2 DE 3 DE 4 DE 6 DA Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu nun Bekir Bozdað Çocuk Haklarýný Ýnsan Haklarýndan Saymýyor! baþlýklý açýklama metni 7 DE 8 DE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "2 DE 3 DE 4 DE 6 DA Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu nun Bekir Bozdað Çocuk Haklarýný Ýnsan Haklarýndan Saymýyor! baþlýklý açýklama metni 7 DE 8 DE"

Transkript

1 Milli Prodüktivite Merkezi(MPM) 2011 yýlý 1 inci dönem verimlilik gösterge istatistiklerini açýkladý. EFÝS Rev.2 ye(avrupa Topluluðu nda Ekonomik Faaliyetlerin Ýstatistiki Sýnýflamasý) göre hesaplanan 2005 Ort.=100 temel yýllý üç aylýk çalýþan kiþi baþýna üretim endeksi, 2011 yýlý 1 inci döneminde, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 7.4 arttý. Çalýþýlan saat baþýna üretim endeksi 2011 yýlý 1 inci döneminde, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 7 arttý. Bölümler itibarýyla incelendiðinde çalýþan kiþi baþýna üretim endeksinde, geçen yýlýn ayný dönemine göre en fazla azalýþ yüzde 8.1 ile tütün ürünleri imalatý, en fazla artýþ ise yüzde 47.6 ile bilgisayarlarýn, elektronik ve optik ürünlerin imalatý bölümlerinde gerçekleþti. 2 DE 3 DE Kamu hizmetlerinin özelleþtirilmesi ve ortadan kaldýrýlmasý operasyonu uzun soluklu bir operasyon te Kamu Yönetimi Temel Kanunu nun veto edilmesinin ardýndan çýkarýlan yasalarla, parça parça sürdürülüyor. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokrasi ve katýlýmcýlýk gerekçeleri ile yasallaþtýrýlan Ýl Özel Ýdaresi ve Belediye Kanunlarý ile atýlan adýmlar, Meclis tatile girmeden az önce hükümete verilen Bakanlýk Teþkilat yapýsýnda düzenleme yapma yetkisine dayanýlarak çýkarýlan Kanun Hükmünde Kararnamelerle son hýzla devam ediyor. Ýl Özel Ýdare ve Belediye Kanunuyla, saðlýk ve sosyal hizmetler gibi devletin temel görev alanlarýnda kuruluþ açma ve iþlettirme yetkisi yerel yönetimlere verildi. 4 DE 6 DA Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu nun Bekir Bozdað Çocuk Haklarýný Ýnsan Haklarýndan Saymýyor! baþlýklý açýklama metni Basýna yansýyan haberlere göre Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Kuran kurslarýna 28 Þubat sürecinde getirilen 12 yaþ sýnýrý uygulamasýnýn insan haklarýna aykýrý olduðunu ve bu düzenlemeyi gözden geçirerek deðiþtireceklerini söylemiþtir. Bekir Bozdað ýn demokrasiden ne anladýðý bir tarafa insan haklarý ve demokrasi kavramlarý ayný zamanda çocuk haklarýný da bünyesinde taþýyan siyasal ve toplumsal bir kültürün parçasý olarak kavranmak mecburiyetindedir. Çocuklarýmýzýn geliþim süreçlerinde aile, çevre ve toplum deðerlerinin oynadýðý rolün etkisi elbette azýmsanmayacak düzeydedir. Ýçine doðulan toplumsal, kültürel ve siyasal deðerler kümesinde çocuklarýmýz kendi benliklerini kazanmaya baþlamaktadýr. Ancak unutulmamalýdýr ki çocuk, ailenin üzerinde her türlü tasarrufu kullanabileceði bir konumda da deðildir. Ailesinin, toplumun ya da devletin dayattýðý deðerlere karþý çocuðun kendi benliðini yapýlandýrmasý açýsýndan eleþtirel yaklaþabilmenin ilk adýmý okullarda verilen eðitimle birlikte gerçekleþmektedir. 7 DE 3 DE Tarihin bilimsel yaklaþýmlarla anlaþýlýp yazýlmasý olanaksýz. Öznellik, onu anlamak için her zaman en ve tek geçerli çýkýþ noktasý. Önce o noktadan çýkmak koþuluyla, sonra herkes kendisine uygun yolu, yordamý, yöntemi, anlayýþý kullanýr elbette. Jacques Rancière ise onun en parlak günümüz felsefecilerinden olduðunu da söyleyebiliriz, modern tarih çalýþmalarýnýn, herkese bir geçmiþi olduðunu gösteren fenomenlerin görünmeyen... 5 DE 8 DE Amerikan The New York Times gazetesinin seyahat köþesinde yer alan makalede, 15 yýllýk evli Nurettin Mantar ve Laura Prusoff un yýllar içinde inþa ettiði maðara ev tanýtýldý. Suzanne Bowler imzasýný taþýyan makale hakkýnda konuþan Mantar, The New York Times, eþim Laura yla irtibata geçerek, bizimle röportaj...

2 Babam, ýþýklar içinde olsun, tam bir Aleviydi. Dilinde, davranýþlarýnda, insan iliþkilerinde Alevi kimliðini açýkça görebilirdiniz. Hiç unutmam ve hatýrladýkça da içimi buruk bir hüzün kaplar! Henüz küçümencik bir çocukken, Ýmam Hüseyin orucu tuttuðum ilk günün akþamý oruç açýmýndan önce babam beni sýrtýna alýp gezdirmiþ, sonra kucaklayýp sevmiþ ve çok mutlu olmuþtu! Biz orucu Muharrem ayý veya On Ýki Ýmam adýyla deðil, Ýmam Hüseyin Orucu ve Xýzýr Orucu adýyla tutardýk. Babam Ya Hüseyin, Þah Hüseyin derdi. Xýzýr ý, Kerbela yý, Þahý Merdan Ali yi (Babamýn Hz. Ali dediðini hiç duymadým.) 14 Masumu Pak ý, 72 þehidi, Zeynel Abidin, Ali Ekber, Ali Asgar... Çocukluðumda derinlemesine olmasa da hepsini bilirdim. Anacaným (ýþýklar içinde olsun) Hakka Yürümeden onu Hacýbektaþ a götürmüþtüm. Dergahý görünce titreyerek aðlamaya baþladý! Daha cümle kapýsýndan yere diz çöküp Hünkar ýn sýrlandýðý meydan evine kadar emekleyerek gitti. Hele sýrrýn zahirini gördüðü aný anlatamam. O ne vecd ve cezbeydi!... Ya Hünkar Hacýbektaþ Veli! diyerek sandukanýn örtüsüne yüz sürüyor, göz pýnarlarýndan ýlýk bir ýrmak akýyordu. Köyde yaþarken Anacaným evin önüne ateþi yakýp sacý kurar ve ekmek piþirirdi. Gelip geçen biri olduðunda Komþu gel bir Fatma Ana sýcaðý al! der ve ekmek vermeden býrakmazdý. Dedim ya biz hazret, peygamber gibi kavramlarý bilmezdik. Havva Ana, Meryem Ana, Fatma Ana, Zelxa Ana/ Zeliha (Anzýlha, Nemrut un kýzý, Xelil Ýbrahim in cananý. Anacanýmýn da adýydý. Dedem özellikle bu adý vermiþ anacanýma.) Musa, Ýsa, Muhammed, Davud, Yakub, Yusuf... Bilir ve candan içeri severdik. Anacaným ve babamýn Hak Muhammed Ali dilinden düþürmezdi. Anacaným tenha kýþ gecelerinde Nemrut ile Xelil Ýbrahim in (Nemrut diyemez, Namýrut derdi.) hikayesini, Yusuf un kuyuya atýlýp, babasý Yakub un aðlamaktan gözlerini kaybetmesini, Züleyha nýn Yusuf a yaptýðý iþveleri, Harun Reþit ve Behlül Dane yi Kürtçe anlatýr, hikaye bitmez ertesi gece de devam ederdi. Þimdi düþünüyorum da sinema filmleri, dizi filmler o tadý, anlatýmdaki gizemi ve tasviri yakalayamaz desem çok da iddialý olmaz. Deyiþler, erenler, evliyalar zaten Yol un vazgeçilmeziydi. Deyiþ dinlenirken edep/erkan olunurdu. Ben ezaný ilk defa on yaþýnda geldiðim Malatya da duydum. Evimiz Arguvan a yakýn bir Türkmen köyündeydi. Ne köyde ne de yürüme yarým saat ötedeki Arguvan da cami yoktu. 12 Eylül askeri darbesinden sonra Arguvan a cami yapýlmýþ. Evimiz hemen hiç misafirsiz kalmazdý. Türkmen komþularýmýz dýþarýdan Kürt Musa misafirin var diye seslenmedikleri gün pek nadirdi! Misafirlerin hepsi çok deðerliydi, saygý ve hürmetle aðýrlanýrdý. Ama iki tür misafir vardý ki onlar gelince akan sular dururdu. Birisi Dede, diðeri de Sünni köylerden gelen misafirlerdi. Ýmkanlara göre ya bir baþ hayvan kesilir ya da Anacaným özel yemekler yapardý. En özel yemekleri de içli köfte veya Kullor du. Way lýmýne... bu kullordan daha lezzetli bir yiyecek yoktu biz çocuklar için. Anacaným önce yufkalarý açar, tepsiye kat kat dizer, aralarýna küçük tike etler, kýyýlmýþ soðan vb. dizer ve sacý tepsinin üstüne kapatýp üzerine bir ateþ yakardý. Hafif tereyaðý da eklenen kullor piþene kadarki çocuk sabrýmýzýn ölçüsü kamil insanýn imaný deðerindeydi. Dede veya Sünni köylerinden misafirlerimiz geldiðinde minderle yetinilmez, yere döþek indirilir ve sýrtlarýna halý yastýk verilirdi. Babam asla misafirden yukarýda oturmaz, biz ise kapýya yakýn bir yere otururduk. Babam, Sünni misafirlerimize Kriwo derdi. Onlar da ayný ile mukabele ederler, Sünniler de Kürt olduðu için Kürtçe muhabbet derin bir saygý ve hoþnutluk içinde saatlerce devam ederdi. Sünni misafirlerimiz evimizde namaz kýlar, ne onlar bizden ne de biz onlardan rahatsýz olmazdýk. Alevinin elinden yenilmez! saçmalýðýný þehirdeki Sünnilerden duydum! Evimize gelen bir Dedeyi unutamam!.. Bembeyaz, uzun sakalý, ýþýk saçan gözleri ve hep gülümseyen yüzü vardý. Anacaným ve babam dedenin elini öptüler. Biz de sýrayla dedeye niyaz olduk. Bir Türkmen di sanýrým, Dede Kargýn Ocaðý Dedesi ydi. Bizim Pir Ocaðýmýz Sinemili, Mürþit Ocaðýmýz Avuçan Ocaðý dýr. Dede, babama bir þey söyleyeceði zaman Musa Kurban diye baþlardý söze. Bizde bir gece kaldý. Sonraki günlerde bir sabah gütmeye götürdüðüm kuzularýn sayýsýnýn arttýðýný gördüm. Babam Dedenin kuzularýný da güze kadar güdeceksiniz dedi. Güzün kuzular epey büyümüþtü. Dede yanýnda bir adamla kuzularýný almak için geldi. Kuzu baþýna da bir teneke buðday getirmiþti. Babama Musa kurban, kuzulardan biri çocuklarýn olsun dedi. Babam kabul etmek istemedi. Ama Dede kuzulardan birini býrakýp bir güzel duvazlar etti, diðerlerini aldý ve gitti!.. Biliyorum, Dede kuzularýný özellikle bize güttürmüþtü. Çünkü o köyde en çok ihtiyacý olan aile bizdik. Tarlamýz, arazimiz yoktu ve Dede emeðe karþýlýk bir þeyler vermek istiyordu. Dede Türkmen, biz Kürt Alevi ve misafirlerimiz Kürt Sünni!.. Ama asla riyakarlýk, dedikodu, ötekileþtirme yoktu. Hepimiz insandýk. Dedenin himmeti ve adaleti, babamýn ve Sünni köylülerin inançlarýný gerçekten idrak etmiþ olmalarý insanca yaþamanýn güvencesi olmuþtu. Kerameti kendinden menkul, Dedeliði iki duvaz imam, bir gülbenge sýðdýrmaya çalýþýp Kürt ten Alevi olmaz! diyen, marifet ve hakikat kapýsýna tanýk olmamýþ kimi dedelere, geleneksel devlet anlayýþýnýn inkarcý, katliamcý politikalarý ile Sünni toplumunu karýþtýrýp Sünnilere kin güden kimi Alevilere ve Alevilerin elinden yenmez! diyerek Aleviliði Sapkýnlýk sanan kimi Softa Sünnilere duyurulur!.. Özgür Gündem Milli Prodüktivite Merkezi(MPM) 2011 yýlý 1 inci dönem verimlilik gösterge istatistiklerini açýkladý. EFÝS Rev.2 ye(avrupa Topluluðu nda Ekonomik Faaliyetlerin Ýstatistiki Sýnýflamasý) göre hesaplanan 2005 Ort.=100 temel yýllý üç aylýk çalýþan kiþi baþýna üretim endeksi, 2011 yýlý 1 inci döneminde, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 7.4 arttý. Çalýþýlan saat baþýna üretim endeksi 2011 yýlý 1 inci döneminde, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 7 arttý. Bölümler itibarýyla incelendiðinde çalýþan kiþi baþýna üretim endeksinde, geçen yýlýn ayný dönemine göre en fazla azalýþ yüzde 8.1 ile tütün ürünleri imalatý, en fazla artýþ ise yüzde 47.6 ile bilgisayarlarýn, elektronik ve optik ürünlerin imalatý bölümlerinde gerçekleþti. Çalýþýlan saat baþýna üretim endeksinde de geçen yýlýn ayný dönemine göre en fazla azalýþ yüzde 10.4 ile tütün ürünleri imalatý, en fazla artýþýn ise yüzde 44.7 ile bilgisayarlarýn, elektronik ve optik ürünlerin imalatý bölümlerinde gerçekleþti. ÜCRETLER DÜÞTÜ Türkiye Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu Araþtýrma Enstitüsü (DÝSK-AR), Sanayide Reel Birim Ücretler ve Ýstihdam 2010 yýlý raporunda ise kurumun TÜÝK Sanayi üretim endeksi, TÜÝK Sanayi iþgücü girdi endeksleri ve TÜÝK Tüketici Fiyat Endeksi üzerinde yaptýðý hesaplamalara göre sanayide brüt reel birim ücretler kriz öncesine göre yüzde 8.24 oranýnda düþtüðü ortaya çýkmýþtý. Son 3 yýllýk süreçte reel birim ücretlerde ciddi kayýplarýn yaþandýðýnýn ifade edildiði raporda, 2008 yýlýnda reel birim ücretlerde yaþanan gerilemeye, 2009 yýlýnda kýsmi ve sýnýrlý bir toparlanmanýn eþlik ettiði, ancak 2010 yýlýnda reel birim ücretlerde gerilemenin sürdüðüne dikkat çekilmiþti. Rapora göre iþçi baþýna üretkenlik 3 yýllýk süre zarfýnda yüzde 7.53 düzeyinde yükseliþ kaydetti. Ayný dönem için sanayide verimlilik, aramalý imalatýnda yüzde 7.27, dayanýklý tüketim mallarý imalatýnda yüzde Van'ýn Çaldýran Ýlçesi'ne baðlý Soðuksu Köyü'nde askerlerin hayvanlarýný otlatan köylüleri taramasý sonucu Ercan Uca adlý genç yaþamýný yitirirken, Ýbrahim Ecevet ve Nejdet Çiftçi ise yaralandý. Edinilen bilgilere göre; Çaldýran'ýn Soðuksu Köyü'ne baðlý Uzunyol mezrasýnda dün sabah saatlerinde köyün 100 metre uzaðýnda bulunan arazide havanlarý otlatmakta olan Ercan Uca (25), Ýbrahim Ecevet ve Nejdet Çiftçi adlý kiþiler, Alakaya Köyü Karakolu'na baðlý askerlerinin açtýðý ateþ sonucu yaralandý. Karnýndan ve sýrtýndan yaralanan Uca, olay yerinde yaþamýný yitirirken, Ecevet ve Çiftçi ise köylüler tarafýndan Çaldýran Devlet Hastanesi'ne kaldýrýldý. Yaralýlar ilk müdahalenin ardýndan Yüzüncü Yýl Üniversitesi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne kaldýrýlýrken, Uca'nýn cenazesi ise Van Devlet Hastanesi Morgu'na getirildi. MAYIN DA PATLADI: 1 YARALI Bu olayýn bir kaç saat ardýndan ise Soðuksu Köyü'nde meydana gelen paylamada Emrah Damçin (18) aðýr yaralandý. Damçin'in mayýn olduðu iddia edilen cismin patlamasý sonucu aðýr yaralandýðý 17.89, dayanýksýz tüketim malý imalatýnda yüzde 6.56, enerji sektöründe 14.57, sermaye malý imalatýnda 1.55 oldu. Reel birim ücretlerin gerilediði 2010 yýlý içinse bu oran yüzde 8.19 olarak gerçekleþti. Buna karþýn, son 3 yýllýk dönemde sanayide reel birim ücretlerin en fazla gerilediði sektörlerin baþýnda yüzde 35 ile aðaç ve aðaç ürünleri, yüzde 34 ile elektirik gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve daðýtýmý, yüzde 33 ile diðer imalatlar, yüzde 18.5 ile tekstil sektörü geldi. Otomotivde reel birim ücretlerde gerileme yüzde 13.4 ü buldu. Rapora göre reel birim ücretler 2010 yýlýnda da, bir önceki yýla göre düþüþ gösterdi. Buna göre enerji sektöründe yüzde 11.6, sermaye malý imalatýnda yüzde oranýnda yaþanan gerileme, toplam sanayi sektöründe reel birim ücretleri geriye çekti. Ücretlerde düþüþ, tütün ürünleri imalatýnda yüzde 21, fabrikasyon metal ürünleri imalatýnda yüzde 5.21, bilgisayar, elektronik ve optik ürünleri imalatý yüzde 12 oldu. Otomotiv sektöründe ise 2010 yýlý için reel birim ücretler yüzde geriledi. ÝÞ KOÞULLARI SAYESÝNDE! Verimlilik artýþýnýn teknolojik yeniliklerden daha çok, iþin yoðunlaþtýrýlmasýnýn, fazla mesailerin, uzun çalýþma sürelerinin ve esneklik uygulamalarýnýn (birkaç kiþinin iþini tek kiþinin yapmasýnýn) bir sonucu olduðunun belirtildiði raporda, emekçilerin yoðun çalýþma sürelerine karþýn, düþük ücretlerle çalýþmak zorunda býrakýldýðý, halkýn sefalete itilmesi üzerinden, yaratýlan zenginliðin, halka geri dönmediði ifade edildi. (Evrensel) bildirildi. Hayvan otlatmak için arazide olduðu sabah saatlerinde mayýn olduðu iddia edilen cismin elinde patlamasý sonucu sað elinin parmaklarý kopan ve vücudunun çeþitli yerlerinden yaralanan Damçin, Çaldýran Devlet Hastanesi'nde yapýlan ilk müdahalenin ardýndan Yüzüncü Yýl Üniversitesi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne kaldýrýldý. GEÇEN HAFTA DA VURDULAR Samsun un Havza Ýlçesi ne 4 kilometre uzaklýktaki viyadükler bölgesinde ise, 21 Temmuz'da jandarmanýn, PKK li sanarak ateþ açtýðý 16 yaþýndaki Gökhan Çetintaþ yaþamýný yitirmiþti. Açýlan ateþ sýrasýnda yara almadan kurtulan aðabeyi Habib Çetintaþ, askerlerin herhangi bir uyarýsý olmadan kendilerine ateþ ettiðini belirterek, þikayetçi olacaðýný söyledi. Ýçiþleri Bakanlýðý idari, Havza Cumhuriyet Baþsavcýlýðý da adli soruþturma baþlattý. KEKÝK TOPLARKEN ATEÞ AÇILMIÞTI Hatay'ýn Hassa Ýlçesi'nde kekik toplayan köylülere ateþ açýlmasý sonucunda, köylülerden Ali Dalmýþ ile Mustafa Fil yaþamýný yitirmiþti. 28 Haziran 2010 tarihinde gerçekleþen bu olayda askerler kendilerini "Terörist sandýk" diyerek savunmuþtu. (BirGün)

3 Bekir Bozdað Çocuk Haklarýný Ýnsan Haklarýndan Saymýyor! Avrupa dan bakýnca Türkiye nasýl görünüyor» diye bir soru sorsanýz, biz kurum yöneticileri olarak bir hayli zorlanacaðýmýz kesin. Avrupa da yaþýyor olsak da, hatta büyük örgütlenmelerin yönetiminde yer alsak da, büyük çoðunluk olarak ilgi alanlarýmýz, iliþkilerimiz ve bilgimiz esas olarak Türkiye merkezli. Okuduðumuz günlük gazete, izlediðimiz televizyon, heyecan kaynaðýmýz, merakýmýz ve meþguliyetimiz öncelikle Türkiye ile ilgili. Yaþadýðýmýz evlerimizin duvarlarý dýþýnda kalan bir Avrupa var. Kendi ördüðümüz kalýn duvarlarýmýzdan iç dünyamýza sýzamayan, bir Avrupa var az ötemizde. Bir bireyin böyle bir tercih yapmasýna kim karýþabilir? Elbette ki kimse karýþmamalý. Ancak, Avrupa da yerleþik olarak yaþayan, buranýn ekonomisiyle, siyasetiyle, sosyal hayatýyla, kanunlarýyla, trafiðiyle, eðitimiyle iç içe ve farklý köken ve kültüre sahip olan bir toplumun seçilmiþ temsilcileriysek, durum farklýdýr. Bizim, bedenimiz Avrupa da ancak beynimiz Türkiye de ise bir tezat var demektir. Ya beynimizi bedenimizin olduðu yere, ya da bedenimizi beynimizin olduðu yere taþýyýp ikisini buluþturmak ve tüm olmak, tam olmak zorundayýz. Nereye ve neye bakarsak bakalým, ancak böyle saðlýklý bakabilir baktýðýmýzý görüp anlayabiliriz. Bu coðrafyanýn yakaladýðý üstün deðerleri, eriþtiði kültürel düzeyi, barýndýrdýðý çeliþkileri, içine düþtüðü açmazlarý, çektiði sancýlarý hissetmemiz, bilmemiz ve bu konularda bir fikre sahip olmamýz ancak böyle mümkün. Ki, her taþ yerinde aðýr olsun. Hele hele, temsil ettiðimiz toplumun yurttaþlýk sorumluluklarýný yerine getirmelerine raðmen, yararlanamadýklarý haklarýný talep etmek, sunulmasýna raðmen uzanýp alamadýklarý nimetleri görmek ve gereðini yerine getirmek biz kurum yöneticilerinin birincil görevi olduðunu ancak o zaman anlayabiliriz. Bir ömür geçirdiðimiz Avrupa ülkelerinde, hangimiz kendi siyasi görüþümüze yakýn bir partiye üyeyiz? Hangimiz yerel yönetimlerde aktif görevler alýyoruz? Hangimizin yerel, bölgesel, ulusal veya Avrupa çapýndaki kurumlarda görev yürüten dostlarýmýz, arkadaþlarýmýz var? Ya da bu kurumlarda yer almak gibi bir hedefimiz veya gençlerimizi teþvikimiz söz konusu? Kaçýmýzýn, yaþadýðýmýz ülke dilinde düzenli okuduðumuz bir dergimiz, kitaplarýný takip ettiðimiz bir yazarýmýz, izlediðimiz sinema filmi, tiyatro, konser, sevdiðimiz bir sanatçý veya tuttuðumuz bir spor takýmý var? Vergisini ödediði, inþa harcýna terini kattýðý, havasýný soluyup kaldýrýmlarýnda yürüdüðü þehir ve ülkelerin kültürel renklerine bir renk daha katabilmelerine yönelik ne kadar kafa yorup zaman ayýrabiliyoruz temsil ettiðimiz toplumumuz için? Sonuç olarak, "Avrupa dan bakýnca Türkiye nasýl görünüyor" diye bir soru sorulsa biz Türkiye kökenli Avrupa daki kurum yöneticilerine, vereceðimiz en samimi cevap þu olmalýdýr ; Biz Türkiye ye bakamýyoruz, çünkü biz zaten Türkiyesiz bir Türkiye de yaþýyoruz. Hele Avrupa dan hiç bakamýyoruz, çünkü biz Avrupasýz bir Avrupa da yaþýyoruz» Elbetteki, pýrýl pýrýl bir gençlik geliyor derinlerden, bu kabuðu kýrmak için. Yarýn bu böyle kalmayacak ve toplumu alýþtýðý kapalý dünyasýna hapseden kabuðumuz kýrýlacak. Her ülke nüfusuna orantýlý olarak sanatçýmýz, siyasetçimiz ve iþ hayatýnýn her alanýnda temsilcilerimiz olacak. Örneðin Avrupa Parlamentosunda, Türk, Kürt, Alevi, Sünni toplumuna orantýlý olarak Türkiye kökenli en az sekiz milletvekili görev yapacak. O zaman, Türkiye ile ilgili Avrupa ilerleme raporlarýna; insan haklarý, azýnlýklar, Kürtler, Aleviler ile ilgili yansýyan bilgiler daha objektif ve Avrupa konseyi yaptýrýmlarý daha etkili olacak. Çünkü bizim kendi evlatlarýmýz tüm, tam ve birer Avrupalý olarak bakacaklar Türkiye ye Avrupa dan. Ancak, Þimdilik, Tüm ve tam olamadýðýmýzdan, bakamýyoruz Türkiye ye, Avrupa dan. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Güneþ KAÝM Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu nun Bekir Bozdað Çocuk Haklarýný Ýnsan Haklarýndan Saymýyor! baþlýklý açýklama metni Basýna yansýyan haberlere göre Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Kuran kurslarýna 28 Þubat sürecinde getirilen 12 yaþ sýnýrý uygulamasýnýn insan haklarýna aykýrý olduðunu ve bu düzenlemeyi gözden geçirerek Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Barýþ TERZÝOÐLU Ürgüp Ýlçesinde bulunan ve Ürgüp Belediyesinin 2000 yýlýnda yaptýðý giriþimlerle kentsel sit alaný olarak ilan edilen ve proje sahibi- yatýrýmcý firma Eski Kapadokya Turizm Yatýrým Sanayi ve Ticaret A.Þ ve müþavir firma olarak KA.BA Eski Eserler Koruma ve Deðerlendirme Mimarlýk LTD ile 2002 yýlýnda hayat geçen ancak daha sonra ekonomik nedenlerle ara verilen KAYAKAPI KÜLTÜREL VE DOÐAL ÇEVRE KORUMA VE CANLANDIRMA PROJESÝ, daha önce proje ortaðý olan ve bugün projeyi tek baþýna yürütme kararý alan DÝNLER TURÝZM ÝÞL TÝC A.Þ tarafýndan yeniden proje startý veriliyor. Ürgüp Ýlçesi Kent Merkezinde Esbelli Kayasý olarak bilinen alanýn yamacýnda yer alan, 1985 yýlýnda Dünya Kültür Mirasý listesine dahil edilmiþ Göreme Milli Parký ve Kapadokya Kayalýk Alanlarý içinde yer alan ve m2 lik bir büyüklüðe sahip, bugün terk edilmiþ durumdaki Kaya Kapý mahallesi, 2002 yýlýnda baþlatýlan KAYAKAPI KÜLTÜREL VE DOÐAL ÇEVRE KORUMA VE CANLANDIRMA PROJESÝ ile hayata geçirilmiþti. Projenin özellikle Unesco tarafýndan büyük bir ilgiyle izlendiði ve ilk kez bir projeye maddi yardýmda bulunarak önem Petrol verdiði Kayakapý Projesi ndeki çalýþmalar 2006 yýlýna kadar devam etti. Ancak proje ortaklarýndan ayrýlanlar ve ekonomik nedenler projenin durmasýna KIRÞEHÝR< >HACIBEKTAÞ Üniversite < BEÞTAÞ YOLU 643m m2 638m2 Otel Ýnþaatý m m2 610m deðiþtireceklerini söylemiþtir. Bekir Bozdað ýn demokrasiden ne anladýðý bir tarafa insan haklarý ve demokrasi kavramlarý ayný zamanda çocuk haklarýný da bünyesinde taþýyan siyasal ve toplumsal bir kültürün parçasý olarak kavranmak mecburiyetindedir. Çocuklarýmýzýn geliþim süreçlerinde aile, çevre ve toplum deðerlerinin oynadýðý rolün etkisi elbette azýmsanmayacak düzeydedir. Ýçine doðulan toplumsal, kültürel ve siyasal deðerler kümesinde çocuklarýmýz kendi benliklerini kazanmaya baþlamaktadýr. Ancak unutulmamalýdýr ki çocuk, ailenin üzerinde her türlü tasarrufu kullanabileceði bir konumda da deðildir. Ailesinin, toplumun ya da devletin dayattýðý deðerlere karþý çocuðun kendi benliðini yapýlandýrmasý açýsýndan eleþtirel yaklaþabilmenin ilk adýmý okullarda verilen eðitimle birlikte gerçekleþmektedir. Bu sebepledir ki Kuran kurslarýndaki 12 yaþ sýnýrý, temel eðitim çaðýndaki bir çocuðun seçme ve kavrama yeteneklerinin geliþimi açýsýndan düþünüldüðünde yerinde bir uygulama olarak deðerlendirilebilir. Sayýn bakan, Kuran kurslarý için yaþ sýnýrýnýn ortadan kaldýrýlmasýný savunurken insan haklarýna gönderme yapmaktadýr. Avrupa Ýnsan Haklarý sebep olmuþtu. Bugün projeyi tek baþýna üstlenen Ürgüp lü Turizmci Dinler Turizm Ýþl. Tic A.Þ nin genel müdürü ve sahibi Mustafa Dinler projeyi tek baþýna üstlenerek Türkiye nin ve hatta Dünya nýn en kapsamlý turizm projesini gerçekleþtirmiþ olacak. Projenin amacý Ürgüp ün en eski yerleþim alanlarýndan biri durumundaki terk edilmiþ bu bölgede üzerindeki yapýlarla birlikte ve yakýn çevresini oluþturan doðal alanlar dâhil olmak üzere, bir çevre mirasý olarak korunmasýný ve turizm aðýrlýklý çaðdaþ kullanýmlar çerçevesinde deðerlendirilerek yeniden canlandýrýlmasýný içermektedir. Ayný zamanda Kayakapý mahallesinin geçmiþ yaþantýsýna özgü geleneklerin, özgününe sadýk kalýnmasý düþünülmektedir. Ürgüp kentinin yaþam özünden kopuk bir tatil köyü yaratýlmasýndan ziyade, þehir ile bütünleþen bir turizm alanýnýn sunduðu imkânlarýn yerel halka ve ziyaretçilere yaþatýlmasý hedeflenmektedir. Bu ölçekte ve tamamý Fýrýn tarihi binalardan oluþan bir mimari dokunun, >MERKEZ varolan kültürel ve sosyo-ekonomik deðerlerine zarar Kýz Öðrenci vermeden onarýlarak ve Erkek Dedebað 12 Yurdu Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi Nolu parseller satýlýktýr. Sözleþmesi nin düþünce, vicdan ve din özgürlüðü konulu 9/1 maddesinde Herkes düþünce, vicdan ve din özgürlüðüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç deðiþtirme özgürlüðü ile tek baþýna veya topluca, açýkça veya özel tarzda ibadet, öðretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancýný açýklama özgürlüðünü de içerir denilmektedir. Ayný þekilde Çocuk Haklarý Sözleþmesi nin 14. maddesinin 1. fýkrasýnda da Taraf Devletler, çocuðun düþünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkýna saygý gösterirler ifadesi yer almaktadýr. Bu ifadeden de anlaþýlacaðý üzere sözleþmeye taraf devletler, çocuklarýn din özgürlüklerine saygýlý olmakla birlikte, çocuklarýmýza bir din öðretisinin dayatýlmasýný engelleme görevi ile de sorumluluk altýna girmiþlerdir. Eðitim Sen olarak, en temel insan haklarýndan olan nitelikli eðitim hakkýndan yararlanamayan çocuklarýmýzýn terk edildikleri hayatý gündemine dahi almayanlarýn ve kamusal, parasýz, nitelikli eðitim talebimizi yargýlamaya çalýþanlarýn demokrasi ve insan haklarýndan bahsediyor olmalarýný manidar bulduðumuz bilinmelidir. Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu saðlamlaþtýrýlarak korunmasýný saðlamaktýr. Ayný zamanda alanýn bir turizm yatýrýmý olarak teknik gereklere ve iþletime yönelik yeterli ve çaðdaþ çözümler içerecek þekilde yeniden kullanýmýný tasarlayarak uluslar arasý düzeyde kabul görebilecek bir koruma ve onarýmýnýn baþarýlmasý ve uluslar arasý standartlarda gerçekleþtirilmiþ bir turizm yatýrýmýnýn gerçekleþtirilmesidir. Kayakapý Proje alanýnda gerçekleþtirilen Brifingde, Nevþehir Valisi Abdurrahman Savaþ a ve beraberindekilere Nevþehir Kültür ve Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulu Müdürü Mevlüt Coþkun tarafýndan brifing verildi. Mevlüt Coþkun verdiði brifing de Projenin baþlangýcýndan bugüne kadar ki tüm detaylarýný, gerçekleþen tüm evreleri ve bundan sonraki gidiþat ve gerçekleþtirilecek uygulamalar hakkýnda detaylý bilgileri aktardý. Brifing e Nevþehir Valisi Abdurrahman Savaþ, Nevþehir Ýl Özel Ýdare Genel Sekreteri Abdulkadir Tatar, Ürgüp Ýlçe Kaymakamý Tuðba Yýlmaz, Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz, Ürgüp Ýlçe Emniyet Müdürü Nedret Bulut, Ürgüp Belediye meclis üyesi ve Kayakapý Projesi Ýdari Amiri Müdürü Hüsnü Sucu, Ürgüp AK Parti Ýlçe Baþkaný Ahmet Koçak katýldý. Brifing in ardýndan Vali Savaþ ve beraberindekiler Kayakapý projesinin gerçekleþtiði alandaki çalýþmalarý Kurul Müdürü Mevlüt Coþkun ve Kayakapý Projesi Ýdari amiri Hüsnü Sucu eþliðinde yerinde gezip, inceleyip bilgi aldýlar.

4 (...) Erdoðan ýn geçen seneki 12 Eylül Anayasa referandumundan bu yana uygulamaya soktuðu bu açýk Alevi karþýtý politika çok etkili olmuþa benziyor... Türkiye bir genel seçimi daha geride býraktý. Tayyip Erdoðan yarý hileyle ve baskýyla yarý da hak ettiði için geçerli oylarýn yaklaþýk yüzde 50 sini alarak üçüncü kez tek baþýna iktidar oldu. Hileyle ve baskýyla dedik. Evet, hile, baský, sindirme yanýnda bir de diðer partilerin aleyhine devlet imkânlarý devreye sokuldu. Psikolojik yýldýrma mekanizmalarý iþletildi. Halkýn manupule edici reklamlarla ve ýsmarlama kamuoyu araþtýrmalarýyla beyni yýkandý. Ayrýca Erdoðan seçim sürecinde çok sert ve nezaketsiz bir üslup kullandý. Muhalefet liderlerine bel altý vuruþlar yaptý. Hâsýlý yüzde 50 oya ulaþýldý ulaþýlmasýna ama bu hedef için uygulanan yöntemler hiçte þýk ve centilmence deðildi. Baþbakan Erdoðan, seçim kampanyasý boyunca iki dönemdir iktidarda biri gibi hareket etmezken, din istismarýný da elinden hiç býrakmadý. Hem CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu na hem de BDP nin Baðýmsýz Kürt adaylarýna karþý din silahýný sonuna kadar kullandý. Çok kere Kýlýçdaroðlu nun Alevi kimliðini ima ederek, onu, dolayýsýyla Alevileri meydanlarda yuhalattý. BDP lileri de Kürtlerin dinini Zerdüþtlük olarak göstermekle suçladý ve Ýslam diniyle sorunlarýný olduðunu ileri sürerek, çoðunluðu dindar olan Kürtleri din kardeþliði üzerinden partisine çekmeye çalýþtý. Bu suretle Sünni Kürtleri, dolaylý olarak Alevi- Kürt Kýlýçdaroðlu na oy vermemeye davet etti. Bunda baþarýlý da oldu. Çünkü Sünni Kürt çoðunluklu illerde CHP hiç milletvekili çýkaramazken, BDP destekli baðýmsýzlardan arta kalan oylarýn hemen hepsini AKP aldý. Erdoðan ýn geçen seneki 12 Eylül Anayasa referandumundan bu yana uygulamaya soktuðu bu açýk Alevi karþýtý politika çok etkili olmuþa benziyor. Nitekim referandumda yüksek Evet oylarýnýn çýktýðý Orta ve Doðu Anadolu ile Karadeniz illerinde Alevi karþýtlýðý yine çok etkili olmuþ ki, bu sefer de AKP çok yüksek oy oranlarýna ulaþtý. AKP nin elde ettiði yüzde 50 oy oraný içinde ekonomik nedenlerle oy verdim diyenler kamuoyu araþtýrmacýsý Adil Gür ün tespitlerine göre yüzde 72 tutuyor. Ancak AKP tercihi yapanlar tek bir nedenle oy vermiyor. Aðýrlýklý olarak yukarýda saydýðýmýz bölgeler yanýnda, aslýnda büyük þehirlerde, Ege ve Marmara da yaþayan muhafazakâr seçmenler arasýnda da, AKP ye oy vermede dinsel gizli nedenler çok etkili olabiliyor. Dinsel gizli nedenler in de adýný koyalým; bu Kýlýçdaroðlu nun Alevi ve Kürt kökenli olmasýdýr. Gerçi Turgut Özal da olduðu gibi Kýlýçdaroðlu nun da Kürtlüðü bir yere kadar tolare edilebilirdi ama Aleviliði asla görmezden gelinemezdi. Baþbakanýn Kýlýçdaroðlu nun Aleviliðine olumsuz vurgusu söz konusu seçmen nezdinde hemen tuttu. Erdoðan referandumdan bu yana yürüttüðü Alevifobik kampanyayla, Anadolu daki Sünni çoðunluk arasýndaki tarihsel önyargýlar yeniden canlandýrýldý ve Kýlýçdaroðlu nun hak ettiði oranda bir oya ulaþmasýný engellemiþ oldu. Öyle görünüyor ki, Alevifobik kampanya neticesinde, CHP hak ettiðinin en az 10 puan altýnda, AKP de puan üstünde oy almýþtýr. Böylece bir taþla iki kuþ vurulmuþ oldu. Kýlýçdaroðlu hem hedef olarak koyduðu oy oranýna ulaþamadý hem de bu suretle gelecek seçimler için AKP karþýsýnda güçlü bir alternatif olmaktan büyük oranda çýktý. Üstelik bir de Deniz Baykal yanlýsý parti içi muhalefete karþý eli zayýflatýlmýþ oldu. Nitekim Baykal baþta olmak üzere parti içi muhalefet seçimler biter bitmez Kýlýçdaroðlu nu baþarýsýz olmakla suçladýlar ve kurultay çaðrýsý yaptýlar. Alevilere ve Aleviliðe karþý önyargý, þüphecilik, korku, düþmanlýk ve tahammülsüzlük sadece AKP ve Baþbakan Erdoðan da deðil, güya laik olmakla övünen birçok Sünni kökenli CHP lide de zaman zaman depreþiyor. Zannediyorum ki, Kýlýçdaroðlu nu baþarýsýz bulan CHP içi muhalefette baþta Deniz Baykal, Þahin Mengü, Kemal Anadol ve Berhan Þimþek olmak üzere ayný gizli Alevifobik duygular öne çýkýyor. Kendileri sanki CHP yi 1999 da baraj altýnda býrakmamýþ ve çok baþarýlý sonuçlarý olan seçimler geçirmiþ gibi, yüzde 30 lu rakamlara ulaþamadýðý için Kýlýçdaroðlu nu istifaya davet ediyorlar. Hâlbuki Baykal a tanýnan kaset olayý yaþanmasa hiç bitmeyecek kredi Kýlýçdaroðlu na da tanýnmalý ve partiyi bir süre daha yönetmesine izin verilmelidir. Yiðidi öldür ama hakkýný yeme demiþler. Aslýna bakýlýrsa Kýlýçdaroðlu çok insafsýzca ve sinsice yürütülen Alevifobik kampanyaya raðmen yine de iyi bir oy oraný yakalamýþtýr. Her þeyden önce Aleviler eskiden olduðundan daha fazla, en az yüzde 95 oranýnda CHP ye oy vermiþtir. Kýlýçdaroðlu nu öyle sahiplenmiþlerdir ki, milletvekili aday listelerine çok az Alevi aday koymasýna, Alevi kelimesini bile telaffuz etmemesine, Alevilere yönelik somut bir vaatte bulunmamasýna raðmen desteklerini esirgememiþlerdir. Öyle ki, Ýstanbul 1. Bölgede adýný sevmediði halde CHP li Osman Korutürk e ve emekli müftü Ýhsan Özkes e oy vermiþler ama yýllardýr Alevi davasýna hizmet eden, kendi evlatlarý AABK Genel Baþkaný Turgut Öker e meclis yolunu açmamýþlardýr. Açýkça Aleviler, oy verirken Alevi kimliklerini ikinci veya geri plana itmiþler ama ayný davranýþý baþta AKP ve MHP liler olmak üzere Sünni seçmen gösterememiþtir. Hatta Kýlýçdaroðlu nun Aleviliðini ve Kürtlüðünü mesele yapan önemli sayýda CHP li ulusalcý eðilimli bir seçmen kitlesinin de MHP ye oy verdiði söylenebilir. **** Maalesef ülkemizde etnik, dini ve mezhepsel aidiyetler üzerinden politika yapýlýyor ve oy veriliyor. Bu da demokrasinin henüz yerleþmediðinin açýk kanýtýdýr. Oysa demokrasilerde sandýða giden seçmen, seçeceði partinin ve adayýn dini, etnik, mezhepsel ve cinsel kimliðine bakmaz. En azýndan bu konular oy verme davranýþýnda birinci öncelikli bir faktör deðildir. Yine batýlý yerleþik demokrasilerde seçmen aþiret reisinin, tarikat þeyhinin ve mahalle imamýnýn talimatýyla da oy vermez. Ya ne yapar? Buralarda öncelikle insanlar birey olmuþtur. Yani kendi kendinin bilincindedir. Vasi ve veli kabul etmezler. Baþkalarýndan emir almazlar. Kendi özgür iradeleriyle genelde rasyonel kararlar verirler. Oylarýný parayla veya herhangi bir menfaat karþýlýðý satmazlar. Oy vereceði partinin kendi dünya görüþüne, sýnýfsal yapýsýna uygun olup olmadýðýna bakar. Peki, batýda dinsel ve etnik yönelimli partiler yok mudur? Vardýr ama bunlar marjinal, ýrkçý ve asla iktidarýn yanýna bile yaklaþamayan partilerdir. Bizdeki gibi kitle ve iktidar partileri deðil Her ne kadar batýda böyleyse de, bizde demokrasinin pek fazla yer edinemediði kesin gibi... Zira zaten yüzde 10 gibi adaletsiz bir seçim barajý da iþin cabasý. Böyle giderse, ben Türkiye de demokrasinin ilelebet yerleþemeyeceðini bile düþünüyorum. Çünkü her þeyden önce baþta Baþbakan Erdoðan olmak üzere parti liderlerimiz demokrasiyi kendi içlerine dahi sindirememiþ durumdadýrlar. Çünkü hep kendilerine demokrat ve Müslümanlar! Özellikle Erdoðan, tek baþýna çok oy almayý demokrasi sayýyor. Çoðunluk diktatörlüðüne özeniyor. Demokrasinin asýl azýnlýkta kalanlarýn ve kendine oy vermeyenlerin haklarýnýn en iyi korunduðu bir rejim olduðunu unutuyor. Yüzde 50 aldýysak her þeyi biz belirleriz diye düþünüyor. Demokrasilerdeki yasama, yürütme ve yargý dengesini hiçe sayýyor ve bu mekanizmalarý hedeflerini gerçekleþtirmesinin önünde birer engel olarak görüyor. Halký Alevi-Sünni diye ayrýþtýrmayý marifet biliyor. Sýrf oy devþirmek uðruna Kýlýçdaroðlu nun Aleviliðini mesele yapýyor. Alevi olmak bir suçmuþ gibi konuþarak toplumun içine fesat tohumlarý ekiyor. Acýdýr ama 1970 li yýllarda kaldýðýný düþündüðümüz Alevi-Sünni ayrýmý, düþmanlýðý bu ülkenin hem de Alevi çalýþtaylarý düzenleyen, Alevilerin sorunlarýný çözmeye talip olan ilk Baþbakaný tarafýndan yeniden uyandýrýldý! Bu nedenle önümüzdeki süreçte Alevilere yönelik olumsuz geliþmeler olursa, bunun yegâne sorumlusu Baþbakan Tayyip Erdoðan dýr. Ayrýca Erdoðan, gerek miting meydanlarýndaki konuþmalarýyla gerekse el altýndan yaptýrdýðý propagandayla muhafazakâr seçmeni öyle etkilemiþtir ki, bu kesim, Türkiye nin baþýnda Kýlýçdaroðlu gibi Kýzýlbaþ bir Baþbakan görmektense, kýyamet kopsun daha iyi noktasýna çekilmiþtir. Ya da Erdoðan ve partisinin icraatlarýný beðenmeyen bir dindar Sünni seçmen bile, Kýlýçdaroðlu gibi Alevi ve Kürt biri Baþbakan olacaðýna, hýrsýz da yolsuz da olsa bizden biri olsun duygusuyla AKP ye oy vermeye itilmiþtir. Hatta Suriye de son aylarda yaþanan iç çatýþmalar örnek gösterilerek, Bakýnýz, Suriye de Aleviler iktidarda ve yýllardýr baský altýnda yönettikleri Sünni çoðunluðu katlediyorlar diye kara propaganda bile yapýlmýþtýr. **** Özetle Baþbakan Erdoðan Türkiye tarihinde ilk kez oylarýný artýrarak üçüncü dönem için iktidara gelmeyi baþarmýþtýr. Ancak bu seferki geliþ, hem Aleviler hem de Kürtler ve kiþisel hak ve özgürlüklere önem veren baþka kesimler açýsýndan hiçte iyi bir geliþe benzemiyor. Tayyip Erdoðan, yaklaþýk 9 yýldýr iktidarda ama hiçbir zaman ortalama saðcý bir lider olmayý aþamadý. Ýslamcý, Milli Görüþçü, Sünni ve Emevici reflekslerini biraz frenleyip, bir türlü klasik ve kabadayý bir Türk kasaba politikacýsý olmaktan kurtulamadý. Her ne kadar seçim zaferi sonrasý yaptýðý balkon konuþmasýyla Ortadoðu ya, Kafkaslar a ve Balkanlar a selam çakarak, bölge lideri olduðunu ilan etse de, otoriter ve faþizan nitelikli politikalarýyla, medyayý susturma çabalarýyla vizyon sahibi bir devlet adamý olmanýn hala çok uzaðýnda görünüyor seçimleri sonrasýnda da balkon konuþmasý yapmýþ ve kendisine oy veren-vermeyen herkesi kucaklayacaðýný söylemiþti. Sözünü tutmadýðý gibi, birinci iktidar döneminin aksine daha da sertleþti ve despotlaþtý. Hiç sanmýyorum ama bakalým Erdoðan ustalýk diye nitelendirdiði bu dönemde kapsayýcýlýk ve herkesi kucaklayýcýlýk sözünü tutabilecek mi? Bu Makale Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu nun (AABK) Aylýk Yayýn Organý Alevilerin Sesi Dergisi nin 150. Sayýsýnda Yayýnlanmýþtýr

5 Tarihin bilimsel yaklaþýmlarla anlaþýlýp yazýlmasý olanaksýz. Öznellik, onu anlamak için her zaman en ve tek geçerli çýkýþ noktasý. Önce o noktadan çýkmak koþuluyla, sonra herkes kendisine uygun yolu, yordamý, yöntemi, anlayýþý kullanýr elbette. Jacques Rancière ise onun en parlak günümüz felsefecilerinden olduðunu da söyleyebiliriz, modern tarih çalýþmalarýnýn, herkese bir geçmiþi olduðunu gösteren fenomenlerin görünmeyen yüzlerini dizgesel biçimde araþtýrmak anlamýnda bir bilimselliði olduðunu söylüyor. Onun bu yaklaþýmýyla ayný noktada deðilim, ama büsbütün de çeliþmiyoruz: birbirine izdüþen iki düzeyden çýkýyor, yan yana yürüyor, ayný yere gidiyoruz. Tarihin Adlarý nda, Rancière de tarihin bir inþa olduðunu belirtiyor. Bir bakýma, yapýlan bir þey tarih taþý, topraðý, suyu verilerek. Rancière in verdiði örnekte olduðu gibi Napolyon un ya da sözgelimi hakkýnda pek çok araþtýrma yapýlmýþ Sultan Hamid in tarihin fenomenleri olarak alýnmasýyla yetinen tarih, yalnýzca bir yanýlsama olarak çýkar ortaya; oysa tarihin fenomenlerini, onlarýn çevresindeki toplumla ve adsýz bireylerle birlikte deðerlendirmek gerekir. Rancière in tutumu, Hem bilimsel hem de siyasi bir ihmal veya husumet yüzünden yitirilmiþ bir olgular yýðýnýný bilgi alanýna geri kazandýrdýðý, yenilenleri ve ezilenleri de tarihin parçasý olarak gördüðü için önemli. Eski tarih anlayýþýyla resmi tarih, krallarýn ve sultanlarýn, talan ve fetih devletlerinin, onlarý elleri üstünde tutan topluluklarýn yaþadýklarýný anlatmakla yetinilebilir, ama bunun da tarihin kendisi olmayacaðýný yazan da bilir, okuyan da. Tarih bu anlayýþ içinde bir uygunluk bilimi oldu. Uygunsuz olan? O, kapýdan içeri pek alýnmadý. Durun bakalým, bize anlatýlanlarýn arkasýnda baþka neler oldu, diyen tarihçi, bu yaklaþýmýný nesnelleþtirebilmek için çok çaba göstermek zorunda kaldý. Ýnsan neredeydi, tarih insansýz mý yaþanmýþ, yalnýzca saraylarýn ve büyük binalarýn içinde mi kurgulanmýþtý? Muhteþem Süleyman ýn büyük imparatorluðunun sarayýn arka odalarýndaki kadýnlarla birlikte kurulup yönetiliyormuþ gibi anlatýlmasýnýn ve koskoca Ýstanbul un sokaklarýndaki halkýn kendini hiç mi hiç göstermemesinin nedeni, yalnýzca dizinin yapýmcýsýnýn ekonomik yükü azaltma kaygýsý deðildir. Dizinin bu kadar çok izlenmesi için, sokaktaki insanýn tarih algýsýna uygun olmasý da gerekir? Sultanlarýn ývýr zývýrý, yoksullarýn dertlerinden daha çok ilgilendiriyor yoksullarý. Ayný yoksullar, tarihi böyle okumak istiyor iþte. Peki tarihçi? Hangi tarihçi? Son yýllarda tarihin popülerleþmesinde büyük katkýsý olan Ýlber Ortaylý nýn ya da benzeri tarihçilerin yazdýklarý da þu anda geliyor aklýma ve, acaba, diyorum, bu denli önem verilen tarihçilerin bile, Osmanlý Devleti nin tarihini yazarken ve ekranlarda durmadan konuþurken yýðýnlardan bunca az söz etmesinin, onlarýn yaþadýklarýna bunca az yer vermesinin nedeni nedir? Hangi tarihçi, sorusunu bunun için soruyorum. Yanýtý, bir hiç, neredeyse hiç. Aslýnda üst perdeden konuþan o tarihçiler de geleneksel tarih yazýmýnýn bütün sakatlýðýyla malulse, yalnýzca malumatfuruþ sayýlmazlar mý? Yirminci yüzyýlýn baþlarýnda yýðýnlarýn tarih sahnesinde yönetenlerden daha büyük aðýrlýklar taþýmaya baþlamasý, tarihi zorunlu olarak onlarý anlatmaya yöneltti. Yönetenlerin hikâyesi nedir ki kýsýtlýdýr. Oysa yýðýnlarýn hikâyesi anlatmakla bitmez. Hikâyesi olmayan tarih de olmayacaðý için, geçen yüzyýlda yeni tarih anlayýþlarý öne çýkmýþ oldu. Story den deðilse de, history den söz ediyoruz çünkü. Tarihin Adlarý nýn Önsöz ünü yazan Hayden White, Tarihin yeni öznesi sessiz sedasýz, fark edilmeden, sözleri iþitilmeden ölen, ama bastýrýlmýþ varlýklarýyla sesleri tarihe musallat olan bütün insanlardan ve topluluklardan baþka bir þey deðildir, diyor. Michelet nin tarihi kavrayýþ biçimi; yani tarihçinin tarihin nesnesi olmak yerine, öznesi olarak kendi sesi ve düþüncesiyle tarihi yazma anlayýþý, gerçeðe en çok yaklaþtýracak anlayýþtýr elbette. Bunun bugün artýk herkesçe içselleþtirildiðini söyleyebilir miyiz? Bu da iyimserlik olur. Öncelikle tarihi yukarýdakilerin at koþturduðu düz bir ova gibi alan tarihçilerin okunup dinlendiðine bakýlýrsa, öznelliðini geleneksel olanýn yanýndan ayýrmayan tutumlarýn hâlâ geçerli olduðu da belirtilebilir. Michelet nin þu sözüyse, aradýðýmýz, tarihin ne olduðunu daha iyi ne anlatýr, bilemediðim: Tarihçinin metni yalnýz tarih üzerine olmakla kalmaz, tarih de olur; metnin özü, sözünü ettikleriyle bir süreklilik içindedir. Yazýlaný tarihe dönüþtürmek için þu üç ayaðý sorunlarýný çözerek saðlam biçimde dikmek gerekir: Tarihin bilgisini, yani ne olup bittiðini nesnel ideolojik olmayan biçimde geçmiþin içinden çekip almak gerekir. Gelgelelim, ne alýnacaðý sorusu çatallý. Tarihçi bütün geçmiþi yazamayacaðýna göre, ondan neleri süzüp alacak? Tarihsel bir dönemeç oluþturan bir savaþý, savaþýn iki tarafý da farklý görüyorsa, tarihçinin nesnelliðini korumasý ne denli zordur, bilinir. Edebiyatçý deðil ki tarihçi, gözlem gücüne, yaratýcý düþüncenin sýnýrsýz özgürlüðüne uygun davranabilsin. Gerçeðe baðlý kalmak zorundadýr o. Alacaðý tek tutum vardýr: Tarihe geçmiþ zamanýn içinden deðil, þimdiki zamanýn bakýþ açýsý içinden bakmak ve kendi yazacaðý tarihi gerçeðe dönüþtürecek bilgileri seçmek. Yazýlanýn yazýlma nedeni öznellikten baþka ne olabilir? Yoksa yazýlmaz, yazýlsa da okunmaz. Edebiyat için söz konusu ettiðimiz ilkelerden biri bu, ama tarih yazýmý için de farklý olmaz. Hem öznel olup hem tarihin kendisini anlatma paradoksu da ancak öznelliðin niteliðiyle çözülebilir. Öznelliðin bütün bütüne baðýmsýz, önyargýsýz, dýþ etkilerden uzak oluþu, aslýnda bu paradoksu tarihin lehine çözebilecek gizilgüçtür. Öznelliðin ancak onu kullanacak niteliðe sahip oldukça nitelikli biçimde kulanýlabileceðini anlatmaya da gerek yok elbette. Tarihçinin yazdýklarýnýn tarih olmasý, yani bizim tarihin ne olduðunu öðrenmek ve geçmiþte yaþananlarý anlamak için onun yazdýklarýný bir tarih olarak okumamýz için, yazýlanýn bu sahiciliði taþýmasý gerekir. Burada nesnel bir tarih dilinin ne olduðu üstünde düþünmek de tarihçinin iþi mi? Bir anlatýdan söz ediyoruz. Dolayýsýyla anlatýnýn güzelliði, tarihin yaygýnlýðýný saðlayan etmenlerden de biridir. Bu üç bileþene birden sahip olmayan tarih yazýmý, tarihin öznelerini de doðru saptayamayýnca, tarihin içinde deðil, yalnýzca görünen yüzünde dolanýr durur. Tarihçinin söylemi, tarihin sözcüklerini, hakikatleriyle iliþkilendiren bir ölçme söylemidir, diyor Rancière. Devrim, kral, demokrasi, yoksulluk, yýðýnlar ve tarihi anlamlandýran sayýsýz sözcük, tarih sahnesinden aldýklarý rollerle geçiyorsa, onlarý gerçekten olduklarý gibi görmek, tarihçi için zor ama üstesinden gelinmesi en zorunlu tavýrdýr. Bu arada yaþandýklarý için ortaya çýkan olgular ile tarihçinin yorumlarý arasýnda daðýtýlmasý gereken bir sis bulutu oluþtuðundan da söz ediyor Rancière. Sis bulutunu oraya taþýyan tarihçi olduðuna göre, daðýtan da tarihçi olacaktýr, daðýtabilirse. Tarihte yaþananlara ne zaman sonradan bulunmuþ ideolojilere göre adlar verilmiþse, orada tarih gerçekten uzaklaþmýþtýr. Baþka nasýl olabilir. Bir ülkenin yaþadýðý köktenci deðiþim devrimle de olabilir, köktenci reformlarla da ve sözgelimi devrimle olduysa, onun nasýl bir devrim oluðuna iliþkin toplumsal bir onay yoksa, sizin ona verdiðiniz ad, tarihi öyle yazmanýza, tarihin söylemini kendi ideoloik duruþunuza göre ayarlamanýza neden olur. Sakatlanmýþ tarih söylemi, tarihi bu anlamda gerçekten elbette uzaklaþtýrýr. Ekim Devrimi nden sonraki Sovyetler Birliði nin 1924 ten sonra yaþamaya baþladýðý dönüþüm, Marksizm içinde görülebilecek kesimlerin her birince farklý adlandýrýlmýþ, yorumlanmýþsa, o dönemin tarihi o kadar farklý mý yaþanmýþtýr yoksa yaþanan gerçek, onu çarpýtan ideolojilerle bir dizi yanýlsama olarak mý ortaya çýkmýþtýr? Yanýtý þimdi daha kolay veriliyor. Tarihi kendisiyle baþ baþa býrakacak tarihçi, onu sakatlayan bütün baðlardan kurtaracak ve tarihi en doðru biçimde anlamanýn yollarýný çizecektir. Tarihin Adlarý, Jacques Rancière, Çeviren: Cemal Yardýmcý, Metis Yayýnlarý, 2011, 139 sayfa, 12 TL. notoskitap.blogspot.com

6 Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Pek çok þaibenin ardýndan üniversite seçme sýnavlarý sona erdi, sýnava giren adaylar puanlarýný öðrendiler ve þimdi sýra hangi bölüm ve hangi üniversite sorularýnýn cevabýný aramaya geldi. Hangi bölüm sorusunun cevabý öðrenciler için önemlidir. Çünkü öðrenim görülecek bölüm ayný zamanda öðrencinin emek piyasasýnda emeðini hangi alanda pazarlayacaðýný yani ekmek parasýný hangi iþi yaparak elde etmeye çalýþacaðýný da önemli ölçüde belirlemektedir. Hal böyle olunca öðrenciler kendi istekleri ve yetenekleri doðrultusunda bir alana yönelmek yerine emek piyasasýnda emek güçlerini daha kolay ve daha yüksek deðerden pazarlayabilecekleri alanlarý yani bölümleri tercih etmek zorunda kalmaktadýr(öðretmen olmayý arzulayan bir öðrencinin istek duymadýðý halde kendisine mühendislik mesleðinin yolunu açacak bir bölümü tercih etmesi gibi). Ya da sýnavda arzuladýðý bir bölümün puanýný tutturamayan öðrenciler bir an önce emek piyasasýna girip, kendi ekmek paralarýný kendileri elde edebilmek için hiç istemedikleri bölümleri tercih etmek zorunda kalabilmektedir(öðretmen olmayý arzulayan bir öðrencinin hiç istemediði iþletme bölümünü tercih etmek zorunda kalmasý gibi). Hangi bölüm sorusunun yaný sýra hangi üniversite sorusu da üniversite adaylarý için ciddi bir problem oluþturmaktadýr. Zira Türkiye de üniversite sayýsý 103 ü kamu, 62 si ise vakýf statüsünde özel üniversite olmak üzere 165 e ulaþmýþtýr. Kamu üniversitelerinin çok büyük çoðunluðu hiçbir akademik nitelik gözetilmeden siyasi rant elde edilmek üzere kurulmuþ üniversitelerdir. Vakýf adý altýnda kurulmuþ özel üniversitelerin de hemen tümü kâr amacý güden yani öðrenciyi doðrudan müþteri görüp çeþitli biçimlerde onu yolmayý hedeflemiþ iþletmeler durumundadýr(reklam için yaptýklarý bin bir þaklabanlýk bu yaklaþýmlarýný açýkça göstermektedir). Adý saný kök salmýþ kamu üniversitelerinin ise pek çoðu YÖK düzeni içinde akademik özgürlüðü ve idari özerkliðini kaybetmiþtir. Bu üniversiteler üniversite-sanayi iþbirliði benzeri projelerle kendilerini sermayenin hizmetine adarken, öðrenci ve akademisyenlere karþý baskýcý bir tutum sergilemektedir. Görüldüðü gibi üniversite seçme aþamasýnda hangi bölüm, hangi üniversite sorularýna doðru yanýt verebilmek son derece zor ve hatta imkansýzdýr. Sorun üniversitelerin bilimsel bilgi üretip, toplumun yararýna sunan kurumlar olmaktan çýkýp, emek gücünün niteliði arttýrarak piyasa deðerini yükselten meslek okullarý olarak görülmesinden kaynaklanmaktadýr. Elbette bu durumu yaratan ekmek parasý kazanacak iyi bir iþ için üniversiteyi cankurtaran simidi olarak gören öðrenciler deðildir. Bu durumun sorumlusu, Türkiye de üniversitelerin son 30 yýlda anti demokratik bir yapý içinde piyasalaþarak üniversite niteliðinden hýzla uzaklaþmasýna karþý yeterli mücadeleyi veremeyen akademisyenler, aydýnlar, demokratik kitle örgütleri ile iþçi ve kamu emekçi sendikalarýdýr. Üniversiteye yeni adým atmaya hazýrlanan arkadaþlarýn önüne böylesine karamsar bir tablo sermeyi elbette istemezdim. Maalesef dünyada birçok kapitalist ülkede olduðu gibi Türkiye de de üniversitelerin hali son derece vahimdir. Ancak bu vahim durum umutsuzluk yaratmamalýdýr. Madem ki üniversiteler sermayeye emek gücü saðlayan ve ona hizmet eden kurumlar haline dönüþtürülmüþtür. O halde üniversiteler emek mücadelesinin önemli bir alaný olarak görülmelidir. Üniversitenin emek mücadelesi içerisinde yer almasý için üniversitede öðrenci, akademisyen ve emekçiler sýnýfsal bir anlayýþ içinde önce kendi aralarýnda daha sonra da emekçi sýnýfýn üniversite dýþýndaki diðer bileþenleriyle dayanýþma içerisinde bulunmalýdýr. Bununla birlikte baþta sendikalar olmak üzere emekten yana siyasi partiler, meslek odalarý ve diðer demokratik kitle örgütleri üniversitede yaþanan sorunlara karþý 30 yýldýr sürdürdükleri körlükten vazgeçip, üniversiteleri en azýndan sermaye örgütleri kadar sahiplenmeli ve üniversitede mücadelenin bir tarafý haline gelmelidir. Aksi halde daha pek çok kuþak sermayenin güdümünde bir üniversiteyi cankurtaran simidi olarak görmeye devam edecek ama arzuladýðý özgürce yaþama asla kavuþamayacaktýr..! (Evrensel) Nevþehir Kapadokya Bölgesi'ndeki balon uçuþ sahasýnýn limitleri, yüksekliði ve uçuþ kriterleri yeniden belirlendi. Ulaþtýrma Bakanlýðý Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðünden (SHGM) yapýlan yazýlý açýklamada, Nevþehir Kapadokya Bölgesi'ndeki balon uçuþ sahasýnýn, balon sayýsýnýn artmasý ve uçuþ emniyeti nedeniyle deðiþtirilmesi ihtiyacý doðduðu belirtildi. Kapadokya Bölgesi'ndeki mevcut balon uçuþ sahasýnýn limitleri, yüksekliði ve uçuþ kriterlerinin yeniden belirlenmesi ve nihai kararlarýn alýnýp Türkiye Havacýlýk Bilgi Yayýnlarý'nda yayýmlanmasýnýn saðlanmasý amacýyla 15 Þubat 2011 tarihinde Nevþehir'de toplantý yapýldýðý anlatýldý. Toplantý sonucunda Kapadokya Bölgesi'nde koordinatlarý belirlenen yeni balon uçuþ sahasýnýn balon pilotlarýnýn Tuzköy ve Erkilet ATC ile ön koordinasyon saðlamasý kaydýyla hafta içi 6 bin feete kadar, hafta sonu ve resmi tatillerde 8 bin feete kadar her türlü emniyet tedbirlerinin alýnmasý kaydýyla balon uçuþlarýnda kullanýlmasýnýn SHGM tarafýndan uygun Sulucakarahöyük/KAPADOKYA Hüseyin KAÝM Amerikan The New York Times gazetesinin seyahat köþesinde yer alan makalede, 15 yýllýk evli Nurettin Mantar ve Laura Prusoff un yýllar içinde inþa ettiði maðara ev tanýtýldý. Suzanne Bowler imzasýný taþýyan makale hakkýnda konuþan Mantar, The New York Times, eþim Laura yla irtibata geçerek, bizimle röportaj yapmak istediklerini söyledi. Kapadokya ya gelince evimizden çok etkilenip çekim yapmak istediklerini söylediler. Biz de kabul ettik cümleleriyle özetledi. Laura Prusoff da evin inþaat sürecini, gazeteye þöyle anlattý: Ýlk binayý inþa ettiðimiz maðarayý 1997 yýlýnda 6 bin dolara aldýk. O dönemde Yukarý Ortahisar çok ucuzdu. Zamanla bölgede dokuz arazi daha alarak yaklaþýk 14 bin metrekarelik bir alana sahip olduk. Aldýðýmýz evler tam bir harabeydi. Ne mutfak için bir yer vardý, ne de çatýsý... Duvarlarý bile dökülüyordu. Toplamda 150 bin dolar harcayarak, evimize kavuþtuk. Þu an beþ katlý, dört odasý, beþ bulunduðu ve NOTAM ile yayýmlanarak tüm ilgili taraflara duyurulduðu ifade edildi. Nevþehir Kapadokya Bölgesi balon uçuþ sahasýnda yapýlacak uçuþlarda uçuþ emniyetinin muhafazasýyla can ve mal güvenliðinin saðlanmasý açýsýndan uygulanmasý gereken usul ve esaslar belirlenerek, 1 Aðustos 2011'den itibaren geçerli olan B serisi 14/11 sayýlý AIC ile yayýnlanmasýnýn saðlandýðý, bu kapsamda Nevþehir Kapadokya Bölgesi'nde gerçekleþtirilecek balon uçuþlarýnýn bu tarihten itibaren AIC B14/11 ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapýlacaðý kaydedildi. banyosu olan þýk bir sýðýnaðýmýz var dedi. Makalede, evde kullanýlan Ýran halýlarý, dekorasyon stili ve panoromik manzara da övgü aldý. Bu yýlýn trendi Argos Dünya basýný ve uluslararasý örgütler, son dönemde Kapadokya ya kayýtsýz kalamýyor. Son olarak beldedeki gözde butik otel Argos in Cappadocia, Avrupa Turizm Komisyonu (ETC) tarafýndan seyahat trendlerini açýklamak üzere hazýrlanan Trend Cards 2011 de Tasarým Otelleri kategorisinde yer aldý. Kategoriye Türkiye den giren tek otel olan Argos un bu baþarýsý böylelikle Avrupa daki tüm komisyon üyesi ülkeler tarafýndan paylaþýlmýþ oldu. Avrupa Turizm Komisyonu, Trend Cards da yer almak üzere her yýl dünya seyahat trendlerine karar vermek için birçok kategori belirliyor; komisyon üyesi olan ülkelere bu baþlýklar gönderilerek bilgiler isteniyor. Gelen bilgiler doðrultusunda da seyahat sektörünün en son trendleri oluþturuluyor.

7 Ýlimizin bir çok resmi dairesinde pisuvarlar sessiz sedasýz ya üzerine arýzalý yaftasý yapýþtýrýlýyor, ya altýndan damlatýyor ya da tamamen ortadan kaldýrýlýyor. Çevre büyük illerde de rastladým, ayný uygulamalara. Yerel yönetim hizmet binamýz nasýl?, bilemiyorum. Ýnternetten Ekþi Sözlük ten pisuvar sözcüðünü araþtýrdým. Vaktiniz olursa o sayfaya bir girin derim. Ben en ilgincini buldum. çorum'un iskilip ilçesi'nde ilçe müftüsünün "ayakta iþemek günah" fetvasý üzerine akp'li belediye baþkanýnýn genel tuvaletlerde bulunan 20 pisuvarý sökmesi olayý. Pisuvar, zinhar mý demek ki? Þimdi daha iyi anlýyorum helâlarda pisuvarlarýn neden hep arýzalý olduðunu. Adamlar yeni binalara da koymuyorlar artýk. Özel sektöre ait helâ pisuvarlarý da ayný taktikle kullandýrýlmýyor. Ýskilip te bu müftümüz hangi tefsir kitabýndan yararlanarak bu fetvayý verebilmiþtir? Hangi bilimsel verileri içeriyor? Týp insanlarýyla konuþmuþ mudur? Konuþtuðum, televizyonlardan izlediðim hekimler defini hacet iþinin ayakta ya da çömelerek yapýlmasý konusunda tutucu deðiller. Hangisinde rahatsanýz, öyle def edin hacetinizi, diyorlar. Artý, günde en az beþ vakit, abdest öncesi tuvalete giden bir insanýn, ayakta hacet gidermesi esnasýnda saða sola deðip sýçrayan sidiðin(ürik asit) pantolon ve þalvarýna bulaþmasý olasýlýðý da pek muhtemel. Ayný kirli elbiseyle ibadete durmasýnýn makbuliyetini de kendilerine býrakalým Yýllar önce yazdýðým yazýda Hela kültürü baþlýklý yazýmýzda ýþýða duyarlý pisuvarlar konusunda bakýn ne demiþim. Özellikle birlikte kullanýlan ya da erkeklere ait tuvaletlere ürik asit kokusundan giremezsiniz. Zira erkeklerimiz tuvalet gereksinimlerini çoðunlukta ayakta giderirler. Su dökme alýþkanlýðý zaten yoktur. Oysa her iþletmede özellikle erkekler için ýþýða duyarlý akýllý, pisuar ve lavabo yapýlmasýnda ve yaptýrýlmasýnda hijyen, temizlik ve koku açýsýndan büyük yarar olacaktýr. AB ye girince mi bu normlarý yerine getireceðiz? Etkili ve yetkili seçilmiþ ve atanmýþlar Sanayi Çarþýsý ndan, Ankara Caddesi ne kadar tüm iþletmeleri ve pasajlarýn tuvaletlerini bir incelesinler lütfen. Mucur Öðretmenevi ve Kýrþehir MEDAÞ ta pisuvardan geçtik, tuvaletlerde havalandýrma da yok. Seçilmiþ ya da atanmýþ idarecilerimizin bu konuya hassasiyet göstereceklerini umuyorum. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Yerel yönetimimiz Yenice Mahallesi Atatürk Caddesinde ve Þeyh Edip Ali Kavþaðý çevresinde güzel aðaçlar dikmiþ. Küçük sokak lambalarýný yenilemiþ. Eskileri ne olacak bilemiyorum. Þu anda küçük sokak lambalarýnýn çoðunluðu yakýlmýyor zaten. Medaþ la bir sorun mu var? Onu da açýklayan yok. Ben yaptým oldu mantýðý sürdü, sürecek. Demokrasi ve katýlýmcýlýk anlayýþýmýz bu kadar, zira. Kilit parke taþ döþeli sokaklarýmýzda yer altýnda oluþan þebeke arýzalarýnda taþlar sökülüyor arýza gideriliyor. Çevre insanlarý þikayet edinceye kadar bekletiliyor. Ekipler bu konuda uyarýlmalýdýr. Mezarlýklarda bulunan demir korunaklarýn kaldýrýlmasý olumlu bir çalýþma. Duvarlarýnda ya boylarý alçaltýlmalý ya da kaldýrýlmalýdýr. Uçurtma þenliði hava muhalefeti nedeniyle ertelendi. Oysa tamda uçurtma uçurulacak bir gün yaþandý. Bir çocuðun dahi kalbi kýrýldýysa, yazýk oldu. Çadýr topumu olduðumuz için halen; meydanlarýmýz çadýrlardan bir türlü kurtulamýyor. Geçtiðimiz günlerde bazý öðrenciler bir arkadaþlarýna maddi destek için arkadaþlarý kermes düzenlemek isterler. Kendilerine Ahi Evran-ý Veli Meydaný gösterilir. Birkaç kez de ben uðradým. Ýþleri kesattý. Zira çok hareketli bir meydan deðil o meydan. Cacabey Meydaný, Heykel Meydaný, Beðendik Önü konusunda kimin yetkili olduðu meçhul. Emniyet mi, belediye mi karar veriyor? Öðrencilerin çabalarýna üzüldüm gerçekten. Meydanlarý kullandýrma konusunda çifte standarttan vaz geçilmesi gerek Av. Songül Beydilli Kamu hizmetlerinin özelleþtirilmesi ve ortadan kaldýrýlmasý operasyonu uzun soluklu bir operasyon te Kamu Yönetimi Temel Kanunu nun veto edilmesinin ardýndan çýkarýlan yasalarla, parça parça sürdürülüyor. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokrasi ve katýlýmcýlýk gerekçeleri ile yasallaþtýrýlan Ýl Özel Ýdaresi ve Belediye Kanunlarý ile atýlan adýmlar, Meclis tatile girmeden az önce hükümete verilen Bakanlýk Teþkilat yapýsýnda düzenleme yapma yetkisine dayanýlarak çýkarýlan Kanun Hükmünde Kararnamelerle son hýzla devam ediyor. Ýl Özel Ýdare ve Belediye Kanunuyla, saðlýk ve sosyal hizmetler gibi devletin temel görev alanlarýnda kuruluþ açma ve iþlettirme yetkisi yerel yönetimlere verildi. Böylece gerçekleþtirilen taþeronlaþtýrma ile özelleþtirme operasyonu gizleniyor DEVLETÝN SOSYAL HÝZMETLERDEKÝ ROLÜ NE OLDU? Devlet sosyal hizmet sunma görevinden vazgeçti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý nýn kurulmasý ile rolü; yalnýzca denetim, koordinasyon, strateji ve performans kriterlerini belirlemekle sýnýrlandý. Sosyal hizmetlerin özelleþtirilerek, ticaret konusu haline getirilmesinin ve devlet kaynaklarýnýn sermayeye aktarýlmasýnýn önü açýldý. Kapatýlan SHÇEK Genel Müdürlüðünün kuruluþlarý, personeli ile birlikte Ýl Özel Ýdaresine devredildi. Böylece, Çocuk Yuvasý-Yurt açma ve bu kuruluþlarýn hizmetini satýn alma yolu ile gördürme yetkisi verilen Ýl Özel Ýdareleri aracýlýðý ile hizmetin tümden taþerona devredilerek özelleþtirilmesinin önü açýldý. Bu alanlarýn çeþitli çýkar çevrelerinin eline geçebileceði ve baþta çocuklar olmak üzere, bu kuruluþlarda barýnanlarýn; yeniden istismar edilmelerinin önünün açýlacaðý somut bir tehlike olarak karþýmýzda. Nitekim, hizmeti vermekten vazgeçen bakanlýk; bu kuruluþlarý sosyal hizmetin sunumu açýsýndan deðil; iþletme kurallarýna ve yasalara uyulup-uyulmamasý yönünden denetleyecek. Yani sosyal hizmet alaný iþletme lerin insafýna býrakýlýyor. Geçtiðimiz yýllarda, gündeme getirilen, ancak yasallaþtýrýlamayan sosyal hizmetlerin özelleþtirilmesini öngören yasa tasarýsýnda yer alan hükümlerin, çýkarýlacak yönetmeliklerle uygulamaya geçirilmesinin amaçlanacaðýný söylemek, kehanet olmaz. Örneðin, söz konusu yasa tasarýsýnda; yuva ve yurtlarý iþletecek olan þirket ya da vakýflara, çocuk baþýna asgari ücretin bir kaç katý ödeme yapýlacaðý hükmü yer alýyordu. Kuruluþlarý iþletecek olanlarýn asýl amacýnýn kâr olacaðý ve maliyeti düþürmeyi hedefleyeceði dikkate alýndýðýnda; ödenen paranýn ne kadarýnýn çocuklarýn ihtiyaçlarý için harcanacaðý, çalýþan personelin seçiminde ne kadar nitelik aranacaðý tartýþmalýdýr. Kýsacasý kendisini koruyamayacak durumda olanlara verilen hizmette istismarlarýn boyutunun nereye varacaðý tahmin edilebilir. Üstelik, bu kuruluþlarda çalýþacaklarýn kadrolu personel olmayacaðý, denetim elemanlarýnýn niteliði ve sayýsýnýn yetersizliði de göz önünde tutulursa, bir çok istismarýn da açýða çýkarýlamayacaðý ortada. SOSYAL YARDIM TEK ELDE MÝ TOPLANIYOR? Bakanlýða baðlý olarak Sosyal Yardýmlar Genel Müdürlüðü kuruldu. Ancak, açýklananýn aksine, sosyal yardýmlar tek elde toplanmamaktadýr. Sosyal yardým veren farklý kamu kurumlarý varlýðýný devam ettirirken; kamuya baðlý Sosyal Yardýmlaþma Dayanýþma Fonu gibi yardým kurumlarý ile, dernek-vakýf adý altýndaki yardým kuruluþlarý da dahil olmak üzere, kamuözel yardým kuruluþlarýnýn veri tabaný ortaklaþtýrýlarak, birinden yardým alanýndiðerinden yardým almasýnýn önlenmesi amaçlanýyor. Daha da önemlisi, sosyal hizmetler hak olmaktan çýkarýlýrken; devlet sosyal yardýmlara da pay ayýrmak yerine; Sosyal Yardýmlar Genel Müdürlüðüne, Sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma kültürünü kökleþtirici çalýþmalar yapmak, geniþ kitleleri kapsayan yardým kampanyalarýný koordine etmek ve desteklemek görevini veriyor. Yani, sadaka kültürünü yaygýnlaþtýrmayý; yardýmlarýn finansmanýný yeniden halkýn sýrtýna yýkmayý amaçlýyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý ile, yoksulluðun yönetilmesi ve artan yoksulluk, iþsizlik ve sömürü karþýsýnda, hak talep eden bir toplum yerine baðýmlý, uyuþturulmuþ bir toplum yaratýlmasý amaçlanýyor. Tüm bu uygulamalar ve düzenlemeler karþýsýnda, baþta sosyal hizmetler olmak üzere, kamu hizmetlerinin özelleþtirilmesine karþý çýkarak, hak talebi ile mücadelenin yükseltilmesi her zamankinden daha fazla önem kazanmaktadýr. TEK AMAÇ: AÝLENÝN KORUNMASI Bakanlýða baðlý Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüðüne, Aile yapýsýnýn ve deðerlerinin korunmasý, güçlendirilmesi için ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesi çalýþmalarýný koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasýný izlemek ve deðerlendirmek; aile yapýsýný ve deðerlerini tehdit eden sorunlarý ve bu sorunlara yol açan faktörleri tespit etmek, bu sorunlara karþý toplumsal duyarlýlýðý geliþtirici faaliyet ve projeler yürütmek vb. görevler verildi. Yasada kadýnýn aile dýþýnda yok sayýlmasý bir yana, - Baþbakanýn 3 çocuk istediði, Kreþ eken hu-zurevi biçer diyerek eve çaðýrdýðý kadýnlara yönelik þiddetcinayetlerin arttýðý, - tüm bunlarýn aile deðerleri, törenamus ya da geleneklerle gerekçelendirildiði, sanýklarýnýn tahrik indirimlerinden yararlandýðý; -AKP Belediyelerinin aile danýþmanlýðý adý altýnda, kadýnlar aracýlýðý ile, erkeklerin dört kadýnla evlenebileceði konusunda eðitim verdiði koþullarda; Bakanlýðýn, bu politikalarý meþrulaþtýrarak, muhafazakarlýðý geliþtirerek, aileyi, sömürü sisteminin dayanaðý haline getirmeyi amaçladýðý ortada. MESLEK ELEMANLARI DA ETKÝLENÝYOR Sosyal hizmet alanýnda görevlendirilecek esas personel olan aile ve sosyal politika uzmaný ve denetçisi olarak atanacaklarda, sosyal hizmet alanýnda mesleki eðitim almýþ olmak yerine; iþletme, iktisat, iktisadi- idari ilimler, siyasal ve hukuk mezunu olma þartý aranýyor. Ayrýca, çýkarýlacak yönetmelikte belirlenecek olan alanla ilgili lisans eðitimi alanlarýn da (Ama hangi lisans programý olduðu belirsiz) Bakanlýk uzman ve denetçisi olabilecekleri belirtiliyor. Ancak hangi meslek mensuplarýnýn bu kapsamda olacaðý, Bakanlýðýn inisiyatifine býrakýlýyor. Sosyal hizmetler alanýnda eðitim almýþ sosyal çalýþmacýlar ile sosyolog, psikolog, çocuk geliþimcisi gibi, hizmet sunumunda mutlaka bulunmasý gereken meslek elemanlarý görmezden geliniyor. Meslek tanýmlarý ortadan kaldýrýlarak, yapýlacak iþ belirsiz hale getiriliyor. SHÇEK e baðlý taþra teþkilatlarý ve kuruluþlarda görev yapan kamu emekçileri Ýl Özel Ýdarelerine devredilirken, taþerona devredilmesine izin verildiði takdirde, personel norm kadro fazlasý haline getirilecek ve emekçilere sürgün dayatýlacak. SHÇEK E NE OLACAK SHÇEK Genel Müdürlüðünün hizmet alaný; Bakanlýða baðlý olarak kurulan dört ayrý Genel Müdürlüðe (Aile ve Toplum Hizmetleri, Çocuk Hizmetleri, Sosyal Yardýmlar, Özürlü ve Yaþlý Hizmetleri Genel Müdürlükleri) bölündü. Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü, Bakanlýða baðlandý. Bakanlýðýn asli görevi bu alanlarda hizmet vermek deðil artýk. Planlama, standart belirleme ve koordinasyonla sýnýrlý. Sosyal hizmetlerin alanlarý bölünerek; sosyal hizmetlere bütüncül yaklaþýmdan da vazgeçilmiþ oldu. Ne yapýyordu SHÇEK? Çocuk-özürlü-kadýn ya da yaþlýlarýn güvenliðinin tehdit altýnda olduðunu öðrenmesi üzerine; inceleme yaparak, risk altýnda olanlarý saptayarak, verilecek hizmet modelini belirleyip-uygulamakla yükümlüydü. Þimdi nasýl-hangi birim tarafýndan inceleme yapýlacaðý, hizmet modelinin nasýl belirleneceði (Ayni-nakdi yardým, bakým-danýþmanlýk-saðlýk-eðitim tedbiri gibi çocuklara yönelik koruma tedbirleri, evlat edindirme, sýðýnma evine yerleþtirme vb.); ayný aile ya da çevrede, farklý genel müdürlüklerin alanlarýna giren sorunlarýn çözümü için, nasýl bir koordinasyon yapýlacaðý belirsiz. YAÞANABÝLECEK ÝSTÝSMARLAR KAYGI VERÝCÝ SHÇEK Genel Müdürlüðü, evlat edinmede aracý kurumken; Bakanlýðýn bu konudaki görevi, evlat edinme iþlemlerini koordinasyonla sýnýrlandýrýldý. Özellikle terk edilen, güvenliði tehlike altýnda olan, korunmaya muhtaç çocuklarýn evlat edindirildiði dikkate alýndýðýnda; bu çocuklarýn evlat edinilmesinde aracýlýk hizmetini yürütecek makamýn ne olacaðý belirsiz. Bu durum, evlat edinmede yaþanabilecek istismarlar konusunda kaygý uyandýrýyor. *SES Ýþyeri Temsilcisi

8 Bu yazý Antalya kaynaklý Sekiz Sayfa Haber sitesinde 29 Temmuz da yayýnlanan ve karbon danýþmaný Aynur Uysal la yapýlan HES lere doðalgaz lobisi karþý çýkýyor baþlýklý röportajdaki iddialara yanýttýr. Ülkemizin her köþesindeki sayýsýz HES karþýtý gibi ben de bu yapýlara karþýyým. Þirketlerden çýkar ya da destek beklemek bir yana, bu iþleri gönüllü yapýyoruz. Önce karbon danýþmanlýðý nýn ne olduðu üzerinde duracaðým, ardýndan en küçük bir bilgi kýrýntýsý dahi taþýmayan bu iddialarý irdeleyeceðim. Amacým Uysal gibi insanlara laf yetiþtirmek deðil, her zaman ve her durumda dert sahiplerinin yanýnda olduðumu ifade etmek. Karbonla ilgili danýþmanlýk, uzmanlýk, müdürlük gibi iþler daha çok son yýllarda duymaya baþladýðýmýz ve genellikle büyük miktarlarda enerji tüketen ya da üreten kurumlar için verilen bir hizmet türünü ifade ediyor. Dünyayý yýllar boyu hoyratça kullanarak yok etme sýnýrýna yaklaþtýran þirket ve ülke yöneticilerinin de artýk yaþayacak baþka yerleri olmadýðýný fark etmeye baþlamasýndan beri, kapitalizmi daha az zararlý kýlmak için bu tür iþler yapýlýyor. Bu alandaki uzman kiþilerin iþi, þirketlerin kârlarýný korumak amacýyla atmosferi nasýl daha az kirleteceklerini ya da yenilenebilir enerji alýþ veriþini en kârlý biçimde nasýl yapacaklarýný bilmek. Büyük þirketlerin genellikle bu iþler için ayrýlmýþ bir bölümü varken, küçükler gerek duydukça uzman kiþi ya da kuruluþlardan hizmet satýn alýyor. Anlaþýlacaðý üzere Uysal baþta enerji þirketleri olmak üzere gerek duyan her þirkete ücretli hizmet sunmaktadýr. Dolayýsýyla önce þunu belirleyelim: Harcadýðý emeðin niteliði bakýmýndan kendini çevreci dediði kiþilerle karþýlaþtýracak durumda deðildir. Çünkü kendisi para kazanmak için, sözünü ettiði insanlar gönüllü çalýþýrlar. Bu yüzden Uysal ýn HES karþýtlarýný kendisi gibi çýkar amacýyla çalýþýyorlar sanmasý, bilinçsizce yapýlmýþ bir eþitlik kurma çabasýdýr. Ayrýca iþinden dolayý hiç kimse Uysal ý HES þirketlerince destekleniyor diye tanýmlamazken kendisinin kalkýp HES karþýtlarýný bu biçimde suçlamasý, iþgüzarlýktýr. Üstelik bunu dedikodularý dolaþýyor diye ifade etmesi, iþgüzarlýktan da öte bilerek yapýlan bir karalamadýr. Kim, nereden, nasýl bir çýkar elde ediyorsa; hemen açýklamalýdýr. Açýklayamýyorsa, sarf ettiði sözler için özür dilemelidir. Bir de röportajda dikkati çeken þu var: Uysal biraz da küçümseyerek çevreci dediði insanlarýn galiba her þeye rasgele karþý çýktýðýný, uçuk kaçýk kiþiler olduðunu, laf etmekten baþka iþ yapmadýðýný sanýyor olmalý. Çünkü hakkýmýzda yalan yanlýþ bilgilerle köylüleri kandýrarak olay yaratýyormuþuz gibi konuþuyor. Oysa buna karþýlýk kendi gibileri köylülere gerçekleri anlatýyor, HES þirketlerinin yöredeki insanlara iþ vermesini, sosyal sorumluluk projeleri kapsamýnda okul, su, yol gibi eksiklerin giderilmesini saðlýyormuþ Uysal gerçekten bilmiyor: Bir köyde HESe karþý çýkanlar, o köyde yaþayanlardýr. Hiç kimse uzaktan gelerek köylüyü köyünde kandýramaz. Bu projelere topraðý elinden alýnan, aðacý kesilen, atalarýnýn mezarlarý bile baraj gölleri altýnda kalan ve sonunda su bolluðu içinde su sýkýntýsý çeker hale gelen insanlar karþý çýkýyor. Bunlara suyun hayat olduðunu bilen ve kullaným hakkýnýn bir þirkete verilmesini yanlýþ bulanlar karþý çýkýyor. Bu projelere yalnýzca insanlar deðil; aðzý dili olmayan kurt, kuþ, aðaç, böcek, tüm canlýlar karþý çýkýyor. Tabi karbon ticaretinden elde edilen kazançlarla kulaðý insan sesine bile kapatýlanlardan doðanýn sesini duymasýný bekleyemeyiz. Çünkü onlar buna benzer yörelerde daðýttýklarý üç beþ kuruþla ve saðladýklarý kýrýk dökük birkaç küçük iþle; köylüyü köylüye ve köyü komþusuna düþman ediyorlar. HES þirketleri sayýsýz örneðini verdikleri uygulamalarla köylerimizde geleneklerimizi hiçe sayýyor, paranýn her þeye muktedir olduðunu bilinci yayýyor, rekabet yaratýyor ve düþmanlýk tohumlarý ekiyorlar. Bunlar mý sosyal sorumluluk? Ve þunu da eklemek istiyoruz: Bir köyün, okul, köprü, yol vs. eksiðini gidermek için yakýnlardaki bir su kaynaðýný, ormaný ya da maden alanýný neden ille de bir þirkete vermek gerekiyor? Uysal köylerdeki eksiklerin giderilmesini çok istiyorsa, þirketlere danýþmanlýk etmek yerine doðrudan köylülerin yanýnda yer almalý ve elinden baþka bir þey gelmiyorsa bile en azýndan köylülerimizin sorunlarýný duyurmaya çalýþmalýdýr. Bu tür sorunlarý çözecekmiþ gibi þirketleri köylerimize, daðlarýmýza, meralarýmýza, su kýyýlarýna yerleþtirmek yanlýþtýr. HESlere karþý çýkýþ nedenimiz aslýnda hükümete muhalefet etmek mi? Uysal ýn iddialarýndan biri de HES karþýtlarýný körü körüne iktidar partisine muhalefet etmekle suçlamasýdýr. Ona göre iktidar ne yaparsa kötü yapar mantýðýyla böyle davranýyoruz. Acaba Uysal hiç HES karþýtý bir çalýþma görmüþ mü? Ýktidar partisinden belediye baþkanlarýnýn, il ve ilçe yöneticilerinin, hatta bakan ve milletvekillerinin bile en azýndan yörelerindeki HESlere karþý çýktýðýný biliyor mu? Belli ki bunlardan haberi yok ve kulaktan dolma konuþuyor. HES karþýtlýðý tüm canlýlarýn su hakkýný savunduðu için doðasý gereði siyaset, cinsiyet, kültür, bölge ayrýmcýlýðý içermeyen bir toplumsal muhalefet hareketidir. Ayrýca hangi nedenle olursa olsun insanlar HESlere durduk yerde karþý çýkmaz. Mutlaka önceden o yakýnlarda hiçbir zarar vermeyeceði gerekçesiyle bir HES kurulmuþ, köylüler maðdur edilmiþ ve bunun üzerine yenilerinin yapýlmasýna karþý çýkýlmýþtýr. Örneðin Antalya Akseki Gümüþdamla köyündeki HES karþýtlýðý böyledir. Daha önceden yöreye yapýlan ve þu an inþaatý süren projelerin zararlarý sürekli yaþandýðý için köylülerimiz HES istemiyor. Çünkü heyelanlar yüzünden yöreleri yaþanmaz halde. Bu arada baþka yörelere kurulan HESlerin zararlarýný ayrýntýlý olarak öðreniyor ve daha çok karþý çýkma gereði duyuyorlar. Fethiye Karabel mevkiindeki Eþen I HES 6 bin dönüm verimli tarým arazisinin su altýnda kalmasýna yol açtýðý ve tarlalar acil kamulaþtýrýlma kapsamýnda yok pahasýna köylülerin ellinden alýndýðý için, yöredeki baþka HESlere de karþý çýkýlýyor. Türkiye deki toplam sayýlarý 2 bin 200 dolayýnda olan HES projelerinin yaklaþýk üçte biri Doðu Karadeniz de yer alýyor. Bunlarýn küçük bir kýsmý yapýldýðý ve sayýsýz zarara yol açtýðý için yörede büyük bir HES karþýtlýðý var. Ülkemizde HES kapsamýnda yürütülen iþlemler, aslýnda tatlý su kaynaklarýnýn küresel ölçekte özel þirketlere devredilerek karlý biçimde iþletilmesi çabalarýnýn bir parçasýdýr. Bu özelleþtirmeci ve piyasacý anlayýþ 1980 den beri ülkemizde de uygulanýyor. Yakýn zamana kadar HES kurma giriþimleri yap iþlet devret modeline göre yürütülüyordu. Bugünkü yaygýnlýðýna ulaþmasý, þu anki iktidar partisinin çabalarýyla olmuþtur. O bakýmdan HES karþýtlýðýnýn hükümet kararlarýný eleþtirmekle ilintisi vardýr ama bundan ibaret de deðildir. Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulu (EPDK) bu hükümetten önce, 2001 yýlýnda kuruldu. Sularýn kullaným hakkýnýn 49 yýl süreyle þirketlere devredilmesi yönetmeliði 26 Haziran 2003 de çýkarýldý. Ardýndan HES yapýlmasýnda yaþanan sorunlara baðlý olarak bu hükümet döneminde bir dizi mevzuat deðiþikliði yapýldý. Bunlarýn hepsi de þirketlerin çýkarlarýna öncelik tanýr niteliktedir. Önce 2007 yýlýnda DSÝ Enerji Bakanlýðýndan alýnarak, hiç ilgisinin bulunmadýðý Çevre ve Orman Bakanlýðýna baðlandý. Çünkü HES izinleri bu bakanlýkça verilirken, sularý kamu adýna yöneten ve baþka bir bakanlýða baðlý olan DSÝ ile sorunlar yaþanýyordu. Ardýndan, bugün elektrik üretiminden daðýtýmýna kadar tüm sektörü kapsayacak biçimde enerji piyasasýnýn özelleþtirilmesine iliþkin yasal düzenlemeler yapýldý. Mahkemelerin HESler aleyhine verdiði kararlarýn önüne geçmek için Çevre Kanunundan Mera Yönetmeliðine, aðaç kesimlerinin kolaylaþtýrýlmasýndan milli parklarla ilgili düzenlemelere ve karbon borsasýnýn kurularak HESlerden üretilecek elektriðin uluslararasý piyasalarda kolayca satýmýna kadar bir dizi mevzuat deðiþikliði gerçekleþtirildi. Elektrik üretim lisanslarýnýn alýnýþ tarihlerine bakýlýrsa, buna benzer her düzenlemenin ardýndan lisans sayýsýnda bir sýçrama olduðu görülür. Mevzuatta HES þirketleri lehine yapýlan bu düzenlemeler yetmez gibi, 13 Mayýs 2011 tarihli Resmi Gazetede yayýnlanan Su Yapýlarý Denetim Yönetmeliði ne göre bugüne kadar HESlerin DSÝ tarafýndan yapýlan denetim iþlemleri de artýk özel þirketlerce yürütülecek. Bu yüzden Uysal ýn röportajýnda bu iþleri hâlâ kamu kurumlarý yapýyormuþ gibi konuþmasý ve içimizin rahat olmasýný söylemesi boþunadýr. Anlaþýlacaðý üzere çayýn kuþu, çayýn taþýyla vuruluyor. Baþka toplumsal dengelerin yaný sýra þirket ve halk arasý hakkaniyeti de gözetecek olan kamu kurumlarýnýn yerini, artýk yalnýzca kâr amacýyla çalýþan þirketler alýyor. Yine de, Uysal ýn kendini hiçbir zaman iktidar partisine muhalefetle sýnýrlamayan HES karþýtlýðýný böyle yapýyorlar diye suçlamasýnýn anlaþýlýr bir yaný var. Her ne kadar HES karþýtlarý yaþamý savunurken siyaset ayrýmý yapmýyorsa da, doða ve topluma zarar veren mevzuat deðiþikliklerinin çoðu bu hükümet döneminde gerçekleþti. Kaldý ki kimi düzenlemeler eski bile olsa; sakýncalarýný gidermek þöyle dursun, bu hükümet tarafýndan daha da ilerletildi. Dolayýsýyla Uysal ýn HESlere karþý çýkýþý hükümete karþý çýkmak gibi anlamasý normal ama eksik ve yanlýþtýr. En iyisi Uysal kendi iþine bakmalýdýr. Karbon ticareti denilen þey aslýnda zehir ticaretidir Son yüzyýldýr sanayi, tarým, hayvancýlýk, kentleþme, doðal alanlarýn tahrip edilmesi vs. nedenler sonucu atmosferdeki karbondioksit, azot oksitleri, metan, klor ve flor kökenli gazlarla su buharý miktarýnda artýþ görülüyor. Bu gazlar atmosferin üst kýsýmlarýnda birikiyor ve bir sera örtüsü gibi dünyanýn her tarafýný kaplýyor. O yüzden bunlara sera gazlarý deniyor. Bazýlarý atmosferin ozon tabakasýna zarar veriyor. Ozon, radyasyonlu güneþ ýþýnlarýný tutarak dünyanýn aþýrý ýsýnmasýný önlüyor. Sera gazlarý ozon tabakasýný delerek iþlevini yerine getiremez kýldýðý için, güneþten gelen radyasyon kolayca yeryüzüne ulaþýyor. Bu yüzden yeryüzü ýsýnýyor ve buna baðlý olarak hava da ýsýnýyor. Isýnan hava yükseliyor ve normal koþullarda atmosferdeki ýsý fazlasý uzaya kaçýyor. Ama sera gazlarýnýn oluþturduðu tabaka bu kaçýþý önleyerek, sýcak hava tabakasýný atmosferin içine hapsediyor. Bunun sonucu atmosfer sýcaklýðý artýyor ve küresel ýsýnma dediðimiz olay ortaya çýkýyor. Bunun sonucu buzullar eriyor, denizlerdeki akýntýlar deðiþiyor, kuraklýk ve seller bir arada yaþanýyor. Sera gazlarýnýn büyük bölümünde karbon atomu bulunuyor. Dolayýsýyla küresel ýsýnma olayý da büyük ölçüde karbon kökenli gazlardan kaynaklanýyor. Bu tür gazlarýn her geçen gün artan miktarlarda atmosfere karýþmasýnýn en önemli nedeni günlük yaþamda baþta sanayi üretimi olmak üzere ýsýnma, ulaþým, tarým, hayvancýlýk gibi alanlarda fosil yakýtlar dediðimiz petrol ve kömürün yaygýn olarak kullanýlmasýdýr. Ayrýca bu faaliyetler sýrasýnda ve çöpler yok edilirken karbon kökenli olmayan flor, klor ve azotlu sera gazlarý da çýkýyor. Meteoroloji kayýtlarýnda ve sel, kasýrga, asit yaðmuru gibi doða olaylarýnda görülen olaðanüstü deðiþikler; yaklaþýk 1980 li yýllardan bu yana dikkatleri küresel ýsýnma sorununa çekiyor. Dünyanýn ortalama sýcaklýðýndaki önemsiz bir artýþýn bile kuraklýk, büyük doðal afetler, tarýmsal üretimde azalma ve hastalýklara yol açacaðý üzerinde duruluyor. Nitekim son yýllarda bu yöndeki geliþmelere tanýk oluyoruz. Ýþte bu gidiþin daha kötü noktalara varmamasý için yapýlmasý gerekenler, uzun çabalar sonucu 1997 de Japonya nýn Kyoto kentinde imzalanan Birleþmiþ Milletler Ýklim Deðiþikliði Çerçeve Sözleþmesi ile kayýt altýna alýnýyor. Dünyada 2005 yýlýnda yürürlüðe giren, Türkiye nin 2009 da imzaladýðý anlaþmaya göre küresel ýsýnmanýn önüne geçmek için uzun vadede sera gazlarýnýn atmosfere salýnmasý önlenecek. Ama bu birden deðil, adým adým olacak. Sözleþmeye taraf ülkeler yýllarý arasýnda atmosfere saldýklarý sera gazý miktarýný, 1990 yýlýndakinden yüzde 5,2 daha aþaðý çekecek. Böylece kirlilikten en çok sorumlu olan geliþmiþ ülkelerden baþlayarak, tüm imzacý ülkelerde sera gazýna yol açan her tür toplumsal faaliyet yeniden düzenlenecek. Bu sýrada dünyayý en çok kirleten ülkeler ve þirketler, olaðan yaþamlarýný sürdürmek için az ya da hiç kirlilik yaratmayan ülke ve þirketlerin kirletme hakkýný satýn alabilecekler. Buna kýsaca karbon ticareti deniyor. Örneðin bugün geliþmiþ ülkelerde yalnýzca petrol ya da kömür gibi kirli enerji kaynaklarýndan yararlanan bir þirket, olaðan iþleyiþini sürdürebilmek için kullandýðý enerjinin karmaþýk hesaplara göre belirlenen bir bölümünü temiz enerji kaynaklarýndan saðlamak zorunda. Gereken temiz enerjiyi eðer kendisi üretemiyor ve havayý kirletmeye devam edeceðini hesaplýyorsa, temiz enerji üreten bir þirket ya da ülkeden satýn alýr. Bu, karbon ticaretinin bilinen en basit yoludur. Böylece belli bir miktar temiz enerji kullanarak, geleneksel kirletici enerji kaynaklarýndan yararlanmaya devam eder. Satýþý yapanýn da bu yolla elde ettiði geliri yeni temiz enerji kaynaklarý için kullanacaðý varsayýlýr. (Devam Edecek)

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM IX FÝYATLAR 145 146 FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM 2000 yýlýnda önceki yýlýn önemli ölçüde altýnda seyreden fiyat artýþlarý 2001 yýlýnýn ikinci ayýnda kurlarýn serbest býrakýlmasý sonucu üçüncü

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154 MALÝYE DERGÝSÝ Ocak - Haziran 2008 Sayý 154 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Doç.Dr. Ahmet KESÝK Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Doç.Dr. Ahmet KESÝK MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER Yayýn

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden çaðdaþ demokrat muhasebeciler grubu Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden YÖNETÝM KURULU BAÞKAN ADAYI ALÝ METÝN POLAT 1958 yýlýnda Çemiþgezek'te doðdu.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ EÐÝTÝM SEMÝNERÝ RESÝMLERÝ Çimento Ýþveren Dergisi Özel Eki Mart 2003, Cilt 17, Sayý 2 çimento iþveren dergisinin ekidir Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Projesi Sendikamýz

Detaylı

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? Hükümetler birinci basamak saðlýk hizmetleri konusundaki yasalarý açýkça çiðnemektedir. Türkiye saðlýk sisteminde, birinci basamaktaki kurumlar (saðlýk

Detaylı

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ VE ISO 9001:2000 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ UYGULAMASI KONULU TOPLANTI YAPILDI GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK YÝBÝTAÞ - LAFARGE GRUBUNDA KONYA ÇÝMENTO SANAYÝÝ A.Þ.

Detaylı

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU 13 OCAK 2011 Bu program, Avrupa Birliði ve Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan finanse edilmektedir. YENÝLÝKÇÝ YÖNTEMLERLE KAYITLI ÝSTÝHDAMIN

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 2 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 3 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

Mart 2010 Proje Hakkýnda NBÞ sektörünün ana girdisi olan mýsýrýn hasadý, hammadde kalitesi açýsýndan yetiþtirilmesi kadar önemli bir süreçtir. Hasat sýrasýnda gerçekleþtirilen yanlýþ uygulamalar sonucunda

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi 10 Faaliyet Raporu Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi Ýçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikasý Risk Yönetim Politikalarý Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana

Detaylı

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi 2009-11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI MEMUR PERSONEL ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ GÖREV TANIMI Memur Personel Þube Müdürlüðü, belediyemiz bünyesinde görev yapan memur personelin özlük iþlemlerinin saðlýklý bir

Detaylı

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde) V KAMU MALÝYESÝ 71 72 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 1996 yýlýnda yüzde 26.4 olan

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ýn yaptýðý, 21 Haziran Dünya Güneþ Günü dolayýsýyla Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarýnýn Kullanýmýna Ýliþkin

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER AÇIKLAMALAR: Bu tabloda daha az yerde daha fazla bilgi verebilmek için bazý kýsaltmalar yapýlmýþtýr. Testlere verilecek aðýrlýklar gösterilirken

Detaylı

01 Kasým 2018

01 Kasým 2018 Geri Dönüþüm Markasý... www.adametal.com.tr 01 Kasým 2018 Ada Metal Demir Çelik Geri Dönüþüm San. ve Tic. A.Þ. 1956 yýlýndan bu yana, özellikle metal sektöründe, fabrikalarýn üretim artýklarýný toplayýp

Detaylı

ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI

ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI Ankete Cevap Veren MESS Üyesi Ýþyeri Sayýsý 154 Toplam Çalýþan Sayýsý Erkek Çalýþan Sayýsý Kadýn Çalýþan Sayýsý Mavi Yakalý Çalýþan Sayýsý Beyaz

Detaylı

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI Yarýþmanýn Amacý 1. ÝTHÝB 1.ÝTHÝB Teknik Tekstiller Proje Yarýþmasý, Ýstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Ýhracatçýlarý Birliði'nin Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi'nin katkýlarýyla Türkiye'de teknik tekstil sektörünün

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar 2017 Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman

Detaylı

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006 KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU GÝRÝÞ KURUMSAL KÝMLÝK HAKKINDA Adýyaman Üniversitesinin misyon ve vizyonuna uygun kurumsal kimlik çalýþmasý bu dökümanda detaylandýrýlarak sunulmuþtur. Kurumsal kimlik oluþturulurken,

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Stajyer Kontrolör (Ýdari) Atama Yapýlmasý Planlanan Kadro Sayýsý: Ýdari+Mühendis Kadrolarý Toplamý : 5 Test Aðýrlýklarý: GY:0,1, GK:0,1, HU:0,2,

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý Köylerden (kýrsal kesimden) ve iþ olanaklarýnýn çok sýnýrlý olduðu kentlerden yapýlan göçler iþ olanaklarýnýn fazla olduðu kentlere olur. Ýstanbul, Kocaeli, Ýzmir, Eskiþehir, Adana gibi iþ olanaklarýnýn

Detaylı

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir 2008-96 Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir Ýstanbul, 19 Kasým 2008 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2008/96 Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir 4857 sayýlý

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri Barodan Haberler Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Baromuzca Akþehir Ýlçesinde Türk Medeni Kanunu'nda Edinilmiþ Mallar ve Tasfiyesi ile Aile Konutu konulu konferans gerçekleþtirildi. Meslektaþlarýmýzýn

Detaylı

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi 12 1 KOBÝ'lere AB kapýsý Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi 2 3 Projenin amacý nedir Yurt dýþýna açýlmak isteyen yerli KOBÝ'lerin, Lüksemburg firmalarý

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun Av. ÇALI MA HAYATINA L K N ANAYASA DE KL KLER I. Avrupa Birliði sürecinde demokrasi ve insan haklarý açýsýndan önemli bir dönüm noktasý olarak kabul edilen Anayasa deðiþiklikleri, 17 Ekim 2001 tarih ve 24556

Detaylı

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! Asýlsýz iddia neden ortaya atýldý? Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! 19 Haziran 2004 tarihinde, Ovacýk Altýn Madeni ile hiçbir ilgisi olmayan Arsenik iddialarý ortaya atýlarak madenimiz

Detaylı

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr. MALÝYE DERGÝSÝ Temmuz - Aralýk 2011 Sayý 161 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Kurulu Baþkan Füsun SAVAÞER Üye Ali Mercan AYDIN Üye Nural KARACA

Detaylı

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii) 264 Âbideler Þehri Ýstanbul Saman-i Camii (Çukur Çeþme Camii) camiinin minaresi deðiþik bir biçimde inþâ edilmiþtir. Süleymaniye Camii nin doðusunda arka cephesinde yer alan ve Çukur Çeþme Mescidi olarak

Detaylı

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için NEDEN KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için SAP Business One çözümünü seçmelerinin nedeni 011 SAP AG. Tüm haklarý saklýdýr. SAP Business One müþterileri SAP'ye olan güvenlerini gösteriyor.000+

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

DENÝZ LÝSESÝ KOMUTANLIÐI Denizcilik tarihin en eski ve en köklü mesleðidir. Bu köklü ve þerefli mesleðin insanlarýnýn eðitimi için ilk adým atacaklarý Deniz Lisesi, bu güne kadar Türk ve dünya denizcilik

Detaylı

1Osalon tek masa u düzen küme 7 7 9 14 17 19 11 17 19 19 31 33 43 31 12O Centrum Toplantý Hizmetleri KÜÇÜKYALI farklý boyut ve özelliklere sahip 10 adet toplantý salonu, açýk büfe Ýris Restoran ý, sosyal

Detaylı

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. V KAMU MALÝYESÝ 73 74 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 2000 yýlýnda uygulamaya konulan

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik l l l EÞÝTSÝZLÝKLER I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik Çift ve Tek Katlý Kök, Üslü ve Mutlak Deðerlik Eþitsizlik l Alýþtýrma 1 l Eþitsizlik

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge Onaylayan Administrator Thursday, 05 August 2010 Son Güncelleme Thursday, 05 August 2010 HSGG GÜVENLÝ GELECEK ÝÇÝN SAÐLIK

Detaylı

4. 5. x x = 200!

4. 5. x x = 200! 8. SINIF COÞMY SORULRI 1. ÖLÜM 3. DÝKKT! u bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. adým (2) 2. adým (4) 1. x bir tam sayý ve 4 3 x 1 7 5 x eþitsizliðinin doðru olmasý için x yerine

Detaylı

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Týbbi Laboratuvar Akreditasyonu Akreditasyon, Akreditasyon; Laboratuvarların, Muayene, Belgelendirme kuruluşlarının ve Yeterlilik Deneyi Sağlayıcı

Detaylı

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir. 1. Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir. 1. 3 2x +1 = 27 olduðuna göre, x kaçtýr? A) 0 B) 1 C) 2 D) 3 E) 4 4. Yukarýda

Detaylı

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ ÝKK TOPLANTISI ÞUBEMÝZDE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ 4 Kasým 2010 tarihinde ÝKK toplantýsý Þubemizde gerçekleþtirildi. ÞUBEMÝZ SOSYAL ETKÝNLÝKLER KOMÝSYONU TOPLANDI Þubemiz sosyal etkinlikler komisyonu 05 Kasým 2010

Detaylı

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN 1300-3623

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN 1300-3623 MALÝYE DERGÝSÝ ISSN 1300-3623 Temmuz - Aralýk 2007, Sayý 153 YAZI DANIÞMA KURULU Prof. Dr. Güneri AKALIN Prof. Dr. Abdurrahman AKDOÐAN Prof. Dr. Figen ALTUÐ Prof. Dr. Engin ATAÇ Prof. Dr. Ömer Faruk BATIREL

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların

Detaylı

4691 sayýlý Teknoloji Geliþtirme Bölgeleri Kanunu kapsamýnda kurulan ULUTEK TEKNOLOJÝ GELÝÞTÝRME BÖLGESÝ, Uludað Üniversitesi Görükle Kampüsü içerisinde 471.000 m2 alanda hizmet vermektedir. 2006 yýlýnda

Detaylı

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26 30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/2008 12:26 Konu: 30 Soruluk Test Gönderim Zamaný: 21-Mart-2007 Saat 10:32 MALÝYET MUHASEBESÝ DENEME SINAVI 1- Aþaðýdakilerden hangisi maliyet muhasebesinin

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. þaðýdaki þekilde kenar uzunluklarý 4 ve 6 olan iki eþkenar üçgen ve iç teðet çemberleri görülmektedir. ir uðurböceði üçgenlerin kenarlarý ve çemberlerin üzerinde yürüyebilmektedir.

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

KPSS PUANLARI. Avrupa Birliði Genel Sekreterliði. Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Avrupa Birliði Uzman Yardýmcýsý ( Uluslararasý Ýliþkiler )

KPSS PUANLARI. Avrupa Birliði Genel Sekreterliði. Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Avrupa Birliði Uzman Yardýmcýsý ( Uluslararasý Ýliþkiler ) KPSS PUANLARI AÇIKLAMALAR: Bu tabloda daha az yerde daha fazla bilgi verebilmek için bazý kýsaltmalar yapýlmýþtýr. Testlere verilecek aðýrlýklar gösterilirken testler harflerle ifade edilmiþtir. Harflerin

Detaylı

Motorlu Taþýtlar Vergisi Oranlarý

Motorlu Taþýtlar Vergisi Oranlarý 2007-18 Motorlu Taþýtlar Vergisi Oranlarý Ýstanbul, 28 Aralýk 2007 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2007/18 Motorlu Taþýtlar Vergisi Oranlarý Motorlu Taþýtlar Vergisi Kanunu'nun 10 uncu maddesi uyarýnca,

Detaylı

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ Nezihe MERÝÇ BÜKÜLMEZ, Amele Cemiyeti'ne üye olmuþ, düzyazýlarýnda da toplumcu görüþlerini açýklamýþtýr. Yaþar Nezihe'nin, 'yoksullarýn' ve 'acýlarýn' þairi olarak tanýtýlmasý,

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI HANGÝ OKULDA OKUMAK ÝSTEDÝÐÝNE KARAR VERDÝN MÝ? Genel Liseler Fen Liseleri Sosyal Bilimler Anadolu Spor Güzel Sanatlar Askeri

Detaylı

MedYa KÝt / 26 Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetimi konusunda Türkiye nin ilk dergisi HR DergÝ Human Resources Ýnsan Kaynaklarý ve Yönetim Dergisi olarak amacýmýz, kurulduðumuz günden bu yana deðiþmedi: Türkiye'de

Detaylı

Engeller del Lift ile aþýlýr... Adel Kaset Tip Engelli Lifti del Þirket Profili ADEL Otomotiv, 2005 yýlýnda otomotiv yan sanayisi olarak Sn. Kamil Sölpüker tarafýndan kurulmuþtur. TEMSA Global A.Þ.'nin

Detaylı

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta Mikro Dozaj Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta ve aðýr hizmet tipi modellerimizle Türk

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı