ESTETİK İNLEYLERİN MARJİNAL ADAPTASYONUNUN İNCELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ESTETİK İNLEYLERİN MARJİNAL ADAPTASYONUNUN İNCELENMESİ"

Transkript

1 Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 4, Sayı 2, 2001 ESTETİK İNLEYLERİN MARJİNAL ADAPTASYONUNUN İNCELENMESİ Atilla Gökhan ÖZYEŞİL* Bülent KESİM** ÖZET Bu çalışmada arka grup dişlerde kullanılan üç estetik inley materyal: kompozit rezin simanla yapıştırılarak marjinal adaptasyonları açısından karşılaştırılmalı olarak değerlendirildi- Yapılan deneylerde toplam 30 adet çekilmiş çürüksüz alt üçüncü molar diş kullanıldı. Standart MOD inley kavitelerin hazırlandığı dişlere IPS Empress, Targis ve Vitadur Alpha materyallerinden elde edilen restorasyonlar Rely X ARC kompozit tezin siman kullanılarak yapıştırıldı. Bu işlemin ardından örneklerin başlangıç marjinal adaptasyonları steriomikroskopta incelendi. Elde edilecek bulguların klinik önem taşıyabilmesi için örnekler dört farklı yapay yaslandırma yöntemiyle yıpratıldı ve yine marjinal adaptasyonları steriomikroskopda incelendi. Elde edilen veriler Eşleştirilmiş t Testi kutlanılarak istatistiksel olarak değerlendirildi. Vitadur Alpha grubunda, okluzaldeki mine-siman ve restorasyon-siman arayüzlerinde başlangıç marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu.lps Empress ve Vitadur Alpha gruplarında, proksimaldeki mine-siman ve restorasyon-siman arayüzlerinde başlangıç marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p<0.05).yapay yaşlandırma sonrası, okluzaldeki mine-siman arayüzünde Targis grubunda marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu. Yine yapay yaşlandırma sonrası, okluzaldeki ve proksimaldeki restorasyon-siman arayüzlerinde IPS Empress ve Vitadur Alpha gruplarında marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p<0.05). Anahtar Kelimeler: İnleyler, Marjinal Adaptasyon GİRİŞ Estetik restorasyonlar denince akla ilk olarak kompozit rezin ve seramik materyalleri gelmektedir. Son zamanlarda, özellikle arka grup dişlerde kullanılan estetik restoratif materyaller ve tekniklerle ilgili önemli gelişmeler olmaktadır. Önceleri, bu dişlerde çeşitli nedenlerle oluşmuş kavitelerin onarımı için amalgam, döküm altın ve metal destekli seramik inley/onley restorasyonların en uygun seçenekler olduğu düşünülmekteydi. Ancak bu tip restorasyonların estetik olmaması, araştırıcıların kompozit rezin ve seramikler üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Direkt kompozit restorasyonlarda; polimerizasyon büzülmesi ve ideal anatomik formun elde edilememesi gibi problemleri ortadan kaldırmak için, kompozit rezin veya seramik estetik inley teknikleri geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. 1 İnley tekniğinin en büyük avantajı, diş ile restorasyon arasındaki boşlukların yapıştırma simanı ile giderilerek polimerizasyon büzülmesinin kontrol edilebilmesidir. 1 Seramik Neyler 1913 yılından beri kulla- SUMMARY In this study, three esthetic inlay materials used in posterior teeth were cemented with composite resin cemant and comparatvely evaluated tor marginal adaptation. For the experiments, totally 30 extracted sound caries-free lower human third molar teeth were used. The restorations were fabricated by using IPS Empress, Targis and Vitadur Alpha materials and then they were cemented into the teetn with Rely X ARC composite resin cement. Follwing this step, initial marginal adaptation scores were determined in stenomicroscope. The restorations were artifically aged by using four different methods to have comparable finding tor clinical conditions and then they were determined in steriomicroscope. Datas obtained were evaluated statistically with using Paired Sample t Test. In Vitadur Alpha group the difference between the initial marginal adaptation scores of occlusal enamel-cement and restoration-cement interfaces were found statistically significant. in IPS Empress and Vitadur Alpha groups, the difference between the initial marginal adaptation scores of proximal enamel-cement and restoration-cement interfaces were found statistically significant (p<0.05).after the artificial aging, in Targis group the difference between the marginal adaptation scores of occlusal enamel-cement interface was found statistically signsticant. Also after the artrficial aging, in IPS Empress and Vitadur Alpha groups, the difference between the maginal adaptation scores of occlusal and proximal restoration-cement interfaces were found statistically signficant (p<0.05) Key Words: Inlays, Marginal adaptation nılmaktadır. Fakat seramik yapısının kırılganlığı, mikrosızıntı oluşması, simanda çözünme ve simantasyonun zor olmasından dolayı kullanımı yaygınlaşmamıştır. Bu problemlerin giderilmesi amacıyla seramikler asitle pürüzlendirilmeye başlanmış ve silan bağlantı ajanları sayesinde seramiğe kimyasal olarak bağlanan kompozit rezin simanlar üretilmiştir. 1 Kompozit rezin simanlar, kompozit dolgu materyallerinde olduğu gibi yapı ve özellik bakımından en az iki farklı fazın karışımından meydana gelir. Bunlar, birbirinden farklı organik rezin karışımı ve inorganik dolduruculardır. 3 Kompozit rezinler yerine seramik inleylerin kullanılmasıyla estetik dişhekimliğinin kalitesi önemli oranda artmıştır. İdeal anatomik yapının kolaylıkla oluşturulması, fiziksel özelliklerinin ve ışık geçirgenliğinin doğal dişe yakın olması bu tip restorasyonların başlıca avantajlarıdır. 3 Bu çalışmanın amacı; üç farklı restorasyon materyali kullanılarak elde edilen estetik inleylerin klinik başarısını önemli ölçüde etkileyen marjinal adaptasyonlarının in vitro koşullarda karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesidir. * Dr.Dt, Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi AD. **Doç.Dr., Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, ProtetiK Diş Tedavisi AD. 110

2 C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 MATERYAL VE METOD Bu çalışmada, üç farklı restoratif materyal kullanıldı (Tablo l). Tablo 1: Çalışmada kullanılan Restoratif materyaller Restorasyonun tipi Cam seramik 'Ceromer' Seramik Markası IPS Empress Targis Vitadur Alpha Üretici Firma Ivoclar Aktiengesellschaft Sthaan } Liechtengstein Ivoclar Aktiengesellschaft Schaan/Liftdıienstein Vita Zahnfabrik Bad Sackingen /Germany Tablo 1: Çalışmada kullanılan restoratif materyaller Örneklerin Hazırlanması Çalışmada kullanılan 30 adet çekilmiş alt üçüncü molar diş, çalışma boyunca sentetik tükrük solüsyonu 4 (Selçuk Üniversitesi, Müh.Mim.Fak., Kimya Böl. Lab., Konya, Türkiye) içinde 37 0 C de etüv içinde saklandı. Dişlere okluzal derinliği 3mm, proksimal derinliği 4mm., okluzal genişliği santral fossada 5mm. ve diğer bölgelerde 3mm., basamak genişliği 1.5 mm. ve kavite duvarları arasındaki açı 6 olacak şekilde standart inley kaviteleri açıldı. Kavite preparasyonu, freze makinasına (Paraskop, Bego Bremer Goldschlagerei Wihl., Herbst GmbH&Co., Germany) bağlanan aeratör (Black Pearl Eco FC, Bien-Air SA, Bienne, Switzerland) yardımıyla inley preparasyon seti (Inlay Preparations Set 4261, Kornet, Gebr.Brasseler GmbH&Co., Lemgo, Germany) kullanılarak yapıldı (Resim 1). CİLT: 4, SAYI: 2 Üretici firmanın talimatlarına göre presleme işlemi yapılan IPS Empress inleyler 'die'lar üzerine oturtulduktan sonra 'glaze' işlemi porselen fırınında yapıldı. Targis inleyler için elde edilen 'die'lar izole edildikten sonra katmanlar şeklinde Targis Dentin' materyali uygulanarak polimerizasyonu tamamlanan örneklerin tesviyesi yapılarak restorasyonların pomza ve polisaj pastası ile polisajı yapıldı. Vitadur Alpha Örnekler için ise, elde edilen 'die'lar duplike edildi ve duplikat içine 'refractory die' materyali döküldü. Elde edilen 'refractory die'lar üzerinde dentin pişirimleri gerçekleştirildi. 'Glaze işlemi tamamlandıktan sonra 'refractory die' materyali temizlenen örnekler 'die'lar üzerine oturtuldu. Üretici firmanın talimatlarına göre restorasyon ve diş yüzeyinin hazırlanmasından sonra restorasyonlar Rely X ARC (3M Dental Products, St.Paul, USA)'dual cure' kompozit rezin siman ile simante edildi. Marjinal Adaptasyonun İncelenmesi Simantasyonu yapılan örnekler sıcaklığı 37 0 C'ye ayarlanan etüvde, sentetik tükrük içinde 1 gün bekletildikten sonra başlangıç marjinal adaptasyon incelemeleri yapıldı. Marjinal adaptasyon incelemesi için stereomikroskoptan (Nikon, SMZ-2T, Osaka, Japan) yararlanıldı. Marjinal adaptasyon X40 büyütmede incelendi (Resim 2}. Resim 1: Prepare edilmiş ve simantasyonu yapılmış diş Kavite preparasyonları tamamlanan dişlerden lastik esaslı bir ölçü maddesi (Permagum, ES- PE Dental-Medizin, Seeteld, Germany) ile ölçü alındı. Dişlerden elde edilen ölçüler içine poliüretan esaslı 'die 1 (AlphaDie MF, Schütz-Dental GmbH, Rosbach, Germany) materyali döküldü. Bu işlemden sonra prepare edilen dişler kullanılacak üç farklı restorasyon tipi için her grupla 10 adet olacak şekilde üç gruba ayrıldı. Resim 2: incelenen örneklerin stereo mikroskoptaki görüntüsü Marjinal adaptasyonları incelenen örneklere skorlar verildi. 5 Verilen skorlar ve karşılıkları şöyleydi; Skor 1 Marjinal açıklık ve eksiklik yok, Skor 2 Önemsiz marjinal düzensizlikler, Skor 3 Şiddetli marjinal düzensizlikler, Skor 4 Tabanı görülebilen marjinal açıklık, Skor 5 Şiddetli marjinal açıklık, tabanı görmek çok zor veya mümkün değil. Skorlama işlemleri mine-siman ve restorasyon-siman ara yüzlerinde ayrı ayrı yapıldı. 111

3 C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2 Yapay Yaşlandırma Marjinal adaptasyonu incelenen örneklerin klinik başarısını ortaya koymak için test edilen örnekler dört (arklı yapay yaşlandırma işlemine maruz bırakıldı. Örneklere sırasıyla şu işlemler yapıldı; 1- % 75' lik sulandırılmış alkolde 96 saat bekletildi, 2- Her bir Örneğe 300 gram ağırlık altında 1 saat diş fırçası/diş macunu abrazyonu uygulandı, 3- Örneklerin santral fossalarına 1.7 Hz. Frekansında yaklaşık 5 kg. kuvvet 5000 kez uygulandı. 4- Termosiklus uygulaması için örnekler 5 ve 55 0 C'Iik su banyolarının her birinde 30 sn. tutuldu. Banyolar arası geçiş süresi 2 saniye olarak ayarlandı ve bu işlem 1200 kez tekrarlandı. Yapay yaşlandırma işleminden sonra örneklerin marjinal adaptasyonları tekrar incelendi. Değerlendirme yapılan gruplar arasındaki farklılıkları araştırmak için t Testi (t-method) ve Eşleştirilmiş 1 Testi (Paired Sample t Test) uygulandı. Bu değerlendirmeler SPSS Windows 8.0 paket programında yapıldı. Başlangıç marjinal adaptasyon skorları baz alınarak yapay yaşlandırma sonrasındaki marjinal adaptasyon skorları arasındaki fark değerlendirildi. BULGULAR Standart olarak alt üçüncü molar dişlere açılan inley kavitelere Rely X ARC "dual-cure" kompozit rezin simanıyla yapıştırılan seramik ve "ceromer" inleylerin başlangıç ve yapay yaşlandırma sonrası marjinal adaptasyon skorları gruplar arasında değerlendirildi. Restorasyon grupları açısından mine-siman ve restorasyon-siman arayüzlerindeki marjinal adaptasyon skorlarının ortalama değerleri ve standart sapmaları Tablo ll'de gösterilmiştir. TabloII: Marjinal adaptasyon skorları ortlalama değerleri ve standart sapmaları IPS EMPRESS TARGIS VİTADUR ALPHA Okluzal Mine-Siman ± ± ± ± ± ±1.5 Okluzal Restorasyon-Siman ± ± ± ± ± ± 1.42 Proksimal Mine-Siman P0 1.6± ± ±1.58 P1 2.2± ± ±1.66 Proksimal Restorasyon-Siman P0 1.5 ± ± ±1.44 P1 2.0± ± ±1.76 O0:Başlangıçtaki okluzal O1:Yapay yaşlandırma sonrası okluzal P0: Başlangıçtaki proksimal P1: Yapay yaşlandırma sonrası proksimal Tablo 2: Marjinal adaptasyon skorları ortalama değerleri ve standart sapmaları langıç marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p(0.05). IPS Empress ve Vitadur Alpha gruplarında, proksimaldeki mine-siman ve restorasyon-siman arayüzlerinde başlangıç marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p<0.05). Yapay yaşlandırma sonrası, okluzaldeki mine-siman arayüzünde Targis grubunda marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p(0.05). Yapay yaşlandırma sonrası, proksimaldeki mine-siman arayüzünde marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Yine yapay yaşlandırma sonrası, okluzaldeki ve proksimaldeki restorasyon-siman arayüzlerinde IPS Empress ve Vitadur Alpha gruplarında marjinal adaptasyon açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p(0.05). TARTIŞMA Yapıştırıcı siman, diş ile restorasyon arayüzünde erozyon ya da çözünmeye karşı dirençli olmalıdır, Arayüzdeki siman matriksin bozulması, marjinal defektlerde sekonder çürük başlangıcı ile sonuçlandığı için restorasyonun başarısız olmasına neden olabilir ya da simanın devamlı olarak çözünmesi restorasyonun kaybına neden olabilir. 6 Çözünürlük ve parçalanma özellikleri farklı olan simanlar hakkında bugüne kadar birçok laboratuvar çalışması yapılmıştır. Klinik değerlendirmenin zor olması açısından in vitro çalışmalar önemlidir, ancak bazı klinik şartların laboratuar ortamında oluşturulmaya çalışılması, sonuçların güvenirliği açısından gereklidir. Özellikle bu gibi testlerde kullanılan solüsyonların kimyası oldukça önemlidir. Bu solüsyonlar oral kavitenin kompleksliğine benzemekle birlikte oral kavitenin sıcaklık ve ph değişimlerini taklit edemedikleri için bu testler sadece statik çözünürlük testlerini belirlerler. Bunun için ayrıca termal ve mekanik testlerde uygulanmaktadır. 7,8,9,10 Bu çalışmada tüm örnekler çalışma süresince sentetik tükrük içerisinde saklandı. Kenar uyumlarının değerlendirilmesinden önce ise 96 saat %75'lik alkol içerisinde bekletildi. Krejci ve ark. 10 kimyasal solüsyonların termal ve mekanik testler ile birlikte uygulandığında, seramik inleylerde marjinal adaptasyonun bozulmasına neden olduğunu bildirmişlerdir. Başlangıç ve sonuç marjinal adaptasyon değerlendirmelerinde, Krejci ve ark 10 'nın sonuçlarını destekler şekilde, bizim çalışmamızda da bu testlerin okluzal yüzeyde marjinal adaptasyon bo- Vitadur Alpha grubunda, okluzaldeki mine-siman ve restorasyon-siman arayüzlerinde baş- 112

4 C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2 zukluğuna sebep olduğu gözlendi. Marjinal uyumsuzluk bölgesi ise genel olarak mine-siman ara yüzü olarak belirlendi. Dietschi ve ark 1 'da, benzer bir in vitro çalışmada, lokalize siman kayıplarını araştırmışlar ve okluzal yüzde daha fazla siman aşınmasına ve aralık oluşumuna rastlamışlardır. Bu sonuçların alınmasında çiğneme kuvvetlerinin ve fırçalama testinin okluzal yüzden uygulanması etkili olabilir. Ancak Dietschi ve ark 11 ve Kawai ve ark, 12 okluzal yüzdeki aşınmaların siman kalınlığı ile ilişkili olduğunu iddia etmişlerdir. Fakat bu çalışmada inley-diş arayüzündeki siman kalınlığı değerlendirilmemiştir. Örneklerde marjinal adaptasyon değerlendirilmesinde temel olarak mine-siman ve restorasyon-siman arayüzleri incelenmiştir. Öncelikle minesiman ve restorasyon-siman arasındaki marjinal adaptasyon değerlendirildiğinde, her üç restorasyon tipinde mine-siman ara yüzünde başarısızlığa daha sık rastlanmıştır. Bu sonuç, simantasyon materyalinin iyi bir marjinal uyum elde edilmesinde, inleyin oturmasından daha fazla etkili olduğunu göstermektedir. Klinik işlemleri tek basamaklı hale getirmek uygulamada kolaylık ve zaman kazancı sağlamak amacı ile geliştirilen tek şişe adeziv sistemler, primer ve bağlayıcı ajanı bir arada sunmaktadır. Bu yeni geliştirilen sistemlerin hemen hepsinde nemli dentine bağlanma amaçlanmıştır. Bu sistemlerin içeriğindeki aseton 'su kovucu (water-chaser) işlevine sahiptir ve primerin nemli dentinde etkisini artırmakladır. 13,14 Çalışmada kullanılan Rely X ARC ile birlikle kullanılan Single Bond, nemli denline uygulanmak üzere geliştirilmiştir. Ancak çalışma sonunda, mine-siman arayüzünde daha fazla başarısızlık gözlenmiştir. Belli ve ark. 15 yaptıkları bir in vitro çalışmada, tek basamaklı bir bağlayıcı ajan ile oldukça düşük bağlanma dayanımları elde etmişlerdir. Araştırıcılar bunu, laboratuar şartlarında uygun nemli dentin yüzeyinin sağlanamamasına bağlamışlardır. Canlı bir dişte tübüllerden gelen sıvı ile oluşan nemliliğin, çekilmiş bir dişlen farklı olduğu için, bizim çalışmamızda da mine-siman arayüzünde daha fazla başarısızlık gözlenmiştir. Targis içeriğinde cam partikülleri bulunduran bir indirekt rezin materyaldir. Bu nedenle rezin esaslı bir yapıştırıcı siman ile birlikte kullanıldığında iyi bir restorasyon-siman arayüz bağlantısı elde etmek beklenebilir. Bizim çalışmamızda da bunu destekler şekilde Targis inleyler restorasyon-siman arayüzünde daha başarılı bulunmuştur. Bu çalışmada üç farklı inley materyali kullanılmıştır. Bunlardan ikisi seramik, biri ise cam partikülleri içeren rezin esaslı bir materyaldir. Bu çalışmada seramik örneklerin restorasyon-siman arayüzünde başarısızlık gözlenmiştir. Okluzal ve proksimal bölgeler ayrı ayrı değerlendirildiğinde ise, her üç inley materyali ile okluzal yüzde daha fazla başarısızlık olduğu görülmüştür. Bu sonuç, okluzale uygulanan testlerin simanın stabilitesini olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Simantasyon sonrası yapılan marjinal adaptasyon incelemelerinde, marjinlerdeki taşkınlık ve eksikliklerin inleylerin başarısında çok önemli olduğu görülmüştür. Bu yüzden simantasyon işlemi için, klinikte daha uzun süre ve dikkat harcanması restorasyonun başarısını büyük ölçüde etkileyecektir. Elde edilen sonuçlar, ağız içi ortamdaki yıpratıcı etkilerden okluzal yüzeylerin daha fazla etkilenebileceğini göstermiştir. Bu yüzden restorasyon ve rezin simanın üstün fiziksel özelliklere sahip olması uzun dönemdeki klinik başarı için gereklidir. KAYNAKLAR 1. Burke FJT, Oualtrough AJE. Aesthetıc inlays: composite or seramic?. Br Dent J, 176: 53-60, McCabe JF. Applied dental materials. Oxford: Blackwell Scientifıc Publication, 145-6, Schaffer H, Zobler C. Complete restoration with resin-bonded porcelain inlays. Quintessence int, 22: 87-93, Blake-Haskins JC, Mellberg JR, Synder C. Effect of calcium in model plaque on the anticaries activity of fluoride in vitro. J DentRes, 71:1482-6, van Dijken JWV, Hörsledt P. Marginal breakdown of fired ceramic inlays cemented with glass polyalkenoate (ionomer) cement or resin composite. J Dent, 22:265-72, Knibbs PJ et al. A laboratory and clinical evaluatıon of three luting cements. J Oral Rehabil,16: , Behr M, Rosentritt M, Leibrock A, Schneider-Feyrer S, Handel G. In-vitro study of fracture strenght and marginal adaptation ot fibre-reinforced adhesive fixed partial inlay dentures. J Dent, 27: 163-8, Carracho AJL, Chappell RP. Glaros AG, Purk JH The effect of storage and thermocyclıng on the shear strenght of three dentınal adhesives. Quintessence int. 22: Dietschi D, Moor L. Eval uation of the marginal and internal adaptation of different ceramic and composite inlay systems after an in vitro fatigue test. J Adhesive Dent, 1: 41-56, Krejci l, Lutz F, Reimer M. Marginal adaptation and tit of adhesive ceramic inlays. J Dent, 21:39-46, Dietschi D, Maedet M, Holz J. in vitro evaluation of marginal fit and morphology of fired ceramic inlays. Ouintes sence Int, 23: 271-8, Kawaı K, Isenberg BP, Leinfelder KF. Etfect of gap dimension on composite resin cement wear. Ouintessence lnt, 25:53-8, Gwinnett AJ. Moıst vs dry dentin: its effect on shear bond Strenght. Am J Dent, 5: 127-9, Kanca J. Effect of resin primer solvents and surlace wetness on resin bonding to wet dentin surfaces. Am J Dent Assoc, 123: 35-43, Belli S, Özer F, Şano H, Pereira P, Tagami J. Kalan dentin kalınlığının black Il slot kavitelerde gerilim kuvvetleri karşısında bağlanma dayanımlarına etkisi. Atatürk Ünıv Diş Hek Fak Derg,3: 1-6,

5 C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4. SAYI: 2 Bu çalışına, Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalında, Dt. Atilla Gökhan Özyeşil tarafından, Doç.Dr. Bülent Kesim danışmanlığında hazırlanan aynı isimli 'Doktora Tezi' temel alınarak hazırlanmıştır. Çalışma, Selçuk Üniversitesi, Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir. Yazışma Adresi: Dr.Dt. Atilla Gökhan Özyeşil Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi AD , Kampus, KONYA agozyesil@yahoo.com 114