Ayakkabı Fuarı'na hükümet damgası!

Transkript

1 SAYFA 1 Balçova Yaşamspor, Galatasaray maçı öncesi iddialı konuştu GALATASARAY A 1-2 Yİ ATARSAK; 4 Ü DE ATARIZ ÖZEL HABER Galatasaray ile Türkiye Kupası mücadelesinde karşılaşacak olan Balçova Yaşamspor da Kulüp Başkanı, Teknik Direktör ve Takım Kaptanı Sondakika Gazetesi nden Yavuz Atalay a konuştu. Kulüp, müsabakayı kazanma konusunda iddialı 7 de Semih Saygıner röportajının son bölümü sayfa 15 te Bu ŞOV kaçmaz Farklı spor dallarını desteklemek ve yaygınlaştırmak için özel etkinliklere imza atan Karşıyaka Belediyesi, vücut geliştirme şampiyonlarının muhteşem şovuna ev sahipliği yapacak. Yarın Mavişehir Spor Salonu nda ücretsiz o- larak gerçekleşecek Şampiyon Sporcular Geçidi & Show ve Gösteri Spor Festivali, Karşıyakalılara gorse bir şölen yaratacak. 14 te Oğlu İÇİN gitti ölümden döndü Oğlunu, öksürdüğü için aile sağlığı merkezine götüren ev kadını Azaklı, Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Derya Mengücük tarafından hayata döndürüldü. Dr. Mengücük, "Hastamız kalp krizi geçiriyordu ama haberi yoktu. Ölümden döndü" dedi DOKTORA ÖDÜL VERİLDİ Hastasına gösterdiği özen nedeniyle İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından teşekkür belgesiyle ödüllendirilen Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Derya Mengücük de 8, çok farklı hayat hikayelerine tanık olduğunu dile getirdi. Dr. Mengücük, "O s- abah Meryem Hanım oğlunu muayene için getirdi. 8 yaşında çocuğu muayene ederken Meryem Hanım'ın da durumunu fark ettim, çocuğun tedavisini düzenledikten sonra ona şikayeti olup olmadığını sordum, aslında şikayeti olduğunu söyledi. Muayene etmek istedim sedyeye aldım, nabzı çok hızlı olunca ben de telaşlandım. Müdahale için acil odaya aldık, damar yolunu açtık, oksijen verdik, EKG'sini çektik. Çarpıntısı devam edince ambulansla hastaneye sevk ettik" dedi. 16 da Sabit İNCE yazdı...atatürk SÖMÜRÜCÜLERİ >> 8 de Serap Figen BİCAN YAŞAR BULAM BUZRUL yazdı LTD.ŞTİ...BİNAYA ORTAKLARININ ÇIKAN YOL ALACAKLARI GÖRDÜNÜZ MÜ? >> 9 da>> 9 da Nejat YALÇIN ZARARDAN DÖNMEK KARDIR Kocaoğlu, Uzakdoğu'dan gelen ithal ayakkabıların ayakkabı sektörüne zarar verdiğini kaydetti. İthal ayakkabılara getirilen ek vergi uygulamasının yerli üreticileri rahatlattığını vurgulayan Kocaoğlu, "Merkezi hükumet bu Uzakdoğu ayakkabıları konusunda çok güzel bir karar verdi. 'Geç kalındı' deyip siyaset yapmak istemiyorum. Hükumete teşekkür ediyoruz, zararın neresinden dönersek kardır. Benim yaşımda olanlar yerli malının ne olduğunu çok iyi bilirler, yerli malı kullanma bilincini eskisi gibi ilk okullardan başlayacak şekilde tekrar eğitim sistemine oturtulmasında fayda var" dedi. YENİ FUAR UMUT OLDU Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Şevket Cihan da bu yılki fuarda katılımcı sayısının bir öncekine göre göre yükseldiğini bildirdi. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuar Fuarı'nın son yıllarda "kan kaybettiğini" dile getiren Cihan, "Yeni fuar alanı ile biz de bir heyecana kapıldık. Yeni fuar alanında uluslararası bir fuar yapmayı hedefliyoruz" i- fadesini kullandı. İzmir'in Türkiye'nin ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini karşıladığına dikkati çeken Cihan, buna karşın sektörde hak edilen yerde olunmadığını dile getirdi. Cihan, "İzmir'i ayakkabıcılık sektöründe hak ettiği yere taşımak için ilgili bakanlıklar, ticaret odası ve meslek odaları ile bir komisyon oluşturduk" dedi. 16 da 12 Aralık 2014 Cuma Ayakkabı Fuarı'na hükümet damgası! Kalbini 26, vücudunu 10 kez bıçakladı NAZİLLİ'DE CİNNET Aydın'ın Nazilli ilçesinde bir yaşındaki eşi, laborant Hasan mak üzere 36 yerinden ekmek bıçağıyla bıçaklanmış kadın, bıçaklanarak K. nin öldürdüğü iddia edildi. öldürüldü. 46 yaşındaki Kadın, banyo küvetinde 26 sı olarak bulundu. Kendini ihbar Ayşegül K. yi, şizofreni tedavisi gördüğü öğrenilen 43 unun değişik bölgelerinde ol- gözaltına alındı. devamı kalp bölgesi ve 10 u vücud- eden zanlı eş, polis tarafından 3 te Ayakkabı, çanta ve aksesuarda 2015 yılının yaz modellerinin sergilendiği 37. Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı'nın açılışına katılan Kocaoğlu, "Merkezi hükümet bu Uzakdoğu ayakkabıları konusunda çok güzel bir karar verdi. 'Geç kalındı' deyip siyaset yapmak istemiyorum. Hükümete teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu Belediyelere kötü haber 16 Katliam durdu nöbete devam! İzmir in Urla ilçesi Ovacık köyünde, rüzgar enerji santrali pervanelerine yol açmak için başlatılan ağaç katliamıyla ilgili İzmir 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi NE OLUR NE OLMAZ Ağaç katliamıyla ilgili İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini açıklayan Av. Atay, "Yeşil maskeli bu davetsiz misafire karşı mücadelemiz devam edecek" dedi. Ovacık ve çevre köylerde yaşayan vatandaşlar ise bölgede nöbet tutmaya devam ediyor. Ovacık Köyü Muhtarı Veysel Erköse, bölgede ağaç kesimi yapılmadığını ancak Danıştay ın kararını beklediklerini söyledi. Firma görevlilerinin sabah saatlerinde bölgeye gelerek kendilerine ait araçlara baktıklarını ve sonra ayrıldıklarını aktaran Erköse, Ağaçlarımızın yok edilmesini istemiyoruz. dedi. 8-9 da Başkan Zolan: "Bizler sizin hizmetinizdeyiz" Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci ve Engelliler Meclisi üyeleri Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ı ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, İnşallah güç birliği ile el SASALI'DA Deniz bereketi Ekim ayından dünyaya gelen yavru fil Deniz, İzmir Doğal Yaşam Parkı'nın ziyaretçi sayısını artırdı. Ziyaretçi sayısı, Deniz'in ilk kez açık alana bırakıldığı kasım ayında bir önceki yıla göre 8 binden fazla artarak 54 bine yaklaştı. Yıllık ziyaretçi sayısı 930 bini aşan park, yavru filin de etkisiyle 1 milyon rekorunu zorlayacak. İzmir Doğal Yaşam Parkı Müdürü Afşin, "Kasım ayındaki artışı Deniz'e bağlıyoruz. Onun dünyaya gelmesiyle ziyaretçi sayısında patlama oldu" dedi. 16 da ele, kol kola tüm engelleri birlikte aşmak için çalışacağız. Bizler sizin hizmetinizdeyiz" dedi. 10 da

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 12 Aralık 2014 Cuma Toplu iğne başına "semazen" figürü! Mikro heykeltıraş ve hattat Necati Korkmaz, toplu iğne başına porselenden semazen figürü yaptı. Eserini Şeb-i Arus dolayısıyla Konya'da sergileyen Korkmaz, incir çekirdeğine İstanbul silueti işlemek için çalışmalarını sürdürüyor Mikro heykeltıraş ve hat sanatçısı Necati Korkmaz, toplu iğne başına porselenden semazen figürü yaptı. Mevlana'nın 741. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi'nde el sanatları sergisi açan Necati Korkmaz (51), her yıl olduğu gibi bu yıl da farklı bir çalışmasını sergiliyor. Geçen yılki sergisinde toplu iğne başına Mevlana Müzesi'ni sığdıran Korkmaz, şimdi de yaklaşık 6 ay süren çalışma sonucu toplu iğne başına semazen figürünü işledi. Kendisini "dünyadaki üç mikro heykeltıraştan biri" ve "mütteka, gubari, hat sanatçısı" olarak tanımlayan Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl da Şeb-i Arus dolayısıyla Konya'ya farklı eserler getirdiğini söyledi. Yaklaşık 36 yıldır mikro heykel yapımıyla uğraştığını belirten Korkmaz, bu sanatın çok sabır gerektirdiğini ifade etti. Mikro heykelleri yaparken Türk kültürüne ait objeleri seçtiğini dile getiren Korkmaz, "Nasıl, bir Amerikalı kendi kültürüne ait şeyleri seçiyorsa ben de ülkemizin kültürel değerleri tanınsın diye topraklarımıza ait ögeleri seçiyorum. Bunların başında Mevlevilik, semazen yani tasavvufla ilgili konular geliyor. Bu fikir de öyle çıktı" diye konuştu. - ''Nefes alış verişinden bile parçalanabiliyor'' Mikro heykellerin çok değerli eserler olduğuna işaret eden Korkmaz, şöyle konuştu: "Mikro heykel yapmak çok büyük sabır gerektiriyor. En ufak bir harekette, saç teli dahi düştüğünde kırılıyor. Verilen emeğe değmesi için konuyu çok iyi seçmek gerekiyor. Eserimi yaklaşık 6 aylık bir süreçte bitirdim. Heykeller çok kırılgan yapıdalar. Heykeli yaparken yaklaşık 10 kere kırıldı. Dengesiz nefes alış verişi bile heykelin parçalanmasına sebep oluyor. Kırıldığı zaman tamir edilemiyor, tekrar baştan yapmak gerekiyor. O yüzden zaman alıyor. Ortamın sessizliği de çalışmanın kolaylığı bakımından gerçekten önemli bir faktör. Sabretmek lazım. İstediğin zaman sonuca ulaşıyorsun." - İncir çekirdeğine İstanbul silueti Korkmaz, heykelleri yaparken çok küçük mikro aletler kullandığını aktardı. Toplu iğnenin başına semazen figürü yaparken, çok hassas malzemeler kullanmak zorunda kaldığını anlatan Korkmaz, şunları kaydetti: "Çıplak gözle görülemeyen sert objeler kullanmak zorundasınız ki o küçük heykeli yapabilesiniz. Bütün malzemeleri kendinizin üretmesi gerekiyor. Çalışmalarımla insanlara sabırla ve inanıldığı zaman istenilen her şeyin başarılabileceğini göstermek istiyorum. Bu nedenle herkesin görmesi için eserlerimi sergiliyorum. Şu an yeni bir eser üzerinde çalışıyorum. İncir çekirdeğinin üzerine İstanbul silueti yapıyorum. Bitmek üzere. İnşallah yakın zamanda onu da sergileyeceğim." (AA) BBŞT iki sahnede birden tiyatro severlerle buluşuyor Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu nun(bbşt) ana kadrosu Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü"nün ardından, yeni oyunu Köleler Adası yla izleyicilerin karşısına çıktı. Ayakta alkışlanan oyunu tiyatroseverlerle birlikte izleyen Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, BBŞT yi daha fazla salonda, daha fazla izleyiciyle buluşturmayı amaçladıklarını söyledi. Bu arada Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü" isimli oyun Çamdibi Nedret Güvenç Sahnesi ne taşındı. Sezonu, Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü" isimli oyunla açan BBŞT (Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu), yeni oyunu Köleler Adası yla izleyici karşısına çıktı. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila nın izleyiciler arasında yerini aldığı gala, Bornova Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi Sevda Şener Sahnesi nde gerçekleşti. İbrahim Güngör ün yönettiği oyun büyük beğeni topladı. Dekoru, kostümleri ve canlı müzikleri ile dikkat çeken oyunda muhteşem bir performans ortaya koyan oyuncular ayakta alkışlandı. Sahneye çıkıp oyuncularla birlikte izleyicileri selamlayan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, ışıkçısından dekorcusuna, kostümcüsünden müzisyenine herkesi kutladı. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu nu daha çok izleyici ile buluşturmayı hedeflediklerini belirten Başkan Atila, Bu yıl ilk kez Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi Sevda Şener Sahnesi ile birlikte Çamdibi Nedret Güvenç Sahnesi ni de kullanmaya başladık. Sırada Altındağ Atatürk Kültür Merkezi var diye konuştu. Oyunun konusu 18. yüzyılın en etkili, yaratıcı ve özgün yazarı Pierre Marivaux ın yazdığı Köleler Adası; bir adaya düşen köle ile efendisinin, konumlarını değiştirmesiyle gelişen olayları mizahi bir dille anlatıyor. Pierre Marivaux Toplumsal sınıflar arasındaki eşitsizlik, sınıf atlama, paranın insan ilişkilerindeki etkileri, kadınların ezilmesi gibi konuları, psikolojik ayrıntılar, incelikli bir üslup ve başarılı bir diyalog örgüsüyle ele aldığı oyunlarıyla, Fransız tiyatrosunun Molièreden sonraki en ünlü komedya ustasıdır. 3. oyun Mart başında 17 Ekim den bu yana Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi nde sahnelen Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü" isimli oyun, ilki 11 Aralık Perşembe olmak üzere 3 hafta boyunca Çamdibi Nedret Güvenç Sahnesi nde izleyicinin beğenisine sunulacak. Galası yapılan Köleler Adası ise Ocak Ayı ndan itibaren Çamdibi nde sahnelenmeye başlayacak. BBŞT, Mart ayı sonunda ise William Shakespeare in yazdığı Kral Lear isimli oyunla tiyatroseverlerin karşısında olacak. (HABER MERKEZİ) Urla, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say ı ağırladı Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, Urla da hayranları ile buluştu. Ünlü sanatçı Bir piyanistin piyano müziği olarak tanımladığı Say Plays Say albümü ile Anadolu konserleri kapsamında Urla Hakan Çeken Kültür Merkezi nde muhteşem bir konser verdi. Sanatseverler sanatçının dünyanın birçok farklı coğrafyasında dünya prömiyerlerini gerçekleştirdiği eserlerinin yer aldığı albümü dinlemek için saatler önce salonu doldurdular. Konsere İzmir in birçok yerinden katılım oldu. Say, besteciliğinin ilk ürünü olan eserlerinin de yer aldığı ve yıllardır hazırlıklarının sürdüğü bu özel albümü Urla da müzik severlere tanıttı. Say ın eserleri alkışlarla izleyicilerden tam not aldı. Beş kıtada gerçekleştirdiği konserleri ile tüm dünyada aranan bir piyanist olan ve çok sayıda uluslararası ödül alan Say, konseri ile Urlalılara unutulmaz bir gece yaşattı. (HABER MERKEZİ) İzmir Üniversitesi'nden edebiyat şöleni İzmir Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 35. KIBATEK Uluslararası Edebiyat Töreni, onur konuğu Kıbrıs Türkleri ile 16 ülkeden gelen temsilcilerini İzmir de buluşturdu. 35. KIBATEK (Kıbrıs-Irak-Balkanlar-Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu) Uluslararası Edebiyat Töreni ve Şiir Dinletisi, İzmir Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi. 17 yıldan bu yana aralıksız olarak düzenlenen törende bu yılın onur konukları Kıbrıs Türkleri oldu. Törende, Türk dünyasına yaptığı katkılar nedeni ile 27. KIBATEK Uluslararası Edebiyat Töreninde Azerbaycan Vektör Beynelhalg İlim Merkezi tarafından Fahri Doktora unvanı ve Birleşmiş Milletler Türk Dünyası Temsilcisi sıfatıyla Birleşmiş Milletler Uluslararası Ödül Komitesi tarafından da üstün hizmet liyakat nişanı verilen İzmir Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Necdet Doğanata özlemle anıldı. Necdet Doğanata nın eğitim mirasına sahip çıkılması ve Bosnalı 5 öğrencinin Tıp Fakültesi eğitimini burslu olarak sürdürmesine olanak sağlanması nedeni ile Bosna Hersek Fahri Konsolosu Kemal Baysak eşliğinde Bosnalı öğrenciler, Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata ve Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş e teşekkür belgesi takdim etti. Necdet Doğanata artık bir çoban yıldızı Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Selim Doğanata, KIBATEK onursal başkanı Feyyaz Sağlam ile akademisyenler ve öğrencilerin bir araya geldiği tören, Dr. Fadıl Ünal ve Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata nın konuşmaları ile başladı. Ünal konuşmasında, Necdet Doğanata tarafından Türk dünyasının emanetleri olarak kabul edilen ve İzmir de ortaokuldan üniversiteye kadar İzmir Özel Fatih Koleji nde eğitim alan çocukların her birinin bugün Amerika dan Avrupa ya pek çok ülkede mesleklerini başarı ile sürdürdüklerini söyledi ve Onun çizdiği yolda ilerleyenler için Necdet Doğanata hep bir çoban yıldızı gibi parlayacaktır dedi. Türk dünyasına hizmet mirasımızdır Osmanlı İmparatorluğunun yayıldığı geniş coğrafya ve Mustafa Kemal Atatürk ün ileri görüşlülüğü nedeni ile sürdürülen sıcak ilişkilerin Türkçeyi dünya üzerindeki pek çok ülke için bir birleştirici güç haline getirdiğine değinerek sözlerine başlayan Ali Rıza Doğanata ise Babama fahri doktora takdim edildiğinde, (Bunu hak edecek bir şey yaptığıma inanmıyorum ancak bu tören üzerime bir görev yüklüyor ki bundan sonra daha fazla şey yapmalıyım) demişti. Biz babamın bu sözlerine vasiyet olarak kabul ettik ve tüm Doğanata Eğitim Kurumları olarak Türk dünyasına hizmetimizi mümkün olduğu kadar genişleterek sürdüreceğiz dedi. (HABER MERKEZİ) Yıl: 4. Sayı: Aralık 2014 Cuma Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Aralık Şubat Cuma Perşembe Nazilli ve Kütahya'da kadın cinayeti Aydın'ın Nazilli ilçesinde likte gözaltına alındı.hayatını kaybeden Ayşegül bir kadın, bıçaklanarak öldürüldü. 46 yaşındaki K. nin olay yerine gelen Ayşegül K. yi, şizofreni tedavisi gördüğü öğrenilen geçirdi. Cenaze, otopsi için yakınları ise sinir krizi 43 yaşındaki eşi, laborant İzmir Adli Tıp Kurumu'na Hasan K. nin öldürdüğün gönderildi. Olayla ilgili çok iddia edildi. Kadın, banyo yönlü soruşturma küvetinde 26 sı kalp bölgesi ve 10 u vücudunun başlatıldı. değişik bölgelerinde olmak Elinde bıçakla yakalandı üzere 36 yerinden ekmek Öte yandan Kütahya'da birlikte yaşadığı kadını bıçak- bıçağıyla bıçaklanmış o- larak bulundu. Kendini ihbar eden zanlı eş, polis alındı. Ağır yaralanan layan bir şahıs gözaltına tarafından gözaltına alındı. kadın ise hastanede Olay, dün saat verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Olay, gece saat- sıralarında Yeni Mahalle, Ordu Caddesi nde meydana geldi. Polise gelen, tap DY-24. Blok'ta meydana lerinde TOKİ konutları 3. E- "Eşimi öldürdüm. Gelip geldi. Bir kadının çığlık attığı ihbarını alan polis, beni alın." ihbarı üzerine ekipler, Nazilli Devlet Hastanesi nde laborant olarak elinde bıçak ile dışarıda adreste Yılmaz Kılıç ın (41) çalışan Hasan K. nin evine olduğunu gördü. Şahsın gitti. Banyoda eşi Ayşegül elinden bıçağı alan polis, K. yi kanlar içinde buldular. üzerindeki kanın kime ait Zanlı, suç aleti biçakla bir- olduğunu sorduğunda, Yılmaz Kılıç'tan "Benim sevgilim o. Kavga ettik siz niye geliyorsunuz ki. Birşeyi yok içeride yatıyor" cevabını aldı. Daire içerisine giren polis, Nursel Ateş i (38) yerde kanlar içerisinde buldu. O- lay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, apartman sakinlerinin de yardımı ile Nursel Ateş i ambulansa taşıyarak Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Nursel Ateş in İzmir de yaşadığı, evli olduğu öne sürülen Yılmaz Kılıç'la sosyal paylaşım sitesinde tanıştıkları ve üç gündür Yılmaz Kılıç'la kaldıkları iddia edildi. Nursel Ateş, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. O- layla ilgili soruşturma başlatıldı. (CİHAN) ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ ALINACAKTIR İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI 2015 YILI İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ ANA VE EK HİZMET BİNALARI ÖZEL GÜVENLİK hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : Yenigün Anafartalar Cad. 497 Mezarlıkbaşı KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : izmirmuf.idarimali@gmail.com ç) İhale dokümanının : görülebileceği internet adresi 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ ANA VE EK HİZMET BİNALARININ TARİHLERİ ARASI 12 KİŞİLİK ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİNİN SATIN ALINMASI Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET BİNASI c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : ANAFARTALAR CADDESİ NO: 497 MEZARLIKBAŞI - KONAK / İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, İhale konusu işin yerine getirilmesi için alınması zorunlu olan ve ilgili mevzuatında o iş için özel olarak düzenlenen sicil, izin, ruhsat vb. belgeler, İHALE KONUSU İŞİN YAPILMASI İÇİN İSTEKLİNİN 5188 SAYILI KANUN VE UYGULAMASINA İLİŞKİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TARAFINDAN VERİLEN ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETİ FAALİYET VE İZİN BELGESİ- NİN ASLI VEYA NOTER TASDİKLİ SURETİ Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: BU İHALEDE BENZER İŞ OLARAK KAMU VE ÖZEL SEKTÖRE VERİLEN ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLECEKTİR. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Sondakika 12/12 Basın: Resmi İlanlar: de Köpek sahibinin kafasını parçaladı İzmir in Karabağlar ilçesinde kendisinden 10 gündür haber alınamayan bir kişi, evinde ölü bulundu. Şahsın, köpeği tarafından parçalandığı ileri sürüldü. Olay, dün saat sıralarında Doğanay Mahallesi, 9104 Sokak, 9 numarada meydana geldi. Kendisinden 10 gündür haber alınamayan 36 yaşındaki Soner Aşkın'ın komşuları, daireden kötü kokular gelmesi üzerine durumu polise bildirdi. O- lay yerine giden ekipler, dairenin kapısını açtığında Aşkın ın parçalanmış cesediyle karşılaştı. İncelemede, kafasının "Ares" isimli rottweiler cinsi köpeği tarafından parçalandığı öğrenildi. Cenaze, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Polis, Soner Aşkın'ın intihar etmiş olabileceği şüphesi üzerinde dururken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (CİHAN) İtiraz edilen Soma iddianamesi iade edildi Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 301 madencinin şehit olduğu Soma ilçesindeki maden faciasıyla ilgili iddianamede, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını ve Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin eksikler konusundaki ret taleplerini ikişer sebepten haklı buldu. İddianameyi bu dört sebeple geri gönderdi. İddianame, Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'nın itirazı üzerine bir üst mahkeme olan Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelmişti. Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, yaptığı açıklamada yargılamanın başlamasının iki ay uzayabileceğini söyledi. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda 13 Mayıs 2014 tarihindeki facianın ardından başlatılan tahkikat çerçevesinde halen 8 kişi tutuklu bulunurken Soma Cumhuriyet Savcılığı, 3 Kasım'da fezlekeyi hazırlayıp ağır ceza mahkemesi bulunan en yakın yer olan Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip hazırlamış olduğu iddianameyi, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım'da sundu. (CİHAN) 2628 SOKAK NO:2 ADRESİNDEKİ RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI YAPILMIŞ OLAN YAPININ YIKILMASI İŞİ KONAK BELEDİYESİ YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ 2628 sokak No:2 adresindeki ruhsat ve eklerine aykırı yapılmış olan yapının yıkılması işi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası :2014/ İdarenin a) Adresi :9 EYLÜL MEYDANI 11/ BASMANE KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi :ykontrol@konak.bel.tr ç) İhale dokümanının : görülebileceği internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı :2628 sokak No:2 adresindeki ruhsat ve eklerine aykırı yapılmış olan yapının 630 m2'lik kaçak imalatlarının yıkılması Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer :2628 sokak No:2 Konak-İZMİR c) İşe başlama tarihi :Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 45 (kırk beş) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer :Milli Kütüphane caddesi no:14 SGK blokları B blok kat:6 Destek Hizmetleri Müdürlüğü b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 100 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım işlerinde iş deneyiminde değerlendirilecek benzer işlere dair tebliğde yer alan Kamu ihale kurumunca yayınlanan yapım işlerinde iş deneyiminde değerlendirilecek benzer işlere ait tebliğin, (B) Üst Yapı (Bina) Grubu İşleri, alt grubunda bulunan III.Grup İşleri barındıran işler benzer iş olarak kabul edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği veya Mimarlık diploması benzer iş deneyim belgesi olarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Milli Kütüphane caddesi no:14 SGK blokları B blok kat:6 Destek Hizmetleri Müdürlüğü adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Milli Kütüphane caddesi no:14 SGK blokları B blok kat:6 Destek Hizmetleri Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00 İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Sondakika 12/12 Basın: Resmi İlanlar: de

4 12 Aralık 2014 Cuma Büyük bölümü Bursa'nın Gürsu ilçesinde yetiştirilen "deveci armudu"nun ihracatı, Ortadoğu'ya açılan Suriye sınır kapılarının kapalı olması, İran'ın Türk tırlarına yönelik uygulamaları ve Rusya'daki devalüasyon yüzünden durma noktasına geldi Lezzeti, dayanıklılığı ve kilogramı bulan ağırlığıyla ünü dünyaya yayılan "deveci armudu"nun ihracatı, Ortadoğu'ya açılan Suriye sınır kapılarının kapalı olması, İran'ın Türk tırlarına yönelik uygulamaları ve Rusya'daki devalüasyon nedeniyle durma noktasına geldi.bursa'nın Gürsu ilçesinde, Ortadoğu ülkelerinden talep gelmesine rağmen nakliye sıkıntısı yüzünden başta deveci ve Santa Maria cinsi armutlarla ayva olmak üzere 60 bin ton ürün, soğuk hava depolarında bekletiliyor.gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yıllık armut üretiminin 400 bin tonu bulduğunu ve bunun yaklaşık 100 bin tonunun Bursa'da üretildiğini belirterek, deveci armudunun ise büyük bölümünün ilçede yetiştirildiğini söyledi.dönmez, dolu ve don gibi doğal afetler nedeniyle sezona sıkıntılı başladıklarını ancak asıl sorunu ürünün pazarlanması aşamasında yaşadıklarını ifade ederek, hasatları tamamlanan deveci ve Santa Maria armutları, ayva ve elmaların soğuk hava depolarında muhafaza edildiğini, bir süredir depo çıkışlarının son derece az olduğunu belirtti. Avrupa Birliği (AB) ülkelerine geçmişteki asılsız ilaç kalıntısı iddiaları nedeniyle dış satım yapamadıklarını hatırlatan Dönmez, şöyle konuştu: "Ağırlıklı olarak Ortadoğu ve Rusya üzerinden ihracat yaparken Ortadoğu'nun karışık olması ve Suriye olayları, Ortadoğu'ya ihracatımızı engelledi. Çünkü orada bir karışıklık var, araçlar gidemiyor, çıkışlar, ihracat kapalı. Mesela Kuveyt'e ürün talep ediliyor fakat sadece tek şansınız var; buradan havayoluyla ihracat yapmanız lazım çünkü öbür türlü çok dolaşıyor. Hava yoluyla da nakliye bu ürünü kurtarmıyor. Bundan dolayı iç piyasada şu anda sıkışma var." ABD ve AB'nin kısıtlamalarına karşı bu ülkelerden gıda alımını durdurmasının ardından Rusya'ya yapılan ihracata değinen Dönmez, "Rusya, AB'den ürün almaması, Türkiye'- den alması bundan yaklaşık iki ay önce gündeme gelmişti. Hızlı bir sirkülasyon vardı fakat son zamanda Rusya'daki devalüasyondan dolayı bu da şu anda sekteye uğradı. Çok az ürün gitmekte" dedi.dönmez, sıkıntıların, ürünlerde zamanla çürüme ve kayıplara yol açabileceğine dikkati çekerek, bunun sadece iç piyasada tüketilme imkanı bulunmadığını, ilgili bakanlıkların devreye girmesiyle Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelerle ikili anlaşmalarla doğalgaz karşılığında bu ülkelerin meyve taleplerinin karşılanabileceğini ya da ürünün Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullar ve askeri kuruluşlarda dağıtımının yapılabileceğini dile getirdi. İhracat giden tır sayısının son derece azaldığına işaret eden Dönmez, "İhracatımızın zaten ağırlığı Türk cumhuriyetleri, Rusya ve Ortadoğu. AB zaten k- endi siyasetinden dolayı ürün almıyordu. Buralarda da hem karışıklık hem Rusya'daki ekonomik sıkıntı bunu da durdurdu. Geçmiş yıllarda günde 8-10 tır ihracata giderken şu anda belki haftada, ayda 10 tır gidiyor. Yok denecek kadar azaldı" ifadesini kullandı.dönmez, asıl sıkıntının, temmuz-aralık aylarında hasat edilen Santa Maria cinsi armutlarda olduğunu ve bunun bir iki ay içinde tüketilmesi gerektiğini, deveci armudunda ise nisan ayına kadar zamanları bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Gürsu ilçesindeki soğuk hava deposu kapasitesi, yaklaşık 70 bin ton. Bu depoların tamamı doldu. Şu anda belki 5-6 bin, 10 bin ton ürün iç piyasa ve ihracata gitmiştir ama bu 10 bin ton ürünün ihracata gideni belki 2 bin ton. 8 bin tonu yine iç piyasada. Şu anda depolarda ayva, Santa Maria ve deveci armudu olarak hala yaklaşık 60 bin ton ürün var. Bunun da zamanımız önümüzde 4 ay var. 60 bin tonu 4 aya böldüğünüz zaman her ay 15 bin ton, günde sadece Gürsu'dan 500 ton mal çıkarmamız lazım. Şu anda bu şartlarda zor görünüyor. 'Günde 500 ton mal' dediğiniz zaman, günde ortalama tır mal çıkarmanız lazım ama şu anda günde, iç piyasa dahil toplam 5-6 tır mal çıkıyor."kamil Dönmez, meyvelerin ihracata çıkış kapılarının kapandığını anlattı.birleşik Arap Emirlikleri'ne, Kuveyt'e mal gönderemedikleri bilgisini veren Dönmez, "Rakamlarda anlaşıyorsunuz, sorun nakliyede tıkanıyor. Gemiyle yolculuk yaparsanız, Kızıldeniz üzerinden gidiyor, 20 günde bu mal bozuluyor. Tırla gitmek isterseniz, Suriye'nin ve Ortadoğu'nun karışık olmasından dolayı kapılar kapalı. Çıkış yok, güvenlik yok ortada. Tek bir şansınız var; havayolu. Havayoluyla da ürün 3 lira, nakliyesi 10 lira" değerlendirmesinde bulundu.dönmez, ihracattaki sıkıntı yüzünden iç piyasanın sıkıştığına işaret ederek, soğuk hava deposundan çıkış fiyatlarının deveci armudunda 2,4; Santa Maria armudunda ise 1,8 liraya kadar gerilediğini, bunun üretim, depolama ve nakliye maliyetini karşılamadığını vurguladı. Tüccar Ali Oğuz ise ihracat kapılarında yaşanan sıkıntının işlerini son derece olumsuz etkilediğini ifade ederek, "Buradan günde ton ayva ve deveci üretiyorduk ama bu sene bize haftada 15 tona düştük. Geçen senelere göre hiç tadımız yok. İşçi parası veremiyoruz, yok" diye konuştu.(aa) Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Uygun,"Zeytinyağının fiyatı üreticide kiloda yaklaşık 3 lira artarak 10 liranın üzerine çıktı. Fiyatların daha da artacağı söylentileri üreticinin ürününün bir bölümünü yağ olarak değerlendirmesine yol açtı. Bu da sofralık zeytinin fiyatına yansıdı"şeklinde konuştu Balıkesir'de, eczacılık da yapan girişimci Işık, yaklaşık 250 bin solucanı kullanarak, hayvan gübresi ve saman karışımıyla yüksek kalitede gübre üretiyor.abd'de "siyah altın" olarak nitelendirilen solucan gübresinin, üzüm, çiçek, domates, salatalık gibi birçok sebze ve meyvenin organik üretiminde büyük yararı bulunuyor Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu,"Orman Genel Müdürlüğünün uygulamaya koyduğu Bal Ormanları Eylem Planı kapsamında bugüne kadar 227 bal ormanı kuruldu.türkiye arıcılığa ve bal üretimine verilen destekler sayesinde bal üretiminde dünyada 6. sıradan 2. sıraya yükseldi" dedi

5 1Şubat 12 Aralık Cuma Perşembe Maliye Bakanı Şimşek,"Türkiye ekonomisinin, 2014 yılında bir miktar yavaşlayarak yüzde 3,3 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bugün 3. çeyrek rakamı çıktı; yüzde 1,7. Bu aslında öngördüğümüze yakın, biz yüzde 2,2 olarak görüyorduk. Buradaki temel sapma tarım sektöründen kaynaklanıyor. "dedi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin, 2014 yılında bir miktar yavaşlayarak yüzde 3,3 büyüyeceğini tahmin ettiklerini belirterek, "Bugün 3. çeyrek rakamı çıktı; yüzde 1,7. Bu aslında öngördüğümüze yakın, biz yüzde 2,2 olarak görüyorduk. Buradaki temel sapma tarım sektöründen kaynaklanıyor. Tarımın daralması ile üçüncü çeyrek rakamının öngörülen yüzde 2,2'nin biraz daha aşağısında yüzde 1,7 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla OVP'de hala öngördüğümüz rakama yakın bir büyümeyi gerçekçi olarak görüyoruz" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda 2015 yılı bütçe görüşmeleri başladı. Bütçe ile ilgili sunum yapan Şimşek, ilk olarak küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmede bulundu.küresel krizin üzerinden 6 yıl geçtiğini, ancak küresel ekonominin karşı karşıya kaldığı sorunlar olduğunu i- fade eden Şimşek, kriz öncesi dönemlere henüz dönülemediğini söyledi. Şimşek, küresel ekonominin 2014 yılında yüzde 3,3 ile beklentilerin ve potansiyelin altında büyüyeceğinin beklendiğine dikkati çekerek, "Bunda temel o- larak, ABD ekonomisinin beklentilerin altında büyümesi, Avro Bölgesi nde süregelen durgunluk, jeopolitik gerginlikler, gelişmekte olan ekonomilerde yavaşlayan büyüme belirleyici oldu" diye konuştu.küresel büyümenin 2015 yılında yüzde 3,8, döneminde ise ortalama yüzde 4 civarında olacağının öngörüldüğünü dile getiren Şimşek, bu oranların kriz öncesi dönemde elde edilen yüzde 5 lik büyümenin oldukça altında olduğunu bildirdi. Şimşek, gelişmekte olan ülkelerde büyüme performansının zayıf talep ve yapısal sorunlar nedeniyle kriz öncesi dönemin altında olduğunu ifade ederek, küresel finansal koşulların göreceli o- larak sıkılaşması, Çin ekonomisinin yavaşlaması ve düşük emtia fiyatlarının bu yavaşlamada etkili olduğunu belirtti.bu ülkelerin 2014 yılında yüzde 4,4, önümüzdeki beş yıllık dönemde ise ortalama yüzde 5,2 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiğini dile getiren Şimşek, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin 2014 yılında yüzde 2,7, 2015 yılında yüzde 3,6 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiğini kaydetti. Şimşek, küresel ekonomide zayıf talebin etkisiyle ticaret hacmindeki artış hala kriz öncesi seviyelerin gerisinde olduğuna dikkati çeken Şimşek, döneminde küresel ticaret hacmi ortalama yıllık yüzde 8,4 büyürken döneminde sadece yüzde 2,9 büyüdüğünü, dünya ticaret hacminin 2014 yılında yüzde 3.8, 2015 yılında ise yüzde 5 artmasının beklendiğini bildirdi.küresel iktisadi faaliyetteki sınırlı toparlanmanın etkisi ile küresel enflasyonun düşük kaldığını dile getiren Şimşek, IMF'nin 2013 yılında yüzde 3,6 olan küresel enflasyonun 2014 ve 2015 yıllarında yüzde 3,9 olacağını öngördüğünü, enerji ve endüstriyel metal fiyatlarında son dönemde yaşanan düşüşün kalıcı olması halinde küresel enflasyonun bu tahminlerin de altında gerçekleşebileceğini dile getirdi.bakan Şimşek, küresel ekonomiye ilişkin riskleri ise şöyle açıkladı:"küresel ekonominin önündeki en önemli risk Avro Bölgesi nde yavaş büyümenin devam etmesi ve bölgenin 90'lı yıllardaki Japonya gibi deflasyonist bir sürece girmesidir. Bu Türkiye ekonomisi için de en büyük risklerden biridir. Gelişmekte olan ülkelerde büyümenin daha da yavaşlaması Çin ekonomisinde sert bir düşüş diğer bir temel risk olarak karşımıza çıkıyor. Bir diğer önemli risk ise FED in faiz artırımının finansal piyasalarda yaratabileceği aşırı oynaklık ve sermaye akımlarının tersine dönmesidir. Ancak Avrupa ve Japonya Merkez Bankalarının genişletici para politikası uygulamalarına devam ediyor olması bu riski belli ölçüde dengeleyecek bir unsurdur.öte yandan jeopolitik gerginliklerin artması küresel ekonomik görünümü aşağıya çekebilecek bir başka risk olarak karşımıza çıkıyor."türkiye ekonomisinin bugün açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını da değerlendiren Şimşek, "2013 yılında hedeflediğimiz gibi yüzde 4,1 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin, 2014 yılında bir miktar yavaşlayarak yüzde 3,3 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bugün 3. çeyrek rakamı çıktı; yüzde 1,7. Bu aslında öngördüğümüze yakın, biz yüzde 2,2 olarak görüyorduk. Buradaki temel sapma tarım sektöründen kaynaklanıyor. Tarımın daralması ile üçüncü çeyrek rakamının öngörülen yüzde 2,2'nin biraz daha aşağısında yüzde 1,7 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla OVP'de hala öngördüğümüz rakama yakın bir büyümeyi gerçekçi olarak görüyoruz" diye konuştu. Şimşek, büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizyonun sadece Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını ifade ederek, IMF'nin 2014 yılı büyüme tahminlerini hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için düşürdüğüne dikkati çekti. Türkiye nin 2014 yılı büyüme performansı Latin Amerika için öngörülen yüzde 1,3 ün, Gelişmekte Olan Avrupa için öngörülen yüzde 2,5 in, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeler için öngörülen yüzde 2,7 nin üstünde olduğuna işaret eden Şimşek, Türkiye'nin bu büyüme performansının en büyük ticaret ortağı olan AB de süregelen ekonomik durgunluk, Irak ile Suriye deki iç savaş ve küresel sermaye girişlerindeki azalmaya rağmen elde ettiğini kaydetti. "2015 yılında ise küresel ekonomide beklenen toparlanma, Türkiye'nin ticaret ortaklarındaki büyümenin hızlanması, iç talepteki canlanma ile büyümenin yüzde 4 olmasını öngörüyoruz" diyen Şimşek, ayrıca son dönemde petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün kalıcı olmasının büyümeyi yukarı yönlü destekleyeceğini söyledi. Şimşek, orta ve uzun vadede, siyasi istikrar, güçlü kamu mali dengeleri, sağlam bankacılık sektörü, dinamik Türk özel sektör, genç nüfusumuz, sağlıklı hanehalkı bilançosu, başarılı ihracat pazar çeşitlendirmesi, esnek kur rejimi ve makroihtiyati politikaların büyümeyi destekleyen ve dış şoklara karşı Türkiye yi dirençli kılan unsurlar olmaya devam edeceğini bildirdi.küresel ekonomiden ve bölgesel sorunlardan az etkilenmek için güçlü mali dengelerle istikrarı önceliklendirdiklerini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:"birçok ülkenin kamu açıklarının ve borç stoklarının yüksek seyrettiği bir dönemde güçlü kamu mali dengeleri Türkiye yi diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştırmakta ve çıpa görevi görmektedir. Türkiye genel devlet açığında, küresel kriz yılı olan 2009 hariç, son 10 yıldır Maastricht Kriterini sağladı yılında yüzde 10,8 olan genel devlet açığının GSYH ye oranını 2014 yılında yüzde 0,8 olmasını bekliyoruz. Bu oran Maastricht Kriterinin üçte birinden ve gelişmekte olan ülkeler ortalamasının yarısından azdır. Orta Vadeli Program dönemi sonunda ise yüzde 0,1 ile genel devlet fazlası vermeyi hedefliyoruz. Diğer taraftan 2002 yılında yüzde 74 olan AB tanımlı borç stokunun GSYH ye oranını 2014 yılında yüzde 33,1 e, program dönemi sonunda ise yüzde 28,5 e indirmeyi hedefliyoruz. Borç yükümüz 2014 yılı itibarıyla Avro Bölgesi ortalamasının yaklaşık üçte biri ve Maastricht Kriterinin ise neredeyse yarısı kadar. Mali disiplin sayesinde ülkemiz önemli kazanımlar elde etti yılında vergi gelirlerinin yüzde 85,7 si faiz ödemelerine giderken bugün bu oran yüzde 14,3 e geriledi. Bu 1983 ten beri en düşük orandır yılında yüzde 62,7 düzeyinde olan iç borçlanma faiz oranı 2014 Aralık itibarıyla yüzde 8,1 e indi. Reel faiz oranları ise 2002 yılında yüzde 25,4 iken Kasım 2014 itibarıyla eksi 1,4 e geriledi. Hükümetlerimiz döneminde faiz yükünün azalmasıyla elde ettiğimiz mali alanı eğitim, sağlık ve altyapı için kullandık. Vergi oranlarını düşürerek özel sektör yatırımlarının ve istihdamın önünü açtık döneminde reel olarak yüzde 5 daralan özel sektör yatırımları mali disiplini sürdürdüğümüz son 12 yıllık dönemde yüzde 154 arttı."maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nın enflasyonun yıl sonunda yüzde 8,9 a, 2015 te ise yüzde 6,1 e düşeceğini tahmin ettiğini belirterek, "Ayrıca başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki gerileme enflasyondaki düşüş sürecini 2015 yılında hızlandıracak. OVP de 101,9 dolar olarak öngördüğümüz petrol fiyatlarının 65 dolar civarında kalması enflasyonu tek başına 1,4 puan aşağı çekecek" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda 2015 yılı bütçesi görüşülmeye başlandı. Burada konuşan Şimşek, önümüzdeki dönemde kararlılıkla sürdürecekleri mali disiplin ile enflasyonla mücadelede etkinliği artırmayı, tasarrufları artırarak cari açığı düşürmeyi, yapısal reformlar için gerekli mali kaynağı sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Şimşek, bankacılık sektörünün gerek güçlü sermaye yapısı, gerekse varlık kalitesi ile finansal istikrarı ve orta vadede büyümeyi desteklediğini belirterek, son yıllardaki hızlı kredi büyümesine rağmen Ekim ayı itibarıyla sermaye yeterlilik oranının yüzde 16,4 ile yasal sınır olan yüzde 8 in iki katından fazla olduğunu bildirdi. Küresel kriz döneminde vatandaşların cebinden bir kuruş bankalara harcanmadığını, hanehalkı yükümlülüklerinin GSYH içindeki payının yüzde 22 ile Avro Bölgesi ndeki en düşük oran olduğuna dikkati çeken Şimşek, Ayrıca 2009 yılından sonra aldıkları tedbirler sayesinde hanehalkının kur riskinin yok denecek kadar azaldığını bildirdi.şimşek, reel sektör dış borcunun GSYH ye oranının yüzde 15,3 ile makul bir seviyede olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:"sürdürülebilir yüksek büyüme ve artan çalışma çağındaki nüfusun istihdamı için enflasyon ve cari açığı daha da azaltmamız lazım, azaltacağız. Enflasyonla mücadele neticesinde uzun yıllar çift hanelerde seyreden enflasyonu Hükümetlerimiz döneminde tek haneye düşürdük. Son dönemde enflasyon bazı negatif şoklar etkisiyle yüksek tek hanelere çıktı. Kuraklık nedeniyle yüksek seyreden gıda fiyatları, Türk lirasındaki değer kaybı, jeopolitik gerginlikler ile enflasyon beklentilerindeki bozulma bu yükselişte etkili oldu. Ancak alınan makroihtiyati tedbirler, uyguladığımız sıkı para politikası ve bu geçici şokların fiyat etkisinin kaybolması ile temel enflasyon göstergelerinin ana eğilimi düşüş yönündedir. Bu çerçevede Merkez Bankamız enflasyonun yıl sonunda yüzde 8,9 a, 2015 te ise yüzde 6,1 e düşeceğini tahmin ediyor. (AA) Türkiye ekonomisi, yılın 3. çeyreğinde beklentilerin altında kalan yüzde 1,7 büyüme oranına rağmen AB ve Avro Bölgesi ekonomilerinin üstünde performans sergiledi- Avro Bölgesi ekonomisi, 2014'ün 3. çeyreğinde yıllık bazda yüzde yüzde 0,8, AB ekonomisi ise yüzde 1,3 büyüdü İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Cape Townlı işadamlarını İzmir e davet ederek, Güney Afrika büyük bir ekonomi ve Afrika nın sanayileşmiş tek ülkesi. İzmir ve Cape Town birbirine mesafe o- larak uzak olsa da bu mazereti artık ortadan kaldırmamız gerekiyor. Cape Townlı işadamlarını İzmir e bekliyoruz. dedi

6 SAYFA 6 SONDAKiKA GAZETESİ >>6 SİYASET Aralık Şubat Cuma Perşembe Vural'dan vesayet uyarısı Başbakan Davutoğlu'nu eleştiren MHP Grup Başkanvekili Vural,"Umarım, hem Başbakan, hem Bakanlar Kurulu kendilerine anayasa ve millet tarafından tevdi edilmiş bu görevi başka vesayet ortaklarıyla paylaşmaz" şeklinde konuştu MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesine ilişkin, "Zannederim, umarım, hem Başbakan, hem Bakanlar Kurulu kendilerine anayasa ve millet tarafından tevdi edilmiş bu görevi başka vesayet ortaklarıyla paylaşmaz ve dirayetli bir tavır oluşturur" dedi. Vural, TBM- M'de düzenlediği basın toplantısında, 2015 yılı bütçesinin dün TBMM Genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerine ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasına değindi. Davutoğlu'nun konuşmasının ve üslubunun "aslını yaratmaya çalışan bir taklitçi" olarak hafızalara kazındığını, "kendi kimliğini ortaya koyamayan selefinin ayak izlerini takip etmekten başka bir maharet gösteremediğini" ileri sürdü. Ortaya çıkan manzaranın, "Türkiye'nin devasa sorunlarının AK Parti elinde, AK Parti hükümeti ve Davutoğlu'nun ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde rehin olduğu" biçiminde görüldüğünü ifade eden Vural, "Mütecaviz tutumu, iftira hatipliği, kişiselleştirme, gerginlik ve kutuplaştırması, Türk siyasetine belki yeni bir boyut katabileceği düşünülen Davutoğlu'nun fos çıktığını ortaya koyuyor" dedi. Davutoğlu'nun, yolsuzluk ve AK Parti ile bağlantısı bulunan kişilerin kurallara aykırı biçimde çeşitli görevlere atandıkları iddialarına yanıt vermek yerine, tartışmaları k- işiselleştirdiğini savunan Vural, "2015 seçimlerinde Davutoğlu'nun bu milletin geleceğine bir şey katamayacağı ortaya çıkmıştır" diye konuştu. -"Cambaza bak siyaseti uygulanmaktadır" Çözüm sürecine de değinen Vural, şu değerlendirmelerde bulundu: "Başbakanlık, İmralı ve Kandil Bermuda Şeytan Üçgeninde yapılan müzakereler, bu milletin milli kimliğini, üniter yapısını, anayasal düzenini bu üçgen içinde hortumlamak isteyenler, bugünlerde bir cambaza bak siyaseti uygulamaya başladılar. Davutoğlu, Demirtaş ve Sayın Cumhurbaşkanı arasında yaşanan ve manşetlere taşınan restleşme tamamiyle perde arkasında yürütülen müzakereleri, ittifakları gizleme amacı taşımaktadır. Cambaza bak siyaseti uygulanmaktadır. Bu kavganın amacı PKK ve AKP'nin üzerinde anlaştıkları İmralı taslağını milletin gözünden çıkarmaktır. Görünen o ki AKP ve PKK, genel af ve özerklik konusunda anlaşmış bulunmaktadır. Mesela, millete hazmettirme meselesidir. Ama bunun milletin gözünden kaçırılması mümkün değildir." -"Davutoğlu'nu ve bakanlar kurulunu sinek ikili yerine koymak amacı taşır" Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın bir televizyon programındaki açıklamalarında, terörle mücadeleye harcanan paradan bahsederken, "bu anlamsız savaş" ifadesini kullandığını ileri süren Vural, buna tepki gösterdi. Vural, "Bu milletin bayrağını indirmek isteyenlerle mücadele etmek bunlar için anlamsız. Böyle materyalist zihniyet olabilir mi? Bunlara göre şehitlerimiz anlamsız yere şehit oldu. terörle mücadele 'anlamsız' diyenler ancak bayrağımızı birlik ve bütünlüğümüzü milli kimliğimizi anlamsızlaştıranlardır, bizatihi k- endileri anlamsızlardır. Gazilerimizi, şehitlerimizin ruhunu incitmişlerdir. Böyle bir rezalet olmaz. Hiç kimse Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne kast e- dene terörle mücadeleyi anlamsız göremez. Bu zihniyet bölücü terör örgütünün siyasi a- maçlarını meşru kılmak isteyen bir zihniyettir" diye konuştu. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, sanatta sansüre ilişkin soruyu yanıtlarken sanat kaynakları ve yollarının da AK Parti devletinin baskısı altında olduğunu belirtti. Vural, "Her alanda baskı ve sansür var. Çözüm yolu nedir derseniz, belki bir saraya uğrarlarsa, methiye düzerlerse çözülebilir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Vural, "Binali Yıldırım'ın 2015 yılından itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabineye başkanlık edeceği" yönünde açıklamaları olduğunu ifade etmesi üzerine, "Davul birisinde, tokmak birisinde, böyle devlet yönetimi olmaz" dedi. Kimsenin devlet yönetimini kişisel ihtiraslarına alet etmemesi gerektiğine işaret eden Vural, şu değerlendirmelerde bulundu: "Zannederim, u- marım, hem Başbakan, hem Bakanlar Kurulu kendilerine anayasa ve millet tarafından tevdi edilmiş bu görevi başka vesayet ortaklarıyla paylaşmaz ve dirayetli bir tavır oluşturur. Böyle bir şeyin başbakan ve bakanlar kurulu tarafından kabul edilmemesi gerektiği açık ve nettir. Bakanlar Kurulu'nu toplaması, başkanlık etme isteğinin bir darbe niteliği taşıyacağı açık ve nettir. Böyle bir toplantı i- htiyacı belirmemişse,böyle bir siyasi irade doğrudan doğruya Davutoğlu'nu ve bakanlar kurulunu sinek ikili yerine koymak amacı taşır." "Zırva tevil götürmez" Yıldırım'ın açıklamalarında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetini bölünmüş yol yapımına harcanan paralarla karşılaştırıldığının i- fade edilmesi ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de "Zırva tevil götürmez" ifadesini kullandı. İsrafın haram olduğunu belirten Vural, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetinin içinde ne için ne kadar para harcandığının açıklanmasını istedi. Vural, "Jakuzinin, klozetin, halının, kadehin metrekaresi ne kadar? Nereden geldi. Türkiye'de vatandaşın üretimi mi, Hans'ın, George'un üretimi mi bunları bir açıklasınlar. Bunları açıkladıktan sonra vatandaşımız vicdanı ile karar versin. Bizim vicdanımıza sığmıyor" diye konuştu. Vural, devlet arması oluşturulması yönünde kanun teklifi verilmesiyle ilgili soruyu da yanıtladı yılında kabul edilmiş bir devlet arması olduğunu hatırlatan Vural, bu armanın kanunlaştırılması a- macıyla verilmiş bir teklif olmasını tercih ettiğini söyledi. (AA) Murat Taşer'den HODRİ MEYDAN İzmir deki MHP li Belediye Meclis Üyeleri ile bir araya gelen Yerel Yönetimlerden sorumlu il başkan yardımcısı Murat Taşer den gündemi değiştirecek bir açıklama geldi Güven, 2013 bedelli gelirinin hesabını sordu CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, 2013 yılında kamuoyunda bedelli askerlik olarak bilinen dövizle askerlik ile toplanan paraların hesabını sordu. Bedelli askerliğin yasalaşmasıyla buradan elde edilecek gelirin de merak konusu olduğu bugünlerde CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, 2013 te bedelli uygulaması kapsamında yurtdışında çalışanlar ve ihtiyaç fazlası yükümlülerden toplanan paraların şehit yakınları, gaziler ve engellilerin hangi ihtiyaçları için harcandığını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ile açıklanmasını istedi. NELER YAPILACAĞINI HATIRLATTI 2013 yılında bedelli askerlikten elde edilen gelirin şehit yakınları ve engelliler için kullanılacağının açıklandığını hatırlatan Güven, Şehit kabirlerinin yapım, bakım veya onarımının ve yurtdışında bazı şehitliklerin yaptırılacağı, gazilerimizin banyo, tuvalet, rampa ve araç parkı gibi temel yaşam koşullarının iyileştirileceği, illerde özellikle şehit yakınları ve gazilerin kurmuş olduğu derneklerin faaliyet yapabileceği mekan eksikliği ile şehit yakınları ve gazilerin bir araya gelebileceği mekan eksikliği tespit edildiği, bu nedenle Gazi evi projeleri hazırlanmaya başlandığı, Kore ve Kıbrıs ta şehit olan yurttaşlarımızın soyundan gelen belirli sayıdaki kişilerin bir gezi programı dahilinde Kore ve Kıbrıs a götürülmesinin de planlandığı belirtilmişti dedi. VERİLEN SÖZLER TUTULUYOR MU? Yine gündemde olan bedelli askerlikten elde edilecek gelirin nerelere harcanacağının konuşulduğunu ancak geçmiş dönemlerdeki gelirin nasıl harcandığının bilinmediğini söyleyen Prof. Dr. Güven, verilen sözlerin tutulup tutulmadığının ortaya çıkmasını istediğini belirtti. Ayrıca iktidar milletvekilleri tarafından TBMM ne sunulan kanun teklifinin de çok geniş bir askerlik yükümlüsü kitleye hitap ettiğini ve bu nedenle de bu uygulamadan elde edilecek gelirin yüksekliğine dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Güven, Ülkemizde 1 Ocak 2015 itibarıyla getirilmesi düşünülen bedelli askerlik nedeniyle elde edilecek gelirler de şehit yakınları ve gaziler için kullanılacak mıdır? dedi. (HABER MERKEZİ) Taşer, CHP li ve AKP li Belediyelerin tamamını uyarıyoruz, Aliağa daki Meclis Üyeleri taassubu devam ederse, hizmet yapmak için çırpınan belediye başkanımızın önü kesilmeye davam ederse, çok farklı bir yöntem uygulamak zorunda kalabiliriz. İl Başkanımız ve yönetimlerimiz bu konuda çok hassas, tüm ilçelerde prensip kararı alır desteğimizi çekeriz. Meclis Üyelerine Kongre Mesajı MHP li Belediye Meclis Üyeleri ile il başkanlığında bir araya gelerek toplantı yapan İl Başkanı Karataş ve İl Başkan Yardımcısı Taşer, Meclis üyelerini dinledi, ilçelerindeki sıkıntıları ve önerileri hakkında görüşlerini aldı. Toplantının açılış bölümünde konuşan İl Başkanı Necat Karataş, Meclis Üyelerine yaklaşan ilçe kongreleri ile ilgili olarak, tarafsızlık meclis üyelerimiz için elzemdir. Sizler teşkilatlarımızla çalışan seçilmiş meclis üyeleri olarak, ilçelerimizde siyasi kamlaşmalara neden olacak davranış ve söylemlerden uzak durunuz. Bu çalışmalarınızın devamlılığı açısından son derece önemli diyen il başkanı Karataş açılış konuşmasından sonra toplantıdan ayrıldı. Her İlçede Sonsöz Bizim Toplantıda Tek tek söz alarak konuşan MHP li meclis üyeleri, köy mallarının satışı, borçlanmalar ve çeşitli yetkiler dolayısıyla belediye başkanlarına sürekli hakkaniyet ve hizmet değeri bakımından destek veriyoruz. Bu bizim ilçelerimize, hemşehrilerimize ve parti hizmet anlayışımıza yakışan bir durumdur görüşünü savunurken Aliağa da yaşanan Belediye Meclisi tavırlarını da kınıyoruz kararında birleşti. Sonsözü biz söylüyoruz. Hizmetler oyumuza ve kanaatimize bağlı fakat bunun dışında davranışlar son derce düşündürücü. A- maçlarının ne olduğu tartışma konusudur diyen MHP li Belediye Meclis Üyeleri Toplantı kararı olarak il teşkilatımızın iradesine saygılıyız. Bize nerede durun derlerseniz orada dururuz ilkesinde birleşti. CHP ve AKP Ortaklığı Hizmeti Baltalıyor Toplantıda diğer gündem maddeleri görüşüldükten sonra konuşan Taşer, Aliağa Belediyesinde, AKP ve CHP li meclis üyelerinin ortaklaşa olarak ilçeye yapılacak hizmetleri engellemesi ve baltalaması son derece düşündürücü. Belediye Başkanlarımız ve Meclis üyelerimiz gösterdikleri liyakatle teveccüh kazanmış, ilçelerinde hemşehrilerimizin büyük oyunu almış, fazilet ve erdem sahibi insanlardır. Bu güne kadar yaptıkları hizmetler de ortadadır. Aliağa Belediye Başkanımız Serkan Acar Beyefendi ve ekibi bütün engellemelere rağmen çok büyük ve önemli işlerin altına imza atmıştır. Bu çekememezlik ve bu ilçeye gelecek hizmetleri engelleme BERGAMA PAMUĞUNUN geleceğine biz sahip çıkacağız! CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanaı Mehmet Mehdi Eker e, Bergama pamuğuna ilişkin yönelttiği soru önergesine cevap geldiğini bildirdi. Türeli, Bakan Eker den gelen yanıta ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, Bu cevap da Gıda Bakanlığı ndan gelen diğer cevaplara benzemektedir. Sorularımıza yanıt vermek y- erine hükümet icraatlarının propagandası yapılmış şeklinde tepkisini dile getirdi. İzmir in Bergama ilçesinde 400 bin dekar tarım arazisi bulunduğunu dile getiren Türeli, bu tarım arazisi içerisinde pamuk ekilen alanların önemli bir yer kapladığına dikkati çekti. Elyaf uzunluğu ve kalitesi ile dünyanın önde gelen pamuk türleri arasında yer alan Bergama Pamuğu nun üretiminin son yıllarda azaldığını ifade eden Türeli, Nitekim 250 bin dekar olan pamuk ekim alanları 63 bin deakara kadar gerilemiştir. Bunu sonucunda, üreticiler de alternatif ürünlere yönelmiştir bilgisini verdi. Bergama Pamuğu nun geleceğine sahip çıkacağız diyen Türeli, sözlerini şöyle sürdürdü: Gıda Bakanı na üretim alanı giderek daralan dünyaca ünlü Bergama Pamuğu nun akıbetinin ne olacağını sorduk. Gelen yanıtta, üretici gelirlerinin artırılması için eğitim çalışmalarının sürdüğü bilgisi veriliyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın konuyu ne kadar ciddiye aldığını üreticilerimizin değerlendirmesine sunuyorum. Türeli nin, dünyaca ünlü Bergama Pamuğu - nun geleceğine yönelik soruları içeren önergesine gelen cevapta özetle şu bilgiler y- er aldı: Bakanlığımızca pamuk üreticilerine önemli destekler sağlanmaktadır. Ürün tercihleri, üretim koşulları, arz-talep durumu, fiyatlar, piyasalar, dünyadaki gelişmeler vb. faktörler dikkate alınarak üreticiler tarafından belirlenmektedir. Bakanlığımızca bu kapsamda ürün planlaması ve üretici gelirlerinin artırılmasına yönelik destekleme araçları etkin olarak kullanılmakta ve yıl boyunca eğitim ve yayım faaliyetleri yürütülmeklerdir. Yapılan destekler ile pamuk üretimin maliyetinin yüzde 41 i karşılanmaktadır. Bitkisel üretime ilişkin veriler TÜİK tarafından düzenli olarak kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Türeli, Bu cevapta, Bergama pamuğuna ilişkin hangi bilgi yer alıyor? Önergemde, Bergama Pamuğu üretiminde yaşanan gerilemenin durdurulması için Bakanlığınıca yürütülen bir proje bulunmaktadır diye soruyorum, Bakanlık, eğitim, yayım faaliyetlerinden bahsediyor. (HABER MERKEZİ) anlayışı İzmir e zarar verir. Ahenkli hizmet ve ahenkli çalışma anlayışını bozar. İki siyasi partinin yetkilileri bu y- ersiz taassubu ve içten pazarlıklı anlayışı durdurmalıdır. İl Başkanımız ve il yönetimimiz bu konuda çok hassas. Görüyorum ki kilometrelerce uzakta olsanız bile sizler de Aliağa konusunda çok hassas ve net görüşlere sahipsiniz. Biz bozan taraf olma yanlısı değiliz. Ahenkli çalışma ve hizmetin yanındayız. CHP li ve AKP li Belediyelerin tamamını uyarıyoruz, Aliağa daki Meclis Üyeleri taassubu devam ederse, hizmet yapmak için çırpınan belediye başkanımızın önü kesilmeye davam ederse, çok farklı bir yöntem uygulamak zorunda kalabiliriz. Her an prensip karı alabilecek güce, azim ve karlılığa da sahibiz. Kilit noktada olduğumuz ilçelerde ve tüm ilçelerde desteğimizi çekebiliriz! açıklamasında bulundu. Şimdi gözler MHP İl Başkanı Necat Karataş a çevrildi. (HABER MERKEZİ)

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >>7 SPOR Şubat Aralık Cuma Perşembe GALATASARAY A 1-2 Yİ ATARSAK; 4 Ü DE ATARIZ Balçova Yaşamspor, Galatasaray maçı öncesi iddialı konuştu Galatasaray ile Türkiye Kupası mücadelesinde karşılaşacak olan Balçova Yaşamspor da Kulüp Başkanı, Teknik Direktör ve Takım Kaptanı Sondakika Gazetesi nden Yavuz Atalay a konuştu. Kulüp, müsabakayı kazanma konusunda iddialı canlı mısınız? Başkan Fatih Komili: E tabi Heyecanlıyım. Zaten 4 aydır ömrüm boyunca tanışamayacağım kadar fazla insanla tanıştım. Çetindağ: Hayır. O dönem risk almamak için böyle bişey yapmıştık. Ancak gruplara kaldık. Çekirdek kadromuz oluştu. Böyle bir şey yapmayı düşünmüyoruz. Sondakika Gazetesi: Samimiyetle soruyorum, Galatasaray ı yenebileceğinize inanıyor musunuz? Başkan Fatih Komili: Kesinlikle inanıyorum. İzmir deki maçta şansların eşit olduğunu düşünüyorum. Ama İstanbul da ne olur bilmiyorum Burada, çocuklarımız çıkıp oynayacak. Sondakika Gazetesi:, Galatasaray, her ne kadar Hamza Hamzaoğlu ile bir çıkış yakaladıysa da, Arsenal maçından kalan bir motivasyon düşüklüğü var. Bunun üzerine bir de tam kadro çıkmayacakları muhtemel İnancınız bundan ötürü mü? Başkan Fatih Komili: Aynen, biz de öyle düşünüyoruz. Onların motivasyonu tam olmasa da bizim çocukların motivasyonu tam Sondakika Gazetesi: Herkes 4 atıyor, biz de 4 atarız diyor musunuz? Başkan Fatih Komili: 4 Atmak değil, ondan vazgeçtik artık. 1-0 Olsun bizim olsun mantığındayız. KAYBETMEK İÇİN OYNAMAYACAĞIZ Sondakika Gazetesi: Kaptan, sen ne düşünüyorsun? Kurada Galatasaray çıktı. Arkadaşlarınla ne görüştün? Kaptan Altan Aksoy: Galatasaray kurada çıktığında herkeste bir mutluluk oldu tabiî ki de. Galatasaray iyi bir takım. Bunu biliyoruz. Ama biz de iyi bir takımız. Bunu da göstereceğiz Başkanıma katılıyorum. İstanbul da belki üstünlük kurarlar ama İzmir de şartlar eşit. Ben söylüyorum, Galatasaray ı yenip, unutulmazlar arasında yerimizi alacağız. Sonuç ne olur bilmiyorum. 1 olur O gün şanslı oluruz pozisyonları değerlendiririz, 3 olur 4 olur Kaybetmek için oynamayacağız PRANDELLİ Yİ BİZ GÖN- DERMEK İSTİYORDUK Sondakika Gazetesi: Hiç arkadaşlarınla konuştun mu bu konuyu Herkes 4 atıyor biz de atarız gibi Kaptan Altan Aksoy: Kesinlikle, kesinlikle Biz hatta şöyle espriler yapıyorduk Prandelli yi biz yiyeceğiz, bizim maçtan sonra göndereceğiz onu, diye Pradelli daha önce gitti. Başkan Fatih Komili: Prandelli yi yollamak bize nasip olmadı. (Gülüyor) GALATASARAY A 1-2 ATARSAK, 4 Ü DE ATARIZ Sondakika Gazetesi: Galatasaray ve 4 ü yan yana getirip oldukça fazla espri ürettiler Takım içinde de oldu mu? Kaptan Altan Aksoy: 1-2 yi atarsak, 4 ü de atarız diyen arkadaşlarımız oldu. Sonuçta futbol bu Ağızla değil sahada oynanıyor. Sondakika Gazetesi: Galatasaray maçı öncesinde Güngören maçınız var. Galatasaray maçı heyecanının Güngören maçını olumsuz etkileyeceğini düşünüyor musunuz? Başkan Fatih Komili: Evet Bu sırf bizim için değil, büyük takımlar için de geçerli bir durum. Bunları daha önce yaşadık. Bazı şeylere engel olamıyorsunuz. Balıkesir maçından önce de E- lazığ maçından önce de aynı şey başımıza geldi Ki bu Galatasaray maçı Biz çocuklara Güngören mücadelesinden kaçmayın, orada da oynayın, dedik. Düşünsene bir çocuğun maçta sakatlandığını Galatasaray maçında oynayamayacak o zaman Onun için Galatasaray maçı bize Güngören maçını kaybettirmesin diye elimizden geleni yapıyoruz. Sondakika Gazetesi: Henüz Kulüp Başkanı oldunuz. Ancak Salı günü protokolde Galatasaray Başkanı ile yan yana maç izleyeceksiniz. Heye- Sondakika Gazetesi: Maddi sıkıntınız var mı? Başkan Fatih Komili: Çok yok. Türkiye Kupası mali anlamda da bizi çok iyi bir noktaya taşıdı. Sondakika Gazetesi: Takım içerisinde alacağı olan var mı kaptan? Kaptan Altan Aksoy: Takımda kimsenin alacağı yok. Hatta, başkanımız sağolsun, dedikleri tarihten önce verdikleri sözleri tuttular. Biz şuna eminiz, başkanımız sadece bizim arkamızda durmuyor aynı zamanda bizi kucaklıyor. Her zaman söylüyorum, burası sevgi üzerine kurulmuş, aile ortamı olan Türkiye nin ender kulüplerinden biri BALIKESİR MAÇINDAKİ ROTASYON GALATASARAY MAÇINDA OLMAYACAK Sondakika Gazetesi: Hocam, Balıkesir maçında, kadroda rotasyona gitmiştiniz. 6-7 değişik oyuncu ile sahaya çıkmıştınız. Galatasaray maçında böyle bir şey yapmayı düşünüyor musunuz? Teknik Direktör Altan Sondakika Gazetesi: Bu tür büyük maçlarda, herkes kendini göstermek isteyecektir. Sizin, ulusal futbol pazarına sunacağınız bir oyuncunuz var mı? Özellikle dikkat edilmesi gereken Maçta parlayacağını düşündüğünüz Teknik Direktör Altan Çetindağ: Hayır yok. Birini ön plana çıkarıp diğerini geride bırakmak dengeyi bozar. Dengeli ve genç bir kadromuz var. Herkes elinden geleni yapacak. BU MAÇTA PASSOLİG UYGULAMASI YOK Sondakika Gazetesi: Taraftar tahmininiz nedir başkan? Başkan Fatih Komili: 40 Bin civarı bir izleyici ekliyoruz. Yaklaşık 30 bini, Galatasaray taraftarı olur Bu tahminimizde, maçta Passolig uygulamasının olmaması da etkili. Bir de maçı Atatürk Stadında oynayacağız. MAÇI KEMALPAŞA DA OY- NASAYDIK, GALATASARAY ORADAN ÇIKAMAZDI Sondakika Gazetesi: Maçı Atatürk S- tadında oynamak bir dezavantaj mı? Başkan Fatih Komili: Maçı Kemalpaşa Ulucak S- tadında oynasaydık, Galatasaray o- radan çıkamazdı ÖZEL HABER

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Aralık Şubat Cuma Perşembe 12 Aralık 2014 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com BUNLAR BU KADAR UTANMAZ ATATÜRK SÖMÜRÜCÜLERİ Eskişehir dönüşü postacı kapıyı çalarak bir tebligatım olduğunu söyledi. Aldım baktım Ankara Cumhuriyet Savcılığı. Biraz şaşırdım benim Ankara Cumhuriyet savcılığı ile ilgili bir işim yoktu. Tebligatı açınca gördüm ki, bir soruşturma kararı. Yani sizin anlayacağınız Atatürk sömürücülerine, yalan haber yapanlara, halkın kandırıp iktidarı Atatürk düşmanı göstermek isteyenlere bir Adalet tokadı gibi bir karar. Bunların ne kadar hain, utanmaz, ahlaksız, Atatürk'ü nasıl kendi çıkarlarına kullandıklarının da en güzel delillerinden biri bu karar. Kararı okuyunca anlayacaksınız ama ben yine de kısa bir özet yapayım. Atatürk Orman çiftliğinin Akp'li Melih Gökçek tarafından isminin yazışmalarda değiştirildiği ve Yenimahalle çiftliği yapıldığı yazılıyor ve bir yazışmada buna delil gösteriliyordu. Tabii ben hemen inanmadım ve çarpıtma, yalan haber olduğu kanaatine vararak hemen Bimer'den Adalet bakanlığına başvurdum ve haber doğru ise gereğinin yapılmasını, Atatürk Orman çiftliğinin adını değiştirenlerin gerekli cezalara çarptırılması için suç duyurusunda bulunmuştum. İşte o Savcılık kararı ve yalancıların yüzlerine vurulan güzel bir tokadın hiç değişiklik yapmadan aynen yayınlayacağım kararın metni: "İŞTE BELGESİ SAHTE HABER VE KARA PROPAGANDAYA ANKARA CUMHURİYET SAVCILIĞI SON NOKTAYI KOYDU Atatürk Orman Çiftliğinin adının Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından bir yazışmada değiştirildiğini ve sinsice Atatürk Adının silindiğini belirten kirli, yalan ve kara haber herkes gibi beni de üzmüş ve olayın üzerine gitmiştim. Yani Ankara Cumhuriyet savcılığına Adalet Bakanlığı aracılığı ile suç duyurusunda bulunmuştum. O değişikliği yapanların cezalandırılmasını istemiştim. Ankara Cumhuriyet Savcılığından bugün elime ulaşan 2014/ soruşturma nolu ve 2014/91874 sayılı karar numarası ile yüreklerimizi ferahlatan kararda aynen şöyle diyordu: Yukarıda kimliği yazılı Sabit İnce tarihinde Adalet Bakanlığı bilgi edinme bürosuna vaki müracaatında "Atatürk orman çiftliği adının Yenimahalle orman çiftliği olarak Ankara büyükşehir belediyesi tarafından değiştirilmek istendiği ve bazı yazışmalarında adı geçen yer isminden bahsedilirken Yenimahalle Orman çiftliği olarak kullanıldığı bir haberde ve sosyal medyada geçmektedir. Böyle bir isim değişikliğinin yapılıp yapılmadığını, yapıldı ise ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu" belirtmiş, Atatürk Orman çiftliği müdürlüğü 5659 sayılı kanunla kurulmuş olup, isminin kanunla verilmiş olması sebebiyle, yine kanunla değiştirilebileceği, bu sebeple ankara büyükşehir belediyesinin hukuken Atatürk Orman Çiftliğinin ismini değiştirmesinin mümkün olmadığı kanaatine varıldığından ihbar konusunun 4483 sayılı kanunun 4/son maddesi gereğince işleme KONULMAMASINA Kararın bir örneğinin de ihbar edene tebliğine Danıştay 1. dairesinin tarihli 2004/794 esas ve 2005/301 karar sayılı içtihadı gereğince kesin olarak karar verildi Ş. Y Cumhuriyet Savcısı" 1 yılda 5 milyar liralık İLAÇ TÜKETİYORUZ İzmir de 1 yılda 150 milyon kutu ilaç tüketildiğini açıklayan EDAK Ecza Kooperatifi Başkanı Emre Bacanak, bitkisel ilaç üretimi için düğmeye bastı. Bacanak, "Hükümetin verdiği fiyatler sebebiyle yabancı yatırımcı kaçıyor. İlaç üretmek zorundayız" dedi EDAK Ecza Kooperatifi Başkanı Emre Bacanak, İzmir de 1 yılda 150 milyon kutu ilaç tüketildiğini bunun da 5 milyar liraya denk geldiğini söyledi. Genel Merkezi İzmir de olan İzmir Eczacılar Üretim, Temin ve Dağıtım Kooperatifi (EDAK) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Bacanak ve EDAK Genel Müdürü Rüstem Karakaya, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle biraraya geldi. Türkiye de ilaç arzını karşılamak için 35 yıl önce kooperatifleşme modelinin benimsenerek EDAK ın kurulduğunu aktaran Bacanak, bugün 27 ilde 4 bin 256 üyeye sahip olduklarının altını çizdi. İzmir deki ilaç tüketimlerine de değinen Bacanak, Uluslararası İlaç Araştırma Kuruluşu IMS in verilerine göre Türkiye de yılla 10 milyar Euro (yaklaşık 27 milyar TL) ilaca harcanıyor. Bize bağlı olan 27 ilde ise son 1 yılda 470 milyon kutu ilaç tüketildi. Bunun 150 milyonu ise İzmir de gerçekleşti. Kentin 1 yılda ilaca harcadığı para ise 5 milyar TL yi buldu. Artan ilaç ihtiyacı ilaç sektöründe de büyümeye neden oldu. EDAK ın da 2014 yılını yüzde 8 büyüme ve 1 milyar TL ciro hedefiyle kapatmasını bekliyoruz dedi. HERGÜN 1.5 EKVATOR Türkiye de hizmet verdikleri 27 şehre yılda 109 milyon kutu ilaç dağıttıklarını ifade eden Bacanak, Dağıtım ekiplerimizin günde 57 bin 560 kilometre yol yapıyor. Ekvatorun çevresi 40 bin kilometre olduğuna göre biz de her gün ekvatoru yaklaşık 1.5 kat turluyoruz diye konuştu. Türkiye nin 5 inci büyük ilaç dağıtım kuruluşu olarak Fortune500 listesinde de yer aldıklarına dikkat çeken Bacanak, Türkiye7nin en büyük şirketleri arasında 166 ncı sıradayız. Geçtiğimiz yılki ciromuz ise 1 milyar TL. Yılda ortalama 22 bin fatura kesiyoruz ifadelerini kullandı. BİTKİSEL İLAÇ ÜRETECEK Manisalı eczacılarla birlikte kooperatifle çalışması başlatıp, bir kooperatif de kurduklarına dikkat çeken Emre Bacanak, Bu kooperatif üzerinden 5-6 ay sonra bitkisel ilaç üretimine başlayacağız. Yine Çağdaş Eczacılar Laboratuarı adıyla kurulan tesiste başta ilkyardım malzemeleri gibi tıbbı malzemeler olmak üzere çeşitli üretimlerimizi olacak. Bu süreçte Manisa daki 15 firma ile birleşme kararı alındı diye konuştu. EGE İLACA ÇOK UYGUN Türkiye topraklarında ilaç hammaddesi olan birçok bitkinin yetiştirilebileceğini vurgulayan EDAK Genel Müdürü Rüstem Karakaya ise, özellikle Ege Bölgesi ikliminin ve toprağının buna çok uygun olduğunu kaydetti. İlaçların yapıldığı bitkilerin bu coğrafyada yetiştirilmesinin ve bunların katma değerli ürüne dönüştürülmesinin zamanı geldiğini aktaran Karakaya, bu sayede ithalatın da büyük ölçüde azabileceğini ve cari açığın ciddi ölçüde düşeceğini sözlerine ekledi. YABANCI KAÇIYOR Yabancı firmaların, hükümetin Türkiye de uyguladığı fiyatlandırma sistemine bakarak pazara girip girmeme konusunda karar aldığını söyleyen Karakaya konuşmasını şöyle sürdürdü: İlaç ithalatında hükümet ödeyeceği her 1 Euro yu 1.95 TL ye sabitledi. Bir de bunun üzerinden ciddi indirimler talep edilmekte. Böyle olunca yabancı firmalar da ülkemize ilaç vermemeyi tercih edebilmekte. Bunun sonucunda vatandaşlarımız yeni çıkan ürünlere ne yazık ki ulaşma şansının da çoğu zaman kaybediyor diye konuştu. (HABER MERKEZİ) GÖRME ENGELLİYE İLAÇ OKUYUCU EDAK Ecza Kooperatifinin projeleri hakkında da bilgi veren Bacanak, görme engellilere yazılan ilaçların kullanımı sırasında bir hata yapılmaması için her eczaneye sistem kurduklarını belirtti. Engelli kişilerin ilaç kutularına kurulan sistemle kabartma işaretli numaralar koyduklarını aktaran Bacanak, Bu ilaçların numarasına göre eczacı ilacın aç mı tok mu, kaç tane alacağı gibi bilgileri mini ses kayıt cihazına okuyor. Bu minik cihazlar 10 ilaca kadar ses kaydı alabiliyor. Görme engelli vatandaş da kullanacağı ilacın numarasını kabartma üzerinden bakıp cihazdaki numarayla karşılaştırıyor ve ilaçla ilgili kullanım bilgisini dinleyerek ilacını içiyor şeklinde konuştu. İzmir in Urla ilçesi Ovacık köyünde, rüzgar enerji santrali pervanelerine yol açmak için başlatılan ağaç katliamıyla ilgili İzmir 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Köylüler adına mahkemeye başvuran Av. Hatice Hande Atay, kararla ilgili yaptığı açıklamada, Urla Ovacık köyü Araplardağı mevkisinde, Hassas Teknik Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. tarafından kurulması planlanan Urla Rüzgâr Enerji Santrali projesine ilişkin 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planlarının yürütmesi durdurulmuştur. dedi. Mahkeme kararında, ormanlık alanda ağaç kesiminin başlamış olmasının esas alındığını belirten Av. Atay, Ovacık köyünde yaşayan yurttaşlar olarak açmış olduğumuz davada İzmir 2. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemler esas alınarak, ormanlık alanda kesime başlanılmış olması ve devamı halinde telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle idarenin savunması alınana kadar projenin imar planları hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. açıklamasını yaptı. Ovacık köylüleri adına konuşan Atay, Zeytinliklerimiz, ormanlarımız, köylerimiz, hayatlarımız ve geleceklerimizle yan yana kurulması planlanan, yeşil maskeli bu davetsiz misafire karşı hukuki mücadelemiz devam edecek. şeklinde konuştu. AĞAÇ NÖBETİNE DEVAM İzmir in Urla ilçesi Ovacık köyünde, rüzgar enerji santrali pervanelerine yol açmak için başlatılan ağaç katliamıyla ilgili İzmir 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ovacık ve çevre köylerde yaşayan vatandaşlar ise bölgede nöbet tutmaya devam ediyor. Danıştay ın kesin kararını bekleyen köy sakinleri, Ağaçlarımızın kesilmesini istemiyoruz. Beşinci denemede yakaladı İ zmir'de tüp bebek yöntemiyle ama Defne kardeş istediği için hiç yılmadık, sürekli çaba içindeydik ve güzel bir ran çiftlerin 2 ya da 3 denemeyi göze olacak. Biz tüp bebek yöntemine başvu- dünyaya gelen kızı Defne'nin kardeş isteği üzerine 5 kez daha aynı tedaviye sonuç elde ettik. Bizi destekleyen herkese alarak yola çıkmasını istiyoruz. başvuran 34 yaşındaki Sibel Varlık (34), ikiz bebeklere hamile kaldı. Varlık, tedavi gördüğü hastanede gazetecilere, eşi ile 8 yıl önce de çocuk sahibi olmak istediklerini ve Defne'yi tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdiğini anlattı. Kızının bir süre sonra kardeş istemeye başladığını ve 7 yıl önce yeniden aynı yönteme başvurduklarını söyleyen Varlık, aralıklarla 5 denemede bulunduklarını ve sonuncusunda ikiz bebeklere hamile kaldığını öğrendiğini ifade etti. Şu anda hamileliğinin 9 haftayı doldurduğunu, özellikle de kızının isteğini yerine getirdiği için çok mutlu olduğunu anlatan Varlık, duygularını şöyle anlattı: "Defne'nin kardeş istemesi bizi heveslendirdi. Tekrar denemek için çaba sarf ettik. Doktorumun moral vermesi de benim için çok önemliydi. Çok üzüldüm, maddi ve manevi olarak çok yıprandım çok teşekkür ederim." -"Aileler ilk denemede vazgeçiyor" Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve İnfertilite Uzmanı Dr. Dilek Aslan da gün geçtikçe infertilite oranının yükseldiğini, tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyan çiftlerin oranının yüzde 15'e çıktığını söyledi. Kaliteli bir programla 30 yaş civarındaki çiftlerin yaklaşık yarısında ilk denemede tüp bebek yöntemi ile gebelik elde ettiklerini ve sonraki denemelerde şansın arttığını söyleyen Aslan, "Tedaviyi bırakan çift sayısı da oldukça fazla. Biz bunun önemini vurgulamak istiyoruz. Tekrar denemekten vazgeçmemek başarıyı yakalamayı sağlıyor" dedi. Tüp bebek yönteminden vazgeçmemek için en iyi örneğin Sibel Varlık olduğunu dile getiren Dilek Aslan, şöyle konuştu: "7 yılda toplam 5 defa tüp bebek denemesi yaptılar. Defne'nin artık ikiz kardeşleri Bir sınır yok belki 5 ya da 6 kez başvurması lazım. Sosyal, fiziksel ve maddi açıdan oldukça karmaşık bir tedavi. Biz ailelerin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Sibel Hanım başardı, diğer aileler de başarabilir." (AA) Yat limanlarını biz de çok istiyoruz neden iptal edildiğini anlayamadık İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı na İzmir Körfezi ndeki yat limanı projelerini iptal gerekçelerini sordu. Başkan Kocaoğlu, İnciraltı nı kabul etmiş, Karşıyaka yerine de Mavişehir i önermiştik. Ama hiçbir zaman iptal talebimiz olmadı. Neden böyle bir karar alındığını İzmirliler gibi biz de çok merak ediyoruz. dedi. Başkan Kocaoğlu, Körfez de yat limanlarının yapımını desteklediklerini belirterek, Biz Karşıyaka da düşünülen yat limanının, körfezdeki su sirkülasyonu dikkate alınarak Mavişehir e kaydırılmasını önermiştik, iptalini istemedik. İnciraltı yat limanının yerine ise bir itirazımız yok. Dolayısıyla Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı nın bu iki projeyi iptal etmesini anlayabilmiş değiliz. İzmirliler gibi biz de bunun gerekçesini merak etmekteyiz diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi nin 2007 yılında yaptığı 1/ lik Nazım Planı nda Karşıyaka bölgesine yat limanını plana işlediğini hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti: İzmirdeniz ve Büyük Körfez gibi iki önemli projeyi yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlileri denizle buluşturmak ve körfezin kullanımını artırmak gibi iki ana hedef üzerine yoğunlaşmıştır. Bu nedenle körfez içindeki yat limanlarının bir an önce yapılmasını biz de çok arzu ediyoruz. Ortada böyle bir gerçek varken, kamuoyunda Yat limanı projelerinin Urla Ovacık taki ağaç katliamına YÜRÜTMEYİ DURDURMA Ağaç katliamıyla ilgili İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini açıklayan Av. Atay, "Yeşil maskeli bu davetsiz misafire karşı mücadelemiz devam edecek" dedi diyor. Ovacık Köyü Muhtarı Veysel Erköse, bölgede ağaç kesimi yapılmadığını ancak Danıştay ın kararını beklediklerini söyledi. Firma görevlilerinin sabah saatlerinde bölgeye gelerek kendilerine ait araçlara baktıklarını ve sonra ayrıldıklarını aktaran Erköse, Ağaçlarımızın yok edilmesini istemiyoruz. dedi. Ovacık köyünde doğup büyüyen 75 yaşındaki Mehmet Gölcük ise, Burada doğup büyüdük. Bu güzelliklerin yok olmasını istemiyoruz. Ağaçlarımızın kesilmesini istemiyoruz. dedi. Aynı köyde yaşayan 73 yaşındaki Emine Nalcıoğlu da, Doğallık bozulmasın. Çamlar kesilince oksijenimiz gidecek. Bu çamları kesmeye kalktılar. Kesilmelerini istemiyoruz ve burada bekliyoruz. dedi. Ağaçların kesilmesini istemeyen vatandaşlardan Kadriye Gölcük, Üç dört gündür buradayız. Ağaçlar kesilmeye başlandığı gün geldik. Urla dan da destek gelince kesimi durdurdular, şu an kesilmiyor. Biz RES e karşı değiliz, ormanlarımızın kesilmesini istemiyoruz. Başka yerlerde yapsınlar. diye konuştu. Köy sakinlerinden Eyüp Atalay da, 1985 ten beri burada yaşıyoruz. Bu güzel doğayı yok etmeye çalışıyorlar, biz buna karşıyız. Bütün dünya ağaç dikiyor, bizim ülkemiz nedense bu doğayı yok etmeye çalışıyor. Biz buna karşıyız. dedi. 77 yaşındaki Erdal Gölcük de RES in başka bir yerde yapılmasını, ağaçlara dokunulmamasını istedi. İDARE MAHKEMESİ 'DUR' DEDİ Ovacık köyündeki ağaç katliamına, İzmir 2. İdare Mahkemesi "dur" dedi. Köylüler adına mahkemeye başvuran Av. Hatice Hande Atay, kararla ilgili yaptığı açıklamada, Urla Ovacık köyü Araplardağı mevkisinde, Hassas Teknik Enerji Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. tarafından kurulması planlanan Urla Rüzgâr Enerji Santrali projesine ilişkin 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planlarının yürütmesi durdurulmuştur. dedi. Mahkeme kararında, ormanlık alanda ağaç kesiminin başlamış olmasının esas alındığını belirten Av. Atay, Ovacık köyünde yaşayan yurttaşlar olarak açmış olduğumuz davada İzmir 2. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemler esas alınarak, ormanlık alanda kesime başlanılmış olması ve devamı halinde telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle idarenin savunması alınana kadar projenin imar planları hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. açıklamasını yaptı. Ovacık köylüleri adına konuşan Atay, Zeytinliklerimiz, ormanlarımız, köylerimiz, hayatlarımız ve geleceklerimizle yan yana kurulması planlanan, yeşil maskeli bu davetsiz misafire karşı hukuki mücadelemiz devam edecek. dedi. (CİHAN) Ovacık ve çevre köylerde yaşayan vatandaşlar ise bölgede nöbet tutmaya devam ediyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi ile Kızılay arasında düzenlenen işbirliği ile gerçekleştirdiği Sağlığımız İçin Kan Verelim Kan Bağış Kampanyası yapıldı. Türk Kızılay ı Ege Bölgesi Kan Merkezi nde MÜSİAD İzmir Şubesi nin düzenlediği Sağlığımız İçin Kan Verelim Kan Bağış Kampanyası nda konuşan MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü, Türk Kızılay ının kendileri ve ülkemiz için çok önemli olduğunu ifade ederek Kızılay hem ülkemizdeki hem de dünyada olan afetlere ilk olarak ulaşmaktadır. Sosyal sorumluluk projelerini artırarak ve yeni atılımlarla birlikte sürdüren Şubemizin başlatmış olduğu "Sağlığımız için Kan Verelim" kan bağışı kampanyası ile üyelerimiz sosyal sorumluluklarını yerine getirmektedir dedi. Bu tür etkinliği yılda üç kez tekrarlayacaklarını söyleyen Ülkü, MÜSİAD olarak bu tür kampanyaları çok önemsiyoruz. Buradan zaman zaman ülkemizde yaşanan kan sıkıntısına ve kan bağışında bulunmanın önemine dikkat çekmek istiyorum. Toplumumuzda, gün olur herkes kana ihtiyaç duyar düşüncesini oluşturmaya çalışıyor ve sağlıklı olan her vatandaşımızı da gönüllü olarak kan bağışında bulunmaya davet ediyoruz. Ayrıca bugün burada bulunacakları bağışlarla örnek bir davranışa imza atan dernek üyelerimize de teşekkür ediyorum dedi. Türk Kızılay ı Ege Bölgesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök de Türk Kızılay ının Güvenli Kan Temini projesine sosyal sorumluluk çerçevesinde, kan bağışını yaygınlaştırmayı hedefleyen MÜSİAD İzmir Şubesi nin bu kampanyayı düzenledikleri için ve kan bağışı yapan İzmir MÜSİAD Başkanı Ümit Ülkü ve MÜSİAD üyelerine teşekkür etti. Dr. Gökay Gök, Kan bağışı hem verene, hem de alana şifa vermektedir. Kan bağışı vücuda hayat veren, insanlar arasında paylaşmayı sağlayan onurlu bir davranıştır. Afet durumlarında kan bağışının önemi çok daha iyi anlaşılmaktadır. Ancak kan bağışı sadece afet durumlarında değil her zaman düzenli olarak yapılması gerekmektedir dedi. Türk Kızılay'ı Ege Bölgesi Kan Merkezi nin Bayraklı daki binasında gerçekleşen kan bağışına MÜSİAD İzmir Şubesi üyeleri ve çalışanları katıldı. (HABER MERKEZİ) Türkiye nin tüketim ve inşaat ile büyümesi artık mümkün değil 3. çeyrek büyüme rakamını değerlendiren EBSO Başkanı Yorgancılar, Özel tüketimin adeta durması, yerel seçimlerin ardından kamu yatırımlarının düşmesi ve özel yatırımlardaki gerilemenin hala devam etmesi söz konusudur" şeklinde konuştu Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 3. çeyrek büyüme rakamının beklentilerin oldukça altında gerçekleştiğini belirterek, Özel tüketimin adeta durması, yerel seçimlerin ardından kamu yatırımlarının düşmesi ve özel yatırımlardaki gerilemenin hala devam etmesi söz konusudur. dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, rakamların daha da düşük çıkmasını kurlarında etkisiyle artan ihracatın önlediğine dikkat çekti. Çözümün ekonomik ve politik istikrarın yanı sıra Büyükşehir Belediyesi tarafından engellendiği şeklinde yanlış bir algı oluşmaması için şu bilgileri hemşehrilerimle paylaşmakta yarar görüyorum. 3 BAŞLIKTA ÖZETLEDİ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde, yat limanlarının yer tesbitine ilişkin düşünce ve önerilerimizi birçok kez dile getirdik. Bu görüşmeleri ve elde edilen sonuçları 3 ana maddede özetlemekte yarar görüyoruz: 1- Karşıyaka Vapur İskelesi ile Evlendirme Dairesi arasında yapılmak istenen yat limanının körfezdeki su sirkülasyonunu olumsuz yönde etkileyeceğini bildirdik. Ama buradaki tavrımız asla yapılmasın noktasında olmadı. Sadece Karşıyaka yerine Mavişehir e yapılmasının daha doğru olacağını savunduk. Üstelik önerdiğimiz yerde 40 bin metrekarelik yat limanı geri saha kullanım alanının bulunduğunu da dikkatlerine sunduk. 2- Manda Çayı ile Laka Deresi arasında bir yat limanı kurulmasının doğru olmayacağını belirterek onun yerine Turan bölgesini daha uygun bulduğumuzu söyledik. Bu önerimiz kabul gördü. Kendilerine teşekkür ederiz. 3- İnciraltı Yeni Kale Burnu ile Kredi Yurtlar Kurumu arasında öngörülen yat limanı için balıkçı barınakları nın bulunduğu yeri önersek de, bizim önerdiğimiz bölgede yaşanabilecek SİT ve benzeri sorunlar nedeniyle, Bakanlığın öngördüğü yeri kabul ettik. Yani burada da bir itirazımız söz konusu değildir. Özetle, İzmir Büyükşehir Belediyesi gerçekçi değerlenmiş Türk Lirası ve yatırımın ikliminin tazelenmesinden geçtiğini kaydeden Yorgancılar, Uzun süredir tüketimle ve ithalata dayalı olarak büyüyen bir ekonomiye sahiptik. Yüksek faiz, yüksek kur ve yüksek risk algısı tüketim artışını adeta durdurunca hem ithalat hem de yatırımlar geriledi. Reel sektör, kurlardaki artışın da desteğiyle ihracata yönelerek üçüncü çeyrekte büyümenin daha düşük kalmasını engellemiş oldu. Türkiye'nin tüketim ve inşaat sektörü ile daha fazla büyümesinin mümkün olamayacağı, sanayi üretimi ve ihracata dayalı büyümenin ekonomik zihniyet, sosyal destek, makro ekonomik iklim altyapısının hazırlanması gerekiyor. İhtiyacımız ekonomik ve politik istikrar, gerçekçi değerlenmiş TL ve yatırım ikliminin tazelenmesidir." değerlendirmesinde bulundu. ÖZEL KESİM MAKİNE VE TEÇHİZATA YATIRIM YAPMIYOR Yılın 9 aylık bölümünde büyüme rakamının ise yüzde 2,8 olduğunu ifade eden Yorgancılar, 3. çeyrekte sadece inşaat yatırımlarının arttığını vurguladı. Yorgancılar, şunları kaydetti: "Harcama kalemlerinde gelişmeler incelendiğinde kamu tüketim harcamaları ve kur artışının destek verdiği ihracat büyümesi sayesinde düşük de olsa büyüdüğümüz anlaşılıyor. Son iki yılın en düşük büyüme hızı olan yüzde 1,7'lik oranın yüzde 2,2'si ihracat, binde 7'si kamu tüketiminden gelmiştir. Toplam yatırımlar büyümeyi aşağıda çekmiştir. Özel kesim makine teçhizat yatırımları üç çeyrektir azalıyor. Üçüncü çeyrekte özel kesimde sadece inşaat yatırımları artmıştır. Halkın artmayan reel gelirine yüksek faizlerin eklenmesiyle özel tüketim artışı durmuştur. Özel kesimde hem yatırımların hem de tüketim artışının durması bu kesimde risk algısının oldukça yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Tüketicilerin gelir, girişimcilerin ise talebe ilişkin beklentileri olumsuz seyretmektedir. Son çeyrekte ekonomi biraz daha canlı görünse de yılın tamamında yüzde üç gibi oldukça düşük bir büyüme hızı gerçekleşecektir. Bunun anlamı da 2023 hedeflerinden biraz daha uzaklaşmadır. TARIMDAKİ KÜÇÜLMENİN ÜZ- ERİNDE DİKKATLE DURULMALI Sektörel açıdan değerlendirme yapıldığında büyümenin önemli dinamiklerinden biri olan inşaatın da durgunluğa doğru yöneldiğinin tespit olarak, körfeze yapılacak yat limanı projelerini desteklemekte ve gerekçesini hala tam olarak kavrayamadığımız iptal kararının yeniden gözden geçirilmesini talep etmekteyiz. (CİHAN) MÜSİAD dan kan bağışı edildiğini aktaran Yorgancılar, Finanssigortacılık sektöründeki büyümenin önceki dönemlere oranla oldukça gerilediği görülmektedir. Ülkemizin en önemli potansiyellerinin başında gelen tarımın en yoğun hasat yapılan çeyrekte yüzde 4,9 gibi oldukça yüksek bir oranda küçülmesinin üzerinde dikkatle durulmalıdır. Zira üçüncü çeyrekte hem küçülen tek sektör tarım olmuş, hem de büyümeyi binde 7 oranında aşağıya çekmiştir. Bu gelişmeden en olumsuz etkilenen bölgenin hem tarım hem de tarıma dayalı sanayi potansiyeli nedeniyle Ege olduğu unutulmamalıdır. Gerek harcama, gerekse üretim boyutunda yaşanan bu gelişmeler büyüme modelinde değişime ihtiyaç olduğunu, yeni bir senaryonun zorunlu hale geldiğini ortaya koymaktadır. şeklinde konuştu. (CİHAN) Figen BULAM SİZ HİÇ BİNAYA ÇIKAN YOL GÖRDÜNÜZ MÜ? Bir köprü düşünün bir tarafı apartmanın birinci katının balkonuna değdi değecek. Başka bir tanesinin ucu da bir apartmanın yan duvarına çıkacak Benim her gün gördüğüm bu yurdum manzarasına tahammülüm kalmasa da elimden bir tek yazmak geliyor; gülsem mi ağlasam mı, yazsam mı yazmasam mı, umursasam mı umursamasam mı tereddütleri içinde ***** Yer, Karşıyaka Goncalar Mahallesi ni Demirköprü Mahallesi ne bağlayan üzerinde sadece yaya ve bisikletlilerin geçebildiği kırmızı demir bir köprünün olduğu dere. İzban ın kenarındaki Goncalar Mahallesi ile Demirköprü arasındaki tek geçiş yeri olan ve sadece yayaların geçebildiği demir köprünün yanına arabaların da geçebileceği yol çalışması başladı bundan bir yıl önce. Derenin üzerine koca koca betonlar indirildi iki mahalleyi birbirine bağlayacak köprü yapıldı. Ancak köprünün bir tarafı hemen yandaki apartmanın birinci katının balkonuna değiyor. Tabi bu güzel eserden sonra çalışmalar sona erdi, hali hazırda yapım aşamasında gibi görünen bir yol inşaatı var. Araba geçişi yok, yaya olarak geçilebilen Demirköprü tarafına ancak uzun bir yolculuk sonrası araba ile gidilebiliyor şu anda. ***** Yine aynı derenin Dedebaşı na doğru giden tarafına da aynı köprü ve yol çalışması yapılmış eş zamanlı. Bir gün o taraftan geçerken bir de baktım ki yapılan köprünün bir kısmı apartman duvarına çıkıyor. Mahalleli mi, gazeteci mi bilmiyorum ama bir merakla esnafla konuştum. Meğerse büyük bir kaos yaşanıyormuş buralarda. Yeni yeni binalar dikilirken bu yolların yapılacağı hesaplanmamış meğerse Ruhsatı veren ilçe belediyesi yolu yapan ise Büyükşehir belediyesi. Sonuç, binaya çıkan yol Esnaf, Mühendisler köprülerin projesini çizerken etraftaki evleri hiç mi düşünmediler" diyor. Birkaç eylem yapılmış ama seslerini duyan olmamış ***** Tabi kentsel dönüşüm adı altında ihtiyaç olan yola bile yer açılmadan, binaların bahçelerinin de yapıya dahil edilerek inşa edildiği binalar, sıranın en başındaki binanın yolun ortasında kalmasına aldırmadan yükseliyor. Planlanmış bir kente ulaşmak amacıyla dünyanın parası harcanıyor ama bir taraftan da çözümsüz sorunlar yaratılıyor. Zeminden 2 metre yükseklikteki bu köprü şahaserleri bu mahallelerde yaşayan yüzlerce ailenin uzun zamandır gündeminde. Umuyoruz bürokratik engellere takılmadan hızla yapıldığı gibi çözümü de hızla bulunur. Yoksa üç tarafı köprü ve İzban duvarıyla çevrili mahalleli olta atıp balık tutmaya başlayacak bu gidişle

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 971Şubat 12 Aralık Cuma Perşembe Başkan Zolan: "Bizler sizin hizmetinizdeyiz" Engelliler Meclisi nden Başkan Zolan a ziyaret Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci ve Engelliler Meclisi üyeleri Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ı ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, İnşallah güç birliği ile el ele, kol kola tüm engelleri birlikte aşmak için çalışacağız. Bizler sizin hizmetinizdeyiz" dedi Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Engelliler Meclisi Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ı ziyaret etti. Ziyarete, Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci, Kent Konseyi Genel Sekreteri Baran Aydın, Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Ayten Bahtiyar ve üyeler katıldı. Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci, yeni dönem ile birlikte Engelliler Meclisi'nin yeni bir ivme kazandığını kaydetti. Değirmenci, Geçen bir aylık sürede Engelliler Meclisimiz yoğun bir çalışma sergiledi. Bu sene karma bir yürütme kurulu oluşturduk. Gayet iyi bir ekip oldu. İnşallah önümüzdeki 1 yıl boyunca başarılı çalışmaların altına hep birlikte imza atarız dedi. Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Ayten Bahtiyar ise, Denizli'ye yakışır bir şekilde Engelliler Meclisi oluşturduklarını vurgulayarak, "İnanıyorum ki bu yıl Engelliler Meclisi olarak güzel hizmetler sunacağız. Yapacağımız projelerin yanı sıra bir çalıştay hazırlığımız var. Eğitim, istihdam ve spor konularını içeren geniş bir çalıştay olacak. Bireysel çalışma ve konferanslarımız olacak. Kent Konseyi çatısı altında bulunan Engelliler Meclisimize ve diğer meclislerimize olan desteklerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum diye konuştu. Başkan Zolan: Engelliler Meclisimiz başarılı çalışmalara imza atacak" Yeni yönetime çalışmalarında başarılar dileyen Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Engelli kardeşlerimizin önündeki engelleri kaldırmak için beraber yürüdüğümüz kardeşlerimiz ve meclisimize yeni katılan arkadaşlarımız var. İnşallah güç birliği ile el ele, kol kola tüm engelleri birlikte aşmak için çalışacağız. Bizler sizin hizmetinizdeyiz. Her geçen gün engelli kardeşlerimizin daha mutlu olduğunu görmek istiyoruz. Projelerinizde yanınızda olacağız ve sizlere sahip çıkacağız" dedi. Başkan Zolan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Engellilerin tek bir çatı altında toplanması bir hayaldi. Çok şükür Kent Konseyi çatısı altında Engelliler Meclisi toplanmış oldu. Burada Engellilerimiz tek ses ve tek yürek olarak çalışmalar yapıyor. İnşallah Engelliler Meclisimiz başarılı çalışmalara imza atacak ve Denizlimiz engelsiz bir şehir olacak. Bu yürüyüşte bayrağımızı siz taşıyacaksınız. Engelli kardeşlerimiz için elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız. Bu bizim görevimiz. Biz her zaman sizlerin yanındayız. (HABER MERKEZİ) AGD ŞUBE SEKRETERİNDEN OSMANLICA DERSİ HAKKINDA AÇIKLAMA GENÇ LİDERLERDEN GÖVDE GÖSTERİSİ Adnan Menderes Üniversitesi Genç Liderler Topluluğu Aralık ayı etkinlik zinciri olarak adlandırdıkları etkinlikleri hız kesmeden devam ediyor Aralık Ayı etkinlik zinciri kapsamında Sertifikalı resim kursu, Tralleis gezisi ve Aydında ki yoksul aileler için yardım kampanyası yapan Genç Liderler zincirin diğer halkası olan Efkâr-ı Gençlik adlı komedi tiyatro oyun etkinliğini gerçekleştirdi Denizli Büyükşehir Belediyesi Genç Denizli Tiyatro Kulübü tarafından uyarlanan "Efkâr-ı Gençlik" adlı Tiyatro Oyunu ADÜ tiyatro severler ile buluşturan Adü Genç Liderler Topluluğu. Bol kahkahaların atıldığı etkinlikte, izleyenlerin memnuniyeti yüzlerine yansıdı. Tiyatro sonrası konuşan Genç Liderler Topluluk Başkanı Cihan Ünal; Genç Liderler Topluluğu olarak Aralık ayında yaptığımız etkinliklerin tamamını Etkinlik Zinciri adını verdiğimiz bir formatta gerçekleştiriyoruz. Halkanın devamı olan Tiyatro etkinliğimizi gerçekleştirirken bize destek olan Denizli Belediyesi, Denizli Belediyesi Genç Denizli Tiyatro Kulübüne, Üniversitemize ve bizi bu güzel etkinlikte yalnız bırakmayan Üniversiteli arkadaşlarımıza çok teşekkür ederim dedi. (HABER MERKEZİ) Genç Liderlerin gövde gösterisi Aralık ayı içerisinde devam edecek. Sıradaki etkinlikleri; -Rekortmen Milli Yüzücü Alper Sunacoğlu Konferansı (15Aralık Pazartesi ) -Mevlana yı Anma Programı(29 Aralık Pazartesi ) Altı asır yazılan ve yaşanan hakikate vurulan kilidi çözmek için her Anadolu Evladının Osmanlıca öğrenmesi hem hakkı hem de görevidir. Osmanlıca dersi için, mezar taşlarını okumaktan başka işe yaramayacak türünden hafifseyen ve önemini düşürücü yorumlar yapılsa da, aslında mesele öyle değildir. Osmanlıca sadece mezar taşlarını okumaya yarar bir dil değil, koskoca bir tarihin arşivlerini, tüm yazılı mirasını, geçmişi okuyup anlamanın da anahtarıdır. Ancak, sırf mezar taşlarını okumak için bile bu dil öğrenilmelidir. Atasının mezar taşında ne yazdığını bile okuyamayan bir nesil, evladına okunası bir mezar taşı bile bırakamayacaktır. Köksüz bir nesil ile nasıl sağlam bir gelecek inşâ edilebilir? Osmanlıca, koskoca geçmişin, koskoca kültür mirasının anahtarıdır. Eski kaynaklarımızı okuyamadan geleceği kalıcı ve sağlam temeller üzerine yükseltecek yeni kaynakları üretemeyeceğimizi bilmeliyiz. Arşivleri herkes okuyabilmeli. Yine, yapılması gereken dil devrimi nin köklü ve kalıcı, anlamlı ve ayakları yere basar olması için de bu gereklidir. Bir ülkenin evlatları yüzyıl önce yazılan bir şiiri, bir nesri okuya- ma- sın sonra da o ülkenin sömürülmediğinden bahsedilsin! Osmanlıca sadece geçmişimizle ilgili değil, aslında geleceğimizle de ilgili. Çünkü geçmişini bilmeyen geleceğini inşâ edemez; ettiği de köksüz olur, temelsiz olur ve her sarsıntı yıkım getirir. Bize lazım olan, geçmişini okuyup, üzerine geleceği bina edebilecek bir nesildir. Bu yüzden Osmanlıca dersini geçmişe dönüş olarak değil, geleceğe güvenle yükseliş için en temel araçlardan saymak lazım. Müslüman gençler yüz yıl önce zorla ellerinden alınan kamuslarına, kamusumuz namusumuzdur. diyerek sahip çıkmalıdır. Osmanlıca yı, bu ülkenin insanını köklerinden koparan en büyük felaket olan harf devrimi nin oluşturduğu tehlikeyi savuşturmak için gecikmiş bir tedbir olarak düşünebiliriz. Aslında bu ülkenin yeniden harf devrimine ihtiyacı var şimdilik bu teknik olarak mümkün gözükmüyor. Bunu bir gecede okur-yazarlığı sıfırlayacak şekilde değil, zamana yayılarak, toplumsal altyapısını oluşturarak yapılması lazım. Ayrıca Din dersleri hem anaokulundan itibaren zorunlu kılınmalı, hem de baraj ders kabul edilmeli.nasıl İngilizce Okullarda zorunlu ise Aynı şekilde Osmanlıca da hem ilkokul birinci sınıftan itibaren zorunlu, hem de baraj ders olmalı. Sınıf geçmek için din dersi nden ve Osmanlıca dan geçmek zorunlu tutulmalıdır. İngilizce Öğrenmenin önünde bir engel yok Osmanlıcayıda isteyen öğrenir, isteyen öğrenmez. (HABER MERKEZİ)

10 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> Cemalettin Yazıcı TATLI ESİNTİLER cemalettin35@yahoo.com hayırlı UMALA 11 TATLI ESİNTİLER Aralık Şubat Cuma Perşembe C R ŞÜKÜR NİMETİ ZİYADELEŞTİRİR Şükür; Allah ın lütuf ve ihsanları karşısında memnuniyet ve minnettarlık duyma, verdiği nimetlere karşı sevgi ve alâka ile O na yönelme, dille bunları itiraf edip tavır ve davranışlarımızla da bütün bunların gereğini ortaya koyma demektir. Görüldüğü üzere şükür, bize verilen nimetlere mukabil yapılan bir teşekkürdür. Şükür nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalp, dil ve diğer azalarla olur. Her organı ve nime- ti yaratılışı istikametinde kullanmaktır. Şükür, Allah ın verdiği nimetleri O nun emrettiği yerlerde kullanmaktır. Rabbimiz: Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti. (İbrahim, 14/7) Hamd: Allah, yaratıcı olduğu için O na karşı şükür ve senada bulunmak demektir. Evet, hamd O nun (cc) hakkı, bizim de vazi- femizdir. Allah ın insana verdiği en büyük nimet imandır. Öyleyse en çok imanı muhafazaya itina gösterilmeli, iman nimeti için her zaman şükretmeliyiz. Bir müminin bu dünyada en fazla korkup sakınacağı musibet de, imanını, İslâm ı yaşama şevkini kaybetmesidir. Farzları yerine getirmek, ibadetlerini aksatmamak, Resulullah ın (sas) sünnetine uymak, haramlardan kaçınmak ve günahları TEFEKKÜR KEÇİ KUYRUĞUNDAN HAVA TAHMİNİ Yaban kazları ve ördekler göç ediyorsa, keçiler kuyruklarını bacak arasına kıstırıyorsa, havada bulut yoksa da yağmur beklenir. Kazların sesi yakından gelirse hava iyi olacak demektir. Örümcek şevkle ağ örüyorsa, havanın güzel olacağına işarettir. gerekir. ARI Arı iğnesini sokar zehrini aktarır. Ayrıca iğnenin bir daha çıkmamasını sağlayan çengeller var. Kendi ölür ama 24 saat iğne zehir pompalamaya devam eder. İğneyi hemen çıkartmak YILAN Çukurlu çıngıraklı yılanlarda kızıl ötesi dedektör var. Kanser teşhisinden, füzelere, oradan enerji santrallerinin kurulacağa yere, oradan haydutların yakalanmasına kadar birçok ala- na bu durum örnek olmuştur. KARINCA Karınca alt çene avını yakalar, gedik açar, testere gibi kullanır. Alt çenenin yapısından yararlanarak pens yapılmıştır. (elsissmila.blogcu.com) HAFTANIN AYETİ terk etmek de şükürdür. Kur an ve sünnette şükrün dil ile ifadeden başka hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sahip olduğumuz uzuv ve yeteneklerin, bütün imkânların şükrü tek tek sayılır bu yüzden. Mesela denir ki, dilin şükrü yalan, gıybet, iftira, malayani sayılabilecek sözlerden sakınıp zikretmesidir. Gözün şükrü harama bakmamak, Müslüman kardeşinin ayıbını görmemek, olaylara ibretle nazar eylemektir. İlmin şükrü bildiğiyle amel etmek, emr-i bi lmaruf yapmaktır. Malın veya servetin şükrü zekâttır, sadakadır. Bu böyle uzar gider. Allah ın insana ikram ettiği sayısız nimetlerin en büyüğü, en kıymetlisi imandır. Öyleyse en çok imanı muhafazaya özen göstermeli, en çok imanın şükrünü edaya çalışmalıyız. İman, ancak sabır ve şükürle muhafaza edilir, sabır ve şükürle canlı tutulur. Efendimiz (sas) şöyle buyurdu: Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez. İnsanlara teşekkürde Bulunmayan Allah a da şükretmez. (Tirmizi, Bir 35) Soru: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor? Cevap: Evet, o hakikî nimet veren Allah, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta Bismillah zikirdir. Ahirde Elhamdülillâh şükürdür. Ortada, bu kıymettar harika-i sanat olan nimetler Ehad, Samed in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek (kıymetlerini anlamak) fikirdir. Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece ahmaklık ise, öyle de, zahirî nimetlere medih ve muhabbet edip hakikî nimet veren Allah ı unutmak, ondan bin derece daha aşağılıktır. (Sözler-1. Söz) İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve Sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın! dedi. (Araf, 7/16-17) HAFTANIN HADİSİ ŞÜKRÜN ÖLÇÜSÜ: KANAAT, İKTİSAT, RIZA VE MEMNUNİYET Şükrün ölçüsü kanaattir ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün ölçüsü ise hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram-helâl demeyip rast geleni yemektir. Evet, hırs, şükürsüzlük olduğu gibi, hem sebebi-i mahrumiyettir, hem vasıta-i zillettir. Hatta hayat-ı içtimaiyeye sahip olan mübarek karınca dahi, güya hırs vasıtasıyla ayaklar altında kalmış, ezilir. Çünkü kanaat etmeyip, senede birkaç tane buğday kâfi gelirken, elinden gelse binler taneyi toplar. Güya mübarek Sevgili Peygamberimiz (sas) her hal ve hareketinde hamd ve şükür hâli içinde bulunmuştur. Aişe (r anha) onun bu durumunu şöyle anlatır. Nebi (sas), gece ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. O na: Niçin böyle yapıyorsun ey Allah ın Resulü? Oysa Allah, Sen in geçmiş ve gelecek hatalarını bağışlamıştır, dediğimde: Şükreden bir kul olmayayım mı? buyurdu. (Buhari, Tefsir, 48/2) arı, kanaatinden dolayı başlar üstünde uçar. Kanaat ettiğinden, balı insanlara emr-i İlâhî ile ihsan eder, yedirir. Evet, Zât-ı Akdesin âlem-i zatîsi ve en azami ismi olan lâfzullahtan sonra en azam ismi olan Rahman, rızka bakar ve rızıktaki şükürle ona yetişilir. Hem Rahman ın en zahir manası, Rezzak tır. Hem şükrün çeşitleri var. O nevilerin en kapsamlısı, namazdır. Hem şükür içinde safi bir İman var; hâlis bir tevhit bulunur. Çünkü bir elmayı yiyen ve Elhamdülillâh diyen adam, o şükürle ilân eder ki: O elma doğrudan doğruya dest-i kudretin yadigârı ve doğrudan doğruya hazine-i rahmetin hediyesidir. demesiyle ve itikat etmesiyle, her şeyi, cüzî olsun küllî olsun, O nun dest-i kudretine teslim ediyor ve her şeyde rahmetin cilvesini bilir. Hakikî bir imanı ve hâlis bir tevhidi, şükürle beyan ediyor. İnsan-ı gafil, küfran-ı nimetle ne derece hasarete düştüğünü, çok cihetlerden yalnız bir veçhini söyleyeceğiz. Şöyle ki: Lezzetli bir nimeti insan yese, eğer şükretse, o yediği nimet, o şükür vasıtasıyla bir nur olur, uhrevî bir meyve-i cennet olur. Verdiği lezzetle, Cenab-ı Hakk ın iltifat-ı rahmetinin eseri olduğunu düşünmekle, büyük ve daimî bir lezzet ve zevk veriyor. Bu gibi manevi özleri ve hülâsaları ve manevi maddeleri ulvî makamlara gönderip, maddî posa ve kışrı, yani vazifesini bitiren ve lüzumsuz kalan maddeleri boş olup aslına, yani anasıra inkılâp etmeye gidiyor. Eğer şükretmezse, o muvakkat lezzet, zeval ile bir elem ve teessüf bırakır ve kendisi dahi kazurat olur. Elmas mahiyetindeki nimet, kömüre dönüşür. Şükürle, zail rızıklar, daimî lezzetler, bâki meyveler verir. Şükürsüz nimet, en güzel bir suretten, çirkin bir surete döner. Çünkü o gafile göre rızkın akıbeti, geçici bir lezzetten sonra fuzulidir. (Mektubat) Yolumuzu aydınlatanlar SALEBE KENDİNE YAZIK ETTİ Medine Müslümanlarından Salebe nin mala, mülke karşı aşırı derecede hırsı vardı. Zengin olmak istiyordu. Bir gün Efendimizin (sas) huzuruna çıkarak: Ya Resulullah, Allah a dua et de zengin olayım. dedi. Efendimiz (sas): Ya Salebe! Şükrünü yapabildiğin az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır. buyurdu. Bu söz o an için Salebe ye kâfi gelmişti. Bir müddet bu hadisin manası üzerinde düşünerek benliğini saran zengin olma arzusundan birazcık olsun kurtuldu. Ancak, zamanla ihtirası yeniden depreşti ve tekrar müracaatta bulundu. Bu sefer biraz daha açık, konuşan Resul ü Ekrem: Ben senin için kâfi bir örnek değil miyim? dedi ve ilave etti: Allah a yemin ederim ki, isteseydim şu dağlar altın ve gümüş olarak arkamdan akıp geleceklerdi fakat ben istemedim. Elinde bu kadar ilahi kudret bulun- masına rağmen, Efendimizin (sas) evinde haftalarca çorba pişmediği, ekseri günleri oruçlu bulundukları, çoğu zaman birkaç hurma tanesi ile bir arpa ekmeğinden ibaret iftar sofrası, herkesin bildiği bir hakikatti. Salebe bunları da düşünerek bir müddet daha isteğinden vazgeçmişti. Daha sonra kendi kendine: Zengin olursam fakir fukaraya daha iyi yardım ederim, daha çok sevap kazanırım. diye düşündü. Nihayet üçüncü kez yine talepte bulundu ve dedi ki: Seni hak peygamber olarak gönderene yemin ederim ki, eğer zengin olursam, fakirleri koruyacak, her hak sahibine hakkını vereceğim. Onun bu kadar ısrarına karşı dayanamayan Resulullah (sas): Ya Rabbi, Salebe yi istediği mala kavuştur. diye dua etti. Bu dua üzerine koyun alarak sürü otlatmaya başlayan Salebe, daha önce bütün namazlarını Resulullah ın cemaati olarak kıldığı için, kendisine Cami kuşu adı verildiği halde, bu sefer, sadece öğle ve ikindiyi mescitte kılabiliyor, diğerlerini koyunların ardında, bazen da kaza ederek kılıyordu. Kısa zamanda çoğalan, bereketlenen koyunlar, Medine yakınlarına sığmaz oldu; uzak çöllere, sulak yaylalara gitmek zarureti ile karşılaşan Salebe, artık öğle ve ikindi namazlarına da gelemiyor, sadece Cumaları mescitte görülüyordu. Nihayet çöldeki meşgalesi, ona Cuma namazlarını da unutturdu. Arada sırada sürü ile uğradığı yolların üstünde rastladığı yolculardan Ne var, ne yok? diye soruyor; sonra da koyunların ardından ıssız çöllere doğru tekrar dalıp gidiyordu. Bir gün Efendimizin (sas): Salebe görülmüyor, nerededir? diye sorması üzerine: Koyun aldı, sürüsü çoğaldı ve buralara sığmadığından şimdi çöllerde sürüsünün ardında dolaşıyor dediler Efendimiz (sas): Salebe ye yazık oldu, yazık! buyurdu. Bu sırada sadaka ayeti nazil oldu. Mali durumu düzgün olan Müslümanların geçim sıkıntısı içinde bulunan kardeşlerine yardım etmeleri emredildi. Bu ayeti kerimenin emrine uyan Müslümanlar, mallarının bir kısmını geçim sıkıntısı içinde yaşayan kardeşlerine severek verirlerken Salebe: Bu sizin yaptığınız düpedüz haraççılıktır. diyerek, memurları boş çevirdi. Haberi duyan Efendimiz (sas) üzülerek: Yazık oldu Salebe ye sözünü tekrarladı. Salebe nin evvela: Zengin olursam her hak sahibine hakkını vereceğim. diye yemin edip sonra da tavrını değiştirmesi üzerine Berâe Suresi ndeki şu ayeti kerime nazil oldu. Ayette Rabbimiz: Münafıklardan bazıları da mal, mülk verip zengin ettiği takdirde Allah a fazla bağlanıp fakir fukaraya daha çok yardım edeceklerine dair söz verirler, ne zaman ki Allah onlara bu istediklerini ihsan eder, zengin olurlar; o zaman Allah a verdikleri sözü unuturlar, cahillik edip fukaranın hakkını vermezler. Bu ayeti duyan Salebe, hemen Efendimize (sas) müracaat ederek fukaranın hakkını getirdiğini söylediyse de Efendimiz (sas) üzüntülü bir eda ile: Senin yardımını alamam artık... Allah (cc) men etti; haydi git. dedi. Efendimizin (sas) ahirete teşrifinden sonra Hz. Ebu Bekir e müracaat eden Salebe sırasıyla Hz. Ömer ve Hz. Osman a müracaat ettiyse de: Resulullah ın almadığı yardımı biz nasıl kabul ederiz? diye hepsinin reddi ile karşılaştı. Hz. Osman döneminde vefat ederken Salebe nin kulaklarına şu sözler geliyordu: Ya Salebe! Şükrünü eda ettiğin az mal, şükrünü eda edemediğin çok maldan hayırlıdır. (Ahmet Şahin, Tarihin Şeref Levhaları)

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 Dünya AKS Acil Yardım 112 Bankas Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r m YANGIN TELEFONLARI Garanti Ajans MIGA n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Karşıyaka Keiko Honda, zmir Büyük ehir Kadifekale Belediye Ba kan Kocao lu nu Bornova ziyaret etti. 388 Honda, Sizinle Bostanlı birlikte çal t k 386 ve gelecekte Buca de çal aca z Bize 61 i birli i Karabağlar f rsat verdi iniz için te ekkür Çamdibi ederiz. dedi. Ziyarette MIGA Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 Düzey Balçova Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka Sigorta Uzman Christopher Evka Millword, Gaziemir Dünya Bankas Uluslararas Finans Hatay Kurulu u (IFC) Avrupa, Narlıdere Ortado u ve Kuzey 238 Afrika Yat r mlar Sorumlusu Güzelbahçe 234 Elif 25 Çevik 34 ile Büyük ehir Belediyesi bürokratlar da HASTANE TELEFONLARI haz r bulundu. -Devlet Hastaneleri- Büyük ehir Belediyesi nin çe itli projeleri Aliağa için IFC den kredi N.S. İşgören Alsancak ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis Size nas l daha iyi hizmet veririz, Ağız ve Diş Sağlığı onun Alsancak için buraday z. Diş Hast. diye 464 konu tu Dünya Atatürk Bankas n n Devlet misyonu hakk nda Behçet Uz bilgi veren Honda, zmir e Bornava Dev. daha Hast. önce kredi 375 verdi imiz gemi, Bozyaka tramvay Eği. Hast. ve trafik sistemi gibi 50 projeler Buca S.D. var. Hastanesi Gelecekte de çal aca z. Çeşme A. Çizgenakat Bize i birli i f rsat verdi iniz Foça için 812 te ekkür ederiz. Göğüs dedi. Hastanesi Dünyada sadece üç33 Konak Diş Hastanesi belediyeyle çal t klar n Karşıyaka belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi Paulo, Menemen stanbul Dev. Hast. Büyük ehir ve59 zmir Nejat Hepkon Büyük ehir oldu unu aç. Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Ba kan Urla Dev. Kocao lu Hastanesi ise, 752 Finans yap s n belirli Tepecik Dev. Hast. bir noktaya getirmeden, kendi özkaynaklar n zla -Belediye Hastaneleriyat r m yapmadan Eşrefpaşa zaten Bel. Hast. dünya 293 kredi sahnesine ç ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi yap m za Atakalp Kalp özen Hastanesi gösterdik. 483 Kararl ve Atakent istikrarl çal malar m z Tıp Merkezi sonras nda Atagöz Göz art k Hastalıkları Hazine ye 435 vadesi geçmi borcumuz Atafizik, Fizik Ted. Mer. kalmad. 231 Bugün çok Batıgöz farkl bir Hastanesi noktaday z. 489 diye konu tu. Bornova Tıp Kocao lu, Merkezi tüketim 388 için Bornova Özel Tıp Mer kredi almad klar n, sadece Bornova Özel finansal geri dönü Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi klar n ve daha dü Buca Sağlık Merkezi nda Central Hospital kredi almaya çal t klar n kaydetti. Can Tıp Merkezi Kocao lu, Caner Göz Dünya Merkezi Bankas heyetine Büyük ehir Çağdaş Tıp Merkezi Belediyesi nin 285 önemli projeleri Çankaya hakk nda Tıp Merkezi bilgi de 425 sundu Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Aralık 2014 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Demirci'yi kül eden yangın BİR TUTAM CİĞER YÜZÜNDEN ÇIKMIŞ Manisa-Demirci de yaşayan 78 yaşındaki Altınay, 1950 yılında yaşanan dev yangının perde arkasını anlattı. Altınay,"Yangını, kediye kaptırdığı ciğeri samanlıkta arayan teyze çıkarmış" dedi M anisa Demirci de yaşayan 1936 doğumlu 78 yaşındaki Ahmet Altınay SS46Nolu Halıkent demircililer otobüs işletmesi Başkanı Ahmet Barutcu, Mesut Gülse, Salim Ünlü lere Manisa Demirci nin 1950 yangınını anlattı. Altınay: "Ben daha o zamanlar 14 yaşında idim o zamanki evler ikişer katlı birbirine bitişik ahşap evlerden oluşmaktaydı zamanın büyüklerinden duyduğuma göre yangın bir Perşembe günü demirci seceaddin mahallesinde Refiye isminde 70 yaşındaki ihtiyar kadının evinden başlar olay şöyle gelişir,kadının dalgınlığından istifade eden kedinin ciğeri kadının önünden kaptığı gibi kaçırır buna aşırı derecede kızan ihtiyar kadın kediye kızarak ona ciğeri yedirmemek için kediyi kovalamaya başlar ve bu kovalamaca evin samanlığına kadar devam eder tabiî ki o zamanlarda bazı evlerde elektrik yoktu kadın samanlıktaki kediyi yakalamaya kararlı olduğu için bir çıra yakarak kediyi elindeki çırayla kovalamaya başlar işte tam o sırada kadın samanların içine elindeki çıranın düştüğünü fark edemez ve samanlar içten içe yanmaya başlar Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center samanlık birden alev alır kadın kendisini zorla dışarıya atar o zamanki evlerin hepsi ahşap olduğu için yangın 20 dakikada bütün mahalleye yayıldı yangını söndürmek için çeşmelerden akan suyun yetmesi mümkün değildi itfaiye teşkilatı iki moto pomptan ibaret idi oda yetersiz geldi ve yangın o zamanlar kasaba olan demirci nin her tarafına yayılarak koskoca bir kasabayı yaktı kül etti 434 ev 140 dükkan meskensiz kalanlar 1772kişi ve altısı ağır 70 kadar hafif yaralı ben o anımı hiç unutmuyorum alevlerin yaklaşık 25 veya 30 metre gibi yükseldiğini gördüm tam önümde gerçekleşen felaket tablosu hiç aklımdan çıkmıyor kasabada şimdiki hükümet binası olan o zamanlardada hükümet binası idi ve karşısındaki ceza evi şimdi ise ilçe nüfus müdürlüğü işte o binalar sağlam kaldı bunun sebebi ise o binaların etrafının boş olması idi. Şimdiki Demirci ye baktığımda ise o günlerden eser bile yok sadece nüfus müdürlüğü(ceza evi) ve hükümet binası yıllara meydan okuyor" dedi. (HABER MERKEZİ) 7 aydır arkadaşının arabasında kalıyor -Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Manisa'nın Yunusemre ilçesinde 7 aydır arkadaşının arabasında kalıyorum. Kadın Sığınma Evi'nde Müdürü Murat Konan, gazetecilere yaptı- Kızılay tu: "Yaklaşık 7 aydır arkadaşımın araba- Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl -Kan Merkezlerisında kalan 19 yaşındaki kalmak istemiyorum. Hastanede yatmak ğı açıklamada, Tosun'un 18 yaşın üstünde Çocuk Hastanesi genç kız, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü kanalıyla yerleşti- iyi olup olmaması önemli değil. Benim Evi'nde misafir edildiğini ancak kendi is- istemiyorum. Arabanın içinde kalmanın olduğu için birkaç kez Kadın Sığınma Ege Üni rildiği Kadın Sığınma Evi'nden kendi isteğiyle ayrıldı. ki, ben kendime ev tutmak istiyorum. Bu- akşam saatlerinde gelen bir ihbar üzerine arabanın içinde kalmam doğru olan değil teğiyle buradan ayrıldığını anlattı. Dün Tepecik Kan Merkezi Alınan bilgiye göre, ailevi nedenlerle nun da olmayacağını söylüyorlar, o yüzden kabul etmiyorum. Arkadaşımın arağınma Evi'nde kalmaya ikna ettiklerini otomobilde buldukları Tosun'u Kadın Sı- ULAŞIM TELEFONLARI Isparta Çocuk Esirgeme Kurumu ve Manisa Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalan Makbule Tosun, reşit olduktan sonra Kadın Sı- kaldığım arabanın sahibi arkadaşımla sü- Kadın Sığınma Evi'nde kalmış fakat ken- THY Rezervasyon basında kalacağım yine. Benim isteğim anlatan Konan, "Kendisi daha önce de Denizyolları ğınma Evi'ne yerleştirildi. Buradan ayrılan Tosun, yaklaşık 7 aydır bir arkadaşımin olması. Ailem Denizli'de yaşıyor, sağlıklı barınması, hayatını daha sağlıklı rekli görüşebilmek ve kendime ait bir evidi bu hizmet modelini reddediyor. Daha Basm. Rezervasyon Alsancak Gar nın arabasında yaşamaya başladı. yanlarına gitmek istemiyorum." idame ettirmesi için Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi ile Manisa Sağlık Mü- Santral Garaj Vatandaşların ihbarıyla yeniden Kadın Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Sığınma Evi'ne yerleştirilen ve tekrar buradan ayrılan Tosun, gazetecilere yaptığı dın Sığınma Evi'ne gitmesi için ikna et- yaptırıp bundan sonra hayatını insan onu- -Körfez Ulaşım İskeleler- Murat Konan ile basın mensuplarının Kadürlüğü yetkilileriyle görüşerek tedavisini Çesav Tıp Merkezi Dünyaca Çeşme Sissus ünlü uluslararas kredi Has açıklamada, ailesinin Denizli'de yaşadığını, anne babasının boşanmasından sonra maya çalıştı. Yaşanan kovalamanın ardınlünde sürdürmesi yönünde çalışmalarımımeye çalıştığı Tosun, olay yerinden kaçruna yakışır şekilde, devletimizin kontro- Konak Çınarlı Hastanesi derecelendirme kurulu u Moody s, bu kentten ayrıldığını ve Manisa Kız Yetiştirme Yurdu'nda kaldığını anlattı. ambulansıyla tedavisi için Manisa Ruh olup olmadığına ilişkin Manisa Ruh Sağ- Alsancak dan Tosun, ikna edilerek 112 Acil Servis zı yürüteceğiz. Ruh sağlığının yerinde Karşıyaka Çiğli Özel Sağ temmuz ay sonunda Diyabet Hastanesi Psikolojik tedavi gördüğünü ve ilaç Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldü. isteyeceğiz" diye konuştu. (AA) lığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden destek Bostanlı yay mlad son raporunda Diamed Dah. Dal Mer kullandığını belirten Tosun, şöyle konuş- Bayraklı İskele zmir Doğa Tıp Büyük ehir Mer. Belediyesi nin Pasaport İskele ulusal Dr. Sıhhat ölçek Tıp kredi Merkezi notunu Aa3, küresel 47 ölçekte kredi notunu Baa3 olarak aç t. zmir, Moody s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki Göztepe y ld r İskele korumay -Türk Telekom- Avşar Palmiye Sema Sineması ba ar yor. Efes K.B.B. Merkezi Raporda zmir 446 Büyük ehir in güçlü faaliyet marjlar, dengeli nakit ak n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini Üçkuyular finanse İskele etme kapasitesi Arıza 121 Cinemaximum Konak Sineması sa lad ve Ege Sağlık Hastanesi bu durumun, geçen 00 be y l Bilinmeyen içinde Numara toplam gelirlerinin 11811yakla k Cinemaximum yüzde 4 üne denk 446 gelen finansman Desem fazlal ndan Sineması 422 da anla ld ifade edilmi ti. Moody s, belediyenin Ege Tüp Bebek bugüne Merkezi kadar bütün borçlar n n 45 Danışma anapara ve faiz geri 444 ödemelerini fazlas yla kar lamaya yeterli miktarda Karşıyaka nakit Sineması rezervi bulundurdu unu, bunun da -Elektrik istikrarl bir Arıza- nakit yönetimi Egeria Çocuk stratejisi Sağlık izlemesinden kaynakland n vurgulam t. İzmir Sİneması Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Aralık Şubat Cuma Perşembe Şifa Üniversitesi Karşıyaka Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Rahime Kaşıkaralar, lazer teknolojisinin çok geliştiğini belirterek; Bu teknoloji sayesinde; koyu ve açık tenlilere, zencilere bile yaz-kış lazer epilasyon yapabiliyoruz. Çünkü yeni lazer cihazlarının koyu ve açık tenlere özel aparatları var. Ancak bu gelişen lazer teknolojisi, epilasyonun yanı sıra bize farklı imkanlar sunuyor. Lazer epilasyon cihazı ile aynı zamanda spider an- Estetikte lazer devrimi Lazerin estetik tedavideki gioma, ince kılcal damarlara, kullanım alanı her geçen gün varislere, cilt lekelerine müdahale genişliyor. Gelişen lazer teknolojisi edebiliyoruz. Aynı zamanda cilt ile birlikte bir yandan lazer epilasyon konforu artarken, diğer yandan giderilmesinde, siğillerde, tırnak gençleştirmede, dövme izlerinin el, yüz ve vücutta estetiği bozan bir mantarlarının tedavisinde de çok görüntüye cerrahi yöntemlere başarılı sonuçlar alıyoruz diye gerek kalmadan müdahale konuştu. edilebiliyor. LAZER TEHLİKELİ Mİ? Lazer denilince bir çok kişinin aklına gelen; lazer tehlikeli mi sorusunu da cevaplayan Kaşıkaralar, şöyle konuştu: Bize gelen bayan hastalar soruyor; yumurtalıklarıma yakın bölgeye lazer yaptırabilir miyim, koltuk altıma lazer yaptırmamın riski var mı? Göğüs kanseri yapar mı? Bize, bu ve buna benzer çok soru soruluyor. Evet lazerin hiçbir tehlikesi yok. Lazerin, koltuk altındaki lenflere ulaşması, yumurtalıklara ulaşması söz konusu olamaz. Lazerin dalga boyu kılın rengine, boyutuna duyarlı İç organları etkilemesi söz konusu değil. Ayrıca bu yeni teknolojilerin çok iyi bir soğutması var, hasta tedavi sırasında herhangi bir acı da hissetmiyor. Lazer cihazının başlığı hastanın tenine dokunmuyor. Dolayısıyla hijyen konusunda da bir risk oluşturmuyor. Hastalarıma genelde şu örneği veriyorum, lazer ışığı tehlikeli olsaydı; göz ameliyatları lazerle yapılmazdı. EPİLASYON KADIN İŞİ DEĞİL Epilasyon sadece kadınlara özgü bir tedavi gibi algılansa da aslında hiç de öyle değil. Günümüzde lazer epilasyonu tercih eden erkeklerin sayısı hiç de az değil. Erkek sırt ve göğüs ve kulak kılları, daha düzgün bir sakal hattı için de lazer epilasyon yaptırıyorlar. Uzman Dr. Kaşıkaralar a göre bu tercih çok daha sağlıklı. Çünkü bu amaçla yapılan ağda, o bölgelerde kalıcı cilt lekeleri oluşmasına neden oluyor. Üstelik lazer epilasyon, siyah kıllarda çok daha hızlı etkili oluyor; erkekler kadınlara göre daha az seansla kendilerini rahatsız eden kıllardan kurtulabiliyor. KIL BATIKLARINA ÇÖZÜM Bütün bunların yanında lazer epilasyon pilonoidal sinus (kalçada kıl dönmesi sonucu olan iltihaplı kese) gibi cerrahi müdahale gerektiren kıl batıklarına karşı da iyi bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Hangi bölgede olursa olsun her tür kıl batığında lazer epilasyonla kıl yok ediliyor ve absenin, batığın gerilemesi daha kolaylaşıyor. Bu nedenle cerrahi müdahale geçiren kişilerde de kıl batığının tekrarlamaması için lazer epilasyon tercih ediliyor. Ancak bu işlemlerin mutlaka dermatolog kontrolünde yapılması büyük önem arz ediyor. (CİHAN) MUHTELİF YERLERDE HİDROLİK MANTAR BARİYER YAPILMASI İŞİ İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YOL VE YEŞİL ALANLAR YAPIM İHALELERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ MUHTELİF YERLERDE HİDROLİK MANTAR BARİYER YAPILMASI İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : CUMHURİYET BULVARI 1 KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : yolyesilalanyapimihale@izmir.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 3 ADET 3' LÜ GRUP, 1 ADET 4' LÜ GRUP VE 2 ADET 5' Lİ GRUP HİDROLİK MANTAR BARİYER YAPILMASI İŞİ Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : KONAK c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 30 (otuz gün) takvim günüdür. 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YAPIM İHALELERİ TOPLANTI SALONU K:7/732 KONAK/İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ilişkin belgeler Ekskavatör (1 Adet ) Kompaktör (1 Adet ) Kamyon (2 Adet) Vibratör (1 Adet) 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: A/XVIII GRUBU SAHA İŞLERİ VEYA HİDROLİK MANTAR BARİYER SİSTEMİ YAPILMASI İŞİ BENZER İŞ OLARAK KABUL EDİLECEKTİR Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği ve Elektrik mühendisliği bölümlerine ait mezuniyet belgeleri veya diplomaları ihale konusu iş veya işlere denk sayılarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 75 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YOL VE YEŞİL ALANLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ K:6/621 KONAK/İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar YAPIM İHALELERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Yol ve Yeşil Alanlar Yapım İhaleleri Şube Müdürlüğü 6.KAT 621 NOLU ODA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZYİRMİ) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Sondakika: 12/12 Basın: Resmi İlanlar: de Yarıdan fazlası ÇOCUK Hacettepe Üniversitesi Yutma Bozuklukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ayşe Karaduman, yılda 2 bin 500 ile 3 bin arasında hastaya hizmet verdiklerini, bu hastaların yüzde 56,6'sının çocuk olduğunu bildirdi. Yemekten sonra öksürüyorsa hemen doktora GÖTÜRÜN! Anneleri uyaran Hacettepe Öğretim Üyesi Prof. Dr. Karaduman, "Eğer beslenme esnasında öksürük varsa, göğüste sıkıntı veya morarma varsa hekime başvurun" dedi Hacettepe Üniversitesi Yutma Bozuklukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ayşe Karaduman, yılda 2 bin 500 ile 3 bin arasında hastaya hizmet verdiklerini, bu hastaların yüzde 56,6'sının çocuk olduğunu bildirdi. Karaduman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 Aralık'ın "Dünya Disfaji (Yutma güçlüğü) Günü" olduğunu belirterek, Türkiye'de bu konuda farkındalığın yeteri kadar olamadığını söyledi. Çoğu kişinin yutma sorununun bilinçsiz olarak gerçekleştiğini vurgulayan Karaduman, yutmanın bozulması halinde çok önemli sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Karaduman, yutma bozukluğunun genellikle farkedilebilen bir konu olmadığına işaret ederek, "Bu bir hastalık olmadığı için insanlar çoğu zaman farketmiyor. 'Yutma bozukluğu' diye bir hastalık yoktur. Bazı hastalıklar doğrudan yutma bozukluğu yapacak şekilde belirtiler verirken bazıları ise sadece sonucudur. Örneğin; üst solunum yolu ya da akciğer enfeksiyonunun çok önemli bir kısmı, yutma bozukluğu sonucunda besinlerin akciğere kaçmasıyla meydana gelir" değerlendirmesinde bulundu. "Blender bebekleri" Karaduman, "Merkez olarak yılda 2 bin 500 ile 3 bin arasındaki hastaya hizmet veriyoruz. Bunların yüzde 56,6'sı çocuk, diğerleri ise yetişkin" dedi. Her iki grup için de yutma bozukluğunun en önemli sebebinin nörolojik hastalıkların oluşturduğuna dikkati çeken Karaduman, şunları söyledi: "Toplumumuzun çok dikkat etmesi gereken bir konu var. 'Blender bebekleri' dediğimiz sağlıklı çocuklarda, çiğnemeyi öğrenememe durumu söz konusu oluyor. Çiğnemeyi öğrenemeyen çocuklar bir süre sonra çiğnemeyi de unutuyor ve bu sefer aldıkları parçalı besini öğürmeye, kusmaya kadar giden çok ciddi sorunlara sahip olabiliyor. Erişkinler de ise yutma bozukluğu yapan durumlardan birisi de kanser ve bunun yanında kemoterapi, radyoterapi uygulamalarının getirdiği yan etkilerdir." Karaduman, yutma bozukluğu tedavisinin kişiden kişiye değiştiğini bazen tek seansta bazen de birkaç ayda iyileştirebildiklerini söyleyerek, genel olarak hastaların yüzde 70'inde başarılı olduklarını kaydetti. "Eskişehir, Konya ve İzmir'de bir ekip var" Uzman hekimler, yutma terapistleri, diyetisyenler ve p- sikologlarla çalıştıklarını belirten Karaduman, şunları kaydetti: "Eğer ihmal edilirse gerçekten ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkabilir. Bozulduğu takdirde hayati fonksiyonlara yol açabilir. Beslenme esnasında ve sonrasında öksürük varsa, göğüste sıkıntı hissediyorsanız veya morarma, yükselen ateş, ciddi öksürük krizleri hissediyorsanız o zaman mutlaka yutma ile ilgilenen bir merkeze başvurun. Ülkemizde de bu konuyla ilgilenen bizimle birlikte Eskişehir, Konya ve İzmir'de bir ekip var. Zaten birbirimizle işbirliği halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz." Karaduman, Hacettepe Üniversitesi olarak uluslararası bağlantılarla bu meseleyi dünyanın gündemine getirmeye çalıştıklarına değinerek, "12 Aralık Dünya Disfaji (yutma güçlüğü) Günü' olarak ilan edildi. Bu konunun Dünya Sağlık Örgütünün de (DSÖ) gündemine gelmesini istediğimiz için farkındalık eylemi başlatıyoruz. Acaba tüm dünyada ilgili merkezlere, 8-12 Aralık tarihleri arasında yutma bozukluğu şikayetiyle başvuran hastaların verileri araştırma portalına girilecek. Böylece dünyada bir haftada kaç kişi yutma bozukluğu şikayetiyle bu kliniklere başvurmuş, bunu öğrenebileceğiz" değerlendirmesinde bulundu. (AA)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 12 1ubat Aralık Perşembe Cuma Türkiye 2, komşu 25 kilo tüketiyor! Vücut geliştirmecilerden MUHTEŞEM GÖSTERİ Mehmet Halit İLHANCAN Farklı spor dallarını desteklemek ve yaygınlaştırmak için özel etkinliklere imza atan Karşıyaka Belediyesi, vücut geliştirme şampiyonlarının muhteşem şovuna ev sahipliği yapacak. 13 Aralık Cumartesi günü Mavişehir Spor Salonu nda ücretsiz o- larak gerçekleşecek Şampiyon Sporcular Geçidi & Show ve Gösteri Spor Festivali, Karşıyakalılara gorse bir şölen yaratacak. PODYUMA ÇIKACAKLAR Karşıyaka Belediyesi ve Vücut Geliştirme Sporu Vakfı işbirliğiyle düzenlenen Şampiyon Sporcular Geçidi & Show ve Gösteri Spor Festivali, dünya çapındaki Türk vücut geliştirme sporcularını Karşıyaka da bir araya getirecek. Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği'nin de ana sponsorluğunu üstlendiği organizasyon, 13 Aralık Cumartesi akşamı Karşıyaka Mavişehir Spor Salonu nda (Arena) gerçekleştirilecek. Dev organizasyon için spor salonuna özel ses, ışık sistemleri ve podyum kurulacak. KOSTÜMLÜ ŞOVLAR Gecede, vücut geliştirme, fitness ve body fitness kategorilerinde, ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceye giren başarılı isimler boy gösterecek. Dünya çapındaki s- porcular Cansun Özbaş, Zeliha Özbaş, Ferhat Mağan, Murat Balıkçı, Gürkan Alkılıç, Zuhal Aysever, Metin Çetin, Mutlu Bakırtaş, Yetiş Akçöltekin, Cüneyt Turna, Cem Turgutoğlu, Barış Kıvrakdal, Yaşar Nadi Gençer ve İbrahim Demirkıran, özel kostümlerle podyuma çıkarak müzik eşliğinde gösteriler sunacak. Organizasyonun moderatörlüğünü ise Müjde Kurtaral yapacak. Vatandaşların ücretsiz olarak izleyebileceği etkinlik, saat da başlayacak. GÖRSEL ŞÖLENE DAVET Organizasyona tüm sporseverleri davet eden Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Karşıyakamızda futbol ve basketbol gibi popüler s- porların yanı sıra farklı branşlara da destek veriyoruz ve yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu kez şampiyon vücut geliştirme sporcularını spor severler ile buluşturacağız. Görsel şölene dönüşecek etkinliğimize herkesi bekliyoruz" dedi. Zeytinyağı tüketiminin azlığına dikkat çeken Muğla Gıda, Tarım Hayvancılık Müdürü Ekici, "Avrupa ülkeleri ile kıyasladığımızda yılda kişi başı tüketilen zeytinyağı Yunanistan'da 25, İtalya'da 10, Türkiye'de ise sadece 2 kilogram" dedi Muğla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Nazif Ekici, fazla zeytinyağı tüketilmeyen Türkiye'nin dünya ve Avrupa ortalamasının gerisinde bulunduğunu söyledi. Muğla ve ilçelerinde aralık-ocak aylarında bahçeden tırmık ve sırıklarla zahmetle toplanarak fabrikalara ulaştırılan, burada da zeytinyağına dönüştürülen zeytin, yöre halkının önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor. Üreticiler tarafından elle ya da silkme yöntemiyle toplanan zeytinler, önce türlerine göre ayrılıyor. Bölgede bulunan zeytin işleme fabrikalarına götürülen ve işçiler tarafından ''huni'' adlı çukura dökülen zeytinler, makine sistemiyle yapraklardan temizleniyor, yıkanıyor ve kırıcıda eziliyor. Buradan çıkan hamura karıştırma ve yoğurma işlemlerinden sonra su verilerek posa ve şırası ayrıştırılıyor. Şıradan da yağ ve karasu ayrıştırılıp, yağ filtre tankına alınıyor, son tortuları ayıklanıp dinlenme tankına bırakılıyor. Bu yolla elde edilen doğal yağ, güğümlere, teneke ve şişelere doldurulup halk pazarları ve marketler aracılığı ile sofralara u- laştırılıyor. Yağdan geriye kalan ''pirina'' ise tekrar öğütülüp sanayide çeşitli alanlarda kullanılıyor. - Türkiye zeytin ağacı varlığının yüzde 16'sı Muğla İl Gıda, Tarım Hayvancılık Müdürü Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Muğla'nın zeytin, nar, narenciye, badem, örtü altı domates yetiştiriciliği, çam balı ve kültür balıkçılığı sektörlerinde öne çıktığını, kırsal kesimin de neredeyse tamamının zeytin yetiştiriciliği yaptığını kaydetti. Türkiye'nin zeytin ağacı varlığının yüzde 16'sını Muğla ve ilçelerindeki zeytin ağaçlarının oluşturduğunu bildiren Ekici, zeytin ve zeytinyağı üretiminin ilde yaklaşık 35 bin çiftçinin geçim kapısı olduğunu belirtti. Muğla'da devletin verdiği destekle zeytin ağacı sayısının 16 milyona ulaştığını vurgulayan Ekici, Büyükşehir Belediyesi ne Avrupa onuru kentin zeytin üretimi bakımından Türkiye'de ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. Ekici, ilde yılda ortalama 180 bin ton zeytin üretildiğine dikkati çekerek, bunun yüzde 80'lik kısmının yağlık olarak değerlendirildiğini söyledi. Yılda bin ton civarında zeytinyağı elde edildiğini bildiren Ekici, "Muğla'da ağırlıklı olarak 'Memecik' çeşidi bulunuyor ama son yıllarda 'Gemlik' çeşidi ile bahçe tesisi de arttı. Özellikle erken hasat yapılan bölgelerde yağ kalitesi yüksek, asit oranı düşük" dedi. - "Ülkemizde fazla zeytinyağı tüketilmiyor" Son yıllarda yürütülen çalışmalarla 15 yeni zeytinyağı fabrikası kurularak ildeki tesis sayısının 133'e yükseldiğini bildiren Ekici, şöyle konuştu: "Zeytincilikte kaliteyi artırmak ve markalaştırmayı geliştirmek amacıyla zeytin hasat şenlikleri yapıyoruz. Asıl hedefimiz zeytinyağı tüketimini artırarak geniş kitlelere ulaştırmak. Ülkemizde fazla zeytinyağı tüketilmiyor. Avrupa ülkeleri ile Katıldığı uluslararası projeler, kardeş kentlerle kurduğu iyi ilişkiler, u- luslararası kuruluşlara üyelikleri ve Avrupa farkındalık etkinliklerinde gösterdiği başarılarıyla dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Konseyi tarafından Cuma günü Şeref Plaketi ile onurlandırılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin kıyasladığımızda yılda kişi başı tüketilen zeytinyağı Yunanistan'da 25, İspanya'da 13, İtalya'da 10 kilogram iken, Türkiye'de sadece 2 kilogram civarında. Yani Türkiye zeytinyağı tüketiminde dünya ve Avrupa ortalamasının gerisinde bulunuyor." Ekici, bölgede havadan ilaçlama yapılmadığını, dolayısıyla zeytinin doğal ortamda yetiştiğini vurgulayarak, organik zeytin yetiştirilen alanları artıracaklarını, bin ton civarında olan organik üretimi 10 bin tonlara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. - Zeytin rekoltesinde düşüş bekleniyor Zeytinyağı üretim tesisi bulunan Mehmet Ali Baş da zeytin hasadına paralel olarak zeytinyağı üretim çalışmalarının da başladığını söyledi. İşletmelerine gelen zeytinleri fazla beklemeden aynı gün içinde el değmeden zeytinyağı haline dönüştürdüklerini dile getiren Baş, "Bu yıl zeytin rekoltesinde düşüş beklense de zeytinyağı üretimi önceki yıllarla aynı olur" dedi. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Ustalık, maharet. Kaz Dağlarının mitolojik devirlerdeki adı. 2. Tam olgunlaşmamış ekine verilen ad. 3. Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge. Akdeniz bölgesinin bitki örtüsü. 4. Utanma, utanç duyma. Geveze. 5. Kadınların giydiği kolsuz üstlük. İnce perde ya da örtü. Radyumun simgesi. 6. Kiraya verilerek gelir getiren mülkler. 7. Çok güzel, mükemmel. Hatıra. 8. Sığ sularda ağır yükleri taşımakta kullanılan, altı düz bir çeşit tekne. Kuşların uçma organı. 9. Kiloamperin simgesi. Sessiz, dingin. 10. Deniz kuvvetlerinde bir aşama. Ad, ün. 11. Uçurum. Hava basıncı birimi. Sümerlerde Sağlık Tanrıçası. 12. Büyük ve süslü çadır. Çanakkale ilinin bir ilçesi. 13. Genellikle kadınların duşa ya da denize girerken başlarına taktıkları başlık. Kalori. 14. istikbal, gelecek. Yunan mitolojisinde Aşk Tanrısı. 15. Gösterme sıfatı. Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. 16. Karakteroloji. 17. Saflığı sersemlik derecesine varan kimse. Çok kokulu bir tür kahve. 18. Telli balıkçıl. Çıngırak. 19. Yol, yöntem, usul. Bir nota. 20. Avuç içi. Sermaye, kapital. Yukarıdan aşağıya: 1949 yılında üye olduğu Avrupa Konseyi tarafından Şeref Plaketi ile ödüllendiriliyor. Yabancı belediyelerle kardeş kent ilişkileri kuran ve Avrupalı ortaklarıyla ilişkilerini geliştirmek amacıyla çok geniş yelpazeyi kapsayan faaliyetlerde bulunan belediyelere verilen ödül için Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde bir tören düzenlenecek. Kente gelecek Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Onursal Üyesi Erich Fritz, 2014 yılı şeref plaketini, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu na takdim edecek. 12 Aralık 2014 Cuma günü saat te gerçekleştirilecek törende Quartet dinletisi ve zeybek gösterisinin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediyesi Pop Orkestrası da Avrupa-Türkiye temalı küçük bir konser verecek. (HABER MERKEZİ) Dünkü bulmacanın cevapları 1. Ayaksız olduğu için yılan sanılan, solucanla beslenen bir tür kertenkele. Türk halk edebiyatında çoban türküsü. Evin bir bölümü. 2. Jüpiter gezegeninin yedinci uydusu. Mertebe, paye, rütbe. Tahtadan alçak iskemle. 3. Çağrı, tellal ile duyurma. Fiyat, eder. Edebiyatta etkiyi artırmak için bir şeyin tersini söyleyerek alay etme. Bir geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması. 4. Hayatın sonu, ölüm zamanı. Taşıt dizisi. Bir cetvel türü. Tarlada suyu akıtmak için yapılan tahta oluk. 5. Oruç tutulan ay. Türk müziğinde bir makam. Yapan, eden, etmen. Kalsiyumun simgesi. 6. Köpek. Yabani mercanköşk. Vilayet. Bir kumaşın alt dokusu. 7. belirti. İsim. Doğru, dürüst, kusursuz. Olumsuzluk anlatan önek. 8. Dikkat çekme, uyarma, uyarı. Deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde. Balıkçıların, ateş balığı avlarken üzerinde çıra ve funda yaktıkları ızgara. 9. Bir yağış türü. Sodyumun simgesi. Kerestesi sert ve siyah bir ağaç türü. İcar. 10. William Shakespeare ın bir eseri. Bozma, bozukluk.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Aralık Şubat Cuma Perşembe Elinde yetki olan İNSANLAR YETKİYİ HEP KÖTÜYE KULLANIYORLAR Dünya Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner in Gazeteci Yavuz Atalay a yaptığı açıklamaların son bölümü sizlerle ÖLDÜRDÜLER BENİ Yani işin açıkçası ben bilardoyu takip eden veya oynayan biri değilim. Buna rağmen sizi duyuyordum. Ancak, bir süre sonra duymamaya başladım. Mesela benim şöyle şeyler duymam gerekiyordu: Semih Saygıner Dünya Kupası nda son anda elendi veya Dünya Kupasını aldı Gibi gibi Duymadım. Bunun için sizin ölmüş olmanız gerekiyor. Aynen öyle. Öldürdüler zaten. Elinde yetki olan insanlar, yetkiyi hep kötüye kullanıyorlar. Bir kere Türkiye de şöyle bir arıza var; sporu yöneten insanlar, sporcudan daha öne çıkmak istiyorlar. En büyük arıza bu Barcelona Kulüp Başkanını tanıyor musun Yavuz? (Yavuz: Hayır) Messi yi tanıyor musun Yavuz? (Yavuz: Evet) İşte konu budur. Bizde, yönetenler; sporcudan ve hatta yıldız sporcudan daha popüler daha tanınan adamlar olmak istiyor. Noluyor o zaman? Önünde 10 tane yönetici olsun, sen arkada dur. Sonra bir başarı elde edin. O öndeki 10 tane yöneticiyi kimse sallamıyor (af edersiniz, kaba tabirle) ve bana el sallıyorlar ya Semih abi, semih abi diye İşte en büyük sıkıntı bu! -SPORU BİLEN ÜLKELER, SPORCUYU EL ÜSTÜNDE TUTAR; BİLMEYEN ÜLKE- LERDE SPORCU EL ÜSTÜNDE TUTAR Çok güzel bir tespitte bulundunuz Ben sana gelişmiş ülkelerle Türkiye arasındaki sportif anlamda- farkı anlatayım birkaç uzun cümleyle. Dünya da, sporun gelişmiş olduğu ülkelerde, sporcular el üstünde tutulur Hele hele yıldız sporcular Bizde, sporcular; kurallarla yöneticileri el üstünde tutmaya mecbur bırakılmış insanlardır. Sporu yönetin kardeşim, sporcuyu değil. Oturun ofisinizde, sporu yönetin. Bizde mümkünse, sporumuzu yapalım. -BARCELONA BAŞKANI, KENDİNDEN DAHA POPÜLER DİYE MESSİ Yİ TAKIMDAN MI KOVSUN? Size bu anlamda çok büyük sıkıntı yaşattılar anladığım kadarıyla Deklarasyonu var eski yönetimin; Semih Saygıner Federasyonun önüne geçiyor diye Halla halla Federasyonun önüne geçmek ne? Barcelona Başkanı ne yapsın şimdi, Messi yi takımdan mı kovsun? Ona gıcık mı olsun? Naim Süleymanoğlu var bu ülkede Halter Federasyonu Başkanı onun önüne mi geçecek? -FEDERASYON BAŞKANLARINI VEYA YÖNETİM KURULLARINI TANIMAMIZ GEREKMİYOR ÖZEL röportaj Geçmemesi lazım elbette Ya hayır. Bi kere, Halter Federasyonu Başkanını tanımamız gerekmiyor. Biz, bırakın başkanı, yönetim kurulundaki adamları tanıyoruz medyadan. Yönetim kurulunda yahu adam Başkan bile değil. Birçok sporcudan daha popülerler Amerika da yüzme takımı var. Onun başında ki adamı mı tanıyoruz veya tanıyacağız? Kimse tanımaz. Michel Pheelps i tanır adam. Bir kere şuna karar vermeli yöneticiler Siz, sporcunun üzerinde ego sınamak için mi sporu yönetiyorsunuz yoksa sporda başarılı olmak için mi? Sporda başarılı olmak istiyorsanız, bu tavrınızdan vazgeçeceksiniz kardeşim. Bu kadar basit... Dünya nın en iyisiyken, birkaç kişi yüzünden 7 yıl turnuvalara ara vermek içinizi acıtmadı mı? Yoo Acıtmadı. Niye acısın ki? Onların mantalitesinde devam etseydim içim acırdı. Onların mantalitesinde devam edemem ben. -BİLARDO FEDERASYONU YENİ YÖNETİMİ, BİLARDOYA ÇOK ŞEYLER KATACAK Daha sonra katılma kararı aldınız Yılında yeni bir yönetim geldi Önceki yönetim ile bu yönetim arasında büyük bir fark var. Mesela, geçen gün; Federasyon başkanına bir şey sordum ve adam cevap verdi. Baya insani tepkileri var Diyalog kurabiliyorsun yani Bu kadar. Başka bir şey söylememe gerek yok. İlk durağınız Portekiz oldu Sonra Kore Portekiz den de önce bi Kore ye gittim. Özel şova Sonra Portekiz, sonra Kore İlk Kore Özel Şovumuzu Kore Televizyonu verdi. Gösterimizi yayımladı. -BENİM BİLARDOYA DÖNÜŞÜM, DÜN- YA DA BÜYÜK YANKI UYANDIRDI Geri dönüşünüz Dünya da ses getirdi Evet. Geri dönüşümle birlikte, Dünya da Bilardonun önde gelen isimler, yöneticileri, bilardoyu takip eden kitleler, benim dönüşümü büyük bir takdirle karşıladılar. 7 Sene sonra geri dönmek öyle kolay bişey değil. -ESKİSİNDEN DAHA İYİ OYNUYORUM Gerileme oldu mu sizde? Yoo Bilakis daha iyi oynuyorum. Fakat maç eksiğim var. Ortama biraz ısınmam lazım. Eski oynadığımdan daha iyi oynuyorum şimdi. Çıkacağız, mücadele edeceğiz. Kendime 2 yıl verdim. 2 Yıl içerisinde bakacağız ne olacak Geri dönüşünüzle birlikte, federasyondan sizi arayan oldu mu? Federasyon Genel Kurulu olmadan, biz şu anki başkan Ersan Ercan ile konuştuk. Neden talip olduklarını ifade ettiler. Benimde çok hoşuma gitti anlattıkları Sporun ve sporcunun yanında olan bir anlayışı var. Dedim ya, diyalog kurabileceğimiz bir insan kendisi. İstişare edebileceğimiz bir kişi Ve isimle, bilardo sporunun ileriye gideceğini düşündüm. Eski yönetimin olduğu 10 yıl içerisinde, bilardo çok kan kaybetti. Dedin ya sen de Yavuz, isminizi duymadım filan diye Başka arkadaşlarımız vardı onların da ismi duyulmadı İşte bunun nedeni; kendi yağıyla kavrulmak isteyen bir anlayış vardı orada. Onlar gitti. Benim de bu işe bir borcum var. Bunun için döndüm. Şimdi Federasyonla oturacağız, televizyonlarda bir takım programlar düzenleyeceğiz, basın ile ilişkilerimizi daha güzel hale getireceğiz ve başarıya ulaşacağız -KAÇ YIL ARADAN SONRA, 2 TURNUVA İLE DÜNYA DA 121 İNCİLİĞE YÜKSELDİM Portekiz de Şampiyonaya katıldınız, orada bir dereceniz var mı? İlk 16 da elendim. Blomdal a elendim. Portekiz de Vild Kartım vardı. Yenildiğim kişi, Dünya Klasmanındaki ikinci oyuncuydu. Kore de ilk elemelerde oynadım. Kore de Pre Pre Preselection oynadım. Pre Preselection oynadım. Sonra Preselection oynadım. Ve Selection da elendim. O ana kadar 6 tane maç yaptım. Selection a geldiğimde gerçekten yorgun hissettim kendimi. En son elemeyi 1993 yılında oynadım. Bizler bir turnuvada şampiyon olduğumuz zaman 5 maç yapıyoruz. 6 Maç bana biraz ağır geldi. Selection günü kendimi hiç iyi hissetmedim. Ve öyle de oldu. Bunu bir bahane olarak sunmuyorum. Şimdi, 2 turnuva sonunda Dünya Klasmanında 121 inciliğe yükseldim. Mısır a da gideceğiz. Masamda Birikmiş Hikayeler Size ait Nereden çıktı bu? Ve ne alaka? Aslında konuşmacı performansı yapıyorum ben şirketlere. Motivasyon konuşmacısıyım aynı zamanda. Birçok firmaya yaptım. Büyük firmalara yaptım. Bi taraftan da gittiğim ülkelerde bilardo masasının başında hikayeler anlattım. Derken, hikayeler gelişti gelişti, gerçek hayattan alınmış bir oyun haline geldi bu Sonra BKM ile işbirliğine girdik. Oyunu hazırlıyoruz. Tahmin ediyorum, önümüzdeki ilk baharda da sahneleyeceğiz. Neler var içinde? Bilardo masasının beni götürdüğü her yer var. Günlük hayat da var. Maçlar esnasında yaşanan bir takım anekdotlar da var. Bilardo da, ciddiyet dışında eğlenceli şeyler oluyor mu? Tabi Şakalaşmalar filan oluyor. Bazen hakem sayıyı unutuyor mesela Ara filan oluyor Hakem kaç çektiğimi unutuyor. 7 Sayı almışım üst üste Soruyor rakip veya hakem; kaç oldu diye Diyorum ki 1 (Gülüyor) Sonra tabi hesaplıyoruz. Doğruyu buluyoruz. -BİLARDONUN YAZILMAMIŞ KURALLARI VARDIR Bilardo oyuncusunun hile yapma durumu var mı? Bilardo oyuncusu, faullü bir vuruşu oynamaz. Bu, bilardo da yazılmamış bir kuraldır. Oynarsa ciddi tepki alır. -FUTBOLU SPOR OLMAKTAN UZAKLAŞTIRDILAR Bir kıyaslama rica edeceğim sizden. Röportaj öncesi, size futbol ile ilgileniyor musunuz, diye sormuştum. Siz de; futbolu spor olmaktan uzaklaştırdılar, uzaklaştırmasalardı ilgilenirdim, demiştiniz. Bunu biraz irdeleyebilir miyiz? Futbolu spor olmaktan çıkardılar. Çok ciddi bir fanatizm haline getirdiler olayı -ESKİDEN GALATASARAYLIYDIM, AR- TIK TAKIM TUTMUYORUM Bir takım tutuyor musunuz? Yok. Tutmuyorum. Eskiden tutuyordum. Artık tutmuyorum. Hangi takım? Eskiden, çocukluğumdan gelme bir Galatasaraylılığım vardı Ama artık takım makım tutmuyorum Maçları da izlemiyorum. Futbol izlemiyorum. Ve çok mutluyum. Çünkü futbolu takip ederseniz, hayatınızın yüzde 40 ını ona ayırıyor olmanız lazım. Hayır, maçı izleyip bitiremiyorsun. Ardından 8 saat program yapılıyor. Durduruyor, oynatıyor. Durduruyor, bir daha oynatıyor ve diyor ki bak ofsayt. Arkadaş, o anda 25 km süratle gelişiyor bu olay. Hakemin bunu takip etmesi o kadar kolay bir olay değil. Sen kamerada zor tespit ediyorsun ofsaytı, sonra oturmuş bunun üzerine program yapıyorsun (Gülüyor). Sizden bilardo öğrenen futbolcular var mı? Yok. Öyle bir şey yok. Teknik Direktörlük yapmıyorum (Gülüyor) Futbol camiasından arkadaşınız var mı? Var. Sergen ile bir merhabamız, sohbetimiz var. Bilardo oynarlar mı? Evet. Çok oynayan var. Oğuz vardı, Fenerbahçeli Oğuz Onla tanışırız mesela. Ben ilk İstanbul şampiyonu olduğumda o da futbolda öne çıkıyordu. Aynı gazeteye gittik birlikte, röportaj vermeye. -7 YIL BOYUNCA, ZAYIF YÖNLERİMİ ÇALIŞTIM Bitirelim mi? Çok keyifli bir sohbet oldu Son sözlerinizi alayım Gerçekten çok keyifli bir sohbet oldu. Bu yolculukta tabi ki birçok şey yaşayacağım. Mağlup olacağım, mağlup edeceğim Bu bir yolculuk benim için. İlk yolculuğumu Kore ye yaptım. Dünya da büyük yankı uyandırdı dönüşüm. Ve kendime 2 yıl verdim. Bu arada 7 yıl ara verdim dediniz. Ben onu atlamayayım. Burada da belirteyim. Yanlış anlayabilirler. 7 Yıl, resmi turnuvalara ara verdiniz, bilardoya değil Tabi tabi tabi Kimse oynamadığımı filan zannetmesin. Bilakis 7 yıl içerisinde zayıf olduğum yönlerimi çalıştım ben antrenmanlarımda. Ve şu an eskisinden daha iyi oynuyorum. Tabi bunun masada başarıya dönüşmesi biraz zaman alacak

15 SAYFA 16 Aziz Kocaoğlu'dan hükümete teşekkür Kardeşi ''İzmir''den sonra Türkiye'de dünyaya gelen ikinci fil olma özelliğini taşıyan, 1,5 aylık ''Deniz'', İzmir Doğal Yaşam Parkı'nın ziyaretçi sayısını artırdı Ayakkabı, çanta ve aksesuarda 2015 yılının yaz modellerinin sergilendiği 37. Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı, İzmir'de törenle açıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kültürpark'taki fuar alanında düzenlenen törende 37. Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı'nın, Kültürpark'ta düzenledikleri son fuar olduğunu söyledi. Kocaoğlu, İzmir'de fuarların 2015 yılının Mart ayından itibaren Gaziemir'deki yeni fuar alanında yapılmaya başlanacağını belirterek, "Bir aksilik olmazsa mart ayında mermer fuarıyla orada buluşacağız" dedi. İzmir'de düzenlenen ihtisas fuarlarının o alanda faaliyet gösteren sektörlere güç verdiğini, İzmir'de mermer ve gelinlik sektörünün düzenlenen fuarlarla büyüdüğünü savunan Kocaoğlu, "Bu fuarlarda nasıl ivme kazandıysak, ayakkabı fuarında da ivme kazanmamak için hiçbir haklı gerekçemiz yok. Biz hazırız, sektörle el ele verdiğimizde İzmir ve Türkiye'de ayakkabı sektörünü 3-4 senede toparlar, zirve yaptırırız. Bizim buna gücümüz var" diye konuştu. Kocaoğlu, Uzakdoğu'dan gelen ithal ayakkabıların ayakkabı sektörüne zarar verdiğini kaydetti. İthal ayakkabılara getirilen ek vergi uygulamasının yerli üreticileri rahatlattığını vurgulayan Kocaoğlu, şöyle konuştu: "Merkezi hükumet bu Uzakdoğu ayakkabıları konusunda çok güzel bir karar verdi. 'Geç kalındı' deyip siyaset yapmak istemiyorum. Hükumete teşekkür ediyoruz, zararın neresinden dönersek kardır. Benim yaşımda olanlar yerli malının ne olduğunu çok iyi bilirler, y- erli malı kullanma bilincini eskisi gibi ilk okullardan başlayacak şekilde tekrar eğitim sistemine oturtulmasında büyük fayda var." ESBAŞ'A BÖLGESEL ONUR ÖDÜLÜ İngiliz Financial Times Grubu dergilerinden FDI-Foreign Direct Investment (Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırım Dergisi), Ege Serbest Bölgesini, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını ülkemize çekmek için yaptığı çalışmalardan ötürü 2014 Yılı Avrupa Kıtası Bölgesel Onur Ödülü ne layık gördü. FDI Dergisi dünyadaki tüm serbest bölgeler arasında yaptığı araştırma sonucunda Ege Serbest Bölgesini, Avrupa kıtasında ülkesinin ekonomik gelişimine katkıda bulunan, yatırım ve istihdam konusunda etkili olan, yabancı sermayeyi ülkesine çekme konusunda başarı sağlayan en başarılı bölgelerden biri olarak seçti. (HABER MERKEZİ) "Deniz" merakı rekor getirebilir Yavru fil Deniz, parkın yeni gözdesi oldu. Deniz'i görmek için gelenler barınağının önünde kalabalıklar oluşturuyor. Deniz'in açık alana çıkarıldığı saatlerde parkta ziyaretçi yoğunluğunun yaşandığı anlar oluyor. İzmir Doğal Yaşam Parkı Müdürü Şahin Afşin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 425 bin metrekarelik alanda bin 500 civarında yaban hayvanına ev sahipliği yapan parkta, hayvanlar için doğal ortamlarına birebir uyumlu alanlar oluşturulduğunu kaydetti. Parkın kapılarını 2008 yılında ziyaretçilere açtığını hatırlatan Afşin, sayıları her yıl artan ziyaretçileri sadece İzmirlilerin değil, başta çevre iller olmak üzere pek çok ilden, hatta yurt dışından gelenlerin oluşturduğunu aktardı. Afşin, parkı ilk yılında 697 bin k- işinin ziyaret ettiğini, sayının 2012'de 762 bini, 2013'te de 875 bini aştığını ifade ederek, "Geçen yıl 875 bin 32 olan ziyaretçi sayımızda bu sene Aralık başı itibariyle 931 bin 404'ü yakaladık" dedi. Doğal yaşam parkının en y- oğun olduğu ayların nisan ve mayıs olduğunu dile getiren Afşin, bu yıl da nisan ayının 141 bine yakın kişiyle "en fazla ziyaretçinin geldiği ay" olduğunu söyledi. "Deniz ziyaretçi sayısını patlattı" Bu yıl kasım ayında geçen yıla göre 8 binden, önceki yıla göre ise 10 binden fazla kişinin doğal yaşam parkını ziyaret ettiğini belirten Afşin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artışı Deniz'e bağlıyoruz. Ekim ayında dünyaya geldi. Onun dünyaya gelmesiyle ziyaretçi sayısında patlama oldu. Özellikle çocuklar merak ediyor D- eniz'i. Günün en yoğun saatleri D- eniz'in dışarıda olduğu saatler." Afşin, 13 Ekim'de 102 kilo olarak doğan Deniz'in 156 kiloya çıktığını, bunun yavru filin güzel bir beslenmesi ve sağlıklı bir şekilde büyümesinin göstergesi olduğunu sözlerine ekledi. Henüz yıllık bir milyon ziyaretçi sayısına ulaşamayan park, D- eniz'in de etkisiyle bu yıl 1 milyon rekorunu zorlayacak. (AA) Katılımcı sayısı arttı Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Şevket Cihan da bu yılki fuarda katılımcı sayısının bir öncekine göre göre yükseldiğini bildirdi. İzmir'in Türkiye'nin ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini karşıladığına dikkati çeken Cihan, buna karşın sektörde hak edilen yerde olunmadığını dile getirdi. İzmir'i ayakkabıcılık sektöründe hak ettiği yere taşımak için dernek öncülüğünde ilgili bakanlıklar, ticaret odası ve meslek odaları ile bir komisyon kurduklarını aktaran Cihan, tanıtım faaliyetlerine ve üreticilerin ihracata yönlendirilmesine önem verdiklerini anlattı. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuar Fuarı'nın son yıllarda "kan kaybettiğini" dile getiren Cihan, "Yeni fuar alanı ile biz de bir heyecana kapıldık. Yeni fuar alanında uluslararası bir fuar yapmayı hedefliyoruz" ifadesini kullandı. Cihan, Türkiye'nin dünyanın 8'inci, Avrupa'nın ise en büyük ayakkabı üreticisi olduğuna işaret ederek, yeni fuar alanında 2015'in eylül ayında düzenlenecek ayakkabı fuarının isminin "SHOEXPO 2015" olacağını açıkladı. İzmir Ayakkabıcılar Odası Yalçın Ata da uzak doğudan gelen ithal ayakkabılara dikkati çekti. İzmirli imalatçıların bu ithal ayakkabılar nedeniyle zarar gördüğünü ileri süren A- ta, "İthal ayakkabının önü kesilir ve Suriyeli işçi sorunu çözülürse biz 2015 yılını parlayan sektörü oluruz" diye konuştu. Türkiye'de bu yıl 250 milyon çift ayakkabı üretilmesine karşın, 200 milyon ayakkabının ithalat yoluyla geldiğini bildiren Ata, "Bu hafta yerli malı haftası. Bir tarafta mikrop saçan yerli ayakkabılar, diğer yanda mikrop saçan ithal ayakkabılar kararı sizlere bırakıyorum" ifadesini kullandı. İzmir Uluslararası Fuar Alanı 2 no lu holde, 11 bin metrekare alan üzerinde organize edilen fuara, Ankara, Bursa, Gaziantep, İstanbul, Manisa, Konya ve Trabzon dan 121 firma katılıyor. Pazar gününü kadar açık kalacak ve sadece sektörü temsilcilerinin ziyaret edebileceği fuarda, 2015 yılının ayakkabı, çanta yaz modelleri sergileniyor. Fuar da erkek-kadın, çocuk ayakkabı modelleri, spor ayakkabı modelleri, terlik, çanta, bavul, cüzdan ve kemer tasarımları y- er alıyor. (AA) İzmir'de oğlunu öksürdüğü için aile sağlığı merkezine götüren 43 yaşındaki Meryem Azaklı, doktorun ısrarı üzerine muayene olunca romatizmal kalp hastalığının bulunduğunu, o anda atak geçirdiğini ve ani ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu öğrendi. Karşıyaka ilçesinde yaşayan iki çocuk annesi Azaklı, AA muhabirine, 8 yaşındaki oğlu Arda'nın bir gece aniden şiddetli öksürmeye başladığını söyledi.ilkokul 2. sınıfa giden oğlunu o gün okula göndermediğini ifade eden Meryem Azaklı, kahvaltı sırasında kalbinin hızlı çarpmaya başladığını söyledi. Oğlunu aile sağlığı merkezine götürmeye karar verdiğini dile getiren Azaklı, y- olda yine nefes almakta zorlandığını ve çarpıntı şikayetinin tekrarladığını kaydetti. Arda'nın muayene olduğu sırada şikayetini doktora söylemeyi bile düşünmediğini kaydeden Azaklı, şöyle konuştu: "Oğlumun ateşi yoktu, anbiyotik almasını gerektirecek bir durumu da yokmuş, basit bir soğuk algınlığı yani. Doktor 'neyin var?' diye sordu. Benim muayene olmaya niyetim yoktu. Beni muayene etmek istedi. Hemşireye tansiyonumu almasını söyledi ama çarpıntı nedeniyle tansiyonum alınamadı. Beni hemen acile götürdüler. EKG çekildi, hemen 112'yi aradılar. Eşime haber verdiler. Arda ağlamaya başladı. Her şey çok hızlı oldu. Hastaneye ambulansla götürdüler. Sonuç o- larak kalp kapakçıklarında romatizma bulunduğu, çocukken geçirdiğim bir boğaz enfeksiyonunun neden olduğu söylendi. Kısa sürede kalp kapakçıklarının değiştirilmesi gerektiğine karar verdiler." Tedaviye başladıklarını dile getiren Azaklı, kardiyoloji uzmanının durumunu çok ciddi bulduğunu ve daha önce iki doğum yapabilmiş olmasına da çok şaşırdığını anlattı. Ani ölüm ve felç riskleri konusunda da uyarıldığını dile getiren Meryem Azaklı, "Daha önce hiç kalp şikayetim olmamıştı, çünkü hiç belirti vermemişti. Hastalığımı aile hekimi sayesinde öğrendim. O müdahele etmeseydi belki ölecektim. Hayatım pamuk ipliğine bağlıymış, demek ki yaşayacak günüm varmış. Çocuğum ertesi gün öksürmedi bile, okula gitti" dedi. Doktora teşekkür belgesi Hastasına gösterdiği özen nedeniyle İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından teşekkür belgesiyle ödüllendirilen Aile Ayakkabı, çanta ve aksesuarda 2015 yılının yaz modellerinin sergilendiği fuar, İzmir'de açıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Merkezi hükümet bu Uzakdoğu ayakkabıları konusunda çok güzel bir karar verdi" diye konuştu 12 Aralık 2014 Cuma Hayat kurtaran Oğlunu TESADÜF öksürdüğü için aile sağlığı merkezine götüren ev kadını Azaklı, doktorun ısrarı üzerine muayene olunca ani ölüm riskinin bulunduğunu öğrendi. Dr. Mengücük'ün talimatıyla Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne gönderilen Azaklı, "Hayata yeniden döndüm" dedi Hekimliği Uzmanı Dr. Derya Mengücük de 8 yıldır Aksoy Mahallesi'ndeki Aile Sağlığı Merkezi'nde görev yaptığını, farklı hayat hikayelerine tanık olduğunu dile getirdi. Oğlu için sağlık ocağına kayıt yaptıran Meryem Azaklı'nın durumunu çok iyi bulmadığını aktaran Dr. Mengücük, şunları kaydetti: "O sabah Meryem Hanım oğlunu muayene için getirdi. 8 yaşında çocuğu muayene ederken Meryem Hanım'ın da durumunu fark ettim, çocuğun tedavisini düzenledikten sonra ona şikayeti olup olmadığını sordum, aslında şikayeti olduğunu söyledi. Muayene etmek istedim sedyeye aldım, nabzı çok hızlı olunca ben de telaşlandım. Müdahale için acil odaya aldık, damar yolunu açtık, oksijen verdik, EKG'sini çektik. Çarpıntısı devam edince ambulansla hastaneye sevk ettik. Tanı koyma olasılığımız yoktu, Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde yapılan tetkiklerde romatizmal kalp hastalığı belirlendi. Genelde çocukluk çağlarında tam tedavi edilmemiş, kendiliğinden iyileşmiş boğaz enfeksiyonları sonrası kalp kapakçıklarının etkilenmesi ile romatizmal kalp hastalığı olur. Tanı yıllar sonra ortaya çıkar." Hastanın genel durumunu fark etmenin bir şans olduğunu vurgulayan Derya Mengücük, ritm bozukluklarının ölümle sonuçlanabildiği uyarısında bulundu. (AA) İklim uzmanından "seller devam edecek" uyarısı Şiddetli yağmurlar sonrası sular altında kalan kent manzaraları ülke gündeminde daha fazla yer tutmaya başladı. Yaşanan her sel ve su baskını sonrası 'bir daha yaşanmaması' temennisinde bulunulurken uzmanların tahminleri ise daha karamsar bir tabloyu ortaya koyuyor. İklim uzmanı Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen'e göre küresel ısınma sonucu atmosfer bu şekilde ısınmaya devam ettikçe sel ve su baskını gibi olayların sayısı ve gücü artacak. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Y- er Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada Türkiye'nin artık daha sert hava olaylarına sahne olduğunu, yağışların giderek şiddetini artırdığının gözlendiğini ifade etti. Birbirini takip eden kurak ve yağışlı yılların doğal bir değişkenlik olarak yaşanabileceğini belirten Şen, ancak son yıllarda insan etkisi ile meydana gelen küresel ısınmayla sertleşmeye başladığını, atmosferdeki sıcaklığın giderek artmasının iklim olaylarının şiddetini ve yıkıcılığını artırdığını savundu. "Atmosfer bu şekilde ısınmaya devam ettikçe hava olaylarının şiddet bakımından daha güçlü, sayıca daha fazla olacaklarını söyleyebiliriz" diyen Şen, şu değerlendirmelerde bulundu: "İklim değişikliği bir gerçek. Veriler bize iklimin değişmekte olduğunu söylüyor. Türkiye de 2000 li yılların yazları 1970 li yılların yazlarına göre 1,5 derece daha sıcak. Sıcaklıktaki artışın, yağış, hortum ve fırtına gibi diğer hava olaylarına da bir yansıması olacaktır. Bu tip olayların sayısında ve şiddetinde artışlar meydana gelecektir. Bu nedenle hem hükümet hem de yerel otoriteler iklimdeki muhtemel değişiklikleri yapacakları planlamalarda hesaba katmalılar. Şehirlerde meydana gelen taşkın ve su baskınlarında artan yapılaşma ile eski ve yetersiz altyapının da önemli rol oynadığını belirtmek gerekir. Bu durumun maddi kaybı artırdığı bilinen bir gerçek." AFAD "Türkiye Afet Yönetimi S- trateji Belgesi" hazırlık çalışmalarını başlatmasının bu açıdan çok önemli olduğunu ifade eden Şen, yerleşim alanı planlarının sel ve su baskınları göz önüne alınarak düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti. Prof. Dr. Şen, hava olaylarındaki kötüye gidişin küresel anlamda "karbon salınımının azaltılmasıyla" mümkün olabileceğini, yapılan araştırmaların küresel iklim değişikliğine uyum politikalarıyla afet risklerinin önemli ölçüde azaltılabileceğini gösterdiğini kaydetti. Yayınlanan son raporlara göre Türkiye nin de yer aldığı Avrupa nın güney kısmı için suyun azalması, kuraklık, sıcak hava dalgaları, orman yangınları, şehir selleri ve taşkınların başlıca "iklim değişikliği kaynaklı afetler" olarak belirlendiğine dikkati çeken Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son yıllara bakıldığında bu tip hadiselerin sayısında ve şiddetinde bir miktar artış olduğu bir gerçektir. Pek çok bilimsel araştırma bu artışta atmosfer ve denizlerin ısınmasının önemli bir rol oynadığına işaret etmektedir. (AA)