Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi: Gündelikçi ve Bakıcı Kadınlar Üzerine Bir Araştırma *

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi: Gündelikçi ve Bakıcı Kadınlar Üzerine Bir Araştırma *"

Transkript

1 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi: Gündelikçi ve Bakıcı Kadınlar Üzerine Bir Araştırma * Serap Suğur ** Özet : Son dönemlerde çalışan yoksullar üzerine yapılan araştırmalar istihdam ile yoksulluk ilişkisine yönelik ilgiyi artırmıştır. Özellikle liberal politikaların bir sonucu olarak yaratılan ekonomik büyüme, çalışanların iş ve yaşam kalitelerine pek yansımamıştır. Bu süreçte işgücü piyasasının enformelleşmesi, kadın işgücü istihdamındaki artış ile eş zamanlı olarak ortaya çıkmış ve buna paralel olarak çalışan yoksulların sayısı önemli ölçüde yükselmiştir. Enformel işkollarında çalışan yoksullar arasında kadın işgücü payının her geçen gün artması ise başta yoksulluğun kadınlaşması olmak üzere kadının yoksullukla ilişkisini farklı yönleri ve boyutları ile ele alan çeşitli yaklaşımları ve yoğun tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın amacı, enformel kadın işgücü içerisinde yer alan gündelikçi ve bakıcı kadınlar üzerine yapılan uygulamalı bir araştırmanın verilerinden yola çıkarak kadın ve yoksulluk ilişkisini, kadınların bizzat kendi yoksulluk algıları ve deneyimleri bağlamında sosyolojik olarak irdelemektir. Anahtar Sözcükler: Kadın işgücü, yoksulluk, enformel sektör, gündelikçi ve bakıcı kadınlar. A Survey on the Relationship between Female Domestic Labor and Poverty: Research on Domestic House Cleaners and Childminders Abstract: Recent studies on the working poor have led to increased interest in the relationship between employment and poverty. Especially as an outcome of implementation of neoliberal economic policies since the 1980s, both developed and developing countries have experienced a substantial decline in formal employment and a rise in lowpaid, irregular, disorganized and insecure employment. In this process, the increase in female employment has taken place simultaneously with the informalization of labor markets, leading to a significant rise in the number of working poor. The steady increase of women in the labor force among the working poor in the informal sector has brought about new discussions and new approaches to understanding the relationship between women and poverty from various dimensions. Foremost among these is the feminization of poverty. The aim of this study is to sociologically examine the relationship between female labor and poverty from women s own personal experiences and perception of poverty, through data gathered from research conducted on domestic house cleaners and childminders in the informal sector. Key Words: Female labor, poverty, informal sector, domestic house cleaners and childminders. * Bu çalışma Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBĐTAK) tarafından SOBAG106-K012 no lu proje kapsamında desteklenmiştir. ** Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü. Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 Eylül 2009, s

2 94 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 GĐRĐŞ Farklı tanımlamaları olmakla birlikte yoksulluk literatüründe çalışan yoksullar genel olarak, belli bir işte istihdam edilmelerine rağmen asgari yaşam standartlarını sağlayamayan bireyler olarak tanımlanmaktadır (Shipler, 2005). Çalışan yoksulların yeterince uzun saatler çalışmadıkları için yoksul olduğunu öne süren araştırmacılar olmakla birlikte (Schiller, 1994) çoğu araştırmacı, çalışan yoksulların yoksulluklarının nedeninin büyük ölçüde işgücü piyasalarındaki olumsuz koşullar ve yeterli ücret alabilecekleri işlerin eksikliği olduğu konusunda görüş birliği halindedirler (Danzinger - Gottschalk, 1986; Quigley, 2003; UÇÖ, 2007a). Günümüzde çalışan yoksulların en çok, küreselleşme ile birlikte giderek genişleyen ve kadın çalışanların sayısındaki artış ile dikkat çeken enformel sektörde yoğunlaşması, bu sektörün yoksullukla, özelikle de kadın yoksulluğu ile özdeşleştirilmesine yol açmıştır. Literatürde, bu konu ile ilgili çeşitli görüşler olmakla birlikte, günümüz işgücü piyasasında kadın olma, enformel sektörde çalışma, yoksullaşma ve yoksul kalma arasında ciddi bir örtüşme olduğu yönünde genel bir görüş hakimdir (Chen, 2001: 72). Kadınların işgücü piyasalarında genellikle, kayıt dışı olması nedeniyle düzensiz, örgütsüz, eşitsiz ve cinsiyetçi bir istihdam yapısına sahip olan enformel sektörde, düşük ücretli ve sosyal güvenceden yoksun olarak çalıştıkları bulgusu yapılan birçok araştırma tarafından desteklenmektedir (Ross - Gatta, 1999; Bradshaw vd., 2003; Bora, 2005; Erdut, 2005). Dünyadaki istihdamın %42,7 si hizmet sektöründe yapılmaktadır (UÇÖ, 2008a: 11) Dünyadaki kadın istihdamının %46,3 ü, erkek istihdamının ise %40,4 ü hizmet sektöründedir. Uluslararası Çalışma Örgütü ne göre Türkiye nin de içinde bulunduğu Merkezi-Güney Doğu Avrupa bölgesinde ise bu rakamlar kadınlar için %62,8 e, erkekler için %61,1 e ulaşmaktadır (UÇÖ, 2008b: 26). Dünya genelinde artan hizmet sektörü aynı zamanda enformel istihdamın yaygın olarak görüldüğü bir sektördür. Gerek üretime gerekse hizmete yönelik ekonomik faaliyetlerde kadınların enformel sektördeki işgücüne katılımları her geçen gün artmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü ne göre gelişmekte olan ülkelerde çalışan kadınların %60 ından fazlası kentsel alanlarda enformel işlerde çalışmaktadır (UÇÖ, 2002: 8). Bunun en önemli nedenlerinden birisi, küresel süreçte uygulanan liberal politikaların kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerinin gelişmekte olan ülkelerde daha yoğun ortaya çıkmasıdır (Ecevit, 2000: 127). Birleşmiş Milletler Kadınlar için Kalkınma Fonu (UNIFEM) tarafından desteklenen geniş ölçekli bir çalışmada da, genel olarak formel ekonomide daralmaya, enformel ekonomide ise genişlemeye yol açan küreselleşmenin, gelişmekte olan ülkelerde kadınları ve erkekleri, enformel ekonomide çalışmaya zorladığı belirtilmektedir. Aynı araş-

3 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 95 tırmada kadınların erkeklere göre daha büyük bir oranda enformel sektörde çalıştığı vurgulanmaktadır (Chen, vd., 2005: 6). Bunun yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde, kadınların ataerkil aile düzeni içindeki yeniden üretim ile ilgili sorumlulukları, onların formel eğitim olanaklarından yararlanmalarını önemli ölçüde engellemektedir. Bunun bir sonucu olarak kadınlar işgücü piyasasına vasıfsız olarak girmek zorunda kalmaktadırlar. Elbette kadınların enformel sektörde yoğunlaşmalarına yol açan tek faktör, düşük vasıflı olmaları değildir. Đşgücü piyasalarındaki toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler ve ayrışmalar kadınların enformel sektörde yoğunlaşmalarına yol açan önemli nedenler arasında yer almaktadır. Çalışma yaşamında kendini yeniden üreten ataerkil yapı enformel sektörde çalışan kadın ve erkek işgücü arasında, toplumsal cinsiyet temelli önemli eşitsizlikleri beraberinde getirmektedir. Yapılan araştırmalar, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda enformel işgücü içerisinde son dönemlerde sayıları hızla artan kadınların istihdam statülerinin ve ortalama kazanç düzeylerinin erkeklere oranla daha düşük olduğunu, bununla birlikte enformel sektörde birden çok faaliyete katılma olasılıklarının erkeklere oranla daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır (Charmes, 1998; Chen, 2001; Chen, vd., 2005). Gelişmekte olan ülkelerde, küresel kapitalizmin tahrip ettiği yuvayı yeniden inşa etme görevi, özü itibarıyla oldukça ataerkil bir ata sözü olan yuvayı dişi kuş yapar deyişinde olduğu gibi kadınlara düşmektedir. Bu ülkelerde, özellikle alt gelir gruplarından kadınlar, çok defa azalan-bozulan hane geliri ve/ya artan hayat pahalılığı nedeniyle, geleneksel ev-içi rollerinin yanı sıra enformel sektördeki işgücüne de katılarak aile gelirini arttırmaya çalışmakta, kimi durumlarda da ailelerini tek başlarına geçindirmeye çalışmaktadırlar. Enformel sektörde çalışma, bu kadınlar açısından zor ve çileli bir süreç olduğu kadar, yoksulluk ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle de bir mücadele sürecidir. Bu nedenle, bu çalışmanın verilerinde görüleceği gibi, araştırmanın örneklemine giren kadınların çoğu, pek çok dezavantajına rağmen enformel sektörde çalışmayı, hiç çalışmamaktan daha olumlu bir süreç olarak değerlendirmektedirler. Örneklemdeki çoğu kadın için düzensiz, güvencesiz ve düşük ücretli de olsa bir işte çalışmak, ekonomik olarak tamamen bir başkasına bağımlı olmaktan ve bütün yaşamını kamusal alandan uzak geçirmekten daha iyidir. Bu işler kadınlara toplumsal hareketlilik ve yoksulluktan kurtulma şansı sağlamasa da, onlara hem ekonomik olarak güçlenebilmeleri hem de aile içi demokratik ilişkiler kurabilmeleri açısından bir avantaj sağlamaktadır. KADI VE YOKSULLUK ĐLĐŞKĐSĐ E YÖ ELĐK TEORĐK TARTIŞMALAR Son dönemlerde yapılan araştırmalar, 1980 sonrasında küresel kapitalizm ile birlikte yaygın olarak uygulamaya konulan neo-liberal politikalar sonucunda, yoksulluğun dünyanın birçok yerinde giderek arttığını göstermektedir (Şenses, 2001). Đşsizlerin yanı sıra günümüzde ücretli çalışan işgücünün önemli bir bö-

4 96 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 lümünün sosyal ve ekonomik ölçütler açısından yoksulluk sınırının altında yaşaması, çalışan yoksullar sorununun çok yönlü olarak ele alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Çalışan yoksullar sorunu özellikle az gelişmiş ülkelerde daha yaygındır. Uluslararası Çalışma Örgütü nün (UÇÖ) 2006 yılı istihdam verilerine göre çoğunluğu az gelişmiş ülkelerde olmak üzere, dünya ölçeğinde, istihdam edildiği halde günlük geliri 2 dolar ve daha az olan çalışan yoksulların sayısı, 1.37 milyara ulaşmış bulunmaktadır (UÇÖ, 2007a). Küresel liberal politikalarla ve büyük oranda bu politikaların yol açtığı enformelleşme ile birlikte, yoksulluğun bir taraftan çalışan yoksulları içine alacak şekilde genişlerken, öte taraftan da cinsiyet dağılımı itibarıyla değiştiği ve yoksullar arasındaki kadın sayısının giderek arttığı öne sürülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, son dönemlerde yoksulluk literatürünün önemli bir bölümünü, kadın ile yoksulluk ilişkisine yönelik tartışmaların oluşturmaya başladığı görülmektedir. 1 Bu tartışmalarda özellikle yoksulluğun giderek bir kadın sorununa dönüştüğünü vurgulayan yoksulluğun kadınlaşması (feminization of poverty) tezi önemli bir yere sahiptir (Pearce, 1978; Peterson, 1987; Goldberg - Kreman, 1990; Wright, 1992; Sallan Gül, 2005). Yoksulluğun kadınlaşması, özünde yoksul nüfusun cinsiyet bileşimindeki değişime ve yoksullar arasında özellikle kadın oranının giderek arttığına işaret etmede kullanılan bir kavramdır. Kavram ilk defa Diane Pearce (1978) tarafından Amerika daki yoksulların büyük çoğunluğunun kadınlardan oluştuğunu, hane bazında da özellikle hane reisi kadın olan tek ebeveynli ailelerin yoksul nüfusun çok daha geniş bir yüzdesini oluşturduğunu ifade etmek için kullanılmıştır (Pearce, 1978) li yıllar ile birlikte liberal politikaların etkisiyle, yoksulların büyük çoğunluğunun kadınlardan oluştuğu yönündeki yoksulluğun kadınlaştığı tezi, Türkiye deki kimi kadın çalışmalarında da sıkça vurgulanmıştır (Sallan Gül, 2005: 26-27). Söz konusu tez, gelişmiş ülkelerde daha çok kadınların işgücü piyasasındaki koşulları, işgücü piyasası politikaları, sosyal refah programları ve demografik faktörlerin kadınlar üzerindeki etkileri bağlamında analiz edilmektedir (Goldberg - Kremen, 1990). Gelişmekte olan ülkelerde ise hem yapısal hem de sosyo-kültürel faktörlerin yoksulluğun kadınlaşmasını etkilediği ve genişlemesine katkıda bulunduğu öne sürülmektedir (Munoz, 1998). Özellikle, 1980 lerdeki borç krizinden sonra ekonomide uygulamaya konulan yapısal uyum politikalarının kadınları erkeklerden daha derin etkilediği ve kriz nedeniyle azalan hane gelirini desteklemek amacıyla kadınların, ev işlerine ve aile fertlerine bakmak gibi geleneksel roller dışında, ek işler yapmak zorunda kaldıkları öne sürülmektedir (Munoz, 1998). 1 Kadın ve yoksulluk yazınına yönelik kuramsal yaklaşımlar ve tartışmalar için bkz. Güneş, 2002, 2006; Sallan Gül, 2005.

5 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 97 Yoksulluğun kadınlaşması kavramı, Pearce (1978) tarafından öne sürüldüğünden beri kavramın yoksullukla kadın ilişkisinin anlaşılması konusundaki katkılarına ve sınırlılıklarına yönelik tartışmalar, literatürde çok yönlü olarak devam etmiştir. Kavram en çok kadının yoksulluk ile ilişkisini sayısal ve demografik faktörlere indirgediği ve sınıf, ırk ve etnisite gibi önemli toplumsal farklılıkları göz ardı ettiği gerekçesiyle eleştirilere maruz kalmıştır (Dressel, 1988). Öte yandan son dönemlerde kadınların daha çok enformel etkinlikler üzerinden ekonomik ve sosyal yapıya eşitsiz bir şekilde eklemlenmelerinin yoksulluğun cinsiyetçi bir yapıya dönüşmesine katkıda bulunduğu belirtilmektedir (UÇÖ, 2007b). Başka bir çalışmada da (Chen, vd., 2005), gelişmekte olan ülkelerde kadın yoksulluğu, özellikle enformel sektör istihdamı ile toplumsal cinsiyet açısından ele alınmaktadır. Formel ve enformel sektörde ortalama kazanç ile yoksulluk riskinin karşılaştırıldığı bu çalışmada, istihdamın özellikleri ile yoksulluk riski arasındaki ilişkinin altı çizilmekte ve yoksulluğun azaltılmasında enformel sektörde çalışan kadınlara yeterli koşullara sahip bir işin sağlanmasının önemi özellikle vurgulanmaktadır (Chen, vd., 2005). Kadın ve ücretli çalışma konusunda yapılan başka çalışmalarda ise enformel sektörün kadınlara, ücretli işgücüne katılma ve para kazanma bağlamında güç, özgürlük ve statü gibi kazanımlar sağladığı vurgulanmaktadır (Rosa, 1994: 74). Bununla birlikte, literatürde genel olarak ücretli çalışmanın, kadınların çalışma yaşamında karşılaştıkları toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığa ve eşitsizliğe rağmen, gerekli ancak yeterli olmadığı, yönünde genel bir görüş hakimdir (Ecevit, 2000: ). Araştırmacılar ister formel ister enformel sektörde olsun, genel olarak kadınların çalışma yaşamında karşılaştıkları eşitsizliğin ve ayrımcılığın görünür kılınması ve bunlara karşı çözümler sağlayacak politikalar geliştirilmesi gerektiğinin altını çizmektedirler (Ecevit, 2000: ; Kümbetoğlu - Çağa, 2000) Gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye de de enformel sektör istihdamının yaygın olduğu bilinmektedir. Örneğin, Türkiye de 2007 yılında kayıt dışı istihdam oranının çalışan nüfusun %46,2 sini oluşturduğu, ayrıca tarım sektöründe çalışanların %87,3 ünün, tarım dışı sektörlerde çalışanların ise %31,9 unun kayıt dışı olarak çalıştıkları tespit edilmiştir (TÜĐK, 2007). Türkiye de kayıtsız çalışma, erkeklere göre kadınlar arasında daha yaygındır (Toksöz, 2007: 35). Özellikle işportacılık, seyyar satıcılık, ayakkabı boyacılığı, tezgâhtarlık, sekreterlik, garsonluk, kapıcılık, şoförlük ve ev hizmetlerinde oldukça yaygın olan enformel sektör, dar gelirli ve yoksul hanelerden gelen kadın istihdamında önemli bir emek piyasasıdır. Bu güne kadar yapılan araştırmalar, Türkiye de gerek ev eksenli gerekse ev ve büro hizmetinde enformel çalışmanın, önemli bir çoğunluğu kırdan kente göç etmiş, eğitim düzeyi düşük kadınlara genellikle sınırlı kazanımlar sağladığı ve

6 98 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 toplumsal statü ve konumlarında ciddi bir değişme yaratmadığı yönünde verilere ulaşmışlardır (Lordoğlu, 1990; White, 1994; Çınar, 1994; Ecevit, 2000; Kalaycıoğlu - Rittersberger-Tılıç, 2001). Yapılan araştırmalarda, kadınların enformel sektörde yaptıkları işlerin, kendilerine gelir sağladığı için önemli olduğu vurgulanmakla birlikte, genellikle toplum tarafından küçümsendiği, ev ekonomisine basit bir katkı olarak görüldüğü, özellikle de ev işçiliğinin kadınların kamusal alana açılımlarını sınırladığı ileri sürülmektedir (Lordoğlu, 1990; White, 1994; Çınar, 1994; Ecevit, 2000; Kalaycıoğlu - Rittersberger-Tılıç, 2001). Türkiye de enformel sektörün, kadın işgücü üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılabilmesi, bu sektörün farklı kollarında çalışan kadınlar üzerinde daha çok sayıda araştırma yapılmasını gerekli kılmaktadır. Böylece enformel sektörün çok defa ev kadını olma statüsü dışında herhangi bir işgücü becerisi olmayan kadınlara yukarıya doğru sınıfsal hareketlilikte ne tür açılımlar sağla(yama)dığı, özel ve kamusal alanda kadının toplumsal statü ve konumunu olumlu/olumsuz yönde nasıl etkilediği ve bu işlerde çalışan kadınların bizzat kendilerinin enformel sektörde çalışmayı nasıl değerlendirdikleri gibi ve benzeri sorular daha kolay yanıtlanabilecektir. Bu çalışmanın temel amaçlarından biri de bu ve benzeri soruları, Eskişehir de yapılan uygulamalı bir araştırmanın verilerine dayanarak ortaya koymaktır. ESKĐŞEHĐR DE GÜ DELĐKÇĐ VE BAKICI KADI LARI YOKSULLUĞU Bu çalışmanın verileri yıllarında Eskişehir de gerçekleştirilen bir alan araştırmasına dayanmaktadır. Araştırmanın evrenini Eskişehir de çalışan gündelikçi ve bakıcı (çocuk veya hasta-yaşlı bakıcısı) kadınlar oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise kartopu yöntemi ile bu evrenden seçilen 100 gündelikçi ve 100 bakıcı kadın oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda ayrıca 9 gündelikçi ve bakıcı kadınla derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Eskişehir in görece bir sanayi kenti olması nedeniyle özel sektörde önemli sayıda üst ve orta kademe yöneticisinin kentte ikamet etmesi, temizlikçilik ve bakıcılık hizmetlerine yönelik önemli bir talebin oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca kentte iki devlet üniversitesinin olması da bu tür hizmetlere yönelik talebin güçlü olmasını sağlamaktadır. Eskişehir de bu hizmetlere yönelik talebin fazla olması, bu çalışmanın yapılmasına neden olan önemli etkenlerden birisi olmuştur. Ayrıca bu tür çalışmaların Ankara ve Đstanbul gibi büyük kentler dışında orta ölçekli kentlerde yapılmasının da karşılaştırmaya zemin sağlayacağı ve böylece kadın çalışmaları alanına zenginlik katacağı düşünülmüştür. Örneklem grubunun sosyal profiline bakıldığında kadınların çoğunluğu Eskişehir doğumlu (gündelikçiler %70, bakıcılar %59) ve köy kökenlidir (gündelikçiler %41, bakıcılar %41). Gündelikçilerin %59 u, bakıcıların %55 i göç etmiştir. Her ne kadar örneklemdeki kadınların yaklaşık üçte ikisi Eskişehir do-

7 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 99 ğumlu olsa da bir bölümü yaşamlarının bir aşamasında başta evlilik olmak üzere çeşitli nedenlerle komşu illere ve ilçelere göç etmiş ve daha sonra tekrar Eskişehir e dönmüştür. Göç edilen yer açısından gündelikçiler ve bakıcılar farklılaşmaktadır. Gündelikçilerin yarısından fazlası (%53) Eskişehir in köylerinden merkeze göç etmiştir, oysa bu oran bakıcılarda %29 dur. Bakıcıların neredeyse üçte ikisi başka şehirlerden Eskişehir e göç etmiştir. Göç edenler içinde gündelikçilerin %70 i ve bakıcıların %76 sı göç esnasında hemşerilerinden veya akrabalarından yardım almamıştır. Örneklemdeki bakıcıların %77 si çocuk bakıcısı, %23 ü ise hasta ve/ya yaşlı bakıcısıdır. Bakıcıların %89 u işverenin evinde, %11 i ise kendi evlerinde bakıcılık yapmaktadırlar. Çalışma süreleri açısından bakıldığında, gündelikçilerin mevcut işlerinde çalışma sürelerinin ortalaması sekiz yıl iken bu rakam bakıcılarda dört yıldır. Başka deyişle gündelikçi kadınların işlerinde çalışma süreleri bakıcı kadınların bu işteki çalışma sürelerinin yaklaşık iki katı oranında daha uzundur. Anne meslekleri incelendiğinde, her iki grupta da annesi ev kadını olanlar (gündelikçilerin %85 i ve bakıcıların % 92 si) en büyük grubu oluşturmaktadır. Gündelikçi kadınların %48 inin, bakıcı kadınların ise %39 unun babası çiftçiköylüdür. Gündelikçilerin %81 i, bakıcıların ise %72 si evlidir. Örneklemdeki kadınların sahip olduğu çocuk sayısı 2-3 arasında yoğunlaşmaktadır. Gündelikçilerin %61 i 2, %19 u 3 çocuk sahibidir. Çocuğu olmayan gündelikçilerin oranı ise %1 dir. Bakıcıların da %60 ı 2, %26 sı 3 çocuk sahibidir. Çocuğu olmayan bakıcıların oranı da %1,3 tür. Gündelikçilerin %10 u dul, %7 si boşanmış ve %2 si bekârdır. Bakıcıların ise %12 si dul, %10 u boşanmış, %6 sı bekârdır. Đki meslek grubundaki kadınların yaş ortalaması 41, gündelikçilerin yaş ortalaması 39, bakıcıları yaş ortalaması ise 43 tür. Eğitim düzeyine bakıldığında ise, her iki gruptaki kadınların eğitim düzeyi ortalaması (%78 i ilkokul mezunu) düşük olmakla birlikte, bakıcı kadınların eğitim düzeyi gündelikçi kadınlardan görece daha yüksektir. Gündelikçi kadınların yalnızca %10 u ilkokuldan sonra eğitim almış iken, bakıcı kadınlarda bu oran %22 ye yükselmektedir. Görüldüğü gibi ev hizmetinde çalışan kadınların önemli bir bölümü orta yaş grubunda, evli ve çocuklu olan kadınlardan oluşmaktadır. Kadınların önemli bir bölümü annenin ev kadını ve babanın çiftçi-köylü olduğu düşük gelirli ailelerden gelmektedirler. Çoğunluğu köyden Eskişehir merkeze ve/ya komşu illerden Eskişehir e göç etmişlerdir. Gündelikçilerin büyük bir bölümü, köyden Eskişehir merkeze göç etmiş, bakıcılara oranla eğitim düzeyleri daha düşük ve işgücü piyasasında geçirdikleri süre daha uzun olan kadınlardan oluşmaktadır. Bakıcıların ise gündelikçilere oranla daha büyük bir bölümünü başka illerden Eskişe-

8 100 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 hir merkeze göç etmiş, eğitim düzeyi görece daha yüksek olan ve işgücü piyasasında daha az çalışmış olan kadınlar oluşturmaktadır. Türkiye de gündelikçilik ve bakıcılık her ne kadar ev hizmetleri alanına giren iki ayrı meslek kategorisi gibi görünse de, bu araştırmanın örneklemine giren bakıcıların %75 i çalıştıkları evlerde bakıcılık dışında temizlik işleri de yapmaktadırlar. Türkiye de ev hizmetlerinde çalışanlara yönelik yasal bir düzenlemenin olmaması, ev hizmetliliğinde istihdam sürecinin enformel olması ve iş tanımının belirsizliği, çok defa ev hizmetlerinde yer alan bu iki mesleki kategorinin iç-içe girmesine yol açmaktadır. Çalıştıkları evlerde bakıcılık dışında işler yapan kadınların %58 i bu işleri işverenlerinin talebi üzerine, %17 si de kendi istekleriyle yaptıklarını ve yalnızca %5 i bakıcılık dışında yaptıkları temizlik işleri için ayrı bir ücret aldıklarını belirtmişlerdir. BĐR GEÇĐM STRATEJĐSĐ OLARAK EV HĐZMETĐ DE ÇALIŞMA Türkiye de kadınların özellikle kentsel alanlarda işgücüne katılım oranlarının düşük olduğu ve işgücüne katıldıklarında da, düşük ücretli olarak çalışmak durumunda kaldıkları kimi araştırmalar tarafından ortaya konmuştur (Dayıoğlu - Kasnakoğlu, 1997; Ecevit, 2000; Toksöz, 2007). Özellikle iç göç süreciyle birlikte kırdan kente gelen kadınların kentsel işgücü piyasalarının gerektirdiği eğitim ve beceri düzeyine sahip olmamaları, bunun yanı sıra ataerkil toplumsal ilişkiler ağının kadınlara yüklediği yeniden üretim sorumlulukları ile çalışma yaşamındaki ataerkil denetim ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığı, kadınların kentsel işgücü piyasasına yeterince dahil olamamalarının en önemli nedenlerinden sayılmaktadır sonrasında uygulanan ve reel ücretlerde azalma ile birlikte formel ekonomik faaliyetlerde daralmaya yol açan sermaye birikim rejimi, yoksul kesimlerdeki erkeklerin yanı sıra kadınları da enformel sektörde düzensiz ve güvencesiz ek işler yapmaya yöneltmiştir. Bu araştırmada gündelikçiler ve bakıcı kadınların önemli bir çoğunluğu, bir ücret karşılığı ev hizmetlerinde çalışmaya karar vermede ekonomik zorlukları en önemli nedenlerden biri olarak göstermişlerdir. Ayrıca, bu araştırmanın örneklemine giren önemli sayıda gündelikçi ve bakıcı kadın (gündelikçilerin %40 ı, bakıcıların da %42 si) ücretli çalışmaya başlamadan önce ataerkil engellerle karşılaştıklarını, ancak daha sonra maddi sıkıntılar nedeniyle eşlerinin çalışmalarına izin vermek zorunda kaldıklarını ifade etmişlerdir. Dışarıda bir ücret karşılığı çalışma konusunda başlangıçta eşlerinin engeli ile karşılaştığını belirten kadınların önemli bir bölümü, hane gelirindeki paylarının öneminin anlaşılması ile birlikte eşlerinin bu konuda esnekleştiklerini belirtmişlerdir. Bu durum, dar gelirli ailelerde kadınların enformel sektörde de olsa, bir ücret karşılığı çalışmalarının ev geçiminde oynadığı önemli rolü ortaya koymaktadır. Görüşme yapılan kadınlardan ikisinin belirttiği gibi:

9 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 101 Karşı çıktı, şöyle, apartmana gittiklerime izin veriyordu da dışarıdakilere kızıyordu. Tabi sonunda para iyi geldi. Kıskandı beni, çalıştırmadı. Israr ettim ama kabul etmedi. sonradan pişman oldu beni çalıştırmadığına Çalışmama, ona bakmama sevindi yani. Hane geliri açısından bakıldığında, evli ve eşi sağ olan gündelikçilerin %6 sının eşi işsizdir ve herhangi bir geliri yoktur, %94 ünün ise eşi gelir sahibidir. Eşleri gelir sahibi olan gündelikçilerin %70 inin eşi işçi, %2 sinin eşi memur, %5 inin eşi esnaf, %11 inin eşi serbest meslek sahibi, %11 inin eşi işçi emeklisi ve %1 inin eşi memur emeklisidir. Evli ve eşi sağ olan bakıcıların da %6 sının eşi işsizdir ve herhangi bir geliri yoktur. Eşleri gelir sahibi olan bakıcıların %52 sinin eşi işçi, %6 sının eşi memur, %12 sinin eşi serbest meslek sahibi, %25 inin eşi işçi emeklisi ve %5 inin eşi memur emeklisidir. Kadınların büyük çoğunluğu, çalışan veya emekli olduğu işten geliri olan eşlere sahip oldukları halde, ücretli çalışmaya karar vermede en önemli nedenlerden biri olarak eşlerinin ücretli çalıştıkları halde evi geçindirebilecek yeterli düzeyde gelir elde edememelerini göstermişlerdir. Bu ise günümüzde ücretli çalışan işgücünün önemli bir bölümünün, sosyal ve ekonomik ölçütler açısından yoksulluk sınırında ya da altında yaşayan çalışan yoksullardan oluştuğunu destekler niteliktedir. Toplam hane gelirinin %40 ını sağlayan bu kadınların ücretli işlerde çalışmaları ailelerinin geçimi açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Đnşaatlarda çalışıyor eşim ustabaşı. Đşi iyi. Haftada 350 milyon. Ama kışın aç kalıyoruz. Kışın zor geçiyor. Bütün kış yatıyor. Eşim mevsimlik işçi. Kiremitte 8 ay çalışıyor. 700 alıyor ama sadece çalıştığı dönemde. Đnşaat işi yapıyor eşim. Aylık kazancı belli değil, 1 ay alıyor, 2-3 ay çalışmadığı oluyor. Eşim boyacı, yazın iş oluyor, kışın olmuyor. Hiç belli olmuyor. 10 gün çalışıyorsa 20 gün işsiz kalıyor. Çizelge 1 de görüldüğü gibi, gündelikçilerin eşleri ayda ortalama 470 TL kazanırken, bakıcıların eşleri ortalama 526 TL kazanmaktadır. Gündelikçilerin kişisel aylık ortalama gelirleri 311 TL, bakıcıların ise 321 TL dir. Hane gelirleri ortalaması sırasıyla 781 TL ve 847 TL olan gündelikçiler ve bakıcılar hane gelirine %40 ve %38 gibi önemli bir payla katılmaktadırlar. Gündelikçi (n=100) Bakıcı (n=100) Aylık Gelir (TL) Çizelge 1. Gelir Durumu Eşin Geliri (TL) Aylık Hane Geliri (Eşin Maaşıyla Birlikte) (TL) Kadınların Hane Gelirindeki Payları (%)

10 102 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 Öte yandan, gündelikçilerin bakıcılara oranla aylık ortalama gelirlerinin daha düşük olması, daha düşük ücretle çalıştıkları anlamına gelmemelidir. Gündelikçiler araştırmanın yürütüldüğü dönemde haftada ortalama üç gün çalıştıkları halde, bakıcıların haftalık çalışma gün sayısı beştir. Gündelikçilerin %75 i araştırmanın yürütüldüğü dönemde tam gün, %25 i yarım gün çalışmıştır; bakıcıların ise %80 i tam gün çalışmıştır. Ayrıca, mevcut çalışma süresi ve ücretler üzerinden yapılan hesaplamalara göre, gündelikçilerin saat başı ücreti 2,5 TL iken, bakıcıların saat başı ücreti 1,6 TL dir. Dolayısıyla, her ne kadar bakıcıların hane gelirleri gündelikçilerden yüksek olsa da, gündelikçilerin saat başı ücreti bakıcıların saat başı ücretinden yüksektir. Gündelikçilerin %17 si ve bakıcıların %18 i eşleri ve çocukları dışında bakmakla yükümlü olduğu kişilerin olduğunu belirtmişlerdir. Her iki meslek grubundaki kadınların da bakmakla yükümlü oldukları kişiler içinde en yüksek orana sahip iki kategori sırasıyla dul anneler ve kayınvalidelerdir. Görünüşte önemsizmiş gibi görünen bu yüzde, gündelikçilerin ve bakıcıların zaten yetersiz olan hane geliri ile ailenin geçimini sağlayabilmelerini imkânsız hale getirebilmekte, bu da kadınların yeni geçim kaynakları bulmak üzere enformel sektörde çalışmalarını kaçınılmaz hale getirebilmektedir. Bulunan yeni işin ailenin geçimini sağlamada önemli katkıları olmakla birlikte, kadınlara ve ailelerine düzenli ve yeterli bir gelir sağlamaktan oldukça uzaktır. Nitekim her iki gruptaki kadınların yarıdan fazlasının (gündelikçilerin %59 unun, bakıcıların da %51 inin) ödemekte zorluk çektikleri borçlarının olduğunu belirtmeleri, bu durumun önemli bir göstergesidir. Gündelikçilerin ortalama 4,299 TL, bakıcıların ise ortalama 3,689 TL civarında borcu vardır. Bunun yanında her ne kadar örneklemde kredi kartı sahibi olanların oranı düşük olsa da (gündelikçilerin %18 i ve bakıcıların %19 u), bu karta sahip olan gündelikçilerin %83 ünün, bakıcıların da %75 inin kredi kartı borcu vardır. Kredi kartı borcu ortalaması da gündelikçilerde 416 TL, bakıcılarda 1,220 TL dir. Ev hizmeti karşılığında alınan ücretler çok defa ailenin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadan erimekte ve çok defa ücretten geriye hiç bir şey kalmamaktadır. Bu araştırmada görüşmelere katılan gündelikçilerin %83 ü ve bakıcıların da %71 i temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra ellerinde hiç para kalmadığını belirtmiştir. Temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra büyük ölçüde ellerinde para kalmayan gündelikçiler ve bakıcılar, sinema, lokanta, tatil ve eğlence merkezleri gibi yerlere pek gidememektedirler. Örneğin, gündelikçi ve bakıcıların sırasıyla %93 ve %95 i tatil ve eğlence merkezlerine, %91 ve %77 si sinemaya, %95 ve %85 i tiyatroya, %79 u ve %72 si konserlere, %62 si ve %47 si lokantaya hiç gitmediklerini belirtmişlerdir. Lokantaya, sinemaya, tiyatroya ve konserlere ne sıklıkta gittikleri sorulduğunda örneklemdeki kadınlardan bazıları şu ifadeleri kullanmışlardır:

11 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 103 Oğlumla bir kere gittik sinemaya ucu ucuna parayla. Zam gelmişti biletlere, geri döndük. Đçimde ukde kaldı. Ölmez de sağ kalırsam çocuklarımı sinemaya da, denize de götürecem inşallah. inşallah bir gün götürcek eşim, söz verdi. Ömrüm hayatımda hiç görmedim daha sinema. Öyle harcamalarımız yoktur yani, onlar bize boşa harcama gibi geliyo. Paramız kısıtlı olduğu için öyle yaşantılarımız yok. Çocuğumuzu bile gönderemeyiz. Bir de onlara gitsek evin yolunu doğrultamayız herhalde. Bunlara para verirsen n apacaksın, sonra aç kalırım. Lokantaya hayatımda bir defa gittim, gelin olurken. EK ĐŞLER VE GEÇĐM STRATEJĐLERĐ Gündelikçi ve bakıcı kadınların bir bölümü ev hizmetinde çalışmaya ek olarak başka işlerde de çalışmaktadırlar. Yine enformel sektörde, birden çok işte çalışan gündelikçilerin oranı %26, bakıcıların oranı %12 dir. Her iki meslek grubundaki kadınlar ek iş olarak en çok (ek iş yapan gündelikçilerin %65,4 ü ve bakıcıların %41,7 si) patik, lif, dantel gibi elişi örme-satma işiyle uğraşmakta; geri kalanlar badana-boya yapma ve ev taşıma dâhil çeşitli işlerde çalışmaktadırlar. Ek iş yapan bakıcıların üçte biri ek iş olarak gündeliğe gitmektedirler. Gündelikçilerin içinde de az da olsa (%3,8) ek iş olarak yaşlı-hasta bakımına giden kadınlar mevcuttur. Ek iş yapan gündelikçilerin ek işten kazandıkları ortalama aylık gelir 200 TL, bakıcıların ise 108 TL dir. Ek işlerden gelen gelir dışında, kadınların önemli bir bölümü kendi evlerinde ailelerinin geçimine katkıda bulunacak gıda maddeleri üretmektedir. Türkiye de dar gelirli ailelerden gelen kadınların yetersiz olan hane gelirine katkıda bulunmak üzere başvurdukları geleneksel bir yaşam stratejisi olan maliyet azaltmak amacıyla çeşitli gıda maddelerinin evde üretimi, bu araştırmanın örneklemine giren kadınların da yaklaşık yarısı tarafından başvurulan bir yoldur. Gündelikçilerin ve bakıcıların sırasıyla %44 ü ve %56 sı salçalarını, %62 si ve %66 sı tarhanalarını, %88 i ve %87 si turşularını, %54 ü ve %53 ü eriştelerini, %45 i ve %38 i ekmeklerini, %18 i ve %21 i tereyağlarını, %41 i ve %37 si yufkalarını, %65 i ve %2 si reçellerini evlerinde kendileri yapmakta/üretmektedir. Bunlara ek olarak bazı gündelikçiler ve bakıcılar evlerinde yoğurt, peynir gibi başka çeşit gıda maddelerini de ürettiklerini belirtmişlerdir. Az sayıda gündelikçi ve bakıcı (%2) bu ürünleri dışarıya da sattıklarını belirtmişlerdir. Başka bir deyişle bazı gündelikçi ve bakıcı kadınlar evde yiyecek hazırlamayı, hanenin gereksinim duyduğu besinleri sağlamanın yanı sıra eve ek gelir sağlama amacıyla da benimsemektedir. Gıda maddelerinin evde üretilmesi, hepsini yapıyoruz, bunlar zaten evde yapılan şeyler ifadesinden de anlaşılacağı gibi, örneklemdeki bazı kadınlar için oldukça doğal ve sıradan bir iştir. Bir

12 104 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 gündelikçi, gıda maddelerinin üretimini, diğer tasarruf etkinlikleriyle birlikte ele aldığını ve kentte bu tip gıda maddelerinin ancak acil durumlarda satın alınan maddeler olduğunu şu şekilde ifade etmektedir: Mesela turşusu olsun, tarhanası olsun, bunları falan yaparız. Yufka, mesela, kuru yufka. Şimdi biz, köyde kayınvalidemgiller ekim dikim yaptığı için, una, bibere, domatese, kışlık patatese, kendimiz yetiştirdiğimiz için para vermeyiz, köyde yetiştiği için mesela kışlık yiyeceğimiz çıkar. O şekilde. Ama mesela erişte diyelim, en ana maddelerinden bir tanesi yumurtadır, onu satın alırız, ama una para vermeyiz, yoğurda para vermeyiz, hayvan olduğu için köyde. Ama çok acil ihtiyaç olduğu zaman mecburen parayla aldığımız da oluyor, ya da sütçülerden süt alıp genelde kendimiz yapıyoruz yoğurdumuzu. Diğer taraftan, kentteki hızlı yaşam koşulları ve işgücüne katılma nedeniyle ev için harcanan zamanın azalması, evde erzak yapımını zorlaştırmaktadır: Hiç yapmam. Fırsatım yok, iki gün iznim var badana mı yapayım, tarhana mı yapayım. Yardım gelirse sağdan soldan o zaman. O UR KIRICI BĐR GEÇĐM STRATEJĐSĐ OLARAK SOSYAL YARDIMLAR Son dönemlerde yapılan bazı çalışmalarda Türkiye de yoksulluk yardımı alanların oranının giderek arttığı ve bunun önemli bir çoğunluğunu kadınların oluşturduğu öne sürülmektedir (Sallan-Gül, 2005). Aynı çalışma tarafından Türkiye de yoksulluğun kadınlaştığı ve sosyal yardımların özellikle yoksul kadınların yoksullukla baş etme yollarından biri haline geldiği savunulmaktadır. Bununla birlikte, bu araştırmanın örneklemine giren ve bazı kaynaklara göre (Türk-Đş, 2007) ortalama hane gelirleri yoksulluk ile açlık sınırı arasında olan gündelikçi ve bakıcı kadınların büyük çoğunluğunun bu yardımlara başvurmadığı görülmüştür. 2 Gündelikçilerin %81 i bakıcıların da %90 ı (kamu ya da özel) hiçbir yerden sosyal yardım almadıklarını belirtmişlerdir. Görüşmeler esnasında, her iki meslek grubundan kadınların %88 i geçinebilmek için hanelerine giren toplam aylık gelirin üzerinde bir gelire ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Geçinmek için mevcut hane gelirinden daha yüksek bir gelire ihtiyaç duyan bakıcı ve gündelikçilerin yarısına yakını, mevcut hane gelirlerinin iki katı kadar bir gelire ihtiyaç duyduğunu belirtmiştir. Araştırma derinleştikçe, örneklemdeki kadınların bu tip yardımlara başvurmalarını engelleyen kurumsal ve kültürel nedenler olduğu görülmüştür. Bunlardan ilki olan kurumsal engel doğrudan yardımı hak etme ile ilgilidir. Yoksul- 2 Türk-Đş in yoksulluk ve açlık sınırları dikkate alındığında 2006 Ocak itibariyle yoksulluk sınırı 1,787 TL, 2007 Ocak itibariyle 2,012 TL; 2008 Ağustos itibariyle de 2339 TL dir. Açlık sınırı ise 2006 yılında 574 TL, 2007 de 617 TL, 2008 de 730 TL olarak hesaplanmıştır (Türk-Đş, 2007, 2008). Temmuz 2008 itibariyle geçerli olan net asgari ücret 503,26 TL dir, başka bir deyişle asgari ücretle çalışanlar, yoksulluk sınırını aşmak için gereken 2339 TL nin ancak %21 ini kazanabilmekte, açlık sınırının ise ancak biraz üzerine çıkabilmektedirler. Bu bağlamda, ortalama 750 ile 850 TL arasında değişen aylık gelirle gündelikçi ve bakıcılar yoksulluk sınırı ile açlık sınırı arasında yaşamaktadırlar.

13 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 105 luk literatüründe, 1980 li yıllardan bu yana pek çok ülkede uygulanan neoliberal ekonomik politikalar sonucu yoksulluk yardımlarından yararlanma konusunda yoksulların hak eden ve etmeyen yoksullar olarak sınıflandırıldığı ve kendi konumlarından sorumlu tutuldukları yönünde tezler mevcuttur (Şenses, 2001: 22-23). Bu araştırmada da her iki gruptaki kadınların önemli bir bölümünün evli ve eşlerinin iş sahibi olması, ayrıca, aylık hane gelirlerinin de Türkiye de bu yardımlardan yararlanan derin yoksullara göre daha yüksek olması, yardım almalarında önemli bir engel olarak tespit edilmiştir. Bunun dışında, örneklemdeki kadınların çoğunluğunun kendi ya da eşi üzerinden sosyal güvencesinin olması da bu tür yardımlara başvurmalarını engellemekte ya da başvursalar dahi olumsuz sonuç almalarına yol açmaktadır. Başvurdum muhtarlığa, kocam çalışıyor diye vermediler. Oralardan para almak kolay değil. Belediyeye başvuru yaptık ama kocamın emekli maaşı nedeniyle kaybediyoruz. Kimlerin yoksul sayılacağının ve yoksulluk yardımlarından kimlerin yararlanacağının göreceli tanımlanmasından kaynaklanan bu tür kurumsal engellerin yanı sıra, bu araştırmada, kadınların yoksulluk yardımı almak için başvuruda bulunmalarını engelleyen önemli bir kültürel engel olduğu da gözlenmiştir. Bu engel, toplumda onur kırıcı olarak nitelendirilen yoksul damgası ile damgalanma korkusudur. Nitekim örneklemde yer alanların kendi bakış açılarıyla yoksul olarak kimleri gördükleri incelendiğinde, gündelikçilerin yalnızca %32 sinin ve bakıcıların da %38 inin kendi ekonomik durumlarında olanları yoksul olarak niteledikleri görülmüştür. Bakıcı ve gündelikçi kadınlar, yoksulluğu tanımlarken en çok düşmüş olma ya da muhtaç olma ifadesini kullanmış, durumun sakıncalılığını da sık sık Allah düşürmesin ya da Allah muhtaç etmesin ifadeleriyle belirtmişlerdir. Bu durum, kadınların çoğunun, toplumda damgalanmaya yol açtığını düşündükleri yoksulluk yardımıyla yaşamaktansa, yoksulluk içinde, ancak kendi tabirleriyle, kimseye muhtaç olmadan yaşamaya çalışmalarına yol açmaktadır: Başvurmam, gururuma yediremem, yardım gelmiş diyecekler mahalleden. Bizden daha fakirleri var yazık, muhtaç kalanlar, en düşük olanlar alsın. En azından biz çalışıyoruz çok şükür. Almam, çöpten yiyecek toplayana versinler. Allah düşürmesin ne diyeyim. Çöpten ekmek toplayanlar nasıl yapıyorlar. Düşündük de almadık. Bizden kötüler, muhtaçlar alsın dedik. Yok. Elim ayağım tuttukça almam. Olmayanlara düşer. Hak, hukuk yemek istemiyorum.

14 106 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 Bu veriler, temel ihtiyaçlarını mevcut imkânlarıyla karşılayamayan ailelerin durumunun genel olarak onur kırıcı olarak değerlendirilmesi (Buğra, 2005) nedeniyle sosyal yardımların yoksullar üzerinde damgalayıcı bir etki yarattığını iddia eden (Altay, 2007: 355) araştırmaların verileriyle paralellik göstermektedir. Örneklemdeki kadınların %51 gibi önemli bir bölümünün, işverenlerinden kullanılmış giysi, ev eşyası ve benzeri yardımları benzer bir nedenle almaması da bu bulguları desteklemektedir: Hayır almam. Gururum kırılır. Sevmiyorum almayı. Alırım, gelir bir fakir varsa ona veririm. Çocuklarımı ezdirmek istemiyorum. Bazen oluyor, mesela bir giysi veriyo, ama giymiyorum. Ben de başkasına veriyorum. Yani giyerim de, üzerimde görür diye utanıyorum. Aslında o da giyeyim diye veriyor ama utanıyorum, giyemiyorum işte. Başkasına veriyorum, Hayır. Öyle hiçbir yerden giyecek, yardım almam. Aslında ihtiyaç var da alamam ben, biz köy insanıyız çekiniyoz her bi şeyden, Almam. Đşin karşılığını alıyorum sadece. Başka bir şey verilirken eziliyorum. Gurur yapıyorum. Đyi bir şey zaten vermiyorlar. Onların giymediğini kendim niye alayım giyeyim., Örneklemdeki gündelikçi ve bakıcı kadınların sosyal ve ekonomik durumları, derin yoksullara göre daha iyi sayılsa da, bu kadınlar da yoksulluğu farklı zaman dilimlerinde, farklı boyutlarda ve derinlikte yaşamaktadırlar. Daha derin ekonomik yoksulluk içine düşüp düşmemeleri, büyük ölçüde iş bulmalarına ve ücretli çalışmalarına bağlı olan bu kadınların çoğunluğunun ekonomik durumu, kendilerinin de açıkça ifade ettiği gibi, ne varlık ne yokluk ya da ne açlık ne tokluk olarak ifade edilebilecek olan açlık ve yoksulluk sınırında bir yerde yer almaktadır. Gündelikçi ve bakıcı kadınlar için en büyük risk, daha derin bir yoksulluğa düşme olasılığıdır. Çünkü çalışan yoksullar kategorisi içerisinde yer alan gündelikçi ve bakıcı kadınlar ile derin yoksullar arasındaki çizgi sanıldığından çok daha ince ve belirsizdir. Öte yandan, önceki çalışmaların sonuçlarına (Güneş-Ayata, 1991: 93; Sallan Gül, 2005: 38-39) benzer şekilde, bu araştırmada da, yoksullukla baş etme stratejilerinden biri olarak görülen memleketten/köyden gelen yardımların payının azaldığı görülmüştür. Bu çerçevede, örneklemde kırsal kökenli olan gündelikçi ve bakıcı kadınların sırasıyla %74 ü ve %81 ine memleketlerinden aile geçimine katkıda bulunacak nakit ya da gıda maddesi gibi yardımların artık gelmediği belirlenmiştir. Bu tür geleneksel geçim stratejilerinin giderek kaybolması, doğal olarak, bu kadınların ekonomik sıkıntılarını derinleştirmekte ve onları farklı kaynaklardan gelecek yardımlara giderek daha muhtaç hale getirmektedir. Böyle durumlarda, kadınlar, işverenlerinden ve diğer kaynaklardan gelen yardımları kabul etmek

15 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 107 zorunda kalmakta ya da yiyecek, giyecek ve benzeri temel ihtiyaçları çeşitli tasarruf yöntemleri kullanarak karşılamaya çalışmaktadırlar. Yardımı kabul ederim verseler. Hayır, etmem diyemem. Doğruya doğru şimdi. Verilirse alırım. Zaten kocamın emekli polis olduğunu duyunca vermiyorlar. Çok bir şey zannediyorlar aldığımız parayı ama üç çocuk, borç. Yardımların gurur kırıcı etkisi, toplumda yaygın olan ve yoksulları kendi yoksulluklarından sorumlu tutan eğilimin bir sonucudur. Yoksulluğun nedenini yoksulların davranışlarına bağlayan ve toplumda suç ve şiddeti artıracaklarını varsayan düşüncelerden türeyen korkular, yoksulları suçlamaya dönüşebilmektedir. Buğra nın da belirttiği gibi (2005: 3) Yoksullar tembeldir, yoksullar cahildir, yoksullar kendileri için neyin gerekli olduğunu bilmezler, yoksul yardımı onların bu özelliklerini daha da barizleştirip onları bağımlı bir hale getirir. Yoksullara yardım yapmak yerine onları çalıştırmak veya onlara balık tutmasını öğretmek gibi vurgular içeren önerilerin temelinde yatan, bu suçlama eğilimidir. Bu anlamda yoksulluk, bireylerin kendilerinden kaynaklanan bir damgalanmışlık durumu, sosyal yardımlar da damganın kendisi gibidir. Nitekim örneklemde her iki grupta yer alan kadınların %72 sinin fakirliğin nedeni olarak kişinin kendisini görmeleri, %83 ünün de Fakirliğin nedeni insanın tembel olmasıdır ifadelerine katıldıklarını belirtilmeleri, yoksulları kendi yoksulluklarından sorumlu tutan toplumsal bakış açısının ne denli yaygın olduğunu göstermektedir. Örneklemdeki kadınlardan bazılarının kullandıkları ifadeler yoksulluğun nedeni olarak bireyin kendisini gördüklerini açıkça ortaya koymaktadır: Fakirlik tembellikten gelir. Allaha şükür ben çalışıp kazanıyorum, Azim, sağlık, dört çocuk. Başarısız insana, hayattan korkan insana fakir denir, insan en ufak bir işi bile yapsa kendini ayakta tutabilir, muhtaç olmayabilir. Aslında fakir diye bir şey yok, her yer iş, yaptın mı yaşındaki çocuk simit satıyo da 5-10 milyon para kazanıyosa, koca koca herifler oturuyosa o iş değil. Tek kolu sakat adam hamallık yapıyo. Elleri yok, ayağıyla yorgan onarıyo ötekisi. Bu ifadeler, örneklemdeki bazı kadınların yoksulluk algıları hakkında önemli ipuçları vermekte ve neden yoksulluk sınırında yaşadıkları halde kendilerini yoksul olarak tanımlamaktan ve yoksulluk yardımı almaktan kaçındıklarına açıklık getirmektedir. ÜCRETLĐ ÇALIŞMA I KADI LAR ĐÇĐ DEĞERĐ Türkiye de kadınların enformel sektöre özellikle ev eksenli olarak katılımlarını ele alan araştırmalar (Lordoğlu, 1990; Çınar, 1994; White, 1994; Kümbetoğlu, 1996) genellikle bu kadınların, mekânsal olarak ev dışında ücretli bir işte değil de ev içinde ücretli çalışma yaptıkları için kendi çalışmalarına önem atfetmediklerini ortaya koymaktadır. Ankara da ev hizmetlileri üzerine yapılan

16 108 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 başka bir araştırmada ise (Özyeğin, 2005) enformel kentsel kadın işgücü içindeki bölünmelerin önemine işaret edilmekte ve ev hizmetlileri ile enformel sektörün diğer alanlarında çalışan kadınlar arasındaki karşıtlık üzerinde durulmaktadır. Orta sınıftan kadınların evlerinde çalışıyor olmalarının ev hizmetlilerine Türk toplumunda başka yerde bulunmayan bir imkân tanıdığının vurgulandığı bu araştırmada ev hizmetlilerinin enformel sektörün diğer alanlarında çalışan kadınlardan farklı deneyimleri ele alınmaktadır (Özyeğin, 2005: 275). Araştırmada, enformel sektörün diğer alanlarında çalışan kadınlara oranla, ev hizmetlilerinin yaşamlarında ücretli çalışmanın ek bir etkinlik olmayacak kadar merkezi bir yere sahip olduğu ve ev hizmetlilerinin çalışma karşılığı aldıkları ücrete önemli bir değer atfettikleri belirtilmektedir (Özyeğin, 2005: 119, 280). Bu araştırmada da örneklemdeki kadınların çoğunun ücretli çalışmaya önemli bir değer atfettikleri gözlenmiştir. Gündelikçi kadınların %98 i ve bakıcı kadınların %97 si toplumda kadınların ücretli bir işte çalışması gerektiği fikrindedir. Ayrıca gündelikçilerin %55 i, bakıcıların ise %59 u ücretli işi kendi ev işinden daha önemli bulmaktadır. Gündelikçilerin %28 i ve bakıcıların %22 si ise her ikisini de eşit derecede önemli bulmakta, her iki meslek grubunda geri kalan küçük bir bölüm ise kendi evinin işini ücretli işinden daha önemli görmektedir. Kadınların neden ücretli bir işte çalışması gerektiği sorulduğunda, gündelikçi ve bakıcı kadınların sırasıyla %40 ve %42 si özgürleşmek ve kendine güvenlerini sağlamak için ; %37 ve %34 ü tek maaşla geçinmek çok zor olduğu için ; %23 ve %24 ü kocanın eline bakmamak ve/veya evde söz sahibi olmak için kategorisine girecek yanıtlar vermişlerdir. Kadınların ücretli çalışma gerekliliğini ekonomik zorlukların yanı sıra başka nedenlere de bağlamaları, ücretli çalışmanın kadınlar için tek anlamının hane gelirini artırmak olmadığını göstermektedir. Ücretli bir işte çalışma, hane gelirini artırmanın yanı sıra, örneklemdeki kadınlar için özgürlük ve özgüven sağlaması ve kendilerine ait gelirlerinin olması açısından büyük önem taşımaktadır. Nitekim örneklemdeki gündelikçi ve bakıcı kadınlara eşlerinin ne kadar aylık kazandığı takdirde kendi işlerini bırakmayı düşündükleri açık uçlu olarak sorulduğunda, gündelikçi ve bakıcı kadınların sırasıyla %15 i ve %16 sı ne kadar kazanırsa kazansın bırakmam yanıtını vermişlerdir. Buna ilaveten, gündelikçi ve bakıcı kadınların sırasıyla yalnızca %31 ile %29 u kazandıkları parayı doğrudan kocalarına verdiklerini, %17 ile %21 i eşleri ile birlikte harcadıklarını ve %52 ile %50 si ise kazandıkları parayı kocalarına vermediklerini açıkça belirtmiştir. Ücretli iş, kadınlar için yalnızca bir aile içi dayanışma yolu değil aynı zamanda ataerkillik ve toplumsal cinsiyet nedeniyle yaşanan eşitsizliklerle de bir başa çıkma yolu gibi görülmektedir. Bu araştırmada gündelikçi ve bakıcı kadınların, başta yanlarında çalıştıkları orta sınıftan kadınlar olmak üzere, kentte başka kadınların da işgücüne katılımlarından cesaret aldıkları ve bu nedenle, yuka-

17 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 109 rıda belirtilen önemli sayıda kadının eşleri izin vermediği ya da ikna olmadığı halde çalışma yaşamına devam ettiği görülmüştür. Aşağıda verilen ifadelerden anlaşılacağı gibi, örneklemdeki kadınlar açısından ücretli iş, maddi anlamda para kazanma ve hane gelirini oluşturmada pay alma, ataerkil baskılardan ve eşitsizliklerden kurtularak kamusal alana dahil olma, özgürleşme, özgüven geliştirme ve çocuklarına kendilerinin sahip olmadıkları daha iyi bir gelecek sunma gibi açılardan önem taşımaktadır. Tabii, para alınca oh be iyi ki de yapmışım diyorum. Çalışmazsan, adam verirse harcayacan, vermezse harcayamazsın. Kendine güven geliyo, çalışan kadın kimseye muhtaç olmuyo, hayattan korkmuyo, çalışmayan kadın kocasına bağlı oluyo, kocası bırakıp gitti mi sudan çıkmış balığa dönüyo. Kendine özgüveni, erkeğin karşısında dimdik ayakta durmak, onlara boyun bükmemek için, el açmamak için, para istememek için çalışmalı. Ayakta durmalı, bu zamanda kocası para kazansa da çalışmalı, adamdan para isterken dilenci gibi oluyorsun. Kadınlar kendine güven duymalı. Kendi ekonomik özgürlüğü için, özgüveni için. Evde oturan hanım bir şey görmüyor, çalışan kadın her şeyi biliyor, toplum görüyor. Evde oturan hanım bizlerden daha yorgun. bakış açın genişliyor, çevre ediniyorsun. AĐLE BÜTÇESĐ ĐÇĐ DEKĐ PAY Türkiye de enformel sektörde çalışan kadınlar üzerine yapılan ve yukarıda sözü edilen araştırmaların ulaştığı en önemli sonuçlardan biri de, kadınların çalışarak elde ettikleri ücrete önemli bir değer atfetmeyişleriydi. Bu araştırmada ise kadınların önemli bir bölümünün çalışarak elde ettikleri ücretin hem hane gelirine hem de kendilerine maddi olan ve olmayan nitelikte önemli katkılar sağladığının oldukça bilincinde oldukları görülmüştür. Nitekim örnekleme giren kadınlara beş yıl öncesine göre ekonomik durumlarını nasıl değerlendirdikleri sorulduğunda daha iyi durumda olduğunu belirten gündelikçilerin ve bakıcıların yaklaşık yarısı (gündelikçilerin %45,5 i ve bakıcıların 47,6 sı) bu iyileşmenin başlıca nedeni olarak kendilerinin ücretli bir işte çalışmaya başlamalarını göstermişlerdir. Ekonomik durumlarını beş yıl öncesine göre daha iyi olarak değerlendiren gündelikçilerin ve bakıcıların genel oranı ise sırasıyla %70 ile %43 tür. Beş yıl öncesine göre şu anki ekonomik durumunu daha iyi olarak değerlendiren kadınların ifadelerinden bazı örnekler: Ben çalıştığım için iyi. Sade eşime kalsa kötü durumda kalırdık. Daha iyi. Ben işe gittim miydi daha iyi oldu. Yoktu o zaman. Hele ben yeni evlendiğimde! Bir kömür, odun alamadığımızı bilirim. Soba alamadık da, tenekede yaktık ısındık. Bin şükürler olsun Allahıma.

18 110 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 O zamanlar eşyam yoktu hiç. Bi odada dururduk beş kişi. Şimdi ben çalışıyorum, şükür alabildik. Şu sıralar bereket versin ayaklarımın üzerindeyim. Kimsenin kapısını çalmıyorum. Bunalım içindeydim, düzenli para getirmiyo çünkü şöförlük. Bir ay gelse diğer ay gelmiyo. Şimdi benim maaşım var. Öte yandan bakıcı ve gündelikçi kadınların önemli bir bölümünün ekonomik durumlarını beş yıl öncesine göre daha iyi olarak değerlendirmeleri, bu kadınların şu andaki ekonomik durumlarını iyi olarak değerlendirmelerinden değil, aksine beş yıl önceki ekonomik durumlarını çok daha kötü olarak değerlendirmelerinden kaynaklanmaktadır. Nitekim şu andaki ekonomik durumlarını gündelikçilerin ve bakıcıların sırasıyla, sadece %16 sı ve %21 i iyi, %23 ü ve %24 ü kötü, %61 i ve %55 i ise ne iyi ne de kötü olarak değerlendirmişlerdir. GÜ DELĐKÇĐLER VE BAKICILAR E FORMEL KADI ĐŞGÜCÜ Ü ŞA SLI KADI LARI MI? Türkiye de mesleki bir alan olarak ev hizmetliliğinin enformel sektörde geliri düşük, düzensiz ve güvencesiz olma dışında olumsuz bir statüsü olduğu yaygın olarak bilinmektedir. Daha önce ev hizmetinde çalışan kadınlar üzerine yapılan bir araştırmada, ev hizmetinde çalışan kadınların çalıştıkları evde kendilerine aileden biri gibi davranılmasını istemeleri, insan yerine konup horlanmamak istemeleri gibi taleplerinin büyük ölçüde yaptıkları işin olumsuz ve hatta aşağılayıcı bir statüsü olduğunu düşünmelerinden ve hiç olmazsa ev içinde patronları ile tatmin edici ilişkiler gelişmesini arzulamalarından kaynaklandığı belirtilmektedir (Kalaycıoğlu - Rittsberger-Tılıç, 2001: 110). Ev hizmetinde çalışan kadınlar üzerine yapılan ve akademik literatürde tartışmalara yol açan başka bir çalışmada da ev hizmetinde çalışan kadınların çalıştıkları evde kendilerine aileden biri gibi davranılmasını istemelerine gönderme yapılmakta ve bu beklentinin, yaptıkları uşaklık işi nedeniyle horlanan ve aşağılanan ev hizmetlisi kadınlar açısından bu aşağılayıcı ilişkiyi yaşanabilir kılmaya dönük olduğu vurgulanmaktadır (Erdoğan, 2000: 37). Bu araştırmada da örnekleme giren gündelikçi ve bakıcı kadınların önemli bir bölümü işleri ve işverenleri ile olan ilişkileri hakkında konuşurken patronlarının onlara nasıl aileden birisiymiş gibi davrandıklarından söz ederek ev hizmetindeki paternalist işçi-işveren ilişkilerine dikkat çekmişlerdir. Đşçi-işveren ilişkisini önemli ölçüde kişiselleştirerek ona ailevi bir öz kazandıran bu paternalist yapı, işverene olduğu gibi ev hizmetlisi işçi kadınlara da bazı avantajlar sağlamaktadır. Özellikle ev hizmetlisi kadınlar açısından bu paternalist yapının, yukarıda adı geçen çalışmalarda belirtildiği gibi, toplumda olumsuz ve düşük bir statüsü olan bu işi katlanılabilir kılmada önemli bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. Ev hizmetlerinde özellikle düşük bir statüye sahip olan temizlikçiliği/gündelikçiliği, bu araştırmada örnekleme giren (ve çalıştıkları evlerde kısmen

19 Ev Hizmetlerinde Kadın Đşgücü Đstihdamı ve Yoksulluk Đlişkisi 111 gündelikçilik de yapan) bakıcıların çoğu, kendi ifadeleriyle saygınlığı çok düşük olması nedeniyle bir iş kimliği olarak tercih etmediklerini açıkça belirtmişlerdir. Bununla birlikte, kadınlara bu işe sahip oldukları için kendilerini şanslı hissedip hissetmedikleri sorulduğunda, gündelikçilerin %62 si, bakıcıların da %74 ü kendilerini şanslı hissettiklerini belirtmişlerdir. Bu işe sahip olduğu için kendini şanslı hissedenlerin ise kendilerini en çok enformel sektörde de olsa bir işe sahip oldukları ve para kazandıkları için, iyi işverenlere denk düştükleri için ve enformel sektörde sahip olabilecekleri en iyi işlerden birine sahip olduklarını düşündükleri için şanslı hissettikleri gözlenmiştir. Hem ülke genelinde işsizlik oranının, hem de eğitim düzeylerinin düşüklüğü ve vasıfsızlıkları nedeniyle, işgücü piyasasında sahip olabilecekleri işlerin sınırlılığının oldukça bilincinde oldukları gözlenen bu kadınların, çok defa kendilerini şanslı hissetmelerinin başlıca nedeninin kendilerini piyasadaki işsizlerle kıyaslamalarından kaynaklandığı net bir şekilde görülmektedir. Kendi ifadeleriyle; Çoğu kimseden şanslıyım, yüzde yetmişten fazla kendi çevremden insan işsiz, günü birlik işlerle meşgul, geçici işlerle. Şükür ya bunu bulamayanlar da vardır. Herkes kolay kolay iş bulamıyor, geleceği, güvencesi yok bu işin ama hiç olmamasından iyidir. Gene işsiz kalmaktan iyidir. Çoluğumun çocuğumun nafakası mecbur. Đnanmazsın ben onlara gizli gizli çöpten, apartmanın çöplerinden ekmek toplayıp yedirdim. Çok sıkıntı çektim. Đş bulamıyoruz ki. Đlkbahardan beri ikinci hastayı arıyorum, bez bağlamaya, bez temizlemeye razıyım ben. Hiçbir işim olmasa onu da severek yapıyom n apayım o da ekmeğim. Çünkü başka yerden şansım olmadığına göre. Đhtiyacım var. Bu işe sahip oldukları için kendilerini şanslı hissetmeyenler ise işin düzensiz yapısına, güvence eksikliğine, işverenin olumsuz tutumlarına ve işin düşük statü ve saygınlığına gönderme yapmışlardır. Bazıları bu durumu şu şekilde ifade etmişlerdir: Bazen hiç çağırmıyorlar. Garantisi yok, geleceği yok, ne zamana kadar çalışabilirim ki, yaşlılığı da var bunun. Đş var mı, yok mu belli değil bir kere işim var da her gün çalışıyorum diyemiyor-sun. Keşke diyorum daha sayılır bir işte çalışsaydım. Okusaydım da çalışsaydım. Psikolojin bozuluyo, kendi çocuğuna bakamıyon elin çocuğuna bakıyosun, aşağılıyorlar, kaprislerini çekmek zorunda, göz yummak zorunda kalıyosun seni aşağılamalarına. Para çekiciler olarak görüyoruz kendimizi. Para kazanmak için her şeye katlanmak zorundayız. Yoksa çalışmayı hakir görmüyorum. Düzenli bi işim olsa da çalışsam, yorulsam, ama böylesi çok zor.

20 112 Amme Đdaresi Dergisi, Cilt 42 Sayı 3 Şanslı değilim, onun bunun pisliğini temizliyom valla, Đyi bir şey değil ev işleri. Buna şanslı denir mi. Başkasının evini temizliğin neresi şans demek ya. Yukarıdaki alıntılardan da görüldüğü gibi ev hizmetlisi olarak çalışan gündelikçi ve bakıcı kadınların bu tür işlerde çalışmalarının en önemli nedenlerinden biri, işgücü piyasasında yeterli koşullara sahip işlerin sınırlılığından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, gündelikçi ve bakıcılara daha ne kadar süreyle ücretli çalışmayı düşündükleri sorulduğunda da, bakıcıların gündelikçilere oranla daha kısa bir süre çalışmayı planladıkları görülmüştür. Başka bir deyişle bakıcılar, gündelikçilere oranla çalışma yaşamına daha geç girmekte ve daha az kalmayı planlamaktadır. Bu da, bakıcıların gündelikçilere göre işgücü piyasasına daha çok bozulan ekonomik durum nedeniyle girdikleri yönündeki saptamayı desteklemektedir. Beş yıl öncesine göre daha kötü durumda olduğunu belirten bakıcıların oranının gündelikçilerden iki kat fazla olması da bu saptamayı güçlendirmektedir. Örneğin gündelikçilerin içinde beş yıl öncesine göre daha kötü durumda olduğunu belirtenler %18 iken, bakıcılarda bu oran %38 e yükselmektedir. SO UÇ Piyasa ekonomisinin dinamiklerinden birini oluşturan enformel sektör, formel sektörde istihdam edil(e)meyen işgücünün önemli bir bölümü için en temel gelir ve geçim kaynaklarından biridir. Gündelikçilik ve bakıcılık kırdan kente göç etmiş, dar gelirli ailelerden gelen vasıfsız kadın işgücünün enformel emek piyasasında çalıştığı en önemli mesleki kategorilerdendir. Çeşitli toplumlarda ev hizmetliliğinin bu iki kategorisinde çalışan kadınlar arasında sınıf ve yaşam biçimleri açısından belirli farklılıklar görülebilmekle birlikte, Türkiye örneğinde farklılıklardan ziyade benzerlikler ön plana çıkmaktadır. Bu araştırmada, aralarında göreceli farklılıklar olmakla birlikte, gündelikçiler ve bakıcılar arasında sosyo-ekonomik açıdan bir benzerlik olduğu ve bakıcıların çalıştıkları evlerde çok defa temizlik işlerini de yaptıkları görülmüştür. Örneklemdeki gündelikçi ve bakıcı kadınlar için ücretli olarak çalıştıkları işleri oldukça önemlidir. Kendilerine tamamen ekonomik özgürlük sağlamasa da, ekonomik açıdan başkalarına bağımlılık düzeylerini azalttığının ve ataerkil toplum yapısı içinde kısmen de olsa özerklik kazandırdığının farkındadırlar. Bu nedenle kadınlar için işlerinin anlamı ve önemi azımsanmayacak ölçüdedir. Bununla birlikte, örneklemdeki kadınlar büyük ölçüde işlerinin kendilerine toplumsal hareketlilik olanağı sağlamaktan uzak olan ve kendilerini yoksulluktan kurtarmaya yetmeyen işler olduğunun farkındadırlar ve her iki meslek grubunun, ama özellikle gündelikçilerin, sosyal güvenceden yoksunluk ve işlerindeki düzensizlik nedeniyle kendilerini güvensiz hissetmekte oldukları söylenebilir. Bu durumda ev hizmetliliği, gündelikçi ve bakıcı kadınlara formel sektörde bir

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER Onur BAKIR MSG Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Giriş Bu çalışmanın amacı, Türkiye de tarımsal istihdam alanında 1980 den bugüne yaşanan dönüşümü temel

Detaylı

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1 PLATFORM NOTU'14 / P-1 Yayınlanma Tarihi: 11.03.2014 * Türkiye nin Gizli ları 1 Thomas Masterson, Emel Memiş Ajit Zacharias YÖNETİCİ ÖZETİ luk ölçümü ve analizine yeni bir yaklaşım getiren iki boyutlu

Detaylı

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1 İşgücü Piyasasında Gelişmeler: 04-06 Döneminde lar ve lerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? KEİG Platformu Türkiye de kadınların işgücüne ve istihdama katılım oranları benzer gelişmişlik seviyesindeki

Detaylı

En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1

En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1 En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1 KEİG Platformu Kasım 2018 2014 yılında sanayide çalışan her dört kadından biri 2 bir yıl içinde işini bırakmış 3. Oysa bu

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN POTANSIYELI : KADıNLAR T.C. Devlet Planlama Teşkilatı Dünya Bankası TEMEL BULGULAR Türkiye deki birçok kadın çalışmak istiyor ancak çalışmalarını engelleyen bazı zorluklarla

Detaylı

Araştırma Notu 13/159

Araştırma Notu 13/159 Araştırma Notu 13/159 27 Aralık 2013 1,4 MİLYON GENÇ NE OKULDA NE İŞTE Seyfettin Gürsel, Gökçe Uysal-Kolaşin ve Melike Kökkızıl Yönetici Özeti TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi 2012 verilerine

Detaylı

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011 KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011 www.macnamar.com Kale Mah. Kaptanağa Sok. Mecit Turan İş Merk. No: 5/86 Samsun Tel : 362 431 91 61 Fax: 362 431 91 61 1. Araştırmanın Kimliği... 1 1.1. Araştırmanın

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR EMEK ARAŞTIRMA RAPORU: ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR (Mart-2017) Bu çalışmayı, 8 Mart ı yaratan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nü bize armağan eden ve hayatın her

Detaylı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2011 N201127 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Hasan Çağlayan Dündar 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri 2008 Krizinin

Detaylı

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM 7 Mart 2018, İstanbul Giriş tarafından hazırlanan ve özet sonuçları kamuoyuna açıklanan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 Geniş tanımlı işsiz 5 milyon 660 bin İstihdam artışında kamu lokomotif! Tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 24,8! Özet 15 Ağustos 2016, İstanbul Türkiye Devrimci

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti Araştırma Notu 09/60 25.12.2009 ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI Seyfettin Gürsel *, Gökçe Uysal-Kolaşin ** ve Onur Altındağ *** Yönetici Özeti Bu araştırma notunda anadili Türkçe ve Kürtçe olan

Detaylı

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar Lütfi ĠNCĠROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı GiriĢ Nüfusunun yarısı kadın olan ülkemizde, kadınların işgücü piyasasına

Detaylı

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu Prof.Dr. Gülay Toksöz A.Ü. SBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü BKH Hedef 3: Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların

Detaylı

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION ARAŞTIRMA DİZİSİ 2004/1 TÜRKİYE GENELİ VE İSTANBUL İÇİN 4 KİŞİLİK AİLENİN ASGARİ GEÇİM HARCAMASI Sendikamız 4 kişilik bir

Detaylı

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER... KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER D SK/GENEL- SEND KASI Emekçi kadınların sorunları gün be gün artmaktadır. Kapitalizmin yoğun saldırıları ve ataerkil sistem, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği derinleştirerek,

Detaylı

Araştırma Notu 15/176

Araştırma Notu 15/176 Araştırma Notu 15/176 3 Şubat 2015 57 BİN ÇOCUK HAFTADA 40 SAATTEN UZUN ÇALIŞIYOR Gökçe Uysal, Melike Kökkızıl ** Yönetici Özeti 2012 Çocuk İşgücü Anketi verileri Türkiye'de 292 bin çocuğun hala ekonomik

Detaylı

E İTLİK VE ÇALI MA YA AMINDA KADINLAR

E İTLİK VE ÇALI MA YA AMINDA KADINLAR E İTLİK VE ÇALI MA YA AMINDA KADINLAR Prof. Dr. Yıldız Ecevit ODTÜ Kadın Çalışmaları ABD Başkanı ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Denizli Sanayi Odası,D&S for DWE AB Hibe Projesi Meslek Sahibi kadınlar

Detaylı

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor. Ekonomi İyileşiyor, İşsizlik Artıyor Hande UZUNOĞLU Şubat ayında Türkiye İstatistik Kurumu nun yayınladığı hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarının ardından işsizlik yine Türkiye nin gündemine yerleşti.

Detaylı

KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3

KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3 KADINLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE STATÜLERİ 3 Attila Hancıoğlu ve Banu Akadlı Ergöçmen Bu bölümde, Türkiye de kadınların durumuna ilişkin bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. Bölümde yer alan bilgiler, üreme

Detaylı

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş ) Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; ülkelerin kalkınmasında, ülkenin dünyadaki etki alanını genişletmesinde potansiyel bir güç olarak önemli bir faktördür. Nüfusun potansiyel gücü, nüfus miktarı

Detaylı

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? -Nereden?- Sosyal Sorunlar? İşsizlik, yoksulluk, ayırımcılık. Sosyal sınıflar, tabakalar, gruplar? İşsiz, yaşlı, çocuk, engelli. Yasalar, kurumlar, araçlar? -Anayasa,

Detaylı

Araştırma Notu 17/212

Araştırma Notu 17/212 Araştırma Notu 17/212 18 Mayıs 2017 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 850 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Selin Köksal ** Yönetici Özeti 2014 ve 2015 Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Ekim 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- Ekim 2018 KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR İşsizlikte Patlama Gerçek İşsiz Sayısı 6,3 Milyon Kayıtlı İşsiz Sayısı Son Bir

Detaylı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı 17 Eylül 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon Gerçek İşsizlik Oranı yüzde 17,1 İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı 930 Bin Üniversite

Detaylı

Araştırma Notu 14/163

Araştırma Notu 14/163 g Araştırma Notu 14/163 7 Mart 2014 REİSİ KADIN OLAN HER DÖRT HANEDEN BİRİ YOKSUL Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat eşitliği

Detaylı

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular PLATFORM NOTU'15 / P-3 Yayınlanma Tarihi: 05.02.2015 * Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular Cem Başlevent 1 YÖNETİCİ ÖZETİ Son yıllarda yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, kayıtdışı

Detaylı

Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri. Ülker Şener 13.02.2013

Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri. Ülker Şener 13.02.2013 Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri Ülker Şener 13.02.2013 Temel sorun alanları Toplumsal yapı: kadın olmaya yüklenen anlam ve toplumsal cinsiyet rolleri İşgücü talebinden kaynaklı sorunlar:

Detaylı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU İşsizlik çığ gibi: Bir yılda 501 bin yeni işsiz Ekonomide küçülme işsizliği tetikliyor Sanayi üretimi bir yılda yüzde 6,5 azaldı Geniş tanımlı işsiz sayısı 6,3 milyona yükseldi

Detaylı

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE .. DISK. TÜRKİYE GEN EL HİZMETL ER İŞÇİLERİ SEN DİKASI EMEK ARAŞTIRMA RAPORU: TÜRKİYE DE KADINLAR ve KADIN EMEĞİ (Mart-2018) Bu çalışmayı, 8 Mart ı yaratan bize armağan eden ve hayatın her alanında mücadele

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Kasım 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU Kasım 2018 İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı Gerçek İşsiz Sayısı 6,4 Milyona Yaklaştı Kayıtlı İşsiz

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity İskender GÜMÜŞ* Nebi Sümer, Nevin Solak, Mehmet Harma İşsiz Yaşam: İşsizliğin

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

Kadın İstihdamının Sorun Alanları Amasya Örneği. Ülker Şener 03.05.2011

Kadın İstihdamının Sorun Alanları Amasya Örneği. Ülker Şener 03.05.2011 Kadın İstihdamının Sorun Alanları Amasya Örneği Ülker Şener 03.05.2011 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Slide 2 İçerik Türkiye'de kadın istihdamı ne durumda? Amasya'da Kadın İstihdamının Artırılmasına

Detaylı

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi HAZIRLAYAN.0. Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi Doç. Dr. Levent ŞAHİN - İnsan Kaynakları Araştırma Merkezi

Detaylı

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KADIN CALISMALARI ANABİLİM DALI Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği Yüksek Lisans Bitirme Projesi Derya Demirdizen Proje Danışmanı Prof.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2011 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0

Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0 12 Eczacı Profili-1998-2007 II. 1998 ARAŞTIRMASI BULGULARI ll.l.toplumsal VE EKONOMİK ÖZELLİKLER Katılımcının Yaşı n % 21-30 114 21.6 31-40 152 28.8 41-50 208 39.5 51+ 53 10.1 TOPLAM 527 100.0 Tabloda

Detaylı

Araştırma Notu 16/195

Araştırma Notu 16/195 Araştırma Notu 16/195 18 Mayıs 2016 HER ÜÇ GENÇTEN BİRİ EĞİTİMİNE DEVAM ETMİYOR Gökçe Uysal *, Melike Kökkızıl ** ve Selin Köksal *** Yönetici Özeti 2013 ve 2014 Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

Araştırma Notu 18/229

Araştırma Notu 18/229 Araştırma Notu 18/229 18 Mayıs 2018 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 700 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Yazgı Genç ** Yönetici Özeti 2012-2016 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya Projenin Hedefleri Projenin hedefi: Amasya da çalışmayan ama çalışmak isteyen ya da aktif olarak iş arayan 300

Detaylı

Araştırma Notu 16/191

Araştırma Notu 16/191 Araştırma Notu 16/191 7 Mart 2016 REİSİ KADIN OLAN 1,2 MİLYON HANE YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat

Detaylı

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hamit BİRTANE Uzman Mart 2012 TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Günümüz ekonomilerinin en büyük sorunlarından biri olan

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016 İşsizlikte patlama! İki yılda 473 bin yeni işsiz! Geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyonu aştı Tarım istihdamı 420 bin, imalat sanayi 47 azaldı Toplam istihdam artışının

Detaylı

KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU

KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU AĞUSTOS 2009 Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi Kursiyerlerinin Demografik Özellikleri Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi

Detaylı

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi 1 ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi 1- Genel Olarak Bir ekonominin başarı ölçütlerinden birisi de istihdam yaratma kapasitesidir.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran EKONOMİK GELİŞMELER Haziran - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - HAZİRAN 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak EKONOMİK GELİŞMELER Ocak - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi (KADES) Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi (KADES) Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara TEPAV Binası, 3.Kat Konferans Salonu (TEPAV Binası, TOBB Üniversitesi Kampüsü,Söğütözü Cad.No:43 Söğütözü/ANKARA) Kadın Emeği Konferansı Kavramsal

Detaylı

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Algısı Araştırması Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Çalışmaları Araştırma Merkezi Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Algısı Araştırması Kantitatif Araştırma Özeti

Detaylı

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2 EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2 KAMU İSTİHDAM RAPORU (Aralık, 2015) Ø KAMU SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİ SAYISI YÜZDE 3,4! GERİLEDİ. KADROLU İŞÇİ SAYISI İSE YÜZDE 4,6 DÜŞTÜ! Ø BELEDİYELERDE KADROLU İŞÇİ SAYISI

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 15 Ağustos 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 İŞSİZLİKTE KRİZİN AYAK SESLERİ MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

Detaylı

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu 22 İL Hane Ziyaretleri 2015 Raporu 2015 yılı içerisinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 22 ilde 22864 kadın evlerinde ziyaret edilerek onlara aileleri, evlilikleri ve çocuklarıyla ilgili

Detaylı

Özet Değerlendirme 1

Özet Değerlendirme 1 Özet Değerlendirme 1 SURİYELİ MÜLTECİ HAYATLAR MONİTÖRÜ ÇALIŞMANIN KAPSAMI İNGEV ve Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü işbirliğinde hazırlanan Mülteci Hayatlar Monitörü, Türkiye de kamp dışında yaşayan

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2008 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi Kadın işçiler Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi Toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü İkincil konum Hizmet ve bakım ağırlıklı işler Doğurganlık özelliği Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporu 124. sırada

Detaylı

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 17 Aralık 2018, İstanbul İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU Aralık 2018 KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK Resmi İşsiz Sayısı 330 Bin Artarak 3 Milyon 750

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58 i Bu sayıda; Ocak ayı işgücü ve istihdam verileri; Ocak-Mart Merkezi Yönetim Bütçe Sonuçları, IMF Küresel Ekonomik Görünüm Raporu değerlendirilmiştir.

Detaylı

İşte bu, kişileri birbirlerinden ayıran özelliklerin tümüne, kişinin Girişimcilik Profili diyoruz.

İşte bu, kişileri birbirlerinden ayıran özelliklerin tümüne, kişinin Girişimcilik Profili diyoruz. KİŞİNİN GİRİŞİMCİLİK PROFİLİ Her insanın vücut yapısı nasıl ki her spora uygun değilse, her insanın çeşitli özellikleri de onun her türlü girişim i yapmasına uygun değildir. Bir başka deyişle, kişinin

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu nun teknik katkılarıyla, Ekim 2006 tarihinde

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2007 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI 11 MART 2011 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2010 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi

Detaylı

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU:

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU: TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) (Ocak 2013 TÜİK HİA Verilerinin Değerlendirilmesi) Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) Ocak 2013 Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, 14 Nisan 2013 tarihli

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2016 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Kongresi Ankara, 25 Ağustos 2008 Y.Doç.Dr. İpek İlkkaracan İstanbul Teknik Üniversitesi Kadının

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI 08/05/2015 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2014 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2012 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu nun teknik katkılarıyla, Ekim 2005 tarihinde uygulanan

Detaylı

MAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI

MAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI MAVİ YAKALILARIN ÇALIŞMAYA YÖNELİK TUTUMLARI ÇALIŞMA PSİKOLOJİSİ VERİ BANKASI ÖRNEĞİ www.calismapsikolojisi.net Yrd. Doç. Dr. Burcu KÜMBÜL GÜLER Kocaeli Üniversitesi Gündem İnsan Kaynakları ve Çalışma

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2017 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Araştırma Notu 13/156

Araştırma Notu 13/156 Araştırma Notu 13/156 01 Kasım 2013 ALTIN HARİÇ CARi AÇIK DÜŞÜYOR Zümrüt İmamoglu, Barış Soybilgen ** Yönetici Özeti 2011-2013 yılları arasında altın ithalat ve ihracatında görülen yüksek iniş-çıkışlar

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2015 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke! Türkiye de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul 1 KEİG Platformu 3 Ocak 2019 Zaman kullanımı ile ilgili karşılaştırmalı istatistiklere bakıldığında, Türkiye özel bir konuma sahip. İstihdamda

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2013 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından Ekim 2009 tarihinde uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre,

Detaylı

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR ÖZET İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR 17.04.014 Ekim Kasım Aralık Ayları. HAZIRLAYAN Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa DELİCAN İnsan Kaynakları Araştırma

Detaylı

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 Banu Akadlı Ergöçmen ve Mehmet Ali Eryurt Bu bölümde gebeliği önleyici yöntem kullanımı dışında kadının gebe kalma riskini etkileyen temel faktörler incelenmektedir.

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ 445 TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ Aydeniz ALİSBAH TUSKAN* 1 İnsanların bir biçimde sınıflanarak genel kategoriler oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar ya da bir

Detaylı

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI Prof. Dr. Nezih Güven (ODTÜ, Rektör Danışmanı) Doç. Dr. Ayşe Gündüz Hoşgör (ODTÜ,Sosyoloji Blm.) Y. Doç. Dr. Mustafa Şen (ODTÜ, Sosyoloji Bölümü) Bağlantı

Detaylı

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül)

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül) TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül) HAZIRLAYAN 18.02.2014 Prof. Dr. Halis Yunus ERSÖZ Prof. Dr. Mustafa DELİCAN Doç. Dr. Levent ŞAHİN ÖZET Türkiye genelinde Eylül ayında geçen yılın aynı

Detaylı

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI. 15/02/2008 D EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI. Devlet Planlama Örgütü İstatistik ve Araştırma Dairesi tarafından

Detaylı

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI 996 I.BURDUR SEMPOZYUMU BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI Kemal FİLİZ * Kadir PEPE ** ÖZET Araştırmada, Burdur ilinde aktif spor yapan sporcuların sosyoekonomik profillerinin

Detaylı

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. TÜRKİYE DE İŞÇİ VE MEMUR KONFEDERASYONLARININ YOKSULLUK SINIRI KONUSUNDAKİ ARAŞTIRMALARININ SONUÇLARI Ülkemizde

Detaylı

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti Araştırma Notu 09/39 24.06.2009 YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI Seyfettin Gürsel, Burak Darbaz, Ulaş Karakoç Yönetici Özeti Yeşil Kart uygulaması, herhangi

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak 2014 07:48

MEMURUN HAYATI BORÇ ÖDEMEKLE GEÇİYOR! Yazar Editör Pazartesi, 20 Ocak 2014 07:48 Pazartesi 20 Ocak 2014 07:48 Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi nin yaptığı araştırma kamu görevlilerinin meslek haya tlarını borç ödeyerek geçirdiklerini ortaya koydu Yüzde 97 si borçlu olan memurların 60

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

Araştırma Notu 16/202

Araştırma Notu 16/202 Araştırma Notu 16/202 20 Aralık 2016 ÇOCUKLARA KİM BAKIYOR? KADIN İŞGÜCÜNE KATILIMI VE TOPLUMSAL CİNSİYET Hande Paker ve Gökçe Uysal Yönetici Özeti Bu araştırma notunda çocuk bakımıyla ilgili çeşitli görevlerin

Detaylı

Araştırma Notu 17/206

Araştırma Notu 17/206 Araştırma Notu 17/206 7 Mart 2017 REİSİ KADIN OLAN HANELERDE YOKSUNLUK ARTIYOR Gökçe Uysal * ve Selin Köksal ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat eşitliği

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 i Bu sayıda; 2014 Ocak ayı İşgücü ve İstihdam Verileri değerlendirilmiştir. i 1 2014 ün ilk ayında gerçek işsiz sayısı 4 milyon 924 bin

Detaylı