın temel hedefi, savunma sanayinde çalışan personelin lisansüstü eğitimi sırasında alacağı derslerin ve yapacağı tez çalışmasının sanayide çalıştığı projelere göre şekillenip yürütülmesidir. Böylece programa dâhil olan öğrenci, yenilikçi, ileri teknoloji uygulamaları içeren, ülkemizin millileştirme hedefine doğrudan katkı sağlayan ve ihracat kısıtlamasını ortadan kaldırmaya yardım edecek konularda tez çalışmaları gerçekleştirecektir. ASELSAN Akademi Lisansüstü Eğitim Programımız dört araştırma üniversitemiz; Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile birlikte Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Malzeme Mühendisliği olmak üzere dört mü- hendislik anabilim dalında yürütülmektedir. ASELSAN Akademi, öğretim yılı Güz döneminde 22 si doktora 68 i yüksek lisans olmak üzere toplam 90 öğrenci ile yola çıkmıştır Bahar döneminde bu 90 öğrenciye ek 143 yeni öğrencinin kaydı yapılmıştır. Böylece ASELSAN Akademi nin ilk eğitim öğretim yılında 65 i doktora, 168 i yüksek lisans olmak üzere toplam 233 öğrencisi bulunmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi 101 yüksek lisans, 33 doktora öğrencisi ile Akademi programında en çok öğrencinin kayıtlı olduğu üniversite konumundadır. ASELSAN Akademi programı ile ASEL- SAN ve ASELSAN öncülüğünde savunma sanayimiz için önemli kazanımlar sağlanmıştır. Teorik bilginin yanı sıra tecrübe aktarımı ile hedefleri zorlayan teknolojik bilgileri sunacak olan ASELSAN Akademi, savunma sanayi için bir teknoloji enstitüsü yapısındaki ASELSAN ı üniversitelerin dış kampüsü haline getirerek ülkemizin teknoloji mimarlarını yetiştirecektir. YÖK ün liderliğinde sağlanan bu ortamda ASELSAN Akademi, ülkemizin kritik teknolojilerinde gelişimini sağlayarak ve rekabet gücünü artırarak milli ileri/kritik teknolojilerin kazanılması sağlayacaktır. Ülkemizin nitelikli insan kaynağını artıracak ve ileri teknoloji ürünleriyle ülkemizin savunma sanayii hedeflerine katkı sağlayacak ASELSAN Akademi, benzeri programların uygulamaya alınmasına ve bu alandaki programların yeniden yapılandırılmasına örnek teşkil edecektir. itü vakfı dergisi 31

32 SAVUNMA SANAYİ Havacılık ve Uzay Alanında İTÜ'nün Birikimi ve Savunma Sanayine Katkısı Prof. Dr. Metin O. Kaya İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Havacılık ve uzay alanında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi kuruluşundan beri lider rolünü üstlenmekle beraber bir çok projede Elektrik-Elektronik, Makina, Kimya-Metalurji, Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi ile ortak çalışmalar yapmıştır. Ulusal projeler; Milli Savunma Bakanlığı, Türk Hava Kuvvetleri Eskişehir İkmal ve Bakım Merkezi, Türk Hava Kuvvetleri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Savunma Sanayi Şirketleri, (Roketsan, TAI, TEI, Havelsan, Aselsan ve diğerleri), Türk Hava Yolları, TÜBİTAK gibi şirket ve kurumlarla beraber gerçekleştirilmiştir. Uluslararası projeler ise FP7, NATO-RTO, COST, SESAR programlarının yanısıra; Boeing, Safran vb gibi öncü firmalarla gerçekleştirilmiştir. Yurt içi ve yurt dışındaki çok sayıda üniversitelerle de (MIT, Stanford, TU Delft vb) gerek eğitim gerekse de proje kapsamında güçlü işbirlikleri vardır 32 itü vakfı dergisi

33 Fotoğraf 1: 15x15 cm Trisonik Rüzgar Tüneli Havacılık ve uzay sanayii, doğası gereği ileri teknolojik çalışmaları bünyesinde barındıran ve oldukça inovasyon gerektiren bir sektördür. Sonuçları ve içerdiği birçok bilgi birikimi, ülke ekonomisindeki onlarca farklı iş kolunu ilgilendirmektedir ve etki alanı içine almaktadır. Ülkemiz, son yıllarda dünya havacılığının ağırlık merkezine çok yakın konumda olması, ayrıca da jeopolitik durumu nedeniyle hem askeri hem de sivil havacılık ve uzay çalışmalarına aynı anda ağırlık vermek zorunda kalmıştır yılında Mühendishane-i Bahr-i Hümayun ismiyle kurulan üniversitemiz 1928 de Yüksek Mühendis Mektebi adını almıştır. Türk havacılığının efsane isimlerinden Nuri Demirağ ın yoğun ısrar ve gayreti sonucunda, Uçak Mühendisliği kolu ilk olarak 1941 de makine bölümü altında kurulmuş daha sonra üniversitemizin 1944 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ismini aldığı sırada kurulan Makina Fakültesinin bir bölümü haline gelmiştir. Bölümün ilk yıllarında Alman işgalinden kaçan Polonyalı uçak mühendisleri de yer almıştır. Nuri Demirağ, kendi oğullarını buraya kaydettirmiş, kızlarının da buradan mezun olan mühendislerle evlenmelerini istemiştir. Uçak Mühendisliği Kolu nun akademik ve yönetim kadrosu, Prof. Dr. Ratip Berker, Tayyare Mühendisleri Kudret Mavitan ve Fahri Terzioğlu ndan oluşmaktaydı. Kudret Mavitan, 2. Dünya Savaşı nın başlaması nedeniyle Türkiye de durma lınmış ve ambargo çok olumlu sonuçlar doğurarak bir çok güzide kurumumuz ardı ardına açılmıştır. 1973: Türk Uçak Sanayi Anonim Şirketi (TUSAŞ) kuruldu ve 1976'da faaliyete geçti. 1975: Ankara'da Avionik alanında faaliyet göstermek üzere Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN) kuruldu. 1982: Ankara'da ODTÜ Havacılık Mühendisliği Bölümü kuruldu. 1984: Ankara'da Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI) ve Eskişehir'de uçaklara jet motoru üretmek için Türk Motor Sanayi TEI tesisleri kuruldu. 1988: Ankara'da ulusal roket ve füze programlarında öncü rol almak görevi ile ROKETSAN (Roket Sanayi ve Ticaret AŞ) kuruldu. ODTÜ Havacılık Mühendisliği Bölümünün kurucusu Prof. Dr. Cahit Çıray ın 1955 İTÜ mezunu olduğunu da not düşelim. Uzay Bilimleri ve Teknolojisi Bölümü, 1983 yılında fakülte ile birlikte kurulmuştur. Uçak Mühendisliği Bölümü de Makine Fakültesinden ayrılıp bu fakülteye bağlanmıştır. Havacılık ve uzay alanında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi kuruluşundan beri lider rolünü üstlenmekle beraber bir çok projede Elektrik-Elektronik, Makina, Kimya-Metalurji, Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi ile ortak çalışmalar yapmıştır. Ulusal projeler; Milli Savunma Bakanlığı, Türk Hava Kuvvetleri Eskişehir İkmal ve Bakım Merkezi, Türk Hava Kuvvetleri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Savunma Sanayi Şirketleri, (Roketsan, TAI, TEI, Havelsan, Aselsan ve diğerleri), Türk Hava Yolları, TÜBİTAK gibi şirket ve kurumlarla beranoktasına gelen uçak imalatını, 1943 te Nuri Demirağ ın NuDTA tesislerinin başına geçerek canlandırmış ve 1944 de yeniden uçak imalatına başlanmasını sağlamıştır. Prof. Dr. Ratıp Berker, havacılıkta çok önemli bir yeri olan Navier Stokes denkleminin özel durumlarda tam çözümünü bulan dünyadaki nadir kişilerden birisidir. Türkiye de havacılık tarihinde ismi pek bilinmeyen kahramanlardan birisi olan Necmüzaffer Orbay, MIT (Massachusetts Institute of Technology) deki eğitimini bitirdikten sonra imza yetkisi alabilmek için kaydolduğu İTÜ yü fark derslerini vererek 1949 da bitirdi. Orbay, Teknik Üniversite de yerli ve yabancı hocaların, konularında MIT deki hocalar kadar bilgili ve yetenekli olduğunu ifade ediyordu. Türk Hava Yolları nın ilk teknik müdürü olan Necmüzafer Orbay, 1957 de kürsü başkanı Kudret Mavitan ın davetiyle önce Uçak Elemanları, daha sonra da Uçak Motorları ve Uçak Yapım Malzemesi dersleri vermeye başladı. THY de bulunduğu dönemlerde izin alarak haftada 4 saat olarak verdiği derslere, daha sonrasında tam gün öğretim görevlisi atanarak devam etti. Havacılık alanında başlangıçtaki heyecan, yerini yılları arasındaki Marshall yardımları sonucu durağanlığa bırakmıştır. Genel olarak yılları arası Türk havacılığının durağan yılları olarak adlandırılır Kıbrıs Harekatı nedeniyle ambargoya maruz ka- Türk havacılığının efsane isimlerinden Nuri Demirağ ın yoğun ısrar ve gayreti sonucunda, Uçak Mühendisliği kolu ilk olarak 1941 de makine bölümü altında kurulmuş daha sonra üniversitemizin 1944 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ismini aldığı sırada kurulan Makina Fakültesinin bir bölümü haline gelmiştir. Bölümün ilk yıllarında Alman işgalinden kaçan Polonyalı uçak mühendisleri de yer almıştır. itü vakfı dergisi 33

34 SAVUNMA SANAYİ Fotoğraf 2: STM Dikey Rüzgar Tüneli Prof. Dr. Ratıp Berker, havacılıkta çok önemli bir yeri olan Navier Stokes denkleminin özel durumlarda tam çözümünü bulan dünyadaki nadir kişilerden birisidir. Türkiye de havacılık tarihinde ismi pek bilinmeyen kahramanlardan birisi olan Necmüzafer Orbay, MIT (Massachusetts Institute of Technology) deki eğitimini bitirdikten sonra imza yetkisi alabilmek için kaydolduğu İTÜ yü fark derslerini vererek 1949 da bitirdi. Orbay, Teknik Üniversite de yerli ve yabancı hocaların, konularında MIT deki hocalar kadar bilgili ve yetenekli olduğunu ifade ediyordu. Fotoğraf 3: İTÜ-USTTL Isıl Vakum Odası ber gerçekleştirilmiştir. Uluslararası projeler ise FP7, NATO-RTO, COST, SESAR programlarının yanısıra; Boeing, Safran vb gibi öncü firmalarla gerçekleştirilmiştir. Yurt içi ve yurt dışındaki çok sayıda üniversitelerle de (MIT, Stanford, TU Delft vb) gerek eğitim gerekse de proje kapsamında güçlü işbirlikleri vardır. İTÜ nün en güçlü yönlerinden birisi de rüzgar tünelleridir. 4 sesaltı, 2 sesüstü olmak üzere 6 rüzgar tüneli bulunmaktadır. Hız ve türbülans ölçümünde LDA, PIV, sıcak-tel anemometresi ve çok delikli basınç ölçüm probu gibi sistemler kullanılmaktadır. Kuvvet ölçümleri 6 bile- 34 itü vakfı dergisi şenli dış balans ile yapılmaktadır. Ayrıca çok sayıda eğitim amaçlı deney düzenekleri vardır. (Fotoğraf 1) İTÜ de havacılık ve uzay konularında çok sayıda proje yapılmıştır. Bunların tamamını bu yazıda vermenin mümkün olmadığı açıktır. Ancak çeşitli kurumlarla yapılan önemli bazı projeleri kronolojik olarak vermenin İTÜ nün havacılık ve uzay sanayiine ne kadar büyük katkılar sağladığını göstermesi açısından önemi vardır. Rüzgar tünellerinde yapılan önemli projeler: Çok Amaçlı Helikopter Tasarımı ve Prototip İmali, İTÜ 15 x 15 Trisonik Rüzgar Tüneli Deney Olanaklarının Uluslararası Validasyonu, Üç Boyutlu Akış Simülasyonu, Rüzgar Türbini Rotor Tasarımı, İnsansız Hava Aracı Tasarımı, Uçakların Kararlılığı ve Kontrolü, Yüksek Hızlı Olaylarda Ölçme, Roket ve Mermi Aerodinamiği, Harici Yük Aerodinamiği. Ses üstü tünellerinin 1985 yılından itibaren devreye girmesiyle ses üstü alanda çok sayıda proje, yayın yapılmış ve öğrenci yetiştirilmiştir. 1991/1992 yıllarında Türk Hava Kuvvetleri Eskişehir İkmal ve Bakım Merkezi tarafından desteklenen Kobra Eğitim Adaptörü projesinde çok sayıda öğretim üyesi ve araştırmacı çalışmıştır.

35 Tablo 1. İTÜ Ortaklığında Yapılan Küp Uydu Projeleri Proje Adı İTÜpSAT1 TÜRKSAT 3U HavelSat BeEagleSat UBAKUSAT ASELSAT Yıllar Destekleyen Kurum İTÜ, TÜBİTAK TÜRKSAT HAVELSAN, QB50 HHO/HUTEN ve SÜ ortak, QB50 ve Havelsan desteği HUTGM/UDHB, Japonya/ JAXA, TAMSAT, Gumush ve Ertek Uzay (proje ortakları) ASELSAN (proje sahibi) 2000 yılında, Türk Hava Kuvvetleri 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezinin desteklediği T-41D Uçaklarında Flutter Çözümlemesi projesi Aselsan tarafından desteklenen CASA Uçakları için Flutter Çözümleme projesi. Fakültemizde 2002 yılında başlamış olan İTÜ Havacılık Araştırma Geliştirme Uygulama (HAGU) Projesindeki temel hedef, eksikliği çekilen belirli bir görevi tanımlanmış olan bir hava aracının (helikopter) kavramsal tasarımından başlayarak detay tasarımını gerçekleştirmek Görev Eğitim, sistem geliştirme, uydudan veri alma, pasif yönelim Haberleşme, yerli sistem ve alt sistem geliştirme, eğitim, kurumlar arası işbirliği İyonosfer bilimi, uluslararası ve ulusal işbirliği, sistem ve alt sistem geliştirme İyonosfer bilimi, yerli sistem, alt sistem ve sensör geliştirme, uluslararası ve ulusal işbirliği Haberleşme, pasif yönelim irdeleme, uluslararası ve ulusal işbirliği, yerli alt sistem kullanımı X bant haberleşme Teknoloji gösterimi, yerli alt sistem kullanımı Durumu Yörüngede, sinyal gönderiyor Yörüngede Yörüngede, sinyal gönderiyor Yörüngede, sinyal gönderiyor Yörüngede görevini tamamladı Mühendislik modeli geliştiriliyor Yörüngeye Yerleşme Tarihi ve Yeri 23 Eylül 2009 Hindistan Satish Dhawan Space Centre 26 Nisan 2013 Çin Jiuquan Satellite Launch Center 16 Mayıs 2017 ISS ten yörüngeye bırakıldı (ABD, Nanoracks) 26 Mayıs 2017 ISS ten yörüngeye bırakıldı (ABD, Nanoracks) 11 Mayıs 2018 de ISS ten yörüngeye bırakıldı (Japonya, JAXA tarafından) 2019/2020 fırlatma henüz ayarlanmadı Grubu Gövde Entegrasyonu, Jet Eğitim Uçağı ve Muharip Uçak Kavramsal Tasarım Projesi (TUSAŞ). Bir grup öğretim üyemiz de 2006 dan beri hava aracı otopilot, kontrol ve aviyonik sistemleri; yeni nesil aviyonik ve kokpit içi sistemleri tasarım ve üretimi; pilot karar destek sistemleri; yeni nesil hava trafik yönetimi sistem ve uygulamaları; insansız hava aracı ve alt sistemleri tasarım ve üretimi; hava trafik kontrol yönetimi ve karar destek sistemleri konusunda çalışmaktadır. Bu araştırma ve geliştirme projelerine ait fonlar büyük ölçekte savunma sanayi firmaları ile işbirlikleri, Avrupa Birliği Çerçeve ve SESAR Programları, TÜBİTAK, SANTEZ programları ve çeşitli uluslararası ikili iş birlikleri üzerinden gelmektedir. Yine İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği ve Kontrol Mühendisliği öğretim üyeleri 2012 den bu yana, nanomalzemelerin havacılıkta kullanılan ileri kompozit malzemelere entegrasyonu ve bunun için gerekli yenilikçi üretim teknolojileri üzerine çalışmalar yapmaktadır. Havacılıkta kullanılmak üzere geliştirilen tüm malzemeler mevcut malzemelerin yerini alacak kritik teknolojilere çok fonksiyonlulukları ile hizmet edecek ve yeni nesil uçaklarda primer yapısal komponentlerde ve yeni jenerasyon motorlarda kullanılma hedefi ile araştırılmaktadır. Uzay alanında yapılan çalışmalara bakacak olursak, Uzay Sistemleri Tasarım ve Test Laboratuvarı (USTTL) 2005 te başlayan küp uydu geliştirme faaliyetleri kapsamında Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi ve İTÜ Rektörlük desteği ile 2007 yılında kurulmuştur. Uydu geliştirmenin ana koşullarından bir tanesi geliştirilen sistemlerin uzay yeterliliğinin gösterilve bu tasarımın üretimini planlamak olmuştur. Fakültemizin öğretim üyeleri, yılları arasında, SSM-STM ortak projesi olan Dikey Rüzgar Tüneli Projesinde (Fotoğraf 2), tasarım ve tasarım doğrulama konularında görev almışlardır. Tünelde, paraşütçülerin tüneldeki uçuşları kameralar yoluyla kayıt altına alınmakta ve istenildiğinde hataların öğrencilere gösterilebilmesi için yeniden seyredilebilmesi sağlanmaktadır Sesüstü Hıza Sahip Uçaklar İçin Hava Alığı Tasarımı ve Güç İTÜ nün en güçlü yönlerinden birisi de rüzgar tünelleridir. 4 sesaltı, 2 sesüstü olmak üzere 6 rüzgar tüneli bulunmaktadır. Hız ve türbülans ölçümünde LDA, PIV, sıcak-tel anemometresi ve çok delikli basınç ölçüm probu gibi sistemler kullanılmaktadır. Kuvvet ölçümleri 6 bileşenli dış balans ile yapılmaktadır. Ayrıca çok sayıda eğitim amaçlı deney düzenekleri vardır. itü vakfı dergisi 35

36 SAVUNMA SANAYİ Fakültemizde 2002 yılında başlamış olan İTÜ Havacılık Araştırma Geliştirme Uygulama (HAGU) Projesindeki temel hedef, eksikliği çekilen belirli bir görevi tanımlanmış olan bir hava aracının (helikopter) kavramsal tasarımından başlayarak detay tasarımını gerçekleştirmek ve bu tasarımın üretimini planlamak olmuştur. Fotoğraf 4: İTÜ küpsat uyduları Fotoğraf 5: Havacılık konusunda yaşayan efsaneler: Ön sırada soldan birinci Nuri Demirağ ın torunu, 5. sırada Necmüzafer Orbay, hemen yanında Vecihi Hürkuş un kızı yer almaktadır. Maalesef yakın bir zamanda kendisini kaybetmiş bulunuyoruz. Ön sırada sağdan sola üniformalı kişiler ise kendi alanlarında ilk olan askeri ve sivil kadın pilotlardır. mesi olduğundan USTTL de uzay koşullarını temsil etmek üzere Isıl Vakum Test Düzeneği satın alınmıştır. (Fotoğraf 3) Dünyada, uydu teknolojilerine yönelik eğitim ve araştırma faaliyetlerini desteklemek, uzaya, yeterli bir uydu sisteminin planlamasından fırlatılmasına kadar olan sürece dahil olmuş bireyler yetiştirmek üzere küp uydu (CubeSat) standardı geliştirilmiştir. Bu standardın amacı hacmi ve kütlesi tanımlanmış bir küp uydu ile belirli uydu sistemlerini geliştirmek, denemektir. Geliştirici kendi uydusunu uzaya, yeterliliği denenmiş bir kutu (Picosatellite Orbital Deployer, POD) içerisinde fırlatma yüklenicisine teslim edecek, fırlatmanın gerektirdiği büyük bürokrasi, test ve maliyetler ile uğraşmak durumunda kalmayacak, tüm vaktini uydusu için harcayabilecektir. İTÜ den ve diğer kurumlardan çok sayıda öğretim üyesi, araştırmacı ve öğrencilerin yer aldığı küp uydu projelerini (Fotoğraf 4) bir tablo halinde verelim (Tablo 1). Öğretim üyelerimiz, hava ve uzay alanındaki farkındalığın toplum içinde yaygınlaşması için basın ve televizyonda sık sık programa çıkmaktadırlar. Uzun yıllardır ara ara model uçak üretme konusunda eğitimler verilmekte ve yarışmalar düzenlenmektedir yılından beri her yıl, İstanbul Grand Airport İGA nın sponsorluğunda ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde İstanbul Liseler Arası Model Uçak Eğitimi ve Yarışması düzenlenmeye başlanmıştır. Bu yazının yazıldığı sırada etkinliğin 3.sü düzenlenmeye başlanmış, 40 a yakın lise öğrencisi toplamda 4 hafta süren bu maraton için eğitim ve uygulama çalışmalarına devam ediyorlardı. İTÜ, havacılık ve uzay konusunda neredeyse başlangıcından bu yana işin içinde olmasının yanısıra, henüz Türkiye için çok erken olduğuna bakmadan Aralık 2016 da I. Asteroit Madenciliği ve Meteor Bilimi Çalıştayı na ev sahipliği yapmıştır. Öğrencilerimize Türk havacılık tarihi konusunda farkındalık oluşturmak için yapılan bir faaliyet de yaşayan efsaneleri bir araya toplamak oldu. (Fotoğraf 5) Havacılık ve uzay alanında öncü olacak öğrencileri yetiştirmek için, öğrencilerin başından beri çok sayıda ulusal ve uluslararası yarışmalara girmeleri teşvik edilmektedir. Son yıllarda havacılık ve uzay konularında çalışan öğrenci takımlarımızı tablo halinde verelim (Tablo 2). Bu takımlardan uluslararası başarıları öne çıkmış olanlarına kısaca değinelim. ATA Takımı, Tasarla/Yap/Uçur (Design/Build/Fly) İnsansız Hava Aracı yarışmalarında aldığı başarılar aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Uçak motoru konusunda ülkemiz kademeli olarak milli üretime geçmeye 36 itü vakfı dergisi

37 Tablo 2. Son yıllardaki İTÜ Havacılık/Uzay Öğrenci Takımlarımız ATA Takımı Pars Roket Takımı Hezarfen Takımı İTÜ Arf Mikro Uydu Takımı İTÜ Savtek Turbo Takımı MUTA Genesis Takımı ENGINATORS Takımı İTÜ Roket Takımı APIS Arge Takımı YIL Futurist Takımı UYARI Takımı İtünom Otonom Hava Araçları Takımı İTÜ Hedef Takımı Canbee Takımı Multicopter Takımı CanSat Takımı İskandil Roket Takımı BAŞARI takım arasında dünya beşinciliği takım arasında dünya dördüncülüğü takım arasında dünya altıncılığı Fotoğraf 6: İTÜ Hezarfen Takımı (Cansat-Mikro Uydu yarışması 2011 Dünya Şampiyonu) Tablo 3. İTÜ CANSAT ve Roket Takımlarının dünya çapında kazandığı başarılar Uçak motoru konusunda ülkemiz kademeli olarak milli üretime geçmeye başlamıştır. Bu konuda İTÜ de çok uzun zamandan beri ders verilmekteydi. Ancak son zamanlarda, geleceğin motor tasarımcılarını yetiştirmek amacıyla öğrencilerimiz yarışmalara girmeye teşvik edilmiş ve dünya çapında başarılara imza atmışlardır. başlamıştır. Bu konuda İTÜ de çok uzun zamandan beri ders verilmekteydi. Ancak son zamanlarda, geleceğin motor tasarımcılarını yetiştirmek amacıyla öğrencilerimiz yarışmalara girmeye teşvik edilmiş ve dünya çapında başarılara imza atmışlardır. Kuzgun Takımı, İTÜ UUBF Uçak Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden oluşmuş olup, 2012 yılında, Amerika Havacılık ve Uzay Enstitüsü (AIAA) ve Amerika Makina Mühendisleri Odası Uluslararası Gaz Türbin Enstitüsü (ASE-IGTI) tarafından ortaklaşa düzenlenen Motor Tasarım Yarışması nda TURKjet-1 isimli tasarım projesi ile dünya ikincisi olmuştur. BeEngine Takımı da, 2016 yılında aynı yarışmaya katılmış ve benzer şekilde dünya ikincisi olmuştur. CANSAT, İngilizce Can ve Satellite sözcüklerinin birleşiminden meydana gelmiştir. Diğer anlamı ise Model Uydu tanımlamasıdır. Model uydu modern uyduların temelini oluşturan yapıların modellenerek öğrencilere tanıtılması ve merak uyandırması düşüncesiyle bugün dünyanın pek çok yerinde yarışması yapılan bir etkinlik türüdür. İTÜ CANSAT ve roket takımlarının dünya çapında kazandığı başarıları Tablo 3 te görebilirsiniz yılında Cansat (Mikro Uydu) yarışmalarında ilk dünya şampiyonumuz İTÜ Hezarfen Takımı Fotoğraf 6 da verilmiştir. YIL BAŞARI TAKIM 2011 Dünya birinciliği İTÜ Hezarfen Takımı 2012 Dünya birinciliği İTÜ Uyarı Model Uydu Takımı 2014 Dünya birinciliği İTÜ ARISAT Model Uydu Takımı 2016 Dünya birinciliği APIS Takımı 2017 Dünya birinciliği İTÜ Roket Teknolojileri Takımı (ROTEK) Kaynaklar Can ca Türkiye de Endüstrinin Gelişiminde İz Bırakanlar UUBF de Bu Ay dergileri. tr/duyuru-etki-nli-k/uubf'de-bu-ay itü vakfı dergisi 37

38 SAVUNMA SANAYİ Savunma Sanayii Deniz Araçları Sektörünün Bir Öncüsü ve Destekçisi: İTÜ Prof. Dr. Ömer Gören Prof. Dr. Kadir Sarıöz İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi İTÜ nün savunma sanayii deniz araçlarına yönelik tasarım ve Ar-Ge desteği SSM nın ulusal savunma teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda gösterdiği iradenin de bir sonucu olarak geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Bu desteğin başlıcaları olarak; ROKETSAN için AKYA kod adlı projede sevk sistemi hidrodinamik analizleri ve tasarımı; Denizde İkmal Kabiliyetine Sahip Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG) form optimizasyonu, model deneyleri, denizcilik ve manevra analizleri; halen sürmekte olan, ASELSAN ile birlikte yürütülen, Gemilerde Dinamik Konumlandırma Sistemi Geliştirme Projesi (DİKONS); FNSS için gerçekleştirilen amfibi kara/ deniz araçlarının hidostatik ve hidrodinamik analizleri sayılabilir. Bu dönemde DzKK ihtiyacı savaş ve destek gemilerinin tedarikinin tamamen yerli olanaklar ile sağlanması yönünde ciddi aşamalar kaydedilmiştir. İTÜ nün yanı sıra, yerli dizayn büroları, Türk Loydu ve ROKETSAN, ASELSAN, HAVELSAN gibi ürün geliştirme kuruluşlarının destekleri ile gerek askeri ve gerekse sivil tersaneler başarılı örnekler sunmuştur İstanbul Teknik Üniversitesi nin köklerinde Bahriye ye mühendis yetiştirme niyet ve planları ve bu haliyle öncü bir imparatorluk bahriye okulu olması bir yana, Cumhuriyet tarihimizin önemli bir kısmında gerek sivil gerekse savunma amaçlı gemi/deniz araçları teknolojilerinin gelişimine yaptığı katkılarla, İstanbul Teknik Üniversitesi, ülkenin öncü bir emektarı olarak nitelendirilmeyi haketmektedir. Bu yazıda söz konusu katkılar hem dönemsel olarak, hem de teknolojik/bilimsel nitelikleriyle irdelenmektedir. Öncüler ve Emektarlar Her ne kadar modern gemi inşaatının eğitim ve üretim faaliyeti Cumhuriyet dönemi ile başlamış olsa da, İTÜ nin köklerinden devraldığı girişim ve birikimleri vurgulamak gerekir. Bunun elimizde kanıtı olan en güzel örneği belki de ülkemizde ilk teorik ve uygulamalı gemi inşaatı mühendisliği kitabı olan Erkan-ı Harb Bahriye Mirlivası ve Şuray-ı Bahriye Nizam Dairesi Reisi (Mehmed) tarafından Hicri 1307 de (Miladi; 1889) yazılmış Ahen ve Zırhlı ve Merkeb ve Torpido Sefain İnşası Ameliyat ve Nazariyatı (Demir ve Zırhlı ve Nakil Vasıtaları ve Torpido Gemileri İnşası Uygulama ve Teorisi) kitabıdır [1] (Bkz. Şekil 1). Başta kapak ve mukaddimeden oluşan 16 sayfadan sonra 612 sayfada (Nuh un gemisinden başlamak üzere) gemilerin dizaynı, endaze çizimleri, hidrostatik ve stabilite hesap ve eğrileri, posta, kemere, dümen v.b. eleman hesap ve çizimleri ile savaş gemilerinin zırh hesap ve imali anlatılmaktadır. Kitabın sonunda 26 pafta büyük boy şekil bulunmaktadır (Bkz. Şekil 2). Kitabın yazıldığı tarih İTÜ nün Hendese-i Mülkiye dönemine denk düşmektedir [2], [3]. O dönemde Hendese-i Mülkiye de gemi inşaatıyla ilgili derslerin okutulduğunu bilmiyoruz. Ama Mühendishane-i Bahri-i Hümayün dan Cumhuriyet döneminde1943 yılında, o tarihte Şekil 1: Ahen ve Zırhlı ve Merkeb ve Torpido Sefain İnşası Ameliyat ve Nazariyesi[1] kitabının kapak sayfası Yüksek Mühendis Mektebi olan, İTÜ Makina Fakültesi nde kurulan Gemi İnşaatı Şubesi ne giden yolu hazırlayan önemli halkalardan birisi olduğu açıktır. Bu zincir İTÜ ndeki modern gemi inşaatı eğitimine Ord.Prof. Ata Nutku tarafından bağlanmıştır doğumlu Ata Nutku, Bahriye Mektebi İnşaatı-Bahriye kısmından 1924 yılında mezun olarak, meslek yaşamının başından beri Türkiye de yeni gemi inşaatıyla ilgili girişimlerini, her türlü engele karşın, sürdürmüştür. Bu konudaki değerlendirmelerini yüzbaşı iken /4/1933 tarihini düştüğü mektubuyla doğrudan dönemin Milli Savunma Bakanı Zekai Apaydın a ifade ederek; başta Deniz Kuvvetleri Deniz İmalat Şubesi nin ülkede yeni gemi yapımını baltalayıcı girişimlerinden bahisle, büyük bir inanç ile yerli gemi yapımını savunmaktaydı [4], [5]. Bu inançlı çabaları sonucu kendi dizayn etmiş olduğu 750 DWT Gölcük Yağ (Petrol) Gemisi 1935 yılında denize indirilip akabinde hizmete girmeyi başarmıştır. Bu başarıdan sonraki projelerin arkası bağıl olarak daha kolay gelmiş, devamla Atak Mayın Gemisi, 2500 tonluk Gölcük Yüzer Havuzu, Torpido Şalopası Ata Nutku nun önderliğinde dizayn ve inşa edilmiştir. Bu süreci,cumhurbaşkanı İsmet İnönü nün onay ve desteği ile,1943 yılında Yüksek Mühendis Mektebi (İTÜ) Makina Fakültesi nde bir Gemi İnşaatı Şubesi açılması takip etmiştir. Deniz Binbaşısı Ata Nutku bu şubede önce öğretim görevlisi 38 itü vakfı dergisi

39 KATMANSİS projesi ile geliştirilip kurulacak olan Kavitasyon Tüneli, dünyadaki emsalleriyle karşılaştırıldığında test kesit alanına göre 9. ve test kesitindeki debiye göre dünyada 7. büyük su tüneli olacaktır. Şekil 2: Aynı kitaptan [1] gemi genel yerleştirme planlarını veren bir pafta resim. Şekil 3: Deniz Kuvvetleri nin akaryakıt destek gemisi TCG Yarbay Kudret Güngör. olarak ve müteakiben Yarbay rütbesindeyken 1948 yılında İTÜ Senatosu nca onaylanmak suretiyle Deniz Kuvvetlerinden ayrılarak Profesör olarak İTÜ de göreve başlamış [4] ve sivil gemi inşaatı eğitimini ve araştırma altyapısını ülkemizde kurma ve geliştirme onurunu da yaşamıştır. Önceleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DzKK) ihtiyacı savaş gemileri ve denizaltılar değişik Avrupa ülkelerinden tedarik edilirken 2. Dünya Savaşı sonrası ABD donanması tarafından hizmetten çıkarılmış düşük teknolojiye sahip gemiler hibe yoluyla veya düşük maliyetlerle donanmaya katılmıştır. Türk donanmasında hizmet görecek savaş gemilerinin yerli olanaklarla temini yönünde önemli bir aşama 1960 larda Gölcük tersanesinde ABD den temin edilen dizayn ve malzeme ile inşa edilen karakol gemisi ve refakat muhripleri olmuştur. Çağdaş bir donanmanın ancak en son teknolojiye sahip modern gemiler ile sağlanabileceği düşüncesi ile 1980 lerin başında DzKK ihtiyacı olan firkateyn, hücumbot ve denizaltı gibi muharip gemilerin teminine yönelik yeni bir tedarik modeli uygulanmaya başlanmıştır. Bu modele göre ihtiyaç konusu gemi DzKK talepleri doğrultusunda çoğu zaman uygun krediler sağlayan bir Alman tersanesi tarafından genellikle var olan bir dizayndan hareketle ve export statüsünde dizayn edilerek [6], sınıfının ilk gemisi Almanya da inşa edilmekte ve geri kalanlar Almanya dan sağlanan tasarım ve malzeme paketleriyle DzKK tersaneleri olan Gölcük ve Taşkızak ta inşa edilmektedir. Bu tedarik modelinin haricinde de örneğin Osman Gazi Çıkarma Gemisi gibi çoğunluğu İTÜ mezunu Türk mühendislerince dizayn edilip Taşkızak Tersanesi nde inşa edilen az sayıda yardımcı savaş gemisi de olmuştur. Aynı dönemde aşağı yukarı aynı tip gemilerin yine aynı modele göre Yunanistan Deniz Kuvvetleri tarafından da tedarik edilmesi, Alman hükümetinin ve tersanelerinin pazarlama konusundaki başarı ve becerisini düşündürmektedir. Bu süreçte, İTÜ de Prof. Dr. Kemal Kafalı, savunma amaçlı olarak da kullanılan küçük-hızlı teknelerin direnç hesaplamaları için uluslararası literatüre giren çalışmaları [6], [7] ve o zamanki ismiyle İTÜ Gemi Enstitüsü nün müdürü ve önde gelen ismi olarak ülkede inşa edilmekte olan savunma amaçlı deniz araçlarının o zaman Taşkışla da bulunan deney havuzundaki deneysel çalışmaları ve çabalarıyla öne çıkmaktadır. Bu deneysel çalışmalarının başlıcaları olarak; raporları İTÜ Ata Nutku Gemi Model Deney Laboratuvarı nın arşivinde bulunan, Berk Muhribi Direnç-Güç Analizi (1965), Tank Çıkarma Aracı (1965), Gölcük Tankeri Form Faktörü Araştırması (1976), FF G-1 Muhrip (D Modeli) (1977), Kaçakçı Takip Botu (1979), LSM-II Tank Çıkarma Gemisi Deneyleri (1980), LCT Çıkarma Aracı Direnç Deneyleri (1985) belirtilebilir. Bayrak Yarışı Yukarıda açıklanan, işçilik dışında belirgin bir yerli katkının bulunmadığı, bu tedarik mode- itü vakfı dergisi 39

40 SAVUNMA SANAYİ Şekil 4: 1996 yılında Taşkızak Tersanesi nde MİL-GEM Korveti dizayn çalışmaları için açılan Dizayn Proje Ofisi nin arması (Em. Alb. Prof. M.A. Baykal ın arşivinden alınmıştır). tersanede inşa ettirilen ilk askeri gemi olarak yeni bir tedarik modelinin yolunu açmıştır. Yine 1992 yılında Taşkızak tersanesinde inşa edilecek olan 80 sınıfı sahil güvenlik botlarının tekne form ve takıntı değerlendirmesi ve optimizasyonu çalışması yapılmış ve Araştırma Uygulama Grubu tarafından geliştirilen tekne dizaynına dayalı TCSG 80 sınıfı 10 adet bot Taşkızak tersanesinde inşa edilmiştir. Halen faal olan bu botlar ülkemizi çevreleyen denizlerde başarı ile hizmet vermektedir yılında Taşkızak tersanesinde inşa edilmekte olan Yıldız sınıfı hücumbotlardaki dizayn değişikliklerine bağlı olarak Alman yüklenici firmanın olumsuz tavrı nedeniyle malzeme tedarikinde yaşanan sorunların da zorlaması sonucu, Prof. Odabaşı nın tavsiyesi ve komutan Oramiral Vural Beyazıt ın direktifi ile Milli Gemi Projesi (MİL-GEM) başlatıldı. Projenin hedefi dizayndan başlayarak DzKK ihtiyacı olan gemilerin yurtiçinde temini ve dost ülkelere pazarlanması olarak belirlendi. MİL-GEM projesi çerçevesinde DzKK ve İTÜ personelini içeren çalışma grupları kuruldu ve DzKK komutanı Oramiral Güven Erkaya nın ve Taşkızak tersanesi komutanı Tuğamiral Metin Poyrazlar ın destekleri ile gerekli yazılım-donanım olanakları ile donatılmış Dizayn Proje Ofisi (DPO) 1996 yılında Taşkızak tersanesi içinde hizmete girdi (Bkz. Şekil 4). Prof. Odabaşı ve Tuğamiral Poyrazlar ın ortak başkanlığını yürüttüğü Dizayn Proje Ofisi ilk uygulama olarak takribi 1300 ton deplasmana sahip bir DSH (Denizaltı Savunma Harbi) kabiliyetli keşif karakol gemisi projesi seçildi. 8/11/1996 tarihinde DzKK tarafından yayınlanan teknik şartname uyarınca kısa sürede hazırlanan dizayn projesi 12/5/1997 tarihinde Ankara da ve 14/7/1997 tarihinde Gölcük te Donanma komutanlığında geniş katılımlı toplantılarda takdim edildi ve DzKK komutanı Oramiral Güven Erkaya nın takdirlerine mazhar oldu. Anlinin en büyük muhaliflerinden birisi, hocaları Prof. Nutku ve Prof. Dr. Kafalı gibi, A. Yücel Odabaşı olmuştur ten sonra İngiltere de ve 1988 den sonra ABD de ağırlıklı olarak gemi dizaynı, stabilitesi ve hidrodinamiği konularının yanı sıra savaş gemisi ve denizaltı dizaynlarının geliştirilmesi ve değerlendirilmesini kapsayan projelerin içinde yer alan A. Yücel Odabaşı nın 1992 yılında İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi nde profesör kadrosuna atanması İTÜ ile DzKK arasında bir süredir zayıflayan bağların tekrar kuvvetlenmesine yol açmıştır. DzKK nın tedarik programlarında mutlaka yerli araştırma kurumları ve tersanelerin yer alması gerektiğine inanan Prof. Dr. Odabaşı öncelikle bu konuda dönemin DzKK Komutanı Oramiral Vural Beyazıt ın desteğini almış ve İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi bünyesinde mevcut personel, laboratuvar, donanım, yazılım olanaklarını biraraya getirirek bir Araştırma ve Uygulama Grubu oluşturmuştur. Araştırma Uygulama Grubu tarafından ele alınan ilk problem Gölcük Tersanesi nde inşa edilmiş ve 1987 yılında hizmete girmiş olan TCG Akar akaryakıt ikmal gemisinde yaşanan hidrodinamik problemlerin belirlenmesi olmuştur. Bu çalışmadan çıkarılan dersler sayesinde sınıfının ikinci gemisi olan TCG Yarbay Kudret Güngör akaryakıt ikmal gemisinin (Şekil 3) tekne form ve takıntı optimizasyonu ile model deneyleri Araştırma Uygulama Grubu tarafından gerçekleştirilmiş ve 1996 yılında hizmete giren bu gemide TCG Akar da yaşanan titreşim probleminin giderildiği ve ciddi anlamda yakıt tasarrufu sağlandığı görülmüştür. Ayrıca TCG Yarbay Kudret Güngör Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) tarafından özel 40 itü vakfı dergisi İTÜ nün savunma amaçlı deniz araçlarıyla ilgili faaliyeti ulusal projelerle sınırlı olmayıp, tasarımda yapay sinir ağları ile yapay zeka (AI) kullanımı, çok amaçlı optimizasyon teknikleri ve belirsizlik karşısında stokastik dizayn optimizasyonu gibi güncel araştırma konularındaki çalışmalarıyla NATO-STO Applied Vehicle Technology paneli içerisinde bir çok araştırma grubunda kendisine yer bulabilmektedir. cak daha sonra, bütün bileşenleri ve ayrıntıları hazır olan teknik şartnamenin hazırlanmasıyla neredeyse tamamlanmış olan kontrat dizayn çalışmaları bilinmeyen nedenlerle DzKK tarafından askıya alındı ve Dizayn Proje Ofisi nin faaliyetleri durduruldu. Bir süre sonra Dizayn Proje Ofisi çalışanları başka görevlere atandı ve Taşkızak Tersanesi nin taşınması faaliyetleri kapsamında ofis binası yıkıldı. MİLGEM projesi daha sonra başka bir anlayışla DPO nun MİLGEM Proje Ofisi (MPO) adıyla 2004 te faaliyete başlamasıyla tekrar gündeme gelmiş ve 2005 yılında SSM ile İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde Araştırma ve Uygulama grubunun tekne-takıntı dizaynı ve optimizasyonu ve model deneyleri konusundaki destekleri ile başarılı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Milli Gemi Projesi kapsamında ele alınması planlanan hava savunma firkateyni (TF 2000) projesi ile ilgili dizayn faaliyetleri sürerken Batı Avrupa Birliği Savunma Örgütü (WEAO) tarafından bu tip gemiler için direnç ve denizcilik açısından optimum tekne formlarının geliştirilmesine yönelik RTP kodlu bir EUCLID Araştırma projesi başlatılmıştır yılları arasında dört NATO ülkesinden (Türkiye, İngiltere, İtalya, Yunanistan) araştırma kurumlarının katıldığı projede Türkiye yi Prof. Dr. Yücel Odabaşı yürütücülüğünde İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi temsil etmiş ve en başarılı form dizaynını gerçekleştirmeyi başarmıştır. Bu projenin motivasyonu ile ülkemizde dizayn ve inşa edilmesi planlanan TF 2000 hava savunma firkateyninin sahip olması gereken tekne ve takıntı form özellikleri ortaya konmuştur yılından itibaren SSM öncelikle Sahil Güvenlik Komutanlığı ihtiyacı olan bot ve gemileri yayınlanan şartnameler çerçevesinde yerli tersaneler arasında yapılan ihale yolu ile tedarik etmeye başladı. Bilahare aynı yöntem DzKK ihtiyacı olan yardımcı gemilere, çıkarma gemilerine (LCT, LST), Yeni Tip Karakol Botuna (YTKB) uygulandı. Bu projelerin hemen tümünde yer alan İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tekne formu ve takıntı optimizasyonu, model deneyleri, denizcilik ve manevra hesaplamaları gibi konularda destek vermiştir. Sonuç Yerine: Bayrağı İleri Taşımak Prof. Odabaşı sonrası diyebileceğimiz günümüze uzanan dönemde İTÜ nin savunma sanayii deniz araçlarına yönelik tasarım ve

41 Ülkenin ihtiyacı olan ve İTÜ nün de katkıda bulunmaya hazır olduğu savunma amaçlı her türlü su-üstü deniz araçlarının dizayn ve inşası için yeterli olduğu düşünülen Ar-Ge birikiminin ve üretim olanaklarının bu gemilerin dünya piyasasına sürülebilmesi ve milli denizaltı dizaynı ve inşası alanlarında da uygulanacak şekilde geliştirilmesi başarılabilir bir hedef olmaktadır. Ar-Ge desteği SSM nın ulusal savunma teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda gösterdiği iradenin de bir sonucu olarak geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Bu desteğin başlıcaları olarak; ROKETSAN için AKYA kod adlı projede sevk sistemi hidrodinamik analizleri ve tasarımı; Denizde İkmal Kabiliyetine Sahip Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG) form optimizasyonu, model deneyleri, denizcilik ve manevra analizleri; halen sürmekte olan, ASELSAN ile birlikte yürütülen, Gemilerde Dinamik Konumlandırma Sistemi Geliştirme Projesi (DİKONS); FNSS için gerçekleştirilen amfibi kara/deniz araçlarının hidostatik ve hidrodinamik analizleri sayılabilir. Bu dönemde DzKK ihtiyacı savaş ve destek gemilerinin tedarikinin tamamen yerli olanaklar ile sağlanması yönünde ciddi aşamalar kaydedilmiştir. İTÜ nün yanı sıra, yerli dizayn büroları, Türk Loydu ve ROKETSAN, ASELSAN, HA- VELSAN gibi ürün geliştirme kuruluşlarının destekleri ile gerek askeri ve gerekse sivil tersaneler başarılı örnekler sunmuştur. İTÜ nin, yukarıda sergilenen, birikimine ve sahip olduğu potansiyeline duyulan güven ile olsa gerek; SSM fiili olarak 2015 yılı itibarıyla üniversitenin talip olduğu 2 büyük Teknoloji Kazanım Yükümlülüğü (TKY) projesini yürürlüğe sokarak İTÜ vasıtasıyla ülkenin savunma teknolojileri konusundaki Ar-Ge yeteneneğinde sıçrama yaratabilecek girişimde bulunmuştur. Bunlardan Denizaltılarda Öz-akustik Kestirimi ve Akustik İzleme/Uyarı Sistemi adlı proje Bahçeşehir Üniversitesi yle birlikte denizaltılarda kendi akustik izlerinin kestirimini ve ölçümünü yapan bir sistem konusunda çalışmalar yürütmekte, diğer proje olan Türk Savaş Gemilerinin Hidro-Akustik Özelliklerinin İyileştirilmesi İçin Kavitasyon Tüneli ve Manevra Deney Sistemi (KATMANSİS) ise ülkeye bir yanda deniz araçlarının manevra deneyleri için, öte yanda su-altı ve su-üstü deniz araçlarının sevk ve akış problemleri- Şekil 5: İnşa edilmekte olan Kavitasyon Tüneli nin mimari görünüşü nin en son teknolojilerle deneysel incelenmesini mümkün kılacak bir Ar-Ge altyapısını geliştirmektedir. KATMANSİS projesi ile geliştirilip kurulacak olan Kavitasyon Tüneli, dünyadaki emsalleriyle karşılaştırıldığında test kesit alanına göre 9. ve test kesitindeki debiye göre dünyada 7. büyük su tüneli olacaktır, Şekil 5. İTÜ nün savunma amaçlı deniz araçlarıyla ilgili faaliyeti ulusal projelerle sınırlı olmayıp, tasarımda yapay sinir ağları ile yapay zeka (AI) kullanımı, çok amaçlı optimizasyon teknikleri ve belirsizlik karşısında stokastik dizayn optimizasyonu gibi güncel araştırma konularındaki çalışmalarıyla NA- TO-STO Applied Vehicle Technology paneli içerisinde bir çok araştırma grubunda kendisine yer bulabilmektedir. Kurumlarımızın birbirlerinin başarılarından gurur duyan, birbirlerinin kuvvetli yönlerini kollektif bir şekilde birleştirebilen işbirliği anlayışları geliştirmeleri ve bunu mühendislik faaliyetimizin ana niteliklerinden biri yapmaları önümüzdeki dönemde daha da önemlidir. Bu şekilde, ülkenin ihtiyacı olan ve İTÜ nün de katkıda bulunmaya hazır olduğu savunma amaçlı her türlü su-üstü deniz araçlarının dizayn ve inşası için yeterli olduğu düşünülen Ar-Ge birikiminin ve üretim olanaklarının bu gemilerin dünya piyasasına sürülebilmesi ve milli denizaltı dizaynı ve inşası alanlarında da uygulanacak şekilde geliştirilmesi başarılabilir bir hedef olmaktadır. Teşekkür [1] numaralı kaynağı inceleyip günümüz Türkçe siyle kısa bir özetini çıkaran emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Alim Yıldız a teşekkür ederiz. Kaynaklar [1] Mehmed (Erkan-ı Harb Bahriye Mirlivası ve Şuray-ı Bahriye Nizam Dairesi Reisi), (H: 1307, M: 1889) Ahen ve Zırhlı ve Merkeb ve Torpido Sefain İnşası Ameliyat ve Nazariyatı, Padişah-i Bahriye Matbaası, 612 sf., 26 levha. [2] Çeçen, K., (1990) İstanbul Teknik Üniversitesi nin Kısa Tarihçesi, İTÜ Bilim ve Teknoloji Tarihi Araştırma Merkezi, Yayın No. 7, 88 sf. [3] Karaca, M. (Ed.), (2012) İstanbul Teknik Üniversitesi ve Mühendislik Tarihimiz, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, 312 sf. [4] Eken, A., (2013) Ata Nutku Türk Gemi İnşaatı Endüstrisi ve Mühendislik Eğitiminin Önderi, İTÜ Vakfı Yayınları, 591 sf. [5] Öndeş, O., (2010) Türkiyenin Gemi Yapan Adamları ENDAZE, Deniz Ticaret Odası Yayını : 80, 272 sf. [6] Baykal, M.A., (2018) Kişisel görüşme [7] Kafalı, K., (1959) The Powering of Round Bottom Motorboats, Int. Shipbuilding Progress, Vol. 6, No. 54, pp [8] Kafalı, K., (1960) The Powering of Planing Hulls, Int. Shipbuilding Progress, Vol. 7, No. 71, pp itü vakfı dergisi 41

42 SAVUNMA SANAYİ Ar-Ge de Öncelik ve Büyük Pay Savunma Sanayisi nde! İTÜNOVA TTO da Savunma Sanayisine Yönelik Projeler Dr. Ercan Çitil İTÜNOVA TTO Genel Müdürü İTÜNOVA TTO nun yürütmekte olduğu savunma sanayi projeleri arasında, Kavitasyon Tüneli, gemiler için yerli manevra deney sistemi, denizaltı öz akustik ölçümü için insansız denizaltı test aracı, haberleşme uydusu, bilişsel radyo ağlarında girişim yönetimi, gemi dinamik konumlandırma sistemi, döner kanat teknolojileri, turbo pompa, İHA (İnsansız Hava Aracı), hava füze savunma sistemi vb. teknolojiler üzerine çalışmalar yapılmaktadır 2013 yılında kuruluşundan bu yana İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) nde yer alan akademik bilginin ticarileştirilmesi ve sanayinin hizmetine sunulması için çalışmalarını sürdüren İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi (İTÜ- NOVA TTO) bugüne kadar 513 akademisyenle gerçekleştirdiği 503 Üniversite Sanayi İşbirliği Projesi, toplam 187 ulusal ve uluslararası patent başvurusu, 242 adet ulusal ve uluslararası proje yazımı ve toplamda harcanan 116 milyon Türk Lirası bütçe ile sağlık sektöründen ulaşıma, endüstriyel tasarımdan mimariye, yazılım ve donanım teknolojilerinden savunma sanayisine kadar çok çeşitli alanda 271 i özel şirket ve 64 ü kamu olmak üzere toplam 335 kuruluşla işbirliği yaparak Türkiye nin Ar-Ge ekosistemine önemli derecede katkı sağladı. İTÜNOVA TTO tüm bunların yanı sıra İTÜ Çekirdek ve INNOGATE girişimcilik programları ile toplamda 23 milyon Türk Lirası değerinde nakdi ve hizmet yardımıyla katkı sağlayarak Türkiye Girişimcilik Ekosis- 42 itü vakfı dergisi

43 Ar-Ge fonu kapsamında desteklenen, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi bünyesinde yaklaşık 4 yıldır çalışmaları devam eden ve 2019 un ilk çeyreğinde tamamlanması öngörülen iki projemiz mevcut: Denizaltılarda Öz Akustik Kestirim ve Akustik İzleme Uyarı Sistemi Prototipi Geliştirmesi projesi ile denizaltılardan yayılacak olan gürültünün kestirimini gerçekleştirecek yazılımın geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu sistem için yaklaşık beş buçuk metre boyunda bir insansız denizaltı prototipi (İSATAR) tasarlanmış ve üretilmiştir. Diğer taraftan Bahçeşehir Üniversitesi tarafından geliştirilen sensör grubu da prototip denizaltıya entegre edilerek denizaltıdan akışkan ortama yayılan akustik gürültüleri tespit etmeye yönelik testler yapılmaya başlanmıştır. Bir diğer TKY projemiz: Türk Savaş Gemilerinin Hidro-Akustik Özelliklerinin İyileştirilmesi için Kavitasyon Tüneli ve Manevra Deney Sistemi. Test kesit alanı ve debi karakteristiğine göre dünyada ilk 10 kavitasyon tüneli arasında girecek İTÜ Kavitasyon tünelinin kurulum ve bina inşaat çalışmaları, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi arazisinde devam etmektedir. Yakın zamanda başarı ile sonuçlanması umut edilen kabul testlerinin ardından askeri ve sivil denizcilik, gemi inşaatı ve savunma sanayi sektörüne hizmet edecek olan kavitasyon tüneli sayesinde, gemilerin pervane kavitasyon analizleri için gizlilik ihtiva eden bilgilerin yurtdışına gönderilmesinin önüne geçilerek, bu deneysel olanağın yurt içinden karşılanması sağlanacaktır. Söz konusu altyapı sayesinde tekne modeli ile birlikte pervane kavitasyon deneyleri, torpido/ denizaltı deneyleri, su altı pervane ve akım gürültüsü, hidroakustik deneyler, pervane ve diğer cisimlerin akustik izlerinin saptanması, pervane dizaynı geliştirme çalışmaları vb. ihtiyaçlar gitemi nin geliştirilmesine de birçok proje vasıtasıyla destek verdi. Ülkemizin yerli ve milli üretim hedefiyle başlattığı deyim yerindeyse seferberlik ve savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik teşvik ve yatırımları, 2023 vizyonuna eşdeğer doğrultuda takip eden, bunlardan faydalanan ve geliştiren İTÜNOVA TTO bugüne kadar savunma sanayine yönelik toplam 33 proje gerçekleştirdi. Bu süreçlerde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ndan, Aselsan a; HVKK, TAi ve TEİ den, Roketsan a kadar çeşitli kurumların desteği ile havacılık, uzay, denizcilik, gemi inşaatı, malzeme, bilişim vb. birçok alanda projeler yürüten İTÜNOVA TTO, Türkiye Savunma Sanayi Sektörü ne toplam bütçe değeri yaklaşık 40 milyon Türk Lirası olan projeleriyle katkısını ortaya koydu. Gelecek dönemlerde yatırımlarını, proje sayısını, niteliğini ve bütçesini artırmayı hedefleyen bir yapı olarak, İTÜ deki savunma sanayi proje hacmini büyütmeye yönelik proaktif bir yaklaşım sergiliyoruz. Sektördeki şirketlerin ve ilgili başkanlıkların ihtiyaçlarını ve gelişmeleri bilmek ve akademik çalışmaları ihtiyaçlara yönelik yönlendirmek, üniversitemizde yapılan çalışmalardan ilgili kurumları haberdar etmek önemli. Ayrıca düzenli olarak bu alanda özel sektör ve devlet desteklerini takip ediyor ve İTÜ de yapılan araştırmalara fon sağlamaya çalışıyoruz. Projelerin finansmanı; firmaların öz kaynakları, firmaların kamu kurumlarından aldıkları desteklerin Ar-Ge payları veya doğrudan İTÜNOVA TTO nun kamu desteklerinden faydalanması ile sağlanabilmektedir. İTÜ de İTÜNOVA TTO nun yürütmekte olduğu savunma sanayi projeleri arasında, Kavitasyon Tüneli, gemiler için yerli manevra deney sistemi, denizaltı öz akustik ölçümü için insansız denizaltı test aracı, haberleşme uydusu, bilişsel radyo ağlarında girişim yönetimi, gemi dinamik konumlandırma sistemi, döner kanat teknolojileri, turbo pompa, İHA (İnsansız Hava Aracı), hava füze savunma sistemi vb. teknolojiler üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Savunma sanayi projelerimizden birkaç örnek vermek isterim: T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığı nın ADİK Tersanesi & Alyans Gemi Kiralama A.Ş. Ortak Girişimi ne vermiş olduğu bir ihalenin Teknoloji Kazanım Yükümlüğü (TKY) Test kesit alanı ve debi karakteristiğine göre dünyada ilk 10 kavitasyon tüneli arasında girecek İTÜ Kavitasyon tünelinin kurulum ve bina inşaat çalışmaları, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi arazisinde devam etmektedir. Dr. Ercan Çitil derilebilecektir. Projenin diğer bir ayağı ise İTÜ Ata Nutku Gemi Model Deney laboratuvarında havuza monte edilecek çekme modlu manevra deney sistemi ve İTÜ göletinde kullanılacak takip modlu manevra deney sisteminin geliştirilmesidir. Çekme Modlu Manevra deney sistemi ile statik sürüklenme, yan öteleme ve savrulma açısı değerleri için kuvvet ölçümleri yapacak ve suüstü ve sualtı platformlar için manevra türevleri saptanacaktır. Takip modlu manevra deney sistemi ile kendi sevk ve manevra donanımına sahip gemi modelleri ile önceden planlanmış manevralar gerçekleştirilecektir. Dönme, zikzak standart manevra testleri yapılabilecektir. Manevralar gerçeklenirken telsiz ile yörünge takip ve izleme donanımı bulunacaktır. TKY projelerinin yanı sıra 2017 yılında ilk defa SSB SAGA Ar-Ge Geniş Alan çağrılarına yapılan başvurular neticesinde, İTÜNOVA TTO olarak iki proje için doğrudan SSB den destek almış bulunmaktayız. Söz konusu projelerde İTÜ Bilişim Enstitüsü ve İstanbul Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi, Medeniyet Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerden akademisyenlerimiz yer almaktadır yılı başında sözleşme çalışmaları tamamlanıp araştırmaların başladığı Bilişsel Radyo Ağlarında Girişim Yönetimi (HİZA) Projesi ile bilişsel radyo ağlarında girişim yöntemi algoritmaları geliştirerek yazılım tabanlı askeri telsizlere yeni yetenek kazandırılması hedefliyor. Askeri haberleşme ağlarında bilişsel radyo haberleşmesi kullanan HİZA projesi sayesinde dağıtık askeri ağlarda girişimi en aza indiren rad- itü vakfı dergisi 43

44 SAVUNMA SANAYİ Denizaltılarda Öz Akustik Kestirim ve Akustik İzleme Uyarı Sistemi Prototipi Geliştirmesi Ülkemizin yerli ve milli üretim hedefiyle başlattığı deyim yerindeyse seferberlik ve savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik teşvik ve yatırımları, 2023 vizyonuna eşdeğer doğrultuda takip eden, bunlardan faydalanan ve geliştiren İTÜNOVA TTO bugüne kadar savunma sanayine yönelik toplam 33 proje gerçekleştirdi. yo haberleşmesi, tüm terminaller için frekans spektrumunun etkin ve verimli kullanımı, lokasyon ve ağ topolojisi değişimine rağmen, askeri operasyonların iletişim desteğinin kesintisiz devam etmesi, kapsamlı spektrum planlamasına ihtiyaç duymadan, haberleşme cihazlarının müttefiki olduğumuz ülkelerin sınırlarında veya çatışma bölgelerinde kullanabilme esnekliği elde edilerek, dinamik olarak yapılandırılabilen yeni nesil haberleşme sistemleri tasarlanmasına destek sağlanacaktır. Ayrıca sözleşme imza süreci tamamlanmakta olan yeni başlayacak diğer projemizle havacılık sektörüne yönelik yerli alüminyum alaşım ailesi geliştireceğiz. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi ve İTÜ Havacılık ve Uzay Araştırmaları merkezi bünyesinde de çok sayıda savunma sanayine yönelik araştırma 44 itü vakfı dergisi yapılmaktadır. Örneğin, Aselsan ve İTÜ tarafından geliştirilen Küp Uydu projesinde, geliştirilen teknoloji ile küp uydunun İTÜ Laboratuvarlarında tasarımını ve imalatını gerçekleştirdik da uzaya fırlatılması planlanan uydunun gönderildiği andan itibaren de yörüngede çalışma durumunu ve performansını denetlemiş ve ölçmüş olacağız. ASELSAN da elde edilecek olan bu bilgileri kullanarak süreçte bir sorun dahi yaşansa, sorunu ve sorunun kaynağını öğrenebileceği için, problemin çözümünü gerçekleştirebilecek ve bu sayede ileriki safhalarda gerçekleştirilecek olan daha büyük uydularla ya da daha büyük sistemlerde güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlayabilecek. T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından açılan TAİ ve TEİ nin ana yüklenici olduğu Özgün Helikopter Projesi kapsamında kurulan Döner Kanat Teknolojileri Merkezi bünyesinde yayınlanan çeşitli çağrılar doğrultusunda helikopterin motor, rotor, aktarma organları vb. unsurları ile ilgili çeşitli konularda İTÜ ve İTÜNOVA TTO olarak projeler yürütmekteyiz. Gaz Türbini ve Kanat Ucunun Aerodinamik ve Termal Optimizasyonu projesi ile yüksek aerodinamik performanslı kanat ucu geometri tasarımına ulaşmak ve yüksek ısı transferi nedeniyle termal gerilmelerin azaltılması amaçlanmıştır. Kanopi ve Palaya Kuş Çarpması Etkisinin İncelenmesi projesi ile şeffaf kanopi ve rotor palasına kuş çarpması durumundaki deformasyon ve hasarların sayısal olarak tahmin edilebilmesi için bir metodoloji geliştirilmesi çalışmaları yürütülmüştür. Bu proje ile eş zamanlı yürütülen bir diğer projemiz Parçacık Çarpması Etkisinin İncelenmesi ve Malzeme Modeli Kurulması dır. Proje kapsamında, şeffaf kanopi ve rotor palasına parçacık çarpması durumundaki davranışlarını tahmin etmede kullanılabilecek, deneysel çalışmalarla desteklenmiş ve tasarım ve sertifikasyon süreçlerinde fayda sağlayabilecek bilgiler ortaya çıkarılmıştır. İTÜNOVA TTO olarak yürüttüğümüz projelerin örneklerine değindiğimiz gibi, büyük ya da küçük ölçekli olarak ayırt etmeden, gerek kendi üniversitemizde var olan akademik bilgiyle, gerekse ülkemizin değerli diğer eğitim kurumlarında yer alan akademik kadrolarla ve uzmanlarla birlikte ülkemizin Ar- Ge ekosistemi ve bu alan özelinde savunma sanayii sektöründe birçok proje gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Devletimizin 100. yılına ithafen başlattığı milli ve yerli üretim seferberlik hareketi kapsamında üzerine düşen payı her zaman yerine getiren ve çalışmalarını hep daha ileriye taşıma çabası içerisinde olan İTÜNOVA TTO, bugünden sonra gelişen süreçlerde de benzer kurum ve kuruluşlara öncü TTO vizyonuyla destek sağlarken, Ar-Ge ekonomisine katkı sağlamaya devam edecektir. Son olarak bu düşünceler içerisinde geçmişten günümüze önceleri savunma sanayinde başlayıp daha sonra gündelik hayata yansıyan, patentlenen ve toplum refahını artıran birçok teknolojinin varlığı literatürde mevcutken, gerçekleştirdiğimiz savunma sanayi proje çalışmalarının sonuçlarının, gerek savunma sanayi alanında gerekse gündelik yaşam teknolojilerinde ve çeşitli sanayi kollarında var olan ihtiyaçların kapatılmasında toplumumuza önemli katkısı olacağına yürekten inanıyoruz.

45 TELEVİZYON DİYE BİR ŞEY VARMIŞ Türkiye de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü, İTÜ TV Dönemi Zeynep Şahin Tutuk, Burak Barutçu Editör: Mehmet Karaca Televizyon Diye Bir Şey Varmış - Türkiye de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü, İTÜ TV Dönemi kitabı, bir dönemin az bilinen hikayesini anlatıyor. Her eve giren ve yaşı, cinsiyeti, gelir ya da eğitim durumu fark etmeksizin herkesin hayatının az - çok parçası olan televizyonun Türkiye ye nasıl geldiği sorusunun peşine düşen en kapsamlı yayın hazırlandı. Televizyon teknolojisinin Türkiye ye gelmesini sağlayan ve TRT Televizyonunun kuruluşuna zemin oluşturan İTÜ TV döneminin tüm yönleriyle ilk kez anlatıldığı kitap, yakın tarihimize dair bir belgesel yayın niteliği taşıyor. Zeynep Şahin Tutuk ve Burak Barutçu nun 2 yıl süren araştırmasının ürünü olan kitap için İTÜ TV nin yaşayan son tanıkları, aramızdan ayrılan isimlerin yakınları ve sanat dünyasının duayen isimlerinin de aralarında bulunduğu 23 kişiyle röportaj yapıldı. İlk ekran deneyimini İTÜ TV de yaşayan ve röportajlarla o günleri anlatan isimler arasında; Halit Kıvanç, Erkan Yolaç, Haldun Dormen, Müjdat Gezen, Erol Evgin gibi isimler var. Kitabın yazarlığını Zeynep Şahin Tutuk, editörlüğünü İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca yaptı. Anı - İnceleme türündeki kitapta; akademisyenlerin zorluklarla yürüttüğü çalışmalardan ilk program formatlarının üretilmesine, duayen isimlerin ilk ekran tecrübesinde neler yaşadığından çok iyi bilinen şarkıların bilinmeyen hikayelerine dair pek çok bilgi ve anı yer aldı. Ayrıca dönemin gazete ve dergi kupürleri ile ilk kez yayınlanan fotoğrafları da kitapta yer buldu. ISBN: Basım Yılı: 2018 Boyutlar: 16,5 x 23,5 cm Sayfa Sayısı: 304 Fiyatı: 35 TL İTÜ Vakfı Yayınları Satış Noktaları: İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi) (on-line ve perakende satış) EDGE Akademi (Ankara) Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi) Mert Kırtasiye (İTÜ Ayazağa Kamp. Metro Girişi) Seçkin Yayıncılık Pandora Kitabevi YEM Kitabevi Papatya Bilim Yayınevi Ege Yayınları / Zero Books Ayrıntılı bilgi için: Sipariş: ituvakif@ituvakif.org.tr Tel: itü vakfı dergisi 45

46 SAVUNMA SANAYİ rın imzalandığı, henüz açıklanmayan pek çok işbirliği görüşmelerinin yapıldığı SAHA EXPO nun etkilerini görmeye devam edeceksiniz dedi. Savunma ve Havacılık Sanayisi SAHA EXPO da Buluştu Yerli savunma sanayiinde geliştirilen en son teknolojilerin, sistemlerin ve ürünlerin yer aldığı; Türkiye de geliştirilen çok sayıda yeni ürünün ilk kez tanıtıldığı SAHA EXPO 2018 ile yerli savunma sanayiinde yeni bir dönemin kapısı aralandı... Yurtiçinden ve yurtdışından gelen binlerce ziyaretçinin Türkiye de savunma sanayiinde ve sivil havacılıkta yaşanan gelişmeleri görmesi sağlandı kişinin ziyaret ettiği SAHA EXPO 2018 de uluslararası önemli anlaşmalara imza atıldı, gelecekte hayata geçmesi planlanan önemli işbirliklerinin ön görüşmeleri yapıldı. SAHA İSTABUL Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen SAHA EXPO 2018 ile Türkiye de bir ilk gerçekleşti. 135 firmanın katılımcı olarak yer aldığı, Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı SAHA EXPO da Türkiye de savunma, sivil havacılık ve uzay sanayiinde hizmet veren ana yüklenici dev firmaların yanı sıra bu sektörlere yönelik üretim yapan ve tedarik zincirinde yer alan, bu zincire dahil olmak isteyen yüzlerce firma bir araya geldi. Yerli savunma sanayiinde geliştirilen en son teknolojilerin, sistemlerin ve ürünlerin sergilendiği, Türkiye de geliştirilen çok sayıda yeni ürünün ilk kez tanıtıldığı SAHA EXPO 2018 de, yurtdışından ve yurtiçinden gelen binlerce ziyaretçi bu ürünlere dokunma, yetkililerle birebir konuşma imkanına sahip oldu. SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, SAHA EXPO Fuarı nın beklenenin çok üzerinde bir ilgi ile karşılandığını, hem katılımcıların hem ziyaretçilerin böyle bir platformda bir araya gelmekten memnuniyet duyduklarını söyledi. Bayraktar SAHA EXPO, birlikte neler yapabileceğimizin somut bir göstergesi oldu. Savunma sanayiinde, sivil havacılıkta ve uzay endüstrisinde millileşme sürecimize önemli katkılar sağlayacak pek çok işbirliğinin ilk adımı SAHA EXPO da atıldı. Önemli anlaşmala- Yerli ve Milli Ürünlerin Vitrini Oldu Savunma ve sivil havacılıkta dışa bağımlılığın azaltılması, daha fazla yerli firmanın tedarikçi olarak sisteme dahil edilmesi amacıyla gerçekleştirilen SAHA EXPO 2018 de Türkiye nin yurtdışından satın aldığı ancak son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte Türkiye deki yerli firmalar tarafından üretilmeye başlanmış yüzlerce ürün ilk kez tanıtıldı. Ermaksan ın geliştirdiği Türkiye nin ilk yerli ve milli 3D lazer printer ı, Cihan Deri nin geliştirdiği yanmaz uçak koltuk kılıfları, Yalteksan tarafından geliştirilen ve dünyada sadece Türkiye ile birlikte 4 ülkede üretilebilen dünyanın en yalıtkan, yanmaz, su itici malzemesi Levronaerojel, Ata Silah ın geliştirdiği Türkiye nin ilk yerli ve milli bomba atarı, BMC nin yerli motor çalışmaları, C-Tech tarafından geliştirilen insansız hava araçlarından yere, yerden İHA lara veri aktarımını sağlayan sistem ve daha yüzlerce ürün ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılandı. Yurtiçinden ve Yurtdışında Karar Vericiler SAHA EXPO da Buluştu Eylül 2018 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi nde gerçekleştirilen Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi (UR - GE) Projesi kapsamında firmalara dönük etkinliklerin yer aldığı SAHA EXPO 2018 e yurtiçinden ve yurtdışından gelen sektör profesyonelleri yoğun ilgi gösterdi. Aralarında Ukrayna, Bangladeş, Libya, Ürdün, Sudan, Malezya, Kazakistan, Hindistan, İtalya, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Endonezya dan da ziyaretçilerin yer aldığı binlerce kişi SAHA EXPO Fuarı nı ziyaret etti. Dünyanın pek çok ülkesinden savunma, havacılık, denizcilik ve bilişim teknolojileri alanında faaliyet gösteren firmaların üst düzey yetkililerinin, parlamento mensuplarının ve ordu üyelerinin katıldığı B2B ikili iş görüşmeleri 3 gün boyunca devam etti. Oldukça verimli geçen görüşmelerde, yakın zamanda hayata geçirilmesi planlanan işbirliklerinin ön görüşmeleri gerçekleştirildi. Katılımcıların ikili iş görüşmelerinin yanı sıra geliştirdikleri ürünleri ve sistemleri stantlarında gösterebiliyor olmaları görüşmelerde olumlu sonuçlar alınmasını sağladı. Yerli üreticilere ihracat yapma, uluslararası networklar kurma fırsatı sunan B2B lerde 644 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. 46 itü vakfı dergisi

47 SAHA EXPO da Uluslararası Anlaşmalara İmza Atıldı SAHA EXPO 2018'de gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerinin bir kısmı ileriye yönelik işbirliklerinin temellerini oluştururken bir kısmı ise fuar sırasında somut anlaşmalara dönüştü, imzalar atıldı. Çok sayıda yerli firma da, yurt dışı pazarlara açılma konusunda adım attı. Fuar kapsamında, uçak motorları ve dizel motorlar için test cihazları üreten Galen Teknoloji, ürünlerinin Malezya ve Endonezya ya satışına yönelik anlaşma imzaladı. Fuarda ayrıca Berdan Civata, Simerkom Elektrik, Koçak Petrol, Sadtek Elektronik, Yepsan Savunma ve Havacılık AŞ, 6gen Panel, Altınay Havacılık ve İleri Teknolojiler, ürünlerinin Orta, Güney ve Kuzey Amerika bölgelerine pazarlanmasına yönelik mutabakat anlaşmalarına imza atıldı. Katılımcı firmaların; ziyaretçilerin ilgisinden, yurtdışından hükümet ve şirket düzeyinde üst düzey karar vericiler ile yaptıkları görüşmelerden ve diğer katılımcılar ile tanışmaktan oldukça memnuniyet duydukları SAHA EXPO nun ikincisi daha fazla firmanın katılımıyla 2020 yılında gerçekleştirilecek. ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN, Baykar, Boeing, FNSS, Kale Grubu, BMC, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, Milli Savunma Bakanlığı, THY Teknik, Savunma Teknolojileri Mühendislik AŞ, TAIS Gemi İnşa ve Pazarlama, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) ve TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. başta olmak üzere, savunma sanayinin önde gelen firmalarının katıldığı SAHA EXPO 2018 in açılış konuşmalarını okurlarımız için derledik Haluk Bayraktar SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı "Bir Devlet Politikası: Milli ve Özgün Üretim Modeli" Bildiğiniz üzere Türkiye de Kuzey Marmara hattı sanayi üretiminin yüzde 54 ünü teşkil etmekte, üretilen hizmet ve ürünlerin yüzde 54 ü bu bölgede yapılmakta, bu hatta 100 binden fazla sanayicimiz, 52 tersanemiz, 54 üniversitemiz, 14 teknoparkımız bulunmakta. Sanayinin adeta kalbi olan bu bölgenin dinamizmi ve burada faaliyet icra eden firmaların tamamı genelde özel sektör, rekabete açık ortamda iş yapan, faaliyet geliştirmiş firmalarımız. SAHA İstanbul, bu bölgedeki faaliyetlerin, birikimlerin özellikle son 15 yılda savunma sanayinde yaşanan milli ve özgün üretim modeliyle elde edilen başarılara katkı sunması, bu dinamizmin savunma sanayine sevkedilmesi amacıyla 27 kurucuyla Mart 2015 te kurulmuştur. Savunma sanayi, ülkemizde milli başarıların en önde sergilendiği ürün, sistem ve teknolojilere sahip. Halihazırda 600 e yakın savunma sanayi projesi yürütülüyor. Bunların bütçe büyüklüğü ise yaklaşık 400 milyar TL. Bağımsız geleceğimizin teminat altına alınması adına savunma sanayi projeleri çok kritik önem arzediyor. Bundan önceki dönemde savaş helikopterleri, tanklar, zırhlı araçlar, bugün başarı ile sergilenen SİHA lar hazır alınan modüller şeklinde tedarik ediliyor ya da planlanıyordu. 14 yıl önce 2004 yılında ülkemizde bir irade ortaya atıldı, bir devlet politikası uygulandı ve yurt dışından hazır alınacak projeler iptal edilerek, bunların tamamının milli ve özgün üretim modeliyle yapılmasına karar kılındı. Bu devlet politikası o dönemde uygulanmamış olsaydı, bugün biz bu kadar yoğun katılımlı olan SAHA Expo ya da bunun çok daha ötesinde bugün başarı örneklerini gördüğümüz platformlarımızı, İHA larımızı, SİHA larımızı, ATAK helikopterimizi, MİLGEM imizi, akıllı bombalarımızı, radar sistemlerimizi elde edemeyecektik. Bunlar o dönemde uygulanan politikayla ortaya çıkmış olan başarı örnekleridir. İnsansız hava araçları, havacılık, denizcilik, tersaneler gibi belli alanlara odaklanmış olan SAHA İstanbul a şimdi diğer sektörleri de entegre ediyoruz. Farklı gibi gözükse de ana platformdan alt bilişenlere, komponentlere ve teknolojilerine baktığımızda hepsi birbiri ile yakın alanlar. SAHA İstanbul kapsamında halihazırda 308 üyemiz ve oluşturduğumuz komitelerimizle faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Sektör temsilcilerinden oluşan; Kompozit, Teknik Tekstil ve Kimya, Makine ve Metal, itü vakfı dergisi 47

48 SAVUNMA SANAYİ İnsansız hava araçları, havacılık, denizcilik, tersaneler gibi belli alanlara odaklanmış SAHA İstanbul a şimdi diğer sektörleri de entegre ediyoruz. Elektromekanik ve Otomasyon Sistemleri, Mühendislik, Tasarım, Modelleme ve Analiz, Test ve Sertifikasyon, Elektronik Yazılım ve Simülasyon, Özel Alaşımlar ve İleri Malzemeler, Sürekli Yönerge şeklindeki komitelerimizde konuları ele alıyoruz. Ana platform entegratörlerinden alt ana sanayiye, teknoparklardan üniversitelere ve parça üreticilerine kadar kapsamlı ve katılımı bol bir üye profilimiz var. Savunma sanayimizde tesis güvenlik belgeli firmalarımızda toplam çalışan sayısı halihazırda 44 bin civarında. SAHA İstanbul da 308 üyemizin toplam işgücü potansiyeli 46 bin seviyelerinde ve bunun 5 bini beyaz yakalı, 41 bini de mavi yakalı. Sektörel dağılımla birlikte bünyemizde 286 firma 10 üniversite yer alıyor. SAHA aktif, proaktif, görev yapan, kümeye talep gelmesini beklemeden, gereksinimleri önden görüp, ürünlerini oradan sevk eden ve çok yoğun faaliyet icra eden bir kümelenme. Örneğin 33 SAHA firmamız Roketsan da ürün, alt sistem geliştirmek üzere çözüm ortağı ilan edildi. Halen devam eden MİLGEM projelerimiz -ki Cumhuriyet tarihinde yapılan ilk milli korvet savaş gemisi- ve yapımı devam eden havuzlu çıkarma gemisi projelerine alt tedarikçi sağlıyoruz. Ülkemizde diğer başarı örneği olan Hürkuş eğitim uçağı projesinde alt sistemler bazında önemli adımlar atıyoruz. F35 savaş uçağı için bakım malzemelerine destek veriyoruz. Aselsan için alt yüklenici Dr. Celal Sami Tüfekçi Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı "Sektörde küresel etkinliğini ispatlamış bir Türkiye hedefliyoruz" Ülkemiz, savunma sanayi alanında da özellikle son yıllarda ciddi bir atılım içerisindedir. Yürütülmekte olan projeler vasıtasıyla sanayimiz ve ihracatımız büyümekte ve bu alanda dışa bağımlılığımız gün geçtikçe azalmaktadır. Dün, bugün ve bugünden sonra savunma sektöründe atılan her adım, gerçekleşen her çalışma, planlanan her faaliyet istiklal ve istikbalimiz için. Diliyorum ki şu anda tüm sektör paydaşlarımız da bu işte buradalar. SAHA EXPO 2018 vesilesiyle bir araya geldiğimiz bu günde olduğu gibi birlikte olmaya, birlikte çalışmaya, geliştirmeye, üretmeye hız kesmeden devam etmeliyiz. Milli ve yerli savunma sanayine sahip, sektörde küresel etkinliğini ispatlamış bir Türkiye hedefliyoruz. Bu yolda hızla ilerlemekte olan ülkemiz, savunma sanayi alanında da özellikle son yıllarda ciddi bir atılım içerisindedir. Yürütülmekte olan projeler vasıtasıyla sanayimiz ve ihracatımız büyümekte ve bu alanda dışa bağımlılığımız gün geçtikçe azalmaktadır. Daha da önemlisi, bu projelerin çıktıları olan platformlar ve sistemler harekat sahasında kullanılmakta ve kahraman askerlerimiz ve güvenlik güçlerimizin görevlerini güvenle icra etmelerine yardımcı olmaktadır. Bunun açık örneklerini yakın zamanda gerçekleştirilen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında hep birlikte gözlemledik. Bugün ülkemiz, büyük bir kısmı başkanlığımız tarafından yürütülmekte olan projeler sayesinde kendi İHA sını, SİHA sını, tankını gemisini helikopterini tasarlayıp, üretebilmektedir. Savunma platformlarında olduğu gibi bugün artık kendi görev sistemlerimizi ve silahlarımızı üretebiliyoruz. Ama bu gelişmeleri hiçbir zaman yeterli görmüyoruz ve yeterli bulmayacağız. Çünkü devamlı olarak dünyada yaşanan gelişmeleri izlemek, ordumuzun sürekli değişen muharebe ortamına uygun şekilde donatılmasını sağlamak zorundayız. Teknolojiyi yöneten, 48 itü vakfı dergisi

49 Üyelerimizin savunma sanayinin kendine has dinamiklerine, terimlerine, proje yönetim süreçlerine hakim olması adına geçtiğimiz yıl Sanayi Odamızla birlikte mini MBA programı uyguladık. Bu uygulamaya yoğun bir talep gerçekleşti. tedariğinde görev alıyoruz. Gelecekte çok önem arzedecek bazı teknolojilerde belli firmalarımıza destek veriyor, onları yönlendiriyoruz. Örneğin lazer silah geliştirilmesi projesinde kullanılacak titanyum malzemeye -ki titanyum havacılıkta çok kritik bir mazemedir- çeşitli yetenekler kazandırılması için faaliyetler icra ediyoruz. 100 e yakın firmamız THY Teknik e parça tedarik ediyor. Yurt dışından satın alınan bazı hava araçları için buradaki firmalarımızı büyük firmalara eklemliyoruz. Askeri tersanelerimiz ve Makine Kimya Endüstrisi Kurumu na üyelerimizle sürekli ziyaretler gerçekleştiriyoruz, tematik görüşmeler planlıyoruz. Üyelerimizin savunma sanayinin kendine has dinamiklerine, terimlerine, proje yönetim süreçlerine hakim olması adına geçtiğimiz yıl Sanayi Odamızla birlikte mini MBA programı uyguladık. Bu uygulamaya yoğun bir talep gerçekleşti. Bu sene de savunma teknolojileri yönetim bilimleri programını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve TÜ- BİTAK bünyesinde devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu eğitimlerin, sektördeki firmalarımızın çalışanları açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye de savunma sanayine baktığımızda, hazır alımla başlayan üretim sürecinin, sonrasında ortak üretim, ardından Sanayileşme politikalarımız zaten sanayi ekosistemini oluşturan en önemli etkenlerden birisi. EYDEP e (Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı) çok önem veriyoruz. Firmaları destekleyerek gerekli sertifikasyonları almalarını sağlayacağız. Artık süreçlerimizi hızlandırıp, geniş alan çağrıları yapıyoruz. hatta çığır açan, liderlik eden, rekabeti yöneten bir ülke olmak durumundayız. Bu hedeflere ulaşmada elbette hazırladığımız bir yol haritamız var. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak bir plan dahilinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kapsamda, son dönemde yürüttüğümüz çalışmalardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün burada icra edilen SAHA EXPO -ki SAHA, gerilerden gelerek bugün üye sayısı itibariyle ve faaliyetleri açısından Türkiye nin en büyük kümelenmesi oldu- gibi kümelenmeleri çok önemli buluyoruz. Türkiye deki diğer sanayicilerimizin de küme olarak Savunma Sanayii Başkanlığı ile irtibatta olmaları hem onlara hem bize güç verecektir. Bunun yanında ihtisas alanlarının da artması gerekiyor, zaten Sayın Bakanımız belirli endüstri bölgeleri çalışmasıyla da buna hız verdiler. Bununla birlikte teşvikler ve imkanlar da artacak. Kurduğumuz yeni teknoloji şirketleşme modelleri ile devletin desteği ve özel sektörün katkılarıyla yeni teknolojileri geliştirmek istiyoruz. Haluk Bey in konuşmasında belirttiği gibi platformlarda çeşitli yeteneklere sahip olduk, ama artık teknoloji geliştirmemiz gerekiyor. Bu teknolojileri yurt dışından satın almaya devam edersek bağımsızlık adına hiçbir yere varamayız. Sanayileşme politikalarımız zaten sanayi ekosistemini oluşturan en önemli etkenlerden birisi. EYDEP e (Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı) çok önem veriyoruz. Firmaları destekleyerek gerekli sertifikasyonları almalarını sağlayacağız. Artık süreçlerimizi hızlandırıp, geniş alan çağrıları yapıyoruz. Projelendirme sürelerini hızlandırdık. Özellikle burada vurgulamak istediğim en önemli husus; sanayi, yan sanayi, KOBİ, araştırma merkezleri, teknoloji firmaları, üniversitelerimiz, TÜBİTAK ile etkin bir işbirliği içinde olmamız gerekiyor. 100 günlük eylem planı içinde kurduğumuz Savunma Sanayi Ekosistemi Koordinasyon Kurulu da yakında faaliyete geçecektir. Bunu sağlamak üzere gerekli mekanizmaları oluşturduk ve oluşturmaya da devam edeceğiz. Ülkece hedeflerimize adım adım ilerlerken, SAHA EXPO 2018 gibi etkinlikler, kaydettiğimiz aşamaları hep birlikte görmemiz değerlendirmemiz, gururlanmamız için oluşturulmuş çok önemli platformlardır. Bugün de stant ziyaretlerimizde birçok ana sistem platformunu, alt sistem bileşen tasarımları ve üretimleri ile hizmet veren çok farklı sektörlerdeki firmalarımızın bizleri heyecanlandıracak birçok ürün ve çalışmalarına sahit olacağız. Bu nedenle bize bu görkemli buluşma platformunu sağlayan SAHA yönetimine ve organizasyon komitesine Savunma Sanayii Başkanlığı adına şükranlarımızı sunuyoruz. itü vakfı dergisi 49

50 SAVUNMA SANAYİ kısmi yerli üretim ve en son içinde bulunduğumuz dönem itibariyle milli ve özgün üretim ve teknolojik derinlik kazanma fazında olduğumuz görülür. Uzun yıllar üreticimizin önüne çıkartılan sertifikasyon duvarlarını, aşmak adına da sadece test ve sertifikasyon için bir komitemiz var. Bu amaçla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde yeni kurulan TRTEST A.Ş. ile koordineli çalışarak, sertifikasyon konusunun artık önümüzde engel olmamasını sağlayacağız. Büyük bir rekabet öncesi, geliştirme projelerimiz var. Firmalarımızın belli sertifikasyon kabiliyetlerini kazanmasını hedefliyoruz. Aslında SAHA da çok sayıda başarı örneği var. Fuar kapsamında Türkiye de savunma sanayinde teknolojik görüşmenin nasıl gerçekleştirileceği, tedarik modellerinin nasıl daha etkin hale getirilebileceği, başarı örnekleri, test ve sertifikasyon gibi alanlarda panellerimiz de mevcut. Bir diğer konu, 11 üniversite ile işbirliği protokollerimiz var. Savunma Sanayii Başkanlığı ile birlikte yürüttüğümüz endüstriyel yetkinlik değerlendirme konusunda SAHA İstanbul ilk paydaşlar arasında yer alıyor. Bu proje, firmaların savunma sanayine yönelik faaliyetleri, eksikleri ve bunların tamamlanmasına yönelik olarak atılmış bir adım. Kısaca fuara da bakmamız gerekirse, katılım bizim beklentimizin çok üzerinde gerçekleşti. İçeride göreceğiniz firmalarımızın sergilediği alt sistemler en yoğun katma değere sahip olan sistemler. Türkiye bugün artık kendi geliştirdiği platformlarla ana üretici gücüne erişti. Bizim artık bu ana platform üretici gücünden, alt ana sistemlerde, komponent ve bileşen teknolojilerinde derinlik kazanarak ilerlememiz gerekiyor ve bunun için de önümüzde hiçbir engel yok Önceden montaj yapmak için satın aldığımız savaş ve eğitim uçakları, helikopterleri yerine, artık fikri mülkiyet hakları tamamen bizde olan, tasarımını kendimizin yaptığı İHA larımız, SİHA larımız, savaş helikopterleri ve gemilerimiz, eğitim uçaklarımız var. Bu en önemli gücümüz. Çünkü bunların tasarımı ve mühendisliği ülkemizde yerli ve milli olarak gerçekleştiriliyor. Bu gücü Kuzey Marmara Bölgesi ve diğer bölgelerdeki tüm sanayicilerimize yayarak bu alanda derinlik kazanmak en önemli hedeflerimizden birisi. Fuarda 135 katılımcı firmamız ve 12 ülkeden ziyaretci var. Bu fuar kapsamında, daha sonuç odaklı ve somut olması anlamında, işletmeden işletmeye görüşmeler planladık. Başvurular için online bir yazılım sistemi kullandık. 644 iş görüşmesi planlandı ve SAHA EXPO bünyesinde ziyaretçiler, katılımcılar ve yurtdışı misafirlerimiz arasında iş görüşmeleri gerçekleştirilecek. Bu işbirliklerinin sonuçları kamuoyu ile paylaşılacak. 50 itü vakfı dergisi

51 Önceden montaj yapmak için satın aldığımız savaş ve eğitim uçakları, helikopterleri yerine, artık fikri mülkiyet hakları tamamen bizde olan, tasarımını kendimizin yaptığı İHA larımız, SİHA larımız, savaş helikopterleri gemilerimiz ve eğitim uçaklarımız var. Bir sonraki fuarımızı Mart 2020 de daha geniş kapsamlı olacak şekilde hedefliyoruz. Fuarda yeni bir uygulama olarak bütün standlarda Taptoweb yazılımı kullanacağız. Taptoweb uygulaması vasıtasıyla ziyaretçiler tüm katalog, kartvizit ve kompaktlara bu veri tabanı üzerinden ulaşıp, paylaşabilecekler. Ülkemizde savunma alanında çok önemli bir dinamizm var. Bu dinamizmi, diğer sektörlere model olacak şekilde başarı ile sürdürebilmemiz gerekmektedir. Savunma sanayi öyle bir alan ki ücretini bile ödeseniz ihracat kısıtlamasına bağlı olduğunuz için ürünü tedarik edemiyorsunuz. Butik üretim olduğu için de Ar-Ge ve geliştirme yurt dışında hazırlandığından maliyeti çok yüksek oluyor. Savunma sanayinde kendi üreticilerimize, yerli tasarım firmalarımıza, teknoparklardaki girişimci firmalarımıza güvenip sahip çıkarsak, alt ana sistemleri, Ar-Ge ve üretim dahil, yurt dışından alınanlara göre çok daha etkin çözümler geliştirir ve bağımsız bir teknoloji kazanmış olarak gerçekleştirebiliriz. Teknoparklar, Ar-Ge firmalarımız, ilgili devlet kuruluşlarımız, üniversitelerimiz bir ekosistemin parçası ve bu faaliyetleri, Milli Teknoloji Hamlesi stratejisi altında ele alıp sahip çıkarsak başarılı olabiliriz. Hasan Büyükdede Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı (SAHA İstanbul Kurucusu ve İlk Başkanı) Bundan 4 yıl kadar önce SAHA İstanbul u kurduğumuzda, İstanbul Ticaret Odası nda kurulmuş olan Savunma Sanayi Komisyonu nda bu işin bir tabanı oluşturulmaya başlanmıştı. Böyle bir platforma ihtiyacımız olduğunu belirledik ve üç arkadaş SAHA İstanbul kümelenmesi derneğini kurduk. Bu dernek ilk defa böyle bir fuar uygulaması imkanına kavuştu. Ben özellikle kuruluşundan bu yana bize emek veren SAHA üyelerine, bize yardımcı olan Ticaret Odamız, Sanayi Odamız, Savunma Sanayi Müsteşarlığımıza, THY Teknik e ve kuruluşumuzda büyük emekleri geçen bütün dostlarımıza buradan şükranlarımı arz etmek istiyorum. Bu fuarın yapılmasına 1 yıl önce karar verdiğimizde oluşturduğumuz Organizasyon Kurulu nda görev alan bütün arkadaşlarımıza özellikle de Yönetim Kurulu üyelerimize buradan şükranlarımı arz ediyorum. Benden görevi devralan Haluk Bayraktar kardeşim, kurduğu organizasyonla büyük emekler verdi, kendisine teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Bizim, kendi başarımızı kendi kalkanlarımız ve bize ait olan stratejilerle çözmemiz gerekmekte. Endüstri 4.0 adı altında, başka ülkelerin kendilerini dünyada en ileri seviyeye çıkarmak için uyguladıkları stratejileri ithal etmeyeceğiz. Biz kendi gücümüzü, kendi başarımızı kendi kavramlarımız üzerine kuracağız. Onların kavramlarını kullanırsak, onlardan tedarik edilen bilgisayar kontrollü tezgahlar onların istediği an uzaktan kontrolle bir anda çalışamaz hale gelir. Bundan 14 yıl önce parasını ödeyip beklediğimiz SİHA ları bize vermiyorlardı. Şimdi artık ülkemiz teknolojik anlamda da onlardan çok daha ileri seviyede SİHA ları geliştirip, ülkesine hizmet eder hale geldi. Bu, milli teknoloji hamlesine sahip çıkarak oldu. Şimdi artık Savunma Sanayi Bakanlığımız, Savunma Sanayii Başkanlığımız ve ilgili kurumlar koordinasyon içinde ve çok daha yakın bir çalışma ortamı var. Hep birlikte bunu daha ileriye taşıyabileceğimize inanıyorum. itü vakfı dergisi 51

52 SAVUNMA SANAYİ Mustafa Varank Sanayi ve Teknoloji Bakanı "Ar-Ge'ye yatırım geleceğe yatırımdır" Türkiye küresel bir güçtür. Bizim bu gücümüzü tahkim eden en önemli enstrümanlardan birisi, hiç şüphesiz savunma sanayinde ortaya koyduğumuz ürünlerdir. Türkiye bugün kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, zırhlı taşıyıcılarını, füze ve roket sistemlerini, muharebe gemisini üretecek duruma gelmiştir. SAHA İstanbul kümelenmesini çok önemsiyor ve takdir ediyorum. Sizler sadece savunma sanayimiz için değil, sanayimizin diğer tüm kolları için de örnek bir yapılanma ve örnek bir model ortaya koydunuz. Türkiye için stratejik önem arz eden yüksek katma değerli ürün üretimine katalizör vazifesi üstlendiniz. Firmalarımızın teknolojik yeterliliğini artırmak için önemli işlere imza attınız. Birçok ürün sizlerin çalışmaları sayesinde millileştirildi. Üniversitelerin bilgi ve teknoloji birikimini de kümelenmeye dahil ederek, üniversite-sanayi işbirliği açısından somut bir adım atmış oldunuz. Sizlerin ortaya koyduğu bu modelin tüm sanayimizde yaygınlaşarak, işbirliği alanında ilham vermesini temenni ediyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak kümelenme destek programları kapsamında sanayimizin rekabet gücünü artırmak için önemli çalışmalarımız var. Birbirleri ile ilgili sektörlerin ve firmaların işbirliğini destekliyor, büyük bölümü hibe olmak üzere çok çeşitli mali destekler sağlıyoruz. Sanayi ve ticaret odalarını, yerel yönetimleri, üniversiteleri, teknoloji geliştirme bölgelerini, organize sanayi bölgelerini ve ihracatçı birliklerini de bu sürecin içine katarak ortak akılla hareket etmeye çalışıyoruz. Sanayi üretimini utku olarak ele alan bir vizyon ve bir model çerçevesinde programlar geliştiriyoruz. Değerli katılımcılar, Türkiye son 16 yılda savunma sanayindeki yerlilik oranını yüzde 24 ten yüzde 65 seviyesine çıkarmayı başardı. Bu gurur verici ivmeyi, siz değerli firmalarımız ve kümelenme yaklaşımının da etkisiyle başardık. Savunma sanayimizin stratejik önemini ele alan, bu alanda yatırım yapan ve savunma yatırımlarını milli bir görev olarak benimseyen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu alanda faaliyet gösteren herkes başımızın tacıdır. Bundan sonra dünyadaki savunma sanayi firmaları arasında çok daha fazla Türk firması göreceğimize içtenlikle inanıyorum. Bu hedefe ulaşmak için gereken her şeye sahibiz. Yetişmiş insan gücümüzle, vizyonumuzla, ufku geniş firmalarımızla, cesur müteşebbislerimizle ve Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile bu hedefe hep birlikte yürüyoruz. Bakanlığımıza bağlı TÜBİTAK ve KOSGEB in tüm kaynaklarını ve tecrübesini yerli ve milli savunma sanayimiz için seferber ettik. Savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu stratejik ürünlerin Ar-Ge sine TÜBİTAK vasıtasıyla çok önemli katkılar sağlıyoruz. TÜBİTAK ın Ar-Ge sine destek verdiği birçok ürün Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından halihazırda kullanılmaktadır. Bakanlığımız savunma sanayinin yanısıra diğer sanayi kollarında da yerlileştirmeye tam destek veriyor. Yerli ve milli üretimi stratejik bir yaklaşımla ele alıyor, pek çok kanaldan güçlü bir şekilde destekliyoruz. Hem 100 günlük eylem planımızda hem de kısa zaman önce açıkladığımız destek ve önlem paketimizde ülkemize teknolojik üstünlük kazandıracak olan projelere, cari açığı azaltacak yatırımlara öncelik vereceğimizi ilan etmiştik. Büyüme potansiyelimizi artırmak için rekabete ve verimliliğe dayalı bir üretim anlayışını her sektöre yaymayı hedefliyoruz. Yerlileştirme programımız kapsamında ana ürün ithalatını oluşturan yaklaşık 3 bin ürünü detaylı bir şekilde inceledik. İlk aşamada ülkemizin 30 milyar dolar ithalatına karşılık gelen ürün gruplarının yerlileştirilmesine odaklanıldı. Özel sektör paydaşlarıyla ön fizibilite çalışmalarına başladık. Ayrıca bağlı kuruluşlarımız üzerinden yüksek teknoloji odaklı projelere özel destekler sunuyoruz. KOBİ girişim destek programı, tekno yatırım destek programı, yerli makine teçhizat destek programı, sanayi yenilik ağları mekanizması gibi birçok destek ve teşvik programını eş zamanlı olarak yürütüyoruz. 52 itü vakfı dergisi

53 Bilim insanlarının ülkeye dönüş seferberliği hedefi doğrultusunda TÜBİTAK ile Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı nı hazırlıyoruz. Bu programla hem yetişmiş insan kaynağımızı ülkemize yeniden kazandıracak, hem de dünyanın dört bir yanından araştırmacıları ülkemize davet edeceğiz. Yerlileştirme programımızda Ar-Ge desteklerimiz ve yatırım teşviklerimizde şu temel bakış açısıyla hareket ediyoruz: yüksek teknolojide paradigma değişimlerini yakalamayı hedefleyen, bugünden önümüzdeki 5 yıl 10 yıl sonrasına etki etmeye yönelik adımlar atıyoruz. Bunu başardığımız zaman gördük ki sınıfında dünyanın en iyi ve ileri teknoloji ürünlerini geliştiriyor ve üretiyoruz. Elbette burada insan kaynağı en önemli unsurların başında geliyor. Yıllardır yetişmiş insan kaynağımızı beyin göçü ile maalesef kaybediyoruz. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın 100 günlük icra programında da ilan edildiği gibi, bilim insanlarının ülkeye dönüş seferberliği hedefi doğrultusunda TÜBİTAK ile uluslararası lider araştırmacılar programı nı hazırlıyoruz. Bu programla hem yetişmiş insan kaynağımızı ülkemize yeniden kazandıracak, hem de dünyanın dört bir yanından araştırmacıları ülkemize davet edeceğiz. İnanıyorum ki bu çalışmalarımız, sanayicilerimizin yüksek teknoloji geliştirme süreçleri için birer fırsat olacaktır. Değerli sektör temsilcileri, Türkiye küresel bir güçtür. Bizim bu gücümüzü tahkim eden en önemli enstrümanlardan birisi hiç şüphesiz savunma sanayinde ortaya koyduğumuz ürünlerdir. Türkiye bugün kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, zırhlı taşıyıcılarını, füze ve roket sistemlerini, muharebe gemisini üretecek duruma gelmiştir. Savunma sanayimizin gelişmesi için tüm paydaşlar arasında güçlü bir uzlaşı, hedef birlikteliği cesur bir irade görüyorum. Geleceğe dair umutlarımızı artıran diğer bir husus Türk savunma ve havacılık sanayinin ulaştığı Ar-Ge yatırım düzeyidir. Savunma ve havacılık sanayi cirosunun yaklaşık yüzde 21 i Ar-Ge ye ayrılmaktadır. Bu Ar-Ge performansı, diğer yüksek katma değerli sektörlerimize de örnek olmalıdır. Ancak bu şekilde güçlü, sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme ivmesi yakalamamız mümkün olacaktır. Biliyoruz ki Ar-Ge ye yatırım geleceğe yatırımdır. Ar-Ge sanayimizin kaldıracıdır. Rekabet gücümüzü devam ettirmemizin temel koşulu Ar-Ge ve yenilikçiliktir. Bakanlık olarak Ar-Ge merkezlerimize yatırım finansman, stopaj, vergi, sigorta gibi konularda çok önemli destekler veriyor, indirimler yapıyoruz. Değerli misafirler, ülke olarak savunma sanayinde yerli ve milli üretimin vazgeçilmez önemde olduğunu yakın zamanda yaşayarak öğrendik. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarında millet olarak bir kez daha gördük ki kendi yerli ve milli gücümüzle aşamayacağımız hiçbir engel yok. Yaşadığımız bu kadim coğrafyada güçlü kalmak bizim için bir tercih değil bir mecburiyettir. Bugün açılan SAHA EXPO fuarı da büyük ve güçlü Türkiye nin bir göstergesi ve övünç kaynağıdır. Bu güzel fuarda oluşacak işbirliği ve dayanışma savunma sanayimiz için değil, sanayimizin tüm alanları için ilham verici olacaktır. SAHA EXPO nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm paydaşlara tekrar teşekkür ediyorum, sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum itü vakfı dergisi 53

54 SAVUNMA SANAYİ SAHA EXPO Paneli: Teknolojik Dönüşüm - Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayinde Geleceğin Teknolojileri Neler Olacak, Teknolojik Dönüşümde Liderlik İçin Nasıl Bir Strateji İzlenmeli? SAHA EXPO kapsamında, savunma ve havacılık alanındaki önde gelen kuruluşların temsilcileri ile uzmanların katıldığı paneller de gerçekleştirildi. SAHA EXPO nun birinci gününde düzenlenen Teknolojik Dönüşüm - Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayinde Geleceğin Teknolojileri Neler Olacak, Teknolojik Dönüşümde Liderlik İçin Nasıl Bir Strateji İzlenmeli? başlıklı panelde, savunma sanayinde Türkiye tablosuna ilişkin bilgi ve görüşler aktarıldı S AHA EXPO 2018'in birinci gününde düzenlenen "Teknolojik Dönüşüm" başlıklı panele Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Bekar, TAİ Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, ROKETSAN Genel Müdür Yardımcısı Dr. Sartuk Karasoy ve HAVEL- SAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ın yaptığı panelde konuşmacılar, savunma sanayinde Türkiye nin bulunduğu noktayı birçok açıdan ele alıp, görüşlerini aktardılar. 54 itü vakfı dergisi

55 Haluk Bayraktar SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, moderatörlüğünü yaptığı panelin açılış konuşmasında şu noktalara ve sorulara dikkat çekti: Savunma sanayi ülkemizde son 15 yıldır dinamik bir görüntü arz ediyor, kurum ve kuruluşlarımız bu alanda çok yoğun Ar-Ge yapıyorlar. Gelirlerin %20 si Ar-Ge ye ayrılıyor. Böyle derin fark başka bir sektörde yok. Otomotiv sektöründe ekonomik fizibiliteye bakılıyor, bu derinlikte ilerlemiyor. Dolayısıyla bu sektörde yetişen insanlar birçok konunun en derinine vakıf oluyor. Son 15 yılda bir dönüşüm var dünyada; İHA, SİHA örneğinde bu yaşandı. Konvansiyonel araçlarda sensörlere veya bir savaş uçağında jiroskopa bakın, hala yıl önceki teknoloji olan mekanik jiroskop kullanılır. Ama İHA ya baktığımız zaman mikro elektro mekanik sistemler, katı hal sensörler kullanılır. En son teknolojiler, en yeni gelişmeler Biz havacılığı teknolojinin en ileri noktası zannediyoruz ama aslında bir yandan da çok muhafazakar, yani alışılmış şeyleri değiştirmek kolay değil. Teknolojide bir dönüşüm var. Savunma sanayinin bir tarafı bunu çok ağırdan alıyor, bir tarafı da çok hızlı ele alıyor. Türkiye olarak önümüzde iki yol var: birincisi, konvansiyonel araçlara yönelik stratejilerimiz ne olabilir, ikincisi de bu yeni gelişen teknolojiler alanında neler yapabiliriz? Bu alanlar, sektörde herkesin yatırım yapabileceği alanlar değil. Bu alanda liderlik yapmak için nasıl bir kurumsal bakış ele alınıyor? Panelin konusunu oluşturan soruya yanıt olarak aktarılan bilgi ve görüşler Türkiye nin savunma alanındaki tablosunu ortaya koydu. Panelistlerin vurguladıkları noktalardan bazı satır başları... Prof. Dr. Hasan Mandal TÜBİTAK Başkanı Daha iyi liderlik için temel araştırma, teknoloji geliştirme, ürün geliştirme ve ticarileştirme süreçlerini daha iyi yönetebilmemiz lazım Teknoloji hazırlık süreci diye konuştuğumuz bir kavram var. Bunu en iyi savunma sanayi kullanıyor. Oradaki başarısını TÜBİTAK başkanı olarak görüyorum. Çünkü başarı, çözüm, uyum dediğiniz zaman bu sürecin iyi tanımlanması gerekiyor. Diğer sektörleri hep girdi esaslı, yani faaliyet esaslı yönetmeye çalışıyoruz. Bir kamu kaynağını sürekli bir Ar-Ge desteği olarak vermek Ama hesap verme, çözüm bulma noktasına gelindiğinde, öz değerlendirme anlamında bakıldığında çok da başarılı olmadığımız görüşündeyim. Daha iyi liderlik için temel araştırma, teknoloji geliştirme, ürün geliştirme ve ticarileştirme süreçlerini daha iyi yönetebilmemiz lazım. Bunu yapıyoruz ama daha iyisi mümkün. TÜBİTAK ın savunma sanayinde elde etmiş olduğu olumlu deneyimlerle birlikte şu an başlattığı tüm yeni destek programları teknoloji hazırlık düzeyi odaklı çağrılar. Sistemin merkezinde, teknoloji geliştirme dediğimiz zaman, yetkinlik kazanmış bir altyapının olduğu bir üniversite veya bir araştırma merkezi; teknoloji hazırlık düzeyi 5,6 ile başlayıp 9 a kadar giden süreçlerde ise merkezinde yetkinliğini kazanmış bir firmanın olduğu bir yapı Ama bu yapıların birbirleriyle çok iyi konuşuyor olması lazım. TÜBİTAK olarak; savunma, havacılık, uzay sektörleri açısından MAM, BİLGEM, SAGE ve UZAY gibi Merkez ve Enstitülerimize bakıldığında yapmamız gereken görev daha çok teknolojiyi geliştirme boyutunda. Savunma Sanayii Başkanlığımızın süreçleri ile yönetilen kapsamda ise Vakıf şirketleri başta olmak üzere, tüm ilgili sektörler teknolojiyi alıp ürün ve ticarileşme boyutuna getirme noktalarında. Buradaki kesişim kümelerinde bazen zaman kaybedebiliyoruz veya iş birliği modellerimizi gözden geçirmemiz gerekebiliyor. Eğer biz lider ülke olmaya çalışıyorsak bu sektörde ilişki ve iş birliği sürecinin çok iyi yönetilmesi gerekiyor. Bu, öz değerlendirme anlamında kendi kurumum için de geçerli Bu sürecin en önemli ve kritik ihtiyacı insan kaynağı. İnsan kaynağımız bugün için sınırlı. Hep övündüğümüz bir kavram var, yaş ortalamamız 29 diye. Bu insan kaynağını özellikle de havacılık, uzay ve savunma sektöründe nitelikli insan kaynağına dönüştürmek önemli Liderlik boyutunda baktığımızda kendimizi olumlamamız gereken ilişki ve iş birliği sürecimizi yönetebilmemiz, insan kaynağı politikalarımızı gözden geçirmemiz lazım... itü vakfı dergisi 55

56 SAVUNMA SANAYİ Dr. Celal Sami Tüfekçi Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı İş birliği konusunda sınıfta kalıyoruz Biz iş birliği konusunda sınıfta kalıyoruz. Zayıfız demiyorum, sınıfta kalıyoruz 100 günlük eylem planına bir madde koyup, kendi üstümüze vazife edindik Savunma Sanayi Ekosistemi Koordinasyon Platformu kuracağız dedik. Bu platform periyodik toplantılar yapacak. Artık birbirimizle çekişmeyi, kavga etmeyi bırakmamız gerekiyor. Bence işin özü burada yatıyor. Koordinasyon Platformunun aşırı kalabalık olmaması için en büyük firmalarımızı ve TÜBİTAK ı dahil ettik. Yanısıra, savunma sanayicilerini temsilen SaSat Derneğini ve MSB tarafındaki bazı yapıları, MKE yi dahil ettik. Bu platformdan çok Bir tarafın geliştirdiği, bir tarafın başlayıp belli bir noktaya getirdiği teknolojiyi alıp, daha ileri seviyelere taşıyacak bir iş birliği gerekiyor. Biz bunun aksine işi bölüyoruz pastayı paylaşır gibi. Tabi orada da tekrarlar, efektif olmayan yatırımlar geliyor. Ülkemizin kaynakları belli. Yani iş paylaşımından daha çok iş birliğine yoğunlaşmamız gerekiyor. Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) bu konuda çalışmaları var. TÜBİTAK ta MAM Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım Fikri mülkiyet haklarının nasıl paylaşılması gerektiği, Ar-Ge nin sürdürülebilir olarak nasıl bir ekosisteme yayılması gerektiği, bunun teknolojik gelişmelere nasıl taşınması gerektiği konularında çok bilgi notu paylaştım. Bunun dünyada örnekleri var Diğer taraftan teknoloji geliştiriyoruz da nereye takacağız bu teknolojiyi? Yapay zeka kullanacağımız alan var mı, yok mu? Teknolojiyi kullanacağımız platform olmadıkça, teknologüzel çıktılar elde edeceğimize inanıyorum Biz çıktı odaklı çalışıyoruz, diyoruz ki; İHA nın şu parçası export lisansa tabi, hemen bunu yapalım, içindeki teknolojiyi geliştirmeye çalışın Ama bunu ne zaman diyoruz? Buradaki zaman kavramı çok önemli ve esasında yine koordinasyona evriliyor. Onlarca yıldır tartıştığımız, daha yeni imzaladığımız projeler var. Neredeyse 20 yıldır şöyle mi olsun, böyle mi olsun diye tartıştığımız projeler Ama biz yüklenici firmalara tevdi ettiğimizde diyoruz ki 3 yılda bitir! Bu da, ihtiyacın tanımlandığı zamandan itibaren gerçekleştiği son ana kadar oluşturulmuş zincirde kopuklukların olduğunu gösteriyor. Bunu önlemek adına Savunma Sanayii Başkanlığımız yılbaşından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde faaliyetlerini sürdürmeye başladı. Bu önemli bir adımdır. Biz geleceğin teknolojilerini konuşalım diyoruz, mesela yapay zekâ Başkanlık olarak yapay zekâ için yeni çağrıya çıktık. Biz çağrıya çıkacağız ama hep çıktı odaklı gidiyoruz. Nereye takacağız bu yapay zekayı? Yapay zekâ ile ilgili projeler yapacağız, çok değerli enstitülerimiz, yazılım firmalarımız var. Bir algoritma yaptıracağız, belki onunla ilintili bir cihaz yaptıracağız. Örneğin bu mikrofonun köpüğü eksik, Amerika dan export lisansla geliyor. Bunu yapmamız lazım. Tamam, güzel, bunu yapalım, yapabiliriz de zaten. Ama bu yeni teknolojiyi kullanabilecek alanlar oluşturmalı, senaryolar yaratmalıyız Bugün yapay zekayı tüm dünya konuşuyor. Amerikan DAR- PA (The Defense Advanced Research Projects Agency-Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı) yapay zeka için 2 milyar dolar rezerve ediyor. Bizim yıllık toplam çıktı odaklı Ar-Ge bütçemiz 300 milyon TL. Bence kaynak sorun değil Türkiye de. Esas sorun zamanı iyi kullanmak ve de koordinasyon içinde yapmak. Yapay zeka, robotik, robot askerler vb. bir sürü gelecek teknolojileri var. Bunları zaten yapmak zorundayız, yapacağız Teknolojiyi kullanacağımız platform olmadıkça, teknolojide inovasyona gidemeyeceğiz Dr. İbrahim Bekar ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı 56 itü vakfı dergisi

57 Temel Kotil TUSAŞ Genel Müdürü Türkiye nin tasarlaması gerekiyor. Lisans altında yapmak yetmez Dünyanın en çok teknoloji projesi şu anda Türkiye de. TU- SAŞ ta Özgün helikopter projemiz, Atak helikopter projemiz, T70 dediğimiz Sikorsky lisansıyla yaptığımız 20 kişilik helikopter projemiz var. SSB de yakında bize bir helikopter projesi verecek. Sikorsky de, Airbus Helicopter de bu kadar proje yok. Ama bu kadar projeyi yapmak için tabana ihtiyaç var. İlim, bilim, fen, teknoloji ve bana sorarsanız da TUSAŞ var Türkiye nin bir oyuncu olması, pazarda yer alması gerekiyor. Helikopterde hedefimiz dünya pazarında %2 ye çıkmak.t625 Genel Maksat Helikopterimiz ayın 6 sında emniyetli bir şekilde uçtu. Türkiye kendi imkanlarıyla tasarım yapan ve helikopter uçuran yedinci ülke oldu. Güney Kore, Hindistan bile kendi uçuramadı, diğer şirketlerden teknik destek aldı. Bu helikopterden ayda 2 tane üreteceğiz. TUSAŞ bu yıl 2 milyar dolar gelir elde edecek. Yalnız helikopterden 300 milyon dolar gelir elde ediyoruz Türkiye nin tasarlaması gerekiyor. Lisans altında yapmak yetmez. Atak helikopteri lisansı yarı yarıya ASELSAN la yapıyoruz, ROKETSAN da var Bu taban, tavan işi. 625 helikopterini 5 yıl önce TUSAŞ olarak uçurmaya söz verdik. Yaklaşık 500 kişilik çok başarılı bir helikopter ekibimiz var... TUSAŞ ın 2 milyar dolar gelirinin 1/3 ünden biraz fazlası SSB nin bize verdiği prototip geliştirme parası. Diğer 1/3 ü ticari, diğerini de yaptığımız seri üretimden elde ediyoruz. Yani TUSAŞ olarak projede bir eksiğimiz yok ama insana ihtiyacımız var Altyapı için 10 bin çekirdekli bilgisayar aldık. Galiba Türkiye deki en büyük makine. Şimdi bir tane daha alıyoruz. Uçakla ilgili ne kadar yazılım varsa şu anda TUSAŞ ta mevcut mühendisimiz var. Geçen yıl 450 mühendis aldık, bu yıl 750 mühendis alıyoruz, seneye yine 1000 mühendis alacağız. Sayıyı 10 bin mühendise çıkarmak istiyoruz. Bu projeleri başka türlü teslim edemeyiz. 10 bin mühendis belki size çok geliyordur. Ama Lockheed Martin 46 milyar dolar ciro yapıyor, 50 bin mühendisi var Türkiye nin havacılıkta oyuncu olması için gereken mühendis sayısı kaçsa benim görevim onu bulup yetiştirmek. 25 üniversite ile protokol imzaladık. Diyarbakır dan, Gaziantepten, KTÜ den, Türkiye nin her yerinden öğrenciler gelip, 2 gün bizde çalışacaklar. Yıldız Teknik Üniversitesi nde bir bina yapıyoruz. Pazar payı olarak dünyada %2 ye çıkamazsak başaramayız. Yurt dışından yetişmiş bir eleman getiriyoruz, yaklaşık maliyeti 10 bin dolardan başlıyor jide inovasyona gidemeyeceğiz. Bizim platform sahibi olmamız gerekiyor. Atak helikopteri, yerli özgün helikopter, milli muharebe uçağı Bunlar bizim özgün teknoloji ve platformlarımız olacak. Kendi geliştirdiğimiz teknolojilerin hayat bulacağı, orada artısını eksisini görüp de onun ötesine taşıyacağımız platformlar olacak Yıllardır otomotiv yapıyoruz. Ama otomobil platformları bizim olmadığı için kendi geliştirdiğimiz teknolojiler, alt kritik komponentler, alt teknolojiler oralarda hayat bulamıyor. Bu platformlara sahip olduktan sonra, ASELSAN ın, ROKETSAN ın geliştirdiği platformlar gibi savunma sanayinde şansımız var. SSB nin, TÜBİ- TAK ın liderliği ile savunma sanayinde bu platformları elde edip, kendi geliştirdiğimiz teknolojilerle bir döngü, bir ekosistem oluşturduk. Bu da tabii bizleri inovasyona götürüyor. Aksi halde, platformumuz olmazsa, üniversitelerde yaptığımız yayınlar, makaleler yurt dışının yararlanması için açık kaynak haline dönüyor itü vakfı dergisi 57

58 SAVUNMA SANAYİ Dr. İbrahim Bekar (ASELSAN), Doç. Dr. Temel Kotil (TUSAŞ), Dr. Celal Sami Tüfekçi (SSB), Haluk Bayraktar (SAHA), Bilge Kum, Prof. Dr. Hasan Mandal (TÜBİTAK), Dr. Sartuk Karasoy (ROKETSAN), Ahmet Hamdi Atalay (HAVELSAN) Dr. Sartuk Karasoy ROKETSAN Genel Müdür Yardımcısı Çözüm yönetmekte değil, yönetişimde İleri teknolojilerden, geleceğin teknolojilerinden konuşabilmek için öncelikle bugünkü teknolojiyi yakalama gayreti içine giriyoruz. Yani sürü sistemleri yapmadan önce uçan bir sistem yapma ihtiyacından bahsedildi. Bu, teknolojik hazırlık seviyesi ile de alakalı bir şey. Teknolojik hazırlık seviyesinin mucidi NASA. NASA nın yaptığı tanım bize uymuyor. Çünkü bizim millileştirme diye bir problemimiz var, NASA nın yok! Yani baş- kası yapmış, bizim de benzer seviyeye gelmek için önce bunun millisini yapmamız lazım gibi bir kavram yok. ROKETSAN da teknoloji yönetimi ile ilgili nasıl bir yol izleneceği kısmında kafa yoran bir ekibimiz var. Biz teknoloji yol haritamızı o yüzden ayırdık, yani teknoloji hedeflerimize böyle bir özellik ekledik... Biz çoğu zaman pull teknolojilerle uğraşıyoruz Adını biliyoruz, nereden geldiği, nereye gideceği hakkında fikirlerimiz var. Elimize iyi bir fırsat geçmişse onun en güncel halini kullanıyoruz. Push teknolojiler ise biraz daha farklı. Biraz önce yapay zekayı nerede kullanırız sorusunda olduğu gibi... Quantum computing konusuna uzak kalmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü sistemlerimizde veri linkleri kullanıyoruz. Quantum computing çözüldüğünde istisnasız dünyadaki bütün kriptolar çözülecek. Bizim veri ağlarımızda bilinen kriptolar kullanılıyor. Neyin nereye evrileceği hakkında çok net bilgimizin olmadığı, ama uzak kalırsak da başımıza iş açacak konular var Yapay zekanın bilinmeyen, öngörülemeyen durumlara karşı kullanılabilmesi gerekiyor. Uzağa koyduğumuz hedefler için bugünden çalışma zorunluluğumuz var. Biz, teknoloji yönetimi yapabilmek için, kendi kendimize bilgisayar teknolojilerini kullanarak ROKETSAN da birtakım turlar geliştirdik. Karşınızda gerçek zamanlı verilerle her şeyi görüyorsunuz Yine de teknoloji geliştirme projelerinde istediğimiz başarı yok! Sebep? Biz kendi kendimize teknolojiyi yönetmeye çalışıyoruz, SSB, TÜBİTAK kendi kendine, üniversiteler kendi kendine Çözüm yönetmekte değil, yönetişimde Yönetişimin olabilmesi için de tüm paydaşların haklarının, sorumluluklarının çok net tanımlandığı, limitlerinin, sınırlarının konduğu, kuralların set edildiği, fikri mülkiyet haklarının korunduğu bir mekanizmanın oluşturulması gerekiyor 58 itü vakfı dergisi

59 Ahmet Hamdi Atalay HAVELSAN Genel Müdürü Yetkin insan ihtiyacı teknoloji ve diğer unsurlara göre en zor kapatabileceğimiz alanlardan biri Herhangi bir ekonomik faaliyette veya endüstride olmazsa olmaz üç unsur vardır: İnsan, süreç ya da sistemler ve teknoloji İnsan kaynağımız, genç dinamik nüfusumuz güçlü yönümüz, ama nitelik açısından baktığımız zaman zayıf yönümüz. Dünyada nitelikli insan açığı olan üçüncü ülke olarak gösteriliyoruz. HAVELSAN olarak bunu yaşadığımız için çok da yanlış olmadığını söyleyebiliriz. Bir pozisyonu doldurmak için önümüze 3500 tane CV geliyor ama o pozisyona uygun adam bulamadığımız oluyor. Biz de kendimiz insan yetiştirme yoluna gidiyoruz. Yaz okulları, kış okulları yapıyoruz. Üniversitelerde ilk üçe girenlere kapımızı koşulsuz açıyoruz Yetkin insan ihtiyacı teknoloji ve diğer unsurlara göre en zor kapatabileceğimiz alanlardan biri. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyorsak, beyin göçünü tersine çevirmenin yanında yurt dışından farklı ülkelerden insan kaynağı transfer edebilir hale gelmeliyiz. İkinci unsur süreç ya da sistemler Bu pazarlar genelde dünyada regüle ettirilmiş ve kontrol altındaki pazarlar. Biz savunma sanayi şirketi olarak biliniyoruz ama sivil alanda da oldukça önemli faaliyetlerimiz var. Gelirlerimizin 1/3'ünü savunma dışı alanlardan elde ediyoruz. Sağlık sektörü Savunma Sanayii Başkanlığının eksikliğini çok hissediyor. Bu sektör belki de enerjiden sonra Türkiye nin en büyük ithalat kalemini oluşturuyor. Orada bir regülasyon olmamasının etkisini çok görüyoruz HAVELSAN olarak yazılım yoğun teknolojiler üzerine çalışıyoruz. Dışa bağımlılığımız yok denecek kadar az. Diğer donanım üreticileri gibi malzeme bağımlılığımız yok Teknolojide yapabilirlik noktasını aşmış vaziyetteyiz. Biz şimdi daha iyisini ve daha rekabetçi nasıl yaparız, yaptığımız ürünleri dünyada nasıl satarız noktasındayız itü vakfı dergisi 59

60 SAVUNMA SANAYİ Melina Aero Teknolojinin Kara Kutusu Prof. Dr. Onur Tunçer Melina Aero Yönetim Kurulu Başkanı İTÜ ARI Teknokent bünyesinde TÜBİTAK teknogirişim desteği ile kurulan MelinaAero, havacılık ve uzay sanayiine itki ve güç sistemlerinin kavramsal tasarımı ve matematik modellenmesi, model tabanlı tasarım, yer test düzeneklerinin tasarımı, imalatı ve işletmesi, sprey akışları ile tepkimeli akışların non-intrüzif yöntemlerle ölçümlenmesi gibi konularda çeşitli hizmetler sunuyor Melina Aero Teknoloji Geliştirme ve Dizayn Bürosu Anonim Şirketi 2016 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Onur Tunçer tarafından İTÜ Arı Teknokent bünyesinde TÜBİTAK ın sağladığı teknogirişim desteği ile kurulmuştur. Şirket hâlihazırda havacılık ve uzay sanayiine itki ve güç sistemlerinin kavramsal tasarımı ve matematik modellenmesi, model tabanlı tasarım, yer test düzeneklerinin tasarımı, imalatı ve işletmesi, sprey akışları ile tepkimeli akışların non-intrüzif yöntemlerle ölçümlenmesi gibi konularda çeşitli hizmetler sunmaktadır. Bununla birlikte teknoloji yönetimi kapsamında teknoloji öngörü çalışmaları, yol haritası çalışmaları, proje yönetimi uygulamaları, teknoloji transferi ve fikri haklar yönetimi, üniversite-sanayi işbirliği gibi konularda muhtelif kurum ve kuruluşlar adına danışmanlık faaliyetleri yürüttük ve yürütmekteyiz. Melina Aero ayrıca şirket bünyesindeki genç bir multi-disipliner (makine, bilgisayar, elektronik, uçak mühendislikleri ile grafik tasarım) yazılım ekibi ile teknogirişim projesi ile başlattığı yazılım geliştirme serüvenini son kullanıcıya hitap eden bir ürüne dönüştürmek üzere çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda "FlowNetMaster" markası ile ısı ve akışkan sistemlerinin model tabanlı tasarımı için sürükle-bırak kullanıcı ara yüzüne sahip, nesne yönelimli bir model tabanlı tasarım yazılımı geliştirmektedir. Bilindiği üzere mühendislik sistemlerinin tasarımı ve geliştirilmesi oldukça karmaşık bir süreçtir ve birbirine bağlı çok sayıdaki parametrenin en iyi değerlere ulaşması gerekmektedir. Bunun için model tabanlı yazılım ortamlarında matematiksel modellerinin geliştirilmesi ve eş-zamanlı mühendislik süreci uygulanabilir. Bu süreç boyunca V-döngülü sistem mühendisliği sayesinde kavramsal tasarımın oluşturulup tartışılması, alt sistemlerin detay tasarımların gerçekleştirilip entegrasyonu sonrası test simülasyonları ile en uygun tasarım noktasının elde edilmesi mümkündür. Model tabanlı mühendislik yazılımları bu tasarım süreçlerinin birbirleri ile etkileşimlerini anlayabilmek için de kullanılırlar. FlowNetMaster yazılımı standart ve kullanıcı tanımlı parçalar (örneğin pompa, kompresör, eşanjör) için veritabanlarını desteklemektedir, böylece bir kez tanımlanan parçalar firma içerisinde tekrar tekrar yeni modellerde kullanılabilmektedir. Bu yazılım sayesinde tek boyutlu akış ağlarının (örneğin su veya gaz dağıtım şebekeleri, binalardaki yangın söndürme sis- 60 itü vakfı dergisi

61 Mühendisler dijital ikizler sayesinde tasarladıkları sistemlerin gerçek dünyadaki kullanımına ilişkin bilgi edinebilirler. Ayrıca önleyici bakım gibi gelişmiş bakım yöntemlerini uygulamak kolaylaşır. Örneğin bir pompanın kalan ömrü tahmin edilebilir veya bir tesisteki buhar kazanının zaman içerisinde sağırlaşması izlenerek tesisin ne zaman durup bakıma girmesi gerekeceğinin kestirimi yapılabilir. türbinindeki ikincil hava dağıtım şeması motorun ana şemasının okunabilirliğini etkilemektedir. Ayrıca soyutlama yapmak ta kolaylaşmaktadır. Misal kontrol sisteminin tamamı üst seviye modelde sadece girdi ve çıktıları olan bir kutu ile temsil edilebilir. Karmaşık tasarım projelerinde tipik olarak çok sayıda mühendis çalışır. FlowNetMaster dağıtık versiyon kontrolüne olanak tanımakta ve bu sayede birçok mühendis birbirlerinin çalışmasını etkilemeden aynı model üzerinde eş-zamanlı çalışabilmektedir. İleride eklenecek optimizasyon kütüphaneleri ile de bu sistemlerin daha tasarım aşamasındayken en iyilenmeleri yapılabilecektir. Model tabanlı tasarım yaklaşımı ile birlikte kullanılan V-döngüsünün son aşamasına gelindiğinde ise elde edilen model yazılım ortamında fiziksel sistemin adeta bir dijital ikizi olmaktadır. Bu ikizler fiziksel varlıkların sanal yazılım kopyalarıdır. Bunlar kömür santrallerinden, araba motorlarına kadar temsil edilmek istenilen varlığın sanal ortamda çoğaltılmasına olanak tanır. FlowNet- Master akış ve ısı geçişi içeren sistemlerin dijital ikizlerini oluşturmakta kullanılabilir. Dijital ikizler son yıllarda kavramdan gerçeğe çok hızlı geçtiler. Bunda modern bilgi ve veri yönetimi olanakları ve dijitaltemleri, buhar kazanları), çevrimli enerji sistemlerinin (örneğin kömür santralleri, doğalgaz çevrim santralleri), itki sistemlerinin (gaz türbin motorları) modellemesi ve simülasyonunu yapmak mümkündür. Çözümler ise pdf formatında tek tuşla istenilen formata uygun olarak raporlanabilmektedir. Program FMI (functional model interface) arayüzünü destekleyen diğer simülasyon programları ile veri alış verişi ile eş-zamanlı simülasyon yapabilir. FlowNetMaster halihazırda model, alt-model hiyerarşisini desteklemektedir. Böylece modelin okunabilirliği artmakta ve gerçek dünyadaki kavramları daha kolay temsil edebilmektedir. Örneğin bir gaz leştirmeyi mümkün kılan teknolojilerin rolü büyüktür ki bunlardan biri de endüstriyel nesnelerin interneti I-IoT teknolojisidir. Bu teknoloji sayesinde fiziksel varlık ile yazılım ortamındaki ikizi birbirleriyle tek veya çift yönlü haberleştirmek mümkündür. Mühendisler dijital ikizler sayesinde tasarladıkları sistemlerin gerçek dünyadaki kullanımına ilişkin bilgi edinebilirler. Ayrıca önleyici bakım gibi gelişmiş bakım yöntemlerini uygulamak kolaylaşır. Örneğin bir pompanın kalan ömrü tahmin edilebilir veya bir tesisteki buhar kazanının zaman içerisinde sağırlaşması izlenerek tesisin ne zaman durup bakıma girmesi gerekeceğinin kestirimi yapılabilir. itü vakfı dergisi 61

62 SAVUNMA SANAYİ Sargetek Bilişim ve Yazılım Teknolojileri, 2013 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi nde görüntü işleme, video analitik, örüntü tanıma, vb. alanlarda yüksek teknolojili sistemler geliştirmek amacı ile akademisyenler tarafından kurulmuş bir Ar-Ge firmasıdır. Firmamızın kuruluş amacı, çalıştığımız alanlarda akademik dünyada erişilen en son bilimsel sonuçları, ileri teknoloji içeren Ar-Ge ürünlerini milli kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullanarak, ülkemiz savunma sanayisine hizmet edecek milli ve yerli ürünlere dönüştürmektir. Sargetek, ülkemiz savunma sanayisinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak amacı ile milli üretim yetenek ve kapasitemizi artırma amacı ile kurulan SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği üyesidir. Sargetek olarak bu kapsamda yapmış olduğumuz çalışmaları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz. 1. Geniş Alan Havadan Gözetleme Sistemi (Wide Area Aerial Surveillance System) Geniş Alan Havadan Gözetleme Sistemi ile, Orta İrtifa Uzun Menzil (Medium Altitude Long Endurance-MALE) İnsansız Hava Araçları (İHA) tarafından alınan video görüntülerinin işlenerek gece, gündüz ve kötü hava koşullarında geniş alan keşif ve gözetleme sağlayarak istihbarat üretilmesi ve durumsal farkındalık sağlanması, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama, takip ve birden fazla kullanıcıya gerçek zamanlı görüntü aktarımı gerçekleştirilecektir. Bu sistemin kullanım senaryoları, sınır güvenliğinin sağlanması, konvoy koruma, şüpheli insan ve araç tespiti ve takibi, toplumsal olayların izlenmesi ve olayların gerçekleşmeden önce tahmin edilmesi, doğal afet durumlarında arama ve kurtarma faaliyetlerinin koordinasyonu, anormal durumların tespit edilmesi olarak sıralanabilir. 2. Alçak İrtifa Havadan Gözetleme Sistemi (Low Altitude Aerial Surveillance System) Alçak İrtifa Havadan Gözetleme Sistemi ile, Küçük İnsansız Hava Araçları (İHA) vasıtasıyla havadan gözetleme ve keşif yapılarak istihbarat üretilmesi ve ilgili yerlere şifrelenerek çoklu rapor edilmesi, anlık görüntü aktarımı, nesne tespit ve tanıma, görüntü analizi hedeflenmektedir.bu kapsamda, video görüntülerinde hareketli nesnelerin yakalanması, izlenmesi, sınıflandırılması ve önceden belirlenmiş tehdit sınıflarından birine atanması ve hareket Sargetek ten Milli ve Yerli İleri Teknoloji Ürünleri Dr. Öğr. Üyesi Mert Bal Sargatek Genel Müdürü Ar-Ge firması Sargetek, görüntü işleme, video analitik, örüntü tanıma alanlarında savunma sanayine yönelik yüksek teknolojili, özgün sistemler geliştiriyor analizi için gerçek zamanlı bir gözetleme sisteminin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu sistemin kullanım senaryoları, taktik sahada gerçek zamanlı görüntü analizi, kanun dışı girişimlerin tespit edilmesi ve engellenmesi, şüpheli araç ve insan tespiti ve takibi, sınır güvenliğinin sağlanması olarak sıralanabilir. 3. Gözetleme Kulesi/MOBESE Görüntü Füzyon Sistemi (Observation Tower Video Fusion System/City Security Video Fusion System) Proje ile farklı tipteki ve bakış açısındaki sabit kameralardan ve farklı sensörlerden elde edilen görüntülerin birleştirilerek (füzyon) birbirlerini tamamlayan daha ayrıntılı büyük resmin çıkarılması ve bu işlemin akan görüntü üzerinden gerçek zamanlı yapılması amaçlanmaktadır. Bu sistem ile gözetleme kameralarının birbirlerine göre avantajlarını birleştirerek daha hassas görüntü elde edilmesi, kamera görüntüleri tek tek incelendiğinde insan gö- zünden kaçan ayrıntıların yakalanması, tek bir panoramik resim çıkarılmasıyla gözetleme ve kontrol için operatöre durumsal farkındalık sağlanacaktır. 4. Video Gözetleme Sistemlerinde Kişi Hareketlerinin Analizi (Human Motion Analysis in Video Surveillance Systems) Bu projeye, video gözetleme sistemlerini kullanan güvenlik operatörlerinin durumsal farkındalığının artırılmasına yardımcı olacak bir video analiz yazılımı geliştirilmesi amacıyla başlanmıştır. Geliştirilecek ürün, video görüntülerinde önceden belirlenen davranışların yakalanmasında ve olağan dışı hareketlerde operatöre güvenlik uyarısı verecektir. Yazılım piyasadaki mevcut ürünlerden farklı olarak özellikle belirli bir alandaki insan hareketlerinin analiz edilmesine yönelik olacaktır. Proje, iki açıdan özgünlüğe sahiptir. İlki literatürde mevcut en yüksek performansa sahip algoritmaların yeni geliştirilecek algoritmalarla birlikte entegre edildiği yeni bir video analiz Fotoğraf 1: Kızılötesi ve Renkli kamera görüntülerinin füzyonu sonucu elde edilen görüntü 62 itü vakfı dergisi

63 Resim 2: Hareketli Nesne Tespit Takip ve Sınıflandırma Ana Plan Resim 3: 360 Derece Panaromik Görüntü Teknolojik olarak en gelişmiş yazılımlar, olağan dışı hareketlerin belirlenmesinde sadece belirli bir alana geçiş, bir sınır aşma, bekleme yapma gibi özellikler kullanmaktayken, geliştirilecek ürün ile insan hareketleri istatistiksel olarak analiz edilerek olağan dışı hareketlerin belirlenmesi gerçekleştirilecektir. yazılımı olmasıdır. İkincisi ise mevcut video gözetleme sistemlerindeki önemli bir açık olan üst düzey hareket analizi problemine çözüm getirmesidir. Teknolojik olarak en gelişmiş yazılımlar, olağan dışı hareketlerin be- lirlenmesinde sadece belirli bir alana geçiş, bir sınır aşma, bekleme yapma gibi özellikler kullanmaktayken, geliştirilecek ürün ile insan hareketleri istatistiksel olarak analiz edilerek olağan dışı hareketlerin belirlenmesi gerçekleştirilecektir. 5. Video Görüntülerinde Atmosferik Türbülans Etkilerinin Azaltılması (Atmospheric Turbulence Mitigation) Sıcak hava, şiddetli rüzgar veya nem gibi hava olayları nedeniyle oluşan atmosferik türbülans, özellikle uzak mesafelerden elde edilen görüntülerde, bulanıklığa ve şiddetli geometrik bozulmalara sebep olmaktadır. Günümüzde video izleme, keşif ve gözetleme gibi uygulamalar göz önüne alındığında, ileri görüntü analiz işlemleri için türbülans etkilerinin ortadan kaldırılması önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Projede atmosferik türbülans nedeniyle oluşan bozulmaların giderilmesi için hızlı ve etkin bir imge iyileştirme yöntemi geliştirilmiştir. Geliştirdiğimiz yöntem, literatürdeki özellikle en son geliştirilen yöntemle aynı şartlarda karşılaştırıldığında, aynı imge dizileri üzerinde yaklaşık 200 kat daha hızlı çalışmakta ve Tepe Sinyal-Gürültü Oranı (PSNR) açısından daha iyi sonuçlar elde etmektedir. itü vakfı dergisi 63

64 SAVUNMA SANAYİ Türkiye'nin İlk Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'i Yarım Milyon Kişi Ziyaret Etti Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 VAKFI) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde İstanbul Yeni Havalimanı nda gerçekleştirilen ve bir ilk olan TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali yüzbinlerce teknoloji severi buluşturdu. TEKNOFEST 4 günde yarım milyondan fazla kişiyi ağırladı ve bu ziyaretçi sayısı ile dünyanın en büyük havacılık festivallerinden biri oldu. 4 gün boyunca yaşamın her alanında teknoloji konuşulurken, gerçekleştirilen havacılık gösterileri ziyaretçilere görsel bir şölen yaşattı. 750 den fazla takım, 2000 den fazla yarışmacının katıldığı teknoloji yarışmalarında ise gençler büyük bir başarı sergiledi. Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmalarının yanı sıra festival kapsamında Dünya Drone Şampiyonası, Hack İstanbul Siber Güvenlik Yarışması, Take-Off Uluslararası Girişim Zirvesi, dünyanın en hızlı 7 aracının yarıştığı Yarışların Yarışı, nefes kesen jet uçak, helikopter ve akrobasi gösterileri, THY seyahat hackatonu, dikey rüzgar tüneli, 64 itü vakfı dergisi Bayraktar Ülkemizin bağımsız, müreffeh ve güçlü yarınları için milli teknoloji hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz TEKNOFEST i 4 günde yarım milyondan fazla kişi ziyaret etti. Tüm ekibimiz ve paydaşlarımızla birlikte festivale katılan herkesi biz, bir milli teknoloji neferi olarak görüyoruz. Yüksek teknoloplanetaryum, paraşüt atlayışları, hava araçları sergisi, simülasyon uygulamaları, teknoloji ve eğitim atölyeleri, konserler ve aktiviteler ziyaretçilere unutamayacakları bir deneyim yaşattı. TEKNOFEST İstanbul 2018 ile ilgili değerlendirmelerde bulunan T3 Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk

65 jinin lokomotif sanayisi havacılık ve uzay ile alakalı. Biz de ülkemiz adına, ülkemizin tüm gençlerini 7 den 70 e herkesi milli teknoloji hamlesindeki seferberliği başlatmak, gençlerimize havacılık tutkusunu aşılamak ve bu deneyimi yaşatmak için ayakları yere basmayan TEKNOFEST i gerçekleştirdik. Çok büyük bir toplumsal fayda sağlamak amacıyla kurguladığımız TEKNOFEST te herkes hem kendisinin hem de çocuğunun geleceği için ne doğruysa onu yapmaya çalıştı. Teknoloji sever yarım milyondan fazla insanın katıldığı festivalimiz için herkes büyük bir özveri gösterdi. Türkiye nin yüksek teknoloji üretmesi için herşeyden önce hayal edip, araştırıp geliştirerek üretmesi gerekiyor. Tıpkı ecdadımızın yaptığı gibi. Hepimiz, ülkemizin geleceğini inşa etmek için buradayız. Bu festivali buraya katılan herkese borçluyuz. İnşallah önümüzdeki yıllarda da TEKNOFEST ve farklı etkinliklerle bu coşkuyu devam ettirerek, dünyada ülkemizin göğsünü kabartacak pek çok projeyi hayata geçireceğiz açıklamasında bulundu. T3 Takımı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ise TEKNOFEST İstanbul ile ilgili olarak Yüzlerce insanın alın teri ile TEKNOFEST i başardık. Türkiye tarihinin en büyük festivalini gerçekleştirdik. Havacılık, uzay ve teknoloji odaklı bir festival düzenledik. Bu festival Vecihi Hürkuşların, Nuri Demirağların, Kirkor Divarcıların izinden gidenlerin fes- itü vakfı dergisi 65

66 SAVUNMA SANAYİ tivali demiştik. Gördük ki milletimiz topyekün bu izi kaybetmemiş. İnşallah bundan sonra daha büyüklerini hayata geçireceğiz. Milletimiz gözünü göğe dikti. Kaybettiğimiz zamanı çok kısa zamanda kapatacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki yıllarda milyonlarca insan Teknofest te buluşacak inşallah. Biz yeniliklere hızlı uyum sağlayan bir milletiz. Yeter ki gençlerimizin, çocuklarımızın önü kesilmesin, onların yaptıkları çalışmalara değer verilsin bu çok önemli. Bundan böyle bu ülke- de milli teknoloji hamlesi, uzay, teknoloji, bilim gündemin birinci sırasında yer alsın istiyoruz. Güçlü bir Türkiye için hep birlikte çalışalım istiyoruz dedi. Dört Gün Boyunca Gökyüzünde Görsel Bir Şölen Yaşandı Milli gururumuz Türk Yıldızları, Solo Türk, paraşüt timi, 129 ATAK Helikopteri, TB2 Silahlı İHA ve Türkiye nin ilk profesyonel milli akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk ile kızı Türkiye nin ilk profesyonel kadın akrobasi pilotu Semin Öztürk ün akrobasi gösterileri hayranlıkla izlendi. Gökyüzünde harmandalı yapan Atak Helikopterleri büyük alkış aldı. Coşku, heyecan ve adrenalin festival boyunca devam etti. Teknoloji Yarışmalarında Gençler Büyük Başarı Gösterdi Dünya Drone Şampiyonası, Hack İstanbul, Hackathon, İHA-İKA, Su Altı, Robotik Fetih, Sürü İHA, Yapay Zeka, İnsanlık Yararına Teknoloji, Robotaksi, Savaşan İHA, TÜBİTAK İHA, Model Uydu ve Model Uçak gibi 14 farklı kategoride Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmaları yapıldı. Yarışmalarda dereceye giren takımlar ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın elinden aldı. İTÜ Takımları TEKNOFEST İstanbul'da Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen, İTÜ nün de paydaşları arasında olduğu TEKNOFEST İSTAN- BUL festivalinde ziyaretçiler İTÜ standına yoğun ilgi gösterdi. TEKNOFEST İSTANBUL un açılışına katılan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca etkinlik alanını gezdi, İTÜ lü öğrencilerinin sergilediği projeler hakkında bilgi aldı ve İTÜ standına gelen ziyaretçilerle fotoğraf çektirdi. 66 itü vakfı dergisi

67 Dünya Drone Şampiyonu Güney Koreli Minchan Kim Oldu Çok çekişmeli ve heyecan dolu görüntülere sahne olan Dünya Drone Şampiyonasının galibi Güney Koreli Minchan Kim oldu. Şampiyonanın ikincisi Amerikalı Alex Vanover olurken, üçüncüsü ise yine Güney Kore den Changhyeon Kang oldu. Take Off Girişim Zirvesi Ülkelerin Yarışına Sahne Oldu Türk girişimciler ve yatırımcılarla birlikte, uluslararası teknoloji girişimlerini ve yatırımcılarını buluşturan Girişim Zirvesinde 10 Türk ve 15 yabancı girişim seçildi. Take Off Uluslararası Girişim Zirvesi ni kazanan ve 1 yıl boyunca İstanbul da ücretsiz ofis desteği kazanarak, teknoloji girişimlerini Türkiye getirecek girişimler Danimarka dan Purcity, İtalya dan 3DSign.band, ISCLEANAIR, TOOTEKO Filistin den ATSM, İsviçre den Mobio Interactive Estonya dan SPHEBOTICS, HIVE, Pakistan dan THINK TRANPORTATION, CRICFLEX, Mısır dan TEFLY, İngiltere den Ramadan Legacy, Bosna Hersek ten Blabla Dev, Hindistan dan AGROWAVE ve Lübnan dan Crave Home oldu. Teknofest İstanbul teknoloji yarışmaları Aselsan, Baykar, İGA, İsbak, Roketsan, TAI, Türk Hava Yolları (THY), TÜBİTAK ve TÜRKSAT ile festivalin diğer paydaşları AA, BMC, Boğaziçi Üniversitesi, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Demirören Medya, Gebze Teknik Üniversitesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı, Havelsan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Teknik Üniversitesi, Milli Savunma Üniversitesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Turkuvaz Medya Grubu, TRT, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi, Türk Medya ve Yıldız Teknik Üniversitesi nin destekleriyle gerçekleştirildi. Gençlerimize Teknoloji Odaklılığı ve Girişimci Ruhunu Aşılayacak Bir Festival Festivalle ilgili izlenimlerini paylaşan Prof. Dr. Mehmet Karaca, uluslararası düzeyde yapılan yüksek teknoloji odaklı birçok proje yürüten İTÜ nün festivalin kuruluşundaki ilk adımlarını ve İTÜ nün rolünü anlattı: Kapsamlı bir teknoloji festivali, 2016 yılında İGA üçüncü havalimanı yapılırken düzenlediğimiz bir model uçak yarışmasından ortaya çıkan bir fikirdi. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3), TAI ve İGA gibi paydaşlarımızla birlikte liselerin katıldığı bir model uçak yarışması düzenledik. İkincisini yaparken Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) Başkanı Selçuk Bayraktar bunu büyütelim dedi. Bir kıvılcımdı ancak bu çapta büyük bir organizasyona dönüştürülmesi gençlere vizyon kazandırmak adına önemli bir başarıdır. Festivale ilgi oldukça yüksek; ilk, orta, lise ve üniversite gibi her dü- zeyden katılan ve ziyaret eden gençlerimiz var. Üniversitelerimiz ve teknoloji şirketleri kendilerine ayrılan alanlarda özgün projelerini sergiliyor. Buraya gelen gençlerimize de bu merak etme ve yapmanın keyfini, girişimci ruhu aşılayabilirsek festival amacına ulaşmış olacak. Festivale destek olan 5 üniversite var. İTÜ olarak bu işin paydaşı ve çözüm ortağı olmak gurur veriyor. İTÜ lü Öğrenciler Ödüllü Projelerini Tanıttı Ülkemizi ve İTÜ yü ulusal ve uluslararası yarışlarda başarı ile temsil eden İTÜ öğrenci takımları da festivalde yerini aldı. İTÜ de farklı disiplinlerden bir araya gelen İTÜNOM Otonom Hava Araçları Takımı, İTÜ Hedef Takımı, İTÜ ROVER Takımı, İTÜ ROV Takımı ve İTÜ- APİS AR-GE Takımı TEK- NOFEST'teki İTÜ standında üniversitemizi temsil etti. Teknoloji Yarışmalarında İTÜ lü Takımlar Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmaları etkinliğin ilk gününde başladı. TÜBİTAK İHA, Model Uydu ve Model Uçak yarışmaları gibi uçuşlu yarışmalar da gün boyu devam etti. İTÜ lü takımlar da düzenlenen yarışlarda üniversitemizi temsil etti. itü vakfı dergisi 67

68 SAVUNMA SANAYİ TEKNOFEST İstanbul Yarışlarında İTÜ den Önemli Başarı Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen, TEKNOFEST İstanbul Uzay Havacılık ve Teknoloji Festivalinde gerçekleşen teknoloji yarışlarında bireysel ve takımlar halinde mücadele eden öğrencilerimiz başarılarıyla Üniversitemizi gururlandırdı. Sürü İHA Yarışmasının Birincisi VİST Takımı TEKNOFEST İstanbul Uzay Havacılık Ve Teknoloji Festivali kapsamında 14 farklı teknoloji yarışması düzenlendi. Bu yarışmalara 5000 in üzerinde takım dünyanın dört bir yanından katıldı. 750 takım finallere katılmaya hak kazandı ve 4 gün boyunca finallerde yarıştı. İstanbul Yeni Havalimanı'nda Eylül tarihlerindeki yarışlarda Sürü İHA kategorisinde VİST (Vefa İnsansız Sistemler Takımı) 1. olurken, Savaşan İHA döner kanat kategorisinde İTÜ - AGILE Takımımız mansiyon ödülüne değer görüldü. Apis 68 itü vakfı dergisi ARGE Takımımız TÜBİTAK İHA yarışmasında 6. sırada yer alırken Türksat Model Uydu Yarışmasını 7. olarak tamamladı. İnsanlık yararına teknoloji yarışması sağlık kategorisinde ise İTÜ MEMS takımımız 2. olarak bu kategoride dereceye giren tek takımımız oldu. Dünyanın dört bir yanından 5000 Takım Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmalarından olan Dünya Drone Şampiyonası, Hackİstanbul, Hackathon, İHA-İKA, Su Altı, Robotik Fetih, Sürü İHA, Yapay Zekâ, İnsanlık Yararına Teknoloji ve Robotaksi yarışmalarından oluşan Teknoloji Yarışmaları katılımcılara heyecanlı anlar yaşattı. TÜBİTAK İHA, Model Uydu ve Model Uçak yarışmaları gibi uçuşlu yarışmalar da ilgiyle izlendi. İTÜ lü Öğrenciler Ödüllü Projelerini Tanıttı Festivalde yarışan takılarımızın yanı sıra İTÜ de farklı disiplinlerden bir araya gelen İTÜNOM Otonom Hava Araçları Takımı, İTÜ Hedef Takımı, İTÜ ROVER Takımı, İTÜ ROV Takımı ve İTÜ- Apis AR-GE Takımı TEKNOFEST'teki İTÜ standında üniversitemizi temsil etti.

69 Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği-SSI Yüksek Katma Değerli İhracat Latif Aral Aliş SSI Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye nin ihraç ürünlerinin katmadeğeri 1,3 $/kg 1,5 $/kg arasında değişmektedir. Oysa birliğimizin gerçekleştirdiği ihracat 45 $/kg dır. Savunma ve havacılık alanında yapılan her bir kilogramın değeri, Türkiye ortalamasının 35 katından fazladır. Bu veri, savunma ve havacılık alanına yapılan yatırımın, ülke ekonomisi için ne derece önemli olduğunun önemli bir kanıtıdır Öncelikle şunu belirtmeliyim ki savunma sanayi, içinde rekabeti, devamlı geliştirmeyi, mücadeleyi barındıran bir sektör, bir meydan okuma. Bu sektörde bahane üretmeye yer yok. Ancak bu sorunlarımızı dile getirmeye, çözüm yollarını üretip bunları talep etmeye engel değil. Birliğimiz, sektörün sorunlarına ortak çözümleri araştıran, bu konuda tüm paydaşları bir araya getirerek yol haritası çizen bir misyona sahip. Türkiye deki her yatırımcının, her ihracatçının yaşadığı sıkıntıları yaşamaktayız. Dünyada yaşanan sert değişimler bu süreçte bizleri de etkilemekte. Ama bir sonraki paragrafta vereceğim sayılar neticesinde bu etkilerle başa çıktığımızı söyleyebilirim. Birliğimiz, kuruluşundan bu yana her sene sektör ihracatını istikrarlı bir şekilde artırmayı başarmıştır. Türk savunma ve havacılık sanayii, sektör olarak 2017 yılında 1.7 milyar Amerikan Doları tutarında ihracat gerçekleştirmiştir yılından bugüne kıyaslarsak eğer ihracatımızı sadece 7 yıl içerisinde %96 nın üzerinde artırmayı başardık de de bu başarılı grafiğimizi üzerine koyarak geliştiriyoruz. Ocak-Ekim dönemi göz önüne alınırsa bu yıl 1.5 milyar Amerikan Dolarının üzerinde ihracatımız gerçekleşti. Sene sonunda 2 milyar Amerikan Dolar tutarında ihracat rakamını yakalayacağımıza inanıyoruz. Burada asıl dikkat edilmesi gereken husus, yüksek katma değerli ihracatın gerçekleştirilmesidir. Türkiye nin ihraç ürünlerinin katmadeğeri 1,3 $/kg 1,5 $/kg arasında değişmektedir. Oysa birliğimizin gerçekleştirdiği ihracat 45 $/ kg dır. Savunma ve havacılık alanında yapılan her bir kilogramın değeri, Türkiye ortalamasının 35 katından fazladır. Bu veri, savunma ve havacılık alanına yapılan yatırımın, ülke ekonomisi için ne derece önemli olduğunun önemli bir kanıtıdır. İhracatımızda öne çıkan bölgeleri incelediğimizde Amerika Birleşik Devletleri, Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrupa Birliği Üyeleri, Hazar Bölgesi Ülkeleri, Körfez Ülkeleri bulunmakla beraber, Uzakdoğu ve Afrika pazarları da hedeflerimiz arasına dâhil olmuştur. Yoğun Ar-Ge yatırımları ile diğer sektörlerden ayrılan savunma ve havacılık sanayi, bu yatırımlar neticesinde yüksek teknolojiye sahip altyapısıyla dünyanın sayılı ülkelerinde geliştirilen teknolojileri, yerli ve milli imkanlarla geliştirmekte, ekonomiye ve istihdama verimli bir şekilde katkı sağlamaktadır. itü vakfı dergisi 69

70 SAVUNMA SANAYİ Savunma Sanayinde Öğrenci Farkındalığı İTÜ Savunma Teknolojileri Kulübü Gamze Kaya SAVTEK Başkanı Savunma sanayi kuruluşları ile İTÜ öğrencileri arasındaki ilişkileri güçlendirip ortak projeler yürütmek amacıyla kurulan disiplinlerarası öğrenci kulübü SAVTEK, kısa zamanda önemli çalışmalara imza attı Savunma sanayimiz ve üniversiteler arasındaki iş birliğine katkı sağlamayı hedef edinen Savunma Teknolojileri Kulübü (SAVTEK), İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından 2008 yılında kurulmuştur akademik yılında İTÜ'de faaliyetlerine başlayan SAVTEK, disiplinler arası bir öğrenci kulübüdür. Bu kulüp, kısa zamanda gelişerek önemli projelere imza atmıştır. SAVTEK ülkemizdeki savunma sanayisi kurum ve şirketlerine yerleşke ziyaretleri düzenleyerek mühendis adaylarına ilerideki çalışma ortamını tanımaları ve sektör çalışanları ile doğrudan iletişime geçme fırsatlarını sunar. Bu kurum ve şirketleri İTÜ'ye 70 itü vakfı dergisi davet ederek mühendis adaylarına bilgi ve birikimlerini aktarma, adayların sorularına cevap verme, doğru bilinen yanlışları düzeltme ve insan kaynakları faaliyetlerini yapabilme imkanlarını sunar. SAVTEK in başlıca amaçları: Öğrencileri savunma teknolojileri konusunda bilgilendirmek, Öğrencilere Türkiye'nin savunma sanayini tanıtmak, Öğrencilere uluslararası savunma sanayini tanıtmak, Savunma sanayinin faaliyetleri ve ihtiyaçları ile ilgili sempozyumlar, seminerler düzenlemek, Savunma sanayinin ihtiyaçlarını tartışmak, çözüm sunmak, Savunma sanayinde çalışmış ya da çalışmakta olan kişiler ile söyleşiler yapmak, İTÜ'de, savunma sanayini ve teknolojik gelişmeleri takip edecek ve bunlara katkıda bulunacak bilinçli bir öğrenci topluluğu oluşturmak, Savunma sanayi ekosistemine bilinçli ve hazırlıklı mühendislerin yetiştirilmesine destek olmak, Savunma sanayi kültürünün topluma sağlıklı bir şekilde yayılmasını sağlamak,

71 İTÜ öğrencileri olarak her zaman bir adım önde olmak zorundayız. Her alanda bilgi sahibi olup adım adım hedeflerimize doğru yol almaktayız. Bu kapsamda her sene ortak çalışma yürüttüğümüz veya faaliyetlerini merak ettiğimiz firmaların üretim hatları, fabrikaları, Ar-Ge bölümleri, deneyleri ve diğer faaliyetleri tarafımızdan yakından gözlemlenmek amacı ile ziyaret edilir. Ulusal olarak düzenlenen savunma sanayi toplantı ve seminerlerine katılım sağlamak, Savunma sanayi kuruluşları ile İTÜ öğrencileri arasındaki ilişkileri güçlendirip ortak projeler yaratmak, ÜIkemizi uluslararası alandaki yarışmalarda başarıyla temsil etmek, Kulüp üyelerinin sadece teknik açıdan değil aynı zamanda sosyal açıdan da gelişmelerine olanaklar sağlamak ve destek olmaktır. SAVTEK Yıllık Faaliyetleri Teknik Geziler: Bizler İTÜ öğrencileri olarak her zaman bir adım önde olmak zorundayız. Her alanda bilgi sahibi olup adım adım hedeflerimize doğru yol almaktayız. Bu kapsamda her sene ortak çalışma yürüttüğümüz veya faaliyetlerini merak ettiğimiz firmaların üretim hatları, fabrikaları, Ar-Ge bölümleri, deneyleri ve diğer faaliyetleri tarafımızdan yakından gözlemlenmek amacı ile ziyaret edilir. Bu ziyaretlere katılan üyelerimiz merak ettiklerini birinci ağızdan öğrenme imkanını elde ederler. Üyelerimiz ziyaretler esnasında gelecekte çalışmak istedikleri ortamı gözlemleyerek gelecek planlarını düzenlerler. Bu geziler sektörle ilgili mühendis adaylarına motivasyon kaynağı olur. Sertifikalandırma Programı: Bilgisayar destekli analiz ve mühendislik programlarının ileri düzeyde öğrenilmesi amacıyla İTÜ öğrencisi olan arkadaşlarımızın ücretsiz olarak eğitim alması adına organize edilir. Ekim ayından başlayıp Haziran ayı sonuna kadar devam eden sertifikalandırma programı her sene 200+ öğrencinin önemli programlarla ilgili, ileri düzeyde eğitim almalarına ve bunun resmi bir şekilde sertifikalandırmasına yardımcı olunur. Proje Destek Takımları ve Ar-Ge Çalışmaları: Kulübümüzün üyesi olan öğrenciler savunma sanayisine karşı doğal bir ilgi duymaktadır. Bu sayede yürüttükleri çalışmalar savunma sanayisini yakından ilgilendiren konuları içermektedir. Kulübümüz bünyesinde roket, insansız hava araçları gibi konularda takımlar faaliyet göstermektedir. Takımlarda görev alan mühendis adayları iş hayatına erken hazırlanma, çalıştıkları projelerde tecrübe edinme, kriz yönetimi ve organizasyon gibi konularda yeteneklerini geliştirirler. Savunma Teknolojileri Günleri (STG): Bahar yarıyılında İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde düzenlediğimiz bu organizasyon kulübümüzün en büyük organizasyonu olup, 2019 yılında Mart tarihlerinde yapılacaktır. İTÜ ile Türk savunma sanayii arasındaki iş birliğinin mevcut durumunun ve olası iş birliği olanaklarının değerlendirildiği bu etkinlikte; Türk savunma sanayiinde AR-GE ye yapılan yatırımlar, sağlanan kaynaklar, geleceğin politikaları konusunda İTÜ deki akademisyenlerin ve öğrencilerin farkındalığının artırılması, İTÜ nün sahip olduğu akademik gücü, laboratuvar kabiliyetleri ve sahip olduğu nitelikli öğrenci profili konusunda Türk Savunma Sanayii kurum ve kuruşlarının farkındalığının artırılması, İTÜ ve Türk Savunma Sanayii arasındaki mevcut iş birliğini geliştirmeye yöenlik atılan somut adımların arttırılması, Üniversite öğrencileri ve sivil halkın savunma sanayii ile arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi, Savunma sanayii ile ilgili doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi, Savunma sanayii kültürünün yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. itü vakfı dergisi 71

72 SAVUNMA SANAYİ TÜBİTAK Üniversite Proje Yarışmaları Sergisi TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen Üniversite Öğrencileri Proje Yarışmaları İstanbul Bölge Sergisi İTÜ de gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında, moderatörlüğünü İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca nın üstlendiği Savunma Sanayiinde Üniversite İşbirlikleri paneli düzenlendi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen Üniversite Öğrencileri Proje Yarışmaları İstanbul Bölge Sergisi 8-11 Ekim 2018 tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Sergide; Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması, Özel Sektöre Yönelik Lisans Bitirme Tezleri Yarışması ve Öncelikli Alanlarda Üniversite Öğrencileri Proje Yarışması kapsamında lisans ve ön lisans öğrencilerinin projeleri yer aldı. 72 itü vakfı dergisi Programın açılış konuşmasını yapan İTÜ - TÜBİTAK Avrupa Bölge Koordinatörü İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Özkol, geleceğin bilim adamlarının yetişmesi adına bu tür yarışmaları düzenlendiklerini belirtti. Üniversite öğrencilerinin çeşitli alanlarda yenilik içeren iş fikirlerini sektörün ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirmelerine destek olmayı amaçladıklarını ifade etti. Savunma Sanayiinde Üniversite İşbirlikleri Paneli 3 gün süren etkinlik boyunca sergiye paralel olarak İTÜ Kariyer Merkezi tarafından düzenlenen Bilişim ve Telekomünikasyon Sektörlerinde İnovasyon ve Girişimcilik ve Savunma Sanayiinde Üniversite İşbirlikleri başlıklı panellere katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Savunma Sanayinde Üniversite İşbirlikleri başlıklı panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Karaca üstlendi.

73 ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sezai Alagöz, SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, ROKETSAN Genel Müdürü Murat Kurtuluş, THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Danışmanı Halil Tokel, TUŞAŞ Genel Müdürü Doç. Dr. Yıldırım Kemal Yıllıkçı ve ROKETSAN Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Metin Yerebakan ın konuşmacı olduğu panelde, üniversite sanayi iş birlikleri savunma sanayii perspektifinden ele alındı. Savunma Sanayiinin Beklentileri Tüm Yönleriyle Ele Alındı Panelde ilk sözü alan ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sezai Alagöz, savunma sanayiinin ülkenin gelişmesinde lokomotif rol oynadığını belirterek üniversite sanayi işbirliği kapsamında ASELSAN ın üniversitelerle yaptığı çalışmalardan bahsetti yılında 117 üniversite ile aktif bir şekilde proje yaptıklarını ve bugüne kadar üniversitelere 150 milyon doların üzerinde destek sağlandığını söyledi. SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş ise İTÜ nün SAHA İstanbul un kuruluşunda yer alan üniversite olduğunu hatırlattı. Savunma sanayiinin çok farklı ve yüksek teknoloji gerektiren bir alan olduğunu üniversitelerin ise mümkün olduğu kadar sanayiye yönelik proje yapıyor olmalarının önemini vurguladı. Savunma sanayiindeki firmaların sorunlarının üniversitede çözülmesi için fikri mülkiyet haklarının ve maddi getirilerin paylaşımı noktasında sınırların tam anlamıyla çizilmesi gerekliliğinin altını çizdi. İTÜ Proje Takımlarına Tam Destek ROKETSAN Genel Müdürü Murat Kurtuluş da uluslararası savunma sanayi ilişkilerinde önemli bir rol üstlenen ROKETSAN ın bu yıl 30. yaşını kutladığını ve bu süreçte çok sayıda mühendislik alanı ile çalıştıklarını vurguladı. Kurtuluş, ROKETSAN olarak 21 üniversite ile protokol imzaladıklarını İTÜ den ise hali hazırda İTÜ ROTEK ve İTÜ PARS Roket Takımlarını desteklediklerini ifade etti. THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Danışmanı Halil Tokel ise Türkiye nin yüzde yüz yerli ve milli projeler yapmak zorunda olduğunu, THY Teknik olarak 2023 yılına kadar, yurt dışından alınan parçaların tümünü yurt içinden yaptırmayı hedeflediklerini belirtti. Tokel, Türkiye de havacılığa üretim yapabilecek 750 firma var ve biz bu sayıyı 5000 e çıkaracağız. Üniversite- lerimizin bu noktada bize katkısına gelince, teknoparkların ve laboratuvarlarının açılması gerekiyor. Firmaların küreselleşmesi adına eğitim sürecine ihtiyaçları olduğunu özellikle sertifikasyon eğitimini üniversitelerden almaları gerekiyor. ifadelerini kullandı. TUŞAŞ Genel Müdürü Doç. Dr. Yıldırım Kemal Yıllıkçı da şunları kaydetti, Ülkemiz son 15 senedir özellikle savunma sanayiinde bir atılım içerisinde bulunuyor yılında THY nin 60 uçağı vardı bugün ise 360 uçakla uçak işletmeciliğinde dünyada ilk 10 da yer alıyor. Türkiye'nin, uçak işletmesindeki başarısını önümüzdeki yıl içerinde uçak üreticisi olma noktasında da göstereceğine inanıyorum. Staj Programlarının Güncellenmesi Gerekiyor ROKETSAN Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Metin Yerebakan konuşmasında, Savunma sanayii teknolojileri yüksek teknolojinin en yoğun olduğu ilk alan, ikincisini ise sağlık teknolojileri oluşturuyor. dedi. Yerebakan, üniversite sanayi iş birliği modelinde sektörün üniversiteden beklentilerini şöyle sıraladı; Sektörün içerisine girdiğinizde üniversitenin tecrübe düzeyinde tasarım süreçlerinde destek vermesi, özellikle staj programlarını yeniden gözden geçirmesi ve programlarında güncelleme yapması gerekiyor. Akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin endüstriyle birleşmesini de çok önemli buluyorum. dedi. Etkinlik, Üniversite Öğrencileri Proje Yarışmaları İstanbul Bölge Sergisi nde dereceye giren takımlara ödül takdimi ile son buldu. itü vakfı dergisi 73

74 ANMA Kırk Yıl Sonra Bedri Karafakıoğlu nun Anısına 1 Prof. Dr. Mithat İdemen İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Devlet, her dalda hissettiği uzman eleman kıtlığını yenmek için, dünyanın her tarafına, gelişmiş ülkelere, yetenekli gençleri eğitime gönderiyordu. Bedri yi de, haberleşme tekniğindeki son gelişmeleri yerinde öğrenerek ülkeye aktarması amacıyla, PTT hesabına, Paris e, École Nationale Supérieure des Postes, Télégraphes et Téléphones a gönderdiler 2. İki yıl sonra, 1939 da Türkiye ye dönen Bedri, yaşamının sonuna kadar sürecek olan çok yoğun bir çabanın içine büyük bir özveri ile daldı Değerli dostlarım, Her zaman içimizde derin bir sızı duyarak hatırladığımız aziz hocamız Bedri Karafakıoğlu nu anmak amacıyla düzenlenmiş olan bu toplantıda sizlere, izninizle, gayet iyi bildiğiniz fakat zihninizde bulanıklaşmış olması muhtemel bazı anıları canlandırmak umuduyla, bir kaç şey söylemek istiyorum. Herkesin söylediği gibi, olaylar karşısında Bedri Bey in tepkisi, hemen hemen her zaman diğer insanların tepkisinden çok farklı olmuştur. Ben, benden 20 yıl kadar önce dünyaya gelmiş olan Bedri Bey i o biçimde yönlendiren psikolojik yapıyı, o kuşağa mensup diğer aydınlarımızınki gibi, berrak biçimde 74 itü vakfı dergisi o farkında değildi ama İmparatorluk çok zor günler yaşıyordu. Her cephede savaşlar, ülkenin her yerinde fakirlik, cahillik ve hastalıklar, cephelerden gelen şehit ve yaralı haberleri yaşamı herkes için tahammülü zor bir çileye çevirmişti. Çok geçmeden, ortaokul yıllarında, belleğine iyice yerleşmiş bazı şeylerin korkunç denecek boyutta değişmekte olduğunu yaşayarak gördü. Sonsuza kadar payidar olacağı düşünülen İmparatorluğun sultanı olan halife 4 hem sarayını ve saltanatını hem de peygamberin ve atalarının emanetlerini arkasında bırakarak, basit bir insan gibi yaşamak ümidiyle, gavur dedikleri insanların kucağına sığınmış, Düvel-i Muazzama da yok olmuştu. Ülkenin her tarafında hem düşman denilen yabancıların bayrakları dalgalanıyor hem de bunu hazmedemeyen kuvvacıların ölüm kalım savaşı sürüyordu. Sonunda beklenmedik bir mucize olmuş, Mustafa Kemal in önderliğinde son gayretini sergileyen Anadolu halkı yeni bir devlet kurmuş genç Bedri de o devletin, laik Türkiye Cumhuriyeti nin, vatandaşı olmuştu. Artık kutsal arap harflerinin yerini Latin harfleri almış, yazı sağdan sola değil, soldan sağa doğru yazılıyor olmuştu. Ülkenin her tarafında, son on yılda yaşanmış büyük acılar unutulmaya, ilerisi için değişik hayaller kurulmaya başlanmıştı. Cihat marşlarının yerini, bugün dinlediğimizde bile gözlerimizi yaşartan onuncu yıl ve İzmir marşları, fütuhat edebiyatının yerini de yurtta sulh cihanda sulh ve çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma sloganları almıştı. Az sayıdaki yaşıtları gibi Bedri de, o günlerde ülkeyi boydan boya kaplamış olan o coşku ve umut ortamı içinde öğrenimikavramakta çok zorlanıyorum. Bizim kuşağa ve daha sonrakilere mensup herkesin de aynı sıkıntıyla karşı karşıya olduğu düşüncesindeyim. Sanırım bu davranış farkı, aramızdaki o yirmi yılda ülkemizde oluşan sosyal çalkantıların korkunç boyutta ve geri dönülemez oluşundan ileri geliyor. Çünkü; Bedri Bey yüz yıl kadar önce, o zamanın deyimi ile bir Düvel-i Muazzama nın, Osmanlı İmparatorluğu nun bir ferdi olarak dünyaya geldi 3. İlkokulda, Kur an ın da yazılı olduğu kutsal arap harfleri ile öğrenime başladı; törenlerde padişahım çok yaşa diye bağırarak, hem peygamberimizin halifesi hem de Fatih in torunu olan sultan için tezahüratta bulundu. Başlangıçta 1 20 Ekim 2018 günü, Bedri Karafakıoğlu nun katledilişinin 40. yılında Beşiktaş Belediyesinde, Beşiktaş Abbasağa Parkında, Zincirlikuyu mezarlığında ve İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesinde yapılan törenlerde M. İdemen in yapmış olduğu iki konuşmanın birleştirilmiş metni yılından beri adı Télécom Paris Tech olan bu okul 140 yıl önce, 1878'de, école professionelles supérieure des postes et télégraphes (EPSPT) olarak kurulmuş olan okulun devamıdır. Teknolojideki değişikliklere göre adı zaman içinde devamlı değişmiştir: école supérieure des postes et télégraphes (ESPT,1912), école nationales supérieure des postes, télégraphes et téléphones (ENSPTT,1938), école nationales supérieure des télécommunicationes (ENST, 1942). 3 Doğum tarihi: 23 Ekim Sultan Vahidettin 16 Kasım 1922'de İstanbul da Malaya adlı savaş gemisine binerek İngiltere ye iltica etti.

75 Ulusal ve uluslararası nitelikteki bu yoğun çabaların içinde iken, aynı zamanda, yılları arasında İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanlığı, yılları arasında da İTÜ Rektörlüğü görevlerini yüklenmiş, yıllarında Elektrik Fakültesi Dekanlığının sorumluluğunu tekrar kabullenmişti. ni sürdürmüş ve 17 yaşında liseden 5 mezun olmuştu. Kişiliğinin oluşmasına, ailesinin etkisi kadar ülkede yaşanan bu türden olaylar da katkı sağlıyordu. Babası Suheyp Bey valilik, belediye başkanlığı ve milletvekilliği gibi yüksek görevlerde bulunmuş, ülkenin değişik yörelerinde çalışmıştı. Bu nedenle, Bedri de Van, Aydın, Edirne, Adana vb, birbirlerine çok uzak şehirlerde yaşamış, değişik kültürlerle tanışmış, arkadaşlar edinmiş ve ülkenin perişan halini yaşayarak gözlemişti. Ulusunu çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarma yarışında mühendis olarak hizmet etmeyi tercih eden Bedri, liseden sonra, o günlerde ülkenin biricik teknik okulu olan İstanbul Yüksek Mühendis Mektebi ne 6 girmiş ve beş yıl sonra, 1937 de, mühendis olarak hayata atılmıştı. Yeni Devlet, her dalda hissettiği uzman eleman kıtlığını yenmek için, dünyanın her tarafına, gelişmiş ülkelere, yetenekli gençleri eğitime gönderiyordu. Bedri yi de, haberleşme tekniğindeki son gelişmeleri yerinde öğrenerek ülkeye aktarması amacıyla, PTT hesabına, Paris e, École Nationales Supérieure des Postes, Télégraphes et Téléphones a gönderdiler 7. İki yıl sonra, 1939 da Türkiye ye dönen Bedri, yaşamının sonuna kadar sürecek olan çok yoğun bir çabanın içine büyük bir özveri ile daldı yılında, 24 yaşında genç bir doçent olarak İTÜ Elektrik Fakültesi nin kurucuları arasında sorumluluk yüklendi; yılları arasında, İTÜ'deki görevine ek olarak, PTT'de Fen Müfettişliği ve telsiz mühendisliği, yılları arasında da İTÜ Maçka Teknik Okulu Müdürlüğü görevlerini yürüttü yıllarında, Cumhuriyet in karşılaştığı ilk askeri darbenin ardından oluşturulan Kurucu Meclis te üye olarak görev aldı; yılları arasında hem OECD Bilimsel Araştırma Komitesinde Türkiye yi temsil etti hem de TRT Yönetim Kurulunda üye olarak görev aldı yıllarında iki dönem EMO nun (Elektrik Mühendisleri Odasının) Yönetim Kurulu Başkanı, yılları arasında da Avrupa Rektörler Konferansı Türkiye temsilcisi idi. Bu arada, yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesinde öğretim görevlisi, yılları arasında da Üniversite Denetim Kurulu üyesi olarak çalıştı. Ulusal ve uluslararası nitelikteki bu yoğun çabaların içinde iken, aynı zamanda, yılları arasında İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanlığı, yılları arasında da İTÜ Rektörlüğü görevlerini yüklenmiş, yıllarında Elektrik Fakültesi Dekanlığının sorumluluğunu tekrar kabullenmişti. Bir yıldan az süren bu son dekanlık onun ulusuna sunduğu son özverili görev oldu. Bununla ilgili bir anımdan sizlere daha sonra söz etmek istiyorum. Orada söyleyeceklerim, sanırım, Bedri Bey in olgun kişiliği ve üstün karakteri hakkında daha net bir fikir edinmemizi sağlayacaktır. Bedri Bey, yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım özverili görevlerini sürdürürken, esas uzmanlık alanında çok sayıda kitaplar, makaleler ve raporlar da yazıyordu. Yazdığı kitaplar, o günlerde telefon teknolojisinin zirvesinde yer alan otomatik telefon santrallarına ilişkindi ve tekrar tekrar basılıyordu. Bunlar arasında, Telefon ve Telgraf Ölçme Dersleri (1954,1963, 1974), Santralar Arası Trafik Hesapları (1961,1971), Arabağlantılı Eşlenik Seçmeli Sistemlerde Tıkanma Hesapları (1971,1983), Otomatik Telefon Sistemlerinin İncelenmesi (1974), Komütasyon Alet Sayısı Hesabı (1976), Manüel Telefon Komütasyonu (1975,1981), Elektrik Filtreleri ve Kristalli Elektrik Filtreleri (D. Pierre den çeviri), Otomatik Telefon Dersleri (P. Charles dan Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu çeviri 1948), Üniversite ve Çağdaş Toplumun İhtiyaçları (J.Henri den çeviri, 1973) sayılabilir. Bunlara ek olarak, değişik devlet kurumlarına sunulduğunu tahmin ettiğim, çok sayıda uluslararası organlarca hazırlanmış raporların tercümeleri de var. Şimdi, izin verirseniz, biraz önce sözünü ettiğim son dekanlık görevinin perde arkasındaki hikayeye dönelim. YÖK öncesinde Dekanlar Fakültede ders veren bütün öğretim üyelerinin oyları ile seçilir ve atanırdı. Elektrik Fakültesinde yerleşmiş olan çok güzel bir geleneğe göre, o günlerde profesör olmuş en genç üyelerden biri dekan yapılıyordu Kasım ında yapılacak olan seçim için akla gelen iki aday ben ve Ahmet Dervişoğlu idik. Koridorlarda karşılaştığım hocalarımın bazısı seçimde oylarını bana vereceklerini söylüyorlardı. Ama ben o günlerde TÜBITAK ın Gebze deki Marmara Araştırma Merkezinde Matematik Bölümü Başkanı olarak da görev yapıyordum ve o Bölümü çok se- 5 Adana Lisesi, yılında Nafia Vekâletine bağlı olarak kurulan ve 1934 yılında yenilenen kurum yılından beri adı Télécom Paris Tech olan bu okul 140 yıl önce, 1878 de, école professionelles supérieure des postes et télégraphes (EPSPT) olarak kurulmuş olan okulun devamıdır. Teknolojideki değişikliklere göre adı zaman içinde devamlı değişmiştir: école supérieure des postes et télégraphes (ESPT,1912), école nationales supérieure des postes, télégraphes et téléphones ( ENSPTT,1938 ), école nationales supérieure des télécommunicationes (ENST, 1942). itü vakfı dergisi 75

76 ANMA mından da benim dekan yardımcılığını kabul etmemi tavsiye etti. Sonra ben Gebze ve Gümüşsuyu arasında koşturup dururken bu konuyu tamamen unuttum. Seçimin yapıldığı 11 Kasım 1977 günü öğleden sonra Gebze den bana tahsis edilen bir araçla Gümüşsuyu na gelip oy verme işlemine katıldım. Hiç kimse konuşmuyor, sadece önündeki pusulaya bir isim yazıp dekana iletiyordu. İlk turda Bedri Bey hemen yeni dekan seçildi. Öyle anlaşılıyor ki; Dervişoğlu Bedri Bey i ikna edebilmişti. Sonra dekan yardımcıları için oylama yapıldı. Onun ilk turunda da ben seçilmiş oldum. Biraz sonra söyleyeceklerim bakımından önemli olduğu için burada bir hususu belirtmek istiyorum: Oy kullanan üye sayısı 33 idi ve ben 33 oyla seçilmiştim. Yani, açıkça anlaşılıyordu ki; ben de kendime oy vermiştim. Bu daha önce Dervişoğlu na ve diğer hocalarıma söylemiş olduklarımla uyuşmayan bir durumdu. Ertesi günlerde ben, her zamanki gibi, bir gün Gebze ye Matematik Bölümüne, bir gün de Gümüşsuyu na gitmeyi sürdürdüm. Gümüşviyordum. Bu nedenle, bana oy vereceklerini söyleyen hocalarıma, güvenleri için teşekkür ettiğimi fakat Gebze deki görevim nedeniyle dekanlık yapamayacağımı kesinlikle söylüyordum. Şüphesiz bazı hocalarımız da Ahmet Dervişoğlu na oy vereceklerini ona söylemişlerdir. Seçime çok yakın bir günde, ben Gebze de iken Dervişoğlu beni aradı ve ertesi günü benimle bu konuyu konuşmak istediğini söyledi. Ertesi gün Dervişoğlu nun bana söylediği mealen şöyleydi: Mithat, hocalarımız bu görevi ikimizden berine verecekler. Ama ortam çok karışık, öğrenciler galeyan halinde, dersler doğru dürüst yapılamıyor, okullar işgal ediliyor, öğrenciler birbirlerini öldürüyor. Bu nedenle ben bu görevin Bedri Bey gibi hem devlet yöneticileri hem de öğrenciler nezdinde yüksek düzeyde saygınlığa sahip biri tarafından yüklenilmesinin çok doğru olacağını düşünüyorum. Biz ikimiz de dekan yardımcıları olarak ona yardım ederiz. Benim Ahmet e cevabım mealen şöyle olmuştu. Ahmet, söylediklerin çok doğru. Yalnız, ben Gebze deki görevim nedeniyle dekan yardımcılığı da yapamam. Başka bir arkadaş düşünmelisin. Ayrıca, daha önce rektörlük yapmış biri olarak Bedri Bey in de bu görevi kabul edeceğini sanmıyorum. Konuşmamız bu kadar oldu ve ben dersime gitmek üzere Ahmet ten ayrıldım. Bu konuşmamızı, o günlerde kürsümüzün başkanı olan Ahmet Akhunlar a da anlattım. Akhunlar, Dervişoğlu nun görüşlerinin isabetli olduğunu söyledi ve kürsümüzün yararı bakı- Bedri Bey hem İmparatorluğun çöküşünün acılarını hem de, şimdi gençlerin paylaşamadığı bu devletin kuruluşunun coşkularını yaşayarak olgunlaşmış seçkin bir insandı. Ömrü hep ulusuna ve ülkesine hizmet için koşturmakla geçmişti. suyu nda derslerime giriyor, asistanlarımla seminer yapıyor, onların tez çalışmaları ile ilgileniyordum. Kaç gün böyle geçti hatırlamıyorum. Bir gün telefon çaldı, karşımda Bedri Bey vardı. Yahu Mithat nerelerdesin? Böyle muavinlik olur mu?, dedi. Hocam hemen geliyorum, dedim ve dekanlığı doğru koşmaya başladım. Koşarken, ne türden azar işiteceğimi ve kendimi nasıl savunacağımı düşünüyordum. Bedri Bey dekanlıkta yalnızdı. İçeri girer girmez konuşmaya başladım ve Hocam çok özür diliyorum, ben istifa ediyorum. Kendime oy vererek görevi kabulleniyormuşum gibi oldum ama bunu yürütemeyeceğim. Çünkü Matematik Bölümünden ayrılmak istemiyorum. Bedri bey çok sakin ve kendi babacan kişiliğine özgü bir tonla Hayır, TÜBITAK tan da dekan yardımcılığından da istifa etmene gerek yok. Sana akademik işleri veriyorum, idari işleri Ziya Bey yürütür. Memurlar zaten işlerini biliyorlar, sen onlara gereken direktifleri verirsin, geldiğin günlerde onları kontrol edersin, imzalanacak yerleri imzalarsın. Özel bir durum olursa, biz zaten buradayız, dedi. Ben sert biçimde azarlanacağımı düşünmüş olduğum için o sakin sözler karşısında şaşkına döndüm ve Peki hocam, elimden geleni yapmaya çalışırım ama olmazsa tekrar affınızı isterim, dedim. Size bu hikâyeyi biraz uzunca anlatmamın bence iki nedeni var. Onlardan biri, Bedri Bey in, benim seçim günü kendi kendime oy vererek görevi istiyormuşum hissi uyandırdık- Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu nu Anma ve Prof. Dr. Mithat İdemen e Bilim Ödülü İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanlığı görevi sırasında 20 Ekim 1978 tarihinde silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu, ölümünün 40. yılında çeşitli etkinliklerle anıldı. Anma töreninde, 2018 yılından başlayarak verilecek olan Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Bilim Ödülü ne Prof. Dr. Mithat İdemen layık görüldü. Prof. Bedri Karafakıoğlu adına ilk defa verilen bilim ödülüne layık görülen Prof. Dr. Mithat İdemen e ödülünü Prof. Dr. Serhat Şeker ve Prof. Dr. İbrahim Akduman verdi. Üniversitemizde Karafakıoğlu nun bilimsel kişiliği ve eserlerinin konuşulduğu toplantı düzenlenirken Beşiktaş Belediyesi tarafından ise Abbasağa Parkı nda Karafakıoğlu büstünün açılış töreni yapıldı. İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Ömer Korzay Konferans Salonu nda yapılan törene, ailesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyeleri, emekli öğretim üyeleri, öğrenciler, mezunlar ve Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi temsilcileri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunuşu ile başlayan anma töreninde ilk olarak Bedri Karafakıoğlu nun hayatını, bilimsel eserlerini, ülkemize ve İTÜ ye hizmetlerini ve anı fotoğraflarını içeren bir sunum yapıldı. Sunum sonrasında Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Şeker bir konuşma yaparak anma törenine katılım ve katkılar için davetlilere teşekkür etti ve sözü Ord. Prof. 76 itü vakfı dergisi

77 Bu son görevi de ulusuna ve gençlere karşı duyduğu şefkat hissi ile kabullenmişti. Gençlerin onu saygıyla izlemesi, gösterdiği yönde ülkeye sahip çıkması gerekirdi. Ama tam tersi oldu; ses getirecek bir eylem yapmak isteyen gözü dönmüş yurttaşlar en iyi hedef olarak onu gördüler. İkinci dekanlığı kabul etmemiş olsaydı, büyük ihtimalle, o kurşunların hedefi olmayacaktı. tan birkaç gün sonra gelip istifa ediyorum demem karşısında göstermiş olduğu sakin ve olgun tavıra dikkatinizi çekmek. Şimdi birkaç saniye gözlerinizi kapatıp sessizce kendi kendinize düşünün: Bedri Bey in yerinde siz olsaydınız bana nasıl tepki gösterirdiniz?.. Üç yıl sürecek olan ve kimsenin yüklenmek istemediği zor bir görevi yüklenmeye razı oluyorsunuz, birileri de size yardımcı olmayı isteyerek kabullenmiş gözüküyor, ama seçildikten sonra, önce ortalıkta görünmüyor, sonra da gelip istifa ediyorum diyor Size bu hikâyeyi ayrıntılı anlatmamın ikinci nedeni de Bedri Bey in son günü ile ilgili. Biz Fakültede dersleri ve sınavları Bedri Bey in saygın kişiliğinin yarattığı atmosferde huzur içinde götürüyorduk. Yönetim Kurullarına öğrenci temsilcileri de katılıyor, Bedri Bey in yarattığı hoşgörü ortamında eleştiri ve Bedri Karafakıoğlu nun oğlu Prof. Dr. Mehmet Karafakıoğlu na verdi. Prof. Dr. Mehmet Karafakıoğlu, babasının kendisi ile olan kimi anılarından, İTÜ ye hizmetlerinden ve vefatından sonraki süreçten bahsederek, babasının anısının yaşatılması amacıyla yapılanlardan dolayı teşekkür etti. Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Adına Bilim Ödülü Anma töreninin ikinci kısmında tekrar söz alan Dekan Prof. Dr. Serhat Şeker, İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Yönetim Kurulu tarafından Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu nun adına bilim ödülü verilmesi kararı alındığını ve geçici bir ödül komitesi kurulduğunu belirtip, 2018 yılı ödülünü açıklamak ve ödülü vermek üzere Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Akduman ı kürsüye davet etti. görüşlerini hiç çekinmeden, cesurca ortaya koyuyorlardı. Ama ülkenin her tarafında, özellikle de üniversitelerde, gösteriler, işgaller, kavgalar ve cinayetler ardı arkası gelmeden sürüp gidiyordu. Ta ki 20 Ekim 1978 gününe kadar... O meşum günde ben Gebze de, Başkan ın odasında, beş altı kişilik bir grubun içinde, ayakta günlük işleri konuşurken Başkan ın sekreteri kapıyı açtı ve Bedri Karafakıoğlu nu vurmuşlar dedi. Bizim dilimizde ayağımın bağı çözüldü diye bir söz vardır ya, galiba öyle oldu, hemen yakınımdaki koltuğun kenarına çöktüm. Söylediklerine göre, bembeyaz olmuşum. Etraftakiler, bir bardak su getirin, çabuk olun gibi telaş içine girdiler. Suyu bana içirdiler ve sana bir araba tahsis edelim, İTÜ ye git, dediler. Yolda, arabada hep şunu düşündüm: Bedri Bey hem İmparatorluğun çöküşünün acılarını hem de, şimdi gençlerin paylaşamadığı bu devletin kuruluşunun coşkularını yaşayarak olgunlaşmış seçkin bir insandı. Ömrü hep ulusuna ve ülkesine hizmet için koşturmakla geçmişti. Bu son görevi de ulusuna ve gençlere karşı duyduğu şefkat hissi ile kabullenmişti. Gençlerin onu saygıyla izlemesi, gösterdiği yönde ülkeye sahip çıkması gerekirdi. Ama tam Prof. Dr. İbrahim Akduman, 2018 yılı Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Bilim Ödülü ne, uygulamalı matematik ve elektromagnetik alanlar bilimine ulusal ve uluslararası üst düzey katkıları ve yetiştirdiği akademik kadrolarla ülkemize verdiği hizmetlerden dolayı, Prof. Dr. Mithat İdemen'in layık görüldüğünü açıkladı. Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Bilim Ödülü 2018 yılında Prof. Dr. Mithat İdemen'e verildi. Prof. Dr. Serhat Şeker, bu yıldan itibaren ödülün verilmeye devam edileceğini ve Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Bilim Ödülü Komitesi nin onursal başkanlığına Prof. Dr. Mithat İdemen in getirildiğini sözlerine ekledi. Açıklamaların ardından 1984 girişli İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü mezunlarınca yenilenen Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu Seminer Odası ziyareti ile tören sona erdi. İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Şeker Ord. Prof. Bedri Karafakıoğlu nun oğlu Prof. Dr. Mehmet Karafakıoğlu na (sağda) plaket verdi. tersi oldu; ses getirecek bir eylem yapmak isteyen gözü dönmüş yurttaşlar en iyi hedef olarak onu gördüler. İkinci dekanlığı kabul etmemiş olsaydı, büyük ihtimalle, o kurşunların hedefi olmayacaktı. Fakültenin geleneğine uyarak dekanlığı ben kabul etmiş olsaydım, büyük bir ihtimalle hedef belki de bendim Acaba Bedri Bey farkında olmadan kendi vücudunu bana siper mi etmişti?.. Evet sevgili dostlar, şimdi 40 yıl kadar geride kalmış olan o çalkantılı dönemden benim size anlatmak istediklerim bunlar. Bedri Bey, ahlak ve vicdan sahibi herkes için, her zaman saygı ve sevgi ile hatırlanacak seçkin bir Türk insanı idi. Benim için ise ondan da öte bir şeydir Nur içinde yatsın. Bedri Bey in katilleri olarak bazı isimler ortaya atıldı ama kesin kanıtlar ortaya konamadı. O isimleri siz de internet sayfalarında görebilirsiniz. Bu cinayete Devlet ve basın, maalesef gereken ilgiyi göstermedi. Ama öğrencileri ve entelektüel Türk halkı onu asla unutmadı. Tabutunu mezarına kadar omuzlarında taşımak isteyen gençler Taşkışla binasının çıkışında, tabutu kapmak için birbirleriyle kavgaya tutuştular. İstanbul da ve Çorum da bazı caddelere Bedri Bey'in adı verildi 8. Bu sabah Beşiktaş ta Abbasağa Parkı nda açılışını yapmış olduğumuz büstün de Bedri Bey'in gelecek kuşaklar tarafından anlaşılmasına katkı sağlayacağını umuyorum. 8 Bakırköy Gençler Caddesi nde dolmuşa binmek üzere iken vurmuşlar. SSK Yenimahalle dispanserine götürülürken yolda son nefesini vermiş. itü vakfı dergisi 77

78 BİLİM - TEKNOLOJİ - MÜHENDİSLİK Türkiye de Teknoloji ve Mühendislik Türkiye de bütün mühendislik bölümleri mezunları için belli dalda, dünya standartlarında uzman (yetkin) mühendisliğin kurulması elzemdir 78 itü vakfı dergisi Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu Antalya Bilim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı 1. Giriş Bugün teknoloji ve üretimde yeni teknikler konusunda toplumumuzda büyük bir istek var. Bu yazıda ülkemizde yapılması gerekli bazı reformlar üzerinde durulacaktır. Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye de de ekonomi ihracata bağlıdır. Türkiye nin ihracatı ise sanayiye ve dolayısıyla teknolojiye dayanmak zorundadır. Bu bakımdan günümüzde Türkiye de sürdürülebilir ekonomik gelişme ancak dünya ile yarışabilecek teknolojilerle mümkündür. Aslında tarih boyunca toplumlarda ekonomi ile ilim, sanat ve teknoloji arasında kuvvetli bir bağ olagelmiştir. Bugün de ekonomi ile teknoloji arasında kuvvetli etkileşim söz konusudur. Birisi güçlü ise diğeri de güçlüdür. Denebilir ki devletlerin bekası bile teknolojiye bağlıdır. Teknolojik imalatlar ve yenilikler için iyi yetişmiş insan gücü, bu insanların çalışacağı kurum veya firmalar ile mali kaynaklar ge- reklidir. Günümüzde insan gücü açısından bu konuda en önde olması gereken mühendisler, teknoloji geliştirmenin itici gücüdür. Hatta iyi mühendislik olmadan yeni teknolojiler ortaya konamaz. 2. Bugünkü Durum ve Yapılması Gerekenler 2.1 Liselerin Kalitesini Yükseltmek yılları arasında Anadolu nun bazı büyük vilayetlerinde Batı tarzı eğitim veren Edirne, İzmit, Balıkesir, İzmir, Afyon, Antalya, Kastamonu, Konya, Ankara, Yozgat, Adana, Kayseri, Sivas, Malatya, Elazığ, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır gibi liseler kurulmuştur. Cumhuriyetin kuruluşunda ve ilk 50 yıldaki gelişmelerde, hatta mühendislik başarılarında, bu köklü lise mezunlarının etkisi büyüktür. Eğitim sistemi bir bütündür. Anaokulu, ilköğretim, ortaöğretim veya yükseköğretim birbirinden bağımsız değillerdir. Bunlar aslında birbirleriyle iç içedir. Yüksekokul eğitimi iyi değilse, oradan yetişecek öğretmenlerin ilköğretim veya ortaöğretimde çok başarılı olmalarını nasıl bekleyebiliriz. Eğitimde önce öğreticileri iyi eğitmek lazım?

79 Dördüncü Sanayi Devrimi ile akıllı ve bağlantılı makine ve sistemleri dönemine girildi. Bu devrimle teknolojiler iç içe geçip kaynaşmış ve fiziksel, dijital ve biyolojik alanlarda karşılıklı etkileşimler hâkim olmuştur. Artık Dördüncü Sanayi Devrimini kaçırmak istemiyoruz. Bunun için olabildiğince erken yaşlarda bir öğrencinin yeteneklerinin ailesi tarafından öğrenilmesi ve kendisine bildirilmesi, hangi sahalarda başarılı olabileceğini göstermesi açısından önemlidir. Liselerin kalitesine a. Öğrencinin yetenekleri, b. Öğretmen kalitesi, c. Haftalık müfredat programı, d. Okul ve aile çevreleri, e. Okul idaresi ve kuralları ve f. Okulun sınıf, laboratuvar, kütüphane, spor tesisi gibi alt yapı tesisleri etki etmektedir. Herhalde bunların en önemlileri ilk üçüdür. Yetenekli öğrenciler, iyi yetişmiş, tecrübeli ve mesleği ile refah bir geçim sağlayan, fen dersleri öğretmenlerinin hocalığında, fen dersleri ağırlıklı bir müfredat programı ile iyi bir üniversite adayı olabilirler. Mesleklerin çalışma şartları uygun olursa bunlar belki de mühendis aday adayı olacaklardır. Tablo 1. Amerika da üniversiteden mezun olmuş kişilerin ortalama maaşları (Yıllık ABD doları) Sıra No Meslek Yüksek Lisans Lisans 1 Mühendislik Fizik Bilimleri Bilgisayar ve Matematik Sağlık Sosyal Bilimler İletişim Beşeri Bilimler ve Sosyal Bilimler Sanat Eğitim Psikoloji ve Sosyal Çalışma İş (Business) Tablo 2. Almanya'da Mezunların En Çok Para Kazandığı Meslekler (Yıllık Euro ) Sıra No Meslek En az En çok 1 Sağlık ve Tıp Mühendislik Ortalama Bilgisayar Bilimleri ve Bilişim Ortalama Hukuk Ortalama Mimarlık ve Yapı Ortalama Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Tablo 3. İngiltere de Mezunların en çok para kazandığı 10 meslek (Sterlin, ) Sıra No Meslek Ortalama Yıllık Maaşı 1 İnşaat Mühendisliği Mühendislik Muhasebe ve Sigorta Bilgisayar Mühendisliği Mezunları Ekonomi Mezunları Finans Mezunları Mimarlık Mezunları Fen Bilimleri Mezunları Makine Mühendisliği Mezunları Matematik Mezunları cih ederdi. Çünkü o dönemde mühendislere tatmin edici ücretler ödenmekteydi. Teknik elemana yüksek maaş sağlayan 4/10195 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname 1970 yılında geçersiz kılındı ve mühendisler 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre ücret almaya başladılar.1970 de bir mühendise verilen para, 1954 yılında ödenen paraya eşdeğer hale getirildi. Yani eski maaş yeni maaşın 2,5 katı durumundaydı. Burada sanayide gelişmiş olan ABD, Almanya ve İngiltere gibi üç ülkede maaşlar 2.2 Mühendislik Ücretlerini Yükseltmek Cumhuriyetin ilk 50 yılında henüz bozulmamış olan ve güçlü liselerin fen kolundan mezun olan temel bilimleri güçlü öğrenciler, problem çözerek girilen matematik, fizik, kimya sınavlarından sonra mühendisliği terdikkate alınmış ve mesleklere göre alınan maaşlar Türkiye ile karşılaştırılmıştır. 1. ABD de Durum: ABD de üniversiteden mezun olmuş kişilerin kazandıkları ortalama maaşlar Tablo 1 de gösterilmiştir ( abdde-universite, ).Tabloya göre mühendisler en yüksek ücreti almaktadırlar. 2. Almanya da Durum: Almanya'da mezunların en çok para kazandığı meslekler Tablo 2 de de gösterilmiştir ( Ozluoglu, 2017). Almanya da sağlık ve tıptan sonra en itü vakfı dergisi 79

80 BİLİM - TEKNOLOJİ - MÜHENDİSLİK çok parayı mühendislik, bilgisayar bilimleri ve hukuk mezunları kazanmaktadır. Köklü tarihi, bilim ve teknoloji alanındaki liderliği, Amerika dan sonra en çok göç alan 2. ülke olması, yüksek yaşam seviyesi ve dünyanın 3. büyük ekonomisi ile Almanya uluslararası markalara sahiptir. 3. İngiltere de Durum: İngiltere de mezunların en çok para kazandığı 10 meslek Tablo 3 te gösterilmiştir (Suda, 2016). Tablodan görüldüğü gibi İngiltere de en çok kazanan mesleklerde inşaat mühendisliği birinci, mühendislik ikincidir. 4. Türkiye de Durum: İnsan kaynakları (İK) danışmanlarından ve ücret araştırma şirketlerinden alınan bilgilere göre, Türkiye de giriş seviyesi ücretleri gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde kalıyor. Asgari ücretten başlayan başlangıç maaşları şirket ve fonksiyona göre 5 bin TL ye kadar çıkıyor. Bazı fonksiyonlarda ise yıllık kazanç 70 bin TL yi bulabiliyor. Bilişim, enerji, denetim, bankacılık, dayanıklı tüketim sektörleri avantajlı maaş politikalarıyla bu anlamda dikkati çeken sektörlerin başında geliyor (Bozkuş, 2016). Türkiye de genel olarak mühendislik ve mimarlık ücretleri bazı diğer mesleklere göre daha düşük durumdadır. 2.3 Yetenekli Gençleri Mühendisliğe Yönlendirmek ve Yurt Dışına Göçlerini Önlemek Yetenekli ve çalışkan öğrencilerin üniversite tercihinde mühendislik mesleğine yönelmeleri için daha fazla teşviklere ihtiyaç vardır. Ayrıca yetenekli iyi yetişmiş insanların yurt dışına göçünü azaltmak için Türkiye de çalışmayı cazip hale getirmek gerekir. Bazı büyük ülkelerin yetenekli öğrencilerimizi üni- 80 itü vakfı dergisi versitelerden, hatta liselerden tespit ederek beyin göçünü hızlandırmakta olduğu bilinmektedir. Mühendislerin toplumdaki itibarı, sosyal bilimciler kadar fazla değildir. Bu mesleğin değerini vermek için bazı cazip şartların sağlanması gerekir. Ayrıca pek çok büyük ülke gibi iyi yetişmiş insan kaynaklarının geri dönüşünü sağlamak üzere bazı düzenlemeler yapmamız uygun olur. Dünyanın çeşitli yerlerinde başarılı olmuş yetenekli insanlar ülkeye çağrılıp hazırlanacak altyapı tesislerinde mesleklerini yapmaları sağlanabilir. 2.4 Teknolojide Öncelik Sahalarını Güncellemek Genelde Türkiye nin ve özelde bölgelerimizin fırsat ve ihtiyaçlarının ortaya konması gerekir. Böylece araştırma ve yenilemede öncelikler belirlenmiş olur. Türkiye nin önündeki en büyük sıkıntı dış ticaret açığıdır. Bunun için dış ticaret yaptığımız her ülkedeki dış ticaret açığımız, yani fark, teknoloji geliştirmede öncelik konusunda bir ölçü alınabilir. Öncelikli konular içinde enerji ve özellikle güneş ve nükleer enerjisi bulunmaktadır. Türkiye Avrupa Birliği Projeleri Fonuna sağladığı destekten daha az proje alabilmektedir. Türkiye tarafından Avrupa Birliğine yatırılan paranın ancak yüzde i tutarında proje ülke kurumları tarafından kazanılabiliyor. Katılım payımıza göre Yunanistan ve İsrail den bile daha düşük verim alıyoruz. Acaba, projelere katılmada KOBİ lerde bir itici güç eksikliği veya üniversitelerde ya da TÜBİTAK ta bir alt yapı eksikliği mi var? Böyle giderse, öncekilerden olduğu gibi, 2020 yılında bitecek olan 8. Çerçeve Programından da düşük verimle döneceğiz. Ayrıca doğalgaz bağımlılığının azaltılması ve doğalgaz yerine ikame edilecek enerji sisteminin geliştirilmesi gerekir. Bunlardan başka ülke ve bölgenin kaynakları ve potansiyelleri dikkate alınırsa; sağlık, gıda ve tarım, turizm ve yat endüstrisi, denizcilik ve havacılık, inşaat ve madencilik, otomasyon, kablosuz iletişim, biyoteknoloji, iklim değişikliği, malzeme ve nanoteknoloji, dijitalleşme ve yazılım konuları öncelikler içine yerleştirilmelidir Dördüncü Sanayi Devrimini Yakalamak Bugüne kadar dünyada gerçekleştirilen sanayi devrimlerini teknoloji ve alt yapı yetersizliğimizden dolayı kaçırmışız. Birinci Sanayi Devrimi: Birinci Sanayi Devrimi su ve buhar gücünü kullanarak mekanik üretim sistemleri ile ortaya çıktı. 18. yy. ikinci yarısında İngiltere deki dokuma tezgâhlarının mekanikleşmesiyle etkisini göstermeye başladı. Bu devrim bizim ülkemizde bütün dokuma tezgâhlarının kapanmasına sebep oldu. Sadece Bursa da 326 dokuma tezgâhı kapandı. Aynı şekilde buhar, kömür ve demirin enerji kaynağı ve ham madde olarak birlikte kullanılmaları demiryolu gelişimine de hız kazandırdı. Demiryollarını geliştirmede de geç kaldık. İkinci Sanayi Devrimi: İkinci Sanayi Devrimi ile elektrik gücünün yardımıyla seri üretim tanıtılmıştı. 19. yy. sonlarında elektriğin ve montaj hattının sağladığı destekle seri üretim kavramı hayatımıza girdi. Türkiye de 1950 yılında bile birçok ilçede elektrik yoktu. O tarihte yaklaşık 40 bin köyden sadece 13 ünde elektrik enerjisi vardı.

81 Üçüncü Sanayi Devrimi: Üçüncü Sanayi Devriminde ise dijital devrim, elektroniklerin kullanımı ve BT (Bilgi Teknolojileri) nin gelişmesiyle üretim daha da otomatikleştirilmişti lı yıllarda yarı iletkenlerin ve bilgisayarların devreye girmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte üretimin otomasyonu sağlandı. Ne yazık ki Üçüncü Sanayi devrimini de kaçırdık. Dördüncü Sanayi Devrimi: Dördüncü Sanayi Devrimini kısaca sanayinin dijitalleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Dördüncü Sanayi Devrimi ile akıllı ve bağlantılı makine ve sistemleri dönemine girildi. Bu devrimle teknolojiler iç içe geçip kaynaşmış ve fiziksel, dijital ve biyolojik alanlarda karşılıklı etkileşimler hâkim olmuştur. Artık Dördüncü Sanayi Devrimini kaçırmak istemiyoruz. 2.6 Avrupa Birliği Projelerinde Türkiye nin Verimini Artırmak 1983 ten beri Avrupa Birliği üye ülkeler ve ilgili ülkelerde araştırma projelerini desteklemekte ve bunun için bir Avrupa Birliği Projeleri sistemi kurmuştur. Türkiye de bu sisteme dâhil olmuş ve her yıl belli bir mali destek sağlamaktadır. Fakat Türkiye, Avrupa Birliği Projeleri Fonuna sağladığı destekten daha az proje alabilmektedir. Türkiye tarafından Avrupa Birliğine yatırılan paranın ancak yüzde i tutarında proje ülke kurumları tarafından kazanılabiliyor. Katılım payımıza göre Yunanistan ve İsrail den bile çok düşük verim alıyoruz. Acaba, projelere katılmada KOBİ lerde bir itici güç eksikliği veya üniversitelerde ya da TÜBİTAK ta bir alt yapı eksikliği mi var? Böyle giderse, öncekilerden olduğu gibi, 2020 yılında bitecek olan 8. Çerçeve Programından da düşük verimle döneceğiz. Avrupa Birliği Fonu Projelerine Türkiye den daha çok katılım, daha fazla ortaklık için Türkiye nin alt yapı eksiklikleri giderilmelidir. 2.7 Mühendislik Fakültelerimizde Standardı Yükseltmek Her yıl dünyaca yapılan sıralamalarda, gerek üniversitelerimiz ve gerekse mühendislik fakültelerimizin bölümleri istenen ve 80 milyonluk büyük bir ülkeye yakışan durumda değiller. Dünyadaki ilk 500 üniversiteye Türkiye den bazı yıllar bir veya iki üniversite girebilmektedir. Çin ilk 100 üniversiteye 6 üniversitesini yükseltmiştir yılında 20 üniversitesi olan Hindistan 2014 yılında bu sayıyı 34 kat artırarak 677 ye çıkarmıştır. Bu yarışta Çin ve Hindistan çok hızlı koşuyorlar. Center for World University Ranking (CWUR) in 2017 yılı ülkelere göre üniversite kalite sıralamasında Türkiye 34. sıradadır. Bu listeye göre İsrail 24, Yunanistan 30 ve İran 35. Sıradadır. Artık üçüncü nesil üniversitelerin görevi bilgiyi aktarmak değil, adaptasyon yeteneği yüksek, bilgi kaynağının yerini bilen ve ona ulaşabilen, bilgiyi üretime dönüştüren ve geleceğe yön veren fertler yetiştirmektir. Dünya üniversiteleri derse girmeden önce öğretim üyesinin sisteme yüklediği video ve metinleri izleyip okuyor notlar alıyor ve sorular hazırlıyor. Sınıfta bu konular karşılıklı tartışılıyor. Ters yüz denen bu sınıf/eğitim sistemi gelişmiş üniversitelerde yıllardan beri uygulanmaktadır. Üniversitelerin hedefi ülkeye iyi meslek sahibi iyi insanlar yetiştirmektir yılında devlet 10 üniversiteyi araştırma üniversitesi olarak belirlemiştir. Bu üniversitelerden ve diğerlerinden daha yüksek verimler bekleniyor. Mühendislik bölümlerinde biraz daha iyi olmamıza rağmen dünyada ilk 100 e giren mühendislik bölümümüz yoktur. Bununla birlikte pek çok mühendislik fakültesi yarışta daha ileri geçebilmek için mücadele vermektedir. Bazı üniversitelerin ABET veya MÜDEK gibi kredilendirme sistemlerine girmekte başarılı olduklarını görmekteyiz. Bir kısmında ise STEM (Science, Technoloji, Engineering, Mathematics) temelli eğitim verdikleri görülmektedir. Buna göre fizik, kimya biyoloji gibi fen dersleri Üçüncü nesil üniversitelerin görevi bilgiyi aktarmak değil, adaptasyon yeteneği yüksek, bilgi kaynağının yerini bilen ve ona uluşabilen, bilgiyi üretime dönüştüren ve geleceğe yön veren fertler yetiştirmektir. yanında teknoloji, mühendislik ve matematiğe ağırlık verilmektedir. Üniversitelerde ve fakültelerde kaliteyi yükseltmenin yolu iyi yetişmiş, üretken bilim insanlarını kendi kadrolarına kazandırmaktır. 2.8 Profesyonel Mühendislik Sistemini Kurmak ve Sürdürmek Profesyonel mühendislik ve mimarlık dünyanın çeşitli ülkelerinde uzun yıllardan beri kuruludur. Bu mühendislik sistemi ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Avrupa Birliği, Japonya ve hatta İran gibi pek çok ülkede uygulanmaktadır. Bunlar Professional Engineering, Chartered Engineering, European Engineering, Professional Architecture gibi isimlerle kurulmuşlardır. Dünya daki mühendislik yetki durumlarına göre, sistemler 4 e ayrılabilir (Kasuba ve Promod, 2004): 1. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi ülkelerde 4 yıldan sonra 1 temel sınav, 4 yıl pratik tecrübe ve 2 ayrı sınavdan sonra uzmanlık (Profesyonel Mühendislik) yetkisine sahip olunur. 2. İngiltere gibi bazı ülkelerde Chartered (imtiyazlı) Mühendislik belgesi almak gerekir. 3. Avrupa ülkelerinde mezun olduktan sonra Avrupa Mühendisi belgesi almak gerekir. 4. Türkiye gibi bazı ülkelerde 4 yıllık okulu bitirenlere hem diploma hem de de yetki verilir. Profesyonel (yetkin) mühendislik için ABD de 1911 yılından beri uygulanan sistem 4 temele dayanmaktadır (NCEES, 2017): itü vakfı dergisi 81

82 BİLİM - TEKNOLOJİ - MÜHENDİSLİK 3.Yapılması Gereken Reformlar Bu değerlendirme kısmında, mühendislik ve teknolojide Türkiye nin dünya ile yarışacak duruma yükseltilebilmesi için yapılması gereken reformlar aşağıda özetlenmiştir: 1. Orta öğretimdeki zayıflıkların giderilmesi ve matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi fen bilimleri kol derslerine ağırlık verilmesi, 2. Mühendislik ücretlerinin yükseltilmesi, 3. Yetenekli gençlerin mühendisliğe çekilebilmesi için mühendislik mesleğinin tekrar cazip hale getirilmesi, yurtdışına göçlerinin azaltılması ve yurt dışındaki başarılı beyinlerin Türkiye ye dönüşünün teşvik edilmesi, 4. Öncelikli teknoloji sahalarının yeniden belirlenmesi ve mevcutların güncellenmesi, 5. Dördüncü Sanayi Devrimini yakalamak için altyapıların oluşturulması ve bir seferberlik başlatılması, 6. Avrupa Birliği projelerinden Türkiye nin daha verimli faydalanabilmesi için Avrupa Birliği proje standartlarına uygun altyapıların gerçekleştirilmesi, 7. Mühendislik fakülteleri bölümlerinde standartların yükseltilmesi, 8. Türkiye de bütün mühendislik bölümleri mezunları için belli dalda uzman (yetkin) mühendisliğin dünya standartlarında kurulması elzemdir. Eğitim sistemi bir bütündür. Anaokulu, ilköğretim, ortaöğretim veya yükseköğretim birbirinden bağımsız değillerdir. Bunlar aslında birbirleriyle iç içedir. Yüksekokul eğitimi iyi değilse, oradan yetişecek öğretmenlerin ilköğretim veya ortaöğretimde çok başarılı olmalarını nasıl bekleyebiliriz. Eğitimde önce öğreticileri iyi eğitmek lazım? 1. 4 yıllık lisans eğitimine dayanması, 2. Mesleki temel yazılı sınavını içermesi, 3. En az 4 yıllık uygulama tecrübesi aranması, 4. Uygulama ve uzmanlık sınavlarını kapsaması. 28 Haziran 2000 tarih ve Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile Uzman mühendislik sitemi getirildi (Ağıralioğlu, 2001). Ayrıca Yetkin Mühendislik Yönetmeliği 1 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe girdi. Fakat daha sonra kanun ve dolaysısıyla ona bağlı yönetmelik 2009 yılında Danıştay tarafından iptal edildi. Türkiye de, dünya ile yarışacak bir şekilde uzman mühendislik sistemini kuramazsak büyük projelere katılamamamız, pek çok projede ekonomik kayıplar, verimsizlikler, başarısızlıklar hatta ve hatta can kayıpları yaşamamız mukadderdir. Ayrıca yaşanabilir şehirleri ve yaylaları da boşuna hayal edeceğiz demektir. Sonuç olarak iyi yetişmiş mühendislerle sanayide, araştırma kurumlarında ve üniversitelerde barış zamanlarında bir teknoloji seferberliği başlatmamız gerekir. Böylece barışı sürdürebilir hale getirebilir, ülkede daha güven, huzur ve refah içinde yaşayabiliriz. Kaynaklar ABET, Criteria for Accrediting Engineering Programs, Ağıralioğlu, Necati, Uzman Mühendislik Nedir, Ne Değildir?, Cumhuriyet Bilim ve Teknik Dergisi. Bozkuş, Fatoş, Fbozkus@Ekonomist.Com. Tr, Haziran 5, Büyükyıldırım, Galip, Yüzyılda Su İşleri ve Antalya, DSİ Yayını. Dosay Gökdoğan, Melek, Bilim Tarihinde Türkler, Genişletilmiş 2. Baskı, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi. Gavand, Eugene Henri,1876. Tunnel de Constantinople, (İstanbul Tüneli), Paris, (Çev. Sadettin Ergin, İstanbul, 2011). NCEES International Engineering Resources.(2017) abdde-universite, Engineering News-Record ENR. Mustafa Kaçar, Tuncay Zorlu, Burak Barutçu, Atilla Bir, C. Ozan Ceyhan ve Aras Neftçi ile Mehmet Karaca (Editör), İstanbul Teknik Üniversitesi ve Mühendislik Tarihimiz,420 s. Kasuba, Romualdas and Vohra Promod, International mobility and the licensing of professional engineers, World Transactions on Engineering and Technology Education, Vol. 3, No.1, pp Kuban, Doğan, Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesi, Yem Yayınları, İstanbul, 2010, 173 s. Ozluoglu, Leyla, Ağustos 2017, Sargın, Sevil, Türkiye de Üniversitelerin Gelişim Süreci ve Bölgesel Dağılımı, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yıl/Volume: 3, Sayı/Issue: 5, 2007, Suda, Feray, ağustos 2016, Şahin, Salih (Hazırlayan), (2014). İstanbul Suyolları ve Su yapılarının Tarihçesi, İSKİ, Bilnet Matbaacılık, İstanbul, 149 s. Şahin, Turan, Osmanlı nın Çılgın Projeleri, Yitik Hazine Yayınları, İstanbul. Şanal, Mustafa, Osmanlı Devleti nde Medreseler ve Ders Programları, Öğretim Metodu, Ölçme Ve Değerlendirme, Öğretimde İhtisaslaşma Bakımından Genel Bir Bakış Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 14 Yıl: 2003/1, s. Toğrol, Ergün, İTÜ İnşaat Fakültesi Cumhuriyetin Ellinci Yılı Kitabı, Matbaa Teknisyenleri Kol. Şti, İstanbul itü vakfı dergisi

83 ACADEMIC WRITING FRAMEWORK Aslı Akçalı Özkara, Fulya Kama Özelkan S. Bahar Arıcı, Şule Gökçe Enginarlar Academic Writing Framework, akademik yazı becerilerini üniversite öğrencilerine tanıtmak amacıyla tasarlanmış bir ders kitabıdır. Akademik tanımlar, kaynak analizi ve kompozisyon yazımı konularının ele alındığı bu kitapta, öğrencilere ve İngilizce öğrenen herkese akademik yazının temel noktaları tanıtılmaktadır. Kitabın diğer bir amacı, öğrencilerin akademik kelime dağarcığını zenginleştirmektir. Öğrenciler yazdıkları metinlerin bütünlüğünü ve tutarlılığını sağlarken, metinlerini dış kaynaklarla desteklemeyi de öğrenirler. Kitap başlıca şu konuları içerir: Kaynak analizi Veri yorumlama Tanım yazımı Kompozisyon organizasyonu Tartışma kompozisyonu Sınıflama kompozisyonu ISBN: Basım Yılı: 2018 Boyutlar: 21 x 27,5 cm Sayfa Sayısı: 168 Fiyatı: 35 TL İTÜ Vakfı Yayınları Satış Noktaları: İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi) (on-line ve perakende satış) Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi) Pandora Kitabevi YEM Kitabevi EDGE Akademi (Ankara) Mert Kırtasiye (İTÜ Ayazağa Kamp. Metro Girişi) Papatya Bilim Yayınevi Seçkin Yayıncılık Ege Yayınları / Zero Books Ayrıntılı bilgi için: Sipariş: ituvakif@ituvakif.org.tr Tel:

84 İTÜ'DEN HABERLER Cumhurbaşkanı Erdoğan dan İTÜ ve Boeing e Ödül Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın himayesinde bu yıl ikincisi düzenlenen YÖK Üstün Başarı Ödülleri nde, İstanbul Teknik Üniversitesi, dünyanın önde gelen havacılık şirketi Boeing ile eğitim, Ar-Ge ve insan kaynağını geliştirmek amacıyla üç temel alanda hayata geçirdiği projelerle Uluslararası İş Birliği ödülüne layık görüldü. İTÜ ile Boeing arasında yapılan çalışmalar ödülle taçlandırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın himayesinde bu yıl ikincisi düzenlenen YÖK Üstün Başarı Ödülleri nde, İstanbul Teknik Üniversitesi -Boeing eğitim iş birliği, Uluslararası İş Birliği ödülüne layık görüldü. Ödül, İTÜ ye Boeing ile birlikte oluşturduğu çok yönlü iş birliği modeli kapsamında havacılık alanında ileri teknoloji ürün ve hizmetler geliştirmesi; eğitim faaliyetleri ile bu alanda kabiliyetleri artırması ve stratejik insan kaynağını geliştirmesi nedeniyle verildi. Projelerimiz başarılı bir şekilde devam ediyor Ödülü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın elinden alan Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca İTÜ, 245 yıllık tarihi birikimi olan ve her zaman yeniliklere açık bir üniversitedir. İTÜ, tarihinde Türkiye yi inşa etmiş, ülkemizin 2023 hedeflerinin en temel bileşenlerinden yerli ve milli üretim için araştırma ve geliştirme faaliyetlerine, nitelikli insan gücü yetiştirmeye tüm hızıyla devam etmektedir. Sektörünün önde gelen uluslararası kuruluşlarından Boeing ile 84 itü vakfı dergisi uzun yıllardır sürdürdüğümüz projelerimiz başarılı bir şekilde devam ediyor. Yürüttüğümüz çalışmaların Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ödüllendirilmesi bizim için büyük bir onurdur. Üniversitemiz havacılık sektörünün önemli oyuncularıyla iş birliğine devam ederek Ülkemize katkı sağlamayı sürdürecek. Alanında dünyaya yön verecek ve örnek olacak çalışmalarımız da önümüzdeki günlerde hayata geçecek. dedi. İTÜ en önemli ortaklarımızdan Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın Boeing olarak uzun yıllardır Türkiye nin havacılık alandaki büyüme hızını destekleyecek teknoloji, Ar-Ge, eğitim projeleri ile bu alandaki kabiliyetlerin ve insan kaynağının gelişimine katkıda bulunacak iş birlikleri içerisindeyiz. Bu kapsamda İstanbul Teknik Üniversitesi Türkiye deki en önemli ortaklarımızdan biri. İTÜ ile hem uluslararası boyutta örnek gösterilen bir iş birliği modeline imza atmaktan, hem de Türkiye de havacılık alanında teknoloji ekosisteminin geliştirilmesine katkıda bulunmaktan dolayı çok mutluyuz. Bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boeing in İTÜ ile hayata geçirdiği çok yönlü uluslararası iş birliği programının ödüllendirilmiş olması Türkiye nin havacılık sektörüne sağladığımız katkıları sürdürmek adına önemli bir motivasyon kaynağı bizim için değerlendirmesinde bulundu.

85 İTÜ nün Girişimcilik Ekosistemi Ödülle Taçlandı İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye nin en iyi girişimcilerinin ödüllendirildiği törende Ekosisteme Değer Katanlar Özel Ödülü ne değer görüldü. ve sektörün öncü kuruluşları tarafından çalışmalarımızın ödüle değer görülmesi bizi gururlandırdı. İTÜ olarak bu ekosistemin Türkiye hattına yayılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye nin girişimcilik ekosistemine yaptıkları katkılardan dolayı ödüle değer görülen bir diğer üniversite ODTÜ olurken, ilham veren girişimciler ödülü yazar Ayşe Arman ve Türkiye Oyun Geliştiriciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erkin e verildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) ortaklığında, Türkiye nin girişimcilik, teknoloji ve ihracat alanlarında gelişimine katkı vermek amacıyla hayata geçirilen TİM-TEB Girişim Evleri nin başarılı girişimcileri ödüllendirildi. Türkiye nin en iyi girişimcilerinin ödüllendirdiği bu törende İTÜ Ekosisteme Değer Katanlar Özel Ödülü ne değer görüldü. İTÜ nün ödülü, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca ya Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tarafından takdim edildi. T.C. Ticaret Bakanlığı nın himayelerinde Çırağan Sarayı nda düzenlenen Türkiye nin Girişimcileri Ödül Töreni Türkiye nin girişimcilik ekosisteminden 500 ü aşkın katılımcı ile gerçekleşti. Gecenin açılış konuşmalarını Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TİM Başkanı İsmail Gülle ve TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici gerçekleştirirken, TİM-TEB Girişim Evleri nden 10 başarılı girişimci ödüle layık görüldü. İTÜ nün Girişimcilik Ekosistemine Katkısı Devam Edecek Ödülle ilgili değerlendirme yapan Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca şunları söyledi: İTÜ de işin fikir aşamasından, sektörde başarıyla rekabet etme aşamasına kadar her adımda girişimcilik ile ilgili çok farklı ortam ve destekler bir arada bulunuyor. Öğrenimleri süresince İTÜ GİNOVA tarafından desteklenen İTÜ lü girişimci adayları diledikleri takdirde yollarına İTÜ Çekirdek, İTÜ MAGNET, INNOGATE, İTÜNOVA TTO, BEETECH ile devam ederek İTÜ Arı Teknokent bünyesindeki çok çeşitli destek programlarından ve ödüllerden yararlanıyor. Yerli firmalarımız bu sayede yurt dışına açılabiliyor, hatta global ölçekte bir firmayla yoluna devam edebiliyor. Bakanlığımız İşte Türkiye nin En Başarılı 10 Girişimcisi Türkiye nin en hızlı büyüyen girişimcisi ödülü Delphisonic En yüksek ihracata ulaşan girişimci ödülü REM People En fazla ülkeye ihracat yapan girişimci ödülü Miops En fazla yatırım alan girişimci ödülü Segmentify En motive edici başarı hikâyesi ödülü DermisPharma Uçtan uca girişimcilik ödülü Indisera Anka Kuşu-küllerinden doğanlar ödülü Scotty İlk göz ağrısı ödülü Gastroclub Çevreye en duyarlı girişim ödülü Reengen En başarılı kadın girişimci ödülü Artge itü vakfı dergisi 85

86 İTÜ'DEN HABERLER Kız Kardeşim Projesi ne Uluslararası Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülü İstanbul Teknik Üniversitesinin, eğitim partnerliğini üstlendiği Kız Kardeşim başlıklı sosyal sorumluluk projesi, Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülü ne değer görüldü. Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülleri (The International CSR Excellence Awards) Londra da düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Türkiye de kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını güçlendirmek amacıy- la 2015 yılında Coca-Cola nın girişimiyle başlayan Kız Kardeşim projesi, ödüle değer görülen projelerin arasında yer aldı. İTÜ nün eğitim partneri olduğu proje, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Habitat Derneği iş birliğiyle yürütülüyor. Topluma değer katan projeler Ödül töreni dünyanın ünlü oyuncularını yetiştiren İngiltere Kraliyet Drama Sanatları Akademisi nde (RADA) gerçekleştirildi. Törende Coca-Cola Türkiye'yi, Kurumsal İlişkiler ve İletişim Direktörü Sinan Cem Şahin temsil etti. Şahin, Coca-Cola olarak, işimizin sürdürülebilir olmasının yaşadığımız çevre ve toplumun sürdürülebilir oluşuna bağlı olduğunu düşünüyoruz. Topluma değer katmada sürdürülebilirlik projelerinin büyük bir yere sahip olduğuna inanıyor ve bu bilinçle çalışıyoruz. Çalışmalarımızın Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülleri tarafından takdir edilmiş olması bizim için büyük bir mutluluk. dedi. Hedef 30 ilde 9000 kadına ulaşacak Kız Kardeşim projesiyle, 30 ilde 9000 kadına ulaşılması hedefleniyor. Proje kapsamında kadınlara girişimcilik, finans ve teknoloji odaklı eğitimler; ayrıca kadınlar arasında yerel ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi ve kadınların ürettiği ürünlerin pazara erişiminin kolaylaştırılması ve görünürlüğünün artırılması için de çalışmalar yapılıyor. İTÜ iş birliğiyle 30 ilde tasarım farkındalığı ve ambalaj tasarımı ve çevre konusunda Prof. Dr. Gülname Turan ın desteğiyle eğitim veriliyor. Prof. Dr. Mehmet Karaca TÜRKPATENT Yönetim Kurulunda İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Türk Patent ve Marka Kurumu nun Yönetim Kurulu Üyeliğine atandı. Prof. Dr. Mehmet Karaca, Türkiye nin sınai mülkiyet alanında ulusal ve uluslararası politikalara yön veren Türk Patent ve Marka Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliğine atandı. Atama kararnamesi 23 Haziran 2018 tarihli Resmi Gazete de yer aldı. 2018/231 sayılı kararda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın yürüttüğü Türk Patent ve Marka Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliği ne, 5000 sayılı Kanunun 5 ve 23'üncü maddeleri gereğince Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca nın uygun görüldüğü belirtildi. 86 itü vakfı dergisi

87 İTÜ lü Akademisyenlere Japonya dan Ödül canlı katyonik polimerizasyonu için yeni bir ışıkla-başlatma sistemi geliştirdiğine dikkat çekiliyor. Açıklanan işlemin, karmaşık makromoleküler yapıların eldesinde ve yüzeylere aşılanmasında yeni olasılıklara yol açtığı belirtiliyor. Yapılan çalışmanın çeşitli makromoleküler yapıların hazırlanması için yeni ışık kaynaklı metal içermeyen sistemlerin geliştirilmesine büyük ölçüde katkıda bulunduğu vurgulanıyor. Polimer kimyası alanında yaptığı evrensel düzeydeki çalışmalarıyla tanınan Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Yağcı, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Prof. Dr. Yağcı ve iki çalışma arkadaşının yaptığı çalışma, bilim insanları tarafından En İyi Makale Ödülü ne değer görüldü. Prof. Dr. Yusuf Yağcı ve çalışma arkadaşları Dr. Görkem Yılmaz ve Dr. Mustafa Çiftçi, Japon bilim insanları tarafından polimer kimyasına yaptıkları üstün katkılardan dolayı Fotopolimer Bilim ve Teknoloji Ödülü - En İyi Makale Ödülü ne değer görüldü. İTÜ lü bilim insanlarının yaptığı Fotopolimer Metal İçermeyen Yaşayan Radikal ve Katyonik Polimerizasyonlar başlıklı araştırmanın sonucu, 2017 yılında Japon bilim insanları tarafından düzenlenen Fotopolimer Bilim ve Teknoloji yıllık konferansında sunuldu ve araştırmanın özeti Fotopolimer Bilim ve Teknoloji Dergisi'nin (JPST) 31. cildinin ilk sayısında yayımlandı. Araştırmanın, çeşitli makromoleküler yapıların hazırlanması için yeni ışık kaynaklı metal içermeyen sistemlerin geliştirilmesine katkıda bulunduğu belirtildi. kontrollü/yaşayan radikal ve katyonik polimerizasyonlarda sağlığa zararlı metal katkı maddelerinin kullanımını ortadan kaldıran çeşitli stratejiler geliştirdiği belirtiliyor. Böylece, metal içermeyen atom transferi radikal polimerizasyonu (ATRP), katyonik polimerizasyonlar ve yapısal olarak farklı monomerlerden blok kopolimerlerin hazırlanması için, bu iki işlemlerin bir kombinasyonu örnekleri rapor edildiği dile getiriliyor. Ayrıca değerlendirmede metal içermeyen yaklaşım ATRP ve halka açılması polimerizasyonu ile sınırlı olmadığı Prof. Dr. Yağcı nın metallerin veya Lewis asitleri olmaksızın bileşiği kullanarak vinil eterlerin İTÜ bilim insanları öncü çalışmalar yapıyor Prof. Dr. Yusuf Yağcı, ödülle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: Bugün dünyada, teknolojik olarak çevreye daha az zarar veren, daha az enerjiye ihtiyaç duyan ve biyolojik uyumlu üretim sistemlerinin geliştirilmesi konusunda yoğun çaba harcanmaktadır. Bu bağlamda, ışıkla, özellikle görünür bölgede ve güneş ışığında başlatılmış polimerizasyon yöntemleri kaplama, elektronik endüstrisi, 3D baskı teknolojileri ve hatta biyo uygulamalarda büyük önem taşımaktadır. Grubumuzda bu alanda dünyada öncü çalışmalar yapmaktadır. Söz konusu çalışmalarda da metaller kullanılarak gerçekleştirilen yaygın polimerizasyon yöntemlerinin metal kullanmaksızın ışıkla sağlanabileceğini ortaya koyduk. Bu ödülün Japonya gibi bir teknoloji ülkesinden verilmesi bizler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Bilim ve teknoloji dünyasına üniversitemiz adına daha önemli katkılarda bulunmak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Katkıda bulunan çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyor ve kutluyorum. Sağlığa zararlı maddeleri ortadan kaldıracak stratejiler Araştırmayla ilgili yapılan değerlendirmede, Prof. Dr. Yağcı ve ekibinin ışıkla başlatılmış itü vakfı dergisi 87

88 İTÜ'DEN HABERLER Prof. Dr. Yaser S. Abu Mostafa dan Akademik Yıl Açılış Dersi: Yapay Zeka İstanbul Teknik Üniversitesi nin Akademik Yılı açılış dersi yapay zeka alanındaki çalışmalarıyla tanınan bilim insanı Prof. Dr. Yaser S. Abu Mostafa tarafından verildi. Yapay zeka konusunda Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla birçok ödüle layık görülen bilim insanı Prof. Dr. Yaser S. Abu Mostafa nın, İTÜ'de verdiği dönemin ilk dersine öğrencilerin ilgisi büyük oldu. İTÜ Akademik Yılı Açılış Töreni, 17 Eylül 2018 Pazartesi günü Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Törene, Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa davetli konuşmacı, T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji, Üniversite ve Sanayi den sorumlu Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ise onur konuğu olarak katıldı. Veriye sahip olan ve analiz eden bu çağda başarılı olur İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca konuşmasında, Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa nın çalışmalarının bilim dünyası için ufuk açıcı olduğunu belirtti. İTÜ de kendisini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Karaca, "Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, makine öğrenimi konusunda yaptığı araştırma ve eğitim faaliyetleriyle yapay zekanın farklı pencerelerden değerlendirilmesinin kapısını açtı. Çevrim içi olarak makine öğrenimi derslerini araştırmacılara sundu ve çok yüksek izlenme rakamları ile bu alandaki herkese ulaştı. 'Veriden Öğrenme' kitabı Amazon da en çok satanlar liste- 88 itü vakfı dergisi sinde yer aldı. Abu-Mostafa gibi çığır açıcı bir bilim insanını İTÜ çatısı altında ağırlamaktan gurur duyuyorum." dedi. Karaca, Çağımızda veriye sahip olan ve analiz eden başarılı olur. Netflix i duymayan, bilmeyen yoktur sanırım. Öyle bir model geliştirdi ki sattığı dizilerin kazançlarından daha fazla kâr eden bir platform haline geldi. Netflix gibi firmalar varsa teknoloji sayesinde var. Disney in yıllık kârı 150 milyar dolar ama Netflix in kazancı 165 milyar Dolar. Veriyi elinde tutmayı, kullanmayı, pazarlamayı, dağıtmayı biliyor. diyerek yapay zekâ ve makine öğrenmesinin bugün ve yakın gelecekteki önemini güncel örneklerle vurguladı. Müthiş bir bilim insanıdır T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji, Üniversite ve Sanayi den sorumlu Başdanışmanı İTÜ 1984 yılı Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunu Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ise yaptığı konuşmada Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa nın çok değerli bir bilim insanı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kavranoğlu, 1985 ve 1989 yılları arasında master ve doktoramı yaparken kendisinden dersler aldım. Mükemmel bir insandır, iyi bir öğretmendir ve müthiş bir bilim insanıdır. 6 yıl sonra kendisini İTÜ de tekrar ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. ifadelerini kullandı. Yapay zeka ve makine öğreniminin toplum üzerindeki etkisi Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (CalTech) gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla birçok ödüle layık görülen Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa nın "Artificial Intelligence: Evolution and Revolution (and Hype!)" başlıklı sunumu ilgiyle izlendi. Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, sunumunda yapay zekanın krokisini moda sözcükler, terim bilgisi, nitelik, gelişim, dönüşüm, zorluklar, veri ve uyumsuzluk gibi anahtar kelimelerden yola çıkarak anlattı. Abu-Mostafa yapay zeka ve makine öğrenmesinin tarihsel gelişimini, aralarındaki ilişkiyi açıklayarak konuşmasına başladı. Prof. Dr. Abu- Mostafa, zekanın karmaşık görevleri gerçekleştirmeye çalıştığı, yeni beceriler öğrendiğini, inovasyon, üstlenme ve başkaldırma gibi fonksiyonları yerine getirdiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, yapay zeka, yapay zekayla öğrenme, büyük veri, derin öğrenme, sinir ağı, veri bilimi, örüntü (şekil) tanıma ve veri madenciliği gibi kavramların en moda kelimeler olduğuna dikkat çekerek sözlerini sürdürdü. Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, yapay zeka ve makine öğrenmeyi örneklerle anlattı. Bir müşterinin kredi çekme süreci üzerine makine öğrenimini anlatan Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, makine öğrenmesinin Big Data'da ve birçok finansal, medikal, ticari ve bilimsel uygulamada anahtar teknoloji olduğunu aktardı. Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, makine öğrenmesi ile müşterinin geçmişinin kayıtlarının tutulabileceği, iyi ya da kötü müşteri olup olmadığının tespitinin çok kolay olduğunu anlattı. Bu noktada öğrenmenin algoritmasının verilere dayanarak sınırının da oluşturulabileceğini sözlerine ekledi. Yapay zeka ve makine öğrenmenin toplum ve ekonomi üzerinde etkilerini de vurgulayan Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa, Stephen Hawking in Yapay zekanın gelişimi, insan ırkının sonunu belirleyebilir. sözlerini de hatırlattı. Prof. Dr. Yaser S. Abu-Mostafa dileklerin bir gün gerçek olabileceğine vurgu yaparak Ne dilediğinize dikkat edin. dedi.

89 Prof. Dr. Aydoğan Özcan ve Derin Öğrenme LUCAS (Lensfree Ultra wide-field Cell Monitoring Array Platform based on Shadow Imaging), LUCAS Holografik Mikroskop, Yüksek Çözünürlüklü LUCAS ve E. Coli Bakterisinin Cep Telefonuyla Tespit Edilmesi şeklinde sıraladı. Bunların yanı sıra uygulama alanları olarak bu yeni teknolojinin bakım, tanı ve hastalık gözetim noktaları, kan sayımı, sperm sayımı ve su kaynaklı parazitlerin tespitinde kullanıldığını belirtti. Konuşmasının sonunda dinleyicilerinin sorularını da yanıtlayan Dr. Özcan, öğrencilerle birebir sohbet etti. İTÜ BeeTalks Bilim ve Teknoloji Zirvesi Konuşmaları Serisi Prof. Dr. Aydoğan Özcan ın ''Mobile Microscopy and Sensing Using Computational Optics and Deep Learning'' başlıklı konuşmasıyla devam etti. İTÜ Akademik Yılı nda ''BeeTalks Bilim ve Teknoloji Zirvesi Konuşmaları Serisi''nin 2. toplantısı 2 Ekim 2018 tarihinde İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Fen, mühendislik ve tıp alanında dünya çapında yankılanan çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Prof. Dr. Aydoğan Özcan, İTÜ ye konuk oldu. Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, T.C. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı toplantıda ''Deep Learning'' (Derin Öğrenme) teknolojisi konuşuldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Mehmet Karaca, ülkemizin gurur vesilesi sözleriyle bilim insanı Özcan dan övgüyle bahsetti ve konuşması için teşekkür etti. Sağlık Alanında Yapay Zeka İçeren Nano Teknolojiler Prof. Dr. Aydoğan Özcan, ''derin öğrenme'' kapsamında yürütülen çalışmalardan örnekler vererek konuya dair genel bir bakış açısı sundu. Derin öğrenme teknolojisinin çeşitli kullanım alanlarına ve sağladığı imkânlara değinen Özcan, tıbbi alanda günümüzün ve geleceğin akıllı görüntüleme, algılama ve teşhis sistemleri hakkında bilgiler vererek konuyu örneklendirdi. Bu doğrultuda sağlık hizmetlerinin daha verimli nasıl sunulabileceği hakkındaki deneyimlerini paylaştı. İTÜ de olmaktan büyük onur duyduğunu belirten Dr. Özcan, tele tıp ve küresel sağlık alanına gelişen yeni teknolojilerden ve bu teknolojilerin uygulama alanlarından bahsetti. Bu teknolojilerden bazılarını Lenssiz Holografik Mikroskop ve Cep Telefonu Flüoresan Mikroskobu, Deep Learning (Derin Öğrenme) Nedir? Derin öğrenme, bir veya daha fazla gizli katman içeren yapay sinir ağları ve benzeri makine öğrenme algoritmalarını kapsayan çalışma alanıdır. Yapay zekanın en önemli ayağı olan derin öğrenme, sinyallerin veya verilerin otomatik analizi için çok katmanlı yapay sinir ağlarını kullanan makine öğrenme tekniklerinden biridir. İsmi, her biri birbiri üzerine yığılmış doğrusal olmayan bir işlem gerçekleştiren çeşitli yapay nöron katmanlarından oluşan derin sinir ağlarının genel yapısından gelmektedir. Görüntülerde belirli özelliklerin tanınması ve etiketlenmesi gibi ana akım uygulamaların ötesinde görüntü oluşturma, yeniden yapılandırma ve algılama alanlarında çığır açıcı çok sayıda fırsat sunmaktadır. Prof. Dr. Aydoğan Özcan 1978 senesinde doğan Aydoğan Özcan ortaokulda bilim ve matematiğe ilgi duymaya başlamıştır yılında lisanstan mezun olduktan sonra Stanford Üniversitesinde 2002 yılında yüksek lisansını, 2005 yılında ise doktorasını tamamlamıştır. Buradan sonraki araştırmalarına iki yıl boyunca Harvard Tıp Fakültesi nde devam etmiştir ve bu süreçte elektroniğin yanı sıra medikal konularına da ilgi duymaya başlamıştır senesinde Kaliforniya Üniversitesi nde öğretim görevlisi olan Aydoğan Özcan, burada optik teknolojileri ve bu teknolojilerin hastalık teşhisinde nasıl kullanılacağına dair çalışmalar yapmıştır. itü vakfı dergisi 89

90 İTÜ'DEN HABERLER Prof. Dr. Erdal Arıkan, İTÜ de 5G Teknolojisindeki Gelişmeleri Anlattı 'Kutupsal Kodlar' buluşu ile 5G teknolojisinde çığır açan dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Erdal Arıkan, İTÜ Bilim ve Teknoloji Zirvesi Konuşmaları kapsamında Üniversitemizin konuğu oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi, dünyaca ünlü bilim insanlarını ağırlamaya, öğrenciler ve araştırmacılarla buluşturmaya devam ediyor. Üniversitemiz, İTÜ Beetalks kapsamındaki Bilim ve Teknoloji Zirvesi Konuşmaları nın üçüncüsünde kutupsal kodlar buluşu ile 5G teknolojisinde çığır açan dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Erdal Arıkan ı ağırladı. Geçtiğimiz günlerde Kutupsal Kodlar keşfi, iletişimde oluşan hataları gidererek daha sorunsuz, verimli ve hızlı bir haberleşmeye imkân veren çalışmasıyla Richard W. Hamming Madalyası na değer görülen bilim insanı Prof. Dr. Arıkan, Enformasyon Teorisi, Entropi, Kutupsal Kodlar ve 5G İçin Önemi" başlıklı bir konuşma yaptı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi Senato Odasında düzenlenen toplantıya Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karaca, T.C. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Alper Ünal ile Prof. Dr. Tayfun Kındap ın aralarında bulunduğu çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. 70 yıldır çözülemeyen problemi çözdü Toplantının açılış konuşmasını Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karaca yaptı. Rektörümüz Prof. Dr. Karaca, Prof. Dr. Erdal Arıkan ın kutupsal kodlar adlı buluşuyla kriptolojinin bilimsel çalışmalarında büyük etkisi olan Shannon Enformasyon Kuramı nda 70 yıldır açık olan bir problemi çözdüğünü belirti. Rektörümüz Prof. Dr. Karaca, şunları söyledi: Kutupsal kodlar, Shannon Kanal Kapasite Sınırı na ulaştığı kanıtlanabilen ilk ve tek kod çözme yöntemi olarak kabul ediliyor. Kutupsal kodlar, bilginin kablolu ya da kablosuz bir iletişim kanalı üzerinden aktarılması sırasında, çevre gürültüsünün sinyal üzerine eklenmesi nedeniyle iletişimde oluşan hataları sıfıra indirerek haberleşmeyi sağlıyor. Prof. Dr. Erdal Arıkan, Claude Shannon tarafından 1948 de ortaya atılan enformasyon kuramında belirtilen en temel probleme kökten çözüm getirdi ve tüm dünya onu bu devrimiyle tanıyacak. Arıkan ın buluşuyla veri transferinin, en güvenilir ve en az gecikmeyle gerçekleşmesi sağlanabilecek. Hocamızı tanımaktan dolayı büyük gurur duyuyorum. Uluslararası başarılı bir bilim insanı T.C. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, Prof. Dr. Erdal Arı- kan ın Türkiye için gurur kaynağı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kavranoğlu, Erdal Hocamız, önce 1976 yılında üniversite sınavı birincisi olarak ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünü kazandı. Hocamız, lisans eğitimine ABD de Caltech Üniversitesi nde devam etti yılında Üniversiteden 4.00 ile mezun olmuş, MIT te master ve doktorasını da 4.00 ile tamamlamış, süper başarılı bir bilim insanımızdır. Erdal Hocamız, her yaptığı işi son derece iyi ve ciddiyetle yapan bir bilim insanıdır. diyerek Prof. Dr. Arıkan a teşekkürlerini iletti. İTÜ dev isimler yetiştirdi Yaptığı çalışmalarla pek çok ödüle değer görülen Prof. Dr. Erdal Arıkan, Türkiye de mühendisliğin başladığı kurumda olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirerek: İTÜ denilince benim aklıma Prof. Dr. Duran Leblebici, Prof. Dr. Mustafa İnan gibi mühendisliğin dev isimleri ve Oğuz Atay gibi önemli isimler geliyor. Öğretim kadrosuyla geleceğe umutla bakan ve çok büyük işler yapmaya devam edeceğine tam inancım olan bir kurumda bulunmaktan mutluluk duyuyorum. dedi. 5G teknolojisinin gelişimi Prof. Dr. Arıkan, Enformasyon Teorisi, Entropi, Kutupsal Kodlar ve 5G İçin Önemi" başlıklı konuşmasında Shannon Kuramı, kutupsal kodlama, 5G ve ötesi uygulamalar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Arıkan, Günümüzde her gün hepimiz sürekli veri üretiyoruz ve bu verileri bir noktadan başka bir noktaya gönderiyoruz. Veriyi gönderirken veya hafızaya yazıp geri okurken hataların olması seyrek de olsa kaçınılmaz. Gönderdiğimiz veri ile aldığımız veri tam olarak birbiriyle aynı değil. Yazdığımız dosyayı geriye hatalı olarak okumamız büyük felaketlere yol açabilir. Hatalardan arındırılmış bir şekilde gönderme 90 itü vakfı dergisi

91 işlemi yapamamamız haberleşmenin en büyük problemidir. Peki hataların nerede olduğunu nasıl bulabiliriz? Bu hatalardan nasıl kurtulabiliriz, nasıl düzeltebiliriz? Bu amaçla geliştirilmiş algoritmaların tamamına genel olarak hata düzeltici kodlama algoritmaları adı veriliyor. Bu işleme de kanal kodlaması adı veriliyor. İkinci temel problem ise yine hepimizin karşılaştığı verilerin fazlalıktan arındırılması. Dilde de bu takım fazlalıkların bulunması aslında bir tesadüf değil. Konuşurken orada da gürültü var. Gürültülü ortamlarda da konuşuyoruz. Telefon üzerinden konuşuyoruz ki ses pekiyi anlaşılmayabilir. Bazen onun için söylediğimiz şeyi tekrar etmek zorunda kalıyoruz. Dilde kendi içerisinde insanlar arasında iletişimi kolaylaştırmak için hatalardan arındırılmasını sağlamak için doğal olarak bazı fazlalıklar barındırıyor. Çoğu veri doğal halinde kendi içinde fazlalık içerir ve fazlalık atılarak veri sıkıştırılabilir. dedi. Prof. Dr. Arıkan, Shannon Kuramına göre verinin entropi değerine kadar kayıpsız biçimde sıkıştırılabileceğine dikkat çekerek entropinin ötesinde sıkıştırmanın kayıpsız olamadığına vurgu yaptı. Kutupsal kodların önemi Prof. Dr. Arıkan, Kutupsal Kodlama ile ilgili ise şunları söyledi: Kutupsal kodlar bir çeşit eşlik-denetim kodudur. Kuramsal bakımdan önemi, Shannon kapasitesine ulaştığı matematiksel olarak kanıtlanabilen ilk ve halen tek kodlama yöntemi olmasıdır. Pratik bakımdan önemli özellikleri vardır. Örneğin kanal kapasitesine erişebilir olmaları, düşük karmaşıklı kodlama ve kod çözme algoritmalarına sahip olmaları, bazı ek yöntemlerle desteklendiğinde, mevcut kodlama yöntemleriyle yarışan performansa sahip olmaları gibi. Kutupsal kodlar bu özellikleri nedeniyle 5G standardına kabul edilmiştir. Kutupsal kodlama, verilen bir kanalın çok sayıda kopyasından, uç kanallar yaratma düşüncesine dayanır. diyerek kutupsal kodlama hakkında bilgi verdi. Prof. Erdal Arıkan Erdal Arıkan Elektrik Mühendisliği lisans derecesini 1981 yılında California Instiitute of Technology'den, yüksek lisans ve doktora derecelerini 1982 ve 1986 yıllarında Massachusetts Institute of Technology'den almıştır. Bir süre University of Illinois Urbana-Champaign'de Yardımcı Doçent olarak çalıştıktan sonra 1987 yılında İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi'ne katılmıştır. Halen aynı üniversitenin Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde Profesör olarak çalışmaktadır. Uzmanlık alanı haberleşme mühendisliğidir. Son yıllarda başlıca uğraş konusu kutupsal kodlar adlı bir hata düzeltici kodlama tekniğinin geliştirilmesi olmuştur. Bu alandaki çalışmaları nedeniyle, 2010 Sedat Simavi Bilim Ödülü, 2010 IEEE Information Theory Society Paper Award, 2011 Kadir Has Vakfı Bilim Ödülü ve 2013 IEEE W.R.G Baker Award, 2017 IEEE Türkiye Şubesi Büyük Ödülü, 2018 IEEE Hamming Medal ve 2019 IEEE Shannon Lecturer ödüllerini kazanmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi, dünyaca ünlü bilim insanlarını ağırlamaya, öğrenciler ve araştırmacılarla buluşturmaya devam ediyor. Dünya nın en önemli yerbilimcilerinden olan ve bu alanda önemli başarılara ve ödüllere sahip Cambridge Üniversitesi Profesörü Dan McKenzie İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü (AYBE) Seminerleri kapsamında İTÜ lü akademisyen ve öğrencilerle bir araya geldi. İTÜ Maden Fakültesi İhsan Ketin Konferans Salonu nda gerçekleşen seminere, Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör ün yanı sıra çok sayıda akademisyen katıldı. Prof. Dr. Şengör yaptığı konuşmada, Şüphesiz Dan McKenzie bugün yaşayan en büyük yerbilimci. Kendisi uzun zamandan beri üniversitemizin bir dostu. O burada birçok akademisyenin Cambridge Üniversitesi ile ilişkilerinde bir köprü oldu. İnanılmaz biri ve onu üniversitemizde ağırladığımız için çok mutluyuz. şeklinde konuştu. Prof. McKenzie yaptığı konuşmada Orta Doğu ve Kuzey Afrika daki volkanizma ve manto konveksiyonu hakkında önemli bilgiler verdi yılından itibaren Türkiye tektoniği üzerinde de araştırmalar yaptığını söyleyen Dan McKenzie, günümüz teknolojisinde yer kabuğu hareketlerinin ve veri akışının eskiye göre daha hesaplanabilir olduğununu vurgu- Dünyaca Ünlü Yerbilimci Prof. Dr. Dan McKenzie İTÜ de ladı. Yapmış olduğu çalışmalarla Orta Doğu ve Afrika kıtasındaki yer hareketlerinin adeta fotoğrafını çeken Profesör McKenzie nin sunumu İTÜ lü akademisyenler ve öğrenciler tarafından büyük ilgi ile izlendi. itü vakfı dergisi 91

92 İTÜ'DEN HABERLER Doç. Dr. Burcu Özsoy a Uluslararası Görev İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları UYG-AR Merkezi Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy, Dünya İklim Araştırma Programı nın (WCRP), 20 yıldır devam eden İklim ve Okyanus: Değişkenlik, Öngörülebilirlik ve Değişim Projesi nin (CLIVAR) Türkiye temsilcisi seçildi. Dünya İklim Araştırma Programı (WCRP), Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Uluslararası Bilim Konseyi (ICSU) ve UNESCO'nun Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (IOC) tarafından destekleniyor. 20 yıldır devam eden CLIVAR (İklim ve Ok- yanus: Değişkenlik, Öngörülebilirlik ve Değişim) projesi ise Dünya İklim Araştırma Programı'nın (WCRP) dört temel projesinden biri olarak biliniyor. Proje, okyanus-atmosfer sisteminin dinamiklerini, etkileşimini ve öngörülebilirliği üzerine araştırmaları kapsıyor. Böylelikle, iklim değişkenliği ve dinamikleri, öngörülebilirlik ve değişim, yaşadığımız toplum ve çevre yararı hakkında daha iyi bir anlayışa olanak sağlayıp, Dünya'nın iklim sistemindeki değişikliklerin gözlemlerini, analizlerini ve tahminlerini kolaylaştırıyor. İTÜ lülerin Peyzaj Mimarlığı Alanındaki Başarıları Tescillendi İTÜ öğretim üyeleri ve öğrencileri, hazırlamış oldukları projelerle 2018 Peyzaj Mimarlığı Ödülleri kapsamında 8 ödül alarak üstün bir başarıya imza attı. Uygulanmış proje ödülünün yanı sıra 1 teşvik ödülü ve 6 bitirme projesi ödülü kazanan İTÜ, akademik alanda peyzaj mimarlığındaki iddiasını da sürdürdüğünü gösterdi. 92 itü vakfı dergisi Ülkemizdeki Peyzaj Mimarlığı faaliyetlerinin tanıtılması, özendirilmesi, ödüllendirilmesi, güzel sanatların teşvik edilmesi, mesleğin gelişiminin desteklenmesi ve kamuoyunun gündeminde bulundurulması amacıyla, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası tarafından her yıl Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü nde farklı bir tema ile düzenlenen Ulusal Peyzaj Mimarlığı Ödülleri sahipleri belli oldu. Bu sene eğitim kampüsleri teması ile 10.su gerçekleştirilen etkinliğin uygulanmış proje dalında İTÜ Yeşil Kampüs Projesi ödüle layık görüldü. Proje ekibinde, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Tayfun Kındap ve Prof. Dr. Telem Gök Sadıkoğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Sait Yazgan, Prof. Dr. Hayriye Eşbah Tuncay, Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin, Prof.

93 İTÜ Öğretim Üyesine Deniz Bilimlerinde Prestijli Burs İTÜ öğretim üyesi Sevil Deniz Yakan Dündar, deniz bilimleri alanında verilen 2018 POGO SCOR Ziyaretçi Bursunu kazanarak ülkemize 10 yıl aradan sonra büyük bir gurur yaşattı. Doktor Öğretim Üyesi Sevil Deniz Yakan Dündar, kazandığı burs ile deniz bilimleri alanında çalışma yapacak. Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Sevil Deniz Yakan Dündar, deniz bilimleri alanında dünyanın prestijli burslarından biri olan ve POGO (Partnership for the Observations of the Global Oceans) ve SCOR (Scientific Committee on Oceanic Research) tarafından desteklenen bursu, bu yıl kazanan 4 kişiden biri oldu. POGO SCOR Ziyaretçi Bursu, okyanusların küresel izlenmesine yönelik çalışmaları kapsıyor. Doktor Öğretim Üyemiz Sevil Deniz Yakan Dündar, 2001 yılından itibaren her yıl verilen bursu, 10 yıl aradan sonra Türkiye den kazanan ilk isim oldu. Doç. Dr. Mehmet Barış Can Ülker ve Prof. Dr. M.S. Rahman ın Kitabı Yayında Dr. Gülname Turan ve Sis Karaman Alkan yer aldı. Ayrıca, İTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Eşbah Tunçay ın öncülüğünde Doç. Dr. Fatih Terzi, Gökçen Özalp, Büşra Yılmaz Şirin, Dilara Kuş, Utku Ali Güler, Dilara Aküle, Cansu Güreser ve Ayşen Tabak Oflaz ın oluşturduğu proje ekibi, analiz ve planlama dalında Riva Deresi Kentsel Tasarım Peyzaj Projesi başlıklı çalışmaları ile teşvik ödülü aldı. İTÜ Yeşil Kampüs Projesi Dünyanın seçkin üniversitelerinin kampüslerinin yeşil alan ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiği Green Metric (Yeşil Ölçüm) sıralamasında 619 üniversite içerisinde 77. sırada yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi, 2013 yılında hayata geçirilen yeşil kampüs çalışmalarını her geçen gün zenginleştirilmeye devam ediyor. İTÜ, sürdürülebilir peyzaj anlayışı, doğal yaşamın korunması, engelsiz kampüs, spor olanaklarına elverişlilik, yaşam döngüsünün sağlanması gibi unsurlar dikkate alınarak hayata geçirilen Yeşil Kampüs Projesi ile uluslararası alanda tescillenen başarısını Peyzaj Mimarlığı Ödülü ile ulusal alanda da pekiştirmiş oldu. İTÜ Öğrencilerine 6 Ödül Birden Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencileri, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ile Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanları Konseyi (PEMKON) iş birliğinde bu yıl 7.si düzenlenen Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğrencileri Bitirme Projesi Ödülleri ni kucakladı. Organizasyon kapsamında yer alan 26 bitirme projesi arasında verilen 5 eşdeğer ödülünden 4 ünün ve 3 teşvik ödülünden 2 sinin sahibi, İTÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencileri oldu. Eşdeğer ödülüne Esra Melis Yüksel, Begüm Aydoğdu, Müberra Yüksel, Cansu Güreser, teşvik ödülüne ise Fatma Sultan Yaman ve Şükriye Gizem Kozanoğlu yaptıkları çalışmalarıyla değer görüldü. İTÜ Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Barış Can Ülker ve ABD nin North Carolina State Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M.S. Rahman ın kaleme aldığı Modelingand Computing for Geotechnical Engineering: An Introduction isimli kitap CRC Press Science Publishing tarafından yayımlandı. Bir Taylor & Francis Inc. kuruluşu olan CRC Press Science Publishing tarafından bilim dünyasına sunulan kitap, zeminlerin statik elastik-plastik davranışları, geoteknik mühendisliğinde analitik ve yarı-analitik çözümlerle, sonlu farklar ve sonlu elemanlar yöntemleriyle modelleme konularında rehber niteliği taşıyor Kitap, genel olarak zemin mekaniği ve geoteknik mühendisliğinde sayısal modelleme ve bilgisayarla hesaplamaya ilgi duyan araştırmacılara, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ve piyasada çalışan mühendislere yönelik başlangıç seviyesi teorik bilgileri, uygulamaları, çözümlü örnekleri ve MATLAB ile MAPLE programlarıyla öğretici bir nitelik barındırıyor. Doç. Dr. Can Ülker ayrıca kitabın, Deprem Mühendisliği yüksek lisans programında halen Güz Dönemi nde verilmekte olan DEP- 513E Modelingand Computing in Geotechnical Earthquake Engineering isimli derste kullanılmasının da planlandığını belirtti. itü vakfı dergisi 93

94 İTÜ'DEN HABERLER Taşkışla nın Konuğu Dünyaca Ünlü Mimar Sergei Tchoban İTÜ Mimarlık Fakültesi, GAD Vakfı ile birlikte düzenlediği konferansta modernizm, mimari sembolizm ve çizim çalışmalarıyla bilinen dünyaca ünlü mimar Sergei Tchoban ı ağırladı. Eserleriyle çağdaş mimaride çığır açan Sergei Tchoban, İTÜ Taşkışla Kampüsündeki Nezih Eldem Konferans Salonu nda Avrupa ve Rusya da çağdaş mimari alanında öne çıkan son dönem çalışmalarını anlattı. Tchoban, Mimarlık sektörünün yanı sıra öğrencilerin de yoğun ilgi ile izlediği konferansta, 2013 yılında Berlin de kurduğu Mimarlık Çizim Müzesi nde sergilediği eserlerin çıkış noktalarını ve çalışma süreçlerinin üzerinde durdu. Çağdaş mimarinin başyapıtları onun eseri Eserleriyle bugüne kadar birçok prestijli ödüle layık görülen Tchoban ın önemli eserleri arasında Federasyon Kulesi (Moskova), Dom Aquarée City Quartier (Berlin), Expo Forum (Berlin), Nevskaya Belediye Binası (St. Petersburg), Kazan Su Sporları Sarayı (St. Petersburg), Cubix Sineması (Berlin), Yahudi Kültür Merkezi (Berlin) ve Sinagog Chabad Lubavitch (Berlin) yer alıyor. Ayrıca projelendirdiği Milano EXPO 15 Rusya Pavyonu ve Berlin de Sergey Kuznetsov ile gerçekleştirdiği Mimari Çizim Müzesi çağdaş mimarinin en güzel örnekleri arasında gösteriliyor. İTÜ deki genç mimar adayları ile olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Tchoban, başarısının sırrını şöyle açıkladı; Genç mimarlar karar verip uygulamaya geçmeliler. Bu durum yeni projelerine her zaman pozitif katkı sunacak. Doğru mu yanlış mı diye sorgulamak yerine çalışma arkadaşlarına güvenleri ve sürekli projelerine devam etmeleri sayesinde başarıyı yakalayacaklar. Piyasadaki mimarların yeni- Sergei Tchoban kimdir? 1962 yılında Rusya nın Saint Petersburg kentinde dünyaya gelen Sergei Tchoban, 1995 te Berlin merkezli bir çalışma olan Tchoban Voss Architekten e ortak olduktan sonra, 2006 da Sergey Kuznetsov ile Moskova da SPEECH ofisini kurdu da kurduğu Tchoban Vakfı, 2013 yılında Berlin de Mimarlık Çizim Müzesi ne (Museum for Architectural Drawing) dönüştü ve 2012 yıllarında Venedik Mimarlık Bienali nde Rus Ulusal Pavyonu nun küratörü olan Tchoban ayrıca 2015 yılında EXPO Milano için Rus Pavyonu nun da yapımını üstlendi. likçi yaklaşımları ve yeni mezunların fikirlerinin toplumda yarattığı dönüşümsel sürece dikkat çeken Tchoban, mimarlıkta önemli olanın mevcut ulusal olasılıklarla en iyiyi yaratmak olduğunu vurguladı. Prof. Şefika Şehvar Beşiroğlu Anısına İTÜ MİAM Bestecilik Ödülü İTÜ MİAM Bestecilik Ödülü bu yıl, 2017 yılında aramızdan ayrılan, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı (TMDK) Müdür Yardımcısı, Müzikoloji Bölüm Başkanı, Müziko- loji ve Müzik Teorisi Doktora Programı Anabilim Dalı Başkanı, İTÜ Müzik İleri Araştırma Merkezi (İTÜ MİAM) Müdürü, Müzikolog, kanun ve çeng sanatçısı ve eğitimcisi Öğretim Üyesi Prof. Şefika Şehvar Beşiroğlu anısına düzenlendi. Ödülün Sahibi Besteci Fati Fehmiju Türk vatandaşı veya Türkiye'de müzik eğitimi almış veya almakta olan tüm bestecilerin başvurusuna açılan ve yaş şartı aranmayan ödüle, adaylar iki özgün esere ait partisyonları ve bu eserlere ait midi veya canlı kayıtları İTÜ MİAM ın internet sitesine ulaştırarak ödül başvurularını gerçekleştirdi. İTÜ MİAM Öğretim Üyeleri ve uluslararası yetkin bestecilerden oluşan jürinin değerlendirmeleri sonucunda 2018 İTÜ MIAM Bestecilik Ödülü ne, uluslararası alanlardaki başarılarıyla da bilinen, besteci Fati Fehmiju layık görüldü. Fati Fehmiju ya TL lik ödül karşılığında kanun ve oda orkestrası için bir konçerto sipariş edilecek. Eserin Prömiyeri ve Ödül Töreni Aralık 2018 de Prof. Şefika Şehvar Beşiroğlu anısına düzenlenen İTÜ MİAM Bestecilik Ödülü ödül töreni ve eserin prömiyeri Aralık 2018 tarihinde gerçekleşecek. Fati Fehmiju ödüle layık görülen eserini sipariş edilen kanun ve oda orkestrası ile kaydettiği konçerto ile dinleyicilerle buluşturacak. 94 itü vakfı dergisi

95 İTÜ de Geliştirilen Katmanlı Biyobozunur Yapay Damar Proje Pek Çok Alanda Yenilik Sunuyor Projenin içeriği hakkında bilgi veren Dr. Eniş, sözlerini şöyle sürdürdü: Günümüzde, hastaların yaklaşık yüzde 10'u küçük çaplı damar nakline ihtiyaç duyuyor ancak tedavi edilemiyor. Çalışmalarımız kapsamında, mevcut kısıtlamaları nedeniyle implantasyonlarında verimli sonuç alınamayan küçük çaplı yapay damar uygulamalarına alternatif olacak yapay damar tasarımları gerçekleştirilmesini hedefledik. Gerçek damar histolojisini en iyi şekilde taklit edecek, biyobozunur yapıda; iç ve dış katmanında gözenek geometrisi ve lif oryantasyonunda değişikliğe gidilerek katmanlı yapay damar iskeletleri tasarladık. Üretilen yapay damar iskeletlerinin klinik öncesi sürecini destekleyen, boyutsal, yapısal, morfolojik, mekanik, biyobozunurluk ve hücre analizlerini gerçekleştirdik. Çalışma konusu, üretim teknolojisinden, test teknolojisine; cihaz/aparat geliştirilmesi ve modifikasyonu süreçlerine de yenilikler sunuyor. Doktor Öğretim Üyesi İpek Yalçın Eniş, kalp ve damar hastalıkları için kullanılması hedeflenen katmanlı biyobozunur yapay damar geliştirmeyi başardı. Türk bilim insanları, gerçek damar yapısına benzeyen katmanlı biyobozunur yapay damar tasarlamayı başardı. İTÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Telem Gök Sadıkoğlu nun danışmanlığında yürütülen doktora tezi kapsamında, Dr. Öğretim Üyesi İpek Yalçın Eniş gerçek damar yapısını taklit eden katmanlı biyobozunur damar üretmeyi başardı. Üretilen yapay damar sayesinde by-pass ile damar değişimine ihtiyaç duyan hastalar için çare olabilecek bir çalışmaya imza atılmış oldu. Günümüz teknolojisi yapay damar üretimine imkan verse de küçük çaplı yapay damarların değişimi noktasında çeşitli güçlükler yaşandığına dikkat çeken Dr. İpek Yalçın Eniş, 8 yıllık çalışmanın sonucunda katmanlı biyobozunur yapay damar tasarımında önemli adımlar attı. Türkiye de bu konuda ilk kez araştırma yaparak bilim dünyasına adını yazdıran Dr. Eniş, gerçek damar histolojisinin kompleks yapısının ancak her katmanında farklı tasarım ölçütlerine sahip, katmanlı yapay damarlar ile sağlanabileceği sonucuna ulaştı. Üretilen yapay damar, klinik öncesi testlerden başarıyla geçti. Deneysel çalışmaların bir kısmı Liberec Teknik Üniversitesi nde Prof. RNDr. David Lukas, CSc. eş danışmanlığında gerçekleştirildi. Üretilen damarlar küçük hayvan modelleri üzerinde denendi ve ilk bulgulardan başarılı sonuçlar elde edildi. Büyük hayvan modelleri üzerinde ise çalışmalar devam ediyor. Yapay Damar Tasarımının Önemi Dr. İpek Yalçın Eniş hedefin, hücrelerin tutunması, çoğalması ve yapısal proteinleri sentezleyebilmesi için biyobozunur bir iskelet sistemi oluşturmak olduğunu belirtti. Uzun vadede bu iskeletin yerini biyolojik damara bırakması öngörülüyor. Eniş, Yapay damar konusu üzerinde çalışmaya başladığımızda uluslararası literatürde kısıtlı sayıda çalışma vardı, ulusal deneysel çalışma ise yoktu. Proje konusunda tekstil mühendisleri olarak yapay damar numunelerinin konstrüksiyon özelliklerinin tasarımı üzerine yoğunlaştık. Son yıllarda, araştırma konusu, ulusal ve uluslararası araştırmacıların ilgi odağı haline geldi. diye konuştu. Proje Multidisipliner Bir Anlayışla Devam Ediyor Ülke açısından çok önemli olan çalışmaya, İTÜ ev sahipliğinde Uludağ Üniversitesi, Mühendislik ve Tıp Fakülteleri nden akademisyenler de katkı sağladı. Doktora tezinin devamında yapay damar konusunda çalışmalarını sürdüren Dr. Eniş in de araştırmacı olarak yer aldığı, yürütücülüğünü İTÜ den Prof. Dr. Telem Gök Sadıkoğlu nun üstlendiği 214M089 numaralı Küçük Çaplı Yapay Damar Tasarımı, Geliştirilmesi, Üretimi ve Klinik Öncesi Analizlerinin Gerçekleştirilmesi adlı TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında kan akışını taklit edecek biyoreaktör tasarımı ile dinamik hücre ekimine dair ön çalışmalar gerçekleştirildi. Proje ekibinde, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşah Çeçener ve Prof. Dr. Berrin Tunca ve Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü nden Prof. Dr. Aslı Hockenberger de araştırmacı olarak yer aldılar. Dr. Eniş, Dinamik hücre ekimine olanak tanıyan bir biyoreaktör, proje ekibi tarafından özel olarak tasarlandı. Özel tasarım biyoreaktör ile iç ve dış katmana eş zamanlı olarak dinamik ortamda endotel hücre ve düz kas hücre ekiminin gerçekleştirilmesi öngörüldü yılı itibariyle başarıyla tamamlanan TÜBİTAK Projesi akabinde, ekibin dinamik hücre ekimi konusundaki çalışmaları devam ediyor. şeklinde konuştu. Proje sonucunda uluslararası indeksli dergilerdeki altı adet yayının yanı sıra ulusal ve uluslararası konferanslarda sayısı 10 un üzerindeki tebliğlerle araştırma konusunun özgün ve yenilikçi sonuçları literatüre kazandırıldı. itü vakfı dergisi 95

96 İTÜ'DEN HABERLER AVT-274 İnsansız Hava Araçları Dersine Yoğun İlgi İTÜ, NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu adına AVT-274 İnsansız Hava Araçları ders serisine ev sahipliği yaptı. İTÜ, NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu STO ya bağlı yürütülen panellerden biri olan Uygulamalı Araç Teknolojileri Paneli (Applied Vehicle Technology: AVT) tarafından Haziran 2018 tarihlerinde düzenlenen İnsansız Hava Araçları, Teknolojik Zorluklar, Operasyon Kavramı ve Regülasyon Esasları başlıklı NATO ders serisine ev sahipliği yaptı. Ders, AVT Panelinin Mekanik Sistemler, Yapılar ve Malzemeler Teknik Komitesinin (TC-MSM) Başkanlığını yürüten İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melike Nikbay koordinatörlüğünde gerçekleştirildi. Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen derse yoğun katılım oldu. Dünyanın Pek Çok Yerinden Uzmanlar Geldi Direktörlüğünü Victoria Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Portekiz i temsil eden AVT Paneli Üyesi Prof. Dr. Afzal Süleman in üstlendiği AVT-274 ders serisinde, eğitimler Prof. Dr. Afzal Süleman ın yanı sıra, Kanada Milli Savunma Bakanlığı ndan Dr. Ming Hou, Alman Hava Kuvvetleri ve Euro Control dan Yb. Edgar Reuber, Toronto Üniversitesi nden Prof. Dr. Hugh Liu, Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Araştırma Laboratuarı ndan Dr. Robert Smith ve Portekiz Hava Kuvvetleri nden Bnb. Dr. Joao Caetano gibi uzmanların katılım ve katkılarıyla tamamlandı. Dersin sonunda NATO AVT-274 ders serisi eğitimcileri ve etkinliğe sponsorluk yapan STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Tic. A.Ş. firmasının direktörü Başak Hassoy a emekleri ve katkıları için teşekkür plaketi takdim edildi. AVT-274 Ders Serisi Hakkında: AVT-274 ders serisi, yıllarını kapsıyor. Dersler, insansız hava araçları İHA ların askeri ve sivil görevlerde yaygınlaşmasına bağlı olarak, hem teknolojik güncel gelişmelere hem de operasyonel esaslara ait bilginin NATO ülkelerine yayılmasını amaçlıyor yılında Portekiz in Lizbon ve Kanada nın Toronto şehirlerinde iki ders serisi gerçekleştirildi. Eğitimin son sunumunun, 2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri Virginia da yapılması planlanıyor. Meraklı Zihinler İTÜ Bilim Şenliği nde Çocuklara bilim kültürünü gündelik hayattan örnekler ve uygulamalarda öğretmek amacıyla düzenlenen İTÜ Bilim Şenliği 1-2 Ekim tarihlerinde Ayazağa Yerleşkesinde yapıldı. TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı 4007 Bilim Şenlikleri Destekleme çağrısı kapsamında kabul gören İTÜ Bilim Şenliği ne her yaştan ziyaretçi katıldı. İTÜ Bilim Şenliği kapsamında, Ayazağa Yerleşkesi nde kurulan şenlik alanında teatral ve görsel açıdan zengin, toplumun her kesimine hitap eden bilim gösterilerinin yanı sıra öğrencilerin uygulayarak ve yaşayarak bilimi öğrenme şansı yakalayacağı tematik atölye çalışmaları yapıldı. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca Bilimin yaşı yok İstanbul'da yaşayan 7'den 77'ye tüm halkın katılımına açık olan şenliğe öğrencilerin ilgisinin oldukça yoğun olduğunu belirten İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, "Şenliğe ilgi oldukça yüksek; ilk, orta, lise ve üniversite gibi her düzeyden katılan ve ziyaret eden gençlerimiz var. Bilimin yaşı yok. Merak insanda oldukça, bilimle beraber gelecektir." diye konuştu. Tematik Atölyelerde Bilim İTÜ Bilim Şenliği ile bilime ilgi duyan tüm bilim severlerin keşif ve icatlarını sergilemek, bilime ilgi duymayan kişilerin dikkatini çekerek toplumda bilim kültürü oluşturmak adına merak uyandırarak bilime olan ilginin arttırılması amaçlanıyor. Tematik Bilim Atölyeleri ise çocukların bilime dokunabildikleri, uygulamalı olarak düzenek ve içerik geliştirebildikleri etkinlikleri kapsıyor. İnteraktif etkinlikler ile çocukların hem kendilerini hem de takım bilincini geliştirmeleri, bilime olan merak ve keşfetme duygularını uyandırmak hedefleniyor. Bilim insanları ile toplum arasında bir köprü oluşturmanın hedeflendiği şenlik boyunca yürütülen oturumlarda, tekstil, arkeoloji, çevre, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji, mühendislik, çevrebilim vb. konularda alanlarında uzmanlar tarafından birçok soruya yanıt arandı. 96 itü vakfı dergisi

97 II. Kutup Bilimleri Çalıştayı İTÜ de Gerçekleştirildi raflayarak öğrencilerin Antarktika hayalini gerçekleştirdik. Bu yıl ikincisi düzenlenen Kutup Bilimleri Çalıştayı Eylül 2018 tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İTÜ Kutup Araştırmaları Uyg Ar Merkezi (İTÜ PolReC) koordinasyonunda gerçekleştirilen Ulusal Antarktik Bilim Seferleri ne ait notlar bilim dünyasıyla paylaşılmaya devam ediyor. Sefer notlarının paylaşıldığı ve Kutup araştırmaları konularında çalışmalar yapan ve yapmayı hedefleyen bilim insanlarını buluşturan 2. Kutup Bilimleri Çalıştayı, Eylül 2018 tarihleri arasında İTÜ ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın ın yaptığı çalıştayın ilk aşamasında, İTÜ Kutup Araştırmaları Merkezi PolReC Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy Türkiye nin Antarktik tarihi üzerine izleyicilerin ilgisini çeken bir sunum yaptı. Çalıştaya İspanya, Güney Kore, Şili, Polonya ülkelerinden de bilim insanları katıldı. 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Hazırlıkları Sürüyor Prof. Dr. Ali Fuat Aydın yaptığı açılış konuşmasında şunları dile getirdi: İTÜ nün Türkiye adına liderliğini üstlendiği kutup araştırmalarında, Kutup Araştırmaları Uyg-Ar merkezimiz İTÜ PolReC in kurulduğu 2015 yılından bu yana 2 ulusal sefer düzenlendi, 1 ulusal bilim programı yayınlandı, Antarktika Andlaşması Çevre Koruma Protokolü ne taraf olundu ve Antarktika Andlaşmalar Sistemi nde oy hakkı olan danışman ülke olmak için gereken girişimler yapıldı. Türkiye nin Antarktika Anlaşmaları çerçevesinde kutup bölgelerinde fiziki varlığının sağlanması için öncelikle Antarktika da bir bilim üssü kurulması için gereken adımlar atılarak hızlı bir şekilde yol alındı. 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi hazırlıkları sürüyor. Bilimsel Projeler Üzerine Çalışıldı Kutup Araştırmaları Merkezi (PolReC) Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy ise 2 ay süren ikinci ulusal seferle ilgili bilgiler paylaştı. Özsoy, şunları söyledi: 7 Mart 2018 tarihinde yola çıktık. Ekibimizden 18 kişi, Şili bayraklı Antarctic Warrior adlı gemi ile Punta Arenas limanından ayrılarak Macellan Boğazı-Drake Geçiti rotası üzerinden Antarktika ya doğru yola çıktı. Dünyanın en zorlu geçiti olarak anılan Drake Geçidi nde zaman zaman 8 m lere varan dalga yüksekliği ile karşılaşan ekibimiz, Antarktika nın King George adasında lojistik destek aldıktan sonra Gerlache Boğazı üzerinden 68 derece enlemindeki en güney çalışma noktasına doğru yol aldı. İlk olarak Horseshoe Adası'nda çalışmalara başlayan ekip, daha sonra sırasıyla Calmette Körfezi, Adelaide Adası batı kıyıları, Hovgaard Adası, Nansen Adası, Portal noktası alanlarında hem karada hem de denizde çalışmalar yürüttü. Yer bilimleri, toksikoloji, buzul bilimi, iklim bilimleri ve fiziki bilimleri kapsayan 15 bilimsel projenin faaliyetlerinin yürütüldüğü Horseshoe Adası'nda Türk bayrağını açtık. Aynı zamanda Türkiye nin dört bir tarafından ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin gönderdiği Antarktika temalı 300 resmi bölgede sergileyip fotoğ- Çalıştay Zengin İçeriğiyle Dikkat Çekti Yer bilimleri, canlı bilimleri, fiziki bilimler ve beşeri bilimler alanlarında oturumların yapıldığı çalıştayda, TAE bünyesinde gerçekleştirilen projeler-araştırmalar sunuldu. Yapılan sunumlarda Kutup Bilim Programı nın sürdürülebilirliği, TAE-I ve TAE-II Ulusal Antarktika seferlerinden elde edilen bilimsel deneyimlerin proje ön sonuçları ve gelecek seferlerde yapılması planlanan çalışmalar tartışıldı. Çalıştay kapsamında ayrıca Türkiye nin Antarktika Yarımadası nda işbirliği içerisinde bulunduğu İspanya, Güney Kore, Şili, Polonya ülkelerinden oluşan Özel Görev Grubu Antarktik Enstitüleri ile ortak katılımlı bir panel gerçekleştirildi. itü vakfı dergisi 97

98 İTÜ'DEN HABERLER ve yeniliği yakalamanın önemini anlatarak, gençleri geleceğe hazırlamak adına yerel yönetimlere önemli görevler düştüğünü söyledi. Projenin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Kalkınma Ajansı ve İBB iş birliğiyle hayata geçirildiğini aktaran Uysal, çalışmada en önemli destekçilerinin üniversiteler olduğunu belirtti. İTÜ'den Zemin İstanbul Projesi ne Destek İTÜ, yeniliğe ve teknolojiye meraklı gençleri yetiştirmek için hazırlanan Zemin İstanbul Projesi ne destek veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın 100 günlük eylem programında yer alan, yeniliğe ve teknolojiye meraklı gençleri yetiştirmek için hazırlanan Zemin İstanbul Projesi için imza töreni düzenledi. Bu kapsamda İTÜ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Yıldız Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalandı. İBB nin Saraçhane de bulunan belediye binasında gerçekleşen törene; Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner ve çok sayıda yetkili katıldı. Her şey çocuklarımızın geleceği için İmza töreni öncesi Zemin İstanbul Projesi nin tanıtım filmi izlendi. Törende konuşan Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ nün yenilikçi fikirleri her zaman desteklediğine vurgu yaptı. Teknik Üniversite nin AR-GE ve girişimcilik üniversitesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karaca, Hem İTÜ Rektörü olarak hem İTÜ Arı Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı olarak böyle bir projenin partneri olmaktan gerçekten gurur ve onur duyuyoruz. Hepimizin geleceği olan çocuklarımız ve gençlerimiz için bu tür projelerin mutlaka çoğalması gerekiyor. diye konuştu. Yenilikleri yakalamak gerekiyor Törende konuşan Başkan Mevlüt Uysal, akıllı belediyecilik adına teknolojik gelişimi Zemin İstanbul Projesi nedir? Türkiye de inovasyon ve girişimciliğin yeni adresi olmayı planlayan Zemin İstanbul, vatandaşla etkileşimin, yönetişimin zemini haline gelecek. Yaratıcı fikir sahibi bireylere veya küçük işletmelere iş geliştirme imkanı sağlayacak gerekli her türlü donanım, yazılım, ekipmanın yer aldığı ofis ve atölye ortamını sunacak olan Zemin İstanbul Projesi, İstanbullulara yeni ürün ve hizmetlerin gerçek katma değerlerini görmesini sağlayan bir deneyim, araştırma ve inovasyon ortamı sunacak. Özellikle fikri olan gençlere yönelik altyapı hizmeti sunacak olan Zemin İstanbul, kuluçka, deneyim, etkinlik ve animasyon birimlerinden oluşuyor. Kuluçka Merkezi nde girişimciler, çeşitli eğitimler almanın yanı sıra, sektörel ve akademik tecrübeye sahip kişilerin oluşturduğu mentor havuzundan kendi ihtiyaçları doğrultusunda faydalanabilecekler. Deneyim Merkezi nde ise gelişen yaşam şartlarında karmaşık halde olan çok katmanlı çözümleri algılamak için bir metodoloji sunulacak. Çocuklara hizmet verecek olan Eğitim ve Etkinlik Merkezi ise geleceği inşa edecek çocuklarımız ve gençlerimize yönelik 7-10 Yaş Maker ile Yaş İleri Maker programlarını içeriyor. Çocukların yeni fikirlerini ve hayal dünyalarını gerçeğe dönüştürme şansı bulacakları tasarım ve programlamanın temel öğelerini barındıracak olan Animasyon Stüdyosu, yeni neslin senarist, animasyoncu, tasarımcı, programcı ve yönetmenlerini yetiştirmeyi ve potansiyeli olan her çocuğu cesaretlendirmeyi hedefliyor. Tayfun Akgül ve Ali Nihat Yazıcı dan 'Ahşabî İşler' Sergisi İTÜ öğretim üyesi, karikatürist Tayfun Akgül ile küratör Ali Nihat Yazıcı nın Bilimle mizahı buluşturan Ahşabî İşler Sergisi 17 Ekim de Schneidertempel Sanat Galerisi nde açıldı. Karikatürleri 1980 lerden beri yurtiçi ve yurtdışında yayımlanan ve halen Herkese Bilim Teknoloji ile URSI Radio Science Bulletin dergilerinde çizen Akgül ün İTÜ lü dönem arkadaşı, Dünya Satranç Federasyonu Onur üyesi Ali Nihat Yazıcı ile hazırladığı Ahşabî İşler, çizgiyi kâğıda mahkûm olmaktan kurtarıp ahşapla güçlendiriyor. Prof. Dr. Tayfun Akgül sergi hakkında Oymacılık ülkemizin geleneksel zanaatlerindendir. Gelişen teknolojinin sağladığı fırsatla 98 itü vakfı dergisi

99 İnşaat Sektöründeki Dijital Dönüşüm İTÜ, BIM ve Ötesi: İnşaat Sektöründe Dijital Dönüşüm başlıklı sempozyuma ev sahipliği yaptı. Sempozyumda kent mimarisi, altyapı, şehir planlaması adına Türkiye den ve dünyadan örnekler paylaşıldı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde düzenlenen sempozyuma, Cambridge, Carnegie Mellon ve Colorado State gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinden bilim insanları katıldı. Sempozyum Tasarla-Uygula-Yakala-İlerle olmak üzere 4 ana oturumda gerçekleşti. Sempozyumda kent mimarisi, altyapı, şehir planlaması ve dünyadaki örnekler üzerinde duruldu, robotik yaklaşımlar ve geleceğe yönelik teknolojiler masaya yatırıldı. Türkiye de birçok yenilik gerçekleştiriliyor Katılımcılar arasında bulunan Cambridge Üniversitesi nden Dr. Ioannis Brilakis, deprem sonrasında binalarda meydana gelen hasarlarda hızlı tespit için BIM teknolojisinin son derece önemli olduğunu ifade etti. Dr. Brilakis, Haiti deki depremi hatırlayın. Oradaki hasarı tespit etmek 3 yılı aldı. Bu teknoloji yetkililere Şu binaları boş verin, bunlara bakın. Bunlar daha fazla risk barındırıyor deme imkanı veriyor ve hasar tespiti hızlı yapılabiliyor. dedi. Dr. Brilakis ayrıca Türkiye de inşaat sektöründeki gelişmelerin baş döndürücü bir hızla gerçekleştiğini belirterek, Burada dünyaya örnek birçok yenilik gerçekleştiriliyor. Türkiye yi yakından takip ediyoruz. diye konuştu. Ne kadar enerji harcanıyor Hollanda Uygulamalı Bilimsel Araştırma Organizasyonunda (TNO) BIM Araştırmacısı Leon Van Berlo da tüm dünyanın bu teknolojiyi kullanmaya başlayacağını dile getirdi. Berlo, Gelecekte tasarımcılar ve mühendisler yapıları tasarlarken maliyet, enerji ve iş sağlığı gibi birçok başlığı net verilerle daha sağlıklı dizayn edilebilecek. Hatta konut veya mülk sakinleri daha oturuma başlamadan yapının ne ölçüde enerji tükettiğini bilecek. ifadesini kullandı. Sorunlar anlaşılacak Carnegie Mellon Üniversitesi nden Prof. Dr. Burcu Akıncı ise Şu anda yapısal işlerde, işlemlere ve başlıklara tek tek bakılarak sorunlar anlaşılmaya çalışılıyor. Burada BIM teknolojisi kullanıldığında ise daha binayı yaparken sorunları yakalayıp ne olduğunu anlayabiliyoruz. Bu çerçevede çözüm üretebiliyoruz. Örneğin bir depremde binanın ayakta kalma ihtimali çok daha yüksek olacak. dedi. İnsan hatasının olmadığı yapı mümkün Ankara merkezli Prota nın Genel Müdürü Danyal Kubin, BIM teknolojisiyle yapı sektöründe baştan sona her şeyin kontrol altında tutulduğunu belirtti. Kubin, şöyle konuştu: Örneğin BIM le yapılan bir inşaatta kesinlikle su basması yaşamazsınız. İnsan hatasının olmadığı yapılar inşa edersiniz. ABD de BIM ile yapılan ve kontrol edilen inşaatlarda hem maliyet %13 düştü hem de insana bağlı hataların hiç yaşanmadığı tespit edildi. Ultra ileri bir teknoloji. Prota olarak bu sempozyumu düzenlemekteki amacımız Türkiye de de bu sistemin yayılmasını sağlamak. Türkiye de İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin Ataköy-İkitelli, Kabataş-Mahmutbey metroları BIM ile tasarlandı. Bu metrolar açıldıktan sonra hiçbir hata olmayacak. Hem daha kısa zamanda ve daha az maliyetli hem de daha ileri teknolojiyle yapılmış projeler bunlar. 3. Havalimanı BIM sistemine çok güzel bir örnek aslında. Burada birçok birim BIM ile tasarlandı. 3. Havaalanı dünyanın örnek projeleri arasında yer alıyor. Türkiye de inşaat sektöründe birkaç yıl içinde bu teknoloji yaygın olarak kullanılacak. karikatürleri ahşapla tanıştırınca oluşan ilginç sonucu sergilemek istedik diyecektik ki kağıt krizi çıktı! Velhasılı karikatürleri tahtaya işledik. şeklinde konuştu. Hayata ve akademiye karikatür penceresinden bakan Akgül, akademik çalışmalarına karikatür ve mizah, karikatürlerine ise akademik çalışma katıyor. Tayfun Akgül Prof. Dr. Tayfun Akgül ün karikatürleri 1980'lerden beri yurtiçi ve yurtdışında çeşitli yayın organlarında yayımlanmaktadır. Halen Herkese Bilim Teknoloji ile URSI Radio Science Bulletin dergilerinde çizimleri yayımlanıyor. Ali Nihat Yazıcı Ali Nihat Yazıcı İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunu. Yayıncı, TRT emeklisi, satranç oyuncusu, Satranç Federasyonu eski başkanı, Dünya Satranç Federasyonu Onur Üyesi. Şu anda iş adamı ve küratör. Oymacılık yapıyor. itü vakfı dergisi 99

100 İTÜ'DEN HABERLER İTÜ de Verilerin Notalara Yolculuğu bünyesinde birkaç yıl önce müzikle tanıştı. Yeni fizik kapsamında Birmingham Üniversitesi nden Dr. Scott Wilson ile İTÜ MİAM Öğretim Üyesi Dr. Konstantinos Vasilakos tarafından CERN iş birliğiyle gerçekleştirilen projede LHC den elde edilen ham bilimsel verilerle senfoni yaratan ekip, müziğe farklı bir bakış açısı getirdi. Konser kapsamında çok sayıda elektronik müzik sanatçısının da bir araya gelerek doğaçlama yaptıkları bir performansın yanı sıra görsel şovlara da yer verildi. Bilgisayar yazılımından müziğe yolculuk Bilim ve sanatın birlikteliğinden doğan bu projede, anlık olarak sanatçıların bilgisayar üzerinde oluşturdukları yazılım kodları müzik notalarına dönüşüyor ve dinleyicilere alışılmışın dışında bir elektronik müzik deneyimi sunuluyor. Konser boyunca kodlar üzerinde düzenlemeler yapan sanatçı grubu notaları benzersiz hale getiriyor. İTÜ Dr. Erol Üçer Müzik ileri Araştırmalar Merkezi nde (MİAM) CERN de bulunan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ndan (LHC) elde edilen verilerle gerçek zamanlı senfoni konseri gerçekleştirildi. Dark Matter: The Sound of New Physics isimli etkinlik, İTÜ MİAM ev sahipliğinde Maçka Kampüsünde gerçekleşti. CERN de bulunan dünyanın en büyük ve kapsamlı parçacık çarpıştırıcısından elde edilen bilimsel veriler Dünya nın en büyük çarpıştırıcısı aynı zamanda orkestra Evrenin doğasının araştırıldığı CERN, aynı zamanda bir grup bilim adamı ve sanatçının ortak çalışmasıyla büyük bir orkestranın da merkezinde yer alıyor. Live Coding yöntemiyle anlık verilerin elektronik müzikte olduğu gibi yazılım geliştiricisi sanatçılar sayesinde müzik notalarına dönüştürülerek LHC nin de içinde bulunduğu büyük bir senfoni orkestrasına dönüşüyor. Bu sırada atom altı parçacıkların senfoniyle eş zamanlı ve parçacık fiziği ile uyumlu görüntüleri de dinleyicilere doğayı anlamlandırabildiği görsel bir şölen sunuyor. İTÜ ve NURE Bilimsel İşbirliği İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kharkiv National University of Radio Electronics - NURE (Kharkiv Ulusal Radyo Elektronik Üniversitesi) arasında eğitim ve bilimsel işbirliği protokolü imzalandı. İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen akademik işbirliği protokolü imza töreni 28 Eylül 2018 tarihinde Rektörlük Senato Toplantı Salonu nda gerçekleştirildi. İmza törenine Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, NURE Rektörü Prof. Valerii Semenets ile iki üniversitenin rektör yardımcıları ve akademisyenleri katıldı. Karşılıklı imzaların atılmasıyla birlikte bilimsel alanda yeni ufuklar açma gayesi taşıyan iş birliği anlaşması resmiyet kazanmış oldu. İTÜ ve NURE arasında bilimsel işbirliğini daha da geliştirmek amacıyla protokol kapsamında hayata geçirilmesi planlanan ortak çalışmalar şunlardır; Lisans ve lisansüstü öğrenci değişimi, Öğretim üyeleri ve araştırmacılara yönelik değişim programları yürütmek, Ortak araştırma faaliyetlerinin geliştirilmesi, Bilimsel malzeme ve bilgi alışverişi, Bilimsel gelişmelerin tanıtımı konusunda bir merkezin oluşturulması, Bilimsel çalışmalara katılımı teşvik eden organizasyonların düzenlenmesi. İmzalandığı tarihten itibaren 5 yıl süreyle geçerliliğini koruyacak olan protokol, tarafların isteği doğrultusunda yenilenebilecek. 100 itü vakfı dergisi

101 AB Eğitim ve Gençlik Programlarına İTÜ den Proje İTÜ Yabancı Diller Yüksekokulu (YDY) Müdürü Prof. Dr. Burçkin Dal ın yürütücülüğünü üstlendiği proje 2018 Yılı Erasmus+ Ana Eylem 2 Yükseköğretim Alanı Stratejik Ortaklıklar (KA203) Projeleri başlığında kabul edildi Yılı Teklif Çağrısı Erasmus+ Ana Eylem 2 Yükseköğretim Alanı Stratejik Ortaklıklar Proje Başvuru sonuçları açıklandı. Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından yürütülen programa, 77 başvuru arasından Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Burçkin Dal ın yürütücülüğünü üstlendiği Immersive Business and Engineering English in Virtual Reality: A Tool for the Sustainable Mobility of the Skilled Workforce in the EU isimli proje de kabul edildi. Proje, 259 bin avroluk hibeye uygun görüldü. İspanya nın önde gelen teknik üniversitelerinden Katalonya Politeknik Üniversitesi, Avusturya nın eğitim alanında seçkin üniversitelerinden Viyana Üniversitesi, Fransa nın önemli teknik üniversitelerinden Ecole Centrale de Lille ve Polonya dan eğitim bilimleri alanında öncü çalışmalara imza atan Krakow Pedagoji Üniversitesi projenin uluslararası ortakları arasında bulunuyor. Dil Eğitimine Önemli Katkı İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burçkin Dal ın yürüttüğü proje, yabancı dil eğitimine önemli bir yenilik getirmeyi hedeflemektedir. Proje, profesyonel yaşamlarında yabancı dil olarak İngilizce kullanacak, üniversitelerde mühendislik eğitimleri alan öğrencilerin ihtiyaç duydukları KA2 Hakkında Yükseköğretim Alanında Stratejik Ortaklıklar Yenilik ve İyi Uygulama Değişimi için İşbirliği ana eylemi (Key Action 2, KA2) altında yer alan bu faaliyet ile kurumsal, yerel, bölgesel, ulusal veya uluslararası düzeyde yenilikçi uygulamaların geliştirilmesi, transfer edilmesi ve/veya uygulanması amacıyla, Program üyesi ülkelerin eğitim kurumları arasında stratejik ortaklık projeleri destekleniyor. Erasmus+ Programına dahil ülkelerde yerleşik Yükseköğretim Erasmus Beyannamesi (ECHE-Erasmus Charter for Higher Education) sahibi yükseköğretim kurumlarının yanı sıra, yükseköğretim alanında faaliyet gösteren farklı deneyim ve uzmanlıklara sahip kurum/kuruluşlar stratejik ortaklıklarda yer alabilirler. dil becerilerini geliştirmelerine olanak sağlamak üzere tasarlanan sanal gerçeklik ortamları üzerine temellendirilmiştir. Bu ortamlar aracılığıyla öğrencilerin gerçek yaşam senaryolarıyla durumları görselleştirmeleri sağlanacak ve dil kullanma becerilerinin gelişimine katkı sağlanacaktır. Prof. Dr. Burçkin Dal: Uluslararası İstihdamı Hedefliyoruz Prof. Dr. Burçkin Dal, projenin bilim dünyası ve İTÜ için önemini şu sözlerle dile getirdi: İTÜ YDY nin misyonu, üniversitemizin genel vizyon ve misyonunu takiben, geleceğin mühendislerine, bilim, teknoloji, sosyal bilimler ve sanat alanlarındaki girişimcilerine dil becerilerini kazandırmak, onları hem ulusal hem de uluslararası düzeyde rekabet gücüne sahip; çağdaş değerleri temsil eden üretken bireyler olarak yetiştirmektir. Bu misyon çerçevesinde, uluslararası ortakların teorik ve pratik yetilerini yürütücülüğümüz şemsiyesi altında toplayarak çağımızın şartlarına uyum sağlayabilecek, uluslararası arenada yabancı dil iletişimi alanında yetkin mühendisler yetiştirmek amacıyla yola çıktığımız bu projede, sürdürülebilir uluslararası nitelikli işgücü hareketliliği ve istihdamını desteklemeyi hedeflemekteyiz. Bu kapsamda hazırlanacak yenilikçi İngilizce müfredatı, iş ortamındaki senaryoları simüle eden sanal ortamlar ile mühendis adaylarının mesleki İngilizce dil yetkinlikleri artırarak onları çok uluslu iş yerlerindeki mesleki yaşama hazırlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, sektör-üniversite işbirlikleri sayesinde de gelişmekte olan Sanal Gerçeklik dünyasında yeni bir faaliyet alanı açacaktır. itü vakfı dergisi 101

102 İTÜ'DEN HABERLER İTÜ den Denizcilik Alanında Önemli Proje İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi koordinatörlüğünde yürütülen Maritime Education for Energy Efficiency (MarEd) başlıklı proje Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından düzenlenen Erasmus+ Programı kapsamında kabul aldı. MarEd, 2018 yılı teklif çağrısı Erasmus+ Ana Eylem 2 Mesleki Eğitim Alanı Stratejik Ortaklıklar (KA202) kapsamında 199 başvuru arasından desteklenen 13 proje arasında yer alarak 162 bin Euro hibe almaya hak kazandı. Bu proje ile birlikte denizcilik endüstrisindeki enerji verimliliğiyle ilgili uygulamalardaki boşlukların belirlenmesi ve eğitim modülünde kullanılacak müfredatın oluşturulması planlanıyor. Dr. Öğretim Üyesi Elif Bal Beşikçi nin yürütücülüğünü yaptığı, Doç. Dr. Özcan Arslan, Arş. Gör. Esma Uflaz ve Betül Pehlivan Eşsiz in proje ekibinde yer aldığı çalışmanın ulusal ve uluslararası kapsamda proje ortakları bulunuyor. Maritime Education for Energy Efficiency MarEd Maritime Education for Energy Efficiency, denizcilik sektöründe enerji verimliliğine yönelik eğitim uygulamalarıyla 24 ay sürmesi planlanan yenilikçi bir projedir. İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi koordinatörlüğünde yürütülen projenin temel amacı, gemilerde (gemi kaptanı, başmühendis, zabitler vd.) ve denizcilik işletmelerinde (enerji müdürleri, enspektörler, filo müdürleri vd.) görev alan personelin enerji verimliliği politikaları ve MARPOL Annex VI uygulamaları ile ilgili bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi için uzaktan eğitim ve değerlendirme modülü geliştirme olarak belirlenmiştir. Böylece enerji verimliliğine yönelik sektörel farkındalık artırılacaktır. Güney Kore Kurumları ile Akademik İşbirliği İstanbul Teknik Üniversitesi akademik işbirliklerine bir yenisini daha ekledi. Güney Kore den Pusan National University, College of Engineering (Pusan Ulusal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi) ve Global Frontier R&D Center for Hybrid Interface Materials (GFHIM) ile üniversitemiz arasında akademik işbirliği protokolü imzalandı. Bu protokol ile İTÜ, öğrencilerine ve akademisyenlerine farklı kültürleri tanıma, bilim- 102 itü vakfı dergisi sel çalışmalar yürütme ve eğitim imkânları açısından önemli avantajların kapısını da aralamış oldu. İTÜ nün ev sahipliğini yaptığı akademik iş birliği protokolünün imza töreni 31 Ağustos 2018 Cuma günü Rektörlük Senato Toplantı Salonu nda gerçekleşti. İmza törenine Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alper Ünal, Pusan Ulusal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kwang Ryul Baek ve GFHIM Direktörü Prof. Dr. Kwang Ho Kim in yanı sıra birçok akademisyen ve uzman katıldı. Karşılıklı imzalar atıldıktan sonra taraflar kurumları hakkında hazırladıkları tanıtım sunumlarını sergiledi. İmzalanan protokol ile eğitim çalışmaları, AR-GE projeleri, akademik iş birliği kapsamında yeni ufuklar açacak ortak bilimsel çalışmaların yürütülmesi ve kültürel bağların güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Protokol kapsamında düzenlenmesi planlanan ortak çalışmalar arasında öğrenci ve akademik personele yönelik değişim programları, araştırma ve iş birliğini arttırmaya yönelik etkinlikler, uluslararası fikir alışverişini sağlayan ve bilimsel çalışmalara katılımı teşvik eden organizasyonlar yer alıyor. İmzalandığı tarihten itibaren 5 yıl süreyle geçerliliğini koruyacak olan protokol, tarafların isteği doğrultusunda yenilenebilecek.

103 2017 yılında imzalanan ikili akademik iş birliği anlaşmaları çerçevesinde Fransız Rouen Ulusal Uygulamalı Bilimler Enstitüsü (INSA) ve Universite Rouen Norrmandie den 7 bilim insanının katılımıyla Eylül tarihleri arasında Bilim Haftası etkinlikleri düzenlendi. İTÜ nün uluslararasılaşma politikasına bir örnek teşkil eden etkinliklerin özellikle 18 Eylül tarihinde Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen konferans ayağı yoğun ilgi gördü. İTÜ Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Cafer Özkul giriş konuşmasında etkinliklerin sponsorluğunu üstlenen İTÜ Rektörlüğü ne, Fransa Büyükelçiliği ne, INSA yöneticilerine teşekkür etti. Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca nın ardından AR-GE den sorumlu Rektör Yardımcısı Alper Ünal, İTÜ nün AR-GE ve teknoloji transferi faaliyetlerini özetleyip, özellikle Fransa Üniversiteleri ve Araştırma Kurumları ile olan ortak bilimsel yayın sayılarını ve akademik iş birliği potansiyelimize dikkat çekti. INSA AR-GE Genel Direktör Yardımcısı Christian Gout ise INSA Rouen Normandie adına kurumsal tanıtım konuşmasını yaptı. Açılış konuşmalarının ardından AR-GE laboratuvarlarının tanıtımı ve bilimsel sunumların yapıldığı oturumlara geçildi. Gün boyu süren oturumların ilki kimya, biyoloji ve sağlık bilim ve teknolojilerine, ikincisi fizik, malzeme bilimleri, akışkanlar fiziği ve motorlar, üçüncüsü ise matematik, informatik, bilişim alanlarına ayrılmıştı. Sabah oturumlarında, Fransız bilim insanları INSA ve Universite Rouen Normandie adına, sırayla Xavier Pannecoucke (COB- RA Lab.), David Vaudry (DC2N Lab.), Maité Vicré-Gibouin (Glyco-MEV Lab.), Philippe Pareige (GPM Lab.), Bruno Renou (CORIA Lab.), Samia Ainouz (LITIS Lab.) ve Christian Gout (LMI Lab.) ait oldukları laboratuvarın kısa tanıtımından sonra bilimsel sunumlarını yaptılar. 6 Faklı Oturumda Tematik Sunumlar Yapıldı Öğleden sonra, aynı başlıklar altında yine 3 oturumda, İTÜ AR-GE laboratuvarının tematik tanıtımı ve bilimsel sunumlar yapıldı. Bu tematik tanıtım ve sunumları İTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Oğuz Okay, Prof. Dr. Turan Öztürk, Prof. Dr. Bülent İnanç, Prof. Dr. Arzu Karabay Korkmaz, Doktor Fransız INSA ve Rouen Normandie Üniversitesi ile İTÜ de Bilim Haftası Öğretim Üyesi Aslı Kumbasar, Doç. Dr. Cem Servantie, Doç. Dr. Oğuzhan Gürlü, Doç. Dr. Hakan Karaağaç, Prof. Dr. Hasancan Okutan, Doktor Öğretim Üyesi Nuri Solak, Prof. Dr. Samet Yücel Kadıoğlu, Doktor Öğretim Üyesi İzzet Göksel, Doç. Dr. Altan Çakır, Prof. Dr. Şule Öğüdücü ve Doç. Dr. Sanem Sarıel üstlendi. Moderatör Prof. Dr. Cafer Özkul, programın gerçekleşmesine büyük katkıda bulunan Fen ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neşe Özdemir ile, bu etkinliklerin başarısını sağlayan, tanıtım ve bilimsel sunum yapan konuşmacılara, başta Fakültelerin Dekanları ve Enstitülerin Direktörleri olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür etti. 3 Öğrenciye Doktora Sonrası Burs Bu toplantıda, Erasmus+ öğrenci dolaşımı çerçevesinde yüksek lisans öğrencileri değişimi, çift danışmanı doktora tezi çalışmaları yürütülmesi, karşılıklı post-doktora çalışmalarına ev sahipliği, ANR/TÜBİTAK çağrısına katılacak ortak projeler hazırlanması, Avrupa Horizon 2020 çerçevesinde kurgulanabilecek partnerlikler gündeme alındı. Hem partner kurumların kendi imkanları hem de Fransa Büyükelçiliği nin sunduğu imkanlarla misafir öğretim üyesi ve araştırmacı statüsünden faydalanma olasılıkları üzerinde duruldu. Fransa Büyükelçiliği ve İTÜ tarafından 3 adaya post-doktora bursu vermek üzere 2019 yılı başında yapılacak ortak çağrı hatırlatıldı. itü vakfı dergisi 103

104 İTÜ'DEN HABERLER Kardeş Üniversite ile Akademik İşbirliği olabilecek. Hem Türk hem de Azerbaycanlı gençlerimize nitelikli eğitim imkânı sağlanacak. AzMİU da öğrenimine başlayan öğrencilerimiz, 2 yıldan sonra eğitimlerine İstanbul Teknik Üniversitesi nde devam edebilme şansı bulacaklar. Düşünüyorum ki bu mukabele her iki üniversite tarafından başarıyla yürütülecek. Hayırlı olsun ve gelecek daha güzel emektaşlığın başlangıcı olsun. dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi ile Azerbaycan Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi (AzMİU) arasında akademik iş birliği protokolü imzalandı. Bu protokol ile İTÜ, öğrencilerine ve akademisyenlerine sağladığı eğitim imkânlarına bir yenisini daha eklemiş oldu. Üniversitemizin ev sahipliğini yaptığı akademik iş birliği protokolü imza töreni 26 Eylül 2018 tarihinde Rektörlük Senato Toplantı Salonu nda gerçekleştirildi. İmza törenine Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, AzMİU Rektörü Prof. Dr. Gülçöhre Memmedova ve Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Eğitim Müsteşarı Necibe Nesibova nın yanı sıra üniversite rektör yardımcıları ve fakülte dekanları katıldı. Karşılıklı imzalar atıldıktan sonra taraflar, ikili anlaşmanın önemine vurgu yaparak memnuniyetlerini dile getirdiler. Prof. Dr. Gülçöhre Memmedova: Daha güzel emektaşlığın başlangıcı olsun. AzMİU Rektörü Prof. Dr. Gülçöhre Memmedova, İstanbul Teknik Üniversitesi nin teknik alanda Türkiye nin en nüfuslu ve en nitelikli eğitim veren üniversitelerinden biri olduğunu ifade etti. Sözlerine protokolün önemine vurgu yaparak devam eden Memmedova, Bu mukabele ile iki okul birbirlerinin eğitim programlarına dahil Aynı nefesi almak, aynı senfoniyi söylemek Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca imza töreninde akademik iş birliğine dair görüşlerini belirtti. Akademik iş birliğinin bilimsel kapsamının yanı sıra iki ülke açısından sosyolojik-toplumsal önemine de değinen Karaca, Bu iş birliği, bilimsel seviyede iki kurumu ileriye taşıyacak ve iki ülkenin bilim insanlarının fikirlerini, tecrübelerini paylaşabileceği ortam sağlanacak. Bu beraberlik bilimsel kazanımların yanında kültürel bir birliktelik, aynı nefesi alma, aynı senfoniyi söyleme, aynı şarkıyı tutturma açısından da çok önemli. dedi. Dostane bir atmosferde gerçekleşen imza töreni, karşılıklı kurumsal hediye takdiminin ardından son buldu. İmzalandığı tarihten itibaren 5 yıl süreyle geçerliliğini koruyacak olan protokol, tarafların isteği doğrultusunda yenilenebilecek. İTÜ-TEİAŞ Arasında Eğitim İşbirliği İstanbul Teknik Üniversitesi ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) arasında eğitim işbirliğini düzenleyen protokol imzalandı. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve TE- İAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kaldırım arasında imzalanan protokol birçok alanda iş birliğini kapsıyor TEİAŞ Mühendisine Eğitim İTÜ Elektrik ve Elektronik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Şeker, İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü ile TEİAŞ arasında imzalanan eğitim iş birliği anlaşmasına ilişkin açıklamalarda bulundu TEİAŞ mühendisinin temel eğitimlerinin kademeli olarak İTÜ bünyesinde verileceğini söyleyen Prof. Dr. Şeker, yapılan protokolle birlikte bilimsel ve teknolojik çalışmaları içeren eğitimlere başlanıldığını ve ilk gruba 200 mühendisin alındığını ifade etti. İTÜ Modern Laboratuvarlarını TEİAŞ ın Kullanımına Açacak Protokol kapsamında, elektrik güç sistemleri ile ilgili TEİAŞ'ın AR-GE ve teknoloji gelişimine katkı sağlamak amacıyla, İTÜ öğretim üyeleri ve araştırmacılarının bilimsel birikimlerinden faydanılması hedefleniyor. Bu süreçte Üniversite-TEİAŞ iş birliğini güçlendirmek için İTÜ laboratuvarı TEİAŞ mühendislerinin kullanımına açılacak. Söz konusu iş birliği ile bilgi birikiminin teknoloji geliştirme yeteneği ile pekiştirildiği, AR-GE süreçlerine yönelik nitelikli yaklaşımların yaygınlaştırıldığı, kaynakların kaliteli, verimli ve en etkin şekliyle kullanıldığı eğitimler üzerinde çalışılması hedefleniyor. 104 itü vakfı dergisi

105 Türkiye nin Yerli ve Milli İlk Ağır Vasıta Motoru İTÜ OTAM Laboratuvarlarında Çalıştırıldı Yerli ve milli mühendislik kabiliyetleri kullanılarak BMC Power tarafından tasarlanan ve yine yerli ve milli imkanlarla üretilen 6 silindirli, 585 beygir gücündeki Ağır Vasıta Motoru nun ilk çalıştırılması İTÜ OTAM laboratuvarlarında başarıyla gerçekleştirildi BMC Power ın bu başarısına binaen 19 Temmuz 2018 Perşembe günü İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlük bünyesinde bir plaket töreni düzenlendi. Törene İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan, BMC Power Genel Müdürü Dr. Osman Dur, OTAM İcra Kurulu Üyesi Ekrem Özcan ve sektörün birçok önemli ismi katılım gösterdi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından BMC Power adına Genel Müdür Osman Dur a tebrik plaketi takdim edildi. Etkinlik kapsamında konuşan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca şunları söyledi; İTÜ köklü tarihiyle ilklerin ve enlerin okulu. Bu tür testlerin okulumuz içerisinde bulunan OTAM da yapılması, projelerin milli teknoloji üretimini ve kalkınmayı tetikleyecek başarıyla sonuçlanmasına önemli katkı sağlayacak. Ülkemizin önde gelen firmalarıyla yaptığımız iş birlikleri hem İTÜ nün köklü kültürünü besliyor hem de ulusal stratejilerimiz doğrultusunda ilerlenmesini sağlıyor. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. BMC Power Genel Müdürü Dr. Osman Dur ise şunları söyledi; Biz bu motoru geliştirirken, rekabetçi teknolojileri takip ederek yeni teknolojiler geliştirecek bir ekosistem oluşturmak için çalışıyoruz. Bu amaca yönelik olarakiş birliği içinde olduğumuz üretim altyapısı olan sanayi şirketlerine alanımızla ilgili mühendislik kabiliyeti kazandırmayı, üniversitelere ise akademik güçlerini ve araştırma altyapılarını daha etkin kullanma imkânı vermeyi hedefliyoruz. Bu çalışmaları bir ekosistem çerçevesinde eşgüdümlü yürüttüğümüz sürece Türkiye de güzel işler ortaya çıkacaktır. İlk prototip BMC İzmir tesislerinde tamamlandı 2017 Şubat ayında tasarımına başlanılan 6 silindirli, 585 beygir gücündeki ağır vasıta motorunun ilk prototip üretimi 2018 Haziran ayında BMC İzmir tesislerinde tamamlanarak, teste hazır hale getirildi. Motorun ilk çalıştırılması 2018 Temmuz ayında OTAM laboratuvarlarında başarıyla gerçekleştirildi. Motor, transmisyon ve kontrol sistemlerinde uluslararası çapta güçlü bir mühendislik firması hedefiyle çalışmalarını sürdüren BMC Power, bu tecrübeyle 1000 beygir gücünde yeni nesil zırhlı araç ve 1500 beygir gücünde Altay Tankı güç grubu tasarım ve üretim çalışmalarını da sürdürüyor. OTAM Hakkında Otomotiv Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi (OTAM), 2004 yılında; İTÜ Vakfı, OSD ve TÜBİTAK ortaklığı ile; Üniversite-Sanayi işbirliğini güçlendirerek, otomotiv sektörünün küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırmak amacı ile üretim öncesi Ar-Ge, test ve sertifikasyon çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla bir merkez yapısında kurulmuştur yılı itibariyle, faaliyetlerini tamamen İTÜ Vakfı bünyesinde gerçekleştiren OTAM, İTÜ ARI Teknokent içerisinde yeralan Emisyon Laboratuvarı ve Mekanik Laboratuvarlarında; araç ve güç aktarma organları, titreşim ve akustik, dayanım ve ömür testleri alanlarında mühendislik çözümleri sunmaktadır. itü vakfı dergisi 105

106 İTÜ'DEN HABERLER Uluslararası Doğrudan Yatırımlar İTÜ de Değerlendirildi İstanbul Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nün ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve İTÜNOVA Teknoloji Transferi Ofisi destekleriyle bu yıl ilki gerçekleştirilen Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Konferansı kamu ve özel sektörün ekonomi temsilcilerini, akademisyenleri ve öğrencileri buluşturdu. İTÜ Maçka Yerleşkesi Sosyal Tesisleri nde 25 Ekim Perşembe günü düzenlenen konferansın açılış konuşmalarını İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi (Invest in Turkey) Başkan Yardımcısı Furkan Karayaka ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez yaptı. Furkan Karayaka, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak yatırımcıya sürecin her aşamasında destek vererek bürokratik engellerin aşılması ve yatırımların tamamlanmasını sağlıyoruz. dedi. Ayrıca, uluslararası yatırımların yerli girişimciler için uluslararası katalizör olarak ülkemizin büyümesinde önemli rolü olduğunu belirterek cari açığın en büyük çözümünün kalıcı yatırımlar olduğunun altını çizdi. Yapısal düzenlemelerin uluslararası doğrudan yatırımlar ile filizleneceğini ve ölçekleneceğini belirten Karayaka Büyük ölçekte AR-GE yapan Uluslararası doğrudan yatırımlarda teknoparkların rolü önemli Konferansta Türkiye nin yabancı doğrudan yatırımlarda başarılı bir performans sergilediğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez ise hükümet olarak cari açığın kapanmasına, ihracat ve teknoloji açısından doğrudan yatırımlara büyük önem verdiklerinin altını çizdi. Daha çok yatırım çekmek için yetişmiş insan kaynağına büyük önem veriyoruz. şeklinde konuşan Bakan Yardımcısı, Ülkemiz kendi coğrafyasında yerleşik işgücünün kalitesi ve sadakat özelliğiyle yabancı yatırımcılara cazip gelmektedir. dedi. Dönmez konuşmasında yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların devam edeceğini belirterek özel sektöfirmalara 100 liralık AR-GE harcaması karşılığında 200 liradan fazla destek sağlıyoruz. dedi. Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ford Otosan ın Türkiye'deki AR-GE biriminin, şirketin global olarak en büyük üç AR-GE merkezinden birisi olduğunun altını çizerken, şirketin, Ford Transit Custom Hibrid modelinin üretimini de Türkiye de yapma kararı aldığını vurguladı. İTÜ ARI Teknokent yatırımcılara en uygun ortamı sunuyor İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan da konuşmasında uluslararası doğrudan yatırımların ülkemizin kalkınması için olmazsa olmaz ihtiyaçlardan biri haline geldiğini, bu alandaki özel sektör faaliyetlerinin ve akademik araştırmaların İTÜ nün öncelikleri arasında olduğunu belirtti. Hem yerli hem uluslararası firmalara kapısını açan İTÜ ARI Teknokent in, teknoloji firmalarına ve yeni girişimcilere teknoloji geliştirmeleri ve bu teknolojileri ticarileştirmeleri için en uygun ortamı ve olanakları sunduğunun altını çizdi. Öte yandan İTÜ nün, kurulduğu 1773 yılından beri Türkiye nin kalkınması için çalışan insan sermayesine de büyük katkılar sağladığını belirterek, bu yönde atılan son adımlardan birinin İTÜ İşletme Fakültesi bünyesinde kurulan Ekonomi Bölümü olduğunu ifade etti. Alpkan Bu yıl ilk defa düzenlenen Uluslararası Doğrudan Yatırımlar, Yatırım Tanıtımı ve Ekonomik Kalkınma Konferansı, Türkiye nin kalkınması misyonu doğrultusunda önemli bir girişim olarak düzenlenmiştir. şeklinde konuştu. 106 itü vakfı dergisi

107 rün uluslararası doğrudan yatırımlardaki rolüne ve teknoparklar ile entegrasyon sağlamanın ekonomik aktiviteleri güçlendirme etkisine de yer verdi. Konferansın özel sektör panelinde konuşan Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, genç nüfusumuzun yatırım çekme açısından büyük bir potansiyel taşıdığını belirterek, Türkiye nin her sene milyar dolar arası yatırım çektiğini bunun da global yatırım pastasında %1 oranına tekabül ettiğinin altını çizdi. Özyiğit sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için yapısal reformların öneminin üstünde durarak, ülkelerin kendi yatırım ortamlarını cazip hale getirmek hem de katma değer yaratmak zorunda olduğunu hatırlattı. Özyiğit Türkiye nin yatı- rım ortamının iyileştirilmesi yönündeki adımları devam ettirmesi halinde yıllık 50 milyar dolar yatırım ile global pastadan %3 oranında pay almasının mümkün olacağını kaydetti. Gıda Devinden 2023 e kadar Türkiye ye 190 milyar dolar yatırım yapacak Panelde ikinci olarak söz alan Nestle Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Felix Allemann Türkiye ile nüfus büyüklüğü bakımından Avrupa'da rekabet edebilecek ülke olmadığını belirterek, Türkiye'nin coğrafi konumunun rakiplerinden çok daha iyi olduğunun ve İstanbul da hizmete girecek olan 3. havalimanı ile bu avantajını perçinleyeceğinin altını çizdi. Allemann, Nestle olarak 2012'den beri 160 milyar $ yatırım yaptıklarını, hatta 2023'e kadar 190 milyar $ daha yatırım yapmayı değerlendirdiklerini açıkladı. Allemann Türkiye'ye baklava getirmeye gerek yok. Önemli olan Türkiye'ye buğday getirip, katma değer katıp baklava yapıp satmaktır. şeklinde konuşarak üretimde katma değerin önemini vurguladı. Panelde son olarak söz alan Medtronic TWAL bölge başkanı Ayhan Öztürk şirket felsefelerinin ağrıyı dindirmek, sağlığa kavuşturmak ve ömrü uzatmak olduğunu ifade etti. Ürün başarısının hastalarının hayatında ne kadar anlamlı bir fark yarattığına bakarak ölçülmesi fikrine dayanan "value based healthcare" konseptinin popülerleşmeye başladığını belirtti. OTAM da Tersine Mentorluk Programı Başladı Otomotiv sektörünün küresel pazardaki rekabet gücünü artırmak amacıyla, İTÜ ARI Teknokent içerisinde yer alan Emisyon ve Mekanik Laboratuvarlarında mühendislik çözümleri sunan OTAM da, Tersine Mentorluk programı başladı. Gerek müşteri nezdinde gerek OTAM da çalışan profilinde sayıları günden güne artan Y kuşağı gençlerin ne istedikleri, neye önem verdiklerini anlamaya yönelik başlatılan projede; biri mühendis, diğeri stajyer seviyesinde iki Y kuşağı personel olan Melih Gürmeriç ve Dilara Öztürk; OTAM İcra Kurulu Üyesi Ekrem Özcan a ve Genel Müdür Vekili Teoman Öztürk e mentorluk yapmaya başladılar. Bu projeyle birlikte, mühendis ve stajyer olarak çalışan personelin üst yönetimle bir araya gelmesi, dijital dönüşümdeki ve eğitim dünyasındaki yenilikleri, yeni neslin bakış açılarındaki farklılıkları paylaşmaları hedefleniyor.y kuşağı personel bu konularda paylaşımlarda bulunurken, menti olan üst yönetimden de iş deneyimi ve liderlik gelişimi adına bilgi almaktadır. Tersine mentorluk projesinin, farklı kuşakların birbirini anlaması, şirket içi ve müşteri nezdinde iletişimin güçlendirilmesi ve verimliliğin artırılması adına önemli bir proje olduğuna değinen OTAM İcra Kurulu Başkanı Kenan Çolpan, Otomotiv sektöründe önemli bir rol üstlenen OTAM ın gücü, nitelikli mühendis ve yönetici kadrosundan gelmekte. Test çözümleri gibi yüksek teknik bilgi gerektiren işlerin altından başarıyla kalkan ekibin gelişimi adına benzer yenilikçi projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. dedi. itü vakfı dergisi 107

108 İTÜ'DEN HABERLER Sürdürülebilir ve Güvenli: 6. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilen 6. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu nda, bütün dünyada her geçen gün daha çok önem kazanan şehirleşme konusu tüm yönleriyle ele alındı. Üniversitemiz, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) Türkiye Sürdürülebilir Şehirler tarafından düzenlenen 6. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu na ev sahipliği yaptı. Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde düzenlenen sempozyumda şehirlerin geleceği ve yaşam kalitesinin nasıl artırılabileceği konuları ele alındı. Sempozyuma, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın, Hollanda Başkonsolosu Bart van Bolhuis, Dünya Kaynaklar Enstitüsü (WRI) Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Danış, İBB Kurumsal Gelişim ve Yönetim Sistemleri Daire Başkanı Ramazan Özcan ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Kampüsler şehirlerin kimliğini etkiler Sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Ali Fuat Aydın, şunları söyledi: Üniversite kampüsleri şehirlerin kimliğini, dokusunu etkileyen çok önemli parçalar. Her gün on binlerce kişinin kullandığı şehirlerin en hareketli noktaları arasında. İstanbul un merkezinde yer alan kampüsleriyle İTÜ; sadece öğrencilerine, akademisyenlerine değil şehre karşı da sorumlu olduğunu unutmayan bir üniversite. 5 yıldır süren Yeşil Kampüs İTÜ projesinin çıkış noktası ve sürdürülebilir kılınmasındaki motivasyon kaynağı da aslında bu sorumluluk itibariyle, Green Metric te dünyanın en yeşil 100 üniversite kampüsü arasında yer aldık. 619 üniversite arasında Avrupa da 33. cü, dünyada 77. sıradayız. İklime uygun peyzajdan geri dönüşüm zincirini kurmaya, yenilenebilir enerjiye öncelik vermekten minimum karbon hedefine yönelik adımlara kadar Yeşil Kampüs İTÜ projesinin birçok ayağı var. Çünkü İTÜ yaşanabilir şehirlerin önemli parçasının yaşanabilir kampüsler olduğunu biliyor. Hava kirliliğine bağlı 35 bin ölüm engellenebilecek WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız yaptığı konuşmada Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli Küresel Isınma 1,5 Derece Özel Raporu'na göre küresel sıcaklığın sanayileşme öncesine göre 1 derece arttığını ve artış eğiliminin devam ettiğini söyledi. Cansız, Türkiye'de 1,5-2 derece hedeflerine uygun şekilde, %100 yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine öncelik verildiği takdirde, fosil yakıtlara bağlı enerji ithalatından 23 milyar dolar tasarruf edebilecek yılına kadar hava kirliliğine bağlı 35 bin ölümü engellemek ve enerji sektöründe 64 bin yeni iş imkanı yaratmak mümkün. dedi. Kentleşme sonucu özel araç sahipliğinin sürekli arttığını belirten Dr. Güneş Cansız, bunun sonucu olarak hem fosil yakıt kullanımının hem de yol güvenliği sorununun büyük bir hızla arttığına dikkat çekti. Giderek artan trafik sıkışıklığı ve çarpışmaları nedeniyle ortaya çıkan maliyetlerin artık olağanüstü derecelere geldiğini anlatan Dr. Cansız Dünyada yollarda her gün 3000 den fazla kişi hayatını kaybediyor ve bunun ne yazık ki 500 ü çocuk. diye konuştu. Cansız, yalnızca geçtiğimiz yıl Türkiye de trafikte 1,2 milyon çarpışma meydana geldiğini ve 7 binden fazla kişinin bu nedenle hayatını kaybettiğini hatırlattı. İstanbul da 2023 te km uzunluğunda bisiklet yolu olacak İBB Kurumsal Gelişim ve Yönetim Sistemleri Daire Başkanı Ramazan Özcan, İstanbul un 15 milyonu aşan mevcut nüfusunun 2023 te 16 milyon 310 bin olmasının beklendiğini söyleyerek Bu artış şehir içi hareketlilik talebini de üç kat arttıracak. İBB olarak şehrin karbon emisyon düzeyini 2030 da %32 düşürmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda mevcut 355,45 km lik metro hattını 2019 sonrasında km ye, 120 km lik bisiklet yolunu da 2023 te km ye ulaştırmış olacağız. dedi. Sempozyumda Okul Bölgelerinde Yol Güvenliği ve Erişilebilirlik çalışmasına dair rapor ve trafikte sıfır can kaybı için bir vizyon ortaya koymayı hedefleyen Sürdürülebilir ve Güvenli raporları da açıklandı. Okul Bölgelerinde Yol Güvenliği ve Erişilebilirlik öğrenciler, aileler, öğretmenler ve okul bölgelerini kullanan tüm kent sakinleri için yaşam kalitesi artırmayı hedefleyen veriler içeriyor. Sürdürülebilir ve Güvenli raporu ise her yıl 1,25 milyon insanın ölümüne yol açan trafik çarpışmalarının önüne geçmek için neler yapılabileceğini ele alıyor. Hollanda Başkonsolosu Bart van Bolhuis ise şehirlerin yaşanabilir olması için neler yapılması gerektiğini Hollanda ve Türkiye üzerinden örnekler resimlerle anlattı. Güvenilir, sağlıklı, yeşil, doğa dostu, iyi tasarlanmış şehirlerin sayısının arttırılması gerektiğini vurguladı. 108 itü vakfı dergisi

109 Bilimsel Yayınlar İTÜ deki Bibliyometri Çalıştayı nda Değerlendirildi İTÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Elsevier iş birliğiyle bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesinde ve geliştirilmesinde önemli rol oynayan metrik çalışmaları Bibliyometri Çalıştayı nda ele aldı. Kişiler ya da kurumlar tarafından belirli bir alan, dönem ve bölgede üretilen yayınların ve bu yayınlar arasındaki ilişkilerin sayısal olarak analizi olarak tanımlanan bibliyometrinin bilim dünyasında önemi her geçen gün artıyor. Üniversitemiz Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Elsevier işbirliğiyle bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesinde ve geliştirilmesinde önem rol oynayan metrik çalışmaları Bibliyometri Çalıştayı nda ele alındı. Çalıştay, Ekim 2018 tarihlerinde İTÜ Ayazağa Yerleşkesi nde bulunan Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. A dan Z ye Bibliyometri Çalıştayda, bibliyometrik analizlerin bilim dünyasına etkileri, ülkedeki bilim ve teknoloji politikasının geliştirilmesinde bibliyometrinin önemi, bibliyometrik analizlerin akademik çalışmalar ve akademisyenler üzerindeki etkileri, üniversitelerde öne çıkan araştırma alanlarının dünyadaki karşılaştırmaları, akademik görünürlüğü artıran büyük veri, kütüphanelerdeki bibliyometri uygulamaları, bibliyometrik analizler ve raporlar için kullanılan güncel uygulamalar gibi konular ele alındı. Önemli isimler söz aldı Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın, Ülkemizin en köklü akademik kurumlarından olan İTÜ, bir AR-GE üniversitesidir. AR-GE için temel olansa; ulusal - uluslararası bilgi kaynaklarına ulaşabilen, işleyebilen ve araştırmacılarına sunabilen bir altyapıyı sürdürülebilir kılmaktır. Bu yüzden bibliyometri alanındaki çalışmalar, hem üniversitemizin gelişimi hem de ülkemiz bilimsel ortamına fayda sağlaması adına kıymetli- dir. İstatistiksel düşünme ve çözüm üretme, kurumların gelişiminde olmazsa olmazdır. Teknolojiyi iyi kullanabilmek de ayrıca önem taşır. Çalıştay çıktılarının, bu açıdan da bize yol gösterici olacağına inanıyorum. dedi. İTÜ nün Türkiye nin en büyük ikinci üniversite kütüphanesine sahip olduğunu dile getiren Aydın, Kütüphane varlığından söz ederken niceliğin salt sayılardan ibaret bir değeri anlattığını düşünmüyorum. Aslında araştırmacılarımıza sunduğumuz bilgi evreninin genişliğini ifade eder ki bana kalırsa esas önemli olan da budur. şeklinde konuştu. Makale sayılarımız artıyor Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alper Ünal Bibliyometrik Analiz Çalışmalarının AR-GE Yönetimine Etkisi başlıklı konuşmasında çalıştayın ülkemizde bibliyometri konusunda yapılan en kapsamlı çalıştaylardan biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, Üniversitenin tüm birimlerini kapsayan AR- GE politikasına sahibiz. Araştırmaya büyük önem veriyoruz. Yeni araştırmacılara da ekstra katkı sunmaya çalışıyoruz. Laboratuvarlar araştırmanın kalbidir. Araştırmaların alt yapılarının desteklenmesi aşamasında bütün bilgileri topluyoruz. Yayın sayılarında her geçen gün artış yaşanıyor. Üniversitemizde 2013 yılında çıkan yayın itü vakfı dergisi 109

110 İTÜ'DEN HABERLER sayısı 1631 iken 2017 yılında 1965 e çıktı. Üniversitemizde makale sayısında artış var yılları arasına baktığımızda makaleler, mühendislik, bilgisayar, bilişim, astronomi, kimya alanlarında. Grafikler alan bazlı olarak bize kalite hakkında da bilgi veriyor. Q1 makale oranımız yüzde 47, Q2 makale oranımız yüzde 26. Yayınların %32 si uluslararası yapılmış, %25 i ulusal, %7 si tek yazar, %35 i sadece İTÜ den. şeklinde açıklamalarda bulundu. İTÜ MİAM dan Kültürler Arası Proje Bilimin temelinde eleştiri vardır İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Prof. Dr. A. M. Celal Şengör Bilim Tarihi başlıklı konuşmasında, Bilim, belirli doğa olayları karşısında bu olayları anlatmak için bir varsayım geliştirmek, gözlemlerle kontrol ederek yanlışlamaya çalışmaktır. Genel kuramın doğruluğunu ispatlamak mümkün olmasa da yanlışı ispat etmek mümkündür. Bilimi ölçerken neyi ölçtüğümüze iyi bakmamız gerekiyor. Bilimin temelinde eleştiri vardır. diyerek dünden bugüne bilim dünyası hakkında bilgi verdi. Dürüstlükten asla vazgeçmeyin Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Yağcı Başarılı Bir Bilim İnsanı Olmak başlıklı bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Yağcı, Ben güne her sabah Türkiye de ve dünyada neler olmuş, diye baktıktan sonra makaleleri inceleyerek başlarım. Başarılı olmada zeka, sabır, ilgi, merak, özümsemek önemlidir. Dış görüntümüzü, annemizi, babamızı biz seçemeyiz ama dürüst olup olmamayı biz tercih ederiz. Dürüst olmalıyız, kimsenin güvenini sarsmamalıyız. Etik değerlere uymalıyız. Haklı olduğunuzu savunmaktan asla kaçınmayın. dedi. Projeler heyecanla bekleniyor Edinburgh Üniversitesinden Kirsty Collinge ise yaptığı konuşmada İTÜ de böyle bir çalıştayın düzenlenmesinden ve katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Collinge, nitelikli bilgi kaynaklarına erişim ve bu kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının öneminin her geçen gün arttığını belirtti. Araştırmaların nasıl analiz edildiği hakkında bilgi veren Collinge, araştırma analizlerinin yeni fonları değerlendirilmesinde de önemli etkileri olduğunu belirtti. Collinge, bilim dünyasına ışık tutan araştırmaların heyecanla karşılandığını ifade etti. Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi nin (İTÜ MİAM) üyesi olduğu Medinea (Mediterranean Incubator of Emerging Artists) Projesi, Erasmus+ Programı na kabul edildi. Araştırmacı müzik uzmanları yetiştirmek ve müzikal çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla faaliyet yürüten İTÜ Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi nin proje lideri olarak yer aldığı Medinea Projesi nin, Erasmus+ Programı kapsamında desteklenmesi kabul edildi. Bu doğrultuda Erasmus+ tarafından Medinea ya sağlanan ödenek sayesinde İTÜ MİAM ın da dahil olduğu projelere fon temin edilecek. Medinea Projesi kapsamında Temmuz 2021 e kadar Avrupa-Akdeniz Bölgesi ndeki 5 kentte (Aix-en-Provence, İstanbul, Nuoro, Valletta ve Lisbon) müzikal yaratıcılık üzerine birçok kültürler arası buluşma gerçekleştirilmesi planlıyor. Böylece Akdeniz in farklı bölgelerinden gelen genç müzisyenler hem birbirleriyle hem de müzik alanındaki profesyonel isimlerle iletişime geçme olanağı bulacaklar. Kültürler Arası Bestecilik Buluşmaları Medinea Projesi nde İTÜ MİAM ile birlikte, İtalya dan Ente Musicale di Nuoro, Fransa dan Festival d Aix-en-Provence ve Malta dan ARC Research & Consultancy gibi farklı ulusların kurumları da yer alıyor. Nisan 2019 tarihi itibariyle İstanbul da uygulanmaya başlayacak olan proje, kültürler arası müzikal etkinliklerin yanı sıra kolektif bestecilikle ilgili e-öğrenme programları, kariyer planlanması gibi hizmetler de sunacak. Bu sayede genç müzisyenler, uluslararası bestecilik bilgisi ve tecrübesi kazanırken sanatsal yaratıcılıklarını da geliştirebilecekler. Medinea Projesi Aix-en-Provence Festivali ve Akademisi tarafından koordine edilen Medinea Projesi, Avrupa ve Akdeniz de bulunan ve uluslararası değişim ve işbirliğine kendini adamış yükseköğrenim kurumları, kültür merkezleri gibi kültürel sektör örgütlerinden oluşmaktadır. Proje, Akdeniz Havzası içerisinde bulunan ülkelerdeki genç müzisyenlerin etkileşim içinde olmasını ve onların kariyerlerine yön vermeyi, müzik ekseninde bir birliktelik sağlamayı, oluşturulan yeni müzik projelerini desteklemeyi ve gerekli eğitim imkânlarını oluşturmayı amaçlamaktadır. 110 itü vakfı dergisi

111 İTÜ den ERA-Net Smart Grids Plus Desteği Kazanan İlk Proje İTÜ koordinatörlüğünde devam eden AB destekli bilimsel araştırma projesi GReSBAS, bina otomasyon-akıllı sayaç teknolojileri ve ileri oyunlaştırma tekniklerinden faydalanarak, kullanıcıları elektriği daha verimli ve etkin kullanmaya teşvik ediyor. Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydoğan Özdemir in yürütücülüğünü üstlendiği Prof. Dr. Mustafa Bağrıyanık, Dr. Alp Batman, Araş. Gör. Mustafa Alparslan Zehir ve yüksek lisans öğrencileri Hakan Gül ile Kadir Barış Ortaç ın yer aldığı AB destekli bilimsel araştırma projesi GReSBAS, pilot uygulamada 70 günü geride bıraktı yılında başlayan proje, bina otomasyon-akıllı sayaç teknolojileri ve ileri oyunlaştırma tekniklerinden faydalanarak, kullanıcıları elektriği daha verimli ve etkin kullanmaya teşvik ediyor. Sistem, bina otomasyon-akıllı sayaç teknolojileri ve ileri oyunlaştırma tekniklerinden faydalanarak kullanıcıları talep yönetimi uygulamalarına aktif olarak katılmasını sağlıyor. Projeyle puant talebi azaltılarak ve sistemdeki aşırı yüklenmeler giderilerek dağıtım şebekelerine fayda sağlayabilecek talep yönetimi programlarının incelenmesi hedefleniyor. Tüketicileri elektrik faturalarında tasarruflar sağlamaya ve enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanmaya teşvik edecek proje, ekonomik faydalar sağlayacak. Peki nasıl tasarruf edilir? GReSBAS projesine göre evde elektriğin birim fiyatı gün içerisinde birçok kez değişiyor. Türkiye de yaygın olarak uygulanan üç zamanlı tarifede, gündüz saatleri arasında normal fiyat, akşam saatleri arasında en yüksek fiyat, gece saatleri arasında ise en düşük fiyat olduğuna dikkat çekiliyor. Enerji tüketim alışkanlıklarındaki bazı benzerlikler, gün içerisinde ve yılın belirli zamanlarında elektrik şebekesinin zorlanmasına sebep oluyor. Günün en yüksek tüketimi her akşam, evlerdeki ışıkları yakıp birçok elektrikli cihazı aynı anda çalıştırıldığında yapılıyor. Yılın en yüksek tüketimiyse, yazın en sıcak günlerinde, milyonlarca klimanın çalışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu zorlanmalar bazen belirli bir mahalle veya ilçede elektrik kesintileri ve gerilim dalgalanmalarına sebep olurken, bazen tüm şehre veya ülkeye yayılabilen büyük maliyetli kesintileri tetikleyebiliyor. Çalışmada verilen bilgiler dikkate alındığında ev ekonomisine ciddi katkı sağlanabilir. Proje 3 yıl sürecek İTÜ yürütücülüğündeki projede, Türkiye den endüstriyel proje ortağı MAKEL Şirketler Grubu ve Portekiz den bilimsel araştırma kurumu INESC TEC tecrübeleri ve alanında uzman ekipleriyle yer alıyor ve katkı sağlıyorlar. 1 Nisan 2016 da başlanan proje 3 yıl sürecek ve İstanbul ile Porto da gerçek binalarda uygulamalar yapılacak. Projenin toplam bütçesi olup, AB Ufuk 2020 çerçevesinde Türkiye tarafında TÜBİTAK tarafından karşılanıyor. KURUMSAL KİMLİK DİJİTAL BASKI & FOTOKOPİ BROŞÜR/AFİŞ/CİLT POSTER / AFİŞ / BANNER İÇ / DIŞ MEKAN BASKI KURUMSAL BASKI ÇÖZÜMLERİ İTÜ AYAZAĞA METRO ÇIKIŞI Büyükdere Cad. İTÜ Ayazağa Metro Durağı (Metro İçi) No: 5 Maslak copycenter@goldenmert.com itü vakfı dergisi 111

112 GENÇ BAŞARI İTÜ HEDEF Takımına Overall Grand Champion Ödülü İTÜ Hedef Takımı, Makine Mühendisleri Kuruluşu (Institution of Mechanical Engineers) tarafından İngiltere de düzenlenen Unmanned Aircraft Systems (UAS) Challenge 2018 yarışmasını zirvede tamamladı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden 26 ekibin katıldığı, insansız hava araçlarının geliştirilmesi ve tasarlamasını teşvik amacıyla Snowdonia Askeri Hava Üssü'nde gerçekleştirilen üniversiteler arası yarışmada birinci olan İTÜ Hedef Takımı, Overall Grand Champion ödülünün sahibi oldu. Northop Grumman, GKN Aerospace, Qinetic, Frazer-Nash Consultancy, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı'ndan gelen jüri üyelerince, görevleri iyi analiz ederek istenilene yönelik tasarlanan ve üretilen hava aracı konusunda övgü ve takdire değer görüldü. Zorlu Hava Şartlarına Uyumlu Hava Aracı İTÜ'lü gençler tarafından bu sene geliştirilen hava aracı, şiddetli rüzgar ve yağmur şartları altında gerçekleşen yarışmada, görevlerin tümünü tamamlayan tek araç olarak her koşulda uçuşa hazır olduğunu gösterdi. Araç ayrıca, otonom kabiliyeti sayesinde belirlenmiş bir alanda yer gözlemi yapabilmekte ve hedeflenen noktaya ilk yardım paketini sağlam bir şekilde bırakabildiğini gösterdi. Hedef Takımı, operasyonel olarak tasarladıkları hava aracıyla uçuş güvenliği ve uçuşa elverişlilik açısından en iyi ekip seçilerek önemli bir başarıya daha imza attı. İTÜ Hedef Takımı Hakkında İTÜ bünyesinde 2014 yılında havacılık konusunda günümüz ve gelecek teknolojileri adına çalışmalar yapma ve sürdürülebilir projeler hazırlama motivasyonuyla kurulan İTÜ Hedef Takımı, Uçak, Uzay, Kontrol ve Otomasyon, Makine Mühendisliği ve Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümleri gibi farklı disiplinlerin lisans ve yüksek lisans öğrencilerden oluşuyor. Takım, özgün insansız hava araçları tasarlama, üretme ve alt sistemlerini geliştirme konusunda çalışmalarına devam ederek katıldığı müsabakalarda ülkemizi ve üniversitemizi en iyi şekilde temsil etmektedir. hayata geçirdiği çok yönlü uluslararası iş birliği programının ödüllendirilmiş olması Türkiye nin havacılık sektörüne sağladığımız katkıları sürdürmek adına önemli bir motivasyon kaynağı bizim için değerlendirmesinde bulundu. 112 itü vakfı dergisi

113 İTÜ Apis AR-GE Uluslararası CanSat Model Uydu Yarışması Üçüncüsü İTÜ Apis AR-GE Uydu Takımı Hakkında Günümüz teknolojilerini kavrayıp, gelecek teknolojilere yön vermek ve teknoloji alanında ülkemize yarar sağlayacak bireyler yetiştirmek için 2015 te kurulan İTÜ APİS AR-GE Uydu Takımı, farklı bölümlerde öğrenim gören 20 öğrencimizden oluşuyor. APİS, geçmişten bugüne sürdürdüğü başarı yolculuğuyla biliniyor. Asya-Pasifik Uzay Ajansı İş Birliği Örgütü (APSCO) tarafından düzenlenen ve her üye ülkeden sadece bir takımın katılabildiği minyatür uydu yarışması APSCO Cansat International Competition 2016'da, TÜBİTAK tarafından Türkiye'yi temsil etmek üzere görevlendirilen ekibimiz, yarışmadan dünya birinciliğiyle ayrıldı. APİS Takımı ayrıca, NASA'nın sponsorluğunda düzenlenen model uydu yarışması AIAA CanSat Competition 2016'da genel klasmanda Türkiye birincisi ve Avrupa ikincisi olma başarısını gösterdi. Ülkemizi önemli uluslararası yarışmalarda temsil eden takımımız CanSat Competition 2017 de kritik tasarımda dünya birincisi oldu. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Apis AR-GE Uydu Takımı uzay teknolojileri alanında dünya genelinde üniversitelerin katıldığı CanSat Competition 2018 de üçüncü oldu. Her yıl Amerikan Uzay Topluluğu (AAS) tarafından düzenlenen yarışmaya katılan Apis AR-GE Uydu Takımımız, 8-10 Hazi- ran tarihlerinde Teksas Stephenville de, Amerika Birleşik Devletleri Askeri Deniz Araştırmaları Laboratuvarı (NRL), Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı nın (NASA), Siemens, Teksas Tarleton Eyalet Üniversitesi ile Praxis, Kratos, Lockheed Martin gibi şirketlerin sponsor olduğu yarışmada 100 üzerinden 96,79 puan alarak üçüncü oldu. İTÜ Apis AR-GE Takımımız, dünyanın önde gelen Manchester, Virginia Tech, Arizona Eyalet Üniversitelerinin yanı sıra ülkemizi başarıyla temsil eden Bülent Ecevit, Hacettepe gibi üniversitelerin uydu takımlarıyla yarıştı. Takım yarışmaya, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAİ) ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı desteğiyle katıldı. itü vakfı dergisi 113

114 GENÇ BAŞARI İTÜNOM un İnsansız Hava Aracı Dünyada İlk 10 da İTÜNOM İnsansız Hava Araçları Takımı 2014 yılında, otonom uçuş teknolojileri geliştirmek ve bu teknolojilerle ilgili yarışmalarda Türkiye'yi temsil etmek amacıyla kurulan İTÜNOM İnsansız Hava Araçları Takımı, aktif bir ekip olarak üniversitemiz adına birçok yarışmaya katılıyor. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde insansız hava araçları ve sistemleri üzerine faaliyet gösteren takımımız her sene Haziran ayında ABD'nin Maryland eyaletinde düzenlenen AUVSI SUAS adlı yarışmaya katılıyor. Takımımızdaki öğrenciler; otonom uçuş teknolojileri, görüntü işleme, uzun mesafe kablosuz ağ teknolojileri, gömülü sistemler, güç elektroniği sistemleri tasarımı ve testi konularında da çalışmalar yürütüyor. İTÜNOM İnsansız Hava Araçları Takımı, ABD'de düzenlenen İnsansız Hava Araçları yarışmasına katılan 69 üniversite takımı arasında yedinci oldu. Dünyanın en iyileri arasında kabul edilen üniversitelerden gelen zorlu rakipleri geride bırakan İTÜNOM takımımız ilk 10 a girerek önemli bir başarıya imza attı. Bu yıl 16'ncısı gerçekleştirilen Uluslararası İnsansız Hava Sistemleri Yarışması'na (AUVSI SUAS 2018), ABD nin Maryland eyaleti ev sahipliği yaptı. Üni- versiteler bazında dünyanın en saygın insansız hava aracı yarışması olarak kabul edilen organizasyona dünyanın farklı bölgelerinden 69 üniversite takımı katıldı. Bilgisayar Mühendisliği, Uçak Mühendisliği, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği, Elektik Mühendisliği ile Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği gibi mühendisliğin farklı dallarından öğrencilerinden oluşan İTÜNOM takımı teknik bilgi ve becerilerini alanında dünyanın en kapsamlı yarışmasında bir kez daha gösterdi. Dünyanın en kapsamlı yarışmalarından ABD Maryland'de 2002 yılından bu yana düzenlenen AUVSI SUAS, üniversite öğrencilerinin kendi geliştirdikleri insansız hava aracı sistemlerinin yarışmasına sahne oluyor. Yarışmada katılımcılar tamamen kendi imkanlarıyla geliştirdikleri otonom olarak uçabilen, yön bulma ve sensör kabiliyetlerine sahip insansız hava sistemleriyle önceden belirlenen görevleri yerine getirmek için yarışıyor. Mimarlık Fakültesi Öğrencileri Contemporary İstanbul'a Katıldı İTÜ Mimarlık Fakültesi öğrencileri, 13. Contemporary İstanbul 2018 e katılarak çalışmalarını sergiledi. 22 ülkeden 83 galerinin katıldığı etkinlikte, 400 ü yabancı 650 sanatçının yaklaşık 2 bin eseri sergilendi. Contemporary Istanbul, 5 günde 74 bin ziyaretçiyi ağırladı. Farklı coğrafyalardan çağdaş sanat örneklerini bir araya getiren 13. Contemporary İstanbul a İTÜ de katıldı. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi nde gerçekleşen Contemporary İstanbul 2018 sergisi için İTÜ Mimarlık Fakültesi birinci sınıf tasarım öğrencileri ve farklı üniversitelerden gelen mimarlık öğrencilerinin de katılımıyla Taşkışla da Let s Design Together for an Exhibit isimli Tasarım Çalıştayı gerçekleştirildi. Yürütücülüğü farklı disiplinlerde eğitim veren akademisyenlerimiz Çiğdem Eren, Demet Günal Ertaş, Elif Sezen Yağmur Kilimci, Gizem Özer, Aycan Kızılkaya, Oğuz Orkun Doma, Ahmet Başkan ve Kübra Yıldız tarafından yapılan çalıştayın üretimleri sergi içi ve dışı alanlarda sergilendi. İTÜ öğrencileri hünerlerini sergiledi Bu çalıştayda, birinci sınıf tasarım öğrencileri tarafından Lütfi Kırdar Kongre Merkezi nde gerçekleşen serginin giriş alanına konumlandırılan kanopinin bire bir üretimi gerçekleştirdi. Farklı üniversitelerden öğrencilerle uyum içinde çalışan öğrencilerimiz, katlanabilir ve birbirine geçebilir şekilde kurgulanan kanopinin tasarım, üretim ve kurulum aşamasında etkin rol aldı. 114 itü vakfı dergisi

115 İTÜ Güneş Arabası B.O.W.İSTKA dan Türkiye Turu Alternatif enerjiyle çalışan geleceğin araçlarını üretmek, teorik bilgileri pratiğe dönüştürmek, uluslararası standartlara uygun yeni ürünler ortaya koymak amacıyla yola çıktıklarını vurgulayan Atalay, araçla 140 km hıza ulaşıldığını söyledi. İTÜ Güneş Arabası Ekibi İTÜ Güneş Arabası Ekibi (İTÜGAE) tarafından geliştirilen yeni nesil güneş enerjili araç B.O.W.İSTKA test ve tanıtım amacıyla çıktığı Türkiye turunu başarı ile tamamladı. Ekibin hedefi gelecek yıl Avustralya da düzenlenecek yarışta iyi bir derece elde etmek. İTÜ Rektörlüğü desteği ile Türkiye yollarında olan İTÜGAE ekibi B.O.W. ISTKA isimli aracın test turunun başarıyla tamamladı. 16 Temmuz'da İstanbul'dan yola çıkan araç, Tekirdağ, Çanakkale, Bursa, Eskişehir ve Ankara dan sonra İstanbul a geri döndü. Gençlerimiz Ata nın huzurunda Ekip tur boyunca Çanakkale Şehitler Abidesi, Bursa İTÜ Evi, Devrim Arabasını barındıran Eskişehir Tülomsaş Müzesi ve son olarak Ankara da bazı bakanlıklara ziyaretler gerçekleştirdi. Ziyaretler sırasında sıcak şekilde karşılanan ekip, şehrin merkezi yerlerinde araçla turlar attı. Vatandaşlar, ilgi gösterdikleri araç hakkında öğrencilerden bilgi alıp, fotoğraf çektirdiler. İTÜGAE nin Türkiye turu Anıtkabir ziyareti ile son buldu. 140 kilometre hıza ulaştık B.O.W.İSTKA nın test ve tanıtım turunun başarıyla tamamlandığını söyleyen Ekip Lideri Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Ömer Nezih Atalay şunları kaydetti: Tura başladığımız andan itibaren ekip olarak moralimiz üst seviyedeydi. Yolda yaşayabileceğimiz her türlü duruma karşı tüm önlemlerimizi aldık. Başarılı bir sürüş gerçekleştirdik. Yerel yöneticilerin ve vatandaşların gösterdikleri ilgiden son derece mutlu olduk. Ziyaret ettiğimiz bakanlıklardan gelen destek mesajları bizleri fazlasıyla memnun etti. Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. dedi. İTÜ Güneş Arabası Ekibi 2004 yılında kuruldu. Günümüze kadar 9 farklı araç üreten ekip, bu araçlar ile 2 si uluslararası olmak üzere 22 adet ödül kazanarak Türkiye nin üniversite öğrenci ekipleri arasında en fazla ödül alan ekibi haline geldi. Ekip, yarışmalarda Türkiye yi temsil etmesinin yanı sıra, endüstrideki aktif karşılaşılan konu ve problemleri ele alarak bu problemlere çözüm üretme çalışmalarıyla üniversite-sanayi iş birliğinde önemli rol oynuyor. Özellikle günümüzde ivmesi artan elektrikli araçlar konusunda üniversite tarafında destek sağlayan öğrenciler, ileri sürüş teknolojilerinden olan otonom sürüş başta olmak üzere, batarya yönetim sistemi, motor ve sürücü teknolojileri, enerji dönüşümü ve yapısal analiz konularında çalışmalar yaparak henüz iş hayatına atılmadan üretken bireyler haline geliyorlar. Ekipte, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği, İmalat Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, İşletme Mühendisliği, Fizik Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği, Malzeme Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Meteoroloji Mühendisliği gibi 12 farklı programdan 32 öğrenci yer alıyor. itü vakfı dergisi 115

116 GENÇ BAŞARI Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi ne Yoğun İlgi Moleküler Biyoloji ve Genetik Kulübü tarafından düzenlenen Uluslararası Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrenci Kongresi, dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanlarını ağırladı. Kongre, İTÜ lü eğitim gönüllüsü Dr. Orhan Öcalgiray ın anısına atfedildi. İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Kulübü tarafından düzenlenen kongre, Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Dünyanın ve Türkiye nin dört bir yanından bilim insanlarının ve öğrencilerin ağırlandığı kongrede, genetik ve moleküler biyoloji alanında araştırmalar yapan bilim insanları ve öğrenciler arasında köprü oluşturdu. Kongrede, Üniversitemiz öğrencilerinin odaklanmak üzere seçtiği alanlar olan sinirbilim, gelişimsel biyoloji, immünoloji, biyoinfomatik ve evrimsel biyoloji konularında 15 ülkeden, alanlarında uzman 23 bilim insanı davetli konuşmacı olarak katıldı. Bilimsel şüpheciliğin önemi Üniversitemiz Moleküler Biyoloji ve Genetik Kulübü danışmanı Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Aslı Kumbasar, kongredeki ortamın dünyada deneyimleyebileceği ütopyaya en yakın şey olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: Bizler şüphele- 116 itü vakfı dergisi nir, sorgular, birbirimizi düzeltir, yanlışımızı bulduğumuzda hipotezi gözden geçirir ve gerekirse değiştiririz. Doç. Dr. Kumbasar, eskiden kanıksayarak baktığı bilimsel şüpheciliğin son zamanlarda önemini daha iyi anladığını belirtti. Dr. Kumbasar, mükemmeliyet ve uzmanlığın egemen olduğu kongrenin öğrencilerin üstün çaba, özveri ve emekleri sayesinde gerçekleşebildiğini belirterek öğrencileri tebrik ettiğini belirtti. Açılış DNA replikasyonu üzerineydi Bilimsel oturumların ilk konuşmacısı olarak Hong Kong Üniversitesi nden Bik-Kwon Yeung Tye, DNA replikasyonu üzerine bilimsel bir açılış konuşması yaparak DNA replikasyonunun düzenlenmesinin embriyo gelişiminde önemini vurguladı. Kongrede özellikle ön plana çıkan gelişimsel nörobiyoloji alanında Shiva Tyagarajan, Toshihide Yamashita, Jonathan Clarke, Annarita Patrizi, Hui Chen Lu, Roberto Mayor, Henna Tyynismaa ve Claire Legay aksonlarda mrna transportundan, nöromuskular kavşak, periferal sinir sistemini oluşturan nöral krest hücrelerinden, nöral tübün polaritesinin oluşumuna kadar pek çok çeşitli konuyu kapsayan verilerini paylaştılar. Öğrencilere kariyer tavsiyesi Kanadalı immünolog Juan Carlos Zuniga Pflucker, timusta T hücrelerinin gelişiminde Notch yolağının önemini vurgularken, Michele Anderson doğal bağışıklıktan sorumlu gamma delta T hücrelerinin HEB transkripsiyon faktörleri tarafından düzenlenmesi üzerinde odaklandı. Etienne Meylan ise akciğer kanserinde nötrofil hücrelerinin daha önce bilinmeyen rollerinden bahsederek, kanser ile ilişkili nötrofillerin, hastalığın seyrindeki önemine dikkat çekti Nobel Fizyoloji/Tıp ödülüne layık görülen "negatif bağışıklık düzenlemesinin baskılanması ile kanser terapisi" konusu ile örtüşen çalışmalarını anlatan bilim insanı Hui Yao Lan ın konuşması öğrenciler tarafından ilgi ile dinlendi. Bilimde başarıya ulaşmak için Hui Yao Lan, İTÜ MBG öğrencilerinin bağımsız, özgüvenli yaklaşımlarını takdir ettiğini, ülkesine döndüğünde kongreyi kendi öğrencilerine örnek göstereceğini söyledi. Kanadalı bir başka araştırmacı, Jacek Majevski, pediatrik glioblastomanın gelişimsel biyoloji ile ilişkisini kurarken aynı zamanda öğrencilere kariyer tavsiyeleri vererek, bilimde başarıya ulaşmak için iş birliğinin öneminin altını çizdi. Biyoinformatik araçlar kullanan bir diğer araştırmacı, Rami Aqeilan, genomdaki korunmuş belirli bölgelerin kararlılığının kanser ile ilişkisini irdeledi. Hem kanser hem de gelişimsel biyoloji ile ilintili en temel olaylardan biri olan hücre bölünmesi sırasında hücre iskeletindeki değişiklikleri yüksek çözünürlüklü mikroskopi ve veri analizi yöntemleri ile inceleyen Amy Shaub Maddox, aktomiyosin yapısında daha önce gözlenmemiş salınımların eski ve evrensel bir olgu olabileceğini söyledi.

117 Evrimsel Biyoloji alanında Nicolas Perrin, Alpler de yaşayan bir kurbağa popülasyonunu kullanarak, kurbağa türlerinde cinsiyet kromozomlarının polimorfizmini araştırırken, Antonio Barbadilla genom projelerinin eşiğinde meyve sineklerinden insanlara, popülasyon genetiği çalışmalarınının üzerinde durdu Nobel Kimya Ödülü nün verildiği yönlendirilmiş evrim yaklaşımlarını yankılayan Srivatsan Raman, bu yaklaşımları matematiksel modelleme ile birleştirerek, biyosensör tasarımı uygulamalarını sundu. Andrew Spiers bakterilerde mutasyonlar sonucu test tübünde evrimin izlenebilmesi üzerinde dururken, parazit-konak ilişkilerini inceleyen Jonathan Howard, Taxoplasma gondii organizmasının Brezilya daki öyküsünü anlattığı konuşmasında, 15. yy da Avrupa dan gelen farelerin Avrupa dakinden çok daha toksik bir T. Gondii ile karşılaştıklarında savunmada işlev gören IRG genlerinin varyantları arasında seçilime uğrayarak direnç geliştirdiklerini belirtti. Öte yandan Jürg Bahler, dünyaya yayılan maya suşlarının özelliklerini karakterize ederken, aynı zamanda gıda sektöründe kullanılmaya elverişli olanları tanımladı. Dang Duong Bang ve Anders Wolff ise gıda güvenliği ve sepsis tanısı için geliştirdikleri yeni platformları tanıttılar. Poster sunumları arasından seçilen LTNF 2.0: Wide-acting, circularized anti-venom başlıklı bildiri Moleküler Biyoloji ve Genetik Programı öğrencisi Atabey Ünlü tarafından sözlü olarak sunuldu. Orhan Öcalgiray unutulmadı İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Petek Çakar, İTÜ den 1947 yılında mezun olan ve bu yıl kaybettiğimiz, Orhan Öcalgiray hakkında bir konuşma yaptı. Prof. Çakar, Öcalgiray ın yaşamı boyunca bilimin ve eğitimin yanında saf tutan ve bu doğrultuda Üniversitemiz bünyesinde yer alan Moleküler Biyoloji - Biyoteknoloji & Genetik Araştırmalar Merkezi (MOBGAM) de dahil olmak üzere birçok projenin gerçekleşmesine öncülük eden bir eğitim gönüllüsü olduğunu sözlerine ekledi. Kongre, İTÜ Bilişim Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Baday ın Bilgisayar-destekli ilaç tasarımı konulu atölye çalışması ile sona erdi. Antarktika'yı Kutlamak Kitabına İTÜ lü Öğrencilerden Türkçe Çeviri Antarktika Kıtası nın çocukların hayallerinden anlatıldığı Kıtayı Koruyan Antlaşma Antarktika'yı Kutlamak isimli kitap İTÜ öğrencileri Buse Yaren Coşkun ve Uğur Alper Gök'ün destekleri ile Türkçe ye çevrildi. 30 farklı milletten çocukların tasarladığı Antarktika Bayrakları aracılığıyla Kıta'ya bakış açılarını paylaştıkları kitap, yeni bir eğitim girişiminin göstergesi olarak OurSpaces Kuruluşu tarafından yayınlandı. Julie Hambrook Berkman &Allen Pope tarafından yazılan ve 30 farklı dilde çevirisi olan kitaba, İTÜ Kutup Araştırmaları Merkezi bünyesindeki PolSTeam Öğrenci Kulübü üyelerinden Buse Yaren Coşkun ve Uğur Alper Gök ün Türkçe çevirisi de eklenmiş oldu. Kitapta yer alan, öğrencilerin çizmiş olduğu resimler, barışın ve bilimin ışığında dünya barışının sağlanabileceğini evrensel bir dille yansıtıyor. Kitabın bir kopyası da geçtiğimiz yıl Cumhuriyet Bayramı kutlamaları esnasında T.C. Boston Başkonsolosu Süleyman Ömür Buda'ya OurSpaces Kurumu tarafından hediye edilmişti. PolSTeam Kutup Araştırmaları Öğrenci Takımı İTÜ Kutup Araştırmaları UYG-AR Merkezi bünyesinde Şubat 2015 te kurulmuş olan Kutup Araştırmaları Öğrenci Takımı birçok etkinliğe imza atıyor. Takım, güvenli yaşam eğitimlerinin öğrencilere verilmesi konusunda destek vermek, K12 eğitim ve öğretim kurumlarına yönelik eğitim programlarını ve projelerini sürdürmek, iklimsel değişim farkındalık eğitimleri vermek, Genç Kutup Araştırmacıları Derneği (APECS) inin kutup faaliyetlerinin Türkiye ayağını organize etmek gibi aktif görevler üstleniyor. Takım üyeleri ayrıca üniversite öğrencilerine merkez faaliyet alanlarına giren bilimsel çalışmaları aktarmak üzere konuşmacılar davet ederek çalıştaylar düzenliyor. itü vakfı dergisi 117

118 TEKNOKENT DOSYASI Geleceğe Odak lanan Girişimler Big Bang 2018 de Yatırım ve Ödüllerle Buluşuyor! Avrupa nın en iyi 2 nci, dünyanın ise en iyi 3 üncü üniversitelere bağlı kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek in dünyada girişimcilere en fazla kaynak dağıtılan etkinliği BigBang Startup Challenge a sayılı günler kaldı. Türkiye nin en iyi girişimcileri 29 Kasım da Uniq İstanbul da odak temasıyla yatırımcı ve kurumsal şirketlerle buluşacak İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kurulan ve Avrupa nın en iyi 2 nci, dünyanın ise en iyi 3 üncü kuluçka merkezi olan İTÜ Çekirdek inher yıl yeni girişimlerin en iyilerini belirlediği BigBang Start-up Challenge a sayılı günler kaldı. 29 Kasım 2018 Perşembe günü Uniq İstanbul da düzenlenecek olan etkinliğin bu yılki teması odak olacak. Girişimcilik ekosisteminin odak noktasıbigbang Start-up- Challenge da, bu yıl yedinci kez birbirinden iddialı girişimciler yatırımcı ve kurumsal şirketlerin karşısına çıkacak. Etkinlik hakkında konuşan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp, Her yıl olduğu bu yıl da Türkiye nin en iyi girişimci adayları BigBang sahnesinde yerlerini alacak. Geçen yıl BigBang de girişimcilere, 17 milyon TL yi aşan bir kaynak ulaştırmıştık. Yeni paydaşlarımız ve büyüyen girişimcilik ekosistemi ile yine büyük bir kaynağı girişimcilerle buluşturmayı hedefliyoruz dedi. Binlerce girişimci başvurdu! Başvuru sayısının her yıl katlanarak artığı İTÜ Çekirdek e bu yıl da binlerce girişimci başvuruda bulundu. Başvurular sonunda den fazla girişimci İTÜ Çekirdek e kabul edildi. İTÜ Çekirdek; girişimcilere açık ofis, mini MBA/girişimcilik eğitimi, satış koçluğu, teknik altyapı desteği, laboratuvar kullanım imkânı, laboratuvar sarf malzemeleri desteğinin yanı sıra aralarında alanında uzman iş dünyası ve akademiden 300 ü aşkın gönüllü mentor desteği de sağlıyor. Ayrıca, yatırım arayan girişimcileri, melek yatırımcı, melek yatırım ağları ve risk sermayesi şirketlerinden oluşan yatırımcı gruplarıyla tanıştıran İTÜ Çekirdek, projenin niteliğine göre ilgi duyabilecek sermaye sahipleri ve sanayicilerle de bir araya getiriyor. Girişimcilerin toplam değerlemesi 455 milyon TL yi geçti! Bugüne kadar ülke genelinde girişime ve girişimciye destek verdiklerinin altını çizen Tunçalp, Şimdiye kadar 50 milyon TL yi aşkın yatırım alan girişimlerimizin toplam değerlemesi 455 milyon TL yi geçti. İTÜ Çekirdek olarak Elginkan Vakfı, İstanbul Sanayi Odası, Otomobil İhracatçıları Birliği, ING Bank, Allianz, Anadolu Sigorta, 3M, Anadolu Efes in de aralarında bulunduğu 40 ı aşkın paydaşımız bulunuyor. Paydaşlarımızla bir araya gelerek, BigBang de geleceğe odaklanan başarılı girişimcileri destekleyeceğiz şeklinde konuştu. İTÜ Çekirdek Hakkında Avrupa nın en iyi 2 nci, dünyanın ise en iyi 3 üncü kuluçka merkezi olan İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi, fikirlerini ticarileşebilir ürün ya da hizmete dönüştürmek isteyen girişimciler için çalışmaktadır. Kurulduğu 2012 yılından beri yüzlerce girişimin aldığı desteklerle başarılı olmasını ve şirketleşmesini sağlayan İTÜ Çekirdek, ülke genelinde girişime ve girişimciye destek verdi. 50 milyon TL yi aşkın yatırım alan İTÜ Çekirdek girişimlerinin toplam değerlemesi 455 milyon TL yi aştı. Türkiye girişimcilik ekosistemini girişimlerin kalitesi, dünya piyasalarındaki başarısı ve başarılı girişim sayısı bakımından büyütmeyi hedefleyen İTÜ Çekirdek in özel sektör ve kamu kurumlarından pek çok paydaşı bulunuyor. 118 itü vakfı dergisi

119 INNOGATE Firmalarının Yurt Dışı Cirosu 10 Milyon Doları Aştı İTÜ ARI Teknokent tarafından teknoloji ihracatını artırmak amacıyla yürütülen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı na katılan firmaların yurt dışı cirosu 10 milyon doları, aldıkları toplam yatırım miktarı ise 15 milyon doları aştı Ülkemizin teknoloji ihracatına katkıda bulunmak ve bu toprakların dar geldiği teknoloji firmalarını global pazarlara hazırlamak amacıyla İstanbul Kalkınma Ajansı desteği veitü ARI Teknokent öncülüğünde yürütülen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı na katılan firmaların toplam yurt dışı cirosu 10 milyon doları aştı. Konuyla ilgili konuşan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp, Bugüne kadar 117 firmanın Türkiye deki hazırlık döneminden faydalandığı ve bu firmalar arasından 53 ününabd sürecine katıldığı program sonrasında 41 firma uluslararası faaliyetlerine devam ediyor. Innogate e katılan firmaların aldığı toplam yatırım miktarı 15 milyon doları, yurt dışı cirosu ise 10 milyon doları aşmış durumda diye konuştu. Tüm teknoloji firmaları başvurabiliyor Innogate e ABD de müşteri, distribütör, iş ortağı veya yatırım bulmak isteyen tüm teknoloji firmalarının katılabildiğini belirten Tunçalp, Geçtiğimiz yıl itibariyle İstanbul Kalkınma Ajansı nın desteğini alarak, programa büyük bir ivme kazandırdık. Bugün 8. sini düzenlediğimiz Innogate e katılan firmaların yüzde 36 sı bilişim teknolojileri, yüzde 10 u sağlık teknolojileri, yüzde 8 i finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteriyor. Programla teknoloji firmalarına; uluslararası bağlantılara erişim, pazarlara açılma, iş modeli ve strateji geliştirme fırsatları sunuyoruz. Programa katılan firmaların uluslararası pazarda müşterilere ulaşarak satış yapmasını, iş birlikleri kurmasını veya yatırım almalarını hedefliyoruz dedi. ABD de 3 şehirde ofis fırsatı Tunçalp, Programa katılan firmalar; 159 u ABD den 12 si Türkiye den olmak üzere, alanında uzman 171 mentorun eğitim ve network desteğini alıyor. Ayrıca İTÜ ARI Teknokent in New York, Chicago ve San Francisco daki ofislerini altı ay boyunca kullanabilme imkânının yanı sıra danışmanlık, iletişim, pazarlama ve operasyonel desteklerden de faydalanabiliyor şeklinde konuştu. Başarı hikayeleriyle dolu Tunçalp, Programda yıllar geçtikçe; başarı hikayelerimizi de artırmanın sevinci içerisindeyiz. Örneğin tedarik zinciri yönetimindeki yenilikçi çözümleriyle fark yaratan Logiwa, geçtiğimiz günlerde 3 milyon dolarlık yatırım turunu kapattı. Dijital pazarlama sektöründe çalışmalarını yürüten ODC İş Çözümleri ise, program sonrası ürün yelpazesini geliştirdi ve bugün cirosunun yüze 40 ını global pazardan alıyor dedi. Innogate Hakkında 2014 yılında İTÜ ARI Teknokent bünyesinde hayata geçirilen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı, teknoloji firmalarına; uluslararası bağlantılara erişim, pazarlara açılma, iş modeli ve strateji geliştirme fırsatı sunuyor. İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle yürütülen program; yerli teknoloji firmalarının teknolojilerini ihraç ederek, ülke ekonomisine katkı sunmasını sağlıyor. Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı na, ABD de müşteri, distribütör, iş ortağı, yatırım veya insan kaynağı bulmak isteyen tüm teknoloji şirketleri katılabiliyor. itü vakfı dergisi 119

120 TEKNOKENT DOSYASI İTÜ MAGNET 40 Ülkeden 300 Girişimciyi Ağırladı İTÜ ARI Teknokent bünyesinde faaliyetlerini sürdüren İTÜ MAGNET İleri Aşama Girişimcilik Merkezi,Startup İstanbul etkinliği kapsamında 40 ülkeden 300 ü aşkın girişimci ve konuşmacıyı ağırladı. Startup İstanbul da finale kalmaya hak kazananlara İTÜ MAGNET li olma fırsatı verdiklerini belirten İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr.Deniz Tunçalp, Girişimciler kendi ülkelerindeki teknolojileri Türkiye ye getirirken; İstanbul gibi girişimcilik ekosisteminin kalbi bir şehirde büyüyerek dünyaya açılacak dedi Dünyaya açılacak yeni teknolojilerinçekim merkezi olan İTÜ MAGNET İleri Aşama Girişimcilik Merkezi, Startup İstanbul kapsamında 40 ülkeden 300 ü aşkın girişimci ve konuşmacıya ev sahipliği yaptı. Etkinlik kapsamında yurtdışından gelen başarılı girişimcilere; Türkiye deki girişimcilik ekosistemi, girişimlerini büyütmelerine yardımcı olacak fırsatlar aktarıldı. İTÜ MAGNET te düzenlenen etkinlikte Growing Your Startup in Istanbul: Tipsand Opportunities (Girişiminizi İstanbul da Büyütmek: İpuçları ve Fırsatlar) başlıklı sunumunu yapan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp, Milyonlarca insanın yaşadığı dinamik ve genç bir şehir olan İstanbul aynı zamanda kaliteli Ar-Ge projelerinin doğduğu bir lokasyon. Küresel Girişimcilik Endeksi ne göre Türkiye 137 ülke arasında 37 nci sırada yer alırken, yenilikçilik anlamında ise çok daha üst sıralardayız. Ülkemizde melek yatırım, girişim sermayesi ve özel sermaye yatırımları toplamda 177 milyon dolar seviyelerine yükseldi. Bu anlamda teknoloji tabanlı bir girişiminiz varsa, devlet desteklerinden ve her ölçeğe entegre edilmiş programlarımızdan yararlanabilmek için sizleri İTÜ ARI Teknokent e bekliyoruz. Girişiminize İstanbul da başlamak ve dünyaya açılmak doğru bir karar olacaktır. 120 itü vakfı dergisi Girişimciler dünyaya İstanbul dan açılacak Dünyanın dört bir yanından gelen girişimcileri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Tunçalp, 300 ü aşkın girişimci ve konuşmacınınülkemizdeki girişimcilik fırsatlarını görmek için gelmesi bizler için büyük bir gurur kaynağı. İTÜ, girişimcilik ekosistemi ve İTÜ ARI Teknokent i ile dünyanın en başarılı girişimcilik ortamlarından birine sahip dedi. Tunçalp, Startup İstanbul un finaline kalmaya hak kazanan başarılı girişimcilereitü MAGNET li olma fırsatı veriyoruz. Böylelikle girişimciler kendi ülkelerindeki teknolojileri Türkiye ye getirirken; İstanbul gibi girişimcilik ekosisteminin kalbi bir şehirde büyüyerek dünyaya açılacak. Globale açılan girişimcilerin merkezi olması amacıyla kurduğumuz İTÜ MAGNET intürkiye den dünyaya sinerji yayan teknolojilere ev sahipliği yapmasından büyük bir heyecan duyuyoruz diye konuştu. 20 milyon TL lik ciroya ulaştı İTÜ MAGNET başlangıç yatırımını almış veya ürettiği gelir ile emsal kaynak yaratabilen, büyüme aşamasına geçmek veya daha da büyümek için VC seviyesinde yatırım almak üzere desteğe ihtiyaç duyan girişimci firmaların ileri aşama merkezi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. İTÜ MAGNET e geçtiğimiz bir yıl içerisinde 60 firma katıldı. Teknoloji alanında faaliyet gösteren bu firmalar toplamda 20 milyon TL lik ciroya ulaştı. Girişimciler için doğru adres Teknolojik girişiminizle İTÜ MAGNET içerisinde yer alarak, daha fazla müşteriye ulaşmak, yatırımla buluşmak ve global pazarlara açılmak istiyorsanız adresinden detaylara ulaşabilir, başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz. İTÜ MAGNET Hakkında 2017 yılında İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kurulan İTÜ MAGNET İleri Aşama Girişimcilik Merkezi, Türkiye girişimcilik ekosisteminde başlangıç yatırımını almış veya ürettiği gelir ile emsal kaynak yaratabilen, büyüme aşamasına geçmek veya daha da büyümek için VC seviyesinde yatırım almak üzere desteğe ihtiyaç duyan girişimci firmaların ileri aşama merkezi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. İTÜ MAGNET, İstanbul daki iş dünyasının ve İTÜ ARI Teknokent içerisindeki teknoloji şirketlerinin merkezindeki konumu, İTÜ nün köklü geçmişinden gelen bilgi birikimi, laboratuvar imkanları, konforlu çalışma ortamı ve sunduğu pek çok yenilikçi hizmet ile girişimcilere fiziksel bir ortak çalışma alanından çok fazlasını sunuyor.

121 Türk Firmasından 3D Yazıcıda Devrim Türkiye nin lider teknoloji geliştirme bölgesi İTÜ ARI Teknokent in firmalarından Oo-kuma, geliştirdiği üç boyutlu yazıcıyla dünyada kendi malzeme ve cihazını üretebilen iki firmadan biri oldu satmaya başladık. Mekanik, elektronik ve yazılımın tamamını bünyemizde geliştiriyoruz. İlgili konularda uluslararası patentler ile korumamız mevcut durumda. Bu teknolojide yurt dışında birkaç firma var, onlardan biri de biz olduk dedi. Türkiye nin teknoloji alanındaki rekabet gücünü küresel ölçekte artıran İTÜ ARI Teknokent, Endüstri 4.0 ın kritik sektörlerinden 3D yazıcı teknolojisinde söz sahibi olan Türk firmasına ev sahipliği yapıyor. 3D yazıcı endüstrisinde makine, yazılım ve malzeme geliştiricisi olarak yüksek katma değerli ürünler geliştiren Oo-kuma, bu firmalardan biri olarak sektörde konumlanıyor. Küresel filament pazarında öne çıkan üreticilerden olan şirket, hammaddedeki deneyimini ürünü Katana ile yazıcı üretimine taşıdı. Endüstriyel kullanımlar için geliştirilen Katana, çalışır çalışmaz ısınan baskı platformu, otomatik kalibre sistemi ile firmalara ciddi bir kullanım kolaylığı sağlıyor. Bu yazıcıyla birlikte dünyada kendi malzeme ve cihazını üretebilen iki firmadan biri olan Oo-kuma, hammadde geliştirirken edindiği deneyimi yazıcılarının üretim sürecine aktardı. Pazarda oldukları sürede birçok makine kullanan ve test eden firma kendi ve müşterilerinin karşılaştıkları problemlere yönelerek, Katana ile bu sorunlara kesin çözüm getirdi. Garaj firması olarak doğdu 3D yazıcıların neredeyse bütün endüstrilerde kullanıldığına dikkat çeken Oo-kuma Kurucu Ortaklarından Arda Kocaman, Serüvenimiz 2014 te sanayinin içindeki bir garaj firması olarak başladı. İlk yıllarda sadece kullanıcıydık. Gördük ki, malzeme boyutu 3D yazıcıların geldiği noktaya göre iyi durumda değil. Biz de bu alandaki boşluğa yöneldik. Üretim altyapımız da buna müsaitti. Yatırımımızı tamamladıktan sonra üretime geçtik ve hemen ardından da yurt dışında satışa başladık. Daha sonrasında ise yurt içine Başarı ödül getirdi 2014 yılında başladığımız yolculuğumuz süresince çok çeşitli malzemeler hayata geçirdik diyen Oo-kuma Kurucu Ortaklarından Gökhan Gönültaş, Ürünlerimize uluslararası ödüller geldi. Esnek malzemeden yapılan bir ürünümüz Fransız Enstitüsü tarafından Çin, ABD ve İspanyol rakiplerini geride bırakarak birinci oldu. Bir de medikal malzememiz var. Bu ürünün de çok çeşitli alanlarda kullanılacağını öngörüyoruz. Bunu üreten dünyadaki iki firmadan biriyiz diye konuştu. KOBİ leri güçlendiriyor KOBİ lerin yedek parça tedarikinden, yenilikçi tasarımlarının hayata geçmesine kadar birçok alanda hızlı ve düşük maliyetli çözümler sunan Oo-kuma, Türk şirketlerine küresel rekabette güçlendirecek enstrümanlar sunuyor. itü vakfı dergisi 121

122 TEKNOKENT DOSYASI teknoloji hakkında konuşan Boni CEO su Sarper Sılaoğlu, Ev, ofis, sağlık, alışveriş, ulaşım, eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızı hep binalarda karşılıyoruz. Şirket olarak bu binaların bizimle konuşmasını ve iletişimde olmasını istiyoruz. Geliştirdiğimiz bu yeni teknolojide de esas aldığımız nokta bu dijital dönüşüm ihtiyaçları oldu dedi. BONİ den Plazaların Vazgeçilmezi Olacak Çözüm Türkiye nin teknoloji üssü İTÜ ARI Teknokent firmalarından Boni, cep telefonu ve yapay zekâ kodları ile açılan ve kitlenebilen kapı teknolojisini hayata geçirdi Türkiye nin teknoloji alanındaki rekabet gücünü küresel ölçekte artıran İTÜ ARI Teknokent in firmalarından Boni, gündelik hayatı yeni nesil teknolojilerle birleştirerek, halka açık mekanlarda erişilebilirlik, konum ve yön belirleme alanlarında çözümler sunuyor. Boni nin kapalı mekânlar için bulduğu yenilikçi çözümlerden biri de kapı kilitleri üzerine oldu. Akıllı anah- tar teknolojilerine odaklanan şirket, cep telefonu ve yapay zekâ kodlarıyla açılan ve kitlenebilen kapılar geliştirdi. Bina içi güvenliği artıran bu yöntem aynı zamanda ortak kullanım alanı olarak belirlenen odaların dijital ortamda yönetimini de sağlıyor. Örneğin toplantıya katılacak kişiler odaya tanımlanan saatler içinde cep telefonu ile giriş-çıkış yapabiliyor. Geliştirdikleri yeni 30 bini aşkın kullanıcıya ulaştı Merkezi İTÜ ARI Teknokent te olan şirket; şu anda Chicago, Londra ve Berlin ile birlikte dört farklı ülkedeki ofislerinde faaliyetlerini sürdürüyor. Alışveriş merkezleri, havaalanları, kampüsler ve oteller başta olmak üzere çok sayıda kapalı mekânda kullanılan Boni in geliştirdiği teknolojiler, şu ana kadar 30 bini aşkın kişi tarafından kullanıldı te ABD ye açıldı Global pazarlara açılmak adına yaptıkları çalışmalar hakkında da konuşan Sılaoğlu, Türkiye de teknoloji üretimi oldukça iyi seviyede; ancak ticarileştirme ve ihracat konusunda yeterli birikimimiz yok. Bunu çözmek için İTÜ öncülüğünde İTÜ Gate programı kuruldu. Daha sonra programın kapsamı genişletilerek, adı Innogate olarak değiştirildi. Biz de 2015 yılında bu programa katıldık. Oldukça verimli bir ABD açılım programı oldu. Yoğun bir eğitim döneminin ardından ABD de devam eden iş geliştirme sürecine katıldık. Sonuç büyük oranda başarılı oldu. Bu program bizim ve birçok şirketin teknoloji ihracatı yapabilmesinin önemli bir destekçisidir diye konuştu. Virasoft Kanser Tanısını Kolaylaştıran Yazılımlar Geliştiriyor Bünyesindeki firmalarla her gün yeni bir başarı hikayesine sahne olan Türkiye nin teknoloji alanındaki küresel rekabet gücünü artıran İTÜ ARI Teknokent, Virasoft un, dijital patoloji alanındaki hastalık tanılarını kolaylaştıran yazılımlarıyla da gündemde yılında TÜBİTAK desteği ile kurulan ve İTÜ ARI Teknokent te faaliyet gösteren yüzde 100 yerli yazılım şirketi Virasoft, Türk bilim insanlarından oluşuyor. Kurulduktan sonra KOSGEB desteği alan ve İTÜ Çekirdek in Big Bang girişimcilik yarışmasında binlerce girişim arasından finale kalan Virasoft, tıbbın ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda tanı amaçlı kullanılabilir dijital patoloji ürünleri geliştiriyor. Virasoft yazılım sistemleri kanser gibi çok hızlı yayılan bir hastalıkta tedavinin zamanında gerçekleşmesi ve doğru tanı konulması alanlarına ilişkin dijital bir altyapı sunuyor. Şirketin dijital patoloji ürünü ViraPath yüksek hassasiyet ve doğrulukla kanser tanısı koyabiliyor. Telepatoloji ürünü TelePath ise kanser tanısında hekim ve bilim insanlarının aralarında ikinci uzman görüşü alabilmeleri için geliştirilmiş profesyonel bir ürün. Önce sağlık diyerek sağlık alanına odaklanmış olan Virasoft, sağlık sektörüne yönelik özgün çözümleriyle sadece Türkiye de değil, globalde de yeniliğe öncülük etmeyi hedefliyor ve yakın zamanda Avrupa da da bir ofis açmayı planlıyor. 122 itü vakfı dergisi

123 MEZUNLARDAN Elif Güngör Reis e En İyi Akademik Patent Ödülü İTÜ Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü 2007 yılı mezunu Elif Güngör Reis, Yumurta Kabuğundan Doğal Antibakteriyel Eldesi adlı projesiyle Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Derneği tarafından En İyi Akademik Patent Ödülü ne değer görüldü. Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Derneği tarafından ISIF 18 kapsamında düzenlenen ödül töreninde En İyi Akademik Patent Ödülü nü alan Elif Güngör Reis, İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi nin desteğiyle bu alanda bir ilki başardıklarını ve bu ödüle değer görülmenin gurur verici olduğunu belirtti. Bu süreçte İTÜNOVA nın firmalarına sponsor olduğunu vurgulayarak İTÜ ailesine teşekkür etti. Bir ilki gerçekleştirdik Elif Güngör Reis, çalışması hakkında şunları söyledi: Yumurta Kabuğundan Doğal Antibakteriyel Eldesi adını verdiğimiz proje ile geliştirdiğimiz ürünü yumurta kabuğuna hiçbir kimyasal eklemeden elde ediyoruz. Bu çalışmamızla Türkiye de bir ilke imza attık. Yaklaşık 10 firmada Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Ürün yelpazemizi stratejik birlikteliklerle genişletmek istiyoruz. Türkiye nin gıda kimyasallarında dışa bağımlı olduğunu aktaran Reis, ülkemizin Uzakdoğu dan bu ürünleri ithal ederken, bu çalışma ile Uzakdoğu ya ilk ihracatlarını gerçekleştirdiklerini belirtti. Ürünümüzün yan etkisi yok Ürünün yan etkisinin bulunmadığını vurgulayan Reis,"Koruyucu kimyasallar pek çok yan etkiye sahip iken bizim ürünümüz doğal, hiçbir yan etkisi yok. Sadece koruma özelliği var. İçine katıldığı ürünü 2 yıl koruyabiliyor. Mimar Mezunlarımıza Trieste Contemporanea Ödülleri Trieste Contemporanea Committee (Çağdaş Trieste Komitesi) tarafından bu yıl Harbour for Cultures temasıyla düzenlenen, 13. Uluslararası Trieste Tasarım Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. İTÜ mezunu Meriç Arslanoğlu nun CON- TAG# projesine TRIESTE Ödülü ve BEBA Ödülü verildi. Trieste nin eski liman bölgesi Porto Vecchio nun değiştirilip yeniden kullanıma sokulması üzerine geliştirilen yaratıcı fikirlerin ödüllendirildiği yarışmada biri özel mansiyon olmak üzere toplam dört ödül dağıtıldı. İTÜ Mimarlık Bölümü nde lisans öğrenimini tamamlayan Meriç Arslanoğlu, ödül alan isimler arasında yer aldı. Yarışmanın en genç katılımcılarından olan Arslanoğlu "Con-Tag#" başlıklı projesi ile Trieste Ödülü ne ve BEBA Ödülü ne değer görüldü. İTÜ Mimarlık Bölümü mezunu Sunay Paşaoğlu ve ekip arkadaşlarının oluşturduğu Türkiye grubu da, Porto Vecchio'nun tüm alanlarında hayali yeni fonksiyonların geniş bir haritalanması olan threshang projesi ile özel mansiyon ödülüne layık görüldü. Projenin tasarımında, Amerikalı Yazar Ursula K. Le Guin in Dispossessed adlı romanında tasvir ettiği gibi demiryolu-karayolu duvarı ötesinde duvarların genel belirsizliği üzerinde durulmaktadır. Ürünümüz yumurta kabuğunun saflaştırılmış, üzerine mühendislik konulmuş hali. dedi. İstanbul Üniversitesinde doktora öğrenimini sürdüren Elif Güngör Reis, 2011 yılında Türkiye ve dünyada ilk olan yumurta kabuğundan doğal gıda koruyucusu geliştirerek Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teknogirişim Sermaye desteğini aldı yılında aynı konuyla ilgili Tübitak Teydeb projesi yürüten ve 2014 yılında İTÜ Çekirdek ten ödül alan Reis, halihazırda sektördeki yerli ve zararsız raf ömrü uzatıcısı üreten tek üretici. CON-TAG# Projesi: Tweetlerle Yüzen Liman Bölgesi CON-TAG#, Porto Vecchio bölgesinde hashtag'lerle uyumlu şekilde hareket eden bir meydan oluşturulması amacıyla sosyal medyadan dijital veri akışına duyarlı hava pompaları ve balon sistemi projesi olarak dikkat çekiyor. Projenin uygulandığı bölge, sosyal medya verileri ile organize ediliyor. Örneğin; yüzen meydan için belirlenen hashtag ile gönderilen her tweet hava pompalarını şişirerek alanın yükselmesini sağlıyor. Hashtag düşük etkileşim aldığında ise meydanın şişen bölümleri aktifleşemediği için meydan yüzemiyor. Proje, günümüzde kamusal alan oluşturarak toplumsal süreçlere nüfuz edebilen sosyal medya ile fiziksel çevre arasındaki etkileşimi sağlıyor. Trieste Contemporane Hakkında Trieste Contemporanea, Orta Doğu Avrupa'nın kültürel diyalogunun sürdürülmesi için bir araya gelen kuruluşlar ve enstitüler tarafından 1995 yılında kurulan bir komitedir. Trieste'nin Batı Avrupa, Doğu Avrupa ve Akdeniz ülkeleri arasında bir köprü oluşturduğu tezinden hareketle, Merkez ve Doğu Avrupa'nın çağdaş sanat anlayışını ve kültürel gelişimini gözlemlemek amacı ile oluşturulmuştur. Yarışma kapsamındaki projeler 8 Eylül 2018 tarihinde Trieste'de açılan sergide sunularak ödül töreni yapıldı. itü vakfı dergisi 123

124 İTÜ VAKFINDAN HABERLER İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi, üyelerden Şadiye Karadoğan ı çalışma dönemi için bir defa daha başkanlığa seçti. Karadoğan, görevi, birkaç yıldır başkanlığı yürütmekte olan Zeliha Dilek ten devraldı. Komitenin, yeni çalışma dönemi başkanını seçmek üzere yaptığı toplantıda, daha önceki yıllarda birkaç defa bu görevi üstlenmiş olan Şadiye Karadoğan yeniden başkan oldu. Her bir üye, komite içinde oluşturulan her bir çalışma grubu yürütücüsü ve sorumluluk üstelenen her bir başkan bu görevi yıllardır büyük özveri ile yürütüyor. Ve belki de sürdürülebilirlik açısından eşine rastlanmayacak bir gönüllü Komite Yeni Dönem Başkanını Seçti dayanışma örneği sergileyerek, İTÜ öğrencilerine burs kaynağı oluşturmak için çeşitli faaliyetler yürütüp, etkinlikler gerçekleştiriyor Yeni başkanın seçildiği toplantıda da, döneminde yapılacak çalışmalar gözden geçirildi, daha fazla öğrenciye burs kaynağı sağlayabilecek yeni program ve etkinlikler için öneriler tartışıldı. Bu dönemdeki etkinlikler arasında; ünlü sanatçıların konuk edileceği konserler, yurtiçi ve yurtdışı gezileri, yıllardır süregelen briç ders ve turnuvaları, resim dersleri, yoga, yılda iki defa gerçekleşen kermes; her yıl düzenlenmekte olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bursiyerlerle buluşma toplantısı yer alıyor. Küre Dağları nın Kalbine Büyülü Bir Yolculuk Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi, çalışma döneminin ilk gezisini Küre Dağları nın kalbine gerçekleştirdi Ekim tarihlerini kapsayan gezi rotasında Kastamonu, Küre, Daday, Ulus, Bartın, Amasra, Azdavay, Pınarbaşı vardı. Gezi kapsamında her bir noktada, sonbaharın eşsiz renklerinin ve yöresel lezzetlerin eşlik ettiği; tablo güzelliğinde tarihi mekanlar ve doğal güzellikler sunan bir rota izlendi. Küre Dağları ndaki ekoturizm faaliyetleri için pilot bölge seçilmiş Ersizlerdere, Daday, Küre Dağları nın en yeşil ve canlı bölgelerinden Ulus Ulukaya Şelalesi, Amasra, Bartın, yüksek oksijenli Ballıdağ mevkii, ünlü aşıklar köprüsüyle Azdavay ve cam seyir terasıyla nefes kesen Çatak Kanyonu Ardından, Pınarbaşı nda Horma Kanyonu içinden çağıldayarak akan Zarı deresi üzerindeki ahşap iskelede keyifli bir yürüyüş yapan gezi ekibi, Kastamonu şehir merkezinde mola verip her anı hafızalarda yer eden anılarla İstanbul a döndü. 124 itü vakfı dergisi

125 İrem Vardar Anısına Gülsin Onay Piyano Resitali İrem Vardar Gülsin Onay (solda), konser sonrası Komite üyeleri Öney Tameroğlu, Güler Uğur ve Komite Başkanı Şadiye Karadoğan ile. Ülkü Arıoğlu, konsere katkılarından dolayı Prof. Dr. Mahir Vardar'a teşekkür plaketi verdi. Dünyaca ünlü piyanist Gülsin Onay, İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi nin İrem Vardar Anısına düzenlediği piyano resitalinde İTÜ de müzikseverlere unutulmaz bir konser sundu. İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi nin öğrencilere burs kaynağı yaratmak üzere yıllardır sürdürmekte olduğu Burs Kampanyasına Destek etkinlikleri kapsamında daha önceki yıllarda da İTÜ de konser vermiş olan Gülsin Onay, bu defa İrem Vardar Anısına piyanonun sihirli tuşlarına dokundu. İTÜ Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Arıoğlu konser açılışında, Komitede gönüllü olarak yaptığı çalışmalar nedeniyle İrem Vardar ın her zaman hatırlanacağını ve unutulmayacağını belirterek, konserin gerçekleşmesine ve burs kampanyasına yaptığı katkılar nedeniyle Prof. Dr. Mahir Vardar a bir teşekkür plaketi verdi. Uluslararası alanda istisnai bir Chopin icracısı olarak kabul edilen ve Chopin in müziğinin şöhret kazanmasına yaptığı büyük katkı nedeniyle Polonya Devlet Nişanı ile onurlandırılan Onay, iki bölümden oluşan repertuarında Johann Sebastian Bach, Felix Mendelssohn Bartholdy, Robert Schumann ve Frédéric Chopin in eserlerini seslendirdi. Harika Çocuk olarak başladığı müzik yaşamını, dünyanın önemli orkestraları ve şefleriyle, dünyanın dört bir yanında verdiği konserlerle sürdüren Devlet Sanatçısı Gülsin Onay ın resitali, her zaman olduğu gibi büyük ilgi ile izlendi. Onay, yorumuyla dünyanın her köşesinde hayranlık uyandırmakla kalmayıp, sanatını ihtiyacı olanların da hizmetine sunarak, ruhumuza hitap ettiği kadar gönüllerimizde de yer ediniyor. İTÜ Maçka Yerleşkesi Mustafa Kemal Konferans Salonunda 5 Kasım da düzenlenen konserden elde edilen gelir, tüm etkinliklerde olduğu gibi, geleceği şekillendirecek gençlerimizin eğitim giderlerine katkı amacıyla İTÜ Vakfı Burs Fonu na aktarıldı. İrem Vardar, uzun yıllar İTÜ Vakfında sürdürdüğü mesleki kariyerinin yanısıra, bu süreçte üye olarak Komite nin çalışmalarına da katıldı, Rehberlik ve Danışmanlık Komitesi Yürütücülüğü ve bir dönem de Komite Başkanı olarak görev üstlenip, değerli katkılarda bulundu. Vardar, 2016 yılında aramızdan ayrıldı. itü vakfı dergisi 125

126 İTÜ VAKFINDAN HABERLER Mine Geçili den Bedri İpekoğlu Anısına Türk Müziği Konseri Türk Sanat Müziğinin sevilen solistlerinden Mine Geçili, İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi nin Prof. Dr. Bedri İpekoğlu Anısına düzenlediği Türk Müziği konserinde, 26 Kasım da İTÜ de müzikseverlerle buluşacak. Uzun yıllardır Burs Kampanyasına Destek etkinlikleri kapsamında klasik müziğin dünyaca tanınmış solist ve toplulukları ile Türk Müziğinin sevilen seslerini müzikseverlerle buluşturan Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi, bu etkinliklerden sağlanan geliri İTÜ Vakfı Burs Fonu na aktararak, onbinlerce İTÜ öğrencisine burs verdi ve onların eğitim sürecine katkıda bulundu. Bu konserlerden bir yenisi de geçtiğimiz yıllarda aramızdan ayrılan Prof. Dr. Bedri İpekoğlu anısına düzenlenecek. Prof. Dr. Bedri İpekoğlu nun eşi ve aynı zamanda uzun yıllardır Komitede üye olarak görev yapmakta olan Sermin İpekoğlu nun katkıları ile düzenlenecek olan Türk Müziği konseri, İTÜ Maçka Yerleşkesi Mustafa Kemal Konferans Salonu nda gerçekleşecek. Prof. Dr. Bedri İpekoğlu İTÜ Maden Fakültesinde 1984 yılında doktor, 1987 yılında doçent unvanlarını aldı yılında İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümüne profesör olarak atandı ve 1993 ten 2001 yılına kadar bu bölümün başkanlığını yürüttü. Alexander von Humboldt ve Nato bursları ile Almanya ve Kanada da bilimsel araştırmalar yaptı, uluslararası bilimsel toplantılarda Türkiye yi temsil etti. Çok sayıda mesleki kuruluşta üye olarak yer alan ve idari görevler üstlenen İpekoğlu, 2001 yılında aramızdan ayrıldı. Bilet ve ayrıntılı bilgi için: Yeni Dönem Etkinlikleri Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi, ünlü solist ve grupları konuk ettiği, müzikseverlerin büyük ilgi gösterdiği konser etkinliklerin yanı sıra, çalışma döneminde pek çok farklı etkinlik daha gerçekleştiriyor. Bunlar arasında briç ders ve turnuvaları, yoga, resim eğitimi, günübirlik 126 itü vakfı dergisi geziler, yurtiçi ve yurtdışı geziler yer alıyor. Çalışma dönemi boyunca süren bu etkinliklerden de burs fonuna önemli bir katkı sağlanıyor. Ayrıca giysi, temel ev gereçleri gibi ihtiyaçların bağış yoluyla sağlanıp, öğrencilere ücretsiz sunulduğu İTÜ Ayazağa Kampüsündeki Giysi Odası da Komitenin hayata geçirdiği önemli bir girişim. Giysi Odası, son dönemde Prof. Dr. Mahir Vardar ın katkıları ile geliştirilip, yeniden dizayn edildi ve ihtiyaçların öğrencilere daha pratik olarak sunulduğu şekle sokularak İrem Vardar Giysi Odası ismini aldı.

127 YAYINLAR Televizyon Diye Bir Şey Varmış Türkiye'de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü İTÜ TV Dönemi Zeynep Şahin Tutuk, Burak Barutçu Editör: Mehmet Karaca İTÜ Vakfı Yayınları 1. Baskı, 2018, 304 sayfa Her eve giren ve yaşı, cinsiyeti, gelir ya da eğitim durumu fark etmeksizin herkesin hayatının az - çok parçası olan televizyonun Türkiye ye nasıl geldiği sorusunun peşine düşen en kapsamlı yayın hazırlandı. Televizyon teknolojisinin Türkiye ye gelmesini sağlayan ve TRT Televizyonunun kuruluşuna zemin oluşturan İTÜ TV döneminin tüm yönleriyle ilk kez anlatıldığı kitap, yakın tarihimize dair bir belgesel yayın niteliği taşıyor. Zeynep Şahin Tutuk ve Burak Barutçu nun 2 yıl süren araştırmasının ürünü olan kitap için İTÜ TV nin yaşayan son tanıkları, aramızdan ayrılan isimlerin yakınları ve sanat dünyasının duayen isimlerinin de aralarında bulunduğu 23 kişiyle röportaj yapıldı. Kitabın yazarlığını Zeynep Şahin Tutuk, editörlüğünü İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca yaptı. Kitapta; akademisyenlerin zorluklarla yürüttüğü çalışmalardan ilk program formatlarının üretilmesine, duayen isimlerin ilk ekran tecrübesinde neler yaşadığından çok iyi bilinen şarkıların bilinmeyen hikayelerine dair pek çok bilgi ve anı yer aldı. Ayrıca dönemin gazete ve dergi kupürleri ile ilk kez yayınlanan fotoğrafları da kitapta yer buldu. Academic Writing Framework Aslı Akçalı Özkara, Fulya Kama Özelkan, S. Bahar Arıcı, Şule Gökçe Enginarlar İTÜ Vakfı Yayınları 1. Baskı sayfa Academic Writing Framework, akademik yazı becerilerini üniversite öğrencilerine tanıtmak amacıyla tasarlanmış bir ders kitabıdır. Akademik tanımlar, kaynak analizi ve kompozisyon yazımı konularının ele alındığı bu kitapta, öğrencilere ve İngilizce öğrenen herkese akademik yazının temel noktaları tanıtılmaktadır. Kitabın diğer bir amacı, öğrencilerin akademik kelime dağarcığını zenginleştirmektir. Öğrenciler yazdıkları metinlerin bütünlüğünü ve tutarlılığını sağlarken, metinlerini dış kaynaklarla desteklemeyi de öğrenirler. Kitap başlıca şu konuları içerir: Kaynak analizi Veri yorumlama Tanım yazımı Kompozisyon organizasyonu Tartışma kompozisyonu Sınıflama kompozisyonu Çağdaş Toprak Yapılar ve Alker - Uygulayıcının El Kitabı Prof. Ruhi Kafescioğlu İTÜ Vakfı Yayınları 1. Baskı sayfa Yapım aşamasında ve kullanım sürecinde olabildiğince az enerji tüketen ve çevre kirliliğine yol açmayan, sağlıklı yaşam koşullarını kendi bünyelerinde gerçekleştiren toprak yapıların sağladıkları ekolojik ve ekonomik avantajlar günümüzde giderek daha çok dikkat çekmekte. Çağdaş Toprak Yapılar ve Alker: Uygulayıcının El Kitabı toprağa dayalı, küçük ölçekte ve yerel kaynaklara bağlı mimarlık pratiklerine yönelik uygulama yöntemleri üzerinde duruyor, kendi evlerini yapmayı planlayan kişiler için toprak yapı malzemeleri, teknolojileri ve uygulamalarının bir sunumunu içeriyor. Bu kitap aynı zamanda alçı ve kireçle stabilize edilerek nitelikleri geliştirilmiş bir toprak malzeme olan Alker in üretimi ve kullanımı konusunda uygulamacıları aydınlatmayı amaçlıyor. itü vakfı dergisi 127

128 YAYINLAR TÜ VAKFI, TÜ Maçka Kampüsü, Sosyal Tesisler / Teşvikiye - stanbul Bilgi ve letişim: / basin@ituvakif.org.tr İTÜ VAKFI YAYINLARI BAŞVURU KAYNAKLARI DİZİSİ İNGİLİZCE EĞİTİM Türkiye Mutluluk Atlası 1.Baskı Ahmet Atıl Aşıcı Kâzım Anıl Eren, Uğurcan Acar 35 TL Teknik İngilizce 6.Baskı Pamela Edis 30 TL Yaşamın Evrimi Fikrinin Darwin Döneminin Sonuna Kadarki Kısa Tarihi / 2.Baskı Prof. Dr. Celâl Sengör 20 TL Essentials Of Research Paper Writing (201) 4.Baskı Ed.: Dilek Vidana Tavaşoğlu, Süeda Albayrak, Suzan Arıman 30 TL Zeynep Şahin Tutuk, Burak Barutçu Editör: Mehmet Karaca 35 TL Gear Up English Course Book for A1-A2 2.Baskı, 2016 Birol Çetinkaya 55 TL 50 TL İTÜ öğrencilerine 30 TL Semra Gönel, Menekşe Onbaşı Birol Çetinkaya, Emrah Çeken Editör: Shawn Farrell Gear Up for Proficiency 2.Baskı, 2018 Birol Çetinkaya 45 TL Dan Cupery, Semra Gönel 40 TL Aslı Akçalı Özkara, Fulya Kama Özelkan, S. Bahar Arıcı, Şule Gökçe Enginarlar 50 TL Aslı Akçalı Özkara, Fulya Kama Özelkan, S. Bahar Arıcı, Şule Gökçe Enginarlar 35 TL Prof. Dr. Mustafa İnan 45 TL Prof. Dr. Oya Galioğlu Atıcı 35 TL Televizyon Diye Bir Şey Varmış - Türkiye'de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü İTÜ TV Dönemi İTÜ öğrencilerine 35 TL 1. Baskı Speed Up Your Writing Skills / 2.Baskı, 2016 DENİZCİLİK Ord. Prof. Ata Nutku Türk Gemi İnşaatı Endüstrisi ve Mühendislik Eğitiminin Önderi 1.Baskı-2013 Aydın Eken 50 TL İTÜ öğrencilerine 25 TL İTÜ Öğrenci ve Öğretim Üyelerine %50 indirimli İstanbul'un Fethi'nden Günümüze Tersanelerimiz ve Denizcilik Kuruluşlarımız 1.Baskı Sharpening Academic Skills / 3.Baskı İTÜ öğrencilerine 25 TL Prof. Dr. Reşat Baykal 50 TL İTÜ Öğrencilerine %40 indirimli Gemi İnşaatı ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Tarihi / 1.Baskı Prof. Dr. Reşat Baykal 40 TL İTÜ Öğrencilerine %50 indirimli Otomatik Konteyner Terminalleri ve Terminal Yönetim Bilgi Sistemleri 1.Baskı Yavuz Keçeli Volkan Aydoğdu 18 TL Theory and Practice of Ship Handling 1.Baskı Kinzo Inoue 50 TL Maritime English for Turkish Seafarers I 1.Baskı Müjgan Özenir 45 TL Prof. Dr. Mithat İdemen Elektromagnetik Alan Teorisi Çözümlü Problemleri Cilt: I-II 1.Baskı Gökhan Uzgören, Alinur Büyükaksoy, Ali Alkumru Elektrik Enerji Sistemlerinin Analiz ve Optimizasyona Dayalı İşletilmesi / 1.Baskı itü vakfı dergisi İTÜ öğrencilerine 30 TL Academic Writing Framework (112) 1.Baskı İNŞAAT Cisimlerin Mukavemeti Güncellenmiş 10.Baskı 2018 KİMYA Yüzey Aktif Maddeler Kimyası ve Endüstriyel Uygulamaları 1.Baskı ELEKTRİK - ELEKTRONİK Elektromagnetik Alan Teorisinin Temelleri Yenilenmiş 4.Baskı Introduction to Academic Writing (101) 2.Baskı TL MADEN - JEOLOJİ Prof. Dr. Nesrin Tarkan 45 TL 45 TL Genel Jeoloji 9.Baskı Prof. Dr. İhsan Ketin 35 TL Flotasyon Cevher Hazırlamada 100 Yıl Genişletilmiş 2. Baskı Prof. Dr. Suna Atak 30 TL

129 MAKİNA Analitik Mekaniğe Giriş 1.Baskı TL Prof. Dr. Metin Gürgöze MATEMATİK Matematik I Çözümlü Problemleri Genişletilmiş 9.Baskı Matematik 1 Teoremler, İspatlar, Problemler 1.Baskı TL Ayşe Peker Dobie Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Karaca 25 TL Kompleks Değişkenli Fonksiyonlar Teorisi 2.Baskı Prof. Dr. Mithat İdemen Kompleks Değişkenli Fonksiyonlar Teorisi Çözümlü Problemler 1.Baskı Prof. Dr. Gökhan Uzgören Prof. Dr. Gökhan Çınar 50 TL Diferansiyel Denklemler 4.Baskı Faruk Güngör 25 TL Lineer Sınır-Değer Problemleri ve Özel Fonksiyonlar 1.Baskı Lineer Cebir Çözümlü Problemleri 2.Baskı TL 25 TL Prof. Dr. Mithat İdemen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Karaca 20 TL Prof. Dr. Ayla Ödekan 150 TL Mimarlıkta Değerlendirme Genişletilmiş 2. Baskı Prof. Dr. Mete Tapan 15 TL Planlamada Sayısal Yöntemler / 2. Baskı Prof. Dr. Vedia Dökmeci 15 TL Prof. Ruhi Kafescioğlu 35 TL Kemal Ahmet Arû Kentsel Planlama ve Tasarım / 1.Baskı TL İstanbul'da Konut [binbir çeşit] 1.Baskı Editörler: Prof. Dr. Yurdanur Dülgeroğlu Yüksel Doç. Dr. Elmira Gür, Yrd. Doç. Dr. Dilek Yıldız 45 TL Metin Ahunbay'ın İzinden Ayatekla, Binbirkilise ve Dara/Anastasiopolis Araştırmalarından Özel Konular / 1.Baskı Prof. Dr. Turgut Saner Yrd. Doç. Dr. Bilge Ar Ar. Gör. Gizem Mater 30 TL Architectural Survey at the Necropolıs of Larisa (Buruncuk) / 1.Baskı Prof. Dr. Turgut Saner Ar. Gör. Gizem Mater Ilgın Külekçi 35 TL Muallim İsmail Hakkı Bey ve Musiki Tekâmül Dersleri / 1.Baskı Prof. Nermin Kaygusuz 15 TL ORFF Yaklaşımı, Elementer Müzik ve Hareket Eğ. Giriş 1.Baskı Atilla Coşkun Toksoy 15 TL Müzikoloji Kaynakları 2.Baskı Yrd. Doç. Dr. Recep USLU 20 TL Enstrüman Yapım Eğit. Oransal Ölçeklendirme 1.Baskı Eren Özek 15 TL Müzik Aritmetiği ve Ses Sistemleri / 1.Baskı Doç. Dr. M. Kemal Karaosmanoğlu 30 TL SANAT - TARİHÇE Yazıları ve Rölöveleriyle Sedat Çetintaş 1.Baskı Çağdaş Toprak Yapılar ve Alker - Uygulayıcının El Kitabı 1.Baskı Editörler: Ayşe Şentürer Nurbin Paker - Özlem Berber Aslıhan Şenel MÜZİK MİMARLIK Çağdaş Yapı Malzemesi Toprak ve Alker 1.Baskı İstanbul İçin Öngörüler - Taarla İTÜ Mimari Tasarım Araştırma Laboratuvarı Çalışmaları 1.Baskı Prof. Ruhi Kafescioğlu 20 TL Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy Doç. Dr. Turgay Kerem Koramaz 80 TL Ebrunun Mermer Yüzü 1.Baskı Hikmet Barutçugil 70 TL İstanbul Teknik Üniversitesi ve Mühendislik Tarihimiz 2.Baskı Editör: Prof. Dr. Mehmet Karaca Mustafa Kaçar, Tuncay Zorlu, Burak Barutçu, Atilla Bir, C. Ozan Ceyhan, Aras Neftçi 150 TL Prof. Dr. Banu Uygun Nergis 25 TL TEKSTİL İplik Eğirme Teknolojileri 1. Baskı UÇAK - UZAY Uçuşun Yüzüncü Yılında Modern Aerodinamiğin Temelleri / 1.Baskı Ülgen Gülçat 25 TL Satış Noktal arı: İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Kampüsü) (online & perakende satış) Mert Kırtasiye (İTÜ Ayazağa Kamp. Metro Girişi) YEM Kitabevi Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Kampüsü) Seçkin Yayıncılık EDGE Akademi (Ankara) Pandora Kitabevi Papatya Bilim Yayınevi Ege Yayınları / Zero Books itü vakfı dergisi 129

130 SPOR Sen Ben Yok İTÜ Var: "Sigortam.net İTÜ Basket" Sahalarda İstanbul Teknik Üniversitesi nin efsanevi basket takımı Sigortam.net İTÜ Basket adıyla sahalarda yerini alıyor. Sen Ben Yok İTÜ Var sloganıyla yola çıkan Sigortam.net İTÜ Basket, Türkiye basketboluna yeni bir soluk getirecek. Köklü geçmişi ve 245 yıllık tarihiyle Türkiye nin en önemli eğitim kurumları arasında yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) basketbol geleneğini yeniden canlandırıyor. Türkiye de basketbolun profesyonelleşmesi sürecinde birbirinden önemli sporcuları basketbol camiasına kazandıran İTÜ, Türkiye Basketbol Ligi nde (TBL) mücadeleye Sigortam.net İTÜ Basket olarak devam edecek. Sigortam.net İTÜ Basket in tanıtım toplantısı İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde düzenlenen törenle yapıldı. Törene, İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tayfun Kındap, İTÜ Mezunları Derneği Başkanı Veli Tan Kirtiş, Sigortam.net İTÜ Basket Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Özdoğru, Sigortam.net İTÜ Basket Kulüp Başkanı Lider Polat, ilab Holding CEO su Mustafa Say ile takım oyuncularının da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tayfun Kındap basketbola verdikleri destekleri bir adım öteye taşımak istediklerini belirtti. İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kındap marka birleşimiyle birlikte İTÜ Basket in daha da iddialı bir konuma geldiğini ifade ederek şöyle konuştu: Türkiye de basketbol ekolü yaratan ve birbirinden önemli oyuncuları kazandıran efsane İTÜ basketbol takımının ardından yeniden sahalara dönme İstanbul Teknik Üniversitesi basketbol geleneğini yeniden canlandırıyor. İTÜ nün efsanevi basket takımı Sigortam.net İTÜ Basket adıyla sahalarda yerini alıyor. zamanı. Türkiye nin öncü internet girişimlerinden biri olan Sigortam.net ile birlikte basketbol takımımızı daha ileri taşıyacağız. Takımımız, diğer paydaşlarımızın da desteğiyle farklı bir vizyon ile sahalarda olacak. Orta ve uzun vadede Basketbol Süper Ligi hedefimizle yola koyulduk. Bu yolda elini taşın altına koyan herkese teşekkür ediyorum. Sigortam.net İTÜ Basket Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Özdoğru konuşmasında şunları söyledi: İTÜ demek spor demektir, ama özellikle de basketbol demektir. Amacımız her zaman olduğu gibi Türk basketboluna yeni yıldızlar kazandırmak olacaktır. Ayrıca ülke basketboluna yeni bir bakış açısı getirerek genç ve altyapıdan gelen oyuncularımızı mutlaka çok daha kararlı ve cesaretli şekilde oynatacağız. Bu vizyondan taviz vermeyeceğiz. ilab CEO su Mustafa Say ise Türkiye de 5 senedir basketbol takımlarımıza farklı destekler sunuyor, basketbolumuzu yenilikçi yaklaşımlarla geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Sigortam.net İTÜ Basket takımımıza güveniyor, yeni sezonda daha güzel başarılar diliyorum. İTÜ Mezunları Derneği Başkanı Veli Tan Kirtiş, şu ifadeleri kullandı: "İTÜ Mezunları olarak, bizim jenerasyon için İTÜ çok farklı duygular ifade eder lerin Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz, saflık, iyilik, amatörlük, mütevazılık, takımdaşlık gibi duygular. Birçok insan nasıl eski Türk filmlerini düşündüğü zaman bu duygularla doluyorsa, biz İTÜ Mezunları, İTÜ Basket'i düşündüğümüzde aynı duyguları hissediyoruz. Bugün de aynı duygularla, Türkiye Basketboluna mütevazı ama iddialı, gençlere odaklanmış, fairplay ruhuna sahip çıkan bir basketbol takımı için, İTÜ Mezunları olarak buradayız. Bu hedefte önümüzü açan ve bize destek olan, başta rektörümüze, tüm katkı veren sporseverlere ve siz değerli basın mensuplarına yürekten teşekkür ederim." Sigortam.net İTÜ Basket Kulüp Başkanı Lider Polat, Ben de bir İTÜ lü olarak profesyonel basketbolun İstanbul Teknik Üniversitesine dönmesinden büyük mutluluk duyuyorum, İTÜ Rektörlüğüne, Mezunlar Derneği ne, Yönetim Kurulumuza gösterdikleri emek için çok teşekkür ederim. Sponsorlarımız ve tüm İTÜ ailesi ile birlikte hedeflerimiz doğrultusunda başarılı bir sezon geçirmek için elimizden geleni yapacağız" dedi. Sigortam.net İTÜ Basket Takımı en ilk maçını 12 Ekim Cuma günü Ankara D.S.İ ile yaptı. 130 itü vakfı dergisi

131 BRIÇ Hazırlayan: Süleyman Kolata BRIÇ TURNUVALARI Batı Akdeniz İkili Şampiyonası Ekim 2018 tarihlerinde Marmaris te oynanan Batı Akdeniz İkili sonuçlandı. 94 çiftin katıldığı yarışmada 40 çift final etabına katıldı. Final etabında ve yapan Doğan Üzüm-Suat Aksoy ortaklığı genel puan ile birinciliği kazandı. Namık Kökten -Tuna Aluf Sıra Oyuncu 1 Oyuncu 2 Kategori TOT Doğan Üzüm - Suat Aksoy Sıra Oyuncu 1 Oyuncu 2 Kategori TOT 1 DOĞAN ÜZÜM SUAT AKSOY Açık HAKAN GÖKSU IŞIN KANDEMİR Açık MEHMET ALİ KORDÖV 2018 Cumhuriyet İkili Şampiyonası HASAN GÜNER Açık NAFİZ ZORLU MURAT ERKEL Senyör LEVENT ERGEN ÖZGÜR GÖKSEL Açık ERCAN ENDİCAN ŞENER GEBECELİ YEŞİM SOMER Karışık AYHAN BAYRAM Senyör DİLEK YAVAŞ HATİCE ÖZGÜR Kadın (B) SELEN BÜKE AKDAŞ EREN İMDAT Genç Cumhuriyet Kupası birinciliğini final seanslarında ve gibi yüksek bir skor ile tamamlayan Namık Kökten ve Tuna Aluf kazandı. Balıkesir den katılan İsmail Erol- Korkut Oğuz ikinciliği, Bursa dan katılan Abdullah Gülsü-Ahmet Arpat ise üçüncülüğü kazandı. 1 NAMIK KÖKTEN TUNA ALUF Karışık İSMAİL EROL KORKUT OĞUZ Açık ABDULLAH GÜLSÜN AHMET ARPAT Açık NAFİZ ZORLU TİMUÇİN ERKOÇ Açık FİKRET AYDOĞDU SEVİL AKIN Karışık SABRİ ALAN FEVZİ UZUN Açık İSMAİL KANDEMİR EROL TURPÇUOĞLU SÜLEYMAN KOLATA Açık UĞUR ÇELİKBAŞ Açık CENGİZ ŞEKER FİKRET AK Açık NEVZAT AYDOĞDU ÜMİT TARHAN Açık ARZU SÖNMEZ HÜSEYİN CESUR Karışık FERDA ZORLU NİLGÜN KOTAN Kadın NEBİ TALAT DEMİREL ABDULKADİR KONUŞ Senyör CEM CELEP HAMZA ÇOBAN Genç itü vakfı dergisi 131

Yerlileştirme Faaliyetleri

Yerlileştirme Faaliyetleri TUSAŞ-TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİİ A.Ş. Yerlileştirme Faaliyetleri nin bağlı ortaklığı ve nin iştirakidir. 24 Nisan 2018 İş Alanları 2 Uçak Helikopter İHA Uzay Sistemleri Yapısallar Ürün Yelpazesi 3

Detaylı

Ayşe Temiz Hadi Tolga Göksidan Mehmet Erdem Çorapçıoğlu

Ayşe Temiz Hadi Tolga Göksidan Mehmet Erdem Çorapçıoğlu Ayşe Temiz Hadi Tolga Göksidan Mehmet Erdem Çorapçıoğlu IX. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi/ANKARA 05 Mayıs 2017 1 TASNİF DIŞI TUSAŞ, TSKGV nın

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİ İÇİN ARAŞTIRMACI YETİŞTİRME PROGRAMI (SAYP)

SAVUNMA SANAYİİ İÇİN ARAŞTIRMACI YETİŞTİRME PROGRAMI (SAYP) SAVUNMA SANAYİİ İÇİN ARAŞTIRMACI YETİŞTİRME PROGRAMI (SAYP) DENİZ DEMİRCİ TEKNOLOJİ YÖNETİMİ GRUP MÜDÜRÜ SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ODTÜ, 25 Kasım 2013 SSM AR-GE VE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ Türk Silahlı Kuvvetlerinin

Detaylı

Stratejik Plan Özeti

Stratejik Plan Özeti Stratejik Plan Özeti 2017-2021 www.aselsan.com.tr ASELSAN, yenilikçi teknolojilerden, bilimsel yaklaşımlarla kazanılmış birikimden ve etik değerlerden asla ayrılmadan başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak

Detaylı

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları, Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları, Bugün, ulusal savunmamızın güvencesi ve bölge barışı için en önemli denge ve istikrâr unsuru olan Türk Silahlı Kuvvetleri nin etkinliğini ve

Detaylı

İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu

İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu İstanbul Havacılık Sektörü Yenilikçi İşbirliği Platformu Sivil Havacılıkta Çalışma Alanları, Fırsatlar ve Başarı Örnekleri Hava Aracı ve Komponent Üretimi İtki Sistemleri Talaşlı imalat Hassas döküm Kimyasal

Detaylı

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve Düzce Üniversitesi 2015-2019 stratejik planında Düzce Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) doğrudan yer almakta olup, bu plan kapsamında ortaya konulan hedeflere ulaşılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu

Detaylı

AKILLI TEKNOLOJİLER ENTEGRE ÇÖZÜMLER. Cenk ÖZEN OPERASYONLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI. 1/22 28 Kasım 2017

AKILLI TEKNOLOJİLER ENTEGRE ÇÖZÜMLER. Cenk ÖZEN OPERASYONLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI. 1/22 28 Kasım 2017 AKILLI TEKNOLOJİLER ENTEGRE ÇÖZÜMLER Cenk ÖZEN OPERASYONLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI 1/22 28 Kasım 2017 1982 TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ GÜÇLENDİRME VAKFI ANA FAALİYET ALANLARI KOMUTA KONTROL VE SAVAŞ SİSTEMLERİ

Detaylı

Savunma Sanayii İhracat Kanunu Çalışmaları. Sektör Ortak Görüş Notu

Savunma Sanayii İhracat Kanunu Çalışmaları. Sektör Ortak Görüş Notu Savunma Sanayii İhracat Kanunu Çalışmaları Sektör Ortak Görüş Notu 20.4.2015 SaSaD HAKKINDA Savunma Sanayii İmalatçılar Derneği, Milli Savunma Bakanlığı nın desteği ve yönlendirmesi ile 1990 yılında savunma

Detaylı

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 E-mail:cluster@konyacluster.com Konya Kümelenme Merkezi Konya da kümelenme faaliyetleri 2006-2007 yılında Konya

Detaylı

Firma Profili. Ağustos 2014

Firma Profili. Ağustos 2014 Ağustos 2014 TARİHÇE Kuruluş :2002 (SE Teknoloji Çözümleri) Özel yazılım, donanım tedariki, uzak mesafe kablosuz ağlar, danışmanlık ve sistem entegrasyonu Yurt içinde Üretim Kaynak Kullanımı ve Otomasyonu,

Detaylı

AR-GE VİZYON SAVUNMA SANAYİİNDE GELİŞMELER (2002-2012)

AR-GE VİZYON SAVUNMA SANAYİİNDE GELİŞMELER (2002-2012) Mayıs 2013 Sayı 3 SAVUNMA GEViZYON AK PARTi Ar-Ge Başkanlığı AR-GE VİZYON AK PARTi Ar-Ge Başkanlığı SAVUNMA İNDE GELİŞMELER (2002-2012) SAVUNMA İNDE GELİŞMELER (2002-2012) Milli sanayimizle güçlenen milli

Detaylı

Ali Rıza KILIÇ Merkezi Tedarik Direktörü. 24 Kasım 2017 ADANA

Ali Rıza KILIÇ Merkezi Tedarik Direktörü. 24 Kasım 2017 ADANA 04.01.2626 Ali Rıza KILIÇ Merkezi Tedarik Direktörü 24 Kasım 2017 ADANA ORGANİZASYON YÖNETİM KURULU İÇ DENETİM BAŞKANLIĞI GENEL MÜDÜR MALİ YÖNETİM GENEL MÜDÜR YARDIMCILIĞI KURUMSAL HİZMETLER GENEL MÜDÜR

Detaylı

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası Dijitalleşme Nedir? İmalat sanayide dijitalleşme, dijital teknolojilerden VERİMLİ, ETKİLİ VE ETKİN bir şekilde faydalanılmasıdır. Bu sayede, aynı

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİNDE AR-GE R&D IN DEFENSE INDUSTRY

SAVUNMA SANAYİİNDE AR-GE R&D IN DEFENSE INDUSTRY SAVUNMA SANAYİİNDE AR-GE Dr.Yiğit Koray GENÇ ROKETSAN A.Ş., Balistik Sistemler Grup Başkanlığı, Sistem Mühendisliği ve Teknoloji Yönetimi Birimi Özet Savunma sanayii, dünya genelinde Ar-Ge faaliyetlerine

Detaylı

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara SUNUM İÇERİĞİ 1. İstanbul Sanayi Odası nın Sanayi Üniversite İşbirliğine Bakışı ve Bu Kapsamdaki Rolü 2. Sanayi- Üniversite

Detaylı

T.C. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI YAN SANAYİ BÜTÜNLEŞTİRME ESASLARI

T.C. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI YAN SANAYİ BÜTÜNLEŞTİRME ESASLARI T.C. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI YAN SANAYİ BÜTÜNLEŞTİRME ESASLARI ARALIK 2009 İÇİNDEKİLER TANIMLAR VE KISALTMALAR... 2 1. AMAÇ... 4 2. KAPSAM... 4 3. HEDEFLER... 4 4. GENEL ESASLAR...

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Türkiye Cumhuriyeti Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Sürdürülebilir Bir Üretim Altyapısı Çevreye Duyarlı VGM Güvenli Verimli BSTB İleri Teknoloji Yüksek Katma Değer 2 20 nün Kuruluşu 17 Ağustos

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

SANAYİ İŞBİRLİĞİ PROGRAMI (SİP) (SANAYİ KATILIMI/OFFSET)

SANAYİ İŞBİRLİĞİ PROGRAMI (SİP) (SANAYİ KATILIMI/OFFSET) T.C. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI SANAYİ İŞBİRLİĞİ PROGRAMI (SİP) (SANAYİ KATILIMI/OFFSET) Bilal AKTAŞ Sanayileşme Daire Başkanı GÜNDEM 1) OFFSET KAVRAMI 2) TÜRKİYE DE SAVUNMA ALANINDA

Detaylı

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları Mühendislik Fakültelerinin Araştırma ve Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkılarının Değerlendirilmesi Paneli

Detaylı

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU 1.GENEL DURUM 2. SEKTÖR İHRACAT ORANLARI

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİ 25 ÇALIŞMASI VE SEKTÖR ÖDÜLLERİ DUYURUSU

SAVUNMA SANAYİİ 25 ÇALIŞMASI VE SEKTÖR ÖDÜLLERİ DUYURUSU SAVUNMA SANAYİİ 25 ÇALIŞMASI VE SEKTÖR ÖDÜLLERİ DUYURUSU Türk Savunma Sanayii son yıllarda hızlı bir yükseliş trendi yakalamış ve dikkat çeken bir performans sergilemiştir. Sözkonusu performansın sürdürülebilirliği

Detaylı

SAĞLIK / TIBBİ CİHAZ KAMU ALIMLARI HAKKINDA TESPİT VE ÖNERİLER

SAĞLIK / TIBBİ CİHAZ KAMU ALIMLARI HAKKINDA TESPİT VE ÖNERİLER SAĞLIK / TIBBİ CİHAZ KAMU ALIMLARI HAKKINDA TESPİT VE ÖNERİLER SİP E İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER 663 sayılı KHK nın 13. ve 50. maddeleri, 6518 sayılı Kanunun 45. ve 52. Maddelerine istinaden Bilim, Sanayi

Detaylı

DENİZLİ SANAYİ ODASI ÜYELERİNE TANITIMI ALT YÜKLENİCİLERDEN BEKLENTİLERİN. Dr. Nevzat ÇAĞLAYAN Tedarik Direktörü 28 MAYIS 2012 DENİZLİ

DENİZLİ SANAYİ ODASI ÜYELERİNE TANITIMI ALT YÜKLENİCİLERDEN BEKLENTİLERİN. Dr. Nevzat ÇAĞLAYAN Tedarik Direktörü 28 MAYIS 2012 DENİZLİ ROKETSAN IN DENİZLİ SANAYİ ODASI ÜYELERİNE TANITIMI VE ALT YÜKLENİCİLERDEN BEKLENTİLERİN SUNULMASI Dr. Nevzat ÇAĞLAYAN Tedarik Direktörü 28 MAYIS 2012 DENİZLİ 1/15 ROKETSAN GENEL TANITIMI ROKETSAN, Türkiye'deki

Detaylı

KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım (TEKNOYATIRIM) Destek Programı. Stratejik Ürün Destek Programı. Aralık

KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım (TEKNOYATIRIM) Destek Programı. Stratejik Ürün Destek Programı. Aralık KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım (TEKNOYATIRIM) Destek Programı Stratejik Ürün Destek Programı Aralık 2017 1 KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım (TEKNOYATIRIM) Destek Programı 2 KOBİ TEKNOYATIRIM DESTEK PROGRAMI

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİNDE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ UYGULAMALARI

SAVUNMA SANAYİİNDE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ UYGULAMALARI T.C. Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı SAVUNMA SANAYİİNDE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ UYGULAMALARI Bilal AKTAŞ Sanayileşme Daire Başkanı 10 Haziran 2015 Milli Savunma Bakanı SAVUNMA

Detaylı

SANAYİ KATILIMI OFFSET UYGULAMALARI. Göknur PİLLİ. Şube Müdürü Offset ve Yerli Katkı Şube Müdürlüğü

SANAYİ KATILIMI OFFSET UYGULAMALARI. Göknur PİLLİ. Şube Müdürü Offset ve Yerli Katkı Şube Müdürlüğü SANAYİ KATILIMI OFFSET UYGULAMALARI Göknur PİLLİ Şube Müdürü Offset ve Yerli Katkı Şube Müdürlüğü Sunum Planı Sanayi Katılımı/Offset Tanımı Sanayi Katılımı/Offset Amaçları Sanayi Katılımı / Offset Yönergesi

Detaylı

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs 17 7 Mart 17, Ankara İÇERİK Ankara Kalkınma Ajansı Onuncu Kalkınma Planı Bölge Planı 11-13 Bölge Planı 14-23 Ankara Kalkınma Ajansı Tarafından Sağlık

Detaylı

Stratejik Plan 2015-2019

Stratejik Plan 2015-2019 Stratejik Plan 2015-2019 Bu Stratejik Plan önümüzdeki beş yıl Bezmiâlem in gelmesini umut ettiğimiz yeri ve buraya nasıl geleceğimizi anlatan bir Vizyon Belgesidir. 01.01.2015 Rektör Sunuşu Sevgili Bezmiâlem

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI

AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI AR-GE POLİTİKALARI ve ARAŞTIRMA ALTYAPILARI Özgür Kadir ÖZER Planlama Uzmanı AR-GE, YENĠLĠK VE TEKNOLOJĠ POLĠTĠKALARI FORUMU, 27 OCAK 2011, ANKARA Sunum Akışı Ar-Ge ve Yenilik Sistemindeki Gelişmeler Kamu

Detaylı

MİLLİ GURURU. Türkiye nin. YILMAZ: 2023 TE HEDEFİMİZ 25 MİlYAr DOlAr İHrAcAT YAPMAK

MİLLİ GURURU. Türkiye nin. YILMAZ: 2023 TE HEDEFİMİZ 25 MİlYAr DOlAr İHrAcAT YAPMAK Türkiye nin MİLLİ YILMAZ: 2023 TE HEDEFİMİZ 25 MİlYAr DOlAr İHrAcAT YAPMAK 2015 yılında 5 milyar ciroya ulaşan savunma sanayisi sektörü, 1.7 milyar lık ihracata imza atıyor. Türk savunma sanayisinin her

Detaylı

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI 2017-2021 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI ssm.gov.tr SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI 2017-2021 ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI ssm.gov.tr

Detaylı

Kurumsal Akademi ve Eğitim Çözümleri. TEKİM www.tekim.com.tr 1

Kurumsal Akademi ve Eğitim Çözümleri. TEKİM www.tekim.com.tr 1 Kurumsal Akademi ve Eğitim Çözümleri TEKİM www.tekim.com.tr 1 Tekim Hakkında Sektörel Deneyim: 1982 > Savunma Sanayii Kuruluş: 2005 > Komuta Kontrol ve Silah Sistemleri Askeri ve Sivil Haberleşme Sistemleri

Detaylı

2017 YILI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ. Stratejik Plan. İzleme ve Değerlendirme. Raporu

2017 YILI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ. Stratejik Plan. İzleme ve Değerlendirme. Raporu YILI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Raporu (ECZACILIK FAKÜLTESİ) A1. ÖĞRETİM KALİTESİNİ ARTIRMAK VE SÜREKLİ İYİLEŞTİRME SAĞLAMAK H1.1. Öğretim programlarının niteliğinin 2021

Detaylı

Hizmetlerini yasaların gerektirdiği standartlar çerçevesinde, günün gereklerine ve sizin şartlarınıza uygun, gerçekçi yöntemlerle sunar.

Hizmetlerini yasaların gerektirdiği standartlar çerçevesinde, günün gereklerine ve sizin şartlarınıza uygun, gerçekçi yöntemlerle sunar. TANITIM SUNUMU HAKKIMIZDA Piyamer Yatırım ve Danışmanlık Limited Şirketi 2015 yılında kurulmuş olup, KOBİLER başta olmak üzere çeşitli sektörlerdeki firmalara Yönetim Sistemleri ve Dış Ticaret konularında

Detaylı

Türk Sanayii için Ufuk 2020. Prof. Dr. Mehmet ÇELİK TÜBİTAK Başkan V.

Türk Sanayii için Ufuk 2020. Prof. Dr. Mehmet ÇELİK TÜBİTAK Başkan V. Türk Sanayii için Ufuk 2020 Prof. Dr. Mehmet ÇELİK TÜBİTAK Başkan V. 6 Mayıs 2015 2023 Yılı Ulusal Hedeflerimiz Ar-Ge Harcamaları / GSYİH Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri Özel Sektör Ar-Ge Harcamaları

Detaylı

Ar-Ge Projelerinde Performans Takibi

Ar-Ge Projelerinde Performans Takibi Ar-Ge Projelerinde Performans Takibi Kasım 2016 Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur. Sunum İçeriği ASELSAN Ar-Ge Faaliyetleri ve Organizasyonu Teknoloji Yönetimi Teknoloji Yol

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ELEKTRONİK HABERLEŞME, UZAY VE HAVACILIK SEKTÖRÜNDE AR-GE DESTEKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ELEKTRONİK HABERLEŞME, UZAY VE HAVACILIK SEKTÖRÜNDE AR-GE DESTEKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) ELEKTRONİK HABERLEŞME, UZAY VE HAVACILIK SEKTÖRÜNDE AR-GE DESTEKLERİ Esra ALAGÖZ KAYA Şubat 2015 SUNUM PLANI I. ELEKTRONİK HABERLEŞME, HAVACILIK VE UZAY AR-GE HİBE DESTEKLERİ

Detaylı

01.07.2015. ASELSAN Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın bir kuruluşudur.

01.07.2015. ASELSAN Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın bir kuruluşudur. 01.07.2015 ASELSAN Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın bir kuruluşudur. Temmuz 2015 Ortaklarımız ASELSAN ELEKTRONİK SANAYİ A.Ş. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı %84.58 %15.42 2 Organizasyon

Detaylı

Sunum Planı. Sanayi Katılımı/Offset t Amaçları. Deniz Araçları Offset Sözleşmeleri. Gemi İnşa Yan Sanayi Firmaları Offsetten Nasıl

Sunum Planı. Sanayi Katılımı/Offset t Amaçları. Deniz Araçları Offset Sözleşmeleri. Gemi İnşa Yan Sanayi Firmaları Offsetten Nasıl SANAYİ KATILIMI OFFSET UYGULAMALARI Atilla GÜÇLÜ Uzman Offset ve Yerli Katkı Şube Müdürlüğü Sunum Planı Sanayi Katılımı/Offset Tanımı Sanayi Katılımı/Offset t Amaçları Sanayi Katılımı / Offset Yönergesi

Detaylı

TÜRKİYE DE SANAYİ POLİTİKALARI 17 Kasım 2017

TÜRKİYE DE SANAYİ POLİTİKALARI 17 Kasım 2017 TÜRKİYE DE SANAYİ POLİTİKALARI 17 Kasım 2017 Vizyon Girişimciliğe, yenilikçiliğe, bilimsel gelişmeye ve yüksek katma değerli teknoloji üretimine dayalı, bilgi tabanlı ve rekabetçi ekonomik yapısıyla dünyanın

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HAVACILIK VE UZAY BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HAVACILIK VE UZAY BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HAVACILIK VE UZAY BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Yrd. Doç. Dr. Hamdi ERCAN Dekan Yrd. IX. Ulusal Uçak Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı, 6 Mayıs 2017 ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Erciyes Üniversitesi

Detaylı

TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli. Mayıs 2015

TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli. Mayıs 2015 TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli Mayıs 2015 Uluslararası Rekabetçi Olmak Uluslararası rekabetçi endüstriler, rekabetçi üstünlük yaratmak ve sürdürülebilir kılmak için firmalarının yeterli

Detaylı

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ Doç. Dr. Mustafa Türkmen ERÜ Mühendislik Fak. 20 Mayıs 2016 KAYSO Sunum Planı KÜSİ Çalışma Grubu KÜSİ İl Planlama

Detaylı

SAVUNMA SANAYİNDE SANAYİLEŞME FAALİYETLERİ VE DESTEKLER

SAVUNMA SANAYİNDE SANAYİLEŞME FAALİYETLERİ VE DESTEKLER SAVUNMA SANAYİNDE SANAYİLEŞME FAALİYETLERİ VE DESTEKLER GÜNDEM SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI SANAYİLEŞME FAALİYETLERİ SEKTÖR STRATEJİK YÖNETİMİ SEKTÖR DESTEKLERİ SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI SSM NİN GÖREVLERİ

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OFFSET (SİP) UYGULAMALARI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OFFSET (SİP) UYGULAMALARI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OFFSET (SİP) UYGULAMALARI 02.04.2015 1 OFFSET E İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER 663 sayılı KHK nın 13. ve 50. maddeleri, 6518 sayılı Kanunun 45. ve 52. Maddelerine istinaden Bilim, Sanayi

Detaylı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU (TİSK) 2018 KSS ÖDÜL PROGRAMI BAŞVURU FORMU

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU (TİSK) 2018 KSS ÖDÜL PROGRAMI BAŞVURU FORMU TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU (TİSK) 2018 KSS ÖDÜL PROGRAMI BAŞVURU FORMU PROJE LOGOSU (Bu bölüme varsa proje Logosu eklenebilir. Logo yüksekliğinin azami 10 satır yüksekliğinde olması tavsiye

Detaylı

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI 2023 e 10 Kala Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı nda konuya yönelik düşüncelerimi ifade etmeden önce sizleri, şahsım ve İstanbul

Detaylı

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ KARAMAN ELMA PANELİ PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ 25 NİSAN 2016 Hazırlayanlar Uzman İsmail ARAS Uzman Hakan ANAÇ Araştırma, Etüt ve Planlama Birimi GİRİŞ Dünyanın en büyük elma üreticilerinden olan ülkemiz ve

Detaylı

UÇAK MÜHENDİSİ TANIM A- GÖREVLER

UÇAK MÜHENDİSİ TANIM A- GÖREVLER TANIM Uçak mühendisi, uçakların tasarlanması ve yapım projelerinin hazırlanması, üretilmesi, geliştirilmesi, bakım-onarımı ve işletilmesi konularında çalışan kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ

Detaylı

TAI MERKEZİ RAPORLAMA SİSTEMİ Gülsen BAYRAMUSTA Bilgi Teknolojileri Müdürü. TUSAŞ - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. Aralık 2014 1 TASNİF DIŞI

TAI MERKEZİ RAPORLAMA SİSTEMİ Gülsen BAYRAMUSTA Bilgi Teknolojileri Müdürü. TUSAŞ - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. Aralık 2014 1 TASNİF DIŞI TAI MERKEZİ RAPORLAMA SİSTEMİ Gülsen BAYRAMUSTA Bilgi Teknolojileri Müdürü TUSAŞ - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. Aralık 2014 1 TASNİF DIŞI Genel 1984 F-16 uçaklarının Türkiye de üretimi amacıyla

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İlaç Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERFARMA) 2018 Yılı Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Raporu

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İlaç Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERFARMA) 2018 Yılı Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Raporu ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İlaç Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERFARMA) Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Raporu A1. ÖĞRETİM KALİTESİNİ ARTIRMAK VE SÜREKLİ İYİLEŞTİRME SAĞLAMAK H1.1. Öğretim programlarının

Detaylı

ABSAM Sağlık Araştırmaları Merkezi. Danışmanlık Araştırma Eğitim Yazılım Yayın. www.absam.com.tr

ABSAM Sağlık Araştırmaları Merkezi. Danışmanlık Araştırma Eğitim Yazılım Yayın. www.absam.com.tr ABSAM Sağlık Araştırmaları Merkezi Danışmanlık Araştırma Eğitim Yazılım Yayın www.absam.com.tr HAKKIMIZDA ABSAM Sağlık Araştırmaları Merkezi; sağlık, sağlık hizmetleri vesağlık sistemlerinin başta politika,

Detaylı

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ 20. yıl 1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ Ekin Kimya olarak Türkiye ve yakın çevresindeki ülkelere yüksek kalitede kimyasal ürünler tedarik eden öncü bir şirketiz. Dünyanın önde gelen kimyasal üreticileri

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

Ref : TÜSİAD 4.0 Raporu 2016

Ref : TÜSİAD 4.0 Raporu 2016 Endüstri 4.0 DURUM BEKLENTİLER HEDEFLER BÖLGESEL SANAYİİ Ekim 2016, Eskişehir ş Kenan IŞIK Dün Yeni bir dünya Dünyayı şekillendiren ana akımlar Ref : TÜSİAD 4.0 Raporu 2016 Yeni bir dönem Verimlilik Sanayi

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

T.C. Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı SAVUNMA SANAYİ Bilal AKTAŞ Sanayileşme Daire Başkanı

T.C. Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı SAVUNMA SANAYİ Bilal AKTAŞ Sanayileşme Daire Başkanı T.C. Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı SAVUNMA SANAYİ Bilal AKTAŞ Sanayileşme Daire Başkanı 09 Haziran, Konya SAVUNMA TEDARİK SİSTEMİ SAVUNMA TEDARİK ÇEVRİMİ İhtiyaç Makamı İhtiyaç SAVUNMA

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı ? UR-GE Tebliği nin Çıkış Noktası UR-GE Tebliği nin Vizyonu ve Yapıtaşları UR-GE

Detaylı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı Fadime YILMAZ San. ve Tek. Uzmanı 1 Küme Kümeler, özellikle de aynı faaliyet alanında hem rekabet içinde olan hem de birbirleriyle işbirliği

Detaylı

KITASINDA ETKİN BÖLGESİNDE LİDER ÖNSÖZ

KITASINDA ETKİN BÖLGESİNDE LİDER ÖNSÖZ HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI VİZYON 2035 KITASINDA ETKİN BÖLGESİNDE LİDER ÖNSÖZ Vizyon-2035 Dokümanı, Hv.K.K.lığının geleceğe yönelik hedeflerini belirlemek amacıyla; Dünya ve Türkiye de güvenlik anlayışındaki

Detaylı

Doğal olarak dijital

Doğal olarak dijital Doğal olarak dijital 1 Doğadan ilham alan, yeni nesil teknoloji şirketi. Doğada her şey birbiri ile uyum ve bir denge içinde. Bitkiler etkin bir veri analitiği ve network yönetimi ile hayatta kalabiliyorlar.

Detaylı

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Altan Özkil Atılım Üniversitesi Sav. Tekno. Uyg. ve Arşt. Merkezi Müdürü Prof.Dr. Hasan AKAY Atılım Üniversitesi Rektör Yardımcısı ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce

Detaylı

İSO İNOVASYON ÖDÜLLERİ: BÜYÜK ÖDÜL. VİKO Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. Tic. A.Ş.

İSO İNOVASYON ÖDÜLLERİ: BÜYÜK ÖDÜL. VİKO Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. Tic. A.Ş. İSO İNOVASYON ÖDÜLLERİ: BÜYÜK ÖDÜL VİKO Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. Tic. A.Ş. Sektörünün lider kuruluşu VİKO 1980 yılında kurulmuş olup, İstanbul Sancaktepe'de 60.000 metrekare kapalı alanda

Detaylı

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur 1/32

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur 1/32 Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur 1/32 Organizasyon YÖNETİM KURULU İÇ DENETİM BAŞKANLIĞI YÖNETİM KURULU DİREKTÖRLÜĞÜ GENEL MÜDÜR BİLİM VE TEKNOLOJİ DANIŞMA KURULU STRATEJİ

Detaylı

ASKERİ HARCAMALAR ve TÜRK SAVUNMA SANAYİ Hacı Dede Hakan KARAGÖZ Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü

ASKERİ HARCAMALAR ve TÜRK SAVUNMA SANAYİ Hacı Dede Hakan KARAGÖZ Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü ASKERİ HARCAMALAR ve TÜRK SAVUNMA SANAYİ Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Mart, 216 www.kto.org.tr İÇİNDEKİLER Başlık Sayfa 1. GİRİŞ.. 3 2. DÜNYA SİLAH HARCAMALARI..3 3.

Detaylı

HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSİ/UZAY MÜHENDİSİ

HAVACILIK VE UZAY MÜHENDİSİ/UZAY MÜHENDİSİ TANIM Hava ve uzay araçlarının tasarımı ve yapımı, bunların uzaya gönderilmesi, araçların yerden izlenmesi, araçlarla haberleşme vb. işleri yapan kişidir. A- GÖREVLER Sivil ve askeri kuruluşlarda; - Yer

Detaylı

AÇA Otomotiv. Ülkemizde Mevcut Motor ve Transmisyon Altyapısı. Askeri Kara Araçları Güç Sistemleri Çalıştayı 17 Haziran 2008 - SSM

AÇA Otomotiv. Ülkemizde Mevcut Motor ve Transmisyon Altyapısı. Askeri Kara Araçları Güç Sistemleri Çalıştayı 17 Haziran 2008 - SSM Ülkemizde Mevcut Motor ve Transmisyon Altyapısı Askeri Kara Araçları Güç Sistemleri Çalıştayı 17 Haziran 2008 - SSM 1 1991 yılında SSM ile Hema Dişli Sanayii ve Ticaret A.Ş. arasında 1.698 adet ZMA Güç

Detaylı

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GE REFORM PAKETİ

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GE REFORM PAKETİ AR-GE REFORM PAKETİ Ar-Ge ve Yenilikte Dünya ile Yarışan Bir Türkiye İçin Ülkemizin Kalkınmasına Daha Fazla İvme Kazandıracak ve Yüksek Katma Değerli Alanlara Odaklanan Ar-Ge ve Yenilik Sistemi TASARIM

Detaylı

TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ

TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ ÇİMENTO SEKTÖRÜ ÇEVRE GRUBU MESLEKTAŞLAR TOPLANTISI Emrah Alkaya Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı 12 Ekim 2012 Türkiye Çimento

Detaylı

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ Öncelikler ve İhtisaslaşma Organizasyon ve Eşgüdüm Yaşam Kalitesinin Artırılması Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi Toplumuna Dönüşüm Rekabet Gücünün

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

Üniversite - Sanayi İşbirliği Destek

Üniversite - Sanayi İşbirliği Destek Üniversite - Sanayi İşbirliği Destek Programa Etken Olan 2 Temel Sorular 3 1505 Programı Paydaşları Genel Bakış 4 Temel Sorular / Beklentiler 1505 Programı Paydaşları Şirketlerle üniversitelerin işbirliği,

Detaylı

TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ MECLİS TOPLANTISI RAPORU

TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ MECLİS TOPLANTISI RAPORU TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ MECLİS TOPLANTISI RAPORU Toplantı Gündemi 1. Açılış Konuşması (Meclis Başkanı Sn. Yılmaz KÜÇÜKSEYHAN tarafından) 2. 2016 Yılı Türk Savunma ve Havacılık Sanayii Performansı Sunumu

Detaylı

AFET Yönetiminde İleri Teknoloji Kullanımı GÜZ ÇALIŞTAYI. 12-13 Kasım 2013, ANKARA, TÜRKİYE PANEL-1 11:30-13:00

AFET Yönetiminde İleri Teknoloji Kullanımı GÜZ ÇALIŞTAYI. 12-13 Kasım 2013, ANKARA, TÜRKİYE PANEL-1 11:30-13:00 AFET Yönetiminde İleri Teknoloji Kullanımı GÜZ ÇALIŞTAYI 12-13 Kasım 2013, ANKARA, TÜRKİYE PANEL-1 11:30-13:00 AFET Yönetiminde İleri Teknoloji Kullanımı PANEL BAŞKANI Doç. Dr. Dilek Funda KURTULUŞ --->

Detaylı

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın

Detaylı

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ.

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ. Sivil Havacılığın en büyük destekçisi TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ. Yalnızca Türkiye nin sivil havacılık alanında gururu, Avrupa nın imrenerek izlediği havayolu şirketi THY nin değil, bölgenin öncü

Detaylı

TÜBİTAK 1000 Mersin Üniversitesi Araştırma Proje Potansiyelinin Geliştirilmesi ve Sürdürülebilirliği. 11 Aralık 2014

TÜBİTAK 1000 Mersin Üniversitesi Araştırma Proje Potansiyelinin Geliştirilmesi ve Sürdürülebilirliği. 11 Aralık 2014 TÜBİTAK 1000 Mersin Üniversitesi Araştırma Proje Potansiyelinin Geliştirilmesi ve Sürdürülebilirliği 11 Aralık 2014 TÜBİTAK 1000 Üniversitelerin ARDEB (Araştırma Destek Programları Başkanlığı) Tarafından

Detaylı

TÜRKİYE VE ESKİŞEHİR SANAYİNİN 2023 STRATEJİSİ

TÜRKİYE VE ESKİŞEHİR SANAYİNİN 2023 STRATEJİSİ TÜRKİYE VE ESKİŞEHİR SANAYİNİN 2023 STRATEJİSİ Savaş M. ÖZAYDEMİR ESO Yönetim Kurulu Başkanı 18 Mayıs 2015 ESOGÜ Türkiye nin Mevcut Durumu ve 2023 Hedefleri! İhracatımız artıyor, ancak yüksek teknolojili

Detaylı

Sizin Seçiminiz HAKKIMIZDA. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz

Sizin Seçiminiz HAKKIMIZDA. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz Bizim İşimiz Sizin Seçiminiz Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız Mesleki yeterliliğini sağlamış insan kaynağına, teknik bilgiye ve donanıma sahibiz. HAKKIMIZDA Fonte Group 2016'da kurulmuş

Detaylı

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon İVEDİK OSB Misyon-Vizyon Ankara nın ve üyelerinin; ulusal ve uluslararası ticaretten daha fazla pay alan, rekabet gücüne ulaşmış siyasi ve ekonomik oluşumları kendi yararı doğrultusunda kullanabilen, varlık

Detaylı

Düzenlenen sektör toplantısına SAÜ Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mehmet SARIBIYIK,

Düzenlenen sektör toplantısına SAÜ Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mehmet SARIBIYIK, Sakarya Makina İmalatçıları Birliği (SAMİB) Derneği tarafından sektör buluşmalarına bir yenisi daha eklendi. SAMİB tarafından geleneksel olarak sürdürülen kahvaltılı sektör buluşmalarının konuğu Makina

Detaylı

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ.

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ. İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ www.itu.edu.tr İŞLETME FAKÜLTESİ Yarının yatırımlarını şekillendirecek fikirler neden sizden

Detaylı

Amaçlar. Prof.Dr.GÜLDEN ZEHRA OMURTAG. Ara.. (/Kullan fpk=%23. Ara. ECF - Eczacılık Fakültesi. (/Mesajl fpk=% STRATEJİK PLAN

Amaçlar. Prof.Dr.GÜLDEN ZEHRA OMURTAG. Ara.. (/Kullan fpk=%23. Ara. ECF - Eczacılık Fakültesi. (/Mesajl fpk=% STRATEJİK PLAN Prof.Dr.GÜLDEN ZEHRA OMURTAG (/Kullan Amaçlar ECF - Eczacılık Fakültesi Ara Ara.. (/Mesajl (/Dosya Kod Tanım Islemler 2017-2021 STRATEJİK PLAN 1. Çağın gereksinimleri ve ulusal öncelikler çerçevesinde

Detaylı

TÜRKİYE NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ 2011-2014 (23.BTYK - 27.BTYK) 2014 ve Sonrası (27. BTYK - )

TÜRKİYE NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ 2011-2014 (23.BTYK - 27.BTYK) 2014 ve Sonrası (27. BTYK - ) TÜRKİYE NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ 2011 öncesi ( - 23. BTYK) 2011-2014 (23.BTYK - 27.BTYK) 2014 ve Sonrası (27. BTYK - ) ANA HEDEF 2023 YILINDA DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİSİ OLMAK!!! 500 Milyar

Detaylı

MASTEK MANİSA SAVUNMA SANAYİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME KÜMESİ BÜTÜNLEŞİK GÜDÜMLÜ PROJE KONSEPTİ

MASTEK MANİSA SAVUNMA SANAYİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME KÜMESİ BÜTÜNLEŞİK GÜDÜMLÜ PROJE KONSEPTİ MASTEK MANİSA SAVUNMA SANAYİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME KÜMESİ BÜTÜNLEŞİK GÜDÜMLÜ PROJE KONSEPTİ 23.02.2018 Manisa 32,6 B$ MB/2016 GÜÇLÜ TÜRKİYE NİN HEDEFLERİ Cari açığı kapatarak cari fazla vermek 17 DB/2016

Detaylı

ETTOM e-bülten SAYI 1

ETTOM e-bülten SAYI 1 ETTOM e-bülten SAYI 1 TEKNOLOJİ TRANSFERİ NEDİR? Teknoloji Transferi; kamu, özel sektör, araştırma ve eğitim kuruluşları, sivil toplum örgütleri gibi paydaşlar arasında bilgi, deneyim ve teçhizat akışı

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Koordinatör Teknoloji Bakanlığı Öncelikli Dönüşüm Programları, 16/02/2015 tarihli ve 2015/3

Detaylı

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 8. Toplantısı Yeni Kararlar İÇİNDEKİLER. Yeni Kararlar.. Üniversitelerin Ar-Ge Stratejilerinin Geliştirilmesine Yönelik Çalışmalar Yapılması [05/0].. Doktora Derecesine

Detaylı

TEI DE TASARIM DOĞRULAMA VE MOTOR SERTİFİKASYON ÇALIŞMALARI

TEI DE TASARIM DOĞRULAMA VE MOTOR SERTİFİKASYON ÇALIŞMALARI TEI DE TASARIM DOĞRULAMA VE MOTOR SERTİFİKASYON ÇALIŞMALARI 18.09.2013 Uzay YILDIZ Bu doküman ve ekleri sadece yollanan kişinin kullanımı içindir ve TEI ye ait gizli ve/veya özel bilgi içerebilir. Herhangi

Detaylı

Ağustos 2015. 1 TASNİF DIŞI TUSAŞ - Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın bir kuruluşudur.

Ağustos 2015. 1 TASNİF DIŞI TUSAŞ - Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın bir kuruluşudur. Ağustos 2015 1 TASNİF DIŞI TUSAŞ - Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı nın bir kuruluşudur. Genel TAI ve TUSAŞ ın birleşmesi Lockheed Martin / General Electric hisselerinin (%49) TUSAŞ tarafından

Detaylı

TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ MECLİS TOPLANTISI RAPORU

TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ MECLİS TOPLANTISI RAPORU TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ MECLİS TOPLANTISI RAPORU Toplantı Gündemi 1. Açılış Konuşması ve Bilgi Arzı (Meclis Başkanı Sn. Yılmaz KÜÇÜKSEYHAN tarafından) 2. 2017 Yılı Türk Savunma Sanayii Performans Değerlendirmesi,

Detaylı

Türkiye nin İnovasyon Merkezi teknoparkistanbul.com.tr 1

Türkiye nin İnovasyon Merkezi teknoparkistanbul.com.tr 1 Türkiye nin İnovasyon Merkezi 1 Teknopark İstanbul, eşsiz hava ulaşım ağının yanı sıra demiryolu (metro), denizyolu ve karayoluyla da İstanbul un bir çok noktasına kolayca ulaşım sağlamaktadır. Denizcilik,

Detaylı

Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha

Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha Fakültemiz Öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Abdullah SÜTÇÜ nün akademik danışmanlığında yürütülen yatırım projesinin tanıtım toplantısı tüm

Detaylı

Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü

Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü Üniversite Sanayi İşbirliğinde Yaklaşımlar 29 Mart 2013 Elazığ Önsöz Çeşitli

Detaylı

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ NEDEN GİRİŞİMCİLİK? Girişimcilik geleceğin mesleği olacak Gelişmekte olan ekonomilerde mevcut işletmelerde çalışmak kadar kendi işini kurmak da önemli olmaya başlıyor

Detaylı

TUSAŞ PROJELERİNDEKİ AR-GE İÇERİĞİNİN BELİRLENMESİ

TUSAŞ PROJELERİNDEKİ AR-GE İÇERİĞİNİN BELİRLENMESİ AR-GE MERKEZLERİ İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ PAYLAŞIM TOPLANTISI AR-GE YÖNETİMİ TUSAŞ PROJELERİNDEKİ AR-GE İÇERİĞİNİN BELİRLENMESİ TUSAŞ TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİİ A.Ş SUNUM PLANI 1. UYGULAMANIN KISA AÇIKLAMASI

Detaylı