Klinik Psikofarmakoloji Bülteni: 4:1-4, 1994 / Bulletin of Clinical Psychopharmacolgy, 4: 1-4, 1994
|
|
- Esin Nazif
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 PANİK BOZUKLUĞUN TEDAVİSİNDE REVERZİBL MAO İNHİBİTÖRÜ* Dr.Nesrin DİLBAZ,Dr.Giray ARIHAN***, Dr.Vcrda BİTLİS***, Dr.Demir TAN**** ÖZET Trisiklik antidepresanlar,monamin oksidaz inhibitörleri ve benzodizepinler sınıfına ait ilaçların panik bozuklukta etkili olduğu gösterilmiştir.imipramin, klomipramin üzerinde en çok çalışılan trisiklik antidepresanlardır.monoamin oksidaz inhibitörlerinden fenelzin de üzerinde en sık çalışılan ilaçtır.dsm-iii-r tanı kriterlerine göre hastalar agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluk tanısı aldı.bu çalışmada rastgele seçilen 34 hastada moklobemid ve klomipraminin klinik etkinliği karşılaştırıldı.çift kör değişen dozlarda ilaç tedavisinin klinik etkisi 8 süresince incelendi.sekizinci nın sonunda her iki ilacın etkinliğinin benzer olduğu ama moklobemidin klomipraminden daha iyi tolere edildiği saptandı. Anahtar Kelimeler :Panik Bozukluk, Moklobemid,Klomipramin Klinik Psikofarmakoloji Bülteni,4:1-4(43-53 ),1994 SUMMARY REVERSİBLE MAO İNHİBİTORS İN THE TREATMENT OF PANİC DISORDERS Members of three classes of drugs have been shown to have efficacy-tricyclic antidepressants,monoamine oxidase inhibitors and benzodiazepins. Imipramine and clomipramine have been the tricyclic antidepressants most extensively studied. Phenelzine has been the MAO inhibitor, most studied.the patients diagnosed according to DSM- III-R as panic disorder with or without agoraphobia.this study compared compared clomipramine and moclobemide in a sample of 34 randomly assigned subjects.the study assessed clinical change over 8 weeks of double-blind flexible dose drug treatment.by the end of the 8 weeks the effects of the two drugs were similar to each other.moclobemide treatment was seen as better tolerated than clomipramine. Key Words:Panic Disorder, Moclobemide,Clomipramine Bull.Clin.Psychopharmacol.,4:l-4( ),1994 * 9. Dünya Psikiyatri Kongresinde( Rio, 1993) Sunulmuştur. Psikiyatri Uzm..Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniği, Psikiyatri Araştıma Görevlisi, Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniği, Psikiyatri Uzm., Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefi. 43
2 Panik ataklarıyla karakterize anksiyete bozukluğunun psikofarmakolojisi 1960 ların başlarından bu güne hızlı bir gelişme göstermiştir.anksiyete bozukluklarının ve özellikle panik bozukluğun patogenezi hakkında çok sayıda klinik çalışmalar mevcuttur. Bu çalışma sonuçları panik bozuklukta Locus Coeruleus un aşırı aktivitesinin önemli bir rolü olduğunu ortaya koymaktadır (1,2,3,4). Birçok çalışmada trisiklik antidep - resanların (TCA) ve monoaminok -sidaz inhibitörlerinin (MAOI) anksiyete bozuklukları ve özellikle panik bozukluk, obsesif kompülsif bozukluk tedavisinde etkili olduğu belirlenmiştir (1,2,3,4).Panik bozukluk tedavisinde imipramin (5,6), klomipramin (7,8,9) ve MA- Orierinin (6,10,11) etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bütün bu ilaçlar SSS de noradre - nalin aktivitesi üzerine etkide bulunurlar (5,12). İmipraminin, nor - adrenalin in beyindeki major meta -boliti olan metoksi-4-hidroksifenilglikol (MHPG) ün plazma düzeylerinde sağladığı düşüşün,fobik uyaranlarla ortaya çıkan panik ataklarının sayısındaki azalma ile bağlantılı olduğu gösterilmiştir (13).Son yıllarda yapılan bir çalışmada klonidin in agorafobili panik ataklar yaşayan hastalarda plazmadaki serbest MHPG seviyesinde orta düzeyde bu düşüşe yol açtığının gösterilmesi panik bozukluk tanısı olan hastalarda no- ARAÇ VE Ankara Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniğine başvuran ve DSM-III-R tanı kriterlerine göre panik bozukluk tanısı alan hastalar çalışma kapsamına alındı.tüm hastalara gerekli bilgi verilerek çalışma için izinleri alındı.tüm hastalar bir psikiyatrist tarafından DSM-III-R yapılandırılmış klinik görüşmesi Türkçe versiyonu kullanılarak değerlendirilip (SCID) (14).DSM-III-R tanı kriterlerine göre major depresyon tanısına uyan hastalardan panik belirtileri klinik tabloda baskın olanlar çalışma kapsamına alındı. Hamile olan, emradrenerjik fonksiyon -larda anormal bir düzenlenme olduğunu düşündürmektedir (3). Panik bozukluk tedavisinde irreversible M AOI lerinin etkili olduğu gösterilmiştir (6,10,11).Son yıllarda geliştirilen reversible MAOI leri hipertansif kriz riskini azaltmaları nedeniyle büyük ilgi toplamıştır. Bir benzamid olan moclobemid monoaminoksidaz enziminin A tipini reversible olarak engellemektedir. Moclobemid in MAO-A ya reversible bağlanması ile klinik olarak önemli iki özellik ortaya çıkar:bunlardan birincisi gıdalarda yüksek oranlı tiramin bulunması halinde bile sadece minimal birikim etkisinin oluşu;ikincisi ise moclobbemid tedavisi sonlandırıldığında MAO-A engellenmesinin hızla düşmesi ve MAO aktivitesinin bir günde tekrar normal seviyesine dönmesidir. Bu tip bir ilacın, beyinde hem noradrenerjik hem de serotonerjik sisteme etkili olan klomipramin kadar etkili olup olmadığı sorusu ise henüz cevaplanmamıştır. Çift kör kontrollü yapılan bu çalışmada DSM-III-R kriterlerine göre agorofobili veya agorofobisiz panik bozukluk tanısı alan iki grup hastada moklobemid ile klomipraminin klinik etkinlikleri ve yan etkıi profilleri karşılaştırıldı. GEREÇ ziren,psikotik özellikleri,intihar riski, senil demansı olan hastalar; epilepsi, nöbet, bipolar depresyon, siklotimik bozuk - luk,obsesif kompülsif bozukluk, alkol bağımlılığı ve hipertansiyon öyküsü olanlar;alfa veya beta adrenerjik bloker veya diğer antihipertansifleri kullananlar veya psikoterapi ve davranış tedavisi gören hastalar çalışma dışı bırakıldı.yaşları arası olan 38 hastadan 14 ü kadın, 24'ü erkekti.tedavinin ilk sında yakınmalarında artış saptanan 2 si klomipramin 2 si moklobemid kullanan 4 hasta çalış 4 4
3 madan çıkarıldı.dsm-iii-r a göre klomipramin grubundaki hastalardan 5 i moklobemid grubundaki hastalardan ise 4 ü agorafobili panik bozukluk, komipra -min grubundaki hastalardan 12 si moklobemid grubundaki hastalardan ise 13 ü agorafobisiz panik bozukluk tanısı aldı. Hastaların klinik değerlendirilmeleri Hamilton Depresyon Ölçeği (HDÖ), ve DSM- İki lık bir ilaçsız dönemden sonra hastalar rastgele seçilerek moklobemid veya klomipramin tedavisine alındı. Tedaviye günlük 50 mg klomipramin ve 300 mg moklobemid ile başlandı. Moklobemid dozu sabit tutulurken klom ipram in dozu 2.günde 75 mg/gün, 4.gün 100 mg/gün e çıkarıldı. 6 ile 14.günler arasında moklobemid için hedef doz 450 mg,klomipramin için 150 mg idi.çalışma sırasında genel destek dışında santral etkili ilaçlar veya psikoterapiye başvurulmadı. 17 hasta içeren iki grup arasında cins,ortalama yaş veya ortalama hastalık süresi açısından anlamlı bir farklılık saptanmadı, (cins dağılımi:klo-mipramin 7 kadın - 10 erkek, moklobemid 5 kadın - 12 erkek; ortalama yaş ve ortalama hastalık süresi sırasıyla:klomipramin (17-50) yaş) ve ay (2-40 ay), moklobemid (17-56 yaş) ve ay (2-48 ay)).hastalığın ortalama başlama yaşı açısından iki grup arasında anlamlı bir fark yoktu (klomipramin grubu için yıl ve moklobemid grubu için yıl).çalışmadan sonra hastalar 3-6 ay süreyle izlendiler. YÖNTEM III-R tanı kriterlerinde gösterilen belirtileri içeren belirti listesi ile yapıldı.hastaların iyileşme düzeyleri bir psikiyatrist tarafından klinik global iyileşme formu ile değerlendirildi. 7 puan üzerinden yapılan değerlendir - mede 1 çok iyileşme, 2 oldukça iyileşme, 3 çok az iyileşme, 4 değişiklik yok, 5 çok az daha kötüleşme, 6 oldukça daha kötüleşme, 7 çok daha kötüleşme karşılığı olarak kullanıldı. Hastalar DSM-III-R panik bozukluk tanı kriterlerini içeren belirti listesini,ilk ve 2, 4, 6, 8. larda doldurdular. Hamilton Anksiyete Ölçeği ve Hamilton Depresyon Ölçeği ilk, larda bir psikiyatrist tarafından dolduruldu.bir önceki 7 gün içindeki panik atakların sıklık ve şiddetini belirlemek için doktor tarafından bir panik atak envanteri lık olarak dolduruldu.yan etkiler lık olarak aktif sorgulama ile belirlendi.puanlardaki gelişme (tedavi öncesi skor) -(tedavi sonrası skor) / tedavi öncesi skor x 100) iki da bir değerlendirilir. Tolere edebilme belirtilen ve gözlenen yan etkiler ve vital bulgular (kan basıncı ve nabız ) ile izlendi.çalışmanın başında ve tedavinin sonunda fizik muayene yapıldı. EKG ve laboratuvar incele-meleri (hemoglobin, eritrosit, lokosit nötrofil,eosinofil,bazofil,monosit,lenfosit, platelet, bilirubin, kreatinin, üre, kan şekeri,alp,sgot, SGPT) ve idrar tetkikleri (şeker,protein,hb/eritrosit) başlangıçta, 3 sonra ve tedavinin sonunda yapıldı.tedavinin üçüncü sı tamamlanmadan çalışmayı bırakanlar değerlendirme kapsamına alınmadı. İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRME Wilcoxon testi,mann-whitney U hipotez testi ve khi-kare testi ile farkların anlamlılığı sınandı.
4 Tedavinin ilk sında yakınmalarında artış saptanan 2 si klomipramin ikisi moklobemid kullanan 4 hasta çalışmadan çıkarıldı.başlangıçta DSM-III-R panik bozukluk be- lirtilerinden alınan puanlar, SONUÇLAR HDÖ, HAÖ ğinden alınan puanlar ve panik atak,ann saylsı açlsmdan iki grup arasın. da istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bu- lunamadı (Mann Whitney U testi). DSM-III-R BELİRTİ LİSTESİNDEN ALINAN PUANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Şekil - 1: DSM -III -R Puanları puan n! I, i ; ı r i i! MOKLOBEMİD 0 [ ] 2 ~" 4 ha^ a 1 8 Şekil -2: DSM -III -R Belirti Puanlan h a fta - + MOKLOBEMİD Tedavi öncesi ve sırasında,klomipramin ve moklobemid uygulanan hastaların DSM-III-R panik bozukluk belirti puanları ortalaması Şekil-l de gösterilmiştir.çalışmanın başında DSM-III-R panik bozukluk belirti listesinden alınan toplam puan ortalaması klomipramin grubunda moklobemid grubunda idi.iki grupta da ortalama skor tedavi süresince kademeli bir düşüş gösterdi:klomipramin grubunda sekizinci sonunda alınan toplam puan moklobemid grubunda ise idi (p<0.001 Wilcoxon iki taraflı testi) oldu.iki grup arasında puanların düşmesi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (Mann Whitney U testi). Çalışmanın sonunda DSM-III-R puanlardaki gelişme klomipramin grubu için % iken moklobemid grubu için % oldu.her iki gruptaki gelişme yüzdeleri arasında anlamlı bir fark bulunamadı (p=0.42).aynı zamanda tedaviye yanıt oranı başlangıç DSM-III-R puanlarında >% 50 azalma saptanan hastaların yüzdesi olarak değerlendirildi (şekil 1-2). 2.da bu oran her iki ilaç için % 5.8 iken,4.da klomipramin grubu için %70.5, moklobemid grubu için % 35.2 idi (p<0.05).altıncı da oranlar klomipramin grubu için %88.2,moklobemid grubu için % 76.4 sekizinci da ise % 92.1 ve % 82.3 oldu. Dördüncü dışında her iki grup arasında istatistiksel bir fark bulunamadı. 4.da klomipramin grubunda tedaviye yanıt oranı daha yüksekti. 46
5 HAMILTON ANKSIYETE OLÇEGI PUANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ İkinci nın sonunda iki grupta da HAÖ toplam puanlarında belirgin bir azalma saptandı (p<0.001) (şekil-3).çalışma başında HAÖ puanları ortalaması klomipramin grubunda moklobemid grubunda idi. İki grupta da ortalama puan tedavi süresince göreceli olarak azaldı.çalışma sonunda klomipramin grubunun ort.puanı 5.2 (<0.001) moklobemid grubunun ise 6.2 idi (p<0.001). İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu.çalışmanın sonunda puanlardaki gelişme klomipramin grubu için ise %80.6 idi. HAÖ deki puanları >%50 azalan hastaların yüzdesi ile belirlenen tedaviye yanıt oranlan karşılaştırıldığında 4.da bu yüzdenin klomipramin grubunda anlamlı olarak yüksek olduğu bulundu.sekizinci sonunda oran her iki ilaç grubu için % 88.2 idi (şekil 4). Şekil -3: HAÖ Puanları Hamilton Anksiyete ölçeği puanları n m o klo bem id L j 0 i I 2 4 Ç ] 6 j 8 Şekil -4: HAÖ Puanlan % 50 Azalan Hasta Yüzdesi + MOKLOBEMİD 47
6 HAMILTON DEPRESYON ÖLÇEĞİ PUANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Şekil-5 de görüldüğü gibi klomipramin ve moklobemid tedavisi uygulanan her iki gruptada HDÖ toplam puanlarında anlamlı bir düşüş gözlendi (p>0.001).iki tedavi grubu arasında ise ne tedavi öncesi ne de sonrasında anlamlı bir fark gözlenmedi.çalışmanın sonunda düzelme oranı klomipramin ve moklobemid için sırayla %81.1 ve 77.2 olup iki grup arasında anlamlı bir farklılık gözlenmedi (p = 0.39).H DÖ toplam puanında >%50 düşme olan hastaları yüzdesi klomipramin ve moklobemid uygulanan hastalarda sırasıyla 2.da %5.8 ve %17.6, 4.da %41.1 ve %52.9, 6.da %94.1 ve %82.3, 8.da ise %94.1 olarak belirlendi (Sekil-6). Gruplar arasında anlamlı bir farklılık gözlenmedi. Şekil -5: HDÖ Puanlan HAMİLTON DEPRESYON ÖLÇEĞİ PUANLARI m o klo bem id 0 [' 1 2 [ 4 f 1-" "~1 6 8 Şekil -6: HDÖ PUANLARI % 50 AZALAN HASTALARIN YÜZDESİ HDÖ puanları > %50 azalan hastaların % si HDÖ puanları > %50 azalan hastaların % si + MOKLOBEMİD 48
7 PANİK ATAKLARI SAYISININ DEĞERLENDİRİLMESİ Tedavi sonunda her iki gruptaki hastaların toplam panik ataklarının sayısında belirgin bir düşüş oldu (p<0.001) (klomipramin uygulanan hastalarda 6.11 den 0.52 ye; moklobemid uygulananlarda ise den 0.76 ya ) (Şekil-7).İki gruptaki hastaların ortalama lık panik atak sayısında tedavi öncesi ve sonrasında anlamlı farklılık gözlenmedi. Çalışmanın sonunda düzelme oranı klomipramin uygulanan grup için %91.1 moklobemid uygulanan grup için ise %89.8 oldu.panik atağı olmayan hastaların yüzdesi sırasıyla klomipramin ve moklobemid uygulanan hastalarda 2.da %5.8, %0; 4.da % 17.6, % 11.7; 6.da %41.1, %41.1; 8.da her iki grup için %58.8 idi (Şekil-8). Şekil -7: Panik Atak Sayısı PANİK ATAK SAYISI MOKLOBEMİD 0 [ 1 2 hatta j [ 4 hatta t.:. " 1 6 ] 1 8 Şekil -8: Panik Atağı Olmayan Hastaların Yüzdesi Panik atağı olmayan hastaların % si - + MOKLOBEMİD
8 KLİNİK GLOBAL İYİLEŞMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Her iki grupta klinik global iyileşme oran- % 29.4 ü moklobemid uygulananların ise lan benzerdi (Tablo-1). İki gruptaki hastaların %29.4 ü sekizinci nın sonunda normale bal iyileşme yönünden iki grup arasında andönerken,klomipramin uygulanan hastaların %23.5 i belirgin düzelme gösterdi.klinik glo- lamlı bir farklılık gözlenmedi (p=0.96). Tablo - 1: Hastaların Klinik İyileşme Düzeyleri GRUBU MOKLOBEMİD GRUBU 1. normale dönme 5 (% 29.4) 5 (% 29.4) 2. belirgin düzelme 4 (% 23.5) 5 (% 29.4) 3. kısmen düzelme 7 (% 41.1) 5 (% 29.4) 4. değişik yok 1 (% 5.9) 2(11.7) 5. biraz kötüleme kısmen kötüleme belirgin kötüleme
9 YAN ETKİLER Moklobemid grubundaki 8 hasta (% 47) ile klomipramin grubundaki 12 (% 70.5) hastada yan etkiler gözlendi veya bildirildi. Klomipramin grubunda ağız kuruluğu, terleme veya kabızlık gibi anhtikolinerjik yan etkiler ile bulantı, baş dönmesi ve tremor daha sık görüldü. Uyku bozuklukları, yogrunluk ve baş ağrısı moklobemid grubunda daha sıktı. Her iki grupta da anormal EKG değişiklikleri veya ilaçlara bağlanabilecek laboratuvar bulguları gözlenmedi. TARTIŞMA Panik bozukluk tedavisinde klomipramin ile moklobemidin klinik etkinliğini karşılaştıran bu çalışmada klomipraminin ilk larda daha hızlı etki gösterdiği ama uzun dönemde her iki ilaç arasında klinik etkinlik yönünden fark olmadığı bulunmuştur. Sekiz lık bir tedavi sonunda her iki hasta grubunun da %58.8 inin panik ataklarının tamamen kaybolduğu gözlenmiştir. Gloger ve ark.(15) ise yaptıkları kontrolsuz çalışmada klomipramin uyguladıkları hastaların %76.4 nin panik ataklarının tamamen kaybolduğunu bildirmişler-dir. Panik atakların tümüyle kaybolması ile genel iyileşme dönemleri karşılaştırıldığında sekiz lık tedavi sonunda her iki gruptaki hastaların %58.8 inin tümüyle panik ataklarının kaybolduğunu, mok-lobemid uygulanan hastaların %58.8 inde, klomipramin uygulanan hastaların ise %52.9 unda genel bir iyileşme olduğu gözlendi.bu sonuç panik ataklardaki iyileşme ile genel iyileşmenin birbiriyle ilişkili olduğunu göstermektedir.bu Başoğlu ve ark.nın paniklerdeki iyileşmenin genel iyileşmeden bağımsız olduğunu düşündüren sonuçları ile çelişmektedir. Başoğlu ve Kılıç (16) Başoğlu ve ark.nın çalışmalarındaki hastaların paniklerindeki iyileşmeden çok agorafobik sorunlarındaki iyileşmeye önem verdikleri yani hastaların paniklerinin kaybolmasından çok,panik ataklarını daha fazla yaşamak pahasına da olsa hastalığın yaşamlarında yarattığı kısıtlamanın kalkmasından hoşnut olduklarını belirtmişlerdir. Buna karşın bizim çalışma grubumuzdaki hastaların yalnızca 9 unun (%26.4) agorafobili panik bozukluk tanısı almış olması ve agorafobik korku ve kaçma, sosyal uyum bozukluğu gibi ölçümlerin ayrı ayrı genel iyileşmeyi nasıl etkilediğini araştırmamış olmamızın bu farklı sonuca neden olduğu söylenebilir. Panik bozukluk tedavisinde ilaçların yan etkilerinin hastaya çok rahatsızlık verdiği ve hastaların tedaviyi terk etmelerine yol açtığı bilinmektedir.bu çalışmada her iki gruptan da ilaç yan etkileri nedeniyle tedaviyi terk eden hasta olmamasına karşın klomipramin uygulanan hastalarda yan etkilerden yakınma yüzdesinin daha fazla olduğu saptandı. Moklobemidin uyku bozukluğu, yorgunluk ve başağrısı meydana getirdiği belirlendi.her iki ilacında kardiyovasküler sistem üzerine herhangi bir yan etkisi gözlenmedi. Sonuç olarak,birinci nesil MAOI lerden geri dönülebilir ve MAO-A için seçici olmasıyla ayrılan bir MAOI olan moklobemidin, panik bozukluğu teda-visinde klomipramine benzer klinik etkinlik gösterdiği ve klomipraminden daha iyi tolere edildiği söylenebilir. 51
10 1-Charney D.S.,Henmger G.R.:Effect of long term imipramine treatment.arch Gen Psychiatry 1985a 42: Charney D.S.,Heninger G.R.:Noradrenergic function and mechanism of action of antianxiety treatment 1 -.The effect of long term Alprazolam treatment.arch Gen Psychiatry 1985B 42: Charney D.S.,Heninger G.R.:Abnormal regulation of noradrenergic function in panic disorder. Effects of noradrenergic function in panik disorder.effects of clonidine in healthy subjects and patients with agoraphobia and panic disorder.arch Gen Psychiatry 1986a 43: Charney D.S.,Heninger G.R.: Serotonin function in panic disorder.the effect of intravenous tryptophan in healthy subjects and patients eith panic disorder before and during alprozolam treatment.arch Gen Psychiatry 1986b 43: Zitrin C.M.,Klein D.F.,Woerner M,G., et altreatment of phobies I:Comparison of imipramine hydrochloride and placebo.arch Gen Psychiatry : Sheehan D.V.,Ballenger J.C.,Jacobson G.: Treatment of endogenous anxiety with phobic and hysterical and hypochondriacal symptoms.arch Gen Psychiatry : Cassano G.B.,Petracca A.,Perugi G., et al: Clomipramine for panic disorder: 1-The first 10 week of a long-term comparison with imipramine.j Aff Disorders : Gloger S.,Gunhaus L.,Birmacher B., et al: Treatment of spontaneous panic attacks with clomipramine.am J Psychiatry : Johnston D.G.,Troyer I.E.,Whitsett S.F.:Clomipramine treatment of agoraphobic women: An eight week controlled trial.arch Gen Psychiatry : Kelly D.,Guirguis W.,Frommer E.,et al:treatment of phobic states with antidepressants.br.j Psychiatry : Buigues J.,Vallejo J.Therapeutic response to phenelzine in patients with panic disorder and agoraphobia with panic attacks.j Clin Psychiatry : Mavissakalian M.,Michelson L.,Dealy R.S.: Pharmacological treatment of agoraphobia: imipramine versus imipramine programmed practice.br J Psychiatry : Ko G.N.,Elsworth J.D.,Roth R.H., et al : Panic induced elevation of plasma MHPG levels in phobic anxious patients.arch Gen Psychiatry : Sorias S.,Saygılı R.,Elbi H.,ve ark.:dsm- III-R Yapılandırılmış Klinik Görüşmesi (SCID) Türkçe Versiyonu'nun retest ve kullanıcılar arası uyuşma güvenilirliğinin araştırılması.ege Üniv.Tıp.Fak.Derg : Gloger s.,grunhaus L.,Gladic D.,et al :Panic attacks and agoraphobiadoe dose clomipramine treatment. J Clin Psychiatry : Başoğlu M.,Marks IM.,Kılıç C., et al:the relationship of panic, anticipatory anxiety, agoraphobia and global improvement in panic disorder with agoraphobia treated with Alprazolam and exposure.in:başoğlu M.,Kılıç C.: Panik Hastalığında ilaç tedavisi: Yeni çalışmalar üzerine bir değerlendirme.türk Psikiyatri Dergisi (2):
Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya
Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar
DetaylıSosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ
Sosyal Anksiyete Bozukluðunun Farmakolojik Tedavisi Dr. Ali ÖZGEN*, Prof. Dr. Sunar BÝRSÖZ* Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ ortamýnda toplumla iliþkide bulunma yeteneklerini direkt etkileyen
DetaylıYAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,
DetaylıSon 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.
Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini
DetaylıAçıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK
Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı
DetaylıObsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi
Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,
DetaylıYaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi
Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları
DetaylıAz sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme
Temel farmakoterapi ilkeleri Az sayıda ilaç Daha önce kullanılan veya ailede kullanılan ilaç Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması Psikolojik desteğin de sağlanması Hastayı
DetaylıDSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)
DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı
DetaylıSoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şizofreniye bağlı davranım bozuklukları bireyi ve toplumları olumsuz etkilemekte Emosyonları Tanıma Zorluğu Artmış İrritabilite Bakımverenlerin
DetaylıTedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi
Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem
DetaylıŞizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu
Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği
DetaylıSon 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.
Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal
DetaylıBİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD
BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak
DetaylıProf.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD
Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD İÇERİK ALT TİPLENDİRMEDEKİ SORUNLAR KLİNİĞE YANSIMASI ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN ETKİSİ Tanısal bakı Sosyal fobi DSM-I de "Fobik
Detaylıİnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?
İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? Burcu Zeydan, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
DetaylıGELECEĞİN TIBBINA HOŞ GELDİNİZ
GELECEĞİN TIBBINA HOŞ GELDİNİZ Her bünye kendine has özellikleriyle tek, kendine özel ve eşsizdir. Tedavilerin de kişiye özel olması kaçınılamaz bir gerekliliktir. ONDAMED, rezonans terapisinin kişiye
DetaylıNöropatik Ağrı Tedavi Algoritması
6. ULUDAĞ NÖROLOJİ GÜNLERİ Mart 2011 - BURSA Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması Dr. Aslı Tuncer Kurne Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Nöropatik Ağrı -Tanım Somatosensorial sistemi
DetaylıObsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji
DetaylıPSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.
PSİKOFARMAKOLOJİ-5 ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com DEPRESYONUN NÖROKİMYASI Dopamin Çok az olumlu afekt (mutluluk, neşe, ilgi, haz, uyanıklı,
DetaylıÜniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?
Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe
DetaylıÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.
DetaylıÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.
DetaylıPSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.
PSİKOFARMAKOLOJİ 7 Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com ANKSİYETE Somatik belirtilerin de eşlik ettiği, nedensiz bir tedirginlik
DetaylıDr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü
Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü Amaç Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Uyku Bozuklukları Laboratuvarı nda tetkik edilen 86 hastanın klinik ve polisomnografik
DetaylıSerhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1
53. Ulusal Psikiyatri Kongresi, (TPD, 2017) 3-7 Ekim 2017 Bursa, Türkiye SS: 0167 5 Ekim, 2017 18.00 Özkıyım girişimi öyküsü olan ve olmayan bipolar bozukluk olgularının mizaç ve klinik özelliklerinin
Detaylıİzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: PSİKİYATRİ Anabilim Dalı 1 PSİKİYATRİ STAJI TANITIM REHBERİ Ders Kodu Dersin
DetaylıÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.
DetaylıMelek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi
DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2
DetaylıObstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarında Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı Tedavisi Sonrası Kaybolan veya Yeni Ortaya Çıkan Uykuda Periyodik Bacak
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarında Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı Tedavisi Sonrası Kaybolan veya Yeni Ortaya Çıkan Uykuda Periyodik Bacak Hareketlerinde Siklik Alternan Patern Analizi Eser Buluş,Gökçen
DetaylıOlgularla Antibiyotikler ve Yan Etki Yönetimi Şanlıurfa Toplantısı 20 Kasım 2015
Olgularla Antibiyotikler ve Yan Etki Yönetimi Şanlıurfa Toplantısı 20 Kasım 2015 Dr. Hakan Sezgin SAYİNER Adıyaman Üniv. Tıp Fak. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klin. Mikr. AD OLGU 39 E Şikayeti: Bilinç kaybı
DetaylıNöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.
1 2 + Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. + + Üçüncü basamak nöroloji yataklı servisinde psikiyatrik görüşme ile tespit edilen
DetaylıPSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK MERKEZİ İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ
DEĞİŞİKLİK DURUMU Değişiklik Tarihi Açıklama Değişiklik No - Yeni yayımlandı 0 09.09.2002 İçerik Değişikliği Yapıldı 1 21.11.2005 İçerik Değişikliği Yapıldı 2 09.07.2008 Form Değişikliği Yapıldı 3 03.03.2014
DetaylıKalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.
DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik
DetaylıÇekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet
Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir
DetaylıMizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi
Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi Uzm. Dr. Gökhan Öz Prof. Dr. Cengiz Kılıç Giriş Mizofoni: Çeşitli hafif seslerden belirgin
DetaylıUyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com
Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Müracaat eden herkese muayenede uyku durumu sorulmalı İnsomnia (Uykusuzluk)
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her draje, etkin madde olarak 0.50 mg pizotifene eşdeğer bazda 0.73 mg pizotifen hidrojen maleat içerir.
KULLANMA TALİMATI SANDOMİGRAN draje Ağız yolu ile alınır. Etkin madde: Her draje, etkin madde olarak 0.50 mg pizotifene eşdeğer bazda 0.73 mg pizotifen hidrojen maleat içerir. Yardımcı maddeler: Magnezyum
DetaylıBilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış
Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife
DetaylıAnksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları
Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi tıp Fakültesi Psikiyatri AD 43000 yetişkin MKB olanları %17.7 sinde herhangi bir
Detaylı14 Aralık 2012, Antalya
Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,
DetaylıANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI
ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANTİEPİLEPTİKLER Karbamezepin Okskarbazepin Lamotrijin Riluzol Valproik
DetaylıGebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi
Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş
DetaylıPanik bozukluðu, etiyolojisi iyi bilinmeyen, nedensiz
Birinci Basamakta Panik Bozukluðu Tedavisi Prof. Dr. Tunç ALKIN* Panik bozukluðu, etiyolojisi iyi bilinmeyen, nedensiz ve aniden ortaya çýkan þiddetli, paroksismal anksiyete ataklarý ile karakterize bir
DetaylıPiperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler
Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Seniha Başaran, Atahan Çağatay, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
DetaylıHipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi
Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi Dr. Mustafa Akçakoyun Kartal Kosuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma
DetaylıRomatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi
Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde
DetaylıDoç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik
DetaylıANKSİYETE DUYARLILIĞI. Yard.Doç.Dr.Selim Tümkaya
ANKSİYETE DUYARLILIĞI Yard.Doç.Dr.Selim Tümkaya ANKSİYETE DUYARLILIĞI Anskiyete Duyarlılığı Panik bozukluk hastalarının panik atak yaşamaktan korku duyuyor olması, tanımlandığı ilk dönemlerden beri panik
DetaylıKronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi
Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Maslak Hastanesi Cephalalgia. 2010 Jul;30(7):793-803. doi: 10.1177/0333102410364676.
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR
HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük
DetaylıMobilite Envanteri Türkçe Formunun Geçerlilik ve Güvenilirliği
78 A. Kart ve M.H. Türkçapar /Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 2 (2015) 78-84 ISSN: 2146-9490 JCBPR, 2015, 1: 78-84 ORIGINAL ARTICLE/ÖZGÜN MAKALE Mobilite Envanteri Türkçe Formunun
DetaylıHipertansiyon Tedavisinde Kan Basıncı Ölçümü: Evde mi? Ofiste mi? Ambulatuar mı?
Hipertansiyon Tedavisinde Kan Basıncı Ölçümü: Evde mi? Ofiste mi? Ambulatuar mı? Dr. Hasan Micozkadıoğlu Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Logan et al. J Hypertens 2008;26:446-452
DetaylıDeneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması
Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu
DetaylıYAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR. Sayf alar 99-104 7(1) 12(2 ) 281-286 131-135 7(2) 54-55 3(3) 277-282
YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR Sıra No YAYIN ADI DERGİ DERGİ KATEGORİS İ (SI/SI- E/SSI/ SSI- E/DİĞER ULUSALAR ARASI/ ULUSAL HAKEMLİ/ DİĞER ULUSAL ULAK BİM GRUB U Yıl Sayı Sayf alar 00 00 00 00 006 00
DetaylıBölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri
Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece
DetaylıYüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı
Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI
HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI SERKAN YILDIZ¹, REMZİ DÜNDAR², ÖMÜR KURU², FERCEM ERBAY², FATİH KILIDz,
DetaylıPrediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi
Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun
DetaylıAntidepresanlar. Duygu durumu dengeleyici ilaçlar. Timoleptik ilaçlar
Antidepresanlar Duygu durumu dengeleyici ilaçlar Timoleptik ilaçlar Ebru Arıoğlu İnan, PhD Dersin hedefleri: 1. Depresyonu tanımlamak 2. Depresyona bağlı olarak sinir ucunda nörotransmitterlerdeki değişimleri
DetaylıKRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR
KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR Giriş-Amaç IL28B geni ve yakınındaki single nucleotide polymorphism lerinin(snp, özellikle rs12979860
DetaylıOKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo
OKB DE KOMORBİDİTENİN VARLIĞI TEDAVİYİ NASIL ETKİLER? Dr.Abdulkadir Tabo OKB DE KOMORBİDİTE Komorbiditenin değerlendirilmesi klinisyen için çok önemli. Komorbid durumların varlığı hastalığın klinik seyrini,
Detaylı3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan
DetaylıErişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi
Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi *Kenar İ. Ayşe Nur, **Sezai Üstün Aydın, *Alper Zıblak *Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıRenal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım
Renal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım Dr. Özgür CAN,Doç. Dr. Gülizar Şahin, Dr. Bala Başak Öven Ustaalioğlu Dr. Berkant Sönmez, Dr. Burçak Erkol İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
DetaylıMajor Depresif Bozukluk
Moleküler Modelleme Yöntemiyle Tasarlanan Yeni Monoamin Oksidaz-A Enzim İnhibitörü Selektif 2-pirazolin Türevlerinin Antidepresan Aktivitelerinin Tayini Telli G 1, Salgın-Gökşen U 2, Yalovaç A 3, Çiftçi-Yabanoğlu
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:
DetaylıBugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi
Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite
DetaylıÜniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri
Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde
DetaylıBariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi
Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Selçuk Özdin 1, Aytül Karabekiroğlu 2, Arzu Alptekin Aker 2, Recep Bolat 2, Servet
DetaylıBir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE
Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona
DetaylıHipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul
Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi
DetaylıYAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,
DetaylıYoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal
DetaylıUYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...
UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan
DetaylıYETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ
YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler
DetaylıHEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ
HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem
DetaylıBipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017
Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,
DetaylıDepresyon. Depresyon insanları çok çeşitli şekillerde etkiler ve çok çeşitli fiziksel, psikolojik (ruhsal) ve sosyal belirtiye neden olabilir.
Depresyon Giriş Depresyon ciddi bir hastalıktır. Depresyondaysanız, çok uzun süreler boyunca aşırı üzüntü hissedersiniz. Bu hisler genellikle günlük yaşamınıza müdahale edecek kadar ciddidir ve birkaç
DetaylıMajör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi
Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı
Detaylı1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya
1. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 49 yaşında kadın hasta, ev hanımı Yakınması: Öksürük, balgam Hikayesi: Yaklaşık 2 aydır şikayetleri olan hasta akciğer grafisinde lezyon görülmesi üzerine merkezimize
Detaylıİnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü
İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,
DetaylıKronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği
Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A
DetaylıŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada
DetaylıKULLANMA TALİMATI. STABLON 12.5 mg kaplı tablet. Ağız yoluyla alınır. Etkin Madde:12.5 mg Tianeptine sodyum tuzu.
KULLANMA TALİMATI STABLON 12.5 mg kaplı tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin Madde:12.5 mg Tianeptine sodyum tuzu. Yardımcı Maddeler: Mısır nişastası, Mannitol, Magnezyum stearat, Talk, Sodyum bikarbonat,
DetaylıOlgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde
DetaylıÇene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi
Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.
DetaylıHCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?
HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? Abdullah ŞUMNU 1, Erol DEMİR 2, Ozan YEĞİT, Ümmü KORKMAZ, Yaşar ÇALIŞKAN 2, Nadir ALPAY 3, Halil YAZICI 2,
DetaylıGEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI
GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan
DetaylıBöbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi
Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa
DetaylıPsikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar
Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;
DetaylıBipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması
Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması Deniz Ceylan, Berna Binnur Akdede, Emre Bora, Ceren Hıdıroğlu,
DetaylıPalyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları
Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,
DetaylıÇullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.
Yaşamın İlk İki Yılında Demir Profilaksisinin Önemi ve Anemi Taramasında Hemogram ile Birlikte Ferritin Ölçümü: Rutin Taramanın Bir Parçası Olabilir Mi? Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z,
DetaylıKANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.
KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal
DetaylıOrta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir
Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin
DetaylıÇekingen Kiþilik Bozukluðunun Klinik Özellikleri ve Tedavisi
Çekingen Kiþilik Bozukluðunun Klinik Özellikleri ve Tedavisi Levent SEVÝNÇOK*, Ferhan DEREBOY**, Çiðdem DEREBOY* ÖZET Çekingen Kiþilik bozukluðu (ÇKB) konusunda þimdiye dek az sayýda çalýþma yayýnlanmýþtýr.
DetaylıT.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI STAJ DÖNEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYELERİ:
Detaylı