BÜLTEN İSTANBUL. Sınırlar sözkonusu olduğunda kükremiş sel olur, bendimizi çiğner aşarız

Transkript

1 YIL: 2012 SAYI : TEMMUZ 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI POLİTİKADA AHLAK YOK ÇIKARLAR VARDIR ANLAYIŞININ DÜNYAYI GETİRDİĞİ NOKTA 3 te SELAHADDİN EYYÜBİ'NİN TORUNLARINA SESLENDİ Sınırlar sözkonusu olduğunda kükremiş sel olur, bendimizi çiğner aşarız Erzurum il kongresine katılan Başbakanımız Erdoğan, yaptığı konuşmada Suriye ile yaşanan gerginliğe geniş yer ayırdı. Türkiye ye hukuksuz olarak saldıran herkese haddini bildireceklerini belirten Başbakanımız Erdoğan, "Sınırlarımız söz konusu olduğunda, hak, adalet söz konusu olduğunda tıpkı İstiklal Marşımızın emrettiği gibi kükremiş sel olur, bendimizi çiğner aşarız" dedi. Başbakanımız Erdoğan : Şarkın sevgili kumandanı Selahaddin- i Eyyubi'nin torunları artık bu maşa örgüte, bu taşeron örgüte gereken cevabı vermelidirler dedi. 4 te Halkların mutlu olmasını istiyoruz İl Başkanımız Aziz Babuşcu, AK Parti İstanbul İl Gençlik Kollarımızın düzenlediği Hand in Hand programı kapsamında İstanbul da bulunan, Libya lı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının genç temsilcileri ile bir araya geldi. 3 te ANKARA 'Biz sizin gibi fareden korkmayız' 5 te Avrupa nın vanası Türkiye de 5 te Beyoğlu Erguvan sohbetlerinin konuğu Yiğit Bulut 6 da Bağcılar Kuruluştan günümüze 7 de Kartal İstişare toplantıları 2 de

2 BÜLTEN GÜNCEL 02 Bilal Macit ten siyaset konferansı 'Türkiye'nin en genç milletvekili' unvanını taşıyan Ak Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Bilal Macit, 13 Haziran 2012'de Ekonomi ve Genç Girişimciler Topluluğu'nun daveti üzerine TOBB ETÜ'ye gelerek 'Gençlik ve Siyaset' konulu bir konferans verdi. Türkiye'de siyasete güven duyulmamasının ve sahip çıkılmamasının bürokratik oligarşi ile askeri vesayeti güçlü kıldığını ifade eden Macit, oysa siyaset yapılırsa çevrede gelişen olaylara karşı sorumluluk hissedildiğini aktardı. Anayasada milletvekili ödenek ve yolluklarıyla ilgili ayrıntılı bir madde bulunmasının siyaset kurumuna duyulan güvensizliğin önemli bir örneği olduğunu bildiren Macit "Türkiye'de insanlar siyaseten taraf olmalı. Ama bunu yaparken adaletli ve vicdanlı da olunmalı. Ben cumhurbaşkanının tarafsız olmasına karşıyım. Taraflı olmalı ama adaletli ve vicdanlı da olmalı" diye konuştu. Üniversiteleri çok önemsediğini ve üniversitelerin meslek edindirme kursu olmadığını belirten Macit, "Üniversiteler öğrenmeyi öğrenmek demektir. Özgürlükler olmadan doktriner bir sistemin kimseye faydası olacağını sanmıyorum. Üniversite kalıplardan kurtulduğumuz yerdir. AK Parti iktidarı döneminde açılan üniversiteleri destekliyorum. Parlamento, siyaset denilen fotoğrafın yalnızca küçük bir parçasıdır. Tarafsız olmak demek yanı başımızda olan zulme sırf kendi rahatımızı bozmamak için karışmamak demek ve aynı zamanda o zulme ortak olmak demek. Gençlik sorunları deyip bizi kısıtlı bir alana tıkadılar. Hayır! Bütün sorunlar bizim sorunumuz. Gençliği ayrı bir gruba koyamayız" diye konuştu. KARTAL DA İSTİŞARE TOPLANTILARI AK Parti Kartal İlce Başkanlığımızın düzenlemiş olduğu; Kartalın önde gelen sivil toplum kuruluş temsilcileri, kanaat önderleri spor kulüpleri iş adamları, site yöneticileri, mahalle muhtarları, Kartal ın eski siyasetçileri ve esnaf temsilcilerinin katıldığı istişare toplantıları devam ediyor. Toplantıların ilki, 8 Haziran akşamı Yunus, Yalı ve Topselvi mahallemiz tarafından gerçekleştirildi. Toplantıya İlçe Başkanımız Av. Temurhan Yıldız ile birlikte, ilce yöneticilerimiz, meclis üyelerimiz ve Mahalle Muhtarı, STK Başkanları, Site Yönetim Kurulu Başkanları, eski siyasetçiler ve esnaf temsilcilerinin de aralarında bulunduğu mahalle kanaat önderleri katıldı. Kanaat önderleri toplantılarının genel bir değerlendirmesini yapan İlce Başkanımız Av. Temurhan Yıldız, toplantıların amacının Kartalın tüm kesimleriyle buluşarak onlara hükümetimizin ve İBB nin Kartalda yapmış olduğu hizmetleri ve yatırımları anlatarak, Kartal Belediyesinden hizmet gelmese dahi merkezi hükümetin Kartal için yatırımlarının artarak devam ettiğini vurguladı. Kartal Belediyesinin kötü yönetildiğini ve Kartal ın kaynaklarının amacının dışında ve kötü kullanıldığını belirten İlçe Başkanımız sözlerine şöyle devam etti: Kanaat önderlerine, STK lara, esnafa, kısacası Kartal ın bütün kesimlerine ulaşarak, daha fazla ziyaret ederek Kartalın sorunlarını tartışmaya ve fikir alışverişinde bulunmaya devam edeceğiz. Biz, toplumumuzdan gelen talepler doğrultusunda bu tür buluşmaları gerçekleştirerek, toplumun her kesimiyle sürekli iletişim içerisinde olarak, Kartal ın bütün kılcal damarlarına ineceğiz. Mahallelerde, sokaklarda derdimizi anlatıp, nelere dertlendiğimizi ve birlikte ne yapmamız gerektiğini paylaşacağız.

3 BÜLTEN AKTÜEL 03 AK Parti İL BAŞKANI AZİZ BABUŞCU POLİTİKADA AHLAK YOK ÇIKARLAR VARDIR ANLAYIŞININ DÜNYAYI GETİRDİĞİ NOKTA Biz AK Parti olarak, siyaseti, birtakım olmazsa olmaz değerlere bağlı kalarak yapmayı her zaman kendimiz için şiar edinmiş bir siyasi hareketiz. Bu yüzden siyasi çevrelerde genel kabul görmüş bazı anlayışların bizim lügatimizde yeri yok. Mesela özellikle dış politika söz konusu olduğunda, dünyada genel geçer siyaset telakkisi, derhal ahlaktan bağımsız ve sadece çıkarlara dayalı bir çerçeve öngörüyor. Bu anlayışı anlatan teamül haline gelmiş bazı sözler de var: Dış politikada, ahlak, erdem, duygular vs olmaz, sadece ülkelerin çıkarları vardır gibi. Birçok kişiye doğru gibi görünen bu anlayış, aslında, dünyanın halen içinde bulunduğu insanlık dışı koşulların da nedenini ortaya koyuyor bize göre. Sadece çıkarlar var demek, insan yok demektir sonuçta. Hava, toprak, su, kısacası doğal çevre olarak hızla kirlenen bir dünya Açlık, iyi beslenememe ve buna bağlı yığınla hastalık Çocuk ölümleri Sürüp giden savaşlar, çatışmalar, katliamlar Adaletsizlikler, hukuksuzluklar, zorbalıklar Hepsi de siyaseti ahlaktan bağımsızlaştıran, erdemden koparan, Biz AK Parti olarak, siyaseti, birtakım olmazsa olmaz değerlere bağlı kalarak yapmayı her zaman kendimiz için şiar edinmiş bir siyasi hareketiz. Bu yüzden siyasi çevrelerde genel kabul görmüş bazı anlayışların bizim lügatimizde yeri yok. Politikada duygulara ve ahlaka yer yoktur, sadece çıkarlar vardır diyenlere söylüyorum: Biz hem kendimiz hem de insanlık için, dünyada ahlaktan, erdemden, adaletten ve barıştan daha güzel bir çıkar olduğunu düşünmüyoruz. vicdan ve merhametten yalıtan bir anlayışın insanlığın önüne çıkardığı faturalardır. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ın tüm dünyaya örnekliğini vermeye çalıştığı en güzel siyasi tavırlardan biri de, bildik anlayışların ötesinde ahlaka dayalı bir dış politika nın da pekala mümkün olacağını her vesile ile göstermesidir. AK Parti Gazze halkının yaşadığı drama, Somali nin yaşadığı açlığa, Suriye de Beşar Esad ın kendi halkına yaptığı zulüm ve katliama bana ne demiyorsa bundandır. Başbakanımız Erzurum İl Kongremizde bir kere daha net şekilde herkese ilan etti: Biz her zaman hakkın, adaletin ve mazlumun yanında yer alacağız. Halkına zulmeden kim varsa, biz orada o zulüm gören halkın yanında dururuz. AK Parti ye muhalefet eden birçokları Canım bize ne el alemin halinden Biz kendi çıkarımıza bakalım derken, biz bunu asla demedik. Zaman zaman bazı batılı siyasi gözlemciler de Türkiye nin yaşanan bölgesel sorunlar karşısında duyarlılık gösterip vaziyet almasını Türkiye buralarda hegemonya kurmak istiyor, çeşitli çıkarlar gözetiyor şeklinde değerlendirdiler. Bunu yadırgamıyoruz. Çünkü o zihin yapısının işin içinde bir çıkar olmadan insanların bir şeyler yapabileceğini anlaması ontolojik olarak mümkün değil. Dış politikada ahlaklı bir çizgi benimsemenin çıkarlarımıza olumlu mu olumsuz mu yansıyacağına gelince; Şunu bir kere daha önemle ifade etmek istiyorum: Biz hem kendimiz hem de insanlık için, dünyada ahlaktan, erdemden, adaletten ve barıştan daha güzel bir çıkar olduğunu düşünmüyoruz. Kaldı ki, ahlaklı bir dış politika yürütmenin o ülkeye zarar vereceği anlayışı da bir halüsinasyondan ibarettir. Bugün Türkiye yürüttüğü dış politikayla dünyanın en saygın, itibarlı, güvenilir, herkesin iş ve yatırım yapmak istediği ülkelerin başında gelmektedir. Siyaseti ahlaktan bağımsız düşünmenin acılarıyla çalkalanan bir dünyada, AK Parti nin sergilediği bu örneklik, üzerinde iyi düşünülmesi Daha yaşanılır bir ülke de, daha yaşanılır bir dünya da, ancak ahlaka ve değerlere dayalı bir siyasetle olacak. Başka bir yol yok. İnsanlık bunu anlamak için, daha ne kadar acı çekmeli ki! gereken bir husustur. Çıkarları ahlakın, çıkarları insanlığın, çıkarları adaletin, çıkarları değerlerin üzerinde gören anlayışlar, sadece bir yeryüzü cehennemi vaat etti insanlığa. İşgallerle, savaşlarla, sömürülerle, kazanç sanılan bir kaybedişi yaşayıp durdu insanlık. Böyle geldi ama böyle gitmemeli. Bizim de bütün çabamız, gayretimiz bunadır. Daha yaşanılır bir ülke de, daha yaşanılır bir dünya da, ancak ahlaka ve değerlere dayalı bir siyasetle olacak. Başka bir yol yok. İnsanlık bunu anlamak için, daha ne kadar acı çekmeli ki! en hızlı sizin haberiniz olsun Partimize üye olan ve Partimizle iletişim kurmak isteyen herkesle daha hızlı iletişime geçiyoruz T.C KİMLİK NUMARANIZI 3412 YE GÖNDERDİNİZ Mİ?

4 BÜLTEN GÜNDEM 04 Sınırlar sözkonusu olduğunda kükremiş sel olur, bendimizi çiğner aşarız AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz, tarihimizle olduğu kadar bugünümüzle, geleceğimizle büyük bir devletiz. Kendi halkına vahşice zulmeden, halkına ait silahları acımasızca halkına çeviren, çevre ülkelere hukuksuz saldırganlık yapan her kim olursa olsun, hiç tereddüt etmeden haddini bildiririz'' dedi. Başbakanımız Erdoğan, Yeni Erzurum Stadyumu'nda düzenlenen AK Parti Erzurum İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 10 Haziran 2011 tarihinde Erzurum'da miting yaptıklarını anımsatarak, Erzurum'un 3 Kasım, 22 Temmuz ve 12 Haziran seçimlerinde AK Parti'yi mahcup etmediğini, Erzurum'un 12 Haziran seçimlerinde AK Parti'ye yüzde 69.2 oy oranıyla Türkiye'de en büyük desteği veren illerden biri olduğuna anlattı. Erzurum'dan ''Türkiye içindeki BAAS sempatizanlarına ve Türkiye içindeki Esed sevdalılarına açık açık seslenmek'' istediğini vurgulayan Başbakan, şöyle devam etti: ''Türkiye'de de biliyorsunuz BAAS'cılar var. Yakın zamanda CHP Genel Başkanı'na bir tavsiyede bulundum. CHP Genel Başkanı'na, Suriye konusunda 'eteğinizdeki taşları dökün' dedim. Suriye konusunda 'ağzınızdaki baklayı çıkarın' dedim. Pazar günü biz, kendisini Başbakanlık'ta ağırladık ve düşürülen uçağımızla ilgili kendisini bilgilendirdik ve 'sorunuz varsa sorun' dedik. Generallerim kendilerini bilgilendirdi, görüntülü kendilerine brifing verdik. Dışişleri Bakanım aynı şekilde diplomatik bütün çalışmaları anlattı. Ben, aynı şekilde, 'soracağınız ne varsa sorun, tavsiyeleriniz varsa, buyurun tavsiyelerinizi de söyleyin' dedik. İnanır mısınız, 'pilotlarımız ne oldu, ondan bir haber var mı?' Bunun dışında ciddi bir soru yok. Toplantıdan çıktı, birbiriyle çelişen ifadelerle Suriye'deki dikta rejiminden ziyade kendi hükümetinin maalesef eleştirisini yaptı. Böyle bir şey olur mu? Sen, Suriye'nin BAAS partisi misin, Türkiye'nin Cumhuriyet ERZURUM Halk Partisi misin, nesin? Yani her talebe 'evet' diyen bir iktidar partisiyiz. Terörle mücadelede randevu talep ettiler, 'buyurun, gelin' dedik. Diğer siyasi partilerden randevu bile vermediler. Biz bu kadar hassasiyet gösteriyoruz, 'acaba iktidar, muhalefet ne yapabilir' bunun için çaba gösteriyoruz, ama bunlarda incelik, nezaket söz konusu değil. Bu ülkenin milli değerleri diye bir şey söz konusu değil. Salı günü çıktı, grup toplantısında aynı şekilde, hükümete nasıl bir fatura keseriz, askerimize nasıl bir fatura keseriz. Faturayı uçağımıza nasıl keseriz bunun gayreti içerisindeler. Önceki gün bir televizyon programına çıktı, aynı şekilde sorumsuzca, pervasızca, çelişkili ifadelerle yine hükümeti, yine dış politikamızı eleştirdi. Açık açık söylüyorum, Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugüne kadar başına gelmiş en büyük talihsizliktir. Hala siyasetçi olamadı'' Her nereden gelirse gelsin, hangi baskı altında gelirse gelsin Türkiye'nin egemenliğine yönelik bütün saldırılara karşı koymaya, topraklarını fedakarca savunmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, ''Bir yandan kardeşliğimizi yücelteceğiz, dayanışmamızı büyüteceğiz ama bir yandan da Türkiye'ye, kardeşliğimize, birliğimize yönelik saldırılara en sert şekilde gereken cevabı hep birlikte vereceğiz. Tarih boyunca olduğu gibi, Türk, Kürt, Arap, Gürcü, Boşnak, Roman, Arnavut, kim olursa olsun bizler yaratılanı yaradandan ötürü sevdik ve seveceğiz'' dedi. Terör örgütü PKK'nın maşa, taşeron olduğunu söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, terörle ilgili şunları söyledi: Bunlar Kürtlerin hakları için değil Türkiye'nin düşmanları için, Türkiye'nin hasımları için, Türkiye'nin büyümesinden rahatsızlık duyanlar için taşeronluk yapıyorlar. Terör örgütünün Türkiye düşmanı hangi çevrelere uşaklık ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Kimi çevrelerin, kimi devletlerin terör örgütlerinin onlara nasıl silah sağladığını, barınma sağlayarak, terör örgütüne müsamaha sağlayarak Türkiye üzerine nasıl karanlık saldırıları desteklediklerini çok iyi biliyoruz. Bu ülkelere, bu çevrelere diplomatik yollardan her türlü uyarıyı yaptık. Terör örgütünü Türkiye aleyhine bir maşa olarak kullananlar, bunu bilsinler ki gün gelecek o terör örgütü maşası onların elini yakacak. Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Artık bu terör örgütüne karşı seslerinizi yükseltiniz. Terör örgütünün sadece Türkiye'ye değil Kürt kardeşlerimize yönelik ihanet içinde olduğunu görün. Bunlar Zerdüşttür. Şarkın sevgili kumandanı Selahaddin- i Eyyubi'nin torunları artık bu maşa örgüte, bu taşeron örgüte gereken cevabı vermelidirler. Tribünlerde kalmak ağır bedeller ödetti Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Dış politikada tribünlerde kalmak, Türkiye'ye çok ağır bedeller ödetti. Türkiye, tribünlerde kalabilecek bir ülke asla değildir. Türkiye, mutlaka ve mutlaka sahaya inmek, sahada kalmak zorunda olan bir ülkedir dedi Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü, Başbakanımız Erdoğan'a fahri doktora unvanı verdi. Bu amaçla düzenlenen törende bir konuşma yapan Erdoğan, Türkiye, sadece dış politika anlayışını değiştirmekle kalmamış, dış politikasıyla bölgesine ve dünyaya model olmuştur, ilham kaynağı olmuştur. Bu anlayışla da zulümlere itiraz eden, hakkı savunan, zalimin karşısında duran, özgürlükleri sonuna kadar ve samimi şekilde savunan yeni bir Türkiye inşa edilmiştir. Elbette bu yeni Türkiye'yi, bu yeni politikayı, eskiye takılıp kalmış olanların anlama imkanı yoktur. Bugün, 'Akdeniz'de yardım gemisinin ne işi vardı' diye soranlar, vurulan uçağımıza, 'orada ne işi vardı' diye soranlar, sıfır sorunu pısırıklık, vurdum duymazlık, acziyet olarak anlayanlar, ne yazık ki 1940'ların dış politikasına takılıp kalmış olanlardır. Kuşkusuz, Türkiye'nin yeni dış politikasını destekleyecek, bu dış politikada yeni rotalar keşfedecek, bu rotaları aydınlatacak ve Türkiye'ye rehberlik edecek önemli aktörlerden biri de üniversitelerdir. İşte, Erzurum gibi önemli bir şehirde kurulmuş Atatürk Üniversitesi'nin, her alanda olduğu gibi dış politika alanında da siyasete ve topluma rehberlik etmesi bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.

5 BÜLTEN 05 GÜNDEM Hürkuş'tan dünyaya mesaj 'Biz sizin gibi fareden korkmayız' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Stadyumu'nda düzenlenen AK Parti Ankara İl Başkanlığı'nın il kongresinde, 1940'lı yıllarda Gazi Mustafa Kemal'in ardından bu CHP'nin Ankara'yı içine kapattığını söyledi. Onbinlerce Ankaralının katıldığı kongrede AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan'la birlikte kürsüye gelen Erdoğan, yaptığı konuşmada, "CHP'nin Genel Başkanı, bir haftadır biz söz öğrenmiş, her yerde onu tekrarlıyor. Neymiş, 'sıçan geçer, yol olur.' Sayın Kılıçdaroğlu merak etme biz sizin gibi fareden korkmayız, fare korkusuyla uykusuz kalmayız. Üstelik bu ülkenin aslanları var, o farelere de o kemirgenlere de haddini bildirir. Bizim dış politikamızı eleştirecek en son kişi, CHP Genel Başkanı'dır. CHP yönetimi için dış politika ürkekliktir, CHP yönetimi için dış politika çekingenliktir, CHP yönetimi için dış politika hiçbir şeye karışmadan yerinde oturmaktır. Eğer gerekirse CHP dönemlerinde Türkiye'de nasıl acziyet içinde bir dış politika izlendiğini belgeleriyle ortaya koyarız" diye konuştu. Başbakanımız Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ankara o dönemlerde bırakın dünyadaki sorunları yanı başındaki sorunlara bile kayıtsız kaldı. Bu CHP'nin baskı rejimi altında Ankara gündemi belirlenen bir başkent haline Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ilk yerli uçak projesi olan Hürkuş'un tanıtımı için düzenlenen törende kokpite oturdu, dünyaya mesaj verdi. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan Türk savaş uçağını düşüren Suriye'ye sert bir mesaj daha geldi. Türkiye'nin her türlü terör örgütüne, illegal yapılanmaya ve çeteye karşı amansız mücadele veren bir devlet olduğunu söyleyen Erdoğan, "Halkı nezdinde meşruiyetini yitirmiş çete devletlerine halkına devlet terörü uygulayanlara ve Türkiye'nin büyüklüğünü test etmeye kalkanlara hadlerini bildirmekten kaçınmayız" diye konuştu. Türkiye'nin kendisine yönelik hasmane tutumlara, saldırılara ve tehditlere karşı var olan gücü, tarihinden aldığı ilhamla en sert şekilde karşılık vereceğini belirten Erdoğan, "Gerekeni yapmakta asla tereddüt etmeyiz" dedi. ANKARA geldi. Bırakın dünyayı, bırakın komşularımızı, Ankara hemen yanı başındaki Kırıkkale'nin, Çankırı'nın, Eskişehir'in, Bolu'nun, Konya'nın bile sesini duyamaz hale geldi. Şimdi CHP'nin genel başkanı çıkıyor, her zaman olduğu gibi kendi ülkesini savunmak yerine, kendi ülkesini suçlayan dış politikayı eleştiren bir yaklaşım sergiliyor. Bir haftadır bir söz öğrenmiş, her yerde onu tekrarlıyor, neymiş 'Sıçan geçer yol olur.' Sayın Kılıçdaroğlu, merak etme biz sizin gibi, fareden korkmayız, biz fare korkusuyla uykusuz kalmayız. Üstelik bu ülkenin aslanları var, o farelere, o kemirgenlere de haddini bildirir. Bir kere bizim dış politikamızı eleştirecek en son kişi CHP Genel Başkanı'dır. CHP yönetimi için dış politika ürkekliktir. CHP yönetimi için dış politika çekingenliktir. CHP yönetimi için dış politika hiçbir şeye karışmadan yerinde oturmaktır. Eğer gerekirse CHP dönemlerinde Türkiye'de nasıl acziyet içinde bir dış politika izlendiğini de belgeleriyle ortaya koyarız.'' Avrupa nın vanası Türkiye de TÜRKİYE Yİ enerji ihraç eden ülke konumuna getirecek tarihi adım atıldı. Azerbaycan ın Şah Deniz II sahasından üretilecek doğalgazı Avrupa ya ulaştıracak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) projesinde resmi anlaşma Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev in şahitliğinde imzalandı. Aliyev le birlikte ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, imzalanan TANAP Projesi ne ilişkin anlaşmalarla birlikte projenin hukuki altyapısının tamamlanmasına yönelik en önemli adımın atıldığını belirterek, Proje, ülkelerimiz arasındaki stratejik ilişkileri derinleştirmekle kalmayacak, Azerbaycan ile Avrupa arasında Türkiye üzerinden organik bir bağ tesis edecektir dedi. Ustalık dönemini başarı ile geride bıraktık KAYSERİ Kadir Has Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen AK Parti Kayseri 4. Olağan İl Kongresi'ne Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu yola çıkarken 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece demiştik. 'Durmak yok yolma devam' demiştik. Son nefesimizi verene kadar bu hizmet kervanı durmaksızın devam edecek. Türkiye'ye çok büyük hizmetler kazandırdık. Büyük reformlar yaptık. Bunlar hız kesmeden yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi daha da büyüteceğiz" diyerek şu şekilde konuştu: "12 Haziran seçimlerine girerken Kayserili büyük ustadan yani Mimar Sinan'dan ilham aldık. 3 Kasım Çıraklık, 22 Temmuz kalfalık, 12 Haziran'da ustalık dönemiydi. Şimdi ustalık dönemini yine başarı ile geride bıraktık. Eser üzerine eser koymaya devam ediyoruz. Ustalık dönemindeki eserlerimizi kararlılıkla vermeye devam ediyoruz. Kayseri bizim nasıl bir millet olduğumuzu, nasıl bir kültüre sahip olduğumuzun net bir ifadesidir. Bu şehirde Selçuklu'nun Eretna'nın, Dulkadiroğulları'nın bıraktığı izler var. Osmanlı İmparatorluğu'nun Türkiye Cumhuriyeti'nin izleri var. Kayseri bizim tarihimizin bir özetidir." Başbakanımız Erdoğan, "Bize 'sizin orta Doğu'da ne işiniz var?' diyorlar. 'Afganistan'da, Lübnan'da Solami'de, Filistin'de Irak'ta Lübnan'da ne işiniz var?' diyorlar. Biz de onlara diyoruz ki, Kayserili Mimarsinan'ın gittiği her yere gitmek, onlarla kucaklaşmak bizim boynumuzun borcudur diyoruz. Biz Mostar köprüsü ağlarken, Fatih Sultan Camii boynu bükük dururken bunları seyredemeyiz. İşte onun için Mustafa Paşa Camii ile Üsküp'teyiz, Mostar'dayız Bosna Hersek'te. Biz böyle bir ruh kökü ile bağlıyız. Onun için eli kolu bağlı duramayız. Çünkü bu milletin kökünde ta oralar duruyor. Lafa gelirken Orhun anıtları bizimdir diyenler Karakurum'u biliyor mu? Ama AK Parti iktidarı 42 kilometre asfalt atarak ruh kökünü ortaya koyan bir parti. Kuru gürültüyle Milliyetçilik olmaz" dedi.

6 BÜLTEN 06 GÜNDEM DIŞ BASIN WAZ (Westdeutsche Allgemeine Zeitung), Almanya Türkiye gücünü gösteriyor Sadece Suriye krizindeki tavrı ile değil Türkiye artık bir büyük güç olma yolunda. Bunu yaparken de Çin'den sonra en hızlı büyüyen dünya ekonomisi olmasının buradaki payı elbette küçümsenemez. Şimdiye kadar hem Başbakan hem de Dışişleri Bakanı bir yandan sağlam ve dik bir tavır sergilerken diğer yandan da Suriye deki duruma anlayışla yaklaşmaya çalışıyorlardı. Buradaki belirleyici faktör de komşularla sıfır sorun politikası idi. Ancak son gelinen dönemeçte Başbakanımız Erdoğan Türkiye yi artık bir global oyuncu olarak görüyor ve öyle hareket ediyor. Financial Times, İngiltere 10 yıllık Recep Tayip Erdoğan yönetimindeki Türkiye yıllık büyümesini % 5 in üzerine çıkardı, GSYIH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) nı dolar bazında üç kat arttırdı, yabancı yatırım ve ticaret hacmini arttırdı ve Türkiye nin dünyadaki yerini yükseltti. Erdoğan Atatürk ten bu yana Türkiye nin politik hayatını domine eden büyük politik yetenek yılında bir daha Davos a gelmemek yemini eden Erdoğan, Davos u kendisine getirdi. (Daniel Bombay) Bu yıl Türk lirası dolar karşısında % 2,4 artarak en güçlü gelişmekte olan ülke para birimleri arasında yer aldı. (Market View Stefan Wagstyl) Türkiye kendi krizini yaşadığı geçen 10 yıllık dönemin başına göre epey yol aldı. Ekonomisi 800 milyar dolara, kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılası ikiye katlanarak 10 bin dolara ulaştı. Sadece ekonomisi büyümedi; ayrıca finansal şoklar karşısında GSYIH da keskin iniş-çıkışların yaşandığı 1980 ve 1990 lere göre daha istikrarlı oldu. (Investment Vincent Bolant) Türkiye nin ihracatıyla birlikte turizm hacmi de arttı. Türkiye ye giden turist sayısı 2001 de 11,7 milyon iken 2011 de bu sayı 31,5 milyona çıktı ve turizm gelirleri 23 milyar dolara ulaştı. Daha yüksek vergi geri ödemesi promosyonları ve İstanbul Alışveriş Festivali nin de etkisi ile İstanbul a gelen turist sayısında patlama yaşandı; geçen yıl bu sayı 10,1 milyon ve şehrin turizm geliri 8,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu da İstanbul u Avrupa nın en popüler şehirleri sıralamasında 5. yapmaya yetiyor. (Trade & Tourism David O Byrne) Recep Tayyip Erdoğan döneminin Türkiye sinin ekonomik ve politik başarıları ülkenin prestijine ve gücüne katkıda bulunuyor. (Gideon Rachman) Ftd.de (Financia Times Deutschland), Almanya BOĞAZI NDA EKONOMİK BÜYÜME Bundan daha belirgin bir karşıtlık olamaz: Avro Bölgesi nin güney ülkelerinde borç krizi ve tasarruf programları nedeniyle ekonomi küçülüyor. Yunanistan ın doğu komşusu Türkiye de ise ekonomi hızla büyüyor. 75 milyonluk nüfusa sahip ülkede ekonomi 2011 yılında % 8,5 oranında büyüdü. GSYH ise 550 milyar Avro ya yükseldi ve neredeyse Hollanda nın seviyesine ulaştı ( milyar Avro). Erguvan sohbetlerinin bu haftaki konuğu: YİĞİT BULUT AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanlığımız tarafından ikincisi düzenlenen Erguvan Sohbetleri programımızın bu haftaki konuğu; Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni ve STAR Gazetesi Köşe Yazarı, Yiğit Bulut oldu. Hasköy Sahili nde düzenlediğimiz 2001 öncesi ve 2001 sonrası Türkiye nin Ekonomik ve Siyasi Gündemi konulu sohbet programımıza teşkilatlarımızın ve vatandaşlarımızın ilgisi büyük oldu. Programın açılış konuşmasını yapan İlçe Başkan ımız Rüstem Dindarol konuşmasında; İlçe Başkanlığı olarak alanında uzmanlaşmış isimleri teşkilatlarımızla buluşturuyor, gündeme dair konularda teşkilatımızın bilinçlendirilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Kış aylarında kapalı mekanlarda yapılan bu faaliyetlerin yaz ayı gelmesiyle birlikte vatandaşlarımızın daha fazla tercih ettiği açık alanlarda, park ve bahçelerde yapılmasının da önemli olduğuna değinen Dindarol, bu alanlarda bu tarz programları yapmak öncelikle cesaret ve kendine güven ister. Bizler, AK Parti teşkilatları olarak yaptığımız faaliyetlerle bu cesarete ve bu özgüvene her zaman sahip olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızdan hiçbir çekincemiz olmadı olmayacak da diyerek katılımlarından dolayı Sn. Yiğit Bulut a teşekkürlerini bildirdi. İlçe Başkan ımızdan sonra söz alan çok değerli gazeteci-yazar Yiğit BULUT Bey de konuşmasına ; BEYOĞLU, Türkiye nin kaderine doğru giden bir yolun adımının atıldığı çok önemli bir yer diyerek başladı. Bu günlere kolay gelinmediğinden bahseden Yiğit BULUT, Türkiye nin 1938 yılında Atatürk ün vefatından sonra adeta bunalıma girdiğini ve 1946 yılında yapılan Devalüasyonun ardından Küresel Finans Sistem in ağına düştüğünü belirten BULUT, 28 Şubat ve 2001 krizlerinin de bu bağlamda değerlendirilmesini ve 2003 yılından sonra bu buhranla nasıl mücadele edildiğini de bizlerle paylaştı. Başbakan ımızın Kefenimi giyerek bu yola çıktım sözüyle bu sisteme karşı direnen bir Lider in varlığının ortaya çıkmasını Ülke nin kaderini değiştiren olay diyerek niteleyen Yiğit Bulut, Sistem de meydana gelen bu boşluk, Recep Tayyip Erdoğan la bu şekilde doldurulmuş oldu dedi. Necef te, Kerbela da ve Libya da kimsenin gitmeye cesaret edemediği yerlerde ben Kefenini giymiş o Lider i gördüm diyen Yiğit Bulut, sözlerini önümüzdeki 3 yılın Ülkemiz açısından çok önemli olduğunu belirterek tamamladı. Program, soru ve cevap kısmından sonra, İlçe Gençlik Kolları Başkan ımız Mustafa Tezgel in de teşekkürü ile sona erdi.

7 BÜLTEN İLÇELERDEN 07 Bağcılar da Kuruluştan Günümüze Bağcılar İlçe Başkanlığı olarak yaptığımız bir programla, kuruluşumuzdan günümüze ilçemizde görev yapan dostlarımızla bir araya geldik. İlçemizde kuruluşundan bu güne kadar görev yapmış olan Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları İlçe Başkanlarımız ve yönetim kurulu üyeliği yapmış teşkilat mensuplarımızın katılımıyla birlikte bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdik. İlçe başkanımız İsmet Öztürk bu tür toplantıların partimize, ilçemize, halkımıza daha iyiyi daha güzeli nasıl sunabiliriz ve neler yapabiliriz fikriyatını değerlendirmek için bir fırsat olduğunu söyledi. Birlik ve beraberliğimizi diri tutmak için bu tür toplantıların daha sık yapılarak süreklilik arz etmesinin önemine de değinerek, bu toplantıların belirli periyotlarda yapılacağını belirtti. İlçe Başkanımız İsmet Öztürk, çeşitli kademelerde ilçemizde görev alan ve emeği geçen teşkilat mensuplarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ederek sözlerini bitirdi. İl yönetim kurulumuz Avcılar da toplandı AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Yönetim Kurulu Toplantımız Avcılar ilçemizde yapıldı. Toplantı gündemini, teşkilat çalışmaları ve Türkiye nin gündemini belirleyen siyasi gelişmeler oluşturdu. İl Başkan Yardımcımız Arzu Akalın ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda, Avcılar İlçe Başkanımız Bayram Şenocak, ilçede yaşanan gelişmeler, seçim sonuçları, seçmen yapısı ve teşkilat çalışmaları hakkında bilgiler verdi. İBB Başkanımız Kadir Topbaş ise, İBB nin Avcılar da yaptığı çalışmalar ve yapılacak projelerle ilgili açıklamalar yaptı. Toplantıda bir konuşma yapan İl Başkanımız Aziz Babuşcu, Avcılar daki AK Parti kadrolarıyla birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, İlçelerde yaptığımız Yönetim Kurulu Toplantıları gittiğimiz ilçenin durumunu anlama, teşkilat çalışmalarını takip etmek açısından oldukça faydalı oluyor. Bu uygulamanın olumlu sonuçlarını da görüyoruz. dedi. Avcılar da yaşanan kongre sürecine değinen İl Başkanımız sözlerine şöyle devam etti: Biz, kongre sürecinde yapmak istediğimizin anlaşılabilmesi adına, büyük bir özveriyle herkese niyetimizi anlatmaya çalıştık. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Avcılar, AK Parti yerel yönetim anlayışıyla tanışmamış bir ilçe. Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Biz tarihi değiştirecek, 2014 te Avcılar ı Büyükçekmece yle beraber AK Parti li bir belediyeyle buluşturacak kararlılığı ve motivasyonu sağlamak istedik. Kimseyi kırmadan, kimseyi dışarıda bırakmadan, Avcılar da AK Parti nin tecrübesini samimiyet potasında yoğurup bir sonuca ulaşmak istedik. Bu bilinçle başarılı bir kongre yaptık. Avcılar da yeni bir heyecan hissediliyor. Bundan sonraki süreçte de sadece çalışmalarınızla ve yaptıklarınızla konuşulmalısınız. Avcılar'da AK Parti adına çalışan, emek veren ve AK Parti'yi temsil eden tek adresin Avcılar İlçe Başkanlığı olduğunu ifade eden İl Başkanımız, Bizim tek hesabımız AK Parti nin başarısıdır. Başka hesabı olanlar bizi ilgilendirmiyor. Önümüzde 2014 e kadar dolu dolu geçirilmesi gereken bir zaman var. Hem İstanbul da hem Avcılar da teşkilatımızın tek hedefi bu olmalıdır. Bütün enerjimizi, aklımızı bu hedef için yoğunlaştırmak zorundayız. Sayın Başbakanımızın bu ülkeye dair hedeflerine inanmış insanlar olarak, onun yükünü azaltmaya, ona omuz vermeye devam edeceğiz. Başka hiçbir derdimiz yoktur. Avcılar için de hedef 2014 te seçimi kazanmaktır. şeklinde konuştu.

8 BÜLTEN AKT İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ Halkların mutlu olmasını istiyoruz İl Başkanımız Aziz Babuşcu, AK Parti İstanbul İl Gençlik Kollarımızın düzenlediği Hand in Hand programı kapsamında İstanbul da bulunan, Libya lı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının genç temsilcileri ile bir araya geldi. İl Teşkilat Başkanımız Halis Dalkılıç, İl Gençlik Kolları Başkanımız Gıyaseddin Gergin ve gençlik kolları mensuplarımızın katıldığı toplantıda bir konuşma yapan İl Başkanımız, Türkiye nin siyasi tarihi ve demokrasi geçmişiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tek parti dönemi ve çok partili hayata geçişten sonra yaşanan sürecin vesayetçi ve ayrıcalıklı kesimlerin etkisinde geçen bir dönem olduğuna değinen İl Başkanımız, AK Parti toplumun özgürlük ve demokrasi taleplerini, hak isteklerini, millet iradesinin önemini dillendirerek kurulmuş bir siyasi partidir. AK Parti kurulduğundan itibaren toplumsal muhalefeti temsil eden bir siyasi partidir. Statükocu, seçkinci, elitist, toplumu yukarıdan aşağıya dizayn eden güçler karşısında demokrasi ve hukuk taleplerinin sözcüsü olmuş, milletle kurduğu gönül bağıyla yola çıkmıştır. AK Parti tavrını değişimden yana koymuş, milleti iktidar yapmayı tercih etmiştir. AK Parti bu mücadelenin yanında, ülkenin ekonomik seviyesini yükseltmiş, alt yapı sorunlarını çözmeye başlamıştır. Bugün en büyük hedeflerimizden biri de milletimizin onaylayacağı, demokratik bir anayasayı, halkın anayasasını yapmaktır. dedi. AK Parti iktidarlarının Türkiye nin tarihi ve toplumsal olarak yakın olduğu ülkelerle ilişkileri geliştirdiğini ve bunu Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ın liderliğinde yaptığını belirten İl Başkanımız sözlerine şöyle devam etti: Bizler aynı medeniyetin ve mirasın sahipleri olarak, sorunlarımızı da paylaşıp konuşabiliyoruz. Libya daki, Ortadoğu daki kardeşlerimizin acısı bizim acımızdır, gözyaşı bizim gözyaşımızdır. Batı lı ülkelerin anlayamadığı da budur. Bizim o coğrafyalara ilgimiz çıkarcı bir anlayışla değil, o coğrafyalardaki kardeşliğimiz, aynı inanca, aynı medeniyet kaygısına, aynı değerlere sahip olmamız nedeniyledir. Dünyanın bugün geldiği noktada, diktacı, baskıcı rejimlerin ayakta kalması mümkün değil. Dünya teknolojik gelişmelerin sonunda kocaman bir köy haline geldi. Yaşananlara çok kısa sürede tepki verebilen, pozisyon oluşturabilen halkların özgürlük ve hak isteklerine duyarsız kalan yönetimler işbaşında kalmaya devam edemez. Bu gerçeğe karşı çıkanlar halkların büyük tepkisiyle karşılaşıyor. Libya da olan da budur. Temel değerlere bağlı kalmak şartıyla değişim ve dönüşüm şarttır. Biz bu değişim arayışlarına, özgürlük ve milli iradenin hakim olması isteklerine gönülden destek veriyor ve hissiyatınızı paylaşıyoruz. Libya da, Mısır da, Tunus ta, Suriye de olanlara aynı havzanın çocukları olarak bakıyoruz. Halkların mutlu olmasını, halkın istediklerinin gerçekleşmesini istiyoruz. İl Teşkilat Başkanımız Halis Dalkıç ın 'AK Parti İstanbul Teşkilatının Yapısı başlıklı sunumunu dinleyen Libya lı gençler, 5 gün boyunca İstanbul da kalacak ve ortak bir gelecek inşa etmek için tartışmaya ve İstanbul u tanımaya devam edecekler.