ĠÇĠNDEKĠLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını. EKĠM ARALIK 2013 Sayı : 70. TÜRKĠYE KALKINMA BANKASI A.ġ. Adına Sahibi MAKALE. Yazı ĠĢleri Sorumlusu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ĠÇĠNDEKĠLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını. EKĠM ARALIK 2013 Sayı : 70. TÜRKĠYE KALKINMA BANKASI A.ġ. Adına Sahibi MAKALE. Yazı ĠĢleri Sorumlusu"

Transkript

1 Türkiye Kalkınma Bankası Yayını EKĠM ARALIK 2013 Sayı : 70 TÜRKĠYE KALKINMA BANKASI A.ġ. Adına Sahibi Metin PEHLĠVAN Genel Müdür Vekili Yazı ĠĢleri Sorumlusu Hatice BAKIR Ġnsan Kaynakları Daire BaĢkanı Yayına Hazırlık Mehmet Ali TOPRAKOĞLU ĠÇĠNDEKĠLER MAKALE ĠMALAT SANAYĠ DIġ TĠCARET ANALĠZĠ 2 BANKACILIK RĠSKLERĠ : BĠLĠġĠM SUÇLARI 14 YATIRIM TEKNOLOJĠLERĠNĠN SEÇĠMĠ VE ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠK 22 ISO ÇEVRE YÖNETĠM SĠSTEMĠ ÇEVRE VE ÇEVRE KĠRLĠLĠĞĠ 26 Düzeltmen Özlem MUMCU YazıĢma Adresi dergi@kalkinma.com.tr ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI FAALĠYETLERĠ KURUM ĠÇĠ MESLEKĠ VE KURUM DIġI YURT ĠÇĠ EĞĠTĠMLERĠ 31 FUARLAR 37 BASIN HABERLERĠ 39 SANAT FAALĠYETLERĠ 41 Dergide yayınlanan bütün yazılar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir. Bu dergi ücretsizdir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki bilgi ve görüģlerin sorumluluğu yazarlara aittir. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR. Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI FAALĠYETLERĠ PROJE VE FĠNANS DÜNYASI PROJELER 42 FĠNANS 44 SEKTÖRLER 46 ENDEKSLER 48 TEġVĠK BELGESĠ ĠSTATĠSTĠKLERĠ 50 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA FAALĠYETLERĠ 55 BU KĠTABI OKUDUK

2 İMALAT SANAYİ DIŞ TİCARET ANALİZİ Faruk SEKMEN Ekonomik ve Sosyal AraĢtırmalar Müdürlüğü Ekonomist Uzman Yüksek dıģ ticaret potansiyeline sahip olan Türkiye ekonomisi özellikle 2000 li yıllarda geliģen küresel ticaret ağları sayesinde ihracatını ve ithalatını önemli oranlarda artırmıģtır. Aynı dönemde yüksek oranda büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi, yüksek dıģ ticaret açıkları da vermiģtir. Bu çalıģmada dönemi itibariyle Türkiye dıģ ticaretinin belirli göstergelerle analiz edilmesi hedeflenmektedir. Ġhracat ve ithalatın rakamsal geliģimin yanı sıra kiģi baģı değerler, karģılama oranı, dıģ ticaretin teknoloji yapısı ve faktör kullanım yoğunlukları incelenerek, yüksek dıģ ticaret açığının yapısal nedenleri irdelenecektir. Bunun için öncelikle son 11 yıllık dönemde dıģ ticaretin geliģimi, karģılama oranları ve kiģi baģı ihracat/ithalat değerleri analiz edilerek, geliģimin seyri incelenecektir. 1. DıĢ Ticaret GerçekleĢmeleri 2012 yılsonu itibariyle 153 milyar dolar ihracat gerçekleģtiren Türkiye ekonomisi, buna karģılık 237 milyar dolarlık ithalat yaparak, 84 milyar dolar dıģ ticaret açığı vermiģtir (tablo 1). Ġhracatın Gayri Safi Yurt Ġçi Hasılaya oranı %19.4 e ulaģırken, ithalatın GSYĠH ye oranı ise %30 düzeyinde bulunmaktadır. KiĢi baģı ihracat rakamı 2,017 dolar iken kiģi baģı ithalat ise 3,128 dolar olarak kaydedilmiģ olup, ihracatın ithalatı karģılama oranı ise %64.5 düzeyinde gerçekleģmiģtir döneminde Türkiye ihracatı %323 artıģla 36 milyar dolardan 153 milyar dolara yükselirken, aynı dönemde ithalat da %359 artıģ kaydederek 51 milyar dolardan 237 milyar dolara çıkmıģtır. Yine bu dönemde dıģ ticaret hacmi %344 artarak 88 milyar dolardan 389 milyar dolara çıkarken, dıģ ticaret açığı da %442 düzeyinde artıģ göstererek 15 milyar dolardan 84 milyar dolara yükselmiģtir. BaĢka bir deyiģle bu dönemde ithalatımız ihracatımızdan daha hızlı artmıģtır. 2

3 Yıllar Tablo 1: Türkiye DıĢ Ticaretine Ait Göstergeler Ġhracat (Mil. USD) Ġthalat (Mil. USD) DıĢ Ticaret Hacmi (Mil. USD) Kaynak: TÜĠK verilerinden hareketle kendi hesaplamamız döneminde kiģi baģı ihracat %284 (3.8 kat) artarak 526 dolardan 2,017 dolara yükselirken, kiģi baģı ithalat da % 316 (4.2 kat) artıģla 752 dolardan 3,128 dolara çıkmıģtır. DıĢ ticarette rekabet gücünün göstergelerinden olan ihracatın ithalatı karģılama oranı ise ithalat lehine bir görünüm arz etmektedir de %70 dolayında olan ihracatın ithalatı karģılama oranı, küresel ekonomik krizin derinleģtiği 2009 yılında, ithalatın önemli oranda kısılmasıyla %72.5 düzeyine kadar çıkmasına rağmen, krizden çıkıģ eğilimlerinin gözlendiği, yurtiçi talepte ve büyümede yüksek rakamlara ulaģılan döneminde ithalattaki patlama sonucu tekrar ivme kaybetmiģtir sonunda %56 düzeyine kadar gerileyen ihracatın ithalatı karģılama oranı, 2012 de yurtiçi talebi kısarak ve tasarrufları azaltmayı, böylelikle yüksek cari açığı frenlemeyi hedefleyen politikalar izlenmesi sonucu ekonomide görülen yavaģlamanın etkisiyle % 64.5 düzeyinde gerçekleģmiģtir. Tablo 2: Ġmalat Sanayi DıĢ Ticaretine Yönelik Göstergeler Kaynak: TÜĠK verilerinden hareketle kendi hesaplamamız. 3 KiĢi BaĢı Ġhracat (USD) KiĢi BaĢı Ġthalat (USD) KarĢılama Oranı (%) DıĢ Ticaret Açığı (Mil. USD) ,059 51,554 87, , ,253 69, , , , ,167 97, , , , , , ,251 1,053 1, , , , ,111 1,219 1, , , , ,334 1,520 2, , , , ,991 1,846 2, , , , ,071 1,408 1, , , , ,428 1,545 2, , , , ,749 1,805 3, , , , ,098 2,017 3, ,976 Yıllar Ġhracat (Mil. USD) Ġthalat (Mil. USD) Ġmalat San./ Toplam Ġhracat Ġmalat San./ Toplam Ġthalat KarĢılama Oranı (%) ,702 41, ,378 55, ,579 80, ,813 94, , , , , , , , , , , , , , ,

4 Türkiye ihracatının %94 ünü, ithalatının ise %75 ini imalat sanayi karģılamaktadır itibariyle 143 milyar dolarlık imalat sanayi ihracatına karģılık 176 milyar dolarlık imalat sanayi ithalatı gerçekleģtirilmiģ olup, imalat sanayide ihracatın ithalatı karģılama oranı ise %81 düzeyinde bulunmaktadır. Ġmalat sanayinde dıģ ticaret açığı ise 33 milyar dolar düzeyindedir. 2. DıĢ Ticarette YoğunlaĢma ve Herfindahl Endeksi (H-I) Bu bölümde Türkiye imalat sanayi ihracatında ve ithalatında sektörel düzeyde yoğunlaģma düzeyi incelenecektir. DıĢ ticarette yoğunlaģma dıģ ticaretin belirli sayıdaki firma tarafından kontrol edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Ancak; dıģ ticaretin belli ülkelerde, belli fasıllarda ya da maddelerde yoğunlaģması da hesaplanabilmektedir. YoğunlaĢma için yaygın olarak iki ölçüt kullanılmaktadır; YoğunlaĢma oranı (CR m ) ve Herfindahl indeksi (H-I) YoğunlaĢma oranı (CR m ) YoğunlaĢma oranı (CR m ), basit hesaplanabilmesi nedeniyle, yaygın olarak kullanılan bir yoğunlaģma ölçüsüdür. YoğunlaĢma oranı, belli sayıdaki firma, ürün, fasıl (sektör) veya ülkenin toplam paylarını ifade eden bir kavramdır. Burada CR 1 en büyük birimin payı, CR m ise m inci birimin kümülatif payıdır. M değerinin seçilme iģlemi sübjektif olup, yapılan çalıģmalarda genellikle CR 4, CR 5 ve CR 8 değerleri hesaplanmaktadır. Birim sayısının az oluģu yoğunlaģmanın artması ve dıģ ticaretin az sayıdaki birim tarafından kontrol edilmesi anlamına gelir. CR m 0 ile 100 arasında bir değer almakta ve aģağıda belirtilen formül yardımıyla hesaplanmaktadır. Formülde, CR m : YoğunlaĢma oranını, P i ise firma, madde, fasıl veya ülkenin payını göstermektedir. YoğunlaĢma değerleri, ihracatta veya ithalatta sektörel ve ülke düzeyinde çeģitlenme olup olmadığını göstermesi açısından, dıģ ticaret analizlerinde sıkça kullanılan bir gösterge niteliği taģımaktadır. DıĢa açık ve ihracata dayalı büyüme modeli çerçevesinde dünya ekonomisine entegre olan bir ekonomide, ihracat gelirleri az sayıda sektöre ve/veya ülkeye dayanıyorsa, bu malların fiyatlarında ortaya çıkabilecek dalgalanmalar veya dıģ talepte meydana gelebilecek olası daralmalar ihracat gelirlerinde düģüģe ve istikrarsızlığa neden olabilecektir. Ancak, ihracat çok çeģitli ürün kompozisyonuna dayanıyor veya çok sayıda ülkeye yönelik yapılıyorsa, düģen fiyatlara veya belli ülkelerde meydana gelecek talep daralmasına rağmen ihracat gelirleri fazla düģmeyecektir. Bu noktada, CR5 olarak adlandırılan ilk 5 sektörün payı baz alınarak, Türkiye değerleri hesaplanmıģtır. 4

5 Türkiye imalat sanayi ihracatında ilk beģ sektörün payı, 2002 de %62.5 civarında iken, 2012 itibariyle %57.6 düzeyinde bulunmaktadır. BaĢka bir deyiģle imalat sanayi ihracatından en yüksek payı alan ilk beģ sektörün payı 2002 de %62.5 iken 2012 itibariyle %57.6 düzeyine gerilemiģtir. Tablo 3: Ġmalat sanayi DıĢ Ticaretinde CR5 (Ġlk 5 Sektör) YoğunlaĢması ve Herfindahl Endeksi Yıllar Ġhracat Ġthalat Herfindahdahl Herfin- YoğunlaĢma C R5 ma C YoğunlaĢ- Endeksi R5 Endeksi Kaynak: TÜĠK verilerinden hareketle kendi hesaplamamız. YoğunlaĢma oranının düzeyi, ihracatta sektör bazında çeģitlenme olup olmadığını göstermesi bakımından önemli bir göstergedir. DıĢa açık ekonomilerde ihracatın az sayıda sektörde yoğunlaģması arzu edilen bir durum değildir. Ġhracatın çok sayıda sektöre dağılması ve ihraç edilen ürünlerin çeģitliliğinin yüksek olması aynı zamanda dünya ticaretine entegrasyonun yüksek düzeyde olması demektir. Uluslararası ticarette sektörel çeģitlilik derinleģmeyi de beraberinde getirecek ve herhangi bir sektörde yaģanacak bir darboğaz dıģ ticaretin tamamını etkileyemeyecektir. Bu bağlamda ISIC Rev.3 bazında sektörel yoğunlaģma oranlarının son 10 yılda gerileme göstermesi dikkati çekmektedir. YoğunlaĢma oranı azaldıkça imalat sanayiinin ürün çeģitliliğinin arttığı dikkate alındığında, Türkiye de daha fazla sektörlü ve daha derinlikli bir imalat sanayi ihracatı eğilimi olduğu görülmektedir. Ġhracatta olduğu gibi ithalatta yoğunlaģma oranları da sektör bazında dıģa bağımlılığı göstermesi bakımından önemli bir göstergedir. DıĢa açık ekonomilerde ithalatın az sayıda sektörde yoğunlaģması o sektörlerde üretim açığını göstermekte olup, ithal ikamesi 5

6 anlamında yatırım kararında etkili olabilecek bir iģarettir. Ġthalatı belli sektörlerde toplulaģan ülkeler, o sektörlere yönelik ithal ikameci politikalar ve özendirmelerle, yerli kaynakların dıģarı çıkmasına engel olacaktır. Bu noktada Türkiye imalat sanayi ithalatında dönemi için ISIC Rev.3 bazında sektörel yoğunlaģma oranları incelendiğinde, ithalatta en fazla pay alan ilk 5 sektörün payı 11 yıllık dönemde dalgalanmalar göstermemekle beraber 2002 yılına göre 4.2 puanlık artıģla 2012 de 65.2 düzeyinde bulunmaktadır. Ġhracattaki oranın %57 düzeyinde olduğu göz önüne alındığında imalat sanayiinin ithalatta yüksek bir yoğunlaģmaya sahip olduğu, baģka bir deyiģle daha az sektör çeģitliliğine dayalı bir ithalat yapısına sahip olduğu dikkati çekmektedir. Ġthalatın belirli sektörlerde yoğunlaģması, söz konusu sektörlerde veya tedarikçi ülkelerde oluģabilecek problemler karģısında daha kırılgan hale gelmemize neden olmaktadır. 2.2 Herfindahl endeksi (H-I) Ġhracattaki ve ithalattaki sektörel yoğunlaģmanın yıllar itibariyle nasıl geliģtiğini görmek amacıyla, dönemi için Herfindahl endeksinden de (H-I) yararlanılmıģtır. Bu endeksi, yoğunlaģma oranı hesaplanacak tüm birimlerin toplamdaki paylarının kareleri toplamı olarak tanımlanabilir ve aģağıdaki formül kullanılarak hesaplanır: H-I=. Formülde H-I: Herfindahl endeksini ve Pi ise sektör veya ülkenin payını göster- n mektedir. n birim sayısı olmak üzere endeks 1/n <=H-I <=1 değer 2 aralı- p i ğında bulunur. Tek bir birim için hesaplandığında endeksi değeri 1'dir. i 1 Tüm birimler eģit dağılmıģ ise, endeksi en küçük değer olan 1/n bulunur. 23 sektörlü imalat sanayiinde tüm sektörler ihracattan/ithalattan eģit aldığında endeksin değeri 1/23=0.043 olacaktır. Endeksi, zaman boyutu içerisinde her birimin dağılımdaki paylarının değiģikliklerini göstermekle birlikte, tüm dağılımı hesaba kattığı ve birim sayısındaki değiģikliklere duyarlı olduğu için iyi bir ölçüttür. Birim sayısı (n) arttıkça H değeri azalmakta veya birimlerin büyüklükleri arasında eģitsizlik arttıkça H endeksi yükselmektedir. Buna göre Türkiye ihracatı ve ithalatı için hesaplanan sektörlere göre yoğunlaģma endeksi tablo 3 de verilmiģtir. Türkiye ihracatında Herfindahl Endeksi döneminde dalgalanma göstermemekle beraber az da olsa düģüģ kaydederek 0.10 endeks değerinden 0.09 endeks değerine gerilemiģtir. BaĢka bir anlatımla son 10 yılda Türkiye imalat sanayi ihracatı sektörel bazda çok az da olsa daha fazla ürüne dayalı bir yapı eğilimindedir. Ġthalatta ise Türkiye endeks değeri 0.10 olarak sabit kalmıģtır. Yani son 10 yılda ithalatta sektörel olarak bir değiģim görülmemektedir. 6

7 Sonuç olarak Türkiye ihracatı hem yoğunlaģma oranı bakımından hem de Herfindahl Endeksi bakımından ithalattan daha fazla sektörel çeģitliliğe sahiptir. Türkiye ihracatında en yüksek paya sahip sektörler; Ana Metal Sanayi (%20.3), Motorlu Kara TaĢıtı ve Römorklar (%11.3), Tekstil Ürünleri (%9.3), Giyim EĢyası (%8.4), BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Makine ve Teçhizat (%8.3) ve Gıda Ürünleri ve Ġçecek (%6.6) olarak sıralanmaktadır. Türkiye ithalatında öne çıkan sektörler ise, Kimyasal Madde ve Ürünler (%18), Ana Metal Sanayi (%15.1), BaĢka Yerde SınıflandırılmamıĢ Makine ve Teçhizat (%11.7), Kok Kömürü, Rafine EdilmiĢ Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıtlar (% 10.9) ve Motorlu Kara TaĢıtı ve Römorklar (%9.5) olarak sıralanmaktadırlar. 3. Ġmalat Sanayi DıĢ Ticaretinin Teknoloji Analizi Ġmalat sanayiinin dıģ ticaret yapısında meydana gelen değiģimin analizi için dıģ ticaretin talep yapısına, teknoloji düzeyine ve faktör kullanım yoğunluklarına göre yapısı incelenebilir. Geleneksel sektör sınıflandırmasına dayalı talep yapısına göre yapılan analiz, sektörleri ara malı, yatırım malı ve tüketim malı üreten sektörler çerçevesinde ele alırken, teknoloji düzeyine göre yapılan analiz; doğal kaynaklara dayalı, düģük, orta ve yüksek teknoloji sınıflandırmasına dayanmaktadır. Faktör kullanım yoğunluklarına göre yapılan analiz ise sektörleri emek yoğun, hammadde yoğun, ölçek yoğun ve farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektör sınıflandırmaları çerçevesinde ele almaktadır (ESAM, 2012) Faktör Kullanım Yoğunluklarına Göre DıĢ Ticaret Yapısı Bu bölümde faktör kullanım yoğunluklarına göre ISIC (Rev.3) sınıflandırılması kullanılarak Türkiye imalat sanayinin dıģ ticaret yapısının analizi hedeflenmektedir. Faktör kullanım yoğunluklarına göre yapılacak bir analiz Türkiye ve Yozgat ın sektörel yapısı hakkında (emek yoğun, hammadde yoğun vs) detaylı bilgiler içerdiğinden daha anlamlı sonuçlara ulaģılabilmektedir. Ġmalat sanayi ihracatının ve ithalatının faktör kullanım yoğunluğuna göre incelenmesine geçilmeden önce imalat sanayi alt sektörlerinin faktör kullanım yoğunluklarına göre nasıl gruplandırıldıklarının bilinmesi için aģağıdaki tablo hazırlanmıģtır. Buna göre 7 sektör ölçek yoğun sektör olarak değerlendirilirken, 5 er sektör de hammadde yoğun, emek yoğun ve farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sanayiler olarak gruplandırılmaktadır. 7

8 Tablo 4: Faktör Kullanım Yoğunluklarına Göre İmalat Sanayi Sektörleri (ISIC Rev. 3) Hammadde Yoğun Sanayiler 15 Gıda ürünleri ve içecek 16 Tütün ürünleri 20 Ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) 23 Kok kömürü, rafine edilmiģ petrol ürünleri ve nükleer yak. 26 Metalik olmayan diğer mineral ürünler Ölçek Yoğun Sanayiler 21 Kâğıt ve kâğıt ürünleri 22 Basım ve yayım; plak, kaset vb. 24 Kimyasal madde ve ürünler 25 Plastik ve kauçuk ürünleri 27 Ana metal sanayi 34 Motorlu kara taģıtı ve römorklar 35 Diğer ulaģım araçları Emek Yoğun Sanayiler 17 Tekstil ürünleri 18 Giyim eģyası 19 TabaklanmıĢ deri, bavul, el çantası, saraciye ve ayakkabı 28 Metal eģya sanayi (makine ve teçhizatı hariç) 36 Mobilya ve baģka yerde sınıflandırılmamıģ diğer ürünler Farklılaştırılmış ve Bilim Bazlı Sanayiler 29 BaĢka yerde sınıflandırılmamıģ makine ve teçhizat 30 Büro, muhasebe ve bilgi iģleme makinaları 31 BaĢka yerde sınıflandırılmamıģ elektrikli makina ve cihazlar 32 Radyo, televizyon, haberleģme teçhizatı ve cihazları 33 Tıbbi aletler; hassas optik aletler ve saat Kaynak: OECD; (1996), Technology Productivity and Job Creation, Paris Bu çerçevede dönemi itibariyle faktör kullanım yoğunluklarına göre Türkiye nin dıģ ticaret yapısını gösteren Tablo 5 hazırlanmıģtır. Buna göre, 2012 yılı itibariyle Türkiye ihracatında en temel sektör grubunun ölçek yoğun sektörler (%43.8) olduğu, bu grubu da emek yoğun sektörlerin (%26.3) izlediği göze çarpmaktadır. Üçüncü sırada hammadde yoğun sektör grubu (%15.3) gelirken son sırada farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörler (%14.7) gelmektedir döneminde imalat sanayi ihracatında emek yoğun sektörler ortalama %32.2 oranında pay alırken, dönem baģında bu oranın % 42 düzeyinde olduğu ve dönem sonunda %26 düzeyine gerilediği dikkat çekmektedir. Yine dönem ortalaması % 38.8 olan ölçek yoğun sektörlerin payının da dönem baģında % 31 lerden dönem sonunda %44 lere yükseldiği gözlemlenmektedir. Hammadde yoğun sanayilerin ihracat payı da dönem içerisinde artıģ kaydederek %12 lerden %15 düzeyine 8

9 çıkmaktadır. buna karģın farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörlerin toplam ihracat içerisindeki payı ise dönem boyunca yaklaģık aynı düzeyde kalmıģtır. Bir ülkede geliģmiģlik düzeyi ve teknoloji kullanımı arttıkça emek yoğun ve hammadde yoğun sektörlerin payının azalması, farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörlerin payının ise artması beklenir. Buna göre Türkiye imalat sanayi ihracatı ölçek yoğun ve emek yoğun bir yapı arz etmektedir. Ġthalat odaklı bakıldığında ise 2012 itibariyle Türkiye imalat sanayi ithalatında en Tablo 5: Türkiye Ġmalat Sanayi DıĢ Ticaretinin Faktör Yoğunluğuna Göre Dağılımı Yıllar Hammadde Yoğun Ölçek Yoğun Emek Yoğun yüksek payı ölçek yoğun sektörler (%50.2) alırken, onu farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörler (%24.8), hammadde yoğun sektörler (%15.7) ve emek yoğun sektörler (%9.4) takip etmektedir dönemi içerisinde ölçek yoğun ve hammadde yoğun sektörlerin payında artıģ görülürken, farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörler ile emek yoğun sektörlerin payında ise düģüģ gözlenmektedir. Türkiye ithalatında, ihracatın aksine farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörlerin payının oldukça yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Türkiye emek yoğun ve ölçek yoğun sektörlerde ihracat yaparken, ölçek yoğun ve farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörlerde ithalat yapmaktadır. Ancak unutmamalı ki; geliģmiģlik düzeyi ve teknoloji kullanımı yüksek olan bölgelerde/ülkelerde, nispeten ileri teknoloji barındıran farklılaģtırılmıģ ve bilim bazlı sektörlerin payının artması beklenmektedir. FarklılaĢtırılmıĢ ve Bilim Bazlı Ġhracat Ġthalat Ġhracat Ġthalat Ġhracat Ġthalat Ġhracat Ġthalat Ortalama Kaynak: TÜĠK veri tabanından hareketle OECD sınıflamasına göre hesaplanmıģtır. 9

10 3.2: Teknoloji Düzeyine Göre Ġmalat Sanayi DıĢ Ticaret Yapısı DıĢ ticaretin yapısı teknoloji açısından incelenirken, yıllar itibariyle dıģ ticarete konu olan sektörlerin teknoloji düzeyindeki değiģimin de ayrıca ele alınması, dıģ ticaret profili açısından yararlı görülmektedir. Bu bölümde imalat sanayi dıģ ticaretinin teknoloji düzeyinin yıllar itibariyle geliģimi ele alınarak, ihracatta ve ithalattaki teknoloji kullanımı irdelenecektir. Teknoloji düzeyi belirlenirken OECD nin baz aldığı teknoloji düzeyi sınıflaması 1 dikkate alınarak ISIC Rev 3 e göre imalat sanayi ihracatı ve ithalatı sektör bazında teknoloji düzeyine göre gruplandırılmıģtır. Buna göre 4 lü dijit ayrımında imalat sanayinde bulunan 120 sektörden, 50 sektör düģük teknoloji grubunda, 23 sektör orta-düģük teknolojili, 36 sektör orta-yüksek teknolojili ve 11 sektör de yüksek teknolojili sektör kapsamındadır. AĢağıda gösterim açısından 4 lü dijitte teknoloji sınıflamasının zorluğu göz önünde tutularak imalat sanayi sektörlerinin ISIC Rev. 3 e göre 2 li dijitte teknoloji sınıflaması yer almaktadır. ISIC Kodu Tablo 6: Teknoloji Düzeyine Göre Sektörlerin Dağılımı Sektör Adı 10 Teknoloji Düzeyi 15 Gıda ürünleri ve içecek DüĢük 16 Tütün Ürünleri DüĢük 17 Tekstil ürünleri DüĢük 18 Giyim eģyası DüĢük 19 TabaklanmıĢ deri, bavul, el çantası, saraciye ve ayakkabı DüĢük 20 Ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç); hasır vb. örülerek yapılan maddeler DüĢük 21 Kağıt ve kağıt ürünleri DüĢük 22 Basım ve yayım; plak, kaset vb. DüĢük 23 Kok kömürü, rafine edilmiģ petrol ürünleri ve nükleer yakıtlar Orta-DüĢük 24 Kimyasal madde ve ürünler Orta-Yüksek 25 Plastik ve kauçuk ürünleri Orta-DüĢük 26 Metalik olmayan diğer mineral ürünler Orta-DüĢük 27 Ana metal sanayi Orta-DüĢük 28 Metal eģya sanayi (makine ve teçhizatı hariç) Orta-DüĢük 29 BaĢka yerde sınıflandırılmamıģ makine ve teçhizat Orta-Yüksek 30 Büro, muhasebe ve bilgi iģleme makinaları Yüksek 31 BaĢka yerde sınıflandırılmamıģ elektrikli makina ve cihazlar Orta-Yüksek 32 Radyo, televizyon, haberleģme teçhizatı ve cihazları Yüksek 33 Tıbbi aletler; hassas optik aletler ve saat Orta-Yüksek 34 Motorlu kara taģıtı ve römorklar Orta-Yüksek 35 Diğer ulaģım araçları Orta-Yüksek 36 Mobilya ve baģka yerde sınıflandırılmamıģ diğer ürünler DüĢük Kaynak 1 Dırectorate For Scıence, Technology And Industry, STAN Indicators (2005 edition) , S. 25, OECD

11 ÇalıĢmada analiz 4 lü dijitteki sınıflamaya göre yapılarak, durumun tam olarak yansıtılması sağlanmıģtır. Çünkü 4 lü sınıflama 2 li düzeydeki sınıflamadan yer yer farklılaģmaktadır. Örneğin herhangi bir 2 li sektörün tamamı aynı teknoloji düzeyinde bulunmayıp, alt sektörler farklı teknoloji sınıfında yer alabilmektedirler. Buna göre Türkiye imalat sanayi ihracatında ve ithalatında teknoloji düzeylerini göstermek için tablo 7 hazırlanmıģtır itibariyle Türkiye imalat sanayi ihracatında ileri teknolojili ürün ihracatının payı %3.4 ü düzeyinde iken, orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı ise %28.4 pay almaktadır. Bununla beraber, düģük teknolojili ürünlerin payı %30.4, orta-düģük teknolojili ürünlerin payı ise %37.8 düzeyindedir. Böylece orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatı toplam ihracat içindeki payı %31.8 düzeyinde iken, orta-düģük ve düģük teknolojili sektörlerin payı ise %68.2 olarak gerçekleģmiģtir. Bu oranlara göre imalat sanayi ihracatı orta-düģük ve düģük teknolojiye dayalı olarak geliģmektedir denilebilir. Tablodan çıkarılan bir diğer sonuç ise imalat sanayi ihracatının teknoloji düzeyinde kaydedilen değiģimlerdir döneminde, düģük teknolojili sektörlerin toplam imalat sanayi ihracatı içerisindeki payı %46.8 den %30.4 e gerilerken, yüksek teknolojili sektörlerin payı da %6.2 den %3.4 e gerilemiģtir. Aynı dönemde orta-düģük teknolojili sektörlerin payı %22.8 den %37.8 e yükselirken, orta-yüksek teknolojili sektörlerin payı da % 24.3 ten %28.4 e çıkmıģtır. Buradan Türkiye imalat sanayi ihracatının orta-düģük ve ortayüksek teknoloji arasında bir yer konumlandırmaya çalıģtığı sonucu çıkarılabilir. Tablo 7: Türkiye Ġmalat Sanayi Ġhracatının Teknoloji Düzeyi (%) Yıllar DüĢük Orta-DüĢük Orta-Yüksek Yüksek Ġhracat Ġthalat Ġhracat Ġthalat Ġhracat Ġthalat Ġhracat Ġthalat Ortalama Kaynak: TÜĠK veri tabanından hareketle OECD sınıflamasına göre hesaplanmıģtır. 11

12 2012 itibariyle Türkiye imalat sanayi ithalatında en yüksek payı %41.9 oranıyla orta-yüksek teknolojili sektörler almaktadır. Bu grubu %32.1 ile orta-düģük teknolojili sektörler, %13.2 pay ile düģük teknoloji grubu ve %12.8 ile yüksek teknolojili sektörler izlemektedir. Türkiye imalat sanayi ithalatında orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ithalatının payı %54.7 düzeyinde iken, orta-düģük ve düģük teknolojili sektörlerin payı ise %45.3 olarak gerçekleģmiģtir dönemi incelendiğinde imalat sanayi ithalatında payını artıran tek grubun orta-düģük teknolojili sektörler grubu olduğu göze çarpmaktadır. Sonuç olarak Türkiye imalat sanayi ihracatında yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünleri payı %31.8 iken, bu oran ithalatta %54.7 düzeyinde gerçekleģmiģtir. Yine yüksek teknolojili ürünlerde ithalat ihracattan 9.4 puan fazladır. Burada ileri teknolojide net ithalatçı olduğumuz açıkça görünmektedir. 4. Sonuç Türkiye imalat sanayi ihracatı ve ithalatı arasında bir teknoloji açığı olduğu net bir biçimde ortadadır. Özellikle son 11 yılda dıģ ticarette önemli oranlarda nicel geniģleme ve büyüme gerçekleģtiren Türkiye, maalesef bu geniģlemeyi orta-düģük teknolojili bir ihracat profili üzerine oturturken, ithalatta ise orta-yüksek bir yapı sergilemiģtir. Bu ihracat yapısı sanayimizi, teknoloji bakımından dıģa bağımlı bir hale getirmektedir (EĢiyok 2013). Çünkü düģük profilli bir ihracat, emek yoğun ve düģük katma değerli bir üretim yapısını da beraberinde getirmekte, bu süreci de yüksek katma değer barındıran yüksek teknolojili ürünlerin üretiminden vazgeçilmesi ve ithalata yönelme izlemektedir. Gelecek dönem için asıl üzerinde durulması gereken konu, ihracatın ne kadar artacağı değil, hangi ürünlerde/sektörlerde bir geliģim olacağıdır. Çünkü imalat sanayi istatistiklerine göre Türkiye deki imalat sanayi tesislerin % 62.3 ü düģük, %28.2 si orta-düģük teknolojili sektörlere ait iken, yüksek teknolojili sektörlerdeki tesisler ise ancak %0.3 pay alabilmektedir (tablo 6). Tesis sayısından sadece %0.3 pay alan ileri teknolojili sektörler, toplam üretim değerinden %3, katma değerden ise %4.5 oranında pay almaktadırlar. Tesis sayısından sadece %9.3 pay alan orta-yüksek teknolojili sektörler ise üretim değerinden %24, katma değerden de % 25.7 pay alırken, tüm tesislerin %62 sini oluģturan düģük teknolojili sektörler ise katma değerden ancak %39 pay almıģlardır. Bu tablo da göstermektedir ki, yüksek teknolojili ürünler/sektörler yüksek katma değer, düģük teknolojili sektörler ise düģük katma değer barındırmaktadır. 12

13 Tablo 8 : Türkiye İmalat Sanayinin Teknoloji Yapısı (%) Tesis Sayısı Üretim Değeri Katma Değer DüĢük Teknoloji Orta-düĢük Teknoloji Orta-yüksek Teknoloji Yüksek Teknoloji Kaynak: B. Ali EĢiyok, Ġktisat ve Toplum, sayı 31-32, 2013 Türkiye önümüzdeki dönemde dıģ ticarette hedeflediği yüksek ihracat rakamlarına (2023 vizyonu 500 milyar dolar), teknoloji yoğun bir üretim yapısıyla ulaģabilecektir. Bu ise ancak AR-GE çabalarının en üst düzeyde geliģtirilmesi/desteklenmesi yoluyla teknoloji yoğun sektörlerdeki rekabetin artırılması sonucu baģarılabilecektir. Kaynakça Karaca, M.Emin, Meder, Y. ve Sekmen F.; Yozgat Ġli Ġmalat Sanayinin Analizi, ESAM, 2013, Ankara EĢiyok B. Ali, Ġmalat Sanayinin Teknoloji Yapısı, Ġktisat ve Toplum, sayı 31-32, 2013 TÜĠK dıģ ticaret istatistikleri veri tabanı 13

14 BANKACILIK RİSKLERİ : BİLİŞİM SUÇLARI BANKING RISKS : CYBER CRIMES Öz Metin Turan TeftiĢ Kurulu BaĢkanlığı, BaĢmüfettiĢ metin.turan@kalkinma.com.tr Ġçinde yaģadığımız dönem, önceki çağlardan daha yoğun bir Ģekilde iletiģim ve Ġnternet teknolojilerinin kullanıldığı bir dönemi içermektedir. Hatta Ġnternet kullanımı web sayfaları yoluyla etkileģimli ve çift yönlü bir kullanımı beraberinde getirmiģtir. Elektronik ve Ġnternet ortamlarının geleneksel klasik ortamlar yanında da kullanımının yaygınlaģması bu alanda sağlık, eğitim, finans, seçim çalıģmaları, pazarlama vs. gibi her alanda kullanım alanı bulan sosyal medya iletiģim araçlarının kullanım oranını artırmıģtır. Son zamanlarda bu alanlarda biliģim suçları kapsamında fiillerin iģlenmesi yoğunluk kazanmaktadır. Bu alandaki sorunların giderilmesi, ulusal düzenlemelerin yapılmasını gerekli kıldığı gibi uluslararası iģbirliğini de gerekli kılmaktadır. Bu çalıģmada, özellikle finans alanında çok önemli bir yere sahip olan bankalar ve müģterileri aleyhine iģlenen biliģim suçları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunundaki düzenlemeler çerçevesinde incelenmiģtir. Anahtar Sözcükler: BiliĢim suçları, Türk Ceza Kanunu, Elektronik ortam, Sosyal Medya GiriĢ Ġnternet ve elektronik ortamların yaygınlaģması 1990 lı yıllarda baģlamıģ, 2000 lerden sonra artık bu alan vazgeçilmez olmuģtur. Günümüzde her alanda kullanılan internet ve elektronik ortam basılı ortamların kullanım alanlarını yok etmemiģ ancak oldukça daraltmıģtır. Hatta mevzuatımızda da son zamanlarda da e-terkin, e-haciz gibi basılı ortamlarda yapılan iģlemlerin de elektronik ortama taģınma çalıģmalarının hızla yapılmakta olduğu bilinmektedir. Bu sayısal ortamların bu denli yaygınlaģması kurumların özellikle içerik yönetimlerinde de büyük etkinlik yaratma kolaylığı sağlamaktadır. Burada önemli olan içerik yönetimlerinin kurumun oluģturduğu bilgiyi kendisine sermaye etkinliğinde sağlamasıdır. Sanal ortamlar olarak da adlandırabileceğimiz Ġnternet ve elektronik ortamlarda faaliyet icra edilen çok çeģitli iģler bulunmaktadır. Bu iģler hem parasal hem de bilgi içeriklerine dayalıdır ancak bu bilgi sermaye olarak adlandırılan bir üretim faktörü gibi bir değere sahiptir. Zaten kurumlarda çok çeģitli iģlevlere sahip olan bu ortamlar artık üzerinde tamamen iģ ve faaliyetler yürütülen, karar destek sistemleri olarak katkı sağlayan ve gerek üst düzey yönetime gerekse de orta düzey yönetimlere karar almada öncü rolü üstlenen bir alanı oluģturmaktadır. Bu tip alanların yüksek yoğunlukta kullanılması buralarda ihlallerin oluģmasını da beraberinde getirmektedir. 14

15 Ġhlallerin büyük oranda sadece parasal alanları hedeflediği düģünülse de aslında çok çeģitli sanal ortam ihlalleri bulunmaktadır. Elektronik ortamlarda iģlenen ihlaller genel olarak biliģim suçları olarak adlandırılmaktadır. Bu suçlar baģta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) olmak üzere, diğer bazı kanunlarda da düzenlenmektedir. Bu kanunlar kısaca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK), 5651 sayılı Ġnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun olarak sayılabilir. Bunlar dıģında da yine çeģitli yasal düzenlemelerin ihlal edilmesi ile biliģim suçlarının oluģması her zaman olasılık dahilindedir. BiliĢim Suçları BiliĢim suçları, günümüzde dünya hukuk sistemlerinin üzerinde düzenlemelerin yoğunlaģtığı bir alanı oluģturmaktadır. Teknolojideki değiģimlere bağlı olarak her geçen gün yoğunluğu artmaktadır. Bu alanın diğer bir önemi ise, bu alanda uluslararası iģbirliğinin de içinde bulunması gerekmekte olduğudur. Özellikle bu iģbirliğinin Sosyal Medya iletiģim alanlarında yoğunlaģması gerekmektedir. Aksi takdirde meydana gelen ihlaller ve hak mahrumiyetleri ile mücadele edilebilmesi oldukça güçleģecektir. BiliĢim suçları ile ilgili ihlallerin olduğu alana geçmeden önce günümüzde bu alanlarda iģlenen suçların yoğunlaģtığı platformlardan da bahsetmek gerekmektedir. Sosyal Medya Platformları ve Araçları Sosyal medya için, düģünsel ve teknolojik yapısı Web 2.0 a dayanan ve internet ortamı kullanıcısı tarafından oluģturulan bir içeriğin değiģtirilmesine müsaade eden ve yine bu internet ortamına dayalı uygulamalar grubu denebilir (Kaplan ve Haenlein, 2010). Sosyal medyada iletiģimin artıģında ve yoğunlaģmasındaki en önemli geliģmeler, web teknolojilerinin çeģitlerinin artması ve geliģmesi yanında web sitelerinin etkileģimli iletiģime daha kolaylık sağlayacağı Ģekilde web tasarımının öneminin artması ve daha kolay üretilebilmesi önemli unsurlar olarak sayılabilir. Sosyal medyadan bahsederken, bu medya iletiģimin dayandığı Web 2.0 teknolojilerinin geçmiģte Web 1.0 iken tek yönlü ve etkileģimsiz olduğunu ve kullanıcının sadece verilen içerikleri elde edip eriģtiği bir ortamlar bütünü olduğunu unutmamak gerekir. Günümüzde kullanılan ve kullanımı gittikçe de yaygınlaģan Web 2.0 teknolojilerinin en önemli özellikleri etkileģimli, çift yönlü ve eģ zamanlıdır. Bu bağlamda, Web 1.0 ile Web 2.0 arasındaki farklar aģağıdaki baģlık altındaki Tablo 1 de görülmektedir. 15

16 Web 1.0 ile Web 2.0 Arasındaki Farklar Bu beyin fırtınası sonucunda oluģan Web 2.0 görünümü aģağıda belirtildiği listede Web 1.0 ile Web 2.0 arasında oluģan farklılıklar Ģeklinde ortaya koyulmaktadır (O Reilly, 2005). Burada dikkate değer husus, Web 1.0 ile Web 2.0 arasındaki farklılaģma sonucundaki değiģimin bunlar ile sınırlı olmadığıdır. Teknolojinin bu denli hızlı değiģmesi ve büyümesi yanında bu platform ve araçlarda sayı ve çeģitlilik artmaktadır. Bu artıģ ile birlikte suistimallerinde bu alanlarda yoğunlaģtığı görülmektedir. Web 1.0 Web 2.0 DoubleClick --> Google AdSense Ofoto --> Flickr Akamai --> BitTorrent mp3.com --> Napster Britannica Online --> Wikipedia personal websites --> Blogging Evite --> upcoming.org and EVDB domain name speculation --> search engine optimization page views --> cost per click screen scraping --> web services Publishing --> participation content management systems --> Wikis directories (taxonomy) --> tagging ("folksonomy") Stickiness --> syndication Tablo 1. Web 1.0 dan Web 2.0 a geçiģ (Kaynak: O Reilly,2005) Sosyal Medya Üzerinden Ġhlaller Yukarıda görüldüğü gibi sosyal medya kategorilerinin tümü web teknolojileri üzerinde iģlerlik kazanmaktadır. Burada web teknolojileri özetle aģağıdaki platformlardır: (Web3schools, 2013) Ajax, CSS3 XML.Net PHP SQL 16

17 Dolayısıyla bu alanlar üzerinde iģlenen ihlallerden dolayı web sisteminin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Son yıllarda iģlenen biliģim suçları ağırlıklı olarak sosyal medya iletiģim araçlarından facebook, youtube ve twitter üzerinde yoğunlaģmaktadır. Bu medya alanlarında özellikle çocukların büyük risk altında oldukları açıktır. Twitter'a üye olmak için yaģ sınırı bulunmamakta, ancak, Facebook, çocukları koruma amaçlı 13 yaģından küçük olan çocukların hesap açmasına izin vermemektedir (TürkiyeGazetesi, 2013). YetiĢkinlerin bile çeģitli zamanlarda mağdur olabildiği bu kısıtlamaların bile yeterli olamayacağı tartıģma konusu olabilmektedir. Böylece, bu özgürlük alanlarının kullanımında gerekli tedbirlerin alınması ve özellikle kiģisel verilerin yoğun bir Ģekilde paylaģılması konusunda hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Buradan ortaya çıkan sonuç ise, biliģim suçları artık sosyal medya araçları ile de yönünü belirlemektedir. Bu çerçevede ortaya çıkan asıl sorun bu alanlar ile ilgili fiilleri iģleyen faillerin çoğunlukla yabancı ülke düzenlemelerine dahil olması ve iģlenen fiillerin çoğu zaman faillerinin bulunamaması ya da bulunmasında zaman kaybedilmesidir (Turan, 2013, ss ) Türkiye de Kanuni Düzenlemelerde BiliĢim Suçları BiliĢim suçları çeģitli alanlarda ve çeģitli yasal düzenlemeler ihlal edilmek suretiyle iģlenebilmektedir. Böylelikle bu suçları önleyici ve cezai hükümler içeren maddeler farklı kanun hükümlerinde yer alabilmektedir. Bu yasal düzenlemelerin baģlıcası Türk Ceza Kanunu nda (TCK) düzenlenen biliģim suçlarını caydırıcı olan hükümleridir sayılı TCK nin Onuncu Bölümünde 'BiliĢim Alanında Suçlar' ana baģlığında, TCK 243 'BiliĢim Sistemine Girme, TCK 244 'Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya DeğiĢtirme', TCK 245 'Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması' Ģeklinde düzenlenmiģtir. Yine TCK kapsamında iģlenen suçlarla kendi lehlerine çıkar sağlanan tüzel kiģiler hakkında da TCK 246 'Tüzel KiĢiler Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanması' Ģeklinde bir biliģim suçu hükmü daha bulunmaktadır (Türk Ceza Kanunu [TCK], 2004). Yargıtay Kararlarında ve Ceza Hukuku Sistemimizde TCK ncı maddeler çerçevesinde iģlenen biliģim suçlarına doğrudan biliģim suçları ya da gerçek biliģim suçları Ģeklinde bir sınıflandırma bulunmaktadır (TCK, 2004; Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2009/11-193, K. 2009/268, ). Yine, baģta hırsızlık baģlıklı TCK 141 ve dolandırıcılık baģlıklı TCK 157 nci maddelerinin nitelikli hallerini oluģturan biliģim suçları da mevzuatımızda sırasıyla 142 ve 158 inci maddelerde düzenlenmiģtir. Bu nitelikli haller ile ilgili hükümler aģağıda olduğu gibi özetlenebilir (TCK, 2004): Malvarlığına karģı suçlar: 1. Nitelikli Hırsızlık Suçu: BiliĢim sistemleri kullanılarak hırsızlık yapılması (TCK 142/2-e md.), 17

18 2. Nitelikli Dolandırıcılık Suçu: Dolandırıcılığın, biliģim sistemlerinin, banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanılarak yapılması ( TCK 158/1-f md.). Nitelikli dolandırıcılık Ģeklinde düzenlenerek, biliģim sistemleri yanında, kanun gerekçesinde de belirtildiği üzere, finans sisteminin önemli unsurlarından olan banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması dolandırıcılık suçunun iģlenmesinde önemli bir kolaylık sağlamakta olması dolayısıyla düzenlemede yer alması öngörülmüģtür (TCK, 2004). Böylece, Kanun, finans sisteminin istikrarı ve faaliyetlerini yürütme kolaylığı sağlamada koruyucu bir hüküm eklemektedir. Bu hükümler dıģında yine TCK de çeģitli baģka hükümler de vardır. Bunlar kısaca, Müstehcen görüntü, yazı ve sözlerin basın yayın yoluyla yayınlanması vs. (Müstehcenlik suçu, TCK 226.md.) olabildiği gibi Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına KarĢı Suçlar ana baģlıklı dokuzuncu bölümünde ıncı maddelerde düzenlenen suçlar da biliģim suçları olarak değerlendirilmektedir. Bu suçlar kısaca: TCK 132: HaberleĢmenin Gizliliğini Ġhlal, TCK 133: KiĢiler Arasındaki KonuĢmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması, TCK 134: Özel Hayatın Gizliliğini Ġhlal, TCK 135: KiĢisel Verilerin Kaydedilmesi, TCK 136: Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme, TCK 137 Nitelikli Haller, TCK 138: Verileri Yok Etmeme, vs. Ģeklinde düzenlenmiģtir. TCK 142 ve 158 ile bu suçlara Yargıtay Kararlarında ve Ceza Hukukunda Dolayısıyla/Dolaylı BiliĢim Suçları ya da BiliĢim Bağlantılı Suçlar da denilmektedir. Yargıtay Kararları Analizi ile BiliĢim Suçları Değerlendirmesi BiliĢim suçlarının son yıllarda tüm dünyada ülkeleri meģgul eden ve bu konularda ulusal ve uluslararası çok sayıda akademik çalıģma, sempozyum, konferans vs. yapılan bir alanı oluģturmaktadır. Bunun yanında ülkeler bu alanlardan gelecek tehditlere karģı teknolojik açıdan finansal destek sağlayıp yatırımlar yapmaları yanında hukuk sistemlerine de caydırıcı ve önleyici hükümler eklemektedirler. BiliĢim suçları yukarıda ifade edildiği gibi çok çeģitli Ģekillerde karģımıza çıkmakla birlikte özellikle finansal ve parasal olarak verdiği zararlar daha büyük öneme sahiptir. Bununla birlikte son zamanlarda özellikle sosyal hareketlenmeler ile birlikte kiģilik haklarına verdiği zararlarda ve ihlallerde de ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda TCK nin Hakaret baģlıklı 125 inci maddesi de biliģim suçu kapsamında değerlendirilebilmektedir. 18

19 Yargıtay Kararları vasıtasıyla biliģim suçları analiz edildiğinde en büyük ihlallerin TCK 244 ve 245 inci maddelerin sırasıyla 'Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiģtirme' ve 'Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması' hususlarının ihlalini oluģturduğu tespit edilmektedir (Turan ve Külcü, 2013, ss.27-28). Bu yüksek mahkeme kararlarından elde edilen analiz sonuçlarına göre bankacılık ve finans alanını yakından ilgilendiren TCK 245 inci maddesi kapsamında iģlenen ihlallerin biliģim suçlarının yaklaģık %65 ini ve TCK 244 kapsamında iģlenen suçlar ise % 25 ini oluģturmaktadır. Finans piyasalarının en önemli güven kuruluģları olan bankaların bu risklere maruz olmaları açısından bundan sonra artıģ olacağı beklentisi olasılığı yüksek olduğundan daima ciddi tedbirlerin alımına devam edilmelidir. Aynı zamanda, kredi kartları sisteminin ve mağdur olan müģterilerin koruması için bu sistem içerisindeki riskler iyi analiz edilmelidir. OluĢan bu biliģim suçlarının grafiksel gösterimi aģağıdaki ġekil 1 deki gibidir: ġekil 1. Yargıtay Kararları TCK BiliĢim Suçları Analizi Grafiksel Gösterim (Kaynak: Turan ve Külcü, 2013) Yukarıdaki Ģekilden de anlaģılacağı üzere bu çerçevede biliģim suçlarının % 90 ı gerçek biliģim suçlarından olan TCK 245 ve 244 üncü maddelerin ihlal edilmesi suretiyle iģlenmektedir. Burada önemli olan, TCK 245 inci maddede düzenlenen Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması konusunda ciddi risklerin bulunduğu açıktır. Yine, biliģim suçları adli yargıda yüksek mahkeme olan Yargıtay Kararları çerçevesinde analiz edildiğinde, özellikle ilk derece muhakeme süreçlerinde bazı sorunların varlığı dikkat çekmektedir. Bunlar kısaca aģağıda olduğu gibidir: 19

20 a. Suçların niteliğinde hata, b. Lehe kanun uygulanmasında hata, c. Görevsizlik ihlali, Ģeklinde ortaya çıkmaktadır (Turan ve Külcü, 2013). Bankalarda MüĢteri Görünümü Finans sektörü, Banka, Faktoring, Finansal Kiralama, Finansman ġirketleri, Varlık Yönetimi, Aracı Kurumlar, Sigorta ġirketleri, Reasürans vs. Ģeklinde sıralandığında, bunlar içerisinde en önemli ögesi hiç kuģkusuz bankalardır. Çok çeģitli finansal enstrümanları içinde barındıran bankalar, aynı zamanda tüm finans sektörünün % 90 ına yakınını kendi içerisinde istihdam etmektedir (BDDK, 2012, s.20). Yine, bankalar gerek ülke ekonomilerinde gerekse de dünya ekonomisinde de belirleyici etkilere sahip ve ait oldukları ekonomilerde meydana gelen hareketlenmelerden olumlu ya da olumsuz etkilenme durumları da her zaman öncül seviyededir. Bu bağlamda, olumlu geliģmeleri ekonomi üzerinde ve ülkenin geliģiminde pozitif etkiler yaratırken, olumsuz etkileri ise ekonomiye büyük darbe vuran finans sektörünün aktör niteliğindeki unsurudur. Bankaların ekonomik göstergeleri analiz edildiğinde, bilançoları baģta olmak üzere, müģterilerin varlığı en temel etkiye sahip unsurdur. Finans sisteminin en önemli ayağı olan bankaların sayısal olarak en büyük müģterileri sırasıyla banka kartı müģterileri, mudiler, kredi ve kredi kartı müģterilerinden oluģmaktadır (BDDK, 2012, s.20). Her ne kadar biliģim suçları son zamanlarda sosyal medya alanını kullanarak daha yoğunluğunu artırsa da, biliģim suçları analizi ile en çok TCK 245 inci Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması ile Bankaların günümüzde ve gelecekte bir müģteri talebi azalması ile karģılaģabileceği mümkündür. Bu açıdan biliģim suçlarının mağdurları müģteriler olabildiği gibi bankalarda bu açıdan bir kayıp yaģadığı ve bundan sonrada artarak yaģayabileceği beklendiğinden gerekli tedbirlerin günün koģullarına göre alınması gerekmektedir. Sonuç BiliĢim suçları incelendiğinde, son zamanlarda sosyal medya üzerinden iģlenen suçların ön plana çıktığı görülmektedir. Bunlardan en yaygın olanlarından Facebook ve twitter vs. sosyal medya araçları üzerinden iģlenen suçlar ile mücadele edilmesi zorlukları da birlikte görülmektedir. Sadece, ulusal hukuk ile müdahale edilmesi güç olan bu alanların, mevcut durum itibariyle kontrolü zor görünmektedir. Bu bağlamda, bu alanlarda ulusal düzenlemeler ve uluslararası iģbirliği en önemli gerekliliktir. BiliĢim suçları kapsamında Yargıtay Kararları analizi sonucunda, Doğrudan Bili- Ģim Suçları (Gerçek BiliĢim Suçları) ve Dolaylı BiliĢim Suçları (BiliĢim Bağlantılı Suçlar) Ģeklinde bir sınıflandırma yapılmakta, genel olarak Ceza Hukukumuzda da böyle bir yaklaģım benimsenmektedir. 20

21 Gerçek biliģim suçları TCK nin ncı maddelerinde düzenlenen Onuncu bölüm BiliĢim Alanında Suçlar ana baģlığında yer etmektedir. Dolaylı ya da biliģim bağlantılı suçlar ise, genel olarak TCK nin 142/2-e ve 158/1-f madde/fıkra/bentleri yanında yine inci maddelerinde düzenlenmiģtir. Yargıtay Kararlarına göre biliģim suçlarının ağırlıklı olarak TCK 244 ve 245 inci maddelerinin ihlali ile oluģtuğu analiz sonucunda elde edilmiģtir. Bu ihlaller tüm ihlallerin yaklaģık %90 ı kadardır. Bu ihlallerin büyük çoğunluğunun (%65) TCK nin 245 inci maddesinde vücut bulan Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Ģeklinde gerçekleģtiğinden bu anlamda bankaların bir talep sorunu ile karģılaģabileceği mümkündür. Sonuç olarak, biliģim suçları son zamanlarda sosyal medya alanlarında yoğunlaģmakta ve bu alanlarda gerek ulusal gerekse de uluslararası anlamda anlaģmalara ve yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Böyle olmakla birlikte, yine de yüksek mahkeme istemlerinde ihlallerin büyük oranda bankacılığı ilgilendirdiği ortaya çıkmakta, bu alanda önemli tedbirlerin alınması her zaman gerekmektedir. Kaynakça BDDK. (2012). Finansal piyasalar raporu. 17 Kasım 2013 tarihinde Finansal_Piyasalar_Raporlari/11902fpr_aralik2012_ bb.pdf adresinden eriģildi. Kaplan, A.M. and Haenlein, M. (2010), Users of the world, unite! The challenges and opportunities of social media, Business Horizons, Vol. 53 No. 1, pp O Reilly, T.(2005). What is web 2.0: Design patterns and business models for the next generation of software. 11 Kasım 2013 tarihinde adresinden eriģildi. Turan, M.(2013). BiliĢim suçları yoğunluk analizi ve sosyal medya. Ġ.G. Özbilgin (Yay. Haz.). BiliĢim 2013: 30. Ulusal BiliĢim Kurultayı: Sayısal Gündem 2020: Kasım 2013 Bildiriler içinde (ss ).ankara: JW Marriott Hotel. Turan, M. ve Külcü, Ö.(2013). Türk Ceza Kanunu çerçevesinde biliģim suçlarına dönük Yargıtay Kararlarının analizi. T. Çakmak, H. Körpeoğlu, H.F. Akın, N. Özel (Yay. Haz.). ÜNAK 2013 Konferansı: Bilgi Sistemleri, Platformlar, Mimariler ve Teknolojiler: Eylül 2013 Bildiriler [Özet] içinde (ss.27-28).ġstanbul: Marmara Üniversitesi. Türk Ceza Kanunu.(2004). T.C. Resmi Gazete, Sayı: (12 Ekim 2004). TürkiyeGazetesi.(2013)Mavi kuģ'ta kırmızı alarm, sosyal medyada tuzak.30 Eylül 2013 tarihinde adresinden eriģildi. Web3schools.(2013). Web3schools Web Sitesi: Learn to create web sites. 18 Kasım 2013 tarihinde adresinden eriģildi. 21

22 YATIRIM TEKNOLOJİLERİNİN SEÇİMİ Ġbrahim SEVĠN Teknoloji Ġzleme ve AraĢtırma Müdürü Yatırım projelerinin hazırlık döneminde yapılması gereken temel araģtırmaların baģında kullanılacak üretim tekniği ve bu tekniğe uygun teknolojinin seçimi gelmektedir. Yatırımın üretim tekniği ve teknoloji seçimini etkileyen unsurlar çok çeģitli olmasının yanı sıra, yatırımın yapılacağı zamana /döneme bağlı olarak bu unsurlar değiģmekte ve daha ağırlıklı olarak ön plâna çıkabilmektedir. Son yıllarda ağırlıklı olarak üretim tekniği ve teknoloji seçimini etkileyen bu unsurları aģağıdaki gibi sırlamak mümkündür: Teknolojinin üretilecek ürünün tanımı/özelliklerine olan uygunluğu Sözkonusu teknoloji ürününün benimsenmesi ve ürünün hayat döngüsü DeğiĢen teknoloji eğilimleri Seçilen teknolojinin kapasitesi Seçilen üretim teknolojisinin gerektirdiği personel nitelikleri Teknolojinin yatırım maliyeti Üretim teknolojisinin çevre etkisi ve sürdürülebilirliği Ulusal/uluslararası standartlara/yasalara uygunluk Diğer üretim teknolojileri ile rekabet gücü. Burada yatırım projelerinin üretim tekniğini ve teknolojisinin seçimini etkileyen bu unsurlardan, teknoloji ürünün benimsenmesi ve hayat döngüsü incelenmeye çalıģılmıģtır. 22

23 Amerikalı araģtırmacı Les Robinson pazara sürülen yeni bir teknoloji ürününün kullanıcıları tarafından benimsenme süreci ve müģteri davranıģlarını incelediğin çalıģmasında (2009), tüketicileri, yeni teknoloji ürününü benimseme konusunda sergiledikleri tavırlara göre 5 ana grupta toplamıģtır. 23

24 Yenilikçiler Meraklı - Sabırsızlar Ġlk Benimseyenler Sonradan Uyum Sağlayanlar Dinozorlar Toplam nüfusun %2,5 Toplam nüfusun %13,5 Toplam nüfusun %34 Toplam nüfusun %34 Toplam nüfusun % 16 (ilk 2 grubun toplamı kadar) Teknoloji guruları. Denemeyi sever Yeni teknolojiden hoģlanırlar. Deneme için değil kullanmak için alırlar. Kolay risk almaz. Yeni teknolojisi sadece pazarın lideri konumundaki marka ile dener Kesinlikle risk almaz. Tutucu ve geleneksel insanlar ÇalıĢamaz, kullanılamaz hale gelene kadar eski teknolojiye aģkla bağlıdırlar Ürün daha pazara çıkmadan neredeyse tüm özelliklerini bilirler Yeni bir üründen ne istediklerini bilirler. Birçok öneri ve Ģikâyette bulunurlar. Bu öneri ve Ģikâyetler üretici açısından değerli geri beslemelerdir. Genelde önceki grubun Ģikâyet ve önerilerini dikkate alır. Daha geleneksel ancak yeni ürüne açık kiģiler. Kullandıkları ürün arıza vermedikçe yenisini düģünmez. DeğiĢtirmek zorunda kalınca sadece bir üst teknolojiye geçer ancak her zaman eskiyi özler. Yeni ürünü yurtdı- Ģından ısmarlar, ilk sahiplerinden olmayı ister, satıģa çıkacağı günün gecesinde dükkân önünde sabahlar Üreticiler yeni ürünü pazara sürmeden önce bu gruptan insanlara test ettirirler. Üreticilerin temel hedef müģteri kitlesi bu gruba en hızlı Ģekilde ulaģmaktır. Üreticiye en fazla kârı getiren grup. Early Majorty kadar büyük bir kitle olmasına rağmen üreticiye sağladıkları kâr daha düģüktür. Temel standarttaki ürünü tercih eder Yeniye karģı duydukları endiģe ve korku ile Late Majorty i etkileyebilirler. DüĢüĢe geçen teknoloji üreticisinin bu grubun taleplerini dikkate alması gerekebilir. Kolay cezbedilirkolay memnun edilirler Kolay cezbedilir- zor memnun edilirler Zor cezbedilir- kolay memnun edilirler Zor cezbedilir- zor memnun edilirler Cezbetmek imkânsız- memnun etmek mümkün değildir Vizyoner ve hayalci tipler. Tek yönlü bakıģları bu tiplerin dıģarıdan tehlikeli derecede idealist oldukları kanısını uyandırır YaĢça genç, iyi eğitimli, sosyal çevresi geniģ. Yeterli zaman ve paraya sahip. Prestij meraklısı KarmaĢık üründen nefret eder. DüĢük fiyat, basit standart ürün peģindedir. Zaman fukarası. Muhafazakâr pragmatist. Daha yaģlı, düģük eğitimli, sosyal aktivitesi düģük. AĢırı muhafazakâr, ekonomik gücü düģük, yaģlı, eğitimi nispeten daha düģük insanlar Kaynak : Yatırımcının yeni teknoloji ürününe veya yeni bir üretim yöntemine yatırım yapmadan önce dikkate alması gereken konulardan biri ; üstte sınıflandırılan tüketici gruplarından %34 ü oluģturan Ġlk benimseyen grubuna yeni teknoloji ürününün hayat döngüsü içinde mümkün olan en erken dönemde ulaģmaktır. Yeni ürün ve/veya teknolojinin hayat döngüsü aģağıda verilmiģtir. 24

25 Yeni Teknoloji Hayat Döngüsü Bu hayat döngüsü incelendiğinde, döngünün ilk evresini Ar-Ge çalıģmaları, ikinci evreyi pazara giriģ süreci, üçüncü evreyi pazarda büyüme evresi, dördüncü evreyi pazarda doygunluğa ulaģma dönemi ve son evreyi de pazarda düģme evresinin oluģturduğu görülür. Eğer sözkonusu üründe doygunluk sürecinden sonra yeni bir inovasyon sözkonusu olursa ürünün pazarda düģüģe geçmeden veya geçtikten sonra da yeniden büyüme evresine girmesi muhtemeldir. Yeni teknoloji bu büyüme evresini toplam nüfusun %34 ünü oluģturan ilk benimseyen müģteri tipi ile yakalar. Dolayısı ile bu müģteri grubuna ne kadar erken ulaģılır ise yeni teknolojinin pazarda büyümeyi yakalaması o kadar hızlı olacağından, yatırımcının yatırım yapacağı konuda teknolojinin benimsenme sürecindeki hedef kitleye ulaģma stratejisinin de dikkatle planlanması ve analiz edilmesi gerekir. 25

26 ISO ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ ÇEVRE VE ÇEVRE KĠRLĠLĠĞĠ K. Kurtar ERBAġ -Kıdemli Amir Destek Hizmetleri ve Satınalma Daire BaĢkanlığı Çevre Yönetim Komitesi Üyesi (Mevzuat) Çevre, dünyamız üzerinde yaģayan tüm canlılarının hayatları boyunca iliģkilerini sürdürdüğü dıģ ortam, ekosistem olarak tanımlanabilir. Hava, su ve toprak bu çevrenin fiziksel unsurlarını; insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise biyolojik unsurlarını teģkil etmektedir. Hızla artan insan nüfusu ihtiyaçları çeģitlendirerek artırmakta, bu yüzden de insan eliyle yaratılan kirliliğin çevreye verdiği zararın boyutu her geçen gün artmaktadır. YaĢamı daha konforlu ve mükemmel hale getirmek amacına dönük yapılan faaliyetlerin büyük bölümünün kırsal ve kentsel alanlarda doğal kaynakları bozduğu, su, hava, toprak kirlenmesine yol açtığı, bitki ve hayvan varlığına ve sağlığına zarar verdiği açıkça görülebilen bir gerçek haline gelmiģtir. Çevre kirlenmesini incelediğimizde, toprak kirliliği, hava kirliliği, su kirliliği, gürültü kirliliği, radyoaktif kirlilik ile tehlikeli atıkların neden olduğu kirlilikler dikkat çekmektedir. Dünyamızın kaynaklarının hızla tükenmekte olduğu, son yıllarda da ürün ve faaliyetlerin çevre etkilerinin global bir sorun olduğu artık tüm dünyada kabul edilmektedir. Bunun bir sonucu olarak, çevre kirliliğine yol açabilecek olumsuz etkilerin yasal uygulamalardan öte daha güçlü bir bilinç ile kontrol edilmesi gereksinimi sosyal bir gerçek haline gelmiģtir. Günümüz toplumu, artık beklenti ve ihtiyaçlarının karģılanmasının yanı sıra kendisine ve yaģadığı çevreye değer verilmesini, saygı gösterilmesini ısrarla talep etmektedir. Sadece birey odaklı değil, kurum ve kuruluģların da çevre bilinci oluģturmaları, çevre ile etkileģimlerini kontrol altında tutabilmelerini ve sürekli iyileģtirebilmelerini sağlayacak yönelim sistemlerini hayata geçirmeleri gerçeğini ortaya çıkarmıģtır. ÇEVRE YÖNETĠM SĠSTEMĠ TARĠHSEL GELĠġĠMĠ Sürdürülebilir Kalkınma kavramı, 1970 li yıllarda ekonomik kalkınmanın yanında çevrenin de korunmasına bir çözüm olarak tartıģılmaya baģlanmıģ, doğal kaynakların tüketim hızının oluģum hızına paralelliğinin sağlanması öngörüsü sonrasında, 1987 yılında BM Çevre ve Kalkınma Komisyonunca yayınlanan Ortak Geleceğimiz adlı rapor ile Sürdürülebilir Kalkınma kavramı yaygınlık kazanmaya baģlamıģtır 26

27 Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ve refah seviyesini yükseltme çabalarını, çevreyi ve tüm insanların yaģam kalitesini koruyarak gerçekleģtirme yöntemi olup, günümüz kaynaklarının gelecek kuģaklara aktarılmasını önemli bir hedef olarak ele almaktadır. Bu kapsamda çevre duyarlı kalkınma üzerinde yapılan çalıģmalar sonucunda çevrenin korunmasına yönelik yasal zorunluluklar ve standartlar hızla çoğalmıģ olup, Avrupa Birliğine üye ülkelerde uygulanan ve sıkı bir disiplin olan EMAS (the European Eco-Management and Audit Scheme) bunlardan birisidir yılında kurulan ve yaptığı standardizasyon çalıģmaları ile birçok sektöre ve tüketicilere önemli katkılar sağlayan ISO ( International Organization for Standardization,Geneva/Switzerland ) Uluslararası Standartlar Organizasyonu Eylül 1996 da, çevre boyutlarının kontrolü ve çevresel etkileri olan atıkların bertarafı ve bu Ģekilde çevrenin korunması konularında Ģartlar içeren ISO Çevre Yönetim Sistemleri standardını yayınlamıģtır. ISO serisi standartları, 1937 yılında yayınlanan ve sürekli bir Kalite Yönetim Sistemi oluģturmayı öngören ISO 9000 serisi standartların ardından yer almıģ ve Kalite Yönetim Standartları ile önemli bir bütünlük oluģturmuģtur. ISO ÇEVRE YÖNETĠM SĠSTEMĠ ISO serisi standartları, özünde, çevrenin korunmasını amaçlayan standartlar bütünüdür. Bunu da çevre performansının izlenmesi ve sürekli iyileģtirilmesi temeline dayandırmakta ve çevre faktörlerine iliģkin olarak ilgili mevzuat tarafından tanımlanmıģ koģullara uymayı Ģart koģmaktadır. ISO serisi içinde belgelendirilmesi yapılan standart ISO Standardı olup yürürlükte olan standardın tam adı ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemleriġartlar ve Kullanım Kılavuzu dur Bu standart Avrupa Standartlar Komitesi CEN (the European Committee for Standardization) tarafından kabul edilen EN/ISO (2004) standardı esas alınarak TSE Çevre Hazırlık Grubunca TS EN ISO revizyonu olarak hazırlanmıģ ve 05 Nisan 2005 tarihinde Türk Standardı olarak kabul edilmiģtir. ISO çevresel faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin gerekli önlemler ile kontrol altına alınarak çevreye verilen zararın en aza indirilmesi için kılavuzluk yapan bir standarttır. ISO 14001, iģletmelerin çevreye verdikleri veya verebilecekleri zararların sistematik bir Ģekilde azaltılması, mümkün olduğu durumlarda ortadan kaldırılması için geliģtirilen bir yönetim sistemidir. ISO Çevre Yönetim Sistemi Standardı ve ilgili standartlar serisi, hazırlanı- Ģı itibarı ile tüm ülkelerde yürürlükte olan çevre yasaları ve uygulamaya yönelik yönetmelikler ile uyumlu bir yapıda olduğundan, uygulamalar genel olarak mevzuat Ģartlarının getirdiği yükümlülüklerin karģılanması ile paralellik gösterir ve uygulamaların bir sistem dahilinde gerçekleģtirilmesi için zemin oluģturur. 27

28 ISO ÇEVRE YÖNETĠM SĠSTEMĠ BÖLÜMLERĠ Genel gereksinimlerin tespiti Çevre politikasının oluģturulması Planlama, Uygulama ve Faaliyetler, Düzeltici ve önleyici faaliyet, Yönetimin gözden geçirme toplantıları ISO ÇEVRE YÖNETĠM SĠSTEMĠ TERĠMLERĠ Sürekli geliģtirme: KuruluĢun, çevre politikasına uygun olarak genel çevre yönetim sisteminde geliģmeler sağlamak için kuruluģ çevre yönetim sisteminin sürekli olarak iyileģtirilmesidir. Çevre: Bir kuruluģun faaliyetlerini içinde yürüttüğü, hava, su, toprak, tabii kaynaklar, bitki topluluğu (flora) hayvan topluluğu (fauna), insanlar ve bunlar arasındaki iliģkileri içinde alan ortamdır. Çevre boyutu: KuruluĢun, faaliyetlerinin, ürünlerinin veya hizmetlerinin çevre ile etkileģime giren unsurlarıdır. Çevre etkisi: Çevrede, kısmen veya tamamen kuruluģun faaliyet, ürün ve hizmetleri dolayısıyla ortaya çıkan, olumlu veya olumsuz her türlü değiģikliktir. Çevre politikası: KuruluĢun, genel çevre icraatı ile ilgili niyet ve prensiplerini açıklamak, faaliyet, çevre amaç ve hedeflerle çerçeve teģkil etmek üzere yaptığı beyandır. Kirlenmenin önlenmesi: Kirlenmeyi önlemek, azaltmak veya kontrol altında tutmak amacıyla yeniden devreye sokmayı, baģka iģleme tâbi tutmayı, iģlemde değiģiklik yapmayı, kontrol mekanizmalarını, kaynakların etkin kullanımını, malzeme ikâmesini içine alabilen her türlü iģlem ve uygulamaya baģvurulması, malzeme veya ürün kullanılmasıdır. Sürdürülebilir kalkınma: Kısaca, mevcut ihtiyaçları gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karģılayabilmelerine engel olmadan karģılayarak kalkınmaktır. Hayat boyu değerlendirme: Bir mal ve hizmet sisteminde belirli bir malzeme ve enerjiden elde edilen mal ve hizmetlerle bu sistemin hayat dönemince ortaya çıkan ve doğrudan doğruya sisteme atfedilebilen çevre etkilerine ait bilgilerin toplanması ve gözden geçirilmesiyle ilgili bir usuller dizisidir. 28

29 ISO ÇEVRE YÖNETĠM PRENSĠPLERĠ Yükümlülük Altına Girme ve Politika: KuruluĢ çevre politikasını tayin etmeli ve çevre yönetim sistemine bağlılık taahhüdünde bulunmalıdır. Planlama: KuruluĢ faaliyet, ürün ve hizmetlerinin çevre boyutlarını belirlemeli, bunların önemli olanlarını seçmelidir. Taahhütlerini gerçekleģtirmek için amaç ve hedefler tespit etmeli, bu amaç ve hedeflere ulaģmak için gerçekleģtireceği faaliyetleri programlamalıdır. Uygulama ve ĠĢlem: KuruluĢ, çevre politikasını gerçekleģtirmek, amaç ve hedeflerine ulaģabilmek maksadıyla etkin bir uygulamada bulunabilmek için gerekli yetenek ve imkanlarla birlikte bir destek mekanizması geliģtirmelidir. Kontrol ve Düzeltici Faaliyet: KuruluĢ, çevre icraatını ve bu icraattaki baģarı derecesini ölçmeli, izleyip değerlendirmelidir. Gözden Geçirme ve GeliĢtirme: KuruluĢ, genel çevre icraatını ve bu icraattaki genel baģarı derecesini geliģtirmek amacıyla, çevre yönetim sistemini gözden geçirmeli ve sürekli olarak geliģtirmelidir. ÇEVRE YÖNETĠM SĠSTEMĠNĠN KURULUġLARDA GELĠġTĠRĠLMESĠNĠN AMACI; Ulusal ve/veya uluslararası mevzuatlara uyumun artırılması Çevresel performansın artırılması Market Stratejileri: Uluslararası rekabette avantaj sağlaması Firma itibar ve pazar payının artırılması Maliyet kontrolünün geliģtirilmesiyle masrafların azaltılması ve verimliliğin artırılması Çevresel acil durumlara karģı hazır olma, çevreye verilecek zararın önlenmesi Kirliliğin kaynaktan baģlayarak kontrol altına alınması ve azaltılması Girdi malzemeleri ve enerji tasarrufu sağlanması Ġzin ve yetki belgelerinin alınmasının kolaylaģtırılması ISO tüm dünyaca bilinen ve kullanılan ortak bir dil olduğundan global pazarda kabul edilirliğin sağlanması 29

30 SONUÇ OLARAK; ISO Standardı, çevreye verilen zararın en aza indirilmesi için oluģturulmuģ bir standarttır. ISO uygulamaları, genel olarak mevzuat yükümlülüklerin karģılanması ile paralellik gösterir. ISO 14001, bir ürün standardı değildir, ne üretildiği ile değil nasıl üretildiği ile ilgilenir. ISO Sektör ve ölçek gözetmeksizin her iģletmeye uygulanabilen ve gönülülük esasına dayalı bir yönetim sistemidir. Kaynak: Türk Standartları Enstitüsü / TS EN ISO 14001:Nisan 2005 Çevre ve ġehircilik Bakanlığı Türkiye Kalkınma Bankası A.ġ. Bünyesinde TS EN ISO Çevre Yönetim Sistemini uygulayan ilk Kamu Bankasıdır. 30

31 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ KURUM İÇİ MESLEKİ VE KURUM DIŞI YURT İÇİ EĞİTİMLERİ EKİM-KASIM-ARALIK

32 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ 32

33 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ YATIRIM PROJELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SEMİNERİ Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi Eğitim Programı, TeftiĢ Kuruluna yönelik olarak Aralık 2013 tarihleri arasında eğitim salonumuzda gerçekleģtirilmiģtir yılında Bankamızda göreve baģlayan 6 MüfettiĢ yardımcısı ve BaĢmüfettiĢlerden oluģan toplam 10 kiģinin katılımıyla gerçekleģtirilen Seminerde; Temel Kavramlar, Ekonomik Ġnceleme ve Değerlendirme, Teknik Ġnceleme ve Değerlendirme, Mali Ġnceleme ve Değerlendirme ile Kredi Kullandırımında Çevre Mevzuatı ve Bankanın Sorumlulukları, Kredi Tahsis AĢamaları, Kredi Ġzleme konuları 5 gün süresince Bankamız Kredi Değerlendirme II Daire BaĢkanlığı Yöneticileri ve Uzmanları olan Dr. Mehmet TA- MĠRCĠ, Ahmet Mithat CESUR, Ali Rıza Dereli, Selim KILIÇ, Sibel ERTÜRK, Emine Berna ġen, Bülent ĠNANÇ, Hilal GÖZÜTOK, Zeki AVġAR, Özmen DEMĠR ve Tolga ġahġngöz tarafından aktarılmıģtır. 33

34 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ COBIT ve BİLGİ SİSTEMLERİ DENETİMİ EĞİTİMİ Bankamız 2013 yılı kurum içi eğitimleri kapsamında yer alan COBIT ve BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ DENETĠMĠ konulu eğitim TeftiĢ Kurulu BaĢkanlığı, Bilgi ĠĢlem Daire BaĢkanlığı, Ġç Kontrol Müdürlüğü ve Risk Ġzleme Müdürlüğü ilgili personelinin katılımıyla BTYÖN DanıĢmanlık Eğitim Yazılım ve Teknoloji Hizmetleri San. Ve Tic. Ltd.. ġti inden Bilgi Teknolojileri ve Bilgi Güvenliği konularında teorik ve pratik deneyime sahip Kıdemli DanıĢman eğitimcilerin aktarımıyla gerçekleģtirilmiģtir. Eğitimde Bilgi Sistemleri Denetim Süreci, BT YönetiĢimi, Hizmet Sağlama ve Destek, Sistem ve Altyapı, Bilgi Varlıklarının Korunması, Süreç denetimi, BT Yönetimi Olarak COBIT 5 ve BS Denetimi, konuları uygulamaya yönelik olarak iģlenmiģtir. Ġki ayrı bölüm halinde programlanarak yapılan eğitime toplam 25 personelin katılımı olmuģtur. COBIT EĞİTİMİ BİLGİ SİSTEMLERİ DENETİMİ EĞİTİMİ 34

35 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ ANAOKULUMUZ EĞİTİCİLERİNİN EĞİTİMİ Bankamız 2013 yılı Hizmet Ġçi Eğitim Programı kapsamında yapılması planlanan Anaokulu personeline yönelik iģ baģı eğitimleri; 13 Kasım 25 Aralık 2013 tarihlerinde Anaokulumuzda gerçekleģtirilmiģtir. Eğitimlerde; Prof. Dr. Ġsmihan ARTAN - Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı Ve Eğitim Bl. Doç Dr. Dilek ACER - Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Doç. Dr. Ali ÖZTÜRK - Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Doç Dr. Müge ARTAR - Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Doç.Dr. Ömer Adıgüzel-Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Recep ALTINDAġ - Polatlı Kültür Merkezi KiĢisel GeliĢim Uzmanı Özlem GÖKBULUT - ÇağdaĢ Drama Derneği Drama Lideri Ozan Cihat Yalçınkaya - ÇağdaĢ Drama Derneği Drama Lideri tarafından; Çocuk ve Sanat Eğitimi, Okulöncesinde Orff ve Ritim, Diksiyon, KiĢilik GeliĢimi, Çocuk Psikolojisi, Zihin GeliĢimi, ArkadaĢ ĠliĢkileri, DavranıĢ Sorunları Okulöncesi Öğretmeni Olmak, Anlatı Tiyatrosu, Erken Çocukluk Döneminde Duyu Eğitimi. konuları uygulamalı olarak örneklerle ele alınmıģtır. 35

36 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ 12 Kasım BİLGİ GÜVENLİĞİ VE BİLGİ YÖNETİMİ BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI Bankamız Bilgi Teknolojileri Kullanımında Bilgi Güvenliği Politikası çerçevesinde; Banka personelinin bu konuyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için 12 Kasım 2013 tarihinde; 2 gruba toplam 40 kiģinin katıldığı ve Bilgi ĠĢlem Daire BaĢkanlığı Uzman Yardımcısı Umut ALTIN ın sunduğu Bilgi Güvenliği ve Bilgi Yönetimi konulu bilgilendirme toplantıları yapılmıştır. 9/12 Aralık ile 16 Aralık VALİLİKLERDE AB İŞLERİ İÇİN KAPASİTE OLUŞTURULMASI Avrupa Birliği çalıģmalarının desteklenmesi amacıyla Valiliklerde AB ĠĢleri Ġçin Kapasite OluĢturulması projesi kapsamında 9-12 Aralık ile 16 Aralık 2013 tarihleri arasında Ankara Mövenpick Otel de gerçekleģtirilen eğitim programında ĠĢ, Ürün ve Planlama Daire BaĢkanlığı Müdürü Dr. Faruk Cengiz TEKĠNDAĞ konuģmacı olarak görev almıģtır Aralık KURULUŞLARA YÖNELİK FİNANSAL RİSKLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE YÖNETİLMESİ TS ISO Risk Yönetimi standardı ile ilgili yapılan çalıģmalar kapsamında KuruluĢlara Yönelik Finansal Risklerin Değerlendirmesi ve Yönetilmesi konusunda TSE bünyesinde 9-10 Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleģtirilen eğitimde Bankamız Risk Ġzleme Müdürlüğü Uzmanı Ġlhami KARAHANOĞLU konuģmacı olarak görev almıģtır Aralık 2013 ve Aralık TEMEL AĞ VE SİSTEM Bilgi ĠĢlem Daire BaĢkanlığı nda görevli Uzman ve Uzman yardımcılarının yetkinliğini arttırmaya yönelik olarak Aralık 2013 ve Aralık 2013 tarihlerinde 10 kiģi Temel Ağ ve Sistem eğitimine gönderilmiģtir. 36

37 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ KALKINMA 31 EKİM 03 KASIM 2013 TARİHLERİNDE DÜZENLENEN RENSEF YENİLENEBİLİR ENERJİ SİSTEMLERİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ FUAR INDA Bankamız ülkemizdeki en önemli sektörlerden biri olan enerji sektöründeki faaliyetlerini daha etkin bir Ģekilde sürdürebilmek, yatırımcı kitlelerini Bankamız faaliyet alanları hakkında bilgilendirerek daha fazla yatırımcıya ulaģabilmek ve sektördeki güncel geliģmeleri daha yakından takip edebilmek için 31 Ekim 03 Kasım 2013 tarihleri arasında Antalya da AGORAS Fuarcılık tarafından düzenlenen RENSEF YENĠLENEBĠLĠR ENERJĠ SĠSTEMLERĠ VE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ FUARI NA katıldı. Fuarın açılıģı Antalya BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Mustafa AKAYDIN tarafından yapıldı. ÇeĢitli ülkelerden 80 Ģirketin iģtirak ettiği Dört gün süren Fuarı toplam kiģi ziyaret etti. Dört gün süren fuar süresince çeģitli paneller ve oturumlar düzenlenmiģtir. Fuarda Bankamız standını Antalya Vali Yardımcısı Serdar CEVHEROĞLU ve Antalya BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Mustafa AKAYDIN da dahil olmak üzere yaklaģık 65 yerli/ yabancı yatırımcı/ katılımcı ziyaret etti. Gerek katılımcılar gerekse ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören Bankamız stadında yerli / yabancı, katılımcı/ yatırımcılar Ticari Pazarlama Daire BaĢkanlığı Müdürü Hüseyin YÖNEY, Kıd. Uzman Aytekin ACAR, Kurumsal Pazarlama Daire BaĢkanlığı ndan Kd.Ziya BOZKURT, Kd. Uzman Aysun DEMĠRCĠOĞLU, Ġnsan Kaynakları Daire BaĢkanlığı ndan Kd. Amir Özlem MUMCU tarafından bilgilendirildi. 37

38 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI EĞĠTĠM FAALĠYETLERĠ KALKINMA ARALIK 2013 TARİHLERİNDE DÜZENLENEN TRAVEL TURKEY İZMİR TURİZM FUARI NDA Bankamız ülkemizdeki en önemli sektörlerden biri olan turizm sektöründeki faaliyetlerini daha etkin bir Ģekilde sürdürebilmek, yatırımcı kitlelerini Bankamız faaliyet alanları hakkında bilgilendirerek daha fazla yatırımcıya ulaģabilmek ve sektördeki güncel geliģmeleri daha yakından takip edebilmek için Aralık 2013 tarihleri arasında Ġzmir de Hannover Messe AG Fuarcılık tarafından düzenlenen TRAVEL TURKEY ĠZMĠR TURĠZM FUA- RI NA katıldı. Çok sayıda vali ve belediye baģkanı ile çeģitli ülkelerden diplomatik temsilcilerin de katıldığı açılıģ töreninde açılıģ konuģması Ġzmir Valisi Mustafa TOPRAK tarafından yapıldı. 21 ülkeden 850 Ģirketin iģtirak ettiği Mısır ın partner ülke, Çanakkale nin ise partner Ġl olduğu dört gün süren Fuarda Bankamız standını yaklaģık 100 yerli/yabancı yatırımcı/katılımcı ziyaret etti. Anılan Fuar süresince çeģitli paneller ve konferanslar düzenlenmiģtir. Gerek katılımcılar gerekse ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören Bankamız stadında yerli / yabancı, katılımcı/ yatırımcılar Ticari Pazarlama Daire BaĢkanlığı Müdürü Hüseyin YÖNEY, Kıd. Uzman Aytekin ACAR, Kredi Değerlendirme II Daire BaĢkanlığı ndan Kıd. Uzman Selda YILMAZ, Ġnsan Kaynakları Daire BaĢkanlığı ndan Kd. Amir Özlem MUMCU tarafından bilgilendirildi. 38

39 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI BASIN HABERLERĠ BORSA GÜNDEM/ T.KALKINMA BANKASI'NA AYB KREDĠSĠ T.Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ile 150 milyon Euro tutarında kredi anlaģması imzaladı. Kalkınma Bankası, KOBĠ ve Büyük ĠĢletmelerin yatırımlarının finansmanına yönelik olarak T.C. Hazine MüsteĢarlığı garantörlüğünde Avrupa Yatırım Bankası (AYB) ile uzun vadeli 150 milyon euro tutarındaki kredi anlaģmasını tarihinde Ankara'da imzaladı. VATAN FĠNANS/ T.KALKINMA BANKASI, AVRUPA YATIRIM BANKASI ĠLE 150 MLN EU- RO KREDĠ SÖZLEġMESĠ ĠMZALADI KOBĠ ve Büyük ĠĢletmelerin yatırımlarının finansmanına yönelik olarak T.C. Hazine MüsteĢarlığı garantörlüğünde Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) ile Avrupa Yatırım Bankası (AYB) arasında uzun vadeli 150 milyon Euro tutarındaki kredi anlaģması tarihinde Ankara'da imzalanmıģtır. Ġlgili banka açıklaması KAP' ta yer aldı. DÜNYA/ HAZĠNE ĠLE AYB ARASINDA ANLAġMA ĠMZALANDI Hazine ile AYB arasında, 150 milyon euro kredi için garanti anlaģması imzalandı Hazine MüĢteĢarlığı ile Avrupa Yatırım Bankası (AYB) arasında, AYB' den, Türkiye Kalkınma Bankası Aġ ye, Hazine Geri Ödeme Garantisi altında sağlanacak 150 milyon euro tutarında krediye iliģkin garanti anlaģması imzalandı. Hazine'den yapılan yazılı açıklamaya göre, sağlanan finansman, küçük ve orta büyüklükteki iģletmeler ile büyük iģletmelerin yatırımlarının desteklenmesi amacıyla kullandırılacak. HABERLER/ AYB'DEN KALKIMA BANKASI'NA HAZĠNE GERĠ ÖDEME GARANTĠSĠ ALTINDA 150 MĠLYON EURO FĠNANSMAN Avrupa Yatırım Bankası'ndan (AYB) Türkiye Kalkınma Bankası A.ġ.' ye Hazine geri ödeme garantisi altında 150 milyon euro tutarında finansman sağlanmasına iliģkin bir garanti anlaģması imzalandı. Hazine MüsteĢarlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, AYB' den Türkiye Kalkınma Bankası'na Hazine geri ödeme garantisi altında 150 milyon euro tutarında finansman sağlanmasına iliģkin bir garanti anlaģması imzalandığını bildirdi. Hazine, sağlanan finansmanın, küçük ve orta büyüklükteki iģletmeler ile büyük iģletmelerin yatırımlarının desteklenmesi amacıyla kullandırılacağını kaydetti. 39

40 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI BASIN HABERLERĠ SONDAKĠKA.COM/ Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Yatırımlarının Finansmanına Yönelik Olarak T.C. Hazine MüsteĢarlığı Garantörlüğünde Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) ile Alman Kalkınma Bankası (KFW) Arasında Uzun Vadeli Avro Tutarındaki Kredi AnlaĢması Tarihinde Ankara'da ĠmzalanmıĢtır. BORSA GÜNDEM/ T.KALKINMA BANKASI'NDAN KREDĠ ANLAġMASI T.Kalkınma Bankası KOBĠ yatırımlarının finansmanı için AKKB ile kredi anlaģması imzaladı T.Kalkınma Bankası'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'de yerleģik KOBĠ yatırımlarının toptan bankacılık yoluyla finansmanında kullanılmak üzere Avrupa Konseyi Kalkınma Bankasından (AKKB) sağlanan euro tutarındaki kredi anlaģması T.C. Hazine MüsteĢarlığı garantörlüğünde Banka ile AKKB arasında imzalandı. HABERLER/ ĠSLAM KALKINMA BANKASINDAN TKB VE TSKB'YE KREDĠ Ġslam Kalkınma Bankasından, Türkiye Kalkınma Bankası Aġ ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Aġ'ye 220'Ģer milyon dolar finansman sağlanmasına iliģkin anlaģma imzalandı. Hazine MüsteĢarlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye Kalkınma Bankası Aġ'ye ikrazen kullandırılmak üzere Ġslam Kalkınma Bankasından 220 milyon dolar tutarında finansman sağlanmasına iliģkin bir kısıtlı mudaraba anlaģması imzalandı. Sağlanan finansman, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarının desteklenmesi amacıyla kullandırılacak. Ġslam Kalkınma Bankasından, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Aġ'ye Hazine geri ödeme garantisi altında 220 milyon dolar tutarında finansman sağlanmasına iliģkin bir garanti anlaģması da imzaladı. Söz konusu finansman da yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarının desteklenmesi amacıyla kullandırılacak. 40

41 ĠNSAN KAYNAKLARI DAĠRE BAġKANLIĞI SANAT FAALĠYETLERĠ 21 Ekim -01 Kasım 2013 Tarihleri arasında Bankamız Sanat Galerisi nde açılan Vesile Tunaboyu Resim Sergisi nden Bankamız Koleksiyonuna alınan Ġsimsiz Akrilik tablo Kasım 2013 Tarihleri arasında Bankamız Sanat Galerisi nde açılan GülĢahin Müftüoğlu Resim Sergisi nden Bankamız Koleksiyonuna alınan Ankara da Bir Köy Ġsimli Yağlıboya tablo Aralık 2013 tarihleri arasında Bankamız Sanat Galerisi nde açılan Müjgan Bagatır Resim Sergisi nden Bankamız Koleksiyonuna alınan Kiraz Ağacı Ġsimli Yağlıboya tablo Aralık 2013 tarihleri arasında Bankamız Sanat Galerisi nde açılan Rabia Tenker Resim Sergisi nden Bankamız Koleksiyonuna alınan Yaz Ġsimli Yağlıboya tablo. 41

42 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI 42 PROJELER GAMA Holding ve GE Energy Financial Services ortaklığının Türkiye'de rüzgar enerjisi yatırımı GAMA Holding ve General Electric iģtiraki olan GE Energy Financial Services ortaklığında faaliyetlerini sürdüren GAMA Enerji A.ġ., 10 Megavat üretim kapasitesine sahip Karadağ Rüzgâr Enerji Santralı T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 4 Temmuz 2012 tarihinde geçici kabulü yapılarak elektrik üretimine baģladı. 10 MW Ġzmir Aliağa da bulunan Karadağ RES ve Çanakkale Ezine de bulunan ve geçen yıl elektrik üretimine baģlayan 22,5 MW Sares RES in yatırımcısı olan GAMA Enerji, aynı zamanda bu santralların iģletmeciliğini de yürütmektedir. TANAP (Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı) Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı -TANAP Projesi, Türkiye ve Azerbaycan ın bugüne kadar baģarı ile yürüttükleri projelerin enerji alanındaki dünya enerji piyasalarında da ses getirecek dev bir proje olarak değerlendirilmektedir. Enerji alanında Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projeleri ile ivme kazanan stratejik iģ birlikleri, 2008 yılında PETKĠM in SOCAR tarafından satın alınmasıyla daha da kapsamlı hâle gelmiģtir. Türkiye Ulusal Ġletim Hattı nın batı giriģini besleyerek, batı bölgesi arz güvenliğini kuvvetlendirecek olan TANAP projesi, Türkiye ve Avrupa için tanımlanmıģ doğal gaz kapasitesiyle arz güvenliğini desteklerken, Azerbaycan ın sahip olduğu doğal gaz kaynaklarının yeni pazarlara ulaģtırılması gibi büyük kazanımları da beraberinde getirecektir. TANAP ile ilgili son geliģme Bakü de ġahdeniz 2 için yatırım kararı alınmasıdır. Bu anlaģma ile Avrupa ya doğal gaz taģıyacak Güney Gaz Koridoru gerçekleģmiģ olacaktır. Ayrıca Türkiye TANAP da payını %20 den %30 a çıkarma kararı almıģtır. HAZAR GEÇĠġLĠ TÜRKMENĠSTAN-TÜRKĠYE-AVRUPA DGBH PROJESĠ Türkmenistan - Türkiye - Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile Türkmenistan ın güneyindeki sahalarda üretilen doğal gazın Hazar geçiģli bir boru hattı ile Türkiye ye ve Türkiye üzerinden Avrupa ya taģınması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, 1998 yılında Türkiye ve Türkmenistan Devlet BaĢkanları tarafından bu projenin gerçekleģtirilmesine yönelik bir Çerçeve AnlaĢması imzalanmıģtır. AnlaĢmaya göre; 30 milyar m³ Türkmen gazının 16 milyar m³ ü Türkiye ye, 14 milyar m³ ü Avrupa ya taģınacaktır yılında, BOTAġ ve Türkmenistan Hidrokarbon Kaynaklarının Kullanımı Ġçin Türkmenistan Devlet BaĢkanı Nezdinde YetkilendirilmiĢ Mercii arasında, 16 milyar m³ doğal gaz alımı için 30 yıl süreli Doğal Gaz Alım-Satım AnlaĢması imzalanmıģtır.

43 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI KKTC Ġçme Suyu Projesi 80 km uzunluğundaki borularla KKTC ye sulama ve içmesuyu aktarılmasını sağlayacak barıģ suyu projesi KKTC Ġçmesuyu Temini Projesi hızla devam etmektedir. Bir ada ülkesi olması ve kısıtlı doğal kaynakları sebebiyle KKTC nin kalkınmasına, Türkiye den içme, kullanma ve sulama suyu götürülmesi, önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. KKTC Su Temin Projesi ile Anamur-Dragon Çayı üzerinde inģa edilecek Alaköprü Barajı ndan sabit debi esasına göre alınacak yıllık 75 milyon m3su, KKTC ye isale edilecektir. 106 km uzunluğundaki hat ile KKTC ye isale edilecek yıllık 75 milyon m3 suyun 37,76 milyon m3 ü ( % 50,3) içmekullanma suyuna ve 37,24 milyon m3 ü ( % 49,7) sulama suyuna tahsis edilmiģtir. KKTC Su Temin Projesi kapsamında; Dünya'da ilk kez uygulanacak deniz boru hattı ile adaya su sağlayacak KKTC Su Temini Projesi çerçevesinde 2 adet baraj, toplam 107 km boru hattı ile 2 adet terfi merkezi inģa edilecektir. Denizin 250 metre altında askıda kurulacak 80 kilometre uzunluğundaki su hattı için kullanılacak 500 metrelik 160 borudan 150'ncisinin kesimi Mersin'in Silifke Ġlçesi'ne bağlı TaĢucu Beldesi'nde tamamlandı. Kalan 10 borunun ise, bu ay sonunda tamamlanması planlandı. 43

44 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI FİNANS Türkiye nin kredi riski haritası Dun & Bradstreet (D&B) tarafından hazırlanan Türkiye Risk Haritasının üçüncü çeyrek verileri açıklandı. Türkiye nin 12 ayrı bölgesinde faaliyet gösteren 77 bin 403 Ģirketin ratingleri değerlendirilerek oluģturulan Kredi Risk Haritasına göre en risksiz bölge Orta Anadolu oldu. En az kredi riskine sahip Orta Anadolu bölgesi, yüzde 2,4 ile en düģük kredi hacmine sahip bölgeler arasında yer alıyor. En az riskli bölgeler arasında yer alan Doğu Marmara, Batı Anadolu ve Ġstanbul bölgeleri aynı zamanda en yüksek kredi hacmine sahip ilk 5 bölge arasında yer alıyor. ÇalıĢmaya göre kredi riski en yüksek iller Adıyaman, Burdur, Batman, Çanakkale, Van, Düzce, Bilecik, kredi riski en düģük iller ise Bolu, KırĢehir, Karaman, Edirne, Kütahya ve Yozgat. Dünya Gazetesi, 08 Aralık 2013 Bankaların aktif büyüklüğü 1.64 trilyon lira Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Ekim ayına iliģkin "Türk Bankacılık Sektörü verilerine göre, sektörün aktif büyüklüğü, Ekim sonu itibarıyla geçen yılın sonuna göre yüzde 12,7 artarak 1 trilyon 545 milyar 145 milyon liraya çıktı. En büyük plasman kalemlerinden olan krediler 930 milyar 510 milyon lira, menkul değerler 279 milyar 626 milyon lira bakiye arz ederken, takipteki alacaklar (brüt) 26 milyar 450 milyon lira oldu. Krediler, menkul değerler ve takipteki alacak tutarı, Ekimde 2012 sonuna göre sırasıyla yüzde 29,5 yüzde 2,1 ve yüzde 21,5 arttı. Sektörün dönem net karı, Ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 11,6 artıģ göstererek, 20 milyar 788 milyon liraya ulaģtı. Türkiye Bankalar Birliği, Bankacılık Sektöründe Gelişmeler Sunumu, Ekim

45 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI Dünya Ticaret Örgütü 1 trilyon dolarlık anlaģmaya imza atıyor 159 üye ülkenin Bakanlarıyla Endonezya nın Bali kentinde gerçekleģen Dünya Ticaret Örgütü toplantısında, küresel ekonomiye 1 trilyon dolar katkı sağlayacak bir metin üzerinde anlaģıldı. DTÖ nün kabul ettiği sınırlar ötesi ticaret prosedürlerini kolaylaģtırma çabalarını içeren Çok Taraflı Ticareti KolaylaĢtırma AnlaĢması ile dünyanın en fakir ülkelerinin ürünlerinin vergisiz ithal edilebilmesini kolaylaģtırıyor. Küresel ticarete 1 trilyon dolar getireceği öngörülen anlaģma özellikle geliģmekte olan ülkelerin, tarım teģviklerini artırmalarına olanak sağlayacak. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) söz konusu anlaģma ile geliģmekte olan ülkelerin ihracatının yüzde 10 artacağını kaydetti. Dünya Gazetesi 09 Aralık 2013 Tibet Vergi Cenneti Cayman adalarını bir tarafa bırakacak olursak, fazla vergi ödemek istemeyen özel sermaye fonlarının (private equity funds) önünde yeni bir seçenek var: Tibet. Tibet te Himalaya eteklerinde, Lhasa ile Budist Bhutan krallığı arasında yer alan Shannan bölgesi hükümeti, özel sermaye fonlarına ve yatırım Ģirketlerine ev sahipliği yapmak için çekici vergi indirimlerinin yanı sıra diğer teģvik önlemleri sunmaktadır. Çin de birçok kent, yatırımcıları çekmek için uzun zamandan beri zaten birbiriyle yarıģmaktadır. Özellikle, Pekin ve ġanghay gibi büyük kentler özel sermaye fonlarına yönelik öncelikli politikalar sunmaktadır. Ancak avukatlarla danıģmanlar, Tibet dilinde ayrıca Lhoka olarak da bilinen Shannan ın sunduğu teģvik paketinin çok cazip olduğunu ve daha Ģimdiden ilgi çekmeye baģladığını belirtmektedirler. Özel sermaye fonlarına yönelik cazip teģvikler, Çin hükümetinin, bölgenin ekonomisini geliģtirmeye ve aynı zamanda bölgenin üzerinde sıkı bir denetim uygulamaya yönelik politikasının bir ürünüdür nüfusa sahip olan Shannan ın %90 ından fazlası, Tibet etnik grubundan oluģmaktadır. Bu bölgedeki en büyük yatırım firmalarının büyük çoğunluğu, Han etnik grubuna mensup Çinlilerce yönetilmektedir. Bu durum, Hanları, azınlık gruplarının ikamet ettiği bölgelerde yerleģmeye teģvik eden Çin hükümetinin politikasıyla uyuģmaktadır. Tibet, yatırımcılar için kurumlar vergisini %15 olarak saptamıģtır ki bu oran, ulusal standart olarak kabul edilen %25 in epey altındadır doların üzerinde vergi ödeyen Ģirketler, böylece, neredeyse %40 lık bir getiri elde edebilirler. Tibet hükümeti, Çin deki diğer bölgelerin tersine, kendi bölgesine giren fonların yerel Ģirketlerde yatırım yapması Ģartını aramamakta, yalnızca onlara ev sahipliği yapmakla yetinmektedir. FINANCIAL TIMES, 12 ağustos 2013, Tibet on offer as tax friendly heaven, by Simon Rabinovitch, Shanghai, 45

46 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI Otomotiv endüstrisi yeni rekora doğru SEKTÖRLER Uludağ Otomotiv Endüstrisi Ġhracatçıları Birliği nden (OĠB) yapılan açıklamaya göre bu yıl için 20 milyar dolar ihracat hedefi öngörülen sektörde; Kasım ayındaki 2 milyar 78 milyon dolarlık ihracatla 11 aylık toplam dıģ satıģ 19,5 milyar dolara ulaģtı. Otomotiv endüstrisi Kasım ayında dıģ satıģlarında büyümesini, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18'e çıkararak Türkiye genelindeki ihracat artıģını ikiye katladı. OĠB'in Kasım ayı ihracat raporuna göre, tüm ürün gruplarında artıģ görüldü. Yılın 11 aylık dönemi dikkate alındığında ise yan sanayide yüzde 10 büyümeyle 8 milyar 385 milyon, binek otomobillerde yüzde 15 artıģla 6 milyar 339 milyon, eģya taģımaya mahsus motorlu taģıtlarda yüzde 16 yükseliģle 3 milyar 518 milyon, otobüsminibüs-midibüs ürün grubunda da yüzde 3 büyümeyle 965 milyon dolarlık ihracat gerçekleģtirildi. Ülke bazlı ihracat rakamları incelendiğinde ise Kasım ayında BirleĢik Krallık'a satıģ yüzde 50 oranda büyüdü. Ocak-Kasım döneminde, Almanya'ya yüzde 2 büyümeyle 2 milyar 785 milyon, Fransa'ya yüzde 6 büyümeyle 2 milyar 181 milyon, BirleĢik Krallık'a ise yüzde 59 büyümeyle 1 milyar 973 milyon dolarlık ihracat kaydedildi. oib, Yenilenebilir enerji desteğine 99 baģvuru Yenilenebilir enerji desteğinden yararlanma talebiyle 99 elektrik üretim santrali baģvuruda bulundu. Tamamı hidroelektrik santrali olan baģvurulardan 5 i kısmen ya da tamamen üretime geçmemiģ olması nedeniyle daha önce reddedilmiģ olan tesislerdir. Yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizmasından ( YEKDEM) yararlanmak isteyen 94 santralden 23 ünü biyokütleye dayalı elektrik üreten tesisler, 9 unu jeotermal santraller, 21 ini rüzgar santralleri, 41 ini hidroelektrik santralleri oluģturuyor. Enerji Günlüğü nün açıklanan verilerden yaptığı derlemeye göre, EPDK nın YEKDEM baģvurusunu kabul ettiği 94 tesisin toplam kurulu gücü MW olarak kaydedildi. Bu santrallerin lisanslarına derç edilen toplam yıllık elektrik üretim miktarı 8 milyar 344 milyon 603 bin kwh olarak görünüyor

47 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI ġanlıurfa'ya hazır giyim üssü ġanlıurfa hazır giyim sektörünün yeni üretim üssü oluyor. ġanlıurfa'da kurulacak hazır giyim ihtisas bölgesi için 350 dönümlük arazi tahsis edildi. Bölge için proje çalıģmaları tüm hızıyla sürdürülürken, yapılacak konsept çalıģmalarıyla birlikte, özellikle KOBĠ'lerin bölgeye gelmesi amaçlanıyor. Bölgenin kurulmasındaki temel amaç ise ġanlıurfa'nın teģviklerde 6. Bölge'de bulunmasının getirmiģ olduğu artıları da kullanarak, rekabetçilik anlamında avantaj yakalayıp, bunu sürdürülebilir hale getirmek. ġanlıurfa'da kurulacak Hazır Giyim Ġhtisas Bölgesi'nde Özak Tekstil, Desa, YeĢim Tekstil gibi büyük firmaların yer alması hedefleniyor Turist sayısı yüzde arttı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda yapılan açıklamaya göre, 2013 Ocak- Ekim döneminde Türkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde artıģ göstererek 31 milyon 757 bin 624'e ulaģtı. Bu dönemde Türkiye ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya %14.60 (4 milyon 635 bin 191) ile birinci, Rusya Federasyonu %13.01 (4 milyon 131 bin 87) ile ikinci sırayı aldı. Ġngiltere yüzde 7.60 (2 milyon 412 bin 786) ile üçüncü sırada yer alırken Gürcistan ve Bulgaristan, dördüncü ve beģinci ülkeler oldu. Ekim de gelen yabancı sayısının ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde artıģla 3 milyon 402 bin 460 oldu. Bu dönemde en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde (678 bin 292) ile birinci, Rusya Federasyonu yüzde 9.29 (316 bin 187) ile ikinci, Ġngiltere yüzde 8.53 (290 bin 72) ile üçüncü sırada yer aldı. Bulgaristan ve Hollanda'nın ise ülkemize en çok ziyaretçi gönderen 4. ve 5. ülkeler oldu

48 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI Turizme 3 milyar liralık teģvik Turizm sektörüne bu yılın 10 aylık döneminde yeni yatırımlar için 3,1 milyar lira yatırım teģvik belgesi verildi. Akdeniz Turistik Otelciler ve ĠĢletmeciler Birliği (AKTOB) Ar-Ge birimi tarafından derlenen verilere göre, sektörde bu yılın Ocak-Ekim döneminde 246 proje, 53 binden fazla yeni yatak için yatırım teģvik belgesi aldı. 3,1 milyar lira teģvik verilen projelerde 13 bin istihdam sağlanması planlanıyor. TeĢviklerde, 58 ilde devam eden veya projelendirilen 246 yeni projede 3 ve 4 yıldızlı oteller yüzde 70 dolayındaki payı ile öne çıkıyor. 5 yıldızlı oteller de teģviklerin yüzde 14'ünü oluģtururken bunu yüzde 12 ile butik ve özel belgeli tesisler izliyor. Yatırım teģviklerinde ilk sırada Antalya ve Ġstanbul yer alıyor. Yapılacak yeni yatakların yüzde 27'si Antalya, yüzde 21'i de Ġstanbul'da bulunuyor. Direkt turizm yatırımı olmayan ancak bu kapsamdaki teģviklerden yararlanan öğrenci yurdu yatırımlarındaki hızlı büyüme de devam ediyor. 10 aylık dönemde 71 yurt ve eğitim merkezi yatırımı için 500 milyon liraya yakın teģvik alınırken, bu iģletmelerde 25 bin dolayında yatak üretilecek. Dünya Gazetesi, 02 Aralık 2013 Pazartesi 10:57 ENDEKSLER 48

49 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI 49

50 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI TEŞVİK BELGESİ İSTATİSTİKLERİ Ocak- Ekim Dönemi Yatırım TeĢvik Belgelerinin Genel Karakteristikleri 2013 yılı Ocak-Ekim döneminde, öngörülen toplam sabit yatırım tutarı milyar TL olan toplam adet Yatırım TeĢvik Belgesi düzenlenmiģtir. Düzenlenen belgelerde kiģilik istihdam öngörülmektedir. Ocak-Ekim döneminde düzenlenen adet yatırım teģvik belgesinin adedi Bölgesel, 11 adedi Büyük Ölçekli, adedi Genel ve 8 adedi ise Stratejik mahiyete sahiptir. Yatırım teģvik belgelerinde öngörülen toplam 63,962 milyar TL lik sabit yatırım tutarının 28,053 milyar TL si Bölgesel, 1,548 milyar TL si Büyük Ölçekli, 28,552 milyar TL si Genel ve 5,808 milyar TL si ise Stratejik mahiyetteki yatırımlara aittir. Ocak-Ekim döneminde düzenlenen adet Yatırım TeĢvik Belgesinin adedi yerli firmalar, 195 adedi yabancı sermayeli firmalar tarafından alınmıģtır. Yerli firmalar için düzenlenen belgelerde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 55,081 milyar TL olurken, yabancı sermayeli firmalar için düzenlenen belgelerde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 8,881 milyar TL dir. Ocak-Ekim Dönemi Yatırım TeĢvik Belgelerinin Bölgelere Göre Dağılımı 2013 yılı Ocak-Ekim döneminde verilen teģvik belgelerinin adedi I. Bölgede, 652 adedi II. Bölgede, 549 adedi III. Bölgede, 429 adedi IV. Bölgede, 392 adedi V. Bölgede, 494 adedi ise VI. Bölgededir. TeĢvik belgelerinde öngörülen toplam sabit yatırım tutarının ise 25,687 milyar TL si I.Bölgede, 12,019 milyar TL si II. Bölgede, 7,358 milyar TL si III. Bölgede, 9,037 milyar TL si IV.Bölgede, 3,772 milyar TL si V. Bölgede ve 6,089 milyar TL si ise VI. Bölgededir. TEŞVİK BELGESİNE BAĞLANMIŞ YATIRIMLAR (Milyon TL) BÖLGESEL (EKİM ) 50

51 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI 30 Haziran 2012 tarihinden Ekim 2013 sonuna kadar düzenlenen yatırım teģvik belgelerinde öngörülen 101,942 milyar TL lik toplam sabit yatırım tutarının 8,653 milyar TL si Madencilik, 47,500 milyar TL si Ġmalat, 22,961 milyar TL si Enerji ve 22,827 milyar TL si Hizmetler sektörlerindedir Sektörel yatırım tutarları ile istidamın seyri grafiklerde gösterilmiģtir. 51

52 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI Ocak-Ekim Dönemi Yatırım TeĢvik Belgelerinin Türlerine Göre Dağılımı 2013 yılı Ocak-Ekim döneminde düzenlenen adet belgenin adedi komple yeni yatırım, adedi tevsi, 408 adedi de diğer mahiyetlerdeki yatırımlardan oluģmaktadır. Ocak-Ekim döneminde yatırım teģvik belgelerinde öngörülen 63,962 milyar TL lik toplam sabit yatırım tutarının 41,671 milyar TL si komple yeni yatırım, 16,281 milyar TL si tevsi ve 6,010 milyar TL si ise diğer mahiyetlerdeki yatırımlardan oluģmaktadır. TEŞVİK BELGESİNE BAĞLANMIŞ YATIRIMLAR (Milyon TL) YATIRIMIN TÜRÜNE GÖRE (EKİM ) 52

53 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI Ocak-Ekim Dönemi Yatırım TeĢvik Belgelerinin Sektörlere Göre Dağılımı Ocak-Ekim döneminde verilen yatırım teģvik belgelerinde öngörülen 63,962 milyar TL lik toplam sabit yatırım tutarının 16,537 milyar TL si Enerji sektöründe, 13,843 milyar TL si Hizmetler sektöründe, 7,193 milyar TL si Madencilik sektöründe ve milyar TL sı Ġmalat sektöründe, 729 Milyon TL.sı Tarım sektöründedir. TEŞVİK BELGESİNE BAĞLANMIŞ YATIRIMLAR (Milyon TL) SEKTÖREL (EKİM- 2013) 53

54 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI 54

55 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI İŞ ÜRÜN VE PLANLAMA FAALİYETLERİ Etiyopya Kalkınma Bankası Teknik ĠĢbirliği Projesi kapsamında 2. Grup konuk heyet 3-8 Kasım tarihlerinde Bankamızı ziyaret etti. 10 kiģilik heyet, genel tanıtımların ardından, Kredi Ġzleme ve Tahsilat, Risk Ġzleme, Bilgi ĠĢlem, Finansal Kurumlar ve ĠĢ Ürün ve Planlama birimlerinde çalıģmalarını sürdürdü. Ayrıca, BaĢkent OSB ve Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanlığını da ziyaret ederek bilgi aldılar. Projenin kapanıģ toplantısı 2014 Ocak ayı içerisinde gerçekleģecektir. Küme üyesi Ģirketlere finansal destek projesi, 28 Ekim 2014 tarihinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri ile tartıģıldı. Ġlgi gören projede iģbirliğinin geliģtirilmesi ve proje detaylarının gözden geçirilmesi, bu arada Bakanlığın devam eden mevcut programlarının da sonuçlarının izlenmesi kararı alındı. Ankara Kalkınma Ajansı ile ĠĢ ve ĠnĢaat Makinaları Sektör Analiz Raporu çalıģmaları tamamlanmıģ, taslak rapor Ankara Kalkınma Ajansı na gönderilmiģtir. Çukurova Kalkınma Ajansı ile birlikte Mersin Ġli Uygun Yatırım Alanları çalıģması baģlatılmıģtır. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ile iki farklı fizibilite çalıģmasına baģlanmıģtır. Kalkınma Ajansları kurumsal kapasite eğitimleri kapsamında, Ankara ve Bursa da beģ eğitim çalıģması gerçekleģtirilmiģtir. 55

56 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI DıĢiĢleri Bakanlığı Moritanya Kalkınma Fonu nun (CDD) teknik yardım talebini Bankamıza ulaģtırmıģ, bunun üzerine CDD ihtiyaç analizi çalıģmaları yapmak amacıyla TIKA koordinasyonunda Ekim tarihlerinde Moritanya nın baģkenti Noukchott da çalıģmalar yapılmıģtır. 04/08 25/29 Kasım ve 05/06-23/27 Aralık 2013 tarihlerinde; Bankamız Seminer Salonunda Kalkınma Ajanslarına yönelik Fizibilite Hazırlama ve Temel Makro Ekonomik Göstergelerin Yorumlanması Eğitimleri düzenlenmiģ ve farklı ajanslardan toplam 85 uzman katılmıģtır. 56

57 Ġġ ÜRÜN VE PLANLAMA DAĠRE BAġKANLIĞI PROJE VE FĠNANS DÜNYASI BU KİTABI OKUDUK Management Challenges for the 21st Century Peter Drucker, Harper Collins Books, ISBN: Hızla geliģen teknoloji, değiģen toplumsal yapı, çeģitlenen ekonomik araçlar ve globalleģme elbette klasik yönetim anlayıģını da değiģtiriyor ve yöneticilerin önüne yeni fırsatlar fakat bir o kadar da belki daha fazla- yeni sorunlar ortaya çıkarıyor. Peter Drucker karģılaģılacak yeni sorunlar ile ilgili ipuçları verirken çok geniģ dağarcığından da örnekler sunuyor. DeğiĢim kaçınılmazken değiģimi yönetmek, inovasyon yaratmak bölümleri kitabın ilginç bölümlerinden bazıları. 57

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü. Ağustos 2010 ANKARA

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü. Ağustos 2010 ANKARA Belirli Göstergelerle İmalat Sanayindeki Aylık Gelişmeler TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Ağustos 21 ANKARA Hazırlayanlar Sektör Adı Sayfa No Dr. Serdar Şahinkaya

Detaylı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü. Eylül 2010 ANKARA

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü. Eylül 2010 ANKARA Belirli Göstergelerle İmalat Sanayindeki Aylık Gelişmeler TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Eylül 21 ANKARA Hazırlayanlar Sektör Adı Sayfa No Dr. Serdar Şahinkaya

Detaylı

2015 MAYIS KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

2015 MAYIS KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ 1990-Q1 1990-Q4 1991-Q3 1992-Q2 1993-Q1 1993-Q4 1994-Q3 1995-Q2 1996-Q1 1996-Q4 1997-Q3 1998-Q2 1999-Q1 1999-Q4 2000-Q3 2001-Q2 2002-Q1 2002-Q4 2003-Q3 2004-Q2 2005-Q1 2005-Q4 2006-Q3 2007-Q2 2008-Q1 2008-Q4

Detaylı

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ Erdem ALPTEKĠN Türk finans sistemi incelendiğinde en büyük payı bankaların, daha sonra ise sırasıyla menkul kıymet yatırım fonları, sigorta

Detaylı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü. Temmuz 2010 ANKARA

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü. Temmuz 2010 ANKARA Belirli Göstergelerle İmalat Sanayindeki Aylık Gelişmeler TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Temmuz 21 ANKARA Hazırlayanlar Sektör Adı Sayfa No Dr. Serdar Şahinkaya

Detaylı

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman 516 1. SEKTÖRÜN TANIMI Büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri imalatı ISIC Revize 3 ve NACE Revize 1 sınıflandırmasına

Detaylı

Kırıkkale İli Yılları Ekonomik Verileri

Kırıkkale İli Yılları Ekonomik Verileri Kırıkkale İli 2016-2017 Yılları Ekonomik Verileri İhracatçı Firma Sayısı Kırıkkale ilinde ihracatçı firma sayısı 2016 yılında 15, 2017 yılında 17 dir. Buna göre % 13,3 lük bir artış vardır. Türkiye genelindeki

Detaylı

Radyo, Televizyon, Haberleşme Teçhizatı Cihazları İmalatı. Emrah ERSOY Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı

Radyo, Televizyon, Haberleşme Teçhizatı Cihazları İmalatı. Emrah ERSOY Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı 32 ve Radyo, Televizyon, Haberleşme Teçhizatı Cihazları İmalatı Emrah ERSOY Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Radyo, TV, Haberleşme Teçhizatı ve

Detaylı

Tıbbi Aletler; Hassas ve Optik Aletler ile. Mehmet Oğuzhan ÖNEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Tıbbi Aletler; Hassas ve Optik Aletler ile. Mehmet Oğuzhan ÖNEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 33 Saat Tıbbi Aletler; Hassas ve Optik Aletler ile İmalatı Mehmet Oğuzhan ÖNEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Tıbbi Aletler; Hassas ve Optik Aletler

Detaylı

Plastik ve Kauçuk. Mehmet Emin KARACA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Plastik ve Kauçuk. Mehmet Emin KARACA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 25 Ürünleri Plastik ve Kauçuk İmalatı Mehmet Emin KARACA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Plastik ve Kauçuk Ürünleri İmalatı İçindeki Payı (%) İçindeki

Detaylı

572

572 RADYO, TELEVİZYON, HABERLEŞME TEÇHİZATI VE CİHAZLARI İMALATI Hazırlayan M. Ali KAFALI Kıdemli Uzman 572 1. SEKTÖRÜN TANIMI Radyo, televizyon, haberleşme teçhizatı ve cihazları imalatı ISIC Revize 3 sınıflandırmasına

Detaylı

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU Şekil 1 Kırşehir Sanayi Rekabetçilik Eksenleri İş Yapma Düzeyi Yenilikçilik potansiyeli Girişimcilik Düzeyi Teşviklerden yararlanma

Detaylı

Kok Kömürü, Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıt İmalatı. Erdal ERTUĞRUL Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Kok Kömürü, Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıt İmalatı. Erdal ERTUĞRUL Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 23 Kok Kömürü, Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıt İmalatı Erdal ERTUĞRUL Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Kok Kömürü, Rafine Edilmiş Petrol

Detaylı

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç 2007 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KANUN TASARILARI İLE 2005 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KESİNHESAP KANUNU TASARILARININ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU GÖRÜŞME TUTANAKLARI BAġKAN: Sait AÇBA BAġKANVEKĠLĠ:

Detaylı

Başka Yerde Sınıflandırılmamış Elektrikli Makine ve

Başka Yerde Sınıflandırılmamış Elektrikli Makine ve 31 Cihazların Başka Yerde Sınıflandırılmamış Elektrikli Makine ve İmalatı Faruk SEKMEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Sektöre İlişkin Özet Bilgiler B.y.s. Elektrikli Makine

Detaylı

Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı. Mehmet Ali KAFALI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı. Mehmet Ali KAFALI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 34 Römork Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı İmalatı Mehmet Ali KAFALI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork

Detaylı

2015 EKİM KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

2015 EKİM KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ 1990-Q1 1990-Q3 1991-Q1 1991-Q3 1992-Q1 1992-Q3 1993-Q1 1993-Q3 1994-Q1 1994-Q3 1995-Q1 1995-Q3 1996-Q1 1996-Q3 1997-Q1 1997-Q3 1998-Q1 1998-Q3 1999-Q1 1999-Q3 2000-Q1 2000-Q3 2001-Q1 2001-Q3 2002-Q1 2002-Q3

Detaylı

Büro Makineleri ve 30Bilgisayar İmalatı. Birgül OĞUZOĞLU Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Büro Makineleri ve 30Bilgisayar İmalatı. Birgül OĞUZOĞLU Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Büro Makineleri ve 30Bilgisayar İmalatı Birgül OĞUZOĞLU Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Büro Makineleri ve Bilgisayar Imalatı İçindeki Payı (%) İçindeki

Detaylı

KOK KÖMÜRÜ, RAFİNE EDİLMİŞ PETROL ÜRÜNLERİ VE NÜKLEER YAKIT İMALATI Hazırlayan Seher OZAN DÜNDAR Kıdemli Uzman 302 1. SEKTÖRÜN TANIMI Kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakıt imalatı

Detaylı

TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU TÜRKİYE İHRACAT KATKI ENDEKSİ 2017 DÖRDÜNCÜ ÇEYREK SONUÇLARI

TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU TÜRKİYE İHRACAT KATKI ENDEKSİ 2017 DÖRDÜNCÜ ÇEYREK SONUÇLARI TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU TÜRKİYE İHRACAT KATKI ENDEKSİ 2017 DÖRDÜNCÜ ÇEYREK SONUÇLARI TÜRKİYE NİN İHRACAT VE KATMA DEĞER İHTİYACI VE SEKTÖR DEĞERLENDİRMELERİ TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON % TÜFE ÜFE Temmuz 2011 2012 2011 2012 Yıllık 6,31 9,07 10,34 6,13 Yıllık Ort. 6,37 9,11 9,59 9,88 Aylık -0,41-0,23-0,03-0,31 2012

Detaylı

Mobilya İmalatı; Başka Yerde Sınıflandırılmamış

Mobilya İmalatı; Başka Yerde Sınıflandırılmamış 36 Diğer Mobilya İmalatı; Başka Yerde Sınıflandırılmamış İmalatlar Orkun Levent BOYA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Mobilya İmalatı; Başka Yerde

Detaylı

Tütün. Mustafa ŞİMŞEK Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Müdür Yardımcısı

Tütün. Mustafa ŞİMŞEK Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Müdür Yardımcısı 16 Ürünleri Tütün İmalatı Mustafa ŞİMŞEK Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Tütün Ürünleri İmalatı İçindeki Payı (%) İçindeki Sıralaması İşyeri Sayısı

Detaylı

Başka Yerde Sınıflandırılmamış Makine ve Teçhizat İmalatı. Orkun Levent BOYA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Başka Yerde Sınıflandırılmamış Makine ve Teçhizat İmalatı. Orkun Levent BOYA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 29 Başka Yerde Sınıflandırılmamış Makine ve Teçhizat İmalatı Orkun Levent BOYA Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler B.y.s. Makine ve Teçhizat İmalatı İçindeki

Detaylı

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN Melisa KORKMAZ Günümüz koģullarında ülkeler arası entegrasyonun artması sonucu ekonomik faaliyetler daha geniģ bir coğrafya üzerinde gerçekleģmeye baģlamıģ;

Detaylı

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır.

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır. SUNUŞ Türk hazır giyim sektörü her dönem sürdürdüğü yatırım eğilimi ve özellikle dıģ talebe bağlı üretim artıģı ile ekonomik büyümenin itici gücü olmakta, yatırım, kapasite ve üretim artıģı ile emek yoğun

Detaylı

Kâğıt Hamuru, Kâğıt ve Kâğıt. Fulya BAYRAKTAR Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Kâğıt Hamuru, Kâğıt ve Kâğıt. Fulya BAYRAKTAR Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 21 Ürünleri Kâğıt Hamuru, Kâğıt ve Kâğıt İmalatı Fulya BAYRAKTAR Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Kâğıt Hamuru, Kâğıt ve Kâğıt Ürünleri İmalatı İçindeki

Detaylı

Basım ve Yayım; Plak, Kaset ve Benzeri Kayıtlı Medyanın

Basım ve Yayım; Plak, Kaset ve Benzeri Kayıtlı Medyanın 22 Çoğaltılması Basım ve Yayım; Plak, Kaset ve Benzeri Kayıtlı Medyanın Ahmet KANDEMİR Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Basım ve Yayım; Çoğaltılması

Detaylı

Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2018 Yılı İlk Çeyrek Raporu

Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2018 Yılı İlk Çeyrek Raporu Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2018 Yılı İlk Çeyrek Raporu BU ENDEKS NEYİ GÖSTERİYOR? Ekonomide üretim ve ihracatta daha yüksek katma değer ile net ihracatı sağlayacak olanların, sanayi sektörleri olduğunu,

Detaylı

TEKNOLOJİK ÜRÜN TANITIM VE PAZARLAMA DESTEK PROGRAMI DEGERLENDİRME USUL VE ESASLARI

TEKNOLOJİK ÜRÜN TANITIM VE PAZARLAMA DESTEK PROGRAMI DEGERLENDİRME USUL VE ESASLARI 1.0 Usul ve Esaslar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca teknolojik ürün ya da prototipin tanıtım ve pazarlanması amacıyla desteklenecek başvurular, 20 Haziran 2013 tarihli ve 28683 sayılı Resmi Gazete

Detaylı

Diğer Ulaşım. Erdal ERTUĞRUL Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Diğer Ulaşım. Erdal ERTUĞRUL Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 35 Araçlarının Diğer Ulaşım İmalatı Erdal ERTUĞRUL Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatı İçindeki Payı (%) İçindeki Sıralaması

Detaylı

TEKNOLOJİ EKONOMİ POLİTİKA - III TÜRKİYE DEKİ AR-GE VE YENİLİK FAALİYETLERİ

TEKNOLOJİ EKONOMİ POLİTİKA - III TÜRKİYE DEKİ AR-GE VE YENİLİK FAALİYETLERİ TEKNOLOJİ EKONOMİ POLİTİKA - III TÜRKİYE DEKİ AR-GE VE YENİLİK FAALİYETLERİ Musa Yaşar Bilimsel ve teknolojik faaliyetler, ülkelerin kalkınmasında büyük bir öneme sahip olup, ulusal gelirden bu tür faaliyetlere

Detaylı

TÜRKİYE İMALAT SANAYİNİN TEKNOLOJİK YAPISI: SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ? (*)

TÜRKİYE İMALAT SANAYİNİN TEKNOLOJİK YAPISI: SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ? (*) TÜRKİYE İMALAT SANAYİNİN TEKNOLOJİK YAPISI: SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ? (*) B. Ali Eşiyok (**) I. Giriş Türkiye 1930 lardan günümüze sanayide önemli başarımlar göstermesine karşın, geleneksel birkaç sektör dışında

Detaylı

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU Güldem Berkman YASED Fikri Ve Sınai Mülkiyet Hakları Çalışma Grubu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi YATIRIMLARIN

Detaylı

142

142 GİYİM EŞYASI İMALATI; KÜRKÜN İŞLENMESİ VE BOYANMASI SANAYİİ Hazırlayan Mustafa ŞİMŞEK ESAM Müdür Yardımcısı 142 1. SEKTÖRÜN TANIMI Giyim eşyası imalatı; kürkün işlenmesi ve boyanması sektörü, ISIC Revize

Detaylı

Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik

Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik 2008 KASIM -SEKTÖREL Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik Dünya, 2030 yılında Ģimdi olduğundan yüzde 60 daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaktır. Bu enerji

Detaylı

ELEKTRONİK TİCARET ÖDEME ARAÇLARI

ELEKTRONİK TİCARET ÖDEME ARAÇLARI DERS NOTU - 2 ELEKTRONİK TİCARET ÖDEME ARAÇLARI Ġnternet üzerinden güvenli bir Ģekilde ödeme yapılabilmesi için pek çok araç geliģtirilmiģtir. Kredi Kartı Elektronik Para Elektronik Çek Diğer Ödeme Araçları

Detaylı

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU 2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU Kamuda stratejik yönetim anlayıģının temelini oluģturan kaynakların etkili ve verimli bir Ģekilde kullanılması ilkesi çerçevesinde,

Detaylı

2009 YILI SAYILARIYLA SAVUNMA SANAYİİMİZ

2009 YILI SAYILARIYLA SAVUNMA SANAYİİMİZ YÜZDE 29 YILI SAYILARIYLA SAVUNMA SANAYİİMİZ M. Kaya YAZGAN SaSaD Genel Sekreteri Giriş Bilindiği gibi Savunma Sanayii Ġmalatçılar Derneği SASAD her yıl yaptığı bir anketle yurdumuzun savunma sanayiinde

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2011

EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2011 EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - MART 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2008 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 NÜFUS... 2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK...

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Haziran 2011

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Haziran 2011 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Haziran 2011 İKİNCİ ÇEYREKTE BÜYÜME YAVAŞLAMAYA DEVAM EDECEK 10.06.2011 Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen Yönetici Özeti Bu hafta açıklanan Nisan ayı verilerine göre mevsimsellikten

Detaylı

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALAT SANAYİİ Hazırlayan Ömür GENÇ ESAM Müdür Yardımcısı 78 1. SEKTÖRÜN TANIMI Tütün ürünleri imalatı ISIC Revize 3 sınıflandırmasına göre, imalat sanayii alt ayrımında 16 no lu gruplandırma

Detaylı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $) 4.2. HİZMETLER 1. Hizmetler sektörünün ekonomideki ağırlığı bir refah kriteri olarak değerlendirilmektedir (1). (2) tarafından bildirildiği üzere, sanayileşmeyle birlikte, ulaştırma hizmetleri ve belirli

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

11.04.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.04.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.04.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ ġubat ayı cari iģlemler açığı piyasa beklentisi olan -3,1 Milyar doların hafif üzerinde ve beklentilere yakın -3,19 milyar dolar olarak geldi. Ocak-ġubat cari iģlemler

Detaylı

Araştırma Notu 11/112

Araştırma Notu 11/112 Araştırma Notu 11/112 26 Nisan 2011 İHRACAT YÖN DEĞİŞTİRİYOR Barış Soybilgen* Yönetici Özeti Türkiye 2000 2008 yılları arasında hem dünya ticaretinin sürekli genişlemesi hem de ekonomik durumun giderek

Detaylı

Ağaç ve Ağaç Mantarı Ürünleri İmalatı (mobilya hariç); Saz, Saman ve Benzeri Malzemelerden, Örülerek 20Yapılan Eşyaların İmalatı

Ağaç ve Ağaç Mantarı Ürünleri İmalatı (mobilya hariç); Saz, Saman ve Benzeri Malzemelerden, Örülerek 20Yapılan Eşyaların İmalatı Ağaç ve Ağaç Mantarı Ürünleri İmalatı (mobilya hariç); Saz, Saman ve Benzeri Malzemelerden, Örülerek 20Yapılan Eşyaların İmalatı Mehmet Ali KAFALI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Detaylı

174

174 DERİ İŞLEME, SARACİYE VE AYAKKABI İMALATI Hazırlayan Ömür GENÇ ESAM Müdür Yardımcısı 174 1. SEKTÖRÜN TANIMI Derinin tabaklanması, işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık, koşum takımı ve ayakkabı imalatı

Detaylı

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II)

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II) Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II) 2- Tekstil ve Hazır Giyim Ticaretinde Kotalar ve Çin in Sektöre Etkisi Hande UZUNOĞLU Dünyada tekstil ve hazır giyim ticaretinde kota

Detaylı

BAŞKA YERDE SINIFLANDIRILMAMIŞ ELEKTRİKLİ MAKİNE VE CİHAZLARIN İMALATI Hazırlayan Birgül OĞUZOĞLU Kıdemli Uzman 540 1. SEKTÖRÜN TANIMI Başka yerde sınıflandırılmamış elektrikli makine ve cihazların imalatı

Detaylı

NEVŞEHİR İLİ SOSYO EKONOMİK YAPI

NEVŞEHİR İLİ SOSYO EKONOMİK YAPI GENEL DURUM NEVŞEHİR İLİ SOSYO EKONOMİK YAPI Ġlimize ait sosyo-ekonomik göstergeleri incelediğimizde nüfus ve coğrafya olarak küçük ölçekte bir Ģehir olduğu görülür. Yüzölçümü büyüklüğüne göre 63. nüfus

Detaylı

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/007 Ref: 4/007

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/007 Ref: 4/007 SİRKÜLER İstanbul, 02.01.2018 Sayı: 2018/007 Ref: 4/007 Konu: İMALAT SANAYİİNE YÖNELİK YATIRIM TEŞVİK BELGELİ BİNA-İNŞAAT HARCAMALARINDA KDV İADESİ İLE 15 PUANLIK EK YATIRIMA KATKI VE % 100 VERGİ İNDİRİMİ

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

tepav Mart2017 N DEĞERLENDİRME NOTU 2000 SONRASINDA İTHAL ARA MAL BAĞIMLILIĞI VE KATMA DEĞER ÜRETİMİ

tepav Mart2017 N DEĞERLENDİRME NOTU 2000 SONRASINDA İTHAL ARA MAL BAĞIMLILIĞI VE KATMA DEĞER ÜRETİMİ DEĞERLENDİRME NOTU Mart2017 N201713 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Bengisu Özenç 1 Program Direktörü Makroekonomi Çalışmaları Programı Ayşegül Taşöz Düşündere 2 Politika Analisti Bölge

Detaylı

MAKİNE VE TEÇHİZATI HARİÇ; METAL EŞYA SANAYİİ Hazırlayan Mustafa TOSUN Kıdemli Uzman 450 1. SEKTÖRÜN TANIMI Makine ve teçhizatı hariç; metal eşya sanayii, ISIC Revize 3 sınıflandırmasına göre, imalat sanayii

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2008 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 NÜFUS... 2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK...

Detaylı

TÜRKİYE - İRLANDA EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE - İRLANDA EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİ TÜRKİYE - İRLANDA EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİ 1 TÜRKİYE-İRLANDA EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİ İrlanda Cumhuriyeti, Avrupa nın kuzeybatısında 70.282 km2 lik bir alanda bulunmakta olup, İrlanda adasının

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR.

İÇİNDEKİLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Adına Sahibi İÇİNDEKİLER Ahmet BUÇUKOĞLU Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI FAALİYETLERİ

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İKTİSADİ YÖNELİM ANKETİ AYLIK TOPLU SONUÇLARI ŞUBAT 21 İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ REEL SEKTÖR VERİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 22 ŞUBAT 21 İKTİSADİ YÖNELİM ANKETİ İktisadi Yönelim Anketi

Detaylı

Metalik Olmayan Diğer Mineral Ürünlerin İmalatı. Yusuf MEDER Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman

Metalik Olmayan Diğer Mineral Ürünlerin İmalatı. Yusuf MEDER Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman 26 Metalik Olmayan Diğer Mineral Ürünlerin İmalatı Yusuf MEDER Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Kıdemli Uzman Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Metalik Olmayan Diğer Mineral Ürünlerin İmalatı İçindeki

Detaylı

Gıda Ürünleri ve. Ömür GENÇ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Müdür Yardımcısı

Gıda Ürünleri ve. Ömür GENÇ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Müdür Yardımcısı 15 İçecek Gıda Ürünleri ve İmalatı Ömür GENÇ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Gıda ve İçecek Sanayi İçindeki Payı (%) İçindeki Sıralaması İşyeri

Detaylı

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları Cihan Ercan Mustafa Kemal Topcu 1 GĠRĠġ Band İçerik e- Konu\ Mobil Uydu Ağ Genişliği\ e- e- VoIP IpV6 Dağıtma Altyapı QoS ticaret\ Prensip Haberleşme Haberleşme

Detaylı

2015 TEMMUZ KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

2015 TEMMUZ KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ 1990-Q1 1990-Q3 1991-Q1 1991-Q3 1992-Q1 1992-Q3 1993-Q1 1993-Q3 1994-Q1 1994-Q3 1995-Q1 1995-Q3 1996-Q1 1996-Q3 1997-Q1 1997-Q3 1998-Q1 1998-Q3 1999-Q1 1999-Q3 2000-Q1 2000-Q3 2001-Q1 2001-Q3 2002-Q1 2002-Q3

Detaylı

MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman

MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman 638 1. SEKTÖRÜN TANIMI Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı-römork sektör ürünleri imalatı ISIC Revize 3 sınıflandırmasına

Detaylı

268

268 BASIM VE YAYIM; PLAK, KASET V.B. KAYITLI MEDYANIN ÇOĞALTILMASI Hazırlayan Yusuf MEDER Kıdemli Uzman 268 1. SEKTÖRÜN TANIMI Basım ve yayım; plak, kaset v.b. kayıtlı medyanın çoğaltılması sektörü ISIC Revize

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ŞUBAT 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ. www.aydinticaretborsasi.org.tr info@aydinticaretborsasi.org.

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ. www.aydinticaretborsasi.org.tr info@aydinticaretborsasi.org. AYDIN T CARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Kimyasal Madde ve. Faruk SEKMEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı

Kimyasal Madde ve. Faruk SEKMEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı 24 Ürünlerin Kimyasal Madde ve İmalatı Faruk SEKMEN Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Sektöre İlişkin Özet Bilgiler Kimyasal Madde ve Ürünlerin İmalatı İçindeki Payı (%) İçindeki

Detaylı

kanı CEO, Borusan Holding

kanı CEO, Borusan Holding TÜRKİYE SANAYİSİNE NE SEKTÖREL BAKIŞ Agah Uğur TÜSİAD, Sanayi Çalışma Grubu Başkan kanı CEO, Borusan Holding 27 Mayıs s 2008 AMAÇ NEDİR? Büyümenin motoru: Rekabet gücü yüksek Katma değer içeriği yüksek

Detaylı

TEKNOLOJİK ÜRÜN TANITIM VE PAZARLAMA (TEKNOPAZAR) DESTEK PROGRAMI BAŞVURU FORMU KOSGEB MÜDÜRLÜĞÜNE

TEKNOLOJİK ÜRÜN TANITIM VE PAZARLAMA (TEKNOPAZAR) DESTEK PROGRAMI BAŞVURU FORMU KOSGEB MÜDÜRLÜĞÜNE KOSGEB MÜDÜRLÜĞÜNE KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği çerçevesinde uygulanan Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama (TEKNOPAZAR) Destek Programına ilişkin istenen bilgi ve belgeler ekte sunulmaktadır.

Detaylı

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ 2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ Hande UZUNOĞLU Türkiye sanayisinin lokomotifi olarak lanse edilen hazır giyim sektörü üretim ve istihdama katkısıyla önemli bir

Detaylı

TÜRK PLASTĠK SEKTÖRÜ SEKTÖR ĠZLEME RAPORU ( 2010 Yılı 2 Aylık Dönem ) Barbaros Demirci Genel Müdür

TÜRK PLASTĠK SEKTÖRÜ SEKTÖR ĠZLEME RAPORU ( 2010 Yılı 2 Aylık Dönem ) Barbaros Demirci Genel Müdür 1 PLASTĠK HAMMADDE Plastik Hammadde Üretimi : TÜRK PLASTĠK SEKTÖRÜ SEKTÖR ĠZLEME RAPORU ( 2010 Yılı 2 Aylık Dönem ) Barbaros Demirci Genel Müdür 2010 yılının ilk 2 ayında plastik hammadde üretiminin 111.667

Detaylı

TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU

TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU TÜRKİYE İHRACAT KATKI ENDEKSİ Dr. Can GÜRLESEL Ekonomist Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme ve gelişme için iki temel ihtiyacı bulunmaktadır. 1- Daha yüksek katma değerli ürünler üretmek. 2-

Detaylı

2015 MAYIS SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ 8 Temmuz 2015

2015 MAYIS SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ 8 Temmuz 2015 2015 MAYIS SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ 8 Temmuz 2015 Mayıs 2015 Sanayi Üretim Endeksi ne ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 8 Temmuz 2015 tarihinde yayımlandı, TÜİK tarafından aylık

Detaylı

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %6,57; TR21 Bölgesinde ise %6,32 olarak gerçekleşti

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %6,57; TR21 Bölgesinde ise %6,32 olarak gerçekleşti 12 10 8 6 4 2 0 TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) Türkiye TR21 TÜFE de (2003=100) 2016 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %0,78 artış, bir önceki yılın Nisan ayına göre%2,55 artış, bir önceki yılın

Detaylı

Free, Open Access, Medical Education Serbest,Açık Erişimli Tıp Eğitimi Kısaca FOAM adı verilen ve Free, Open Acess, Medical Education manasına gelen

Free, Open Access, Medical Education Serbest,Açık Erişimli Tıp Eğitimi Kısaca FOAM adı verilen ve Free, Open Acess, Medical Education manasına gelen Free, Open Access, Medical Education Serbest,Açık Erişimli Tıp Eğitimi Kısaca FOAM adı verilen ve Free, Open Acess, Medical Education manasına gelen ve ICEM 2012 Konferansı esnasında Dublin de baģlayan

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2012 yılı ikinci çeyreğe ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

plastik sanayi İKİNCİ 500 FİRMA İÇİNE GİREN PLASTİK FİRMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi İKİNCİ 500 FİRMA İÇİNE GİREN PLASTİK FİRMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2013 ISO - İSTANBUL SANAYİ ODASI SIRALAMASINDA İKİNCİ 500 FİRMA İÇİNE GİREN PLASTİK FİRMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros

Detaylı

Özgörkey Otomotiv Yetkili Satıcı ve Yetkili Servisi

Özgörkey Otomotiv Yetkili Satıcı ve Yetkili Servisi Özgörkey Otomotiv Yetkili Satıcı ve Yetkili Servisi Grup ÇekoL : Ebru Tokgöz Gizem Şimşek Özge Bozdemir Emel Sema Tarihçe Temelleri 1951 yılında, Gruba ismini veren Erdoğan Özgörkey tarafından atılan

Detaylı

Türkiye Kalkınma Bankası Yayını İÇİNDEKİLER. www.kalkinma.com.tr. TEMMUZ EYLÜL 2010 Sayı : 57 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. MAKALE

Türkiye Kalkınma Bankası Yayını İÇİNDEKİLER. www.kalkinma.com.tr. TEMMUZ EYLÜL 2010 Sayı : 57 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. MAKALE Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TEMMUZ EYLÜL 2010 Sayı : 57 TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Adına Sahibi Abdullah ÇELİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür İÇİNDEKİLER BASINDA KALKINMA Yazı İşleri Sorumlusu

Detaylı

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ Türk Akreditasyon Kurumu Personel Akreditasyon Başkanlığı Akreditasyon Uzmanı 1 Ülkemizde ve dünyada tüm bireylerin iģgücüne katılması ve iģgücü piyasalarında istihdam edilebilmeleri için; bilgiye dayalı

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mart 2013

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mart 2013 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mart 2013 ZAYIF CANLANMA Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen 19.03.2013 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) Ocak ayında bir

Detaylı

TÜRKİYE İHRACAT KATKI ENDEKSİ

TÜRKİYE İHRACAT KATKI ENDEKSİ TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU 2018 ÜÇÜNCÜ ÇEYREK SONUÇLARI TÜRKİYE NİN İHRACAT VE KATMA DEĞER İHTİYACI VE SEKTÖR DEĞERLENDİRMELERİ TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BÜYÜME VE GELİŞME İÇİN İKİ TEMEL

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EKİM 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2011 yılı dördüncü döneme ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER 27 EKİM 2017 BÜYÜME VE MİLLİ GELİR Kişi Başına GSYH, cari fiyatlarla 2013 yılında 12.480 dolar, 2014 yılında 12.112 dolar, 2015 yılında 11.019 dolar, 2016 yılında

Detaylı

HABER BÜLTENĠ Sayı 16

HABER BÜLTENĠ Sayı 16 HABER BÜLTENĠ 04.04.2011 Sayı 16 TEPE DE TOPARLANMA HIZININ DÜġMESĠNE RAĞMEN POZĠTĠF EĞĠLĠM DEVAM EDĠYOR A. Yeni yılla birlikte yükselmeye baģlayan TEPE hızını biraz düģürse de Mart 2011 de 3,7 değerini

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak EKONOMİK GELİŞMELER Ocak - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

2009 Küresel Ekonomik Krizi nin tüm dünyayı etkisi altına

2009 Küresel Ekonomik Krizi nin tüm dünyayı etkisi altına NİCELİK YA DA NİTELİK, İŞTE BÜTÜN MESELE BU 009 Küresel Ekonomik Krizi nin tüm dünyayı etkisi altına alan olumsuz sonuçları, Türkiye nin dış ticaret rakamlarını da etkilemiş; 009 yılında ihracatımız %,6;

Detaylı

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM 2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı na göre Afyonkarahisar ın nüfusu 706.371 dir ve ülke genelinde 31. sıradadır. Bu nüfusun 402.241 i il ve ilçe merkezlerinde, 304.130 u ise

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Şubat 2012

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Şubat 2012 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Şubat 2012 14.02.2012 EKONOMİ YAVAŞLAMAYI AĞIRDAN ALIYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen Yönetici Özeti Aralık ayı verilerinin yayımlanması ile 4. çeyrek verileri tamamlanmış

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE KASIM 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşmasının Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri

Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşmasının Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşmasının Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri Medine Atay Ergin 12 Mayıs 05.03.2015 2016, İstanbul Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması 4 Şubat 2016 tarihinde imzalandı.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2011

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2011 EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR AĞUSTOS 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 213 AYDIN DIŞ TİCARET BÜLTENİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 91 AYDIN Tel: +9 256 211 5 +9 256 211 61 45 Faks:+9 256 211 63 15 www.aydinticaretborsasi.org.tr

Detaylı