ODALARI DUNYADA KURAKLIK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ODALARI DUNYADA KURAKLIK"

Transkript

1 Türkiye Odaları Birliği Aylık Yayını DUNYADA KURAKLIK Gıda fiyatlarında ani artışlar görülmesi riski devam edecek Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: Bazı ülkelerde son aylarda yaşanan kuraklık sebebiyle dünya tarımsal ürünler üretim ve stoklarında buğday haricinde çok önemli değişikliklere yol açmayacağı görülüyor. Buna rağmen fiyatlarda yaşanan bu hareketliliği, bazı Uzakdoğu ve Güney Amerika ülkelerindeki tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve talebin artması yanında, dünyadaki bazı politik ve psikolojik gelişme ve etkenlere bağlamak mümkündür. >>Sayfa 8 Yıl: 4 Sayı: 43 TEMMUZ 2012 B AY R A K TA R I N D E S T E K TA L E B İ MAKİNE EKİPMAN DESTEĞİ Bayraktar: Tarım faaliyetlerimiz ileri teknolojilere dayanan makine ve ekipmanla desteklenerek sürdürülmelidir. >>Sayfa 12 BAYRAKTAR, BABACAN DAN DOĞAL AFETLERDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLER VE FINDIK ÜRETİCİLERİ İÇİN DESTEK İSTEDİ Hazine Müsteşarlığı nda 4 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen görüşmede, Genel Başkan Şemsi Bayraktar ın yanı sıra TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kozoğlu ve oda başkanlarının bulunduğu heyet de yer aldı. HAZİRAN DA DIŞ TİCARET Bayraktar: Bu yıl Haziran ayında, geçen yılın aynı dönemine göre hem ihracat, hem ithalat artmıştır. Türk çiftçisinin alın teriyle ürettiği ürünler ihracat şansı bulmuştur. Tarım ve gıda ihracatı gittikçe artan oranda ekonomiye katkı yapar hale gelmiştir. Özellikle tarımsal faaliyetlerin daha az olduğu ilk 6 ayda 1,89 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verilmesi sevindiricidir. Ekonomiye katkımız aşikar bir hal almıştır. Bayraktar, TZOB heyetiyle birlikte gerçekleştirdiği ziyarette, Babacan a çiftçilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini iletti. Görüşme olumlu geçti. >>Sayfa 10 >>Sayfa 2 KADIN ÇİFTÇİLERE ÖDEME DESTEĞİ RAMAZAN FIRSATÇILIĞI Bayraktar: Aile Reisliği kavramından kaynaklanan farklı uygulamanın tümüyle kaldırılarak kadın çiftçilerin mağduriyetinin giderildiğini hatırlattı. >>Sayfa 11 AYIN KONUSU FINDIK Fındık >>Sayfa 14 Fındık Üretimi >>Sayfa 15 Fındıkda Alan Bazlı Gelir ve Alternatif Ürün Desteği >>Sayfa 16 Taraflar 'a yakışır Ramazan reket şekilde ha ve tici re etmeli. Ü ağdur m tüketici li! m edilme e >>Sayfa 4 YAPILMASIN!

2 2 [ SESLENİŞ] Odalarımızın değerli mensupları, sevgili çiftçi dostlarım, Hepinizin yakından bildiği gibi, dünya nüfusundaki hızlı artışla birlikte gıda maddelerine duyulan ihtiyaç da yoğun bir şekilde arttı ve bu artış halen devam ediyor. Son yıllarda yüksek enerji fiyatları da biyoyakıtlara ilgiyi yükseltiyor. Diğer taraftan küresel ısınma ve iklim değişikliğinden dolayı kuraklık, yağışlar, seller ve su baskınları, don gibi doğal olaylar da daha sıkça görülmeye başlandı. Tüm bu nedenler, tarımsal üretim ve fiyatları etkiliyor. Bütün dünyada gıda fiyatlarındaki anormal artışlar ve gıda teminindeki zorluklar, tarımın stratejik önemini son yıllarda dünyaya daha net hissettirdi. Bu nedenlerle günümüzde yeterli ve güvenilir gıdaya erişim, tüm dünya ülkelerinin öncelikleri arasında yerini aldı. Bu bağlamda tarım sektörünün ne denli önemli olduğu bir kez daha görüldü. Üstü açık fabrika olarak adlandırılan tarım sektörü, bu özelliğinden dolayı iklimdeki değişikliklerden, doğal afetlerden direkt etkileniyor; üretim her zaman risk altında bulunuyor. Tarımsal üretimde yaşanan bir değişim, doğrudan gıda fiyatlarına yansıyor. Ayrıca, bitkilerdeki büyüme ve gelişme, genetik yapının yanında çevre koşulları tarafından da yönlendiriliyor. Bu durumda üretim, iklimsel faktörlerden önemli ölçüde etkileniyor. Ülkemizde üretim dönemi başlangıcından itibaren görülen aşırı yağışlar, mevsim normallerinin altında seyreden hava sıcaklıkları, don, dolu, fırtına ve benzeri riskler, tarım sektörüne önemli ölçüde zarar verdi. Bu afetler nedeniyle 41 ilde 139 bin çiftçiye ait 8 milyon 172 bin dekar alan zarar gördü. En son Karadeniz de yaşanan sel felaketi can kayıplarına da yol açtı, hepimizi ziyadesiyle üzdü. Ancak, ülkemizde üretim döneminde çok sayıda doğal afet yaşansa da ciddi bir rekolte kaybı beklemiyoruz. Değerli Arkadaşlarım, Bütün bu gelişmeler ışığında, her yıl Ramazan ayı öncesinde yaptığımız gibi, gıda tüketiminin artmasından dolayı fiyatların spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek için çalışmalarımızı ve uyarılarımızı bu yıl da devam ettirdik. Ramazan öncesi düzenlediğimiz basın toplantısıyla üretici, hal, pazar ve market fiyatları analizini, ürün bazında kamuoyuyla paylaştık; Ramazan boyunca bu fiyatların takipçisi olacağımızı; tüketim artışından faydalanmak isteyenleri, haksız kazanca yönelik fiyat artışlarını ilgililerle ve vatandaşlarımızla paylaşacağımızı ilan ettik; bir kez daha Ramazan fırsatçılığı yapılmasın uyarımızı dile getirdik. Nitekim yaptığımız araştırmalar uyarılarımızın etkili olduğunu gösterdi. Ramazan ın ilk 12 gününü de kapsayan Temmuz tarihleri arasında bazı ürünlerde fiyat artışları görülse de artış oranlarının çok yüksek düzeyde olmadığı, Birliğimiz tarafından yapılan ikazların fiyatlardaki suni artışı önlediği ortaya çıktı. Yeri gelmişken bir kez daha vurgulamak isterim ki, hem çiftçilerimiz hem de vatandaşlarımız için fevkalade önemli bulduğumuz bu konunun takipçisi olacağız. Ramazan boyunca yaptığımız ve piyasaların nabzını tuttuğumuz çalışmaları da bayram sonrası açıklayacağız; üretici ve tüketici fiyatlarını kamuoyunun dikkatine sunacağız. Sevgili çiftçi dostlarım, gecenizi gündüzünüze katarak, her türlü zorluğu göğüsleyerek, üretim, üretim, her ne olursa olsun üretim düsturuyla üretimi sürdürüyor; ülkemiz için, gelecek nesiller için büyük emek ve gayretler gösteriyorsunuz. Dünya küresel bir gıda krizine doğru giderken Türk çiftçisi hem ülkenin gıda güvencesini sağlıyor, hem istihdam yaratıyor, hem üretimde, hem ihracatta rekor kırıyor hem de en az herkes kadar vergisini veriyor. Ocak-Haziran dönemi gıda ve tarım ihracatı yüzde 11,19 artışla 6,6 milyar dolardan 7,4 milyar dolara çıkarken, ithalat aynı dönemde yüzde 8,8 düşüşle 6 milyar dolardan 5,5 milyar dolara indi. Dünyadaki kriz ortamına rağmen, tarım ve gıdada ihracatın yüzde 11,19 artması, dış ticaret fazlasının 3 kat artışla 1,89 milyar dolara yükselmesi bir başarıdır. Bu başarı, ülkemizin eli öpülesi Türk çiftçisinin büyük başarısıdır. Tarım için, üretim için, ülkemiz için tarlada, bahçede, bağda, ağılda, ahırda ter döken, emek veren bütün kardeşlerimi canı gönülden kutluyor, kendilerine bir kez daha teşekkürlerimi ve takdirlerimi sunuyorum. Değerli Arkadaşlarım, bizler de çalışmalarınızı biraz daha kolaylaştırmak, sorunlarınızı dile getirmek, çözüm üretmek, çözmek ve önerilerde bulunmak üzere gecemizi gündüzümüze katarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yoğun faaliyet ve çalışmalarımız, basınımız tarafından da yakından takip ediliyor ve medyada geniş şekilde yer buluyor. Nitekim medya takip ajanslarınca yapılan ve ekonomiye yön veren kurum ve kuruluşları kapsayan analiz raporlarına göre, Türkiye Odaları Birliği, meslek kuruluşları, birlik, konfederasyon, odalar ve dernekler arasında hem tarım hem de genel ekonomi haberlerinde birinci sırada yer aldı; analiz raporu sonuçları, medyada Temmuz ayının liderinin Birliğimiz olduğunu gösterdi. Türk tarımı ve çiftçisi için, bütün arkadaşlarımızla birlikte ve bütün heyecanımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Çünkü bizler, üretime, çiftçiye hizmeti bir ibadet gibi görüyor, çalışmalarımızı bu felsefeye uygun yürütmeye gayret ediyoruz. Mübarek Ramazan ayında da ülkemizin gıda üretimini bu sıcaklara rağmen sürdüren üreticilerimize çalışmalarında kolaylıklar, kazanç ve ürünlerinde bolluk ve bereket diliyor, Ramazan Bayramınızı şimdiden kutluyor; bütün İslam alemi ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah tan niyaz ediyorum. BAYRAKTAR, BABACAN DAN DOĞAL AFETLERDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLER VE FINDIK ÜRETİCİLERİ İÇİN DESTEK İSTEDİ TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan a, Türk tarımına ilişkin sunum yaptı, görüş, talep ve çözüm önerilerini paylaştı. Hazine Müsteşarlığı nda 4 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen görüşmede, Genel Başkan Bayraktar ın yanı sıra TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kozoğlu ve oda başkanlarının bulunduğu heyet de yer aldı. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, görüşmede üreticinin güncel konuları arasında yer alan fındık ve patates üreticileri ile doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin sorunlarını iletti. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB heyetiyle birlikte gerçekleştirdiği ziyarette, Babacan a çiftçilerin sorunlarını iletti. Görüşmede ayrıca, dünya genelinde tarım ve gıdanın kazandığı önem, dünya gıda fiyatları üzerindeki manipülasyonlar, tarımın genel yapısal sorunları, desteklemeler, tarıma ait üretim, ihracat ve büyüme rakamları, elektrik İmtiyaz Sahibi TZOB Adına Genel Başkan Ş. Şemsi Bayraktar Genel Yayın Müdürü M. Nuri Şeyda Sorman Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ebru Mine Esen Görsel Yönetmen Mustafa Abadan Yayın Kurulu Vedat Koç Metin Türkyılmaz Ömer Kaya Galip Umut Özdil Salim Altay Kemal Sandık Hasan Hüseyin Coşkun Prof. Dr. Mevhibe Albayrak Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu Doç. Dr. Erdoğan Güneş Dr. Özden Hiçbirol Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın Yönetim Yeri Türkiye Odaları Birliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax: tzob.basin@gmail.com tzobbasin@yahoo.com.tr Yapım Ajansı ajansala Kurumsal Yayıncılık - Pazarlama İletişimi Baskı MRK Baskı ve Tanıtım Hizmetleri Uzayçağı Caddesi Sokak No: 2 Ostim / ANKARA Tel: Basım Tarihi Dağıtım PTT Kargo Odaları aylık yayını basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Yayımlanan yazıların sorumlulukları sahiplerine ait olup, Birliğimiz görüşlerini yansıtmamaktadır. Dergide yayımlanan yazılar, kaynak gösterilmek koşuluyla, diğer yayın organlarında yayımlanabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

3 3 fiyatları, doğal afetten etkilenen bölgelere ilişkin yapılması gerekenler, fındıktaki alan bazlı desteğin önemi, fındıkta rekolte tahmini gibi başlıklar altında görüş, talep ve çözüm önerileri de dile getirildi. Bayraktar, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, fındıkta alan bazlı desteğin, devam etmesi gerektiğini belirterek, Rekolte bu sene yüksek, çiftçimizin bu desteğe ihtiyacı var dedi. Tarım sektörünün yapısal sorunları Sektörün bazı yapısal sorunları bulunduğuna işaret eden Bayraktar, bu kapsamda sulama yatırımlarının bir an önce bitirilmesi, 10 yılda 10 milyon hektar arazinin toplulaştırılması ve arazi parçalamasının önlenmesi gerektiğini, yapısal sorunların çözümü için yardım istediklerini belirtti. Çiftçilerin güncel sorunlarına ve doğal afetlerden zarar gören üreticilerin mağdur durumda olduğuna dikkati çeken Bayraktar, Dondan, doludan, yağıştan zarar gören üreticilerimiz var. Dün Samsun ve Sinop ta yine doğal afetten zarar gören üreticilerimiz oldu. Bunların Tarım Kredi, Bankası ve elektrik borçlarının yapılandırılması, bunlara destek verilmesi talebimizi ifade ettik diye konuştu. Doğal afet yaşayan üreticilerin sorunlarının halledilmesini, kredi borçlarının ertelenmesini isteyen Şemsi Bayraktar ı dinleyen Ali Babacan, sorunları not etti, konunun gündemlerinde olduğunu, takip edeceğini söyledi. Fındıkta alan bazlı destek devam etmeli Fındıkta alan bazlı desteğin devam etmesi gerektiğini de vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Karadeniz bölgesi heyecanla bugünlerde alan bazlı desteğin devamını istiyor. Şu an TMO alım yapmıyor, bunun dışında FİSKOBİRLİK bir kooperatif olarak alım yapmıyor yani örgütsüz durumda çiftçimiz. Lisanslı depoculuk da daha hayata geçirilemedi, şu an başarılı bir durumda değil. Karadeniz de tarım dışı istihdamın da mümkün olmadığı için fındık iyiyse Karadeniz ekonomisi iyidir, kötüyse kötüdür. Karadeniz için fındık olmazsa olmaz, vazgeçilmezdir. mesinin üretici açısından hayati bir konu olduğunu söyledi. Karadeniz de fındık dışında alternatif bir ürün geliştirilemediğini, zaten fındık alanlarının başka ürünün yetiştirilmesine olanak sağlamayan eğimli arazide yapıldığını belirten Kozoğlu, Alan bazlı destek oturdu. TMO, fındık alımını bıraktı. Lisanslı depoculuğu bir türlü oturtamadık. Fındıkta yüksek rekolte bekliyoruz. Fiyatlar gün geçtikçe düşüyor. Üreticilerimizin desteğe ihtiyacı var dedi. Bayraktar, tarım ve gıdanın; dünya nüfusundaki artış, gelir seviyesinin yükselmesiyle gıda alışkanlıklarının değişmesi ve özellikle gelişmiş ülkelerde neredeyse israf düzeyine ulaşmış tüketim nedeniyle çok büyük önem kazandığını belirtti. Gıda fiyatları manipüle ediliyor Dünyada gıda fiyatlarındaki artışın beraberinde fiyat manipülasyonlarını da getirdiğini bildiren Bayraktar, Temel gıda ürünleri tüketim açısından esnekliği az olan ürünlerdir. İnsanların, ekmek, et, peynir, süt, yumurta gibi ürünleri tüketmek zorunda olması, özellikle tahılın beslenmede ana unsur özelliğini taşıması, bu ürünleri fiyat manipülasyonlarına açık hale getiriyor. Dünyada bazı ülkeler yeterli gıda üretimini gerçekleştiremiyor. Bu ülkelerin genelde yeterli gelir seviyesine sahip ülkeler olmaması ciddi bir tehlike yaratıyor. Çoğu Afrika kıtasında bulunan bazı ülkeler, yurttaşlarına yeterli tahıl arzını sağlayamıyor. Tarım alanları sınırlı Ortadoğu nun petrol zengini ülkeleri, Japonya gibi ülkeler de giderek daha fazla gıda ithalatı yapıyor. Başta tahıl olmak üzere dünya piyasalarına gıda arzını ABD, AB, Kanada, Arjantin, Avustralya gibi az sayıda ülkenin yapması, fiyatta manipülasyonlara neden oluyor. Tarım uluslararası şirketlerin insafına terk edilemez Dünyada neredeyse gıda tekelleri konumuna ulaşan dev uluslararası şirketlerin, tarımı yönlendirir hale gelmesi hem üretici hem de tüketici açısından büyük risk oluşturuyor. Tarım gibi stratejik bir konunun dev uluslararası şirketlerin insafına terk edilmesi düşünülemez. duğunu, 1 milyarı aşkın insanın ise açlık çektiğini belirtti. Türkiye nin altyapı, verim, lojistik ve pazarlama konularında gerekli yatırımları yaparak veya iyileştirerek kendi bölge coğrafyasında (Orta Doğu, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Kafkasya, K.Afrika) ihtiyaç duyulan karşılayabileceğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Bunun için öncelikle halen 5,4 milyon hektar olan toplam sulama alanlarının artırılarak ekonomik olarak sulanabilen 8,5 milyon hektarlık tarım alanlarımızın tamamının sulu tarıma açılmasını sağlamamız gerekmektedir. Bu, olağanüstü bir üretim artışı getirecektir. Yapısal sorunlara ve girdi maliyetlerine rağmen üretime devam ediyoruz Bayraktar, Türk çiftçisinin başta gübre, mazot, elektrik olmak üzere yüksek girdi maliyetlerine, girdiler üzerindeki yüksek vergilere, parçalanma sonucu verimsiz hale gelen arazi yapısına rağmen üretime devam ettiğini bildirdi. Tarım sektörünün, en son Haziran ayında da ihracatın yüz akı olduğunu, genel ihracatta Haziran ayında yüzde 3,59 artış olmasına karşın, tarımın ihracat artışında yüzde 12,12 ile yine birinciliği aldığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Türk tarımı, sanayiden, kış aylarında yaklaşık 750 bin, yaz aylarında 2 milyonun üzerinde; 5,4 ile 6,7 milyon arasında istihdam sağlıyor. İstihdamın dörtte birini karşılayarak, ülkemize hem üretimde, hem ihracatta, hem de istihdamda yeri doldurulamayacak katkı sağlıyor. Türkiye tarımda, rahatlıkla 150 milyar dolarlık üretimi, 50 milyar dolar ihracatı yapabilecek bir ülkedir. Yapısal sorunlar çözülmeli, destekleme devam etmeli Türkiye nin tarımdaki olağanüstü üretim potansiyelinin ortaya çıkarılması için yapısal sorunların çözülmesi, desteklemenin devam etmesi gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, çözüm için yapılması gerekenler için şöyle dedi: Uzun yıllardır bekleyen yapısal sorunlarımızda kısmen olumlu gelişmeler olsa da hala birçok köklü sorunumuz çözüm bekliyor. TZOB olarak her zaman ve her ortamda sorunla birlikte çözümlerini de dile getiriyoruz. Tekrar ifade etmek gerekirse yapılması gerekenler: Çok parçalı olan tarım arazilerimizin toplulaştırma çalışmalarını tamamlamamız gerekmektedir. Bu hedefe varmak için yeniden arazilerin parçalanmalarını önleyecek yasal tedbirlerin alınması yerinde olacaktır. Tarımda birim alandan alınacak üretimi artırmak için sertifikalı tohum, fide ve fidan kullanımının artırılması çalışmaları devam etmelidir. Hayvan hastalıklarıyla etkin bir mücadeleye girerek, hayvan hastalıklarını ortadan kaldırmalıyız. Gübre, mazot, elektrik fiyatları kontrol altında tutulmalı, yüksek artışlar önlenmelidir. Bu ürünlerde, desteğin yanı sıra fiyat istikrarı sağlanmalıdır. Girdiler üzerindeki özel tüketim vergisi (ÖTV), katma değer vergisi (KDV) gibi maliyet artırıcı vergilerde düzenleme yapılmalı, mazotta uygulanan ÖTV nin kaldırılmalıdır. Tarımda elektrik fiyatları daha önceki yıllarda olduğu gibi desteklenmeli. özel şirketlere olan elektrik borçları da yapılandırılmalı, fatura tahsilatı aylık değil, hasat dönemine denk gelecek şekilde, yılda iki kez yapılmalıdır. Üreticilerimizin yıl boyunca ihtiyaç duyduğu kredinin uygun faiz oranlarıyla kullanılması ve düşük faizli kredi kararının amacına ulaşabilmesi için kredi kullanımında tarım sigortası zorunluluğu kaldırılmalıdır. Sadece Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla uygulanan sübvansiyonlu kredi, diğer kamu bankalarını da kapsamalıdır. Zirai kazançlardan alınacak gelir vergisi kesinti oranlarıyla ilgili olarak, tarımsal desteklere uygulanan yüzde 4 kesinti oranı yerine, daha önce verilen doğrudan gelir desteğine uygulanan yüzde sıfır kesinti oranının uygulanması gerekmektedir. Türk çiftçisinin hedefleri Bayraktar, sunumunda Türk çiftçisinin hedeflerini de şöyle sıraladı: Türk çiftçisi olumsuzluklara, uluslararası rakipleri karşısındaki dezavantajlarına rağmen, 75 milyonluk Türkiye nüfusunu, 30 milyon turisti doyurmuş, bunların yanı sıra Haziran ayı itibarıyla son 1 yılda yaklaşık 18,9 milyar dolarlık ihracatla bir rekora da imza atmıştır. Gelecekte, tarıma hükmeden ülkeler dünyaya da hükmedecektir. Akılcı devlet politikalarıyla desteklenecek, tüm paydaşların da aynı duyarlılıkla sektöre sahip çıkacağı bir ortamda üreticilerimiz, Türkiye mizi de bu ülkeler arasına sokacak bilgi birikimi; tecrübe, azim ve kararlığa sahiptir. Görüşmede hayvancılık sektöründe müdahale kurumunun bir an önce faaliyete geçirilmesini talep eden Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte çalışma yaptıklarını belirterek, Olumlu bir görüşme oldu, sonuçlarını göreceğimizi umut ediyorum dedi. TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kozoğlu TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kozoğlu da, Karadeniz de 100 e yakın ziraat odası ve 200 bini aşan ziraat odası üyesinin fındıkla ilgili kararı beklediğini, fındıkta alan bazlı desteğin devam et- Dünya devletleri, bu konuya hemen öncelik vermeli, insanların yeterli gıdaya erişimi sağlanmalı, tarımdaki üretici de korunmalıdır. Aksi takdirde istikrarı sağlamak mümkün olmaz. Dünyamızda bir taraftan inanılmaz bir tüketim görülürken, açlık çeken ülkelerdeki bebeklerin, çocukların açlıktan ölmesinin önüne geçilemez. Böyle bir fotoğraf, teknoloji ve uzay çağını yaşayan dünyamız açısından utanç verici bir haldir dedi. Üretimi artırmak zorundayız Bayraktar, dünyada gıda üretiminin yetmediğinin açıkça görüldüğünü, insanların sağlıklı beslenmeden uzak ol-

4 4 RAMAZAN FIRSATÇILIĞI YAPILMASIN! TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanmasını istiyoruz. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar, bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidir. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaş sebze ve meyvede Ramazan ayı boyunca fi yat artışı beklemediklerini bildirerek, Ramazan da fırsatçılık yapılmasın diyoruz. Buna izin verilmemelidir. Türkiye Odaları Birliği olarak fi yatları yakından takip etmeye ve halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz dedi. Bayraktar, meyve ve sebzede bir yokluk görülmediğini, halkın Ramazan da bol miktarda yaş sebze ve meyve tüketebileceğini vurgulayarak, Tüketicimiz rahat Gıda denetimlerinin artırılmasının, halkın sağlığıyla oynanmamasının zorunlu olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Ramazan da fırsatçılığa izin verilmemelidir. TZOB olarak fi yatları Ramazan öncesinden bayram sonrasına kadar yakından takip etmeye ve halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Ramazan yaklaşırken üretici, hal, pazar ve market fi yatlarını takibe devam ediyoruz. Ramazan fırsatçılığı yapılmasın diyoruz. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fi yatla erişebilmesinin sağlanmasını Bu ortamda oluşan fi yat yonları gıda fi yatlarında artışa yol manipülas- açıyor. Gıda fi yatlarındaki anormal artışlar ve gıda teminindeki zorluklar, tarımın stratejik önemini son yıllarda dünyaya daha net hissettirdi. Bu nedenlerle günümüzde yeterli ve güvenilir gıdaya erişim, tüm dünya ülkelerinin öncelikleri arasında yerini aldı. Bu bağlamda tarım sektörünün ne denli önemli olduğu görüldü. ğınıp kamuoyu spekülatif laşımlarla yanlış yönlendirilme- yak- melidir. Gıda fiyatlarındaki değişimleri yakından takip ediyoruz Türkiye Odaları Birliği olarak üreticiden tüketiciye, halkın tamamını ilgilendiren gıda fi yatlarındaki değişimleri yakından takip ettiklerini, kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalarını sürdürdüklerini vurgulayan Bayraktar, Bu açıklamalarımızın amacı, fi yat artışlarının üreticilerimizden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fi yattan üreticilerimizin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, olası spekülatif fi yat artışlarını önlemektir dedi. Son 15 gündeki fiyat değişimleri Bu çerçevede, en son 3 Temmuz 2012 de yaptıkları açıklamada, 29 Haziran 2012 itibarıyla fi yatları verdiklerini, 29 Haziran 2012 den bu yana geçen son 15 günde, bazı ürünlerde üretici fi yatı hiç artmadığı halde, market fi yatlarının arttığının görüldüğü bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti: rahat birçok ürüne uygun fi yatla ulaşabilir diye konuştu. Şemsi Bayraktar, Ramazan ayı öncesinde, Ankara da Barceló Ankara Altınel Hotel de yaptığı basın toplantısında, üretici, esnaf ve halkın kutsal Ramazan ayını dört gözle beklediğini, gıda ile ilgili tüm tarafl arın Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmesi ve halkı mağdur etmemesi gerektiğini belirtti. istiyoruz. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm tarafl ar, bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidir. Gıdaya ihtiyaç sürekli artıyor Dünya nüfusundaki hızlı artışla birlikte gıda maddelerine duyulan ihtiyacın da yoğun bir şekilde arttığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Bu artış halen devam ediyor. Dünya nüfusundaki artışın yanı sıra son yıllarda yüksek enerji fi yatları, biyoyakıtlara olan ilgiyi de yükseltiyor. Diğer taraftan küresel ısınma ve iklim değişikliğinden dolayı, kuraklık, yağışlar, seller ve su baskınları, don gibi doğal olaylar da daha sıkça görülmeye başlandı. Tüm bu nedenler, tarımsal üretim ve fi - yatları etkiliyor. Bunların yanı sıra bazı Uzakdoğu ve G.Amerika ülkelerinde yaşanan gelir artışlarından dolayı büyüme hızıyla orantılı olarak tüketim alışkanlıklarının değişmesi de arz talep dengesini bozuyor. Üstü açık bir fabrika olarak adlandırılan tarım sektörü, bu özelliğinden dolayı iklimdeki değişikliklerden, doğal afetlerden etkileniyor. Üretim risk altında bulunuyor. Tarımsal üretimde yaşanan bir değişim doğrudan gıda fi yatlarına yansıyor. Ayrıca, bitkideki büyüme ve gelişme; genetik yapının yanında çevre koşullarınca da yönlendiriliyor ve üretim iklimsel faktörlerden önemli ölçüde etkileniyor. Ülkemizde üretim dönemi başlangıcından itibaren görülen aşırı yağışlar, mevsim normallerinin altında seyreden hava sıcaklıkları, don, dolu, fırtına ve benzeri riskler, tarım sektörüne önemli ölçüde zarar verdi. Bu afetler nedeniyle 41 ilde 139 bin çiftçiye ait, 8 milyon 172 bin dekar alan zarar gördü. En son Karadeniz de yaşanan sel felaketi can kayıplarına da yol açtı, hepimizi derinden üzdü. Ancak, ülkemizde üretim döneminde çok sayıda doğal afet yaşansa da ciddi bir rekolte kaybı beklemiyoruz. Doğal afetlerin arkasına sı- 29 Haziran dan bu yana son 15 gündeki marketlerdeki fi yat değişimine baktığımızda, market fi yatlarında 11 üründe fi yat değişimi olmazken, 14 üründe azalma, 15 üründe ise fi yat artışı olduğunu tespit ettik. Son 15 günde salatalık, marul, yeşil soğan, kuru fasulye, yeşil mercimek, kuru üzüm, antep fıstığı, yumurta, süt, mısırözü yağı ve toz şeker fi yatlarında değişim olmadı. Bu dönemde, kırmızı mercimekte yüzde 1,15, fındıkta yüzde 1,50, kuru soğanda yüzde 1,57, kuru kayısıda yüzde 1,64, domateste yüzde 1,71, karpuzda yüzde 2,88, zeytinyağında yüzde 3,40, maydanozda yüzde 5,01, şeftalide yüzde 5,30, patateste yüzde 7,63, elmada yüzde 7,73, kavunda yüzde 8,40, kirazda yüzde 10,16 ve havuçta yüzde 14,99 fi yat düşüşleri görüldü. Buna karşılık, bu dönemde, dana etinde yüzde 0,09, kuru incirde yüzde 0,24, pirinçte yüzde 0,48, kuzu etinde yüzde 0,74, nohutta yüzde 0,84, tavuk etinde yüzde 1,72, zeytinde yüzde 2,10, ayçiçek yağında yüzde 3,08, yeşil fasulyede yüzde 3,96, erikte yüzde 4,50, limonda yüzde 4,57, armutta yüzde 5,30, kabakta yüzde 12,21, patlıcanda yüzde 22,58 ve sivri biberde yüzde

5 5 34,52 fi yat artışları meydana geldi. 29 Haziran dan bu yana son 15 gündeki üreticilerdeki fi yat değişimine baktığımızda, 23 üründe fi yat değişmezken, 7 üründe azalma, 6 üründe ise fi yat artışları oldu. Son 15 günde yeşil fasulye, kabak, havuç, marul, maydanoz, patates, armut, erik, karpuz, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, yumurta, süt, dana eti, kuzu eti, zeytin ve zeytinyağı fi yatlarında değişim görülmedi. Bu dönemde kirazda yüzde 5,87, kuru soğanda yüzde 6,67, domateste yüzde 8,33, şeftalide yüzde 12,33, fındıkta yüzde 13,33, kavunda yüzde 20,56 ve elmada yüzde 24,80 fi yat düşüşleri meydana geldi. Buna karşılık, bu dönemde, salatalıkta yüzde 3,75, limonda yüzde 4, sivri biberde yüzde 5,56, patlıcanda yüzde 6,18, antep fıstığında yüzde 6,45 ve yeşil soğanda yüzde 20,55 fi - yat artışı olduğunu tespit ettik. Fiyat farkları Bayraktar, üreticide fi yat düşüşü görülen ürünlerden kiraz, kuru soğan, domates, şeftali ve kavunda ürünlerin yoğun bir şekilde piyasaya arz edilmeye başlamasının etkili olduğunu, fındıkta rekolte tahminlerinin yüksek olmasının fi yat düşüşüne yol açtığını belirtti. Yine üreticide fi yat artışı görülen yeşil soğan, patlıcan ve salatalık gibi ürünlerde örtü altı üretimin sona ermesinin fi yat artışında etkili olduğunu bildiren Bayraktar, Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fi yatları arasındaki farkı incelediğimizde, üretici ve market arasındaki fi yat farkının maydanozda 524,34 e ulaştığını kaydederek, Fiyat farkında, maydanozu, yüzde 365,96 ile sivri biber, yüzde 283,48 ile kabak, yüzde 282,60 ile zeytin, yüzde 282,20 ile yeşil mercimek, yüzde 257,78 ile kırmızı mercimek, yüzde 254,17 ile karpuz, yüzde 252,13 ile salatalık, yüzde 230,63 ile pirinç, yüzde 229,55 ile marul, yüzde 226,78 ile yeşil fasulye, yüzde 221,67 ile kuru fasulye, yüzde 221,54 ile limon, yüzde 214,10 elma, yüzde 206,06 ile domates izledi dedi. Geçen yıl ve bu yıl Ramazan öncesi fiyat değişimleri Bayraktar, şunları söyledi: Geçen yıl ve bu yıl Ramazan öncesi fi yatlara baktığımızda, marketlerde bu yıl, geçen yıl Ramazan öncesine göre fi yatı en çok artan ürünler limon, nohut, salatalık, yumurta, kuru incir, kuru üzüm, kuru fasulye, elma, karpuz, kuzu eti, patlıcan, toz şeker oldu. Üretici de ise bu yıl, geçen yıl Ramazan öncesine göre fi yatı artan ürünler olarak kuru incir, salatalık, nohut, limon, do- mates, soğan, süt, kuru fasulye, kavun, yumurta, kuru üzüm, elma, armut, dana eti, patlıcan olarak belirlendi. Geçen yıl Ramazan öncesine göre fi yat değişimine baktığımızda, market fi - yatlarında 10 üründe azalma, 19 üründe ise fi yat artışı oldu. Marketlerde, 2011 Ramazan ayı öncesi ile bu yıl Ramazan öncesini karşılaştırdığımızda, armutta yüzde 0,39, fındıkta yüzde 0,72, kuru kayısıda yüzde 3,99, kavunda yüzde 8,40, sivri biberde yüzde 9,57, kırmızı mercimekte yüzde 11,22, şeftalide yüzde 19,91, yeşil fasulyede yüzde 20,65, havuçta yüzde 25,79 ve patateste yüzde 35,07 fi yat düşüşleri görüldü. Buna karşılık, bu dönemde, domateste yüzde 0,90, yeşil mercimekte yüzde 0,98, tavuk etinde yüzde 1,06, pirinçte yüzde 1,08, sütte yüzde 2,35, dana etinde yüzde 3,08, soğanda yüzde 3,67, toz şekerde yüzde 6,09, patlıcanda yüzde 6,52, kuzu etinde yüzde 7,31, karpuzda yüzde 8,70, elmada yüzde 10,17, kuru fasulyede yüzde 14,82, kuru üzümde yüzde 20,35, kuru incirde yüzde 23,31, yumurtada yüzde 27,66, salatalıkta yüzde 49,23, nohutta yüzde 51,02 ve limonda yüzde 70,38 fi yat artışları oldu yılı Ramazan öncesine göre, 2012 yılı Ramazan öncesi üretici fi yatlarında 12 üründe azalma, 15 üründe ise fi yat artışı meydana geldi. Üreticide, 2011 Ramazan ayı öncesi ile bu yıl Ramazan öncesini karşılaştırdığımızda, patlıcanda yüzde 6,18, dana etinde yüzde 6,32, armutta yüzde 7,14, elmada yüzde 13,25, kuru üzümde yüzde 14,29, yumurtada yüzde 16,80, kavunda yüzde 19,17, kuru fasulyede yüzde 25, sütte yüzde 28, kuru soğanda yüzde 30,67, domateste yüzde 37,50, limonda yüzde 59,51, nohutta yüzde 59,72, salatalıkta yüzde 66, kuru incirde yüzde 100 fi yat artışı görüldü. Buna karşılık, bu dönemde kuzu etinde yüzde 1,63, pirinçte yüzde 10,30, karpuzda yüzde 11,11, kırmızı mercimekte yüzde 16,67, fındıkta yüzde 18,75, yeşil fasulyede yüzde 21,88, sivri biberde yüzde 22,76, kuru kayısı yüzde 23,08, şeftalide yüzde 25,92, yeşil mercimekte yüzde 30,59, havuçta yüzde 34,78 ve patateste yüzde 40 fi yat düşüşleri oldu üretim ve pazarlama sezonunun oldukça zorlu geçtiğini, önce 2011 Kasım ayında İç ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yaşanan don afeti nedeniyle patates üreticilerinin büyük zarar gördüğünü bildiren Bayraktar, Mayıs ayının sonuna gelindiğinde üretici ürününü alıcı bulamadığı için döktü ya da ücretsiz dağıtmak zorunda kaldı. Bu durum yazlık olarak adlandırılan erkenci çeşitlerin de fi yatının düşmesine yol açtı. Nitekim, geçen yıla göre fi yatı en çok düşen ürün patates oldu dedi. Fiyat artışı beklemiyoruz Yaş sebze ve meyvede Ramazan ayı boyunca fi yat artışı beklemediklerini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı sebze ve meyvenin kaliteli, bol ve ucuz olduğu bir mevsime denk gelmektedir. Halkımız Ramazan da bol miktarda yaş sebze ve meyve tüketebilir rahat rahat birçok ürüne uygun fi yatla ulaşabilir. Ramazan da daha çok komposto olarak kuru incir, kuru üzümde fi yat artışına dikkat edilmeli. Geçen yıl Ramazan ayı öncesi değerlendirmemiz ile kıyasladığımızda, kuru incir fi yatında yüzde 23,31, kuru üzüm fi yatında yüzde 20,35 fi yat artışı görüldü. Bu geçen yılki rekolte düşüklüğünden kaynaklanıyor. Ramazan ayında halkımızın bu ürün grubuna talebi artmaktadır. Talep artışı suiistimal edilmemelidir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken ürün grubu ise hayvansal ürünlerdir. Market fi yatları geçen yıl Ramazan ayı öncesine göre, kuzu etinde yüzde 7,31, dana etinde yüzde 3,08, sütte yüzde 2,35 fi yat artışı vardır. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fi yatla erişebilmesi hepimizin hedefi dir. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm tarafl ar bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidir. Tarım, ekonominin anahtar sektörüdür. Tarımda meydana gelen en ufak bir değişim halk ve ülkenin ekonomisini doğrudan etkilemektir. Tarım, üretimde riskin en fazla olduğu sektör olması nedeniyle her zaman desteklenmelidir. Serbest piyasa ekonomisinin tavizsiz uygulandığı ABD ve AB de bile tarım değişik şekillerde destek görüyor. Tarımsal üretimdeki bir değişim fi yatlara doğrudan yansıyor. Arzın azaldığında fi yatlar artarken, arzın çoğaldığı dönemde fi yatlar dibe vurmaktadır. Fiyat dalgalanmalarından üreticinin ve tüketicinin mağdur olmaması açısından üretimde istikrar sağlanmalıdır. Sıkıntının yaşandığı durumlarda tedbirler zamanında alınmalı, spekülasyonlar önlenmelidir. Üretici, esnaf ve halkımız mübarek Ramazan ayını dört gözle beklemektedir. Tüm tarafl ar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkın sağlığıyla oynanmamalıdır. Ramazan da fırsatçılığa izin verilmemelidir. Türkiye Odaları Birliği olarak fi yatları yakından takip etmeye ve halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Sorulara yanıtlar Bayraktar, sorulara verdiği yanıtlarda ise gıda denetimlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın yaptığını, TZOB un fi yatları takip ettiğini, zaman zaman bakanlığı, başta belediyeler olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşları bilgilendirdiğini, tüketici derneklerinin de TZOB ile birlikte hareket edeceğini düşündüklerini söyledi yılından bu yana fi yatlarda spekülasyonları önleme konusunda başarılı olduklarını bildiren Bayraktar, bu yıl da bu konuda başarılı olacaklarına inandıklarını belirtti. Bayraktar, şu ana kadar fi yatlarda bir yükselme, bir spekülasyon gözlemlemediklerini genel olarak Ramazan a gün kala fi yatlarda oynama olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle konuştu: Son yıllarda dünyada gıda fi yatları yükseliyor. Sosyal hadiselere sebebiyet veriyor. Hatta bazı ülkelerde iktidarları düşürecek. Bunları yaşayacağız. Bu açıdan Türkiye çok şanslı bir ülke. Avantajlarını iyi değerlendirirse bölgenin gıda ambarı olabilir hedefl erimiz var. 150 milyar dolar tarımsal hasıla, nüfusumuzu ve 50 milyon turisti doyuracak üretim ve 50 milyar dolar ihracat yapacak bir sektör. Konya kadar Hollanda bunu yapıyor. Biz de yapabiliriz. Ramazan ayı boyunca yapacakları ve piyasaların nabzını tutacakları çalışmaları, üretici ve tüketici fi yatlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını bildiren Bayraktar, Mübarek Ramazan ayında ülkemizin gıda üretimini bu sıcaklara rağmen sürdüren üreticilerimize çalışmalarında kolaylıklar; kazanç ve ürünlerinde bolluk ve bereket diliyor, bütün İslam alemi ve ülkemiz için Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah tan niyaz ediyorum dedi.

6 6 BAYRAKTAR'DAN, MÜSTEŞAR MİRMAHMUTOĞULLARI'NA ZİYARET TZOB Genel Başkanı Bayraktar, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kozanoğlu, Sakarya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar, Sakarya Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, Kocaali Odası Başkanı Tamer Tunca ile Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları'nı ziyaret etti. Fındıkta alan bazlı destek ve doğal afet yaşayan üreticiler sorunlarının çözümü konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın desteğini isteyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar ı ve heyet üyelerini dinleyen Müsteşar Mirmahmutoğulları, fındıkta bir destek vermeyi düşündüklerini, alan bazlı desteğin devamının fındık üretiminin geleceği açısından önemli olduğunu, bu nedenle desteğin devamı konusunda çalışma yaptıklarını söyledi. Mirmahmutoğulları, Bankası ve Tarım Kredi borçlarının yapılandırılması konusunda da doğal afet yaşayan bölgelerde bakanlığın hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini, sonuca göre gerekli kredi ertelemesinin yapılabileceğini bildirdi. Bayraktar, temasların ardından yaptığı açıklamada, görüşmenin iyi geçtiğini, olumlu sonuçlar beklediğini söyledi. BAYRAKTAR, DENİZLİ ZİRAAT ODASI'NDA TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: ''Dünyada yaşanan küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ve hızlı nüfus artışı gibi sebeplerden dolayı buğday fiyatları arttı ve artmaya da devam edecek'' Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ile TZOB Başkan Vekili Nuri Şeyda Sorman, Denizli Odası nın verdiği iftar yemeğine katıldı. Bayraktar, dünyada yaşanan küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ve hızlı nüfus artışı gibi sebeplerin buğday fi yatlarını artırdığını ve artmaya da devam edeceğini söyledi. Bayraktar, iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Uluslararası Hububat Konseyi nin dünyadaki buğday fi yatlarının Temmuz ayında yüzde 16,2 arttığını açıklamasına ilişkin olarak, artık dünyadaki beslenme alışkanlıklarının değişmesine bağlı olarak taleplerin de farklılaştığını ve fi yatların da düşmesinin mümkün olmadığını belirtti. Temsil ettikleri tarım sektörünün, modası geçmeyen bir sektör olduğunu ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: Çünkü bu ülkede yaşayan insanların gıda güvencesini sağlıyoruz. Ancak ülkemizde tarım sektörünün son yıllarda önemi anlaşılmakla birlikte, uzun yıllar bunun farkında olunmadığını da üzüntüyle izledik. Çünkü gıda sektörü, yokluğunda kıymeti bilinen bir sektördür. Türk çiftçisi milleti namerde muhtaç etmemiş. Türk çiftçisi sadece Türk milletini beslemekle kalmıyor, 30 milyon turisti doyuruyor, bunun ötesinde 18 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Bu insanlar eleştirilecek değil, eli öpülecek insanlar. Tarım sektöründe yapısal sorunlar hep göz ardı edilmiş. Bugün geldiğimiz noktada bu yapısal sorunlar çözülmeye çalışılıyor ama maliyeti fevkalade büyük. Baba ölmüş, arazileri parçalamaya devam etmişiz. Miras hukukunu değiştirmemişiz. Arazi toplulaştırmasını başaramamışız. Bayraktar, Türkiye nin basınçlı sulama sistemlerine geçtiğini, damlama, sulama sistemlerine destek verdiğini, bunu çok önemli bulduklarını söyledi. Tarımda sulamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Genel Başkan Bayraktar, sulama yatırımlarının, GAP, DAP ve KOP gibi projelerdeki barajların hızlı bir şekilde bitirilmesi gerektiğini söyledi. Dünyada birçok ürünün fiyatı artacak Gümrüklerin yavaş yavaş kaldırıldığı bir dünyada verimlilik, kalite ve standardın giderek önem kazandığına işaret eden Bayraktar, dünyadaki konjonktürel gelişmelere bakıldığında fi yatlarda müthiş bir değişim gördüklerini söyledi. Bayraktar, şöyle dedi: Dünyada birçok ürünün fi yatı artacak. Bir yandan küresel ısınmanın getirdiği kuraklık, bir taraftan hızlı nüfus artışı, bir taraftan arabalarının depolarının bitkilerden elde edilen biyoyakıtla doldurulması. Bütün bunlar bir talep yaratıyor. Çin gibi ülkeler eskiden pirinç yiyordu, şimdi et yiyorlar. Bu da bir talep yaratıyor. Bütün bu gelişmeler karşısında dünyada gıda fi yatlarının düşmesi mümkün değil. Bayraktar, Türkiye nin konjonktürü akılcı politikalarla şansa ve fırsata çevirmesi gerektiğini de ifade ederek, öncelikle sulama yatırımlarının bitirilmesi gerektiğini, bu anlamda Denizli nin şanslı iller arasında yer aldığını kaydetti. Küresel ısınmanın getirdiği kuraklığın ve gıdaya talebin artmasının fi yatları artırdığına işaret eden Bayraktar, Dünyada yaşanan küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ve hızlı nüfus artışı gibi sebeplerden dolayı buğday fi yatları arttı ve artmaya da devam edecek ifadelerini kullandı.

7 7 ULUSAL BAKLAGİL KONSEYİ NİN 2. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI MERSİN DE YAPILDI KOP BÖLGESİ ZİRAAT ODASI 3. KOORDİNASYON TOPLANTISI Hepokur: Bir an önce bölgesel teşvik uygulamasına geçilmeli Hepokur: Gelin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a proje TZOB Yönetim götürelim. Kurulu Muhasip Üyesi Mustafa Hepo- kur, Mersin de yapılan Ulusal Baklagil Konseyi 2. Olağan Genel Kurul toplantısındaki konuşmasında, Türkiye de tarım politikasının geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bu politikaya uygun olarak bölgesel teşviklerin verilmesi halinde işin kendiliğinden çözüleceğini vurgulayan Hepokur, şunları kaydetti: Üzülerek ifade ediyorum, bütün kurumlarımızda eksiklikler var. Kurumların artık kendine çeki düzen vermesi, birbirini sevmesi gerekir. Kurumları ekonomik anlamda güçlendirmemiz lazım. Fransız Odalarının, üretici birliklerinin bizim bakanlık bütçeleri kadar bütçeleri var. AB de devlet bazı yetkileri kurumlara vermiş. Bazı önemli ürünlere de çok büyük teşvikler veriyor. Bunlar devlet politikası haline gelmiş. 17 ürünü hayatta tutabilmek için teşvikler yaratmışlar. Projeler üretilmesi ve her şeyin bu toplantılarda çözülmesi gerektiğini bildiren Hepokur, Kurumlar arası çatışmalar oluyor. Bunlar olmamalı. Gelin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a proje götürelim. Bu projelerin hepsi hayata geçer dedi. Toplantıda UBK üyeleri araştırma enstitüleri ile sektör ilişkilerinin geliştirilmesini, sektörün sorunları ve durumunun tespiti için tüm bileşenlerinin katılımı ile arama konferansı yapılmasını, tarla günlerine ve fuarlara katılım sağlanmasını, hibrit tohum üretimine önem verilmesini ve ürün geliştirmenin yanı sıra baklagil ürünlerinden yapılmış, farklı tatlar ve lezzetler elde edilmesinin gerekliliğini ifade ettiler. TZOB Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi, Orta ve Güney Anadolu Bölgesi Temsilcisi Mustafa Hepokur, Niğde de yapılan Konya Ovası Projesi Bölgesi Odaları 3. Koordinasyon toplantısında yaptığı konuşmada, uygulanan teşvik politikasından İç Anadolu Bölgesi nin mağdur olduğunu bildirerek, Bölgesel teşvik uygulamasına geçilmesi gereknektedir dedi. TZOB Genel merkezinin yeni hizmet binasında kurulacak bilgi ağıyla daha güzel projelere imza atılacağını vurgulayan Hepokur, Ankara da yapılacak sosyal tesislerde gerçekleşecek toplantılar daha çok katılımcıyla daha verimli olacaktır dedi. Selçuklu Odası Başkanı ve KOP Bölgesi Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Faruk Çöklü, yeni doğan bu oluşumun umut verici olduğunu söyledi. TZOB un koordinasyon toplantılarına desteklerinin büyük olduğunu, DSİ ile yapılan görüşmelere göre ıslah çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Çöklü, şunları kaydetti: Kendi içimizde bölgemizin ürün potansiyelini, ürün desenini geliştirerek, hak ve menfaatlerimizi siyasilerden talep etmeliyiz. KOP İdaresi Başkanlığına çiftçinin durumunu anlatmamız gereklidir. Az su tüketerek, çok verim veren ürünleri üretmemiz çiftçimizin menfaatinedir. Niğde Odası Başkanı Veli Kenar ise yaptığı konuşmada, Konya Kapalı havzasını kapsayan illerde su kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda yapacakları çalışmaların, tarımsal faaliyetlerin sürekliliği ve geleceği açısından çok önemli olduğunu kaydetti. Kenar, şunları söyledi: Toprak ve suyun doğru kullanılması, verimin artması, bereket, refah ve huzur demektir. Bu toplantılarda oluşacak fi kir alışverişleri ve değişik önerilerle yapacağımız çalışmalar sayesinde, bütün üreticilerimizin çiftçilik faaliyetlerini, ufku geniş bir meslek haline dönüştürerek, gelecek nesillerin de ülke kalkınmasında önemli bir paya sahip olmasını sağlayacağımız inancındayım. Aksaray Odası Başkanı Emin Koçak ise bugüne kadar yapılan toplantıların olumlu etkilerine değinerek birlik ve beraberliğin devam etmesi konusunda temennilerini dile getirdi. Karaman Odası Başkanı Recep Muğlu, bu oluşumun her toplantıda daha faydalı hale getirilmesi, daha üretken olunması ve yeni projelere de yer verilmesi gerekliliğinden söz etti. DSİ Genel Müdürlüğü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile görüşülerek alternatif ürün yetiştirilmesi konusunda desteklerinin sağlanması gerekliliğini vurguladı. KOZOĞLU BAKAN BAYRAKTAR'DAN FINDIK İÇİN DESTEK İSTEDİ Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Karadeniz Bölgesi Temsilcisi Hasan Kozoğlu, fındıkta fi yatın düşmeye devam ettiğini bildirerek, Üreticinin ayakta kalması için alan bazlı destek şart dedi. Kozoğlu, yaptığı açıklamada 1,6 milyar dolar gelir elde edilen fındığın Türkiye nin en önemli ihracat kalemlerinden biri olduğunu, bu ihracatın sekteye uğratılmaması gerektiğini bildirdi. Fındığın Karadeniz Bölgesi nde yaklaşık 2 milyon nüfusun geçim kaynağı olduğunu vurgulayan Kozoğlu, şunları kaydetti: Üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla 2009 yılının Haziran ayında açıklanan fındık stratejisi kapsamında; fındığın taban arazilerden sökülmesi, daha ziyade yamaç arazilerde üretimin desteklenmesi amacıyla fındık üreticilerine dekara 150 lira destek prim olarak ödenmeye başlandı. Üretim maliyetlerini aşağıya çeken ve 3 yıldır uygulanan alan bazlı destek, 2011 de sona erdi. Bu dönemde fındık üreticilerine toplam 1,8 milyar lira ödeme yapıldı. Fındık üreticilerinin yaklaşık yüzde 84 ü destekten faydalandı. Alan bazlı desteğin devam etmesi konusundaki düşüncelerini Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar a ilettiklerini, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ın da bu konuyu 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a, geçtiğimiz hafta da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan a aktardığını bildiren Kozoğlu, desteğe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın da olumlu baktığını kaydetti. Kozoğlu, alan bazlı desteğin devamıyla ilgili kararın Bakanlar Kurulu ndan çıkmasını beklediklerini bildirerek, Alan bazlı desteğin devamıyla ilgili karar çıkmazsa üretici büyük sıkıntıya girer dedi. Üreticinin desteklenmesi zorunlu Hasan Kozoğlu, şunları kaydetti: Fındıkta fi yat çok düştü. Düşmeye de devam ediyor. Üreticinin desteklenmesi zorunlu. Çünkü bölgede fındığa alternatif ürün yaratılamadı.toprak Mahsulleri Ofi si (TMO) de alan bazlı destek uygulandığı için alımdan çıktı. Üretici örgütü olan FİSKOBİRLİK de, mali yapısı nedeniyle piyasaya giremiyor. Diğer taraftan üreticinin malını saklayabileceği lisanslı depolar da yeterli ve yaygın değil. TMO devreye girmezse, alan bazlı destek de olmazsa fındık üreticisi az sayıdaki tüccarın insafına bırakılır.

8 8 DUNYADA KURAKLIK Gıda fiyatlarında ani artışlar görülmesi riski devam edecek Temmuz ayında mısır fiyatları son 2 yılın en yüksek seviyesine çıktı Dünyada son zamanlarda tarımsal ürün fi yatlarında bir yükselme olduğunu, Temmuz ayı başlarında dünya mısır fi yatlarının son 2 yılın, buğday fi yatlarının da son 10 ayın en yüksek seviyelerine çıktığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: 18 Temmuz 2012 tarihi itibarıyla Toprak Mahsulleri Ofi si nden alınan dünya fi yatlarına göre, ton başına buğday 365, soya 644, mısır 344, pirinç 574, arpa 298 dolar oldu. Bu ürünlerde geçen yıla göre, yüzde 6,3 ile yüzde 17,7 arasında fi yat artışları meydana geldi. Bu tarihte Türkiye deki ürün fi yatları buğdayda 363, soyada 644, mısırda 319, pirinçte 1038, arpada 325 dolar oldu. Türkiye de geçen yıla göre fi yatlar pirinçte yüzde 9,2, mısırda yüzde 20,7 düştü, buğdayda yüzde 5,2, arpada yüzde 23,3 arttı. Bazı ülkelerde son aylarda yaşanan kuraklık sebebiyle dünya tarımsal ürünler üretim ve stoklarında buğday haricinde çok önemli değişikliklere yol açmayacağı görülüyor. Buna rağmen fi yatlarda yaşanan bu hareketliliği, bazı Uzakdoğu ve Güney Amerika ülkelerindeki tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve talebin artması yanında, dünyadaki bazı politik ve psikolojik gelişme ve etkenlere bağlamak mümkündür. Bayraktar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde son aylarda yaşanan kuraklık nedeniyle özellikle hububatta üretim azalması beklendiğini, dünyadaki gelişmelere paralel beklentilerin Türkiye de de yaşanmasının kaçınılmaz olacağını bildirdi. Ürünün değerli olduğunu, çiftçinin ürününü en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini belirten Bayraktar, Üreticilerimizin ürünlerini pazara arz etmekte aceleci davranmamaları daha uygun olacak dedi. Tarımda doğa olaylarının etkisinin yadsınamayacağını ama iyi bir ürün planlamasıyla çiftçinin zararının en alt düzeye indirilebileceğini bildiren Bayraktar, böyle yapılması halinde, her yıl bazı ürünlerde görüldüğü gibi çok büyük ürün fazlalığı oluşmayacağını, ürünün tarlada kalmayacağını, yollara dökülmeyeceğini vurguladı. Asıl önemli sorun gıda stoklarının artmaması Önümüzdeki 10 yıl içinde emtia fi - yatlarının daha da artarak yüzde oranında yüksek seyredeceğini, yağlı tohumların fi yatlarının buğday ve diğer hububat fi yatlarından daha fazla artacağını, bunun da gelişen ekonomilerdeki tüketici taleplerinin değişmesi ve artmasından kaynaklanacağı belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Dünyada gıda fi yatlarında ani artışlar görülmesi riskinin önümüzdeki yıllarda daha da artacağı öngörülüyor. Talebin artmasıyla gıda fi yatlarında değişmeler yaşanacak, fakat asıl önemli sorun, gıda stoklarının geçmiş yıllardaki gibi artmamasından kaynaklanacak. Fiyatların yüksek seyredecek olmasına rağmen, geçtiğimiz 20 yılda yıllık ortalama yüzde 2 oranında gerçekleşen tarımsal üretim artışının, önümüzdeki 10 yıl içinde yavaşlaması ve yıllık ortalama yüzde 1,7 ye gerilemesi bekleniyor. Buna karşılık, 2050 yılına kadar tarımsal üretimin yüzde 60 oranında artması gerekiyor. Gelişmekte olan ülkelerde tüketici alışkanlıklarının daha fazla et ve işlenmiş gıda tüketimine doğru kayacağı, buğday ve diğer hububata olan talebin daha az olacağı, bu nedenle de hayvansal yem ve bitkisel yağ sektörlerinin daha fazla gelişeceği öngörülüyor. Burada dünya tarımının enerji piyasasına bağımlılığının giderek artmasına da değinmek gerekiyor yılına kadar biyoetanol ve biyodizel üretiminin ikiye katlanacağı; biyoetanol üretiminin dünya yağlı tohumlar üretiminin yüzde 14 ünü, bitkisel yağ üretiminin yüzde 16 sını ve şekerkamışı üretiminin yüzde 34 ünü absorbe edeceği öngörülmektedir. Bu bakımdan biyoyakıt üretim politikaları dünya gıda fi yatlarındaki değişimler üzerinde önemli bir etken olacak. Bayraktar, bütün bunlar dikkate alındığında, her ülkenin gıda üretiminde kendine yeterli olmaya dönük çalışmalar yapmasının büyük önem arz ettiğini, bunun için de sulu tarıma yönelik yatırımlara hız verilmesi, gübre ve bitki koruma ürünlerinin etkin kullanımı, tarımsal araştırma ve yeniliklere daha fazla yatırım yapılmasının öneminin ortaya çıktığını belirtti. Bayraktar: Haziran ve Temmuz aylarında başta ABD olmak üzere, Asya ve Avrupa da yaşanan aşırı sıcaklık ve kuraklık nedeniyle hububat, yem bitkileri ve yağlı tohumlu bitkiler üretiminin azalacağı ortaya çıktı

9 9 BAYRAKTAR DAN PATATESTE TÜKETİMİN ARTIRILMASI İÇİN GİRİŞİM Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretim fazlası bulunan patateste tüketimin ve ihracatın artırılması için Başbakanlığa, Genelkurmay Başkanlığına, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Adalet, Gümrük ve Ticaret, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarına mektup yazdı. Bayraktar, mektubunda, patatesin tahıllardan sonra insan beslenmesinde oldukça önemli bir ürün olduğunu, ucuzluğu, birim alandan fazla verim sağlanması, besin değerinin yüksek oluşu, sindirim kolaylığı, endüstride farklı şekillerde kullanılması ve her çeşit iklimde yetiştirilmesi nedeniyle bugün hemen hemen bütün dünyada yetiştirildiğini ve tüketildiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) tarafından da taşıdığı ekonomik önem, besin değeri, dünyadaki açlığın ve kırsal yoksulluğun azaltılmasına sağladığı katkı dolayısıyla patatesin gizli hazine olarak tanımlandığını bildirdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, dünya nüfusunun giderek arttığı dikkate alındığında, doğal kaynakların korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların gıda güvencesinin sağlanmasında patatesin önemli bir ürün olarak ortaya çıktığına dikkat çekti. İhracatın yanı sıra iç talebin de artırılması sağlanmalıdır. İç talebin artırılması için, toplu gıda tüketiminin olduğu yatılı okullarda ve kışlalarda çıkarılan yemek menülerinde yüksek besleyici değere sahip patatese daha fazla yer vermek suretiyle üretimin değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca ekmeklere belirli oranlarda patates ilave edilmesi hem ekmeğin beslenme değerini artırmakta hem de kısa sürede bayatlamasını önlemektedir. Bayraktar, üreticilerin önümüzdeki üretim sezonunda pazarlama sorunuyla karşı karşıya kalmamalarını teminen gerekli tedbirlerin bugünden alınmasının önem arz ettiğini, böylece üreticilerin emeklerinin zayi olmayacağı gibi, üretilen ürünün de israf edilmemiş olacağını kaydetti üretim ve pazarlama sezonu oldukça zor geçti Bugün gelinen noktada patates üreticilerinin başta fiyat ve pazar sorunları olmak üzere, tohumda dışa bağımlılık, ürün-sanayi entegrasyonunun yeterince gelişmemesi, yetiştirme sorunları, hastalık ve zararlılar, depolama gibi pek çok sorunla karşı karşıya kaldıklarını bildiren Bayraktar, mektubunda şu konulara değindi: Bütün bu sorunlarla başa çıkmaya uğraşan üreticilerimiz için üretim ve pazarlama sezonu oldukça zor geçti. Önce 2011 Kasım ayında İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaşanan don afeti nedeniyle patates üreticilerimiz büyük zarar gördü. Dondan zarar gören üreticilerimize dekar başına 200 lira destekleme ödemesi yapılması kararlaştırıldı. Alınan karar, üreticilerimizin kaybının bir nebze olsun telafi edilebilmesi bakımından oldukça sevindirici olmakla birilikte, bu sefer de üreticinin ürünü elinde kalmış, ürününü pazarlayamamıştır. Nevşehir ilimizde, yazlık çeşitlerin henüz piyasaya çıkmadığı, ürün arzının daraldığı bir dönem olan Nisan ayında 1 kilogram patatesin üretici fiyatı 25 kuruşa kadar geriledi. Mayıs ayında ise fiyatlar 5 kuruşa kadar düştü. Mayıs ayının sonuna gelindiğinde üretici deposunda kalan ürünü alıcı bulamadığı için döktü ya da ücretsiz dağıtmak zorunda kaldı. Bu durum piyasayı da olumsuz etkileyerek yazlık olarak adlandırılan erkenci çeşitlerde fiyatın düşmesine yol açtı. Üretim ihracata yönlendirilmeli ve iç tüketim artırılmalı odalarından edinilen bilgilere göre 2012 sezonu yemeklik patates ekiminin 2011 yılına oranla yüzde 20 daha fazla olduğunun tahmin edildiğini vurgulayan Bayraktar, mektubunda devamla şu görüşlere yer verdi: İç piyasada fiyat istikrarının sağlanması bakımından artan üretimin ihracata yönlendirilmesi ve iç talebin de artırılması sağlanmalıdır. Patates ihracatı desteklenmelidir. Bilindiği üzere diğer ülkelerle rekabet edilebilmesi, iç piyasada fiyat istikrarının sağlanması, üreticinin hak ettiği geliri elde edebilmesi bakımından ihracat iadeleri son derece önemlidir. Üreticilerimizin ürettikleri patatesi daha kolay pazarlayabilmelerinin sağlanması bakımından önümüzdeki üretim ve pazarlama döneminde taze patates için ihracat desteği verilmelidir. Patates üretimimizin ancak yüzde 2 si ihraç edildiği dikkate alındığında verilecek ihracat iadelerinin ihracatımızın artırılmasına da katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

10 10 FINDIKTA TEHLİKE Ç NL RI Bayraktar: Fındıkta fiyat düştü. Üreticinin desteğe ihtiyacı var. TMO devreye girmeyecekse fındıkta alan bazlı desteğin devamını bekliyoruz Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta fi yatın düştüğünü, tehlike çanlarının çaldığını, üreticinin desteğe ihtiyacı olduğunu bildirerek, Toprak Mahsulleri Ofi si (TMO) devreye girmeyecekse fındıkta alan bazlı desteğin devamını bekliyoruz dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, dünya fındık üretiminin yüzde 75 ini karşılayan Türkiye nin, sezonunda yaklaşık 197 bin ton iç fındık ihraç ettiğini ve 1,6 milyar dolar gelir sağladığını bildirdi. Fındığın Türkiye nin en önemli ihracat kalemlerinden biri olduğunu, bu ihracatın devamı açısından üreticinin gelir istikrarının sağlanması gerektiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Fındık, Karadeniz Bölgesi nde yaklaşık 2 milyon üretici nüfusunun geçim kaynağı. Gıda sanayisinde ve ticarette yarattığı katma değer ve istihdamı da göz önüne aldığımızda Karadeniz Bölgesi nin sosyo-ekonomik yapısının temel taşı, lokomotifi durumunda. Diğer taraftan bölgenin yapısı itibarıyla tarıma elverişsiz eğimli arazilere sahip zor coğrafyada fındık üretimi yapılması, erozyonu, olabilecek heyelanları önlüyor. Bu durum topraklarımızın korunmasında da büyük rol oynuyor. Doğu Karadeniz de Trabzon, Giresun ve Ordu illerinde kaliteli üretimin yapıldığı fındık bahçelerinin genelde yaşlı ve ocakların sık olmalarının verimi düşürmesi, maliyetlerin artması nedeniyle 2009 yılında fındık stratejisinin uygulamaya konulduğunu hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti: Üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla 2009 yılının Haziran ayında açıklanan fındık stratejisi kapsamında; fındığın taban arazilerden sökülmesi, daha ziyade yamaç arazilerde üretimin desteklenmesi amacıyla fındık üreticilerine dekara 150 lira destek, prim olarak ödenmeye başlandı. Üretim maliyetlerini aşağıya çeken ve 3 yıldır uygulanan alan bazlı destek, 2011 de sona erdi. Bu dönemde fındık üreticilerine toplam 1,8 milyar lira ödeme yapıldığını, fındık üreticilerinin yaklaşık yüzde 84 ünün faydalandığı alan bazlı desteğin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, Alan bazlı desteğin devamı konusunu 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a, geçtiğimiz hafta da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan a ilettik. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın da olumlu baktığını bildiğimiz alan bazlı desteğin devamıyla ilgili kararın Bakanlar Kurulu ndan çıkmasını bekliyoruz dedi. Alan bazlı destek Türk fındığı imajının zedelenmemesi açısından önem arz ediyor Alan bazlı desteğin, fındığın hak ettiği değeri bulabilmesi, dünya piyasalarındaki yerini koruyabilmesi ve dış dünyada kaliteli Türk fındığı imajının zedelenmemesi açısından büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Fındıkta fi yat düştü. Tehlike çanları çalıyor. Üreticinin desteğe ihtiyacı var. Toprak Mahsulleri Ofi si (TMO) devreye girmeyecekse fındıkta alan bazlı desteğin devam etmesi gerekir. 150 lira olan alan bazlı destek düşürülmeden devam etmeli. Çünkü üretici örgütü olan FİSKOBİRLİK in, mali yapısı nedeniyle piyasada yer alması mümkün görülmüyor. Diğer taraftan üreticinin malını saklayabileceği lisanslı depoların yeterli ve yaygın olmaması, fındık üreticisini az sayıdaki tüccarın insafına bırakacaktır. HAZİRAN DA DIŞ TİCARET Haziran ayı rakamları Bayraktar, gıda ve tarımda Haziran ayında 1 milyar 195 milyon 535 bin dolarlık ihracat, 1 milyar 42 milyon 925 bin dolarlık ithalat yapıldığını, 152 milyon 610 dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini vurguladı yılında, Haziran ayında 1 milyar 63 milyon 683 dolarlık ihracat, 890 milyon 799 bin dolarlık ithalat olduğunu ve 172 milyon 884 dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Bu yıl Haziran ayında, geçen yılın aynı dönemine göre hem ihracat, hem ithalat artmıştır. Türk çiftçisinin alın teriyle ürettiği ürünler ihracat şansı bulmuştur. Tarım ve gıda ihracatı gittikçe artan oranda ekonomiye katkı yapar hale gelmiştir. Özellikle tarımsal faaliyetlerin daha az olduğu ilk 6 ayda verilen 1,89 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verilmesi sevindiricidir. Ekonomiye katkımız aşikar bir hal almıştır. Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdada ihracatın arttığını, ithalatın azaldığını bildirerek, Ocak-Haziran dönemi gıda ve tarım ihracatı yüzde 11,19 artışla 6,6 milyar dolardan 7,4 milyar dolara çıkarken, ithalat aynı dönemde yüzde 8,8 düşüşle 6 milyar dolardan 5,5 milyar dolara indi dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, fasıllar itibarıyla ihracat ve ithalat rakamlarına bakıldığında, gıda ve tarımda, Ocak-Haziran döneminde, 7 milyar 373 milyon 334 dolarlık ihracat, 5 milyar 484 milyon 652 bin dolarlık ithalat yapıldığını, 1 milyar 888 milyon 682 bin dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini belirtti yılında, Ocak-Haziran döneminde 6 milyar 631 milyon 289 bin dolarlık ihracat, 6 milyar 13 milyon 836 bin dolarlık ithalat olduğunu ve 617 milyon 453 bin dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Tarım ve gıdada Ocak-Haziran dönemlerinde 2011 de 617,5 milyon dolar olan dış ticaret fazlası, bu yıl 1,89 milyar dolara yükseldi. Bu rakam, önemli ölçüde dış ticaret açığı veren ülkemiz için çok önemlidir. Tarım, Ocak-Haziran döneminde de üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Dünyadaki kriz ortamına rağmen, tarım ve gıdada ihracatın yüzde 11,19 artması, dış ticaret fazlasının 3 kat artışla 1,89 milyar dolara yükselmesi büyük bir başarıdır. Ocak-Haziran döneminde en fazla ihracat artışının yüzde 101,6 ile hububatta görüldüğünü ifade eden Bayraktar, 6 aylık dönemde 113,6 milyon dolarlık hububat ihracatı yapıldığı bilgisini verdi. Bayraktar, Ocak-Haziran döneminde 2,18 milyar doları aşkın sebze, meyve ihracatı gerçekleştirildiğini, bu rakamın 2011 yılında 2,3 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirtti. Ocak-Haziran dönemine baktığımızda, döneminde tarım ve gıdada ihracatın 742 milyon 45 bin dolar arttığını, ithalatın ise 529 milyon 184 bin dolar azaldığını görüyoruz. Küresel kriz ortamında ihracatı bu kadar arttırmak, üstüne ithalatı da bu kadar azaltmak tarımın bir başarısıdır. Tarım bu ülkeye döviz kazandırarak, istihdam yaratarak hizmet etmeye devam edecektir. Önündeki engeller kaldırıldığında Türk tarımının çok daha büyük üretim ve ihracat rakamlarına ulaşacağının açık olduğuna dikkat çeken Bayraktar, 2023 yılında 150 milyar dolarlık tarım hasılasına, 50 milyar dolar ihracata ulaşmanın ulaşılabilir bir hedef haline gelmeye başladığını bildirdi.

11 11 NİSANDA DA EN FAZLA İSTİHDAM ARTIŞI TARIMDA Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mevsimsel etkilerden dolayı Ocak ayında dibe vuran istihdamdaki tarımın payının, üretim sezonuna koşut olarak Şubat ayından itibaren artmaya başladığını bildirerek, Ocak ayına 5 milyon 416 bine inen tarımdaki istihdam, Şubat ayında 11 bin, Mart ayında 186 bin, Nisan da ise 398 bin kişi arttı dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ocak ayında 5 milyon 416 bine inen tarımdaki istihdamın Şubat ayında 5 milyon 427 bin, Mart ayında 5 milyon 613 bin, Nisan ayında ise 6 milyon rakamını aşarak 6 milyon 11 bine yükseldiğini kaydetti. Bayraktar, Nisan ayında istihdamın yarıya yakınını yaratan hizmetler sektöründe 113 bin, inşaatta 231 bin, sanayide sadece 72 bin kişilik bir istihdam artışı yaşandığını kaydetti. Başkan Bayraktar, tarımın, son 13 aylık dönemde, 2011 Nisan ayında 6 milyon 30 bin, Mayıs ayında 6 milyon 273 bin, Haziran ayında 6 milyon 600 bin, Temmuz ayında 6 milyon 705 bin, Ağustos ayında 6 milyon 704 bin, Eylül ayında 6 milyon 475 bin, Ekim ayında 6 milyon 292 bin, Kasım ayında 5 milyon 990 bin, Aralık ayında 5 milyon 599 bin, Ocak ayında 5 milyon 416 bin, Şubat ayında 5 milyon 427 bin, Mart ayında ise 5 milyon 613 bin, Nisan ayında ise 6 milyon 11 bin kişiye istihdam sağladığı bilgisini verdi. Bayraktar, bu yıl Nisan ayında tarımdaki istihdamın geçen yıl Nisan ayının 19 bin kişi altında kaldığını belirtti. Tarım Nisan ayında sanayiden 1,2 milyondan fazla istihdam sağladı Son 1 yıllık dönemde mevsimsel oynamalar nedeniyle tarımın istihdamdaki payının yüzde 23,1 ile yüzde 26,9 arasında değiştiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Mart ayında, Ocak ayına göre 0,5 puan artışla yüzde 23,6 ya çıkan istihdamda tarımın payı, Nisan ayında 0,8 puan artışla yüzde 24,4 e çıktı. Bu rakam geçen yıl Nisan ayında yüzde 25,2 düzeyindeydi. Tarımdaki istihdamda son 1 yıllık dönemde sadece 19 bin kişilik azalma olmasına rağmen, payın 0,8 puan azalması toplam istihdamın 675 bin kişi artarak, 23 milyon 955 bin kişiden 24 milyon 630 bin kişiye çıkmasından kaynaklandı. Fakat bu oran, geçen yıl yaz aylarında yüzde 26,9 a kadar ulaştı. Bu yıl da benzer bir eğilim bekliyoruz. Tarımda Nisan ayı rakamlarına göre hala 6 milyondan fazla istihdam yaratılması, tarımın bu ülkeye yaptığı en iyi hizmettir. Tarım, son 1 yıllık dönemde, her ay sanayiden çok daha fazla istihdam sağlamıştır. Geçen yıl tarım, sanayiden Nisan ayında 1 milyon 202 bin, Mayıs ayında 1 milyon 496 bin, Haziran ayında 1 milyon 903 bin, Temmuz ayında 1 milyon 995 bin, Ağustos ayında 2 milyon 22 bin, Eylül ayında 1 milyon 768 bin, Ekim ayında 1 milyon 635 bin, Kasım ayında 1 milyon 289 bin daha fazla istihdam yarattı. Kış aylarında bile tarım, sanayiden yüz binlerce kişi daha fazla istihdam sağladı Aralık ayında 899 bin, 2012 Ocak ayında 732 bin, Şubat ayında 743 bin, Mart ayında ise 893 bin daha fazla istihdam yarattı. En son Nisan ayında da sanayiden 1 milyon 219 bin kişi daha fazla istihdam sağladı. Nisan ayında tarımın istihdamdaki payının, Mart ayına göre 0,8 puan artışla yüzde 24,4 e çıkmasına karşın, sanayinin payının 0,3 puan azalışla yüzde 19,8 den yüzde 19,5 e düştüğünü bildiren Bayraktar, inşaatın payının 0,7 puan artışla yüzde 5,9 dan yüzde 6,6 ya çıktığını, hizmetlerin payının ise 1,2 puan azalışla yüzde 50,7 den yüzde 49,5 e indiğini kaydetti. Bayraktar, tarımın özellikle yaz aylarında 1,3 milyon ek istihdam sağlayarak istihdamdaki sorunu büyük ölçüde çözdüğünü, 1,3 milyon kişilik ek istihdamın, böyle bir ortamda hiç de yadsınacak bir rakam olmadığını belirtti. Nisan ayında istihdam artışının yarıya yakınını tarım karşıladı Bayraktar, toplam istihdamda Nisan ayında Mart ayına göre 813 bin istihdam artışı yaşandığını ve istihdamın 23 milyon 817 bin kişiden 24 milyon 630 bin kişiye yükseldiğini bildirerek, Nisan ayında toplam istihdamda görülen 813 bin kişilik artışın yarıya yakınını (yüzde 48,95 ini), 398 bin kişisini tarım karşılamıştır. Tarımda 398 bin kişilik istihdam artışına karşın, diğer tüm sektörlerdeki istihdam artışı 415 bin kişidir. Tarım, sanayinin 5,5 katından fazla istihdam artışı yaratmıştır dedi. Şemsi Bayraktar, rakamların olumsuzluklara rağmen tarımın istihdamdaki büyük rolünü sürdürmeye devam ettiğini gösterdiğini vurguladı. Bayraktar, sektörün yüksek girdi maliyetlerine rağmen, üretime, ihracata ve istihdama olağanüstü katkı sağlayama devam ettiğini kaydetti. KADIN ÇİFTÇİLERE ÖDEME KOLAYLIĞI Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, girişimleri sonucu, 2 Ağustos 2003 tarihi öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyet yürüten kadın çiftçilerden, tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem borçlanmaları için müracaat süresi içinde talepte bulunanlardan gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacağını bildirdi. Bayraktar, uygulamadan 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere talepte bulunup borçlarını yapılandıran ve daha sonra çıkan 6270 sayılı kanun kapsamında sigortalılık durumları değişen kadın çiftçilerin yararlanacağına dikkat çekti. Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde yaptıkları girişimler sonucu, 26 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 6270 sayılı kanun ile mülga 17 Ekim 1983 tarihli 2926 sayılı kanunun 2 Ağustos 2003 öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan kadın çiftçiler için getirdiği aile reisliği kavramından kaynaklanan farklı uygulamanın tümüyle kaldırılarak kadın çiftçilerin mağduriyetinin giderildiğini hatırlattı. Kadın çiftçiler yüksek borçlanma miktarıyla karşı karşıya kalıyorlardı Ancak Odalarına yoğun şekilde başvuran kadın çiftçilerin, SGK şubelerine, yeni yasa kapsamında, 1994 yılından itibaren borçlanmak için gittiklerinde, gecikme zammı ve faizleriyle beraber oldukça yüksek borçlanma miktarlarıyla karşı karşıya kaldıklarını ilettiklerini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: SGK nezdinde yaptığımız girişimler sonucunda, 27 Haziran 2012 tarihli genelgeyle 6270 sayılı kanunla getirilen düzenlemeye istinaden tescil tarihlerindeki değişiklik nedeniyle sigortalılık durumları değişen kadınlardan, değişiklikten önce 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere müracaat süresi içinde talepte bulunanların mağduriyeti giderildi. Peşin ödeme koşullarından yararlananlar ile taksitle ödeme taahhüdünde bulunanlara tebliğ edilen ödeme planları çerçevesinde taksitlerini ödeyenlerin aynı koşullarda yeniden yapılandırma şartlarından yararlandırılması sağlandı. Kadın çiftçilerimiz hak kazandıkları dönem için gecikme cezası ve gecikme zammı ödemeyecek. Tarımda kayıt dışılık kadınlarda yüzde 95 i buluyor Türkiye de tarım istihdamında en fazla ihmal edilen konulardan birisinin sosyal güvenlik olduğunu, bu sektördeki en mağdur kesimi de kadınların oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) son yayınladığı Nisan ayı istihdam verilerine göre, tarımda çalışan 6 milyon 11 bin kişinin 2 milyon 807 binini kadınların oluşturduğunu bildirdi. Bayraktar, tarımda erkeklerde yüzde 71,9 olan kayıt dışılığın kadınlarda yüzde 95 i bulduğunu belirtti. Tarımda çalışan kadınlardan 4 bininin işveren, 151 bininin ücretli ve yevmiyeli, 426 bininin kendi hesabına çalışan, 2 milyon 226 bininin ise en mağdur kesim olan ücretsiz aile işçisi konumunda bulunduğunu bildiren Bayraktar, toplam 3 milyon 257 bin ücretsiz aile işçisinin yüzde 86,2 si olan 2 milyon 807 bininin tarımda çalıştığını vurguladı. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ücretsiz aile işçisi olarak tanımlanan tarımda çalışan kadınların büyük bir çoğunluğunun sosyal güvencesi bulunmadığını kaydetti.

12 12 Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mevsim normalleri üzerindeki sıcaklık ve nem düşüşüyle birlikte orman yangınlarına karşı aşırı hassas olmayı gerektiren bir döneme girildiğini belirterek, Zaten toprak açısından da son derece zararlı olan ve karşı olduğumuz anız yakılmasına, çıkabilecek yangınlar da dikkate alınarak kesinlikle başvurulmamalıdır uyarısında bulundu. Bayraktar, yaptığı açıklamada, üzerinde tarım yapılan, insanlığı besleyen, doyuran toprağın, on binlerce yılda oluşmuş canlı bir varlık olduğuna dikkati çekerek, anız yakılmasının, canlı olan toprağı öldürmek, yok etmek anlamına geldiğini bildirdi. Kısa vadeli çözüm gibi görünen anız yakılmasının, toprağa verdiği zararların yanı sıra son günlerde yurdun büyük bölümünde etkili olan sıcak ve düşük nemli hava ortamında yangınlara da neden olabileceğinin altını çizen Bayraktar, Bütün bunlar da dikkate alınarak, tarlalarımızın hiçbirinde, hiçbir çiftçimiz anız yakma yoluna gitmemelidir dedi. Toprağın üst tabakasını öldürür Anız yakmanın toprağın yaşayan ve bitki beslemede en önemli olan üst tabakasını öldürdüğüne, toprağın yapısını bozarak verim ve kalite düşüklüğüne neden olduğuna ve ayrıca ekosistemi de bozduğuna işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti: Toprak bir gramında, çoğunlukla dünyadaki insan nüfusundan daha fazla canlı mikroorganizmalar (bakteri, mantar, aktinomiset, alg ve benzeri) barındırır. Toprağa can veren bu mikroorganizmaların yaşam kaynağı, toprağa çeşitli yollarla verilen ya da toprakta oluşan organik bileşiklerdir. Bu organik bileşikler, hasat sonrası toprakta kalan bitki kökleri, hasat artıkları ya da toprağa verilen hayvan gübresi gibi materyallerdir. Verimli bir toprakta, organik madde oranı yüzde 5 dolayında olmalıdır. Oysa bizim topraklarımızda bu oran yüzde 1-2 civarındadır. Ülkemiz tarım sisteminde topraktaki organik maddenin ana kaynağı da genelde tahıl grubu bitkilerdir. Uzun süreli zararı, faydasıyla mukayese edilemez. Anız yakmanın uzun süredeki zararının, kısa sürede fayda gibi görülen yanıyla asla mukayese edilemeyeceğini belirten Bayraktar, anız yakma- nın zararlarını da şöyle sıraladı: Toprağın yapısını bozar, verimliliği azaltır Anız yakılırken özellikle toprak verimliliğini oluşturan canlılar da önemli miktarda ortadan kalkmakta, toprağın tekrar eski haline gelmesi için uzun zamana ihtiyaç duyulmaktadır. Yanan Anız Değil Toprağın Geleceği Organik maddeleri yok eder Doğada yaşayan canlılar gibi toprakta yaşayan canlılar da birbirleriyle doğal bir etkileşim içindedirler. Toprak içinde yaşayan çeşitli canlılar salgıladıkları ve bıraktıkları artıklarla toprağı bitkiler ve kendileri için uygun bir yaşam ortamına dönüştürürler. Uzun yıllar alan bu süreç so- nunda sağlanan verimli ortam, anızla birlikte yakılarak yok edilir. Bitki artıklarını yok eder Anız yakıldığında ise toprağı tutacak, koruyacak bir ortam kalmadığından toprak, rüzgar ve su ile erozyona uğrar. Toprak yorgunluğunu artırır Doğadaki bütün canlılar birbirleriyle doğal bir etkileşim ve dayanışma içinde olduklarından birinin artığını diğeri gıda olarak kullanır. Böylece toprak yorgunluğu ya çok az olur veya hiç olmaz. Anız yakma ile topraktaki canlılar yeteri kadar beslenme imkânı bulamadıklarından miktar ve çeşitliliği azalmaktadır. Bu durum hem toprağın verimden düşmesine hem de toprak yorgunluğunun daha kolay oluşmasına neden olmakta, dolayısıyla, üretim olumsuz olarak etkilenmektedir. Toprağın suyu tutmasını engeller Su tutma kabilietini artıran organik maddeler anız yakma sebebi ile yok olurlar. Böylece, toprağa düşen yağmur akış haline geçerek erozyona neden olacaktır. Doğal dengeyi bozar Anız yakılmasıyla doğada yaşayan birçok canlının beslenme, barınma ve korunma ortamı yok olacağından, doğal yaşam tehlikeye girecektir. Bütün bunlara ilave olarak, hava kirliliği ve kazalara da yol açabilen anız yakmanın en büyük tehlikelerinden birinin de orman yangınları olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu: Toprak ve ormanlarımızın hiçbir ihmale bırakılamayacak kadar değerli olduğu asla unutulmamalıdır. Ülkemizin, bırakın çok büyük değer taşıyan ormanlarını, feda edecek ne bir fi danı ne de bir karış toprağı vardır. Ortak zenginliğimiz kabul ettiğimiz topraklarımıza, suyumuza, ormanlarımıza ilk önce çiftçimiz, üreticimiz sahip çıkmalıdır. Bu nedenle küçük ihmallerin telafi edilemeyecek büyük zararlara yol açabileceği asla unutulmamalı, anız yakma yolu tamamıyla terk edilmelidir. MAKİNE EKİPMAN DESTEĞİ Bayraktar: Tarım faaliyetlerimiz ileri teknolojilere dayanan makine ve ekipmanla desteklenerek sürdürülmelidir. Üreticilerimiz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın ilgili tebliği çerçevesinde 27 yatırım konusunda hibeden yararlanabileceklerdir. Yatırıma konu makine ve ekipmanlar; anıza doğrudan ekim makinesi, arıcılık makine ve ekipmanı, balya makinesi, balıkçı gemilerinde soğuk depo, biçerbağlar, canlı balık nakil tankı, çeltik fi de dikim makinesi, el traktörü, fi le sisteminin kurulması, gübre dağıtma makinesi, güneş kolektörü, mibzer, pamuk toplama makinesi, pancar söküm makinesi, patates söküm makinesi, pülverizatör, sap parçalama makinesi, sap toplamalı saman makinesi, silaj makinesi, sıra arası çapa makinesi, su ürünlerinde buzlama makinesi, su ürünleri için kuluçka dolabı, süt sağım ünitesi ve soğutma tankı, tambur fi ltre, taş toplama makinesi, yem hazırlama makinesi ve zeytin hasat makinesidir. Bütün illerde uygulanacak Destekleme programının bütün illerde uygulanacağını kaydeden Bayraktar, tebliğde belirtilen usul ve esaslara göre hazırlanan mal alım başvurularını yatırımın gerçekleşeceği il ya da ilçede Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının il ve ilçe müdürlüklerine teslim edilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Makine ve Ekipman Alımlarının Desteklenmesi Hakkında Tebliğ in 3 Temmuz da yayımlandığını hatırlatarak, tarımsal faaliyetlere birçok açıdan katkı sağlayacağına inandıkları makine ve ekipman alımlarındaki hibe desteğini hem üreticiler hem de ülke açısından çok önemsediklerini bildirdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, hibe desteğinin, makine ve yeni teknolojilerin üreticiler tarafından kullanımını yaygınlaştırarak; daha kaliteli ve pazar isteklerine uygun üretim yapılmasını sağlamayı, zor şartlarda ve bedenen çalışan üreticilerin işlerini kolaylaştırmayı ve üretim maliyetlerini düşürerek uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir düzeye getirmeyi amaçladığını, desteklerin 27 yatırım konusunu kapsadığını belirterek, şöyle devam etti: Daha önce hibe desteğinden yararlananların aynı yatırım konusunda başvuru yapamayacaklarını; proje sahiplerinin kendi paylarına düşen ve hibeye esas mal alım tutarının yüzde 50 si oranındaki katkı payını kendilerinin temin etmekle yükümlü olduğunu; gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanması gereken katkı payının fi nansmanında kamu kaynaklarının kullanılamayacağı bilgilerini veren TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları belirtti: Hibeye esas yatırım tutarı gerçek kişiler için mal başına 50 bin lira; tüzel kişiler için ise mal başına 100 bin lirayı geçemeyecek. Ancak sadece süt üretici birlikleri 100 bin liralık yatırım tutarı kadar birden fazla süt soğutma tankı alabilecekler. Çiftçilerimizin herhangi bir olumsuzluk yaşamamaları için, müracaatlarını eksiksiz ve zamanında yapmaları büyük önem taşımaktadır. Hibe desteğinden yararlanmanın şartları, tam ve ayrıntılı olarak il proje yürütme birimlerinden öğrenilebilir. Tebliğde belirtilen esaslara uygun olarak hazırlanacak uygulama rehberi, başvuru formları ve bilgilendirici dokümanı il müdürlüklerinden sağlanabilir. Tarım faaliyetlerimizin ileri teknolojilere dayanan makine ve ekipmanla desteklenerek sürdürülmesi hem üretimimiz dolayısıyla çiftçilerimiz hem de ekonomimize yapacağı katkı açısından ülkemiz açısından fevkalade önem taşımaktadır.

13 TÜRKİYE SULANAN ALANDA DÜNYA 9. Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanında dünyada 13 üncü olan Türkiye nin, sulanan alan büyüklüğünde dünyada Çin, Hindistan, ABD, Pakistan, İran, Endonezya, Tayland, Meksika nın ardından 9 uncu sırada bulunduğunu bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, iklim şartları nedeniyle büyük bölümünde sulamanın şart olduğu Türkiye de, bu alanların sulama yatırımları tamamlanamadığı için hala sulanamadığını, uzun yılların sorunu olan bu konunun en kısa sürede hallinin zorunlu hale geldiğini kaydetti. Türkiye de, yağışların tarımda hala çok etkili olduğunu bildiren Bayraktar, sulama yatırımları tamamlandığında, barajlarda su stoklaması yapıldığında kuraklığın tarıma etkisinin önemli ölçüde azalacağını belirtti. Dünyada 1 milyar 523,6 milyon hektar işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanı bulunduğunu, bu alanın yüzde 20,1 i olan 306,2 milyon hektarının sulandığını, sulanan alanların yüzde 41,3 ünün Çin ve Hindistan da yer aldığı bilgisini veren Bayraktar, Türkiye nin de dünyada sulanan alanın yüzde 1,70 ine, işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanının yüzde 1,61 ine sahip bulunduğunu kaydetti: İşlenen tarım alanı ve uzun ömürlü bitki alanı büyüklüğünün Hindistan da 169,3, ABD de 172,9, Rusya da 124,2, Çin de 122,6, Brezilya da 68,2, Kanada da 53,4, Avustralya da 44,7, Nijerya da 41,9, Endonezya da 37,1, Ukrayna da 33,5, Arjantin de 33, Meksika da 27,5, Türkiye de 24,5 (2011 rakamlarına göre 23,63), Kazakistan da 22,8, Pakistan da 21,2 milyon hektarı bulduğunu bildiren Bayraktar, sulanan alan büyüklüğünde Çin ve Hindistan ın başı çektiğini kaydetti. Çin de 64,1, Hindistan da 62,3 milyon hektar alanın sulandığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi: Sulanan alan büyüklüğünde üçüncü sırayı 23 milyon hektar alanla ABD alıyor. ABD yi 19,9 milyon hektarla Pakistan izliyor. ABD nin 8 de birinden daha az işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanı bulunan Pakistan ın ABD ye yakın bir alanda sulama yapması dikkat çekici. ABD, işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanının yüzde 13,3 ünü sularken, Pakistan da bu oran yüzde 93,7 ye çıkıyor. Pakistan ı 9 milyon hektar sulanan alanla İran, 6,7 milyon hektarla Endonezya, 6,4 milyon hektarla Tayland, 6,3 milyon hektarla Meksika ve 5,2 milyon hektarla (2011 rakamlarına göre 5,4 milyon hektar) Türkiye izliyor. 13 Türkiye, işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanının yüzde 21,3 ini sulayabiliyor. Sulanan alan büyüklüğünde 10 uncu sırayı ise 5,05 milyon hektarla Bangladeş alıyor. Çin de işlenen tarım ve uzun ömürlü bitkiler alanının yüzde 52,3, Hindistan da yüzde 36,8 i sulanıyor. Türkiye den daha az işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanı olan Pakistan, İran ve Tayland ın Türkiye den daha fazla alanı suladığı görülüyor. Sulamaya açılamamış alanın büyüklüğü Hollanda nın yüzde 91,9 u Türkiye nin tüm sulanabilir alanlarının sulamaya açılması durumunda, son verilere göre yüzde 22,85 olan bu oranının yüzde 36 ya çıkacağını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Hala sulamaya açılmamış 31 bin kilometrekare alan büyük bir potansiyel. Bu alan, yılda 53,4 milyar avro gıda, tarım ihracatı yapan Hollanda nın 11 bin kilometrekare olan işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanının 2,8 katından fazla. Yine Hollanda nın 33 bin 730 kilometrekare olan toplam karasal alanının yüzde 91,9 ını buluyor. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP) gibi ülkeye çok büyük sulanan arazi kazandıracak projelere en öne alınmalıdır. Devletin bütün imkanları seferber edilmeli, bir an önce sulama yatırımları tamamlanmalıdır. Çoğu bereketli olan bu topraklar, bir an önce sulu tarıma açılmalıdır. Teknik olarak sulanabilir 31 bin kilometrekarelik, çiftçimizin kullandığı şekliyle 31 milyon dönüm alanın sulamaya açılması hem ülkemize çok çeşitli ürün yelpazesi sağlayacak, hem de bu alanlardaki çiftçimizin gelirini kat kat artıracaktır. Bu alanların sulamaya açılması büyük istihdam ve gelir yaratacak, çoğu pazara yönelik ürün üretileceği için tarımsal ihracatı da kelimenin tam anlamıyla patlatacaktır. Bayraktar, devletin, sulanabilir alanlara yaptığı yatırımı vergi gelirlerindeki ve ihracattaki artışla çok kısa sürede geri alacağını, böylece hem devletin hem çiftçinin hem de bu ürünleri işleyecek sanayici ve ihracatçının kazançlı çıkacağını, tek kaybedenin pazar yitirecek diğer ülkelerin olacağını söyledi. Şemsi Bayraktar, yapılacak bu yatırımların sağlayacağı sosyal faydanın da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, istihdamdaki artışın bu bölgelere ve dolayısıyla ülkeye büyük katkısı olacağını vurguladı. ÇİFTÇİNİN ELİNDE 60 MİLYAR LİRALIK CANLI HAYVAN VAR Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin elindeki hayvanların değerinin bir yılda 13 milyar 204 milyon liralık artışla 46 miyar 873 milyon liradan 60 milyar 77 milyon liraya çıktığını bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2011 yılında çiftçinin elinde 41,2 milyar liralık büyükbaş, 15 milyar 567 milyon liralık küçükbaş, 2 milyar 989 milyon liralık kümes hayvanı ve 321 milyon liralık diğer hayvan bulunduğu belirtti. Şemsi Bayraktar, 2010 yılında 46 milyar 873 milyon liralık toplam hayvan varlığının 32 milyar 147 milyon lirasının büyükbaş, 11 milyar 728 milyon lirasının küçükbaş, 2 milyar 681 milyon lirasının kümes hayvanlarından, 317 milyon lirasının da diğer hayvanlardan meydana geldiğini hatırlattı. Kırmızı ette çözüm küçükbaşta 2011 yılında, 2010 yılına göre, büyükbaş hayvan değerinin 9 milyar 53 milyon lira, küçükbaş hayvan değerinin 3 milyar 839 milyon lira, kümes hayvanı değerinin 308 milyon lira, diğer hayvanların değerinin ise 4 milyon lira arttığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Toplam canlı hay- van değerinin yüzde 68,6 sı büyükbaş, yüzde 25,9 u küçükbaş, yüzde 5 i kümes, yüzde 0,5 i ise diğer hayvanlardan oluşuyor. Bu da özellikle büyükbaş hayvancılığının, toplam hayvancılık içindeki ağırlığının yüzde 70 lere yaklaştığını, küçükbaş hayvancılığının payının ise dörtte 1 de, kümes hayvancılığının yüzde 5 de kaldığını gösteriyor. Türkiye, özellikle küçükbaş hayvancılıkta çok büyük potansiyelleri barındırmaktadır. Geçmişteki küçükbaş hayvan sayıları da potansiyelin büyüklüğünü göstermektedir. Büyük ihracat potansiyeli de barındıran küçükbaş hayvancılığı en kısa sürede geliştirmek zorundayız. Böyle yapılırsa kırmızı et açığı da kalmaz. Canlı hayvan değeri 86,8 milyonluk Etiyopya nın milli gelirinden fazla 60 milyar 77 milyon liralık canlı hayvan değerinin dolar karşılığının 35 milyar 830,5 milyon doları bulduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: 35,8 milyar dolarlık canlı hayvan varlığı çok önemli bir servettir. Petrol zengini ve Türkiye nin iki katından fazla yüzölçümü bulunan Libya nın 36,9, Türkiye den daha büyük yüzölçümlü ve 86,8 milyon nüfuslu Etiyopya nın 31,3 milyar dolar milli geliri olduğu göz önüne alındığında çiftçinin elindeki canlı hayvan varlığının değeri daha iyi anlaşılır. Bu serveti korumak zorundayız. Bu rakam, Uluslararası Para Fonu nun (IMF) 2011 yılı tahminlerine göre, dünyada veri alınan 183 ülkeden 98 inin milli gelirinden fazla. Canlı hayvan varlığı değerinin, milli gelirinden fazla olduğu ülkeler içinde, Kenya, Yemen, Etiyopya, Tanzanya, Nepal, Afganistan, Uganda, Kongo Cumhuriyeti gibi büyük ülkeler var. Senegal, Kamboçya, Mozambik, Makedonya, Arnavutluk, Gürcistan, Ermenistan, Ürdün, Panama, Bahreyn, Kamerun, Türkmenistan, Bolivya, Paraguay, Zambiya, Fildişi Sahili, Bosna Hersek, Jamaika, İzlanda, Zimbabve, Bahamalar, Haiti, Nikaragua, Moldova, Tacikistan, Kosova, Kırgızistan, Karadağ, Maldivler ile AB üyesi Letonya, Estonya, Kıbrıs Rum kesimi, Malta gibi ülkelerin milli gelirleri de Türkiye deki canlı hayvan varlığından daha az. 42 milyar 572 milyon liralık üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türk çiftçisinin 2011 yılında 42 milyar 572 milyon liralık da hayvansal ürün ürettiğini, bu rakamın 2010 yılına göre 4 milyar 444 milyon liralık artış anlamına geldiği bilgisini veren Bayraktar, 2010 yılında 38 milyar 128 milyon lira olan hayvansal ürün değerinde 2011 yılında yüzde 11,7 lik bir artış yaşandığını vurguladı. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, döneminde üretim değerinin kırmızı ette 14 milyar 306 milyon liradan 14 milyar 606 milyon liraya, sütte 12 miyar 280 milyon liradan 13 milyar 768 milyon liraya, beyaz ette 6 milyar 918 milyon liradan 8 milyar 716 milyon liraya, yumurtada 2 milyar 381 milyon liradan 3 milyar 449 milyon liraya, balda 1 milyar 428 milyon liradan 1 milyar 726 milyon liraya çıktığını belirtti. Bayraktar, 2011 yılında 7 milyon liralık artışla, 126 milyon liralık deri, 16 milyon liralık artışla 119 milyon liralık yapağı, 4 milyon liralık artışla 53 milyon liralık balmumu, 1 milyon liralık artışla 5 milyon liralık kıl, artış olmadan 2 milyon liralık ipek kozası ve 1 milyon liralık tiftik üretildiğini bildirdi.

14 14 Hasan Kozoğlu TZOB Yönetim Kurulu Üyesi İklim istekleri Fındık nemli ve ılıman iklim bölgelerinde iyi bir gelişme göstermekte ve bol ürün vermektedir. Karadeniz kıyı bölgesi bu yönüyle dünyanın en uygun fındık ekolojisini oluşturmaktadır. Yarı nemli, kurak iklim bölgelerinde fındık yetiştirilse de yağışın yetersiz olması nedeniyle sulama zorunludur. Yıllık ortalama sıcaklığın C olduğu yörelerde fındık en uygun yetişme şartlarını bulmaktadır. Ayrıca bu yörelerde en düşük sıcaklığın -8, C yi, en yüksek sıcaklığın C yi geçmemesi, yıllık yağış toplamının 700 mm nin üstünde olması ve yağışın aylara dağılımının dengeli olması gerekmektedir. Temmuz ve Ağustos aylarında yağışın yetersiz olması durumunda mutlaka sulama yapılmalıdır. Bunun yanında Haziran ve Temmuz aylarındaki oransal nem de % 60 ın altına düşmemelidir. Fındıkta çiçeklenmeden önceki yaz döneminde, erkek çiçekler Mayıs-Haziran aylarında, dişi çiçekler ise Temmuz- Ağustos aylarında oluşmaya başlamakta; Kasım-Aralık aylarında başlayan tozlanma Mayıs ayına kadar devam etmekte, Mayıs ayında döllenme ve meyve tutumu gerçekleşmekte, Haziran sonunda iç gelişiminin önemli bir kısmı tamamlanmakta ve Ağustos ayında hasat olumuna gelmektedir. Bir yıl boyunca bu olaylar üzerinde iklim koşullarının olumlu ya da olumsuz etkileri görülebilmektedir. Fındıkta erkek ve dişi çiçeklerin açma zamanı çeşide ve iklim koşullarına bağlı olarak değişmektedir. Düşük sıcaklıklar çiçeklenme başlangıcını değiştirebilir. Kışın hava şartlarının da etkisiyle, Aralık ayının sonlarına doğru tozlanma başlamaktadır. Erken olgunlaşan çeşitler Kasım ayının ortalarında çiçeklenmeye başlar. Buna karşılık, geç çiçeklenen çeşitler Mart ayının sonu ve hatta Nisan ayının ortalarında bile çiçeklenebilmektedir. Fındığın şiddetli kış soğukları ve ilkbahar donları olmayan, yaz aylarında nispeten yüksek ısı, düzenli yaz yağmuru ve vejetasyon periyodu boyunca yüksek nemli yerlerde yetiştirilmesi gerekmektedir. Fındığın odun dokusu, tam dinlenme durumunda C ile C ye dayanabilmektedir. Gelişmenin başlamasıyla bu dayanıklılık azalmaktadır. Çiçek tozları açıkta -4 0 C, anter içerisinde -8 0 C ye dayanabilmektedir. Bu sınırı aşan düşük ısılar döllenmeyi engelleyerek dökümlere sebep olur. Dişi çiçekler -8 0 C den itibaren zarar görmeye başlar C de büyük oranda zarar görür, C de ise tamamen ölürler. İlkbahar geç donları açılmış sürgün gözlerine zarar vermekte ve vadi içlerindeki bahçelerde soğuk rüzgârlar da önemli zararlar meydana getirmektedir. Toprak istekleri Fındık, kökleri çok fazla derinlere gitmeyen saçak köklü bir bitkidir. Kökleri meyilli arazilerde 80 cm derinliğe kadar ulaşabilmektedir. Toprak istekleri bakımından fazla seçici olmamakla beraber, besin maddesince zengin, tınlıhumuslu ve derin topraklarda iyi bir FINDIK gelişme gösterir. Ağır topraklar ile taban suyunun yüksek olduğu yerlerde fındık kökleri besin maddelerinden faydalanamaz ve ileriki yıllarda sararma ve büyük oranda dal uçlarından başlamak üzere kurumalar meydana gelebilir. Fındık üretim alanları ve türleri Yeryüzünde, kuzey enlemlerinde ve kendine özgü iklim koşullarında kendine yer bulan fındık Türkiye, İtalya, İspanya ve Amerika da başta olmak üzere, Gürcistan, Azerbaycan, Yunanistan gibi ülkelerde yetiştirilmektedir. Türkiye, yıllık dünya üretiminin yaklaşık % 75 ini gerçekleştirmektedir. Fındık, kış aylarında çiçeklenen ve tozlanan tek bitkidir. 5-6 metre boylanabilen ülkemizdeki kültür fındıkları Corylus Avellana ile Corylus Maxima türlerinin melezleridir. Ağustos ayında olgunlaşan fındıklar kurutulduktan sonra, Eylül ve Ekim aylarında satışa çıkarılır. Türk Fındığı, kalite olarak Giresun ve Levant olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Giresun kalite fındık, tadı ve içerdiği yağ oranı ile yeryüzünün en üstün özellikli fındığıdır. Giresun un Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ilçeleri hariç diğer ilçelerinde, Trabzon un Beşikdüzü, Vakfıkebir, Çarşıbaşı ve Akçaabat ilçelerinde yetiştirilmektedir. Levant kalite fındık, daha az yağ içerir. Trabzon ve bir bölümü ile Ordu, Samsun, Düzce, Bolu, Sakarya, Zonguldak ve Bartın illerinde yetişir. Yaklaşık 5 bin yıldır tanınıp bilinen fındık, üç ana gruba ayrılmaktadır. Tombul Fındıklar Tombul, Palaz, Mincane, Gök, Kalınkara, Kan, Cavcava ve Delisava (Çakıldak). Sivri Fındıklar Sivri, İncekara, Kuş. Diğer Fındıklar Badem, Foşa, Kargalak, Ordu İkizi. Dikim zamanı Ekim ayından itibaren, ilkbaharda bitkilere su yürüyünceye kadar geçen zaman içinde dikim yapılabilir. Dikim kışları ılık geçen yerlerde veya sahil kol ile orta kolun alt kısımlarında Ekim-Kasım aylarında, kışları soğuk ve sert geçen yerde veya orta kolun üst kısımları ile yüksek kolda soğuklar geçtikten sonra, Şubat-Mart aylarında yapılabilir. Erken dikilen fi danların köklerinde kış boyunca yumuşayan toprakla temasa geçerek fi danların daha çabuk adapte olmasını sağlayacak emici kökler meydana gelir. Bu fi danların yaz sıcaklarına daha iyi dayandığı görülür. Sonbaharda yapılan dikimlerin bir avantajı da tutmayan fi danların yerine Şubat-Mart aylarında yenilerinin dikilebilmesi, böylece yıl kaybı olmadan dikimlerin tamamlanabilmesidir. Bahçe tesisi ve fidan seçimi Fındık bahçesi tesis ederken dikkat edilecek en önemli husus; dikilecek fi danların hangi çeşitler olduğunun ve nereden geldiğinin bilinmesidir. Aksi durumda 4-5 yıl sonra ürün alındığında, istenmeyen ve birbirlerini tozlayıcı çeşitlerin olmaması durumunda emek ve masraf boşa gitmiş olacaktır. Ülkemizde fındık bahçeleri halen dip sürgünüyle tesis edilmekteyse de ABD, İtalya, Fransa, Romanya gibi ülkelerde daldırma veya aşı ile üretilen fi danlar kullanılmaktadır. Dikilecek fidanların gövdeleri düzgün, 0,5 1,5 cm arası kalınlıkta, cm boylarında ve göz sayısının yeterli (en az 3-4), 1-2 yaşında, bol ve bağımsız köklü olması gerekmektedir. Her 10 ocakta bir, ana çeşide uygun tozlayıcı çeşit dikilmelidir. Fındık yüksek taban suyundan fazla hoşlanmayan bir bitkidir. Suyun bahçeden veya fındık ocaklarının dikileceği yerden uzaklaştırılması gerekmektedir. Bahçe kapalı bir havzada ise veya taban suyunun üst seviyesi ile suyun boşaltılacağı dere, kanal, göl gibi ana taşıyıcıların seviyesi birbirine yakın ise dikim yerlerini yükseltmek gerekir. Balıksırtı olarak da ifade edilen bu durumda kazı yapılarak hem taban suyunun alçalması sağlanır, hem de çıkan topraklarla dolgu yapılarak yükseltiler meydana getirilir. Fidan sökümü ve dikim budaması Fidanlar yapraklarının çoğunu döktüğünde söküme başlanır. Sökülecek fi danlar zorlanmadan, etrafı kazılıp çıkarılmalıdır. Fidanların köke yakın cm lik kısmında 3-4 göz olması gerekmektedir. Sökülen fi danlarda köklerinin kurumaması için fi danlar telis çuvala sarılmalı, sulanmalı veya uzun süre kalacaksa hendeklenmelidir. Fidanlar dikilirken 3-4 göz üzerinden cm uzunluğunda yatay olarak kesilmelidir. Fındık fi danlarının dip sürgünü olarak değil, diğer meyve türleri gibi fi danlıkta yetiştirilmesi ve çoğaltılması en uygun ve en doğru çoğaltma yöntemidir. Fidanlar dip sürgünlerinden elde edilirken, söküm esnasında ana kökler yaralanmakta, bu yara yüzeylerinden hastalık ve mantarlar bitki bünyesine bulaşmakta, bitkiler yara yüzeylerini kapatmak için fazladan enerji harcamakta, verimsizleştirmekte ve ekonomik ömürleri kısalmaktadır. Fındık bahçelerinin tekniğine uygun tesis edilmesinin ilk şartı, ocak şeklinde dikim düşünülüyorsa ocaklara; çit dikim sistemi veya tek dal şeklinde dikim düşünülüyorsa dallara büyümeleri ve gelişmeleri için ihtiyaç duyulan alanın ayrılmasıdır. Ocaklar arası mesafenin yetersiz olması veya ocaktaki dalın fazla olması dalların güneş almalarını engeller ve dallar dikine büyür, taç zayıf gelişir. Ocaklar arası mesafe belirlenirken; Toprağın yapısı, Toprağın verimliliği, Arazinin meyli, Arazinin yöneyi, Dikilecek fındığın çeşidi ve Bahçenin rakımı dikkate alınmalıdır. Fındıkta budamanın amacı ve önemi Diğer meyve türlerinde olduğu gibi, fındıkta da, budama düzgün ve kuvvetli bir taç oluşturmak, ağacı uzun süre verim çağında tutmak, kuvvetten düşmeye başlamış dalları ya da ocakları yeniden kuvvetlendirerek bir süre daha yüksek kaliteli meyve vermesini sağlamak amacıyla uygulanır. Bunu kısaca, verim (ürün) ve gençleştirme budaması şeklinde de ifade edebiliriz. Bu genel amaçların yanında, ağacı kısa sürede verime başlatmak, kök ile taç arasındaki fi zyolojik dengeyi kurmak, hasat ve mücadeleyi kolaylaştırmak, güneşin ocağın her tarafına ulaşmasını sağlamak, tozlanma oranını artırmak ve yıldan yıla verim dalgalanmasını azaltmak budamanın amaçları arasındadır. Mevcut fındıklıklarımızdaki ocaklar arası mesafelerin, en az 4,0 m ve en fazla 6.0 m olması gerekirken, çok daha sık aralıklarla oluşturulması ve ocaklardaki dal sayılarının 5-8 arasında olması gerekirken, daha fazla sayıda dal bırakılmış olması nedeniyle verim ve kalitede arzu edilen seviyeye ulaşılamamaktadır. Bu durumda, bitkiler çok fazla olarak vegetatif gelişme (sürgün ve yeşil aksam gelişimi) göstermekte, generatif gelişmeden (karanfi l ve çotanak oluşumu) ise geri kalmaktadır. Böyle bahçelerde sık olan ocakların çıkarılması, budama ile fazla olan dalların ocaklardan uzaklaştırılması ve her dal üzerinde budama yapılması ile bu sakıncalar ortadan kaldırılabilir. Fındıkta düzenli budamayla hem dal, hem ocak, hem de dekar (dönüm) başına ürün miktarı yani verim artırılmış olacaktır. Günümüze kadar fındık tarımında budamaya pek önem verilmemiş, tekniğine uygun biçimde yapılmamıştır. Budama, üreticiler arasında dip sürgünü temizliği ve ocaktan yaşlı dalların çıkarılması şeklinde algılanmıştır. Hâlbuki budama dikimle başlayıp ağacın verimden düştüğü yaşlılık devresine kadar devam eden önemli bir kültürel uygulamadır. Gübreleme Tarımsal üretimde, temel girdiler içerisinde gübrelerin bitkisel üretim artışındaki payı %50 nin üzerindedir. Bu girdilerin başarılı ve ekonomik kullanımı, toprağı iyi tanımakla mümkündür. Her yıl ürün ve budama artıklarıyla topraktaki besin maddeleri sömürülmektedir. Dekardan 120 kg fındık ürünü alındığında 1.9 kg azot, 0.4 kg fosfor, 1.0 kg potasyum ve 1.1 kg kalsiyum sömürüldüğü belirtilmiştir. Verimi korumak, iyi ve kaliteli ürün almak, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı artırmak için toprak ve yaprak analizlerine göre usulüne uygun gübreleme yapmak gerekmektedir.. Toprak analizleri neticesinde uygulanacak gübre miktarının yanı sıra gübrenin çeşidi, uygulama zamanı ve tekniği de çok önemlidir. Özellikle toprakların diğer özellikleri de dikkate alınarak uygun gübre seçimi yapılmalıdır. Fındıkta hasat Herhangi bir ürünün yetiştiriciliğinde hasat doğru yapılmadığı takdirde üretici gelirlerinde önemli kayıplara sebep olur. Hasadın zamanında ve tekniğine uygun yapılması gerekmektedir. Diğer ürünlerde olduğu gibi, fındık da belli ölçütlere göre hasat edilebilmektedir. Zamanından önce ya da geç yapılacak hasat randıman ve verim kayıplarına neden olacaktır. Haziran ve Temmuz aylarında fındıkta hızlı bir iç gelişiminden sonra ki bu dönemde gelişimin önemli bir kısmı tamamlanmaktadır. Ağustos başından itibaren çeşitlere ve rakıma göre değişmek üzere, hasat olumuna gelir.

15 15 Mustafa Bahar TMO Genel Müdürlüğü Fındık İşleri Dairesi Başkanı FINDIK ÜRETİMİ gerçekleştirilmektedir. Bu iller; Ordu, Giresun, Samsun, Trabzon, Düzce, Sakarya, Zonguldak, Artvin, Bartın, Kocaeli, Sinop, Gümüşhane, Kastamonu ve Rize dir. Son 8 yıllık ortalama dünya verileri dikkate alındığında; ülkemiz üretimi 595 bin ton (% 70), diğer ülkelerin üretimi ise 253 bin ton (% 30) civarındadır. Dünya fındık üretimi ve ihracatının çok önemli bir kısmını Türkiye nin sağlaması nedeniyle iç piyasada uygulanan politikaların dünya piyasaları ve fiyatları üzerine etkisi de fazla olmaktadır. Özellikle de Ülkemizde gerçekleşen ve/veya beklenen üretim seviyesi, iç ve dış piyasalarda fiyat oluşumunda en önemli etkeni teşkil etmektedir. İlk kez Doğu Karadeniz Bölgesinde başlanan kültür fındık yetiştiriciliği; en önemli tarımsal ihracat kalemi olması nedeniyle devletin fındığı desteklemesi, diğer tarım ürünlerine göre tarımının nispeten kolay olması ve daha az emek istemesi, fındık tarımının şehirlerde başka işlerle iştigale imkân vermesi, iklim ve ekolojik şartlar ile diğer bölgelere olan göçler fındık tarımını önce Orta ve Batı Karadeniz Bölgesine, bilahare ise diğer bölgelere yayılmasını sağlamıştır. Türkiye de 38 ilde fındık yetiştiriciliği yapılmasına rağmen, ticarete konu olan yetiştiriciliğin tamamına yakını 14 ilde Türkiye nin 1970 li yıllarda 260 bin ton civarında olan fındık üretimi; 2008 yılında dekara 125 kg. verim ile 801 bin ton, 2009 yılında dekara 78 kg. verim ile 500 bin ton, 2010 yılında dekara 93 kg. verim ile 600 bin ton, 2011 yılında dekara 63 kg. verim ile 430 bin ton olarak gerçekleşmiştir yılı üretim beklentisi ise meyve sayımına göre 707 bin ton olup dekara verim tahmini 103 kg. civarındadır. Dünya fındık ticaretinin % ini tek başına elinde bulunduran ülkemiz son 7 yıllık dönemde ortalama 579 bin ton üretim, 235 bin ton ihracat ve 1,54 milyar dolar ihracat geliri elde etmiştir dönemlerindeki ortalama yıllık rakamlar ise; 469 bin ton üretim, 197 bin ton ihracat ve 670 milyon dolar ihracat geliri seviyesindedir. TMO nun fındık görevi 2006/10865 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile TMO ya fındık alım görevi verilmiş olup bu görev kapsamında 2006, 2007 ve 2008 dönemlerinde toplam 694 bin ton alım yapılarak karşılığında 2,83 milyar TL ödenmiştir. 2009/15202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Fındık Stratejisi uygulamaya Odaları Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek hizmetleri görmek, çiftçilerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, çiftçilik mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplin ve ahlâkını kollayıp gözetmek ve çiftçilikle iştigal edenlerin mesleki hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Odaları, fındık bölgesinde il ve ilçe bazında yaygın bir örgüt ağına sahiptir. Yüksek üretim ve arz fazlası ürün durumunda ise piyasalarda kısmen de olsa panik havası hakim olduğundan etkinlikleri kısıtlı kalmaktadır. Üretici Birlikleri Üretimi talebe göre plânlamak, ürün kalitesini iyileştirmek, kendi mülkiyetine almamak kaydıyla pazara geçerli norm ve standartlara uygun ürün sevk etmek ve ürünlerin ulusal ve uluslararası ölçekte pazarlama gücünü artırıcı tedbirler almak üzere tarım üreticilerinin ürün veya ürün grubu bazında bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliği haiz birlikleridir. Tarım Satış Kooperatiflerinin amacı ise; ortaklarının mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle karşılamak, ortakların ve gerektiğinde diğer üreticilerinin ürünlerini daha iyi şartlarla değerlendirmek ve ekonomik menfaatlerini korumaktır. Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikler, özerk ve mali yönden bağımsız üretici birlikleridir. Ancak faaliyetlerinde iktisadi kuralları gözetmediklerinden mali yönden sorun yaşamakta ve bu nedenle de ortakların ve gerektiğinde diğer üreticilerinin ürünlerini daha iyi şartlarla değerlendirme konusunda yetersiz kalmaktadırlar. konularak TMO nun fındık alım görevi sonlandırılmıştır. TMO, alımla olduğu gibi stoklarının yönetilmesiyle de piyasaları düzenlemeye devam etmiştir. Bu kapsamda stoklarındaki arz fazlası 338 bin ton ürününü piyasası dışında yağ imalatında değerlendirmiştir. TMO aynı zamanda iktisadi bir devlet teşekkülü olması nedeniyle stoklarındaki ürünleri en iyi şekilde değerlendirerek kamuya olan maliyeti asgari seviyede tutacak gayreti de sarf etmiştir. Bu kapsamda ise 228 bin ton kabuklu fındığı satış suretiyle değerlendirmiştir. Kabuklu fındık satışları, hasat dönemleri öncesinde sonlandırılarak piyasa ihtiyacının üreticilerden karşılanması sağlanmıştır. Yine üretici ürünlerinin piyasaya çıkışına imkân sağlayacak şekilde TMO satışları planlanmış, hasat öncesinde durdurulan satışlara en erken Ocak ayında başlanılmıştır. Yine TMO, arz fazlası sorununa katkı sağlamak bakımından fındık ve fındık ürünlerini tanıtıcı ve tüketimini artırıcı faaliyetlerde de bulunmuştur. Tanıtım ve tüketimin artırılması amacıyla kendi markası ile imal ettirdiği kavrulmuş fındık, fındık ezmesi, rafine fındık yağı ve kıyılmış fındıkları (Kıyılmış fındıklar, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Halk Ekmek Fabrikalarında fındıklı ekmek üretiminde kullanılmıştır) makul fiyatlar ile tüketicinin beğenisine sunmuştur. İhracatçı Birlikleri İ h r a c a t ç ı l a r ı teşkilatlandırmak suretiyle ihracatı artırmak, ihracatçıların mesleki faaliyetlerini ve ilişkilerini tanzim etmek, ilgili Müsteşarlığın vereceği görevleri ifa etmekle görevlidir. Dünya fındık üretimi ve ihracatının çok önemli bir kısmını Türkiye nin sağlaması nedeniyle iç piyasada uygulanan politikaların dünya piyasaları ve fiyatları üzerindeki etkisi de fazla olmaktadır. İhracatçı birlikleri, İhracatı artırmak konusunda faaliyetlerini yoğunlaştırmaları ve düşük fiyat durumunda hedeflerine daha kolay ulaşmaları nedeniyle fiyat oluşumu konusunda üretici ve birlikleri ile ayrı düşmektedir. Halen TMO ya ait işyerleri ve satış noktalarında rafine fındık yağı satışlarına devam edilmektedir yılı öncesi dönemde ana konusu hububat olan TMO, kendisine verilen fındık görevini de başarılı bir şekilde yerine getirerek hububatta olduğu gibi üreticilerimizin ve sektörün takdirlerini kazanmıştır. TMO, alımla oluşan stoklarını % 89 oranında değerlendirmiş olup bakiye stoklarını ise yalnızca yağlık imalatlara tefrik etmiştir. Fıntıkta piyasa oluşumu ve etkili faktörler Ticaret Borsaları: Kotasyona dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır. Fındık bölgesinde 14 adet borsa mevcuttur. Borsaların ana görevleri; Borsaya dahil maddelerin, borsada alım satımını tanzim ve tescil etmek, borsaya dahil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilan etmek olmasına karşın fındık bölgesindeki borsalarda maalesef salon satışı mevcut değildir. Bu nedenle borsaların, fındık fiyatı oluşumunda rekabetçi bir katkısı söz konusu olmamaktadır. Bu durum fındık konusunda bölgenin en önemli sorununu teşkil etmektedir. Hamburg Borsası Kamuoyunda Hamburg Fındık Borsası olarak bilinmesine rağmen, Hamburg da fiziki anlamda bir Fındık Borsası söz konusu değildir. Zaman zaman fiyat oluşumu konusunda böyle bir borsadan bahsedilmesi; üretimde ve ticarette ülkemizin tekel konumuna rağmen yukarıda bahse konu yapısal eksiklikler nedeniyle piyasalarda yaşanan sorunların dile getirilmesi amacından kaynaklanmaktadır. Fındık fiyatları Türkiye de belirlenmekte olup en büyük üretici olan Türkiye nin ihracat fiyatı aynı zamanda dünyanın Piyasa Fiyatı olmaktadır. Fiyat oluşumunda en etkili husus, iklimsel faktörlere bağlı olarak dönemsellik gösteren üretimdeki arz açığı ve fazlası sorunudur.

16 16 FINDIKDA ALAN BAZLI GELİR VE ALTERNATİF ÜRÜN DESTEĞİ Dursun Oğuz Gürsoy Karadeniz İhracatcı Birlikleri Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı 15 Temmuz 2009 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 2009/15201 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Fındık Üreticilerine Alan Bazlı Gelir Desteği ve Alternatif Ürüne Geçen Üreticilere Telafi Edici Ödeme Yapılmasına Dair Karar ülkemizin fındıktaki en önemli sorununu teşkil eden arz fazlasının çözümüne yönelik olarak atılmış en önemli kararlardan birisidir. Söz konusu kararın uygulandığı son üç yıllık dönemde herhangi bir müdahale olmaksızın rekolte miktarına bağlı olarak arz-talep kuralları çerçevesinde serbest piyasada oluşan fiyatlar, piyasalarda güven ortamının tesisine olumlu katkılar sağlamış ve 2010/2011 sezonunda ton/kabuklu fındık ihraç eden fındık ve mamulleri sektörü tüm zamanların ihracat rekorunu kırmış bulunmaktadır. Bu başarının elde edilmesinde; serbest piyasa koşullarının kesintisiz uygulanacağı, devletin müdahale alımı yapmayacağı, gerekirse alan bazlı gelir desteği modeli ile üreticinin mağdur olmasını engelleyeceği hususlarının, ilgili kesimlerin hafızalarında (ulusal-uluslararası) tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tesis edilmiş olmasının etkisi şüphesiz ki çok büyüktür. uygulanmaya başladığı tarihten bu yana üretim fazlası oluşturmayacak seviyelerde rekolteler gerçekleşmiş olması nedeniyle olumlu ve olumsuz etkileri tam olarak test edilemeyen bir uygulama olmuştur. linçli bir şekilde hayata geçirildiği ve sürekliliğinden şüphe duyulmaması gerektiğinin ilgili her kesim tarafından tereddüde mahal kalmayacak tarzda zihinlerde yer edinmesidir. Bu bağlamda, uygulanmakta olan politikanın olumlu - olumsuz sonuçlarının her yönüyle görülmesi ve bu geçiş döneminin bilhassa üreticilerin mağduriyetine neden olmamasını temin etmek adına, yüksek rekolte nedeniyle fiyatta meydana gelmesi kaçınılmaz olan fiyat düşüşü ile karşılaşacak üreticilerin daha sağlıklı düşünüp daha sağlıklı karar almalarına imkan sağlamak üzere, hem alan bazlı gelir desteği hem de alternatif ürün desteğinin 3 yıl süre ile uzatılması ve yeni stratejinin, lisanslı depoculuk sisteminin hayata geçirilmesi, verim ve kaliteyi artıran, maliyetleri azaltan iyi tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, köyden kente göçü önleyici tedbirlerin alınmasını sağlayacak bir takım parametrelerle desteklenmesi suretiyle revize edilmesi gerektiği düşünülmekte ve gerek Fındık İhracatçı Birlikleri gerekse Fındık Tanıtım Grubu olarak bu görüşlerimiz her platformda dile getirilmektedir. Böylece, ülkemizin uygun fiyatları ile rekabet edemeyecek rakip ülkelerdeki çiftçiler fındık üretiminden uzaklaşacak, bu sağlanana kadar yaşanacak geçiş döneminde gerçekleşecek düşük fiyatların üreticilerimizin mağduriyetine neden olmaması için alan bazlı gelir desteği verilmeye devam edilecek ve sabırla izlenecek bu politika sonucunda oluşacak arz talep dengesinin meydana getireceği sürdürülebilir fiyatlarla, üreticilerimizi tat- min edecek gelir elde etmeleri sağlanacaktır diye düşünüyoruz. Öte yandan fındıkta yaşanan sorunların en önemli ilacı olduğu tartışma götürmeyen tüketimde artış sağlanmasını teminen, ihracatçılar olarak kurduğumuz ve finansmanını üstlendiğimiz Fındık Tanıtım Grubu marifetiyle dünyanın hemen her bölgesinde yaptığımız çalışmalarla fındık tüketiminin artırılmasına katkıda bulunacağımızı bu vesileyle bir kez daha ifade etmekten büyük memnuniyet duyduğumu Fındık Tanıtım Grubu Başkanı olarak dile getirmek ve bu oluşuma destek veren tüm ihracatçı arkadaşlarıma bir kere daha teşekkür etmek istiyorum. Zira, yeni fındık stratejisinin başarıya ulaşmasının en önemli şartlarından birisi, uygulamanın devlet politikası olarak bi- Ramazan Öztürk Düzce Odası Başkanı Hal böyle olmakla birlikte, Alan Bazlı Gelir Desteği Sistemi, yeni stratejinin FINDIĞIMIZI UCUZA ALMAYA ÇALIŞANLARA Bu yıl 2011 mahsulü fındık ihracatının 200 bin tonlarda kalacağı tüm fındık ihracatçıları tarafından dillendirildi. Fakat geldiğimiz noktada geçen hafta itibarıyla Türkiye nin 2011 mahsulü fındık ihracatı rakamları 225 bin tonu aşacağı gözükmekte. Geçen hafta giden fındık miktarı haftalık bazda ton. Oysa aynı hafta itibarıyla 2011 yılında ton 2010 yılında ise ton olarak gerçekleşmiş. Kısaca son üç yılın Temmuz ayında yapılan fındık ihracatı rakamlarına baktığımızda rekor bir artış söz konusu. Bir taraftan hız kesmeden, sürekli artış gösteren bir fındık ihracatı varken diğer taraftan fındık fiyatları son üç yılın en dip noktasına gelmiş durumda. Bu durumu anlamakta zorluk çekiyoruz. Tüm dünya fındık tüketimi artarken fiyatların düşmesine anlam veremiyoruz fındık sezonunun açılmasına iki ay gibi kısa bir süre kaldı. Bu DEMELİYİZ düşük fiyatlar karşısında üreticilerimizin temkinli olması gerekmektedir. Fındık piyasalarını malın sahibi biz çiftçiler belirlemeliyiz. "Fındık satılmıyor, Avrupa fındık almıyor, çikolatacılar bademe döndü..." gibi son bir asırdır dinlediğimiz masallara artık inanmaktan vazgeçip kendi hesabımızı kitabımızı yapmalıyız. Kısaca fındığımızı pazara kontrollü getirip pazar ve piyasa kontrolünü biz çiftçiler elimizde tutmalıyız mahsul döneminde 1 kg fındığın maliyetiniin 4.50 TL nin üzerinde olduğu bir yerde fındığımıza 4TL fiyat biçenlere ya da bu bedelden fındığı ucuza almaya kalkışanlara dur demeliyiz. Gün birlik, beraberlik ve mahsulümüze sahip çıkma günüdür yılı fındık hasat döneminin tüm üretici çiftçilerimize bol kazançlar getirmesini diliyorum.

17 17 İHRACATIN YÜZ AKI R İ L E G İ L L İ M I R A L M RAKA Tarım, avcılık ve ormancılıkta 13 milyar 91 milyon 928 bin liralık, balıkçılıkta 928 milyon 749 bin liralık yurtiçi hasıla elde edildi TARIM Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün Haziran ayında da ihracatın yüz akı olduğunu, ihracat artışında yüzde 12,12 ile yine birinciliği aldığını, bu rakamın madencilikte yüzde 11,69, sanayide yüzde 2,08 düzeyinde kaldığını bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, genel ihracatta Haziran ayında yüzde 3,59 artış olmasına karşın tarım sektörünün ulaştığı ihracat artış rakamının çok önemli olduğunu kaydetti. Haziran ayında 11 milyar 840 milyon 649 bin dolar olan ihracatın 1 milyar 530 milyon 469 bin dolarının tarım sektöründen sağlandığını bildiren Bayraktar, tarımın ihracattaki payının 0,81 puan artışla yüzde 12,93 e ulaştığını, bu Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılığın, ilk 3 ayda yüzde 4,56 ile imalat sanayinden, ticaretten, inşaattan, madencilikten fazla büyüyerek ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını bildirdi. Tarım sektörünün ihracattaki payı son 12 ayda 18 milyar 891 milyon 639 bin dolar ile yüzde 13,28'e ulaştı 119,77 yi buldu. Yaş meyve sebzede ihracat artışı yüzde 33,5, ağaç mamulleri ve orman ürünlerinde yüzde 18,98, fındık ve mamullerinde yüzde 13,67, meyve sebze mamullerinde yüzde 10,56, zeytin ve zeytinyağında yüzde 9,51, su ürünleri ve hayvansal mamullerde yüzde 4,91 oldu. Süs bitkilerinde yüzde 25,96, kuru meyve mamullerinde yüzde 2,51, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 1,67 ihracat düşüşü var. İlk 6 aylık ihracatın 9 milyar 303 milyon 644 bin dolara, son 12 aylık ihracat rakamının ise 18 milyar 891 milyon 639 bin dolara yükseldiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Bu rakam geçen yılın ilk 6 ayında 8 milyar 284 milyon 271 Bayraktar, yaptığı açıklamada, ilk üç ayda (OcakŞubat-Mart 2012) tarım, avcılık ve ormancılıkta yüzde 4,5, balıkçılıkta yüzde 4,8 büyüme olurken, imalat sanayinde yüzde 2,7, toptan ve perakende ticarette yüzde 0,9, inşaatta yüzde 2,8 büyüme, madencilik ve taşocakçılığında yüzde 0,6 gerileme meydana geldiği belirtti. Başkan Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 1. dönem 2012 verilerine göre, yurtiçi hasılada yüzde 3,2 büyümeye karşın, tarımdaki büyümenin yüzde 4,5 i aşmasının, tarımın ekonomiye olumlu desteğinin devam ettiğini gösterdiğini vurguladı. İlk 3 ayda tarım ve balıkçılıkta 14 milyar liralık hasıla İlk üç ayda yurtiçi hasılanın cari fiyatlarla 329 milyar 20 milyon lira olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 3,2 büyüdü. Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH, 2012 yılı birinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,3 lük artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki döneme göre yüzde 0,2 arttı. Bu dönemde tarım, avcılık ve ormancılık yüzde 4,5, balıkçılık yüzde 4,8 büyüdü. Tarım, avcılık ve ormancılıkta 13 milyar 91 milyon 928 bin liralık, balıkçılıkta 928 milyon 749 bin liralık yurtiçi hasıla elde edildi. Tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılığa bir bütün olarak bakıldığında büyüme hızı yüzde 4,56 yı buldu. Tek gerileme madencilik ve taşocakçılığında İlk üç ayda imalat sanayi yüzde 2,7, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi ve dağıtımı yüzde 8,4, inşaat yüzde 2,8, toptan ve perakende ticaret yüzde 0,9, oteller ve lokantalar yüzde 2, mali aracı kuruluşların faaliyetleri yüzde 4,8, konut sahipliği yüzde 1,8, gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri yüzde 7, kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik yüzde 3,3, eğitim yüzde 4,5, sağlık işleri ve sosyal hizmetler yüzde 4,4, diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet faaliyetleri yüzde 0,8, eviçi personel çalıştıran hane halkları yüzde 6,1, dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetleri yüzde 4,8, vergi-sübvansiyon yüzde 2,6 büyüdü. Tek gerileme yüzde 0,6 ile madencilik ve taşocakçılığı sektöründe oldu. Bayraktar, GSYH deki yüzde 3,2 büyümeye karşın, tarımdaki büyümenin yüzde 4,5 i aşmasının, tarımın ekonomiye olumlu desteğinin devam ettiğini gösterdiğini bildirerek, Sanayiden, kış aylarında yaklaşık 750 bin, yaz aylarında 2 milyonun üzerinde, 5,4 ile 6,7 milyon arasında istihdam sağlayan tarım, dünyanın ekonomik kriz yaşadığı bir ortamda ülkemize hem üretimde, hem de ihracatta, hem de istihdamda yeri doldurulamayacak katkı vermektedir dedi. Tarım sektörü yüzde 12,12 artış oranıyla Haziran ayında da ilk sırayı aldı payın Ocak-Haziran döneminde yüzde 12,75, son 12 ayda yüzde 13,28 olduğunu belirtti. Haziran ayında 1 milyar 68 milyon 49 bin dolarlık bitkisel ürün, 132 milyon 284 bin dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamul, 330 milyon 136 bin dolarlık ağaç mamulleri ve orman ürünü ihracatı yapıldığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: 2011 yılı Haziran ayında tarım sektörü 1 milyar 365 milyon 37 bin dolarlık ihracat yapmıştı. Bu yıl Haziran ayında ihracat 165 milyon 432 bin dolar daha fazla gerçekleşti. Toplam ihracatta 410 milyon 459 bin dolarlık artış oldu. Haziran ayındaki toplam ihracat artışının yüzde 40,3 ü tek başına tarımdan sağlandı. Haziran ayında 467 milyon 328 bin dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, 184 milyon 336 bin dolarlık yaş meyve ve sebze, 96 milyon 843 bin dolarlık meyve ve sebze mamulleri, 87 milyon 453 bin dolarlık kuru meyve ve mamulleri, 131 milyon 115 bin dolarlık fındık ve mamulleri, 15 milyon 604 bin dolarlık zeytin ve zeytinyağı, 82 milyon 720 bin dolarlık tütün ve mamulleri, 2 milyon 651 bin dolarlık süs bitkileri ihracatı oldu. İhracat artışı tütün ve mamullerinde yüzde bin dolardı. Tarım sektörü ihracatı, 6 aylık dönemde 1 miyar 19 milyon 373 bin dolar arttı. Bu dönemde ihracat artışı yüzde 12,30, tarımın ihracattaki payı yüzde 12,75 oldu. Son 12 aylık döneme bakıldığında ise 2011 Haziran ayı itibarıyla 16 milyar 453 milyon 537 bin dolar olan rakam, bu yılın Haziran ayı itibarıyla 18 milyar 891 milyon 639 bin dolara yükseldi. 12 aylık rakamlar itibarıyla artış 2 milyar 438 milyon 102 bin dolar, oransal artış yüzde 14,82, sektörün toplam ihracat içindeki payı ise yüzde 13,28 oldu. Son 6 aylık dönemde tarım ihracatındaki artış yüzde 12,3, madencilikteki artış yüzde 5,3, sanayideki artış yüzde 4,64 oldu. Son 12 aylık rakamlarda tarım yüzde 14,82 ihracat artışı sağlarken, sanayi yüzde 9,43, madencilik yüzde 5,6 da kaldı. Tarımın, hem Haziran, hem Ocak-Haziran, hem de yıllık bazda ihracat artışında sanayi ve madenciliği kat be kat geçtiğini bildiren Bayraktar, Haziran ayında tarım sektörünün, ihracat artışında sanayinin 6 katından fazla bir rakama ulaştı. Türk çiftçisi, üretmeye, ihracata, istihdam sağlamaya devam ediyor dedi.

18 18 ÇİFTÇİNİN ADI BAŞKA OLAYLARA DAHİL EDİLMESİN TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son günlerde medyadaki tartışmalarda çiftçi, tarla, hasat gibi atıflarda bulunulduğunu bildirerek, Dünya küresel bir gıda krizine giderken Türk çiftçisi hem ülkenin gıda güvencesini sağlıyor, hem istihdam yaratıyor, hem üretimde, hem ihracatta rekor kırıyor hem de en az herkes kadar vergisini veriyor. Çiftçinin adı başka olaylara dahil edilmesin dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarımın üretim açısından riskli bir sektör olmasına rağmen bu ülkenin çiftçilerinin, her türlü olumsuz hava koşullarına, sermaye eksikliğine, teknolojik yetersizliğe rağmen, az bir kazanca kanaat etmek suretiyle üreterek, öncelikle Türk insanının sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılmasına hizmet ettiğini vurguladı. Tarımın bunlarla da kalmayıp, Türkiye'nin istihdamının dörtte birini sağladığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: "Devletine bağlı olan çiftçimiz sessiz ama vakarlı bir şekilde vergi yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Küçük işletme sahibi çiftçi, ürününü satarken yüzde 1 ila yüzde 4 arasında değişen oranlarda stopaj vergisi (gelir vergisi) vermektedir. Belirli bir büyüklüğün üzerindeki işletmeye sahip çiftçi ise artan oranlı, gerçek usulde gelir vergisine (yüzde 15, yüzde 20, yüzde 27 ve yüzde 35) tabidir. Hatta karşılıksız olduğu belirtilen tarımsal desteklerden de yüzde 4 stopaj kesintisi yapılmaktadır. Yani daha destek eline geçmeden yüzde 4 vergi vermektedir. Sektör, tarımsal üretimde temel girdi olarak kullandığı elektrik, gübre, mazot, ilaç ile makine ekipmanın vergisini, tüketici seviyesinde ödüyor. Ayrıca motorine yüzde 30 özel tüketim vergisi (ÖTV), yüzde 18 katma değer vergisi (KDV) veriyor. Ülkemizde tüketilen motorinin dörtte birini (3,5 milyar litre) kullanıyor ve sadece bu üründe, bütçeden bir yılda aldığı toplam desteğe yakın, 6,5 milyar lira vergi ödüyor. Gübre ve elektrikte de yüzde 18 vergi veriyor. Hiçbir tarımsal girdide çiftçi için özel oran uygulanmıyor. Çiftçi zarar etse bile vergisini ödüyor Çiftçinin aldığı destekten çok daha fazlasını bu ülkeye verdiğini, vergisini vermeyen bir sosyal kesim olmadıklarını, tam tersi hem üreten, hem toplumu besleyen, vergisini veren, istihdam sağlayan, ihracat yapan bir kesim olduklarını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Gelirinden fazla vergi veren çiftçi var. Zarar etse bile çiftçi vergisini ödüyor. Zaten malını satarken vergisi peşin kesildiği için karına zararına bakılmıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzbinlerce, milyonlarca lira para kazanan futbolcuların, antrenörlerin sigortasının asgari ücretten gösterildiğini, bu tutarların tavan seviyeye çıkarılmasıyla kurumun 38 milyon lira ek gelir kazandığını açıkladı. Basketbolculara da aynı uygulamanın yapılacağını söyledi. Asgari ücretten daha az vergi veren ama milyonlarca lira para kazandığını bildiğimiz serbest meslek mensuplarını gazetelerden okuyoruz. Stratejik sektör... Tarım Bayraktar, tarımda önümüzdeki 10 yıl içinde fiyatların yüzde oranında daha yüksek seyredeceğini, yağlı tohumların fiyatlarının buğday ve diğer hububat fiyatlarından daha fazla artacağının tahmin edildiğini belirtti. Tarımsal üretimde, geçtiğimiz 20 yılda yüzde 2 olan yıllık ortalama büyüme oranının önümüzdeki 10 yıl içinde yıllık ortalama yüzde 1,7 ye gerileyeceği bekleniyor. Oysa 2050 yılına kadar nüfus artışı ve gelişen ekonomilerde tüketici taleplerindeki değişimle artan gıda talebinin karşılanması için tarımsal üretimin yüzde 60 oranında artması gerekiyor diyen Bayraktar, 2021 yılına kadar biyoetanol ve biyodizel üretiminin ikiye katlanacağının; biyoyakıt üretimi için dünya yağlı tohumlar üretiminin yüzde 14 ünün, bitkisel yağ üretiminin yüzde 16 sının ve şekerkamışı üretiminin yüzde 34 ünün kullanılacağının tahmin edildiğini bildirdi. Tarımsal Üretim Bayraktar, Türk tarımının, 2011 de balıkçılıkla beraber, 105,1 milyar liralık, dolar bazında ise 62,7 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) ulaştığını kaydetti yılında gerçekleşen yüzde 5,25 lik büyümeyle tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın, 2007 deki yüzde 6,74 lük gerilemesinden sonra üst üste 4 yıldır büyüdüğünü bildirdi. Tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılığın, 2012 nin ilk 3 ayında ise yüzde 4,56 ile imalat sanayinden, ticaretten, inşaat ve madencilik sektörlerinden daha fazla büyüyerek ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: İlk üç ayda (Ocak-Şubat-Mart 2012) tarım, avcılık ve ormancılıkta yüzde 4,5, balıkçılıkta yüzde 4,8 büyüme olurken, imalat sanayinde yüzde 2,7, toptan ve perakende ticarette yüzde 0,9, inşaatta yüzde 2,8 büyüme, madencilik ve taşocakçılığında yüzde 0,6 gerileme meydana geldi. Yurtiçi hasılada yüzde 3,2 büyümeye karşın, tarımdaki büyümenin yüzde 4,5 i aşması, tarımın ekonomiye olumlu desteğinin devam ettiğini gösteriyor. Tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın milli gelirdeki payı ise 2011 yılında yüzde 8,12 oldu yılında bir önceki yıla göre üretim tahıl ürünlerinde yüzde 7,4, sebzelerde yüzde 6 ve meyvelerde yüzde 3,5 oranında artış gösterdi yılında üretim miktarları yaklaşık olarak tahıl ürünlerinde 35,2 milyon ton, sebzelerde 27,5 milyon ton ve meyvelerde 17,2 milyon ton olarak gerçekleşti. Tarım ihracat artışında ilk sırada Tarım sektörünün, en son Haziran ayında da ihracatın yüz akı olduğunu, genel ihracatta Haziran ayında yüzde 3,59 artış olmasına karşın, tarımın ihracat artışında yüzde 12,12 ile yine birinciliği aldığı bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti: Bu rakam madencilikte yüzde 11,69, sanayide yüzde 2,08 düzeyinde kaldı. İlk 6 aylık ihracat tarımda 9 milyar 303 milyon 644 bin dolara, son 12 aylık ihracat 18 milyar 891 milyon 639 bin dolara yükseldi. Son 12 ayda tarım yüzde 14,82 ihracat artışı sağlarken, sanayi yüzde 9,43, madencilik yüzde 5,6 da kaldı. Tarım, hem Haziran, hem Ocak-Haziran, hem de yıllık bazda ihracat artışında sanayi ve madenciliği kat be kat geçti. Haziran ayında ihracat artışında sanayinin 6 katından fazla bir rakama ulaştı. Veriler, 2011 yılında 17,9 milyar dolar olan gıda ve tarım ihracatının 2012 yılında 20 milyar doları geçeceğini gösteriyor. Tarımın istihdama katkısı Bayraktar, Türk tarımının, sanayi sektöründen, kış aylarında yaklaşık 732 bin, yaz aylarında 2 milyon 22 bin üzerinde istihdam sağladığını, genelde de aylar itibarıyla 5 milyon 416 bin ile 6 milyon 705 arasında değişen sayıda kişiye istihdam sağladığını bildirdi. Son verilere göre Nisan ayında 6 milyon 11 bin kişiyi istihdam ettiğini vurgulayan Bayraktar, Nisan ayında, istihdamın yarıya yakınını yaratan hizmetler sektöründe 113 bin, inşaat sektöründe 231 bin, sanayide sadece 72 bin kişilik bir istihdam artışı olmasına karşın tarımdaki istihdam artışının 398 bin kişiyi bulduğunu belirtti. Son 1 yıllık dönemde mevsimsel oynamalar nedeniyle tarımın istihdamdaki payının aylar itibarıyla yüzde 23,1 ile yüzde 26,9 arasında değiştiğini anlatan Bayraktar, şu bilgileri verdi: Tarımda 2012 Nisan ayı rakamlarına göre hala 6 milyondan fazla istihdam yaratılması, tarımın bu ülkeye yaptığı en iyi hizmettir. Tarım, son 1 yıllık dönemde, her ay sanayiden çok daha fazla istihdam sağlamıştır. Geçen yıl tarım, sanayiden Nisan ayında 1 milyon 202 bin, Mayıs ayında 1 milyon 496 bin, Haziran ayında 1 milyon 903 bin, Temmuz ayında 1 milyon 995 bin, Ağustos ayında 2 milyon 22 bin, Eylül ayında 1 milyon 768 bin, Ekim ayında 1 milyon 635 bin, Kasım ayında 1 milyon 289 bin daha fazla istihdam yarattı. Kış aylarında bile tarım, sanayiden yüz binlerce kişi daha fazla istihdam sağladı Aralık ayında 899 bin, 2012 Ocak ayında 732 bin, Şubat ayında 743 bin, Mart ayında ise 893 bin daha fazla istihdam yarattı. En son Nisan ayında da sanayiden 1 milyon 219 bin kişi daha fazla istihdam sağladı. Özellikle yaz aylarında 1,3 milyon ek istihdamla sorunu büyük ölçüde çözdüğünü de belirtti. Gıda güvencesi Dünyayı yeni bir gıda krizinin beklediğini, başta ABD olmak üzere, Avrupa ve Asya da yaşanan kuraklığın, uluslararası piyasada mısır, buğday ve soyada fiyat artışlarına neden olduğunu, bu durumun gelişmekte olan ülkelerde gıdaya ulaşımı zorlaştıracağını, sosyal patlamalara neden olacağını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Türk çiftçisi bu ülkeye gıda güvencesi sağlıyor. Birçok ülkede gıdada kriz beklenirken, Türkiye de bir tehlike görünmemesinin nedeni çiftçinin her şeye rağmen üretimi devam ettirmesidir. Çiftçinin üretim için çabalaması sonucu Türkiye, birçok gıda ürününde kendine yeter bir ülke konumundadır. Türkiye, mısır, yağlı tohumlar, muz, kırmızı et gibi sınırlı sayıda ürün dışında kendine yeter üretimi yapıyor, halkın gıda güvencesini sağlıyor. Bayraktar, çiftçinin bütün bunları yaparken, doğal afetlerle de uğraştığını kaydetti üretim dönemi başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlar, mevsim normallerinin altında gerçekleşen hava sıcaklıkları, don, dolu, fırtına ve benzeri risklerin tarım ürünlerine önemli zararlar verdiğini bildiren Bayraktar, Tabii afetlerde ağır bilanço yaşandı. 41 ilde 139 bin çiftçiye ait 8 milyon 172 bin dekar alan tabii afetlerden zarar gördü dedi. Bayraktar, dünyada büyük bir krizin yaşandığı bir ortamda evlerde, klimalı bürolarda yüksek hava sıcaklıklarından şikayet edilirken güneşin altında tarlada çalışan çiftçi konusunda herkesin durup düşünmesi, bir destur demesi, aklını başına alması gerektiğini bildirdi. Bayraktar, Atatürk ün, çiftçinin toplum için vazgeçilmez olduğunu, o üretemezse Türkiye nin aç kalacağını bildiği için köylü milletin efendisidir dediğini açıklamasına ekledi.

19 19 ENFLASYON RAKAMLARI Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın enfl asyona fren yaptığını bildirerek, Haziran ayında üretici fi yatlarında tarımda yüzde 6,12, tüketici fi yatlarında gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,42 lik düşüş, enfl asyon rakamının gerilemesinde baş aktör olmuştur dedi. Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, gıda ve alkolsüz içeceklerde Haziran ayında tüketici fi yatlarının, bir önceki aya göre, yüzde 3,42 azaldığını bildirdi. Genel TÜFE de yüzde 0,90 gerileme görüldüğünü, Nisan, Mayıs aylarında olduğu gibi Haziran da da en fazla fi yat düşüşünün gıda ve alkolsüz içeceklerde olduğu bilgisini veren Bayraktar, gıda ve alkolsüz içecekler dışında ulaştırmada yüzde 1,39, giyim ve ayakkabıda yüzde 0,82 fi yat azalışı meydana geldiğini belirtti. Bayraktar, Haziran ayında haberleşmede yüzde 1,92, eğitimde yüzde 1,67, eğlence ve kültürde yüzde 0,90, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 0,88, lokanta ve otellerde yüzde 0,49, ev eşyasında yüzde 0,49, konutta yüzde 0,14, sağlıkta yüzde 0,13 artış oldu. Alkollü içecekler ve tütünde fi yat değişimi görülmedi dedi. Şemsi Bayraktar, tüketici fi yatlarında 6 aylık enfl asyona bakıldığında da sadece gıda ve alkolsüz içecekler ana harcama grubunda yüzde 3,13 düşüş olduğunu, genel enfl asyonda yüzde 1,95, giyim ve ayakkabıda yüzde 8,90, konutta yüzde 6, lokanta ve otellerde yüzde 4,66, ev eşyasında yüzde 4,42, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 4,32, eğitimde yüzde 3,57, eğlence ve kültürde yüzde 2,62, sağlıkta yüzde 1,83, haberleşmede yüzde 1,15, ulaştırmada yüzde 1,01, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,20 fi yat artışı gerçekleştiğini bildirdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici fi yatları endeksine (ÜFE) bakıldığında da genel enfl asyonun, Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,49, üretici fi yatlarının tarım, avcılıkta yüzde 6,61, ormancılık, tomrukçulukta yüzde 2,19 düştüğünü; balıkçılıkta yüzde 8,72 arttığını belirterek, Haziran da tarımın genelinde yüzde 6,12 lik fi yat düşüşü oldu. Son 1 yıllık döneme bakıldığında genel ÜFE deki yüzde 6,44 lük yükselişe karşın, tarımdaki fi yatlar yüzde 4,39 arttı. Fiyat artışı tarım, avcılıkta yüzde 3,22 de kaldı. 12 aylık ortalamalara göre genel ÜFE de yüzde 10,24 lük artışa rağmen, tarımın genelinde yüzde 3,83, tarım, avcılıkta yüzde 2,58 fi yat artışı oldu. Gıda ve tarım, aylık ve yıllık bazda enfl asyonu azaltıcı bir etki ve enfl asyona fren yaptı. Özellikle Haziran ayında üretici fi yatlarında tarımda yüzde 6,12, tüketici fi yatlarında gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,42 lik düşüş, enfl asyon rakamının gerilemesinde baş aktör oldu dedi. Bayraktar, 12 aylık ortalamaya göre genel ÜFE deki yıllık artışın, tarım, avcılıktaki fi yat artışının 4 katına yaklaştığını, genel ÜFE de yüzde 10,24 lük artışa rağmen, tarımın genelinde yüzde 3,83, tarım, avcılıkta yüzde 2,58 fi yat artışı olduğunu bildirdi. Haziran ayı fiyat artışları TZOB Genel Başkanı Bayraktar, TZOB un derlediği verilere göre, Haziran ayında üretici fi yatlarına bakıldığında, 11 üründe fi yatların bir ay öncekine göre değişmediğini, 10 üründe azalma, 13 üründe ise artış olduğunu kaydetti. Şemsi Bayraktar, Haziran da, market fi yatlarına bakıldığında ise 5 üründe fi yat değişimi olmazken, 14 üründe azalma, 19 üründe fi yat artışı görüldüğünü vurguladı. Haziran ayında üretici ve marketlerde fi yatı en fazla artan ürünün limon olduğunu belirten Bayraktar, market fi yatının, limonda yüzde 41,09, kuru soğanda yüzde 30,74, kirazda yüzde 19,19, üretici fi yatının, limonda yüzde 33,33, sivri biberde yüzde 30,43, kuru soğanda yüzde 16,67 arttığını ifade etti. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, limonda üretici fi yatının Haziran ayında 94 kuruştan 1 lira 25 kuruşa, market fi yatının 2 lira 83 kuruştan 4 liraya, sivri biberde üretici fi yatının 35 kuruştan 45 kuruşa yükseldiğini, market fi yatının 1 lira 54 kuruştan 1 lira 65 kuruşa, kuru soğanda üretici fi yatının 30 kuruştan 35 kuruşa, market fi yatının 66 kuruştan 87 kuruşa, kirazda üretici fi yatının 2 lira 11 kuruştan 2 lira 33 kuruşa, market fi yatının 4 lira 82 kuruştan 5 lira 75 kuruşa çıktığını bildirdi. Üretici fi yatlarında limon, sivri biber ve kuru soğanı yüzde 13,64 lük artışla elma, yüzde 10,43 lük artışla kiraz, yüzde 10 ile havuç, yüzde 9,60 ile çilek, yüzde 8,11 ile salatalık, yüzde 6,71 ile marul (adet), yüzde 5,26 ile kuru üzüm, yüzde 4,29 ile yumurta, yüzde 3,94 ile kuzu eti, yüzde 1,16 ile dana etinin izlediğini, kabak, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, Antep fıstığı, süt, zeytin ve zeytinyağında fi yat değişimi olmadığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Haziran da üretici fi yatında, karpuzda yüzde 55,56, patlıcanda yüzde 25,68, patateste yüzde 25, iç fındıkta yüzde 22,41, domateste yüzde 20, kırmızı mercimekte yüzde 16,67, erikte yüzde 16,56, maydanozda (adet) yüzde 4,40, yeşil fasulyede yüzde 3,49, yeşil soğanda yüzde 1,94 ucuzladı. Market fi yatlarına bakıldığında ise fi yat artışında limon, kuru soğan ve kirazın ardından yüzde elmada 6,79, sivri biberde yüzde 6,57, zeytinde yüzde 6,30, çilekte yüzde 5,70, kuru kayısıda yüzde 5,18, kuru fasulyede yüzde 4,10, sütte yüzde 3,37, yeşil soğanda yüzde 2,94, havuçta yüzde 2,55, Antep fıstığında yüzde 2,27, kuru üzümde yüzde 2,13, kuzu etinde yüzde 1,90, tavuk etinde yüzde 1,43, kuru incirde yüzde 1,42, toz şekerde yüzde 0,74, salatalıkta yüzde 0,34 oranında artış saptandı. Yumurta, yeşil mercimek, pirinç, zeytinyağı, mısırözü yağı fi yatlarında değişme olmazken, karpuzda yüzde 37,66, patlıcanda yüzde 35,18, domateste yüzde 33,56, patateste yüzde 22,50, kabakta yüzde 19,88, iç fındıkta yüzde 13,97, erikte yüzde 10,06, yeşil fasulyede yüzde 9,98, ayçiçeği yağında yüzde 3,71, maydanozda (adet) yüzde 2,97, marulda (adet) yüzde 2,43, kırmızı mercimekte yüzde 2,36, nohutta yüzde 1,24, dana etinde yüzde 0,53 oranında düşüş yaşandı. Üretici ve market fiyatları Üretici ve market fi yatları arasındaki fark incelendiğinde, fi yat farkının en fazla, Mart, Nisan, Mayıs ta olduğu gibi, Haziran da da yüzde 557,24 ile maydanozda gerçekleştiğini bildiren Bayraktar, maydanozda adet olarak 13 kuruş olan üretici fi yatının markette 83 kuruşa çıktığını belirtti. Haziran da üretici ve market fi yatları arasındaki fark maydanozdan sonra yüzde 282,20 ile yeşil mercimekte, yüzde 274,72 ile zeytinde, yüzde 265,63 ile sivri biberde görüldüğü bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti: Üretici ve market fi yatları arasındaki fark, karpuzda yüzde 264,67, salatalıkta yüzde 264,50, kırmızı mercimekte yüzde 261,93, kabakta yüzde 244,74, marulda yüzde 232,29, pirinçte yüzde 229,22, kuru soğanda yüzde 223,33, kuru fasulyede yüzde 221,44, limonda yüzde 219,80, yeşil fasulyede yüzde 215,60, havuçta yüzde 203,43 ü buldu. Ürün gruplarına bakıldığında üretici ve market arasındaki fi yat farkı, hayvansal ürünlerden sütte yüzde 192,01, dana kuşbaşıda yüzde 78,89, kuzu etinde yüzde 64,53, yumurtada yüzde 108,14, kurutulmuş ürünlerden kuru kayısıda yüzde 143,60, kuru üzümde yüzde 139,50, kuru incirde yüzde 107,07 düzeyinde gerçekleşti. Fiyat artış ve düşüşlerinin nedeni Üretici ve marketlerde Haziran ayında fi yatı en fazla artan ürün limonda yaşanan artışta, arzda yaşanan daralmanın etkili olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Kuru soğanda hasadı yapılan erkenci çeşitlerin piyasaya sürülmesi üretici fi yatlarında bir miktar artışa yol açtı. Üretici fi yatlarında düşüş görülen ürünlere baktığımızda, örtü altında üretimi gerçekleştirilen domateste tarla ürünlerinin piyasaya çıkması etkili oldu. Fındıkta ise yeni ürünün hasat mevsiminin yaklaşması nedeniyle eldeki ürünün fi yatı düştü. Patateste, üreticilerimizin yaşadığı pazarlama sorunları nedeniyle fi yatta düşme oldu. Karpuzda da hasat edilen ürün miktarındaki artış, fi yat düşüşlerine yol açtı.

20 TZOB Türkiye Odaları Birliği Ücretsiz Yaygın Süreli Gazetesidir Yıl: 4 TEMMUZ 2012 Sayı:43 Yönetim Yeri GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax:

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları:

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları: Seçilmiş ürünlerde tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları: Üretici Hal Pazar Market Hal/ Üretici Pazar/ Üretici Market/ Üretici Fiyat Farkı Fiyat Farkı Fiyat Farkı Domates 0,58

Detaylı

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ Bekir ENGÜRÜLÜ Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Haziran 2016 SUNUM PLANI DÜNYADA TARIMIN GÖRÜNÜMÜ TÜRKİYE TARIMINA BAKIŞ

Detaylı

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI Ankara -21 Ekim 2015 TARIMSAL DESTEKLER Sunum Planı 1- Türkiye Tarımı Genel Bilgiler 2- Tarımsal Destekleme Mevzuatı 3- Destekleme Kalemleri

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ 2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ SUNUM İÇERİĞİ Türkiye de Tarım Tarımsal girdi politikaları Tarımsal kredi politikaları Tarımsal sulama politikaları Tarımda 2023 Vizyonu 2 TÜRKİYE

Detaylı

Türkiye nin üretim profiline ve kişi başına tüketimini ise şöyle değerlendirmek mümkündür:

Türkiye nin üretim profiline ve kişi başına tüketimini ise şöyle değerlendirmek mümkündür: Gıdaya erişim her geçen gün gittikçe zorlaşmaktadır. Dünya nüfusu önümüzdeki 33 yılda, 2 milyar daha artarak 2050 de 9,6 milyara yükselecektir. Bu nüfusu beslemek için gıda üretiminin yüzde 60-70 oranında

Detaylı

İşte bu noktada, ülkemizin önemi ortaya çıkmaktadır. Türkiye, tarımsal potansiyeliyle açlığa son verecek ülkeler arasındadır.

İşte bu noktada, ülkemizin önemi ortaya çıkmaktadır. Türkiye, tarımsal potansiyeliyle açlığa son verecek ülkeler arasındadır. 2017 EKONOMİK RAPORU Tarım ve hayvancılık artan nüfus ve insanların yeme-içme tercihlerinin değişmesi nedeniyle ağırlığı her geçen gün artan, stratejik sektörler arasında ilk sıradaki yerini korumaktadır.

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

Mısır alım fiyatı açıklandı

Mısır alım fiyatı açıklandı Mısır alım fiyatı açıklandı Ağustos 28, 2012-1:42:57 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) mısırın tonunu 595 liraya almaya hazır olduğunu bildirerek, bunun geçen

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 1. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 22/05/2014 tarihinde 2014 yılı 1. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre

Detaylı

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Ağustos 2014 2013-2014 kış döneminde ülke genelinde etkisi hissedilen meteorolojik kuraklık, 2014 ün ilk yarısında bölgesel olarak devam etti. Türkiye

Detaylı

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM 7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM Tarım sektörü rekabet gücü yüksek bir yapıya kavuşturulacak Tarımda modern işletmeciliğe dönüşüm sağlanacak Tarım arazilerinin

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2015 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2015 tarihinde 2015 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2015 yılında bir önceki yıla göre üretim miktarları; Tahıllar ve diğer

Detaylı

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı Mart 08, 2012-7:46:36 Bakan Eker, tarımın zannedildiği gibi sadece üreticilerle değil, gıdadan dolayı toplumun tamamını ilgilendiren bir konu olduğunu,

Detaylı

TARIMSAL DESTEKLER. Burhan DEMİROK Daire Başkanı

TARIMSAL DESTEKLER. Burhan DEMİROK Daire Başkanı TARIMSAL DESTEKLER Burhan DEMİROK Daire Başkanı İstanbul -18-Aralık-2014 TARIMSAL DESTEKLER Sunum Planı 1- Türkiye Tarımı Genel Bilgiler 2- Tarımsal Destekleme Mevzuatı 3- Destekleme Kalemleri 4- Destekleme

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı ve Türkiye Ziraat odaları Birliği tarafından düzenlenen bilgilendirme, toplantısında konuşan Ziraat odaları

Detaylı

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO BAKLİYAT DOSYASI Dünya üzerinde tarımı çok eski yıllardan beri yapılmakta olan yemeklik dane baklagillerin diğer bir deyişle bakliyat ürünlerinin insan beslenmesinde bitkisel kaynaklı protein gereksiniminin

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR Gözde SEVİLMİŞ Giderek artan nüfusa paralel olarak gıda maddeleri tüketimi ve dolayısıyla bitkisel yağ tüketimi artmaktadır. Diğer yandan artan gıda

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 28/10/2016 tarihinde 2016 yılı 2. Tahmin Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2016 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre artacağı;

Detaylı

2000 Yılı Sonrası Reformu - I

2000 Yılı Sonrası Reformu - I 2000 Yılı Sonrası Reformu - I 2000 yılı sonrasında reform niteliğinde atılan adımlar: DGD desteklemede ana araç oldu DGD uygulamasına tüm yurtta geçilmesini öngören 2000/2172 sayılı BKK Oluşturulan Çiftçi

Detaylı

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, TOHUMCULUK ÜRETİM Bilindiği üzere, tohumluklar tarımsal üretimin temel girdilerinin başında gelmekte olup, kaliteli tohum kullanımı, verimi ve üretimi artırmasının yanı sıra daha dayanıklı, daha az maliyetli

Detaylı

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

TARIMSAL VERİLER Mart 2015 T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü TARIMSAL VERİLER Mart 2015 İÇİNDEKİLER Gayrisafi Yurtiçi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 23/10/2014 tarihinde 2014 yılı 2. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre;

Detaylı

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER 30 10 2013 topraksuenerji-ulusal güvenlik denince çoğu zaman zihnimizde sınırda nöbet tutan askerler, fırlatılmaya hazır füzeler, savaş uçakları

Detaylı

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA 17.09.2014

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA 17.09.2014 1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA 17.09.2014 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, yumurta, tereyağı ve kırmızı et tüketiminin kalp ve damar hastalıklarını

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Kasım 14, 2016-5:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka ve mutlaka

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları 17/07/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları ABD Tarım Bakanlığınca 12 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanmış tahıl ve yağlı tohumlar raporlarında, ABD nin yanı sıra dünya üretimi ve

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

Prof.Dr.İlkay DELLAL

Prof.Dr.İlkay DELLAL TUSAF 2013 Buğday, Un, İklim Değişikliği ve Yeni Trendler Kongresi İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ KISKACINDA TARIM ve GIDA SEKTÖRÜ Prof.Dr.İlkay DELLAL 9 Mart 2013, Antalya GÜNDEM 9 Mart 2013 1. GÜNEŞ (%40)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TARIM

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TARIM BÜGEM 2015 1 TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TARIM MAKRO GÖSTERGELER Türkiye 2002 2014 TARIM Tarımın Payı (%) Türkiye TARIM Tarımın Payı (%) Nüfus (Milyon) 66,3 22,4 33,8 77,7 - - İstihdam (Milyon) 21,3 7,6 34,9

Detaylı

ABD Tarım Bakanlığının 12/10/2018 Tarihli Ürün Raporları

ABD Tarım Bakanlığının 12/10/2018 Tarihli Ürün Raporları 20/10/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/10/2018 Tarihli Ürün Raporları ABD Tarım Bakanlığınca 12 Ekim 2018 tarihinde yayımlanmış tahıl ve yağlı tohumlar raporlarında, ABD nin yanı sıra dünya üretimi ve ticaretine

Detaylı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi. Tarım Sektörünün İhracattaki Yeri ve Önemi Şebnem BORAN Ülkemizde son yıllarda önceliğin sanayi sektörüne kayması sonucu ekonomimizde göreceli olarak tarım ürünlerinin ihracatımızdaki ağırlığı giderek

Detaylı

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton) NARENCİYE DOSYASI Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üretimi 19. yüzyılda ABD`de başlamış ve hızla yayılmıştır. Turunçgil yetiştiriciliği dünyada 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece

Detaylı

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ 2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği 17-18 Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ Pamuk sektörünün tarımı, ticareti ve sanayisi ile ülkemiz insanı ve ekonomisi için çok büyük öneme

Detaylı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BİTKİSEL ÜRETİM 2. TAHMİN 2014 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler üretiminin % 6,5 düşüşle 59,6 milyon ton, Sebze üretiminin % artışla 28,7 milyon ton,

Detaylı

Tarım Sektöründe Bölgemizin ve İlimizin Yeri ve Önemi. Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ

Tarım Sektöründe Bölgemizin ve İlimizin Yeri ve Önemi. Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım Sektöründe Bölgemizin ve İlimizin Yeri ve Önemi Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım; sanayi sektörüne hammadde sağlaması, ülkemiz nüfusunun yaklaşık üçte birinin geçim kaynağı olması ve kazandırdığı ihracat

Detaylı

2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki yıla göre 42 milyon tonluk rekor bir artışla 695 milyon ton olarak gerçekleşmişti.

2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki yıla göre 42 milyon tonluk rekor bir artışla 695 milyon ton olarak gerçekleşmişti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet Mehdi EKER'in 2012 Dönemi Hububat Politikaları Kamuoyu Açıklaması Değerli Basın Mensupları ve Değerli Katılımcılar, 2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki

Detaylı

DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN

DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AMASYA Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ERZURUM

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ERZURUM T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ERZURUM Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

30 Mayıs 2012. Ebru AKDAG MEYED Genel Sekreteri IFU Dünya Meyve Suyu Günü Elçisi

30 Mayıs 2012. Ebru AKDAG MEYED Genel Sekreteri IFU Dünya Meyve Suyu Günü Elçisi 30 Mayıs 2012 Ebru AKDAG MEYED Genel Sekreteri IFU Dünya Meyve Suyu Günü Elçisi İçerik MEYED Dünya Meyve Suyu Günü Meyve Suyu Sanayisinde Güncel Durum Meyve Suyu Sektörünün Potansiyeli Sorunlar ve Çözüm

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2014 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2014 tarihinde 2014 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer

Detaylı

Gıda Piyasalarının Değişen Dinamikleri. Türkiye Tarım/Gıda Sanayii nin Rekabet Gücü

Gıda Piyasalarının Değişen Dinamikleri. Türkiye Tarım/Gıda Sanayii nin Rekabet Gücü Gıda Piyasalarının Değişen Dinamikleri Türkiye Tarım/Gıda Sanayii nin Rekabet Gücü Uluslararası ve Ulusal Gıda Piyasalarının Değişen Dinamikleri Global Mal Ticareti, 2010 yılı itibariyle US$15 trilyon

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları Mısır:

20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları Mısır: 20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları ABD Tarım Bakanlığınca 12 Eylül 2018 tarihinde yayımlanmış tahıl ve yağlı tohumlar raporlarında, ABD nin yanı sıra dünya üretimi ve ticaretine

Detaylı

1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak

1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak 1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak 10.07.2015 2-20 Milyonluk Yatırım Türkiye Erzurum Baskısı - 11.07.2015 3- Et Fiyatları Esnafı Zorluyor HaberTürk Ank. 13.07.2015 4- Bayraktar Ciddi fiyat

Detaylı

HUBUBAT. T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Tarih: Sayı: - 28/09/2018. Sayfa: 1-11 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı

HUBUBAT. T.C. SAMSUN TİCARET BORSASI HAFTALIK BORSA BÜLTENİ. Tarih: Sayı: - 28/09/2018. Sayfa: 1-11 Miktarı Br. Tutarı İşlem Sayısı HUBUBAT. ARPA ARPA YEMLİK T.C. Sayfa: 1-11 ARPA YEMLİK 2018 MTS 0.80 0.93 0.8575 413,340.00 KG 354,422.10 7 ARPA YEMLİK 2018 TTS 1.00 1.10 1.0034 747,120.00 KG 749,632.00 2 ARPA YEMLİK ı: 1,104,054.10

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BURDUR

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BURDUR T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BURDUR Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

Dünya buğday üretimi ve başlıca üretici ülkeler

Dünya buğday üretimi ve başlıca üretici ülkeler DÜNYA TAHIL PAZARI Dünyanın her yerinde bulunan ve yaygın olarak tüketilen tahıllar, ekmek ve un gibi insan beslenmesinde son derece önemli temel gıda maddelerinin yapımında kullanılmaktadır. Genel olarak

Detaylı

T.C. IĞDIR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA YEMLİK İHR , KG 12,000.

T.C. IĞDIR TİCARET BORSASI YILLIK BORSA BÜLTENİ. Ortalama Fiyat. Enaz Fiyat. Ençok Fiyat ARPA YEMLİK İHR , KG 12,000. HUBUBAT ARPA ARPA YEMLİK T.C. Sayfa: 1-16 ARPA YEMLİK İHR 0.30 0.30 0.3000 40,000.00 KG 12,000.00 1 ARPA YEMLİK MTS 0.30 0.2269 69,280.00 KG 15,720.00 3 ARPA YEMLİK MS 0.29 0.30 0.2997 46,460.00 KG 13,922.40

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI Dünyada Ham Yağ Üretimi (Milyon ton) Hammadde ihtiyacımızın yüzde 75 ini ithalatla karşılıyoruz. Bitkisel yağ sektörü, ayçiçeğinde hammadde yetersizliği nedeniyle dışa

Detaylı

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU HAZIRLAYAN DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ TOBB SİVAS İLİ AKADEMİK DANIŞMANI Sivas İli 28.6 bin metrekarelik toprağı ile ülkemizin toprak büyüklüğü sıralamasında 2. sıradadır.

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM ÇELTİK DOSYASI Bileşiminde az miktarda protein bulundurmasına karşın beslenme için gerekli amino asitlerce zengin olması nedeniyle çeltik, insan beslenmesinde buğdaydan sonra en çok kullanılan tahıl ürünüdür.

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

TÜRKİYE NİN TARIM ÜRÜNLERİ PAZARINDAKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

TÜRKİYE NİN TARIM ÜRÜNLERİ PAZARINDAKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ TÜRKİYE NİN TARIM ÜRÜNLERİ PAZARINDAKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Şebnem BORAN Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörü; insanlar için gerekli gıdaları karşılayan, sanayiye hammadde kaynağı oluşturan, nüfusun

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2013 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 27/12/2013 tarihinde 2013 yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri haber bültenini yayımladı. 2013 yılında bitkisel üretim bir önceki yıla göre

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BATMAN

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BATMAN T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BATMAN Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

TARSUS TİCARET BORSASI

TARSUS TİCARET BORSASI TARSUS TİCARET BORSASI Ülkemizde yetiştirilen tarımsal ürünlerden, tarımsal üretimin bir kısmı doğrudan tüketilirken, bir kısmı sanayide hammadde olarak işlenerek değişik gıdalara dönüştürülmektedir. Tarımsal

Detaylı

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU Şu an 240 çalışana sahip şeker fabrikası da, üretimin artması durumunda daha önce olduğu gibi istihdamını 400 lere çıkarabilecek ve il ekonomisine giren sıcak para miktarı da artacaktır. KARS ŞEKER FABRİKASI

Detaylı

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI ULRKNEGAĞO.83DSYB rm71032at A NR K Dünyada Yağlı Tohum Üretimi (Milyon ton) 600 500 EN BÜYÜK YAĞLI TOHUM ÜRETİCİLERİ 0

Detaylı

TEHLİKE SİNYALİ BAKLİYATTA ÜRETİM VERİYOR!

TEHLİKE SİNYALİ BAKLİYATTA ÜRETİM VERİYOR! ARAŞTIRMA BAKLİYATTA ÜRETİM TEHLİKE SİNYALİ VERİYOR! Hazırlayan: İSHAK SEVGİN 1990'LI YILLARDA ÜRETIMI YAKLAŞIK 1.8 MILYON TON IHRACAT MIKTARI DA 750 MILYON DOLARI BULAN BAKLIYAT SEKTÖRÜ, GEREKLİ ÖNLEMLERİN

Detaylı

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak; PAMUK RAPORU-2018 Pamuk lifi ile tekstil sanayinin, çekirdeğinden elde edilen yağı ile bitkisel yağ sanayinin, kapçık ve küspesi ile yem sanayinin, linteri ile kâğıt, mobilya ve selüloz sanayinin hammaddesini

Detaylı

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU DÜNYADA YAŞ MEYVE VE SEBZE ÜRETİMİ FAO nun verilerine göre; 2012 yılında dünyada 57,2 milyon hektar alanda, 1,1 milyar ton yaş sebze üretimi yapılmıştır. Domates yaklaşık

Detaylı

Bazı gözlemler ve Haber Özetleri

Bazı gözlemler ve Haber Özetleri Kuzey yarım kürede buğday hasadı devam ediyor. Akdeniz çevresindeki ülkelerde buğday hasadı büyük ölçüde tamamlanmışken, Karadeniz çevresindeki ülkelerde ise sürüyor. Ancak bazı bölgelerde aşırı yağışlar

Detaylı

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ KARAMAN ELMA PANELİ PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ 25 NİSAN 2016 Hazırlayanlar Uzman İsmail ARAS Uzman Hakan ANAÇ Araştırma, Etüt ve Planlama Birimi GİRİŞ Dünyanın en büyük elma üreticilerinden olan ülkemiz ve

Detaylı

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI Yrd. Doç. Dr. Mustafa ERBAġ Sultan ARSLAN A. Nur DURAK Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü erbas@akdeniz.edu.tr Sunum Planı

Detaylı

KÜRESEL GIDA KRİZİ KORKUTUYOR

KÜRESEL GIDA KRİZİ KORKUTUYOR KÜRESEL GIDA KRİZİ KORKUTUYOR Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ 2007/08 yıllarında ayaklanmalara neden olan gıda krizinin tekrarı endişesi tüm dünyayı sardı. Tarım ürünleri üreten ülkelerdeki kuraklık ve petrol

Detaylı

HATAY TARIM VİZYONU

HATAY TARIM VİZYONU HATAY TARIM VİZYONU 2016-2021 2 BİTKİSEL ÜRETİM VİZYONU Zeytin üretiminde Türkiye 3.cüsü olan Hatay da, üretimle birlikte katma değer sağlayacak işleme ve paketleme tesislerinin kurulumuna sağlanan destekler

Detaylı

İÇİNDEKİLER AYIN KONUSU HABERLER TZOB DİYOR Kİ! ODALARIMIZDAN 46 SÜS BİTKİLERİ SEKTÖRÜ VE SORUNLARI 24 YENİ DÜNYA TEZGAHLARI DOLDURDU

İÇİNDEKİLER AYIN KONUSU HABERLER TZOB DİYOR Kİ! ODALARIMIZDAN 46 SÜS BİTKİLERİ SEKTÖRÜ VE SORUNLARI 24 YENİ DÜNYA TEZGAHLARI DOLDURDU Türkiye Ziraat Odaları Birliği, çiftçimizin ürettiği her dilim, her salkım ve her danenin geçtiğimiz yıllardan çok daha fazla önemli hale geldiğine dikkati çeken, bu nedenle her türlü israftan kaçınılması

Detaylı

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO BUĞDAY PİYASALARI ve TMO 01.04.2016 1 DÜNYA BUĞDAY DENGE TABLOSU Dünya buğday üretimi üç yıl üst üste rekor seviyelerde gerçekleşti, stoklar yükseliyor (Milyon Ton) 800 700 600 500 400 300 200 100 0 699

Detaylı

Sıra Ürün Adı 2010 2011

Sıra Ürün Adı 2010 2011 YAŞ MEYVE VE SEBZE DÜNYA ÜRETİMİ Dünya Yaş Sebze Üretimi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2011 yılı verilerine göre; 2011 yılında dünyada 56,7 milyon hektar alanda

Detaylı

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, TOHUMCULUK ÜRETİM Tohumluklar tarımsal üretimin temel girdilerinin başında gelmekte olup, kaliteli tohum kullanımı, verimi ve üretimi artırmasının yanı sıra daha dayanıklı, daha az maliyetli ve rekabet

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI BASIN DUYURUSU

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI BASIN DUYURUSU HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI Sayı: 2016/65 03/05/2016 BASIN DUYURUSU 6015 sayılı Devlet Desteklerinin İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesi uyarınca hazırlanan ve 30/05/2014 tarihli ve 29015

Detaylı

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY Güney Amerika kökenli bir bitki olan patates

Detaylı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BİTKİSEL ÜRETİM 2. TAHMİN Türkiye İstatistik Kurumu 30/10/ tarihinde yılı 2. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre artacağı; Tahıl üretiminin

Detaylı

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ Dünyada 2016 yılı yemeklik baklagiller ekim alanı, üretim ve verim değerleri (FAO 2018) Ekim alanı (ha) Üretim (ton) Verim (kg/ha) Fasulye 29 392817 26 833817 913

Detaylı

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE BAKLAGİL SEKTÖRÜ VE BAKANLIK POLİTİKALARI

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE BAKLAGİL SEKTÖRÜ VE BAKANLIK POLİTİKALARI DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE BAKLAGİL SEKTÖRÜ VE BAKANLIK POLİTİKALARI Dr. Mehmet HASDEMİR Şube Müdürü Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü SUNU İÇERİĞİ Baklagillerin Önemi Küresel Baklagil Sektörü Türkiye Baklagil

Detaylı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BAYBURT

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BAYBURT T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BAYBURT Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

SAKARYALILAR ANKARA İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU

SAKARYALILAR ANKARA İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU Doğu, diğer bölgeleri traktörle geçti >>Sayfa 11 Türkiye Odaları Birliği Aylık Yayını www.tzob.org.tr Yıl: 5 Sayı: 55 TEMMUZ 2013 "RAMAZAN FIRSATÇILIĞI YAPILMASIN" Bayraktar: Halkımızın ağız tadını bozmayalım.

Detaylı

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Sayın Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir. Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu TUSAF yönetimi başta olmak üzere, kongremizin

Detaylı

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır.

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır. MISIR DOSYASI Mısır, genellikle çok nemli iklim bölgelerinde yetiştirilebilen, tek yıllık Buğdaygiller familyasından, özellikle yağı doymamış yağ grubunda olan bir tarım bitkisidir. Mısır bitkisi, insan

Detaylı

KRİZİ YOLDA! Hazırlayan: ayan: EVRİM KÜÇÜK

KRİZİ YOLDA! Hazırlayan: ayan: EVRİM KÜÇÜK HABER DÜNYADA BUĞDAY KRİZİ YOLDA! Hazırlayan: ayan: EVRİM KÜÇÜK DÜNYANIN EN BÜYÜK BUĞDAY İHRACATÇILARININ STOKLARI ERİYOR. UZMANLAR EN BÜYÜK SEKİZ İHRACATÇININ STOKUNDA DÜNYAYA EN FAZLA 26 GÜN YETECEK

Detaylı

İzmir İktisat Kongresi, 30-31 Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

İzmir İktisat Kongresi, 30-31 Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı İzmir İktisat Kongresi, 30-31 Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı Panelistler: Erdoğan Güneş (Ankara Üniversitesi), Abdullah Kutlu

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı, 217 15 147 12 16 7 132 182 295 399 191 135 618 22 358 416 195 34 3 222 17 14 143 32 43 31 3 35 44 464 841 1.42 1.392 1.3 1.615 1.782 ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜN TANIMI SITC

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE MEYVE ÜRETİMİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE MEYVE ÜRETİMİ ANKARA 23/01/2017 DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİ Tarım insanlık için her çağda önemli olmuştur. Tarımında önemli bir bölümünü yaş meyve ve sebzeler oluşturmaktadır. Yaş meyve ve sebze

Detaylı