çýkan, Aydýn'dan Kemal Gündüzalp; yine Aydýn'dan, Güzel Sanatlar Lisesi'nde edebiyat olarak bizden de dergide yayýmlayacaðý bir

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "çýkan, Aydýn'dan Kemal Gündüzalp; yine Aydýn'dan, Güzel Sanatlar Lisesi'nde edebiyat olarak bizden de dergide yayýmlayacaðý bir"

Transkript

1 Öykü Forum Ýzmir Hasan Özkýlýç Hasan Özkýlýç: Sevgili arkadaþlar, bilindiði gibi Ýmge Öyküler'in bazý sayýlarýnda forum baþlýðý altýnda öykü üzerine tartýþmalar yapýldý. Derginin yayýn yönetmeni Özcan Karabulut, geçenlerde yaptýðýmýz bir görüþmede, Ege bölgesinde yaþayan, öykü yazan ve öykü üzerine düþünen arkadaþlar olarak bizden de dergide yayýmlayacaðý bir tartýþma yapýp yapamayacaðýmýzý sorduðunda, olabileceðini söyledim. Biliyorsunuz sizlerle görüþtük, bu tartýþmayý yapmaya karar verdik ve bu amaçla Agora dergisinde toplandýk. Ýzninizle önce sizi okurlara tanýtmak istiyorum: Uzun zamandýr eleþtiri yazýlarý, þiirleri, öyküleri dergilerde yayýmlanan, Papirüs Yayýnlarý'ndan ilk eleþtiri kitabý çýkan, Aydýn'dan Kemal Gündüzalp; yine Aydýn'dan, Güzel Sanatlar Lisesi'nde edebiyat öðretmenliði yapan, son dönem eleþtiri ve kitap tanýtým yazýlarý aðýrlýklý olarak Cumhuriyet Kitap'ta ve öteki dergilerde; öyküleri ve yetkin söyleþileri Agora'da yayýmlanan Þahin Yýldýrým; Manisa'da yaþayan öykücü sevgili Þükran Farýmaz, ayný zamanda çocuk kitaplarý Can Yayýnlarý Çocuk Dizisi'nde yayýmlanýyor; Ýzmir'de yaþayan 102 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

2 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR öykücü, çocuk kitaplarý yazarý, öykü üzerine heyecanlý tartýþmalarýna oturumlarda, panellerde tanýk olduðumuz Ferda Ýzbudak Akýncý ve son olarak da yine uzun yýllardýr yazýnýn birçok alanýnda emek veren -ki bunlarý, öykü, þiir, çocuk yazýný diye sýralayabilirim- Ýzmir'den sevgili Mehmet Atilla katýlýyor. Þimdi ben derim ki neleri tartýþacaðýz, önce bunlarý konuþup netleþtirelim. Bu forumun hazýrlýklarýný yaparken telefonla konuþtuðumuz baþlýklar üzerinden gidelim isterseniz. Kýsaca hatýrlatayým bu baþlýklarý. Sonra da sözü bir arkadaþa býrakarak, forumu baþlatmýþ olayým. Evet, nedir tartýþacaðýmýz konular? Sýrayla þunlar: 1. Öykü tür olarak bir ara yazýn mý? Yani þunu tartýþalým dedik: Okur, edebiyatta iki ana damarý biliyor. Bunlardan birincisi þiir ve onun yaratýcýsý olan þairi, ikincisi de roman ve romancýyý Öykü ve öykü yazarlarý, bu iki türe kýyasla okurun algýsýnda yeterince yer bulabiliyorlar mý? Örneðin bir öðretmen beni, öykü kitaplarýmý ve öykücülüðümü bildiði halde, öðrencilerine þair diye tanýttý. Hayatýn birçok alanýnda bizi þair diye algýlýyor okur. Hele hayatýnda öyküye pek bulaþmamýþsa ve düzenli okumayan biriyse, ona kendinizi öykücü olarak tanýttýðýnýzda, yüzünüze anlamsýz bir ifadeyle bakýyor. Ben bunu çok yaþadým, sizler de yaþamýþsýnýzdýr, bunu tartýþalým. 2. Geçen yýl özellikle Baþar Baþarýr'ýn tartýþmaya açtýðý, öykünün tükenmekte olduðu, þiirin yaþadýklarýný önümüzdeki yýllarda öykünün de yaþayacaðý konusundan söz edelim. Evet, çok konuþuldu, öykü patlama yaptý, altýn çaðýný yaþýyor gibi. Tabii ki biz de bunu gördük, hissettik, özellikle Memet Fuat'ýn tarihsel anlamda önem taþýyan uyarýsý ve ardýndan Adam Öykü, Düþler Öyküler, Üçüncü Öyküler gibi öykü dergileriyle yayýnevlerinin yeniden öyküye -týrnak içinde söylüyorum- yüz vermeleriyle öykü bugün iyi bir noktaya gelmiþtir. Ancak bizim için yarýnlar da çok önemli. Benim kaygýlarým þu: Neden bir öykü kitabý iki-üç baskýdan ileriye gitmiyor? Madem patlama var, bu sonuç niye? Öykünün geleceðini nasýl görüyorsunuz? Evet, bu minvalde sorularý çoðaltarak tartýþabiliriz. 3. Tarihselliði de iþin içine katarak tartýþalým isterim. Yani bir gelenek var. Biliyorsunuz kuþaklar arasý tartýþmalar da söz konusu. Bunlarý konuþurken geleneði de örnekleyerek tartýþýrsak -ki Kemal bu anlamda çok kafa yoran bir arkadaþýmýz, geçen yýl yayýmlanan kitabýnda birçok konuyu tartýþýyor- bizim penceremizden bakýþýmýzý da ortaya koymuþ oluruz. 4. Bir baþka konu: Öyküde ilk tümce önemli midir? Ýyi bir öykü ne gibi özellikler taþýmalý? Aklýma o ünlü söz geliyor, Çehov'un tüfek hikâyesi. Gogol'ün bir öyküsü, Palto üzerine mi söylemiþti; yani bir öyküde silah varsa ve de duvarda asýlý duruyorsa öykünün finalinde patlamalý mý? Bugün de geçerli mi bu? Evet, þimdi tartýþmaya geçebiliriz. Daha sorularýmýz var, bunlarý bir yanýtlayalým, zamanýmýz ve sayfada yerimiz kalýrsa devam ederiz. Kemal'in, eleþtiri yazýlarýný topladýðý bir kitabý 2005'te yayýmlandý. Ýlk soru Kemal'e. Evet Kemal, seni dinliyoruz. Tabii ki ilk soruyu tartýþýyoruz þimdi. Kemal Gündüzalp: Öncelikle, Hasan'a teþekkür ederek söze baþlamak istiyorum. Öykü, yazýnda bir ara tür mü? Bence hayýr, ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

3 HASAN ÖZKILIÇ öykü de þiir ve roman gibi ana türlerden biridir hiç kuþkusuz. Çünkü halk arasýnda zaten bir hikâye geleneði var. Ancak, bu geleneðe bakýldýðýnda, evriminin romana yöneldiði görülecektir. Sonuçta yazýn dýþý okur için roman da bir öyküdür, bir hikâye yi anlattýðý için. Þiirse, baþka bir þey, önce söz vardý ilkesinden eylemle, baþlangýçta ve sözlü kültür geleneðinde yeri önemlidir. Bu anlamda hikâye sözlü kültüre denk düþer, oysa öykü doðrudan yazýlý kültürün ürünüdür bana kalýrsa. Ancak ne yapýlýrsa yapýlsýn, öykü kýskaçtadýr, þiirle roman arasýnda bir yerde durduðu çok da yanlýþ deðildir. Bu nedenle öykücü tek baþýna, okur katýnda bir þey anlatmýyor, o öncelikle yazardýr, yazdýðý da sonuçta þiir deðilse, bir hikâye olduðu için roman gibi bir þeydir! Seçkin okur dýþýnda öykünün ve öykücünün okurun algýsýnda özel bir yeri ne yazýk ki pek yoktur. Hasan'ýn baþýna gelen yine de iyi sayýlýr, en azýndan onu þair diye tanýtmýþlar. Yazdýklarý uzun olmadýðý, parçalardan oluþtuðu için de romancý katýna yükseltilmemiþ. Ancak her yazýncýnýn düþlerinde biraz da þair olmak vardýr, çok da fena sayýlmaz onun açýsýndan. Oysa benim yaþadýðým daha garip. Ömrümün bu noktasýnda bir kez yazar olduðumu söyleme gafletinde bulunduðumda, þu soruyla karþýlaþtým: Nasýl yani, gazeteci gibi bir þey mi? E, insanlarýn artýk pek okumadýðý, türler arasýndaki ayrýlýklarý da gözden kaçýrdýðý bu post zamanlarda, köþeleriyle gazeteci-yazarlarýn abuk sabuk ve uzun kitap adlarýyla ortalýðý kapladýðý bir ülkede, yazarýn gazeteci gibi bir þey olarak algýlanmasýnda þaþýlacak bir yan yoktur. Öykünün yazýnsal bir ara tür gibi görülmesinde, özenli okuru dýþýndakilerde farklý izlenimlerin oluþmasýnda, öykücülerin de önemli paylarý olmuþtur. Çünkü öykü, yazar için bir baþlangýç türü olmuþtur çoðu kez. Gençliðinde þiiri deneyip vazgeçen, sonradan öyküye geçen yazar adayý, bir iki kitaptan sonra, çeþitli gerekçelerle (anlatýlacak çok þeyinin olmasý, bazý þeylerin öyküye sýðmamasý, hatta belki de romanýn popüler oluþu, okur katýnda daha çok önemsenmesi ve yazarýn anlaþýlabilir insansal bir düþkünlüðe yenilmesi sonucunda vb.) romana yöneliyor. Bu, geçmiþte de böyleydi, þimdi de böyle, belki gelecekte de böyle olacak. Bildiðimiz tüm öykü yazarlarý roman da yazmýþlardýr. Ýþin garibi, romanda bir yer edinen yazarlar, büyük ölçüde öyküye eski ilgiyi de göstermemiþlerdir. Bu anlamda öykü bir gençlik aþký gibidir. Zaman zaman anýmsanan, ama nostaljiyle geçiþtirilen bir þey olur. Sabahattin Ali çok baþarýlý, öncü ve usta bir öykücüdür, ama romanlarý da roman gibi yani. Örneðin Kuyucaklý Yusuf hemen yazarýný çaðrýþtýrýr ve öykülerini ikincil sýraya iter. Orhan Kemal'in en baþarýlý yapýtý bana göre belki de öykülerini gölgede býrakan Bereketli Topraklar Üzerinde olmuþtur! Sait Faik tek romanla yetinmiþtir. Bilinir, Oktay Akbal da deðinmiþtir güncelerinde buna, tartýþýlabilir ama, Sait Faik'in bu durumunu, günübirlik yaþamasý ve sabýrsýzlýðý yla açýklayanlar da olmuþtur. Demek ki öykü kýsa günün kârý olmuþtur! Yakýn zamanlara gelindiðinde, örneðin uzun süre öyküde direnen Bekir Yýldýz, sonlarda romana yönelmiþtir. Çok sýký öyküler yazan iki yazar/öykücü olan Hulki Aktunç ve Füruzan da eðer yanýlmýyorsam, birer tane de olsa roman yazmýþlardýr (Bir Çað Yangýný ve 47'liler); bu Selim Ýleri, Leyla Erbil ve 50 Kuþaðý'nýn birçok öykücüsü 104 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

4 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR için (galiba Türkân Þoray için/adýyla yazdýðý popüler romanlarý saymazsak bir tek Adnan Özyalçýner denemedi, yanlýþ anýmsamýyorsam) böyle olmuþtur. Romanda insaný çeken bir þey var demek ki. Bir büyü. Ýlginç deðil mi, öykünün ana damarlarýndan biri olarak kabul edilen Memduh Þevket Esendal da neredeyse en çok Ayaþlý ve Kiracýlarý'yla anýmsanýr! Yakýn zamanlarda önemli öykücüler olarak öne çýkan Feyza Hepçilingirler ve Ýnci Aral da roman yazdýlar. Yadýrgadýðýmý söyleyemem. Bunu, yazýn adýna bir varsýllýk olarak kabul ediyorum. Benim için tek baþýna yazar kimliði ozan, öykücü ve romancýdan daha öndedir. Bizim kuþaktan, benim önemsediðim öykücü üçlüsünden (üç silahþorlar; aslýnda erken yitirdiðimiz Ýzzet Kýlýçlý'dan dolayý dörtlü demek daha doðru olabilir) Cemil Kavukçu, iki romanýna karþýn þimdilik öykücü olarak biliniyor. Belki de öykücü olarak kalýr, bilemiyorum. Hasan Ali Toptaþ öykü alanýný býraktý handiyse. Henüz yayýmlanmadý ama, Özcan Karabulut'un da roman yazdýðýný biliyoruz. Ýyi öykücüler olarak gördüðüm Ayþe Sarýsayýn ve Sibel K. Türker ikinci kitaplarýyla da öyküden vazgeçmediler. Genç kuþaktan, örneðin Onur Caymaz, þiirle baþladýðý serüvenini öykü ve romanla sürdürüyor. Bu da bir þaka olsun: Þimdi üçüncü kitaplarýndan sonra Hasan Özkýlýç ve Nalan Barbarosoðlu'nun (özellikle Gümüþ Gece'deki Gülnaz karakterinden dolayý imliyorum) öyküde direnip direnmeyeceðini ise bilmiyoruz! Þöyle bir benzetme yapmak istiyorum: Roman, ýrmaktýr, Amazon Irmaðý gibidir. Aðýr aðýr, ama geniþ akar. Çay, belki uzun öyküye (nouvelle'e) benzer. Bir de dereler vardýr. Küçüktürler, ama insanlarýn yaþamýnda önemi büyüktür. Yazýn kuruyanlarý dýþýnda (mevsimlik, gelgeç kötü öyküler, dönemsel ya da yalnýzca bazý ödüller'le gelip yiten öykücüler gibi) sürekli akarlar ve güzellikleri yaþatýrlar insana. Öykü, dört mevsim kurumayan dereler gibidir bu anlamda. Bu yüzden belki de debisi önemlidir, rejimi/düzeni deðil. Þiirse, bu çerçevede eskiden fýrtýnalý deniz gibiydi, þimdi belki bu akarsularýn içindeki çaðlayanlardýr ancak ya da ilkyazda karlarýn erimesiyle oluþan seller, yaðmur ya da dolu sonucu rastlantýsal taþkýnlar. Kim ne derse desin, kültürel birikimin (þiir için antolojinin) yaný sýra, esin kaynaklýdýr bence þiir. Oysa öykü düþünülebilir, tasarlanabilir bir þeydir. Ayrýca, isteyen istediði türde yazabilmeli Örneðin Mehmet ve ben þiir de yazýyoruz. Bilindiði gibi, üzerimde kalmasýný istemem ama, zorunlu olarak eleþtiri de yazýyorum kimi kez. Eh, yazýldý, çekmecede roman da var gün ýþýðýna çýkmayý bekleyen. Sonuç olarak, yazarlarýn, öykü yazarlarýnýn durumu, konumu, yazýnsal ortamda yer alýþlarý böyle olunca, okur gözünde öykünün bir ara tür, öykücünün de þair olarak algýlanmasý anlaþýlýr bir þey olmaktadýr. Ancak son yýllarda giderek belirginleþen 14 Þubat Dünya Öykü Günü ve öykü günleri etkinlikleri, umarým öykünün ana türlerden biri olduðunu ve yazar olarak öykücünün kimliðini daha çok öne çýkarýr. Ýzmir 4. Öykü Günleri'ndeki konuþmamda da belirttiðim gibi, öyküde sonuna dek direnen ve öykünün kraliçesi diye nitelendirdiðim bir öykücü adý vererek noktalayayým sözlerimi: Tomris Uyar. Hiç roman yazmadý. Öykünün de ana bir tür olduðunu kanýtlarcasýna. Tomris Uyar'a yazar diyebilirsiniz, ama günlükleri dýþta tutulursa, ancak ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

5 HASAN ÖZKILIÇ öykücü olarak adlandýrýlabilir. Demek ki öykücünün de tavrý ve tutumu önemlidir. Belki de öykücü böyle bir kimliktir! Düþünmeye deðmez mi? Mehmet Atilla: Düþünmeye deðer elbette. Ancak ben öykücü kimliðini konuþmadan önce Kemal'in ilk söyledikleriyle baðlantýlý olarak birkaç nokta üzerinde durmak istiyorum. Öykünün bir ara tür olup olmadýðý konusu Evet, bence de öykü baþlý baþýna bir edebiyat dalý, ama eðer bugün okur katýnda, þiir ile roman arasýnda sýkýþmýþ görünüyorsa, bunun sorumlusu ne öykünün kendisidir ne de yazanýdýr. Bu, doðrudan doðruya okurun algýlamasýyla iliþkili bir olgudur. Hasan'ýn verdiði örnekten yola çýkalým, iþimiz daha kolay olsun; ortalama bir okur için edebiyat, þiir ve düzyazý diye iki ana çizgiden oluþuyorsa eðer, bu da tartýþýlýr ya, neyse; ortalama okur, þiiri ayrý bir yere koyar, ama onun da ne olduðunu pek bilmeden. Kafasýnda bir þair imgesi vardýr yalnýzca, bir de zaman zaman okuduðu, dinlediði iyi-kötü þiirler Düzyazýya gelince; onun alt türleriyle uðraþmayý göze almaz ortalama okur. En çok bildiði, en kolay bað kurabildiði, hatta kitabýn hacmiyle orantýlý olarak saygý duyduðu tür roman olduðu için her gördüðü yazarý þair ve romancý diye kategorize edebilir. Yanlýþlýðýna, doðruluðuna pek kafa yormaz. Oysa bilinçli okurun tavrý bu deðildir, bilinçli okurun öyküyü göz ardý etmek gibi bir kaygýsýzlýðý ve saygýsýzlýðý olamaz. Burada bir baþka soruna dönmek gerekiyor þimdi. Okurlarýn ne kadarý bilinçlidir acaba? Bilinç derken de konuyu fazla abartmamak gerek. Okuduðunun ne olduðunu bilen, kitapçýlarda ne aradýðýnýn farkýnda olan, edebiyattaki estetik düzeyi kavrayabilen okurdan söz ediyoruz. Baþka ülkeleri bilmem, ama bizde bu sayýnýn gittikçe düþtüðünü görüyoruz. Göz boyayýcý tanýtýmlar, kitle kültürünün saldýrýsýna boyun eðme, edebiyat dýþý bombardýmanlar ve benzer etkenler, kültürel ortamý altüst etti. Bu yüzden ortalýk Kemal'in de sözünü ettiði medya sanatçýlarýyla dolu. Bakkallarda satýlan kitaplarýn okur sayýsýný çoðalttýðýný deðil, var olan okuru yanlýþ yörüngeye oturttuðunu söylüyor tüm araþtýrmalar. Demek ki okur gittikçe sýradanlaþýyor, hatta edebiyattan uzaklaþýyor. Ýþte bu sürecin sonu, öyküyü romanýn acemiliði olarak gören, þiire ise hiç bulaþmayan bir kitlenin karþýsýnda öykü yazarý olmak gibi bir þanssýzlýða götürüyor bizi. Amacýmýz romanla öyküyü yarýþtýrmak deðil elbette. Ýkisinin de kendine göre kulvarlarý var. Ama kabul etmek gerekir ki öykü, okur için biraz daha zorlayýcý. Hele dil iþçiliðine yaslanan, kurgusu çetrefilli, iki ucu açýk öyküler yazýyorsanýz iþiniz tümüyle zor. Çünkü öykü, tür olarak kendine özgü bir yoðunluk barýndýrýyor içinde. Kolay algýlanabilecek bir olay da anlatsanýz, hiçbir zaman savruk olmamak, belli bir estetik çizginin altýna düþmemek zorundasýnýz. Bu da okurdan önemli bir katký beklemenize yol açýyor. Ýþte sorun bu. Okuduðu metne katký sunmaya hazýr okur yok ki karþýmýzda. Öykü, romana göre imgeye daha çok yer verdiðinden hiç kimse, zihin gözüyle oluþan görüntüleri ayýrt etmek zahmetine katlanmak istemiyor ki. Dýþarýdan bakmak daha kolay ve eðlenceli. 106 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

6 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR Aslýnda bunun kanýtýný yine romanda bulabiliriz. Öyküye uzak olan kiþiler, sözgelimi Kafka, Woolf, Tanpýnar, Atay ve Erbil okumazken, öyküyle barýþýk olan kiþiler Tolstoy'a, Stendhal'e ve edebiyatýmýzýn bütün Kemal'lerine en az birinciler kadar deðer verirler. Çünkü onlar edebiyatý, edebiyat ölçütleriyle ele almanýn önkoþul olduðuna iliþkin bir doðruyu sürekli taþýrlar içlerinde. Birkaç cümle de öykücü kimliði üzerine söyleyip bitireyim. Bir yazarýn böyle bir kimliðe bürünmek için özel bir çaba harcayacaðýný düþünmüyorum doðrusu. Yazar, anlatmak istediðini hangi biçim içinde daha etkili anlatabileceðini düþünüyorsa, o tarafa yönelir. Öykü yazarlarýnýn romana, þairlerin öyküye, romancýlarýn bir baþka alana geçmesi iþin doðasý gereðidir. Öykü kitaplarýnýn iki-üç baskýdan fazla yapmýyor olmasý, bu çerçevenin içinden baktýðýmýzda sanýrým anlaþýlabilir bir þey. Týpký þiir gibi Bir baþka deyiþle, öykü kitaplarýndan fazla baský sayýsý beklememek gerekiyor günümüz koþullarýnda. Ýyi bir öykü kitabý, satmasa bile; yayýnevine saygýnlýk, yazarýna da edebiyat dünyasýnda kalýcýlýk getirebilir. Bu da imrenilmeyecek bir þey deðildir doðrusu. Hasan Özkýlýç: Teþekkür ediyorum Mehmet Atilla Ferda'ya sormak istiyorum, þimdi, bir de popülerlik meselesi var. Sanki roman bu anlamda daha kýsa sürede popüler olma, tanýnma olanaklarý saðlýyor. Öykücülerin romana geçmesinde bunun etkisi var mý? Ferda Ýzbudak Akýncý: Önce ilk sorunla ilgili birkaç söz söylemek isterim. Yazar her dalda ürün verebilir. Çünkü yazmak özgürlüktür. Gogol'ün iki önemli yapýtýna, Ölü Canlar'a ve Palto'ya bakalým. Gogol'e romanda ya da öyküde direnmeliydi diyecek biri var mýdýr? Öyküye gelince Yýllardýr öyküye emek veren biri olarak, ara tür olarak görmüyorum elbette. Þimdi öykü nasýl olmalýdýr a girmek istemiyorum, ama þunu söylemeliyim: Öykü, dar alanlarda ve zamanlarda bir felsefeyi, saðlam bir dünya görüþünü yansýtmak zorundadýr. Bu yüzden de gerçekten özel bir okur ister. Peki, bu özel okur hangi öyküleri okuyarak yetiþecek? Bugün öykü diye ne yazýlýyor? Bize öyküyü sevdiren, öykü yazmak istememizin belki de en önemli nedeni olan ustalarýn neresindeyiz? Tamam mý, oldu mu, her þeyi baþardýk mý? Biz kusursuzuz da okur mu huysuz? Kararmýþ iç dünyalarýmýzýn isine dönüþtü öyküler. Dönüp arkamýzdakilere bakýp da haksýzlýk etmeyelim. Geçmiþin yazarlarý büyük toplumsal deðiþimlerin içinde yaþayarak dev yapýtlar üretmiþler de þimdi malzememiz mi yok? Bugün hâlâ kim Kafka'nýn Ceza Sömürgesi'ni tüyleri diken diken olmadan okuyabilir? Ya da Çehov'un Altý Numaralý Koðuþ'una kim kayýtsýz kalabilir? Yazar olma çabasý, gerçek bir edebiyat yapýtý üretme çabasýnýn önüne geçmiþ görünüyor. Çünkü bir yandan bize olanak tanýnmadýðýndan yakýnýyoruz, diðer yandan vasat öyküler yazarak da yazar olunabildiðini görüyoruz. Bu düþündürücüdür. Bugün, elbette, yakýndan örnek vereyim, Þerulda Beklemek gibi çok iyi öykü kitaplarý da var. Ama ne yazýk ki çok az. Bu arada ustalar doðar mý? Ne mutlu bize derim o zaman. ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

7 HASAN ÖZKILIÇ Peki bu süreçte deneme tahtasý gibi kullanýlan okur ne olacak? Onlar, tezgâhtaki öykü kitaplarýndan soluksuz kaçacaklar. Romana koþacaklar doludizgin. Roman popüler olacak bu kez elbette. Roman patlamasý yaþanýyor, denecek. Ama dikkat edelim. Romanýn da baþýna ayný þey gelmesin. Vasat, kötü, ben yazdým oldu, ben bastým oldu romanlar tezgâhlarý doldurduðunda, okur bu kez nereye kaçacak? Ona edebiyat dünyasýnda kaçacak yer býrakmýyoruz. Okuru bir pazar olarak görenlere gün doðacak. Kitap fuarlarýnda en uzun kuyruklar televizyon yýldýzlarýnýn yazdýðý yemek kitaplarýnýn, güzellik sýrlarýnýn önünde oluþacak. Ýçi boþ olduktan sonra, okur ona ya da buna gitmiþ, ne fark eder? Hasan Özkýlýç: Evet Öyküde ilk tümce, Çehov'un söylediði ünlü söz, tüfek hikâyesi Ýyi öykü-kötü öykü Çehov'un söylediði bugün de geçerli mi? Mehmet, senden baþlayalým, sonra Þükran Farýmaz ve Ferda'ya sormak istiyorum. Mehmet Atilla: Peki, en kýsa yoldan söyleyeyim: Çehov'un bu sözü ile öykü arasýnda doðrudan bir bað kuramýyorum ben. Aslýnda tiyatro oyunlarý için söylenen bu söz, öyküye sonradan uyarlanmýþtýr biliyorsun. Oyundaki dekorun iþlevselliðini öne çýkaran bir vurgulamadýr. Bana sorarsan sahnede bile o tüfeðin ille de patlamasý gerekmeyebilir. Görüntü olarak yeterince etkileyiciliði vardýr zaten. Öykünün ayrýntýlarýnda böyle bir iþlevsellik hiç aranmamalýdýr. Bir öykü, birbirinden baðýmsýz onlarca ayrýntýyý içerebilir çünkü. Bu ayrýntýlarýn tümü bir araya geldiðinde bambaþka bir tüfek de çýkabilir ortaya. Demem o ki öyküyü katý kurallarýn içine hapsetmek gibi bir yaklaþýmýmýz olmamalý. Öykü anlayýþlarýný sýnýrlayan bir tutumumuz da olmamalý. Öykünün her türlüsü yazýlabilir, insanlý ya da insansýz, hiç fark etmez. Çünkü bütün yollar sonuçta insana çýkar gene. Aranýlmasý gereken þey, yazýlan metnin öykü niteliði taþýyýp taþýmadýðýdýr. Damýtýlmamýþ bir dille, kurgusu kolay, kurmaca özellikleri taþýmayan bir metinle dünya görüþümüze uygun öyküler yazabiliriz, ama hiçbir insaný dönüþtürmüþ olmayýz. Önemli olan öykünün gerçekçi, fantastik ya da postmodern bir düzlemde olmasý deðildir, onun dilinin ve disiplininin öykünün baþat özellikleriyle ne kadar iliþkili olduðudur. Bir zamanlar Semih Gümüþ Öykücülerin Aðzýný Býçak Açmýyor diye bir yazý yazdý. Önemli bir yazýydý. Fakat zamanla öyle bir noktaya gelindi ki öyküde iç konuþmalarýn ve ruhsal bunalýmlarýn yeri yoktur sonucuna varýlacaktý neredeyse. Oysa Semih Gümüþ bu saptamasýnýn baþýna þöyle bir not düþmeyi de unutmamýþtý: Elbette öykü diyaloglarý zorunlu tutmaz, ama Daha sonra dediði de üç aþaðý beþ yukarý þöyleydi: Öykü kiþileri gereðinden fazla iç sesleriyle konuþuyorlar, halbuki okur kimi ayrýntýlarý öykü kiþilerinin iç seslerinden deðil diyaloglarýndan kapmak ister. Yani ayný zamanda bir denge arayýþý vardý o yazýda. Ne var ki bu denge arayýþý, baþka bir dengesizliðe çaðrý gibi algýlandý. Söyleþinin baþýnda sözünü ettiðin Baþar Baþarýr yazýsý da ayný yazgýyý paylaþtý nedense. O yazýda da öykünün gündemden düþmekte oluþunun deðiþik nedenleri dile getiriliyordu. Ama biz o nedenlerden kendimize yakýn olan birkaçýný seçip ötekileri ýskalamak gibi bir kolaycýlýða sürüklendik hemen. 108 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

8 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR Ýyi öykü-kötü öykü ayrýmýný yaparken az önce sözünü ettiðim denge arayýþýný önemsiyorum ben. Öykü biraz da býçak sýrtýnda durabilmektir çünkü. O ince çizgiye varmak için yola çýkan öykücünün býçaðýn hangi yanýnda savaþým verdiði ise hiç önemli deðildir. Þükran Farýmaz: Öyküde ilk tümce önemli midir? Bu nasýl soru kuzum; öyküde her tümce önemlidir. Öyküde ilk tümcenin önemi olsa olsa bir süreç sorunu olarak algýlanmalý. Hani masa baþýna oturmadan önceki o belirsizlik, o tedirginlik filan. Yoksa öykünün ilk ve son bölümlerinin atýlmasý gerektiði ustalar tarafýndan vurgulanýr durur yýllardýr. Geçen yýl Müge Ýplikçi'nin bir yazýsýna rastlamýþtým. Tam olarak böyle olmayabilir, ama Benim derdim Türkçe deðil gibisinden çok önemsediðim bir þeyler söylüyordu Müge. Öyle sanýyorum ki Müge, konuyu, dile ve dilin iþlevselliðine çekmek istiyordu. Bugün þöyle bir hava var ortalýkta. Yazarýn dili ve yapýtýn kurgusu dört dörtlük deniyor. Hani neredeyse dili öznetümleç-yüklem formülüne baðlayacaklar. Oysa bir yapýt öteki insaný etkileme gücüyle önemlidir. Dün de böyleydi, yarýn da böyle olacak. Bir de çok ama çok süsleniyor Türkçe. Okuru baydýran bir durum çýkýyor ortaya. Ben yine ve ille de yalýnlýða çekmek istiyorum konuyu. Ne kadar yalýn olabilirsek o kadar sahici olacaðýmýz unutulmasýn. Bir þey daha: Bu hengâme içinde olan okura oluyor bence. Ýþte yine en baþa dönüyorum, yani taþrama Evet, kitapçýlar kitap bulundurmuyorlar artýk. Ben de bir avuç gerçek okurla birlikte eski kitaplar satan kitabevine gidip gözümün tuttuðu kitaplarý alýyorum. Öykü, þiir ya da roman Daha iyisini yazmamýz gerekiyor, iþte hepsi bu. Yanýlmayý göze alarak yine kendim olmayý deneyeceðim izninizle. Çünkü kendimden öncekini aþma gibi anlamsýz bir çabaya katýlmýyorum ben. Olsa olsa çorbaya bir fiske tuz katmaktýr bizimki. Önce þu: Ölüm acýsýný bile aþan o görkemli acýyla tanýþmak gerekiyor. Melankoliden, karamsarlýktan söz etmiyorum. Tam tersine çocukça bir neþeden ve artýk hiçbir þeye þaþýrmamanýn verdiði bilgelikten bile söz edebiliriz. Yazmak mekanik bir olay deðildir, en küçük bir zorlama bile kendini hissettirir ve yazýnýn çýtasýný düþürür. Bu durum belki de en çok öykü için geçerlidir. Þu halde içtenlik sorununu gündeme alabilir miyiz? Bence öyküyü öykü yapan en önemli þey içtenliktir. Ha þimdi Bir öykü kitabý neden çok baský yapmýyor? sorusuna dönebiliriz. Çehov'un, Sait Faik'in, Jack London'ýn bile okuru az. Okunurluk açýsýndan en gözde türün roman olmasý ise çok olaðan. Kentleþme ve beraberindeki yalnýzlýk böyle bir gerçeði sürekli besliyor. Ýtiraf etmeliyim ki ben de bir roman okuruyum. Þu sýra hangi romanla boðuþtuðumu söylemeyeceðim. Çünkü bana gülebilirsiniz. Hasan Özkýlýç: Ben öyküde ilk tümce denildiðinde, öykünün giriþinden söz edildiðini düþünüyorum. Hani deriz ya öykü insaný ilk tümcede alýp götürmeli Öyküde, diðer yazýn türlerinden romanda gerçekten önemli ilk tümce, giriþ diye düþünüyorum Okur bir kitaptan söz ederken þöyle der: Kitaba baþladým, býrakamadým. Bu da yazarýn ustalýðýyla ilgili bir durum diye düþünüyorum. Neyse, Ferda sen ne diyeceksin bu konuda? ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

9 HASAN ÖZKILIÇ Ferda Ýzbudak Akýncý: Öykünün ilk tümcesi de önemlidir son tümcesi de. Her satýrý önemlidir. Öykü fazlalýklarý kaldýrmaz çünkü. Kendi sýnýrlarý vardýr. Sakin akan bir ýrmak gibi de görünse, yataðýndan taþtýðý, saptýðý, ortalýðý daðýttýðý bir yeri, her satýrda kendini duyumsatan küt küt atan bir kalbi olmalýdýr. Kendi içinde sabýrsýzdýr öykü, ama onu okur önüne çýkarmak için çok sabýrlý olmak gerekir ayný zamanda. Bazen uzun zamanlarý da sýkýþtýrmak, yoðunlaþtýrmak ve öykü zamanýna sýðdýrmak gerekir. Bunlar önemlidir, ama en önemlisi, dünyadan haberi olmalýdýr öykünün. Yaþadýðý çaðdan, savaþlardan, yoksulluklardan, haksýzlýklardan, insanýn acýlarýndan, sevinçlerinden haberi olmalýdýr. Þimdilerde öyküde ne anlatýldýðý deðil, nasýl anlatýldýðý önemseniyor. Biçime fazla yaslanýr oldu yazarlar. Bunun da nedeni var. Güzel bir biçimin içinde konuyu önemsizleþtirebilirsiniz. Gerçekten içerik ikinci plana düþebilir. Görünüþte bu, öyküye bir þey kaybettirmez. Peki ama gerçekten de öyle mi? Kaybettirmez mi? Edebiyatýn böylece içi boþalýyor iþte. Bugün yazýlan öykü, baský dönemi özelliklerini taþýmaktadýr, evet. Dýþ dünyayla uzlaþmak, her türlü yanlýþa karþýn barýþmak zorunda kalan yazar, iç dünyasýnda gerçek bir bunalýma düþmüþtür. Þimdi insanýn bireysel açmazlarýnýn, yaþadýðý toplumunkilerden soyutlanabileceðini savunmaktadýr. Ülkemizde yazar, yazdýklarýndan dolayý çeþitli acýlardan geçmiþtir ve toplum, onu bu acýlarýnda yalnýz býrakmýþtýr. Bu toplumda acý çekenler, baský dönemlerinden payýný alanlar da yalnýzca yazarlar deðil. Ýnsanlýk tarihi bunun örnekleriyle doludur. Hepimiz Çehov'un arabasýna binmiþ gidiyoruz aslýnda. Arabacý bize durmadan: Benim de oðlum öldü. diyor. Biz ise ona aldýrmýyor, bir an önce gideceðimiz yere varmak istiyoruz. Unuttuðumuz bir þey var. Dizginler onun elinde; biz onun arabasýnda yolcuyuz. Onun Acý'sýna aldýrmadan yolumuza devam edemeyiz. Etmeye çalýþsak da bir yere varamayýz. Tarihi yapan o. Tarih, insanlýðýn büyük serüvenine duyarsýzlýðýmýzý, yazdýklarýmýzý çöplüðüne süpürerek yanýtlayacaktýr. Ýyi öykü, kötü öykü dediðiniz þey Öykülerin yolu burada ayrýlýyor iþte. Gerçek nedenleri eþelemeyen, edilgen, sessiz, karþý çýkmayan, savaþmayan, uzlaþmacý öykü ile toplumsal sorunlara duyarlý, bugünü yarýna taþýyacak olan öykü. Bugün yazarýn duvara astýðý ama patlatamadýðý kalem ki en güçlü silah olduðu söylenir, bir gün bu iç hesaplaþmayý aþacak, sessizliði bozacak, okuyaný sarsacak öyküler yazacaktýr. Buna inanýyorum. Çünkü öyküde de kendisini gösteren bu sessizlik, bu içedönüklük, bu yalnýzlýk bir gün karþýtýný doðuracaktýr. Hasan Özkýlýç: Þahin, sana þu soruyu sormak istiyorum, sen eleþtiriler yazýyorsun, kitap tanýtýmlarý, yazarlarla söyleþiler yapýyorsun. Agora'nýn son üç sayýsý için Mehmet Eroðlu, Ýnci Aral ve Tuðrul Keskin'le yaptýðýn söyleþiler gerçekten iyi söyleþilerdi. Derinlikli, yazarýn yapýtlarýný, dünyasýný kavrayan sorular sordun ve güzel söyleþiler çýktý. Þimdi sana þunu sormak istiyorum, eleþtiri ile kitap tanýtýmý günümüzde çok 110 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

10 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR mu karýþtýrýlýyor? Eleþtiri geriye mi düþtü, yeterince eleþtirmen var mý? Ýkincisi bazý isimler her dergide, her kitap ekinde, özellikle bilinen bir yazarýn kitabý çýkmýþsa, hemen bir söyleþiyle boy gösteriyor. Adam fabrika gibi söyleþi üretiyor. Alelacele hazýrlanmýþ, birbirinin benzeri sorular yönetiyorlar ünlü yazarlarýmýza, onlar da ciddi ciddi yanýtlar veriyorlar. Ne dersin, edebiyatýn bu alaný da tüketilmiyor mu? Ben bu kiþilerin söyleþilerini gördüðümde artýk okumak istemiyorum. Bana inandýrýcý gelmiyor. Eleþtiri deyince, eleþtirinin günümüzde hangi noktada olduðu konusunu Kemal'e de sormak istiyorum. Þahin Yýldýrým: Erendiz Atasü ile yaptýðým söyleþiyi de bunlara eklemek isterim. Eleþtiri geriye düþtü mü sorusuna hemen evet derim. Bunun çeþitli nedenleri olabilir, tartýþýlabilir de. Yeterince eleþtirmen var, fakat acaba bir güven sorunu mu var eleþtirmenlere karþý, ki eleþtiriler yeterince itibar görmüyor, sözünü ettiðiniz týrý výrý yazýlar ve söyleþiler yanýnda? Bazýlarý sýrf adýný duyurmak için bir köþede pusuya yatmýþ ve hangi kitap çýkmýþ, hangi yazarýn bir eseri basýlmýþ hemen onunla ilgili düzeysiz bir yazý veya yazarýyla aceleyle ve acemice yapýlmýþ bir söyleþi çýkarýp bunu yayýmlatma telaþý ve çabasý içerisindeler, bunda, yani kiþisel isteklerini yerine getirmede de baþarýlýlar ne yazýk ki. Bu, kim ne derse desin, edebiyat alanýnda bir yozlaþma, deðer kaybý, çýtayý düþürme olarak algýlanmalý. En acýsý, yazarlarýmýzýn böyle çalakalem yapýlan söyleþilere gönül indirmeleridir. Þu kitabýnýzýn þu sayfasýnda böyle demiþsiniz üç nokta ya da falanca zaman sizinle tanýþmýþtýk bana þöyle þöyle demiþtiniz, hâlâ öyle mi düþünüyorsunuz, gibisinden bayaðý sorularý söyleþi zanneden, hem de bu söyleþiyi yapanlara sormak istiyorum, nedir yaptýðýnýz; sanatedebiyat adýna okuyucuya ne veriyorsunuz? Böyle þey olamaz. Bana ne sen falanca zaman tanýþmýþsýn, bana ne sana öyle demiþ? Bu insanlara böyle fýrsatlar verdiðinizde yarýn, öbür gün bu tuhaf söyleþilerini veya yazýlarýný imzalanmýþ bir kitap olarak posta kutunuzda görürseniz þaþýrmamak gerekir. Kitap tanýtým yazýlarýnýn da kendi içerisinde bir aðýrlýðý vardýr, siz bir kitabý özetleyerek bunun adýna tanýtým yazýsý diyemezsiniz. Kitabýn en can alýcý, okuyucuyu sürükleyen noktasýný açýða vurarak okurun hevesini kýramazsýnýz. Her kitabýn yalnýzca okuruyla ve okuma anýnda paylaþtýðý bir mahremiyeti vardýr, bunu zedelemek kimsenin hakký deðildir. Hangi alanda olursa olsun, etik ve seviye denilen þeyi yitirdiðinizde o alanda yitireceðiniz baþka þey kalmamýþtýr. Burada dergilerin ve kitap adý altýndaki eklerin genel yayýn yönetmenlerine büyük sorumluluklar düþüyor. Elbet farkýnda olduklarýný düþünmek istiyorum onlarýn; eleme yaptýklarýný, ne kadar önemli bir noktada olduklarýný akýllarýndan çýkarmadýklarýna inanmak istiyorum. Beni en çok þaþýrtan yazarlarýmýzdýr. Yazarlarýmýz, adýný duyurmak isteyen bu tür insanlara yanýt vermekte, týrnak içinde söylüyorum, onlarýn bu oyunlarýna alet olmakta tereddüt etmiyorlarsa oturup düþünme- ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

11 HASAN ÖZKILIÇ lerinde yarar görüyorum. Bir yazar hiçbir þey yapamazsa bile, rica etmesini bilmeli; üstelik bu ricasý eli ayaðý düzgün bir söyleþi veya yazý içinse bundan çekinmemelidir. Ve o yazarlar, o yazýlarý ve söyleþileri yapanlar, bir de dergi yönetmenleri bilsinler ki her yazý okunmuyor, her yazar okunmadýðý gibi. Hele sözünü ettiðim kimselerin yazýlarý hiç okunmuyor. Kendi adýma söylüyorum, ben onlarýn söyleþi yaptýðý yazarlardan soðuyorum, kitaplarýndan da. Bu konuda gerçek edebiyat çevresinin nasýl bir rahatsýzlýk duyduðuna geçtiðimiz Ýzmir Tüyap'ta bizatihi tanýk oldum. Hasan Özkýlýç: Peki sað ol Þahin. Ben yine Kemal Gündüzalp'e dönüyorum. Kemal, ikinci sorumuz vardý, sanýrým sen onunla ilgili düþünceni belirtmedin. Baþar Baþarýr'ýn tartýþmaya açtýðý konu, öykünün tükenmekte olduðu savý. Ne dersin? Kemal Gündüzalp: Eleþtiri konusunda geçen yýl baþta M. Sadýk Aslankara, Semih Gümüþ, Tahir Abacý epeyce yazdýlar. Bir iki yazý da ben yazdým. O yüzden ister istemez daha önce baþka yerlerde söylediklerimi yineleyeceðim kýsaca: Öncelikle eleþtiri dýþlandý, onun yerini tanýtým aldý. Piyasanýn gerekleri böyle. Bu, dayatýlan bir þeydir. Eleþtirmen buna direnen yazýn insanýdýr. Oysa artýk tanýtým öncelikli bir yazýnsal çevre var. Ayrýca bana kalýrsa, öyküde kitap eleþtirisi olmazsa olmaz deðildir. Bu nedenle, örneðin iyi izleyenler anýmsayacaklardýr, ben daha çok tek öykü eleþtirisinde yoðunlaþýyorum. Bunun biraz daha doðru ve mümkün olduðunu düþünüyorum. Çünkü güncel anlamda birkaç sayfalýk bir öykünün eleþtirisini sayfalarca yazma þansý pek yoktur. Öykü kýsaldýkça, bence eleþtiriden de uzaklaþabilir. Ayrýca on on beþ öykülük bir kitapta, her öykü çok güzel, önemli ve deðerli olmayabilir. O zaman bir kitabý bütünüyle olumlamak ya da olumsuzlamak da olanaksýz. Öyleyse bu da bir çözüm olarak öne çýkabilir. Benim dýþýmda, M. Sadýk Aslankara ve baþka yazarlar da bu yolu denemiþlerdir. Özetle eleþtirinin sesi eskisi kadar gür çýkmýyor! Þunu da eklemek istiyorum: Biz burada öykü üzerine bir forum gerçekleþtiriyoruz. Konuþtuklarýmýz birikimlerimiz ölçüsünde, öyküye iliþkin olarak kendi bildiklerimizi yinelemekten öteye geçmez. Anlaþmamýz gerekmiyor elbette. Söyleþiyoruz, hepsi bu. Doðrular da olacaktýr, yanlýþlar da. Dergi okuru doðrularý kendine mal etse neyimize yetmez? Ancak az önce aktardýðým sözden þu anlaþýlmamalý; taþra yetenek bitirir, hayýr, yeteneðiniz yoksa taþrada ya da merkezde olmanýzýn anlamý olmaz, bunu imlemek istemiþtim. Birlikte katýldýðýmýz için belki Hasan anýmsayacaktýr, Ankara 8. Öykü Günleri'nde 3 Haziran 2004 tarihinde yapýlan 2000'lerde Gerçekçiliðe Bakýþ: Öykünün Bugünü konulu paneldeki konuþmamda þuna benzer þeyler söylemiþtim: Kimsenin umutsuzluk ve karamsarlýðý bir seçenek olarak sunmaya, bunu bireysel bir seçim olarak öne çýkarmaya hakký olamaz. Bunun dýþýnda söz konusu gerçekçiliðin ne olduðu birincil deðildir. Yanlýþ kullanýldýðýnda politik söylemler bireyi ikincilleþtirebilir. Bu anlamda düz iletiþim harcanmýþ emektir, yazýnsallýðýn dýþlanmasýdýr. Bugün birkaç ad dýþýnda öykü bu yönsemeden uzaklaþýyor ve o yüzden de yükseliþ dönemi artan öykü dergilerine karþýn bir çoðaltmaya dönüþebilir. Çünkü öykü de þiirdeki sözcük 112 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

12 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR fetiþizmi ve anlamsýzlýk gibi bazý kötü yönlendirmeler nedeniyle, salt dil ve anlatým becerisine indirgeniyor. Þiirin yaþadýðý çöküþ, umarým yükselen ve çoðalan öykü türünün de anlamsýzlaþmasýna yol açmaz. Dilerim öykücü sorumluluðu ele alýr. Yýllar önce þiire iliþkin olarak yaptýðým deðerlendirme, ne yazýk ki doðru çýktý. Þiir, giderek egemenlik kuran söylem biçimiyle uzlaþtý ve insandan uzaklaþarak anlamsýza yöneldi. Umarým öykü konusunda yanýlýrým. Umarým öykünün gideceði yer, metin çalýþmalarý ve yazýlar yerine, insanýn yüreði olur! Ýzmir 4. Öykü Günleri'nde 13 Þubat 2005 tarihindeki Günümüzde Öykü ve Eleþtiri konulu konuþmamda da anmýþtým, Baþar Baþarýr'ýn bir tartýþma ortamý için yazdýklarý notlarým arasýnda yoktu, yine de ona karþýn kimsenin bir þey söylediðini anýmsamýyorum. Doðru ya da yanlýþ her sessizlik sivil itaat týr diye! Öyleyse, öykücülerin konu hakkýnda pek de düþünmediklerini söylemek çok da abartýlý olmaz. Yanýlmýyorsam bir tek Zonguldak'tan O. Günay bir yazýsýnda deðindi! Buna deðineceðimizi bilsem yeniden bakardým, ancak þu söylenebilir, öykücüler kendi alanlarýnda bile tartýþmak istemiyorlar. Yaratmak onlara yetiyor, bir de bazýlarý için söyleþi önemli elbette Kimse kusura kalmasýn, yazýlanlarýn doðruluðu ya da yanlýþlýðý bir yana, Baþar Baþarýr en azýndan üstüne düþeni yapmýþ, görünürdeki ya da gelecekti öykü üzerine kafa yormuþ, sorumlu davranarak bir tartýþma açmýþ, ama herkes üç maymunu oynamýþtýr! Yani görmedim, duymadým, bilmiyorum Hasan baþlarken, kitabýmdan söz etti de anýmsadým. Bu kitaptaki bir yazýmda taþra dergileri baðlamýnda Fethi Naci'nin bir sözüne deðinmiþtim Eskiden diyordu Fethi Naci; dergilerin her sayýsýnda bir ya da iki öyküye yer verilirdi. Genç bir öykücü, kendi öyküsüne sýra gelinceye kadar askere gidip teskere alýrdý. Oysa þimdi deðerli bir öykü Adam Öykü'de hemen yayýmlanýyor. Bunun gibi bir þeyler Oysa bana kalýrsa öykü o kadar çok yazýlýyor, o kadar yoðun ki, doðrusu oradaki bekleme süresi yine geçerli! Ama bir de þöyle düþünmek gerekiyor: Ya Adam Öykü, Kül Öykü ve artýk Ýmge Öyküler olmasaydý ne olacaktý? Çünkü öteki yazýn dergilerinde en çok bir öykü, o da kýsa olanýndan yayýmlanýyor genellikle Yayýnevleri de büyük ölçüde öyküye yüz veriyorlar Hasan'ýn deyiþiyle. Ýyi ya da kötü, öykü kitaplarý yayýmlanýyor. Peki yeterince okunuyor mu? Soru budur. Bütün bunlara karþýn, Ýstanbul, belli bir düzeyde Ankara ve Ýzmir dýþýnda yaþayan yazarlarýn öykülerini yayýmlatmasý ve yayýncýlara ulaþmalarý çok da kolay olmuyor. Yine de öykü, zamanýmýza uygun düþen bir tür, ancak insanýn genel sorunlarýndan ve toplumsal izleklerden uzak düþürülerek bir oyuna, bir dil cambazlýðý ve kurgu ustalýðýna indirgenmemelidir. Geleceðe kalmak isteyen öykü yazarlarýnýn bunun bilincine vararak, daha kalýcý ve insansal sorunlarý iþlemelerinin öyküye katkýlarýnýn kalýcý olacaðý unutulmamalýdýr. Öykü kitaplarýnýn baský sayýlarý ile patlama arasýnda anlaþýlan ters bir iliþki var. Yoksa yaþanan bir yanýlsama mý? Ýstanbul'da çok konuþulan, ürkütücü bir laf var: Kimse kimseyi okumuyor, deniyor. Hani þiir kitaplarý ozan sayýlarý kadar satýyor diyorlar ya, demek ki öykü için de biraz ayný þey geçerli, hatta belki de daha az. Çünkü öykücü sayýsý kadar bile satmayan öykü kitaplarý var. O zaman yayýncýlar, buna karþýn niye öykü kitaplarý basýyorlar? Bu garip de- ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

13 HASAN ÖZKILIÇ ðil mi? Ýþin içinde bilinmeyen baþka bir iþ mi var? Dýþarýdan bakýnca ancak bu kadar söyleyebilirim, ötesini bilemiyorum þimdilik. Hasan Özkýlýç: Ferda, kuþaklar arasý çatýþma, birinin diðerini yeterince okumamasý meselesi var. Hep tartýþýlýr durur. Ama pek bir yere de gitmez. Sanki bir kýskançlýk da söz konusu Ne olmalý, nasýl etkilenmeli birbirinden sence? Ferda Ýzbudak Akýncý: Burada bir kuþak çatýþmasý olduðunu düþünmüyorum ben. Öyküde bir karþý çýkýþ yaþandýðýna da tanýk olmadým. Karþý çýkýþ bugüne dek yapýlmýþ deðil ki. Kendilerinden öncekileri okumaya, bilmeye karþý çýktý bazý genç yazarlar. Çatýþma bundan doðdu. Yoksa karþý çýkýþ, bir duruþ belirtir. Öyküde bu duruþu kazanmak için de tüm öykü geleneðini dönemleriyle, dönem özelliklerini yansýtan yapýtlarýyla bilmek, özümsemiþ olmak gerekir. Neye karþý çýkacaksýnýz, bunu bilmeniz gerekir önce. Onlarý okumama gerek yok. demek bir karþý çýkýþ mýdýr? Burada bir yazarýn okumamayý savunmasý gibi çok akýldýþý bir durumla karþýlaþtýk. Ve okumayan birilerine yazar kimliði kazandýrýlmasý da ülkemize özgü bir gerçektir sanýrým. Dergilerde epey zaman yazýldý çizildi, genç yazarlar ustalarý okumuyor diye. Sonra onlar yanýt vermeye baþladý: Ustalar bizi okuyor mu ki? Yanlýþ anýmsamýyorsam Tahsin Yücel ile yapýlan bir söyleþide okumuþtum, Bana okumam için kitap veriyorlar. Soruyorum, siz benim hiç kitabýmý okudunuz mu diye, hayýr, diyorlar diyerek, buradaki çeliþkiyi dile getirmiþti. Kimin kimi okumasý gerekiyor? Kimin kimden öðrenecekleri var? Ustalarýn genç yazarlarý okuyacaðý, izleyeceði bir adres var. O adres edebiyat dergileri. Dergilerde görünmeden kitap sahibi olabilen, çok okunan yazarlar listesinin tepesine oturanlar var. Kopukluk böyle oluþuyor iþte. Edebiyat dergilerini iyi izlemek gerektiðini düþünüyorum. Anadolu'da çýkanlarýn da Az önce Kemal Gündüzalp söyledi, geçmiþte yazarlarýn bir dergiye ürün gönderdiklerinde yayýmlanmasý için ne kadar beklediklerini. Dergi sayýsý yetersiz olduðu için bekledikleri anlamýna mý geliyor bu yalnýzca? Sanmýyorum. Genç yazarýn daha yetkin þiirlerini, öykülerini göndermelerini istemek anlamýna da geliyor. Yeni çalýþmalarýný görmek, ayný zamanda yazma eyleminde direndiðinin de göstergesidir genç yazarýn. Kýsaca kendini edebiyat dünyasýna kabul ettirmeden yazar olmak diye bir þey yokmuþ. Böyle yetiþmiþler. Bence kýskançlýk söz konusu bile olamaz, yýllarýný edebiyata vermiþ yazarlar þaþkýnlýk içinde. Þaþýrmalarý doðal. Ustalarýn görüþlerinden, birikimlerinden, kitaplarýndan yararlanmadan, okumadan yazar olunabileceðini anlamýyor olabilirler. Bunun neresi yanlýþ? Kendi açýmdan, edebiyatta yolculuðun hýz kaldýrmadýðýný düþünüyorum. Genç olmadýðým halde. Gençlerin yolunu açmak güzel bir þey. Ama bir birikimi, saðlam bir dünya görüþünü yansýtmalarýný istemek de önemli. Bu yoksa eleþtiri kaçýnýlmaz olur. Eleþtiri karþýsýnda geliþtirilen savunma da düzeysiz kalýr. Eleþtiriler karþýsýnda genç yazarlardan bazýlarý Filancayý okuyacaðým da ne olacak? ya da Size gereksinimim yok, beni hiç ilgilendirmiyorsunuz. anlamýna gelen sözler söyleyebildi. Gerçekten de kiþi, yayý- 114 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

14 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR nevi dýþýnda kendini kimseye kanýtlamaya gerek duymadan kitaplarýný yayýmlatabilmiþse, kendini bir yazar olarak çok önemli sanabilir. Baþkalarýný umursamayacak kadar kendini beðenebilir. Bu, en çok da yazarýn kendisine zarar verir bence. Kýyýsýnda yýkanmaya çalýþtýðý o büyük öykü ýrmaðýnýn sularýna dalmadan da kendisini var edebileceði yanýlgýsýna düþebilir. Irmaða girmese de asla kurumayacaðý düþünü kurabilir. Oysa ýrmak hiç de sandýðý kadar tekdüze akmýyor. Ayný suda iki kez yýkanamayacaðýmýzý bilmeden yazar olabilir miyiz? Bir iþin kýyýsýnda kalarak o iþin ustasý olabilir miyiz? Kendi çizgimizi yaratabilmenin, tüm çizgileri iyi bilmekle olanaklý olduðunu görmek de ustalýk deðil mi? Ýnsanlýðýn çok zengin bir öykü birikimi var. Bir hazine. Gençlerin bir kýsmýnýn da olsa, bu hazineden yararlanmayý önemsiz bulduðuna, okumadýðýna inanmak istemiyorum. En azýndan onca tartýþmadan sonra bunun deðiþmiþ olduðunu düþünüyorum. En iyisi öyküye emek veren herkese, yolun açýk olsun demek Hasan Özkýlýç: Peki. Ben de yollarý açýk olsun, diyorum. Aslýnda söylediklerine iliþkin tartýþýlacak yanlar var, çünkü konu önemli. Dönüyorum Kemal'e. Senin de bu konuda söyleyeceklerin var herhalde? Tarihsellik meselesi, gelenek, kuþaklarýn birbirini etkilemesine ve bu anlamda çatýþmalara sen ne diyeceksin? Kemal Gündüzalp: Þimdi konuyu tarihselliði dýþta býrakarak tartýþamayýz zaten. Benim bazýlarýnýn hoþuna gitmeyen, ama sonuçta beni baðlayan birikim olgusunu ýsrarla vurgulamamýn altýnda da bu var aslýnda. Gelenek tek baþýna ele alýndýðýnda kýsýtlayýcýdýr. Hem yazýlanýn özü, içeriði açýsýndan hem de biçimsel ve deneysel yenilikler için. O yüzden gelenek yerine daha kapsayýcý ve doðru olduðu için birikim diyorum buna. Ama bir koþulla, bu birikime yaslanarak geliþtiren yazýnsal yaratýcýlýk, o birikimi, insanlýðýn kültürel belleði olarak deðiþtirip dönüþtürmeyi de kabullenecek. Bunu baþarabilmesi için, gökten zembille inmediði, bir kalýttan beslendiði için de kendisini milat sanmayacak! Bunun dýþýnda ben öyküde öyle pek kuþaklar arasý tartýþma bilemiyorum. 50 Kuþaðý'nda, öncekilere göre, biraz dil ve anlatým olarak bir yenileþme var. Özetle, az ya da çok, elbette kiþisel seçimlerin bunda belirleyici etkisi olacaktýr, önceki kuþaklar bilinmeden yeni bir þey yazamazsýnýz. Buna karþýn yazarsanýz, biraz güne uyarlanmýþ, belki bir ölçüde ülke gerçeðiyle örtüþmeyen, ne bileyim düþlemsel, kurgusal, modernist ya da postmodernist olabilirsiniz, ama var olan birikime eklemlenemeden, havada kalýrsýnýz. Belli bir güncellik içinde bir popülerliði yakalasanýz bile, ki öyküde bu da pek kolay olmayacaktýr, kalýcý olmadan yazýn tarihine yenik düþersiniz. Bunun þöyle algýlanmamasý gerekiyor: Yenilik yok, klasik öykü yazýlacak! Tam tersi, klasiði bilerek, ama ona karþýn yeni bir öykü. Böyle deyince, hani çocukken insan büyüdüðünde tüm kitaplarý okuyacaðýný sanýr ya, tüm geçmiþ kalýt bir bir okunacak sonucuna varýlamaz. Birincisi, herkes birikimin içindeki ustalarý bir çýrak olarak öðrenirken, belli bir aþamada seçimini de yapacak, yolunu belki de o ustalara göre çizecektir. Sonra kendi dilini, kendi yazýnsal anlayýþýný oluþturacaktýr. Düþünebiliyor musunuz, bir genç öykücü bir tane de olsa ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

15 HASAN ÖZKILIÇ Refik Halit Karay, Halit Ziya Uþaklýgil, Samim Kocagöz, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Sait Faik ya da Memduh Þevket Esendal, kendi beðenisine göre 50 Kuþaðý öykücülerinden bazýlarý, bir Necati Tosuner, bir Köy Enstitülü yazar, bir Bekir Yýldýz, bir Bilge Karasu, ilginçtir, bu iki öykücü ayný yýl Sait Faik Hikâye Armaðaný'ný paylaþmýþlardýr, ancak bazý çevrelerde hâlâ bu birliktelik anlaþýlamamýþtýr, sonraki kuþaklarý tek tek saymadan, ardýndan 60'lardan bu yana öykü birikimini okumadan öykü yazmaya kalksýn? Birikimden ve insanlýðýn ortak belleðinden söz etmemin anlamý budur. Bazý kitaplarýn yeni baskýlarý yoktur, denebilir, düne kadar doðruydu, ama ben bazý gençlerin gidip eski Varlýk Yayýnlarý'ný nasýl bulduklarýný da biliyorum. Bunun reklamý falan olmaz, hakkýný vermek gerekiyor, Feridun Andaç, Dünya Kitaplarý'nda hayýrlý bir iþ yapýyor, seçme öyküler dizisi, birikim ve bellek tazeleme örneði olarak çok doðru ve yerinde bir yayýncýlýk etkinliðidir. Hasan Özkýlýç: Teþekkürler Kemal. Geldik son soruya Ancak bakýyorum, bazý arkadaþlar kimi konularda konuþmamýþlar. Yanýlýyor muyum? Tarihsellik meselesi, kuþaklar arasý çatýþmalar vb Çok kýsaca. Son tura girmiþ olalým böylece. Mehmet Atilla: Hem beklediðin kadar kýsa hem de sözünü ettiðin konularda konuþmuþ kadar kapsayýcý olsun diye Borges'e atýfta bulunmak zorundayým Hasan. Yoksa bu forum bitmez. Hani Borges, bir yazarýn asýl görevinin iyi yazmak olduðunu, yalnýzca bunu yaparak görevini yerine getirebileceðini söyler ya; bence her þey bu formülün ardýnda gizlidir iþte. Þahin Yýldýrým: Ýzin verirseniz, ben son olarak genç öykücüler ve kuþak sorunu için konuþmak istiyorum. Gençlerin aðzýný býçak açmýyor denmiþti. Deðil. Bence fýrsat verilince gençler edebiyat, sanat, öykü üzerine hayli ve güzel konuþuyorlar. Bunu yedi, sekiz genç öykücüyle Agora için yaptýðým ve önümüzdeki sayýda yayýnlanacak olan söyleþiden biliyorum. Bir de tedirginlik var tabii. Alan deneyimli yazarlarla dolu, yanlýþ bir þey söylemekten de çekiniyorlar. Ama þu doðru, gençler genel olarak öykü türü üzerine fikir üretmektense bunun uygulamasýna yöneliyorlar. Denilebilir ki yazdýklarý öyküleri yine baþka öyküler yazarak savunuyorlar. Kuþaklar arasý farka gelince, genel olarak eski kuþak öykücüler yeterince okunmuyor, yeni kuþaðý da öncekiler okumuyorlar, gereði gibi eleþtirmiyorlar; belki þöyle demeli, kardeþler çok yaramaz, kendi baþýna buyruk, yanlýþ adýmlar da atabiliyorlar, ama aðabeyler de aðabey olduklarýný unutmuþlar ya da en azýndan bunu hissettirmiyorlar. Dolayýsýyla kardeþler ve aðabeyler birbirlerini önemsemiyor görünüyorlar, fakat birbirlerinden yararlandýklarý da ortada, üstelik bunu gizli yaptýklarý halde. Kemal Gündüzalp: Biliyorsunuz ya da duymuþsunuzdur, Erdal Öz'ün kitapta bir ilk öykü örneði vardýr. Belli ölçüde doðrudur da sanki. Öteki öyküleri okumanýz için iyi bir baþlangýç olabilir. Ama ilk tümce için 116 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

16 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR ayný þey söylenebilir mi? Bundan çok emin deðilim. Yani yazar öyküsüne: Soðuktu. Keþke paltomu alsaydým. Salaðýn tekiyim. diye baþlasa ya da hani edebiyat yapsa: Karlý bir kýþ günüydü. Murat gecikince durakta dondum kaldým. dese, gerçekte ne deðiþir? Ýkincisindeki kliþe belki sýrýtýyor, ama bana yine de çok önemli gibi gelmiyor. Hatta ilk paragraf da önemli olmayabilir. Ama ilk sayfadan sonra da olmuyorsa iþ kritik demektir. Bakýn, okuyanlar anýmsar, Adalet Aðaoðlu'nun Yüksek Gerilim adlý öyküsünün giriþi, bana sýkýcý gelmiþtir. Ama öykü olaðanüstüdür bana kalýrsa. Demek burada da sabýrlý olmak gerekiyor. Öykü dýþýnda bazý romanlarýn ilk bölümleri ya da ilk on-elli sayfasý bazen insanýn anasýný aðlatýr. Bence ilk cümle, ilk sayfa ya da ilk bölüm, anlatým olarak hoþ olsa elbette daha iyi olur, ama çok nesnel bir ölçüt gibi gelmiyor bana. Dilin kullanýmý, anlatýmýn büyüsü ve güzelliði asýldýr bence. Polisiye olsa belki. Her öyküde ille de bir gerilim olacak diye bir kural da yoktur bence. Dil ve anlatým okuru çeksin, yeter. Bazen son cümle de ilki kadar önemlidir ayrýca. Diyaloðu önemserim. Doðrusu durgun bir anlatýmý olan diyalogsuz öyküler bazen sýkýcý gelmiþtir bana. Bir dil ustasý olmasý bir yana, örneðin Bilge Karasu'daki uzun paragraflarýn, dümdüz anlatýmýn beni boðduðunu söylediðim kimi arkadaþlar, yazýnsal beðenim den kuþkuya düþtüklerini söylemiþlerdir. Bu çok kiþisel olabilir, itiraz ým da olmaz. Ancak, demek ki ben, kiþisel olarak sevemiyorum. Ha, bunu derken, Orhan Kemal'in öykülerinde çok belirgindir bu, sürekli diyalog üzerine kurulu bir öykü de tat vermeyebilir insana. Ama Orhan Kemal'in diyaloglarýyla bile kiþi/karakter çizimleri yaptýðýný da göz ardý etmemelidir. 50 Kuþaðý'yla aramdaki soðukluðun bile buradan geldiðini söyleyebilir; kendi kendine mýrýldanan insanlar. Tamam, anladýk birey öne çýkarýlýyor ama, birey denilen insan hep yalnýz, bir baþýna, iliþkisiz deðildir herhalde. Dahasý, yazýnsal bakýþ bir öneriler toplamýdýr, yazýnsal yaratýcýlýkta sonuçta þu ya da bu ölçüde bir insan tipolojisi ve gelecek tasarýmý da önermiþ oluyoruz, konuþan insanlar da olmasý daha doðru ve gerçekçi olamaz mý? Semih Gümüþ'ün sözünü biliyorum ama, hangi baðlamda söylediðini net anýmsamýyorum þimdi. Ben o sözlerin, daha önce Baþar Baþarýr'ýn yazýsý baðlamýnda konuþurken, yani öykücülerin öykü üzerine hiç ya da az söz etmeleri baðlamýnda algýlamýþtým. Öyküdeki aþýrý suskunluk, diyalogsuzluk ya da öykü karakterlerinin hiç konuþmamasý, kendi kendilerine konuþmalarý, söylemin salt iç dökümü, iç konuþma ya da monolog biçiminde olmasý, bir okur olarak bana her zaman sevimli gelmiyor. Öykünün melezliði gerçek olabilir, ama deneme de deðildir ya da olmamalýdýr, deðil mi? Þu türler arasý geçiþkenliði anlarým, öyküde þiirsellik olabilir, þiirsel bir dil ve anlatým tutturulabilir, ama öykü þiirin kýz kardeþi de olsa þiir deðildir, öyküdür. Bazý postmodernist anlatýcýlarýn, metin yazarlarýnýn türleri kaynaþtýrmasý, bana hiç de çaðýn zorladýðý bir yenilikçilik olarak gelmiyor. Baþka bir düzlemde buna da bir türün gereðini ya da kurallarýný yerine getirememe beceriksizliði denemez mi? Kurallar bozmak içindir anarþist söylemi, bir türün karakteristik özelliklerini bozma hakkýný vermez kimseye. O zaman bizim burada tartýþtýðýmýz öykü neden bir ana tür deðildir, bir ara tür müdür ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

17 HASAN ÖZKILIÇ tartýþmasý da anlamýný yitirir. Yani havanda su dövmüþ oluruz. Bu söyleme biçimimi, ben biçem demeyi yeðlerim, sert, kesinlikler belirleyen olarak tanýmlamak isteyenler olabilir, gocunmam, ama ben türlerin ayrýlýðýný savunuyorum. Öteki biraz da kolaycýlýk gibi geliyor bana. Deneme yazmak isteyen oturur deneme yazar, bu varsýllaþtýrýlabilecek bir türdür, bu iþin ustalarý vardýr, öyküyü de öykücüler yazsýn, o zaman ara tür olmaktan çýkar. Bizde hep yararlanmayla, yerine koyma, birleþtirme karýþtýrýlýr. Ben öykü yazarken deneme biçemine sýðýnmak istemem, deneme yazdýðýmda da becerebildiðim oranda öyküden uzak durmaya çabalarým. Diyalog konusunda son olarak þunu da eklemeliyim: Yazar olarak ya da eleþtirel anlamda, o öykü özelinde, öykünün özgül durumuna göre deðerlendirme yapabilirim. Diyalog aðýrlýklý bir öykü olabileceði gibi, üç beþ karþýlýklý konuþmanýn yer alabileceði öyküler de olabilir sonuçta. Kazanç kayýp yerine, yerindeliði, sahiciliði önemsenmelidir. Ýyi bir öykü ne gibi özellikler taþýmalýdýr, bu forumun sýnýrlarýný aþabilir bence. Zor soru yani. Bir öykü yazarken çýkýþ noktamýz nedir? Bizden önce anlatýlanlarýn iyisine öykünme, en azýndan baþlangýç için, sonra öncekileri beðenmeyip daha iyisini yaratma güdüsü. Yaratýcýlýðýn kökeninde bu tür duygular vardýr bence. Þu söylenebilir yine de: Öykü dar zamanlarýn anlatýmýdýr, ancak otuz yýllýk anýmsamalar da olsa, belli bir sýnýrý vardýr. Demek ki bir ayrýntý sanatýdýr, ama gereksiz de ayrýntý olmayacaktýr. Aykýrýkaný (paradoks) gibi, ancak deðil. Muzaffer Buyrukçu örneðin, böylesi bir ayrýntý ustasýdýr. Ýþte Anton Çehov'un o ünlü duvardaki tüfek örneði de bunu anlatýr bence. Yani gereksiz ayrýntýya yer olmamalý. Yoksa, tüfek olabilir, örneðin atadan kalma bir süstür, ama patlamaz. Diyelim bazý televizyon programlarýnda olduðu gibi sözde köy ortamý nda asýlýdýr, ama patlamasý da gerekmez. Ben patlamayan bir tabancalý öykü yayýmlamýþtým, buna göndermede bulunarak. O sözün geçerliliði, öyküye bir þey katmayan ayrýntýdan kaçýnma anlamýnda elbette geçerlidir, yoksa gerçekte tüfeðin patlamak zorunluluðu yoktur! Nedense bu örnek bana hep Cahit Atay'ýn Pusuda adlý oyununu anýmsatýr. Orada patlar da öyküde bir ayrýntý olarak niye patlasýn ki? Þükran Farýmaz: Yaramaz kardeþler ustalarý okumadan bir süreliðine götürebilirler iþi. Çünkü öykü biraz da kendiliðinden bir þeydir, þiir gibi. Ancak iþin özüne eðildinizde öykünün þiirle hiç de ilgisinin olmadýðýný görürüz. Öyküde direnen ve yalnýzca öykü yazan kiþiler iyi bilirler bunu. Çünkü önemli olan baþkasýnýn öyküsünü yazabilmektir, yüzlerce öykü yazmýþ Çehov'a, Sait Faik'e bakýn. Bizim kuþaktansa öyküyü baþarmýþ, yani bu kendiliðinden durumu yakalamýþ, ancak ekolünü de yaratmýþ az isim var. Bunlarý da edebiyat çevreleri zaten tanýyor. Öyküde direnmek, yoðun bir okuma uðraþýný da, tekniðe iliþkin sorulara kafa yormayý da ayný anda gerektiriyor. Bu nedenle genç öykücünün ustayý okumamasý düþünülemez. Ustalara gelince, gençleri izleme gibi bir durum neden onlara yükleniyor ki? Burada kendi adýma gerçek bir týkanýklýk yaþýyorum ben. Edebiyat eleþtirmenini yitirdi ve kimsenin gýký çýkmýyor. Bir sürü etkinlik, kitap tanýtým yazýlarý, kitabýnýz çýkar çýkmaz birbirini izleyen söyleþiler filan iyi güzel de, -Þahin olumlamasa da fena 118 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART 2006

18 ÖYKÜ FORUM ÝZMÝR þeyler deðil bunlar- eleþtiri, gerçek eleþtiri nereye gitti? Bakýn þu an Papirüs'ün bir sayýsý yanýbaþýmda duruyor. Hikâye üstüne diye bir forum var orada da. Haldun Taner, okurunu yetiþtirmekten söz ediyor konuþmasýnýn bir yerinde. Þimdi Ferda'ya yönelmek istiyorum: Bu dergi Anadolu'nun ücra köþelerinde bile okur buluyordu ve bizler çocuk sayýlýrdýk o yýllarda. Günümüzde onlarca dergi yayýmlanýyor. Yayýmlansýn. Ama genç okur, daha çok ustalarýn yazdýðý dergilerle beslesin kendini. Ya da yayýn politikasýný oturtmuþ dergilerle. Yoksa Anadolu dergiciliði okura çok þey katacak durumda deðil. Üstelik öykünün de, þiirin de, denemenin de kötü örnekleri veriliyor. Görebildiðim kadarýyla çoðunluk postmodern deneyime soyunuyor genç öykücü. Hani bir eskimo kulübesine sýðýnsanýz daha akýllýca davranmýþ olursunuz. Kaldý ki olaðanüstü bir okuma deneyimden sonra ulaþýlabilecek postmodern deneyime de yazýk oluyor. Bana öyle geliyor ki öykü yazarýnýn özümsemediði hiçbir yeniliði kolay kolay kaldýrmýyor. Ama sýðlýktan da geçilmiyor ortalýk. En büyük eksiklik yaratýcýlýk konusunda yoksul oluþumuz olabilir mi? Öyle ya, duygularý ve düþünceleri iðdiþ edilmiþ bir toplumun bireyleriyiz hepimiz. Bir de bu açýdan bakmalýyýz kendimize. Son birkaç þey söylemem istenirse, kitleselleþmek adýna ne þiir yazýlýr ne de öykü. Doðrudan doðruya savaþçý da deðildir öykü. Olsa olsa savaþçý insaný yaratmada bir araçtýr. Ýþte hepsi bu. Mehmet Atilla: Arkadaþlarý dinlerken aklýma Oðuz Atay'ýn bir öyküsü geldi nedense. Hani ýssýz bir demiryolu istasyonundaki üç hikâyecinin öyküsünü anlatýr Oðuz Atay ve öyküyü þöyle bir cümleyle bitirir: Ben buradayým sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? Sanki biz de bu kocaman sorunun altýnda konuþtuk þimdiye kadar ve bana öyle geliyor ki, herkes kendi okurunu aramaya devam etti. Ýþin doðasý da böyle bir sonucu gerektiriyor zaten. Önemli olan öykü üzerine konuþabilmekti, bunu da baþardýðýmýza inanýyorum. Hasan Özkýlýç: Sevgili arkadaþlar, burada bitirmek zorundayýz. Biliyorum ki daha söyleyecek sözünüz var, ama bir baþka yerde buluþmayý diliyorum. ÝMGE ÖYKÜLER YIL 2, SAYI 7, ÞUBAT-MART

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý CEBÝRSEL ÝFADELER ve DENKLEM ÇÖZME Test -. x 4 için x 7 ifadesinin deðeri kaçtýr? A) B) C) 9 D). x 4x ifadesinde kaç terim vardýr? A) B) C) D) 4. 4y y 8 ifadesinin terimlerin katsayýlarý toplamý kaçtýr?.

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman

Detaylı

1997 yýlýnda Ankara'da, temeli Düþler Öyküler dergisiyle atýlan ve bu yýl dokuzuncusu

1997 yýlýnda Ankara'da, temeli Düþler Öyküler dergisiyle atýlan ve bu yýl dokuzuncusu Ankara Öykü Günleri'nin Serüveni A y s u E r d e n 1997 yýlýnda Ankara'da, temeli Düþler Öyküler dergisiyle atýlan ve bu yýl dokuzuncusu gerçekleþtirilen Ankara Öykü Günleri, öyküye, edebiyata yönelik

Detaylı

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek söyleyemem. Ýþlerin paylaþýmý yüzünden aramýzda hep kavga

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Bir dik ikizkenar ABC üçgeni, BC = AB = birim olacak þekilde veriliyor. Üçgenin C köþesini merkez kabul ederek çizilen ve yarýçapý birim olan bir yay, hipotenüsü D noktasýnda, üçgenin

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

12 Eylül'ün üzerinden çeyrek yüzyýl geçmiþ bile. Gençliðimizin en güzel yýllarý heba

12 Eylül'ün üzerinden çeyrek yüzyýl geçmiþ bile. Gençliðimizin en güzel yýllarý heba Yenilgide (Bile) Direnebilmek! K e m a l G ü n d ü z a l p 12 Eylül'ün üzerinden çeyrek yüzyýl geçmiþ bile. Gençliðimizin en güzel yýllarý heba edilmiþ. Hayatýmýzýn En Güzel Yýllarý diye bir Amerikan filmi

Detaylı

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1 DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1 1. x ve y farklý rakamlar olduðuna göre, x+y toplamý en çok 5. a bir doðal sayý olmak üzere aþaðýdakilerden hangisi a 2 +1 ifadesinin deðeri olamaz? A)

Detaylı

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM 7. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? 2 1 1 2 A) B) C) D) 3 2 3

Detaylı

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr 20 ad d es et en kal ý içe ride bý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr Kitagami Desenleri Cem ÖNGÝDER 2017 Kitagami Nasýl Yapýlýr Hazýrlayan: Cem Öngider 2017 Ýstanbul Merhaba, Çok uzun zaman önce baþladýðým ancak

Detaylı

yeterince bilinmemesi gibi birçok neden ileri sürülebilir.

yeterince bilinmemesi gibi birçok neden ileri sürülebilir. Öykü Soruþturma 1980'DEN GÜNÜMÜZE UNUTULMUÞ, ÖYKÜLERÝ GÖZDEN KAÇMIÞ, ÖYKÜLERÝNÝN DEÐERÝ YETERÝNCE BÝLÝNMEMÝÞ FARKLI KUÞAKLARDAN ÖYKÜCÜLER KÝMLERDÝR, NEDEN? Ýmge Öyküler, öykü edebiyatýnýn sorunlarýný gündeme

Detaylı

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim 1. Ünite İletişim ve İnsan İlişkileri İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim 9 Ýletiþim Benimle Baþlar a. Bugüne kadar baþardýðým en zor iþ nedir? b. En çok gurur duyduðum

Detaylı

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Kendimi Tanýyorum HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Resimdeki kiþilerin fiziksel farklýlýklarý nelerdir? Ýnsanlarý birbirinden ayýran fiziksel ve duygusal özellikleri ile ilgi alanlarý vardýr. Bu farklýlýklar

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01 Matematik Mantýk Kümeler Sevgili öðrenciler, hayatýnýza yön verecek olan ÖSS de, baþarýlý olmuþ öðrencilerin ortak özelliði, 4 yýl boyunca düzenli ve disiplinli çalýþmýþ olmalarýdýr. ÖSS Türkiye Birincisi

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 puanlýk sorular. Saat 7:00 den 7 saat sonra saat kaçtýr? A) 8.00 B) 0.00 C).00 D).00 E).00. Bir grup kýz daire þeklinde duruyorlar. Alev Mina nýn solunda dördüncü sýrada, saðýnda

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2018 3 puanlýk sorular 1. Leyla nýn 10 tane lastik mührü vardýr. Her mührün üzerinde 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 rakamlarýndan biri yazýlýdýr. Kanguru sýnavýnýn tarihini þekilde görüldüðü gibi yazan Leyla,

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

Melike Koçak-Sezer Ateþ Ayvaz-Leyla Ruhan Okyay

Melike Koçak-Sezer Ateþ Ayvaz-Leyla Ruhan Okyay Nezihe Meriç'le Melike Koçak-Sezer Ateþ Ayvaz-Leyla Ruhan Okyay Sezer Ateþ Ayvaz, Nezihe Meriç, Melike Koçak, Leyla Ruhan Okyay Kararsýz yaðmurun oyun oynadýðý bir günde, bir çay bahçesindeyiz; önümüzde

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2018 3 puanlýk sorular 1. Ailemdeki her çocuðun en az iki erkek kardeþi ve en az bir kýz kardeþi vardýr. Buna göre ailemdeki çocuk sayýsý en az kaç olabilir? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 7 2. Þekildeki halkalarýn

Detaylı

DOÐRUNUN ANALÝTÝÐÝ - I

DOÐRUNUN ANALÝTÝÐÝ - I YGS-LYS GEOMETRÝ Konu Anlatýmý DOÐRUNUN ANALÝTÝÐÝ - I ANALÝTÝK DÜZLEM Baþlangýç noktasýnda birbirine dik olan iki sayý doðrusunun oluþturduðu sisteme dik koordinat sistemi, bu doðrularýn belirttiði düzleme

Detaylı

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma Ýçindekiler 1. FASÝKÜL 1. ÜNÝTE: ÞEKÝLLER VE SAYILAR Nokta Düzlem ve Düzlemsel Þekiller Geometrik Cisimlerin Yüzleri ve Yüzeyleri Tablo ve Þekil Grafiði Üç Basamaklý Doðal Sayýlar Sayýlarý Karþýlaþtýrma

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. þaðýdaki þekilde kenar uzunluklarý 4 ve 6 olan iki eþkenar üçgen ve iç teðet çemberleri görülmektedir. ir uðurböceði üçgenlerin kenarlarý ve çemberlerin üzerinde yürüyebilmektedir.

Detaylı

A b d ü l k a d i r A y h a n

A b d ü l k a d i r A y h a n Tartýþma Bir Yýlan Hikâyesi/Öyküsü A b d ü l k a d i r A y h a n Ýlkin, þubat ayýnda yazýn dünyamýza katýlan Ýmge Öyküler dergisine hoþ geldin diyerek baþlayalým söze. Güzel bir dergi olmuþ, emeði geçenlerin

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

Yaratýcýlýk kavramý/sorunu postmodernizmle birlikte sorgulanmaya baþlandý. Metnin gerçeklikle iliþkisini hedef alan postmodern

Yaratýcýlýk kavramý/sorunu postmodernizmle birlikte sorgulanmaya baþlandý. Metnin gerçeklikle iliþkisini hedef alan postmodern Dosya Öyküde Yaratýcýlýk Yaratýcýlýk kavramý/sorunu postmodernizmle birlikte sorgulanmaya baþlandý. Metnin gerçeklikle iliþkisini hedef alan postmodern yaratýlar, yaratýcýlýðýn ne olduðunu, biçimle olan

Detaylı

Tam adýyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov'la lise son sýnýfta tanýþtým. Ýstanbul Hukuk

Tam adýyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov'la lise son sýnýfta tanýþtým. Ýstanbul Hukuk E r d a l Ö z Çehov'un Öykücülüðü Üzerine Tam adýyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov'la lise son sýnýfta tanýþtým. Ýstanbul Hukuk Fakültesi birinci sýnýf öðrencisiyken tam bir Çehov tutkunuydum. Türkiye'de

Detaylı

014-015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "7. AKIL OYUNLARI ÞAMPÝYONASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 7. Akýl Oyunlarý Þampiyonasý, 18 Nisan 015 tarihinde Özel Sancaktepe Bilfen Ortaokulu

Detaylı

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 1. Fasikül TEMA 5 Hayal Gücü TEMA 6 Eðitsel ve Sosyal Etkinlikler r, ýt lý z. Sa ma k l ra atý a S l O ek t Se ek T T ... Ýçindekiler 5. TEMA: HAYAL GÜCÜ Açelyanýn Bir Günü Harf Hece Test 1 Kelime Test

Detaylı

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez? 5. SINIF COÞMY SORULRI 1. 1. BÖLÜM DÝKKT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. Kazan Bardak Tam dolu kazandan 5 bardak su alýndýðýnda kazanýn 'si boþalmaktadýr. 1 12 Kazanýn

Detaylı

2014-2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "4. AKIL OYUNLARI TURNUVASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 4. Akýl Oyunlarý Turnuvasý, 21 Þubat 2015 tarihinde Özel Sancaktepe Okyanus Koleji

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi... ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Fiziksel Özelliklerim............ 10 Duygularým................... 11 1. Haftanýn Testi............... 13 Yapabildiklerim - Hoþlandýklarým.. 15 Günümü Planlarým.............

Detaylı

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur. POWERED BY Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur. Corporate Stars her yýl Türkiye nin en iyi kurumsal firmalarýný bir araya getirir. Oluþturduðu sinerji

Detaylı

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi. O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi. Çünkü fýrtýna olacaksa okullarýn tatil edilmesi kesin gibi

Detaylı

Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý

Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý 39 Jules Feiffer's America Jules Feiffer Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý Levent Gönenç Elinizde tuttuðunuz bu kitap bugüne kadar Amerikan toplumu üzerine yapýlmýþ en yetkin sosyolojik

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Tema. Tema. Tema. www.degeryayinlari.com. Geleceðin Büyükleri olan Deðerli Öðrencilerimiz,

ÝÇÝNDEKÝLER. Tema. Tema. Tema. www.degeryayinlari.com. Geleceðin Büyükleri olan Deðerli Öðrencilerimiz, 1. Fasikül TEMA 1 Okul Heyecaným Set Olarak Satýlýr, Tek Tek Satýlmaz. ...... Ön Söz www.degeryayinlari.com Copyright Zambak Yayýncýlýk ve Eðitim Gereçleri Tic. AÞ Bu kitabýn tamamýnýn ya da bir kýsmýnýn,

Detaylı

Salim Þengil ile Seçilmiþ Hikâyeler

Salim Þengil ile Seçilmiþ Hikâyeler Salim Þengil ile Seçilmiþ Hikâyeler Üzerine Söyleþi * Düþler Öyküler: Sizi yalnýzca öykü yayýmlanan bir dergi çýkarmaya iten nedenler neler? Salim Þengil: 1938 yýlýnda CHP'nin açtýðý öykü yarýþmasýnýn

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

ünite doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr?

ünite doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr? ünite1 TEST 1 Doðal Sayýlar Matematik 4. 10 491 375 doðal sayýsýndaki 1 rakamlarýnýn basamak deðerleri toplamý kaçtýr? 1. Ýki milyon yüz üç bin beþ yüz bir biçiminde okunan doðal sayý aþaðýdakilerden A.

Detaylı

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu. ünite1 Sözcükte Anlam Türkçe 1. TEST 1 k e l e b e k o v a ç i ç e y d a l g a a u m ü z i k e n a k a ð ý t Bulmacada aþaðýda ý verilen sözcüklerden hangisi kullanýlmamýþtýr? 3. Aþaðýdaki altý çizili

Detaylı

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller: Ayna-Gazetesi-renksiz-11-06.qxp 26.10.2006 23:39 Seite 2 Çocuklarda Ateþ Deðerli Ayna okuyucularý, bundan böyle bu sayfada sizleri saðlýk konusunda bilgilendireceðim. Atalarýmýz ne demiþti: olmaya devlet

Detaylı

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7 TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 20 17 1. =? 2 + 0 + 1 + 7 A) 3,4 B) 17 C) 34 D) 201,7 E) 340 2. Berk tren yolu modeliyle oynamayý çok sever. Yaptýðý tren yolu modelinde, bazý nesneleri 1:87 oranýnda küçülterek oluþturmuþtur.

Detaylı

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 KENDÝMÝ TANIYORUM... 9

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 KENDÝMÝ TANIYORUM... 9 ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE KENDÝMÝ TANIYORUM... 9 BÝREYSEL FARKLILIKLARIMIZ... 10 Ölçme ve Deðerlendirme... 13 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 15 DUYGULARIMIZ ve DÜÞÜNCELERÝMÝZ... 16 Ölçme ve Deðerlendirme...

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

C c. D d B b. G g. J j. O o. Y y Z z

C c. D d B b. G g. J j. O o. Y y Z z bilgi HARFLERİ TANIYALIM Sesleri yazıda göstermemizi sağlayan işaretlere harf denir. Dilimizde 29 farklı harf bulunmaktadır. Bu harflerin hem küçük hem de büyük şekilleri vardır. Bunlar, alfabemizde belli

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. 20,16 ile 3,17 ondalýk sayýlarý arasýnda kaç tane tam sayý vardýr? A) 15 B) 16 C) 17 D) 18 E) 19 2. Aþaðýdaki trafik iþaretlerinden hangisinin simetri ekseni

Detaylı

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not 1. Anne Özlemi Ýlkbaharýn tatlý güneþi, Yeþilbað köyünde bütün çatýlarý, avlularý, tarlalarý, dað yollarýndaki keçileri ýsýtmaya baþlamýþtý yine. Tuna bu köyde yaþayan çocuklardan biriydi. Ablasý Suna

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK TS YGSH YGS 04 DERSHANELERÝ Konu TEMEL KAVRAMLAR - III Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ DERSHANELERÝ Konu Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK SAYI BASAMAKLARI - I TS YGSH YGS 06 Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur. POWERED BY Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur. Corporate Stars her yýl Türkiye nin en iyi kurumsal firmalarýný bir araya getirir. Oluþturduðu sinerji

Detaylı

BÖLME ve BÖLÜNEBÝLME TEST / 6

BÖLME ve BÖLÜNEBÝLME TEST / 6 BÖLME ve BÖLÜNEBÝLME TEST / 6 1. A sayýsýnýn B ile bölümünden bölüm 4, kalan 3 tür. B sayýsýnýn C ile bölümünden bölüm 6, kalan 5 tir. Buna göre, A sayýsýnýn 12 ile bölümünden kalan A) 7 B) 8 C) 9 D) 10

Detaylı

KÖÞE TEMÝZLEME MAKÝNASI ELEKTRONÝK KONTROL ÜNÝTESÝ KULLANIM KILAVUZU GENEL GÖRÜNÜM: ISLEM SECIMI FULL

KÖÞE TEMÝZLEME MAKÝNASI ELEKTRONÝK KONTROL ÜNÝTESÝ KULLANIM KILAVUZU GENEL GÖRÜNÜM: ISLEM SECIMI FULL KÖÞE TEMÝZLEME MAKÝNASI ELEKTRONÝK KONTROL ÜNÝTESÝ KULLANIM KILAVUZU GENEL GÖRÜNÜM: calismaya hazir Enter Tuþu menülere girmek için kullanýlýr. Kýsa süreli basýldýðýnda kullanýcý menüsüne, uzun sürelibasýldýðýnda

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO EMEKÇÝLERÝ Birþeyleri deðiþtirmek isteyen insan önce

Detaylı

7215 7300-02/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

7215 7300-02/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41. 7215 73-2/26 TR(TR) Kullanýcý için Kullanma talimatý ModuLink 25 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý off on C 5 off 2 on pm 1:41 24 Volt V Lütfen cihazý kullanmaya baþladan önce dikkatle

Detaylı

1 2 3 4 7 8 9 10 11 12 13 14 16 19 21 23 24 25 26 27 28 30 32 33 37 41 42 44 46 47 48 50 52 54 56 Kurum Kimliði Logo Logo Þube Logolarý Logonun Renkli Kullanýmý Logonun Siyah-Beyaz Kullanýmý Logonun Diþi

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Ayla 1997 ve kardeþi Cemile 2001 yýlýnda doðmuþtur. Bu iki kýz kardeþin yaþlarý farký için aþaðýdakilerden hangisi her zaman doðrudur? A) 4 yýldan azdýr B) en az 4 yýldýr C) tam 4

Detaylı

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere, ., 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 0 sayýlarý ile bölündüðünde sýrasýyla,, 3, 4, 5, 6, 7, 8, ve 9 kalanlarýný veren en küçük tamsayý aþaðýdakilerden hangisidir? A) 59 B) 59 C) 50 D) 5039 E) 0!- 3. Yasin, annesinin

Detaylı

Bilimsel Yayýn Etiði

Bilimsel Yayýn Etiði Bilimsel Yayýn Etiði N. Yasemin OÐUZ* ÖZET Bilimsel çalýþma/araþtýrma yayýn aþamasý tamamlanmadýkça bitmiþ sayýlamaz. "Ýyi" bir bilimsel çalýþma ancak bilim çevrelerine uygun bir biçimde duyurulduðunda

Detaylı

Aþaðýdaki tablodaki sayýlarýn deðerlerini bulunuz. Deðeri 0 veya 1 olan sayýlarýn bulunduðu kutularý boyayýnýz. b. ( 3) 4, 3 2, ( 3) 3, ( 3) 0

Aþaðýdaki tablodaki sayýlarýn deðerlerini bulunuz. Deðeri 0 veya 1 olan sayýlarýn bulunduðu kutularý boyayýnýz. b. ( 3) 4, 3 2, ( 3) 3, ( 3) 0 Tam Sayýlarýn Kuvveti Sýfýr hariç her sayýnýn sýfýrýncý kuvveti e eþittir. n 0 = (n 0) Sýfýrýn (sýfýr hariç) her kuvvetinin deðeri 0 dýr. 0 n = 0 (n 0) Bir sayýnýn birinci kuvveti her zaman kendisine eþittir.

Detaylı

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim Matematik 1. Fasikül ÜNÝTE 1 Geometriye Yolculuk ... ÜNÝTE 1 Geometriye Y olculuk Çevremizdeki Geometri E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim E E E E E Üçgenler

Detaylı

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A² EK 17-A RÝA ÝÇÝN DEÐERLENDÝRME KONTROL LÝSTESÝ ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ Hizmet verenin sorularý: Hizmet alana aþaðýdaki sorularý sorun: Hizmet veren için kurallar: Eðer yanýtlar evet sütununda ise aþaðýdaki

Detaylı

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde. Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde. Güleç bir yüzle, Kýzým Özlem! Neredesin? diye seslendi. Sesi yumuþak,

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 9, Romalýlar Mektubu, dokuzuncu bölüm: «Seçilmiþ Halkýn Ýmansýzlýðý» A. Romalýlar Mektubu nun dokuzuncu bölümünü okuyun. Özellikle þu konulara dikkat

Detaylı

Yönergeyi dikkatlice oku. Gözden hiçbir þeyi kaçýrmamaya dikkat et. Þifrenin birini testin iþaretlenen yerine ( Adayýn Þifresi ), diðer þifreyi de

Yönergeyi dikkatlice oku. Gözden hiçbir þeyi kaçýrmamaya dikkat et. Þifrenin birini testin iþaretlenen yerine ( Adayýn Þifresi ), diðer þifreyi de ADAYIN ÞÝFRESÝ Eðitimi Geliþtirme Dairesi DENEME DEVLET OLGUNLUK SINAVI ÖÐRENCÝLERÝN BÝLGÝ VE BECERÝLERÝNÝ DEÐERLENDÝRME SEKTÖRÜ Öðrencilerin Bilgi Ve Becerilerini Deðerlendirme Sektörü BÝRÝNCÝ deðerlendiricinin

Detaylı

Ön Hazýrlýk Geometrik Þekiller

Ön Hazýrlýk Geometrik Þekiller Ön Hazýrlýk Geometrik Þekiller 1 4 7 10 5 2 3 11 6 8 9 Noktalý kâðýtta bazý geometrik þekiller verilmiþtir. Bu þekillere göre aþaðýdaki ifadelerden doðru olanlarýn yanýna D yanlýþ olanlarýn yanýna Y harfini

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular. Aþaðýdaki þekilde her kutudaki sayý altýndaki iki kutuda bulunan sayýlarýn toplamýna eþittir. Soru iþaretinin bulunduðu kutudaki sayý kaçtýr? 2039 2020? 207 A) 5 B) 6 C) 7 D) 8 E) 9

Detaylı

Depo Modüllerin Montajý Öncelikle depolarýmýzý nerelere koyabileceðimizi iyi bilmemiz gerekir.depolarýmýzý kesinlikle binalarýmýzda statik açýdan uygun olamayan yerlere koymamalýyýz. Çatýlar ve balkonlarla

Detaylı

Sýnav gerçeðiyle ve gerçeðine uygun sýnavlarla ne kadar sýk yüzleþirseniz onu o kadar iyi tanýrsýnýz. Sýnavý tüm ayrýntýlarýyla tanýmak, onu kolay aþm

Sýnav gerçeðiyle ve gerçeðine uygun sýnavlarla ne kadar sýk yüzleþirseniz onu o kadar iyi tanýrsýnýz. Sýnavý tüm ayrýntýlarýyla tanýmak, onu kolay aþm yeni Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Sistemi DERSHANELERÝ Sýnav gerçeðiyle ve gerçeðine uygun sýnavlarla ne kadar sýk yüzleþirseniz onu o kadar iyi tanýrsýnýz. Sýnavý tüm ayrýntýlarýyla tanýmak, onu kolay

Detaylı