Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi"

Transkript

1 Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 28 Haziran Laik-faþist kampýn anti-demokratik komplolarýna, Kürt halký üzerindeki katliam planlarýna karþý Demokratik haklarýn savunusunu iþçi sýnýfý üstlenmelidir Gündem ve Politika syf. 2-7/10-11 Sýnýf mücadelesi syf. 8-9/12-17 Dalgalanmanýn Faturasý Ýþçi ve Emekçilere Çevre Yasasý Çevremizi Kurtaracak mý? Demokratik Haklarýn Savunusunu Ýþçi Sýnýfý Üstlenmeli Sosyal Güven(siz)lik Yasasýna Onay Fabrikalardan Okur Mektuplarý Cumhurbaþkanlýðý ve Rejim Dünya syf Yeni TMY, Asker ve Polise Öldürme Yetkisi Veriyor Ýran: Emperyalist Tehditlere Son! ÝTÜ de Faþist Saldýrý Brezilya da Yeni Bir Önderliðe Doðru Rejimin Saldýrýlarý Karþýsýnda Bir BÝC Olanaklý mý? Bolivya da Millileþtirme ve Sýnýrlýlýklarý ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR 1

2 ÝLAN TAHTASI 2 GÜNDEMDEN... Çevre Yasasý Çevremizi Kurtaracak mý? 11 yýldýr TBMM raflarýnda bekleyen Çevre Yasasý, Tansu Çiller döneminde hazýrlandý; Mesut Yýlmaz döneminde yenilendi, ancak bir türlü yasallaþmadý. En son Tuzla da ortaya çýkan (ve kýsa bir süre sonra da Kýraç bölgesinde) zehirli varillerin Türkiye gündemine oturmasý ve yetkili kurumlarýn bu olayda parmaðýnýn olduðunun açýða çýkmasýndan dolayý gelen tepkiler, AKP hükümetini istemeden de olsa bu yasayý meclisten geçirmek zorunda býraktý. Ýþte Çevre Yasasýnýn getirdikleri: 3 bin 225 belediyenin organize sanayi bölgesi planlarý 3 ila 10 yýl arasýnda hazýrlanacak. Bundan böyle liman, tersane, marina gibi iþletmeler kendi atýk tesisini yaptýracak. Aracýna egzos ölçümü yaptýrmayanlara 500 YTL. ; Hava kirliliðine neden olan konutlara 500 YTL ; Gürültü yapan konutlara 400 YTL, araçlara da YTL, eðlence yerlerinde 12 bin YTL.; Umuma açýk yerlerde çevreyi kirletenlere 100 YTL; Ýçme sularýna ve yeraltý sularýna atýk boþaltanlara 48 bin YTL ceza verilecek. Kapalý koy ve körfezlerde balýk çiftliði yasaklanacak. 1 yýl içerisinde taþýnmayan kapanacak. Tazminat taleplerinde zaman aþýmý süresi maðdurun zararý ödendiði tarihte baþlayacak. Zehirli varil gömenlere ise 100 bin YTL.den 1 milyon YTL.ye kadar para cezasý verilecek. Çevre cezalarýný artýk valilik deðil, bakanlýk EÐÝTÝM SEN görevlileri kesecek. Bakanlar kurulu cezayý 10 katýna kadar arttýrabilecek. KAPATIL- AKP Hükümeti ve Patronlar Çevre Düþmaný AMAZ Çevre Yasasý ný iki yýl mecliste bekleten AKP hükümetinin Çevre ve Orman Bakaný Osman Pepe, Tuzla daki zehirli varillerin ortaya çýkmasýndan sonra, Türkiye de 750 bin ton tehlikeli atýðýn sadece bin tonu, bilemediniz 50 bin tonu bertaraf ediliyor. 720 bin ton tehlikeli atýk nereye gidiyor? diye utanmadan sordu. Ayrýca Çevre Yasasýnýn görüþüleceði meclisteki ilk Genel Kurul toplantýsýna bile gitme tenezzülünde bulunmadý. Nitekim zehirli varillerin ortaya çýkmasýndan sonra hükümetin çevre yasasýndaki deðiþikliklere bakýldýðýnda bu zehirli atýklarý bertaraf edecek tesisleri kurmak için patronlara iki yýldan on yýla kadar süre tanýdýðý görülüyor. Bu süre içinde patronlar zehirli varilleri bugüne kadar olduðu gibi istedikleri þekilde çevreye atabilecekler. AKP hükümetinin çevre konusunda ne kadar duyarlý olduðu görülüyor. Daha sonra her yerden varillerin çýkmasý ve gelen tepkiler üzerine AKP hükümeti Çevre Yasasý ný çýkarmak zorunda kaldý. Bakalým meclisten geçen bu yasa uygulamaya da geçecek mi? Konu patronlar olunca iþ deðiþiyor. AKP hükümeti çevre katliamýna neden olan iþ adamýnýn uzun süre adýný bile açýklamaya cesaret edemedi. Çevre katliamlarýný önlemek göstermelik yasalarla olmaz. Ülkedeki bütün firmalarýn çevreye zarar verebilecek atýk miktarlarý belirlenmeli ve bu firmalara bu atýklarý bertaraf edebilecek tesisler kurulmasý þartý getirilmelidir. Çevreyi kirleten fabrika patronlarýna aðýr para cezasýyla birlikte hapis cezasý da verilmelidir. Uður Yýlmaz 30 Mayýs 2006

3 Laik-faþist kampýn anti-demokratik komplolarýna, Kürt halký üzerindeki katliam planlarýna karþý Demokratik haklarýn savunusunu iþçi sýnýfý üstlenmelidir Danýþtay üyelerine yönelik silahlý saldýrý bir üyenin ölümüne, dördünün de yaralanmasýna yol açtý. Saldýrýnýn ardýndan ulusalcý-laik kesimler AKP hükümetini peþinen cinayetin azmettiricisi ilan etti. Bu kesimlere göre tetikçinin Ýslamcý bir fanatik olduðu kesindi. AKP li belediyelerin özellikle son dönemde giderek artan haremlik-selamlýk uygulamalarý ve kimi bölgelerde içkiyi yasaklama giriþimleri bunun bir kanýtý sayýldý. Bunlara ek olarak laiklik ve türban konularýnda baþta Meclis Baþkaný Arýnç ve Baþbakan Erdoðan ýn açýklamalarý ulusalcý-laik kesimlere göre laik cumhuriyet rejimi ne yönelik açýk bir baþkaldýrýnýn baþladýðýnýn ilanýydý. Ulusalcý-laik kesimler Þemdinli Ýddianamesi nde Genelkurmay ikinci baþkaný Büyükanýt ýn bir suç þebekesinin baþý olarak isminin geçmesini de þeriat düzeni kurmak isteyen AKP hükümetinin bir giriþimi olarak görmüþtü. CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal a göre AKP hükümeti Þemdinli Ýddianamesi ile orduya karþý bir darbe giriþimi yapmýþtý. Ve yine Baykal a göre þeriat devleti önündeki en büyük engel olan TSK, AKP tarafýndan hedef seçilmiþti. Bu nedenle bir Danýþtay üyesinin ölümüyle sonuçlanan saldýrýyla, þeriat devleti isteyen AKP iliþkisi derhal kuruldu. Danýþtay üyesinin cenazesinde katil baþbakan, katil hükümet sloganlarý eþliðinde bakanlar yuhalanýp, kovalandý. Genelkurmay Baþkaný Hilmi Özkök halkýn hükümete karþý her gün benzer protestolar göstermesini istedi. Bugün de geçerli olan bu senaryoya göre baþýný AKP hükümetinin çektiði radikal Ýslamcýlar Türkiye de bir þeriat devleti kurmak istemekte ve baþýný Genelkurmay ýn çektiði ulusalcý-laik kesimler ise bu þeriat devletinin kurulmasý önünde rejimin koruyucusu durumunda. Cumhurbaþkanýnýn, CHP nin de içinde yer aldýðý ulusalcý-laik kesimler bu nedenle ordudan açýkça askeri bir darbeye kadar her türlü tedbiri almasýný istemekte. Bu noktada þunu tespit etmeliyiz: Erdoðan hükümeti tek kelimeyle iþçiemekçi düþmanýdýr. Bu hükümet sömürü yasalarýný çýkarmakta, özelleþtirme uygulamalarýný devreye sokmakta, sosyal güvenlik sistemini parçalamakta, baþta Kürt halkýna yönelik baský ve þiddet uygulamalarý dahil olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlüklerin engellenmesini idare etmektedir. AKP, tabanýnýn bir kesiminin talebi olan türbaný çýkarlarý doðrultusunda fýrsat buldukça özgürlük diyerek pazarlamaktadýr. Benzer þekilde ve nedenlerle AKP, hükümet ve belediye imkanlarýný kullanarak kendi yakýn çevresi için kadrolaþma imkanlarý yaratmaktadýr. Bu nedenle AKP hükümeti ne maðdurdur ne de masum. Bunu en iyi bilen ve yaþayan da gerçek maðdur ve masumlar olan iþçi sýnýfý, emekçi kitleler ve Kürt halkýdýr. Ama sormak gerekiyor: Genel Kurmay Baþkaný Özkök, Cumhurbaþkaný Sezer, CHP Genel Baþkaný Baykal ve bir bütün olarak MGK rejimi AKP ye bu sýnýf düþmaný politikalarýndan dolayý mý karþýdýr? Hayýr, MGK rejimi bir baský ve þiddet rejimidir ve kapitalist sömürünün en acýmasýz þekilde sürdürülmesinin teminatý durumundadýr. Kuþkusuz Türkiye de þeriat düzeni isteyen insanlar vardýr ama bunlar küçük bir azýnlýktýr ve böylesi bir hedefi gerçekleþtirme güç ve kudretinden uzaktýr. Þeriat Türkiye için güncel bir sorun deðildir. Buna raðmen böyle bir tehdit varmýþ gibi davrananlar baský ve þiddet rejimlerini meþru kýlmak isteyenlerdir. Dolayýsýyla AKP nin iþçi-emekçi düþmaný bir hükümet olmasý ayrý bir þeydir, þeriat isteyen bir hükümet olduðu iddiasý baþka bir þey. Birincisi doðru ama ikincisi yalandýr, bilinçli ve planlý bir abartýdýr. Nitekim Danýþtay saldýrýsýnýn tetikçisinin Ýslamcý deðil milliyetçi, vatansever, laik sýfatlarýn sahibi bir kiþi olduðunun açýða çýkmasý bu tabloyu doðrulamaktadýr. Tetikçinin tespit edilen suç ortaklarýnýn kimisinin asker olmasý ve bu kiþilerin Susurluk baðlantýlý kimi askerler ve polis þefleriyle de yakýn iliþkili çýkmasý tezgahýn gerçek adresini göstermiþtir. Üzerinde vatansever, ulusalcý parti ve derneklerin üyelik kartlarýný taþýyan bu tetikçinin Cumhuriyet gazetesine de bombalý saldýrýda bulunduðunun tespit edilmesi kurmaca kontrgerilla eylemlerinin, psikolojik harp tezgahlarýnýn bir yenisiyle karþý karþýya olduðumuzun kanýtýdýr. Kuþkusuz Danýþtay a ve Cumhuriyet gazetesine yapýlan saldýrýlarýn öncelikli hedefi AKP hükümetidir. Türkiye de Kürt sorunu vardýr, bu bizim sorunumuzdur ve çözmek de bizim sorumluluðumuzdur açýklamasýný yapan Baþbakan Erdoðan, Þemdinli bombalamasýndan sonra da olayý aydýnlatýp, tüm sorumlularý açýða çýkacaklarý sözünü vermiþti. Oysa Büyükanýt duvarýna toslayarak askeri muhtýra yiyen AKP hükümeti, Þemdinli savcýsýnýn meslekten men edilmesine göz yumdu ve Þemdinli bombalamasý PKK nin eylemi deðil, devlet içi tezgahtýr uyarýsý yapan Ýstihbarat baþkanýný da görevden aldý. Bu ikiyüzlü, kiþiliksiz ve sinik politika AKP nin köþeye sýkýþtýrýlmasý ve tam anlamýyla teslim alýnýp istenen yola sokulmasý için gerekli ortamý saðladý. Hükümet büyük bir yýpratma savaþýyla karþý karþýyadýr. Bu yýpratma savaþýnýn öncelikli hedefleri Ýran ýn emperyalist iþgaline Türkiye nin ortak edilmesi, Ortadoðu nun ABD emperyalizmi önderliðinde sömürgeleþtirilmesinde Irak tezkerisi benzeri tersliklerin bir kez daha yaþanmasýnýn önünün kesin þekilde kesilmesi, bu anlamda müttefik Türkiye nin sürpriz çýkýþlarýna son verilmesidir. ABD emperyalizminin çýkarlarý doðrultusunda Türkiye de bu operasyonlarý ulusalcý, vatansever, laik geçinen kesimler yerine getirmektedir.baðýmsýzlýk lafý edenler GÜNDEM 3 GÜNDEM

4 emperyalizme baðýmlýlýðýn teminatý durumundadýr. ABD baþkaný Bush boþuna komünizm tehdidinden Türkiye yi biz kurtardýk demiyor. Askeri darbelerin mimarlarý emperyalizmin iþbirlikçileridir. Ýþçi sýnýfý hareketini, sol hareketi yok etmek adýna Ýslamcýlýðý pompalayan, tarikatlara örgütlenme imkaný veren, Ýmam Hatip okullarýnýn sayýsýný arttýran, emekçi halký din ile uyutmak isteyen bizzat askeri darbeciler olmuþtur. PKK yi bitirme adýna Doðu ve Güneydoðu Anadolu da Hizbullah adlý örgütü kuran da ayný güçlerdir. Sovyetler Birliði ne karþý Usame Bin Ladin i, Ýran a karþý Saddam Hüseyin i var edenler kendi yarattýklarý þeytanlardan þimdi dünyayý kurtardýklarýný ilan ediyorlar. Türkiye de yaþanmakta olan sürecin anlamý da budur. Ama bu Türkiye nin güncel anlamda bir askeri darbe tehdidiyle karþý karþýya olduðu anlamýna gelmemektedir. Kuþkusuz Türkiye de bir askeri darbe olma ihtimali bir þeriat kalkýþmasýndan daha yüksektir. Ama darbe bugün kime karþý yapýlacaktýr? Olmayan þeriata karþý mý? Örgütsüz, daðýnýk ve büyük ölçüde zaten ulusalcýlaik ve/veya liberal, AB ci sendika ve partiler tarafýndan kuþatýlmýþ iþçi sýnýfýna karþý mý? Onyýllardýr her türlü katliama, baský ve þiddet uygulamalarýna maruz kalan Kürt halkýna karþý mý? Ýþçi sýnýfýna, emekçi kitlelere ve Kürt halkýna yönelik her türlü saldýrý gündemde. Darbe MGK rejimine bugün yapamadýðý neyi yapmayý saðlayacak? Kuþkusuz MGK rejimi -bir anlamda kendi mevcudiyetinin en güçlü nedenlerinden biri olan Kürt ulusal hareketi baþta olmak üzere- mevcut statükonun deðiþmesine karþý merkezi bir direnç göstermekte ve devlet aygýtýný bu doðrultuda kontrol edebilmektedir. Ayrýca bugünkü koþullar altýnda burjuvazi için askeri bir darbe baþta AB ile emperyalistkapitalist bütünleþme dahil birçok projesini rafa kaldýrma anlamýna gelecektir. Birçok askeri darbenin sipariþçisi TÜSÝAD ýn þu an için bir askeri darbeye ihtiyacý görünmüyor. Tam da bu nedenle TÜSÝAD, sermayenin gerçeðini; erken seçim yok, cumhurbaþkanlýðý konusunda AKP söyleneni yapacak, ABD en önemli müttefikimizdir diyerek belirledi. Cumhuriyet gazetesi TÜSÝAD ýn bu açýklamasýný gerçekçi diyerek kabul etti. Kuþkusuz TÜSÝAD, AKP dýþýnda daha diri, toplumsal desteði olan bir parti ve/veya lider alternatifine sahip olduðunda onu devreye sokacaktýr; ama bugün AKP, burjuvazi için -her þeye raðmen- alternatifsizdir. CHP Genel Baþkaný Baykal bu nedenle partisini bir milli mutabakat hükümetine zemin oluþturacak uygunluða getirmek için Mevlana modelini devreye soktu. Saðcýsolcu, liberal-muhafazakar her kesimi, AKP yi ilk genel seçimlerde hükümetten indirmek için CHP de bir araya gelmeye çaðýrdý. Çünkü ne Aðar ýn DYP si, ne Mumcu nun ANAP ý, ne de Bahçeli nin MHP si tek baþlarýna AKP ile sandýkta mücadele edebilecek güce sahip deðiller. Bunu bildikleri için devletçimilliyetçi-þovenist politika bu partiler tarafýndan giderek daha fazla benimseniyor. Ýþçi sýnýfý ve Kürt halký bir yandan TMY benzeri yasa ve uygulamalarla hak ve özgürlük alanlarýnda zapt-u rap altýna alýnmaya; diðer yandan özelleþtirme, yeni iþ yasasý, sosyal güvenliðin tasfiyesi uygulamalarýyla katýksýz bir sömürüye mahkum edilmeye çalýþýlmakta. Ýþçi sýnýfý ve Kürt halký kendisini askerin postalý ile þeriatýn cübbesi arasýna sýkýþtýrmaya çalýþanlara karþý uyanýk olmalý. Kürt halkýna yönelik imha politikasý devlet-hükümet iþbirliði içinde yürüyor. Emekçi halka yönelik linç giriþimleri devlet ve hükümetin izlediði milliyetçi þovenist anlayýþýn bir ürünü. Askerin postalý özgürlükleri ortadan kaldýrýr, örgütlülüðü parçalar, daha da acýmasýz bir sömürünün uygulanmasýna olanak tanýr. Askeri darbeler hak ve özgürlük getirmez, hak ve özgürlükleri götürür. Þeriat da iþçi-emekçi düþmaný bir rejimdir. En temel hak ve özgürlükler dahi böylesi rejimler tarafýndan un ufak edilir. Ýþçi örgütleri ve sendikalar iþçi sýnýfýný ve Kürt halkýný, ya askeri darbe ya þeriat ikilemlerine sürükleyen laik-faþist kampýn antidemokratik komplolarýna ve Kürt halký üzerindeki katliam planlarýna karþý ortak tutum almalýdýr. Ýþçi sýnýfý, emekçiler ve Kürt halkýnýn mücadelesi devam etmektedir. Tüm baský ve þiddete, sömürü ve saldýrýya raðmen burjuvazi hak ve özgürlük mücadelesini boðamamýþtýr. Sýnýf hareketinin daðýnýk ve birleþik bir yapýya sahip olmamasý mücadelelerin istenen sonuçlara ulaþmasýna çoðunlukla imkan vermemektedir. Mücadelelerin birleþtirilmesi, örgütlenme ve koordinasyonun saðlanmasý sýnýf hareketinin birleþik bir karaktere ulaþmasýnýn en önemli koþuludur. Sýnýf hareketinin birlik, beraberlik ve dayanýþma ruhu kuþkusuz bir kez daha üzerine örtülmek istenen ölü topraðýný savurup atacaktýr. Ýþçi Cephesi - 5 Haziran Cumhurbaþkanlýðý ve rejim Devletin tepesinde süregelmekte olan itiþme, Cumhurbaþkanlýðý seçiminin yaklaþmasýyla birlikte yoðunluk kazanmýþ durumda. Baþbakan Erdoðan ve öbür AKP yetkilileri her fýrsatta yeni Cumhurbaþkanýný mevcut Meclisin seçeceðini, bir erken seçime gidilmeyeceðini tekrar ediyorlar. Onlarýn bu ýsrarý, AKP nin Meclisteki çoðunluðuna dayanarak kendilerinden birini, olasýlýkla da Meclis baþkaný Bülent Arýnç ý veya hatta Baþbakan Tayyip Erdoðan ý Cumhurbaþkanlýðý koltuðuna oturtmak arzusunda olduðu biçiminde yorumlanýyor. Büyük olasýlýkla da bu yorum doðru, ya da en azýndan AKP üzerinde uzlaþmaya varýlabilecek kendinden biri konusunda eðilimini apaçýk ortaya koyuyor. CHP ise yeni Cumhurbaþkanýný üç yýl önce seçilmiþ olanýn deðil, halkýn deðiþmiþ olabilecek iradesini yansýtacak yeni bir Meclisin seçmesini istiyor, ve bu gerekçeye dayanarak da erken genel seçim talep ediyor. CHP nin talebi bu içerikle sýnýrlý kalacak olsaydý,

5 bunun burjuva kurumlarý çerçevesinde demokratik bir tutum olduðunu söylemek olanaklý olabilirdi. Ne var ki, Deniz Baykal ýn konuya iliþkin çizgisi AKP iktidarý karþýsýndaki genel stratejisinin diðer ana öðelerini içeriyor. Ona göre AKP, þimdilik asýl programýný gizleyen Þeriatçý bir parti; þu anki amacý devlet kurumlarýný (yargýdan Silahlý Kuvvetlere kadar) yavaþ yavaþ ve içerden ele geçirmek, Cumhurbaþkanlýðýna kendinden birini getirmesi de bu taktiðinin bir uzantýsý; bu nedenle de, AKP Mecliste çoðunluðu oluþtursa bile, bu olanak ona tanýnmamalý. Pekiyi, Deniz Baykal bunu nasýl engelleyecek? Erken genel seçim istemesi bir bakýma bu yüzden, ama verili koþullarda yeni seçilecek Mecliste de AKP nin, mutlak çoðunluk olmasa bile önemli bir aðýrlýk oluþturacaðýný ve Cumhurbaþkanlýðý seçiminde söz sahibi olacaðýný hissediyor. Ýþte tam bu yüzden de tavrýný açýkça ortaya koyuyor ve Bülent Arýnç, düþünceleri nedeniyle Cumhurbaþkanlýðýna seçilmemeli diyor. Kuþkusuz Bülent Arýnç, ve elbette Tayyip Erdoðan, son derece tutucu, gerici, hatta burjuvazinin kabul etmesi durumunda Þeriata dayalý bir devletin kurulmasýný reddetmeyecek politikacýlar. Bununla birlikte burjuva demokrasisinin bireylerin politik, ideolojik, vs görüþlerinden ötürü yargýlanamayacaðý, mahkum edilemeyeceði ve devlet kurumlarýnda görev almalarýnýn engellenemeyeceði ilkesi, burjuvazinin bahþettiði deðil, iþçi ve emekçilerin dövüþe dövüþe elde ettikleri bir kazaným. Dolayýsýyla da, öznesi ister Arýnç, ister Erdoðan olsun, iþçi sýnýfýnýn rejime kabul ettirmesi, titizlikle korumasý gereken bir ilke bu. Zira seçimlerle Meclise girmiþ insanlarýn, seçim dýþý yöntemlerle devre dýþý býrakýlmasý giriþimi, burjuva demokrasisi çerçevesinde tek bir anlama gelir: açýk ya da gizli darbe. Deniz Baykal ýn güvendiði merci de bu: MGK ve Ordu. Eðer Arýnç ý görüþlerinden ötürü Cumhurbaþkanlýðýndan men edecek tek güç varsa, o da ülkenin baskýcý rejiminin bekçisi olan Silahlý Kuvvetlerdir. Baykal bu gücü devreye sokmaya çalýþýyor. Ýþçi sýnýfýnýn bu tür darbeci söylemlere ve giriþimlere net bir biçimde karþý çýkmasý gerekiyor. Arýnç ya da Erdoðan ýn politik saðlýðý bakýmýndan deðil, sýnýf örgütlenmesinin ve seferberliðinin olanaklý hale gelmesi, dünya ölçeðindeki demokratik kazanýmlarý Türkiye emekçilerinin bu ülkeye de taþýyabilmesi bakýmýndan. Zira her darbe, hatta darbe tehditi, emekçi halklar üzerindeki otoriter rejimin baskýlarýný daha da güçlü hale getiriyor, diðer kazanýmlarýn da bir bir elden gitmesine yol açýyor. Rejim krize girer mi? Darbe giriþimlerinin önlenmesi, MGK nýn kitlelerin iradesi dýþýnda ve üstünde, bu iradenin karþýsýnda egemen olmaya devam etmesini engelleme, asker-polis rejimine son verme görevini Arýnç ve Erdoðan gibi gerici politikacýlara býrakmak ise tam bir intihar olur. Çünkü bunlar burjuvazinin, iþverenlerin sözcüleri, ve bu devirde burjuvalarýn bizimki gibi geri ve emperyalizme baðýmlý ülkelerde demokratik haklarý tesis etme yetenekleri yok. Çeþitli burjuva fraksiyonlar kendi aralarýnda dalaþtýklarýnda demokratik lafazanlýklar edebiliyorlar, ama hepsinin birden toplu korkusu bu haklarýn iþçi ve emekçi yýðýnlarýn mücadelesinde yeni açýlýmlar, yükseliþler yaratabileceði; bu yüzden de Türkiye de demokratik dönüþümün gerçekleþmesini burjuva partilerinden beklemek hayal olur. Burjuva kesimler kendi aralarýndaki farklýlýklarý ve çeliþkileri, seçimlerle olmazsa darbelerle ya da emekçi halka karþý kurduklarý uzlaþmalarla aþmaya çalýþýrlar. Nitekim AKP ve Ordu, asker-polis rejiminin selameti açýsýndan aralarýnda bir uzlaþma arayýþý içindeler. Bunun en iyi örneklerinden birini, Hürriyet gazetesinin 20 Mart tarihli baskýsýnda yayýmlanan Gizli Anayasa haberi veriyor. Kimsenin yalanlamadýðý bu habere göre 24 Ekim de yapýlan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantýsýnda yenilenmiþ son hali uygun bulunan ve kamuoyunda Gizli kýrmýzý anayasa olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) Bakanlar Kurulu tarafýndan imzalanarak yürürlüðe girmiþ durumda. Bu belgeye göre ülkenin güvenliðini tehdit eden temel unsurlar irtica, bölücülük ve aþýrý sol olarak belirleniyor; tek devlet, tek ulus, tek bayrak, tek dil ilkeleri doðrultusunda hareket edileceði, ve Ýnkýlap ilkelerinden taviz verilmeyeceði kararýna varýlýyor. Açýk ki, AKP ile Ordu arasýnda, asker-polis rejimini güçlendirmeye yönelik bir anlaþma söz konusu. Bu uzlaþma Cumhurbaþkanlýðý seçiminde rejimin krize düþmemesi için alýnmýþ belirgin bir önleme benziyor. Ama sorun sadece Cumhurbaþkanlýðý seçimi deðil. AKP nin Meclisten geçirdiði Terörle Mücadele Yasasý da bu uzlaþmanýn bir sonucu. Çünkü bu yasa doðrudan doðruya siyasi otoriteyi, yani yasama (Meclis) ve yürütme (Hükümet) güçlerini devre dýþý býrakýyor, Orduyu ve Polisi onun yerine geçirip yargý gücünü kolluk kuvvetlerine tabi kýlýyor. Kýsacasý, demokrasi deðil, baskýcý Asker- Polis rejimi güçlendiriliyor. Bu baský rejiminin gerçek Yasama ve Yürütme gücü olan MGK nýn bir parçasý olan, bu gücü yok etmek için kýlýný kýpýrdatmamanýn yaný sýra onunla birlikte Gizli Anayasa imzalayýp demokrasiye apaçýk aykýrý bir yasa çýkarabilen AKP hükümetinden, onun Baþbakanýndan, Meclis Baþkanýndan demokrasiyi savunmalarý beklenebilir mi? Tam tersine, Asker-Polis rejimine, onun Baykal benzeri darbe kýþkýrtýcýsý sözcülerine karþý demokratik haklarýn, ancak Erdoðan-Arýnç benzeri gericilere raðmen, AKP gibi karþý devrimci bir partiye raðmen savunulmasý gerekiyor. Ve de þu apaçýk bir gerçek: Türkiye de demokrasinin gerçekleþmesi için bir devrime ihtiyaç var, çünkü bunun için MGK rejiminin ve 1982 Anayasasýnýn ve tüm gizli anayasalarýn yok edilmesi gerekiyor. MGK rejimine karþý emekçi halkýn demokratik iradesini ortaya koyabilecek bir Kurucu Meclis, ancak gene emekçi kitlelerin seferberliðiyle olanaklý olacaktýr. Bu devrimci dönüþümü gerçekleþtirebilecek, bundan yarar bekleyen baþka hiçbir güç yok. Ýþçi Cephesi - 8 Mayýs

6 Yeni TMY, Askere ve Polise Öldürme Yetkisi Veriyor 6 AKP hükümeti Terörle Mücadele Yasa Tasarýsý ný (TMY) tatile girmeden çýkartmaya hazýrlanýyor. Hükümet TMY de deðiþiklik yapýlmasýný yaklaþýk bir yýl önce gündemine almýþtý. CHP, hükümete muhalefet etmek için yasa tasarýnýn PKK lideri Abdullah Öcalan a af getireceði iddialarýný dile getirdi. TMY aslýnda toplumun muhalif kesimlerini sindirmeyi hedefleyen maddelerle doluyken CHP nin konunun sadece 6. maddesini tartýþmasý aslýnda hükümetin ve ordu nun isteklerine büyük olanak saðlamýþtýr. Bu yasayla yapýlmak istenen ne? Terör suçunun alaný geniþletiliyor, polisin yetkisinin artmasý isteniyor. Yeni maddeler þöyle; Terör örgütüne üye kazandýrmak suç olarak tanýmlandýrýlýyor ve 15 yýl hapis öngörülüyor. Gösterilerde puþi ve maskeyle yüzünü kapatanlar 3 yýla kadar hapis isteniyor. Ýntiharýn terör amacýyla özendirilmesi cezanýn ayrýca arttýrýlmasýný getiriyor. Ormanlarý terör amaçlý yakanlarýn cezalarý yüzde 50 oranýnda arttýrýlacak. (Villa yapmak için yakanlara ceza yok!) Polis terör örgütlerine yönelik operasyonlarda teslim ol emrine uymayanlara karþý silah kullanabilecek. Gözaltýndaki þüphelinin avukatýyla görüþme hakký 24 saat süreyle kýsýtlanabilecek. Daða ve þehirdeki eylemlere çocuklarýný salan anne babalara 5 yýl hapis cezasý öngörülüyor. Hükümet bu yasayý hazýrlamalarýna, terör eylemlerinin, kiþi hak ve özgürlüklerinin kullanýlmasý açýsýndan bir tehdit oluþturduðu, terör eylemlerinin, halkýn korku ve paniðe kapýlmasýný toplumdaki siyasi, ekonomik ve sosyal yapýlarýn büyük ölçüde zarar görmesine yol açtýðý vb. gerekçe olduðunu öne sürüyor. Terörü Kim Uyguluyor? Terörü burjuva devletin ta kendisi uyguluyor. Bu terör baský, þiddet, öldürme dahil her þeyi kapsýyor. Daha geçen aylarda yapýlan mahalle baskýnlarýnda, polisler kapýlarý kýrarak evlere girmeye çalýþýyor, insanlarý tutukluyordu. En son örnekte de araçlarýyla dolaþmaya çýkan üç arkadaþtan biri polis kurþunlarýyla öldürüldü. Bu kiþisel hak ve özgürlüklere müdahale deðil mi? Terör suçlusu tanýmýnýn geniþletilmesiyle her birey fiilen terörist olarak ilan ediliyor. Baský güçlerinin bu tutumuyla halk arasýnda da insanlarýn birbirine karþý güveni azalýyor. Ýnsanlar otobüste, sokakta, durakta yanýndaki insana suçlu olabilir ihtimaliyle mesafeli bakýyor. Bu var olan yabancýlaþmayý daha da arttýrýyor. Bu yasa sadece Kürt halkýna deðil iþçileri, emekçileri, gençleri de baský altýna almak için çýkartýlmak istenen bir yasa. ABD emperyalizmi terörü bahane ederek Irak ta iþgalini sürdürmeye devam ediyor. Türkiye de de daha çok demokrasiden, özgürlükten en çok bahsedilen bir dönemde terör bahanesiyle düzen karþýtlarý daha fazla baský altýna alýnmak isteniyor. TMY var olan uygulamalara yasal kýlýf arama gereðinden doðmuþtur. Daha yasa çýkmadan Dersim de Hüseyin Aslan adlý demiryolu iþçisi askerler tarafýndan öldürüldü. Baský ve þiddet yasa tanýmýyor. Gücü olan yasayý koyuyor. Bugün iþçilerin, emekçilerin, Kürtlerin, yoksullarýn ve diðer emekçi kesimlerin güçlü örgütlenmeleri olabilseydi burjuvazinin çýkarttýðý tüm yasalarý geri aldýrabilmek daha güçlü bir olasýlýk olabilirdi. Nitekim Kürt halkýnýn sarý, kýrmýzý, yeþil renkteki puþileri yasak, takýlmasý üç yýl hapis cezasý gerektiriyor ama buna raðmen Kürt halký güçlü olduklarý mitinglerde puþilerini takýyor ve bu renklerden binlercesini görmek zor olmuyor. Güçlü ve örgütlüysek hak ve özgürlüklerimizi koruyabilir ve yenilerini kazanabiliriz Kapitalist devlet terörüne hayýr. Terörle mücadele yasalarýnýn hedefi belirsiz terör örgütleri deðil, iþçi sýnýfýnýn mücadele örgütleridir Nergis Çayýr 30 Mayýs 2006

7 ÝTÜ de Faþist Saldýrý Ýstanbul Teknik Üniversitesi nde her yýl düzenlenen öðrenci þenlikleri, bu yýl faþistlerin provokasyonlarýyla sabote edildi. 9 Mayýs Salý günü ÝTÜ de sol görüþlü öðrencelere linç giriþimlerine varan saldýrýlar yapýldý. Bu yýl 3-8 Mayýs tarihleri arasýnda düzenlenen ÝTÜ öðrenci þenlikleri baþlamadan iki ay önceden itibaren; MHP ve Ülkü Ocaklarý ile baðlantýlý olduðu bilinen faþistler tarafýndan, ÝTÜ öðrencilerinin en çok kullandýklarý Ýnternet sitelerinden, þenliðin engellenmesine yönelik çaðrýlarda bulunuldu; 9 Mayýs Salý günü için, Türk bayraðýna sahip çýkmak için yürümek gibi söylemlerle Bayrak Yürüyüþü isimli bir eylem organize edildi. ÝTÜ öðrencilerini de provoke ederek 9 Mayýs ta yürüyüþe geçen faþistlerin bir kýsmý da þenlik alanýnýn çevresinde, sloganlarla provokasyonlarýna devam ederek üniversiteye girmeye çalýþan iki ÝTÜ öðrencisine saldýrdý. Minibüse binen bir öðrenci minibüsten indirilerek sopalarla dövüldü. Ardýndan üniversite dýþýndaki iki ÝTÜ öðrencisi býçaklanarak aðýr yaralandý. Bu kiþilerin daha önce Bahçeköy Yurdu nda öðrencilere uykularýnda saldýran, üniversite içinde bir öðrenciyi tartaklayanlarla da ayný kiþiler olduðu bilinmektedir. kadýn, çocuk demeden öldürülen insanlar terör karþýtý hareket adý altýnda meþrulaþtýrýlýrken; diðer bölgelerde sözde teröristlere karþý Türk Bayraklarý ile yollara dökülen sözde vatandaþlar Tüm bu olaylarla iþçi sýnýfýnýn ve tüm ezilenlerin ortak bir müca-delede buluþmasý engelleniyor. Ýþçi sýnýfý; Kürt-Türk, Terörist-Vatansever provokasyonlarýyla bölünüyor, parçalanýyor. Her geçen gün artarak kendini gösteren neo-liberal saldýrýlar ile haklarýný giderek kaybeden, yoksullaþan Kürt-Türk iþçiler, öðrenciler; lokal alanlarýnda mücadelelerini sürdürmeye çalýþýyor. Fakat; öðrenci hareketi uzun zamandýr kitlelerle bað kurmakta zayýf kalýyor. Devrimci öðrenciler iþçi sýnýfýyla birlikte yürütecekleri mücadelelerini kendi fakültelerindeki dar çevrelere sýkýþtýrýyorlar. Dolayýsýyla taleplerini, politikalarýný sýnýflarýnýn bir parçasý olan diðer öðrencilere taþýmakta zorlanýyorlar. Son zamanlarda üniversitelerde, paralý eðitime, baský ve þiddet ortamýna karþý yürütülen mücadelelerde öðrencilerin ortak mücadele edebilecekleri araçlar yaratýlamýyor. Devrimci öðrencilerin, 9 mayýs provokasyonlarý gibi benzeri olaylara izin vermeyecekleri, sýnýf mücadelesinin talepleriyle örtüþen taleplerini diðer öðrencilerle paylaþacaklarý ve ortak politikalarýný uygulayacaklarý bir öðrenci birliði en acil ihtiyaç olarak karþýmýzda! Öykü Tanýr 1 Haziran Mayýs ta ÝTÜ de yaþanan olaylar, aslýnda bir süredir Türkiye de uygulanan politikalarýn bir devamý niteliðinde Newroz undan beri gün be gün artan þovenizm propagandasý ile gerçekleþtirilen eylemler; Trabzon daki linç giriþiminde halkýn faþistlerle birlikte aldýðý tutum, Þemdinli olaylarý ile birlikte özellikle Kürt halkýna karþý sürdürülen saldýrýlar, Kürt illerinde 7

8 8 Dalgalanmanýn faturasý iþçi ve emekçilere AKP hükümeti nin üç buçuk yýllýk iktidar döneminde pembe tablolar çizip þu kadar büyüdük, enflasyon bu kadar düþtü, ekonomi iyi gidiyor yalanlarýný piyasalardaki dalgalanmalar açýða çýkardý. Türkiye deki ekonomik büyüme aslýnda uluslararasý sermayenin sýcak para denilen giriþine baðlanmýþ durumda. Uluslararasý sermaye elindeki parayla hangi ülkede daha fazla para kazanýrým düþüncesiyle hareket etmekte. Yani paradan para kazanma hareketi. Ekonomileri zayýf veya baðýmlý olan ülkeler uluslararasý sermayeyi ülkelerine çekmek için bu çevrelere güvence ve zemin hazýrlamak durumundalar. Güvence ve zeminden kastýmýz yabancý yatýrýmcýlara büyük yaðma ve vurgun olanaklarý saðlanmalý, yasal düzenlemeler bu vurgunlarýn önünü açmalýdýr. Böylece çýkarlarýna uygun zemini bulan vurguncular yatýrýmlarýnýn bir bölümünü Türkiye ye kaydýrýrlar. Bu giriþlerle ekonomide yalancý bir bahar havasýnýn yaþanmasý mümkün olur. Aksi durumda sýcak para baþka ülkelere kaçabilir. Ülkeye giriþ yapan sýcak para bazýlarý için ekonomide belli rahatlýklara yol açabilir. Tabii ki bahsettiðimiz rahatlýk iþçi ve emekçilerin hayat seviyelerindeki rahatlýk deðil. Ve bu rahatlama hiçbir zaman kalýcý olmaz. Çünkü hükümetlerin izlemiþ olduklarý ekonomik program baþta uluslararasý sermaye ve onlarýn iþbirlikçisi durumundaki tekelci sermayenin ihtiyaçlarý doðrultusunda yasal düzenlemeleri hazýrlamak zorunda. IMF nin üç ayda bir hükümeti denetlemeye gelmesinin nedeni programdan sapmamasýný kontrol etmek. Sýcak para nýn giriþini saðlayan hükümet bu vesileyle topluma pembe tablolar çizerek yoksul kitlelere yalandan umutlar vaat etmekte. Hükümetin çizdiði bu tablolarýn hayatta hiçbir karþýlýðý yok. Çünkü iþçi ve emekçilerin yaþam standardýyla, çizilen pembe tablolar arasýnda korkunç bir uçurum var. Dünya Bankasý nýn hazýrlatmýþ olduðu rapora göre Türkiye de patronlarýn geliri ile iþçi ve emekçilerin geliri arasýndaki fark 17 kat daha fazla. AKP nin büyüyen ekonomisinde 18 milyon yoksul, 1 milyon aç insan bulunmakta. Uluslararasý sermayenin mantýðý kârýna kâr katmak. Hangi ülkede daha fazla para kazanma olanaklarý bulurlarsa o ülkeye rotalarýný çeviriyorlar. Piyasadaki dalgalanmalarýn nedeni Son haftalarda piyasalardaki yaþanan dalgalanma baþta Türkiye olmak üzere Asya borsalarýnda sarsýntýlara yol açtý. ABD ve Japon Merkez Bankalarýnýn faiz artýrýmýna gideceklerini açýklamalarý (paranýn kokusunu alan) vurguncu sermayenin bir bölümünün Türkiye yi terk etmesine neden oldu. Ellerindeki hisse senetlerini satýp ucuz dolar alan ve bu sayede bir vurgun daha yapan sermaye yeni vurgunlar için baþka ülkelere yelken açmýþ durumda. Bunun neticesinde ekonominin (pembe tablo) dengeleri sarsýldý. Borsa düþtü, döviz ve faizler yükseldi. AKP hükümeti yalanlarýný bastýrmak için hemen saldýrýya geçti. Dövizdeki yüzde 8 artýþý devalüasyon olarak deðerlendirenleri cahillikle suçladý. Bununla yetinmeyen hükümet bu sarsýntýdan kendine siyasi rant elde etmek için cumhurbaþkanýnýn veto ettiði Genel Saðlýk Sigortasý ve Sosyal Sigortalarý Yasasý ný bu konuya baðlamaya çalýþtý. Hatýrlanacaðý gibi bizler bu hikâyeyi DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde yaþanan krizlerinde de gördük. Hükümet yaþanan krizin nedenini Hüsamettin Özkan ýn cumhurbaþkanýna anayasa kitapçýðýný atmasýna baðlamýþtý. Bizlerde buna ÝNANDIK! Ekonomideki dalgalanmaya birde rakamlar gözüyle bakalým: sýcak para nýn, Merkez Bankasý ndaki döviz rezervinin 55 milyar dolar olduðu ifade ediliyor. Nisan 2005 te 34 milyar dolar olan sýcak para 28 milyar dolar artýþla, Mayýs 2006 da 63 milyar dolara yükseliyor. Bir yýlda artýþ gösteren sýcak para nýn 22 milyar dolarýnýn hisse senedi, 6 milyar dolarýnýn ise hazine iç borçlanma senedi karþýlýðý giriþ yaptýðý belirtiliyor. Demek ki bu paranýn tamamý bir anda çekilse Merkez Bankasý rezervi bu açýðý karþýlamaya yetmeyecek. Sonuç olarak yaþadýðýmýz kapitalist sistemin iþleyiþ mantýðý bu. Bu mantýðýn zarar verdiði kesimler ise iþçiler, emekçiler ve yoksul kitleler. Ekonomideki yaþanan dalgalanmalardan dahi vurgunlar yaparak zenginleþen sermaye gerisinde iþçi ve emekçilere vergiler ve zamlarla derinleþen bir sömürü býrakmakta. Þahin Yýldýrým 31 Mayýs 2006

9 Sosyal Güven(siz)lik Yasasýna Cumhurbaþkaný ndan Onay Mecliste AKP milletvekillerinin oylarý ile kabul edilen sosyal güven(siz)lik yasasý cumhurbaþkaný tarafýndan da onaylandý. Daha önce cumhurbaþkanýnýn meclise iade ettiði yasa tasarýsý, mecliste görüþülerek bazý deðiþiklerden sonra cumhurbaþkanýnýn onayýna sunuldu. Cumhurbaþkaný yeni þekliyle yasayý onayladý. Biz yasanýn cumhurbaþkaný tarafýndan reddediliþ sürecini biraz detaylandýrmak istiyoruz. Sesimizi yükseltmeliyiz. Sendikalarýmýzda, iþyerlerimizde bu yasayla ilgili iþçileri bilgilendirerek bu yasanýn iþçilerden neler götürdüðünü açýk þekilde anlatmalý, yasa hakkýnda bilgilenmeliyiz. Bu yasa bu þekilde kabul edildi ama bunun dönüþü mutlaka vardýr. Bu dönüþü de bizim sýnýf bilinciyle, sýnýf dayanýþmasýyla gerçekleþtireceðimiz iþ yavaþlatma, gerekirse sendikalarý da zorlayarak þalter indirmeye kadar gidecek eylemler geliþtirmemiz gerekli. Ýþçiden yana olmayan yasalar kaldýrýlsýn. Yaþanýr bir ücret verilsin. Savaþa deðil eðitime, saðlýða bütçe ayrýlsýn. Cumhurbaþkaný daha önce yasa tasarýsýný neden onaylamadý? Cumhurbaþkaný basýn sözcüsünün daha önceki açýklamasýnda cumhurbaþkanýnýn bu yasayý onaylamadýðýný, yasanýn Türkiye þartlarýna uygun olmadýðýný, mecliste tekrar görüþülmesini istediðini açýklamýþtý. Daha doðrusu televizyon aracýlýðýyla cumhurbaþkaný basýn sözcüsünün açýklamasý böyle yansýtýlmýþtý. Bu durum kamuoyuna ve özellikle de sendikacýlara umut vermiþti. Acaba cumhurbaþkaný emekçilerden yana mý tavýr alýyor düþüncesini akýllara getirmiþti. Tabii bizler, düzenin bekçilerinin iþçiden, emekçiden yana bir tavýr alacaðýný zaten hiçbir zaman beklemeyiz. Bizim düþüncelerimiz doðru çýktý. Çünkü cumhurbaþkaný yasanýn özüne deðil küçük detaylarýna kafa yoruyordu. Cumhurbaþkanlýðý basýn merkezinden yapýlan açýklamaya göre, yasa yayýnlanmak üzere baþbakanlýða gönderildi. Sezer in onayladýðý Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Emekli Sandýðý, Bað-Kur ve SSK nýn kaldýrýlarak Sosyal Güvenlik Kurumu nun oluþturulmasýný öngörüyor. Kanuna göre kurumun en yüksek karar organý olan Yönetim Kurulu 10 üyeden oluþacak. Bu 10 üyeyi hükümet atayacak. Ýþte cumhurbaþkaný Sezer bu atamanýn hükümet tarafýndan yapýlmasýný gerekçe göstererek yasayý TBMM de görüþülmek üzere iade etmiþti. Meclis te görüþülen yasa tasarýsý, Meclis te görüþülerek cumhurbaþkanýnýn istediði þekilde düzenlenip cumhurbaþkanýnýn onayýna tekrar sunuldu. Yasayý yeni þekliyle onaylayan cumhurbaþkaný aslýnda iþçileri memurlarý ve emekçileri hiç de düþünmediðini göstermiþ oldu. Daha öncede belirttiðimiz gibi bu yasa iþçinin, memurun emekli olmasýný bir hayal ürünü haline getiriyor. Ve geleceðimizi ipotek altýna alýyor. Sendikalar bu duruma sessiz kalýyor. Durum çok ciddi. Jiyan 25 Mayýs

10 Rejimin saldýrýlarý karþýsýnda bir Birleþik Ýþçi Cephesi olanaklý mý? 10 Ýþçi ve emekçi kitlelerin kendilerine yönelik saldýrýlar karþýsýnda ortak bir savunma hattý kurmalarý, her zaman her iþçi örgütünün (sendikalarýn, partilerin) dile getirdiði bir taleptir. Üstelik her iþçinin saðduyusu, sýnýfýn parçalanmýþlýk durumunu aþmak, saldýrýlarý elbirliðiyle savuþturmak doðrultusundadýr. Bununla birlikte, sýnýf mücadeleleri tarihine baktýðýmýzda bu tip birliklerin, bütünsel bir sýnýf cephesinin, çok ender durumlarda ve o da geçici bir zaman süresi içinde gerçekleþebildiðini görmekteyiz. Bunun nedeni, her ülkede iþçi sýnýfýnýn bütünsel bir yapý göstermeyip, toplumsal ve siyasi açýlardan farklý kesimlerden oluþmasý. Öyle ki, hükümetin, bir kesimin saldýrý olarak deðerlendirdiði bir giriþimi, baþka bir sýnýf kesimi tarafýndan ilerici bir reform ya da kendisiyle ilgisiz bir uygulama olarak tanýmlanabilmekte. Tabii, farklý sýnýf kesimlerini temsil eden parti ve sendikalarýn yönetim kadrolarýnýn siyasi ve toplumsal tercihleri de bu farklý deðerlendirme ve bilinç düzeyleri üzerinde etkili olabilmekte. Dolayýsýyla da sýnýfýn mücadele birliðine yönelik çaðrýlarýn, genel ve kaba birlik isteðinin ötesinde somut bir içeriðinin ve amacýnýn, ve herkesin üzerinde anlaþabileceði net ve basit bir programýnýn olmasý gerekir. Nitekim, devrimci sosyalizmin 80 yýl kadar önce geliþtirmiþ olduðu Birleþik Ýþçi Cephesi (BÝC) taktiði, bu gerçeðin üzerinde temellenmiþtir. Bu taktiðe en somut ifadelerinden birini 1930 larýn ortalarýnda Troçki vermiþtir. Troçki, Almanya da yükselmekte olan Hitlerci faþist hareket karþýsýnda, reformistdevrimci ayrýmý gözetmeksizin tüm iþçi örgütlerini grevlerden parti binalarýna ve iþçi yayýnevlerine kadar bütün iþçi eylemlerini ve merkezlerini faþist çetelerin saldýrýlarýna karþý ortak olarak savunmaya çaðýrmýþtýr. Faþizmim iþçi örgütlerinin arasýndaki ayrýmlara bakmaksýzýn sýnýfýn tümüne saldýrdýðý bir dönemde, sýnýfýn ortak bir savunma hattý kurmasý zorunlu olmaktaydý. Ne var ki, ne Stalinci Komünist Parti, ne de reformist Sosyal Demokrat Parti böylesi bir birliðe yanaþmýþ, ve sonunda hepsi tek tek Hitlerci faþistlerce ezilip parçalanmýþtý. Ýþçi Cephesi dergisi de benzer çaðrýyý 1979 sonlarýnda yapmýþtý. Üstelik sorun sadece MHP ve Ülkü Ocaklarý temelli faþist çetelerin tüm ileri, solcu ve proleter merkezlere ve eylemlere saldýrýsýndan, katliamlarýndan ibaret deðildi. Dergi, rejimin yaþamakta olduðu aðýr kriz çerçevesinde yaklaþmakta olan askeri darbe tehdidini zamanýnda tespit etmiþ ve bu tehlikenin karþýsýnda baþta DÝSK olmak üzere tüm iþçi örgütlerini ortak bir cephede toplanýp, darbeye bir Genel Grevle karþýlýk vermek için hazýrlanmaya çaðýrmýþtý. Ne var ki, sol hareketin devrim hayalleri kurduðu, DÝSK in ise sorunu parlamenter yollarla çözümleme giriþimlerinde bulunduðu bir dönemde, Ýþçi Cephesi kadar küçük bir grubun çaðrýsý elbette yankýsýz kalmýþtý. Ve sonunda Cunta, DÝSK i olduðu gibi teslim alabilmiþ, sol hareketi ise tanklarýn ve postallarýn altýnda paramparça etmiþti. Aslýnda, Troçki nin de dediði gibi, iþçi sýnýfýnýn devrimci partisi kitleler içinde önemlice bir desteðe sahip olmadýðý sürece, bu tip bir taktiði uygulamaya koyma yeteneðine sahip olamaz. Kitle hareketinde belirli bir desteðe sahip olan reformist ve Stalinist iþçi önderlikleri ise, aktif bir mücadele çizgisine dayalý iþçi cephesi yerine, demokratik olarak tanýmladýklarý burjuva kesimlerle ittifaka yönelip Halk Cepheleri kurma çabasýna giriþiyorlar baþlarýnda Ýþçi Cephesi, faþist saldýrýlara ve olasý bir askeri diktatörlüðe karþý bir iþçi cephesinin baþýný ancak DÝSK gibi iþçi hareketinin en aktif kesimini baðrýnda toplamýþ olan bir örgütün çekebileceðini düþünüyor, DÝSK e bunu kabul ettirme uðraþý veriyordu. Oysa DÝSK önderliðinin sol sosyal demokrat kesimi umudunu CHP nin bir seçim baþarýsýna baðlamýþ, TKP kanadý ise barýþ ve toplumsal ilerleme sloganýyla benzer bir uzlaþmacý projeye soldan kilitlenmiþti. Bazý sendikalarýn baþýnda bulunan Dev-Yol cular ise, ayný halk cepheci anlayýþla, kendilerine baðlý ve iþçi örgütleriyle ilgisi olmayan direniþ komiteleri kurma peþine düþmüþ durumdaydýlar. Tabii radikal solun hemen her fraksiyonu da bu parçalanmýþlýða ve iþbirlikçiliðe destek vermek istiyormuþçasýna, kendi baðýmsýz ve devrimci sendikasýný kurmaya çabalýyordu. Sonucu biliyoruz: burjuvazi ve emperyalizm solun bu iþbirliði önerisini kabul etmedi ve askeri diktatörlüðü iþbaþýna getirdi. Bugün Türkiye çok farklý bir süreçten geçmekte. Ýktidardaki liberal Ýslamcý parti çok güçlü bir parlamento desteðine sahip. Parti içindeki çýkar çevrelerinin kendi aralarýndaki çekiþmeler, Ýslamcý ideolojik kesimler arasýndaki bölünmeler ya da diðer saðcý-gerici parti ve kesimlerin kýþkýrtýcý müdahaleleri ne olursa olsun AKP parti yapýsýný ve parlamento grubunu denetim altýnda tutma becerisini gösterebiliyor. Bu açýdan herhangi bir hükümet yada parlamento krizinden söz etmek olanaklý deðil. Buna dayanarak da hükümet ABD ve AB emperyalizmlerinin dayattýðý bütün karþý devrimci reformlarý neredeyse itirazsýz yasalaþtýrabiliyor. Çalýþma ve Sosyal Sigorta yasalarýndaki iþçi-emekçi karþýtý tüm deðiþikler, hatta Terörle Mücadele Yasasý ndaki yeni deðiþiklikler iþçi sýnýfý üzerindeki yoðun saldýrýnýn en son örnekleri. Buna karþýlýk rejim içinde dalgalanmalar var. Bunu yaratan ise, iþçi ve emekçi muhalefetinden

11 çok, Kürt halkýnýn özgürlük mücadelesi. Bu mücadeleye karþý rejimin verdiði savaþ, devletin sivil ve askeri bürokrasisinin, güvenlik güçlerinin, mafyalarýn, çetelerin yararlandýðý bir ekonomik ve siyasi ortam yaratmýþ durumda. Kürt sorununun çözümüne yönelik olarak atýlabilecek herhangi bir adým, bu çevrelerin ayrýcalýklý konumlarýna aðýr darbeler indireceðinden MGK dan silah taciri çetelere kadar bütün bu kesimlerin þiddetli direniþiyle karþýlaþýyor. Bu kesimler emperyalizmin Ortadoðu daki egemenlik projesi çerçevesindeki bir çözüme bile karþýlar, çünkü bunlar savaþtan, savaþta akan kandan besleniyorlar. Dolayýsýyla da rahatlýkla antiemperyalist, ulusalcý maskeler takýnabiliyorlar. Kürt halkýnýn mücadelesi ile emperyalizmin talepleri arasýna sýkýþmýþ haldeki hükümetin her giriþimine sadece siyasi platformlarda deðil, MGK ve Ordu ültimatomlarýyla, çete operasyonlarýyla, kýþkýrtmalarla, cinayetlerle yanýt veriyorlar. Bu saldýrýlarýna ideoloji ve politik kýlýf olarak da, AKP nin Ýslamcý ideolojisine karþý laik cumhuriyet söylemini geliþtiriyorlar. AKP hükümetinin kendi seçmen tabanýnýn küçük bir kesimini memnun etmek için dile getirdiði ya da uygulamaya koyduðu her þeyi, laik cumhuriyetin elde gitmesi, þeriatçý düzenin kurulmasý yolunda bir adým olarak gösterip kendilerine kitle desteði yaratmaya çabalýyorlar. Dolayýsýyla bugün iþçi ve emekçi yýðýnlar ile Kürt halký ikili bir saldýrý altýnda: bir yandan liberal Ýslamcý hükümet, öte yandan MGK sýndan CHP sine ve çetelere kadar Türk milliyetçisi akýmlar, halk üzerinde vahþi bir Haçlý seferine giriþmiþ durumdalar. Böylesine bir saldýrý karþýsýnda kuþkusuz gerekli olan, iþçi ve emekçi muhalefet ile Kürt özgürlük mücadelesinin birleþik bir yanýt verebilmesi. Bunun koþullarý var mý? Bu iki kesim arasýnda önderlik gücüne sahip olan örgütlerin politikasýndan hareketle bu soruya olumlu bir yanýt verebilmek ne yazýk ki olanaklý deðil. Kürt önderlikleri, baþta PKK olmak üzere, tüm stratejilerini rejimle pazarlýk eksenine yerleþtirmiþ durumdalar. Kürt halkýna yönelik savaþýn sürmesine ve onun tüm demokratik haklarýnýn yok sayýlmasýna dayalý asker-polis rejiminden kendini demokratikleþtirmesini istiyorlar. Üstelik bu stratejileri çerçevesinde ABD ve AB gibi emperyalist merkezlerin egemenlik projelerine eklenebileceklerinin iþaretlerini veriyorlar. Kendini salt Kürdistan ýn deðil, tüm Türkiye nin partisi olarak sunan bazý Kürt önderlikler ise, bir iþçiemekçi alternatifi yaratmak yerine, halk cepheci uzlaþma politikalarýyla bu yenilgici stratejiye destek veriyorlar. Oysa bu rejimin kendini demokratikleþtirebilmesi doðasýna aykýrý, olanaklý deðil. Kürt halkýnýn kendi kaderini tayin hakkýna sahip olabilmesi, baskýcý ve asimilasyoncu, Türk milliyetçisi asker-polis rejiminin bir devrimle tarih sahnesinden silinmesinden geçiyor. Ýþçi sýnýfýnýn en önemli kitle örgütleri olan sendikalarýn yöneticileri ise, neredeyse bütünüyle laik cumhuriyet sloganýnýn arkasýnda, milliyetçi-ýrkçý rejimin çevresinde kenetlenmiþ durumdalar. Hükümetin iþçi ve emekçi yýðýnlara yönelik müthiþ liberal saldýrýsýna yanýt geliþtirmek, kitleleri bu karþý devrimci ekonomik ve toplumsal saldýrýlar karþýsýnda seferber etmek yerine, baþörtüsü sorunuyla uðraþarak MGK ile hükümet arasýndaki çekiþmede çetelerin yanýnda saf tutuyorlar. Kendilerinden kitleler adýna olumlu mücadele giriþimleri beklenebilecek KESK ve DÝSK in yöneticileri de rejimin kendi kendini düzeltmesi stratejisi doðrultusunda tümüyle uzlaþmacý bir çizgi izlemekteler. Öyle ki, patronlarýn örgütü TÜSÝAD hükümeti yetersizlikle eleþtirdiðinde, onlarý destekleyerek iþçi ve emekçi yýðýnlarýn sýnýf bilincini iyiden iyiye bulandýrmaya yönelen sendika yöneticileri bile var. Bu bürokratlarýn, birleþik bir iþçi cephesi oluþturmak doðrultusunda harekete geçmesini beklemek ham bir hayalcilik olur. Üstelik böyle bir politikayý sendikalarda egemen kýlabilecek yapýda bir sol muhalefet de görünmüyor ortada. Devrimci sol hareket kitle sendikalarý içinde son derece zayýf. O halde iþçi ve emekçi yýðýnlarýn mücadele birliðini saðlayabilmek için ne yapmak gerekiyor? Kuþkusuz hükümetin ve rejimin saldýrýlarýný teþhir etmeyi sürdürmek, bu saldýrýlarýn niteliðini kitlelerin bilincinde açýða çýkarmak, mücadeleci öncü kesimleri ülkeye demokrasinin ancak bir devrimle gelebileceðini gösteren seferberlik programý etrafýnda örgütlemek, Kürdistan daki özgürlük mücadelesini ülkedeki iþçi-emekçi devrimiyle iliþkilendiren her politik giriþimi desteklemek, bu temeller üzerinde sendikalar içinde devrimci bir sol muhalefeti adým adým örerek gerici, milliyetçi ve uzlaþmacý sendika bürokratlarýna karþý politik bir mücadele vermek en baþta gelen görevler. Bu doðrultuda devrimci Marksist çevreler, olanaklý olan her yerde, imza kampanyalarýndan salon toplantýlarýna, sendikal iþbirliklerine kadar yayýlabilecek bir seferberlik alanýnda güç birliði yapabilirler ve yapmalýdýrlar. Birleþik iþçi cephesinin ne kadar yararlý ve devrimci bir taktik olduðunu propaganda etmek, bunun hayat bulabilmesine yetmez, tam tersine küçük devrimci çevreleri boþ bir lafazanlýkla zaman kaybetmeye iter. Önemli olan, bu tip bir taktiði küçük ölçeklerde de olsa kitlelerin içinde somutlayabilmek, sýnýfýn bilincinde daha geniþ ölçekli seferberliklerin zeminini hazýrlayabilmektir. Ýþçi cephesi, propagandacý tekkelerin bir araya gelmesiyle deðil, kitle mücadelesinde daha geniþ birlikteliklere ulaþmakla hayat bulur. Devrimci iþçi partisinin inþasý da ancak bu tip bir çalýþmayla olanaklýdýr. Ýþçi Cephesi - Haziran

12 12 tekstil Sözleþme ve Son Süreç Patronun böl- parçala-yönet politikasý tuttu. Patron bizi bölerek 35 öncü iþçiyi diðer iþçilerden ayýrmak için üst kata almýþtý. Ýþçilerin çoðunluðu ise alt kattaydý. Alt katý zayýf gören patron bu süreçte, müdürleri ve ustalarý kullanarak kendisine yakýn iþçilere, burasý kapanacak, gelin paranýzý alýn dedi. Ayrýca bazý iþçilere de, bu süreçte sizi bir süreliðine eve gönderelim, daha sonra sizi çaðýrýrýz diyen patron bazý iþçilere de, biz sizi depoya gönderiyoruz vaadinde bulundu. Patronun amacý açýk: örgütlülüðümüzü böyle bir süreçle tamamen zayýflatýp bitirmek istiyor. Patron vaatte bulunup çýkarttýðý hiçbir iþçiye verdiði sözü tutmadý. Patronun vaatlerine kanarak çýkan bazý iþçileri ustalar dahil sorduðumuzda, bize patronun ve müdürlerin yalanlarýna kanmayýn diyorlar. Patron bir yandan bunlarý yaparken bir yandan da iþçilerin en doðal hakký olan fiþ paralarý, avanslar ve aylýklarý 50 gün hiçbir gerekçe göstermeden yatýrmadý. Buna karþý daha önce yaptýðýmýz gibi yine alkýþlý eylem baþlattýk. Daha sonra fabrikadan 300 metre uzaklýktan her sabah inerek fabrikaya kadar alkýþlý protestoyla yürüdük. Bir hafta boyunca yaptýðýmýz baskýlar sonucunda sendikaya basýn açýklamasý yaptýrdýk. Basýn açýklamasýný DÝSK- Tekstil sekreteri Muharrem Kýlýç yaptý. Basýn açýklamasýnda süreci anlatan Kýlýç amacýmýz fabrika kapatmak deðil, biz bu sorunlarý masada halletmek istiyoruz. Biz grevi amaç olarak deðil araç olarak kullanmak istiyoruz dedi. Söz arasýnda hep beraber, baskýlar bizi yýldýramaz, grev hakkýmýzý söke söke alýrýz, iþçilerin birliði sermayeyi yenecek sloganlar attýk. Bunun yaný sýra dövizler de hazýrlamýþtýk. Dövizlerde sadaka deðil, sözleþme istiyoruz; grev haktýr, gasp edilmez yazýlýydý. Protestoyu alkýþlarla bitirdik. Bu arada alkýþlý protestolarýn paralar yatana kadar devam etmesi kararýný aldýk. Sendikanýn Yasal Süreç Çýkmazý Bu arada yasal süreç devam ediyordu. Yapýlan en son görüþmede uyuþmazlýk kararý çýkmýþtý. Arabulucu sürecinde de bir sonuç alýnamadý. Zaman iyice daralmýþtý. Patron saldýrýlarýna gittikçe hýz veriyordu. Bir yandan da makinelerin bir kýsmýný dýþarý gönderiyordu. Paralarýn yatmamasý sonucunda biz üst kattaki arkadaþlar üretimi tamamen durdurduk. Bir zaman sonra alt kattaki arkadaþlar da bize katýldý. Bunu hazmetmeyen patron biz üst kattaki 31 iþçiyi senelik izne çýkartmak istedi. Hiç habersiz, sorgusuz sualsiz bir baktýk önümüze izin kâðýtlarý geldi. Toplanarak hep birlikte kesinlikle böyle bir þey kabul etmeyeceðimizi söyleyip geri gönderdik. 3 saat sonra patron bu sefer noter getirip tekrarlattý. Ýzini onaylatýp göndereceðini söylüyordu. Bizlerse ne gerekiyorsa yapsýn karþýlýðýný verdik. Bunun üzerine patron birkaç saat sonra yanýmýza jandarmayla geldi. Jandarma kaðýt üzerinde formalite icabý yoklama yaparak gitti. Ýþçileri bir türlü ikna edemeyen patron araya sendikayý ve temsilcileri sokarak ikna etmeye çalýþtý. Jandarma gittikten sonra temsilciler iþçileri korkutarak, eðer izine çýkmazsanýz 25. maddeye tabi tutularak iþ hakkýnýz fes olur dedi. Bunun üzerine baþtemsilci eline kâðýt kalem alarak izine çýkmak isteyen var mý? diye dolaþmaya baþladý. Bu durumdan çekinen çoðunluðu bayan 16 arkadaþ o gün temsilciler tarafýndan zorlanarak izine çýkarýldýlar. Geriye kalan 14 iþçi olarak çýkmamaya kararlýydýk. Bunun üzerine ertesi gün kapýnýn önüne gelerek içeri girme karar aldýk. Bu kararlýðýmýzý gören patron sabah kapýnýn önüne jandarma çaðýrarak ve iþyeri özel güvenliðini çoðaltarak bizleri içeri almamaya çalýþtý. Bizlerse her zaman ki gibi kantinin önünden alkýþlayarak kapýnýn önüne kadar geldik ve güvenliðin engeline takýldýk; güvenlik aldýðý talimat üzerine kimlikleri kontrol ederek alýyordu. Ýþçiler kimliklerini çýkarmayýp iþyeri giriþ kartý göstererek, biz bu fabrikanýn iþçileriyiz iþbaþý saati geldi, içeri girmemiz lazým dedi. Patron bizleri almamakta hayli kararlýydý. Bunun üzerine iþçiler ya hep beraber ya hiç birimiz sloganýný atarak iyice kenetlendi. Bu arada sendikadan Muharrem Kýlýç da oradaydý. Ýþçilerin kararlýlýðýný gören Kýlýç uzlaþmacý politikasýný burada da devam ettirdi: Arkadaþlar bu bir yasal zorunluluktur. Yasanýn patrona tanýdýðý bir haktýr dedi. Bunun üzerine birçok iþçi tepki göstererek, patron 50 gündür paramýzý vermiyor. Peki, buna ne diyeceksiniz? denmesi üzerine Kýlýç, beni takmýyorsanýz, temsilcileri takmýyorsanýz bildiðinizi yapýn demesi üzerine büyük bir tepki gördü. Biz iþçiler kararlýlýðýmýzý göstererek, güvenliði aþarak bahçeden içeri girdik. Bizler patronun böyle bir hakkýnýn olduðunu biliyorduk, ama patron bunu yaparken yasal olarak izine çýkardýðý iþçilerin o ayki aylýklarýný ödemek zorundadýr. Oysa bizdeki patron 50 gündür hiçbir ödeme yapmamýþtý. Bizler ise bizim içerdeki avans, aylýk, erzak, ikramiye ve fiþ paralarý yatmadan hiç kimse bizi buradan çýkaramaz dedik. Dayatmamýz sonucunda patron sendikacý aracýlýðýyla hemen

13 o saatlerde paranýn bir kýsmýnýn yatacaðýný, geri kalanýn da ertesi gün yatacaðýný söyledi. Patron bizi bir gün önceden izine çýkartmýþtý. Biz bunu kabul etmedik. Ýzinin o andan itibaren sayýlmasýný dayattýk. Ve o günden itibaren sayýlacaðýna dair izin kaðýdý alarak durum deðerlendirmesi için oradan ayrýldýk. Bütün bunlar yaþanýrken patronun aylýklarý yatýrmamasý sonucunda iþçilerin 20 gün sonra yasal olarak iþ býrakma haklarý doðuyordu. Bu süre bizim izne çýkarýldýðýmýzýn ertesi gün dolacaktý. Ýzine çýkanlar olarak bizler, arkadaþlarýmýza dýþardan destek verme kararý aldýk. O gün onlar içerde iþ býrakýrken bizde öðlen yemeðine kadar onlara destek verdik. Daha sonra oradan ayrýldýk. Bizim ayrýldýðýmýzý fark eden patronun o akþama doðru üst katta çalýþtýðýmýz makineleri kapýya yanaþtýrdýðý haberine aldýk. Hemen izine çýkan arkadaþlar olarak kapýnýn önünde soluk aldýk. Ýçerdeki arkadaþlarýmýzda hemen duruma müdahale edip, tedbir olarak hemen bir nöbet listesi hazýrlamýþlar. Bu fabrikadan bu saatten sonra kesinlikle hiçbir mal ve malzeme çýkarmamak için sýrayla, belli aralýklarla vardiya usulü nöbet tutmaya baþladýk. Bütün bu yaþananlarda sendikacýlarýn ve temsilcilerin hiçbir tutum sergilememeleri tesadüf olamaz. Belki patron ve sendikacýlar bu fabrikada çalýþan bütün iþçileri çýkartýp, imzalayacaðý düþük bir sözleþmeyle yeniden sýfýrdan iþçi almak istiyor olabilir. Patron ve sendikacýlar bunu çok ustaca yapýyorlar. Sendikacýlarýn bu siyaseti iþçilerin moralini çok bozuyor. Sendikacýlar býrakýn ücret sendikacýlýðý yapmayý resmen patrona danýþmanlýk yapmakta. Ýþyerinde sýnýf sendikacýlýðýný savunduðunu iddia eden çevrelerin halen sendikacýlara umut baðlamasý kabul edilemez. Nasýl bir tutum içinde olduklarýnýn umarýz kýsa bir süre içinde farkýna varýrlar. Bizim bildiðimiz sýnýf sendikacýlýðý iþçilerin çýkarlarýný patronlardan ve sendika bürokratlarýndan baðýmsýz bir siyaset izlemekle olur. Yoksa sendikacýlardan belli kýrýntýlar beklemek hem siyasi olarak hem de iþçilere güven vermek açýsýndan sakat bir tarzdýr. Bizler iþçilerin ekonomik ve siyasi mücadelesinin birbirinden koparýlarak savu-nulamayacaðý düþüncesindeyiz. Ýþçilerle bað kuramayan, güven vermeyen bir siyaset bunu sonucu olarak tabii ki radikal söylemlere baþvurur. Ama iþ tutum almaya gelince bu radikal siyasetin sendikal bürokrasinin yanýnda saf tutmasý bizi þaþýrtmaz. Aynasý iþtir kiþinin lafa bakýlmaz. Bir Grup Ýþçi Sözleþmenin son aþamasýna doðru Sözleþmenin son aþamasýna doðru gelinirken patron bütün kozlarýný oynuyor. En son 31 iþçiyi dayatma sonucu senelik izine çýkardý. Fabrikada kalan iþçilerin iki aydýr aylýklarý ödenmiyor. Yasal olarak iþ býrakma haklarý vardý. Biz izine çýkarýlan iþçiler o gün iþ býrakan arkadaþlarýmýza destek vermek için sabah erkenden fabrikanýn önüne gittik. Diðer iþçi arkadaþlar her sabah olduðu gibi alkýþlarla içeri girdiler. Ýzine çýkanlar olarak gün boyu kapýda alkýþlayarak ýslýk çalarak destek verdik. Patron saldýrmaya devam ediyordu. Patron yasal olarak iþ býrakan iþçilerin kendisine masraf çýkardýðýný düþünerek bütün iþçileri 5 gün ücretli izine çýkarttý. Gerekçe olarak servislerden ve yemekten tasarruf etmek için böyle bir uygulama yaptýðýný söylüyordu. Böylece aradan bir gün sonra bütün fabrikayý izine çýkarmýþ oldu. Mücadele etmek isteyen arkadaþlarla böyle bir süreçte fabrikanýn boþ býrakýlmamasý gerektiðini düþündük. Grev olasýlýðý olan iþyerlerinde patronlar genellikle ayný yöntemi denerler. Ýþçileri önce izine çýkarýp, sonra mümkün olduðu kadar makine ve malzemeleri kaçýrmaya çalýþýrlar. Yani fabrikanýn içini boþaltmayý hedeflerler. Bunun bilincinde olan bizler o akþam mutlaka bir toplantý yapýlmasý için temsilcilere baský yaptýk. O akþam bütün iþçilerle toplantýya giderken fabrikanýn önünde arkadaþlarý nöbetçi býraktýk. Toplantýda durum deðerlendirmesi yaparken nöbetçi arkadaþlardan gelen telefonda, patronun fabrikaya týr sokarak malzemeleri çýkarmaya çalýþtýðý haberi geldi. Hemen toplantýda bulunan bütün iþçiler bir araba tutarak fabrikanýn önüne yýðýldýk. Patronun fabrikaya týrý getirerek mal çýkarmaya çalýþtýðýný gördük. Bütün iþçi arkadaþlarla hemen kapýya yýðýldýk. Kesinlikle buradan hiçbir þekilde en ufak bir mal çýkmayacak konusunda kararlýydýk. Kararlýlýðýmýzý gören patron her zaman olduðu gibi jandarmayý çaðýrdý. Gelen jandarma patronun özel güvenliðiymiþ gibi hemen üzerimize yürüdü; yaptýðýnýz yasaya aykýrýdýr, derhal daðýlýn yoksa zor kullanýrým tehdidinde bulundu. Bunun üzerine ne olursa olsun bizler buradan bir þey çýkmasýna izin vermemekte kararlýydýk. Bu kararlýlýðýmýz jandarmaya da geri adým attýrdý. Bize geri adým attýrmayacaðýný anlayan jandarma, uzlaþmacý bir dille ikna etmeye çalýþtý. Ama nafile, bizler kararlýydýk. Bütün bunlar yaþanýrken sendikacýlardan hiç kimse yoktu. Telefon açan arkadaþlarýmýza sendikacýlar, gelip 13

14 de ne yapabiliriz, gelmekle bir þey deðiþmez dedi. Ve iþçiler telefonu kapattýlar. Bunun üzerine sadece avukat geldi. Gelen avukat bizlere kesinlikle hiçbir þekilde þiddet kullanýlmamasý konusunda uyarýda bulundu. dolacak. Ve ayný gün grev kararý asýlacak ve altý iþ günüden sonra greve çýkýlacak. Süreç devam ediyor. baðlarýmýz þimdilik zayýf. Bu yüzden bu tepkiyi harekete geçiremiyoruz. Bu nedenle fabrika içindeki bilinç düzeyini ve doðal olarak örgütlülüðümüzü güçlendirmemiz ve haklarýmýz için mücadele etmemiz gerekiyor. 14 Daha sonra jandarmaya açýklamada da bulunan avukat, burada her þey kontrol altýnda, herkes rahat olsun dedi. Gelen jandarma müdahalede bulunmadan geri çekildi. Bunun üzerine o gece 20 ye yakýn iþçi sabaha kadar nöbet tutuk. Sabaha bütün iþçiler fabrikanýn önüne geldi. Çarþamba günü sendika ile iþ-veren bir kez daha görüþtüler. Akþam iþçileri arayan temsilciler perþembe günü önemli bir toplantý olacaðýný bütün iþçilere bildirdiler. Yapýlan toplantýda sendika iþverenin yýllýk yüzde 8 önerisini iletti. Bunun üzerine iþçilerin karar vermesini istediler. Genel olarak iþçiler bu öneriye sýcak bakmadýlar. Çünkü iþveren bu süreç içinde öne çýkan iþçileri iþten çýkarmak istiyor. Dolayýsýyla patronun asýl hedefi zam deðil, fabrikadaki örgütlülüðü daðýtmak. Sendika ise bu süreç içinde tamamen pasif tutum almak bir yana iþçilerin kafasýný bulandýrýyor ve iþçilere güvensizlik veriyor. Ýþçilerin birçoðu bu yüzden iþten ayrýldý. Sonuç olarak yapýlan toplantýda iþverenin kararýna karþý oylama yapmak için sandýk getirildi. Yapýlan oylamada 43 iþçi hayýr oyu,18 iþçi de evet oyu kullandý. Böylece patronun önerisi kabul görmedi. Bu ayný zamanda grev oylamasýdýr. Böylece grev kararýna yasal olarak bir hafta varken bizler filen greve baþladýk. Yapýlan toplantýda gündüzleri bütün iþçilerin gelmesi söylendi. Gecede erkek arkadaþlardan 5 kiþiyi gruplar halinde deðiþtirerek nöbet tutulacaðý kararýný aldýk. Pazartesi bir haftalýðýna izne çýkanlarýn süresi Sefalete Mahkum Deðiliz! Yaklaþýk 500 iþçinin çalýþtýðý bir fabrikada çalýþýyorum. Türkiye nin en tanýnmýþ kot markalarýndan birini üreten fabrika, çalýþanlarýna ise sadece sefalet veriyor. Fabrikada uzun süre çalýþmayan kimseye sigorta yapýlmýyor. Çalýþanlarýn çoðu da sadece asgari ücret alýyor. Ýþ yerinde geçen ay zam açýklandý. Zamlar YTL arasýnda deðiþiyor. Bana da 20 YTL zam yapýldý. Zam bu kadar düþük olunca birçok iþçi istifa etti. Patron iþçileri ikna etmeye çalýþtý ama ücreti arttýrmaktan hiç bahsetmedi. Patron, ayrýca otomat bölümüne (arka cepleri takan bölüm) mesaiye kalýn dedi. Kimse kalmak istemedi kiþiyi seçti. Otomat neredeyse gece gündüz mesaide. Ýþçiler zam da alamayýnca artýk isyan ettiler. Otomattaki iþçilere patron, sizin fotoðrafýnýzý çekiyorum dedi ve mesaiye kalmayanlarla zam zamanýnda hesaplaþacaðýný söyleyerek tehdit etti. Ben de yönetime sigortamý ne zaman yapacaklarýný sordum. Askere gitmeden 5 ay önce yaparýz diyerek beni geri gönderdiler. Hiç yoktan tazminat alýrsýn dediler. Oysa yalan söylüyorlar, çünkü 5 ay çalýþýldýðýnda kýdem tazminatý alýnamýyor. Bu arada hem zamlara hem de kötü koþullara karþý içeride tepki var. Ama kimse ne yapacaðýný bilmiyor. Bizim de diðer bölümlerle Tuvalet Hakkýmýz Engelleniyor Fabrikada çalýþan iþçi sayýsý 700. Çalýþma saatimiz 10 saat. Çay ve yemek paydoslarý toplam bir saat ve bu paydos saatleri dýþýnda tuvalete gitmemize ve su içmemize izin verilmiyor. Bu saçma uygulamaya gerekçe olarak da, iþçilerin tuvalette kasýtlý olarak oyalandýklarý ve üretimi aksattýklarý gösteriliyor. Buna çözüm olarak da paydos saatleri dýþýnda tuvalete gitmek isteyen arkadaþlarýmýz þeflerden izin almak zorundalar. Þefler tuvalete gitmek için isteyen arkadaþlarýmýza sert ve aþaðýlayýcý tepkiler veriyorlar. Örneðin bir arkadaþýmýz paydos saatleri dýþýnda tuvalete gitmek için þeften izin istedi. Bunun üzerine þef de, ben paydos saatleri dýþýnda tuvalete gitmiyorum. Ben tutuyorum da siz nasýl tuvaletinizi tutamýyorsunuz diye iþçi arkadaþýmýzý azarladý. Bunun üzerine arkadaþýmýz da, seninle benim bünyem ayný deðil. Benim tuvaletim geldiði zaman gitmek zorundayým. Eðer göndermezseniz altýma yaparým. Bu benim ayýbým deðil, sizin ayýbýnýz olur diye karþýlýk verdi. Tabi bu ikili tartýþma bir sonuç vermedi. Tuvalet yasaðý devam edince bu duruma tepki olarak yaklaþýk arkadaþýmýz toplanýp insan kaynaklarý müdürünün odasýna gitti ve bu

15 konuyla ilgili þikayetimizi ilettiler. Ýnsan kaynaklarý bu sorunu çözeceðini söyledi. Bunun üzerine yasak da, sözüm ona, kaldýrýldý. Ama hala þeflerin tuvalete gitmek isteyen arkadaþlarýmýza, tuvaleti fazla kullanmamalarý konusunda uyarýlarý devam ediyor. Patron daha fazla üretimin olmasý ve daha fazla kâr etmesi için, iþçilerin en doðal ihtiyacý olan su ve tuvaleti bile engellemeye çalýþýyor. Patronun bu kâr hýrsý, her dönem önümüze bu ve bunun gibi insanlýk dýþý uygulamalar getiriyor. Biz iþçiler olarak patronun bu uygulamalarýna karþý örgütlü bir biçimde tepki gösterirsek bu uygulamalar son bulacaktýr. Fabrikalar Deðiþiyor, Sömürü Deðiþmiyor Bir süredir ayný patrona ait baþka bir bölgedeki bir fabrikaya geçirildim. Fakat bu fabrikadaki koþullar diðer fabrikadan daha da kötü. 300 kiþinin çalýþtýðý fabrikada maðaza, kesim, dikim ve modelhane var. Sigorta yok ya da adamýna göre var. Ücretler asgari ücret. 19:30 da mesai bitmesine raðmen 20:30 a kadar patronun çay keyfini bekliyoruz. Sekreter haným patrona çay yapýyor, biz de onlarýn keyfini bekliyoruz. Tuvaletler pislik içerisinde. Sular akmýyor. Sigara içmek yasak. Sürekli bizleri tehdit eden, hakaret eden yöneticiler var. Kadýn arkadaþlara dahi küfür ediyorlar. Ýþçilerin masalarýna vuruyorlar. Paydoslar 45 dakika. Yemekhane ise daracýk. Ýþçi arkadaþlarýmýz yemekten zehirleniyorlar. Ýþyerinde sürekli toplantý var. Her hafta toplantý bahanesi ile iznimizi çalýyorlar. Sözün kýsasý köle gibi çalýþtýrýlýyoruz. Ýþten ayrýlmak ise çözüm deðil. Bizi bu hale getiren bu patron düzenine karþý durmamýz gerekiyor. Birliðimizi güçlendirmemiz ve hakkýmýzý aramamýz gerekiyor. Kurtuluþ Yok Tek Baþýna, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz! Temsilciler Ne Yapmaya Çalýþýyor? Fabrikada sýkýntýlý süreç baþlamýþtýr. Sendika bu hafta istemese de bir grev kararý aldý. Ýþverende bu arada boþ durmuyor. 6 iþ gününü fýrsat bilip grev kararýndan önce makineleri taþýmak niyetinde. Bizler ise bunun farkýndayýz. Çünkü patron her vesileyle makineleri grup grup iþyerinden çýkarýyor. Temsilcilere söylediðimizde patronun böyle bir hakký olduðunu söylüyorlar. Bizde yasalarýn kimden yana olduðunu biliyoruz. Ama bu duruma seyirci kalamayýz. Temsilcilere yaptýðýmýz baskýlar sonucunda fabrikada nöbet tutma kararý alýndý. Temsilciler nöbet konusunda da bütün bu yükü duyarlý bilinçli arkadaþlarýmýzýn üstüne yükleyerek kendilerini geri planda tutmaya çalýþýyorlar. Böylece bizi temsil eden arkadaþlarýn sýnýf mücadelesine verdikleri önemi görüyoruz. Bu tutumlarýnýn iþçilere zarar vermenin yaný sýra samimiyetsizlik örneði olduðunu söyleyebilirim. Eðer sýnýf mücadelesi her zorlukta gitmek veya her zorlukta geri planda durmaksa o zaman buna mücadele denmez. Bütün iþçi ve emekçilere söylemek istediðim haksýzlýklar karþýsýnda susan ve boyun büken her kiþi onurunu ve þerefini de kaybeder. Sýcaklar Ýdareyi Þaþýrttý Ýdare patrona yaranmak için iþ saatinde su içmeyi ve tuvalete gitmeyi yasakladý. Ýhtiyaçlarýmýzý paydos saatlerinde kullanacakmýþýz. Yarým saat yemek, on dakika çay paydosu neye yetiyor ki ihtiyaçlarýmýzý bu süre içinde karþýlayalým. Ýdareciler ihtiyaçlarýný istedikleri gibi karþýlarken sýra iþçilere geldi mi yasakçý mantýk devreye giriyor. Birde sýcaklarýn atmasý sinirlerimizi daha da bozuyor. Bu durumu kabul etmediðimizi bildirmek için bir bölüm iþçi olarak personel müdürüne gittik. Tuvalet ve su yasaklandý, önümüz yaz ne yapacaðýz? diye sorduk. Müdür de, tuvalet ve su içmenin yasak olmadýðýný, iþletme müdürü tuvalete gidip gelenlerin çok olduðunu fark etmiþ bunun üzerine böyle bir uygulamayý baþlatmýþ dedi. Bizler bugün bir bölüm olarak itiraz ettik ve müdür kendi emrindeki iþletme müdürüne suçu attý. Yani kendisinin de bu uygulamadan haberdar olduðu anlaþýlýyor. Bizler birlik oldukça sorunlarýmýza sahip çýkabiliriz. Sahte Dünya Yaz ayýnýn gelmesiyle yýl boyunca diktiðimiz iþleri televizyon ekranlarýnda, gazete-dergi sayfalarýnda görmeye baþladýk. Yapýlan defilelerde mankenler bizim diktiðimiz iþleri sunuyor ve bunlar günlerce haber olarak yayýnlanýyor. Son olarak çok ünlü olduðu söylenen yabancý bir manken bu þekilde diktiðimiz iþleri tanýttý. Ýþini bilen patron satýþlarýný arttýrma peþinde. Gitmiþ bu ünlü mankeni tutmuþ. Kim bilir bu mankene kaç bin dolar ödedi? 15

16 Sýra iþçilerin ücretlerine geldiðinde ise patronun elleri titriyor. Kýlý kýrk yarýyor. Patronun mankene verdiði para yüzlerce iþçinin bir aylýk ücretinden kat kat daha fazla. Oysa okuduðumuz, izlediðimiz haberler ne kadar da farklý gösteriyor her þeyi. Hep aynanýn zenginlik dolu yüzünü gösteriyorlar, her þey yolunda gözüküyor. Ama aynanýn diðer bir yüzü daha var. Gerçek olan yüzü. Ýþlerin üretildiði, iþçilerin sömürüldüðü gerçek hayat bu. Ve aynanýn bu gerçek yüzünde hiç bir þey defilelerdeki gibi yolunda deðil. metal Az Yiyoruz Çok Çalýþýyoruz Fabrikamýzýn yemekhanesi çalýþan iþçi sayýsýna göre çok küçük. Toplam 5 adet masa var. Normalde 4 kiþilik olan bu masalara 6-7 kiþi oturmak zorunda kalýyoruz. Yemek saati 12:00 de, ancak belli bir paydos saatimiz yok. Üretim sürekli devam ediyor. Bu nedenle yemeðe gelen iþçiler çalýþtýklarý bölüme baþka bir iþçiyi býrakmak zorunda kalýyor ve yemek yiyip çalýþtýðý bölüme dönen iþçiler, diðer iþçileri yemeðe gönderiyor. Yani yemek yeme iþini bile vardiyalý yapýyoruz. Bu sorun yetmezmiþ gibi, bir de aç kalma ihtimalimiz var. Yemekler sýnýrlý miktarda yapýlýyor. Ancak fabrikaya dýþarýdan malzeme getiren veya almaya gelen þoför arkadaþlar da yemek yedikleri için yemek bazen yetmiyor (Biz bu þoför arkadaþlarýn yemek yemesine karþý deðiliz. Patron yemeði arttýrmalýdýr.) Geçen hafta birkaç arkadaþýmýz bu nedenle aç kaldý. Ertesi gün patron yemekhaneye geldi. Aç kalan arkadaþlarýmýzdan biri patrona aðabey yemekler yetmiyor. Aç kalýyoruz! dedi. Patron da aklý sýra iþi þakaya vurarak yaa... sen zayýfsýn, fazla yemesen de olur dedi. Arkadaþýmýz tekrar ciddi bir þekilde yemekler yetmiyor, buna bir çözüm bulun deyince, bu kez sanki suçlu yemekhaneci kadýnmýþ gibi, kadýna dönerek, yemekleri biraz daha fazla yapýn diyerek azarladý. Patron çýktýktan sonra yemek yapan bayan arkadaþýmýz, bize her þey kiloyla veriliyor. Biz daha fazla nasýl yapalým? dedi. Bu da gösteriyor ki patron 3-5 kilo fazla gýda vermektense, iþçilerin aç kalmasýný tercih ediyor. Ama konu çalýþma olunca, hiç durmadan, yorulmadan robot gibi çalýþmamýzý istiyor. Patron kusura bakmasýn. Biz pille çalýþmýyoruz. Verimli çalýþmamýzý istiyorsa vücudumuzun ihtiyaç duyduðu gýdayý karþýlamak zorunda. Ama bu patronun iþine gelmiyor. Çünkü cebinden 3-5 kuruþ daha fazla çýkacak. Arkadaþýmýzýn gösterdiði bireysel tepki haklý ve yerinde bir tepkidir. Yalnýz bireysel tepkilerin genelde bir caydýrýcýlýðý olmuyor. Bu sorun hepimizin sorunu olduðu için çözümünü de hep birlikte bulmalýyýz. hizmet Çalýþmaktan Baþka Hiçbir Hayatýmýz Yok Hizmet sektöründe çalýþýyorum. Yaklaþýk 17 kiþiden oluþan bir iþyerinde bir iþçiyim. Toplam 14 saat çalýþýyoruz. Bir gün tatil hakkýmýz var. Altý gün çalýþýyoruz. Ücretler arasýnda deðiþiyor. Çoðunluk sigortalý, iþe yeni giren iki üç kiþi sigortasýz. Hiçbir sosyal aktivitemiz olmadýðý için ve ayrýca yoðun bir tempoda çalýþtýðýmýz için herhangi bir birlikteliðimiz olmuyor. Çalýþanlarýn bir bölümü akraba-eþdost olduðu için bazý haklarýmýzý savunamýyoruz. Mesela çay saatlerimize bile kýsýtlama getirmeye çalýþýyorlar. Ayný anda çaya çýkma gibi bir þansýmýz olmadýðý için bir saatlik bir süreye yaymak zorundayýz. Ama onu bile sorun yapýp çay saatini kaldýrmaya çalýþýyorlar. Ayný þirkete baðlý baþka bir iþyerinde çay saatinin kalktýðýný belirtip bizden de bunu istiyorlar. Þimdilik bunu kabul etmiyoruz ama bir sorun olarak önümüzde duruyor. Öncelikle iþçiler olarak bilinçlenip hep beraber yoðun çalýþma saatine bir çözüm bulabiliriz. Mesela 9 saat çalýþmanýn dýþýndaki çalýþmalar isteðe baðlý mesai sayýlmalý veya vardiyalý bir sistem çözüm olabilir. 16

17 gýda Hak Verilmez, Alýnýr! Ben, bir yemek fabrikasýnda aþçý olarak çalýþan bir iþçiyim. Çalýþtýðým iþyeri; fabrikalara, düðün ve toplantýlara yemek hizmeti veriyor. Ýþyerinde toplam 80 iþçi var. Çalýþanlarýn tamamý sigortalý. Çalýþma saatlerimiz çok uzun. Sabah 07:30 da baþlýyoruz, gece ne zaman bitireceðimiz belli olmuyor. Uzun çalýþma saatlerinin yanýnda iþimiz de çok aðýr. Bu aðýr koþullar yetmezmiþ gibi iþçilerin baþýna dikilen üretim müdürü bizlere aþýrý baský uyguluyor ve kötü sözler sarf ediyor. Bizim buna karþý durmamamýz ve tepki vermemiz üzerine geri çekildi. Þimdi bizlerden uzak duruyor. 8 ay önce bu iþe baþladýðýmda ücretler net 420 YTL idi. Çalýþma saatlerimiz de yukarýda bahsettiðim gibi belirsizdi. Bu kötü durum karþýsýnda arkadaþlarla aramýzda konuþarak maaþlarý 420 milyondan 380 milyona indirmeyi, ama bunun karþýlýðýnda akþam 16:30 dan sonraki çalýþmalarýmýzýn fazla mesaiye sayýlmasýný talep etmeye karar verdik. Ýþveren bu ortak talebimizi kabul etmek zorunda kaldý. Önceden 420 milyon net olan maaþlarýmýz, mesai ücreti almamýz sayesinde YTL ye yükseldi. Yani yaklaþýk YTL daha fazla ücret almaya baþladýk. Elbette bu ücrette de emeðimizin karþýlýðý deðil. Patronun bizim emeðimizden kazandýklarýnýn yanýnda elbette bir kýrýntý. Ancak bizim bu ücret artýþýný, iþçi arkadaþlarla ortak kararýmýz ve iþverene dayatmamýz sayesinde baþarmamýz da birlikteliðimiz için önemli. Biz iþçiler birlik olur ve saldýrýlara karþý direnirsek yarýnýmýz daha güzel olur. Birlik, beraberlik içerisinde, birbirimize güvenerek mücadelemizi sürdüreceðiz. kargo Sömürü Sil Baþtan Çalýþtýðýmýz kargo firmasýnýn iki ayrý yerde deposu var. Yeni kurulduðunda patron bizlere iyi çalýþýp fedakarlýk edersek iþyerinin büyüyeceðinin ve bunun bizlere de yansýyacaðýný söylüyordu. Ama öyle olmayacaðýný biz biliyorduk. Zam dönemlerinde az zam verildiði için sürekli mücadele etmek ve zammý arttýrmak istiyorduk. Patronun yaptýðý konuþmalardan, toplantýlardan sonra türlü bahanelerle ya düzeltilmiyordu ya da az bir iyileþtirme yapýlýyordu. Böylece ikinci depoyu açtý. Yeni araçlar alýndý. Ve þirket büyüyordu. Ama bizim haklarýmýz konusunda hiçbir ilerleme olmuyordu. Ayrýca çalýþma koþullarý daha da aðýrlaþýyordu te açýlan 2. depo (baþka bir bölgede) yanýndaki iþyerinde çýkan yangýnýn sýçramasýyla yandý. Olayda üç iþyeri tamamen yandý iþçi dýþarý kaçarak hayatlarýný kurtardýlar. Bir iþçi yaralandý. Bazý arkadaþlar sohbetlerde bu yangýnýn bize hakkýmýzý vermeyen patronun beddualarý sonucu olduðu þeklindeydi. Müdür pazartesi toplantý yaptý. Yangýnýn büyük olduðunu, þirketin çok zarar ettiðini, her þeyin yeniden baþladýðýný ve eskiden olduðu gibi bugün de çok çalýþarak ve fedakarlýk ederek þirketi büyütmemiz gerektiðini söyleyerek hiç kimseye söz hakký vermeden toplantýyý bitirdi. Ýþçi çýkarýlmasýyla ilgili hiçbir þey söylemedi. Bu da iþçiler arasýnda baský ve sömürünün artacaðý söylentisini daha da arttýrdý. Fakat bizler biliyoruz ki bu iþyerinin büyümesi, bizlere daha fazla ve daha sistemli bir sömürü, zamlarýn verilmemesi, fazla çalýþma ve mesai ücretlerinin verilmemesi olarak geri gelecektir. Böylesi bir durumda yapmamýz gereken þey, bir araya gelip konuþarak, haklarýmýz konusunda bilinçlenmek ve gelecek saldýrýlara karþý örgütlü bir biçimde durmaktýr. Bunu yapmadýðýmýz takdirde bilmeliyiz ki hiç bir kazaným elde edemeyeceðiz. 17

18 18 Uluslararasý Ýþçi Birliði- Dördüncü Enternasyonal / Uluslararasý sekreterliði Ýran: Emperyalist tehditlere son! Avrupalý ve ABD li emperyalistlerin, Ýran a yönelik deklarasyonlarý ve askeri saldýrý tehditleri gün geçtikçe yoðunlaþýyor. Bu tutumun gerekçesi ise, Ýran ýn geliþtirmekte olduðu nükleer teknolojinin gelecekte bu ülkeye atom bombasý üretme imkaný sunmasý. Birleþmiþ Milletleri bir kalkan gibi kullanan emperyalizm hem Ýran ýn nükleer geliþimini, hem de bugüne dek bu giriþimleri þiddetle reddeden baþkan Ahmedi Nejat ý kontrol altýna almak istiyor. Bu anlamda emperyalizmin oynamakta olduðu oyun, Irak ýn iþgaline yol açan ünlü Kitle imha silahlarý bildirgesine dayanmakta. ABD baþkaný George W. Bush un olasý bir saldýrýyý meþrulaþtýrabilmek için kullandýðý bir baþka argüman ise, Ýran devlet baþkanýnýn Ýsrail e yönelik açýklamalarý. Bush, 20 Mart 2006 da Cleveland kentindeki konuþmasýnda, Ýran ýn oluþturduðu tehdit þüphesiz temel müttefikimiz Ýsrail i yýkma hedefini gütmesinden ileri geliyor, bu dünya barýþýna yönelik son derece ciddi bir tehdit. Her zaman belirttim ve yine belirteceðim temel müttefikimiz Ýsrail i korumak için askeri güç kullanacaðýz demekteydi. Emperyalizmin ikiyüzlülüðü Gerçek þu ki, þu ana dek Ýran yalnýzca nükleer enerji üretmek ve uranyum zenginleþtirebilmek için - týpký uzun bir zamandan beri Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerin yaptýðý gibi- teknolojisini geliþtirdi ve teknik destek satýn aldý. Ne var ki, bütün bunlar bir atom bombasý geliþtirebilmeye olanak tanýmýyor. Bununla birlikte bizim için Ýran ýn bu tip silahlara sahip olmasý ya da üretme arayýþýnda olmasý tümüyle ikincil bir önem taþýmakta. Emperyalizmin Ýran ý engellemek için bir saldýrýyý önüne koyarken dayandýðý dünyayý nükleer silahlardan arýndýrma söylemi tümüyle bir ikiyüzlülükten ibaret. Bir dizi emperyalist ülke, Rusya ve Çin ile birlikte yeryüzündeki atom silahlarýnýn büyük bir çoðunluðunu ellerinde bulundurmaktalar ve dahasý bu ülkelerin hiç biri söz konusu silahlarý imha etmeye zorlanmamakta. Üstelik hiç de küçümsenmemesi gereken bir ayrýntý var ki o da ABD nin bugüne dek halklara karþý atom silahlarýný kullanmýþ tek ülke olduðu. -Ýkinci dünya savaþýnýn sonunda Hiroþima ve Nagazaki saldýrýlarý - Bu ikiyüzlülüðün bir baþka göstergesi ise, bir yandan Ýran ý tehdit ederken bu emperyalist ülkelerin ve Birleþmiþ Milletlerin, þu an ABD nin temel müttefikleri olan Ýsrail ve Hindistan ýn ellerinde bulundurduklarý atom silahlarýna olanca hoþgörüyle yaklaþmakta olmalarý. Bu ülkeler halen nükleer silahsýzlanma antlaþmasýný imzalamamýþ durumdalar ve bu nedenle ellerindeki bu silahlarý, nükleer güce sahip olmayan bir ülkeye karþý kullanma hakkýný kendilerinde görmekteler. Ýsrail elinde bulundurduðu bu bombalarý, eðer Filistin e, diðer Arap ülkelerine ve Ýran a karþý kullanmayacaksa kime karþý kullanacaktýr? Ýþte bu açýk gerçek, emperyalizmin çifte ahlakýnýn bir baþka göstergesidir. Dünya barýþýna yönelik gerçek tehdit Ýran dan deðil, bizzat emperyalist ülkelerden ve Ýsrail den gelmektedir. Bu durum, Avrupa emperyalizminin sahtekarlýðýný da olanca çýplaklýðý ile gözler önüne sermektedir. Irak ýn iþgali konusunda gönülsüz olan Fransa ve Almanya gibi ülkeler, þimdi bizlere pazarlamaya uðraþtýklarý demokratik görüntünün ötesinde Ýran a yönelik bir askeri iþgalin kefilliðine soyunmaktalar. Ýran karþýsýnda Fransa cumhurbaþkaný Jaques Chirac daha da ileri gitmekte ve bu ülkeye nükleer silahlarla saldýrý tehdidinde bulunmakta. Ýþte bu ikiyüzlüler bize barýþtan söz etmekteler. Gerçek Nedenler Ýran a yönelik emperyalist tehditler temelde çok farklý nedenlere dayanmakta. Ýran dünyada görece olarak emperyalizmden baðýmsýzlýðýný koruyabilmiþ az sayýdaki ülkeden biri. Bu durum ABD nin bu ülkedeki doðrudan ajaný olan Þah Rýza Pehlevi rejiminin 1979 yýlýnda devrilmesine yol açan devrimin bir sonucu. Bu geliþmenin baþlýca sonuçlarýndan biri, ABD petrol þirketlerinin ülkeden kovulmasý ve dahasý, petrolün kamulaþtýrýlmasý ve petrol üretiminin devlet tekeli altýna alýnmasýydý. Devrim, ilerleyen dönemde Þii hiyerarþisi ve mollalar tarafýndan geriletildi ve dinci ideolojiye dayalý iþçi düþmaný gerici ve saldýrgan bir rejime dönüþtü. Rejimin bu aþýrý gerici ve burjuva karakteri, bize ayný zamanda Ýran ý yöneten mollalarýn neden Irak ta sömürge hükümetinde merkezi roller üstlenen partileri ve Irak Þii hiyerarþisini destekler bir tutum içine girmekte olduklarýnýn da bir göstergesi. Bir baþka deyiþle Ýran ý yöneten mollalar, Irak ta þimdi kendilerine saldýrmakla tehdit eden düþmanlarýyla iþbirliði halindeler. Oysa emperyalizmin yüzsüz tehditlerine en etkili ve hýzlý yanýt, emperyalist iþgal karþýsýnda net bir pozisyon alarak, Irak Þiilerini sömürge rejiminden desteklerini çekmeye çaðýrmak olacaktýr. Biz devrimci Troçkistler bu burjuva, baskýcý ve aþýrý gerici karakterinden ötürü molla rejimini reddediyoruz ve Ýran halkýnýn bu rejimi devirmek ve ülkeyi demokratikleþtirmek için verdiði tüm mücadeleyi destekliyoruz. Bununla birlikte, Ýran ýn halen görece baðýmsýzlýðýný sürdürmekte olusu ve 11 Eylül 2001 tarihinden beri Bush un bu tip rejimleri olanca baskýcý ve yozlaþmýþ karakterlerine raðmen tümüyle boyun eðmedikleri için yýkmayý hedeflemesi de tartýþmasýz bir gerçek. Ýran olayýnda ayný zamanda 1979 dan kalma bir hesap da görülmek istenmekte. Geçtiðimiz yýl, emperyalizmin Ýran da seçim

19 yoluyla bazý mevziler elde etme çabalarý yenilgiye uðramýþtý. - emperyalizmin desteklediði aday baþkanlýk seçimlerinde aðýr bir maðlubiyet almýþtý.- Oynanmakta olan oyun demokrasi ile baskýcýlýk arasýnda bir mücadele deðil. Söz konusu olan, emperyalist ülkelerin baðýmsýzlýklarýný korumaya çalýþan ve kendilerinden çok daha zayýf ülkelere yönelik saldýrýsý. Irak ta emperyalizmin içinde bulunduðu politik ve askeri gerçeklik göz önünde bulundurulduðunda, Ýran a yönelik yeni bir iþgal dalgasýnýn gündeme gelmesi zor görünmekte. Bununla birlikte, özellikle de Ýsrail in desteði ile saldýrý giriþimlerinin ve hava bombardýmanlarýnýn gerçekleþmesi olasý görünüyor. LIT-CI nin duruþu Bu çerçevede Ýran ýn, Ýsrail in ve diðer emperyalist ülkelerin saldýrýlarýna karþý kendini savunmak için nükleer teknoloji geliþtirme ve atom bombasý üretme hakkýný savunuyoruz. Biz devrimci CONLUTAS; Brezilya da yeni bir önderliðe doðru Brezilya iþçi sýnýfý baþkan Lula nýn yeni liberal saldýrýlarý karþýsýnda artýk daha bir güçlü. Ülkede PT- (Ýþçi Partisi) ve Lula nýn iktidara gelmesinin hemen ardýndan yürürlüðe konan iþçi düþmaný yeni liberal politikalar, dýþ borcun ödenebilmesi gerekçe gösterilerek yükseltilen emeklilik yaþý ve ücret kesintileri, sosyal harcamalarýn kýrpýlmasý ve süratle hayata geçirilen özelleþtirme saldýrýsý Brezilya sýnýf hareketi açýsýndan ciddi bir tehdit haline dönüþmüþtü. Lula hükümeti PT yi iktidara taþýyan vaatleri tek tek unutarak açýk bir IMF iþbirlikçiliðine soyunarak ve dahasý emperyalizmin sadýk bir müttefiki olduðunu ispatlamak için Bush un isteði doðrultusunda Haiti de ki emperyalist müdahaleye bile askeri katký sunar hale gelmesiyle Brezilya sýnýf mücadelesindeki yol ayrýmý da daha bir keskinleþmiþ oldu. Yalnýzca Brezilya nýn deðil, ayný zamanda dünyanýn da baþlýca sendikal örgütlerinden biri olan CUT (Merkezi Ýþçi Birliði) bütün bu dönem boyunca, Lula hükümetinin uygulamakta olduðu yeni liberal saldýrý politikalarýna açýk bir destek sunarak, sýnýf hareketindeki bölünmenin derinleþmesine katký sundu. Geçtiðimiz dönem boyunca bu güçlü saldýrý dalgasýna karþý yürütülen daðýnýk mücadeleler nihayet CUT a baðlý çok sayýda sendika ve sendikal önderin CUT tan koparak yeni ve mücadeleci sýnýf sendikacýlýðý anlayýþý temelinde bir örgütlenmenin temellerini atmasýyla sonuçlandý. Aylar boyunca tüm ülkede, sendikalar ve iþyeri temelli iþçi konseylerinde tartýþýlan konu bu konseylerin delegelerince yapýlan geniþ bir toplantýda CONLUTAS (Ulusal Mücadele Koordinasyonu) adýyla yeni bir sendikal oluþumun kurulmasý kararý ile sonuçlandý. Geçtiðimiz Mayýs ayýnýn ilk haftasý, tüm ülke çapýnda iþçi taban örgütlerince seçilen 2729 delege CONLUTAS ýn 1. ulusal kongresinde hazýr bulundu. Ayrýca kongrede çeþitli örgütlerden 235 gözlemci ve 208 davetlinin yaný sýra James Petras, Celia Hart, Valerio Arcary gibi aydýnlarda yer aldýlar. Kongrede yer alan delegeler ülke düzeyinde 529 sendikayý ve 1 milyon 770 bin iþçiyi temsil etmekteydiler. Delegeler gerçekleþtirilen birinci kongrede, CONLUTAS ýn, iþçi sýnýfýnýn tüm sendikalý kesimlerinin yani sýra, sosyal hareketler, öðrenci hareketi ve sýnýfýn tüm örgütsüz kesimlerini de kucaklayacak geniþ bir mücadeleci örgütlenmeye dönüþmesi hedefini onayladýlar. Kongreye destek sunan James Petras, tüm iþçi sýnýfýný kazanmayý öngören bir mücadele planýnýn bir zorunluluk olduðunu belirtirken, Celia Hart ise, CONLUTAS gibi bir sýnýfçý örgütlenmenin tüm Latin Amerika için bir referans haline geleceðini düþündüðünü ifade etti. UIB-DE (Uluslararasý Ýþçi Birliði / Dördüncü Enternasyonal) Brezilya seksiyonu PSTU nun (Birleþik Sosyalist Ýþçi Partisi) kuruluþuna aktif bir biçimde ön ayak olduðu COLUTAS, Latin Amerika da on yýllardýr emperyalizme ve yeni liberalizme karþý yürütülen kararlý mücadelelerin zengin birikimlerinin bir eseri. Dahasý demokratik gericiliðin ve sýnýf iþbirlikçiliðinin esir aldýðý geleneksel aparatlarýn ve sendikal bürokrasinin karþýsýnda sýnýf mücadeleci bir sendikal anlayýþla inþa ediliyor. Bu nedenle yalnýz Brezilya ve Latin Amerika için deðil, dünya çapýnda hareketlenen sýnýf mücadelesi açýsýndan da umut verici güçlü bir adým. Murat Yakýn 19

20 Bolivya da millileþtirme ve sýnýrlýlýklarý 20 Bolivya da Evo Morales hükümeti 1 Mayýs 2006 günü, ülkedeki tüm gaz ve petrol kaynaklarýný millileþtirdiðini ilan etti no.lu Kararname olarak bilinen bu karar kuþkusuz Bolivyalý yoksul kitleler ve Latin Amerika daki öncü kesimler arasýnda büyük ilgi ve sevinç, ülke kaynaklarýný on yýllardan beri sömürmekte olan Repsol (Ýspanya), Petrobras (Brezilya), Total (Fransa), Shell ve British Petroleum (Ýngiliz) gibi çok uluslu þirketlerin çevresinde, emperyalist hükümetler nezdinde, ABD ve Avrupa Birliði yöneticileri arasýnda endiþe ve telaþ yarattý. Her iki ruh hali de anlaþýlabilir bir durum, zira Bolivya hükümetinin kararý, emperyalizmin bu ülkedeki sömürüsüne ve egemenliðine son vermese de, onun kýsa dönemli karlarýna yönelik ciddi bir darbe niteliði taþýyor. Öte yandan millileþtirme kararýyla ülke gelirlerinde yaþanacak olan büyüme, Latin Amerika nýn bu en yoksul halkýnýn yaþam koþullarýnda göreli bir iyileþmeye yol açabilecek. Ýki ay önce düzenlenen seçimlerde devlet baþkanlýðýna seçildikten hemen sonra Ýspanya ya giderek oradaki Sosyalist Parti hükümetine, Repsol ve BBVA gibi çokuluslu petrol ve finans þirketlerinin Bolivya daki çýkarlarýna dokunulmayacaðý garantisini veren Evo Morales in petrol ve gaz yataklarýný millileþtirmesi kuþkusuz ülkedeki devrimci sürecin doðrudan bir uzantýsý, Gonzalo Sánchez de Lozada ve Carlos Mesa gibi emperyalizme doðrudan baðýmlý devlet baþkanlarýný iktidardan alaþaðý eden kitlelerin doðrudan bir zaferi. Enternasyonalist devrimciler olarak bu zaferi Latin Amerikalý kitlelerin emperyalizme karþý mücadelesinde çok önemli bir adým olarak görüyor ve kutluyoruz. Latin Amerika nýn en önemli ikinci gaz kaynaðý Bolivya da bulunmakla birlikte bu ülkenin halký kendi doðal kaynaðýndan yararlanamadýðý gibi emperyalist ülkelerce sistemli bir biçimde sömürülüp yaðmalanmaktaydý. Ýþletilen yataklarýn 2005 dünya fiyatlarýna göre (metre küp baþýna 3,6 dolar) deðeri 220 milyar dolar, yani ülke gayri safi milli gelirinin 22 katý olmasýna karþýn, Bolivya halkýna bunun ancak %10 u kalmakta, geri kalan bölümü ise çokuluslu þirketlerin kasasýna girmekteydi. Bugün millileþtirme giriþimiyle Bolivya halký çok önemli bir ulusal kaynaðý kendi ellerine alma doðrultusunda ciddi bir adým atmýþ durumda. Millileþtirmenin sýnýrlarý Bolivyalý kitlelerin zaferini kutlamakla birlikte, Evo Morales hükümetinin millileþtirme kararýndaki yetersizliklere ve tehlikelere de iþaret etmek gerekiyor. Her þeyden önce no lu Kararname, bir yýl kadar önce Carlos Mesa nýn baþkanlýðý sýrasýnda liberal hükümetin kitleleri aldatmak için çýkardýðý 3058 sayýlý yasanýn derinleþtirilerek uygulanmasýnýn pek ötesine geçmiyor. Tek yenilik, iþletim ve taþýmacýlýk þirketleri hisselerinin küçük bir bölümünü satýn alýyor (sýrasýyla %3 ve %17). Morales in kararnamesi sadece yataklarýn mülkiyetini çokuluslu þirketlerin elinden alýyor, gaz ve petrolün çýkarýlmasý, iþlenmesi ve taþýnmasý süreçlerini 180 gün içinde yeniden pazarlýk etmek kaydýyla bu þirketlere býrakýyor. Dolayýsýyla, en iyimser kestirimle Bolivya nýn gelirlerinde vergilerden kaynaklanan 750 milyon dolarlýk bir artýþ olacak, buna karþýlýk þirketlerin gelirleri yýl baþýna 3,5 milyar dolar olmaya devam edecek. Petrol ve Gaz Yataklarý bakaný Andres Soliz, bu durumu basýn konferansýnda açýkça kabul etmiþ ve millileþtirmeden beklenen yararýn, çok uluslu þirketlerin vergilerinde oluþacak bir artýþýn ötesine geçmeyeceðini söylemiþti. Oysa daha bir yýl önce Carlos Mesa hükümetinin 3058 no lu yasasýna karþý sendikalar ve kitleler La Paz üzerine yürürken Evo Morales de onlara katýlmýþtý. Bugün ise, kendi millileþtirmesini bu yasanýn çerçevesinde tutmaya özen göstermekte. Oysa gerçek bir millileþtirme ancak petrol ve gazýn çýkartýlmasý, iþletilmesi ve taþýnmasý aþamalarýný da içerecek biçimde olabilir. Bu ise elbette, tüm emperyalist þirketlerin tazminatsýz olarak kamulaþtýrýlmasýný gerektirir. Evo Morales hükümetinin millileþtirme kararýnýn bir baþka sýnýrlýlýðý ise, devlet mülkiyetine geçirilen iþletmelerde iþçi denetiminin kurulmayýp, iþletmelerin mevcut burjuva bürokrasisinin eline teslim edilmesi. Bu kaynaklarýn iþçi denetimi altýnda ve merkezi bir plan çerçevesinde iþletilmemesi durumunda, üretimin emperyalizmin belirlediði dünya pazarý koþullarýna tabi kalmasý engellenemeyecek, bürokrasinin yozlaþmasý veya mevcut yozlaþmanýn sürmesi kaçýnýlmaz olacak, ülkenin bir yarý sömürge olarak emperyalizme baðýmlýlýðý sürecektir. Tüm emperyalist çok uluslu þirketlerin iþçi denetiminde ve tazminatsýz millileþtirilmesi elbette Latin Amerika ölçeðinde emperyalizmden ciddi bir kopuþ anlamýna gelecektir. Oysa, özellikle ABD hükümetinin kýtadaki ekonomik ve politik egemenliðine aðýr eleþtiriler yöneltmekle birlikte, gerek Chavez gerekse Evo Morales böyle bir programý ileri sürmekten dikkatle kaçýnmaktadýrlar. Kitlelerin gereksinimleri, talepleri ve seferberlikleri bu hükümetleri ulusalcý politikalar doðrultusunda belirli adýmlar atmaya itmekte, ama bu seferberlikler gene o hükümetlerin burjuva demokratik programlarýyla sýnýrlý kalmakta. Sorun Chavez ve Evo Morales in aslýnda kendi ülkelerinde burjuva rejimini ayakta tutmalarýndan ve bir iþçi-halk hükümetinin önünde engel oluþturmalarýndan kaynaklanmakta. Ýki ülkede de demokratik yasallýðýn çerçevesinde yapýlabileceklerin sýnýrýna ulaþýlmaktadýr; týpký Brezilya da Lula, Arjantin de Kirschner hükümetlerinin ulaþtýðý sýnýrlardýr bunlar. Emperyalizme asýl darbe, kitlelerin bu sýnýrlýlýklarý aþacak biçimde seferber olmalarýyla indirilebilecektir. Arif Benol

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine 2007y ý l ý ü l k e - m i z için bir ol-mak ya da olmamak savaþýna sahne olacaða benziyor. AKP, çeþitli kesimlerden gelen uya-rýlara raðmen ülkemizi bir is-lâm devletine dönüþtürme tutkusundan vazgeçmedi,

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU 13 OCAK 2011 Bu program, Avrupa Birliði ve Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan finanse edilmektedir. YENÝLÝKÇÝ YÖNTEMLERLE KAYITLI ÝSTÝHDAMIN

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler? 28 Þubat Bildirisi MGK'nun 28 Þubat 1997 TARÝHLÝ BÝLDÝRÝSÝ Aþaðýdaki bildiri, o günlerdeki bir çok tehdidin yolunu kapatmýþtý. Ne yazýk ki, þimdiki Akepe'nin de yolunu açmýþtýr. Hiç bir müdahale, darbe

Detaylı

Neden sendikalý olmalýyýz?

Neden sendikalý olmalýyýz? Neden sendikalý olmalýyýz? Türkiye Porselen Çimento Cam Tuðla ve Toprak Sanayi Ýþçileri Sendikasý DÝSK/CAM KERAMÝK-ÝÞ GENEL MERKEZÝ Merkez Mah. Doðan Araslý Cad. No: 133 Örnek Ýþ Merkezi Kat 3 Daire 58

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. Kapitalist Sömürüye, Emperyalist Ýþgallere Irkçýlýða ve Þovenizme Karþý

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. Kapitalist Sömürüye, Emperyalist Ýþgallere Irkçýlýða ve Þovenizme Karþý Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 27 Mayýs 2006 http://iscicephesi.org Kapitalist Sömürüye, Emperyalist Ýþgallere Irkçýlýða ve Þovenizme Karþý 1 Mayýs

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI MEMUR PERSONEL ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ GÖREV TANIMI Memur Personel Þube Müdürlüðü, belediyemiz bünyesinde görev yapan memur personelin özlük iþlemlerinin saðlýklý bir

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA TBMM 27. Dönem Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik anayasada olmamalıdır" sözleri, Kahraman'ın ülkedeki en büyük gerici ayaklanmalardan biri olan ve tarihe Kanlı Pazar olarak geçen saldırının faillerinden

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý:16 Mayýs 2005 http://iscicephesi.org iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný emperyalizm yenilgiye

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. Birleþik, Devrimci, Enternasyonalist Bir Ýþçi Hareketi

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. Birleþik, Devrimci, Enternasyonalist Bir Ýþçi Hareketi Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý:15 Nisan 2005 http://iscicephesi.org Birleþik, Devrimci, Enternasyonalist Bir Ýþçi Hareketi Gündem ve Politika syf.

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. ulusal soruna SINIFSAL ÇÖZÜM

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. ulusal soruna SINIFSAL ÇÖZÜM Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 19 Eylül 2005 http://iscicephesi.org ulusal soruna SINIFSAL ÇÖZÜM Ýlan Tahtasý, Gündem ve Politika syf. 2-7 Kentsel

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? Hükümetler birinci basamak saðlýk hizmetleri konusundaki yasalarý açýkça çiðnemektedir. Türkiye saðlýk sisteminde, birinci basamaktaki kurumlar (saðlýk

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. MGK rejimi iþbaþýnda Saldýrýlar artýyor

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. MGK rejimi iþbaþýnda Saldýrýlar artýyor Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 18 Temmuz / Aðustos 2005 http://iscicephesi.org MGK rejimi iþbaþýnda Saldýrýlar artýyor Çare, iþçi sýnýfý ve emekçi

Detaylı

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir 2008-96 Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir Ýstanbul, 19 Kasým 2008 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2008/96 Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir 4857 sayýlý

Detaylı

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi 2009-11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi

Detaylı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı İş ve aş için, Demokrasi ve özgürlük için, barış sürecinin ilerlemesi için, 7 Haziran seçimlerinde HDP yi desteklemek için, Haydin

Detaylı

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN Kanun Numarasý : 3671 Kabul Tarihi : 26/10/1990 Resmi Gazete :Tarih: 28/10/1990 Sayý: 20679 Ödenek, Yolluk, Diðer Mali

Detaylı

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler 2008-75 SSK Affý Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit - 2008/75 Sirküler Sosyal Güvenlik Kurumu'na Olan Prim Borçlarýnýn Ödeme Kolaylýðýndan Yararlanmamýþ Olanlara, Tekrar Baþvuru Ýmkâný Ge

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ýn yaptýðý, 21 Haziran Dünya Güneþ Günü dolayýsýyla Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarýnýn Kullanýmýna Ýliþkin

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY söyleþi - interview ÝKTÝSAT ÝÞLETME ve FÝNANS SÖYLEÞÝ DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY Bu söyleþi, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ali Bilge tarafýndan 15

Detaylı

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 17 Haziran: 2005 http://iscicephesi.org Emek hareketinden, Gündem ve Politika syf. 2-5 Avrupa Birliði ve Demokrasi

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. asgari ücret gene açlýk sýnýrýnýn altýnda

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. asgari ücret gene açlýk sýnýrýnýn altýnda Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 23 Ocak 2006 http://iscicephesi.org asgari ücret gene açlýk sýnýrýnýn altýnda Gündem ve Politika syf. 2-6 Düþünce

Detaylı

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 22 Aralýk 2005 http://iscicephesi.org Baský ve þiddet rejimi Þemdinli de Gündem ve Politika syf. 2-6 Kapitalist

Detaylı

Kýsa Çalýþma ve Kýsa Çalýþma Ödeneði

Kýsa Çalýþma ve Kýsa Çalýþma Ödeneði 2009-17 Kýsa Çalýþma ve Kýsa Çalýþma Ödeneði Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/17 Kýsa Çalýþma ve Kýsa Çalýþma Ödeneði Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) tarafýndan 9 Þubat

Detaylı

Akýlcý Çözümler Üretiyoruz Türev Ürünlere Ýliþkin Eðitimler EÐÝTÝMÝN AMACI Kýyýyý gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan yeni okyanuslar keþfedemez. Andre Gide Bu eðitimde katýlýmcýlara, VOB ürünlerin

Detaylı

SUSURLUK VE DANIÞTAY:

SUSURLUK VE DANIÞTAY: 15-16 Haziran Türkiye yi sarsan 2 gün F. ALOÐLU sayfa: 8 Mýsýr da demokrasi aktivistleri kazandý sayfa: 5 sosyalist isci www.sosyalistisci.org SAYI: 254 31 Mayýs 2006 1 YTL SUSURLUK VE DANIÞTAY: ÇETELER

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. 3 Ekim i tersine çevirelim: Kaybeden burjuvazi, kazanan emekçiler olsun

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. 3 Ekim i tersine çevirelim: Kaybeden burjuvazi, kazanan emekçiler olsun Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 21 Kasým 2005 http://iscicephesi.org AB ALDATMACASINA SON! 3 Ekim i tersine çevirelim: Kaybeden burjuvazi, kazanan

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

01 Kasým 2018

01 Kasým 2018 Geri Dönüþüm Markasý... www.adametal.com.tr 01 Kasým 2018 Ada Metal Demir Çelik Geri Dönüþüm San. ve Tic. A.Þ. 1956 yýlýndan bu yana, özellikle metal sektöründe, fabrikalarýn üretim artýklarýný toplayýp

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ VE ISO 9001:2000 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ UYGULAMASI KONULU TOPLANTI YAPILDI GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK YÝBÝTAÞ - LAFARGE GRUBUNDA KONYA ÇÝMENTO SANAYÝÝ A.Þ.

Detaylı

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 26 Nisan 2006 http://iscicephesi.org Sözde Vatandaþ tan Þemdinli ye ve þimdi yeniden... Baþbakan çocuklarýn katlini

Detaylı

YAŞASIN HALKLARIN DEVRİM MÜCADELESİ. Mısır, Şubat 2011. zaferedek@gmail.com. Merhaba Yeni sayýmýzý yine ayaklanmalarla karþýladýk.

YAŞASIN HALKLARIN DEVRİM MÜCADELESİ. Mısır, Şubat 2011. zaferedek@gmail.com. Merhaba Yeni sayýmýzý yine ayaklanmalarla karþýladýk. Mısır, Şubat 2011 YAŞASIN HALKLARIN DEVRİM MÜCADELESİ Merhaba Yeni sayýmýzý yine ayaklanmalarla karþýladýk. Her sayýmýzda bir ayaklanmaya tanýklýk ettik. Ortadoðu ülkelerinde baþlayan, yükselerek ve yayýlarak

Detaylı

ARTIMAGE Yapý San. ve Tic. Ltd. Þti. Orhantepe Mahallesi Sahilyolu Sok. No: 19/A Dragos-Kartal / TURKEY Tel: 0216 399 78 72 Faks: 0216 399 68 02 www.artimage.com.tr Estetiðin betonla dansý... DEKOZEMÝN

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 2 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR

ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý:14 Mart 2005 http://iscicephesi.org Gündem ve Politika syf. 3-9 Milliyetçilik bahane! Sömürü/Ýþgal gerçek! Burjuva

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

Teröre karşı mücadele cephesi!

Teröre karşı mücadele cephesi! Teröre karşı mücadele cephesi! Türkiye, teröre karşı mücadele adı altında, birlik ve beraberlik içinde emekçilere yönelik bir terör rejimine sürüklenmek isteniyor. Bu nedenle milli seferberlik dahi ilan

Detaylı

OSB-ÝMES Ýþçi Bülteni

OSB-ÝMES Ýþçi Bülteni Kamu Emekçileri Bülteni Özel Sayýsý: 247 OSB-ÝMES Ýþçi Bülteni Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu kendi eseri olacaktýr! Ekim 2005 Fiyatý 250.000 TL (25 Ykr) Ümraniye, Sarýgazi, Sultanbeyli ve Taþdelen'deki sýnýf

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. bozamayacaklar. iþçilerin birliðini, halklarýn kardeþliðini

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. bozamayacaklar. iþçilerin birliðini, halklarýn kardeþliðini Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý: 20 Ekim 2005 http://iscicephesi.org bozamayacaklar iþçilerin birliðini, halklarýn kardeþliðini Ýlan Tahtasý, Gündem

Detaylı

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge Onaylayan Administrator Thursday, 05 August 2010 Son Güncelleme Thursday, 05 August 2010 HSGG GÜVENLÝ GELECEK ÝÇÝN SAÐLIK

Detaylı

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

SENDÝKAMIZDAN HABERLER SENDÝKAMIZDAN HABERLER Sendikamýza Üye Ýþyerlerinde Çalýþanlardan Yýlýn Verimli Ýþçisi Ve Ýþvereni Seçilenlere Törenle Plaketleri Verildi 1988 yýlýndan bu yana Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) nce gerçekleþtirilen

Detaylı

Depo Modüllerin Montajý Öncelikle depolarýmýzý nerelere koyabileceðimizi iyi bilmemiz gerekir.depolarýmýzý kesinlikle binalarýmýzda statik açýdan uygun olamayan yerlere koymamalýyýz. Çatýlar ve balkonlarla

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun Av. ÇALI MA HAYATINA L K N ANAYASA DE KL KLER I. Avrupa Birliði sürecinde demokrasi ve insan haklarý açýsýndan önemli bir dönüm noktasý olarak kabul edilen Anayasa deðiþiklikleri, 17 Ekim 2001 tarih ve 24556

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar 14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar Ali E. Bilgin 2007 sonu ve 2008 baharý uzun zamandýr sessizliðe gömülmüþ iþçi sýnýfýnýn yeniden hareketlendiði bir dönemi ifade eder. Ýþçi sýnýfý, 1995 den bu yana

Detaylı

Ümraniye Ýþçi Kurultayý 11 Aralýk ta toplanýyor!

Ümraniye Ýþçi Kurultayý 11 Aralýk ta toplanýyor! Kamu Emekçileri Bülteni Özel Sayýsý: 269 OSB-ÝMES Ýþçi Bülteni Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu kendi eseri olacaktýr! Kasým 2005 Fiyatý 250.000 TL (25 Ykr) Söz, karar, inisiyatif iþçilerde! Ümraniye Ýþçi Kurultayý

Detaylı

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða DR. CÜNEYT ÜLSEVER YRD. DoÇ. DR. SAÝT YILMAZ Dünya ve Türkiye Nereye Gidiyor? Dr. Cüneyt Ülsever (*) Bu makalem ile geleceði okumaya çalýþacaðým.

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar. Boyun eğmeyenler bu yana BU DÜZENİ SIFIRLA AKP eliyle sürdürülen gerici diktatörlük Türkiye'nin kaderi değildir. Bu diktatörlük bir kaza veya arızanın sonucu ortaya çıkmış da değildir. Sömürü düzeni kendini

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 KÝMLER KATILABÝLÝR? Yarýþma, Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý dahilinde veya yurtdýþýnda okuyan T.C. vatandaþlarý veya K.K.T.C vatandaþý, 35 yaþýný aþmamýþ, en az lise

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 6 Eylül 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 26989 YÖNETMELÝK Millî Eðitim Bakanlýðýndan: OKUL ÖNCESÝ

Detaylı

Savaþýn Muhatabý Barýþýn da Muhatabýdýr

Savaþýn Muhatabý Barýþýn da Muhatabýdýr YIKIMLARA KARÞI BÝRLEÞELÝM MÜCADELE EDELÝM! Sultanbeyli de Kentsel Dönüþüme Karþý Halk Toplantýsý Kitle Örgütlerinin Dayanýþmasý, Geleneksel Yaz Pikniðine Taþýndý Sultanbeyli Yavuz Selim Mahallesi'nde

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için Gündem ve Politika syf. 3-4/16-17 Emek Hareketi syf. 5-10 AB nin yalanlarýna deðil, sýnýfýnýn gücüne inan Cezaevleri burjuva düzenin aynasý Ukrayna

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

21-23 Kasým 2011 Çeþme Ýzmir www.tgdfgidakongresi.com organizasyon Ceyhun Atýf Kansu Caddesi, 1386. Sokak, No: 8, Kat: 2, 06520 Balgat / Ankara T:+90 312 284 77 78 F:+90 312 284 77 79 Davetlisiniz Ülkemiz

Detaylı

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI Yarýþmanýn Amacý 1. ÝTHÝB 1.ÝTHÝB Teknik Tekstiller Proje Yarýþmasý, Ýstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Ýhracatçýlarý Birliði'nin Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi'nin katkýlarýyla Türkiye'de teknik tekstil sektörünün

Detaylı

FAŞİZM BROŞÜRÜ. www.iscimucadelesi.net

FAŞİZM BROŞÜRÜ. www.iscimucadelesi.net FAŞİZM BROŞÜRÜ www.iscimucadelesi.net Faþizm eldivenini fýrlattý! MHP genel baþkaný Devlet Bahçeli, Kürt açýlýmý karþýsýnda faþist hareketi Türk halkýnýn seçeneði haline getirmeyi hedef belleyerek (MGK

Detaylı

Ne oldu bu sosyalist ülkelere? SAYI: 266 30 Aralýk 2006 1.50 YTL. 2006 da bunlara güle güle dedik

Ne oldu bu sosyalist ülkelere? SAYI: 266 30 Aralýk 2006 1.50 YTL. 2006 da bunlara güle güle dedik Ne oldu bu sosyalist ülkelere? Onlar G8, biz ise 6 milyarýz, F. Levent Þensever Öðrenciler ve iþçi sýnýfý, Chris Harman Bir Türk galaksiye bedeldir, Zeynep Çalýþkan Kadýn ve þiddet, Gülay Yaþar Býçak sýrtýndaki

Detaylı

Meþrutiyet Caddesi No. 31/4 Kýzýlay - Ankara Tel 0.312 425 63 79-425 65 06-425 62 08 425 63 21-425 61 82 Web: www.bes.org.tr e-mail: bes@bes.org.

Meþrutiyet Caddesi No. 31/4 Kýzýlay - Ankara Tel 0.312 425 63 79-425 65 06-425 62 08 425 63 21-425 61 82 Web: www.bes.org.tr e-mail: bes@bes.org. 1998 Meþrutiyet Caddesi No. 31/4 Kýzýlay - Ankara Tel 0.312 425 63 79-425 65 06-425 62 08 425 63 21-425 61 82 Web: www.bes.org.tr e-mail: bes@bes.org.tr BÜRO EMEKÇÝLERÝ SENDÝKASI Baský Mattek Matbaacýlýk

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı