İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON UYGULANAN İNFERTİL HASTALARDA SPERMİOGRAM, HORMON PROFİLİ, ENDOMETRİAL KALINLIK VE DİĞER FAKTÖRLERİN GEBELİK ORANINA ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON UYGULANAN İNFERTİL HASTALARDA SPERMİOGRAM, HORMON PROFİLİ, ENDOMETRİAL KALINLIK VE DİĞER FAKTÖRLERİN GEBELİK ORANINA ETKİSİ"

Transkript

1 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Koray ELTER İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON UYGULANAN İNFERTİL HASTALARDA SPERMİOGRAM, HORMON PROFİLİ, ENDOMETRİAL KALINLIK VE DİĞER FAKTÖRLERİN GEBELİK ORANINA ETKİSİ (Uzmanlık tezi) Dr. Sabri Berkem ÖKTEN EDİRNE 2015

2 TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve mesleki tecrübelerimin oluşmasındaki katkıları nedeniyle Anabilim Dalı Başkanımız Prof. Dr. Füsun VAROL a, tezimin oluşmasında büyük katkıları nedeniyle Prof. Dr. Koray ELTER e, Anabilim Dalı nın değerli öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk SAYIN a, Yrd. Doç. Dr. Vedat UĞUREL e, ablalığı ve dostluğuyla hep yanımda olan Yrd. Doç. Dr. Nihal DOLGUN ALTINTAŞ a, çalışma arkadaşlarıma, insani ve mesleki anlamda hep örnek aldığım babam Prof. Dr. Süheyl ÖKTEN e ve destekleri olmadan bu günlere kesinlikle gelemeyeceğim annem Şehnaz ÖKTEN e ve ablam Gizem ÖKTEN e tüm emekleri için teşekkür ederim.

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ VE AMAÇ... 1 GENEL BİLGİLER... 3 İNFERTİLİTE NEDENLERİ... 3 OVULASYON İNDÜKSİYONU... 7 İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER

4 KISALTMALAR AD DSÖ E2 FSH GnRH GnRH-a HCG hmg HSG İUİ ICSI İETTMS IVF KOH KS LH OHSS Oİ PKOS PRL TSH : Anlamlı Değil : Dünya Sağlık Örgütü : Östradiol : Folikül Stimule edici Hormon : Gonadotropin Releasing Hormon : Gonadotropin Releasing Hormon Agonistleri : Human Chorionic Gonadotropin : Human Menopousal Gonadotropin : Histerosalpingografi : İntrauterin İnseminasyon : İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu : İnsemine Edilen Total Motil Sperm Sayısı : İn Vitro Fertilizasyon : Kontrollü Overyan Hiperstimülasyon : Klomifen Sitrat : Luteinizan Hormon : Overyan hiperstimulasyon sendromu : Ovulasyon İndiksiyonu : Polikistik Over Sendromu : Prolaktin : Tiroid Stimülan Hormon 4

5 USG VKİ YÜT : Ultrasonografi : Vücut Kitle İndeksi : Yardımcı Üreme Teknikleri 5

6 GİRİŞ VE AMAÇ İnfertilite bir yıl süresince, düzenli ilişkiye rağmen gebe kalamama olarak tanımlanmaktadır (1). Toplumun %10-15 i bu problemle karşılaşmaktadır. Bunlar ise %40-50 kadına ait faktörler, %30-40 erkeğe ait faktörler, %10-15 i açıklanamayan infertilite olarak dağılım göstermektedir (2). Son 20 yılda infertilite alanında çarpıcı gelişmeler ve değişiklikler olmuştur. Bunlardan birisi başarılı tedavi olasılığı ve üreme üzerinde temel çalışma olanaklarını arttıran yardımcı üreme tekniklerinin (YÜT) gelişmesi; diğeri ise YÜT hakkında medya tarafından bilgilendirilen çiftlerin sayısındaki artış ve buna paralel olarak yardım arayışı içinde olan çiftlerin başvurularındaki artıştır (3). İntrauterin inseminasyon (İUİ) ve ovulasyon indüksiyonu (Oİ) diğer yardımcı üreme tekniklerine göre daha az invazif, daha ucuz ve daha basit olması nedeniyle ilk başvurulan yöntemlerden biridir (3). İUİ çeşitli yöntemlerle hazırlanmış ve konsantre olmuş motil spermlerin direk olarak uterin kaviteye verilmesi işlemidir (4). İUİ endikasyonları arasında servikal faktör, ovülatuar disfonksiyon, erkek subfertilitesi ve açıklanamayan infertilite yer almaktadır (3). İUİ başarı oranları literatüre baktığımızda %5 ile %15 arasında değişmekte olup, populasyondaki heterojenite bu önemli farkın sebebi olarak düşünülmektedir. Her İUİ siklusu başına ortalama gebe kalma oranı uluslararası literatürde %5-10 olarak bildirilmektedir (5). Başarıyı etkileyen faktörler arasında en öne çıkan faktör kadın yaşıdır (6). Diğer faktörler arasında inseminatın kalitesi, infertilite süresi, infertilite tipi ve folikül sayısı yer almaktadır (7). Ovulasyonun hormonal stimulasyonu ile birlikte İUİ yapılan hastalarda, gebelik 1

7 oranını etkileyen çeşitli faktörler araştırılmıştır; Yavuz ve ark. (8) 569 hasta üzerinden yaptığı çalışmada maternal yaş, infertilite süresi, infertilite nedeni, siklusun üçüncü gününde follikül stimülan hormon (FSH) ve östradiol (E2), preovulatör follikül sayısı, endometrial kalınlık, total motil sperm sayısı ve progresif motil sperm oranı ile gebelik oranı kıyaslanmıştır. FSH düzeyi 9.4 IU/L altında, E2 düzeyi 80 pg/ml altında, preovulatuar follikül sayısı 2 ve üzeri, progresif motil sperm oranı %50 üstünde, endometrial kalınlığı 8 mm üstünde olan hastalarda gebelik oranı anlamlı olarak yüksek saptanmıştır. Özçakır ve ark. (9) yaptıkları çalışmada Oİ ve İUİ yapılan 118 hasta incelenmiş olup, maternal yaş, inseminasyon gününde follikül sayısı, endometrial kalınlık, siklusun başında ve hcg uygulama gününde serum östradiol, LH, FSH düzeyleri ve gebelik oranı ile olan ilişki araştırılmış, anlamlı bir fark saptanmamıştır. İntrauterin inseminasyon yapılan çiftlerde semen parametrelerini gebe kalan ve kalmayanlarda karşılaştıran bir diğer çalışmada (10), total sperm sayısı ve insemine edilen total motil sperm sayılarının (İETMSS) İUİ a bağlı gebelik sonuçlarını etkileyebildiği bildirilmiştir. Bu çalışmada amacımız yılları arası Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnfertilite Polikliniğine başvuran ve ovulasyonun hormonal stimulasyonu ile birlikte İUİ yapılan infertil hastalarda spermiogram, hormon profili, antral follikül sayısı, endometrial kalınlık ve diğer faktörlerin klinik gebelik oranına olan etkisini araştırmaktır. 2

8 GENEL BİLGİLER İnfertilite, en az bir yıl süreyle, hiç bir korunma yöntemi kullanmaksızın, çiftlerin düzenli cinsel ilişkide (haftada en az 2 gün) bulunmalarına rağmen, çocuk sahibi olamama durumudur (11). Günümüzde tedaviye geç kalınmaması amaçlanarak 35 yaş üzeri kadınlar için bu süre 6 ay olarak belirlenmiştir (12). Herhangi bir gebelik öyküsü olmama durumu primer infertilite olarak tanımlanırken, canlı doğumla sonuçlansın ya da sonuçlanmasın, en az bir gebelik öyküsü varlığındaki durum sekonder infertilite olarak tanımlanmaktadır. İnfertilite, reprodüktif dönemdeki çiftlerin %10-15 inde görülürken, sağlıklı çiftlerde bir yıllık süre içerisinde %85-90 oranında gebelik oluşmaktadır (13). 30 lu yaşların sonlarında infertilite görülme oranı %25 kadarken bu oran 40 yaş üzerinde daha da artış göstermektedir (14). İleri yaş kadınlarda over rezervindeki azalmaya eşlik eden cinsel ilişki ve cinsel istek sıklığının azalması ve fertiliteyi etkileyen myoma uteri, pelvik enfeksiyon, endometriozis gibi hastalıkların yaşla birlikte görülme sıklığındaki artış da kadın fertilitesinde azalmaya yol açmaktadır. İntrauterin inseminasyon son dönemde infertilite tedavisinde en sık uygulanan tedavi alternatiflerinden biri olup ovulasyon indüksiyonu protokolü eklenmesiyle gebelik oranlarında anlamlı artışlar sağlanmıştır. İNFERTİLİTE NEDENLERİ İnfertilitenin en sık nedenleri; ovulatuar problem, tubal ve peritoneal patoloji ve erkek faktördür. Uterin patoloji seyrek görülmekle birlikte açıklanamayan infertilite de %10-15 oranında görülmektedir (Tablo 1). Bu nedenlerin sıklıkları yaşa göre değişmektedir. Genç 3

9 kadınlarda ovulasyon bozuklukları daha sık olup, tubo-peritoneal patolojiler genç ve yaşlılarda eşit sıklıktadır. Açıklanamayan infertilite ve erkek faktör sıklığı ise yaş ile birlikte artmaktadır (15). Tablo 1. İnfertilite nedenleri (16) 1. Kadına ait nedenler (%40-50) Ovulatuar Bozukluk (%30-40) Tubal/Peritoneal Faktör (%20-40) Servikal ve İmmunolojik Faktörler (%1-2) Diğer 2. Erkeğe ait nedenler (%30-40) 3. Açıklanamayan (%10-15) Kadına Ait Nedenler Ovulatuar bozukluklar: Kadına bağlı infertilitenin %30-40 ını oluşturmaktadır. Anovulasyon, amenore ve menstrüal düzensizlik bulgularıyla kendini gösterir. İnfertil hastalarda ovulasyon olup olmadığı mutlaka ortaya konulmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) anovulasyon-oligomenoreli hastaları 7 gruba ayırmıştır (Tablo 2). Tablo 2. Anovulasyon oligomenore klasifikasyonu (17) Grup 1: Hipotalamo-hipofizer Yetmezlik Grup 2: Hipotalamo-hipofizer Disfonksiyon Grup 3: Overyen Yetmezlik Grup 4: Konjenital veya Akkiz Genital Yol Bozuklukları Grup 5: Hipotalamo-hipofizer bölgede yer kaplayan lezyonu olan hiperprolaktinemik infertil kadınlar Grup 6: Hipotalamo-hipofizer bölgede yer kaplayan lezyonu olmayan hiperprolaktinemik infertil kadınlar Grup 7: Hipotalamo-hipofizer bölgede yer kaplayan lezyonu olan normoprolaktinemik infertil kadınlar Polikistik over sendromu: PKOS reprodüktif çağdaki kadınlarda en sık görülen endokrin bozukluktur (18). Kronik anovulatuar infertilitenin en sık nedeni olan PKOS, multisistemik metabolik bir sendrom olarak dislipidemi, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve endometriyal karsinoma gibi riskleri beraberinde artırır. Yaklaşık % 6-8 prevalansta saptanmaktadır. 4

10 Hipogonadotropik hipogonadizm: Hipotalamusun yeterli miktarda GnRH salgılayamaması veya yetersiz gonadotropin salınımı ile beraber olan pitüiter bir bozukluk vardır. Aşırı kilo kaybı ve malnütrisyon öyküde sorgulanmalıdır. Fizyolojik gecikme, Kallmann Sendromu, santral sinir sistemi tümörleri ve hipotalamik/pitüiter disfonksiyon durumlarında görülebilir. Fizyolojik gecikme en sık izlenen şeklidir. Laboratuar değerlerinde FSH ve LH <5 miu/ml, östradiol (E2) < 40 pg/ml dir ve progesteron çekilme kanaması olmaz. Endometrium atrofik izlenir. Tedavide FSH+LH aktivitesindeki hmg uygulamaları ile ovulasyon stimülasyonu yapılmalıdır. Hipergonadotropik hipogonadizm: Hipergonadotropik hipogonadizm FSH düzeylerinin artması ile karakterizedir (>40 miu/ml) ve ovaryen yetmezliği gösterir. Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Genç kadınlarda nedeni en sık genetiktir (Turner Sendromu vb.). Tubo-peritoneal infertilite nedenleri: Kadın infertilitesinin % ından tuboperitoneal patolojiler sorumludur (19-21). Tubal pasajı değerlendirmede, HSG kullanılan en sık yöntemlerden olup, siklusun günleri arasında yapılır. Tanıda altın standart yöntem ise laparoskopidir. Tubal faktörlerin tedavisi cerrahidir. YÜT deki başarı oranlarının artmasıyla, tubal faktör infertilitesinde cerrahi yaklaşım giderek azalmaktadır (19). Tuboperitoneal infertiliteye sebep olan patolojiler arasında; pelvik adhezyonlar, pelvik inflamatuar hastalık, pelvik operasyonlar, ekstragenital kaynaklı enfeksiyonlar, genital tuberküloz, endometriozis, tubal polipler ve hidrosalpenks görülebilmektedir. Servikal ve immünolojik infertilite nedenleri: % 1-2 oranında çiftlerde infertilite nedeni olarak görülür. Servikal mukus yapısı sperm geçişini etkiler. Progesteron mukus üretimini baskılarken, östojen artırır. Ovulasyona yakın dönemde servikal mukus miktarı ve elastikiyeti artar, sulu, alkali yapıda ve hücreden fakir olur. Günümüzde sıklıkla kullanılan İUİ ile servikal faktör ortadan kaldırılmaktadır. İnfertil kadınlarda otoantikor oranının fertil kadınlara göre fazla olduğunu (%15-45 e karşın % 1-4) göstermiş çalışmalar mevcuttur (22). Antisperm antikorların saptanması için sperm aglütinasyon, sperm kompleman bağımlı immobilizasyon, mixed aglütinasyon gibi immünolojik infertiliteyi araştıran çeşitli testler vardır. 5

11 Diğer nedenler: İnfertilite ile ilişkili diğer nedenler ise konjenital uterin anomaliler, edinsel uterin anomaliler (leiomyoma, endometrial polip, intrauterine adhezyon), endometrial fonksiyon bozuklukları ve luteal faz defektidir. Erkeğe Ait Nedenler Erkek faktörü olguların yaklaşık %30-40 ından sorumludur. Son 50 yıl içerisinde sperm sayısında giderek bir düşme olduğu bilinmektedir (23). Reprodüktif yaştaki erkeklerin %6 sında infertilite problemi ortaya çıkmaktadır. Bu olguların yaklaşık %90 ında da bozulmuş spermatogenez vardır (23). Spermatogenez mikroskobik değerlendirme ile yapılır ve sonucunda spermiyogram DSÖ parametrelerine göre yorumlanır (Tablo 3). Tablo 3. Normal spermiyogram parametreleri (24) Değişken Normal Parametre Semen Volümü (ml) 1,5 Total sperm sayısı 39 (milyon) Sperm konsantrasyonu 15 (milyon/ml) Total motilite 40 (%) Progresiv Motilite 32 (%) Vitalite 58 (canlı sperm, %) Sperm morfolojisi 4 (normal formlar, %) ph >7,2 Peroksidaz-pozitif lökosit <1,0 (milyon/ml) MAR testi <50 (%) İmmunobead testi <50 (%) Seminal çinko >2,4 (µmol/ejakülat) Seminal fruktoz >13 (µmol/ejakülat) Seminal nötral glukozidaz >20 (mu/ejakülat) Açıklanamayan İnfertilite Açıklanamayan infertilite, detaylı bir infertilite değerlendirmesinden sonra tanımlanabilen bir etyolojinin bulunamadığı çiftlere konulan tanıdır. İnsidansı infertil çiftlerin % i olarak tahmin edilmektedir. Bu çiftlerden tedavi almayanlar, iki yıl sonunda % 35-50, üç yıl sonunda ise % lik kümülatif gebelik oranlarına ulaşmaktadır. Ancak spontan gebelik için kadının yaşı ve infertilite süresi gözardı edilmemelidir (25, 26). Tedavideki amaç siklus fekunditesini arttırmaya yönelik olup, tedavi üreme organlarındaki bilinmeyen bir yetersizliğin üreme sistemindeki kadın ve erkek gametlerini artırarak üstesinden gelinmesini 6

12 hedefler. Bu yüzden YÜT bu hastalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Tedavide ovulasyon indüksiyonu ile birden fazla folikül gelişimi sağlanıp beraberinde inseminasyon eklenmesi gebe kalma şansını arttıracaktır. Başarı sağlanamazsa en kısa sürede IVF ve / veya ICSI gündeme gelecektir (27). OVULASYON İNDÜKSİYONU Dünya Sağlık Örgütü tip I ve DSÖ tip II vakalarında overin monofoliküler gelişimini veya açıklanamayan infertilite, İUİ ve İVF için multifoliküler gelişimi sağlamak için çeşitli ovaryan stimülasyon ajanları ile overde folikülogenez ve steroidogenezin uyarılmasıdır. Fertilite kliniklerine başvuran hastaların %25 ini anovulatuar infertilite oluşturmaktadır (28). Tedavide ilk yaklaşım sebebi ortaya koymaktır. Tam bir anamnez (oligo/amenore), laboratuar testleri (3. gün TSH, PRL, FSH, LH, E2) ve pelvik ultrasonografik değerlendirme yapılmalıdır. Tubal geçişin ve semen analizinin yeterli olduğu ovülasyon indüksiyon tedavilerine başlamadan önce mutlaka gösterilmelidir. Anovülasyonun nedenine yönelik bir ovülasyon indüksiyon metodu ile çoğu zaman iyi kümülatif gebelik oranları elde edilir. Hiperprolaktinemisi olanlar dışında anovulatuar infertil kadınlar iki ana gruba ayrılırlar; Hipogonadotropik hipogonadizm olan endojen estrojen aktivitesi olmayan primer veya sekonder amenore ile başvuran anovulatuar kadınlar DSÖ Grup I de yer alır. Bu hastalara pulsatil GnRH tedavisi veya hmg tedavisi oldukça etkili olmaktadır, ancak bu grup hastalar oldukça az sayıdadır. Dünya Sağlık Örgütü Grup II de ise gonadotropin düzeyleri normal olan ve endojen estrojen aktivitesi bulunan anovulatuar kadınlar yer alır. Bu gruptaki hastaların çoğunluğunu anovulatuar hastalar (genellikle PKOS) oluşturur. Bu hastalara klomifen sitrat (KS) tedavisi başlanır ve cevap alınamazsa gonadotropinlere geçilir. Bunların dışında açıklanamayan ve erkek faktör infertilitesi olup İUİ yapılacak hastalara da ovülasyon indüksiyon ajanları kullanılmaktadır. Günümüzde 3 farklı tipte ovülasyon indüksiyonu uygulanmaktadır (29): Yerine Koyma (substitution) Tedavisi: Gonadotropin eksikliği olan amenoreik kadınlara (DSÖ grup I) yönelik tedavi Regülasyon Tedavisi: Oligoovülasyonu veya persiste anovülasyonu olan kadınlarda uygulanır (PKOS gibi) 7

13 Kontrollü Ovaryan Hiperstimülasyon (KOH): Bu yöntem ise intrauterin inseminasyon ile birlikte multifaktöryel infertilitesi olan veya sebebi açıklanamayan infertilitesi olan hastalara uygulanmaktadır. Geçici anovülasyon, hafif endometriosis, servikal mukus bozuklukları, hafif oligoasteno- teratospermi, tek taraflı tubal tıkanıklık veya bu durumların kombinasyonları durumlarında KOH uygulanabilir. Hipofiz ve Hipotalamik Sebeplerin Tedavisi Estradiol düzeyinin düşüklüğüne, gonadotropin değerlerinin de normalin altında olması (<5 IU/l) eşlik ediyorsa hipogonadotropik hipogonadizmden (DSÖ Grup I) şüphe etmek gerekir. Hipofiz veya hipotalamus düzeyinde bir problem olduğu düşünülür (hipofiz ablasyonu, tümör cerrahisi sonrası yada idiopatik hipogonadotropik hipogonadizm veya Kallmann Sendromu gibi). Bu hastalarda hipofiz fonksiyonu normalse pulsatil GnRH tedavisi ile ideal şekilde Oİ sağlanabilir. Kümülatif gebelik oranları 12 siklus sonunda %93 e kadar çıkabilmektedir (30). Pulsatil GnRH tedavisi kullanılamayan durumlarda (pompa temin edilemiyor veya hasta uyumsuz ise), hmg tedavisi kullanılmalıdır. Böyle hastalarda hmg ye yanıt saf FSH dan daha iyidir. Bunun nedeni hmg nin LH içermesinden dolayı estrojen üretimi için gerekli olan androjen steroidogenezi için gerekli uyarıyı sağlamasıdır. WHO Grup I hastalara uygulanan 6 aylık hmg tedavisi ile %90 lara ulaşan kümülatif gebelik oranları elde edilmektedir (31). Vücut ağırlığının ovülasyon ile yakın ilişkisi olduğu gösterilmiştir. Vücut kitle indeksi (VKİ) 20 kg/m 2 den küçük olan kadınlar normalin altında kabul edilirler ve VKİ 19 kg/m 2 nin üzerine çıkarılmadıkça çoğu zaman menarş başlamaz. Bu kadınlar genellikle amenore ve infertilite problemi ile karşı karşıyadır. Bu hastalarda kilo alımına teşvik ana tedavidir. Fazla kilolu olmanın da fertilite üzerine olumsuz etkileri vardır. Obez kadınların doğal veya overial indüksiyon sikluslarında normal VKİ si olan kadınlara göre gebelik şansları daha düşükken abortus oranları ise daha yüksektir. Bu hastalar ovülasyon indüksiyon ajanlarına daha yüksek dozda ihtiyaç duyarlar. Obez ve PKOS olan kadınların ağırlıklarındaki %5-10 luk bir kayıp bile üreme fonksiyonlarında 6 ay içinde %55-%100 arasında geri dönüş sağlamaktadır. Bu nedenle anovulatuar infertilitesi olan obez hastalarda ilk basamak tedavi kilo kaybı olmalıdır (32). 8

14 Ovulasyon İndüksiyon Ajanları ve Protokolleri Klomifen sitrat (KS) tedavisi: Anovulasyon veya düzensiz ovülasyon problemi olan ve bazal endojen E2 seviyesi normal olan (DSÖ Grup II) kadınların birinci basamak tedavisidir (33). Siklusun 2-5. günleri arasında tedaviye başlanır ve 5 gün devam edilir. Amenore varlığında gebelik dışlanmalı ve sonrasında çekilme kanaması için 5 gün süreyle medroksiprogesteron asetat (10-20 mg/gün) verilmelidir. Başlangıç dozu 50mg/gün dür. Kadınların yalnızca 2/3 ü ilk siklusta 50 mg lık doza yanıt verdiği için, yanıt alınamadığı durumda doz artışı ikinci siklusdan sonra yapılmalıdır. Doz artırıldıktan sonra bile ovülasyon olmuyorsa ilacı bırakmak en iyisidir. 100 mg/gün üzerindeki dozlar nadiren fayda sağlamakta olup, 150mg dan fazla dozlar ise, servikal mukusta kalınlaşma gibi istenmeyen yan etkileri artırabildiği için önerilmez (34). KS başlanan hastalar foliküler gelişim ve ovülasyon yönünden ultrason ve endokrin parametreler ile takip edilmelidir. Ovülasyonu hcg ile tetiklemek; tekrarlayan rüptüre olmamış foliküllerin tespit edilmesi, İUİ planlanan ya da koitus zamanlamasının ovülasyon zamanına göre tam belirlemek için önemli olduğu durumlarda gerekmektedir. 50mg lık doza aşırı cevap alındığı bazı PKOS gibi durumlarda günlük doz yarıya düşürülebilir. Görme bozuklukları (ilaç hemen kesilmelidir), çoğul gebelik (%10), over kistleri, memede hassasiyet, abdominal distansiyon, ateş basmaları, baş dönmesi ve bulantı KS nin yan etkileri arasında yer almaktadır. KS tedavisi ile kadınların 6 ay içinde %80 inde ovülasyon oluşurken, sadece %40 - %50 sinde gebelik oluşmaktadır. Bu gebeliklerin %75 i tedavinin ilk 3 siklusunda oluşur (35). 1 yıldan uzun süreli kullanımlarda borderline ve invaziv over tümörlerinde artış olduğu yönünde yayınlar olması nedeniyle 12 aydan uzun süreli kullanılmamalıdır (36). Anovulatuar kadınların %20-25 kadarı KS a hiçbir yanıt vermezler (37). Bu hastalar çoğunlukla insülin direnci olan, daha obez ve hiperandrojenemik kadınlardır. Ovülasyona rağmen gebelik oluşmamasının sebebi ise KS ın endometrium ve servikal mukus üzerine olan anti-estrojenik etkisine bağlı olabileceği gibi artmış LH a bağlı da olabilir. İUİ ile servikal mukus üzerine olumsuz etkisi aşılabilse de endometrium üzerine olumsuz etkisi doz ve tedavi süresinden bağımsızdır. Endometrial kalınlığın 8 mm den düşük olduğu durumlarda gebelik prognozu kötüdür (38). DHEAS değeri yüksek olan özellikle hiperandrojenemik PKOS lu hastalarda, adrenal androjenleri baskılamak için akşamları 0.5mg deksametazon uygulamasının KS a resistan hastalarda faydalı olduğu bildirilmektedir (39). Ancak deksametazon uygulamasının uzun dönem kullanımında iştah ve kilo artışına neden olabileceğinden, ilacın KS tedavisi sırasında yalnızca foliküler fazda verilebileceği de iddia edilmektedir (40). KS direnci olan 9

15 hastalarda uygulanabilecek bir tedavi de siklusun 3-7. günleri arasında aromataz inhibitörü kullanmaktır (41). Gonadotropinler ile ovulasyon indüksiyonu: Gonadotropinler ile tedavi ihtiyacı duyan anovulatuar kadınların çoğu KS ve diğer medikal tedavilere dirençli olan PKOS hastalarıdır (42). Gonadotropinler geleneksel olarak FSH ve LH kombinasyonunda idrardan elde edilen hmg formunda veya idrardan elde edilen FSH formundadır. Günümüzde daha çok rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen FSH ve LH bulunmaktadır. Saflıkları ve homojeniteleri yönünden idrardan elde edilenlere göre daha üstünlerdir. 1-Kronik düşük doz step-up protokol: Bu protokolde amaç gelişen folikül sayısını mümkün olduğunca düşük tutacak ve aynı zamanda follikül gelişimini sağlayacak en az FSH dozuna kademeli ulaşmaktır. Günlük IU HMG veya FSH ile menstruasyonun 3-5. günleri arasında ovulasyon indüksiyonuna başlanır. 1 hafta sonra overlerde 10 mm nin üzerinde folikül görülemezse, indüksiyona 7 gün daha devam edilerek 14. günde tekrar ultrason ile değerlendirme yapılır. 10 mm üzeri folikül yokluğu devam ediyorsa günlük doz 37,5 IU artırılır. İlk 14 gün boyunca doz artırımı yapılmazken, doz artırımı > 10 mm folikül elde edilene kadar haftalık 37,5 IU olarak yapılır. Günlük maksimum doz 225 IU dur. > 10 mm folikül elde edildikten sonra 18 mm boyutuna ulaşana kadar doz aynı tutulur ve bu boyuta ulaşınca foliküler maturasyon ve ovulasyonu tetiklemek amaçlı hcg uygulanır. Gebelik elde edilememe durumunda, bir sonraki siklusa foliküler gelişimi sağlamış olan dozdan başlanır. Kademeli olarak 225 IU/gün doza ulaşılıp foliküler gelişimin sağlanamadığı durumlarda bir sonraki siklusta başlangıç dozu 37,5 IU artırılır. Başlangıç dozu 75 IU/gün ile multifoliküler gelişim sağlanmış hastalarda sonraki siklusda başlangıç dozu 37,5 IU/gün veya 50 IU/gün olarak ayarlanır. Obez olgularda başlangıç dozu IU olarak belirlenebilir (43). Düşük doz step-up protokolü, konvansiyonel protokol ile karşılaştırıldığında gebelik oranları benzer, tedavi süresi daha uzun (28-35 gün) olup monofoliküler gelişim ve OHSS riski açısından düşük doz step-up protokolü daha üstün bulunmuştur (44). 2-Düşük doz step-down protokol: Doğal sikluslarda geç foliküler fazda görülen FSH düzeyindeki fizyolojik düşüş, önde giden folikülün dominans kazanıp, diğerlerinin atreziye uğramasına neden olarak monofoliküler gelişimi sağlar. Düşük doz step-down protokolde bu 10

16 fizyolojik durum taklit edilir. İndüksiyona HMG veya FSH IU/gün dozlarıyla menstruasyonun 3-5. günlerinde başlanarak > 9 mm bir folikül saptandığında doz 3 günde bir 37,5 IU azaltılır (24 yayın). Büyük folikül 14 mm çapa ulaştığı zaman doz yarı yarıya azaltılmış olur. İndüksiyonun 3. gününde > 9 mm bir folikül olmaması durumunda doz 37,5 IU/gün artırılıp 10 gün kadar bu dozda 9 mm lik bir folikül elde edilinceye dek tedaviye devam edilir ve ardından step-down uygulanabilir. Doz artışına rağmen 10 gün içinde 9 mm den büyük bir folikül elde edilemez ise siklus iptal edilir. Step down protokolde 75 IU/gün doza ulaşıldıktan sonra, aynı doza 18 mm lik follikül elde edilip hcg uygulamasına kadar devam edilir. hcg günü endometrial kalınlığın > 8mm olması ve transvaginal USG de tipik olarak trilaminar görüntünün saptanması implantasyon için gereklidir (45). 3-Ardışık (sequential) protokol: Bu protokolde step-up protokolü gibi başlanıp 14 mm lik folikül saptandığında step-down protokol uygulamasına geçilir. Standart düşük doz step-up protokolü ile karşılaştırıldığında gebelik sonuçları benzerdir. Bu yüzden uygulama kolaylığı nedeniyle düşük doz step-up protokol tercih edilmektedir. Gonadropinler ile yapılan ovulasyon indüksiyon siklusları en çok çoğul gebelik riski ve multifoliküler gelişim nedeniyle iptal edilmektedir.14mm üzerinde 3 ten fazla folikül varsa siklus iptal edilmelidir. Fazla sayıda folikül çoğul gebelik ve OHSS riskini arttırmaktadır. Ovulasyon indüksiyonu ile İUİ uygulandığında gebelik oranlarında artış olduğu bilinmektedir (46). Erken LH surge leri sonucu serum progestronunda olan yükselmenin, farkedilemeyen ovulasyonlar sebebiyle olduğu düşünülmekte olup bu durum İUİ tedavisinin başarısını etkileyen faktörlerden biridir. Bu nedenle prematür LH surge lerini GnRH antogonistleri aracılığı ile engelleme fikri üzerinde durulmuştur. Gonadotropin ile olan sikluslarda büyük folikül 14 mm çapa ulaştığında veya serum E2 düzeyi 400 pg/ml üzerine çıktığında tedaviye 0.25 mg/gün GnRH antagonisti eklenir (43). İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON İntrauterin inseminasyon genellikle erkek faktörü ve açıklanamayan infertilite ile başvuran hastaların tedavisinde kullanılır. Hastanın gonadotropinler veya KS ile stimülasyonu (superovulasyon), ovulasyon zamanına kadar siklus monitorizasyonu, doğru zamanda hcg ile ovulasyonun sağlanması ve bununla uyumlu olarak yıkanmış ve hazırlanmış spermin inseminasyonu, İUİ sikluslarının en sık uygulanan yöntemidir. İntrauterin inseminasyon ne kadar sık uygulanan bir tedavi şekli olsa da literatürde gebelik başarısı ile ilgili veriler farklılık göstermektedir. Bu farkın nedeni seçilen hasta 11

17 gruplarının heterojen olması ve/veya klinik uygulamalardaki farklılık olabilir. Genel literatüre baktığımızda siklus başına gebelik oranları infertilite nedenine göre, izah edilemeyen infertilite için % 0-40, erkek subfertilitesi için % 0-25 arası olarak bildirilirken, randomiza kontrollü çalışmalarda ise bu oranlar izah edilemeyen infertilite için % 8,7-20, erkek subfertilitesi için ise % 3-14 arası olarak belirtilmiştir (47-51). Açıklanamayan infertilite nedeniyle tek başına İUİ uygulanan hastalarda siklus başına gebelik oranı % 4-6 iken gonadotropinlerle ovulasyon indüksiyonu eklenmesi ile bu oran % e çıkmaktadır (52-54). İntrauterin İnseminasyonun Terapotik Etkinliğinin Mekanizmaları İntrauterin inseminasyon sikluslarında inseminasyon işlemi yanısıra sperm yıkama ve siklusda uygulanan ovulasyon indüksiyonu da fekundabiliteyi arttıran önemli unsurlardandır. Seminal plazma ve içindeki prostaglandinler, sitokinler, oksijen radikalleri, antijen ve enfeksiyon ajanları yanısıra kalitesiz spermatozoa, lökosit ve hücre artıkları inseminasyon için semen hazırlama yöntemleriyle ayrılır (55-57). Seminal plazmanın ayrılması ile erkeğe ait proteinlerin kavite içerisine verilmesi önlenirken buna bağlı oluşabilecek kramplar da engellenmiş olur ve ayrıca enfeksiyon riski de azalır. Sperm yıkama işlemi sayesinde, invivo olarak servikal kanal ve uterin kavite içinde kazanılan ve spermatozoa nın oositi dölleyebilmesini sağlayan kapasitasyon yeteneği de sağlanmış olur (57-60). Sperm hazırlama ve yıkama tekniği ile elde edilmiş sayıca çok ve progresif hareketli spermatozoa intrauterin inseminasyon ile servikal mukusun neden olduğu filtrasyon etkisine mağruz kalmaksızın kavite içine verilir. Dolayısıyla, normal koitus sonrası yaklaşık kadar fertilizasyon yeteneği olan kaliteli spermatozoa tubanın ampullasında bulunurken, inseminasyonla bu sayı arttırılmış olur. İUİ sikluslarında uygulanan ovulasyon indüksiyonu ile ise invivo sperm ile karşılaşan ovum sayısında artış sağlanır. İntrauterin İnseminasyon Tedavisinin Endikasyonları Erkek infertilitesi varlığında İUİ eş veya donör spermiyle yapılabilir (4). Verilere göre insemine edilen sperm parametreleri motilite ve sayı yönünden düştükçe İUİ etkinliğinde azalma görülmektedir (5). Ejakulattaki total sperm sayısı baz alındığında 5-10x106 değeri altında (61-63), yıkama ardından insemine edilen total motil sperm sayısı baz alındığında 5x106 değeri altında (64, 65) gebelik şansında önemli ölçüde düşme olduğu gösterilmiştir. 12

18 Bildirilmiş en düşük sperm parametreleri ise hazırlıktan önce 2 x 106 /ml total motil sperm (62), yıkamadan sonra ise 1 x 106/ml insemine edilen total motil spermdir (66). İUİ açıklanamayan infertilite, erken evre endometriozis tespit edilen hastalarda önerilen bir tedavi seçeneğidir (67). Açıklanamayan infertilite olgularında İUİ kullanımının nedeni ise fekundabilitedeki yavaşlığa sebebiyet verebilecek tespit edilememiş defektlerin İUİ nun ampirik kullanımıyla ortadan kaldırılması fikridir. İntrauterin İnseminasyon Tekniği ve İlgili İşlemler Semen hazırlama yöntemleri: Erkek infertilitesi olgularında yıkama ardından insemine edilen total motil sperm sayısı arttıkça gebelik oranının arttığı bilinmektedir (64, 65). İUİ işleminde semen hazırlama tekniğinin seçiminde asıl amaç normal motil spermlerin ejakulatın debrisinden en iyi şekilde ayıklanabilmesidir. İşlem sonrası total motil sperm sayısının, işlem öncesi mevcut total sperm sayısına oranını yüksek tutan sperm hazırlama yöntemi ideal olandır. Pratikte sıklıkla kullanılan yöntemler, yüzdürme (swim-up), dansite gradient ile konvansiyonel santrifüj ve yıkama yöntemidir. Swim-up tekniğinde likefiye semen örneği üzerine kültür sıvısı yayıldıktan sonra motil spermlerin bu kültür ortamına yüzmesi beklenir. Üstte kalan bu sıvı kısım kullanılmak için dikkatlice ayrılır. Farklı gradientte kültür sıvısı katmanları arasında en yüksek gradientli katmanda normal morfolojili ve motil spermlerin toplanmasının sağlandığı yöntem ise dansite gradient yöntemidir. Santrifüj ve yıkama yönteminde ise semen kültür sıvısı ile dilüe edilip, santrifüj edildikten sonra dibe çöken pellet ayrılıp başka bir kültür sıvısına aktarılarak hazırlanmış olan bu suspansiyon inseminasyona kadar inkübe edilir (68). İnseminasyon tekniği ve inseminasyon yeri: Hazırlanmış sperm suspansiyonu sıklıkla uterin kaviteye insemine edilmekte olup ayrıca servikse de inseminasyon uygulanabilmektedir. Geri taşmanın engellenmesi amacıyla mümkün olduğunca en küçük hacim insemine edilmelidir. Sperm süspansiyonu genellikle ml hacminde hazırlanır. İnseminasyon amaçlı kullanılan yumuşak uçlu kateterler tercih edilir. İnsülin enjektörü kullanılarak tüp içinde laboratuardan getirilen sperm suspansiyonu çekilerek kaviteye yavaşça enjekte edilir. Bu kateterlerin bir avantajı, uterus kasılması ile sıvının geri atılmasına neden olabilecek servikal dilatasyon veya serviksin tenakulum ile tutulması gibi işlemlere ihtiyaç duyulmaksızın atravmatik uygulama yapılabilmesidir. Kateter ucunun fundusa sert dokunmasının kasılmaya neden olabileceği varsayıldığı için kavite içinde fundusa değmeden 13

19 yapılacak 4-5 cm lik bir ilerletme uygun olacaktır. Fertilizasyonun ampullada gerçekleşiyor olması nedeniyle fallop tüpüne inseminasyonun teorik olarak uterusa inseminasyondan daha başarılı olması beklense de, açıklanamayan infertilite gruplarında yapılmış birkaç çalışma dışında intrafallopian inseminasyonun üstünlüğünü kanıtlar yeterli veri yoktur (69). İnseminasyon zamanlaması ve sayısı: Spontan sikluslarda, ovulasyondan önceki birkaç günlük dönemde girilen cinsel ilişkilerde gebelik ihtimalinin daha fazla olduğu bilinmektedir (70). Doğal siklularda periovulatuar fertil dönem ile inseminasyon zamanının denk getirilebilmesi için farklı yöntemlerle LH peak inin saptanması uygun olacaktır. hcg ile ovulasyonun tetiklenmesi ise bir diğer yöntem olabilir. Bu iki yöntemin etkinlik açısından birbirlerine üstünlüğü kanıtlanamamıştır (70). KOH sikluslarında ovulasyonun genellikle hcg ile tetiklenmesi tercih edilmekle birlikte, bu şekilde inseminasyon zamanının ayarlanması da mümkün olmaktadır. Bu durumda genellikle İUİ, hcg enjeksiyonunu takip eden saatler arasında uygulanır. 14

20 GEREÇ VE YÖNTEMLER Çalışmamızda 04/01/2012 ile 30/12/2014 tarhileri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnfertilite Polikliniği ne başvuran, açıklanamayan infertilite, erkek faktörü ve anovulasyon nedeniyle muayene edilmiş, laboratuar tetkikleri çalışılmış ve ilk defa merkezimizde Oİ + İUİ uygulanmış 201 hastada retrospektif olarak toplam 307 siklus tarandı. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Yerel Etik Kurul undan tarihli 2013/158 nolu karar ile çalışma için onay (Ek 1) alınmasını takiben hasta dosyaları incelendi. Çalışmaya en az bir yıllık düzenli ilişkiye rağmen infertilite problemi olan çiftler seçildi. Dosyaları taranan hastaların değerlendirildiği dönemde her hastanın detaylı anamnezi alınmış (yaş, infertilite süresi, infertilite tipi, ilaç öyküsü, önceden gördüğü infertilite tedavisi öyküsü, geçirilmiş cerrahi öyküsü, vücut kitle indeksi), menstrual siklusun 3. günündeki hormon değerleri (FSH, LH, Estradiol-17) ve semen parametreleri bakılmış, jinekolojik muayeneleri tamamlanarak temel infertilite değerlendirilmesi yapılmış olmasına dikkat edildi. Hiç gebelik öyküsü olmayan hastalar primer, daha önce gebelik öyküsü olan hastalar sekonder infertil kabul edildi. Taranan dosyalardan, HSG veya laparoskopi ile tubal açıklıkları değerlendirilmiş ayrıca bu tetkiklerle değerlendirme sonrası over ve uterin kavite durumları normal izlenmiş (pelvik adhezyon, intrakaviter lezyon, endometriozis olmayan) olan hastalar seçildi. Hipogonadotropik hipogonadizm tanısı alanlar, ileri evre endometriozis olguları (American Collage of Obstetricians and Gynecologists kriterlerine göre Evre 3-4), endometrioma, uterusta intrakaviter lezyon, geçirilmiş over cerrahi öyküsü, bilateral tubal okluzyonu olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. 15

21 Vücut kitle indeksi (VKİ) kilo nun (kg) boyun karesine (m2) bölünmesi ile hesaplandı. Over rezervi siklus öncesi bakılan serum FSH, serum E2 düzeyleri ve antral folikül sayısı ile belirlendi. Çalışmaya gonadotropin (Gonal-F Merc Serono, Bari, İtalya; Puregon, N.V Organon, Oss, Hollanda; Menopur, Ferring, Kiel, Almanya) veya klomifen sitrat (Klomen, Koçak Farma, İstanbul, Türkiye) kullanılarak over stimülasyonu uygulanan hastalar dahil edilmiştir. Çalışmamızda Klomifen Sitrat ile over stimülasyonu uygulanmış hastalar, siklusun 3. veya 4. günüde 50 mg/gün doz ile başlayıp 5 gün süreyle uygulanmış hastalardır. Dosyaları taranmış gonadotropin ile ovulasyon indüksiyonu uygulanmış olan hastalarda overial ve endometrial yanıt, stimülasyonun 6. gününde transvajinal ultrason ile foliküler gelişime bakılarak ve gerek görüldükçe 2 veya 3 gün aralıklarla tekrar bakılarak değerlendirilmiştir. PKOS tanılı hastaların bir kısmına düşük doz step up stimülasyon protokolü uygulanmıştır. Bu protokole uygun olarak 50 IU/gün dozda başlanıp haftalık arttırmalar over yanıtına göre 37,5 ünite olarak yapılmıştır. Gonadotropin uygulanmış sikluslarda tek bir folikül mm, klomifen sitrat uygulanmış sikluslarda ise mm ortalama çapa ulaştığında hastalara 250 μg rekombinant hcg (Ovitrelle, Merck-Serono, Modugno, İtalya) uygulanmıştır. hcg uygulandıktan 36 saat sonra standart İUİ işlemi uygulanmıştır. 16 mm den büyük ikiden fazla veya 14 mm den büyük üçten fazla folikül saptandığı durumlarda hcg ve İUİ uygulaması iptal edilmiştir. Çalışmamızda hcg uygulanan gün bakılan toplam folikül sayısı, çapı 10 mm üzeri olan foliküllerin sayısını belirtmektedir. Dosyaları taranıp çalışmaya dahil edilmiş hastaların tüm semen örnekleri 3 günlük cinsel perhiz sonrası laboratuarda mastürbasyon ile toplanıp, inseminasyondan önceki 2 saat içinde hazırlanmıştır. Oda sıcaklığında 30 dakika tamamen likefaksiyon sağlandıktan sonra semen örnekleri Dünya Sağlık Örgütünün Kılavuzuna uygun analiz edilmiştir. Semen parametrelerinden total motil sperm sayısı ve morfoloji çalışmamıza dahil edilmiştir. İUİ için semen hazırlığı dansite gradiyent santrifüj tekniği ile (10 dakika 1600 rpm), yıkama (10 dakika 1600 rpm) ise 1 ml kültür medium (Irvine Scientific sperm washing medium HTF with 5.0 mg/ml human albumin In vitro fertilization, inc. A.B.D.) ile yapılmıştır. Çalışmada taranan dosyalardaki tüm hastalarda İUİ öncesi serviksi vizüalize etmek için spekulum kullanılmış ve servikal mukus temizlenmiştir. İnseminasyon kateteri ( Techno Cath, Ankara / Türkiye) uterus fundus seviyesinin yaklaşık 0,5 cm altına denk gelecek şekilde yerleştirildikten sonra 0,5 ml hazırlanmış sperm yavaşça enjekte edilmiştir. Bu hastalara luteal faz desteği amacıyla 2 hafta boyunca kullanılmak üzere vajinal progesteron içeren jel 16

22 (Crinone %8; Serono) veya kapsül (Progestan 200mg; Koçak Farma) reçete edilmiştir. Bu sürenin ardından hastalara gebelik testi (serum β-hcg) bakılmıştır. β-hcg pozitifliği saptanan hastaların gebelikleri dosyadan taranmış, dış merkezlerde takibe devam etmiş olan hastalar telefonla aranarak gebelik durumları hakkında bilgi alınmıştır ve gestasyonel kese görülmesi durumu klinik gebelik olarak kabul edilmiştir. İSTATİSTİKSEL ANALİZ Sonuçlar ortalama ± standart sapma ve sayı olarak gösterildi. Niceliksel verilerin normal dağılıma uygunluğu tek örneklem Kolmogorov Smirnov test ile incelendi. Gruplar arasında yaş, vücut kitle indeksi, gravida, infertilite süresi, önceki tedavi sayısı, FSH, LH, E2 değerleri, antral folikül sayısı, en büyük folikül çapı, hcg günü saptanan folikül sayısı, endometrial kalınlık, sperm morfolojisi ve insemine edilen total motil sperm değerlerinin karşılaştırılmasında Student t testi veya çoklu grup karşılaştırmalarında ANOVA (varyans analizi) kullanıldı. Gruplar arasında kategorik verilerin karşılaştırılmasında Ki-Kare testlerinden (Pearson, Yates ya da Fisher) uygun olanı kullanıldı. Gebelik üzerine yaş, vücut kitle indeksi, gravida, infertilite süresi, önceki tedavi sayısı, FSH, LH, E2 değerleri, antral folikül sayısı, en büyük folikül çapı, hcg günü saptanan folikül sayısı ve endometrial kalınlık, sperm morfolojisi, insemine edilen total motil sperm sayısı ve tedavi şekli faktörlerinin etkisini incelemede Lojistik Regresyon analizi kullanıldı. Bağımsız etken olarak saptanan niceliksel verilerin etkinliğini değerlendirmek için Receiver Operating Characteric analizi uygulandı ve değişik sınır değerlerde sensitivite ve spesifisite hesaplandı. İstatistiksel analizler T.Ü. Tıp Fakültesi Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim Anabilim Dalında SPSS 20.0 (Lisans No: ) paket programı kullanılarak yapıldı. 17

23 BULGULAR 04 Ocak Aralık 2014 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnfertilite Polikliniği ne başvuran ve ilk Oİ ile birlikte İUİ tedavileri merkezimizde uygulanmış 201 olgu, 307 siklus tarandı. Toplam 201 olguya uygulanan 307 Oİ + İUİ sonucunda 55 klinik gebelik elde edildi. Olgu başına gebelik oranı % 28 ; siklus başına gebelik oranı % 18,1 olarak saptandı. Bu gebeliklerin 3 tanesi ikiz diğerleri tekil gebeliklerdi. İkiz gebeliklerde kullanılan Oİ ajanı gonadotropin olarak izlendi. Toplam 55 klinik gebeliğin 37 tanesinin birinci siklus sonrası, 9 tanesinin ikinci siklus sonrası, 7 tanesinin üçüncü siklus sonrası, kalan iki tanesinin ise 4 ve 5. sikluslarda elde edildiği belirlendi. Sikluslara göre klinik gebelik oranları Tablo 4 de belirtilmiş olup, 4, 5 ve 6. siklusların sayısı (toplam 11) az oldukları için Tabloda gösterilmemiştir. Tablo 4. Siklus başına yaş ve gebelik oranlarının dağılımı 1. Siklus 2. Siklus 3. Siklus p (n = 201) (n = 75) (n = 20) Yaş 29.86± ± ± 3.63 AD* Gebelik %18.4 %12.0 %35.0 AD** Oranları (37/201) (9/75) (7/20) AD: Anlamlı değil. *ANOVA. ** Ki Kare. Dosyaları taranan hastalarda incelenen tedavi endikasyonları incelendiğinde 239 siklusda açıklanamayan infertilite (%77,9), 39 olguda ovulatuar disfonksiyon (%12,7), 29 18

24 olguda ise erkek faktörü (%9,4) tespit edildi. İnfertilite türleri açısından en büyük yüzdeyi açıklanamayan infertilite ve onu takiben ovulatuar disfonksiyon oluşturmaktaydı. İnfertilite nedenine göre klinik gebelik sayıları açıklanamayan infertilite için 44 (%18,4), ovulatuar disfonksiyon için 7 (%17,9), erkek faktörü için ise 4 (%13,8) olarak saptandı. Olguların infertilite nedenine göre dağılımı ve gebelik oranları Tablo 5 de gösterilmiştir. Tablo 5. Olguların infertilite nedenine göre dağılımı ve gebelik oranları Açıklanamayan Ovulatuar Erkek İnfertilite Disfonksiyon Faktörü p Olgu Sayısı (n) Olguların Dağılımı (%) Yaş (yıl) 30.39± ± ±3.76 0,004* Gebelik Oranları (%) 18.4 (44/239) 17.9 (7/39) 13.8 (4/29) AD AD: Anlamlı değil. *ANOVA. Toplam 201 olguya uygulanan 307 ovulasyon indüksiyonu siklusundan 94 ünde (%30,6) ajan olarak klomifen sitrat, 213 ünde (%69,4) gonadotropin kullanıldığı saptanmıştır. Klomifen sitrat sikluslarında 6 gebelik (%6,4), gonadotropin sikluslarında 49 gebelik (%23) elde edildiği saptanmıştır. Sonuçlar Tablo 6 da gösterilmiştir. Tablo 6. Kullanılan Oİ ajanına göre siklus özellikleri ve gebelik oranları Klomifen Sitrat ile Gonadotropin ile Tedavi Görenler Tedavi Görenler p Yaş (yıl) 28,71 ± 4,27 30,53 ± 4,00 <0,001* Antral Folikül Sayısı (n) 10,85 ± 4,76 8,98 ± 4,97 0,003* hcg Günü Folikül Sayısı (Çap>10 mm) (n) 2,36 ± 1,38 2,87 ± 1,52 0,008* Gebelik Oranlar (%) %6,4 (6/94) %23 (49/213) <0,001** *t Test. ** Ki Kare. Gebe kalanlarla, kalamayanlar arasındaki diğer farklar incelendiğinde hastaların yaşı, VKİ si, gravida sayısı, infertilite süresi, önceden gördüğü Oİ tedavi sayısı, menstrüasyonun üçüncü günü bakılan FSH, LH, E2 değerleri, toplam antral folikül sayısı, hcg günü ölçülen en büyük folikül çapı ve endometrial kalınlık, sperm morfolojisi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 7). Bu analiz yapılırken sadece ilk siklus verileri değil tüm siklus verileri analiz edildi, çünkü gebelik oranları birbirine benzerdi (Tablo 4). 19

25 Gebe kalanlar ile kalamayanlar arasında yalnızca üç parametre anlamlı olarak farklıydı; [1] hcg uygulandığı günkü bakılan folikül (çapı >10mm) sayısı, [2] insemine edilen total motil sperm sayısı, [3] Oİ protokolü (Klomifen sitrata karşı gonadotropin), (Tablo 3 ve Tablo 4 ). Tablo 7. Gebe kalan ve kalamayanların hasta ve siklus özellikleri Gebelik (+) (n=55) Gebelik (-) (n= 252) Yaş (yıl) 30,01 ± 3,90 29,94 ± 4,23 AD VKİ (kg/m 2 ) 25,38 ± 3,59 25,20 ± 4,70 AD Gravida (n) 0,35 ± 0,78 0,33 ± 0,69 AD İnfertilite Süresi (yıl) 3,54 ± 3,21 4,17 ± 3,49 AD Önceki Tedavi Sayısı (n) 1,73 ± 2,13 1,29 ± 1,43 AD FSH (miu/ml) 5,60 ± 2,76 5,91 ± 2,56 AD LH (miu/ml) 4,45 ± 1,95 4,31 ± 2,53 AD Serum E2 (pg/ml) 48,17 ± 36,58 54,03 ± 32,97 AD Antral Folikül Sayısı (PKO olmayan) (n) 9,84 ± 5,22 9,53 ± 4,93 AD En Büyük Folikül Çapı (mm) 18,11 ± 2,35 18,78 ± 2,64 AD hcg Günü Folikül Sayısı (n) 3,69 ± 2,27 2,50 ± 1,18 <0,001 Endometrial Kalınlık (mm) 10,66 ± 2,87 10,04 ± 2,41 AD İnsemine Edilen Total Motil Sperm Sayısı (n x10 6 ) 49,83 ± 47,36 33,09 ± 36,84 0,01 Morfoloji (%) (Kruger Kriterlerine göre) 5,55 ± 7,89 4,84 ± 5,34 AD *t-test. AD: Anlamlı Değil. p Gebeliği belirlemesi muhtemel tüm bu parametreler ile regresyon analizi yapıldığında tek tek yapılan analizde anlamlı çıkan üç parametreden iki tanesinin [hcg uygulanan gün bakılan folikül (çap >10mm) sayısı ve İETMSS] gebeliği bağımsız olarak belirlediği saptandı (sırasıyla p: <0,001 ve p: 0,01). Gebeliği belirleyen iki bağımsız değişkenden biri total motil sperm sayısıydı. Total motil sperm sayısının ROC analizi yapıldığında (Şekil 1) değişkenin eğri altında kalan alan değeri (0,63) rastlantısal belirleme değeri 0,5 ten anlamlı olarak farklı bulundu (p: 0,008). 20

26 Şekil 1. İETMSS nın ROC (Receiver Operating Characteristic) ile değerlendirilmesi İnsemine edilen total motil sperm sayısının sınır değeri 5,75 x 10 6 olarak alındığında, yani diğer bir deyişle bu değerin altında total motil sperm sayısı olup da aşılama yapılan hastalarda hiç gebelik oluşmadığı gözlendi (gebelik için sensitivite %100, spesifisite %20,5). Bu ve diğer sınır değerler için sensitivite ve spesifisite değerleri Tablo 8 de görülmektedir. Tablo 8. İnsemine edilen total motil sperm sayısının değişik sınır değerlerdeki sensitivite ve spesifisite değerleri Total Motil Sperm Sayısı Sınır Değeri (n x 10 6 ) Sensitivite (%) 5, ,7 9,87 90, ,50 88,4 38,3 19,50 79,1 45,4 24,90 69,8 55,9 31,50 58,1 64,8 37,75 53,5 70,5 46,25 44,2 74,9 58,00 32,6 79,7 71,60 20,9 86,3 98,00 11,6 94,3 Spesifisite (%) 21

27 Gebeliği belirleyen iki bağımsız değişkenden bir diğeri olan hcg uygulanan gün bakılan folikül (çap >10 mm) sayısı değerlendirildiğinde değişik folikül sayılarında gözüken gebelik oranları Tablo 9 da belirtilmiştir. Yaş ve over rezervi belirteçleri benzer olan bu gruplarda folikül sayısı 1-2 olanlarda gebelik oranları %7,5-10 iken folikül sayısı 3-6 olanlarda gebelik oranları %25-35 idi (Tablo 9) Tablo 9. hcg uygulanan gün bakılan folikül (çap >10 mm) sayısına göre hasta özellikleri, siklus özellikleri ve gebelik oranları hcg Günü Bakılan Folikül Sayısı (>10mm) (n) 1 (n=40) 2 (n=130) 3 (n=52) 4-6 (n=64) Yaş (yıl) 29,97±5,58 30,22±3,93 29,86±4,32 29,70±3,80 AD* Antral Folikül Sayısı (n) 11,25±5,61 9,48±4,83 10,00±5,55 8,77±4,69 AD* FSH (miu/ml) 5,51±2,27 6,39±3,23 5,56±2,17 5,45±1,65 AD* LH (miu/ml) 4,49±2,89 4,32±2,58 4,59±2,50 3,82±1,78 AD* Gebelik Oranı (%) 7, ,6 23,4 (3/40) (13/130) (18/52) (15/64) <0,001** AD: Anlamlı Değil. *t-test. **Ki Kare. p Tek tek bakıldığında bunlardan farklı olarak, tedavi şeklinin de gebeliği belirlediği bulunmuşken, regresyon analizi sonucunda bunun bağımsız bir etken olmadığı görüldü. Yapılan analizde tedavi şekli KS+İUİ olanlar ile gonadotropin+iui olanlar arasında ve hcg günü bakılan folikül sayısı açısından anlamlı fark olduğu gözlendi (Klomifen Sitrat için 2,36±1,38, Gonadotropin için 2,87±1,52, p:0,008). Regresyon analizinde tedavi şeklinin bağımsız bir değişken olarak saptanmamasının sebebinin bu olduğu düşünüldü. 22

28 TARTIŞMA İnfertilite toplumun yaklaşık %10-15 ini ilgilendirmekte olup evli çiftlerin tüm dünyada en yaygın sorunu olarak bilinmektedir (2). İntrauterin inseminasyon ve ovulasyon indüksiyonu diğer yardımcı üreme tekniklerine göre daha az invazif, daha ucuz ve daha basit olması nedeniyle ilk başvurulan yöntemlerden biridir (3). Genel olarak çeşitli ilaçlarla over hiperstimülasyonunun İUİ başarısını artırdığı düşünülmektedir. Bizim yapmış olduğumuz retrospektif çalışmada merkezimizde uygulanan Oİ + İUİ sonrası elde edilen gebelik oranları üzerine etkili olabileceğini düşünüdüğümüz yaş, VKİ, gravida, infertilite nedeni, infertilite süresi, önceki tedavi sayısı, FHS, LH, E2 değerleri, antral folikül sayısı, en büyük folikül çapı, hcg uygulanan gün çapı 10 mm üzeri olan folikül sayısı, endometrial kalınlık, İETMSS, sperm morfolojisi ve Oİ da kullanılan ajana göre tedavi şekli faktörlerini literatür bilgileri ışığında değerlendirmeye çalıştık. Çalışmamızda olgu başına gebelik oranı % 28; siklus başına gebelik oranı % 18,1 olarak belirlendi. Literatüre baktığımızda yaptıkları calışmalarda; Grigoriou ve ark. (71) %14,87, Merviel ve ark. (72) %14,7, Miller ve ark. (73) %10,80, Wainer ve ark. (74) %12,91, Iberico ve ark. (75) %9,2, Steures ve ark. (76) %8,2 siklus başına ortalama gebelik oranları elde etmişlerdir. Çalışmamızda incelediğimiz faktörlerden gebelik oranlarını etkileyebileceğini düşündüğümüz hasta yaşı (yıl), infertilite süresi (yıl), gravida, hastanın önceden görmüş olduğu infertilite tedavisi sayısı, serum E2, LH ve FSH değerleri, antral folikül sayısı, hcg günü bakılan en büyük folikül çapı (mm) ve endometrial kalınlık (mm) faktörlerinin gebelik oranı üzerine istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmadığı izlendi. Çalışmamızda gebelik başarısını etkileyen faktörler olarak, İEMTSS, İUİ a ek olarak 23

29 kullanılan Oİ ajanı ve hcg günü bakılan folikül sayısı anlamlı saptandı. Regresyon analizinde ise bunların yalnızca iki tanesinin (İETMSS ve hcg günü bakılan folikül sayısı) aynı zamanda bağımsız değişkenler olduğu saptandı. Çalışmamızda hcg uygulandığı gün bakılan folikül sayısının İUİ sonucunu tahmin etmede faydalı bir faktör olduğu sonucu çıktı. Bu sayılara göre gebelik oranları bir folikül için %7,5, iki folikül için %10, üç folikül için %34,6 ve 4-6 folikül için %23,4 olarak saptanmış olup istatistiksel olarak bu sonuçlar anlamlı çıktı. Yavuz ve arkadaşları 980 siklusun analiz edildiği çalışmalarında 3 preovulatuar folikül (çap >15mm) varlığında %14,4 lük gebelik oranı bildirmiş olup, en az 3 preovulatuar folikül varlığında gebelik oranının 7.79 kat arttığını gözlemlemişlerdir (8). Nuojua-Huttunen ve arkadaşları (1999) ve Dickey ve arkadaşları (2002) yaptıkları çalışmada 3 veya daha fazla preovulatuar folikülün (çap >15mm), tek folikül varlığına göre gebelik oranlarını 2-3 kat artırdığını bildirmişlerdir (77, 78). Merviel ve arkadaşları (2010) yaptıkları çalışmada 1038 siklus incelemiş ve hcg uygulanan gün tek folikül (çap >16 mm) olan hastalarda gebelik oranı %11,2 iken folikül sayısı üç olanlarda bu oranın %23,2 ye çıktığını bildirmişlerdir (72). Stone ve arkadaşlarının çalışmasında (1999) tek preovulatuar folikül (>18mm) varlığında gebelik oranı %7,6 iken bu sayı dörde çıktığında gebelik oranı %14 e yükselmiştir (6). Bizim çalışmamızda İUİ yanında Oİ için gonadotropinlerin tercih edildiği sikluslarda gebelik oranı KS ın kullanıldığı sikluslara göre anlamlı olarak yüksek çıktı. (%23 e karşılık %6,4). Over rezervi belirteçleri, yaş ve antral folikül sayısı, gonadotropin sikluslarında düşük rezervi gösterse de gebelik oranları daha fazlaydı. Ovulasyon indüksiyonunda kullanılması gereken ajanın tipi ile ilgili olarak da literatürde çeşitli çalışmalar mevcuttur. Bazı araştırmacılar klomifen sitrat ile diğer ajanlar arasında gebelik başarısı açısından fark tespit edememiştir (79, 80). Dinelli ve arkadaşları da yaptıkları çalışmada ovulasyon indüksiyon ajanlarına göre gebelik oranlarını karşılaştırmış ve inceledikleri 2019 siklusda klomifen sitrat ile gonadotropin arasında anlamlı fark saptamamışlardır (81). Bizim çalışmamızda klomifen sitrat sikluslarında gebelik oranı %6,4, gonadotropin sikluslarında ise %23 olarak saptandı ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıydı. Cantineau ve ark. (82) yaptıkları ve toplam 43 çalışmayı içeren bir Cochrane meta-analizi (2007) sonucu da gonadotropinlerle indüksiyonun klomifen sitrata göre gebelik açısından daha üstün olduğunu bildirmişlerdir (OR 1.8; 95% CI, ). Berker ve arkadaşları nın (2011) yaptıkları 189 hastayı içeren randomize bir çalışmada ise klomifen sitrat kullanılan hastalarda gebelik oranı %9,6 iken bu oran gonadotropin kullanılan hastalar için %15,6 olarak gözlenmiştir (83). Gomez ve 24

Yardımcı üreme teknolojisi (YÜT) son yıllarda birçok infertil çiftin çocuk sahibi olmalarını sağlamaktadır.

Yardımcı üreme teknolojisi (YÜT) son yıllarda birçok infertil çiftin çocuk sahibi olmalarını sağlamaktadır. İlknur M. GÖNENÇ Yardımcı üreme teknolojisi (YÜT) son yıllarda birçok infertil çiftin çocuk sahibi olmalarını sağlamaktadır. Bilim adamları Miriam F. Menkin ve John Rock ın ilk olarak 1944 yılında bir

Detaylı

İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET)

İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET) İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET) Yardımcı üreme tekniklerinin (YÜT) (Assisted Reproduction Techniques, ART) temel amacı, infertil çiftin sağlıklı bir bebek sahibi olmasıdır. IVF-ET

Detaylı

Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme. Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi

Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme. Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi Polikistik over sendromu (PKOS), 1930 yılında wedge rezeksiyonun tariflenmesinden

Detaylı

Prof. Dr. M. Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Prof. Dr. M. Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Prof. Dr. M. Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Semen analizi Ovülasyon değerlendirilmesi HSG vardır. Endike ise; Over rezervi tayini Laparoskopi söz konusudur.

Detaylı

1-Mevcut var olan evliliğinden çocuk sahibi olmaması gerekmemektedir.

1-Mevcut var olan evliliğinden çocuk sahibi olmaması gerekmemektedir. TÜP BEBEK İLAÇLARIN ÖDENME KOŞULLARI İNVİTRO FERTİLİZASYON (İVF) OVÜLASYON İNDÜKSİYONU (OI) İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON (IUI) İNVİTRO FERTİLİZASYON (İVF) 3 basamak sağlık kuruluşlarında üroloji uzman hekimi

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

İntrauterine İnseminasyonda prognostik faktörler. Dr. Mehmet Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.

İntrauterine İnseminasyonda prognostik faktörler. Dr. Mehmet Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. İntrauterine İnseminasyonda prognostik faktörler Dr. Mehmet Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. IUI da prognostik faktörler İntrauterine inseminasyon: Sperm hazırlama

Detaylı

IUI da Başarıyı Etkileyen Faktörler

IUI da Başarıyı Etkileyen Faktörler IUI da Başarıyı Etkileyen Faktörler Ayşin Akdoğan Ege Üniversitesi Aile Planlaması ve Kısırlık Araştırma ve Uygulama Merkezi İZMİR Dünyada %13-15 çift infertilite sorunu yaşıyor Prevalansı gelişmekte olan

Detaylı

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç İNFERTİLİTE NEDENLERİ İlknur M. Gönenç ERKEK İNFERTİLİTE NEDENLERİ Endokrin Bozukluklar Hipotalamik disfonksiyon (Kallmann) Hipoffizer yetmezlik ( tm., rad, cerrahi ) Hiperprolaktinemi, Adrenal hiperplazi

Detaylı

GONADOTROPİNLERLE OVULASYON İNDÜKSİYONU: KRİTİK NOKTALAR

GONADOTROPİNLERLE OVULASYON İNDÜKSİYONU: KRİTİK NOKTALAR GONADOTROPİNLERLE OVULASYON İNDÜKSİYONU: KRİTİK NOKTALAR III. ÜREME TIBBI ve CERRAHİSİ DERNEĞİ İnfertilite Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Dr.Gamze S. ÇAĞLAR Ufuk Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

Detaylı

IVF DE KULLANILAN İLAÇLAR VE PROTOKOLLER

IVF DE KULLANILAN İLAÇLAR VE PROTOKOLLER IVF DE KULLANILAN İLAÇLAR VE PROTOKOLLER Hem. Meral IŞIK Acıbadem Kadıköy Hastanesi IVF Ekip Lideri 16 Ekim 2012 de Acıbadem Kadıköy Hastanesi nde I. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Hemşireliği Seminerinde

Detaylı

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri Ayça Kömürlüoğlu 1, E. Nazlı Gönç 2, Z. Alev Özön 2, Nurgün Kandemir 2,

Detaylı

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011 Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011 Dr. Serhat IŞIK 13.10.2011 TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD PARATİROİD TİROİD

Detaylı

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır.

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır. Intrauterine administration of hcg immediately after oocyte retrieval and the outcome of ICSI: a randomized controlled trial Oosit Retrivalden hemen sonra intrauterin hcg uygulamasının ICSI sonuçları üzerine

Detaylı

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim İLK TRİMESTERDE PROGESTERON Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Progesteron Gebeliğin oluşumu ve devamında çok önemli bir hormondur Progestinler Progesteron (Progestan

Detaylı

KADIN İNFERTİLİTESİNDE LABORATUVARIN ROLÜ

KADIN İNFERTİLİTESİNDE LABORATUVARIN ROLÜ KADIN İNFERTİLİTESİNDE LABORATUVARIN ROLÜ OVERYEN REZERV PREMATÜR OVARYEN YETMEZLİK POLİKİSTİK OVER SENDROMU Dr.MURAT ÖKTEM Menstrüel siklusların düzenli olması %95 ovülasyon olduğunu gösterir. Fakat yeterli

Detaylı

OVULASYON İNDÜKSİYONU VE İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON YAPILAN OLGULARDA BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

OVULASYON İNDÜKSİYONU VE İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON YAPILAN OLGULARDA BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Ali YÜCE OVULASYON İNDÜKSİYONU VE İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON YAPILAN OLGULARDA BAŞARIYI ETKİLEYEN

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

Prof Dr M Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Prof Dr M Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Prof Dr M Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Hipogonadotropik hipogonadizm Adet görmeyen olgular Ovülasyonu olmayan olgular FSH ve E-2 düşük sevyede

Detaylı

Tubal İnfertilite Tedavi ve Yönetimi. Prof. Dr. Murat Sönmezer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Tubal İnfertilite Tedavi ve Yönetimi. Prof. Dr. Murat Sönmezer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tubal İnfertilite Tedavi ve Yönetimi Prof. Dr. Murat Sönmezer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfertil çifte yaklaşım Etyopatogenez Erkek faktör Tubal faktör Endometriozis PCOS ve diğer anovulasyon nedenleri

Detaylı

İntra Uterin İnseminasyon (IUI) Doç.Dr.Şahin ZETEROĞLU ACIBADEM BURSA HASTANESİ Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi

İntra Uterin İnseminasyon (IUI) Doç.Dr.Şahin ZETEROĞLU ACIBADEM BURSA HASTANESİ Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi İntra Uterin İnseminasyon (IUI) Doç.Dr.Şahin ZETEROĞLU ACIBADEM BURSA HASTANESİ Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Temel Amaçlar Endikasyonlar Klinik ve laboratuar metodları Başarı durumu IUI vs zamanlı

Detaylı

OVULASYON İNDÜKSİYONUNDA TEMEL PRENSİPLER

OVULASYON İNDÜKSİYONUNDA TEMEL PRENSİPLER OVULASYON İNDÜKSİYONUNDA TEMEL PRENSİPLER Ovulasyon İndüksiyonu Öncesi Testler Semen analizi Fallop tüplerinin değerlendirilmesi Basal hormonlar Basal ultrason BG Tedavi öncesi sağlanması gerekli koşullar

Detaylı

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır.

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır. HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ Önei Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır. Saygılarıa... Uğur AYDOĞAN - Gazi Üniversitesi ugur@hipogonadizm.org ugur.aydogan@gazi.edu.tr

Detaylı

Gebelik nasıl oluşur?

Gebelik nasıl oluşur? Normal doğurgan çiftlerde, normal sıklıkta cinsel ilişki durumunda aylık gebe kalma oranı % 25 dir. Bu oran 1 yıl sonunda % 85, 2 yıl sonunda ise % 90 civarındadır. Gebelik nasıl oluşur? Gebeliğin oluşması

Detaylı

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ Prof. Dr. Fırat ORTAÇ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Jinekolojik Onkoloji Departmanı Polikistik Over Sendromu(PKOS)

Detaylı

İNFERTİL HASTANIN HORMON DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILMALIDIR? DOÇ. DR. ERCAN BAŞTU

İNFERTİL HASTANIN HORMON DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILMALIDIR? DOÇ. DR. ERCAN BAŞTU İNFERTİL HASTANIN HORMON DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILMALIDIR? DOÇ. DR. ERCAN BAŞTU İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Reprodük>f Endokrinoloji ve İnfer>lite

Detaylı

İNFERTİL OLGULARDA GONADOTROPİNLİ SÜPEROVULASYON SİKLUSLARI İLE KLOMİFEN SİTRATLI MİNİMAL STİMÜLASYON SİKLUSLARI SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

İNFERTİL OLGULARDA GONADOTROPİNLİ SÜPEROVULASYON SİKLUSLARI İLE KLOMİFEN SİTRATLI MİNİMAL STİMÜLASYON SİKLUSLARI SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa KÜÇÜK İNFERTİL OLGULARDA GONADOTROPİNLİ SÜPEROVULASYON SİKLUSLARI İLE KLOMİFEN SİTRATLI

Detaylı

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda

Detaylı

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU Sayfa No 1 / 6 Adı Soyadı: Tarih:.. Baba Adı: Dosya No:.. Yaşı: Telefon:.. Evli/Bekar: Eşinin Adı:.. Eşinin Yaşı:. Korunma Yöntemi:.. Korunma Süresi:. İnfertilite Süresi:. Primer: Sekonder:. Şimdiki Eşinden

Detaylı

Oral ajanlarla ovulasyon induksiyonu. Doc. Dr. Fatma Ferda Verit Suleymaniye Kadin Hastaliklari ve Dogum Egitim ve Arastirma Hastanesi

Oral ajanlarla ovulasyon induksiyonu. Doc. Dr. Fatma Ferda Verit Suleymaniye Kadin Hastaliklari ve Dogum Egitim ve Arastirma Hastanesi Oral ajanlarla ovulasyon induksiyonu Doc. Dr. Fatma Ferda Verit Suleymaniye Kadin Hastaliklari ve Dogum Egitim ve Arastirma Hastanesi Klomifen sitrat Ovulasyon induksiyonu amaciyla ilk kez 1961 yilinda

Detaylı

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? 109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? A) Subserozal B) Pedinküle subserozal C) İntramural D) Servikal E) Tip 0 submukozal Soru kalitesiz

Detaylı

ĠNFERTĠLĠTE TANI YÖNTEMLERĠ. İlknur M. Gönenç

ĠNFERTĠLĠTE TANI YÖNTEMLERĠ. İlknur M. Gönenç ĠNFERTĠLĠTE TANI YÖNTEMLERĠ İlknur M. Gönenç ANAMNEZ Çiftlerin her ikisine yönelik; sosyo demografik özellikler evlilik ve infertilite süreci sorgulanır. Psikoseksüel faktörler Fekontabiliteyi azaltan

Detaylı

PCOS da OVÜLASYON İNDÜKSİYONU. Prof. Dr. Erbil Doğan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi TJOD İZMİR Kasım 2012

PCOS da OVÜLASYON İNDÜKSİYONU. Prof. Dr. Erbil Doğan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi TJOD İZMİR Kasım 2012 PCOS da OVÜLASYON İNDÜKSİYONU Prof. Dr. Erbil Doğan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi TJOD İZMİR Kasım 2012 PCOS açıklanamayan hiperandrojenik kronik anovülasyonla seyreden heterojen bir hastalıktır.

Detaylı

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS)

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) www.anatoliatupbebek.com.tr www.anatoliaivf.com CERTIFIED EN I SO 9001 Certificate No. 20100173002732 Kurumumuzun, ISO-9001/2015 uluslararası hizmet kalite standardı belgesi

Detaylı

ĐNFERTĐLĐTE : GENEL BĐR BAKIŞ

ĐNFERTĐLĐTE : GENEL BĐR BAKIŞ ĐNFERTĐLĐTE : GENEL BĐR BAKIŞ Đnfertilite, düzenli ve korunmasız cinsel birliktelik olmasına rağmen bir yıl sonunda gebeliğin gerçekleşememesi olarak tanımlanmaktadır.eğer bir yıl veya daha fazla süredir

Detaylı

IM/SC ENJEKSİYON İÇİN LİYOFİLİZE TOZ İÇEREN AMPUL

IM/SC ENJEKSİYON İÇİN LİYOFİLİZE TOZ İÇEREN AMPUL Pregnyl 5000 IU IM/SC ENJEKSİYON İÇİN LİYOFİLİZE TOZ İÇEREN AMPUL FORMÜLÜ PREGNYL, enjeksiyonluk liyofilize toz içeren ampul ile çözücü içeren ampulden oluşur. Etken madde insan koriyonik gonadotropini

Detaylı

İNFERTİL OLGULARDA GONADOTROPİNLİ SÜPEROVULASYON SİKLUSLARI İLE KLOMİFEN SİTRATLI MİNİMAL STİMÜLASYON SİKLUSLARININ SONUÇLARI

İNFERTİL OLGULARDA GONADOTROPİNLİ SÜPEROVULASYON SİKLUSLARI İLE KLOMİFEN SİTRATLI MİNİMAL STİMÜLASYON SİKLUSLARININ SONUÇLARI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BAKIRKÖY DOĞUMEVİ KADIN ve ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM HASTANESİ Klinik Şefi Jinekolog Operatör Dr. Ali İsmet TEKİRDAĞ İNFERTİL OLGULARDA GONADOTROPİNLİ SÜPEROVULASYON SİKLUSLARI İLE

Detaylı

MENAPOZ DÖNEMİ MENAPOZ DÖNEM VE HORMONLAR

MENAPOZ DÖNEMİ MENAPOZ DÖNEM VE HORMONLAR MENAPOZ DÖNEMİ VE HORMONLAR DR.ALEV ÖKTEM Menapozun Nedeni Overlerdeki oositlerin üreme yaşlanması sırasında ovülasyon ve atrezi nedeniyle tükenmesidir Kronolojik yaş üreme yaşlanmasının tespiti için çok

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI i T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI ANTAGONİST PROTOKOL İLE UYARILMIŞ İNTRASİTOPLAZMİK SPERM ENJEKSİYONU (İCSİ) SİKLUSLARINDA ELDE EDİLEN OOSİT BAŞINA

Detaylı

Birinci Basamak Ovulasyon İndüksiyonu. Prof Dr. Ahmet Zeki Işık İzmir Medikalpark Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi

Birinci Basamak Ovulasyon İndüksiyonu. Prof Dr. Ahmet Zeki Işık İzmir Medikalpark Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi Birinci Basamak Ovulasyon İndüksiyonu Prof Dr. Ahmet Zeki Işık İzmir Medikalpark Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi Anovulatuar hastalar İnfertilite şikayetiyle başvuran çiftlerin %20 sinde anovulasyon mevcuttur.

Detaylı

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ IM/SC Enjeksiyon İçin Liyofilize Toz İçeren Flakon Steril, Apirojen FORMÜLÜ : Her bir flakon etkin madde olarak, İnsan Menopozal Gonadotropin (hmg; Menotropin) 150 IU (150 IU FSH ve 150 IU LH) ve katkı

Detaylı

PCOS ve IUI için gonadotropinlerle ovülasyon indüksiyonu: güncel yaklaşımlar

PCOS ve IUI için gonadotropinlerle ovülasyon indüksiyonu: güncel yaklaşımlar PCOS ve IUI için gonadotropinlerle ovülasyon indüksiyonu: güncel yaklaşımlar Doç.Dr.Mesut ÖKTEM Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Üreme Tıbbı ve İnfertilite Seksiyonu

Detaylı

OVITRELLE 250 mikrogram/0.5 ml kullanıma hazır şırıngada enjeksiyonluk çözelti steril, apirojen, sc. Formülü

OVITRELLE 250 mikrogram/0.5 ml kullanıma hazır şırıngada enjeksiyonluk çözelti steril, apirojen, sc. Formülü OVITRELLE 250 mikrogram/0.5 ml kullanıma hazır şırıngada enjeksiyonluk çözelti steril, apirojen, sc Formülü 1 kullanıma hazır şırınga etkin madde olarak 250 mikrogram koriogonadotropin alfa (yaklaşık 6500

Detaylı

Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar

Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar İNFERTİLİTE ; kontrasepsiyon uygulamadan 1 yıl süren düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik olmaması * Primer infertilite :Daha önce hiç gebelik olmamışsa *Sekonder

Detaylı

Çeviri: Dr Kemal Atasayan (Marmara Universitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D.)

Çeviri: Dr Kemal Atasayan (Marmara Universitesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D.) Başlık: Kontrollü ovaryan hiperstimulasyon sırasındaki serum estradiol seviyeleri in vitro fertilizasyonun gebelik sonuçlarını konsantrasyon bağımlı şekilde etkiler Orijinal Başlık: Serum estradiol levels

Detaylı

Oral Ajanlarla Ovulasyon İndüksiyonunda Monitörizasyon ve hcg Zamanlaması

Oral Ajanlarla Ovulasyon İndüksiyonunda Monitörizasyon ve hcg Zamanlaması Oral Ajanlarla Ovulasyon İndüksiyonunda Monitörizasyon ve hcg Zamanlaması Dr. Emre PABUÇCU Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. Ovulasyon İndüksiyonu (OI) Tanım: FerFlizasyon

Detaylı

Polikistik Over Sendromu ve Anti-Müllerien Hormon (PCOS ve AMH)

Polikistik Over Sendromu ve Anti-Müllerien Hormon (PCOS ve AMH) Polikistik Over Sendromu ve Anti-Müllerien Hormon (PCOS ve AMH) Doç. Dr. Cavidan Gülerman Her yönüyle PCOS Sempozyumu 31 Mart 2013 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi - İzmir AMH TGF-b ailesinden bir glikoproteindir.

Detaylı

DR. DENİZ CAN ÖZTEKİN T.C.S.B. İZMİR EGE DOGUMEVİ VE KADIN HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TÜP BEBEK MERKEZİ

DR. DENİZ CAN ÖZTEKİN T.C.S.B. İZMİR EGE DOGUMEVİ VE KADIN HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TÜP BEBEK MERKEZİ 4 DR. DENİZ CAN ÖZTEKİN T.C.S.B. İZMİR EGE DOGUMEVİ VE KADIN HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TÜP BEBEK MERKEZİ İnfertilite nedenleri %15 ovulatuar faktorler %30-40 tuboperitoneal faktörler %30-40

Detaylı

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Olgu EKTOPİK GEBELİK Dr. Mutlu Kartal AÜTF Acil Tıp AD Nisan 2010 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Gebelik olabilir, vajinal spotting kanama

Detaylı

Puregon 300 IU Kartus ENJEKSIYON IÇIN SOLÜSYON FORMÜLÜ FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Puregon 300 IU Kartus ENJEKSIYON IÇIN SOLÜSYON FORMÜLÜ FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Puregon 300 IU Kartus ENJEKSIYON IÇIN SOLÜSYON FORMÜLÜ Puregon kartuş, 0.36 ml lik enjeksiyonluk solüsyonda, net olarak toplam 300 IU rekombinant folikül uyarıcı hormon (FSH) (follitropin beta) aktif maddesini

Detaylı

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ T.C SAĞLIK BAKANLIĞI SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON UYGULANAN HASTALARDA KONTROLLÜ OVERYAN HİPERSTİMULASYONDA GNRH ANTAGONİST UYGULANAN VE

Detaylı

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi.

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi. İnfertil Dişiler Çiftleşme zorlukları Deneyimsiz erkek Deneyimsiz dişi Erkekte fizyolojik problemler Dişide Dişinin hazır olmaması Vulval stenosis Vestibuler konstrüksiyon Vaginal Vaginal hiperplazi ya

Detaylı

2007 yılı Bütçe Uygulama Talimatı (BUT) ve 2007 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Uygulama Tebliği (SUT)

2007 yılı Bütçe Uygulama Talimatı (BUT) ve 2007 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Uygulama Tebliği (SUT) 2007 yılı Bütçe Uygulama Talimatı (BUT) ve 2007 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Uygulama Tebliği (SUT) Sosyal Güvenlik Güvencesinden dolayı sağlık yardımı kullanan kişilerin, sağlık yardımından faydalanmasına

Detaylı

Prof.Dr.M.Turan ÇETİN Ç.Ü. Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D.

Prof.Dr.M.Turan ÇETİN Ç.Ü. Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. Prof.Dr.M.Turan ÇETİN Ç.Ü. Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. OVULASYON İNDÜKSİYONU BİLİM OLDUĞU KADAR DA BİR SANATTIR. OI nasıl uyğulamalıyız İntermediate Responder High Responder Low (poor)

Detaylı

ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN

ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN ADOLESAN Çocukluktan erişkinliğe geçiş süreci DSÖ 10-19 yaş arasını kapsar Menarş sonrası ilk 2 yıl anovulatuar siklustan

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI İNTRASTOPLAZMİK SPERM İNJEKSİYONU (ICSI) YAPILAN FAZLA KİLOLU VE OBEZ HASTALARDA 250 µg ve 500 µg REKOMBİNANT İNSAN KORYONİK

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

Erkek infertilitesinde tedavi prensipleri. Doç.Dr.Cem ÇELİK Bahçeci Sağlık Grubu

Erkek infertilitesinde tedavi prensipleri. Doç.Dr.Cem ÇELİK Bahçeci Sağlık Grubu Erkek infertilitesinde tedavi prensipleri Doç.Dr.Cem ÇELİK Bahçeci Sağlık Grubu ÜCD Ege Şubesi - Ege Üroloji Derneği 20.02.2014 3 % 30-40 Anamnez N Fizik muayene N Endokrin testler N SEMEN ANALİZİ SAYI

Detaylı

ARAŞTIRMA YAZISI / RESEARCH ARTICLE

ARAŞTIRMA YAZISI / RESEARCH ARTICLE Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 16:249-254/Ekim/2015 ARAŞTIRMA YAZISI / RESEARCH ARTICLE Long Luteal Agonist Tedavi Protokolü Uygulanan IVF Sikluslarında, Hipofizer Baskılanma Sonucu Bakılan

Detaylı

Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Üroloji ABD

Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Üroloji ABD Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Üroloji ABD Tanım İnfertilite, cinsel yönden aktif ve kontrasepsiyon uygulamayan bir çiftin bir yıl içerisinde gebelik elde edememesi durumudur (WHO). Epidemiyoloji Çiftlerin yaklaşık

Detaylı

ovaryen ÖZET GİRİŞ ovaryen

ovaryen ÖZET GİRİŞ ovaryen ÖZET Ovaryn stimülasyonda LH ın rolü henüz yeterince net değildir. Önceki çalışmalar düşük LH seviyesi olan kadınlarda önceden belirlenmiş stimülasyon gününde bakılan LH seviyesinin tüm folliküler fazı

Detaylı

Prof Dr Bülent GÜLEKLİ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Reprodüktif Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof Dr Bülent GÜLEKLİ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Reprodüktif Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Üreme Tıbbı Derneği ve TJOD Ankara Şubesi Ortak Eğitim Toplantısı HER YÖNÜYLE PCOS 24 Şubat 2013 Prof Dr Bülent GÜLEKLİ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Reprodüktif

Detaylı

GEBE OLMAYAN KADINLARDA VAJİNAL KANAMA. Dr.Müjdat ŞİMŞEK

GEBE OLMAYAN KADINLARDA VAJİNAL KANAMA. Dr.Müjdat ŞİMŞEK GEBE OLMAYAN KADINLARDA VAJİNAL KANAMA Dr.Müjdat ŞİMŞEK EPİDEMİYOLOİ Üreme çağındaki kadınların vajinal kanama nedeniyle acil servise başvurmaları sıktır. Menoraji sağlıklı kadında %9 14 oranında görülür.

Detaylı

AROMATAZ İNHİBİTÖRLERİNİN TEK BAŞINA VEYA GONADOTROPİNLERLE KULLANILMASI

AROMATAZ İNHİBİTÖRLERİNİN TEK BAŞINA VEYA GONADOTROPİNLERLE KULLANILMASI AROMATAZ İNHİBİTÖRLERİNİN TEK BAŞINA VEYA GONADOTROPİNLERLE KULLANILMASI Dr. Koray ELTER EUROFERTIL Tüp Bebek Merkezi Androstenedion Estron AROMATAZ Testosteron Hız Belirleyici Estradiol Basamak Overlerin

Detaylı

VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN İN VİTRO FERTİLİZASYON VE EMBRİYO TRANSFER SONUÇLARINI ÖNGÖRMEDE KLİNİK ETKİSİ

VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN İN VİTRO FERTİLİZASYON VE EMBRİYO TRANSFER SONUÇLARINI ÖNGÖRMEDE KLİNİK ETKİSİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Op. Dr. Mehmet ULUDOĞAN VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN İN VİTRO FERTİLİZASYON

Detaylı

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti

Detaylı

Prof Dr Bulent GULEKLI Dokuz Eylul Universitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast ve Doğum Anabilim Dalı ve Üreme Endokrinolojis Bilim dalı Izmir

Prof Dr Bulent GULEKLI Dokuz Eylul Universitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast ve Doğum Anabilim Dalı ve Üreme Endokrinolojis Bilim dalı Izmir Prof Dr Bulent GULEKLI Dokuz Eylul Universitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast ve Doğum Anabilim Dalı ve Üreme Endokrinolojis Bilim dalı Izmir ART için ovarian stimulasyonu ve ovulasyon indüksiyonundaki problemler

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde

Detaylı

Op. Dr. Funda Akpınar Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma

Op. Dr. Funda Akpınar Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Op. Dr. Funda Akpınar Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Letrozol kullanımını takip eden donma- çözme tek embryo transfer sikluslarında gebelik ve neonatal sonuçlar Orijinal

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ 2018-2019 DERS YILI 4. GRUP KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI DERS TEORİK PRATİK TOPLAM 69 (saat) 51 (saat) 120 (saat) Kadın Doğum

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Mehmet Çolakoğlu İNTRASİTOPLAZMİK SPERM ENJEKSİYONU EMBRİYO TRANSFERİ SİKLUSLARINDA

Detaylı

Aromataz İnhibitörlerinin Ovulasyon İndüksiyonunda Kullanımı. The use of aromatase inhibitors for ovulation induction

Aromataz İnhibitörlerinin Ovulasyon İndüksiyonunda Kullanımı. The use of aromatase inhibitors for ovulation induction Aromataz İnhibitörlerinin Ovulasyon İndüksiyonunda Kullanımı The use of aromatase inhibitors for ovulation induction Anat Hershko Klement a,b and Robert F. Casper a,b a Division of Reproductive Sciences,

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çolakoğlu ICSI-ET SİKLUSLARINDA ENDOMETRİUMA LOKAL HASAR AMACIYLA UYGULANAN

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI PUREGON 900 IU/1.08 ml s.c. enjeksiyon için solüsyon içeren kartuş

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI PUREGON 900 IU/1.08 ml s.c. enjeksiyon için solüsyon içeren kartuş KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI PUREGON 900 IU/1.08 ml s.c. enjeksiyon için solüsyon içeren kartuş 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Bir kartuş, 1.08 ml sulu solüsyonda net toplam 900 IU

Detaylı

İNVİTRO FERTİLİZASYON PLANLANAN ZAYIF YANITLI HASTALARDA UYGULANAN MİKRODOZ PROTOKOLÜ İLE MİKRODOZ STOP PROTOKOLÜNÜN KARŞILAŞTIRILMASI

İNVİTRO FERTİLİZASYON PLANLANAN ZAYIF YANITLI HASTALARDA UYGULANAN MİKRODOZ PROTOKOLÜ İLE MİKRODOZ STOP PROTOKOLÜNÜN KARŞILAŞTIRILMASI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTENİS Başhekim Klinik Şefi Doç. Dr. Süha Sönmez İNVİTRO FERTİLİZASYON PLANLANAN ZAYIF YANITLI HASTALARDA UYGULANAN MİKRODOZ

Detaylı

Agonist Trigger da Güncel Durum

Agonist Trigger da Güncel Durum PCOS da KOH ve GnRH Agonist Trigger da Güncel Durum Üreme Tıbbı ve Cerrahisi Derneği İnfertilite Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar 14 Aralık 2014 İSTANBUL Prof. Dr. Recai PABUÇCU Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Tüp Bebek Merkezi her şey bebek için

Tüp Bebek Merkezi her şey bebek için Tüp Bebek Merkezi her şey bebek için Yeni bir hayata dair minik bir ses, kocaman bir umut. Medicana International İstanbul Hastanesi Tüp Bebek Merkezi deneyimli uzman kadrosu ve son teknoloji ürünü tıbbi

Detaylı

Embriyo Kriyoprezervasyonu

Embriyo Kriyoprezervasyonu ÜREME TIBBI VE CERRAHİSİ DERNEĞİ İnfertilite Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Toplantısı Ankara, 21.12.2014 Embriyo Kriyoprezervasyonu Dr. Sinan Özkavukcu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ÜYTE Merkezi Laboratuvar

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Op. Dr. Mehmet ULUDOĞAN NORMAL OVER REZERVİ OLAN VE LONG PROTOKOL

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. rekombinant DNA teknolojisi ile çin hamster yumurtalık hücrelerinde üretilmiş insan FSH ı.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. rekombinant DNA teknolojisi ile çin hamster yumurtalık hücrelerinde üretilmiş insan FSH ı. KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI GONAL-f 300 IU/0.5 ml (22 mikrogram/0.5 ml) 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Herbir kartuş etkin madde olarak 300 IU (22 mikrograma eşdeğer)/0.5

Detaylı

Çeviri:Op.Dr.Ayşegül Öksüzoğlu

Çeviri:Op.Dr.Ayşegül Öksüzoğlu Çeviri:Op.Dr.Ayşegül Öksüzoğlu BAŞLIK: Çok Merkezli Kohort Çalışması: Subfertil Erkeklerde Vücut Kitle İndeksi Artışının Semen ve Üreme Hormonları Üzerindeki Etkisi ORJİNAL BAŞLIK: Influence of increasing

Detaylı

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi Ayırıcı Tanı Nasıl Yapılmalı? Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Kayseri PKOS Tanı Kriterleri NIH 1990

Detaylı

Ovulasyon İndüksiyonu Öncesi Testler. Semen analizi. Fallop tüplerinin değerlendirilmesi. Basal hormonlar. Basal ultrason

Ovulasyon İndüksiyonu Öncesi Testler. Semen analizi. Fallop tüplerinin değerlendirilmesi. Basal hormonlar. Basal ultrason Ovulasyon İndüksiyonu Öncesi Testler Semen analizi Fallop tüplerinin değerlendirilmesi Basal hormonlar Basal ultrason Tedavi öncesi sağlanması gerekli koşullar BMI 20 25 arasında olmalı Folik asit alımı

Detaylı

OLGULARLA KOH PROTOKOL SEÇİMİ. Prof.Dr.Ahmet Zeki IŞIK İzmir Üniversitesi ÜYTE Merkezi

OLGULARLA KOH PROTOKOL SEÇİMİ. Prof.Dr.Ahmet Zeki IŞIK İzmir Üniversitesi ÜYTE Merkezi OLGULARLA KOH PROTOKOL SEÇİMİ Prof.Dr.Ahmet Zeki IŞIK İzmir Üniversitesi ÜYTE Merkezi Ç.B. -1- YAŞ: 24 BMI: 18.5 3 YILLIK EVLİ 3 YILLIK PRİMER İNFERTİL MENS: DÜZENLİ EK SİSTEMİK HASTALIK YOK SİGARA: 3-4

Detaylı

Prof Dr Faruk Buyru İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Prof Dr Faruk Buyru İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Prof Dr Faruk Buyru İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD PCOS: HETEROJEN Reprodüktif sorunlar Hiperandrojenizm Anovulasyon: Menstruel bozukluklar, infertilite Polikistik overler Abortus

Detaylı

İN VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) OLGULARINDA SERUM VE FOLLİKÜLER SIVIDA TOTAL OKSİDAN VE TOTAL ANTİOKSİDAN SEVİYELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İN VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) OLGULARINDA SERUM VE FOLLİKÜLER SIVIDA TOTAL OKSİDAN VE TOTAL ANTİOKSİDAN SEVİYELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İN VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) OLGULARINDA SERUM VE FOLLİKÜLER SIVIDA TOTAL OKSİDAN VE TOTAL ANTİOKSİDAN SEVİYELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emel KARAKAŞ

Detaylı

Puregon 100 IU ENJEKSİYON İÇİN SOLÜSYON

Puregon 100 IU ENJEKSİYON İÇİN SOLÜSYON Puregon 100 IU ENJEKSİYON İÇİN SOLÜSYON FORMÜLÜ 1 flakon 0.5ml sulu solüsyon; 100 IU FSH aktivitesi, 25mg sukroz, 7.35mg sodyum sitrat, 0.1mg polisorbat 20, 0.25mg L-metionin ve y.m. enjeksiyonluk su içerir.

Detaylı

UZUN PROTOKOL IVF-ET UYGULAMALARINDA STANDART LUTEAL FAZ DESTEĞĐNE GnRH AGONĐSTĐ EKLENMESĐNĐN YERĐ. Dr. Gülşah AYNAOĞLU

UZUN PROTOKOL IVF-ET UYGULAMALARINDA STANDART LUTEAL FAZ DESTEĞĐNE GnRH AGONĐSTĐ EKLENMESĐNĐN YERĐ. Dr. Gülşah AYNAOĞLU TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ UZUN PROTOKOL IVF-ET UYGULAMALARINDA STANDART LUTEAL FAZ DESTEĞĐNE GnRH AGONĐSTĐ EKLENMESĐNĐN YERĐ Dr. Gülşah AYNAOĞLU KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM

Detaylı

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Erken doğum: İlk bir yılda görülen infant ölümlerinin %35 inin nedeni

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik Muayene Usulleri M. ÇOLAKOĞLU

Detaylı

AÇIKLANAMAYAN ĠNFERTĠL HASTALARDA ĠNTRAUTERĠN ĠNSEMĠNASYON TEDAVĠSĠ ÖNCESĠ PERTUBASYONUN GEBELĠK ORANLARI ÜZERĠNE ETKĠSĠ

AÇIKLANAMAYAN ĠNFERTĠL HASTALARDA ĠNTRAUTERĠN ĠNSEMĠNASYON TEDAVĠSĠ ÖNCESĠ PERTUBASYONUN GEBELĠK ORANLARI ÜZERĠNE ETKĠSĠ T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABĠLĠM DALI AÇIKLANAMAYAN ĠNFERTĠL HASTALARDA ĠNTRAUTERĠN ĠNSEMĠNASYON TEDAVĠSĠ ÖNCESĠ PERTUBASYONUN GEBELĠK ORANLARI ÜZERĠNE ETKĠSĠ UZMANLIK

Detaylı

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim?

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Doç.Dr.Miğraci TOSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ad. 1/54 4-10 hft USG de Tespit Edilmesi

Detaylı

PKOS, IVF & GnRH Analog Trigger. Prof. Dr. Recai PABUÇCU Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

PKOS, IVF & GnRH Analog Trigger. Prof. Dr. Recai PABUÇCU Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı PKOS, IVF & GnRH Analog Trigger Prof. Dr. Recai PABUÇCU Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Anovulasyon Mekanizmaları LH Sensitivite Rölatif FSH Normal follikülogenesis

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1- BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MERIONAL 150 IU i.m./s.c. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1- BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MERIONAL 150 IU i.m./s.c. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1- BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MERIONAL 150 IU i.m./s.c. enjeksiyon için liyofilize toz içeren flakon 2- KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Menotropin 150 IU [150 IU İnsan folikül

Detaylı

Endometriozis, Fertilite ve Gebelik

Endometriozis, Fertilite ve Gebelik Endometriozis, Fertilite ve Gebelik Endometriozis ve fertilite Endometriozis yaygın görülen bir jinekolojik problemdir. Her zaman kısırlığa ya da ağrıya sebep olmayabilir. Hafif şiddette endometriozis

Detaylı

Prof. Dr. Tayfun ALPER

Prof. Dr. Tayfun ALPER ÜNİTE 21 İNFERTİLİTE TEDAVİSİ Prof. Dr. Tayfun ALPER Genel bakış Tedavi yöntemlerinin kullanım amacına göre sınıflandırılması Yöntemlerin nedeni ortadan kaldırmaya yönelik kullanımları Yöntemlerin gebelik

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİNE BAŞVURAN İNFERTİL ÇİFTLERDE İN VİTRO FERTİLİZASYON ENDİKASYONLARI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİNE BAŞVURAN İNFERTİL ÇİFTLERDE İN VİTRO FERTİLİZASYON ENDİKASYONLARI T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİNE BAŞVURAN İNFERTİL ÇİFTLERDE İN VİTRO FERTİLİZASYON ENDİKASYONLARI Dr. Ramazan Ali KILINÇ UZMANLIK

Detaylı

TİROİD OTOANTİKORLARI POZİTİF OLAN İNVİTRO FERTİLİZASYON HASTALARINDA LEVOTİROKSİN VE PREDNİZOLON TEDAVİSİNİN GEBELİK HIZINA ETKİSİ

TİROİD OTOANTİKORLARI POZİTİF OLAN İNVİTRO FERTİLİZASYON HASTALARINDA LEVOTİROKSİN VE PREDNİZOLON TEDAVİSİNİN GEBELİK HIZINA ETKİSİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI TİROİD OTOANTİKORLARI POZİTİF OLAN İNVİTRO FERTİLİZASYON HASTALARINDA LEVOTİROKSİN VE PREDNİZOLON TEDAVİSİNİN GEBELİK HIZINA

Detaylı