DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE YOKSULLUK YANLISI GELİŞMELER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE YOKSULLUK YANLISI GELİŞMELER"

Transkript

1 T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE YOKSULLUK YANLISI GELİŞMELER Kadir ELHAKAN Tez Danışmanı: Dr. Altuğ ÖZDEN AYDIN 2015

2 2 T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE YOKSULLUK YANLISI GELİŞMELER Kadir ELHAKAN Tez Danışmanı: Dr. Altuğ ÖZDEN AYDIN 2015

3 3 ÖZET Kalkınma ekonomisinin temel alanlarından birisi olan düşük gelirli ülkelerde yoksulluk yanlısı gelişmeler konusu ele alınmıştır. Yoksulluğu ölçmede kullanılan yöntemler, yoksullukla mücadelede Dünya ve Türkiye nin durumu, küresel örgütlerin yapmış olduğu çalışmaları, yoksullukla mücadelede önem verilmesi gereken politikaların neler olması gerektiği konu edilmiş. Bu politikaların; Ekonomik büyüme, insani yatırım, bölgesel eşitsizliğin azaltılması, mikro kredi politikası, sosyal yardım sistemi, uluslararası ekonomik istikrar, yatırımların teşviki, eşitsizliğin azaltılması ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi gibi genel bilgiler verilerek, yoksulluğu azaltmada kullanılması anlatılmıştır. Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, Gelir dağılımı eşitsizliği, Yoksullukla mücadele, Uluslararası kuruluşlar, Mikrokredi.

4 4 KISALTMALAR DİZİNİ AB BELDES BKİ BM DOKAP DPT FAO FGT GAP GYKA HBA IMF KOP KÖYDES SHÇEK SODES SRAP TGWP TUİK TUSIAD UNDP UNFPA UNICEF WFP Avrupa Birliği Belediyelerin Altyapısının Desteklenmesinin Projesi Beşeri Kalkınma İndeksi Birleşmiş Milletler Doğu Karadeniz Projesi Devlet Planlama Teşkilatı Gıda ve Tarım Örgütü Foster Greer ve Thorbecke İndeksi Güneydoğu Anadolu Projesi Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Hane Halkı Bütçe Anketi Uluslararası Para Fonu Konya Ovası Projesi Köy Altyapısını Destekleme Projesi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Sosyal Destek Programı Sosyal Riski Azaltma Projesi Türkiye Grameen Mikrokredi Projesi Türkiye İstatistik Kurumu Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Dünya Gıda Programı

5 5 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1. Örnek A ve B Ülkelerinde Yoksulluk Açığı Oranı Çizelge 2. Dünyada En Yoksul ve En Zengin Ülkeler Çizelge 3. Dünyada Ülke Gruplarına Göre Kişi Başına Düşen Milli Gelir ($) Çizelge 4. Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Fertlerin Yoksulluk Oranları Çizelge 5. Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırı, Yoksul Sayıları ve Yoksulluk Oranları Çizelge 6. Türkiye İçin Hesaplanan Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırına Göre Bölgesel Yoksulluk Oranları... 33

6 6 İÇİNDEKİLER ÖZET... 3 KISALTMALAR DİZİNİ... 4 ÇİZELGELER DİZİNİ GİRİŞ Çalışmanın Amaç ve Kapsamı KAYNAK ÖZETLERİ MATERYAL VE YÖNTEM BULGULAR Yoksulluk Göreli Yoksulluk İnsani Yoksulluk YOKSULLUĞUN BELİRLENMESİ VE ÖLÇÜLMESİ Yoksul kişi oranı indeksi Yoksulluk Açığı Oranı (Poverty Gap Ratio) Sen Yoksulluk İndeksi Foster, Greer ve Thorbecke (FGT) Endeksi Gini Katsayısı Dünyada Yoksulluk Durumu Türkiye de Yoksulluk Durumu DÜNYADA UYGULANAN YOKSULLUKLA MÜCADELE POLİTİKALARI Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Yeşil Devrim TÜRKİYE DE UYGULANAN YOKSULLUKLA MÜCADELE POLİTİKALARI Türkiye de mikro kredi politikası ve uygulanması Beşeri Sermayenin Gelişmesi Bölgesel Eşitsizliğin Azaltılması Etkin Bir Sosyal Yardım Sisteminin Kurulması... 46

7 7 8. SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 52

8 8 1.GİRİŞ Yoksulluk, tarihin her döneminde gerek gelişmiş, gerekse az gelişmiş ülkelerin karşı karşıya olduğu sorunların başında gelmektedir. Son 100 yıldır Dünya üzerinde büyük bir gelir artışı olmasına rağmen yoksulluk, günümüz ekonomilerinin en önemli problemlerinden biri olmaya devam etmektedir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde ve ülkelerin mevcut yoksulluk oranları ile Türkiye deki mevcut durumu incelenmiş. Sosyal, kültürel ve ekonomik değişimlerle birlikte yoksulluk kavramı kalkınma tartışmalarını ön plana çıkarmıştır. Yoksulluğun, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan kalkınma raporlarında ana tema olarak işlenmesi, yoksulluk çalışmalarını da hızlandırmış, konunun ekonomik bir sorun olmanın ötesine geçmesiyle ülkelerin ve uluslararası kuruluşların da konuya ilgileri artmıştır. Yoksulluk sorununu ortadan kaldırabilmek ve daha mutlu, refah bir yaşam gerçekleştirebilmek her dönemde kamu politikalarının başlıca amacı olmuştur. İlk bakışta akla gelen kanaatlerin aksine, yoksulluk sadece az gelişmiş ülkeleri ilgilendiren bir sorun değildir. Değişik yönleri bakımından gelişmiş ülkelerde de ortaya çıkabilen bir niteliği bulunmaktadır. Yoksulluğun ele alınma ve tanımlanma tarzları ile yöntemlerinde, dönemler ve gelişmeler çerçevesinde ciddî değişim ve dönüşümler yaşanmaktadır. Bu bağlamda tarihsel gelişim süreci içerisinde yoksulluğun, maddi öğeler ve bağlantılı unsurların eksikliğini bireysel ve biyolojik açıdan örnek alan temeldeki bir anlayıştan, toplumsal düzeydeki gelir seviyesini ve bir takım sosyal gereksinimleri de hesaba katan göreli temeldeki bir anlayış dâhilinde ölçülmeye ve değerlendirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Bir başka deyişle, günümüze yaklaşıldıkça yoksulluğun bireysel ihtiyaçları örnek alan tek boyutlu bir kavram değil, coğrafi, uluslararası, çevresel ve toplumsal faktörleri de hesaba katan çok boyutlu bir kavram olarak kabul görmeye başladığına tanık olunmaktadır. Dolayısıyla da yoksulluğun doğru bir şekilde tanımlanması, yoksulluğa yol açan faktörlerin objektif ve hatasız bir şekilde saptanması, yoksullukla mücadele yöntem ve stratejilerinin belirlenmesinde ve uygulanan politikaların başarı düzeyleri üzerinde doğrudan etki yapmaktadır.

9 9 1.1.Konunun Önemi Yaşadığımız küreselleşme süreci giderek, özel servetin amansız birikimiyle ve kitlelerin artan oranlarda yoksullaşması, azgelişmiş ülkeler ve zengin ülkeler arasında tarihin hiçbir döneminde görülmediği ölçülerde artan ekonomik adaletsizlikler ve bunun sonucunda insanların ölmesi yoksulluğu önemli kılmaktadır. 1.2.Çalışmanın Amaç ve Kapsamı Son yıllarda yoksulluk ve yoksulluğun azaltılması, kalkınma sürecinin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmektedir. Yoksulluk, tüm dünyada göz ardı edilemeyecek sosyolojik bir gerçektir ve acilen çözümlenmesi gereken birincil sorun haline gelmiştir. Araştırmada düşük gelirli ülkelerdeki yoksulluk boyutunun hangi durumlarda olduğunu ve ülkelerin uyguladığı kalkınma programlarının yetersizliğini gündeme getirmektedir. Tüm dünyadaki başarılı uygulamalarını inceleyip diğer kalkınma programlarıyla birlikte mevcut durumunun ortaya konulması amaçlanmıştır.

10 10 2.KAYNAK ÖZETLERİ Yoksulluk konusu üzerinde yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar içinde araştırma konusu ile ilgili olanlar, tarih sırasına göre aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır. Şenses, 2001 yılında Küreselleşmenin Öteki Yüzü Yoksulluk adlı çalışmasında Mutlak yoksulluğun ortaya çıkarılması bireylerin hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan minimum tüketim ihtiyaçlarının belirlenmesi gerektiğini ifade etmiş, sadece gıda harcamalarını esas alan mutlak açlık sınırının hesaplanması; minimum temel gıda maddelerinden oluşan gıda sepetinin maliyetiyle hesaplandığını belirtmiştir. Tüm nüfus için önerilen kişi başına tüketilmesi gereken kalori miktarı esas alarak, bundan daha az kalori alan kişiler bir yoksulluk çizgisi oluşturduğu sonucuna varmıştır. Gündoğan, 2003 yılında Yoksullukla mücadelede istihdam politikalarının rolü ve önemi çalışmasında, Gelir dağılımında adaletsizlik ve uzun dönem işsizliğin günümüz yıllarında kendini göstermeye başladığını ifade etmiş. Bunları ortadan kaldırmak amacıyla çeşitli politikalar türetmiştir. Arpacıoğlu ve Yıldırım, 2011 yılında Dünyada ve Türkiye de Yoksulluğun Analizi çalışmasında Göreli yoksullar, yoksul olmaktan daha çok dar gelire sahip, asgari yaşam seviyelerini ulaşmış olsalar da ortalama refah düzeyinin altında olan insanlardır olduğunu ve Temel ihtiyaçlarını bir bölümünü karşılamakla beraber, eğitim, sağlık, sosyal katılım yönünden yetersiz olduğunu ifade etmiştir. Yoksulluğu göreli bir kavram olarak belirleyen ve sosyal yönü daha fazla olan göreli yaklaşım, yoksulluğu bireyin ihtiyaçlarını karşılama gücü yönüyle toplumun diğer bireyleri karşısındaki durumuna göre tanımlamıştır. Yıldırım 2012, Türkiye de Yoksulluk ve Yoksullukla Mücadele Politikaları adlı çalışmasında Gelişmiş, gelişmekte ve gelişmemiş olan tüm ülkeler için olduğu gibi yoksulluk, Türkiye için de ciddi bir tehlike konumunda olduğunu söylemiş. Gelir dağılımı adaletsizlikleri ile fazlasıyla belirginleşen bu durum, önemli bir sosyal sorun niteliğinde sosyo-ekonomik olarak ne kadar zayıfladığının bir göstermiştir.

11 11 Çetiner, 2013 yılında Yeşil devrim de neymiş çalışmasında yeşil Devrimin sosyoekonomik etkileri ülkeden ülkeye farklılık göstermekte, bu nedenle de genellemeye giderek açlığı ve fakirliği gidermede başarılı ya da başarısız olmuştur demek doğru olmadığını ifade etmiştir. Acar, 2014 yılında Dünyada ve Türkiye de açlık sorunu adlı çalışmasında Dünyada açlık sorununun giderek derinleşmesinin ve bu konudaki endişelerin artmasının en önemli iki nedeni olduğunu söylemiş, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak artan kuraklık ve bölgesel anlaşmazlıklardan doğan çatışmalar olduğunu ifade etmiştir.

12 12 3. MATERYAL VE YÖNTEM Çalışmanın ana materyali çeşitli kurum ve kuruluşlardan derlenen veriler ile literatür taraması sonucu elde edilen makale, tez, kitap vb. kaynaklardan oluşturmaktadır. Verilerin doğruluğu çeşitli kaynak ve kurumlardan kontrol edilmiştir. Elde edilen veriler yorumlanarak bir sonuç çıkarılmıştır.

13 13 4.BULGULAR 4.1 Yoksulluk Yoksulluk insanlık tarihinde sürekli olarak içinde bulunan ve çözüm aranan bir sorundur. Fakat yoksulluğun çok karmaşık bir sorun olarak ortaya çıkması, farklı tanımlamalara yol açmaktadır. Çeşitli kurum ve kuruluşların yaptıkları yoksulluk tanımlamalarına bakıldığında; Yoksulluk genel olarak bir halkın ya da onun belirli bir kesiminin asgari yaşam düzeyini sürdürebilmek için gıda, giyim ve barınak gibi sadece en basit ihtiyaç maddelerini karşılayabilmesi olgusudur (Dünya Bankası, 2012). Toplumsal refah düzeyi ya da toplumun minimum yaşam standardı düzeyinin altında kalan kişi statüsü olarak tanımlanmaktadır (TÜSİAD, 2000). Gıda, temiz içme suyu, kanalizasyon tesisleri, sağlık, barınma, eğitim ve bilgilendirme gibi temel insan ihtiyaçlarını karşılama durumudur (AB Kopenhag Bildirisi, 1993). İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayamama durumudur. Yoksulluğu dar ve geniş anlamda olmak üzere iki türlü tanımlamak mümkündür. Dar anlamda yoksulluk, açlıktan ölme ve barınacak yeri olmama durumu iken, geniş anlamda yoksulluk, gıda, giyim ve barınma gibi olanakları yaşamlarını devam ettirmeye yettiği halde toplumun genel düzeyinin gerisinde kalmayı ifade eder (TUİK, 2015). Nüfusun bir kısmının çeşitli nedenlerle, değişik dönemlerde, tarihsel ve coğrafi olarak belirlenmiş asgari bir yaşam standardını sağlamak için yeterli kaynağa ulaşamaması nedeniyle yoksulluk oluşur (Mingione, 1992). Yoksulluğu normal şartlar altında dahi beslenme ve giyim gibi temel ihtiyaçların karşılanamaması ve bu yüzden de yaşamsal tehlikeyle karşı karşıya kalınması olarak tanımlarlar (Rowentre, 1901). BM, AB, IMF vb. önemli kuruluşlar ise belirli bir tanımlama yapmayıp, parça parça sınıflandırma yaparak yoksulluk kavramını açıklamıştır. Günümüzde ise Dünya Bankasının yapmış olduğu tanım sunulmaktadır. Tüm bu tanımlamalardan yola çıkarsak; Yoksulluk genel olarak belirli bir kesiminin asgari yaşam düzeyini sürdürebilmek için gıda, giyim, barınak ve kişisel gelişim gibi en basit ihtiyaç maddelerini karşılama durumudur (Dünya Bankası, 2012). Farklı kriterler göz önüne

14 14 alınarak yoksulluk kavramına farklı anlamlar katan yoksulluk türleri de mevcuttur. Günümüz koşullarında farklı yoksulluk türlerini ifade eden mutlak yoksulluk, göreli yoksulluk ve insani yoksulluk gibi tanımlarla karşılaşmak mümkündür Mutlak Yoksulluk Mutlak yoksulluk, bir kısım toplum ya da bireyin asgari yaşam düzeyini sürdürebilmesi için gerekli, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaması durumudur. Yardıma ihtiyacı olarak algılanması gereken yoksullar temel insani ihtiyaçlarını bile karşılayamamakta, hatta bu duruma düşen bir kişiye dışardan yardım edilmediği zamanda ölüm riskiyle bile karşı karşıya gelme ihtimalinin olmasıdır. Mutlak yoksulluğun dünyanın her yerinde var olmasına karşın, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha fazla görülebilmektedir. Mutlak yoksulluğun ortaya çıkarılması bireylerin hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan minimum tüketim ihtiyaçlarının belirlenmesini gerektirir. Mutlak yoksulluk gıda ve gıda dışı bileşenler dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenebilmektedir. Sadece gıda harcamalarını esas alan mutlak açlık sınırının hesaplanması; minimum temel gıda maddelerinden oluşan gıda sepetinin maliyetiyle hesaplanır. Tüm nüfus için önerilen kişi başına tüketilmesi gereken kalori miktarı esas alınarak, bundan daha az kalori alan kişiler bir yoksulluk çizgisi oluştururlar (Şenses, 2001). Mutlak yoksulluğun dünyanın her tarafında var olduğu açıktır, ancak bunun genel nüfusa oranlarında önemli farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Uluslararası yoksulluk sınırı mutlak yoksulluk düzeyine giren nüfusu tahmin etmek için kullanılmakta ve genellikle ABD doları olarak ifade edilmektedir. Örneğin 1985 yılında, 370 $ in aşağısını yoksulluk sınırı olarak belirlenmiştir. Bu ölçüye göre dünyada yoksulluk sınırı altında yaşayanların sayısı 1987 de 1,2 milyar rakamıyla, Dünya nüfusunun %30,1 ini temsil etmekteydi. Oran, 1993 yılında %29,4 e düşmüştür. Aynı yıl itibariyle yoksulların toplam miktarının yaklaşık %80 i dünyanın on iki ülkesinde yer almıştır (Todaro, 2000). Günümüzde ise 900 milyon insan ise günlük bir $USD olan açlık sınırının altında yaşamaya çalışmaktadır (Anonim, 2015) Göreli Yoksulluk Adam Smith in tanımına göre, temel ihtiyaçlarını mutlak olarak karşılayabilen ancak kişisel kaynakların yetersizliği yüzünden toplumun genel refah

15 15 seviyesinin altında kalan ve topluma sosyal açıdan katkıları kısıtlanmış olanlar göreli yoksullardır. Göreli yoksullar, yoksul olmaktan daha çok dar gelire sahip, asgari yaşam seviyelerini ulaşmış olsalar da ortalama refah düzeyinin altında olan insanlardır. Temel ihtiyaçlarını bir bölümünü karşılamakla beraber, eğitim, sağlık, sosyal katılım yönünden yetersizlerdir. Yoksulluğu göreli bir kavram olarak belirleyen ve sosyal yönü daha fazla olan göreli yaklaşım, yoksulluğu bireyin ihtiyaçlarını karşılama gücü yönüyle toplumun diğer bireyleri karşısındaki durumuna göre tanımlamaktadır. Yani, bir kişinin yoksul olup olmadığı sadece ne kadar gelire sahip olduğuna bağlı olmayıp, toplumdaki diğerlerinin ne kadar gelire sahip olduklarını da bağlı olacaktır. Yoksulluğun göreli olarak tanımlanmasında ya nüfusun düşük gelirli bir oranı yoksul olarak alınmakta ya da ortalama gelir düzeyinde bir sınır belirlenerek bu sınırın altında bir gelire sahip olanlar yoksul olarak tanımlanmaktadır (Arpacıoğlu ve Yıldırım, 2011) İnsani Yoksulluk Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) insani yoksulluğun kavramlaştırılması gayretine, hem yoksulluk kavramı etrafındaki mücadeleleri, hem de yoksulluğun ölçülmesi yaklaşımlarını genişleterek katkıda bulunmuştur. UNDP nin 1997 İnsani Gelişme Raporu ilk defa İnsani Yoksulluk (Human Poverty) kavramı ortaya atılmıştır. İnsani yoksulluk, gelir yoksulluğu ile ilişkili bulunmasına rağmen ondan farklıdır. Gelir yoksulluğu ölçümleri mutlak gelir üzerinde odaklanırken insanî yoksulluk kavramı, okur-yazarlık, yetersiz beslenme, kısa yaşam süresi, ana-çocuk sağlığının yetersizliği, önlenebilir hastalıklara yakalanma gibi temel insani yeteneklerden kapasiteden yoksun olmak biçiminde tanımlanabilir (Akdemir, 2003). Buna göre temel insan yeteneklerini sürdürebilecek olan mal, hizmet ve altyapıya, enerji, hijyen, eğitim, iletişim, içme suyu erişimin yokluğu ya da kısıtlanması yoksulluğun insanî boyutu olarak nitelendirilmektedir (Anonim, 2009).

16 16 5. YOKSULLUĞUN BELİRLENMESİ VE ÖLÇÜLMESİ Yoksulluğu belirleyen temel faktörler genel olarak bölgesel ve toplumsal faktörler ile hane ve fertlere ilişkin faktörler olarak sınıflandırılabilir (Anonim, 2005). Yoksulluğu etkileyen birçok bölgesel faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin yoksullukla ilişkisi ülkeden ülkeye değişebilmektedir. Söz konusu faktörler bütün olarak coğrafi yalıtkan, iklim, toprak özellikleri ve pazarlara yakınlık, çevre ve hava koşulları, bölgenin yönetimi, bölge içindeki eşitsizlikler olarak özetlenebilir. Bu hususlara göre olumsuz koşullara sahip olan yörelerde yoksulluk riski daha fazla olmaktadır. Altyapı eksikliği, en önemli toplumsal etken olarak gösterilmektedir. Buna örnek olarak borulu suyun veya asfalt yolun bulunmaması verilebilir. Altyapının yanı sıra arazi dağılımı, eğitim, sağlık gibi başlıca kamu hizmetlerine ulaşım, beşeri kaynaklar diğer toplumsal etkenler arasındadır. Hane halkı ve bireylerin özellikleri ise demografik, ekonomik ve sosyal özellikler olmak üzere üç grupta incelenebilir. Demografik özellikler arasında hane halkı büyüklüğü, hane halkı üyelerinin yaş yapısı bağımlılık oranı ve hane halkı reisinin cinsiyeti yoksulluğu etkileyen faktörler arasındadır (Anonim, 2005). Geçmişte kentsel yoksulluk, genellikle gelişmiş ülkelerde kentlerin yapısal özelliği olarak görülmüş, yoksulluk da kentin çöküntü alanlarında yerleşmişti. Az gelişmiş ülkelerde bu durum tarımdaki yapısal değişmelerle ve göçlerle açıklanmaktaydı. Yoksulluğun sebepleri kırdan büyük nüfusların göçü ile hızlı kentleşme ve düşük sanayileşme hızlarıydı. Göç eden kesim enformel sektörde çalışıyor, eğitim, sağlık, konut gibi olanaklardan yoksun kalıyordu. Mingione göre geçmişte evsizlik ve yoksulluk, toplumsal ve mesleki hareketlilik ve sosyal devlet programları yoluyla yatıştırılmaktaydı. Yoksul hane halkları çoğunlukla daha kalabalık olmakta ve daha fazla bağımlı nüfus barındırmaktadır. Hane halkı reisinin kadın olması durumu da yoksulluk riskini artıran faktörlerden biri olmaktadır. Ekonomik özellikler istihdam durumu ve hanenin serveti gibi faktörleri; sosyal özellikler ise eğitim, beslenme ve sağlık durumu gibi faktörleri barındırmaktadır. Uygulamada yoksulu yoksul olmayandan veya aşırı yoksul olandan ayırmak için bir yoksulluk sınırı belirlenmektedir. Bu sınır yoksulluk ölçümlerinin köşe taşınır oluşturur. Klasik tanımıyla yoksulluk sınırı yoksul olarak sınıflandırılan bir kişinin altındaki hayat standardı seviyesidir. Ancak yoksulluk sınırı, yoksulluk ölçümlerinde

17 17 her zaman yeterince açıklayıcı olmamaktadır. Örneğin yoksulluk sınırı 360 $ olarak belirlendiğinde mutlak yoksulların çoğunun yıllık üç yüz US$ mı, yoksa üç yüz elli US$ mı kazandıkları açığa çıkmayacaktır. İşte bu amaçla yoksulluk sınırının altında kalan nüfusun oranını belirlemeye yönelik yeni bir ölçü getirilmiştir (Mingoene, 1992). Yoksulluk açığı şeklinde tanımlanan bu ölçü ile yoksulluk sınırı altında kalan herkesin bu sınıra ulaşmasını sağlayacak toplam gelir miktarı belirlenmektedir. Bir başka anlatımla yoksulluk açığı, yoksulluk sınırı ile bu sınır altında yaşayan tüm insanların gerçek gelir düzeyleri arasındaki farkın toplamını ifade etmektedir. Kişi başına tüketim veya gelir açısından yoksulluk sınırının altında kalanların oranıyla ifade edilen bu orandan hareketle Yoksulluk Açığı İndeksi hesaplanmaktadır. İndeks yoksulluk sınırı altındaki fakirlerin daha alt düzeyde sınıflandırılması için de kullanılmaktadır. İndeks yoksullarla yoksulluk çizgisi arasındaki açığı yüzdelik olarak ortaya koymaktadır (Anonim, 1991). Yoksullukla ilişkin olarak daha değişik indeksler de hazırlanmaktadır. Bu indekslerin doğruluğu konusunda tartışmalar olmasına karşın uluslararası karşılaştırmalar için günlük bir US$, yoksulluk sınırı olarak kullanılmaktadır. Böylece günlük bir US$ altında gelire sahip olanlar yoksul olarak adlandırılmaktadır. Bazı uluslararası örgütler yoksulluğu, insani gelişme için zorunlu olan fırsatlardan (hayat boyu sağlık, yaratıcı bir hayat, ortalama bir hayat standardı, özgürlük, kendine güven, saygınlık) mahrum olma şeklinde tanımlayarak, kavramın sadece parasal bir içeriğe hapsedilmesini engellemiştir. Şüphesiz ki yoksulluğun bu boyutuyla incelenebilmesi için çok geniş ve özellikle sosyal nitelikli istatistiklere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu amaçla hayat beklentisi, okuma yazma, çocuk ölüm oranları ve reel satın alma gücü gibi göstergeleri kullanmaktadır (Philip, 1999). Bu faktörler Beşeri Kalkınma İndekslerine eklenerek insani gelişme derecesinin ölçülmesinde temel oluşturmaktadır. Beşeri Kalkınma İndeksleri (BKİ) 0 ile 1 arasında ifade edilmektedir. Bu açıdan Kanada en yüksek değere (0,960), Sierra Leone ise en düşük değere (0,185) sahip durumdadır. BKİ 1997 yılından beri Beşeri Yoksulluk İndeksi ile desteklenmektedir. Bu indeksle belirli bir toplum içerisindeki yoksulluğun ölçülmesi hedeflenmiştir (Philip, 1999). Ölçüm yapılırken, önemli üç unsur dikkate alınmakta ve böylece gelir dışında unsurları hesaba katan farklı bir

18 18 yoksulluk tanımı getirilmektedir. İndekste ortalama hayat seviyesi, temel eğitim, sağlık ve temiz su gibi temel ihtiyaçların ne ölçüde karşılanabildiğini dikkate alan farklı bir ölçüm sistemi kullanılmaktadır (Todaro, 2000). 5.1.Yoksul kişi oranı indeksi Geliri yoksulluk sınırı altında olan nüfusun toplam nüfusa oranını ifade etmektedir. Yoksulluk göstergeleri arasında en fazla tercih edilen yoksul kişinin oranının hesaplanması yorumu çok kolay olduğundan, veri gereksinimi de fazla olmadığı için yoksulluk ölçümü ile ilgili çalışmalarda en sık kullanılan yöntemdir (Kumar, Gore ve Sitaramam, 1996). Yoksul kişi oranı indeksi zaman içinde geliştirilen diğer yoksulluk ölçüt yöntemlerinin de yapılanmasına önemli katkılar sağlamıştır. Yoksul kişi oranı ölçütü, yoksulluk sınırı altında kalan yoksulların oranında meydana gelen değişmeleri izlemekte kullanılabilen bir ölçek türüdür. Böyle bir ölçüt sonucu, yoksulluğun oransal olarak azalmasına yönelik olarak geliştirilen politikaların etkisini ölçmek amacıyla kullanılması durumunda bir anlam kazanmaktadır. Yoksulluk ölçümünde genel olarak bilgi sağlayan yoksul kişi oranı ölçütünün en önemli eksikliği, yoksulluğun şiddeti hakkında bilgi vermemesidir. Ayrıca yoksulluk sınırı altında kalan yoksul nüfus arasında ki gelir dağılımına ve yoksulluk sınırı altındaki bireylerin gelirindeki düşüş bu indeks yardımıyla hesaplanmamaktadır (Kakwani, 1993). bu indeks (H) yoksulluk sınırı altındaki toplam nüfusu (q) toplam nüfusa (n) oranlayarak hesaplanmaktadır (Kumar, Gore ve Sitaramam 1996) Yoksulluk Açığı Oranı (Poverty Gap Ratio) Yoksulluğun ölçülmesinde kullanılan bir diğer yöntem yoksulluk açığı oranıdır. Yoksulluk açığı oranı, toplumdaki yoksulluğun ortalama boyutunu yoksulluk sınırının yüzdesi olarak ifade etmekte ve yoksulların ortalama gelirinin yoksulluk sınırından ne kadar farklılaştığını göstermektedir. Yoksulluk açığı oranı hesaplanırken öncelikle yoksul bireylerin gelir açığı hesaplanır. Gelir açığı yoksulluk sınırı ile kişinin geliri arasındaki farka eşittir. Yoksulluk açığı oranı, yoksulluk sınırı altındaki kişiler için hesaplandığından negatif (-) olmaz. Yoksul olmayanların yoksulluk açığı ise sıfıra eşittir. Yoksulluk açığı, yoksulluk sınırına bölünüp tüm yoksul bireyleri kapsayacak şekilde toplandıktan sonra toplam nüfusa bölünerek

19 19 yoksulluk açığı oranına ulaşılır (Anonim, 2005). Yoksulluk açığı oranını, z yoksulluk sınırını yi i-inci bireyin gelirini, Ny geliri yoksulluk sınırının altında kalan nüfusu, N ise toplam nüfusu göstermektedir. P 2 = (1) Yoksulluk açığı oranı kullanılarak yoksulluğun derinliğini ölçülebilir ve yoksulluk çizgisine duyarlılık azaltılmış olur. Yoksulluk oranının aksine, yoksulluk sınırı altındaki bir kişinin gelirindeki değişim, diğer koşullar aynı kalmak şartıyla, yoksulluk açığı oranını değiştirecektir. Ayrıca, yoksulluk açığı oranı hesaplamasında kişilerin gelirinin yoksulluk sınırına uzaklığı esas alındığı için yoksulluk sınırındaki değişiklikler oranda büyük değişikliklere yol açmayacaktır. Oran, ayrıca, yoksulların gelirinin yoksulluk sınırına getirilmesi için gereken transfer miktarının bulunmasında kullanılabilir. Böylelikle bu oran kullanılarak yoksulluğun giderilmesinin asgari maliyeti (doğrudan yoksulların hedeflendiği nakdi transferler) hesaplanabilir. Yoksulluk açığı ölçümünün dezavantajı, yoksulluğun şiddetindeki değişimleri tam olarak kapsayamamasıdır. Bu durum, aşağıdaki verilen örnekte görülebilir. Çizelgede varsayımsal A ve B ülkelerindeki gelirler ve yoksulluk açığı oranları verilmektedir. Her iki ülke için de yoksulluk sınırının aynı (125 birim) olduğu varsayılmıştır (Çizelge 1). İki ülkenin yoksulluk ve yoksulluk açığı oranları aynı olmasına rağmen çok yoksul bir bireyi barındırması sebebiyle B ülkesi A ülkesinden daha yoksuldur. Bunun yanında A ülkesindeki gelir dağılımının B ülkesindeki dağılımdan, yoksul kişiler arasındaki 20 birimlik bir transfer yoluyla, üretilmiş olduğu düşünülebilir. Yoksulluk açığı oranı iki ülke arasındaki bu farkı yansıtmamaktadır (Anonim, 2005).

20 20 Çizelge 1. Örnek A ve B Ülkelerinde Yoksulluk Açığı Oranı Her bir bireyin geliri Yoksulluk açığı oranı Kafa sayım oranı A Ülkesindeki Gelir B Ülkesindeki Gelir Kaynak: Dünya Bankası Sen Yoksulluk İndeksi Günümüzde en fazla bilinen yoksulluk ölçütlerinden biriside sen indeksidir. Bu indeks refah karşılaştırılmaların da ordinal yaklaşıma dayanan bir yoksulluk indeksidir. Sen indeksi diğer yoksulluk ölçüm araçlarının eksiklerini gideren bir ölçüm aracıdır. Yoksul kişi oranını yoksulluk açığı oranını ve yoksullar arası gelir eşitsizliğini bünyesinde taşıyan bir yoksulluk ölçütüdür. Bu indeks yoksulluğun genişliğini, yoksulluğun şiddetini ve yoksullar arasındaki gelir dağılımını yansıtmakta olup, tekdüze aktarma ve odak aksiyomlarını sağlamaktadır (Sen,1976). Yaptığı çalışmada yoksulluğun ölçülmesi için iki sorunun cevaplanması gerektiğini ve ilk soru, kimlerin yoksul olduğunun bulunmasıdır. İkinci soru ise yoksulların tek bir gösterge altında nasıl toplanacağıdır. İlk sorunun çözümü için gelir/ harcama düzeyleri kullanılarak asgari seçim düzeyine sahipse yoksul sayılmaktadır. ikinci sorunun çözümü için ise kafa sayım oranı (yoksulluk sınırı altında bir gelir/harcamaya sahip insanların oranı) ile gelir açığı oranını (yoksulların ortalama geliri ile yoksulluk sınırı arasındaki farkın yoksulluk sınırına olan oranı ) önermiştir. Fakat bu iki göstergenin yoksullar arasındaki gelir dağılımına duyarlı olmadığı için, sen daha sonra sen endeksi olarak bilinen daha iyi bir endeks geliştirmiştir. Ayrıca, neoklasik teorideki ve yoksulluk sorununun çözümlenmesindeki noksanlıkların farkını anlayan Sen, yoksulluğu çok boyutlu olarak inceleyen kapasite yaklaşımını da kurmuştur (Chakravarty, 1997). Yoksulluk indeksi olarak bilinen sen indeksi(p); Yoksul kişi oranı veya hanehalkı oranı (H), yoksulluk açığı oranı (I) ve yoksullararası gelir eşitsizliği katsayısı nı (G) birlikte dikkate almaktadır. Hesaplama formülü ise:

21 21 P=H{I+(1-I)G} (2) Değerleri alınarak sen yoksulluk indeksi hesaplanmasına ulaşabiliriz (Sen, 1976) Foster, Greer ve Thorbecke (FGT) Endeksi Foster, Greer ve Thorbecke (FGT) Endeksi yoksulluk ölçüm yöntemleri içerisinde en kapsamlı yöntemlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Yoksulluk oranı, yoksulluk açığı oranı ve yoksulluk açığının karesi oranı, FGT eşitliğinden elde edilebilir. Endeks aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanmaktadır: P α = (3) FGT endeksini, z yoksulluk sınırını,y i -inci bireyin gelirini, geliri yoksulluk sınırının altında kalan nüfusu, N toplam nüfusu, α ise yoksulluk tepki parametresini göstermektedir. Yoksulluk tepki parametresi α, endeksin yoksulluğa karşı hassaslığını göstermektedir. Görüleceği gibi, endeks,α = 0 ise, yoksulluk oranına, α = 1 ise, Yoksulluk açığı oranına, α=2 ise, yoksulluk açığının karesi oranına dönüşmektedir. Yoksul bir bireyin geliri düştüğünde veya yoksul bir bireyden daha yoksul bir bireye gelir transferi olduğunda FGT endeksi artacaktır. Ayrıca, α>1 olduğunda endeks, daha yoksul grupların gelirindeki artış durumunda diğer grupların gelirindeki artış durumuna oranla daha fazla azalmakta ve yoksulluğun şiddetine duyarlılık göstermektedir. Söz konusu duyarlılık α nın aldığı değer arttıkça artmaktadır. FGT endeksinin bir diğer önemli katkısı ise yoksul kitlenin değişik alt gruplara ayrılabilmesi ve bunlara ilişkin yoksulluk oranlarının ayrı ayrı hesaplanabilmesidir. Alt gruplara ilişkin endeksler nüfuslarıyla ağırlıklandırılarak, toplam yoksul oranı türetilebilmektedir. Bu şekilde yoksulluğun derinliği ve değişik alt gruplar arası göreli yoksulluğun ölçümü yapılabilmektedir. Bununla birlikte, literatürde FGT endeksinde kullanılması en uygun α değerinin ne olduğu konusu belirsizliğini korumaktadır (Doğan, 2014).

22 Gini Katsayısı Gini katsayısı ise bütün nüfusun gelir dağılımı yerine sadece yoksulların gelir dağılımı ile ilgilenmektedir. Yoksulluk ölçütü olarak yoksullar arasındaki gelir dağılımının dikkate alınması çok önemlidir. Gini katsayısının bu eksikliği tamamlayabilecek ideal bir gelir eşitsizlik ölçütü olduğu kabul edilmektedir. Yoksullar ile zenginler arasındaki gelir eşitsizliğinin artması ve yeterince beslenemeyenlerden, iyi durumdaki yoksullara yapılan transfer ile yoksullar arası gelir eşitsizliğini artıran bir gelir transferine işaret ederken, aynı zamanda yoksulluğun şiddetini artırmış olduğunu göstermektedir. Bu ölçüt, yoksulluğun dağılımını veya etkisini ölçmektedir. Gini katsayısının yalnızca eşitsizlik indeksi olarak değil, aynı zamanda yoksulluk indeksi olarak kullanabilmektedir. Gini katsayısı bir Lorenz eğrisiyle 45 derecelik doğru arasında kalan alanın hipotenüsünün, dik üçgen alanına olan oranının rakamsal olarak ifade edilmesidir. Gini katsayısı gelir dağılımında eşitsizliği ölçmeye yarayan katsayıdır. Katsayı 0 ile 1 arasında değerler alır ve yüksek değerler daha büyük eşitsizliğe denk gelir örneğin herkesin aynı gelire sahip olduğu bir toplumun gini katsayısı 0 iken tüm gelirin bir kişide toplandığı (birden çok kişinin mensup olduğu) toplumun Gini katsayısı 1 dir (Tıkayama, 1979) Dünyada Yoksulluk Durumu Dünya, zenginliğin yanı sıra derin ve şiddetli bir yoksullukla karşı karşıyadır. İnsanoğlunun tarih boyunca en büyük endişelerinden birini açlık sorunu oluşturmuş; yoksulluk, sefalet ve ölümle birlikte açlık mahşerin dört atlısından biri sıfatıyla anılır olmuştur. Bunun gayet anlaşılabilir nedenleri vardır. İnsan hayata tutunabilmek ve varlığını devam ettirebilmek için karnını doyurmak zorundadır. Sadece ölmeyecek kadar karın doyurmak yetmemektedir. İnsanın hayatını anlamlı kılacak ekonomik, siyasi, kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılabilmesi, üretebilmesi ve değer yaratabilmesi sağlıklı olmasına, sağlıklı olması da iyi beslenebilmesine bağlıdır (Acar, 2014). Konu üzerine çalışan uzmanlar 2.Dünya Savaşı sonrası yaşanan yoksulluk sürecini iki alt döneme ayırma eğilimindedir. İkinci Dünya Savaşı sonrasından 1970 li yılların sonlarına kadar uzanan dönem, gelişmiş ülkelerde refah devletinin

23 23 hakim olduğu ve keynezyen büyüme stratejilerinin uygulandığı bir dönemdir. Bu dönemde yoksulluk sorunu büyüme sürecinden pay alamayan kesimlerin sorunu olarak görülmüş, bu kesimlere yönelik devlet merkezli destekleme politikaları uygulamaya sokulmuştur. Öte yandan 1980 sonrası uygulanan neo-liberal politikalar, toplumsal sonuçları ve yoksulluk süreçleri açısından çok daha farklı kurgu ve sonuçlara sahiptir. Bir yanda büyüme sürecinin daha dar bir toplumsal tabana yönelmesi ve toplumun geniş kesimlerini dışarıda bırakması, diğer yanda dışarıda bırakılanlara yönelik bütünleştirici politikaları geliştirmesi beklenen refah devletinin kendisinin çözülmesi yoksulluk sorunun hem nicelik hem de nitelik olarak önceki dönemlerden çok daha karmaşık bir sorun haline getirmiştir (Kursuncu, 2006). Dünyada açlık sorununun giderek derinleşmesinin ve bu konudaki endişelerin artmasının en önemli iki nedeni, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak artan kuraklık ve bölgesel anlaşmazlıklardan doğan çatışmalardır. Dünyada açlıktan en çok etkilenen halkların dörtte üçü savaşların tahrip ettiği ülkelerin halklarıdır. İnsanoğlunun hemcinsleriyle geçinememesi ve saldırgan ideolojilerin peşine takılarak komşularıyla kavgaya girişmesi, birçok başka maliyeti yanında, açlık sorununu da kronik hale getirmektedir. Daha özelde, az gelişmiş ülkelerdeki gıda üretiminin yetersiz oluşu, bir yandan doğal gelir kaynaklarının yetersizliğine ve iklim koşullarının elverişsizliğine, öte yandan nüfus yoğunluğuna bağlanmaktadır (Acar, 2014). Tarihte insanoğlu için derin izler bırakan kıtlıklarda yaşanmıştır. Yaşanan bu olaylar açlığa ve bununla beraber yoksulluğa yol açmıştır. Bunlar arasında önemli olanları şunlardır; yılları arasında Mısır halkı, Nil deltasında ürün yetişmesi için Nil'in yükselmesini beklemişler, ancak yağışların olmaması nedeniyle beklenen yükselme olmamıştır. Halk ürün yetiştiremeyince kıtlıktan ölmeye başlamış ve 2 yılı içinde, açlıktan, kendi türünü yemekten (yamyamlık) ve hastalıktan dolayı, toplam insan yaşamını yitirmiştir. İkinci önemli kıtlık olayı İrlanda'da yılları arasında yaşanmıştır. İnsanların temel gıdasını oluşturan patateste, bir tür mantar hastalığı görülmüş ve hastalık, İrlandalı çiftçilerin ektikleri patateslerin tümünü zayi etmiştir. İnsanların temel gıdası olan patatesin yokluğu, ülkede büyük kıtlık yaşanmasına sebep olmuş ve bu kıtlıkta 15 milyon insan ölmüş ve ayrıca 1 milyondan fazla insan da Amerika'ya göç etmiştir 20.yüzyılın en uzun süren kıtlığı,

24 24 A.B.D' de 1930'lu yıllarda görülmüştür. Kıtlık 1930, 1934, 1936, 1939 ve 1940 yıllarında doruğa ulaşmıştır yılında kurak bölgeler New York ve Pennsylvania'dan Büyük Ovalara ve oradan Kaliforniya kıyılarına kadar genişlemiştir. Büyük "Toz Çanağı", kışı esnasında güney merkezi ovalarda 50 milyon hektarlık alanı kaplamıştır. Güçlü rüzgârlar, kuru toprağı' büyük bulutlar halinde estirmiştir. Ekili ve dikili alanlar toz bulutlarından etkilenerek tam bir yıkım yaşanmış ve insan hayatı için büyük tehlikelerin ve sıkıntıların yaşanmasına sebep olmuştur. Kuzey Çin' de, yılları arasında, dünyanın en büyük kıtlığı yaşanmış ve 30 milyon Çinli kıtlıktan hayatını kaybetmiştir. Kuraklık sonucunda insanlar açlıktan, açlıktan birbirini yiyerek ve aşırı zayıflıktan dolayı hastalanarak ölmüşlerdir. Kıtlık haberleri, 1981'e kadar dünyada pek fazla duyulmamış ve dünya kıtlık yönünden huzurlu yıllar geçirmiştir. Afrika'da Biafra (günümüz Nijeryası)'da yaşanan sivil savaşın sonucunda, kıtlık baş göstermiş ve tahminen 1 milyon insan ölmüş ve 3,5 milyon insan kötü beslenmeden dolayı acı çekmiştir (Hamsun, 1992). Dünya nüfusunun % 10 u, toplam mal ve hizmetlerin % 70 ini üreterek dünya gelirinin % 70 ini elde etmektedir ki, bu yaklaşık kişi başına yıllık ortalama 30,000 US$ ına denk gelmektedir. Öte yandan 7,2 milyarlık (Haziran 2018 yılı itibari ile dünya nüfusunun 8 milyar civarında olacağı tahmin edilmektedir) dünya nüfusunun göre 2013 yılından sonra 2,8 milyarı -yaklaşık yarısı- günlük iki US$ yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu nüfusun 1.2 milyarı ise (yaklaşık altıda biri), günlük bir US$ sınırın altında yaşamlarını idame ettirmek zorundadır. Zengin ülkelerde 100 çocuk içinde 1 den az oranda çocuk beş yaşına ulaşamamaktadır. Yoksul ülkelerde ise, 100 çocuk içinde 5 den fazla oranda çocuk beş yaşına ulaşamamaktadır. Zengin ülkelerde beş yaş altı çocuk nüfusunun yüzde beşi yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır, fakir ülkelerde ise bu oran yüzde ellinin üstündedir. Dünya Bankası tarafından yayımlanan yeni bir raporla küresel alanda yaşanan fakirlik sorununun çocukları nasıl etkilediği ele alındı. Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurulan rapor az gelişmiş ülkelerde yaşayan çocuklar açısından oldukça karamsar bir çizelge çiziyor. Rapora göre günde 1.25 US$ gelire sahip olan 1.2 milyarlık nüfusun 400 milyonunu ya da diğer bir deyişle yaklaşık üçte birini 13 yaşının altındaki çocuklar oluşturuyor. Fakirlerin Durumu başlıklı rapor 1981 ile

25 yılları arasında az gelişmiş ülkelerde fakirliğin azaltılması konusunda çalışmaların bazı ilerlemeler sağladığını ortaya koysa da istatistiklerin genelde gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir iyileşmeye işaret ettiği görülüyor. Özellikle Afrika nın güney ve orta kesimindeki ülkelerde nüfusun yüzde 35 i fakirlikle boğuşurken bu durumdan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Dünyada fakirliğin genel olarak azalma trendi bu bölge için geçerli değil. Son 30 sene içinde Afrika nın güneyindeki ülkelerde fakir nüfus 103 milyon arttı. Fakirliğin en çok vurduğu ülke ise dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan. Nüfusun neredeyse üçte birinin fakirlik içinde yaşadığı ülke küresel istatistiklere de büyük etki ediyor. Rapora göre fakirlik kırsal kesimlerde daha yaygın. Fakir nüfusun yüzde 78 i kırsal bölgelerde yaşarken gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran yüzde 58 dolaylarında. En fakir kesimler içinde kadınların oranı erkeklerden daha yüksek. Çocuklar ise gelişmekte olan ülkelerdeki fakir nüfusun yüzde 33 ünü, az gelişmiş ülkelerde ise fakir nüfusun yarısını oluşturuyor (Anonim, 2014). Dünyada kıtalara göre bölge bölge yoksulluk durumuna bakarsak Kuzey Amerika da çok üst düzeylerde bir yaşam kalitesi olup yoksulluğun az olduğu bölgelerden birisidir. Orta Amerika da ise bu durum nispeten daha aşağıda bir durumdur yine de ortalamanın üst düzeyinde olduğunu söyleyebiliriz. Güney Amerika da ise bu durum insani gelişmişlik ortalamasının üst düzeylerinde olduğunu söyleyebiliriz. Batı Avrupa ise insani yaşam yüksek seviyelerde ve yoksulluk durumu az seviyeler gözükmektedir. Orta Avrupa da ise nispeten barı Avrupa ya göre daha düşük bir insani gelişmişlik söz konusudur. Doğuya doğru gidildikçe gelişmişlik düzeyi azalmaktadır ama bu seviyeler ortalama seviyenin üzerinde olan seviyelerdir. Ortadoğu diye adlandırdığımız bölge ise bazı ülkelerde ortalamanın üzerinde olmasına rağmen bazılarında bu durum pek iç açıcı değildir yoksulluk durumu daha yüksektir. Rusya federasyonun da ise bu durum normal seviyelerin üzerinde bir durum ortaya koymaktadır. Asya bölgesinin bazı ülke ve bağımsız yerleri hariç durum pekiyi değildir. Özelliklede orta ve doğu Asya için insani gelişmişlik ve yoksulluk normal seviyelerin altında tehlikeli bir durum söz konusudur. Avustralya kıtasına bakacak olursak seviye oldukça yukarlarda olup yoksulluk seviyesi çok az durumda gözükmektedir. Son olarak Afrika kıtasına gelecek olursak birkaç ülkenin insani gelişmişlik düzeylerinin orta seviyelerinde geri

26 26 kalan ülkelerin çok düşük olduğunu görmekteyiz. Yoksulluk durumlarının çok yüksek seviyelerde olduğunu ve açlığın gittikçe daha kötü hastalıklara ve ölümlere sebep olduğunu görmekteyiz (Human, 2015) Bahsettiğimiz gibi Afrika'da Biafra (günümüz Nijeryası)'da yaşanan sivil savaşın sonucunda, kıtlık baş göstermiş ve tahminen 1 milyon insan ölmüş ve 3,5 milyon insan kötü beslenmeden dolayı acı çekmiştir. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2001 yılında 16 Afrika ülkesinde yiyecek stoklarının tükenme tehlikesi olduğunu 28 milyon Afrikalıyı açlık bekliyor açıklamasını yapmıştır. Afrika'nın doğusunda tarımsal üretimde artış gözlendiğinden ve bu bölgenin gıda yardımına olan ihtiyacının azalma eğilimi gösterdiğinden umutla söz ederken, kıtanın güneyinde açlık tehlikesinin giderek büyümesinden endişe ediyor. FAO raporuna göre birbiri ardına gelen kuraklıklara ve savaşa rağmen, Etiyopya' da gıdaya erişebilmek kolaylaşma eğilimine girmiş. Fakat son 60 yılın en büyük kuraklığın yaşayan Kenya tehlike sinyalleri veriyor. FAO raporunda ayrıca, 2001 yılı içinde Afrika'nın güneyindeki tahıl üretiminde keskin bir düşüş olacağı tahmini yer alıyor. Bunun sebebi olarak da hem uzun süren kuraklık dönemi, hem de ürünlere zarar veren şiddetli yağışlar gösteriliyor. FAO, iki yıldır sellerle boğuşan Mozambik'in zarar gören altyapısının onarılması için de mali yardım çağrısında bulunmuştur. Gıda kıtlığından ağır biçimde etkileneceği öngörülen Afrika ülkeleri de şöyle sıralanmıştır: Angola, Burundi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo, Eritre, Gine, Kenya, Liberya, Madagaskar, Ruanda, Sierra Leone, Somali, Sudan, Tanzanya, Uganda'dır (Anonim, 2002). İnsani fakirlik açısından yapılan değerlendirmelerde özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde oldukça ürkütücü bir grafik ile karşılaşılıyor. BM Uluslararası Çocuk Fonu (UNICEF)'in araştırmasına göre gelişmemiş ülkelerde doğan çocukların yaklaşık yarısı 5 yaşına gelmeden ölüyor. Bangladeş'te yeni doğan bebeklerin yarısı, Pakistan ve Sri Lanka'da dörtte biri, Hindistan'da üçte biri normal kilosunun altında doğuyor. Bu rakam birçok Afrika ülkesinde % 20, Irak ve Orta Amerika ülkelerinden Guatemala'da % 15'e kadar varıyor. Dünyanın üçte birinden fazlası, en temel ilaçlardan bile mahrum. Gelişmekte olan ülkelerde her yıl 600 binden fazla kadın, hamilelikte veya doğum sırasında ölüyor. Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresi 75 yıl ve Latin Amerika ile Çin'de 69 iken, bu süre Uganda'da

27 27 41, Gine'de 46, Mozambik'te 47 ve Bangladeş'te 57 yıldır. Afganistan nüfusunun yalnızca % 12'si temiz su içebiliyor. Bu oran Etiyopya'da % 25; BM, UNFPA tarafından açıklanan bir araştırma raporuna göre son birkaç yıl içinde bütün dünyada doğum oranlarında önemli bir düşüş görülmektedir. Ancak, bu gelişme, zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumu azaltmıyor; tersine daha da arttırmaktadır. Brezilya, Meksika, Malezya ya da Hindistan'daki ekonomik kalkınma oranlarına bakıldığında, yeni yene elde edilen zenginliğin çok küçük bir üst kesimin elinde toplandığı görülmektedir. Meksika'nın en zengin kişisinin serveti 6,6 milyar US$ civarındadır. Bu, o kişinin en yoksul kesimden 7 milyon vatandaşının toplam gelirlerinin karşılığıdır. Küresel bolluk (servet), küresel iletişim ve teknolojik kabiliyetler gibi insani koşullar son yüz yılda tarihin geri kalanına kıyasla karşılaştırılmayacak ölçüde ilerleme göstermesine karşın, yokluk ve/veya yoksulluk olanca şiddetiyle devam etmektedir. Ayrıca bunlara benzer şekilde küresel kazanımların dağılımı eşit olmaktan oldukça uzaktır. En zengin 20 ülkenin ortalama geliri, en fakir 20 ülkenin gelirinin 37 katıdır ve bu fark son kırk yılda ikiye katlanmıştır. Dünya Bankası 2014 yılı itibariyle dünyadaki en yoksul ve en zengin 10 ülkesinin kişi başına düşen GSMH rakamlarını ortaya koymaktadır. Dünyanın en yoksul ülkelerinde kişi başına düşen GSMH 1000 US$ altındadır. Dünya Bankası verilerine göre 2014 yılı itibariyle dünyanın en yoksul ülke sıralamasında kişi başına düşen GSMH oranı en düşük olan 290 dolarla Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer almaktadır. Dünyanın en yoksul 10 ülkesinin kendi aralarındaki kişi başına düşen GSMH ikinci sırada yer alan Liberya da 300 dolar ve 10. sırada yer alan Malavi de ise sadece 830 dolardır yılı itibariyle Dünya Bankası nın belirlemiş olduğu dünyanın kişi başına düşen GSMH rakamı en yüksek olan ülke dolar ile Monaco dur. Dünyanın en yoksul ve en zengin ülkesi arasındaki kişi başına düşen GSMH rakamlarına bakıldığında aradaki inanılmaz uçurum göze çarpmaktadır. 290 dolar ile Kongo Dem. Cum. en yoksul GSMH sıralamasında iken, dolar ile Monaco en yüksek kişi başına GSMH sıralamasında yer almaktadır (Çizelge 2). GSMH bakımından dünyanın en zengin bölgesi en yoksul bölgesinden yaklaşık 380 kat daha büyüktür. Böylece bir kez daha yoksulluğun küresel bir boyutu, ülkeler arasındaki inanılmaz gelir uçurumu açıkça görülmektedir (Taş ve Özcan, 2012).

28 28 Çizelge 2. Dünyada En Yoksul ve En Zengin Ülkeler En Yoksul 10 Kişi Başı Milli Gelir En Zengin 10 Kişi Başı Milli Gelir Ülke ABD $ Ülke ABD $ Malavi 830 Lüksemburg Togo 820 Norveç Mozambik 770 Katar Sierra Leone 750 İsviçre Orta Afrika 730 Avustralya Cum. Nijer 680 Danimarka Etiyopya 481 San Marino Burundi 380 İsveç Liberya 300 Hollanda Kongo Dem. 290 Kanada Cum. Kaynak: Dünya Bankası, 2014 Dünyada yapılan araştırmalarda 2012 verilerine göre, dünyanın en varlıklı %5 lik kesimi dünyadaki gelirin 1/3 üne sahip ve dünya zenginlerini %10 luk kısmının ise %50 lik bir gelire sahip oldukları tespit edilmiştir. Buna karşılık Dünya daki alt gelir grubunda bulunan nüfusun %50 lik kesimi ise dünyada ki gelirlerin ancak %8.5 ine ve en alt seviyede bulunan nüfusun ise gelirlerin ancak %0.8 ine sahip olduğu belirtilmektedir (Çizelge 3). ise kişi başına düşen milli gelir düzeyleri bakımından ülke grupları verilmiştir. Ülkemiz bu gruplar arasından kişi başına düşen US$ ile Avrupa & Merkezi Asya grubundadır (Taş ve Özcan, 2012).

29 29 Çizelge 3 Dünyada Ülke Gruplarına Göre Kişi Başına Düşen Milli Gelir ($) Ülkeler Grubu Yıllık Kişi Başına Milli Gelir Toplamı Düşük gelirli ülkeler 580 Orta gelirli ülkeler Alt orta gelirli ülkeler Üst orta gelirli ülkeler Alt orta gelirli ülkeler Doğu Asya & pasifikler Avrupa & merkezi Asya Latin Amerika & Karayipler Orta doğu & kuzey Afrika Güney Asya Alt sahra Afrika sı Yüksek gelirli ülkeler Kaynak: Dünya Bankası, Türkiye de Yoksulluk Durumu Türkiye de yoksulluk ölçümleri, birçok ülkede olduğu gibi, gelir ya da harcama bazlı yapılmakta olup yoksulluk sınır ve oranlarının hesaplanması çalışmaları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yürütülmektedir. Yoksulluk ile ilgili çalışmaların en temel veri kaynağı, hane halklarının gelir, harcama ve sosyal durumlarıyla ilgili bilgilerin derlendiği hane halkı gelir ve tüketim harcamaları araştırmalarıdır. TÜİK ilk defa 1987 yılında Hane halkı Gelir ve Tüketim Harcamaları Anketini yürütmüştür. Bir sonraki Gelir ve Tüketim Harcamaları Anketi ise 1994 yılında gerçekleştirilmiştir yılında ise düzenli olarak her yıl, Hanehalkı Bütçe Anketleri (HBA) yürütülmeye başlanmıştır yılında başlayan Sosyal Riski Azaltma Projesi (SRAP) kapsamında yer alan Kurumsal Gelişim Bileşeninde, kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi hedeflenen kurumlardan biri de TÜİK tir. HBA çalışması da bu kapsamda başlatılmıştır. TÜİK, 2005 yılına kadar yoksulluk ve gelir dağılımı istatistiklerini HBA dan üretmiştir. Bu kapsamda mutlak yoksulluk ile harcamaya dayalı göreli yoksulluk verileri açıklanmıştır (Anonim, 2014).

30 30 Ankette her ay değişen hanehalklarının, aylık tüketim harcaması kapsamında alınan bilgiler ile anket ayı bitiminde fertlerin anket ayı ve son bir yıl içindeki istihdam durumu, iktisadi faaliyeti, mesleği, işteki durumu ile elde ettikleri faaliyet ve faaliyet dışı gelir bilgileri alınmıştır. Kişisel kullanılabilir gelir kapsamı içinde, hanehalkı fertlerinden gelir getirenlerin çalıştıkları işlerden kazandıkları gelir, sermaye ve mülk (ücret, kâr, faiz, kira) geliri ile emekli maaşı, dul-yetim aylıkları ve yaşlılara yapılan ödemeler, karşılıksız burs vb. transfer gelirleri gibi parasal gelirleri ve ayni gelirlerin toplamı yer almaktadır. (Anonim, 2007) yılından itibaren ise Avrupa Birliği ne uyum çerçevesinde panel anket yönteminin kullanıldığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması nı (GYKA) uygulamaya başlamıştır. Araştırma ile gelir dağılımı, gelire göre göreli yoksulluk, yaşam koşulları ve sosyal dışlanma konularında veri üretmek amaçlanmaktadır. Alan uygulamasının her yıl düzenli olarak gerçekleştirildiği araştırmada, örnek fertler 4 yıl boyunca izlenmektedir (Taş ve Özcan, 2012) yıllarında uygulanan HBA dan sadece kesit veri elde edilebilirken GYKA dan her yıl için kesit ve panel veri olmak üzere iki veri seti elde edilmektedir. Bunun yanında, 2003 yılı HBA çalışmasında anket sayısı bölgeler bazında tahmin üretilmesine olanak sağlarken sonraki yıllarda anket kapsamındaki hanehalkı sayısı azaltılmış ve çalışma sonucunda yalnızca ulusal bazda tahminler üretilmiştir. GYKA daki kesit veriler ise bölgeler bazında tahminler üretilmesi mümkün olmaktadır (Anonim, 2007). TÜİK tarafından harcama bazlı gıda ve gıda dışı mutlak yoksulluk sınırları ve yoksulluk oranları açıklanmıştır. TÜİK, gıda yoksulluğunun temelini teşkil eden gıda sepetinin belirlenmesinde 2003 yılı HBA verilerini kullanmıştır. Gıda harcamasına göre sıralı üçüncü ve dördüncü yüzde 10 luk hanehalkı dilimleri, referans grup olarak alınmış ve bu hanelerin gıda tüketiminde en önemli paya sahip 80 madde gıda sepeti olarak tespit edilmiştir. Bir ferdin günlük asgari kalori almasını sağlayacak miktarlar, bu 80 maddeden oluşturulmuştur. Bu sepetin maliyeti gıda yoksulluk sınırı olarak tanımlanmıştır. Gıda dışı yoksulluk sınırı ise HBA verilerine göre toplam harcamaları gıda yoksulluk sınırının hemen üstünde olan hanelerin toplam harcamaları içindeki gıda dışı harcama payının ortalaması dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Bu oranlar kullanılarak gıda ve gıda dışı mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde yoksulluk sınırı belirlenmektedir. Gıda ve

31 31 gıda dışı yoksulluk oranı ise, eşdeğer fert başına tüketim harcaması mutlak yoksulluk sınırının altında kalan hane halklarının oluşturduğu nüfusun toplam nüfusa oranı olarak hesaplanmaktadır (Eda Doğan 2014 ). Gıda ve gıda dışı yoksulluk oranlarının yanı sıra kişi başı günlük 1,215 ve 4,3 US$ yoksulluk sınırlarına göre hesaplanan yoksulluk oranları da TÜİK tarafından açıklanmaktadır. (Çizelge 4). TÜİK tarafından açıklanan mutlak yoksulluk oranları verilmektedir. Aşağıdaki örnekte de görüldüğü üzere, Türkiye de açlık sınırının altında yaşayan nüfus oranı dönemi sonunda oldukça düşük seviyelere gerilemiştir. Başka bir deyişle, az gelişmiş ülkelerde sorun olmaya devam eden gıda yoksulluğu konusunda Türkiye de önemli oranda iyileşme kaydedilmiştir (Taş ve Özcan, 2012). Çizelge 4. Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Fertlerin Yoksulluk Oranları Yöntemler Gıda Yoksulluğu (1) Yoksulluk (gıda + gıda dışı) (1) Kişi başı , günlük 1 $ ın altı (2) Kişi başı günlük 2.15 $ ın altı (2) Kişi başı günlük 4.3 $ ın altı (2) NOT: (1) 2010 yılından itibaren metodolojik revizyon çalışmaları nedeniyle hesaplanmamaktadır. (2) 1 $ ın Satın alma gücü paritesi (SAGP) üzerinden TL karşılığı olarak ilgili yılın cari değerleri kullanılmıştır. Kaynak: TUİK, 2013 Gıda ve gıda dışı harcamalar esas alınarak hesaplanan yoksulluk oranı ise döneminde yüzde 27 den yüzde 18 e gerilemiştir. Bunun yanında, yoksulluk sınırının altında kalan nüfus büyüklüğü 2007 yılında 12,3 milyon iken 2009 yılında 12,8 milyon kişidir. Bu durum 2009 yılı itibarıyla mutlak yoksulluğun Türkiye de yüksek seviyelerde olduğunu göstermektedir. (Anonim, 2010). Gıda yoksulluğuna benzer şekilde, günlük geliri bir US$ altında olan nüfus oranları oldukça düşüktür. Söz konusu değerler, 2006 yılından itibaren yüzde 0,01 in altında değer almıştır. Günlük geliri 2,15 ve 4,3 US$ altında kalan nüfus oranları da verilen

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE Yıl: 24 Sayı:87 Nisan 2010 9 Güncel TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE Sıddık Ensari TÜİK periyodik olarak 2002 yılından beri düzenli bir şekilde yaptığı Hanehalkı Bütçe Anketleri sonuçlarını esas alan

Detaylı

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk

İkinci Öğretim. Küreselleşme ve Yoksulluk İkinci Öğretim Küreselleşme ve Yoksulluk Küreselleşme, özellikle 1980 li yılların sonları ve 1990 lı yılların başlarından itibaren dünyada yaygın olarak kullanılan çok boyutlu bir kavramdır. Küreselleşmenin

Detaylı

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme TÜRKİYE ŞEKER SANAYİİ İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL MERKEZİ GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI 2008 Son Güncelleme 29/07/2010 Şeker-İş Sendikası Genel Merkezi AR-GE(Araştırma Geliştirme) Birimi Karanfil Sokak,

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

Türkiye de Katastrofik Sağlık Harcamaları

Türkiye de Katastrofik Sağlık Harcamaları 02/10/2014 Türkiye de Katastrofik Sağlık Harcamaları 1. Giriş Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre; hanehalklarının yaptığı sağlık harcaması, hanelerin finansal korumadan yoksun kalarak zorunlu ihtiyaçlarından

Detaylı

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE Bu ünite tamamlandığında; Büyümenin kaynaklarının neler olduğunu belirtebileceğiz Büyüme teorilerini açıklayabileceğiz Hızlı büyüme için nelerin

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını,. DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK İnsani yoksulluk (human poverty), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

Detaylı

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır?

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır? B i r l i k t e Ö ğ r e n e l i m Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır? Mahmut S. YARDIM 1 Yoksulluğun çok boyutlu bir olgu olması, tanımlanmasında ve ölçülmesinde farklı yaklaşımların kullanılmasına yol

Detaylı

Üç boyut üzerinden hesaplanmaktadır:

Üç boyut üzerinden hesaplanmaktadır: 1 Ülkelerin gelişme aşamalarında aldıkları yol, İnsani gelişme endeksleri tarafından açıklanır. İnsani gelişme endeksleri 1990 yılından itibaren UNDP tarafından hazırlanmaya başlanmıştır. Üç boyut üzerinden

Detaylı

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 2003/6 http://www.tek.org.tr 2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Zafer Yükseler Aralık, 2003

Detaylı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL 24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü «UNCTAD» ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr İKT442 Gelir Dağılımı Türkiye de Gelir Dağılımı Ve Yoksulluk Bir ekonomide belli bir dönemde yaradlan gelirin kişiler, hane halkları, sınıflar ve ürejm faktörleri arasında bölüşülmesini ifade etmektedir.

Detaylı

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar EFA 2009 Küresel İzleme Raporu Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar EFA 2009 Raporu na göre; iyi bir yönetişim ile okula kayıt oranları artabilir,

Detaylı

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ! İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!! IŞIL KURNAZ" GAZİ ÜNİVERSİTESİ UNDP 2014 İNSANİ GELİŞME RAPORU# TÜRKİYE TANITIM

Detaylı

2010 YILINDA TÜRKİYE DE

2010 YILINDA TÜRKİYE DE ARAŞTIRMA YOKSULLUK VE YILINDA TÜRKİYE DE GELİR DAĞILIMI Yoksulluğun sonucu olan yoksunluk ve sosyal dışlanma, toplumda yalnızca sonuçlar bakımından, bir başka ifade ile gelir dağılımı bakımından değil,

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Niisan 2014 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER

1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER 1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER 1.1. GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) 1. Ekonomik kalkınmanın önemli göstergelerinden biri olan kişi başına düşen GSYİH, TÜİK tarafından en son 2001 yılında hesaplanmıştır.

Detaylı

Araştırma Notu 14/161

Araştırma Notu 14/161 Araştırma Notu 14/161 22 Ocak 2014 EĞİTİM KALİTESİNDE YÜKSEK AMA YETERSİZ ARTIŞ Seyfettin Gürsel * ve Mine Durmaz ** Yönetici Özeti Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 yılı raporunu

Detaylı

Araştırma Notu 12/134

Araştırma Notu 12/134 Araştırma Notu 12/134 4 Haziran 2012 YOKSULUN ENFLASYONU ZENGİNİN ENFLASYONUNDAN YÜKSEK Seyfettin Gürsel * ve Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (EUİGE)

Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (EUİGE) 2015 İGR Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (EUİGE) Sıkça Sorulan Sorular Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksinin amacı nedir? İGE üç temel boyutta insani gelişmeye ilişkin kazanımların

Detaylı

Tablo 26. Kullanılabilir Gelire göre Sıralı %20 lik Grupların Toplam Tüketim Harcamasından Aldığı Pay

Tablo 26. Kullanılabilir Gelire göre Sıralı %20 lik Grupların Toplam Tüketim Harcamasından Aldığı Pay Tablo 26. Kullanılabilir Gelire göre Sıralı %20 lik Grupların Toplam Tüketim Harcamasından Aldığı Pay %20 lik Gelir Grupları 2009 2010 Değişim Oranı 2009 2010 En düşük %20 9,1 9,1 0,9-0,4 2. %20 13,4 14,0-2,9

Detaylı

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş ) Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; ülkelerin kalkınmasında, ülkenin dünyadaki etki alanını genişletmesinde potansiyel bir güç olarak önemli bir faktördür. Nüfusun potansiyel gücü, nüfus miktarı

Detaylı

Araştırma Notu 14/162

Araştırma Notu 14/162 p Araştırma Notu 14/162 4 Şubat 2014 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI ARTIYOR Seyfettin Gürsel * ve Melike Kökkızıl ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Açlık sorununun boyutları

Açlık sorununun boyutları İlk çağlardan bu yana insanlığın en temel sorunu olan açlık, ne yazık ki üçüncü bin yıla yaklaşırken de insanlığı tehdit etmekte, hızla artan dünya nüfusu doğal kaynakların tükenmesine neden olmakta ve

Detaylı

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Küresel İzleme Raporu 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Raporu bir orta dönem değerlendirmesidir. 2000 yılından bu yana gerçekleşen önemli gelişmeler 1999-2005 yılları

Detaylı

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM 2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı na göre Afyonkarahisar ın nüfusu 706.371 dir ve ülke genelinde 31. sıradadır. Bu nüfusun 402.241 i il ve ilçe merkezlerinde, 304.130 u ise

Detaylı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur. Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

Araştırma Notu #002 HER HARCAMA DÜZEYİ İÇİN FARKLI ENFLASYON. Seyfettin Gürsel ve Nazan Şak. Yönetici Özeti

Araştırma Notu #002 HER HARCAMA DÜZEYİ İÇİN FARKLI ENFLASYON. Seyfettin Gürsel ve Nazan Şak. Yönetici Özeti Araştırma Notu #002 14 Nisan 2008 HER HARCAMA DÜZEYİ İÇİN FARKLI ENFLASYON Seyfettin Gürsel ve Nazan Şak Yönetici Özeti İstatistik kurumları tüketici enflasyonunu ortalama tüketicinin tüketim sepetini

Detaylı

NÜFUSUN YAŞ GRUPLARINA DAĞILIMI

NÜFUSUN YAŞ GRUPLARINA DAĞILIMI NÜFUS PİRAMİDİ ve ÖZELLİKLERİ Nüfusun cinsiyete göre yaş gruplarına dağılımını gösteren grafiklerdir. Bir yerin nüfus piramitlerine bakılarak o yerdeki nüfus özellikleri, nüfus hareketleri, nüfusun yaş,

Detaylı

TÜRKİYE HANGİ SIRADA? İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ NE GÖRE. Dr. Ayşe Betül YAPA. 68 Aralık 2013. Giriş

TÜRKİYE HANGİ SIRADA? İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ NE GÖRE. Dr. Ayşe Betül YAPA. 68 Aralık 2013. Giriş 68 Aralık 2013 TÜRKİYE İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ NE GÖRE HANGİ SIRADA? Dr. Ayşe Betül YAPA Giriş Bir ülkede milli gelir artışının yüksek oluşu o ülkenin gelişmiş bir ülke olarak adlandırılabilmesi için yeterli

Detaylı

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? -Nereden?- Sosyal Sorunlar? İşsizlik, yoksulluk, ayırımcılık. Sosyal sınıflar, tabakalar, gruplar? İşsiz, yaşlı, çocuk, engelli. Yasalar, kurumlar, araçlar? -Anayasa,

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

Dünya Nüfus Günü, 2013

Dünya Nüfus Günü, 2013 Sayı: 13663 Dünya Nüfus Günü, 2013 11 Temmuz 2013 Saat: 10:00 Dünya Nüfus Günü nün bu yılki teması Ergen Gebeliği olarak belirlendi Türkiye İstatistik Kurumu, 2012 yılından itibaren özel günlerde (8 Mart

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Yoksul Odaklı Büyüme

Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Yoksul Odaklı Büyüme PLATFORM NOTU'16 / P-5 Yayınlanma Tarihi: 03.06.2016 Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Yoksul Odaklı Büyüme Dr. Ergül HALİSÇELİK Hazine Baş kontrolörü YÖNETİCİ ÖZETİ Yoksulluğun azaltılması, sağlık, eğitim,

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti Araştırma Notu 09/39 24.06.2009 YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI Seyfettin Gürsel, Burak Darbaz, Ulaş Karakoç Yönetici Özeti Yeşil Kart uygulaması, herhangi

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4.

1. SOSYAL SERMAYE 1. (1) (2) 2. (3). (4) 3. (5) (6) 4. 1. SOSYAL SERMAYE 1. Sosyal sermaye OECD tarafından grup içerisinde ya da gruplar arasında işbirliğini kolaylaştıran anlayışlar, paylaşılan değerler, normlarla birlikte ağlar olarak tanımlanmaktadır (1).

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1 PLATFORM NOTU'14 / P-1 Yayınlanma Tarihi: 11.03.2014 * Türkiye nin Gizli ları 1 Thomas Masterson, Emel Memiş Ajit Zacharias YÖNETİCİ ÖZETİ luk ölçümü ve analizine yeni bir yaklaşım getiren iki boyutlu

Detaylı

Enerji ve İklim Haritası

Enerji ve İklim Haritası 2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.

Detaylı

DÜNYA TARIMININ BAŞLICA SORUNLARI

DÜNYA TARIMININ BAŞLICA SORUNLARI DÜNYA TARIMININ BAŞLICA SORUNLARI Dünya tarımındaki başlıca sorunlar Nüfus artışı ve kişi başına tüketim miktarındaki artış. Tarımsal üretimin dengesiz dağılımı. Az gelişmiş ülkelerde kullanılan tarımsal

Detaylı

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM 1 SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM Temmuz 2018 Sağlık harcamaları ekonomik kriz sonrası yaşadığı düşüşten sonra artma eğilimi göstermiştir. 2016 yılında sağlık harcamaları, 2017 yılında beklenenden daha

Detaylı

Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır

Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır Yoksulluk Analizi: Türkiye, Kent ve Kır Mehmet Arif ŞAHINLI1 arif.sahinli@tuik.gov.tr Ahmet ÖZÇELIK2 aozcelik@agri.ankara.edu.tr 1Dr., Türkiye İstatistik Kurumu Eğitim ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü 2Prof.

Detaylı

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 1.1.8 Satın Alma Gücü Paritesi Satın Alma Gücü Paritesi (SGP), ülkeler arasında fiyat düzeyleri farklılaşmasını ortadan kaldırarak ülkelerin belirli bir dönemde sahip olduğu KBMG değerlerinin kıyaslanabilmesine

Detaylı

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( ) TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM (196-215) 1. Giriş Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) ülkelerin ekonomik büyümelerini dönemsel olarak ölçmek için kullanılan ve ülkelerin ekonomik büyümeleri

Detaylı

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.C.Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. TÜRKİYE DE İŞÇİ VE MEMUR KONFEDERASYONLARININ YOKSULLUK SINIRI KONUSUNDAKİ ARAŞTIRMALARININ SONUÇLARI Ülkemizde

Detaylı

ENFLASYON YOKSULU VURUYOR. Yönetici özeti

ENFLASYON YOKSULU VURUYOR. Yönetici özeti Araştırma Notu 10/68 26 Mart 2010 ENFLASYON YOKSULU VURUYOR Seyfettin Gürsel * ve Onur Altındağ ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon sepeti ağırlıklandırması

Detaylı

Araştırma Notu 16/193

Araştırma Notu 16/193 Araştırma Notu 16/193 21 Nisan 2016 HER ÜÇ ÇOCUKTAN BİRİ MADDİ YOKSUNLUK İÇİNDE Seyfettin Gürsel *, Gökçe Uysal ve Selin Köksal Yönetici Özeti Avrupa Birliği nin yoksunluk tanımına göre 2014 yılında Türkiye

Detaylı

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği Amaç İstatistikî veriler ve karşılaştırmalarla dünyada ve Türkiye deki İSG durumu hakkında bilgi sahibi olmak. 2 Öğrenim hedefleri ILO İSG verileri, WHO meslek

Detaylı

Dünya Ekonomisinde Tarımın Rolü

Dünya Ekonomisinde Tarımın Rolü Kaynak: Kalkınma Ekonomisi, Feride Doğaner Gönel, Efil Yayınevi, Ekim 2010. Ulusal sınırlarla kısıtlanmış olan toprak faktörü piyasası tekelci piyasa özellikleri gösterir, yani serbest rekabetçi piyasa

Detaylı

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ NÜFUS ve KENTLEŞME 211 İÇİNDEKİLER 1.NÜFUS... 1 1.1. Nüfus Büyüklüğü, Nüfus Yoğunluğu ve Nüfus Artış Hızı... 3 1.2. Yaş ve Cinsiyet Dağılım Özellikleri... 8 1.2.1. Nüfusun

Detaylı

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? YEREL KALKINMA POLİTİKALARINDA FARKLI PERSPEKTİFLER TRC2 BÖLGESİ ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? BÖLGESEL GELIŞME ULUSAL STRATEJISI BGUS Mekansal Gelişme Haritası

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

Mevcut Durum ve Geleceğimiz

Mevcut Durum ve Geleceğimiz Mevcut Durum ve Geleceğimiz Metodoloji 21.Yüzyılın Yeni Güvenlik Ajandası Yeni Jeopolitik Eksen Gıda Jeopolitiğinin Yeni Ekseni Gıda Güvenliği ve Türkiye Yeni Güvenlik Ajandası Ulusal Askeri Güvenlik

Detaylı

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hamit BİRTANE Uzman Mart 2012 TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Günümüz ekonomilerinin en büyük sorunlarından biri olan

Detaylı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Erkek nüfus için, doğuşta beklenen yaşam süreleri 2000-2009 yılları arasında incelendiğinde 2000 yılında 68,1 yıl olan beklenen yaşam süresi 2001-2007

Detaylı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde 1 16-31 Temmuz 2012 SAYI: 41 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu İşsizlikte Belirgin Düşüş 2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK Dünya Ekonomisine Küresel Bakış International Monetary Fund (IMF) tarafından Ekim 013 te açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, büyüme rakamları aşağı yönlü revize edilmiştir. 01 yılında dünya

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

Araştırma Notu 16/195

Araştırma Notu 16/195 Araştırma Notu 16/195 18 Mayıs 2016 HER ÜÇ GENÇTEN BİRİ EĞİTİMİNE DEVAM ETMİYOR Gökçe Uysal *, Melike Kökkızıl ** ve Selin Köksal *** Yönetici Özeti 2013 ve 2014 Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

ÇİMENTO SEKTÖRÜNE GLOBAL BAKIŞ

ÇİMENTO SEKTÖRÜNE GLOBAL BAKIŞ ÇİMENTO SEKTÖRÜNE GLOBAL BAKIŞ Çeviren ve Derleyen: Zehra N. ÖZBİLGİN Ar-Ge Şube Müdürlüğü 2011 OECD ve IMF den gelen son tahminlere göre, her ne kadar 2010 yılındaki kadar güçlü olmasa da, 2011 yılında

Detaylı

TÜRKİYE DE FARKLI GELİR GRUPLARI İÇİN ENFLASYON DEĞERLERİNİN ANALİZİ

TÜRKİYE DE FARKLI GELİR GRUPLARI İÇİN ENFLASYON DEĞERLERİNİN ANALİZİ TÜRKİYE DE FARKLI GELİR GRUPLARI İÇİN ENFLASYON DEĞERLERİNİN ANALİZİ www.perspektifs.com info@perspektifs.com twitter.com/perspektifsa PERSPEKTİF STRATEJİ ARAŞTIRMA RAPOR 2015 TÜRKİYE DE FARKLI GELİR GRUPLARI

Detaylı

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 2003-2004 HANEHALKI TÜKETİM HARCAMALARI

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 2003-2004 HANEHALKI TÜKETİM HARCAMALARI T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Kısa Rapor Hanehalkı Tüketim Harcaması: 77/1 18 Kasım 2005 2003-2004 HANEHALKI TÜKETİM HARCAMALARI DİE nin yayınladığı 2003-2004

Detaylı

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Bakliyat üretiminde artış trendi sonraki yıllarda da devam etmiş, 2013 yılında 77,2 milyon tona, 2014 yılında da 77,6 milyon tona çıkmıştır. Bu artışta hem ekim

Detaylı

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013 OECD 2013 EĞİTİM GÖSTERGELERİ RAPORU: NE EKERSEN ONU BİÇERSİN (4) Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 5 Ocak 2014 Geçtiğimiz üç hafta boyunca 2013 OECD Eğitim Göstergeleri

Detaylı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu) ZİRAAT BANKASI 2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI (40 Test Sorusu) 1 ) Aşağıdakilerden hangisi bir kredi derecelendirme kuruluşudur? A ) FED B ) IMF C ) World Bank D ) Moody's E ) Bank

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos 2013 1 SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv Otomotiv İç Satışlarda Hızlı Artış Temmuz Ayında Devam Ediyor. Beyaz Eşya Beyaz Eşya İç Satışlarda Artış Temmuz Ayında Hızlandı. İnşaat Reel Konut Fiyat Endeksinde

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ g TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ TABLOLAR Tablo 1. Düzey 1 Bölgeleri Göç Verileri... 2 Tablo 2. Göç Hareketlerinin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)... 3 Tablo 3. İllere Göre Göç Verileri... 3

Detaylı

Afrika da nüfusun dönüşümü ve nüfus politikaları

Afrika da nüfusun dönüşümü ve nüfus politikaları 1 Yine ülkeden ülkeye önemli farklılıklar göstermekle birlikte bebek ölüm hızları 2005 te binde 88 e gerilemiştir ve bu oranın 2025 yılında binde 53 e düşmesi beklenmektedir. Bebek ölüm hızlarında meydana

Detaylı

Araştırma Notu 18/229

Araştırma Notu 18/229 Araştırma Notu 18/229 18 Mayıs 2018 15-19 YAŞ ARASINDAKİ 700 BİN GENÇ NE İŞGÜCÜNDE NE EĞİTİMDE Gökçe Uysal * ve Yazgı Genç ** Yönetici Özeti 2012-2016 dönemine ait Hanehalkı İşgücü Anketi verileri kullanılarak

Detaylı

Araştırma Notu 18/225

Araştırma Notu 18/225 Araştırma Notu 18/225 20 Nisan 2018 ŞİDDETLİ MADDİ YOKSUNLUK İÇERİSİNDE YAŞAYAN ÇOCUKLARIN ORANI ARTIYOR Gökçe Uysal ve Yazgı Genç Yönetici Özeti Avrupa Birliği nin yoksunluk tanımına göre 2016 yılında

Detaylı

2015 Haziran ENFLASYON RAKAMLARI 3 Temmuz 2015

2015 Haziran ENFLASYON RAKAMLARI 3 Temmuz 2015 2015 Haziran ENFLASYON RAKAMLARI 3 Temmuz 2015 Haziran 2015 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Temmuz 2015 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından

Detaylı

Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır.

Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır. 1 CEM TOPBAŞ SUNUM- Giriş Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır. 2000 yılında Komşu ve Çevre Ülkeler

Detaylı

2013-Haziran Un İhracat Rakamları

2013-Haziran Un İhracat Rakamları 2 Ağustos 2013 2013-Haziran Un İhracat Rakamları ÜLKE İHRACAT MİKTARI (KG) İHRACAT TUTARI ($) İngiltere 10.147 4.410 Arnavutluk 360.000 126.000 Rusya Federasyonu 200.000 83.000 Azerbaycan 176.000 82.754

Detaylı

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu 4 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu Toplumsal cinsiyet eşitliği, bireylerin cinsiyet temelli ayrımcılığa uğramadan toplumsal yaşamın her alanında eşit olarak yer alması,

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Aralık

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Aralık SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv İnşaat Kasım İtibarıyla 2013 Otomobil Satışları 2012 nin Üzerine Çıktı Konut Fiyat Artışında Hızlanma Var İnşaat Sektörü İstihdamında Düşüş Devam Ediyor Turizm

Detaylı

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi Basın Bülteni 26 Haziran 2013 YASED, UNCTAD 2013 Dünya Yatırım Raporu nu açıkladı Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi 2012 yılında dünyada yüzde 18

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2009 Yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Sonuçları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 28/02/2011 tarihinde yayımlanan 2009 Yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması

Detaylı

Araştırma Notu 17/209

Araştırma Notu 17/209 Araştırma Notu 17/209 21 Nisan 2017 7 MİLYON 200 BİN ÇOCUK MADDİ YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Seyfettin Gürsel * Gökçe Uysal ve Selin Köksal Yönetici Özeti Avrupa Birliği nin yoksunluk tanımına göre 2015 yılında

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: Türkiye ile AB arasındaki gelir uçurumu azalmadı arttı Tarih : 14.12.2012 2011 DE HIZLI KALKINMA MASALINA ULUSLARARASI YALANLAMA TÜİK, EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle

Detaylı

DÜNYADA İSTİHDAM VE SOSYAL DURUM - EĞİLİMLER (WESO) 2016

DÜNYADA İSTİHDAM VE SOSYAL DURUM - EĞİLİMLER (WESO) 2016 ÖZET DÜNYADA İSTİHDAM VE SOSYAL DURUM - EĞİLİMLER (WESO) 2016 ÖZET Uluslararası Çalışma Ofisi- Cenevre Küresel ekonomi yeni zaaf işaretleri sergiliyor Yapılan tahminlere göre dünya ekonomisi 2015 yılında

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2012 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Ağusttos 2012 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

Geleneksel Göstergeler:Birbirinden. bağımsız amaçlara ne derece ulaşabildiğimizin göstergesi

Geleneksel Göstergeler:Birbirinden. bağımsız amaçlara ne derece ulaşabildiğimizin göstergesi Gösterge Gösterge Arapça da yön işareti Durum tesbiti Değişimin ölçümü Ölçme yeni bir şey değil ancak koyduğumuz bir hedefe (amaca) ne kadar yaklaştığımız konusunda bizi bilgilendirdiği ölçüde anlamlı

Detaylı

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI Source: Pexels Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli Ödeme Davranışları, Euler Hermes Ekonomik Araştırmalar YÖNETİCİ ÖZETİ

Detaylı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $) 4.2. HİZMETLER 1. Hizmetler sektörünün ekonomideki ağırlığı bir refah kriteri olarak değerlendirilmektedir (1). (2) tarafından bildirildiği üzere, sanayileşmeyle birlikte, ulaştırma hizmetleri ve belirli

Detaylı

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >> AVRUPA BİRLİĞİ >> Hazırlayan: Mustafa BAYBURTLU (TOBB AB Daire Başkanı) İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA TİCARİ İLİŞKİLER VE EKONOMİK DURUM İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi ülkelerin ekonomik yapıları, ekonomik

Detaylı

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı İlk Üç Ayda 14,2 Arttı yılının Ocak-Mart döneminde Türkiye den 4

Detaylı