KAZEİN FOSFOPEPTİT AMORF KALSİYUM FOSFAT (CPP-ACP) IN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ ETKİ MEKANİZMASININ İNCELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KAZEİN FOSFOPEPTİT AMORF KALSİYUM FOSFAT (CPP-ACP) IN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ ETKİ MEKANİZMASININ İNCELENMESİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi DişHekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı KAZEİN FOSFOPEPTİT AMORF KALSİYUM FOSFAT (CPP-ACP) IN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ ETKİ MEKANİZMASININ İNCELENMESİ Stj. Diş Hekimi Nimet YILDIRM Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Nazan ERSİN İZMİR-2013

2 ÖNSÖZ Kazein Fosfopeptit Amorf Kalsiyum Fosfat (CPP-ACP) ın Çürük Önleyici Etki Mekanizmasının İncelenmesi isimli tez çalışmamın gerçekleşmesine olanak sağlayan ve hazırlanmasında yardımcı olan değerli hocam Doç. Dr. Nazan ERSİN e, benden desteğini ve yardımını esirgemeyen arkadaşım Dt. Ayşe MENZEK e, bugünlere gelmemde sonsuz emekleri geçen ağabeyim Osman YILDIRIM a ve aileme teşekkür ederim. İZMİR-2013Stj. Diş Hekimi Nimet YILDIRIM

3 İÇİNDEKİLER 1.GİRİŞ 2.Diş Çürüğü Diş Çürüğünde Rol Alan Faktörler Çürüğün Sınıflandırılması Diş Üzerindeki Yeri Bakımından Çürüme Hızı Bakımından Tedavi Sonrası Çürükleri Değişik Sert Dokularda Çürük Erken Çocukluk Çağı Çürüğü Diş Çürüklerine Yönelik Koruyucu Uygulamalar Ağız Bakımı Uygun Diyet KlorheksidinGlukonat Kullanımı Flor Uygulamalarının Yeri Florün Etki Mekanizması Şehir Suyunun Florlanması Topikal Flor Florlu Diş Macunları Florlu Jeller ve Solüsyonlar Florlu Vernikler Florlu Ağız Gargaraları Pit ve Fissur Örtücüler... 20

4 3. Kazeinin Yapısı Kazein İçeren Besinlerin Çürük Önleyici Etkileri Kazein Fosfopeptit-Amorf Kalsiyum Fosfat (CPP-ACP) İçeren Ürünler CPP-ACP Solüsyonu CPP-ACP İçerikli Sakızlar CPP-ACP İçerikli Gargaralar CPP-ACP İçerikli Pastiller CPP-ACP İçerikli Patlar CPP-ACP İçerikli Sporcu İçecekleri CPP-ACP İçerikli Restoratif Materyaller ToothMousse TARTIŞMA SONUÇ ÖZET KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 54

5 1. Giriş Diş çürüğü birçok epidemiyolojik nedene dayalı oluşabilen ancak kontrol edilebilir bir hastalıktır.buna rağmen, diş çürükleri ve periodontal hastalıklar, dünyanın birçok ülkesinde en önemli halk sağlığı problemlerinin başında gelmektedir. Koruyucu diş hekimiği uygulamaları, 1930 lu yıllardan itibaren başlayarak, özellikle 6-11 yaş grubu çocuklara yönelik ağız ve diş sağlığı hizmetleriyle ön plana çıkmıştır.özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ve koruyucu diş hekimliği uygulamalarının henüz yaygınlaşmadığı ülkelerde, restoratifdental tedavilerin çeşitliliğine rağmen çocuklarda bakteriyel dental plağa bağlı olarak gelişen çürük ve periodontal hastalıkların önlenememesi koruyucu dental tedavilerin önemini daha çok vurgulamaktadır. Bununla birlikte ağız ve diş sağlığı problemleri, ciddi ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, ağız ve diş sağlığının bozulmasından önce, koruyucu ve önleyici önlemlerin alınması ve tedavi hizmetlerinin konservatif yöntemlere doğru kaydırılması görüşü önem kazanmıştır. (1) Uzun yıllardan bu yana klorkeksidinglukonat içerikli gargaralar, flor ve fissur örtücü uygulamalar ile çürük oluşumunun en aza indirgenmesi hedeflenmiştir. Günümüzde ise karyojenik koşullarda mine ve dentininremineralizasyonunu arttırmaya yönelik olarak geliştirilen süt bazlıbioaktif ürünler geliştirilmiştir. Bu ürünler süt proteini kazein fosfopeptitle (CPP) amorf kalsiyum fosfatın(acp) nanokompleksini içermektedir. Bu tezin amacı çürük ve diş çürüklerine yönelik koruyucu uygulamalar hakkında bilgi vermek ve kazein fosfopeptit ve amorf kalsiyum fosfatın (CPP-ACP) çürük önleyici etki mekanizması, diğer korunma yöntemlerine karşı etkinliği ve CPP-ACP içeren ürünleri incelemektir.

6

7 2. Diş Çürüğü Diş çürüğü, diş yüzeyinde mikrobiyal aktivite ile başlayan, dentin ve sement dokularının progresif olarak yıkımı ile karakterize bir hastalıktır.(2) 2.1 Diş Çürüğünde Rol Alan Faktörler Diş çürüğünün oluşumu üzerine proteolitik, asidojenik, proteolizis şelasyon,oto-immunite ve sükroz-şelasyon olmak üzere çeşitli teoriler öne sürülmüştür.bunlar içinde bugün en çok kabul edileni asidojenik teoridir.(2) Çürüğün oluşması için karyojenik bakteriler, yatkın diş yüzeyi ve bakteri gelişimini sağlayacak besin olmak üzere üç faktör mevcut olmalıdır. 2.2 Çürüğün Sınıflandırılması 2.2.1Diş Üzerindeki Yeri Bakımından Pit ve fissur çürüğü: Bu bölgelerde gözlenen defektler mekanik temizliğin yapılamamasından kaynaklanır.en sık görülen çürük tipidir. Aproksimal çürük: Bunlar dişlerin birbirine bakan yüzlerinde oluşan çürüklerdir. Kole Çürüğü: Dişlerin kole bölgesinde gözlemlenen çürüklerdir. Tüberkül Çürüğü: Seyrek görülen bir tip olup tam tüberküllerin tepe noktasında genellikle gözden kaçabilecek kadar küçük çaplı lezyonlardır. 2

8 2.2.2 Çürüme Hızı Bakımından 1. Hızlı Gelişen Çürük 2.Yavaş Gelişen Çürük 3. Durgun Çürük 4. Çürük Markaları (iyileşmiş çürük) Tedavi Sonrası Çürükleri 1. Sekonder Çürük 2. Çürük Rezidivi Değişik Sert Dokularda Çürük 1. Mine Çürüğü 2. Dentin Çürüğü 3.Sement Çürüğü (3) 2.3 Erken Çocukluk Çağı Çürüğü Çocuklarda bir çok dişin hızlı bir şekilde çürümesi sıklıkla gözlenen bir durumdur.0-6 yaş grubunda görülen, EÇÇ (Erken Çocukluk Çağı Çürüğü) olarak adlandırılan çürükler önceleri biberon çürüğü olarak da adlandırılmıştır.ilk olarak üst ön bölge dişler etkilenir, bunu üst arka dişler takip eder.alt ön dişler submandibular ve sublingual tükrük bezlerinden salınan tükrüğün koruyuculuğu ve beslenirken dilin koruyuculuğu sebebiyle genellikle etkilenmez.(4) 3

9 2.4Diş Çürüklerine Yönelik Koruyucu Uygulamalar Ağız Bakımı Pek çok ülkede ağız hijyen eğitimi ve motivasyonu temel olarak okullardan başlayarak verilmektedir.(5)mekanik plak kontrolü plağın uzaklaştırılması amacı ile kullanılan en yaygın yöntemdir. Bu amaçla başta diş fırçaları ve diş ipi olmak üzere boyayıcı ajanlar, ağız içersindeki yiyecek artıklarını temizlemek için yüksek basınçta su püskürten cihazlar ve dil temizleyicileri kullanılmaktadır.(6)(resim 1) Klorheksidin ve triclosan içeren gargaralar, jeller,diş macunları ve vernikler yüksek çürük riski oluşturan hastalarda ve tıbbi problemi olan hastalarda plak kontrolüne yardımcı olmaktadır.(7) Resim 1: Ağız Bakım Ürünleri 4

10 2.4.2 Uygun Diyet Diş çürüklerine neden olan faktörler arasında diyet önemli bir yer tutmaktadır. Diyette bulunan sükroz, glukoz gibi karbonhidratlar özellikle S. Mutansgibi mikroorganizmalar tarafından laktik asit ve diğer organik asitlere fermente edilmekte ve sonuçta dekalsifikasyon ve diş çürüklerine neden olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı diş çürüklerinin önlenmesinde çürük önleyici besinlere diyette ağırlık verilmesi önem taşımaktadır.(8) Literatürde bu tür besinlerin oral ph yaolan etkisinin incelendiği çalışmalarda pozitif kontrol olarak düşük molekül ağırlıklı şeker solüsyonları kullanılmıştır.(9) Çürük önleyici bir besin olarak görülen peynir, oral ph yı artıran tükrük akışını güçlü bir şekilde stimüle etmesinin yanı sıra çürüğün önlenmesinde etkili olan kalsiyum ve fosfat iyonlarını ve ayrıca antikaryojenik özelliğe sahip bir protein olan kazeini içermektedir.(10) Çürük önleyici önlemlerin bir diğeri ise tatlandırıcılı besinlerin tüketimidir.tatlandırıcıların özellikle de ksilitolün sakızlarda kullanımı ile hem sakızın tükürük artışını stimüle ederek tamponlama ve temizlenmeyi sağlaması, hem de ksilitolün antikaryojenik özelliklerinden faydalanılması amaçlanmaktadır. Ksilitol plak oluşumu ve bakteri adezyonunu azaltmasının yanı sıra S. mutans lar üzerinde de inhibe edici etkiye sahiptir.(11) Ksilitol oral mikroorganizmalar tarafından fermente edilememektedir ve yapılan çalışmalarda ksilitolün çürüğü azaltmada sorbitolden çok daha etkili olduğu 5

11 bulunmuştur. Ksilitolün çürük önleyici etkisi için günlük alım miktarının 6 10 mg olması gerektiği belirtilmektedir.(12) Bir diğer besin olarak çay, antikaryojenik olan kateşin, florür, polifenol ve flavonoidleri içermektedir. Bundan dolayı çay S. mutans lar üzerinde direkt bakterisit etkiye sahiptir ve S. mutans ların dişe adezyonunu önlemektedir. Siyah çayda daha çok bulunan polifenoller S. mutans ların amilaz aktivitesini baskılar ve glukan sentezini inhibe eder.(13) Bunların yanısıra çayın içerdiği florürün de çürüğü azaltıcı rolü vardır.(10) Fermente olabilen karbonhidratların alınış sıklığı da önemlidir. Az miktar alınan ve sık alınan fermente olabilen karbonhidrat içerikli ara öğünlerin üç ara öğün alınmasının, az fermente olabilen bir diyete göre daha yüksek çürük oluşturma riski vardır. Tatlı bir besin hemen tüketilip ardından dişin hemen fırçalanması, gün içinde birkaç kez tüketilmesine göre daha az risk taşır. Fermente olabilen karbonhidratların sık tüketilmesi ile çürük gelişimi arasındaki ilişki fermente olabilen karbonhidrat tüketiminin miktarı ve tipine bağlı olduğu kadar tükürük akış hızı, plak formasyonu ve florür gibi antikaryojenik ajanların kullanımına da bağlıdır. (11) Besinlerin alınış sıklığı ve birbirleri ile karıştırılmaları da çürük oluşumunu etkiler. Örneğin muz tek başına tüketildiğinde tahıl veya süt ile tüketilmesinden daha çok çürük oluşturucu özelliği vardır.süt meyveyle,kraker peynir ile tüketilirse çürük oluşturma riski azalır.(15) 6

12 1.5.3 Klorheksidin Glukonat Kullanımı Klorheksidin glukonat geniş spektrumlu etkiye sahip katyonik bir antimikrobiyal ajandır. Gram-pozitif mikroorganizmalara gram-negatif mikroorganizmalardan daha çok etkilidir. Pozitif yüklü klorheksidin molekülü ağız mukozasına, mikroorganizmaya yada pelikülin fosfat, karboksil veya sülfat gruplarına elektrostatik kuvvetlerle bağlanır. Yüksek konsantrasyonlarda klorheksidin bakterisittir. Antimikrobiyal etkisinin bir sonucu olarak dental plağın da metabolik aktivitesini azaltır.(16) Klorheksidin glukonat gargara(% ), diş macunu veya vernik şeklinde uygulanmaktadır. Wyatt ve arkadaşları yaptıkları iki yıllık kontrollü klinik bir çalışmada günlük %2 lik nötral sodyum florid gargarasının klorheksidine göre çürük oluşumunu anlamlı olarak azalttığını bildirmişlerdir. Bu sonuç şaşırtıcı değildir çünkü klorheksidin yalnızca Streptococcus mutans sayısını azaltırken, florid aynı zamanda dişin remineralizasyonuna da yardım etmektedir.(17) Klorheksidinin bir başka formu da özellikle çocuk hastalarda kullanılan vernik formlarıdır. Klorheksidinli vernikler fissür çürüklerinin önlenmesinde kullanılmış ancak yüksek çürük riskli çocuklarda yapılan çalışmalar henüz sonuçlanmamıştır. Özellikle dişin yeni sürdüğü dönemlerde rezin esaslı fissür örtücülerin tükürük izolasyonun yeterince sağlanamaması nedeniyle yapılamadığı durumlarda klorheksidin vernik uygulamalarının dişin sürmesi 7

13 tamamlanana kadar fissürlere bakteri kontaminasyonunu önlemek amacıyla kullanılabileceği bildirilmektedir.(18,19) Klorheksidin glukonat içeren ürünlerin kullanılması sonrasında bazı istenmeyen etkiler de rapor edilmiştir. Bu ajanın lokal olumsuz etkileri arasında dişlerde, dilde, restorasyonlarda ve protezlerde renklenme, deskuamasyon ve tad almada değişiklik bildirilmiştir.(20) Flor Uygulamalarının Yeri Diş çürüğünden korunmada kullanılan en yaygın ve başarılı yöntem flor uygulamalarıdır.(21)halojen ailesinin bir üyesi ve yüksek elektronegatifliğe sahip bir iz element olan Flor (F), oldukça reaktif bir gaz olduğu için, genellikle doğada serbest halde bulunmaz ve bileşikler oluşturarak, flor tuzları(floridler) şeklinde rastlanır. Sularda, toprakta, kayalarda, atmosferde, yiyecek ve içeceklerde, bitki ve hayvanlarda ve canlı dokularda bulunan flor, bitkilerden en çok çay ve tütünde, hayvansal gıdalar arasında ise en çok balıkta rastlanır.(6) Kemik ve diş gibi mineralize dokularda bulunur ve iskelette birikir. GİS den kan içine absorbe olur, ya kemikte depo edilir ya da böbreklerden atılımı gerçekleşir. Diş hekimliğinde florun kullanım alanları aşağıdaki gibidir: a) Sağlıklı bireylerde b) Çürüğe eğilimli bireylerde c) Ortodontik tedavi gören bireylerde 8

14 d) Baş boyun radyoterapisi görenlerde e) Dentin duyarlılığını kaldırmak için Florun Etki Mekanizması Flor optimal dozda alındığında, mine gelişimini olumlu etkiler. Flor; sürme öncesi dönemde sistemik yollarla, sürmeyi takiben ve yaşlanma süreci boyunca topikal yollarla mine yapısına katılır. Topikal flor uygulamalarının etki mekanizması: 1) Demineralizasyonun önlenmesi 2) Remineralizasyonun sağlanması 3) Bakteri metabolizması ve enzimleri inhibe ederek plakta asit üretiminin önlenmesi 4) Plağın adezyonunun önlenmesi 5) Plak sıvısında depolanma suretiyle mine yüzeyinde CaF2 kürecikleri oluşturarak asit atakları sırasında flor rezervuarı gibi görev yapmak Karbonhidratlar alınıp asit üretildiğinde plak ph ı düşer. Mine yüzeyinden Ca ve PO4 uzaklaşıp plağa doğru gider, böylece demineralizasyon başlar. Asitin etkisi ortadan kalkınca Ca ve P04 tekrar diş yüzeyine geri döner, bu da remineralizasyondur. Normalde bu olaylar denge halindedir. Flor, remineralizasyonu sağlamakta katalizör görevi görür. Flor yoksa demineralizasyon dişten plağa, plaktan tükrüğe şeklinde devam eder. CaF2 bileşikleri plak ph ı azaldığında flor salınımı yapar, dolayısıyla asitin 9

15 etkisini ortadan kaldırır. Ayrıca yeni oluşmakta olan mine aside karşı daha dayanıksızdır. Mine flor alarak daha sağlam bir yapıya ulaşır. Sistemik yolla alınan florun etki mekanizması ise şöyledir: Hidroksil gruplarıyla yer değiştirerek minenin yapısındaki hidroksil apatit kristallerinin yapısına giren flor, flor apatit kristallerinin oluşumunu sağlar ki bu,çürüğe karşı daha dayanıklıdır. Minenin asitlere karşı çözünürlüğü azalır.tüm bunlarflorun preerüptif etkisidir.yani sistemik flor uygulaması dişler sürmeden önce yapılmalıdır. Bununla birlikte, flor optimal dozun üzerinde alındığı takdirde, minenin gelişimi üzerine olumsuz etki gösterir. Optimum dozda ameloblastlardan salgılanan mine proteinlerinin sekresyonunu, Ca ve fosfatın organik matrikse tutunmasını ve okta kalsiyum fosfatların hidroksilapatite dönüşümünü hızlandırırken, optimal dozun üzerine çıktığı durumlarda, hem ameloblastlardan mine proteinlerinin sekresyonu yavaşlar, hem de erken mineralizasyon aşamasında salgılanan mine proteinlerinin ortamdan uzaklaştırılmasında gecikme gözükür ve amelogeninlerin uzaklaştırılmasındaki bu gecikme minenin kristal gelişimini geciktirir. Sonuçta mineralizasyonu henüz tamamlanmış olan bu dişler ağız ortamına sürdüklerinde organik içerikleri fazla olduğu için kolay renkleşme gösterirler. Dental florozisin şiddeti arttıkça, yüzey ve yüzey altı mine tabakalarındaki flor seviyelerinin yükseldiği, minedeki protein miktarının normalden fazla olduğu ve çok miktarda olgunlaşmamış matriks proteini içerdiği gözlenmektedir. Optimum dozun üzerindeki flor alımı sekresyon fazı sırasında kesilirse, 10

16 minedeki olumsuz değişiklikler geri dönüşümlü olabilmektedir, ancak mineralizasyon süreci boyunca meydana gelen olumsuz değişiklikler geri dönüşümlü değildir. Bunun yanı sıra hafif ve orta dereceli florozis olgularında sadece mine etkilenmekteyken, ileri derece florozis olgularında dentin de etkilenebilmektedir. (Resim 2) Dentinde, histolojik olarak Von Ebner çizgilerinde genişlemeler ve özellikle dentinin pulpal kısımlarında değişiklikliler gözlenir.(22) Resim 2: Dental florozis görüntüsü Şehir Suyunun Florlanması Sistemik flor uygulamaları; tablet, pastil, damla, tuz veya süte flor katılması, multivitamin-flor kombinasyonları, okul ya daa içme sularının florlanması şeklindee yapılır. - Dişş çürüğü riski yüksekse sular florlanmalıdır. - Sosyo-ekonomik durumu düşük olan bölgelerdeki suların florlanması uygundur. 111

17 - Herkes merkezi sistemden yararlanıyorsa su florlanmalıdır. - Suyu uygulayacak ekipman tam olarak varsa bu uygulama yapılabilir. İçme sularının florlanması; ekonomik ve etkin bir çürük proflaksi yöntemidir. Ancak içme suyuna ilave edilecek flor miktarı; yerleşim bölgelerindeki doğal içme ve kaynak sularının flor konsantrasyonlarına, bölgede günlük tüketilen ortalama su miktarlarına ve uygulanmakta olan diğer flor proflaksi programlarına göre ayarlanmalıdır.(23) Bunun yanı sıra, diyet, iklim, rakım, sosyo-ekonomik yapı vs. gibi dental florozisi etkileyen diğer faktörlerin varlığı da unutulmamalıdır.(24) Nitekim son yıllarda pek çok ülkede, içme suları florlanmış bölgelerde, ayrıca çeşitli flor içerikli ürünlerin de kullanımına bağlı olarak, hafif veya orta şiddette florozis olgularının görülme sıklığında artış olduğu rapor edilmektedir.(25) Bununla birlikte genel olarak, çürükten koruyucu ve güvenli içme suyu flor konsantrasyonunun 1 ppm civarında olduğu bunun üzerindeki konsantrasyonlarda ise, florozis tablosunun ortaya çıktığı bildirilmektedir.(26) Optimum kabul edilen florid dozu, iklimi sıcak ülkelerde yüksek veya toksik doz olabilmektedir. Örneğin, dental fluoroz prevalansının yükselmesiyle, tropikal iklime sahip Şili'de, optimal içme suyu florid konsantrasyonu, ppm'e ve daha sonra ppm'e düşürülmüştür. DSÖ, floridin kümülatif etkisini önlemek için,içme suyu florid konsantrasyonunun, 0.5 ppm'de tutulmasını önermiştir.(26) 12

18 İçme suyu flor konsantrasyonunun günlük optimal dozun % 60 ından düşük olduğu bölgelerdeki çocuklarda, florlu tablet,pastil veya damla uygulanabilir.(27) Tablo 1: Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA) (1994) tarafından önerilen, flor tabletlerinin uygulanmasına ilişkin yaş-doz tablosu (mg/gün) İçme suyu flor konsantrasyonu ( ppm ) Yaş ( ay, yıl ) < > ay 3 yaş yaş 6 yaş yaş 16 yaş Flor tabletleri günümüzde daha çok aktif ve yaygın çürük lezyonları olan veya tükrük akışı yetersiz bulunan çocuklar için önerilmektedir. İlk kalıcı dişin sürmesini takiben ve diş gelişiminin bu safhasında dental fluoroz riskini azaltmak için, pastil veya çiğnenebilen florid tabletleri gibi florid takviyeleri ağız içi florid düzeyinin temini amacıyla kullanılabilir. 1 mg florid içeren pastil veya çiğnenebilen tabletler, 1000 mg florid içeren 1 gr diş macunu ile dişlerin fırçalanması ile aynı miktarda florid sağlamaktadır. ( 21 ) 13

19 Florun tuza ilavesinde, flor konsantrasyonu mg F/kg civarında olan tuzların kullanımının yeterli olduğu düşünülmektedir. Ancak bölgelerin değişen doğal içme suyu konsantrasyonları ve toplumların tuz tüketim alışkanlıklarının farklı olması, bu yöntemi zorlaştırmaktadır. Süte de flor eklenmesi düşünülmüştür. Ancak florun kalsiyuma bağlanması, sistemik emiliminin yavaş, topikal etkisinin az olması ve sütün her çocuk tarafından farklı miktarlarda tüketilmesi gibi sebeplerle çok tercih edilmemiştir. Ayrıca, anne sütü flor konsantrasyonunun µM (6-12µg/ml) ve inek sütü flor konsantrasyonunun <1µM (0.019ppm) gibi düşük seviyelerde olması nedeniyle veya anne ve bebekte bir beslenme bozukluğu varsa, flor vitaminlerle kombine edilerek de verilebilir. ( 22 ) Topikal Flor Topikal flor ajanları, yeni süren süt ve daimi dişlerde oldukça etkilidir.yeni sürmüş bir dişin yüzey tabakasındaki flor konsantrasyonu 800 ppm civarında iken, çürüğe dirençli bir dişin yüzey tabakasında ise en az 1000 ppm düzeyinde flor konsantrasyonunun bulunması gerektiği bildirilmekte ve dolayısıyla sürmüş dişlerde topikal flor uygulamalarının yararlı olacağı düşünülmektedir.(28) Topikal flor uygulama yöntemleri; diş hekimleri tarafından tatbik edilen; jeller, solüsyonlar, patlar, cilalar, vernikler, restoratif materyaller ve yavaş flor 14

20 salan apareyler ve hastalar tarafından kullanılan florlu diş macunları, gargaralar, diş ipleri, florlu sakızlar şeklinde özetlenebilir.(29) Florlu Diş Macunları Florürlü diş macunları tüm dünyada en yaygın olarak kullanılan topikal florür uygulamasıdır. Çocuklarda diş çürüğüne karşı floridli diş macunları ile placeboyu karşılaştıran 70 ayrı çalışma, floridli diş macunlarının daimi dentisyonda DMFS de ortalama %24 azalma sağladığını ortaya koymuştur. Ayrıca yüksek çürük aktiviteli çocuklarda floridli diş macunlarının, artmış konsantrasyon, artmış kullanım sıklığı ve etkin fırçalamada daha etkili olduğu gösterilmiştir. Sıklıkla sodyumflorür (NaF) ve sodyummonoflorofosfat (NaMFP) içeren diş macunlarının piyasadaki konsantrasyonları ortalama ppm veya üzerindedir. (30) Çocuklarda dental florozis riski sebebiyle, kullanılan diş macunlarındaki flor konsantrasyonunun 0,10 mgf/kg dan fazla olmaması istenmektedir.(31) Araştırmacılar bu sebeple çocuklarda, (özellikle beş yaşın altında) ya hiç flor içermeyen ya da ppm flor içeren özel olarak üretilmiş çocuk diş macunları önermektedirler.(32) Küçük çocuklarda, fırçalama yaşı, sıklığı, kullanılan macundaki flor konsantrasyonu kadar macunun tadı ve diş fırçasına konan macun miktarı da önemlidir. Florozis riskine yol açmamak için, özellikle altı yaş ve altındaki çocukların, mutlaka büyüklerin denetiminde ve diş fırçası üzerinebezelye 15

21 büyüklüğünde diş macunu konularak diş fırçalamaları tavsiye edilmektedir.(31) Florid yutulmasına bağlı oluşabilecek toksisitesini önlemek amacı ile piyasaya florid içermeyen değişik diş macunları sürülmüştür. Bunlardan yumuşak sürfaktan ve simethicone içeren diş macunlarının abraziv içermemesi, köpürmemesi ve floridsiz olması nedeniyle 4 ay ile 3 yaş arası bebeklerde güvenle kullanılabileceği bildirilmektedir.(6) Floridli diş macunlarına bir kopolimerle birlikte ilave edilen ve geniş spektrumlu bir biyosit olan Triklosan ın, supragingival plağı ve gingivitisi azalttığı bildirilmektedir. Okul çağı çocuğu ve yetişkinlerde triklosan/ kopolimer içeren floridli diş macunları kullanılarak yapılan çürükle ilgili birçok klinik çalışma mevcuttur. Sonuçlar, bu antibakteriyel ajanın katılmasının diş macununun çürük önleyici etkisini arttırdığını göstermiştir Florlu Jeller ve Solüsyonlar Günümüzde% 2 lik sodyum florid, % 8 lik kalay florid ve % 1.23 lük asidüle fosfat florid (APF) içeren floridli jel sistemleri yeterli olarak incelenmiş ve klinik topikal uygulamada kabul edilmiştir. Asidüle fosfaf florür (APF) kabul edilebilir tattadır. Boyama ve pigmentasyon yapmaz. Ancak düşük ph ı nedeniyle porselen restorasyonlara zarar verebilir. Çok miktarda yutulduğunda zararlı olabilir. APF nin topikal uygulama için diğer bir formu thixotropic jel olarak adlandırılır. Thixotropic terimi jel gibi sertleşen fakat jel olmayan solusyonlar 16

22 için kullanılır. Basınç uygulanmasıyla thixotropic jeller sıvı forma geçerek interproksimal alanlara geleneksel jellerden daha kolayca ulaşırlar.klinik etkinliğiyle ilgili olarak az çalışma bulunsa da eldeki veriler bu jellerin etkinliğinin yeterli olduğunu ve Amerika Dişhekimliği Derneği (ADA) tarafından uygun bulunduğunu göstermektedir.(34) Bundan başka APF nin köpük formu da üretilmiştir. Laboratuar çalışmaları köpük uygulamasını takiben minenin florid alımının geleneksel APF jel veya solusyonlarıyla aynı olduğunu bununla birlikte daha az materyal kullanılması sebebiyle profesyonel uygulama sırasında küçük çocuklar tarafından daha az yutulma riski olabileceğini göstermektedir.(35) Düzenli florürlü jelin (APF) uygulamasının başlangıç çürük lezyonlarının ilerlemesini durdurulabildiği ifade edilmiştir. Florürlü diş macunu kullanımı ile birlikte APF jelinin birer hafta arayla 3 veya 4 kez kullanılmasının yapay çürük lezyonlarının remineralizasyonunu sağladığı bildirilmiştir.(36) NaF kabul edilebilir tattadır ve gingiva irritasyonuna neden olmaz. Dişte, kompozit ve porselen restorasyonda renklenme yapmaz.naf mine erozyonunda,açığa çıkmış dentinde ve çok porlu mine yüzeyinde tercih edilmektedir. Geiger ve ark. ortodontik tedavi süresince yatmadan önce diş fırçalama sonrası %0.05 lik NaF solüsyonu ile gargara yapılmasının dişlerin bukkal yüzeylerinde oluşan dekalsifikasyon alanlarında belirgin derecede azalmaya neden olduğunu saptamıştır.(37) 17

23 % 10 luk kalay florür riskli yüzeyleri hedefler. Derin fissürler ve pitsler veya ulaşılabilir aproksimal yüzeylerdeki beyaz nokta lezyonlarının tedavisinde tercih edilmektedir. Kalayın ve florun mine içine penetrasyonu ve çözünmeyen kalay florofosfat kompleksinin formunun mineyi kaplaması etki mekanizmasını oluşturmaktadır. Kalay iyonları dişte ve restorasyonlarda ve hipokalsifiye alanlarda renk değişikliğine neden olmaktadır. % 0.4 lük kalay florür jelin kök çürüklerine etkisi kanıtlanmıştır. Yapay tükrük solüsyonunda bulunarak çürük oluşumunu azaltıcı etki göstermektedir. Radyoterapi gören kanser hastalarında kullanılmaktadır Flor Vernikleri Floridin profesyonel topikal uygulama formlarından biri de diş yüzeyine iyi bağlanması ve uzun dönem florid salınımına olanak sağlaması nedeniyle kullanılan florid vernikleridir. Bu verniklerin kullanılması yüksek konsantrasyonda floridin az miktarda kullanılmasına olanak sağlamakla birlikte 4 dakikalık jel uygulamasından daha çabuk uygulanabilmektedir.(38) Florür içeren vernikler mine yüzeyini örterek flor salan rezervuar olarak görev yaparlar böylece uygulamanın hemen ardında oluşan flor kaybını engellerler. Kullanım alanları: - Çürük riski olan bireylerde - Başlangıç çürüklerinin durdurulmasında 18

24 - Dişlerin hassasiyetinin giderilmesinde (kole bölgesinde) Doğal verniklerin alkolik solüsyonu olan Duraphat (Colgate Oral Care) 50 mg NaF/ml (%2.26 yaklaşık ppm flor) içermektedir. Bu vernik diş üzerinde 12 saat kadar kalmaktadır.florun uygulanmasından 48 saat sonraya kadar etkisi sürmektedir.(resim 3) Fluor Protector (İvoclar,Vivadent), polyüretan lak içerisinde düşük flor konsantrasyonlu (% 0.8 ) silanlı flor verniğidir. Resim 3: Flor Verniği Uygulaması Florlu Ağız Gargaraları Florlu ağız gargaraları aşağıda belirtilenlere önerilir: - Çürük gelişimi yüksek veya hızlı olan çocuk ve yetişkinlere, - Ortodontik tedavi görenlere, - Radyasyon tedavisi sonrası xerostomisi olanlarda, - Yeterli ve düzenli diş fırçalamayanlara önerilir. Uygulama sıklığı ve flor konsantrasyonu yönünden iki farklı flor gargarası kullanılabilir: % 0.2 NaF ( 900 ppm flor ) haftada / dört günde bir 19

25 % NaF ( 230 ppm flor ) her gün Gargaralar 6 yaşından küçüklere ve her gün diş fırçalayanlara önerilmez Pit ve Fissur Örtücüler Son klinik çalışmalar pit ve fissür örtücülerin etkili bir çürük önleme tedbiri olduğunu bildirmektedir yılında Amerika Dişhekimliği Derneğinin yayınladığı fissür örtücüler ile ilgili kanıta dayalı klinik çalışmaların ve derlemelerin değerlendirildiği bildiride yüksek çürük risk grubunda bulunan çocuk, genç erişkin ve yetişkinlerin süt ve/veya daimi dişlerine fissür örtücülerin uygulanması gerektiğini bununla birlikte kavitasyon göstermeyen fissürlerde mineden madde kaldırılmaması gerektiği sonucuna varmışlardır.(resim 4) Yine aynı bildiride fissür örtücü tercih edilirken nem izolasyonunun yapılabildiği dişlerde rezin esaslı fissür örtücülerin cam iyonomer esaslı fissür örtücülere tercih edilmesi gerektiği ve self etch adezivlerin yerine asitle pürüzlendirmenin ayrı bir basamakta yapıldığı total etch sistemlerin klinik başarıyı arttırdığı bildirilmiştir. Resim 4 Fissur Örtücü Uygulaması 20

26 3. Kazeinin Yapısı İnsanların bütün yaş grupları için gerekli aminoasitleri ve organik nitrojeni içeren süt ve süt ürünleri, aynı zamanda içerisindeki kalsiyum, fosfat, kazein ve lipid gibi faktörler sayesinde diş çürüğünden korunmada etkili bir yiyecek grubudur. (39) İnek sütündeki proteinlerin %78 ini oluşturan kazein proteini, süt içerisinde nm çapında partiküller halinde yüksek miktarda bulunmaktadır. Doğal halinde kazein partikülleri yüksek oranda kalsiyum ve fosfor ihtiva ederken daha az oranda magnezyum ve sitrat içerirler ve sıklıkla kazeinatfosfat ve kalsiyumfosfokazeinat partikülleri olarak adlandırılırlar. (40) Kazein proteini; αs kazein, β kazein ve κ kazein olmak üzere 3 gruba ayrılır. αs kazein ise kendi içerisinde αs1 kazein (%79) ve αs2 kazein (%21) olarak isimlendirilen iki farklı polipeptid zinciri içermektedir. (41) αs1, αs2 ve β kazeinlerin yapısında bulunan triptik fosfopeptid bağlar, kalsiyum ve fosfatın kazeine daha kolay bağlanmasını sağlamaktadır. Yapılan bir çalışmada kalsiyumun, αs1 kazein ve β kazeinde sık olarak rastlanan fosfoseril yapıdaki peptid bağlarına diğer bağlara oranla daha sıkı bir şekilde bağlandığı bildirilmiştir.sonuç olarak kazeinin çürük önleyici etkisinde bu triptik peptidler önemli rol oynamaktadır. (42) 21

27 4. Kazein İçeren Besinlerin Çürük Önleyici Etkileri Sütün, dental plaktaki bakteriler ve çürük oluşumu üzerindeki etkileri incelendiğinde bakteri sayısında anlamlı bir değişiklik olmadığı; ancak, çürük sıklığında azalma olduğu gösterilmiş ve sütün içindeki kazein proteinlerinin dişe bağlanması sayesinde bakterilerin etkili olamadığı ve bu nedenle çürük sıklığında azalma olduğu bildirilmiştir. (43) Sütün çürük önleyici etkisinin gösterilmiş olması, araştırmacıları diğer süt içeren ürünlerin çürük önleyici etkilerini incelemeye yöneltmiştir. Bu amaçla sütlü ve sütsüz çikolatanın çürük yapıcı özellikleri karşılaştırıldığında sütlü çikolatanın daha az çürük lezyonu oluşturduğu ve bunun süt içerisindeki kazeinden kaynaklandığı açıklanmıştır. Ayrıca çikolatalara farklı iki oranda (%5,6 ve %16,6) kazein ilave edilmiş ve yüksek konsantrasyonda kazein içeren grupta daha az çürük oluştuğu bildirilmiştir. Fakat bu yüksek konsantrasyondaki kazeinin çikolatanın tadını kötüleştirmesi nedeniyle piyasaya sunulması kabul edilmemiştir. (44) Kötü tadın ortadan kaldırılması amacıyla, diğer bir çalışmada çikolata içerisine %1,9 sodyumkazeinat eklenmiştir. Bu konsantrasyondaki kazeinin tadı kabul edilebilir olmasına rağmen çürük önleyici etkisinin daha düşük olduğu belirlenmiştir. (45) Fermente süt ürünlerinden biri olan yoğurt beslenme açısından önemli bir yiyecek grubudur. Sütten fermentasyon yoluyla yoğurt oluşması sırasında meydana gelen en büyük değişiklik, laktozdan laktik asit oluşmasıdır. İnek sütünün ph si 6,5-6,7 iken yeni yapılmış bir yoğurdun ph si 4,7-4,9 22

28 arasındadır ve saklanması durumunda yoğurt içindeki laktik asit miktarı artar ve ph 3 e kadar düşer. Buna rağmen yoğurdun karyojenitesinin incelendiği çalışmaların çoğunda düşük karyojenik etkinliğe sahip bir gıda olduğu gösteril miş ve bu etkinin de içerisindeki kazein, kalsiyum fosfat, whey proteinleri ve lipitlere bağlı olarak ortaya çıktığı bildirilmiştir. (46) 5.Kazein Fosfopeptit Amorf Kalsiyum Fosfat (CPP- ACP) İçeren Ürünler Süt ve süt ürünlerinin çürük önleyici özelliğe sahip oldukları bilinmesine rağmen doğal olarak kullanıldıklarında bu etkilerini gösterebilmeleri için çok büyük miktarlarda tüketilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle araştırıcılar, çürüğü önlemek amacıyla sütün içerisindeki koruyucu faktörleri ayırarak kişisel ürünler içerisinde kullanmaya yönelik çalışmalara odaklanmışlardır. Sonuç olarak sütteki koruyucu faktör olan CPP nin, seçici çökelme yöntemi kullanarak kazeinin tripsin enzimi ile parçalanması sonucunda elde edildiği bildirilmiştir. (47) CPP, Ser(P)-Ser(P)-Ser(P)-Glu-Glu şeklindeki aminoasit dizilimi içermektedir ve dikkate değer bir biçimde ACP yi stabilize etme yeteneğine sahiptir. İçerdiği fosfoseril uzantılar boyunca ACP yi küçük kümeler halinde bağlayarak solüsyon içerisinde çökelmeleri için gerekli boyuta ulaşmalarını engellemektedir ve böylece CPP-ACP nanokompleksi meydan gelmektedir. (48) 23

29 CPP-ACP nanokompleksinin çürük önleyici etkisi, 3 farklı mekanizmayla açıklanmaktadır; Dental plağın yapısına katılarak plağın kalsiyum ve fosfat iyon seviyesini anlamlı bir şekilde arttırmaktadır. Bu mekanizma demineralizasyonun önlenmesinde ideal bir mekanizmadır. Çünkü plak kalsiyum ve fosfat seviyesiyle çürük oluşumu arasında ters bir ilişki mevcuttur. Aynı zamanda diş yüzeyine lokalize olan CPP-ACP plaktaki serbest kalsiyum ve fosfatı da bağlayarak diş yüzeyini aşırı doygun hale getirmektedir ve böylece demineralizasyonu önleyip remineralizasyonu arttır maktadır. Ayrıca plaktaki bakteri hücrelerinin yüzeylerine bağlanarak diş üzerinde kolonize olmalarını da engellemektedir. (49) Günümüzde CPP-ACP, topikal etkisinden yararlanmak için solüsyon, şekersiz sakız, gargara, pastil, pat, spor içecekleri ve restoratif materyal gibi çeşitli ürünlerin içerisine katılarak piyasaya sunulmuştur. (50) 5.1 CPP ACP Solüsyonu İn-situ mine demineralizasyon çalışmasında, %1 lik CPP-ACP solüsyonunun günde iki kere uygulanmasının şeker solüsyonuna maruz kalmaktan kaynaklanan minedeki mineral kaybını %51± 19 oranında azalttığı bildirilmiştir. Ayrıca günde 2 kere %1 lik CPP-ACP solüsyonuyla gargara yapmanın, plak kalsiyum seviyesini %144 oranında inorganik fosfat seviyesini ise %160 oranında arttırdığı gözlenmiştir. (51) S. sobrinus la enfekte ratlarda yapılan bir çalışmada ise günde iki kere CPP-ACP solüsyonuna maruz kalmanın çürük aktivitesini düşürdüğü rapor 24

30 edilmiş ve %0,1 lik CPP-ACP solüsyonunun düz yüzey çürüklerinde %14 oranında, %1 lik solüsyonun ise %55 oranında düşüş meydana getirdiği ancak S. Sobrinus seviyesinde bir değişiklik olmadığı gösterilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda CPP-ACP solüsyonunun etkisinin topikal olarak ortaya çıktığı ve doza bağlı olarak arttığı sonucuna varılmıştır. (41) Yapılan bir çalışmada, in vitro koşullar altında CPP ile tedavinin, S. mutans ve S.sobrinus gibi karyojenik bakterilerin diş yüzeyine tutunmasında belirgin bir şekilde düşüş sağladığı gösterilmiştir. Reynolds ve Wong in çalışmasında da kazein ile tedavi edilen mine disklerine S. mutansın bağlanmasının azaldığı bildirilmiştir ve bu etkiyi, plakta bulunan kalsiyum ve fosfatın bakterilerin dişe tutunmasını engellediği şeklinde açıklamaktadırlar. CPP-ACP solüsyonlarının mine başlangıç lezyonlarını anlamlı derecede remineralize ettiği de gösterilmiştir. Bu sonuçlar CPP-ACP nin diş yüzeyinde lokalize olması suretiyle plak ph sini tamponladığını, demineralizasyonu önleyerek remineralizasyonu arttırdığını göstermektedir. (52) Ağız ortamında yüksek çözünürlüğü, hızlı bir şekilde apatit formuna hidrolize olma yeteneği ve tat üzerine herhangi bir yan etkisinin olmaması CPP-ACP solüsyonlarını, remineralizasyon tedavilerinde önemli kılmaktadır. (53) CPP-ACP ve florid çürük önlemedeki etkilerinde birbirlerine katkıda bulunmaktadır. Floridin şu anda kabul edilen çürük önleyici mekanizması florid iyonlarının diş yüzeyine lokalizasyonu sonucu florapatit oluşumudur. 25

31 Florapatit, kalsiyum ve fosfat diş yüzeyinde birlikte lokalize olmaktadır ve çürük önlemede birbirlerine olan katkısı diş yüzeyinde amorf kalsiyum florofosfat(acfp) olarak bulunmalarından kaynaklanmaktadır. (54) Yapılan çalışmalarda CPP-ACP ile florid arasında bir etkileşim olduğu sonucuna varılmıştır. Reynolds ve ark. tarafından yapılan bir çalışmada ph ı 7 olan ve %1 CPP içeren solüsyonla 500 ppm florid içeren solüsyon ve birlikte kullanımlarının etkileri değerlendirilmiş ve birlikte kullanımları sonucu floridin yaklaşık yarısının CPP-ACP ye bağlandığı rapor edilmiştir. (41) Sonuç olarak bu da ortaya CPP-ACFP bileşiğini çıkarmıştır.cpp-acp ve CPP-ACFP içerikli solüsyonların başlangıç mine çürüğünün remineralizasyonu üzerine etkileri karşılaştırıldığında, CPP-ACFP içerikli solüsyonun daha fazla remineralizasyon meydana getirdiği bulunmuştur. CPP-ACP nin floride göre avantajlarından birisi minede florozise neden olmamasıdır. CPP-ACP nin tek başına veya floridle birlikte kullanılması florid ihtiyacını azaltabilir ve bu da florozis görülme sıklığının düşmesini sağlayabilir. (54) 5.2 CPP - ACP İçerikli Sakızlar Şekersiz sakızların tükürük akışını arttırarak çürük önleyici etki gösterdiği bilinmektedir. Bundan yola çıkarak yetişkin hastalarda yapılan bir çalışmada başlangıç çürüklerinin remineralizasyonunda CCP-ACP içeren 0.19,10, 18.8, 56.4 mg CPP-ACP içeren 4 farklı şekersiz sakız kullanılmıştır. Adet yarım levha şeklinde kesilmiş üstünde demineralize olmuş yüzeyel 26

32 lezyonlar bulunan insan minesi içeren hareketli bir palatal aperey kullanılmıştır. Bu apereyler sakız çiğnemeden hemen önce yerleştirilmiş, 20 dakika boyunca sakız çiğnetilmiş, 20 dakika daha ağızda bekletilmiştir. Bu uygulama günde 4 kez 14 gün boyunca tekrar edilmiştir. Uygulamanın sonunda yarım levha halinde mineler kendileriyle ilgili olan kontrol grubuyla eşleştirilip, parçalara ayrılıp mikroradyografi ve dentistometrik görüntülü analiz sistemiyle incelenilerek remineralizasyon dereceleri hesaplanmıştır. İçine CPP-ACP katılmış sorbitol ya da ksilitol bulunduran sakızlarda içindeki CPP-ACP dozuyla ilişkili olarak minenin remineralizasyonu artmıştır. İçinde 0.19 miligram CPP-ACP içeren sakızlarda % 9 oranında remineralizasyon oluşurken 10 miligram içerende % 63, 18.8 miligram içerende % ve 56.4 miligram içerende % 152 oranında remineralizasyon oranı artmıştır. (55) CPP-ACP içerikli sakızların kullanıldığı başka bir çalışmada, mine başlangıç çürüklerinde remineralizasyonu arttırdığı ve sakızların kullanımından 3 saat sonra bile CPP-ACP nin diş plağında bulunduğu gösterilmiştir. (39) Iijima ve ark., tarafından yapılan klinik bir çalışmada, içerisinde 18,8 mg CPP-ACP bulunan şekersiz sakızlar kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, CPP- ACP li sakızların demineralizasyona karşı direnci ve remineralizasyonu arttırdığı ayrıca CPP-ACP ile remineralize edilmiş minenin demineralizasyona karşı normal mineden daha dirençli olduğu bulunmuştur. (56) 27

33 Itthagarun ve ark. 47 mg CPP-ACP içerikli sakızların günde 5 kere 20 dk kullanılmasının, lezyon derinliklerinde %10,1 lik bir azalma sağladığını rapor etmişlerdir. (57)Başka bir çalışmada ise CPP-ACP içerikli sakızların remineralizasyon kapasitelerinin, ksilitol içerikli sakıza oranla anlamlı derecede fazla yüksek olduğu gösterilmiştir.(58) Morgan ve ark nın yaptığı in vivo bir çalışmada 54 mg CPP-ACP içeren sakızla, şeker içermeyen sakızın aproksimal çürüklerin ilerlemesi üzerine etkisi bite-wing radyogramlarla araştırılmış ve CPP-ACP içeren sakızların uygulandığı grupta aproksimal çürüğün ilerlemesinin %18 oranında daha az olduğu saptanmıştır. (59) CPP-ACP içeren sakızın beyazlatma sonrası hassasiyet üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada ise, işlem sonrası hassasiyetin azaldığı, ancak CPP-ACP içermeyen sakızdan anlamlı olarak farklı bir etkisi olmadığı belirtilmiştir. (60) 5.3 CPP-ACP İçerikli Gargaralar CPP-ACP içeren ağız gargaraları kullanımının çürük oluşumunun azalması üzerine pozitif etkisi olduğu ve ağız kuruluğunu azalttığı klinik çalışmalarda rapor edilmiştir. Yapılan bir çalışmada 5.5 ph lık ağız ortamında % 0.5 CPP-ACP içeren ağız gargarası kullanımının, yüzey altı mine lezyonlarının remineralizasyonunu % oranında arttırdığı gösterilmiştir. Ayrıca plak kalsiyum ve fosfat seviyesini anlamlı derecede 28

34 arttırdığı ve CPP nin bakteri hücrelerinin duvarında lokalize olduğu bildirilmiştir. Reynolds ve ark., CPP-ACP ve florid ve ikisinin kombinasyonunu içeren gargara ve diş macunlarının remineralizasyon üzerine etkilerini karşılaştırmışlardır. Gargaralarla yapılan çalışma sonucunda, plak florid miktarının CPP-ACP/florid kombinasyonu kullanılan grupta anlamlı derecede artmış olduğu bildirilmiştir. Diş macunlarıyla yapılan remineralizasyon çalışmasında ise yine ikisinin kombine olarak kullanıldığı grubun en iyi grup olduğu belirtilmiştir. (61) 5.4 CPP- ACP İçerikli Pastiller Şekersiz pastiller tükürük bezlerini stimüle ederek tükürük akışını arttırmakta ve ağız ortamında tamamen çözülmektedir. Aynı zamanda remineralizasyonu sağlamada kullanılacak maddeler için etkili bir taşıyıcı ajandır. Cai ve ark. yaptığı çalışmada şekersiz pastil kullanılmış ve 4 grup oluşturulmuştur. Birinci grupta 56.4 miligram CPP-ACP, ikinci grupta 18.8 miligram CPP-ACP kullanılmışken üçüncü grupta herhangi bir tedavi uygulanmamıştır. 10 deneğe içinde yüzeyel lezyonlar barındıran insan minesinden yarım levhalar kesilerek yerleştirilmiş hareketli palatal apereyler verilmiştir. Pastiller çiğnenmeden günde 4 kez 14 gün boyunca kullandırılmıştır. Tedavi sonrasında levhalar alınmış, fikse edilmiş parçalanıp mikradyografi ve bilgisayar destekli dentistometrik görüntülü analiz sistemiyle 29

35 remineralizasyon derecesi ölçülmüştür. CPP-ACP içeren pastiller yüzeyel mine lezyonlarında remineralizasyonu arttırmıştır miligram CPP-ACP içeren pastiller %78 oranında remineralizasyonu arttırırken; 56.4 miligram içeren % 176 oranında arttırmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda şekersiz pastil kullanımının şekersiz sakız kullanımına göre remineralizasyonu daha çok arttırdığı gözlemlenmiştir. Bundan dolayı CPP-ACP ı iletmek için şekersiz pastil kullanılması tavsiye edilmektedir. (62) 5.5 CPP- ACP İçerikli Patlar Pai ve ark., CPP-ACP içerikli patın remineralizasyon üzerine etkisini SEM ve kantitatif lazer floresan (QLF) kullanarak incelemişlerdir. Demineralize mine örneklerine 14 gün boyunca CPP-ACP içerikli pat uygulanmış ve sonuç olarak kontrol grubuna göre anlamlı bir şekilde remineralizasyonu arttırdığı gösterilmiştir. (50) CPP-ACP içerikli patın dentin üzerine etkisi ile ilgili yapılmış az sayıda çalışmada, dentinde demineralizasyonu önleyip remineralizasyonu arttırdığı gösterilmiştir. Kowalczyk ve ark., dentin hassasiyeti bulunan 13 hastada yaptıkları çalışma sonucunda CPP-ACP patı uygulamasının çok ağrı duyan dişlerin yüzdesini düşürmüş olmasına rağmen CPP-ACP nin dentin hassasiyetinde yetersiz etki gösterdiğini, bu etkinin de remineralizasyon sayesinde olduğunu rapor etmişlerdir. (63) Beyazlatma sonrası, CPP-ACP içerikli pat ve florid uygulamalarının mine sertliği üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada ise CPP-ACP içerikli 30

36 patın, tek başına veya florla kombine kullanıldığı grupta mine sertlik derecelerinin florun tek başına kullanıldığı diğer gruplara göre anlamlı derecede yüksek olduğu gözlenmiştir. Karbonat solüsyonundaki ACP kristalize olarak ve hidroksiapatit oluşturarak görev yapar. Bu kristaller mikroskobik yüzey defektlerini doldurur, erken çürük defektlerini onarır ve dişler daha pürüzsüz, kuvvetli ve daha az hassas hale gelir. Bu yöntem geleneksel olan flor ile dentin tübüllerini kapatarak yapılan hassasiyet giderici işlemden ya da potasyum nitrat ile polarizasyonun ortadan kaldırılıp kimyasal interferans yoluyla hassasiyet giderilmesine göre daha etkili bir tekniktir. (64) Dental erozyon, bakteriyel olmayan asitlerin diş sert dokularında meydana getirdiği lokalize kayıp olarak tarif edilmektedir. Rees ve ark., minede meydana gelen erozyondan korunmada, %1 CPP-ACP içerikli patın erozyonu anlamlı derecede önlediğini rapor etmişlerdir. Eroziv potansiyele sahip kolanın meydana getirdiği yüzey sertliğindeki değişikliğe, CPP-ACP patının etkinliğinin değerlendirildiği diğer bir çalışmada ise eroziv içecekle azalan yüzey sertliğinin CPP-ACP patının uygulanmasıyla anlamlı derecede önlendiği bildirilmiştir. (65) İçerdiği sitrik asit, asetik asit ve laktik asit nedeniyle şarap da eroziv potansiyele sahip bir içecektir. Beyaz şarabın minede meydana getirdiği erozyona karşı CPP-ACP içerikli patın etkinliğinin incelendiği bir çalışmada ortalama erozyon derinliklerinin CPP-ACP patının uygulanmasıyla anlamlı derecede azaldığı rapor edilmiştir. (66) 31

37 Çeşitli asitler nedeniyle diş dokularında meydana gelen erozyon, dişlerin atrizyon ve diş fırçalamayla oluşan abrazyona karşı hassasiyetinin artmasına da sebep olmaktadır. Ranjitkar ve ark. CPP-ACP patı uygulamasının diş yüzeyinde remineralizasyonu arttırarak ve yüzeyi kayganlaştırarak fırça abrazyonunu önlediğini ileri sürmüşlerdir. (67) Kumar ve ark., CPP-ACP içeren patla floridli diş macunlarının başlangıç çürüklerinin remineralizasyonu üzerine etkinliklerini karşılaştırdıkları çalışmalarında, CPP-ACP içerikli patın anlamlı derecede remineralizasyon oluşturduğu ancak floridli diş macunu ile birlikte kullanıldığında remineralizasyon derecesinin arttığı rapor edilmiştir. (68) Ortodontik bant veya braketlerin altında ve etrafında beyaz leke lezyonu ve çürük oluşumu önemli bir problemdir. Bu nedenle braketlerin dişe yapıştırılmasından önce ve sonra proflaktik ajanların uygulanması önerilmektedir. Bu ajanların braketlerin bağlanma kuvvetini etkileyebileceği öne sürülmesine rağmen, yapılan bir çalışmada CPP-ACP içerikli patın braketin bağlanma kuvvetini etkilemediği ve pratikte tedavi öncesi profilaktik olarak kullanılabileceği rapor edilmiştir. (69) Ortodontide hafif derecedeki yer darlıklarının çözümünde yer kazanmak amacıyla yapılan mine ara yüzlerinin aşındırılması (Ortodontik stripping), bu bölgelerde yüzey pürüzlülüğünü arttırmaktadır. Bu durum ise, plağın dişe tutunmasını kolaylaştırarak demineralizasyona neden olmaktadır. Bu nedenle CPP-ACP nin aşındırılmış mine üzerine etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada 32

38 sonuç olarak aşındırılmış minede oluşan demineralizasyonun CPP-ACP uygulanmasıyla anlamlı derecede önlenebileceği rapor edilmiştir. (70) Sudjalim ve ark. nın yaptığı bir çalışmada %1 lik CPP-ACP patı ile 9000 ppm lik NaF in etkinliği ortodontik braketler etrafında demineralizasyonu önlemesi açısından karşılaştırılmıştır. İkisinin ayrı ayrı ve kombine kullanımlarının demineralizasyonu anlamlı bir şekilde önlediğini fakat kombine kullanımının demineralizasyonu önlemede daha etkin olduğu bulunmuştur. (71) 5.5CPP - ACP İçerikli Sporcu İçecekleri Eroziv potansiyele sahip bir diğer içecek grubu ise sporcu içecekleridir. CPP-ACP içeren sporcu içeceklerinin değerlendirildiği bir çalışmada CPP- ACP nin, içeceğin tadında herhangi bir değişiklik meydana getirmeden eroziv potansiyelini anlamlı derecede düşürdüğü bildirilmiştir. (72) 5.6CPP ACP İçerikli Restoratif Materyaller Günümüzde CPP-ACP, bireysel veya ticari olarak restoratif materyallere ilave edilmiş ve bu materyallerle ilgili pek çok çalışma dental literatürde yerini almıştır. Yapılan bir çalışmada içine CPP-ACP eklenmiş ojenolsüz çinko oksit(freegenol TM ) in uygulama sonrası sertliğinin arttığı gösterilmiştir. (73) Mazzaoui ve ark. tarafından yapılan bir çalışmada, cam iyonomer siman içerisine %1,56 lık CPP-ACP ilave edilmesinin cam iyonomer simanın 33

39 sıkışma ve bağlanma kuvvetinde artış sağladığı, nötral ve asidik koşullarda materyalden kalsiyum, fosfat ve florid salınımının arttığı rapor edilmiştir. (74) CPP-ACP ve/veya florid içeren fissür örtücülerin remineralizasyon kapasitesinin in situ olarak araştırıldığı bir çalışmada, ACP ve/veya florid içeren örtücü uygulanan gruplarda kontrol grubuna göre yüksek derecede remineralizasyon gözlendiği saptanmıştır. (75) Dunn, ortodontik braketlerin yapıştırılmasında CPP-ACP içeren ortodontik rezin siman kullanıldığında, geleneksel ortodontik rezin simanlara göre bağlanma kuvvetinin standartların belirgin bir şekilde altında olduğunu belirtmiştir. (76) Geleneksel kompozit ve CPP-ACP içerikli kompozitin bağlanma kuvvetinin karşılaştırıldığı diğer bir çalışmada ise geleneksel kompozite göre bağlanma kuvvetinin düşük olmasına rağmen, klinik olarak kabul edilebilir seviyede olduğu ayrıca kopmaların rezin-rezin ara yüzünden olduğu için mineye daha az zarar verdiği gözlemlenmiştir. (77) 5.7Tooth Mousse Ürün 2005 yılında GC firması tarafından Tooth Mousse ve MI Paste TM isimleriyle piyasaya sürülmüştür yılında aynı formülasyona 900 ppm florid ilavesi ile MI Paste Plus TM kullanılmaya başlanmıştır. MI Paste TM in 6 yaş altı çocuklarda kullanımında herhangi bir sakınca 34

40 bulunmamaktadır. MI Paste Plus 6 yaş üstü çocuklarda önerilmektedir. Her iki ürünün de çilekli, vanilyalı, naneli, kavunlu ve tutti fruttili aromaları bulunmaktadır.(resim 5) Resim 5: GC firmasının CCP ACP içeren ürünleri CCP - ACP içeren preparatların kullanımı ofis ortamında profesyonel kişiler tarafından yapılabileceği gibi evde günlük uygulanması da mümkündür. Topikal krem olarak uygulanabilmesi her iki uygulama açısından da yararlıdır. Pastil, sakız, gargara gibi ajanlara katılarak uygulanması bireysel kullanımı kolaylaştırmak açısından önem kazanmaktadır. Yapılan bir çalışmada 5 farklı grup seçilmiştir. Bu gruplarda A grubu pozitif kontrol grubu olarak değerlendirilmiş ve bu grupta flor içeren diş macunları kullanılmıştır. B grubu negatif konrol grubu olarak incelenmiş ve bu grupta flor içermeyen diş macunu kullanılmıştır. CPP- ACP içeren Tooth Mousse 3 farklı şekilde test edilmiştir; C grubunda diş macunu olarak, D 35

41 grubunda topikal olarak E grubunda ise A grubunda kullanılan florlu diş macununun aynısı uygulandıktan sonrasında topikal olarak uygulanır. Elde edilen veriler doğrultusunda, CPP-ACP içeren Tooth Mousse un başlangıç mine lezyonlarında remineralizasyon sağladığı ve en yüksek remineralizasyon potansiyelinin florlu diş macunu kullanımı sonrasında CPP- ACP topikal uygulamasıyla elde edildiği gösterilmiştir. (78) Ofis Uygulama: I-Hasta Kaşığı ile Uygulaması: 1. Akan suyun altında uygulamadan önce kaşığı yıkayınız. 2. Tooth Mousse u kaşığın içine sıkın. Alt ve üst çeneye uygulayın.(resim 6) 3. En az 3 dakika beklettikten sonra kaşığı çıkarın. Hasta ağızda kalan Tooth Mousse u yaymak için dilini kullanmalıdır. Hastaya olabildiğince uzun (1-2 dakika) tükürmemesi gerektiğini belirtiniz. 4. Hastaya mümkün olduğunca yıkamaması ve balgam çıkarmaması gerektiğini belirtiniz. Ayrıca 30 dakika bir şey yenip içilmemesi gerektiğini tavsiye ediniz. 5. Kaşıkta kalan Tooth Mousse için en kısa sürede kaşığı su ile yıkayınız. (79) 36

42 Resim 6: Hasta kaşığı ile uygulama: II-Kaşıksız Uygulaması: 1. Gerekliyse diş yüzeyini pamukla veya pelet ile kurulayınız. Hava ile kurutmak gerekli değildir. 2. Yeterli miktarda Tooth Mousse u uygulama kaşığı veya eldivenli parmak ile uygulayınız. Eğer ara yüzlerde gerekli ise ara yüz fırçaları ile birlikte uygulayınız. 3. En az 3 dakika bekleyiniz. Daha sonra hasta ağızda kalan Tooth Mousse u yaymak için dilini kullanmalıdır. Hastaya olabildiğince uzun (1-2 dakika) tükürmemesi gerektiğini belirtiniz. Diğer tavsiyeler yukarda belirtildiği şekildedir. (79) Evde Uygulama: III- Dental Tavsiye Üzerine Dişlerin Fırçalanmasının Ardından Kullanımı: 1. Yeterli Miktarda ürünü alt ve üst dişlerin üzerine uygulayınız. Bezelye tanesi büyüklüğü her bir çene için yeterlidir. Mutlaka temiz parmakla yada pamuk pelet ile uygulanmalıdır. Ara yüzler için ara yüz fırçaları veya diş ipi ile kullanabilir.(resim 7) 37

43 2. En az 3 dakika beklemeli ve daha sonra ağızda kalan Tooth Mousse u yaymak için dil kullanılmalıdır. Olabildiğince uzun (1-2 dakika) tükürülmemelidir. Diğer tavsiyeler yukarda belirtildiği şekildedir. (79) Resim 7: CPP-ACP içerikli preparatın evde uygulanması Beyaz mine lezyonları tedavisinde minimal invaziv teknikler de kullanılmaktadır. Bu tekniklerde mikroabrazyon yöntemi ile minenin hipermineralize dış katmanı kaldırılmaktadır. Bunu takiben CPP-ACP ile evde günlük uygulamalar yapılması mineyi tekrar aktive ederek remineralizasyon sağlayarak beyaz mine lezyonu tedavisinde restoratif uygulama ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. (80)(Resim 8) 38

DİŞ HEKİMLİĞİNDE ÇOCUKLARDA UYGULANAN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER

DİŞ HEKİMLİĞİNDE ÇOCUKLARDA UYGULANAN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı DİŞ HEKİMLİĞİNDE ÇOCUKLARDA UYGULANAN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER BİTİRME TEZİ Stj.Diş Hekimi: Aynur AKSOY Danışman Öğretim Üyesi: Doç.

Detaylı

DİŞ HEKİMLİĞİNDE ÇOCUKLARDA UYGULANAN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER

DİŞ HEKİMLİĞİNDE ÇOCUKLARDA UYGULANAN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı DİŞ HEKİMLİĞİNDE ÇOCUKLARDA UYGULANAN ÇÜRÜK ÖNLEYİCİ YÖNTEMLER BİTİRME TEZİ Stj.Dişhekimi: Ceren ÇETİNKAYA Danışman Öğretim Üyesi:

Detaylı

Uykudan önce ASLA!!!

Uykudan önce ASLA!!! Uykudan önce ASLA!!! ŞEKER TÜKETİMİ-5 BAŞARAMAZSAN!!! Şekeri tükettikten hemen sonraki ALIŞKANLIĞI OTURTMAYA ÇALIŞ ; Macunlu ya da macunsuz fırçalasın, Ağzını suyla çalkalasın, Peynir-yoğurt yesin ya da

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay

Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay Diş Macunları Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay fırçalanmasından değil, ayrıca görünen dişler olmasındandır.

Detaylı

TÜRK PEDODONTİ DERNEĞİ FLUORÜR İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

TÜRK PEDODONTİ DERNEĞİ FLUORÜR İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI TÜRK PEDODONTİ DERNEĞİ FLUORÜR İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Son zamanlarda bazı ulusal yazılı ve görsel basın organlarında florür ile ilgili, bilimsel veriler ve gerçekler ile bağdaşmayan yayınların sıklığı

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ Karbonhidratların diş çürüğünün oluşumundaki rolünü, çürük oluşumunda etkili diğer biyo-medikal ve psiko-sosyal etkenlerle birlikte değerlendirmek gerekir

Detaylı

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı Tablo 1. Diş Sağlık Hizmet Sunumu Politika Ağız diş sağlığı sunumu sistemi Görevliler Branşlar Muhasebe Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı Ağız diş sağlığı Tablo 2. Genel Ağız Diş Sağlığı Sektörünün

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler. 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER Koruyucu Diş Hekimliği Çocuklarda koruyucu diş hekimliği yaklaşım ve tedavileri şu başlıklardan oluşur:» Fırçalama» Diş gelişiminin

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

Çürük Koruma ve Tedavi programı

Çürük Koruma ve Tedavi programı Çürük Koruma ve Tedavi programı Dr. Remzi Ülgen Çürük ve Korunma 1. Çürüğün Durumu 2. Teşhis 3. Risk Değerlendirilmesi (genel ve kariogramla) 4. Koruma 5. Tedavi 1 1. Çürüğün Durumu 1. Sağlıklı yüzey 2.

Detaylı

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. KULLANIM KILAVUZU KLORHEX ORAL JEL Birim Formülü Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir. Tıbbi Özellikleri Klorheksidin

Detaylı

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE;

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE; AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE; kardiovasküler/ serebrovasküler sistem hastalıkları, osteoporoz, üst solunum yolları enfeksiyonları, kadınlarda erken doğum, düşük doğum ağırlığı riskinin

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

KAZEİN İÇERİKLİ BESİNLER VE DENTAL ÜRÜNLER FOODS AND DENTAL PRODUCTS CONTAINING CASEIN. Yrd. Doç. Dr. Ayça Tuba ULUSOY* ABSTRACT ÖZET

KAZEİN İÇERİKLİ BESİNLER VE DENTAL ÜRÜNLER FOODS AND DENTAL PRODUCTS CONTAINING CASEIN. Yrd. Doç. Dr. Ayça Tuba ULUSOY* ABSTRACT ÖZET Derleme / ÇETİN, Review AVŞAR, ULUSOY KAZEİN İÇERİKLİ BESİNLER VE DENTAL ÜRÜNLER FOODS AND DENTAL PRODUCTS CONTAINING CASEIN Dr. Bengi ÇETİN* Doç.Dr. Aysun AVŞAR* Yrd. Doç. Dr. Ayça Tuba ULUSOY* Makale

Detaylı

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? Prof. Dr. METİN ATAMER Dr. EBRU ŞENEL ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ SÜT TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ Kaliteli süt üretimi için sağlanması gereken koşullar; Sağlıklı inek Özenli

Detaylı

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır? 1 2 Süt Dişleri Süt dişleri neden önemlidir? Sanılanın aksine, diş sağlığı açısından süt dişleri önemli dişlerdir. Bu dişler, daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında konuşma ve çiğneme açısından

Detaylı

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir. * *Aşılama öncesinde ve beraberinde probiyotik kullanma veya aşının içine serokonversiyon oranını arttıracağına inanılan suşların eklenmesi ilgili çalışmalar son birkaç yılda hızla artmıştır. *Şimdiye

Detaylı

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine

Detaylı

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE Ağız ve diş sağlığı anne karnında başlar Doğum öncesi yeterli beslenen ve sağlam doğan bebeklerin 6 aylıktan itibaren ilk SÜT DİŞLERİ çıkar 2,5 3 yaşın sonuna kadar çocuğun

Detaylı

VivaSens. Hassasiyet giderici lak. Aşırı duyarlı dişler için çok yönlü koruma

VivaSens. Hassasiyet giderici lak. Aşırı duyarlı dişler için çok yönlü koruma Hassasiyet giderici lak Aşırı duyarlı dişler için çok yönlü koruma Hassas bir konu Yetişkinlerin yaklaşık % 25 i hayatlarının bir döneminde hassas diş sıkıntısı çekmektedir. Birçok insan doğal dişlerini

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

Kimya Bilim Danış ışmanlığı Çalıştayı Farklı Kaynaklardan Elde Edilen Sütlerin S Mayalanma Sürelerinin S ve ph Değişimlerinin imlerinin Karşı şılaştırmalı Olarak İncelenmesi PROJE EKİBİ: : Nurdan Yavuz

Detaylı

Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi

Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi YUWARAJ M. GHUGAL* AND SANTOSH B. DESHMUKH Çimsa Formülhane Haziran, 2018 1 Tamir Harçları Tamir amaçlı kullanılan

Detaylı

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Ders Sorumluları: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Prof. Dr. Hikmet Solak, hsolak@neu.edu.tr Prof. Dr. Arzu

Detaylı

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI HĠJYEN NEDĠR? Bir sağlık bilimi olup,temel ilgi alanı sağlığın korunması ve sürdürülmesidi r. KĠġĠSEL HĠJYEN Kişilerin kendi sağlığını korudukları ve devam ettirdikleri öz

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

SPORCULAR için......sizin için

SPORCULAR için......sizin için SPORCULAR için......sizin için 1 NEDEN EGZERSİZ YAPARIZ? Kilo kontrolü İyi bir görünüm Fitness / Egzersiz Performans 2 2 ENERJİ KAYNAKLARI 3 MAKROBESİNLER 4 Gün içinde beslenmenizi çeşitlendirmek önemlidir...

Detaylı

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ Hayat gülümseyince güzel... ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ Erken yaşta yapılan tedaviler yarının estetik sorununu önlüyor prodenta.com.tr Çocuk Diş Hekimliği Çocuk diş hekimine (Pedodontist) ilk olarak

Detaylı

TÜRK GIDA KODEKSİ YENİLEBİLİR KAZEİN VE KAZEİNAT TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO:2018/ )

TÜRK GIDA KODEKSİ YENİLEBİLİR KAZEİN VE KAZEİNAT TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO:2018/ ) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ YENİLEBİLİR KAZEİN VE KAZEİNAT TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO:2018/ ) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı; insan tüketimine yönelik yenilebilir kazeinler

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ - Ürün şırınga formunda olmalıdır. - Ürün şırınga içinde kalan miktar görülebilecek yapıda olmalıdır. - Ürün ambalaj miktarında en az 3 ml olmalıdır. - Ürün mavi renkte olmalıdır.

Detaylı

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI Behzat Balcı, F. Elçin Erkurt, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş İçme sularında dezenfeksiyon,

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

Fluor Protector S. Florid içeren koruyucu lak. Çürüklere ve erozyona karşı güçlendirilmiş koruma

Fluor Protector S. Florid içeren koruyucu lak. Çürüklere ve erozyona karşı güçlendirilmiş koruma Fluor Protector S Florid içeren koruyucu lak Çürüklere ve erozyona karşı güçlendirilmiş koruma Fluor Protector S Floridli güçlü koruyucu lak Dişlerin sağlıklı ve güçlü olmaları için, yaşam boyunca florüre

Detaylı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı 1 Deri en geniş ve en ağır organ (9 kg) tüm vücut ağırlığının ~ % 16 sını kaplar ve alanı yetişkinlerde ~ 1.8 m²- 2 m 2, bebeklerde ~ 0.25 m²dir

Detaylı

MİNE YÜZEYİNDEKİ BEYAZ LEZYONLARIN CPP-ACP İLE REMİNERALİZASYONU SONRASI BRAKET BAĞLANMA DAYANIMLARININ İNCELENMESİ: IN VİTRO ÇALIŞMA

MİNE YÜZEYİNDEKİ BEYAZ LEZYONLARIN CPP-ACP İLE REMİNERALİZASYONU SONRASI BRAKET BAĞLANMA DAYANIMLARININ İNCELENMESİ: IN VİTRO ÇALIŞMA T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTODONTİ ANABİLİM DALI MİNE YÜZEYİNDEKİ BEYAZ LEZYONLARIN CPP-ACP İLE REMİNERALİZASYONU SONRASI BRAKET BAĞLANMA DAYANIMLARININ İNCELENMESİ: IN VİTRO

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

ÇÜRÜK PROFİLAKSİSİ. Prof.Dr.Engin ERSÖZ

ÇÜRÜK PROFİLAKSİSİ. Prof.Dr.Engin ERSÖZ Prof.Dr.Engin ERSÖZ ÇÜRÜK PROFİLAKSİSİ Diş çürüğü mikroorganizmalar tarafından diş sert dokularının lokalize tahribatı sonucu ortaya çıkan patolojik bir olaydır. Çürük dişlere çok eski devirlerde de rastlanılmıştır.bu

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ZYMAFLUOR 0.25 mg tablet Ağız yoluyla alınır.

KULLANMA TALİMATI. ZYMAFLUOR 0.25 mg tablet Ağız yoluyla alınır. KULLANMA TALİMATI ZYMAFLUOR 0.25 mg tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde : Her bir tablet 0,25 mg flor a eşdeğer 0.55 mg sodyum florür içerir. Yardımcı maddeler: Sorbitol (E420), susuz koloidal silika,

Detaylı

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR Süt ve süt ürünleri mikrobiyolojisinde yararlı mikroorganizmalar temel olarak süt ürünlerinin üretilmesinde kullanılan çeşitli mikroorganizmaları tanımlamaktadır.

Detaylı

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY FORMÜL %0.2 klorheksidin glukonat içerir. Yardımcı madde olarak; gliserin, limon esansı ve nane esansı içerir. Bir püskürtme 0.15 ml dir ve 0.0003 g klorheksidin glukonat içerir.

Detaylı

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı? Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı? Dr. Funda YETKİN İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Sunum Planı Klorheksidin

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU 173 Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU Hiçbir canlının beslenmeden yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Bu, her yaşta olmak üzere, insanlar için de geçerlidir. Özellikle bebekler ve

Detaylı

KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI STAJ PUANLARI ve STAJ DERSİNİN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYESİ

KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI STAJ PUANLARI ve STAJ DERSİNİN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYESİ KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI STAJ PUANLARI ve STAJ DERSİNİN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNEM IV Staj Puanı: Doğru çalışma boyunda hermetik olarak doldurulmuş

Detaylı

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız. Ağız ve Diş Sağlığı Medikal Kadromuz Dr. Dt. Özgür ÖZTÜRK Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Yıldız ÖZTÜRK ORTAN Ortodonti Uzmanı Dr. Dt. Burak SAYDAM Ağız ve Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Dt. Tuğçe KAYA

Detaylı

GÜMÜŞ DİAMİN FLORÜRÜN REMİNERALİZASYON ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

GÜMÜŞ DİAMİN FLORÜRÜN REMİNERALİZASYON ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı GÜMÜŞ DİAMİN FLORÜRÜN REMİNERALİZASYON ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Esra YALÇINKAYA Danışman Öğretim

Detaylı

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir: Laminate kaplama (Laminat Vener-dental veneer) nedir? (Laminey, Lamine ya da lamina olarak da bilinir.=yaprak Porselen) Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik

Detaylı

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? Kalsiyum bir çok kişinin bildiği gibi kemik ve dişlerin yapı, oluşum ve sürdürülmesinde temel bir gereksinimdir. Kemik erimesini azaltmada yardımcı

Detaylı

FLOR SALAN YENİ BİR ÖRTÜCÜ MATERYALİN IN VITRO DEĞERLENDİRİLMESİ

FLOR SALAN YENİ BİR ÖRTÜCÜ MATERYALİN IN VITRO DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTODONTİ ANABİLİM DALI FLOR SALAN YENİ BİR ÖRTÜCÜ MATERYALİN IN VITRO DEĞERLENDİRİLMESİ Dt. Egemen KENDİ DOKTORA TEZİ DANIŞMANI Doç. Dr. M. Serdar

Detaylı

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI 1. Kendiliğinden polimerize olacak ışık uygulaması gerektirmeyecektir. 2. Florid salınımı yapacaktır. 3. Dentine bağlanma kuvveti en az 3 Mpa olacaktır. 4. Diş sert dokuları

Detaylı

FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA. Hakan Yusuf GÜNER Vali

FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA. Hakan Yusuf GÜNER Vali FIRÇALAR ÇANTADA DİŞLER YOLUNDA Hakan Yusuf GÜNER Vali Eylül 2014 PROJENİN AMACI Genel Amacı İlköğretim 1. sınıf öğrencilerine: Düzenli fırçalama eğitimi ( günde en az 1 kere akıllı fırçalatmak ) Öğretmen-veli

Detaylı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı F. Elçin Erkurt, Behzat Balcı, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş Su, tüm canlılar için en önemli

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

Dis Hekimi Dr. Remzi ULGEN. Diş Macunları. kozmetik olduğu u kabul edilmektedir. ndandır. olmasındand. www.remziulgen.com 1

Dis Hekimi Dr. Remzi ULGEN. Diş Macunları. kozmetik olduğu u kabul edilmektedir. ndandır. olmasındand. www.remziulgen.com 1 Diş Macunları Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu u kabul edilmektedir. Ön n dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanmasf alanması,, bu dişlerin kolay fırçalanmasf alanmasından ndan değil,

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Su Şartlandırma Ürünleri

Su Şartlandırma Ürünleri Su Şartlandırma Ürünleri M801 Stabilizatörlü %56 lık Hızlı Çözülen Granül Klor M802 Stabilizatörlü %90 lık Yavaş Çözülen Granül/Tablet Klor Hızlı çözülen ve siyanürik asit içeren %56 lık organik klor

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.

Detaylı

5. Sınıf Fen ve Teknoloji

5. Sınıf Fen ve Teknoloji KONU: Besinler ve Dengeli Beslenme Besinlerin gerekliliği Bütün canlılar büyümek, gelişmek, ve yaşamını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek için beslenmeye ihtiyaç vardır. Canlılar koşmak, yürümek

Detaylı

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı Bebek beslenmesinde 0-3 yaş arası kritik bir dönemdir. Bu dönemde annelerin her konuda olduğu gibi beslenme konusunda bebekleri için mümkün olan en 1 / 7 iyi

Detaylı

DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE FLORĠDLERĠN KULLANIMI

DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE FLORĠDLERĠN KULLANIMI T.C EGE ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ FARMAKOLOJĠ ANABĠLĠM DALI DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE FLORĠDLERĠN KULLANIMI BĠTĠRME TEZĠ Stj. DiĢ Hekimi: Yelda BUZCU DanıĢman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Aytül ÖNAL ĠZMĠR-2015 ÖNSÖZ

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır.

Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır. FİTİK ASİT İN BESLENMEDEKİ ÖNEMİ FİTİK ASİT NEDİR? Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır. Birçok

Detaylı

BÜYÜK AZI KESER HİPOMİNERALİZASYONU. (Molar Incisor Hypomineralisation- MIH) Tanı, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler

BÜYÜK AZI KESER HİPOMİNERALİZASYONU. (Molar Incisor Hypomineralisation- MIH) Tanı, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler BÜYÜK AZI KESER HİPOMİNERALİZASYONU (Molar Incisor Hypomineralisation- MIH) Tanı, Tedavi ve Koruyucu Yöntemler Minenin gelişimsel doku bozuklukları süt dişlerinde olduğu kadar daimi dişlerde de gözlenmektedir.

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır. Alfalino Omega 3 nedir? Omega 3 yağ asitleri vücut için gerekli olan ama vücudun üretemediği yağ asitleridir. Besinlerle alınamadığı durumlarda gıda takviyeleri ile alınmaları gerekmektedir. Temel Omega-3

Detaylı

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin HÜRESEL BOYAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ Hem fiziksel hem kimyasal faktörler hücresel boyamayı etkilemektedir BOYAMA MEKANIZMASı Temelde boyanın

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

gereksinimi kadar sağlamasıdır. Yeterli beslenme, vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilesi için gerekli olan enerjinin sağlanması anlamına gelir. Dengeli beslenme ise, alınan enerjinin yanında bütün besin öğelerini gereksinimi kadar

Detaylı

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporoz Rehabilitasyonu Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım

Detaylı

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan ekstraselluler matriks içinde, birbirlerine yapışarak meydana getirdikleri

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-D SELİN YAĞMUR ÇAKMAK DOĞA DAĞ DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. PROJENİN AMACI.3 2. PET ŞİŞELER

Detaylı

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK), uzmanlık eğitiminde kullanılmak üzere çekirdek müfredat ve standartları belirlemek için Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) çerçevesinde

Detaylı

Curcuma Longa Bitkisinin Köklerinin öğütül- mesiyle elde edilen Zerdeçal veya Turmeric

Curcuma Longa Bitkisinin Köklerinin öğütül- mesiyle elde edilen Zerdeçal veya Turmeric BAHARATLARIN KRALİÇESİ ZERDEÇAL Zerdeçal sarı rengiyle özellikle Hindistan başta olmak üzere asya mutfağının vazgeçilmez baharatlarındandır. Binlerce yıldır yemeklerimize lezzet katmaktadır ve bunun yanında

Detaylı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması Melis Demirci, Özlem Tünger, Kenan Değerli, Şebnem Şenol, Çiğdem Banu

Detaylı

Numerical Investigation of the Effect of Needle Tilting Angle on Irrigant Flow Inside the Tooth Root Canal

Numerical Investigation of the Effect of Needle Tilting Angle on Irrigant Flow Inside the Tooth Root Canal Numerical Investigation of the Effect of Needle Tilting Angle on Irrigant Flow Inside the Tooth Root Canal İğne Açısının Diş Kök Kanalı İçindeki İrigasyon Sıvısının Akışına Etkisinin Sayısal Analizi A.

Detaylı

KORUYUCU DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE YEREL FLORÜR UYGULAMALARI. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TEDAVĠ HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AĞIZ VE DĠġ SAĞLIĞI DAĠRE BAġKANLIĞI

KORUYUCU DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE YEREL FLORÜR UYGULAMALARI. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TEDAVĠ HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AĞIZ VE DĠġ SAĞLIĞI DAĠRE BAġKANLIĞI KORUYUCU DĠġ HEKĠMLĠĞĠNDE YEREL FLORÜR UYGULAMALARI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TEDAVĠ HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AĞIZ VE DĠġ SAĞLIĞI DAĠRE BAġKANLIĞI 1 Editörler: Gn. Md. Prof.Dr. İrfan ŞENCAN Tedavi Hizmetleri

Detaylı

DERMACEUTIC LEKE GİDERİMİNDE YENİ YAKLAŞIM

DERMACEUTIC LEKE GİDERİMİNDE YENİ YAKLAŞIM DERMACEUTIC LEKE GİDERİMİNDE YENİ YAKLAŞIM LEKE GİDERİMİNDE YENİ YAKLAŞIM HEDEF Ciltteki pigment lekelerinin karmaşıklığına yönelim ; - Çeşitli cilt tipleri ve fototipler -Orijin çeşitlilikleri -Pigment

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı