Dr. Cem TERZİ. 15 cm den daha proksimalde yerleşen tümörler sigmoid tümör olarak tanımlanır ve kolon kanseri gibi tedavi edilirler.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dr. Cem TERZİ. 15 cm den daha proksimalde yerleşen tümörler sigmoid tümör olarak tanımlanır ve kolon kanseri gibi tedavi edilirler."

Transkript

1 28 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi Dr. Cem TERZİ Bu bölümde önce günümüzde rektum kanseri tedavisini yönlendiren temel çalışmalar ve ardından lokal ileri rektum kanseri tedavisi irdelenecektir. Son olarak ta gerçek bir olgu üzerinde lokal ileri rektum kanserinin tanı ve tedavisi tartışılacaktır. 15 cm den daha proksimalde yerleşen tümörler sigmoid tümör olarak tanımlanır ve kolon kanseri gibi tedavi edilirler. 1 Lenfatik Yayılım Orta ve alt rektum yerleşimli tümörler için lenfatik yayılım yukarı ve lateral yerleşimli Tanımlar ve Özellikler Rektumun Tanımı Barselona da 2007 yılında yapılan 9. Dünya Gastrointestinal Kanser Kongresi nde rektum kanseri uzman panelinde, üzerinde uzlaşıya varılan tanıma göre rektum, anatomik olarak anorektal halkadan ( ring ) rektosigmoid bileşkeye kadar uzanan kolonun son parçasıdır. 1 Anal girim ( verge ) ile anorektal halka arasındaki bölüme anal kanal denir. Rektumun cerrahi olarak tanımı ise anal girimden itibaren cm yukarısı şeklindedir (Şekil 1a ve b ve Resim 1). Anal girimden 12- Resim 1. Bir abdominoperineal rezeksiyon spesmeninde anatomik belirteçler (C. Terzi arşivi) 479

2 480 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 4-5 cm Periton üst 1/3 rektum 4-5 cm Orta rektal kapak Levator kası orta 1/3 rektum alt 1/3 rektum 4-5 cm Eksternal anal sfinkter Internal anal sfinkter Dentat çizgi ANAL KANAL Anal kanal Anal kenar İntersfinkterik oluk Anal girim (anal verge) Şekil 1a. Rektumun cerrahi ve anatomik bölgeleri. Bunların periton ve anal sfinkterler ile ilişkileri lenf bezlerine doğru iken üst rektum yerleşimli tümörler için lenfatik yayılım yalnızca yukarı yerleşimli lenf bezlerine doğrudur (Şekil 2). Yukarı doğrultudaki lenfatik yayılımda önce pararektal lenf bezleri sonra superior rektal lenf bezleri ve nihayet inferior mezanterik lenf bezleri tutulur. Lateral doğrultudaki lenfatik yayılım ise orta ( middle ) rektal lenf bezlerini, obturatuvar lenf bezlerini ve son olarak internal iliak lenf bezlerini atake eder (Şekil 2). Pektineal çizginin altında (anal kanal içinde) yerleşen Şekil 1b. Rektumun cerrahi ve anatomik bölgeleri. Bunların anal sfinkterler ve pelvik tabanla ilişkileri. tümörler (anal kanal tümörleri) ise aşağı doğrultudaki lenfatik yayılımla inguinal lenf bezlerine ulaşırlar. Rektumun Periton ile İlişkisi Rektumun periton ile ilişkisi çeşitli bölümlerinde farklıdır. Üst rektumda rektumun anterior ve lateral yüzleri peritonla örtülüdür. Orta rektumda yalnızca anterior yüz peritonla örtülüdür. Alt rektum ise tamamen ekstraperitonealdir (Şekil 3). İnferior mezenterik lenf bezi Superior rektal lenf bezi Pararektal lenf bezi Orta rektal lenf bezi Şekil 2. Rektumun lenf bezleri ve rektum kanserinde yukarı ve lateral yayılım yolları. Yukarı doğru yayılımda pararektal, superior rektal ve inferior mezenterik lenf bezleri tutulurken laterale doğru yayılımda orta rektal lenf bezleri ve bu çizimde yer almayan obturatuvar lenf bezleri ve internal ileak lenf bezleri tutulur.

3 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 481 Posterior peritonel refleksiyon Lateral peritoneal refleksiyon Rektosakral ligaman Şekil 3. Rektum ve periton örtüsü. Üst rektumda rektumun anterior ve lateral yüzleri peritonla örtülüdür. Orta rektumda yalnızca antior yüz peritonla örtülüdür. Alt rektum ise tamamen ekstraperitonealdir. Peritoneal refleksiyonun üzerinde yerleşmiş rektum tümörlerinde lenfatik yayılım yalnızca yukarı doğrultuda iken peritoneal refleksiyonda ve altında yerleşmiş tümörlerde lenfatik yayılım yukarı ve lateral doğrultudadır. Çok ender olarak aşağı doğru lenfatik drenaj da olabilmektedir. Rektumdaki tümör yerleşimini periton refleksiyona göre tanımlamak ta mümkündür; peritoneal refleksiyonun altındaki ve üstündeki rektum tümörleri. Ancak, peritoneal refleksiyon erkek ve kadın hastalarda farklılık göstermektedir. Anterior peritoneal refleksiyon erkeklerde anal girimden 7-9 cm, kadınlarda ise cm uzaklıkta sonlanır. Posterior peritoneal refleksiyon ise anal girimden cm uzaklıktadır. Bu nedenle bu yaklaşım çok güvenilir sonuçlar vermez. Rektumda Tümör Yerleşimi Rektum tümörü yerleşimi rijit rektosigmoidoskopi (RSS) yaparak saptanır. Rijit RSS de tümörün alt sınırları anal girimden itibaren 16 cm içindeyse bu yerleşim rektum olarak tanımlanır. Alt sınırı 16 cm den daha yukarıdaki tümörler sigmoid kolon tümörleridir. Bir hastaya rijit rektosigmoidoskopi yapılmamışsa rektum tümörü yerleşimi hakkında verilecek her karar yanıltıcı olabilir. Uluslararası tanımlamada rektum tümörleri, alt rektum (anal girimden 5 cm yukarı yerleşimli), orta rektum (anal girimden 5-10 cm yukarı yerleşimli) ve üst rektum (anal girimden cm yukarı yerleşimli) olarak sınıflandırılır (Şekil 1a ve b). Erken Rektum Kanseri Tanımı Rektum kanserinde tümör yaygınlığına ve cerrahi olarak tümörün tamamen çıkarılıp çıkarılamayacağına göre çeşitli tanımlamalar kullanılmaktadır. Erken rektum kanseri terminolojisi T1 tümörler için kullanılır; rektum duvarında submukozaya uzanan ancak submukozayı aşmamış tümörler için erken rektum kanserleri denir (Şekil 4). Lokal İleri Rektum Kanseri Tanımı Rektum kanserinde anrezektabilite kriterleri değişkendir ve maalesef tam olarak açıklığa kavuşturulmamış bir konudur. Buna rağmen lokal ileri rektum kanseri (LİRK), cerrah, radyolog, radyasyon onkoloğu, medikal onkolog, ve gast- Epitel Lamina propria Muskularis mukoza submukoza Muskularis propria Perirektal yağ dokusu Şekil 4. Rektum duvarının katları ve T evreleri.

4 482 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi roenterologtan oluşan bir ekibin multidisipliner yaklaşımıyla, tümörün lokal alana adezyonu veya diğer organlara fiksasyonu nedeniyle geride mikroskobik veya gros (makroskobik) hastalık bırakmadan rezeke edilememe olasılığı olan durum olarak tanımlamak mümkündür. Yayınlardaki LİRK tanımları değişkendir: kısmi fikse ( tethered ) ya da sınırda rezektabl tümörlerden komşu organları doğrudan invaze etmiş fikse tümörlere kadar pek çok farklı durum aynı başlık altında tanımlanabilmektedir. Bazı yazarlar LİRK tanımı için endorektal ultrasonografi (ERUS) ya da pelvik phassed array manyetik rezonans görüntüleme (PF-MR) bulgularını kullanarak T3/4 veya N1 rektum tümörleri ve / veya klinik olarak büyük ( bulky ) tümörleri bu kategoriye sokarlar. 2 LİRK tanımı preoperatif dönemde fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile yapılabileceği gibi histopatoloji raporu da temel alınarak yapılabilir. Fizik muayenede LİRK tanımı, klasik olarak rektal tuşede fikse ya da komşu organlara yapışık bulgusu veren tümörlerdir. Radyolojik olarak, PF-MR da mezorektal fasyaya en az 5 mm ilerlemiş tümörler ya da PF-MR da çevresel sınır pozitifliği riski taşıyan tümörler (primer tümör mezorektal fasyayı aşmış ya da 1-2 mm yaklaşmış) olarak tanımlanırlar. Histopatolojik olarak ise rektum duvarını penetre eden (T3 ve T4) tümörler LİRK dir. Günümüzde LİRK yerine rezektabl ya da anrezektabl/non-rezaktabl terimleri giderek daha çok kullanılmaktadır. Aşağıda bu tanımların üzerinde ayrıntılı biçimde durulacaktır T3 ve T4 Tümörler T3 tümörler, muskularis propriayı aşmış ve perirektal yağ dokusuna ulaşmış tümörlerdir. T3 tümörler, histopatolojik incelemede perirektal yağ dokusunda tümör invazyon derinliğine göre pt3a<1 mm, pt3b>1-5 mm, pt3c>5-15 mm ve pt3d>15 mm olmak üzere dörde ayrılır. pt3a ve pt3b ( sınırlı T3 tümörler ); yani perirektal yağ dokusuna invazyonun 5 mm den daha az olduğu grup, görece daha iyi prognozlu, pt3c ve pt3d ( ekstensif T3 tümörler ); yani perirektal yağ dokusuna invazyonun 5 mm den fazla olduğu tümörler görece daha kötü prognozlu kabul edilirler. 3 Resim 2 de sınırlı bu yüzden de görece daha iyi prognozlu bit T3 tümörün mikroskobik olarak nasıl saptandığı ve bu tümörün mezorektal fasyaya olan uzaklığı (çevresel rezeksiyon sınırı) görülmektedir. T4 tümörler de pt4a ve pt4b olarak iki gruptur. pt4a, komşu organ invazyonu olan, pt4b, perirektal yağ dokusunu aşmış olmasına rağmen komşu organ invazyonu olmayan tümörler için kullanılır. Rektum kanserinin ana tedavi yöntemi cerrahidir. Potansiyel küratif rezeksiyon için negatif çevresel rezeksiyon sınırı (ÇRS) sağlanması yaşamsal önem taşımaktadır. 4,5 LİRK de tümör mezorektal fasyaya ulaşır ya da onu geçer (ekstentif T3-pT3c/pT3d- ve T4 tümörler) (Şekil 4). Çevresel Rezeksiyon Sınırı ve Rezektabilite Lokal ileri tümörler, cerrahi olarak bir şekilde çıkarılabilirler, ancak bu tümörlerde total mezorektal eksizyon (TME) tekniği ile negatif Resim 2. Bir abdominoperineal rezeksiyon spesmeninde anatomik belirteçler. (S. Sarıoğlu arşivi)

5 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 483 ÇRS sağlama başarısı düşük olduğu için, hatta iyi uygulanmış TME tekniği ile bile bu başarılamadığı için bu tümörler küratif rezektabl değildirler. 6 Komşu organları içerecek biçimde geniş en blok rezeksiyon uygulandığında bile tedavi yöntemi yalnızca cerrahi olduğunda başarı oranı çok düşüktür: 5 yıllık sağkalım %19-33 arasındadır. 7 Bu nedenle neoadjuvan tedavi, primer nonrezektabl rektum kanserleri için negatif ÇRS sağlayarak rezektabilite şansı yaratmak üzere kullanılmaktadır. Non-rezektabl rektum kanserlerini ayırt edebilmek çok önemlidir. Bir tümöre nonrezektabl diyebilmek için primer tümörün mezorektal fasya ile olan ilişkisini ve bölgesel lenf bezlerinin durumunu preoperatif tanısal yöntemlerle araştırmak gerekir. Ancak, preoperatif radyolojik incelemeler her zaman doğru sonuç seminal vezikül T4 seminal vezikül vermezler. Özellikle T evrelemesi açısından tanısal testler, sınırlı T3 (T3a ve T3b) ile ekstensif T3 (T3c ve T3d) tümörlerinin ayrımında başarılı olamamaktadır. Yukarıda değinildiği üzere primer tümörün mezorektal fasyaya olan uzaklığı lokal nüks açısından büyük önem gösterir ve PF-MR da primer tümör ile mezorektal fasya arasındaki mesafe 5 mm den az ise bu durum negatif ÇRS sağlayabilmek açısından riskli olarak kabul edilir. 8 Çevresel rezeksiyon sınırı, tümör ile mezorektal fasya arasındaki mesafedir. Lokal nüks riski açısından T evrelemesine göre daha iyi bir prognostik faktördür (Şekil 5). 9 Beets-Tan ve ark. tarafından ÇRS tutulumu tayininde T evresinden ziyade PF-MR ile yapılacak ölçümün daha doğru sonuç verdiği gösterilmiştir. 8 Bu bulgu başkalarınca da teyid edilmiştir. 10,11 Resim 3 ve 4 te MRG de saptanan mezorektal faysa tutulumu örnekleri görülmektedir. TNM sistemi mezorektal fasya tutulumu hakkında bilgi vermemektedir. Bu nedenle bir tümörün LİRK olup olmadığını belirlemek için ciddi tanısal incelemeler yapılmalı; tümör T3 T3 T2 T1 fasya mezorektal Şekil 5. T evresine göre rektum tümörlerinin mezorektal fasyaya uzaklıkları. Şekilde iki farklı T3 tümöre yer verilmiştir. Sınırlı T3 tümör mezorektal faysa tutulumu için risk oluşturmazken ekstensif T3 tümörde negatif çevresel rezeksiyon sınırı elde edememe riski vardır. Mezorektal fasyayı ancak PF-MR ile görüntülemek mümkündür. MR da primer tümör mezorektal fasyayı aşıyor ya da 1-2 mm yaklaşıyorsa çevresel sınır pozitifliği riski vardır. Çevresel rezeksiyon sınırının negatif olabilmesi için tümör/lenf bezi/ tümör depoziti ile mezorektal faysa arasındaki mesafe en az 5 mm olmalıdır. Resim 3. Phassed array MR da mezorektal fasya tutulumu. Aksiyel görüntülerde, rektum sol postoerolateral duvarda, perirektal yağ dokusuna uzanan ve mezorektal fasyaya invaze kitlesel lezyon ve komşuluğunda malign lenf bezi izlenmektedir. (F. Obuz arşivi)

6 484 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi Resim 4. Phassed array MR da mezorektal faysa tutulumu. Aksiyel görüntülerde, rektum sağ lateral kesimde mezorektal fasyaya invaze tümör dokusu ya da lenf bezine ait olabilecek lezyon. (F. Obuz arşivi) Resim 5. PF-MR da T3 tümör. Aksiyel görüntülerde, rektum sol anterolateral duvarda, perirektal yağ dokusuna uzanan kitlesel lezyon, mezorektal fasya normaldir. (F. Obuz arşivi) hem TNM açısından irdelenmeli hem de mezorektal fasya tutulumu olup olmadığı araştırılmalıdır ve sonuçlar kuşkusuz multdisipliner bir ekipte tartışılarak karar verilmelidir. Resim 5 de, MRG de mezorektal tutulum yapmamış bir T3 tümör örneğine ve Resim 6 da ERUS ta rektumda lümeni çevresel olarak tutan ve perirektal yağlı dokuya uzanan bir T3 tümöre yer verilmiştir. T4 tümörler için preoperatif evrelemede çok fazla sorun yoktur; bilgisayarlı tomografi (BT), ERUS, PF-MR ve endorektal coil MR (ERC-MR) benzer sonuçlarla yüksek doğruluk oranları vermektedir.6 Resim 7 de, PF-MR da pelvik yan duvarları invaze etmiş bir T4 tümöre yer verilmiştir. Resim 6. Endorektal ultrasonografide T3 tümör. rektumda lümeni çevresel olarak tutan ve perirektal yağlı dokuya uzanan kitlesel lezyon. (O. Dicle arşivi) Resim 7. Phassed array MRG de T4 tümör. Aksiyel görüntülerde, rektumda lümeni konsantrik olarak tama yakın daraltan, perirektal yağlı tabakaya uzanan ve pelvik yan duvara invaze kitlesel lezyon. (F. Obuz arşivi)

7 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 485 Görüntüleme yöntemlerinin duyarlılığı komşu organ ve yapılara tümör invazyonu ile normal doku arasındaki ayrımın yapabilmesine bağlıdır. Hiçbir yöntem bu konuda çok iyi değildir. Duyarlılık düşük olduğu için bazı hastalar yanlış olarak rezektabl tanısı almaktadır. ERUS ve ERC-MR yöntemlerini probları nedeniyle LİRK li hastalarda uygulamak oldukça zordur. Çoğu hastada ultrasonografi probunu ya da ERC-MR ı yerleştirmek büyük ve tıkayıcı tümörlerde olanaklı olmamaktadır. Bu durumlarda PF-MR, ÇRS tutulumunu saptamak için en iyi yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu yöntem ile mezorektal fasya lateral ve posteriorda çok iyi değerlendirilir. Önde ise Denonvillier fasyası ile karışabilir. Bu nedenle önde yerleşen tümörlerde daha dikkatli olunmalıdır. Rezektabl Rektum Kanseri Tanımı ÇRS pozitifliği riski olmayan rektum kanseri ya da başka bir deyişle T1-T3a tümörlerdir. Resim 8 de, endorektal coil USG ile saptanmış bir T2 tümöre yer verilmiştir. Non-rezektabl Rektum Kanseri Tanımı Bu tanım ancak multidisipliner bir ekip ile konulabilir. Deneyimli bir radyoloğun yardımı gerekir. Bu tümörlerde ÇRS pozitifliği riski vardır ya da başka bir deyişle T3b-T4 tümörlerdir. Tüm rektum kanserlerinin %10-15 ini oluştururlar. Bu tümörler, yüksek lokal nüks riski olmadan rezeke edilemeyen tümörlerdir; mezorektal fasya tutulumu vardır, ÇRS pozitifliği riski yüksektir, rektal tuşede fikse ya da çevre organ ve yapılara yapışık tümör bulgusu verirler. Non-rezektabl tümörlerde geride makroskopik ve/veya mikroskopik tümör bırakmadan radikal R0 rezeksiyon yapma şansı yoktur. Bir tümörün non-rezektabl olduğunu tanımlamak için multidisipliner ekipte en az bir cerrah ve bir radyolog olmalıdır. Cerrah fizik muayene bulgusu olarak tümörün palpasyonda fikse olup olmadığını belirtmelidir. Radyolog ise PF-MR da ÇRS nin 0 mm olduğunu ya da çevre organ invazyonu olduğunu belirtirse bu bir non-rezektabl rektum kanseridir (Resim 3, 4 ve 7). Pelvik yan duvar tutulumu da nonrezektabilite göstergesidir (Resim 7). Lokal İleri Rektum Kanseri Tanımına Alternatif Tanımlar Yukarıda ayrıntılı biçimde değinildiği gibi LİRK tanımı, yetersiz bir tanımdır. Bu gruptaki hastalarda lenf bezi metastazı ve ÇRS pozitifliği riski yüksektir. Dolayısıyla lokal nüks riski yüksektir. LİRK tanımı preoperatif tedavi kararı verirken de yetersizdir. Mutlaka iyi bir evreleme çalışması ile ÇRS değerlendirilmek zorundadır. Bu açıdan rektum kanserini; Resim 8. Endorektal ultrasonografide T2 tümör. (O. Dicle arşivi) Kolaylıkla rezektabl : PF-MR bulgusu; mezorektal fasyaya uzak tümör ve ÇRS pozitifliği riski yok Sınırda rezektabl : PF-MR bulgusu; mezorektal fasya minimal invaze ya da tümör mezorektal fasyaya yakın (1-2 mm yaklaşmış) Non-rezektabl : PF-MR da ÇRS 0 mm ya da çevre organ ya da yapı invazyonu var şeklinde sınıflandırmak daha doğru bir yaklaşımdır.

8 486 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi Tanımın Tedavi ile İlişkisi: LİRK te Adjuvan Tedavi Gereksinimi Geleneksel olarak LİRK de RT ve/veya KT, adjuvan stratejide (preoperatif ve/veya postoperatif) kullanılır. LİRK de adjuvan tedavide amaç, lokal kontrolü ve sağkalımı artırmak için cerrahi sınırlardaki (ÇRS) veya lenf bezlerindeki ya da uzak metastaz alanlarındaki tümör hücrelerini eradike etmektir. Non-rezektabl rektum kanserleri mutlaka ameliyattan önce tanınmalıdır: Böyle bir hastada preoperatif RT/KRT vermemek büyük bir hata olur. Öte yandan klinik olarak rezektabl rektum kanserinde cerrahi sonrası rezidü mikroskopik tümör hücrelerinin cerrahi rezeksiyon sınırlarının içinde ya da dışında: lenf bezlerinde ya da uzak metastaz olanlarında kalabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle rezektabl rektum kanserlerinde bile adjuvan tedavi (preoperatif ve/ veya postoperatif) gereklidir. Rektum Kanserinde Güncel Tedavi Erken evre rektum tümörlü hastaların tedavisinde küratif tedavinin köşe taşı cerrahidir. Oysa transmural invazyon ve pozitif perirektal lenf bezi olan hastalarda, hastalığın lokal kontrolü ve kürü açısından olumlu sonuçlar elde edebilmek için cerrahi tedaviye radyoterapi ve kemoterapinin eklenmesi gerekir. Rektum Kanserinde Neoadjuvan Tedavi Lokal nüks, rektum kanserinin genel prognozunu olumsuz etkiler. Lokal nüks riski, tümör derinliğinin barsak duvarına olan yayılımı ve lenf bezlerinde tümöral tutulum olup olmaması ile ilgilidir. Tümör invazyonunun perirektal yağ dokusuna uzanımı yanında lenfatiklerde, vasküler ya da nöral yapılarda tümöral tutulum olup olmaması, tümörün diferansiasyonu, tümörün çevresel rezeksiyon sınırına olan uzaklığı ve tümörün rektumdaki lokalizasyonu gibi anatomik ve biyolojik faktörler de lokal nüks açısından önemlidir. 12 Günümüzde, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunda ve Amerika Birleşik Devletleri nde, LİRK de standart tedavi olarak neoadjuvan kemoradyoterapi (KRT); ekstramural yayılımı olan rektum tümörleri ve/veya bölsel lenf bezi tutulumu olan hastalarda kullanılmaktadır. 13 Bizim ülkemizde de benzer bir yaklaşım söz konusudur. Bunun aksine Kuzey Avrupa ülkelerinde, ekstraperitoneal rektal kanserler genellikle preoperatif radyoterapi (RT) sonrasında cerrahi yaklaşımla tedavi edilmektedir. 14 Mevcut veriler, evre II veya III rektum kanserli hastalar için sürekli 5- FU infüzyonuyla birlikte preoperatif neoadjuvan eş zamanlı radyoterapi ve kemopterapiyi izleyen total mezorektal eksizyonla yapılan radikal rezeksiyon yaklaşımını desteklemektedir. Ekstramural penetrasyonu ve/veya rejyonel lenf bezi tutlumu olan rektum tümörleri neoadjuvan tedavi için adaylardır. 13 Neoadjuvan Tedavinin Avantajları Preoperatif yaklaşımın olası avantajları; T4 lokal ileri evre rektum tümörlerinde küratif radikal rezeksiyona olanak sağlayacak şekilde evre ve boyutsal olarak tümörün gerilemesi ve aşağı yerleşimli tümörlerde sfinkterlerin korunabilmesi olarak özetlenebilir. 15 Şekil 6 da, neoadjuvan tedaviye yanıt olarak tümör boyutunun farklı ölçülerde küçülmesi ve bunun sfinkter koruyucu cerrahiye (SKC) olanak vermesi şematize edilmiştir. Soldaki çizimde boyutta küçülme olmasına rağmen sfinkter koruyucu cerrahi açısından bir avantaj sağlanamazken sağdaki çizimde çok daha fazla tümör gerilemesi oluşmuş ve sfinkter koruyucu cerrahi olanaklı görünmektedir (Şekil 6). Resim 9, bizim preoperatif KRT verdiğimiz bir olgunun rezeksiyon spesmeninde tümörün küçülerek çevresel rezeksiyon sınır temizliği sağlamada yaratılan

9 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 487 Şekil 6. Neoadjuvan tedaviye yanıt olarak tümör boyutunun farklı ölçülerde küçülmesi ve bunun sfinkter koruyucu cerrahiye olanak vermesi. Soldaki çizimde boyutta küçülme olmasına rağmen sfinkter koruyucu cerrahi açısından bir avantaj sağlanamazken sağdaki çizimde çok daha fazla tümör gerilemesi oluşmuş ve sfinkter koruyucu cerrahi olanaklı görünmektedir. avantajı göstermektedir. Resim 10 da ise neoadjuvan tedavi almamış bir olgumuzda özellikle radyal sınırın risk altında olduğunu gösteren rezeksiyon spesmenine yer verilmiştir. Ayrıca preoperatif radyoterapi daha az toksisiteye yol açmakta ve bu sayede daha fazla hasta tam doz radyoterapi alabilmektedir. Neoadjuvan tedavi rezektabl rektum kanserlerinde de kullanılmaktadır. Üstelik radyoterapi preoperatif olarak verildiğinde, cerrahi öncesi tümör içindeki oksijen konsantrasyonu daha yüksek olduğundan postoperatif uygu- Resim 10. Neoadjuvan tedavi olmamış bir lokal ileri rektum kanseri. (C. Terzi arşivi) Resim 9. Bir lokal ileri rektum kanseri olgusunda neoadjuvan tedavi ile boyut ve evre gerilemesi (C. Terzi arşivi) lamaya göre daha etkili olmaktadır. Cerrahi rezeksiyon ile bölgesel kan akımı azalmaktadır. Preoperatif uygulama ile radyorezistan hipoksik kısımlar azalarak tümörün radyosensitivitesi artabilmektedir. Preoperatif KRT den sonra patolojik tam yanıt oranları %10-25 lere çıkabilmektedir.16 Resim 11a-d de, bizim preoperatif kemoradyoterapiye klinik ve patolojik tam yanıt aldığımız bir hastanın tedavi öncesi ve sonrası radyolojik ve spesmen görüntülerine yer verilmiştir. Son olarak, preoperatif radyoterapinin teorik bir avantajından; radyasyon alan rektumun rezeksiyonundan sonra radyoterapiden etkilenmemiş inen kolonun anastomoz için kullanılmasından söz edilebilir. Neoadjuvan Tedavinin Dezavantajları Preoperatif radyoterapinin en önemli dezavantajı, erken evre tümörü (pt1-n0) ya da sap-

10 488 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi Resim 11b. Aynı hastada preoperative kemoradyoterapiden sonra elde edilen klinik tam yanıt. (F. Obuz arşivi) Resim 11a. Neoadjuvan tedavi öncesi phassed array MRG ile evre III tanısı alan hasta (F. Obuz arşivi) tanamamış metastatik hastalığı bulunan ileri evre hastalara uygulanabilmesidir. Bu soruna preoperative evrelemedeki yetersizlikler neden olmaktadır. Görüntüleme teknikleri geliştikçe evreleme yanlışları azalmaktadır. 15 Ayrıca, preoperatif KRT ve TME gibi cerrahi teknikler, postoperatif komplikasyon oranlarının artmasına ve uzun dönemde üriner sorunlara, dışkılama değişikliklerine ve cinsel işlev bozukluklarına yol açabilmektedir. 17,18 Biz yakın zamanlı, preoperatif KRT nin anorektal işlevler üzerindeki akut ve uzun dönem etkilerini incelediğimiz bir prospektif çalışmamızda, anal sfinkter dinlenme ve sıkma basınçlarını anlamlı olarak düşük bulduk. 19 Rektum kanseri tedavisi sonrası oluşan cinsel işlev bozuklukları aslında sık görülen ve çok önemli bir komplikasyondur. 18,20 Cinsel işlev bozuklukları radyoterapiden kaynaklanabileceği gibi neden cerrahi de olabilir. Cinsel işlev bo- zukluğunda her bir tedavinin rolünü belirlemek zordur. 17,21 Özellikle kadın hastalarda, rektum kanseri tedavisi sonrası oluşan cinsel disfonksiyon ile ilgili uzun dönem izlemi olan prospektif çalışmalar eksiktir. 22 Birkaç yeni çalışmada, neoadjuvan tedaviyi takiben cerrahi uygulanan hastaların sağlığa ilişkin yaşam kalitesi değerlendirilmiştir. 23,24 Bu çalışmaların bir kısmında, primer rezektabl rektum kanseri nedeniyle yalnızca TME ile tedavi edilen hastalar ile LİRK nedeniyle multimodal tedavi uygulanan, hastalıksız sağkalım sağlanmış hastalar karşılaştırıldığında, ikinci gurupta sağlığa ilişkin yaşam kalitesinde pek çok ölçütün bozulduğu gösterilmiştir. Özellikle bazal performans durumuna ek olarak üç faktör; yaş (<65), aşağı rektal anastomoz ve stoma varlığı yaşam kalitesini düşürmektedir. 23,24 Neoadjuvan Radyoterapi Rejimleri Arasındaki Farklar ve Benzerlikler Teknik olarak neoadjuvan tedavi için iki farklı yaklaşım vardır: İlki 1 hafta içinde büyük fraksiyonlarla (5x5 Gy) yoğun ve kısa süreli radyoterapiyi takiben hemen cerrahi yapılması (kısa süreli preoperatif radyoterapi). İkincisi

11 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 489 Resim 11c. Aynı hastada preoperative kemoradyoterapiden sonra endorektal coil MRG ile elde edilen klinik tam yanıt görüntüsü (F. Obuz arşivi) 5-6 haftalık, konvensiyonel fraksiyonlarla radyoterapi uygulanırken ( Gy) eş zamanlı olarak kemoterapi verilmesi ve genellikle 4-6 hafta (bezen de 8 hafta) sonra cerrahi uygulanmasıdır (uzun süreli preoperatif kemoradyoterapi). Radyoterapi dozu açısından bu iki yaklaşım biyolojik olarak eşit iki tedavidir: 7 günde 5 defa 5.0 Gy vermek ile 5 haftada 5x1.8 Gy toplam 45 Gy radyoterapi verilmesi tümör eradikasyonu açısından benzer etkilidir. Kısa tedavi süresi, erken ameliyat, düşük maliyetler ve daha iyi hasta uyumu nedeniyle kısa süreli preoperatif radyoterapi, yaklaşımı Avrupa da çoğu kurumda rezektabl rektum kanserleri için tercih edilmektedir. Kısa süreli preoperatif RT (5x5Gy) rejimin etkinliğini kanıtlayan çok sayıda randomize çalışma olmasına rağmen iki nedenle eleştirilmektedir: Geç toksisite oranında yükselmeye neden olması ve tümör boyutunu küçültememesi. 16,25 Kısa süreli preoperatif RT rejiminde, tedaviden hemen sonra cerrahi yapıldığı için radyoterapiden sonra birkaç haftalık bekleme süresine izin verildiğinde gözlenen bir fenomen olan tümör boyutunda küçülme görülmemektedir. 26 Resim 11d. Aynı hastanın rezeksiyon materyali. Mukozada tümör görülmüyor. Histopatolojik incelemede ypt0n0 ile patolojik tam yanıt saptandı (C. Terzi arşivi) Üstelik preoperatif 5x5 Gy radyoterapi rejiminin pozitif çevresel rezeksiyon sınırlarını kompanse edip edemediği henüz belirsiz bir konudur. Hollanda rektum kanseri çalışmasında R1 rezeksiyon yapılan olgularda lokal nüks, preoperatif radyoterapi ile azalmamıştır. 27 Ek olarak, kısa süreli preoperatif RT kullanıldığında günlük fraksiyonlardaki büyük radyasyona eş zamanlı kemoterapi verilmesinin toksisiteyi artırabileceği endişesi yüzünden bu yaklaşımda kemoterapi, radyoterapi ile kombine edilememektedir. Uzun süreli preoperatif RT rejiminde multipl saha teknikleri ve 1.8 Gy / fraksiyonla Gy toplam doz radyoterapi kullanılmaktadır. Çoğu kez uzun süreli RT ye tümörün radyasyona duyarlılığını artırmak için eş zamanlı kemoterapi eklenmektedir. Bu rejimde uzun süreli RT tamamlanmasından 4-8 hafta sonra cerrahi uygulanmaktadır. Her ne kadar bazı seriler desteklemese de 28, çoğu seri uzun süreli preoperatif KRT yi takiben patolojik tam yanıt (pty) başarılan hastalarda, başlangıçtaki T ve N evrelerinden bağımsız olarak lokal kontrol, metastazsız sağkalım içeren uzun dönem sonuçlarında iyileşme bildirilmiştir. 29 Günümüzde bu rejim rek-

12 490 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi tum kanserinde standart olarak yerleşmiştir; iyi tümör yanıtı ve daha kabul edilebilir geç morbidite avantajı sunmaktadır. Preoperatif kısa süreli ve tek başına uzun süreli RT yi karşılaştıran randomize bir çalışma yapılmaktadır. Preoperatif 5x5 Gy le birlikte erken cerrahi, 5x5 Gy le gecikmiş cerrahi ve 25x2Gy le gecikmiş cerrahiyi karşılaştırmak üzere yürümekte olan Stockholm III çalışması önemli veriler sağlayacaktır. Kanıta Dayalı Cerrahi ve Rektum Kanseri Günümüzde herhangi bir tanı ve tedavi yöntemi değerlendirilirken kanıta dayalı tıp ilkeleri kullanılmaktadır. Buna göre sistematik derleme, meta-analiz ve prospektif randomize kontrollü çalışmalardan elde edilen veriler en değerli olanlardır. Bir konudaki tanı ve tedavi yöntemleri, bu düzeydeki kanıtlar ile yönlendirilmektedir. Uzman görüşleri, ampirik gözlemle edinilmiş klinik deneyim kanıt düzeyi en düşük kategoridir. Tüm tıbbi literatürü kanıta dayalı tıp ilkeleri ile sürekli gözden geçiren ve var olan kanıtlar düzeyinde uygulama ölçütleri ( practice parameters ) / klavuzlar yayınlayan National Comprehensive Cancer Network-NCCN gibi önemli merkezler vardır. Bu yayınların klinisyenler tarafından düzenli olarak izlenmesi önemlidir. Aşağıda örnek olarak NCCN in rektum kanseri için uygulama ölçütlerine yer verilmiştir. Her bir önerinin kanıt düzeyi kategori olarak belirtilmektedir: Buna göre kategori 1; kanıdüzeyi çok iyi, kategori 2A; kanıt düzeyi iyi, kategori 2B; kanıt düzeyi orta ve kategori 3; kanıt düzeyi kötüdür (Tablo 1, Tablo 2). Aşağı bölümde günümüz rektum kanseri tedavisini yönlendiren kanıt düzeyi en yüksek prospektif, randomize çalışmalara yer verilmiştir. Kuşkusuz her çalışmanın çalışma tasarımından kaynaklanan kısıtlılıkları var- dır. Aşağıda her bir çalışmanın rektum kanseri literatürüne getirdiği yeniliğin yanı sıra kısıtlılıkları da belirtilmiştir. Rektum Kanseri Tedavisinde Preoperatif Radyoterapinin Yeri İsveç Rektum Kanseri Çalışması Preoperatif RT yi tek başına cerrahi tedavi ile karşılaştırmak için 1980 ler ve 1990 larda Avrupa da pek çok randomize çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda preoperatif radyoterapi ile lokal nüks azaltılmasına rağmen sağkalımda anlamlı bir iyileşme sağlanamadı. Sadece yılları arasında yürütülen İsveç Rektum Kanseri çalışmasında, kısa süreli preoperatif radyoterapi (5 x 5 Gy) ile toplam sağkalımda bir avantaj gösterilmiştir. 25,30 Bu çalışmada toplam 1110 rezektabl rektum kanserli hastanın 553 ü preoperatif RT ve cerrahi grubuna, 557 si yalnızca cerrahi grubuna randomize edildi. Evre: I, II ve III hastalar ile üst, orta ve alt rektum yerleşimli tümörler çalışmaya alınmıştı. Beş yıllık izlem sonucunda preoperatif RT alan hastalarda lokal nüks %11, yalnızca cerrahi yapılanlarda %27 bulundu. Ayrıca 5 yıllık sağkalım preoperatif RT alan hastalarda anlamlı olacak şekilde daha yüksekti (%58 e karşı %48). Bu çalışmada 4 alan RT yöntemi ve yüksek doz RT kullanılmıştı. Sağkalım avantajı bu özelliklere bağlanmaktadır. Ancak, peroperatuvar morbiditede artış olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu randomize çalışma, rezektabl rektum kanserli hastalarda preoperatif RT rejiminin lokal nüks oranını düşürdüğünü ve sağkalımı arttırdığını göstermiştir. İsveç Rektum Kanseri çalışmasının 13 yıllık uzun dönem sonuçları 2005 yılında yayınlandı. 31 Bu analizde de lokal nüks ve sağkalımda sağlanan avantajların devam ettiği görüldü. Meta-analizler 14 çalışmanın yer aldığı bir metanalizde de

13 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 491 Tablo 1. NCCN T1-2,N0 rektum kanseri uygulama ölçütleri* Klinik Evre Primer Tedavi Adjuvan Tedavi pt1-2, N0, M0 İzlem Transabdominal rezeksiyon pt3, N0, M0 ya da pt1-3, N1-2 5-FU LV ± / FOLFOX / capecitabin (kategori 2B) ardından kontinü 5-FU/RT ya da 5-FU bolus + LV/RT (kategori 2B) / capecitabin/rt (kategori 2B) ardından 5-FU + LV / FOLFOX (kategori 2B) / capecitabin (kategori 2B) T1-2, N0 T1, Nx; Sınırlar negatif İzlem Transanal eksizyon T1-2, Nx; Yüksek risk - Sınırlar pozitif - Lenfovaskuler invazyon - Kötü diferansiye tümör Transabdominal rezeksiyon pt1-2, N0, M0 İzlem Transabdominal rezeksiyon pt3, N0, M0 ya da pt1-3, N1-2 T2, Nx; Sınırlar negatif 5-FU/RT Sistemik KT için değerlendirme * NCCN Clinical Practice Guidelines in Oncology RECTAL CANCERV , S ü r v e y a n s

14 492 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi Tablo 2. NCCN T3 N0 ya da Tx N1,2 rektum kanseri uygulama ölçütleri* Klinik Evre Primer Tedavi Adjuvan Tedavi Preoperatif kontinü 5-FU/RT (tercihen) (kategori 1, nod bozitif hastalık) ya da bolus 5- FU + lökovorin/rt ya da capecitabin/rt (kategori 2B) p Transabdominal rezeksiyon 5-FU LV (kategori 1) / ± FOLFOX (kategori 2B) / Capecitabin (kategori 2B) T3, N0 ya da Tx, N1-2 pt1-2, N0, M0 İzlem Transaabdominal rezeksiyon pt3, N0, M0 ya da pt1-3, N1-2 5-FU ± LV / FOLFOX (kategori 2B) / capecitabin (kategori 2B) ardından kontinü 5-FU/RT ya da bolus 5-FU + LV/RT (kategori 2B) / capecitabin/rt (kategori 2B) ardından 5-FU ± lökovorin ya da FOLFOX (kategori 2B) ya da capecitabin (kategori 2B) T4 ve/veya lokal unrezektabl Kontinü IV 5-FU/RT ya da bolus 5-FU + LV/RT ya da Capecitabin/RT (kategori 2B) Yapılabilir ise rezeksiyon Herhangi bir T 5-FU LV ± ya da FOLFOX (kategori 2B) * NCCN Clinical Practice Guidelines in Oncology RECTAL CANCERV , S ü r v e y a n s

15 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 493 preoperatif RT ve cerrahi kombinasyonu tek başına cerrahi ile karşılaştırıldığında 5 yıllık genel mortaliteyi, ( odds ratio [OR] 0.84; %95 confidence interval [CI], ; p =.03), kansere özgü mortalite oranını (OR, 0.71; %95 CI, ; p<.001) ve lokal nüks oranını (OR, 0.49; %95 CI, ; p<.001) anlamlı olarak düşürdü. 32 Bu metaanaliz, yalnız başına cerrahi ile karşılaştırıldığında preoperatif RT ve cerrahi kombinasyonunun lokal kontrol ve genel sağkalımı önemli ölçüde arttırdığını göstermiştir. Bir başka meta-analizde ise 22 çalışma ve toplam 8507 hasta dahil edilmiş, 5 yıllık ortalama izlemden sonra lokal nüks preoperatif RT ve cerrahi grubunda yalnızca cerrahi yapılan gruba kıyasla daha düşük bulunmuştur (%12.5 a karşın %22.2, p<0.0001). Sağkalımda ise fark gözlenmemiştir (%45 e karşın %42) yılında yayınlanan bir Cochrane sistematik analizinde rezektabl rektum kanserinde 19 çalışmanın preoperatif KRT ve cerrahi ile yalnızca cerrahi sonuçları karşılaştırıldığında preoperatif KRT ile genel mortalitede sınırlı (HR 0.93, 95%CI ), lokal nükste anlamlı iyileşme saptandı. 34 Preoperatif RT alan ve almayan hastalar kıyaslandığında peroperatif mortalite ve sfinkter koruma oranlarının değişmediği, pelvik/perineal infeksiyon oranının preoperatif RT ile arttığı ve geç dönem anorektal ve cinsel işlevlerin preoperatif radyoterapiden olumsuz etkilendiği saptanmıştır. 34 Bu sistematik derleme preoperatif RT nin lokal nüksü azaltmada etkin olduğunu göstermiştir. Hollanda Çalışması Klinik olarak rezektabl hastalığı olan (T1-3) 1805 hastayı sadece TME ile radikal cerrahi ya da TME cerrahisinden hemen önce 5x5 Gy preoperatif RT rejimine randomize eden Hollanda CKVO çalışmasında, iki yıllık izlemde, lokal nüks preoperatif RT alan grupta anlamlı ölçüde daha düşük (%2.4 e karşın %8.2) bulundu. Ancak sağkalımda iki grup arasında bir fark gözlenmedi. 27,35 Bu çalışmanın alt grup analizlerinde preoperatif RT nin, lokal nüksü orta rektum tümörlerinde azalttığı, üst ve alt rektum tümörlerinde bir avantaj sağlamadığı görülmüştür. Preoperatif RT, lokal nüksü Evre II ve III tümörlerde azaltırken, Evre I (T1/T2N0) tümörlerde bir avantaj sağlamamıştır. Hollanda çalışmasının sonuçlarını değerlendirirken bazı kısıtlılıklarından da söz etmek gerekir. Çalışmaya katılan çok sayıda hastane ve cerrah TME tekniği açısından standardizasyon amaçlı olarak workshop ve video eğitimi almıştır. Buna rağmen ÇRS pozitifliği yalnızca TME grubunda %47 iken preoperatif RT ve TME grubunda %18.3 olarak saptanmıştır. Bu durum çalışmaya yetersiz cerrahi teknik eleştirisinin getirilmesine yol açmıştır. Öte yandan çalışmanın alt grup analizinde ÇRS ı pozitif olgularda RT nin lokal nüksü azaltıcı etkisi gösterilememiştir. Hollanda çalışmasında, preoperatif RT temiz çevresel rezeksiyon sınırı sağlanamayan hastalarda lokal nüks sonuçlarını iyileştirememiştir. 36 Bu randomize çalışma, sadece TME ile karşılaştırıldığında preoperatif kısa dönem RT nin lokal nüksü belirgin şekilde azalttığını fakat genel sağkalımı değiştirmediğini göstermiştir. Hollanda çalışmasının 6 yıllık uzun dönem izlem sonuçları da yayınlanmış ve ilk yayındaki sonuçların devam ettiği anlaşılmıştır. 5 yıllık lokal nüks oranı preoperatif RT ve TME grubunda %5.6 ve yalnızca TME grubunda %10.9 olarak bulundu (p<0.001). Genel sağkalımda ise iki grup arasında bir fark bulunmadı (%64.2 e karşın %63.5, p=0.902). Alt grup analizlerde preoperative RT nin lokal nüks oranını anlamlı olarak, lenf bezi tutulumu olan hastalarda, orta rektum tümörlerinde ve çevresel rezeksiyon sınırı negatif olgularda azalttığı anlaşıldı. 37 İngiltere (MRC CR07) Çalışması 2009 yılında yayınlanan daha güncel çok

16 494 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi Polonya Çalışması Polonya çalışmasında 316 hasta, preoperatif uzun-fraksiyon KRT (28 günlük fraksiyonlarla 50.4 Gy ile birlikte 5-FU ve folinik asit) ile kısa-dönem RT (5x5Gy) arasında randomize edildi. Bu çalışmada sfinkter koruyucu cerrahi oranı ana sonuç kriteri olarak seçilmişti. Ancak çalışmanın asıl önemi ilk kez uzun fraksiyonlu KRT rejiminin doğrudan kısa süreli RT ile karmerkezli randomize bir çalışmada (İngiltere Çalışması, MRC CR07) operabl rektum adenokarsinomlu 1350 hastada, kısa dönem preoperatif RT ve TME ile TME ve selektif postoperatif KRT tedavileri karşılaştırıldı. 38 Hastalar randomize olarak preoperatif RT ve TME grubuna ya da ilk tedavi olarak doğrudan TME grubuna yönlendirildi. İkinci gruptaki hastalardan ÇRS pozitifliği olanlara postoperatif KRT uygulandı. Preoperatif RT, 5 fraksiyonda toplam 25 Gy olarak verildi. Postoperatif KRT ise 25 fraksiyonda toplam 45 Gy RT ye eş zamanlı 5-florourasil olarak uygulandı. Çalışmanın primer sonuç yönelimi lokal nükstü. Sağ kalan hastaların ortanca takip süresi 4 yıldı. Preoperatif RT alan hastalarda, lokal nüks görece riskinde %61 azalma (p<0.0001) ve lokal nükste 3 yılda %6.2 mutlak fark saptandı (preoperatif RT grubunda lokal nüks %4.4 iken selektif postoperatif KRT grubunda lokal nüks %10.6). Ayrıca preoperatif RT alan hastalarda hastalıksız sağkalımda %24 lük bir görece iyileşme (p=0.013) ve 3 yılda %6.0 lık mutlak fark (%77.5 e karşı %71.5) gözlendi. Gruplar arasında toplam sağkalımda fark yoktu (p=0.40). Bu bulgular operabl rektum kanseri olan hastalarda kısa dönem preoperatif RT nin etkin bir tedavi olduğunu doğrulamış ve tutarlı kanıtlar sağlamış oldu. Bu çalışma, preoperatif RT nin lokal kontrol üzerinde tüm evrelerde ve tüm tümör yerleşim yerlerinde (üst/orta/alt rektum) olumlu etki yaptığını göstermiştir. Bu çalışmanın alt grup analizi TME tekniğinin mükemmel uygulanıp uygulanmadığı olgularda preoperatif RT nin etkisini görmek üzere yapıldı. Çalışmada 128 (%11) hastanın ÇRS si pozitifti. TME kalitesine göre iyi (mezorektal plan) grupta 604 (%52), orta (intramezorektal plan) grupta 398 (%34) ve kötü (muskularis propria planı) grupta 154 (%13) hasta yer aldı. Çalışmada ÇRS si negatif ve TME tekniği iyi olan hastalarda lokal nüksün en düşük oranda olduğu saptandı. ÇRS pozitif hastalarda 3 yıllık lokal nüks oranı %17(%10-26) iken ÇRS negatif hastalarda %6 (%5-8) idi (p=0.0011). TME tekniği kalitesine göre bakıldığında, 3 yıllık izlemde lokal nüks iyi grupta 4% (3-6%), orta grupta 7% (5-11%) ve kötü grupta 13% (8-21%) idi. Preoperatif RT nin yararı açısından gruplar arasında fark saptanmadı (p=0.30). TME kalitesi iyi olan ve preoperatif RT alan hastalarda 3 yıllık izlemde lokal nüks %1 olarak bulundu. Böylelikle preoperatif RT nin TME kalitesi nasıl olursa olsun (iyi/orta/kötü) tüm hastalarda lokal nüksü azalttığı sonucuna ulaşıldı. Daha ötesi preoperatif RT alan hastalarda TME tekniği mükemmel uygulandığında lokal nüks çok azalmaktadır. Bu çalışmanın eleştirilecek iki yönü vardır: neoadjuvan tedavi gerektirmeyecek evre I hastalar (315 hasta) çalışmaya dahil edilmiştir. Ayrıca mükemmel teknikte TME, hastaların yalnızca yarısına uygulanabilmiştir. Rektum Kanseri Tedavisinde Preoperatif Kemoradyoterapinin Yeri Preoperatif RT ye eş zamanlı kemoterapi eklenmesi ile tümörün radyasyon duyarlılığı artırılabilir ve uzak mikro metastazları eradike etme şansı olabilir. Bu strateji pek çok faz I/II ve III çalışma ile araştırılmıştır. Bunlar arasında en yeni ve önemli olanlar üzerinde durulacaktır.

17 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 495 şılaştırılmasıdır. Patolojik tam yanıt (pty) oranı KRT kolunda %15, kısa süreli RT kolunda ise %1 olarak bulundu. Buna rağmen sfinkter koruyucu cerrahi açısından iki kol arasında bir fark bulunmadı (kısa süreli RT kolunda %61 iken KRT kolunda %58, p=0.57). Yazarlar bu durumu, çalışmadaki cerrahların preoperatif değerlendirme ile verdikleri ameliyat kararını neoadjuvan tedaviye yanıta bakılmaksızın uygulamaları ile açıklamaktadırlar. Her ne kadar anlamlı bir fark olmasa da lokal başarısızlık oranı kısa süreli RT kolunda %11 iken geleneksel preoperatif KRT kolunda %16 idi (Şekil 7). İlginç olarak hastalıksız sağkalımda ve toplam sağkalımda bir fark bulunmadı. 39 Daha güncel 2 büyük randomize klinik çalışma, T3-4 rektum kanseri hastalarında tek başına preoperatif RT ye kıyasla preoperatif KRT nin (eş zamanlı 5-FU ve lökoverin) daha üstün antitümör aktivitesine sahip olduğunu gösterdi. Aşağıda bu çalışmalar incelenmiştir. EORTC Çalışması EORTC çalışması 1011 T3/T4 rezektabl rektum kanseri hastasını içeren dört kollu randomize bir çalışmadır. 40,41 Bir kolda preoperatif RT (25 fraksiyonda 45Gy), diğer kolda buna ek olarak eş zamanlı 5-FU/lökoverin, üçüncü kolda cerrahi sonrası 4 kür kemoterapi ve dördüncü kolda cerra- Şekil 7. Polonya çalışmasında lokal nüks sonuçları. hi sonrası kemoterapi almayan grup yer aldı. Kemoterapi alan 3 grupta lokal nükste anlamlı azalma görüldü: Preoperatif KRT alan grupta %8.8, postoperatif KT alan grupta %9.6, hem preoperatif KRT hem de postoperatif kemoterapi alan grupta %8.0 ve nihayet kemoterapi almayan grupta %17.1 oranlarında lokal nüks saptandı (p=0.002). Patolojik tam yanıt (pty) oranı KRT kollarında anlamlı olarak daha yüksekti (%13.4 e karşın %5.3, p<0.01). Üstelik KRT kolunda sfinkter koruyucu cerrahide sınırlı bir fayda da ortaya çıktı (%55.6 ya karşın %52.4 p=0,05). Yine de 5.4 yıllık ortanca izlem süresinde preoperatif RT veya preoperatif KRT alanlarda ve ileri adjuvant postoperatif kemoterapi alanlarda genel sağkalım ve hastalıksız sağkalımda anlamlı fark izlenmedi. Bu randomize faz 3 çalışma, preoperatif veya postoperatif olarak verilen kombine kemoradyoterapinin, genel sağkalım üzrine etkisinin gösterilmemesine rağmen, belirgin olarak lokal nüks oranlarını düşürüp patolojik tam yanıt oranlarını arttırdığını gösterdi. Fransa (FFCD) Çalışması İkinci çalışma FFCD 9203, 762 T3/T4 rezektabl rektum kanseri hastası preoperative RT(45Gy) ye 5-FU/lökoverin bolusunun eşlik ettiği ya da etmediği iki gruba randomize edildi. 42 Tüm hastalara postoperatif kemoterapi verildi. Preoperatif KRT grubunda pty oranında anlamlı iyileşme izlendi (%12 ye karşın %4, p ) ancak, sfinkter korunma oranlarında bir fark yoktu (%52 ye karşın %53). Preoperatif KRT kolunda lokal nüks oranı daha düşük bulundu (%8 e karşın %16.5). İki grup arasında genel sağkalım ve hastalıksız sağkalım açısından fark yoktu. Preoperatif KRT kolunda grade 3 toksisite arttı (%15 vs %3 p ). Bu randomize çalışma, preoperatif KRT nin preoperatif RT ile karşılaştırıldığında patolojik tam yanıtı arttırıp lokal nüks

18 496 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi oranını azalttığını, fakat genel sağkalım ve hastalıksız sağkalımı arttırmadığını göstermiştir. Her iki çalışmada cerrahi ve histopatolojik değerlendirme ayaklarının günümüz standartlarında olmadığını bu çalışmaların sınırlılıkları olarak belirtmek gerekir. Çalışmalar başladığı tarihler itibariyle cerrahi girişimler için TME standardı ve patoloji raporu için Quirke standartları söz konusu değildi. FFCD 9203 çalışmasında yılları arasında TME yapılabilmiştir. Bu olgular ayrıca değerlendirildiğinde lokal nüks preoperatif KRT grubunda %5 iken preoperatif RT grubunda %14 olarak bulundu (p<0.001). Bu iki büyük randomize kontrollü çalışmanın ana sonucu, cerrahiden önce uygulanan preoperatif KRT nin sağladığı faydaların kanıtlaması ve postoperatif tedaviye hasta uyumunun kötü olduğunun gösterilmesi ve bu nedenlerle preoperatif KRT nin tercih edilebileceği şeklindedir. Üstelik her iki çalışmada kombine kemoradyoterapiden sonra lokal nüks oranlarında anlamlı azalma gözlendi. Bu çalışmalarda, eş zamanlı olarak verilen kemoradyoterapi kombine rejimleri, cerrahiden önce ya da sonra verilsin, lokal kontrol için anlamlı avantaj yarattı. Ancak, kemoterapinin eklenmesi preoperatif RT nin toksisitesini arttırmıştır. Yukarıda irdelenen iki güncel prospektif randomize çalışmada tek başına radyoterapi ve kemoradyoterapi alan hastalarda sırasıyla %2 ve %7 ye karşı %14 ve %13.9 grade 3-4 toksisite bildirdi. Ancak, bu yan etkiler önceden kestirilebilir, önlemler alınabilir ve tedavi edilebilir niteliktedir. Hastaların %80 i kemoterapi uygulanmasına uyum gösterdi ve tam radyoterapi dozlarını aldı. Son olarak, sfinkter koruyucu cerrahi (SKC) de preoperatif KRT nin etkisi halen bir tartışma konusudur. Kombine KRT ile Faz II çalışmalarda etkileyici sonuçlar elde edildi. 43,44 Uzun dönem izlemde distal tümör marjininde belirgin çekilme olan hastalarda sonuçların çok iyi olduğu teyid edildi. 45 Randomize çalışmalarda yapılan analizler preoperatif KRT nin SKC yi başarma şansını %10-20 artırdığını gösterdi. 46,47 SKC nin başarılması tümör boyutu, yerleşimi, anatomik ulaşılabilirlik, cerrahi deneyim gibi pek çok faktöre bağlıdır. İlginç olarak, SKC oranını birincil araştırma noktası olarak seçen, preoperatif KRT ye karşı kısa süreli preoperatif RT yi araştıran randomize kontrollü Polonya çalışmasında her iki grup arasında anlamlı bir fark gösterilmemiştir. 39 Preoperatif RT veya preoperatif KRT verilen toplam 4596 hasta içeren 10 randomize çalışmanın sistematik analizinde tümör boyutunda küçülmeden sonra bile SKC nin daha olası olduğu doğrulanmadı. 48 Sonuç olarak, SKC ameliyat öncesi tedavi ile ilişkili bulunmamıştır; SKC daha ziyade cerrahi teknikle ilgili bir konu olarak görülmektedir. Geleneksel cerrahi ilkeler ve cerrahın eğilimleri ve becerisi etkili olmaktadır. Tüm bu çalışmalardan çıkan sonuç şöyle özetlenebilir: Neoadjuvan RT ye eş zamanlı kemoterapi eklenmesiyle pty oranı artmakta ve lokal nüks azalmakta, ancak SKC ve sağkalım üzerinde bir avantaj oluşup oluşmadığı hala belirsiz kalmaktadır. Rektum Kanseri Tedavisinde Preoperatif Kemoradyoterapi ile Postoperatif Kemoradyoterapi Rejimlerinin Karşılaştırılması Uppsala Çalışması Preoperatif ve postoperatif tedaviler şimdiye kadar 4 randomize çalışmada karşılaştırılmıştır. Uppsala çalışması kısa süreli RT ye (5.1 Gy X 5) karşı konvensiyonel fraksiyonlarla postoperatif 60 Gy i karşılaştırdı. 49 Preoperatif RT kolunda sağkalımda anlamlı bir fark olmazken (%42 ye karşın %38) lokal nükste anlamlı azalma (%13 e karşın %22) ile

19 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi 497 T3 ya da T4 rektum kanserinde neoadjuvan tedavi endikasyonu vardır. Bu tümörler neoadjuvan tedavi verilmeden rezeke edilirlerse postoperatif adjuvan tedavi gerekecektir. Yukarıda tartışıldığı üzere preoperatif yaklaşımda, lokal nüks daha düşüktür ve uzun dönem radyoterapiye bağlı toksisite daha azdır. Radyolojik görüntüleme çalışmalarında klinik olarak T3N0 olarak saptanan (kt3n0) tümörlerde ideal tedavi konusunda tartışmalar sürmektedir. T3 tümörler heterojendir. Ektensif T3 (T3c ve T3d) tümörlerin prognozu daha kötüdür. Ancak, T3N0 tümörlerin bir kısmı TME den sonra iyi prognoz gösterirler. Diğer önemli bir nokta ise preoperatif dönemde klinik olarak T3N0 olarak evrelendirilen hastaların %20 si ameliyattan sonra patolojik değerlendirmede lenf bezi pozitif olarak bulunmaktadır. Bu nedenlerle preoperatif evreleme yöntemleri çok daha güvenilir bir düzeye gelinceye dek kt3n0 tümörlere neoadjuvan tedavi verilmelidir. Görüntüleme yöntemleri ile klinik olarak T1/2 olduğu düşünülen lenf bezi pozitif hastalar, APR gerekeceği düşünülen distal rektum kanserli hastalar ve mezorektal fasyayı invaze etmiş görünen tümörlü hastalar neoadjuvan tedavi adayıdırlar. T1, T2 tümörleri olan ve görüntüleme yöntemleri ile kuşkulu nod-pozitif hastalar için lenf bezi pozitifliğinin tanımlanması güç olasonuçlandı. Diğer üç randomize çalışma T3-4 hastalar seçildi ve eş zamanlı 5-FU bazlı kemoterapi ile birlikte konvensiyonel radyasyon dozları kullandı. Bu çalışmaların ikisi ABD den (INT 0147, NSABP R0-3) ve biri Almanya dandı (CAO/ ARO/AIO 94). Ne yazık ki, hem NSABP R-03 hem de INT 0147 çalışmaları yeterince hasta bulunamadığı için erken kapatıldı. NSABP R-03 çalışması sadece 1 yıllık ortanca izlem ile bir ön rapor sunabildi. Buna göre preoperatif kolda SKC ve hastalık kanıtı olmayan hastaların oranları postoperatif koldan daha yüksekti (%44 e karşın %34). 47 Alman Çalışması Alman CAO/ARO/AIO-94 çalışması, üst, orta ve alt rektum yerleşimli evre II/III rezektabl rektum kanseri için preoperatif 5-FU bazlı KRT ye karşı postoperatif kombine modalite tedaviyi araştırmak için 1995 te başlatıldı. 823 hasta preoperatif KRT (50.4 Gy, 28 fraksiyonda, 5 haftada eş zamanlı sürekli infüzyon 5-FU RT nin ilk ve son haftasında) koluna (n:421) ve postoperative KRT kolona (n:402) randomize edildi. Preoperatif KRT kolunda cerrahi morbidite artış göstermedi. Standart postoperatif KRT ile karşılaştırıldığında preoperatif KRT ile lokal nükste (%5 e karşın %13, p=0.006), akut toksisitede (grade 3: %27 e karşın %40, p=0.001) ve kronik toksisitede (%14 e karşın %24, p=0.01) anlamlı azalma sağlandı. Tedavi öncesinde cerrah tarafından abdominoperineal rezeksiyon (APR) gerekli olarak değerlendirilen 194 hastada SKC oranı arttı (%39 a karşın %19, p=0.004). 46 aylık ortanca izlem süresi ile 5 yıllık sağkalımda iki grup arasında fark yoktu (%76 e karşın %74). 46,50 Üstün hasta uyum oranı, daha iyi lokal kontrol, azalmış toksisite ve aşağı yerleşimli tümörlerde artmış SKC oranı ile birlikte lokal ileri rektum kanserli hastalar için preoperatif KRT bu çalışmadan sonra günümüzde standart neoadjuvan tedavi haline gelmiştir. Alman çalışması üst rektum tümörlerinde preoperatif RT kullandığı için eleştirilse de yazarlar bu çalışmanın alt grup analizinde lokal nüks oranlarını üst ve orta rektum tümörlerinde benzer bulduklarını açıkladılar. Bu nedenle üst rektum tümörlerinde de preoperatif KRT kullanılması gerektiğine inandıklarını bildirdiler. 51 Neoadjuvan tedavide uzlaşmak mümkün mü?

20 498 Lokal İleri Rektum Kanserlerinde Tedavi N2), nodal tutulum varsa bunun mezorektumun içinde olup olmaması)) hangi rejimi uyguladıkları soruldu. Sonuçlar Tablo 3 te özetlenmiştir. Tüm kolorektal kanser merkezlerinde LİRK e (T3a N1-T4), uzun dönem geleneksel preoperative KRT uygulandığı anlaşıldı. Bu uzlaşı (preoperatif KRT) alt rektum tümörlerinden T3a N0 evresi için de sağlandı. Diğer pek çok durumda merkezler kısa preoperatif RT yi tercih etmekteydiler (Tablo 3). Tablo 4 te ise neoadjuvan tedaviyi daha sebilir. Rektum kanserinde tutulan çoğu lenf bezi 1 cm den küçüktür, ancak görüntüleme yöntemleri ile saptanan tüm lenf bezleri metastatik hastalık anlamına gelmez. Neoadjuvan tedavi, bu hastalar (T1/T2) için lenf bezleri metastatik olduğunda uygun bir seçenek olacağından, klinik T1 veya T2 tümörü ve kuşkulu perirektal lenf lenf bezleri olan herhangi bir hastada PET tarama göz önünde bulundurulabilir. Bir hastada, MR da T1/T2 ve lenf bezi pozitifliği kuşkusu varsa ve PET bu lenf bezlerinin metastatik olduğunu teyid ediyorsa neoadjuvan tedavi uygulanabilir. Mezorektal faysa tutulumunun, cerrahi sırasında negatif çevresel sınır elde etmeyi riske ederek lokal nüks ve sağkalım oranlarını olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Bu hastalar da neoadjuvan tedavi adayıdırlar. Bir hastada, PF-MR da primer tümör ile mezorektal fasya arasındaki mesafe 5 mm den az ise bu durum negatif çevresel rezeksiyon sınırı sağlayabilmek risklidir; bu hastaya neoadjuvan tedavi verilmelidir. Neoadjuvan tedavide, yukarıda ayrıntılarına yer verilen İsveç tarzı kısa süreli, yüksek doz RT ile geleneksel uzun süreli, yüksek doz KRT seçenekleri mevcuttur. Hangi hastaya hangi rejimin uygun olduğu ülkeden ülkeye hatta bir ülkedeki klinikler arasında bile farklılıklar göstermektedir. İngiltere rektum kanseri neoadjuvan tedavisinde hem preoperatif RT (kısa süreli, 25 Gyx 5 fraksiyon, İsveç protokolü) hem de geleneksel, uzun süreli ve eş zamanlı kemoterapi verilen preoperatif KRT rejimlerinin kullanıldığı bir ülkedir. Yakın zamanlı bir çalışmada uzak metastazı olmayan kürabl rektum kanserli hastalara nasıl bir neoadjuvan tedavi verildiğini öğrenmek üzere 4 kanser merkezindeki kolorektal kanser multidisipliner ekiplerinin kıdemli onkoloğuna hangi durumda ((üst/orta/alt rektum yerleşimi, MR da mezorektumun durumu/çevresel rezeksiyon sınırının tutulup tutulmadığı, ve tümörün T ve N evresi (T2-T4 ve /veya N0- Tablo 3. İngiltere uzak metastazı olmayan rektum kanserlerinde neoadjuvan (preoperatif radyoterapi ya da preoperatif kemoradyoterapi) tedavi için uzlaşı-2008* MR daki Evre T1-T2 N0 T1-T2 N1-N2 (mezorektum içinde) T1-T2 N1-N2 (mezorektum dışında) T3 ÇRS (-) N0 T3 ÇRS (NEGATİF) N1-N2 (mezorektum içinde) T3 ÇRS (NEGATİF) N1-N2 (mezorektum dışında) T3 ÇRS (+) T4 (Nx) Tümör yerleşimi Üst Orta Alt Üst Orta Alt Üst Orta Alt Üst Orta Alt Üst Orta Alt Üst Orta Alt Üst Orta Alt Neoadjuvan tedavi seçeneği - Kısa RT Kısa RT veya KRT Kısa RT Kısa RT Kısa RT veya KRT KRT KRT KRT Kısa RT Kısa RT KRT Kısa RT Kısa RT KRT KRT KRT KRT KRT KRT KRT *Scott NA, Susnerwala S, Gollins S, Myint AS, Levine E. Preoperative neo-adjuvant therapy for curable rectal cancer--reaching a consensus ;11: ÇRS: Çevresel rezeksiyon sınırı, Kısa RT: Preoperatif kısa radyoterapi rejimi (İsveç protokolü), KRT: Preoperatif kemoradyoterapi (geleneksel, uzun, radyoterapi ile eş zamanlı kemoterapi rejimi)

Rektum Kanseri. Dr. Uğur Selek. Hacettepe Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi AD

Rektum Kanseri. Dr. Uğur Selek. Hacettepe Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi AD Rektum Kanseri Dr. Uğur Hacettepe Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi AD 55 yaşında erkek hasta gaytada kan şikayeti Rektoskopi: Anal girişten itibaren 5. cm den başlayan, lumeni daraltan ve 2 cm uzanan

Detaylı

REKTUM KANSERİNDE NEO / ADJUVAN RADYOTERAPİ. Ethem Nezih Oral İstanbul Üniversitesi İTF Rad Onk AD

REKTUM KANSERİNDE NEO / ADJUVAN RADYOTERAPİ. Ethem Nezih Oral İstanbul Üniversitesi İTF Rad Onk AD REKTUM KANSERİNDE NEO / ADJUVAN RADYOTERAPİ Ethem Nezih Oral İstanbul Üniversitesi İTF Rad Onk AD Sunu Akışı Postop KTRT Preop RT vs cerrahi Preop KTRT vs postop KTRT Preop RT vs preop KTRT 1975-1990 Postop

Detaylı

LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE

LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE NEOADJUVAN KıSA DÖNEM VE UZUN DÖNEM KEMORADYOTERAPI SONRASı HAYAT KALITESI DEĞERLENDIRILMESI SORUMLU ARAŞTIRMACI: Prof.Dr.ESRA SAĞLAM YARDIMCI ARAŞTIRMACI: Dr. ŞÜKRAN ŞENYÜREK

Detaylı

Mide Tümörleri Sempozyumu

Mide Tümörleri Sempozyumu Mide Tümörleri Sempozyumu Lokal İleri Hastalıkta Neoadjuvan Radyoterapi ve İORT Prof. Dr. Ahmet KİZİR İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü 17 Aralık 2004 İstanbul Neoadjuvan Radyoterapi Amaç : Lokal ileri hastalıkla

Detaylı

Evre III KHDAK nde Radyoterapi

Evre III KHDAK nde Radyoterapi Evre III KHDAK nde Radyoterapi Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D. 20. UKK, 2013, Antalya Evre III Alt Grupları IIIA 0 : N2 tutulumu yok (T3N1, T4N0-1) IIIA 1 : Rezeksiyon spesimeninde

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

REKTUM KANSERİNDE ADJUVAN NEOADJUVAN TEDAVİ YAKLAŞIMLARI. Prof Dr Gökhan Demir İstanbul Bilim Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

REKTUM KANSERİNDE ADJUVAN NEOADJUVAN TEDAVİ YAKLAŞIMLARI. Prof Dr Gökhan Demir İstanbul Bilim Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı REKTUM KANSERİNDE ADJUVAN NEOADJUVAN TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Prof Dr Gökhan Demir İstanbul Bilim Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Rektum Kanserinde Cerrahi Total mezorektal eksizyon sonrası T3-4 ve N

Detaylı

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları Doğu Asya Cerrahi D2 sonrası oral floropirimidin bazlı adjuvan tedavi Avrupa Perioperatif kemoterapi (neoadjuvan ve adjuvan) Amerika Adjuvan kemoradyoterapi Surg Oncol

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi Dr. Öztuğ Adsan Radikal Sistektomi Radikal sistektomi pelvik lenfadenektomi ile birlikte kasa invaze ve

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİ MEME VE AKCİĞER KANSERİNDEN

Detaylı

Dr. Metin ÖZKAN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD Kayseri. 5. TTOK-2014 Antalya

Dr. Metin ÖZKAN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD Kayseri. 5. TTOK-2014 Antalya Dr. Metin ÖZKAN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD Kayseri 5. TTOK-2014 Antalya Neoadjuvan Kemoterapi (KT) nin Rasyoneli Adjuvan tedavi olarak KT (5-FU veya Gemsitabin) veya KRT hastalıksız

Detaylı

Geniş cerrahi rezeksiyonlara rağmen lokal ileri evrede GS %40-90 LRNüks ve buna bağlı olarak %80 ölüm 20.

Geniş cerrahi rezeksiyonlara rağmen lokal ileri evrede GS %40-90 LRNüks ve buna bağlı olarak %80 ölüm 20. Geniş cerrahi rezeksiyonlara rağmen lokal ileri evrede GS %8-34@5-yıl %40-90 LRNüks ve buna bağlı olarak %80 ölüm 4-yıllık takip NEJM,2001 Medyan 10-yıllık takip sonuçları KRT lokal bölgesel nüksü azaltarak

Detaylı

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Dr. Zeynep Özsaran E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD Son cümle: Geçmiş yıllarda yapılan randomize çalışmalarda endometrium kanserinde RT nin rolü tanımlanmıştı Ancak eksternal RT nin yeri yüksek risk faktörlü

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

SERVİKS KANSERİNDE RADYOTERAPİ

SERVİKS KANSERİNDE RADYOTERAPİ SERVİKS KANSERİNDE RADYOTERAPİ Prof. Dr. Sait Okkan İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Adana, 2004 Erken Evre Serviks Kanseri Tedavi Seçenekleri * Cerrahi * Radyoterapi *

Detaylı

MESANE KORUYUCU YAKLAŞIM. Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D.

MESANE KORUYUCU YAKLAŞIM. Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D. MESANE KORUYUCU YAKLAŞIM Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D. Kanser tedavisinde multidisipliner organ koruyucu yaklaşım: Meme kanseri Anal kanal kanseri Larinks kanseri Prostat kanseri

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

LOKAL İLERİ REKTUM KANSERLİ HASTALARDA DİYABETİN NEOADJUVAN TEDAVİ YANITINA ETKİSİ

LOKAL İLERİ REKTUM KANSERLİ HASTALARDA DİYABETİN NEOADJUVAN TEDAVİ YANITINA ETKİSİ T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI LOKAL İLERİ REKTUM KANSERLİ HASTALARDA DİYABETİN NEOADJUVAN TEDAVİ YANITINA ETKİSİ UZMANLIK TEZİ MEHMET CAN YAKUT İZMİR 2011 T.C.

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi

Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi Evre I Seminom Dışı Testis Tümörlerinde (NSGHT) Tedavi Prof. Dr. Abdurrahman IŞIKDOĞAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı III. Tıbbi Onkoloji Kongresi / 25 Mart 2010 / ANTALYA Testisin

Detaylı

Total Mezorektal Eksizyon (TME) ve Getirdikleri. Prof. Dr. Ahmet Alponat Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Total Mezorektal Eksizyon (TME) ve Getirdikleri. Prof. Dr. Ahmet Alponat Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Total Mezorektal Eksizyon (TME) ve Getirdikleri Prof. Dr. Ahmet Alponat Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal kanserler Hayat boyu risk % 5.5-6 Kanserler içinde İnternal

Detaylı

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ-TAKİP Dr.Nuri ÇAKIR Gazi Ü Tıp Fak Endokrinoloji ve Metabolizma B.D 35.Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKongresi 15-19 Mayıs 2013-Antalya

Detaylı

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM Dr. Ahmet BİLİCİ İstanbul Medipol Üniversitesi, Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji B.D. 16.12.2018 Giriş Testis tümörlerinin %30 unu oluşturur %70 i erken evre olarak tanı

Detaylı

EAU kılavuzu NCCN Dr. Şeref Başal GATA Üroloji AD

EAU kılavuzu NCCN Dr. Şeref Başal GATA Üroloji AD KILAVUZLAR NE DİYOR D? EAU kılavuzu NCCN Dr. Şeref Başal GATA Üroloji AD EAU KılavuzuK Radikal prostatektomi (RP) Endikasyonları Düşük ve orta riskli lokalize prostat kanserli hastalar (ctb-t2 ve Gleason

Detaylı

KOLON KANSERİ VAKASI-1/ LOKAL İLERİ REKTUM KANSERİ- EŞ ZAMANLI REZEKTABL KARACİĞER METASTAZI DR DİLEK ERDEM

KOLON KANSERİ VAKASI-1/ LOKAL İLERİ REKTUM KANSERİ- EŞ ZAMANLI REZEKTABL KARACİĞER METASTAZI DR DİLEK ERDEM KOLON KANSERİ VAKASI-1/ LOKAL İLERİ REKTUM KANSERİ- EŞ ZAMANLI REZEKTABL KARACİĞER METASTAZI DR DİLEK ERDEM VAKA 44 yaş, K Rektum 2-3. cmde kitle Bx:adenokarsinom Batın MR: 1. Karaciğerde 2 adet 4 cm ve

Detaylı

Küçük Hücreli Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi. Dr. Meltem Serin

Küçük Hücreli Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi. Dr. Meltem Serin Küçük Hücreli Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi Dr. Meltem Serin Sınırlı hastalıkta radyoterapi Yaygın hastalıkta radyoterapi Sınırlı hastalıkta radyoterapi Torakal radyoterapide tartışmalı konular Proflaktik

Detaylı

XVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ

XVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ XVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ İnteraktif Olgu Sunumu KEMİK TÜMÖRLERİ . 17 yaşında bayan hasta. 2.5 yıldır sol bacakda yürürken ağrı Enfeksiyon ve dolaşım bozukluğu tedavisi uygulanmış. Son 6 aydır ağrı

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

Rektum Kanseri Lokal Tümör Eksizyonu Radikal Bir Girişim midir?

Rektum Kanseri Lokal Tümör Eksizyonu Radikal Bir Girişim midir? Rektum Kanseri Lokal Tümör Eksizyonu Radikal Bir Girişim midir? Prof.Dr.Sümer Yamaner İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Lokal tümör eksizyonu nedir? Lokal Tümör Eksizyonu Transanal

Detaylı

Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser

Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser Radyasyon tolerans dozu aşılmışsa Organ fonksiyonu bozulmuşsa EK TEDAVİ SAKINCALI İlk RT dozu İlk RT volümü Tedaviler

Detaylı

Doç Dr Hüseyin Abalı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Tıbbi Onkoloji BD Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi

Doç Dr Hüseyin Abalı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Tıbbi Onkoloji BD Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Doç Dr Hüseyin Abalı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Tıbbi Onkoloji BD Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Mide Kanseri Türkiye de insidans erkeklerde 100 binde 12, kadınlarda 6 Erkekte

Detaylı

MİDE ADENOKANSERİNDE NEOADJUVAN-ADJUVAN KEMOTERAPİ

MİDE ADENOKANSERİNDE NEOADJUVAN-ADJUVAN KEMOTERAPİ Prof. Dr. Hüseyin Abalı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Tıbbi Onkoloji BD Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi MİDE ADENOKANSERİNDE NEOADJUVAN-ADJUVAN KEMOTERAPİ Sunum Önem Kemoradyoterapi

Detaylı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. S A, 32 yaşında, Öğretmen, Trabzon Şikayeti: Karın ağrısı Hikayesi: 6 yıl

Detaylı

REKTUM KANSERİ TEDAVİSİNİN AMAÇLARI, AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE EVRELEME

REKTUM KANSERİ TEDAVİSİNİN AMAÇLARI, AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE EVRELEME 24 REKTUM KANSERİ TEDAVİSİNİN AMAÇLARI, AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE EVRELEME Dr. Adil BAYKAN Dr. Sadık YILDIRIM Rektuma yapılacak cerrahi girişimlerde, rektumun anatomik yerleşimi, anal sfinkter ile

Detaylı

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD 15-30 yaş arası ve > 55 yaş olmak üzere iki dönemde sıklık artışı (+) Erkek ve kadınlarda en

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü

Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü Dr Şükrü DİLEGE VKV Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerikan Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü KHDAK nin en tartışmalı grubu Evre IIIA-N2 N2 ALT GRUPLARI ALTGRUPLAR TANIM SIKLIK IIIA-1 IIIA-2 IIIA-3 IIIA-4

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

Radikal Prostatektomi Sonrası Yüksek Riskli Grupta RT: Erken mi Geç mi? Dr Şefik İğdem

Radikal Prostatektomi Sonrası Yüksek Riskli Grupta RT: Erken mi Geç mi? Dr Şefik İğdem Radikal Prostatektomi Sonrası Yüksek Riskli Grupta RT: Erken mi Geç mi? Dr Şefik İğdem Günün Menüsü 1. Adjuvan Radyoterapi Rasyonel/Kanıt Kimin için? Doz? Toksisite Androjen Deprivasyonu 2.Kurtarma Radyoterapisi

Detaylı

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM Cengiz Gebitekin 1, Alper Toker 2, Hüseyin Melek 1, Suat Erus

Detaylı

Pankreas Kanserinde Rezeksiyon Sonrası Adjuvan Tedavi. Dr. Orhan Bilge

Pankreas Kanserinde Rezeksiyon Sonrası Adjuvan Tedavi. Dr. Orhan Bilge Pankreas Kanserinde Rezeksiyon Sonrası Adjuvan Tedavi Dr. Orhan Bilge Pankreas Kanseri %90 ductal adenokanser Kanser tanısında 10. sırada Kanser ölümünde 4. sırada Pankreas Kanseri Tanı sırasında %20 rezektabl

Detaylı

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI AHMET ŞİYAR EKİNCİ1, UMUT DEMİRCİ 1, BERNA ÖKSÜZOĞLU1, AYŞEGÜL ÖZTÜRK2, ONUR EŞBAH1, TAHSİN ÖZATLI1, ÖZNUR BAL1, AYŞE DEMİRCİ1,

Detaylı

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği Dr. A. Nimet Karadayı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği MEME TÜMÖRLERİNDE PATOLOJİ RAPORLARINDA STANDARDİZASYON Amaç, hasta

Detaylı

PANKREAS KANSERLERİNDE

PANKREAS KANSERLERİNDE PANKREAS KANSERLERİNDE NDE ADJUVAN TEDAVİ GEREKLİDİR 10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ 19-23 Nisan 2012 Zafer Koçak Trakya Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Sunum

Detaylı

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI Olgu 1: Yaşlı mide kanserli olgu OLGU 1: 77 yaşında, erkek hasta, 2 yıl önce antrum lokalizasyonunda mide kanseri tanısıyla opere edildi subtotal gastrektomi- D1 lenfadenektomi

Detaylı

NDE KEMORADYOTERAPİ MESANE KORUYUCU TEDAVİ MESANE KANSERİNDE

NDE KEMORADYOTERAPİ MESANE KORUYUCU TEDAVİ MESANE KANSERİNDE MESANE KANSERİNDE NDE KEMORADYOTERAPİ MESANE KORUYUCU TEDAVİ 8 Mart 2008 Antakya Fadıl Akyol Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı T2-3 MESANE KANSERİNDE TEDAVİ Lamina

Detaylı

LOKOREJYONAL REKÜREN ve UZAK METASTAZ SONRASI SİSTEMİK TEDAVİ Dr.Mehmet Aliustaoğlu Lokal nüks: Aynı taraf göğüs duvarında hastalığın görülmesi Bölgesel nüks: Genellikle aksiler veya supraklivikular ve

Detaylı

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu 7. Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresi Prof. Dr. Serdar Özbaş Nisan 2015 / Antalya Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu Serdar

Detaylı

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Hepatobilier sistem tümörleri Kolanjiokarsinom Hepatoselüler karsinom Safra kesesi tümörleri Ampulla Vater tümörleri Pankreas

Detaylı

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi Erman Alçı, Özer Makay, Adnan Şimşir*, Yeşim Ertan**, Ayşegül Aktaş, Timur Köse***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız Ege Üniversitesi Hastanesi, Genel

Detaylı

PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ

PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ Lokalize prostat Ca: 1-radikal prostatektomi 2- radyoterapi RP sonrası rezidü PSA olmaması gerekir. PSA nın total olarak ortadan kaldırılmasından

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Neoadjuvan Tedavi Sonrası RT. Dr. Melis GÜLTEKİN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

Neoadjuvan Tedavi Sonrası RT. Dr. Melis GÜLTEKİN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Neoadjuvan Tedavi Sonrası RT Dr. Melis GÜLTEKİN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Neoadjuvan Tedavi: Kime? Lokal ileri evre meme Ca (Evre IIB T3 IIIC) Rekürrens riski

Detaylı

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği 21.04.2013

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği 21.04.2013 Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği 21.04.2013 Kısa Kitaplar, Sunumlar.. Almanların yemek kitabı Amerikalıların tarihi Onkologların

Detaylı

Meme Kanserinde Reirradiasyon

Meme Kanserinde Reirradiasyon Meme Kanserinde Reirradiasyon Dr. Nuran Beşe 1. Başkent Radyasyon Onkolojisi Günleri 30 Kasım 2012-Başkent Üniversitesi ADANA Meme koruyucu cerrahi + RT sonrası lokal nüks: %5-20 (NSABP,Milan, EORTC, NCI,

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu 2017 CERRAHİ. Dr Niyazi Karaman SBÜ Ankara Onkoloji EAH, Genel Cerrahi Kliniği

San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu 2017 CERRAHİ. Dr Niyazi Karaman SBÜ Ankara Onkoloji EAH, Genel Cerrahi Kliniği San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu 2017 CERRAHİ Dr Niyazi Karaman SBÜ Ankara Onkoloji EAH, Genel Cerrahi Kliniği Sunum Planı 1. Erken evre meme kanserinde MKC de uygun sınırlar. Meta-analiz (Frank Vicini)

Detaylı

Cerrahi Dışı Tedaviler

Cerrahi Dışı Tedaviler KÖTÜ HUYLU YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ Cerrahi Dışı Tedaviler Dr.Selami ÇAKMAK GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi 50 den fazla yumuşak doku sarkomu tipi Kaynaklandığı doku, Klinik gidişat, Görülme yaşı, Agresifliği,

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

REKTUM KANSERİNDE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME

REKTUM KANSERİNDE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME REKTUM KANSERİNDE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME Rektum kanseri, kolorektal kanserlerin %40 50 sini oluşturan, lokal nüks ve uzak metastazlar ile seyrederek ciddi morbidite mortalite nedeni olabilen, büyük

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU Ezgi Işıl Turhan 1, Nesrin Uğraş 1, Ömer Yerci 1, Seçil Ak 2, Berrin Tunca 2, Ersin Öztürk

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D. KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D. PSA nın tanımı Prostate Specific Antigen PSA yı hasta nasıl

Detaylı

Yinelemiş Yüksek Dereceli Beyin Tümörlerine Yaklaşım. Dr. Yıldız Yükselen GÜNEY Ankara Onkoloji E.A.H Radyasyon Onkolojisi Kliniği

Yinelemiş Yüksek Dereceli Beyin Tümörlerine Yaklaşım. Dr. Yıldız Yükselen GÜNEY Ankara Onkoloji E.A.H Radyasyon Onkolojisi Kliniği Yinelemiş Yüksek Dereceli Beyin Tümörlerine Yaklaşım Dr. Yıldız Yükselen GÜNEY Ankara Onkoloji E.A.H Radyasyon Onkolojisi Kliniği Modern radyoterapi teknikleri ile ikinci seri ışınlama yinelemiş YDG larda

Detaylı

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi 14.04.2017 Dr. Ebru YILMAZ İstanbul Üniveristesi İstanbul Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Neden evreleme yapıyoruz? Prognostik bilgi Hastalık

Detaylı

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama Banu Bilezikçi Güven Hastanesi Patoloji Bölümü, Ankara 25. Ulusal Patoloji Kongresi 6. Sitopatoloji Kongresi 14-17 Ekim 2015, Bursa 2014

Detaylı

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ Dr. Orhan TÜRKEN Sentinel Lenf Nodu (SLN) Tartışma SLN (yalancı-?) SLNmi SLNİ+ SLN + AD +/ SLN Biopsisi Makrometastaz: > 2 mm (SN+) Mikrometastaz (mi):

Detaylı

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak. 2005 Diyarbakır

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak. 2005 Diyarbakır Radikal Prostatektomi Prof.Dr.Bülent Soyupak 2005 Diyarbakır Tarihçe İlk perineal radikal prostatektomi: 1867, Theodore Billroth Standardize perineal yaklaşım: 1900-1904, Hugh Hampton Young Retropubik

Detaylı

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON TAM DEĞERİNİ BİLİYOR MUYUZ? Doç. Dr. Mustafa KAPLAN Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı-Edirne m 2 Erken tek doz intravezikal instilasyonun amacı

Detaylı

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ANALKANS ER TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ ANAL KANSER NEDİR? Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi (genetik

Detaylı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi okült (gizli, saklı, bilinmeyen, anlaşılmaz) okült + kanser primeri bilinmeyen

Detaylı

Prof.Dr.İ.Ethem Geçim Ankara üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Ünitesi

Prof.Dr.İ.Ethem Geçim Ankara üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Ünitesi Prof.Dr.İ.Ethem Geçim Ankara üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Ünitesi Cerrahinin en iddialı konularından birisi! İlk tedavi çekostomi,pillore 1776 İlk kolostomi,duret

Detaylı

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert AMELİYAT SONRASI TAKİP n Ameliyat sonrası evreleme; - TNM sınıflaması kullanılmakla beraber eksiklikleri var; post-op kalsitonin- CEA ölçümü, CEA

Detaylı

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ Dr.Cavit Can Eskişehir Osmangazi Ün. Tıp Fak. Üroloji AD Organ Koruyucu Tedaviler Transüretral rezeksiyon Parsiyel

Detaylı

Lokal İleri Baş Boyun Kanserinde İndüksiyon Tedavisi mi? Eşzamanlı Kemoradyoterapi mi?

Lokal İleri Baş Boyun Kanserinde İndüksiyon Tedavisi mi? Eşzamanlı Kemoradyoterapi mi? Lokal İleri Baş Boyun Kanserinde İndüksiyon Tedavisi mi? Eşzamanlı Kemoradyoterapi mi? Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Sunum Akışı Giriş Lokal ileri

Detaylı

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Lauren Sınıflaması İntestinal tip Diffüz tip Dünya Sağlık

Detaylı

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman*

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman* PRİMER OLARAK SANTRAL LENF DİSEKSİYONU YAPILMAMIŞ OLAN PAPİLLER TİROİD KANSERLİ HASTALARDA UZUN DÖNEM SONUÇLAR: RUTİN DİSEKSİYONDAN BEKLENEN İYİLEŞME Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**,

Detaylı

KOLOREKTAL KANSER. Okan KUZHAN

KOLOREKTAL KANSER. Okan KUZHAN KOLOREKTAL KANSER Okan KUZHAN İlk Tanıdaki Evre: Evre I %14 Evre II/III %65 Evre IV %21 2 Evreye Göre 5 Yıllık Sağkalım Evre 0-1 %90 Evre II %70-85 Evre III %55-70 Evre IV %10 3 Cerrahi: TEDAVİ ALGORİTMASI

Detaylı

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür Dr. Fatma Paksoy Türköz 1, Dr. Mustafa Solak 2, Dr. Özge Keskin 2, Dr. Mehmet Ali Şendur 3,

Detaylı

Dr. Gökhan Özyiğit Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

Dr. Gökhan Özyiğit Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Dr. Gökhan Özyiğit Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı SBRT Endikasyonları Tedavi öncesi endikasyon değerlendirilmesi Cerrahi, Brakiterapi ve eksternal RT seçenekleri

Detaylı

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu Saime Ramadan 1, Burcu Saka 2, Gülbanu Erkan Canoğlu 3, Mustafa Öncel 4 Başkent Üniversitesi

Detaylı

LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ

LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Irmak DURUR SUBAŞI Dışkapı Yıldırı Beyazıt EAH Radyoloji Kli iği Meme Kanserinde Lokal-Bölgesel Evreleme Me e ka seri de

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

Meme Kanserinde Lenfatik ışınlamanın Sağkalıma Etkisi Varmıdır? Dr. İlknur Bilkay Görken DEÜTFH Radyasyon Onkolojisi AD

Meme Kanserinde Lenfatik ışınlamanın Sağkalıma Etkisi Varmıdır? Dr. İlknur Bilkay Görken DEÜTFH Radyasyon Onkolojisi AD Meme Kanserinde Lenfatik ışınlamanın Sağkalıma Etkisi Varmıdır? Dr. İlknur Bilkay Görken DEÜTFH Radyasyon Onkolojisi AD SUNUM PLANI Meme kanserinde lenfatik tutulum, MKC+RT çalışmaları ve tedavi alanları,

Detaylı

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi Deniz Eda Orhan, Ayşenur Şahin, Irmak Üstündağ, Cenk Anıl Olşen, Aziz Mert İpekçi Danışmanlar: Doç. Dr. Ömer Dizdar Dr.

Detaylı

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği Giriş

Detaylı

SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI?

SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI? SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI? Doç. Dr. Selman Sökmen, FACS Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Kolorektal Cerrahi Birimi,

Detaylı

GEBELİK VE MEME KANSERİ

GEBELİK VE MEME KANSERİ GEBELİK VE MEME KANSERİ Doç. Dr. Ramazan YILDIZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, 27 Kasım 2014, Ankara Gebelikte Kanser Gebelikte kanser insidansı % 0.07-0.1 arasında Gebelik

Detaylı

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ÜOD/2009 Olgu 1 55 y Hematüri USG: Mesanede perivezikal uzanımı olmayan 1.5 4 cm çaplı tümörler

Detaylı

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi Prof. Dr. Orhan Bilge İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Safra Yolları Cerrahisi Birimi Kolorektal Kanser 950 000 hasta / yıl Kanser ölümlerinin

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ. Dr.Bülent Soyupak Ç.Ü.Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı. Üroonkoloji Derneği

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ. Dr.Bülent Soyupak Ç.Ü.Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı. Üroonkoloji Derneği YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ Dr.Bülent Soyupak Ç.Ü.Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Yüzeyel Mesane Kanseri Yağ Adele Konnektif doku Mukoza Mesane duvarı Yüzeyel mesane tümörü

Detaylı

Differansiye tiroid kanserinin standart tedavisi cerrahi rezeksiyon, radyoaktif iyot ve TSH süpresyonudur. Rezidüel, yinelemeli ya da nod tutulumu

Differansiye tiroid kanserinin standart tedavisi cerrahi rezeksiyon, radyoaktif iyot ve TSH süpresyonudur. Rezidüel, yinelemeli ya da nod tutulumu Differansiye tiroid kanserinin standart tedavisi cerrahi rezeksiyon, radyoaktif iyot ve TSH süpresyonudur. Rezidüel, yinelemeli ya da nod tutulumu olan iyi differansiye tiroid tümörleri ve metastatik hastalıkta

Detaylı

Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Seminom GHTT in %60 ı Seminom dur Ayrıca %10 kadar da mix tümörler içinde yer alırlar Tanı anında %75-80 i Evre I Diğer türlere göre daha iyi prognozlu

Detaylı

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ A C I B A D E M Ü N İ V E R S İ T E S İ T I P F A K Ü L T E S İ İ Ç H A S T A L I K L A R I A N A B İ L İ M D A L I A C I B A D E M A D A N A H A S T A N E

Detaylı

Radyoterapi nükslerinde sistektomi: diversiyon tipi ve morbidite. Dr. Güven Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji AD

Radyoterapi nükslerinde sistektomi: diversiyon tipi ve morbidite. Dr. Güven Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji AD Radyoterapi nükslerinde sistektomi: diversiyon tipi ve morbidite Dr. Güven Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji AD Radikal Sistektomi Radikal Sistektomi Pelvik Lenfadenektomi Üriner Diversiyon Radikal

Detaylı