DANIŞMA MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DANIŞMA MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ"

Transkript

1 C 1 L T : 12 YASAMA YILI : 2 DANIŞMA MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ >>-e«20 nci Birleşim 20 Kasım 1982 Cumartesi I. GEÇEN TUTANAK ÖZETÎ II. YKLAİMA III. BAŞKANLİK DÎVANININ GE NEL KURULA SUNUŞLARI 1. Sovyetler iriliği Devlet 'Başkanı Leooid ibnejnev'in cenaze törenine katılmak üzere Sovyetler Birliğine gidecek olan Baş- 'bakan iülend Uİusu'ya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Zeyyad Baykara'nım vekillik etmesinin uygun gömülmüş. olduğuma dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi. (3/481) 2. Mısır - Arap Cumhuriyeıtii Ticaret Balkanı ile tiki ülke arasıındaki ticarî ilişkiler konusunda ıgörüşimelerde bulunimalk üzere Kahire'ye gidecek olan Ticaret Balkanı Kemal artfcürk'e, Sanayi Ve 1 Teknoloji Balkanı Mehmıet Turgut'un vekillik etmesinin uygum görülmüş olduğuna dair 'Cumhurbaşkanlığı tezkeresi. (3/480) 3. Avrupa Konseyi Bakanlar Komiiıtesiinin Stra&bourig'da yapı'laoak 71 inci ıtop- 'lantısına katıllrmak üzere Fransa'ya 'gidecek olan (Dışişleri Balkanı îlter Türkınem'e, Millî Savunma Balkanı Ümit Halûk Bayülken^n vekillik etmesinin uygun görülmüş olduğuna dair Cuımtor'başkaınlığı tezkeresi. (3/479) 4. Iraik Millî Eğitim Bakanımın davetlisi ıdlarak Hükümetimizi temsilen Irak'a gidecek ıolan Milî Eğitim Bakanı Hasan Sağlam'a, Ulıaştırmia Bakanı Mustafa Aysan'ın t Ç t N D I K l L U Sayfa :66 66 vekillik etmesinin uygun görülmüş olduğuna dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, (3/482) 5. 'Mazereti medeniyle Fay yaz Gölcüklü'nün 22 Kasıım 1982 talihimden itibaren 13 ıgün ımüddetle lizinlli sayılmasına dair Başkanlık tezkeresi, (3/483) 6. Hastalığı nedeniyle Siyaımi lersek'in 9 (Kasım 1982 tarihinden itibaren 23 güm ımüddetle izim! sayılmasına dair Başkanlık tezkeresi (3/484) Sayfa IV GÖRÜŞÜLEN İŞLER Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/499) (S. Sayısı,: 185) 67: Yüksek Öğretim Kurulu 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/503) (S. Sayısı : 189) 103, 151: Ankara Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarlısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu.; (1/504) i(s, Sayısı : 190ı) 104:105, 153: r- rta Doğu Teknik Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/523) (S. Sayısı : 209) 105:107,155: Hacettepe Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/505) (S. Sayısı : 191) 107: 109,157:

2 Danışma Meclisi B : 20 Sayfa 6. Gazii Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plian Komisyonu Raporu. (1/506) (Ş. Sayısı : 192) 109:111, 159: İstanbul Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe 'Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Rapom. (1/507) ı(s. Sayısı : 193) 111:113, 161: istanbul TeikiriJk Üniversitesi 1983 M! allî Yılı 'Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Koırnıisyoınu Raporu. (1/508) (S. Sayısı : 194) 113:115,163:164 9< Boğazıiçi Ünıivterisâıtes'i 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/521) (S. Sayısı : 207) 115:117, 165: 'Marmara Üniversitesi 1983 Malî Yıih 'Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - 'Pliaın Komisyonu Raporu. (1/526) (S. Sayısı 212) 117:118, 167: Yâdız Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/529) (S. Sayısı : 215) ' 118:120, 169: Mlmaır Sinan Üniversitesi 1983 'Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/527); (S, Sayısı : 213) 120:121, 171: Ege Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/509) (S. Sayısı : 195) 121:123, 173: Dokuz Eylül Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/525) (S. Sayısı : 211) 123: 125,175: Trakya Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/528) (S. Sayısı : 214) 125:126, 177: Uludağ Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/514) (S. Sayısı : 200) 126:128, 179: Anadolu Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/515) (S. Sayısı : 201) 128:130, 181:182..*» > -< a^- < : 1 Sayfa 18. Selçuk Üniversitesi 1983 Malî.Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/519) (S. Sayısı : 205) 130:132, 183: Akdeniz Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/524) (S. Sayısı : 210) 132:133, 185: Erciyes Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/522) (S. Sayısı : 208) 133:135, 187: Cumhuriyet Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Rapora. (1/516) (S. Sayısı : 202) 135: 136,189: Çukurova Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu, (1/510) (S. Sayısı : 196) 136: 138,191: Mayıs Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/513) (S. Sayısı : 199) 138: 140,193: Karadeniz Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/520) (S. Sayısı 206) 140: 141,195: Atatürk Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/517) (S. Sayısı : 203) 141: 143,197: İnönü Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/518) (S. Sayısı : 204) 143:145, 199: Fırat Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/512) (S. Sayısı : 198) 145:146, 201: Dicle Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/511) (S. Sayısı : 197) 146:148, 203: Yüzüncü Yıl Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/530) (S. Sayısı : 216) 148:150,205:206

3 Danışma Meclisi B : : 1 I. GEÇEN TUTANAK ÖZETİ Bu Birleşim iki oturum yapan Genel Kurulda : 1. Kamer Genç, sağlık sorunu konusunda gündem dışı bir konuşma yaptı Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmelere devam olunarak; Gümrük ve Tekel Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Bütçeleri kabul edildi. Tekel Genel Müdürlüğü 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısının bölüm ve maddeleri onaylandı, tümü açık oya sunuldu, oyların kabul edildiği bildirildi. ayrımı sonucunda 20 Kasım 1982 Cumartesi günü saat 10.00'da toplanmak üzere Birleşime saat 17.45'te son verildi. Erdoğan BAYIK Kâtip Üye Turhan GÜVEN Baş'kan Başikanvekili M. Talât SARAÇĞLU Kâtip Üye» «BİRİNCİ TURUM Açılma Saati : BAŞKAN : Başkanvekili M. Vefik KİTAPÇIGİL KÂTİP ÜYELER : A. Güngör ÇAKMAKÇI, Erdoğan BAYIK BAŞKAN Değerli üyeler; Danışıma Meclislimizin 20 ncd Bıirîeşirntiıni açıyorum. II. YKLAMA BAŞKAN Yoklama yapılacaktır. (Yoklama yapıldı) BAŞKAN Çoğunluğumuz vardır, görüşmelere başlıyoruz. III. BAŞKANLIK DİVANININ GENEL KURULA SUNUŞLARI 1. Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Leonid Brejnev'in cenaze törenine katılmak üzere Sovyetler Birliğine gidecek olan Başbakan Bülend Ulusu'ya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara'nın vekillik etmesinin uygun görülmüş olduğuna dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi. (3/481) BAŞKAN Sunuşlarda Sayın Cumhurbaşkanlığımızın dört tezkereleri var, bu tezkereleri okutuyorum. Danışma Meclisi Başkanlığına Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Leonid Brejnev'in cenaze törenine katılmak üzere Kasım 1982 tarihleri arasında Sovyetler Birliğine gidecek olan Başbakan Bülend Ulusu'nun dönüşüne kadar Başbakanlığa Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara'nın vekillik etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Kenan EVREN Cumhurbaşkanı BAŞKAN Bilgilerinize arz ederim. 2. Mısır Arap Cumhuriyeti Ticaret Bakanı ile iki ülke arasındaki ticarî ilişkiler konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Kahire'ye gidecek olan Ticaret Bakanı Kemal Cantürk'e, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Turgut'un vekillik etmesinin uygun görülmüş olduğuna dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi. (3/480) 65

4 Danışma Meclisi B : : 1 Danışma Meclisi Başkanlığına Mısır Arap Cumhuriyeti Ticaret Bakanı ile iki ülke arasındaki ticarî ilişkiler konusunda Kasım 1982 tarihlerinde Kahire'de yapılacak görüşmelere ve Kahire'de düzenlenecek Türk Haftasının açılışına katılmak üzere Mısıra gidecek olan Ticaret Bakanı Kemal Cantürk'ün dönüşüne kadar Ticaret Bakanlığına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Turgut'un vekillik etmesinin Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Kenan EVREN v Cumhurbaşkanı BAŞKAN Bilgilerinize arz ederim. 3. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Strasbourg'da yapılacak 71 inci toplantısına katılmak üzere Fransa'ya gidecek olan Dışişleri Bakanı îlter Türkmen'e, Millî Savunma Bakanı Ümit Halûk Bayülken'in vekillik etmesinin uygun görülmüş olduğuna dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi. (3/479) Danışma Meclisi Başkanlığına Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Strasbourg'da yapılacak 71 inci toplantısına katılmak üzere 8-11 Kasım 1982 tarihleri arasında Fransa'ya gidecek olan Dışişleri Bakanı tlter Türkmen'in dönüşüne kadar Dışişleri Bakanlığına Millî Savunma Bakanı Ümit Halûk Bayülken'in vekillik etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Kenan EVREN Cumhurbaşkanı BAŞKAN Bilgilerinize arz ederim. 4. İrak Millî Eğitim Bakanının davetlisi olarak Hükümetimizi temsilen Irak'a gidecek olan Millî Eğitim Bakanı Hasan Sağlam'a, Ulaştırma Bakanı Mustafa Aysan'ın vekillik etmesinin uygun görülmüş olduğuna dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi. (3/482) Danışma Meclisi Başkanlığına Irak Millî Eğitim Bakanının davetlisi olarak Hükümetimizi temsilen Kasım 1982 tarihleri arasında Irak'a gidecek olan Millî Eğitim Bakanı Hasan Sağlam'ın dönüşüne kadar Millî Eğitim Bakanlığına Ulaştırma Bakanı Prof. Dr. Mustafa Aysan'ın vekillik etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım. Kenan EVREN Cumhurbaşkanı BAŞKAN Bilgilerinize arz ederim. 5. Mazereti nedeniyle Feyyaz Gölcüklü'nün 22 Kasım 1982 tarihinden itibaren 13 gün müddetle izinli sayılmasına dair Başkanlık tezkeresi. (3/483) BAŞKAN Değerli üyeler, Danışma Meclisi Başkanımızın iki tezkereleri var, okutuyorum. Gönel Kurulla Damiışmıa Mıecllisi Üyesi Feyyaz Gölcüklü'nün rniazereti nedeniyle 22 Kasım 1982 ıtariihinden itibaren 13 ı(onüç) güm müddetle iizinılli sayılması hususunun Geme 1! Kurula 'arzı, Baıştoaniılk Divanının 17 Kasım 1982 tarihli toplantısında Ikarariaştınlmıştıır. Keyfiyet yüce tensiplerine arz olunur. Sadi IRMAK Daınıışimıa Meclisi Başkanı 'BAŞKAN Sayın Gölcüklü'nün 13 günlük iznini oyulanmıza sunuyorum. Kalbul edenler... Kalbul etmeyenler... Kalbul edlilrnıişirir. 6. Hastalığı nedeniyle Siyami Ersek'in 9 Kasım 1982 tarihinden itibaren 23 gün müddetle izinli sayılmasına dair Başkanlık tezkeresi. (3/484) Genel 1 Kurula Danışıma Meclisi Üyesi Siya'mi Ersek, 9 Kasım 1982 tarihinde hastaneye yatırıllmış ve 11 Kasım 1982 tarihimde talburcu edilerek 20 {yirmi) gün istirahatı uygun gönüilmüşıtür. Bu itibarla 9 Kasıırn 1982 tarihimden geçerli olmak üzere toplam 23 ('yirmiiüç) 'güm müddetle izlini sayılimıası hususumun Genel 1 Kurula arzı, Başikamlılk 'Divanınım 17 Kasıim,1982 tarihli toplantısında ik&rartiaştınlmıştır. Keyfiyet yüce tensiplerimle arz lolumur. Sadi IRMAK Danışımla Mıecisi Başlkamı BAŞKAN Sayın Erselk'in raporlu 20 günlük iznini 'aylarımıza sunuyorum 1. Kabul edenler... Ka'bul etmeyenler... Ka'buü edilmiştir. Sayım Ersek'e âcil şifalar dliiyoruım. 66-

5 Danışma Meclisi B : : 1 IV, GÖRÜ )LEN İŞLER / Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/499) (S. Sayısı : 185) (1) 2. Yüksek Öğretim Kurulu 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/503) (S. Sayısı : 189) 3. Ankara Üniversitesi 1983 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1 /504) (S. Sayısı : 190) 4. rta Doğu Teknik Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1 /523) (S. Sayısı :209) 5. Hacettepe Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe Plan Komisyonu Raporu. (1/505) (S. Sayısı : 191) 6. Gazi Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/506) (S. Sayısı : 192) 7. İstanbul Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/507) (S. Sayısı ; 193) 8. İstanbul Teknik Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/508) (S. Sayısı : 194) 9. Boğaziçi Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/521) (S. Sayısı : 207) 10. Marmara Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/526) (S. Sayısı : 212) 11. Yıldız Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/529) (S. Sayısı : 215) 12. Mimar Sinan Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu.(1/527) (S. Sayısı : 213) 13. Ege Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1 /509) (S. Sayısı : 195) 14. Dokuz Eylül Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/525) (S. Sayısı : 211) (1) 185 S. Sayılı Basmayazı tarihli 13 üncü Birleşim Tutanağına eklidir. \ Trakya Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (İ/528) (S. Sayısı : 214) 16. Uludağ Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/514) (S. Sayısı : 200) 17. Anadolu Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/515) (S. Sayısı: 201) 18. Selçuk Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1 /519) (S. Sayısı: 205) 19. Akdeniz Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1 / 524) (S. Sayısı : 210) 20. Erciyes Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1 / 522) (S. Sayısı : 208) 21. Cumhuriyet Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/516) (S. Sayısı : 202) 22. Çukurova Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/510) (S. Sayısı : 196) Mayıs Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/513) (S. Sayısı : 199) 24. Karadeniz Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/520) (S. Sayısı : 206) 25. Atatürk Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/517) (S. Sayısı : 203), 26. İnönü Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe --- Plan Komisyonu Raporu. (1/518) (S. Sayısı : 204) 27. Fırat Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/512) (S. Sayısı : 198) 28. Dicle Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe h anunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/511)- (S. Sayısı : 197) 29. Yüzüncü Yıl Üniversitesi 1983 Malî Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe - Plan Komisyonu Raporu. (1/530) (S. Sayısı ;. 216) 'BAİŞKAIN Güırtdömıiımıiziin ıtdklliiflteıü 'bölümüne geçiyoruz. kanun tasarı ve

6 Danışma Meclisi B : : 1 ı.bu 'bölümde Yütoelk Öğretim Kurulu ve üniversımer Ibüitçellerinıi görüşeceğiz. Sayımı Balkan, ısaat 11,00'de memleketimizin misafiri alan Sayım Ürdün Kralının uğurlama törenlinde havaalanında bulunımiatk zorumda olduklarını ıbildirdiiler ve Yüksek Öğretini Kuruluyla ilgili 'bir İkanuşma yapmak 'İstediklerini 'Başlkanlığa duyurdular. ibaşikanllılk ikendileriıne öncelikle söz verme kararındadır, (buyurun Sayın Balkan. ımiîijlî EĞİTİIM «AKANI BASAN SAĞLAM Teşdkkıürierimİ arz öderim Sayın Baklan. Sayın Başkan, Danışma İMecliisinliın değerli üyeleri; 6 Kasım 1981 tarihimde (yürürlüğe" giren 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile yüksek öğretimde ıbüitünlüik ilkesi getirilmiş buhınım'alfctadır. Bu Kanunun geçici 28 linçi maddesi uyarınca üniversite dışında Ikalan akademi, enstitü ve bütün yüksekokullar üniversite çatısı altında toplanarak, yüksek 'öğretiim kurumlarınım yeni teşkilatlanması yapıilmış ve 41 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname lüle de 20 Temmuz 1982'de yürürlüğe konmuştur. 20 Temmuz 1982 tarihinden önce 19 olan üniversite sayısı 27'ye çıkmıştır. ibunlarim altısı İstan- Ibul'da, dördü Ankara'da, ilkülsii Izmür'de, diğerleri de çeşitli şehirlerde bulümmalktadır. 27 üniversitemiz toplam, 180 fakülte, 100 enstitü ve 126 yüksekokuldan öluşmialktadır.; Bu üniversitelerin Koşturulmasında tamiamen ihtiyaçlarımız, gerçeklerimiz ve olanaklarımız dikkate alınmıştır. Ülkemizin iilhtliyaçları ve gerçeklerimiz, çağdaş failini ve teknoloji erekleri doğrultusunda, insangüoü ive sınırlı maddî kaynaklarımızı en rasyonel, etkili ve ekonomik biiır şekilde kullanıarak yükseköğretimlimizi ımevcut yasaların öngördüğü yönde istenilen düzeye ulaştırmak için her türlü çalba gösiterilımekteıdir. Ancak takdir Ibuıyurulur ki, yüksek öğretimiımizi bulunduğu durumdan çıkarıp, yenıi ibir 'bünyeye sahip kılmak, 'bütün rahatsızlıklarından bir anda kuriarmiajk, noksanlıkları (tümüyle hemen tamamen ele almak ve tamamlamak mümkün değildir. Gerekli olan, zaman, araç 've eleman. meselesidir., Ülkemizin ıkaynıak ve (imkânlarını siınıriı olduğu billtaimekted'ir. Bu sımırliı kaynaklarımızın belirli plan ve prograttnlara göre en ekonomik ve verimli şdkilıde Ikullanıllmaısı zorunluluğu vardır. Planlı, programlı, koorıolnel, Devlet 'gözetimi ve denetimli altında bir yüksek öğretimi adıım adım; fakat mümıkün olan en kısa süre içinde gerçekleştirmek amaçtı^ Hiç şüphe yok iki, bu gerçekleşmede Hükümetlimiizden, üni'vers'itelerimizin en küçük birimlerine kadar düşen görev ve sorumluluklar vardır. Yasalar ve kararnamelerle hedefler çizilımıiş, yolar gösterilmiş ve şu anda bazı aşamalar yapılmıştır. Daha önceki dönem hatırlanır ve durumunun ne olduğu düşünülürse, alınan sonuçların geleceğe üımlit 'verici ve yönlendirici 'bulunduğunu söylemek mümkündür. Sayın Başkan, jok değerli üyeler; Burada ibir hususu da önemle belirbmek istiyorum. Üniversiteler Devlete ve topluma ikanşı büyük sorumluluklar.yüklenmiş kurumlardır. 'Bilimsel özerkl'ilkıl'eri her yönıüylie garanti altına alınmış olan bu kurumlarımız, politikamın çeşitli rahatsızlıklarından uzak 'bir hava içinde, görevlerini ve sorumlu - luıklarını yeriinıe getirmek yükümılülüğündedirler. Geçirmliş olduğumuz sıkıntıları, üzücü olayları ve eğitimiımizin ıbundan nasıl etkilendiğini hepimiz gayet iyi (biliyoruz. Bundan böyle, 'bütün 'yükseköğretim kurumlanımızıın hiçbir 'baskının, politikanın etkisi ve kuşkusu altında (kalmadan bilgi üretmesini, araştırma ve yayın yapmasını sağlayacak koşullarım yaratılmasına elbette özen gösterilecek, hu rahatsızlıklarım tekrar yaşanmıaıması için gerekli önlemler alınacaktır. öğretim elemanı ve öğrencilerin zararlı politika ve ideolojik amaçlar dışı davranışlarla blfesel ve teknik çalışimalarına yön verecek önlemler yasalarla getirilmiş buluınımakltadıır. Hükümet başta olımalk üzere, bu ülkede politikanın nerede yapılıp, nerede yapilaimayacağı ve ne 'olacağı yeni Aniayasamızda da açılk ve»keşlin hatlarla gösterilmiştir. 12 Eylül öncesinin rahatsızlııkılariina tekrar dönülmamesi içlin, Devlet ile üniversite ve ilgili kuruluşlar elbirliği ile çalışacaktır. Bu amaçla daha önce üniversiıteleriımizin dışımda bulunan 'yükseıköğretiım ıkurunıüarı da üni'versliıte çatısı altına alınarak, YÖK ve ünivertsiıtelerıin gözetim, denetim ve s'orumlullüğuna verilmiiştir. Öğrıefimen yetiıştiıren kurumlarım' üniversiteye!bağlanım'asının bazı Ikuşjkular yarattığı görülimıeikte, bu 'kurumların Millî Eğitimden ve 'ortaöğretimıden (kopabileceği düşünülmektedir. Şunu vurigulıamıalk isterim İki, Türlk eğitim ısıistemü İbir bütündür. TeVh)id J i" Tedrisalt Kanunu, Anayasamız ve Millî Eğlıtiım Temel Kanununda yerini almış olan hükümler dışında bir uygulamaya gidilemez. rtaöğretime 'dayak yükısököğretıilm, ortaöğretimden ayrı ilke ve amaçlarla çalışamayacağı gilbi, ortaöğretim de yükseköğretimle organik 'bir bağ tatmadan kendi doğrultusunda 'hiçbir yere" gidemez. 68

7 Danışma Meclisi B : : 1 Öğretmen yetiştiren Ikurumlaomızıın, Mıillî Eğitimi 'bünyesinde 50 yıllılk İbik gelişmeden sonra ünıiversiteye bağlanımaşımdalki laımıaç, gelişen ve değlişen koşulanımız yanıında; daha miiteliilkli, poılitıük çalkantılar «dışında öğretmen yötıiştirtmjelkitiır. Gerek Yüksek Öğrehiım Kurulu, gerekse ysilkseköğretiırn kuruluşları, Millî Eğitim Bakanlığı liie en yakın bir işbirliği 'içimde, 50 yıllılk tecrüberiim ide ışığı altlında, öğretmem 'yetiştirime özellik ve sâsitemıini aynen sürdüreeeklerdiır. ifiu kurumlarım yöbiştiıreceiklfâri elemanlar, istihdam edilecek kurumlanın özelik ve ihtiyaçlarıma göre eğitim ve öğretilme tabi tutulacaklardır. Bu baıkıimıdan öğrötımem yetiştireni kurumlarım üniversiteye bağlanması «feliır kopukluk değil, üniversitelerimizin Millî EğJtiımıimıizle daha da (bütünleşmesi', hatta kaynaşması olarak görülmelidir. ISayım Başkam, çolk değerli üyeler; IKısa olanak Yükseköğretim Kurulumun çalışmalarına da ıdeğimmelk İşitiyorum. Yüksek öğretim Kurulu, yüksek iinsangücü plamlaırnasıınıın gerçelldeşirnesi, kaymaklanın daha iyi kuliamana'sı, yükseköğretliımde öğreıtidi imsıamgücünüm etlk'iniğimiim yükseltimıesıi, öğrenci verimlliliiğiniin artıolması, yükssdköğretimı kuruluşları ile -toptan bağlarınım sağlamlaştırılması ve toplum açıisıındam verüimli hale getirilmesi İçimi Ibir dizi çalışmalarım liçıine girmiştir. Bunlar genel hatlarıyla şöyledir : itinısangücü plamilaımasımiin gerçekleşmesi içim, kurumlarım kapasite ve öğrenci sayılarının, yüksek insangücü arz ve talebine uygum hale getirilmesi, yükseköğretıiım sonrası limsangüoünün sürekli izlenerek ihtiyaçların denıeltlenımesi ve bu mekanizmamın oluşturulması; Kaynaklarım daha iyi kullanılması içim yükseköğretim kurumlarıınan daha etkim ve uzun dönemli ^lanlaımalan İle kısa dömelmli uygulama pragraimlarımın hazırlanımiası; Yükseköğretimde öğrenci verimliliğimi yükseltmdk üçin, öncelikle yurt, ^beşlenme, sağlık, boş zamanları değerlendirme giibi, sosyal hizmetlerim yeterıli hale gefciırilımesli, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin planlanması; Yükseköğretimi kurumları ille toplum bağlarınım sağlamlaştırılması ve kurumlarım toplumla daha verimi ihale getirilmesi, içim tarım, sağlık gjibi halikla ilişkilerimin en yoğun olduğu temel allanlarda üniversitenin etkmiğinıin yüksieltiılmesıi, halka dönük programlarım geliştiritoesü gibi çalışmaları kapsamaktadır. I 69 Bu temel konuları çözüme (kavuşturmak içim zamana ve maddî 'imkânlara ihtiyaç olduğunu, kısa vadede hemen çözümlenebileceğini kabul etmek hakşinaslık olur. Çözümlenemeyeceğimi: ve böylece zamana ihtiyaç olduğumu burada tdkrar vurguiamalk is'tiyoruim. Bütün bunlarım yanımda, yükseköğretiım kurumları arasımda dlengehi ve adilâne bir öğretim elemanı dağılımınım gerçehcleştiriılereik gelişmelkte olan ve yeni kurulan üniversiiıtelerimiziın beli ıbıir seviyeye ulaştırılması bugün içim âcil ve öğretim yılı başımda sonuçlandırılması gerekli olan önemi ve güncel sorun olaralk ele alınmış ve gerçekıleştikilme yollu iç'indedir. Bu arada, öğretim yılında üniversiteye alınan öğrenci sayısından ve giriş sınavlarındaki gelişmelerden de kısaca bahsetmek istiyorum. YÖK, öğretim yılında üniversitelerimizde kapasite yaratmak için büyük çaba göstermiş, her türlü imkân kullanılarak geçen yıla nazaran kontenjanlarda '% 100'e varan bir artış sağlamıştır. Bu sene merkezî yerleştirme sistemi ile öğrenci kaydedilmiş bulunmaktadır. Bu rakam ön kayıtlarla 'i bulmuştur. Tabiî, şu anda yer sorunu, eleman sorunu büyüktür. YÖK, kendi imkânları içinde bu sorunu da çözmeye çalışmaktadır. Ayrıca, ilke ve esasları yeni belirlenen Açık Yükseköğretime de ön kayıtla civarında öğrenci alınacaktır. Bununla ilgili kayıtlara da başlanmıştır. Üniversite seçme ve yerleştirme sistemimize gelince, psikometri biliminin temel ilkeleri ışığında, ülkemizdeki üniversiteye akış düzeni sorunu açısından geliştirilmiş olan bugünkü sistemimizin genelde fırsat eşitliği ilkesine en iyi şekilde uygunluğu -kabul edilmektedir. Aynı müfredat düzeyinde öğrenim gören gençlerimizin objektif ölçme araçları ile seçme ve yerleştirilmesi yapılmakta, herhangi bir okul veya yöre için ayrıcalık tanınmamaktadır. Ancak, yine de bu yolla üniversiteye girişlerde okulların eğitim standartları farklılığından doğan bir eşitsizliğin olmadığı da söylenemez. Bunu kısmen de olsun önlemek için 2547 sayılı Yasa ile okul birincilerinin kontenjanla alınma* sı ve lise başarısının değerlendirmeye katılması sağlanmıştır. Böylece az gelişmiş okullardan gelen başarılı öğrencilere avantaj tanınarak okullar arasında farklılık bir ölçüde de olsun giderilmeye çalışılmaktadır. Sayın Başkan, sayın üyeler; 1983 yılı üniversitelerimizin yeni bir bünye içinde köklü bir değişiklikle eğitim ve öğretime adım at-

8 Danışma Meclisi B : : 1 tıkları bir yıldır. Bu bakımdan önemli gelişmeleri ve sorunları genel ve kısa da olsa arz etmiş bulunuyorum. Şimdi de 1983 yılı Bütçe Tasarısında yer alan ödeneklerin durumunu sunacağım. Danışma Meclisi Bütçe - Plan Komisyonunda yapılan değişikliklerle üniversiteler bütçesi Türk sı olarak tespit edilmiştir Malî Yılında üniversiteler bütçesinin konsolide bütçeye oram % 3,6'dır malî yıllarında üniversite, akademi ve yüksekokullara verilen toplam ödenekler ile 1983 Malî Yılı Bütçe Kanun Tasarısı ile üniversitelere tahsis edilen ödeneklerin parasal ve artış nispetleri karşılaştırılması da şu şekildedir Bütçesinin 10 aylık 1982 Bütçesine oran itibariyle artışı, personel ve cari giderlerde % 54, yatırımlarda % 43, transferlerde % 56'dır yılı ödenekleri 12 aya çıkartılmak suretiyle yapılan bir hesaba göre, 1983 yılında tahsis edilecek ödeneklerle karşılaştırıldığında carilerde % 28'lik, transferlerde % 29'luk, toplamda % 32'lik bir artış olduğu görülmektedir. Yükseköğretim kurumlarının Danışma Meclisi Bütçe - Plan Komlisyonundan geçen 1983 Malî Yılı ibütçeferi incelendiğinde zamıan yatırımlara toplanı Türk sı ayrıldığı görülecektir. Bu yatırımların Türk lık kısmı gelişmesini tamamlamış olan Ankara, rtadoğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi, Ege ve Çukurova üniversitelerine ayrılırken, geriye kalan 15 milyarlık yatırım ise, gelişmekte olan diğer 19 üniversiteye tahsis edilmiştir. Ayrıca, 1765 sayılı Üniversite Personel Kanunu hükümlerine göre, ödenmekte olan kuruluş ve gelişme güçlüğü ödeneği 1983 yılı için % 10 artırılarak derecelerle' ve unvanlara göre Türlk sı life Türk sı arasında değişen bir miktara çıkarılmıştır. Sayın Başkan, çok değerli üyeler; Ülkemizde, üniversitelerin yerleşmiş bir geleneği ve büyük bir saygınlığı vardır. Bu saygınlık, üniversitelerimizin Atatürkçü çizgiden sapmamalarından, yapıcı ve birleştirici davranışlarından ileri gelmektedir. Dün olduğu gibi, bugün de üniversitelerimizin bu fonksiyonlarını Atatürk ilke ve inkılaplarına, Anayasanın başlangıcında ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin millî, ahlakî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan disiplinli, saygılı ye sağlıklı gençlik yetiştirerek yerine getireceğinden de kimsenin kuşkusu yoktur. Bugünkü gayretlerin temel amacı da budur. Atatürk inkılap ve ilkelerini yüreğine yerleştiren, laik eğitim temeline oturan, 12 Eylül öncesi Taksim toplantısını, Fatsa yerleşimini, Konya yürüyüş zihniyetini reddeden Atatürk Türkiye'sine sahip çıkacak bir gençlik istiyoruz. (Alkışlar) 12 Eylülün ruhuna bağlı, felsefesine ve Atatürk'e gönülden sarılan gençlik istiyoruz. Yüce milletimizi birleştiren, bütünleştiren, sevgi saygıyla birbirine kenetlenmiş, bilim ve tekniği temel almış, çağdaş görüşlerle millî birliği güçlendiren gençlik istiyoruz. portünist, sapık düşünceli, eskiyi özleyen ve bir yana kayan, yeri ve mevkii ne olursa olsun bu gibi. gençliği kesinlikle reddediyoruz. («Bravo» sesleri, alkışlar) Atatürk'ün güçlü Türkiye'sinin bu ülkede sonsuza dek var olacağını, bu bekçilerin asla eksilmeyip güçleneceğini ve doğru yolu bulmak isteyenlere yolun gösterileceğini, bilmeyenlere de göstermenin bir görev olduğunu ortaya çıkaracak bir gençlik istiyoruz. Milletçe geçirdiğimiz sarsıntılardan üniversitelerimiz uzak duramazdı. Bütün yetkililer, ilgili kurum ve kuruluşlar el ele, birlik ve bütünlük içinde üniversitelerimizin en kısa sürede daha da saygın, yapıcı, politikadan uzak, Atatürk'ün yolunda bütünleşmiş, bilgi üreten, araştırma yapan, bilim yuvalan haline getirileceğinle; onların yerleşim yenleri, sosyal hizmet ve tesisleri, öğretim elemanları ile Türk gençliğine layık olduğu bir seviyeye ulaşacağına; bu yönde her kurum ve kuruluş tarafından her türlü destek, güven ve yardımın yapılacağına inanıyorum. Elbette ki, yükseköğretim kurumlarımız da kendilerine tahsis edilen bütçelerini çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine ve devlet kalkınma planları doğrultusunda, en uygun yönde, planlı ve programlı bir şekilde kullanılmak suretiyle kendileri için harcanan bu çabalara layık olduklarını göstereceklerine ve en kısa süre içinde beklenen düzeye ulaşmak için büyük gayret içinde olacaklarına güvenebilirsiniz. Sayın Başkan, Danışma Meclisinin çok değerli üyeleri; nayınıza sunduğumuz Yükseköğretim Kurumları Bütçesi nedeniyle ayırdığınız zaman ve göstereceğiniz yakın ilginiz, öneri ve eleştirinize açık olacak. Bu yönden size şükranlarımızı sunmayı bir vazife telakki edeceğiz. En iyi dilek ve saygılar sunarım. (Alkışlar) BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan. 70

9 Danışma Meclisi B : : 1 Değerli üyeler; Yükseköğretim Kurumu ve üniversiteler bütçeleri üzerinde söz alan sayın üyelerin isimlerini okuyorum; Sayın Akif Erginay, Sayın Feyzi Feyzioğlu, Sayın Muzaffer Sağışman, Sayın Vehbi Muhlis Dabakoğlu, Sayın Necip Bilge, Sayın Teoman Özalp, Sayın Mahmut Akkılıç, Sayın Beşir Hamitoğulları, Sayın Recai Baturalp, Sayın Kamer Genç ve son söz olarak Sayın Mehmet AydarMır. Sayın Erginay'ı davet ediyorum, buyurun Sayın Erginay. AKÎF ERGÎNAY Sayın Başkan, değerli üyeler; Bir eski üniversite mensubu olarak, üniversite bütçeleri üzerinde konuşmak benim için hem zevk, hem de bazı son gelişmeler dolayısıyla oldukça acı bir sonuçtur diyeceğim. 1955'de mevcut üniversitelere kanunen katılan birkaç üniversite; Karadeniz Teknik Üniversitesi, daha sonra Atatürk Üniversitesi, arkasından Hacettepe Üniversitesi 1967'de ve onu takiben de birçok üniversiteler ve halen 27 üniversite. Anadolumuz bu devri şükranla karşılayacaktır. Gerçi bazı ihtiyaçları henüz tedarik edilmemiş olmakla birlikte, birçok üniversitelerimiz bugün kendi imkânları nispetinde Türk gençliğine hizmet etmektedir, Türk milletine hizmet etmektedir. Kanım odur ki, düşüncem odur ki, üniversitelerin Araaıdaluya dağıiti'lmış olması, ıbugün'kü Türık neslinin üzerine düşen yükün gelecek nesillere bir hizmeti şeklindedir ve gelecek nesiller bugünkü neslin bu yükünü şükranla karşılayacaklardır. Bütün devletler böylece kültür anlamında gelişmişlerdir.. Üniversitelerimizin üzerinde uzun uzun konuşmak mümkün yılından önce kaderinin nerelere götürdüğünü bildiğimiz üniversitelere hocaları bakımından «Kara cüppeli» dediler yılında üniversiteler bir 147 Darbesine maruz kaldı. Daha sonraları da üniversitenin kendi mensupları içinde belki bazı hatalar olmuştur; fakat tahriklerle üniversitelerimiz bazı yuvalar haline getirildi. Suçun tamamı üniversitelere yüklendi ve yeni Anayasamızın çerçevesinde de üniversitelerin düzenlenmesi bakımından 2547 sayılı Kanun, yani YÖK Kanunu çıkarıldı. YÖK kelimesi «Yükseköğretim Kanununu» ifade eder; fakat içindeki organın ismi de YÖK, âdeta kanun demek bugün Yükseköğretim Kurumu demektir. Son zamanlarda üniversitelerimizin içine düştüğü bazı buhranları hepimiz biliyoruz. Öğretim üyeleri tedirgin, fakültelerde yer yer istifalar, emeklilik halleri ve özellikle asistanlık sınıfının ortadan kaldırılması görülmektedir. Bugün «Asistan» ismi bile geçmiyor, «Yardımcı Doçent, Araştırma Görevlisi» olarak tespit ediliyorlar ve bunlar her sene değiştirilebicek şekilde Kanunda yer almış. Binaenaleyh, «Ne olacak, gelecek sene acaba burada mıyım, değil miyim?..» diye daimî bir endişe içinde kalan bir sistem; sistemsizlik daha doğrusu. Üniversitelerimizin böyle tek bir organa bağlanmış olması onların özerkliği bakımından kuşkusuz çok acı bir sonuç yaratmıştır diyebiliyoruz. Çünkü, bugünkü YÖK'ün içindeki kimseler, eski bir kısım hocalar olmakla birlikte, halen üniversitelerde öğretim üyeliği veya bir sıfatı olan kimseler değil. Bu itibarla, üniversitenin üzerinde başka bir organ onlara hâkim. Biz senelerce üniversiteler bakımından malî özerkliğe de teşne idik, onun ihtiyacı, onun gerçekleşmesi bakımından çalışıyorduk; fakat ne garip tecellidir ki, malî özerkliği isterken idarî özerklik de gitmiştir. Neden 'a kadar bu üniversitelerde bu özerklik hatalı değildi de, 'dan sonra bu özerkliğin hatalı olduğu ve üniversitelerin memleket çapında bazı kötülükler (Diyeceğim) işlediği iddia ediliyor. Demek ki, konu bu anlamda üniversitelerin kendisi değil, konu o günkü şartlar bakımından, 1968' den sonraki hadiseler bakımından değerlendirilmek gerekir. Başka müesseseler ne kadar suçlu ise, üniversite de ancak o kadar suçlu sayılabilir. Değerli üyeler; Bugün üniversitemize 95 milyar liralık bir bütçe veriliyor. Bu tüm Bütçenin % 3,5 civarındadır. Üniversitelerin kendi malî kaynakları ise çok cüz'idir. Devletin yardımı ile bu üniversiteler ayakta durmaktadır. Kamu yönetimi bakımından üniversitelerimiz üzerindeki hadiseler zannediyorum YÖK'ün tutumu ile yakından ilgilidir. Değerli üyeler; Kamu yönetimi batıda başka, bizde başka bir şekle bürünmüştür. Batıda bir kimse bir işinin yapılmasını istediği zaman, o yapılacaksa yapılır, yapılmayacaksa da yapılmaz; fakat bizde yahut ortadoğuda, şarkta diyelim bir iş yapılabilecekse yapılmayabilir, yapılmayacaksa da yapılabilir. 71

10 Bu itibarla, bazı hallerde genellikle tutumlar, hadiselere göre cereyan etmektedir ve dolayısiyle de üniversiteler bakımından da son tutumlar bunu ifade ediyor. Ben içimde acı duyarak Hukuk Fakültemizin bugün içine düştüğü kötü durumu belirtmek, isterim. Kaç tane arkadaşımız istifa etmiştir. «Emekliye ayrılmıştır» diyor Sayın Doğramacı, YÖK Başkanı; ama emekliye ayrılmanın sebebi nedir?.. Sebebi, YöK'ün tutumudur. Akademiden birçokları istifa etmişlerdir. Evet; belki şu veya bu şekilde değerlendirilenler vardır içlerinde; fakat onların vatanseverliğinden geniş anlamda, şüphe etmek de yersizdir. Ne yapmak lazım (Vaktimiz çok dar olduğu için fazla üzerinde duramıyorum.) Bütçe demek, bildiğiniz gibi, politik anlamda bir veçhesi itibariyle değerlendirilmesi demektir, memleketin kamuoyunun. Bu itibarla bütçedeki konuşmaların teknik anlamdan çok, ileriye muzaf ifadeleri göstermesi, bir meclisin politik vazifesini yapması demektir. halde, Anayasal bir organ haline de getirilen YÖK Kanununun, kanun itibariyle değiştirilmesi zannediyorum ki bir zarurettir. Neden zarurettir?.. Çünkü tedirginlik devam etmektedir. Bugün üniversitelerin biçok öğetim üyeleri «Ne yapsam da çıksam başka yere gitsem; başka bir iş bulabilsem de ayrılsam.» endişesi* içindedirler, arzusu içindedirler. Çünkü YÖK'ün tutumu, bu anlamda kendilerine bir tatminkârlık verememektedir. Ben isterdim ki, bu memlekete büyük hizmetler yapmış olan YÖK Başkanı Sayın Prof. Doğramacı'nın daha uysal davranması ve bir teminat vermesi üniversiteler bakımından... Bunu isterdim ben. Çünkü, hakikaten 'Sayın Doğramacı, bâ Şaban--Şifahi küçük Kliniğini koca bir (Hacettepe Üniversitesi haline getirmiştir ve kendi başarıları herkesçe malûmdur. Biz eski üniversiteler para bulamazken, kendileri kolaylıkla para bulurlardı Meclisten. Biz, birçok işleri yapamazken, kendileri bunları tedarik eder ve yapardı. bilgisi, o hulul kapasitesi, kabiliyeti sayesinde bunları yürütürdü. Ben inanmak isterim ki, böyle 'bir insanın bu memlekete yaptığı hizmetlerde, üniversiteler bakımından başka türlü neticeler doğmasın. Nasıl bir sonuca varacağımız açıktır. Devletimizin içinde binbir hadise olmuştur, gelmiştir, geçmiştir; fakat bunlar bakımından zannediyorum ki, daha uysal, daha gerçekçi, daha olgun hareket etmek lâzımdı ve bunun için de mutlaka YÖ'K'ün içerisinde üniversitenin temsilcilerinin bulunmaları şarttır. Danışma Meclisi B : : İ Bir kimsenin ilmî özerkliği ise, onun idarî özerkliğine ve bir çapta da malî özerkliğine bağlıdır. Bunu bütün dünya söylemektedir, tiarî özerkliği ol- mayan bir kimse, kendi fikrini açıkça kolay, kolay söyleyemez. Hiç olmazsa, YÖK'ün içinde üniversitelerin kendi temsilcilerinin bulunması, onlara az çok bir garanti verebilir idi. Konmadı, koyulmadı. Bunu biz Anayasaya koymak istedik, yapılamadı. Üniversitelerimizin bu memlekette daha özgür, daha gerçekçi esaslara bağlanması bakımından bugünkü YÖ)K Kanununu yürüten organa büyük vazifeler düşüyor. Bu vazifeleri her halde yerine getirmek için çaba sarfetmelidir. Temennim budur. Yoksa, bu sağdır, bu soldur, hu ortadır, bunun kaşı kara, bunun gözü eladır; bunun bilmem giydiği elbise, gömlek şu renktedir deyip, bazı hallerde kıyıma gitmemek lâzımdır. Teminat vermek lâzımdır. 12 Eylülün ruhu çerçevesinde hareket etmek gerekir; ben ona kaniyim. Bu itibarla hepimizi bir araya getirmek, bağdaştırmak, birleştirmek, zaten Yüksek Konseyimizin de arzusu, dileği. Bu itibarla yeni infirâklar yaratmak, yeni birtakım ayrılmaları doğurmak yerine, üniversitelerimizde de büyük bir huzurun sağlanması gerekir kanaatindeyim. Bu anlamda, bütçelerine gayet tabiî, olumlu oy vermek kararındayım; fakat bu temennilerimin de gerçekleşmesi ümidiyle saygılarımı sunuyorum efendim. (Alkışlar) BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Erginay. Sayın Feyzioğlu buyurun efendim. FEYZİ FEYZtĞLU Sayın Başkan, sayın üyeler; Yükseköğretim Kurulu ile üniversitelerimizin 1983 Malî Yılı Bütçesinin görüşüldüğü bu günde, ben de bu kuruluşlar hakkındaki bazı düşünce ve temennilerimi dile getirmek için söz almış bulunuyorum. 'Malûmları olduğu üzere, üniversiteler toplumların beynidir. Bu beyinden çıkacak ışıklar, yalnız gençlerimizi değil, toplumun her kesimini aydınlatabilecek güçte ve niteliktedir. 10 nedenle, bu ışığı kısmamak, kesmemek, özellikle yarınların hangi istikametten ve ne derecede eseceği bilinemeyen siyaset rüzgârlarının etkisinden masun tutmaya çalışmak gerektir. Maruzatım, bu gereğin ve inancın yönelttiği istikamet doğrultusunda olacaktır. Muhterem arkadaşlarım; Üniversiteler, gelenekleri ve oturmuş kuralları ile anlam, değer ve güç kazanırlar. Üniversiteler, aynı ad ve amaca yönelik bulunsalar dahi, hocalarının 72

11 Danışma Meclisi B : : 1 özellikleri, laboratuvarlarının nicelik ve nitelikleri, derslerinin içerik ve derinlikleriyle birbirinden mutlaka farklıdırlar ve farklı olmaları gerekir. Asırlık bir çınar ile yeni dikilmiş bir ağaç, elbette aynı güçte ve görünüşte olamaz. Bunlar neden birbirinin aynı değildir diye bir eleştiride de isabet ve haklılık bulunamaz. Şüphesiz, o genç fidanın da dallanıp budaklanması, güçlenip, köklerini derinlere salması istenecektir ve bu amaca ulaşmak için elden gelen her gayret hepimiz tarafından gösterilecek, her yardım yapılacaktır; fakat sonunda görülecektir ki, bu genç ağaç da eski bir çınar olunca, onun dalları ve budakları, bizim asırlık çınarınkilerden farklı kalınlıkta, biçimde ve sayıda olacaktır. -Bir başka deyişle de, o da özellikleriyle ortaya çıkacak ve kendisini özellikleriyle kabul ettirecektir. Üniversitelerdeki eğitim ve öğretim, amaç, nitelik ve biçim yönlerinden ortaöğretimdekinden çok farklıdır. Tek tip kitap, tek tip program usulünü üniversitelerde de uygulamaya kalkmak hem imkânsızdır, hem yanlıştır, hem de yararsızdır. Üniversitedeki kitaplar hocadan hocaya göre, onu yazan öğretim üyesinin bilgisine, tecrübesine, ifade gücüne ve üslubuna göre değişik değerde ve nitelikte olur ve olmalıdır. Üniversiteye ve hocalara renk ve değeri işte bu farklı kitaplar, bilimsel eserler, deneyler, tebliğler, tezler, monografiler ve takrirler vermektedir. Bu nedenlerle bir üniversite hocasının mesaisini sadece kürsüden verdiği dersin saatine göre ölçmek yanıltıcıdır. hocanın o birkaç saatlik dersi hazırlayabilmek, öğrencilerinin aradığı, kapıştığı kitabını yazabilmek için resmî mesai saatlerinin kat kat üstünde o mesai saatlerini aşan, gecelerini ve çoğu vakit uykularını dahi içine alan kişisel çalışmalarını hesap dışı tutmak hem büyük bir haksızlık, hem de büyük bir takdir hatası olur. Üniversitelerimizde de bu temel ilkelerin ışığı altında meselelere eğilmek ve yeni Anayasamızda bir Anayasal kuruluş olarak yerini almış olan YÖK'ün uygulamalarını bu açıdan değerlendirmeye tabi tutmak gerektiği kanısındayım. Bu sebeple satırbaşları şeklinde olmakla birlikte, bazı hususların mutlaka değiştirilmesi temennisi içinde, yüksek takdirlerinize arz etmek istiyorum: Yüksek öğretim Kurulunun Anayasal bir kuruluş halini almış olması, bu Kurulu düzenleyen Kanunda yeni Anayasamıza uyan ve uyması gereken birtakım değişikliklerin yapılmasına engel değildir, hatta bu gibi değişiklikleri yapmayı gerekli kılmıştır. Bunların arasında biraz önce Sayın Erginay'ın da değindiği asistanlık konusu bence başta gelen bir sorundur. Vesileler oldukça arz etmişimdir; asistanlık üniversitelerin, öğretim üyelerinin kaynağıdır, temelidir. Asistanlık bir çile dönemdir. rada feragat, fedakârlık ve istikbale yönelik, kendisinin bütün zevklerinden uzak, sürekli, devamlı bir çalışma gereklidir; ama bunun yanı sıra o istikbale güvenle bakabilecek hükümlerin de getirilmiş olması icap eder. Aksi takdirde bugün yapıldığı ve getirildiği gibi asistanlık yerine araştırma görevlisi unvanı altında bir müesseseyi ihdas edip, sonra da her yıl onların yeniden tayini esasını getirdiğimiz takdirde, biraz önce arza çalıştığım o çile dönemini büyük bir feragat ve fedakârlıkla yürütmek mevkiinde olan o genç bilim adamı adayı kimselerin güvenceleri tamamen ortadan kalkmış olacaktır ve üniversiteye asistanlık isteğiyle, kariyerde kalmak arzusuyla geleceklerin sayısı yıl ve yıl azalacak, binaenaleyh, kaynak kuruyacaktır. Bunu mutlaka düzeltmek, değiştirmek lazımdır. öte yandan, üniversitelerdeki müfredat programlarını ve bu programların muhtevalarını merkezden tek tip elbise giyer gibi yahut giydirir gibi düzenleyerek empoze etmek de, biraz önce arza çalıştığım üniversitelerin özellikleriyle bağdaşmayan bir durumdur. Belki bu tarz bir uygulama üniversiteler arasındaki yatay geçişleri kolaylaştırabilir; fakat onların herbirinde kendi özelliklerine göre değişik ölçüde olması doğal bulunan bilimsel seviyelerinin düşmesini ve bu seviyede birtakım duraksamaların meydana gelmesini mucip olur. Öte yandan, üniversitelerdeki akademik unvanlar ve bu unvanları kazanma usul ve şaıtlarında esaslı değişiklikler getirilmiştir. Bu, bütün üniversitelerde gerekli bir birlik ve ahengin sağlanması açısından gerçekten 'benimsenecek bir tutumdur; ama bu, hiçbir zaman söz konusu unvanların daha kolay, daha çabuk alınmasına fırsat verecek bir şekilde uygulamaya konulmamalıdır. Bugüne kadar en değerli eserler doktora ve doçentlik tezleridir. Bundan böyle doçentlik tezi diye bir şey aranmayacaktır. Bunun bilim açısından ne büyük kayıplara yol açacağını zaman gösterecektir. Bütün bunların yanısıra, daimî bir gelişme ve yeni kuşaklarla yenileşme amacı elbette güdülecek bir amaçtır; fakat bu yenileşme ve gelişme girişimlerinde ımeımlllekelt gerçekleri ve millî haslet 've gelenekler 73

12 Danışma Meclisi B : 20 ihmal edilemez ve sırf yenilik ve değişiklik olsun diye durmuş, oturmuş, benimsenmiş kurallar ve koşullar terkedilemez. Unutmayalım ki, denenmişte görülen aksaklıkları düzeltmek, denenmemişte doğacak ve sayıları ve dereceleri önceden bilinemeyecek aksaklıkları düzeltmekten çok daha kolay ve çok daha az zararlı, hatta sakıncalıdır. Bu espiriler içinde meselenin ele alınması gerektiği inancımı ifade ederken, bir başka noktaya daha değinerek maruzatımı fazla uzatmadan tamamlamak istiyorum. da üniversite öğretim elemanlarının üniversiteden uzaklaştırılma biçimleridir. Bugün yeni Anayasamız YÖK'e de üniversite elemanlarını uzaklaştırmak yetkisini tanımıştır. Yalnız,bu yetkinin tanınmış olması, o yetkinin kullanılış biçiminde atanması gereken objektiviteyi ihmale sebep sayılamaz. Hepimiz biliyoruz, 1960'ların sonunda bir gün uyanan öğretim üyeleri, 147 üniversite öğretim üyesinin üniversiteden, hem de üniversiteye bir daha dönmemek üzere uzaklaştırıldıklarını öğrendi. Bunun dalgalanmaları uzun oldu. Sonunda düzeltme oldu; fakat düzelmeyen bir husus kaldı, o da şu acı gerçekti: Üniversiteden uzaklaştırılanlar kendilerinin üniversitede kalanların bir kısmı tarafından gammazlandıklarını söylüyorlardı ve bazı öğretim üyelerinin hal ve tavırlarından bu söylentilerin pek haksız olduğunu da ifade etmek doğrusu pek mümkün olamıyordu. Bugün böyle bir durumun bulunduğunu elbette söylemiyorum, düşünmüyorum da; ama YÖK' ün yetkisini kullanırken ne gibi objektif ölçülere dayandığını en azından görevlerine son verilen kişilere «Şu sebepten dolayı sizin görevinize son verilmiştir» demesi gerektiğini vurgulamak istiyorum, bunun yararının çok çok daha anlatılacak kadar büyük olduğunu belirtmek arzusundayım. Muhterem arkadaşlarım; Maruzatımı şöyle tamamlayacağım; YÖK, Anayasamızın İ'I, '130 ve 131 inci maddelerindeki temel ilkeler doğrultusunda süratle ve yeniden düzenlenmelidir. Üniversiteler arasındaki öğretim elemanı yardımlaşması ve mübadelesi daha gerçekçi bir açıdan ele alınmalıdır. Her öğretim elemanın bir öğretim üyesi olmadığı dikkatle gözönünde tutulmalıdır. Pek Sayın Doğramacı'nın dünkü açıklamalarında belirttikleri gibi, şu kadar öğretim üyesi dendiği zaman da hepsinin gerçek anlamıyla öğretim üyesi mi, yoksa öğretim elemanı kavramı içinde yardımcılar mı, araş : 1 tırma görevlileri mi, yardımcı doçentler mi vesairu olduğunun ayrı ayrı bilinmesinde yarar vardır. Asistanlık müessesesi mutlaka ihdas edilmeli ve güvence altına alınmalıdır. Öğretim elemanlarının, öğretim üyelerimizin atanmalarında tam gün kismi statü ayırımı nedeniyle yaratılan ve Part - Time'i, kısmi statüyü seçmiş olan öğreitıiım üyefeririiın 2 yıll somunda saıniki yenideni göreve alınıyormuşçasına atanmalarının tekrarlanması usulünden vazgeçilmelidir. Bu haysiyet kırıcı bir davranıştır; çünkü o öğretim üyesi başlangıçta kardoya öğretim üyesi olarak alınmıştır, kısmi veyahut tam çalışma seçimini öğretim üyesi yapmaktadır. Eğer kısmî çalışma yolunu seçmişse, onun belki 2 yıl sonunda görevini tam yapıp yapmadığı kontrol edilip, gö revine son verilmesi gerekenlerin görevine son verilebilir; ama görevini tam olarak yaptığı crtada olan bir kişi için bile, sen bu yolu seçtin, diye 2 sene sonra onun görevine kesinlikle son verip yeni bir atama yapma yoluna gitmek caiz değildir. Çünkü, bu sözleşmeli öğretim üyesi değildir, kadroya alınmış bir öğretim üyesidir, aradaki farkı dikkatlerden kaçırmamak icap eder. BAŞKAN Sayın (Feyzioğlu, lütfen tamamlayınız efendim; çünkü bugün 27 tane üniversite bütçesi görüşeceğiz efendim. FEYZİ FEYZİĞLU Bitiriyorum efendim. Bu itibarla meseleye bu açılardan eğilerek gerek Yükseköğretim Kurulunun, gerek üniversitelerimizin sorunlarını çözmek ve tabiî büyük bir takdirle karşıladığım, rakamı itibarıyla gerçekten bütün üniversite mensuplarını tatmin eden bir rakam olarak gördüğüm Bütçeyi olumlu oy*la karşılayarak ve başarı dileklerimi de ekleyerek kabul edeceğimi arz eder; ama bu dileklerimizin de YÖK'ün Sayın Başkanı ve yetkili makamlarca dikkate alınarak bir an önce beklenen düzeye getirilmesini ve vaki endişelerin ortadan kaldırılmasını istemekten de kendimi alamayacağım. Hepinizi saygılarla selamlıyorum. (Alkışlar). BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Feyzioğiu. Sayın Sağışman, buyurun efendim. MUZAFFER SAĞIŞMAN Sayın Başkan, çok değerli arkadaşlar, maalesef giden Sayın Millî Eğitim Bakanı, Sayın YÖK Başkanı, gelen sayın rektörler ve sayın diğer ilgililer; Her vatandaşı üzen ve hatta Devlete güvenini sarsan olay gerekli ve iyi niyetle kurulmuş bir teşkilatın görevini yaparken esası bozacak bir tutum içerisinde -. 74

13 Danışma Meclisi B : : 1 bulunmasıdır. Kanımca memleketimizde en önemli I iki sorun olarak eğitim ve ekonomi veyahut iktisatı göstermek lazımdır. Eğitimde en başta çözüm bekleyen kademe yükseköğretim gibi görülmekte, zira eğitimin son safhası olan bu bölümde her işte olduğu gibi bütün kusurlar bitiş safhasında ortaya çıkmaktadır. Halbuki hakikatte sorun orta öğretimden gelmektedir. Ümit edelim ki, bu sorun yukarıdan aşağıya doğru çözülsün. Memleketimizde insan gücü yetiştirmede maalesef verimli ve rantabl bir sistem kurulduğunu iddia I etmek çok zordur. Aksine bir savurganlık içinde bulunduğumuz ortadadır. Yapacağım açıklamalardan I gayem sayın YÖK yöneticilerinin ve bu arada Saym I Millî Eğitim Bakanı ve ilgililerinin gelecek yıllar için dikkatini çekmektir. Burada YÖK Bütçe Raportörü olarak açıkladığım görüş ve önerilerimi önünüzde bulunduğu için I ve benden evvel konuşan çok değerli 2. arkadaşımın fikirlerine iştirak ettiğimden tekrarlamayacağım. Ancak, birçok vesilelerle yaptığım ikazlara rağmen yaklaşık son 1 ay içindeki bazı uygulamalara temas etmek istiyorum. I Sayın YÖK yöneticileri hâlâ öğretim ve eğitimde sebep oldukları dağınıklık ve ürkekliği giderememiş; I yani rayından çıkardığı görevini hiç olmazsa rayına I oturtamamıştır. I Eğitim ve öğretim ciddî bir bütün bekler. Halbu- I ki son anda verilen yeni imtihan hakları öğretim Yılının başlamasını geciktirmiştir. Kamuoyuna büyük önem veren sayın YÖK yöneticileri nitekim I dün geceki Televizyon Haber Programındaki açıklamalarla da çok şeyler düşündürmüştür. İyi karşı- I lanmaya bu tutumu, bu gecikmeyi kaldırmak için I tüm üniversitelere acele öğretime başlama gereğini duyurmuş veya hissettirmiş ve yükseköğretim kuru- I luşları da bunu uygulamaya koymuştur. 8 Kasım günü üniversite olarak ilk öğretim yılına I başlayan bir yükseköğretim kuruluşunun merasimi- I ne gittim. Saym Rektör açılış konuşmasının sonunda öğrencilere, Öğretime 'de başlanacağını 1 açıkladı. Aklıma derhal 6-7 Eylül olaylarında memle- I ketimizde misafir bulunan tanınmış bir Fransız Diplomatının, ertesi günü devrin Kabinesinin istifa etmediğini gazetelerden görünce gazetecilere, «Bizde de I böyle olaylar olabilirdi; ama bu olmazdı» sözü kulaklarımda çınladı. Merak ve tecessüs eseri buradaki görevimden günü izin alarak aynı yükseköğretim ku- 75 ruluşuna gittim. Maalesef henüz ders programı yoktu ve öğretime tam başlanmamıştı. Söz konusu yükseköğretim kuruluşu yeni değildir. Senelerden beri ananesi olan, büyük bir öğretim üyesi eksiği bulunmayan İstanbul ilindedir. Öğretime başlayan diğer yükseköğretim kuruluşları arasında merasimine iştirak ettiğim kuruluşun durumunun tek olduğunu zannetmiyorum. Bunun sebebi nedir?.. Tabiî her şeyden evvel sayın rektörlerin uyarı yapmaması veya uyarılarının YÖK yöneticileri tarafından dikkate alınmamasıdır. Anasebebi ise İki yönlüdür: Birincisi, ders çizelgelerinin, YÖK'ün verdiği talimat muvacehesinde programların hazırlanmasını tartışmalı bir duruma sokması; İkincisi ise, ders görevlisi öğretim üye ve yardımcılarının tespitindeki tereddütlerdir. Bilimsel özerklik ile ne derece uygun düştüğü münakaşa götürecek olan ders saat çizelgelerinin ve hatta ders müfredatlarının ve bazı derslerin kaldırılması gibi tutumların ve bu yeni sistemin kısa zamanda bütün öğrencilere uygulanmasının istenmesi kargaşanın temelini teşkil etmektedir. Sayın Başkan, çok değerli arkadaşlarım; Eğitim ve öğretim bir bütündür. Yapılacak değişiklik bir parçayı boyaya daldırıp çıkarmak değildir. rtalama dört yıla dağılmış bir sistemi birdebire bir diğer sisteme dönüştürmek asla başarılı olamaz. Bu bakımdan sistemin yalnızca '(Yanlış veya doğru) bu yıl öğretime başlayan öğrencilere uygulanmasını yeterli görmeli, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıflara veya bunlara tekabül eden sömestrdeki öğrencilere eski haliyle bırakılmalıdır. Eğer çok büyük noksanlar varsa, böyle bir ders her zaman ilave edilebilir,. İnkılap Tarihi yahut diğer bazı eğitim bakımından eksiklik görülenler... öğrencilerdeki huzursuzluğu, öğretimdeki kargaşayı lütfen bir an evvel kaldırınız. Emin olun insanın hatırına, tam bir sükûna kavuşmuş büyük ve önemli bir bölümün düzenini bozacak ve bugünkü memleket yönetimi aleyhine gizli bir kışkırtma yapıldığı gibi kötü düşünceler gelmektedir. Bu kadar acemice ve tutarsız hareketler karşısında üzülmemek imkânsızdır. İkinci hususa gelince : Ders görevlisi öğretim üye ve yardımcılarının durumu henüz tam bir aydınlığa kavuşmuş değildir. Bilhassa genç öğretim üye ve yardımcıları tıpkı üst kattaki komşusunun ikinci terliğini atmasını bekle-

14 Danışma Meclisi B : : 1 yen bir insanın huzursuzluğu içindedirler. Kanunun öngördüğü rotasyon işlemi önce gönüllü istemeye döndü, sonra arkasından kura çekilecek dendi, kura ertelendi, 12 Kasım'da oluşacak dendi; bu arada Sayın YÖK yöneticileri bütün rektörleri, dekanları ve yardıcılarını 8-12 Kasım arasında buraya davet etti. (Bugün kimseyi görmüyorum) ve üç dört gün hummalı bir çalışma yaptılar. Sonuç?.. Kuraları üniversiteler çekecek... YÖK gibi bir üst kuruluşun bu tutumuna ne denebilir?.. Sayın YÖK yöneticileri, öğretim üyesi bu kadar çok mu ki kuraya ihtiyaç duydular?. Ayrıca YÖK yöneticilerinden soruyorum 1 : Üniversiteler, fakülteler, bölümler, anabilim dallan için rakamları Sayın Millî Eğitim Bakanı enstitüler de dahil olmak üzere belirtti. Kanunun öngördüğü gerekli nitelikte rektör, rektör yardımcıları, dekan, dekan yardımcıları, enstitü müdürleri, bölüm başkanları, anabilim yöneticilerini tüm üniversiteler için bulabildiniz mi?.. Bütün bu kuruluşları düzenlerken hangi doküman ve istatistiklerden istifade ettiniz?.. Ben şahsen mühendislik dallarında çok büyük bir açığın bulunduğuna eminim. Bunların dışında YÖK yerleşimi ve teşkilatı hususunda da son bir iki kelime söylemek zorundayım: YÖfK bir planlama ve düzenleme organıdır. Bu çalışmaları için bir kere yer değiştirmiş, şimdi de Beytepede biten binasına taşınma hazırlığı içindedir. ikinci bir blok da bitmek üzeredir. Sanıyorum Sayın YÖK yöneticileri, daha yapılacağını duyduğum dört bloktan vazgeçip de, aynı hız, aynı malî imkân ve tempo ile 100'üncü Yıl Üniversitesinin binalarını yapsalar Ata'mız daha çok sevinir ve rahat ederdi. (Alkışlar). Hürmetler ederim. (Alkışlar). BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Sağışman. Sayın Dabakoğlu, buyurunuz efendim. VEHBİ MUHLİS DABAKĞLU Danışma Meclisinin Sayın Başkanı ve seçkin üyeleri, Sayın YÖK Başkanı ve mensupları; Üniversite konusunda konuşmak ancak kariyeri bulunan şahıslara ait bir şey gibi gelir; çünkü bütün vukufuyla her şeyi bilirler. Biz dışarıdan gördüğüğumüzü burada aksettirmekle vazifemizi yapmış olacağız. 20 Temmuz 1982 tarihinde çıkan bir Kararname ile YÖK teşkilatı kuruldu ve işine başladı. günden bugüne kadar Türkiye'de mevcut 19 üniversitenin ye çıkarıldığını ilan ettiler ve tek tek isimler vermek suretiyle belirttiler. Bu durum bende geçmişe ait bir hatırayı canlandırdı yılında Atatürk'ün işaretiyle Darülfünun reformuna başlanmış ve merhum Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey şöyle demişti': «İstanbul'da bulunan Darülfünun maalesef vatandaşımızı bize yaklaştırmamış, bizden ilham almasına imkân bırakmamış. Biz şimdi reform yapmak suretiyle Darülfünunu üniversiteye çevirecek ve Türkiye'nin sathına yayacağız. Türk vatandaşının ayağına gidecsğiz, ilmi onların ayağına götüreceğiz ve muasır medeniyet seviyesine onları çıkarmaya çalışacağız.» Bu noktadan başlayarak, İstanbul, Ankara Üniversitesinden sonra da Atatürk işaret etmişler, «Van' da bir üniversite kurulsun» diye. Gaye: Vatanın batısından doğusuna kadar bir üniversite meşalesi yansın ve memleket tenevvür etsin. Bugün 27 üniversiteye sahip bulunuyoruz; ama ne yazık ki, bu üniversitelerin 6'sı İstanbul'da, 4'ü Ankara'da, 2'si İzmir'de olmak üzere kesafet yine bu büyük şehirlere yayılmış vaziyettedir. Bunun mahzurları ne olabilir?.. Atatürkün işaret ettiği vaziyette Türkiye'nin sathına yayılmamış, ekseriyeti bu 3 büyük şehir toplamıştır nefsinde. Ne olur?.. Vaziyet şu: Yine geçmişten bahsedeceğim. Diyarbakır Tıp Fakültesi kurulduğu zaman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin bütün hocaları orada vazife almayı kabul etmişler ve bir deklarasyon imzalamışlardı. Birçok doçentler de kadrolar kapalı olduğu için Diyarbakır'a gelmeyi tercih etmişlerdi. Tam bu sırada Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine 30 profesör kadrosu verildi; verilince Diyarbakır'a gelmeye istekli olan doçentlerin hepsi gelmekten vazgeçtiler. İstanbul'da 6, Ankara'da 4, İzmir'de 2 üniversite kurulursa, aynı neticeye varacağız ve nitekim bir gazete havadisinden aldığımız bilgiye göre İstanbul Üniversitesinde bulunan 2 doçent rotasyona müracaat etmişler, kendi arzularıyla gidecekleri için 1 sene kalacaklarmış, onlar da Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden vazife istemişler ve oraya tayin edilmişler.. İşte işin içyüzü bu. Şimdi, Türkiye'de, demin Sayın Erginay'ın buyurdukları gibi, 1962'de çocuk hastanesini, 1966'da Hacettepe Üniversitesini gerçekletiren kıymetli bir şah: siyetin YÖK Başkanlığına getirilmesi herkese büyük ümit vermişti; fakat nedense bilmem işbaşına gelir gelmez reform diye bir tayin furyası başladı. Sebebini aradım: Falan üniversite rektörü bizim rotamız-

15 Danışma Meclisi B : : 1 da çalışamaz; falan üniversitenin rektörü bize muarızdır; falan üniversitenin rektörü şudur, budur diye bir sürü dedikodularla rektörler ayrıldı. Türkiye'deki 19 üniversitenin herhalde dörtte üçünün rektörü ayrıldı ve bugün tayinler yapılıyor. Maalesef birçok fakültelerin dekanları yoktur, dekanı bulunmuyor. 1968'de, 1969'un ilk günlerinde Diyarbakır Tıp Fakültesi Diyarbakır'da tedrisata başladığı zaman 9 profesör olmak üzere 17 öğretim üyesi vardı. Bugün Diyarbakır Tıp Fakültesine dekan seçecek bir imkân yoktur; dekan seçilmesine imkân bulunamamaktadır. Çünkü o seviyeye gelmiş insan, yahut da o vazifeyi kabul eden. kişi yok orada. Zater saysanız da orada 3 tane profesör vardır ve bütün fakülteler bu haldedir. Sayın Doğramacı'nın dün akşam vermiş olduğu beyanata göre, Türkiye'de 20 fakülte bu sene öğretime başlayamıyor. Hani bizim 27 üniversitemiz nerede kaldı?.. Hocaların çoğu İstanbul'da toplanmış. Verilen rakama göre öğretim üyesi 3 büyük şehirde, 94 tanesi de diğer şehirlerde bulunmaktadır. «Rotasyonla açıkları kapatmaya çalışıyoruz.» Hangi açıklan kapatacağız rotasyonla? 1 yıllık rotasyonla mı? Veyahut da doçent yardımcısı adını verdiğimiz doktarlarla mı? Öğretim görevlisiyle mi? Yine Sayın Doğramacı dün yapmış olduğu basın toplantısında, «Karaciğerin nerede olduğunu bilmeyen doktorlarımız var.» diyor. 'Elbette; profesörü bir tarafa bırakır, doçenti bir tarafa bırakır, şu, bu şekilde doçent yardırması unvanıyla hoca gönderirseniz, onun yetiştireceği öğrenci de ancak karaciğerin yerini bilemeyecek vaziyette olur. İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki fakültelerde, üniversitelerde tedrisat yapılır; ama bu 3 büyük şehirdeki seviyede olmaz, öyle olursa gayet tabiî, «Yarım yetişen doktor insanı candan, yarım yetişen imam da insanı imandan eder.» derler. Bu da gayet tabiî bir şeydir. (Alkışlar). Muhterem arkadaşlar; Bir şeye daha temas edeceğim. 27 üniversite kurduk. Hepsinin adına bakalım: Dağ, deniz, nehir.. Hayret! Karadeniz Üniversitesi, amenna; Boğaziçi Üniversitesi, evet; Marmara üniversitesi, evet; Akdeniz Üniversitesi, tamam. Uludağ Üniversitesi, Erciyeş Üniversitesi, bundan sonra Toros Üniversitesi, bilmem hangi dağ üniversitesi veya «Karacadağ Üniversitesi» diye çıkacak ortaya üniversiteler.. Çünkü bu Memleketin yetiştirmiş olduğu, iftihar edeceğimiz isim yok. Şahsiyet yetiştirmemişiz ki, onun ismini verelim buna. Nedir bu Dicle, Fırat?.. Efendim, Bursa'ya Uludağ... Bursa Üniversitesi dendiği zaman, Bursa'nın dünya tarihinde, literatüründe adı vardır. smanlı tmparatorluğu'nun kurulmasına zemin olmuş, şahit olmuş bir vilayetin adını değiştir de, son yılların kayak sporuyla şöhret bulmuş Uludağ'ın ismini getir üniversiteye ver, Bursa'yı kaldır.. Yani bu kadar hayret verici bir neticeyi ben beklemiyordum doğrusu. Diyarbakır Üniversitesi: Sayın Doğramacı ilk teşebbüs eden veyahut da ilk raporu veren şahsiyetlerdendir yılında Devlet Başkanına yapmış olduğumuz müracaat ve yapmış olduğumuz mülakat sonunda. Sayın Doğramacı ile Sabahattin Payzın'ı Diyarbakır'da tetkikat yapmak üzere vazifelendirdiler ve ilk karşılaştıkları şahıs da bendenizdim. Diyarbakır Ziya Gökalp Üniversitesini Gerçekleştirme Derneği Başkanı olarak görüştük, konuştuk, isim üzerinde tamamıyla mutabık; Diyarbakır'da bir üniversitenin kurulmasında tamamıyla mutabıktık ve bu üniversitenin kurulması 5 yıllık plana dahil olan tıp fakültesinin ilkinin Diyarbakır'da açılması hakkında da rapor verdiler. Diyarbakır Ziya Gökalp Üniversitesi ismi üzerinde ısrarla durduğumuz zaman kendileri de bize katıldığı halde, şimdi 1973'te milliyetçilere karşı alınmış bir cephe nedeniyle Diyarbakır Ziya Gökalp Üniversitesi değil de Diyarbakır (Üniversitesi dendi. Amenna, Diyarbakır da tarihte ismi olan bir şehir dedik, dünya literatürüne geçmiş bir şehir dedik. Biz de Diyarbakır Ziya Gökalp Üniversitesi diye isimlendirmiş idik. Biz, bu değiştirildiği zaman, mutlak Ziya Gökalp'in isminin; Türkiye'de yetişmiş büyük sosyolog, Farabilerden, İbni Sinalardan sonra gelmiş Türk sosyologunun isminin verilmekten kaçınılacağını hiçbir zaman tahmin etmemiştik; ama görüyoruz ki, onun yerine Dicle 'Üniversitesi çıktı ortaya. Dicle nedir?.. Roma Devrinden kalmış Tigre, Tigre'dan sonra Digle, Digle'den sonra Dicle isimleriyle tanınmış bir nehir. Bunun ne tarihi kıymeti vardır veriliyor?.. Ziya Gökalp'den fazla mı bunun kıymeti acaba? Bunu da bir tarafa bırakalım; 1973 sloganına dönüyorum: «Atatürk'den başka kimseye bir üniversite ismi verilemez; ancak Doğuda Erzurum'daki Üniversitenin adı Atatürk Üniversitesidir.» Evet, arkasından «İnönü Üniversitesi» ortaya çıktı. Kabul, ikinci adamı Türkiye'nin; fakat Türk İnkılap Tarihinin fikriyatını yapan, Türk İnkılap Tarihine ışık tutan, Atatürk'ün ifadesiyle, «Maddiyatımın babası Ali 77

16 Danışma Meclisi B : 20 Rıza Efendi ise, heyecanlarımın babası Namık Kemal, fikriyatımın babası da Ziya Gökalp'dir.» demişti. (Alkışlar) Hiç olmazsa Atatürk'ün bu işaretine uyarak «Ziya Gökalp Üniversitesi» ismi verilmesi icap ederken, maalesef «Dicle» ismi verdik. na da bu şekilde Dicle'yi tercih ettik. Sonra, Erciyes Üniversitesi... Ne Erciyes'i? Bu Dağı literatürde tanıyan yar mı? Coğrafya bilginleri ancak, yahut da coğrafya okuyan çocuklar bilirler, okulu bitirdikten sonra da ismini unuturlar. Gene döneyim aynı vaziyete: «Şahıs ismi vermeyiz..» rtaya, «Mimar Sinan Üniversitesi» çıktı. Bu Üniversite olsa olsa Erciyes Dağı eteğinde oturması icap eden Kayserili 'Mimar Sinan'ın o mıntıkaya ismi verilmesi icap ederken, İstanbul'da bir üniversiteye bu isim verildi. Bunlar hayret verici hallerdir. Benim bu konuda bir temenni olarak Başkanlığa sunduğum bir yazı da vardır; onu da bilhassa YÖK Başkanının nazarı itibare almasını rica ediyorum. Ancak bir şeyi daha tekrarlamak istiyorum burada affınıza sığınarak; Bir vatandaşımız, Ziya Gökalp'in kardeşinin oğlu Devlet Başkanına bir mektup yazıyor; (Bir surette bana göndermişti) «Türkiye'de şuna buna kıymet verilirken, Ziya Gökalp gibi kıymetli bir filozofun, bir sosyologun, vatanperver bir adamın isminin üniversiteye verilmemesinin sebebi nedir?» diye soruyor. Devlet Başkanı bunu YÖK'e havale ediyor. YÖK'de Diyarbakır Üniversitesine gönderiyor. Diyarbakır Üniversitesi Rektörlüğünde gördüm yazıyı. Sayın İhsan Doğramacı orada şifahî olarak, «Biz bu ismin karşısında değiliz, isterseniz değiştiririz» demişler. Ben bunu bir vaat kabul ettim. Bu ismi bu şekilde değiştirebiliriz demelerini de kendilerine hatırlatarak bu yönde bir karar almalarını bilhassa istirham ediyorum. BAŞKAN Sayın Dabakoğlu bir dakikanız var. VEHBİ MUHLİS DABAKĞLU - Tamamlıyorum efendim. Rotasyon sisteminde bozukluk olduğunu da arz etmek istiyorum. Rotasyonla gönderilen hocaları Diyarbakır'da çok gördük. Gelirler, ders verirler; bunlara «Uçan hoca» adı verildi bir arahk; uçakla gelir, uçakla giderler. Bir faydası olur mu, olmaz mı bilmem; ancak orada bazı elemanlar yetiştirilmeye çalışıldı. Netice alınırken, bugün tamamıyla durdu bu vaziyet. İstifalara temas edeceğim. Demin.çok kıymetli hocalarımız buna temas ettiler. Ben rakam aldım Sa : 1 yın İhsan Doğramacı'nın akşamki basın toplantısından: rta Doğu Teknik Üniversitesinden 34, İstanbul Teknik Üniversitesinden 20, diğer üniversitelerden 40 olmak üzere 96 profesörümüz istifa etmiştir. Teknik Üniversiteden, rta Doğu'dan, şuradan buradan istifa, eden hocalarımızın herhalde memleket hesabına büyük bir kayba sebebiyet verdiklerini gözden kaçırmamak lazım. Bunların telafisi, bunların düzeltilmesi mutlak surette lazımdır. Ben bu arada Ziya Gökalp'in bir mısraını okuyarak sözlerime son vereceğim: «Darülfünun emirlerle düzelmez, nu yapar ancak serbest bir ilim.» diyor. Emirle yola çıktığınız zaman, ilim geride kalır (Alkışlar). Hepinize sonsuz saygı ve membket hakkına Büt- - cenin hayırlı olması temennisiyle.. İnsafsız hareket eden idarecilere de insaf temenni ediyorum. (Alkışlar)., BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Dabakoğlu. Sayın Bilge, buyurun efendim. NECİP BİLGE Sayın Başkan, çok değerli arkadaşlarım, Yükseköğretim Kurulunun Sayın Başkanı ve değerli mensupları; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile merkezi örgüt olarak Yükseköğretim Kurulu kurulmuş bulunmaktadır. Bu Kurulun temel görevi Atatürkçü ilkeler doğrultusunda bir düzenleme ile yükseköğretimdeki dağınıklığı gidermek, eleman ihtiyacını karşılayacak önlemleri almak ve memleket kaynaklarının bu alanda akılcı ve verimli biçimde kullanmasını sağlamaktır. Ancak hemen belirtelim ki, gerek Yükseköğretim Kanununun yapısı, gerekse şimdiye kadarki uygulanış biçimi, Yükseköğretim Kurulunun bu amaca kolayca ulaşabileceği hususunda şüphe ve tereddütler uyandırmaktadır. Gerçekten Yükseköğretim Kanunu yeterli ve tartışmaya açık bir biçimde hazırlık yapılmadan çıkmış bulunduğu, için, bazı boşluklar, belirsizlikler ve aksaklıklar göstermektedir. Yönetmelikler veya Kunil kararlarıyla da bu aksaklıkların veya belirsizliklerin giderilmesine çalışılmaktadır. Ne var ki, Yükseköğretim Kurulunun çeşitli kaynaklardan gelen üyeleri de yeterli hazırlıkları yapamadan, âdeta paçaları sıvayarak acele biçimde sorunları çözmek zorunda kaldıkları için alt düzenlemelerde ve uygulama kararlarında birçok çelişkilere düşmekten kurtulamamışlardır.

17 Danışma Meclisi B : : 1 Başka bir deyişle, yönetmelik hükümleriyle Ku- I J mamıştır; fakat açılanların birçokları da zannederim rul kararları arasında tutarsızlıklar bulunduğu gibi, I çadırlarda açılmış bulunmaktadır. Yeterli araç ve gereci, bunlarla; yani yönetmelik ve Kurul kararlarıyla Kanun laboratuvar malzemesi olmadan, bir Tıp veya hükümleri arasında da çelişkiler bulunmaktadır. I Fen Fakültesi açmanın, eleman israfından başka bir Bunun örnekleri çoktur. Vaktinizi almamak için şimdilik tek bir örnek vermekle yetineceğim: I işe yaramayacağı kendiliğinden anlaşılır. Ayrıca sistem değişikliğinin doğuracağı problemleri Kanun, bütün yükseköğretim kurumlarında (Bence yersiz olarak) devam zorunluluğunu getirdiği halde de unutmamak gerekir. Memleketimizde, özellik le Cumhuriyet döneminden bu tarafa; yani (Madde 41/c), Yükseköğretim Kurulu Başkanı 1 I yıldan daha uzun bir uygulaması olan sistemim dele bir beyanatında «Bazı öğrencilerin bu zorunluluktan bağışık tutulacağını» ifade edebilmiştir; acaba hangi neyimlerle meydana çıkan aksaklıklarının giderilmesi yerine, yeni Kanunla yeni bir sistem alınmasına yetkiyle?. I çalışılması da kendiliğinden bazı sonuçları, bazı sakıncaları Bu gibi durumlar dolayısıyla düzenlemelerde öyle doğuracaktır. Bu itibarla yeni sistem ara- bir noktaya gelinmiştir ki, artık yönetmeliklerin I yışlarından vazgeçmeli ve üniversiteleri tecrübe tahveya kurul kararlarının kanuna uygun olması zorun- J I tası haline getirmemeliyiz. luluğundan değil de, kanunların yönetmeliklere veya kurul kararlarına uygun olmasından söz edilir olmuştur* Sayın üyeler; Yüksek Öğretim Kurulunun bir.zamandan beri I Sayın arkadaşlar; Yerii üniversitelerin kurulması bakımından da şu noktalara işaret etmek istiyorum : 12 Eylül 1980 den önce sırf politik düşüncelerle plansız, programsız olarak çeşitli yerlerde üniversiteler açılmasından haklı olarak şikâyet edilirdi. Ne var ki, kâğıt üstünde kurulmuş olan 10 kadar üniversitenin fizik yapısı ve diğer donanımı tamam I devam eden uygulamaları, gerek Öğretim elemanla- I rı, gerekse öğrenciler arasında derin şaşkınlıklara ve tedirginliklere sebep olmaktadır. YÖK 'Başkanının dün yaptığı basın toplantısında verdiği bilgilere göre, 422'si gönüllü ve 110'u da rotasyonla olmak üzere yeni üniversitelere 500 küsur atanma yapılmış bulunmaktadır. Bu arada da 200'e yakın öğretim elemanının görevine, sebebi de belirtilmeden son veril- I mistir. Gerçi görevine son verilenlerin miktarının az I olduğu ifade edilmiştir; fakat bu miktarın az olma- I sı o kadar önemli değildir. Asıl mesele miktarın azlığında veya çokluğunda değil, uygulama biçiminin haksızlığında, yersizliğinde ve aksaklığındadır. I Rotasyon meselesine de dokunmak istiyorum. lanmadan, öğretim elemanı sıkıntısı giderilmeden, geçen yıldan bu yana; yani 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile bir yıl içerisinde 8 yeni üniversite ve bunlara bağlı çeşitli yüksek okullar veya enstitüler açılarak sıkıntı daha da fazlalaştırılmıştır. Halkın vaktiyle orta dereceli okullar için kullandığı, I Yeni üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacının karşı- «Bir mühür, bir müdür; al sana bir okul.» deyiminde I lanması Kanunun 41 inci maddesinde düzenlenmiş olduğu gibi, şimdi de, «Bir rektör, bir mühür» denilerek yeni üniversiteler simgelenmektedir. bulunmaktadır. Buna göre; «Her üniversite, gelecek yıla ait (aynı yıl için değil, gelecek yıla ait) öğretim I üyesi İhtiyacını, içinde bulunduğu öğretim yılının Giderek artan nüfusumuz dikkate alınırsa, mem- I ocak ayına kadar YÖK'e bildirir.» yani, içinde buleketin 27 değil, belki 37 üniversiteye de muhtaç olduğu 1 lunduğu öğretim yılının ocak ayına kadar Yüksek söylenebilir. Ancak düşünmek gerekir ki, üni versite açmak, ilkokul açmaya veya hatta ortaokul açmaya benzemez. Bunun ciddi hazırlıklara dayanması ye gayet titiz biçimde planlanması zorunludur. Öğretim Kuruluna bildirir. «da, gerekli incelemeleri yaparak nisan ayı sonuna kadar durumu belirler.» 41 inci maddenin (a) ve (b) bentlerindeki ifadeyi Plansız okul açmanın olumsuz sonuçlarına Sayın arz ediyorum. Millî Eğitim Bakanı da dünkü konuşmalarında işaret etmiş ve kaynak kullanımını rasyonel hale getirmek «Bu belirlemede, önce öğretim üyelerinin eksilmesi halinde hizmetin aksamayacağına kanaat getiri- için 150 den fazla ortaokulun kapatılması zo- I I len üniversiteler tespit edilir.» Yani, diyelim ki, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi yerleşmiş olan merkez- runluluğunda kalındığına işaret etmiş bulunmaktadır. Sayın arkadaşlar; I terdeki üniversitelerin durumları önce tespit edilir. YÖK Başkanının ifadesinden de anlaşılacağı üze- I «ndan sonra yeni kurulan üniversitelerin elemanre, 27 üniversitenin bugün en az 20 fakültesi açıla- lannın teminine çalışılır.» 79

18 Demek ki, ihtiyaç fazlası olan öğretim üyeleri bundan sonra rotasyona tabi tutulur. Bunun hazırlıkları da biraz önce belirttiğim gibi, nisan ayı sonuna kadar; yani içinde bulunulan öğretim yılının sonuna doğru yapılır. Maksat; ertesi ders yılı başına kadar herkesin kendi durumunu ayarlayabilmesini sağlamaktır, Halbuki Yüksek Öğretim Kurulu bu işi yeni ders yılı başında yapmaktadır. Bu uygulama öğretim üyelerini lüzumsuz yere tedirgin ettiği gibi, öğretimi de aksatmaktadır. Sayın YÖK Başkanı, yukarıda da işaret ettiğim gibi, 422 öğretim üyesinin gönüllü olduğunu ve 110 üyenin de rotasyona tabi tutulduğunu bildirmektedir. Bunun toplamı 532 d ir. Bütçe Raporundan aldığım rakamlara göre, Ankara Üniversitesiriin yılı içinde sadece Ankara Üniversitesinden 5V8 öğretim üyesinin yeni üniversitelerde görev yaptığı anlaşılmaktadır. Demek ki, bugün rotasyonla veya diğer yollarla temin edilen 532 dir. Geçen yıl sırf Ankara Üniversitesinin temin etmiş olduğu öğretim üyesi sayısı 518 oluyor. halde, görülüyor ki, o 51'8 öğretim üyesinin gitmesinde gürültüler doğmamıştır, tereddütler doğmamıştır. Demek ki, bu işler, böylece tereddütlere, duraksamalara, şaşkınlıklara yol açmadan da yapılabilmektedir. Bendeniz bu sözlerimle rotasyonun aleyhinde olduğumu söylemek istemiyorum. Rotasyonun lehimdeyim; ancak uygulamadaki aksaklıklar bunun doğru olmadığını, yani yerinde uygulanmadığını göstermektedir. Bu aksaklıklardan da birkaç örnek vermek istiyorum : Birincisi; Rotasyonun, biraz önce belirttiğim gibi, ders yılı sonunda yapılması lazımdır. Ders yılı başında yapılması Kanunun 41 inci maddesinin açık hükmüne Ve maksada aykırı bulunmaktadır ve bu da öğretimi aksatmaktadır. Herkes bunu görmektedir, ikincisi; eleman ihtiyacı olan üniversiteler; yani yeni kurulan üniversitelerde de mevcut elemanlardan birçoğunun işine son verildiğini gazeteler yazmaktadır. Örneğin Konya'da 29, Atatürk Üniversitesinde 13, Diyarbakır Üniversitesinde 'bir o kadar. Demek ki, oralarda da bazı öğretim üyelerinin görevlerine son verilmektedir; fakat bunun sebebi anlaşılamamaktadır. Kendisi başka yerden öğretim üyesi isteyen üniversitelerin kendi öğretim üyelerinin veya yardımcılarının görevlerine son vermesinin sebebi gayet tabiî kolayca anlaşılamaz. Danışma Meclisi B : : 1 Üçüncü olarak; ad çekmenin gizli yapılması da ayrı bir tedirginlik sebebidir. Çünkü bu şekilde gizli ad çekme usulü belli kişilerin rotasyon dışında bırakıldığı şeklindeki söylentilere yol açmaktadır. Buna meydan vermemek üzere ad çekmelerin açık olarak yapılması uygun olur. Hatta bununla ilgili şu örneği vereyim : Biz vaktiyle Hukuk Fakültesinde öğrencilerin imtihana girme sıralarını dahi ad çekme suretiyle yapar ve bunu da öğrencilerin huzurunda ad çekmek suretiyle belirlerdik. Yani hiçbir öğrenci gizli kapaklı bir şey olduğu zannına kapılmasın. Burada da aynı şekilde ad çekmelerin açık bir şekilde yapılması daha uygun olur, Dördüncü olarak; Ad çekmede eş durumları dikkate alınmamıştır. Böylece, aile huzuru bozulmuş bulunmaktadır. Halbuki hepinizin bildiği üzere, ailede huzurun sağlanması hususunda gerekli tedbirlerin alınması Devletin anayasal görevleri arasındadır. Herhalde YÖK kendini bundan azade sayamaz. Beşinci olarak; Kadroda eski profesörler varken, doçentlikten profesörlüğe atanmaları henüz onay safhasında bulunan bazı kişiler yöneticiliğe atanmak suretiyle rotasyon dışı bırakılmışlardır. Doçentlikten profesörlüğe atanıyor, henüz o daha kesinleşmeden yöneticiliğe atanmak suretiyle, Kanunun açık hükmü icabı rotasyon dışı bırakılmış bulunuyorlar. Biraz önce bir arkadaşım işaret etmişti, gazetelerin yazdığına göre İstanbul Üniversitesinin Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden Çapa Tıp Fakültesine atama yapmak suretiyle bir kimse rotasyon nöbetini savmış gözükmektedir. Doğru olup olmadığını bilmiyorum; açıklanmasını bilhassa rica ederim. Diğer taraftan, yöneticilerin durumu dolayısıyla bir noktaya daha işaret etmek isterim. Yöneticiler, bilhassa rektörler başka üniversitelerden alınmak yoluna gidilmiş bulunmaktadır; bunun sebebi de anlaşılamaz. Sayın arkadaşlar, YÖK, bütçe ödeneklerinin dağıtımında da kendisine aslan payını almış bulunmaktadır. Bütçe Raportörünün de belirttiği gibi; YÖK, çocuklarını aç bırakan bir baba gibi davranmaktadır. Yine Bütçe Raporuna göre, eski veya yeni üniversiteler yatırımlarını (Yani bütün üniversitelerde böyledir) gerçekleştirmek için para sıkıntısı çekerken, YÖK kendisi için geçen yıl 400 milyona yakın bir yatırım ödeneği alabildiği gibi, bu yıl da yine üniversitelerin sıkıntı içinde bulunmalarına rağmen, YÖK 80

19 Danışma Meclisi B : : 1 kendisine 2,5 milyar liradan fazla yatırım ödeneği I alabilmeyi düşünmüştür. Ayrıca, fakültelere ayrılan ödeneklerde de Bütçede adalet sağlanmadığı görülmektedir. Örneğin, Ankara Hukuk Fakültesinin basın, yayın ve kırtasiye işlerine 4,5 milyon lira ayrılırken; sosyal bilimlerle ilgili diğer bir kısım fakültelere 13'er milyon lira ayrılabilmiştir. Hatta Siyasal Bilgiler Fakültesine 16,5 milyon lira ayrılmıştır. Ankara Hukuk Fakültesine 4,5 milyon, Siyasal 1 Bilgiler Fakültesine 16,5 milyon lira ayrılabilmiş bulunmaiktadır. Halbuki Ankara Hukuk Fakültesinin öğrenci sayısı, bütün Ankara 1 Üniversitesinin diğer fakültelerinden daha fazladır; herhangi bir fakültenin öğrenci sayısı Ankara Hukuk Fakültesi öğrenci sayısı kadar değildir; dört bin civarındadır. Öğretim üye sayısı da aynı miktardadır. Bütün bunlar dikkate alındığı takdirde, bütçenin kendi içerisinde de tam adaletli davranılmadığı gözükmektedir. Bu itibarlarla bendeniz, YÖK Bütçesine olumlu I oy veremeyeceğimi belirterek sözlerime son veriyorum.. v I Saygılar sunarım. (Alkışlar) I BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bilge. Sayın Özalp, buyurun efendim. TEMAN ÖZALP Sayın Başkan, sayın üyeler; Yükseköğretim 'Kurulu, yaklaşık bir yıldan beri I çalışmalarına başlamış bulunmaktadır. Yükseköğretimin ülke düzeyinde koordinasyonunun sağlanması I ve gelişmesi çalışmaları Kurulca önemle ele alınmıştır. Bu çalışmalar arasında; bu yıl YÖK, yükseköğretim kuruluşları 'kontenjanlarını arttırmıştır. Bu kontenjan artışının ne derecede faydalı olabileceği konusunda aydınlatılmak istediğimden konuşmamda I bazı sorular bulunacaktır. I Üniversitelerin kontenjanlarının artırılması, ilk bakışta bir önemli probleme bir ölçüde çözüm gibi I görülmektedir. Ancak, bu konunun üzerinde biraz durulması gerektiği kanısındayım. Yükseköğretim kuruluşlarımızın birçoğunda dershaneler, uygulama salonları ve laboratuvarlar yetersizdir. Gerek hacimler bakımından, gerek ders uygulama ve laboratuvar araçları bakımından bu yetersizlik çözümlenmeden öğrenci sayısını artırmanın faydası nedir?.. Üniversitelerimiz yeterince eğitmeden diploma verilecek kuruluşlar durumuna getirilme- I melid'irleı\ Bir yandan öğretim üyesi ve yardımcıları sayısının yetersizliğinden 'bahsederken, bazı üniversitele- 81 rin bir rektör ve iki dekandan oluştuğunu söylerken, hangi öğretim elemanlarıyla artan öğrenciler eğitileceklerdir?.. Rotasyon sisteminin uygulaması ile bu sorunun çözümlenebileceğini ilgililer kesin olarak söyleyebilirler mi?.. Bir fakültede paralel dersler açarak veya başka bir deyimle, çift eğitim yapılarak, dershane ve laboratuvarlar yetersizliği sorunu çözülebilir denirse de; bazı üniversitelerde kontenjanlar kapasitelerinin ilki katından da daha fazıla sayılara yükseltilmiştir; yeter ki, zaten az olan öğretim üyesi ve yardımcısı sayısı çift eğitimi veya daha fazlasını yüklenebilecek seviyeye ulaşmış mıdır?.. Bir öğretim üyesine gücünden daha fazla yük yüklerseniz, ondan alacağınız randıman düşük olur. Bu da öğrenci yetiştirilmesinde sakıncalıdır veya kolay diploma ile sorun çözülebilir. 'Bir an için dershane, uygulama salonları, laböratuvarların yeterli kapasiteye ulaştığını; öğretim üyesi ve yardımcısı sayılarının yeterli sayıda olduğunu düşünelim veya bir adım atılmıştır, bu bir başlangıçtır, sorun zamanla çözülecektir diyelim; kontenjanları her yıl arttırarak üniversiteye müracaat eden herkese bir yer bulunduğunda, sorun esastan çözümlenebilecek midir?.. 'Kanımca çok önemli bir diğer sorunla karşı karşıya bulunmaktayız. Gelişmekte olan ülkemizde kalkınma planları hazırlanırken ve uzun vadeli gelişmeler düşünülürken, Türkiye'nin ilerdeki yıllarda her türlü gelişmesi göz önünde tutularak ve bir pay da verilerek, değişik meslek dallarında, değişik öğretim seviyesinde yetişmiş ne sayıda elemana ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiştir. Örnek olarak, 1990 yılında Türkiye'de ne sayıda inşaat mühendisine, ne sayıda arkeologa, ne sayıda liman işletmecisine, ne sayıda tarımcıya ihtiyaç olacaktır?.. Bu sayılar çok yaklaşık olarak bilinmektedir veya bilinmelidir. Acaba, bu elemanları yetiştirecek üniversitelerin kontenjanları arttırılırken bu değerler göz önümde tutulmakta mıdır, üniversite mezunları yetiştikleri meslekte iş bulacaklar mıdır, yoksa bugün olduğu gibi yükseköğretim görmüş işsizler ordusunun sayısı daha fazla mı artacaktır?.. Kanımca, bütün üniversitelerin kontenjanlarını belirli oranda arttırarak bu problem çözülemez. Her meslek dalında ne kadar elemana ihtiyaç varsa ve İleride ne kadar elemana ihtiyaç olacaksa, üniversiteler o oranda eleman yetiştirmelidirler. Her lise mezununun eline bir üniversite diploması vermek şart mıdır?.. Eğer, «Üniversite mezunu olsun da nerede çalışırsa çalışsın» şeklinde bir görüş varsa; bu görüş 'kanımca sakıncalıdır.

20 Danışma Meclisi B : : 1 Yabancı ülkelerin çoğunda, herkesin üniversite mezunu olması yolunda bir eğilim yoktur. rtaöğretim seviyesinde yetişmiş meslek adamları büyük bir çalışma yükünü karşılamaktadırlar. Türkiye'nin en büyük eksiği, ortaöğretim düzeyinde yetişmiş meslek adamlarındandır. Herkesin eline bir üniversite diploması vererek bu sorun çözülmez. Dün elimize geçen Millî Eğitim Bakanlığı Beyaz Kitabında, dördüncü bölümde meslekî ve teknik eğitim konusunda ümit verici bilgiler sunulmaktadır. Üniversitelerin kontenjanlarını arttırarak bu yıl dışarıda kalan öğrenci sayısı azaldı diye sevineceğimize; bu öğrencilere lise seviyesindeki eğitimde meslek öğretmeye yönelmemiz doğrudur. Kanımca, YÖK'ün Millî Eğitim Bakanlığı ile müşterek çalışmaları buna doğru yönelmelidir. Yükseköğretimde üniversitelerde eğitim seviyesi yükseltilerek çok sayıda üniversite mezunu yerine, kaliteli üniversite mezunu yetiştirilmesi esastır, iyi yetişmiş az sayıda adam, iyi yetişmemiş ye çoğu işsiz kalabilecek veya yetşitiği konunun dışında randımansız çalışan çok sayıda adamdan daha fazla iş yapabilir ve ülkeye daha yararlı olabilir. Bu yıl kontenjanların sonradan artırılması birçok yükseköğretim kuruluşunun eğitimlerine geç başlamasına neden olmuştur; bu zaman kaybının telafisi de zor olacaktır. Üniversite kontenjanlarının arttırılması yolunda YöK'ün aldığı kararlar, bugünün veya gelecek yılın sorunlarını kısmen halledebilecek geçici kararlardır. Tüm öğretimin şekil ve metotları, Millî Eğitim Bakanlığı ile beraber ülkenin uzun vadeli gelişimine göre düzenlenmelidir. Geçici olarak çözüm gibi görülen uygulamaların ileride doğurabileceği sakıncalar düşünülmeli, yükseköğretimi ülke ihtiyaçlarına göre planlamalı, büyük eksikliğini duyduğumuz ortaöğretim seviyesinde yetişmiş meslek adamı yetiştirilmesi çareleri bulunmalıdır. Sayın YÖK Başkanının dünkü basın toplantısında «Bu yıl 20 fakültede eğitime başlanamayacağı» beyan edilmiştir. Bu fakültelere bu yıl öğrenci alınmış mıdır?.. Alınmışsa, bu öğrencilere ne gibi bir işlem uygulanacaktır?.. Üniversitelerimiz sayısında enflasyona son verilmesi ve bugün mevcut 27 üniversitemizin sayılarının, politik baskılar olsa bile, belirli bir süre artırılmamasına dikkat edilmesi, daha ciddî bir yüksek eğitim sağlanması yönünden faydalı olacaktır. Üniversitelerimiz bütçelerinin hayırlı olması dileğiyle, Sayın Başkana, Yüce Meclise ve Sayın YÖK mensuplarına saygılarımı sunarım. (Alkışlar) BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özalp. Sayın Akkılıç, buyurun efendim. MAHMUT AKKILIÇ Sayın Başkan, Danışma Meclisinin sayın üyeleri, Sayın YÖK Başkanı ve mensupları; hepinizi saygılarla selamlıyorum. Üniversiteler Bütçesi üzerinde ya da üniversitelerin konu olduğu zamanlarda söz alıp görüşümü belirtmiştim; ama bu kere Üniversiteler Bütçesinin ve YÖK Bütçesinin de görüşülmekte olduğu sırada, haliyle görüşlerimi arz etmeye çalışacağım. Sayın Millî Eğitim Bakanı konuşmalarında, «Üniversitelerimiz, saygınlığı korunması gereken ve saygınlığın var olması gereken müesseseler olması lazımdır.» dediler. Tamamen iştirak ediyorum ve böyle olmasını gönülden arzu ediyoruz; ama gel gör ki, bir yıldan beri uygulamalar sonucu, üniversitelerdeki yerleşimıiş sıaygiınlık durumu suskunluğa, dönüşmüştür, tedirginliğe dönüşmüştür ve şaşkınlığa dönüşmüştür sayılı Kanun ve ona dayalı yönetmeliklerin kalınlığı üniversite ve fakültelerde boyumu aşmıştır, inanın. Yöneticiler ve de öğretim üyeleri, birim başkanları ya da bölüm başkanları, bir gün önce gelen yönetmeliğin veya emrin bir gün sonra gelenin onu nakşettiğini belirtmektedirler. Hiç şüphesiz hatadan dönmek çok iyi bir şeydir; ama bu YÖK mensuplarımız bu kadar üniversiteyi tanımayan kişiler mi ki, üniversiteye her gün yeni yönetmelik, her gün yeni emir göndermekte ve üniversiteyi şaşkın duruma düşürebilmektedirler. Gayet tabiî, her girişimin bir sancısı olabilir, bunu gönülden kabul ediyoruz ve YÖK'ün her zaman kötü tarafı değil, iyi tarafı da şu : Gelişmemiş yörelerdeki üniversitelere öğretim üyesi sağlamak için çabası takdire şayandır; ancak yöntemi yanlıştır ve bu yüzden üniversitelerimizde (Biraz evvel konuşan arkadaşlarımız da belirttiler) çok kıymetli arkadaşlarımız öğretim üyeleri ayrılmışlardır. Yeri dolmayacak kimse yoktur; ama yeri çok uzun zamanda dolacak değerli öğretim üyelerini üniversite kaybetmiştir. Bir yıldan beri doçent ve profesör unvanını kazanmış olan kimseler bu unvanı alamamışlardır. Sebep?.. Kanunda «Başka üniversiteye gitmesi lazımdır.» diye madde vardır. Tamam, bu bir gayeye ma- 82

DANIŞMA MECLİSİ S. Sayısı : 393

DANIŞMA MECLİSİ S. Sayısı : 393 DANIŞMA MECLİSİ S. Sayısı : 393 1309 Sayılı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Kuruluşu Hakkında Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4. Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları 1. T.C. Anayasası, 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar 3. Milli Eğitim Şuraları 4. Kalkınma Planları 5. Hükümet Programları Milli Eğitim Temel Kanunu

Detaylı

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 17 Ağustos 2010 SALI Resmî Gazete Sayı : 27675 Namık Kemal Üniversitesinden: YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

II-5 5436 SAYILI KANUNLA İHDAS EDİLEN İÇ DENETÇİ KADROLARINDAN (720) ADEDİNİN SINIF VE DERECELERİNİN DEĞİŞTİRİLEREK KAMU KURUMLARINA TAHSİS EDİLMESİ

II-5 5436 SAYILI KANUNLA İHDAS EDİLEN İÇ DENETÇİ KADROLARINDAN (720) ADEDİNİN SINIF VE DERECELERİNİN DEĞİŞTİRİLEREK KAMU KURUMLARINA TAHSİS EDİLMESİ II-5 5436 SAYILI KANUNLA İHDAS EDİLEN İÇ DENETÇİ KADROLARINDAN (720) ADEDİNİN SINIF VE DERECELERİNİN DEĞİŞTİRİLEREK KAMU KURUMLARINA TAHSİS EDİLMESİ HAKKINDA KARAR 5436 SAYILI KANUNLA İHDAS EDİLEN İÇ DENETÇİ

Detaylı

TEL: FAKS: MAİL:

TEL: FAKS: MAİL: DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu TEL: 0 380 514 48 92 FAKS: 0 380 514 48 93 MAİL: sbmyo@duzce.edu.tr WEB: www.sbmyo.duzce.edu.tr DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu

Detaylı

4 üncü Birleşim 20.5.1999 Perşembe

4 üncü Birleşim 20.5.1999 Perşembe DONEM : 21 ÇILT ; 1 YASAMA YILI: 1 4 üncü Birleşim 20.5.1999 Perşembe

Detaylı

Türk Malî Sisteminin Yeniden Düzenlenmesi Hakkında Yetki Kanunu Tasarısı ve Malî İşler Komisyonu Raporu. (1/592)

Türk Malî Sisteminin Yeniden Düzenlenmesi Hakkında Yetki Kanunu Tasarısı ve Malî İşler Komisyonu Raporu. (1/592) DANIŞMA MECLİSİ S. Sayısı : 345'e 1 inci Ek Türk Malî Sisteminin Yeniden Düzenlenmesi Hakkında Yetki Kanunu Tasarısı ve Malî İşler Komisyonu Raporu. (1/592) Malî tşler Komisyonu Raporu TC. Danışına Meclisi

Detaylı

28/4/2014 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU

28/4/2014 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU 28/4/2014 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU Konu 1-31/8/2013 tarihli ve 28-751 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan değişiklik yönetmeliğiyle Kamu Kurum ve Kuruluşlarında

Detaylı

Gereğini arz ederim' Sadi İRMAK Danışma Meclisi Başkam

Gereğini arz ederim' Sadi İRMAK Danışma Meclisi Başkam MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ S. Sayısı : 509 3.6. 1938 Tarihli ve 3423 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Ertik Okulları Mütedavil Sermayesi Hakkında Kanunun 1 inci Maddesine Bir fıkra Eklenmesine Dair Kanun

Detaylı

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır. SİSTEM: Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere, biraraya gelen (getirilen), birbirine dayalı ve birbirini düzenli biçimde etkileyen parçalardan oluşan anlamlı bir bütündür. Sistemler, çevrelerinden girdiler

Detaylı

SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Sinop Üniversitesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak görev yapan idari personelin, aynı Kanunun

Detaylı

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Sayfa No 1 / 5 ABANT İZZET BAYSAL BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulan Abant İzzet

Detaylı

Kanun Numarası : 3843 Kabul Tarihi : 19/11/1992 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 27/11/1992 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 32

Kanun Numarası : 3843 Kabul Tarihi : 19/11/1992 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 27/11/1992 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 32 7331 YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA İKİLİ ÖĞRETİM YAPILMASI, 2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETİM KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE BU KANUNA BİR EK MADDE EKLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 3843 Kabul

Detaylı

Ülkemizdeki Güzel Sanatlar Fakültelerindeki Sanat Eğitimi ve

Ülkemizdeki Güzel Sanatlar Fakültelerindeki Sanat Eğitimi ve ÜNİvERSİTELERİMİzDE SANAT VE TASARıM EGİTİMİ Güner SÜMER* I-GİRİş Ülkemizdeki Güzel Sanatlar Fakültelerindeki Sanat Eğitimi ve Öğretiminin genel amacı öğrencilerin yaratıcı sanat yeteneklerini geliştirerek,

Detaylı

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım.. Sizlerle tekrar bir arada olmaktan mutluluk duyduğumuzu ifade ederek, hoş geldiniz diyor; şahsım ve

Detaylı

KARAR Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü nün tarih ve 10662

KARAR Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü nün tarih ve 10662 T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ YÖNETİM KURULU KARARLARI KARAR TARİHİ OTURUM NO KARAR SAYISI Üniversitemiz Yönetim Kurulu Rektör Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN Başkanlığında toplandı. KARAR 09.01- Sosyal Bilimler

Detaylı

CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ DÖNEM: II YASAMA YILI: 1992/2 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 30'uncu Birleşim 10 Nisan 1992, Cuma İÇİNDEKİLER I. GELEN EVRAK II. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A.

Detaylı

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ KADROLARINA ATANMA VE YÜKSELTİLME KRİTERLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ KADROLARINA ATANMA VE YÜKSELTİLME KRİTERLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİ KADROLARINA ATANMA VE YÜKSELTİLME KRİTERLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Madde 1 - Bu Yönergenin amacı, Üniversitemiz öğretim üyesi kadrolarına

Detaylı

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU 6219 MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU Kanun Numarası : 2945 Kabul Tarihi : 9/11/1983 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 11/11/1983 Sayı : 18218 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 18 Ağustos 2010 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 27676 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 16 Ocak 2013 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28530 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

ÜNİVERSİTELERDE AKADEMİK YAPILANMA

ÜNİVERSİTELERDE AKADEMİK YAPILANMA ÜNİVERSİTELERDE AKADEMİK YAPILANMA Yükseköğretimde en yüksek eğitim kurumu olan üniversiteler, bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın

Detaylı

GENELGE. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemenin Uygulanmasına İlişkin Genelge

GENELGE. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemenin Uygulanmasına İlişkin Genelge Sayı Konu T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü : B.07.0.BMK.0.15-115456-6 : Ek ödeme 22/10/2008*16352 GENELGE 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ İzmir/23.06.2015 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Dokuz Eylül Üniversitesinde 657 sayılı

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ 30 Mayıs 2011 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27949 YÖNETMELİK İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; İstanbul

Detaylı

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezini,

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezini, 16 Ocak 2013 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 28530 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ GENEL SEKRETERLİĞİNE

MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ GENEL SEKRETERLİĞİNE MİLLÎ GÜVENLİK KONSEYİ S. Sayısı : 661 11.8.1983 Tarih ve 2876 Sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununun Geçici 4 üncü Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının Danışma Meclisince

Detaylı

YÖNETMELİK GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ YÖNETMELİK GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar Amaç MADDE 1-(1) Bu Yönetmeliğin amacı; Giresun Üniversitesi Sağlık Uygulama

Detaylı

PERSONEL DAİRE BAŞKANI

PERSONEL DAİRE BAŞKANI PERSONEL DAİRE BAŞKANI Üniversitemiz 27 Haziran 1987 tarihinde 3389 sayılı yasa ile kurulmuş olup, Personel Dairesi Başkanlığı 124 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 29. maddesinde belirtilen; Üniversitenin

Detaylı

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Giresun Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma

Detaylı

HARCAMA YETKİLİLERİ İLE İLGİLİ BAZI ÇELİŞKİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

HARCAMA YETKİLİLERİ İLE İLGİLİ BAZI ÇELİŞKİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ HARCAMA YETKİLİLERİ İLE İLGİLİ BAZI ÇELİŞKİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Prof. Dr. Asaf VAROL GİRİŞ 1999 yılı öncesinde Üniversitelerin bünyesinde yer alan bölüm ve birimlerin her birinin kendi Döner Sermaye

Detaylı

Turizm Şurası Yönetmeliği

Turizm Şurası Yönetmeliği TURİZM ŞURASI YÖNETMELİĞİ Turizm Şurası Yönetmeliği Kültür ve Turizm Bakanlığı Resmi Gazete Tarihi: 13/10/1998 Resmi Gazete Sayısı: 23492 BİRİNCİ BÖLÜM : Genel Hükümler Amaç Madde 1 -Bu Yönetmeliğin amacı;

Detaylı

EĞİTİM, ÖĞRETİM VE BİLİM HİZMET KOLUNA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME. Akademik jüri ücreti

EĞİTİM, ÖĞRETİM VE BİLİM HİZMET KOLUNA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME. Akademik jüri ücreti EĞİTİM, ÖĞRETİM VE BİLİM HİZMET KOLUNA İLİŞKİN TOPLU SÖZLEŞME Akademik jüri ücreti Madde 1- (1) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi uyarınca yapılan doçentlik sınavlarında jüri üyesi

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak görev

Detaylı

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI T.C ANAYASASI'NIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ (*) Kanun No.: 2709 Kabul Tarihi: 7.11.1982 Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları MADDE 130- Çağdaş eğitim-öğretim

Detaylı

GİRNE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK TEŞKİLAT VE İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ

GİRNE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK TEŞKİLAT VE İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ GİRNE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK TEŞKİLAT VE İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ Amaç Madde 1 Bu yönetmeliğin amacı Girne Üniversitesi akademik birimlerin teşkilatlanması, işleyiş, görev, yetki ve sorumluluklarıyla, ilgili

Detaylı

e.mevzuat Mevzuat Bilgi Sistemi

e.mevzuat Mevzuat Bilgi Sistemi Sayfa 1 / 6 e.mevzuat Mevzuat Bilgi Sistemi Ana Sayfa Kanunlar KHK Tüzükler Yönetmelikler Tebliğler Mülga Kanunlar Andlaşmalar Mevzuat metni İlişkili mevzuat Dayandığı Mevzuat Metin içerisinde ara: 7331

Detaylı

YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 25 Ağustos 2011 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28036 Düzce Üniversitesinden: YÖNETMELİK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 12 Eylül 2013 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28763 Namık Kemal Üniversitesinden: YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

Kanun Numarası : 3843 Kabul Tarihi : 19/11/1992 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 27/11/1992 Sayı : 21418 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 32

Kanun Numarası : 3843 Kabul Tarihi : 19/11/1992 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 27/11/1992 Sayı : 21418 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 32 7331 YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA İKİLİ ÖĞRETİM YAPILMASI, 2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETİM KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE BU KANUNA BİR EK MADDE EKLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 3843 Kabul

Detaylı

İÇİNDEKİLER KANUN, KHK VE BAKANLAR KURULU KARARLARI

İÇİNDEKİLER KANUN, KHK VE BAKANLAR KURULU KARARLARI İÇİNDEKİLER KANUN, KHK VE BAKANLAR KURULU KARARLARI > 2547 - Yükseköğretim Kanunu 1 > 2809 - Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu 132 > 2914 - Yükseköğretim Personel Kanunu 287 > 3843 - Yükseköğretim

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Fırat Üniversitesine bağlı olarak kurulan Proje

Detaylı

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTME ve ATANMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK ve TANIMLAR Amaç MADDE 1: Bu yönergenin amacı, İstanbul AREL Üniversitesinde açık bulunan

Detaylı

T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu yönergenin amacı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde

Detaylı

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU 1 KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU DÜZCE ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 Konuralp / DÜZCE 15/06/2016 2 İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU A. Kurum Hakkında Bilgiler

Detaylı

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE YÜKSELTİLME VE ATANMA YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Altınbaş Üniversitesi nin doktor öğretim üyesi,

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ PRATİK DİNİ HİZMETLERVE MESLEKİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ PRATİK DİNİ HİZMETLERVE MESLEKİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ PRATİK DİNİ HİZMETLERVE MESLEKİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1- Bu yönergenin amacı, din görevlisi adaylarının, din görevliliği

Detaylı

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: 5.8.1999 Sayı: 23777)

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: 5.8.1999 Sayı: 23777) -412- TURKIYE CUMHURİYETİ İLE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ARASINDAKİ SOSYAL GÜVENLİK ANLAŞMASI İLE İLGİLİ EK ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN (Resmi Gazete ile yayımı: 5.8.1999

Detaylı

MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ DÖNEM:5 ClLT : 1 TOPLANTI:! MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 1» ı 21 nci Birleşim 21. 7. 1977 Perşembe İÇİNDEKİLER Sayfa I. GEÇEN TUTANAK ÖZETİ 110 II. YOKLAMA 110 III. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

Detaylı

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini,

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini, 19 Ocak 2014 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 28887 Turgut Özal Üniversitesinden: YÖNETMELİK TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Kanun Numarası : 3843 Kabul Tarihi : 19/11/1992 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 27/11/1992 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 32

Kanun Numarası : 3843 Kabul Tarihi : 19/11/1992 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 27/11/1992 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 32 7331 YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA İKİLİ ÖĞRETİM YAPILMASI, 2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETİM KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE BU KANUNA BİR EK MADDE EKLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 3843 Kabul

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ ÖDÜL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

EGE ÜNİVERSİTESİ ÖDÜL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar EGE ÜNİVERSİTESİ ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı, Ege Üniversitesi nde görev yapmakta olan akademik ve idari personelin, öğrencilerin, kurum

Detaylı

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim. 4. 12. 1975 Perşembe

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim. 4. 12. 1975 Perşembe DÖNEM: 4 CİLT: 14 TOPLANTI: 3 MILLET MECLISI e TUTANAK DERGİSİ 24 ncü Birleşim 4. 12. 1975 Perşembe İÇİNDEKİLER Sayfa I. Geçen tutanak özeti 222 II. Yoklama 222 III. Seçimler 222 1. Millet Meclisi Başkanı

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA SAKARYA ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Sakarya Üniversitesine bağlı olarak

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç Madde 1- Bu yönerge, Tıp Fakültesi ndeki eğitim ve genel amaçlı kurul ve komisyonların

Detaylı

ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER

ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER Yükseköğretim: Ortaöğretime dayalı ve en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitimöğretimin tümüdür. Yükseköğretimde önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim

Detaylı

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 10 Mart 2014 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28937 Siirt Üniversitesinden: YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

18. Milli Eğitim Şurası Kararları. Komisyon: İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ, ORTAÖĞRETİME ERİŞİMİN SAĞLANMASI

18. Milli Eğitim Şurası Kararları. Komisyon: İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ, ORTAÖĞRETİME ERİŞİMİN SAĞLANMASI 18. Milli Eğitim Şurası Kararları Komisyon: İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ, ORTAÖĞRETİME ERİŞİMİN SAĞLANMASI Madde 2 (1+4+4+4) Zorunlu eğitim öğrencilerin yaş grupları ve bireysel farklılıkları

Detaylı

(31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

(31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) (31.12.2005 tarih ve 26040 4. Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Maliye Bakanlığından : Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1) 1. Giriş Bilindiği üzere, 24/12/2003 tarihli

Detaylı

Anadolu Üniversitesinden:

Anadolu Üniversitesinden: Sayfa : 4 RESMÎ GAZETE 11 Ekim 2014 Sayı : 29142 Anadolu Üniversitesinden: ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YURT DIŞI TÜRKLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Hacettepe Üniversitesi SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Hacettepe Üniversitesi SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Hacettepe Üniversitesi SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Prof. Dr. Sibel Aksu Yıldırım Sağlık Bilimleri Fakülteleri Dekanları Birinci Değerlendirme Toplantısı Hacetepe Üniversitesi, 26.03.2015 1 Toplantı davetimizin

Detaylı

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 Bu Yönerge, Cumhuriyet Üniversitesi nin ulusal ve uluslararası akademik

Detaylı

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü, 65080, Kampüs / VAN - Telefon: 444 50 65 - Belgegeçer: +90 432 486 54 13

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü, 65080, Kampüs / VAN - Telefon: 444 50 65 - Belgegeçer: +90 432 486 54 13 YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEMENİN DAĞITILMASINDA UYULACAK USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1-(1) Bu Yönergenin amacı; Karadeniz Teknik Üniversitesi Kariyer Merkezi nin amaçlarına,

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ (11.01.2017 tarih ve 2017-001 nolu Senato Karar ) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Amaç Madde 1. Bu Yönergenin amacı; Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Resmi Gazete Tarihi: 16.03.2014 Resmi Gazete Sayısı: 28943 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Hacettepe

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÖNETMELİK MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Millî Eğitim Şûrasının teşkili ile çalışma esas ve usullerini belirlemektir.

Detaylı

ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 YILI FAALİYET RAPORU

ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 YILI FAALİYET RAPORU ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 YILI FAALİYET RAPORU HAKKARİ ŞUBAT 2014 İÇİNDEKİLER BİRİM YÖNETİCİSİNİN SUNUŞU.... 1 I- GENEL BİLGİLER...... 2 A. MİSYON VE VİZYON..... 2 B. YETKİ, GÖREV VE SORUMLULUKLAR..

Detaylı

T. C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU SAĞLIK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ İŞ YERİNDE UYGULAMA DERSİ YÖNERGESİ

T. C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU SAĞLIK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ İŞ YERİNDE UYGULAMA DERSİ YÖNERGESİ T. C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU SAĞLIK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ İŞ YERİNDE UYGULAMA DERSİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 - (1) Bu yönergenin

Detaylı

T.C. YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Rektör Yardımcılığı (Yönetim)

T.C. YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Rektör Yardımcılığı (Yönetim) DAĞITIM YERLERİNE 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi kapsamında Araştırma Görevlisi kadrosunda bulunan öğretim elemanlarımızın görev süreleri; aynı kanunun 44 üncü maddesinde belirlenen azami öğrenim süreleri

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEME DAĞITIM USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEME DAĞITIM USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖNER SERMAYE GELİRLERİNDEN YAPILACAK EK ÖDEME DAĞITIM USUL VE ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 - (1) Bu usul

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak Amaç Madde 1. Bu yönergenin amacı, 2547 Sayılı Yasanın 7. maddesinin d-2 fıkrasına istinaden

Detaylı

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK BİR SORUNU DAHA ÇÖZÜME KAVUŞTURDUK Üniversitelerde idari ve akademik personeli bir bütün olarak görüyoruz. 666 Sayılı KHK ile idari personelin ek ödeme oranlarında artış gerçekleştirilirken,

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK BAKANLAR KURULU Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlardan kurulur. Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunun

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BARTIN ÜNİVERSİTESİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Bartın Üniversitesinden: Amaç BARTIN ÜNİVERSİTESİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Bartın

Detaylı

OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ (OKÜSEM) YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ (OKÜSEM) YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ (OKÜSEM) YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi'nin eğitim verdiği örgün lisans

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE YÖNERGESİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE YÖNERGESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Erciyes Üniversitesi'nin eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile

Detaylı

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1-(1) Bu Yönergenin amacı; Bitlis Eren Üniversitesi nde öğrenim gören özel gereksinimli

Detaylı

LİSANSÜSTÜ AKADEMİK DANIŞMANLIK YÖNERGESİ

LİSANSÜSTÜ AKADEMİK DANIŞMANLIK YÖNERGESİ YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ AKADEMİK DANIŞMANLIK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu Yönergenin amacı; Yüzüncü Yıl Üniversitesi Lisansüstü Eğitim- Öğretiminde

Detaylı

2914 SAYILI YÜKSEKÖĞRETĠM PERSONEL KANUNU VE 2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETĠM KANUNU NUN EK DERSE ĠLĠġKĠN MADDELERĠ. 2914 sayılı Kanun

2914 SAYILI YÜKSEKÖĞRETĠM PERSONEL KANUNU VE 2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETĠM KANUNU NUN EK DERSE ĠLĠġKĠN MADDELERĠ. 2914 sayılı Kanun 2914 SAYILI YÜKSEKÖĞRETĠM PERSONEL KANUNU VE 2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETĠM KANUNU NUN EK DERSE ĠLĠġKĠN MADDELERĠ Ek ders ücreti : 2914 sayılı Kanun Madde 11 (DeğiĢik : 27/6/1989 - KHK - 375/17 md.) (1) (Değişik

Detaylı

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TURİZM FAKÜLTESİ, TURİZM VE OTELCİLİK YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TURİZM FAKÜLTESİ, TURİZM VE OTELCİLİK YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TURİZM FAKÜLTESİ, TURİZM VE OTELCİLİK YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ (22.5.2014 R.G.122 A.E.327 Sayılı Tüzük) KUZEY KIBRIS EĞİTİM VAKFI VE DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ YASASI (18/1986,

Detaylı

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ AİLE ŞİRKETLERİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ (AYDAM) YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ AİLE ŞİRKETLERİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ (AYDAM) YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ AİLE ŞİRKETLERİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ (AYDAM) YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 Bu Yönetmeliğin amacı; Altınbaş Üniversitesi

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer)

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer) 25 Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (Resmî Gazete ile yayımı:

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIPTA UZMANLIK ÖĞRENCİLERİ (ASİSTAN) TEMSİLCİLİĞİ KURULU SEÇİMİ VE ÇALIŞMA ESASLARI

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIPTA UZMANLIK ÖĞRENCİLERİ (ASİSTAN) TEMSİLCİLİĞİ KURULU SEÇİMİ VE ÇALIŞMA ESASLARI İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIPTA UZMANLIK ÖĞRENCİLERİ (ASİSTAN) TEMSİLCİLİĞİ KURULU SEÇİMİ VE ÇALIŞMA ESASLARI Amaç Madde 1. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi nde (İKÇÜ-TF)

Detaylı

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*)

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*) DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Karar Tarihi: 14/07/2009 Karar Sayısı:

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Danışma Kurulu: Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi Danışma Kurulunu,

YÖNETMELİK. a) Danışma Kurulu: Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi Danışma Kurulunu, 11 Nisan 2011 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27902 Akdeniz Üniversitesinden: YÖNETMELİK AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ GIDA GÜVENLİĞİ VE TARIMSAL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- (1) Bu yönergenin amacı, öğrencilerin beden ve ruh sağlığını

Detaylı

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI 1.... ilkesi, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmez. Belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret olup bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve işbirliği olduğunu anlatır.

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BARTIN ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Bartın Üniversitesinden: BARTIN ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Bartın Üniversitesi

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Sürekli Eğitim, Uygulama

Detaylı

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ BİYOMEDİKAL TEST KALİBRASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (BİYOMEDKAM) YÖNETMELİĞİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ BİYOMEDİKAL TEST KALİBRASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (BİYOMEDKAM) YÖNETMELİĞİ T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ BİYOMEDİKAL TEST KALİBRASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (BİYOMEDKAM) YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 Bu Yönetmeliğin amacı; İzmir

Detaylı

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Resmi Gazete Tarihi: 16.05.2012 Resmi Gazete Sayısı: 28294 NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE

Detaylı

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN 10131 MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5671 Kabul Tarihi : 26/5/2007 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/6/2007 Sayı : 26545 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ YABAN HAYATI KORUMA, KURTARMA, REHABİLİTASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ YABAN HAYATI KORUMA, KURTARMA, REHABİLİTASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ KAFKAS ÜNİVERSİTESİ YABAN HAYATI KORUMA, KURTARMA, REHABİLİTASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönetmenliğin amacı; Kafkas Üniversitesine

Detaylı

T.C. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İZİN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İZİN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İZİN YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde 1-(1) Bu Yönergenin amacı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 07.07.2009 tarih ve 27281

Detaylı

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, SAĞLIK HİZMETLERİ YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, SAĞLIK HİZMETLERİ YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, SAĞLIK HİZMETLERİ YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ (22.5.2014 R.G.122 A.E.328 Sayılı Tüzük) KUZEY KIBRIS EĞİTİM VAKFI VE DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ YASASI

Detaylı

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİLER BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİLER BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİLER BİRİMİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1- Bu Yönerge, Anadolu Üniversitesi Engelli Öğrenciler Biriminin çalışma usul ve esaslarını

Detaylı