Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri"

Transkript

1 Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri Güntülü AK*, Serpil DANACIOĞLU*, Hüseyin YILDIRIM*, Sinan ERGİNEL*, Füsun ALATAŞ*, Egemen DÖNER**, Muzaffer METİNTAŞ* * Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, ** Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, ESKİŞEHİR ÖZET Amaç: Ocak 2001-Aralık 2007 tarihleri arasında kliniğimizde izlenen parapnömonik plörezi ve ampiyemli 70 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Gereç ve Yöntem: Plevral sıvının özelliklerine göre hastalar nonkomplike, komplike ve ampiyem olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Tedaviye yanıt alınan ve alınamayan hastaların klinik ve laboratuvar verileri, gruplara dağılımı, tedavi şekli, komplikasyonları ve yatış süreleri kıyaslandı. Sonuçlar: Hastaların 59 (%84.3) u erkek, yaş ortalaması 55.6 ± 16.9 yıl idi. Yirmi hasta nonkomplike, 21 hasta komplike, 29 hasta ampiyem olarak değerlendirildi. Tedavi seçenekleri hastaların 30 unda antibiyotik, 8 inde antibiyotik-boşaltıcı torasentez, 14 ünde antibiyotik-tüp torakostomi, 15 inde antibiyotik-tüp torakostomi-fibrinolitik, 3 ünde antibiyotik-torakoskopi-tüp torakostomi-fibrinolitik idi. Hastaların %14.3 ünde tedavi ile ilgili komplikasyon gelişti ve %21 inde tedaviye yanıt alınamadı. Ortalama hastanede yatış süresi 18.4 ± 9.5 gündü. Yorum: Tedavinin başarısız olduğu grupta öksürük ve balgam yakınmasının, plevral sıvıda hücre sayısının, ampiyem, antibiyotik ve tüp torakostomiyle izlenen ve komplike seyreden hasta oranının ve yatış süresinin daha fazla olduğu saptandı. ANAHTAR KELİMELER: Parapnömonik efüzyon, ampiyem, medikal tedavi başarısızlığı Geliş tarihi: 21 Temmuz 2008 Düzeltme sonrası kabul tarihi: 24 Eylül 2008 SUMMARY THE CHARACTERISTICS OF PATIENTS WITH PARAPNEUMONIC EFFUSION AND EMPYEMA Aim: Seventy patients with parapneumonic effusion and empyema were retrospectively evaluated between January 2001 and December Material and Methods: The patients were classified into three groups according to characteristics of pleural fluid: noncomplicated; complicated; empyema. Non-responsive patients to the treatment were compared with the responsive patients for clinical and laboratory findings, distribution of groups, treatment types, complications and lenght of stay. Results: Fifty-nine (84.3%) patients were male. The mean age was 55.6 ± 16.9 years. 20 patients had non-complicated, 21 complicated, and 29 empyema. The treatment schedules were antibiotic (30 patients), antibiotic-thoracentesis (8 patients), antibiotic-tube thoracostomy (14 patients), antibiotic-tube thoracostomy-fibrinolytics (15 patients), and antibi- 18

2 Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri otic-thoracoscopy-tube thoracostomy-fibrinolytics (3 patients). Complication ratio was 14.3%. Non-responsive patient ratio was 21%. The mean lenght of stay was 18.4 ± 9.5 days. Conclusion: The cough and sputum, high cell count of pleural fluid, empyema, antibiotic-tube thoracostomy treatment, complication, and long stay in hospital were more frequent in non-responsive group. KEY WORDS: Parapneumonic effusion, empyema, medical therapy failure Received: July 21, 2008 Accepted after revision: September 24, 2008 GİRİŞ Parapnömonik efüzyon (PPE) bakteriyel veya viral pnömoni ve akciğer apsesine ikincil gelişen plevral sıvı, ampiyem ise plevral aralıkta pü olarak tanımlanmaktadır. Bakteriyel pnömoni nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların yaklaşık %20-40 ında PPE eşlik etmekte, PPE ye sahip bu hastaların da yaklaşık %10 u cerrahi drenaja gereksinim duymaktadır (1,2). PPE nin morbidite ve mortalite oranları efüzyonun eşlik etmediği pnömoniye göre daha yüksektir. Antimikrobiyal tedavideki ilerlemeler ve enfekte plevral aralığın drenajı için geliştirilen birçok yönteme rağmen PPE nin morbidite ve mortalite oranları halen azımsanmayacak kadar yüksektir. Komplike PPE ve ampiyemin mortalite oranı %20 nin üstündedir (2,3). Bu klinik tabloda seçilen antibiyotik tedavisi, plevral sıvıya uygun ve zamanında multidisipliner yaklaşım ve tabii ki eşlik eden klinik durumlar morbidite ve mortalite ile yakından ilişkilidir. PPE ve ampiyemli hastalarda en kısa sürede doğru verilen tedavi kararı, radikal girişimlere olan gereksinimi ve bu girişimlerin beraberinde getireceği morbidite ve mortalite oranlarını önemli ölçüde azaltmaktadır (2,4). Bu çalışmada kliniğimizde izlenmiş olan PPE ve ampiyemli 70 hastanın çeşitli klinik, laboratuvar, radyolojik ve tedaviye ilişkin verilerini retrospektif olarak değerlendirerek, tedaviye yanıt vermeyen hastaların ayırt edici özelliklerini belirlemeyi ve literatür verileriyle kıyaslayarak tartışmayı amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmada Ocak 2001-Aralık 2007 tarihleri arasında kliniğimizde takip edilen 70 PPE ve ampiyemli hasta değerlendirildi. Tanı ateş, beyaz küre yüksekliği, C-reaktif protein (CRP) yüksekliği gibi pnömoni bulgularına sahip hastalarda eşlik eden plevral efüzyonun varlığı ile konulmuştu. Travma, özefageal perforasyon, torakotomi sonrası gelişen infeksiyonlar çalışma dışı bırakıldı. Hastaların demografik ve klinik özellikleri kaydedildi. Bunun için yaş, cinsiyet, semptom süresi, semptomları, kliniğimize başvurmadan önce başka bir klinikte yatarak tedavi görüp görmediği, gördü ise yatış süresi, eşlik eden komorbid durumlar belirlendi. Semptom süresi şikayetlerinin başladığı günden kliniğimize başvurana kadar geçen süre olarak alındı. Daha sonra kan ve plevral sıvıya ilişkin laboratuvar verileri elde edildi. Periferik kan lökosit sayısı, trombosit sayısı, eritrosit sedimentasyon hızı, CRP değerleri kaydedildi. Diagnostik torasentez ile elde edilen plevral sıvının makroskobik görünümü, kokusu, hücre sayısı ve dağılımı, mikrobiyolojik özellikleri, laktat dehidrogenaz (LDH), protein, glukoz ve ph değerleri kaydedildi. ph ölçümleri kan gazı cihazı ile yapılmıştı. Hastalar plevral sıvının makroskobik görünümü, mikrobiyolojik ve biyokimyasal özellikleri dikkate alınarak Light sınıflaması bazında 3 gruba ayrıldı: Grup 1. Nonkomplike PPE: Nonpürülan, kültür veya Gram boyama negatif, ph > 7.20, glukoz > 40 mg/dl, LDH < 1000 IU/L, Grup 2. Komplike PPE: Nonpürülan, kültür veya Gram boyama pozitif, ph < 7.20, glukoz < 40 mg/dl, LDH > 1000 UI/L, Grup 3. Ampiyem: Plevral sıvının makroskobik görünümü pürülan (5,6). Hastaların direkt göğüs radyografileri ve toraks bilgisayarlı tomografileri (BT) yeniden değerlendirildi. Direkt grafide plevral sıvının miktarı ve varsa buna eşlik eden infiltrasyon bulgusu kaydedildi. Toraks BT de plevral kalınlaşma düzgün ve düzensiz yüzeyli olarak, kalınlaşmanın dağılımı tek lob veya tek kostal yüzeyi içeriyorsa fokal, daha yaygın 19

3 Ak G, Danacıoğlu S, Yıldırım H, Erginel S, Alataş F, Döner E, Metintaş M. ise difüz ve mediastinal plevrayı da içerecek şekilde çepeçevre tutulum varsa rind olarak tanımlandı (7). Bunun dışında toraks BT de split işareti, subplevral yağ dokusundaki belirginleşme, plevral içerik içindeki hava habbesi, plevral kalınlaşmanın miktarı ve kısa çapı 1 cm nin üzerindeki lenf nodları da kaydedildi. Son olarak hastaların tedaviye ilişkin verileri kaydedildi. Yalnızca antibiyotik tedavisi alan, boşaltıcı torasentez, tüp torakostomi, fibrinolitik, torakoskopi uygulanan hastalar, bu tedavilere bağlı gelişen komplikasyonlar ve hastanede yatış süreleri belirlendi. Antibiyotik tedavisi Türk Toraks Derneği pnömoni rehberi dikkate alınarak ampirik başlanmış, gereken hastalarda kültür sonucuna göre düzenlenmişti (8). Tüp torakostomi pürülan plevral sıvı, ph < 7.20, Gram boyama ve/veya kültür pozitifliği, masif sıvı veya loküle plevral sıvı olması durumunda uygulanmış, günlük drenaj miktarı 50 ml nin altına düştüğünde sonlandırılmıştı. Fibrinolitik ajan olarak streptokinaz (Streptase ) kullanılmıştı. Tüp yerleştirildikten sonraki gün 100 ml serum fizyolojik içinde IU streptokinaz günde 2 kez plevral boşluğa verilip, tüp 2 saat süre ile klemplenmişti. Medikal torakoskopi endoskopi ünitesinde lokal anestezi altında uygulanmıştı. Hastaların hiçbirine video yardımlı torakoskopi uygulanmamıştı. Bu tedavilere yanıt alınamayarak cerrahi tedaviye gereksinim duyulan, açık drenaja bırakılan ve 3 ay içinde tekrarlayan infeksiyonu olan hastalarda tedavinin başarısız olduğu kabul edildi. Çalışmanın retrospektif olmasından dolayı klinikte tedavi gördüğü sırada ölen hastaların verilerine ulaşılamadığı için bu hastalar değerlendirilemedi. Tedavinin başarılı ve başarısız olduğu hastalar yaş, cinsiyet, semptom süresi, semptomlar, komorbid durumlar, ikinci basamak hastanede yatış öyküsü ve süresi, kan lökosit, CRP, eritrosit sedimentasyon hızı, trombosit sayısı, plevral sıvı hücre sayısı, LDH, protein, glukoz değeri, gruplara göre dağılım, tedavi şekli, komplikasyonlar ve hastanede yatış süresi bakımından kıyaslandı. Plevral sıvı ph düzeyi hastaların tümünde çalışılmadığı için değerlendirme dışı bırakıldı. İstatistiksel Değerlendirme İstatistiksel işlemler SPSS for Windows 13.0 programı kullanılarak yapıldı. Tedaviye yanıt veren ve vermeyen hastalar çeşitli özellikler bakımından parametrik değişkenler için Student t-testi, kategorik değişkenler için Pearson ki-kare testi kullanılarak karşılaştırıldı. SONUÇLAR Hastaların yaş ortalaması 55.6 ± 16.9 (21-87 yıl) yıl, 59 (%84.3) u erkek, 11 i kadındı. Hastaların 31 (%44.3) i kliniğimize başvurmadan önce başka bir klinikte yatarak tedavi görmüştü. İkinci basamak hastanede ortalama yatış süresi 3.5 ± 5.1 (0-20 gün) gündü. Ortalama semptom süresi 17.1 ± 16.4 (2-90 gün) gün, ortanca semptom süresi 10 gündü. Semptomların görülme sıklıkları Tablo 1 de görülmektedir. Hastaların 41 (%58.6) inde bir ya da daha fazla komorbidite saptandı. Altı hastada birden fazla komorbidite vardı. Diabetes mellitus (11 hastada), kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) (5 hastada), konjestif kalp yetmezliği (13 hastada) ve kanser (8 hastada) en sık görülen komorbid durumlardı. Plevral sıvının makroskobik görünümü hastaların 17 (%24.3) sinde seröz, 23 (%32.9) ünde sarı bulanık, 26 (%37.1) sında pürülan, 2 (%2.9) sinde serohemorajik, 2 (%2.9) sinde hemorajik idi. Hastaların 5 (%7.1) inde plevral sıvı kötü kokulu saptanmıştı. Elli iki hastanın plevral sıvı yayması değerlendirilmiş ve bunların 48 (%92.3) inde nötrofil hakimiyeti gözlenmişti. Hastaların yalnızca 5 (%7.1) inin plevral sıvı kültüründe üreme vardı. Plevral sıvının makroskobik görünümü, mikrobiyolojik ve biyokimyasal özelliklerine göre yapılan gruplamada hastaların 20 (%28.6) si grup 1 de, 21 (%30.0) i grup 2 de, 29 (%41.4) u grup 3 te yer almaktaydı. Tablo 1. Semptomların görülme sıklıkları. Semptomlar Sayı % Ateş Öksürük Balgam Yan ağrısı Nefes darlığı Halsizlik Bulantı-kusma

4 Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri Hastaların 66 sının direkt grafisi değerlendirildi. Yirmi beş (%37.9) hastada az, 35 (%53.0) hastada orta, 6 (%9.1) hastada çok miktarda sıvı, 59 (%89.4) hastada sıvıya eşlik eden infiltrasyon saptandı. Hastaların 46 sının BT si değerlendirildi (Tablo 2) (Resim 1,2). Hastaların 30 (%42.9) u yalnızca antibiyotik, 8 (%11.4) i antibiyotik-boşaltıcı torasentez, 14 (%20.0) ü antibiyotik-tüp torakostomi, 15 (%21.4) i antibiyotik-tüp torakostomi-fibrinolitik, 3 (%4.3) ü antibiyotik-torakoskopi-tüp-fibrinolitik ile tedavi edilmişti. Hastaların ortalama hastanede yatış süresi 18.4 ± 9.5 (6-68 gün) gün, ortanca yatış süresi 18 gündü. On (%14.3) hastada tedavi ile ilgili komplikasyon vardı. Bunlardan 1 hastada kebap akciğer, 1 hastada tüp yeri infeksiyonu, 2 hastada cilt altı amfizemi, 2 hastada pnömotoraks, 3 hastada pnömotoraks ile cilt altı amfizemi, 1 hastada uzayan hava kaçağı ile cilt altı amfizemi gelişmişti. Resim 1. Toraks bilgisayarlı tomografide hava habbesi görünümü. Tablo 2. Hastaların toraks bilgisayarlı tomografi bulguları. Toraks BT bulguları Sayı % Plevral kalınlaşma Yok Düzgün yüzeyli Düzensiz yüzeyli 6 13 Plevral kalınlaşmanın dağılımı Yok Fokal Difüz Rind Split işareti Subplevral yağ dokusunda belirginleşme Hava habbesi Plevral kalınlaşma > 1 cm Lenf nodu Yok Hiler Hiler + aynı taraf mediastinal Hiler + aynı ve karşı taraf mediastinal Resim 2. Toraks bilgisayarlı tomografide hava habbesi görünümü. Bu tedavilere yanıt alınamayan 4 hastaya dekortikasyon, 4 hastaya açık drenaj, 1 hastaya dekortikasyon sonrası açık drenaj uygulanmıştı. Altı hastada tekrarlayan infeksiyon vardı. Toplam 15 (%21.4) hastanın tedavisi başarısızdı. Tedavinin başarılı ve başarısız olduğu hastalar çeşitli demografik, klinik, laboratuvar ve tedaviye ilişkin parametreler bakımından kıyaslandı (Tablo 3,4). Hastaların 3 üne medikal torakoskopi, ardından göğüs tüpü yerleştirilerek fibrinolitik uygulanmış ve 3 hastada da başarı elde edilmişti. Tedavinin başarısız olduğu grupta öksürük ve balgam yakınmasının, plevral sıvı hücre sayısının, grup 3 hasta oranının, antibiyotik ve tüp torakostomi ile takip edilen hasta oranının, komplikasyon oranının ve yatış süresinin daha fazla olduğu saptandı. 21

5 Ak G, Danacıoğlu S, Yıldırım H, Erginel S, Alataş F, Döner E, Metintaş M. Tablo 3. Tedavinin başarılı ve başarısız olduğu hastalara göre demografik, klinik ve laboratuvara ilişkin bulguların dağılımı. Değişken Başarısız (n= 15) Başarılı (n= 55) Test değeri Yaş (yıl) 52.7 ± ± Cinsiyet [n (%)] Erkek 13 (86.7) 46 (83.6) Kadın 2 (13.3) 9 (16.4) Semptom süresi (gün) 23.3 ± ± Semptomlar [n (%)] Ateş 13 (86.7) 42 (76.4) Öksürük 15 (100) 39 (70.9) Balgam 13 (86.7) 25 (45.5) Yan ağrısı 13 (86.7) 36 (65.5) Nefes darlığı 10 (66.7) 39 (70.9) Halsizlik 13 (86.7) 39 (70.9) Bulantı-kusma 3 (20) 9 (16.4) Komorbidite [n (%)] 8 (53.3) 33 (60) İkinci basamak öyküsü [n (%)] 8 (53.3) 23 (41.8) İkinci basamakta yatış süresi (gün) 4.4 ± ± Beyaz küre sayısı (/mm 3 ) ± ± CRP değeri (mg/l) 19.5 ± ± Eritrosit sedimentasyon hızı (mm/saat) 85.9 ± ± Trombosit sayısı (/mm 3 ) ± ± Plevral sıvı hücre sayısı (/mm 3 ) ± ± Plevral sıvı LDH değeri (IU/L) ± ± Plevral sıvı protein değeri (g/dl) 3.9 ± ± Plevral sıvı glukoz değeri (mg/dl) 30.7 ± ± CRP: C-reaktif protein, LDH: Laktat dehidrogenaz. Tablo 4. Tedavinin başarılı ve başarısız olduğu hastalara göre gruplar ve tedaviye ilişkin bulguların dağılımı. Değişken Başarısız (n= 15) Başarılı (n= 55) Test değeri Grup [n (%)] 1 1 (6.7) 19 (34.5) (13.3) 19 (34.5) 3 12 (80) 17 (30.9) Tedavi şekli* [n (%)] 1 5 (33.3) 33 (60) (46.7) 7 (12.5) 3 3 (20) 15 (27.3) Tedavi komplikasyonu [n (%)] 5 (33.3) 5 (9.1) Yatış süresi (gün) 25.1 ± ± * 1: Yalnız antibiyotik + antibiyotik ile boşaltıcı torasentez, 2: Antibiyotik ile tüp torakostomi, 3: Antibiyotik-tüp torakostomifibrinolitik + antibiyotik-torakoskopi-fibrinolitik. 22

6 Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri Resim 3. Ampiyemli bir hastanın tedavi öncesi ve tedavi sonrası akciğer grafileri: Torakoskopi ile plevral boşluk temizlendi ve fistül koterize edildi. Resim 4. Ampiyemli bir hastanın tedavi öncesi ve tedavi sonrası akciğer grafileri: Torakoskopi ile plevral boşluk temizlendi ve fistül koterize edildi. TARTIŞMA PPE tanılı 70 hastanın değerlendirildiği çalışmamızda başarısız tedavi oranı %21.4, bu başarısızlığa etki eden en önemli faktörler de plevral sıvının evresi ve uygulanan tedaviler olarak belirlendi. Bu duruma paralel olarak da başarısız olunan hastaların daha komplike seyrettiği ve yatış süresinin de uzadığı saptandı. PPE li hastalarda klinik seyir başta etken patojen olmak üzere, hastanın yaşı, eşlik eden klinik durumlar, efüzyonun evresi ve daha evvel kullanılan antibiyotik tedavisi gibi birçok etken ile yakından ilişkilidir. Bilindiği üzere aerop ajanların neden olduğu infeksiyonlar genellikle akut seyirli iken, anaeropların neden olduğu infeksiyonlar subakut veya kronik seyirlidir. Kronik seyirli infeksiyonlarda ateş daha az sıklıkta görülürken, kilo kaybı, halsizlik, genel durum bozukluğu gibi sistemik yakınmalar daha sık görülmektedir. Bu yüzden bu hastalarda tanı gecikebilmektedir. Bu durumda klinik kuşku önem kazanmaktadır. Anaeroplarda kötü dental hijyen ve aspirasyon pnömonisi ve mikst bakteriyel flora söz konusudur. Hastalarımızın en sık görülen semptomları ateş, öksürük, halsizlik, ortalama semptom süresi 17.1 ± 16.4 (2-90 gün), ortanca semptom süresi 10 gün olarak saptandı. Benzer şekilde başka bir çalışmada hastaneye başvurmadan önce geçen ortanca sürenin 11 gün olduğu, bunun 2 gün ile 100 gün arasında değiştiği bildirilmiştir (2). Bu sürenin uzun olması ve bazı hastalarda plevral sıvının kokulu olması akla anaeropların daha sık etken patojen olma olasılığını getirmekle birlikte çalışmamızda bu durum mikrobiyolojik verilerle desteklenememiştir. Bu çalışmanın retrospektif olmasında kaynaklanabileceği gibi, hastalarımızın yaklaşık yarısının kliniğimize başvurmadan önce ikinci basamak bir hastanede yaklaşık 3.5 gün yatarak tedavi gördükten sonra başvurmasından da kaynaklanmış olabilir. En iyi şartlarda dahi infekte plevral sıvıların yaklaşık %40 ında kültürün negatif olduğu görülmektedir (2). Bu durumda bu hastalara en uygun yaklaşım için klinik bulgulara paralel olarak efüzyonun evresini yansıtan plevral sıvıya ilişkin parametreler önem kazanmaktadır. Pnömonik konsolidasyon sırasında plevranın etkilenimi inflamasyonun çeşitli evrelerini içeren progresif bir süreçtir. İlk evre olan kuru plörit evresinde parankimal inflamasyon visseral plevraya ulaşarak lokal bir reaksiyona yol açar. Fakat henüz plevral sıvı oluşmamıştır. Bunu izleyen eksüdatif evrede inflamasyon sonucu ortaya çıkan mediatörlerin aracılığıyla permeabilite artar ve interstisyel alanda ve plevral boşlukta sıvı toplanmaya başlar. Bu sıvı genellikle berrak görünümde ve sterildir. Nötrofil hakimiyeti olmasına karşın hücre sayısı düşüktür; ph ve glukoz değeri yüksektir; bakteri içermez. Bu evreden sonra hızlı bir fibrin depozisyonu ve lokülasyonların oluştuğu fibrinopürülan evre gelmektedir. Burada bulanık, bol miktarda nötrofil içeren, Gram 23

7 Ak G, Danacıoğlu S, Yıldırım H, Erginel S, Alataş F, Döner E, Metintaş M. boya ve kültür sonucunun genellikle pozitif olduğu, ph ve glukozun düşük, LDH nin yüksek olduğu sıvı vardır. Son evre olan organizasyon evresinde ise fibroblast proliferasyonu ile plevral kavite içerisinde yoğun fibröz septasyonlar ve her iki plevral yüzeyde inelastik tabakalar oluşur. Plevra hareket kabiliyetini kaybeder, akciğerin reekspansiyonu önlenir ve fonksiyonları bozulur (9). Efüzyonun evrelerini dikkate alarak yapılan klinik sınıflama bazında hastalarımızın 20 (%28.6) si nonkomplike, 21 (%30.0) i komplike, 29 (%41.4) u ampiyem vasfında efüzyona sahipti ve tedavi bu kriterler ile radyolojik bulgular dikkate alınarak yapılmıştı. PPE li hastaların tanı ve takibinde direkt göğüs radyografileri dışında ultrasonografi ve toraks BT gibi görüntüleme yöntemleri de önemli bir yere sahiptir. Ultrasografinin efüzyonun yerini, komplike olup olmadığını, toraks BT de her zaman görülemeyen lokülasyonlar içinde septasyon olup olmadığını belirleyebilmesi ve aspirasyona ve kateter yerleştirilmesine rehberlik etmesi nedeniyle kullanımı gittikçe yaygınlaşmaktadır (10). Kompleks plevral sıvısı olanlarda ise lokülasyonlar hakkında daha detaylı bilgi sağlaması nedeniyle kontrastlı toraks BT tercih edilen yöntemdir. Buna ilave olarak toraks BT ile tümör, yabancı cisim gibi ilave patolojilerin olup olmadığı ve akciğer apsesi ile ampiyem arasındaki ayırım saptanabilmektedir. Çalışmamızda toraks BT si değerlendirilen hastaların %6.5 inde yalnızca plevral sıvı izlendi. Kalan hastaların %80 inde plevral kalınlaşmanın düzgün yüzeyli olduğu, %58 inde tutulumun difüz olduğu, %52 sinde subplevral yağ dokusunda belirginleşme ve %30 unda kalınlaşmanın 1 cm nin üzerinde olduğu saptandı. Başka bir çalışmada tüm hastalarda plevral etkilenim olduğu, %92 sinin düzgün yüzeyli kalınlaşma, %76 sında ekstraplevral yağ dokusunda kalınlaşma olduğu, bu bulguların infeksiyonun şiddeti ile korele olmadığı belirtilmiştir (11). Çalışmamızla uyumlu olarak benign ve malign plevral hastalıkların toraks BT özelliklerinin değerlendirildiği başka bir çalışmada ise ampiyemli hastaların %77 sinde plevral kalınlaşma düzgün yüzeyli, %58 inde tutulum difüz, %39 unda kalınlaşmanın 1 cm nin üzerinde olduğu saptanmıştır (7). Toraks BT aynı zamanda lenf nodlarının değerlendirilmesinde de önemli katkı sağlamaktadır. PPE ve ampiyeme bağlı gelişen lenf nodlarının %36 oranında olduğu, birden fazla alanı tutabileceği, en sık sağ paratrakeal alanı tuttuğu, subkarinal alanda en büyük çapa ulaştığı fakat 2 cm yi geçmediği belirtilmiş, lenf nodları ile plevral infeksiyonun evresi, klinik öykünün uzunluğu, konsolidasyonun yaygınlığı arasında ilişki kurulamamıştır (12). Çalışmamızda yalnızca lenf nodu istasyonları belirlendi, bunun dışında bir değerlendirme yapılmadı. Toraks BT si değerlendirilen hastalarımızın %65 inde lenf nodu tutulumunun olduğu saptandı. PPE ve ampiyemli hastalarda plevral sıvıya en kısa sürede doğru yaklaşım radikal girişimlere olan gereksinimi ve bu girişimlerin beraberinde getireceği morbidite ve mortalite oranlarını önemli ölçüde azaltmaktadır (2,4). Bir çalışmada medikal tedavinin hastaların %15 inde başarısız kaldığı ve %13 ünün cerrahi girişime gerek duyduğu, medikal tedavi başarısızlık oranının düşük olmasını etkileyen en önemli faktörün erken dönemde agresif medikal yaklaşımların uygulanması olduğu belirtilmiştir (2). Buna karşın pürülan plevral sıvı dışında medikal tedavi başarısızlığını belirleyen herhangi bir klinik, plevral sıvı veya radyolojik bulgunun olmadığı, pürülan plevral sıvının olmamasının medikal tedavi başarısını etkilemedeki pozitif kestirim değerinin %93 olduğu belirtilmiştir (2). Uygun antibiyotik tedavisi ve evresine göre plevral sıvıya yaklaşım medikal tedavinin en önemli unsurlarıdır. İnfekte plevral sıvının drenajının sağlanması için intraplevral fibrinolitik ajanın kullanımı yıllardır önerilmiş ve birçok klinikte yaygın olarak kullanılmıştır (13,14). Ancak son yıllarda yayınlanan, çok merkezli, 454 hastayı içeren randomize kontrollü bir çalışmada streptokinazın mortalite oranını, cerrahi gereksinimini, hastanede kalış süresini azaltmadığı ve istenmeyen etkilerinin görüldüğü belirtilmiştir (15). Bunu destekler şekilde bir meta-analizde de göğüs tüpü takılan tüm hastalarda fibrinolitiklerin rutin kullanımı önerilmemiş ancak, meta-analize dahil edilen çalışmaların heterojen olduğuna dikkat çekilmiştir (16). Daha sonraki bir çalışmada ise ürokinaz ve doku plazminojen aktivatörünün etkin olduğu belirtilmiş, göğüs tüpünün uygun yere yerleştirilmesine dikkat çekilmiştir (17). Çalışmamızda medikal tedavi başarısızlığı %21.4 olarak saptandı. Bu oran biraz yüksek kabul edilebilir. Başarısız olan hastalar ile başarılı olan hastalar kıyaslandığında, başarısız olan grupta plevral sıvı hücre sayısının, grup 3 hasta oranının ve antibiyotik ve tüp torakostomi ile takip edilme oranının yüksek olduğu dikkat 24

8 Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemli Hastaların Özellikleri çekmekteydi. Yani pürülan plevral sıvısı olan hastalarda fibrinolitik uygulanmaksızın yalnızca tüp torakostomi ile takip edilme tedavinin başarısız olması ile ilişkiliydi. PPE ve ampiyemli hastalarda son 2 yıldır uyguladığımız medikal torakoskopi ve ardından fibrinolitik tedavi ile 3 hastada başarı elde edildi. Medikal torakoskopi plevral boşluğun gözlemlenmesine, varsa fistül gibi patolojilerin tamirine ve göğüs tüpünün uygun yere yerleştirilmesine olanak sağlaması ve minimal invaziv olması nedeniyle daha fazla kullanım alanı bulabilir. Hastalarımızın hastanede yatış süresi ortanca 18, ortalama 18.4 gün olarak bulundu. Diğer çalışmalarda bu sürenin median 11 gün ile 37 gün arasında değiştiği belirtilmiştir (2,17-19). Hastanede kalış süresini etkileyen en önemli faktörler olarak da düşkünlük, altta yatan hastalık, sepsis, nozokomiyal infeksiyon, anaerop patojenler, bronkoplevral fistül, plevral boşluktaki inflamasyonun derecesi, plevral boşlukta pü, tüp drenaj gereksinimi ve başarısı olarak belirtilmiştir. Beklendiği üzere çalışmamızda medikal tedavinin başarısız olduğu hastalarda komplikasyon oranı ve hastanede yatış süresi daha uzun bulundu. Sonuç olarak, PPE ve ampiyemli hastaların medikal tedavilerinin başarısına, öksürük ve balgam yakınması, plevral sıvı hücre sayısı, plevral boşluktaki pü, fibrinolitik uygulanmaksızın yalnızca antibiyotik ve tüp torakostomi ile takip edilme etkili bulundu. Başarısız olunan hastaların daha komplike seyrettiği ve hastanede yatış sürelerinin uzadığı saptandı. KAYNAKLAR 1. Light RW. Parapneumonic effusions and empyema. Proc Am Thorac Soc 2006;3: Davies CW, Kearney SE, Gleeson FV, Davies RJ. Predictors of outcome and long-term survival in patients with pleural infection. Am J Respir Crit Care Med 1999;160: Ferguson AD, Prescott RJ, Selkon JB, et al. The clinical course and management of thoracic empyema. QJM 1996;89: Colice GL, Curtis A, Deslauriers J, et al. Medical and surgical treatment of parapneumonic effusions: An evidence-based guideline. Chest 2000;118: Light RW. Parapneumonic effusions and empyema. In: Light RW, ed. Pleural Disease. 3 rd ed. Baltimore: Williams and Wilkins, 1995; Davies CW, Gleeson FV, Davies RJ. Pleural Disease Group, Standards of Care Committee, British Thoracic Society. BTS guidelines for the management of pleural infection. Thorax 2003;58: Metintas M, Ucgun I, Elbek O, et al. Computed tomography features in malignant pleural mesothelioma and other commonly seen pleural disease. Eur J Radiol 2002;41: Toraks Derneği. Toplum kökenli pnömoni tanı tedavi rehberi. Toraks Bül 1998;3: Maskell NA, Davies RJ. Effusions from parapneumonic infection and empyema. In: Light RW, Lee YC, eds. Textbook of Pleural Diseases. London Pres, 2003; Tanır G, Aydemir C, Eren T ve ark. Parapnömonik efüzyonlu çocuklarda ultrasonografik evrelendirme ve tedavi yöntemleri. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005;48: Kearney SE, Davies CW, Davies RJ, Gleeson FV. Computed tomography and ultrasound in parapneumonic effusions and empyema. Clin Radiol 2000;55: Kearney SE, Davies CW, Tattersall DJ, Gleeson FV. The characteristics and significance of thoracic lymphadenopathy in parapneumonic effusion and empyema. Br J Radiol 2000;73: Davies RJ, Traill ZC, Gleeson FV. Randomised controlled trial of intrapleural streptokinase in community acquired pleural infection. Thorax 1997;52: Diacon AH, Theron J, Schuurmans MM, et al. Intrapleural streptokinase for empyema and complicated parapneumonic effusions. Am J Respir Crit Care Med 2004;170: Maskell NA, Davies CW, Nunn AJ, et al. U.K. Controlled trial of intrapleural streptokinase for pleural infection. N Engl J Med 2005;352: Tokuda Y, Matsushima D, Stein GH, Miyagi S. Intrapleural fibrinolytic agents for empyema and complicated parapneumonic effusions: a Meta-analysis. Chest 2006; 129: Levinson GM, Pennington DW. Intrapleural fibrinolytics combined with image-guided chest tube drainage for pleural infection. Mayo Clin Proc 200;82: Soriano T, Alegre J, Aleman C, et al. Factors influencing length of hospital stay in patients with bacterial pleural effusion. Respiration 2005;72: Alfageme I, Munoz F, Pena N, Umbria S. Empyema of the thorax in adults. Etiology, microbiologic findings and management. Chest 1993;103: Yazışma Adresi Güntülü AK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı ESKİŞEHİR guntuluak@mynet.com 25

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM Plevra boşluğu Seröz zarla kaplı kavite Mezotel hücreleri ile döşeli Parietal ve viseral plevra arasında Subatmosferik basınç Plevra sıvısı Parietal plevradan salınım (cephalad)

Detaylı

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM Plevra boşluğu Seröz zarla kaplı kavite Mezotel hücreleri ile döşeli Parietal ve viseral plevra arasında Subatmosferik basınç Plevra sıvısı Parietal plevradan salınım (cephalad)

Detaylı

Parapnömonik efüzyonlu çocuklarda ultrasonografik evrelendirme ve tedavi yöntemleri

Parapnömonik efüzyonlu çocuklarda ultrasonografik evrelendirme ve tedavi yöntemleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005; 48: 301-307 Orijinal Makale Parapnömonik efüzyonlu çocuklarda ultrasonografik evrelendirme ve tedavi yöntemleri Gönül Tanır 1, Cumhur Aydemir 2, Tuba Eren 3,

Detaylı

Benin Plevral Efüzyonlar: (Plevra tüberkülozu, Parapnömonik sıvılar ve diğerleri)

Benin Plevral Efüzyonlar: (Plevra tüberkülozu, Parapnömonik sıvılar ve diğerleri) Benin Plevral Efüzyonlar: (Plevra tüberkülozu, Parapnömonik sıvılar ve diğerleri) Doç. Dr. Öner Dikensoy Gaziantep Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD. 2009-TTD-Kurs Öğrenim Hedefleri Sık karşılaşılan benin

Detaylı

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem Dr.Fazilet Karakoç Çocuklarda Akciğer Absesine yatkınlık: Şiddetli enfeksiyonlar: Menenjit, Septisemi Osteomyelit,Septik

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

Ampiyeme Genel Bakış. Dr. Atilla UYSAL. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi- İstanbul

Ampiyeme Genel Bakış. Dr. Atilla UYSAL. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi- İstanbul Ampiyeme Genel Bakış Dr. Atilla UYSAL Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi- İstanbul Ampiyeme genel bakış ABD de tüm hastane yatışlarının % 20-40 ını İngiltere de

Detaylı

TÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU

TÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU TÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU GÜLDEN ÇELİK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı Periton Diyalizi Ünitesi PERİTONİT Parietal ve visseral peritonun

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Plevral Sıvı Fizyolojisi Giriş: Plevral sıvının tespitinde; - Direk akciğer grafisi (Yan yatar pozisyonda) - Ultrasonografi

Detaylı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ NECLA TÜLEK, METİN ÖZSOY, SAMİ KıNıKLı Ankara Eğitim Ve Araştırma HASTANESİ İnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji GİRİŞ Mevsimsel influenza

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu sunumu Doç. Dr. Erkan Çakır Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Şikayet ve hikayesi E.K 13 yaş kız hasta Özel bir tekstil atölyesinde

Detaylı

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Yeni Antimikrobik Sayısı Azalmaktadır

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

ikisi birden rol oynayabilir (non-hodgkin Lenfoma) Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

ikisi birden rol oynayabilir (non-hodgkin Lenfoma) Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Malign Plevral Efüzyonlar Giriş: Malign plevral efüzyon (MPE) tanısı, plevral sıvıda veya plevral dokuda malign

Detaylı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ GİRİŞ Perikard PERİKARDİT Dr. Neslihan SAYRAÇ AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı 05/01/2010 Visseral Parietal 50 ml seröz sıvı İnsidansı net olarak bilinmiyor Ancak acil servise AMI olmayan göğüs ağrısı ile başvuran

Detaylı

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül

Detaylı

Pnömonilerde Efüzyon ve Ampiyem

Pnömonilerde Efüzyon ve Ampiyem Pnömonilerde Efüzyon ve Ampiyem smail SAVAfi G R fi VE TANIMLAMALAR Bakteriyel pnömoni, akci er apsesi ve bronflektazi seyrinde ortaya ç kan herhangi bir plevral s v birikimine parapnömonik efüzyon denir.

Detaylı

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Nurcan Arıkan, Ayşe Batırel, Sedef Başgönül, Serdar Özer

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI Seniha Başaran, Elif Agüloğlu, Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Atahan Çağatay, Oral Öncül, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy

Detaylı

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA 49 yaşında, erkek hasta Sol ayakta şişlik, kızarıklık Sol ayak altında siyah renkte yara

Detaylı

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler* 1 Hazırlayan: Mustafa Hacımustafaoğlu, Bursa * Bu sayfaya, konusunda uzman akademisyenlerin Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları radyolojisi ile ilgili ve kısa klinik bilgileri de içeren konusunda klinik açıdan

Detaylı

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum Dr.Sibel Doğan Kaya Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 9. yıllık kongresi Antalya 2006 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

T A D. Toraksa göğüs tüpü ve sistofiks uygulanan 64 hastanın değerlendirilmesi ARAŞTIRMA. İsa Döngel 1, Mehmet Bayram 2

T A D. Toraksa göğüs tüpü ve sistofiks uygulanan 64 hastanın değerlendirilmesi ARAŞTIRMA. İsa Döngel 1, Mehmet Bayram 2 Tıp Araştırmaları Dergisi: 2012: 10 (1): 1-5 1 T A D ARAŞTIRMA Toraksa göğüs tüpü ve sistofiks uygulanan 64 hastanın değerlendirilmesi İsa Döngel 1, Mehmet Bayram 2 1 Sivas Numune Hastanesi, Göğüs Cerrahisi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok.

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok. 02.11.2017 M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok. 02.11.2017 02.11.2017 Wbc 10800 Hct 34 % Albumin 3.2 g/dlt

Detaylı

Parapnömonik Plevral Efüzyon ve Ampiyem

Parapnömonik Plevral Efüzyon ve Ampiyem Journal of Clinical and Analytical Medicine xxxx Çağatay Tezel Giriş Parapnömonik efüzyonlar, bakteriyel pnömoni, akciğer absesi, veya bronşiektazi ile ilgili olarak plevral yapraklar arasında mayi toplanmasıdır

Detaylı

Parapnömonik Plevral Efüzyon Tanısında Plevral Sıvı Prokalsitonin Düzeyinin Rolü

Parapnömonik Plevral Efüzyon Tanısında Plevral Sıvı Prokalsitonin Düzeyinin Rolü ÖZGÜN ARAŞTIRMA ORIGINAL INVESTIGATION TANI YÖNTEMLERİ DIAGNOSTIC METHODS Parapnömonik Plevral Efüzyon Tanısında Plevral Sıvı Prokalsitonin Düzeyinin Rolü The Role of Pleural Fluid Procalcitonin Level

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Amaç: Göğüs Cerrahisi stajı sonunda 5.sınıf öğrencileri, bir tıp fakültesi mezunu pratisyen hekimin bilmesi gereken konulara hakim olacak, gerekli

Detaylı

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER Dr. Kaya Süer Near East University Medical Faculty Infectious Diseases and Clinical Microbiology Pnömoni : Akciğer parankiminde inflamasyon ve konsolidasyon ile seyreden yangısal

Detaylı

Mycoplasma pneumoniae ya bağlı yoğun parapnömonik efüzyonlu bir olgu sunumu

Mycoplasma pneumoniae ya bağlı yoğun parapnömonik efüzyonlu bir olgu sunumu Mycoplasma pneumoniae ya bağlı yoğun parapnömonik efüzyonlu bir olgu sunumu Cumhur AYDEMİR 1, Gonca Handan ÜSTÜNDAĞ 1, Nilüfer ELDEŞ 1, Ebru KUTSAL 1, Recep POLAT 1, Varım NUMANOĞLU 2 1 Zonguldak Karaelmas

Detaylı

Pnömoni Komplikasyonlarında Cerrahinin Yeri

Pnömoni Komplikasyonlarında Cerrahinin Yeri 86 Derleme Review Pnömoni Komplikasyonlarında Cerrahinin Yeri Surgery for Complications of Pneumonia Dr. H. Volkan KARA Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul ÖZET

Detaylı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Ü.T.F. Göğüs Hast. A.D. SONUÇ Konuşması Yöntemi Toraks Derneği Akciğer ve Plevra Maligniteleri Rehberi 2006 + Kurs Konuşmaları Prognozu

Detaylı

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Merkezi sinir sistemi

Detaylı

Plevral ampiyemlerin tedavisinde video-yardımlı torakoskopik cerrahinin rolü

Plevral ampiyemlerin tedavisinde video-yardımlı torakoskopik cerrahinin rolü Plevral ampiyemlerin tedavisinde video-yardımlı torakoskopik cerrahinin rolü Hatice ERYİĞİT, Alpay ÖRKİ, Altuğ KOŞAR, Oral AKIN, Hakan KIRAL, Şenol ÜREK, Bülent ARMAN Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları

Detaylı

absesi Prof.Dr.C Tetikkurt

absesi Prof.Dr.C Tetikkurt Akciğer absesi Prof.Dr.C.Cüneyt Tetikkurt Akciğer absesi, süpüratif bir akciğer infeksiyonudur. İnfeksiyonun orta kısmk smında sıkls klıkla kla nekroz gelişir ir Nedenleri - Üst havayollarından aspirasyon

Detaylı

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi Hamza Sunman 1, Mustafa Arıcı 2, Hikmet Yorgun 3, Uğur Canpolat 3, Metin

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan PhD Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 11. yıllık kongresi Antalya 2008 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS

ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS Olgu sunumu / Case report ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS Sami Doğan*, Hakan Ateş**, Mesut Erbaş**, Ömür Öztürk**, Suat Gezer***, Sami Karapolat***, * Düzce Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri Uzm. Dr. Pınar Şen Prof. Dr. Tuna Demirdal Yrd. Doç. Dr. Salih

Detaylı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Hastanede Yatış Süresini Etkileyen Faktörler ve Maliyet #

Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Hastanede Yatış Süresini Etkileyen Faktörler ve Maliyet # Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Hastanede Yatış Süresini Etkileyen Faktörler ve Maliyet # Mustafa KOLSUZ, İrfan UÇGUN, Muzaffer METİNTAŞ, Sinan ERGİNEL,

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Efüzyon ve Ampiyemlerde Konservatif Cerrahi Yaklaşım

Efüzyon ve Ampiyemlerde Konservatif Cerrahi Yaklaşım Çocukluk Çağı Komplike Parapnömonik Efüzyon ve Ampiyemlerde Konservatif Cerrahi Yaklaşım Tamer ALTINOK*, Salih TOPÇU**, Ertan AYDIN*, Cüneyt KURUL***, Ülkü YAZICI*, Erkmen GÜLHAN*, Sadi KAYA* * Atatürk

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı

Detaylı

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik effüzyon ve sonrasında gözlenen ampiyemdir. Nadir olarak gözlenen enfeksiyonlar ise fungal, viral ve

Detaylı

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR Peritonit (en sık) PD-ilişkili enfeksiyonlar Çıkış yeri enfeksiyonu Tünel enfeksiyonu PERİTONİT TANISI Diyalizat sıvısında hücre sayısı > 100/mm³ ( > %50

Detaylı

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD OLGU 1 53 yaşında kadın hasta Multiple Miyelom VAD 5 kür Kemoterapiye yanıt yok (%70 plazma hücreleri)

Detaylı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta M. Bülent ERTUĞRUL, M. Özlem SAYLAK-ERSOY, Çetin TURAN, Barçın ÖZTÜRK, Serhan SAKARYA Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Doç.Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı

Detaylı

PARAPNÖMON K PLEVRAL EFÜZYON VE AMP YEM

PARAPNÖMON K PLEVRAL EFÜZYON VE AMP YEM PARAPNÖMON K PLEVRAL EFÜZYON VE AMP YEM Eyüp Sabri UÇAN Parapnömonik plevral efüzyonlar, eksüda niteli indeki s v lar n en s k nedenleridir. nflamatuar sürecin visseral plevraya ulaflmas ile geliflen parapnömonik

Detaylı

Tüberküloz Plörezi Olgularının Özellikleri #

Tüberküloz Plörezi Olgularının Özellikleri # Tüberküloz Plörezi Olgularının Özellikleri # Ahmet Selim YURDAKUL, Haluk C. ÇALIŞIR, Nevin TACİ, Mihriban ÖĞRETENSOY Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ANKARA

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Malign Plevral Sıvılar ve Mezotelyoma. Dr. İhsan Atila Keyf

Malign Plevral Sıvılar ve Mezotelyoma. Dr. İhsan Atila Keyf Malign Plevral Sıvılar ve Mezotelyoma Dr. İhsan Atila Keyf Malign Plevral sıvı tanısı Plevral sıvıda Plevral dokuda malign hücrelerin görülmesi ile konulur. Paramalign sıvı Malign bir nedene bağlı olmasına

Detaylı

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR OLGU SUNUMU-1 Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR 19 yaşında, erkek hasta Yaklaşık 45 gündür olan - Ateş - Boğaz ağrısı - İştahsızlık - Halsizlik - Kilo kaybı - Gece terlemesi ÜSYE AMC ve sefuroksim aksetil kullanma

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

Parapnömonik plevral efüzyon tanısında plevral sıvı ve serum prokalsitonin düzeylerinin

Parapnömonik plevral efüzyon tanısında plevral sıvı ve serum prokalsitonin düzeylerinin KLİNİK ÇALIŞMA/RESEARCH ARTICLE Tuberk Toraks 2013; 61(2): 103-109 Geliş Tarihi/Received: 09/03/2013 - Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 23/04/2013 Parapnömonik plevral efüzyon tanısında plevral sıvı ve serum

Detaylı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Prof. Dr. Çağrı BÜKE E.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 07.02.2015 (2) Çağrı BÜKE 1 Olgu 70 yaşında erkek hasta. Üşüme-titreme ile yükselen ateş, öksürük,

Detaylı

KONUŞMA PLANI. Pnömoni Plevral Efüzyon-Ampiyem Epidemiyoloji Radyoloji Laboratuvar Tedavi Sonuç

KONUŞMA PLANI. Pnömoni Plevral Efüzyon-Ampiyem Epidemiyoloji Radyoloji Laboratuvar Tedavi Sonuç KONUŞMA PLANI Pnömoni Plevral Efüzyon-Ampiyem Epidemiyoloji Radyoloji Laboratuvar Tedavi Sonuç Çocuklarda yaş gruplarına göre sık görülen TKP etkenleri Doğum 3 hafta Grup B streptokoklar, Gram negatif

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

ÇIKAR ÇATIŞMALARI. Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur

ÇIKAR ÇATIŞMALARI. Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur ÇIKAR ÇATIŞMALARI Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur Araştırma desteği Türk Toraks Derneği GlaxoSmithKline 32 yaşında hasta, beş

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

PLEVRA HASTALIKLARI (Olgularla) Dr. Öner Dikensoy Gaziantep Ünv. Tıp Fak. Göğüs Hast. AD.

PLEVRA HASTALIKLARI (Olgularla) Dr. Öner Dikensoy Gaziantep Ünv. Tıp Fak. Göğüs Hast. AD. PLEVRA HASTALIKLARI (Olgularla) Dr. Öner Dikensoy Gaziantep Ünv. Tıp Fak. Göğüs Hast. AD. dikensoy@yahoo.com Öğrenim Hedefleri Plevral sıvıların: 1. Tanım ve sınıflandırmasını 2. Epidemiyolojisi ve Etyolojisini,

Detaylı

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

OLGU 3 (39 yaşında erkek) Yakınma OLGU 3 (39 yaşında erkek) Yaklaşık dört aydır öksürük, Kanlı balgam çıkarma, Göğüs ağrısı ve halsizlik yakınmaları Özgeçmiş Beş yıl önce çekilen akciğer radyogramında sağ üst ve alt zonda tespit

Detaylı

Plevral sıvı üzerine ne çalışalım : 1.Plevral sıvı sitoloji 2.Plevral sıvı amilaz 3.Plevral sıvı ADA 4.Plevral sıvı hücre bakısı

Plevral sıvı üzerine ne çalışalım : 1.Plevral sıvı sitoloji 2.Plevral sıvı amilaz 3.Plevral sıvı ADA 4.Plevral sıvı hücre bakısı Plevral sıvı üzerine ne çalışalım : 1.Plevral sıvı sitoloji 2.Plevral sıvı amilaz 3.Plevral sıvı ADA 4.Plevral sıvı hücre bakısı ADA 99, Glukoz 67 mg/dl, Yaymada tüm hücreler lenfosit Tetkik öneriniz:

Detaylı

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına

Detaylı

Plevral Efüzyon. geri emilir. Plevra sıvısı parietal plevradan süzülerek plevra boşluğuna geçer.

Plevral Efüzyon. geri emilir. Plevra sıvısı parietal plevradan süzülerek plevra boşluğuna geçer. Fatih Hikmet Candaş, Orhan Yücel Giriş Plevra, visseral ve pariyetal olmak üzere mezoderm kaynaklı iki membrandan oluşur. Visseral plevra, akciğerlerin tüm dış yüzünü ve interlober fissürleri, pariyetal

Detaylı

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler Aysun Sarıbuğa, Serap Şimşek Yavuz, Seniha Başaran, Atahan Çağatay, Halit Özsüt, Haluk Eraksoy İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi

Detaylı

Parapnömonik Efüzyonlar ve Ampiyem

Parapnömonik Efüzyonlar ve Ampiyem Cerrahpaşa Tıp Dergisi 2006; 37: 29-36 ISSN:1300-5227 DERLEME Cüneyt TETİKKURT 1 Parapnömonik Efüzyonlar ve Ampiyem 1 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Cerrahpaşa,

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Emel AZAK, Esra Ulukaya, Ayşe WILLKE Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

MEDİKAL TORAKOSKOPİ. Dr. Hüseyin YILDIRIM. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

MEDİKAL TORAKOSKOPİ. Dr. Hüseyin YILDIRIM. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı MEDİKAL TORAKOSKOPİ Dr. Hüseyin YILDIRIM Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı EBUS FOB STENT EBUS MT EBUS EBUS FOB EBUS STENT FOB FOB EBUS FOB STENT EBUS FOB

Detaylı

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Abdullah Sayıner Akut bronşit Beş günden daha uzun süren öksürük (+/- balgam) Etkenlerin tamama yakını viruslar Çok küçük bir bölümünden Mycoplasma, Chlamydia,

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

Tüberküloz yönetimi ve tedavisi. Oğuz Kılınç Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD

Tüberküloz yönetimi ve tedavisi. Oğuz Kılınç Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD Tüberküloz yönetimi ve tedavisi Oğuz Kılınç Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD oguz.kilinc@deu.edu.tr Sunum planı Olgu üzerinden tb yönetimi ve tedavi ilkeleri Olgu 39 yaşında

Detaylı

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı Rıfat Özacar Solunum Yolu Enfeksiyonlarında Akılcı Antibiyotik Kullanımı TTD 13. Yıllık Kongresi Mayıs 2010 İstanbul Uzun Süreli Antibiyotik Kullanımı Antibiyoterapi En

Detaylı

POSTOPERATİF ATEŞ TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Firdevs Aktaş

POSTOPERATİF ATEŞ TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Firdevs Aktaş POSTOPERATİF ATEŞ TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI Firdevs Aktaş SORUN Postoperatif ateş nedeniyle konsültasyon istenen hasta İNFEKSİYON HASTALIKLARI UZMANI YAKLAŞIMI Tanı Antimikrobiyal tedavi (ne zaman?) Postoperatif

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ Doç. Dr. Orhan YILDIZ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. KAYSERi Erciyes Üniversitesi Hastaneleri 1300 yatak / 10 milyon

Detaylı

Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Mortaliteyi Etkileyen Faktörler #

Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Mortaliteyi Etkileyen Faktörler # Hastaneye Yatarak veya Yoğun Bakımda Tedavi Görmesi Gereken Toplum Kökenli Pnömonilerde Mortaliteyi Etkileyen Faktörler # Mustafa KOLSUZ*, İrfan UÇGUN*, Muzaffer METİNTAŞ*, Sinan ERGİNEL*, Emel HARMANCI*,

Detaylı

Fizik muayenede; hastanın genel durumu iyi, bilinç açık, ateş 370C, arteryal kan basıncı 90/60 mm Hg, nabız düzenli ve 100/ dakika, solunum sayısı

Fizik muayenede; hastanın genel durumu iyi, bilinç açık, ateş 370C, arteryal kan basıncı 90/60 mm Hg, nabız düzenli ve 100/ dakika, solunum sayısı OLGU 1 7 yaşında erkek hasta Nefes alıp vermekle artan göğüs ağrısı, halsizlik, ateş, yaygın kas ağrısı şikayetleri ile acil servise başvurdu. Hastanın öyküsünden yaklaşık bir haftadır olan burun akıntısı,

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ Canan Hasbal Akkuş, Tolga Erkum, Mehmet Bedir Akyol, Zilha Şentürk, Burcu Bursal, Zeynep Kıhtır, Sami Hatipoğlu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Ventilatörle İlişkili Pnömonili Hastalarda Serum C-Reaktif Protein, Prokalsitonin, Solubl Ürokinaz Plazminojen Aktivatör Reseptörü (Supar) Ve Neopterin Düzeylerinin Tanısal

Detaylı

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ Son 20 yılda IFH sıklığı arttı Hematolojik maligniteler Kompleks hastalar ve hastalıklar

Detaylı

ÖZET SUMMARY ÇOCUKLARDA AMPİYEMİN TORAKOSKOPİK TEDAVİSİ THORACOSCOPY IN THE MANAGEMENT OF EMPYMA IN CHILDREN

ÖZET SUMMARY ÇOCUKLARDA AMPİYEMİN TORAKOSKOPİK TEDAVİSİ THORACOSCOPY IN THE MANAGEMENT OF EMPYMA IN CHILDREN Ege Tıp Dergisi (): 9, 00 ÇOCUKLARDA AMPİYEMİN TORAKOSKOPİK TEDAVİSİ THORACOSCOPY IN THE MANAGEMENT OF EMPYMA IN CHILDREN Coşkun ÖZCAN Ahmet ÇELİK Güliz ERGÜN Orkan ERGÜN Ata ERDENER Ege Üniversitesi Tıp

Detaylı

Tüberküloz plörezili 50 olgunun değerlendirilmesi. Evaluation of 50 cases with tuberculous pleurisy

Tüberküloz plörezili 50 olgunun değerlendirilmesi. Evaluation of 50 cases with tuberculous pleurisy KLİNİK ÇALIŞMA Maltepe Tıp Dergisi / Maltepe Medical Journal Tüberküloz plörezili 50 olgunun değerlendirilmesi Evaluation of 50 cases with tuberculous pleurisy Gülbanu Horzum Ekinci, Osman Hacıömeroğlu,

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Dr. Kutsal Turhan, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi kutsal.turhan@gmail.com Dr. Tuncay Göksel Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma

Detaylı

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Kan dolaşımı enfeksiyonlarının tanımı Primer (hemokültür

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması Kırım-Kongo Kanamalı Ateş hastalarında tip I (α, β) interferon ve viral yük düzeyleri ile klinik seyir arasındaki ilişkinin araştırılması Büyükhan İ, Bakır M, Engin A, Sümer Z, Gözel MG, Elaldı N, Dökmetaş

Detaylı

AİLE HEKİMLERİ İÇİN GÖĞÜS HASTALIKLARI

AİLE HEKİMLERİ İÇİN GÖĞÜS HASTALIKLARI AİLE HEKİMLERİ İÇİN GÖĞÜS HASTALIKLARI, Prof. Dr. Muzaffer METİNTAŞ,, Doç. Dr. Akın KAYA 1. Baskı 2011 ISBN : 978-605-88844-6-5 2011 Sentez Matbaacılık ve Yayıncılık Ltd. Şti. Büyük Sanayi 1. Cadde Çavuşoğlu

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer

Detaylı