(seçim) Emlakçılar Kralı Salim Taşçı herkesi uyarıyor. Marianne, İspanya'da BAHÇELİ: Tiryaki, Altındağlı hanımlarla buluştu. Kemal Kılıçdaroğlu:

Transkript

1 Emlakçılar Kralı Salim Taşçı herkesi uyarıyor Konut alırken aman dikkat! Emlak denince, arsa-tarla, işyeri alışı-satışı denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Salim Taşçı, sadece Ankara nın değil, Türkiye nin emlakçılar kralı olarak bilinir. Soyadını taşıyan bürosunda Efsane Güzeldereli nin sorularını yanıtlayan Taşçı, bir gayrimenkul alırken, satarken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu. Bu alandaki bilinçsizliğe dikkat çeken Taşçı, Her terziye elbise diktiriyor musunuz? diyerek, işi erbabıyla, uzmanıyla halletmenin önemine dikkat çekti. Bir ev ya da bir işyeri kiralarken nelere dikkat etmememiz lazım? diyorsanız; Türkiye nin konut politikasının geleceğini merak ediyorsanız mutlaka okuyun Efsane Güzeldereli nin röportajı ÇARŞAMBA GÜNÜ YediGün de 1 Haziran 2015 Pazartesi Fiyatı 25 Kr Kemal Kılıçdaroğlu: Sosyal yardım sürecek CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Açık ve net söylüyorum, hiçbir sosyal yardımı kesmeyeceğiz. Tam aksine bütün sosyal yardımları en az iki katına çıkaracağız" HABERİ 12. SAYFADA BAHÇELİ: 'Türkiye MHP iktidarıyla milli varlığına sahip çıkacak' Soyadını taşıyan bürosunda Efsane Güzeldereli nin sorularını yanıtlayan Taşçı, bir gayrimenkul alırken, satarken nelere dikkat edilmesi MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin MHP iktidarıyla milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak, içinde bulunduğu ataletten kurtulacağını söyledi. Bahçeli, Hırsıza, arsıza, namussuza, yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya, işbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı bizimle yürüyün. Birlikte atacağımız her adım daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye'ye doğru yol alıştır. Daha müreffeh, daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliştir. Daha adil, daha hakkaniyetli bir döneme başlangıçtır" diye konuştu. HABERİ 12. SAYFADA Yurtdışı oyları, diplomatik kurye ile getiriliyor Dönem Milletvekili Genel Seçimi için Türk vatandaşlarının bulundukları ülkelerde verdikleri oylar, uçaklar ve diplomatik kuryelerle Türkiye'ye getirilecek. HABERİ 12. SAYFADA Tiryaki, Altındağlı hanımlarla buluştu Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Altındağlı kadınların bir toplantı gerçekleştirdi. Altındağlı kadınlara adeta kişisel gelişim semineri veren BaşkanTiryaki, vatandaşların taleplerini de dinledi, önerilerde bulundu. HABERİ 5. SAYFADA Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, İstanbul un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilişinin 562. yılı törenlerine katıldı. Kadınlar, ülkeyi yönetecek Türk Yıldızları nın şovuna sahne olan Fetih Töreni, 562 kişilik mehter takımının gösterisiyle renklendi. 84 kişilik Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliği büyük ilgi gördü. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halka seslenirken, Kadınlar ülkeyi yönetecek Demirtaş, "Öylesine çirkin bir politikayla, tekçi politikalarla Türkiye yi kutuplaştırdılar ki, birbirimize selam veremeyecek hale gelelim istediler" diye konuştu. Demirtaş, Nasıl bu meydanda bir araya gelebiliyorsak, nasıl birbirimize öfke duymadan müdahale etmeden, birbirimi zden kinle, nefretle söz etmeden, birbirimizin yaşam tarzına sahip çıkarak çoğulcu bir demokrasiyi var edeceğiz" İSTANBUL UN FETHİ! Siyasi partilerin seçim faaliyetleri tüm hızıyla sürerken, İstanbul, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilişinin 562. yılında hafta sonu farklı bir fetih günü yaşadı. (seçim) Fetih buluşması Yenikapı da düzenlenen Fetih Şöleni ne 2 milyona yakın kişi katılırken, Milyonlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul un bağrında 562 yıldır yanan fetih ateşini söndürmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz Erdoğan, Biz bunların Davos'tan başlayıp Mavi Marmara'ya uzanan karın ağrılarının farkındayız. Buradan onlara sesleniyorum. Bizi asla ilk kıblemizden vazgeçiremeyeceksiniz diye konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, Birileri bizim özgüvenimizi yıkmak istiyor. Türkiye'yi kudretli kılan kadrolara karşı bir tuzak kuruluyor. Bu tuzağı kuranlara karşı bir ders verecek misiniz? Biz 12 yıl içinde milletimize özgüven aşıladık. Gelip yeni bir krizle, kumpaslarla bu özgüvenimizi yıkmak istiyorlar HABERİ 12. SAYFADA Marianne, İspanya'da Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakı 11. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve A ka dair 9. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz Emrulllah İşler, Gümüşdere de AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Gümüşdere Ihlamur Vadisi Projesi ndeki çalışmaları yerinde inceledi. Kenan ERGEN in haberi 5 TE Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi Gazze'ye insani yardım ulaştırmak hedefiyle İsveç'in Göteborg kenti limanından yola çıkan Marianne adlı gemi, İspanya'nın kuzeyindeki Galisya bölgesindeki Bueu limanına ulaştı. HABERİ 12. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 1 Haziran 2015 Pazartesi Sazlı Cazlı Grubu ndan KÜ'de konser Tunus'ta Türk Sanat Müziği KIRIKKALE- Amerikalı ve Türk müzisyenlerden oluşan "Sazlı Cazlı Grubu", Kırıkkale Üniversitesinde (KÜ) konser verdi. Kültürlerarası Diyalog Projesi kapsamında KÜ Mavi Salon'da düzenlenen konseri, ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass da dinledi. Büyükelçi Bass, konserin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeyle caz ve Türk müziği gibi çok önemli iki geleneği buluşturup, bir arada insanlarla paylaşmayı hedeflediklerini söyledi. Emre Kartari'nin önemli bir caz müzisyeni ve eğitmen olduğuna işaret eden Bass, "ABD'de bağlantılı olduğu birkaç hocayla böyle bir fikirle geldi. Projedeki geri dönüşler çok güzel. Her konserde olamadım ama bugün buradayım" Amerikalı ve Türk müzisyenlerden oluşan "Sazlı Cazlı Grubu", ABD Büyükelçiliği Kültür İşleri Bölümü'nün katkılarıyla Türkiye'nin farklı şehirlerinde konserler veriyor. Aynı zamanda çalıştaylar gerçekleştiren grup, 27 Mayıs'ta Kırşehir, 29 Mayıs'ta Kayseri'de etkinliklerine devam edecek. Konseri İSTANBUL - Tunus'ta El Reşidi Derneği'nin kuruluşunun 80. yıl dönümü dolayısıyla, başkent Tunus'taki El Reşidiye Kültür Merkezi'nde etkinlik düzenledi. Tunus'ta El Reşidi Derneği'nin kuruluşunun 80. yıl dönümü dolayısıyla, başkent Tunus'taki El Reşidiye Kültür Merkezi'nde etkinlik düzenledi. Etkinlik çerçevesinde, Türk Sanat Müziği topluluğu sanatçı Serdar Kaşıkçılar'ın şefliğinde konser verdi. Vizyona yeni girecek filmler "Mad Max: Fury Road" George Miller imzalı, "Mad Max" serisinin uzun zamandır beklenen devam filmi "Mad Max: Fury Road" izleyici ile buluşacak. Aksiyon sahneleriyle dikkati çeken film, kıyamet sonrası evrende canlanan çete kapışmalarını, üç boyut teknolojisiyle sinemaseverlere sunuyor. Yeni seride Max'i Tom Hardy canlandırırken, Hardy'e başrolde Charlize Theron, Zoe Kravitz ve Rosie Huntington Whiteley eşlik ediyor. Siyahlı Kadın 2: Ölüm Meleği" Helen McCrory, Jeremy Irvine, Phoebe Fox ve Mary Roscoe'nun oynadığı "Siyahlı Kadın ": Ölüm Meleği" filminin yönetmenliğini Tom Harper üstlendi. Korku ve gerilim türündeki serinin yeni filmi, terkedilmiş ve tuhaf olduğu kadar güvenli de gözüken Eel Marsh'in evindeki bir grup insanın hikayesini anlatıyor. "Aşk Uğruna" Zengin bir oyuncu kadrosuna sahip "Aşk Uğruna" filminin başrollerinde Michelle Williams, Kristin Scott Thomas ve Matthias Schoenaerts'ın yanı sıra Margot Robbie ile Sam Riley yer alıyor. "Düşes"in yönetmeni Saul Dibb'in uzun süredir üzerinde çalıştığı film, 41 ülkede 3 milyondan fazla okuyucuya ulaşan "Fransız Süiti" kitabından sinemaya uyarlandı. 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Böyle Bitmesin 10:20 1'de Bugün 10:35 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:18 Hava Durumu 13:25 1Çorba 13:30 Küçük Hanımefendi 15:00 1'de Bugün 15:15 Joker 16:45 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50 Sinema 00:05 Joker 01:45 Yedi Güzel Adam 03:25 Yoldaki Haber 07:00 Selena 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Çocuklar Duymasın 14:50 Alemin Kıralı 16:30 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Karadayı 23:15 HAWAII FIVE 12 00:15 Kaçak 02:45 Sınırların Ötesinde 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 HAFTANIN ANNESİ 11:45 DÜNYAYI GEZİYORUM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE? 15:00 SONGÜL KARLI İLE YENİDEN 16:45 HAFTANIN ANNESİ 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:50 YENİ NESİL AJAN 21:30 YABANCI SİNEMA 00:00 THE WALKING DEAD 00:50 YABANCI SİNEMA 02:40 YABANCI SİNEMA DARBE-TEKRAR 05:40 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Benim Kuaförüm 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 20:00 Sinema 23:30 Sihirbaz 01:20 Kim O! 06:45 Ütopya 08:00 Aramızda Kalmasın 10:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 11:45 Ütopya Panorama (Canlı) 13:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 15:15 İşte Benim Stilim 20:00 Survivor All Star (Yeni 23:15 Yabancı Sinema 00:30 İşte Benim Stilim 03:30 Yabancı Sinema 05:15 Ver Fırına 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Özledim Seni 13:00 Gün Arası 13:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00 Evim Şahane 17:00 Arka Sokaklar 18:50 Koca Kafalar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Yabancı Sinema 20:00 KARADAYI Bütün kötülüklerine rağmen Mehmet Saim'in ölümü Feride'yi derinden sarsmıştır. Ailesinden yaşayan kimsesi kalmamıştır. Acıyı ve öfkeyi bir arada yaşayan Feride'nin tek dileği kalan bütün suçluların cezalarını çekmeleridir. Her şeyi başlatan ve elini kolunu sallayarak kötülüklerine devam eden Turgut'un artık yakalanması gerekmektedir. Feride ve Mahir, Turgut'un parmak izlerinin peşine düşerler. Turgut da bu sırada kendisini ipe götürecek parmak izlerini bulmaya çalışmaktadır. İzlerin Belgin'de olduğundan emin olmuştur. Başı iyice belada olan Belgin kaçmaktan başka çaresi kalmamıştır. Yurt dışına gidip izini kaybettirmeyi planlamaktadır. 19:50 YENİ NESİL AJAN Orjinal İsmi:xXx Yönetmen:Rob Cohen Oyuncular:Vin Diesel, Samuel L. Jackson, Asia Argento, Marton Csokas, Michael Roof, Richy Muller, Petr Jaki Yapım Yılı:20020 Tür:Aksiyon / Macera Dövmesi, sıfıra vurulmuş saçları, aykırı imajı ile Xander Cage bir ajan için düşünülebilecek son kişidir. Hayatı sınırda yaşamayı adet edinmiş Xander, gerçekleştirdiğ aşırı tehlikeli spor aktivitelerini videoya çekip webde satarak para kazanmaktadır. Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nda (NSA) çalışan Ajan Gibbons, çok tehlikeli bir iş için, bir kilometreden ben ajanım diye bağıran adamlarının yerine farklı ve sıradışı bir tipi göreve göndermeyi düşünmektedir. Bu yüzden Xander'i takibe alır ve onu tüm sicilinin silinmesi karşılığında NSA için çalışmaya zorlar. Marangoz bir ailenin oğlu olan Eisenheim (Edward Norton), aristokrat bir ailenin kızı Sophia'ya (Jessica Biel) aşık olur; ancak sosyal konumları nedeniyle ilişkilerinin yasaklanması sonucu Avusturya'yı terk ederek dünyayı keşfe çıkar. Eisenheim15 yıl sonra ünlü bir illüzyonist olarak isim yapmıştır; ülkesine döndüğünde eski sevgilisi Sophie Avusturya- Macaristan veliaht prensi Leopold (Rufus Sewell) ile nişanlanmak üzeredir. 23:30 SİHİRBAZ

3 bölge haberleri 1 Haziran 2015 Pazartesi 3 Polislerden işaret diliyle İstiklal Marşı KIRŞEHİR - Kırşehir Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik (TDP) Şube Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Sessiz Hayatlara Ses Getiren Eller" projesi kapsamında, 33 emniyet personelinin işaret diliyle İstiklal Marşı'nı okuduğu bildirildi. Kırşehir Emniyet Müdürlüğünden 33 personel ile diğer kamu kurumlarında çalışan 30 kişiye "Sessiz Hayatlara Ses Getiren Eller" projesi kapsamında, 120 saat teorik ve temel eğitim, 82 saat uygulamalı olarak işaret dili eğitimi verildi. Kırşehir Kültür Müdürlüğü konferans solununda düzenlenen sertifika töreninde, eğitim alan toplam 63 kişiden 33 emniyet personeli işaret diliyle İstiklal Marşı'nı okudu. Törende konuşan Kırşehir Valisi Necati Şentürk, işitme engelli olan vatandaşlarla kamu görevlilerin daha rahat anlaşabilmeleri gerektiğini belirterek, kamu kurum ve kuruluşlarındaki personelin de işaret dilini öğrenerek arkadaşlarına öğretmesini istedi. Vali Şentürk, "İşitme engelli vatandaşlarımızın istek ve talepleriyle ilgili iletişim kurmada kendilerine yardımcı olacak personellerin bulunmaması önemli bir eksiktir. Engelli vatandaşlarımız eşit haklara ve yaşam koşullarına sahip olmalıdır. İletişimin ne kadar önemli olduğu buradan da belli olmaktadır. İletişim sadece dil ile değil vücut diliyle, işaret diliyle de bu iletişim sağlanabilir. Kimsenin kimseden bir üstünlüğü olmadığı için devletimizin asli görevlerinden olan vatandaşa hizmet noktasında işaret diliyle vatandaşlarımıza daha etkin bir hizmet sunacağız" diye konuştu. Kırşehir Emniyet Müdürü Sıtkı Akgül ise "Sessiz Hayatlara Ses Getiren Eller" projesinin önemli bir eksikliği kapatacağını ve vatandaşlarla kamu görevlilerin daha rahat iletişim sağlayacaklarını belirtti. Ankara Savaşı, uluslararası sempozyumda ele alınacak ANKARA - Beş Türk cumhuriyetten tarihçi ve uzmanların davet edileceği sempozyumla, Ankara Savaşı'nın meydana geldiği 28 Temmuz'un bundan sonra "kardeşlik günü" olarak kutlanması hedefleniyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Çubuk Belediyesi iş birliğinde, 1402 Ankara Savaşı'nın ele alınacağı "Tüm Yönleriyle Çubuk ve Çevresi Uluslararası Sempozyumu" düzenlenecek. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, Bekir Ağalar Konağı konferans salonundaki protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, tarihi ve kültürel bağları yaşatmak açısından sempozyumun çok önemli olduğuna işaret etti. Sempozyumla Çubuk ve çevresinin sadece tarihi yönden ele alınmayacağını aktaran Doğan, kültürel, ekonomik, sosyal, sağlık, turizm gibi diğer değerlerinin de ele alınacağını vurguladı. Doğan, "Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Çubuk sınırları içerisine kuruldu ve savaşın geçtiği bölgenin tam ortasında kuruldu. Bu nedenle sempozyumun bizim için gerçekten çok önemli bir anlamı var" diye konuştu. Belediye Başkanı Tuncay Acehan, 1402 Ankara Savaşı'nı her yönüyle araştırmak istediklerini belirterek, "Bu savaşla ilgili tarihi çalışmalar birkaç defa yapıldı. Ama biz bunu daha kapsamlı olarak üniversitemizin de katkısıyla yapmak istiyoruz. Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan gibi kardeş ülkelerimizle beraber bütün açıklığıyla tarihi gerçekleri ortaya koyacağız" ifadesini kullandı. Çanakkale Kara Savaşları'nın anma törenleri kapsamında Anzak Koyu'nda yapılan "Şafak Ayini"ni hatırlatan Acehan, şöyle devam etti: "Nasıl binlerce kişi Avustralya ve Yeni Zelanda'dan Anzak Koyu'na gelerek Çanakkale Kara Savaşlarında ölen atalarını anıyorlar, onlar için şafak ayini yapıyorlar ve kardeşlik günü olarak kutluyorlarsa, biz de Ankara Savaşı'nın olduğu 28 Temmuz gününü bir kardeşlik günü olarak, Türk kardeşlerimizle beraber kutlamak istiyoruz. Biz de bu acı olayı birlik ve beraberlik günü olarak hep birlikte, her yıl kutlamak istiyoruz ve bunu da inşallah gerçekleştireceğiz." Özbekistan Ankara Büyükelçisi Ülfet Kadirov, bu iş birliklerinin her yönde artırılması gerektiğini bildirdi. Türkiye'nin her zaman kendileri için bir lokomotif görevi üstlendiğine dikkat çeken Kadirov, "Türkiye gerçekten demokrasi yolundan çok önemli güzel adımlar atıyor. İnanıyorum ki bizler birlik ve beraberlik içerisinde bu yolda ileri devam edeceğiz" Hak ihlallerine karşı Uluslararası Vicdan Mahkemeleri kuruldu EDİRNE Bazı sivil toplum kuruluşları, hak ihlallerini uluslararası düzeyde yargılamak için "Uluslararası Vicdan Mahkemeleri"ni kurdu. İSTANBUL - Hukukçular Derneği, Anayasa Hukukçuları Derneği, Uluslararası Hukukçuları Birliği ve Uluslararası Hukuk Merkezi'nce, Milli Türk Talebe Birliği Konferans salonunda düzenlenen basın toplantısında, "Uluslararası Vicdan Mahkemeleri"nin kuruluşu ilan edildi. Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı, sivil toplum kuruluşları adına yaptığı açıklamada, 2012'de Mısır'da ilk demokratik seçimin gerçekleştiğini belirterek, Muhammed Mursi'nin Mısır halkının yüzde 52'sinin oyunu alarak iktidara geldiğini ve Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olduğunu söyledi. Mursi'nin, henüz iktidarının birinci yılını doldurmuşken, 3 Temmuz 2013'te askeri darbe neticesinde hakkı gasbedilerek tutuklandığını anımsatan Sarı, şöyle konuştu: "Sokaklarda yargısız bir şekilde infaz edilen yüzlerce kişi darbenin acımasız ve kanlı yüzünü ortaya koyarken, kana doymayan darbeciler şimdi de düzmece mahkemelerde Mısır halkının gerçek temsilcilerini birer birer idama mahkum etmektedir. Mahkemeler sırasında Muhammed Mursi'nin ve diğer yargılananların aylarca hakim önüne çıkarılmadan, bir müdafi ANKARA - ODTÜ ve Ankara Fen Lisesi arasında, ODTÜ'lü öğretim üyeleri tarafından lise öğrencilerine ders verilmesini içeren "Eğitimde İşbirliği Protokolü" imzalandı. ODTÜ Rektörlük binasında düzenlenen protokol imza törenine, Rektör Prof. Dr. Ahmet Acar, Milli Eğitim Bakanlığı Müşaviri Mustafa Hilmi Çolakoğlu, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, Ankara Fen Lisesi Müdürü Aydın Demir ve üniversitenin Ankara Fen Lisesi mezunu bazı öğretim üyeleri katıldı. Rektör Acar, imza törenindeki konuşmasında, ODTÜ'nün çok sayıda öğretim üyesinin ve öğrencisinin Ankara Fen Lisesinden mezun olduğunu belirtti. Ankara Fen Lisesinin ortaöğretimde şanı olduğunu söyleyen Acar, "Ümit ediyorum Milli Eğitim Müdürlüğü ve ODTÜ olarak hep birlikte Ankara Fen Lisesini daha iyi noktalara taşıyacağız. Bu protokol, bence bir aşamadır. İş bundan sonra başlıyor. Sadece yeni bir gündemle, yeni bir heyecanla yola devam edeceğiz" diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı Müşaviri Mustafa Hilmi Çolakoğlu, bir milyon öğretmenin çağın gereklerine uygun şekilde hizmet içi eğitimlerinde üniversitelerden destek alınabileceğini anlattı. Çolakoğlu, bu konuda ODTÜ'nün de katkı verebileceğini belirterek, uluslararası kuruluşlarla işbirliğinde de üniversitelerin önemine dikkati çekti. Çolakoğlu, bu kapsamda UNESCO Kürsüsü'nün kurulabileceğini, OECD faaliyetlerine etkin katılımın sağlanabileceğini aktardı. Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt da öğrencileri tarafından savunulmalarına izin verilmeden alınan kararlar, hukuktan zerre nasibini almamış olmalarının yanı sıra, bu kararlar Mısır'ın taraf olduğu uluslararası hukuk sözleşmelerine ve Afrika İnsan Hakları Şartı'na da aykırıdır." Sarı, darbenin insanlık onuruna aykırı bir olgu olduğunu söylemeye gerek olmadığını vurgulayarak, bu durum karşısında "demokrasi havarileri"nin suskunluğunun, bu güruhun gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdiğini dile getirdi. Sarı, başta demokrasi destekçisi olduğunu iddia eden ülkeler olmak üzere bütün dünyada adeta "sessizlik suçu" işlendiğini, bugün İslam dünyasının topyekun bir saldırı altında olduğunu ifade etti. Önceleri terörle mücadele olarak başlatılan saldırıların, sonraları sözde "İslami terörle mücadele"ye döndüğünü belirten Sarı, şunları anlattı: "Ancak artık dolaylı değil, direkt olan bu saldırılar İslam'a ve Müslümanlara yönelmiş durumdadır. Bu da saldırıların gerçek amacının direkt olarak Müslümanlar olduğunu ayan beyan ortaya koymaktadır. İnsanlık tarihine geçecek kara lekelerden biri olan başta Mısır darbesi ve idam kararları olmak üzere Müslümanlara karşı başlatılmış olan bu örtülü savaşın karşısında biz hukukçular, her türlü platformda mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz. Sözüm ona medeni olduğunu iddia eden kesimlerin ve güçlerin işlediği sessizlik suçuna ortak olmayacağız. Bu mücadelemizin ilk kurumsal adımı olarak Uluslararası Vicdan Mahkemelerini kuruyoruz. Bu mahkeme insanlık onurunun sesidir. Bu mahkeme insanın dehlizlere atılmış vicdanının iniltisidir. Bu mahkeme tüm dünyada inim inim inleyen mazlumların 'ah' nidasıdır. Bu mahkeme, Mahkeme-i Kübra'da, 'Ya Rab biz zalimlerden olmadık, bilakis zalimlere karşı olduk' savunmasına hazırlıktır. Bu, büyük mahkemede zalimlerin zulmüne şahitliktir." Sarı, Vicdan Mahkemeleri olarak başta Müslümanlara karşı olmak üzere dünyada gerçekleştirilen saldırılar ve ağır hak ihlallerini takip edeceklerini, bu ihlalleri, raporlayacak ve gerektiğinde yargılama faaliyetlerini yürüteceklerini söyledi. Sarı, dünyanın pek çok ülkesinde oluşturacakları temsilciliklerin ve destekçi kurumlarla tüm yargılama ve diğer faaliyetleri dünyanın her yerinde eş zamanlı ve eş güdümlü olarak gerçekleştirecekleri kurumsal bir yapıya sahip olacaklarını bildirdi. ODTÜ ile Ankara Fen Lisesi Eğitimde İşbirliği yapacak bilimsel anlamda eğitirken, sosyal alanlarda da takviye ederek özgüveni yüksek bireyler yetiştirmek için çalıştıklarını ifade etti. Ankara'nın Türkiye genelinde en fazla üniversite mezununu barındıran ve en çok üniversiteye sahip iller arasında yer aldığını dile getiren Bozkurt, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün daha önce Hacettepe, Gazi, Ankara, Yıldırım Beyazıt üniversiteleri ile çeşitli işbirlikleri yaptığını anlattı. Ankara Fen Lisesi mezunlarının tamamına yakınının iyi üniversiteleri kazandığına işaret eden Bozkurt, üniversite ile lise arasında imzalanan işbirliğinin genele yayılmasını temenni ettiklerini söyledi. Bozkurt, "Protokolle ortaöğretimle üniversite arasında kurulacak bağın ilerleyen dönemlerde başka işbirliklerine kapı aralayacağını düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından, Rektör Prof. Dr. Acar, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Bozkurt ve Ankara Fen Lisesi Müdürü Demir, protokolü imzaladı. Protokole göre, lisede seminer ve projelerin nitelik yönünden geliştirilmesi veya eğitim öğretim desteği sağlanması konularında ODTÜ tarafından uygun görülen şartlarda uzmanlık desteği sağlanacak. ODTÜ öğretim elemanlarınca lisede taraflarca uygun görülecek koşullarda veri toplanabilecek, araştırma yapılacak. Edirne Belediye Başkanı Gürkan, kuyrukta bekleyen tır şoförlerine kumanya dağıttı - Edirne'deki gümrük kapılarında geçen hafta başlayan yoğunluk devam ediyor. Bulgaristan'daki Kapitan Andreevo Gümrük Kapısı'ndaki rüşvet operasyonu dolayısıyla oluşan personel açığı, bazı tırların T1 transit geçiş evraklarıyla ilgili yeniden beyanname hazırlaması ve muayene işlemleri gümrük kapılarında tır kuyrukları oluşmasına neden oldu. Komşu ülke gümrüğünün yoğunluğa cevap vermemesi nedeniyle Kapıkule ve Hamzabeyli gümrük kapılarındaki tır sürücülerinin bekleyişi sürüyor. Edirne Belediyesi, tırlarının yanından ayrılamayan şoförler için içinde konserve, ekmek, sebze ve su olan kumanya paketleri hazırladı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kapıkule Gümrük Kapısı önünde bekleyen şoförleri ziyaret ederek kumanya dağıttı. Gürkan, yaptığı açıklamada Edirne'nin taşkın ve tır kuyruklarıyla anılmasından son derece rahatsız olduğunu söyledi. Taşkın probleminin çözülmeye başlandığını, tır kuyruğu probleminin de bir an önce halledilmesi gerektiğini vurgulayan Gürkan, şöyle konuştu: "Şu an çok kötü bir tablo var karşımızda. Tespitlerimize göre 26 kilometre tır kuyruğu var. 5 gündür kuyrukta bekleyenler var. Buradaki şartlar belli. Buradaki şoförlerin ne tuvalet, ne gıda, ne barınma ihtiyaçları giderilebiliyor. Edirne Belediyesi olarak gümrüklerde yaşanan sorunlarla ilgili bir çözüm geliştirmemiz söz konusu değil. Umuyorum ki tır parkı bir an önce biter, gümrükler arasındaki sorun bir an önce çözülür. Gerçekten bu insana yakışan bir durum değil. Şoförler, araçlarına kaçak binenler olmasın diye ekmek almak için bile ayrılamıyorlar." Gürkan, belediye olarak bugünden itibaren şoförlerin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacaklarını, kuyrukta bekleyen tüm şoförlere erzak ulaştıracaklarını kaydetti. 10 çocuğa cinsel istismara 151 yıl hapis cezası İSTANBUL - Bahçelievler'de, 15 yaşından küçük 10 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan Doğan Dizdar, 151 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Doğan Dizdar ile avukatı katıldı. Mahkeme Başkanı Ferşat Aydın, mahkemenin karar vereceğini ifade ederek, sanığa son sözünü sordu. Dizdar, mahkemenin vereceği cezaya razı olacağını ifade ederek, ''Hakkımda lehe olan hükümlerin uygulanmasını istiyorum. Söz mahkemenindir'' Mahkeme heyeti, sanık Doğan Dizdar'ı, mağdur E.A'ya karşı ''nitelikli cinsel istismara teşebbüs'' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanık Dizdar'ın E.A, B.A, S.U, E.Y, F.S.G, S.Ü, M.Y'ye karşı ''nitelikli cinsel istismar'' ve ''kişiyi hürriyetin yoksun kılma'' suçlarını işlediğini belirten mahkeme, sanığın bu suçlardan toplam 111 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanığın mağdurlar B.B, R.U'ya karşı ''nitelikli cinsel istismar'', ''kişiyi hürriyetin yoksun kılma'' ve ''özel hayatın gizliliğini ihlal'' suçlarından toplam 34 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2007 yılından itibaren 15 yaşından küçük kızlara cinsel saldırıda bulunan Doğan Dizdar'ın, 13 Eylül 2011'de Bahçelievler'de bir apartmanın bodrum katında küçük bir kıza cinsel istismarda bulunurken vatandaşlar tarafından yakalandığı belirtilmişti. İddianamede ayrıca Dizdar'ın, 10 kız çocuğunu sokakta takip ederek, bıçak tehdidiyle merdiven boşluklarına, apartman bodrumlarına götürerek cinsel istismarda bulunduğu, bazılarının ise görüntülerini kaydettiği ifade edilmişti.

4 41 Haziran 2015 Pazartesi ANKARA Engelsiz kuş evleri TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Yemek çeklerinden alınan komisyonlar lokantacı, yemek büfeci, pizzacı esnafımızı isyan ettirdi. İş riskini esnafımız sırtlanırken, kazanmadığı parayı komisyona veriyorlar. Ticket firmaları bizim iş ortağımız gibi ama komisyonlar mutlaka aşağıya çekilmeli Piyasada hergün milyonu aşan kullanıcısı ile 4 milyar liralık bir pazarda etkili olan birkaç şirketin komisyonları yüksek tuttuklarını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Ortalama yüzde 9 ları bulan yüksek komisyonlar alınıyor. Bu da demek oluyor ki TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken yeme içme piyasasında yoğun bir şekilde kullanılan yemek çeklerinde (Ticket) komisyon oranlarının yüzde 9 a dayandığını belirtti. Esnaf, yemek çeklerinden mağdur ayda 30 milyon yılda 360 milyon lira komisyon ödeniyor. Yemek kartı piyasasında esnafın hakkı yeniyor. Bu kadar yüksek komisyonlarla emeğimize ortak olunuyor. Esnaf yüzde 9 kazanamazken, yemek çeki firmalarına bu kadar yüksek komisyon ödüyor. Bu esnaf nasıl geçinsin, faturasını, primini, vergisini nasıl ödesin? Risk almadan esnaftan çok kazanıyorlar diye konuştu. Firmaların çalışanlarına yemek için Ticket (yemek çeki) dağıttığını ama başka ihtiyaçları karşılamak amacıyla alışverişte kullanıldığını kaydeden Bendevi Palandöken, Maliye Bakanlığı da yüzde 10 a varan vergi kaybını önlemek için kart sağlayıcılarının gereken önlemleri alması ve bir standart oluşturmaları konusunda uyarıyor. Giyim kuşam, tatil köyleri hatta akaryakıt alımında bile kullanılan yemek çekleri sistemde kaçağa yol açıyor. Çalışanlarına yemek kartı dağıtan firmalarda, çalışanlarının yemek yemeyerek veriminin düşmesine neden olduğu için kartların başka alışverişlerde kullanılmasına karşı çıkıyor. Ayrıca kart firmalarının ödemelerini geciktirmeleri, alt yapı eksiklikleri, sık sık bozulan POS makinaları, yüksek bakım servisi ücretleri, habersiz yapılan sigorta ve ekstra kesintiler esnafın kazancını daha da düşürmektedir. Mutlaka alınan komisyonlara bir sınırlama getirilerek, amacına uygun kullanımına yönelik yasal düzenleme yapılmalıdır şeklinde konuştu. ÇODAM YAZ KAMPI KKTC DE TOPLANDI Zihinsel ve bedensel engelli bireylerin sosyal hayata ve istihdama katılımı konusunda örnek sosyal sorumluluk projesi olarak öne çıkan Çankaya Ahşap Çocuk Oyuncakları Atölyesi (ÇAÇOY), kendi içinden bir sosyal sorumluluk projesi daha doğurdu. Aldıkları teorik ve pratik eğitim sonrasında, iş güvenliği yüksek atölyelerde ahşap oyuncak üreten ve çocukların hayal dünyasına renk ÇAÇOY çalışanları şimdi de parkları renklendirecek. ÇAÇOY çalışanları ahşaptan yapacakları kuş evleriyle Çankaya parklarının daimi misafirlerinin barınmalarını ve korunmalarını sağlayan sıcak yuvalara kavuşturacak. İlçe genelinde Çankaya Belediyesi nin sorumluluğunda bulunan 500 e yakın parkın tamamına ilk etapta birer adet yerleştirilecek olan kuş evlerinin tasarımını da ÇAÇOY çalışanları yaptı. Çankaya Belediyesi nin sunduğu fırsatla hayata yeniden tutunan engelli bireyler şimdilerde hem kuşlara ev yapmanın hem de ürün yelpazelerini genişletmenin mutluluğunu yaşıyor. Çankayalı kursiyerler emeklerini sergiledi Çankaya Evi nde çeşitli kurslarda eğitim alan kursiyerleri, el emeği göz nuru ürünlerini sergiye çıkardı. Keçiören Belediyesi Çocuk Danışma Merkezi (ÇODAM), bu seneki yaz kampı için KKTC yi seçti. Çankaya nın parklarında ücretsiz internet hizmeti Park ve meydan gibi turist yoğun bölgelerde kent belediyeleri tarafından sağlanan ücretsiz kablosuz internet bağlantısı hizmeti Çankaya Belediyesi eliyle Başkentlilere sunuldu. Ankara nın sembollerinden ve en çok ziyaretçi çeken parklarından olan Kuğulupark, Çankaya Belediyesi ve Türk Telekom işbirliği ile altyapısının tamamlandığı ücretsiz kablosuz (Wi-Fi) internet hizmetiyle başkentlilere yeni bir deneyim sundu. Yeşili, suyu, kuğuları ve ördekleriyle Ankaralılara küçük bir mola durağı olan Kuğulupark, ücretsiz internet hizmetiyle artık yeni bir keyif de yaşatacak. ÜZYEÇDE nin (Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Derneği) iş birliğiyle Kuzey Kıbrıs ta gerçekleştirilen yaz bilim ve kültür kampı, yaşları 12 ve 14 arasında değişen çocuklara oldukça farklı bir kamp deneyimi sundu Mayıs tarihleri arasında toplanan kampta çocuklar son derece eğlenceli bilimsel etkinliklerin bir parçası olma şansını buldular. Kampın ev sahipliğini Doğu Akdeniz Üniversitesi(DAÜ) üstlenirken, çocuklar üniversitede gerçekleşen bilim ve kültür atölyelerine katılma imkanına da kavuştular. DAÜ Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi nde, KKTC sahillerinde de yumurtlama yapan Caretta Caretta kaplumbağaları ile ta nışan çocuklar, hem Kıbrıs sualtı yaşamı hem de Caretta Carettaların doğal yaşamı için yapılan çalışmalar hakkında bilgi edindiler. Daha sonra Moleküler Biyoloji ve Genetik Laboratuvarı na geçen çocuklar, laboratuvar ekipmanlarını kullanarak hem çileğin hem de kendilerinin DNA larını elde etmeyi öğrendiler. Kamp kapsamında mutfak, rekreasyon ve arkeoloji atölyelerindeki çalışmalara da katılan çocuklar, DAÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü nde Kıbrıs Türk Mutfağı na ait birbirinden lezzetli yöresel tatların farkına vardılar. Ayrıca bu yöresel lezzetler ve yemek yeme alışkanlıkları hakkında tarihsel bir yolculuk da yapmış oldular. Rekreasyon Atölyesi nde sağlık, egzersiz ve yaşam tarzları hakkında yararlı bilgiler edinen çocuklar, ardından, bir grup Kuzey Kıbrıslı çocukla bir araya gelerek oyunlar oyn adılar. Kuzey Kıbrıslı arkadaşları ile basketbol ve Keçiören Belediyesi tarafından hediye olarak gönderilen Mangala oyunu oynarken oldukça keyifli dakikalar geçirdiler. Arkeoloji Atölyesi nde Ege, Doğu Akdeniz ve Yakın Doğu nun arkeolojik kültürleri hakkındaki sunumu dinleyen çocuklar, arkeoloji çalışma alanlarını yakından gözlemleme şansını da yakaladılar. Kampın son günü KKTC yi keşif gezisine ayrılırken çoc uklar, Barbarlık Müzesi, Barış ve Özgürlük Müzesi, Karaoğlanoğlu Şehitliği ve Kapalı Maraş Bölgesi ni ziyaret ederek savaşın insanlık dışı yüzüne şahit oldular. Gezi sırasında Mavi Köşk, Girne Kalesi, Lala Mustafa Paşa Cami, Lokmacı Kapısı, Namık Kemal Zindanı, Magosa Kaleiçi dahil pek çok tarihi öneme sahip yeri gören çocuklar unutulmaz anılarla Türkiye ye döndüler. Çankaya Belediyesi nin yeni dönemde hizmete açtığı Ümitköy, Çayyolu ve Türkkonut Çankaya Evi eğitimlerine katılan Çankayalılar, yıl boyunca yaptıkları ürünleri görücüye çıkarttı. Nakış, mefruşat, tel kırma, dekoratif ahşap, takı tasarımı, kağıt rölyef, çini, resim gibi çeşitli alanlarda çalışmalar gerçekleştiren kursiyerler, sergiyi gezenlerden tam not aldı. Ümitköy, Çayyolu ve Türkkonut Çankaya Evi ndeki sergi açılışlarına katılan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ve Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli de kursiyerleri başarılı çalışmaları nedeniyle tebrik etti. El emeği göz nuru olan sergideki ürünlerin hepsinin tek tek çok başarılı çalışmalar olduğunu belirten Başkan Taşdelen, çalışmaların kursiyerler değil de eğitmenler tarafından yapılmış kadar profesyonel olduğunu ifade etti. TODAM lara ve Çankaya Evleri ne büyük bir önem verdiklerini belirten Taşdelen, bugüne kadar 20 TODAM ı yenilediklerini ve bundan sonra da yenileme çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Taşdelen, Çankayalılara çok daha bakımlı mekânlarda hizmet sunmak istediklerini vurguladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl ise sergideki çalışmaları çok başarılı bulduğunu belirterek, Nereye kadın eli değerse orada harika şeyler oluyor 7 Haziran seçimlerine de değinen Bingöl, CHP olarak ülkede yeniden huzur temin edebilmek için 4 yıllık yetki talep ettiklerini vurguladı. Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli de Çankaya Belediye Başkanı Taşdelen in vatandaşa sunduğu hizmetlerden büyük bir memnuniyet duyduklarını belirtti.

5 ANKARA HABER FOTOĞRAF KENAN ERGEN Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü nün ıslah çalışmalarını, Keçiören Belediyesi nin ise peyzaj ve rekreasyon çalışmalarını gerçekleştirileceği Keçiören Ihlamur Vadisi nde çalışmalar yerinde incelendi. Ankara Milletvekili Emrullah İşler in belediye ziyaretiyle başlayan program, protokol heyetinin, Proje nin Kalba Kent Meydanı ndaki kısmında inceleme yapmasıyla sürdü. BİRİFİNG VERİLDİ Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Lütfi Akca, DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Diniz ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak tarafından gerçekleştirilen inceleme gezisinde projenin son durumu hakkında bilgi verildi. Konuyla ilgili kısa bir bilgilendirme yapan Hamamönü, bu sefer fotoğraf yarışması için kapılarını açtı. Bugüne kadar birçok farklı branştan yüzlerce esere ev sahipliği yapan Hamamönü, son olarak minik fotoğrafçıları ağırladı. Çocuk Dostu Şehir Projesi kapsamında, minik fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, Hamamönü nde sergilenmeye başlandı. Hamamönü ne hem fotoğrafların güzelliği hem de çocukların neşesi damga vurdu. Ankara Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü Çocuk Dostu Şehir Projesi kapsamında düzenlenen fotoğraf yarışmasına, Altındağ Belediyesi ev sahipliği yaptı. Ankara da Çocuk Olmak konulu fotoğraf yarışması, Hamamönü Sanat Sokağı nda sonuçlandı. Ortaokul ve lise kategorilerinde düzenlenen yarışmaya katılan 322 fotoğraf, Hamamönü Sanat Sokağı na renk kattı. Yarışmanın ortaokul kategorisinde Duru Yıldız birinci sırada yer alırken, lise kategorisinde ise Dilan Değirmenci zirvenin sahibi oldu. Yarışma, öğrencilerin çektiği fotoğrafları dijital ortama aktarmasıyla Türkiye de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, vadi boyunca gölgesi bol, kokusu güzel olan ıhlamur ağaçlarının dikileceğini belirterek, Dere yatağı üzerinde Boğaziçi Köprüsü, Mostar Köprüsü gibi bir çok simge köprünün benzerleri yapılacak. Rtaköy Camisi nin bir benzerinin yapılacak. diye konuştu. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, bu kez iadeyi ziyarette bulundu. Başkan Tiryaki, 20 gün önce makamında ağırladığı Altındağ Çağdaş Özel Eğitim Uygulama Okulu ve PROJENİN SON DURUMU DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Diniz, çalışmalarda gelinen son durum ile ilgili şu bilgileri verdi: 2013 tarihinde başlanılan ıslah çalışmalarında % 75 fiziki gerçekleşme sağlandı. Araılık 2015 tarihinde çalışmaların tamamlanması planlanıyor TL ye mal olacak iş kapsamında toplam; m Ø80, m Ø65 fore kazık imalatı ve 3 adet Regülatör ile 8 adet köprü bulunuyor. Proje kapsamında Km: arasında çift taraflı kazık imalatları yapılmış olup, toplam; m Ø80, m Ø65 fore kazık imalatları tamamlandı. 3 adet Regülatör inşaatı %95 seviyesinde tamamlanmış olup, m Prekast kaplama ve başlık kirişi imalatları yapımı devam ediyor. 8 Adet köprüden bir adedi yerine kondu. Diğerlerinin imalatı devam ediyor. Bu proje tamamlandığında suyun kent kimliğine ve kentsel estetiğe katkısı gibi işlevler ile suyun kent peyzajında ne kadar önemli bir yere sahip olabileceği de tekrar ortaya konacak. İş Eğitim Merkezi öğrencilerine iadeyi ziyarete gitti. Önce okul müdürü ve öğretmenleri ile görüşen Başkan Tiryaki ardından da zihinsel engelli çocukların okuduğu sınıfları gezdi. Down sendromlu ve otistik çocukların sınıfına giren AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Gümüşdere Ihlamur Vadisi Projesi ndeki çalışmaları yerinde inceledi. Emrullah İşler, Gümüşdere Projesi ni yerinde inceledi ÖZEL HABER Hamamönü nde fotoğraf yarışması Tiryaki den öğrencilere iadeyi ziyaret Başkan Tiryaki, çocuklar tarafından coşkuyla karşılandı. Veysel Tiryaki nin elinden, diş macunu, diş fırçası, kamyon ve bez bebek hediyelerini alan çocukların neşesi, herkesi duygulandırdı. Çocuklarla tek tek ilgilenen ve tokalaşan Başkan Tiryaki, üretim atölyesi ve sergi salonunu da gezdi. Ardından temsili olarak bir gün de olsa askere giden Erdinç ve takım elbisesi ile tarz yaratan Ömer ile hatıra fotoğrafı çektiren Başkan Tiryaki, okulun bazı ihtiyaçlarının giderilmesi için Altındağ Belediyesi olarak yardımcı olacaklarının sözünü verdi. 1 Haziran 2015 Pazartesi5 Tiryaki, Altındağlı hanımlarla buluştu Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Altındağlı kadınların bir toplantı gerçekleştirdi. Altındağlı kadınlara adeta kişisel gelişim semineri veren BaşkanTiryaki, vatandaşların taleplerini de dinledi, önerilerde bulundu. Yunus Emre Kültür Merkezi nde gerçekleşen programa Zübeyde Hanım, Sakarya, Beşikkaya, Aydınlıkevler, Güneşevler, Yıldıztepe, Gülpınar, Karacaören, Hacılar, Çamlık, Feridun Ç elik mahallelerinden 400 kişi katıldı. Tiryaki, kültür gezilerinin önemine değindi. Kültür gezilerinin şeffaf ve adil olarak organize edildiğini vurgulayan Başkan Tiryaki, bu yerlerin özenle seçildiğini ifade etti. Çanakkale, Konya, Şanlıurfa, İstanbul ve Mardin, son olarak da Hacı Bektaş. Bu şehirlerde ecdadımızın yüzyıllar öncesine uzanan mirasları var. Buralara yurtdışından milyonlarca turist geli yor. Fakat ülkemizde Çanakkale yi görmeyen vatandaşlarımız var. Bu değerlere sahip çıkıp, kültürel mirasımızı korumalıyız. diyerek sözlerini sürdüren Başkan Tiryaki, belediye olarak tüm bu organizasyonların bir yıl öncesinden planlandığını, dolayısıyla da çok uygun fiyatlara anlaşıldığını belirtti. Hiçbir zaman rast gele iş yapmadıklarını ifade eden Başkan Tiryaki, Harcadığımız belediyenin parası. Bu yüzden de inanın çok önceden tüm planlamalarımızı yapıyoruz. Siz kendiniz bu yerlere gitseniz, bizim ödediğimiz paranın en az 8-10 katı fazlasını ödersiniz. Biz belediyenin parasını çar çur etmiyoruz. Allah da bereketini veriyor. Bugün Altındağ Belediyesi nin hiçbir kurum ve kuruluşa tek kuruş borcu yoktur. Huzurlu bir toplum oluşturmak istiyorsak insanı en doğru şekilde yetiştirmeliyiz. di yerek sözlerine devam eden Başkan Tiryaki, bu doğrultuda eğitimin önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi. Tiryaki, toplum olarak birbirimizi sevmeye ihtiyacımız olduğunu belirtti. Bizler ilerde tabi ki bu makamlarda olmayacağız. Ama gideceğiz diye de günümüzü kurtarma derdinde hiçbir zaman olmadık. Biz 20 yıl, 50 yıl sonrasını düşünerek yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bunları yaparken de kesi nlikle insan ayırmıyoruz. Tüm insanları, hepinizi gönülden seviyoruz. diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Tiryaki, kadınlara tavsiyelerde de bulundu. Erken yatın, erken kalkın. Geç kalkan, geç kalır diyen Başkan Tiryaki, çok fazla TV izlemeyin, evinizin her odasında TV olmasın, bir TV yeter. Kitap okuyun, çocuklarınıza kitabı sevdirin diyen Başkan Tiryaki, en büyük mirasın çocuklarımıza vereceğimiz i yi bir eğitim olduğunu yineledi. Altındağlı gençlerden şiir dinletisi Altındağ Belediyesi Gençlik Merkezleri üyesi gençler, şiirler eşliğinde yüreklere yolculuğa çıktı. Altındağ Belediyesi tarafından bu yıl 2 nci kez düzenlenen Şiir Dinletisi Etkinliği kapsamında şiirler okuyan Gençlik Merkezi üyesi gençler, dinleyenlere duygu dolu anlar yaşattı. Şiire gönül vermiş öğrenciler, çıktıkları şiir yolculuğunda, dinleyenlerin gönlünü fethettiler. Gençlerin şiir şölenine Altındağ Belediyesi Başkan Yardımcıları Yunus Keleş ve Tuncay Temel de eşlik etti. Ahmet Muhip Dıranas tan Orhan Veli ye, Ataol Behramoğlu ndan Cahit Zarifoğlu na Türk Edebiyatı nın önemli şairlerinden şiirler okuyan öğrenciler, izleyicilerin büyük beğenisini topladı. Büyük bir profesyonellikle şiirlerini okuyan gençler, salonu dolduran arkadaşları tarafından da ilgiyle dinlendi. Gençlerin duygu yüklü şiirleri, salonu dolduran herkesi duygulandırdı.

6 6 ANKARA 1 Haziran 2015 Pazartesi MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal, yönetim kurulu üyeleri ve üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen programa TBMM Başkanı Cemil Çiçek konuk olarak katıldı. Meclis Başkanı Çiçek, bir ülkede istikrar için; siyasal, sayısal, ekonomik ve hukuki istikrarın birbiri ile ilişkili dört temel başlık olduğunu belirterek, ülkenin yakın siyasi tarihi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Altmış yıllık yakın siyasi tarihte, istikrarın olduğu dönemlerin, ülkenin kalkınma çabalarının olduğu, milletin ümitle siyasetten beklenti içerisinde olduğu ve siyasetçinin de ülkenin kalkınması adına heyecan duyduğu dönemlerin, siyasi istikrarın yaşandığı dönemler olduğunu belirtti. Sayısal istikrarı da içerisinde barındıran siyasal istikrarın, beraberinde vazgeçilmez bir diğer unsur da ekonomik istikrardır. Günden güne değişen ekonomik veriler, yatırımcıların ileriyi görmelerine engel teşkil edecektir. Bu nedenle siyasi istikrar, ekonomik istikrarı destekler nitelikte olmalıdır. İstikrar için vazgeçilmez bir diğer unsurun hukuki istikrar olduğunu belirten Meclis Başkanı Çiçek, Hukuki istikrar son birkaç yıllık süreçten önce üzerinde durulan bir konu değilken, yakın zaman içerisindeki gelişmeler, hukuki istikrarın aslında ne kadar büyük önem Yaşar Erzurumlularla bir araya geldi Yenimahalle Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleriyle Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar bir araya geldi. Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı Yaşar Neslihaoğlu, meclis üyeleri ve çok sayıda Erzurumlunun bulunduğu ziyarette, üyeler Yaşar a desteklerinden dolayı teşekkürlerini sundu. Konuşmasında hemşehri derneklerinin önemine dikkat çeken Yaşar, Öncelikle Yenimahalle, her geçen gün gelişen, kendi kaynaklarıyla, alt yapısıyla kendine yeten ve belediyecilikte önemli bir noktaya gelen bir belediye haline geldi. Hemşehri derneklerine elimizden gelen desteği veriyoruz. Bu yüzden Erzurumlu vatandaşların gelenek, görenek ve kültürlerini yaşatın diye burayı Erzurumlulara hediye ettik. Bu derneğin kuruluşunu biliyorum. Yaşantısını biliyorum. Hemşehri dernekleri gelenek ve görenekleri yaşatmak açısından çok önemlidir. Bu senede bu bölgeye Yahyalar Mahallesi ne yaşlılarımızın, gençlerimizi, çocuklarımızın yararlanacağı çok güzel bir park yapacağım. Pazar yerinin üstünü kapattıracağım. Yenimahalle de herkese sahip çıkıyorum Yaşar, Benim gördüğüm şu, devletin kaynaklarını namusluca kullanılırsa, saçı bitmemiş yetimin hakkına sahip çıkılırsa, herkes devletin parasını kendi parası gibi harcarsa, ülkemin her yeri gelişir ve güzelleşir. Türkiye büyük bir devlet, büyük bir ekonomi, bu yüzden vatandaşımızın mutsuz olmasına hiçbir sebep yok. Yeter ki kaynağı, doğru kullanan ellere emanet edelim diye konuştu. Ziyaretin sonunda hep birlikte yemek yiyen üyeler, Yaşar a Erzurumlulara özgü Cağ Kebabı ikram etti. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi tarafından düzenlenen programda TBMM Başkanı Cemil Çiçek, işadamlarıyla bir araya geldi. Müsiad Ankara, Çiçek i ağırladı arz ettiğini gösterdi. Yargıda verilen kararlar, hukuka göre değil, mensubiyetlere göre verildiği takdirde, bu mafya usulü adalettir. Devlete güvenin yargıya güvendir. Adalete ulaşmanın yolu olan yargı, farklı bölünmelere sebep oluyorsa, burada hukuk güvenliğinden de bahsetmek imkansızdır. Hukuki istikrar açısından en temel konulardan birinin anayasa olduğunu belirten Çiçek, yeni anayasa sürecinde gösterdikleri çaba için MÜSİAD a teşekkürlerini ifade etti. Bir ülkenin en temel yasasında istikrarsızlık varsa, onun üzerine inşa edilecek katlar da düzgün olmayacaktır anayasası, 33 yıllık süreçte yirmi kez değişmiş. Yaptığınız bir binada yirmi kez değişiklik yaptığınız zaman, bu değişiklikler size rahat vermez. Bu anayasa, artık Türkiye nin devam etmesi için yeterli değildir. diyerek, yeni anayasa ihtiyacının altını çizdi. Programın sonunda TBMM Başkanı Cemil Çiçek, MÜSİAD Ankara anı defterini imzaladı. Pursaklarlı hanımlar, yemek yarışmasında şampiyon oldu 1. Başkent Ulusal Aşçılar ve Pastacılar Şampiyonası nda Pursaklar Belediyesi ni temsilen katılan hanımlar birinci olarak kupa ve madalya aldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu yıl 1. Başkent Ulusal Aşçılar ve Pastacılar Şampiyonası düzenledi. Yarışmaya Ankara nın 12 ilçesi katıldı. Konusunu Ankara yemekleri oluşturan yarışmada Pursaklar Belediyesi pastacılık sınıfı öğretmen ve öğrencileri yaptıkları toyga çorbası, kuzu kapama, bulgur pilavı, ezme salata ve şöbiyet tatlısı ile jüriden tam puan alıp birinci oldu. ATO Congresium da yapılan ödül töreninde Pursaklar Belediyesi Hanım Evi Pastacılık Sınıfı Öğretmeni Merve Öztürk ile öğrenciler Saliha Özbek, Leyla Yazıcı ve Merve Söylemez birincilik kupası ve altın başarı belgesi aldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek in eşi Nevin Gökçek, yarışmaya atılan yarışmacılara Kütahya Porselen hediye etti. Kupa ve madalyalarını alan hanımlar, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin i ziyaret ederek başarılarını paylaşıp, kazandıkları birincilik kupasını takdim etti. Hanımları tebrik eden Başkan Çetin, hanımlara çiçek vererek 3 günlük Kızılcahamam tatili hediye etti. Kazanlı çocukların şenlik coşkusu Kazan Aile Yaşam Merkezi, bir ilke daha imza atarak, 1.Çocuk Şenliği düzenledi. Birbirinden farklı sosyal aktiviteleriyle Kazanlıların sosyal ve kültürel yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelen ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı na bağlı olarak hizmetlerini sürdüren merkez de gerçekleştirilen Çocuk Şenliği ile bu kez de çocukların yüzü güldü. Çocuk Kulübüne üye yüzlerce çocuk düzenlenen etkinlikte, gönüllerince eğlenerek, mutlu bir gün geçirdi. Aile Yaşam Merkezi nin bahçesinde gerçekleştirilen etkinliğe aileleri ile birlikte katılan çocuklar, güzel havanın ve yaz tatilinin gelişini tiyatrolar, yarışlar ve folklor gösterileriyle coşkulu bir şekilde kutlarken, bir yandan da sona eren bir yıllık eğitim maratonunun yorgunluğunu atmış oldular. 1.Çocuk Şenliği nde Merkeze üye çocuklar tarafından hazırlanan Aşuk ile Maşuk tiyatro oyununu şen kahkahalarla izleyen çocuklar, birbirinden hareketli Karadeniz yöresine ait folklor gösterisine de coşkulu alkışlarla eşlik ettiler. Ardından Seymen ekibi ve Step grubunun yaptığı gösteriler ise izleyenlerinin büyük beğenisini topladı. Renkli görüntülere sahne olan şenlikte, Çocuk Kulübü üyeleri etkinliğin tadını bahçede oynadıkları yumurta taşıma yarışı, çuval yarışı ve halat çekme yarışmaları ile çıkardılar. Oyunlar, danslar, müzik ve yarışmalarla geçen günün sonunda Kazanlı çocuklar, anılarına unutulmaz bir günü eklemiş oldular. Yenimahalle'ye 7 ayrı kategoride spor ödülü Klasspor un 2015 Spor Ödülleri nde Ankara nın en başarılı spor insanları ödüllendirildi. Geceye 7 ayrı kategoride aldığı ödülle Yenimahalle Belediyesi damga vurdu. Wonders ta düzenlenen ödül töreni siyaset, iş ve spor camiasını bir araya getirdi. CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Ak Parti Ankara Milletvekili Adayı Barış Aydın, CHP Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli başta olmak üzere yaklaşık 500 davetlinin katıldığı gecede, Ankara sporunun en leri ödüllerine kavuştu. 432 bin 540 kişinin oylarıyla ilk üçe kalan isimlerin belirlenmesinin ardından ödül almaya hak kazananlar, aralarında gazetecilerin ve spor duayenlerinin yer aldığı jüri değerlendirmesi ile açıklandı. 30 ayrı kategoride ödülün verildiği gecede futbol, basketbol, hentbol ve voleybolda en başarılılar belirlendi. Yenimahalle Belediyesi, hentbol kategorisinde ödülleri rakiplerine kaptırmadı. Yılın Hentbol Yöneticisi Yenimahalle Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Mesut Bolatcan olurken, Yılın Hentbol Antrenörü Serdar Eler, Yılın Hentbolcusu Yeliz Özel, Yılın Hentbol Takımı ise Yenimahalle Belediyesi Kadın Hentbol Takımı oldu. Yenimahalle Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Bolatcan, kendilerini bu ödüle layık gören herkese teşekkül etti. Eler ise böylesine anlamlı bir ödülü almaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek Burada olmama sebep olan takımıma çok teşekkür ediyorum Başarılı oyunu ve tecrübesiyle Yılın Hentbolcusu seçilen kaptan Yeliz Özel de Klasspor a ve oy veren herkese teşekkür ediyorum. Türkiye Kupası nın ardından inşallah lig kupasını da Ankara ya kazandıracağız diye konuştu.

7 7 EKONOMİ 1 Haziran 2015 Pazartesi Diyarbakır ın çılgın projesi: DİyaRBaKıR - ÖZGÜR ayaydın - Güneydoğu Anadolu bölgesindeki verimli toprakların suyla buluşturularak bölge halkının gelirinde artış sağlayacak barajların inşası devam ediyor. Sulama alanı açısından Atatürk Barajı'ndan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci barajı olacak Silvan Barajı'nın da içinde yer aldığı 8 baraj, 20 kilometre uzunluğunda 2 tünel ve sulama şebekelerini kapsayan Silvan Projesi, Diyarbakır'ın çehresini değiştirecek. Diyarbakırlılar, 2,5 milyon dönüm araziyi suya kavuşturarak il ekonomisine büyük katkı sunacak projenin tamamlanmasını heyecanla bekliyor. "DİyaRBaKıR'Da ÜRetİm patlaması OlacaK" Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk Barajı'ndan sonra GAP'ın en büyük sulama projesi olan Silvan Projesi'nin Diyarbakır'da yapıldığını, bu sayede ildeki 2,5 milyon dönüm arazinin sulanacağını söyledi. Araziler sulandığı zaman ildeki tarımsal üretim miktarının en az 3-4 kat artacağını, ayrıca suya kavuşacak arazilerin değerinde de büyük artış olacağını vurgulayan Yılmaz, Silvan Projesi, GAP Eylem Planı'nın en önemli sulama projesi olduğunu bildirdi. "aşama aşama hayata GeçİRİyORUZ" Bakan Yılmaz, projenin 2,5 milyon dönüm verimli araziyi suyla buluşturacağını ifade ederek şöyle konuştu: "Bunun anlamı doğrudan veya dolaylı olarak en az 200 bin insana istihdam demektir. Çiftçilerimizin gelirini artacak, Diyarbakır'da üretim patlaması olacak. Diyarbakır ekonomisini dönüştürecek, refahı ve istihdamı artıracak en büyük projemizdir. Maliyeti 6,8 milyar liradır. Ben bunu Diyarbakır'ın 'çılgın projesi'olarak görüyorum. Çılgın derken, büyük ve dönüştürücü bir projedir. Aşama aşama hayata geçiriyoruz." "projemizi engelleme çabaları var" Projenin yapımını engellemek için terör örgütü PKK mensuplarının baraj inşaatlarına saldırı düzenlediğini anımsatan Yılmaz, bu saldırıların yoksulluğun azaltılmasına yönelik çabaları, gençlerin geleceğine ve çiftçinin gelirini hedef aldığını anlattı. "Siyasi görüşümüz ne olursa olsun bu projelerimize sahip çıkmamız lazım. Yöremizin hizmete ve hızlı kalkınmaya ihtiyacı var. Bunun en kestirme yolu bu projemizin hayata geçmesidir" diyen Yılmaz, arazilerin suya kavuşturulmasıyla tarıma dayalı sanayide de büyük gelişme olacağını vurguladı. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞINDAN Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin gün ve 896 sayılı kararı ile onaylanan, Mamak İlçesi, Bayındır, Ortaköy ve Kutludüğün Mahallelerini kapsayan ilişkin 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği Başkanlığımız ilan panosunda bir ay (30 gün) süreyle askıya çıkarılmıştır. İlanen ilgililere duyurulur. Resmi İlanlar Basın ( GATA KLIĞI SPOR SALONU EŞANJÖR DAİRESİ MODERNİZASYONU yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : GN.DR.TEVFİK SAĞLAM CD ETLİK KEÇİÖREN/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : Teknik Hususlar: İdari hususlar: c) Elektronik Posta Adresi : ckkaraagac@gata.edu.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı: 1 Adet Eşanjör Dairesi Modernizasyonu Yapım İşi Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : GATA K.lığı 1 Numaralı İhale Komisyon Ba şkanlığı General Dr. Tevfik Sağlam Cad ETLİK/ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : GATA K.lığı 1 Numaralı İhale Komisyon Başkanlığı General Dr. Tevfik Sağlam Cad ETLİK/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. Diyarbakır'da yapımı süren Silvan Projesi tamamlandığında 200 bin kişiye istihdam sağlayacak. Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: "Bölgenin ekonomisini modernleştirecek, üretim artışı sağlayacak, ihracatı ve istihdamı artıracak son derece kritik bir projedir. Kim ne yaparsa yapsın biz bu önemli projemizi hayata geçireceğiz. Tamamlandığında Diyarbakır çok farklı bir il haline gelecek. Ekonomik meselelerimizin çok büyük bir bölümünü geride bırakmış olacağız. Diyarbakır'ın kalkınmasına çok büyük katkı sunacağını düşünüyoruz." "ÜlKe ekonomisine yıllık 1 milyar lira KatKı sunacak" DSİ 10. Bölge Müdürü Yunus Algın da Silvan Projesi'nde Atatürk Barajı'ndan sonra en büyük sulama barajı olma özelliği taşıyan Silvan Barajı'nın yanı sıra Başlar, Kuruçay, Ambar, Pamukçay, Karacalar, Kıbrıs ve Bulaklıdere barajlarının yer aldığını söyledi. Hizmete girdiğinde 160 megavat hidroelektrik santrali gücüne sahip ön yüzü beton kaplamalı kaya dolgu olarak inşa edilen Silvan Barajı'nın gövde yüksekliğinin 175,5 metre olacağını belirten Algın, barajın 8,5 milyar metreküp göl hacmine sahip olacağını kaydetti. Yapımı tamamlanan Pamukçay Barajı'nda su tutulmaya başlandığını söyleyen Algın, şunları belirtti: "Dünyanın en büyük bölgesel kalkınma projelerinden biri olan GAP, bölgede yaşayan vatandaşların gelir düzeyini artırmayı hedefliyor. Silvan Projesi tamamlandığında ülke ekonomisine yıllık 1 milyar lira katkı sunacak. Projenin birinci kısımı, GAP Eylem Planı'na göre 2018 yılı sonunda tamamlanması öngörülüyor. Projenin birinci kısmıyla 1 milyon 680 bin dönüm araziye su ulaştıracağız." (aa) Fındık üreticisi kivide umduğunu bulamadı ORDU- Karadeniz Bölgesi'nde son yıllarda fındık bahçelerine kivi diken üreticiler, umduklarını bulamadığı için yeniden fındığa yöneldi. Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 5-6 yıldır bölge üreticilerinin kiviye yöneldiğini hatırlattı. Özellikle arazisi müsait üreticilerin, fındık bahçelerini sökerek yerine kivi diktiğini ifade eden Karadeniz, "Ancak son 1-2 yılda kivi rekoltesinin artması ve fiyatının düşmesiyle üreticiler yeniden kivi bahçelerini sökerek yerine fındık dikmeye başladı" Prof. Dr. Karadeniz, kivinin bölgede kesinlikle fındığa alternatif bir ürün olamayacağını, ancak üreticiler için ek ürün olabileceğini vurgulayarak, "Kivi ilk yıllarda olduğu gibi üreticiye kazandırmıyor, karlı değil artık. Kivide en büyük sorun sanayisinin gelişmemesi. Bu nedenle üreticiler kiviye pazar bulmada sorun yaşıyor" diye konuştu. Kivide sanayinin gelişmesinin şart olduğunu vurgulayan Karadeniz, "Ancak o zaman üretici kividen umduğunu bulabilir ama şu anda üretici hayal kırıklığı yaşamış durumda. Kivide umduğunu bulamayan üreticilerimiz yeniden fındığa yönelmek zorunda kaldı" ifadesini kullandı. Karadeniz, kivinin tüketiminde de sorun yaşandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef son yıllarda kividen çok para kazanmak umuduyla üreticilerin kivi bahçelerini artırmasıyla üretim arttı. Ancak tüketim aynı oranda artmadı. Bu da ister istemez fiyatlara yansıyor. Tüketimin artmaması kivi fiyatlarını her geçen yıl düşürüyor." Karadeniz, kivi kilogram fiyatının 1 liraya, hatta 75 kuruşa kadar düştüğüne işaret ederek, "Geçen yıl zirai dondan kivi olumsuz etkilenmesine rağmen fiyatı 2 lirayı geçmedi. Bu da şu anlama gelmektedir; normal rekoltenin olduğu sezonlarda bu fiyatlar daha aşağılarda olacaktır. Dolayısıyla üretici açısından kivi çok karlı gözükmüyor. Üreticiler şu anda ürettikleri kiviyi yöresel pazarlarda ve ev ihtiyaçlarında değerlendiriyor. Onun dışında kivinin meyve suyu yok. Bu da fiyatı sürekli aşağı düşürüyor. Kivinin bakımı oldukça zahmetli. Özen gösterilmesi gereken hassas bir meyve. Sürekli ilgi isteyen bir meyve. Ancak bu zahmetlere rağmen üreticilerin son yıllarda kividen umduğunu bulamadığını görüyoruz" değerlendirmesini yaptı. ÜRetİcİ yer ve su sorunu yaşıyor Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar da kivinin kısa sürede çok hızlı yaygınlaştığına işaret ederek, "Ancak son yıllarda üretici kivi dikecek arazi ve sulamak için su bulamıyor. Bu da kiviye olan ilgiyi bir anda azalttı" Kiviye eskisi gibi ciddi bir yönelmenin olmadığını vurgulayan Uzunlar, "Açıkçası üreticilerimizin kafası karışık. Daha önce kividen çok para kazanan bir üretici son yıllarda bu parayı kazanamıyor. Bu da o üreticinin kafasını karıştırmış durumda" diye konuştu. Uzunlar, Ordu kivisinin aroma bakımından çok iyi bir kaliteye sahip olduğunu belirterek, üreticilerin örgütlenmemesi ve birliklerine sahip çıkmamasından yakındı. (aa) GATA KLIĞI SPOR SALONU EŞANJÖR DAİRESİ MODERNİZASYONU GATA K.LIĞI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK Resmi İlanlar Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım işlerinde iş deneyiminde değerlendirilecek tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yer alan benzer işlere dair tebliğdeki C-I yada C-II grubu işler benzer iş olarak kabul edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Makina Mühendisliği diplomaları benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı GATA K.lığı 1 Numaralı İhale Komisyon Başkanlığı General Dr. Tevfik Sağlam Cad ETLİK/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar GATA K.lığı 1 Numaralı İhale Komisyon Başkanlığı General Dr. Tevfik Sağlam Cad ETLİK/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar te slimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygul anacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın (

8 81 Haziran 2015 Pazartesi EKONOMİ Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, hedef kitlelerinin, özellikle alt gelir grubu olduğuna dikkati çekerek, "Vatandaşları 250, 300, 400, 500 lira taksitle kira öder gibi evsahibi yapmak için uğraşıyoruz" Başkan Turan a göre; TOKİ en sağlam binaları yapıyor ŞANLIURFA - HALİL FİDAN - Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TOKİ'nin özellikle son yıllarda atağa kalktığını ve Türkiye'nin her tarafında konut yaptığını söyledi. Gelecek 9 yıl içerisinde 500 bine yakın konut yapmayı planladıklarını belirten Turan, geçmişle kıyaslanamayacak derecede önemli işlere imza attıklarını ifade etti. Özellikle dar gelirlilere yönelik cazip imkanlar sunduklarını vurgulayan Turan, "2023 yılı için 2002 yılı itibarıyla başlattığımız 1 milyon konut hedefimiz vardı. Önümüzde 9 yıl var. Şu anda 670 bin konut seviyesindeyiz. Yaklaşık 9 yıl içerisinde Allah izin verirse 500 bine yakın konut ihale etmiş ve yapmış olacağız. Bizden talep bekleyen başta dar gelirli ve emekliler olmak üzere Sayın Başbakanımızın açıkladığı 250 lira taksitle inşallah 2 artı 1 dairelerle vatandaşları evsahibi yapmaya gayret edeceğiz. Özellikle alt gelir grubu hedef kitlemiz. Hiç konut sahibi olmamış, konuta erişmekte zorlanan vatandaşları konut sahibi yapmayı hedefliyoruz. Vatandaşları 250, 300, 400 ve 500 lira taksitle kira öder gibi ev sahibi yapmak için uğraşıyoruz. Asıl hedef kitlemiz de burası" diye konuştu. "OtURmAyAcAğImIz DAİReye vatandaşimizi OtURtmAyIz" Bu dönemde konut yapılacak pilot illerden birinin Şanlıurfa olduğunu belirten Turan, kentte çok sayıda kişiyi evsahibi yapmayı planladıklarını ifade etti. Turan, kamuoyunda yaptıkları binalarla ilgili ön yargıların bulunduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. TOKİ'den ev alan vatandaşların memnun olduğuna işaret eden Turan, "Bizden konut alan vatandaşlarımızın memnun olduğunu biliyoruz. TOKİ binaları Türkiye'de yapılan en sağlam, en iyi kontrol edilen konutlar. Belki ince işçiliğiyle ilgili eleştirilen tarafları vardır fakat son dönemde ekiplerimiz kalite konusunda hassasiyet gösteriyorlar. Şundan eminiz; şimdiki yapılan şantiyemiz, bir önce yapılandan çok daha iyi, bir sonraki yapacağımız şantiye de bundan iyi olacak. Bunu hep beraber göreceğiz. Kendi oturmayacağımız daireye vatandaşımızı oturtmayız" ifadelerini kullandı. "Çözüm SüRecİ'yLe bölgede konut talebi ARttI" Turan, Çözüm Süreci ile Doğu ve Güneydoğu'da konut talebinin arttığını belirterek, vatandaşların doğdukları topraklarda yaşamak istediklerini söyledi. Huzur ortamıyla bunun artacağını ifade eden Turan, sözlerini şöyle bitirdi: "Benim şahsi kanaatim; bölgede çok daha yoğun bir konut talebi var. Neden var bu talep? Çünkü insanlar doğdukları yerde yaşamak istiyorlar. Yani burada huzur ortamı gelişirse ki gelişiyor, inşallah insanlarımız burada yaşamayı tercih edecek. Biz de bu talebe büyük şantiyelerimiz olan Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman ve Mardin'de inşallah hızlı bir şekilde karşılayacağız." KARA CA İsmail KARA karozan@gmail.com İLGİNÇ YASALAR Ülkeler, ya da benzer statüde olan kuruluşlar, toplumsal düzeni sağlamak için yasalar (kanunlar) çıkarırlar. Çıkarılan yasalarda bir kısım noksanlıklar olabileceği gibi, bazı maddeleri adil de olmayabilir. Hatta, taraflı da olabilir. Örneğin, vatandaşın haklarını adeta yok sayarak devlete ya da devleti yönetenlere daha üstün haklar tanınabilir. Özetle hak-hukuk ve eşitlik ilkelerine aykırı hükümler konulabilir. Bu gibi durumlarda hukuku temsil eden kurumlar ve hukukçular devreye girer. Hataların, aykırılıkların düzeltilmesi için uğraşırlar. Nitekim ülkemizde de bunlar yaşanıyor. Yasalar, hiçbir zaman oldubittiye getirilmemeli, yayınından önce üstünde fazlaca durulmalıdır. Aksi halde ileride çok sorun çıkabilir. Fakat birçok ülkede sizlere parmak ısırtacak, ya da kahkaha attıracak türden yasalaştırılmış hükümler de bulunuyor. Örneğin ABD nin bazı ülke ve eyaletlerinde çok enteresan yasa ve yasaklar var. İşte onlardan bazıları; *Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak. (Alabama) *Onario da horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak. (İllinois *Bir geyiği hareket halindeki uçaktan atmak yasak. (Alaska) * Eşeklerin küvette uyuması yasak (Arizona) * Evli olmayan kadınların pazar günleri paraşütle atlamaları yasak (Florida) * Hiç bir motorlu taşıt, sürücüsü yokken, 75 km.den fazla sürat yapamaz.(kaliforniya) * Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak (Wyoming)) * Bir otelin ikinci katından mandalara ateş etmek yasak (Teksas) * Bir arslanı sinemaya götürmek yasak (Maryland) * Balıkları sarhoş etmek yasak (Ohio) * Çocukların kilisede geğirmesi yasak (Nebreska) * Salem'de kadınlara güreş yasak (Oregon) * Bir atın üstünden balık tutmak yasak (Utah) * Kişi, nükleer silah bulundurabilir ama patlatamaz (Utah) * Bütün karayollarında kuşlara geçiş üstünlüğü vardır (Utah) * Kadınları gıdıklamak yasak (Virginia) * Davar çalmanın cezası asılmak (Missipi) Türk sanayicisi Avrupa nın en ucuz doğalgazını kullanıyor Konut satışları arttı ANkARA - Türkiye genelinde nisanda 119 bin 317 konut satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı, 2014'ün aynı ayına göre yüzde 42,7 artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde geçen ay 119 bin 317 konut satışı gerçekleştirildi. İstanbul 23 bin 197 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 19,4) sahip olurken, bu şehri 14 bin 1 konut satışı (yüzde 11,7) ile Ankara, 7 bin 669 konut satışı (yüzde 6,4) ile de İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller ise sırasıyla 15 konut ile Hakkari, 19 konut ile Ardahan, 48 konut ile de Muş ve Bayburt oldu. İpOtekLİ SAtIŞLAR Türkiye genelinde ipotekli konut satışları nisanda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 96,5 artış göstererek, 46 bin 63'e yükseldi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı yüzde 38,6 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 9 bin 718 konut satışı ve yüzde 21,1 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il ise yüzde 51,1 ile Artvin oldu. Nisanda, Türkiye genelinde diğer satış türleri sonucunda el değiştiren konut sayısı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21,8 artarak, 73 bin 254'e yükseldi. Diğer konut satışlarında İstanbul 13 bin 479 konut satışı ve yüzde 18,4 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 58,1 oldu. Ankara 7 bin 760 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer alırken, bu kenti 4 bin 338 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il ise 11 konut ile Ardahan oldu. 51 bin 487 konut İLk DeFA SAtILDI Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı nisanda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40,1 artarak 52 bin 598 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 44,1 olarak hesaplandı. İlk satışlarda İstanbul 10 bin 652 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 20,3) sahip olurken, İstanbul'u 5 bin 308 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 969 konut satışı ile İzmir takip etti. Türkiye genelinde ikinci el konut satışları ise nisanda, 2014'ün aynı ayına göre, yüzde 44,9 artış göstererek, 66 bin 719 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 12 bin 545 konut satışı ve yüzde 18,8 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 54,1 olurken, Ankara 8 bin 693 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı ise 4 bin 700 konut satışı ile İzmir izledi. yabancilara SAtIŞ Yabancılara yapılan konut satışlarında, nisanda ilk sırayı 584 konut ile İstanbul aldı. Bu ili sırasıyla 507 konut satışı ile Antalya, 133 konut satışı ile Bursa ve Yalova, 90 konut satışı ile Aydın, 76 konut satışı ile Mersin ve 63 konut satışı ile Sakarya takip etti. Türk sanayicisi 2014'ün ikinci yarısında da Avrupa ülkeleri arasında 0,027 avro sent ile en ucuz doğalgazı kullandı. ANkARA- Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) açıkladığı veriye göre, Avrupa'da aynı dönemde sanayide kilovatsaat başına en pahalı doğalgaz kullanan ülke 0,056 avro sent ile Finlandiya olurken, bu ülkeyi 0,053 avro sent ile Bosna Hersek ve Kosova, 0,047 avro sent ile de Portekiz ve Yunanistan izledi. Türkiye'de sanayicinin ödediği fiyat, bir önceki yılın aynı dönemine göre de değişmeyerek, 0,027 avro sent oldu. Bu rakam 2012'nin aynı döneminde 0,030 avro sent olarak gerçekleşmişti. Türkiye, geçen yılın ikinci yarısında 0,037 avro sent ile evlerde kullanılan doğalgazda Avrupa'nın en ucuz üçüncü ülkesi oldu. Türkiye'nin evlerde kullandığı doğalgazın kilovatsaat başı fiyatı 2013'ün ikinci yarısında da 0,037 avro sent iken, bu rakam 2012 yılınıın aynı döneminde 0,041 avro sent idi. Romanya aynı dönemde evlerde doğal gazı kilovatsaat başına 0,032 avro sent karşılığı tüketirken, Macaristan 0.,035 avro sent ö Avrupa'da evlerde kilovatsaat başına ŞANLIURFA - Türkiye'nin en büyük barajı konumundaki Atatürk Barajı'nda doluluk oranı yüzde 58'e ulaştı. AA muhabirinin Devlet Su İşleri (DSİ) verilerinden derlediği bilgiye göre, Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından GAP kapsamında inşa edilen ve gövde dolgu hacmi büyüklüğü bakımından Türkiye'nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı'nda doluluk oranı arttı. Özellikle nisan ayındaki yağışlara paralel olarak barajın su seviyesi yükseldi. Barajda yaklaşık üç ay önce 532 metre civarında olan su kotu 536 metreye ulaştı, doluluk oranı ise yüzde 15 artışla yüzde 58 oldu. Atatürk Barajı'nda üç ayda rezerv edilen yaklaşık 4 milyar metreküp su, Türkiye'nin en yüksek barajı konumundaki Deriner Barajı'nın toplam rezerv kapasitesini ise ikiye katladı. Toplam suyunun üçte biri sulamada kullanılmak üzere ayrılan barajın kullanılabilir su kapasitesi 7 milyar metreküpe yaklaştı. en pahalı doğalgazı ise 0,095 avro sent ile İtalya kullandı. Türkiye, elektrikte evlerde en ucuz 9'ncu, sanayide 6'ncı sırada Geçen yılın ikinci yarısında Türk sanayicisi elektrikte kilovatsaat başına 0,081 avro sent ödeyerek Avrupa ülkeleri arasında altıncı sırada yer aldı. Bu rakam 2013 yılının aynı döneminde de 0,081, 2012'nin aynı döneminde ise 0,096 avro sent olarak gerçekleşmişti. Sanayide en ucuz elektriği kullanan Bosna Hersek olurken en pahalı elektrik kullanan Kıbrıs oldu. Türkiye aynı dönemde evlerde ise kilovatsaat başı elektrik için 0,131 avro sent ödeyerek en ucuz dokuzuncu ülke konumunda yer aldı. Avrupa'nın evlerde kullanılan elektriğe kilovatsaat başı en yüksek fiyatı ödeyen ülkesi ise 0,304 avro sent ile Danimarka, en düşük fiyatı ödeyen ülkesi de 0,060 avro sent ile Sırbistan oldu. Atatürk Barajı nda doluluk oranı yüzde 58 i buldu DSİ 15. Bölge Müdürü Oğuz Kasap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, barajın su seviyesinin bölgedeki yağışlara göre normal olduğunu söyledi. İlkbahar yağışlarıyla seviyenin arttığını vurgulayan Kasap, mevcut su kotunun maksimum seviyeye ulaşabilmesi için 6 metreye daha ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Barajda su sıkıntısının olmadığına dikkati çeken Kasap, "Atatürk Barajı'nda 536 metre su kotuna ulaştık. Şu anda doluluk oranı yüzde 58. Bahar yağışları su seviyesinin artmasında önemli katkı sağladı. İhtiyaç duyulan su konusunda herhangi bir sıkıntımız bulunmuyor"

9 KÜLTÜR-SANAT 1 Haziran 2015 Pazartesi 9 KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN hayrettinivgin@gmail.com KIZILCAHAAMAM-ÇELTİKÇİ DE BAZI HALK TEDAVİ ŞEKİLLERİ-I Çeltikçi, Ankara nın Kızılcahamam ilçesine bağlı bir mahalle (köy) dür. bir nahiyesidir. Bu köyde hâlen uygulanmakta olan ve bir kısmı bugün terkedilmiş olan halk tedavi şekillerinden bazılarını derlemiş bulunmaktayız. A. 1, A. 2, A. 3, A. 4, A. 5, A. 6, A. 7, A. 8 de yazılı bilgileri, Çeltikçi Nahiyesinden 1915 doğumlu Yusuf Çirçir verdi. Yusuf Çirçir, çok az okuması ve yazması olan bir çiftçidir. B. 1, B. 2, B. 3, B. 4, B.5, B. 6, B. 7, B. 8, B. 9 da yazılı bilgileri ise, Çelçikçi Nahiyesi nden 1910 doğumlu Esme Şahin verdi. Esme Şahin okur-yazar olmayan bir ev kadınıdır. Bu derleme 1979 yılında yapılmıştır. Yani 36 yıl önce. Kaynak kişilerin yaşayıp yaşamadığını bilemiyoruz. A. 1 Siğiller Elde çıkan siğillere karşı patlıcan kabuğu kaynatılır. Soğukta suyu ayazlatılır ve bununla eller yıkanır. Elde çıkan siğillere, karınca yumurtası sürülür Ȧ. 2 İltihaplı yaralar Bir miktar tereyağı, çamsakızı ve balmumu bir kaba konur. Ocakta karıştırılarak kaynatılır. Kıvamına gelince soğutulur ve merhem gibi yaralara sürülür. Zeyrek döğülüp sütle kaynatılır. Lapa hâline getirttir. İltihaplı yaranın üstüne sürülerek sarılır. Yaralanmalarda ve ezilmelerde, arpa lapası sürülür. Arpa havanda iyice döğülür. Zeytinyağı ile karıştırılarak ısıtılır. Lapa haline gelince soğumaya bırakılır. Ilık hâle gelince yaralı yere ya da ezik yere konur ve sarılır. Tarhana, zeytinyağı ve su karıştırılarak pişirilir ve lapa hâline getirilir. Biraz soğutulur. Ilık hâlde iken yaraya bir bezle sarılır. Çok iltihaplı yaralarda bu usûl kullanılır. Özellikle, kol ve bacaklardaki balta ve bıçak yaralarını yumuşatmak için kullanılır. A. 3 Kafanın yarılması Taş veya odun düşmesi gibi sebeplerle kafanın yaralanması hâlinde zeytin lapası yapılır. Zeytin ezilerek ateşte ısıtılır ve lapa hâline getirilir. Kafanın yarılan kısmına lapa, bir bez ile sarılır. Çabuk soğumaması için bezin kalın olmasına dikkat edilir. Bu lapa yaranın, acısını dindirir, şişinin inmesini sağlar. Zeytin havanda ezilirken çekirdeğinin çıkarılmamasına dikkat edilir. A. 4 Mayasıl Leblebi unu, çamsakızı ve balla karıştırılır. Birlikte hap yapılır. Ve bu haplar sabah-akşam yutulur. A. 5 Soğuk algınlığı Nane ile limon kabuğu aynı kapta kaynatılır ve hastaya içirilir. Çok üşütmelerde, özellikle ciğerlerin üşütülmesinde, eti yenen bir hayvanın ciğerleri çıkarılarak göğüse sarılır. A. 6 Güçsüzlük Güçsüz olan, zayıf olan hastalara, çamın güneş görmeyen yağırı (Çam sakızı) balla karıştırılır. Bu bileşim sabah aç karnına hastaya yedirilir. A. 7 Romatizma Romatizma ağrılarına karşı dildağan otu döğülüp bir bezle ağrıyan yere sarılır. Sarılan yerde bu ot, yara açar ve bu yaradan sarı bir su akıtır. A. 8 Kırık-çıkık, incitme ve damar döngünlüğü Bu gibi hallerde kil lapası veya arpa lapası zeytinyağıyla birlikte ovularak sürülür. Sonra balmumlu bir bezle sarılır. Kil lapası yapılırken zeytinyağı karıştırılır. DT'nin festivallerine kalite belgesi ANKARA - Devlet Tiyatrolarının (DT) iki uluslararası festivali, Avrupa Festivaller Birliği tarafından "EFFE" kalite belgesine değer bulundu. DT Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Avrupa Festivaller Birliğinin "Avrupa için Festivaller, Festivaller için Avrupa" projesi kapsamında, "Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali" ve "Uluslararası Adana Tiyatro Festivali" kalite belgesi kazandı. Devlet Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Necat Birecik, Türk tiyatrosunun lokomotifi sayılabilecek DT'nin, ülkenin tüm bölgelerinde gerçekleştirdiği uluslararası festivallerle marka kalitesini her geçen gün geliştirdiğini belirtti. DT'nin 1949'dan bu yana biriktirdiği mesleki deneyim ve yaratıcı unsurları artık dünya ölçeğinde başarıya taşıdığına işaret eden Birecik, bu başarının Devlet Tiyatrosunun samimi emeği ve seyircisine duyduğu saygının sonucu olduğunu kaydetti. Binlerce başvurunun yapıldığı "Avrupa için Festivaller, Festivaller için Avrupa" projesi kapsamında, 31 ülkeden 761 festival kalite belgesine layık görüldü. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosunun katkılarıyla hazırlanan projenin değerlendirme aşamasında, sanata bağlılık, toplumsal katılım, uluslararası ve evrensel bakış açısı kriterleri aranıyor. Ayrıca yeni bir uluslararası festival platformu oluşturulması, vatandaşlar ve profesyonellerin festivallere kolayca erişimi amaçlanıyor. Projeyle, dünya çapındaki izleyicilerin, seçilen festivallere yönelik en doğru ve güncel bilgiye kolayca ulaşması da sağlanıyor. Bana Mahşeri Anlat son kez oynanacak Tiyatro oyuncusu ve yazarı Hasan Nail Canat'ın kaleme aldığı "Bana Mahşeri Anlat" adlı oyun yarın son kez tiyatroseverlerle buluşacak. İSTANBUL - Fatih Ali Emiri Kongre ve Kültür Merkezi'nde sahnelenecek oyunla ilgili AA muhabirine açıklamada bulunan Yakaza Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Birol Cürgül, 2004'te hayatını kaybeden Canat'ın Türk tiyatrosuna çok sayıda eser kazandırdığını aktardı. Canat vefat etmeden önce oyunu birlikte sahnelediklerini aktaran Cürgül, "Oyunları içinde çok özel bir yeri var. Günümüz seyircisi için yeniden yorumlamak istedik. İki sezon boyunca seyirciden gördüğümüz ilgi, ustamızı hatırlatmak için çıktığımız yolda bizi sevindirdi" diye konuştu. Cürgül, oyunda metropolde apartman dairesine sıkıştırılan bir Kurtuluş Savaşı gazisinin geçmiş ile günümüz arasında kalışı ve bir zamanlar uğruna insanların öldüğü değerleri korumak için gösterdiği çabanın dramatik bir dille anlatıldığına dikkati çekti. Yakaza Tiyatrosu'nun milli anlayışla oyunlar sahneye koymak istediğini kaydeden Cürgül, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'de tiyatro denilince çığırtkanlık yapan, halkın değerleriyle alay eden, sahne yerine sokaklara nümayişle çıkanlar akla gelir oldu. Dindarların sanatla irtibatı birtakım sanal illüzyonlarla yok gösterilmeye çalışıldı. Köklü geçmişimizi inkar eden bir çizgi benimsendi. Hasan Nail Canat, tiyatroda sözü olan bir isim. Onun sesini hem günümüze ulaştırmak hem de bize ait dünyanın var olduğu güçlü bir oyuna dikkati çekmek istedik." Birol Cürgül, en büyük hedeflerinin Canat'ın NEW YORK - Türk edebiyatının önemli isimlerinden Sait Faik Abasıyanık'ın öykücülüğü, New York'ta düzenlenen bir etkinlikte Amerikalı okurlara tanıtıldı. New York'taki 192 Books kitabevinde düzenlenen etkinliğe, Sait Faik'in birçok ünlü öyküsünü İngilizce'ye çeviren Maureen Freely konuşmacı olarak katıldı. Amerikalı romancı ve biyografi yazarı Edmund White'ın moderatörlüğündeki etkinlikte, Freely, yılları arasında yaşamış Sait Faik'in, büyük Rus öykücü Anton Çehov'u andıran özgün üslubuyla dönemin dil kalıplarının dışına çıkarak, Türkçe için yeni bir öykü dilinin önünü açtığını anlattı. Freely, Sait Faik'in sıradan insanların hikayelerini sosyal normların baskısına ve hızlı Batılılaşmanın etkilerine sessiz bir direniş sergileyerek anlattığını vurguladı. Edebiyat severlerin yoğun ilgi gösterdiği ismini kültür merkezine vermek olduğunu dile getirerek, "Günümüz seyircisine ustamızı tanıtmak istiyoruz. Onun halkın değerleriyle kucaklaşan tiyatro çizgisini yeni kuşaklara aktararak sürdürmekten yanayız. Yazdığı diğer eserleri de Yakaza Tiyatrosu olarak sahnede izleyiciyle buluşturacağız" Gardiyanlar rock grubu kurdu İSTANBUL - İstanbul'daki farklı cezaevlerinde çalışan infaz ve koruma memurlarının oluşturduğu "Grup CTE", rock müziğe kattığı yorumla birçok etkinlikte performans sergiliyor. Temelleri 2014 yılının başında atılan "Grup CTE", Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün izni ve desteğiyle Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İstanbul Eğitim Merkezi'nde kuruldu. "Anadolu rock" olarak adlandırılan türde müzik yapan grup, Nisan 2014'ten bu yana İstanbul, Afyon, Denizli, Samsun ve daha birçok şehirdeki ceza ve infaz kurumlarının yanı sıra Türkiye'nin birçok ilinde halka yönelik yaklaşık 100 konser verdi. Hafızalardan silinmeyen şarkı ve türküleri yorumlamadaki performanslarıyla dinleyicilerinin büyük beğenisini toplayan "Grup CTE", tutuklu ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması amacıyla gerçekleştirilen kültürel etkinliklere önemli katkı sağlıyor. Grubun solist ve gitaristi Azmi Çağgün Aybek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gruptakiler ceza ve tevkif evleri personeli olduğu için grubun ismini kurum adının kısaltması olan "CTE" koyduklarını söyledi. İnsanların, infaz ve koruma memuru denilince bunun tam olarak neyi ifade ettiğini anlamadığını belirten Aybek, "(Gardiyan) denince maalesef hatırlıyorlar. Malumunuz gardiyan da işkenceci, gaddar, duygusuz, rüşvetçi gibi birçok olumsuz sıfatla nitelendirilmiş bir meslek olarak anımsanıyor. Bizler bu ön yargıyı yıkmak için bir araya geldik" Aybek, grubun kendisi dahil 10 kişiden oluştuğunu, infaz ve korumu memurları Ali Emre Güler ve Muhammet Göktürk Karaca'nın vokalistlik yaptığını, Can Kurtağa'nın bas gitar, Hakan Keskin'in elektrogitar, Halil İbrahim Güleryüz'ün akustik gitar, Olcay Teker'in bağlama, İlyas Çetinkaya'nın ritm, gruba dışarıdan destek veren Emre Onar'ın ise bateri çaldığını dile getirdi. Cezaevlerinde verdikleri konserlerin başında kendilerine karşı sert durmaya çalışan tutuklu ve hükümlülerinin bakışının konser sırasında değiştiğini anlatan Aybek, "Tutuklu ve hükümlüler, konserin finalinde gelip 'fotoğraf çektirebilir miyiz?' diye soruyorlar. 'Çıkınca sizinle görüşebilir miyiz?' diyorlar. 'Tabii ki' cevabını veriyoruz. Binlerce insandan bir kişiyi kazanabiliyorsak, onu topluma kazandırabiliyorsak ne mutlu bize" ifadelerini kullandı. Aybek, grubun sosyal sorumluluk projeleri kapsamında çeşitli besteler de yaptığı bilgisini vererek, şöyle devam etti: "Özgecan'ın öldürülmesi bizi çok derinden yaraladı. Teşkilatımızın duyarlılığını göstermek için 'Dört Duvar' isimli bir parça yaptık. Dört hafta boyunca söz ve müziğiyle uğraştık. Bu çalışmanın ardından duygularımızı ifade ettiğimize inandığımız bir parça ortaya çıktı. Özgecan üzerinden Sait Faik in öykücülüğü New York'ta tanıtıldı gecede Freely, Sait Faik'in "Mavnalar" adlı öyküsünün İngilizce'sini okudu. Ocak ayında New York merkezli yayınevi Archipelago Books'un yayınladığı ve Freely'nin Alexander Dawe ile birlikte yaptığı tercümelerden oluşan "A Useless Man: Selected Stories" (Lüzumsuz Adam: Seçme Öyküler) adlı kitapta, yazarın "Semaver", "Son Kuşlar", "Tüneldeki Çocuk", "Karanfiller ve Domates Suyu", "Lüzumsuz Adam", "Babamın İkinci Evi", "Süt", "Havada Bulut", "Dülger Balığının Ölümü" ve "Sinağrit Baba" dahil 37 ünlü öyküsünün çevirileri yer alıyor. Freely'nin Türkçe'den İngilizce'ye yaptığı çeviriler arasında Orhan Pamuk'un "Kara Kitap", "Kar", "Öteki Renkler", "İstanbul: Hatıralar ve Şehir" ve "Masumiyet Müzesi" adlı kitapları ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın romanlarından "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" de bulunuyor. Yeni sezonda yeni oyunlarla seyirci karşısına çıkacaklarını kaydeden Cürgül, şunları aktardı: "İki oyun üzerinde çalışıyoruz. Türkiye'nin yakın tarihine sahne diliyle bakmak istiyoruz. Yaz boyunca provalarda olacağız. Hale Canat Cürgül'ün yazdığı oyun, hayatın kıyısında yaşayan insanların yaşadıklarına odaklanıyor. 'Yürekteki Güç' adlı çocuk oyunumuz ise yeni dönemde de minik izleyicilerimizle buluşmaya devam edecek." Erol Karaduman, Birol Cürgül, Fatih Mehmet Koç, Bünyamin Yılmaz, Harun Arvas, Fatih Bulut ve Mert Yıldırım'ın rol aldığı oyunun ses ve ışık düzenlemesini Oktay Ergin, müziklerini Ömer Çelik, seslendirmelerini ise Sırrı Er üstlendi. Kayseri'de 1943'te dünyaya gelen Canat, "Günahkar Baba", "Dilsiz Şeytan", "Bir Avuç Ateş", "Afganistan Dramı", "Bir Demet Gençlik", "Ebabil Kuşları", "Bana Mahşeri Anlat", "Sokak Kızı Elif", "Süper Bekçi" ve "Mindrella" isimli eserleri yazdı, yönetti ve oyunlarda rol aldı. Canat ayrıca Salih Tuna'nın yazdığı "Şeytan Üssü Haber Merkezi" ile "Kara Geceler Efendim", İbrahim Sadri'nin yazdığı "Efendi Hayrettin Süperstar" ile "İnsanlar ve Soytarılar", İranlı yönetmen Muhsin Mahmelbaf'ın yazdığı "Başkasının Ölümü" ve Erkay Yavuz'un yazdığı "Demedim mi?" isimli oyunlarda başrolde oynadı. Hasan Nail Canat, 21 Ekim 2004'te yaşamını yitirdi. prim yapmak istemediğimiz için, şarkının sözlerinde Özgecan'a dair bir şey geçmiyor. 'İster kes, ister vur, ister yak, ister öldür. Sonun dört duvar olacak' derken, bütün insanlık namına şiddete 'dur' demek, kıyılan bütün masum canlara dikkati çekmek ve toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Keşke dünya daha güzel, insanlar daha mutlu olsa." İşaret diliyle seslendirecekleri bir parça yapmak isteklerini belirten Aybek, grubun kurulmasından bu yana kendilerine destek veren tüm yöneticilerine teşekkür etti. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER AŞK İNANÇ, AŞK GÜVEN, AŞK İMAN DEMEK Susmak istediği ânlar olur insanın; susturmak istediği geceler Böyle zamanlarda insan hep yudum yudum sükûtu heceler. Âh bu geceler; âh bu susmayan geceler... Ne yaparsa yapsın insan; kaçamaz içindeki yalnızlıktan. Hele payına düşmüşse hasret; yazgısı olmuşsa elem; kaderine razı olmaktan başka ne yapsın kalem? Özlüyorum ben seni şükür meşalem; özlüyorum... Sensiz çekilmiyor bu âlem... Ölüm bazen kurtuluş insana; bazen ceza Yaşamak ağır geliyorsa bir cana; nefes alsa bile ne fark eder bir kalp ölmüştür yana yana? Aşk bir ağaca benzer; bazı dallarını hüzün, bazı dallarını mutluluk besler. Hasret acıdan beslenir; kıskançlıkla çoğalır ve vuslatla azalır. Gökyüzü hüznün gözyaşlarından alır yağmurunu; bir değirmen gibi öğüttükçe öğütür âşığı ve hasretle mayalar hamurunu. Ağyar, yârin yanında olduğu için bîhaberdir acıdan; âşıksa, her nefeste çekmekle mükelleftir özlemi ve her öğün vuslata katık eder elemi Şikâyet etmek yasaktır ona; özgürlük sadece hayallerinde tanınır âşık olana. Yokluk nedir bilir misiniz? Yok luk var a âşık olmak; var da var olmaktır. Ey insanoğlu diye seslenmek istiyorum bazen Ben buldum yok luk da var ı; ben buldum aşkla; şükürle yâr ı Aşk inanç, aşk güven, aşk iman demek Aşkla nefes alan, âşık olan insan mutlu demek ama zor işte; bulmak da zor; bulduktan sonra beklemek zorunda kalmak da zor Gecelerle derdim var; uykuyla hesabım Aşk kesinlikle değil benim serabım. Ben nasıl gerçeksem; kalbim ve inancım da gerçek benim. Bilin ki, aşk hayatın ve mutlak olanın özü; aşkla görür, duyar ve hisseder gerçekten âşık olanın gözü Yaşlandı içim, yaşlandı gözlerim Beklemekten ve hasretten yaşlandı ben de her mevsim. Duâlarım da yaşlandı gözlerimle Hayalim de yaşlandı özleminle Aşkın közü; özlemin özü düştü yüreğime Sen bilirsin Rabbim; her şeyi sen bilirsin; önce mi de; sonra mı da? Sen her şeye kadirsin Duâlarla kapına gelen kulunu geri çevirmezsin ki sen? Ben bir tek sana ve sadece aşkta aşka teslimim; senden ve aşkımdan çok şükür eminim GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Özün özü içinde mahşere varıp geldim, Elemi acıları ruhumla sarıp geldim. Her şeyde bir gizem var saklı olmayan ölüm Hicranı göze alıp hasreti yarıp geldim.

10 101 Haziran 2015 Pazartesi Odadan çıkamayan Caner'e umut ABD'den geldi Antalya'da "ağır kombine immün yetmezliği" hastalığının hangi genetik türünü taşıdığına ilişkin teşhis konulamayan ve 8 aydır hastanedeki odasından çıkamayan 14 yaşındaki Caner İkbal'e, ABD'den gelen ilik nakledildi. ANTALYA - Antalya'da "ağır kombine immün yetmezliği" hastalığının hangi genetik türünü taşıdığına ilişkin teşhis konulamayan ve 8 aydır hastanedeki odasından çıkamayan 14 yaşındaki Caner İkbal'e, ABD'den gelen ilik nakledildi. Karaman'ın Ermenek ilçesinde yaşayan Kasım ve Fatma İkbal çiftinin ikinci çocuğu Caner, bir yaşındayken ateşlenmeye ve sürekli hastalanmaya başladı. Bir tür bağışıklık sorunu "Ağır kombine immün yetmezliği" bulunduğu tespit edilen İkbal, gelişim bozukluğu, enfeksiyon kapması, sürekli ateşinin çıkması ve halsiz kalmasına yol açan hastalığı nedeniyle tedavi altına alındı. Bebeklik döneminin büyük bölümü hastanelerde geçen İkbal'e, hastalığın hangi genetik türünü taşıdığına ilişkin net tanı konulamadı. Son 2 yıldır Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören Caner İkbal, 8 aydır da hastanedeki odasından çıkamıyor. Baba Kasım İkbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 yıldır birçok hastaneye gitmelerine rağmen hastalığa çare bulamadıklarını söyledi. Oğlunun 3 yaşındayken Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde 40 gün yoğun bakımda kaldığını bildiren EMREMSULTAN YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI VE SARIYAR YABAN KOYUNU ÜRETİM İSTASYONUNDA SAHA GENEL TEMİZLİĞİ, YABAN HAYVANLARININ ETÜT ENVANTER ÇALIŞMALARI, ZARARLILAR İLE MÜCADELE EDİLMESİ VE HER TÜRLÜ ALAN KONTROLÜ KAPSAMINDA İŞÇİ KİRALANMASI ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI IX. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Emremsultan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Sarıyar Yaban Koyunu Üretim İstasyonunda Saha Genel Temizliği, Yaban Hayvanlarının Etüt Envanter Çalışmaları, Zararlılar ile Mücadele Edilmesi ve Her Türlü Alan Kontrolü Kapsamında İşçi Kiralanması hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Zübeyde Hanım Mahallesi İstanbul Caddesi No: 98 Kat: 6 ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ankara@cob.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 4 İşçi Personel Kiralanması Hizmet Alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara İli Nallıhan İlçesi c) Süresi :İşe başlama tarihinden itibaren 11(onbir) aydır 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Orman ve Su İşleri Bakanlığı IX. Bölge Müdürlüğü Ankara Şube Müdürlüğü Zübeyde Hanım Mahallesi İstanbul Caddesi No: 98 İhale Komisyonu Toplantı Salonu Altındağ/ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: İhale konusu hizmet veya hizmetin bölümleri ile nitelik veya büyüklük bakımından benzerlik gösteren aynı veya benzer usullerle gerçekleştirilen, techizat, ekipman, mali güç ve uzmanlık ile personel organizasyon gerekleri bakımından benzerlik taşıyan kamu kurum ve kuruluşları ile hastane, okul, alışveriş merkezleri öğrenci yurtları, toplu taşıma merkezlerinde bina, saha ve çevre vb. yapılmış olan temizlik işleri benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 120,00 TL (Türk Lirası) karşılığı Orman ve su İşleri Bakanlığı IX. Bölge Müdürlüğü, Ankara Şube Müdürlüğü Döner sermaye İşletmesinin T.C. Ziraat Bankası Ankara İskitler Şubesi TR no'lu hesabına döküman bedeli yatırılarak idarenin adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı IX. Bölge Müdürlüğü Ankara Şube Müdürlüğü Zübeyde Hanım Mahallesi İstanbul Caddesi No: 98 Kat: 6 Oda: 608 Altındağ/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 30 (otuz) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Resmi İlanlar Basın ( İkbal, doktorların "yüzde 10 yaşama ihtimali var" demesine rağmen hayata inatla tutunduğunu ifade etti. İkbal, oğlunun 14 yaşına kadar bağırsak ve yemek borusundan 7-8 kez ameliyat edildiğini, ömrünün yarısının hastanelerde geçtiğini kaydetti. Çocuklarının küçük bir enfeksiyonda ateşinin çok yükseldiğini ve günlerce tedavi gördüğünü anlatan İkbal, şöyle devam etti: "Konya ve Ankara'daki tıp fakültesi hastanelerinde yapılan tetkiklerde hastalığın teşhisi konulamadı. Tetkiklerin örnekleri Avusturya ile Almanya'daki hastane ve laboratuvarlara gönderildi. Oradan da bir tanı gelmedi. Doktorlar, tıp literatüründe daha önce hiç bilinmeyen bir genetik hastalık olabileceğini, hastalığın belki de Caner'in ismiyle dünyada anılabileceğini söyledi." Caner'in son 2 yıldır Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördüğünü belirten İkbal, Hacettepe ve Akdeniz Üniversitesi hastanelerindeki doktorların, oğluna ilik nakli yapılmasına karar verdiğini dile getirdi. Kendisi ve eşinden alınan örneklerin uyumlu çıkmadığını bildiren İkbal, "Amerika'da bir kişinin iliğinin uyumlu olduğu tespit edildi. Akdeniz Üniversitesinde bir ay önce nakil yapıldı. Naklin net sonuçları, tahmini bir yıl sonra ortaya çıkacak. Umarım hastalığı atlatır ve artık herkes gibi normal bir hayat sürebiliriz" Oğlunun moralini yüksek tutmak için elinden geleni yaptığını vurgulayan İkbal, şöyle konuştu: "Oğluma bir gün 'Ne istiyorsun benden?' dedim. 'Hastaneden çıkınca eve Ferrari ile gitmek istiyorum' Ben de Antalya'da Ferrari araç sahiplerini araştırdım. İnternetten bir kişiyi buldum. İş yerine gidip durumu anlattım. Severek kabul etti. Caner'i telefonda görüntülü arayıp arabasını gösterdi ve 'Seni bu arabayla eve bırakacağım' Caner'e büyük moral oldu. Ferrari'ye binmek için taburcu edileceği günü sabırsızlıkla bekliyor." İkbal, oğlunun tedavi sürecinde ilgilenemediğinden iş yerinin kapandığını anlatarak, "Eş dosttan gelen yardımlarla hayatımızı sürdürüyoruz. Tedavi masrafları nedeniyle evime haciz geldi. Ne yapacağımızı bilemiyorum. Hayırseverlerden yardım bekliyorum" ifadesini kullandı. Hastalığı nedeniyle ilkokuldan sonra eğitimine devam edemeyen Caner İkbal ise odasında iyileşeceği günleri beklediğini söyledi. Kan bağışında hedefe yaklaşıldı ERZURUM - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, kan bağışlarının, ihtiyacın yaklaşık yüzde 90'ını karşılama noktasına geldiğini belirterek, "Önümüzdeki yıl 2 milyon 100 bin ünite kan toplayacağız, ondan sonraki yıl, ihtiyacı karşılama noktasında yüzde 100'e ulaşmayı planlıyoruz" Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamuoyunda kan bağışı konusunda duyarlılığın her geçen yıl arttığını söyledi. Sağlık Bakanlığının kan bağışı konusunda belirlediği hedefleri birer birer tutturduklarını anlatan Akar, "Şu anda Türkiye'de yapılan kan bağışı, ihtiyacın yaklaşık yüzde 90'ını karşılama noktasındadır. 2005'te 305 bin ünite kan bağışı topluyorduk, geçen yıl itibarıyla bu rakam 1 milyon 865 bin ünite oldu. Önümüzdeki yıl 2 milyon 100 bin ünite kan toplayacağız. Ondan sonraki yıl, ihtiyacı karşılama noktasında yüzde 100'e ulaşmayı planlıyoruz" diye konuştu. Kan ihtiyacının süreklilik gösterdiğine işaret eden Akar, şunları kaydetti: "Kan bağışını özendirmek için önemli çalışmalar yaptık ve bu çalışmaların sonuçlarını aldık. Sistematik bir şekilde 2005'ten beri Türkiye'nin kan ihtiyacını, güvenilir donörlerden, gönüllü bağışçılardan kan toplamak suretiyle gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra da kadınlarımızı özellikle kan bağışına davet ediyoruz. Nüfusumuz arttıkça kan ihtiyacımız da artıyor. Özellikle kök hücre bağışına da insanlarımızı davet ediyoruz. Kök hücre donörü olma noktasında vatandaşlarımızın ilgisini bekliyoruz." Kan bağışçılarının yüzde 90'ının erkek olduğuna dikkati çeken Ahmet Lütfi Akar, kadın bağışçı sayısını artırmak istediklerini vurguladı. Yüzde 10 civarında olan kadın bağışçı sayısının yüzde 20, yüzde 30'a çıkarılması gerektiğini anlatan Akar, bunun için özel çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. SAĞLIK Sigarayı bırakmak ömrü uzatıyor İSTANBUL - Anadolu Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Benekli, akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının sigara kullanımına bağlı oluştuğunu ifade ederek, "Sigara kansere neden olan tüm etmenlerden daha net bir etkiye sahip. Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı sigara kullanımına bağlı oluşmakta" Benekli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigaranın neredeyse tüm kanser türleriyle bağlantılı olduğuna dikkati çekerek, içerdiği maddeler nedeniyle en çok akciğer ve gırtlak kanserlerine yol açtığını bildirdi. Prof. Dr. Benekli, "Sigara kansere neden olan tüm etmenlerden daha net bir etkiye sahip. Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı sigara kullanımına bağlı oluşmaktadır" değerlendirmesinde bulundu. Kanser hastalarının yüzde 90'ından fazlasının sigara alışkanlığını sürdürdüğünü vurgulayan Benekli, son yıllarda özellikle kadınlarda sigara kullanımının ve buna bağlı akciğer rahatsızlıklarının artığını kaydetti. Benekli, sigarayı bırakmanın kanser riskinin azalmasında etkili olduğunu anlatarak, "Sigarayı uzun yıllar boyunca ağır bir şekilde kullananlar için kanser riski bulunuyor. Sigara bırakıldıktan 20 yıl sonra beden hiç sigara içilmemiş duruma kavuşuyor" diye konuştu. Prof. Dr. Benekli, sigaranın doğrudan akciğerdeki alveollerin yapısını bozduğunu ve işlev göremez hale getirdiğini aktararak, "Bu hasar arttığında akciğerde hipoksi adını verdiğimiz oksijensizlik durumu oluşuyor ve dokulara yeterli oksijen gitmediği için kalbe aşırı bir yük biniyor. Dolayısıyla kalp yetmezliği ve tansiyon artışı oluyor. Sigara kanserin yanı sıra anfizem ve kalp yetmezliği gibi hastalıklara da yol açıyor. Akciğerde oluşan bazı hasarların geri dönüşü olmaz ve bu durumun hiç oluşmaması için sigaranın hemen bırakılması gereklidir" "Dudak tiryakiliği" veya "günde 1-2 sigara içme" gibi sigara kullanımına dair yaygın iyimserlik kanılarına da işaret eden Prof. Dr. Benekli, şöyle devam etti: "Sigara kullanmayıp sigara içilen ortamlarda bulunanlar da belirli oranda risk altındadır. Sigaraya bağlı kanserlerin oranı dünyanın her yerinde aynı. Sigarayı bırakmak her ne kadar zor olsa da ömrü uzattığı kesindir. Bu bağlamda bir uzman nezaretinde bırakmak önemlidir. Özellikle kanser riski altındakiler hemen bırakmalı." Prof. Dr. Mustafa Benekli, son yıllarda kamuya açık alanlarda sigara içimini yasaklayan düzenlemelerin, akciğer kanserindeki artışı azaltmada etkili olduğunu belirterek, "Yasaklar sigarayı bırakma ve hiç başlamama konusunda vatandaşlarımızı özendiriyor. Kısa vadeli veriler umut verici. Uzun vadede akciğer kanserlerinde azalma bekliyoruz. Artış hızındaki azalmayı şimdiden gözlemleyebiliyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Hafıza "kaybolmuyor" ANKARA - Amerikalı ve Japon bilim adamları, farelerin "kaybolan" hafızasını yerine getirmeyi başardı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve Riken Beyin Bilimi Enstitüsü'nden bilim adamları bir protein yardımıyla farelerin beyin hücrelerini mavi ışığa duyarlı hale getirdi. Daha sonra mavi ışık titreşimleriyle hafıza oluşurken etkin hale gelen sinir hücrelerini harekete geçirmeyi sağladı. Bunun için bilim adamları önce bazı farelere bellek oluşumunu engellemek için anisomisin adlı bir bileşik verdi. Daha sonra farelere donma hissi yaratan elektrik şoku verildi ve hayvanlar başka bir bölüme alındı. Anisomisin alan, dolayısıyla hafıza kaybına uğrayan fareler elektrik şokunun verildiği bölüme geri getirildiğinde donma hissi duymazken diğer farelerin korkuya kapıldığı gözlendi. Mavi ışıkla beyin hücreleri harekete geçirildiğinde ise hafıza kaybına uğrayan farelerin de korktuğu ve donma hissi duyduğu belirlendi. Yıllardır hafıza kaybının kafa travması, stres ya da Alzheimer gibi hastalıklardan kaynaklandığı ve anıların depolanamadığı varsayılan çalışmaları hatırlatan bilim adamlarından Susumu Tonegawa, bu araştırmanın geçmiş anıların silinmediğini gösterdiğini vurguladı Nobel Tıp Ödülü sahibi Tonegawa, hafıza kaybında sadece anılara erişim mekanizmasının etkilendiğine dikkati çekti.

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Kürtçe Kur'an-ı Kerim meali, imamların işini rahatlattı 11 1 Haziran 2015 Pazartesi TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan Kürtçe Kur'an-ı Kerim meali, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Kürt halkının yoğun yaşadığı kesimlerde çalışan din görevlilerinin işini kolaylaştırdı. ŞANLIURFA - Yaklaşık 5 yıllık çalışmanın ardından Türkiye'de ilk kez 10 bin adet basılan Kürtçe Kur'an-ı Kerim meali, halkın yoğun talebi nedeniyle tükendi. İkinci baskı için de çalışmalara başlanan Kürtçe meal, Kur'an kurslarında okutuluyor. Şanlıurfa Müftüsü İhsan Açık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kente gönderilen 500 mealin kısa sürede dağıtıldığını söyledi. İkinci baskı için ilk etapta 3 bin meal talebinde bulunduklarını belirten Açık, "Başkanlığımız, bu tip baskıları az basıp, talebe göre daha sonra artırıyor. Ancak bunda ilk seferde 10 bin adet basıldı. Müthiş de karşılık buldu. Bu işle uğraşan hocalarımız istiyor. Şu anda tabii ki ihtiyacımız çok. En yakın zamanda daha fazla mealle halkımızı buluşturmayı planlıyoruz" Şanlıurfa Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz da özellikle bölgede sadece Kürtçe konuşabilen kadınlar açısından mealin önemli olduğunu kaydetti. Bölgedeki kadınların Kur'an-ı Kerim'i kendi dilleriyle anlamaya başlamanın mutluluğunu yaşadığını anlatan Yılmaz, Kürtçe alanındaki dini hizmetlerin artmasını beklediklerini ifade etti. Mealin din görevlilerinin işlerini kolaylaştırdığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: "Şimdiye kadar Türkçe meali vardı. Artık Kürtçe meal de var. Bu görevimiz Su kuşları İzmir'de üreyecek İZMİR - Türkiye'de gözlenen yüzlerce kuş türünün 292'sini barındıran ve uluslararası kuş koruma örgütü "Birdlife International" tarafından "Önemli Kuş Alanı" ilan edilen İzmir Kuş Cenneti'nde kurulan kuluçka adası sayesinde Türkiye'deki su kuşlarının büyük bölümünün İzmir'de üremesi hedefleniyor. Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi açısından da kolaylık olacak. Kürt vaizlerimiz ve öğreticilerimizin işi daha da rahat olacak. Kur'an-ı Kerim'in Kürtçesini de okutarak, Rabbimizin ne demek istediğini halkımızla daha kolay paylaşacağız. Çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu çalışmaların devamını diliyoruz." Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okullu da Kürtçe yaptığı açıklamada, mealin basılmasını önemli bir hizmet olarak gördüklerini bildirdi. Mealin yanı sıra Kürtçe ilmihal de basılabileceğine inandığını dile getiren Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu kuluçka adasında 10 binden fazla flamingonun kuluçkaya yattığını söyledi. Özellikle yaz aylarında kuş cennetinde 26 yıldan beri süren kuraklık sorununun, alana Gediz Nehri'nden su BUL- MACA Soldan sağa: 1. Kesin. Kesilmiş ağaç kökü. 2. Kan pıhtısı. Genişlik. 3. Soru sözü. Kırık kemikleri bir arada tutturmak için kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad. Bir nota. 4. Bağıntılılık, görelilik. 5. Evcil bir geyik türü. İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça. 6. Erkek kişi. Muğla ilinin bir ilçesi. 7. Yer fıstığı. Nikelin simgesi. 8. Kutsal inanç, inan. İnsan vücudunun dış yüzü. 9. Seryumun simgesi. Acımtırak bir içki. Bir cetvel türü. 10. Bir pamuk türü. Küçük ve değersiz bitki. 11. Kız evlat. Baston. 12. Japonya da atom bombası atılan kentlerden biri. 13. Farelerden insan geçen bir mikrobun sebep olduğu öldürücü bir hastalık, taun. Güzel sanatların dokuz perisinden biri. 14. Yapma, etme. Cüsseli. Kalın sicim. 15. Taneli bir meyve. Ağ torba. 16. İskambilde birli. Tutukevi, hapishane. 17. Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. Karışık renkli. 18. Süpürgeotu. 19. Tanrıtanımaz, dinsiz. Bir sınav türü. 20. Çocuk sahibi olmuş kadın. Sıcak ülkelerde yetişen hoş kokulu bir meyve. Yukarıdan aşağıya: 1. Kesimevi, mezbaha. Aylardan biri. Koruma, gözetme, himaye. 2. Ağaçlıklı yol. Tavır, davranış. Her yıl düzenli olarak ekilen yer. Tavlada bir sayı. Lahza. 3. Tellürün simgesi. Japon mitolojisinde pirinç tanrısı. Türk müziğinde bir makam. Ticaret eşyası. 4. Dikkat çekme, uyarma, ihtar. Kaynar suda haşlanıp üzerine yağ gezdirilen mısır unu yemeği. Öküz yemliği. 5. Cüretkâr. Güzel kokulu küçük bir kavun türü. Edebiyatta etkiyi arttırmak için bir şeyin tersini söyleyerek alay etme. 6. Kadınsı davranışları olan erkek. Yapıt. Gülde bulunur. 7. Aslı pikrik asit olan patlayıcı bir madde. Romanya nın plaka işareti. Ön gün. kekliğin boynundaki siyah halka. 8. En kısa zaman süresi. Rüzgâr. Karadeniz yelkenlisi. Bir peygamber. Hayvanlara vurulan damga. 9. Metin olma, dayanıklılık. Büyük bakraç, su kovası. Güney Amerika nın yüksek bölgelerinde yaşayan bir yük hayvanı. 10. Hamız. Güzel sanatların bir dalı. Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu Okullu, "Bu hizmetle beraber Kürtçe ilmihal adımı da bekliyoruz. İlçe müftüsü olarak teklif ediyorum, Kur'an-ı Kerim meali çok önemli bir hizmettir ama vatandaşlarımız dini ve ilmihal bilgilerini de Kürtçe öğrenmek isteyebilir. Böyle bir talebi Diyanet İşleri Başkanlığımıza iletiriz. Onların da bu konuyla ilgili talepleri yerine getireceğine inanıyoruz" Kürtçe meal okumanın sevincini yaşadığını belirten Sümeyye Yıldız ise emeği geçenlere teşekkür ederek, yakınlarının da heyecanla ikinci baskıyı beklediğini kaydetti. aktarılmasıyla çözüldüğünü vurgulayan Sıkı, artık yaz aylarında Kuş Cenneti'ndeki kuraklığın gündeme gelmeyeceğini ifade etti. Kuş Cenneti'ne kurulan kuluçka adasının alandaki su kuşlarının üremesine katkı sağladığını kaydeden Sıkı, "10 binden fazla kuşumuz şu anda kuluçkada ama onların mutfağı sazlıklar. Mutfakta yemek olmayınca yavru verimi olmuyor. Burada bilim üreten biz üniversiteler ve bakanlık olduğu sürece İzmir Kuş Cenneti'nin sırtı yere gelmez" diye konuştu. Prof. Dr. Sıkı, İzmir Kuş Cenneti'ndeki çalışmalarda bakanlık ve üniversite olarak dünyanın en önemli iş birliği örneklerinden birini verdiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Burada su kuşları için dünyanın en büyük üreme adası tesis edildi. Geçen yıl 10 bin kuşumuz buraya geldi. Önümüzdeki yıl iddialıyız, Türkiye'nin bütün flamingolarını burada üretmek istiyoruz. Burada hakikaten özel ihtimam gösteriliyor. Tuz Gölü'ndeki flamingolar doğa şartlarıyla baş başa, temennimiz orada da 20 bin üremesi ama burası daha elverişli." ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA JOHN UN ÇİFTLİKLERİNDE KUZULARIN SESSİZLİĞİ Dil ve Üslup: Şiirin dili son derece yalın, açık ve saf Türkçedir. Yabancı söz unsuru hemen hemen hiç yok. Ayrıca dil sapmalarına da rastlanmıyor. Şair, düzgün, yalın, saf bir Türkçe kullanma gayreti içindedir. Şiirde hitabet üslubunu belirgin biçimde hissediyoruz. Çünkü şairin amacı, okuyucu ya da dinleyiciyi vatan sevgisi konusunda duygulandırmak ve heyecanlandırmaktır. Ahenk: Şair, yukarıda vurguladığımız gibi kafiye, redif ve vezin sistemlerinden faydalanarak şiirini ahenkli kılmayı başarmıştır. Dilaver Cebeci: TÜRKİYEM Baş koymuşum Türkiye min yoluna Düzlüğüne, yokuşuna ölürüm, Asırlardır kır atımı suladım. Irmağının akışına ölürüm. Deli sular, salkım-saçak söğütler, Kışlada kumandan, asker öğütler, Yaylalarda ata biner yiğitler, Bozkurt gibi bakışına ölürüm. Sevdalıyım, yangın yeri bu sinem. Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem. Pınarlardan su doldurur Emine m, Mavi boncuk takışına ölürüm. Düğünüm, derneğim, halayım, barım, Toprağım, ekmeğim, namusum, arım, Kilimlerde çizgi çizgi efkârım, Heybelerin nakışına ölürüm. İçerik: Konu: Türkiye, Türk milleti ve değerleri İzlek: Türkiye miz, tabii coğrafyasıyla, tarihî, kültürel, millî, manevî değerleriyle çok güzeldir ve biz, bu güzelliklerin kıymetini bilmeli, bunları sevmeli ve korumalıyız. Vatanımıza ve içerdiği bütün somut ve soyut anlamdaki millî değerlerimize büyük bir aşkla bağlanmalıyız. Düşünce: Şiir, düşünce yapısı bakımından ideolojik bir metindir ve şair, burada Türk-İslam dünya görüşünü yansıtmaktadır. Olay: Şiirin yüzey yapısında şairin ferdî olarak kendi yaşantısına dair bir olay göremiyoruz. Ancak bir bütün olarak Türk milletinin uzun tarihi boyunca geçirdiği hayat tecrübelerine, büyük ve önemli olaylara yer yer değinildiğini görüyoruz. Şairin amacı bu büyük olayları hikâye etmek değil; onlara yüzey yapıda gönderme yaparak, derin yapıda millî şuuru uyandırmaktır. Varlık: Şiirde somut nesneler olarak düzlük, yokuş, kır at, ırmak, söğüt, kışla, yayla, bozkurt, pınar, su, boncuk, ekmek, kilim, heybe gibi Anadolu coğrafyasına ve millî unsurlara yer verildiğini görüyoruz. Bunları da şair, hem sezgici/idealist açıdan değerlendirmekte hem de şiirini üretmek için ilham kaynağı olarak almaktadır. Bu somut varlıklar Türk- İslam dünya görüşü açısından yorumlanmaktadır. Duygu: Şiirde vatan, millet ve millî değerler sevgisi, uğruna ölünecek kadar büyük bir ihtiras derecesinde yansıtılmaktadır. Görüntü: Şiirde genelde nesnel görüntüler sunulmuş. Şair, görüntü tasvirlerinde olabildiğince yüzey yapıda nesnel gerçekliğe bağlı kalmıştır. Mesela düzlük, yokuş, ırmağın akışı, salkım saçak söğütler, kışlada kumandanın askerlere öğüt vermesi, yiğitlerin yaylada ata binmesi, Emine nin pınardan su doldurması gibi görüntüler, gerçekte olabilen, özellikleri değiştirilmeden sunulmuş görüntülerdir. Ancak bunun yanında öznel görüntülere de yer verilmiştir. Mesela Türkiye nin yoluna baş koymak, ırmağın akışına ölmek, Türk yiğitlerinin Bozkurt bakışına ölmek, sinesinin yangın yeri olması gibi görüntüler de hayalî görüntülerdir. Simge ve İmge Sistemi: * Türkiye nin yoluna baş koymak : Burada bir şeyin yoluna baş koymak deyiminden faydalanılarak kinayeli bir söylem geliştirilmiştir. Ayrıca Türkiye kelimesinde mecaz-ı mürsel sanatı yapılmıştır. Dolayısıyla Türkiye den kasıt, sadece Türkiye coğrafyası, vatanı değil aynı zamanda devleti, Türk milleti, Türk milletinin millî ve manevî değerleri, menfaati, bir bütün olarak millet, devlet, vatan ve millî değerlerin tamamı kastedilmiştir. Şair, bütün bu millî değerleri korumak, kollamak, geliştirmek, yaymak, ayakta tutmak, sahip çıkmak için baş koymuştur. Baş koymak, sadece gerekirse canını vermek, şehit olmak değil; aynı zamanda millî değerleri için kafa yormak, düşünce ve proje üretmek anlamına da gelir. Şair, tam bir adanmışlık ruh hâliyle Türk millî değerlerini korumak adına bedenini, ruhunu, kafasını, kalbini, malını, mülkünü, zamanını, enerjisini her şeyini ortaya koymuştur. Sınırsız bir fedakârlık ifadesidir bu. * Türkiye nin düzlüğüne, yokuşuna ölmek : Burada tevriyeli bir anlatım var. Hem Türkiye nin tabii coğrafyasına âşık olmak, vatanı dağıyla ovasıyla her şeyiyle sevmek anlamı vardır hem de nimetlerine ve külfetlerine razı olmak anlamı bulunmaktadır. Türkiye düzüyle yokuşuyla hakikaten çok güzel bir tabiat coğrafyasına sahiptir. Allah ın Türk milletine bir nimeti olan bu vatanı sevmek, ona sahip çıkmakla olur. Allah a şükretmekle, bu vatanı bize hediye eden atalarımıza layık olmakla ve torunlarımıza emanet edebilmekle mümkündür. Düzlük burada mecazî anlamda ülkenin bütün nimetlerini, iyiliklerini, güzelliklerini karşılar. Yokuş ise zahmetlerini, sıkıntılarını, zorluklarını ifade eder. Vatanı sevmek demek hem nimetlerinden istifade etmek hem de külfetlerine katlanmaktır. Şair, olumlu ya da olumsuz, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin ülkenin bütün değerlerine aynı benimseyişle sahip çıkmaktadır. * Asırlardır kır atı sulamak : At, Türk geleneğinde savaşçılığın, ulaşımın, yük taşımacılığının önemli bir aracıdır. At, ana, avrat, silah gibi değerler bizde kutsaldır. Kır atı sulamak ifadesi, burada mecaz-ı mürsel sanatıyla bütün savaş araç, gereç ve hazırlıklarını ifade eden bir simgedir. Türk milleti, asırlar boyunca vatanını, milletini, millî ve manevî değerlerini korumak için sürekli tetikte olmuş, düşmanlara karşı her zaman hazırlıklı bulunmuştur. Zira bu coğrafyada bizim düşmanlarımız çoktur. Ülkemiz üzerinde gözü olan çok millet vardır. Dolayısıyla bu güzel ülkeyi korumak için tetikte olmak, savaş hazırlığında bulunmak gerekir. * Irmağının akışına ölmek : Irmak da yine burada mecaz-ı mürsel sanatıyla bütün bir Türk vatanının tabiat coğrafyasını simgeler. Türk vatanının güzelliğine hayran olmak, onun için her türlü fedakârlığı yapmak düşüncesi dillendiriliyor. * Deli sular, salkım-saçak söğütler : Türk vatanının tabiat coğrafyasının güzelliği, çekiciliği, benimsenişi yine aynı şekilde mecaz-ı mürsel sanatından faydalanılarak vurgulanmaya devam ediliyor. Gürül gürül akan çaylar, dereler, şelaleler, ırmaklar, yemyeşil dallı budaklı görkemli söğütler, bunlar hep Anadolu nun tabii güzelliklerini temsil eden birer parçadır. Şair, parçadan yola çıkarak bütünü yani Anadolu coğrafyasını yansıtıyor. * Kışlada kumandanın asker öğütlemesi : Türkiye mizin, Türk milletinin önemli bir yapısı da bizim millet olarak ordu-millet karakterinde bir toplumsal yapıya sahip olmamızdır. Bizde askerlik kutsaldır. Asker ocağı peygamber ocağıdır. Türk ordusu, Haçlı seferlerinden beri hep İslam dünyasının koruyucu gücü olmuştur. Batı emperyalizmine karşı bütün İslam dünyasının muhafızlığını yapmıştır. Bu bakımdan asker bizde Mehmetçik tir ve Mehmet de Hz. Muhammed in Türkçe söyleyişteki karşılığıdır. Diğer yandan asker ocağı bizde aynı zamanda önemli bir eğitim ve toplumsal değerlerle donanma ocağıdır. Çocuklarımız askere gittiği zaman orada komutanlar onlara hayata, tarihe, Türklüğe, vatana, devlete dair pek çok bilgi verirler; hatta okuma yazma öğretirler, Mehmetçik Dersaneleri açarak gençleri üniversiteye hazırlarlar. Ayrıca gençlerimiz asker ocağında bir arada yaşamayı öğrenirler. Toplumsallaşma süreçleri hızlanır. O bakımdan kışlada kumandanın asker öğütlemesi, Türk gençliğinin orada her bakımdan hayata hazırlanması, eğitilmesi, milî bilinçle donatılması sağlanır ki ordunun bu işlevi bence çok önemlidir. Türk gençleri Türklüklerinin şuuruna büyük ölçüde asker ocağında varırlar. (DEVAM EDECEK) Temiz bir Karadeniz için uluslararası seferberlik SAMSUN - Karadeniz'de kirliliğin önlenmesi için Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Moldova ve Gürcistan'da duyarlılık oluşturulmasına yönelik, AB destekli "Karadeniz'de Temiz Nehirler, Temiz Deniz Projesi" yürütüldü. Projenin Türkiye Koordinatörü Nizamettin Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki yıl önce başlayan projenin tamamlandığını belirtti. Türkiye'deki çalışmaların, Samsun Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneğince yürütüldüğünü belirten Yavuz, "Karadeniz'in kirliliğinin belirlenmesi ve bunun önüne geçilmesi için alınacak tedbirlerin ortaya konulması amacıyla hazırlanan proje ile çevre bilinci oluşturmayı amaçladık. Bu kapsamda taraf ülkelerde halkı bilgilendirmek amacıyla online eğitimler, posterler ve duyurular gerçekleştirdik" diye konuştu. Birçok ülkenin atıklarının Karadeniz'e döküldüğüne işaret eden Yavuz, bunların denizi kirleterek biyoçeşitliliği olumsuz etkilediğini vurguladı. Yavuz, AB'nin finansal desteğiyle iki yıl süren projede önemli adımlar attıklarını ifade ederek, Karadeniz'de çevre konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle bilgilendirme ve çevre bilincinin sağlanmasını amaçladıklarını kaydetti. Su kullanımı yönetimi konusunda bilinçlendirme sağlanması amacıyla seminerler ve etki nlikler gerçekleştirdiklerini anlatan Yavuz, bu kapsamda çeşitli kampanya ve tanıtım çalışmaları da yaptıklarını söyledi.

12 12 haber 1 Haziran 2015 Pazartesi İSTANBUL- Siyasi partilerin seçim faaliyetleri tüm hızıyla sürerken, İstanbul, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilişinin 562. yılında hafta sonu farklı bir fetih günü yaşadı. Yenikapı da düzenlenen Fetih Şöleni ne 2 milyona yakın kişi katılırken, Milyonlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul un bağrında 562 yıldır yanan fetih ateşini söndürmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz Yeniden diriliş, yeniden yükseliş ve yeni Türkiye için fethin 562. yılında Yenikapı'da buluşuyoruz sloganıyla düzenlenen Fetih Şöleni, 2 milyona yakın İstanbullunun katılımıyla gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutlama için denizden ve karadan Yenikapı Etkinlik Meydanı'nı dolduran milyonlara seslendi. Erdoğan, İstanbul'un bağrında 562 yıldır yanan fetih ateşini söndürmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz. Ezanlarımıza söz söyleyen dillere geçit vermeyeceğiz. Bilesiniz ki 'Zulüm 1453'te başladı' diyen, 'Pontus Soykırımı, Ermeni Soykırımı' diyen hainlere göz yummayacağız. İstanbul'u, kutsal emanetler başında kesintisiz Kur'an okunan bir şehir olmaktan çıkarmaya çalışanlara imkan tanımayacağız Erdoğan, Biz bunların Davos'tan başlayıp Mavi Marmara'ya uzanan karın ağrılarının farkındayız. Buradan onlara sesleniyorum. Bizi asla ilk kıblemizden vazgeçiremeyeceksiniz. Bizi asla kardeşlerimizin yayında yer almaktan geri bırakamayacaksınız. Son ezan susmadan, son bayrak inmeden tüten son ocak sönmeden amacınıza ulaşmayacaksınız diye konuştu. ANKARA- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, Niğde- Aksaray, Rize-Artvin, Karaman, Yozgat, Edirne ve Antalya'nın batısına havalimanı yapılacağını belirterek, "En fazla 100 kilometrede bir havalimanı ve yerli bölgesel uçak üretimi hedeflerine paralel olarak ihtiyaç olan tüm illere bir süreç ve plan dahilinde havalimanları yapılacak" Bakan Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "En fazla 100 kilometrede bir havalimanı ve yerli bölgesel uçak üretimi hedeflerine paralel olarak ihtiyaç olan tüm illere bir süreç ve plan dahilinde havalimanları yapılacağını" belirterek, birçok ülkede bunun örneğinin bulunmadığına dikkati çekti. Bilgin, Ordu-Giresun ve Hakkari- Yüksekova havalimanlarının da hizmete girmesiyle Türkiye'de hizmet verilen havalimanı sayısının 55'e yükseldiğinin altını çizdi. Halkın havayoluna ilgisinin büyük olduğunu belirten Bilgin, her geçen gün bu ilgi ve ihtiyacın arttığını bildirdi. Bilgin, ihtiyaç doğrultusunda Niğde- Aksaray, Rize-Artvin, Karaman, Yozgat, Edirne ve Antalya'nın batısına yeni havalimanı yapılması, Sabiha Gökçen Havalimanı ve Atatürk Havalimanı ile Siirt, Gaziantep, Kahramanmaraş, Tokat gibi bazı illerdeki mevcut havaalanlarının pist ve/veya terminal kapasitelerinin artırılması ve modernize edilmesi yönünde de çalıştıklarını kaydetti. Bilgin, Diyarbakır Havalimanı terminal binasının bu yılın eylül ayında tamamlanarak hizmete alınacağını, Çukurova Bölgesel Havalimanı inşa çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, Rize-Artvin arasında yapılması planlanan havalimanının Türkiye'nin deniz üzerine yapılacak ikinci havalimanı olacağını da sözlerine ekledi. TÜRKİYE Yİ BÖLDÜRMEYİZ İstanbul'un yüreğinde 562 yıldır yanan fetih ışığını söndürmek isteyenlere asla meydanı bırakmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu ülkeyi bölmek, bu milleti parçalamak için her yola başvuranlara yol vermeyeceğiz. Başörtülü anneler, sakallı babalar evlatlarının en mutlu günlerinde yanlarında olamıyordu. Bu ülkede insanlar inançlarından dolayı tahkir ediliyordu İLGİ GÖREN MEHTER Milyonlarca kişinin katıldığı Fetih Şöleni, fethin 562. yılı nedeniyle oluşturulan 562 kişilik mehter takımının gösterisiyle başladı. Daha önceki fetih kutlamalarında ve dünyanın birçok yerinde çeşitli etkinliklerde sahne alan 84 kişilik Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliği, gösterinin tam kalbinde yer aldı. Geçen yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez TSK Mehteran Birliği'ne 478 kişilik Osmanlı Tarihi Birliği eşlik etti. İstanbul'da görev ÇANKIRI- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu Ankara'daki beylerden bir tanesi israf için kimi gerekçe gösterdi? Papa'yı. Bu Müslüman değil miydi? Papa'yı niye gösteriyor? Sevgili Peygamberimizi niye göstermiyor, nasıl yaşadığını niye anlatmıyor" Kılıçdaroğlu, partisinin Çankırı Belediye Meydanı nda düzenlenen mitinginde, işçiler, köylüler, emekliler, memurlar, ezilenler, yoksullar için çalıştığını söyledi. Çankırı'dan son 10 yılda 87 bin 195 kişinin göç ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, 13 yılda 6 milyon 250 bin kişinin işsiz, 17 milyon kişinin yoksul olduğu savundu. Hükümetlerin asıl varlık nedeninin yoksulluğu, işsizliği bitirerek refah içinde bir toplum yaratmak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, halk zenginleştirmek için iktidara gelmek istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sizin çocuklarınız işsiz kaldığında KPSS sınavına giriyorlar, acaba yapan 478 erden oluşturulan birlik için özel kıyafetler hazırlandı. Şölende mehteran için özel bir sahne hazırlandı. Sahne, 562 askerin hilal şeklinde dizilerek marşlarını çalabilmesine imkân verecek şekilde oluşturuldu. Ankara'daki törenlerde en fazla 200 kişiyle marş çalan bu ekip, her enstrümandan 9'ar adet kullandığı için 9 Katlı Mehter olarak adlandırılıyor. Şölen için bir ay hazırlık yapan ekip, yarım saat boyunca üç tur halinde gösteri sundu. Birlik, finalde ise Hücum Marşı'nı çaldı. İŞTE FETİH NESLİ Siyasi partilerin seçim faaliyetleri tüm hızıyla sürerken, İstanbul, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilişinin 562. yılında hafta sonu farklı bir fetih günü yaşadı. İSTANBUL UN (seçim) FETHİ! Yeni havalimanları yolda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Bilgin, Niğde-Aksaray, Rize-Artvin, Karaman, Yozgat, Edirne ve Antalya'nın batısına havalimanı yapılacağını belirtti. Davutoğlu, Birileri bizim özgüvenimizi yıkmak istiyor. Türkiye'yi kudretli kılan kadrolara karşı bir tuzak kuruluyor. Bu tuzağı kuranlara karşı bir ders verecek misiniz? Biz 12 yıl içinde milletimize özgüven aşıladık. Gelip yeni bir krizle, kumpaslarla bu özgüvenimizi yıkmak istiyorlar. Birileri Türkiye'ye bu kadar güç çok diyor birileri. İzin verir misiniz? Yola çıkmışız, bizi durdurabilirler mi? İşte aşk, dava işte fetih nesli diye konuştu. YENİ FETİHLER YAKLAŞIYOR İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da İstanbul'un fethinin olmuş bitmiş bir mesele ve nostalji olmadığını, çok daha derin manaya sahip büyük bir iş olduğunu söyledi. Fethin, askeri bir başarı ile sınırlı olmadığını anlatan Topbaş, Gelecekte İstanbul bir başka anlam kazanacak, dünyayı aydınlatacak. Yeni fetihler yaklaşıyor. İşte bu yüzden, 'yeniden diriliş, yükseliş' diyoruz Kılıçdaroğlu: 'Sosyal yardımı kesmeyeceğiz' CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Açık ve net söylüyorum, hiçbir sosyal yardımı kesmeyeceğiz. Tam aksine bütün sosyal yardımları en az iki katına çıkaracağız" iş bulabilir miyiz diye? Onların çocukları, o Ankara'da oturan beylerin çocukları, hiçbir sınava girmeden doğrudan devlet memuru oluyorlar. Bu gerçeği bile bile hala Çankırı 'Biz artık uyandık, biz artık harama ortak olmak istemiyoruz, yalana ortak olmak istemiyoruz' diyecek mi" diye sordu. Mavi Marmara saldırısının 5. yılı ANKARA- "Dünyanın vicdanı" olmak adına 750 aktivist ile Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine İsrail'in düzenlediği saldırının üzerinden 5 yıl geçti yılının Mayıs ayında, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da aralarında bulunduğu 6 uluslararası sivil toplum örgütü, Gazze'ye insani yardım götürmek için bir yardım filosu oluşturdu. 37 farklı ülkeden gelen 750 aktivisti taşıyan filo, 6 bin tonluk insani yardımı Gazze'ye ulaştırmayı hedefliyordu. Ancak 31 Mayıs sabahı, Mavi Marmara gemisinin etrafı İsrail ordusuna ait 4 savaş firkateyni, 3 helikopter, 2 denizaltı ve 30 zodyak bot ile sarıldı. İsrail saldırısında 8'i Türk, biri Türk ve Amerikan vatandaşı 9 silahsız insani yardım aktivisti şehit edilirken, 56 kişi ise ağır yaralandı. Saldırıda ağır yaralanan Süleyman Uğur Söylemez ise Ankara'da tedavi gördüğü hastanede, saldırıdan 4 yıl sonra geçtiğimiz yıl 23 Mayıs 2014'te hayatını kaybetti. Mavi Marmara gemisindeki tüm aktivistler kendi rızaları dışında alıkonulmalarına rağmen, İsrail'e izinsiz girmekten tutuklandı. Beer-Sheva Hapishanesi ne götürülen tüm aktivistlerin birbirleri ile haberleşmelerine ve dışarıya telefon etmelerine dahi izin verilmedi. Yoğun diplomatik temaslar sonrasında aktivistler 2 gün sonra serbest bırakıldı. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıya ilişkin "Eğer uluslararası sularda bir yardım konvoyuna denizden havadan birileri saldırabiliyorsa, bunlar gücü nereden alıyor? Bunu sormamız lazım. 9 tane kardeşimizi şehit edenler belli. Cenevre deki İnsan Hakları Komisyonu nun verdiği karar da rapor da ortada. Bunun bir gaddarlık olduğunu da bu raporda ifade ettiler. Vahşice olduğu ortaya çıktı. AB üyesi ülkeler çekimser kaldılar. ABD, İsrail in yanında yer aldı. 30 ülke rapora 'evet' Şu anda BM Güvenlik Konseyi'nin panel çalışmaları devam ediyor. Temenni ediyoruz ki hak yerini bulur. İsrail, özür dilemek durumundadır, tazminat ödemek durumundadır. Bunları yerine getirmedikçe Orta Doğu da yalnız kalmaya mahkumdur" değerlendirmesinde bulunmuştu. Bahçeli: 'Türkiye MHP iktidarıyla milli varlığına sahip çıkacak' MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin MHP iktidarıyla milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak, içinde bulunduğu ataletten kurtulacağını söyledi. TRABZON- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Saat Kule Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, tüm Bayburtlulara seslendiğini dile getirerek, "Hırsıza, arsıza, namussuza, yağmacıya, düzenbaza, istismarcıya, işbirlikçiye, soyguncuya, israfa karşı bizimle yürüyün. Birlikte atacağımız her adım daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye'ye doğru yol alıştır. Daha müreffeh, daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliştir. Daha adil, daha hakkaniyetli bir döneme başlangıçtır" diye konuştu. Devlet Bahçeli, MHP iktidarında yoksullukla savaşacaklarını, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceklerini dile getirerek, "Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz. Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz. Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, iş adamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz. Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır. Türkiye, MHP iktidarıyla milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır" Bahçeli, imamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacaklarını kaydederek, şöyle devam etti: "Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az bin 400 lira olması için gereğini yapacağız. Esnaf ve sanatkarlarımız yeni iş yeri açtılarsa onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız. İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız." Bahçeli, evi olmayan muhtaç ailelere sosyal konut sağlayacaklarını veya 250 lira kira yardımı yapacaklarını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız. Atanamayan öğretmen çilesine son verip tüm mağduriyetleri gidereceğiz. Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkanı sağlayacağız. Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz. Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B'li, 4/C'li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız ve şüphesiz bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız. 7 Haziran, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır." "Marianne" İspanya'ya ulaştı Gazze'ye insani yardım ulaştırmak hedefiyle İsveç'in Göteborg kenti limanından yola çıkan Marianne adlı gemi, İspanya'nın kuzeyindeki Galisya bölgesindeki Bueu limanına ulaştı. BUEU- Gazze'ye insan yardım malzemeleri götürme hedefiyle uluslararası sivil örgütler tarafından oluşturulan 3. "Özgürlük Filosu" girişimi kapsamında geçtiğimiz 10 Mayıs'ta İsveç'in Göteborg kenti limanından hareket eden Marianne adlı gemi, İspanya'nın kuzeyindeki Galisya bölgesinin Bueu limanına ulaştı. Mevcut durumda 9 kişilik aktivist mürettebatın olduğu Marianne gemisi, öğlen saatlerinde Bueu'ye varırken, İspanya'daki "Rumbo a Gaza" adlı sivil toplum örgütüne bağlı bir grup gemiyi limanda karşıladı. Filistin bayrakları taşıyan ve zafer işaretleri yaparak Marianne mürettebatına destek veren grup, 3 gün burada bekleyecek gemiye her türlü lojistik desteğin verileceğini duyurdu. Bueu'deki yerel yönetim temsilcileri tarafından da kabul edilen Marianne mürettebatı, İspanya'ya gelişlerinin Mavi Marmara saldırısının 5. yıl dönümüne denk gelmesinden dolayı iki gün boyunca limanda organize edilecek aktivitelere de katılacak. "Herkes gemiye. Mavi Marmara saldırısının tanıkları" adıyla düzenlenen söyleşide ise 5 yıl önce İsrail ordusunun yaptığı operasyon sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunan bazı aktivistler yaşadıklarını anlatıp, Gazze'ye insani yardım ulaştırma amaçlarından asla vazgeçmeyeceklerini vurguladılar. Halkın ziyaretine de açık tutulan Marianne'nin 1 Haziran'da Bueu limanından hareket ederek ilk olarak Portekiz'in Lizbon limanına, oradan da 7 Haziran'da İspanya'nın Endülüs bölgesindeki Motril limanına ulaşması hedefleniyor.

13 dış dünya 1 Haziran 2015 Pazartesi 13 DAEŞ'in Irak'taki ilerleyişi sürüyor Irak ve Suriye'de bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduran terör örgütü DAEŞ, Nisan ayından itibaren ilerlemesini sürdürdü. ERBİL - Irak ordusu, Peşmerge güçleri ve Şii milislerden oluşan Haşdu'ş Şa'bi'yle çatışma halinde olan DAEŞ, Enbar, Musul ve Salahaddin vilayetlerinin önemli bir bölümü ile Irak- Suriye arasındaki Kaim ve Velid sınır kapılarını elinde bulunduruyor. DAEŞ'in kontrol ettiği yerlerin neredeyse tamamını Sünni Arap bölgeleri oluşturuyor. Musul'u kurtarma operasyonu hazırlıklarının yapıldığı bir süreçte Irak'ın batısındaki Ramadi kentini ele geçiren DAEŞ, Enbar vilayetinin yüzde 90'ına sahip oldu. Amiriye, Halidiye, Hadise ilçeleri ile Bağdadiye ve Habbaniye nahiyeleri dışında, Enbar'ın tamamı DAEŞ'in kontrolünde. Irak ordu birlikleriyle Haşdu'ş- Şa'bi güçleri ise Ramadi'nin 35 kilometre güneyinde kente doğru ilerlemeye çalışıyor. Enbar'ın Germe, Halidiye ve Habbani'ye bölgelerindeki şiddetli çatışmalar devam ediyor. Musul'un merkezi ile çok sayıda ilçesini elinde bulunduran DAEŞ, bu kentin güneyi, kuzeyi ve kuzeybatısında Peşmerge güçleriyle çatışıyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) silahlı gücü Peşmerge, Musul'un Vane, Keske, Zummar, Sinun, Hazır, Mahmur, Güver bölgelerini elinde bulunduruyor. İki taraf arasındaki çatışmalar bu bölgelerde aralıksız sürüyor. Kerkük'ün Havice ilçesinde konuşlanan DAEŞ, Peşmerge güçleriyle doğu ve kuzey, Haşdu'ş Şa'bi'ye karşı da güney cephesinde savaşıyor. Kerkük kentinin büyük bölümü ile merkezi, Peşmerge'nin kontrolünde bulunuyor. Salahaddin vilayetinin Beyci ilçesi ve rafinerisinde Irak ordusu ile DAEŞ arasında yoğunlaşan çatışmalar sürüyor. Salahaddin'in kuzeydoğusundaki Musul ve Kerkük'le sınır olan yerlerde bulunan Şirkat ve Beyci kazalarının bir ÜSKÜP - Makedonya'da, iki yılı aşkın zamandır meclis çalışmalarını boykot eden muhalefet ile hükümet arasındaki kriz devam ediyor. Muhalefeti destekleyen vatandaşların Başbakanlık, hükümeti destekleyenlerin ise Makedonya Meclisi önünde başlattığı çadırlı eylem 10 gündür sürüyor. Üsküp'te, 17 Mayıs'ta hükümet karşıtı büyük bir protesto yapan muhalefet taraftarlarının "Özgürlük Kampı" olarak nitelendirdiği alanda, siyasi uzmanların katılımıyla paneller ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Ana muhalefetteki Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği (SDSM) Genel Başkanı Zoran Zaev de her gün kampı ziyaret ederek, vatandaşlarla sohbet ediyor, fikir alışverişinde bulunuyor. Ülkedeki siyasi krizin suçlusu olarak hükümeti gösteren grup, Başbakan Nikola Gruevski ve diğer hükümet üyelerinin istifasını istiyor. "Özgürlük Kampı"nın sadece birkaç sokak uzağında, Makedonya Meclisi önünde kamp kuran hükümet destekçilerinin de eylemi sürüyor. bölümü DAEŞ'in elinde ancak vilayet merkezi Tikrit, önemli şehirlerden olan Samarra ve diğer bölgeleri Irak ordusu, Peşmerge güçleri ile Haşdu'ş Şa'bi'nin denetimi altında. Vilayetin Enbar'a sınır olan bölgelerinde çatışmalar devam ediyor. Suriye topraklarının neredeyse yüzde 50'sini elinde bulunduran terör örgütü DAEŞ, özellikle petrol yataklarının olduğu Rakka ve Deyru'z Zor vilayetlerinde etkisini sürdürüyor. DAEŞ, kısa süre önce de bu kentlere giden yol üzerinde bulunan önemli petrol ve gaz sahalarının yakınında bulunan antik Tedmur (Palmira) kentini ele geçirmişti. DAEŞ ayrıca Halep'in kuzeyinde Türkiye sınırındaki Tel Abyad ile Kürt grupların denetiminde bulunan Haseke'nin güneyindeki bazı bölgeleri de kontrolü altında tutuyor. Irak-Suriye arasında yer alan 3 sınır kapısından El-Kaim (Irak tarafı) ve Elbu Kemal (Suriye tarafı) sınır kapısı, Makedonya'da, hükümetmuhalefet krizi sürüyor Muhalefet lideri Zoran Zaev'in hükümet üyeleri aleyhine yayınladığı ses kayıtlarının "gerçek dışı" olduğunu savunan hükümet destekçileri, muhalefetin bu girişimlerini ülkeyi istikrarsızlaştırma ve bölme çabası olarak nitelendiriyor. Bu arada, ülkedeki siyasi krizi sona erdirmek amacıyla AB temsilcilerinin arabuluculuğuyla geçtiğimiz günlerde Strazburg'da bir araya gelen Gruevski ve Zaev'in görüşmesinde somut bir karar alınmadı. Strazburg'daki müzakerelerin ardından açıklamada bulunan Zaev, sadece istifaların ve geçici hükümet kurulmasının mevcut atmosferi yumuşatabileceğini ifade etti. BM: Dünyada aç insan sayısı azaldı ROMA - Birleşmiş Milletler'in (BM) gıda ve tarım örgütü FAO, dünyadaki aç insan sayısının 800 milyonun altına düştüğünü açıkladı. Merkezleri Roma'da bulunan BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile kardeş kuruluşları Dünya Gıda Programı (WFP) ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), BM raporunu "Dünyada gıda güvensizliği" ismiyle bugün açıkladı. FAO'nun resmi internet sitesinde "Açlık 800 milyonun altında. Bir sonraki amaç; bu durumu ortadan kaldırmak" başlığıyla duyurulan rapora göre, yaklaşık her 9 insandan birinin aç olduğu, toplam aç sayısının 795 milyon kişi olarak ölçüldüğü bildirildi. Raporda, bu sayının yılları aralığına göre ise 216 milyon daha düşük olduğu bildirildi. Açlık raporunda, gelişmekte olan bölgelerde, yetersiz beslenme oranının da çeyrek yüzyıl öncesine göre, yüzde 23,3'ten yüzde 12,9'a gerilediği kaydedildi. FAO tarafından gözlemlenen 129 ülkeden 72'sinin yani büyük çoğunluğunun Milenyum Kalkınma Hedefleri'ni gerçekleştirmeyi başardığı ifade edilen raporda, Milenyum Kalkınma Hedefleri'ni tam olarak gerçekleştiremeyen söz konusu 29 ülkenin 1996'daki Dünya Gıda Zirvesi'nde alınan kararlar doğrultusunda daha iddialı hedeflere ulaştığı ve yetersiz beslenenlerin sayısını 2015'te yarı yarıya azalttığı belirtildi. Raporda, dünyada yaşanan ekonomik koşullardaki gelişmelerin 2015'te gıda güvenliğinde hedeflere ulaşılmasında engeller yarattığından bahsedildi. Doğal afetler, sıra dışı hava olayları, siyasi istikrarsızlıklar ve iç kargaşalar nedeniyle 24 Afrika ülkesinin 1990 yılına göre iki kat daha fazla gıda kriziyle karşı karşıya olduğu uyarısı da yapıldı. Raporda dünyada yetersiz beslenen her 5 kişiden birinin iyi yönetilemeyen, ölüm ve hastalıklara her an açık kriz ortamlarında yaşadığına dikkat çekildi. Temmuz 2014'ten bu yana DAEŞ'in denetimi altındayken Rabia (Irak tarafı) ve Yarubiye (Suriye tarafı) sınır kapısı birkaç aydır Irak'ta Peşmerge güçleri, Suriye tarafında ise silahlı Kürt grupların kontrolü altında bulunuyor. Irak'ın yüzölçümü bakımından en büyük vilayeti Enbar'ın merkezi Ramadi, geçen hafta çıkan şiddetli çatışmaların ardından terör örgütü DAEŞ tarafından ele geçirilmişti. Peşmerge Bakanı Yardımcısı Enver Hacı Osman, yaptığı açıklamada, Kürtlerin yaşadığı toprakların yüzde 95'ini kontrollerine aldıklarını belirtmiş, "Kürdistan bölgesi dışında Kürtlerin yaşadığı bölgeleri Irak Anayasası'nın 140. maddesine göre kendi toprağımız kabul ediyoruz. Bu bölgelerin yüzde 95'ini kurtardık. Terör örgütü DAEŞ'in elinde sadece yüzde 5'i kaldı. Oraları da en kısa sürede kurtaracağız" demişti. Hamas'tan Mısır'a Refah'ı sürekli açık tutun çağrısı GAZZE - Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye, Mısır'a Refah Sınır Kapısı'nı sürekli açık tutmaları çağrısında bulundu. Heniyye ve Hamas'ın siyasi büro üyesi Mahmud ez-zehhar, Mısır'ın Refah Sınır Kapısı'nı dün tek taraflı açmasıyla Gazze'ye giriş yapan hareketin yöneticilerinden Musa Ebu Merzuk ve İmad el-alemi'yi karşıladı. Karşılama sırasında konuşan Heniyye, "Refah Sınır Kapısı güvenlikle ilgili değil, insani ve siyasi mesele olarak kalmalıdır. Refah, Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısıdır" Mısır yönetimine Refah Sınır Kapısı'nı çift yönlü ve sürekli açık tutmaları çağrısında bulunan Heniyye, "Mısır'ın güvenliği bizim güvenliğimizin parçasıdır ve hiç bir şekilde bu durumu hafife alacak bir şey yapmayız" diye konuştu. Heniyye, İsrail'in Gazze'ye gece düzenlediği hava saldırılarını da değerlendirerek, "Direniş hareketleri, İsrail'in gerginliği tırmandırıcı bu hareketlerini yakından izliyor" ifadesini kullandı. İsrail'in geçen yıl Gazze'ye yönelik saldırılarında yaralanan ve tedavi için Türkiye'ye giden Alemi ise Filistin'in kurtuluşu için tek stratejik seçeneğin direniş olduğunu vurguladı. Alemi konuşmasında ayrıca, Türkiye'ye teşekkür etti. Kahire yönetimi, Refah Sınır Kapısı'nı Mısır tarafında bulunan ve Gazze'ye geçmek için bekleyenler için tek yönlü olarak salı ve çarşamba günü açtı. İsrail ablukası nedeniyle Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısı durumundaki Refah Sınır Kapısı, Mısır'da demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle görevinden uzaklaştırıldığı Temmuz 2013'ten beri sadece insani durumlar dışında genelde kapalı tutuluyor. ABD'de Müslüman karşıtlığı artıyor WASHINGTON - ABD'de Müslümanlara ait sivil toplum kuruluşları, ülkede Müslüman karşıtlığının giderek arttığına dikkati çekiyor ve geçmişte seviyesi bu kadar yüksek olmayan Müslüman karşıtlığının endişe verici boyutlara ulaşmasından rahatsızlık duyuyor. ABD'de İslam karşıtlığı 11 Eylül saldırılarından sonra belirli aralıklarla artış gösterdi ancak özellikle son yıllarda bazı eyaletlerde camilerin yakılması ve geçen aylarda Kuzey Carolina'da üç Müslüman gencin öldürülmesi gibi olaylar ülkede yaşayan Müslümanları tedirgin etti. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan merkezi Washington'da bulunan Amerika İslami İlişkiler Konseyi (CAIR) Ulusal İletişim Direktörü İbrahim Hooper, 2001'deki 11 Eylül saldırılarından sonra ABD'de yaşayan Müslümanların birçok saldırıya uğradığını, cami ve mescitlere saldırıların düzenlendiğini hatırlattı. Hooper, son dönemde genel anlamda ülkede Müslüman karşıtlığının giderek arttığına şahit olduklarını söyledi. Hooper, araştırmalarına göre, daha önce Amerikalıların üçte birinin İslam'a ve Müslümanlara karşı olumsuz yaklaşırken şimdi halkın yarısının bu tutumu sergilediğine dikkati çekti. "İslamofobinin seviyesi giderek artıyor" diyen Hooper, bunda terör örgütü DAEŞ'in gaddarlığının yanı sıra ABD'de nefret saçan internet siteleriyle FoxNews gibi belirli medya kuruluşlarının islamofobiyi desteklemesinin etkili olduğunu dile getirdi. Hooper, "Daha önce Müslüman karşıtlığının seviyesi bu kadar yüksek değildi. Bu çok üzücü olduğu gibi islamofobinin seviyesi de giderek artıyor" diye konuştu. ABD'deki Müslüman sivil toplum kuruluşları olarak islamofobi ile mücadele etmeyi ellerinden geldiği şekilde sürdürdüklerini ifade eden Hooper, İslam'ın ve Müslümanlığın doğru anlatılması ile Müslümanların günlük yaşamlarında insanlarla etkileşimini artırması için çabaladıklarını, bunları başardıkları halde de önyargıları yıkacaklarına inandıklarını kaydetti. Hooper, ABD'de devlet yetkililerinin ise islamofobi aleyhinde konuşmadıklarını, Müslüman karşıtlığıyla mücadeleyi ancak kendi çabalarıyla yürüttüklerini anlattı. Hooper, "Ancak DAEŞ gibi gruplar katliamlarıyla bizim başardıklarımızı yok edip gidiyor" Kuzey Amerika İslam Camiası (ICNA) Başkanı Naim Beig de Hooper ile aynı görüşü paylaştı ve BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ABD'de belirli kesimlerin medya ve interneti kullanarak İslam'ı ve Müslümanları kötüleme gibi bir gündeme sahip olduklarını aktardı. Bazı politikacıların da bu grubun söylediklerini dikkate aldığını belirten Beig, şunları söyledi: "Ne yazık ki islamofobinin ABD'de yükselen bir eğilim olduğunu görüyoruz. Oldukça tehlikeli olan bu durumun sadece Amerikalı Müslümanlara değil dünyadaki diğer Müslümanlara da bir yararı bulunmuyor. Burada takip etmeye çalıştığımız bir strateji var. O da Müslümanların daha fazla dinlerini anlatması, diğer toplumlarla iç içe olması. Bunun sonuncunda da insanlar dinleyecek ve Müslümanların ne düşündüğüne farklı bir perspektiften bakabilecek." Beig, bu doğrultuda da geçen günlerde Baltimore kentinde düzenledikleri üç günlük ICNA yıllık toplantısının ana temasının Hazreti Muhammed olarak belirlendiğini belirterek, Amerikalılara niçin Hazreti Muhammed'i çok sevdiklerini, onun mizaha konu edilmesinin kendilerini niçin rahatsız ettiğini anlatmak istediklerini söyledi. Geçmişte camilerinin yakıldığını, birkaç ay önce de Kuzey Carolina'da üç Müslüman gencin inançları nedeniyle katledildiğini anımsatan Beig, "Bu eylemlere bakıldığında tabii ki kaygılıyız ama korkmuyoruz. 'Allah ne dilerse o olur' inancına sahibiz" ifadesini kullandı. ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal ise islamofobinin dünya genelinde farklı dini gruplar arasında uyum ve sağlıklı bir ilişki kurulmasına engel teşkil ettiğine vurgu yaptı. "Maalesef islamofobi sadece ABD'de veya Batı ülkelerinde değil dünya üzerindeki tüm Müslümanlar için giderek kaygı veren boyutlara ulaşıyor" diyen Cemal, bunun da nefret ortamı yarattığına vurgu yaptı

14 14 1 Haziran 2015 Pazartesi TURİZM Şemdinli'ye "inanç turizmi" yatırımı Turizm gelirleri yüzde 6,2 arttı ISSN ANKARA - Türkiye'nin turizm geliri, 2014'te bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 34 milyar 305 milyon 904 bin dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılına ilişkin turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6,2 arttı ve 34 milyar 305 milyon 904 bin dolara yükseldi. Söz konusu gelirin yüzde 81,5'i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 18,5'i ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. 2014'teki gelirin 26 milyar 2 milyon 950 bin dolarını kişisel harcamalar, 8 milyar 302 milyon 954 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Geçen yıl kişi başına ortalama harcama 828 dolar, yabancıların ortalama harcaması 775 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise bin 130 dolar oldu. Türkiye'den çıkış yapan ziyaretçi sayısı, 2014'te bir önceki yıla göre yüzde 5,6 artarak 41 milyon 415 bin 70 kişiye yükseldi. Bunların yüzde 86,6'sını (35 milyon 850 bin 286 kişi) yabancılar, yüzde 13,4'ünü (5 milyon 564 bin 784 kişi) ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Geçen yıl turizm gideri, bir önceki yıla göre yüzde 4,1 artarak 5 milyar 470 milyon 481 bin dolar oldu. Bunun 4 milyar 432 milyon 386 bin dolarını kişisel, 1 milyar 38 milyon 95 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Söz konusu yılda yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 6,1 arttı ve 7 milyon 982 bin 264 kişiye ulaştı. Bunların kişi başı ortalama harcaması 685 dolar olarak gerçekleşti. Turizm geliri, ekim, kasım ve aralık aylarından oluşan 2014 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,3 azalarak 7 milyar 667 milyon 719 bin dolar oldu. Turizm gelirinin yüzde 81'i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 19'u ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize ettiler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 6 milyar 213 milyon 372 bin dolarını kişisel harcamalar, 1 milyar 454 milyon 347 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 867 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise bin 224 dolar oldu. Türkiye'den çıkış yapan ziyaretçi sayısı, geçen yılın son çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,1 artış gösterdi ve 8 milyon 298 bin 198 kişi oldu. Bunların yüzde 85,8'ini (7 milyon 118 bin 835 kişi) yabancılar, yüzde 14,2'sini (1 milyon 179 bin 363 kişi) ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bil. Med. Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Yeni Batı Mah Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle / ANKARA Tel: Fax: Yıl: 45 Sayı: Haziran 2015 Pazartesi Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT HAKKARİ - Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Seyyid Taha hazretlerinin kabrinin bulunduğu Bağlar köyünde, "Nehri-Şemdinli İnanç Turizm Koridoru" Projesi kapsamında külliye ve cami yapılarak, Kayme Sarayı ve mezarlık alanı restore edilecek. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından kabul edilen 5 milyon 710 bin lira bütçeli "Nehri-Şemdinli İnanç Turizm Koridoru" Projesinin protokolü, Hakkari Valisi Yakup Can bolat ile DAKA Genel Sekreteri Emin Yaşar Demirci tarafından imzalandı. Vali Canbolat, imza töreninde yaptığı açıklamada, Şemdinli ilçesindeki Bağlar köyünde Seyyid Taha hazretlerinin kabrinin MUĞLA - Kanuni Sultan Süleyman'ın, 1522'deki Rodos seferi sırasında Bozüyük'ten Marmaris'e kadar kullandığı güzergah bilim adamlarınca tespit edilerek, turizme kazandırılacak. Muğla Valisi Amir Çiçek, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentte kültür turizmini 12 aya yaymak için önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Bozüyük Mahallesi'nin Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos seferi sırasında yaptırdığı 500 yıllık cami, han ve tarihi köprüler ile çok sayıda sivil mimari örneğini barındırdığını belirten Çiçek, mahallenin dizi ve film yapımcılarına da "doğal film platosu" gibi hizmet verdiğini vurguladı. Bölgenin eski bir Osmanlı kasabası olması nedeniyle "Rodos seferi güzergahı" turizme kazandırılacak tarihi ve doğal yapısının korunduğuna işaret eden Çiçek, şunları kaydetti: "Kanuni'nin Bozüyük'ten Marmaris'e kadar Rodos seferi öncesi kullandığı, konakladığı tüm güzergahları belirlemek için 3 üniversiteden bilim adamlarının desteğiyle çalışma başlattık. Kanuni, hangi köyde, hangi beldede ne yaptı, nerelerde konakladı, hangi eserleri bıraktı, bununla ilgili proje hazırlıyoruz. Bu konuda uzman öğretim üyeleri çalışmalara başladı. Önümüzdeki günlerde Bozüyük'ten başlayan ve Marmaris'e kadar devam eden alanları tespit edip ortaya çıkaracağız. Daha sonra buraları turizme kazandırarak yürüyüş ve bisiklet yolları halinde kullanıma açacağız." olduğu yer için hazırlanan projenin DAKA tarafından kabul edildiğini anımsatarak, "Bu projenin yüzde 70'ini DAKA, yüzde 30'unu İl Özel İdaresi karşılıyor. Önümüzdeki süreçte bu projeyi gerçekleştireceğiz. İhale ve pr ojelendirme süreci İl Özel İdaresi tarafından yürütülecek" Seyyid Taha hazretlerinin 1800'lü yıllarda yaşadığını, Mevlana Halid-i Bağdadi'nin talebesi olduğunu ve Türkiye'ye Nakşibendi geleneğini getiren kişi olduğunu anlatan Canbolat, "Bölgedeki manevi iklimin oluşması ve yaygınlaşması noktasında Seyyid Taha hazretlerinin büyük katkısı bulunuyor. Dolayısıyla böyle bir eseri, külliyeyi ortaya çıkarma konusunda gayret sarf eden DAKA Genel Sekreterliğimize, yönetim kurulumuza ve İl Özel İdaremize çok teşekkür ediyoruz. Bu projenin ilimize, ilçemize ve ülkemize hayırlı bir hizmet olacağını düşünüyoruz" diye konuştu. DAKA Genel Sekreteri Demirci ise bölgenin kaderini değiştirecek projenin hayırlı olması temennisinde bulunarak, "Bu proje ile bölgeye ziyaretçi akını olacağına ve projenin ciddi anlamda bir katma değer yaratacağına inanıyoruz. Bu proje, sadece manevi yönü güçlü bir proje değil aynı zamanda maddi katkıları da kısa zamanda ortaya çıkacak bir çalışma" ifadelerini kullandı. Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 1 Haziran 2015 Pazartesi Kaplan: "Beşiktaş en iyisini aldı" ANKARA - Gençlerbirliği takımını yarın oynayacağı Beşiktaş maçına hazırlayan kulübün sportif direktörü Mustafa Kaplan, siyahbeyazlı ekibin yeni sezon için anlaştığı iddia edilen Dusco Tosic'ten övgü dolu sözlerle bahsetti. Mustafa Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kırmızısiyahlı ekipte 3 yıl forma giyen Tosic'in Beşiktaş'a gittiğini basından öğrendiklerini belirterek, "Emekleri için teşekkür ediyorum. Tosic'i Gençlerbirliği'ne geldiği günden beri biliyorum, öncesinde de seyretmiştim. İyi bir sol bek, iyi bir sol stoper" Sırp futbolcunun tam bir profesyonel olduğunu ifade eden Kaplan, "Tosic'in bir antrenman kaçırdığını, 'ah' dediğini duymadım. Beşiktaş bana göre Türkiye'den alabileceği en iyi sol beki kadrosuna kattı. Karakteri, futbolculuğu, profesyonelliği 10 numaradır" değerlendirmesini yaptı. YENİ TÜRK SPORU "hemsball" sınırları aştı KAYSERİ - Adını İngilizce el, enerji, hareket-hamle ve denge-istikrar kelimelerinin baş harfleri olan "hems" ile top anlamına gelen "ball" kelimesinin birleşiminden alan yeni Türk sporu "hemsball", yurt dışında da kabul görmeye başladı. Hemsball İstanbul Koordinatörü ve antrenör Kaan Serter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hemsballın 2011 yılında Murat Altınay tarafından geliştirildiğini, 2013'ten bu yana da Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu'nun (HİS) resmi spor branşı olduğunu söyledi. Türkiye'de yaklaşık 400 hemsball antrenörü bulunduğunu ifade eden Serter, şöyle devam etti: "Uluslararası alana da açılmaya başladık. Şu an Endonezya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Makedonya'da çalışmalar başladı. Hemsball, özellikle çocuklardaki refleks, odaklanma ve dikkat gelişimi için çok önemli bir spor branşı. Her yerde oynanabilir. Sadece zeminin sert olması gerekiyor. Hem sportif hem rehabilitasyon hem de rekratif amaçlı oynanabilir. HİS'in sloganı '3'ten 93'e.' Üç yaşından 93 yaşına kadar herkes bu sporu yapabilir." Serter, hemsball oynamak için gerekli tüm malzemelerin bir çanta içerisinde taşınabildiğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: Çantada 2 ayak basma tahtası, 1 orta tabla, 1 çember ve bir top var. İki ayak basmasının üzerine karşılıklı birer sporcu geçiyor. Topu çemberin içine atarak ama çembere dokundurmadan sektirmeye çalışıyor. Rakibi çemberin içinde seken topu yakalamazsa sayı alıyor. Her hata bir sayı kazandırıyor. 12 sayı toplayan bir seti kazanmış oluyor. Üç seti kazanan da oyunu kazanmış oluyor. Küçüklerde de 2 seti kazanan birinci oluyor." Hemsballın yeni bir spor branşı olması dolayısıyla illerde HİS çatısı altında yapıldığını dile getiren Serter, yaygınlaşması halinde il temsilcilerinin de olabileceğini sözlerine ekledi. Aziz Yıldırım'ın 12. kongre heyecanı İSTANBUL- Fenerbahçe Kulübü'nün hafta sonu yapılacak seçimli olağan genel kurulunda başkan adayı olan Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulüpte 12. kongresini geçirecek. Sarı-lacivertli kulübe ilk kez Şubat 1998'deki genel kurulda başkan seçilen Yıldırım, 17 yılı aşkın sürede girdiği 11 kongrede koltuğu bırakmadı. Kulübün Mayıs 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan genel kurulunda, şike davası nedeniyle tutuklu yargılandığı için cezaevinde bulunduğu sırada başkan seçilen Yıldırım, 2-3 Kasım 2013 tarihlerindeki güven tazelediği bir önceki olağanüstü genel kurulda da Mehmet Ali Aydınlar karşısında büyük bir farkla kazanarak başkanlıkta kaldı. Yıldırım, bugüne dek 7'si olağan, 4'ü olağanüstü genel kurul toplantısı olmak üzere geçirdiği 11 kongrenin 7'sine tek aday olarak girdi ve 2000 yıllarındaki kongrelerde, şu anda kulübün yüksek divan kurulu başkanlığını yapan Vefa Küçük karşısında başkanlık yarışlarını kazanan Yıldırım, 2009'da da Şadan Kalkavan karşısında kongrenin galibi olmuştu. Başkanlık dönemi içinde 2 kez resmi olarak istifa eden Yıldırım, camiadan gelen baskılarla yeniden aday olup olağanüstü genel kurullarda güven tazeledi. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na ilk kez talip olduğu Şubat 1998 tarihlerindeki olağan genel kurulda, en yakın rakibi Vefa Küçük'ü sadece 1 oy ile geçerek başkan oldu. Oryantiring, gençlere öz güven sağlıyor BOLU - Türkiye Oryantiring Federasyon Başkanı Tekin Çolakoğlu, "Karar verme yetisini geliştiren oryantiring, çocuk ve gençlerimizde öz güven oluşumuna da müthiş katkı sağlıyor" Çolakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal ortamda yapılabilen oryantiringin, "koşarken satranç oynamak" diye de ifade edilebileceğini söyledi. Oryantiringin üç boyutlu düşünebilme yeteneğini de geliştirdiğinden bahseden Çolakoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sporcular sadece ayak izlerini bırakarak doğayla uyumunu gözler önüne seriyor. Düşünce merkezini en kısa sürede harekete geçirerek istenen yeri bulmakta aklın öne çıkarılması, kısa sürede düşünüp doğru kararın verilmesini sağlıyor. Bu çabuk hareketi akılla buluşturmak ve karar vermek. Karar verme yetisini geliştiren oryantiring, çocuk ve gençlerimizde öz güven oluşumuna da müthiş katkı sağlıyor. Oryantiringin en güzel tarafı yaş sınırı olmaması, her yaş gurubundan insanlar yarışlarımıza katılabiliyor." Bu alanda geniş kapsamlı çalışmaların yapıldığına dikkati çeken Çolakoğlu, "Türkiye de oryantiring camiasına liderlik ederek paydaşlarla işbirliğini geliştirmek, bununla beraber kurumsal, yenilikçi ve bilimsel bir yaklaşımla Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, 2023'te oryantiring sporunu ülkemizde en üst seviyeye ulaştırmak için çalışıyoruz. Amacımız Türk oryantiringinin uluslararası alanda başarı düzeyini artırarak, güçlü ülkeler arasında yer almasını sağlamak" şeklinde konuştu. Çolakoğlu, gereken eğitimleri almış sporcularda kaybolma riskinin olmadığını savunarak, şu ifadelere yer verdi: "Kayak öğrenirken mutlaka düşersiniz ama tekrar kalkarsınız. Sporcular yarışma esnasında haritada bulundukları konumu tam olarak belirleyemedikleri için kısa süreli bir şaşkınlık geçirebilirler. Bu şaşkınlık süreci kimine göre kaybolma olarak da adlandırılır. Ancak bu kaybolma uzun süreli bir kaybolma değildir. Sadece bulunduğu konumu belirlemedir. Kaybolan her sporcu aslında haritadaki yerini kaybetmiştir ve yapması gereken en önemli şey bildiği en yakın noktaya geri gitmektir. Bu işlem çok kısa sürmesine rağmen sporcular bazen yarışmanın heyecanından bildikleri en yakın noktaya gitmek yerine nerede olduklarını bulmak için çaba sarf ederler ve hiç farkında olmadan çok fazla zaman kaybederler. Ama en sonunda çaresizlikten bildikleri en yakın bir noktaya gelerek problemi çözerler. Şu ana kadar ciddi bir kaybolma olayı ise hiç yaşanmamıştır." Hedefine hayalinden önce ulaştı MERSİN - Türkiye Atletizm Federasyonu'nun 2015 faaliyet programında yer alan Olimpik Baraj Salon Yarışmaları'nda 60 metre engellide 7,93'lük dereceyle Türkiye rekoru kıran atlet Mikdat Sevler, hayal ettiğinden daha kısa sürede böyle bir başarıya ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. İstanbul'da düzenlenen ve 38 ilden 303 sporcunun katıldığı Salon Olimpik Baraj Yarışmaları'nda Mersin MESKİ sporcusu atlet Mikdat Sevler, 60 metre engelli yarışında üst üste iki rekor birden kırdı. Elemelerde 60 metre engelli seçmelerinde 8,03 koşarak alanında Türkiye rekorunu eline geçiren Mikdat Sevler, finalde 7,93'lük dereceyle bu rekorunu geliştirdi. Geçen hafta Mersin'de düzenlenen Salon Olimpik Baraj Yarışmaları'na da katılan Sevler, burada 110 metre engelli yarışmasında ise 14,67'lik dereceyle birinciliği elde etti.

16 1 Haziran 2015 Pazartesi İstanbul'da uçak mühendisi bir girişimcinin öncülüğündeki ekip tarafından geliştirilen ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ARI Teknokent'te ön kuluçka devresinde olan mini insansız hava aracı olarak da bilinen "quadrotor", özellikle afet anında doğru ve etkili bilgi akışını sağlayabilecek kabiliyette tasarlandı. quadrotor a afetlerde gökyüzündeki göz olacak BURSA - HALUK YÜKSEL - Yağışlı, tozlu ve sıcaklığın sıfırın altında 30 dereceye kadar düştüğü soğuk havalarda dahi uçma özelliğine sahip "mx4 serisi quadrotor", benzer hava araçları karşısındaki bu avantajları sayesinde şimdiden çeşitli kurum ve kuruluşların da dikkatini çekti. Bursa'da düzenlenen "Tekstil ve Otomotiv Bursa İnovasyon ve Tasarım Buluşmaları" kapsamında, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde sergilenen hava aracı ziyaretçilerden ilgi görüyor. İTÜ ARI Teknokent 2015 girişimcisi ve Maxwell Şirketinin Genel Müdürü olan uçak mühendisi Orkut Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu aracı özellikle arama kurtarma operasyonlarında kullanılması amacıyla tasarladıklarını ifade ederek, "Arama kurtarma operasyonlarında neler gerekiyor, ne gibi ihtiyaçlar doğuyor ve biz bunu nasıl çözebiliriz?" sorularının hareket noktalarını oluşturduğunu söyledi. Aktaş, ürünü geliştirirken özellikle sürekli konuşulan olası büyük İstanbul depreminin ardından yaraların hızla sarılmasına bir katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "Şunu fark ettik ki büyük afetler sonrasında çok büyük bir toz bulutu ortaya çıkıyor, bunun içinde hareket edecek sistemin bu şartlarda çalışabiliyor olması gerekiyor. Aynı zamanda dağcı ya da soğuk bir ortamda kaybolan bir insan da olabilir. Biz öncelikle aracı geliştirirken olabilecek felaketleri göz önünde bulundurduk. Bunlardan biri de sürekli konuşulan İstanbul depremi. Deprem sonrasında çok büyük bir toz dumanı ortaya çıkıyor. Aynı zamanda bu deprem soğuk havalarda da olabilir, yağmurlu şartlarda da gerçekleşebilir. Dolayısıyla biraz askeri standartlar gerekiyor, ürünü geliştirmek gerekiyor. O nedenle aracı geliştirirken özellikle mikro elektromekanik sistemler konusunda, ısı koruması, yağmur ve aynı zamanda hareketli parçaların aksamların toz koruması sistemlerini geliştirmeye odaklandık. Aynı zamanda operasyonel olarak aracın kullanım alanını artırmak için de daha uzun menzil iletişim sistemleri geliştirdik." "30 dereceye KAdAR SoğUKLARdA görev YApABİLİYoR" Afet sonrası koordinasyonda, "Hasar nedir, hangi yollar açık, bu yollarda neler yapılabilir, yaralı var mı, kurtulanlar nerede?" gibi soruların yanıtlarının hızla ulaşılmasına katkı sağlayacak aracın aynı zamanda üzerinde taşıdığı gece görüş sistemi ve termal kamerayla da enkaz arasından yaralıları hızlıca bulup, yardım getirilmesini kolaylaştıracağını anlatan Aktaş, bu aracın benzerlerine olan üstünlüklerini ise şöyle sıraladı: "Aracımızın diğer sistemlerden farkı öncelikle dikey kalkış iniş yapabilmesi, pist ihtiyacını doğurmuyor, yaklaşık 2 metrekarelik bir alanda aracı kaldırabiliyorsunuz. Birçok batarya, sensör sisteminin çalışmadığı eksi 30 dereceye kadar soğuklarda sistem görev yapabiliyor. Aynı zamanda motorlardaki rulmanlar gibi hareketli parçaların özellikle zorlandığı tozlu havalarda da sistemin ayrıca bir toz koruma sistemi var. Bu şekilde tozlu, yağmurlu ve soğuk havalarda da eksiksiz bir şekilde görevini yerine getirebiliyor. Bunlara ek olarak, aracın güvenilirlik seviyesini en üst düzeye çıkartmaya çalıştık. Bu nedenle çift otopilot sistemi geliştirdik." Liseli mucitler motorlu el arabası üretti SAKARYA - onur orhan - UğUR SUBAŞI - Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Metal Teknolojisi öğrencileri Ahmet Can Burcu, Alperen Çalışkan ve Fatih Oğuz Demir, inşaat işlerinde kullanılan el arabasını motorlu hale getiren proje hazırladı. Öğrenciler, el arabasının kullanımını kolaylaştırmak amacıyla tasarladıkları mini araca "El Mobil 54" ismi verdi. Hızı 45 kilometreye ulaşan ve 200 kilogram ağırlığa kadar yük taşıyabilen araç, yoğun ilgi görüyor. Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Metal Teknolojisi 11. sınıf öğrencisi Ahmet Can Burcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğretmenlerinin talebi üzerine proje hazırladıklarını söyledi. Halkın kolayca kullanabileceği bir icat yapmak istediklerini aktaran Burcu, "Buradan yola çıktık ve ortaya böyle şirin bir araç çıktı. Üç arkadaş yaptık" ifadesini kullandı. Burcu, aracın ilk önce malzemelerini Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde 3 meslek lisesi öğrencisi, el arabasına motor takarak, 45 kilometre hıza ulaşabilen ve 200 kilogram ağırlığa kadar yük taşıyabilen "El Mobil 54" adlı mini araç üretti. Öğrenciler, el arabasının kullanımını kolaylaştırmak amacıyla tasarladıkları mini araca "El Mobil 54" ismi verdi. Hızı 45 kilometreye ulaşan ve 200 kilogram ağırlığa kadar yük taşıyabilen araç, yoğun ilgi görüyor. aldıklarını, daha sonra montajını yaptıklarını belirterek, "Akü, beyin, gaz, fren, kablo, ışık, korna gibi cihazlar kullandık. Öğretmenlerimiz de desteğini hiç eksik etmediler. Onlara çok teşekkür ediyorum" "FUARA geldiğimiz İçİN HIzINI BİRAz düşürdük" Motorlu el arabasının çok ilgi gördüğünü vurgulayan Burcu, şunları kaydetti: "Fuara çıktık, orada çok yoğun ilgi gördü. Hepsine teşekkür ediyoruz. Projenin bu boyutlara geleceğini hiç tahmin etmiyorduk. Açıkçası bizi de çok şaşırttı. Cihazı kullandık, denedik. El arabasında sadece kaldırıp ittirme kuvveti uyguluyoruz, bunda sadece kaldırıyor, gaz elciği sayesinde hareket etmesini sağlıyoruz. Aracımıza 'El Mobil 54' ismini koyduk. Aracımız kilogram ağırlığa dayanabiliyor, arkadaşlarımızla tespit ettik, 3 saatte şarj olabiliyor. Tahminimize göre 20 kilometre mesafe yol yapabiliyor. Hız olarak da kilometreye kadar çıkabiliyor. Fuara geldiğimiz için 'bir sakatlık olmasın' diye hızını biraz düşürdük." Projeyi geliştireceklerini ve polislere uygun hale getireceklerini anlatan Burcu, "Polisler yürüyerek değil de bu cihazla devriye atabilirler. Bir projemiz daha var. Eğer olursa motorlu el arabasının yakıtını güneş enerjisinden sağlamayı amaçlıyoruz" Sevgi köprüsü aşk kilitleri ni taşıyamadı Avustralya'nın Melbourne kentini ikiye ayıran Yarra nehri üzerindeki asma köprünün korkuluklarında çelik tellere asılan "aşk kilitleri", köprü için tehlike oluşturduğu gerekçesi ile belediye tarafından sökülecek. melbourne- "Sevgi köprüsü" olarak da bilinen köprüden geçenler, yaklaşık üç yıldır dilek tutup köprünün korkuluklarındaki çelik tellere üzerinde çeşitli notlar bulunan asma kilitleri asıyor. İlk kilidi kimin ne zaman ve ne maksatla astığı kesin olarak bilinmiyor ancak köprünün çelik tellerine asılan farklı ebatlardaki asma kilitlerin sayısı 20 bini geçince melbourne Belediyesi dilek tutanları üzecek bir açıklama yaptı. Belediye Başkanı Robert doyle, asma kilitlerin ağırlığı yüzünden köprüdeki sarkmanın önlenmesi için kilitlerin kesilerek kaldırılacağını bildirdi. Ancak kesilecek kilitlerin nasıl değerlendirileceği konusunda henüz bir karara varamayan belediye, halka çağrıda bulundu ve kilitlerin değerlendirilmesi konusunda öneride bulunmalarını istedi. Kilitlerin kesilmesi kararını üzüntü ile karşıladığını ifade eden Avustralyalılardan megan Halden, AA muhabirine duygularını anlatırken, "Kilitlerin kesilmesi bence çok üzücü. çok kalp kırılacak" Avustralyalıların dilek tutulup kilit astığı köprünün zamanla paris'teki "sevgililer köprüsü" olarak da anılan, binlerce kilidin bulunduğu pont de l'archeveche'ye benzemesi bekleniyordu. Köprü korkuluklarındaki çelik tellere takılan kilitlerin belediye tarafından gelecek hafta temizlenmesi bekleniyor.