Şekil 1. İpek Kozası ve İpek Böceği

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Şekil 1. İpek Kozası ve İpek Böceği"

Transkript

1 İPEK İpek, büyük ölçüde yetiştirilen ipekböceği kozasından(doğal ipek): o da doğada bulunan, ipekböceklerinin kozalarından elde edilen protein kökenli salgı ürünü hayvansal liftir. İpek dutla beslenen ipek böceklerinin ürettikleri ipek ve dutla beslenmeyen ipek böceklerinin ürettikleri yabani ipek olmak üzere iki grup altında incelenir. Şekil 1. İpek Kozası ve İpek Böceği 1. İpeğin Tarihçesi ve Dünyada İpek İpek böceğinin ilk kez MÖ 2000 yıllarında Çin de yetiştirildiği ve kozalarından ipek elde edildiği tarihi belgelerde görülmektedir. Uzun sürende bir sanat olarak gizli tutulmuştur. Ancak MS 419 yılında Çin prensi tarafından Türkistan daki Cotan eyaletine götürülen ipek kozaları daha sonra Çin seyyahları tarafından Kore yarımadası ve Japonya ya yayılmıştır. Anadolu ya girişi ise MS 552 yılında Bizanslılar zamanına rastlamaktadır. Daha sonraları ise, doğudan gelen ipeği kumaş şeklinde işleyip gayet pahalı fiyatlarla Avrupa ya satan Bizans, hammaddeyi de bizzat üretmeyi amaçlamış ve din adamlarına kamış bastonlar içinde tohum kaçırtmayı başarmıştır. İlk kez Marmara bölgesinde İznik, Yalova, Mudanya, Gemlik ve Bursa dolaylarında başlayan üretim, oradan Trakya ya sıçramış ve giderek Yunanistan, İtalya ve Fransa ya yayılmıştır. Günümüzde dünyada 30 kadar ülkede ekonomik anlamda ipekçilik üzerinde çalışılmakta ve ipek üretilmektedir. Ancak bütün dünya ülkelerinde tüketilmektedir. Bu anlamda önemli bir ticaret ve tekstil ürünüdür. Başlıca ipek üreten ülkeler; Çin, Japonya, Hindistan, Bağımsız Devletler Topluluğu, Güney Kore ve Brezilya dır ki bu toplam yaş koza üretimi %95 inden fazladır. 2. Türkiye de İpek İpek Anadolu ya MS 552 yılında Bizanslılar zamanında gelmiştir. İpekçiliğin esas gelişmesi daha çok Osmanlılar zamanında görülmüştür ve İmparatorlukla birlikte hemen hemen ülkenin her yerine yayılmıştır. Mevcut bilgilere göre yılları arasında ipekçilik önemli bir gelişme göstermiş ve pek çok bölgede ipek çekim sistemlerinin kurulmuştur yılından itibaren ipek böceklerinde görülen karataban hastalığının etkisiyle ve Süveyş Kanalının açılmasıyla Çin den daha ucuza getirilebilmesi nedeniyle ipekçilik ülkemizde gerilemiştir. Daha sonra tohum

2 yetiştirmede yapılan bir değişiklik sonucunda 1908 yıllarına kadar tekrar artış göstermiştir. Ancak 1. Dünya savaşı nedeniyle üretim tekrar düşmüştür. Daha sonra tekrar küçük bir artış olsa da, hiç bir zaman 1908 yılındaki üretimi yakalayamamıştır yılından sonra yeni bir ırkın yetiştirilmesine geçilmiştir yılından bu yana önce Bursa daha sonra Eskişehir, Sakarya ve Hatay illerinde üretim yapılmıştır. Türkiye de ipek üretimi ve kalitesi yetersizdir. Türkiye de yetiştirilen ipekler özellikle halı imalatında kullanılabilmektedir. İpek Hereke, Kocaeli ve Kayseri de halı yapımında kullanılmaktadır. 3. İpekböceğinin Hayat Devresi Bir ipekböceğinin hayat devresi (Bombyx Mori) dört aşamadan oluşur. 1. Yumurta devresi 2. Larva (tırtıl) devresi 3. Krizalit (pupa) devresi 4. Kelebek devresi 3.1. Yumurta Devresi İpekböceği üretimi yumurtası ile olur. Kelebek çiftleştikten sonra yumurta saatte oluşur. İpekböceği yumurtalarının büyüklüğü böcek ırklarına göre değişmekle beraber 1,5-2 mm çapında (en küçük çap) olup ovaldir. Bir ucu hafif sivridir. Bir dişi ipekböceği, yumurta yumurtlar. Döllenmiş bir yumurta incelendiği zaman dıştan içe doğru; 1. Kabuk 2. Vitellin zarı 3. Vitellin sıvısı 4. Embriyo Kabuk içindeki vitellin sıvısı embriyoyu korur. Kabukta küçük delikler vardır. Bunlar embriyonun hava almasını sağlar. Ancak ortamın rutubeti %65-75 arasında olmalıdır. Yumurtanın rengi taze iken sandır. Fakat bu renk 5-6 gün içinde kül rengi veya toprak rengine döner. Sonrada hafif kahverengi bir hal alır ve bu renkte kalır. Bu renk sadece döllenmiş yumurtada görülür ve renk pigmentlerinden kaynaklanır. İpekböceği yumurtasının üç hayat devresi vardır. 1. Embriyonun meydana geliş devresi 2. Yumurtanın sakin devresi 3. Yumurtanın kuluçka devresi Yumurta döllendikten sonra iki gün içinde embriyo meydana gelir. Bundan sonra yumurta sakin devreye girer Bu devre yumurtanın en uzun devresidir ay sürer. Bu süre içinde ortamın sıcaklığı 2-4 C de sabit tutulmalıdır. Dut ağaçlarının yaprak tomurcuklarının kabarması ve uç göstermesi ile birlikte yumurtalar kuluçka devresine alınır. Yumurtalardan larvaların çıkmasını sağlama işlemine fışkırma, fışkırmayı sağlamak için yumurtaların kontrollü çevresel koşullarda tutulması işlemine de fışkırma işlemi veya kuluçka işlemi denir. Yumurtalar C

3 sıcaklıkta kuluçkada bekletilir. Yumurtalardan 8-12 gün içinde kurtçuklar çıkmaya başlar. Bu işlem ipekböcekçiliğinde önemli bir konudur. Çünkü bakım çalışmalarından iyi sonuç almak için fışkırmanın istenilen tarih ve saatte kesin şekilde gerçekleştirilmesi gerekir Larva (tırtıl) Devresi Fışkırmadan hemen sonra yaklaşık 3 mm boyunda ve 5 mg ağırlığında siyah tüylerle kaplı larvalar gözükür. Yumurtadan tamamen çıkmış olan larva dut yaprağı ile beslenmeye başlar. Bir larvanın krizalit dönemine kadar geçirdiği süre beş devreye ayrılır. Bu devrelere yaş adı verilir. Larvanın yaşı ilerledikçe deri rengi açılır ve düzgün bir hal alır. Yaygın olarak beslenen ırklarda fışkırmadan itibaren gün içinde, larva 4 defa deri değiştirir. Her deri değiştirme bir uyku dönemini ifade eder. Deri değiştirirken dut yaprağı yemeksizin en az 24 saat hareketsiz kalır. Larvanın dut yaprağı yemeden hareketsiz kalmaya başladığı zamandan yeni bir deri için yeniden hareket etmeye başlayıncaya kadar geçen süre uyku süresidir. Buna göre örneğin 4 uyku devresi geçiren bir larva 5 yaş almış olur. Her uyku ve yaş döneminde geçen süre farklıdır ve 3. Yaş dönemlerindeki larvaya genç larva ; 4. ve 5. Yaş dönemlerindeki larvaya gelişmiş larva denir. Larva sürekli büyür. 5. yaşta vücut ağırlığı ilk fışkırdığı andakine göre kat artar. 5. yaş sonuna kadar larvanın gün devam eden dut yaprağı yeme devresinde her larva 30 gr yaprak tüketir. Yaşı ilerledikçe tüketilen dut yaprağı miktarı da artmaktadır. Ancak 5. Yaşın son haftası içinde larvaların tükettiği yaprak miktarı azalır, vücut şeffaflaşır ve büzülür. Bu durumdaki larvaya olgun larva denir. Lavanın vücudunun şeffaflaşması vücudundaki bir çift ipek bezinin hacimce genişlemesi sonucunda oluşur. İpek bezlerinin büyümesi ve genişlemesi ile birlikte larva koza örmek üzere kendine uygun bir yer arar. Bu sırada larvaların askıya alınması gerekir. Askı larvanın kozayı ördüğü yerdir. Larvanın muntazam ve nitelikli koza örebilmesi için iyi bir askı gerekir. Genel olarak askılar; Doğal askılar ve doğal olmayan askılar olarak ikiye ayrılır. Doğal askılar genelde ağaç dallarından veya yöresel bitkilerden yapılır. Türkiye de en çok kullanılanlardan biri çavdar sapından yapılan askılardır. Doğal askılar ipekböcekçiliğinin gelişmesi ile terk edilmektedir. Koza üretiminde kalite ve yüksek verimlilik için günümüzde doğal olmayan askılar özellikle polietilen esaslı fileler kullanılmaktadır. Bu askılar sayesinde koza örülürken koza pamuğu az olur, çifte koza miktarı az olur ve koza toplamak kolay olur. Ayrıca bu askıların dayanıklılığı fazla ve temizliği kolaydır. Koza Örme: 5 yaşını tamamlayan larvalar, artık askılara alınırlar. Bu sırada sindirim sistemini boşaltmaları nedeniyle saydamlaşmışlardır. Bu durumdaki bir larvanın vücut boşluğunun %70 ini ipek doldurmuştur. Larvada iki ipek bezi vardır ve bu ipek bezleri ağız kısmında birleşir. İpek, ipek bezlerinin arka bölümünde salgılanır; orta bölümünde depolanır ve olgunlaşır. Orta bölümünde aynı zamanda ipek bezlerinin iki kanalından çıkan salgının

4 (fibroinin) birbirine yapışmasını sağlayan serizin de salgılanır. Bazı ırklarda serizin renkli olabilir o zaman ipek lifi renkli görünebilir. Ancak bu durum fibroinden değil serizinden kaynaklanmaktadır. Larvanın ağzından çıkan ilk ipek lifleri kozanın bir yere tutunmasına yardım eder. Kozanın tutturulduğu bu ilk liflere koza pamuğu denir. Koza pamuğunun miktarı ipekböceğinin çeşidine ve koza örme yerinin (askının) durumuna göre değişir. Genel olarak koza pamuğu koza ağırlığının %1-2 si kadardır. Koza pamuğu oluşturulduktan sonra larva başını 8 şeklinde hareket ettirerek kozayı örer. Koza oluşumu tamamlandıktan sonra larva kendini koza içine hapseder Krizalit (pupa) Devresi: Kendisini koza içine hapsettikten sonra deri değiştirerek krizalit haline dönmeye başlar. Larvanın askıya çıkıp koza örmeye başlaması ile krizalit devresi arasındaki süre ipekböceğinin çeşidine ve ortamın sıcaklığına bağlı olarak 4-5 gün sürer. Bu geçiş döneminden hemen sonra krizalit süt beyazı ve yumuşak bir hal alır. Fakat 24 C de 3-4 günlük bir süreden sonra deri kahverengiye döner ve sertleşir. Krizalit devresi 25 C de gün sürer. Bu süre sonunda kelebek haline döner Kelebek Devresi: Krizalit devresinin sona ermesiyle kelebek oluşur ve kozayı delerek dışarı çıkar. İpek elde edilirken filamentin kesintisiz elde edilmesi istendiğinden kozanın delinmesi, dolayısıyla kelebek haline dönüşmesi istenmez. Ancak yumurta (tohum) elde etmek istendiğinde kelebek oluşumu gerekir. Krizalitin Öldürülmesi ve Koza Kurutma Yaş kozanın içinde canlı krizalit bulunması nedeniyle uzun süre depolanması sakıncalıdır. Çünkü daha önce de belirtildiği gibi 8-12 gün içinde kelebek haline dönüşeceğinden kozayı delip dışarı çıkacaktır. Bu şekildeki delik kozalardan ise devamlı ipek çekilemez. 0 bakımdan koza içindeki krizalitin öldürülmesi gerekir. Krizalitin öldürülmesi işlemine koza boğma da denir. Koza Öldürme (Boğma) Yöntemleri 1. Güneş ışığında öldürme 2. Buharda öldürme 3. Sıcak havada öldürme 4. Soğuk havada öldürme 5. Radyo dalgalarıyla öldürme 6. Kızılötesi ışınlarla öldürme 7. Kimyasal maddelerle öldürme

5 Koza Kurutma Kozanın nemini uzaklaştırmak, mikroorganizmaların etkisinden korumak ve bu suretle uzun süre depolanabilmesini sağlamak amacıyla yapılır. Bu amaca göre koza kurutma işlemi doğrudan veya dolaylı olarak yapılabilir. Doğrudan kurutma yönteminde krizalitin öldürülmesi ve kozanın kurutulması aynı anda gerçekleştirilir. Yani krizalitin öldürülmesinde sıcak hava yöntemi uygulanır. Bu şekilde hem krizalit ölmüş, hem de koza kurutulmuş olur. Özel kurutma dolaplarında sıcaklık 100 C ye ayarlanır ve kademeli olarak 50 C ye düşürülür. 5-6 saatlik bir süre sonunda krizalitleri ölmüş ve kurumuş kozalar dolaptan çıkarılarak yeni bir parti işleme sokulabilir. Enerji tüketimi fazla ve dolap başına verimi düşük (kurutma süresi uzun olduğu için) olan bu yöntem, ülkemizde fazla uygulanmamakta olup, daha ziyade ipekböcekçiliğinin büyük miktarlarda ve ileri düzeyde yapıldığı Uzak Doğu ülkelerinde uygulanmaktadır. Dolaylı yöntemde ise krizalit, sıcak hava dışındaki bir yöntemle öldürülür, daha sonra kurutma işlemine alınır. Örneğin ülkemizde buharla koza boğma gerçekleştirildikten sonra, buharla doymuş kozalar hava sirkülâsyonunun fazla olduğu, pencereleri açık odada, altı ızgaralı kerevetlere cm kalınlığında serilerek eylül ayı ortasına kadar kurumaya bırakılır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus kozaların kerevetlere ince tabaka halinde yayılmasını sağlamaktır. Çünkü buharla doymuş kozalar fazla nem içerdiğinden krizalit çok zayıf ve kolay zedelenebilir durumdadır. Bu nedenle kalın serildiklerinde lekelenebilir ve ipek çekimi zorlaşabilir. Ayrıca mikroorganizmaların ürememesi için sık sık alt üst edilmelidir, bir diğer dezavantaj da geniş bir yer gerektirmesidir. Kuru koza ağırlığının yaş koza ağırlığına oranının % olarak ifadesine Reza (koza kuruma derecesi) denir. Buna göre, % 40 reza: 100 g yaş kozanın 40 g a kadar kuruması demektir. Normal olarak reza % arasında değişir. 4. İpek Liflerinin Çekim İşlemi Koza Kaynatma İpek kozası bilindiği gibi sert bir kabuk şeklindedir. Bu haliyle lifin kozadan çekilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kozanın yumuşatılması gereklidir. Bunu sağlamak ise ipeğin doğal yapısı nedeniyle oldukça kolaydır. Çünkü ipek lifini oluşturan iki filaman olan fibroini serizin denilen yapışkan madde kaplamaktadır ve bu madde sıcaklık ve su etkisiyle çözünme yeteneğine sahiptir. Buna karşılık bu ortam şartlan fibroini etkilememektedir. Koza kaynatma (pişirme) de amaç ipeğin çekilebilir duruma getirilmesidir. Koza kaynatma işlemi sırasında kozanın çeşitli tabakalarında serizin in çözünürlüğünün değişebilmesi koza çekim sırasında problemlere neden olmaktadır. Bu sorun, koza kabuğunun kalınlığı, ipek miktarının fazlalığı, lifin inceliği ile artmaktadır. Ayrıca pişirme sırasında kozaların daha önce geçirmiş oldukları işlemlerde yüksek sıcaklığa maruz kalması neticesinde sertleşmesi de söz konusu olmaktadır.

6 Koza pişirmede iki farklı yöntem uygulanmaktadır: 1. Yüzer sistem 2. Batık sistem 4.1. Yüzer Sistem Koza kaynatma Genellikle ağzı açık kapta pişirmek şeklinde olan bu sistemde kozalar kaynayan sıcak suda tutulurlar. Bu sistemde kozalar suyun üzerinde yüzdüğü için, içlerine % 95 oranından az su girmektedir. Bu kullanılan kaplar toprak veya metaldir. Kaplar alttan ısıtılır ve içi kaynayan suyla doludur. Bunun içine kozalar konur ve üstten bastırılır. Saydamlaşmaya başlamasıyla pişirme tamamlanır. Eski ve basit işletmelerde kullanılan bu yöntemde kozanın dış kısmı daha fazla suyla temasta olduğundan daha iyi pişer. İç kısmı ise yeterince pişmeyebilir. İç kısmın iyi pişmesi için uzun süre beklenirse bu seferde dış kısmı çok fazla pişmiş olur. Her iki durumda da ipek iyi çekilemez ve artık ipek (deşe)oranı artar. Bu yöntemde pişirilecek koza miktarına göre pişirme işlemi partiler halinde defalarca yapılacağından harcanacak iş gücü artar ve her pişirme derecesi değişebilir. Ayrıca bu yöntemde uç bulma da aynı anda yapıldığından pişirme suyu kısa sürede kirlenir. Böylece sık sık suyun değiştirilmesi gerekir. Aksi halde iyi bir pişirme sağlanamaz Batık Sistem Koza Kaynatma Bu yönteminde kozaların içine % 97 den çok su girdiği için kozalar suyun içine batar. Dolayısıyla çekim banyosu içinde de kozalar suya gömülmüş haldedirler. Bu yöntemde kozanın içi ve dışı yeterince piştiği için lif çekimi düzgün olur. Bu yöntem ham ipeğin kalitesini olumlu yönde etkiler. Ayrıca ipek çekimi sırasında çekim suyuna batmış halde bulunan kozaların yüzer haldekilere göre daha kolay ipek verdiği görülür. Batık sistemde pişirme, kapalı kazanlarda yapılır. Bu kazanlarda bulunan su C dir. Kazanın içinde kozalar önce kısa bir süre (2-4 dak) tutularak kaynatılır. Sonra kapak açılarak bir süre de böyle kaynatılır. Daha sonra sıcak su boşaltılıp soğuk su konur ve kozalar su ile doyurulur. Bu işlemden sonra kazan kapatılarak kaynatmaya devam edilir. Kaynama sonunda kozalar tekrar soğuk sudan geçirilerek işlem tamamlanır. Bu yöntemle pişirme yapıldığı zaman kozaların içine % 97 oranında su girer. Böylece kozalar ipek çekimine uygun hale gelmiş olur. Kozadan İpek Lifinin Çekimi İpek çekim işlemi, ince filamanları bir araya getirip onları kendi doğal serilişleri ile birbirlerine bağlayarak kozalardan çıkrığa sarma işlemidir. İstenilen kalınlıkta ipek elde etmek için belli sayıdaki kozanın ucunu bulduktan sonra ipek lifleri bir araya getirilerek sarılır. Bu işleme filatür de denir. Çekim sonunda elde edilen ipek ham ipektir. İpek çekimi kendi aralarında sınıflandırılmış kozalardan yapılır. Farklı kozalardan çekim yapılmaz. Kozalar çekimden önce daha önce anlatılan şekilde gruplandırılır.

7 Uç Bulma İpek çekiminin yapılabilmesi için kozaların lif uçlarının bulunması gereklidir. Uç bulma işlemi ipeğin kozadan çekilmesini sağladığı gibi koza üzerinde bulunan karışık haldeki ipek liflerinin de kozadan uzaklaştırılmalarını sağlamaktadır. Koza üzerindeki uzaklaştırılması gereken karışık haldeki bu liflere kamçıbaşı denir. Kamçıbaşı kozadan uzaklaştırılmazsa ipek çekimi zorlaşır ve iyi kalite lif elde edilemez. Kozadan uç bulma işlemi elle veya mekanik olarak iki şekilde yapılır. 1. Elle uç bulma: Bu yöntem eski bir yöntemdir ve basit ipek çekim işletmelerinde uygulanmaktadır. Yüzer sistem koza kaynatmada pişirme sırasında aynı zamanda uç bulma işlemi de gerçekleştirilir. Bu nedenle bu kaplara uç bulma veya kamçı tavası da denilmektedir. Bu tavaya konan kozalar C deki kaynayan suda yumuşatıldığından Şekil 2 deki gibi çubuk veya süpürge ile uçları bulunur. Çubuk, süpürge veya fırça ile uç bulunurken bunları koza yüzeylerine sürtmek gerekir. Bu hareketler sonucunda çubuk, süpürge veya fırçaya takılan ipek uçları (kamçıbaşı) kozadan alınarak ayrılır ve istenilen kalınlığa göre yeterli kozadan uç bulunduğunda ipek çekimine başlanır. Ucu bulunan kozadan ipek çekilebildiği sürece çekime devam edilir. Bir başka yöntem de uç bulma tamamlandıktan sonra kozalar ayrı bir ipek çekim kabına alınarak çekimin başka bir yerde gerçekleştirilmesidir. Şekil 2. El ve Çubuk ile Uç Bulma Elle uç bulma işleminin en önemli dezavantajı elde edilen ipekte artığın fazla olmasıdır. Ancak bu durum uç bulan kişinin yeteneğine ve ipeği çekilecek kozaların kalitesine de bağlıdır. 2. Mekanik Uç Bulma: Mekanik uç bulma yarı otomatik veya tam otomatik cihazlarla yapılmaktadır. Yan otomatik uç bulma cihazı, ipek çekim makinesinin yanında bulunur. Bu cihazda, uç bulma tavası üzerine, kendi etrafında ve aşağı yukarı hareket eden bir fırça bulunur. Tava içindeki su ve kozalar alttan su buharı vermek suretiyle kaynatılır. Özel

8 bir düzenekle hareket eden ve tava genişliğinde olan fırça tava içine indirilir. Koza uçlan fırçanın sağa sola hareketi ile tutulur. Genellikle dönüş hareketinden sonra fırça yukarı kaldırılır. Fırçaya takılmış olan karışık lifler bir işçi tarafından toplanır ve kozadan temiz ve düzgün lif sağlanıncaya kadar çekilir. Böylece koza karışık liflerden temizlenmiş olur. Koza uçları bulunmuş ve temizleme işlemi yapılmış kozalar, ipek çekim makinesinde içinde sıcak su bulunan bölüme alınır, koza uçları bir çengel veya çubuğa tutturulur. Yarı otomatik makinelerde koza kaynatma ve uç bulma işlemleri aynı kap içinde de yapılabilir. Otomatik uç bulma cihazı ise, çok gözlü modern ipek çekim otomatlarında, makinelerin bir bölümüne yerleştirilmiş düzeneklerdir. Bu cihazda uç bulma işlemi, yarı otomatik uç bulma makinelerindeki gibi fırçalama şeklindedir. Önce kozalar kaynatma makinelerinde pişirilir, daha sonra uç bulma fırçalarının olduğu bölüme otomatik olarak aktarılır. Bu bölümde tek bir fırça yerine 3-4 adet fırça vardır. Bir kanal ile sürekli uç bulma kısmına gelen kozalar, fırçalar tarafından yakalanırlar. Fırçaların belli bir dönme hareketinden sonra lif uçları bulunmuş olarak fırçalar yukarı kalkar. Ucu bulunan lifler fırçalardan bir sıyırıcı yardımıyla ayrılır ve bir makaraya sevk edilerek sarılır. Kozalar ise bir taşıyıcı yardımı ile çekim sistemine nakledilir. Sistemde bu işlem düzenli ve otomatik olarak devam eder. Bu sistemde kozaların içinde bulunduğu suyun sıcaklığı C arasındadır. İpek Çekimi Elle veya mekanik olarak uçları bulunan kozalar, ipek çekim makinelerinde çekim işlemi için çekim banyosuna alınırlar. Çekilecek ipeğin kalınlığı çekim makinesinin tipine göre ya makine tarafından otomatik olarak belirlenir ya da işçi tarafından çekilen koza sayısına göre ayarlanır. İstenilen denyeye göre birkaç kozanın ipeği birleştirilerek önce iplik kılavuzundan geçirilir. Bu kılavuz porselenden yapılmış bir düğme veya iç içe geçmiş iki tüpten ibarettir. Bunlardan içteki tüp sabit, dıştaki ise hareketlidir. Bu iç içe geçmiş iki tüp otomatik çekim makinelerinde bir iplik yakalayıcısıyla birleştirilmiştir. Bu kısımdan veya kılavuzdan geçen ipek şekildeki gibi kendi üzerinde büküm kazandıktan sonra çıkrığa sarılır. Şekil 3. İpek Çekimi ve Büküm Kazandırma

9 Kılavuzdan geçen ipek önce A. sonra B makarasından geçtikten sonra büküm verilerek C makarasından ve daha sonra da dağıtıcı kılavuzdan geçerek çıkrığa sarılır. Elle çekimde kopuşlar olduğunda ipek kalınlığın sabit çekilebilmesi için yeni bir kozanın ucu çekim balonuna elle verilir. Makine ile çekimde ise mekanik uç bulma (yarı veya tam otomatik) ile elle veya otomatik olarak çekim balonuna verilir. Çekim sırasında ham ipeğe büküm verilir. Bu işlem ipeğin kılavuzdan geçtikten sonra makaralardan geçmesi sırasında Filamanların birbiri üzerine sarılması ile yapılır. İpek çekiminde büküm verilmesinin nedeni, kozalardan gelen her bir ipek lifinin serizin sayesinde bir arada düzgün durmasını ve çekim banyosundan gelen suyun atılmasını sağlamaktır. Eğer ham ipeğe büküm verilmezse lifler gevşek bir şekilde birbirlerine tutunurlar ve buda ilerideki iplik ve dokuma işlemlerinde sorun çıkmasına neden olur. Ayrıca suyun atılmamasından dolayı çıkrığa sarılan ipekte sensin kalıntılarının oluşturduğu sert bölgeler meydana gelir. Çekim sırasında verilen büküm aynı zamanda ipeğe parlaklık da kazandırır. İpek çekim işleminde son işlem, ipeğin dağıtıcı kılavuzdan geçerek çıkrık ya da makara üzerinde sağa ve sola hareketle sarılmasıdır. Çıkrık veya makaralar direkt çekim yapan makinelerde cm, diğerlerinde cm çevreye sahiptir. 5. İpek Lifinin Fiziksel Yapısı İpeğin eline kesiti incelendiğinde iki ayrı yapı görülür. Orta kısımda iki ayrı bezden salgılanan iki ayrı bölüm halinde fibroin maddesinden oluşmuş lif kısmı; dışında ise hem iki bölümü birbirine yapıştıran hem de tüm lifi kaplayan sensin adı verilen yapışkan bir madde vardır. Bu yapışkan madde life dik, sert ve donuk bir görünüm verir. Bu nedenle ham ipek donuk ve serttir. Rengi sarımsı beyazdır. Bu hafif sanımsı renk, büyük ölçüde karoten, ksantofil ve bitkisel pigmentlerden ileri gelir. Şekilde ham ipeğin mikroskop altındaki uzunlamasına ve enine kesitleri görülmektedir. Şekil 4. İpek Lifinin Enine ve Boyuna Kesit Görünümü Şekil 5. İpek Lifinin Yapısı

10 6. İpek Liflerinin Fiziksel Özellikleri 6.1. İpek Liflerinin Uzunluğu İpek filamentleri doğal lifler içinde en uzun olanlardır. Bir koza üzerinde ırk, bakım, beslenme şartlarına ve mevsime göre değişen m uzunluğunda lif vardır. Ancak bir lifin tamamı çekilememekte yani elde edilememektedir. Bir kozadan koparılmaksızın 600 m kadar lif çekilebilir. Ancak bir kozadan çekilebilen toplam lif Uzunluğu m arasındadır. Çekim sırasında elde edilen kamçıbaşı ve tava dibi gibi ipek artıklarından elde edilen lif uzunlukları bu uzunluğa dahil değildir İpek Liflerinin İnceliği Lif inceliği, iplik ve kumaşın inceliğini belirleyen önemli bir faktördür. Bu nedenle tespit edilmesi gereklidir. İpekte istenilen iplik inceliğinde çekim yapıldığı için kozalardaki lif inceliğini tespit etmek kaç kozadan birlikte lif çekileceğini belirlemek için gereklidir. İpekte incelik, numara, dtex, mikronmetre ile ifade edilirse de daha çok denye ile gösterilir. Larvanın ağzından iki filament halinde çıkan serisinle birleştirilmiş olan ipeğin çapı mikron arasında değişir. İncelik ipekböceğinin ırkına, bakım, besleme ve üretim mevsimine göre değiştiği gibi, lif uzunluğu boyunca da aynı değildir. Kozanın dışından alınan lifler. ilk salgılanan lifler Olduğu için çok daha kalın, içtekiler yani daha sonra salgılanan ise daha ince ve uniformdur. Ham ipekte incelik ortalama 1,8-3 denyedir. Serisini uzaklaştırılmış ipekte ise bu değer yaklaşık 1,3 denyedir İpek Liflerinin Mukavemet ve Uzama Yüzdesi Hayvansal lifler içinde en dayanıklı olanıdır. Lif mukavemeti genellikle 38 cn/tex kadardır. Diğer fiziksel özelliklerde olduğu gibi bu, ipekböceğinin ırkına, bakım ve beslenmesine ve yetiştiği mevsime göre değişir. Diğer yandan incelikte olduğu gibi lif uzunluğu boyunca mukavemette de değişiklikler görülür. Kozanın dış kısmından iç kısmına doğru gidildikçe mukavemet artar. İpeğin kopma anındaki uzama yüzdesi ise % arasındadır. Kozanın dış kısmından iç kısmına doğru gidildikçe mukavemetin tersine bu oranın düştüğü görülür. Ancak ipek, elastik özelliklerinden çok plastik olarak kabul edilir. Çünkü fazla kristalin olan yapısı polimere hareket imkânı vermez. Bu hareket daha çok amorf bölgede olur. İpekli tekstil materyali aşırı derecede uzatılırsa, hemen bu gerilmiş durumu alan ipek polimerleri birbiri üstünde kayar. Gerilme işlemi çok sayıda H- bağlarını koparır. Kuvvet kaldırıldığında, polimerler orijinal durumuna dönmez; yeni durumunda kalır. Bu durum ipeğim polimer sisteminin düzenini bozar ve ipekli materyal, bükülmüş, buruşmuş ve kırışmış şekilde kalır Diğer Özellikler Kristalin bölgelerin fazlalığına rağmen ipek filamentlerinin tuşesi yumuşaktır. Çünkü filamentlerin yüzeyi düzgün ve pürüzsüzdür. Ham ipeğin özgül ağırlığı 1.34 g/cm3 tür. 7. İpek Lifinin Kimyasal Yapısı

11 Ham ipeğin kimyasal bileşimi üretim koşullan ve böceğin kaynağına göre değişir. Genellikle bileşim şöyledir: Fibroin % Sensin % Su % 7-11 Vaks % 0,5-1 Anorg. Mad. % 1-1,7 Fibroin İpekte ana madde olan fibroin, suda çözünmeyen ve ipliksi yapıda bir proteindir. Temelde yapısında C, H, 0 ve N elementleri bulunur. Bunların oranlar: C %48-49 H %6,4-6,5 N % ,9 0 %26-27,9 Kimyasal bileşiminde toplam on altı aminoasit bulunur. Bunların % 80 ini alanin, glisin ve serisin oluşturur. Fibroin proteinin oluşturan başlıca aminoasitler şöyledir: Glisin % 42,8 Alanin %33,5 Serisin % 16,2 Trosin % 12,8 Aspartik asit % 2,8 Glutamik asit % 2,2 Valin %3,2 Fibroin aminoasitleri içimde kükürt yoktur. Bu nedenle polimer sisteminde di sülfür bağları yoktur. Polimer zincirleri, birbirlerine sıkıca bağlı bir yapıdadır ve bu yapı birbirine komşu zincirlerin -NH-C0- gruplan arasındaki hidrojen bağları ile sağlanır. Ayrıca yan bağlardaki asidik ve bazik gruplar da çapraz tuz bağları oluşturur. Yapısında basit aminoasitlerin fazla oranda bulunması kristalin bölge oluşturma olasılığını arttırır. Kristalin bölgelerin oranı % tir ve yünden fazladır. Fibroin ve keratin makro molekülündeki asidik ve bazik gruplar birbirlerine benzediğinden iso iyonik noktası keratin ile hemen hemen aynıdır ve bu değer ph5 tir. Serisin Ham ipekte bulunan ikinci protein maddesi serisindir. Ham ipek; sensin, % fibroinden oluşur. Temelde yapısında fibroinle aynı elementler vardır. Bunların oranları şöyledir: C %46.50 H %6.04 N % %30.96 Serisinin genel özellikleri jelâtine benzer. Kozadan çekilen ipek ipliklerini birbirlerine yapıştıran sensin ipeğe sert bir tutum verir. Aynı zamanda sarımtırak renkli olduğundan ipeğin doğal beyazlığını örter. Lifin temel maddesi olan fibroinin

12 üzerini kaplayan, suda, asidik ve bazik çözeltilerde çözünebilen bir maddedir. Ham ipekten, pişirme veya zamk çıkarma işlemi denilen bir işlemle uzaklaştırıldığında, ipek yumuşak ve parlak bir görünüm alır. Serisinin bileşimindeki başlıca aminoasitler: Giisin % 1.1 Alanin % 10.1 Serin % 33.9 Trosin % 3.8 Aspartik asit % 9.0 Glutamik asit % 2.5 Tironin % 8.9 Arginin % 3.7 Ham ipek lifinde bulunan yağ, anorganik maddeler ve boyarmaddelerin tamamına yakın bir kısmı sensin tabakasında bulunmaktadır. Serisin ve fibroin arasındaki en önemli farklılık serisinin amorf yapısına karşılık fibroin de kristalin yapının ağırlık kazanmasıdır. Gerek amorf yapının gerekse içerdiği hidroksil ve karboksil gruplarının bir sonucu olarak sensin sıcak suda ve özellikle hafif bazik yapıdaki sıcak suda çözünmektedir. Serisinin iso iyonik noktası fibroine ve keratine göre çok daha düşüktür. Bu değer ph 4,1 dir. İpek lifleri hidrofil bir yapıya sahiptirler. Yün liflerinden farklı olarak yüzeylerinde ıslanmayı zorlaştırıcı epikütikula tabakası bulunmadığından ipek lifleri suyla kolay ıslanır. Serisinden farklı olarak fibroin suda çözünmese de kaynar su ve buharla uzun süre işlem gören ipek liflerindeki makro moleküller önemli ölçüde parçalanmaktadırlar. Suyun amorf bölgelerdeki hidrojen köprülerini koparabilme özelliğinin bir sonucu olarak yaş ipek liflerinin kopma dayanımları kuru liflerin kopma dayanımlarına nazaran %5-25 oranında daha düşüktür. 8. İpek Liflerinin Kimyasal Özellikleri 8.1. Suyun ve Nemin İpek Liflerine Etkisi Nem çekme özelliği yüksektir. Fakat kristalin bölge oranın çok olması nedeniyle yünden daha az nem alabilir. İpek, ıslaklık hissedilmeden %30 una kadar nem çekebilir. Bu nedenle ticarette ipekteki nem miktarı % 11 olarak sabitlenmiştir. Nem çekme hızları bakımından ipekle yün karşılaştırıldığında, ipek yünden daha çabuk nem çeker. Çünkü üzerinde nem çekmeyi frenleyici pulumsu tabaka yoktur. İpek soğuk suda çözünmez. Ancak su ile bir şişme gösterir. Bu şişme 18 C de % su alarak çapında % lik bir artma şeklinde gerçekleşir. Bu koşullarda lifte % 1-2 lik bir uzama görülür. İpek ıslandığında mukavemetinin % 20 sini kaybeder. İpek sıcak suya girdiğinde fibroin çözünmez, serisin çözünür. Ancak kaynar su veya su buharında bırakılan fibroinde makro moleküllerinde parçalanma olabilir. Parçalanmanın derecesi etkinin şiddet ve süresine bağlıdır. Parçalanma zincir içindeki bağların hidrolizi ile olur. Suyun sertliği ve kirliliği ipeğin renginin bozulmasına, lekelenmesine sebep olur. Yıkama, boyama, terbiye işlemleri sırasında bu durum çok önemlidir. Bu nedenle suyun temiz ve yumuşak olması gerekir.

13 8.2. Sıcaklığın İpek Liflerine Etkisi İpek genel olarak sıcaklığa yüne göre daha dayanıklıdır. 140 C ye kadar ipek bozulmadan uzun süre dayanır. Sıcaklık 175 C ye ulaştığında hızla bozunur. Bu nedenle ipek veya ipekli mamuller dikkatli kurutulmalı ve ütülenmelidir. İpeğin yanışı yüne benzer fakat yünden daha hafif bir koku verir. Kıvılcımlı, parlak bir alevle yanar. Yanan ipek geriye siyah, gevrek bir kül bırakır. Gerek ham gerekse pişmiş ipek alevden uzaklaştırıldığında yanma durur. İpeğin ısı iletkenliği yün ve pamuktan daha düşüktür. Bu yüzden elektrik kablolarının sarılmasında kullanılır Gün Işığının İpek Liflerine Etkisi Genel olarak ipek, pek çok doğal liften, gün ışığına karşı hassastır. Etki gün ışığının ultraviyole ışınları sayesinde olur. Örneğin 6 saat süre ile ultraviyole ışınlara maruz bırakılan ham ipekte mukavemet % 50 düşmektedir Asitlerin İpek Liflerine Etkisi Asitler ipeği yünden daha fazla bozundururlar. Asitlerin ipekle yünden daha kolay tepkime vermelerinin sebebi, yapılarında yündekine benzer bir çapraz di sülfür bağlarının bulunmamasıdır. Kuvvetli asitler, fibroindeki peptid bağlarını hidrolitik parçalanma ile koparır. Fibroin, asitlere karsı bazlardan daha dayanıklıdır. Kuvvetli asitlerin seyreltik çözeltileri ipekte herhangi bir bozunmaya sebep olmaz. Yüksek sıcaklıklarda ve yüksek konsantrasyonlarda etki artar. Örneğin soğukta bile derişik sülfürik asit ve hidroklorik asitte ipek çözünür. Konsantrasyon yoğun olduğunda ise ipek 1-2 dakikada çözünür. Bu, ipeğin yün ve pamuktan ayrılmasında kullanılan bir yöntemdir. İpek, organik asitlerden de etkilenir. Asetik asit, oksalik asit, formik ve laktik asitler ipekli kumaşa parlaklık ve özel bir tutum verirler. Bu asitler, bu nedenle ipeğin terbiye işlemlerinde kullanılır. Bu işleme avivaj denir Alkalilerin İpek Liflerine Etkisi Genel olarak ipek lifleri bazlara karşı duyarlı ve oldukça dayanıksız lifledir. Ancak bu duyarlılık yündeki kadar fazla değildir. Bazik çözeltiler soğukta ipek filamentinde şişme meydana getirir. Bazik çözeltilerde etkileşim, daha yüksek sıcaklıklarda ve uzun sürede bozunmaya dönüşür. İpek polimerlerini çapraz bağlarla birbirine bağlayan tuz bağları ve H- köprüleri kolayca hidroliz olur (parçalanır) ve kopar. Polimer zincirlerinin birbirinden ayrılması ile ipek filamenti bazik çözelti içinde çözünür hale gelir. Daha uzun süre bazik çözelti içinde kalan ipek polimerlerinde peptid bağları da hidroliz olur ve polimer tamamen aminoasitlere parçalanarak çözünür. % 5-7 lik NaOH çözeltilerinde birkaç dakika kaynatmakla tamamen parçalanıp çözünür. İpek daha az oranda amonyak çözeltisi, soda, hatta sodalı sabun çözeltilerinden bile zarar görür. Bu etkiler sıcaklık derecesi arttıkça artar. Fibroinin bazik hidrolizi asidik hidrolizinden farklı olarak makro moleküllerin uçlarına yakın peptid bağlarında başlamaktadır. Bu şekilde oluşan küçük peptid grupları da kolaylıkla çözündüğünden liflerde oluşan ağırlık kaybı fazla olmaktadır. Bazı kompleks bazlar fibroin makro moleküllerini fazla hidrolize uğratmadan makro moleküller arasındaki bağları kopararak liflerin çözünmesini sağlamaktadır. Bu özellikten fibroinin molekül ağırlığının hesaplanmasında yararlanılır.

14 8.6. Yükseltgen Maddelerin İpek Liflerine Etkisi Yükseltgen maddelerin karakterine, yoğunluğuna, ortamın sıcaklığı- na göre değişir. Genel olarak klor ve hipokloritlerin seyreltik çözeltisi ipeği krem sarı renge dönüştürür. Fakat bu liflerin boyaya karşı afinitesi artar. Ancak bu çözeltilerin yoğun olması halinde ipek parçalanır. Hidrojen peroksit ph = 2,5-9,0 arasında fibroini etkileyerek peroksidi absorbe etmesine neden olur ve lifler beyazlaşır İndirgen Maddelerin İpek Liflerine Etkisi Kükürt ve bunun türevi olan indirgen maddelerin, gaz hali veya sulu çözeltileri ile sodyum bisülfit ve hidrosülfit gibi maddeler ipeği ağartmada kullanılan indirgen maddelerdir. İpeğe zarar vermezler. Ancak bunlarla yapılan ağartma kalıcı olmamaktadır Tuzların İpek Liflerine Etkisi Tuzların ipeğe etkisi tuzların selülozik liflere etkisine benzer. Çünkü ipek fibroininin de selülozda olduğu gibi en önemli yan bağ H bağıdır. Buna göre, Bazı alkali ve toprak alkali metal tuzlan ipek liflerini şişirir. Yoğun ve sıcak çözeltileri ise kısmen çözer. Çinko klorür gibi bazı tuzların yoğun çözeltileri ipeği çözdüğü halde sodyum klorür ve benzeri tuzlar seyreltik halde etki etmezler. Bazı metal tuzlan ise, ipeğin ağırlaştırılmasında (şarj) kullanılır. Serisini giderilmiş ipek, ham haldekine göre, ağırlığından % kaybetmiştir. Alım satım ağırlık üzerinden yapıldığına göre bu durum satıcının dezavantajınadır. Pahalı bir lif olması nedeniyle de bu ağırlık kaybını telafi etmek, malın eski ağırlığını kazanmasını sağlamak için özel kimyasal işlemler geliştirilmiştir. İşte ipeğe ağırlık kazandırılması işlemine ipeğin ağırlaştırılması veya ipeğin şarjı denir.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ Ankara, 2014 1 2.7. İpek Doğal ipek(resim 2. 15), Doğu Asya ile bazı Akdeniz ülkelerinde yetişen bombyxmori adı verilen ipekböceğinin ürünüdür. İpekböceğinin

Detaylı

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.

Detaylı

Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması

Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması Dersimizin Amacı: Tekstil liflerinin tanımının ve sınıflandırmasının öğrenilmesi. Lif özelliklerinin öğrenilmesi Yakma testi sonucunda lifleri tanıyabilme Tekstil Liflerinin

Detaylı

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. EVDE KİMYA SABUN Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. CH 3(CH 2) 16 COONa: Sodyum stearat (Beyaz Sabun) CH 3(CH 2) 16 COOK:

Detaylı

T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) ÇETİN ERDEM USANMAZ

T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) ÇETİN ERDEM USANMAZ T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) ÇETİN ERDEM USANMAZ 617080662 1.1 TEKSTİL TANIMI VE TARİHİ 1.1.1 TEKSTİLİN TANIMI Tekstil, Latince

Detaylı

Dispergatör: Dispers boyar maddenin flotte içinde disperge hâlinde kalmasını sağlar.

Dispergatör: Dispers boyar maddenin flotte içinde disperge hâlinde kalmasını sağlar. 1. Dispersiyon Boyar Maddeleriyle Polyesterin Boyanması Dispers boyar maddenin polyester liflerine karşı afinitesi oldukça yüksektir. Fakat elyaf içine difüzyonu oldukça yavaştır. Dispers boyar maddelerin

Detaylı

ERSAN İNCE MART 2018

ERSAN İNCE MART 2018 ERSAN İNCE MART 2018 YÜN NEDİR? Keratin (yün proteini): % 33, Kir ve Pislik: % 26, Ter tuzları: % 28, Yün vaksı: % 12, Anorganik maddeler: % 1. -Epiderm (pul) tabakası, korteks (orta) tabaka ve medüla

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Zeytinyağlı sabun Kükürtlü sabun Yosunlu sabun Isırgan özlü

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler STERİLİZASYON Tüm canlı mikroorganizmaların tam olarak uzaklaştırılması veya öldürülmesi işlemidir. Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş Sütleri Tebliği ne göre sterilizasyon; oda sıcaklığında

Detaylı

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) Gerek hayvansal yağlar gerekse bitkisel (nebati) yağlar, yağ asitlerinin gliserin (gliserol) ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

Ahşap. İnsanlığın ilk yapı malzemelerinden. olan ahşap, canlı bir organizma olan. ağaçtan elde edilen lifli, heterojen

Ahşap. İnsanlığın ilk yapı malzemelerinden. olan ahşap, canlı bir organizma olan. ağaçtan elde edilen lifli, heterojen BÖLÜM 11 AHŞAP Ahşap İnsanlığın ilk yapı malzemelerinden olan ahşap, canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen lifli, heterojen ve anizotrop bir yapı malzemesidir. Ahşap 2 Ahşabın Yapıda Kullanım Alanları

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3 İLK ANYONLAR Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - İLK ANYONLAR Anyonlar negatif yüklü iyonlardır. Kalitatif analitik kimya analizlerine ilk anyonlar olarak adlandırılan Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - analizi ile

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri DENEY 3 MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri AMAÇ: Maddelerin üç halinin nitel ve nicel gözlemlerle incelenerek maddenin sıcaklık ile davranımını incelemek. TEORİ Hal değişimi,

Detaylı

Biyogaz Temel Eğitimi

Biyogaz Temel Eğitimi Biyogaz Temel Eğitimi Sunanlar: Dursun AYDÖNER Proje Müdürü Rasim ÜNER Is Gelistime ve Pazarlama Müdürü Biyogaz Temel Eğitimi 1.Biyogaz Nedir? 2.Biyogaz Nasıl Oluşur? 3.Biyogaz Tesisi - Biyogaz Tesis Çeşitleri

Detaylı

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ KİMYASAL TÜR 1. İYONİK BAĞ - - Ametal.- Kök Kök Kök (+) ve (-) yüklü iyonların çekim kuvvetidir..halde

Detaylı

Güvenlik: Öğrenciler uygulama sırasında kesici, delici, kimyasal zarar verici aletleri kullanırken dikkat etmeleri konusunda uyarılır.

Güvenlik: Öğrenciler uygulama sırasında kesici, delici, kimyasal zarar verici aletleri kullanırken dikkat etmeleri konusunda uyarılır. DERS PLANI A DERSİN ÖĞRETMENİ : BURÇE KURTULMUŞ DERS ADI: Tekstil Teknolojisi KONU: Bitkisel Lifler SINIF: 10. sınıf ÖĞRENCİ TANIMLAMASI : Sınıf 13 kişilik 7 erkek 6 kız öğrenci var. Öğrencilerin ortak

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

HİDROKARBONLAR ve ALKENLER. Ders Notu

HİDROKARBONLAR ve ALKENLER. Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKENLER Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKENLER Karbon atomları arası en az bir çift bağ içerdiklerinden doymamış hidrokarbonlardır,. Çift bağdan biri sigma, diğeri pi bağıdır. Çift bağlı

Detaylı

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ ÇEVRE KİMYASI LABORATUVARI ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ 1. GENEL BİLGİLER Doğal sular ve atıksulardaki çözünmüş oksijen (ÇO) seviyeleri su ortamındaki fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal aktivitelere bağımlıdır.

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır.

PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Plastik Şekil Vermenin Temelleri: Başlangıç iş parçasının şekline bağlı olarak PŞV iki gruba ayrılır. PLASTİK ŞEKİL VERME (PŞV) Metallerin katı halde kalıp olarak adlandırılan takımlar yardımıyla akma dayanımlarını aşan gerilmelere maruz bırakılarak plastik deformasyonla şeklinin kalıcı olarak değiştirilmesidir

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü

Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü Tekirdağ 2015 a) Atrap b) Emgi şişesi c) Işık tuzakları d) Renk tuzakları e) Feromon tuzakları f) Çukur tuzaklar (Pit-Fall) g) Besin

Detaylı

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ Bu Çalışma Çevre Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Mustafa Öztürk tarafından 2006 yılında yapılmıştır. Orijinal

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

Elyaf Karışımlarının Boyanması

Elyaf Karışımlarının Boyanması Elyaf Karışımlarının Boyanması 1 Karışım Liflerin Gerekliliği Karışım terimi, iplik üreticileri tarafından, iki ya da daha fazla iplik çeşidinden komponent liflerin karışımıyla oluşmuş iplikleri, tek bir

Detaylı

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Filiz Özçelik Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Sofralık zeytin Sofralık Zeytin; kültüre alınmış zeytin meyvelerinin belirli teknik usullerle acılığının giderilmesinden

Detaylı

Elektron ışını ile şekil verme. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Elektron ışını ile şekil verme. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Elektron ışını ile şekil verme Prof. Dr. Akgün ALSARAN Elektron ışını Elektron ışını, bir ışın kaynağından yaklaşık aynı hızla aynı doğrultuda hareket eden elektronların akımıdır. Yüksek vakum içinde katod

Detaylı

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu)

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu) 5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu) Mg +2 Na + K + Li + Bu gruptaki katyonların hepsini çöktürebilen ortak bir reaktif yoktur. Na, K ve Li alkali metaller grubunun üyeleridir. NH 4 da bileşikleri alkali metal

Detaylı

CĠSMĠN Hacmi = Sıvının SON Hacmi - Sıvının ĠLK Hacmi. Sıvıların Kaldırma Kuvveti Nelere Bağlıdır? d = V

CĠSMĠN Hacmi = Sıvının SON Hacmi - Sıvının ĠLK Hacmi. Sıvıların Kaldırma Kuvveti Nelere Bağlıdır? d = V 8.SINIF KUVVET VE HAREKET ÜNİTE ÇALIŞMA YAPRAĞI /11/2013 KALDIRMA KUVVETİ Sıvıların cisimlere uyguladığı kaldırma kuvvetini bulmak için,n nı önce havada,sonra aynı n nı düzeneği bozmadan suda ölçeriz.daha

Detaylı

TEKWHITE EBM 330% 1-8g/lt

TEKWHITE EBM 330% 1-8g/lt Polyester Elyaf İçin Optik Beyazlatıcı ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ İyonik Yapısı Nonyonik

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ PROJENİN ADI: POLİMER KATKILI ASFALT ÜRETİMİNİN ARAŞTIRILMASI Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ ( Kimya Bilim Danışmanlığı Çalıştayı Çalışması 29 Ağustos-9 Eylül 2007) Danışman: Doç.Dr. İsmet KAYA 1 PROJENİN

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016 İYON DEĞİŞİMİ DENEYİN AMACI: Sert bir suyun katyon değiştirici reçine kullanılarak yumuşatılması ve reçinenin iyon değiştirme kapasitesinin incelenmesi TEORİK BİLGİLER İyon değiştirme benzer elektrik yüklü

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA Atomlar Arası Bağlar 1 İyonik Bağ 2 Kovalent

Detaylı

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması Hazırlayan: Kübra TOP 20534284 Deneyin Adı: OKSiJENiN SABUN KÖPÜĞÜNÜ ARTTIRMASI Deneyin Amacı: Hidrojen peroksitin parçalanmasıyla açığa çıkan Oksijenin

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR 1. ASİTLER Sulu çözeltilerine Hidrojen İyonu veren maddelere asit denir. Ör 1 HCl : Hidroklorik asit HCl H + + Cl - Ör 2 H 2 SO 4 : Sülfürik asit H 2 SO 4 2H + + SO 4-2 Ör 3 Nitrik

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir.

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir. KARIŞIMLAR Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir. 1-HETEROJEN KARIŞIMLAR (ADİ KARIŞIMLAR) Karışımı oluşturan maddeler karışımın her

Detaylı

30/12/15 SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİ

30/12/15 SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİ İpek Baskı - Şablon Baskı - Elek Baskı diye de anılan serigrafi, teks?l sanayinde, grafik sanatlarda ve baskı resim çalışmalarında yaygın olarak kullanılan bir baskı tekniğidir.

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

Bulgur Türklere has bir gıda maddesidir ve ülkemizde tüketimi önemli bir yer

Bulgur Türklere has bir gıda maddesidir ve ülkemizde tüketimi önemli bir yer BAŞAY MAKİNA BULGUR YAPIMI tutar. Bulgur Türklere has bir gıda maddesidir ve ülkemizde tüketimi önemli bir yer Buna karşın kalitesi her zaman istenilen düzeyde mümkün olamamaktadır. Bunun çeşitli nedenleri

Detaylı

Özel aşındırma efekti için malzeme

Özel aşındırma efekti için malzeme Özel aşındırma efekti için malzeme ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Uygulama Alanları Asidik bir boya banyosunda TEKANTĐK

Detaylı

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm ORGANĠK BĠLEġĠKLER 2. ÜNİTE 6. Bölüm Organik ve Anorganik BileĢiklerin Ayırt Edilmesi Kimya bilimi temelde organik ve anorganik olmak üzere ikiye ayrılır. * Karbonun oksitleri (CO, CO 2 ) * Karbonatlar

Detaylı

Farklı piston yağlayıcılarının ısıl reaksiyonu ve bunun döküm kalitesine etkisi

Farklı piston yağlayıcılarının ısıl reaksiyonu ve bunun döküm kalitesine etkisi TRIBO-CHEMİE 2. Soğuk Kamaralı Döküm Makinelerinin Alüminyum Dozingi için Aalen Uygulama Günlerinde Dünyaca ünlü döküm uzmanı Prof.Dr.Dr.hc.Klein ın desteği ile System Shot Sleeve, Piston Yağlama(kısmı

Detaylı

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. KIRMIZI ETLER KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. ETTEKİ ENZİMLER VE MİKROBİYEL AKTİVİTE BOZULMANIN BAŞLANGICIDIR.

Detaylı

MIM 321 Strüktür Analiz II

MIM 321 Strüktür Analiz II MIM 321 Strüktür Analiz II Strüktür Çözümleme dersini neden almalıyım? İsmi havalı Zorunlu, yapacak bir şey yok Mimar olmak istiyorum, yapı tasarımında faydası olur mu? Mimar olmak istiyorum, yapı tasarımında

Detaylı

TEKQUEST P 129. Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi

TEKQUEST P 129. Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Kimyasal Yapısı Kopolimer karışımı Đyonik

Detaylı

Qualab Kalite Analiz ve Teşhis Laboratuvarı Yalçın Koreş Cad. No: 34 Güneşli 34209 İstanbul Türkiye T: + 90 212 4748183 F: + 90 212 4748188

Qualab Kalite Analiz ve Teşhis Laboratuvarı Yalçın Koreş Cad. No: 34 Güneşli 34209 İstanbul Türkiye T: + 90 212 4748183 F: + 90 212 4748188 ABRAJ NEDİR? Yuvarlak örme sektörünün çok genel bir ifade ile Abraj olarak isimlendirdiği kumaş hatalarının sanıldığından çok daha fazla nedenleri bulunmakla birlikte çoğu zaman bu nedenlerin birbirinden

Detaylı

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ 1 Gıdaların bazı fiziksel özellikleri: Yoğunluk Özgül ısı Viskozite Gıdaların kimyasal bileşimi ve fiziksel yapılarına bağlı olarak BELLİ SINIRLARDA DEĞİŞİR!!! Kimyasal

Detaylı

Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması

Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması 1 TÜBİTAK Eğitimde Bilim Danışmanlığı Projesi Proje Adı Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması Grup Adı EBRULÎ Hazırlayanlar Meral BENLİ Hayrunnisa KALENDER Haziran-2008 2 Projenin Adı

Detaylı

MS 991 POLYÜREA BAZLI ESNEK MASTİK ÜRÜN AÇIKLAMASI

MS 991 POLYÜREA BAZLI ESNEK MASTİK ÜRÜN AÇIKLAMASI MS 991 POLYÜREA BAZLI ESNEK MASTİK ÜRÜN AÇIKLAMASI MS 991 yapısında solvent ve uçucu bileşen içermeyen 2 kompenantlı 3:1 oranında kullanılan derz, dilatasyon noktaları ve beton çatlakları için tasarlanmış

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ Metalik malzemelerin geriye dönüşü olmayacak şekilde kontrollü fiziksel/kütlesel deformasyona (plastik deformasyon) uğratılarak şekillendirilmesi işlemlerine genel olarak

Detaylı

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu ALKOLLER ve ETERLER Kimya Ders Notu ALKOLLER Alkan bileşiklerindeki karbon zincirinde H atomlarından biri yerine -OH grubunun geçmesi sonucu oluşan organik bileşiklere alkol adı verilir. * Genel formülleri

Detaylı

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur. Elma Tarihçe İklim İstekleri Elma ılıman, özellikle soğuk ılıman iklim bitkisidir. Akdeniz Bölgesinde 800 m. den yukarı yerlerde yetişir. Yüksek ışık yoğunluğu elmada çok iyi renk oluşumunu sağlar. Elma

Detaylı

Çünkü Sochi de hava durumu diğer yereler göre daha yumuşaktır.

Çünkü Sochi de hava durumu diğer yereler göre daha yumuşaktır. WAX VE KAYAK BAKIMI WAX VE KAYAK BAKIMI Kayak türleri Kayakları seçme kuralları Klasik kayaklar Paten kayaklar Yeni kayaklar Kayak temizleme Parafin Kuru wax Yaş wax Structur Kayaklar geçmiş yıllara göre

Detaylı

KIMYA HER YERDE. Evde Kimya

KIMYA HER YERDE. Evde Kimya KIMYA HER YERDE Evde Kimya Hazır Gıdalar İnsan nüfusu arttıkça besin ihtiyacı da artmaktadır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası köylerdeki nüfusun azalıp kentlerdekinin artması, hazır gıdaların artmasına

Detaylı

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER Dielektrik malzemeler; serbest elektron yoktur, yalıtkan malzemelerdir, uygulanan elektriksel alandan etkilenebilirler. 1 2 Dielektrik malzemeler Elektriksel alan

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

BEK 274 Arşiv Malzeme Bilgisi ve Bozulmaları

BEK 274 Arşiv Malzeme Bilgisi ve Bozulmaları BEK 274 Arşiv Malzeme Bilgisi ve Bozulmaları Arşiv Malzemeleri Tür ve Tanımları Yazı Malzemeleri -Kil tabletler, Papirüs, Seramikler, Taş parçaları, Parşömen, Kağıt, Deri, Mürekkep Malzemelerin çeşitleri,

Detaylı

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ Doğada yeterli ve dengeli beslenmenin gerektirdiği ögelerin tümünü amaca uygun biçimde içeren ve her yaştaki insanın beslenme kaynağı olarak kullanılabilecek

Detaylı

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir.

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Anahtar Kavramlar Çözelti çözücü çözünen homojen hetorojen derişik seyreltik Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Solduğumuz hava;

Detaylı

ENDÜSTRİYEL GÜÇ DAĞITIM AŞ

ENDÜSTRİYEL GÜÇ DAĞITIM AŞ YILDIRIMDAN KORUMA VE TOPRAKLAMA SİSTEMLERİ T E R M İT K A Y N A K U YG U LA M A S I Hazırlayan HÜSEYİN ALÇIOĞLU Elektrik Mühendisi REV00 10 Aralık 2010 SOKAK NO:19/A BEKİRPAŞA-İZMİT / KOCAELİ Termit kaynak

Detaylı

Ayırma ve Đzolasyon Teknikleri : Ekstraksiyon

Ayırma ve Đzolasyon Teknikleri : Ekstraksiyon 3. Deney Ayırma ve Đzolasyon Teknikleri : Ekstraksiyon Sentezlerde istenen ürünü yan ürünlerden, fazla miktardaki veya tepkimeye girmemiş başlangıç bileşiklerinden, safsızlıklardan ve çözeltiden ayırmak

Detaylı

Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi

Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi Çelikle Çay Üretimi Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi Nitelikleri, kalitesi ve diğer özellikleri belirlenen çay klonlarının hızlı, yoğun ve ucuz bir şekilde üretilmesi için en uygun yöntemdir. Çelik alınacak

Detaylı

KLOR (Cl2) ANALİZ YÖNTEMİ

KLOR (Cl2) ANALİZ YÖNTEMİ S a y f a 1 KLOR (Cl2) ANALİZ YÖNTEMİ YÖNTEMİN ESASI VE PRENSİBİ Klor, ph 8 de veya daha düşük bir ph da potasyum iyodür çözeltisinden iyotu serbest bırakacaktır. Serbest iyot, indikatör olarak nişasta

Detaylı

AKM-F-193 / 10.04.2014 / Rev:00

AKM-F-193 / 10.04.2014 / Rev:00 AKM-F-193 / 10.04.2014 / Rev:00 YANMA NEDİR? Maddenin ısı ( sıcaklık ) ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal bir olaydır. Bir yangının başlayabilmesi için gerekenler : 1- OKSİJEN ( HAVA ) 2- SICAKLIK

Detaylı

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması DENEYĐN ADI Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması Deneyin amacı Organik bir bileşikte karbon ve hidrojen elementlerinin nitel olarak tayin etmek. Nicel ve nitel analiz

Detaylı

TENCEL Micro A100 ve TENCEL A100 kullanarak karışımlarda farklı olasılıklar

TENCEL Micro A100 ve TENCEL A100 kullanarak karışımlarda farklı olasılıklar 1 TENCEL Micro A100 ve TENCEL A100 kullanarak karışımlarda farklı olasılıklar TENCEL A100 çeşitleri Lif inceliği Lif uzunluğu Iplik çekim sistemi TENCEL A100 1.25 dtex 38 mm Kısa lif çekim sistemi TENCEL

Detaylı

AÇIK ALAN TASARIMI RELAZZO TERAS SİSTEMİ - GÜNLÜK KULLANIM İÇİN TAVSİYELER. www.rehau.com/relazzo Otomotiv Endüstri

AÇIK ALAN TASARIMI RELAZZO TERAS SİSTEMİ - GÜNLÜK KULLANIM İÇİN TAVSİYELER. www.rehau.com/relazzo Otomotiv Endüstri AÇIK ALAN TASARIMI RELAZZO TERAS SİSTEMİ - GÜNLÜK KULLANIM İÇİN TAVSİYELER www.rehau.com/relazzo Yapı Otomotiv Endüstri Değerli müşterilerimiz! Ürünümüzü tercih ettiğiniz için çok teşekkür ederiz! Takip

Detaylı

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ANALİZ ve TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA ve UYGULAMA MERKEZİ ANALİZ ÜCRETLERİ. 1 Optik Beyazlatıcı Tayini 100 UV Kabini

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ANALİZ ve TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA ve UYGULAMA MERKEZİ ANALİZ ÜCRETLERİ. 1 Optik Beyazlatıcı Tayini 100 UV Kabini T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ANALİZ ve TEKNOLOJİK ARAŞTIRMA ve UYGULAMA MERKEZİ ANALİZ ÜCRETLERİ SIRA NO ANALİZ ADI Ücret (TL)*** Uygulanan Standartlar 1 Optik Beyazlatıcı Tayini 100 UV Kabini 2 Tek

Detaylı

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir"

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir Akımsız Nikel Eğitimi Akımsız Nikel Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir" Akımsız Nikel Anahtar Özellikler Brenner &

Detaylı

Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir.

Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir. Varak Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir. Tekstilde, deri, suni deri, ahşap malzemelerde, matbaacılıkta ve çeşitli ürün ambalajlarının yüzeylerinde kullanılabilmektedir. Tekstil,

Detaylı

DELTA -FLORAXX YEŞİL ÇATI SİSTEMİ

DELTA -FLORAXX YEŞİL ÇATI SİSTEMİ Yeşil çatılar için ideal sistem! DELTA -FLORAXX YEŞİL ÇATI SİSTEMİ DELTA -FLORAXX Yeşil Çatı Sistemi, DELTA -FLORAXX TOP KEÇE filtrasyon jeotekstil tabaka, DELTA -FLORAXX drenaj levhası, DELTA -FLORAXX

Detaylı

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK Dersin Amacı Çelik yapı sistemlerini, malzemelerini ve elemanlarını tanıtarak, çelik yapı hesaplarını kavratmak. Dersin İçeriği Çelik yapı sistemleri, kullanım

Detaylı

SELÜLOZ ESASLI REJENERE LİFLER (RAYONLAR) (VİSKON-FLOŞ).

SELÜLOZ ESASLI REJENERE LİFLER (RAYONLAR) (VİSKON-FLOŞ). SELÜLOZ ESASLI REJENERE LİFLER (RAYONLAR) (VİSKON-FLOŞ). Şekil 1. Viskoz Rayonu Liflerinin Mikroskop Altındaki Görünümleri Doğal polimerlerden elde edilen yapay liflerin diğer adı rejenere liflerdir. Bu

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

No: 248 Mahreç işareti HATAY İPEĞİ HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

No: 248 Mahreç işareti HATAY İPEĞİ HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ No: 248 Mahreç işareti HATAY İPEĞİ Tescil Ettiren HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 18.05.2017 tarihinden itibaren korunmak üzere 30.11.2017 tarihinde

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Bitkilerin Yapısı Biyoloji Ders Notları A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Karasal bitkiler iki organ sistemine sahiptir. Toprakların su ve mineral alınmasını sağlayan toprak altı kök sistemi ve gövde,

Detaylı

PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ

PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ HADDELEME (Calendering) İLE İŞLEME TEKNİĞİ HADDELEMEYE(Calendering) GİRİŞ Bu yöntem genellikle termoplastiklere ve de özellikle ısıya karşı dayanıklılığı düşük olan

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8 İmalat Yöntemleri MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8 Doç. Dr. Yüksel HACIOĞLU Talaşsız İmalat Talaşlı İmalat Fiziksel-Kimyasal Hammaddeye talaş kaldırmadan bir şekil verilir Döküm Dövme Presleme Haddeleme

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

ISIDAÇ 40. karo. Özel ürünleriniz için özel bir çimento!

ISIDAÇ 40. karo. Özel ürünleriniz için özel bir çimento! karo Özel ürünleriniz için özel bir çimento! Çimsa Kalsiyum Alüminat Karo Uygulamaları www.cimsa.com.tr, 10 yılı aşkın süredir Çimsa tarafından, TS EN 14647 standardına uygun olarak üretilen Kalsiyum Alüminat

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

Et Ürünlerinde Tumbling ve Massaging. K.Candoğan-ET

Et Ürünlerinde Tumbling ve Massaging. K.Candoğan-ET Et Ürünlerinde Tumbling ve Massaging Tumbling ve massaging Amaç: Kürleme işlemini hızlandırarak daha iyi kalitede ürün üretümi Kas dokuya mekanik enerji verilerek miyofibrilar proteinlerin ekstraksiyonu

Detaylı

SÜT TOZU TEKNOLOJİSİ

SÜT TOZU TEKNOLOJİSİ SÜT TOZU TEKNOLOJİSİ SÜT TOZLARININ TANIMI VE BİLEŞİMİ Süt tozu, yağlı ve yağsız taze sütlerin suyunun mümkün olduğu kadar uçurulması suretiyle elde edilen kurutulmuş bir süt ürünüdür FAO ve WHO standartlarına

Detaylı