DEDE PAŞA HZ. (K.S.) SOHBETLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DEDE PAŞA HZ. (K.S.) SOHBETLER"

Transkript

1 DEDE PAŞA HZ. (K.S.) SOHBETLER Şerefli ve faziletli altın zincirin, yani silsile-i şerifimizin her halkasının mübarek ismi şerifleri; ilmi ledün sultanı, hatem-il enbiya ve Habib-i Kibriya efendimizden başlayıp elkaba geçen en sonuncusu Dede Paşa Hazretleri ile tamamlanmış, böylece Büyük ve Küçük Silsile-i Şeriflerde tamamen sayılan ve kendisindeki nispet ve veraseti bir evvelkinden alıp bir sonra gelene devreden pirlerimiz, bu devr-i teslim sırasına bağlı olarak, ayrı bir ahenk içindeki ilahi renkleri ile yine ayrı ve özel bir rayiha belirtici manevi ıtırları içinde, taze güllerden destelenmiş bir zarafet buketi halinde gösterilmiştir. Liva-yı Hamd sancağı altında özel kıt asının başındaki yerlerini alacak bu gerçek kumandanların, Cemal Cennetinde Cemâlullahı bağlılarına ayın ondördü gibi ışıklı yüzlerinden seyrettirecek olan bu Rabbani vesilelerin, bu benzersiz devlet sahiplerinin bir dizisizamanımıza kadar belli olan isimleriyle- satıra alınmıştır. Bu altın zincirin kıyamete kadar zuhur ede ede tamamlanacak olan diğer altın halkalarından biri ve şu anda belli olanı, zamanı gelince kendisine ayrılan yere ismi yazılıverecek, elkaba alınacak bulunanı da şüphesiz ki cümlemizce malumdur. Dede Paşa hazretlerince hilâfeti şarkta- garpta açıkça belirtilen, vazife ve selahiyeti pek çok seçkin ihvan içinde tekiden emredilen, bunlara ilâveten yine dört bucaktaki hal sahiplerine manen zuhuratı gösterilen; veraset ve nispet arzının- bizim şubede tek olarak devam edeceği bildirilen- tasarrufu ortak ve çeyrek kabul etmez şehzadesi, mülk ve devletinin idaresinde nispetin devr-i teslime kadir olan amirlerinden başka yerin, emir ve imdadından beri tutulmuş bulunanı Reyhan kokulu Abdurrahim Efendi Hazretleridir.(K.S.) Mensubu bulunmakla iftihar ettiğimiz Halidi kolunun Erzincan Şubesi Dergahındaki imdad edilmemişlerin asla takat getiremeyeceği- hizmetine ahlâk-ı safiyesi ile şevkle devam eden bu nispet yürütücümüze layık müritler olmaklığımıza, yukarda isimlerini sıraladığımız büyüklerin her birinin himmetlerini ayrı ayrı niyaz ederiz. Canım feda olsun Resulullaha Bizi kabul etti işbu dergaha Emreyledi şeyhim Muhammed Şah a Çıkardı zulmetten bedraya bizi Pir-i Tagi ile hem Seyyid Taha Kabulü sebebdir Onlar bu raha Đltica edelim Sıbgatullah a Kendi boyası ile boyaya bizi Baisi hayatım Pir-i Sami dir Şefi-i usatım Pir-i Sami dir Dilimde evradım Pir-i Sami dir O dur cezbeyleyen buraya bizi Mürşid-i Sakaleyn Hazreti Sani Hadim-i dergah-ı Hazreti Sami Muhammed Beşir-i Erzincani Kavuşturur bab-ı ulyaya bizi 1

2 Ve ila ruh-i sultan-ı evliya Bi mahremi sırrı esrar-ı enbiya Dede Paşa yakın olmuş Mevlaya Alır safayı kalb-i insana bizi Nesep ve akrabalık ile, ilim ve maharetle, kuvvet ve cesaret ile, mal ve varlık ile, makam ve şöhret ile, hasılı, maddi ve fiziki hiçbir kuvvet ile elde edilmesi mümkün bulunmayan, sadece Allah ın ilm-i ezelide seçip ihsanda bulunduğu manevi fütuhat ve ilahi kemal ile kazanılan ve beşer üstü hizmetlerin, sabır üstü çilelerin misilsiz örneğini teşkil eden şubemizin son ve som altın halkası, merhamet ve mahviyet madeni, feyiz ve hikmet okyanusu, velayet ve hilâfetin ufku Dede Paşa Hazretlerinden bir ölçüde bahsederek O nun emir ve tavsiyelerine gerekli yeri vereceğiz. Nüfusa kayıt tarihi 1300 ise de, 1294 veya 1295 Bayburt doğumlu (milâdi 1878 veya 1879). Bayburt ve Aşağı Lori (şimdiki yazıbaşı) köyünde Đzni Ağalar diye anılan misafirperver, fukara ve zayıflar dostu, yerleşmiş tabiriyle hanedan bir soydan Hacı Hüseyin Efendi ile kendilerine Seyyidler denilen bir aileye mensup Gülhanım ın kutlu izdivacından doğmuş(*). Đptidai ve rüşdiyeyi bitirdikten sonra, yaşlarındayken Beşir Efendi Hazretlerine bağlanarak bütün ömrü boyunca her zevki, her işi bırakıp şeyhine ve tarikatına hizmetten başka her gayeden yönünü ve gönlünü çevirmiş, yaz ve kış, gece ve gündüz şeyhi ile tebliğde gezmiş, geniş arazi ve emlâk sahibi olduğu halde dünya malı ve alayişine meyletmeyerek mevcut serveti ile mükemmel sıhhatini ve çok güzel olduğu bilinen sesi ile sair bedeni kabiliyetlerini münhasıran rabıtasının emrine ve hizmetine feda etmiş.. Mali, bedeni ve ameli bütün varlık ve kuvvasını, ibadet huzur ve üstün gayreti içinde eritip, eşsiz tevazu ve erişilmez mahviyet örtüsü ile gizlemek suretiyle 80 yıla yakın bir altın çağ boyunca dergahın hizmetinde canını vakfetmiş, kendine has benzersiz hizmet ve fedakarlıkların numunesi olmuş.. Yaptığı hizmeti başkaları görüp duymuşsa anlatmış; değilse kademi iktizası kimseye pek bahsetmediğinden, ekseriyeti bilinmeyen gayretler olarak kalmış.. Misaller vererek, izahlar yaparak anlatılması mümkün değil.. Yalnız şöyle bir benzetme ile vakıanın özüne yaklaşılabilir: Kainatı aydınlatacak bir ihlas, bütün alemleri ısıtacak bir aşk ve yaratıkların tamamını rikkat ve muhabbete gark edecek bir teslimiyet! Öyle bir yokluk sahasına ulaşmış ki, Miraçta peygamberimizin Cenab-ı Hakk a takdim ettiği makbul hediyesine eş olan bir mahviyetin kemaline kavuşmuş. Ahir kelam ve kelamın ahiri budur.. Mahviyetin sonu, velayetin de sonudur. Đlim, keramet, nazar, feyiz ve himmet, üstün ve mükemmel nisbet zatında tekmil olduğu halde bunların alet olduğunu ima ve işaret ederek: - Gaye Allah dır. buyurmuştur. Hali, fiili ve ameli ile sünnet ve şeriatın ıtrından ibaret bir duruma gelmiş; sadakatı onu sireten olduğu gibi sureten de Hazreti Sıddık a benzetmiş, her hal ve davranışı O nu Sıddık-ı Ekber Efendimize eş etmiş. Gayeleri islamın zaferi, Müslümanların saadet ve selameti olan bu dede ve torun yan yana gelse birbirinden ayırt etmek güçtür. Bir sahabe efendimiz kalkıp da geriden bakacak olsa, uzunca olan hafif öne eğik, kilo gelebilecek vücudunu aniden görse: -Ya Ebabekir, diye seslenmekten kendini alamayacağı şüphesiz.. Peygamberinin ayak izine basmaktan gayrı amele itibar etmeyen ilk ve son iki halka.. (*) Bor da bir sohbette Seyyid olan şeyhini öven bir genç mühendise baba ve anasının her ikisinin de ayrı şecerelerle Seyyidlerden olduğunu ifade ederek Seyyidliğe maneviyatta ulaşmanın makbuliyetini ima etmiştir. Abdurrahim Reyhan Hz.leri de hem baba, hem ana tarafından Hüseynilerden olduğunu kaydetmiştir. 2

3 Çok sık okuduğu birkaç dörtlük şöyledir: Bugün bir dilbere eyledim ülfet Halin görmek için çok ettim minnet Yüzünü görenlere hazırdır cennet Yandım ateşine tazeden taze Her türlü ateşle olursun abad Ruz u şeb ciğerin eylersin kebab Nadanlar elinden içmezsin şarab Cananın elinden tazeden taze Öyle bir dilbersin her şey yakışır Seni gören bülbüller durmaz şakışır Pek büyük mürşidsin herkes yapışır Damenin ulyaya tazeden taze Bir kimsenin beyanı aynen kendisini, iç alemini aksettirir. Bir şahsın sözü, ilmini irfanını gösterdiği gibi, ihlas ve insanlık derecesi ile manevi mertebesini de aksettirir. Bu bakımdan, ilmi ile amil ve irfanı ile kamil olanların bile nimetinin kırıntılarını toplamaya can atacağı bir ulu devlet sahibi olan Dede Paşa Hazretlerini, kendi üstün beyanları ile tanımaya çalışmak en sıhhatli çare olacaktır. Đşte bu sebeple, yıllar boyu dört bucakta banda alınan sohbetlerinden her biri bir bahsi şerheden bölümleri nakletmek suretiyle ihvana lazım olan bilgileri asıl kaynaktan aynen sunuyoruz. Onun beyanı dışındaki yazılar da yine Onun sohbetlerinin özünü ve manasını taşımaktadır. Buradaki her kaydın ona göre değerlendirilmesini ve bu kitabın tamamının kelime kelime nispet yürütücümüze (Abdurrahim Reyhan Hazretleri (K.S.)) okunduğunu, Onun tasvibinden sonra kat i şekline girdiğini de belirtmeliyiz. Tekkelerde olan alemi dil söylemekten acizdir. Emin olun cennetin alemi tekkelerde mevcut idi. Kapıdan içeri girerdin, bir misk rayihası kendini istiab ederdi (kaplardı). Su içerdin kevser, yemek yerdin cennet taamı, yedikçe dimağına bir hayat gelirdi benim sultanım. Biz sözünü söylesek de özünden haberimiz yok. O tekkede meşayihin sohbeti de acaip garaip bir hal ile olurdu. Çünkü o zamanda meşayih ne söylerse o ihvanın kalbinde olan halini kendisine söyler ki, işte halin budur, dermanı da budur.. Biraz gönlüne şek (şüphe) gelen bir ihvanı da hemen ikaz eder gözünü açar, halinin hakikati ne ise o halin hakikatini gösterirdi. Mürid o anda ikaz olup anlardı ki, haa evet bu yaylanın yolu böyle gidermiş. Elhamdülillah şimdi zaman tebdil oldu sultanım. * Şimdi, mürşid-i kamiller müridini halinden haberdar etmiyorlar. Niye? Senin benim selamet saadetim için. Yaramazlar şerrinden, yaramazlığın künhünden (tamamından) muhafaza için. Şimdi şu zamanda zahir adabı kaldırılmıştır. Zahir adabının takat tahammulü çok zordur beylerim. Şimdi şu zamanda hal yoktur amma meşakket mihneti de yoktur. Şimdi seyri ilallah makamına kadar- seyr i süluku sokakta ikmal ettiriyorlar. Hal idaresi çetündür. Onun için bu bir Allah ın fazlı, keremidir. Şimdi, insanların muhalifi olan nefsü şeytandır. Rabıta nuru olan yere şeytan yaklaşamaz. Mürşid i kamil, müridin iki küreği arasındaki şeytanın hulül yeri, üfürme yerini kapatır. Senin nefsin de yarıya kadar su dolu tenekeye düşen bir fareye benzer. Ne kadar iktidarı olsa da, mürşidini tanıyan mürid için hükmü tesirsiz kalır. Sıfatı hayvaniye de yine aynı fareye benzermiş. Issız kalıp karanlığın olmasını bekler ki, çıkıp da nimetlerden yesin (harama düşsün, çalıp çırpsın). Seni göreyim; eyvahını unutma, 3

4 rabıtanı unutma. Ten mezbeleliği battallıktır. Hizmetini ihmal etmezsen bir tesiri yoktur. Anasır zıddiyet ise mürşidin emrindedir. * Şimdi mürşidler, yemeği pişirmiş, kaşık elinde: -Gel yavrum, nimetini ye, diye nezaketle, ikramla ve lütufla müridine her halinde şefkat ve merhamet göstermektedir. Mürşid gerektir bildire Hakkı sana hakkel yakın Sana mürşid her halini hakkel yakin bildirir. Sen bil, bilme bu böyledir. Senin nefsinin, şeytanının, sıfatı hayvaniyenin mürşide karşı vallahi hiçbir kıymeti yoktur. Ama biz niye böyle eza cefa çekeriz? Đnsanların çekmiş olduğu cefa alacak olduğu nimet karşılığıdır. Senin nimetinin bahası, kıymeti olmaz ki. Allah a baha olmaz. Mürşidi kamil kendi reyiyle halife olmaz. Bu Allah ın emri, Peygamberin emridir. Onların emri ile oldu ise, kudret ve selahiyetleri de lutfedilmiştir. Đnsanlara Allah ın en büyük lütfu şüphesiz, mürşidi kamildir. Allah a ulaşmak için böyle bir lütfa uymaktan başka çare yoktur. Böyle bir sultana evlad olmuşuz Daha bundan büyük ne şanımız var. Bizim kendi bildiğimiz bizi yarı yolda bırakır. Sade kendi bildiğimizle çalışmayıp tarikatımızın usülüne uyalım. Tarikatımızın dört aleti vardır. 1-Muhabbet, 2-ihlas, 3-Edep, 4-Teslimiyet. Đşin başında bu dört aleti mürşidde tekmil ve tamam etmek lazım. Varis-i Enbiya olan mürşid bu dört aleti tamamlayandan memnun razı olur. Bu sefer bu dört alet Risaletpenah Efendimize akseder. Bu dört aletin her birisinde müride bir nimeti vardır. Bu nimetlere layık olanlara nimetini lütfetmek de mürşide vacip olur. Bir asırlık hizmet, ihtisas ve mahareti ile vasıl olduğu yüce velayet ve ilahi yakınlık neticesinde görülüp duyulmamış marifetlerin sahibi bulunan Dede Paşa Hazretlerinin kendi tasarrufundaki muhabbet-i Mevla ve muhalefet-ul heva kaidesine uygun olarak önce muhabbet ile başlayıp, giderek artan ve kemale doğru yükselen şeriat ve sünnet uyumunu kazanmış haldeki tarikatın; muhabbet, ihlas, edep, teslimiyet şeklindeki dört kapısı ve şeriat, sohbet hatme, rabıta gibi dört tane de hem temel, hem yüceltici sütunu bulunan muhteşem sarayına davet ile kabul edilmenin hikmet ve işleyiş kaidelerini yine kendi sohbetinden sunalım: 1. MUHABBET: Muhabbetin menşei Rasulullah Efendimizdir. Kainat, Cenab-ı Allah ın Habibine olan muhabbetinden yaratılmıştır. Tarikatın alet saydığı muhabbet, Allah a ulaşmanın basamakları, vasıtaları olan mürşide muhabbet ile başlayıp Peygamber Efendimiz e muhabbet ile büyüyerek Cenab-ı Allah ı sevme şekli ile kemale erer. Bu üç muhabbetin birbirine ziyanı yoktur. Ancak, hikmet icabı seyri bu sıraya göredir. Mürşidin muhabbeti üzerine muhabbetin olmasın. Onun emrinin ve hizmetinin itaatçısı ol. Mürşid-i Kamil seni ayrılmış olduğun alemi ulyaya götürecek. Bu sebeble Adem aleyhisselamın ilk oğlu olsan da dünyanın sonuna kadar ömrün olsa, bu zamanın tamamında şeyh efendin ve ailesine kölelik yapsan, yine şeyh efendinin hakkını ödeyemezsin. Bu hakkın dünyada bahası, karşılığı yoktur. Çünkü Allah ın bahası olamaz. Cenab-ı Allah buyurmuştur ki, kulum beni sev, beni seveni sev, kullarıma da beni sevdir. Mürşid-i Kamil bu emir gereğince vasıta olur da müride Resulullah Efendimizi ve Allah ı sevdirir. Kendiliğinden sevgi olmaz. Sevilen sevdirmeyince seven sevemez. Bir kalbe sevgi tohumunun ekilip yavaş yavaş geliştirilmesi lazımdır. Mürşidinin muhabbeti az çok dimağında olsun. Derununda olsun. O muhabbet neticede seni hakikate ulaştırır. Mürşidinin muhabbeti derununda olursa onun kadrini bilmiş olursun. Onun kadrini bilirsen O da senin derdinin dermanı olur. 4

5 Evladını severken de ki : Bu şeyhimin torunu.. Malını severken de ki: bunu bana şeyhim himmet etmiş.. Hasılı neyi seversen şeyhinin ismiyle sev. Rabıtanın muhabbetini şöyle derununda canı gönülden biraz muhafaza et. Belki o muhabbet arta arta on dakika, yirmi dakika olur. Öyle öyle zaman gelir ki, o rabıtan geçer gözünün içine. Bu sefer gözünün her gördüğü rabıtan olur. Kande baksam gözüme ol dilber-i rana görünür. Muhabbet tekmil olunca fenafişşeyh olursun. Muhabbetten murad Muhammed hasıl olmaktır Muhammed den murad şahım visale vasıl olmakdır Rızaya inkıyad eyle otur sabrın bucağında Sabırdan bil garaz her bir belayı hamil olmakdır Otur zulmet bucağında saadet kevkebin gözle Saadetten murad şahım şekavet zail olmakdır Özün bir pire teslim et müdavim ol kapısında Meşayihten murad şahım mürebbi kamil olmakdır Hakikat alimi ol men aref sırrından ol agah Đlimden bil garaz her bir cihetle amil olmakdır Olup kaim seherlerde çalış zikre devam eyle Zikirden bil garaz her bir murada nail olmakdır Sakın ümmi olan şeyhin sözüne aldanıp kanma Pir-i Sami gibi her bir uluma şamil olmakdır Đhlas ile Hakk a ulaşmanın yolu bil ki azizim Hazreti Sani nin erlerine kail olmakdır Bu alemde muhabbet, ihlas, teslim i istersen ey can Dede Paşa dergahına adab ile dahil olmakdır Süluk ehlinden ol Salih umurun şeyhe tefviz et Mürid olan kamu müşkillerini sail olmakdır. 2. ĐHLAS : Tarikatın ihlası, şeyhini ilim ve kemalde büyük görmektir. Şeyhini ne kadar büyük görürsen o kadar fazla feyiz alırsın. Çünkü tarikatın düsturu böyledir. Zannı kadar feyiz alacaksın. Şeyhini ilimde Đmam-ı Azam, velayetde de kutbul aktab bilmek, tarikat ihlasının adabıdır. Seni ehl-i vefa gördüm, gel! denilinceye kadar o nisbette halis, safi ve deruni iman lazımdır. Her ne gelse dildardan icabet eylemen ihlasın alametidir. De ki tuttuğum bu el beni Allah a ulaştıracak. Ne emrederse onda bir menfaatim var, ne buyurursa mutlaka bir hikmeti var.. Habib-i Kibriyanındır bu dergah Kasem olsun inan Vallahi Billah Neden münkir olalım Allah Allah Sultan-ı Enbiya varisi geldi. 5

6 3.EDEP: Meşayih, insanların evveline, ahirine, zahirine, batınına sahiptir. Meşayihin nihai hizmeti Allah a kavuşturmaktır. Bunun içindir ki, senin de O na tazim ve hürmetin ona göre olmalıdır. Baba ve ana hakkı şeriatın emridir. Anan baban seni yüksek âlemlerden bu aşağılık dünyaya getirmeye sebeb olmuş ise de, burada seni kendi başına terk etmiş, tekrar Allah a kavuşturmaya iktidarları olmadan bu berzah âlemine bırakmışlardır. Lakin, mürşid hakkı böyle değildir. Mürşid ise ruhun, kalbin, nefsin ve anasırın (vücudu teşkil eden su, ateş, hava ve toprak maddelerinin) amiridir. Onların noksanını giderip Allah indinde makbul etmeye kadirdir. Mürid mürşidine emanettir. Bu emaneti Allah a ulaştıran mürşidin hakkı ise, her şeyin ilerisinde ve üstündedir. Bu sebeple de mürid mürşidine azami derecede hürmet ve itaat etmek, layıkıyle edep ve hizmette bulunmakla mükellef tutulmuştur. Bu zamanda zahir adabını kaldırdılar. Onun için, halk içinde yapılması gereken adabı kalben yapmak, yalnız iken veya mani yokken yapabileceğin adabı da takatin nispetinde yapabilmek şarttır. Kalben yapılan adaba bir ihsan vardır ki, kalbe nefs u şeytan alakadar olamaz. Çünkü onların kalb haline gücü yetmez. Bir insanın gafletle gördüğü hizmet başka; huzur ile şuurlu ve edebine riayetle gördüğü hizmet başkadır. Bir insan; hali, fiili, ameliyle kendini bir kavme benzetirse o kavimle haşrolacaktır. Ruh edebi, Risaletpenah Efendimizden alıp öğrenmiştir. Bu dünyada kendisini Peygambere, velilere benzeten müridin edebinin sevabının adedi olur mu? Bu nimetin kadrini ve ilmini âlimler bilmez. Tarikat halini sorma muhaddisten, müderristen Hakikat ilmini ders Hüda sından alandan sor. Edep antikaya benzer. Onun kıymetini ancak o alet ile Allah ın azamet ve kudretine malik olan mürşidler bilir. Onlar müridlerinin bu antikaya malik olmasını istediklerinden, zahir ve batında, yani kulak ve ruha bu antikayı anlatırlar. Daima mürşidine hürmetli ol. Mürşidinin memleketine karşı ayağını uzatma. Oraya karşı tükürme. Arkanı dönme. Kıbleye karşı tazim ettiğin gibi şeyhine tazim etmek, adapta bulunmak edebin hulasa kelamıdır. 4.TESLĐMĐYET: Đnsanların evveli ilm-i ezeli, ahiri de rü yetullahtır. Zahiri şeriat, batını da teslimiyettir. Sabır teslimiyet demektir. Her nimet teslimiyetten vücuda gelir. Mürid her şeyi şeyhinden alır, şeyhine verir. Nimete malik olmak teslimiyete bağlanmıştır. Teslim olan mürid şeyhine emanettir. Teslimiyet kail olmaktır. Bu itikatle o kapıyı beklemektir. Birgün o kapı sana açılacaktır. O kapı Allah kapısıdır. Özün bir pire teslim et müdavim ol kapısında Meşayihten murad şahım mürebbi kamil olmaktır Teslimiyet sebat ile olur. Sebat eden zafere malik olur. Bize Allah ın lütfu mürşid-i kâmildir. Mürşide teslim olan bu lütfa erer. Dervişliğin yani müridliğin en büyük kârı bu ki, Allah kapusunda her bir derdinin dermanı mürşid-i kâmile teslim olmuştur. Çünkü mürşid-i kâmil, bizim yaratılışımızın icabı, bize alettir. Mürşid-i kâmilin hakikatı; Cenab-ı Hak azametiyle ete kemiğe bürünüp, mesela mürşid şeklinde sana görünür. Halbuki hakikati Cenabı Allah ın azameti kudretidir. Aletsiz kemalat olmaz. Kemalatın aleti de mahviyettir. Bir mürşid-i kâmilin evladı, bendesinin karşısında bir hâkikat aynası olursa, o aynaya baka baka noksanını görüp ikmal etmesi gibi, röntgen çekince nasıl doktor derdin arazını görüp anlarsa, hâkikat aynasının karşısına durup orda kendine bakan mürid de illetini, derdini tanır. Günden güne derdim artar Varsam Lokmana Lokmana Tarikatın sohbetinin nihayeti yoktur, nimetinin nihayeti yoktur, halinin nihayeti yoktur. Tarikatın en yüksek adabı noksanını bilip eyvaah!.. demektir. Sen o kapıda öyle bir zincirle bağlısın ki, o zinciri kırmayasın. Allah kapısı olan o kapının senin için açılacağından şüphen olmasın. Mürşid-i Kamil seni kendi velayetine rabtetmiştir. Velayetin zinciri kopmaz; öyle çalış ki, o zincir seni çeke çeke maksadına ulaştırsın. Hak ka kul ol, kul, olasın makbul Hak ka kul olanın cümlesi makbul. 6

7 Tarikatımızın rükün veya temelleri: 1. ŞERĐAT : Şeriat, Allah ın koymuş olduğu fermanıdır; farzları ifade eder. Sünnette ise; hem farz, hem vacip, hem de sünnet vardır. Tarikat ise sünnettir. Onun için tarikatı olanın şeriatı da vardır. Farz, lisan ile açıktan tebliğ ister. Vacip ise, Cenabı Allah ın Habibi ile kendi arasındaki bir iltifattır. Đlim Allah ı bilmektir. Đlim bir noktadır fermanı, yaradılıştaki noksanımızı bilmeye işarettir; hâkikatımız da rabıtamızdır. Çünkü rabıtamız şeriattır. Mecaz olan şeriat şerre götürür. Amma mürşidi olanların hali güzel olduğundan, bu güzellik seni Allah ın hâkikatında olan güzelliğe götürür. Şeriat, emri bil mağruf- nehyi anil münker dir. Şeriat, emre muhalif davranana had, yani dayak cezası verir. Nefs emre muhalif olunca mürşid-i kâmil onun başından aşağıya doğru şeriat kamçısı ile vurarak isyan eden nefsi cezalandırır. Bu devirde şeriatı ve sünneti layıkıyla tamamlayıp Peygamber Efendimiz e ve Cenab-ı Allah a makbul olmanın imkanı yoktur. Tarikatın tavassutu ile bu noksan ikmal edilir. Şeriat ile tarikat birleşirse, insanlar rızayı kazanıp hakikatine malik olurlar. Şeriat tortsuz yağdır tarikat mumsuz baldır Dost için niçin balı yağa katmayalar Tarikatı olanın şeriatı, şeriatı olanın da tarikatı vardır. Her ikisi de Allah ın emridir. Bir müride, bir müslümana üç şey şarttır. - Murakebe - Muvazene - Müşahede Murakebe şeriattır, şeriat ise şarttır. Muvazene, daima elinde bulunan şeriat terazisi ile fiilini tartmak, şeriatın kabul ettiği işi yapıp, kabul etmediğini terk etmektir. Şeriat, velayet makamıdır. Onun için, mürşid-i kâmil şeriattır. Edille-i şeriye (kitap, sünnet, icma-ı ümmet ve kıyas-ı fukaha) mürşidde mevcuttur. Edille-i şeriye, muhabbet, ihlas, edep ve teslim ile olur. Mürşid-i kâmilin kalbinde şeriatın ve Kuran-ı Mübin in hem zahir, hem de batın manası mevcuttur. Bir insanın kalbinin sağ kulağında ilham isimli bir melek, sol kulağında da vesvas isimli bir şeytan oturur. Şeriat ehli olanın ilham meleği o kalbe hizmet eder. Şernas olanın kalbindeki şeytan o kalbe ihanete başlar. Şeriat Allah ın emri, tarikatta Allah ın emridir. Öyle bir emirdir ki, Cenabı Hazreti Allah ın lütfu şeriatın nimetine tarikatsız malik olunmaz. Amma tarikatın faziletine de şeriatsız malik olunmaz. Đllaki ikisi birbirine mutabık olsun beylerim. Bir insan tarikat ile şeriatı bir araya getirip takdir ederek hizmet görürse hâkikate malik olur. Hakikate malik olan ise marifetullaha dahil olur. 2.SOHBET: Bizim tarikatımızın sıhhati sohbettir. Bizim tarikatımızın sıhhati hatmemizdir. Bizim tarikatımızın sıhhati rabıtadır. Sohbet kalpten zuhur eder. Kalbin sahibi ise neticede Allah tır. Öyleyse sohbeti Mürşid-i Kâmil buyurur, Rasulullah Efendimiz buyurur. Neticede bizzat Allah buyurur. Kalb Allah ın harika sarayıdır. Kalbden zuhur eden sohbeti Cenabı Allah ın zatı yapar. Đlm-i ezelide ruh sohbeti işitip demirin mıknatısı çektiği gibi celbetmiştir. Peygamber Efendimiz saadetli zamanında sahabe efendilerimize sohbet etmişlerdir. Mürşid-i Kâmil in ruhu Risaletpenah Efendimiz in sohbetini celbeder. Risaletpenah Efendimiz in ruhu ise esma ve sıfat yaratılmadan Cenabı Hakk ın zatından bizzat sohbeti celbetmiştir. Onun için sohbet Allah ın kudret lisanından zuhur eden kelamdır. Onun için sohbet irşad ve sıhhattir. Tarikat sahipleri, zahir ve batın Onlarda mevcut olduğundan, söylemiş olduğu kelamı daima ruha söylerler. Ruh o sözden fevkalade lezzet ve kuvvet alarak tedricen (yavaş yavaş) hakikatine malik olur. Sohbet, Cenab-ı Allah ın Habibine teberrükü, Habibinden de ümmetine teberrüktür. Onun için sohbet hem farz, hem vacip, hem de sünneti müekkededir. Sohbet, söyleyenin reyi ile olmaz. Çünkü söyledendir söyleden sırrı ile sohbeti sahibinden alan, söylenmesi icap edeni tamamiyle söyler. 7

8 Bu demi Ahmed başa tac eyledi Bu dem ile seyr-i mirac eyledi Sohbet, satırdan değil, sadırdan hâsıl olur. Sadr ise, ruh kemaline malik olunca hâsıl olur. Sadrın sahibi ise sohbetin sahibi olan Rasulullah Efendimiz ve Allah ın zatıdır. Zahir, caiz-maizdir diye ağız ile konuşurlar. Ağzından çıkanı da kulakları işitmez. Evliyaullah ın sohbeti ise candan gelir. Can ise Canandandır. Canandan gelen sohbet ise hâkikate malik eder. Mürşid-i Kâmilin sohbetini o mürşidin sahibi söyler. Zahirde onun lisanından zuhur eder ama Söyledendir söyleden. Ruh, o sedaya âşıktır. Đlmi ezelide o sedayı Risaletpenah Efendimizden Allah ın kudret lisanı ile Habibine adalet buyrulan iltifattan işitmiştir. O sedayı duyduğu gibi onu hemen celbeder. Ve zamanı gelince de sohbetini yapar. Bakarsın ki, hiç iğrapta mahalli olmayan birisi bu sohbeti işitmiş de yâre sadık ise, oradaki Müslümanların şerefi, o sohbeti hatıra getiriverir. Söyleyenin ne kârı var benim sultanım. Pir-i Sami Hazretleri: - Bizim Salih de söyler, söyle Salih, buyurmuştur. Bizim tarikimiz tarik-i şeriat, tarik-i sohbettir. Bizi söyleyin de su i halimizi söyleyin buyurmuşlardır. Madem ki mürşidden bahsediyorsun, istersen kötü halini söyle (haşa). Sohbet alettir, yani ruha hayat aletidir. Ruh, sohbetin hem zahirine, hem batınına, hem de batnesine aşina olarak dinler ve hakikatine malik olur. Bir insan kırk gün bir âlim ile konuşsa âlim olur, zalim ile konuşsa zalim olur. Madema ki, ruh daima nefse tebliğde bulunursa, nefs kırk günün içinde tamamiyle ruha yâr olur. Nefsin bir manası da hayattır. Nefs hakikatı kabul ettiği gibi olur hayat, hem de nefis, yani güzel olur sultanım. Sohbette bir iltifat olmasa tarik-i şeriat, tarik-i sohbet buyurmazlar. Hatta Risaletpenah Efendimiz buyurur ki: Ümmet-i ashabım, sizler yarım saat Müslüman olun. Derler ki: Ya Rasulullah, anamız babamız size feda olsun, biz Müslüman değil miyiz? Bize islamın ne olduğunu emir buyur. Buyururlar ki: Yarım saat birbirinize sohbet edin. Bunlar bize Allah ın lütfu, hem saadet, hem nimet, hem de sıhhattir gardaşlarım. Gam odur ki, gele dünya, gide din Gam o değil, gide dünya, gele din. Allah ın fazlına şükürler olsun, emin olun, siz unutun unutmayın bu sohbetlerin umumunu ruh celbediyor. Zamanı gelince o sohbetleri sahibi sana da söylettirecek. Ama ne ile? Bir hüsn-ü zan ile. Biz ne ile söylüyoruz? Kendi kemalimiz, ilmimiz ile değil, sizin kemaliniz, sizin şerefiniz.. Bu kadar cemaat burada niye toplandı? Veliler şerefini kaybetmezler. Öyleyse ne kadar da olmasa ruhum hâkikattir. Öyleyse hâkikatim size, mürşid-i kâmilin şerefi ne ise size söylüyor. Đşte mürşid-i kâmilin şerefi sohbettir. Sohbet müridin noksanını ikmal eder, her nezafetini tekmil eder ve sahibine kavuşturur. Muhabbet meclisi, sürur bayramı sohbettedir; sohbet muhabbettir. Rabıta müridi bozulur da, sohbet müridi bozulmaz. Mürşid-i kâmil şeriat sohbetini herkese, umuma yapar. Amma tarikat sohbetini iki, üç, nihayet dört müride yapar. Cüz akıl, tarikat sohbetini kavrayamaz. Mürşid-i kâmilin sohbeti Kur an-ı mübin in asıl tefsiridir. Hâkikat tefsiri budur. Bir nefes merdan-ı Hüda dinlemek, bilmem ne kadar nafile ibadetten hayırlıdır. Merdan-ı Hüda sohbeti insanların düşmanını öldürüp onların hâkikatını meydana getirir. 3. HATME ( Đ HACEGAN) : Bizim tarikatımızın dört rüknü vardır: Bizim tarkimiz tarik-ı şeriattır. Bizim tarikimiz tarik-ı sohbettir. Bizim tarikimiz tarik-ı hatme dir. Bizim tarikimiz tarik-ı rabıtadır Bizim tarikatımızın sıhhati hatme dir. Bizim tarikatımızın nimeti hatme ile tamamlanır. Hatme, sohbet ve rabıtanın da aletidir. Büyük hatmemizde 360, küçük hatmemizde ise 333 hatim sevabı vardır. Bizim tarikatımızın zikir meclisi hatmedir. Hatmede zikir, fikir, rabıta, sohbet ve türlü nimet mevcuttur. 4. RABITA : Rabıta Rab tandır. Terbiye edicidir. Cenabı Allah tan adalet buyrulan Rahim ve Rahmanı ile, bunun selahiyeti ile, rabıta ruhun hakikatını meydana getirir. Onlarda öyle bir ihsan, adalet var ki, onlar seni her bir habasetten (pislikten) beraat ettirir. Her bir noksanını ikmal eder. 8

9 Her bir nezafetini tekmil ederek sahibine kavuşturur. Allah ın ihsanı hududunda seni ihya, inşad edip sevindirecek iltifata mazhar ederek cemale kavuşturur. Kurtuluş, işte mürşidin, rabıtandır. Şuğlün (gönlü ve kalbi meşgul eden düşünce ve gailelerin) olur, huzursuz olursun, ne olursan ol şeyhinin muhabbetini unutma ki şeyhin de seni unutmasın. Unutma beni unutmam seni Unutursan beni unuturum seni Bir mürid şeyhini unutursa nefs ve şeytan onu baştan çıkarmaya başlar. Neticede öyle bir hale getirir ki, Allah muhafaza etsin. Gaflet, rabıtanı unutmak; sadakat ise rabıtanı unutmamaktır. Mürşidi kâmilin hatırlandığı yerde zerre miktarı, zahir ve batınında, muhalif olmaz. Çünkü onlara Allah, zahir ve bâtınını bildirmiştir. Hatta şu ayeti kerimenin manasına onlar aşinadırlar: Vel evveli vel ahiru vezzahiru vel bâtın. Mürşidi kâmilin vücudu Rasulullah Efendimiz in kabri şerifidir. Hem de bu vücut beytullahtır. Onun için mürşidi kâmilin elinden tutan bir müslümanın günahı, kul hakkı dahil affolur. Đlmi ledünni bir verak, pirimde ol şan gizlidir. Rabıta, rabıta, aman rabıta, heman et rabıta.. Müptedi âleminde (ilk zamanlarda) müridin hayatı mematı ( ölümü) rabıtadır. Müptedi zamanında ilmin noktası mürşittir. Senin rabıtan şeriattır. Rabıtanın şerefini muhafaza et. Şeriatın nurunu muhafaza et. Aklına geldikçe rabıtana muhabbetini unutma. Emri bil maruf u unutma. Şeriat terazisi elinde olsun, daima fiilini tart. Hem de ne söyleseler inan, amenna, Allah her şeye kadirdir, de.. Đlmin noktası rabıtadır. Senin müşkülün rabıtanda hallolur. Rabıtaya malik olunca, mürşidi kâmil Allah kapısıdır. Allah kapısı açılınca sen geçersin kâmilin kalbine.. Bu sefer sultan olursun. Sultandan mana ise mürşidi kâmil hakikattir; Allah ın afaktaki tecelliyi suri ve enfüsteki tecelliyi manevisini görürsün. Allah ın rızasını kazanırsın. Bu sefer, bu vasıta ile Hâlik ının hâkikatına dahil olursun. Yani Allah ın sıfat-ı hâkikatına malik olduğun gibi, Allah ın hâkikatı, beşeriyetini kendi azametine alır. Bu defa, adeta senin hizmetini Allah işler. Bundan sonra Allah ın zatında mahvolursun. Pervanenin ruhunu ateşe bahşettiği gibi, Allah ın zatından alır, Allah ın zatına teslim edersin. Ve enibu ilallah fermanında, sizler biz azimüşşanın hakikatına malik olmak için, Habibime biat edin. Habibimin emri olan, varisi olan velilerime de biat edin buyurulmuştur. Vakti saadette Habibine biat eden sahabe efendilerimiz, vakti saadetten sonra da Sıddık-i Ekber Efendimize hilafeti verip biat ettiler.. Böyle böyle, Şah-ı Nakşibend Efendimize, Đmam-ı Rabbani Efendimize hilafet lütfedildi. Onlar Barigahı Muhammediye makamına dahil olunca, ilmi ezelide, esma sıfat halk olmadan evvel, o makam ne gibi bir makam ise, işte o makama dahil oldular. O makamdan beşeriyetlerinin kabı ne kadar nuru hakikat almışsa, tamamiyle kablarını doldurdular ki, artık onun şerhini dil söylemekten acizdir. Onun için : Tarikat halini sorma muhaddisten müderristen. Daha henüz Cenab-ı Allah esma-sıfatı halk etmezden evvel, Habibiyle beraber, noksan sıfattan beri olarak Habibini ihya (diriltip), inşad (sevindirdiği) ettiği makam. O makama Şah-ı Nakşibend Efendimizden başka dört evliyaullah daha dahil olmuş ise de hiçbiri kabul olmamış. Noksanlık yapmışlar. Lakin Şah-ı Nakşibend Efendimiz fevkalade kabul olmuş. Đşte bizim tarikatımızın dersini o makamda Hazreti Fahri Alem Efendimiz Hazretleri Şah-ı Nakşibend Efendimize emir buyurmuştur. Malum.. Onun için bizim tarikımız tarik-i nazenindir. Yani nazenin ki, misli yoktur. Bizim tarikimize teşbih hiçbir tarik yoktur. Amma Nakşi tarikatları çok çeşitli. Aşikare çekenler, kalben çekenler benim sultanım. Kalben çekenleri de yüz, iki yüz, beş yüz ve neticede bin tesbih benim sultanım. Başka tarikin, başka kolun usülü ayrı. Bizim kolumuzda başka esma çektirmezler. Kalben Allah Allah.. Allah lafzında ise bütün esma mevcuttur. Bizim tarikimizin (kolumuzun) usulü hiçbir tarikde yoktur. Bizde nafile ibadet yoktur. (on iki yıllık ibadete bedel olan) evvabin namazı ile (yatsıdan sabaha kadarki bütün ibadete bedel olan) teheccüd namazından başka.. yatıp kalkmadan da, yatsıdan sonra kılacaksan, (böyle kılınca da) tamamıyle kılmış olursun. Hiçbir tarikte bizim tarikimizin usulü yoktur. Hiçbir tarikin guslü yoktur. Eğer bir müridin mukadderatı, tarikata hakikaten bağlı ise onun guslünden sonra, o vücutta zamanıyle işlemiş 9

10 olduğu masiyetten (günahlardan) hasıl olan zulmeti o su ile birlikte akıp gider. Allah o vücudu temiz, tahir eder. Göbekten yukarısını da Allah boyası ile o vücudu boyarlar (sıbgatullah). Artık o vücut boyandıktan sonra ona hariçten hiçbir şeyin tesiri olmaz. Dahili de öyle bir hale gelir ki, hariçten iktidar alamaz. Hariçten iktidar alamayan bir vücudun dahilinden hasıl olan melanetinin de bir kıymeti yoktur. Đşte bizim tarikimizin usülü böyledir. El tuttuğun andan itibaren de geçmiş günahların, kul hakkı dahil, affolmuştur. Seni göreyim bir daha günah işleme benim sultanım. Günah işleyen bir müridi atarlar sahrayı melamete; sahrayı melamet süfliyettir, çok meşakkattir. Artık orda çok cefa, zahmet çeker. Eğer tevbe edersen ne ala, tevbe etmezsen azabını görürsün. Tarikatın azabı da dünyada olur benim efendi şahım. Namazda sehvine secde ederler, hem namazın tamamlanması, hem de ceza olarak. Cezanı çekmezsen mesul olursun. Sehiv secdesi ile hem cezadan kurtulur, hem de namazın noksanını tamamlarsın. Sahrayı melamet de böyledir. Cenabı Allah: La yuhibbullahil battalın buyurmuştur. Yani battal (tembel) olanlara bizim muhabbetimiz olmaz diye emretmiştir. Eğer talib isen yare Sakın aldanma ağyare Şayet bir mürid, tarikatta noksanlık yapmazsa harçlığını cebine korlar, gıdasını melekler önüne getirir, vücudunda da bir arıza olmaz. Göreyim seni noksanlık yapma. Şayet noksanın olursa, yahut fevkalade bir himmet ile derecen artacaksa, bu sefer meşakkat, mihnet olur. Yapma noksan, çekme mihnet benim sultanım. Đnsan insanın rahmanı, insan insanın şeytanıdır. Yaramazlar şerrinden Allah cümlemizi muhafaza buyursun. Ey birader gir sadakat mülküne Yakışır sıdk u sadakat mü mine Bahusus derviş olan sadık gerek Ta ki olsun ehli sıdkla müşterek. Bizim tarikimizin usulü, rabıtandır, rabıtandır, rabıtan gardaş beylerim. Buyururlar ki elif ko ba niste. Yani elif oku da ba yı okuma. Yani sana ne emredilmişse ona devam et, hizmetini emir hududunda gör. Emrolundu ki, evvabin, teheccüd kıl, onu kıl. Đşrak kılma emrolundu, onu kılma. Daha gerisi bu ki, Allah Allah demeye devam et ki bir an evvel kalbin Allah desin. Gönlünde olan halin tarikata, şeriata uygun ise, emin ol ki senin dermanın da odur. Çünkü herkesin hizmette bir usulü, hali var. Rabıtaya oturduğun zaman da de ki, Şeyh Efendimizin vücudu Ravza-i mutahharadır: de ki Beyt-i Hâkikattır. Çünkü insanların zannı nasılsa Cenab-ı Allah nimetini öyle verir. Çünkü bize Allah ın lütfu mürşidi kâmildir. Mürid için lazım olan mürşidi kâmile muhabbet; oldukça tarikatın, şeriatın şerefine yakışmayan hallerden kaçmak, halü harekatını tarikatının şerefine tabi tutmaktır. Beklerim kapusunu boynumu eğip giryanı zar Umarım ki rahmeder bu ahıma efganıma. Müridlik acizliktir. Herkesi yüksek, nefsini de alçak görmektir. Kimsenin ayıbını görmemektir. Methe layık pirimiz, zemme layık nefsimiz var. Çünkü aynaya bakınca herkes kendi şeklini görür. Allah ın en sevgili kulu, acizliğini bilen, kendini zelil ve fakir bilendir. Bu acizlikle aynaya bakarsan Allah da ona göre ihsan eder. Mir atı Muhammed den Allah görünür daim. Onun için : Kapunda kul var sultandan içeru. Toprakta, toprağın altında bir ihsan var ki, bütün nebatat (bitkiler) topraktan meydana gelir. Onun için, toprak gibi mahviyet sahibi olmak lazım. Toprak ahlaka işarettir benim sultanım. Müridde cezbe hali olur. Bu hal iradeyle olmaz ama o hali kendi iradenle tebdile bak. Mürşidler bu hali tebdil ederler ama o zaman bunun aksi sende zuhur eder. Yani o aşkın bir de kabız hali olur. Böyle hallerde aklınla müşavere et. De ki, akıl gel buraya, ben beşerim, gafilim. Sen ruhdan iktidar alırsın. Ben ise anasır zıddiyetinden iktidarımı alırım. Anasırı zıddiyet ise berzahtır. Ruhdan zuhur eden nurun ala nurdur. Acaba ben bu işi işlersem, yahut işledim de sonunda ne ile beraat ederim? Ne zamanki onu noksan bilerek sahibine teslim edersen, sahibi senin derdinin dermanı olur. Đşte böyle, mürşidi kâmil, müridi kendi haliyle terbiye eder. Pehlivan-ı cihan basar basılır 10

11 Bu meydandır bunda merdaneler var. Hâkikaten sen bir pehlivan-ı cihansın, yıkıldın diye pehlivanlığı senden çekip almazlar. Bugün yıkılır yarın yıkarsın. Şart, şeriat terazisi elinde olsun. Bir insanın gönlüne bir hatara gelir, az bir zamanda onu defederse çok büyük feyiz alır. Bir müddet sonra beraat ederse yine feyiz alır. Çok bekler de ondan beraat ederse, o da menfaatlidir. Zaman icabı hariçten, hariç olanlardan dinimize, tarikatımıza karşı akseden düşmanlıktan gönlümüze ağırlık gelmesin. Zamana tabi olalım. Sen kendi derununda olan Đslamiyetini sakla, unutma, Tarikatının şerefini unutma. Her nerede darda kalırsan, düşman karşısına gidersen korkma. Kalbinden, böyle usulca, Medet ya hazreti pir, medet ya hazreti pir de.. Onun yüzüne karşı, kalben, Medet ya hazreti pir de, ona hiç duyurma. Bu şekilde nefes et onun gözüne. Bu onun gözünü kör eder mutlaka.. Siz Hazreti Pir i unutmayın, O elini değil, başını uzatır benim sultanım. Kalbinde bir muhalif hal zuhur ederse yahut senin için zahirde seni fesada verecek bir muhalif hal zuhur ederse efendim, sahibine dayan.. Medet ya hazreti pir, de; aman ya Rasulullah, de; yahut, aman ya Rabbi, de. Bunların hangisi kolay gelirse, gönlünden onu söylemeye devam et. Bunların üçünün de birbirine farkı yoktur. Çünkü esmadan kuvvet alan medet ya hazreti pir, der; sıfattan kudret alan aman ya Rasulullah der, zattan iktidar alan da, aman ya Rabbi, der. O bizim elimizde değildir. Hangisi zorlamadan dile gelirse ona devam et. Đcap eder, bir muhabbet, bir sevgi, gönlüne bir rahatlık gelirse onun için de, ondan da Allah a sığın. Bu nefs tarafından bir hiledir, benim neyim var ki, ben neyime güvenirim. Dışım zulmete gark olmuş, içerim de ten mezbeleliği diye düşünüp Aman ya Rabbi, estağfirullah de. Mürşidi kamil müridin miraç merdivenidir.bir müridi, mürşidi kâmil hakikat beşiğinde yatırır. Sol memesinin dört parmak üstünde bir sır memesi var, terbiyet memesi.. O memeden müride günde bir kere süt emzirir. O süt tecelliyi zatiyi celbedecek cazibedir.. O sütü emen bir vücud, neticede şüphesiz Cenab-ı Allah ı görecektir. Fenafillah makamına kadar iki yaşında bir sabi (körpe çocuk) olan mürid, fenafillah olunca, Allah ın kudretinden bir ilme mahir olur. Onun için beylerim, rabıtamızı unutmayalım. Her nerede olsak aman ya Rabbi yi unutmayalım. Aman dediğimiz zamanda, rabıtamızın yüzüne bakarak: Ene şehri Medine tün bab-ı Ali yyun gibi, rabıtamızın yüzüne bakarak diyelim ki, rabıtamız bizden kelamımızı alıp hemen Risaletpenah efendimize teslim ede. Risaletpenah efendimiz de Hakikat e teslim ede. Hakikat kapısından mana, nimetin izharına bir seddir, engeldir. Kendisini fiili, ameli ile tanıtanı o kapıdan içeri alırlar. Tarikatın esrarı, mürid her şeyi rabıtasıyla yaparsa, Vettegullahe lealleküm tuflihun fermanın gereğince, onun her yediği, içtiği onun için rahmeti celbeder. Canım gurban olsun gadir bilene Sen mürşidi kâmilin muhabbetini derununda sakladığın zamanda demek mürşidin gadrini bildin. Bu sefer mürşidi kâmil de senin her derdinin dermanı olur. Mürşitsiz müşkil hallolmaz. Bizim bu yürümemiz ile de Allah a ulaşılmaz. Mürşidin varsa, o senin koluna girip yürümeye iktidarın olmasa da, seni menziline ulaştırır. Mürşidi olmayanların ekserisi tarikata muhalif olup inkar ederler. Alim ise adaba muhalif olur, ilmine mugayir olur. Yok cahil ise, onun da hakikatini söndürür. Tarikat Resulullah efendimizin emridir. Onu inkar eden münkir olur. Battal olanlara Allah ın muhabbeti olmaz. Tarikatın karı, kemali rabıtadır. Mübtedilerin derdinin dermanı rabıtadır. Rabıtası sağlam olan, yani mürşidi kamilin emrine muhalif işi olmayanın berzah ile alakası yoktur. Berzah denizin girdabına benzer. Çok mahir bir kaptan ister ki kurtarsın. Himmet, hizmete rabtolunmuştur. Hizmet şarttır. Hizmet amelen de hizmettir, bedenen de hizmettir, malen de hizmettir, hangisi olsa hizmettir. Hizmet rü yettir. Baba himmet, oğul hizmet. Evliyaullahda havf, hüzün olmaz, sual, hesap olmaz. Evliyaullah daima Allah ile beraberdir. Çünkü Allah, onda celis olmuştur. Cebrail, Đsrafil, Mikail, Azrail ve Hızır aleyhisselam evliyaullahın emrindedir. Evliyaullah müridin zahirini, batınını, evvelini, ahirini, derdini, dermanını, vücudunda kaç kıl olduğunu bilir. Allah onlara bildirmiştir. Ona göre halimizi idare edelim şahzadelerim.. Mürşidin bir milyar müridi olsa, hepsi de ayrı ayrı yerlerde bulunsa, mürşid onların her birinin her halini bilir. 11

12 Bir müridin mürşidine, rabıtasına inkıyad olursa (emrine uyarsa, yani sebatı olursa) emin olun mürşid müride sahip olur. Onun noksanını bildirip, bir vesileyle işaret verir. Bu bir ihsanı ilahi ki, bir nimettir ki, hatır ile, para ile olmaz. Bu bir merhameti ilahidir. Merhamet buyurur da bir mürşide evlad olursun. Velayetinde varis olursun. Evliyaullah vefat etse yine o nisbeti, feyzi müridine adalet buyurur. Mürid ölse de, yine feyzi alır. Müridin terakki, terfii feyiz iledir. Ruh gayrimahluktur. Amma evliyaullahın hizmetine geçip terbiyesine girmedikten sonra kemaline, iktidarına malik olmaz. Ruh, evliyaullahın sohbetini dinlemedikten sonra halinden haberdar olamaz. Ruhun hakikatına malik olunca, beşeriyet, noksan sıfat, ten mezbeleliği ve anasır zıddiyeti zail olur. Akıl mecazdan külle geçer. Yine kuldur amma, Allah tan iktidar alan bir kul olur.. Zikri fikri ibadet ile varılmaz bu yola Hizmetinde daim ol şeyhin rızasın dile. Đşte bu hallerin tamamı mürşidin rızasına bağlanmıştır. Rabıtanın nuru ve sayesini celbeden mürid bir ihsana erer. Bu lütfun aleti, sermayesi de rabıtadır. Ve rabitu vettegullahe leallekum tuflihun. ayeti kerimesi rabıta ayetidir. Rabıtanın ra sı ru yetullah, ra yı çeken elif de Allah a karşı aciz olup da aman ya rabbi demektir. Onun için, rabıta ile yediğin yemek, gördüğün hizmet seni rü yetullaha götürür. Külli şey in sebeba. fermanı gereğince, rabıta, nimet ve feyzin, cemalin vasıtasıdır. Đnsanlar, hülusunun barını (meyvesini) yer. Baktığını, gördüğünü mürşidin bilirsen, rabıta feyzi alırsın. Sende bu hal bir mürşid muhabbeti meydana getirir. Bu muhabbet ile hem imtihandan beraat eder, hem de feyze nail olursun. Rabıtası olmayan, rabıtaya münkir olan, ten mezbeleliğine mağlup olan müslümanlar da zannederler ki, ben de Cenabı Hazreti Allah ın emir buyurmuş olduğu, vaat buyurmuş olduğu nimetlerine malik olacağım. Hakikat sahipleri buna buyurur ki: Heyhaaat!.. Hakikaten beyler, iyi yiyin, iyi giyinin, saltanatlı olun, çok zengin olmaya çalışın. Allah namerde muhtaç etmeye, Habibi hurmetine adayı bedkare muhtaç etmeye. Emin olun, rabıtası olan, Cenabı Allah öyle buyurur, rabıtası olan her halinde felaha dahildir. Evet, mürşid ile görülen hizmet- bu biraz zahire muhaliftir amma- mürşid ile görülen hizmet insanı irşad eder, şadan eder. Đhvanın birisi yemin etti ki Evet her cigara içende feyz alırım, rabıtayla içerim, hikmetullah, o tütün bana, vücuduma bir safa getirir. Acaib bir muhabbetim olur. Öyle halim olur ki, zannederim ki karşımda hazreti mürşidim cigara içiyor, dahası ben kendimi unuturum benim sultanım. Elhemdulillah şimdi biz birbirimizin mürşidiyiz. Böyle olunca senin kârın benim, benim kârım da senindir. Onun için müridin birbirine karşı noksanı olmaz. Şimdiki zamanımız zahirde biraz müşkilatlı, muhalif görünür ama, ihvanlar için çok yüksek, selametli bir gündür. Bizim mürşidle rimiz müridi şu zamanda fenafillah makamına dahil olsa bile ona halini bildirmezler, bir perde çekip örterler halini. Çünkü bu zamanda hal idaresi çok çetindür. Fahr-i alem efendimiz buyurur: Derler ki, ya Resulullah insanlar ne ile zengin olur? Buyurur ki: Temkin iktisatla.. Tarikatta da temkin iktisat şarttır. Bir yüzü nurudur biri narıdır Ariflerin bu bir büyük kârıdır Nurundan mana seni feyze garkeder, narı ile de vücuduna bir celal çeker ki, o nuru senin kalbine yerleştirinceye kadar.. Sen aldığın, görmüş olduğun hizmetten zerre miktarı bir varlığa düşmeyerek onu tamamiyle illetsiz, kılletsiz, zilletsiz noksansız sahibine teslim eder. Bir yüzü narından mana odur. Bir yüzü nuru ki, sana feyzeder. Sen o feyzi hazmedeceksin.. Amel varlığına düşenler olur. Yevme layenfeu buyururlar. Diğer müritlerde olan hallere haset eder, Bunların daha alası bende olmalıydı der, neticede münkir olur. Yahut kendisine bir hal gelir de o ufacık hale aldanıp hilafet dava eder. Mürşide hezeyan sözler söyler. Böyle olanların içini dışına çevirirler de münafıklığı aşikare çıkar. Zaten böylelerine Hazreti Pir keyfine hareket ederdi Allah muhafaza etsin.. Bunlar bize birer alettir. Az çok temkin şarttır. Đcabeder ki, nefs insanlara neler düşünüp ne tuzaklar kurar. Bu tuzakları fiile getirmezsen, kalbinde tülu eden bir muhalif haline de Aman Ya Rabbi, estağfurullah dersen, medet hazreti pirim, yetiş imdadıma dersen, mürşidi kamilin ayaklarına (kalben) sarılıp rica edersen, korkma.. 12

13 Mana zarar ayni ila gayrikum Uksumi billahi ve ayatihi Yani mürşidi kamile ettiğin rica Allah tan başka bir yere gitmez, Allahın zatına gider. Çünkü mürşidi kamil Allah kapısıdır. Biz cemalullahı mürşidi kamilin yüzünden göreceğiz. Her bir Allah ın rızasını mürşidi kamilin rızasıyla kazanacağız beylerim. Mürşidi kamil, müridin yeyip içtiğine nazar buyurmadan yedirip içirmezmiş. Bazen de müridin damağına lezzet veren bir yemeğe de bir himmetleri olurmuş: O yemeği yemek bir meşakkat olurmuş ki, o yemeğin lezzetinden nefs gıda almasın diye benim sultanım. Đbadetin ruhu zikrullah, zikrullahın ruhu da mahviyettir. Mahviyet müride alet olunca, o mürid mürşide emanet olur. Güneşin nuru nasıl insanları her taraftan kuşatıp ihata ederse, bu sefer, mahviyet sahibi müridi de mürşidi kamilin rabıta nuru ihata eder. Mürşidi kamil, rabıta nuru ile müridin maneviyatını ihata edince, daha dünyadan, yani topraktan, afaktan, şeytandan, yaramazlar şerrinden bir kötülük aksetmez. Bir evliyaullahın bir günlük ameli, bir milyar müridi olsa, her biri ömrünün sonuna kadar hep günah işlese, hepsini tartar. Bir evliyaullah, bir nefeste bu mahlukatın nefesinin adedince Allah der. Onların hiç huzursuz hali olmaz. Onların huzuru bu aleme yeter. Onların nuru, feyzi altı ciheti ihata eder. Onlar göğün direği, yerin mıhıdır. Ama Allah, herşeyi vasıta ile halkeder. Evliyaullahın iktidarı, bu devirde kendinde değil.. Resulullah Efendimiz ne emrederse onlar o hizmeti görürler. Emretmezse hiçbir şey yok. Đsterse evladını ateşe atsınlar. Yalnız, müridin idaresi başka, Allah ın emri böyle beylerim. Yüzünde yazılı seb el mesani Seb el mesani fatihayı şeriftir. Fatihayı şerifin manası ne ise, mürşidi kamil evladına o manadan himmet buyurup feyiz verir. Başka tarikatlarda yoktur bu; evvelinde yirmibeş defa estağfirullah dersin, beş defa Elham okur makamlarına (ders tarifindeki şekli ile) hiybe edersin, bu hiçbir tarikte yoktur. Bizim tarikimizin rabıta tarifesi böyledir: Hazreti Pir bir altın kürsü üzerinde oturmuş, mübarek yüzünden adeta ayın onüçü-ondördü gibi olan cemalinden, ayın o şuleli zamanındaki gibi bir nur hasıl olup seni ihata etmiş. O mübarek yüzünün nuru seni ihata etmiş, her nefes aldıkça o nur kalbine gidiyor, nefesini dışarı verdikçe de bir siyah zulmet çıkıp senden uzaklaşıyor. Nefsini de bir uyuz it şeklinde atmışsın önüne, şeriat kamçısı ile başından aşağı vurup terbiye ediyor. Kalbini de bir altın tabak içinde tutmuş, mübarek iki kaşı arasından baş parmağın kalınlığında akmakta olan o feyzi ilahi o kalbini temiz, tahir, safi ediyor. Sen de aynı o mübarek cemali seyrederek tesbihini çekiyorsun. Çünkü cemalullahı o yüzden göreceksin. Tesbihini de o yüze bakarak çek ki, o yüz, Allah kapısıdır. Hiçbir kitapta yazılmayan, hiçbir ağızdan işitilmeyen ve bütün zamana latif ıtrı sinmiş bu gülün ruhlara hayat veren kokusundan bir nefes aldıktan, sohbetlerinin lüzum görülen bazı bölümlerinin naklinden sonra, yeniden Paşa Hazretlerinin siyretine yöneliyoruz: Gençliğini, servet ve zamanını, bütün mevcudiyetini tarikatı ve o tarikatın mürşidine feda etmiş, fedakarlıkta bulunduğu Şeyh, öyle bir mürşid ki, Paşa Hazretleri şöyle buyurur: Kutbul irşad, gavsı azam ve kutbul aktab makamlarının üçü de zatının tapusudur. Bu sebeple de, bu en büyük üç makamı uhdesinde bulundurduğundan müceddid gelecek idi, ama hikmetullah, müceddid zahirden zuhur etti. Hazreti Pir in saye ve kemali öyle bir hadde ulaşmıştı ki, insan ve cinlerin mürşidi olduğundan mürşidi sakaleyn ve bütün mahlukatın rızıklarının taksim edeni bulunduğundan da kasım-ül erzak ünvanlarının sahibi idi. Süleyman aleyhisselamın tasarruf ve saltanatına batında ulaşmış bir Allah eri idi. Kırkbeş yıl, yaz kış, gece gündüz Şeyhine hizmet etmiş, Keleriç köyündeki malları ile servetini tarikatine sarfetmiş, seyyidlik şeceresini, soy varlığı hasıl etmesin diye, bir duvarın deliğine sokup üzerini çamurla sıvayıp kaybetmiş, iki sene gece gündüz Şeyhinin koluna kolu bağlı vaziyet teslimiyet örneği vermiş, öyle bir riyazete tabi tutulmuş ki, ışıldayan iki gözünden başka vücudunda maddi bir eser kalmamış, ihvanların dertlerini giderip çilelerini yüklenmeyi vird edinmiş bir mürşidliğin seyri ile Đki aslan bir posta sığmaz, ya sen Erzincan dan çık, yahut ben çıkayım diye icazet almış ki bu hal, Şeyhi ile aynı derece ve makama gelenlere lütfedilen bir 13

14 icazet şekli olarak kullanıla gelen bir ifade imiş.. Öyle bir tasarrufa ulaşmış ki, Piri Sami hazretleri: - Beşir Efendi teveccüh yapsa, bütün ihvanın bize olan rabıtası kendisine meyleder, onun için sağlığımda bu dergahta ona teveccüh yaptıramam., buyurmuştur. Himmeti evliya bize yar iken Şahı Nakşibendi ser hünkar iken Muhammed Beşir le Dede Paşa var iken Kabe kavseyn e dek seyranımız var Usulüne asla ve kat a bid at karışmayan bir yolun böyle bir mürşidinin yetmişsekiz yıllık bağlısı ve hizmet ve nisbet yürütücüsü Dede Paşa hazretleri, böyle bir mürebbi tarafından içinde bulunduğumuz zamana hükmetmek ve gelecek olan mübarek devre emaneti devretmek üzere- yetiştirilen marifet ve velayet sultanıdır. Öyle bir sultan ki, gayesi kulluk.. Öyle bir sultan ki, tebaına hizmet etmek onun için iftihar vesilesi olmuş. Öyle bir makam ve dereceye ulaşmış ki, orada, o iklimde tarikatı, bağlıları ve yakınları ile bütün müslümanların çilesini yüklenip onların yürüyeceği istikameti tayin etmiş ve bütün insanların hidayetine yol açacak hizmet ve gayrete işaret edip himmette bulunmuştur. En büyük mürşidlere has olan bu delaletini sezip de o yolda hizmet edenlere Cenabı Hak yardımcı olsun. Müceddidin zahirden gelmesi ile Mehdi hazretlerinin teşrifi arasındaki zamana ait olan keyfiyetler hakkında hiçbir büyüğün bahsini bile etmediği öyle haller vardır ki, içinde bulunduğumuz bu zamanda, o hallerin bilinmesi ile pek çok müşkil hallolmuş ve pek çok lüzumsuz çekişmelere hacet kalmamıştır. Sadece Paşa hazretlerinden duyulan bu hükümlerden bazıları kısaca şunlardır: - Müceddid zahirden gelince, dini hükümleri yıkar. Onun için maneviyat idaresi de bazı yeni tedbirlerle bazı tasarruflarda bulunmuştur. - Her şey zamana göredir, bu zamanda zahir adabı kaldırılmıştır. - Evliyaullahın müridlerinin idaresi dışındaki selahiyeti alınmış ve bu selahiyetin tamamı Resulullah Efendimizin zatında toplanmıştır. - Seyri süluk kaldırılmış, esasında, ayrı ve özel bir usule tabi tutularak zahir gözünden gizlenmiştir. - Bu zamanda hal gizlenmiştir. Hal idaresi pek çetin olduğundan, pek müstesna bazı ahvalin dışında, kaldırılmıştır. - Bu devirde, evlat ve ailede olan imani ve tatbiki noksanlıklardaki mesuliyet de kaldırılmıştır. (Bir defa ikaz etme ile devamlı gayret etmek ise şarttır.) - Bu devirde Đslam için yapılan en küçük hizmet, Đslam hükümlerine muhabbet hududundaki birleştirici her gayret, Allah ile olun emrinin sırrına mazhar kılınmış, bu irade, hizmet ve gayretler, Resulullah Efendimizin saadetli zamanındaki tebligatına yapılmış yardımdan sayılmıştır. - Şimdi siyaset zamanıdır, siyaset ise şarttır. Allah ın, Habibinin ve velilerin de siyaseti vardır. Siyasetimiz Đslam siyasetidir. - Mehdi hazretlerine asker yetiştirenler bu devrin cihadını yapıyorlar. - Bugünkü müslümana kalsan olmaz, amma, Allah ın izniyle olacak - Evliyaullahın büyük çoğunluğu Türkiye dedir. - Đslam aleminin reisi Türkiye dir ve Türkiye olacaktır. - Bu devir mezhep devri değil, meşrep devridir. - Teheccüd namazı kılma gibi bizim kola ait usuller de ayrıdır. Kadiri tarikatında tevbe guslü yoktur.kadiri den ders almak isteyenlere gusül de yaptırırız ki, her iki tarikin feyzine nail olsunlar benim sultanım. buyuran bu şefaat madenini anlatmak ne mümkün. Geçmiş ve halihazırdaki her büyüğün ahvalini iki-üç kelamın içinde bildiren, zamanımızdaki tarikat büyüklerinin makam ve mertebelerini, delaletlerden anlayanlara hemen belirten, velayet ve büyüklük davacılarını da yakınlarına, yine delaletlerle, tanıtan; zahir ve batın 14

15 alimlerini, o misilsiz mahviyet üslubu içinde ve her halükarda hapteden bu yüce mertebeyi nasıl ve ne şekilde ifade edelim. Bizi, bizim vefatımızdan sonra anlarsınız, kılıç kınında iken kesmez ama, o kından sıyrılınca turnalar hangi göle konarmış görürsünüz, buyurmasının hikmeti her geçen gün biraz daha açıklık kazanmıyor mu? Alimler, mevlit sahipleri, Resulullah Efendimizi methetmişler. Lakin Resulullah Efendimiz onların ifade ettikleri gibi midir? Onlar halkın hazmı nisbetinde anlatmışlar. Halbuki Risaletpenah Efendimiz, her an Allah ın zatı iledir, her zaman mirac-ı şeriftedir, benim sultanım. Đşte tıpkı bunun gibi Paşa hazretlerini hem bizim anlatabilmemiz imkansız, hem de anlatan olsa bile hazmımız mümkün değil. Bu sebeble O nun velayetini herkesin idrakine ve bağlılarının muhabbetine havale ederek çeşitli konulardaki sohbetlerinden bir kısmını atasözü denilen kısa ve veciz beyanlar halindeki kibar kelamları arasında ve daime kendi ifadeleriyle aynen sunuyoruz: Benlik berzahından azad olmuşuz Her bir sohbetinde irşad olmuşuz Böyle bir sultana evlad olmuşuz Daha bundan büyük ne şanımız var. - Bismillahi hayrer razıgin - Destur ya hazreti Pirim Elhamdülillah, siz nimetin akıl kabul etmez bir hali zamanına rastladınız. Siz eski tekkelerin zamanında meşayih huzurunda, haddinize mi düşmüş ki, zerre miktarı bir noksanlık yapaydınız! Az kaldı ki nefsimi Nuri Efendi döğecekti. O zamanlar, eski ihvanlar yenilerini yanına çekip, dersini, hizmetini nasıl yaptığını sıkı bir kontrole tabi tutardı. Bize Hazreti Pir emir buyurdu ki, Dede sen teheccüdün evvelki iki rekatında beşer Kulhüvallahü oku, ikinci iki rek atın evvelinde yedi,nihayetinde de beş Kulhüvallahü oku. Nuri Efendiye böyle kıldığımı anlatınca, üzerime yürüyüp: Sen tarikata bid at mı sokuyorsun? diye beni döğecekti de, Efendim, senin mi özünü tutayım, yoksa Hazreti Pir in sözünü mü tutayım? diye yakamı elinden zor kurtardım, benim sultanım. O devirde çok kıymetli ihvanlar vardı. Gerek Tercan da, gerek Bayburt ta. Gelirlerdi de kasem ederim, sabaha kadar Dergah-ı Şerifi tavaf ederlerdi, kış, soğuk, ne olursa olsun, benim efendim. Öyle anlaşılmalı ki, hatme okunacak, sohbet olacak, olur ki, başka misafir gelir.. Hazreti Pir tabii onun gönlünü memnun edecek! Elhasıl Hazreti Pir teşrif buyurup da bütün ihvanlar yattıktan sonra, kalkar, Dergah-ı Şerifin etrafını tavaf edip öyle ihvanlık yaparlardı.( Paşa Hazretleri bizzat yapmayı vird edindiği bu amelini ihvanlar diye başkalarına mal ediyor.) Şimdi ise Elhamdülillah, o ihvanlardan şimdiki ihvanlar çok yüksektir. Niye mi? Onların zamanında ebem de yapardı. Çünkü zerre miktarı haram lokma yoktu. Gidersin çarşıya her taraf ihvan.. Bir muhabbet alemindesin. Dönüp gelince, bir sohbet buyrulur. Bütün evdekiler de zaten ihvan, muhabbet sahibi..gelirsin Dergah-ı Şerife ki zaten cennet, tevbeler olsun, suyu, yemeği, Vallahi cennet taamı.. Benim sultanım. Şimdi o sözlerin hiçbiri olmadığı gibi, çok selametli bir zamandır. - Hulusunuz hududunda şadan, irşad olasınız.. - Kişinin çektiği kendi amelidir, ameli!. - Talibi Allah olanların noksanı olmaz. - Can vermeyince canan alınmaz. Gurban olurum evliyanın kemaline. Bazı haller var ki, akıl ermez, emin ol benim şahım. Geçmiş zaman, bunu nefsim gözümle görmüşemdir. Gümüşhane ye gidiyoruz.. Öyle uzun bir yılan ki, acaip bir hal ile geliyor, öyle kalın bir mübarek. Geldi, yola inmedi, az bir mesafe kalınca, böyle yarıya kadar dikildi. Hazreti Pir geçene kadar öyle ayakta durdu.. Evliyaullahın hali başka. 15

16 Böyle nice acaip garaip haller görmüşümdür. Kanaat buyurun, bazı köyde, davar gelir, sığır gelir, o hayvanların bazısı gelip Hazreti Piri şöyle koklanır. Sonra; yazın üzüm zamanı bütün bağlardan köpekler hiç çıkmazdı. Hazreti Pir in bağına ise, bekleyen olsun olmasın hiçbir köpek yaklaşmazdı. Hatta bizlere tembih ederdi ki, sakın bağda gördüğünüz yılanı öldürmeye teşebbüs etmeyin. Olur ki onlar cin taifesindendir, bir hizmeti vardır. Bunların hepsi Allah ın bir ihsanı benim sultanım. - Đnsanlar yare sahip olursa ağyare mağlup olmaz - Müridin kedisi bile müriddir - Müridin kedisi, köpeği mahlukatın mafevkidir. Tarikatın nehyettiği (yasakladığı) bir kısım haller var. Küfür söylemek, mazluma zulmetmek, yetime gadretmek ( haksızlık yapmak ). Bunlar tarikat yoluna sed olur (engel olur). Öyle günah var ki, onu mürşid kabul etmez. Allah muhafaza etsin; kendine reva görmediğin bir hali Müslümanlara reva görmek. Yani şunun bunun ırzına ihanet etmek. Zinayı mürşidler asla kabul etmezler. Hatta şeriatta bir kıl kavli vardır ki, mazeret hududunda kadın ile erkek kendi aralarında üç defa birbirlerini helallığa kabul ettiklerini ikrar ve tasdik ederler. Bunu alimler kabul ediyor. Amma şart ki, mazeret hududunda olacak. Lakin bizim tarikatımızın mürşidleri, böyle mazeret hududunda olsa da kıl kavlini kabul etmezler. - Verir kullarına mühlet velakin eylemez ihmal - Đnsanlar; hali, fiili, ameliyle kendini ebnayı cinsinden tefrik eder. - Mazlumun ahı, tahtından indirir şahı Nefis habistir (kötü, pis), şeytan habistir. Habisten mana, bir rivayetle şirke teşbih bir haldir. Bir insan tedric ile tedric ile (yavaş yavaş) şirki kabul eder. Malum ya, bir zatın, bir hocanın birisine sormuşlar: - Efendim namaz kılmayan bir insan kafir olur mu? Demiş: - Oğlum, namazı kimler kılmazlar, tabiî ki gavurlar kılmaz. Öyle ise namaz kılmayan kendisini gavurlara teşbih etmiş, onlara benzetmiştir. Namaz kılmayan gavur olmaz ama onlarla beraber yanar. Buyururlar ki, mü minler iman sahibidir. Đman sahibi olanlara Cenabı Allah cehennemi haram kılmıştır. Onlar cehenneme gitse cehennemin ateşi söner. Đmanı olanlar böyledir beylerim. - Ayak turabınızım - Pabucunu öperim - Yarabbi elimizi mürşidimizin eteğinden kesme - Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır - Başımız ağır, kulağımız sağır. Nefis, firavundan alçak bir gavurdur. Firavun yedi göbek sayar. Lakin nefis fırsatını bulunca hiçbir şeyi dinlemez. Nefis yarasaya benzer. O gündüzleri saklanır, görünmez. Gece olunca, karanlıkta çıkar, gaflet arar. Đnsanlar günah işler de günahıyla iftihar ederse ona gaflet derler. Yoksa kul kusursuz olmaz. Günah işler de aman ya rabbi sen beni affet derse Ehli aşk buyurur: Aman lafzı ismi şerifinle müsavidir Anın çün aşıkların kârı amandır ya Rasulullah. Günahını bilen için bu günah ona alet olur. Tevbe eder, bir daha işlememeye gayreti olur, derununda ( içinde ) bir yara olur, o günah aklına geldiğinde, o yara sızlamaya başlar. Bu sefer bütün vücudu o yarayı duymaya başlar. eyvaah! der. Bunun içindir ki buyururlar: Tevbesi makbul olan şey ne gerek ki günah ola Böyle bir acı ile, bütün azadan yekvücut olarak bir Aman ya Rabbi! sedası zuhur ederse, işte bu günah alet olur.( Alet olsun diye de günah işlenmeyeceği bilinmelidir.) 16

17 - Tarikat noksanı sıkıntı ve meşakkatle tamam olur. - Kişinin çektiği kendi amelidir, ameli - Bizim tarikatımız günahkarlar tarikatıdır, günahı olmayan ( günahım yoktur diyen) bize gelmesin. - Kim benim günahım yoktur derse bu günah ona yeter. Đnsanlar nasıl ki haftada en az bir kere banyo yapar; kirlenmiştir, vücudu rahat etsin, temizlensin diye benim sultanım. Aynen bunun gibi; zikir, fikir de senin tamamiyle vücudunun zahir- batın nezafetini, nezaketini meydana getirecek bir alettir. Böyle olmasa Cenabı Allah: Kullarım beni zikredin ferman buyurmazdı. Kullarım, siz kalbinizi zikrullahla tathir edin (temizleyin), Kullarım her bir amelinizin nihayetinde, yine zikriniz, fikriniz olsun buyrulmuştur. Đbadetin ruhu- hakikatı, zikir- fikirle meydana gelir, benim efendim. Çünkü rabıta ile olan zikrullahta bir adalet vardır. Nasıl buğulanıp puslanmış bir ayna silinince kemalini kazanırsa, kalp de zikrullah ile kemaline ulaşır. Çünkü öyle olmasa, Cenabı Allah Festagim- kema umurte ayeti kerimesini ferman buyurmazdı. Đstikamet, Cenabı Allah ın lütfu, her işinde doğruluk, zikri fikirle, rabıtayla yapılan zikirle olur. - Đbadetin ruhu zikrullah, zikrullahın hakikatı da mahviyettir. - Mecaz hakikate köpüdür. - Đcazetsiz zikir laklaka i lisandır. - Nimetin başında Bismillah, ahirinde de Elhamdülillah demekle şükrü eda edilir. Evliyaullah yekvücuttur. Darda kalsalar hepsi birleşir. Ama, tabii, her birinin mesneti (makamı vazifesi) ne ise o mesnete göre hizmet görürler. Onun için, onların ismi olsun da, sohbet ne olursa olsun. Şart, onların ismi olsun, benim sultanım. Allah ın keremine şükür, sen tarikatın usülünü biliyorsan, ihvanların gençlerine sor, sual et. Nasıl tesbih çekiyorsun? Ne okuyorsun? Đcabeder bu da bir hizmettir. Çünkü tarikimizin noksanı olmasın benim efendim. Hazreti Ali Efendimiz öyle buyurur: Bir müslümana bir harf öğretmek, din hududunda Beytullah ı tazeden yapmış kadar bir ecri vardır. Biz birbirimizin varisiyiz. Tarikatin kadrini bilenler şöyle derler: Derler ki, şeyhimin eteğinden elimi kesme. Bundan büyük dua yoktur. Çünkü eğer o duan kabul olursa, senin bütün Allah tan istediğin o duada mevcuttur. Şeyhin senden razı olursa, emin ol ki, senin daha noksanın olmaz. - Methi nakış nakkaşa racidir. - Veliler birbirinin varisidir. - Mürşidler yekvücuttur. - Mürşidi Kamil Allah kapısıdır. - Yarabbi! Elimi mürşdimin eteğinden kesme. Namazların en hülasalısı bizim tarikimizde teheccüd namazı ile evvabin namazıdır. Teheccüd namazı kılan bir müslümanın her bir noksanı ikmal olur. Gece sabaha kadar kılınan namazın umumunun ecri o dört rek at namzda mevcut. Evvabin nazmı da ismiyle müsemma (tevbe edenlerin namazı demektir), bütün kazaların ( kaza namazlarının) hepsi o namazda mevcuttur. Onun için buyururlar ki, nafile ibadet ile uğraşacağına, sana farz olan zikrullah ibadetine çalış da bir an önce kalbin Allah desin. Kalb, vücudun padişahıdır. Kalbin Allah der de müstakim olursa ki, padişah müstakim olursa ahali de müstakim olur. Daima aklına geldikçe Allah Allah de. Bir müddet buna devam et. Öyle öyle kalb uyanır. Kalb Allah Allah deyince de gerisine karışma. Şahı Nakşibend Efendimiz, Bütün tarikatlerin nihayet kârı, kemalini tarikatımızın başında topladık buyurmuştur. Çünkü bütün tarikatler cehri (açık) zikir yapar, netice de kalbe iner, başlar kalbden zikretmeye. Amma bizim tarikimiz, Elhemdülillah, fevkalade, Allah ın zatına layık olacak bir hal ile, noksanını tekmil ede ede, temizliğini tamam eder de sahibi o kalbe nüzul eder. Daha buyurmuş ki: Kasre nüzul eder o sultan gecelerde 17

18 - Elif ko ba niste ( elif de ba deme, yani; emre uy) - El emru fevkal edeb ( emir edebin üzerindedir.) - El emri fevkalade - Bizim tarikimiz, tariki nazenindir - Öyle zikret ki, Allah: Lebbeyk kulum, buyursun. - Tarikatın kârı, kemali rabıtadır. Hikmetullah, zaman öyle olduğundan, senin o şuğül ile çekmiş olduğun tesbihi, senin mürşidin alır velayetine. Velayetinde; kendisinin çekmiş olduğu tesbihin huzuru nasıl ise, o tesbihi; adediyle, tamamiyle, huzuruyle nura, feyze gark eder. Ondan sonra teslim eder Risaletpenah Efendimize. Çünkü Risaletpenah Efendimizin şefaati olmazsa hiçbir şey olmaz, benim sultanım. Bu defa Risaletpenah Efendimiz de kendi nübüvvetiyle o zikrullahı tekmil eder. Cenab-ı Allah ın yed-i kudretine (kudret eline) teslim der ki, işte Allah ı satın alacak baha, Allah ın bahası bu şuğülle çektiğin zikrullahtır, efendi şahım. Fezkuruni fermanı ile Cenab-ı Allah ın : Kulum beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim hali tekamül ediyor. Böyle böyle Allah ı satın alacak hazine birikmiş olur, beylerim! Allah cümlemize nasip buyursun. Đnsanlarda beş letaif var. Letaif, lütfun cem idir. Kalb, ruh, sır, hafi ve ahfa insan vücudunda bir mihrap şeklinde.. Kalb gözü ki, can gözü ki açıldığı zaman insanlar dünya hizmetini bu gözle görür. Bu iki kaşın arasındaki can gözü hakikatı görür, cananı görür.. Ten gözleri de hizmet gördüğü zaman can gözünden bir hakikat onlara akseder. Karşısında bir nokanlık görse kapaklarını yumar. Bu kapaklar şeriattır. Allah ın yasaklarına ait bir hizmeti asla ve kat a o gözler daha görmezler. Kalbde olan hayatı Cenabı Allah kendi zatı, kendi kudreti ile ruhtan adalet buyurmuş. Velegatkerremna fermanı, insanların sırrından zuhur eder. Esrarı hakikate, tecelliyi suri, tecelliyi manevi de hafiden görünür. Tecelliyi zati ise ahfadan görünür. Bu nimetler tamamiyle iktidarına malik olunca, kalb, sahibini hanesine davet eder. Davete icabet şarttır. Şerefil mekan bil mekin dir. Her şey şerefini insanlardan alır. Bu sefer Cenabı Allah kerem edip de o gibi bir iltifat mazhar olunca, kalb sahibine reca eder. Yarabbi! Senin vaadin var, Yarabbi! Öyleyse hanene adalet buyur.. Bu sefer Cenabı Allah kasrına nüzul eder. Allah cümlemize nasip buyursun. Horasan da halı dokurlar. Halbuki adını işitmişiz, boyunu cismin gördüğümüz yok. Amma, Elhemdulillah, bu nimetlerin hepsi bizde mevcuttur. Đnsanlarda aklı cüz var, aklı kül var, aklı nur var. Đnsanlarda iradeyi cüz var, iradeyi kül var var, iradeyi nur var. Đnsanlarda ruhu revani var, ruhu sultani var, ruhu nurani var. Bunların hepsi insanlarda mevcut. Bunların hepsinin zahirde bir ismi var. Maneviyatta da o isme göre o vücutta bir hali mevcut. Đnsanlar ismini tebdil ettikçe, bu sefer hali de tebdil olur. Đradeyi cüz bizim elimizdeki aletimiz. Đradeyi cüz üç yaşındaki bir çocuk gibidir. Hükmü iradeyi kül e geçince olur otuz üç yaşında bir genç, benim sultanım. Bu kemal ne ile olur? Buyururlar : Kulluğa bel bağlarısan Şâm ü seher ağlarısan Sular gibi çağlırsan Tez bulunur umman sana Küçük su kendi hali ile akıp da denize karışamaz. Bir büyük suya karıştığı gibi, şüphesiz denize ulaşır. Çünkü küçük suyu kum çeker, güneş hararetinden kurur, bir işe çevirirler, alâ meratibin. Bunlar birer teşbihtir, kıyastır benim sultanım. Yarabbi! Ceddimizi nura garkettiğin gibi bizi de nimetine, nuruna ulaştır!. Amin - Olsa tevfikin refik rahı selamet gösterir. - Ne kadar şanslıyız ki, Müslüman olarak dünyaya gelmişiz. Müslüman ana-babanın sulbünden gelmişiz, ne kadar şükretsek azdır ki mürşidimiz var. - Zahirdeki her şeyin batında teşbihi var, temsili var. - Zahirde geçme beni geçerim seni, maneviyatta birbirine bağlıdır. - Mürşidi Kamil Allah kokar, Allah tadı, lezzeti verir. 18

19 Edilleyi şer iyye (kitap, sünnet, icmayı ümmet ve kıyası fukaha) mürşidi kamilde mevcuttur. Edilleyi şer iyyenin hakikatı: Muhabbet, ihlas, edeb, teslim ile olur. Niye? Şeriatı sevmeyen bir adam şeriattan feyizyab olabilir mi? Şeriatı Allah ın kelamıdır diye kabul etmeyen bir müslüman Allah dan feyizyab olabilir mi? Şeriatı adab etmeyen bir müslüman feyizyab olabilir mi? Şeriata umurunu teslim etmeyen bir müslüman şeriattan nasıl feyizyab olur? Đşte beyim, hali, fiili, ameliyle kendisini bir kavme teşbih (benzetme) böyledir. - Đlimden mana Allah ı bilip Allah ı bulmaktır. - Yeme içme müridiyiz. - Yine horoz mu imam? - Alem iyi de bir ben kötüyüm, ben iyi olursam alem de olur iyi. - Mukallid kelamı. - Büyüklük sinde ( yaşta ) değil, ilimdedir. - Mestlerinden öperim. Bidayette takva devri vardı, sonradan fetva devri açıldı, şimdi ise siyaset devridir. Şart ki, siyasetimiz Đslam siyaseti olsun. Cenabı Allah ın siyaseti var. Habibinin de siyaseti vardı. Habibi islamın siyaseti hududunda, zamanına göre siyasetini adalet buyurmuştur. Evliyaullahın da bir siyaseti vardır, siyaset ise şarttır. Bizim yaramaz fiillerimiz ittifaksızlığımızdandır, yani birbirimize zıddiyetimizdir. Müslümanların bu zamanda mezhebe değil meşrebe tabi olmaları lazımdır. Düşmana karşı, hariç milletlerin zulmüne karşı, Cenabı Allah ın fermanı hududunda ittifak (uyuşup- anlaşma), ittihad (birleşme) olursa, Müslümanlarla hiç kimse muharebe edemez. Hiçbir Müslüman da küffara mağlup olmaz. Müslümanlar noksan yaparlar da noksanlıkları sebebiyle mağlup olurlar. Bütün revhaniyet ( vefat etmiş velilerin ruhu) Müslümanların yardımcısıdır. Amma bize niye yardım etmiyorlar? Onda bir hikmet var. Hele bir aklına vur, hele olan işlere bir bak ne halde? Her biri tahsil görüp insan olacak, memur olacak, memleketi idare ettirecek.. Allah göstermesin, tabancası, bombası hep iki yanında, karşısına gelen müslümanı vurur, öldürür. Hükümetin sahibi malum ya, hükümeti böyle mi idare ettirir? Zamaniyle olan hükümet böylemi idi? Đslamın şerefi, şeriatın hükmü böyle mi olur? Vakti saadette hükümet işi böyle mi imiş? Gele gele kaldık ne bileyim böylelerin eline!.. Müslümanlar birbirinin düşmanı olmuş, eskiler şarkı söylerdiler: Biz Türküz pek şanlıyız, alemde irfanlıyız Đşte bilmem neyiz! Askere böyle dedirirlerdi; Koca Türk kavmi Öyle şanlı Türk ki Amma Allah muhafaza etsin askerin çoğu harpten firar etti. Gözümüzle binlercesini gördük. Rus yerinden kalktı mı mevzileri bırakıp kaçarlardı.. Müceddid batından gelirse dini tecdid eder, kuvvetlendirir. Şimdi ise müceddid zahirden gelmiş. Zahirden gelen müceddid şeriatı ortadan kaldırmaya çalışırmış. Daha demeye hacet yok. Hükümetlerin hali, fiilini.. Mekteplerde ne okutulur? Şeriata dair bir kelam var mı? Veliler kendi reyiyle iş görmezler. Cenabı Hakk a tevekkül olurlar. Huzuru Peygamber Efendimize gider rica ederler. Ya Resulullah, filan işi işleyelim mi? Ne emir buyurulursa o işi öyle yaparlardı. Umumi harbten sonra velilerin umumu Resulullah Efendimize rica etti ki: - Ya Resulullah, kerem buyur, Müslümanlık Türkiye de kafirlerin işgalinden kurtulsun. Emir buyurdu ki: - Hayır, burası da küfrün idaresinde kalacak. Değilse, Đslamın şerefini muhafaza edemezler. Velilerin umumu tekrar tekrar yalvardılar ki: - Ya Resulullah, kerem buyur, bu iradeyi kaldır.. Bunun üzerine Risaletpenah Efendimiz, velilerin ricasını kabul buyurup kafirlerin def ini emretti amma, velilerin de umumunun selahiyetini kendilerinden çekip aldı. Adil Sultan hazretlerinin teşrifine kadar velilerin selahiyeti şimdi kendilerinde değil. Peygamber Efendimiz günlük emrini Kutbül Aktab a emir buyurur.. O da emrindeki velilere tebliğ eder. 19

20 Nefsim duymuşumdur, Hazreti Pir buyurdu ki; - Đhvanlar, bir bela Müslümanların üzerine geliyor. Bu belanın def i için gelin Allah a sığınıp reca edelim. Kırk kişi itikafa girelim, Allah bu belayı başımızdan kaldırsın. Üç- beş mürid bu emre icabet etti. Vakti saatı tamam olduktan sonra, geldiler, Efendim emrinize uyalım dedilerse de, buyurdu ki: - O bela artık makamına dahil oldu.. Herkes başının çaresine baksın benim sultanım. Đşte böyle, müceddit zahiren zuhur etti. Halbuki Hazreti Pir in mücedditlik emri çıkmıştı. Đfadem neyin üzerine? Müslümanların ittihat, ittifakı olmazsa, revhaniyet yardımı olmaz. Müslümanlar küfre galip gelemez. Böyle böyle herkes bir baş çeker. Şeriatı istemeyen Müslüman Şeriatın feyzinden istifade edebilir mi? Allah ın emrine kail olmayan Allah ın yardımına nail olabilir mi? Ala meratibin.. Allah cümlemizi habibine bağışlaya, aklımızı fazlu tevfikine mutabık, muvafık eyleye Murakebe, şeriattır. Muvazene, şeriat terazisi ile fiilini tartmaktır. Onun kabul etmediğini terk etmektir. Müşahede ise şeriata inanmaktır, benim sultanım.. Đnnemel müşrikine necisun fermanı, müşrikler pistir buyurur. Böyle pislere uyanın halini Allah ıslah ede.. Şirki Đslamiyet üzerine tercih edene Allah ın adaleti o kavimlerle haşretmek olur, benim sultanım. Allah aldanmış, yanılmışlardan etmesin.. - Aklımızı fazlu tevfikinden ayırma diye dua ederiz. - Hikmetin başı Allah tan korkmak, kötülüklerin başı da dünyayı sevmektir. - Muhalif kelam - Alaturka kelam - Sevilen sevdirmeyince seven sevemez. O neye benzer? Mecnunun Leylasına, yahut Kerem in Aslı sına. Onlar sevenlerinden kaçarlar. Sevenler de peşlerin de dolaşır durur, fırsatını bulamaz, elde edemez, zamanını geçirir Bizim tarikimizde rüya ile amel etmezler. ( Rüya ile amel eden diğer tarikleri de hicvetmezler.) Bazı müridler hal görür, başka başka lütuflar olur. Bunların hepsi bir iltifattır. Denize nispetle bir damladır, mürşidi kamilin bir ihsanıdır. Ufacık bir damla yahut bir parça su görmekle denize ulaşmış değildir. Bizim tarikatımızda müridi halinden haberdar etmezler. Yalnız, rüyada bir iltifat var ki, müridin rüyası halinden haber verir amma, bizde rüya ile amel etmezler. Senin mürşidin her halinden haberdardır. Her halin onun reyi iledir, efendim. Onun için, içinde dışında olan her fiilin ona ayandır. Hazreti Pir buyurmuştur ki: -Topraklar olsun o mürşidin başına ki, müridin her bir kılından haberdar değildir. Nefsimin başından geçmiştir. Bir rüya gördük de onu valide efendimize anlattık. Hazreti Pir valide efendimize buyurmuş ki: - Müridin hayatı mematı mürşidin elindedir, reyiyledir, müridin hali, rüyası da mürşidin reyiyledir, benim sultanım. - Müridin hayatı- mematı müşiddir. - Mürid mürşide emanettir. - Rüya görene aittir. - Bizim tarikimizde rüya ile amel etmezler. - Bazı rüyalar haldir, tabire lüzum yoktur. - Hakikat rüyasını tabir edecek yeryüzünde iki- üç kişi vardır. Şeriatın nehyi (yasağı) günah-ı kebair ( büyük günah) amma, hayalete gelince onun temsili var. Şeriatta ar olmaz, bir insan rüyasında anasıyla rüyalansa, ne dersin kafir olur mu? Đşte hayalet böyledir. Anasıyla rüyalanınca, ruhu, tecelliyi maneviyi görmüş olur. Alemi manada ruhu, Hazreti Risaletpenah Efendimizin tamamiyle nübüvvet cemalini görmüş olur. Đnsanlar mahremiyle, namahremiyle rüyalansa, sıfatı hayvaniyesinden beraat eder, nefsine arif olur. 20

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. 16.MEKTUP MEVZUU : Uruc, (yükselme) nüzul (iniş) ve diğer hallerin beyanı.. NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. Taleb babında en az duranlardan birinin arzuhalidir.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Şeyh den meded istemek caizmidir? Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Şeyh den meded istemek caizmidir? Şeyh Eşref Efendi Esselamaleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Hazihis Salatu tazimen bi hakkike ya Seyyiduna

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ! KİM BU ZINDIK! Hamd Allah ındır. O na hamd eder ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden ona sığınırız. Allah ın yol göstericilik ettiğini hiç kimse saptıramaz.

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır. 45. MEKTUP MEVZUU : a) Şeyhinin vefatından sonra, Haniganın fukarasına (tekkenin dervişlerine) zahirî destek olması dolayısı ile teşekkür izharı.. b) Camiiyet-i İnsan (insanda her şeyin var olması) onun

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İNANÇ ÖNDERLİĞİ - PİRLİK. Ezeli ezelden öteden beri. Sevdikçe sevesim geldi Pirimi. Çekerim cevrini andan ötürü. Sevdikçe sevesim geldi Pirimi

İNANÇ ÖNDERLİĞİ - PİRLİK. Ezeli ezelden öteden beri. Sevdikçe sevesim geldi Pirimi. Çekerim cevrini andan ötürü. Sevdikçe sevesim geldi Pirimi Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4 Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4 İNANÇ ÖNDERLİĞİ - PİRLİK Ezeli ezelden öteden beri Sevdikçe sevesim geldi Pirimi Çekerim

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

Bu vesileyle hem vefk usülü tarihi hem de zaman içinde husule gelen bazı hissiyatımızı ifade eden manzumeleri bir araya getirmek istedik.

Bu vesileyle hem vefk usülü tarihi hem de zaman içinde husule gelen bazı hissiyatımızı ifade eden manzumeleri bir araya getirmek istedik. Yad-ı Pir-i Sübhani Beyan-ı Meram Bu çalışmadan maksadımız Hatem el-müçtehidin Gavs ül-vasıliyn Hazret-i Pir Nureddin (ks) Efendimiz in 300 üncü sene-i devriyesi vesilesiyle aziz hatırasını yad etmektir.

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

Herkes bir arayış içinde

Herkes bir arayış içinde Euzubillahimineşşeytananirracim Bismillahirrahmanirrahim Herkes bir arayış içinde Ayberk Efendi Berlin 2oo8 La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil Azim. Meded ya Sultanul Evliya, meded ya Şeyh Nazım

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI 5.10.2015 Pazartesi 06.10 2015 Salı Y.ÇİFTÇİ S.AL Y.ÇİFTÇİ 7.10.2015 Çarşamba Y.ÇİFTÇİ 15:00 8.10.2015 Perşembe S.AL S.AL 9.10.2015 Cuma E.ÜZÜM S.AL Y.ÇİFTÇİ 15:00 E.ÜZÜM (Siyer ) Mirac ve Hediyesi Namaz

Detaylı

Efendimizi (S.A.V.) Sevmek, Sünnet-i Seniyye ye Tabi Olmaktır.

Efendimizi (S.A.V.) Sevmek, Sünnet-i Seniyye ye Tabi Olmaktır. Efendimizi (S.A.V.) Sevmek, Sünnet-i Seniyye ye Tabi Olmaktır. Sünnet sözcüğü kelime manası itibari ile yol, istikamet manalarına gelmektedir. Istılahatta Peygamber Efendimizin (S.A.V.) yolu anlamında

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

Abdulü Halik Gucduvanî (k.s.) tarafından zikredilmiş ve tarikatın üzerine bina edildiği asıllar.

Abdulü Halik Gucduvanî (k.s.) tarafından zikredilmiş ve tarikatın üzerine bina edildiği asıllar. Abdulü Halik Gucduvanî (k.s.) tarafından zikredilmiş ve tarikatın üzerine bina edildiği asıllar. Hoş derdem, Nazar ber-kadem, Sefer der-vatan, Halvet der-encumen, Yâd kerd, Baz-keşt, Nigah-daşt, Yad-daşt.

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

Bayburt ilinin yetiştirdiği çok kıymetli şahsiyetlerden birisi olan Hacı Şaban Efendi, 1901

Bayburt ilinin yetiştirdiği çok kıymetli şahsiyetlerden birisi olan Hacı Şaban Efendi, 1901 Bayburt ilinin yetiştirdiği çok kıymetli şahsiyetlerden birisi olan Hacı Şaban Efendi, 1901 Yılında Bayburt Merkez Veysel Efendi Mahallesi nde dünyaya gelmiştir. 1992 yılında Bayburt ta çok sevdiği Rabbi

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK.

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK. VE İMTİSALİN HÜLASASI BASİRET TESLİM OLUP İTAAT ETMEK. ANLAYIŞ İMTİSAL: AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK. UYMAK. MUVAFAKAT VE MUTABAKAT ETME.KENDİ KANUNİYETİNİ ORTADAN KALDIRARAK ONUN SURETİNE GİRMEK.YANİ:

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

yerine getirmede ne iyi yardımcısın..! dedi..

yerine getirmede ne iyi yardımcısın..! dedi.. Hz. İbrahim oğlunu kurban mahalline getirdi, yere yatırarak bıçağı boğazına birkaç kere çaldı ama bıçak kesmiyordu... Hz. İsmail: - Ey babacığım dedi..belki babalık şefkatin ağır basıyor da bıçağı kuvvetli

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI 1-Bedîüzzaman 2-Allâme-i Asır 3-Allâme-i Zîfünun 4-Nüsha-i Nâdire-i Zaman 5-Allâme-i Bedîüzzaman 6-Define-i Ulûm 7-Define-i Fünun 8-Bedîülbeyan 9-Lisan-ül Hak

Detaylı

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 03-05 Ekim / October 2013 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 2014 77 Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz Gözüyle gizli yok ya sen ne dersin Biz Muhammed Ali diyenlerdeniz Alevilik nedir? sorusuna verilen cevaplar.

Detaylı

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir. Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir. Hz. Hüseyin: da aile halkından 19 kişi

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz? Kur'an'ın Bütünlüğü Kur'an'ın tamamı birbiriyle bütünlük

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları DAVET

Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Programları 1. HAFTA DAVET tebliğ nedir, nasıl anlaşılmalıdır? İslam a davetin anlamı Ezber ayeti: Yusuf 108 Davetçi bir Müslüman için İslam ı öğrenmenin, yaşamanın

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26 Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını

Detaylı

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. İlmi olmayan kimsenin dünyada da ahirette de hiç kıymeti yoktur. Ahmed-i Bedevî İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. Abdülvehhab-ı Müttekî İnsanlar, ilmi büyüklerinden

Detaylı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Asıl adı: Abdülkadir Nesebi: Seyyid( Hazreti Hüseyin(R.A) ın Efendimizin Soyundandır) Doğum yeri ve tarihi:m.1897/h.1315,muş un Bulanık İlçesi Abri(Esenlik)Köyü

Detaylı

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2) RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2) Manevi ve maddi rızkın artması, lütuf ve ikramlara mazhar olmak için elimizdeki imkanlara göre en güzel bir şekilde çalışmalı ve en güzel bir şekilde

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s) Ahmed el Hasan (a.s) 1 Rahman ve Rahim olan Allahın Adıyla. Hamd Alemlerin Rabbi Allahadır. Allahın selamı Muhammed ve Al-i Muhammedin, İmamlar ve Mehdilerin üzerine olsun. Dünyanın Doğusundaki ve Batısındaki

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mikat Sınırları Kâbe (Beytullah) Makam-ı İbrahim Safa ve Merve Tepeleri Zemzem Kuyusu Arafat Müzdelife Mina 1 Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mekke deki Önemli Ziyaret Mekânları

Detaylı

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN VAİZİN TARİHİ VAKTİ ADI VE SOYADI UNVANI İLÇESİ YERİ KONUSU İbrahim KADIOĞLU İl Müftü Yard. Akdeniz Ulu Camii 17 Haziran 2015 Çarşamba 18 Haziran 2015 Perşembe 19 Haziran 2015 Cuma Yunus GÜRER İl Vaizi

Detaylı

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI S.NO TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN TARİH ADI SOYADI UNVANI YERİ VAKTİ KONUSU Tepebaşı Camii 1 05.06.2016 29 Şaban Nalbant Camii Rahman Camii Ramazan'a

Detaylı

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez. Ders : 8 Konu : SALiH AMEL Amel kelimesi, sevap veya günahla karşılık bulan her türlü iş, çalışma ve fiil demektir. Kur ân-ı Kerim ve hadisi Şeriflerde daha çok emir, yasak ve tavsiyeler anlamında olup,

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1 ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1 12/17/2013 2 12/17/2013 3 KISA KISALAR 12/17/2013 4 12/17/2013 5 İLİM VE MEVLANA Bizzat kendisi büyük bir alim olan Mevlana ilmin değerine inanır. Ona göre ilim ; Hz. Süleyman'ın

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim 2010 07:38 Bütün mesele tam bir sevgi meselesidir. Sevgi kalpte başlar kalpte biter. Sevgi gönlün, kalbin eylemidir. Allah ın bir ismi de Vedud dur. Allah yarattıklarını sever ve bu dünya sevgi ile ayakta durur.

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Sadık Yalsızuçanlar: İnsanın Hakk a vasıl olması yaşayan bir mürşidin irşadıyla mümkündür Perşembe, 10 Kasım :30

Sadık Yalsızuçanlar: İnsanın Hakk a vasıl olması yaşayan bir mürşidin irşadıyla mümkündür Perşembe, 10 Kasım :30 Tasavvuf, edebiyat ve çeşitli dallardaki kırkın üzerinde eseriyle irfan dünyamıza renk katan, Ülke Tv deki Açık Deniz programıyla da her hafta evlerimize konuk olan değerli büyüğümüz Sadık Yalsızuçanlar

Detaylı