23 NİSAN SEVİNCİ. 7 Haziran tahmini, Başkanlık sistemi. Çanakkale hazır... Çocukların büyüklüğü. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile röportaj

Transkript

1 23 Nisan 2015 Perşembe Fiyatı 25 Kr Anıtkabir e tuvaller Anıtkabir Komutanlığınca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hazırlıkları tamamlandı. Bu sabah düzenlenecek resmi törenlerin ardından halkın ziyaretine açılacak Anıtkabir'de, minik ziyaretçiler için çeşitli sürprizler hazırlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'e gelecek çocuklar, tören alanına kurulacak 15 metre uzunluğundaki dev tuvallere Atatürk'le ilgili duygularını aktaracak. 23 NİSAN SEVİNCİ Çocukların büyüklüğü 23 Nisan ı bize kazandıran ve bugün bir festivale dönüştüren süreç; Türk çocuklarının dünya çocukları ile paylaştığı bu büyük bayramı bileğinin hakkıyla elde ettiğini gösteriyor. Dünyanın dört bir yanından gelerek Türk Milletinin sevincine ortak olan dünya çocukları, ülkemizde kaldıkları süre içinde gördüğü ilgi ve sevgiyi, bu güzel günün anlamı ile bütünleştirerek, Türkiye nin gönüllü elçileri olarak ülkelerine dönecek. Oktay YILMAZ ın yazısı 12. SAYFADA TBMM'nin 23 Nisan 1920'de açılışının 85'inci yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bugün coşkulu törenlerle kutlanacak. Daha önce statlarda yapılan, öğrencilerin rengarenk kostümlerle gösteriler sunduğu, tribünde binlerce öğrencinin katılımıyla renkli kartonlarla panoların oluşturulduğu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları, son iki yıldır olduğu gibi bu yıl daokullarda ve belirlenen alanlarda, mekanlarda yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın Anıtkabir e çelenk koyması ve Anıtkabir Özel Defterini imzalaması ile başlayacak olan kutlamalar gün boyu sürecek. Akşam ve gece de çeşitli etkinlikler düzenlenecek. TBMM de de resepsiyon gerçekleştirilecek. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere yurdun her köşesinde de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri olacak. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile röportaj 7 Haziran tahmini, 25 bin kişi yürüyecek Kara Savaşları'nın 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında Bigalı köyü ve civarından Conkbayırı'na kadar yapılacak "57'nci Alay Yürüyüşü"nün, 25 Nisan'da 25 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanıyor. Destan yazan 57'nci Alay'ın, Yarbay Mustafa Kemal'in "Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" sözüyle cepheye yürüyüşünün temsilen canlandırılacağı etkinlik için köyün kadınları da yoğun hazırlık yapıyor. Kadınlar, 100 yılda bir gün yaşanacak kalabalığa satmak üzere bebek patiği, yeleği, kazağı, şapkası, bezden bebekler, havlu kenarı üretiyor. HABERİ 12. SAYFADA Başkanlık sistemi Körfez savaşı ile ilgili yaşanan tarihi gelişmelere açıklık getiren merhum Özal, dönemin Genelkurmay Başkanı rahmetli Necip Torumtay ile ilgili görüşlerini de aktarıyor. Özal, sürpriz ziyaretleri severdi. Fotoğraf, bir askeri birliği ziyaretinden hatıra Çanakkale hazır... Birinci bölümünü dün yayımladığımız ve daha çok 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ın hayatını kapsayan sohbetin ikinci bölümünde, Efsane Güzeldereli farklı sorulara çarpıcı cevaplar almaya devam ediyor. Aramızdan ayrılışının 22. ölüm yıldönümünde rahmet ve minnetle anılan Turgut Özal, Önümüzdeki 7 Haziran seçimleriyle ilgili görüşünüz nedir? sorusuna şu yanıtı veriyor: Muhalefet güçlenecek. AKP, birinci parti. Ya koalisyon ya da sınırda hükümet olacak. Hayırlısı olsun ülke için. Türkiye'nin kaosa girmesi beni üzer. Başkanlık sistemi ile ilgili de diyecekleri var. Efsane Güzeldereli nin röportajı 13. SAYFADA Fehmi Koru İsme takılıp kalmayalım, sorunu bizler çözelim 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz Çanakkale'de, Nisan'da yerli ve yabancı çok sayıda devlet adamının da katılımıyla gerçekleştirilecek Kara Savaşları'nın 100'üncü yıl törenleri için hazırlıklar tamamlandı. Vali Ahmet Çınar, 106 ülkenin devlet başkanı ile 34 uluslararası kuruluşun en üst düzey yöneticilerinin 100'üncü yıl etkinliklerine davet edildiğini hatırlattı. Çınar, "Konuklar 23 Nisan'da İstanbul'da olacak ve Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılacak 'Barış Zirvesi'ne katılacak. Ertesi günü de havayolu ile kentimize gelecekler" dedi. HABERİ 12. SAYFADA Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi PAPA YA anne tepkisi Bosna'daki savaşta ( ), ülkenin doğusundaki Srebrenitsa'da yapılan soykırımda, eşlerini ve çocuklarını kaybeden kurban yakınları, Papa Franciscus'un Ermeni iddiaları hakkında "soykırım" ifadesini kullanırken, Bosna'da yaşananları "kitlesel cinayet" olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. 12 DE

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN 23 Nisan 2015 Perşembe Dombra şarkısıyla ünlenen sanatçı Sultanbekov'a fahri doktora verildi Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), Kazakistanlı sanatçı Arslanbek Sultanbekov'a fahri doktora verdi. BURDUR - MAKÜ Konferans ve Sergi Salonu'nda düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. MAKÜ Eğitim Fakültesi Müzik Topluluğu'nun türküler seslendirdiği törende öğrenciler, Sultanbekov'un fotoğraflarının ve isminin yer aldığı dövizler açtı. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, törende yaptığı konuşmada, Türk dünyasının sanatçısı Sultanbekov'a fahri doktora payesini takdim etmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Türk dünyasının, sanatçılarına ve düşünürlerine büyük değer ve destek vererek onları yücelttiğini anlatan Saatcı, şöyle konuştu: "Dede Korkut'tan, Manas'tan, Hoca Ahmet Yesevi'den, Mevlana'dan, Yunus'tan, Hacı Bektaş'tan, Şeyh Edebali'den, Aşık Veysel'den beri süregelen bu gelenek kesintiye uğramadan devam etmiştir. Bugün aramızda bulunarak bizleri şereflendiren Aslanbek Sultanbekov taşıdığı vasıflarla, Türk dünyasının bilinen ve sevilen şahsiyetidir. Hep birlikte şahit olduğumuz bu gün genç üniversitemizin tarihinde önemli yer alacak ve bütün MAKÜ'lülerin gururla yad edecekleri anı olarak kalacaktır." Saatcı, daha sonra Türk birliğine, diline ve kültürüne katkılarından dolayı Sultanbekov'a fahri doktora ve çeşitli hediyeler verdi. "Dombra" türküsünün de bulunduğu eserleri seslendiren Sultanbekov, öğrencilere hitaben, "Türkiye'nin arkasında milletler var. Onlar sizin en başta olduğunuzu görüyorlar. İnşallah sizler de yarın doktorlar, profesörler olursunuz" dedi. Programın ardından öğrenciler, Arslanbek Sultanbekov ile fotoğraf çektirdi. (AA) Kayseri Altın Çınar Film Festivali 5-8 Mayıs ta yapılacak KAYSERİ- 3. Uluslararası Kayseri Altın Çınar Film Festivali'nde bu yıl Türk sinemasının emektarları Kayhan Yıldızoğlu, Suna Selen, Suzan Avcı ve Yılmaz Köksal'a ödül verilecek. Kayseri'de 5-8 Mayıs'ta gerçekleştirilecek film festivali, Forum Kayseri sinema salonundaki açılış töreniyle başlayacak. Açılış töreninde "Öyle Sevdim ki Seni" filminin özel gösterimi yapılacak. Türk sinemasının emektar oyuncusu Kayhan Yıldızoğlu'na "yaşam boyu onur ödülü" verilecek festival kapsamında ayrıca sanatçılar Suna Selen, Suzan Avcı ve Yılmaz Köksal'a "sinemanın çınarı" ödülleri takdim edilecek. Festival 8 Mayıs'ta Kadir Has Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenecek gala gecesiyle son bulacak. Ayrıca Karadenizli müzik grubu "Grup Patika" da gala gecesinde konser verecek. Vizyona yeni girecek filmler "Hayvan Düşü" Jonas Alexander Arnby'nin yönettiği ve Lars Mikkelsen, Sonia Suhl, Sonja Richter ile Jakob Oftebro'in oynadığı "Hayvan Düşü", metaforik anlatıma sahip bir korku filmi olarak izleyicilerle buluşacak. Danimarkalı yönetmen Arnby'nin ilk uzun metrajlı filminin konusu şöyle: "Marie, Danimarka'da küçük bir balıkçı kasabasında yatalak annesi ve onlara bakan babasıyla yaşıyor. Büyüdükçe küçük kasabanın cinsiyetçi ve kısıtlayıcı ahlakına daha fazla maruz kalıyor. Çekici, sağlıklı ve özgür ruhlu kızın büyüme sancılarının ürkütücü bir fiziksel şekil almaya başlamasıyla zaman içinde Marie kurt kimliğini kucaklıyor." "Rosewater" Jon Stewart'ın yönettiği filmde Gael Garcia Bernal, Haluk Bilginer, Dimitri Leonidas ile Shohreh Aghdashloo oynuyor. Amerika'da sevilen "The Daily Show" adlı programı sunan John Stewart'ın ilk yönetmenlik denemesi olan film, İran asıllı İngiliz gazeteci Maziar Bahari'nin İran ordusu tarafından casusluk yaptığı gerekçesiyle hapse atılmasının hikayesini konu alıyor. Bahari'nin 2009 yılında BBC muhabiri olarak gittiği İran'da rehin alınıp tutsak edilmesi üzerine yazdığı ve burada 100 gün boyunca yaşadıklarını ele aldığı kitaptan beyazperdeye uyarlanan filmde, Haluk Bilginer, Bahari'nin babası "Baba Akbar" rolünde izleyicinin karşısına çıkıyor. "Piramitin Laneti" Gregory Levasseur'un yönettiği filmin oyuncu kadrosunda, Ashley Hinshaw, James Buckley, Denis O'Hare ve Daniel Amerman yer alıyor. Korku türündeki filmin konusu şöyle: "Bir grup Amerikalı arkeolog, çölde kayıp bir piramit keşfeder ancak bu onlara çok pahalıya patlamak üzeredir. Gömülü sırları açığa çıkardıkça sadece kilitli kalmadıklarını, aynı zamanda av olduklarını fark ederler. Araştırma için kararlı olduklarından piramidin içine doğru yol alırlar. Bulacakları şeyler onları kırılma noktasında tehlikeli bir sınava tabi tutacaktır." 05:58 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:00 Yamak Ahmet 06:40 1'de Sabah 09:00 1'de Bugün 09:15 Avrupa Avrupa 11:10 İyi Fikir 13:15 Ana Ocağı 14:55 Dizi Klip 15:00 Elde Var Hayat 16:15 1'de Bugün 16:30 Seksenler 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Seksenler 23:00 Yerli Dizi 01:15 Ana Ocağı 02:30 Avrupa Avrupa 04:05 İyi Fikir 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Alemin Kıralı 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 18:45 Atv Ana Haber 20:00 Jurassic Park 23:10 Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru 01:10 Hayat Devam Ediyor 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:40 DİLARA KOÇAK İLE İYİ YAŞAM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI 15:00 DUDAKTAN KALBE 16:45 İKİNCİ BAHAR 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:45 YABANCI SİNEMA 21:50 YABANCI SİNEMA CADILAR ZAMANI 00:50 THE UNIT (EKİP) TEKRAR 01:50 YABANCI SİNEMA TEKRAR 03:20 YABANCI SİNEMA TEKRAR 04:50 DÜNYAYI GEZİYORUM TEKRAR 06:00 HAFTANIN ANNESİ 06:00 Benim Hala Umudum Var 06:45 Aşkın Bedeli 07:30 Bugün 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 11:45 Hayat Sevince Güzel 13:15 Aşkın Bedeli 14:45 Benim Kuaförüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 19:15 Deniz Yıldızı 20:00 Serçe Sarayı 00:30 Yabancı Dizi 06:15 Oynat Bakalım 07:15 Disney Çocuk Kuşağı 08:15 Magazin 8 08:45 Aramızda Kalmasın 12:00 Para Bende 13:30 Oynat Bakalım 15:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 17:00 Çok Güzel Hareketler 18:30 Ütopya (Yeni Bölüm) 20:00 Kaçak Gelinler 23:15 Ütopya 00:30 Ver Fırına 01:45 Aramızda Kalmasın 04:00 Arda nın Mutfağı 05:00 Para Bende 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Aşk-ı Memnu 12:30 Gün Arası 13:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 15:45 Evim Şahane 17:15 Arka Sokaklar 18:40 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Kurtlar Vadisi Pusu 23: Acil Yaşam mücadelesi, sürpriz olaylar ve aşkın içiçe geçtiği Serçe Sarayı, STAR TV ekranlarında izleyici ile buluştu. 30'lu yaşlarının başında olan Serçe, İstanbul'da, iki oğlu ve kız kardeşiyle birlikte sakin bir hayat yaşamaktadır. Eşi Ramazan'ı trafik kazasında kaybettikten sonra çıkan taliplerin hiçbirini kabul etmeyip kendisini çocuklarına ve kız kardeşine adamıştır. Ancak bir gün hiç beklenmedik bir şey... 20:00 SERÇE SARAYI 19:50 BABYLON Orjinal İsmi:Babylon A.D Yönetmen:Mathieu Kassovitz Oyuncular:Vin Diesel, Michelle Yeoh, Melanie Thierry Tür:Aksiyon/Macera/Bilim Kurgu Filmde Gorsky, Aurora adında manastırdan bir kadının Rusya dan Çin e götürülmesi için misyoner Toorop u görevlendirir. Dönüşte ciddi miktarda para ve temiz bir pasaport sahibi olacaktır. Toorop, birlikte çıktıkları bu yolculuk sırasında Aurora nın özel yeteneklerinin olduğunu fark eder. Bu sırada bir gün haberlerde Noelite Manastır ının bombalandığını görürler. Aurora, hem bakire olup hem de ikizlere hamile olduğunu söyleyince Toorop, üstlenmiş olduğu görevin ardında tekinsiz bir takım şeylerin olduğunu ve kendisi ile Rahibe Rebeka nın, Gorsky nin planlarına dahil olmadığını anlar. 20:00 KURTLAR VADİSİ Polat'tan Fehmi'ye büyük tehdit! Tapınakçılarla,gizli örgütlerle, hanedanlarla bağlarını kesip bu topraklarda bizimle yaşayacaksın ya da iki oğlunu da babasız bırakacaksın! Kurtlar Vadisi Pusu son bölümünde ateş çemberindeki mücadele nefesleri kesti. Kurtlar Vadisi Pusu son bölümde Pusat'ın Baltazar'la yaptığı Tilki Andrei planı yolunda gitmedi. Pusat'ın kaybı büyük oldu. Leyla ise gerçekleri saklamakta ısrarcıydı ve Polat'ın tüm çabalarını karşılıksız bırakmaya devam etti. Yüce Majeste'nin gizli reçetesi ortaya çıktı.

3 bölge haberleri 23 Nisan 2015 Perşembe 3 Motosikletli ambulanslar göreve hazır Fehmi KORU fkoru@gmail.com fkoru@htgazete.com.tr Sağlık Bakanlığınca, ilk müdahalelerde kullanılmak üzere hayata geçirilen özel donanımlı motosikletli ambulansların sürücüleri Kırıkkale'deki 10 günlük zorlu eğitimleri tamamladı. KIRIKKALE - İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Hizmetleri olarak araç filolarına güç katan motorize ekiplerin sürücülerinin eğitim aldıklarını anlattı. Eğitimi tamamlayan personelin ekibe katılımlarının sağlanacağını dile getiren Uzun, şu bilgileri verdi: "2 motosikletli ambulansımız var. Bu araçlar bundan sonraki hizmetlerimizde bize daha da güç katacak. Özellikle çoklu yaralamalı kazalarda, karayolunun kapandığı ve araçların ilerleyemediği durumlarda bu motorize ekiplerimizden yararlanacağız. Olay yerine daha hızlı ulaşılabilecek. Olay yeri yönetiminin sağlanmasında diğer ambulanslarımız gelene kadar bu arkadaşlarımızdan faydalanacağız. Ayrıca diğer acil durumlarda, vatandaşlarımızın kalabalık olduğu yerlerde sağlık tedbiri almaları noktasında bu ekiplerimizden yararlanacağız." Sağlık hizmetlerini, vatandaşlara daha etkin ve hızlı bir şekilde verme anlamında uygulamalarına devam edeceklerini dile getiren Uzun, Kırıkkale'nin 43 ilin kesişim noktasında ve MKEK ile TÜPRAŞ Rafinerisi gibi kurumların bulunduğu bir noktada olmasının acil sağlık hizmetlerini daha da önemli hale getirdiğini kaydetti. Buna göre tedbirlerini aldıklarını anlatan Uzun, "Motorize ekip hizmetlerimize daha da güç katacak. 112 Acil Servis hizmetleri olarak 15 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu, 30 tam donanımlı ambulans ve 270 deneyimli personelle hizmet veriyoruz. Kent merkezinde acil vakalara ilk 10 dakikada ulaşma oranımız, Avrupa ve Türkiye ortalamasının üzerinde, yüzde 98 olarak gerçekleşti yılında 23 bin 783 vakaya müdahale edildi" diye konuştu. Antalya 112 Acil Servis Hizmetleri'nde paramedik olarak çalışan eğitmen Sezer Saykal da eğitime, trafiğe kapalı Suriyeli çocuklar için 7 tır oyuncak toplandı İSTANBUL - Üsküdar Belediyesinin, "Onları Mutlu Etmek Çocuk Oyuncağı" sloganıyla başlattığı kampanya kapsamında toplanan oyuncaklar, Şanlıurfa'daki barınma merkezinde kalan Suriyeli çocuklara ulaştırılacak. Belediyeden yapılan açıklamaya göre, 40 bin oyuncağın yüklendiği 7 tır, belediye başkanı Hilmi Türkmen'in de katıldığı törenle Harem'den Şanlıurfa'ya uğurlandı. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, törende, Üsküdar'ın en bereketli, en huzurlu faaliyetinin meyvesini aldıklarını belirtti. Şanlıurfa'da kalan Suriyeli çocuklara sadece tırlar dolusu oyuncak göndermediklerini ifade eden Türkmen, şöyle devam etti: "Bugün burada sadece oyuncaklarla dolu tırları Şanlıurfa'ya göndermiyoruz. Biz Üsküdar'dan, İstanbul'dan ya da ülkemizin her Dalından kiraz yiyen çocuklara verilen hapis cezası Yargıtay dan döndü ANKARA - Yargıtay 13. Ceza Dairesi, izinsiz girdikleri bahçede ağaçtan kiraz yiyen iki çocuğa "nitelikli hırsızlık" ve "konut dokunulmazlığını ihlal" suçlarından verilen hapis cezalarını bozdu. Kırıkkale'de iki çocuk, izinsiz girdikleri bahçedeki ağaçtan kiraz yedi ve ağaç dallarını kırdı. Bahçe sabihi, mülkünden kovaladığı çocuklardan şikayetçi oldu. köşesinden adeta bir sevgiyi, huzuru ve paylaşmayı Şanlıurfa'daki misafirlerimize, sınır kentteki dostlarımıza gönderiyoruz. İşte Üsküdar'ın kardeşliği ve dostluğu budur." Türkmen, savaşın hiçbir şekilde gerçek, haklı sebebinin olamayacağını aktardı. Türkiye'nin komşu ülkelerinde ne yazık ki sıkıntılar olduğunu dile getiren Türkmen, şunları kaydetti: "Adeta etrafımız ateş çemberi. Biz ülke olarak, millet olarak, Üsküdar ve İstanbullular olarak her zamankinden daha çok birbirimizi kucaklamalıyız. Birlik ve beraberliğimize zarar verecek tüm yanlışlardan uzak durmalıyız. Bugün Türkiye komşuları için güvenli bir liman ancak Allah vermesin bizim başımıza bir hal gelse sığınacak hiçbir limanımız yok. O yüzden kardeş olalım, birlik olalım, dost olalım ve bu güzel ülkeyi birlikte daha iyi yerlere nasıl getiririz T.C. ANKARA 2. İCRA DAİRESİ 2013/14896 ESAS ANKARA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ Dosya No. :2013/14896 Alacaklı : MEHMET MÜNÜR ÖZYAĞCI -FATMA ÖZYAĞCI-MELİHAN KIZILGÜNEŞ Vekili : AV.FAHRİ KARALARLI-KIZILAY SOSYAL İŞHANI KAT 4 NO :403 SIHHİYE/ANKARA Borçlular : MUSTAFA BAĞRIYANIK Borç miktarı : ,00 TL MASRAFSIZ Alacaklı vekili tarafından aleyhinize sürdürülen icra takibi sırasında adınıza çıkartılan Örnek ( 7 ) numaralı ödeme emrinin tebliğ edilemeden iade edilmesi nedeniyle yaptırılan emniyet araştırması neticesinde de adresinizin tespiti mümkün olmadığından alacaklı vekilinin talebi gereğince ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. Maddesi gereğince ilanen tebliğine karar verilmiştir. Bu nedenle işbu ödeme emrinin ilan tarihinden itibaren yasal süreye 15 gün eklenerek (22 gün içinde) süresi içerisinde borcunuzu ödemeniz veya yine yasal süreye 15 gün eklenerek (22 gün içinde) süresi içerisinde itiraz etmeniz, itiraz etmediğiniz veya borcu ödemediğiniz taktirde hakkınızda cebri icraya devam olunacağı, yine yasal süreye 15 gün eklenerek (22 gün içinde) süresi içerisinde İİK.nun 74. Maddesi gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi halde hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz yada hakikate aykırı beyanda bulunursanız ayrıca hapisle cezalandırılacağınız hususları ödeme emri tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. TC ANKARA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN SAYI 2015/122 Esas No : 2015/122 Karar No: 2015/137 Davanın Kabulüne, Ankara ili, Çubuk ilçesi, Aşağı Emirler Mah/Köyü, Cilt No : 13, Hane No : 54 'de nüfusa kayıtlı bulunan Haydar ve Asiye 'den olma Çubuk doğumlu ve TC nolu Kemter Kılınç'ın," Kemter " olan isminin " Kaan " olarak değiştirilmesine karar verildiği İlan olunur. 15/04/2015 alanda başladıklarını anlattı. Hem teorik hem de pratik olarak kapalı alanda eğitimleri tamamladıklarını aktaran Saykal, şunları söyledi: "Trafikte de eğitim çalışması yaptıktan sonra ekiplerimiz aktif olarak görevlerine başlayacak. Eğitimde temel, güvenli ve ileri sürüş eğitimi olarak 3 aşamalı bir eğitim yaptık. Motosiklet ambulanslarımızda normal ambulanslarda bulunan sedye haricindeki bütün malzemeler var. Aklınıza gelebilecek tüm vakalara müdahale edebiliyoruz. Aynı zamanda çoklu trafik kazalarında ve toplu olaylarda, afet durumlarında, önceden olay yerine gidip hasta ayrımı yapmak üzere eğitimleri de alıyorlar." Antalya'da 9-10 dakikalık olaya ulaşma süresini motosiklet ambulanslar sayesinde 5 dakikanın altına çektiklerini belirten Saykal, "Beyin ölümünün 4-6 dakikada başladığı düşünüldüğünde motosikletli ambulanslar 5 dakikada olay yerine ulaşıp beyin ölümü gerçekleşmeden canlandırma üzerine kurulmuş bir ekip. Türkiye bu konuda çok iyi yerlere geldi" dedi. (AA) onun mücadelesini verelim. İşte bu tırlarımızdaki oyuncaklarımızla orada bir çocuğumuzu daha nasıl mutlu ederiz onun yarışında olmalıyız. Bize yakışan budur." Konuşmanın ardından 7 tır Şanlıurfa'ya uğurlandı. Suriyeli çocuklarda savaşın bıraktığı derin izlerin bir nebze olsun silinmesi ve yüzlerinde anlık da olsa tebessüm oluşması için hayata geçirilen kampanya çerçevesinde, ilçedeki meydanlara, alışveriş merkezlerine, sitelere, derneklere ve okullara kumbaralar yerleştirildi. Yardımseverlerin desteğiyle 11 Mart'ta başlayan ve 15 Nisan'a kadar devam kampanya çerçevesinde 40 bin oyuncağın yanı sıra, 40 bin öğrencinin ihtiyacını karşılayacak kırtasiye malzemesi ve 5 bin koli kuru gıda toplandı. (AA) İki çocuk hakkında, "hırsızlık" ve "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarından dava açıldı. Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi, çocuklara hapis cezası verdi. Mahkeme, çocukları "hırsızlık" suçundan 1 yıl 1 ay onar gün hapis cezasına çarptırdı. Çocuklardan birine de "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan verdiği cezayı 2 bin liraya çevirdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay'a Basın ( Basın ( gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, çocukların beraatına karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulmasını istedi. Dosyayı görüşen Yargıtay 13. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin kararında, olayın, çocukların müştekinin bahçesindeki kiraz ağacından meyve yemeleri ve bu sırada ağacın dallarını kırmaları şeklinde gerçekleştiği belirtildi. Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan kirazların değerinin azlığı, suçun işleniş şekli ve somut olay özelliği dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 145. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığının kararlaştırılması gerektiği kaydedildi. TCK'nın 145. maddesi, "hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebileceğini" öngörüyor. Daire, çocuklardan biri hakkında "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan kurulan hükmü de bozdu. Kararda, şikayetçinin duruşmada "ben zarar verilmeden önce evimin yanındaki bahçede bulunan ağaçlarımdaki meyvelerden komşularımın faydalanmasına müsaade etmiştim" dediği hatırlatıldı. TCK'nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında, "kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez" hükmünün yer aldığı hatırlatılan kararda, bahçe sahibinin duruşmadaki beyanı bu kapsamda sayıldı. Kararda, "Suça sürüklenen çocuğun şikayetçinin konutunun eklentisi bahçesine kiraz yemek amacıyla gündüz saatlerinde girmesi fiilinde ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedeninin somut olayda mevcut olması sebebiyle suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir" ifadesi kullanıldı. (AA) İsme takılıp kalmayalım, sorunu bizler çözelim İSİM dediğimiz nedir ki? diye soruyor William Shakespeare Romeo ve Juliet inde ve ekliyor: Gül dediğin şu şey / Başka isimle de kokar / Hem de aynı güzellikte. O öyle diyor, ama bizim hayatımız isim üzerinde tartışarak geçiyor... Birinci Dünya Savaşı nın bize bakan kanlı yüzünde, asırlar boyu birlikte yaşadığımız ülkemiz Ermeni unsurlarının hayatlarının kaybı da var; imparatorluğun başta Türkler olmak üzere bütün unsurlarının hayatlarının kaybı olduğu gibi... Elbette ölümde denge aranmaz; bu sebeple o dönemde tehcire uğrayan, bir yerden diğerine zorla götürülürken ölümle karşılaşan Ermeniler söz konusu olduğunda Ama tek ölen Ermeniler değildi mazeretinin fazla bir değeri yoktur. Savaş şartları içerisinde yapılmış bir yanlışın tarafıydı Ermeniler; kayıpları bu toprakların kaybıdır, acıları bugün de hepimizin acısıdır. Peki olana ne isim vereceğiz? Türkiye, özellikle son yıllarda, 100 yıl önce yaşanmış fecaatin varlığını kabul ediyor, ama isimlendirme konusunda tereddütlü. Türkiye nin isim konusunda yaşadığı tereddüt nicedir bir baskı unsuruna dönüştü. İki gün sonra, 24 Nisan da, dünyanın birçok ülkesinde, 100 yıl önce Osmanlı topraklarında yaşanmış olay, bir soykırım olarak anılacak. ABD ise, yıllardır, o yaralayıcı sözcük yerine Ermenice meds yeghern (büyük felaket) tanımlamasını tercih ediyor. Shakespeare in İsim dediğimiz nedir ki? sorusuna hak verdirecek bir durum, bu yaşanan... Çok dilli bir durum... En son, Angela Merkel in hükümeti, Türkiye nin nefret ettiği sözcüğün de içinde geçtiği bir metinle isimlendirme karmaşasına benzin sıkma çabasına girdi. 1 milyardan fazla Katolik Hıristiyan ın kutsal lideri Papa Fransuva nın izinden... Hepimizin kulağı, her yılın 24 Nisan ında olayla ilgili bir taziye mektubu yayımlayan Beyaz Saray ın bu yıl kullanacağı sözcükte; Barack Obama 6 yıldır üst üste kullandığı ve kulaklarımızı tırmalamayan meds yeghern ismini kullanmaya mı devam edecek, yoksa daha önce Ronald Reagan tarafından kullanılmış o uğursuz genoside sözcüğünü mü tercih edecek? Diaspora diye anılan, bir bölümü tehcir sırası ve sonrasında Osmanlı topraklarından kaçmış Batı ülkelerinde yaşayan Ermenilerin büyük bölümü, 100. yıl şerefine, bir üslup değişikliği bekliyor Beyaz Saray dan... Washington ile Ankara arasında politika uyumsuzluğu var; 100. yıldönümü hatırına olmasa bile bu yüzden, bu yıl, Obama farklı isimlendirme yapabilir beklentisi büyük... Görüyorsunuz, isim ne kadar önemli görülüyor. Oysa, asıl önemli olan, o kadar insanın hayatlarını kaybetmesi... Hayatını kaybeden insan için ölümünün şartları herhalde önemli değildi; öldü ve hayatı söndü. Onlarla ilgili aldıkları kararla hayatların sönmesine yol açan politikacı kadrosu ise... Onlar da öldüler... Türkiye Cumhuriyeti nde bugün yaşayan insanlar, tarihlerinin karanlık sayfalarında olup bitenlerden üzüntü duyuyorlar. Samimi bir üzüntü bu. Olaya konulacak ismin şu veya bu olması üzerinde koparılan gürültü içerisinde fark edilmeyen de işte bu samimi üzüntü. Yabancı dillerde olayı isimlendirme kakofonisi, dünün Osmanlı politikacısı ile dünün Ermeni si arasında yaşanmış, Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti arasında kolaylıkla çözülebilecek ve çözüldüğünde özellikle komşumuz ülke vatandaşları için hayırlı olabilecek bir sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor... İsim her şeyden daha önemli sayılınca böyle olur zaten. 22 Nisan 2015/ HABER TÜRK DAEŞ e katılmak için Türkiye ye gelen 6 kişilik ingiliz aile Ankara da yakalandı ANKARA - Terör örgütü DAEŞ'e katılmak üzere İngiltere'den Türkiye'ye gelen 4 çocuklu aile Ostim'de gözaltına alındı. AA muhabirinin emniyet yetkililerinden aldığı bilgiye göre, terör örgütü DAEŞ'e katılmak üzere İngiltere'den yola çıkan Asif Malik (33), eşi Sara Malik (29) ile çocukları E. (5), Z. (7), Z, (3) ve Y. (1) 'den oluşan 6 kişilik aile 16 Nisan'da Kırklareli'nin Dereköy Karahudut sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Karayoluyla Ankara'ya ulaşan aile hakkında İngiliz polisinden 19 Nisan'da gelen bilginin ardından geriye dönük araştırma başlatan emniyet yetkilileri, önce ailenin giriş yaptığı hudut kapısını daha sonra da Türkiye'de izlediği güzergahı tespit etti. Ankara polisi, Ostim'de bir otelde konakladığını tespit ettiği aileyi gözaltına aldı. En küçüğü 1 yaşında 4 çocuğu bulunan aile Yabancılar Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edilirken, aile hakkında sınır dışı işlemlerinin başladığı öğrenildi. İngiltere'nin güneydoğusundaki Berkshire bölgesinin Slough şehrinden olan anne, baba ile dört çocuklarının en son 7 Nisan'da görüldükleri ve 16 Nisan'da kayıp olduklarının polise bildirildiği kaydedilmiş, İngiliz polisi tarafından yapılan açıklamada, ailenin güvenliğinden çok endişe duyulduğu belirtilerek, ailenin Macaristan üzerinden Suriye'ye gitmeye çalıştığının tahmin edildiği ifade edilmişti. (AA)

4 423 Nisan 2015 Perşembe Müstakil Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) New York şubesini düzenlenen bir törenle hizmete açtı. ANKARA Anıtkabir'de bayram temizliği MÜSİAD New York Şubesi törenle açıldı MÜSİAD New York Şubesi törenle hizmete açıldı. MÜSİAD USA, aynı gün New York ve civarındaki restoran ve gıda firmalarını bir konferansta buluşturdu. MÜSİAG Genel Başkanı Nail Olpak, Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Tosyalı ve N. Alper Esen, MÜSİAD USA Başkanı Mustafa Tuncer, Genel Sekreter İbrahim Uyar, yönetim kurulu üyeleri Levent Ali Yıldız, Ömer Er, Çetin Güzel, Muharrem Atalan, Mustafa Albayrak ve iş dünyasından 200'e yakın kalabalık bir heyetin katıldığı açılış töreninden sonra konuşan New York Başkonsolosu Ertan Yalçın, işadamları örgütlerinin ABD'de etkin olarak çoğalmasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi. MÜSİAD faaliyetlerinden ve iş geliştirmek adına yaptıklarını anlatan Genel Başkan Nail Olpak da, Üyeleri ile birlikte yüzbinlerce kilometre yol yaptıklarını ve Türk girişimcisinin sesini dünyanın her yerinde duyurmak için çaba harcadıklarını söyledi. Konuşmasında Türkiye'nin ABD ile olan ticaretinin düşüklüğüne dikkat çeken MÜSİAD USA Başkanı Mustafa Tuncer, Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda ihracatı 500 milyar dolar seviyesine çıkarmak için daha çok çalışacaklarını söyledi. ABD'nin gıda ithalatının 128 milyar dolar civarında olduğunu ve bunun neredeyse Türkiye ihracatına denk geldiğini kaydeden Tuncer, Türkiye'nin gıda ihracatının ABD'nin gıda ithalatı içindeki payının sadece binde 4 olduğunu vurguladı. Toplantıda role model olarak tanıtılan First Republic Bank Vice President görevinde bulunan Gaye Erkan da kariyer serüvenini anlatan bir konuşma yaptı. Törende New York'un en beğenilen Türk restoranı anket sonuçları da açıklandı. Ankete Ankaralılar parklara koştu Güneşli havayı fırsat bilen Başkentliler Büyükşehir Belediyesi nin rekreasyon alanlarına koşuyor. Başkentliler güneşli bahar havasının keyfini Büyükşehir Belediyesi nin rekreasyon alanlarında değerlendirirken özellikle Mogan Park ı tıklım tıklım doldurdu. Hafta sonu Mogan Parkı ı tıklım tıklım dolduran Başkentliler, hem piknik keyfi yaşadılar, hem de göl kenarında temiz havanın, güneşin ve manzaranın tadını çıkardılar. Mogan Park a kadın, erkek, çoluk çocuk aileleriyle gelen Başkentliler gönüllerince piknik yaparken, çocuklar da çocuk oyun gruplarında salıncağın keyfine vardılar. Mogan Park a Bilkent ten gelen ve ailesiyle piknik yapan Tuncay Şentürk (29), kızına uçurtma uçurtmayı öğretirken, Mogan Park la ilgili Kaliteli, güzel bir yer. Güvenlik kaliteli, temiz bir park aile yeri diye konuştu. Mevlüt Koç (50) ise Altındağ dan ailesiyle birlikte Mogan Park a geldiklerini belirterek, Mogan Park temiz, güzel, havası güzel, parklar güzel bakımlı teşekkür ediyoruz dedi. Veli Güneş (56) ise Keçiören den, eşi çocukları ve torunlarıyla geldiklerini belirterek, Burası çocuklar için uygun, güvenlik açısından uygun, sakin, aile yeri, rahat, nezih, seviyeli, fırsat buldukça geliyoruz dedi. katılanların yüzde 23'ünün oyunu alan Turkish Kitchen birinci seçildi. Turkish Kitchen'a ödülünü MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak verdi. Oylamada Şip Şak ikinci, Ali Baba Restaurant üçüncü seçildi. Ayrıca MÜSİAD USA'a yeni üye olanlara rozetleri de takıldı. Restoran oturumda konuşan New York Hospitality Alliance Direktörü Andrew Rigie, restoran danışmanı corporate şef Ahmet Mithat Gülal, İstanbul Restaurant'ın sahibi Rıza Ataş ve TOA Consulting COO'su Cüneyt Gürkan restoran sektöründeki trendler ve fırsatlarla ilgili katılımcıları bilgilendirdi. New York Ticaret Ataşesi Mustafa Yurdupak ve Vintage Food ortaklarından Musa Çelik etnik gıda sektöründeki gelişmelerle ilgili bilgi verdiler. Törende MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, New York Başkonsolosu Ertan Yalçın'a Türkiye'de Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi temizlik ekipleri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için Anıtkabir ve çevresinde kapsamlı bir temizlik yaptı. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, öncelikle Anıtkabir duvarlarında araçların egzoz gazından oluşan siyah izleri basınçlı su kullanarak ortadan kaldırdılar. Temizlik çalışması kapsamında Anıtkabir i çevreleyen yürüme yolunda da elle süpürme ekipleri yerleri süpürdüler, ağaçlarda kalan afiş ve ilanları söktüler, aynı zamanda Ankaralıların yürüyüş ve koşu yolu olan Anıtkabir çevresini pırıl pırıl yaparak 23 Nisan a hazır hale getirdiler. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir i çevreleyen duvarları ve kaldırımları temizleyen Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin çalışmaları bayrama kadar devam edecek. Büyükşehir Belediyesi temizlik ekipleri, Anıtkabir i çevreleyen Fevzi Çakmak Bulvarı, Akdeniz Caddesi ve Gençlik Caddesi nde düzenli temizlik programının yanı sıra milli bayramlar ve 10 Kasım Atatürk ü Anma Haftası öncesinde de kapsamlı temizlikler gerçekleştiriyor. Konumu ve içeriği ile özel bir anlam taşıyan Anıtkabir i Büyükşehir Belediyesi tarafından her zaman temizlik imkanları seferber edilerek özel günlere hazırladıklarını anlatan Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi yetkilileri, aynı şekilde Başkent e özellik kazandıran tarihi anıtların da düzenli olarak temizliğinin ve ışıklandırma çalışmalarının yapıldığına dikkat çektiler. Mamak ta çocuk tiyatrosu Kızılcahamam Güreş Takımı başarıya doymuyor ŞENOL GÜNÜÇ- Kızılcahamam Belediyesi Güreş Takımı başarılı sonuçlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Hem Kızılcahamam'ı hem de Başkent Ankara'yı Türkiye'nin dört bit yanında başarıyla temsil eden güreş takımı Düzce'den de başarılı sonuçlarla döndü. Kahramanmaraş'ta yapılan 15 yaş Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası'nda kulüp sporcularından Cavit Acar Türkiye Şampiyonu, H. Ömer Yıldırım Türkiye ikincisi oldu. Ayrıca Düzce'de yapılan yaş Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası'nda kulüp sporcularından; Alperen Bal Türkiye şampiyonu, Oğuzhan Sarıkaya ikinci, Seyfettin Uslu üçüncü, Ö. Yasin Aktaş üçüncü oldu. Çankaya da mahalle toplantıları sürüyor "Hizmeti Birlikte Üretelim" sloganıyla yola çıkan Çankaya Belediyesi, mahalle toplantıları düzenliyor; hizmetlerini halkla birlikte kararlaştırıyor. Umut Mahallesi nde gerçekleştirilen toplantıya Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Nafiz Kaya ve bazı belediye bürokratları katıldı. Çankaya Belediyesi yakın zaman önce Çiğdem Mahallesi nde bulunan bir alanın nasıl kullanılması gerektiğini referandumla mahalle halkına sormuş ve Yaşamkent te yapımına başlanan Yaşar Kemal Parkı'nın projesini bölge halkıyla birlikte şekillendirmişti. Belediye şimdi de mahalle mahalle dolaşıyor ve yapılacakları bölge sakinleriyle müzakere ediyor. Seyranbağları Umut Mahallesi'nde gerçekleştirilen mahalle toplantısında, belediye yönetimi halkın belediyeden beklediği öncelikli hizmetleri dinledi. Belediye bürokratlarının notlar aldığı toplantıda, halkın soruları toplantıda bulunmayan müdürlerle anında bağlantı kurularak cevaplandırıldı. Toplantıya kadınların yanı sıra çocuklar da ilgi gösterdi ve belediyeden beklentilerini bizzat dile getirmenin heyecanını yaşadılar. Belediye nin mahalle toplantıları belli bir program dahilinde devam edecek. HAKKI MURAT SÖBÜTAY- Mamak Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında Can ın Sınavı isimli çocuk oyunu Mamak Kültür Merkezi Hikmet Şimşek Sahnesi nde miniklerle buluştu. Mamak Belediyesi Çocuk Tiyatrosu kursiyerlerinin düzenlemiş olduğu oyun ile çocuklar sahnedeki yerini alırken ilk seyircileri de Mamak Belediyesi Bilgi Evi öğrencileri oldu. Performanslarıyla göz dolduran Mamaklı minik tiyatrocular, yine kendileri gibi minik izleyicilerinden dakikalarca alkış aldı. Mamak Belediyesi nin eğitimlerinden yararlanıp oyun çıkaracak aşamaya gelen tüm kursiyerleri kutladığını belirten Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Tüm Mamaklıları oyunları izlemeye davet etti. Teknolojinin abartılı ve yanlış kullanımı sonucunda derslerini ihmal eden Can ın başına gelenleri konu alan oyun, salondaki seyircileri de içine katan yapısıyla hem eğlence hem de önemli bilgiler sundu. Mamak Belediyesi Çocuk Tiyatrosu Yönetmeni Sedat Aslan yönetiminde çocuklardan oluşan 8 kişilik oyuncu kadrosuyla ilk seyircisini selamlayan oyun, bir ay boyunca her salı saat da sergilenecek. Tiyatroya gösterilen ilgi nedeni ile yılsonuna sürpriz oyunlarla sahne alacaklarının altını çizen Aslan, Tüm çocukları kendine özgü kabiliyetlerini keşfetmeye ve kendi ifadelerini geliştirmeye yönlendiren etkinlikler düzenliyoruz. Çocuk Tiyatrosu kursunda da çocukları sanatın önemli bir dalı olan tiyatro ile tanıştırmak, tiyatro kültürünü aşılamak ve tiyatroyu sevdirmeyi hedefliyoruz dedi.

5 ANKARA 23 Nisan 2015 Perşembe5 Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu nun yoğun çalışmaları sonucu TBMM de kabul edilen 65 yaş ve üzeri vatandaşların ücretsiz taşınmasına ilişkin hak kayıplarının önüne geçiliyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, Belediyelere, metro ve belediye otobüsleri hizmetlerinden dolayı devletimiz tarafından yapılan desteğin özel halk otobüslerine de verilme kararı esnafımız adına sevindiricidir. Uzun zamandan beri özel halk otobüslerimiz hiçbir katkı almadan 65 yaş ve üstü halkımızı taşımaktadır. 22 bine yakın halk otobüsçü esnafımız bu taşımadan dolayı büyük mağduriyet yaşamıştır. Kamu görevi yapan halk otobüslerimizin daha iyi hizmet vermelerini sağlamak için federasyonumuzun da görüşünün de dikkate alınması ile sorun çözülecektir dedi. Kanunda yapılan düzenleme ile anayasaya aykırılığında ortadan kalkacağını belirten Apaydın, 7 Nisan da Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni fıkra ile yetki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Maliye Bakanlığına bırakılmaktadır. Düzenleme ile Belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı ile özel deniz ulaşımı aracı için bunların işletmecilerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten ilgili 65 yaş ve üstü vatandaşların özel sektör tarafından Toplu ulaşımda ücretsiz taşınmasına devlet katkı verecek. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın: 65 yaş üstü ücretsiz taşımalarda özel sektör desteklenecek belediyeler aracılığıyla her ay gelir desteği ödemesi yapılacaktır. Yapılacak aylık gelir desteği ödemesini yıllık olarak belirlemeye, bu tutarı faaliyette bulunulan yere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracını taşıma kapasitesine göre farklılaştırmaya ve yapılacak ödemeye ilişkin diğer esas ve usuller Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Şimdi bu iki bakanlığın yeni düzenlemeyi zaman kaybetmeden TŞOF un da görüşü alınarak belirlemesini bekliyoruz diye konuştu. Pursaklar Belediyespor bölgesel amatör ligde Ankara Amatör Süper Ligi sezonunu üçüncü olarak tamamlayan Pursaklar Belediyespor, Bölgesel Amatör Lige (BAL) a yükseldi. Ankara Amatör Ligde başarılı bir sezon geçiren Pursaklar Belediyespor Kulübü, BAL a yükseldi. Playoff maçını da kazanan Pursaklar Belediyespor Kulübü, başarılarını Belediye Başkanı Çetin ile paylaştı. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin i makamında ziyaret eden Kulüp Başkanı Halil Turhan, teknik ekip ve sporcular, aldıkları üçüncülük kupasını Çetin e takdim etti. Selçuk Çetin: Ankara Amatör Lig de başaralı bir sezon geçirerek BAL a yükselen Kulüp Başkanımızı, teknik ekibimizi ve sporcularımızı tebrik ediyorum. Rabbim yollarını açık etsin. Başarıları daim olsun dedi. Pursaklar Belediyespor Kulübü Başkanı Halil Turhan, Üçüncülük Kupası nı Başkan çetin e takdim ederek Bugüne kadar bizlere vermiş olduğunuz desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz diye konuştu. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Başkan Yardımcısı Nedim Erçetin ve Spor Koordinatörü Salih Yergin futbolcuları tek tek tebrik etti. Pursaklar Belediyesi araç filosuna takviye keçiören de sağlıklı bireyler yetiştiriliyor Avrasya ekonomik İlişkiler derneği'nden, Çetin e ziyaret Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği Başkanı Hikmet Eren'i konuk etti. Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği Başkanı Hikmet Eren ile dernek üyesi Beşir Var, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin i makamında ziyaret etti. Ziyarette Belediye Başkan Yardımcısı Nedim Erçetin de hazır bulundu. Dernek faaliyetleri hakkında Başkan Çetin e bilgi veren Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği Başkanı Hikmet Eren, Pursaklar daki değişimi ve gelişimi yakından takip ediyoruz. Projelerimizi ve dernek faaliyetlerimizi Sayın Başkanımız ile paylaşmak istedik. Bizleri kabul ettiği için kedilerine teşekkür ediyoruz dedi. Başkan Çetin de ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, hem derneğin sunmuş olduğu projeleri inceledi hem de Pursaklar daki çalışmalar hakkında misafirlerini bilgilendirdi. Gençlere yönelik hizmetlerini sürdüren Keçiören Belediyesi, özellikle psiko-sosyal sorunlarına karşı da yanlarında olmaya devam ediyor. Keçiören Belediyesi, Aile Eğitim Merkezi'nde gençlerin ergenlik dönemlerinde karşılaştıkları sorunlarla özel olarak ilgileniyor ve ergen danışmanlığı hizmeti vererek sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine katkı sunuyor. Merkezde, gençlerin en sancılı, zor, bunalımlı dönemleri olarak bilinen ergenlik dönemi, uygulanan terapilerle kolaylaştırılıyor. Gelişimlerini, öz güvenlerini, arkadaş ilişkilerini, okul performanslarını ve anne - babaları ile iletişimlerini güçlendiren ve olumlu davranış kazanmalarına yol açan hizmetler veriliyor. Aile Eğitim Merkezinde; ergenlik döneminin psikososyal gelişim özellikleri, ergenlik döneminde tepkisel davranışlar, ayrışma-bireyselleşme, kimlik karmaşası, ergenler ve arkadaş ilişkileri, özgüven sorunları, duygusal sorunlar, davranış bozuklukları, ergen ile iletişim, uygun anne - baba tutumları, ders çalışma,sınav kaygısı, kuşak çatışmaları, olumsuz alışkanlık ve bağımlılıklar, TV ve dijital bağımlılıklar gibi birçok konuda uzmanlar yol gösterip, terapiler uyguluyor. Merkeze en çok gelenler ise anne ve babasını kaybeden ve birinci derecede ağır hasta yakını olan ergenler... Aile Eğitim Merkezinde verilen hizmetlerin başında gelen ergen danışmanlığına özellikle sınav kaygısı ve derslerinin başarısı için gelenler oldukça yüksek bir rakamı oluşturuyor. Bu amaçla gelenlerden biri de 19 yaşındaki Ahmet K... Ahmet K., Merkeze başvurmadan önceki dönemi şöyle anlattı; "Yaklaşık 6 ay önce tembel, ders çalışmayı sevmeyen, sorumluluklarını yerine getirmeyen, online oyun ve sanal alem bağımlısı bir gençtim. Lise günlerimin yarısını bilgisayarda geçiriyordum. Doğal olarak lise son sınıftayken üniversite sınavını kazanamadım ve sayısalda 200 bin civarı sıralama yaptığım için tercih yapamadım. Mezun olduktan sonra yani ikinci senemde ise günlerimi sadece evde bilgisayara bakarak geçirdim. Bilgisayarda hep oyun oynadım, dizi ve film izledim, sosyal internet sitelerinde vakit geçirdim, hiç ders çalışmadım, ara sıra akşamları mahalleden arkadaşlarımla dışarı çıktım. Doğal olarak yine ikinci senemde çalışmadığımdan dolayı üniversite sınavında yine 200 bin civarı bir sıralama yaptım sayısalda ve yine tercih yapmadım. Boşa 2 sene kaybetmiş oldum." İki kez üniversite sınavında başarısız olan Ahmet K., çevresindeki herkesin üniversiteyi kazanmış olması nedeniyle hırslanmış ve yeniden bu amacı gerçekleştirmek için harekete geçmiş; " Dershaneye yazıldım, çalışmak istiyordum ama olmuyordu, yapamıyordum. Hep doğru zamanı bekliyordum, her hafta Pazartesi çalışmaya başlayacağım diyordum. Başladığımda ya en fazla 2 gün sürüyordu çalışmam ya da bir sonraki haftaya erteliyordum. Ardından anneme durumumu anlattım. Ona çalışamadığımı içimden geldiğini ama yapamadığımı söyledim." Aile Eğitim Merkezi ile tanışması ile ilgili de Ahmet K. şunları söyledi; "Annem bir arkadaşının tavsiyesi üzerine bana Keçiören Aile Eğitim Merkezi'nde Yunis Hocadan randevu aldı. Yunis Hoca ile konuştuk, benim durumumu anladı ve cana yakın davrandı. Onunla konuşmamız bittiğinde bana tavsiyeler verdi ve yapmam gereken şeyleri söyledi, bulunduğum durumun farkına varmamı sağladı. Ekim ayı boyunca ben onun dediği şeyleri yapmaya çalıştım ama tam olarak uygulayamadım. Ancak Kasım ayındaki konuşmamızdan sonra dediği her şeyi tamamen uygulamaya başladım." Pursaklar Belediyesi aldığı yeni bir midibüs ile araç filosunu güçlendirdi. Artan hizmet kalitesi ile her geçen gün büyüyen Pursaklar a daha iyi hizmet üretebilmek için araç filosunu güçlendiren Pursaklar Belediyesi, bir adet 32 yolcu kapasiteli midibüs alarak halkın hizmetine sundu. Alınan yeni midibüsü inceleyen Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Hemşerilerimize daha iyi hizmet sunmak ve onları konforlu şekilde seyahat ettirmek için yeni bir midibüs aldık. Hemşerilerimize hayırlı olsun dedi. Pursaklar Belediyesi ek hizmet binasında aracı inceleyen Başkan Çetin, şoför koltuğuna oturup sürüş testi de yaptı. Rabbim hayırlı hizmetlerde, kazasız belasız bir şekilde kullanmayı nasip etsin diyen Başkan, personel ile birlikte hangi alanda olursa olsun, hizmetleri en iyi şekilde yaptıklarını belirti. Yeni alanın midibüs için bir de kurban kesildi. Başkan Ak, anaokulu yapımına destek oldu Zehra Onat Kur'an Kursu içerisine açılacak 4-6 yaş grubu anaokulunun yapımına destek için düzenlenen kermese katılan Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, burada da vatandaşlarla sohbet etti. Zehra Onat Caminin avlusunda Kuran Kursu öğrencilerinin düzenlediği kermese ilgi yoğundu. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak stantları gezdi. Kermese destek de olan Mustafa Ak anaokulunun yapımı için Belediye olarak ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade etti.

6 6 ANKARA 23 Nisan 2015 Perşembe BURCU KERİM- İpek Üniversitesi öğrencisi Tanzanyalı Amin Suwedi, Türkiye de bulunan Suriyeli ailelerin çocuklarının dramını görüntüledi. Fotoğrafını çektiği çocukların üzerinden Suriye dramını anlatan Suwedi nin fotoğraf sergisi İpek Üniversitesi Öğrenci Merkezi nde gerçekleşti. Suwedi, Suriyeli Çocuk Olmak temalı ilk fotoğraf sergisinde, Türkiye de yaşayan Suriyeli çocuklara dikkat çekmek için bu sergiyi fırsat olarak gördüğünü söyledi. İpek Film Tasarımı Bölümü öğrencisi Amin Suwedi nin ilk kişisel fotoğraf sergisini İpek Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ali Fuat Bilkan ın katılımıyla açıldı. Açılışın ardından sergiyi gezen Bilkan, her fotoğrafı ayrı ayrı inceleyerek öğrencimiz Suwedi den bilgi aldı. Bilkan, Amin Suwedi bizim çok başarılı bir öğrencimiz. Öğrenci etkinlikleri içerisinde bu ilk öğrenci sergisidir. Bu serginin en önemli tarafı da bir sosyal sorumluluk duygusu uyandırıyor olmasıdır. Amin, içimizdeki çocukları görüntülemiş. Suriye den ülkemize sığınan çocuklarının yaşadıkları dramları, ailelerin yaşadıkları olumsuzlukları bize çok iyi aktarmış. Objektifine takılanlar bu konunun sadece küçük bir kısmıdır. Bize düşen sanatı diliyle, görselin diliyle, sinemanın diliyle daha geniş kesimlerde sorumluluk duygusu uyandırmak amacıyla ön plana çıkarmaktır dedi. Bilkan, ayrıca öğrencimize sonraki çalışmaları için de her türlü desteği vereceklerini söyleyerek tebrik etti. TUBİL, 2 ayrı derece yaptı Halaylar Halkoyunları Bölge Yarışması, sonuçlandı. Türkiye Halk Oyunları Federasyonu (THOF) tarafından düzenlenen yarışmada Yenimahalle yi ulusal ve uluslararası arenada başarıyla temsil eden TUBİL Halk Dansları Topluluğu, yarışlardan 2 ayrı derece ile dönerek, yine göğüsleri kabarttı Nisan tarihlerinde Bitlis in Ahlat İlçesi nde düzenlenen Halaylar Halk Oyunları Bölge Finali, renkli görüntülere sahne oldu. Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bitlis Van, Hakkari, Şırnak ve Muş illerinden 48 ekibin katıldığı yarışlarda, Anadolu nun tüm renkleri yansıtıldı. Belediye personelinden huzurevine ziyaret Etimesgut Belediyesi personeli, Belediye Huzurevi ni ziyaret etti. Huzurevi yetkilileri, yaşlılara yönelik çalışmaları hakkında personeli bilgilendirdi. Bilgilendirmenin ardından belediye personeli yaşlıları odalarında ziyaret ettiler, karanfil verdiler. Yaşlılarla sohbet ederek hal ve hatırlarını soran belediye personeli, onların moral ve motivasyonlarını artırdı. Yaşlılar, ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek, Bizleri unutmayın, sıksık ziyaretimize gelin ricasında bulundular. Yetkililer, burada yaşlılara 24 saat verildiğini ve bütün isteklerinin anında yerine getirildiğini ifade ederek, Ankara nın en modern huzurevlerinden biri burasıdır. Yaşlılarımızın rahat edebilmeleri için bütün personelimiz titizlikle görevini yerine getirmektedir. Etimesgut Belediye Başkanımız sayın Enver Demirel de yaşlılarımızın rahat etmeleri noktasında çok hassas davranmakta, bizlere gerekli talimatları vermektedir dediler. Düzenlemeli ve düzenlemesiz olarak iki kategoride başlayan yarışmalarda ekipler, gösterileriyle izleyenlere görsel bir şölen yaşattı. Yenimahalle Belediyesi TUBİL Halk Dansları Topluluğu, yarışlara Yıldızlar ve Büyükler gruplarıyla renk kattı. Oldukça çekişmeli geçen yarışmalar sonunda TUBİL, seyir zevki yüksek gösterileriyle 2 ayrı derece elde etti yaş arası 16 çiftin yer aldığı TUBİL Büyükler grubu, yarışmada Türkiye 2 ncisi seçildi yaş arası 24 yıldızın yer aldığı Yıldızlar grubu ise, Türkiye 3 üncüsü olarak umut vadettiklerini gösterdi. Dereceye giren ekipler, başarılarını yine halay çekerek kutladı. Etimesgut Belediyesi, ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmalar kapsamında Ahimesut Mahallesi ndeki 20 bin metrekarelik alana bin 200 adet yetişkin çam dikildi. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel de vatandaşlar ve belediye personeliyle birlikte ağaç dikti. Engelli, yaşlı ve çocukların da katıldığı ağaç dikme Tanzanyalı öğrenci Suwedi, Suriyeli Çocuk Olmak temalı ilk fotoğraf sergisinde, Türkiye de yaşayan Suriyeli çocuklara dikkat çekmek için bu sergiyi fırsat olarak gördüğünü söyledi. Suwedi, Üniversitemizin düzenlediği bir yardım kampanyasıyla Suriye vatandaşlarının yaşamlarına tanık olmuştum. Gördüklerin insanlarda gerçekten sefalet vardı. İnsanlarda ümitsizlik, özellikle çocuklar beni çok etkiledi çünkü gözlerinde korkuyu gördüm. Buradaki hayata ve çocuklara dikkat çekmek için böyle bir çalışma yaptım. diyerek serginin açılmasında yardımcı olan herkese teşekkür etti. Sergiyi çok sayıda öğrenci ve akademisyen ziyaret etti. Etimesgut ta ağaç dikme kampanyası Etimesgut Belediyesi nce düzenlenen Dikili bir ağacın olsun kampanyasının 7. si Ahimesut Mahallesi nde yapıldı. programında Başkan Demirel, minik bir çocuğu bir süre sevdi. İnşallah bu yavrumuzla birlikte ağaçlarımız da büyüyecek diyen Demirel, ağaç dikmek kadar bakımının ve korunmasının da son derece önemli olduğunun altını çizdi. Mahalle sakinlerinin de ilgi gösterdiği programda, engelli bir vatandaş Başkan Demirel e, çevreye verdiği değerden dolayı teşekkür etti. Demirel de Daha yaşanabilir bir Etimesgut Türkiye de okuyan Tanzanyalı üniversite öğrencisinin objektifinden Suriyeli çocukların dramını anlatan fotoğraf sergisi açıldı. konulu sergi açıldı için ağaçlandırma çalışmalarına ayrı bir önem veriyoruz. Belediye olarak biz ağaçları dikiyoruz, bakımlarını düzenli olarak yapıyoruz. Bunların korunması noktasında hemşehrilerimize de önemli görev ve sorumluluklar düşüyor karşılığını verdi. Etimesgut Belediyesi, bu yıl ilçe genelinde 20 noktaya 10 bin ağaç ve 50 bin bitki dikmeyi planlıyor. Yaşar'dan kolej ziyareti Doğa Koleji ni ziyaret eden Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştirdi. Miniklere, hayatta başarılı olmak için yapmaları gerekenleri anlatan Yaşar, Güzel şartlarda, iyi eğitim alıyorsunuz. Türkiye nin şanslı öğrencilerisiniz. Ailelerinizin sizin için yaptıkları fedakarlığın kıymetini bilin. Sizler geleceğimizsiniz. Türkiye nin size ihtiyacı var dedi. Doğa Koleji nde Lise Müdürü Mahperi Karaca tarafından karşılanan Yaşar, öğrencilerle samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Konuşmasına Sizlerle bugün burada olmaktan ayrı bir mutluluk duyuyorum diye başlayan Yaşar, öğrencilere kulağa küpe olacak nasihatlerde bulundu. Eğitim sistemindeki adaletsizlikten söz eden Yaşar, özel okullarla devlet okulları arasındaki uçurumun kapanması için Yenimahalle Belediyesi nin devlet okullarına çok ciddi bütçe ayırdığını anlattı. Ankara nın en temiz, en dinamik okullarının Yenimahalle de olduğunu belirten Yaşar, Ülkemizin geleceği sizlersiniz. Geleceğe umutla bakabilmemiz için sizlerin iyi eğitimli bireyler olarak yetişmesi gerekiyor. Ders sınıfta öğrenilir. Öğretmenlerinizi iyi dinleyin. Heyecanınızı asla kaybetmeyin. Heyecanınız yoksa başarılı olma şansınız da yoktur dedi. Türkiye deki işsizlerin çoğunu üniversite mezunlarının oluşturduğunu hatırlatan Yaşar, Sevdiğiniz, ilgi duyduğunuz mesleğe yönelin. Sadece diploma almak için değil, o işte en iyi olmak için çalışın ifadelerini kullandı. Üniversitelerin sayısının her geçen gün arttığını belirten Yaşar, Her şehre üniversite açılıyor ama bu üniversitelerin çoğunun altyapısı yetersiz. İyi eğitim veremeyen, yeterli öğretim görevlisi olmayan, altyapısı yetersiz üniversitelerin ne öğrencilere ne de Türkiye ye bir faydası olur diye konuştu. Öğrencilerden gelen soruları da yanıtlayan Yaşar, bir soru üzerine lisedeki en sevdiği dersin Edebiyat olduğunu söyleyerek Şiir okumayı çok severim dedi ve öğrencilerden büyük alkış aldı. Söyleşinin sonunda Yaşar a bir teşekkür plaketi takdim edildi. Kardelen e yeni park Yenimahalle Belediyesi tarafından Batıkent e kazandırılan Güneş Parkı düzenlenen törenle hizmete açılırken yaklaşık 250 fidan da toprakla buluştu. Törene Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ın yanı sıra Başkan Vekili Mehmet Kartal, Başkan Yardımcıları Başar Bal, Yaşar Neslihanoğlu, CHP Yenimahalle İlçe Başkanı Ahmet Meşe ve yönetimi, meclis üyeleri, birim müdürleri, muhtarlar ve Batıkentliler katıldı. Yenimahalle Belediyesi TUBİL Halk Dansları Topluluğu nun değişik yörelerden harmanladığı halk oyunları gösterisiyle başlayan programda Kardelen Mahallesi Muhtarı Ali Cokunyürek kısa bir konuşma yaparak Başkan Yaşar ve ekibine Batıkent e yapılan yatırımlar için teşekkür etti. Protokolle birlikte parkın açılışını yapan Başkan Yaşar, son bir yılda Batıkent e 13 adet park açıldığını, bu güne kadar ilçeye 1 buçuk milyon metrekare yeşil alan kazandırdıklarını, 100 binlerce ağaç dikildiğini vurguladı. Batıkent te yapılan belediye hizmetlerini de anlatan Yaşar, Batıkentlilere verdiğimiz tüm sözleri tuttum. 6 yıldır yaptığımız altyapı, üst yapı ve sosyal hizmetler Batıkent te büyük bir değişimin yaşanmasına neden oldu. Batıkent artık sosyal hayatı canlı bir bölge oldu. Batıkent, Kültür ve Ticaret Merkezleri, ibadethaneleri, sağlık merkezleri, kreşleri ve spor kompleksleri ile Ankaralıların yaşamak istediği bir yaşam alanı oldu. Batıkent in çehresi değişti dedi. Yöneticiler kamu kaynaklarını namuslu, doğru kullanırlarsa siz mutlu olursunuz diyen Başkan Yaşar Kimseye borcumuz yok. Hizmetlerimiz, yatırımlarımız süratle devam ediyor. Biz iktidara sırtını yaslamış bir belediye değiliz. Tüm yatırımlarımızı kendi kaynaklarımızla yaptık yapmaya da devam edeceğiz dedi. Park Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından her ayrıntının düşünülerek yapıldığı Güneş Park ında çocuk oyun alanları, fitness spor alanları, oturma alanları, kamelyalar ve basketbol sahası bulunuyor. Açılışın ardından yine Kardelen Mahallesi nde yaklaşık 250 adet çam fidanı ve süs eriği toprakla buluştu. İlköğretim öğrencileri ile birlikte ilk ağacı da Başkan Yaşar dikti.

7 7 EKONOMİ 23 Nisan 2015 Perşembe Türkiye nin ihracatında Rusya pazarı daralıyor Türkiye'nin ihracatı, yılın ilk çeyreğinde, rublenin değerindeki erime yüzünden Rusya pazarında yüzde 34,86 geriledi, güçlenen doların etkisiyle ABD'de ise yüzde 12,72 artış gösterdi. BURSA - HALUK YÜKSEL - İhracat pazarları arasında, geçen yılın ocak-mart dönemine göre, Rusya 6'ncı sıradan 8'inciliğe düşerken ABD 7'nci sıradan 5'inciliğe yükseldi. AA muhabirinin, Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı, ocak-mart döneminde, 2014'ün aynı dönemine nazaran yüzde 6,8'lik düşüşle 35 milyar 816 milyon 409 bin dolara indi. Tüm sektörler için önemli bir potansiyeli barındıran ve Türkiye'nin dış satım yaptığı ülkeler arasında geçmiş yıllarda üst sıralarda kendisine yer bulan Rusya pazarında ise kayda değer oranda ihracat kaybı görüldü. Türkiye'nin, Rusya'ya 2014'ün ocak-mart döneminde 1 milyar 441 milyon 142 bin doları bulan ihracatı, bu yılın aynı döneminde ekonomik kriz ve rubledeki değer kaybının da etkisiyle yüzde 34,86'lık düşüşle 938 milyon 775 bin dolara düştü. Böylece, geçen sene ocak-mart döneminde, Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler arasında Almanya, Irak, İngiltere, İtalya ve Fransa'nın ardından 6'ncı sırada olan Rusya pazarı, bu yılın aynı döneminde ise 502 milyon 367 bin dolar kayıpla Almanya, Irak, İngiltere, İtalya, ABD, Fransa ve İspanya'dan sonra 8'inci sırada kendisine yer bulabildi. Rusya'daki daralmaya karşılık, doların güçlenmesiyle ABD pazarında ise dikkat çekici büyüme görüldü. Türkiye'nin, ABD'ye 2014'ün ocak-mart döneminde 1 milyar 364 milyon 80 bin dolar olan ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 12,72'lik artışla 1 milyar 537 milyon 559 bin dolara yükseldi. KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara İli Gölbaşı İlçesi Bağiçi Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO : ADA NO : 0 PARSEL NO : 566 VASFI tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi Nitelikli Üst Hakkı: 912,72m2 Geçici İrtifak Hakkı::601,73m2 MALİKİN ADI VE SOYADI T.C. GÖLBAŞI ( ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO:2015/184 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI : 1- AYNUR ÇELİK 2- ZEYNEP ERGİNER 3- AYŞE AVCİ 4- RECEP KARADAĞ 5- KASIM KARADAĞ 6- HATİCE SARMAZ 7- MENEKŞE BAĞSÖKEN 8- ERCAN KARADAĞ 9- MEDİNE KILINÇ 10- RAMAZAN KARADAĞ Geçen sene ocak-mart döneminde, Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler arasında Almanya, Irak, İngiltere, İtalya, Fransa ve Rusya'nın ardından 7'nci sırada olan ABD pazarı, bu yılın aynı döneminde ise 173 milyon 479 bin dolar artışla Almanya, Irak, İngiltere ve İtalya'nın ardından 5'inci sıraya tırmandı. Türkiye için lokomotif sektörlerin dış satımında da Rusya pazarında dikkat çekici boyutlarda düşüş trendi hakim olurken ABD'de önemli artışlar kaydedildi. Otomotiv sektörünün, ocak-mart 2014'te 204 milyon 585 bin doları bulan Rusya'ya ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 54,79'luk düşüşle 92 milyon 491 bin dolara gerilerken geçen yılın ilk çeyreğinde 91 milyon 450 bin dolar olan ABD'ye ihracatı ise yüzde 63,44'lük artışla 149 milyon KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının iş bu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/184 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/185 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI Basın ( KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara İli Gölbaşı ilçesi Mahmatlı Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO : ADA NO : PARSEL NO : 20 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi Nitelikli Üst Hakkı: 3,132,57m2 Geçici İrtifak Hakkı: 3,962,04m2 MALİKİN ADI VE SOYADI : İKRAM KARACA KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının işbu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/185 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 Basın ( ANKARA GÖLBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN İLAN TAŞINMAZ KİRAYA VERİLECEKTİR Belediyemiz tasarrufundaki 5 (Beş) adet taşınmaz 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 45.maddesi göre açık teklif usulü ile Salı günü saat 14.00'de Belediyemiz hizmet binasında Encümen huzurunda kira ihaleleri yapılacaktır. İhale ile ilgili şartnameler Belediyemiz Mali Hizmetler Müdürlüğünden (1.2.3.sıradakilerin şartname bedeli TL. (IkiYüzTürkLirası), 4.5.sıradakilerin şartname bedeli TL. (YüzTürkLirası)) mukabilinde temin edilebilir. KİRAYA VERİLECEK OLAN TAŞINMAZ MALLARIN NİTELİKLERİ MEVKİİ CİNSİ ALANI MUHAMMEN BEDELİ GEÇİCİ TEMİNAT 1- Karşıyaka Mah.Haymana Yolu üzeri Cemre parkı içinde (128 ada 4 prs yanı) Park Alanı 5 m ,00 TL. (YILLIK) 360,00TL. 2- Bahçelievler Mah ada ile 319.sokak arasındaki Park Alanı Park alanı 5 m ,00 TL. (YILLIK) 360,00TL 3- Seğmenler Mah. Zübeyde Hanım Kültür Merkezi ile 914. sokağın kesiştiği alan Bld. Arsası 5m ,00 TL. (YILLIK) 270,00TL. 4- Kızılcaşar Mah. İncek Bulvarı üzerinde Park Alanı ada 1 nolu prs. doğusunda kalan Park alanı m ,00 TL. (AYLIK) 5.040,00TL. 5- Kızılcaşar Mah. İncek Bulvarı üzerinde ada 1 nolu prs. doğusunda kalan park alanı Park Alanı m TL. (AYLIK) 720,00TL. Basın ( 468 bin dolara ulaştı. Tekstil ve ham maddelerinde ise Rusya pazarındaki kayıp, yüzde 42,98 olarak gerçekleşti. Bu ülkeye, geçen yılın ocak-mart döneminde 201 milyon 698 bin doları gören tekstil ve ham maddeleri ihracatı, ocak-mart 2015'te 115 milyon 10 bin dolara kadar düştü. Sektörün, ABD'ye ihracatı ise 75 milyon 378 bin dolardan, yüzde 12,33'lük artışla 84 milyon 671 bin doları buldu. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'nın, Türkiye'nin ihracatında önemli potansiyele sahip alternatif pazarları arasında olduğuna dikkati çekti. (AA) Taşımacılıkta Mısır engeli ile aşıldı ANKARA - ARİFE YILDIZ ÜNAL - Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Genel Başkanı Çetin Nuhoğlu, Mısır ile taşımacılık anlaşmasının 22 Nisan itibarıyla sona ereceğini hatırlatarak, maliyeti artıracak olmasına karşın zamandan büyük tasarruf sağlayan Süveyş Kanalı geçişi ile 3-4 günde Suudi Arabistan'a ulaşılacağını bildirdi. Nuhoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de yaşanan sıkıntılar nedeniyle 2012 yılında Ekonomi Bakanlığınca Ro-Ro gemileriyle Türkiye'den Mısır'a taşımacılık hattının devreye alındığını kaydetti. Anlaşmanın süresinin 22 Nisan'da dolacağını ifade eden Nuhoğlu, Mısır hükümetinin anlaşmayı yenilemedeki isteksiz tavrı üzerine alternatif güzergahlar aramaya yöneldiklerini dile getirdi. Nuhoğlu, "Maliyeti artıracak olmasına karşın zamandan büyük tasarruf sağlayan Süveyş Kanalı geçişi ile Suudi Arabistan'a ulaşmak alternatif olarak gündeme geldi. Mısır'ı by-pass eden yeni güzergah, Mısır ile yapılan taşımacılık anlaşmasının sona ermesini beklemeden hayata geçirildi" diye konuştu. Söz konusu güzergahla maliyetin biraz artacağını anlatan Nuhoğlu, "Mısır üzerinden Suudi Arabistan'a yapılan taşımacılık 7-10 Gün sürerken, Süveyş Kanalı üzerinden yapılacak taşımacılık ise 3-4 gün sürüyor. Bu büyük bir avantaj, belli ürünler için sürenin kısalması ihracatı artıracak bir etki yapacak" dedi. Sektör olarak, Suriye ve Irak gibi doğal güzergahlardan Suudi Arabistan ve Körfez taşımalarını yapmak istediklerini bildiren Nuhoğlu, bu yolların açılacağı güne kadar taşımacılar için birden fazla yol alternatifi oluşturmak zorunda olduklarını, bu sebeple İran ve Basra Körfezi üzerinden Kuveyt, Katar veya Dubai'ye geçebilmeye yönelik düzenli hat oluşturma çabalarının devam ettiğini kaydetti. Mısır krizi süresince, sektörden bazı firmaların kullanmakta olduğu İran-Dubai güzergahının daha uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Nuhoğlu, "Aynı zamanda Kuveyt ve Katar'a da Ro-Ro ile ulaşma çabalarımız sürmektedir" ifadesini kullandı. "İRAN'I transit geçmek İçİN gürbulak'tan YEtERLİ YAKIt ALmALIYIZ" 15 Ocak'ta yapılan anlaşmayla İran'ın, transit geçişi taşımacıları için hızlı ve ekonomik hale getirildiğini belirten Nuhoğlu, bu anlaşmanın İran tarafından eksiksiz uygulanmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Suriye kapısının 2012'de kapanması nedeniyle Türk ihraç ürünlerini Mısır'dan Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya ulaştırmak üzere Ekonomi Bakanlığının desteğiyle Mısır üzerinden taşımacılığın başladığını anımsatan Nuhoğlu, şunları kaydetti: "Çeşitli operatörler tarafından işletilen hat, son 1 yıldır hiçbir devlet desteği almadan faaliyetini sürdürmekteydi. Son olarak Hataylı 55 nakliye firmasının bir araya gelmesiyle kurulan Hatay Ro-Ro, kiraladığı iki Ro-Ro gemisiyle tırları Mısır'ın Port Said Limanı'na taşıyor, oradan da karayolu ile Kızıldeniz'e, tekrar Ro-Ro ile Suudi Arabistan Limanı'na ulaştırıyordu. Kurulduğu ilk yıl yaklaşık 10 bin araç taşınan bu hatta, taşınan araç sayısı 2014'te yarı yarıya azaldı." (AA)

8 823 Nisan 2015 Perşembe T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/169Esas KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara İli Gölbaşı İlçesi Karagedik Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO : ADA NO : 0 PARSEL NO : 2554 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi Nitelikli Üst Hakkı: 909,76m2 Geçici İrtifak Hakkı:1,716,02m2 MALİKİN ADI VE SOYADI: BAYRAM SÜMER KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının işbu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10. maddesine göre mahkememizin 2015/169 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 Basın ( KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara İli Gölbaşı İlçesi Karagedik Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO: ADA NO : 0 PARSEL NO : 1473 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi Nitelikli Üst Hakkı: 2,670,53m2 Geçici İrtifak Hakkı:3,263,26m2 MALİKİN ADI VE SOYADI T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/170 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI : 1- ŞAZİYE ÜNAL 2- AYŞE GÜLER- 3- FETHİ ÇAMUR 4- OSMAN ÇAMUR 5- NECATİ ÇAMUR 6- RABİA SÖNMEZ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının işbu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/170 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/182 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI Basın ( KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara İli Gölbaşı İlçesi Karagedik Mahallesi MEVKİİ : 0 PAFTA NO : ADA NO PARSEL NO : 2732 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi Nitelikli Üst Hakkı: 50,73m2 Geçici İrtifak Hakkı: 126,25m2 MALİKİN ADI VE SOYADI : OKAN ÖZTÜRK KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının işbu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/182 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 Basın ( KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara İli Gölbaşı İlçesi Karagedik Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO : ADA NO : 0 PARSEL NO : 2825 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi Nitelikli Üst Hakkı:895,56m2 Geçici İrtifak Hakkı: 640,66m2 MALİKİN ADI VE SOYADI T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/183 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI : 1- AHMET SÜMER 2- FETHİ SÜMER 3- ZAFER SÜMER 4- HASAN SÜMER KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanm Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının işbu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/183 Esas sayısında dava açılmıştır.konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 Basın ( AĞRI - ORHAN GÜNGÖR - Birlik Vakfı Ağrı Şubesi'nin daveti üzerine Ağrı'ya gelen Musavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarında geçtiğimiz bir yıl içerisinde piyasada çok fazla değişiklik olduğunu belirtti. Piyasalarda, uzun ve orta vadede denge sağlanacağını ifade eden Musavi, "Şu an petrol piyasası kendi dengesini bulmaya başladı. İlerleyen dönemde de düşüşler ve çıkışlar devam edecektir ancak eminim orta vadede her şey yoluna girecek" diye konuştu. D-8 ülkelerinde petrolü ithal edenlerin olumlu, ihraç edenlerin olumsuz etkilendiğini dile getiren Musavi, şunları söyledi: "İran ve Nijerya iki D-8 üyesi, aynı zamanda Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) üyesi. Dolayısıyla bu ülkelerin ihracatında petrol büyük bir yer tutuyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş doğal olarak bu ülkelerin bütçelerini ve ekonomilerini etkiledi ancak her iki ülkede bir şekilde bunu kontrol etmeye çalışıyorlar. D-8'in diğer 6 ülkesi ile kıyaslandığında onlar petrolü ihraç etmediği için olumsuz anlamda pek etkilenmedi. Hatta pek çoğu ithal ettiği için ekonomileri bu düşüşten olumlu anlamda etkilendi. D-8 ülkelerinde bir dengeden söz edebiliriz. İthal edenler olumlu, ihraç edenler olumsuz etkilendi ama en kısa zamanda petrolde piyasaların dengeyi bulacağını düşünüyorum." Musavi, İran'ın nükleer anlaşması ve D-8 ülkelerine getirisine de değinerek, D-8 olarak bu anlaşmayı ve anlaşmadaki bu ilerlemeyi çok olumlu karşıladıklarını vurguladı. "D-8 OlARAK en ÖNemlİ HeDefİmİz D-8 ÜlKeleRİ ARAsINDAKİ İç ticareti ARtIRmAK" EKONOMİ D-8 ülkeleri arasında ticaret artacak Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi, "Petrol piyasası kendi dengesini bulmaya başladı. İlerleyen dönemde de düşüşler ve çıkışlar devam edecektir" dedi. İran'ın D-8'in en aktif ve en önemli üyelerinden biri olduğunu aktaran Musavi, şunları kaydetti: "Bu anlaşmayı destekliyoruz. Bu anlaşma nihayete erer ve İran üzerinden ambargo kalkarsa bu sadece İran'ın ekonomisini değil, başta komşu ülkeler D-8 üyesi Türkiye ve diğer D-8 üyelerinin ekonomilerini de olumlu şekilde etkileyecektir. Şöyle ki İran'ın bu ülkelerle olan ticareti, ihracatı, ithalatı artacak ve ticaret daha da gelişecek. Dolayısıyla D-8 içi ticaret gelişecektir. Bu da üye ülkelerin ekonomilerine yansıyarak refahını ve zenginliğini artıracaktır. Zaten bizim D-8 olarak en önemli hedefimiz D-8 ülkeleri arasındaki iç ticareti artırmak. Bu nükleer anlaşma nihayete ererse ve ambargo kalkarsa D-8 içi ticaretin de artacağını ümit ediyoruz." "türkiye'de D-8 DAHA fazla bilinmeli" Türkiye'de yaptığı yerel ziyaretlerde insanların D-8'i çok iyi tanımadığını belirten Musavi, "D-8'in babası olan Türkiye'de D-8 daha fazla bilinmeli. Bu doğal olarak D-8 etkinliğini de artıracaktır. Şu kanaate vardım, yerel yönetimlerle akademi ve iş dünyasıyla daha fazla iç içe olup, D-8'i tanıtmak gerekiyor. Özellikle D-8'in ev sahibi ve kurucusu Türkiye'de D-8'in bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.(aa) Gebze de çip fabrikası kurulacak ANKARA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim Kurulunda, çip fabrikası kurulmasıyla ilgili sürecin başlatılmasının karara bağlandığını belirterek, "Çip fabrikası, TÜBİTAK öncülüğünde Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve şirketleri ortaklığında Gebze'de kurulacak" dedi. Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ASELSAN ve Bilkent Üniversitesi ortaklığında temeli atılan, ülkenin ilk galyum nitrat temelli çip üretimi yapacak fabrikasından sonra TÜBİTAK önderliğinde, Türkiye'nin ilk büyük ölçekli seri üretim kapasitesine sahip silisyum temelli çip fabrikası için çalışmaların başladığını söyledi. TÜBİTAK Bilim Kurulunun 4 Nisan'daki toplantısında, çip fabrikası kurulmasıyla ilgili sürecin başlatılmasının karara bağlandığını belirten Işık, "1 yıl süren çalışmalar sonunda çip fabrikası, TÜBİTAK öncülüğünde Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve şirketleri ortaklığında Gebze'de kurulacak" diye konuştu. Işık, Gebze'de kurulacak fabrikanın TÜBİTAK Gebze Kampüsüne ve Bilişim Vadisine yakın bir yere inşa edileceğini kaydetti. Işık, "TÜBİTAK laboratuvarlarında şu anda çip üretiliyor fakat seri üretim yapabilecek altyapımız yok. İnşallah bundan sonra Türkiye, seri çip üretimi yapabilecek" ifadelerini kullandı. Fikri Işık, çip fabrikasıyla ilgili gelişmelerin somutlaşmaya başladığını dile getirerek, fabrika için şirket kurulması işlemlerinin başladığını belirtti. (AA)

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN 23 Nisan 2015 Perşembe 9 Yazarımız Hayrettin İVGİN e ALTIN BAŞKAN ödülü verildi ÂŞIK KÂTİBÎ NİN BİR ŞİİRİ Kâtibî nin doğum ve ölüm tarihleri bilinmiyor. Ancak aynı yüzyılda (XVII. yüzyıl) yaşadığı bilinen Kayıkçı Kul Mustafa (? -1658) ve Kuloğlu (? ) ile arkadaş olduğu sanılıyor. Çünkü bu ozanlar gibi Kâtibî de yeniçeridir. Acemi Ocağı nın kâtibi iken sonraları koyun tecimi ile uğraştığı için; Celep Kâtibî olarak da bilinmektedir. (1) Cahit Öztelli, Kâtibî nin koyun tecimi ile uğraşmadığını, celep sözcüğünün o çağda dış saraylarda bulunan acemi oğlanlar anlamında olduğu ve ozanımızın bu ocağın kâtipliğini yaptığını söylüyor. (2) Aynı yazısında Cahit Öztelli ozanın asıl adının Ahmet değil, Osman olduğunu da bildiriyor. (3) Kâtibî, IV. Murad ın 1638 Bağdat seferinde söylediği şiirlerle ün salmıştır. Öyle sanıyoruz ki ozanımız bu savaşa doğrudan katılmıştır. Kâtibî nin lirik koşmalarının yanında divan şiiri biçiminde aruzla yazılmış şiirleri de vardır. Ozanımız; Genç Osman, Mustafa II, Murad IV, Deli İbrahim ve Mehmet IV dönemlerini yaşamıştır. Hem çağdaşlarını ve de kendinden sonra gelen saz şairlerini etkilemiştir. Konusu aşk olan şiirlerinde daha güçlüdür. Kâtibî her yeniçerili gibi Bektaşî dir. Burada biz, ozanın hiçbir yerde yayınlanmamış ve geçen yüzyılın el yazması cönkünden alınmış bir şiirini veriyoruz. KOŞMA Men Irak seyrinden sabah almayan Gelüp bu mecliste mürşitlenmesin El-velâdet seyrine vakıf olmayan Nâ-hak yere gelüp rehberlenmesin Buz üstüne yüce binalar çatıp Bal aşına soğan sarımsak katıp Talib köşesinde çalımlar satıp Nefsini bilmeyen dedelenmesin Marifet tohumun ham yüze eküp Muhabbet badesin kahrize döküp Evliya yolunu sarıp da çeküp Gezüp dağdan dağa câydelenmesin Dört kapuya kırk makama yetmeyen Menzilden menzile Hakk a gitmeyen Daneyi samandan ayırt etmeyen Hayvan gıdasıdır gıdalanmasın Kaldırsın gönülden çirkin huyları Çeküp çeküp koparmasın yuları Zemzem diye olur olmaz suları İçip de mest olup debelenmesin Kâtibî yim el postunda oturup Gaflet muannidin aklın yitirip Gâhi benlik gâhi âzur getürüp Gâhi zarurete muhiblenmesin Sözcükler Men: o kimse, kim ki Seyr: gezme, gezinme, gitme, yolculuk, eğlenmek için bakmak Mürşid: doğru yol gösteren, kılavuz, müridlere yol gösteren şeyh Velâdet: doğuş Nâ-hak: haksız Talib: isteyen, istekli Marifet: bilme, biliş, ustalık Riz: dökme, sarkıtma anlamıyla sözcüklere ulanır Kah: köşk, saman Cây: yer, uygun, yerinde Menzil: konuk yeri, ev, mesafe Muannid: inatçı Âzur: pinti, tamahkâr Muhib: muhabbetli, seven, sevişen Dipnotlar: 1. Evliya Çelebi; Kâtibî den Celep Kâtibî, olarak söz ediyor. (Seyahatnâme, Cilt: I, s ). 2. Öztelli, Cahit; Cönklerden Derlemeler-Kâtibî, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, Sayı: Ergün, Saadettin Nüzhet; Kâtibî nin asıl adının Ahmet olduğunu söylüyor (Kâtibî, Sûhulet Kütüphanesi, 1934). ESKADER Ödülleri sahiplerini buldu İSTANBUL - Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nce (ESKADER) düzenlenen Kültür Sanat Ödülleri, sahiplerini buldu. Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde, Münip Utandı ve Fırat Kızıltuğ konseriyle başlayan törende, 28 dalda 30 ayrı kişi ve kurum ödül aldı. Törende konuşan ESKADER Başkanı Şerif Aydemir, yeni bir medeniyet tasavvuru inşasına bu ödüllerle katkı sunmak istediklerini söyledi. Aydemir, edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve mimari alanlarında göz ve gönül dolduran eserleri ve gayretleri görmezden gelemeyeceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Zihnimizi, gönlümüzü, muhabbetimizi ve elimizi onlara uzatmak zorundaydık. Çünkü bu eserlerle yeni nesillerimiz kimlik ve şahsiyet kazanacaktır. Eskiden mermilerle geliyorlardı, şimdi kelimelerle geliyorlar. Bizim de yepyeni kelimelerimiz olmalı. Yeni bir medeniyet tasavvurumuz olacaksa o kudretli kelimelere muhtacız. İşte o kelimelerle ya yeni bir şey söyleyeceğiz ya da yeni bir biçimde söyleyeceğiz. Birazdan bazı sanatçı dostlarımızı sahneye davet edip, hep birlikte bu düşünceden hareketle ödül plaketlerini takdim edeceğiz." Törende Prof. Dr. Salih Tuğ "Özel Ödül"e, Prof. Dr. Kemal Eraslan, Neyzen İlyas Çelikoğlu ve Emine Gürsoy Naskali de "Üstün Hizmet Ödülleri"ne değer görüldü. Ahmet Efe, Sabri Koz, Ahmet Yaşar Ocak, Fatma Pekşen, Şemsettin Şeker, Prof. Dr. Muhittin Serin, Münip Utandı, Mustafa Fayda, Mahmut Erol Kılıç, Orhan Kurt, Said Coşar, Mustafa Özçelik, Şenol Koca, Mürsel Gündoğdu, İhsan Kabil, Nurettin Durman, Orhan Kurt, Toron Karacaoğlu, İhsan Süreyya Sırma, İlker Dere ve Cengiz Aydoğdu'ya ödüllerinin takdim edildiği törende, kurum olarak da Arapgir Postası, Ay Vakti dergisi, İnsan Yayınları, İBB Kütüphaneler ve Müzeler Müdürlüğü ile İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ödül aldı. (AA) Yazarımız Prof. Dr. Hayrettin İVGİN e Altın Başkan Ödülü, Memur Dernekleri Federasyonu bünyesinde yayın hayatında bulunan Başkan Dergisi tarafından törenle verildi. ANKARA HABER MERKEZİ - Yazarımız Prof. Dr. Hayrettin İvgin, Ankara da faaliyetini sürdüren Dünya Söz Akademisi nin başkanıdır. Bu Akademi de yaptığı hizmetlere göre Altın Başkan ödülüne lâyık görüldü. Ödül töreni, Ankara Büyük Sürmeli Oteli nin konferans salonunda 3 Nisan 2015 günü kalabalık seçkin davetlilerin huzurunda yapıldı. Memur- Der Federasyonu bünyesinde faaliyet gösteren Başkan Dergisi tarafından ihdas edilen ve Başkanevi tarafından desteklenen ödül organizasyonu ilk düzenlenmesine rağmen çok başarılı oldu. I. Uluslararası Altın Başkan Ödülleri şu kişi ve kuruluşlara verildi: TRT Genel Müdürü Şenol GÖKA, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İBİŞ, Radyo-Televizyon Kurumu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOĞLU, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan KUZU, Bisakan-Desav Başkanı Prof. Dr. Ünsal BAN, Adalet Akademisi Başkanı Mehmet KOCATE- PE, TRT Radyo Dairesi Başkanı Amber BAYBURT - Türkiye Yazarlar Birliğinin (TYB) 2014 yılının "Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödül Töreni", Bayburt'ta gerçekleştirildi. Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, üniversitenin konferans salonunda düzenlenen ödül töreninin açılışındaki konuşmasında, Türkiye Yazarlar Birliğinin bu tür ödülleri 34 yıldır geleneksel olarak verdiğini söyledi. Prof. Dr. Coşkun, "Bu ödüllerin verildiği zatları düşündüğümüzde, aralarında Necip Fazıl'dan tutun Cemil Meriç'e, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'ndan Erdem Beyazıt'a çok saygıdeğer isimlerin olduğunu görüyoruz. Bu, ödüllerin, hak edenlere objektif şekilde takdim edildiğini de gösteriyor" dedi. Bu tür ödüllerin insanların motivasyonunu da artırdığını kaydeden Coşkun, "Dolayısıyla insanları iyi ve güzel şeyler yapmaya yönlendiriyor. Bu anlamda önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizim için ayrıca bir önemi daha var bu ödül töreninin. Üniversitemizden Prof. Dr. Necmettin Tozlu hocamız, 2014 Yılı Yılın Fikir Adamı ödülünü aldı. Üniversitelerin fikir ve bilim üreten yuvalar olması hasebiyle bu ödülü biz çok anlamlı buluyoruz" diye konuştu. TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ise ödül töreni adı altında bir araya gelindiğini ancak bunun ödül töreninin çok TÜRKMEN, Kültür Bakanlığı Daire Başkanı Sanem ARIKAN, Türkiye Bocce Bowling Dart Federasyonu Başkanı Dr. Ahmet Recep TEK- CAN, Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat CEYLAN, THS Kurumu Başkanı Prof. Dr. Seçil ÖZKAN, UETD Genel Başkanı Süleyman ÇELİK, Dünya Söz Akademisi Başkanı Prof. Dr. Hayrettin İVGİN, DEMAY Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ebru ÇAKMAZ, TÜZYEKSAV Başkanı Erdal KİZİROĞLU, Star Gazetesi nden Nuh ALBAYRAK, haber7.com Başkanı Osman ATEŞLİ, Anadolu Ajansı Başkanı Behçet GÜNGÖR, TGRT den Batuhan YAŞAR, ATV den Mehmet KARACA, Kanal 7 den Halis GÖKGÖZ, Milat Gazetesinden Bayram ZİLAN. Törende birer konuşma yapan Memur-Der Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Özbay ve Ödül Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Başaran Öztürk, bu ödülün geleneksel hale getirileceğini ifade ettiler. Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları ödüllendirildi ötesinde anlamlar taşıdığını vurgulayarak, "Aslında bizim yaptığımız naçizane bir tespit çalışmasıdır. Sanatçılar, yazarlar, fikir adamları eserleri ortaya koyuyorlar ve biz bunları tespit etmeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı. Yaptıkları bu tespit çalışmasının kültür tarihi açısından çok önemli olduğunu düşündüklerini belirten Kırlangıç, şöyle konuştu: "Hazırladığımız kitapçık da aslında bir külliyat oluşturuyor, bir tarih oluşturuyor. Her yıl bu ödül töreni için hazırladığımız küçük değerlendirme kitapçığı, yazarların, şairlerin, fikir adamlarının, sanatçıların, televizyoncuların, sinemacıların ve diğer dallardaki kişilerin veya dergilerin bilgilerinin yer aldığı kitapçıklar bir araya getirildiğinde bir kültür tarihi karşımıza çıkacaktır." Belediye Başkanı Mete Memiş de böylesi önemli bir ödül töreninin Bayburt'ta yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konuşmalarının ardından "Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları" ödülüne layık görülen isimlere beratları ve çeşitli hediyeler takdim edildi. Törene, Vali Vekili Ali Gökay, Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay Mehmet Nail Yiğit, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, ödüle layık görülenler ile davetliler katıldı. (AA) MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER SES ve AHENGİN ÖNEMİ ÜZERİNE BAZI TESPİTLER ve TEKLİFLER 3- Şiirde ilhamın yerini çok büyütmemek lazım. İlham, şiire başlangıç için önemlidir; bilinmelidir ki her şiir vezniyle ve sesiyle doğar. Şair gerekli bilgi ve donanıma teknik açıdan sahip değilse, şiirin başlangıç hali içersindeki veznini duymayabilir ve şiirde ortaya koyacağı sesi doğru olarak telakki edemezse, şiirin kendi içindeki musikisini bozabilir. Şiirlerimize giydirmeye çalıştığımız elbise ne dar, ne de bol olmalı. Bu bahsettiğim özelliklere dikkat etmezsek, A. Nihat Asya nın deyimiyle, ilhama suikast yapmış oluruz ve şiiri bu hale düşürmeye hiçbir şairin hakkı yoktur. Nağme halinde gelen şiire uygun vezni ve kelimeleri seçmeli;şiirlerimizde ses mevzunu her şeyin üstünde tutmalıyız. Özellikle bir veznin taassubu içersinde şiir yazanlar bilmelilerdir ki, geleceğin edebiyat tarihçileri tarafından tenkide uğrayacaklardır. Eğer gerçekten şair olmak için yola çıkmışsak, her vezin ve tarzda bunu ispatlayacak şiirler yazabilmeliyiz. Aslında, Efendim, şu aruz şairidir, şu hecede iyidir gibi yakıştırmaların hiçbir değeri yoktur, çünkü sanat, tekniklerin yenilmesiyle ortaya çıkar.vezin, kafiye,kalıp...vb gibi özellikler şiirde sesi ve musikiyi bulmamıza yardımcı öğelerdir. Şairlerin peşinde olmaları gereken şiir olmalı. Geleceğin şiirini yazmak istiyorsak yüz yıl sonrasının şiirini ve okuyucusunu da düşünmeliyiz.hele hele serbest tarzda şiir yazmayanlar için isimlerinin gelecekte anılması pek de mümkün değildir. Devrimizin ve geleceğin- form açısından estetiğinin, serbest şiirden yana olduğunu belirtmeliyim. 4- Baudlaire, ilham, çalışmayla kardeştir diyor. Bazı şairlerin şiirlerini ilhama tamamen teslim edip, o anda şiirlerini yazdıklarını ve sonra üzerinde hiçbir düzeltme yapmadıklarını ve bu özellikleriyle de övündüklerini gördükçe, hem o şairler hem de Türk şiiri adına üzülüyorum. Şiirde demlenme denen bir şey vardır ki, bundan bihaber olan şairlerin, arzulanan sese ve kemale ulaşamamış şiirlerini kitaplaştırmalarına şaşırıyorum. İlhamla gelen mısralar üzerinde oynamak sanki şiiri bozacakmış gibi bir yaklaşım içersine girmek, bunun şiirin doğasını bozacağını iddia etmek, gerçek şiirin ne olduğunu bilmeyişimizden ve cehaletimizden kaynaklanır. Bakınız bu konuda Y. Kemal ne diyor: Ben evvelâ şiirin mevzuunu kalbimde muhafaza ederim. Sonra onu kelimelere dökerim. Bu kelime istifindeki,ritme,ahenge bakarım.kelâm olunca şiir olur.şiir söylemek lazımdır.asıl şiir o zaman meydana gelir.kelimelerin ianesi ile bazı mısralar yazılabilir. Fakat daha ileriye gidilmez. Y. Kemal in bazı şiirlerini onlarca yıl süren bir arayış ve çalışma içersinde yazdığını düşündüğüm zaman, büyük şiir yazabilmenin ve gerçekten şair olabilmenin ne kadar zor bir iş olduğunu anlarız diye düşünüyorum. 5- Paul Verlaine, şiir için her şeyden önce musiki der. Şiirin musiki ile bağlantısı inkar edilmez bir gerçektir. İşte şiirlerimizdeki ses mevzuu bu yüzden bu kadar önemlidir. Bu konuda A. Haşim, şiirde kelime, manasıyla değil telaffuzuyla bir değer ifade eder. der. Aruzla kurulmuş şiirlerin, musiki açısından, diğer vezinlere göre daha şanslı olduğunu söyleyebilirim;çünkü aruzun kendi içinde bir musikisi vardır ve bu yüzden aruzlu şiirler, besteye daha yatkındır. Y. Kemal, şiirle musiki arasındaki bağ konusunda o kadar ileri gider ki, şiiri notası ve durakları belirli, nağmesi olan bestelenmiş bir musiki parçası ile eş değer tutar.şiiri, güfteden önce bir besteye benzetir ve mısralarında nağme hissedilmeyen şiirleri sadece bir güfte olarak değerlendirir; bunların nesre ait olduğunu söyler. Onun şu sözleri dikkat çekicidir: Şiir, nesirden bambaşka bir hüviyettedir. Musikiden başka bir musikidir, diyeceğim. Yazılan ve okunan şiir çok iyi olsa bile, hâlis şiir olamaz. Şiirde nefes ve ses iki esaslı unsurdur. Mısranın ayakları yerden kopmazsa ve uçmazsa, yahut da ister en hafif perdeden olsun, ister İsrâfil in Sûr u kadar gür olsun, kulağı bir ses gibi doldurmazsa hâlis şiir değildir. 6- Günümüz şairlerin çoğu, şiirlerinde manayı her şeyin üstünde tutuyorlar. Bu konuda onlara katılmam, söz konusu değil. Yanlış anlaşılmak istemem, manasız şiirden yana değilim; sadece şiirde manayı ikinci planda düşünüyorum yani sesin içinde. Bu söylediğimi, C. Sıtkı şu sözleriyle ne güzel açıklıyor: Şiirde meali sesten ayrı düşünmek rakıda üzümü rakının lezzetinden ayrı düşünmeye benzer.sökmez. Zaten mevzu mu, tem mi, meal mi, bütün bunlar ses içersinde- suda hidrojen ve oksijen gibi- vazifelerini yapmış, işlerini bitirmiş bulunuyorlar. Su içerken hidrojenden bahsetmek ne kadar tuhafsa, şiir okurken de mevzudan, tem den vesaireden bahsetmek o derece gariptir. Bana öyle geliyor ki, bütün dünya edebiyatında çok şair yetiştiği halde, cins şairlerin azlığı bu şiir hakikatinin maalesef pek az kimseler tarafından anlaşılmış olmasıdır. 7- Gerçek manada sesi yakalayamadığımız şiirlerin büyük şiir olmasını beklemek, beyhude bir hayaldir.özellikle serbest şiirde ahengi ve sesi yakalamak olukça zordur. Y. Kemal in bahsettiği derûni ahenk meselesini serbest yazdığımız şiirlerde sağlayamazsak, çabalarımız boşa gidebilir. Valery, şiir bitmez der. Şiir üzerine söylenmiş her düşünce ve yorumu, mantık süzgecimizden geçirmeli ve kendimize göre bir yol seçmeliyiz; yalnız kabulümüzün içinde ses öğesi mutlaka olmalıdır. Araştıran, okuyan ve şiiri sorgulayan şairlerin başarıya ulaşması kaçınılmazdır; bu uğurda herkese başarılar diliyorum. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Gönül yaprağı solmaz o yaprak bir tanedir, Âşığım sana yârim, âşığım çok senedir. Mahşere dek sürecek sonrasında benimsin, Kıskançlık aşkım gibi bil ki tek, yegânedir.

10 10 23 Nisan 2015 Perşembe T.C. ANKARA 14. İCRA DAİRESİ 2015/5939 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 08/04/ İhale Tarihi : 12/05/2015 günü, saat 15:30-15:35 arası. 2. İhale Tarihi : 27/05/2015 günü, saat 15:30-15:35 arası İhale Yeri : Ankara adliyesi 2 nolu mezat salonu Sıhhıye/Ankara No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 %18 1 Adet epilasyon cihazı, Seri Numaralı Lpx seri nolu lazer epilasyon cihazı ,00 1 %18 1 Adet soğutucu lazer, Seri Numaralı epicare cool seri nolu soğutucu lazer KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : Ankara ili Gölbaşı ilçesi Germeyik Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO : ADA NO : PARSEL NO : 18 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi İrtifak 807,86m2 Geçici İrtifak: 1,016,36m2 MALİKİN ADI VE SOYADI : 1- HANDAN ÖZCAN 2- HAYATİ YILMAZ 3- HACI YILMAZ 4- HARUN YILMAZ 5- HAKAN YILMAZ 6- FATMA YILMAZ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının iş bu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Ankara ili Gölbaşı İlçesi Oyaca Mahallesi MEVKİİ : PAFTA NO : ADA NO : 0 PARSEL NO : 1428 VASFI : tarla YÜZÖLÇÜMÜ : Daimi İrtifak 294,80m2 Geçici İrtifak:463,74m2 MALİKİN ADI VE SOYADI : 1- TENZİLE ERDEM 2- İRFAN TAŞÖZ 3- İSMAİL TAŞÖZ 4- MEVLÜT ÖZCAN 5- ATİLLA ÖZCAN 6- OLCAY TAŞÖZ 7- ŞEF ATİ TAŞÖZ 8- DURDANE DEMİRKOPARAN 9- NURAY YILDIZ 10- DÖNDÜ ÖZCAN 11- REFİK TAŞÖZ 12- AYLA ÇETİN 13- TAMER TAŞÖZ 14- HAVİLİ UZUNER 15- SULTAN ERDEM 16- CEYHUN ÖZDEMİR 17- ASIM ÖZCAN 18- İSMİNAZ ÖZCAN KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının iş bu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/209 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/187 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI Basın ( b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/208 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan oludur. 25/03/2015 Basın ( birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargıda iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkin belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/187 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 Basın ( SAĞLIK Bebeklerde kafatası şekil bozukluklarına kask lı çözüm Bebeklerin kafatasında yatış pozisyonundan kaynaklanan şekil bozuklukları, "kask tedavisi" olarak adlandırılan yöntemle 3-4 ayda tedavi edilebiliyor. ESKİŞEHİR - Bebeklerin kafatasında yatış pozisyonundan kaynaklanan şekil bozuklukları, "kask tedavisi" olarak adlandırılan yöntemle 3-4 ayda tedavi edilebiliyor. Bebeklerdeki kafatası şekil bozukluğu, anne karnında ya da doğum sonrası değişik nedenlerle oluşabiliyor. Kafatası şekil bozukluklarının büyük bir kısmı, yatış pozisyonundan kaynaklanıyor. Uzmanlar, araştırmalara göre, şekil bozukluğunun ikizlerde ve erkek bebeklerde görülme ihtimalinin fazla olduğununu belirtiyor. İstanbul'da yaşayan Damla Dizdar ve Alparslan Kılıçarslan çifti, yaklaşık 3 ay önce, 10 aylık ikizleri Kuzey ve Koza'nın kafatasında şekil bozukluğu fark etti. Koza'nın kafatasındaki şekil bozukluğu, kaska gerek kalmadan yüzüstü aktiviteleriyle düzeldi. Kuzey'e ise İstanbul'da özel bir hastanede kask tedavisi yöntemi uygulandı. Bu tedavi yöntemini doktorların önerdiğini belirten anne Damla Kılıçarslan, Kuzey'e kask takıldıktan 20 gün sonra kafatasında gözle görülür düzelme olduğunu ifade etti. Kaskın kullanımına ilişkin bilgi veren Kılıçarslan, "Kask çocuğun 23 saat kafasında kalıyor, sadece banyo için çıkarıyoruz. En fazla 1 saat kafasında olmaması isteniyor. Kaskın içini yüzde 70 saf alkolle temizliyoruz. Her gün kafasını şampuanlıyoruz yoksa kafasını kaşıyor. Alıştı, hiç zorluk çekmedi" diye konuştu. Baba Alparslan Kılıçarslan ise ikiz bebeklerinin ömür boyu kafasındaki yamuklukla yaşamasını istemedikleri için böyle bir yöntemi tercih ettiklerini dile getirdi. Kuzey Kılıçarslan'ın tedavisini yürüten çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Hayri Gözlükgiller de bebeklerin anne karnında duruş şekli, sezaryenle ya da zor ve uzun doğumların kafadaki şekil bozukluğunu artırdığını söyledi. Bu durumun bazı nedenleri olduğunu belirten Gözlükgiller, "Beşikte bebeklerin kafasının tek tarafa uzun süre yatması, uzun süreli araba koltuğunda duruş, yine uzun süreli sallanan beşik ve çocuk arabası kullanımı gibi diğer faktörler de şekil bozukluğunun ilerlemesine neden oluyor. Diğer bir çeşit kafatası bozukluğu da kraniosinostoza bağlı olarak meydana gelmekte. Kraniosinostoz hastalarında kafatasının düzelmesi sadece ameliyatla mümkün olabilmektedir" şeklinde konuştu. Gözlükgiller, şunları söyledi: "Çocuğa tepeden bakıldığında arkadan sanki kafası yokmuş gibi görünüyorsa bu durum kafasında şekil bozukluğu olduğunu gösterir. Çocuklarda kafa şekil bozukluğunu üçüncü aydan sonra ultrasonla tespit ediyoruz. Kafa şekil bozukluğunun ne olduğunu belirleyip, ona göre tedaviye yönlendiriyoruz. Çocuk doktorunun çocuğun baş çevresini sık aralıklarla takip etmesi lazım. Bunu aileler de yapabilir. İlk 3 ayda baş çevresi 1 santimetre, 3 aydan 6 aya 0,5 santimetre, 1 yaşına kadar 3 santimetre büyümeli. Büyümüyorsa çocukta sıkıntı olduğu düşünülmeli. Kafatası şekil bozukluğu tedavi edilmezse ileriki yaşlarda estetik açıdan kötü bir görüntü oluşuyor. Şekil bozukluğu ömür boyu devam ediyor." Ailelere kask tedavisi yöntemini önerdiklerini belirten Gözlükgiller, 3D veri toplama sistemiyle alınan ölçülere göre ABD'de bebekler için kask üretildiğini ifade ederek, "Kasklar Türkiye'ye yollanıyor. Kasklar, kafatası şekil bozukluğunu düzeltmek, normal olan şekline geri kazandırmak için her bir bebeğe özel dizayn ediliyor. Bebeğin hızla büyüyen kafasının olması gerektiği gibi şekillenmesini sağlıyor. Tedavi genellikle 3-4 ay sürüyor" diye konuştu. (AA) T.C. GÖLBAŞI (ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/186Esas KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Ankara ili Gölbaşı ilçesi Oyaca Mahallesi MEVKİİ: PAFTA NO: ADA NO: 0 PARSEL NO:1244 VASFI: tarla YÜZÖLÇÜMÜ: Daimi İrtifak: 1,930,19m2 Geçici İrtifak:l,880,60m2 MALİKİN ADI VE SOYADI: YAŞAR SEMERCİ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için a) Kamulaştırmanın Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) tarafından yapıldığı, Yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazda malik/hissedar olan davalının işbu zaptın dava dilekçesi ve ekindeki idari evraklarla birlikte davetiye ile kendilerine tebliğine, tebliğden itibaren gazete ilanı yoluyla tebligat yapılan davalı/davalıların ise ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabilecekleri, yine aynı sürede maddi hatalara karşı da adli yargı da düzeltim davası açabilecekleri, b) Yukarıda belirtilen sürede idari yargıda iptal davası veyahut adli yargı da düzeltme davasının davalı/davalılarca açılması halinde husumetin Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) şeklinde yöneltilmesi gerektiği, c) Yukarıda belirtilen sürede dava açılmaması veya idari yargı da iptal davası açılmaması halinde dava açanlar tarafından davanın açıldığına ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda buna ilişkiı belgenin mahkememize ibraz edilmemesi halinde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın (mülkiyet-irtifak hakkının) kamulaştırma yapan idare Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.(BOTAŞ) adına tesciline karar verileceği, Mahkememizce keşif sonucu tespit olunacak kamulaştırma bedelinin hak sahibi/hak sahipleri adına Ankara İli Gölbaşı İlçesi Ziraat Bankası şubesi müdürlüğünde açılacak hesaba yatırılmak suretiyle bloke edileceği hususlarının ilanen tebliğ edilmesi, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 0702/2014 tarih 38 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmış olup, mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 10.maddesine göre mahkememizin 2015/167 Esas sayısında dava açılmıştır. Konuya Ve Taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 24/03/2015 Basın (

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Vanlı 120 çocuk unutulmuyor Birinci Dünya Savaşı'nda İran cephesindeki askerlere mühimmat götüren ve dönüş yolunda tipiye yakalanarak hayatını kaybeden Vanlı 120 çocuğun kahramanlığı, yüz yıldır dilden dile dolanıyor. VAN - Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı ve İstiklal mücadelesinde gösterdikleri kahramanlıklarla "meçhul çocuk askerler" olarak tarihteki yerini alan kahramanlar, Türk milletinin vatan savunması yaptığı dönemlerde erkek ve kadınlar kadar önemli görevler üstlenerek, ülkenin düşman işgalinden kurtarılmasına öncülük etti. Bütün öğrencileri savaşta olduğu için Galatasaray, Konya ve İzmir'deki liselerin 1915 yılında bir tek mezun bile vermediği Milli Mücadele yıllarında, Van'da da cepheye silah taşıyan ve dönüş yolunda hayatını kaybeden 120 çocuğun kahramanlık öyküsü, ülkenin bugünlere gelmesinde çocukların gösterdiği mücadelenin en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Uzun yıllar dilden dile dolanan ve efsaneleşerek bugünlere kadar gelmeyi başaran 120 çocuğun kahramanlık hikayesi, önceki yıllarda beyaz perdeye taşınmasının ötesinde 1940 yılında yayımlanan bir gazete kupürüyle de hikayenin gerçekliğini gözler önüne seriyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdülaziz Kardaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Van'ın bulunduğu konum itibarıyla çok önemli bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Önemi nedeniyle tarih boyunca büyük kentlerin Van'ı yalnız bırakmadığını ve 19. yüzyılda batılı devletlerden birçok kişinin araştırmacı ve din adamı adı altında kente gelerek misyonerlik faaliyetlerinde MUĞLA - Bodrum'da bazı evler ve işletmelerin tescilli "Bodrum mavisi" rengine boyanması için çalışma başlatıldı. Bodrum Esnaf ve Sanayici İş Adamları Derneği'nin (BESİAD) girişimleriyle Türk Patent Enstitüsünce tescillenen "Bodrum mavisi" rengi geçen yıl ilk kez ilçeye bağlı Hamam Sokak'taki yapılara uyguladı. İlçe girişinden başlanarak Belediye bulunduğunu belirten Kardaş, bu faaliyetler sonucunda Ermenilerin isyan çıkarmaya başladığını anımsattı. Kardaş, Osmanlı Devleti'nin 1 Kasım 1914 yılında savaşa girmesiyle seferberlik ilan ettiğini ve eli silah tutan herkesin cepheye gönderildiğini anlatarak şunları söyledi: "Bölgede eli silah tutan herkes cepheye koşuyor, kadın, çocuk ve yaşlılar cephe gerisinde kalıyor. Bu durumu iyi değerlendiren Rusya ve İngiltere gibi ülkelerden silah temin eden Ermeni çeteleri isyan çıkarıyor ve cephe gerisindeki insanları katlediyor. Bu sırada özellikle Osmanlı ordusunun Sarıkamış harekatı Bodrum maviye bürünüyor Meydanı'na kadar olan alanın Bodrum mavisine boyanması için de çalışma başlatıldı. Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bodrum'u Bodrum yapan özelliklerden birinin, kentsel kimliğini koruması olduğunu söyledi. Bodrum'un beyaz renkli evlerini ve mavisini begonvillerle buluşturacaklarını anlatan Kocadon, "Çalışmaları, BUL- MACA Soldan sağa: 1. Eski dilde albay. 2. Telefon sözü. Hayta, külhanbeyi, serseri. 3. Çalgıç, mızrap. Soyundan gelinen kimse. 4. Bir halk sazı. Hayvanların su içtikleri ağaç ya da taştan oyma kap. 5. İlgi eki. Yüksekokul. 6. Metal olmayan elementler. Uzaklık anlatır. 7. Kâtibiadil. Arapçada su. 8. Ağaçlıklı yol. Cüretkâr. 9. Genelge, sirküler. Kıyı, sahil. 10. Takılmış ad. Tatlı bir besin.11. Kuzu sesi. Türk müziğinde bir makam. 12. Öğütücü dişler. Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin toplanacakları yer. 13. Gemi omurgası. 14. Güzel sanat. Zaman. 15. Kaçan kimseyi ele geçirme. 16. İlenme, beddua. Ruh. Parlak kırmızı renkte değerli bir taş. 17. Bir haber ajansının kısaltması. Tanrı. Lityumun simgesi. 18. Kesilmiş ağaç kökü. Bir işi yapmakta yararlanılan küçük el aracı. 19. Bir nota. Başıboş, erkin, serbest. 20. Acıklı. Ölüleri mezarında sorguya çekeceğine inanılan iki melekten biri. Yukarıdan aşağıya: 1. Donuk renkli. Kuşların uçma organı. Üzerine iplik, tel gibi şeyler sarılan, ekseni boyunca ortası delik silindir. İspanyolların ünlü sevinç nidaları. 2. Isı yayımı, konveksiyon. Lale bahçesi. Ücret karşılığında yük taşıyan kimse. 3. Bir tür pembe elmas. Kulak yıkama aleti. Şarkı, türkü. Panama nın plaka işareti. 4. Güzel sanatların dokuz perisinden biri. Yapma, etme. Buluş, bulma. Pencere. 5. Kaba bir seslenme sözü. Birbirine bağlı iki tekneden oluşan bir tür gezinti teknesi. Bir meyve. 6. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır, çerçeveli perde. Lahza. 7. Şaşma anlatan ünlem. İsim. Demiryolu. Baryumun simgesi. Bir renk. Şarap, içki. 8. Hızlı yüzmek için ayağa takılan araç. Gür ve geniş sakal.- Arnavutluk un para birimi. 9. Bitmemiş, eksik, tamamlanmamış. Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. Bir tarafa yatırma, eğme. 10. Haydut, harami. Asya da bir göl. Bütüncül. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu sırasında çok sayıda kayıp veriliyor ve Ruslar doğudan batıya doğru ilerliyor. Burada mücadele veren Osmanlı ordusunun cephanesi, erzağı bitince, cepheden yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta bulunan Van'dan cepheye cephane gönderilmesi gerekiyordu. Kış şartlarının ağırlığı ve hayvanlarla çekilen kağnıların kullanılamaması nedeniyle iş halka düşüyor. Bu sırada herkes cephede olduğu için yaşları 12 ile 17 arasında değişen 120'ye yakın çocuk gönüllü oluyor. Bunlarla birlikte 18 asker ve 2 öğretmen görevlendiriliyor ve her birine bin mermilik cephane verilerek gönderiliyorlar." (AA) Bodrum'un girişinden başlayarak tüm yarımadaya yaymayı düşünüyoruz. Amacımız kentsel kimliğimizi korumak. Bodrum'u bugünlere getiren kentsel kimliğini gelecek nesillere de iyi bir şekilde anlatabilmek" dedi. Turizmle tanınan birçok kentte bina boylarının yükseldiğini dile getiren Kocadon, şöyle devam etti: "Kentsel kimliklerini kaybettiler. Bodrum, Türkiye'nin ve dünyanın gündeminde kalabilen bir yer. Bunun altında yatan neden de Bodrum mavisi, beyazı ve iki katlı evleridir. Bu, turizm için miras gibidir. Bunu korumak da bizim görevimiz. Bu çalışmaya Bodrum'daki işletmecilerin ve yatırımcıların destek vereceğine inanıyorum." BESİAD Başkanı Uğur İlhami Özden de dernek olarak Bodrum mavisinin tescillenmesini sağlayarak, belediyeye hediye ettiklerini anlattı. Kocadon ve Özden, daha sonra temsili olarak boyama çalışmasına katıldı. (AA) ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA Nisan 2015 Perşembe TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com BİR EMPERYALİST TAKTİK: ULUSLARARASI MÜDAHALE ANKARA - "Türk Einstein" olarak tanınan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak, 28 yaşında en genç "tam profesör" unvanını aldı. Babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu'nun diplomatik görevi nedeniyle İtalya'nın liman kenti Bari'de dünyaya gelen Sinanoğlu, II. Dünya Savaşı'nın başlaması nedeniyle 1939 yılında, ailesiyle bu ülkeden Türkiye'ye döndü. TED Koleji olarak ismi değiştirilen dönemin Ankara Yenişehir Lisesinde burslu öğrenci olarak okuyan Sinanoğlu, okulu 1953 yılında birincilikle bitirdi. Sinanoğlu, Kimya Mühendisliği okumak üzere Berkeley'deki ABD Kaliforniya Üniversitesi'ne gitti. Sinanoğlu, üniversite eğitimini de 1956 yılında birincilikle tamamladı. 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsünü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi olan Sinanoğlu, "Alfred Sloan" ödülü aldı yılında ise Kaliforniya Üniversitesi'nde kuramsal kimya doktorasını tamamlayan Sinanoğlu, 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Sinanoğlu, "Einstein" olarak nitelenmesine neden olan beş teorisinden ilki atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile yıllarında "doçent" oldu. Sinanoğlu, bilim dünyasına 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını kazandırarak, 28 yaşında 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesi oldu ve "tam profesör" unvanını aldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) mütevelli heyeti 1962 yılında aldığı bir kararla sadece Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere "Danışman Profesör" unvanını verdi yılında Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi olan Sinanoğlu,1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü unvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Bugün PKK yandaşı değişik çevrelerden gelen Hakikatları Araştırma Komisyonu kurulması meselesi, güya Türk ordusunun faili meçhul cinayetler işlediği savından hareketle dillendiriliyor. Yapılan pek çok araştırmada görüldü ki faili meçhullerin çoğu PKK tarafından Kürt vatandaşlarımıza uygulanmış iç infazlardır. Faili meçhulleri işleyen Türk ordusu değil, PKK'dır. Ama bu işi, Türk ordusuna yıkmak ve devletimizi suçlu konumuna sokmak ve Batılı devlet ve kurumlar tarafından cezalandırılmasını istemektedirler. Aynı oyun ve tezgâh II. Abdülhamid zamanında da oynanmıştı. Nitekim Abdülhamid, hatıratında bu meseleyi şöyle anlatıyor: "Oyunun ikinci aşamasına geçildi. Türk kılığına giren Ermeniler, kendilerine yardım etmek istemeyen kendi vatandaşlarını öldürüp sonra da "Görmüyor musunuz, sizi Türkler kesiyor, siz hâlâ bizimle birlik olmuyorsunuz" demeye başladılar. Bir yandan da Türk köylerine giriyorlar ve Müslüman halkı türlü işkencelerle öldürüyorlardı. Bunların içinde vücudu bıçakla yarılıp içine barut doldurulduktan sonra tutuşturulanlar da vardı." (s.58) Nitekim bugün de aynı oyun PKK üzerinden oynanıyor. PKK da kendisiyle birlik olmayan, Türk millet birliği içinde yaşamak isteyen devletine bağlı Kürt vatandaşları öldürüyor, infaz ediyor, sonra da, "görmüyor musunuz, sizi Türk ordusu faili meçhule tabi tutuyor, siz hâlâ bizim tarafımızı tutmuyorsunuz" diyor. PKK yandaşlarının, meseleyi Hakikatları Araştırma Komisyonuna, uluslararası konferanslara ve müdahalelere taşımak isteği, kendi cinayetlerini Türk ordusuna ve devletine yıkarak amacına ulaşma arzusudur. Türk milleti bu gerçeklerin farkına varsın ve oynanan oyunu çözsün. II. Abdülhamid hatıratında yine şöyle devam ediyor: "Avrupa gazeteleri meseleyi parmaklarına dolamışlardı. Durmadan yazıyorlar, şahsıma "Kızıl Sultan" diye hücum ediyorlar, dünya kamuoyunu aleyhimize kışkırtıyorlardı. Böylece Ermeni meselesi bir dünya kamuoyu meselesi olmuştur ama devletler arası ciddi bir mesele olmamıştır." (s.59) Bugün de yine aynı Haçlı Batı emperyalizmi, sürekli Kürt meselesi diye cazgırlık yapıyorlar. O zaman devletin birliğini, bütünlüğünü korumak isteyen, ayrılıkçılara izin vermeyen Abdülhamid için "kızıl sultan" diye aleyhte karalayıcı, suçlayıcı bir propaganda yaymışlardı. Bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin toprak bütünlüğünü ve millî birliğini korumak isteyen yetkili siyasetçi ve aydınlarımızı şovenist, militarist, baskıcı, jakoben, merkeziyetçi, demokrasi düşmanı, bilmem neci diye suçluyorlar. Ayrılıkçı ve bölücüleri de demokrasi kahramanı diye lanse ediyorlar. Vatandaşların bir bölüğünü etnik, din, mezhep ya da hayat tarzı farklılıkları gibi özelliklerine bağlı olarak ayrıştırıp devlete karşı kışkırtmak ve ayaklandırmak, sonra da bu meseleyi uluslararası mesele haline getirip bölüp parçalama oyunu, Haçlı batının eskiden beri uygulaya geldiği bir oyundur. Nitekim Abdülhamid hatıratında bunu açıkça ortaya koyuyor: "Bu oyunu ben de dünya da biliyordu. Çünkü Bulgaristan'da denenmiş ve sonunda Bulgaristan'a muhtariyet adı altında bağımsızlık kazandırmıştı. Onun için zabıta kuvvetleri ile Ermeni-Müslüman çatışmasını önlemeye çalışıyordum. Ermenilerin muradı, Müslümanları kışkırtmak, üstlerine saldırtmak, sonra da dünyayı ayağa kaldırmaktı. Bundan sonra Avrupa devletleri işe karışacaklar, bu iki unsurun bir arada yaşayamayacaklarını ileri sürerek muhtariyet isteyeceklerdi." (s.57) Bugün de aynı oyun oynanıyor. Amerika ve Avrupa merkezli fitne fesat odakları, PKK marifetiyle bir kısım Kürt vatandaşları kışkırtıyor, Türk ordusu bu eşkiyalığı bastırmak isteyince dünyayı ayağa kaldırıyorlar, yaygara yapıyorlar. Bir sonraki aşamada da uluslararası müdahale ya da uluslararası konferanslar adı altında Batılı devletleri işe karıştırmaya çalışıyorlar ve Türklerle Kürtlerin bir arada yaşamasının imkânsız hâle geldiğini söyleyip muhtariyet, özerklik, federasyon ve giderek ayrışmayı teşvik ediyorlar. O bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetme mevkiinde olanların ve yönetmeye talip olanların Türk tarihini iyi bilmeleri, geçmiş tecrübeleri iyi okumaları temel bir zorunluluktur. Bu sorumlu ve yetkili siyasi çevreler, II. Abdülhamid'in Hatıralarını okuyunca o zamanki olayların bugün de tekrarlanmakta olduğunu göreceklerdir. Emperyalist Batılı devletler, o zaman meşrutiyet (demokrasi), hürriyet (özgürlük), müsâvât (eşitlik), uhuvvet (kardeşlik) kavramlarıyla jön Türkleri kandırıp devlet aleyhine yıkıcı ve bölücü faaliyetlere sürüklemişlerdi. Bugün de aynı kavramlar hiç değiştirilmeden demokrasi, özgürlük, kardeşlik, barış, eşitlik gibi ifadelerle bir takım gruplar, millî Türk devletini tasfiyeye yönlendiriliyorlar. Türk milleti, gelecekte de bu vatanda, bu coğrafyada olacaksa tarihini güncele tercüme ederek iyi okumalıdır. Yoksa emperyalist batının aldatıp kandırdığı, işbirlikçi olarak görevlendirip önüne siyasetçi, aydın, gazeteci, uzman diye sürdüğü kişi ve oluşumlara destek vermeye devam ederse kendi eliyle kendi sonunu hazırlamış olacaktır. Bilim dünyasına adını yazdıran Türk: Oktay SİNANOĞLU Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderilen Sinanoğlu, Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini attı. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesi olan Sinanoğlu, Meksika hükümeti tarafından Yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi. Dünyada yeni kurulmaya başlanan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri olan Sinanoğlu, DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. 1980'li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekilde öğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştıran Sinanoğlu'nun, 1988'de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993'te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrılan Sinanoğlu, aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı ve 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı. Sinanoğlu, İngiliz fizikçi ve matematikçi Paul Adrien Maurice Dirac'ın üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniği"nde, Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü ve böylece kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu. Dünyada moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri olan ve "Türk Einstein"ı olarak anılan Sinanoğlu, "Atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı(1961)", "Çözgeniter kuramı(1964)", "Kimyasal tepkime mekanizmaları kuramı(1974)", "Mikrotermodinamik(1981)" ve "Değerlik kabuğu etkileşim kuramı(1983)" ile bilim dünyasına adını yazdırdı. (AA)

12 12 haber 23 Nisan 2015 Perşembe Çocukların büyüklüğü Oktay YILMAZ kılınarak Kur an ın ve salatın nurundan Çok bilinen bir şiirin, Bugün 23 Nisan yararlanılacaktır. Namazdan sonra Lihye-i / Neşe doluyor insan dizeleri vardır ya, Saadet ve Sancak-ı Şerif ile Meclis bu, yüzlerce şiire konu olan 23 Nisan ın, binasına gidilecektir. Buraya girilmeden hem dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı evvel dua okunarak kurbanlar kesilecektir. İşbu törende, camiden Meclis binası- olmasının özüne uygun çocuksu bir sevinci yansıtıyor hem de Türk tarihi na kadar, Kolordu Komutanlığı nca askeri içinde müstesna bir yeri bulunan bu tarihin önemini en saf ve çarpıcı biçimde dile 3-Mutlu günün kutsallığını vurgulamak kıtalar tarafından özel tertibat alınacaktır. getiriyor. için, bugünden itibaren vilayet merkezleri Onun için, Ulusal Egemenlik ve Çocuk ve valilerin düzenlemeleriyle, hatim ve Bayramı nı yalnız kutlama bencilliği buhari-i şerifin son kısımları, uğur doğru olmazdı. Ulusal olan egemenliğimizin sevinci ve gururunu bütün dünya Meclis binası önünde tamamlanacaktır. sayılarak, Cuma namazından sonra çocukları ile paylaşmak için uluslararası 4-Kutsal ve yaralı vatanımızın her hale getirdik... köşesinde, aynı suretle bugünden Bu çerçevede dünyanın dört bir yanından gelerek Türk Milletinin sevincine başlanarak, Cuma günü ezandan önce itibaren buhari ve hatm-i şerifler kraatine ortak olan dünya çocukları, ülkemizde minarelerde salavat-ı şerife okunacak ve kaldıkları süre içinde gördüğü ilgi ve hutbe sırasında, bütün millet fertlerinin sevgiyi, bu güzel günün anlamı ile bütünleştirerek, Türkiye nin gönüllü elçileri maları duası vaaz edilecek ve Cuma bir an önce kurtuluş ve saadete ulaş- olarak ülkelerine dönecek. adına hareket eden Heyet-i Temsiliye nin namazının edasından sonra, bütün 23 Nisan dolayısıyla, Türkiye bir anlığına (Temsil Heyeti), İstanbul un işgalinden hemen parçalarının kurtarılması amacıyla vuku bulan da olsa çocukların denetimine girecek ve sonra yayımladığı; Hilafet ve Saltanat milli gayretin önem ve kutsallığı ve millet ferdinin, kendi vekillerinden meydana gelen devasa sorunlar, geleceğimiz olan çocukların makamının korunması, bağımsızlığı ve umut dolu mesajları ile küçülecek! Osmanlı Devleti nin kurtuluşunu sağlayacak Büyük Millet Meclisi nin vereceği görevi Birinci Dünya Savaşı nı yenilmeden kaybeden Türk Milleti, tam manası ile bir savaş üzere, millet tarafından olağanüstü yetki taşıy- söylenecektir. Bundan sonra, vatan ve mil- tedbirleri etraflıca düşünmek ve uygulamak yapma mecburiyeti hakkında öğütler yorgunuydu. Balkanlardan Trablusgarp a acak bir Meclis in Ankara da toplantıya çağrılmasının karalaştırılması, yeni bir devletin tir. Bu dini ve vatani törenin yerine getirletimizin kurtuluşu, selameti için dua edilecek- kadar pek çok cephede ölüm-kalım mücadelesi verdikten sonra, yurduna göz diken doğuşuna giden yolu açar... ilmesinden ve camilerden çıkıldıktan sonra, emperyalist devletlerin işgal ve imha planlarına karşı, destanlaşan bir savaşın içine girdi... millet de perişandır. makamlarına gelinerek, Meclis in açılışından Ancak bu hiç de kolay olmaz. Ülke gibi Osmanlı şehirlerinin her tarafında, hükümet Böyle bir ortamda 1920 seçimleri ile 80 yıl önce milletvekili seçilenlerden dolayı resmen tebrikleşme yapılacaktır. Her oluşan Meclis, Kurtuluş Savaşı mücadelesinin bazıları, parasızlık ve imkansızlık yüzünden tarafta, Cuma namazından önce uygun kazanılmasında büyük hizmetler verdi. Sözün Ankara ya gelemez. surette mevlid-i şerif okutulacaktır. özü; 23 Nisan 1920, egemenliğin kayıtsız şartsız millete geçtiği ve işgalci emperyalist grafta, ekonomik sıkıntılar yüzünden Meclis e her vasıtaya başvurulacak ve sür atle en ücra Bitlis Milletvekili Ziya Bey, gönderdiği tel- 5-İşbu tebliğin hemen yayın ve tamimi için devletlere verilen dersin start günüdür... gelemediğini söyler ve duyduğu üzüntüyü dile köylere, en küçük askeri birliklere ve ülkenin Meclis, 1921 anayasasının; Meclis in getirir. Mustafa Kemal Atatürk bu hazin olayı bütün teşkilat ve kuruluşlarına ulaştırılması amacına ulaşana kadar toplantı halinde bulunacağı ve çoğunluk kararı ile seçimlere gidile- Efendim, Bitlis mebuslarının hemen hiçbiri Cenab-ı Hakk dan sonsuz başarılar diğer milletvekillerine anlatırken şunları söyler: sağlanacaktır. ceğine, hükmeden münferit maddeyi 1 gelemiyor. Bunun da sebebi harcırah tedariki dilenir. Nisan 1923 te kaldırdı ve seçimlerin yenilenmesine karar verdi. Vilayetten de böyle bir aş ar var. Ümid ederim Millet Meclisi, 2 yıl 4 ay 7 günlük görevini hususunda bazı müşkülata maruz kalmalarıdır. İlk Başkanı Mustafa Kemal olan Büyük Daha sonra, tek parti dönemi diye bilinen ki bu müşkül bertaraf edilince bu başarıyla tamamlar. Türkiye Cumhuriyeti ni sürecin ilk seçimi olan 1923 seçimleri, İntihabı Mebusan Kanunu nda 320 numaralı kanun 81 yıl önce 23 Nisan 1920 de Büyük Millet emrindeki Türk Ordusu tarafından kazanılır... arkadaşlarımız hemen hareket ederler. yaratan Kurtuluş Savaşı, bu Meclis in ile yapılan değişiklikle gerçekleştirildi. Meclisi toplanır Ekim 1923 te yeni Türk Devletini dünyaya Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cuma coşkusunun da yaşandığı günün ilan ve kabul ettiren bir zaferin mimarı, 80 yıl Cemiyeti, iki dereceli ve mutlak çoğunluk arifesinde (22 Nisan 1920), Anadolu ve önce toplanan bu Büyük Millet Meclisi dir... yöntemi ile yapılan seçimleri kazandı. Rumeli Müdafaa-i Hukuk Hey et-i Temsiliyesi Mustafa Kemal, Efendiler, toplumda en 1923 seçimleri ile oluşan 2. Türkiye Büyük Namına Mustafa Kemal imzasıyla yayımlanan yüksek özgürlüğün, en yüce eşitliğin ve Millet Meclisi, 29 Ekim 1923 te Cumhuriyet i tarihi Açılış Beyannamesi şöyleydi: adaletin sağlanması ve korunması, ancak ve ilan ettikten sonra, 1924 Anayasası nı hazırlayarak iki büyük hizmeti yerine getirdi. İntihab-ı Cuma namazını müteakip Ankara da Büyük liğin kurulmasıyla gerçekleşir. O nedenle 1-Allah ın izniyle, Nisan ın 23. günü, ancak tam ve kesin anlamıyla milli egemen- Mebusan Kanunu nda yapılan değişiklikle Millet Meclisi açılacaktır. özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de ordu mensuplarının milletvekili seçilmeleri 2-Vatanın bağımsızlığı, yüce Hilafet dayanak noktası milli egemenliktir. yasaklandı Anayasası nın özelliği ise, bir makamı ve Saltanatın kurtarılması gibi en Toplumumuzda, devletimizde özgürlük sonsuzdur. Ancak, onun hududu, onu sonsuz kurucu meclis tarafından değil, bizzat meclis önemli ve hayati vazifeleri yapacak olan tarafından hazırlanıp kabul edilmiş olmasıdır. Büyük Millet Meclisi nin açılış gününü yapan ilkelerin korunmasıyla kaim olur ve Mustafa Kemal in önderliğinde gerçekleştirilen Sivas Kongresi nde oluşturulan, hayrından ve açılıştan önce bütün milletvekil- yönüyle millete dayandığını vurguluyordu. Cumaya tesadüf ettirmekle, belirtilen günün sınırlanır. derken; yeni Türk devletinin her Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti leriyle Hacıbayram Camii nde Cuma namazı Çanakkale 100'üncü yıl için hazır Conkbayırı'na 25 bin kişi yürüyecek ÇANAKKALE - Çanakkale Kara Savaşları'nda destan yazan 57'nci Alay'ın, Yarbay Mustafa Kemal'in "Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" sözüyle cepheye yürüyüşünün 25 Nisan'da temsilen canlandırılacağı etkinliğe 25 bin kişinin katılması bekleniyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bugünlerde yerli turistler kadar 100 yıl önce savaşa katılan ülkelerin vatandaşlarının ziyaret ettiği Eceabat ilçesi Bigalı köyü, tarihinin en kalabalık gününü yaşamaya hazırlanıyor. "Tarihe Saygı Projesi" kapsamında bir akaryakıt firması tarafından Gelibolu 2'nci Kolordu Komutanlığı koordinatörlüğünde 2006 yılında yapılan çalışmaların ardından Atatürk'ün Çanakkale Savaşları'nda karargah olarak kullandığı ev (Atatürk Evi Müzesi) ile bazı binaların dış cepheleri restore edilen köy, 18 Mart öncesinde asılan Türk bayraklarıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Gelibolu Yarımadası'nın küçük bir köyü olan ancak tarihteki büyük önemi dolayısıyla çok tanınan Bigalı, 25 Nisan'da 25 bin kişiyi ağırlayacak. Köy Muhtarı Burhan Çetin, Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki 19'uncu Tümen karargahının 19 Nisan 1915'te Bigalı'da kurulduğunu ve kara savaşlarının başladığı 25 Nisan sabahına kadar burada kaldığını söyledi. (AA) Papa ya anne tepkisi SARAYBOSNA - Bosna'daki savaşta ( ), ülkenin doğusundaki Srebrenitsa'da yapılan soykırımda, eşlerini ve çocuklarını kaybeden kurban yakınları, Papa Franciscus'un Ermeni iddiaları hakkında "soykırım" ifadesini kullanırken, Bosna'da yaşananları "kitlesel cinayet" olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. Srebrenitsa Anneleri Derneği Başkanı Hatica Mehmedoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Papa Franciscus'un Srebrenitsa'da yapılanları "soykırım" olarak nitelendirmemesine şaşırmadığını ancak Srebrenitsa'dakilerin soykırım olduğuna dair bir mahkeme kararının bulunduğunu ve bu karara saygı duyulması gerektiğini vurguladı. Srebrenitsa'da iki oğlunu ve eşini kaybeden Mehmedoviç, Srebrenitsa Soykırımı'nın, 100 yıl önce yaşananlarla asla karşılaştırılamayacağına dikkati çekerek, "Srebrenitsa'da yaşananları bilmeyenler ki bu Papa da olsa, gerçekleri öğrenebilir" diye konuştu. Srebrenitsa ve Jepa Aneleri Derneği Başkan Yardımcısı Kada Hotiç de Papa'nın ifadelerine "tepkili" olduklarını belirterek, "Ben bir uzman ya da tarihçi değilim. Ben soykırımın tanığıyım.srebrenitsa'da yaşananlar ile ilgili bir mahkeme kararı var" dedi. Ermeni iddiaları hakkında "soykırım" ifadesi kullanan Papa Franciscus'un niyetinin ne olduğunu tam olarak anlayamadığını söyleyen Hotiç, "Papa'nın böyle bir açıklaması yanlış. Onun ifadelerinin insanların arasında barışa katkı verecek nitelikte olması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. ÇANAKKALE -Çanakkale'de, Nisan'da yerli ve yabancı çok sayıda devlet adamının da katılımıyla gerçekleştirilecek Kara Savaşları'nın 100'üncü yıl törenleri için hazırlıklar tamamlandı. Vali Ahmet Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 106 ülkenin devlet başkanı ile 34 uluslararası kuruluşun en üst düzey yöneticilerini 100'üncü yıl etkinliklerine davet ettiğini hatırlattı. Bu çerçevede törenlere çok sayıda devlet başkanı ve uluslararası kuruluş başkanının katılacağını dile getiren Çınar, "Konuklar 23 Nisan'da İstanbul'da olacak ve Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılacak 'Barış Zirvesi'ne katılacak. Ertesi günü de havayolu ile kentimize gelecekler" dedi. Çınar, Nisan'da yoğun katılımla tüm dünyanın gözünün Çanakkale'de olacağına dikkati çekerek, bu kapsamda hummalı bir hazırlık dönemi geçirdiklerini anlattı. Törenlerin gerçekleştirileceği alanların en ince ayrıntılar düşünülerek hazırlandığını vurgulayan Çınar, "Törenlerin yapılacağı her bölgede hummalı bir çalışma oldu. Her şey hazır durumda, misafirlerimizi bekliyoruz. İnşallah yüzümüzün akıyla, Türkiye'nin büyüklüğüne uygun olarak törenlerimizi gerçekleştiririz" diye konuştu. Vali Çınar, törenlerin 100'üncü yılı nedeniyle yabancı ülkelerin vatandaşlarının yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirtti. Özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda'dan büyük talep olduğuna değinen Çınar, şöyle devam etti: "Anzak törenleri dediğimiz törenler, Anzak Koyu mevkisinde yapılıyor. Burası sınırlı bir fiziki alan. Dolayısıyla çok sayıda insan buraya sığmıyor. Yeni Zelanda ve Avustralya devletlerinin dışişleri bakanlıkları ile temaslar neticesinde onların talepleri doğrultusunda buraya törene katılacakların sayısı 10 bin 500 olarak tespit edildi. Ermeni sanatçılardan çok önemli bir çağrı ANKARA- Türk vatandaşı Ermeni sanatçılar, 24 Nisan öncesinde ''ortak kader paylaşımı'' çağrısı yaptı. AA muhabirine açıklama yapan fotoğraf sanatçısı Aral Güler, geçmiş olayları unutmakta fayda olduğunu belirtti. Yeni bir çağdan geçildiğini, 21'inci asırda artık böyle şeylerle insanların birbirini kırmaması gerektiğini dile getiren Güler ''İnsanların birbirinin sevmesi, anlaması ve hürmet etmesi lazım. Düşmanlık tohumları iyi bir şey değildir ve hiç bir zamanda olmadı'' dedi. Kadim halklar olan Ermeni ve Türklerin bütün olduğunu vurgulayan Güler, ''Hepsinin adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu memlekette yaşayanlar, kökenleri ne olursa olsun Türk'tür. Türkiye vatanlarıdır'' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin 1915 olaylarının tarihçiler tarafından araştırılmasını önerisine ise Güler, ''Özgür tarihçiler hakikatı yazarlar. Çünkü hakikatın dışına çıkamazlar'' diye konuştu. ABD'nin Los Angelas kentinde 21 yıl yaşadıktan sonra iki yıl önce Türkiye'ye kesin dönüş yapan ve memleketi Diyarbakır'a yerleşen udi Yervant Bostancı ise sanat yaşamı boyunca şarkılarını bu toprakların sesi olan Ermenice, Kürtçe ve Türkçe olarak seslendirdiğini belirtti. Yüzyıllardır bu kadim vatanda birlikte omuz omuza yaşayan, komşuluk yapan, acılara birlikte ağlayan, sevinçlere birlikte gülen halkların dilleriyle sesini sevenlerine ulaştırdığını belirten Bostancı, bunun bir anlamının olduğunu kaydetti. Müzisyen Garo Mafyan da 1915 olaylarının tarihçiler tarafından araştırılması gerektiğini belirterek ''Tarihin araştırılması ne benim işim ne başkasınız işi'' dedi. Papa Franciscus'un 1915 olaylarına ilişkin sözlerine de değinen Mafyan, ''Papa Katolik aleminin lideridir, Hristiyan dünyasının değil. Herkes bir şey söyler. Papa'nın sözleri onu bağlar'' diye konuştu. Mafyan, bir sanatçı olarak bu topraklarda her zaman ortak yaşam vurgusunu yaptığını anlattı. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ

13 23 Nisan 2015 Perşembe13 EFSANE RÖPORTAJLAR 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile röportaj (2) 7 Haziran tahmini, Efsane GÜZELDERELİ efsaneguzeldere@hotmail.com Başkanlık sistemi -2- Birinci bölümünü dün yayımladığımız ve daha çok 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ın hayatını kapsayan sohbetin ikinci bölümünde, Efsane Güzeldereli farklı sorulara çarpıcı cevaplar almaya devam ediyor. Aramızdan ayrılışının 22. ölüm yıldönümünde rahmet ve minnetle anılan Turgut Özal ile rüyasında sohbet eden Güzeldereli nin soruları ve aldığı cevaplar şöyle RADİKAL İSLAMA KAYABİL- ME... E.G: Semra Hanım, ''Ben olmasaydım, Turgut, annesinin ve kardeşlerinin etkisiyle radikal İslam a kayabilirdi'' dedi. Katılır mısınız? T.Ö: Kısmen katılırım. Radikal olmasa da belki bir kayışım olurdu. SEMRA VE KORKUT ÖZAL'IN YILDIZI... E.G: Korkut Bey ile Semra Hanımın yıldızı hiç barışmadı. Semra Hanım'ın kimseye karşı kırıcı ve agresif bir halini de duymadım ve görmedim hiç. Ancak bir gün köşke girmesini istemediği Korkut Bey'i kahvaltı sofrasında gördüğünde, örtüyü çekip, herşeyi yere döktüğü ve arkasını dönüp gittiği konuşuldu. Doğru mu? T.Ö: Onu da Korkut'a ya da Semra nıma sor. KORUMALARI ATLATIRDI... E.G: Sizin zaman zaman korumaları atlatarak sivil bir şekilde halkın arasına karıştığınızı biliyorum. Korumalar da çok telaşlanırdı bu duruma. Semra Hanım,'' Genellikle arka kapıdan kaçardık. Orduevinin arka tarafından başkasının arabasıyla giderdik.çarşı pazar dolaşırdık. Turgut, Mısır Çarşısı nı, Kapalıçarşı yı çok severdi'' dedi. Korkmuyor muydunuz bir başınıza korumasız halkın arasına karışmaya. T.Ö: Halkından korkan, koruma ordusuyla gezen siyasetçi olur mu? Halka rağmen halktan oy isteyen siyasetçi olur mu? Yurt dışında da bunun örnekleri var. Metroya, bisiklete binen, sokaklarda dolaşan siyasetçiler. Allah'tan başka kimseden korkmadım hayatım boyunca. A.B.D'NDE TÜRK HAFTASI GEZİSİ... E.G: Evliliğiniz boyunca birbirinizin elini hiç bırakmadınız. Semra Hanım sizin başbakanlığınız döneminde, her yıl düzenlenen Türk haftası nedeniyle A.B.D'ne gitti. Giderken de yanında bir milletvekili eşi götürmek istedi. Annemi, Günaç Dalkıran'ı seçmişti. Annem yurtdışında yüksek tansiyon nedeni ile rahatsızlanınca o gece Ritz Carlton'daki yemeğe katılamayacağını söylediğinde, anneme, ''Erkeğe başım ağrıyor bile demeyeceksin'' demişti. Gerçekten de size hiç sorun getirmez miydi? T.Ö: (gülüyor) Biliyor musun? Bir gün bile bana başım ağrıyor bile demedi. Gece sabahın 4-5'ine kadar çalıştığımda benimle beraber oturur, notlarımı tutar, çayımı, kahvemi getirirdi. Semra nım benim sadece eşim ve çocuklarımın annesi değil, aynı zamanda en yakın arkadaşım ve sırdaşımdı. Konuşma yaparken onun gözlerine bakar güç alırdım. Protokolde bile hep elini tuttum. Birbirimizden güç alırdık. TORUMTAY'IN İSTİFASI KÖRFEZ SAVAŞI... E.G: Bahsettiğim A.B.D gezisi yarım kesildi. Çünkü Genel Kurmay Başkanı Necip Torumtay istifa etti. Dönüş uçağındayken annem Semra Hanım'ın dudağının uçukladığını farketmiş. Çok mu telaşlandınız? T.Ö: Evet. Körfez savaşı ile ilgili olarak Genelkurmay tarafından hazırlanan direktif taslağı bir tarafa bırakılarak, Sayın Kemal Yamak tarafından hazırlanan ve değişiklikleri içeren metne, Dışişlerinin hazırladığı metinden alınacak birkaç husus ile metin hazırlanmış ve politik direktif haline getirilen bu metin Bakanlar Kuruluna sunularak, Bakanlar kurulu kararına dönüştürülmüştü. Konuşulanların aksine bu metinde ne Irak a bir harekat mevzubahistir, ne de asker gönderme konusu vardı. Direktifte, Irak ı kışkırtmamaya yönelik tedbirler yerine, aktif caydırıcılığı öngören tedbirler alınmıştı. Sayın rahmetli Necip Torumtay ın gerçek istifa nedeni şu cümlede açıklanmıştır. Planlar sorumlu komutanlarla ve makamlarla hazırlanır. Yoksa emekli askerle değil. Ve bu istifa ile askerler siyasal iktidarlarla uzlaşmadıkları zaman koltuğu bırakıp gitme olgunluğuna ulaştıklarını göstermişti. İlkti. Bu aynı zamanda darbeler döneminin kapandığını da gösteriyordu. Ve 20 yıllık süreçte Torumtay tan sonra nice genelkurmay başkanları gelip geçti. Ve hiçbiri ABD nin Ortadoğu politikalarına sıcak bakmadı. Mehmetçik i petrol kuyularına bekçi yapmak istemedi. Ama bunun kararını da hep TBMM ye bıraktı. Rahmetli Torumtay şerefli bir askerdi. Askeri vesayete karşıydım. Demokrasiye inanan bir siyasetçi tüm vesayetlere karşıdır. Ben de tüm vesayetlere karşıyım. E.G: Evet. Sizin kendisini Yüce Divan'a göndermekle tehdit etmeniz de istifasına sebep olmuş olabilir. Verilemeyeceğini bilmiyordu. Körfez savaşı döneminde Türkiye'ye yönelik ciddi tehdit de vardı. Her ne kadar siz basına yok deseniz de, bizlere yani milletvekili Erkek kardeşimin sünnet töreni. Zarf gider mazruf kalır sözü bu masada söylendi. Merhum Özal Cumhurbaşkanı, Mesut Yılmaz Başbakandı. Törene Berna Yılmaz hanım da katılmıştı. Ben ve annem, Köşk'te 29 Ekim resepsiyonunda Özal ile. ve ailelerine kaç numaralı sığınakta yer alacağımıza dair yazılı bilgi verilmişti. Tabi bu bilgiyi kimseyle paylaşmıyorduk. T.Ö: Doğru. E.G: Biliyor musunuz o dönemde T.B.M.M lojmanlarındaki GİMA'da raflarda yiyecek tükenmişti. Herkes savaş olacak diye evine gıda stoku yapmıştı. T.Ö: (gülüyor) MUSUL, KERKÜK... E.G: Sizin Musul ve Kerkük'ü almak istediğinizi de biliyorum. T.Ö: Bu da doğru. Atatürk yaşasaydı kesin alacaktı bence. BASINLA İLİŞKİLER... E.G: Başbakanlığınız ve cumhurbaşkanlığınız döneminde basın ile güzel ilişkiler yaşadınız. Köşke ve başbakanlık konutuna girebilmek, sizinle uçağa binebilmek bugün ki gibi zor değildi. Sizi hala anan insanların yüzündeki gülümsemeyi görebilseydiniz. Alacakaranlık kuşağında yaşayan bir siyasetçi olmadınız hiç. Karanlıklar prensi değildiniz yani. T.Ö: Basın ile ilişkiler çok önemli. Gazeteci azarlamak, yayın yasağı koydurmak, röportaj vermekten kaçınmak benim tarzım olamaz. Herkes bilmeli icraatlarımızı. Vatandaş da nasıl yönetildiğini ve nasıl yönetileceğini bilmeli. Gazetecileri bilakis kendim arar ve çağırırdım. Seveni de sevmeyeni de. E.G: Siz kendi aleyhinize yapılan karikatürlerden oluşan bir serginin açılışına gidebilecek kadar çelebi birisiydiniz. Size yapılan hakaretlere de hep sessiz kaldınız. Hiç kırgınlığınız yok mu? T.Ö: Halk ile basın ile kavga olmaz. Nefret duygusu ile hareket eden siyasetçiler tarihe nefret edilerek yazılırlar. Aleyhimde yazı yazan kimseye kırgın ya da kızgın değilim. Onlar da işlerini yaptılar bir nevi. Ama keşke Emin Çölaşan beni eleştirirken o kadar hakaret içeren sözler etmeseydi. Kırgın değilim. Sadece keşke diyorum. Ama onu da arar ve Köşk e çağırırdım. DEVLET ADAMI KİMDİR? E.G: Devlet adamı nasıl olur? Bugünle de bir mukayese yapar mısınız? T.Ö: Devlet adamı heyecan ile değil aklıyla hareket etmeli. Devlet adamı Müslümanlıkla İslamcılığı ayırt edebilmeli. Devlet adamı sinirli değil sabırlı olmalı. Fırsat yaratmalı. Fırsatları tepmemeli. Ben hep çoksesliliğin temsilcisi olmaya çalıştım. Tekseslilik olmaz. Yalnız geldim. Kadrolar yarattım. Kadroları harcayıp yalnızlaşmak olmaz. Hesap etmeden yola çıkmak olmaz. Yumuşak huylu bir cesur yürek olduğumu söylerler. Sert görünümlü bir çekingen olmadım. Üç koyup beş alacağım derdim. Hiç koymadan hepsini alma derdine düşülmez. Projeksiyon adamı ve yarını kurtarma derdindeydim. Siyasette günü kurtarma derdinde olunmaz. Zamansız geldim, beni kimse anlayamadı. Bunu Ahmet'e de demiştim. Beni ölümümden en az 5 sene sonra anlayacaklar demiştim. E.G: Evet. Ahmet Bey bunu bana da söylemişti. T.Ö: Vizyon adamıydım. Ülkenin geleceğini planlardım. Misyon adamı olanlar kendi geleceğini planlarlar. Bir mühendistim, müteahhit değil. Mühendisler proje yapar, müteahhitler hesap yapar. Anayasayı bir defa delmekle bir şey olmaz dedim. Ülkeyi başıma yıktılar. Bir de benden sonrasına baksalar ya Varlığım ve ruhumla bir sivildim, hep sivil kaldım. Görüntümle sivil ruhumla hep başkomutan olmak isteyen biri olmadım hiç. Otoriter bir sistemi demokratikleştirmeye çalıştım. Demokrasi tüm sorunların en etkili ilacıdır Benim kurduğum partinin dört eğilimi vardı. Herkes temsil ediliyordu o partide. Siyasette, ya bizdensin ya düşman anlayışı olmaz. Yüksek matematik hesapları yapardım. Bakkal hesabı ile olmaz bu işler. Siyasetçide olmaması gereken tek şey komplekstir. Gecekondu toplumuna yol gösteren bir şehirliydim. Yolsuzlukla suçlanan bakanımı kendi ellerimle azlettim. Elektriği ve telefonu bile olmayan bir ülke alıp bilgisayar çağını başlattım Siyaset yapmak için Köşkten inmeyi planlıyordum. Köşk te siyaset yapılmaz. Dünyadaki kişisel itibarım o dönem Türkiye devletinin itibarının bile üstündeydi. Siyasetçinin kişisel ihtirası hem kendinin hem devletin itibarını aşağı çekmemeli. Rakiplerimle biraraya gelip TV lerde tartışmaktan çekinmezdim. Muhalif gazetecilerin karşısına çıkmaktan çekinen siyasetçi olur mu? TV programlarında farklı görüşten insanların tartışmasına moderatörlük yapardım. Siyaset, yeri geldiğinde uzlaşma ortamında buluşma zeminidir. Bu yapılmadığı, yapılamadığı için geçmişte başımıza çok işler geldi. Devleti yönetenlerin, iktidar ya da muhalefet partilerinin ve medyanın görevi toplumu germek değil uzlaştırmak, barıştırmaktır. DÖRT EĞİLİM TEK BÜNYEDE... E.G: Bir gün önemli bir bürokratı atamak istediğinizde, kendisinin sosyal demokrat olması hasebiyle uygun görmeyenler olmuş. Siz de ''Ben yaptığı işteki başarısına bakarım. Siyasi görüşü beni ilgilendirmiyor'' demişsiniz. T.Ö: Doğru. Onun için bana ''dört eğilimi tek bünyede toplayan adam'' dediler. BAŞKANLIK SİSTEMİ... E.G: Ömrünüz vefa etseydi Yeni Partinin başına geçecektiniz. Başkanlık sistemini de getirmek istiyordunuz. Sizin Fransız modelini tercih edeceğinizi söyleyen de oldu. Gerçekte siz ne istiyordunuz? T.Ö: Kimse üzerimden prim yapmaya çalışmasın. Benim istediğim A.B.D'nde uygulanan başkanlık sistemiydi. Kuvvetli bir checks and balances'ı öngörüyordum. KÜRT MESELESİ... E.G: Biraz da Kürt meselesi ile ilgili konuşsak... T.Ö: Geçmişte Kürtler ile ilgili yanlış politikalar uygulanmıştı karşılıklı olarak. Bunun için çok çaba sarf ettim. Barzani ve Talabani ile defalarca görüştüm. İnanır mısınız A.B.D. bana Kürt meselesi ile ilgili çok baskı yaptı. A.B.D., bir Kürt devletinin kurulmasını istiyor. Bugün de baskı yapıyor olabilir. Sanki, önce Kürt meselesini sonra da Kıbrıs'ı hallet diyor. Dikkatli olmak lazım. MESUT YILMAZ'A KIRILDIM... E.G: Siz cumhurbaşkanı olduktan sonra Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde çok kırıldığınızı biliyorum. Neydi sizi bu kadar üzen? T.Ö: Evet. Mesut Bey'e çok kırıldım. Ben bir köşke adeta hapsedildim. Hiç bir konuda fikrim alınmadı. Oysa ki, ANAP'ın kurucusu bendim ve partiye, ülkeme çok hizmetlerim vardı. Mesut Bey'in adaylığını Semra Hanım ve Ahmet çok istediler. Ben de karşı değildim. Kendisini sever ve güvenirdim. Beni çok şaşırttı. ZARF GİDER, MAZRUF KALIR... E.G: Erkek kardeşimin sünnetinde siz kirvesiydiniz. Siz eşinizle birlikte salondan ayrıldıktan sonra Mesut Bey eşi Berna Hanım ile birlikte geldi. O gece Berna Hanım sizin adınızı zikretmeden, ''Zarf gider, mazruf kalır'' demişti. Öyle mi oldu? T.Ö: Bugün hala kim konuşuluyorsa bu sorunun cevabı odur. KUTUPLAŞMA... E.G: Haklısınız. Allah unutulanlardan etmesin. Peki, Türkiye'ye yönelik en derin kaygınız nedir? T.Ö: Kutuplaşma. Siyasette kutuplaşma oy getirse de sosyolojik anlamda ülkeye çok zarar verir ve veriyor. 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ TAHMİN E.G: Önümüzdeki 7 Haziran seçimleriyle ilgili görüşünüz nedir? T.Ö: Muhalefet güçlenecek. AKP, birinci parti. Ya koalisyon ya da sınırda hükümet olacak. Hayırlısı olsun ülke için. Türkiye'nin kaosa girmesi beni üzer. ÖLÜMDEKİ ŞÜPHE E.G: 17 Nisan 1993'te sizi kaybettik maalesef. Siz uğradığınız bir suikasttan kurtulduğunuzda, ''Allah'ın verdiği canı, Allah alır'' demiştiniz. Ama ölümünüz hep şüpheli kaldı. Siz kalp krizi geçirip yere düştüğünüzde ağzınızdan köpükler çıkmış. Kalp krizi geçirenlerde böyle belirtiler görülmezken, zehirlenenler de sıkça rastlanır. Neydi ölümünüzdeki şüphe? T.Ö: Benim ölümümde şüphe yok ki. E.G: Nasıl yani? T.Ö: Benim öldürüldüğümü herkes biliyor artık. Ölümümden önce Özal ölecek diyenler bunu en iyi bilenler. Tıpkı Eşref Bitlis, Adnan Kahveci gibi ben de öldürüldüm. E.G: Çok üzgünüm. Eğer hayatta olsaydınız bugün Türkiye çok farklı olabilirdi. Sizi arıyor, anıyor, özlüyoruz. Kıymetiniz ölümünüzden sonra her geçen gün daha da anlaşılıyor. Size ve ülkeye çok yazık oldu. T.Ö: Beni sevenler arkamdan Fatiha okusunlar ve ülkeyi her türlü değerlerinin önünde tutsunlar. E.G: Çok teşekkürler size. Benim tonton cumhurbaşkanım. T.Ö: Rica ederim. İnşallah okuyanlara bir faydamız olur. (BİTTİ) NOT: ÖZAL'lı yıllar günahıyla, sevabıyla yaşandı. Bence kıymetini öldükten sonra anladık. Rüyamı yazarken elimi hep vicdanıma koydum...

14 14 23 Nisan 2015 Perşembe TURİZM Arnavutluk Müslümanları, Osmanlı camisine sahip çıktı ISSN Mevlana Müzesi'nin şifa kabı "Nisan Tası" ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor KONYA - Türkiye'nin en fazla ziyaretçi alan müzelerinden Mevlana Müzesi'nde sergilenen nadide eserler arasında yer alan gümüş, bronz ve bakırdan yapılmış Nisan Tası, üzerindeki el işçiliği ve figürleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Mevlana Müzesi'nin "Huzuru Pir" adı verilen ana salonundaki Türk maden sanatının en güzide eserleri arasında gösterilen Nisan Tası, yerli ve yabancı turistlerin hayranlıkla izlediği eserlerin başında geliyor. Gümüş, bronz ve bakır karışımından yapılmış 43 kilogram ağırlığındaki tasın, 1396 yılında yapıldığı biliniyor. Her santimetresi el işçiliği ile bezenmiş desen, rozet ve figürler, tasa büyüleyici güzellik katıyor. Yüzeyi yazı kuşakları, hayvan ve insan figürleriyle süslenen tasta, yüzlerce gümüş ve altın kabartma hayvan figürleri bulunuyor. Konya Müzeler Müdürü Yusuf Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nisan Tası'nın 14. yüzyılda İlhanlı Sultanı Ebu Said Bahadır Han tarafından dergaha hediye edildiğini söyledi. İslam inancına göre şifalı ve mübarek sayılan nisan yağmurlarının toplandığı işlemeli taslara "Nisan Tası" denildiğini aktaran Benli, şunları kaydetti: "Hazreti Mevlana'nın sandukası üzerindeki yeşil kubbe (Kubbe-i Hadra) üzerine yağan yağmurdan biriken suyla doldurulurdu. Bugün giriş kapısı olarak kullanılan Bab-ı Şerif'in önüne getirilerek, Mevlevilerin başlarına giydikleri sikke üzerine sarılan sarığın uçları batırılır, şifa bulmak inancında olanlardan isteyenlere verilirdi. Bu suya 'destar suyu' denirdi ancak bu duaların ne olduğu ve nerede okunduğu ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Tasın üzerinde dönemin sosyal olaylarının anlatıldığı, baharı ifade eden şiirler bulunuyor." Nisan Tası'nın yüzlerce yıldır Anadolu'da var olan nisan yağmurlarının toplanması geleneğinin günümüze kalmış mirası olduğunu anlatan Benli, "Kutsal kabul edilen nisan yağmurlarının toplanması için hiçbir masraf ve emekten kaçınılmadan yapılan bu tas, Anadolu insanının nisan yağmurlarına verdiği önemi göstermesi bakımından da dikkat çekicidir" diye konuştu. Benli, tasın sanatsal açıdan Türkiye'deki müzelerde eşine az rastlanan bir eser olduğunu belirterek, "Geometrik ve nebati desenler ile kapağından tabana kadar rozetler halinde işlenmiş figürler, dikkati çekmektedir. Müzedeki her bir eser kendi kategorisinde bir değerdir. Bu da aynı şekilde en çok ilgi gören eserlerdendir" ifadesini kullandı. GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bil. Med. Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Tülay Canpolat, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Yeni Batı Mah Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle / ANKARA Tel: Fax: Yıl: 45 Sayı: Nisan 2015 Perşembe Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Arnavutluk'ta yaşayan Müslümanlar, komünizm döneminde tahrip edilen Osmanlı dönemine ait eserlere sahip çıkıyor. Ülkenin orta kesimlerindeki Elbasan'da, Sultan II. Bayezid tarafından 1492 yılında yaptırılan ve komünizm döneminde ibadete kapatılıp tahrip edilen Hünkar Camisi, Müslüman vatandaşların yardımları ile restore edildi. ELBASAN - Ülkedeki en eski camilerden biri olan Hünkar Camisi, kent merkezindeki Elbasan Kalesi'nin içinde bulunuyor. Cami imamı Gezim Karay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin komünizm dönemine kadar ibadete açık olduğunu ancak ülkedeki birçok cami gibi Hünkar Camisi'nin de komünist rejim döneminde tahrip edildiğini aktardı. O dönemde caminin minaresinin yıkıldığını, diğer bölümlerinin ise farklı amaçlar için kullandığını anlatan Karay, "Komünizm döneminin sona ermesiyle bu cami bir kimlik haline dönüştü. Hünkar Camisi, kent merkezinde bulunması ve dinimiz için tarihi bir iz olması dolayısıyla şehrin en önemli camilerinden biri" diye ADANA (AA) - Adana Dilekkaya köyü yakınlarında bulunan Anadolu'nun en büyük antik kenti Anavarza'nın Çukurova'da turizmin canlanmasına katkı sağlayacağı söyledi. Adana Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Turizm Haftası dolayısıyla antik kente gezi düzenlendi. Ziyarette öğrenciler kenti gezdi, yetkililerden bilgi aldı. Adana Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari, AA muhabirine, antik kentin Türkiye ve Adana turizmi için büyük önem taşıdığını söyledi. Antik kentin, Helenistik ve Roma medeniyetinin yanı sıra Bizans, Sasani, konuştu. Caminin onarımı için gerek şehirde gerekse ülke genelinde ve yurt dışında yaşayan Müslümanlara çağrıda bulunduklarını belirten Karay, özellikle Elbasan halkının yardımları ve gelen diğer yardımlarla birlikte restorasyon çalışmasını gerçekleştirdiklerini söyledi. Karay, daha önce 28 caminin bulunduğu Elbasan'da bugün sadece 7 cami olduğuna dikkati çekerek, Müslüman nüfusun arttığı şehirde daha çok camiye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Hünkar Camisi'nin restorasyon çalışmalarından sorumlu Enver Samuri de komünist dönemde yıkılan minarenin onarımına 2012 yılında başlandığını belirterek, restorasyon çalışmalarının Anavarza Antik Kenti'nde hedef 1 milyon ziyaretçi Osmanlı medeniyetlerinin kültür izlerini taşıdığını, 4. yüzyılda nüfusunun 100 bine ulaştığını ifade eden Tari, şöyle devam etti: "Anavarza Antik Kenti'ni 2014 yılında 150 bin yabancı, 600 bin yerli turist ziyaret etti yılında ise 250 bin yabancı, 750 bin yerli turistin ziyaret etmesini hedeflemekteyiz. Anadolu'nun en büyük antik kenti olan Anavarza Antik Kenti, bölge turizmini canlandıracak. Restorasyon ve bakım çalışmalarında destek veren Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Adana Valisi Mustafa Büyük'e teşekkür ediyoruz." şehirdeki Müslümanların yardımları sayesinde tamamlandığını vurguladı. Özellikle caminin orijinalliğinin korunmasına dikkat ettiklerini anlatan Samuri, "Bu konuda hem uzmanlarla hem de Tarihi Eserler Enstitüsü ile görüşmeler gerçekleştirdik. Orijinalliğinin korunması için inşaatta aynı malzemeler kullanıldı" dedi. Samuri, caminin şehirdeki Müslümanların yardımları ile onarılmasının çok anlamlı olduğunu belirterek, "Zira, şehirde yaşayan Müslümanlar, asırlar boyunca ibadetlerini burada gerçekleştirdi" diye konuştu. Caminin aynı zamanda Ortodoks ve Katolik kiliselerinin çok yakınında bulunduğunu anımsatan Samuri, bu açıdan da bir sembol niteliğinde olduğunu kaydetti. Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 23 Nisan 2015 Perşembe Chico "kafasını" kullanıyor GAZİANTEP - Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Gaziantepspor'un Brezilyalı futbolcusu Luis Grando Chico, savunmada oynamasına rağmen, attığı kritik gollerle takımına katkı sağladı. Ligde 1-1 sonuçlanan Torku Konyaspor maçında takımının tek golünü atan Chico, Süper Lig'deki toplam gol sayısını 4'e çıkardı. Brezilyalı futbolcu, bu 4 golün 3'ünü kafayla rakip filelere bıraktı. Gaziantepspor, geride kalan 27 maçta rakip fileleri 25 kez havalandırırken, Chico en çok kafa golü atan futbolcu olarak dikkati çekti. Gaziantepspor, Chico'nun gol attığı maçlarda yenilgi yüzü görmedi. Brezilyalı futbolcu, dört farklı maçta rakip fileleri havalandırırken, Gaziantepspor bu karşılaşmaların ikisini kazandı, ikisinde ise berabere kaldı. İlk golünü 2. haftadaki 2-2'lik Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor maçında atan Chico, 6. haftada Gaziantepspor'un 1-0 kazandığı Kardemir Karabükspor maçında rakip fileleri havalandırdı. 19. haftada yine Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor maçını boş geçmeyen Gaziantepsporlu futbolcu, attığı golle takımının 1-0 kazanmasını sağladı. (AA) Fenerbahçe Ülker'de Dörtlü Final heyecanı Muslera nın en kötü sezonu İSTANBUL - ERKAN TİRYAKİ - THY Avrupa Ligi'nde Dörtlü Final'de yer alacak Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı'nın kadrosunda bulunan ve bu heyecanı daha önce yaşamış sadece üç basketbolcu bulunuyor. Fenerbahçe Ülker, son Avrupa şampiyonu Maccabi Electra'ya galibiyet şansı vermeyip çeyrek final serisini 3-0 kazanarak, İspanya'nın Madrid şehrinde Mayıs'ta düzenlenecek Dörtlü Final'e tarihinde ilk kez katılma hakkı elde etti. Sarı-lacivertlilerde daha önce bu seviyede Nikos Zisis, Jan Vesely ve sakatlığından dolayı sezonu kapatan Ricky Hickman forma giydi. Sarı-lacivertlilerin Dörtlü Final seviyesindeki en tecrübeli ismi ise Yunan oyun kurucu Zisis. Sarı-lacivertlilere sezon ortasında Top 16 turunda Unics Kazan takımından dahil olan 32 yaşındaki basketbolcu, Avrupa Ligi'nde üç kez Dörtlü Final'de mücadele etti. Zisis, sezonunda CSKA Moskova'yla Avrupa'da şampiyonluk yaşadı. Bir sonraki sezon Rus temsilciyle bu sefer Avrupa ikinciliği tadan Yunan basketbolcu, sezonunda ise İtalyan Montepaschi Siena ile Dörtlü Final oynadı. Zisis, İtalyan temsilcisiyle Avrupa üçüncülüğü başarısı kazandı. Sarı-lacivertlilerin bir diğer Dörtlü Final yaşayan oyuncusu, sezon başında Amerikan Ulusal Basketbol Ligi'nden (NBA) takıma katılan Çek oyuncu Jan Vesely oldu. Yaptığı smaçlar ve bloklarla sarı-lacivertli taraftarların sevgisini kazanan Vesely, henüz 20 yaşında Partizan'la Dörtlü Final oynadı. Vesely, sezonunda Paris'teki Dörtlü Final'de Sırp temsilciyle dördüncü oldu. Yaşadığı sakatlıklar sezonu kapatan ABD'li Hickman ise geçen sezon kariyerine Avrupa şampiyonluğunu yazdırdı. Fenerbahçe Ülker'in bu sezon çeyrek final serisinde saf dışı bıraktığı Maccabi Electra ile geçen sezon Dörtlü Final oynayan Hickman, takımının Avrupa'nın zirvesine çıkmasında başrol oynadı. Hickman, sakatlığından dolayı Fenerbahçe Ülker'i Dörtlü Final'de yalnız bırakacak. Sarı-lacivertli takımın kadrosunda bulunan 12 basketbolcu Avrupa Ligi'nde ilk kez Dörtlü Final heyecanı yaşayacak. Avrupa Ligi Dörtlü Final'i hariç birçok ulusal ve uluslararası başarı yakalayan Nemanja Bjelica, Bogdan Bogdanovic, Andrew Goudelock, Semih Erden, Serhat Çetin, Oğuz Savaş, Luka Zoric ile Emir Preldzic kariyerlerine bir de Avrupa Ligi Dörtlü Final'i ekleyecek. İSTANBUL- Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray'ın Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera, sarıkırmızılı ekipteki en kötü sezonunu yaşıyor. Galatasaray'a sezonunda İtalyan ekibi Lazio'dan transfer olan Uruguaylı kaleci, ilk sezonunda sergilediği performansla dikkati çekerken, takımdaki 4. sezonunda ligde en fazla gol yediği dönemi geçiriyor. Avrupa'nın en iyi kalecileri arasında adı geçen Muslera, sarı-kırmızılı ekibin savunma performansının sıkça eleştirildiği dönemde kalesini gole kapatmakta büyük güçlük çekti. Galatasaray'ın bu sezon ligde oynadığı 27 maçta da 90 dakika sahada kalan Fernando Muslera, kalesinde 34 gole engel olamadı. Muslera'nın bu sezon yediği 34 gol, ligin tamamlanmasına 7 hafta olmasına karşın, sarıkırmızılı ekipteki en kötü istatistiği olarak dikkati çekti. Uruguaylı kaleci Muslera, Galatasaray'ın en kötü Şampiyonlar Ligi performansına imza attığı bu sezon "Devler Ligi"nde forma giydiği 5 maçta da kalesinde toplam 15 gol gördü. Fernando Muslera, Galatasaray'a transfer olduğu sezonunda 20 lig maçını gol yemeden tamamlayarak bir rekora imza attı. Normal sezonda oynanan 34 maçın 33'ünde kaleyi koruyan ve 17 müsabakayı gol yemeden tamamlayan Muslera, Süper Final etabında oynanan 6 maçın da 3'ünde rakiplerine gol fırsatı vermedi. Bu sezon Süper Final etabıyla birlikte 39 lig maçına çıkan Uruguaylı oyuncu, sadece 29 gol yedi. (AA) Cicinho asist krallığında iddialı SİVAS - Spor Toto Süper Lig'de geçen sezonu asist kralı olarak tamamlayan Medicana Sivasspor'un Brezilyalı sağ beki Cicinho, bu sezon da aynı başarıyı tekrarlamak istediğini söyledi. Kırmızı-beyazlı ekipteki ilk yılında 14 gol pasıyla sezonunu asist kralı olarak tamamlayan Cicinho, bu sezon da geride kalan maçlarda 8 asist yaptı. Asist krallığı yarışında 9 gol pasıyla ilk sırada yer alan Trabzonsporlu Mehmet Ekici'nin ardından ikinci sırada yer alan Cicinho'yu, 7'şer asist yapan Fenerbahçe'den Caner Erkin, Bursaspor'dan Volkan Şen, Çaykur Rizespor'dan Eren Albayrak ve Akhisar Belediyespor'dan Bilal Kısa takip ediyor. Cicinho, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen sezonki başarısını bu sezon da yakalamak istediğini belirtti. İlk sezonunda önemli bir başarı elde ettiğini ve bunu sürdürmek için daha çok çalışması gerektiğini ifade eden Cicinho, "Asist krallığında iyi yerlerde gidiyor olmak her zaman mutluluk verici" dedi. Cicinho, takım arkadaşlarıyla Sivasspor'u da daha iyi yerlere taşımak için mücadele ettiğini dile getirerek, iyi mücadele ettiklerinde asist krallığının da kendiliğinden geleceğine dikkati çekti. Adının sık sık transfer söylentileriyle gündeme gelmesinden de rahatsızlık duyduğunu aktaran Cicinho, "Basında çıkanlar benim ağzımdan çıkan şeyler değil. Sivassporla bir yıl daha kontratım var ve burada oynamaktan mutluyum. Şu an için gelen herhangi bir teklif yok. Herhangi bir teklif geldiği zaman öncelikli olarak Sivasspor Kulübü aracılığıyla bu bana iletilecektir" diye konuştu. Öncelikli hedefinin Medicana Sivasspor'u daha iyi yerlere taşımak olduğunu vurgulayan Cicinho, kırmızı-beyazlı ekibin sezonu iyi bir şekilde bitirmesini istediğini söyledi. Medicana Sivasspor'un Ziraat Türkiye Kupası'nda yarı finale kaldığını dile getiren Cicinho, kupadaki hedeflerinin ise final olduğunu belirtti. Kupada yarı final maçında rakiplerinin Galatasaray olduğunu anımsatan Cicinho, "Zorlu bir maç olacak bunu hepimiz biliyoruz ama yarı finale kadar getirdik. Bundan sonra da bunu devam ettirmek istiyoruz. Galatasaray ile başa baş oynayacak bir gücümüz var. Az hata yapanın kazanacağı bir maç olacak. Bizde takım olarak elimizden gelen en iyi oyunu sergileyip galibiyet için sahada olacağız" diye konuştu. Kayseri Erciyesspor kendini ateşe attı KAYSERİ- Spor Toto Süper Lig'de küme düşme hattından uzaklaşma mücadelesi veren Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor, puan tablosunda bir basamak üstünde bulunan Eskişehirspor'a taraftarı önünde yenilerek, ligde kalma yolunda büyük yara aldı. Sezona teknik direktör Bülent Korkmaz yönetiminde başlamasına rağmen alınan kötü sonuçların ardından 10. hafta sonunda Korkmaz'la yollarını ayıran mavi-siyahlı ekip, daha sonra sırasıyla Uğur Tütüneker ve Mehmet Özdilek'in ardından yoluna genç teknik adam Fatih Tekke ile devam etti. Ligde 27. hafta sonunda 4 galibiyet, 8 beraberlik ve 15 mağlubiyet alarak 20 puanla 17. sırada kendisine yer bulan Kayseri Erciyesspor, son olarak mutlak 3 puan parolasıyla hazırlandığı ve galip geldiği takdirde puan farkını 4'e düşüreceği Eskişehirspor'a da 1-0 yenilerek, ligde kalma umutlarını "mucizelere" bıraktı. Eskişehirspor mağlubiyetiyle "ateş hattı"na giren Kayseri temsilcisi, ligden düşme korkusunu iyice hissetmeye başladı. (AA)

16 23 Nisan 2015 Perşembe "Gazi" şehrin "yürekli" kahramanı: ŞehİT KAMİl unutulmuyor NEW YORK - ''Barış'' ve ''gelecek 100 yıl için'' yazan tişörtler giyen dansçılar, müzik eşliğinde 20 dakika boyunca dans gösterisi yaptı. Türk bayraklarının ve üzerinde ''barış'' mesajlarının yer aldığı dövizler taşıyan dansçılar, gösterinin sonunda dev Türk bayrağı açtılar. Organizasyonla ilgili bilgi veren Turkic Platform yetkilisi Ayhan Özmekik, amaçlarının 1915'de yaşanan olaylarla ilgili farkındalık yaratmak Kurtuluş Savaşı'ndaki mücadelede Antepli çocukların gösterdiği kahramanlıklar dikkati çekerken, küçük yaşta Fransız askerleri tarafından şehit edilen Mehmet Kamil, "sembol isim" olarak kentte sevgi ve saygıyla hatırlanıyor. GAZİANTEP - KEREM KOCALAR - AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, İtilaf devletlerinden İngiltere ve Fransa, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından 1919'da Antep'i işgal etti. Şehrin "Gazi" unvanını almasını sağlayan direnişinde, Atatürk'ün 23 Nisan'ı bayram olarak armağan ettiği çocuklardan biri, en önemli kahramanlar arasında yer aldı. 21 Ocak 1920'de, annesini taciz eden 3 Fransız askerine, eline aldığı taşla direnen 12 yaşındaki Mehmet Kamil'in süngülenerek şehit edilmesi, Antepliler'in olduğunu belirtti. Özmekik, ''4 yıl süren 1. Dünya Savaşı'nda 37 milyon insan öldü. Bu sayının içinde Türk, Ermeni ve diğer milletlerden insanlar var. Bu organizasyonu düzenleyerek, Ermeni meselesine farkındalık yaratmak istedik. Ermeni diasporasının asılsız iddiaları ve karalama kampanyalarına karşı biz bugün burada Amerikan toplumuna sabrını taşıran son damla oldu. 3 yıl süren kurtuluş mücadelesinde, Antepli çocuklar kimi zaman cephedeki büyüklerine kovan taşıdı, kimi zaman su ve yemek götürdü. Haberci olarak iletişimi sağlayan çocuklar, gerektiğinde düşman kuvvetlerinin kullandığı telgraf direklerine çıkarak telleri kesti. Küçük bedenlerine rağmen büyük kahramanlıklar sergileyen çocuklardan bir çoğu şehit veya gazi oldu. Çok sayıda çocuk da bir ya da daha fazla uzvunu kaybetti. "ANTEPLİ ÇOCuKLARıN farklı BİR MİSYONu VAR" Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Pamuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli bayramların, coşku ve gururla kutlanan günler olmasının yanı sıra kolektif hafızanın ve kimliğin inşa edilmesinde de önemli rol oynadığını vurguladı. Times Meydanı nda Türk Şöleni İstanbul merkezli "Turkic Platform" tarafından New York'taki dünyaca ünlü Times Meydanı'nda, 1915 olaylarının 100. yılı nedeniyle 250 Amerikalı dansçının katıldığı gösteri gerçekleştirildi. barış mesajı verdik'' dedi. Organizasyon kapsamında dansçılar, New York'un simgeleri arasında yer alan Flatiron Binası önünde de aynı gösteriyi tekrarladılar. Grubun, yarın Washington'da düzenlenecek ''Büyük Barış ve Dayanışma Yürüyüşü'' kapsamında Lincoln Memorial Anıtı önünde de aynı gösteriyi sergileyeceği öğrenildi. (AA) Nisan ayının Türkiye topraklarının "vatan" olarak kalmasında kritik bir kavşağın yıl dönümü olduğunu ifade eden Pamuk, "savaş" ve "çocuk" kelimelerinin hiçbir zaman yan yana getirilmemesi gerektiğini fakat Kurtuluş Savaşı'ndan çocukların da fazlasıyla etkilendiğini söyledi. Antepli çocukların Kurtuluş Savaşı'nda farklı bir misyona sahip olduğuna değinen Pamuk, "Çünkü bedenlerinden büyük kahramanlık göstermişler" ifadesini kullandı. Antep Savunması'nda erkek çocukların cephede savaşmanın yanı sıra arka planda da önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Pamuk, bu kapsamda çocukların postacılık, boş kovan toplama, cepheye su ve yemek getirip götürme gibi ihtiyaçları karşıladığını, kız çocuklarının ise anneleriyle beraber cephenin geri planında hizmet ettiklerini kaydetti. "ŞEHİT KAMİL'İN HESABı SORuLDu" Prof. Dr. Pamuk, gerçek adı Mehmet Kamil olan Şehit Kamil'in yaşadığı dönem içerisinde adı bilinmeyen, ailesi orta gelir grubuna sahip ve çobanlık yapan yaşlarındaki bir çocuk olduğunu söyledi. Şehit Kamil'in beraber yürüdüğü annesini taciz eden Fransız askerlerine direndiğini anlatan Pamuk, "Şehit Kamil, çok küçük olmasına rağmen silahlı 3 askere direniş göstermiş. Eline aldığı taşla annesini, namusunu korumaya çalışmıştır. Direnişi sırasında süngülenerek şehit edilmiştir" diye konuştu. Fransız yetkililerinin olayın ardından Şehit Kamil'in babası Ökkeş Efendi'ye "kan parası" olarak altın teklif ettiğini, acılı babanın ise onurlu bir duruş göstererek, "Çocuğumun kanının hesabını milletim soracaktır" dediğini hatırlatan Pamuk, şunları kaydetti: "Bu cevap üzerine mücadele başladı. Bugün bile Gaziantep'te etrafınıza baktığınızda Şehit Kamil'in adı hala yaşatılmaktadır. Bir caddede, sokakta hemen her yerde Şehit Kamil'in ismine rastlanır. Bir ilçeye de onun adı verilmiştir. Antepliler Şehit Kamil'i şehit edenlerden hesabını sormuş, kendisine de vefasını göstermiştir." (AA) Atatürk ün benzerine Gelibolu da yoğun ilgi Çanakkale Savaşları'ndaki başarısıyla "Anafartalar Kahramanı" olarak anılan Mustafa Kemal Atatürk'e benzerliğiyle dikkati çeken sinema oyuncusu Göksel Kaya, 100 yıl önce Türk milletinin destan yazdığı Gelibolu Yarımadası'nı ziyaret etti. ÇANAKKALE - Eski döneme ait kıyafet giyip, kalpak takan Kaya, Gelibolu Yarımadası'ndaki şehitlik, anıt ve mezarlar ile Atatürk'ün savaşın kaderini değiştirdiği bölgeleri gezdi. Kaya, 57. Alay Şehitliği ziyareti esnasında, Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey'in kabrine çiçek bırakıp, dua etti. Daha sonra, Çanakkale Savaşları sırasında 19. Tümen Komutanı olan Yarbay Mustafa Kemal'in Anzak Koyu'ndan çıkarma yapan düşmanı durdurarak, savaşın seyrini değiştirdiği Conkbayırı'na ulaşan Kaya, çıkarma yapılan bölgeyi gezdi. Atatürk'ün düşmanı gözetlediği yere gelen Kaya, "Başta Mustafa Kemal olmak üzere tüm komutanları ve kahraman Türk askerini saygı ve minnetle anıyorum'' dedi. Türk ve yabancı ziyaretçiler, Kaya'ya ilgi gösterdi. Yeni Zelanda'dan gelen Massey Üniversitesi Öğretim Üyesi Giyn Harper, bir süre oyuncu Kaya ile sohbet etti. Atatürk'ün çok dahi bir komutan olduğunu belirten Harper, şöyle konuştu:"diğer komutanlarla kıyasladığımız zaman Mustafa Kemal, doğru zamanda, doğru kararlar alarak bütün komutanların önüne geçebildi. Verdiği çok kritik kararlarla özellikle 25 Nisan'da Kanlısırt'ta Anzakların en kritik tepelere ulaşıp, üstünlüğü ele geçirmelerini önledi. Daha sonraki taktiklerinde, liderlik ve birliklerini motive etmesinde, Türk subaylarının eğitimi açısından çok büyük bir liderdi. Bu özellikleri sayesinde Gelibolu çıkarmasında en öne çıkan birinci kişiydi. Atatürk olmasaydı burada savaşı belki de kazanacaktık." (AA)