TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ DANIŞMAN Yrd. Doç. Şerife MIZRAK HAZIRLAYAN Seda ÖZCAN KONYA

2 T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü BİLİMSEL ETİK SAYFASI Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm. Seda ÖZCAN

3 T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU Seda ÖZCAN tarafından hazırlanan Topkapı Sarayı Müzesinde Bulunun 17. Yüzyıl Padişah Kaftanlarının İncelenmesi başlıklı bu çalışma 29/06/2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Yrd. Doç. Şerife MIZRAK Başkan İmza Yrd. Doç. Saadet BEDÜK Üye İmza Yrd. Doç. Dr.Hafize PEKTAŞ Üye İmza

4 ÖNSÖZ Geçmişimizin izlerini, dönemin kültürel değerlerini taşıyan eserleri belirlemek, onları koruyup, gözetip, tanıtmak ve yok olmasını engellemek milli görevlerimizden biridir. Bu görev doğrultusunda, zengin bir koleksiyona sahip Topkapı Sarayı Müzesi içerisinde gün yüzüne çıkmayı bekleyen birçok tarihi eser bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak Topkapı Sarayı Müzesi nde bulunan 17. yüzyıl padişah kaftanlarının incelenmesi tezin konusu olmuştur. Bu kaftanlar kesim, dikim, model, malzeme ve süsleme özellikleri ile incelenerek değerlendirilmeye, fotoğraflanarak belgelendirilmeye ve böylece gerçekleri yansıtacak düzeyde kaynak oluşturmak amaçlanmıştır. Bu araştırmanın hazırlanmasında beni yönlendiren, bilgilerini ve yardımlarını her zaman paylaşan danışmanın Sayın Hocam Yrd. Doç. Şerife MIZRAK a teşekkürü bir borç bilirim. Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan eserlere ulaşmama olanak sağlayan, gerekli ortam ve anlayışı sunan Topkapı Sarayı Müzesi Kumaş Deposu Sorumlusu Sayın Sibel Arca ya, araştırmanın her aşamasında maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, her zaman yanımda olan canım aileme, araştırma aşamasında her daim desteklerini esirgemeyen dostlarım Arş Gör. Betül ÖNAY, Matilda LİKAJ ve diğer dostlarıma teşekkürlerimi sunarım. Konya 2009 Seda ÖZCAN i

5 ÖZET TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ 600 yıllık geçmişi ile bize çeşitliliği, renkleri, el becerisini, kültür zenginliğini ve dönemin gösterişini gösteren Osmanlı dönemi giyimi içerisinde kaftanların ayrı bir önemi vardır. Osmanlı saray hayatının vazgeçilmez bir parçası olan kaftanları, padişahlar bir güç göstergesi olarak görmüşlerdir. Onları diğer millet başkanlarına, onurlandırmak için hediye olarak sunmuşlardır. Araştırmada, İstanbul Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan, 17. yüzyılda padişahlar tarafından kullanılan kaftanlar malzeme, kesim, dikim ve süsleme teknikleri yönünden incelenerek; kaftan özelliklerini gün yüzüne çıkarmak ve giyim tarihine ışık tutacak kaynak oluşturularak kültür mirasımıza sahip çıkmak amaçlanmıştır. Araştırmanın giriş bölümünde ki literatür taramalarında, Osmanlı dönemi kadın ve erkek giyim çeşitlerine, kaftanın tanımlarına ve çeşitlerine, Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan kaftanların adedine, eski Türk kumaşlarına ve özelliklerine yer verilmiştir. Verilerin toplanmasında, Topkapı Sarayı nda bulunan 17. yüzyıl padişah kaftanları içerisinden, Saray Müdürlüğünün önerdiği on beş örnek seçilmiştir. Örnekler gözlem fişleri doğrultusunda kesim, dikim, süsleme ve malzeme yönünden incelenerek tablolar oluşturulmuştur. Tablolardan yola çıkararak değerlendirmeler yapılmış ve sonuca ulaşılmıştır. ii

6 ABSTRACT EXAMINATION OF CAFTANS OF 17 TH CENTURY SULTANS IN TOPKAPI PALACE MUSEUM With the 600-year history of diversity, color, hand dexterity, cultural richness and the period of Ottoman period shows us the wear of the pretension of the kaftan is a separate matter. An indispensable part of the life of the Ottoman palace on the robe, is seen as powerful indicator. These were presented as gifts to other nations presidents for honor. In study, caftans in Istanbul Topkapi Palace Museum used by the Sultans in 17 th century were examined in respect of their materials, cutting, sewing and decoration techniques; and it was aimed to reveal features of caftans and to protect our cultural heritage by constituting a source that will light the way for history of clothing. In the literature review of introduction part of study, it clothing types of women and men of Ottoman Period, descriptions and types of caftan, numbers of caftan in Topkapi Palace Museum, old Turkish fabrics and their features are given place. In data collection, fifteen samples recommended by the Directorate of Palace were chosen among the caftans of 17 th century sultans at Topkapi Palace Museum. Samples were examined in respect of their materials, cutting, sewing and decoration techniques in the direction of observation tally. Assessments were made and results were reached from the paintings. iii

7 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...i ÖZET...ii ABSTRACT...iii İÇİNDEKİLER...iv KISALTMALAR...vii TABLOLAR LİSTESİ...viii ÇİZİMLER LİSTESİ...ix FOTOĞRAFLAR LİSTESİ...xi GİRİŞ OSMANLI DÖNEMİNDE KADIN VE ERKEK GİYİMLERİ OSMANLI DÖNEMİ KADIN GİYİMLERİ Ev İçerisinde Giyilenler İç giyimleri Dış giyimleri Sokakta Giyilenler Başlıklar Ayağa Giyilenler OSMANLI DÖNEMİNDE ERKEK GİYİMİ Vücuda Giyilenler Başa Giyilenler Ayağa Giyilenler iv

8 2. OSMANLI DÖNEMİ PADİŞAH KAFTANLARI KAFTANIN TANIMI VE TARİHÇESİ KAFTAN ÇEŞİTLERİ VE KESİMLERİ KAFTANLARDA KULLANILAN ESKİ TÜRK KUMAŞLARI Eski Türk Kumaşlarının İsimlendirilmesi Eski Türk Kumaşlarının Özellikleri Eski Türk Kumaşlarında Kullanılan Motifler Eski Türk Kumaşlarında Kullanılan Renkler Eski Türk Kumaşlarında İşlemeler TOPKAPI SARAYI MÜZESİNDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARI PROBLEM CÜMLESİ ARAŞTIRMANIN AMACI ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ KONU İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR TANIMLAR YÖNTEM ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ EVREN VE ÖRNEKLEM SAYILTILAR SINIRLILIKLAR VERİ TOPLAMA TEKNİĞİ v

9 5. TOPKAPI SARAYI MÜZESİNDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARINDAN ÖRNEKLER GÖZLEM FİŞLERİ DEĞERLENDİRME YÜZYILA AİT KAFTAN ÖRNEKLERİNDE KULLANILAN DİKİŞ TEKNİKLERİ YÜZYILA AİT KAFTAN ÖRNEKLERİNDE KULLANILAN SÜSLEME TEKNİKLERİ SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuç Öneriler KAYNAKÇA EKLER: EK 1: Gözlem Fişi Örneği EK 2: Bilgi Formu: vi

10 KISALTMALAR A.O. D.B.İ. İEM K.K. Ö.O. TSM Cm Dik. Env. No Ort. vd. yy. : Arka Ortası : Düz Boy İpliği : İslam Eserleri Müzesi : Kumaş Katı : Ön Ortası : Topkapı Sarayı Müzesi : Santimetre : Dikiş : Envanter : Numara : Orta : Ve Diğerleri : Yüzyıl vii

11 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: Kaftanlarda Kullanılan Kumaş Cinsleri Tablosu Tablo 2: Kaftanlarda Kullanılan Ana Kumaşların Renk Tablosu Tablo 3: Kaftanlarda Kullanılan Astar Ve İç Pervazların Renk Tablosu Tablo 4: Kaftanlarda Kullanılan Süsleme Malzemeleri Tablosu Tablo 5: Kaftanların Süslemelerinde Kullanılan Renklerinin Tablosu Tablo 6: Kaftan Bedenlerinde Kullanılan Kesim Özellikleri Tablosu Tablo 7: Kaftanların Yaka ve Kollarında Kullanılan Model ve Kesim Özellikleri Tablosu Tablo 8: Kaftanlarda Kullanılan Dikim Teknikleri Tablosu Tablo 9: Kullanılan İç Dikiş Temizleme Teknikleri Tablosu Tablo 10: Kaftanlarda Kullanılan Süsleme Teknikleri Tablosu Tablo 11: Kaftanların Kumaş Dokumalarında Kullanılan Motiflerin Tablosu viii

12 ÇİZİMLER LİSTESİ Çizim No-1a: Çizim No-1b Çizim No-1c Çizim No-2a Çizim No-2b Çizim No-3a Çizim No-3b Çizim No-3c Çizim No-4a Çizim No-4b Çizim No-5a Çizim No-5b Çizim No-5c Çizim No Çizim No-7a Çizim No-7b Çizim No-7c Çizim No-8a Çizim No-8b Çizim No-9a Çizim No-9b Çizim No-9c Çizim No-10a Çizim No-10b ix

13 Çizim No-10c Çizim No-11a Çizim No-11b Çizim No-12a Çizim No-12b Çizim No-12c Çizim No-13a Çizim No-13b Çizim No-13c Çizim No-14a Çizim No-14b Çizim No-15a Çizim No-15b x

14 FOTOĞRAFLAR LİSTESİ Fotoğraf No- 1: Osmanlı dönemi giyimlerinden örnekler... 5 Fotoğraf No- 2: Cepken Örneği Fotoğraf No- 3: Bindallı Modelleri Fotoğraf No- 4: 19. yy. da gelinlik örneği Fotoğraf No- 5: Kadın başlığından bir örnek Fotoğraf No-6: Nalın Örneği Fotoğraf No-7 : Camadan Örneği Fotoğraf No- 8: Kıyafet değişiminden sonraki erkek giyimi Fotoğraf No- 9: Osmanlı döneminden sarıklı bir başlık Fotoğraf No- 10: Ayağa giyilen çizme ve terlik örneği Fotoğraf No- 11: TSM Kumaş Deposunda Kıyafetlerin Saklanışı Fotoğraf No- 12: Kısa kollu bir kaftan Fotoğraf No- 13: Hil at giydirilmesini tasvir eden bir minyatür Fotoğraf No- 14: Kürklü bir kaftan Fotoğraf No- 15: Kaftanda bulunan çaprastlar ve çarpana tekniği çizimi Fotoğraf No- 16: Çatma kumaşı örneği Fotoğraf No- 17 : Seraserden yapılmış bir kaftan Fotoğraf No- 18 : Atlas kumaşından yapılmış bir kaftan Fotoğraf No 19: Dolaşmalı düzende yerleştirilmiş motifler Fotoğraf No 20: Şaşırtmalı düzende yerleştirilmiş motifler Fotoğraf No 21: Üst üste sıralı düzende yerleştirilmiş desen Fotoğraf No 22: Yatay düzende yerleştirilmiş motifler Fotoğraf No 23: Şeritli düzende yerleştirilmiş motifler Fotoğraf No 24: Üç benek ve kaplan çizgisi desenli tören kalkanı xi

15 Fotoğraf No- 25: Güneş desenli kısa kollu kaftan Fotoğraf No- 26: Çiçek ve dallarla bezeli at örtüsü Fotoğraf No- 27: Kuş ve geyikli bir motif Fotoğraf No- 28: Rumi motifi Fotoğraf No- 29: Taç ve hilal motifiyle bezenmiş kısa kollu bir kaftan Fotoğraf No- 30: 16. yy. a ait, seraser kumaş üzerine, altın sırma, inci, yakut, zümrüt ve altın kılaptanlar ile süslü bir taht örtüsü Örnek: 1 Fotoğraf No-31a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No-31b: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No-31c: Kaftanda kullanılan desenlerin detay görünümü Örnek: 2 Fotoğraf No-32a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No-32b: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No-32c: Kaftan desenlerinin yakından görünümü Örnek: 3 Fotoğraf No: 33a, Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No-33b: Kaftanın arkadan görünümü Fotoğraf No-33c: Kaftanın yaka detay görünümü Fotoğraf No-33d: Kaftan deseninin detay görünümü Örnek: 4 Fotoğraf No- 34a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 34b: Kaftanın iç detay görünümü Fotoğraf No- 34c: Kaftan deseninin detay görünümü xii

16 Örnek: 5 Fotoğraf No-35a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No-35b: Kaftanın yaka ve kol yırtmacı detay görünümü Fotoğraf No-35c: Kaftanın deseninin detay görünümü Örnek: 6 Fotoğraf No- 36a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 36b: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No- 36c: Kaftan deseninin detay görünümü Örnek: 7 Fotoğraf No- 37a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 37b: Kaftanın ön ve yaka detay görünümü Fotoğraf No- 37c: Kaftanın kol detay görünümü Örnek: 8 Fotoğraf No- 38a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 38b: Kaftanın arkadan görünümü Fotoğraf No- 38c: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No- 38d: Kaftan deseninin yakından görünümü Örnek: 9 Fotoğraf No- 39a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 39b: Kaftanın yaka ve kol yırtmacı detay görünümü Fotoğraf No- 39c: Kaftan deseninin detay görünümü Örnek: 10 Fotoğraf No- 40a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 40b: Kaftanın iç pervaz detay görünümü Fotoğraf No- 40c: Kaftan deseninin ydetay görünümü xiii

17 Örnek: 11 Fotoğraf No- 41a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 41b: Kaftanın iç kenarlarının detay görünümü Fotoğraf No- 41c: Kaftan deseninin detay görünümü Örnek: 12 Fotoğraf No-42a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No-42b: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No-42 c: Kaftanın detay görünümü Örnek: 13 Fotoğraf No- 43a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 43b: Kaftanın yakından görünümü Fotoğraf No- 43c: Kaftanın ön ve yaka detay görünümü Fotoğraf No- 43d: Kaftanın kol detay görünümü Örnek: 14 Fotoğraf No- 44a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 44b: Kaftanın iç pervaz detay görünümü Fotoğraf No- 44c: Kaftanın cep detay görünümü Fotoğraf No- 44d: Kaftannın kol ucu detay görünümü Fotoğraf No- 44e: Kaftan deseninin yakından görünümü Örnek: 15 Fotoğraf No- 45a: Kaftanın önden görünümü Fotoğraf No- 45b: Kaftanın kol detay görünümü Fotoğraf No- 45c: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No- 45d: Kaftan iç pervaz detay görünümü xiv

18 GİRİŞ Doğanın etkilerinden korunmak amacıyla ortaya çıkan giyim, ekonomik, kültürel ve sosyal olaylardan etkilenerek sürekli kendini yenilemiş bir olgudur. Giyim Vücudu tabiatın etkilerinden koruyan, medeniyetin ilerlemesiyle değişiklik gösteren, insan vücuduna göre şekil alabilen giysilerin tümüdür diye tanımlanmaktadır (Bayraktar, 1996: 1). Her toplum kendi tarihi süresi içerisinde örflerinden, inanışlarından, gelenek ve göreneklerinden etkilenerek, kendilerine özgü geleneksel giyimlerini oluşturmuşlardır. Osmanlı devleti de birçok farklı uygarlıkları içinde barındırmış 600 yıllık bir imparatorluk olmasından dolayı, zengin bir giyim kültürüne sahiptir. Ayrıca Osmanlı evinin iç mekânı, fazla güneş almayan ve yaz kış serin olan, ısınma sistemi yetersiz bir mekân olmasından dolayı da, Osmanlı giyim geleneği üst üste giyilen giysilerden oluşmuş olup çok çeşitlidir (Görünür, Ögel, 2006: 66). Bol çeşitten oluşan Osmanlı giyimi bize renkleri, el becerisini ve kültür zenginliğini göstermektedir. Osmanlı giyimlerini, günümüze kadar gelen minyatürlerden, seyahatnamelerden, albümlerden ve ressamların yapmış olduğu resimlerden görebilmekteyiz. En önemlisi 15. yüzyıldan sonra ölen sultanların giyimlerinin bohçalanıp, etiketlenip saklanması geleneğiyle oluşan, şuan dünyada ve Türkiye de birçok müzede sergilenen koleksiyonlardan Osmanlı giyimini birebir gözlemleyebilmekteyiz. Bu konuda en zengin koleksiyon Topkapı Sarayı Müzesi nde bulunmaktadır. Zaten Topkapı Sarayı Müzesi ni önemli yapan bir unsur da padişah giyeceklerinden oluşan zengin bir koleksiyonun burada bulunuyor olmasıdır. Osmanlı padişahlarının görkemli giyeceklerinden günümüze kadar gelenleri Topkapı Sarayı Müzesi Seferli Koğuşu bölümünde camekânlar içerisinde sergilenmektedir Osmanlı padişahları için giyim kuşam çok önemliydi. Onlar için giyim çeşitleri içerisinde kaftanların ayrı bir önemi vardı. Topkapı Sarayında bulunan göz kamaştırıcı renklere, süslemelere, motiflere sahip olan bu kaftanlar, kesim, süsleme, malzeme ve dikim teknikleri yönünden incelenmeye değer kültürel bir mirastır. 1

19 Zaman içerisinde eskiyen, özelliklerini kaybeden ve yok olan kaftanların çizim ve fotoğraflarla belgelenerek gün ışığına çıkmasını hedef alan araştırmada Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan 17. yüzyıl padişah kaftan örnekleri kesim, süsleme, malzeme ve dikim özellikleri gözlem fişleri doğrultusunda incelenmiştir. Giysilerin ölçüleri alınarak 1/ 10 ölçekle kalıpları çizilmiştir. Kültürel mirasımıza katkı sağlamak, tarihimize sahip çıkmak, giyim tarihine ışık tutacak kaynak oluşturmak amaçları ile yapılan araştırmanın birinci bölümünde; Osmanlı giyimi, Osmanlıda kadın giyimi ve Osmanlıda erkek giyimi genel özellikleri ile tarihi süreç içerisinde; vücuda giyilenler, başa giyilenler ve ayağa giyilenler olmak üzere incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın ikinci bölümde ise; Osmanlı kaftanlarının tarihçesi, çeşitleri, özellikleri; kaftan yapımında kullanılan kumaşların özellikleri, renkleri, motifleri tarihsel bir perspektif içerisinde ele alınmıştır. Araştırmanın üçüncü bölümünde; konu ile ilgili araştırmalar, problem cümlesi, alt problemler, araştırmanın önemi açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise; araştırmanın yöntemi, evren ve örneklem, sayıltılar, sınırlılıklar ve veri toplama tekniği ile ilgili bilgiler verilmiştir. Araştırmanın beşinci bölümünde; gözlem fişleri doğrultusunda incelenen padişah kaftanları bulgularına yer verilmiştir. Bu bulgular sonucunda kaftanların malzeme, renk, kesim, dikim ve süsleme döküm tabloları oluşturularak bir değerlendirme yapılmıştır. Araştırmanın son bölümünde ise; elde edilen bulgular ışığında sonuçlara ulaşılmış olup, bu sonuçlar doğrultusunda bazı önerilerde bulunulmuştur. 2

20 1. OSMANLI DÖNEMİNDE KADIN VE ERKEK GİYİMLERİ Uzun bir geçmişe ve geniş topraklara sahip olan Osmanlı imparatorluğu, birçok kültürü içerisinde barındırmıştır. Bu kültür farlılıklardan kaynaklı, zengin bir giyim yelpazesine sahipti. Kişinin ekonomik, kültürel durumu, işi, konumu, yaşı, evli yada bekâr oluşu, çocuk oluşu giyimi etkileyen faktörler arasındaydı. Osmanlı devletinin kuruluşundan Fatih dönemine kadar Türk giyimiyle alakalı yeterli ve güvenilir bilgi bulunmamaktadır. Çünkü 15. yüzyıldan önceki padişah kaftanları silahlarla beraber Bursa sarayında kaldığından Timur un istilası sırasında kaybolduğu düşünülmektedir (BİLGEN, 1999: 24). Fatih Sultan Mehmet in ölümünden sonra sarayda ölen sultanların giysilerini etiketleyip, bohçalayarak saklama geleneği 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar Osmanlıdaki giysi değişimlerini gözlememize olanak sağlamaktadır (BARIŞTA, 1999: 13). Ayrıca İstanbul u ziyaret eden yabancı seyyah ve ressamların yapmış oldukları resimlerden, anlatılan seyahatnameler ve albümlerden de Osmanlı ya ait giyim detaylarını öğrenmek mümkündür. Osmanlıyı ziyaret eden seyyahlar Türklerin sosyal hayatı hakkında bilgiler aktarmışlardır. Seyyahların bilgilerinin yanı sıra Türk nakkaşların minyatürleri de Osmanlı kıyafetlerini tasvir etmiştir (ÖNGE, 1995: 26). Türklerde yaygın olan bir gelenekte, ölen kişilerin giysilerinin ve bazı eşyalarının türbesine konulmasıydı. Padişahların Bursa ve İstanbul da bulunan türbelerinde bu yolla pek çok kaftan, sarık, sorguç, hançer gibi eşyalar birikmiştir. Türbelerin halka açık olmasından dolayı 19. yüzyılın sonlarından itibaren buralarda sıkça hırsızlık olayları olmuştur. Bu yüzden Vakıflar Müdürlüğü tarafından geri kalan eşyalar toplanarak Evkaf Müzesine (Bugünkü adı ile Türk ve İslam Eserleri Müzesi) teslim edilmiştir. Kaftan ve kumaşlar daha sonra Topkapı Sarayı Müzesine nakledilmiştir (Tezcan, 2006: 224). Günümüzde, Osmanlı padişah ve akrabalarının giyimlerini birebir görme olanağı sağlayan en önemli eserler Topkapı Sarayı Müzesinde sergilenmektedir. Müzede sergilenen ve Osmanlı dönemi kıyafetlerine ait en zengin koleksiyon olarak nitelendirilen, giysi parçalarının çeşidi 2500 civarındadır. Bunların çoğunu hilatlar, 3

21 kaftanlar ve şalvarlar oluşturmaktadır. Diğer koleksiyonlar da Konya Mevlana Müzesi, Edinburgh Royal Scoth Müzesi, Vizctoria-Albert Müzesi, Paris ve Lyon Müzelerinde bulunmaktadır (BİLGEN, 1999: 24). Bize çeşitliliği, renkleri, el becerisini, çeşitliliği, kültür zenginliğini ve dönemin gösterişini gösteren Osmanlı dönemi giyimi ana hatları ile Selçuklu dönemi giyimleri ile benzerlik gösterdiği ifade edilebilir. Osmanlı İmparatorluğu çok milletli bir yapıya sahip olmasından dolayı, kıyafetlerde sınıflara göre ayrılmaktaydı. Genel olarak; saray kıyafetleri, idari, askeri, köylü, kentli ve Gayrimüslim kıyafetleri olmak üzere özetlenebilir. Bu fark zevk veya modadan değil, doğrudan doğruya muhtelif durumdaki insanları ayırmak için konan kaidelerden ileri gelmektedir (D Ohsson, 1973: 79). Fatma Karabıyık Barbarosoğlu Moda ve Zihniyet kitabında Osmanlı giyimini genel hatlarıyla şöyle anlatmaktadır: Osmanlı halk tabakasında gövdeye gömlek, mintan veya zıbın ve belden aşağısına don ve şalvar giyerlerdi. Bunun üstüne de önü yırtmaçlı ve kollu entari giyilip, bele kuşak sarılırdı. Daha üstüne de devlet büyükleri ve zenginler kürklü ve işlemeli kaftan; orta sınıf cübbe veya hırka giyerlerdi. Aşağı tabaka kollu ve yakasız kısa cepken ve yelek, belden aşağıya darca baldırlı potur giyerlerdi. Ayakkabılarının da çeşitleri vardı. Yüksek sınıf çedik, pabuç, mest; aşağı sınıf yemeni ve köylüler çarık giyerlerdi (Barbarosoğlu, 2004: 101). Osmanlı devletinde, Gayrimüslim ile Müslümanların giyimleri de kesin çizgilerle birbirinden ayrılmış durumda idi. Ayrıca Türklerin başka millete ait kıyafet giymeleri yasaktı. Bu durum muhtelif şeyhülislamların fetvalarıyla sabittir. Bu fetvalara göre eğer bir Türk, mesela başına bir İran başlığı veyahut kendi milletinden olmayan bir topluluğa ait bir başlık giyerse sadakatsizlikle suçlanır, hatta imanını ve nikâhını bile yenilemek zorunda kalırdı (Barbarosoğlu, 2004;102). 4

22 Fotoğraf No- 1: Osmanlı dönemi giyimlerinden örnekler (Özel, 1992). Osmanlı giyiminde statüyü belli eden unsur kumaşlardır. Padişah ve şehzadelerin giysilerinde kullanılan kumaşlar; vezir ve diğer devlet adamlarının giysilerinde kullanılmamıştır. Bu kişilerin giysileri daha düşük kalitedeki atlas, kemha gibi kumaşlardan yapılmıştır (Bilgen, 1999: 24). Statüyü belli eden diğer önemli bir unsur ise, elbisenin süslenmesine verilen ehemmiyettir. Kullanılan kürk ve mücevherlerde statü göstergesidir (Barbarosoğlu, 2004: 104). 15. yüzyıldan itibaren İstanbul kıyafetleri ile taşra kıyafetleri arasında farklılaşmalar meydana gelmiştir. İstanbul kıyafetleri daha gösterişli ve pahalıdır. Taşra kıyafetleri ise daha sade ve süsten uzak bir şekildeydi. Saray, şehir ve üst sınıf giyimleri 5

23 daha çok ipek kumaşlardan oluşmaktaydı. En güzel dokumalar bu yüzyılda üretilmiştir. Dokumalarda büyük desenler, canlı ve az renkler kullanılmış olup; bu yüzyılda Fatih Sultan Mehmet ten itibaren Osmanlı devletinde yaygın bir şekilde kürk kullanılmaya başlanmıştı (Karpuz, 2004). 16. yüzyılda ülke ekonomisinin en parlak döneminin yaşandığı bu zaman, dokumacılığın en verimli çağı olmuştur. Kıyafeti gösteren kumaşlar olunca da, dokuma sanatının verimliliği kıyafetlere de ihtişam olarak yansımıştır. Bu yüzyılda kumaşlarda küçük desenler ve çeşitli renkler kullanılmıştır. Kumaş kalitesinin bozulmaması içinde sürekli kanunlarla kumaşların tel sayıları, boyları, cinsleri inceden inceye ele alınıp, devlet tarafından kontrol altında tutulmuştur. 17. yüzyılın ikinci yarısından sonra gerileme dönemine giren Osmanlı devletinde, ekonominin zayıflamaya başlaması ile kumaşlarda altın ve gümüş tel kullanımı azalmıştır. Desenler sadeleşmiş ve kumaşlarda kullanılan renkler azalmıştır. Bu kumaşlardan yapılan giysilerde, batı etkisi görülmeye başlanmıştır. Batı nın yaşam biçimi ve sanatına duyulan ilgi 18. yüzyılda da kendini iyiden iyiye hissettirmiştir. Hatta sonralara doğru daha da artmıştır. Bu dönemde kürk her mevsim kullanılır olmuştur. 19. yy da ise II. Mahmut un yenilik hareketleri giyim tarzını da etkilemiş, kıyafetlerde tam bir yenilik hakim olmuştur. Artık kıyafetlerde Avrupa giyim tarzı görülmektedir. Bu yüzyılda erkek kıyafetlerinde uyulması mecburi tutulan yenilikler yapılırken, kadın kıyafetlerine ise doğrudan bir müdahale yoktur. Saray, Müslüman ve Gayrimüslim halkın giyim kuşamını denetim altında tutmuştur. Sokak giysilerinde, kumaşın cinsi, renkler ve biçim üzerinde önemle durulmuş; çıkarılan ferman ve hükümlerle belirlemeler getirilmiştir (Gürtuna, 1999: 17). Osmanlı kıyafetleri kendi içinde erkek ve kadın kıyafetleri olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Yalnız bu ayrıma karşılık erkek ve kadın giyiminde ölçülerden başka pek fark yoktur. Osmanlı dönemi giyimini kadın ve erkek kıyafetleri olmak üzere alt başlıklarla incelenecektir. 6

24 1.1. OSMANLI DÖNEMİ KADIN GİYİMLERİ Osmanlı devletinde kadın giyim eşyalarının saklama usulü olmadığından dolayı yeterince kadın giyim eşyaları bulunmamaktadır. Daha çok minyatürler, seyahatnameler, resimler ve Topkapı Sarayı Müzesi arşivlerinde bulunan terzi defterleri bize Osmanlı döneminde kadın giyimi konusunda aydınlatmaktadır. Özellikle minyatürler alelâde resimler değil, geçmişe ışık tutacak çok değerli belgeler hükmündedirler. Zira, gerçekçi bir tutumla, gözleme dayanılarak yapılmışlardır. Tasvirlerde yer alan, unsurla ve olaylar, aynı eserde yazı ile de kayda geçirilmişlerdir. Dolayısıyla minyatürler incelenirken, toplumdaki kültür ve sanat hareketlerini, devleti, padişahını, ülke insanını tanıma ve değerlendirme imkânını buluruz (Aydın, 2000: 35). Bağbars kadın kıyafetlerinin günümüze kadar gelmeme sebebini şöyle açıklamaktadır: Bunun nedeni saray kadınlarının durumunun sadece Topkapı Sarayı na bağlı olması: Küçük bir kız geliyor, yetişiyor. Bazılarını çırak çıkartıp gönderiyorlar. Yani bir koca bulunuyor ve çeyizi de verilip gönderiliyor. Bir kısmı da padişah için hazırlanıyor; bunlar gözde oluyorlar. Çocuk doğurunca, statü değişiyor. Padişah ölünce de, haremindeki bütün kadınlar toplanıyor ve hepsi Eski Saray a yollanıyor. Elbette bunlar yanlarında bütün mallarını da alıp götürüyorlar. Yeni padişah annesiyle geliyor. Haremin patronu valide sultan Onun da kendi kurduğu haremi var Anlayacağınız, o şartlarda, bu değişen statülerle, o nadide elbiselerin bu zamana kalmaması çok doğal (Bağbars, 2005: 61). Osmanlı dönemi kadın kıyafetleri yüzyıllar boyunca aynı geleneksel çizgisini taşımıştır. Yapılan araştırmalardan da anlaşıldığı üzere Osmanlı kadını 16. yüzyılda en ihtişamlı yılını yaşamıştır. Devletin ekonomik gücü kıyafetlerde de belliydi. Kıyafetler oldukça değerliydi. 17. yüzyılda kumaşlardaki kalitenin düşüşüne rağmen kıyafetler aynı ihtişamla devam etmiştir. Artık 18. yüzyılda yavaş yavaş kıyafetlerde batının rüzgârı esmeye başlamıştır. Eteklerde, kolların kenarlarında görülen yırtmaçlar, derin dekolteli entariler, hırkaların boyunun uzaması, iç gömlek giyme alışkanlığının bırakılması; dış giyimde ise 7

25 feracenin yakasının uzaması, yaşmakların incelmesi ve değişik biçimlerde bağlanması bu yeniliklerin en belirgin olanlarıdır (Gürtuna, 1999: 3). 19. yüzyılın sonlarından itibaren artık tamamen batı rüzgarının etkisi kıyafetlerde hakim olmuştur. 20. yüzyılda ise Osmanlı kadını ile batılı kadın hemen hemen aynı tarz giyinmeye başlamıştır. Kadın kıyafetlerinde zaman zaman fermanlar çıkarılarak yasaklamalar getirilmiştir. Örneğin Osmanlı dönemi kadın giyimleri kitabında belirtildiği gibi 16. yüzyılda Tanzimat Devrine kadar olan zamana kapalı devir denilmektedir. Şeriat ve ahlak adına kadın kıyafeti üzerinde ayrıntıları ile durulmuş; feracelerin yakaları, nakışları, yaşmakların biçimleri, kumaşların kalınlığı inceliği sürekli olarak devlet tarafından düzenlenmiştir. (Apak, vd, 1997: 107) Osmanlı dönemi kadın giyimi şalvar, gömlek, entari, bindallı, ceket, kaftan, hırka, ferace, yaşmak, maşlah vs. den oluşmaktadır. Kadınlar arasındaki giyimde model farkı yoktur. Tek fark maddi gücü belli eden kumaşın kalitesi ve süsüdür. Osmanlı kadınları şıklığı çok severdi ve bunu kıyafetlerinde her türlü gösterirlerdi. Ancak bu şıklıklarını sadece ev içerisinde yapar, dışarıda oldukça sade ve her tarafları kapalı bir şekilde olurlardı. Osmanlı dönemi kadın giyimini ev içinde giyilenler, sokakta giyilenler, başa giyilenler, ayağa giyilenler olmak üzere dört seksiyonda incelenebilir Ev İçerisinde Giyilenler İç giyimleri Osmanlı döneminde en içe iç çamaşırı olarak gömlek, iç yeleği ve don (dizlik) giyilirdi. Erkek ve kadınların giydikleri iç çamaşırlarının birbirlerinden pek farkı yoktur. Tek fark kadınlarınkinin süslü olmasıdır. Kızların çeyizinde iç çamaşırı önemli bir yere sahipti. Eskiden gelinlik çağına gelmiş bir kızın sandığında varlığa göre top çamaşır bulunurdu. Bu çeyiz olmazsa, kızın ailesinin fakirliğine verilerek hoş görülür; fakat aile zengin ise kızın ailesinin tembelliğiyle yorumlanırdı (Çağdaş, 2005: 183). 8

26 İç çamaşırı olarak kullanılan iç gömlek, pamuklu dokumadan yapılmış, yarım yada uzun kollu, kol ağızları ve yaka kenarları oyalı, pamuğun ham renginde bir gömlektir diye tanımlamaktadır (Altuntaş, vd., 1993: 2). Günümüzdeki gömleklerle pek alakası olmayıp, bugünün fanilası yerine kullanılmaktaydı. Gömlekler, el dokuması ince kumaşlardan olup; daha çok bürümcük ve hafif ipekli kumaşlar ağırlıktaydı. Sabahattin Türkoğlu gömleği şöyle tarif etmektedir: Entari formunda olup da şalvar üstünden veya içinden diz üstüne kadar inen; gömlek, göynek, işlik adlarıyla tanınan bir iç giysisidir. (Türkoğlu, 1994: 53). Bütün olarak dokunan, dikişsiz, musamma helâliler, güç yapılır ve yapanlarda maharetlerini göstermek için yapardı (Abdülaziz Bey (haz: Arısan)., 1995: 226 ). Gömlekler evlilik öncesi hazırlanan kadın ve erkek gömleklerinin yaka bölümleri kapalı olup; bunları ilk gece kadın tarafından oyulur ve oyaları yapılırdı (Aktaran: Bilgen, 1999: 39). İç çamaşırı olarak kullanılan iç yeleği sütyen yerine kullanılmıştır. Gönül Tizer yeleği şöyle tasvir etmektedir. Yelek, göğüs altından kavis çizerek bedeni sıkıca saran dikişli olup; önde, arkada veya kol altında agraf yada kordonlarla sıkıca bağlanarak göğsün dik durmasını sağlar (Tizer, 1974: 7169). Kimi kaynaklarda da delme diye geçmektedir. Alta iç çamaşırı olarak da iç don giyilmiştir. Don; belden aşağısına giyilen, uzun, belleri uçkurlu bir iç çamaşırıdır (Kılınç, 2008: 125). Genellikle el dokuması pamuklu kumaşlardan yapılmaktaydı Dış giyimleri Kadınların iç çamaşırlarının üstüne giydikleri ev giysileri ise kaftan, entari, bindallı, cepken, libâde, şalvar ve eteklerden oluşmaktadır. Önden açık ve yakasız olan kaftanların etekleri, belden aşağıya doğru peş adı verilen parçalarla bollaştırılmıştır ve bu kesim 19. yüzyıla kadar etek kesimlerinde kullanılmıştır (Anonim b, 2009). Bu kaftanların altına şalvar giymişlerdir. 9

27 Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan şalvar, genellikle uçkurla bele bağlanan, yüze yakın çeşidi olan, bol ağlı, uzun yıllar kadınlar ve erkekler tarafından yaygın olarak kullanılan bir alt giysisi denebilir. Yün ve şal kumaştan yapıldığı için şalvar adını almıştır. Mehmet Önder Konya Kadın Giyimleri adlı makalesinde şalvarı şöyle betimlemektedir: Torba biçiminde, yukarısı işlemeli bir uçkurla bele, kuşağın üzerine bağlanan, yanları açık, gayet bol, dökümlü bir dondur. Ön ve yanları, sırma, gelin teli ve pullarla süslenir, cep ağızlarına, paça ve kollara kaytanlar dikilir. (Önder, 1961: 30). Sıdıka Bilgen, Osmanlı Dönemi Türk Kadın Giyimi adlı tezinde şalvar hakkında şöyle bahsetmektedir: Çoğunlukla belden büzgülü, geniş paçaları bilekte toplanan, bazen paçaları daralarak bileğe oturan, bazen dizin altında bağlanabilen, kısa, uzun, bol, dar olarak değişik modellerde dikilmiştir (Aktaran: Bilgen, 1999: 39). Şalvarların dar, bol, diz boyunda bileğe kadar değişik uzunlukta olanları, paçaları dar ve bol olanları, bileğe göre düğmeyle ayarlanarak daralanları vardır (Gürtuna, 1999: 11). Kadın şalvarları kadife, canfes, atlas, sevai gibi renkli, düz ve desenli kumaşlardan yapılmıştır. Kadınlar genellikle şalvarlarını entarileriyle takım dikerlerdi. Şalvarlar dikilen kumaşıyla, işiyle, görüntüsüyle ailenin ekonomik gücünü yansıtırdı. Örneğin, genellikle bol ağlı şalvarlar zengin aileler tarafından kullanılırdı. Kimi zaman şalvarların ağları o kadar bol olurdu ki; yere değmesin diye ağları kemere sokulurdu. Şalvarla birlikte uçkur adı verilen kuşak kullanılırdı. Kuşak, bağlandıktan sonra belden aşağı sarkıtılırdı. Kuşağın uçlarına güzel işlemeler yapılırdı. Kuşak her tür kumaşla yapılmakla birlikte en makbul olanı Hint sonra Şam, Halep şallarından ve Gelibolu dan getirilen, keten üzerine sarı ipekle işli abanîdir (Abdülaziz Bey, haz: Arısan, vd., 1995: 227). Kimi zaman kadınlar kemerde kullanırlardı. Kemer zenginlik derecesine göre yapılırdı. Az masraf yapmak isteyenler işlemeli satenden yaparlardı. Zengin kadınların kemerleri ise elmas vs. kıymetli taşlarla süslü olurdu (Taşcıoğlu, 1958: 16). Kadınların üzerine giydikleri entariler ikiye ayrılmaktadır: 10

28 a) Şalvarla Giyilenler: Üç etekli-üç peşli, iki etekli-iki peşli b) Şalvarsız Giyilenler: Etek-Ceket, Bindallı (Apak, vd., 1997: 97). Kadın giyiminin en eski örneğini temsil eden üç etek, iki etek entariler dönem içerisinde en yaygın olarak kullanılan entarilerdir. Entari, kimi kaynaklarda üç peşli- iki peşli diye de geçmektedir. Üç etek entari, arkada bir önde iki parçasıyla birlikte üç parçadan oluşmasından dolayı bu isim ile tabir edilmektedir. Yere kadar uzun olan entarilerin ön parçaları yürüyüşü engellememesi için beldeki kemere yada kuşağa tutturularak kullanılmıştır. Gönül Tizer Giyim Kuşam Ve Türk Kadın Kıyafetleri adlı yazısında üç etek entariyi şöyle anlatmaktadır: Üç etekli entarilerde yaka genellikle U-V biçiminde açık olup, göğüs altından bele kadar düğmeyle kapanır. Yakanın açık yerinden içe giyilen bürümcük gömlek görülür. Kollar oyuntusuz takılıp altına tiriz konur. Kol ağızları derin yırtmaçlıdır. Sonradan tasmalar takılmıştır. Kol yırtmaçları, etek ve yaka kenarları bazen dilimli olup, kaytan denilen sim şerit veya simli harçla süslenir. Etek uçlarına saçak dikilmiş olanları da mevcuttur. Entari astarlıdır. Bele kuşak veya kemer bağlanır. Alta genellikle aynı cins kumaştan yapılmış şalvar giyilir. Nadiren de değişik kumaşlardan da olurdu. Bu kumaşlar sevai, kutnu, citari, atlas, canfes, yanardöner, üsküfe, yollu, çiçekli, simli, parlak, renkli, ipekliden olanları vardır. (Tizer, 1974: 7169). Ağır süslemelerden ve değerli kumaşlardan yapılanlar düğün ve tören kıyafeti olarak kullanılıyordu. Baştan geçme, omuzları dikişsiz, etek kenarları sırma ile işlenmiş olan iki etek entariler ise kadife ve telli hâre denilen ipekliden dikilirdi (Özel, 1992: 16). Erkek giysilerin kalıpları kullanılarak hazırlanan kadın entarileri dikildikten sonra giyecek olan kişinin bedenine uygun olarak daraltılmaktaydı (Bilgen, 1999: 37). Peşli entarilerin, şalvarların üzerlerine salta, fermene veya cepken giyilmiştir. Anadolu da yaygın olarak kullanılan, ilikli veya iliksiz olan cepkenler, model ve kesimlerinin yanı sıra sırmalar, simler, şeritler, renkli pamuklu iplikler vb. malzemelerle kordon tutturma iğnesi, aplike vb. tekniklerle, ön ve arka ve daha çok kol ağızlarının süslemeleri ile dikkati çekmektedir (Küçükosmanoğlu, 1992: 10). Cepkenler kısadır ve 11

29 şalvarla birlikte kullanılır. Kısa olmasının sebebi, bele bağlanan işli kuşak yada kemerlerin gözükmesidir. Fotoğraf No- 2: Cepken Örneği (Anonim b, 2007). Fermene, boyu kısa, kolsuz ve yakasız bir yelek çeşidi olup; önlerinin çapraz kavuşması, vücuda sımsıkı oturması, harç ve kaytanlarla işlenmiş olması fermenenin özellikleridir (Kelleci, 1997:35). Salta ise, yakasız, iliksiz, kolları bolca olan bir tür kısa cekettir (Anonim, 2009). Saltanın yaka ve kol kenarları işlidir. Libâde ise, dik yakalı, kolları bol, eteği bel hizasında olan, kol boyu bileğin üç dört parmak üstünde kalan, düğmesiz olduğu için önü daima açık olan, eteği ve kol ağızları süslü, dikişli ve pamuklu kısa bir hırkadır (Yağcı, vd., 2007: 237). Şalvarsız giyilen entariler peşsiz entari veya bindallı denilen kıyafetlerdir. Şalvarsız giyilen entarilerin 18. yüzyılda yaygınlaştığı tahmin edilmektedir. Dört peşli, dolama, topuk dönen, kumru yaka, hakim yaka, popoze yaka, çantalı kutu içi şalvarsız giyilen entarilerden en çok tutulanlarıdır (Özel, 1992: 16). Bindallı; uzun geniş kollu önü yırtmaçlı, çoğunlukla kadifeden yapılmış ve üzeri ağır sim işleme çiçek ve kıvrım dallarla süslenmiş entaridir (Önder, 1961: 30). 12

30 Bindallı Anadolu da genellikle gelinlik olarak kullanılırdı. Bindallının kesimi ile ilgili Saadet Bedük Konya müzelerinde ve evlerinde bulunan bindallı tek parçalı elbiseler adlı araştırmasında şöyle bahsetmektedir: Daha çok düz bir beden üzerine düz düşük kol, az oyuntulu ve kare kol uygulanmıştır. Yaka kesimleri ise O yaka, hakim yaka ve U yaka şeklindedir. Ön ve arka bütün beden çeşitli çiçek, kıvrım dal, yaprak ve motiflerle süslenmiştir. Bazılarında ön ve arka beden üzerine koldan çıkan, boydan kup uygulanmıştır. (Bedük, 1992: 11). Sebahattin Türkoğlu makalesinde bindallıyı şöyle bahsetmektedir: Avrupa ülkelerinden kaynaklandığı sanılan uzun ve arka peşi daha bol olan bir entari türü 19. yüzyılda gelinlik elbise olarak Anadolu nun pek çok yerine yayılmıştır. Bu entariler genellikle kadifeden yapılmış ve üstü sim sırma ile Maraş işi veya Divali denilen bir teknikle işlenmiştir. Bazen uzunca bir ceketi de olan bu elbise takımları özel terziler tarafından üretiliyor ve bazen kutu içinde hazır olarak satılıyordu. Bundan dolayı kutu içi entari denilmiştir. İşlenen motifler yoğun biçimde dal ve çiçeklerle oluştuğu için olmalı, bunlara aynı zamanda bindallı denilmektedir. (Türkoğlu, 1994: 53). Fotoğraf No- 3: Bindallı Modelleri Anonim b, 2007) 13

31 Kadınların önemli giysisi olan gelinlikler, Osmanlı döneminde başlangıçta kırımızı idi. Gelin kıyafetlerinin özel bir modeli yoktu. Modeline göre pahalı kumaşlardan dikilirdi. Sarayda kırmızı renk, halk arasında ise mor, mavi renk gelinlikler kullanılmıştır. Gelin duvağı ise daima kırmızı renk olurdu. Lütfü Tınç eski zaman gelinliklerini şöyle tasvir etmektedir: Bu giysiler atlas veya kadife sırmalarla, incilerle işlenirdi. Arka eteği ile kolları uzun ve etrafı sırmalı, incili harçlarla süslenmiş giysinin altında, aynı renkte sırma şeritlerle süslenmiş dökme şalvar yer alırdı. Sırmalı giysinin içinde de beyaz tülden işlemeli bir gömlek olurdu (Tınç, 2003: 54) lerden sonra batı etkisi ile II. Abdülhamit in kızı Naima Sultan Kemaleddin Paşa ile evlenirken ilk kez beyaz gelinlik giymiştir (Sert, 1997: 29). Bundan sonra bindallı yerine büyük şehirlerde batı etkisinde uzun etek ve ceket takımlar giyilmeye başlanmıştır. Atlas, tafta ve münakkaş gibi kumaşlar kullanılırdı. Fotoğraf No- 4: 19. yy. da gelinlik örneği (Anonim a, 2007). Gelinlik dışında kadınlar misafir giderken, misafir kabul ederken, düğünlerde ve bayramlarda giydikleri giysilere yabanlık denirdi (Türkoğlu, 1994: 50) Sokakta Giyilenler Osmanlı döneminde kadınlar ev kıyafetleri ile asla sokağa çıkmazlar, ev kıyafetlerinin üzerlerine muhakkak bir dış giysisi giyerlerdi. Ev içerisinde ne kadar canlı ve süslü giyinseler de, sokakta oldukça sade ve düz giyinirlerdi. Sokakta giyilen 14

32 kadın kıyafetlerine bakıldığında ferace, yaşmak, çarşaf, maşlah peçe ve yeldirmeden oluşmaktaydı. Kadınlar sokağa çıktıklarında yazın ipekli, kışın yünlü kumaşlardan yapılan düz renk feracelerden giyerlerdi. Ferace kelimesi Türkçeye Arapçadan gelmektedir. Arapçada açmak, yarmak, ferahlamak manasındaki ferc mastırından gelen kelimenin aslı fereciyye olup önü açık ferah elbise anlamına gelmektedir (Aktaran: Sarıtaş, vd, 2007: 196). Sevgi Gürtuna Osmanlı Kadın Giysisi adlı kitabında feraceyi : Önden açık, bedeni ve kolları bol, eteği yere kadar uzun, yakasının kesimi dönemlere göre biçim değiştiren ama XVI. -XVII. yüzyılda boyna oturmuş, yuvarlak veya hafifçe V yakalı, ön açıklığının iki yanında yer alan dikey yırtmaç cepli, sokağa çıkarken giyilen bir dış giyim çeşididir. şeklinde tarif etmiştir (Gürtuna, 1995: 5). Ayten Sürür kitabında ferace iki parçadan oluşan, bir parçası çenenin altından tutturularak kadının başını örten; ikinci parça ise, yüzü ve burnu içine alarak yalnızca gözleri açıkta bırakacak biçimde, beyaz örtü ile birlikte giyilen bir sokak giysisi olarak tanımlamaktadır (Sürür, 1983: 16). Musahipzade Celal in eski İstanbul yaşayışını anlattığı kitabında feraceyi şöyle anlatmaktadır: Feraceler bol kollu, geniş bir cübbe gibi, omuz başlarından ard eteği ucuna kadar uzanan ve ellerinin üzerine kadar vücut ve göğsü örten geniş yakaları vardır. (Celal, 1946: 130). Kısacası ferace; yere kadar uzun, bol, önden açık, sadece göz ve burnun gözüktüğü, önceleri yakasız olan daha sonraki yıllarda yaka ilave edilen bir sokak kıyafeti denebilir. 18. yy. dan sonra feracelere yaka takılmaya başlanmıştır. Daha sonraları yakalar bele kadar uzamış ve peçe takmaktan vazgeçmişlerdir. II. Mahmut zamanında ferace yakaları yere kadar uzamıştır. 19. yy da ise feracenin modeli giderek değişmiş ve ön etekleri yuvarlak kesimli, yakaları süslü, tek düğmeli bir model olmuştur. Feraceler genellikle Ankara sofundan, çuhadan ve ipekli kumaşlardan yapılır ve genelde koyu renkler tercih edilirdi (Özel, 1992: 16) yılında çıkarılan İstanbul, Edirne, Bursa şehirlerinde belediye kanunlarında feracelerde kullanılacak kumaş olarak; Müslümanların feracelerinin astarlarında ve iç pervazlarında ipekli, 15

33 Gayrimüslimlerinkilerde ise pamuklu kumaş kullanılması gerektiği yazmaktadır (Bilgen, 1999: 40). Kimi kışlık feracelerin içleri kürkle kaplanırdı. Kürkler belli bir görgü çerçevesinde giyiliyordu. Saray da ve İstanbul da sonbaharda ermin kürk, üç hafta sonra sincap kürk giyilirdi; ilkbaharda ise samur ermin sıralamasına uyulurdu (ÖZEL, 1992: 16). Anadolu da kürk fazla kullanılmamıştır. Kürkün yerine sıcak tutması için yün ve pamuk dolgulu hırka giymişlerdir. Feraceyle birlikte yaşmak ve peçe kullanılırdı. Yaşmak iki parçadan oluşan beyaz bir örtüdür denebilir. Alt parça ağzı ve burnu örter, üst parçada alnı örterdi. Bunun üzerine de peçe takılırdı. Sevgi Gürtuna yaşmağı şöyle tarif etmektedir: Kadınların sokakta feraceyle kullandığı, genellikle bir parçası baştan çeneye, diğer parçası çeneden başa doğru bağlanan iki bölümden oluşan, feracenin üstünden sarkıtıldığı gibi yakanın içinde de olabilen, zenginlerin ve saraylıların kolalayarak kullandığı beyaz bir örtüdür (Gürtuna, 1995: 5). Musahipzade Celal İstanbul yaşayışını anlattığı kitabında yaşmağın kullanış şeklini şöyle tarif etmektedir: İki değirmi olmak üzere yumuşak Hint tülbendinden yapılırdı. Yine bu tülbentten bir karış eninde, bir arşın boyunda, içlik denilen bir parça vardı. Bu içlik anla örtülerek kaşları kapar, kalan ucu arkaya bırakılır ve yaşmağın alt kısmı, yani bir değirmi tülbendin köşesi bükülerek bunun hizasından alınıp kulakla üstünden katlanarak alnı kapayan içliğin üstüne örtülür. Arkada kalan uçları feracenin yakası içinde kalırdı. (Celal, 1946: 131). 18. yüzyıldan itibaren feraceyle birlikte yaşmakta değişikliğe uğramaya başlamıştır. Yaşmak kumaşları gitgide şeffaflaşmış ve sırmalarla süslenmeye başlamıştır. Başta hotozlar kullanılmasından dolayı yaşmaklar gevşek bağlanmaya başlanmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda ise yaşmak kumaşı daha da incelmiş ve kadınların yüzünü örtmekten çok bir nevi süsü amaçlı kullanılan bir örtü olmuştur. Yaşmak kapalı yaşmak ve açık yaşmak olmak üzere iki çeşittir. Kapalı yaşmağın tülbendi kalındır; alt kısmı ikiye katlanır. Gözlerin altında yüzün alt kısmını 16

34 örtecek şekilde uçları boynun arkasından bağlanır. Üst yaşmak ise kaşların üstünden geçerek yine ikiye katlı olmak üzere başa sarılır ve kenarları feracenin yakası içine sokulur. Açık yaşmakta tülbent incedir ve iki parçanın birleştiği köşelerde saçlar gözükür. Alt yaşmağı kolalı olanlarına saraylı yaşmağı denir (Keskiner, 1994: 122). Türk minyatürlerinde ilk defa yaşmaklı kadın minyatürüne Silvestre nin 1680 tarihli albümünde rastlanır (Barbarosoğlu, 2004: 104). Türkiye de 17. asırdan sonra kullanılmaya başlanmıştır yılından itibaren feraceyle birlikte kullanılmaya başlanan çarşaf, torba şeklinde olup belden uçkurla bağlanan, kadını tepeden tırnağa örten bir kıyafettir. Osmanlıya Suriye den gelen çarşaf genellikle ekonomik gücü düşük olan insanlar tarafından kullanılmıştır. Aslında çarşafın ilk çıkışı şöyledir: Avrupa modasını yakından takip eden İstanbul hanımları kabarık elbiseler moda olunca, bunun üzerine ferace giyilemeyeceğini düşündüler ve o sırada Bağdatlı Arap kadınlarının giydiği çarşafı, Avrupa usulüne göre uyarlayıp, şapkalara takılan tüllere benzettikleri içinde peçeleri takarak, yepyeni bir sokak kıyafeti icat etmişlerdir (Sevin, 1990: 131). Bu yenilikten hoşlanmayan kesimler modayı yasak etmek için II. Abdülhamid i baskı yapmışlardır. Necdet Sakaoğlu makalesinde bununla ilgili şöyle yazmaktadır: Tutucular; feraceyi dekolteliğinden dolayı yasaklayan II. Abdülhamid i çarşaf yayılırsa erkekler bu kıyafete girip kalın peçe takarak maazallah suikast düzenlerler vesvesesiyle kandırınca bu kez, İstanbul polis elinde makas, köprübaşında, Kapalı Çarşı da çarşaflı peşine düşmüştür. Polisler gördükleri çarşaflı kadınların, boyadan boya çarşaflarını kesiyorlardı. (Sakaoğlu, 1987: 294). Böylelikle tekrardan ferace giyilmesi uygun görülmüştür. Çarşafta iki parçalı, etek ve pelerinden oluşan farklı modeller uygulanmıştır. Çarşaf meşrutiyete kadar genelde koyu renkli ipekli kumaşlardan yapılmıştı. Düğün ve önemli ziyaretlere giderken siyah çarşaf giyilirdi. Çarşaf çeşitleri içinde sırmalı, ipekli Halep ve şal çarşafları ünlü olanlarıydı (Özel, 1992: 171). Osmanlı kadınlarının sokakta giydikleri bir kıyafette maşlah tır. Bazı kaynaklarda da meşlah olarak geçmektedir. Feraceler ağır olduğu için, Osmanlı kadınları bahçe ve kır gezilerinde rahatça dolaşabilmeleri için ferace yerine maşlah 17

35 giymeyi tercih etmişlerdir. Maşlah, dört köşe, eni boyu bir olan hafif kumaşlardan yapılan, kol yerine yarıkları olan, etrafı ve arkası işlemeli, sade bir üstlüktür. Maşlah için daha çok ipekli kumaşlar tercih edilirdi. Dışarıya çıkarken hemen üzerine giyebilecekleri, üstüne de bir başörtü alabilecekleri bir giysidir. Maşlahların en güzeli Antep te dokunurdu. Bu maşlahla, asla şehre inilmez; İstanbul da, Beyoğlu nda gezilmezdi (Sevin, 1990: 133). Osmanlı döneminde kadınların dış kıyafetlerinden Müslüman mı yoksa Gayrimüslim mi oldukları anlaşılıyordu. Çünkü Müslümanlar kırmızı, mavi, yeşil renkler giyerken, Gayrimüslimler daha açık renkler giyerlerdi. Gayrimüslimlerin özellikle yeşil giymeleri yasaktı Başlıklar Osmanlı döneminde baş giyecekleri önemli bir yere sahipti. Başlıklar giyim kuşama uygun olarak kullanılan ve vazgeçilmez bir aksesuardır. Kıyafetin rengine, kumaşına, modeline uygun olarak çeşitlilik göstermiştir. Ayrıca saraylı kadınların, halkın kullandıkları başlıklar farklılık gösterdiği için, başlıklar çeşit çeşit olmuştur. Kadınlar evin içerisinde bile başı açık gezmezlerdi. Kadın giyiminde başlık olarak hotoz, yemeni, terpuş, fes, arakçin, takke gibi çeşitli başlıklar kullanmışlardır. Başlıklara konan mücevherler ise kadının statüsünü belirlerdi. 18

36 Fotoğraf No- 5: Kadın başlığından bir örnek ( Anonim b, 2007). Arakçin, bir çeşit takke türüdür. Bereye benzeyen, şapka içine veya yalnız olarak giyilen takkedir (Anonim, 2009). Hülya Tezcan kitabında kadın başlığı hakkında söyle bahsetmektedir: Saraylı kadınlar başlarına kısa basık fesler, altı dar üstü geniş veya tam tersi özellikte hotozlar takarlardı. Bu başlıkları mücevherlerle süslerlerdi. (Tezcan, 2006: 225). Türk minyatürlerinde dikkati çeken en görkemli baş giysisi olan hotoz; genellikle ev içi tuvaleti olup, krep, yemeni, bürümcük gibi çeşitli kumaşlardan yapılan ve hemen hemen her yaşta kadının kullandığı bir başlıktır (Keskiner, 1994: 122). 17. yüzyılın başlarından itibaren yaygınlaşan, daha çok İstanbullu kadınların kullandığı hotozun içine saçların tamamı toplanırdı. Kadınlar sokağa çıkarken yaşmaklarını hotozun üzerinden bağlarlardı. Zengin bayanlar hotozlarını mücevherlerle süslerlerdi. 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet döneminde külaha benzeyen başlıklar saraylı hanımlar tarafından kullanılmıştır. Kanuni sultan döneminde kadın başlıkları fes şeklinde olup, beş on santim yüksekliğindedir. Daha sonra bu fes biçimli başlıklar gitgide küçülmüştür. 19

37 II. Mahmut tan sonra yaygınlaşan fesi kadınlar etrafına yemeni, yazma gibi örtüler sararak kullanmışlardır. Bu yemeniler mücevherli iğnelerle yada oyalarla süslüydü. Yaygın olarak kullanılan alın çatkısı, bir süslenme tarzıdır. Bir veya iki parmak kalınlığında kadife, ipekli, bürümcük gibi kumaşlarla hazırlanan çatkının üzeri sırma veya renkli ipeklerle işlenmiştir. Saçlar taranıp örüldükten sonra saçın dağılmaması için alından arkaya doğru bağlanmaktadır. Padişah eşleri olan hanım sultanlar günlük yaşamda alın çatkılarını bir sınıf belirleyicisi olarak kullanmışlarıdır (Bilgen, 1999: 47). Baş üstünde düzenlenenlerin bazı kuralları vardır. Keyfi şekilde yapılamazlardı. Her kadın bu kurallara uymak zorundadır. Örneğin; kocası ölmüş dul kadınlar fes üstüne kara yazma sararlar, yeni gelinler açık canlı renkleri kullanırlardı (Apak, 1997: 133). Kadınların saç tuvaletleri zülüf, kahkül, ve ince örgülü saçtır. Lady Montequ mektuplarında Türk kadınlarının saç tuvaletlerinden bahsederken hiçbir takma saç kullanmadan yüz on adet örgü saydığını yazar (Barbarosoğlu, 2004: 103) Ayağa Giyilenler Kadınlar önce ayakkabılarının içine ayaklarına, evde ve sokakta yün veya pamuktan yapılmış çoraplar giyerlerdi. Mehmet Özel çorapların duyguları ifade ettiğini, çorapların anlamları olduğunu söyler ve şöyle devam eder: Siyah yası, kahverengi küskünlük ve ümitsizliği, kırmızı sevgiyi, pembe-sarı havailiği anlatırdı. Topuk ve burunları kırmızı iplerle örülü kınalı çorapların genç kızlarca giyilenlerine sümbül motifi işlenirdi. Öksüz kız, gönül kilidi, sevdalıyım, arkamdan gel, küstüm sana, bırak beni gibi adlar taşıyan ve çoraplara işlenen motifler giyenin duygularını yansıtırdı. (Özel, 1992: 17). Osmanlı kadını en fazla kullandığı ayakkabı çeşitleri; pabuç, yemeni, çizme, nalın, terlik ve mesttir. Pabuç, sokağa çıkarken mestin üzerine giyilen, burnu uzun topuğu açık bir ayakkabı çeşididir. Yemeni ise yazlık, yumuşak bir ayakkabıdır. Nalın, her kadında bulunan, evlerde ve hamamlarda kullanılan bir çeşit topuklu terliktir. Nalınlar kişinin ekonomik gücüne ve kullanılacak yere göre değişirdi. Varlıklı kadınların nalınları sim 20

38 işlemeli, sedef kakmalı, gümüş veya altınlarla işlenmiştir. Ekonomik gücü yeterli olmayanların nalınları ise sadedir. Fotoğraf No-6: Nalın Örneği (Anonim b, 2007). Bu nalınların cevizden yapılmış, üzerine ve ayaklarına gümüşten çiçekler mıhlanmış, tasması sırmayla işlenmiş ve püskül konmuş olanına gelin nalı denir ve yalnız gelinler tarafından kullanılırdı (Abdülaziz Bey., 1995: 230). Varlıklı aileler ayaklarına mercan terlik, deriden yapılmış kısa ve uzun çizme, sedef kakmalı nalınlar giyerlerdi. Halk arasında ise keçe çizme, çarık, dolak, sade nalın giyerlerdi. Ayakkabı konusunda da Müslümanlar ile Gayrimüslimler arasında fark vardı. Sultan III. Selim (1568). zamanında yayınlanan bir fermanda Gayrimüslimlerin ayakkabıları hakkında şöyle denilmektedir. Ayakkabıları siyah renkli, yassı yüzlü ve astarsız olacaktı. Ayakkabılarının içine giyilen çediğin (mestin). yumuşak bir deri olan mesinden yapılacak ve kalın keçi derisi olan sahtiyandan yapılmayacaktı. (Yılmaz, 2003: 203). Ayakkabıda renk konusunda ise Müslümanlar sarı, Ermeniler kırmızı, Rumlar siyah, Museviler de siyah ayakkabı giyerlerdi. Eğer kendilerine belirtilenden farklı, diğerlerinin renginde ayakkabı giyerlerse, cezalandırılırlardı. 21

39 1.2. OSMANLI DÖNEMİNDE ERKEK GİYİMİ Vücuda Giyilenler Osmanlı döneminde erkek iç giyiminde genellikle göynek (gömlek), don kullanırlardı. Göynekler ipek iplikten yapılan bürümcük kumaştan yapılırdı. Yalnız erkeklerin ipek giymesi özelliklede tene temas etmesi günah olduğuna inandıkları için bu kumaşa pamuk yada keten iplik karıştırılarak erkekler tarafından kullanılmıştır. Bu yüzden bu gömleğe helali gömlek denirdi. Don, vücudun belden aşağısına giydikleri, mevsime göre uzun yada kısa olan, ten üzerine giyilen bir çamaşırdır. Erkekler gece yatarken iç don ve iç gömleklerinin üzerlerine uzun gece entarisi (gömleği) giyerlerdi ve başlarına takke takarlardı. Osmanlı erkekleri iç çamaşırlarının üzerlerine belden aşağısına şalvar, çakşır, potur giyerlerdi. Bunların üzerine önü yırtmaçlı, kollu entari giyip; bellerine bir kuşak sararlardı. Daha da üstüne kaftan giyerlerdi. Devlet erkanı, zenginler kürklü ve işlemeli kaftan; orta sınıf cüppe veya hırka; halk ise kollu ve yakasız cepken ve yelek, belden aşağısına da potur giyerlerdi (Önge, 1995: 28). II. Mahmut un kıyafet inkılâbına kadar iç çamaşırların üzerlerine giydikleri entariler önden açık, düğmelerle kapanan, dar kollu, sade bir sokak ve iş giysisi olarak da giyilen bir üst giysidir diye tarif edilebilir. Bunun üzerine kaftan giyerlerdi. Kaftanlar Osmanlıda önemli bir yere sahipti. Padişah ve sarayda yaşayanların giyimleri halkın giyiminden farklılık göstermiş ve sultanlar lüks kumaşlardan yapılan kaftanlar giymişlerdir. Onlara özel kumaşlar dokunmuştur. Bu kumaşlara saray kumaşları denirdi (Kırca, 2000: 21). Giyim ve kuşama önem veren sultanların kıyafetleri kalitesi, kumaşı ve işçilikleri ile halk kıyafetlerinden ayrılırdı. Sultanlar giyimi bir güç gösterisi olarak görürlerdi. Hatta dışarıdan gelen bürokratlarla görüşeceği zaman en ihtişamlı, gösterişli kıyafetlerini giyerlerdi. Hatta bir rivayete göre misafirlerinin gözleri bu ihtişama alışıp, normalleşmesin diye kısa görüşmeler yaparlarmış. 22

40 Kaftanlar uzun ve bol kesimlidir. Bazıları tamamen kolsuz, bazıları ise yere kadar uzun kollu olurdu. Sultanların kaftanları oldukça canlı renklerde yapılırdı. Mavi, yeşil, kırmızı en çok tercih edilen renkler arasındadır. Kaftanların üzerleri işlemeler, kürk ve değerli taşlar ile süslenirdi. İç ve dış diye ikiye ayrılan kaftanların dışa giyilenleri tören kaftanıdır ve daha ihtişamlıdır. Sultanlar için önceden numune dikilir, kendisine giydirilir, beğenirse çoğaltılırdı. Kaftanları diğer bölümde daha ayrıntılı inceleyeceğiz. Şalvar; donların üzerine giydikleri, üst kısmı bol, büzgülü bir dış donudur. Mukaddes Elibol şalvar ile ilgili tanımı şöyle yapmaktadır: Şalvarların boyu ayak bileğine kadar, eni oldukça geniş, ayakların gireceği kadar paşa genişliği açık bırakılmış, iki veya tek cep çalışılmış, astarlı veya astarsız bir üst donudur. Belde ve ön ve arka ortalarına uçkur yırtmacı bırakılarak, uçkur bağı geçirilip bel toplanmıştır. (Elibol, 1992: 9). Eski Türklerden beri gelen, at biniciliğinden dolayı kullanılmaya başlanan şalvar, kadınlar tarafından olsun, erkekler tarafından da olsun sıkça kullanılan bir giyim çeşidiydi. Günümüzde de hala şalvar kullanıldığını görmekteyiz. Erkeklerin şalvarları kadınlarınkine göre daha dar ve daha sadedir. Genellikle yün kumaşlardan yapılırdı. Bunun yanında pamuklu kumaşlardan da yapılırdı. Cep ağızları ve paça kenarları şeritlerle, kaytanlarla süslenirdi. Çakşır, paça bölümü diz üstünde veya diz altında kalan bir tür erkek şalvarıdır (Anonim, 2005: 385). Yani şalvarın bir çeşidi olan çakşır paça kısmı diz kapağında büzülür. Beli uçkurla bağlanır. Poturda şalvarın bir çeşididir. Bunun farkı, donun bacak kısmını sarmasıdır. Mehmet Özel kitabında poturu çakşırdan daha dardır ve diz kapağından ayak bileğine kadar çorap gibi ayağı sarar. Poturun ayak kısmına tozluk giyilir veya dolak sarıldığı görülür şeklinde tarif etmiştir (Özel, 1992: 21). Erkekler bel kısmında da kemer ve uçkur kullanılırdı. Uçkur, belden aşağıya giyilen don, çakşır, şalvar ve potur gibi giyecekleri; kemer ise daha çok üstlük diye tabir edilen uzun ve vücudun en dışına giyilen bol kıyafetleri bel kısmında sıkıp, tutmak için 23

41 kullanılmıştır. Vücudun bel kısmını sıcak ve sıkı tutmak için kuşak sarılırdı (Demirel, 1992: 721). Kuşak ya da kemerin kullanış amaçlarını daha geniş açıyla bakacak olursak; soğuğa karşı korumak, vücudu dik tutma, kıyafeti güzel gösterme, giyim statüsünü belirtme ve bazı eşyaların taşınmasını kolaylaştırma amaçları ile kullanılır (Özel, 1992: 22). Osmanlıda erkekler donlarının üzerlerine mintan, cepken, camadan, yelek, fermene gibi üstler giymişlerdir. Günümüz ceketin yerini tutan cepken; kollu, belin yukarısında olan, yüzyıllar boyunca aynı kesimini korumuş, gömleğin üstüne giyilen bir üst giyimidir denebilir. Cepkenlerin yaka, kol kenarı ve beden kenarları işlenirdi. Genellikle kadife, çuha ve abadan yapılırdı. Beldeki kuşakların görünmesi için cepkenlerin önü kapanmazdı. Aslında çepken olan ama cepken olarak bilinen cepkende en çok kullanılan bezeme türü kılaptandır. Sırma ve simlerle yapılır. Yalnız daha ucuza mal olan bir kılaptan yapma şekli de pamuk iplik etrafına pirinç gibi ucuz metal ipliğin sarılmasıydı (Kırtunç, 1989: 83). Gençler cepkenlerinde mor, kırmızı gibi renkler; yaşlılar ise siyah ve kahverengi gibi renkler hakimdi (Karpuz, 2004). Kısa ve kolsuz ön tarafı çapraz kavuşur bir yelek olan camadan, çuhadan ve kadifeden dikilir; göğüs kenarları ve yaka etrafı şeritlerle, ince kordonlarla süslenirdi (Anonim d, 2009). Bu yeleğin özelliği, oyuk bir yakanın olması ve bu oyuk yakanın kenarlarında yedi, dokuz yada on üç tane ceviz büyüklüğünde örgü düğmelerin yer almasıdır (Kelleci, 1997: 34). 24

42 Fotoğraf No-7 : Camadan Örneği (Eronç, 1984: 178 ) Erkan Kırtunç makalesinde camadandan Üzerinde top düğmelerin bulunduğu iki ön kenar, değişik şekillerde oyulurdu. Çoğunlukla yaka altından ve bel üzerinden iliklenir ve böylece aradaki top düğmeler yürürken sallanırdı. Çoğu altın, gümüş metal ipliklerle ve ipekle hazırlanan bu top düğmeler fındık boyunda olurdu. Camadanlar günümüzde kullanılan yeleklerin ilk örnekleri sayılabilir. diye bahsetmektedir (Kırtunç, 1989: 85). Mintan, iç gömleği üzerine giyilen, uzun kollu, önü entari gibi yarım yırtmaçlı, baştan giyilen, uzunluğu kalçayı örtecek kadar olan bir giysidir. Fermene de, kolsuz, vücudu sımsıkı oturan, harçlarla işli bir yelek çeşididir denebilir. Kumaştan dikilen kollu, ön kısmı açık, boyu kısa bir cepken çeşidi olan salta, sırma ve kaytanlarla, çeşitli işlemelerle işli olurdu (Aktaran; Kılınç, 2008: 129). 18. yüzyılın sonlarına doğru İstanbul da Cezayir kesimi moda olmuştur. Bu kıyafeti Hülya Tezcan şöyle anlatmaktadır: İstanbul da şehrin bıçkın gençleri arasında hakim olan Cezayir kesiminin en önemli özelliği bacakları açıkta bırakan diz üstü çakşır ile yine çıplak tene veya ince bürümcük gömlek üstüne giyilen, boyu göğüs altı hizasında küçük kısa bir cepkendi. Baş ve bele en iyi Hint şallarından sarık ve kuşak sarılırdı. Bu kıyafeti giyenlerin yalın ayak gezmeleri modaydı. Ancak ayaklarına bir şey geçirmek isteyenler Galata kalyoncu yemenisi denilen, arkası kısa, topukları gösteren yemeniler giyerdi. Yüzü de çok dar olan yemeniler, ancak ayak parmaklarının aralarını örterdi. Önce bıçkın delikanlılara ait olan bu giyim tarzı, daha sonra zengin çocuklarına ve beyzadelere de yayılmıştı. Bu modanın giderek yayıldığını, halkın ve gençlerin 25

43 birbirinden görerek cehalet ve edep noksanlığıyla bu giyimi devam ettirmiştir diye yorumluyor tarihçiler. (Tezcan, 2006: 234). Erkekler üst giyimi olarak birde cübbe giyerlerdi. Cüppe; en üste giyilen, geniş, bol ve uzun bir giysidir (Kılınç, 2008: 124) da yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla yerine kurulan yeni ordunun kıyafetleri tamamıyla değişmiştir. Sultanlarda batılı komutanlar gibi önü bol sırma işlemeli, apoletli ceketler, iki yanı şeritli pantolonlu üniformalar giymişlerdir (Tezcan, 1997: 25). Önce askeri giysilerde başlayan bu değişim daha sonraları yavaş yavaş halkada yansımıştır. Erkeklerde kavuk ve sarık yerine püsküllü fes, şalvar ve cübbe yerine pantolon ve setre giyilmeye başlanmıştır. Setre; yakalı, önü ilikli, uzun bir cekettir. Fotoğraf No- 8: Kıyafet değişiminden sonraki erkek giyimi Bu kıyafetler genelde yeşil, lacivert, gri, bej, kahverengi ve siyah gibi renkte tercih edilmiştir. Bu elbiselerin üstüne işlemeli, süslü, kolalı, gömlekler, sadeleştirilmiş jabo tarzında kravatlar moda olmuştur (Altınay, 1992: 98). Evlere gelindiği vakit setre pantolon hemen çıkarılır ve eskiden olduğu gibi entari ve hırka veya kürk giyilerek, başa takke geçirilirdi. Çünkü ev içerisinde de olsa başı açık gezmek hürmetsizlik sayılırdı (Arseven, 1965: 1079). 26

44 Başa Giyilenler Osmanlı devletinde başlıklar önemli bir yere sahipti. Başlıklara serpuş derlerdi. Başlığa verdikleri önemi mezar taşlarından bile anlamaktayız. Başlarındaki mezar taşlarına bile ölen kişinin konumunu, sınıfını, mesleğini belirtecek taştan başlıklar yapmışlardı. Fotoğraf No- 9: Osmanlı döneminden sarıklı bir başlık (anonim b, 2007). Her sınıfa, her mevkiye göre başlıkların şekli, büyüklüğü, rengi değişirdi. Herkes kendine has başlığı giyer, başka bir topluluğa ait başlık giymek bir suç olarak görülürdü. Bununla ilgili D Ohsson kitabında bununla ilgili Eğer bir Türk, başına bir İran başlığı yahut kendi milletinden olmayan bir topluluğa ait başlık giyerse sadakatsizlikle suçlanır; hatta imanını ve nikahını bile yenilemek zorunda kalır şeklinde örnek vermiştir (D Ohssoni, 1973: 84). Kimse ev içerisinde yada dışarıda başı açık gezemezdi. Erkek baş giyecekleri arasında; kavuk, sarık, börk, destar, kalpak, arakkiye, miğfer, fes ve takke bulunmaktadır. Fesin kabulüne kadar genel olarak, sarık ve kavuk kullanılmıştır. Kavuk; kav kökünden gelip, içi boş-kof anlamında olan, yüzü genellikle çuha ve nadiren kadifeden yapılan, içi bez astarlı bir başlıktır. Kavuk ile astar arasına pamuk konularak üzerinden çeşitli şekillerde dikilmek suretiyle farklı kavuk modelleri yapılırdı ve asla tek başına 27

45 kullanılmaz, mutlaka sarık, tülbent, destar denilen kumaşlar sarılırdı (Demirel, vd, 1992: 720). Sarık, tülbent veya şaldan yapılır ve başlıklara sarılırdı. Sarığın salık bırakılan uçununa taylasan denilirdi. Eskiden sarık sarmak bir sanat haline gelmişti. Bu sanatı yapanlara destarbend denirdi (Önge, 1995: 30). Sarığın birçok çeşidi vardı. Başlıkların etrafına sarılan sarıklardan, o kimsenin ait olduğu sınıf herkesçe bilinirdi. Sultanlar sarıklı kavuklarının üzerine bir de tuğ takarlardı. İnce kumaşlardan yapılan ve başa tam oturan takke, gece yatarken giyildiği gibi, başlığın kirlenmemesi için başlığın altına da giyilirdi. Kalpak; deri ve kürkten yapılan, üstüne sarık sarılmayan bir başlıktır. Başlığın tepesi sivri olanlara külah denirdi. Külahın tepesi düz olanlara da börk denirdi. Osmanlı sarayında başa, matem alameti sayılan şemle takılırmış. Şemle, kıldan yapılan siyah bir örtüdür. Bir padişah öldüğü zaman, tüm saray halkı başlarına birer şemle takarlarmış. Devlet erkanı da padişah cenazesine kavuklarına siyah şemle takarak gelirlermiş. Yeni padişah geldiğinde ise üç gün sonra matem biter, bu kara şemle çıkarılırmış (Anonim b, 2009). Türk maden işçiliğinin en güzel örneklerinden olan miğferler ise; savaşta savaşçının başını darbelere karşı korumak amacıyla giydiği bir demir başlıktır. Tezcan miğfer çeşitlerini şöyle açıklamaktadır: Peçelikli ve siperlikli olmak üzere iki türü vardır. Peçelik, miğferin ağız kısmına tutturulan ve omuzlara kadar inen önü açık çelik halkalardan örülü bir parçadır. Siperlikli miğferler peçeliklilerle aynı özelliğe sahip; fazla olarak alın, kulak ve enselik siperlikleri bulunmaktadır (Tezcan, 1975: 23). II. Mahmut un kıyafet değişikliği ile başlık olarak fes kullanılmaya başlanmıştır. Önce memurlarda mecbur tutulan fes, kısa zamanda halk tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Fes, Fastan gelen, kırmızı çuhadan yapılan, tepesinde püskülü olan, silindir şeklinde bir başlıktır. Gençler genellikle tek başına kullanırken, yaşlılar etrafına sarık sararak kullanmışlardır. Şapka kanununa kadar fes kullanılmıştır. Cevdet Kırpık makalesinde; aslında Osmanlı Devleti nde şapka, festen önce II. Mahmut un dikkatini çekmiş, yeni ordusunda başlık olarak şapkayı denemiş, fakat 28

46 annesinin karşı çıkması nedeni ile bu başlıktan vazgeçilmiş ve fes kullanılmaya başlandığını belirmektedir (Kırpık, 2007: 17). Bir rivayete göre ise; Mısır yolu ile Tunus tan İstanbul a gelen Hüsrev Paşa başlarında kırmızı fes bulunan askerlerini, II. Mahmut beğenmiş ve bir fermanla ordunun ve bu arada halkında fes giymelerini irade etmiştir (Kumbaracılar, 1980: 34). Feslerin temizlenişini İzzet Kumbaracılar şöyle anlatmaktadır: Feslerin bir kısmı ağızla su püskürtülerek temizlendikten sonra ütülenir, bez ve tahta kalıba konurdu. Bu işler kalıpçı dükkânlarında yapılırdı. Büyük bir kalıpçı esnafı vardı. Daha sonraları ağızla değil; pirinçten ve sarı madeniden yapılan kalıplara, temizleme, biçim verme, nemlendirme ve su püskürtme gibi özellikleri olan özel aletlerle yapılırdı. (Kumbaracılar, 1980: 35) Ayağa Giyilenler Giyim kuşamın son halkası olan ayakkabılar, Osmanlıda yaşam içerisinde önemliydi. Kimi zaman düğün davetiyesi olarak ayakkabı yollanırdı. Ödemiş in köklü ailelerinden Turan Yener Hanım bunu şöyle anlatmaktadır: Eskiden Ödemiş te düğüne davet, çizme gönderilerek yapılırdı. Buna okuntu çıkarma denirdi. Düğüne hazırlanan erkek tarafı, altı ay öncesinden ayakkabıcıya çift çizme sipariş ederdi. Düğüne 10 gün kala da çizmeler, davetlilerin evlerine davetiye olarak dağıtılırdı. (Tansuğ, 1989: 40). Erkekler, ayakkabılarının içlerine ise düz veya işlemeli yün çorap giyelerdi. Ayakkabılar, giyenlerin toplumsal konumuna ve mesleğine göre çeşitlilik gösterirdi. Saraylı, köylü, halk arasında farklı çeşitler kullanılmıştır. Üst kademe pabuç, mest, çizme, çelik giyerken; halk, yemeni; köylüler ise çarık giyerlerdi. Subaylar çizme, piyadeler yemeni giyerlerdi. Ayağa birde daha çok çobanların tercih ettiği dolak giyerlerdi. Dolak, tozluk yerine bacakları ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçasıdır (Anonim d, 2009). 29

47 Fotoğraf No- 10: Ayağa giyilen çizme ve terlik örneği (Anonim b, 2007) Gayrimüslimler kırmızı ve siyah renkte ayakkabı giymişlerdir. Yeniçeri askerlerinde kendi içerisinde rütbelerine göre ayakkabı renkleri değişirdi. Askerlerin kırmızı, subayların sarı, yüksek rütbeli subayların ise mavi renkteydi (Önge, 1995: 29) yılında Müslüman ile Gayrimüslim ayakkabıcılar kendi aralarında anlaşıyor ve Gayrimüslim ustalar sadece Gayrimüslimlere siyah ve kırmızı ayakkabı imal edecekler; Müslüman ustalar ise sadece Müslümanlara ayakkabı imal edecekler, karşılıklı birbirlerinin ayakkabılarını üretmeyecekler ve antlaşmayı bozanlar cezalandırılacaktı (Yılmaz, 2003: 206). 30

48 2. OSMANLI DÖNEMİ PADİŞAH KAFTANLARI 2.1. KAFTANIN TANIMI VE TARİHÇESİ Osmanlı dönemi saray giyimlerinde kullanılan kaftanlar şu şekilde tanımlanmaktadır: Kaftanın Türkçe sözlük anlamı, Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü bir üst giysi dir (Anonim, 2005: 1033). Macide Gönül kaftanı şöyle anlatmaktadır. Kaftan, farsca bir kelime olup esası haftandır. Önü açık, uzun ve bol bir elbisedir. Kollar bazen uzun, bazen de kısa olur. (Gönül, 1968: 61). Reşad Ekrem Koçu nun tanımına göre kaftan; 1928 den önceki kıyafetlerde en üste giyilen, astarsız esvap, entari bilhassa erkek entarisinin adıdır (Koçu, 1967: 137). Bu ifadelerden anlaşıldığına göre kaftan; önden açık, boyu kısa veya uzun olabilen, bol, üste giyilen bir üst giysisi denebilir. Kaftanın tarihçesine bakıldığında Mezopotamya kökenlidir ve genellikle erkekler tarafından giyilmiştir (Gündüz, 2003: 5). İslamiyet ten önce kaftanlar; renkleri, şerit ve düğmelerine göre derecelendirilirdi. Anadolu Selçuklularında kaftan bir üst giysisi olarak kullanılmış olup; belirgin özellikleri ile Osmanlı ya hiç değişmeden gelmiştir (Şahin, 2004: 199). Osmanlı da 1828 deki kıyafet değişimine kadar kaftan çok giyilmiştir. Kaftanlar, ölen padişahların kıyafetlerinin saklanması geleneği ile günümüze kadar gelmiştir. Bugün birçoğu Topkapı Sarayı Müzesi nde sergilenmektedir. Topkapı Sarayı Müzesi nde yaklaşık olarak 2500 adet kıyafet bulunmaktadır. Saray koleksiyonuna sadece saklama geleneği ile değil, muhalefet yoluyla da (ölen kişinin varisi olmadığı takdirde, mallarının saraya alınması yolu). eser katılmıştır. Son olarak koleksiyona hanedana mensup kişilerin ellerinde bulunan saray eşyasını bağışlamaları veya satmaları yoluyla da eser kazandırılmıştır (Tezcan, 2006: 225) parça 31

49 kıyafetin çoğunu hilat, kaftan ve şalvarlar oluşturmaktadır. Topkapı Sarayı Müzesi nde bulunan kaftanlar, sayı olarak şöyledir: * Fatih Sultan Mehmet: 21 adet kaftan, * Kanuni Sultan Süleyman: 77 adet kaftan, * I. Ahmet: 13 adet kaftan, * I. Osman: 30 adet kaftan, * IV. Murat: 27 adet kaftan (Altay, 1979: 6). Padişah kaftanları dönüşümlü olarak üçünü avluda bulunan, bugünkü şeklini 1859 yılında II. Abdülmecit zamanında alan Seferli Koğuşu bölümünde, camekânlar içerisinde sergilenmektedir. Kaftanlar bu bölümde, 1964 yılının temmuzunda teşhire açılmıştır (Gönül, 1968: 59). Sergilenmeyen eserler ise, kumaş deposunda ısı ve rutubet derecesi ayarlanmış bir ortamda muhafaza edilmektedir. Burada ranzalar şeklindeki raflara açık bir vaziyette serilip, üstü örtülerek dış etkenlere karşı korunmaktadır. Ara ara güveye karşıda ilaçlama yapılmaktadır. Fotoğraf No- 11: TSM Kumaş Deposunda Kıyafetlerin Saklanışı (Anonim g, 2009). 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet tarafından temeli atılan Topkapı Sarayı, her gelen padişahın bir bölüm eklemesiyle büyümüş ve bugünkü halini almıştır. Deniz surları Bizans, kara surları da Fatih tarafından yapılmıştır (Özka, 1981: 31). Topkapı 32

50 Sarayının ismi lale devrinden sonra, Topkapı Sarayı nın kapısında toplar olduğu için halkın verdiği bir isim olduğu belirtilmektedir (Cenkmen, 1943: 16; Ortaylı, 2008: 97). Topkapı Sarayı, II. Mahmut un daha çok boğaz kıyısındaki saraylarda kalmayı yeğlemesinden ve onu izleyen Abdülmecid in de Dolmabahçe Sarayı nı yaptırıp oraya taşınmasından sonra 19. yüzyılın ortalarında eski işlevini yitirmişti. Eskisi gibi iyi bakılmadığı için harap olmaya başlamış ve bazı yapıları yıkılmıştı yılları arasında bugünkü demiryolunun dış bahçesinden geçirilmesi, buradaki birçok yapının zarar görmesine neden oldu (Anonim, 1990: 91). Cumhuriyet ten sonra 1924 te çıkarılan bir yazıyla saray müzeye çevrildi. Yalnız harem ziyarete açık yerlerin dışında kalıyordu. Haremde uzun süren bir onarımdan sonra ziyarete açıldı. Osmanlı sultanları giyim-kuşama çok önem verir, lüks kumaşlardan dikilmiş kaftanlar giyerlerdi. Padişah ve şehzadelerin giysilerinde değerli kumaşlar kullanılırken, vezir ve diğer devlet adamlarında daha düşük kalitedeki kumaşlardan kaftan yapılırdı. Padişahların kaftanları özellikle seraser, çatma, kadife, atlas, kemha gibi kumaşlardan yapıldığı görülmektedir (Gönül, 1965: 3674). Padişahlar, aile fertleri ve saray mensupları için özel olarak kullanılacak kumaşlar, saray bünyesindeki atölyelerde nakkaşlar tarafından hazırlanan desenlere göre dokunurdu. Bu dokunan kumaşlar devletin kontrolü altındaydı. Çok zengin malzeme ve desen içeren, özel olarak dokunan bu kumaşlara saray kumaşları denilirdi. Sarayın bünyesindeki atölyeler yetmediği zaman Bursa ve İstanbul daki diğer atölyelere sipariş verilirdi. 33

51 Fotoğraf No- 12: Kısa kollu bir kaftan (Anonim b, 2007). Kaftanlık kumaşların imalinde kullanılan malzemeye ve dokunuş tarzına çok dikkat edilmiş hatta bu hususun temini için zaman zaman fermanlar çıkarılmıştır. Nitekim on altıncı yüzyılda İstanbul kadısına gönderilen bir hükümde muhtelif dokuma işlerinde kullanılan ibrişimin 4-8 kat arasında iken yalın kat yapılmaya başlandığı ve imalathanelerdeki kumaşların yalınkat işlendiği, bundan vazgeçilerek yine eskisi gibi çok katlı ve sağlam işlenmesi emredilmekte aksi takdirde cezaya çarptırılacakları açıkça ifade olunmaktadır (Gönül, 1968: 61). İslam dünyasında memnuniyeti belli etmek yada onurlandırmak amaçlı hediye olarak kaftan verilirdi. Bu hediye olarak kaftan verilme işi Osmanlıda da bir gelenek halinde devam etmiştir. Bu kaftanlara hilat deniyordu. Hilat padişahın başta sadrazam olmak üzere devlet görevlilerine, bunların da daha alt kademede bulunanlara rütbe aldıkları bir işe atandıklarında yada yaptıkları işinin beğenildiğini göstermek için giydikleri değerli kumaştan yada kürkten yapılmış bir giysidir (Görünür, Ögel: 2006: 62). Hilatın rengi, biçimi, düğmeleri, şeritleri kişinin konumuna göre yada hizmetine göre değişirdi ve bir törenle giydirilirdi. 34

52 Fotoğraf No- 13: Hil at giydirilmesini tasvir eden bir minyatür (Atasoy, vd, 2001: 30). İpek kitabında hil atla ilgili şöyle bahsedilmektedir. Hilatlar Osmanlı saray hayatının vazgeçilmez bir parçasıydı. Her dini yada dünyevi fırsatta, her rütbedeki Türk yada yabancı kişilere verilebilirdi. Hilatlar bir şehzadenin yada elçinin ziyareti, bir askeri seferin başlangıcı veya saltanat ailesindeki bir kutlama gibi özel olayları belirlemek için ve yıllık dini bayramların bir parçası olarak sunulurlardı. Bunlar genel memnuniyeti göstermek yada belli bir hizmeti ödüllendirmek için kullanılır, yeni bir atamayı bildirebilir veya dikilmemiş başka kumaşlarla birlikte saray görevlisinin yıllık maaşının bir bölümünü oluşturabilirdi. Beklenenden daha düşük kalitede verdikleri bir giysi ile bekledikleri ümitleri karşılıksız bırakan padişahlar, Hi atları hem kendi saraydakilere hem de yabancı misafirler için onay yerine, memnuniyetsizlik ifadesi olarak da kullanılabilirdi. Ortaya çıkabilecek her ihtiyacı karşılamak üzere sarayda geniş hil at stokları hazır tutulurdu. Örneğin, sikke hil atlarla dolu hazine sandıkları askeri seferlere de götürülürdü. (Atasoy, Denny, vd, 2001: 31). 35

53 2.2. KAFTAN ÇEŞİTLERİ VE KESİMLERİ Kaftanları değişik şekillerde sınıflandırılsalar da; kaftanlar iç ve dış olmak üzere iki türde dokunmuşlardır (Altay, 1979: 6). İç kaftanlar, önden bele kadar düğmeli, etek kapalı, kollar dar ve uzun olup biraz bedene otururdu. Altına da şalvar giyilirdi. Dışa giyilenler ise genellikle merasim kıyafeti olup, önden tamamen açıktır. Bunlar telli çatma, seraser, kemha gibi değerli kumaşlardan yapılırdı. Biçim olarak diğerleriyle aynıydı. İç kaftanlarda aynı dış kaftanlar gibiydi. Fakat dış kaftanlarda, kol üzerinde omuzdan aşağıya kaftan boyu kadar yen denilen ikinci bir kol parçası sarkardı. Bu yenlerin sultanın görünüşüne ayrı bir görkem katması amacıyla yapılırdı. Bunun yanısıra tarihi bir görevi de vardı. Bayram gibi çeşitli törenlerde öpülmek. Tanzimat döneminden sonra bu usul kalkmış, yen yerine taht saçağı öpülmeye başlanmıştır. Önceleri sade olan kaftanlar, daha sonraları ayrı bir ihtişama bürünmüşlerdir. Kaftanlara değerli kürkler eklenmiş, kıymetli taşlarla süslenmiş, dokumalara altın karıştırılmıştır. Yıllar geçtikçe ekonomik duruma göre kullanılan kumaş çeşitleri değişse de, kaftanların kesimleri pek değişmemiştir. Genellikle önden açık, kısa yada uzun boyda, kısa kollu yada yere kadar uzun kollu, yakasız yada küçük dik yakalı, yırtmaçlı, cepli, peşli, kalçadan çıkıntılı kesimlidirler. Önleri birit ilikli yada çaprast şeritlidir. Kaftanların astarlı yada astarsız, pamuklu yada pamuksuz olanları vardır. Yalnız Topkapı Sarayında incelediğimiz kaftanlarda olsun, resimlerden incelediğimiz kaftanlar olsun hepsinde desenler birbirini takip edecek şekilde dikilmiştir. Buda terzilerin ustalığını ortaya koyuyordu. Bu konu ile ilgili Surname-i Humayun da kaftan terzilerinin geçit resminde yer alan açıklama şöyledir: Terziler yanlarında bir sürü kumaş getirmişti. Gençler kaftan açıp önde yürüyorlardı. Onların arkasından gelen bir usta biçilmedik bir donluk yani elbiseli kumaşı getirip açtı. Sonra makası eline alıp güzel bir kaftan biçti. Her biçtiği parçayı yekpare silkip açtı. Böylece arap ve acem ustalarından üstün olduğunu gösterdi. Dikişinde bir iğne boyu kadar hata yoktu. Her şey yerli yerindeydi. Bunu padişaha hediye etti (Aktaran: Şahin, 2004: 200). 36

54 Fotoğraf No- 14: Kürklü bir kaftan (Anonim d, 2009). Yazlık ve günlük kaftanlar hafif ince kumaşlardan yapılırdı. Kışlık kaftanlar ise içi pamuklu, kapitoneli, kürklü olurdu. Osmanlıda önemli olan kürk, Fatih Sultan Mehmet ten sonra Osmanlı devletinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kürkleri mevsimlere göre giyip çıkarmak bir görgü işiydi. Bunların çıkarılacağı günler padişaha göre ayarlanırdı. Padişah kürkünü çıkardığı zaman bütün saraylılar ve halk kürklerini çıkarırlardı. D Ohsson kürk değiştirme merasimini kitabında şöyle bahsetmektedir: Padişah kürkünü değiştirdiği zaman -ki bu umumiyetle bir Cuma namazına gidildiği sırada olurdu- saraylı bir memur merasimle sadrazama giderek durumu bildirir ve ardından bütün saray halkı kürkünü değiştirirdi (D Ohsson, 1973: 91). Kürklerin en değerlisi siyah tilki kürkü idi ve sadece padişah giyerdi. Diğer devlet adamları padişaha saygılarından dolayı bu kürkü giymezlerdi (Karpuz, 2004). Kaftanlarda genellikle çaprast denilen sağ tarafta şerit bantlar, sol tarafta düğmeler karşılıklı dikilerek kapanma sağlanırdı. Çaprast denilen şeritler dokumanın iplikleri ile iki türde dokunurdu. Biri elde örülerek; diğeri ise çarpana tekniği ile dokunurdu. Çarpana tekniği ipek kitabında şöyle açıklanmıştır: Anadolu da yaygın olarak kullanılan çarpana tekniği; kare, üçgen, altıgen ve sekizgen şekillerinde olabilen, genellikle beş ila sekiz santimetre uzunluğunda ve iki ila üç milimetre kalınlığında, köşeleri delikli, küçük bir levhadır. Tahta, deri yada fildişinden yapılırdı. (Atasoy Denny, vd, 2001: 202). 37

55 Fotoğraf No- 15: Kaftanda bulunan çaprastlar ve çarpana tekniği çizimi (Atasoy, Denny, vd, 2001: 202) KAFTANLARDA KULLANILAN ESKİ TÜRK KUMAŞLARI İnsanların kendilerini korumak, örtmek ve süslemek amacıyla doğan dokuma, yıllar geçtikçe gelişerek bir sanat haline gelmiştir. Anadolu da uzun bir geçmişe sahip olan dokuma sanatı, Osmanlıda da çok önemli bir yere sahipti. Selçuklu dokumacılığının temelini oluşturduğu Osmanlı dokuma sanatını, gerek günümüze kadar gelmiş kumaş ve kıyafet koleksiyondan, gerekse minyatür ve yazılı kaynaklardan inceleyebilmekteyiz. Osmanlıda kumaşlar bir güç, bir statü simgesi olarak görülmüş ve bir hazine eşyası gibi kullanılmıştır. Kumaşlar altın, gümüş ve mücevherlerle zenginleştirilmiştir. Bu kumaşlar sadece padişah kaftanlarında değil; saraydaki törenlerde etrafı ve yolları süslemek amacıyla da kumaş kullanılmıştır. Örneğin, padişah atıyla serilen kumaşın üzerinden geçer ve daha sonra bu üzerinden geçtiği kumaş hediye edilirmiş. Nurhan Atasoy röportajında kumaşın ihtişamını şu örnekle anlatmaktadır. Sergi için götürdüğümüz eserler arasında, seraser - altınım gümüşüm de deniliyorşalvarlar da var. Ve bunlar gayet sert, diken gibi. Çok ağır ve rahatsız Padişahın at üzerinde giydiği seraser, insanların göz hizasında. Altın ve gümüş ve değerli taşlarla 38

56 süslenmiş seraserler güneş vurdukça parıldıyor, ışıldıyor. İşte yine ihtişam vermek için kumaş kullanılıyor ve özellikle de göze çarpan büyük desenler kullanılıyorlar. İşte stil ve statünün açığa çıktığı bir an. (Bağbars, 2005: 60). Buradan da anladığımız üzere kaftanların şık, zarif ve gösterişli olmasında renklerin, kumaşların ve desenlerin büyük bir rolü vardır. Türk kültür ve zevkinin inceliklerini yansıtan Türk kumaşları, Anadolu sınırlarını aşmış, doğuda ve batıda aranır duruma gelmişti. İpekçiliğin doğduğu yer olan Çin in dahi Bursa dan ipekli kumaş aldığı kayıtlarla tespit olmuştur (Aktaran: Süslü, 1976: 216). Türk kumaşlarının dünyaca tanınmasında, dokuma esnafının devlet kontrolünde sıkı bir denetim altında olması ve sürekli çıkan kanunlarla hilelerin önlenerek kumaş kalitesinin kontrol altında tutulmasının büyük bir payı vardır. Bu kanunlarla kumaşların iplikleri, boyaları, miktarları kontrol edilmiştir. Bu kurallara uymayan kumaşlar toplatılmış ve hatta bu tezgâhlar kapatılmıştır (Bilgen, 1991: 24). Hülya Tezcan makalesinde kumaşın dokunma kuralları ile ilgili şöyle bahsetmiştir: Dokumanın kalitesini belirleyen çözgü ipeklerinin tel sayısı ve gramaj bellidir. Belirtilen miktardan eksik dokuyanlar cezalandırılır. Gene dokumada kullanılan altın ve gümüş teli mutlaka devlet kontrolündeki simkeşhanelerde çekilmesi ve kontrol mühürü taşıması koşulmuştur. Tezgâhtan çıkan kumaşların mengeneden geçirilmesini (bugünkü apreleme işlemi) devlet üstlenmiştir. Son olarak kumaşlar ölçülerek eksiksiz olduğu görülür ve damgalanarak satışa çıkmasına izin verilirdi. Devlet bu işleri kendi memurları aracılığı ile yapardı. Ayrıca Lonca denilen esnaf teşkilatları da kendi kendilerini denetleyerek devlete yardımcı olurlardı. (Tezcan, 1989: 28). Kıymetli olan bu kumaşların boyları ve enleri bile kanunlarla belirlenirdi. En darı 52 cm, en genişi 73 cm dir. 16. yüzyılda doruğa ulaşan dokuma, nakkaşhanede nakkaşlar tarafından hazırlanan desenlere göre yapılırdı. Hülya Tezcan Osmanlı Saray dokumalarının ve çinilerinin kesişen ve ayrılan yolları adlı makalesinde desenlerin dokumaya aktarılmasındaki titizliği şöyle anlatmaktadır: Kaftan kumaşlarının desenlendirilmesinde sarayın kemha dokuyucusunun rolü büyüktü. Çünkü desenin dokumaya uygulanması çok özen isteyen, zor bir işti. Desenlerin mutlaka ölçekli kâğıt 39

57 üzerine, desenlerin kumaşın enine ve boyuna tam gelecek şekilde hazırlanması gerekirdi. Ayrıca saray terzisinin de dokunan kumaşın dikeleceği kaftana uygun olduğunu tasvip etmesi gerekirdi. Özellikle sekiz bin çözgü teliyle, dört veyadaha çok renkli iplikle dokunan ipekli kumaşın serbest elle çizilmiş bir desenle dokunması mümkün olamazdı. (Tezcan, 2002: 92). En eski dokuma merkezi Bursa dır. Bursa nın yanında 16. yüzyılda İstanbul da dokuma merkezi olarak gelişmeye başlamış, fakat Bursa hiçbir zaman önemini yitirmemiştir. İstanbul saray atölyeleri için, çözgü ipliklerinin tezgahlara Bursa da gerildiğine dair birçok arşiv bulunmasının yanında; Bursa nın boya konusunda da uzmanlaşmış ve yabancı ülkelerden boyanmak üzere kumaş yollandığına dair de arşiv belgeleri vardır (Gürsu, 1989: 19). Özden Süslü nün kitabında belirttiği gibi; İstanbul kumaş atölyelerinin büyük bir kısmının saraya bağlı olması altın ve gümüş telli kumaş imâlinin müsaadesi yalnız bu atölyelere verilmesi ve desenlerinde saray nakkaşları tarafından hazırlanan örneklere göre yapılmasına dikkat edilirdi. Saray atölyeleri özellikle sırma ve simle dokunan ve seraser denilen kadifeleri, kemha denilen ipekli ve serenk denilen düz kumaşları dokuyordu. Sultan III. Murad devrinde İstanbul da 268 tezgâh olduğu 88 tanesinin saraya bağlı olarak çalıştığını ve kumaş imaline ne kadar önem verildiğini kaynaklardan öğreniyoruz. (Süslü, 1976: 237). Sayıca fazla olmayan 15. yüzyıl kumaşlarında, desenler iri ve renk sayısı azdır. 15. yüzyıldan itibaren kumaş merkezi İstanbul olmuştur. Osmanlı devletinin ekonomik gücüne paralel olarak gelişen dokuma sanatı, 16. Yüzyılda en muhteşem örneklerini sergilerken, kumaşlarda küçük desenler ve çeşitli renkler kullanılmıştır (Bilgen, 1999: 25). Bu yüzyılda kumaşların en güzeli yapılmıştır. İşçiliğin ve desenlerin kalitesi artmıştır. 17. yüzyılda da bu kalite devam etmiş; desenlerde yavaş yavaş Avrupa etkisi görülmeye başlanmıştır. 17. yüzyılın ikinci yarısından sonra gerileme dönemine giren Osmanlı devletinde, ekonominin zayıflamasıyla kumaşlarda kalite bozulmaya başlamıştır. Kıymetli malzemeler olan altın ve gümüş tel kullanımı azalmış, desenler sadeleşmiş ve kumaşlarda kullanılan renkler azalmıştır. Düz, sade kumaşların kullanımı yaygınlaşmıştır. Sultan III. Ahmet zamanında gümüş harcamalarını azaltmak için kumaşlarda gümüş tel kullanılmasını yasaklamıştır (Bilgen, 1999: 27). 40

58 Türk kumaşı, 18. yüzyılda daha da bir düşüşe geçmiştir. Çözgü ipeklerinin sayısı azalmış, incelmiş ve kalitesi düşmüştür. Daha çok düz renk ve serpme küçük çiçekli kumaşlar dikkati çeker (Tezcan, 1989: 31). Fransız mühendis Jacquard 1786 da dokuma tezgâhlarını mekanik hale getirmesi ile seri üretime geçilmesi sonucu dokumacılık sönmüştür (Yavuz, 2000: 32). Bunun yanında batıya olan hayranlık Avrupa kumaşlarına talebi arttırmış; buda Türk kumaşının üretimin yavaşlamasına ve kalitenin düşmesine neden olmuştur. 19. yüzyılda Osmanlı kumaşlarından bahsetmek oldukça güç. Türk kumaşlarında renk, desen ve malzeme özelliklerinin tamamen bozulmuş ve batı etkisi ile kaybolmuştur. Kumaşa her zaman ihtiyaç olduğu için dokumacılık ayakta tutulmaya çalışılmış ve Sultan Abdülmecid ( ) devrinde dokumacılığı canlandırma teşebbüslerine geçilmiştir (Tezcan, 1984: 55). Saray, dokuma atölyelerini canlandırmak için son dönemde Üsküdar Ayazma Camii ve Selimiyye Camii avlularına kumaş dokuma atölyeleri kurarak dokumacılığı canlandırmaya çalışmıştır. Son olarak 1844 te Hereke Fabrikasıyla, sarayın dokuma ihtiyacını karşılayacak bir üretim yeri kurmuştur (Tezcan, 2002: 96). Bu fabrikada üç tür kumaş üretilmiştir. Saray için ipekli döşemelik ve perdelik kumaşlar, Fransa da Lyon fabrikasının kumaşlarını hatırlatan batı zevkini yansıtan kumaşlar ve Türk rokoko üslubunda kumaşlar dokunmuştur (Apak, Şener, 1994: 266) Eski Türk Kumaşlarının İsimlendirilmesi Kumaşa çok önem veren Osmanlı devleti, doku özelliği, renkleri, malzeme ve desen zenginlikleri ile kendine has bir dokuma sanatı oluşturmuştur. Dokumalar pamuklu, yünlü ve ipekli olmak üzere üç ana dalda yapılmaktaydı (Tezcan, 1989: 28). Pamuklu dokumalar, kirpas, boğası, alaca, bez, mendil, yemeni, basma ve tülbenttir. Çuha, aba, keçe ve soflar ise yünlü dokumaları oluşmaktaydı. Bunların içerisinde ilk sırada çuha gelmektedir. Çuha hem askeri kıyafette, hem üst giyimi olarak çok kullanıldığından dolayı, ülke içerisindeki üretim ihtiyaca yetmemiş, batıdaki Fransa, İngiltere, İtalya, Macaristan, Hollanda gibi ülkelerden ithal edilmiştir (Tezcan, 1993: 25). 41

59 İpekli dokumalar, Bursa ve 16. yüzyıldan sonra İstanbul da dokunmuştur. Hammaddesi çok zor elde edilen, zahmet isteyen bir ürün olduğu için, bu dokumadan yapılan kumaşlar değerli sayılmıştır. İpekli dokumaların kalitesinin bozulmaması için, devlet sürekli kontrol altında tutmuştur. İpekli dokumalar olarak, atlas, kemha, kadife, seraser, kutnu, taftayı sayabiliriz. Osmanlı döneminde dokunan kumaşlar; ülkelere, illere, şahıslara, malzeme ve tekniklere göre adlandırılmıştır. Bunlar şöyledir: 1. Kumaşın dokunduğu ülkeye göre: Bursa kumaşı, Şam kumaşı, Halep kumaşı, Musul kumaşı gibi. 2. Kumaşın adıyla dokunduğu yer beraber kullanılarak adlandırılanlar: Bursa kadifesi, Üsküdar çatması, Ankara Sofu, Bilecik Çatması gibi. 3. Dokunduğu memleketin değil, kullanılan yerin adını taşıyan kumaşlar: Trablus kuşağı, Sevailerden Konya örneği gibi. 4. Şahıs adı verilen kumaşlar yada usta adı ile anılanlar: Hasan Bey Keyfiyesi yada Selimiye, Mecidiye, Ahmediye gibi padişah adlarına göre adlandırılırdı. 5. Teknik adı ile adlandırılanlar hepsinden daha fazladır: Tafta, atlas, kadife, kutnu gibi. 6. Malzemeye göre adlandırılanlar: Kutnu telli, taraklı atlas, telli hatayi 7. Renklerin sayısına göre kumaş adları: Serenk, hefrenk gibi 8. Kumaşın desenine göre adlandırılanlar: Benekli, Devetabanı, telli hatayi, çınarlı hatayi gibi (Gürsü, 1989: 21). 42

60 Eski Türk Kumaşlarının Özellikleri Dünyaca tanınmış Türk kumaşları, zengin desenleri ve teknikleri ile Türk el sanatları içinde önemli bir yere sahip olmuştur. Bu sanat, deseni oluşturan nakkaşların ve o deseni dokuyan dokuma ustalarının uyumlu çalışmalarından oluşmuştur. Osmanlı devleti dokumacılıkta hileyi ve tüketicinin zarara girmesini önlemek için bu sektörü kontrol altında tutmuştur. Bunu 16. Yüzyıldan itibaren çıkardığı kanunlarla, fiyatları değişen narh sistemiyle sağlamaya çalışmıştır (Tezcan, 1993: 27). Osmanlı devrinde saray kumaşlarında, ipek iplikle beraber altın ve gümüş teller kullanılmıştır. Kumaşlarda kullanılan altın ve gümüş tellerin israfını önlemek için sadece saraydaki atölyelerde kullanılmasına izin verilmiştir. Nevber Gürsu kitabında gümüş ve altın telin üç şekilde kullanıldığını anlatmaktadır: 1- Kılaptan: Gümüş ve altın veya altın alaşımlı gümüş tel çift iplik etrafına gevşekçe sarılır. Gümüş tel beyaz ipek iplik etrafına sarılınca gümüş etkisi yapar ve gümüş veya beyaz kılaptan adı verilir. Sarı iplik etrafına sarılınca altın görünüşü verir, buna da altın veya sarı kılaptan adı verilir. 2- Tel: Bazen ipek iplikle beraber doğrudan doğruya altın ve gümüş teller kullanılmıştır. Buna en değerli kumaş olan seraserlerde rastlanır. 3- Sim: Metal iplik, çekirdek pamuk iplik etrafına, ipliği kapatacak şekilde sarılmıştır. Kılaptanın aksine iplik hiç görülmez. Sadece metal tel görülür. Tabii burada kıymetli metal kılaptandan daha fazla kullanılmış olur. (Gürsu, 2003: 24). Osmanlı sarayında kaftanlık ve mefruşat olarak kullanılan kumaşlardan çatma, kemha, seraser, atlas, sof, serenk, selimiye, kadife en tanınmış olanlarıdır. Bunların dışında tafta, diba, zerbaft, hâtâi, aba, çuha, gezi, canfes, kutnu, bürümcük vb. gibi birçok kumaş cinsi de vardır (Gündüz, 2003: 7). Çatma: Kadifenin çeşidi olan, 15. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanan bir kumaştır. Kadifeden farkı, havlarının yüksek olmasıdır. Zemin ipek, havları kadifedendir. Yani desenler veya süslemeler kabartma halindedir. Dış giyimde kullanıldığı kadar yastık, perde ve örtü içinde kullanılmıştır. Klasik Osmanlı 43

61 motifleriyle süslü kadifelerin en tanınmış olanları çatmadır. Bursa, Bilecik, Aydos ve Üsküdar da dokunmuş olup; kırmızı, açık ve koyu yeşil, sarı, mavi, siyah ve tonları en çok kullanılan renklerdir (Bilgen, 1999: 33). Osmanlı sarayı tarafından, yabancı devletlere hediye olarak çatmaların sunulmasından dolayı, bugün yurtdışındaki müzelerde birçok çatma kumaşı numuneleri bulunmaktadır. Fotoğraf No- 16: Çatma kumaşı örneği TSM 13/264 Kemha: Kaftanlarda sıkça rastladığımız ipekli dokumalardan olan kemha, gösterişli, sert ve pahalı bir kumaştır. İpek, gümüş ve altın tellerle dokunmuştur. Ağır ve gösterişli olan bu kumaş Osmanlıda çokça kullanılmış olup, dünya müzelerinde örnekleri bulunmaktadır. 15. yüzyıl sonu ve 16. Yüzyıl başlarında, muhtelif adlar altında 8 cins kemhanın memleketimizde dokunduğu tespit edilmiş olup adları şöyledir: Yek-renk Kemha, Peşûri Kemha, Müzehhep Kemha, Dolabi (Tolabi). Kemha, Tabi Kemha, Güvez Bursa Kemhası, Kırmızı Amasya Kemhası (Altay, 1979: 14). Kemhanın tok bir kumaş olmasına karşın, zaman zaman malzemesinden çalınıp, gevşek kumaşlar üretildiği, dokumacının bu hatasını kapatmak için; kumaşın arkasına hamur sürerek sertleştirdiği 1550 tarihli bir şikâyet belgesinden anlaşılıyor (Tezcan, 1993: 33). 44

62 Seraser: Osmanlı döneminde kıymetli bir kumaş olan seraser, gümüş veya altın tel kullanılarak dokunan pahalı bir kumaştır. Bursa ve İstanbul tezgâhlarında seraserci başının denetiminde dokunup, Seraser dokuyan tezgâhların sayısı hep sınırlandırılmıştır. Nevber Gürsu seraseri kitabında şöyle anlatmaktadır: Desen çözgü tellerine alttan düz olarak bağlı takviye atkılarıyla dokunur. Desen altın alaşımlı telin, sarı ipeğe, gümüş telin ise fildişi renk ipek iplik etrafına sarılması ile dokunur. Fakat değerli iplikler sadece desenlerde dönüşümlü olarak kullanılır. Bunun nedeni ise, değerli metali israf etmemektir. Seraser ile kemha arasındaki farki seraserin telle, kemhanın ise kılaptanla dokunması ve desenlerin çok farklı olmasındandır. Seraser adı baştanbaşa anlamına gelir ki, desen bir eni kaplayacak şekilde ve kumaşın değerli tellerini gösterecek tarzda çizilmiştir. Seraser kumaşının en göze çarpan özelliği, altın ve gümüş tellerin hakimiyeti, konturların bir renk ipekle belirtilmesi, desenin sade; fakat görkemli oluşudur. Seraserin zemini gümüş kılaptandır. Konturların çoğu açık yeşil, bazen de turuncu ipekle belirlenir (Gürsu, 1989: 26). Fermanlardan anlaşıldığına göre, iktisadî sebeplerle on yedinci yüzyıldan itibaren seraserlerin kalitesi, alınmak istenen önleyici tedbirlere rağmen bozulmaya başlamış, hatta IV. Murat zamanında altın ve gümüş telli kumaşların dokunması yasak edilmiştir (Aktaran Gündüz, 2003: 8). 45

63 Fotoğraf No- 17 : Seraserden yapılmış bir kaftan TSM 13/1325 Atlas: Düz renkli, parlak, sık dokunuşlu, ipekli bir dokumadır. Padişah kıyafetleri içerisinde atlastan yapılmış kaftanlara sıkça rastlamaktayız. İlk, bir Çinli tarafından icat edilen tezgâhta dokunmuş en eski ipekli tekniklerindendir (Gürsu, 1989: 27). Parlaklığından dolayı beğenilen atlas, önceleri dışarıdan getirilmiş, daha sonraları ülke içerisinde dokunmaya başlanmıştır. Atlasın taraklı, düz ve hareli (çubuklu) çeşitlerinden maada eskiden kullanılan sürmayi denilen bir çeşidi de çok makbuldür (Gönül, 1968: 63). 46

64 Fotoğraf No- 18 : Atlas kumaşından yapılmış bir kaftan TSM 13/305 Kadife: Atkısı ve çözgüsü ipek olan, havlı bir kumaştır. Halı dokuma tekniğinde dokunurdu. Dokuma sırasında geçici olarak araya sokulan çubuklar sayesinde, ek bir çözgünün ilmekler halinde yukarı kaldırılması ile havlı bir dokuma haline gelen kadifede, bu ilmekler kesilebilir yada bırakılabilirlerdi; Türk kadifelerinde hepsi kesiktir (Atasoy, Denny, 2001: 342). 15. Yüzyılın ortalarından itibaren Bursa da dokunmaya başlayan kadife, Osmanlıda birçok alanda kullanılmıştır. Serenk: İpekle dokunmuş, altın ve gümüş tel yerine sarı ipek kullanılmış bir dokumadır. Üç renk anlamına gelen serenkin en belirgin özelliği, üç renkte dokunulmasıdır. On beşinci yüzyılın ortalarından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Genellikle zemini güvez renk ve kendinden desenli olup; çiçekli olanına Serenk, beneklisine Şahbenek, düz olanına ise Sade Serenk denirdi (Anonim a, 2009). 47

65 Selimiye: Çözgüsü ve atkısı ipek olup, boyuna yollu ve küçük çiçek desenli bir kumaştır. 18. yüzyıldan sonra, padişah III. Selim zamanında üretilen bir kumaştır ve adını Padişahın isminden dolayı Selimiye ismini almıştır. Sof: Ankara ve Tosya da dokunan sof, tiftik yapağından ince bükülmüş iplikle yapılırdı. Kadın ve erkek giysilerinde kullanıldığı kadar kaftan yapımında da kullanılmıştır. Ankara da sof için tiftiği yıkayarak eğiren, iplikleri boyahanelerde boyayan, tezgâhta dokuyan, dokunan sofları yıkayarak cendereden geçiren dört esnaf teşekkülü kurulmuş, esnaf loncaları ile bu kumaşlar güvence altına alınmıştır (Aktaran: Bilgen, 1999: 34). Beyaz, siyah, kırmızı renkleri en çok aranan ve kullanılan türdendir (Apak, vd, 1997: 31). Hataî: 16. yüzyılın ikinci yarısından sonra rastlanan, padişahlara dış kaftanı yapılan, ipek ve kılaptanla dokunmuş sert bir kumaştır. Çözgüsü ham ipek olup, kumaşa aprelik verilmiştir. Atkısı ise bükümlü ipek telli ve kılaptanlıdır (Altay, 1979: 12). Gezi: Türkçe sözlükte ; Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş şeklinde açıklanmıştır (Anonim c, 2009). 16. Yüzyıldan sonra görülen, çözgüsü ipek, atkısı ipek ve pamuk karışımlı, sık dokunuşlu, hâreli bir kumaştır. Kumaş dokunduktan sonra, iki kızgın mengene silindir arasından geçirilerek ezmek ve sürtmek suretiyle kumaşın hâresi yapılır (Gürsu, 1989: 27). Bu kumaş dış kaftan yapımında kullanılmıştır. Çuha: Çözgü ve atkı ipliği yün yapağından eğrilmiş iplikten, düz renkte yapılan, tok bir kumaştır. O dönemde Eğin ve Selanik te dokunmuştur. Hem askeri, hem günlük hayatta üst giyimi olarak çok kullanılmasından dolayı; daima Fransa, İngiltere, İtalya, Macaristan, Hollanda gibi ülkelerden ithal edilmiştir. Yalnız dıştan alımın pahalıya çıkmasından dolayı, ülke içerisindeki mevcut fabrikalar iyileştirilmeye çalışılmıştır (Tezcan, 1993: 25). 48

66 Eski Türk Kumaşlarında Kullanılan Motifler Osmanlı kumaşlarını kumaş yapan unsurlardan biri, desenlerin zenginliğidir. Motifler, kumaşlarda bir kompozisyon şeklinde ahenkle dokunmuştur. Osmanlı kumaş desencileri, kumaşın eni ve boyunca motiflerin yerleşimlerini, düzenlerini en iyi şekilde ayarlayarak deseni ortaya çıkarırlardı. Osmanlı kumaş tasarımında sanatsal ve teknik konular birbirlerine iyice bağlıydı. Kumaş desencileri, motifin, sadece şeklini değil, rengini, boyutlarını ve bir boy kumaşta nasıl tekrarlanacağını da belirlerdi. Bu nedenle desenciler, belirli dokumaların özellikleriyle, iplik cinsleri, tekrar düzenleri ve renk yerleşimleriyle, en önemlisi tezgâhların gereksinimleri ve renk etkileri ile ilgili iyi bir bilgiye sahip olmaları gerekliydi (Atasoy, Denny, vd, 2001: 203). Motif bakımından zengin olan Osmanlı dönemi Türk kumaşlarında en çok bitkisel motifler olan çiçekler, yapraklar, ağaçlar kullanılmıştır. Osmanlı dönemi öncesine kadar çok kullanılan hayvansal figürler ise, nakkaşlar tarafından seyrek olarak kullanılmıştır. Kullanılan motifler, dolaşmalı, şaşırtmalı, üst üste sıralı, yatay ve şeritli düzenlerde kumaşa yerleştirilmiştir. (Bkz. sayfa no:49, 50, 51) Fotoğraf No 19: Dolaşmalı düzende yerleştirilmiş motifler 49

67 Fotoğraf No 20: Şaşırtmalı düzende yerleştirilmiş motifler Fotoğraf No 21: Üst üste sıralı düzende yerleştirilmiş desen Fotoğraf No 22: Yatay düzende yerleştirilmiş motifler 50

68 Fotoğraf No 23: Şeritli düzende yerleştirilmiş motifler Bu desenler nakkaşlar, ölçekli kağıt üzerine, kumaşın ölçüsüne uygun olarak çizilirdi. Osmanlı dönemindeki nakkaşların düzeninden Taciser Onuk kitabında şöyle bahsetmektedir: Yüz yirmi dört- yüz yirmi dokuz sanatçıdan meydana gelen nakkaşlar grubu, eşit olarak ustalar ve yardımcıları olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Sanatçıların çok başarılı olanlarına, teşfik için ayrıca prim ödenirdi. Baş sanatçılar dini bayramlarda, eserlerinden sultana verdikleri hediye karşılığında ödüllendirilirlerdi. (Onuk, 1998: 47). 14. yüzyılda kumaşlarda az renkli, büyük motifler göze çarpmakta olup; iri kozalak, çınar yaprağı ve nar motifleri en çok kullanılan motiflerdir. 15. yüzyılda ise motifler biraz daha küçülerek, renk sayıları artmıştır. Osmanlı döneminin en ihtişamlı dönemini yaşayan Türk kumaşı, 16. yüzyılda lale, karanfil, bulut ve benek motifi en çok kullanılan desenler olmuşlardır. Ayrıca bu yüzyılın ortalarından itibaren adını Türk mitolojisindeki sihirli bir ormandan alan, Şah Kulu isimli bir İranlı tarafından başlatılan saz üslubu gelişmiştir (Atasoy, Denny, vd, 2001: 231). Bu üslup, tüy gibi kenarları girintili çıkıntılı bir yaprak, kıvrımlı bir şekilde kullanılmasından oluşmaktadır. 17. yüzyılda sıkça madalyonlu motifler görülmektedir. Bu madalyonların içi lale, gül, karanfil, sümbül gibi çiçeklerle süslenmiştir. Karanfil diğer yüzyıllara göre daha çok, lale ise daha az kullanılmıştır. 18. yüzyılın ortalarından itibaren küçük ve yollu desenler göze çarpmaktadır. Ayrıca 18. Ve 19. Yüzyıllarda tabiattaki şekliyle süsleme sanatımıza giren şukufe adlı çiçek motiflerinde Türk kumaşlarında çok sık kullanılan motifler arasındadır (Apak, Şener, 1994: 261). 51

69 Osmanlı kumaşlarında kullanılan desenler şunlardır: Kaplan çizgisi ve leopar beneği: Osmanlı eşyalarında sıkça rastladığımız kaplan çizgisi ve leopar beneği, kimi kaynaklarda çintemani diye de geçmektedir. Özellikle kumaşlara ve çinilere uygulanmış, ikisi altta biri üstte iç içe geçmiş halkalar ve şimşeği ifade eden iki yatık kıvılcımdan meydana gelen süsleme motifidir (Anonim e, 2009). Özellikle, 16. yüzyılda kaftanlarda çok sık rastlanmaktadır. Bu motif, güçü temsil etmektedir. Fotoğraf No 24: Üç benek ve kaplan çizgisi desenli tören kalkanı TSM, env. No. 1/2454 Semadan Alınan Motifler: Güneş, ay, yıldız, bulut, vs. gibi semayı temsil eden motiflerde Osmanlı kumaşlarında yer almıştır. Güneş ve ay motifi peygamberi ve onun temsilcisi padişahı veya Tanrıyı ve halife olan temsilcisi padişahı simgelerdi (Görünür, 2006: 65). Bulut motifi, yağmurun kaynağı olmasından dolayı bereketi temsil etmiştir ve birçok yerde kullanılmıştır. 52

70 Fotoğraf No- 25: Güneş desenli kısa kollu kaftan TSM env. no 13/177 Nebati Süslemeler: Hemen her süsleme sanatında nebati süslemelere rastlanmaktadır. Nebati süslemeler çiçek, meyve, ağaç motiflerinden oluşmaktadır. Özellikle çiçekler çok kullanılmıştır. Çiçek motiflerini; lale, karanfil, sümbül, nar, gül, zambak, yasemin, vs. çiçekler oluşturmaktadır. İçlerinde narçiçeği ve lale en çok kullanılanlarıdır. Lale Allah ı temsil ederken, nar bereketi temsil ederdi. Fotoğraf No- 26: Çiçek ve dallarla bezeli at örtüsü. İEM env. no:

71 Kuş- Geyik Resimleri: Osmanlı döneminde hayvan motifleri nadiren uygulanmış olup; genellikle kuşların oluşturduğu tavşan, geyik, aslan gibi havyan figürleri kullanılarak motifler oluşturulmuştur. Fotoğraf No- 27: Kuş ve geyikli bir motif (Apak, vd, 1997:35). Rumi: Türkçe sözlükte Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme olarak geçen rumi motifi, Osmanlı döneminde her devirde, her süsleme sanatında kullanılmıştır (Anonim e, 2009). Fotoğraf No- 28: Rumi motifi Hatayi: Orta Asya dan, bütün Türk İslam ülkelerine yayılan, tamamen hayal gücüyle yapılmış, hakiki ve tabi olmayan çiçeklerden, yapraklardan meydana 54

72 gelen, tabiattaki çiçeklere benzemeyen bir süsleme tarzıdır (Özcan, 1990: 8). Osmanlılarda sıkça kullanılmıştır. Yabancı Motifler: 16. Yüzyılın sonlarından itibaren kumaşlarda, desenlerin arasında taç motiflerine rastlanmaktadır (Apak, vd, 1997: 37). Fotoğraf No- 29: Taç ve hilal motifiyle bezenmiş kısa kollu bir kaftan TSM env. no 13/ Eski Türk Kumaşlarında Kullanılan Renkler Padişah giyimlerinin bu kadar ihtişamlı olmasında motiflerin yanında renklerinde önemi vardır. Renkler ile motiflerin birbiri ile ahengi, kaynaşması çok güzel bir şekilde kumaşlarda ayarlanmıştır. Osmanlı döneminde renkleri oluşturmak, boyamak bir sanat olarak görülürdü. Boyamacılık sanatı, babadan oğla geçmekteydi. Boya ustası tek bir renk üzerinde ustalaşır, diğer renklere pek geçmezdi. Al boyacılar, mavi boyacılar, yeşil boyacılar gibi. Boyacılığın en çok geliştiği yerler ise Bursa, Edirne, İstanbul, ve Teselya olup; Bursa ya birçok yerden boyanmak üzere kumaşlar geldiği arşivlerde kayıtlıdır (Apak, Gündüz, vd., 1997: 41). 55

73 Boyalar bitkilerden yapılırdı. Gürsu kitabında boyanın, bitki hammaddelerini şöyle sıralamaktadır: Zerdaçal, yabani gül ağacı kabuğu, ayva yaprağı, meyan kökü, şeftali yaprağı, çınar ağacı kabuğu, saman, nar kabuğu, haşhaş çiçeği, kestane, armut, ıspanak yaprağı, ebegümeci çiçeği, sumak, palamut, kızıl kök, safran, siyah mazı, kırmızı ceviz yaprağı gibi bitkiler... (Gürsu, 1988: 24). Osmanlıda Türk kumaşı denildiği zaman, ilk akla gelen kırmızıdır. Kırmızı en çok kullanılan renklerden biridir. Dünyada Türk kırmızısı olarak geçen kırmızı, yıllar geçmesine rağmen solmama özelliğine sahiptir. Osmanlıda bu renk al, güvez diye geçmektedir. Birde dünyaca ünlü çini mavisi vardır. Kırmızı ve bu mavinin sırlarını öğrenmek için dışarıdan araştırmacıların geldiği bilinmektedir. Osmanlı yeşil rengide çok kullanmıştır. Bu rengin arkasından mavi, yeşil, beyaz, bej, siyah, bal rengi, sürmai (koyu fındık). rengi gelmektedir. Bu renklerle beraber altın ve gümüş teller, iplik şeklinde kullanılmıştır. Bazen bu renkler konuşma dilini oluşturmuştur. Busbecq, 1550 lerde siyah, mor ve koyu mavi renklerin Osmanlılarca uğursuz sayıldığını, mor rengin asalet belirtisi olarak görüldüğünü ancak savaş zamanında ölüm habercisi sayıldığını anlatmıştır (Görünür, Ögel, 2006: 64). Kırmızı kaftan, gelenekte padişahın kan dökeceğine işaret edermiş ve I. Ahmet ayaklanan yeniçerilere, sipahilere kırmızı kaftan giyerek cevap vermiş (İleri, 2008: 10). Beyaz renk Osmanlılarca uğurlu sayılmış ve sultanlar tarafından bizzat tercih edilmiştir. Bilhassa padişahlar büyük merasimlerde yeşil ve beyazlı elbise giyerlermiş. I. Murat ve III. Mehmet, elbiselerinde beyazdan başka bir renk kullanmamışlardır (D Ohsson, 1973: 108) Eski Türk Kumaşlarında İşlemeler İnsanların giydiği ve kullandığı eşyayı süslemek amacıyla doğan işleme sanatı, Osmanlıda diğer milletlere göre daha fazla ilerleyerek önemli bir konuma gelmiştir. Osmanlıya ziyarete gelen gezginler bu işlemelere hayranlıklarını hep belirtmişlerdir. İşleme, deri ve dokumalar üzerine, iğneyle değişik cins renkteki ipliklerle yapılan bezemelere denir (Sözen, 1998: 198). 56

74 İnsanın el emeğini, duygu ve düşüncelerini, iç dünyasını yansıttığı işlemeler, kullanılan renklerle ve motiflerle insanlar gönül dillerini anlatmışlardır. Ayfer Tunç bunu şöyle anlatmaktadır:.. Önce göz nuru ile dokunan kumaş iyi olmalıdır ki, üstüne ayrı bir değer katılabilsin, yani işlenebilsin. İşlenmiş bir kumaş artık başka bir boyuta geçecek ki bir dil aracı, ifade nesnesi, sosyal konum ve beğeni göstergesi olacaktır. Masal çağlarını aşıp yakın geçmişimizde bir gezindiğimizde ilk rastladığımız kumaş parçası olan mendil, bir dil değil midir? Bir yağlık işleyip sevdiğine gönderen genç kız, kullandığı renk ve seçtiği motiflerle karşı tarafa bir tür bilmece gönderiyor ve bu armağanı alan, bundan bir anlam çıkarıyor. (Tunç, 1999: 12). Osmanlı döneminden sonraki işlemeler özellikle 16. yüzyıldan sonraki işleme örnekleri günümüze kadar gelebilmiştir. Ondan önceki dönemindeki işlemeleri minyatürlerden, çinilerden vs. öğrenebilmekteyiz. Bunu sebebi, işlemenin ince kumaş yada deri üzerine yapılmış olması bu maddelerin rutubete ve diğer dış koşullara karşı fazla dayanıklı olmaması ve zamanla da bu malzemenin eriyip, çürüyüp yok olmasından kaynaklanmaktadır (Ünal, 1956: 83). Günümüze kadar gelebilmiş örnekler müzelerde, özellikle bu konuda zengin bir koleksiyona sahip olan Topkapı Sarayı Müzesinde sergilenmektedir. İşlemeleri her türlü kullanım eşyalarına yapmışlardır. Özellikle iç çamaşırı, kaftan, cepken, salta, bindallı, şalvar, fermene, gömlek, mendil, başörtüsü, uçkur, ayakkabı gibi giyim eşyalarına ve yatak örtüsü, yastık kılıfı, bohça, yorgan, peşkir, nihale gibi ev eşyalarına, çadırlara, askeri eşyalara uygulamışlardır. İnce keten, ipek, ipek atlas ve kadife kumaşlar, bazen de kumaş inceliğinde deri üstüne yapılmış olan bu işlemelerde, doğal boyalı ipek iplikler, ince çekilmiş metal iplikler ve metal plakalar üstüne kakılmış zümrüt, yakut, inci gibi birçok değerli taşlar kullanılmıştır (Sözen, 1998: 204). 57

75 Fotoğraf No- 30: 16. yy. a ait, seraser kumaş üzerine, altın sırma, inci, yakut, zümrüt ve altın kılaptanlar ile süslü bir taht örtüsü. (TSM Sergisi) Osmanlı döneminde işlemeler saray ve saray dışında üretiliyordu. Saraydaki işlemeler nakkaşlar tarafından çizilen desenler doğrultusunda işlemeciler yada cariyeler tarafından işleniyordu. Saray işlemeleri, kullanılan malzemenin kalitesi, yüzey düzenlemesindeki mükemmellik, seçilen motiflerin biçimlendirilmesi, benzeri teknik özellikler, gösterilen ustalık ve özen bakımından şehirli işlemelerinden bir bakışta ayırt edilirdi (Sürür, 1974: 27). Evde yapılan işlemeler ise, ekonomilerine uygun olarak, çevreden öğrenilerek kuşaktan kuşağa aktarılırdı. Genç kızların çeyizlerinde işlemelerin bulunma geleneği, işlemenin gelişmesini sağlamıştır. Türk işlemeciliğinde en çok kullanılan teknikler, alfabetik sırayla şöyledir: Ajur (delik işi)., aplike, anavata, atma işi, balık sırtı, ciğerdeldi, civankaşı, çengel iğnesi, çin iğnesi, çöp işi, etamin iğnesi, hesap işi, iğne ardı, ilme, kesme ajur, kordon tutturma, kum iğnesi, Maraş işi, Mürver, pesent, rokoko, sarhoş bacağı, sap işi, sarma, susma, tel kırma, pul işi, zincir işidir (Onuk, 1998: 51). 58

76 3. TOPKAPI SARAYI MÜZESİNDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARI 3.1. PROBLEM CÜMLESİ Bu araştırmanın problem cümlesi, Topkapı Sarayı Müzesi nde bulanan 17. yüzyıl padişah kaftanlarının incelenmesidir. Alt Problemler: - Tarihi süreç içerisinde Osmanlı kadın ve erkek giyimi incelendiğinde, genel özellikleri nelerdir? - Osmanlı giyimi içerisinde kaftanların genel özellikleri nelerdir? - Kaftan çeşitleri nelerdir? - Kaftanlarda kullanılan eski Türk kumaşlarının özellikleri nelerdir? - Topkapı Sarayı Müzesi ne ait 17. yüzyıl padişah kaftan örneklerinin kumaş, astar, dikim ve süsleme özellikleri nelerdir? 3.2. ARAŞTIRMANIN AMACI Türk giyim ve kuşamı içerisinde Topkapı Sarayı Müzesi nde bulunan 17. yüzyıla ait padişah kaftanlarının kesim, dikim, süsleme, malzeme yönlerinden incelenerek özelliklerini belirlemek; yok olmaya yüz tutmuş giyim kültürümüzü belgelemek ve bundan sonraki araştırmalara ışık tutacak kaynak oluşturmak amaçlanmıştır. Alt Amaçlar: 1. Araştırma kapsamındaki 17. yüzyıla ait kaftan örneklerinin kesim, dikim ve süsleme özellikleri nasıldır? 2. Araştırma kapsamındaki 17. Yüzyıla ait kaftan örneklerinde kullanılan ana ve yardımcı malzemeler nelerdir? 59

77 3. Araştırmada 17. yüzyıla ait kaftan örneklerinde kullanılan renkler ve motifler nelerdir? 3.3. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ Bugün görenlerin hayranlığını kazanan, yok olmaya yüz tutmuş görkemli padişah kaftanlarının kesim, dikim, süsleme ve malzeme yönlerinden incelenip, fotoğraflanarak belgelenmesiyle bir katolog oluşturulması ile giyim kültürümüzü gelecek kuşaklara aktaracak bir kaynak olması yönünden önemlidir. Kaftanlar ile ilgili çalışmalar, genellikle tanımlayıcı bilgiler ve tek yönde yapılan incelemelerdir. Bu araştırma Topkapı Sarayı Müzesi 17. yüzyıl padişah kaftanlarının tüm bilgilerinin görsel olarak da aynı kaynakta olması yönünden de önemlidir. Araştırma sonucunda yapılacak olan çizimlerden yararlanılarak yeni yorumlara, tasarımlara fikir vermesi yönünden önemlidir. Bundan sonra bu yöndeki araştırmalara ışık tutabilecek nitelikte olması yönünden de önemlidir KONU İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan padişah kaftanları üzerine kitap, dergi, makale ve internetten yaralanılarak literatür araştırması yapılmıştır. Ulaşılabilen araştırmalar özetlenmeye çalışılmıştır. Bu konu üzerinde yapılan çalışmalar şunlardır: BİLGEN 1999 da Osmanlı Dönemi Kadın Giyimleri üzerine yaptığı doktora tezinde detaylı bir şeklide Osmanlı kadın giyimini ele alınmış ve yüzyıllara göre değişim süreçleri belirlenmiştir. ATASOY, DENNY, vd yılında yayınladıkları İpek adlı kitaplarında, Osmanlı dokuma sanatı araştırılmıştır. Topkapı Sarayı Müzesi, Konya Mevlana Müzesi ve on yedi ülkedeki müzelerde bulunan daha önce incelenmemiş Osmanlı dönemi kumaşları incelenip, değerlendiilmiştir. 60

78 TEZCAN 2002 de Osmanlı saray dokumalarının ve çinilerinin kesişen yollarını inceleyen bir araştırma yapmıştır. Bu incelemeler sonucunda Osmanlı sanatı saray korumasında ve denetiminde geliştiği için; gerek renk çeşitlemesinde, gerek geniş yüzeyleri kaplamaları sebebiyle saray dokumalarıyla çiniler arasında yakın bir benzerlik olduğu anlatılmıştır. YAVUZ 2000 de yaptığı araştırmada, 16. ve 19. yy. lar arasındaki Osmanlı İmparatorluğu dönemi sultan giysilerini inceleyerek, günümüzde giyilebilen çağdaş ve özgün tasarımlara yer vermiştir. GÜRSU 1988 de Türk dokumacılık sanatı ile ilgili araştırma yapmıştır. Bu araştırmada Türk kumaşlarını teknik, motif, renk ve çeşit bakımından yüzyıllara göre detaylı bir şekilde incelemiştir. APAK, GÜNDÜZ ve ERAY ın beraber yaptıkları araştırmada Osmanlı kadın giyimleri üzerinde durulmuştur. Kadın giyimlerinin yüzyıllara göre detaylı özellikleri ile incelenmesi araştırmanın konusu olmuştur. ALTINAY ve YÜCEER 1992 de moda ve tarihi üzerine araştırma yapmışlardır. Giyimin tarihi süreç içerisindeki değişimi anlatılmıştır. ALTAY 1979 da Kaftanlar adlı kitabında kaftanların kumaş özellikleri anlatılmıştır. ÖNGE 1995 te ders notlarından oluşturduğu Türk Giyim Tarihi adlı kitabında tarihsel süreç içerisinde Türk giyimini anlatmıştır TANIMLAR Bu araştırmada geçen bazı kavramların tanımları aşağıda verilmiştir. Aplike: Kumaş üzerine diğer bir kumaşın şekli verilerek, oyulmadan geçirilmesine denir (Bayraktar, 1996: 158). Astar: Elbiselerde kumaşları daha dayanıklı bir hale getirmek için altlarına konulan bez ve kumaşlar (Kılınç, 2008: 123). 61

79 Baskı: Giyim ve ev eşyalarının kenar, etek ucu vb. kısımlarını kıvırarak dikme (Tuğtaş, 1971: 204). Bezeme: Süsleme, tezyin (Anonim c, 2009). Birit: Kumaş veya örgü kaytanlarla yapılan bir çeşit ilik (Kılınç, 2008: 124). Biye: Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit (Kılınç, 1998: 124). Canfes: İnce, parlak, yanardöner görünümü veren eski bir ipekli kumaş çeşididir (Anonim, 1993: 216). Cepken: Uzun kollu, beden boyu çoğunlukla bele kadar olan, önü kısa cekettir (Demirbağ, 2003: 17). Desen: Bir yüzeyin üstünde, nesnelerin renklerini değil de biçimlerini canlandıran resimdir (Erden, vd, 1999: 16). Dikiş: İki veyadaha fazla malzemenin bir araya getirilerek bir yapı oluşturmasıdır (Lokmanoğlu, 1994: 97). Dokuma: İki iplik sisteminin belli kaidelere göre dik açı yaparak kesişmesinden oluşan bir tekstil mamulüdür (Elibol, 1995: 5). Hilât: Padişahların gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaş yada kürkten yapılmış kaftan (Kılınç, 2008: 126). İçlik: Kışın esvab altına giyilen pamuklu yelek (Koçu, 1969: 133). Kalıp: Biçki yada mülaj yoluyla, kişinin ölçülerine göre kağıt veya karton üzerinde çalışılarak beden şeklinin elde edilmesidir (Sezgin, 1986: 172). Kılaptan: Pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik (Anonim c, 2009). Kompozisyon: Motif, su vb. elemanları artistik bir şekilde bir araya getirme sanatı (Tuğtaş, 1971: 206). Kök Boya: Bitki ve doğal maddelerden elde edilen boyalara denir (Deniz, 2000: 65). 62

80 Kuş: Giysinin kolları ile bedenin birleştiği yerde kol altına dikilen küçük parça, bu sayede kol rahat hareket sağlar (Kılınç, 2008: 127). Pervaz: Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça (Anonim c, 2009). Peş: Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası (Anonim c, 2009). Reprodüksiyon: Sanatsal ve tarihsel değeri olan giysilerin orijinal boyutunun dışına çıkılmadan, bire bir, uygun malzeme, materyal ve dikiş tekniği ile süsleme özellikleri göz önünde bulundurularak yeniden meydana getirilmesidir (Yakut, 2005: ). Sırma: Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel (Kılınç, 2008: 129). Sim: Altın yaldızlı ince gümüş telin iplik üzerine sarılarak meydana gelen iplik (Tuğtas, 1971: 206). Simetri: Bir, iki veya birçok bütünün elemanları arasındaki orta çizgiye oranla ölçümü form ve durum uygunluğu (Pektaş, 1998: 36). Sitilize: Desende sadeleştirme sanatı (Tuğtaş, 1971: 206). Süsleme: Bir binayı veya eşyayı, kullanış amacı yanında göze daha güzel göstermek için çeşitli türlerde yapılan çalışmaların genel adı (Erden, vd, 1999: 16). Tiriz: Giysilerin yırtmacına veya eteğine eklenen ensiz kumaş. Entari peşi (Anonim c, 2009). Tozluk: Pantoln giyilmeden önceki eski erkek kıyafetinde kısa diz çakşırı giyenlerden pabuçlarını da çorapsız, yalın ayakla giyenlerden bazılarının bacaklarının kirlenmemesi için baldırlarına geçirdikleri, taktıkları kumaş parçasının adıdır (Koçu, 1967: 231). Üç Etek: Eteklerin yanları yırtmaçlı, önü açık, bazen belden birkaç düğmeli veya bir karış kapalı, boyu yerle bir denecek derecede uzun entarilerdir (Günay, 1986: 16). 63

81 Yaşmak: Kadınların başlarını örten ve omuzlara kadar inen kumaşa denir (Süslü, 1989: 157). Yeldirme: Kadınların çarşaf yerine kullandıkları hafif üstlüktür (Demirbağ, 2005: 27). Yırtmaç: Çoğunlukla giysilerde etek, paça veya kol yeninde dikilmiş uzunca açıklık (Kılınç, 2008: 130). Yollu: Çizgili kumaş (Kılınç, 2008: 130). 64

82 4. YÖNTEM 4.1. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Araştırmanın literatür taramaları çeşitli kitap, makale, ansiklopedi, dergi ve internet tarama yoluyla elde edilmiştir. Bu araştırmanın verilerini toplamak için gözlem tekniğinden yaralanılmıştır. Araştırma verileri, Topkapı Sarayı Müzesinden saha araştırması ile temin edilip; Saray Müdürlüğünce uygun bulunan on beş kaftan örneği incelenmiştir. Araştırma kapsamındaki kaftanların kesim, dikim ve süsleme teknikleri, kullanılan malzeme, renkleri ve motifleri oluşturulan gözlem fişleri doğrultusunda incelenerek, özellikleri kaydedilmiştir. Ayrıca kaftanların ön beden detay fotoğrafları çekilerek, giysilerden alınan ölçüler doğrultusunda 1/10 ölçekle kalıp çizimleri boyutlar bölümünde belirtilmiştir. Gözlem fişlerinde bulunan bilgiler doğrultusunda tablolar oluşturulup, değerlendirmeler yapılarak sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır EVREN VE ÖRNEKLEM Araştırmanın evrenini Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan 17. yüzyıl padişah kaftanları oluşturmaktadır. 17. yüzyıl padişah kaftanları içerisinden seçilen on beş kaftan örneği araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır SAYILTILAR Araştırmanın yapılmasında geçerli olabilecek varsayımlar aşağıda belirtilmiştir. 1. İnternetten yapılan taramalar ve literatürden elde edilen bilgiler doğrudur. 2. Araştırmada, müzeden elde edilen veriler doğrudur. 3. Araştırma kapsamında ele alınan kaftanların tümü 17. yüzyıla aittir 65

83 4.4. SINIRLILIKLAR Araştırma konusu olarak sadece padişah kaftanları ile sınırlandırılmış olup, onun dışındaki Osmanlı giyimleri araştırma kapsamı dışı bırakılmıştır. Padişah kaftanlarının özelliklerini belirlemek üzere yapılacak olan araştırmanın kapsamı yer olarak Topkapı Sarayı Müzesi, zaman dilimi olarak 17. yüzyıl kaftanları ile sınırlandırılmış olup; bunların dışında kalan müzeler ve diğer yüzyıl kaftanları araştırma kapsamına alınmamıştır VERİ TOPLAMA TEKNİĞİ Bu araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından Topkapı Sarayı Müzesinden elde edilmiştir. Kaftanların incelenmesi için gözlem fişi örneği oluşturulmuştur. Oluşturulan bu gözlem fişi doğrultusunda her bir kaftan tüm özellikleri ile incelenerek belgelendirilmiştir. Kaftanlar şu aşamalarda incelenmiştir: 1. Kaftanların ön beden fotoğrafları çekilmiştir. 2. Müzede olan kaftanların envanter bilgileri incelenmiştir. 3. Kaftanların üzerinden alınan ölçüler, gözlem fişlerine kaydedilerek; ölçüler doğrultusunda 1/10 ölçekle kalıp çizimleri yapılmıştır. 4. Kaftanlarda kullanılan malzeme, kesim, dikim, süsleme ve model özellikleri incelenerek gözlem fişlerindeki ilgili alanlara kaydedilmiştir. 5. Üzerinde süsleme özelliği olan giysilerin süsleme tekniği, konusu, özelliği incelenerek gözlem fişine yazılmıştır. 6. Gözlem fişi ele alınarak; kullanılan malzemeler, kesim ve dikim özellikleri, astar ve astarlanması, süsleme özellikleri ve teknikleri ile ilgili kaftanın özellikleri doğrultusunda tablolar hazırlanarak gözlem fişi sırasına göre sıralanmıştır. Her bir tablodaki bulgular doğrultusunda değerlendirmeler yapılarak sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. 66

84 5. TOPKAPI SARAYI MÜZESİNDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARINDAN ÖRNEKLER 5.1. GÖZLEM FİŞLERİ Bu bölümde Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonlarından incelenen 17. yüzyıla ait on beş padişah kaftan örneğine ait gözlem fişlerine yer verilmiştir. 67

85 Gözlem Fişi: Örnek No : 1. Fotoğraf No : 31a, 31b, 31c. Çizim No : 1a, 1b, 1c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/1909. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değil. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. ilk yarısı. : IV. Murat a aittir. : Onarım görmüştür. : Çok aşınmış, kılaptanlar erimiş durumdadır. : Tören Kaftanı (Dış Kaftan). Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, güvez rengi zemin üzerine sarı kılaptan ile desen verilerek tasarlanan çatma kumaştan oluşmaktadır. b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, mavi ve yeşil atlas kumaş kullanılmıştır. 68

86 c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanda kullanılan kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmış olup; kaftanın dokumasında kullanılan motiflerde sarı renk kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftanın dikişlerinde, kumaşa uygun, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: O yaka kesimi üzerine dik yaka uygulanmıştır. b. Kol Kesimi: Tören kaftanı olması sebebi ile oldukça uzun kolludur. Düz kol kesimlidir. Ön beden kol evi dikişinde, 28 cm uzunluğunda yırtmaç bulunmaktadır. (Bkz. Çizim no: 31a, sayfa no: 72). Kollarda hareket sağlamak amacı ile kol altlarına kuş çalışılmıştır. Kol uçları hafif kavislidir. c. Beden Kesim: Kaftan, önden açık, bol ve düz beden kesimlidir. Arka ortası kumaş katında olup; etek uçları hafif kavislidir. d. Omuz Kesimi: Omuzlar dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Yan dikişlere, belden itibaren başlayan etek ucuna doğru genişleyen yan peşler yerleştirilmiştir. f. Cep Kesimi: Kaftanda cep çalışılmamıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanda yırtmaç bulunmamaktadır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması, birit ilik ve düğme ile sağlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yaka bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. 69

87 c. Kol Dikimi: Kaftanın kolları elde makine dikişi ile dikilmiştir. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda sadece bedende astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanın sarı renk olan dokuma ipliklerinden kordon bükülerek hazırlanan birit ilikler, bedende ön ortasında, kumaşın içinden geçirilerek çırpma dikişi ile elde tersinden tutturulmuştur. Düğmeler zamanla koptuğundan, kaftanda düğme bulunmamaktadır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle ilgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında atlas kumaş kullanılarak, sadece bedende astarlama yapılmıştır. b. Astar Kesimi: Astar, kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine oyulgama dikişi ile birleştirildikten sonra, bedene oyulgama dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Pervaz Dikimi: Astarın tüm etek ucuna ve kol ucuna lacivert renkte iç pervaz ilave edilmiştir. 3, 5 cm genişliğinde iç pervazın kol ucunda, kol ucu payı ve pervaz payı iç içe kıvrılarak oyulgama dikişi ile baskı yapılmıştır. İç pervaz parçasının diğer kenarı astara, payları içine kıvrılarak çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Etek ucunda bulunan pervaz parçası da aynı şekilde, etek ucuna oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. Diğer kenarı ise astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alındığından, başka süsleme yapılmamıştır. Dolayısıyla süsleme tekniği yoktur. b. Süsleme Konusu: Kaftanın kumaş desenlerinde bitkisel, nesneli ve geometrik bezeme bir arada kullanılmıştır. Bitkisel bezemede, çiçek, lale ve dal; geometrik bezemede şemse şeması (TSM Envanter bilgisi) kullanılırken; nesneli bezemede ise, taçlar süslemenin konusunu oluşturmuştur. 70

88 c. Biçimlendirme: Bitkisel bezemede kullanılan motifler, antinatüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. Geometrik ve nesneli bezemede kullanılan motifler, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Kaftan kumaşı, güvez rengi kadife zemin üzerine taçlarla birbirine bağlı şemse şemasıyla bezelidir. Sarı kılaptanla dokunmuş geniş dallarla, bu dalların birleştiği yerlerde taç şekilleri bulunmaktadır. Oval şeklinde olan dalların etrafını laleler çevrelemiştir. Desen kumaşın tüm yüzeyini kaplamıştır. (Bkz. Fotoğraf No: 31c, sayfa:76) Yayın Durumu: Nurhan Atasoy ve diğer yazarların oluşturduğu 2001 basımlı İpek adlı kitapta sayfa 337 de yayınlanmıştır. 71

89 Boyutlar: Çizim No-1a: 72

90 Çizim No-1b 73

91 Çizim No-1c 74

92 Fotoğraf No-31a: Kaftanın önden görünümü 75

93 Fotoğraf No-31b: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No-31c: Kaftanda kullanılan desenlerin detay görünümü 76

94 Gözlem Fişi: Örnek No : 2. Fotoğraf No : 32a, 32b, 32c. Çizim No : 2a, 2b. İnceleme Tarihi : İlgili Koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/195. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değil. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : IV. Murat a aittir. : Onarım görmemiştir. : Bazı yerleri yırtık ve lekeli durumdadır. : Kısa kollu kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanda, güvez rengi atlas kumaş kullanılmıştır. 77

95 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında beyaz pamuklu kumaş, iç pervaz kumaşında ise krem rengi atlas kumaş kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftan kapamasında kullanılan sarı renkteki çaprastlar aynı zamanda süsleme amacı ile de kullanılmıştır. Ayrıca kaftanda kullanılan aplikelerde gri renkli seraser kumaş kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftanın dikişlerinde, kumaşa uygun, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesimli olup üzerine, 1cm genişliğinde biye çalışılmıştır. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Arka kolda kol ucu düz olup; ön kolda kol ucuna, içeri girilerek oyuntu yapılmıştır. c. Beden Kesim: Kaftan, düz beden kesimli olup; önden açık ve arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişsizdir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın ön ve arka bedenine, yanlarda kol altından başlayan, kaftan boyunca yan peşler yerleştirilmiştir. Böylelikle kaftanın etek ucuna doğru genişlemesi sağlanmıştır.arka bedende bulunan peşlerde, kumaş yetmediğinden dolayı ek yapılmıştır. f. Cep Kesimi: Kaftanda, ön beden ile yan peşlerin birleştiği dikişte, cep bulunmaktadır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın her iki yan etek uçlarına yırtmaç uygulanmıştır. 78

96 h. Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapanması, çaprast bantlarla sağlanmaktadır. (Bkz. Fotoğraf No: 32b, Sayfa No:84) i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar, birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. Ön bedende dikişten açılan cebin etrafına, oyulgama dikişi yapılmıştır. b. Yaka Dikimi: Yakada bulunan biye bedene oyulgama dikişi ile dikilip, ters çevrilip, yakanın iç kısmından bedene çırpma dikişi ile bastırılmıştır. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanın tüm bedeni astarlanmıştır. e. Ön kapanma: Ön kapamada bulunan çaprast bantlar, bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında, beyaz pamuklu kumaş kullanılmış olup, tüm bedende astarlama yapılmıştır. b. Astar Kesimi: Astar, kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilerek, bedene oyulgama dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Pervaz Dikimi: Ön beden kenarı, yaka, kol ucu ve etek ucunda krem rengi iç pervaz ilave edilmiştir. İç pervazın payları ile ön bedenin payları iç içe kıvrılarak oyulgama dikişi ile kumaşa bastırılmıştır. İç pervazların diğer ucu ise astara, pervaz payları içine kıvrılarak çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Kaftanda buluna tüm iç pervazlar aynı teknikle çalışılmıştır. 79

97 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanın kapamasında süsleme amaçlı kullanılan çaprastlar, kumaşa çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Ön sağ bedende bulunan çaprast bantların ucuna düğme, ön sol bedende bulunan çaprast bantların ucuna birit ilik dikilmiştir. Düğmelerin üzerleri gümüş teller ile kaplanmıştır. Ayrıca tüm kaftan, iç içe geçmiş hilal motiflerin gri seraser kumaş ve aplike tekniği ile sıvama süslenmiştir. Aplikeler bedene çırpma dikişi ile tutturulduktan sonra ince kordon ile çevrelenmiştir. Böylece hem kabarık bir görünüm verilmiş, hem de oyulgama dikişleri kapatılmıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın, bitkisel ve nesneli bezeme ile süslenmiştir. Bitkisel bezemede, lale ve kıvrım dallar; nesneli bezemede, iç içe geçen hilal motifi süsleme konusunu belirlemiştir. c. Biçimlendirme: Motifler, bitkisel bezeme de antinatüralist; nesneli bezeme de, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Tüm kaftan iç içe geçmiş hilal ve kıvrım dallarla çevrili lale motifi ile bezenmiştir. Motifler bir sıra lale, bir sıra iç içe geçmiş hilal, bir sırada lale-hilal şeklinde yerleştirilmiştir. (Bkz. Fotoğraf No: 32c, Sayfa No:84) Yayın Durumu: Nevber Gürsu nun 1988 basımlı Türk Dokumacılık Sanatı adlı kitabında sayfa 131 de yayınlanmıştır. 80

98 Boyutlar: Çizim No-2a 81

99 Çizim No-2b 82

100 Fotoğraf No-32a: Kaftanın önden görünümü 83

101 Fotoğraf No-32b: Kaftanın ön detay görünümü Fotoğraf No-32c: Kaftan desenlerinin yakından görünümü 84

102 Gözlem Fişi: Örnek No : 3. Fotoğraf No : 33a, 33b, 33c, 33d. Çizim No : 3a, 3b, 3c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/866. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değil. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : Belli değil. : Onarım görmemiştir. : Ara ara kumaşta küçük yırtılmalar var. : Uzun kollu tören kaftanı Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanda, sarı kılaptan ve yeşil ipek ile oluşturulan motiflerle dokunmuş, gümüş renkli ipek kumaş kullanılmıştır. 85

103 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında tarçıni renkte seyrek dokunuşlu pamuklu kumaş, iç pervazında ise yeşil renkte atlas kumaş kullanılmıştır. c. Kaftanda Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanda kullanılan desenler süsleme olarak ele alınmış olup; kaftanın dokumasında kullanılan motiflerde sarı ve yeşil renkler kullanılmıştır. Kaftanın iç süslemesinde uygulanan aplikede krem mavi ve güvez renkleri kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftanda kumaşa uygun, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesimi üzerine 1cm genişliğinde biye çalışılmıştır. b. Kol Kesimi: Kaftan düz kol kesimlidir. Ön kol evinde 48 cm. uzunluğunda kol açıklığı bulunmaktadır. Kol boyu uzun olup, kol ucu dardır. c. Beden Kesim: Kaftan önden açık, düz beden kesimli olup; arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın ön ve arka bedenine, kaftanın genişlemesini sağlamak amacıyla, etek ucuna kadar yan peşler eklemişlerdir. f. Cep Kesimi: Kaftan, cepsiz tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanda, yırtmaç çalışılmamıştır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftan, ilik- düğmesizdir. i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. 86

104 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanın parçaları, elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Kaftanın yakasına uygulanan bir cm genişliğindeki biye, oyulgama dikişi ile bedene geçirildikten sonra çırpma dikişi ile tutturulmuştur. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda tüm bedende astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanın ön kapaması, ilik düğmesiz çalışılmıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan seyrek dokunuşlu pamuklu kumaş ile tüm beden astarlanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile aynı oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. d. İç Pervaz Dikimi: Kaftanda kullanılan iç pervaz parçaları birbirine elde makine dikişi ile dikildikten sonra, iç pervaz parçası ve etek ucu payı iç içe kıvrılarak oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. Pervazın diğer ucu astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Kol ucu, ön kapama ve yakada bulunan iç pervaz parçaları da aynı şekilde bedene oyulgama dikişi ile bastırılıp, astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanda, kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. Ayrıca kaftanın iç kısmında, ön beden etek ucunda aplike çalışması yapılmıştır. Bu aplike kumaşa çırpma dikişi ile bastırılmıştır. Pervaz ile astarın birleşim yerinden kordon geçilmiş olup; bu kordon, dikişin üzerine çırpma dikişi ile tutturulmuştur. 87

105 b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde sadece bitkisel bezeme ile süslenmiştir. Bitkisel bezemede stilize sümbül, çam kozalağı, çınar yaprağı, stilize yaprak desenleri süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezemede kullanılan desenler, antinatüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. e. Süsleme Kompozisyonu: Ön ve arkada ikişer tane motif bulunmaktadır. Bütün bu motifler yeşil renk tahrirlidir. Motiflerin ortası çınar yaprağı şeklinde olup, bunun içi çam kozalağı ile süslüdür. Altından yanlara doğru uzanan yapraklar da motifi çevrelemektedir. Bu yaprakların içinde sümbüller vardır. Aynı desen kollarda da bulunmaktadır. (Bkz. Fotoğraf No:33d, Sayfa No: 94) Yayın Durumu: Nurhan Atasoy ve diğer yazarların çıkarmış olduğu 2001 basımlı İpek adlı kitapta sayfa 323 te yayımlanmıştır. 88

106 Boyutlar: Çizim No-3a 89

107 Çizim No-3b 90

108 Çizim No-3c 91

109 Fotoğraf No: 33a, Kaftanın önden görünümü. 92

110 Fotoğraf No-33b: Kaftanın arkadan görünümü. 93

111 Fotoğraf No-33c: Kaftanın yaka detay görünümü. Fotoğraf No-33d: Kaftan deseninin detay görünümü. 94

112 Gözlem Fişi: Örnek No : 4. Fotoğraf No : 34a, 34b, 34c. Çizim No : 4a, 4b. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/522. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değil. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : I. Ahmet e aittir. : Onarım görmemiştir. : Kumaşın bazı yerlerinde kopmalar, yırtılmalar vardır. : Kısa kollu kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanda, krem renk atlas zemin üzerine koyu bej renk ile desen verilerek tasarlanmıştır. 95

113 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, yeşil taraklı atlas ve güvez renk atlas kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın kapamasında, dokumanın kendi iplikleriyle yapılan krem ve koyu bej renklerinden yapılan çaprast aynı zamanda süsleme olarak kullanılmıştır. Kaftanın iç kısmında krem, mavi ve güvez renklerinden kaplama yapılmış olup; kırmızı, siyah ve mavi renklerinden yapılmış kordon da iç süslemede kullanılmıştır. Ayrıca kaftanın dokumasında kullanılan motiflerde koyu bej rengi kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftanda, kumaşın kendi renginden dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: O yaka kesimi uygulanmıştır. Yaka oyuntusu, bir cm genişliğinde, kendi kumaşından biye ile temizlenmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftanın kol evi, düz kol kesimlidir. Kol boyu kısa olup, ön kol ucu oyuntulu çalışılmıştır. Arka kolda kol ucu hafif kavislidir. Ön kol ise kol ucuna, içeri girilerek oyuntu yapılmıştır. c. Beden Kesim: Kaftan önden açık, düz beden kesimli olup; arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın ön ve arka bedenine, kol altından itibaren yan peşler yerleştirilmiştir. f. Cep Kesimi: Yan peşler ile ön bedenin birleştiği dikişten cep yapılmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek ucunda, yanlarda yırtmacı bulunmamaktadır. 96

114 h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması çaprast bantlar ile sağlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu uzun olup, diz kapaklarından aşağı olacak şekilde ayarlanmıştır. Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Kaftanın yakasına uygulanan bir cm genişliğindeki biye, küçük küçük çırpma dikişi ile bedene tutturulmuştur. c. Kol Dikimi: Kollar bedene oyulgama dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanın tüm bedeninde astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Ön kapamada bulunan çaprastlar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan atlas kumaştan tüm beden astarlanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar, kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. d. İç Pervaz Dikimi: Etek ucunda bulunan iç pervazın köşe çalışması elde makine dikişi ile yapılmıştır. İç pervaz parçalarında çizgiler birbirini takip edecek şekilde ayarlanmıştır. Yaka, kol ucu, etek ucu ve ön kapamada kullanılan iç pervazlar bedene elde baskı dikişi ile bastırılıp, üzerinden bedenle birlikte oyulgama dikişi yapılmıştır. İç pervazın diğer kenarı astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. 97

115 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Süsleme amacı ile de kullanılan, dokumanın ipliklerinden yapılan çaprastlar çırpma dikişi ile bedene tutturulmuştur. Sağ bedendeki çaprast şeritlerin ucunda düğmeler bulunmaktadır. Bu düğmeler, kumaşın dokuma iplikleri ile kaplanmıştır. Kaftanın iç süslemesinde kullanılan kordon bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. (Bkz. Fotoğraf No: 34b, Sayfa No:102) Ayrıca geometrik desenlerden oluşan kapama parçaları da çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Kaftanda, kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde geometrik bezeme kullanılmıştır. Geometrik bezemede, üç benek, daire ve kare desenler süslemenin konusunu belirlemiştir. c. Biçimlendirme: Geometrik bezemede kullanılan desenler, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Kaftan, krem renk atlas üzerine koyu bej daireler içinde üç daire ve bunların üzerinde üç benek desenli kumaştan yapılmıştır. (Bkz. Fotoğraf No:34c, Sayfa No:102 ) Astar etek ucunda kullanılan ve karelerden oluşan motif, kaftanı diken terzinin markası olabilir. (Bkz. Fotoğraf No: 34b, Sayfa No: 102) Yayın Durumu: Nevber Gürsu nun, 1988 yayımlı Dokumacılık Sanatı adlı kitabında sayfa. 129 da yayımlanmıştır. 98

116 Boyutlar: Çizim No-4a 99

117 Boyutlar: Çizim No-4b 100

118 Fotoğraf No- 34a: Kaftanın önden görünümü. 101

119 Fotoğraf No- 34b: Kaftanın iç detay görünümü. Fotoğraf No- 34c: Kaftan deseninin detay görünümü. 102

120 Gözlem Fişi: Örnek No : 5. Fotoğraf No : 35a, 35b, 35c. Çizim No : 5a, 5b, 5c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/1325. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değil. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. sonu. : Belli değildir. : Onarım görmemiştir. : Kaftanın birleştirme dikişlerinde ara ara kopmalar vardır. : Tören kaftanı Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, krem zemin üzerine altın sarısı renk ile desen verilerek dokunan seraser kumaştan oluşmaktadır. 103

121 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, beyaz pamuklu kumaş ve iç pervazında güvez rengi atlas kumaş kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftan dokumasında kullanılan desenlerde sarı renk kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftan kumaşının renginde, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesimi üzerine bir cm genişliğinde biye çalışılmıştır. b. Kol Kesimi: Kaftan düz kol kesimlidir. Tören kaftanı olması sebebi ile oldukça uzun kolludur. Kol ucu düz çalışılmıştır. Kol ile bedenin birleştiği dikişten, omuzdan aşağıya kol yırtmacı açılmıştır. c. Beden Kesim: Kaftan oldukça geniş, önden açık ve arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın etek ucuna doğru genişlemesini sağlamak amacı ile ön ve arka bedende yan peşler bulunmaktadır. f. Cep Kesimi: Kaftan, cepsiz tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek uçlarında yırtmaç bulunmamaktadır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftana kapama yapılmamıştır. i. Boy: Kaftan boyu uzundur. 104

122 Giysinin Dikimi İle İlgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine, elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yaka oyuntusunda bulunan biye, elde makine dikişi ile yakaya geçirilmiştir. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda tüm bedende astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanın ön kapaması, ilik-düğmesizdir. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. Astar, kol oyuntusu yırtmacında, yakada ve ön kapamada astar bedene oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. d. İç Pervaz Dikimi: İç pervaz sadece kol ucu ve etek ucunda çalışılmıştır. Kol ucu ve etek ucu ile pervaz payları iç içe kıvrılarak elde baskı dikişiyle bastırılmıştır. Daha sonra üzerinden oyulgama dikişi ile geçilmiştir. İç pervaz parçaları astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. 105

123 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. Başka süsleme yapılmamıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde bitkisel bezeme kullanılırken; saz yolu motifleri süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezemede kullanılan desenler, antinatüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Krem zemin üzerine altın sarısı saz yapraklarından oluşan demetlerle bezeli bir kompozisyon oluşturulan kaftanda, desenler tüm kumaşı kaplamıştır. Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 106

124 Boyutlar: Çizim No-5a 107

125 Çizim No-5b 108

126 Çizim No-5c 109

127 Fotoğraf No-35a: Kaftanın önden görünümü 110

128 Fotoğraf No-35b: Kaftanın yaka ve kol yırtmacı detay görünümü. Fotoğraf No-35c: Kaftanın deseninin detay görünümü. 111

129 Gözlem Fişi: Örnek No : 6. Fotoğraf No : 36a, 36b, 36c. Çizim No : 6. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/ 277. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : I. Ahmet e aittir. : Onarım görmemiştir. : İyi durumdadır. : Kısa kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanda, güvez rengi zemin üzerine sarı, yeşil, mavi ve siyah renkleri ile desen verilerek tasarlanan ipek kumaş kullanılmıştır. 112

130 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Astarda, yavruağzı rengi pamuklu bez ile iç pervazda, yeşil ipek kumaş kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Ön kapamada kullanılan çaprastlar aynı zamanda süsleme amacı ile de kullanılmıştır. Kaftan dokumasında kullanılan motiflerde sarı, yeşil, mavi ve siyah renkler kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftanın dikişlerinde kumaşa uygun renkte, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan O yaka kesimlidir. Yakaya 1cm genişliğinde kendi kumaşından biye geçirilmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Kol boyu kısa olup, kol uçları oyuntuludur. c. Beden Kesimi: Kaftan önden açık, arka ortası kumaş katındadır. Arka beden eteği, ön beden eteğinden 8cm daha uzundur. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişsizdir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın ön ortasına, etek ucuna doğru genişleyen peşler eklenmiştir. f. Cep Kesimi: Kaftan cepsiz tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftan, yan dikişten yırtmaçlı tasarlanmıştır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapanması, çaprast bantlar ile sağlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu kısadır. 113

131 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yakada bulunan biye, elde makine dikişi ile yakaya geçirilmiştir. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanın, tüm bedeninde astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanda bulunan çaprast bantlar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle ilgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. d. İç Pervaz Dikimi: Tüm etek ucuna, kol ucuna, ön kapama ve yakada astarın devamı olarak yeşil ipekten iç pervaz ilave edilmiştir. İç pervaz parçaları birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. Pervaz, etek ve kol ucuna, pervaz payları iç içe kıvrılarak elde baskı dikişi ile tutturulmuştur. Daha sonra üzerinden oyulgama dikişi ile geçilmiştir. Pervazın diğer ucu ise astara, payları içe kıvrılarak çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Tüm iç pervazlar bu teknik ile çalışılmıştır. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanın kapamasında kullanılan çaprast bantlar, Süsleme amaçlıdır. Kumaşa çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Ön sağ bedende bulunan çaprastların ucuna düğme, ön sol bedende bulunan çaprastların ucuna ilik dikilmiştir. 114

132 Düğmelerin üzerleri iplikler ile kaplanmıştır. Ayrıca kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde bitkisel, geometrik ve nesneli bezeme bir arada kullanılmıştır. Bitkisel bezemede; stilize lale, sümbül, karanfil, nar, erik, stilize yaprak ve dal motifleri; geometrik bezemede; üç benek motifleri; nesneli bezemede, madalyon motifi süslemenin konusunu belirlemiştir. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezeme motifleri antinatüralist, geometrik ve nesneli bezemede natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Güvez rengi zemin üzerine sarı ipek ile uzun yapraklarla çevrelenmiş, oval madalyonların içinde iri nar motifleri bulunmaktadır. Bu motifin içinde simetrik bir şekilde ikişer yerden çıkan yeşil renkte iki dal vardır. Burada güvez ve mavi renklerde sümbül, erik, karanfil, lale çiçekleri bulunmaktadır. Yaprakların kenarları siyah tahrirlidir. İki motif arasında da üç benek bulunmaktadır. (Bkz. Fotoğraf No:36c, Sayfa No:118) Yayın Durumu: Tahsin Öz ün Türk Kumaş Ve Kadifeleri adlı, 1951 basımlı kitabında (II. Sayısı). sayfa 10 da yayınlanmıştır. 115

133 Boyutlar: Çizim No-6 116

134 Fotoğraf No- 36a: Kaftanın önden görünümü. 117

135 Fotoğraf No- 36b: Kaftanın ön detay görünümü. Fotoğraf No- 36c: Kaftan deseninin detay görünümü 118

136 Gözlem Fişi: Örnek No : 7. Fotoğraf No : 37a, 37b, 37c. Çizim No : 7a, 7b, 7c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/ 305. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : II. Osman a aittir. : Onarım görmemiştir. : Ara ara sökükleri bulunmaktadır. : Uzun kollu kaftan Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, sarı renk atlas kumaştan yapılmıştır. b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, beyaz pamuklu bez; iç pervazında beyaz atlas kumaş kullanılmıştır. 119

137 c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın hazırlanmasında kullanılan sırıma tekniği, aynı zamanda süslemek amacı ile de kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzemeler Ve Renkler: Kaftanın dikişlerinde, kumaşın rengine uygun, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan O yaka kesim üzerine, dik yakalıdır. b. Kol Kesimi: Kaftan düz kol kesimlidir. Uzun kollu olup, kol ucu oyuntulu ve yırtmaçlıdır. Kol ucundaki yırtmaçta birit-ilik ve düğme bulunmaktadır. c. Beden Kesim: Kaftan önden açık, arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişsizdir. e. Peşlerin Kesimi: Ön ortası ve yanlara, etek ucuna doğru genişleyen peşler yerleştirilmiştir. f. Cep Kesimi: Kaftan yan dikişten cepli tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek ucunda, her iki yan dikişte yırtmacı bulunmaktadır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması brit ilik ve düğme ile sağlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. 120

138 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yaka bedene elde makine dikişi ile takılmış olup, yakanın iç kısmı bedene çırpma dikişi ile bastırılmıştır. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. Koldaki birit ilikler ise harcın altına yerleştirilmiştir. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanın tüm bedeninde astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanda bulunan çaprast bantlar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Ön bedendeki birit ilikler, ön peş ile ön beden dikişinin arasından tutturulmuştur. Düğmeler dokumanın ipliği ile kaplanmıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir d. İç Pervaz Dikimi: Ön kapama, etek ucu, kol ucu ve yırtmaçlara astarın devamı olarak beyaz atlastan iç pervaz çalışılmıştır. Bu iç pervaz, bedene paylar iç içe kıvrılarak oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. Pervazın diğer ucu ise, pervaz payları içe kıvrılarak çırpma dikişi ile astara tutturulmuştur. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kol yırtmaçlarında kullanılan harçlar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Beyaz pamuklu ince astar ile sarı atlas kumaş arasına pamuk 121

139 konularak sırıma tekniği çalışılmıştır. Sırıma dikişleri 1, 5 cm aralıklarla oyulgama dikişi ile yapılmıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftan süslemesinde geometrik bezeme kullanılmıştır. Geometrik bezemede, boyuna çizgi süslemenin konusu olmuştur. c. Biçimlendirme: Geometrik bezemede kullanılan düz hatlar, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Sarı renk atlas kumaştan boyuna sırımalıdır. Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 122

140 Boyutlar: Çizim No-7a 123

141 Çizim No-7b 124

142 Çizim No-7c 125

143 Fotoğraf No- 37a: Kaftanın önden görünümü. 126

144 Fotoğraf No- 37b: Kaftanın ön ve yaka detay görünümü. Fotoğraf No- 37c: Kaftanın kol detay görünümü. 127

145 Gözlem Fişi: Örnek No : 8. Fotoğraf No : 38a, 38b, 38c, 38d. Çizim No : 8a, 8b. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 18/297. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : Onarım görmemiştir. : Telli kısımları erimiş, dikiş ve dokumanın bazı yerlerinde kopmalar vardır. : Dış kaftandır. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, bej rengi zemin üzerine bal rengi ile desen verilerek tasarlanmış İtalyan kadifesinden oluşmaktadır. 128

146 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, krem rengi pamuklu bez, fıstıki yeşil ve güvez rengi taraklı canfes kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanda kullanılan desenler süsleme olarak ele alınmış olup; kaftanın dokumasında kullanılan desenlerde bal rengi kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftan dikişlerinde, kumaş rengine uygun pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan O yaka kesimlidir. Yakaya kendi kumaşından bir cm biye geçirilmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftanın kolu düz kol kesimlidir. Kol boyu kısa olup, kol ucu oyuntuludur. Ön kol ucu oyuntusu, arka kol ucu oyuntusuna göre daha derindir. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimli olup, önden açıktır. Arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Etek ucuna doğru genişleyen peşler, kaftanın yanlarına eklenmiştir. f. Cep Kesimi: Kaftan yan dikişten cepli tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek ucunda, yan dikişlerde yırtmaç bulunmaktadır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftana ön kapama yapılmamıştır. i. Boy: Kaftanın boyu dizden aşağı olacak şekilde, uzun boylu ayarlanmıştır. 129

147 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yaka bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda sadece bedende bele kadar ve kolda astarlama yapılmıştır. Kaftanın astarlanmayan yerlerinde ise dikiş payları bant ile temizlenmiştir. 1cm genişliğindeki bant, ikiye açılmış dikiş payları üzerine yerleştirilerek, çırpma dikişi ile bedene tutturulmuştur. e. Ön kapanma: Kaftanın ön kapaması ilik-düğmesizdir. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, yarım bedene astarlama uygulanmıştır. Bedende bele kadar ve kolda astarlama yapılmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. Belde biten astar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Pervaz Dikimi: Etek ucu ve ön kapamada kullanılan iç pervaz bedene paylar iç içe kıvrılarak ve elde baskı yapılarak tutturulmuştur. Daha sonra üzerinde elde oyulgama dikişi ile pekiştirilmiştir. Pervazın diğer ucu ise astara çırpma dikişi ile bastırılıp, üzerinden kordon tutturulmuştur. Kol ucunda buluna iç pervaz da aynı şekilde kol ucuna elde baskı ile bastırılıp, üzerine oyulgama dikişi geçilmiştir. Diğer ucu ise astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. 130

148 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: İç süslemede kullanılan dokumanın kendi iplikleri ve siyah renk ip ile yapılan kordon, etek ucu ile iç pervazın birleştiği yerde çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. Başka süsleme yapılmamıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde bitkisel ve nesneli bezeme bir arada kullanılmıştır. Bitkisel bezemede; stilize çiçek ve kıvrık dallar, Nesneli bezemede; ay, güneş, taç ve madalyon motifleri süsleme konusunu belirlemiştir. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezeme motifleri antinatüralist, nesneli bezeme motifleri ise natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Kaftan krem rengi zemin üzerine, bal rengi büyük hilal, taç ve güneş desenleri ile bezelidir. Hilallerin içinde çiçek ve kıvrık dallar yer almıştır. Hilallerin ortasında ise güneş ışıklarının çevreye dağılımını tasvir eden düz ve kıvrık hatlı motif yer almaktadır. Motif aralarında içi kafes örgülü madalyonlar bulunmaktadır. Bu desenler, kumaşın tümünü kaplamaktadır. (Bkz. Fotoğraf No: 38d, Sayfa No:136) Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 131

149 Boyutlar: Çizim No-8a 132

150 Çizim No-8b 133

151 Fotoğraf No- 38a: Kaftanın önden görünümü. 134

152 Fotoğraf No- 38b: Kaftanın arkadan görünümü. 135

153 Fotoğraf No- 38c: Kaftanın ön detay görünümü. Fotoğraf No- 38d: Kaftan deseninin yakından görünümü. 136

154 Gözlem Fişi: Örnek No : 9. Fotoğraf No : 39a, 39b. Çizim No : 9a, 9b, 9c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/470. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. ortası. : IV. Murat a aittir. : Onarım görmemiştir. : Lekeli ve kumaşın bazı yerlerinde yırtılmalar vardır. : Uzun kollu kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, beyaz zemin üzerine yeşil ve kahverengi ile desen verilerek tasarlanmış ham ipekten oluşmaktadır. 137

155 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, kahverengi kalın bez kumaş kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanda açık kahve, koyu kahve ve krem renklerinden yapılmış kordon kullanılmıştır. Ayrıca kaftan dokumasında kullanılan desenlerde yeşil ve kahverengi renkler hakimdir. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzemeler Ve Renkler: Kaftanın dikişinde, kumaşa uygun renkte pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesim üzerine bir cm genişliğinde biye ile temizlenmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftanın kolu düz kol kesimlidir. Kol boyu uzun olup, kol ağzı dar kesimlidir. Kol ucu düzdür. Kol ile ön bedenin birleştiği dikişten, omuzdan aşağıya 38 cm uzunlukta kol yırtmacı açılmıştır. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimli olup, önden açıktır. Arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın yanlarında, etek ucuna doğru genişleyen peşler eklenmiştir. f. Cep Kesimi: Kaftan cepsiz tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek ucunda, yanlarda yırtmacı bulunmamaktadır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftan, önü kapamasız tasarlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. 138

156 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirin oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yakaya uygulanan biye, elde baskı dikişi ile bedene geçirilmiştir. Biyenin açık kalan kısmı çırpma dikişi ile tutturulmuştur. c. Kol Dikimi: Kollar bedene oyulgama dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda sadece bedende astarlama yapılmıştır e. Ön kapanma: Kaftana ön kapama yapılmamıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, sadece bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar, kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine, oyulgama dikişi ile birleştirildikten sonra elde bedene baskı dikişi ile bastırılmıştır. Astar bedene baskı dikişi ile bastırılmıştır. Peş kenarlarında ise, bedene iri iri oyulgama dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Pervaz Dikimi: Kaftanda iç pervaz çalışılmamıştır. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanın iç etek ucunda bulunan kordon, kordon tutturma tekniği ile astara tutturulmuştur. Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. 139

157 b. Süsleme Konusu: Kaftan süslemesinde bitkisel ve nesneli bezeme bir arada kullanılmıştır. Bitkisel bezemede, stilize lale, sümbül, karanfil, dal ve yaprak; nesneli bezemede, madalyon motifi süsleme konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Motifler, bitkisel bezemede antinatüralist; nesneli bezemede natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Desen, beyaz zemin üzerine, yeşil renkle stilize lale, sümbül, karanfil ve yapraklarla çevrelenmiş ince dallar arasındaki madalyon motifinden oluşmuştur. Madalyon içinde sümbül, karanfil ve lale bezelidir. Desenin tam ortası kahverengidir. Kaftanın tamamı bu desenler ile bezelidir. (Bkz. Fotoğraf No:39c, Sayfa No: 145) Yayın Durumu: Nevber Gürsu nun 1988 basımlı Türk Dokumacılık Sanatı adlı kitabında sayfa 114 te yayımlanmıştır. 140

158 Boyutlar: Çizim No-9a 141

159 Çizim No-9b 142

160 Çizim No-9c 143

161 Fotoğraf No- 39a: Kaftanın önden görünümü. 144

162 Fotoğraf No- 39b: Kaftanın yaka ve kol yırtmacı detay görünümü. Fotoğraf No- 39c: Kaftan deseninin detay görünümü. 145

163 Gözlem Fişi: Örnek No : 10. Fotoğraf No : 40a, 40b, 40c. Çizim No : 10a, 10b, 10c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/264. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : I. Ahmet e aittir. : Onarım görmemiştir. : Sökükleri vardır. Yırtık, kirli ve lekelidir. : Uzun Kollu Kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, krem rengi zemin üzerine bal rengi ile desen verilerek tasarlanmış çatma kumaştan oluşmaktadır. 146

164 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, krem rengi pamuklu bez ile yeşil canfes kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın ön kapamasında gri renkte çaprsatlar kullanılmıştır. Ayrıca kaftan dokumasında kullanılan desenlerde bal rengi hakimdir. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesimlidir. Yaka oyuntusuna kendi kumaşından bir cm genişliğinde biye geçirilmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Kol boyu uzun olup; ön kolda, kolun dışarı çıkması için kolun ortasından yırtmaç yapılmıştır. Kol ucu düzdür. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimli ve önden açıktır. Arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Yanlarda belden itibaren yerleştirilen peşler, giysinin etek ucuna doğru genişlemesini sağlamıştır. (Bkz. Çizim No:, Sayfa No : ) f. Cep Kesimi: Kaftan, yan dikişten açılan cepli tasarlanmıştır g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek ucunda, yan dikişlerde yırtmaç bulunmaktadır. h. Ön Kapanma Özelliği : Kaftanın ön kapaması çaprast bantlar ile sağlanmıştır. Bu bantların bir tarafına düğme, bir tarafına ilik monte edilmiştir. i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. 147

165 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine, elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yakaya uygulanan biye, elde makine dikişi ile yakaya geçirilmiştir. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır.ön kolda açılan yırtmacın kenarları, ilik örme tekniği ile sağlamlaştırılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftan bele kadar astarlandığından dolayı, belden aşağısında bulunan dikiş payları kumaş bant ile temizlenmiştir. 1cm genişliğindeki krem rengi bant, dikiş payları üzerine yerleştirilerek, elde baskı ile bedene tutturulmuştur. e. Ön kapanma: Kaftanda bulunan çaprast bantlarlar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, bele kadar yarım beden astarlama uygulanmıştır. Kol ve belden aşağıya, astarlama yapılmamıştır. b. Astar Kesimi: Astar, kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. Astar bedene elde baskı dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Pervaz Dikimi: Yakada, ön kapamada, etek ucu, cep ağzı ve kol ucunda astarın devamı olarak iç pervaz çalışılmıştır. İç pervaz kol ucuna, kol ucu payı ve iç pervaz payı iç içe kıvrılarak elde baskı dikişi ile bastırılmıştır. Daha sonra üzerinden sağlamlaştırmak amacı ile oyulgama dikişi geçilmiştir. İç pervazın diğer kenarı ise kumaşa, pervaz payları içe kıvrılarak elde baskı dikişi ile bastırılmıştır. Yaka, ön kapama, etek ucu ve cep ağzında bulunan iç pervazlar da aynı yöntemle dikilmiştir. 148

166 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanın ön kapamasında kullanılan çaprsatlar bedene kordon tutturma tekniği ile tutturulmuştur. Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alınmıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftan süslemesinde bitkisel ve nesneli bezeme bir arada kullanılmıştır. Bitkisel bezemede, stilize sümbül ve karanfil; nesneli bezemede, Süleyman ın mührü ve madalyon desenleri süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezemede kullanılan desenler, antinatüralist; nesneli bezemede kullanılan desenler natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Krem rengi zemin üzerine bal rengi kadife ile madalyonlar kaydırılmış eksen üzerinde sıralanmıştır. Bu madalyonların içinde yine bal rengi kadifeden mührü Süleyman deseninden oluşan çok kollu yıldız deseni ile etrafında karanfil ve sümbüller ile süslenmiştir. Yıldızların etrafı hatai motifleriyle süslenmiştir. Kaftanın tüm tüzeyi, aynı motiflerle bezenmiştir. (Bkz. Fotoğraf No:40c, Sayfa No:154) Yayın Durumu: Nevber Gürsu nun 1988 basımlı, Türk Dokumacılık Sanatı adlı kitabında sayfa 110 da yayımlanmıştır. 149

167 Boyutlar: Çizim No-10a 150

168 Çizim No-10b 151

169 Çizim No-10c 152

170 Fotoğraf No- 40a: Kaftanın önden görünümü. 153

171 Fotoğraf No- 40b: Kaftanın iç pervaz detay görünümü. Fotoğraf No- 40c: Kaftan deseninin ydetay görünümü. 154

172 Gözlem Fişi: Örnek No : 11. Fotoğraf No : 41a, 41b, 41c. Çizim No : 11a, 11b. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/838. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : IV. Murat a aittir.. : Onarım görmüştür. : İyi durumdadır. : Kısa kollu kaftan Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, sarı renk zemin üzerine altın ve gümüş tel ile desen verilerek tasarlanmış çatma kumaştan oluşmaktadır. Kumaşın tersi sarı ve güvez rengi kadife görünümündedir. 155

173 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftana astarlama yapılmamıştır. c. Kaftanda Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftan dokumasında kullanılan desenlerde sarı ve gri renkler kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftana uygulanan dikişlerde kumaşa uygun renkte dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesimli olup, üzerine biye çalışılmıştır. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Kaftanın kol boyu kısa olup, kol uçları kavislidir. Ön kol ucu, arka kol ucuna göre daha oyuntuludur. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimlidir. Kaftan, önden açık olup; arka ortası kumaş katıdadır.. Ön ve arka beden etek ucuna, kumaş yetmediği için parça ilave edilmiştir. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanda, yanlara etek ucuna doğru genişleyen peşler eklenmiştir. Bu peşlerle kaftanın etek ucuna doğru genişlemesi sağlanmıştır. f. Cep Kesimi: Kaftanın, ön beden ile yan peşlerin birleştiği dikişte cep yapılmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın etek ucunda, yan dikişlerden yırtmaçlı tasarlanmıştır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması, birit ilik ve düğme ile sağlanmıştır 156

174 i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftan parçaları birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. Dikiş payları bir cm den içe kıvrılarak çırpma dikişi ile bastırılmıştır. Daha sonra, tüm bu dikiş payları iple sarılarak temiz görünmesi sağlanmıştır. b. Yaka Dikimi: Yakadaki biye bedene elde makine dikişi ile dikilmiştir. Yakanın iç kısmı güvez rengi atlas ile çevrilmiştir. Yakanın iç kısmı bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. Kol ucu payları bir cm den içe kıvrılarak çırpma dikişi ile bastırılmıştır. Daha sonra, tüm bu payları iple sarılarak temiz görünmesi sağlanmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Ön kapama, etek ucu payları bir cm den içe kıvrılarak çırpma dikişi ile bastırılmıştır. Daha sonra, tüm bu payları iple sarılarak temiz görünmesi sağlanmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanda bulunan birit ilikler, bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Düğmeler gümüş ip ile örülerek kaplanmıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftana astarlama yapılmamıştır. b. Astar Kesimi: c. Astar Dikimi: d. İç Pervaz Dikimi: 157

175 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alındığından süsleme tekniği yoktur. b. Süsleme Konusu: Kaftan süslemesinde bitkisel bezemeye yer verilmiştir. Bitkisel bezemede stilize çiçek ve yapraklar süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezemede kullanılan desenler, antinatüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Altın ve gümüş telli, kabartma stilize çiçekler ile yapraklardan oluşan desenler tüm kaftan yüzeyini kaplamıştır. (Bkz. Fotoğraf No:41c, Sayfa No: 162) Yayın Durumu: Bilinmiyor. 158

176 Boyutlar: Çizim No-11a 159

177 Çizim No-11b 160

178 Fotoğraf No- 41a: Kaftanın önden görünümü. 161

179 Fotoğraf No- 41b: Kaftanın iç kenarlarının detay görünümü. Fotoğraf No- 41c: Kaftan deseninin detay görünümü. 162

180 Gözlem Fişi: Örnek No : 12. Fotoğraf No : 42a, 42b, 42c. Çizim No : 12a, 12b, 12 c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/541. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : II. Ahmet e aittir. : Onarım görmemiştir. : İyi durumdadır. : İç Kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, krem renk atlas kumaştan yapılmıştır. b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan astarı, beyaz bez astar ve krem renk taraklı atlas kumaştan yapılmıştır. 163

181 c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın yapımında kullanılan sırıma, aynı zamanda süslemek amacı ile de kullanılmıştır. Krem renk atlas ile astar olarak kullanılan beyaz bez arasında pamuk kullanılmıştır. Ayrıca krem ve siyah renkten oluşan kordon iç süslemede kullanılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzeme Ve Renkler: Kaftan kumaşına uygun renkte, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesim üzerine dik yakalıdır. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Kol boyu uzun olup, kol ucu oyuntulu ve yırtmaçlıdır. Ön kolda, kolu dışarı çıkarabilmek için kol açıklığı vardır. Kol ucundaki yırtmaçta birit-ilik ve düğme bulunmaktadır. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimli olup, önden açık tasarlanmıştır. Arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişsizdir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın ön ortası ve yanlarına, etek ucuna doğru genişleyen peşler yerleştirilmiştir. f. Cep Kesimi: Kaftan yan dikişten cepli tasarlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın her iki yan dikiş etek uçlarına yırtmaç uygulanmıştır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması birit ilik ve düğme ile sağlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. 164

182 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yaka bedene elde makine dikişi ile takılmış olup, yakanın iç yüzü çırpma dikişi ile bastırılmıştır. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanın tüm bedeninde astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Kaftanın ön kapaması birit ilik ve düğme ile sağlanmıştır. Ön bedendeki birit ilikler, ön peş ile ön bedenin birleştiği dikişe yerleştirilmiştir. Düğmeler kaftanın kumaşı ile kaplanmıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astar parçaları birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. d. İç Pervaz Dikimi: Ön kapama, etek ucu, kol ucu ve yırtmaçlara astarın devamı olarak beyaz atlastan iç pervaz geçirilmiştir. Bu iç pervaz, bedene paylar içe kıvrılarak oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. Pervazın diğer kenarı ise, paylar içe kıvrılarak astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Beyaz pamuklu ince astar ile krem renk atlas kumaş arasına pamuk konularak, boyuna sırıma tekniği çalışılmıştır. Sırıma, dört cm aralıklarla oyulgama dikişi ile yapılmıştır. İç pervaz ile astarın birleştiği dikiş üzerine çırpma dikişi ile kordon tutturulmuştur. Ayrıca kaftanda kumaş deseni süsleme olarak ele alınmıştır. 165

183 b. Süsleme Konusu: Kaftan süslemesinde geometrik bezeme kullanılmıştır. Geometrik bezemede, boyuna çizgi ve zikzak çizgiler süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Geometrik bezemede kullanılan motifler, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Kumaş dört cm aralıklarla, boyuna düz hatlar şeklinde sırınmıştır. Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 166

184 Boyutlar: Çizim No-12a 167

185 Çizim No-12b 168

186 Çizim No-12c 169

187 Fotoğraf No-42a: Kaftanın önden görünümü. 170

188 Fotoğraf No-42b: Kaftanın ön detay görünümü. Fotoğraf No-42 c: Kaftanın detay görünümü. 171

189 Gözlem Fişi: Örnek No : 13. Fotoğraf No : 43a, 43b, 43c, 43d. Çizim No : 13a, 13b, 13c. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/501. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : IV. Mehmet e aittir. : Onarım görmemiştir. : Kumaşta ara ara yırtılmalar vardır. : İç Kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, beyaz, lacivert, kırmızı, sarı renklerde ince ve kalın çizgili ipekli kumaştan yapılmıştır. 172

190 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, beyaz bez astar ve gülkurusu canfes kumaş kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın dokumasında kullanılan desenlerde beyaz, lacivert, kırmızı, sarı renkler kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesimli olup; yakaya kendi kumaşından bir cm genişliğinde biye geçirilmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Kol altına kuş parçaları yerleştirilmiştir. Ön kolda, kol açıklığı bulunmaktadır. Kaftanın kol boyu uzun olup, kol ucu düz ve yırtmaçlıdır. Ayrıca kol ucu, brit ilik ve düğmelidir. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimli olup; önden açık ve arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişsizdir. e. Peşlerin Kesimi: Ön ortası ve belden itibaren yanlara yerleştirilen peşler, giysinin etek ucuna doğru genişlemesini sağlamıştır. f. Cep Kesimi: Kaftan, yan dikişten cepli tasarlanmıştır. Cebin içerisine bir parça yerleştirilerek, cebin iki gözlü olması sağlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın her iki yan dikiş etek uçlarına yırtmaç uygulanmıştır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması birit ilik ve düğme ile sağlanmıştır i. Boy: Kaftanın boyu uzundur. 173

191 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine, elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yakaya uygulanan biye, çırpma dikişi ile bedene geçirilmiştir. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. Kollarda bulunan birit ilik ve düğmeler bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda tüm bedende astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Ön bedende bulunan birit ilikler, ön peş ile ön bedenin birleştiği dikişe yerleştirilmiştir. Düğmeler dokumanın ipliği ile kaplanmıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. d. İç Pervaz Dikimi: Yakada, ön kapamada, etek ucunda, kol ucunda, kol açıklığında ve cep ağzında astarın devamı olarak gülkurusu canfes ile iç pervaz çalışılmıştır. İç pervaz kol ucuna, kol ucu payı ve iç pervaz payı iç içe kıvrılarak elde oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. İç pervazın diğer ucu astara, pervaz payları içe kıvrılarak elde çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Yakada, ön kapamada, etek ucunda, kol açıklığında ve cep ağzında bulunan iç pervazlarda aynı yöntemle dikilmiştir. 174

192 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Kaftanda kumaş desenleri süsleme olarak ele alındığından kumaş dokuma haricinde başka bir süsleme tekniği kullanılmamıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde sadece geometrik bezeme kullanılmıştır. Geometrik bezemede, boyuna çizgiler süslemenin konusunu belirlemiştir. c. Biçimlendirme: Geometrik bezemede kullanılan desen, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Kaftan kumaşı, beyaz, lacivert, kırmızı ve sarı renklerden oluşan boyuna ince ve kalın çizgilidir. Kaftanın arkasında ve kollarında da desenler aynı şekilde yer almaktadır. Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 175

193 Boyutları: Çizim No-13a 176

194 Çizim No-13b 177

195 Çizim No-13c 178

196 Fotoğraf No- 43a: Kaftanın önden görünümü. Fotoğraf No- 43b: Kaftanın yakından görünümü. 179

197 Fotoğraf No- 43c: Kaftanın ön ve yaka detay görünümü. Fotoğraf No- 43d: Kaftanın kol detay görünümü. 180

198 Gözlem Fişi: Örnek No : 14. Fotoğraf No : 44a, 44b, 44c, 44d, 44e. Çizim No : 14a, 14b. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/360. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : II. Osman a aittir. : Onarım görmemiştir. : Telleri erimiş, şeritleri sökük durumdadır. : Kısa kollu kaftan Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftan, kumaşı krem rengi zemin üzerine mavi kadife ile desen verilerek tasarlanmıştır. 181

199 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, yeşil ve güvez renk atlas kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın ön kapamasında gri renk çaprastlar kullanılmıştır. Kaftan dokumasında kullanılan desenlerde, mavi, sarı ve gri renkler hakimdir. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzemeler Ve Renkler: Kaftan kumaşına uygun renkte, pamuklu dikiş ipliği kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: O yaka kesimi uygulanmıştır. Yaka oyuntusu, bir cm genişliğinde, kendi kumaşından biye ile temizlenmiştir. b. Kol Kesimi: Kaftanın, düz kol kesimlidir. Kol boyu kısa olup; kol uçları oyuntulu çalışılmıştır. Ön kol ucu, arka kol ucuna göre daha oyuntuludur. c. Beden Kesim: Kaftan, düz beden kesimli olup; önden açıktır. Arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişlidir. e. Peşlerin Kesimi: Kaftanın ön ve arka bedenine, belden itibaren yan peşler yerleştirilmiştir. f. Cep Kesimi: Yan peşler ile ön bedenin birleştiği dikişten cep, yapılmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın her iki yan dikiş etek uçlarına yırtmaç uygulanmıştır. h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması çaprast bantlar ile sağlanmıştır. i. Boy: Kaftanın boyu uzun olup, diz kapaklarının altından aşağı olacak şekilde ayarlanmıştır. 182

200 Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. Kaftanda bulunan cebin başlangıç ve sonu, sağlamlaştırmak amacı ile ilik örme tekniği ile örülmüştür. b. Yaka Dikimi: Kaftanın yakasına uygulanan bir cm enindeki biye, küçük küçük çırpma dikişi ile bedene tutturulmuştur c. Kol Dikimi: Kollar oyulgama dikişi ile dikilmiştir. d. İç Dikişlerin Temizliği: Tüm beden astarlanmıştır. e. Ön kapanma: Çaprastlar bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında atlas kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar, kaftanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir d. İç Pervaz Dikimi: Etek ucunda bulunan iç pervazın köşe çalışması elde makine dikişi ile yapılmıştır. Taraklı astar ile yapılan iç pervaz parçalarında, çizgiler birbirini takip edecek şekilde ayarlanmıştır. Yaka, kol ucu, etek ucu, ön kapama ve cepte kullanılan iç pervazlar bedene elde baskı dikişi ile bastırılıp, üzerinden bedenle birlikte oyulgama dikişi yapılmıştır. İç pervazın diğer ucu astara çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: : Süsleme amacı ile de kullanılan, gümüş iplikler ile yapılan çaprastlar çırpma dikişi ile bedene tutturulmuştur. Sağ bedendeki çaprast 183

201 şeritlerin ucunda düğmeler bulunmaktadır. Bu düğmeler, gümüş iplikler ile kaplanmıştır. Kaftanın iç süslemesinde kullanılan kordon bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Ayrıca geometrik desenlerden oluşan kapama parçaları da çırpma dikişi ile tutturulmuştur. b. Süsleme Konusu: Kaftanın kumaş dokumasında, bitkisel bezeme kullanılmıştır. Bitkisel bezemede; stilize çiçek, stilize yaprak ve dallar süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Bitkisel bezemede kullanılan desenler, antinatüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Krem rengi zemin üzerine, mavi kadife, altın ve gümüş teller ile stilize çiçek, stilize yaprak ve dallardan oluşan motifi, tekrardan stilize kıvrım dal ve yapraklar çevrelemiştir. Bu kompozisyon tüm kumaş zeminini kaplamıştır. (Fotoğraf No: 44e, Sayfa No: 189) Astar etek ucunda kullanılan ve karelerden oluşan motif, kaftanı diken terzinin markası olabilir. (Bkz. Fotoğraf No: 44b, Sayfa No: 188) Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 184

202 Boyutları: Çizim No-14a 185

203 Çizim No-14b 186

204 Fotoğraf No- 44a: Kaftanın önden görünümü. 187

205 Fotoğraf No- 44b: Kaftanın iç pervaz detay görünümü. Fotoğraf No- 44c: Kaftanın cep detay görünümü. 188

206 Fotoğraf No- 44d: Kaftannın kol ucu detay görünümü. Fotoğraf No- 44e: Kaftan deseninin yakından görünümü. 189

207 Gözlem Fişi: Örnek No : 15. Fotoğraf No : 45a, 45b, 45c. Çizim No : 15a, 15b. İnceleme Tarihi : İlgili koleksiyon Koleksiyonun Açık Adresi : Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu. : Topkapı Sarayı Müzesi Sultanahmet/ İstanbul. Envanter No : 13/412. Koleksiyona Geliş Tarihi Koleksiyona Geliş Biçimi Koleksiyondaki Yeri Tarihlendirme Kime Ait Olduğu Onarım Görüp Görmediği Bugünkü Durumu Cinsi : Belli değildir. : Saraydan gelmektedir. : Kumaş deposunda raflarda saklanmaktadır. : 17. yy. : IV. Murat a aittir. : Onarım görmemiştir. : İyi durumdadır. : İç Kaftan. Giyside Kullanılan Malzeme Ve Renkler: a. Kaftanda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanda, kırmızı ve yavruağzı geniş çizgili; siyah ve beyaz ince çizgili ipekli kumaş kullanılmıştır. 190

208 b. Astarda Kullanılan Kumaş Ve Renkler: Kaftanın astarında, beyaz pamuklu bez ile yavruağzı canfes kumaş kullanılmıştır. c. Süslemede Kullanılan Malzeme Ve Renkler: Kaftanın kumaş dokumasında kullanılan desenlerde kırmızı, yavruağzı, beyaz ve siyah renkler kullanılmıştır. Ayrıca ana kumaş ile astar arasına pamuk konularak, sırıma tekniği çalışılmıştır. d. Kaftanda Kullanılan Yardımcı Malzemeler Ve Renkler: Kaftanın dikişleri, kumaşına uygun renkte pamuklu dikiş ipliği ile dikilmiştir. Ayrıca birit ilik için, yavruağzı renkte ince kordon kullanılmıştır. Giysinin Model Ve Kesimi İle İlgili Bilgiler: a. Yaka Kesimi: Kaftan, O yaka kesim üzerine dik yakalıdır. b. Kol Kesimi: Kaftan, düz kol kesimlidir. Kol altına kuş parçaları yerleştirilmiştir. Ön kolda, kol açıklığı bulunmaktadır. Kaftanın kol boyu uzun olup, kol ucu düz ve yırtmaçlıdır. Ayrıca kol ucu, brit ilik ve düğmelidir. c. Beden Kesim: Kaftan düz beden kesimli olup; önden açık ve arka ortası kumaş katındadır. d. Omuz Kesimi: Kaftanın omuzları dikişsizdir. e. Peşlerin Kesimi: Ön ortası ve belden itibaren yanlara yerleştirilen peşler, giysinin etek ucuna doğru genişlemesini sağlamıştır. f. Cep Kesimi: Kaftan, yan dikişten cepli tasarlanmıştır. Cebin içerisine bir parça yerleştirilerek, cebin iki gözlü olması sağlanmıştır. g. Yırtmaç Kesimi: Kaftanın her iki yan dikiş etek uçlarına yırtmaç uygulanmıştır. 191

209 h. Ön Kapanma Özelliği: Kaftanın ön kapaması birit ilik ve düğme ile sağlanmıştır. Düğmeler yavruağzı ip ile kaplanmıştır. Giysinin Dikimi İle ilgili Bilgiler: a. Beden Dikimi: Kaftanı oluşturan parçalar birbirine, elde makine dikişi ile birleştirilmiştir. b. Yaka Dikimi: Yaka çırpma dikişi ile bedene geçirilmiştir. c. Kol Dikimi: Kollar bedene elde makine dikişi ile takılmıştır. Kollarda bulunan birit ilik ve düğmeler bedene çırpma dikişi ile tutturulmuştur. d. İç Dikişlerin Temizliği: Kaftanda tüm bedende astarlama yapılmıştır. e. Ön kapanma: Ön bedende bulunan birit ilikler, ön peş ile ön bedenin birleştiği dikişe yerleştirilmiştir. Düğmeler dokumanın ipliği ile kaplanmıştır. Giysinin Astar Ve Astarlanması İle İlgili Bilgiler: a. Astarlama: Kaftan astarında pamuklu bez kumaş kullanılarak, tüm bedende astarlama uygulanmıştır. b. Astar Kesimi: Astar kafanın kesim özellikleri ile oluşturulmuştur. c. Astar Dikimi: Astarı oluşturan parçalar birbirine oyulgama dikişi ile birleştirilmiştir. d. İç Pervaz Dikimi: Yakada, ön kapamada, etek ucunda, kol ucunda, kol açıklığında ve cep ağzında astarın devamı olarak yavruağzı canfes ile iç pervaz çalışılmıştır. İç pervaz kol ucuna, kol ucu payı ve iç pervaz payı iç içe kıvrılarak elde oyulgama dikişi ile bastırılmıştır. İç pervazın diğer ucu astara, pervaz payları içe kıvrılarak elde çırpma dikişi ile tutturulmuştur. Yakada, ön kapamada, etek ucunda, kol açıklığında ve cep ağzında bulunan iç pervazlarda aynı yöntemle dikilmiştir. 192

210 Giysinin Süslemesi İle İlgili Bilgiler: a. Süsleme Tekniği: Beyaz pamuklu astar ile çizgili ana kumaş arasına çok ince bir şekilde pamuk konularak, boyuna sırıma tekniği çalışılmıştır. Sırıma tekniği oyulgama dikişi ile yapılmıştır. b. Süsleme Konusu: Kaftanın süslemesinde sadece geometrik bezeme kullanılmıştır. Geometrik bezemede, düz hatlar süslemenin konusunu oluşturmuştur. c. Biçimlendirme: Geometrik bezemede kullanılan düz hatlar, natüralist bir yaklaşımla oluşturulmuştur. d. Süsleme Kompozisyonu: Kırmızı ve yavruağzı renklerden kalın çizgiler, siyah ve beyaz renklerden ince çizgiler, tüm kaftan kumaşını kaplamıştır. Yayın Durumu: Bilinmemektedir. 193

211 Boyutları: Çizim No-15a 194

212 Boyutları: Çizim No-15b 195

213 Fotoğraf No- 45a: Kaftanın önden görünümü. Fotoğraf No- 45b: Kaftanın kol detay görünümü. 196

214 Fotoğraf No- 45c: Kaftanın ön detay görünümü. Fotoğraf No- 45d: Kaftan iç pervaz detay görünümü. 197

XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI

XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI Gülden HASARLI 1 Nuran OCAKOĞLU 1

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURSA OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ PRATİK KIZ SANAT OKULU ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ BURSA'DA GEÇMİŞ DÖNEM KADIN GİYSİLERİ ARAŞTIRMA FORMU

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURSA OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ PRATİK KIZ SANAT OKULU ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ BURSA'DA GEÇMİŞ DÖNEM KADIN GİYSİLERİ ARAŞTIRMA FORMU Ülfet GÜZEY 1900 Doğumlu Gelinlik ÜRÜNÜN YAPIM TARİHİ 1915 ÜRÜNÜN İNCELEME TARİHİ 16 /03 / 2011 Greg tül üzerine ipek ipliği ile zincir işi işlenmiş, rişliyö tekniği ile motifler tüle monte edilmiş, bitkisel

Detaylı

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 16, 2013, Sayfa 21-31 DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * Emel BULMUŞ** - H. Saadet BEDÜK*** Özet Geleneksel öğeler içeren

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ Öğr.Gör.Handan Çelebi* Öğr.Gör.Gülden Abanoz" Arş.Gör.Tıığba Şener*" 1. Giriş Giyim; doğa şartlarından korunma ve örtünme amacıyla ortaya

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s. 368-379 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 11.04.2018 20.05.2018 Öğr. Gör. Yüksel

Detaylı

H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ

H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ Taşköprü, Kastamonu ilinin kültürel değerler bakımından en farklı ve zengin özelliklere sahip ilçelerinden biridir.bu farklılıklar yemek alışkanlıklarından

Detaylı

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s. 172-185

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s. 172-185 Muhammed Mustafa GÜLDÜR 1 Derya IRMAK 2 BEYPAZARI YÖRESİ KADIN CEPKENLERİ VE BU CEPKENLERİN KESİM, DİKİM VE SÜSLEME ÖZELLİKLERİ Özet Ülkemizdeki birçok yöremiz değişen yaşam şartlarına rağmen geleneksel

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin

Detaylı

Yüksel DOĞDU Emel BULMUŞ**

Yüksel DOĞDU Emel BULMUŞ** Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / Nisan 2018 April 2018 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 http://dx.doi.org/10.17719/jisr.20185638992 SİNOP ARKEOLOJİ MÜZESİNDE BULUNAN GELENEKSEL GİYİM

Detaylı

OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA

OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA DOI: 10.7816/ulakbilge-06-30-02 ulakbilge, 2018, Cilt 6, Sayı 30, Volume 6, Issue 30 OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA Nuran OCAKOĞLU 1 Öz Kültürün önemli bir göstergesi

Detaylı

-AYSEL KİBAROĞLU nun çeyizinden..

-AYSEL KİBAROĞLU nun çeyizinden.. -AYSEL KİBAROĞLU nun çeyizinden.. -ZARF FİNCAN (1930) Metal zarf içinde sapsız porselen fincan. Lütfiye Kibaroğlu nun, çocukluğundan beri dedesinin kullandığı fincanlar aile yadigarı olarak çeyizinde yer

Detaylı

T.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

T.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ T.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ Kıyafetlerin Özellikleri a) Yazlık bay tören kıyafeti: Düz, beyaz alpaka

Detaylı

Yargıtay Kıyafet Yönetmeliği

Yargıtay Kıyafet Yönetmeliği Yargıtay Başkanlığı Resmi Gazete Tarihi: 22/08/2001 Resmi Gazete Sayısı: 24501 Yargıtay Kıyafet Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 Bu Yönetmelik, Yargıtay Birinci Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet

Detaylı

Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık

Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık Köyümüzdeki Halk Oyunlarında Yerel Giysiler ABA: elbise. Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık ABANİYE KEMER: Beyaz ve safran sarısı bez üzerine ipek

Detaylı

T.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

T.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ T.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ VE GEMİ MAKİNELERİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ Madde 1 Bu

Detaylı

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir? Asil duruşu nedeniyle bayanların kıyafetlerde tercih ettiği renklerin başında siyah gelir. Kadına zerafet ve incelik katan siyah aynı zamanda kadınları daha zayıf ve

Detaylı

ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ

ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ GİYSİ Karanlık devirlerden buyana insanlar örtünme amacıyla çeşitli malzemeler kullanarak değişik giysiler

Detaylı

HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Resmi Gazete Tarihi: 29.03.1998 Resmi Gazete Sayısı: 23301 HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Amaç Madde 1- Bu Yönetmelik, adli ve idari yargıda görevli

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Dayanak

İKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Dayanak GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ DENİZCİLİK VE ULAŞTIRMA YÜKSEKOKULU GÜVERTE ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak Madde 1 - Bu yönergenin amacı, Denizcilik ve Ulaştırma Yüksekokulu Güverte

Detaylı

TurkTorrent.biz Ailesi Tarafından Hazırlanmıştır AtomCmyLMz 1

TurkTorrent.biz Ailesi Tarafından Hazırlanmıştır AtomCmyLMz 1 Anime Tarzı Elbise, Takı ve Süs Eşyaları Basit Kıvrımlar Kumaş veya kıyafet çizimlerinde en çok dikkat edilmesi gereken nokta kumaşın hangi yöne doğru olduğudur. Kıvrımlar kumaşın gevşeyip gerildiği yerlerde

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ Madde 1 a) Bu yönergenin amacı, Karadeniz Teknik

Detaylı

Halk Giysileri Erkek Giysileri Osmaniye işlikleri: Camadanlar:

Halk Giysileri Erkek Giysileri Osmaniye işlikleri: Camadanlar: Yöre giysileri hakkında elde ettiğimiz verilerin büyük bir bölümünü halk oyunlarına koşut olarak değerlendirmenin daha sağlıklı olacağını düşünüp, bu bağlamda halk giysilerinden çok oyun giysileri üzerinde

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI Yrd.Doç.Şerife KÜÇÜKOSMANOĞLU* Öğr.Gör Emine ESİRGENLER" Arş.Gör.SeIda GÜZEL"* Giriş

Detaylı

BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER

BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER 107 BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER Nuray GÜNDÜZALP * Özet Yaşanan toplumda giyimle ilgili değer yargılarına büyük önem verilir. Fertler yaşadığı toplumun düzenini

Detaylı

SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA

SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA Coğrafi alan itibariyle Türkiye nin ikinci büyük ili olan Sivas, aynı zamanda 1285 köyüyle en fazla köye sahip il olma özelliğini taşımaktadır. Buna bağlı olarak folklorik

Detaylı

BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA GELİN KIYAFETLERİNİN İNCELENMESİ

BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA GELİN KIYAFETLERİNİN İNCELENMESİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA

Detaylı

GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ

GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ folklor/edebiyat, cilt:17, sayı:68, 2011/4 GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ Yüksel Şahin * GİRİŞ Bu makalede, 19. Yüzyılda Batı modalarının geleneksel kadın giyimine etkilerine değinilerek,

Detaylı

495 TL. Ne istersen o, SONBAHARDA SOKAK MODASI. Sadece Tchibo dünyasına özel. Sadece Tchibo dünyasına özel. LATTE Şimdi SADECE

495 TL. Ne istersen o, SONBAHARDA SOKAK MODASI. Sadece Tchibo dünyasına özel. Sadece Tchibo dünyasına özel. LATTE Şimdi SADECE Ne istersen o, 30 Eylül de www.tchibo.com.tr de ve tüm Tchibo larda LATTE Şimdi SADECE 495 TL Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta: SONBAHARDA SOKAK MODASI Bu kampanya 16-29 Eylül tarihleri arasında

Detaylı

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ Demirbağ, İ. Geleneksel Türk Kadın Giyiminde Dival İşi ve Örnekleri Motif Akademi Halkbilimi Dergisi / Cilt:9, Sayı:18 / 2016 (Temmuz - Aralık), s. 291-296 GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE

Detaylı

ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA***

ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA*** ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA*** ÖZET Giyim doğal çevrenin etkisi ile biçimlenmesine rağmen, geleneksel giyim toplumsal özelliklere

Detaylı

Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri *

Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri * TÜRKİYAT ARAŞTRMALAR DERGİSİ 679 Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri * Male Dress-Gown Examples Taking Place in Konya City Museums and Special Collections Saadet

Detaylı

SALSA MÜSABAKALARI KIYAFET KURALLARI

SALSA MÜSABAKALARI KIYAFET KURALLARI SALSA MÜSABAKALARI KIYAFET KURALLARI Aşağıda detaylandırılan TDSF Salsa Kıyafet Yönetmeliği geçerlidir. Aşağıdaki kıyafet kurallarına aykırı hareket eden çiftler Diskalifiye edilir. Hüküm ve Uygulanabilirlik

Detaylı

AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ

AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ 847 AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ MAMMADOVA, Arzu AZERBAYCAN/AZERBAIJAN/АЗЕРБАЙДЖАН ÖZET 19. yüzyıl Azerbaycan millî kadın kıyafetleri iç ve dış giyimlerinden oluşmakta, her ikisi de omuza

Detaylı

SULTAN GENÇ OSMAN A AİT KAFTANLARDAN ESİNLENEREK OLUŞTURULAN GİYSİ TASARIMLARI

SULTAN GENÇ OSMAN A AİT KAFTANLARDAN ESİNLENEREK OLUŞTURULAN GİYSİ TASARIMLARI SULTAN GENÇ OSMAN A AİT KAFTANLARDAN ESİNLENEREK OLUŞTURULAN GİYSİ TASARIMLARI Serap MUTLU 1, Zeliha SARIKAYA HÜNEREL 2 ÖZ Genç Osman ın bir çok alanda yapmayı düşündüğü yenilikler arasında, giysilerde

Detaylı

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER G.Ü. SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER 1 Yrd.Doç.Nursel BAYKASOĞLU **Yrd.Doç.Dr. Tomris YALÇINKAYA Türk kültüründe temizliğe verilen önem, temizlik

Detaylı

DÜZCE İLİ GELENEKSEL BOŞNAK GİYSİLERİNİN İNCELENMESİ *

DÜZCE İLİ GELENEKSEL BOŞNAK GİYSİLERİNİN İNCELENMESİ * DÜZCE İLİ GELENEKSEL BOŞNAK GİYSİLERİNİN İNCELENMESİ * Filiz DURSUN ** Çiğdem DURSUN ÇALIŞAN *** Gülden ABANOZ **** ÖZET Giyim kişilerin; içinde bulundukları toplumun sosyo-ekonomik durumunu, yaşını, zevkini,

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s. 394-406 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Published Date 12.05.2016 17.08.2016 Öğr.Gör. Emel BULMUŞ

Detaylı

MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ

MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ Traditional Women Costume in Çomakdağ Village of Milas District of Muğla Province Doç. Dr. Melda ÖZDEMİR* 1.Giriş Giyim kuşam, insanoğlunun

Detaylı

SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ

SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ DOI: 10.7816/kalemisi-05-09-01 kalemisi, 2017, Cilt 5, Sayı 9, Volume 5, Issue 9 SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ Emel BULMUŞ 1, Yüksel DOĞDU 2 ÖZ Giyim

Detaylı

DENİZCİLERE MAHSUS KIYAFET YÖNETMELİĞİ

DENİZCİLERE MAHSUS KIYAFET YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 28.02.2010 Resmi Gazete Sayısı: 27507 DENİZCİLERE MAHSUS KIYAFET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Türk Bayraklı gemilerde

Detaylı

TDSF KIYAFET TALİMATI

TDSF KIYAFET TALİMATI TDSF KIYAFET TALİMATI Hüküm ve Uygulanabilirlik TDSF nun faaliyetlerinde ve tüm branşlarında uygulanacak olan bu Kıyafet Talimatı aşağıdaki şekilde uygulanacaktır. GENEL 1. Kıyafetler her bir disiplin

Detaylı

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' -==~~= -~~..,_. BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ Vakfı İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi Dem. No: Tas. No: 81)_5J;f ' ' "-==~~="" -~~..,_.J 3 BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA KİTAPLIGI:

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ GENEL HİZMETLER VE YURTLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KIYAFET YÖNETMELİĞİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ GENEL HİZMETLER VE YURTLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KIYAFET YÖNETMELİĞİ YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ GENEL HİZMETLER VE YURTLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KIYAFET YÖNETMELİĞİ 2009 BİRİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER SAYFA Amaç 1 Kapsam 1 İKİNCİ BÖLÜM Yürürlüğe Giriş 1 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kıyafet Miad Çizelgesi

Detaylı

GEDĐZ GELENEKSEL KADIN CEPKENLERĐNĐN MOTĐF, DESEN VE KOMPOZĐSYON ÖZELLĐKLERĐNĐN ĐNCELENMESĐ

GEDĐZ GELENEKSEL KADIN CEPKENLERĐNĐN MOTĐF, DESEN VE KOMPOZĐSYON ÖZELLĐKLERĐNĐN ĐNCELENMESĐ MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE GEDĐZ GELENEKSEL KADIN CEPKENLERĐNĐN MOTĐF, DESEN VE KOMPOZĐSYON ÖZELLĐKLERĐNĐN ĐNCELENMESĐ Büşra UYSAL 1 Müzeyyen AYGÜN

Detaylı

Gardırobunuzu. Sadece Tchibo dünyasına özel. Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta:

Gardırobunuzu. Sadece Tchibo dünyasına özel. Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta: www.tchibo.com.tr 11 Temmuz da www.tchibo.com.tr de ve tüm Tchibo larda Tchibo nun ücretsiz kataloğudur. 12_28 Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta: Gardırobunuzu R E NK L E ND İ R İ N 1 Sadece

Detaylı

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN KIYAFET VE TECHİZATINA İLİŞKİN ESASLAR. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN KIYAFET VE TECHİZATINA İLİŞKİN ESASLAR. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN KIYAFET VE TECHİZATINA İLİŞKİN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar * Amaç: Bu esaslar; Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü

Detaylı

Giysilerde Kumaş, malzeme, dikim özellikleri kontrolü yanı sıra, ölçü kontrolü de önemli bir yer tutar. T-Shirt Ölçü Kontrol Noktaları:

Giysilerde Kumaş, malzeme, dikim özellikleri kontrolü yanı sıra, ölçü kontrolü de önemli bir yer tutar. T-Shirt Ölçü Kontrol Noktaları: 1. GİYSİLERDE ÖLÇÜ KONTROL NOKTALARI Giysilerde Kumaş, malzeme, dikim özellikleri kontrolü yanı sıra, ölçü kontrolü de önemli bir yer tutar. T-Shirt Ölçü Kontrol Noktaları: 1. Göğüs genişliği: Koltuk altının

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü KIYAFET YÖNETMELİĞİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü KIYAFET YÖNETMELİĞİ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü KIYAFET YÖNETMELİĞİ MAYIS 2000 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü SAĞLIK MESLEK LİSELERİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Detaylı

Başarıyı Temsil Eden Üniforma

Başarıyı Temsil Eden Üniforma Başarıyı Temsil Eden Üniforma 1 Dünyanın en büyük perakende döviz sağlayıcısı olarak, markamızı temsil eden çalışanlarımıza sadece şirketin gelecekteki gelişimi ve başarısı açısından değil, aynı zamanda

Detaylı

VE RAHAT Rengarenk Çorap & Organik Pamuklu Ev Giyim koleksiyonumuzu keşfedin

VE RAHAT Rengarenk Çorap & Organik Pamuklu Ev Giyim koleksiyonumuzu keşfedin Ne istersen o, 7 Ekim de www.tchibo.com.tr de ve tüm Tchibo larda LATTE Şimdi SADECE 495 TL Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta: DOĞAL, SICAK VE RAHAT Rengarenk Çorap & Ev Giyim koleksiyonumuzu

Detaylı

KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ

KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS) August 2015 : Special Issue 4 ISSN : 2148-1148 Doi : 10.14486/IJSCS384 KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ E.Elhan ÖZUS, Filiz ERDEN, Melek

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 827 KAHRAMANMARAŞ MÜZESİNDE BULUNAN KADIN CEPKENLERİNİN İNCELENMESİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 827 KAHRAMANMARAŞ MÜZESİNDE BULUNAN KADIN CEPKENLERİNİN İNCELENMESİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 827 KAHRAMANMARAŞ MÜZESİNDE BULUNAN KADIN CEPKENLERİNİN İNCELENMESİ Saadet BEDÜK* Mücella ÖZKAN** L Giriş İnsanoğlunun ilk çağlar da giyinmekteki amacı tabiattın dış etkilerinden

Detaylı

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI ( İş bu esaslar 05.11.2009 tarih ve 2009/05 sayılı Üniversite Akademik Kurulunda (Senatosunda)

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ AİLE-GİYECEKLER- SORU CÜMLESİ İBRAHİM DEMİRDÖĞEN 3. AİLE-GİYECEKLER, SORU CÜMLESİ ÖRNEK ÇALIŞMA Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 3.1.

Detaylı

KÜRESEL DÜNYANIN GİYİMDEKİ TASARIM KONSEPTİ KARŞISINDA, BURDUR YÖRESEL GİYSİLERİNİN YARIŞABİLİRLİĞİ

KÜRESEL DÜNYANIN GİYİMDEKİ TASARIM KONSEPTİ KARŞISINDA, BURDUR YÖRESEL GİYSİLERİNİN YARIŞABİLİRLİĞİ I.BURDUR SEMPOZYUMU 23 KÜRESEL DÜNYANIN GİYİMDEKİ TASARIM KONSEPTİ KARŞISINDA, BURDUR YÖRESEL GİYSİLERİNİN YARIŞABİLİRLİĞİ Ayşe İŞBİLEN * Özet Modanın başlıca öğesi Giysi dir. Giysinin sahip olduğu örgütlü

Detaylı

GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA

GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS) August 2015 : Special Issue 4 ISSN : 2148-1148 Doi : 10.14486/IJSCS385 GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA Filiz ERDEN, Melek TUFAN, E.Elhan

Detaylı

LOOK FIRST FASHION TWIST2012/FASHION

LOOK FIRST FASHION TWIST2012/FASHION FASHION TWIST KOLEKSİYONUNDA ŞIK BİR OYUN! Eşsiz Twist koleksiyonundan beğendiğiniz parçayı seçin, birbirinden şık parçaları birleştirin ve KENDİ ÖZGÜN TARZINIZI YARATIN! Rengarenk göz alıcı elbiseler,

Detaylı

ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA**

ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA** ERZURUM YÖRESİ GELENEKSEL ERKEK GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Fikri SALMAN* Zeynep ATMACA** ÖZET Geleneksel giyimin, tarihimizle ilgili bilgiler vermesi açısından oldukça önemli bir yeri vardır. Bu değerlerimize

Detaylı

Business Projesi için Talimatlar

Business Projesi için Talimatlar Business Projesi için Talimatlar www.mybernette.com Business Projesi için Talimatlar Etek İhtiyacınız olanlar 2 adet erkek gömleği 0,7 m gri takım elbise kumaşı (1,4 m genişliğinde) 1 m astar kumaşı 14

Detaylı

YÖNETMELİK EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARI KIYAFET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

YÖNETMELİK EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARI KIYAFET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 26 Ocak 2019 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30667 İçişleri Bakanlığından: YÖNETMELİK EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARI KIYAFET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 15/8/2007

Detaylı

Folklor Halkbilim Dergisi Cilt:5, Sayı: 49. Kasım 2001. Sayfa 8-13.

Folklor Halkbilim Dergisi Cilt:5, Sayı: 49. Kasım 2001. Sayfa 8-13. Adana Giyim Kuşam Kültürü Muzaffer SÜMBÜL Adana halk kültürünün oluşumunu etkileyen öğeler giyim kültürünün de şekilenmesini sağlamiştır. Bölgenin tarihsel olarak konumu ve ekolojik özellikler giyim kültürünü

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GİYİM ENDÜSTRİSİ VE GİYİM SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDEKİ İÇ GİYİM ÖRNEKLERİNİN İNCELENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS

Detaylı

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008. -- \ ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008 HAZlRLAYAN İRFAN ÜNVER NASRATTINOGLU ANKARA. 2009 TÜRK CİLT SANATININ

Detaylı

DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ

DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ DOI: 10.7816/ulakbilge-05-09-11 ulakbilge, 2017, Cilt 5, Sayı 9, Volume 5, Issue 9 DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ Gülfizar ÇAYLI 1, Filiz Nurhan ÖLMEZ 2 ÖZ Geleneksel kültürümüzün bir parçası

Detaylı

PERSONEL KIYAFET UYGULAMA TALİMATLARI

PERSONEL KIYAFET UYGULAMA TALİMATLARI KADIN HASTA DANIŞMANI // KADIN HASTA KABUL-VEZNE KADIN SANTRAL GÖREVLİSİ - REZERVASYON - REFERE KADIN DANIŞMA PERSONELİ Saks mavi gömlek / yelek / etek-pantolon, orta boy topuklu ayakkabı. Saçlar uzun

Detaylı

587 Ürün Listeleniyor Sırala / Filtrele

587 Ürün Listeleniyor Sırala / Filtrele Trend: Aranan Parçalar Kadın Teks l 587 Ürün Listeleniyor Sırala / Filtrele Kadın Ekru Omuz Aksesuarlı Gömlek Kadın Siyah Bilekte Klasik Pantolon 80.00 tl 39.99 tl 110.00 tl 54.99 tl Kadın Siyah Yol Desen

Detaylı

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLĠK GÖREVLĠLERĠNĠN KIYAFET VE TECHĠZATINA ĠLĠġKĠN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLĠK GÖREVLĠLERĠNĠN KIYAFET VE TECHĠZATINA ĠLĠġKĠN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLĠK GÖREVLĠLERĠNĠN KIYAFET VE TECHĠZATINA ĠLĠġKĠN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç Bu esaslar; Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde

Detaylı

Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü, 2.

Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü, 2. Emine KOCA 1 Nurdan KUMAŞ 2 YİTİRİLEN KÜLTÜREL DEĞERLER: GİRESUN İLİ YÖRESEL GELİN GİYSİLERİ Özet Kültürel ve yöresel birçok unsuru içinde barındıran giyim kuşam ürünleri; kullanıldığı toplum hakkında

Detaylı

Türk Giyiminde Konya İli Sille Yöresi ne Ait Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Süslemeleri

Türk Giyiminde Konya İli Sille Yöresi ne Ait Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Süslemeleri International Journal of Science Culture and Sport July 2014 : Special Issue 1 ISSN : 2148-1148 Doi : 10.14486/IJSCS99 Türk Giyiminde Konya İli Sille Yöresi ne Ait Geleneksel Kadın Kıyafetleri ve Süslemeleri

Detaylı

BALKAN ÜLKESİ BULGARİSTAN DAN GÖÇ EDEN TÜRK AİLELERİNE AİT GELENEKSEL İÇ GÖMLEKLERİN İNCELENMESİ

BALKAN ÜLKESİ BULGARİSTAN DAN GÖÇ EDEN TÜRK AİLELERİNE AİT GELENEKSEL İÇ GÖMLEKLERİN İNCELENMESİ Economics and Administration, Tourism and Tourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, Fine Arts, Engineering, Architecture, Language, Literature, Educational Sciences, Pedagogy

Detaylı

GİYİM MALZEMELERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ

GİYİM MALZEMELERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ İŞ GÜVENLİĞİ GİYİM MALZEMELERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ A- Giyim Malzemeleri 1. İş Pantolonu 2. Yelek Çok Cepli İş Yeleği 3. Kaban 4. Mont 5. Yağmurluk Takımı Balıkçı PVC 6. Yağmurluk 7. Belediye Logolu Renkli

Detaylı

Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz Nurhan ÖLMEZ 2

Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz Nurhan ÖLMEZ 2 Denizli Atatürk Ve Etnografya Müzesi nde Bulunan Serinhisar İlçesi Yöresel Kadın Giysileri ATATÜRK AND ETHNOGRAPHY MUSEUM DENIZLI CLOTHES WOMEN IN LOCAL DISTRICT SERİNHİSAR Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı YAKLAŞIK MALİYET

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı YAKLAŞIK MALİYET Evrak Tarih ve Sayısı: 30/03/2018-E.1829 T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı *BE5D1362* Sayı : 28835345-934.01.03-E. Konu : Yaklaşık Maliyet YAKLAŞIK MALİYET Üniversitemize

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 843 KAHRAMANMARAŞ KIYAFETLERİNİN TANITILMASI

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 843 KAHRAMANMARAŞ KIYAFETLERİNİN TANITILMASI KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 843 KAHRAMANMARAŞ KIYAFETLERİNİN TANITILMASI Prof.Filiz GÜNDÜZ* Arş.Gör.AyşegüI YILDIZ" Arş.Gör.E. Elhan AKINCI"* Giriş Maraş senin yazın var Çekilmez poyrazın var Seni sevene

Detaylı

IJOEEC (International Journal of Eurasian Education and Culture) (ISSN: )

IJOEEC (International Journal of Eurasian Education and Culture) (ISSN: ) Issue / Sayı: 4 Year / Yıl: 2018 April/Nisan OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİ İŞLEMELERİNDE KORDONLA YAPILAN KENAR SÜSLEMELERİNİN İNCELENMESİ 1 Mine CAN Dr. Öğr. Üyesi, Kocaeli Üniversite, mine_can82@hotmail.com

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü,

Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü, ISSN: 2149-9225 Yıl: 4, Sayı:13, Mart 2018, s. 40-52 Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü, songul.kuru@atilim.edu.tr Öğrt.

Detaylı

GAZİANTEP GELENEKSEL ERKEK GİYİMLERİNDEN ABA VE ABA YELEK ÜZERİNE BİR İNCELEME 1

GAZİANTEP GELENEKSEL ERKEK GİYİMLERİNDEN ABA VE ABA YELEK ÜZERİNE BİR İNCELEME 1 DOI: 10.7816/kalemisi-04-08-05 kalemisi, 2016, Cilt 4, Sayı 8, Volume 4, Issue 8 GAZİANTEP GELENEKSEL ERKEK GİYİMLERİNDEN ABA VE ABA YELEK ÜZERİNE BİR İNCELEME 1 Yüksel DOĞDU 2 ÖZ Gaziantep dokumaları

Detaylı

Anahtar Kelimeler: İç Giyim, Geleneksel Giyim, Kadın İç Giyimi, Konya. Abstract

Anahtar Kelimeler: İç Giyim, Geleneksel Giyim, Kadın İç Giyimi, Konya. Abstract Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 30 Volume: 7 Issue: 30 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 KONYA İLİ GELENEKSEL KADIN İÇ GİYİMLERİNİN

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 12 Ekim 2015 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 19 Ekim 2015 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 26 Ekim 2015 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Hayat Kurtaracak Öneriler

Hayat Kurtaracak Öneriler On5yirmi5.com Hayat Kurtaracak Öneriler Her sabah 'Ne giyeceğim' sıkıntısı mı yaşıyorsunuz? Üstelik de bir sürü giysiniz varken! Gardırobunuzu yeniden düzenlerseniz bu dertten kurtulursunuz. Yayın Tarihi

Detaylı

Cafissimo TUTTOCAFFÉ Kahve keyfini yeniden keşfetmek isteyenlere

Cafissimo TUTTOCAFFÉ Kahve keyfini yeniden keşfetmek isteyenlere Cafissimo TUTTOCAFFÉ Kahve keyfini yeniden keşfetmek isteyenlere 2 Mart ta www.tchibo.com.tr de ve tüm Tchibo larda LANSMANA ÖZEL 229 199,95 TL,95 TL Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta: Baharı

Detaylı

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: Mayıs 2018 Türkiye

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: Mayıs 2018 Türkiye AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: 632-644 Mayıs 2018 Türkiye ÇANKIRI'DA YAPILAN KIZ KINASI VE ŞENLİK RİTÜELLERİNDE GİYİLEN GELİN GİYSİLERİ ÖZ Doç. Dr. H.Nurgül BEGİÇ Öğr.

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 13 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 20 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Hatai çizimleri,

Detaylı

Mevsimler & Giyisilerimiz. Elif Naz Fidancı

Mevsimler & Giyisilerimiz. Elif Naz Fidancı Mevsimler & Giyisilerimiz Dünyamızın Güneş çevresinde dönmesiyle mevsimler oluşur ur. Türkiye de bir yılda 4 mevsim yaşarız. Mevsimler Đlkbahar Yaz Sonbahar Kış Đlkbahar Yılın ilk mevsimidir. Ayları; Mart,

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 15.10.2018 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 22.10.2018 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 05.11.2018 Yaprak çizimleri,

Detaylı

BULDAN DOKUMALARININ KULLANIM ALANININ ARTTIRILMASINA YÖNELİK BİR UYGULAMA ÇALIŞMASI

BULDAN DOKUMALARININ KULLANIM ALANININ ARTTIRILMASINA YÖNELİK BİR UYGULAMA ÇALIŞMASI BULDAN DOKUMALARININ KULLANIM ALANININ ARTTIRILMASINA YÖNELİK BİR UYGULAMA ÇALIŞMASI Emine UTKUN 1, Melek ARPACI GÜNDOĞAN 2 ÖZET Ülkemizde Denizli ilinin Buldan ilçesi, kendisine has el dokuması kumaşlarından

Detaylı

Doğanın Özgürlüğünü Keşfedin

Doğanın Özgürlüğünü Keşfedin Ne istersen o, 11 Kasım da www.tchibo.com.tr de ve tüm Tchibo larda Cafissimo LATTE Şimdi SADECE 495 TL Bu kampanya 4 17 Kasım tarihleri arasında tüm Tchibo mağazalarından, Tchibo.com.tr den ve 444 28

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 09.10.2017 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 16.10.2017 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 23.10.2017 Yaprak çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 10.10.2016 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 17.10.2016 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 24.10.2016 Yaprak çizimleri,

Detaylı

SELÇUKLU DEVLETİ VE OSMANLI İMPARATORLUĞU NDA KADIN KIYAFETLERİ ÖZET

SELÇUKLU DEVLETİ VE OSMANLI İMPARATORLUĞU NDA KADIN KIYAFETLERİ ÖZET Zöhre Özlem KARAGÖZ ÖZET Zöhre Özlem KARAGÖZ 1 Osmanlı İmparatorluğu nun, son demlerine kadar sürdürdüğü hoşgörü politikası sayesinde yüzlerce farklı kültür bir arada yaşayıp gelenek ve göreneklerini sürdürebilmiştir.

Detaylı

TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ

TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ 1460 I.BURDUR SEMPOZYUMU TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ Necla YILMAZ * Türklerin, tarih boyunca el sanatlarında zengin bir kültüre sahip olduğu bilinmektedir. Ancak bu zenginlik, her geçen gün

Detaylı

KIYAFETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ

KIYAFETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ T.C. KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi PERSONEL KIYAFETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ 1. Konu: Bu teknik şartname Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi hizmet alımı kapsamında çalışan personeli için satın

Detaylı

GÜNÜMÜZDE RİZE VE CİVARINDA GÖRÜLEN GELENEKSEL GİYSİLER

GÜNÜMÜZDE RİZE VE CİVARINDA GÖRÜLEN GELENEKSEL GİYSİLER GÜNÜMÜZDE RİZE VE CİVARINDA GÖRÜLEN GELENEKSEL GİYSİLER Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN Özet Rize ve yöresi geleneksel giyim kuşam özelliklerine değindiğimiz bu çalışmamızda, konuyu kırsal kesim ve merkez olmak

Detaylı

LİBYA GHADAMES GELENEKSEL ÖZEL GÜN KADIN GİYİM KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ * Libya Analysis of Ghadames Traditional Special Day Clothing Culture

LİBYA GHADAMES GELENEKSEL ÖZEL GÜN KADIN GİYİM KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ * Libya Analysis of Ghadames Traditional Special Day Clothing Culture LİBYA GHADAMES GELENEKSEL ÖZEL GÜN KADIN GİYİM KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ * Libya Analysis of Ghadames Traditional Special Day Clothing Culture Abtisam Embaih ELFACI ** Fatma ÖZTÜRK *** Geliş Tarihi:15.11.2017

Detaylı

Tokat Geleneksel Kadın Giysileri

Tokat Geleneksel Kadın Giysileri International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS) August 2016 : Volume 2 (Special Issue 1) ISSN : 2458-9381 Doi : Field : Fashion Design Type : Research Article Recieved: 05.03.2016 - Accepted:

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ŞAL-ETOL ANKARA 2007 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller; Talim

Detaylı

2 0 1 4 İ L K B A H A R / Y A Z

2 0 1 4 İ L K B A H A R / Y A Z 2014 İLKBAHAR / YAZ La Misura İlkbahar/Yaz 2014 Kusursuz işçilik, benzersiz kumaşlarla tasarlanan La Misura 2014 İlkbahar - Yaz koleksiyonu, katı sezon kurallarındansa kişisel yorumlar ve stillerin vurgulandığı

Detaylı

KftbEM İŞİ YAZMflbflRI

KftbEM İŞİ YAZMflbflRI KftbEM İŞİ YAZMflbflRI Yusuf DURUL Fotoğraflar: Sami GÜNER Kalem işi Kandilli yazmalarıyla Batik leri karıştırmamak gerekir. Kalem işi tülbend yazmalar ayrıca dört ucundan sırma ve simle işlenerek poşu,

Detaylı

KADIN GİYSİ DİKİMİ DERSİ. Bluz dikmek

KADIN GİYSİ DİKİMİ DERSİ. Bluz dikmek KADIN GİYSİ DİKİMİ DERSİ Dersin Modülleri Temel Dikiş Teknikleri Giyimde Süsleme Etek Dikimi Kadın Pantolon Dikimi Bluz Dikimi 1 Bluz Dikimi 2 Elbise Dikimi Kazandırılan Yeterlikler Temel dikiş tekniklerini

Detaylı