Geriatrik Sendromlara Yaklaş m: Üriner İnkontinans, Düşmeler, Bas Yaralar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Geriatrik Sendromlara Yaklaş m: Üriner İnkontinans, Düşmeler, Bas Yaralar"

Transkript

1 İç Hastalıkları Dergisi 2007; 14(1): Geriatrik Sendromlara Yaklaş m: Üriner İnkontinans, Düşmeler, Bas Yaralar Uzm. Dr. Meltem HALİL Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi, İç Hastal klar Anabilim Dal, Geriatri Ünitesi, ANKARA ÜRİNER İNKONTİNANS Üriner inkontinans n yaşlanmayla prevalans artmaktad r, fakat yaşlanman n doğal bir sonucu değildir. Tan m olarak sosyal ve hijyenik problem oluşturacak düzeyde istemsiz idrar yap m d r. Hastada hijyen kayb na, komşu bölge cilt problemlerine, bas yaralar na, psikolojik s k nt lara, sosyal izolasyona, kendine güven ve sayg yitimine, düşme riskinde art şa, yaşam kalitesinin düşmesine ve bak m evine yerleştirilme riskinde art şa, bak c da ise tükenmişlik ve depresyona neden olur. Evdeki yaşl lar n %10-15 ini, akut bak m verilen merkezlerdeki yaşl lar n 1/3 ünü, bak m evlerindeki yaşl lar n 1/2 sini etkilemektedir (1,2). Geçici Üriner İnkontinans Management of Geriatric Syndromes: Urinary Incontinance, Falls, Pressure Sores Anahtar Kelimeler: Yafll, üriner inkontinans, düflme, bas yaras Key Words: Elderly, urinary incontinance, falls, pressure sores Hastanede yatan hastalar n 1/3 ünde, ayaktan başvuranlar n ise yaklaş k %50 sinde üriner inkontinans geçicidir. En s k görülen geçici üriner inkontinans nedenleri; deliryum, infeksiyonlar -özellikle üriner sistem infeksiyonlar -, atrofik vajinit, ilaçlar, idrar ç k ş nda art ş, mobilitede k s tl l k ve fekal impaktt r (3). İlaçlar, geriatrik inkontinans n en s k nedenlerindendir: Özellikle antikolinerjik etkisi olan ilaçlardan; sedatif antihistaminikler, antipsikotikler, trisiklik antidepresanlar ve antiparkinson ilaçlar n kullan m sonucu üriner inkontinans ortaya ç kabilir. Overt üriner retansiyona yol açabilir, subklinik retansiyonu indükleyebilir. Fonksiyonel mesane kapasitesinde azalma yaparak detrusor hiperaktivitesinden veya fonksiyonel yetmezliklerden kaynaklanan inkontinans art rabilir. Ayn zamanda rezidüel volüm artt ğ için stres inkontinans na bağl s z nt artar, çoğu mobiliteyi azalt r, konfüzyonu presipite edebilir, ağ z kuruluğu yaparak s v al m n n artmas na neden olabilir. Alfa agonist ilaçlar, asemptomatik prostat obstrüksiyonu olan bir hastada akut retansiyona neden olabilir. Üst solunum yolu infeksiyonu semptomatik tedavisinde kullan lan dekonjestan ilaçlar reçetesiz de sat labildikleri ve hasta belirtmeyi s kl kla unuttuğu için ak lda bulundurulmal d r. Alfa antagonistler; üretra uzunluğu ve sfinkter gücü azalm ş yaşl kad nlarda mesane boynundaki alfa reseptörleri bloke ederek stres inkontinans n indükleyebilir. Kalsiyum kanal blokerleri; düz kaslarda gevşeme yaparak rezidüel volümü art r p overflow inkontinansa neden olabilir. Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri; öksürük yaparak yaşl kad nda stres inkontinans n art - rabilir. Fazla s v al nmas, diüretikler, metabolik anormallikler (hiperglisemi), s v retansiyonu yapan sebepler idrar outputunda artmaya neden olarak inkontinans yapabilir. Hareket k s tl l ğ, üriner inkontinans nedenleri aras nda gözden kaç r lmamal d r, çünkü pek çoğu tedavi edilebilir veya basit yaşamsal düzenlemelerle has- 45

2 Halil M talar n idrar kaç rmas önlenebilir. Fekal impaktlar da geçici üriner inkontinans n önemli nedenlerindendir. Akut bak m için hastaneye başvuranlar n üriner inkontinanslar nda %10 a kadar fekal impakt sorumlu bulunmuştur. Kal c İnkontinans Eğer inkontinans geçici ve fonksiyonel nedenler ortadan kald r ld ktan sonra da devam ediyorsa alt üriner sistem gözden geçirilmelidir: a. Detrusor hiperaktivitesi, b. Detrusor hipoaktivitesi, c. Ç k ş direncinde azalma, d. Ç k ş direncinde art ş. Detrusor Hiperaktivitesi Her iki cinsiyette de en s k üriner inkontinans nedenidir. Detrusor hiperaktivitesi detrusor hiperrefleksisinden veya detrusor instabilitesinden kaynaklan r (4). Detrusor hiperrefleksisi bir santral sinir sistemi hastal ğ ile ilişkili (multipl skleroz, inme, Parkinson hastal ğ, Alzheimer hastal ğ ) olabilir. Detrusor instabilitesi; sistit, mesane tümörü veya taş gibi üriner sistemin kendisinden kaynaklanan ve beynin mesane kontraksiyonunu inhibe etme yeteneğini aşan bir irritasyon sonucu oluşur. Prostat obstrüksiyonu ve stres inkontinans da sekonder detrusor hiperaktivitesine neden olabilir. Pek çok hastada bu durumlar n birkaç birarada bulunabilir. Detrusor hiperaktivitesinin iki fizyolojik alt kümesi vard r; 1. Kontraktilite azalm ş grup: Yaşl da daha s kt r. Üriner retansiyon ile birliktelik s kt r. Diğer tüm alt üriner sisteme ait nedenleri taklit edebilir (üretral obstrüksiyon, stres inkontinans, üretral instabilite). Antikolinerjik tedavi ile kolayca retansiyon gelişebilir, bu nedenle alternatif tedavi yaklaş mlar gereklidir. 2. Kontraktilite korunmuştur. Detrusor hiperaktivitesinin özellikleri: Etyoloji ve mesane kontraktilitesinden bağ ms z olarak s k ve aciliyet hissiyle işeme semptomu ile karakterizedir. Kaçak orta-ileri derecede olur. Noktüri ve gece inkontinans s kt r. Sakral duyu ve refleksler, anal sfinkterin istemli kontrolü korunmuştur. Postvoiding rezidü azd r. Eğer detrusor hiperaktivitesi olan birinde 50 ml den daha fazla rezidü varsa; ç k ş darl ğ, kontraktilitesi azalm ş grup, sistosel nedeniyle idrar n havuzlanmas akla gelmelidir. Parkinsonu veya spinal kord hasar olanlarda da görülebilir. Stres İnkontinans Yaşl kad nda ikinci en s k inkontinans nedenidir (5). Pelvik kaslarda gevşeme sonucu üretral hipermobilite oluşur, bu da proksimal üretra ve mesane boynunun abdominal bas nç artt ğ nda ürogenital diyafragmadan herniasyonuna neden olarak inkontinansa neden olur. Stres inkontinans n n özellikleri: Gündüz saatlerinde az-orta miktarda idrar kaç rma olur. Noktürnal inkontinans nadirdir. Geniş sistosel nedeniyle havuzlanma d ş nda düşük postvoiding rezidü olur. Mesane distansiyonu olmad ğ halde stres manevras ile koinsidental olarak inkontinans olmas tipiktir. Daha az s kl kla intrensek sfinkter yetmezliği nedeniyle stres inkontinans (tip 3) gözlenebilir. İntrensek sfinkter yetmezliğinde ayakta durma ve yürümeyle bile idrar kaç rma olabilir. Ürodinamik testlerde düşük kapanma bas nc görülerek tan konur, ancak bu bulgu yaşl larda normalde de gözlenebilir. İntrensek sfinkter yetmezliği genellikle operatif travmaya sekonder oluşur. Diğer bir nadir neden; üretral instabilitedir; uygun detrusor kontraksiyonu olmadan sfinkter paradoksal olarak gevşer. Erkekte stres inkontinans nadirdir ve genellikle prostatektomi sonras nda sfinkter hasar na bağl olarak oluşur. Ç k ş Yolunda Obstrüksiyon Erkekte ikinci en s k inkontinans nedenidir (5). Nedeni; erkekte prostat büyümesi, prostat kanseri ve üretral darl kt r. Kad nda nadirdir; atrofik vajinitle birlikte fibrotik değişiklikler, geniş sistoselin bas s, mesane boynu süspansiyonu ameliyat ndan sonra, mesane taş sonucu oluşabilir. Ç k ş yolunda obstrüksiyona bağl inkontinans n özellikleri: İşeme bittikten sonra damla damla idrar gelmesi gözlenir. Urge inkontinansla birlikte olabilir; olgular n 1/3 ünde detrusor hiperaktivitesi eşlik eder. 46

3 İç Hastalıkları Dergisi 2007; 14(1): Daha az s kl kla retansiyona bağl taşma inkontinans gözlenebilir. Prostat büyüklüğü ile obstrüksiyon aras ndaki ilişki zay f olduğu ve postvoiding rezidü yeteri kadar spesifik olmad ğ için tan da genellikle ileri testler gerekir. Detrusor Hipoaktivitesi Yaşl da %5-10 inkontinans nedenidir. Mesane innervasyonunda hasar (lumbal herni, tümör invazyonu ), diyabetik otonom nöropati, B 12 eksikliği, Parkinson hastal ğ, alkolizm, vinkristin toksisitesi ve tabes dorsalis sonucu oluşabilir. Kad nlarda genellikle idiyopatiktir. Detrusor hipoaktivitesinin özellikleri: Kronik ç k ş yolu darl ğ olanlarda detrusorda fibrozis olmas sonucu obstrüksiyon kald r lsa bile mesane fonksiyonu normale gelmeyebilir. Taşma (overflow) tipi inkontinans görülür. Gece ve gündüz s k s k küçük miktarlarda idrar kaç rma olur. İdrar yaparken duraklama, kesik kesik idrar yapma, tam boşalmama hissi, k narak idrar yapma ihtiyac gözlenir. Nörolojik bir hasar varsa perineal duyu, sakral refleksler ve anal sfinkter tonusu bozulur. Tan sal Yaklaş m Öykü: İnkontinans n tipi (urge, stres, overflow, mikst), s kl ğ, ciddiyeti, süresi, paterni (diürnal, noktürnal, ilaçlar ald ktan sonra), eşlik eden semptomlar ( k narak idrar yapma, tam boşalamama, dizüri, hematüri, suprapubik, perineal rahats zl k hissi), bağ rsak al şkanl ğ nda veya seksüel fonksiyonlarda bozulma olup olmad ğ mutlaka sorgulanmal d r. Eşlik eden hastal klar -kanser, diabetes mellitus (DM), akut hastal k, nörolojik hastal k, üriner sistem infeksiyonu, pelvik ya da alt üriner sistem cerrahisi veya radyoterapisi- aç s ndan dikkatli bir öykü al nmal ve hastan n reçeteli-reçetesiz kulland ğ tüm ilaçlar sorulmal d r. Detrusor hiperaktivitesi olanlar hem gece hem de gündüz, saf stres inkontinans olanlar sadece gündüz, intrensek sfinkter yetmezliği olanlar genellikle sadece gece (mesaneleri fazla dolacağ için) idrar kaç r r. Urge sensitif ve spesifik bir semptom değildir. Detrusor hiperaktivitesinde daha faydal olan precipitancy dir. Precipitancy; 1. Aniden ortaya ç kan acilen idrar yapmak gerektiği hissidir. Bundan sonra kaçağa kadar olan süre ve idrar kaçağ n n miktar önemli değildir. 2. Hiçbir uyar c semptom olmadan, stres manevras yap lmadan ani idrar kaçağ olmas precipitant kaçak olarak adland r l r ve hemen her zaman detrusor hiperaktivitesine bağl d r. Öyküde noktüri de sorgulanmal d r. Noktüri birçok sebebe bağl olabilir: 1. Volüme bağl ; fazla s v al m, diüretikler, metabolik yük (DM, hiperkalsemi...), periferik ödem (kalp yetmezliği, albumin düşüklüğü ), 2. Uyku bozukluğuna bağl ; uykusuzluk, ağr, dispne, ilaçlar, 3. Alt üriner sisteme bağl ; detrusor hiperaktivitesi, prostatizm, overflow inkontinans, mesane kapasitesinde azalma. Yaşl erkekte prostatizm semptomlar sorulmal d r. Orta yaşl prostatektomiye giden hastalar n 1/3 ünde obstrüksiyon saptanmam şt r; hiperaktif detrusor ile ay r c tan yap lmal d r. Prostatizm semptomlar tan için ipucu olabilir, ancak tan konfirmasyonu için yeterli değildir. Üriner inkontinans ile başvuranlara idrar günlüğü tutulmas n n önerilmesi oldukça faydal d r. Hastalara saat boyunca her bir idrar yapma ve idrar kaç rma zaman, yapt ğ idrar miktar ve az veya çok diye ifade edilmek üzere kaç rd ğ idrar miktar ve hastan n yorumu (urgency, stres vs.) kaydedilir. Ay r c tan da, hangi inkontinans komponentinin daha ön planda olduğunun anlaş lmas nda, geçici inkontinans nedenlerinin ortaya konmas nda, tedavinin yönlendirilmesinde kullan l r. İnkontinans n semptomatik karakterizasyonu; Urge: Dakika-saniye süren bir uyar c semptom ard ndan, precipitant, büyük volümlü idrar kaçağ... detrusor hiperaktivitesi. Refleks: Precipitant kaçak uyar olmadan olursa... detrusor hiperaktivitesi. Stres: Kaçak sadece intraabdominal bas nç art ş ile birlikte olursa... sfinkter yetmezliği. Overflow: Sürekli damlama tarz nda kaçak olur... Obstrüksiyon, detrusor hipoaktivitesi. Mikst: Genelde urge ve stres birlikte. Fizik muayene: Diğer medikal durumlar n ortaya konmas (ortostatik hipotansiyon, konjestif kalp yetmezliği, periferik ödem...) için uygun fizik muayene, mesane doluyken stresle indüklenen inkontinans testi, idrar n yapt ktan sonra mesane distansiyonu için palpasyon, pelvik ve rektal muayene yap lmal d r. 47

4 Halil M Laboratuvar: İdrar günlüğü her hastaya önerilmelidir. Metabolik durum; sodyum, kalsiyum, glikoz, kan üre nitrojeni (BUN), kreatinin, Postvoiding rezidüel volümün (PVR) kateterizasyon veya portabl ultrasonografi (USG) ile ölçümü, Kad nlarda stres testi (mesane dolu, hasta rahat olmal, çok s k şm ş olmamal ), İdrar tetkiki ve kültürü, PVR si ml yi aşan erkek hastalarda renal USG, Steril hematürisi, suprapubik-perineal ağr s veya aç klanamayan yeni başlang çl ya da giderek kötüleşen inkontinans olanlarda idrar sitolojisi, Üretral obstrüksiyondan şüphelenilen erkeklerde üroflowmetre, Hematürisi olan ve cerrahiye gidebilecek alt üriner sistem patolojisinden şüphelenilen hastalarda sistoskopi (mesane fistülü, taş, tümör, üretral divertikül), Eğer ampirik tedavinin riski yarar ndan daha fazlaysa, ampirik tedavi başar s zsa veya ileri tedavi ile daha fazla başar sağlanabileceği düşünülüyorsa, eğer düzeltilebilir bir neden bulunursa cerrahi uygulanmas klinik aç dan uygunsa ürodinamik değerlendirme yap lmal d r. Tedavi Mutlaka bireyselleştirilmelidir. Tedavi planlan rken öncelikle altta yatan hastal ğ n ciddiyeti, inkontinans n geçici sebepleri ve fonksiyonel bozukluklar değerlendirilmelidir, daha sonra uygun farmakolojik, nonfarmakolojik veya cerrahi tedavi planlanmal d r (6,7). Detrusor Hiperaktivitesi İlk ad m detrusor hiperaktivitenin tan mlanmas ve geridönüşümlü sebeplerin tedavi edilmesidir. Çoğunlukla altta yatan nedenin çözümüne yönelik spesifik bir tedavi yoktur ya da herhangi bir neden bulunamaz. Bu nedenle tedavi çoğu zaman semptomatiktir. Basit önlemler; s v at l m n n miktar ya da at l m zaman n n ayarlanmas, yatak kenar na konulmak üzere tedarik edilecek bir laz ml k bulundurulmas faydal olabilir. Bu önlemler fayda sağlamad ğ takdirde en önemli tedavi davran ş tedavisi dir. Detrusor hiperaktivitesi davran ş tedavisi: Eğer hasta koopere olabiliyorsa mesane çal şt rma teknikleri idrar yapma aral klar n uzatacakt r. Örneğin; idrar günlüğünden hastan n üç saatte bir idrar yapt ğ anlaş lmaktad r, hastaya iki saatte bir idrara ç kmas söylenir bu sayede urgency bask lanm ş olur; hastan n kuru kalmas sağland ktan sonra süre yavaş yavaş uzat l r (30 dakika). Hastalar n gün içinde kazand klar başar ya paralel olarak gece idrar yapma aral klar da iyileşecektir. Bunun için gece bu tekniği uygulamalar gerekmeyecektir. Eğer hasta koopere olam yorsa prompted voiding kullan lmaktad r. Hastaya her iki saatte bir veya saat baş tuvalete gitmek isteyip istemediği sorulur ve eğer ihtiyac varsa tuvalete giderken eşlik edilir. Bu metot huzur evlerinde inkontinans s kl ğ n %50 azaltabilmektedir. İlaç tedavisi: Kad nda detrusor hiperaktivitesi düşünülüyorsa ilaç tedavisi başlanabilir. Erkekte başlanmadan önce PVR ye bak lmas gereklidir. Düz kas gevşetici ve antikolinerjik etkili ajanlar; oksibutinin ve tolterodinin sürekli kullan mda kan tlanm ş etkileri vard r. Diklomin ile veri daha az olmakla birlikte etki benzerdir. Diklomin ve k sa etkili oksibutinin h zl başlang çl etkileri nedeniyle inkontinans öngörülebilir zamanlarda oluyorsa profilaktik olarak denenebilir. Oksibutinin XL 5-30 mg 1 x 1; oksibutinin IR mg/gün üç veya dört dozda (Üropan tablet 5 mg); Tolterodine 2 x 2 mg/gün (Detrusitol 2 mg), Diklomin 3 x mg kullan labilir. Diğer tedaviler: Aral kl kateterizasyon, elektriksel uyar ve selektif sinir blokaj n içerir. Detrusor hiperaktivitesi tedavi özeti: Normal kontraktilitesi olanlarda; 1. Davran ş tedavileri, 2. Mesane gevşetici ilaçlar, 3. Aral kl kateterizasyon seçilmiş olgularda denenebilir. Artm ş mesane kontraksiyonlar nedeniyle kateter kenar ndan s zma oluşabilir. Kontraktilitesi bozulmuş olanlarda; 1. Eğer mesane k nma ile tam boşalabiliyorsa önce davran ş tedavileri, gerekirse düşük doz mesane gevşeticiler eklenebilir. 2. Eğer rezidü 150 ml den fazlaysa crede veya vasalva manevras veya intermittant kateterizasyon (gerekirse mesane gevşeticiler eklenebilir); eğer yap lam yorsa devaml kateterizasyon. Stres İnkontinans Medikal tedavisi yoktur. Konservatif tedavi (kilo verilmesi, atrofik vajinit veya öksürük varsa tedavisi, 48

5 İç Hastalıkları Dergisi 2007; 14(1): kaçağ önlemek için pelvik kaslar n güçlendirilmesi veya bacaklar n çapraz yap lmas gibi fiziksel manevralar, tampon kullan m ) uygulan r. Üretral Obstrüksiyon 1. Konservatif metotlar; s v al m n n k s tlanmas, işeme s kl ğ n n ayarlanmas ; ancak hidronefroz, artm ş rezidüel volüm, rekürren semptomatik üriner sistem infeksiyonu ve gros hematüri yoksa uygulanabilir. 2. Eğer eşlik eden detrusor hiperaktivitesi varsa, PVR azsa ve cerrahi yap lamayacaksa mesane gevşetici ajanlar kullan labilir. 3. Alfa-antagonistler, finasteride (5-alfa redüktaz inhibitörü), antiandrojenler ve/veya LHRH analoglar ; hastan n tercihine göre, cerrahi yap lamayacaksa. 4. Cerrahi Detrusor Hipoaktivitesi Amaç rezidüel volümü azaltmak, hidronefrozu ve rekürren üriner sistem infeksiyonunu önlemektir. Dekompresyon ve voiding çal şmas yap labilir, intermittant veya kal c kateterizasyon uygulanabilir. BASI YARALARI Yaşl larda ciddi ve yayg n bir problemdir. Bütün ülserlerin %70 i 70 yaş ve üzeridir. Hastanede yatanlarda insidans %3-30, evde bak m yap lanlarda %4-15 tir. En yüksek riskli grup ortopedik hastalar ve yoğun bak m hastalar d r. Tan m Bas yaras yumuşak dokuda lokalize nekrotik hasarla sonuçlanan, uzun süreli bas nca bağl deri iskemisinin sebep olduğu lezyon olarak tan mlanabilir. Bas nc n büyüklüğü ve süresi lezyon oluşumunda etkendir. Genellikle kemiklerin ç k nt l bölgeleri üzerinde lokalize olur ve gözlenen doku hasar n n düzeyine göre evrelendirilir. Risk Faktörleri İntrensek faktörler: 1. İmmobilite (koma, serebrovasküler olay, nörolojik hastal k, paralizi, cerrahi, premedikasyon, anestezi, katatoni, akut depresyon, sedatif ilaçlar, nöroleptik aş r dozu), 2. Arteriyoler hipotansiyon (şok, dehidratasyon), 3. Doku hipoksisi [anemi (Hb < 8 g/dl), ateş, hipermetabolizma, infeksiyon], 4. Malnütrisyon (düşük beden kitle indeksi, kaşeksi, kilo kayb, lenfopeni), 5. Cilt problemleri [kuru, çatlak, aş r nemli cilt, eritem, senil atrofi, steroide bağl atrofi, mikroanjiyopati (DM), iskemi (periferik vasküler hastal k)]. Yaşla ortaya ç kan değişiklikler; 1. Deri lokal kan ak m nda azalma, 2. Epitel yüzeylerde yass laşma, incelme, 3. Deri alt yağ dokusunda azalma, 4. Kollajen fibril elastikliğinde azalma Doku hipoksi tolerans nda azalma, 5. Deri ağr sensitivitesinde azalma, 6. Sakral mobilite skorunda azalma. Ekstrensek faktörler: 1. Bas nç, 2. Yüzülme-cildin iki tabakas aras, 3. Sürtünme-cilt ve yabanc yüzey aras epidermal tabaka hasar, 4. Maserasyon-aş r nem, terleme, inkontinans. Bas Yaralar n n S k Görüldüğü Yerler Bas yaralar en s k; sakrum, ischial tüberositas, trokanter, kalça, topuk, diz ve ayak bileğinde görülür. Dirsek, skapula, vertebra, kostalar, kulak, oksiput ve burun ise nadir görüldüğü yerlerdir. Bas Yaralar n n Evreleri (Shea s n fland rmas ) Evre 1: İntakt deride solmayan eritem. Ülsere predispozand r. Zencilerde renk değişikliği, s cakl k, ödem, endürasyon, sertlik (8). Geri dönüşümlü. Evre 2: Epidermis ve/veye dermisi içeren parsiyel kat deri kayb. Abrazyon, bül, yüzeyel ülser. Geri dönüşümlü. Evre 3: Deri alt dokuda hasar ve ülseri içeren fasiyaya uzayabilen tam kat deri kayb. Yüzeyel ülser. Hayat tehdit edebilir. Evre 4: İlerlemiş hasar, doku nekrozu, kas, kemik, destek dokular içeren (tendon, eklem) tam kat deri kayb. Osteomiyelit, septik artrit fatal olabilir. Bas Yaralar ndan Korunma Yüksek risk alt ndaki hastalar erkenden belirlemek, Risk faktörlerini azaltmak (bas nç, sürtünme, yüzülme ve maserasyon vs.): 1. Deri bak m : Yüksek risk alt ndaki hastalarda günlük deri incelemesi yap lmal, l k su ve hassas temizleyicilerin kullan m sağlanmal, aş r deri kuruluğundan, soğuktan, masajdan kaç nmal, inkontinansla mücadele edilmeli, uygun pozisyon, transfer 49

6 Halil M ve döndürme teknikleriyle sürtünme ve yüzülme en aza indirilmeli, lubrikanlar, koruyucu filmler ve koruyucu pansuman (hidrokolloid gibi) ve pedler kullan lmal, aktif ve pasif egzersizler yapt r lmal d r. 2. Mekanik yüklenmeyi azaltmak (bas nç büyüklüğü): Her iki saatte hastan n pozisyonunu değiştirmek, yatağ n baş n mümkün olan en düşük seviyede tutmak, 30 oblik pozisyonu seçmek, pozisyon saati kullanmak. 3. Destek yüzeyleri kullanmak (bas nç süresi): Statik ve dinamik yüzeyler. Tedavi (9,10) Genel değerlendirme (muayene, risk faktörleri). Ülser değerlendirmesi (evreleme): Evre, bölge, büyüklük (uzunluk, genişlik, derinlik), sinüs trakt/tünel, nekrotik doku/sekestrasyon, eksüda, granülasyon dokusu, ağr, çevre doku. İnfeksiyon kontrolü: Derinden kültür (kolonizasyon? infeksiyon?) al nmas, yara temizliği ve uygun pansuman (kal c nemli pansuman) önemlidir. Pürülan, kötü kokulu ak nt saptan rsa; pansuman n s kl - ğ art r l r ve lokal antibiyotik (?) (gümüş sülfadiazin, antibiyotik) uygulan r. Bakteremi, selülit, osteomiyelit, sepsis gelişirse; sistemik antibiyotik uygulan r. Yara bak m : Debridman, yara temizliği, günde üç-dört kez nemli pansuman, adjuvan tedavi ve gerekirse cerrahi uygulamay içerir. Yara temizliği yap - l rken; tüm eksüda, nekrotik doku, metabolik art klar uzaklaşt r lmal, en az miktarda kimyasal madde ve travma ile, uygun irrigasyonla yap lmal, her pansuman değişiminde yap lmal, antiseptikler kullan lmamal (povidin iyodür, iyodofor, hidrojen peroksit, asetik asit gibi) ve serum fizyolojik ve ringer solüsyonlar tercih edilmelidir. Pansuman salin ile nemlendirilmiş spanç, hidrokolloidler, hidrojel veya kalsiyum aljinatla yap labilir. S k kullan lan pansumanlar Tablo 1 de görülmektedir. Adjuvan tedaviler araşt rma aşamas ndad r, yeterli kan t yoktur. Elektroterapi, hiperbarik oksijen, infrared, ultraviyole ve lazer, ultrason, sitokinler, topikal büyüme faktörleri (PDGF, TGF-β) ve sistemik ilaçlar içerir. Cerrahi evre III ve IV, lokal tedaviye yan t vermeyen ülserde tercih edilir. Destek yüzeyi sağlanmas : Statik veya dinamik. Beslenmenin düzeltilmesi, malnütrisyonun önlenmesi. Komplikasyonlar n değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi. DÜŞMELER Altm ş beş yaş ve üzeri hastalar n üçte birinden fazlas her y l düşmektedir ve bunlar n yar s nda düşmeler rekürrendir (11). Her 10 düşmeden biri yaşl da mortalite ve morbiditeyi art ran ve yaşam kalitesini bozan kalça ve diğer bölge k r klar, subdural hematom, kafa travmas veya ciddi yumuşak doku travmas na neden olmaktad r (12). Yaşl larda hem düşme s kl ğ hem de düşme sonras gelişen hasar oranlar yüksektir. Bu da eşlik eden hastal klar n prevalans - n n yüksekliğine (örneğin; osteoporoz) ve yaşa bağl gelişen fizyolojik fonksiyonel azalmaya bağl d r. Düşmeler acil servislere başvurular n yaklaş k %10 unu ve acil hospitalizasyonlar n %6 s n oluşturmaktad r. Diğer sağl k problemlerinden bağ ms z olarak, düşmeler mobilitenin k s tlanmas na, günlük yaşam aktivitelerinde bağ ml l ğa ve bak m evine yerleştirilme ihtiyac nda art şa neden olmaktad r (13,14). Düşmeler yaşl lar n karş laşt ğ en s k ve en ciddi problemlerdendir (15). Buna rağmen geriatrik popülasyonun büyük k sm düşme riskinin ve risk faktörlerinin fark nda değildir ve düşmelerin çoğu doktora bildirilmemektedir. Bu nedenle düşmelerin önlenmesine yönelik önlemler ancak kazalar ve fonksiyonel bozukluklar oluştuktan sonra al nabilmektedir. Bak m evi ve hastanelerdeki hastalarda düşme s kl - ğ toplumdaki yaşl lara göre üç kat daha fazlad r. Düşme İçin Risk Faktörleri Düşmelerin büyük k sm tek nedenden çok multipl predispoze ve presipite eden etkenlerin etkileşimi sonucu oluşmaktad r. Birçok çal şmada saptanan düşmeye neden olan risk faktörleri Tablo 2 de görülmektedir (16-18). Bu risk faktörlerinin say s artt kça düşme olas l ğ da artmaktad r. Düşmeye neden olan risk faktörleri intrensek (alt ekstremite güçsüzlüğü, yürüme ve denge problemleri, fonksiyonel ve kognitif bozukluk, görme problemleri gibi), ekstrensek (polifarmasi gibi) ve çevresel (az ayd nlat lm ş ortam, kaygan zemin, banyoda güvenli olmayan eşyalar n kullan m gibi) olarak da s n fland r labilir. Hospitalize edilen hastalar n hastaneden taburcu olduktan sonraki ilk ayda düşme riskleri fazlad r. Düşme için riskli olan bir başka dönem de akut hastal k veya kronik hastal klar n akut alevlenme dönemleridir. İlaçlar: İlaçlar n en s k görülen yan etkilerinden biri de düşmelerdir (19). Yaşl larda kronik hastal klar n çokluğu polifarmasiye neden olmaktad r. Bu grupta reçetesiz ilaç kullan m da oldukça s kt r. Çok say da ilaç 50

7 İç Hastalıkları Dergisi 2007; 14(1): Tablo 1. S k kullan lan pansumanlar. Pansuman Endikasyon Kontrendikasyon Örnek Transparan film Evre I ülser Terli deri Tegaderm Sürtünmeden koruma Drene olan ülser Bioclusive Otoliz ile debridman Deri infeksiyonu flüphesi Op-site Köpükler Evre II ve III leri eksüdasyon Alleyn Az-orta eksüdasyon Kuru, çatlak yara Lyofoam Hidrokolloidler Evre II, III Deri bütünlü ü bozulmufl Restore Az-orta drenaj nfekte ülser Duoderm Otoliz ile debridman Tegasorb 3-5 gün kalabilir Replicare Aljinat n üzerine tatbik edilebilir Petrol bazl nonaderanlar Evre II, III Vaseline gauze Greft alanlar Xeroform Aljinat Evre II, III, IV Kuru yara Sorbsan Afl r drenaj Yüzeyel yara Kaltostar Dezavantaj : Tek bafl na yeterli de il, Algiderm maserasyona neden olabilir Hidrojel (amorf jel) Evre II, III, IV Masere alanlar Curasol gel Spançl pansuman ile kombine Afl r eksüdasyonlu yaralar Solosite gel Daha uzun süre nemli kal r Intrasite gel Hidrojel (jel tabaka) Evre II Masere alanlar Vigilon Nemli deri Orta-afl r eksüdasyonlu yaralar Tek bafl na yeterli de il Spanç (salin ile nemlendirilmifl) S k nemlendirilmesi gerekir Iodophor gauze Tablo 2. Düşmeyi belirgin olarak art ran ve birçok çal şmada saptanm ş olan risk faktörleri. Kas güçsüzlü ü Düflme öyküsü Yürüme problemleri Denge problemleri Yard mc cihaz kullan m Artrit Depresyon Ortostatik hipotansiyon Kognitif fonksiyon bozukluklar Görme problemleri Günlük yaflam aktivitelerinde bozulma Dört veya daha fazla ilaç kullan m kullan m ve düşme aras ndaki ilişki kesin bilinmesine rağmen hangi ilaç gruplar n n özellikle düşmelere neden olduğu çal şmalara göre farkl l k göstermektedir. Bugüne kadar düşmelerle en çok ilişkisi olduğu gösterilen ilaçlar Tablo 3 te görülmektedir (20-23). Düşmenin Değerlendirilmesi Düşmeler genellikle birçok risk faktörünün etkileşimi sonucu oluştuğu için predispoze ve presipite eden faktörler tespit edilmeli, gerekli durumlarda uygun müdahaleler yap lmal d r. Yaşl hastalar genellikle düşme konusunda kendiliğinden bilgi vermedikleri için her yaşl hastaya en az y lda bir kez düşme sorulmal, hasta denge ve yürüme problemleri aç s ndan değerlendirilmelidir. Düşen veya düşme riski olan hastalar n değerlendirilmesinde şu noktalara dikkat edilmelidir: Daha önceki düşmenin değerlendirilmesi: Düştüğü çevre (kaygan veya düz olmayan yürüme yüzeyleri, zay f ayd nlatma), düştüğü dönemde hastan n yard mc cihaz kullan p kullanmad ğ, düşme ön- 51

8 Halil M Tablo 3. Düşmeye en s k sebep olan ilaçlar. Serotonin geri al m inhibitörleri Trisiklik antidepresanlar Nöroleptik ajanlar Benzodiazepinler Antikonvülzanlar Klas IA antiaritmik ajanlar Digoksin Diüretikler cesi baş dönmesi olup olmad ğ ve yaralanman n tipi sorgulanmal d r. İlaç öyküsünün değerlendirilmesi: Hastaya reçeteli veya reçetesiz kullan lan tüm ilaçlar detayl sorulmal, ilaç say s saptanmal, dört ve daha fazla ilaç kullan m n n düşme riskini artt rd ğ unutulmamal, yüksek risk grubunda olan ilaçlara (benzodiazepinler, diğer uyku ilaçlar, nöroleptikler, antidepresanlar, antikonvülzanlar, klas IA antiaritmik ajanlar gibi) özellikle dikkat edilmelidir. Görmenin değerlendirilmesi: Görme keskinliği, derinliği ve kontrast duyarl l ğ n kapsayan görme muayenesi yap lmal, katarakt aç s ndan mutlaka değerlendirilmelidir. Postüral kan bas nc ölçümü: En az beş dakika supin pozisyonunda yatt ktan sonra ilk kan bas nc, hemen ayağa kalkt ktan ve iki dakika ayakta bekledikten sonra ikinci ve üçüncü kan bas nc ölçümleri yap lmal d r. Ayağa kalkt ktan hemen veya iki dakika sonra sistolik kan bas nc nda 20 mmhg (veya %20) düşme semptomatik veya asemptomatik olsun postüral hipotansiyon olarak kabul edilmelidir. Denge ve yürümenin değerlendirilmesi: Denge ve yürümenin değerlendirilmesinde pratik bir test olan kalk ve yürü testi kullan labilir. Bu test yap l rken hastaya ellerini ve kollar n kullanmadan oturduğu sandalyeden kalkmas, birkaç metre yürümesi ve geriye dönmesi söylenir. Daha ileri değerlendirme için Tinetti nin Performance-Oriented Mobility Assessment (POMA) testi uygulanabilir. Nörolojik değerlendirme: Kas kuvveti ve propriyoseptif duyu muayenesi yap lmal, hastalar kognitif fonksiyon bozukluğu ve depresyon aç s ndan değerlendirilmelidir. Kas-iskelet sistemi değerlendirilmesi: Bacak değerlendirmesi (eklemler, hareket genişliği) ve ayak muayenesi yap lmal d r. Kardiyovasküler değerlendirme: Senkop, aritmi ve koroner arter hastal ğ öyküsü sorgulanmal d r. Ev içi tehlikelerin değerlendirilmesi: Az ayd nlat lm ş ortam, kaygan zemin, banyoda güvenli olmayan eşyalar n kullan m gibi düşmeye sebep olabilecek faktörler değerlendirilmelidir. Laboratuvar Testleri ve Görüntüleme Rutin önerilen testler olmamas na rağmen nispeten ucuz olmas ve herhangi bir bozukluk saptand ğ nda tedavi edilebilir olmas nedeniyle şu testlerin yap lmas uygun olur: Tam kan say m, Serum elektrolit, BUN, serum kreatinin ve glikoz düzeyi, Vitamin B 12 düzeyi, Tiroid fonksiyon testi, Elektrokardiyografi. Hastan n öykü ve fizik muayenesine göre gerekirse diğer tetkikler istenir. Eğer hastada kafa travmas varsa veya fizik muayenede yeni gelişen bir fokal nörolojik bulgu saptan rsa kranial görüntüleme yapmak gerekir. Elektroensefalografi nadiren yard mc olur, sadece nöbetten şüphelenilen hastalarda istenmelidir. Ambulatuar kardiyak görüntülemenin yaşl popülasyonda yalanc pozitifliği ve yalanc negatifliği s kt r. Bu nedenle sadece kardiyak hastal k öyküsü veya anormal elektrokardiyografi gibi aritmi varl ğ n destekleyen kan t olanlarda istenmelidir. Düşmenin Önlenmesi Düşmeleri önlemeye yönelik yaklaş mda ilk yap lmas gereken hastaya düşme öyküsünün, yürüme ve denge problemlerinin sorulmas ve düşmeye yol açabilecek risk faktörlerinin belirlenmesidir. Düşmeyi önlemeye yönelik müdahaleler şu şekilde s ralanabilir: Risk faktörü olan her hasta ve yak nlar düşme konusunda bilgilendirilmelidir. Yaln z yaşayan veya zaman n n büyük k sm n tek baş na geçiren yaşl lara düşerlerse neler yapmalar gerektiği anlat lmal, acil ulaşabilecekleri bir telefon sistemi veya yerden ulaşabilecekleri bir telefon ayarlanmal d r. Hastan n ilaçlar n n gözden geçirilmesi, say s n n azalt lmas veya mümkünse kesilmesi. Toplam ilaç say s n n dörtten aşağ ya çekilmesiyle düşme riski belirgin azalmaktad r (24). Psikotropik ilaçlara özellikle dikkat edilmelidir. Çünkü bu grup ilaçlarla düşme ilişkisini gösteren çok say da kan t vard r. 52

9 İç Hastalıkları Dergisi 2007; 14(1): Görme değerlendirmesi sonras hastan n oftalmoloğa yönlendirilmesi. Uygun değerlendirme yap l rsa klinik olarak belirgin postüral hipotansiyon yaşl lar n yaklaş k %30 unda saptanmaktad r. Baz yaşl larda postüral hipotansiyon olmas na rağmen baş dönmesi, dengesizlik gibi semptomlar olmamaktad r (25). Bu nedenle düşme için risk faktörü olan her yaşl postüral hipotansiyon varl ğ yönünden araşt r lmal, postüral hipotansiyon saptananlarda etyoloji araşt r lmal, ilaçlar gözden geçirilmelidir. Aş r tuz k s tlamas yapanlar n diyeti modifiye edilmeli, hastalarda yeterli hidrasyon sağlanmal d r. Kompensatuar stratejiler olarak yatak baş n n elevasyonu, yataktan yavaş kalkma veya dorsifleksiyon egzersizleri ve bas nç uygulayan çoraplar önerilebilir. Gerekli durumlarda hastan n kulland ğ antihipertansif ajan başka grup bir ilaçla değiştirilmelidir. Bu müdahaleler yetersiz kal rsa farmakolojik tedavi uygulan r. Denge ve yürüme problemi saptanan veya kas kuvveti azalm ş hastalar kapsaml değerlendirme ve rehabilitasyon ve yard mc cihaz kullan m için fizyoterapiye yönlendirilmelidir. Nöropatiye bağl propriyoseptif duyularda bozulma yaşl larda görülen denge problemlerinin s k nedenlerindendir. Gözler kapat l nca dengenin bozulmas ve minör destekle tekrar düzelmesi propriyoseptif duyu problemleri için yönlendirici bir bulgudur. Propriyoseptif duyu alg lamas nda problemi olan hastalarda yard mc cihazlar ve uygun ayakkab - lar kullan larak alg lama art r labilir. Kognitif fonksiyon bozukluğuna neden olabilecek ilaçlar azalt lmal, mümkünse kesilmeli, bak c lar n kognitif bozukluklar için dikkatli olmalar söylenmeli, kognitif bozukluğu ve depresyonu olan hastalar tedavi edilmelidir. Düşük kemik mineral dansitesine sahip hastalar kalça ve diğer bölge k r klar için risk alt ndad r. Bu nedenle geriatrik popülasyon kemik mineral dansitometrisi ile taranmal, gerekli farmakolojik ve nonfarmakolojik tedaviler önerilmelidir. Düşme ve senkop bulgular bazen örtüşmektedir. Bu nedenle rekürren ve aç klanamayan düşmesi olan ve karotid sinüs stimülasyonuna bradikardi cevab olanlarda kardiyak pacemaker tak lmas yla düşmeler azalmaktad r. Fakat aç klanamayan düşmelerin önlemesinde rutin pacemaker uygulamas yoktur. KAYNAKLAR 1. Maggi S, Minicuci N, Langlois J, et al. Prevalence rate of urinary incontinence in community-dwelling elderly individuals: The Veneto Study. J Gerontol A Biol Sci Med Sci 2001; 56: M McGrother C, Resnick M, Yalla SV, et al. Epidemiology and etiology of urinary incontinence in the elderly. World J Urol 1998; 16 (Suppl 1): Resnick NM. Geriatric incontinence. Urol Clin North Am 1996; 23: Ouslander JG, et al. Overactive bladder: Special considerations in the geriatric population. Am J Manag Care 2000; 6 (Suppl): Statements of the committees of the WHO consensus conference, 20 August st International Conference on Urinary Incontinence in the Elderly. Bonn, Germany, August World J Urol 1998; 16 (Suppl 1): Wagg A, Malone-Lee J. The management of urinary incontinence in the elderly. Br J Urol 1998; 82 (Suppl 1): Thuroff JW, Chartier-Kastler E, Corcus J, et al. Medical treatment and medical side effects in urinary incontinence in the elderly. World J Urol 1998; 16 (Suppl 1): Bethell E. Controversies in classifying and assessing grade I pressure ulcers. J Wound Care 2003; 12: Lyder CH. Pressure ulcer prevention and management. JAMA 2003; 289: Torpy JM, Lynm C, Glass RM. JAMA patient page. Pressure ulcers. JAMA 2003; 289: Tinetti ME. Preventing falls in elderly persons. N Engl J Med 2003; 348: Tinetti ME, Doucette J, Claus E, Marottoli RA. Risk factors for serious injury during falls by older persons in the community. J Am Geriatr Soc 1995; 43: Tinetti ME, Williams CS. The effect of falls and fall injuries on functioning in community-dwelling older persons. J Gerontol A Biol Sci Med Sci 1998; 53: M112-M Tinetti ME, Williams CS. Falls, injuries due to falls, and the risk of admission to a nursing home. N Engl J Med 1997; 337: American Geriatrics Society, British Geriatrics Society, and American Academy of Orthopaedic Surgeons Panel on Falls Prevention-Guideline for the prevention of falls in older persons. American Geriatrics Society, British Geriatrics Society, and American Academy of Orthopaedic Surgeons Panel on Falls Prevention. J Am Geriatr Soc 2001; 49: Kiely DK, Kiel DP, Burrows AB, et al. Identifying nursing home residents at risk for falling. J Am Geriatr Soc 1998; 46:

10 Halil M 17. Mahoney J, Sager M, Dunham NC, et al. Risk of falls after hospital discharge. J Am Geriatr Soc 1994; 42: Oliver D, Britton M, Seed P, et al. Development and evaluation of evidence based risk assessment tool (STRATIFY) to predict which elderly inpatients will fall: Case-control and cohort studies. BMJ 1997; 315: Field TS, Gurwitz JH, Avorn J, et al. Risk factors for adverse drug events among nursing home residents. Arch Intern Med 2001;161: Hanlon JT, Schmader KE, Koronkowski MJ, et al. Adverse drug events in high risk older outpatients. J Am Geriatr Soc 1997; 45: Leipzig RM, Cumming RG, Tinetti ME. Drugs and falls in older people: A systematic review and metaanalysis. I. Psychotropic drugs. J Am Geriatr Soc 1999; 47: Leipzig RM, Cumming RG, Tinetti ME. Drugs and falls in older people: A systematic review and metaanalysis. II. Cardiac and analgesic drugs. J Am Geriatr Soc 1999; 47: Thapa PB, Gideon P, Cost TW, et al. Antidepressants and the risk of falls among nursing home residents. N Engl J Med 1998; 339: Tinetti ME, McAvay G, Claus E. Does multiple risk factor reduction explain the reduction in fall rate in the Yale FICSIT trial? Am J Epidemiol 1996; 144: Tilvis RS, Hakala SM, Valvanne J, Erkinjuntti T. Postural hypotension and dizziness in a general aged population: A four-year follow-up of the Helsinki Aging Study. J Am Geriatr Soc 1996; 44: YAZIŞMA ADRESİ Uzm. Dr. Meltem HALİL Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi İç Hastal klar Anabilim Dal Geriatri Ünitesi Hacettepe-ANKARA 54

GERİATRİK SENDROMLAR

GERİATRİK SENDROMLAR GERİATRİK SENDROMLAR Geriatriksendrom; yaşlı hastalarda sık olarak görülen, yaşam kalitesini bozup, morbidite ve mortaliliyi arttırabilen klinik durumları ifade etmektedir. Yaşlı hastada meydana gelen

Detaylı

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ Kadın İdrar İnkontinansı Dr. M.NURİ BODAKÇİ Genel populasyonun çoğunda özellikle kadınlarda ve yaşlılarda mesane disfonksiyonu vardır. ICS üriner inkontinansı; objektif olarak gösterilebilen ve sosyal

Detaylı

Üriner İnkontinans. Dr. Burcu Balam YAVUZ

Üriner İnkontinans. Dr. Burcu Balam YAVUZ Üriner İnkontinans Dr. Burcu Balam YAVUZ Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi, İç Hastal klar Anabilim Dal, Geriatri Ünitesi, ANKARA Urinary Incontinence Anahtar Kelimeler: Üriner inkontinans, tan, tedavi

Detaylı

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.

YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD. YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD. Rehabilitasyonun Tanımı Fizyolojik veya anatomik yetersizliği

Detaylı

Haz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi

Haz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi Haz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi *Ac badem Üniversitesi 2. Geleneksel Bilgi Güncelleme Sempozyumunda Sunulmu tur 1-BASINÇ YARASI Tan m Evreleri

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM

BİRİNCİ BASAMAKTA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM BİRİNCİ BASAMAKTA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM Dr. Didem Adahan Sunay Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Koordinatörlüğü Kontinans idrarı tutabilme, sosyal olarak uygun zamanda, uygun

Detaylı

DİYABETİK AYAKTA YARA BAKIMI VE HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI

DİYABETİK AYAKTA YARA BAKIMI VE HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI DİYABETİK AYAKTA YARA BAKIMI VE HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI Diyb. Hem. Dr. Emine KIR-BİÇER İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı Diyabetik ayak yaraları, diyabetik hastaların

Detaylı

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma) .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir. DR. MEHTAP DURAK ARKA PLAN Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık 12.500 yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir. Yaralanma nedenleri arasında motorlu taşıt kazaları ilk sırayı

Detaylı

DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD

DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD DİYABETİK AYAK YARA BAKIMI ve HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI SEMA İNCE DİYABETİK AYAK YARA BAKIM HEMŞİRESİ Ç.Ü.T.F. ENDOKRİN VE METABOLİZMA BD SUNUM İÇERİĞİ Diyabetik ayak Diyabetik ayak yara nedenleri Etiyopatogenezi

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Deomed Medikal Yay nc l k

Deomed Medikal Yay nc l k Deomed Medikal Yay nc l k Schiltenwolf / Henningsen Muskuloskeletal A r lar Biyopsikososyal Yaklafl mla Tan ve Tedavi Türkçe Editörü / M. Sar do an Çeviri / A. Kasabal gil 16.5 x 24 cm, XVI + 320 Sayfa

Detaylı

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA 49 yaşında, erkek hasta Sol ayakta şişlik, kızarıklık Sol ayak altında siyah renkte yara

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM

BİRİNCİ BASAMAKTA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM BİRİNCİ BASAMAKTA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM Dr. Didem Adahan Sunay Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Koordinatörlüğü Kontinans idrarı tutabilme, sosyal olarak uygun zamanda, uygun

Detaylı

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ AĞRI TANILAMA VE TEDAVİ FORMU Gördüğünüz Tabloda Kodlayın ve Resim Üzerinde Ağrı Yerini İşaretleyiniz Ağrı Değerlendirmesi: Ağrı / Rahatsızlık:

Detaylı

SAKRAL NÖROMODÜLASYON

SAKRAL NÖROMODÜLASYON SAKRAL NÖROMODÜLASYON Dr. Ali Ergen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Refrakter Aşırı Aktif Mesane Alternatif tedavilerin uygun zamanda kullanılması için RAAM nin daha spesifik

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

SELİN ALICI T.C İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİCİLİĞİ YÜKSEK LİSANS

SELİN ALICI T.C İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİCİLİĞİ YÜKSEK LİSANS SELİN ALICI T.C İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİCİLİĞİ YÜKSEK LİSANS ÖNCE ZARAR VERME HATA İNSANA ÖZGÜDÜR!! Hasta düşmeleri, tüm Dünya da sağlık bakım kurumlarında önemli bir hasta güvenliği

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi

GENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi GENEL YARARLAR Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi Yara bakımında hangi zorluklar ile karşılaşıyorsunuz? Sağlık profesyonelleri ve KCI daima yaraları daha hızlı ve daha etkin

Detaylı

ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME

ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME ÜRODĠNAMĠK DEĞERLENDĠRME Prof. Dr. Niyazi Aşkar EÜTF Kadın Hast. ve Doğum Anabilim Dalı Ürodinamik inceleme Amaç: Alt üriner sistem dolum ve boşaltım fonksiyon bozukluklarını saptamaktır Ürodinamik tetkiklerin

Detaylı

Aşırı aktif mesanede tedavi. Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Aşırı aktif mesanede tedavi. Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Aşırı aktif mesanede tedavi Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı AŞIRI AKTİF MESANEDE TEDAVİ AAM Stres İnk. Miks Urge İnk. Ani sıkışma Sık idrar yapma Noktüri Tedavi

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

BPH OLGU SUNUMLARI. Dr. Ferruh Zorlu

BPH OLGU SUNUMLARI. Dr. Ferruh Zorlu BPH OLGU SUNUMLARI Dr. Ferruh Zorlu Olgu -1 Olgu -1 H.A., 50 Y İdrara sık çıkma ve idrar kalma hissi ( Bir yıldır) IPSS : 29 Depolama : 12, Boşaltım : 17 QoL : 5 FM: Glob yok PRM: Prostat gr 1 Benin, sfinkter

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

DİYABETİK YARASI OLAN DİYALİZ HASTALARINDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI DERYA DUMAN DMED ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ

DİYABETİK YARASI OLAN DİYALİZ HASTALARINDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI DERYA DUMAN DMED ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ DİYABETİK YARASI OLAN DİYALİZ HASTALARINDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI DERYA DUMAN DMED ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ DİYABETİK YARASI OLAN DİYALİZ HASTALARINDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI Diyabetes mellitus;

Detaylı

YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR. Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD

YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR. Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD Türkiye yaşlanıyor 2010 yılı Türkiye toplam nüfusu 73.722.988 65 yaş

Detaylı

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

24 Ekim 2014/Antalya 1

24 Ekim 2014/Antalya 1 Kronik Böbrek Hastalığının Kontrolü ve Yönetimi Doç. Dr. Öznur USTA YEŞİLBALKAN Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği o.u.yesilbalkan@ege.edu.tr 24 Ekim 2014/Antalya 1 SUNUM

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI Doç. Dr. Selçuk Yücel Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Antalya referanslar The standartization

Detaylı

Düşmeler, tıbbi hata kapsamında değerlendirilebilir mi?

Düşmeler, tıbbi hata kapsamında değerlendirilebilir mi? DÜŞME Şiddetli vurma ya da maksatlı hareketlerin dışında, ani, kontrol edilemeyen, istemsiz bir şekilde vücudun bir yerden başka bir yere ya da nesnelere doğru hareket etmesi olarak tanımlanabilir. Düşmeler,

Detaylı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSSİ En ciddi nozokomiyal enfeksiyonlardan biri Morbidite ve mortalite yüksektir. Nozokomiyal SSSİ Tüm HE %0.4 ünden sorumlu. En sık görülen formları: Bakteriyel

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime? Ulusal Bilinçle Güncel Üroloji VUR de VCUG Ne Zaman, Kime? Doç. Dr. Selçuk Yücel Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Antalya Ulusal Bilinçle Güncel Üroloji

Detaylı

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları

Detaylı

Doç. Dr. Naile BİLGİLİ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Doç. Dr. Naile BİLGİLİ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Doç. Dr. Naile BİLGİLİ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi YAŞLILARDA DÜŞME Düşmeler büyük ölçüde önlenebilen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Mortalite Engellilik İş gücü kaybı Bakım ve sağlık

Detaylı

İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel. idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali

İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel. idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali İDRAR KAÇIRMA Dr. Bülent Çetinel idrar kaçırma(üriner inkontinans) idrar tutamama hali Görülme Sıklığı kadında % 4.5-53 erkekde %1.6-24 Üroloji ve Jinekoloji Polikliniklerine İdrar Kaçırma Yakınması Dışında

Detaylı

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri;

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri; Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri; Aile Sağlığı Merkezlerinde Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerinde Toplum Sağlığı Merkezlerinde ÜCRETSİZ verilmektedir. Temizlik, genel vücut

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

ACİLDE DİYABETİK AYAKTA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR VE TRİYAJ

ACİLDE DİYABETİK AYAKTA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR VE TRİYAJ ACİLDE DİYABETİK AYAKTA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR VE TRİYAJ Dr. Yunus Emre ÖZLÜER Adnan Menderes Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı 05/05/2018 Aydın MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM Endokrinoloji Ortopedi

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

İyi Ürodinami Pratiği

İyi Ürodinami Pratiği İyi Ürodinami Pratiği Prof. Dr. Tufan Tarcan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Misafir Öğretim Üyesi İstanbul Alt üriner sistem Mesane Üretral sfinkterler

Detaylı

ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN

ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN ERKEK AÜSS OLGU SUNUMLARI DR.CÜNEYD ÖZKÜRKCÜGİL DR.EMRE AKKUŞ DR.ABDULLAH GEDİK DR.FATİH TARHAN ANTALYA, EKİM 2015 GEÇMİŞTEN BUGÜNE AÜSS TE KONUŞULANLAR BPH ETYOPATOGENEZ: hormonal faktörler, büyüme faktörleri/

Detaylı

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi DİYALİZ-MORTALİTE 200 ölüm/1000 hasta-yıl. USRDS-2011 En önemli ölüm nedeni kardiyak hastalıklardır. USRDS -2011:

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus komplikasyonlar Mikrovasküler Makrovasküler Diyabetik retinopati Diyabetik

Detaylı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,

Detaylı

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014 UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014 Nöbet Beyin hücrelerindeki aşırı ve anormal elektrik deşarjına bağlı olarak serebral fonskiyonların baskılanması ile sonuçlanan bir durum Epilepsi

Detaylı

Aşırı Aktif Mesane ve BPH. Bedreddin Seçkin Selçuk Üni. Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Aşırı Aktif Mesane ve BPH. Bedreddin Seçkin Selçuk Üni. Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji A.D. Aşırı Aktif Mesane ve BPH Bedreddin Seçkin Selçuk Üni. Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji A.D. BPH lı hastayı nasıl değerlendirelim? Kılavuzlar eşliğinde yaklaşım nedir? Tanısal değerlendirmede önerilen tetkikler

Detaylı

DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ. Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri

DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ. Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri Aşırı Aktif Mesane Tanım: idrar yolu enfeksiyonu veya başka herhangi bir

Detaylı

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hiakye (Anahtar ögeler) AVD semptomları (II+, Retina dekolmanı, ilişkili genetik bozukluklar

Detaylı

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği Prof. Dr. M. İhsan Karaman Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği İşeme Bozukluğu-Tanım Sağlıklı çocuklarda yanlış tuvalet eğitimi yada psikolojik yada ailesel nedenlerle gelişen

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Birinci Basamakta Ürolojik Aciller. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

Birinci Basamakta Ürolojik Aciller. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Birinci Basamakta Ürolojik Aciller Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı En sık görülen aciller Yan ağrısı İdrar retansiyonu Testiküler ağrı Hematüri Penisle ilgili problemler Kateter

Detaylı

DÖNEM V NÖROPSİKİYATRİ

DÖNEM V NÖROPSİKİYATRİ DÖNEM V NÖROPSİKİYATRİ STAJ KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ AMAÇ: Nörolojik yapı ve fonksiyonlar hakkındaki temel bilgileri pekiştirmek, nörolojik muayene ve psikiyatrik görüşme yapma, elde edilen verileri yorumlama

Detaylı

Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi

Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi Dr. NURDAN YILDIZ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi T.N.A-12 y kız hasta Doğum tarihi: 03.01.2006 Başvuru tarihi: Haziran

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI Prof. Dr. Şaban SARIKAYA Sunum planı: İdrar kontrolünün gelişimi Çocuklarda işeme bozukluğu tanımı Terminoloji ve standardizasyon çalışmaları Tanı ve tedavi algoritmaları

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp yetmezliği Ventrikülün dolumunu veya kanı pompalamasını önleyen yapısal veya işlevsel herhangi bir kalp bozukluğu nedeniyle oluşan karmaşık

Detaylı

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI ÇOCUKLARDA MESANE DİSFONKSİYONUNA TANISAL YAKLAŞIM-TEDAVİ KURSU 22.12.2017 OLGU SUNUMU OLGU 16yaşında, kız Fasiyal dismorfizm Mandibular prognatizm OLGU Tekrarlayan idrar yolu

Detaylı

www.boren.com.tr / info@boren.com.tr

www.boren.com.tr / info@boren.com.tr www.boren.com.tr / info@boren.com.tr YAŞAM da BOR BOR/B; Yeryüzünde bileşikler halinde, toprak, kaya ve suda az miktarlarda fakat yaygın olarak bulunan bir elementtir. Yer kabuğunda 10-20 ppm, deniz ve

Detaylı

HASTA DÜŞMELERİNİN ÖNLENMESİ ve İZLEMİ. Hazırlayan: Birsen Erkuş Acıbadem Sağlık Grubu Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 20.08.

HASTA DÜŞMELERİNİN ÖNLENMESİ ve İZLEMİ. Hazırlayan: Birsen Erkuş Acıbadem Sağlık Grubu Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 20.08. HASTA DÜŞMELERİNİN ÖNLENMESİ ve İZLEMİ Hazırlayan: Birsen Erkuş Acıbadem Sağlık Grubu Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 20.08.2010 HASTA DÜŞMELERİNİN ÖNLENMESİ ve İZLEMİ Düşme sonucunda hastanın

Detaylı

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyb. Hemş. Dr. Selda ÇELİK İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi, İç Hastalıkları Anabilim

Detaylı

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum MENOPOZ Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum 1 MENOPOZ NEDİR?? Son adet(mesntruasyon) periyodudur Oniki aylık bir süre ile menstruasyonun durmasıdır Östrojenin

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

Yara Bakımı. Yoğun Bakım Dergisi 2007;7(3):347-356. Ali KONAN*

Yara Bakımı. Yoğun Bakım Dergisi 2007;7(3):347-356. Ali KONAN* Yara Bakımı Ali KONAN* * Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, ANKARA Yara, dokunun normal yapı ve işlevinin bozulmasıdır. Yara iyileşmesi ise travma ile başlayan ileri derecede

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

HASTA DÜŞME RİSKİ VE BAKIM PLANI FORMU HEMŞİRELİK BAKIMLARI

HASTA DÜŞME RİSKİ VE BAKIM PLANI FORMU HEMŞİRELİK BAKIMLARI Sayfa No 1 / 5 ERİŞKİN PEDİATRİK TARİH: ADI SOYADI : HEMŞİRELİK BAKIMLARI El- yüz bakımı VARDİYA 08-16 16-24 24-08 Ağız bakımı Ο2 li SPO 2 / Ο2 siz SPO 2 Aile eğitimi Sıcak uygulama Dudak bakımı ( thiocilline

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul Basınç Yarası Bakımı Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim AYDOĞDU BVÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi 09-11 Mart 2018 ġiģli-ġstanbul Basınç Nedir? Ağırlık bir

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI CASODEX 150 mg film tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde: 150 mg bikalutamid Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, magnezyum stearat, polividon, sodyum nişasta glikolat, hipromelloz,

Detaylı

Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Boyun Anatomisi Boyun Anatomisi Omurganın en hareketli parçasıdır. Karotis, vertebral arter, omurilik ve spinal sinirleri

Detaylı

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK Master Yoda: 900 yıl 546 yıl Jean Louise Calment 122 yaş Tanrılar yaşlandıkça hayatı daha mutsuz ve hoş olmayan bir hale getirerek ne kadar merhametli olduklarını gösteriyor.

Detaylı

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır?

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır? KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır? İdrar kaçırma her türlü istem dışı idrarın tutulamaması yani kaçırma halidir. Bu durum,

Detaylı

İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:..

İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:.. İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ Hastanın Adı, Soyadı:.... Doğum tarihi: Protokol No:..... Baba adı: Ana adı:.. Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi Hastanıza yapılan endoskopik

Detaylı

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ Sütçü inek işletmelerinde Yasal düzenlemeler ve standartlara uygun üretim Hayvan sağlığı ve refahı Çalışanların bilgi-becerisi ve memnuniyeti MASTİTİSLERDE AZALMA - SÜT KALİTESİNDE

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Uzun Salınımlı İlaç formları Aşırı Aktif Mesane Tedavisinde Fayda Sağlıyor mu?

Uzun Salınımlı İlaç formları Aşırı Aktif Mesane Tedavisinde Fayda Sağlıyor mu? Uzun Salınımlı İlaç formları Aşırı Aktif Mesane Tedavisinde Fayda Sağlıyor mu? Prof. Dr. Rahmi ONUR Marmara Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı İstanbul AAM ANTİMUSKARİNİK AJANLAR KANIT Antikolinerjik ilaçları

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal

Detaylı

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr.

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr. OLGU TARTIŞMALARI Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr. Gökhan Atış Olgu - 1 76 yaş, Erkek KAH (+), by-pass (+), Coraspin 100 mg alıyor,

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma İnt. Dr. Muhammed Türk Olgu 4 yaş, 10 aylık kız hasta Yaklaşık bir yıldır

Detaylı

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi!

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi! Hasta Bilgilendirme Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi! Başlang çtan itibaren yan n zday z AOK Curaplan nedir? AOK Curaplan, Tip 2 Diyabet hastal

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır. ESTRIOL Vajinal Krem, 1 mg Vajinal yolla veya haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 gramında 1 mg östriol bulunur. Yardımcı maddeler: Dekalinyum klorür, Parfüm yağı, Dokusat sodyum, Propilen

Detaylı

YAŞLIDA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM. Doç.Dr. Murat Varlı - Dönem 5 Geriatri Ders Notları

YAŞLIDA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM. Doç.Dr. Murat Varlı - Dönem 5 Geriatri Ders Notları YAŞLIDA ÜRİNER İNKONTİNANSA YAKLAŞIM Doç.Dr. Murat Varlı - Dönem 5 Geriatri Ders Notları Üriner inkontinans(ui) yaşlanma ile birlikte sıklığı artan önemli geriatrik sendromlardan birisidir. Genellikle

Detaylı