HIKMET PINARI. Ahmed el Hasan aleyhisselam

Transkript

1 HIKMET PINARI Ahmed el Hasan aleyhisselam

2 HIKMET PINARI İmam Ahmed el Hasan aleyhisselamın hikmetli kelamları Bu kitap, İmam Ahmed el Hasan (as) ın Paltalk, Eba Sadık Abdullah Haşim (as) ve (as) aracılığıyla ilettiği ve bazı eski kitaplarda yer alan mesajlarından احمد احمد derlenmiştir. Ansarullah Production

3 İçindekiler Paltalk mesajları... 3 Eba Sadık (as) ın ilettiği mesajlar... 7 Ahmed Ahmed (as) ın ilettiği mesajlar Ahmed el Hasan (as) ın kitaplarından hikmet pınarı Diğer mesajlar

4 Paltalk mesajları [18 Nisan 2017] Birisi İmam Ahmed el Hasan (a.s) a rükünlerle ilgili sordu: Rükünlerin gerçek anlamı nedir? İmam Ahmed el Hasan (a.s) şöyle cevapladı: Rükünler Mehdidir ve bunu herbiriniz kendi derece ve makamınıza göre anlayacaksınız. Ve eğer ben onların isimlerini zikretmek istersem, bunu kıyamdan önce yapacağım. Irak Rüknü Adem dir, Şam Rüknü Nuh tur... Daha sonra Babamız (a.s) Bakara suresinin 34. ayetini 12 kez tekrarladı. {Hani biz meleklere Âdem e secde edin demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu.} Ahmed el Hasan (a.s) buyurdu: Hayırın alametleri göklerde göründü ve lanetli Süfyani harakete başlıyor. Bana doğru gelin, Bana doğru gelin, Bana doğru gelin! Babamız İmam Ahmed el Hasan a.s. dün paltalkta buyurdu: "Ahmed el Hasanın köleye ihtiyacı yoktur, onun, Allaha samimi olan müminlere ihtiyacı var!" İmam Ahmed el Hasan, Va'd edilen Yemani, Siyah Bayrakların Sahibi (as) buyurmuştur: Herkim ses istiyorsa, öyleyse Buzağının Sahibi ses çıkarıyor, ona gitsinler. Bizim sesimizi görüntüsüz duymayacaksınız, inşaallah. Ve bu Allahın va'didir. Ben bunu size vaat ediyorum, Allahın (svt) bir va'di olarak! Ve yalnızca ben olmayacağım. Doğrusu, yanımda Babam ve Seyidim ve Mevlam Allah Resulü (saa) olacaktır. Ve yakında inşaallah sizlere, tağutların ve zalimlerin kürsülerini titretecek, büyük müjde getireceğiz. İmam Ahmed el Hasan (as) paltalkta sorulan bir soruyu şöyle yanıtlamıştır: Allahın selamı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun. Ateist olan birisine söyleyin ki, sadece birşey hakkında düşünsün, böylece yakini ona geri dönecek, eğer onu doğru şekilde kullanırsa Sadece Yaratıcının Adaleti hakkında düşünsün. Örneğin, bir kimse kendi ebeveyniyle veya onlardan biriyle kaba davranırsa, bu adaleti getiren kim? Anne-babaya karşı bu (herhangi bir) kaba davranışın karşılığını veren kim? Kim bu adaleti getiren? Örneğin, sen kendi veline karşı kaba davranırsın ve Yaratıcı, senin yaptığın hareketin aynısıyla sana cevap verir. Yada birisi insanların namusuna karşı günah işler veya zira yapar, ve Yaratan, onun bu amelini onun kendisine geri döndürür ve birisi de gelip onun namusuna karşı günah işler ve ve ve Bu sadece sizlere örnek sunmak içindir. Bismillahir Rahmanir Rahim. 3

5 [Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu, mü minlere haram kılınmıştır.] [Nur Suresi: 3]. Zina senin üzerine bir borç olarak yazılır ve o senin ailenden biriyle iade edilir. Bir lider veya yöneten birisi olmadan bu nasıl olabilir? Doğa bu adaleti sağlıyor mu? Adalet haktır ve o, Allahtır Ondan başka ilah yoktur Hayy ve Kayyumdur. Adil bir şekilde hakkı arayan kimse için bu yeterlidir. Bırakın o, bu adalet üzerinde düşünsün ve o anlayacaktır ki, bir yaratıcı vardır. Ebeveyne karşı kaba davranan ve zina yapan birisi (bu örnekler üzerinde düşünsün) Allahtan, bizleri affetmesini diliyoruz. Nasıl hükmederseniz, öyle hükm edilirsiniz. [Kadir Gecesi, 13/12/2016] İmam Ahmed el Hasan (as) paltalk odasında şöyle buyurdu: Kadir Gecesi, iyi ruhların, ev bulmaları ve temizlenmeleri için yere indikleri gecedir. Bu, Kadir Gecesinden bir bölümdür ki, Allah ve Yakın Elçileri dışında kimsenin bilmediği sırlardan ve gizli meselelerden birşeyler taşıyor. İlk Adem ve ilk Nuh, Müminlerin Emiri, Allahın, göklerdeki ve yerdeki Hücceti, Saat, Kuran, Rahman, Rahim, Malik, Kuddus, Din (hesap) Gününün Sahibi, Yedi Gök, Rüyaların Sahibi, Ruh, Toplayan, Yayan kimse, Sırların Sırrı, gaybı ve aşikar olanı bilen, evvel, ahir, O, O (Huve). Ademin babasına selam olsun, müminlerin Emirine, Saklı Kitaba, Secde (emrini verir), ve onlar secde ederler. İsanın Babasına selam olsun, Sen benim Rabbimsin (Efendimsin), nasıl öyle olmasın ki, sen O sun, O sun. Allahım, kulun ve elçine selam gönder. İmam Ahmed el Hasan (as) paltalk odasında şöyle buyurdu: Adem (as) buyurdu: Ülkeler ve içinde olanlar değişmiştir, böylece yeryüzü sıkıcı ve iğrenç olmuştur. [Bir zamanlar] tatlı ve rengareng olan herşey değişmiştir, ve tatlı ve neşeli yüzler azalmıştır. Hayatımın uzunluğunu bir kasvet olarak görüyorum. Hayatımdan dinlenecek miyim? Kabir Habili kucakladığı halde nasıl çokça ağlamayabilirdim?! Kabil kendi kardeşi Habili öldürmüştür! Ah benim çilem! Sevimli olan kaybedildi! Böylece İblis (l.a) ona dedi: Ülkelerden ve onların sakinlerinden uzaklaş, sonsuzluk yurdu senin için fazla dar değil miydi? Sen ve eşin orada yerleştirildiniz, ve siz dünyanın zararından rahatta idiniz. Ve siz benim hilemden ve planımdan ayrılmadınız, böylece de büyük bedeli kaçırdınız. Cebbarın merhameti olmasaydı, ben emin olurdum ki, siz bir daha Edn Cennetini görmeyeceksiniz. Sonra İmam Ahmed el Hasan (as) devam ederek şöyle buyurdu: Gökleri ve yeri avucunda tutan Ali (as) şöyle buyurmuştur: Ömrünüze andolsun! İnsan yalnızca kendi dinindedir, öyleyse sülalenize dayanarak takvayı (Allah korkusunu) terketmeyin. Zira İslam Selman Farisiyi yükseltmiş, şerefli soydan olan müşrik Ebu Lehebi küçük düşürmüştür/indirmiştir. Ey mümin evlatlarım, Allah Teala sizi korusun. İsimlerinizi, torunlarınızın gurur duyacağı soylara çevirin. Ve soyları, adları ve aşiretleri terkedin. Zira bugün sizin 4

6 soyunuz "Al-i Al-Mahdi (Mehdinin Ailesi) olarak isimlendirilmektedir. Herkim size soyunuzu sorarsa, onlara söyleyin ki, "Ben Mehdinin Ailesindenim." Ey Mehdinin Ailesi, sizin soyunuz Yeryüzündeki en şerefli soydur, zira sizler Mehdinin Ailesinin aşiretisiniz ve sizler kardeşler, bacılar ve kuzenlersiniz, ve bu sizin aşiretinizdir. Birisi Taklit Mercii'lerine davayı anlatmamızı bizden istediğinde İmam Ahmed el Hasan (as) şöyle buyurdu: "Allah Sübhan ve Teala'ya andolsun ki, onlar biat etmeyecekler, zira öncelikle onlar müslüman değildir." Ve sonra İmam (as) Sistani ile ilgili şöyle buyurdu: "Vallahi ona binlerce delil bile sunsam biat etmeyecektir. Bu Deccal yakında yokedilecektir." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "Evet, Allahtan korkun. Zira Allah korkusu öyle bir nimettir/berekettir ki, ondan öte bir nimet/bereket yoktur." [ ] Babamız (as) bizlere Saffat ve sonra Vakia Surelerini dinlememizi ve okumamızı ve çok tesbih ve hamd ve tekbir zikretmemizi buyurdu. Ve mevlamiz Adem (as) için de dua etmemizi söyledi. Babamız (as) gelecek zamanda Mehdilerden birinin şehit edileceğini bildirmişti, yani bir Kerbela vakiası misalinin olacağını. Onun, dördüncü Mehdi olan Adem (as) olduğunu da açıkladı. Ve bize bunun için dualar okumamızı buyurdu, ki Allah (svt) bu hususta beda yapsın ve mevlamız Adem (as) öldürülmesin Ve İmam (as) buyurdu: Ey Adem, müjdeler olsun ki, senin intikamını ismi İsmail olan bir kardeşin alacak... Ve ayrılık fazla uzun sürmeyecek ve çok yakın olacak! (Yani, çok yakında birşey olacak) [ ] İmam as buyurdu: Lanetli (Süfyani) kılıcını çekmiştir, Allah ona lanet etsin. Birisi İmama (as) gökten gelen sesi sordu. İmam (as) buyurdu ki, sen göklerden bir yerden çığlık sesi gelecegini ve filmlerdeki gibi dışarıya çıkıp sesi duyacağını mı zannediyorsun? Gökten birinin bir sesle bagıracagını hiçbir zaman duymayacaksınız. Onların hak münadisi olmayacak, münadi bizim tarafımızdandır. Onlar için bu mümkün degildir. Zira Allahın bu aleme gönderdiği lutfunu ki bizlere gönderdi onlara göndermiş olması mümkün değildir. Birisinin sorusuna yanıt olarak İmam (as) şöyle buyurdu: Hz. Muhammed (saa) Allah Resulü olmuştur, peki neden Mekkeyi terkedip Medineye gitti. Ali (as) ve İmamlar (as) Allah tandır, peki neden onlara zulüm olundu ve neden katledildiler? Bu ne sözlerdir söylüyorsunuz? Aklınıza hürmet edin. Nasıl hükmediyorsunuz? Birisi sordu: Ahmed İsmailin (as) tekvini vilayetinin olması mümkün mü? 5

7 İmam (as): SubhanAllah, bu ne sözlerdir?! Böyle düşüncelere ve taş akıllara Allah lanet etsin! Yürüyen hiçkimsenin sizi kandırmasına ve size hile yapmasına izin vermeyin... siyah yada beyaz giyen ve sakal uzatan herkes mümin ve sadık degildir. {Şüphesiz Allah, mü minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler.} [Tevbe 111] Aba Sadık a.s bu ayetle ilgili buyurdu: bu ayetteki Allah yolunda, yani Ahmed a.s ve Mehdiler yolunda demektir, ki onlar vasiyette zikredilmişler dalaletten koruyucu olarak. herkim o vasiyettekilerden birini inkar ederse, tümünü inkar etmiştir, hatta Ademden (as) Hateme (saa) kadar. İmam Ahmed a.s buyurmuştur: Hepimiz Mehdileriz. Al-i Muhammedin Mehdileri. Hepimiz biriz! Vasiyette zikredildigi gibi. Vallahi, vallahi, bu dalaletten koruyucudur. 6

8 Eba Sadık (as) ın ilettiği mesajlar Eba Sadık (as) 18 Ağustos 2015'te şöyle buyurdu: Bu benim Davam değildir. Ben bu Davayı kendim oluşturduysam ve kendim ürettiysem/yaydıysam, o zaman Allahın laneti üzerime olsun. Bu Dava İmam Mehdi Muhammed bin Hasan Askeri (as)'ın ve İmam Ahmed el Hasan (as)'ın Davasıdır. Ve İmam Ahmed el Hasan (as) Siyah Bayraklar Davasıyla ilgili şöyle buyurmuştur: "Herkim şüphe etmek istiyorsa bırakın etsin, ve herkim terketmek istiyorsa, bırakın en aşağı dereceye insinler. Bırakın onlar hiçbir üzüntü duymadan gitsinler, zira giden kimse Allaha hiçbir şekilde zarar vermeyecektir, bilakis sadece kendine zarar verecektir." Ve o (as) ayrıca buyurmuşdur: "Allaha sımsıkı tutunun, Allaha sımsıkı sarılıp Ondan başka herşeyi terkederseniz, O hiçbir zaman sizi terketmeyecektir, zira Allah kıskançtır." Eba Sadık Abdullah Haşim (as) şöyle buyurmuştur: Orada (kalbinizde) "Siz" ve "Zamanın İmamı" olmasına izin vermeyin, bırakın orada sadece, sadece "İmam (as)" olsun... Kalp iki yol üzere yaşayamaz. Siz aynı zamanda hem bu davada hemde dünyada olamazsınız (hem bu davayı hemde dünyayı tutup gidemezsiniz). Sizin, Zamanın İmamına götüren sadece bir yolunuzun olması gerekiyor. Eba Sadık Abdullah Haşim (as) şöyle naklediyor: İmam Ahmed el Hasan (a.s) birgün buyurdu: Müminlere söyle ki, sonu olmayan ve yanılgıdan başka birşey olmayan dünyadan uzak dursunlar, zira vallahi o bir yanılgıdır ve hiçbir değere sahip değildir, öyleyse onun sizi baştan çıkarmasına izin vermeyin. Sana bir öykü anlatacağım, bu öyküyü kardeşlerine de söyle ki, ondan ibret götürsünler. Günlerin bir gününde bir genç vardı, o ailenin tek çocuğuydu ve babası da çok zengin biriydi. Birgün genç, babasına gitti ve dedi ki: Babacığım, ben güzel bir kıza aşığım ve senden isteğim, ondan, evlilik yolunda bana elini uzatmasını istemendir. Babası mutlu olur ve der: Hadi gidelim ve seni onunla nişanlayalım. Ve böylece baba ile oğul o güzel kızın evine giderler. Baba kızı görmek isteyince, kız (odasından) dışarı çıkar ve baba ondan ve onun güzelliğinden çok etkilenir, ve onu beğenir ve ona gönlü kayar ve oğluna der ki, oğlum, bu kadın sana göre değildir, o çok güzeldir ve onu mutlu edecek zengin bir kişiyi hakediyor, bu yüzden onunla ben evleneceğim. Böylece baba ve oğul birbirlerine kızarlar ve aralarında büyük kavga meydana çıkar. Ve karakola giderler ve bu meselede polisin hükmüne başvururlar. Ve polis memuru da şöyle der: O zaman kızı getirelim ve ona soralım kimi istediğini. Böylece polis memuru kızı getirmelerini ister. Kız geldiğinde, polis memuru büyülenir ve kızın güzelliğine hayran kalır. Böylece babaya ve oğula der ki: Bu bayan ne sana göredir nede sana göre, onun güçlü, otoriter, paralı ve makam sahibi bir erkeğe ihtiyacı var, 7

9 böylece onunla kendim evleneceğim. Ve hepsi kız için birbirleriyle savaşmaya başlar, sesler yükselir, bağırmalar duyulur. Ve şehir valisi bir problem çıktığını duyar ve ne olduğunu bilmek için üçünün de huzuruna gelmesini talep eder. Onlar da gelirler, ve vali der: Hadi size bunları yapan kadını görelim bakalım! Ve kız geldiğinde vali onun aşırı güzelliğinden şaşkınlık geçirir, ve aynı şekilde hepsi birbiriyle kız için kavga etmeye başlarlar. Nihayet hepsi Hükümdara gider ve başlarına gelen hikayeyi ona anlatırlar. Her zamanki gibi Hükümdar kızın da orada bulunmasını ister. Böylece o da kızı gördüğünde şöyle der: O ne senin için, ne senin için, ne senin için, ne de senin içindir, bu kız sadece bu toprakların hükümdarına layıktır ki, böylece o, onu prensesler gibi yaşatsın! Böylece hepsi kız için birbirleriyle kavga ederler... Durum böyleyken kız konuşmaya başlar ve der: Ben bir çözüm biliyorum! Ve hepsi sorar: Nedir çözümün? Kız der: Ben koşacağım, herkes de benim peşimden koşacak ve ben sadece beni ilk yakalayan kişinin olacağım ve onunla evleneceğim. Herkes razı olur. Kız koşmaya başlar ve herkes de peşinden koşmaya başlar ve birden herkes - baba, oğul, posil memuru, vali ve hükümdar derin bir çukura düşerler. O an kız geri döner ve der: Ben Dünyayım ve herkim benim peşimden koşarsa, hissetmeden ve bir yığın günahla, kabir çukuruna düşer. Öyleyse bu dünyadan uzak durun ey evlatlarım, zira vallahi düştüğünüzün farkında olmayacaksınız, ve göreceksiniz ki hayatınız gelip geçmiştir, ve siz de bir yığın günah ve kötülük yapmışsınız, ve size hastalık ve rezaletten başka birşey kalmamıştır, Allah sizi başarıyla mükafatlandırsın. O sonu olmayan bir dünyadır, o bir ilüzyondur, ve o bir değere sahip değildir. Hiç şüphesiz bazılarının bugünlerde bu güzel kızın peşinden koştuğunu görüyorum. Dünya, örtüsü olmayan ve fazla makyaj yapan bir kadına benzer ki, yüzünden makyajını sildiğinde, tüm çirkinliği ve bozuklukları ortaya çıkar... Mevlamız İmam Ahmed el Hasan'ın (a.s) müminlere tavsiyesi: Ahmed el Hasan kendi kervanında, kendi kardeşiyle konuşmayan bir mümin istemiyor, herkim kendi kardeşine kızdıysa ve onunla konuşmuyorsa, benim ensarımdan olduğunu söylememesi gerek ve ben onu istemiyorum, herkesin herkesi sevmesi gerek, ve herkesin herkesi koruması gerek ve herkesin, herkesi kendi nefsine tercih etmesi gerek, ve herkesin, herkesin evladını kendi evladına tercih etmesi gerek. Herkes benden öncedir ve ben en sonum. Bu sizin vecizeniz (özdeyişiniz) olsun, kardeşim almadan ben almayacağım, kardeşim yemeden ben yemeyeceğim, kardeşim giymeden giymeyeceğim, ben açkarnına uyuyacağım ki, kardeşim rahat uyusun, ben yerde uyuyacağım ki, kardeşim sıcak yatağında uyusun, ben öleyim, yeterki kardeşim yaşasın. Eğer böyle ve bundan daha fazlası değilseniz, vallahi, vallahi, vallahi, adalet kurulmayacaktır, ta ki ilk önce sizlerin arasında kurulmayınca. Ve bu adalet ve eşitlik kalbinizden gelmelidir ey Müminler. 8

10 Biz hiç birşeye sahip değiliz. Herşey bize verilmiş emanettir. Mülkümüz, evlatlarımız, bedenlerimiz, ruhlarımız. Bunların hepsi bizde olan emanettir. Herşey Allahu Teala nındır. O Mülkün Sahibidir. Allaha dönün, hiç şüphesiz O Yüce, Kâdir, Mütekebbirdir ve size şah damarınızdan daha yakındır, ve O, göklerin yeryüzünden olan uzaklığından daha uzaktır. Onu çağırırsanız, duyar ve Onu terkederseniz, O da sizi terkeder. Siz Onu bir kere çağırırsanız, O size on kere lütufta bulunur ve siz Onu bir kere terkederseniz, O sizi on kere tedavi eder. Siz Onu seversiniz, O da sizi sever. Siz Onu görürsünüz, O da sizi görür ve siz Onu görmezsiniz, O sizi (yine de) görür. Ve O sizi görür, siz Onu görmezsiniz. Cebbardır, Mütekebbirdir, Azimdir. O heryerde ve her zamandadır. O, mekan ve zamanla kısıtlanamaz. Siz uyursanız O uyumaz. Siz, Onunla ilişkinizi zorla koparırsınız, oysa O, sizinle ilişkisini isteyerek koparmaz. Tüm şeref Yüce ve Büyük olan Allahındır. Ve tüm, çokça övgüler Allahadır. Allahın salatı ve selamı Muhammed ve Al-i Muhammede, İmamlara ve Mehdilere olsun! Mevlamız İmam Ahmed el Hasan ın (a.s) Ensarlara tavsiyesi: Benim size tavsiyem şudur ki, Daima ve ebediyen Allah (s.v.t) hakkında iyi düşünün ve daima bilin ki, Allah (s.v.t) samimi kullarını saptırmaz. Sonra da sabredin ve sabredin ve sabredin. Bu tavsiye ile amel eden kimse, vallahi bu dünyadan mutlu, hoşnut ve mutmain olmadan çıkmayacaktır. Mevlam İmam Ahmed el Hasan (as) buyurdu: Şimdiye kadar ben hiçbirşey hakkında konuşmamışım. Konuşmuş olduğum ve müminlere öğrettiğim herşey, kaydadeğer şeyler bile değildir, ve karşıdan gelen şey çok daha büyüktür. Ali Ekberin sözü ve Mehdilerin (as) sözleri, Ahmed el Hasan (as)'ın sözleridir. Herkim kardeşim Ali Ekberi reddederse, Ahmed el Hasan (as)'ı reddetmiştir ve herkim Ahmed el Hasan (as)'ı reddederse, Allahı inkar etmiştir. Beyaz sayfalarınıza göre sizleri tebrik ederim ey Allahın Ensarı. Allahtan böyle devam etmesini dilerim ve Al-i Muhammed (as) hususunda Allahtan korkun. - Eba Sadık Abdullah Haşim (as) Davaya yardım etmek için çalışmak, en iyi amellerdendir ve derecelerde yükselmenin en iyi yollarından biridir ve bu, bir fedakârlıktır. - Eba Sadık Abdullah Haşim (as) Vallahi eğer Ahmed el Hasan (a.s) olmasaydı, bir zerre bile rızık elde etmezdiniz. Daha doğrusu hatta tüm bu dünya varoluşunu durdururdu. - Eba Sadık Abdullah Haşim (as) 9

11 Eba Sadık Abdullah Haşim (as) naklediyor: İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: Ben öleceğim ve kimse benim hakkımı bilmeyecek. Eba Sadık Abdullah Haşim (as) naklediyor: İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: Sevgi olmasaydı, hayat olmazdı. Nurhan Al-i Al-Mahdi (as) ın paylaşımı: Mevlamız İmam Ahmed el Hasan (as) şöyle buyurdu: Birisinin hata yapıp sonra hata yaptığını anlaması utançverici değildir. Utançverici olan şey, birisinin hatalı olduğunu bildiği halde o hatasına sımsıkı sarılmasıdır. Nurhan Al-i Al-Mahdi (as) ın paylaşımı: İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: Mümin, Allahtan başka hiç birşeyden korkmaz. 10

12 Ahmed Ahmed (as) ın ilettiği mesajlar İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: Ben kimsenin bu Davaya ilimsiz yada farkında olmadan yada araştırmadan girmesini istemiyorum, "İlim arayışında olmak her müslüman için vaciptir." (Resulullah s.a.a) İmam Ahmed el Hasan (as) Buzağı kitabında şöyle buyurmuştur: "Herkim ellerini Beni-Abbasın elleri üzerine koyuyorsa (herkim Beni-Abbas ile el sıkışıyorsa), o da onlardandır!" İmam Ahmed el Hasan el-yemani (as) buyurmuştur: "Ben köle aramaya gelmedim. Nede insanların beni görmeleri için, böylece de onlarla Allah arasında perde olmaya gelmedim. Ben batılın yapısını dağıtmak ve hakkı inşa etmek için geldim, öyleyse bunu yapmada bana yardımcı olun, Allah size rahmet eylesin." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "Benden uzak olduğunuz için af dilemeyin, zira ben de sizler gibi bir insanım. Fakat Allahtan uzak olduğunuz için af dilemeniz gerek. Beni, kendinizle Büyük Rab arasında hicap edinmeyin, çünkü tehlikeli bir yola başvurmuş olacaksınız." Allahın Halifesine biat, dinin sütunudur. O kabul edilirse, diğer herşey kabul edilir, ve o reddedilirse, diğer herşey de reddedilir. Böylece, herkim Hüseyin (as)'ın emrini/meselesini duyduğu halde onu (as) desteklememişse, herhangi bir namazının veya orucunun kabul edilmesini nasıl bekler? "Nasıl ki Allahın, bizim yanlış amellerimizi iyi amellerle değiştireceğine ümit ediyorsak, bize saldıranlarla da iyi davranmalıyız. Bizleri inkar edenlerle ilişki kurun ve bizlere zulmedenlere karşı merhametli olun. Aksi halde, zalim bize zulmetmişse ve suçlu bize karşı kabahat işlemişse, bizim onlar üzerinde ne ayrıcalığımız olur? Tüm gayretinizle çalışın, öyle ki, yolun sonuna kadar sayfanız temiz kalsın. Size saldıranlara karşı şefkatli olun." "Ben, benden Allaha sığınırım, kimseye beni körü-körüne takip etmesini söylememişim, bilakis, ben diyorum ki, gözlerinizi açın ve delili ayırt edin, ve hak sahibini 11

13 tanıyın ki, kendinizi cehennem ateşinden kurtarasınız." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "Gözlerinizdeki ve kulaklarınızdaki çamuru yıkayın ki, böylece Allahı görebilesiniz ve duyabilesiniz ve biliniz ki, Allah sizinle hatta bir kaya ile de konuşur." "Ben, İmam Mehdinin (as) Davası pahasına ne övdüm nede pohpohladım, ve hiç bir zaman bunu yapmayacağım. Bu Davanın orta çözümü yoktur, ya siyahtır yada beyaz!" "Dava doruk noktasına ulaşmıştır ve zafer yakındır inşaallah. Gemiye binen çoktur, fakat kasırgalara, rüzgarlara ve dev dalgalara karşı dayanıklı ve sabit kalanlar azdır." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "Din sözler değildir, Din ameldir. Ve amel, kişinin kendisi için olmamalıdır, bilakis diğerleri için olmalıdır. İnsanlığı kurtarmak için çalışılmalı." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "Bir meseleden tamamen emin olmadan, o meselede hüküm verme ki, hayatında karışıklıklara düşmeyesin yada bir kimseye zulmetmeyesin. Onaylamadan/kanıtlamadan ve meselede yakine varmadan hükmetme! Eğer yaptığın işte Dava için bir hayır varsa, o zaman çalış/amel et. Ve eğer yaptığın işte Allah ve Resulü (saa) hakkında yalan konuşma ve munafıklık varsa, o zaman onu terket." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: Sevdiğiniz nefsi tanısaydınız, ona yaklaşmazdınız. Onu tarif etmek için sizlere bir benzeri birşey sunacağım ve anlayacaksınız. Sevdiğiniz o nefs, tuvalet gibidir, insan eliyle iyi oluşturulmuş, dışarısı güzel ve temiz, içiyse necistir. Altından yapılmış, takı ile işlenmiş bir tuvalete kafanızı sokabilir miydiniz? Öyleyse onu nasıl sevebilir siniz? İmam Ahmed el Hasan a.s şöyle buyurdu: Fakat ey mümin kardeşlerim. Bende Musadan ve Harundan bir örnek vardır ki, onlar, Firavunla, Hamanla, Karunla, Samiri ile ve görünürde bir bilgili alim, abid ve sofu birisi olan Belam bin Baura (l.a) ile savaştılar. 12

14 Ve bizde İsadan (as) bir örnek vardır ki, o, Sezarla, Pilatusla, Roma ordusuyla ve İsrailoğullarının sapmış alimleriyle savaştı. Ve bizde, Muhammedden (saa) bir örnek vardır ki, o, tağutlarla ve şerli alimlerle savaştı. Ve bizde, Al-i Muhammedden (as) bir örnek vardır ki, onlar (as) Beni-Ümeyye ve Beni-Abbas ve bu ümmetin Samirileri olan şerli alimlerle savaştılar. Şüphe insanın takatini tüketir ve onu öyle hale getirir ki, şeytan kolayca onun bedenine girer ve onu yönetir. "Bu dünya hayatı bir yanılgıdır, ve onun süsü, sizin mülkünüz ve evlatlarınızdır. Öyle bir seraptır ki, insan sadece fiziksel ölümden sonra uyanıyor." Boşanmış yada dul bayanın ailesinin, onu evlendirmesinin, onlara, bakire bayanı evlendirmekten daha vacip olduğunu biliyor musunuz? Hiç şüphesiz Allah Teala bizim içimizde cinsel istek içgüdüsü yerleştirmiştir, ve eğer o Helal ise, bereket olur, haram ise, onu yapan için fesat, intikam, hastalık, fakirlik ve susuzluk olan cehennem ateşi olur. Ve kendimizi ondan (cinsel ilişkiden) mahrum etmemiz de haramdır, zira o, durumu, insanın tüm istekleri gibi olan bir berekettir. "Bir amel yaptığınızda, bir kimsenin o ameli sizden duymasına izin vermeyin. Bırakın o amel sizin hakkınızda konuşsun, Allah sizleri başarıyla mükafatlandırsın." "Kim Allahın yüzünü istiyor, gerçekten? Herkim Allah rızasını ve Onun Rahmetiyle gölgelenmeyi istiyorsa, bu yanılsamalı dünyaya bağlı olan herşeyi feda etmekte istekli olmalıdır." "Zafer vermek konuşmakla olmaz. Biz, konuşan Ensar istemiyoruz. Biz, konuşmaktan daha çok çalışan Ensar istiyoruz." 13

15 Bismillahir Rahmanir Rahim. Hamdolsun Alemlerin Rabbi Allaha. Allahın selamı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun. Müminler, bir ruhtan olan, bir takım bedenlere bölünmüş kardeşlerdir. Kendi kardeşinin acısını hissetmeyen veya onun acısı için acı çekmeyen kimse bizden değildir. Ve kendi kardeşinin mutluluğu için mutlu olmayan kimse bizden değildir. El-ele destekleyici olun, tıpkı katı ve sağlam bünye gibi. Allahu Teala sizleri tüm şer ve zararlardan emanda kılsın." "Ne bir kimse tarafından nede tatlı konuşmayla kandırılmayın. Ve Allahın davasında, Allahtan gayri kimsenin sizin önünüzde olmasına izin vermeyin. Zeki ve yüksek sezgili olun. Düşmanı dostla ayırt edin [veya: düşmanla dost arasında fark koyun]." "Ben Hüseyinim, ceddim Ali bin Ebu Talibin kılıcı Zülfigarı taşıyan kimse ve Ehlibeytin (as), İmamların, Elçilerin ve Nebilerin intikamcısıyım, Nebilerin, Vasilerin ve Elçilerin kanının öcünü talep eden kimseyim. Ben Ahmed İsmailim." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "Sizler benim azizlerimsiniz, ve hepiniz benim için azizsiniz. Ensarlar arasında fark yoktur, Allahtan korkmaları hariç." Hiç şüphesiz size vad edilen gelmiştir, ey Samiri Ofisinin takipçileri! Samiri ofisin sakladığı, Seyid Ahmed el Hasan'ın (as) "Sahibin Alametleri" kitabında yazılmış ki, İmam Mehdi Muhammed bin Hasan (as) nebilerin ve resullerin mührüdür, yani o ricat etmiş Muhammed Peygamberdir (saa). İşte kitaptaki sözler: "Zira bugün biz, bu fesatla dolu durumların ıslahının, "Allahu Ekber" sözlerini taşıyan ve nebilerle vasilerin mührü olan İmam Mehdi (as)'ın, insanları zülmetlerden çıkarıp nura götürmesi için, yönettiği devrimden başka bir mümkünlüğünü görmüyoruz. Ve o, peygamberlerin (as) müjdelediği ilahi halifedir." Not: "Sahibin Alametleri" kitabında, sizin uydurma ve yalanlarınızı günyüzüne çıkaran çok fazla şeyler vardır, ey Samiri ofisinin takipçileri. ve vallahi, vallahi, vallahi, biz (Doğu) Siyah Bayraklar ashabı sizin batılınızdan geriye hiç birşey bırakmayacağız, ve biz sizleri herkesin özünde açığa çıkaracağız. - Ahmed Ahmed isimli kardeşimizin paylaşımı Ahmed Ahmed isimli kardeşimizin paylaşımı: İmam Ahmed el Hasan (as) namazın faydaları hakkında şöyle buyurmuştur: 14

16 "Namaz farzdır ve onun faydaları çok fazladır. Onun faydalarından biri şu ki, ibadet etmeniz gereken bir Yaratıcının olduğunu hatırlarsınız. Ve onun faydalarından biri şu ki, rüku ve secde ediyorsunuz ve hatırlıyorsunuz ki, ne kadar öteye ulaşmanızdan asılı olmadan, hâlâ alnınızı ve başınızı yere eğiyorsunuz, ve bu sizin gururunuzu ve kibrinizi unutmanızı sağlıyor. Onun faydalarından biri de şu ki, o insanoğlunun ruhunun yükselmesini sağlıyor, ve onun nefsinin aydınlanıp/hafifleyip huzur içinde olmasını sağlıyor. Tüm bunlar, namazın faydalarından olan son derece hafif ve küçük şeylerdir. Fakat tüm bu [faydalar], ruhunuzu ve nefsinizi, duygularınızı ve uzuvlarınızı, isteyerek ve seve seve Allahın elleri arasına (Allaha) armağan ettiğinizde oluyor. Ve namaza gülümseyerek kalktığınızda [oluyor]. Özellikle de fecir namazı vaktinde. Zira genelde insan fecir vaktinde, yeterince uyumadığı halde, tenbel ve yorgun halde kalkıyor ve suratı asık oluyor. Bu ise caiz değildir." Ahmed Ahmed isimli kardeşimizin paylaşımı: İmam Ahmed el Hasan (as) dünya ile ilgili şöyle buyurmuştur: Bismillahir Rahmanir Rahim. {Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir? derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.} [Kurani Kerim 2:26] Azizlerim, hiçbir zaman Allahı gazaplandırmayın, hatta helal olmuş olsa bile. Ve dünyadan olan hiç birşeyi ahirete tercih etmeyin. Dünyanın tümü, Ahiretin bir zerresine bile bedel değildir. Ve zerre dediğimizde, bu sadece tanımlama içindir, oysa zerrenin onda biri bile dünya için çok fazla büyüktür [değerlidir]. Dünyanın hiç bir değeri yoktur. Evet azizlerim, o bir yanılgıdır. Ve ümit ediyorum ki, onun gerçekten de bir yanılgı olduğunu anlıyorsunuzdur. O bir yanılgıdan başka birşey değildir. Umarım bunun üzerinde tefekkür ediyorsunuzdur. [Öyle bir yanılgı ki] insan bu bedenden kurtulmadıkça [o ilüzyondan] uyanmıyor. Çevrenize bakın... Herşeye bakın. Herşeyin geçici olduğunu göreceksiniz. Dün uğruna savaştığınız kimseyi bugün sıkıcı bulacaksınız ve ondan yaka kurtarmayı arzulayacaksınız. Ölüm geldiğinde de, dünya böyle oluyor. Sizin için daha da aydınlatayım... Örneğin bugün bir ürün alırsanız; ve onu almadan önce o ürünü canınız çekerdi ve hep onu almayı ümit ederdiniz; ve bugün o sizin ellerinizin arasındadır. Bu ürünün sizin için normal mesele olması için ne kadar zamana ihtiyacınız var? Gözünüzü ondan doyurmak için az bir zamana [ihtiyaç duyarsınız]. Dünya hayatı da böyledir. Gözünüzü ondan doyurduysanız, o gözünüzden düşecektir. Dünyadaki herşeye bakın, ve tüm yeryüzüne üstten bakın. Birisi size gelerek onun içindeki herşeyin sizin olduğunu ve sizin orada yüzbin sene yaşayacağınızı ve böylece onu karış karış (inç inç), ve sadece bir kez değil, defalarca görebileceğinizi söylerse, birgün gelecek ondan canınız sıkılacak ve gözünüz doyacak. Eğer o gerçek olsaydı, ve eğer o bizim için ebedi olsaydı, hiç bir zaman ondan canımız sıkılmazdı. 15

17 Ve delil de oradaki hayatın kısa olmasıdır, oysa Cennetteki hayat ebedidir, zira ahiret gerçek bir hayattır, ve ilüzyon değildir. Dünya ise ilüzyondur. Şimdi fikir size ulaştı mı, ey azizlerim? Herkim ahiretini dünyaya satıyorsa, yüzde yüz kaybeden kimsedir. Ve bu dünyada kazanan kimse, ahireti için öyle çalışan kimsedir ki, [yaptığı ameller] Rabbinin huzurunda onun yüzünü ak çıkarır. {Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?} [Kurani Kerim 6:32] Ahmed Ahmed kardeşimizin paylaşımı: İnsanlığın öğretmeni, Mübarek Mevlamız "Her insanın içinde bir tohum vardır. Bazı insanlar onu dışarıya çıkarmayı ve üzerinde durmayı beceriyorlar. Bazı insanlar da bunu becermiyorlar. Tüm mesele insanın kendisine geri dönüyor. Bunu yapamayan kimseler var, çünkü ya yapmak istemiyorlar yada yapmayı hiç denememişler. Ve hikmet, insanların vasıflarından-dır. Ve ciddiyet/ağırbaşlılık insana mahsustur. Ve kişinin hal ve hareketleri kendisinden haber verir. İnsan kendi dilinin altında saklanmaktadır. Sizi böyle yapacak birşeyi sizlere haber vermemi ister misiniz? Ama bir şartla ki, onunla amel edeceksiniz. Tüm yönüyle öğrenmeden önce, hiç bir sözü söylemeyin ve hiç birşeyi yapmayın. Ve kesinlikle emin olmadığınız sürece bir karar vermeyin, emin olun ki, onda hayır ve doğruluk vardır. Ve bir karar verdiğinizde yada bir amel yaptığınızda, hiçbir zaman ondan vazgeçmeyin. Bir söz üzere olun, fakat doğru [söz üzere], ve o şeyi Allah yolunda samimiyetle yapın. Ve bir karar verdiğinizde, onu hiçbir zaman değiştirmeyin. Ve bir söz söylediğinizde, hiçbir zaman [o sözden] vazgeçmeyin. Fakat unutmayın: Doğru olan ve Allah yolunda [olan söz], [ayrıca] yoğun ve derin düşündükten sonra. Ve yeryüzünde olan hiçkimsenin, [sizin] sözlerinizi değiştirmesine izin vermeyin, sadece Allahın Hücceti hariç." Ahmed Ahmed kardeşimiz şöyle buyurdu: "O zaman, senin gözlerin Musa (as)'ın mucizesini gördü, fakat yine de inanmadın. Ellerin suya dokunduğunda ve boğulacağının farkına vardığında, o zaman inandın ve inanışın sana fayda sağlamadı, ve Allah seni insanlar için bir alamet yaptı. Ve bugün sen Ahmed el Hasan (as)'ın mucizelerine şahitsin ve gözlerin [onun] birçok öngörülerini, gerçekleşen Gaybi haberleri gördü, fakat sen yine de inanmadın ve inanmayacaksın da. Sonra o kalplerinde hastalık olanları Allah konuşturmayacaktır, çünkü onlar inanmıyorlar." Ahmed Ahmed kardeşimizin paylaşımı: "Ve onlar, Kıyamet Gününe dek zulmete sarılmaya devam edecekler. Ve zulmetin gölgesi her nurun üzerinde 16

18 yürümeğe devam edecek. Ve ismi Cebbar olan bir Rab var olduğu sürece zulmet hiçbir zaman Nurun üzerinde zafer kazanmayacaktır." Ahmed Ahmed kardeşimizin paylaşımı: "Bu dünya hayatın kesinlikle yok olacağını ve onun içindeki herşeyin bir yanılgı ve serap olduğunu aklınızda ve kalbinizde gerçekten ikna olursanız, inanın bana, galip olanlardan olacaksınız. Hedefinizi sadece Allah yapın, nefs tehlikedir. Şer nefsin ve günahın sizi zayıf düşürmesine izin vermeyin. Tüm gücünüzle ona karşı savaşın. Sizler hepiniz ondan daha güçlü ve daha sertsiniz." Ahmed Ahmed kardeşimizin paylaşımı: "Allah sizin nükleer bombalar gibi [yani güçlü ve etkileyici] olmanızı istiyor. Ayrıca, uğraşı ve çabalamanın yalnızca Allah yolunda olmasını [istiyor]. Sizin birbirinize olan sevginiz ilahi bir hediyedir, o hatta aynı anne ve babadan doğan kardeşler arasında bile mevcut değildir. Tüm övgüler Allahadır! Ben böyle olan herkesle, herkesle birlikte olmak isterim. Bu sevgi ve bu samimiyet sizleri Allahın yoluna götürecek ve hayrın ve bereketin tümünü size doğru getirecek. Ve ben yemin ediyorum ki, sizin ameliniz ne kadar fazla Allah için ihlaslıysa, Allah sizin en iyi yardımcınız olacak ve herşeyde sizi kutsayacaktır. Ey benim aziz oğullarım ve kızlarım, Allah müminlere çok yakında kurtuluş ve zafer vaat etti, inşaallah... aranızda nebiler, seçilmişler, salihler ve müminler vardır..." "İnsanlara hakkı merhametle sunun. Kendinizle davranılmasını istediğiniz şekilde onlarla davranın. Hoş sözle, onların içindeki şeytanı öldürün. Onlarla, en ayrıcalıklı ve ezici delil ile bahsedin. Onlara karşı zalimce ve kabalıkla davranmayınız ki, bununla onlara karşı şeytanı ve onların kendi cehaletlerini desteklemiş olursunuz." "İnsanlarla onların zahirine göre davranın, ve hesap günü insanlardan hesap alacak olan Allahtır. Allaha yemin ederim ki, benim için binlerce ve binlerce kez cahil, insanların iki kelimesiyle kandırılmış birisi olarak çağırılmam, Mahşer Gününde Allahın kullarından birine karşı yaptığım haksızlıkla Allah ile yüzleşmekten çok daha kolaydır." İmam Ahmed el Hasan (as) buyurmuştur: "İslam dini, barış ve rahmet dinidir ve bugün ellerinizin arasında olan şey uydurulmuş ve bozulmuş bir dindir. Ve ben 17

19 hiçbir grubu yada mezhebi bunun dışında tutmuyorum, Allahın laneti, ümmeti parçalamış olan ve onun, müslümanların ulaşmış olduğu böyle bir aşamaya ve çöküşe düşüren zalimlerin üzerine olsun." Ahmed el Hasan (as) ın kitaplarından hikmet pınarı Ne yazık ki Müslüman olduğunu iddia eden pek çok kimse mübarek zuhur zamanında onu inkar edecek ve Müslüman olduğunu ve Müslümanları savunduğunu iddia eden dalalet imamı Süfyani nin yanında yer alacak. Allah (subhane ve teala) buyuruyor: Kendi hevasını ilah edineni gördün mü? Allah (onun böyle olduğunu) bilir, onu saptırmış, kulağını ve gözünü mühürlemiş ve gözüne perde çekmiştir. Allah tan başka kim onu hidayet edecektir? Hatırlamayacak mısınız? Süfyani ve yandaşları İmam Mehdi (aleyhisselam) ı alametler ve mucizeler ile bilecekler, fakat onları tefsir edecekler. Süfyani ordusunun batıracak heyelan hakkında diyecekler ki, bu bir illetin sonucu olan ve ilahi bir ceza olmayan Ebrehe nın ordusunun ölümünü neden olan önceki şeyler gibi doğal bir olaydır. - Ahmed el Hasan a.s`ın kitaplarından birinde Süfyani ile ilgili buyurdukları "Doğuların ve Batıların Rabbi" kitabı ile ilgili İmam Ahmed el Hasanın (as) açıklaması: "[...] Ben, "Doğuların ve Batıların Rabbi" isimli bir kitap yayınlayacağım ki, orada bu meselenin detaylarını izah ediyor ve Yecüc ve Mecücün, Ademoğullarından olan mahlukattan farklı bir mahlukat olduğunun delilini isteyenler için delil sağlıyorum [...]" - 14 Temmuz, 2015 "[...] Tüm bu sorular ve daha fazlası "Doğuların ve Batıların Rabbi" kitabındadır ki, orada ben somut fiziksel delille açıklıyorum, ve orada ilim isteyenler için ilim sunuyorum, ve orada bu büyük evrenin mahluklarıyla, kolay ve uyumlu yolla nasıl iletişim kurmayı, mesafeleri ve ışık yıllarını kısaltmayı ve onları kolay ve uyumlu şekilde, ve milyarlarca para harcamak yerine az maliyetle kilometre mesafesine dönüştürmeği açıklayacağım ki, böylece onlar, bu geniş alanda mevcut olan bilgiyle karşılaştırıldığında, bir hiç değerinde olan bilgiden başka birşey bulamayacakları, Ay ve diğer gezegenler gibi yakın mesafelere kolaylıkla gitsinler [...]" - 29 Temmuz, 2015 İmam Ahmed el Hasan a.s. İlmî Havza Öğrencilerine ve Hakkı Arayan Herkese Tavsiye" kitabında şöyle buyurdu: Ancak ne yazık ki, her grup İmam ın (a.s) kendilerinin isteğine ve onun (a.s) kıyamı için belirledikleri plana uyumlu biçimde gelmesini ve hatta İmam ın (a.s) kendileri-nin uymaya karar verdikleri kimseler vasıtasıyla gelmesini istiyor. Aynen böyle: {Her grup, kendilerindeki ile sevinir.} (Müminun 23:53) Bu yüzden İmam başka bir yoldan gelirse, {Dediler ki: Bu Kuran ın, iki beldeden büyük bir adama indiril-mesi gerekmez miydi? } (Zuhruf 43:31) Ve o, onların daha önceden tanıdık olmadığı bir düzen ile ve yeni bir emir ile gelirse; o, onlara göre İmam olmayacaktır ve bu yüzden de o, yalanlanma ve alay ile 18

20 karşılaşmak zorunda kalacaktır. Allahu Teala nın buyurduğu gibi: {Yazıklar olsun kullara, onlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmesinler.} (Yasin 36:30) O, o kimselere bir şey duyuramaz ve onlarda etki yaratamaz. Bu yüzden onların sonu, İmam Mehdi (a.s) ile savaşarak gelecektir. Diğer mesajlar Ansar Din Alhak (as) ın Youtube kanalı aracılığıyla İmam Ahmed el Hasan (as) ın insanlara ilettiği mesajı: Birisi İmam Ahmed el Hasan (a.s) a sordu: Ey Mevlam, kral Abdullahın (l.a) öldüğü günde, İmam Mehdi Muhammed bin Hasan Askeri (a.s) ın zuhuru özel zuhur mu oldu ve onun, kapsamlı genel zuhuru Rükun ve Makam arasında mı olacak? Bu doğru mu? Ve cevap şöyledir: İmamın (a.s) zuhuru gizlilik anlamında özel değildi. O geneldi, fakat insanlar kördür, onlar görmüyorlar. İmam (a.s) her zaman önünüzdedir, gözlerinizin önünde. Siz onu görüyorsunuz, o da sizi görüyor. Siz onu duyarsınız, o da sizi duyar. Fakat siz (bunu) hissetmiyorsanız, o buna ne yapsın?! Güç ve kuvvet sadece Allah iledir. Böylece soru soran kişi şöyle dedi: Ey Mevlam, İmamı (a.s) görmek, onu duymak ve kendi gafletimizden kurtulmak için ne yapmamız gerek? İmam (a.s) şöyle cevapladı: Gözlerinizdeki tozu temizleyin. Allaha, dilde değil, kalple yaklaşmaktan başka birşey var mı? Bundan başka birşey yoktur! Allaha yaklaşmak hayrın anahtarıdır. Siz doğduğunuz günden bu yana ben sizleri bir an bile olsun terketmemişim. Sizlerin büyümenizi bekliyordum. Ve ben size bakıyorum ve sizi koruyorum. Fakat siz dikkat etmiyorsunuz. Ben sizinle çok konuşmuşum ve sizinle biryerde çok oturmuşum ve birlikte yemişiz, içmişiz, fakat siz gaflettesiniz ve idrak etmiyorsunuz. Bilakis gözlerinizde perde olduğundan görmüyorsunuz. Ve biz sizlerin imdadınıza yetişmişiz, oysa sizler yüz çevirmektesiniz. O dedi ki, Rabbim bana karşı merhametlidir, oysa onlar anlamazlar. Ve Malum Günün azabı benim için kafidir, oysa onlar korkmazlar! Biz sizleri Akik dağı arasından seslemişiz, oysa sizler duymazsınız. O dağ ki, Allahtan başka ilah olmadığını ve Muhammedin (s.a.a), Onun kulu ve elçisi olduğunu beyan etmiş ve Allahın Hakimiyetini tanımıştır. Ve o, Allahın tevhidini tanıyan ilk dağdır. Fakat sizler kör ve sağırsınız, ne duyuyorsunuz nede görüyorsunuz. Şüphesiz Allah şah damarından daha yakındır. Yürüdüğünüz zaman ayaklarınızı Allahın Hüccetinin ayak izlerinden başka yere basmayın ki, böylece kurtulanlardan ve galiplerden olasınız. Vahidul Kahhar olan Allah, Kendi halifesi aracılığıyla neyi emrediyorsa onu yapın. - Allahın Büyük Velisi, Muhammed bin Hasan (a.s) ın, İmam Ahmed el Hasan (a.s) aracılığıyla ilettiği mesajı. Kime? Bin seneden fazladır O (a.s) sizin büyük dedelerinizin ve anne-babalarınızın doğmasını bekliyor ki, böylece onlar da sizleri dünyaya getirsinler, ve böylece de sizler ona (a.s) zafer veresiniz. Ve vaad edilmiş gün yetişti, elhamdulillah. Vallahi 19

21 sizler hem dünyada hemde ahirette kazandınız. Makamınızı Allah ile (Allaha sığınarak) koruyun ve hain şeytanın kalplerinize şerri telkin etmesine ve onları çevirmesine izin vermeyin. Fatımanın (a.s) hakkı için Allahtan, sizleri sabit kılmasını ve tüm şerri sizlerden uzaklaştırmasını ve sizlere zarar vermek isteyen herkesi sizlerden uzaklaştırmasını diliyorum. Hiç şüphesiz O, Hamid ve Muciddir. 20