KAPTAN PAŞA ve HUKUKÎ STATÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KAPTAN PAŞA ve HUKUKÎ STATÜSÜ"

Transkript

1 KAPTAN PAŞA ve HUKUKÎ STATÜSÜ Dr. Aybars PAMİR* GİRİŞ Makalemizle, Osmanlı Devleti'nde oldukça geç gelişen ve zamanla devlet örgütünün en önemli kurumlarından biri haline gelen Kaptan Paşalığın hukukî statüsünü devletin kuruluşundan yıkılışına kadarki süreçte incelemek amaçlanmıştır. Aslında, daha ziyade bir kara devleti olarak temelleri atılan Osmanlı Devleti, kısa sürede genişleyerek önemli bazı kıyı ve adalara da hakim olmuş, bu durum denizciliğin zamanla önem kazanması sonucunu doğurmuştur. İşte "Kaptan Paşalık" bu gelişmeler sonucunda oluşan bir devlet kurumudur. Kaptan Paşalık devletin diğer kurumları gibi zaman içinde kendi gelenek ve kurallarını oluşturmuştur. Tarihin en büyük devletlerinden birini kurmuş olan Osmanlılar'in sadece bir kara devleti olmayıp, denizciliğe de gereken önemi vermeleri Kaptan Paşalık makamına atfettikleri yüksek değerle açıklanabilir. 1. GENEL OLARAK Osmanlı merkez örgütünün yöneticilerinden biri olan "Kaptan Paşa (Kaptan-ı Derya)" önemli denizaşırı eyaletleri ve adaları yönetmek, ayrıca donanmanın her an güçlü tutulmasını sağlamakla görevliydi.' O, aynı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. 1 ÜÇOK, Coşkun -MUMCU, Ahmet - BOZKURT, Gülnihal; Türk Hukuk Tarihi, Ankara, 1996, s.208.

2 40 PAMİR AÜHFDYıl 2ÜÜ4 zamanda Osmanlı Bahriyesi'nin en büyük amiri ve donanmanın başkomutanıydı} "Kaptan Paşa (Kaptan-ı Derya)" unvanı İtalyanca "Capitano" kelimesinden Türkçe'ye geçmiştir. Kelime menşey itibarıyla Lâtince "Capitaneus" veya "Capitanus" kelimelerinden gelmekte olup, XVI. yüzyıldan itibaren Türkler'de "Derya Beyi" unvanının yerine kullanılmaya başlanmıştır. Bu unvanın alınmasında, zamanın denizci kavimleri Venedik ve Cenevizliler'den etkilenildiği doğrudur; ancak bu etkileşim, sözü edilen devletlerdeki teşkilâtın bire bir alınması sonucunu getirmemiştir. 3 Yukarıda söz edildiği gibi, Osmanlı Devleti'nde XVI. yüzyıldan önce Kaptan Paşalık görevini "Derya Beyi" unvanıyla yürüten görevliler mevcuttu. Yıldırım Beyazıt zamanında Gelibolu Tersanesi'nin kurulmasını izleyen tarihlerde Akdeniz (Çanakkale) Boğazı'nm korunması ve Anadolu ile Rumeli arasında irtibat sağlanması gibi görevleri yürütmek üzere derya beyleri görev yapmışlardır. Zamanla devletin genişlemesine paralel olarak donanma ile ilgili işlerin çoğalması üzerine, bu makama daha yüksek rütbede ve yetkideki kişilerin atanması gerekmiştir. 4 Böylece Kaptan Paşalık, denizciliğin gelişmesiyle ortaya çıkan ve oldukça geç gelişen bir yüksek memurluk olarak Osmanlı Devlet Teşkilâtı içindeki yerini almıştır OSMANLI DENİZCİLİĞİNİN GELİŞMESİ ve KAPTAN PAŞALIK MAKAMININ KURULUŞU Daha çok bir kara devleti görünümünde temeli atılan Osmanlı Devleti Marmara Denizi ile yakınlığı, Rumeli kıyısında bazı yerlerin işgali ve oralara yerleşilmesi sonucu denize dönük bir politika izlemeye başlamıştır. Zaman içinde Ege Denizi, Karadeniz kıyıları ve Akdeniz sahillerindeki çeşitli bölgeler de Osmanlı topraklarına katılınca donanmaya ve deniz gücüne duyulan ihtiyaç artmıştır. Henüz devletin ilk zamanlarında Karamürsel'de ve Karesi Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılmasından sonra da Aydmcık'ta birer tersane kurulmuş, onları İzmit'in Bizans'tan alınmasından sonra burada kurulan tersane izlemiştir. Osmanlılar'in Rumeli'ye yerleşmesinden sonra bölgenin elde tutulması ve gerektiğinde süratle asker sevkedilebilmesi, özellikle de Boğazlar ve Marmara sahillerinin Venedikliler'den korunabilmesi için Gelibolu'da da bir tersane oluşturulmuştur. Bu gelişmelerle birlikte Osmanlı donanma faaliyetlerinin XIV. yüzyılın son yarısından itibaren bir gelişme 2 UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, Ankara, 1988, s PARMAKS1ZOĞLU, İsmet; Kaptan Paşa, İslâm Ansiklopedisi, C: VI, İstanbul. 1967, s.206. * PARMAKS1ZOĞLU; a.g.m., s MUMCU, Ahmet; Divan-ı Hümayun, Ankara, 1986, s.54.

3 C.53 Sa.3 KAFfAN PAŞA VE HUKUKİ STATÜSÜ 41 sürecine girdiği görülmektedir. Ancak, devletin deniz gücü henüz Venedik, Ceneviz gibi denizcilikte ileri gitmiş bazı devletlerin filolanyla rekabet edebilecek derecede değildir. 6 Yıldırım Beyazıt Batı Anadolu'daki Saruhan, Aydın ve Menteşe Beylikleri'ni ortadan kaldırıp ülkesinin sınırlarını Ege Denizi'ne kadar genişlettikten sonra, bu denizde ilk donanma faaliyetlerini başlatmıştır. 7 Osmanlı denizciliğinde XV. yüzyılın ilk yarısından itibaren büyük bir canlanma görülmektedir. Nitekim, Çelebi Mehmet zamanında Venedik Donanması'na önemli zararlar verilmiş 8 ; II.Murat döneminde ise Trabzon Rum İmparatorluğu vergiye bağlanmıştır." Fatih Sultan Mehmet dönemi Osmanlı denizciliğinde bir dönüm noktası sayılır. Geçmiş dönemlerde denizcilikte ileri gitmiş çeşitli devletlerin tarihleriyle ilgili eserleri inceleyerek bu devletlerin donanmalarıyla ilgili fikirler edinen Fatih, özellikle Venedikliler'e karşı kuvvetli bir donanma gücünün meydana getirilebilmesi için çalışmalarda bulunmuştur. İstanbul'un fethinden sonra tersaneyi önce Kadırga Limanı'na, daha sonra da Halic'e naklettiren Fatih, kurdurduğu gemi inşaat tezgâhları sayesinde yeni donanma inşasına girişmiştir. Boğaz etrafındaki ve Ege Denizi'ndeki kimi adaları zaptederek sahillerin güvenliğini de sağlayan bu Padişah'ın denizcilik alanındaki girişimleri sonucunda, Osmanlı Donanması akın donanması olmaktan çıkıp bir savaş donanması halini almaya başlamıştır. 10 Osmanlı Devleti'nin Yakındoğu ve Doğu Akdeniz'deki yükselişi ve Türk denizciliğinin evrensel bir gelişme göstermesi ise ILBeyazıt Dönemi ( )'ne rastgelmektedir. Bu Padişah açık denizlere hakim bir deniz gücüne sahip olunmadığı sürece Venedikliler'le başedilemeyeceğini, dolayısıyla devletin geleceği için Doğu Akdeniz'de deniz hakimiyetinin kurulmasının çok önemli olduğunu anlamıştır. ILBeyazıt bu amaçla Osmanlı Donanması'nı yeni bir tarzda teşkilâtlandırma gereğini duymuş; 1495'de devrin en büyük denizcisi Kemal Reis'i devlet hizmetine alarak Türk denizcilik tarihinde "Büyük Türk Donanma Kaptanları" çağını açmıştır." II.Beyazıt'tan sonra padişah olan Yavuz Sultan Selim döneminde gelişimini sürdüren Osmanlı denizciliği. Kanunî Sultan Süleyman 6 GENCER, Ali İhsan; Bahriyede Yapılan Islahat Hareketleri ve Bahriye Nezaretinin Kuruluşu, Ankara, 2001, s.6,7. 7 Yıldırım Beyazıt dönemindeki sözü edilen gelişmelerle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı; Osmanlı Tarihi, C: I, Ankara, 1982, s.260 vd. 8 UZUNÇARŞILI; Osmanlı Tarihi, C: I, s.353 vd. 9 GENCER;.a.g.e.,s YÜCEL, Yaşar-SEVİM, Ali; Türkiye Tarihi, C.: II,Ankara, 1990,s GENCER; a.g.e.. s.9,10. - ILBeyazıt döneminde denizcilik alanında kaydedilen gelişmelerle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; SAKAOGLU, Necdet; Bu Mülkün Sultanları, İstanbul, 1999, s.126.

4 42 PAMIR AUHFDYıl 2004 döneminde en parlak devrini yaşamıştır. Bu Padişah zamanında Osmanlı Devleti denizcilikte Avrupa'nın denizci devletlerinden daha üstün bir konuma gelmiş, sonuçta Karadeniz ve Kızıldeniz'den sonra Akdeniz de bir Türk gölü haline getirilmiştir. 12 İşte, sözü edilen gelişmelerin bir sonucu olarak XVI. yüzyılın ortalarından itibaren bahriye teşkilâtının başında yer alan kişi Kaptan Paşa (Kaptan-ı Derya) adıyla anılmaya başlanmış ve devlet örgütünün en önemli yöneticilerinden biri olmuştur. 3. KAPTAN PAŞA'NIN ATANMASI Kaptan Paşa'nın mutlaka denizcilikten yetişmiş olması gerekmemekteydi. Eyalet valilerinden veya kubbealtı vezirlerinden herhangi biri de kaptan paşalığa atanabilirdi. Ancak bu usulden çoğu kez zarar görülmüş ve türlü zamanlarda kaptan paşalığa devamlı surette denizcilikten gelen kişilerin atanması yolunda kanunlar çıkarılmıştır. Ancak kaptan paşalığa denizcilikten gelen birinin tayininde de kesin bir usulün saptanamadığı göze çarpmaktadır. Bazen Kaptan Paşa'dan sonra en büyük donanma komutanı olan "Kapudâne-i Hümayun" denilen amiral, bazen Kaptan Paşa Eyaleti'nde bulunan sancakbeylerinden biri, bazen de tersane reisi ya da tersane kethüdası bu makama getirilebilmiştir. "Kaptan Paşalık" makamına atama yapıldığı zaman, atanan kişinin rütbesine; yani beylerbeyi veya vezir olmasına göre belirli sayılarda top atılması kanundu.' 3 Kaptan Paşa olarak tayin edilecek kişi Bâb-ı âlî'ye davet olunur, kendisine Vezir-i azam huzurunda kaptan paşalığa tayin edildiğine dair ferman okunurdu. Ardından kürk giydirilen yeni Kaptan Paşa alayla birlikte Tersane'ye götürülür, orada da bir tören yapılırdı. 14 Kanunî Sultan Süleyman döneminde Barbaros Hayrettin Paşa'nın kazandığı Preveze Zaferi (1539) ile Akdeniz'in Türk egemenliğine geçmesi süreci tamamlanmış sayılır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz.; YÜCEL, Yaşar - SEVİM, Ali; Klâsik Dönemin Üç Hükümdarı ; Fatih - Yavuz- Kanunî, Ankara, 1991, s.188 vd. - AFETİNAN, A.; Pirî Reis'in Hayatı ve Eserleri, Ankara, 1992, s SAKAOĞLU; a.g.e., s UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.414, yılında Nasuhzâde adıyla da bilinen Kapudâne-i Hümayun Ali Bey'e vezirlikle birlikte Kaptan Paşalık ve Cezayir Eyaleti verilirken düzenlenen tören konuyla ilgili güzel bir örnek teşkil etmektedir: Ali Bey Bâb-ı âlî'ye davet edilmiş, Hazine Odası'nda otururken vezirlik takımı hazırlanmış ve kendisi Sadrazam'ca kabul olunmuştur. Sadrazam, Ali Bey'i karşılamak üzere ayağa kalktığı sırada Ali Bey etek öpmüş, ardından Sadrazam'ın oturmasını müteakip o da oturmuştur. Birlikte otururlarken kahve ve çubuk içilmiş, bir süre özel sohbet edilmiş, o sırada şerbet, buhur tütsüsü ve gülsuyu getirilerek ikram edilmiştir. Bir süre sonra Bâb-ı âlî ricali Sadrazam'ın huzuruna girip yerlerine oturmuşlar, teşrifatçının

5 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKÎ STATÜSÜ 43 Osmanlı Devleti'nde, devletin diğer yüksek rütbeli memurları gibi Kaptan Paşa'nın atanmasında da büyük ve gösterişli törenlerin düzenlenmesi birer Kamu Hukuku geleneği sayılmış ve yüzyıllar boyu sürdürülmüştür. 4. KAPTAN PAŞA'NIN GÖREV ve SORUMLULUKLARI Yukarıda anlatılan gelişim çerçevesinde, zamanla devletin vazgeçilmez kurumlarından biri haline gelen ve kökleşen "Kaptan Paşalık" makamının önemli görev ve sorumlulukları bulunmaktaydı. Bu görev ve sorumluluklar yakından incelendiğinde, Kaptan Paşa'nın hem bir idareci, hem de bir komutan olarak devlet teşkilâtı içinde çok önemli bir yeri işgal ettiği kolayca anlaşılabilmektedir. A. Divan-ı Hümayun'un Bir Üyesi Olarak Çalışmak Kaptan Paşa'nın en önemli görevi Divan-ı Hümayun toplantılarına katılarak denizcilikle ilgili sorunları çözüme ulaştırmaktı. Kaptan Paşa Divan-ı Hümayun'un doğal bir üyesiydi. XVII. yüzyıl başlarında Osmanlı merkez örgütünü yerinde görüp inceleyen ünlü tarihçi Baudier, Kaptan Paşa'nın Divan-ı Hümayun'a katıldığını, eğer rütbesi vezir değilse bütün paşaların en arkasında yer aldığını; eğer rütbesi vezir ise Vezir-i azam'a işareti ile Ali Bey ayağa kalkmış ve vezirlik fermanı Reisülküttap Efendi tarafından okunduktan sonra kendisine vezirlere mahsus serâsere kaplı samur kürk giydirilmiştir. Ali Bey kürkü giydikten sonra Sadrazam'ın eteğini öpmüş ve O'nun kendisine salonun ortasına kadar eşlik etmesini müteakip Bâb-ı âlî ricali tarafından aşağı divanhanenin ortasına kadar götürülmüştür. Aşağıdaki binek taşında ata bindirilen Vezir Ali Paşa, Çavuşbaşı ve maiyeti tarafından alayla birlikte Kireç İskelesi'ne getirilmiş, oradan da kendisi filika ve kayıklarla Tersane'ye geçmiştir. Tersane iskelesine çıkan Ali Paşa'yı orada kanun gereği Tersane Emini ile birlikte Tersane Kethüdası birlikte karşılamışlardır. Tersane'ye geldikten sonra doğruca, Tersane'nin Büyük Köşkü'ne geçen Kaptan Paşa, kahve içildikten sonra Çavuşbaşı'ya ve icabeden diğer kişilere hil'ât giydirmiş, ardından da Tersane ricalinin tebriklerini kabul etmek üzere Divanhane'ye geçmiştir. Burada Tersane Şeyhi'nin dua okumasını müteakip Kaptan Paşa'ya sincap kürkü giydirilmiş, ardından da mehter marşı eşliğinde kutlama merasimine geçilmiştir. Ali Paşa, tayininin üçüncü gününde teşekkür olarak Bâb-ı âlî'ye gidip Sadrazam'ı ziyaret etmiştir. Burada Bâb-ı âlî ricali kendisini karşılamış ve önüne düşerek kendisini Sadrazam'ın huzuruna götürmüştür. Kaptan Paşa oradan ayrılırken Sadrazam kendisine odanın ortasına kadar eşlik etmiş, o da binek taşında Sadrazam tarafından kendisine hediye edilen atına binerken teşekkür anlamında atın yularını öpmüş ve doğruca Şeyhülislâm'ı ziyarete gitmiştir. Kaptan Paşa'nın teşekkür ziyaretlerinden altı gün sonra Mir-i alem tarafından tuğları, nişancı tarafından da vezirlik diviti Tersane'ye götürülmüştür. (UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.418,419).

6 44 PAMIR AUHFDYıl 2004 daha yakın bir yerde oturduğunu belirtmiştir. 15 XVII. yüzyılın ikinci yarısında yazılan Tevkiî Abdurrahman Paşa Kanunnamesinde ise, Kaptan Paşa'nm ancak vezir ise; o da arz günlerinde Divan-ı Hümayun'a katılabileceği ifade edilmiştir. Son dönemlerdeki araştırmalarda da Kaptan Paşa'nm ancak "vezir" ise Divan-ı Hümayun üyesi sayılabileceği ortaya konmuştur. Şu durumda Baudier'in "Kaptan Paşa vezir değilse de Divan-ı Hümayun'a katılır, ancak en arkada yer alır" ifadesi şöyle yorumlanabilir: Vezir rütbesinde olmayan yöneticiler Divan-ı Hümayun üyesi sayılmazlar. Bu durumda Kaptan Paşa vezir rütbesinde değilse, sadece kendisinden bilgi alınmak üzere oraya çağrılmış olabilir. 16 Yoksa, kendisinin Divan-ı Hümayun'un doğal üyesi olabilmesi için mutlaka vezir rütbesinde olması gerekir. 17 İşte, Kaptan Paşa vezir rütbesinde ise, arz günlerinde Divan-ı Hümayun'a gelip derecesine göre diğer vezirlerin yanında otururdu. Denizcilik işleriyle ilgili olup Divan-ı Hümayun'a gelen davalar kendisine havale edilir, Kaptan Paşa bu davalar için şahsına ayrılan yerde oturur ve gereken kararları verirdi. 18 Divan-ı Hümayun'da önceleri üzengi ağalarıyla müşterek bir sofraya oturan Kaptan paşalar, zamanla itibarları çoğalınca müstakil bir sofra sahibi de olmuşlardır. 19 Kaptan Paşa'nın Divan-ı Hümayun'a katılabilmesi açısından bir özelliği daha dikkat çekmektedir: O, her yıl Donanma ile uzun bir süre için denizlere açılır ve merkezden uzaklaşırdı. Denizlerde olduğu sürece Divan-ı Hümayun toplantılarına katılabilmesi de elbette mümkün olamazdı. Divan-ı Hümayun'da onu temsil edecek bir görevlinin bulunup bulunmadığı konusunda elimizde bilgi bulunmamaktadır. Ancak bu durumda, Kaptan Paşa İstanbul'da değilken devletin çok önemli işlerinden sayılan denizcilik 15 BAUDİER, Michel; Türkler'in Padişahı, Büyük Senyörün Sarayı ile Saray Erkânına Ait Genel Tarih, (1625?), Türk Tarih Kurumu Kitaplığındaki Basılmamış Çeviri, s. 102'den nakleden; MUMCU; a.g.e., s MUMCU, a.g.e., s.54, Aslına bakılırsa, denizcilik alanındaki gelişime paralel olarak Kaptan Paşalara zaman içinde vezirlik payesinin verilmesi zorunluluk halini almıştır. Şöyle ki; Kaptan Paşalar ilk zamanlarda beylerbeyi rütbesinde ve teşrifat derecesi itibarıyla da Budin Eyaleti'nden sonra gelmekte idiler. Zamanla teşrifattaki dereceleri, deniz zaferlerinin bir sonucu olarak Anadolu Bcylerbeyliği'nden sonra gelmeye başlamıştır. Ancak bir süre sonra bu da kâfi gelmeyerek kendilerine vezirlik rütbesinin verilmesi zorunlu hale gelmiştir. Böylece XVII. yüzyılın ortalarından itibaren Kaptan Paşalara vezirlik ya bu makama atanma sırasında, ya da atanmadan pek kısa bir zaman sonra verilmeye başlanmıştır. Bu suretle vezirlik Kaptan Paşalığın esas rütbesi olmuştur. (PARMAKSIZOĞLU; a.g.m., s.208). 18 MUMCU; a.g.e.. s.54,55 - UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s PARMAKSIZOĞLU; a.g.m., s.208. Hlututkşiı

7 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKİ STATÜSÜ 45 konularının Divan-ı Hümayun'da görüşülmüyor olduğunun da kabul edilmesi gerekmektedir. 20 Kaptan Paşa'nın bu yönü itibariyla Rumeli Beylerbeyi ile bir benzerlik gösterdiği söylenebilir; çünkü en yüksek beylerbeyi olan Rumeli Beylerbeyi, ancak görev yerinden ayrılıp İstanbul'a gelirse Divan-ı Hümayun toplantılarına katılır ve bir merkez yöneticisi gibi çalışırdı. 21 Kaptan Paşa'nın Divan-ı Hümayun'dan başka değişik divanlarda da görevi bulunmaktaydı. Bu divanlar içinde en önemlisi, kuşkusuz Vezir-i Azam'ın Divanı olan İkindi Divanıydı. Divan-ı Hümayun'da karara bağlanması gereksiz görülen işler ile doğrudan doğruya Vezir-i azam'ın çalışma alanına giren işler İkindi Divanı'nda görüşülürdü. Divan-ı Hümayun toplantılarının öğle vaktine kadar bitirilmesi kanun olduğu için, orada görüşülemeyen konular da İkindi Divanı'nda karara bağlanır, ancak daha sonradan tekrar Divan-ı Hümayun'da görüşülebilirdi. 22 Divan-ı Hümayun'un tam anlamıyla işlediği dönemlerde rolü önemsiz olan İkindi Divanı Divan-ı Hümayun'un XVII. yüzyıldan itibaren silikleşmeye başlaması üzerine bu divanın yerini almıştır. 23 İkindi Divanı'na Nişancı hariç, Divan-ı Hümayun'a katılan üyelerin ihtiyaca göre hepsi ya da bir bölümü katılırdı. Bu görevliler arasında kuşkusuz Kaptan Paşa'nın da adı vardır. Öte yandan Kaptan Paşa'nın, hemen karara bağlanması gerekli, çok ivedi ve önemli bir durumla karşılaşıldığı zaman Padişah başkanlığında toplanan Ayak Divanı'nda da yeri bulunmaktaydı; çünkü bu divanda Divan - ı Hümayun üyeleri ve gerekli görülen tüm devlet adamları hazır bulunurdu. 24 Yine, çok büyük bunalım anlarında Padişah veya Vezir-i azam'ın, devlet yönetiminde çalışan ve çalışmış tüm belli başlı görevlileri topladığı ve herkesin görüşünü serbestçe söyleyebildiği Meşveret Yöntemi'nde 25 de Kaptan Paşa'nın yerinin olacağı tartışılmayacak kadar açıktır. 20 MUMCU; a.g.e.,s ÜÇOK - MUMCU - BOZKURT; a.g.e., s AYDIN, M. Akif; Türk Hukuk Tarihi, İstanbul, 1999, s "İkindi Divanı" ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; CİN, Halil - AKGÜNDÜZ, Ahmet; Türk Hukuk Tarihi, C: I, Konya, 1989, s ÜÇOK - MUMCU - BOZKURT; a.g.e., s UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s MUMCU; a.g.e., s.142, Bu divan, Padişah'm karşısında hiç kimse oturamayacağı için "Ayak Divanı" adını almıştır. Ayak Divanı ile ilgili ayrıntılı bilgi ve bir örnek için bkz., UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı; Osmanlı Devleti'nin Saray Teşkilâtı, Ankara, 1988, s.225, Meşveretin toplanmasıyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz, SHAW, S.J.; Between Old and New, Cambridge, 1971, s.73-mumcu; a.g.e., s.160.

8 46 PAMİR AÜHFDYıl 2004 Kaptan Paşa'nın Tersane'de de davalara bakma görevinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Kaptan Paşa bir davayı kendisi çözümleyebileceği gibi, lüzum gördüğünde onu kadı mahkemesine de havale edebilirdi. Kaptan Paşa donanma ile sefere çıktığı zaman da, kendi huzurunda ceza ve hukuk davalarını dinler, onları karara bağlardı. Donanmada bir de kadı bulunur, Şer'î hükümleri o verirdi. 26 Gelinen bu noktada, Kaptan Paşa'nın "Siyaseten Kati" yetkisinden de söz etmek gerekmektedir. Bilindiği gibi İslâm Devleti hükümdarlarına, devlete zararlı oldukları kanısına vardıkları kimseleri öldürebilmeleri yolunda bir hak tanınmıştır. "Siyaseten Kati" adı verilen bu hakkın kullanılabilmesi için Şeyhülislâm'dan bir fetva alınmaktadır. 27 Osmanlı Devleti'nde Siyaseten Kati yetkisi tamamen Padişah'a ve bazı istisnalarla onun mutlak vekili olan Vezir-i azam'a aittir. Diğer devlet adamları, bu nedenle takdir haklarını kullanarak doğrudan "siyaset" emri veremezler. Bu konuda onlara Padişah veya Vezir-i azam tarafından yetki verilmiş olmalıdır. 28 Devletin yüksek memurlarından ve en yetkililerinden biri olarak Kaptan Paşa da, Padişah veya Vezir-i azam'dan aldığı yetkiye dayanarak, sefer sırasında gerekirse idam hükmünü verebilirdi. Şüphesiz barış zamanında da, tersane bölgesinin asayişini sağlamak üzere Siyaseten Kati yetkisini kullanabilirdi. 29 Görüldüğü gibi, Kaptan Paşa'nın çeşitli divanlarda yargılama yetkisi mevcuttur. Denizcilik gibi oldukça önemli bir alandaki yargılama yetkisinin Kaptan Paşa tarafından kullanılması bir yandan devlet işlerinde işbölümünün başarıyla uygulandığını göstermekte, bir yandan da devletin düzenli bir hiyerarşiye tabi olduğunu kanıtlamaktadır. B. Donanmaya Komuta Etmek Osmanlı Devleti 'nin ilk zamanlarında Padişah veya Vezir-i azam'in, onlar savaşa katılmadıkları zaman ise "Serdar" tayin edilen bir vezirin donanmaya komuta ettiği görülmektedir. Zamanla Akdeniz ve Karadeniz'in Türk egemenliğine girmesiyle donanmanın önemi artmış, kaptan paşalar da deniz savaşlarının komutasında yer almaya başlamışlardır. Bir süre "Serdar" olarak donanmanın başına atanan vezirin emri altında, çifte kumanda sistemi içinde görev yapan kaptan paşalar, bu sistemin UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.417. ÜÇOK-MUMCU-BOZKURT; a.g.e., s.82. MUMCU, Ahmet; Siyaseten Kati, Ankara, 1963, s.83. PARMAKSIZOĞLU; a.g.m., s.208- UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.417.

9 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKÎ STATÜSÜ 47 zararlarının anlaşılması üzerine, zamanla donanmanın tek yetkili kişisi durumuna yükselmişler ve komutasını üstlenmişlerdir. 30 Donanma'nın başkomutanı olarak Kaptan Paşa herşeyden önce II. Beyazıt döneminden itibaren Doğu Akdeniz'de ticaret güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiştir. Bu sebeple her yıl Rûz-i Hızır'ı müteakip donanma ile Akdeniz'e açılan Kaptan Paşa, Fas'a kadar tüm sahilleri tarayarak eyaletinin sancaklarını kontrol eder, bu arada korsanları da izleyip İstanbul'a dönerdi. XVII. yüzyılda Karadeniz'de Rus ve Kazak korsanlarının türemesi üzerine, Karadeniz'in emniyetinin sağlanması görevi de Kaptan Paşalara verilmiştir. Deniz savaşı sırasında Kaptan Paşa'nın donanma ile birlikte savaş alanında bulunması zorunluydu. Kaptan Paşa ihtiyaca göre, bazen kara seferinde de görevlendirilebilirdi. Buna karşılık deniz seferlerine çıkılacağı zaman deniz kuvvetlerinden başka askerî birliklere de ihtiyaç duyulabilir, ancak bu durumda onların komutası, Kaptan Paşa'dan daha kıdemli olan Donanma Serdarı'na bırakılırdı. Kaptan Paşa ise sadece kendi mensuplarının idaresinden sorumlu sayılır, yetkilerini aşması onun görevinden azli sonucunu doğururdu. 31 Kaptan Paşa komutasındaki Osmanlı deniz kuvvetleri başlıca iki sınıfa ayrılmaktaydı: Bu sınıflardan biri sanatkârlardı. Tersane'nin esas erkânı sayılan sanatkârlar kaptanlar, reisler, kalafatçılar, kumbaracılar, marangozlar gibi sanat erbabından oluşmaktaydılar. Onlara "Tersane Ricali" de denilmekteydi. Bu sınıfın maaşları diğer çalışanlara göre yüksek ve dolgundu. Diğer sınıf ise gemilerdeki cenkçi askerlerdi ki, onlara "Azap" adı veriliyordu. Gemilerin kürekçileri ise mahkumlardan, esir edilen Hristiyanlar'dan oluşmaktaydı. Harp sırasında donanmaya cenkçi olarak Yeniçeri ve Cebeciler'in de ilâve edildikleri görülmektedir. 32 Kanunî Sultan Süleyman döneminde merkezi Gelibolu Sancağı olmak üzere Kaptan Paşa Eyaleti kurulmuş, bu büyük eyalete bazı sancaklar dahil edilmiştir. 33 Kaptan Paşa Eyaleti'ne bağlı bulunan bu sancaklardan savaş sırasında donanma hizmetine kadar asker gelir, bunlar Kaptan-ı Derya Kalemi'ne kaydolunurlardı. Azapların da ilâvesiyle o tarihlerde bahriye askerlerinin sayısı 6000'i geçkin olarak hesaplanmıştır GENCER; a.g.c, a.g.e., s.15, PARMAKSIZOĞLU;a.g.m.,s.209. ' a GENCER; a.g.e., s.15, Bu sancaklar Gelibolu, Eğriboz, İnebahtı, Midilli, Sığacık, Kocaeli, Mora'da Karlı İli ve Mezestre, Sakız, Trablusgarp'ta Mehdiye, daha sonra da Kıbrıs olarak sıralanabilir. M GENCER; a.g.e., s.16.

10 48 PAMİR AUHFDYıl 2Ü04 Donanma komutanı olan ve amiral durumundaki Kaptan Paşa'dan sonra donanmayı oluşturan filoların komutanlıklarını Beylerbeyi ve Sancakbeyleri yapmaktaydılar. 35 Görüldüğü gibi Osmanlı Donanması Kaptan Paşa komutasında düzenli bir hiyerarşiye tabiydi ve bütün işler bir sistem içinde işlemekteydi. C. Tersanede Düzenlenen Çeşitli Törenlerde Teşrifat Kurallarını Uygulamak Kış mevsimini tersanede geçiren donanmanın bahar ile birlikte denize açılması, tersanede donanma için yeni bir geminin yapılmasına başlanması veya bitirilmesi, Padişah için filika yapımının tamamlanması gibi çeşitli durumlarda Padişah ve Vezir-i azam'm da katıldığı çeşitli törenler düzenlenir, bu törenlerde Kaptan Paşa önemli teşrifat kurallarını uygulardı. Donanmanın denize açılması müneccimbaşmın hava şartlarını hesap ve tahminle belirlediği uygun bir zamanda olurdu. 30 Müneccimbaşmın belirlediği zaman bir pusula ile Bâb-ı âlî'ye bildirilir, Vezir-i azam'm da onayıyla tören hazırlıkları başlardı. Tören genellikle Yalı Köşkü'nde yapılırdı. Birkaç gün öncesinden tören için devlet, ricaline Dolmabahçe'de çadırlar kurulur, Köşk Padişah için döşenerek törene hazır hale getirilirdi. Törenden bir gün önce Teşrifat Kalemi'nden yazılan "vakt-i muhtar" ve "sa'at pusulası" Reisülküttap Kîsedârı aracılığı ile Şeyhülislâm'a, Sadaret'ten yazılan tezkireler de teşrifatçılar aracılığı ile vezirlere ulaştırılırdı. Defterdara da Sadaret Kethüdası tarafından tezkire yazılarak gönderilirdi. Böylece törenin daveti tamamlanmış olmaktadır. Tören günü Reisülküttap Şeyhülislâm'ı konağına giderek alır ve tören mahalli olan Yalı Köşkü'ne götürürdü. Onların Köşk'e vardıkları haberi Bâb-ı âlî'ye gelince, Vezir-i azanı da kapı takımı ile birlikte Köşk'e hareket ederdi. Herkes yerleştikten sonra Padişah sandalla gelir, İskele'de Reisülküttap, Defterdar ve Rikab-ı Hümayun Ağaları tarafından karşılanır ve Köşk'e götürülürdü. Ardından Tersane'de beklemekte olan Kaptan Paşa'ya haber salınıp gelmesi istenirdi. Kaptan Paşa'nın gelmesini müteakip Vezir-i azam ile ikisi Köşk'te arza girerler, hilât giydirilmesinden sonra Kaptan Paşa döner ve Donanma'nın başındaki yerini alırdı. Bir süre sonra Vezir-i azam Şeyhülislâm ile birlikte Baştarde-i Hümayun'a gider, toplar atılır ve Osmanlı Donanması Dolmabahçe önünden geçiş merasimini gerçekleştirirdi. Ardından Vezir-i azam ve Şeyhülislâm kendileri için kurulan çadıra geçerler ve burada Padişah 35 GENCER;a.g.e.,s.l7. 36 Osmanlı Devleti İslâm ilkeleriyle yönetilen bir devlet olduğu halde, böyle bir uygulamanın eski Türkler'deki "Şamanizm" geleneklerine benzerliği dikkat çekmektedir. Şamanizm dininde kamların devlet düzenine etkileriyle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; İNAN, Abdulkadir; Tarihte ve Bugün Şamanizm, Ankara, 1995, s.72 vd. < I l*i IMİiLMf

11 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKÎ STATÜSÜ 49 huzurunda hilât giyme töreni başlardı. Bu arada merasim sonrası karaya çıkan Kaptan Paşa da kendi çadırına geçer, bir süre dinlendikten sonra Vezir-i azam'ın çadırını ziyaret eder, orada önce kendisine, ardından da Tersane Ricâli'ne hilât giydirilirdi. Hilât törenini takiben de Kaptan Paşa ile Vezir-i azam bir süre sohbet ederler, kendilerine güllâb ve buhur ikram edilir, derken Kaptan Paşa gider ve tören sona ermiş olurdu. Kaptan Paşa donanma ile denize açılacağı zaman, eğer tersanede bir tören düzenlenmeyecekse, veda için Bâb-ı âlî'yi ziyaret ederdi. Bâb-ı âlî Ricali Kaptan Paşa'yı merdiven başında karşılar, ardından da orta odada bulunan Vezir-i azam'ın yanma götürürdü. Rical temenna ederek çıkar, Kaptan Paşa'ya peşkir ile birlikte tatlı, kahve, çubuk, şerbet, güllâb ve buhur takdim edilir, kendisine serâsere sarılmış samur kürk giydirilirdi. Oradan çıkışında Kaptan Paşa Reisülküttap Efendi'nin ve Kethüda Bey'in odasına da uğrar, en son da Şeyhülislâm Efendi'ye giderdi. Donanma'nın gidişi gibi dönüşünde de bir tören düzenlenirdi. Bu törende, ilk törenden farklı olarak önce Padişah Yalı Köşkü'ne gider, Şeyhülislâm ise Bâb-ı âlî'ye gelerek Vezir-i azam ile birlikte sonradan Köşk'e çıkarlardı. Bu fark dışında iki tören birbirine çok benzemektedir. Öte yandan, yapımı yeni bitmiş bir kalyonun veya Padişah için kayıkhanede inşa edilen bir sandal ya da filikanın denize indirilmesi törenleri de sıkı teşrifat kurallarına göre icra edilmekte, Kaptan Paşa'ya bu törenlerde de önemli yetki ve sorumluluklar düşmekteydi. 37 Denilebilir ki, sefere çıkılırken ya da seferden dönülürken düzenlenen törenler ve uygulanan teşrifat kuralları, devletin öteden beri sürdürülegelen geleneklerine ne derece bağlı kalındığını kanıtlamaktadır. Bunlar birer Kamu Hukuku geleneği olarak yerleşmiş ve yüzyıllarca sürdürülmüşlerdir. D. Padişah veya Vezir'i azam'ın Denetlemelerinde Teşrifat Kurallarını Uygulamak Kaptan Paşa'nın diğer bir görevi de, Padişah veya Vezir-i azam'ın Tersane'yi ziyaretleri sırasında uygulanan çok sıkı teşrifat kurallarıyla ilgilidir. Kaptan Paşa'nın bu kuralların uygulanmasında da büyük sorumluluğu bulunmaktaydı. Padişah ve Vezir-i azam hem tersanedeki mühimmatın durumu hakkında fikir edinmek, hem de inşası devam etmekte olan kalyonların hangi aşamada olduklarını öğrenmek üzere zaman zaman Tersane'yi ziyaret eder ve incelemelerde bulunurlardı/ 8 Padişah'm ziyarete geleceği 37 Donanmanın denize açılması veya seferden dönmesi sebebiyle düzenlenen törenler ve uygulanan teşrifat kuralları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; AHISHALI, Recep: Osmanlı Devlet Teşkilâtında Reisülküttaplık, İstanbul, 2001, s.312 vd. 18 ÜÇOK-MUMCÜ-BOZKURT; a.g.e.. s.208.

12 50 PAMİR AÜHFDYıl 2004 bir gün öncesinden Vezir-i azam'a haber verilir, O da akşamdan durumu Kaptan Paşa'ya bildirirdi. Ertesi gün Vezir-i azam kapı ricali ile birlikte Tersane'ye giderek hazır bulunurdu. Padişah'ın sandalla gelmekte olduğu haber verilince, Vezir-i azam, Kaptan Paşa, Reisülküttap, Çavuşbaşı ve Rikab-ı Hümayun Ağaları O'nu iskele başında karşılarlar ve peşinden yürüyüp Divanhane Kasrı'na getirirlerdi. Vezir-i azam ve Kaptan Paşa burada arza girerler, arzdan sonra ise Padişah mahzenleri gezerdi. Bu sırada Reisülküttap, Çavuşbaşı, Rikab-ı Hümayun Ağaları, Kaptan Paşa ve Vezir-i azam'ın, ellerinde sedefkârî asalar ile Padişah'ın peşinden yürümeleri adettendi. Bundan sonra ise Tersane Bahçesi'ne geçilir, orada Tersane Ricaline verilecek atiyye Kaptan Paşa'ya teslim olunur ve tören biterdi. 39 Vezir-i azam'ın da zaman zaman Tersane'yi gezmesi ve denizcilik işlerini denetlemesi kanundu. Kaptan Paşa Vezir-i azam'm gelişinde, O'nu iskele üzerinde karşılar ve taşıdığı sedefli asasını O'na verirdi. Vezir-i azam'ın önüne düşüp Tersane'yi gezdiren Kaptan Paşa, kendisine denizcilik işleri ile ilgili gerekli bilgileri verirdi. Kaptan Paşa ayrıca İstanbul'da bulunduğu sırada, her Cuma Namazı çıkışında Paşa Kapısı'na gelip arz odasında Vezir-i azam'la, eğer Vezir-i azam seferde ise Sadaret Kaymakamı'yla görüşür, arzuya göre haftada ya da iki haftada bir de Sadaret Kethüdası'nın odasına uğrardı. 40 Bu açıklamalar göstermektedir ki, Kaptan Paşa da diğer devlet görevlileri gibi her an çok sıkı takip edilmektedir. Donanma teşkilâtının sürekli biçimde güçlü ve göreve hazır tutulmasının önemi böylece ortaya çıkmaktadır. E. Diğer Görevleri Kaptan Paşa Bahriye'ye ait büyük küçük her türlü tayinden de sorumluydu. Ayrıca Derya Kalemi'ne ait olan zeamet ve tımarların dağıtımını de tek başına yapabilirdi. Ancak ilk defa verilecek tımarlar için Vezir-i azam'a telhis sunmak zorundaydı. Öte yandan, alanı ile ilgili önemli bazı işleri de Vezir-i azam'a arz etmesi gerekiyordu. Bu ve bunun gibi birkaç sınırlama dışında, Kaptan Paşa'nın denizcilikle ilgili pek çok konuda Padişah adına hüküm yazmaya ve tuğra çekmeye yetkili olduğu görülmektedir. 41 Kaptan Paşa Tersane'nin bulunduğu Haliç ve çevresinin asayişinden de sorumlu idi. Her gece, onun emrindeki kaptanlardan otuzbeşi, yanlarında UZUNÇARŞ1LI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s AHISHALI; a.g.e., s.314. UZUNÇARŞIL1; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.416,417. Kaptan Paşa'nın bu görevleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; UZUNÇARŞ1LI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.415.

13 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKİ STATÜSÜ 51 üçyüz kadar deniz piyadesi olduğu halde bölgede nöbet tutar ve sokakları dolaşırdı. 42 Bütün görevleri bir arada düşünüldüğünde denilebilir ki; Kaptan Paşa Padişah'ın mutlak egemenlik yetkisini kullanan bir kamu görevlisi olarak oldukça geniş yetkilerle donatılmış, O'na görevini gereği gibi yerine getirebilmesi için büyük bir serbesti tanınmıştır. Fakat sonuçta kendisinin de merkezî otoriteye sıkı sıkıya bağlı bir görevli olduğu unutulmamalıdır. Bu görünüşüyle Kaptan Paşa, diğer "Ulema Dışı Askerîler" gibi her an görevden alınabilir ve değiştirilebilirdi. Osmanlı devlet teşkilatındaki diğer görevliler gibi, onun makamı için de bir garanti ya da güvence söz konusu değildi. 5. KAPTAN PAŞALIK MAKAMI'NA VEKÂLET Kaptan Paşa İstanbul'da bulunurken kendisine Akdeniz'de Rodos Beyi vekâlet ederdi. Bu mevki filo komutanları arasında Kaptan Paşa'dan sonra en yüksek makam olup, oradan Kaptan Paşalığa yükselebilmek mümkündü. Örneğin yılları arasında Kaptan Paşalık yapan Ebu Bekir Paşa'nın durumunda olduğu gibi. Kaptan Paşa'nın İstanbul'daki yardımcısı ise Tersane Kethüdası idi. Bu kişiyi önceleri Kaptan Paşa seçerken, zaman içinde Kethüdalığın öneminin artması üzerine bu kişi artık merkezden atanmaya başlanmıştır. Zaman zaman Tersane Kethüdalığı'ndan Kaptan Paşalığa geçen kişilere de rastlanmaktadır. Örneğin yılları arasında Kaptan Paşa olan Uzun Piyale Paşa bunlardan biridir. Tersane Kethüdalığı III.Selim döneminde 1804 Bahriye Kanunnamesi ile "Umûr-i Bahriye Nazırlığı" ismini almış, IV.Mustafa döneminde ise bu kurum geliştirilmiştir. Halil Rıfat Paşa'nın Kaptan Paşalığında "Tersane Müdürlüğü" şekline konulan Kethüdalık, Firârî Ahmet Fevzi Paşa'nın Kaptan Paşalığı zamanında da ( ) Bahriye Müsteşarlığı'na çevrilmiştir. 43 Görüldüğü gibi, Osmanlı merkez örgütünde yer alan tüm memurluklarda olduğu gibi Kaptan Paşa'nın da düzenli bir hiyerarşiye tâbi çeşitli yardımcıları bulunmaktadır. Bu kişiler görev ve sorumlulukları çok geniş olan Kaptan Paşa'nın iş yükünü hafifletmektedirler. 6. KAPTAN PAŞA EYALETİ Kaptan Paşa Eyaleti'ne "Cezayir Eyaleti" de denmekteydi; çünkü eskiden Cezayir Sultanı olan Barboros Hayrettin Paşa Osmanlı Devleti'nin ANADOL, Cemal - ABBASOVA, Fâzile; Türk Kültür ve Medeniyeti, İstanbul, 2002, s.578. PARMAKSIZOĞLU; a.g.m., s.208,209.

14 52 PAM1R AUHFDYıl 2004 hizmetine girdikten sonra, kendisine ait olan Cezayir yine üzerinde bırakılmış 44 ve bir süre Kaptan Paşalık bu eyaletle birlikte dağıtılmıştır. Barbaros döneminden önce ise Kaptan Paşalığın merkezinin Gelibolu olduğu bilinmektedir. 45 Kaptan Paşa Eyaleti de diğer eyaletlerde olduğu gibi çeşitli sancaklardan meydana geliyordu ve bu sancaklar devletin sınırlarının genişlemesine paralel olarak XVII. yüzyılda haslı ve salyâneli olarak iki kısma ayrılmışlardı. Bunlardan Gelibolu-Ağrıboz, İnebahtı, Midilli, Sığacık, Kocaeli, Karlıeli, Rodos, Biga ve Mezistre sancakları haslı; Sakız, Nakşe (Naksos) ve Mehdiye sancakları ise salyâneli (yani yıllıklı) sancaklardı. Kaptan Paşa Eyaleti'nin sınırları ve bu eyalete bağlanan sancaklar devletin sonraki dönemlerinde çeşitli toprak kayıpları ya da yapılan kanunî düzenlemeler sonucunda değişikliklere uğramıştır. 46 Kaptan Paşa Eyaleti'nin sancaklarından Sığla Sancağı (İzmir ve yöresi) Tersane Kethüdesı'nın hasıydı. Bir başka deyişle Sığla'nın sancakbeyi aynı zamanda Tersane Kethüdası idi; ama bu kişinin görev yeri İstanbul'daydı. 47 Kaptan Paşa Eyaleti'nin sancakbeyleri tımarlı sipahi ve zaimleriyle birlikte donanma ile sefere katılmak zorundaydılar; ancak sefer için daha fazla askere ihtiyaç duyulduğu zamanlarda, Kaptan Paşa Eyaleti'ne bağlı olmayan sancaklardan da deniz seferine asker alındığı olmuştur. Kaptan Paşa Eyaleti'ne bağlı sancakbeylerine "Derya Beyleri" adı verilmekteydi. Bunlar sefer zamanlarında kendi has ve salyânelerine göre birer, ikişer ya da üçer kadırga ile Donanma'ya katılırlardı. Böylece XVII. yüzyılın ortalarında, bir deniz seferine sadece Kaptan Paşa Eyaleti'ne bağlı sancaklardan 138 zaim ve 1434 tımarlı sipahi ve 4500 kadar cebelinin katılabildiği hesaplanabilmektedir. 48 Görüldüğü üzere Kaptan Paşa aynı zamanda bir eyalet yöneticisidir. Kendi eyaletine bağlı her bir sancak düzenli bir hiyerarşi içinde Kaptan Paşa'nm sıkı denetimine tabi tutulmuştur. Kaptan Paşa Eyaleti'ne bağlı her bir sancağın sefer sırasında belli sayıda gemi ve asker sağlama zorunluluğu, Osmanlı Donanması'nm tıpkı kara ordusu gibi oldukça düzenli bir şekilde işlediğini göstermektedir. 44 Barbaros Hayrettin Paşa'nm Kaptan Paşa seçilmesi ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz., YÜCEL - SEVİM; Fatih - Yavuz - Kanunî, s.185 vd. 45 UZUNÇARŞ1U, Osmanlı Dcvleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s Çeşitli dönemlerde Kaptan Paşa Eyaleti'nin ve ona bağlı sancakların sınırları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.;parmaksızoğlu, a.g.m., s.208 vd. 47 UZUNÇARŞIL1; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s UZUNÇARŞIL1; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.422.

15 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKİ STATÜSÜ KAPTAN PAŞA'NIN GELİRLERİ Kaptan Paşa'nın çeşitli gelirlerinden söz edilebilir. O'nun en önemli geliri kendisine tahsis edilen hası idi. 49 XVII. yüzyılda Kaptan Paşa'nın hasının senelik geliri Akçe idi. Bu gelirinin yamsıra Kaptan Paşa Eyaleti'nde yer alan adalardan otuzüç küçük adanın da voyvodalara iltizama verildiği ve oradan varidat alındığı bilinmektedir. Bu yolla Kaptan Paşa'nın elde ettiği gelir, yine XVII. yüzyılın rakamlarıyla Kuruş (o tarihte 80 Akçe 1 Kuruş idi.) olarak hesaplanmıştır. Bu rakam XVIII. yüzyılın sonlarında Kuruş'a kadar çıkmıştır. İltizam gelirinin bir miktarı Maliye Hazinesi'ne girer, geriye kalan kısmı ise Kaptan Paşa'ya bırakılırdı. Kaptan Paşa'nın bir diğer geliri ise, donanmada görevi olan ya da yeni tayin edilen en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm memurların ödemek zorunda oldukları "caize" denilen paralardan oluşuyordu. 50 XVIII. yüzyılda kaptan paşalar bu gelirlerinden ayrı olarak malikâne sahibi de olmuşlardır. 51 Gelirleri bu derece çeşitli ve bol olan kaptan paşaların harcamaları da ona göre fazlaydı. Padişah'a, Valide Sultan'a, kadın efendilere her sefer dönüşünde büyük hediyeler getirirlerdi. Bu arada sefere giderken ve sefer dönüşlerinde, Yalı Köşkü'nde Padişah'in huzuruna kabul edilirlerken Yalı Köşkü'nün döşeme bedeli olarak Padişah Hazinesi'ne (İç Hazine'ye) Kuruş (XVIII. yüzyıl rakamlarıyla) ödemeleri de adettendi. Kaptan Paşa'ya, bir eyalet yöneticisi olması itibarıyla, diğer eyaletlerin yöneticileri olan beylerbeyleri gibi, kendi hasının gelirleriyle orantılı olarak asker yetiştirme ve bu askerlerle sefere çıkma zorunluluğu da getirilmiştir. Böylece XVII. yüzyılda kaptan paşaların, sadece kendi haslarından çıkardıkları cebeli asker sayısının 1000 kadar olduğu tespit edilmiştir. 52 Dikkat edilirse, Kaptan Paşa bir deniz seferine çıkarken hem kendi eyaletine bağlı sancakların herbirinden, hem de kendi hasından belli sayılarda cebeli asker çıkarmak ve bunları savaşa götürmek konularında devlete karşı sorumlu tutulmuştur. 8. KAPTAN PAŞALIĞIN ORTADAN KALKIŞI ve BAHRİYE NEZARETİ'NİN KURULUŞU Osmanlı merkez teşkilâtında yaklaşık beşyüz yıllık bir geçmişi olan Kaptan Paşalık kurumu, yukarıda anlatılan şekliyle 8 Nisan 1867 (3 Zilhicce 1283) tarihine kadar devam etmiş; bu tarihte Bahriye Nezareti 49 Bilindiği gibi yıllık geliri akçenin üzerinde olan dirlikler "HAS" adıyla anılırlardı. ÜÇOK-MUMCU-BOZKURT; a.g.e., s.223. * UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s PARMAKSIZOĞLU;a.g.m.,s UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.417.

16 54 PAMİR AÜHFDYıl 2004 kurularak bir değişikliğe gidilmiştir. Bu, Tanzimat Dönemi'nde denizcilik alanında Bahriye Meclisi 53 'nin kurulması yanında, yapılan en önemli reform sayılmaktadır. Kaptan Paşalığın kaldırılması fikri ilk olarak 1845'de ortaya atılmıştır. Bu tarihte Kaptan Paşalığın yerine "Bahriye Müşirliği" denilmesi gündeme gelmişse de, bu teklif o zamanlar pek dikkate alınmamış; "Kaptan Paşa" unvanı Bahriye Nezareti'nin kurulmasına kadar sürdürülmüştür. 54 XIX. yüzyılın başından itibaren Kaptan Paşalığın iş yükünün gereğinden fazla artması 55, bu makamın temel görevi olan denizcilik konusuna yeterince eğilememesi sonucunu doğurmuş; böylece kaptan paşaların görevlerinde bir kısıntıya gidilmesi zorunluluğu belirmiştir. Bu durumu gözönüne alan Sadaret Makamı 11 Mart 1867 (5 Zilkade 1283)'de bir takrir hazırlayarak, bundan böyle Kaptanlık Makamı'nın sadece Donanma-yı Hümayun'un komutasında olmasını, denizcilikle ilgili idarî ve malî konuların ise, yeni kurulacak Bahriye Nezareti tarafından yürütülmesini öngörmüş; ayrıca Bahriye Nazırı olarak Hazine-i Hassa Nazırı Hakkı Paşa'nın ilâve-i memuriyet olarak tayin edildiğini belirterek, durumu dönemin Kaptan Paşası Damat Mehmet Ali Paşa'ya bildirmiştir. Böylece, ortaya çıkan yeni uygulamayla Tersane-i Âmire'nin idarî ve malî işleri Bahriye Nezareti'ne verilmiş, donanma komutanlığı görevi ise Kaptan Paşa'da bırakılmıştır. Bu düzende ayrıca, Kaptanlık Makamı'nın (Kaptan Paşalığın) Bahriye Nezareti'ne bağlı kalması öngörülmüş, Tersane ve Donanma'nın her türlü işinin Bahriye Nazırı tarafından tespit edilerek, Tanzimat Dönemi'nde Kaptan Paşa'ya Tersane ve Donanma'nın her türlü sorunu ile ilgili reform tespit çalışmalarını yürütmede yardımcı olmak üzere, bahriyenin önde gelen görevlilerinden oluşan bir Bahriye Meclisi oluşturulmuş, bu sayede denizcilik alanında yapılan reformlar önemli ölçüde istikrara kavuşturulmuştur. Bahriye Meclisi 1864'de (1281) Bahriye, Nizam ve Levazım Daireleri'ne ayrılarak bahriye işlerini yürütmeye çalışmıştır. Sözü edilen dairelerin, görevleri ile ilgili olarak hazırladığı raporların Bahriye Meclisi'nde toplanması ve gözden geçirildikten sonra Meclis Mazbatası şeklinde tespit edilip Kaptan Paşa'ya sunulması esası benimsenmiştir. Ancak Kaptan Paşalığın 1867'de kaldırılmasından sonra bu sunma işi Bahriye Nazın'na yapılmaya başlanmıştır. Nezaret'in kurulmasından sonra Bahriye Meclisi'ne bir takım kalemler, ayrıca "Islahat Komisyonu" adıyla bir de komisyon ilâve edilmiştir. Bu komisyon Tersane-i Âmire'nin genel ıslahatını müzakere etmek, gerekli düzenlemeleri yapmak ve onların yürütülmesi ile meşgul olmak gibi önemli görevleri üstlenmiştir. (Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; GENCER; a.g.e., s.328,329.) UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.420. Donanma'nın malî ve idarî konulardaki sorunlarını çözmede Kaptan Paşa'ya öteden beri yardımcı olmakta olan Bahriye ve Tersane Müsteşarlığı'nın 1861'de kaldırılması üzerine, donanmanın malî sorumluluğunu da üzerlerine alan Kaptan Paşalar, böylece denizcilik alanında hem idarî, hem malî, hem de askerî işleri tek başlarına üstlenmek durumunda kalmışlardır. Diğer taraftan onlara ilâve bazı memuriyetlerin de verilmesiyle işleri iyice güçleşmiştir. (GENCER; a.g.e., s.316 vd.)

17 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKİ STATÜSÜ 55 Heyet-i Vükelâ'nın tetkikine sunulmak üzere Bâb-ı âlî'ye bildirilmesi esası benimsenmiştir. Görüldüğü üzere denizcilik işlerinde yüzyıllardan sonra ilk kez Kaptan Paşalık dışında ve üzerinde bir makam kurulmuş olmaktadır. Sadaret Makamı'nın düzenlemesi ile, denizcilik alanındaki askerî ve idarî işler için Bahriye Nezareti'ne bağlı iki ayrı meclisin de oluşturulduğu görülmektedir. Düzenlemeye göre bu meclislerden askerî işleri yürüten Kumanda Meclisi'nin üzerinde Kaptanlık Makamı bulunacak, ama o da Bahriye Nezareti'ne bağlı olacaktı. Öte yandan Kumanda Meclisi'nin, yaptığı işlerle ilgili olarak Kaptanlık Makamı'na sunduğu raporların Kaptan Paşa ve Bahriye Nazırı tarafından müştereken karara bağlanması öngörülmüştür. Bu usul, Bahriye Nezareti'nin kuruluşundan bir ay sonra Kaptanlık Makamı'nın kaldırılması üzerine değişmiş; Kumanda Meclisi de, diğer meclis (İdare Meclisi) gibi doğrudan Nezaret'e bağlanmıştır. 56 Bu yenilikleri müteakip Bahriye Nazırı Hakkı Paşa yeni teşkilâtta Kaptanlık Makamı'nın (kaldırılmadan önceki dönem) ve Bahriye Nezareti'nin görevlerini belirten iki ayrı nizamname hazırlayarak bunları Sadaret'e sunmuş; Sadaret Makamı da bu nizamnameleri Padişah'a arz etmiştir. Padişah'ın da kabul ettiği nizamnamelerden Bahriye Nezareti'ni düzenleyen nizamname, Nezaret'in görevlerini şöyle sıralamıştır: 1. Tersane ve Donanma'nın bütün inşaat ve tamir işleri Bahriye Nezareti'nin uhdesinde toplanacak ve bu işler onun tarafından yürütülecektir. 2. Denizcilikle ilgili istisnasız bütün satın alma işleri Nezaret'e bırakılacak ve eskiden bu işlerle uğraşan tüm heyetler Nezaret'in maiyetine gireceklerdir. 3. Bu heyetlerin kullanılması, düzenlenmeleri ve değişikliği Bahriye Nazırı'nın rey ve temyizine bırakılacaktır. 4. Mutad ve muayyen masraflardan başka, yeniden gemi inşaası ve büyük çapta harcamalar gerektiren işler Nazır tarafından Bâb-ı âlî'ye bildirilecek, Vükelâ-yı Devlet arasında yapılacak görüşmelerden sonra konu Padişah'a arz olunup irade-i seniyye gereğince hareket edilecektir. 5. Bahriye askerlerinin ve gemilerin sayılarının artırılması gerektiğinde, Kaptanlık Makamı ve Bahriye Nazırı müşterek karar vereceklerdir. 6. Bahriye askerlerinin yiyecek, kıyafet ve maaşları gibi konular Kumanda Meclisi tarafından Kaptanlık Makamı'na bir raporla sunulacak, Bahriye Nezareti'ne bağlı iki ayrı meclisin oluşturulması ve bu meclislerin görevleriyle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; Anabritannica Genel Kültür Ansiklopedisi, C.:IV, İstanbul, 1993, s.150.

18 56 PAMİR AÜHFDYıl 2004 Kaptanlık Makamı da bu raporu onayladıktan sonra Bahriye Nezareti'ne sunacaktır. 7. Nihayet yeni teşkilâtın ana gayesi, masrafları en alt düzeyde tutarak yapılan işlerin azamî faydayı sağlaması temeline oturtulmuş, Nezaret bu konuda sorumlu tutulmuştur. 57 Görüldüğü üzere, Bahriye Nezareti'nin kurulmasındaki amaç, Tersane-i Âmire'nin malî işlerinin bir düzene sokulması ve yapılacak harcamaların yerinde olmasına dikkat edilmesidir. Bahriye Nezareti'ne Tersane ve Donanma'nm malî durumunu yürütmekte tam yetki verilmiş, bazı askerî hususlarda ise (özellikle askere alma konularında) Nezaret'in Kaptanlık Makamı ile müşterek hareket etmesi öngörülmüştür. Ancak Kaptanlık Makamı Nezaret'in kuruluşundan bir ay sonra kaldırılınca, Tersane ve Donanma ile ilgili tüm işler Nezaret'e bırakılmıştır. Nizamnamelerden "Kapudânhk Mesned-i Celîlinin Vezâif-i Esâsiyyesi" başlığını taşıyan ikincisi ise, hem Kaptanlık Makamı'nın, hem de onun maiyetindeki Kumanda Meclisi'nin görevlerini düzenlemiştir. Bu Nizamname'de; Mesned-i Kapudânî'de bulunan zâtın bütün Donanma-yı Hümayun'un baş kumandanı olduğu belirtilmiş, komutanlık mesnedine muavin ve müşavir olmak üzere dört-beş ümera-yı bahriyyeden mürekkep bir meclisin (Kumanda Meclisi) oluşturulması öngörülmüş, Donanma'nm bir ya da daha çok kısmının devletçe lâzım gelen mahallere gönderilmesinin Kaptanlık Makamı ile Kumanda Meclisi'nin marifetiyle olacağı kabul edilmiş ve Donanma'nm ümera ve subaylarının tayin ve nizamları ile ilgili olarak Kumanda Meclisi tarafından Kapudaniyye'ye arz edilen mazbataların Nezaret ile birlikte tasdik olunması ilkesi benimsenmiştir. 58 Bahriye Nezareti'nin kurulduğu sırada Kapudanlık Makamı'nın maiyetinde olan Kumanda Meclisi, Nezaret ile Kaptanlık Makamı aracılığı ile irtibat halinde iken, Kapudanlık Mesnedi'nin 1867'de çıkan bir irâde ile kaldırılması sonucu doğrudan doğruya Bahriye Nezareti'ne bağlanmıştır. Bu tarihten sonra Kumanda Meclisi'nin hazırladığı mazbataların, tıpkı İdare Meclisi'nin hazırladığı mazbatalarda olduğu gibi Bahriye Meclisi'ne gönderilmesi, orada gözden geçirildikten sonra da Bahriye Nezareti'ne sunulması esası öngörülmüştür 'de Kaptanlık Makamı ilga edilince, durum Tersane-i Âmire ile ilişkisi olan İstanbul haricindeki tüm liman ve ilgili mahallere bir genelge ile bildirilmiştir. 60 Kaptan Paşalığın kaldırılmasından sonraki dönemde Bahriye Nazın'mn Bahriye Mektebi ile ilgili sorunları Mekteb-i Bahriye Nazırı aracılığı ile 57 GENCER; a.g.e., s.323 vd. 5S GENCER; a.g.e., s.335vd. 59 PARMAKS1ZOĞLU; a.g.m., s.210. "' GENCER; a.g.e. s.337. I4H4»>*I>

19 C.53 Sa.3 KAPTAN PAŞA VE HUKUKÎ STATÜSÜ 57 takip etmesi esası da benimsenmiştir. Mektep Nazırı mektebin ıslahı ile ilgili olarak hazırladığı raporları Bahriye Meclisi'ne havale edecek, Meclis tarafından yapılan görüşme sonucunda bir mazbata hazırlanacak ve bu, Bahriye Nezareti'ne havale edilecekti. 61 Yeni düzenlemede, Bahriye Nezareti'nin görev ve yetkilerinin önemli ölçüde genişlediğini bu örnekten de anlayabilmek mümkündür. Tanzimat Dönemi'nin reformist özelliği denizcilik alanında da kendisini hissettirmektedir. Osmanlı devlet teşkilâtında beşyüz seneyi aşkın bir geçmişe sahip olan "Kaptan Paşalık" kurumunun 1867'de kaldırılarak yerine Bahriye Nezareti'nin kurulması bir süre olumlu karşılanmış ve herhangi bir tepki de doğurmamıştır. Ancak 7 Mayıs 1876 (12 Rebiülahır 1293) tarihinde, ikinci defa Bahriye Nazırlığı'na atanan Kayserili Ahmet Paşa tekrar "Kaptan Paşalık" unvanını kullanmaya başlamıştır. Bu dönüşüm, Kayserili Ahmet Paşa'nın Nazır olarak atanmasından sadece 25 gün sonra gerçekleşmiştir. 62 Bu durumu açıklığa kavuşturan Padişah Fermanı'ndaki ifade ilgi çekicidir: "Bahriye Nazırı devletlü Ahmet Paşa hazretlerine Kapudân-ı Deryalık unvanı ihsan buyurulmuş olduğundan, iktizâsının icrası şeref-sünûh ve südûr buyurulan emir ve ferman..." 63 Kayserili Ahmet Paşa'nın "Kaptan Paşa" unvanını alması ile ilgili olarak ünlü tarihçi Lütfi Efendi ilginç bir yorum getirmektedir. Tarihçi, okuma yazma bilmediği için Ahmet Paşa'yı son derece "cahil ve basit" bulmakta, onun Kaptan Paşa olarak atanma sebebi olarak da Sultan Aziz Han'ın bu makamı buyurmasını göstermektedir. 64 Kayserili'nin Kaptan Paşalığı yedi aydan biraz fazla sürmüş, bu şahıs 31 Aralık 1876 (14 Zilhicce 1293)'da IIAbdülhamit tarafından azledilerek 65 yerine Girit Valisi Mehmet Rauf Paşa - ikinci kez olarak - Bahriye Nazırlığı'na getirilmiştir. Bu kişinin döneminde "Kaptan Paşalık" unvanı tekrar Nazırlığa çevrilmiştir. 66 Mehmet Rauf Paşa'dan sonra Bahriye Nazırlığı'na getirilen Said Paşa ve Morali İbrahim Paşa'nın ikinci nazırlıklarını müteakip Nazır olan Hacı Vesim Paşa, Bahriye Nazırlığı'nı tekrar Kaptan Paşalığa dönüştürmüş, kendisinden sonra gelen Hacı Rasim GENCER; a.g.e., s.339. PARMAKSIZOĞLU; a.g.m., s.210. GENCER; a.g.c, s.340. UZUNÇARŞILI, İ. Hakkı; "Sultan Abdülaziz Vak'asına Dair Vak'anüvis Lütfi Efendi'nin Bir Risalesi", Belleten, C.: VII 2, S.: 28, Ankara, 1943,s.369. Kayserili Ahmet Paşa'nın Sultan Abdülaziz'i hal'etme yolundaki çabaları ve II.Abdülhamid'in bu zâtı Kaptan Paşalık'tan azletmesi ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.; UZUNÇARŞILI, İ. Hakkı; Kayserili Ahmet Paşa Hakkında II.Abdülhamid'in Bir Hatt-ı Hümayunu", Belleten, C.: VII 1, S.: 25,26,27, Ankara, 1943, s.535 vd. UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve BahriyeTeşkilâtı, s.420.

20 58 PAMİR AÜHFDYıl 2004 Paşa da "Kaptan Paşa" unvanını kullanmıştır. 8 Ocak 1880'de "Bahriye Nazırı" unvanı ile Bahriye'nin başına geçen Bozcaadalı Hüseyin Zade Hasan Paşa zamanında ise yeniden unvan değişikliğine gidilerek nazırlığa dönülmüş ve ondan sonra "Bahriye Nazırı" unvanı devletin sonuna kadar hiç değiştirilmeden muhafaza edilmiştir. 67 Sözü edilen gelişme çerçevesinde "Kaptan Paşalık" unvanının ara ara yeniden kullanılmış olması 1867 öncesinin Kaptan Paşalığı'nı geri getirmemiştir. Ortada sadece bir unvan değişikliği söz konusudur; zira Kaptan Paşalığın 1867'de kaldırılması ve ardından denizcilik alanında yukarıda belirtilen değişikliklerin gerçekleştirilmesi, artık Tanzimat Dönemi ile birlikte klâsik yapıdan daha farklı esaslara bağlanan yepyeni bir devlet modelinin kabul edildiğinin işaretlerini vermektedir. Tanzimat Dönemi'nin diğer reformlarında olduğu gibi, denizcilik alanında da oldukça ilerici adımlar atılmış ve sistem düzenli bir işlerliğe kavuşturulmuştur. Şu durumda, eski sistemin bir parçası olan Kaptan Paşalık tarihin derinliklerine gömülmüş, eskiden Kaptan Paşa atandığında düzenlenen her türlü merasim ve adet; (örneğin top atılması, paşa gemisine bayrak çekilmesi, paşanın bindiği filikaya önlü-arkalı bayrak asılması gibi) de son bulmuştur. 68 SONUÇ Kuruluş döneminden itibaren kısa sürede üç kıtaya birden yayılan Osmanlılar denizciliğe gereken önemi vererek, kurdukları teşkilâtın başına atanmak üzere XVI. yüzyılın ortalarından itibaren "Kaptan Paşalık" kurumunu ihdas etmişlerdir. Kaptan Paşa, merkez örgütünün en önemli yöneticilerinden biri olarak donanmanın baş komutanlığını yapmış, ayrıca önemli deniz aşırı eyalet ve adaları yönetmek, bahriyeye ait atamaları ve tımar dağıtımlarını yapmak ve donanmanın her an güçlü tutulmasını sağlamakla görevlendirilmiştir. Kaptan Paşa'nın vezir rütbesinde olmak ve İstanbul'da bulunmak koşuluyla Divan-ı Hümayun'un bir doğal üyesi olduğu da unutulmamalıdır. Kaptan Paşa Divan-ı Hümayun'da denizcilikle ilgili konularda açılmış davaları çözüme ulaştırırken, sefer sırasında da görevi ile ilgili konularda hüküm vermiş, Padişah adına tuğralı buyruklar çıkarmış, Siyaseten Kati yetkisini de kullanmıştır. Bu derece çeşitli ve önemli görevleri bulunan Kaptan Paşa, Osmanlı devlet örgütünün diğer üst düzey yöneticileri gibi Padişah'm mutlak yetkilerinin bir bölümünü O'nun adına kullanan bir görevlidir. Kendisi çok sayıda görevini başarıyla yürütebilmek için geniş yetkilerle donatılmış, bir yandan da merkezin sıkı denetimine tabi tutulmuştur. Padişah ve Vezir-i GENCER;a.g.e.,s.341. UZUNÇARŞILI; Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, s.420.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI 1. OSMANLI SARAYLARININ TARİHİ GELİŞİMİ... 7 2. İSTANBUL DAKİ SARAYLAR... 8 2.1. Eski Saray... 8 2.2.

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

TERSÂNE-İ ÂMİRE NİN TARİHÇESİ, İDARİ YAPISI ve PERSONELİ

TERSÂNE-İ ÂMİRE NİN TARİHÇESİ, İDARİ YAPISI ve PERSONELİ TERSÂNE-İ ÂMİRE NİN TARİHÇESİ, İDARİ YAPISI ve PERSONELİ Prof. Dr. Reşat Baykal İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 61. Yılında Gemi Mühendisleri Odası Meslek Alanımız 11 Aralık 2015 Titanic

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı Ünlü Türk denizcisi Turgut Reis, 449. ölüm yıl dönümünde Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerle anıldı. Atatürk Meydanı nda düzenlenen

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması Surre-i Hümâyun Altınoluk Surre Alayının Güzergâhları Surre Alayının Güvenliği Surre Alayının Yola Çıkması Surrenin Vapur ve Trenle Yollanması Surre Alayının Dönüşü Kaynakça Surre Alayı Surre-i Hümâyun

Detaylı

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DA TAŞRA TEŞKILATI TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI İstanbul un merkez kabul edildiği Osmanlı Devleti nde, başkentin dışındaki tüm topraklar için taşra ifadesi

Detaylı

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ İdarenin Bütünlüğü İlkesi : Hiyerarşi Ünite 11 Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi / Yerel Yönetimler TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ Dr. Hande ÜNSAL 1 Ünite 11 İDARENİN BÜTÜNLÜĞÜ İLKESİ HİYERARŞİ Dr. Hande ÜNSAL

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU 6219 MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU Kanun Numarası : 2945 Kabul Tarihi : 9/11/1983 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 11/11/1983 Sayı : 18218 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ KURUMSAL TANITIM GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ 1. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün Tarihi Gelişimi Aşıkpaşazade Tarihi ne göre Osman Gazi Her kim pazarda satış yapıp para kazanırsa bunun iki

Detaylı

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI DA 18. YÜZYIL GERİLEME DÖNEMİ DİR. Yaklaşık 100 yıl sürmüştür. 18. Yüzyıldaki Islahatların Genel Özellikleri -İlk kez Avrupa daki

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

Klasik Dönem Merkez Teşkilatı

Klasik Dönem Merkez Teşkilatı Klasik Dönem Merkez Teşkilatı Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti'nde daha merkezî bir yönetim oluşturulmuştu. Hükûmet, ordu ve eyaletler doğrudan doğruya padişahın şahsına

Detaylı

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME 207 KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Kanun Hük. Kar. nin Tarihi : 13/12/1983 No : 189 Yetki Kanununun Tarihi : 17/6/1982 No : 2680 Yayımlandığı R.G. Tarihi

Detaylı

Turizm Şurası Yönetmeliği

Turizm Şurası Yönetmeliği TURİZM ŞURASI YÖNETMELİĞİ Turizm Şurası Yönetmeliği Kültür ve Turizm Bakanlığı Resmi Gazete Tarihi: 13/10/1998 Resmi Gazete Sayısı: 23492 BİRİNCİ BÖLÜM : Genel Hükümler Amaç Madde 1 -Bu Yönetmeliğin amacı;

Detaylı

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Yardımcı Kuruluşlar Hükümete veya bakanlıklara görevlerinde yardımcı olmak, belirli konularda görüş bildirmek, bir idari

Detaylı

İL UYUŞTURUCU KOORDİNASYON KURULLARI VE İL UYUŞTURUCU EYLEM PLANLARI

İL UYUŞTURUCU KOORDİNASYON KURULLARI VE İL UYUŞTURUCU EYLEM PLANLARI İL UYUŞTURUCU KOORDİNASYON KURULLARI VE İL UYUŞTURUCU EYLEM PLANLARI Uyuşturucu sorununun çok boyutlu olması, mücadelenin ilgili kurumlar arasında etkili bir işbirliği ve koordinasyon çerçevesinde yürütülmesini

Detaylı

YEDEK PERSONEL ERTELEME YÖNETMELİĞİ

YEDEK PERSONEL ERTELEME YÖNETMELİĞİ 5687 YEDEK PERSONEL ERTELEME YÖNETMELİĞİ Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 23/8/2010 No : 2010/912 Dayandığı Kanunun Tarihi : 16/6/1927 No : 1076 21/6/1927 No : 1111 16/7/1965 No : 697 4/11/1983 No :

Detaylı

BÖLÜM 1 DURUM ANALİZİ 1.1. TARİHÇE * ORTA ASYA DÖNEMİ TÜRK ADALET SİSTEMİ

BÖLÜM 1 DURUM ANALİZİ 1.1. TARİHÇE * ORTA ASYA DÖNEMİ TÜRK ADALET SİSTEMİ BÖLÜM 1 DURUM ANALİZİ 1.1. TARİHÇE * ORTA ASYA DÖNEMİ TÜRK ADALET SİSTEMİ Orta Asya da kurulan Hun, Göktürk ve Uygur Devletleri ile Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinde, devlet yönetimine ilişkin

Detaylı

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez teşkilatında bir kısmı da taşra teşkilatında olmuştur.bilhassa

Detaylı

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK 775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK TÜRK DONANMA VAKFI İSTANBUL İL BŞK. LlGl Kuzey Deniz Saha Komutanlığı karsısında

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi M. Gözde ATASAYAN Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 A. «KAMU HİZMETİ» KAVRAMI...1 1. Kamu Hizmetinin Klasik Tanımı...1

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu Görev Ve Çalışma Yönetmeliği

T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu Görev Ve Çalışma Yönetmeliği T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu 2016 Görev Ve Çalışma Yönetmeliği T.C. FATSA BELEDİYESİ Evlendirme Memurluğu GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

BÖLÜM I Genel Esaslar

BÖLÜM I Genel Esaslar 865 KARADA ÇIKABİLECEK YANGINLARLA, DENİZ, LİMAN VEYA KIYIDA ÇIKIP KARAYA ULAŞABİLECEK VE YAYILABİLECEK VEYA KARADA ÇIKIP KIYI, LİMAN VE DENİZE ULAŞABİLECEK YANGINLARA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEME, SÖNDÜRME

Detaylı

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. Firuzan KARACAOGLU İşveren Vekili 1.

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. Firuzan KARACAOGLU İşveren Vekili 1. TUTAN AKTIR 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile bu Kanuna dayanılarak çıkartılan Toplu Sözleşme Görüşmelerinin Yapılma Usul ve Esasları ile Kamu Görevlileri Hakem Kurulu,

Detaylı

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya başlamıştır. Böylelikle Türk-İslam devletlerinde Hukuk

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ ORTAK EĞİTİM YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ ORTAK EĞİTİM YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Amaç MADDE 1 İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) de Ortak Eğitim esaslarını düzenlemektir. MADDE 2 - Bu Yönerge, İYTE de yürütülen Ortak Eğitim ile ilgili esasları

Detaylı

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı Dr. Hediye BAHAR SAYIN Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR LİSTESİ... XIX Giriş...1 Birinci

Detaylı

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI Talaş Savaşı'ndan sonra İslamiyet, Türkler arasında hızla yayılmaya başladı. X. yüzyıldan itibaren Türklerin İslam medeniyetinin etkisi

Detaylı

İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI

İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI İşletme ve İştirakler Müdürü Şef İdari İşler Servisi İşletme ve İştirakler Servisi T.C. KARS BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK BAKANLAR KURULU Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlardan kurulur. Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunun

Detaylı

T.C. ANTALYA İLİ KAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİRİMLERİN GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. ANTALYA İLİ KAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİRİMLERİN GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK T.C. ANTALYA İLİ KAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİRİMLERİN GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve İlkeler Amaç Madde 1- (1) Bu Yönetmelik, 5393 Sayılı

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sayı :B.18.0.ÇYG MAYIS 2009 Konu :Yetki Devri Genelgesi

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sayı :B.18.0.ÇYG MAYIS 2009 Konu :Yetki Devri Genelgesi T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sayı :B.18.0.ÇYG.0.06.01-010.06.02-7968-29919 15 MAYIS 2009 Konu :Yetki Devri Genelgesi GENELGE (2009/13) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

Detaylı

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK MADDE 1- AMAÇ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ Bu yönetmeliğin amacı Çerkezköy Belediyesi

Detaylı

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI ŞUBAT AYI TOPLANTILARI'NIN 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI ŞUBAT AYI TOPLANTILARI'NIN 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R KARARIN ÖZÜ: Çalışma Yönetmeliği TEKLİF: Strateji Geliştirme Müdürlüğü'nün 24.01.2019 tarih 2019/3005 sayılı teklifi. BAŞKANLIK MAKAMI'NA 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15 inci maddesinin b) fıkrası;

Detaylı

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra; T.C. ANTAKYA BELEDİYE MECLİSİ DÖNEMİ :ŞUBAT 2016 BİRLEŞİM :4 OTURUM :1 TOPLANTI TARİHİ :05.02.2016 GÜNDEM MADDE NO :2 KARAR NO :29 ÖZÜ :ANTAKYA BELEDİYESİ MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NÜN GÖREV, YETKİ VE

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Sayı: B.18.0.ÇYG.0.06.03-140.08-51662 06/06/2011 Konu: Yetki Devri Genelgesi

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Sayı: B.18.0.ÇYG.0.06.03-140.08-51662 06/06/2011 Konu: Yetki Devri Genelgesi Sayı: B.18.0.ÇYG.0.06.03-140.08-51662 06/06/2011 Konu: Yetki Devri Genelgesi GENELGE (2011/9) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç MADDE 1- (1) Bu Genelgenin amacı; Türkiye nin yargılama yetkisine

Detaylı

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Prof. Dr. Fethi GEDİKLİ İÜ Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskı İÇİNDEKİLER

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÖNETMELİK MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Millî Eğitim Şûrasının teşkili ile çalışma esas ve usullerini belirlemektir.

Detaylı

MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜK VE TAŞRA TEŞKİLATI MİSAFİRLERİNE YAPILAN İKRAM YÖNERGESİ

MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜK VE TAŞRA TEŞKİLATI MİSAFİRLERİNE YAPILAN İKRAM YÖNERGESİ MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜK VE TAŞRA TEŞKİLATI MİSAFİRLERİNE YAPILAN İKRAM YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, Esaslar Amaç MADDE 1-(1) Makina ve Kimya Endüstrisi

Detaylı

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI

AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI AKTAY TURİZM YATIRIMLARI VE İŞLETMELERİ A.Ş. ANASÖZLEŞME TADİL TASARISI ESKİ METİN YÖNETİM KURULU VE SÜRESİ: Madde 7: Şirket işlerinin idaresi, genel kurul tarafından, hissedarlar arasından en çok üç yıl

Detaylı

İhtisas komisyonları

İhtisas komisyonları İhtisas komisyonları Belediye meclisi, üyeleri arasından en az üç en fazla beş kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilir. Komisyonların bir yılı geçmemek üzere ne kadar süre için kurulacağı aynı meclis

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR SORULAR 1- Devletin maddi gücünün anlaşılması için insan ve hayvan sayımının yapıldığı son toy ne zaman toplanırdı? A) İlkbahar B) Yaz C) Sonbahar D) Kış E) Mayıs ayı ortası 2- Devşirme sistemi ve I. Murad

Detaylı

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ İÇİNDEKİLER SUNUŞ... vii ÖNSÖZ...ix İÇİNDEKİLER... xiii KISALTMALAR...xxi GİRİŞ...1

Detaylı

( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI

( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI ( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI DELEGE SEÇİMLERİ YÖNETMELİĞİ ( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON

Detaylı

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK GENEL HÜKÜMLERİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin

Detaylı

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa On5yirmi5.com Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa Barbaros Hayreddin Paşa Osmanlı Devleti tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptan-ı derya olarak Osmanlı Devleti'nin ilk kaptan paşasıdır. Yayın Tarihi

Detaylı

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No:

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No: Sayfa 1 / 6 TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ GENEL MERKEZİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ 04.04.2014 1 Sayfa 2 / 6 Amaç Madde 1. Bu n amacı, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Hukuk Müşavirliğinin görev,

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ İÇ KONTROL İZLEME VE YÖNLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1. a) Bu Yönergenin amacı, gerekli

Detaylı

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ TAHLİSİYE SANDALI 1 TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ TAHLİSİYE SANDALI ve DENİZDEN CAN KURTARMA TARİHİ 18. yüzyılın sonuna doğru 1790 lı yıllarda, tahlisiye - denizden can kurtarmanın başladığını

Detaylı

SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI KANUNU 1

SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI KANUNU 1 1 SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI KANUNU 1 Kanun Numarası : 2692 Kabul Tarihi : 9.7.1982 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 13.7.1982 Sayı : 17753 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 379 Amaç Madde

Detaylı

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI BELEDİYE BAŞKANI BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI HUKUK İŞLERİ MÜDÜRÜ AVUKAT BÜRO ELEMANI

Detaylı

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sivil Savunma Uzmanlığı BAŞKANLIK MAKAMINA

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sivil Savunma Uzmanlığı BAŞKANLIK MAKAMINA T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sivil Savunma Uzmanlığı *BEAM6T2VF* Sayı :60100685-010.03- Konu Yönetmelikler BAŞKANLIK MAKAMINA İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 2007/39 sayılı genelgesi

Detaylı

HKZ 412 DENİZ TİCARETİ SİGORTA HUKUKU PROF. DR. KEMAL ŞENOCAK DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR

HKZ 412 DENİZ TİCARETİ SİGORTA HUKUKU PROF. DR. KEMAL ŞENOCAK DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR HKZ 412 DENİZ TİCARETİ SİGORTA HUKUKU PROF. DR. KEMAL ŞENOCAK DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR DENİZ TİCARETİ HUKUKU DERSLERİ 5. HAFTA IX. GEMİ SİCİLİ Gemi sicili, genel olarak gemilerin kaydedildikleri sicildir.

Detaylı

Türk Yönetim Tarihi Oğuz Yılmaz oguzyilmaz90.wordpress.com

Türk Yönetim Tarihi Oğuz Yılmaz oguzyilmaz90.wordpress.com İlmiyye Teşkilatı İlmiyye teşkilatı yargı, yönetim ve belediye hizmetleriyle iç içe geçmiştir. İlmiyye sınıfının üç fonksiyonu vardır. Bunlar eğitim, ifta (fetva görevi) ve yargı ve yönetim görevidir.

Detaylı

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Amaç MADDE 1: (1) Bu yönetmeliğin amacı Fatih Belediyesi, Emlak

Detaylı

Bütçeye ayrıntılı harcama programları ile finansman programları eklenir.

Bütçeye ayrıntılı harcama programları ile finansman programları eklenir. Belediye bütçesi 5393 sayılı belediye kanunu; MADDE 61.- Belediyenin stratejik plânına ve performans programına uygun olarak hazırlanan bütçe, belediyenin malî yıl ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve

Detaylı

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Konya Büyükşehir Belediyesi Kaynak Geliştirme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı Görev Yetki ve Çalışma Yönetmeliği Kabul Tarihi: 18/04/2008 Kabul Sayısı: 183 Sayılı Belediye Meclis Kararı Yayım Tarihi:

Detaylı

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7. DÖNEM 5. TOPLANTI YILI ARALIK AYI TOPLANTILARININ 2. BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7. DÖNEM 5. TOPLANTI YILI ARALIK AYI TOPLANTILARININ 2. BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R KARARIN ÖZÜ: Huzurevi Müdürlüğü'nün Yönetmelik Teklifi TEKLİF: Huzurevi Müdürlüğü'nün 29/11/2018 tarih 34932 sayılı teklifi BAŞKANLIK MAKAMINA 5393 sayılı Belediye Kanununun belediyenin yetkileri ve imtiyazları

Detaylı

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU Ertuğrul Gazi 1) * Orhan Bey tarafından fethedilmiş olup başkent buraya taşınmıştır. * İpek sanayisinin merkezi konumundaki bu bölgenin fethiyle Osmanlı gelirleri. Yukarıdaki özellikleri verilmiş bölge

Detaylı

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK GENEL HÜKÜMLERİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, nün teşkilat yapısını, hukukî statüsünü, görev,

Detaylı

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sayısı : 2 Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi - Sayısı : 10/7/

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sayısı : 2 Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi - Sayısı : 10/7/ GENEL KADRO VE USULÜ HAKKINDA CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sayısı : 2 Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi - Sayısı : 10/7/2018-30474 Amaç MADDE 1 (1) Bu Cumhurbaşkanlığı

Detaylı

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1: (1) Bu yönetmeliğin amacı Muhtarlık İşleri Müdürlüğü

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE

Detaylı

30/4/2013 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU

30/4/2013 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU 30/4/2013 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU Konu 1- Nöbetçi memurlar ile vardiyalı çalışan personelin Kurum servislerinden faydalandırılması için nöbet ve vardiya değişim

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR BELEDİYESİ KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler

T.C. ÜSKÜDAR BELEDİYESİ KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler Amaç MADDE 1-(1) Bu Yönetmeliğin amacı; Üsküdar Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü nün kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını

Detaylı

(1) Amirlerinin yönergelerine uygun olarak Bilgisayar Programı yazar;

(1) Amirlerinin yönergelerine uygun olarak Bilgisayar Programı yazar; ANALİST/PROGRAMCI KADROSU 24/1992 11B. Kadro Adı : Analist/Programcı 9/1995 Hizmet Sınıfı : Askeri Mühendislik Hizmetleri Sınıfı Derece : II (Yükselme Yeri) Kadro Sayısı : 4 Maaş : Barem 13-14-15 (1) Amirlerinin

Detaylı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı T.C. GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI İLÇE YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ SAYI :BO54VLK4354802.880,01/ 1462 08.09.2010 KONU :19 Eylül 2010 Gaziler günü... GAZİEMİR Gaziemir İlçesi 19 Eylül 2010 Gaziler Günü Anma Tören Programı

Detaylı

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ MERKEZ BİRİMLER YETKİ DEVRİ VE İMZA YETKİLERİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ MERKEZ BİRİMLER YETKİ DEVRİ VE İMZA YETKİLERİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ MERKEZ BİRİMLER YETKİ DEVRİ VE İMZA YETKİLERİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler MADDE 1- (1) Bu Esasların amacı, Rektörlük merkez

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

GEÇMİŞTEN GELECEĞE İSTANBUL BALIK HALLERİ

GEÇMİŞTEN GELECEĞE İSTANBUL BALIK HALLERİ GEÇMİŞTEN GELECEĞE İSTANBUL BALIK HALLERİ T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI GIDA TARIM VE HAYVANCILIK DAİRE BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ MÜDÜRLÜĞÜ Bizans tan Osmanlı ya Balık Halleri İstanbullumuz,

Detaylı

T.C. İzmir Bornova Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

T.C. İzmir Bornova Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik T.C. İzmir Bornova Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu yönetmeliğin amacı; Bornova

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı. Yıl:2016 Sayı:2 29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı. Saygı duruşu ve ardından istiklal marşımızın okunmasıyla başlayan törenin ardından beden eğitimi öğretmenimiz Levent

Detaylı

T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı, Giresun Üniversitesi öğrencilerinin

Detaylı

Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları

Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları www.mevzuattakip.com.tr Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları Bu makale, belediyelerdeki özel kalem müdürü kadrolarının hukuki durumu, bu kadrolara atama yapılması ve diğer hususları içermektedir.

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI KONUT TAHSİS YÖNERGESİ

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI KONUT TAHSİS YÖNERGESİ KONUT TAHSİS YÖNERGESİ Amaç ve dayanak MADDE 1- (1) Bu Yönerge, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığına tahsis edilen konutların personele tahsisine ve boşaltılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 16 Mayıs Amiral Souchon Padişah V. Mehmed Reşad ın huzurunda. Amiral şerefine Bomonti Bira Fabrikasında düzenlenen ziyafet.

İÇİNDEKİLER. 16 Mayıs Amiral Souchon Padişah V. Mehmed Reşad ın huzurunda. Amiral şerefine Bomonti Bira Fabrikasında düzenlenen ziyafet. İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... 7 ÖNSÖZ...11 KISALTMALAR....13 GİRİŞ... 15 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı-Alman ilişkilerinin tarihçesine genel bir bakış. Osmanlı Devleti nin emperyalist Avrupalı güçler karşısındaki

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

KAŞ BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER

KAŞ BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER KAŞ BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Kaş Belediye Başkanlığı Yazı

Detaylı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU 12265 İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU Kanun Numarası : 6570 Kabul Tarihi : 20/11/2014 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 29/11/2014 Sayı : 29190 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 55 Amaç ve kapsam MADDE

Detaylı

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT 5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT 1- Osmanlı Devleti nde ekonominin temeli olan tarımdan elde edilen gelirlerle asker beslenir, devlet adamlarının maaşları ödenirdi. Bundan dolayı tarım gelirlerinde bir

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ Genel Kurul tarafından kabulü; Karar Tarihi : 24.02.1992 Karar No. : 15-5 Kuruluş Madde 1 Bursa

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN 7117 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 3620 Kabul Tarihi : 28/3/1990 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 6/4/1990 Sayı : 20484 Yayımlandığı Düstur

Detaylı