Hacýbektaþ ta Bodur Kiraz Yetiþtiriciliði Toplantýsý yapýldý

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 11 MART 2008 SALI Hacýbektaþ ta Bodur Kiraz Yetiþtiriciliði Toplantýsý yapýldý Az bulutlu En Yüksek C o En Düþük C Hacýbektaþlýlar projesi Radyo o 13 5 Hasan Bayram kekohaso@mynet.com "Hukuk devleti" üzerine Din Dersi'nin,zorunlu ders sayýlamayacaðý ile ilgili Danýþtay'ýn verdiði karara,diyanet Ýþleri Baþkaný Bardakoðlu'nun verdið tepki,akp hükümetleri döneminde yaygýnlaþan kanun tanýmazlýðýn, kanuna, hukuka saygýsýzlýðýn önemli göstergelerinden biri olarak ülke TARÝHÝNE ve hukuk literatürüne geçmiþtir. 7 DE Aydýn Þimþek asimsek68@gmail.com Türban ve Sol Bugün türban sorununa baðlý olarak milliyetçi/liberal, laik-anti laik ekseninde toplum kaplaþma yaþýyor ve bu kaplaþmanýn dýþýnda topluma inandýrýcý bir üçüncü seçenek sunmasý gereken özgürlükçü sol bir seçenek ortaya konamýyor. Özgürlükçü Sol un özgürlükçü seçeneði (üçüncü bir yol olarak) bu mevcut kaplaþmanýn ideolojik hegemonyasýndan kendini kurtaramýyor, adeta liberal ve milliyetçi kaplaþmanýn alanýna kendini 3 DE Nafiz Ünlüyurt nafizunluyurt@hotmail.com Haydi kadýnlar Sürekli gündemde tutulan bir konu Ne yaparsan yap, ne söylersen söyle boþ Varsa da türban yoksa da 2 DE Geçtiðimiz günlerde (6 Mart) Bodur Kiraz Yetiþtiriçiliði ve Genel Meyvecilik Üretimi toplantýsý Hacýbektaþ ta yapýldý. Hacý bektaþ veli Kültür Merkezi Salonu ndan yapýlan toplantýda meyveçilik yetiþtiriciliði kapsamýnda özellikle Bodur Kiraz Üretimi hakkýnda çiftçilere bilgiler verildi. Söz konusu toplantýnýn ise; Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eldivan ýn özel giriþimleri sonucu Alara Fidancýlýk Þirketi nin desteði ile gerçekleþtiði bildirildi. Haber: Aydýn Þimþek sayfa 7 DE Kuþ gribi eðitimi toplantýsý yapýldý Tarým Bakanlýðý,Saðlýk bakanlýðý ve Unýcef iþbirliði ile düzenlenen Kuþ Gribi eðitim toplantýsý tarihinde Hacý Bektaþ veli Kültür Merkezi Toplantý Salonu nda yapýldý. Toplantýya Saðlýk Bakanlýðý, Tarým ve Köy Ýþleri Bakanlýðý personelleri ile din görevlileri (imamlar), öðretmenler,muhtarlar ve belediye zabýta ekipleri katýldý. Haber: Aydýn Þimþek 3 DE Yaþasýn 8 Mart Yaþasýn Kadýnlarýn Uluslararasý Birlik, Dayanýþma ve Mücadele Günü Eðitim Sen Merkez Kadýn Sekreteri Elif Akgül-Ateþ in 8 Mart Günü Dolayýsýyla yaptýðý Yaþasýn 8 Mart Yaþasýn kadýnlarýn Uluslararasý Birlik, Dayanýþma ve Mücadele Günü Basýn Açýklamasý Nüfusun yarýsýný oluþturan kadýnlar dünyanýn her yerinde çalýþýyor, üretiyor ve maddi-manevi deðerlerin yaratýlmasýnda yer alýyorlar. Yeryüzündeki iþlerin büyük bölümünü onlar yapýyor ama emekleri görünmüyor; zenginliklerin çok azýna kadýnlar sahip. 4 DE internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE HOÞGÖRÜ PLATFORMU SULUCAKARAHÖYÜK GAZETESÝ NE ULAÞMAK ÝÇÝN: www. hacibektaslilar.com www. hacibektasgazetesi.de GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN TEL: Abone bedelleri: Þehir dýþý için: 3 aylýk 35 YTL 6 aylýk 70 YTL Yýllýk 140 YTL Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çek Hacibektaþlýlar A.Þ adýna Erdoðan sýkýysa sen 3 doður Erdoðan ýn kullandýðý "En az üç çocuk yapýn" sözü, kutlamalar sýrasýnda büyük tepkilere neden oldu. Zonguldak ta yürüyüþe katýlan kadýnlar, "Sýkýysa 3 çocuðu sen doður" diye slogan attýlar. BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: DE

2 2 11Mart 2008 Salý Nafiz Ünlüyurt Haydi kadýnlar Sürekli gündemde tutulan bir konu Ne yaparsan yap, ne söylersen söyle boþ Varsa da türban yoksa da Ah Atatürk ah.. Ne yapmýþýnýz öyle Kadýný bu denli söz sahibi etmenin ne gereði vardý!. Erkekle kadýn, eþit olabilir mi hiç! Tanrý buyruðuna, nasýl karþý gelinir!.. Düþünmediniz mi? Kadýnýn çalýþmasý, söz ve iþ sahibi edilmesi de neymiþ!.. Modern giyim ve de yaþam. Olacak þey mi bunlar Yakýþýr mý bir Ýslam ülkesine! Bu yenilikler niye. Ne gereði vardý. Ah Atatürk ah! diyesi geliyor insanýn *** Türban cephesi hareketli. Baþarýlar kutlanýyor. Çankaya ya çýkmanýn sevinci paylaþýlýyor Her þey istendiði gibi yürümekte Düþürülen son kale Y.Ö.K Göreve gelen, Özgürlük kahramaný! Deðerli bir maden! Korkusuz bir mücahit!... Üniversitelerde türban, emin ellerde artýk. Rahat uyuyabilir baþbakanýmýz Ne güzel söylüyorlar. Bu sorun çözüldüðünde, zulüm bitecekmiþ! Daha bir özgür olacakmýþ kadýnlar! Yaðmur bile daha çok yaðacakmýþ! Bolluk gelecekmiþ! Sorun kalmayacakmýþ! Daha çok Müslüman olmanýn iþareti imiþ türban! Cennetlikmiþ Oh..be.. *** Kimse kuþku duymasýn. O bir simge Çaðdaþ düþünceye, laik inanca baþkaldýrý biçimi ATATÜRK e karþý olmanýn bir iþareti Laik Cumhuriyete karþý gelmenin göstergesi Bu oyuna nasýl gelindi? Bu ortam nasýl yaratýldý? Kadýný dinselleþtiren bir örtünme biçimi nasýl kabullenildi? Demokratým diyen çoðu kiþi bu oyuna nasýl getirildi. Hazin bir hikaye Oysa, kadýnlarla ilgili yapýlacak o kadar çok çalýþma,çözüm bekleyen o kadar çok sorun vardý ki Türk kadýnýnýn ezilmiþliði, geri býrakýlmýþlýðý, þiddetin her türlüsü Türkiye de kadýn olma gerçekten de zor. Giriþimci kadýn olabilme ise olanaksýz.. Kadýna biçilen rol, iyi bir anne ve de iyi bir eþ Milyonlarca kýzýmýz ne öðrenim görüyor, ne çalýþýyor ne de iþ arýyor. Ev kýzý. Hapsedilmiþler eve. Vurulan, döðülen, çile çeken, acý içinde kývranan kadýnlar. Yazýk deðil mi onlara? Niye daha çok bakan, milletvekili, müsteþar, vali, kaymakam ve de belediye baþkaný kadýnýmýz yok... Bu ve benzeri yýðýnlarca sorun orta yerde dururken türbanla uðraþma niye Bu oyun bozulmalý. Hem de kadýnlarýmýz bozmalý bu oyunu. Hepimiz Atatürk e minnet borçluyuz. Kadýnlarýmýz daha da çok borçlu Atatürk e. O borcu ödemenin zaman iþte. Cumhuriyet kadýný neymiþ gösterilmeli. Býrakýn yasayý masayý.kimseden fayda yok... Ne varsa sizde Karþý durun esarete Bu dernekler naylon Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Zaman gazetesinde çýkan Alevi derneklerinden baþörtüsüne destek baþlýklý haberde yer alan derneklerin asýlsýz çýkmasý, Alevi derneklerini harekete geçirdi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneði Baþkaný Ali Kenanoðlu, bu var olmayan naylon derneklerin AKP tarafýndan Aleviliði ve Alevileri asimile etmek amacýyla yený kurulduðuna dikkat çekerek, Alevilerin sorunlarýný naylon derneklerle, naylon dedelerle ve gösteriþli yemeklerle çözemezler dedi. Milli Eðitim Bakanlýðý nýn imam hatýplere ve liselere Alevilik üzerine ders verme haberini de deðerlendiren Kenanoðlu, bu derslerin gerekçesinin Alevi köylerine gönderilecek imamlarýn iþini kolaylaþtýrmak olduðunun söylendiðini ama bunun esas nedeninin asimilasyon ve misyonerlik olduðunu vurguladý. Kenanoðlu hükümete seslenerek Alevilik adýna iyi bir þey yapmak istiyorsanýz elinizi Alevilikten ve Alevilerden çekin dedi. Hubyar Sultan Alevi Derneði Baþkaný Ali Kenanoðlu Zaman gazetesinde çýkan Türbana Destek haberi baþlýðýný gördüðünde çok þaþýrdýðýný ifade etti. Kenanoðlu, insan hak ve özgürlüklerini bütünsel bir hak olarak gördüklerini bu nedenle sadece türbaný öne çýkarýp bunu bir inanç özgürlüðü olarak lanse etmenin tek taraflý bir yakaþým olduðunu belirti. Ýnançlarýn sadece türbanla sýnýrlý olmadýðýný dile getiren Kenanoðlu, Türkiye de yasaklanan ve yasaklý tüm inançsal gruplarýn kültürleri, kimlikleri ve inançlarý da özgürlükler kapsamýna alýnmalýdýr. Alevilerin inançsal özgürlükleri söz konusuyken bir iftar yemeðiyle geçiþtiriyorlar, Alevileri bir yemekle kandýracaklarýný sanýyorlar dedi. Kürtlerin de kimliksel ve kültürel haklarýnýn yok sayýldýðýný belirten Avanos ta 8 Mart kutlamasý yapýldý SATILIK TARLA 250 dekar 8 parça tarla Müracat: Hasan Danacý Tel: HACIBEKTAÞ Kenanoðlu, iþ türbana gelince bütün herkesin bunu savunmasý gerektiðini, bunun bir insan haklarý olduðunu söyleyip demokrat kesildiklerini söyledi. Kenanoðlu Biz özgürlükçüyüz ama salak deðiliz, diðer özgürlükleri yok sayarak türban özgürlüðünü savunmanin ne anlama geldiðini biz çok iyi biliyoruz dedi. Kenanoðlu, Alevi özgürlüðü içersinde yýllardýr mucadele veren bir kiþi olarak Türkiyedeki tüm Alevi derneklerini bildiklerini ve bu açýdan Zaman gazetesinde söz edilen satýlýktýr. Sulucakarahöyük/AVANOS Kýzýlýrmak Kültür Evinin düzenlediði 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü kutlamasý Avanos Belediye Düðün Salonunda saat 19.00'da baþladý. 200'den fazla kiþinin katýldýðý etkinlikte 8 Mart tarihinden bahsedildi, söz konusu Petrol KIRÞEHÝR< >HACIBEKTAÞ Üniversite Otel Ýnþaatý Üniversite Kampus Arazisi < BEÞTAÞ 643m2 587m2 626m2 638m2 617m2 634m2 609m2 610m2 derneklerinin isimlerini ilk defa duyduðunu ve bunlarýn AKP tarafindan naylon dernek olarak yeni inþa edildiðine dikkat çekti. Kenanoðlu, Alevilerin sorunlarýný naylon derneklerle, naylon dedelerle ve gösteriþçi yemeklerle çözemezsiniz, Alevi mücadelesini bu þekilde susturup yok edemeyeceðinizi iyi bilin. Eðer hükümet Alevi sorununu çözmekte gerçekten samimiyse adres belli iþinize geliyorsa diye ekledi. Zeynep Kuray (Birgün) olayda yaþamýný yitiren kadýnlar anýldý. Þiirler okundu, türküler söylendi. Etkinliðin beðenilen bir tarafý ise kýsa filmler oldu, Filmmor tarafýndan hazýrlanan "Namus Nedir?" filmi Avanos halký tarafýndan beðeniyle izlendi. Dedebað Fýrýn >MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi SATILIK ARSALAR Çep: Tel:

3 11 Mart 2008 Salý Bugün türban sorununa baðlý olarak milliyetçi/liberal, laik-anti laik ekseninde toplum kaplaþma yaþýyor ve bu kaplaþmanýn dýþýnda topluma inandýrýcý bir üçüncü seçenek sunmasý gereken özgürlükçü sol bir seçenek ortaya konamýyor. Özgürlükçü Sol un özgürlükçü seçeneði (üçüncü bir yol olarak) bu mevcut kaplaþmanýn ideolojik hegemonyasýndan kendini kurtaramýyor, adeta liberal ve milliyetçi kaplaþmanýn alanýna kendini hapsediyor. Özgürlükçü Sol, milliyetçi ve liberal seçeneklerin dýþýnda üçüncü bir cepheyi var etmeli. Türban, YÖK, Kürt sorunu, Alevi acýlýmý, anayasa tartýþmalarý,301. maddenin deðiþimi, din dersinin zorunlu olmasý vb gibi temel siyasi sorunlar ise ulusalcý/milliyetçi ve liberal hegemonyanýn alaný durumuna gelmiþtir. Ergenekon operasyonu ile darbeci çetelere sahip çýkan ulusalcý milliyetçi cephenin karþýsýnda bugün AKP nin liberal deðiþim politikalarýnýn ceberut ve militarist devlet rejiminin ortadan kaldýrýlmasýna hizmet edeceðine inanan bir cephe mevcut. Liberal Siyasal Ýslamcý AKP küresel kapitalizmin hâkim yönelimleri doðrultusunda ülkenin kaderini tek baþýna belirliyor. AKP karþýsýnda tereddütsüz bir tavýrla eþitlik ve özgürlük temelinde toplumsal muhalefeti tasarlamalý, sol seçenek. Bugün hala 12 Eylül anayasasý yürürlükte. Bugüne kadar tüm partiler ve liderleri faþist dönemin kalýntýsý olan bir anayasayý içlerine sindirerek hükümet ettiler. Þimdi bu anayasa uluslararasý sermeyenin desteðini arkasýna alan AKP eliyle deðiþtirilmek isteniyor. Bu deðiþim ayný zamanda AKP nin kapitalist küreselleþmeye bütünleþme programý çerçevesinde liberal bir deðiþimdir. Tabiî ki tüm altyapý ve üst yapý kurumlarý uluslar arasý sermayenin ihtiyaçlarýna cevap verecek þekilde yeniden düzenleniyor. Þöyle de söylenebilir, Uluslar arasý sermaye girdiði ülkenin yasalarýnýn, ekonomisinin ve siyasetinin kendi çýkarlarý doðrultusunda yapýlanmasýný ister. Y- Yasama Kontrolü, E- Ekonomi Kontrolü S- Siyasetin Kontrolü nü elinde tutmak ister. Yani o devamla YES beklentisi içinde olur. Bunun için ise o ülkenin içinde bulunduðu duruma bakar. B-Belirginlik Ý-Ýstikrar ve G- Güvenilir Ortam (BÝG) arar. AKP 22 Temmuz seçimleri ile toplumun kendisine BÝÐ için vize verdiðine kani. Ýþte bugünkü anayasala deðiþikliklerin bir anlamý ise, neoliberal serbest piyasa düzeninin anayasal bir statüye kavuþturulmasýdýr. Bu ise yukarýdan aþaðýya baðýmlýlýk iliþkisinin (emperyalizme) bir kez daha hayat bulmasýdýr. Þimdi sol olduðunu iddia belirli bir kesim türban tartýþmasýna baðlý olarak birlikte AKP nin deðiþtirmek istediði anayasanýn deðiþtirilmesine karþý oluklarýný söylüyorlar. Yani Anayasaya bel baðlýyorlar. Bu durum problemlidir. Çünkü; 12 Eylül anayasasýnýn savunulmasý söz konusudur. Buradan sol bir seçenek ve öneri çýkmaz. Eðer anayasanýn deðiþtirilmesini savunur ise, yukarýda bahsettiðimiz þekli ile AKP nin uluslararasý sermayenin ihtiyaçlarý doðrultusunda ülkenin anayasal düzene kavuþturulmasýna destek vermiþ olacaktýr. Kuþ gribi eðitimi toplantýsý yapýldý Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber: Aydýn Þimþek Tarým Bakanlýðý,Saðlýk bakanlýðý ve Unýcef iþbirliði ile düzenlenen Kuþ Gribi eðitim toplantýsý tarihinde Hacý Bektaþ veli Kültür Merkezi Toplantý Salonu nda yapýldý. Toplantýya Saðlýk Bakanlýðý, Tarým ve Köy Ýþleri Bakanlýðý personelleri ile din görevlileri (imamlar), öðretmenler,muhtarlar ve belediye zabýta ekipleri katýldý. Yapýlan eðitim toplantýsýnýn amacý Aydýn Þimþek asimsek68@gmail.com Sahici çözüm ise bu ikisine sýkýþmayan ve ikisinden birine sýrtýný dayamayan bir seçenek olmalýdýr. Türban konusu yasakçý bir zihniyetle çözülemeyecektir. AKP Türban yasaðýnýn bir sonucu olarak hükümet olma durumuna gelmiþtir. AKP nin arka planýnda yatan riyakâr politikalarý teþhir etmeden soruna salt özgürlük sorunu olarak da bakýlamaz. Bugün kara harekâtý türbaný, türban ise; AKP nin bugüne kadar çözüm üretemediði ya da sermayenin çýkarlarý doðrultusundaki politik uygulamalarýnýn üstünü örtüyor. AKP devletin sosyal alanda çekilmesinin pratiðidir. Devleti sosyal alandan çeken AKP yardým ve hayýr kurumlarý gibi ara mekanizmalarýn güçlenmesine vesile de oluyor. Saðlýk, eðitim, sosyal güvenlik piyasalaþtýrýlýyor. Sosyal hizmetler tasfiye ediliyor. Tampon mekanizmalar(yardým çadýrlarý vb) devreye sokuluyor ve devlet hayýrsever devlet baba imajýný koruyor. Bu tampon önlemler ile muhalefet bastýrýlýyor. Ýstihdam dostu bir büyüme yok. Reel ücretler verimliliðin altýnda ve geriliyor. Ekonominin büyüdüðünü söyleyen AKP ne kadar haklý ise!, iþsizliðin büyüdüðünü saklayan AKP de o kadar haksýz görünüyor. Bir büyümeden bahsedilecekse fakirleþtiren ve yoksullaþtýran büyüme den bahsedilebilir. Çalýþan kesim ve üretim sürecinin dýþýnda kalan kesimler yoksullaþýyor. Yoksulluðu yöneten Dünya Bankasý: Dünya bankasý bütün ülkelerde kendi modelinin bir sonucu olarak oluþan ve artan yoksulluðu kurduðu departman ile yönetiyor. Amaç yoksulluðu yok etmek deðil. Azaltmak ve yoksulluðu yönetmek. Dünya Bankasý bu yaraya pansuman tedavisi yapýyor. Ama dikkat edin yaranýn kendisi hiçbir zaman tedavi olmuyor çünkü öyle bir derderi yok, sadece yoksulluðu yönetiyorlar. Tansiyonun çok fazla düþmesini engelliyorlar. Bu arada sosyal dayanýþma fonu devreye giriyor. iller özel idaresi ve vakýflar kanalýyla daðýtýlýyor. Bunlar resmi yöntemler. Bir de bunun dýþýnda AKP'nin gayri resmi yöntemleri de var. Vakýf, cemaat örgütlenmeleriyle dünya bankasýna benzer bir yaklaþýmla ki Ýslami formata da çok uygun. Dünya Bankasý'nýn yaklaþýmýyla Ýslami format çeliþmiyor. Çünkü Ýslamiyette de yoksulluk sistemin bir parçasý. Yani zaten hep o durumu iyi olanlarýn arkasýna dönüp durumlarýna þükredebilmesi için var olmasý gereken bir olgu. Yoksulluk zaten yok olsa durumlarýna þükredemeyecekler. Onlarý gördükçe birileri durumuna þükrediyor, tanrýsýna daha baðlanýyor. Dolayýsýyla yoksulluk bizatihi Ýslamiyetin sistemin içinde doðal gördüðü bir ise; katýlýmcýlarýn konuyu kendi çevrelerinde geniþleterek tabana yaymalarýýnýn hedeflendiði ifade edildi. Toplantýda Kuþ Gribi virisünün tanýmlanmasý,yayýlmasý,bulaþma yollarý ile hastalýktan korunma yollarýndan bahsedildi. Hastalýðýn yayýlmasýnda önemli etkenlere dikkat çekilerek; avcýlar yolu ile bulaþmasý,çoçuklarýn bilinçsiz olarak kanatlýlar temasý,açýkta kanatlý yetiþtirilmesi gibi nedenler önem sýrasýna göre anlatýldý. Dikkat edilecek konular üzerinde durularak katýlýmcýlarýn kuþ Gribi hastalý konusunda halký bilinçlendirmesine dikkat çekildi. Türban ve Sol durum. Yani yoksullar, emekçiler ölümüne bekletilip sýtmaya razý ediliyor. AKP bugün adeta seçeneksizliðin seçeneði olduðunu bir kez daha hepimize hatýrlatýyor. Bugün sahici bir solun piyasa karþýsýnda savunmasýz kalan emekçileri ve yoksullarý AKP nin hayýrsever politikalarý na teslim etmemesinin yegâne yolu dayanýþmayý, özgürlüðü ve eþitliði siyasal bir program dâhilinde eyleme dökmesi gerekiyor. Solun toplumsal baðlarýnýn zayýflamasý ve giderek kopmasý ile oluþan boþluk bugün siyasal Ýslam ve tarikatlar tarafýndan doldurulmuþtur. (burada soldan kasýt CHP-SHP-ve DSP dir. Bu partiler kitle partileri olarak bir dönem kitlelerin özlem ve beklentilerine duyarlý bir konjonktürü yaþadýlar yýllarý. ) Sosyalist sol ise bugün hala uluslar arasý sosyalist deneylerin olumsuzluðunun ve 12 Eylül ün þokunu üzerinden atmýþ deðildir. * Sosyalist solu soðuk savaþ döneminden kalma yöntemlerle yok etmek isteyen ABD nin, yeþil kuþak projesi doðrultusunda Türkiye de Siyasal Ýslamcý örgütlenmeleri teþvik etmesi ve ordunun da dahil bu tür örgütlenmelere göz yummasý (Rabýta vb) bugünkü geliþmelere olanak sunmuþtur. Bundandýr ki; solu olmayan bir ülkede tüm kirlilikleri, Türbaný, Siyasal Ýslamý, milliyetçiliði, savaþý ve ölümü gündem yapýyorlar. Siyasal islamýn ve dinci gericiliðin toplumu teslim almasýna baðlý olarak bugün eðitim ve kamu yönetimi alanýnda gerçekleþen anti laik dönüþümler söz konusudur. Bu nedenle bugün laiklik mücadelesi orta sýnýflarýn mücadelesine veya batý hayat tarzýný koruma ve savunma refleksine indirgenemez. Bu alandaki mücadele siyasal Ýslamýn ve dinci gericilik tarafýndan teslim alýnan tüm toplumun vermesi gereken bir mücadeledir. Türban ve sol 28 Þubatla deðiþen siyasal iklime baðlý olarak tüm üniversitelerde türban yasaðý getirildi. Bugün türban yasagýna karþý üç farklý eðilim söz konusudur. Birincisi türban yasaðýnýn kalkmasýný isteyen büyük bir çoðunluk (AKP ya göre), yasaklar kalksýn diyen belli bir kesim ve 28 þubat öncesinde olduðu gibi üniversitelerin kendi insiyatifine býrakýlmasýný isteyen bir kesim var. Türbanýn siyasal bir simge olduðunu, bu simgenin ise siyasal islamý temsil ettiðini, laikliðin,cumhuriyet deðerlerinin aþýndýrýldýðýný (CHP eksenli laik-anti laik politikasý) savunan kesimler türban yasaðýnýn kalmasýný savunuyorlar. Yasaðýn kalkmasýný isteyen kesimler (AKP, liberaller ve Zaman Gazetesine kadar geniþ bir yelpaze) soruna temel haklar ve hürriyetler kapsamýnda baktýklarýný söylüyorlar. Dikkat edilir ise her iki yaklaþýmýn söz konusu sorundan beslendiði görülecektir. Çünkü türban her iki anlayýþýn politik alaný olmuþ durumdadýr. Türbaný savunan anlayýþ ve karþýsýnda olan anlayýþ ayný sorun üzerinden güçleri nispetinde oy alarak politikalarýný iktidar yapýyorlar/yapmaya çalýþýyorlar. Örneðin yoksulluk ve açlýk sorununa çözüm olarak laiklik öneren sol ve sosyal demokratlar toplumsal inandýrýcýlýklarýný her geçen gün yitirmekte ve AKP nin taþeronluðuna hapsolmaktadýr. Bundandýr ki bugün AKP hem iktidar hem de muhalefettir. Eðer bugün türban sorununa baðlý olarak ulusalcý-milliyetçi ve liberal kutuplaþmanýn her hangi bir tarafý olmayacak sahici, inandýrýcý ve bir üçüncü seçenek olarak özgürlükçü solcularýn yasak savma kabilinden basitçe türbana evet yada türbana hayýr demeleri doðru bir seçenek deðildir. Çünkü Türbana evet demek ayný zamanda 12 Eylül anayasasýnýn deðiþeceði yanýlgýsý ile birlikte AKP nin neoliberal politikalarýnýn anayasal düzene kavuþmasýna hizmet etmek olacaktýr. Türbana hayýr dediðinde ayný zamanda 12 Eylülün tortusu olan anayasanýn deðiþmemesine ve 12 Eylül anayasasýnýn savunulmasýna sol seçeneði mahkûm etmektir. Üçüncü seçenek her ikisine basitçe evet ve hayýr demekten geçmiyor. Özgürlüklerin birini diðerinden ayýrmamak koþulu ile Türkiye gündemine bomba gibi düþen 600 türbanlý kadýnýn bildirisine kulak verelim: Baþýný örttüðü için ayrýmcýlýða uðrayan kadýnlar olarak üniversitelere girmekle mutlu olmayacaðýz. Kürtlerin ve ötekileþtirilenlerin kendilerini bu ülkenin asli unsuru hissetmesi için gereken ortam oluþturulmadan; 301 davalarýný bitirecek düzenleme yapýlmadan; Alevilerin ibadet evlerini kültür merkezi olarak görmekten vazgeçilmeden; üniversitelerin özgürlüðünün önündeki en büyük engel YÖK kaldýrýlmadan; 12 Eylül darbe anayasasý ortadan kaldýrýlýp yeni, sivil bir anayasa yapýlmadan mutlu olmayacaðýz Þimdi bu bildiri karþýsýnda Ýslamcý Muhafazakâr kesim ile Ortodoks sol kesim hayýflanacak. Birisi islamý olanak olmaktan çýkardýðýný düþündüðü için urun zýndýklara diyecek, diðeri ise sol refleks ile urun þeriatçýlara diyecek. Sahi tarihte dinsel çerçevede sol deðerleri temsil eden hareketler ve þahsiyetler hiç olmadý mý? Hallac-ý Mansur, Babailer, Þeyh Bedreddin e bugünün solcularýnýn itibar etmesinin nedeni Sol/sosyalist olmalarý mý dýr? Üçüncü bir seçenek ; bildirideki talepler doðrultusunda demokratik, Özgürlükçü Cumhuriyet mücadelesinin önemsenmesidir. Bu talepler yýllardan beri solun mücadele tarihini oluþturan talepler deðil midir? Son söz yerine; Ýdama karþý olduðunu söyleyen sol bir anlayýþ TÜSÝAD ýn da idama karþý olmasý nedeni ile idama karþý olmaktan vazgeçebilir mi? *Not: Týrnak içerisinde belirtilen görüþler Birgün Gazetesi nde yayýnlanan Küreselleþme ve Siyasal Ýslam yazý dizisinden alýnmýþtýr.

4 11 Mart 2008 Salý Yaþasýn 8 Mart Yaþasýn Kadýnlarýn Uluslararasý Birlik, Dayanýþma ve Mücadele Günü yoksulluk kadýnlaþýyor. Ekonomiler büyüyor Türkiye de artan muhafazakarlýk, kadýnlarýn ama istihdam daralýyor; eðitim ve saðlýk birer hak ve özgürlüklerini tehdit ediyor. Siyasal hak olmaktan çýkartýlýyor, istihdam çatýþmalarýn sembolüne dönüþtürülen güvencesizleþtiriliyor, esnekleþtiriliyor; kamu türban/baþörtüsü konusu, ülkeyi de yeni bir harcamalarý kesiliyor; emekçi sýnýflarýn asýrlar kutuplaþma ve gerilimin eþiðine getirmiþtir. Eðitim Sen Merkez Kadýn Sekreteri Elif Akgül-Ateþ in 8 Mart Günü Dolayýsýyla yaptýðý Yaþasýn 8 Mart Yaþasýn kadýnlarýn Uluslararasý Birlik, Dayanýþma ve Mücadele Günü Basýn Açýklamasý süren mücadelelerle elde ettikleri kazanýmlar aþýndýrýlýyor. Eðitim, saðlýk, insanca yaþama, geleceðe güvenle bakma, çalýþma ve refah hakkýný bütün yoksullar ve emekçiler yitiriyorlar ama onlarýn içinde de en çok kadýnlar yitiriyor. Geliþen milliyetçilik, ataerkil nefret kültürü ile birlikte þiddeti gündelik hayat içinde de yaygýnlaþtýrýyor. Artýk demokratik ve barýþçýl yollardan çözüm bulunma zamaný gelmiþ de geçmekte olan Kürt sorununun halen operasyonlarla çözülmeye çalýþýlmasý, ülkemizi baþka bir açmaza doðru sürüklemektedir. kazanmasý için ILO ve UNESCO tarafýndan hazýrlanan, ülkemiz tarafýndan da onaylanan Öðretmenin Statüsü Tavsiyesi nde yer alan ilkeler hayata geçirilmelidir. Nüfusun yarýsýný oluþturan kadýnlar dünyanýn her yerinde çalýþýyor, üretiyor ve maddi-manevi deðerlerin yaratýlmasýnda yer alýyorlar. Yeryüzündeki iþlerin büyük bölümünü onlar yapýyor ama emekleri görünmüyor; zenginliklerin çok azýna kadýnlar sahip. Aile içinde harcadýklarý emek ve yaptýklarý iþler, cinsiyetlerinin doðal uzantýsý olarak görülüyor; deðer görmüyor. Aile içinde görülmeyen ve deðer verilmeyen bu emekleri, çalýþma yaþamýna hep bir sýfýr yenilgili baþlamalarýna neden oluyor: Kadýnlar köyde kaþýk düþmaný, evde saçý uzun aklý kýsa, fabrikada vasýfsýz iþçi. Dünya genelinde dinsel tutuculuk, milliyetçilik ve savaþlar bütün toplumsal kesimlerle verdiði zararýn yaný sýra kadýnlarýn yaþamýný ayrýca çekilmez hale getiriyor. Türkiye nin gündemini kilitleyen türban tartýþmasýnda olduðu gibi, siyasal çatýþmalar kadýnlarýn bedenleri üzerinden yürütülüyor. Milliyetçilik kadýnlarýn bedenlerini savaþ alanýna çeviriyor. Ve savaþlar kadýnlarýn her Emeði, barýþý, özgürlüðü ve eþitliði savunan kadýnlar olarak tüm bunlara hayýr diyoruz. Ataerkilliðe, eþitsizliðe, kapitalist sömürüye, milliyetçiliðe ve savaþlara son. Novamed iþçisi kadýnlarýn mücadelesi, kadýn direniþinin ve örgütlü kadýn gücünün en Sözleþmeli, kýsmi zamanlý geçici öðreticilik ve ücretli öðretmenlik gibi uygulamalara son verilmeli, öðretmenler kadrolu olarak istihdam edilmeli, öðretmenleri kariyer basamaklarýna göre ücretlendirmek yerine, kýdem esasýna göre ücretlendirmeye geçilmelidir. Bu hayata geçirilene deðin de ücretli ve sözleþmeli öðretmenlerin statülerine, özlük haklarýný, ücretlerine iliþkin net, anlaþýlýr ve her yerde eþit bir þekilde uygulanabilir düzenlemeler yapýlmalý ve bu konudaki belirsizliðe ve karmaþaya son verilmelidir. Kadýnlarýn ezilmesinde ve sömürülmesinde ataerkillik ile kapitalist sömürü iþbirliði halindedir. Birisinin güçsüzleþtirdiði ve deðersizleþtirdiðini öteki daha çok sömürüyor. Eðitim sistemi yeniden düzenlenerek dershanelere son verilmelidir. Bu gerçekleþtirilinceye kadar dershaneler istihdam koþullarý açýsýndan Milli Eðitim Bakanlýðýnýn yaný sýra Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Kadýnlar küresel kapitalizmin yedek sanayi ordusunu oluþturuyor. En çok onlar iþsiz kalýyor. Daha örgütsüz ve daha kötü koþullardaki iþlerde, daha düþük ücretlerle çalýþýyorlar. Ýþten en kolay onlar çýkarýlýyor. Sendikalar en az onlara ulaþabiliyor. dilden yaktýklarý aðýtlarý çoðaltýyor. yakýn tarihli göstergesi olmuþtur. Barýþ içinde, Bakanlýðýnca da sýký bir þekilde denetlenmelidir. Sigortasýz çalýþtýrma, borç senedi imzalatma, iþe baþlarken tarihsiz istifa dilekçesi yazdýrma uygulamalarý karþýsýnda cezai müeyyideler hayata geçirilmelidir. Dünya halklarý ve emekçiler yoksullaþýyor; Ülkemizde kadýnlar eðitim hakkýndan daha az yararlanýyor. Çalýþanlarýn büyük bölümü eþit ve özgürce yaþamak istiyoruz ve örgütlenirsek bunu baþaracak gücümüz Doðumdan dolayý ücretsiz izne ayrýlan kamu çalýþaný kadýnlarýn, izinde geçen süreleri hala tarým alanýnda ve ücretsiz aile iþçisi olduðunu biliyoruz. emekli kesenekleri devlet tarafýndan ödenmeli statüsündedir. Kadýnlar çalýþmak isteseler dahi ve emeklilikten sayýlmalýdýr. iþ bulamýyorlar; iþe girerken ve iþ yerinde Eðitim ve Bilim Emekçisi kadýnlar olarak ayrýmcýlýða uðruyorlar. Kayýt dýþý sektör kadýn taleplerimiz: Bakým isleri kamusallaþmalý ve ebeveyn emeðinin sömürüsü üzerinde yükseliyor. Kadýn izni için gerekli yasal düzenlemeler istihdamýnýn en yüksek olduðu kamuda Tüm çalýþanlar, iþ güvencesine, eþit ve adil yapýlmalýdýr. çalýþanlarýn büyük bölümü alt kademelerde, ücrete ve sosyal güvenlik hakkýna kavuþmalýdýr. düþük statülü iþlerde yýðýlmýþlardýr. Kamudaki Ýþyerinde cinsel tacize karþý koruyucu her yüz yöneticiden sadece birisi kadýndýr. Grevli toplu sözleþmeli sendika hakký tedbirler alýnmalý ve yasal yaptýrýmlarýn Kamunun tasfiyesini ve istihdamý tanýnmalýdýr. uygulanmasýnda maðdurun þikayeti yeterli esnekleþtirmeyi getirecek olan Sosyal Güvenlik olmalýdýr. ve Genel Saðlýk Sigortasý ve Personel Rejimi Saðlýk ve eðitim ticarileþtirilmemeli, ILO nun Aile Sorumluluklarý Olan Kadýn Yasa tasarýlarý bu tablonun daha da bozulmasýna ücretsiz ve kolay ulaþýlabilir olmalýdýr. ve Erkek Ýþçilere Fýrsat Ve Davranýþ Eþitliði yol açacaktýr. Saðlanmasý na Ýliþkin 156 sayýlý sözleþmesi Öðretmenlik mesleðinin gereken saygýnlýðý ülkemiz tarafýndan onaylanmalýdýr.

5 11 Mart 2008 Salý Esat Adil Müstecaplýoðlu 1904 ile 1958 arasýnda dünyamýzda 54 yýlcýk yaþayan Esat Adil i hatýrlatýp gündeme getiren bir kitap: UNUTULMUÞ SOSYALÝST: ESAT ADÝL. ESAT ADÝL MÜSTECAPLIOÐLU NUN HAYATI, MÜCADELESÝ VE ESERLERÝ; BELGE yayýnevinden çýktý... Esat Adil kimdi? Varlýklý bir ailenin çocuðu olarak Balýkesir de dünyaya gelen Esat Adil; henüz çocuk denilecek yaþta Kuvayý Milliye Hareketi ne katýldý. Kurtuluþtan sonra Ankara Hukuk ta okudu. Okulun ilk öðrenci derneðini kuran, baþkanlýðýný yapan ozan ruhlu bir genç ti. Ardýndan Belçika da Deniz Hukuku, Ceza ve Islahevleri üzerine doktora yaptý. Ülkesine dönüþünde Balýkesir Halkevi nin kurucularýndan biri ve baþkaný oldu. Ayný zamanda günlük Savaþ gazetesini yayýmladý. Bunun yanýnda Savaþ Kitapevi Yayýnlarý ndan kitaplar çýkardý. Kuvayý Milliyecilik le Belçika da tanýdýðý Emile Vandervelde in temsil ettiði II.Enternasyonal Sosyalizmi ni harmanladýðý düþüncelerini; kýsa sürede yerli, milli ve halkçý bir sosyalist yapýya dönüþtürdü. Bu doðrultuda Balya maden iþçilerinin grevini örgütleyerek, onlara Balýkesir üzerine Açlýk Yürüþü eylemi yaptýrdý. Halkevi baþkanlýðý, gazete ve kitap yayýncýlýðý, maden iþçilerini greve sürükleme gibi düþünce ve eylemlerinin bölgedeki egemenlerin tepkisini çekmesi üzerine; Balýkesir den uzaklaþarak, asli mesleði olan hukuk alanýnda bazý görevler üstlendi. Cezaevleri Genel Müfettiþliði nden, Temyiz Baþsavcý Yardýmcýlýðý na, Ýmralý modern cezaevinin kuruculuðundan müdürlüðüne dek bir sýra görevde bulundu. Edirne Çocuk Islah Evi ni kurdu. Ýmralý Cezaevi nin müdürlüðünü yaptýðý sýrada, 1941 de, NAZÝ ordularý Türkiye nin Bulgaristan ve Yunanistan sýnýrlarýna gelip dayandýðýnda mahkumlarla, dýþarýdan yardýmcý olacak kimi yurtseverlerle birlikte, olasý bir Alman saldýrýsýna karþý, Mudanya daðlarýnýn gerisine çekilerek verilecek bir gerilla harbi ni örgütlemeye koyuldu. Dönemin tek sol muhalif gazetesi Tan da; 31 Mart 1945 ten gazetenin tahrip edildiði 4 Aralýk 1945 e kadar, Adiloðlu Gizemli yaþamlarýn cenneti: YENÝ GÝNE MIKAEL STRANDBERG Üzerinde eski püskü bir tiþört ve aþýnmýþ bir I pantolon vardý. Kýsa ve geniþ ayaklarý ayak-\j kabýsýzdý ama kafasýnýn üstünde karmaþýk çiçeklerden oluþmuþ, cennetin 43 çeþit kuþlarýndan alýnan renkli kuþ tüyleriyle süslenmiþ bir çelenk vardý. Belinde ise, olasý bir kavgaya karþý küçük bir baltasý bulunmaktaydý. Tari vadisinin diðer Huli erkekleri gibi, o da, komþularý ve kendileri arasýnda alevlenebilecek yeni bir kan davasý olayýna her zaman hazýrlýklýydý. Hayatýn bu gerçeði, Tari vadisindeki yaþamý, insanoðlu Yeni Gine'ye ulaþtýðýndan ve dünyanýn en eski tarým kültürünün oluþmasýndan beri, belki de bin yýllardýr etkiliyor. Bu eski tarým kültürünün var olduðu yerde, baþlýca besin kaynaðýný son 300 yýldýr büyük bir baþarýyla yetiþtirilen patates oluþturuyor. KABÝLE SAVAÞLARI SÜRÜYOR Köyünün onurunu kurtarmak için kardeþini vurmasý da kabiller arasý çatýþmayý önlemeye yetmemiþ. 3 kiþi daha ölmüþ, her nedense çýkan çatýþmada. "Erkek kardeþim, geçen hafta civardakilerle yapýlan kavgada vurulan dört savaþçýdan biriydi"dedi, dürüst ve açýk, ama dramatik olmayan bir Huli anlatýmýyla devam etti: "Ýþte bu yüzden bugün burada bir sürü insan toplandý. Kabileler arasýnda misilleme olacak." Bana ne olduðunu söylemekte isteksizdi ama þüphesiz suçun nedeni, Huli halkýnýn üç kutsal deðerinden biriyle ilgiliydi. Komþu kabile topraklarýný, domuzlarýný ya da bir kadýný çalmýþ olmalýydý. Bu sýralama önemli. Þimdi kaybedilenler telafi edilmeliydi. Erkek kardeþi hayatta kalmayý baþarabilmiþti ancak hareket edemiyordu. Bu durum karþý tarafa 600 domuza mal olmuþtu. Kýyaslama yaparsak; daðlarda çalýþkan bir kadýnýn deðeri 30 domuzdur. Bir erkek bu parayý elde edebilmek için bütün hayatýný çalýþarak harcayabilir. Bu yüzden Huli kadýnlarý, sahildeki kabilelerde-ki erkeklerle çok nadiren evlenirler. Kendi aralarýnda ise 3 domuza evlenebilirler, ancak kýyýdaki insanlarýn onlarla evlenmesinde cesaretlerini kýran tek þey bu bedel deðil. Rehber ve týp adamý, hayatýmda tanýdýðým en hoþ insanlardan biri olan Simon, Tari vadisini ziyaret ettiðinde onlarýn kocaman kadýnlarýndan ve dað adamlarýndan korktuðunu belirtmiþti.. "Dükkanýn içine girmeye cesaret bile etmedim"dedi, biz kýyý þehri Madang'ýn kuzeybatý bölgesini gezerken. "Oradayken dað adamlarýnýn gözleriyle beni süzüp bana neler yapabileceklerini hesapladýklarýný düþündüm. Ayrýca geceler çok soðuktu, titremeden takma adýyla yazdýðý kroniklerde; en çok, Tek Parti Diktatörlüðü nün hukuksuzluðunu göze batýrýnca, gerçek kimliðini öðrenen Milli Þef Ýsmet Ýnönü; Adalet Bakaný na, Susturun þu köpeði! emrini verdi. Tek Parti Diktatörlüðü nün güdümlendirdiði 4 Aralýk 1945 saldýrýsýnda; kronikler yazdýðý Tan gazetesi, kendisinin çýkardýðý Gün dergisi, kurucubu ve yazarlarýndan olduðu Yeni Dünya gazetesi, sahibi bulunduðu Lena Kitabevi tahrip edildi. Ýllegalitedeki Türkiye Komünist Partisi nin 1946 da, legale çýkan kolu olan Türkiye Sosyalist Partisi nin kuruculuðuna ve baþkanlýðýna Plenum kararýyla getirildi. Plenum kararýna ve protokole raðmen, bir ay sonra, Doktor Þefik Hüsnü Deðmer, ikinci bir sosyalist parti kurarak Esat Adil in karþýsýna dikildi. Ayný yýlýn 16 Aralýk ýndaki tutuklamalardan sonra açýlan davada Esat Adil in TKP ile organik bir baðý olmadýðý için partisi ve kendisi beraat etti yazýnda bu kez Türkiye Sosyalist Partisi ni TKP yle hiçbir baðlantýsý olmaksýzýn ikinci kez kurup faaliyete geçirdi. Türkiye Sosyalist Partisi, 1952 Haziraný nda tekrar kapatýldý, Esat Adil öteki yöneticilerle birlikte tutuklanýp yargýlandý. Bu davada, partinin üyelerinden þair Attila Ýlhan, Esat Adil in ve öteki yöneticilerin aleyhinde kamu tanýðý olarak ifade verdi. duramýyordum. Bir hafta boyunca hiç birþey yemedim ve zatürreye yakalandým. Onlardan ve daðlarýn soðuðundan koru kendini!" Huli insanlarý 1934 gibi geç bir tarihte keþfedildi ve 15 yýl öncesine kadar dýþ dünya bu verimli topraklarýn farkýnda bile deðildi. Bugün kabile savaþlarý yasak olmasýna raðmen hala görülmekte. Geleneðin iktidarý son derece güçlü. Korkutucu olan, Yeni Gine'nin baþkenti Port Moresby'den yapýlan uçuþlardaki yolcularýn yarýsý silah, domuz satýn almaya gelen ya da para getiren Hulilerin akrabalarý olmasýdýr. Huliler hala ilkel koþullarda yaþayan dayanýklý ve savaþçý insanlar. Kendilerinde Masailerin gururunu ve vahþiliðini görüyorlar. Bu durum onlarýn kendilerini diðerlerinden daha üstün bir ýrk olarak görmelerini saðlýyor. Baktýðýmýzda hala taþ devrinde gibi yaþayýp daðlara saklanýyorlar. Dünyada konuþulan dillerin %20'si, 4,000,000 insanýn 800'den fazla farklý dili konuþtuðu Yeni Gine'de bulundu. Ýtiraf etmeliyim ki, Yeni Gine 25 yýldýr dünyanýn bilinmeyen yerlerine yaptýðým keþif yolculuklarýnda gördüðüm yerlerin en harikasrydý. Ada, turistlerin varabileceði dünyanýn en ilginç yerlerinden biri. Olanak bulabilenler çok geç olmadan buralarý mutlaka görmeli. Korkarým dünyanýn pekçok yerinde olanlar burada da olacak; kereste þirketleri burayý fark edecekler ve Yeni Gine'nin deðiþik tropikal ormanlarý ve taþ devrine ait yaþam yalnýzca hatýralarda kalacak. EL DEÐMEMÝÞ CENNET Yeni Gine'ye gidiþim baþka bilinmezlere Esat Adil, tahliye olduðu 1953 ten sonra bir yandan avukatlýk yaparken; devrimcilerin ve sosyalistlerin davalarýna ücretsiz olarak bakýyordu. Öte yandan, Doktor Hikmet Kývýlcýmlý nýn Vatan Partisi ne omuz verirken, Vatan Partililer tutuklanýp yargýlanmaya baþladýðýnda da onlarýn gönüllü avukatlýðýný yapýyordu Martý nda, Halil Lütfü nün atýlým yapan Tan gazetesinde bir süre, Avukatýnýz Diyor Ki köþesini yazýp, Günaydýn sütununda Haydar Günay takma adýyla kronikler kaleme aldý 1958 Eylülü nde þüpheli bir biçimde öldü. Araþtýrmacý-Yazar Emin Karaca nýn yýllardýr elinin altýndaki bir konu olan Esat Adil in hayatýný, mücadelesini ve eserlerini ele alan çalýþmasý nihayet tamamlandý. UNUTULMUÞ SOSYALÝST: ESAT ADÝL de; Esat Adil in Balýkesir de günlük olarak çýkardýðý Savaþ ýn kupürlerinden, eserlerinin kapaklarýna, gazete-dergi yazýlarýndan 1956 Tan ýndaki Avukatýnýz Diyor Ki köþesine dek her þey belgelendi. Tan, Gün, Gerçek (1946), Baþdan, Haftalýk Gerçek (1950), Günlük Gerçek (1950) teki yazýlarýndan örnekler sýralandý. Emin Karaca'nýn uzun soluklu araþtýrma eseri BELGE yayýnevinden çýktý.. yaptýðým keþif gezilerinden farklýydý. Thabela seyahat acenta-sýnýn sahipleriyle birlikte ve Bayan Karin Bernees-son'un yolculuðu Borneo'yla birleþtiren planlamasýyla ayak bastým bu harika topraklara. Görünüþleri biraz ürkütücü olsa da, burada tanýdýðým insanlar hayatýmda tanýdýðým en sevimli insanlardý ve onlarýn kabileler arasý kavgalarý ziyaretçileri hiç etkilemiyordu. Kavgalarý kendi aralarýndaydý yalnýzca. Ayrýca, Papualýlar da mizah duygusuna ve kocaman bir hoþ geldin gülüþüne sahip. Son derece cömert ve hakiki insanlar. Bir sonraki keþif projelerine atýlmak benim için oldukça zor olacak, çünkü hayatýn anlamýyla ilgili sorularýn cevaplarýný burada bulduðumu sanýyorum. Her köy kendi domuzlarý ve kendi özgün ilaçlarýyla büyülü bir dünyaya sahip. Üstelik ayný zamanda burasý, el deðmemiþ yaðmur ormanlarýnýn ve olaðanüstü bir doðal yaþamýn bulunduðu ender yerlerden biri. Kuþ gözlemcileri için de tam bir cennet. Ýkinci dünya savaþýndan kalma gemi enkazlarý ve köpek balýklarý, kuzey sahillerini dalgýçlar için dünyanýn en muhteþem yerlerinden biri haline getiriyor. Hemen her yeri gören benim gibi birinin, birazýný ve ayný zamanda da herþeyini anlayabildiðim tek yer oldu: Yeni Gine. (BÝRGÜN 10/03/2008)

6 Þakir Þenol Sayýn gazi vekiller 85 lira yaþlýlýk ve sakatlýk maaþý için birbirini ezen ülkemde. Aziz Nesinlik ne olaylar yaþanýyor. Bir taraf uzay çaðýný yaþarken, bir taraf sefilleri oynuyor. Gemisini kurtaran kaptan yani yine. Bakýnsana vekillere gazi olanaklarýndan da yararlanacaklar. Nevþehir Ýl Koordinasyon Kurulu Toplantýsý yapýldý 11 Mart 2008 Salý projenin parasal tutarý 430 milyon YTL dir ödeneði ise 30 milyon YTL kadardýr. Önceki yýllar harcamasý ise 92 milyon YTL dir. Ancak nakdi gerçekleþme oraný yüzde 86 civarýndadýr. Ayrýca 2007 yýlýnda bilindiði gibi Köy Alt Yapýsýný Destekleme Projesi (KÖYDES), Belediyelerin Altyapýsýnýn Desteklenmesi Projesi (BELDES)i vardý, her ikisinde de yüzde 100 hedefi tutturmuþ olarak 2008 yýlýna geçtik. KÖYDES programýnda 48 adet içme suyu projesine 1,3 milyon YTL, 145 adet yol projesine 9,5 milyon YTL, BELDES programý kapsamýnda ise 12 Belediyenin içme suyu projesine 510 bin YTL, 40 Belediyenin yol projesine de 4 milyon YTL kaynak ayrýlmýþ, harcanmýþ ve bu projelerin tamamý bitirilmiþtir. Bu bizim vekillerimiz var ya. Çok masraftalar garibanlar. Her gün yapýlan hemþeri ziyaretleri. Ziyaretçilerine sunulan çaydý yemekti ve bir sürü ikram. Memlekete yapýlan seçmen ziyaretleri. Ýþ takipleri, telefon faturalarý. Derken, gariplerim evin yolunu bulamýyorlar. Su akarken küplerini doldurmak þöyle dursun küplerindekinden de oluyorlar garipler. Onun için bu vekillerimize maaþ vermeyelim. Asgari ücret mi olur? Kore Gazilerine ödenen para kadar mý olur? Belirli bir miktar maaþ verilmeli kendilerine. Ancak tüm zaruri giderleri, Mecliste ki giderleri faturalandýrýlmak koþuluyla kendilerine ödenmelidir. Daha yetmezse memur ve emekli maaþlarýndan biraz kýsýntý yapýlarak kayýplarý giderilmelidir, vekillerimin. (Bu yazdýklarým ya düþlerde veya sosyalist bir iktidarda olur ellaham) Ya da Cuma günleri yardým kampanyalarý da düzenleyebiliriz. Demokrasilerde çare tükenmezde. *** Eðitim Sen sendikasý bir araþtýrma yapmýþ üniversite öðrencileri arasýnda. Yüzde dörtlük bir kesim hariç bölümlerinden memnun deðilmiþ. Hepsi gelecek kaygýsý taþýyorlarmýþ. Eðitim Sen in araþtýrmasý Türkiye yi yakýn gelecekte tatminsizlik ve verimsizliðin beklediðini ortaya koydu. Sevdiði okulda okuyan üniversitelilerin oraný yüzde 4,3... Eðitim Sen in Üniversitelerimiz baþlýklý araþtýrmasý Türkiye yi nasýl bir geleceðin beklediðine iliþkin önemli veriler ortaya koydu. Üniversite öðrencilerinin yüzde 95 den fazlasý sýrf okumuþ olmak için okuyor. ÖSS de gençler istedikleri için deðil puanlarýnýn yeteceðine inandýklarý için okullara yöneliyor. Barýnma zorluklarý da gençlerin yaþadýðý kentlerdeki okullarý seçmelerinde etkili oluyor. Araþtýrma üniversite sürecindeki önemli eþitsizlikleri de ortaya koydu. Üniversitelilerin yüzde 87,9 u il ve ilçe merkezi doðumlu. Üniversite sýnavý öncesi dershaneye gitmek ise artýk neredeyse bir zorunluluk olmuþ durumda. Üniversitelilerin yüzde 93 ü ÖSS öncesi dershaneye gidiyor, yüzde 13 ü özel ders alýyor. Sadece yüzde 6,6 sý okullarýndaki kursla yetiniyor. *** Ben diyorum ki, ne gerek var üniversite bitirmeye. Siz biraz daha çalýþýn vekil olun. Kendinizi, geleceðinizi kurtarýn. Sülaleniz rahat etsin. Öyküyü duymuþunuzdur. Orman koruma memurlarýndan çok korkan yaþlý bir ninenin köyü ziyarete gelen kaymakama acýyarak, vah yavrum, az daha okuyup ta bir ormancý olsan, ne vardý? demesi gibi gençlerimizin tahsil yerine vekil olmalarýný öneriyorum bende Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Nevþehir Ýl Koordinasyon Kurulu toplantýsý Vali M. Asým Hacýmustafaoðlu baþkanlýðýnda, Valilik Toplantý salonunda yapýldý. Ýlin yatýrýmlarýna iliþkin bilgiler veren Vali Hacýmustafaoðlu, Nevþehir de 2007 yýlý sonu itibariyle toplam 260 projeden 153 adedi bitirildiðini, 96 adedi 2008 yýlýna sarktýðýný, 7 adet projenin ihale aþamasýnda olduðunu ve 4 adet projeye de çeþitli sebeplerle baþlanamadýðýný bildirdi. Nevþehir de 3 ayda bir olaðan yapýlmakta olan Ýl Koordinasyon Toplantýsýna Vali Hacýmustafaoðlu nun yaný sýra Vali Yardýmcýsý Hüseyin Ergi, Kaymakamlar, Yaþasýn 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü! Pir sultan Abdal Kültür Derneði genel Merkezi gazetemize göndermiþ olduðu basýn açýklamasý ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü nü kutladýðýný belirtti. Konu ile ilgili basýn açýklamsýda þu görüþlere yer verildi: 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü, çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesi, eþit iþe eþit ücret talepleri için direnirken, 1857'de Newyork'da yanarak ölen kadýn tekstil iþçilerinin anýsýna, 1910 yýlýnda ki 2. Enternasyonal toplantýsýnda Clara ZETKÝN'in önerisi ile Dünya Emekçi Kadýnlarýna armaðan edilmiþ bir gündür. Daha insanca iþ ve yaþam koþullarý için hayatlarýný kaybeden bu kadýnlar, kadýnlarýn eþit ve özgür bir dünya taleplerini canlý tutmalarýnýn öncüsü olmuþtur. 8 Mart, oy hakký, sendikalaþma ve eþit iþe eþit ücret gibi taleplerle yola çýkan kadýnlarýn mücadelesinin bir ürünüdür. Sivas ta yakýlan, Bursa da dokuma fabrikasýnda sigortasýz olarak çalýþtýrýlýrken yanan, Ceylanpýnar da Kazým Genç tarým iþçisi olarak kamyon kasasýnda boðulan, Cezaevlerinde ölüm oruçlarýnda çocuklarýyla direnen, Grev çadýrlarýnda bazen grev gözcüsü olan, bazen de direnen eþlerine yoldaþ olan kadýnlarýmýz olmuþtur. * Küresel kapitalizmin yarattýðý yoksulluk ve þiddet en çok kadýnlarý vuruyor. Belediye Baþkanlarý ve yatýrýmcý daire müdürleri de katýldý. Vali Hacýmustafaoðlu, burada yaptýðý konuþmasýnda 2007 yýlýnda Nevþehir il genelinde uygulanan yatýrým amaçlý projeleri anlattý yýlý sonu itibariyle ilde toplam 260 projenin hazýrlandýðýný kaydeden Vali Hacýmustafaoðlu, þöyle devam etti: 2007 yýlý ilimiz için planlanan programlanan yatýrýmlarýn gerçekleþtirilmesi yönünden incelendiðinde oldukça baþarýlý olduðumuz söylenebilir yýlý sonu itibariyle toplam 260 projeden 153 adedi bitirildi, 96 adedi bu yýla sarktý, 7 adet proje ihale aþamasýnda ve 4 adedine de çeþitli sebeplerle baþlanamadý. Söz konusu 153 adet * Yoksulluðun ve savaþýn dayattýðý göçlerin olumsuz sonuçlarýndan en çok kadýnlar etkileniyor. * Dünyada olduðu gibi ülkemizde de savaþýn yarattýðý yoksulluk, þiddet ve tecavüzün sonuçlarýný kadýnlar bedenlerinde ve ruhlarýnda yaþýyorlar. * Güvencesiz, sigortasýz, düþük ücretle çalýþmak kadýn emeðinde daha da yoðunlaþýyor. * Hiçbir sosyal güvencesi olmayan, iþsizler sýnýfýndan sayýlan ev kadýnlarý iki kez sömürülmektedir. * Gelenekçi, dinsel ve feodal toplumsal yapýnýn bedelini kadýnlar, namus- töre cinayetleri ve berdel ile ödüyorlar. * Ýþ yerinde, sokakta, gözaltýnda taciz ediliyor, þiddete uðruyor, aþaðýlanýyorlar. * Kadýnlarýn sorunlarý, türban sorununa sýkýþtýrýlamayacak kadar kapsamlýdýr. Demokratik, Laik, Hukuk kurallarý egemen kýlmak yerine, sistemi dinsel referanslar üzerinden þekillendirmeye çalýþarak, Türbanýn kadýnlarýn özgürleþmesi için bir adým olduðu yanýlsamasý yok edilmeli ve kadýnlarýn özgürleþmesi önündeki gerçek engeller ortadan kaldýrýlmalýdýr Yaþanabilir bir dünya yaratmak adýna, eþitlik, özgürlük, demokrasi ve barýþ için mücadele eden tüm kadýnlarýmýzýn, 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Gününü kutluyoruz. CÝNSEL, ULUSAL, SINIFSAL SÖMÜRÜYE SON! Neþe CEYHAN Av. Kazým GENÇ D.K.Ö. Sekreteri Genel Baþkan Bu projelerin gerçekleþtirilmesinde Kaymakamlarýmýzýn, Köy Hizmet Birliklerinin ve Belediyelerin faydalarý oldu. Ýl Özel Ýdaremiz her türlü teknik yardýmý verdi ve yönlendirdi yi bu yönlerden baþarýlý bir þekilde geçirdik. Kuruluþlarýn 2008 yýlý yatýrým programlarý genelinde henüz netleþen bir durum yok. Ancak merkezi bütçeden tamamý alt yapý yatýrýmlarýna harcanmak üzere 7 milyon YTL lik bir kaynak ayrýlmýþ durumdadýr. Koordinasyon Kurulu toplantýsýnda daha sonra sýrasýyla Ýller Bankasý Bölge Müdürlüðü, Karayollarý 6 ncý Bölge Müdürlüðü, Devlet Su Ýþleri 12 nci Bölge Müdürlüðü, Vakýflar Bölge Müdürlüðü, Medaþ Nevþehir Müessese Müdürlüðü yetkilileri, baðlý bulunduklarý kurumlarýn yatýrým ve projelerini anlattý. Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreteri Ahmet Belada da Ýl Özel Ýdaresi nin yatýrýmlarý ve devam eden projeler hakkýnda bilgiler verdi. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ Sos. Yar. ve Day Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd Halk Eðitim Müd Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT T.M.O Türkiye Ýþ Bankasý Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Rýfat Kartal Huzurevi Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat Dergah Taksi Duraðý

7 11 Mart 2008 Salý 7 Hasan Bayram kekohaso@mynet.com Bodur Kiraz Yetiþtiriciliði toplantýsý Hacýbektaþ ta yapýldý Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ "Hukuk devleti" üzerine Geçtiðimiz günlerde (6 Mart) Bodur Kiraz Yetiþtiriçiliði ve Genel Meyvecilik Üretimi toplantýsý Hacýbektaþ ta yapýldý. Din Dersi'nin,zorunlu ders sayýlamayacaðý ile ilgili Danýþtay'ýn verdiði karara,diyanet Ýþleri Baþkaný Bardakoðlu'nun verdið tepki,akp hükümetleri döneminde yaygýnlaþan kanun tanýmazlýðýn, kanuna, hukuka saygýsýzlýðýn önemli göstergelerinden biri olarak ülke TARÝHÝNE ve hukuk literatürüne geçmiþtir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, sözde; ülkemizdeki devlet kurumlarýndan herhangi biridir ve bu kurumun baþý da, herhangi bir kurumun baþkaný kadar söz söyleme yetkisine sahiptir,söyleyeceði sözlerin, vereceði beyanatlarýn sýnýrlarý da yasalar ile belirlenmiþtir, kaldý ki hiç bir kurumun,yasa önünde önceliði ve ayrýcalýðý yoktur,alýnan mahkeme kararlarý, kiþileri olduðu gibi kurumlarý ve o kurumlarýn baþkanlarýný da ayný derecede baðlar.varýlan hükümü,ister beðenin, ister beðenmeyin, yapacaðýnýz þey kamu önüne çýkýp þikayetlenmek deðil,kanunun emrettiklerine uymak,varsa bir üst mahkemeye þikayetinizi veya iptali istemini iletmeniz gerekir. Kaymakam Musatafa Eldivan Hacý bektaþ veli Kültür Merkezi Salonu ndan yapýlan toplantýda meyveçilik yetiþtiriciliði kapsamýnda özellikle Bodur Kiraz Üretimi hakkýnda çiftçilere bilgiler verildi. Söz konusu toplantýnýn ise; Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eldivan ýn özel giriþimleri sonucu Alara Fidancýlýk Þirketi nin desteði ile gerçekleþtiði bildirildi. 60 kiþilik çiftçi gurubunun bilgilendirldiði toplantýda Bodur Kiraz Üretimi için Hacýbektaþ arazisinin uygunluðuna dikkat çekildi. Sayýn Bardakoðlu, Danýþtay'ý eleþtirmekle kalmýyor, kararý vermesinin gerekçesini de (Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararýna dayandýrýlmýþtýr diyerek) kýnýyor, oysa ki hukuksal açýdan bizim ülkemiz belirtilen mahkeme kararlarýna uymayý kabul etmiþ, zaman zaman þu anda hükümet edenler de haksýzlýða uðradýklarýný belirterek,itiraz ettikleri bu mahkemeye ülkemizi þikeyet etmekten de geri durmamýþlardýr. Meyveçilik üretiminde önemli olanýn kaliteye yönelmek olduðuna dikat çekilerek, bu doðrultuda gayret gösteren çiftçilerin pazarlama sýkýntýsý çekmeden, ürettikleri ürünü en yüksek fiyattan satma olanaklarýnýn bulunduðu belirtildi. Diðer vahim durum ise,sayý Bardakoðlu'nun Danýþtay tarafýndan karara varýlýrken,diyanete veya kendilerine soru sorulmadýðý görüþlerini belirtmeleri, siz kendinizi hukukun üzerinde mi görüyorsunuz? Demokratik, laik ve hukuk devleti olduðu iddiasýndaki hangi ülkede,hangi mahkeme dinsel kurumlara danýþarak kararýný verir ki?bu haddini bilmemek, bu hukuk tanýmazlýk,bu aymazlýktýr. Diyanet Ýþleri Baþkaný haddinin aþmýþtýr,karar saygý ile karþýlanmalý,gereði yapýlmalýdýr. Gereðini yapmakla yükümlü makam, karara itiraz makamý olmakla, kararý uygulamayacaðý yönündeki ilk sinyalini vermiþtir,kaldý ki ikinci derecede söz söyleme hakký bile yoktur,dersin okutulup okutulmayacaðý kararýný uygulayacak makam Milli Eðitim Bakanlýðý'dýr,bu bakanlýðýn konuya bakýþý, kamuoyunun malumudur,bu uyanýklar da Din Dersi'ne Aleviliði de katarak, kendilerince toplumsal mutabakatý saðlayýp, Din Dersi'nin zorunlu ders olarak okutulmasýnýn sürdürülmesi konusunda uyanýklýk yapmaktadýr, müfradatý,ders konularýný yine oturup kendileri yazacak,benim katkým aranmayacak, sonra da hukuksuzluða eþlik etmem beklenecek. AKP hükümeti'nin,atadýðý bürokratlarýn,kutsal amaç dýþýnda gözleri hiç bir þey görmemektedir,yaptýklarý kanunsuzluklar tarihin arþivinde yerlerini almaktadýr, sanýlmamalýdýr ki bir gün hesap sorulmaz."keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner."kurumlarý bugün iþgal edenler, yarýn hesap vereceklerini,bu gün karþý çýktýklarý hukuka, yarýn kendilerinin ihtiyaç duyacaklarýný unutmamalýdýrlar. Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn. Saygýlarýmla. Erdoðan sýkýysa sen 3 doður Sulucakarahöyük 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü, dün tüm yurtta çeþitli etkinliklerle kutlandý. Kutlamalarda özellikle iktidara yönelik politik mesajlar öne çýktý. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ýn önceki gün Uþak ta kadýnlara seslenirken söylediði "En az üç çocuk yapýn" sözü, kutlamalar sýrasýnda büyük tepkilere neden oldu. Zonguldak ta yürüyüþe katýlan kadýnlar, "Sýkýysa 3 çocuðu sen doður" diye slogan attýlar. TÜM yurtta geniþ katýlýmlý olarak kutlanan Dünyü Kadýnlar Günü etkinlikleri, AKP iktidarýna karþý bir gösteri biçiminde gerçekleþti. Özellikle Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ýn önceki gün Uþak ta kadýnlara seslenirken söylediði "2030 da nüfusumuz yaþlancak. Türk milletinin kökünü kurutmak istiyorlar. Eðer nüfusumuzun azalmasýný istemiyorsanýz, bir ailenin 3 çocuðu olmalýdýr. Takdir sizindir, o ayrý mesele" sözleri, büyük tepki çekti. Kadýnlar Günü nedeniyle Zonguldak ta düzenlenen yürüyüþe katýlan kadýnlar, Erdoðan ýn bu düþüncelerini "Sýkýysa üç çocuðu sen doður" diye slogan atarak protesto etti. Erdoðan ýn "Kadýnlar en az üç çocuk doðursun" sözlerine, Alara vb. þirketlerin istenilen kaliteyi saðlayan çiftçilerin ürünlerini almaya hazýr olduðu ayrýca çiftçilere ifade edildi. Bu konudaki örneklerin ise; Türkiye genelinde halen sabit olduðu belirtildi. Hacýbektaþ Kaymakamý Mustafa Eldivan konu ile ilgili olarak; giriþimde bulunaçak çiftçilere ellerinden gelen her türlü olanak ve yardýmlarýn saðlanacaðýný,hacýbektaþtaki çiftçilerin giriþimlerini beklediðini ifade ederek, potansiyel oluþturulmasý amacý içerisinde olduklarýný belirtti. muhalefet partilerinin kadýn milletvekillerinden tepki geldi.

8 Sadun Aren öldü Sosyalist hareketin önde gelenlerinden Prof. Sadun Aren yaþamýný yitirdi Türkiye Sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden iktisatçý Prof. Dr. Sadun Aren ( Mart 2008) tedavi gördüðü "Akciðer kanseri" hastalýðýna yenik düþerek akciðer yetmezliðinden bugün yaþamýný yitirdi. Halen, Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP)'nin Onursal Baþkaný da olan Aren 86 yaþýnda idi. Bazen kara bir bulut gibi basar bir kayýbýn haberi. Onca yaþanmýþlýk, onca aný, hayatýmýza kattýðý onca deðer ve katacaklarý iki hecenin pusunda kaybolur. Büyük devrimci, büyük bilim adamý, Mülkiye'nin büyük hocasý, büyük insan Prof. Sadun Aren öldü. Aren anýlarýný yazdýðý 336 sayfalýk 'Puslu Camýn Arkasýndan' isimli kitabýn arka kapaðýnda þunlarý söylüyor kendine dair: "Ýnsanlara puslu bir camýn arkasýndan baktým... O insan âþýk olabilir, hýrslý olabilir, kindar olabilir vs; bunlarý hiç bilmem... O anlamda bütün hayatým boyunca insanlarý ihmal ettim. Ama bunu daha çok kendime dönük olduðum anlamýnda yorumlamamak lazým. Çünkü öyle de deðil... " Aren, 1922 yýlýnda doðdu. Annesi, Mevlevi tarikatýna mensup olduðu için çocukken Kuran öðrensin diye onu mahalle mektebine gönderdi. Kendi söylemiyle 'ilk toplumsal eylemini' 16 yaþýnda yaptý; "1938'de Eskiþehir'de lise 10. sýnýftaydým. Atatürk öldü. Arkadaþlarla 'Ne yapalým' diye düþündük. Kahvelerde plaklar, þarkýlar çalýyordu. 'Önce bunlarý susturalým' dedik, kimse itiraz etmedi, yayýný kestiler. Sonra sinemalara gidip herkesi dýþarýya çýkardýk." 1940 yýlýnda öðrenci olarak Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne giren, daha sonra öðretim üyesi olarak ayný fakültede kalan, 1958 yýlýnda ekonomi profesörü olan Sadun Aren, öðrencilik yýllarýnda sosyalist ideolojiyi benimsedi ve hayatýnýn sonuna dek bundan taviz vermedi. Sosyalist Kültür Derneði'nin kuruculari arasýnda yer alan Aren, hem TÝP ayný zamanda da SBF-SFK'nin üyesiydi. 1965'te TÝP Ýstanbul Milletvekili oldu. Ardýndan TBMM çatýsý altýnda sert tartýþmalarla dolu günler... Aren o günleri þöyle anlatýyor: "Bir gün Meclis'te Çetin Altan 'Nâzým, Türkiye'nin en büyük þairidir' deyince büyük kýyamet koptu. (...) Gece geç vakit AP'liler bizim tarafa doðru hücuma geçtiler. Bir ara Çetin'in yerde tekmelendiðini gördüm. Birisi de benim gözüme bir yumruk attý. O kadar çok acýdý ki öylece kaldým. O olayda en çok Altan zarar gördü zannedilir ama asýl ben zarar gördüm. Ertesi gün doktora gittim. Meðer bende sinüzit varmýþ, gözüme yediðim darbe sinüsün yolunu açmýþ. Bu sayede sinüzitten kurtuldum." 12 Mart 1971 muhtýrasýndan ve 12 Eylül darbesinden sonra tutuklandý. Hayatýnýn bir dönemini hapishanelerde geçiren Aren, maphus günlerinin kendi hayatýna kazandýrdýklarýný þöyle anlatýyor: "Hapiste yatmadan hayatla ilgili bilgi eksik kalýr. Oradaki yaþam iliþkilerini bilmek için hapiste yatmak gerekli. Ancak iþkence falan olmamalý, ben pek iþkence görmedim. Sadece falakaya yatýrdýlar. Ancak öyle filistin iþkencesi falan uygulanmadý." DÝSK'te de görev yapan Aren, yöneticiyken, lise kavgalarýnda omuz omuza verdiði Hayrettin Karaca'yla ters düþtü. Ama baðlarý kopmadý. 90'lý yýllarda Sosyalist Birlik Partisi'nin kurucularý arasýnda yer aldý. Partinin lideri oldu. Mülkiyeliler Birliði, geçen ay 'Mülkiye Büyük Ödülü'nü ona verdi. Rahatsýzlýðý nedeniyle törene katýlamadý, ödülü eþi Munise Aren aldý. Aren yarýn Ankara'da topraða verilecek. Kaynak Radikal 49 YILLIK BÝRÝCÝK HAYAT ARKADAÞIM, CANIM BABAMIZ,CEFAKAR VE FEDAKAR KARDEÞÝMÝZ, AÐABEYÝMÝZ, AMCAMIZ, DAYIMIZ, ENÝÞTEMÝZ, HACIBEKTAÞ IN BAÐRINDAN YETÝÞEN MERT VE YÝÐÝT ÝNSAN, SEVGÝ, DOSTLUK, MUHABBET ADAMI AHMET ÖZÇELÝK EBEDÝYETE ÝNTÝKAL EDELÝ BUGÜN 40 GÜN OLDU. GEREK SAÐLIÐINDA GEREKSE VEFATI SIRASINDA SEVGÝ, SAYGI VE ÝLGÝSÝNÝ ESÝRGEMEYEN TÜM EÞ, DOST, AKRABALARIMIZ ÝLE BELEDÝYE BAÞKANIMIZ EM.TUÐ.GNR. SAYIN ALÝ RIZA SELMANPAKOÐLU ÞAHSINDA TÜM ÝLÇE HALKINA SEVGÝ, SAYGI VE ÞÜKRANLARIMIZI ARZ EDERÝZ ÖZÇELÝK AÝLESÝ 40 GÜN OLDU GÜN OLDU SEN, 40 HARAMÝLER DÝYARINDAN CENNETE GÝDELÝ. AMMA, NE SEN HARAMÝ OLDUN, NE DE HARAM YEDÝN HARAMÝ DÝYARINDA. MERT OLDUN, YÝÐÝT OLDUN BÝZÝ DE YÝÐÝT OÐLU,KIZI MERT YETÝRDÝN. MEZAR ARASINDA HARAM KURMADIN, EÞKÝYA DÜNYAYA NE HÜKÜMDAR NEDE KÖLE OLDUN. DOST AYAÐINA TURAB, GÖNÜLLERDE TAHTTIN. KISA GÜNÜNDE DOST DÜÞMAN AYIRMADIN. DÜÞENÝN DOSTU, GÖNÜLLERÝN ÞAHI, POSTUN PADÝÞAHI OLDUN HEP. BÝLESÝN KÝ... BÝLÝYORUZ DUYUYOR, GÖRÜYORSUN. 40 BÝN YILDA GEÇSE, HEP ÝLK GÜNKÜ GÝBÝ ÖZLEYECEK, VARLIÐINLA DÝRÝLÝP, YOKLUÐUNDA DA VAR EDECEÐÝZ SENÝ. AND OLSUN! VARSA EÐER HAKKIMIZ HELAL, RUHUN ÞAD OLSUN, CANIM BABAMIZ. FOÇA OÐLUN AYHAN