Dünyada Ekonomi. Doğu Avrupa'da gizli potansiyel: UKRAYNA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dünyada Ekonomi. Doğu Avrupa'da gizli potansiyel: UKRAYNA"

Transkript

1 Başyazı Garanti Bankası ve Kobi'ler... Ergun Özen Bundan tam 2 sene önce yine bu köşede, ekonomimiz henüz çalkantılı dönemden çıkmamışken, "Bankacılık Sorumluluğu" başlığıyla bir yazı yazmıştım. Garanti Bankası olarak, o gün içinde bulunduğumuz zor günlerden ancak birbirimize destek olarak çıkabileceğimizi, üzerimize düşen sorumluluğun da bilinciyle, inisiyatifi ele aldığımızı belirtmiştim. Türkiye'nin ekonomik alanda yaşadığı sorunlara en kalıcı çözüm yollarından birinin, çağdaş üretim ve yönetim araçlarıyla donanmış KOBİ'ler olduğu inancıyla bir dizi eylem planı başlatmıştık. Ticaret ve Sanayi Odaları'yla yaptığımız özel anlaşmalar ve Anadolu Sohbetleri'yle ulaştığımız onbinlerce KOBİ'nin takdirlerini kazandık... O günlerden bugüne ekonomimizde çok olumlu değişimler yaşandı. Türk ekonomisinin bel kemiği KOBİ'lerimiz hak ettiği değeri ve desteği görmeye başladı. Sektörde öncülüğünü yaptığımız çalışmaların başka kurumlarca da benimsenip geliştirilmesinden gurur duyuyoruz. KOBİ'ler Garanti Bankası için her zaman çok farklı bir anlam ifade etti, ediyor ve edecek. Bugün geldiğimiz noktada, kurum olarak KOBİ'lerle ilişkimizi yalnızca finansal değil kültürel açıdan da zenginleştirmek için özel fırsatlar yaratmaya çalışıyoruz. Bu ay Osmanlı Bankası Müzesi 'nde başlayan "Lonca'dan KOBİ'ye: Esnaf ve Sanatkârın Dünü" sergisi de böyle bir arayışın ürünü. Tasarımını Bülent Erkmen'in yaptığı sergi, Prof. Dr. Zafer Toprak'ın metinleri ve Fotoğraf Tarihçisi Engin Özendes'in koleksiyonundaki 52 fotoğrafla, KOBİ'lerin zaman tünelindeki yansımalarını bir araya getiriyor. Sergi, geçmişi ahiliğe ve loncalara kadar uzanan günümüzün KOBİ'lerinin Türk ekonomisindeki yerini ve katettiği mesafeyi değerlendirmek açısından önem taşıyor. Türk girişimcisi, daha 1 yüzyıl öncesinin Türkiye'sinde, ağırlıklı olarak bedensel çalışmaya dayanan bir sistemi, bugün en ileri teknolojilerin kullanıldığı, dünyayla rekabet eden bir sisteme başarıyla dönüştürmeyi başarmış. Sergiyi gezerken bu kıyaslamayı çok net yapabiliyorsunuz. Sanatseverlerin yanı sıra, KOBİ sahibi ve yöneticilerinin de sergiden farklı tatlar alacağını ümit ediyorum. Garanti Bankası'nın müşterisini dinleyen, çözüm üreten ve değer katan kimliğine eklenen bu yaratıcı çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dünyada Ekonomi Doğu Avrupa'da gizli potansiyel: UKRAYNA Yazan: Başar Şener Kredi Analiz, Araştırma ve Yurtdışı Koordinasyon Yetkilisi Orta ve Doğu Avrupa'nın gelişmekte olan ülkelerinden Ukrayna, son yıllarda gösterdiği yüksek büyüme ile yakından takip edilen ülkelerden biri haline gelmiştir. Ancak başkanlık seçimlerinden

2 dolayı içinde bulunduğu politik belirsizlik, bu büyümenin ödüllerini uluslararası arenada toplamasını geciktirmektedir. Ukrayna ekonomisine bakış Ukrayna son yıllardaki başarılı makroekonomik performansı sonucu döviz rezervlerini yükseltmiş ve borç rasyolarını önemli derecede düzeltmiştir. Bunlar ekonomik büyümeyi sağlayan başlıca yapı taşlarıdır. Ukrayna ekonomisinin dört yıl arka arkaya %9'a yakın reel büyüme kaydetmesinin ardından, IMF verilerine göre bu sene sonu itibariyle ekonomik büyümedeki artış sıçrama göstererek %13'e ulaşacaktır. Ekonomideki bu olumlu bulgulara ilave olarak 2004 cari işlem fazlasının GSMH'nın %8'inden fazla olması ve gelecek yıl da %11 seviyesine çıkması beklenmektedir. Ukrayna'nın böyle sağlıklı bir cari işlem fazlası tutturabilmesinin arkasındaki en önemli sebep güçlü ithalatıdır. Dünyadaki tüm mineral yataklarının %5'ine sahip olduğu tahmin edilen Ukrayna, uluslararası pazarda çok önemli bir metal sağlayıcısı olup, metal ürünleri yıllık ihracatının %40'ını oluşturmaktadır. Metal piyasalarının son yıllardaki seyrini sürdürmesi durumunda cari işlem fazlasının korunacağı düşünülmektedir. Hükümet mali ve para politikalarını sıkı bir şekilde kontrol edebilmektedir. Bu sebeple enflasyon %8 gibi düşük seviyededir. Ancak seçimler para politikasını az da olsa olumsuz etkilemiştir. Örneğin hükümet seçim öncesinde maaş zammı gerçekleştirerek bütçenin dışına çıkmıştır. Bu durum yıl sonu enflasyon performansını olumsuz yönde etkileyerek, enflasyonun %10'a kadar artmasına yol açabilir. Bu durumun seçim sonrasında para politikalarının sıkılaştırılmasıyla düzelebileceği düşünülmektedir. IMF baskılarının da etkisiyle, enflasyonun sabit tutulması konusunda hükümetin daha dikkatli davranması beklenmektedir. Makroekonomik avantajlarının yanı sıra, Ukrayna iyi eğitimli ve düşük ücretlere çalışan bir iş gücüne sahiptir. Gelişmekte olan ülkeler için büyük önem taşıyan bu nitelik Ukrayna'ya da avantaj sağlamaktadır. Reformların istikrarlı bir şekilde devamı halinde yabancı sermaye girişi kaçınılmazdır. Ancak bu sürecin beş yıl kadar sürmesi öngörülmektedir. Yabancı yatırımcıların ülkeye girmelerini geciktiren en önemli neden iş hayatının elverişsiz koşulları olup, ülkede henüz rüşvet ve kara para aklama gibi yolsuzlukların önüne geçilememiş olması da yabancı yatırımcıların gözünü korkutabilmektedir Kasım seçimlerinin önemi Ukrayna'nın politik tarihinde istikrarsız dönemler bulunması ülkenin başlıca dezavantajıdır. Bu nedenle mevcut seçim süreci de ülkenin istikrarı açısından özellikle önem taşımaktadır. Sözkonusu seçimlerle 10 yıllık iktidarı sona erecek olan Başkan Leonid Kuchma'nın yerine gelebilecek iki önemli aday vardır: Başbakan Yanukovych ve muahalefet lideri Yushchenko. Adayların birbirlerine zıt gündemleri bulunması dikkat çekicidir. Yanukovych Rusya'ya yakınlığı ile bilinmesine karşın, Yushchenko AB yanlısı olarak tanınmaktadır. Neredeyse eşit sayıda destekleyicileri olan adaylardan hangisinin seçileceği ve ülkenin gelecekte nasıl bir politika izleyeceği henüz netleşmemiştir. Her iki adayın da 31 Ekim'de gerçekleşen başkanlık seçimlerinde %50 barajını aşamamaları nedeniyle 21 Kasım'da ikinci tur seçimler yapılacaktır. Resmi sonuçlara göre Yushchenko oyların %39.87'sini, Yanukovich %39.32'sini almıştır. Kasım ayı içerisinde sonuçlanacak olan başkanlık seçimlerinin ardından politik belirsizliğin sona ermesiyle Ukrayna ekonomisinin tekrar büyüme ivmesini yakalaması beklenmektedir. Yeni hükümetin de reformlara devam etmesiyle rating kuruluşlarının bekletmekte oldukları olumlu notları açıklaması ve yabancı sermaye girişiyle ülke ekonomisinin güçlenmesi sözkonusu olabilecektir. Beklentiler... Ülkenin "pazar ekonomisi" statüsüne kavuşması için yavaş ancak emin adımlar atılmaktadır. Reformlar çok yönlü olmakla birlikte oldukça yavaş ilerlemektedir. Önemli yapısal reformlar arasında vergilendirme, enerji sektörü, bankacılık ve şirket yönetimi hukuku bulunmaktadır.

3 Ayrıca ülke ihraç edilen ürünler ve ülkeler çeşitlendirilmeye çalışılmaktadır. Böylece ekonominin harici şoklara dayanıklılığının artırılması hedeflenmektedir. Daha önce bahsedildiği gibi Ukrayna ekonomisi önemli ölçüde metal ihracatına dayanmakta olup, metal piyasalarındaki fiyat veya talep dalgalanmaları doğrudan Ukrayna'nın cari işlemlerini, bütçe gelirlerini ve borç rasyolarını etkileyebilecektir. Bunların yanında devletin ekonomiyi büyük ölçüde kısıtlayan yolsuzluklara karşı da önlem alması gerekmektedir. Nitekim başkan adaylarından Yushchenko'nun gündeminde de yolsuzluk önemli yer tutmakta ve bu aday halka seslenişlerinde yolsuzluğa karşı önemli reformlar gerçekleştireceğini sürekli tekrarlamaktadır yılında da olumlu ekonomik gelişmelerin devam etmesi beklenmektedir. Ücret artırımları sonucu tüketim artarken, sermaye yatırımları da vergilerin azaltılması yoluyla ivme kazanacaktır. Reformlar sonucunda dolarizasyonun ve sermaye göçünün de azalması amaçlanmaktadır. Bunlara ek olarak önümüzdeki yıl Ukrayna'nın IMF ile müzakerelerini sürdürdüğü $800 milyonluk stand-by anlaşmasının sonuçlanmasıyla ülkenin likidite durumunun daha da iyileşmesi ve ekonominin rahatlaması hedeflenmektedir. Dünyada Bankacılık LATİN AMERİKA : KRİZLERİN İZLERİ SİLİNİYOR MU? Yazan: Emre Kozlu - Kredi Analiz, Araştırma ve Yurtdışı Koordinasyon Bu ayki yazımızda, yakın geçmişte yaşadıkları finansal krizler sonrası Latin Amerika'nın çeşitli ülkelerindeki bankacılık sistemlerinin son durumlarını kısaca değerlendireceğiz. Bölgeye genel bakış Latin Amerika'da yaşanan finansal krizler şüphesiz en çok zayıf bankacılık sistemlerini etkilemişti. Yaşanan olumsuzluklardan alınan dersler bankacılık sektörlerinde reformları da beraberinde getirmiştir. Bölge ülkelerinin bankacılık sektörlerini uluslararası standartlara yaklaştırma çabalarının pozitif sonuçlarının yavaş yavaş görülmeye başlandığı söylenebilir. Genel olarak olumlu yönde seyreden makroekonomik koşulların da etkisiyle bölgede faizler düşmekte, yapısal reformlar sürdürülmekte ve bankacılık sistemleri de kriz öncesi dönemle kıyaslandığında güçlenmektedir. Her ne kadar düşen faizler kısa vadede bankalar üzerinde kar baskısı yaratıyor olsa da, özel sektörün kredi talebini artırarak bankaların uzun süredir tam olarak yerine getiremedikleri özel sektör yatırımlarına finansman sağlama rollerini gerçekleştirmelerine imkan tanıyacaktır. Diğer taraftan, uluslararası yatırımcıların bölgeye ilgisi geçmişte de olduğu gibi hassas olduğundan, sıcak para hareketleri önemini korumaya devam edecektir. Bölgenin en büyük bankacılık sektörleri Meksika ve Brezilya'da olup, özellikle bu ülkelerde yaşanan gelişmeler son derece olumludur. Buna karşılık, 2002 yılında ülkede yaşanan ciddi kriz sonrası Arjantin bankalarının önemli sorunları hala çözülmeyi beklemektedir. Şili bankacılık sektörü ise diğer Latin Amerika ülkelerine kıyasla daha olumlu bir görüntüye sahiptir. Brezilya : Düşen faizlere ayak uydurma çabaları Son aylarda Merkez Bankası'nın enflasyonu kontrol altında tutmak için gerçekleştirdiği faiz artışları haricinde Brezilya'da genel olarak düşüş trendinde olan faizler (2003 yılının başında %24.9 iken şu anda %16.7 seviyelerinde), bankacılık sektörünün de stratejilerini yakından etkilemektedir. Bankalar düşen faiz ortamında katma değeri ve karlılığı yüksek bankacılık ürünlerine yönelmekte ve müşteri portföylerini genişletmeyi hedeflemektedir. Bu doğrultuda 2004 yılında özellikle otomotiv ve tüketici kredilerine ağırlık veren bankalar ayrıca KOBİ'lere yönelik ürünlerini de agresif şekilde sunmaya başlamışlardır. Buna karşılık, kurumsal kredilerdeki büyüme ise sınırlı kalmıştır. Sektörün aktiflerinin önemli kısmını hala Brezilya devlet bonoları oluşturmaktadır. Bu da ülkenin makroekonomik performansının bankaların karlılığı üzerindeki etkisini ve bankaların potansiyel şoklara karşı hassasiyetini artırmaktadır.

4 Meksika : Giderek güçlenen bir bankacılık sistemi... Meksika bankacılık sektörü birkaç yıl öncesinde çoğunlukla zayıf, sermayesi yetersiz yerel bankalar tarafından temsil edilmekteydi. Bugün ise sistemin toplam aktiflerinin neredeyse %85'i yabancı sermayenin elinde olup, sektörde finansal olarak güçlü ve karlı bankalar ortaya çıkmıştır. Ayrıca, devletin bankaların batmasını engellemek için vermiş olduğu bonoları erken ödemeye başlaması da sektörün likiditesini olumlu etkilemekte ve kredilerdeki büyümeyi desteklemektedir. Buna karşılık bu büyümenin önemli kısmı tüketici kredilerinde gerçekleşmekte, kurumsal krediler konusunda bankalar hala tedbirli davranmaktadır. Ülkede tamamen özelleştirilmiş olan bireysel emeklilik sistemi ise bankaların özel sektörün finansmanındaki zayıf rolünü kapatmaktadır. Sektördeki olumlu gelişmelerin sürmesiyle, bankaların da yatırımlara uzun vadeli kredi sağlama yönündeki istekliliğinin de artması beklentiler arasındadır. Şili : Sektördeki olgunlaşmanın getirdikleri Şili bankacılık sektörü diğer Latin Amerika ülkeleriyle kıyaslandığında çok daha güçlü temellere sahiptir. Sektörde son zamanlarda görülen büyük birleşmeler, olgunlaşmanın da göstergesidir. Kar performansları ve diğer finansal göstergeleri oldukça güçlü olan sektörün önde gelen bankaları artık hedeflerini operasyonel verimliliğin ve komisyon gelirlerinin artırılmasına çevirmişlerdir. Görülen bu olumlu gelişmeler bir anlamda yerel otoritelerin sektörü düzenleme ve denetlemedeki başarısının da kanıtıdır yılında sektör Asya krizinden sonraki en iyi performansını sergilemiştir. Sektörün toplam karı $900 mio seviyesine ulaşmış olup aktif ve özkaynak karlılıkları ise sırasıyla %1.28 ve %14'e ulaşmıştır. Ekonomideki olumlu gelişmelerin katkısı sonucu kredi kalitesi de artmakta olup sistemin sorunlu kredi oranı 2003 sonu itibarıyle %1.8 gibi düşük bir seviyededir. Oldukça başarılı bir trend yakalamış olan sektörü yakın gelecekte bekleyen en önemli sorunlardan biri ise sektörde yoğunlaşmanın ve rekabetin artmasının orta ve küçük ölçekli bankaları ne şekilde etkileyeceğidir. Ayrıca ABD'deki faiz artışları bankaların menkul ve sermaye piyasalarından elde ettikleri karları olumsuz etkileyeceğinden buradaki gelişmeleri yakından takip etmekte de yarar olacaktır. Arjantin : Krizin izleri hala sürmekte... Yukarıda kısaca özetlediğimiz gibi, Latin Amerika ülkelerinin bankacılık sistemlerinde genelde olumlu bir trend görüyor olmamıza rağmen, Arjantin ise yaşamış olduğu ciddi krizin izlerini sektörden hala tamamen silememiştir yılında önemli ölçüde sorunlu kredinin bilançolardan silinmesi sonucu sistemin toplam $6.5 milyar zarar etmesine karşılık sorunlu kredi oranı istenen seviyelere düşürülememiştir. Bilançoları ve sermayeleri zayıf olan Arjantin bankalarının aktiflerinde kamu sektörü riski oldukça yüksek paya sahiptir. Devletin borçlarını ne zaman ödeyeceği ve çoğunlukla özel sektöre verilmiş olan sorunlu kurumsal kredilerin ne şekilde çözümleneceği sistemin yeniden aktif hale gelmesi açısından önem taşıyan unsurlardır. Özet olarak, Latin Amerika'daki bankacılık sektörlerinin son durumuyla ilgili bölgesel bir genelleme yapmak oldukça zor olup, ülkelerin farklı sorunlarla mücadeleleri sürmektedir. Makroekonomik koşullarda görülen iyileşmelerin sektöre olumlu etkisi aşamalı olarak görülmekte olup bölgede krizlerin etkisinin tamamen atlatıldığını söylemek için henüz erkendir. Diğer taraftan, genel anlamda bölgede kriz sonrası gelişmelerin olumlu yönde seyrettiği söylenebilir. İç Ekonomi Moody's: Bütçe Reformların Teminatı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin "B1" notunun Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Birliği gibi güçlü reform çapaları ile birlikte borç endişelerini yansıttığını belirtti. Türkiye'yle ilgili yıllık raporunu yayınlayan Moody's, 2005 Yılı Bütçesi'nin hükümetin sağduyulu bir mali disipline bağlı kalacağını gösterdiğini ifade etti. Raporda; "2005 Yılı Bütçesi borcun milli gelire oranının düşüş

5 eğiliminin korunabileceğini gösteriyor" ifadesi yer aldı. Moody's bu reformların çapalarının hükümetin Avrupa Birliği'ne katılım amacının ve hem 2001 öncesi hem de 2001'den bu yana Uluslararası Para Fonu'nun Türkiye'nin yapısal ekonomik ayarlamalarına katılımının sürmesi olduğunu söyledi. Kuruluş ayrıca, ülke notlarının, düşüş gösteren ancak halen yüksek kamu ve dış borç yükü nedeniyle sınırlandığını ifade etti. Notlar "Büyük Borç Yükünün" Göstergesi Türkiye hakkındaki yıllık raporunda Moody's, ayrıca Türkiye'nin döviz cinsi tahvil ülke tavanının B1 ve görünümün durağan olmasının hem devam eden ekonomik ve siyasi reformları hem de büyük borç yükünü yansıttığını ifade etti. Moody's Türkiye'nin TL cinsi kredi notunu 30 Eylül'de B3'ten B2'ye yükseltmişti. Raporun yazarları analistler Kristin Lindow ve Joan Vidra, "Türkiye, AB üyelik amacının sonucu olarak son dönemde siyasi istikrar ve 30 yıldan fazla bir süredir ilk kez tek basamaklı enflasyon rakamı biçiminde ortaya çıkan katı mali ve para politikaları nedeniyle modern tarihinin önemli bir kavşağında bulunuyor" dediler. Analistler raporda ayrıca, özel yatırımların 2003'ün ilk yarısına göre üçte iki artış göstermesi, tüketici talebinin patlama yapması ve verimlilikteki hızlı artışla üst üste üçüncü yılda da görülen güçlü büyümeye özellikle dikkat çektiler. Büyük oranda faizlerdeki düşüş nedeniyle mali açığın düzene girdiğini belirten Moody's, 2005 bütçesinin önümüzdeki yılda da hükümetin sağgörülü bir mali tutuma bağlılığını içerdiğini ve bunun da borcun GSYİH'ya oranını düşüş eğiliminde tutabileceğini kaydetti. Raporda, "Orta vadeli ekonomik bir programa şu anda son şekli veriliyor ve bu, derinleştirilmiş yapısal düzenlemelere odaklanılması suretiyle mevcut ilerlemeyi daha da sağlamlaştıracak" denildi. Ancak Moody's analistleri, hızlı büyümenin ciddi şekilde artan dış ticaret ve cari işlemler açıklarıyla ilişkisi konusunda ihtiyatlı yaklaşımlarını koruyorlar. Lindow, "Devlet borcunun büyük bir bölümünün döviz kuruyla doğrudan ve dolaylı bağlantısı olmasından doğan kırılganlık göz önüne alındığında artan açıklar, olası bir devalüasyonun olumsuz sonuçlarına dair kaygıları da artırıyor. "Ancak, ithalattaki artış bir kerelik ortaya çıkan koşullar gibi konjonktürel faktörlere de atfedilebilir ve bu nedenle de uygun bir şekilde konacak katı parasal ve mali önlemlerle, ekonomik faaliyetlerin yavaşlaması ve ihracatın kapasitesinin artırılmasıyla sert bir inişin önüne geçilebilir" değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin olasılık olarak bile hem ekonominin hem de siyasi sistemin daha da modernleştirilmesi için önemli bir teşvik olmasıyla, AB adaylığını ülkenin uzun vade kredi tutumu için değerli bir itici güç olarak nitelendiren Moody's, AB Komisyonu'nun Türkiye ile üyelik müzakerelerinin ucu açık olacağını söylediğini ve bu nedenle de üyelik sürecinin, olağan dönüşümler olmadan da uzayacağını düşünüyor. ATM Kartına Tanıtım Bankalararası Kart Merkezi (BKM), ATM kartı' olarak bilinen ve Türkiye'de genellikle ATM'den para çekmek için kullanılan banka kartlarının alışverişlerde kullanımını yaygınlaştırmak ve avantajını tanıtmak amacıyla kampanya başlattı. Kampanyanın bütçesi ise 4 milyon dolar olacak. "Banka kartı demek nakit para demek" sloganı ile banka kartı kullanımının tüketici ve işyerine sağlayacağı avantajların ön plana çıkarıldığı kampanyada, banka kartı kullanımının yaygınlaşması ve kart sahiplerinin alışverişlerinde nakit yerine, banka kartını tercih etmesi amaçlanıyor. BKM üyesi bankaların yanı sıra VISA ve Master Card'ın da desteklediği kampanya, ünlü oyuncu Okan Bayülgen'in rol aldığı TV reklam filmleri ile başladı. İki ay sürecek kampanyada, gazete ve dergi gibi mecraların da kullanımı ile tüketicilere, nakit para taşımak yerine, alışverişlerinde banka hesaplarından doğrudan ödeme imkânı sunan banka kartlarının hem kendileri, hem de ekonomi açısından avantajları aktarılacak. Sadece ATM Kartı Değil "Türkiye'de banka kartlarının sadece para çekilen ATM kartları olarak algılanması nedeniyle kart kullanımı yurtdışıyla kıyaslanamayacak ölçüde düşük olduğunu" vurgulayan BKM Genel Müdürü Sertaç Özinal, böyle bir kampanyaya neden imza attıklarını, şöyle açıklıyor: "Hedefimiz banka kartlarının, alışverişlerde nakit yerine kullanımını sağlamak. Ama öncelikle hem kart sahipleri, hem de

6 işyerlerinde bu bilincin yerleşmesi gerekiyor. Çünkü alışverişte banka kartı kullanmak kaybolma ve çalınma riskini ortadan kaldırarak parayı güvende tutar. Bir diğer önemli nokta ise alışverişte nakit para yerine banka kartı kullanımının kayıt dışının kayıt altına alınmasını sağlayarak ülkenin gelişmesine vereceği büyük destek. Amerika ve Avrupa'da banka kartlarının alışverişlerde öncelikli tercihinin nedeni de budur. Yüksek enflasyon ortamı nedeniyle Türkiye'nin bu konuda kaybettiği zamanı, kampanya ile kapatmak öncelikli hedefimiz. YTL'ye geçiş de bunun için en uygun zamanı hazırladı. O nedenle de biz özellikle banka kartının kullanıcı ve işyerine sağlayacağı avantajları ön plana çıkarıyoruz hedefimiz, şu anda yüzde 1'lerde olan alışverişlerde banka kartı kullanım oranını 2005 yıl sonunda yüzde 10'a çıkarmak." BKM Genel Müdürü Özinal, banka kartının alışverişlerde tercih edilmesinin özellikle YTL'ye geçişin sorunsuz yaşanmasında etkin rol oynayacağı noktasının altını çizerek herkesi nakit yerine banka kartı taşımaya davet etti. BKM'nin son verilerine göre halen Türkiye'de milyon adet banka kartı, 24.5 milyon adet kredi kartı bulunuyor. Tüketicinin Avantajları Para çekmeye zaman ayırmanıza gerek kalmaz. Paranın çalınma ve kaybolmaya karşı her zaman güvende olmasını sağlar. Alışverişte nakit sıkıntısı yaşatmaz. YTL hesaplarıyla uğraştırmaz. Yurtdışında da nakit yerine geçtiği için döviz değişimlerinde komisyon bedeli ödemenize gerek bırakmaz. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasına verdiğiniz destekle ülke ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlarsınız. İşyerinin Avantajları Her harcama size ikinci bir iş bırakmadan doğrudan hesabınıza geçer. Satışlara ivme kazandırır. Paranızın her zaman güvende olmasını sağlar. İş verimini artırır. Yeni müşteri kazandırır. İşyerleri açısından yabancılara dönük satışların artmasını sağlar. Yeni Türk Lirası'na (YTL) geçişi sorunsuz kılar. Türk Lirası'na Yatırım Yapan Kazandı Bu yılın ilk 10 aylık döneminde ve son bir yıllık dönemde Türk Lirası cinsinden tasarruf araçlarına yatırım yapanlar yüksek miktarda getiri sağlarken, dövize güvenenler nispeten daha düşük bir getiriyle yetinmek zorunda kaldılar. Eylül ayı sonunda 21 bin 954 olarak gerçekleşen Borsa endeksi, ekim ayını ise 22 bin 900'den kapadı. Buna göre, endekste bir aylık artış yüzde 4.3 oldu. Borsa'ya yatırım yapanlar, ilk on ayda yüzde 23 oranında getiri sağladı. Hisse senetleri, yüzde 45.4'le son bir yıl itibariyle de en fazla kazandıran tasarruf aracı oldu. Ekim ayında Türk Lirası cinsinden vadeli tasarruf mevduatlarında vadelerine göre net olarak yüzde 1.5 ile yüzde 1.6 arasında değişen getiri oluştu.tl mevduatın ocak-ekim dönemindeki getirisi yüzde , son bir yıldaki getirisi yüzde olarak gerçekleşti. Kamu kağıtlarında da ekim ayında getiri oluştu. 3 aydan 15 aya kadar olan devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) aylık getirisi yüzde 1.7 ile yüzde 3.8 arasında değişti. İlk on ayda kamu kağıtları yüzde 21 ile yüzde 23.5 arasında, son bir yılda ise yüzde 27 ile yüzde 35 arasında getiri sağladı. Ekim ayında dolara yatırım yapanlar ise zararla karşılaştı. Dolar yatırımcısı söz konusu ay yüzde 1.8 kayba uğradı. Euroya yatırım yapanlar ise yüzde 1.6'lık getiri sağladı. Söz konusu ay İngiliz Sterlini yatırımcısı yüzde 0.3, Japon Yeni yatırımcısı yüzde 2 kazanç elde etti. Ocak-ekim döneminde euroda yüzde 6.8, dolarda yüzde 5.5, sterlinde yüzde 8.7, yende yüzde 5.8 getiri oluştu. Son bir yılda ise euro yatırımcısı yüzde 9.1, sterlin yatırımcısı yüzde 8, yen yatırımcısı yüzde 1.7 getiri elde ederken, dolar yatırımcısı yüzde 0.6 kayba uğradı.

7 Dolar mevduatı da ekim ayında kayba uğrattı. Dolar mevduatında vadelerine göre Türk Lirası cinsinden yüzde 1.5 ile yüzde 1.6 arasında kayıp oluştu. Buna rağmen, ilk on ayda dolarını bankalarda vadeli mevduat olarak değerlendirenler yüzde arasında, son bir yılda yüzde arasında TL cinsinden getiri elde etti.altına yatırım yapanlar ise ekim ayında yalnızca yüzde 0.3 oranında getiri sağladı. Altının ilk on aydaki getirisi yüzde 6.2, son bir yıldaki getirisi yüzde 8.7 düzeyinde gerçekleşti. PTT 30 Trilyon Kâr Hedefliyor Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, herkesin internet kullanmasını istediklerini, bunun için de internet erişim hizmetlerinde önemli indirimler yaptıklarını söyledi. Yıldırım, PTT'de son iki yılda başlattıkları hizmet atağı sayesinde, Türk Telekom'un ayrılmasıyla yaşanan sıkıntılı dönemin atlatıldığını belirtti. PTT'nin dinamik ve modern teknolojiyle uyumlu hale getirildiğini ifade eden Yıldırım, PTT'nin gelecek yıllarda en çok kâr eden kuruluşlar arasına gireceğini savundu. Yıldırım, Türk Telekom'un ADSL ücretlerinde yaptığı ortalama yüzde 28 oranındaki indirimin yanı sıra bağlantı ücretlerindeki farklılıkların kaldırılarak, taksit seçenekleri getirildiğini anlattı. Çalışmalar sonucunda PTT'nin 2003 yılında 22 trilyon 890 milyar lira kâr elde ettiğini vurgulayan Yıldırım, "Bu yıl sonunda kâr 30 trilyona çıkacak" dedi. Doğuş Türkiye'de Volkswagen Üretmek İstiyor Doğuş Grubu'nun Başkanı Ferit Şahenk, amaçlarının Volkswagen ile Türkiye'de üretim yapmak olduğunu ama kararı ana firmanın vereceğini söyledi. Şahenk, 2005 yılında yeni modellerle atak yapacaklarını açıkladı. DOĞUŞ Grubu, Doğuş Otomobil Holding'i halka arz ettikten sonra kurduğu Doğuş Otomotiv' ile Türkiye'de Volkswagen (VW) üretimine göz dikti. Doğuş Grubu patronu Ferit Şahenk, VW ile aralarındaki ilişkiye Türkiye'de üretim yapma arzusu ile baktıklarını ifade etti. Ekonomist Dergisi'nin sorularını yanıtlayan Ferit Şahenk, "Biz üretime dönük yatırım istiyoruz. Fakat asıl kararı ana üretici VW Group'un vermesi gerekiyor. Onlar da Avrupa'da çok miktarda atıl kapasiteleri olduğunu düşünüyorlar. Şimdilik Çin ve Brezilya'ya odaklanmış durumdalar" dedi. Doğuş Grubu, 2000'de kurduğu Doğuş Otomobil Holding'i bu yıl halka arz ettikten sonra aynı sektörde yeni yapılanmaları gerçekleştirdi. Alman Volkswagen Group bünyesindeki VW, Audi, Seat, Skoda, Porsche markalarını Türkiye'de temsil eden grup, Doğuş Otomotiv'i kurdu. Ferit Şahenk yeni organizasyon yapısı ile ilgili olarak, "Biz şirketlerimizi birleştirmeye karar verdiğimizde bu işi hiç zorlanmadan yapabildik. Çünkü bunu daha önce finans şirketlerimizde denemiş ve başarmıştık. Arka planda işleyen insan kaynakları, finans gibi bölümleri tekleştirdik. Dünyada artık iletişim ve zaman yönetimi çok zorlaşıyor. Önemli olan burada biraz matrix tipi organizasyon mantığınızı da kullanıp, işin gerçeğine ayak uydurabilmeniz. Belki 2-3 sene sonra bizim organizasyonumuz çok daha değişik olacak. Organizasyonlar yaşayan canlılardır" dedi. Türkiye'nin özellikle ticari araçta dünyanın üretim ve satış üslerinden biri haline geldiğini hatırlatan Şahenk, kendilerinin de VW ile Türkiye'de üretim yapmak istediğini söyledi. VW'nin Brezilya'dan Avrupa'ya Fox markasını getirme kararı aldığını hatırlatan Şahenk, şöyle konuştu: "Biz üretime dönük yatırım istiyoruz. Bu konuda eski Genoto şirketimiz kanalıyla Bedford kamyon üretim deneyimimiz de var. Bu konuda arsa ve tesis gibi sorunlar da yaşamayız. Fakat bu konuda asıl kararı ana üretici VW Group'un vermesi gerekiyor. Onlar da Avrupa'da çok miktarda atıl kapasiteleri olduğunu düşünüyorlar. Şimdilik Çin ve Brezilya operasyonlarına odaklanmış durumdalar." Economist: "Türkiye Sıçradı" The Economist, 2001 yılında derin kriz yaşayan Türkiye ekonomisinin kısa sürede toparlandığını, bu yıl büyümenin yüzde 5.2 olarak gerçekleşeceğini ve bu oranın OECD ortalamasının üzerinde olduğunu duyurdu.the Economist'te ülkelerin performansına ilişkin verilerin yayınlandığı bölümde yer alan değerlendirmede, Türk ekonomisinde 2001 yılından bu güne kadar yaşanan gelişmelere yer verildi. Türkiye'deki enflasyon oranının 2001 yılındaki yüzde 60 seviyesinden yüzde 8'lere indirildiği ve Türk ekonomisinin sıçrama yaptığı bilgisine yer verilen yazıda şu noktalara dikkat çekildi: "Türkiye ekonomisi krizi aşarak hızlı büyüme sürecine girdi. Enflasyon 1972 yılından beri ilk kez tek haneye indi, ancak işsizlik çok yüksek düzeyde. OECD raporlarına göre ülkenin çok yüksek borcu bulunuyor.

8 Ayrıca kamu sektörü verimsiz çalışıyor ve ülkede kayıt dışı ekonomi var. Bu sorunlar aşıldığı takdirde OECD tahminlerine göre Türkiye yılda yüzde 7'inin üzerinde büyür. Türkiye Avrupa Konseyi'nden 17 Aralık'ta müzakere tarihi alırsa sorunlarını aşma yolunda hızlı yol alır." The Economist, Economic Intelligence Unit'in (EUI) 2004 başında hazırladığı Türkiye Raporu'yla cari açığın devam ettiğine dikkat çekmiş, devalüasyon olabileceğini savunmuştu. Ekonomi Haberleri K. Strateji, İş Geliştirme Dış ticaret hacmi US$ 110 milyarı aştı... DİE'nin açıkladığı dış ticaret rakamlarına göre Eylül ayında ihracat geçen yılın ayına göre %34.0 oranında artarak US$ 5,514 milyon, ithalat ise %34.6 oranında artarak US$ 8,356 milyon olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı %35.9 oranında artarak US$ 2,842 milyona yükseldi. Böylece, Eylül ayı dış ticaret rakamları beklentilere paralel gerçekleşmiş oldu Ocak-Eylül döneminde; 2003 yılının aynı dönemine göre ihracat %32.3 oranında artışla US$ 44,797 milyon, ithalat %42.4 artışla US$ 70,198 milyon olarak gerçekleşti yılının ilk dokuz ayında dış ticaret hacmi US$110 milyarı aşarken; dış ticaret açığı %64.7 oranında artarak US$ 25,401 milyona ulaştı. İhracatın ithalatı karşılama oranı, 2003 yılının ilk üç çeyreğinde %68.7 iken, 2004 yılının aynı döneminde %63.8'e düştü. Eylül ayında TİM'in açıkladığı US$ 5.8 milyarlık aylık rekor rakama rağmen, DİE'nin açıkladığı rakamlar ihracatta Temmuz ayında ulaşılan US$ 5.6 milyarlık rekora ulaşılamadığını göstedi. Bu da TİM rakamalrında %5'lik bir sapmaya işaret etti. İhracatta gerçekleşen US$ 5.5 milyarlık yüksek rakama karşın, Eylül ayında ithalat hacminde kısmi bir yavaşlama olduğu görüldü. Eylül ayında ithalatta Mart-Haziran-Temmuz aylarında gerçekleşen ortalama US$ 8.5 milyarın yaklaşık olarak US$ 200 milyon altında kalındı. Yılın ilk üç çeyreğinde sermaye ve tüketim malları ithalatındaki artış dikkat çekti. Buna göre sermaye malı ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre %68.5, tüketim malı ithalatı ise %101.8 oranında arttı. Böylece sermaye malı ithalatının toplam ithalat içindeki payı %15'ten %17.8'e, tüketim mallarının payı ise %10.1'den %14.4'e yükseldi. Buna karşılık aramalı ithalatının payı %74.1'den %67.3'e indi. Eylül ayında ithalat hacmindeki kısmi yavaşlama tüketim ve sermaye malları artış hızında da görüldü. Sermaye malları ithalatı %36.3 artarken, tüketim malları ithalatı artışı %69.8 ile geçtiğimiz aylara göre düşük kaldı. Tüketim malı ithalatı artış hızındaki yavaşlamaya rağmen, söz konusu artışın hala diğer mal gruplarının üzerinde olduğu görüldü. 12 aylık toplamlar incelendiğinde tüketim mallarının ithalat içindeki payı %14 ile tarihi rekor seviyeye yükseldi. Söz konusu rakamın 2004 yılı öncesinde ulaştığı en yüksek rakam %13.37 ile Kasım 2000'de gerçekleşmişti. DİE Eylül ayı dış ticaret raporu ile birlikte ihracat ve ithalatı ülkeler ve bütün ürünler bazında açıklamaya başladı. Buna göre Ocak-Ağustos döneminde ihracatta en yüksek paya sahip olan ülkeler sırasıyla Almanya (%14), İngiltere (%8.7) ve ABD (%8.1) iken; ithalatta Almanya (%12.9), Rusya (%8.9) ve İtalya (%7.1) başı çekti. Ürünler bazında dış ticaret incelendiğinde ise ihracatta kara taşıtları (%13.1), tekstil (%10.4) ve demir-çelik (%8.4) ilk sıraları aldı. İthalatta "mineral yakıtlar ve yağlar" ham petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak US$ 9.9 milyar ile toplam ithalatın %14.2'sine yükseldi. Yatırım harcamalarındaki artış ile birlikte "makine ve mekanik cihazlar" ithalatı toplamın %13.6'sına, kara taşıtları da %10.7'sine ulaştı. Eylül ayında dış ticarette geçtiğimiz aylarda görülen trendin devam ettiği görüldü. Tekstil ürünlerinin ihracat içindeki payının azalıyor olmasına rağmen, otomotiv ve dayanıklı tüketim malı sektörlerindeki canlanma devam etti. İthalat tarafında 2003 yılı ilk 9 ayında ortalama US$ 28.6 olan petrol fiyatlarının (Brent) yaklaşık US$ 8'lık artışla US$ 36.4'e çıkmış olması, ham petrol ithalatının %22.7 oranında artmasına neden oldu.

9 TİM Eylül ayında olduğu gibi Ekim ayında da ihracatta aylık rekor rakama ulaşıldığını açıkladı. Buna göre Ekim ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %20.4 oranında artarak US$ 5,915 milyon olarak gerçekleşti. Ocak Ekim döneminde ise ihracat hacmi %32.3 oranında arttı ve US$ 51.5 milyara yükseldi. Ekim ayından itibaren baz yıl etkisiyle ihracat artış rakamlarının hız kaybedeceği gözleniyor. Ocak-Eylül döneminde ihracatta hükümetin 2004 yılsonu tahmini olan US$ 62 milyarın %72'si, ithalatta ise US$ 95.5 milyarlık tahminin %73.5'i gerçekleşti. Buna göre hükümetin tahminlerinin tutturulması için önümüzdeki 3 ayda ihracatın aylık ortalama US$ 5.7 milyar, ithalatın ise US$ 8.4 milyar seviyesinde gerçekleşmesi gerekiyor. Söz konusu aylık ihracat rakamının aylık rekor rakamlar olması ve ihracatta 3 ay üst üste aynı performansın yakalanması oldukça zor görünürken; ithalatta ise ihracattaki performansın devam etmesiyle birlikte US$ 95 milyara ulaşılmasının mümkün olduğu öngörülüyor. Cari Dengede Açık 12-Aylık Bazda US$ 14 milyara Yaklaştı... Cari dengedeki açık döviz girişlerinin bol olduğu yaz aylarında da devam etti. Yurtdışında yerleşik işçilerin yurtiçinde gerçekleştirdikleri harcamaların turizm kalemi altında takip edilmesi ile patlama gösteren turist istatistiklerinin "döviz gelirlerine" yansıması beklenen oranda olmadı. Haziran-Eylül döneminde, %21.2'lik artışla US$ 7,184 milyon seviyesinden US$ 8,017 milyon seviyesine yükselen net Turizm geliri, dış ticaret açığını ancak US$ 833 milyon azaltabildi. Yani, turizm mevsiminde sağlanan net döviz geliri (turizm), dış ticaret dengesindeki bir aylık açığın dahi oldukça gerisinde kaldı. Ekim ayından itibaren, Turizm gelirlerinde başlayacak düşüş ile birlikte cari dengedeki açık da artan hızla büyümeye başlayacak gibi görünüyor. Turizm gelirlerinin kuvvetli olduğu ve aylık ihracat gelirlerinin US$ 5,514 milyona ulaştığı Eylül ayında cari denge US$ 60 milyon fazla verdi. Cari açığın daralma göstermemesinde ithalattaki mevcut momentum etkili. İlk dokuz ayda %32.3'lük artış ile US$ 44,797 milyona ulaşan ihracat karşısında ithalat %42.4'lük artışla US$ 70,198 milyon seviyesine yükseldi. İlk dokuz ayda US$ 25,401 milyona ulaşan dış ticaret açığı, bavul ticaretinden (US$ 2,893 milyon) ve navlun sigorta işlemlerinden (US$ 4,188 milyon) sağlanan gelirler ile US$ 17,492 milyon seviyesine çekilmiş oldu. İthalat yıl sonunda, mevcut ortam sürdüğü takdirde, US$ 95 milyar gibi bir büyüklüğe ulaşabilecek gibi görünüyor. Böyle bir ithalat hacmi, dış ticaret dengesinde US$ 35 milyarlık bir açık seviyesi yaratabilir. Dış ticaret açığının GSMH'nın %12'sine ulaştığı bir ortamda da cari açık US$ 15 milyara doğru yol alarak GSMH'nın %4.9'u seviyesine tırmanabilir. Asıl dikkat çekici konu, dış borç faiz ödemeleri ile resmi transferleri içermeyen cari denge açığının (ki temel denge olarak adlandırılmaktadır) geldiği noktadır. GSMH'nın %2'si seviyesinde seyreden temel denge açığı, mevcut makro dinamikler altında, AB'ye tam üyelik senaryosu gerçekleşmeden sürdürülebilir görünmüyor. Bedelsiz ithalat kaleminin ödemeler dengesi tablosundan çıkarılmasının ardından, Ocak-Ağustos dönemi cari açık seviyesi yukarı doğru revize edildi. Düzeltme öncesi US$ 9,822 milyon olan Ocak- Ağustos dönemi cari açık seviyesi, bedelsiz ithalat kaleminin ödemeler dengesi tablosundan çıkarılması ile birlikte, US$ 788 milyonluk artışla US$ 10,610 milyona yükseltilirken, US$ 6,850 milyon olan 2003 yılı cari açık rakamı da US$ 7,905 milyon seviyesine artırıldı. Cari denge metodolojisine ilişkin yapılan bu düzeltmenin ardından, Ekonomik Hedefler Raporunda, açığın yıl sonunda US$ 14,387 milyon seviyesine ulaşmasının muhtemel olduğu vurgulandı. Sermaye hareketleri tarafına bakıldığında, piyasa beklentilerine son derece duyarlı olan portföy hareketleri ile ekonomiye ilk dokuz ayda US$ 3,518 milyonluk net bir girişin gerçekleştiği görülmektedir. Bankaların ve banka dışı kesimin kredi yolu ile yoğun kaynak sağladıkları da dikkat çekmektedir. Bankalar US$ 3,375 milyon (%25'i uzun vadeli), finans dışı kesim ise US$ milyon (%81'i uzun vadeli) tutarında net kredi girişi sağlamıştır. Doğrudan yatırımlar ilk dokuz ayda US$ 1,608 milyon (US$ 1,218 milyonu yabancıların gayrimenkul alımı) tutarında gerçekleşmiştir. Resmi rezervlerdeki artış (US$ 1,465 milyon) hariç bu kanallardan ekonomiye net US$ 10,203 milyonluk dış sermaye girişi olmuş ve sözkonusu giriş US$ 10,550 milyona ulaşan cari açığın finansmanında yetersiz kalmıştır. Net Hata Noksan Kaleminde muhasebeleştirilen US$ 1,812 milyonluk kaynağı belli olmayan döviz girişi cari açıkta eksik kalan kısmın finansmanını sağlamış; resmi döviz rezervi de US$ 1,465 milyon artış göstermiştir.

10 Cari dengenin finansmanında özellikle banka dışı kesimin sağladığı yoğun uzun vadeli dış kredi girişi, kredi notu hala yatırım yapılabilir ülke kategorisinde olmayan Türkiye için çarpıcıdır. Finans dışı kesimin bankacılık sisteminden daha uzun vadeli borçlanma gerçekleştirmesi, bu kesimin yurtdışındaki kaynaklarını kredi olarak ülkeye getirdiği şeklinde yorumlanabilir. Kültür Sanat Batman İçin Pizza-Dondurma Diyeti "Amerikan Sapığı" filmiyle tanınan ve Batman'in yeni macerasında yarasa adam rolünde kamera karşısına geçmeye hazırlanan Christian Bale, "The Machinist" filmindeki bir deri, bir kemik' makinist rolü için vücut ağırlığının neredeyse üçte birini vermişti. "The Machinist" filminin çekimlerinin sona ermesinden yaklaşık 6 hafta sonra "Batman Begins" için provaların başladığını belirten aktör Bale, "Batman'in yönetmeni Christopher Nolan'ın kendisine kilo almasını, aksi takdirde yapımcıları ikna etmesinin zor olacağını" söylediğini anlattı. Bale, "Yönetmen bana bir fasulye sırığı gibi görünürken Batman olmamın zor olacağını söyledi. Bu benim için zor olmadı. Çünkü biraz pisboğazım" dedi. Önceki filmdeki rolü için günlerce sadece çorba içmekten başına ağrılar girdiğini dile getiren genç aktör, "Hemen pizza ve dondurma yemeye başladım. Bir oturuşta beş tabak yemek yiyordum. Baş ağrılarım da hemen sona erdi. Kısa zamanda da 90 kiloya ulaştım" açıklamasında bulundu. Çizgi romandan beyazperdeye uyarlanan Batman'i ilk olarak 1966 yılında Burgess Meredith canlandırdı. Daha sonra, 1989'da "Batman" ve 1992 yapımı "Batman Returns" filmlerinde Michael Keaton, 1993'teki "Batman: Mask of the Phantasm" adlı filmde Kevin Conroy, 1995'teki "Batman Forever" isimli yapımda Val Kilmer ve son olarak da 1997'de çekilen "Batman and Robin"de de George Clooney, yarasa adam' rolünde kamera karşısına geçmişti. Ünlü aktör Christian Bale, bu yılın Mart ayında Batman' rolüne seçildi. Bale, Steven Spielberg'in 1987 yılında gösterilen "Empire of the Sun" filmiyle yıldızı parlayan Christian Bale, "Swing Kids", "Velvet Goldmine", "Shaft" ve "Amerikan Sapığı" filmlerinde rol almıştı. Marquez 10 Yıllık Suskunluğunu Bozdu "Yüzyıllık Yalnızlık" (Cien Anos de Soledad) ile dünya edebiyat tarihinde yerini alan Marquez'in 109 sayfalık yeni yapıtı, "90 yaşındaki emekli bir profesörün bir genç kızla yaşadığı çılgın aşk gecesi"ni konu ediyor. İspanyolca olarak bir milyon adet basılan yeni roman, İspanya, Kolombiya ve Meksika'da piyasaya çıktı. 40 yıldan fazla zamandır Meksika'da yaşayan "Gabo" lakaplı 76 yaşındaki yazarın konusu son dakikaya kadar "devlet sırrı" gibi saklanan yeni kitabı, daha piyasaya çıkmadan korsan baskılarla Kolombiya kentlerinin sokaklarındaki tezgahlarda yerini almıştı. Kitap korsanlığının yaygın olduğu Kolombiya'daki Norma Yayınevi'nin müdürü Moises Melo, "İlk kez bir kitap, daha piyasaya çıkmadan korsan baskıları sokaklara çıkıyor" demiş, kitabın korsan baskılarla mücadele edebilmek için ucuz fiyata satılacağını da eklemişti. Bu çabaya rağmen, Memorias de mis Putas Tristes'in sokaklarda etiketinin üçte biri fiyatına satıldığı bildirildi. Korsan baskıların çıkması üzerine, yazarın kitabın son bölümünü değiştirdiği ve kitabın planlanandan bir hafta önce piyasaya sunulduğu kaydedildi. Bütün Zamanların En İyisi De Niro "Taksi Şoförü", "Kızgın Boğa" gibi unutulmaz filmlerin aktörü Robert De Niro, Empire dergisinin "Aramızdaki Tanrılar" başlıklı, 50 yaşın üzerinde yaşayan en büyük film yıldızları anketinde birinci oldu. 10 bin okurun oyuyla belirlenen listenin ikinci sırasında De Niro'nun "Baba II" ve "Heat"teki rol arkadaşı Al Pacino yer aldı. Üçüncü ise Jack Nicholson. İlk sıralarda erkek oyuncuların yer aldığı ankette Sigourney Weaver, Lauren Bacall ve Judi Dench gibi kadın oyuncular da var. İşte bütün zamanların en iyi 30 oyuncusu: 1. Robert De Niro, 2. Al Pacino, 3. Jack Nicholson, 4. Paul Newman, 5. Marlon Brando, 6. Anthony Hopkins, 7. Morgan Freeman, 8. Dustin Hoffman, 9. Clint Eastwood, 10. Sigourney Weaver, 11. Gene

11 Hackman, 12. Harrison Ford, 13. Sean Connery, 14. Meryl Streep, 15. Ian McKellen, 16. Christopher Lee, 17. Sidney Poitier, 18. Robert Redford, 19. Alan Rickman, 20. Judi Dench, 21. Samuel L Jackson, 22. Peter O'Toole, 23. Bill Murray, 24. Albert Finney, 25. Woody Allen, 26. Helen Mirren, 27. Christopher Walken, 28. Ben Kingsley, 29. Lauren Bacall, 30. John Hurt. New York'ta Centilmenler Savaşı' Dünyanın son Centilmenler Savaşı' olarak tarihe geçen Çanakkale Savaşı'nı ve bu savaş vesilesiyle Türkler, Yeni Zelandalılar ve Avustralyalılar arasında kurulan dostluk bağlarını konu alan "Çanakkale Destanı 1915" isimli belgesel dün akşam gösterildiği New York'ta izleyiciler tarafından takdir topladı. Yönetmenliğini Kürşat Kızbaz'ın yaptığı belgesel, gösterildiği The Florence Gould Tiyatrosu'nda New York'taki Türklerin yanı sıra Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar tarafından da beğeniyle izlendi. Şehitlerden 20 bini, Türk toplumunun en eğitimli insanlarından oluştuğu için, Winston Churchill "Biz de çok kayıp verdik ama Türklerin omurgasını kırdık" demişti. Türkiye'nin New York Başkonsolosu Ömer Önhon himayesinde gerçekleşen gösterim öncesinde yaptığı konuşmada, Önhon, Çanakkale Savaşı'nın Türk ve dünya tarihi açısından önemini anlattı. Türkiye'nin 250 bin kayıp verdiği bu savaşta ailesinden birilerini kaybetmemiş hiçbir Türk'ün bulunmadığına değinen Önhon, bu şehitlerden 20 bininin Türk toplumunun o dönemdeki en eğitimli insanlarından oluştuğunu belirterek, bu yüzden Winston Churchill'in "Biz de çok kayıp verdik ama Türklerin omurgasını kırdık" dediğini nakletti. Dünya tarihinde önemli etkileri olan Çanakkale Savaşı'yla, daha önce birbirlerini hiç tanımayan Türk, Avustralya ve Yeni Zelanda halkları arasında karşılıklı saygıya dayalı sağlam bir bağın da oluştuğunu söyleyen Önhon, bu bağın bugün de devam ettiğinin altını çizdi. Her 25 Nisan'da Anzak Şafak Ayini Önhon, her yıl 25 Nisan'da Gelibolu Yarımadası'na gelerek Şafak Ayini yapan Anzakların torunlarının bu bağın bir göstergesi olduğuna işaret etti. Avustralya'nın New York Başkonsolosu Ken Allen ise belgesel gösterilmeden önce yaptığı konuşmada, önümüzdeki 25 Nisan'ın 20 bin Anzak'ın öldüğü Gelibolu çıkarmasının 90. yıldönümü olduğunu ifade ederek, bu yıldönümünün de yine Gelibolu'da düzenlenecek Şafak Ayini ile anılacağını kaydetti. Allen, "Çanakkale Savaşı öncesinde Türkleri bugünkü kadar tanımıyorduk. Bu savaş sayesindedir ki artık Türk milletine çok büyük saygı duyuyoruz" dedi. Yeni Zelanda Başkonsolosu Jane Cunliffe de yaptığı konuşmada, üç millet arasında karşılıklı saygıya dayalı güçlü bağların kurulmasında Çanakkale Savaşı'nın oynadığı role dikkat çekti. Yönetmen Kızbaz, gösterimden sonra seyircilerin belgeselle ilgili sorularını cevapladı. Filmin 2004 Mart ayında tamamlandığını kaydeden Kızbaz, en büyük hedefinin bu belgesel vasıtasıyla cesaretin kahramanlığa dönüştüğü Çanakkale Savaşı'nı, başta Avustralya ve Yeni Zelanda olmak üzere, bütün dünyaya tanıtmak olduğunu söyledi. Kızbaz, 25 Nisan'da Gelibolu'da yapılacak Şafak Ayini sırasında da bu filmi göstermek istediğini kaydetti. Belgeselin müziğini yapan besteci Tuluyhan Uğurlu'nun kısa resitalinden sonra resepsiyon verildi. Ünlüleri Ağlatan Fotoğrafçı Sinemanın ünlü aktörleri erkekler ağlamaz' sözünü boşa çıkardı. Fotoğraf sanatçısı Sam Taylor- Wood'un Londra'daki White Cube Sanat Galerisi'nde açılacak olan sergisinde Jude Law, Michael Madsen, Robert Downey J.R, Laurence Fishburne ve Benicio Del Toro gibi ünlülerin hüngür hüngür ağlarken çekilmiş fotoğrafları yer alıyor. Serginin başlığı "Ağlayan Erkekler". Oyunculardan fotoğraflarda gerçekten ağlamalarını' isteyen sanatçı, elde ettiği sonuçtan çok memnun kaldı. Film yıldızlarının da "hassas yönleri" olabileceğini gözler önüne sermek isteyen Taylor-Wood, özellikle "Rezervuar Köpekleri"nin ünlü oyuncusu Michael Madsen'ın sert adam' portresinden uzaklaşarak gözyaşlarına boğulduğu çalışmasının şaşırtıcı olduğunu belirtti. Bazı oyuncuların ağlamakta zorlanmadığını dile getiren sanatçı, "Bazı aktörler daha çekim başlamadan gözyaşı dökmeye başladı ama kimisine bu çok zor geldi. Bu çekim için seçilen ve Hollywood'un sert aktörleri olarak bilinen tüm oyuncular, farklı bir yönlerini sergiledi" dedi. King Arthur "Pirates of the Caribbean", "Armageddon", "Black Hawk Down", "Con Air", "Rock, Pearl Harbor", "Enemy of the State", "Top Gun", "Days of Thunder", "Beverly Hills Cop.", "Flashdance", "American

12 Gigolo" filmlerinin yapımcısı Jerry Bruckheimer; "Training Day"in yönetmeni Antoine Fuqua ve "Gladiator"ın senaryo yazarı David Franzoni'den yeni bir epik destan. Kaderinin gösterdiği yoldan ilerleyerek halkının başına geçen Kral Arthur'un kuşaktan kuşağa aktarılan unutulmaz efsanevi öyküsü. "King Arthur"da anlatılan öykünün merkezinde şövalyelik olgusu var. Bu şövalyeler, hayatlarını birbirleri için ve Arthur için feda etmeye hazır ölüm makineleri gibiler. Her şövalyenin kendisine ait bir öyküsü vardır ve bazen tek başına hareket eder. Bir araya geldiklerinde durdurulamazlar. Tarihçiler başlangıçta yüzyıllar boyunca Kral Arthur'un gerçekten yaşamadığını, sadece bir efsane olduğunu düşündüler. Ancak bu efsanenin çıkış noktasında, kendi kişisel tutkularıyla halkına hizmet arzusu arasında sıkışıp kalmış gerçek bir kahraman vardı. Roma İmparatoru Marcus Aurelius tarafından Britanya'ya gönderilen Arthur'un (Clive Owen), tek amacı bir an önce Britanya'dan ayrılmak ve Roma'nın barış ve huzurlu ortamına dönmekti. Ancak geri dönüş yolculuğuna çıkmadan önce son bir görev üstlendi. Yuvarlak Masa Şövalyeleri olarak bilinen yardımcıları Lancelot, Galahad, Bors, Tristan ve Gawain ile birlikte Britanya'da son bir kurtarma operasyonu yapmaları gerekiyordu. Roma'nın geri çekilişi sonrasında Britanya'da boşluğu dolduracak bir lidere ihtiyaç olacaktı. Bu yeni lider, ülkesini işgalci Saxonların tehdidine karşı savunmakla yetinmeyip adayı yepyeni bir döneme taşıyacak çapta olmalıydı. Eski düşmanı Merlin ile cesur yürekli Guinevere'nin (Keira Knightley) desteğini alan Arthur, tarihin akışını değiştirecek gücü kendisinde buldu. Clive Owen film çevrilirken neler hissettiğini şöyle anlatıyor: "Filmdeki bütün tehlikeli sahnelerde kendim oynadım. Aslına bakarsanız dublör verilmesini isteyebilirdim ama bunu yapmadım. Eğer bir aksiyon filminde oynuyorsanız, tehlikeli sahnelerde sizin yerinize başkasının oynaması kadar can sıkıcı bir şey yoktur. Bu yüzden her şeyi mümkün olduğu kadar kendim yapmak istedim. Tüm dövüş sahneleri benimdir." Garanti den Kültür Sanat Platform'da bu ayın programı... Garanti Galeri'de bu ayın programı... Osmanlı Bankası'nın Bankalar Caddesi'ndeki eski genel müdürlük binasında kurulan Osmanlı Bankası Müzesi, 19 Aralık 2002'de açıldı. Bankanın zengin arşivinden yararlanılarak, binada bulunan kasa dairelerinin içinde ve etrafında düzenlenen müze, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkez bankası, emisyon bankası ve hazinedarı olarak görev yapan Osmanlı Bankası'nın ve dönemin tarihine ışık tutuyor. Dünyanın sayılı finans tarihi müzeleri arasında yerini almayı hedefleyen müzenin kuruluş çalışmaları Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi tarafından yürütüldü. Müzenin projesi, Tarihbilimci

13 Prof. Dr. Edhem Eldem, Mimar Prof. Dr. İhsan Bilgin ve Tasarımcı Bülent Erkmen'den oluşan ekibin koordinasyonunda 9 ay gibi kısa bir sürede hayata geçirildi. Her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilen müzeye giriş, öğrenci, öğretmen ve 65 yaş üzeri ziyaretçileri için 1 YTL diğer ziyaretçiler için ise 3 YTL'dir. Portre Arthur Miller Miller'ın oyunlarının ortak noktası insanın toplum içinde onurlu bir yaşam savaşı vermesi ve bu uğurda ölümü göze almasıdır. Bu oyunlarda endüstrileşen ülkelerde görülen değerler karmaşası sonucu ortaya çıkan iç huzursuzluklar ele alınmıştır. "Arthur Miller: Mükemmel bir gözlemci, mükemmel bir yazar..." Miller, 17 Ekim 1915'de New York'ta doğdu. Tiyatroyla Michigan Üniversitesi'nde öğrenciyken ilgilenmeye başladı. Broadway'de sahnelenen ilk oyunu, "Tepeden Tırnağa Talihli Adam" (The Man Who Had All the Luck, 1944) sadece dört kere oynandıktan sonra sahneden kaldırıldı. Bu fiyaskoyu görkemli bir başarı izledi: 1947'de Elia Kazan'ın yönettiği "Hepsi Oğlumdu" (All My Sons), yazarın Amerika'nın en önemli oyun yazarlarından biri olarak belirmesini sağladı. Bu başarı, "Satıcının Ölümü" (Death of a Salesman, 1949) ve "Cadı Kazanı" (The Crucible, 1953) ile perçinlenecekti. ABD'de Amerika'ya Karşı Eylemleri Araştırma Komitesi'nin sorgulamaları sırasında Miller da ifade verdi. Solculara karşı başlatılan bu kapsamlı soruşturma sırasında onun da peşine düşülmüştü. Senatör Mc Carthy ve yandaşları ülkede düşünce özgürlüğünü yok sayarak sanatçıları suçluyor, kara listeler hazırlıyor, pişmanlıklarını dile getirmeyenleri, tanıklık etmeye yanaşmayanları cezaevine gönderiyorlardı. Miller'ın oyunlarının ortak noktası insanın toplum içinde onurlu bir yaşam savaşı vermesi ve bu uğurda ölümü göze almasıdır. Bu oyunlarda endüstrileşen ülkelerde görülen değerler karmaşası sonucu ortaya çıkan iç huzursuzluklar ele alınmıştır. İnsanın dramı, piyasa değerlerine karşı açtığı savaşında ortaya çıkar. Küçültülen, hiçlenen insan, toplumda bir yeri, bir işi, bir değeri olsun istemekte, insanca yaşamanın yollarını aramaktadır. Bir nesne gibi değil de, bir insan olarak değerlendirilmek için kendini kurban etmeye razıdır. Arthur Miller toplumun değer yargılarındaki çelişki yüzünden hata yapan ve bunalıma düşen bireyin ruhsal durumunu incelemeye özen göstermiştir. Düş kırıklığına uğramış kişinin iç çatışmasını, kendi ile hesaplaşmasını ustalıkla yansıtır. Birey ruhunun derinliklerine ışık tutulurken toplumun ahlak sorunlarına da değinilmiş olur. "Hepsi Oğlumdu" eseri de bu saptamaları doğrulayan bir oyundur. Joe Keller'in iç çelişkilerini, geçmişte işlediği suçu, yargılamasını, neredeyse bir Yunan tragedyası biçiminde yansıtır. Seyirciyi "başarı-sorumluluk" ilişkileri konusunda düşünmeye yöneltir. Biçimle içeriği büyük bir ustalıkla kaynaştırır. Bu yüzden de "modası geçmemiş", 1947'den bu yana sürekli sahnelenmiş, neredeyse her zaman dünyanın bir ülkesinde afişlerde yerine korumuştur. Miller, genç yönetmen Elia Kazan'la tanışarak ona oyununu okuttu. Kazan, "Bütün Oğullarım"ı okuduğunda çok etkilendi. Miller ve Kazan hemen her gün, genellikle de Kazan'ın evinde görüşüyorlardı. Bu yakınlıkları ve Kazan'ın oyuncuları nasıl yoğun bir şekilde yönettiğini görmesi, Miller'ın onu diğer yönetmenlere tercih etmesine neden oldu. "Bütün

14 Oğullarım"ı Broadway için hazırlayacaktı. "Bütün Oğullarım"la o güne kadar ki en büyük başarısını kazandı. Arthur Miller 89 yaşında ve eski eşi Marilyn Monroe'yu konu alan yeni bir oyun yazdı. Bu durumu "Anlam veremiyorum, bir şekilde geri geldi" diyerek açıklıyor yılında Broadway'de ilk kez sergilendiğinde "After The Fall" adlı oyunu, birçok izleyici saldırgan bulmuş, yüce prensipleri ve sağlam vicdanıyla tanınan bir oyun yazarının eski karısına niye bu kadar insafsızca davrandığını anlayamamıştı. Üstelik Marilyn Monroe da, "Kocasına sonu gelmez istekleriyle zulmeden hap bağımlısı ünlü şarkıcı Maggie karakterini" protesto etmek için hayatta değildi artık. Monroe taraftarları, onun aslında iyi bir eş olmaya çalıştığını, Miller'ın çizdiği gibi bencillik canavarı olmadığını savunuyorlardı. Nerede o tatlılığı diye soruyordu arkadaşları. Kocasına saygı duyuyor, onun entelektüel saygınlığına güveniyordu. Onların ilişkisi, sonradan Norman Mailer'in dediği gibi, "Muhteşem Amerikan Beyni" ile "Muhteşem Amerikan Bedeni" arasındaki birliktelikti. Orijinal galasından 40 yıl sonra Broadway'de yeniden sergilenen ve yine eleştirilerle karşılaşan "After The Fall" Miller'in en çıplak otobiyografik oyunu olarak görüldü çoğunlukla. Ancak, yeni yazdığı oyunu "Finishing The Picture" bu tanımın yerine göz dikmiş gibi görünüyor. Oyun, 60'lı yıllara geri dönüyor, Monroe'nun en iyi performansını sergilediği, çünkü zaten rol yapmayıp, aslında kendisini; sarı saçlı şaşkın bakışlı, buğulu sesli Roslyn'i oynadığı "Uygunsuzlar" filminin çekim aşamasına gidiyor. Miller'ın bunca yıl sonra, Monroe'nun kemiklerini sızlatmasının nedeni, hikâyenin hiçbir zaman tam olarak bitmemesi, en azından Miller'ın hayalinde. Bu yeni oyunuyla "filmi tamamlamaya" çalışıyor. Arthur Miller Manhattan'daki dairesinde yaşıyor. 89 yaşında olmasına rağmen hala güçlü bir duruşu var. Ancak bel ağrılarından şikayet ediyor. Günleri Roxbory'deki çiftlik eviyle New York arasında geçiyor. 40 yıldır evli olduğu üçüncü karısı fotoğrafçı İnge Morath öldükten kısa bir süre sonra 34 yaşındaki ressam sevgilisi Agnes Barley ile tanışmış. "Finishing The Picture"ın Miller'ın "Uygunsuzlar"ın setinde yaşadığı deneyimleri anlattığı daha ilk sayfadan belli. Oyun, özellikle filmin çekim aşamasında yaşanan üzücü olayları içeriyor yazında, Monroe Reno'daki sete gelir, ondan sonra ki üç ay boyunca çok sayıda Nembutal kullanır, repliklerini beceriksizce söyler, onca insanın önünde huysuz kocasına bağırır çağırır. Film bitene kadar, Miller ve Monroe ayrılırlar. Oyun yine Batı'da, adı bilinmeyen bir otelde geçiyor. Oyunun başında, bir prodüktör çektiği filmi bırakıp bırakmamak arasında gidip gelmektedir. Filmin çekim süresi planlanandan beş hafta kadar gecikmiştir. Yıldız Kitty bu sürece daha da zarar verecekmiş gibi görünür. Sete, çok nadir olarak zamanında gelir. Diğer bütün oyuncular ve film ekibi onu beklerken o, otel odasındaki yatağından yeni kalkar. Arthur Miller 20 yıl önce başlamış ve sonra yazmayı bırakmış. 2002'ye, üçüncü esinin ölümüne kadar elini sürmemiş oyuna. Ancak daha sonra devam etmiş yazmaya. İlk evliliğinden olan oyun yazarı oğlu Robert A. Miller oyununun yaratılışını pek gizemli bulmuyor. "Babam kendisine ve Marilyn'e karşı adil olmak istiyor" diyor. Güney Kaliforniya'da yaşayan ve 50'li yaşlarında olan prodüktör Robert A. Miller, oyunun babasının Monroe'yla evliliğini sona erdirmek istemesiyle ilgili olduğunu düşünüyor: Robert A. Miller, "babası Monroe'yla Manhattan'da yeni bir hayat kurmak üzere evi terk ettiğinde" sadece dokuz yaşındaymış. Ancak hafta sonlarını babasıyla geçirebiliyormuş. Hakkındaki söylentilerle Marilyn Monroe, şimdiye kadar sayısız kitaba, oyuna, filme, belgesele konu oldu. Bunlara bir yenisi daha eklendi: "The Many Lives of Marilyn Monroe". Sarah Churchwell'in kitabı Monroe'nun şüpheli doğumu ve çocukluğu, şöhreti ve skandalları, ve kaza mı, intihar mı, cinayet mi, komplo mu olduğu bilinmeyen ölümü hakkındaki teorilerin bir haritasını çıkarıyor. Bunun için de özellikle Norman Mailer, Arthur Miller, Truman Capote, Joyce Carol Oates gibi isimlerin kitaplarını kaynak olarak kullanıyor.

15 Bir Konu Bir Konuk "17 Aralık Zirvesi" Öncesi, Başbakan ve Dışişleri Bakanı Başta Olmak Üzere, Türk Yetkililer Önümüzdeki Günlerde Avrupalı Liderleri Bu "İyileştirmeler" Konusunda İkna Etmeye Çalışacaklar. Ankara Rapordaki Bazı Kısıtlamaların Tamamen Kaldırılması ve Şartların "İyileştirilmesi" İçin Yoğun Bir Kampanyaya Hazırlanıyor. AB Sürecindeki Güncel Gelişmeleri Milliyet Gazetesi Köşe Yazarlarından Sami Kohen'den Dinliyoruz: Garanti Dergisi: AB Komisyonu Raporu 17 Aralık'taki gelişmelerin olası sonuçları hakkında ipuçları veriyor mu? KOHEN: AB Komisyonu Raporu'nun olumlu yanları da var, bizim açımızdan sakıncalı olabilecek olumsuz yanları da var. Bu durum bütün raporlar için söz konusudur, yani AB Komisyonu'nun bundan önce, gerek Türkiye, gerekse diğer ülkeler ile ilgili raporlarında denge sağlamaya çalıştıkları için hep böyle olmuştur. Bizim açımızdan olumlu sayılan bir madde karşı taraf için olumsuz olabilir. Bu gibi hallerde objektif bir bakışla iki görüşün de haklı yanları saptanabilir. Oldukça kapsamlı, hacimli bir rapor var elimizde. Bu raporun olayları, gelişmeleri nakleden bir bölümü var. Raporda reformların yapıldığından bahsediliyor, Türkiye oldukça önemli bir yol almıştır deniyor. Üyelik müzakerelerine çok yaklaşılmış, Kopenhag kriterlerine uymuştur, dolayısıyla artık müzakere sürecinin başlaması konusunda bir tarih verilmesi, yolun açılması gerekir diyor. Tarihi kendisi vermiyor. Zaten komisyonun bir tarih vermesi ne gerekir ne de bazen mümkündür. Dolayısıyla tarih konusu açık tutulmakla beraber, burada şu konu üzerinde bir vurgu var; artık Türkiye ile AB masaya oturabilir. Bu, konunun olumlu tarafı ve iyi bir gelişme. Çünkü bundan önce hatırlanırsa, uzunca bir süredir bunun şüphesi içinde bulunuyorduk, acaba rapor ne kadar olumlu olacak, bize bu yolu açacak mı, müzakereye oturabilecek miyiz diyerek. Rapor bu haliyle 17 Aralık Zirvesi'ne yeşil ışık yakmış olur. Bu en önemli yanı ki, hakikaten küçümsememek lazım. Bu önemli bir gelişme ve büyük bir başarıdır. Raporun Türkiye'yi rahatsız eden olumsuz yanlarına deyinir misiniz? KOHEN: Şimdi bunun dışında bizim açımızdan olumsuz seyredebilecek şeyleri de ikiye ayırmak lazım. İlk bakışta bize olumsuz gibi gözüken bazı şeyler vardır. Ama bu ilk kategoridekilerin, eski deyimiyle "fazla kıymeti harbiyesi" olmayabilir. Ancak ikinci kategorideki bazı ifadeler var ki, bunlar gerçekten olumsuz. Bunların mutlaka değiştirilmesi, raporun genel havasının Türkiye açısından "iyileştirilmesi" gerekiyor. Şimdi evvela birinci kategoridekilere bakalım. Mesela buna bir örnek vereyim, diyor ki efendim müzakere süreci içinde Türkiye'de insan hak ve özgürlükleri ve demokrasi açısından çok olumsuz bir gelişme olursa, o zaman müzakereler askıya alınabilir. Bu çok genel bir ifadedir ve şu manaya gelmektedir; Türkiye'de örneğin bir askeri darbe olursa, veya Türkiye daha önce gerçekleştirdiği reform ve uyum yasalarını askıya alırsa ve ben şunları, bunları yapmıştım, örneğin idam cezasını kaldırmıştım, tekrar koyuyorum derse, o zaman karşı taraf bizim kriterlere uydunuz ama şimdi bakıyoruz bu kriterleri teker teker ortadan kaldırıyorsunuz, dolayısıyla bir ara verelim şu müzakerelere diyebilir. Bu doğal bir gelişmedir ve diğer ülkeler için de söz konusu olmuştur. Yalnız arada çok önemli bir fark vardır, komisyon raporunda bu konu kağıt üzerinde yazılıdır. Bundan önce böyle bir anlayış vardı zaten fakat burada belki bir parça daha bizim aleyhimize olan, bunu söylemek yerine yazmayı tercih etmeleridir. AB'ye Giren, Muktesebata, Kurallara Uymak Zorunda Türkiye bütün bu reformları askıya alırsa, elbette ki müzakerelere ara verilecektir. Bunu başka ülkeler için de yapmışlardır. Hatta aday ülkelerin dışında üye ülkeler için dahi yapmışlardır. Örneğin Avusturya'da aşırı sağcı lider Jörg Haider iktidara geldiği zaman müthiş bir baskı uygulanmıştır AB tarafından ve Haider'i iktidardan uzaklaştırmazsanız, biz sizin üyeliğinizi askıya alırız demişlerdir. Yani netice itibariyle Avusturya üye bir ülkedir, aday değildir. Dolayısıyla burada bir takım maddeler

16 ve paragraflar vardır ki, bize ilk bakışta olumsuz görünüyor fakat bu olumsuzluk ile de yaşanabilir. Çünkü Türkiye'nin niyeti iyidir. Türkiye bu yolda ilerlemeye hazır ve isteklidir. Yani burada yapılmış olan reformların kaldırılması veya askerin kalkıp da bir darbe yapması zaten söz konusu değildir. Bunlar olmadığı sürece zaten bizim korkacak bir şeyimiz yoktur. FRANSA Başta Olmak Üzere Birçok AB Ülkesinden Yükselmekte Olan Sesler, "Acaba AB Türkiye'yle Üyelik Müzakerelerine Oturmaya Ne Kadar Hazır?" Sorusunu Gündeme Getiriyor. Türkiye maalesef vaktiyle bazı hatalar yapmış, kendisini doğru dürüst tanıtamamış ve kötü bir izlenim kalmıştır AB kamuoyunda. İşte görüyorsunuz, son zamanlarda Fransa'da ve hatta hükümeti bizi desteklediği halde Almanya'da gerek muhalefet, gerek kamuoyu maalesef Türkiye'nin AB üyeliğine hiç de sıcak bakmıyor. Yapılan bütün sondajlar ve anketler AB üyesi olan ülkelerin büyük çoğunluğunun kamuoyundan maalesef olumsuz sonuçlar getiriyor. Bilhassa Fransa'da, bu gün Liberation gazetesinde bir kamu oyu araştırmasının sonucu var; halkın yüzde 75'i hayır, istemiyoruz diyor. Diğer ülkelerde bu kadar aşırı ve dramatik değil ama aşağı yukarı benzeri sonuçlar var. Diğer ülkelerde de yüzde 55 ile yüzde 65 arasında değişiyor. Bunu bilen Brüksel ve Almanya, -Türkiye'de müzakerelerin başlamasından yana olan çevrelerden bahsediyorum- tabiri caizse, kamuoyunu biraz yatıştırmak için böyle bir takım ifadeler kullanmış olabilir. Dediğim gibi, pratikte "fazla bir kıymeti harbiyesi"olmadığından bu ifadenin kullanılmış olması bizi çok da rahatsız etmemeli. Psikolojik olarak edebilir, çünkü diğerlerine konmamış ama pratikte hiçbir şey değiştirmez. Buna karşılık bazı şartlar var ki, pratikte de değer taşıyor ve bizim yolumuzu tıkayabilir. Bir iki tane örnek vereyim, "sonucu garanti edilmeyecek ucu açık bir süreç" terimi kullanılıyor, tırnak içinde söylüyorum bunu. Bunun raporda yer almasının olası olumsuz sonucu nedir? Fransa ve diğer ülkelerdeki karşıtlara bir malzeme, bir koz vermiş oluyor. Çünkü gerek Avusturya, gerekse diğer büyük ülkelerde yüksek sesle söylenen bir şey var, Almanya'da muhalefet liderinin söylediği gibi "Türkiye'ye evet demeyelim, hayır da demeyelim ama özel bir statü verelim". Türkiye tabii ki bunu reddediyor. AB'de Türkiye'ye özel bir statü verilmesinden yana olan veya Türkiye'nin yolunun üyelikten geçmediğini, geçmemesi gerektiğini söyleyenlere bu konu malzeme oluyor ve bir koz veriyor. O bakımdan bizim için kötü. Bakın Fransa'da Parlamento Türkiye'yi müzakere ediyor, birliğe üyeliği konusunu ele alıyor. Şimdi burada muhalifler tartışırken bu raporda "ucu açık bir süreç" demesi kötü bir etki de yapabilir, görüşmeleri tehlikeye de düşürebilir. Diyelim ki on yıl müzakere etmişiniz, uyum yasalarını çıkarmışsınız, tarımdan çevre konusuna kadar uyumu sağlamışsınız. Ama daha sonra Avrupalı diyor ki efendim "Türkiye Müslüman ülkedir, Türkiye'nin gelenekleri, kültürü farklıdır veya Türkiye kalabalık bir ülkedir. Biz bu yükü çekemeyiz". O zaman biz bu on yılı boşuna mı harcamış olacağız? Biz bu üyelik için çalıştık, başka bir şey için değil. Dolayısıyla Türkiye'nin bu belirsizliğe son verecek bir girişimde bulunması lazım. Böyle bir girişim için bazı hazırlıklar da var zaten. Başka bir olumsuzluk da işçilerin olası göçü, yani serbest dolaşım. Bu serbest dolaşım AB'nin mevcudiyet nedenlerinden biridir, temel ilkelerindendir. Buna AB'nin çıkmaması lazım çünkü kendi prensiplerini çiğnemiş oluyor. Nitekim bu rapor da AB'nin ilerde kalıcı bir serbest dolaşımı yasaklama veya durdurma imkanını veriyor. Son olarak üye olan Polonya için de bazı kısıtlamalar getirmiştir, bunu anlıyorum. Başbakan da bunu söylüyor, biz üye olduktan sonra kapıları açın, bizim işçiler gelsin sizde çalışsın demiyoruz. Kaldı ki, sene sonra Türk ekonomisi öyle hale gelir ki Türk işçisi oraya gitmeye de gerek görmez. Öyle bir şey de olabilir ekonomi düzelirse. Burada önemli olan yine bir prensip meselesidir bütün ülkelere eşitlik açısından. Polonya'ya bu imkan veriliyor, deniliyor ki "dolaşım hakkına sahipsiniz". Ancak Almanya ile anlaşma yapıyor, Almanya diyor ki 7 yıl beni rahatsız etme, senin adamın gelmesin bana. Bu şekilde anlaşmalar yapılabilir. Şimdi raporda "düşünülebilir" şeklinde bir terim kullanılıyor ve AB yetkilileri bize "bu ifadeye bakmayın, "düşünülebilir" demek ille de böyle yapılacak demek değildir" diyorlar ama bence bu olmaz. Garanti Dergisi: 17 Aralık'tan Türkiye'nin beklentileri nelerdir? KOHEN: 17 Aralık'a kadar Başbakan ve beraberindekiler AB'li liderlerle yoğun görüşmeler yapacaklar ve onları "iyileştirmeler" konusunda ikna etmeye çalışacaklar. Ortada bir rapor var ve bu raporun yeşil ışık yakan tarafı iyi, biz de bunu istiyoruz. Lütfen denecek, bize yakın belirli bir tarih verin. 17 Aralık'tan Türkiye'nin beklentisi bu. İkinci beklentisi de şu raporda törpülenmesi gereken

17 bazı yerler var, onları törpüleyin, işte demin örneklerini verdiğim konular gibi. Onları törpüler ve şartları "iyileştirirlerse" o zaman bizim için bir sakınca veya bir sorun kalmıyor. Ama bütün mesele AB'li liderlerin buna cesaret edip edemeyecekleri, çünkü kendi kamuoylarından çatlak sesler geliyor. Onlar da belki kamuoylarını yatıştırmak için raporu ya aynen kabul edecekler yada kendi kamuoylarını tatmin edecek ifadeler kullanarak değişiklikler yapacaklar. Onlar orayı tatmin edeyim derken Türkiye'yi bir yerde rahatsız edecekler. Bu bakımdan önümüzdeki bu kısa dönem son derece kritik. Bunu çok iyi değerlendirmek lazım. Garanti Dergisi: 17 Aralıkta olumlu bir karar çıkar ve bizim istediğimiz şekilde bir tarih verirlerse, yıllarca sürecek bu uzun süreçte acaba Türkiye nelerle karşılaşacak? KOHEN: Müzakere masasına oturduğumuz andan itibaren esas iş o zaman başlıyor. Şimdiye kadar Türkiye birinci raundda devamlı bir mücadele verdi. Yani reformların, uyum yasalarının çıkartılması, kriterlere uygun bir şekilde hareket edilmesi ve dolayısıyla bu sınavın başarıyla geçilmesi. Bu birinci raunddu ve şimdi bu raundun sonuna geliyoruz, yani 17 Aralık'ta bu iş bitiyor. Bu raunddan galip çıkarsak ikinci raunda geçiyoruz. İkinci raund birincisinden de zor. Çünkü birinci raunddaki konu Kopenhag kriterleri, yani siyasi meselelerdir. Bu siyasi meselelerde eğer hükümetin iradesi varsa -ki vardır- başarı yolu açılır. Hükümetin gösterdiği performans bayağı iyi, başarılı bir performanstır. Israrla meselenin üzerine gitti ve mecliste de çoğunluğu olduğu için yasaları çıkarabildi. Demek ki siyasi kriterler konusundaki bu mücadelede önemli olan siyasi karardır. Bu hükümet siyasi kararlılığı gösterdi, meclis iktidar partisinin çoğunluğa sahip olduğu bir meclis olduğu için zaten bu iş kolaydı. Kaldı ki muhalefet de bu reformlar konusunda iktidar partisine destek verdi. Yeni Müzakere Süreci "Teknokratik" Bir Nitelik Taşıyacak, Ekonomik Konular Ön Plana Geçecek İkinci raundda iş yalnızca hükümette ya da yalnızca mecliste bitmiyor. İkinci raundda görüşülecek olan 30'a yakın dosya var. Bunun içinde balıkçılıktan tutun hayvancılık, tarım, çevre, eğitim, sağlık konuları var. Şimdi buna yalnızca hükümetin veya yalnızca siyasilerin iradesi yetmiyor. Çünkü konu halka intikal ediyor. Bundan sonra, örneğin Tarım için halkın uyması gereken bazı kriterler olacak. Tarım çok önemli çünkü Türkiye bir tarım ülkesi. Nüfusunun hala yüzde 40'ı tarım sektöründe çalışıyor, köylerde oturuyor. Şimdi bütün bunlar tamamen alabora olacak, bir devrim olacak burada. Tarım sektöründe çalışanların sayısı azaltılacak, daha başka sektörlere kaydırılacak. Bu çok büyük, çok iddialı bir iştir. Türkiye'nin sosyal ve ekonomik yapısı değişecek, yeniden yapılanmaya gidilecektir. Şimdi bunu yapmadan önce, tabiatıyla müzakerelerde bunların pazarlığı yapılacaktır. Bu pazarlığı çok başarılı bir biçimde yapmamız lazım. Yani birinci raunddaki başarıyı ikinci raundda da göstermemiz lazım. Yalnız ikinci raund uzun, belki de 10 yıl sürecek olan bir raunddur. Büyük bir sabırla bunu sürdürmek lazım. İkinci raunddaki konular üzerinde çalışmak uzmanlık ister. Şimdi örneğin tarım, çevre, hayvancılık, enerji gibi konular üzerindeki müzakereler uzmanlık isteyen konulardır. Bunun için uzman kadroların bu işin başına getirilmesi lazım. Çok iyi bir müzakere heyetinin oluşturulması lazım. Bu aşamaya girerken Türkiye'nin kendisini hazırlaması lazım. Burada Türkiye'nin bütün bu 29 başlık altındaki konularda uyması gereken koşullar vardır. Bir de 80 bin sayfayı bulan müktesebat vardır. Belki bir AB Bakanlığı ve Bakanı tayin etmek gerekebilir. Veya sadece Dışişleri'nde kalacaksa bu iş, Dışişleri içinde çok ayrı bir birimin kurulması ve bu birimle Bakanın çok sıkı bir işbirliği içinde ve koordineli çalışması lazım. Yapılması gereken çok şey vardır. Esas iş şimdi başlıyor.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 17 Ağustos 2015, Sayı: 23 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı.

Detaylı

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month, Makro Veri Ödemeler Dengesi: Cari açık yeni rekorda İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr Cari denge Aralık ta 7,5 milyar $ rekor açık verirken, rakam, piyasa

Detaylı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015. Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Temmuz ayı içerisinde Dünya Bankası Türkiye

Detaylı

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU.  Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme. TÜRKİYE EKONOMİSİ İşsizlik artışa geçti. TÜİK Temmuz ayı işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı %9,3 e yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise 0,4 puan artarak %10,1 olarak gerçekleşti.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 15 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu İnci

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 32 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 28 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 44 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 12.03.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ocak ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -5,2 Milyar doların altında -4,88 milyar dolar olarak geldi. Ocak ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre

Detaylı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU Hazırlayan: Sıla Özsümer Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu ve Raporun İçeriği Hakkında

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.12.2013 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Ekim ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi 2,9 Milyar dolar eksiyken, veri beklentilere paralel 2,89 milyar dolar açık olarak geldi. Ocak-Ekim arasındaki 2013 cari

Detaylı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.04 Altın (USD) 1,313 Nisan 18 EUR/TRY 4.90 Petrol (Brent) 75.9 BİST - 100 104,283 Gösterge Faiz 14.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.26% 9.9% 10.8% 10.8%

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU 1.- Ekonominin Genel durumu ABD ekonomisindeki büyümenin ikinci çeyrekte %1.7 olarak

Detaylı

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi On5yirmi5.com Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi Avro bölgesindeki ülkelerde derinleşmekte olan kamu borç krizine rağmen 2011, Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme hızı yakaladığı bir yıl oldu. Yayın Tarihi

Detaylı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.50 Altın (USD) 1,225 Ekim 18 EUR/TRY 6.24 Petrol (Brent) 76.2 BİST - 100 90,201 Gösterge Faiz 24.4 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% -11.0% 25.2% 10.8%

Detaylı

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden

https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 6 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni 14 Aralık 2015, Sayı: 39 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül

Detaylı

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü TEMMUZ 17 Mayıs ayında 19, seviyesine yükselen Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE), Haziran da 11, olarak kaydedildi. Bu dönemde RKGE kapsamındaki alt endekslerin büyük bölümünde olumlu gelişimler görüldü.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 20 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 13.02.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ Aralık ayı cari işlemler açığı piyasa beklentisi olan -7,5 Milyar doların üzerinde -8,322 milyar dolar olarak geldi. 2013 yılı cari işlemler açığı bir önceki yıla göre

Detaylı

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014 GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014 ÖNEMLİ GELİŞMELER ABD de işsizlik başvuruları ve imalat sektörü PMI beklentilerin üzerinde gelirken, ikinci el konut satışlarında 4 aylık aradan sonra ilk kez artış yaşandı

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 1 16-31 Ekim 2011 Sayı: 23 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu GÜNCEL EKO-YORUM: MERKEZ BANKASI GÜCÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 26 Ekim tarihinde yayınladığı

Detaylı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu 11 1 13 1 * GSMH (milyar dolar) 1.9..79 1.86 1.3 1.83 1.578 1.61

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Ocak Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından 11/03/2011 tarihinde açıklanan, 2011 yılı Ocak ayı Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılında

Detaylı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 14 Ekim Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Cari açıkta düşüş Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın (TCMB) açıkladığı Ağustos ayı ödemeler dengesi rakamlarına göre cari işlemler açığı, bir önceki

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum Piyasalarda Bugün Ne Oldu? GBPUSD BRENT PETROL ALTIN EURUSD USDTRY ABD de Perakende Satışlar Beklentileri Aştı ABD den açıklanan perakende satış rakamları

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 8 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLAR DEĞERLENDİRME RAPORU Ağustos 2011 TÜRKİYE YE ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM GİRİŞLERİ 2011 YILI İLK YARISINDA 6,2 MİLYAR DOLAR OLDU 2011 yılının ilk yarısında, Türkiye ye

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 14 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu 1

Detaylı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 08 Ekim Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Sanayi üretimi beklentilerden iyi TÜİK tarafından bugün açıklanan sanayi üretimi verileri beklentilerden iyi geldi. Ağustos ayı mevsim ve takvim etkisinden

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 6 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.63 Altın (USD) 1,295 Mart 19 EUR/TRY 6.32 Petrol (Brent) 68.4 BİST - 100 93,784 Gösterge Faiz 22.8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -7.3% 19.7% 13.5%

Detaylı

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Günlük Bülten 10 Nisan 2012 Bülten 10 an 20 Hazine Yönetimi /Aktif Pasif Yönetimi ve Ekonomik ştırmalar PİYASALAR Döviz Piyasası USD/TL kuru Pazartesi gününe 1,7950 seviyesinden başladı. Gün içinde yatay bir seyir izleyen kur günü

Detaylı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5.16 Altın (USD) 1,218 Kasım 18 EUR/TRY 5.87 Petrol (Brent) 58.7 BİST - 100 95,416 Gösterge Faiz 20.3 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 5.21% 4.6% 21.6% 11.1%

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 31 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 43 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME EYLÜL Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla (GSYH), yılının. çeyreğinde, önceki yılın aynı dönemine göre %, oranında büyüdü.. çeyrek gelişim hızı ise, %, e yukarı yönlü revize edildi. Böylece Türkiye ekonomisi, yılın

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 12 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Çağlar Kuzlukluoğlu 1 DenizBank Ekonomi

Detaylı

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

Fon Bülteni Ocak Önce Sen Fon Bülteni Ocak 217 Önce Sen Fon Bülteni Ocak 217 NN Hayat ve Emeklilik Fonları Sektör Karşılaştırmaları Yüksek Getiri! Son 1 Yıl - 31/12/215-31/12/216 % 3 25 2 15 1 5 9,2 8,28 17,74 11,43 9,94 11,43

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Gelir Amaçlı Karma Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

TEB HOLDİNG A.Ş. 2015 YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

TEB HOLDİNG A.Ş. 2015 YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU TEB HOLDİNG A.Ş. 2015 YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2015 30.06.2015 Şirketin Ticaret Unvanı : TEB Holding A.Ş. Şirketin Ticaret Sicil Numarası : 176711 Genel

Detaylı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4,56 Altın (USD) 1.250 Haziran 18 EUR/TRY 5,31 Petrol (Brent) 79,4 BİST - 100 96.520 Gösterge Faiz 19,2 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7,36% 5,1% 15,4% 10,1%

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013 DÜŞÜK BÜYÜMEYE DEVAM Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen 19.07.2013 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) Haziran

Detaylı

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU 2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER Türkiye ekonomisi 2017 yılının ilk çeyreğinde %5 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir büyüme kaydetmiştir. Bu durum piyasalarda 2017

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 16 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015 Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü 21 Ocak 2015 Sunum Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ın değerlendirmesi Küresel ekonomi Türkiye ekonomisi Bankacılık sektörü 2 Değerlendirme

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 47 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm Çin Ekonomisi Nisan-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 20 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji - Döviz girişi gerilemeye devam eder mi? Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji

Detaylı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018 BUSİAD Hazırlayan:Doç.Dr.Metin 05.06.2018 1 ENFLASYON Nisan 2018 itibariyle tüketici fiyatlarının, %1,87 olarak gerçekleştiği ve %10,23 olan yıllık enflasyonun %10,85 düzeyine düştüğü görül müştü. Mayıs

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 12 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Çağlar Kuzlukluoğlu 1

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2004-31.12.2004

Detaylı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program 22 Kasım 201 Büyüme Tahminleri (%) 4, 4,1 Küresel Büyüme Tahminleri (%) 4,1,2,0 ABD Büyüme Tahminleri (%) 2,,,,,,1,6,6 2,8 2,6 2,4 2,2

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME HAZİRAN 17 MİLLİ GELİR VE BÜYÜME Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla (GSYH), 17 yılının ilk çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre %5 oranında gerçekleştirdiği büyüme performansıyla, ekonominin hızlandığını gösterdi.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 34 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU Strateji Geliştirme Başkanlığı Ekonomik ve Sektörel Analiz Dairesi HAFTALIK EKONOMİ RAPORU TÜRKİYE EKONOMİSİ IMKB 100 Endeksi haftanın ilk yüzde 0,4 oranında değer kazandı. Geçtiğimiz hafta İMKB 100 Endeksi,

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2004-31.12.2004 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 48 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ercan Ergüzel Ezgi Gülbaş Ali Can Duran 1 DenizBank

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014 ILIMLI BÜYÜME DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 24 Ekim 2014 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türk ekonomisi 2014 yılının başında hızlı artırılan faiz oranlarıyla

Detaylı

1-Ekonominin Genel durumu

1-Ekonominin Genel durumu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2014 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1-Ekonominin Genel durumu 2014 yılı TCMB nin Ocak ayında faizleri belirgin şekilde arttırmasıyla başlamıştır.

Detaylı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş Para Piyasası Likit Emeklilik Yatırım Fonu(KAMU) Emeklilik Yatırım Fonu nun

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1 SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv Otomotiv İç Satışlarda Hızlı Artış Temmuz Ayında Devam Ediyor. Beyaz Eşya Beyaz Eşya İç Satışlarda Artış Temmuz Ayında Hızlandı. İnşaat Reel Konut Fiyat Endeksinde

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı. Makro Veri Büyüme ve Dış Ticaret: Türkiye ekonomisi için yüksek büyüme=yüksek dış ticaret açığı İbrahim Aksoy Ekonomist Tel: +90 212 334 91 04 E-mail: iaksoy@sekeryatirim.com.tr TÜİK tarafından bugün açıklanan

Detaylı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz. /finanskilavuz HİSSE FOREX /hissekilavuz /forexkilavuz COIN /coinkilavuz GÜNLÜK BÜLTEN USD / TRY Dün yurt içinde veri akışı sakindi. Ancak TCMB 13 Aralık ta gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantısının

Detaylı

Lojistik. Lojistik Sektörü

Lojistik. Lojistik Sektörü Lojistik Sektörü Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 014 1 Ulaştırma ve depolama faaliyetlerinin entegre lojistik hizmeti olarak organize edilmesi ihtiyacı, imalat sanayi

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011 TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ Dr.Süleyman Yaşar 17 Nisan 2011 AMERİKAN MALİ KRİZİNİN Düşük faiz politikası (2002-5) NEDENLERİ Risklerin önemsenmemesi Hesap

Detaylı

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Bankacılık sektörü. 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Bankacılık sektörü 2011 değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri Şubat 2012 İçerik Bankacılık sektörünü etkileyen gelişmeler ve yansımalar 2012 yılına ilişkin beklentiler Gündemdeki başlıca konular 2

Detaylı

Balayı bitti, yeni bir dönem başladı

Balayı bitti, yeni bir dönem başladı Balayı bitti, yeni bir dönem başladı Mayıs ayında başlayan türbülansın nedenleri ve muhtemel sonuçları 1 Haziran 2006 Emin Öztürk 2002-2005 döneminin kısa özeti Büyüme performansı çok iyi (ortalama %7.8)

Detaylı

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

CARİ AÇIK NEREYE KADAR? CARİ AÇIK NEREYE KADAR? Prof. Dr. Doğan CANSIZLAR ANKARA - 14 Aralık 2011 1 Türkiye Ekonomisindeki Bazı Eşitlikler -Ekonomik Büyüme = Artan Dış Açık -Artan Dış Açık = Artan Dış Borçlanma -Artan Dış Borçlanma

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 27 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

AB Krizi ve TCMB Para Politikası AB Krizi ve TCMB Para Politikası Erdem Başçı Başkan 28 Haziran 2012 Stratejik Düşünce Enstitüsü, Ankara Sunum Planı I. Küresel Ekonomik Gelişmeler II. Yeni Politika Çerçevesi III. Dengelenme IV. Büyüme

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı Tarih: 16.01.2011 Sayı: 2011/01 Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı 2003-2010 yıllarını kapsayan 8 yılda, şirketlerin kâr aktarımı, faiz ödemeleri ve portföy yatırımları aracılığıyla,

Detaylı

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ DEĞERLENDİRMEK ÜZERE DÜZENLEDİĞİ BASIN TOPLANTISI KONUŞMA METNİ 15 TEMMUZ 2013

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 13 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU 23 Ekim Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU Almanya sanayi üretimi endeksi beklenenin altında kaldı Almanya da bugün açıklanan PMI İmalat Sanayi Endeksi, küresel ekonomik daralmanın ülke ekonomisine

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Nisan Ayı Ödemeler Dengesi Göstergeleri Merkez Bankası tarafından tarihinde yayımlanan 2011 yılı Nisan ayına ilişkin Ödemeler Dengesi bültenine göre; 2010 yılı

Detaylı

Dönemsel Basın Bilgilendirme Toplantısı. 11 Mart 2008, Doğuş OtoMotion İstanbul

Dönemsel Basın Bilgilendirme Toplantısı. 11 Mart 2008, Doğuş OtoMotion İstanbul Dönemsel Basın Bilgilendirme Toplantısı 11 Mart 2008, Doğuş OtoMotion İstanbul Akış I. Dünyada ve Türkiye de Ekonomik Gelişmeler II. Dünyada ve Türkiye de Otomotiv Sektörü III. 2007 Yılında Doğuş Otomotiv

Detaylı

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016 TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016 KOBİ Perspektifi Gelir Tarafını Etkileyecek Makroekonomik Göstergeler Maliyet Kalemlerini Etkileyecek Ekonomik ve Finansal Gelişmeler 2010 Ç1 2010 Ç2 2010 Ç3 2010

Detaylı

HAFTALIK BÜLTEN 04-08 OCAK 2016

HAFTALIK BÜLTEN 04-08 OCAK 2016 04-08 OCAK 2016 HAFTANIN ÖZETİ Yeni yılın ilk haftasında Ortadoğu da yaşanan gerginliklere bir yeni halka daha ekleyen Suudi Arabistan İran gerginliği piyasalarda etkisini hissettirdi. Bölgeye ilişkin

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 38 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla) TÜRKİYE NİN GÖSTERGELERİ > > HABER Hazırlayan: Alaattin AKTAŞ ala.aktas@gmail.com PROJEKSİYON OVP: 2011-2013 dönemini kapsayan orta program nihayet açıklandı. Program 2011-2013 dönemini kapsıyor, ancak

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 17 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 5,32 Altın (USD) 1.319 Şubat 19 EUR/TRY 6,06 Petrol (Brent) 66,0 BİST - 100 104.530 Gösterge Faiz 18,8 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik -2.98% -10.0% 19.7% 13.5%

Detaylı