8 Şubat 2014 Cumartesi

Transkript

1 8 Şubat 2014 Cumartesi Anonim ve limited şirketlerin sermaye artırımı için belirlenen süre 14 Şubat, "Sevgililer Günü"nde doluyor. Bu tarihe kadar anonim şirketlerin sermayelerini 50 bin liraya, limited şirketlerin ise 10 bin liraya çıkarmaları gerekiyor Türk Ticaret Kanunu'nun ilgili maddeleri anonim şirketler için 50 bin lira, limited şirketler için ise 10 bin lira "en az" sermaye öngörüyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu raporuna göre, Türkiye'de 780 bin limited, 90 bin de anonim şirket bulunuyor. Limited şirketlerin yaklaşık 400 bini faal durumda. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın "süre uzatılmayacak" açıklamaları, dikkatleri sermaye artırması gereken şirketlere çevirdi. Sermayesi eksik olan şirketler 14 Şubat 2014 tarihine kadar sermaye artışına giderek bağlı bulundukları ticaret sicil müdürlüğüne bildirmeleri gerekiyor. Belirlenen süre içinde sermayelerini öngörülen tutarlara yükseltmeyen şirketler infisah etmiş sayılacak. "Çalışmıyor" kabul edilen bu şirketler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, sermayeleri 50 bin liranın altında olan anonim şirketler ile 10 bin liradan az olan limited şirketlerin sermayelerini 14 Şubat 2014 tarihine kadar bu tutara yükseltmek için karar alıp, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü'ne kaydettirmeleri gerektiğini söyledi devamı 16 da AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Çok iddialı bir ekibimiz var. Proje ekibimiz 24 saat çalışıyor. İzmir isteyecek biz yapacağız. Biz ekip olarak hizmete hazırız. İzmirlinin gönlünde olmayan, İzmirlilerin istemediği hiçbir şeyi yapmayacağız diye konuştu

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Şubat 2014 Cumartesi Fetih heyecanını 60 yıllık mesleğini öğretecek çırak arıyor Samsun un Terme ilçesinde yaşayan Ahmet Şişman (80) isimli vatandaş yıllardır yaptığı mühür kazıma işini kendisinden sonra devam ettirecek çırak arıyor. Gelen kişilere mühür kazımanın inceliklerini öğretmeye çalıştığını belirten Şişman, ilk dersten sonra daha kimsenin gelmediğini söyledi. İlerlemiş yaşına rağmen küçücük metal tabakalara kişilerin isimlerini ve imzalarını özenle kazıyan Ahmet Şişman, hat sanatı ve iyi derecede Osmanlıcaya da hâkim olması nedeniyle farklı şehirlerden de kendisine mühür kazıma işinin geldiğini belirtti. Şişman, "Mühür kazıma işinde 60 yıllık bir deneyime sahibim. Terme'de bu işi benden başka yapan yok, benim yaşım ilerlerdi, bu sanatı da başkalarına öğretmek istiyorum. Zor ve sabır gerektiren bir iş metal, kelimeleri ve imzaları mühre incelikle işlemeniz gerekli yoksa yaptığınız mühür olmaz. Şimdilerde plastik ten yapılanlar var ama onların taklit edilebilmesi çok kolay olduğu için mühür kazındığında noter tarafından onaylanıyor ve o şekliyle kullanılıyor. Özellikle de elde yapıldığı için tekrar aynısının yapılması imkânsız oluyor, kopyası yapılamıyor bunun için mühür kazıma önemli oluyor. (HA- BER MERKEZİ) Çeşme'de perde kapanmayacak Çeşme'de bugün başlayacak "Perdeler Kapanmayacak" etkinliği çerçevesinde Haziran ayı sonuna kadar her hafta bir oyun olmak üzere toplam 20 tiyatro oyunu ücretsiz olarak seyirci ile buluşacak. Çeşme Belediyesi'nin gerçekleştirdiği "Perdeler Kapanmasın" etkinliği çerçevesinde ilçede Şubat ayından başlayarak Haziran ayı sonuna kadar her hafta farklı bir tiyatro oyunu ücretsiz olarak sanatseverlerle buluşacak. Bu akşam (7 Şubat) Dikili Belediye Tiyatrosu'nun "Şiirimiz Karadır A- biler" oyunuyla başlayacak faaliyet kapsamında, her ay 4 farklı tiyatro topluluğu tarafından sergilenecek tiyatro oyunları, doğaçlama ve gösteriler özgün tür ve tekniklerde sahneye taşınacak. Şubat'ta 4 oyun Bu akşam saat 20.00'de Çeşme Çakabey Kültür Merkezi'nde perde açacak "Şiirimiz Karadır Abiler" oyununun ardından Şubat ayında, 3 tiyatro oyunu daha sergilenecek. 14 Şubat'ta Doğaçlama Komedi S- poru Tiyatro Topluluğu'nun doğaçlama oyunu, 21 Şubat'ta Çeşme Belediye Tiyatrosu'nun "Sevgili Doktor" oyunu, 28 Şubat'- ta Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Oyuncuları'nın "5 Kısa Hikaye" adlı oyunu saat 20.00'de Çeşme Belediyesi Çakabey Kültür Merkezi'nde tiyatroseverlerle buluşacak. 20 tiyatro oyunu Perdeler Kapanmasın'ın ilk ayı olan Şubat'ta birbirinden iddialı oyunlarla açtıkları perdenin Haziran ayı sonuna kadar açık kalacağını belirten Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, her cuma farklı bir oyunun sahneleceğini kaydetti. Perdeler Kapanmasın haftaları içinde gerçekleştirilen tüm etkinliklerin ücretsiz olduğunu vurgulayan Başkan Tütüncüoğlu, "Haziran ayı sonuna kadar 16 farklı tiyatro topluluğu tarafından sergilenecek 20 farklı oyun seyirci ile buluşacak" şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ) müzede yaşıyorlar İstanbul'un fethinin top sesleri, mehter takımının ve Osmanlı atlarının kişnemesi efektleri ile 1304 resimle canlandırıldığı dünyanın tam panoramik tek müzesi olan Panorama 1453 Tarih Müzesi'ni 5 yılda 3 milyon 750 bin kişi ziyaret etti. Müzeye, İslam coğrafyasından ziyaretçilerin de ilgisi arttı Müze müdürü Salih Doğan, yaptığı açıklamada, dünyanın tam panoramik tek müzesi olan Panorama 1453 Tarih Müzesi'nde İstanbul'un fethinin 1304 parça resimle anlatıldığını söyledi. Doğan, bunun da kapladığı 2 bin 350 metrekareyle dünyanın en büyük resmi olduğunu aktardı. Müzenin ziyaretçi sayısının her geçen gün artığını vurgulayan Doğan, "Günlük ortalama 2 bin kişinin ziyaret ettiği müzeyi açıldığı günden bugüne 5 yılda 3 milyon 750 bin kişi gezdi. Bu da kendi alanı içerisinde bir rekor. Yabancı turistlerin ilgisi de artmaya başladı. Yoğunluk olarak tarih ve kültürle ilgilenen, özellikle İslam coğrafyası ile Arap dünyasından misafirlerimiz geliyor" diye konuştu. "Bulutların içinde Fatih Sultan Mehmet silueti gizli" Doğan, müzeyi ziyaret edenlerin, resimler ve efektlerle 29 Mayıs 1453 gününün yaşandığı bir ortamla karşılaştığını dile getirerek, yaklaşık 40 metre çapında bir kubbenin içinde yer alan müzenin üç boyutlu etkisiyle sonsuzluk duygusu verdiğini kaydetti. Müzenin 360 derece izlenebildiğini anlatan Doğan, "Kendi varyantları içerisinde tam pano olma özelliğini taşıyan tek müze. Bulutların içerisinde Fatih Sultan Mehmet silueti var. Bu da müzemizin bir şifresi olarak düşünülmüş. Gelen insanlar bunu merak ediyorlar, yerini bilmiyorlar. Rehberler vasıtasıyla onları yönlendiriyoruz ve silueti gösteriyoruz" ifadelerini kullandı. Panorama 1453 Tarih Müzesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla 31 Ocak 2009'da açılışı yapılan Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırıldı. İstanbul'u kuşatmanın geçtiği Topkapı-Edirnekapı surlarının karşısındaki Topkapı Parkı'nda yer alan müzede, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethedişi, top sesleri, mehter takımı ve Osmanlı atlarının k- işnemesi efektleriyle canlandırılıyor. "Sosyal medya ve zamanla yarış, dili yanlış kullanmaya sevk ediyor" İlbak, bir etkinliğe katılmak üzere geldiği Eskişehir'de, yaptığı açıklamada, Türkçe'nin bozulması ve yanlış kullanımıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 22'nci dönemde önerge verildiğini anımsattı. Dönem bitmeden tekrar milletvekili seçilemeyen bir grubun, İstanbul'da bir araya geldiğini ve 2008 yılında söz konusu derneği kurma kararı aldığını anlatan İlbak, şöyle konuştu: "Orada temel amaç, biraz Türkçe'nin doğru kullanımı ekseninde oluşmuştu ama daha sonra 'biraz daha genelleştirelim' dedik. Yarışmalar, çeşitli projeler yapıyoruz. Özellikle liseler ve ortaöğretime yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunu, biraz daha geliştirmek niyetindeyiz. Her yıl yaptığımız yarışmaları, bu sene daha geniş katılımla gerçekleştirdik Türkiye hedefleriyle ilgili yarışma düzenledik. Bununla ilgili elemeler bitti. Önümüzdeki günlerde ödül töreni yapacağız." İlbak, dünyada hiçbir milletin kendi dilinden kendi diline tercüme yapmadığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Örneğin, 1930'larda yayınlanmış kitabı artık, bizim kuşağımız anlamıyor. Böyle bir sorun yaşıyoruz. Geçenlerde bu meseleyle ilgili araştırma yaparken, kütüphanede kitap istedim. Hanımefendi, 'bu kitap 1930 baskısı, anlayacak mısınız?' diye sordu. Türkçe kitap istediğimi söyledim. 1930'da basılınca, yeniden tercüme ediyoruz. Kendi dilimizden kendi dilimize tercüme ediyoruz. Bu, büyük çıkmaz. Özellikle sosyal medya ve zamana karşı yarışma çabası, bizi dili yanlış kullanmaya sevk ediyor. Bu, temel problemlerden biri." "Yabancı kelimeleri dilimizin içinde telaffuz ettiğimizde, entelektüel olmuş oluyoruz" diyen İlbak, şöyle devam etti: "Bu da bizi, başka soruna yöneltiyor. Onun için öncelikle kendi dilimizi sevdirecek temel, kültürel argümanları geliştirmemiz lazım. Kendi dilimizi geliştirecek söyleşiler üzerinden, bizi adam edecek okumalar yapmamız gerekiyor. İlk ve ortaöğretimde en azından Mehmet Akif'i, Tevfik Fikret'i anlayacak kadar Türkçe öğrenmiş kuşağa ihtiyacımız var. Bunun için de bizim, kültür ve eğitim politikalarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum." (AA) Panoramik resmin 40 metre çaplı bir yarım küre üzerine çizildiği müzede, yarım kürenin iç yüzeyini kaplayan resim 2 bin 350 metrekareden oluşuyor. Müze, ziyaretçiye kapalı bir mekana girdiği halde 3 boyutlu bir dış mekana çıkılmış duygusunu yaşatıyor. Ziyaretçiler, müzede kente giriliş anına ve İstanbul'un fethine tanık oluyor. Macar topçu ustası Urban'ın döktüğü toplara dokunup Kostantinopolis'in surlarına doğru onların patlamalarına şahit oluyor. Sultan II. Mehmed'in binlerce askerinin tekbir s- eslerini ve mehter marşını duyuyor. Müzenin, panoramik resim ile ilgili çalışmalarına 2005 yılında başlandı, 2008 yılında tamamlandı. Bu çalışma 8 sanatçı tarafından yapıldı. Resimde 10 bin figür çizimi var. Surlardaki yıkılmış bölgeler ve bu bölgelerin büyüklükleri, İstanbul'un ilk belediye başkanı olan Hızır Bey'e, surların tamiri ile ilgili olarak sunulmuş bir rapora dayanıyor. Çalışmada resmin bittiği yer olmadığı için, resme bakan kişi optik alışkanlıklarıyla eserin gerçek boyutlarını kavrayamıyor. Bu durum, resmin gerçekliğini ve boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulunmamasından kaynaklanıyor. Panorama 1453 Tarih Müzesi, her gün saatlerinde ziyaret edilebiliyor. (AA) Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkan Vekili Üzeyir İlbak, hiçbir milletin kendi dilinden kendi diline tercüme yapmadığını belirterek, "Özellikle sosyal medya ve zamana karşı yarışma çabası, bizi dili yanlış kullanmaya sevk ediyor" dedi Yıl: 3 Dağıtım: Hakkı SARIÖZ. Sayı: Şubat 2014 Cumartesi İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörleri Nur Gülmez BEL Salih ASLAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ 817 Şubat Cumartesi Perşembe Yurt dışındaki kocasını sahte vekaletnameyle boşamak istedi Antalya'da bir kadın, yurt dışındaki kocasıyla boşanmak için kardeşini kocası gibi tanıtıp adına vekaletname çıkarttı. Yargıtay, resmi belgede sahtecilik suçundan 3 yıl hapisle cezalandırılan sanıklar için takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine hükmetti Antalya'da 2006 yılında Fatma U, yurt dışındaki kocası Hasan Y'den boşanmaya karar verdi. Fatma U, kardeşi Enver U'yu notere götürüp Hasan Y. olarak tanıtıp, boşanma işlemleri için vekaletname çıkardı. Olayın anlaşılması üzerine Fatma U. ve kardeşi Enver U'ya sahtecilik suçundan kamu davası açıldı. Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkları, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 204/1. maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde sayılması nedeniyle sanıkların cezası, aynı maddenin 3. fıkrası kapsamında yarı oranında artırılarak 3 yıl olarak belirlendi. Eylemin gerek noterlik nezdinde gerekse Türk milleti adına yargılama yapan mahkemelerin güvenini sarsacak şekilde gerçekleştirilmesi nedeniyle suçun niteliği ve sonuçları gözetilerek cezada takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, cezanın ertelenmesi hükümlerinin de uygulanmamasını kararlaştırdı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire, sabıkası bulunmayan ve suç işleme eğilimine ilişkin olumsuz bir yönü de dosyaya yansımayan sanıklar hakkında yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle cezada takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesini bozma nedeni saydı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Dairenin bozma kararına itiraz etti. Takdiri indirimin yargıçlara takdir hakkı veren temel kurallardan olduğu belirtilen itirazda, kuralın, ceza infaz hukuku yönünden cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin düzenleme niteliği taşıdığı savunuldu. Serbest takdir sisteminin bir gereği o- larak olayda sanık yararına takdiri indirimin uygulanmasını gerektiren nedenlerin varlığını veya yokluğunu belirleme yetkisinin yargılamayı yapan hakime ait olduğu vurgulanan itirazda, şöyle denildi: "Yargılama süreci boyunca maddi gerçeğe ulaşma ve adaleti sağlama yolunda çaba harcayan hakim, sanığı birebir gözlemleyen ve bu bağlamda takdiri indirim nedenlerinin varlığı ya da yokluğunu en iyi tespit edebilecek konumdaki kişidir. Sanıklar hakkında, savunmasını tespit edip tutum ve davranışlarını bizzat gözlemleyen yerel mahkemece takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gösterilen gerekçenin dosya içeriğine uygun, denetime elverişli, yasal ve yeterli olduğu kabul edilmelidir." İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını yerinde bulmayarak reddetti. (AA) Müsteşar İpek'in Beş kişilik aile, evde ölü bulundu Fatih te Kerküklü olduğu öğrenilen 5 kişilik aile, kaldıkları evde ölü bulundu. Polisin olay yerindeki incelemeleri sürerken, şahısların karbonmonoksit gazından zehirlendiği tahmin ediliyor. Olay, Softa Sinan Sokak 14 numarada bulunan apartmanda meydana geldi. Görgü tanıklarından edinilen bilgilere göre, iki gün önce Kerkük ten gelen Irak uyruklu Abbas ailesine yakınları telefonla ulaşamadı. Durumdan şüphelenen yakınları, baba İsmet Kudret, anne Selve ile çocukları Abdullah (9), Ümran (11) ve Melde (14) Abbas ın kaldığı a- partmana geldi. Kapıyı açarak içeriye giren Abbas ailesinin yakınları 5 kişiyi hareketsiz halde buldu. İhbar üzerine olay yerine polis, doğalgaz, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede 5 kişinin de hayatını kaybettiği belirlendi. Yapılan ilk incelemede Kerküklü ailenin doğalgaz bacasından sızan karbonmonoksit gazı sebebiyle hayatını kaybettiği tespit edildi. Sokağı emniyet şeridiyle kapatan polis ekipleri, olayla ilgili inceleme başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri, Abbas ailesine mezar olan dairede inceleme yaptı. Görgü tanıkları, ailenin i- ki gün önce Kerkük ten geldiği bilgisini verdi. Vatandaşlar, ailenin gaz sızıntısı sebebiyle öldüğü iddiasında bulundu. Abbas ailesinin cenazeleri olay y- erindeki gerekli incelemelerin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu na kaldırılacak. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Hekime saldıran şahıs 16 bin 500 lira manevi tazminat ödeyecek İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı nda görev yaptığı sırada bir hasta yakını tarafından silahla tehdit edilen ve hakarete uğrayan asistan hekim adına yürütülen hukuki süreç tamamlandı. İzmir Tabip Odası Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, takip edilen süreçte saldırganın öncelikle silahlı tehdit ve hakaret suçlarından mahkum edildiği ve cezası kesinleştiği bildirildi. Asistan hekim adına ayrıca manevi tazminat talebiyle dava açıldığı i- fade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kısmen kabulüyle 8 bin liranın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Mahkeme sonucunda hükmedilen manevi tazminat, yasal faizi ve yargılama giderleriyle birlikte 16 bin 500 lira olarak davalıdan tahsil edilecektir. Hekime şiddet olgusunun güncel olarak gündemimizde olduğu bu dönemde, meslektaşımız adına yürütülen hukuksal süreçlerde alınan bu kararların önemli olduğunu düşünüyoruz." görevden alınmasını istediği savcı alındı HSYK tarafından görevden alınan İzmir Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Baş ın yerine atanan Mustafa Doğru, ilk olarak Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek in görevden alınmasını istediği, TCDD İzmir Liman İşletmesi'ndeki rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun savcısı Ali Çelik in görevini değiştirdi HSYK tarafından ilk olarak, Örgütlü Suçlar Bürosu nun başında bulunan Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Haydar, ardından soruşturmayı kapatması için kendisine telefon eden Müsteşar İpek in sözlerini tutanakla kayıt altına alan Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş görevden alınmıştı. İzmir Adliyesi nde son olarak, söz konusu operasyonunu düzenleyen Örgütlü Suçlar Bürosu nda değişiklik yapıldı. Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında fezleke hazırlanmasına sebep olan ve Müsteşar İpek'in görevden alınmasını istediği İzmir de görülen Gezi davasında 5 kişi tahliye edildi İstanbul Gezi Parkı olaylarının ardından İzmir de katıldıkları o- laylar fotoğraf ve kamera görüntüleriyle tespit edilerek haklarında dava açılan ve 17 şer yıl hapis talebiyle tutuklu yargılanan 5 sanık tahliye edildi. İzmir de Gezi Parkı olaylarında olaylara karıştıkları iddiasıyla dört dalga halinde düzenlenen operasyonların üçüncü dalgasında gözaltına olarak 2911 sayılı kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak Savcı Çelik in de bulunduğu Örgütlü Suçlar Bürosu nda görevli bütün savcıları görevden aldı. Bunlar arasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yönelik yolsuzluk operasyonu davasının soruşturma savcısı olan Birol Cengil in de olduğu öğrenildi. Genel Soruşturma Bürosu nda görevlendirilen bu savcılardan boşalan Örgütlü Suçlar Bürosu na Ahmet Türkoğlu, Mehmet Alyaprak, Cevat Mert Koparal ve İsmail Arslan getirildi. İzmir eski Cumhuriyet Başsavcısı Baş, limanda rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan önce kendisine telefon ederek soruşturmayı durdurmasını isteyen Kenan İpek in sözlerini, tutanakla kayıt altına almıştı. Daha sonra ise HSYK tarafından görevden alınmıştı. Başsavcı Baş ın tuttuğu tutanaktaki ifadelere göre Müsteşar İpek, "Bu saatte git, cumhuriyet savcısını değiştir, tüm kararları iptal et, bu soruşturmayı durdur. Bunu yapmazsan sonuçlarına katlanırsınız." diyerek soruşturma savcısı Ali Çelik in görevden alınmasını istemişti. Çelik, soruşturma kapsamında gözaltına alınıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan, Binali Yıldırım'ın bacanağı Cemalettin Haberdar'ın serbest bırakılmasına da itiraz etmişti. Emniyetteki görev değişikliğinde yürütmeyi durdurma kararı çıktı İzmir 5. İdare Mahkemesi, 17 Aralık operasyonlarının ardından ilk görevden alınanlar arasında bulunan İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Emin Göktaş ın açtığı davada, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Göktaş, İzmir Valisi Mustafa Toprak ın imzasıyla ilk olarak 18 Aralık 2013 tarihinde Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ne, dört gün için direnme ve terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işlemek iddialarıyla yedi aydır tutuklu bulunan sanıkların yargılanmasına devam edildi. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Serdar Gür, Erol Özdemir, Yunus Kızıltaş, Soner İ- nanç ve Abdullah Yüksel, tutuksuz sanıklar Hüseyin Gülbitti ve Burcu Koçlu ile avukatları katıldı. Duruşmayı, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da izledi.mahkeme heyeti, sanıklar İ- nanç, Özdemir, Gür, Kızıltaş ve Yüksel in tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine, haklarında yakalama kararı bulunan iki sanığın yakalanmalarının devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Borcuna karşılık köpeği haczedildi Bodrum'da mülk sahibine borcu bulunan kişinin köpeğine haciz işlemi uygulandı. Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da kafe işletmeciliği yapan Mahmut Yazoğlu, kiracısı olduğu mülk sahibiyle iddiaya göre anlaşmazlık yaşadı. Mülk sahibine borcu olduğu öğrenilen Yazoğlu'na, borcunu ödeyememesi üzerine mülk sahibince dava açıldı. Yazoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, mülk sahibinin davayı kazanması üzerine Bodrum'un Gürece köyünde bulunan evine icra işlemi uygulandığını, eve gelen ekiplerin, evde bakılan golden retriever cinsi "Ares" isimli köpeğe haciz işlemi uyguladığını anlattı. Olay karşısında çok şaşkın olduklarını ifade eden Yazoğlu, "Borcumu ödemiştim, adam bana hacze geldi. dedi. (AA) sonra da Tanık Koruma Şube Müdürlüğü ne atanmıştı. Daha sonra ise İl Emniyet Müdürlüğü emrine alınmıştı. İlk iki atamaya yönelik olarak yürütmenin durdurulması için dava açtı. İtirazı değerlendiren mahkeme, Göktaş hakkında işlem tarihleri itibariyle başlayan veya sonuçlanan herhangi bir idari ve adli soruşturma bulunmadığı, yürüttüğü görevinde başarısızlığına veya yetersizliğine ilişkin herhangi bir tespit ve inceleme bulunmadığı, davalı kurum tarafından bu konuda bir bilgiye yer verilmediği ve dava konusu işlemlerin hukuka uyarlılığı bulunmadığı tespiti yaparak, oybirliğiyle yürütmeyi durdurdu. Görev değişikliğinin hukuka aykırılığının açık olduğu, dava konusu işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç zararların doğabileceği de belirtildi. Kararda, yedi gün içinde bölge idare mahkemesine itiraz edilebileceği de yer aldı. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü nde, yolsuzluk operasyonlarının başlamasıyla birlikte müdür, müdür yardımcısı ve polis memuru olmak üzere 574 k- işinin görev yeri değiştirilmişti.

4 SAYFA 4 SONDAKiKA GAZETESİ >>4 KONOM 8 Şubat 2014 Cumartesi İzmir turizmi 2014 e düşüşle başladı Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü nün rakamlarına göre İzmir, 2014 e yabancı ziyaretçide düşüşle başladı. Geçen ocak ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2013 Ocak ayına göre yüzde 3,12 düşerek 22 bin 213 oldu. İzmir deki düşüşlerin, büyük oranda denizyoluyla girişlerden kaynaklandığı dikkat çekti İzmir e ocak ayı boyunca havayoluyla gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı, yüzde 25,65 o- ranında artarak 13 bin 276 olurken denizyoluyla gelenler ise yüzde 27,71 azalarak 8 bin 937 ye indi. Toplamda İzmir e havayolu ve denizyolu girişleri, yüzde 3,12 lük düşüşle 22 bin 213 oldu. İzmir, havayolu taşımacılığında ise geçen yılın aynı dönemine göre artışla başladı ancak kruvaziyerdeki düşüşle birlikte yaşanan kan kaybı, İzmir in 2014 e düşüşle başlamasına sebep oldu Ocak ayında gelen turistlerin ülkelere göre dağılımı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,76 lık artışla 7 bin 597 Alman, yüzde 35,28 lik düşüşle 2 bin 519 İtalyan, yüzde 6,08 lik artışla bin 693 Fransız ve yüzde 6,80 lik düşüşle bin 330 İngiliz oldu. İZMİR HOME-PORT OLMAK ZORUNDA Rakamları değerlendiren Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Uğur Şahbaz, İzmir in 2014 yılı başında Alman pazarında yaşadığı artışın sevindirici olduğunu söyledi. Şahbaz, İzmir in en büyük pazarı olan Alman pazarında artışla başlamak, İzmir için 2014 ün umut verici geçeceğinin göstergesi olabilir. dedi. İzmir in kruvaziyer turizminde "home-port" uygulamaları için bir merkez olarak düşünülmesi gerektiğini belirten Sektör, yeni yılın ilk ayında yüzde 8 daraldı stoklarının bitmesinin ardından daralmanın mart ayında netleşmesi bekleniyor. Sektörün bu yılki beklentisi ise bin adet satışa ulaşmak. Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal, kur artışları ve ÖTV nin fiyatlara yansımaya başladığını söyledi. Ocak ayında yüzde 30 a varan oranlarda devalüasyon yaşandığını belirterek, Yetkili satıcılar ve sağlayıcıların sübvanse etmesiyle kasım ve aralık aylarında fiyat artışı olmadı ancak ocak ayından bu yana yüzde civarında devalüasyon oldu. Bu bir şekilde fiyatlara yansıyacak. Bazı firmalar, bunu aylara yayarak yapılabilir. Zaten tüm markalar, fiyatları yüzde civarında arttırdı. Bunun üzerine ÖTV farkının da eklenmesi, fiyat artışını yüzde 25 e çıkardı. dedi. Ocak ayındaki yüzde 8 lik daralmanın beklentilerin altında olduğunu ifade eden Ilısal, 2014 e yaklaşık 45 bin stokla girdik, bunun 20 bini satıldı. Şu an piyasada, 2013 fiyatıyla satılan 25 bin civarında araç var. Bundan dolayı ocak ayındaki daralma düşük çıktı. Stoklar bittikten sonra mart ayında daralma daha net ortaya çıkar. diye konuştu. SON İKİ AYDAKİ ÇALKANTI OTOMO- TİV SEKTÖRÜNE HIZLI YANSIDI OYDER, otomotiv sektöründe son gelişmelerin değerlendirildiği Diyalog bölge toplantılarının 17. sini İzmir de yaptı. İzmir ve Ege Bölgesi'ndeki otomotiv perakendecilerinin katıldığı toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Ilısal, sektördeki son gelişmeleri değerlendirdi: 2013 yılının ilk altı ayı çok pozitif geçti. Uluslararası şirketlerin Türkiye ye yönelik olumlu puanlamaları, faiz oranlarının zayıflaması mutluluk vericiydi ancak ikinci altı ayda, özellikle son iki ayda ülke içindeki karışıklıklar, otomobil sektörüne çok hızlı yansıdı. Sağlayıcı ve yetkili satıcıların cansiperane fedakârlığıyla 2013 Kasım ayında başlayan döviz kurlarındaki artışlar, kasım ve aralık ayındaki satışlara yansıtılmadı. Hemen akabinde 2014 yılının endişeleri başladı. Döviz kurları yukarıya çıktı. 31 Aralık ta beklemediğimiz ÖTV artışı ve akabinde Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükseltme kararı ve sonrasında doğal olarak taşıt kredilerindeki faiz Şahbaz, şunları kaydetti: İzmir turizmi, görüldüğü gibi havayolu ile giriş yapan turisti, ancak yüzde 4 5 oranında rakamlarla arttırabilmektedir. Bu bakımdan İzmir, kruvaziyer turizminde mutlaka home-port olmak zorundadır. Ayrıca İzmir turizminin rahat nefes alabilmesi için kesinlikle ama kesinlikle ulusal ve uluslararası tüm fuarlarda temsilinin büyük, gösterişli stantlarla yapılması gerekmektedir. Aynı zamanda İzmir in turizm çeşitliliğini arttırabilmesi gerekmektedir. Bunun için de sağlık, kültür ve kruvaziyer turizmi alanlarında mutlaka İzmir turizmini taşıyıcı öğelerin desteklenmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul da gerçekleştirilen EMITT Turizm Fuarı nda maalesef İzmir, büyük bir marka şehir olarak temsil edilemedi. Tüm bu olumsuzluklar, turizm rakamlarına maalesef yansıyor. Dolayısıyla tüm bu fuarları dikkate almak durumundayız. İzmir in mutlaka kent kimliğini öne çıkaracak, kente özgü değerlerin sergilenebileceği tanıtım ataklarıyla desteklenmesi gerekmektedir. HER ŞEYE SAHİBİZ, HELVA YAPAMIYORUZ Yatırım ve tanıtıma dayalı turizm patlamasının şehirde bir an önce yaşanması gerektiğini vurgulayan Uğur Şahbaz, İzmir de bilindik bir tabirle un, helva, şeker, irmik, usta var ancak helvayı yapacak yeterli çalışma yok. Bir an önce İzmir Ticaret Odası, İzmir Kalkınma Ajansı ve İzmir CVB, sektörün tek temsilcisi olan ETİK ile el ele verip diğer turizm paydaşlarının da desteğiyle bir tanıtım ve geliştirme platformu oluşturulmalıdır. Turizmde artık İzmir in kaybetme lüksü yok. Varlık içinde yokluk çekmek istemiyoruz. İzmir in, turizm skalasından hakettiği payı alabilmesi için tüm yöneticileri daha çok çalışmaya, el ele vermeye ve turizmi şaha kaldırmaya davet ediyoruz. diye konuştu. ÖTV ve kur artışı otomobil fiyatlarını yüzde 25 yükseltti Cumhuriyet tarihinde, 2013'te 853 bin adet satışla en başarılı ikinci yılını geçiren otomotiv sektörü, 2014 e daralmayla başladı. ÖTV ve faiz oranlarının yükselmesi, satışları düşürürken fiyatları arttırdı. Markalar, yeni model arabaların fiyatını yüzde oranında yükseltti arttı. Bütün bunlar 2014 yılında endişeye sebebiyet verdi. Ocak ayında 32 bin 670 adet araç satıldığını kaydeden H.Şükrü Ilısal, Toplam 25 bin bekliyorduk, 32 bin çıktı. Yüzde 8 lik daralma oldu. Bu sevindirici bir rakam. Umarız daralma yüzde 8 in altında devam eder ve endişe ettiğimiz boyutlara gelmez ama esas fotoğrafı şubat ve mart aylarında göreceğiz. dedi TE BİN CİVARINDA OLUR OYDER Başkanı Ilısal, 2014 yılında kur baskısı, kredilerdeki düzenleme ve ÖTV artışının satışlara etki edeceğini ve 2013 yılındaki 853 bin rakamının bine ineceğini öngördüklerini aktardı. İç pazara yönelik yüksek vergi artışlarını da eleştirerek, Otomotiv politikaları, özellikle vergi düzenlemeleri açısından sürekli değişkenlik göstermekte. Devleti yönetenler ve bürokratların, hem sektörü hem de sektörün dünyadaki gelişimini yakından takip etmeleri bu açıdan çok önemlidir. Eğer ekonomik gelişme sağlanacaksa hem sanayimizi güçlendirmeliyiz hem de teknolojinin kullanımını arttırmalıyız. Otomotiv S- trateji Belgesi ilk hazırlanmaya başladığında, bizler de otomotiv perakendecileri adına görüşlerimizi aktarmıştık. Burada belirlenen 2023 yılı hedeflerine baktığımızda bugün 21,5 milyar dolar olan ihracatın 75 milyar dolara çıkacağı, 1,2 milyon adet olan üretimin 4 milyona çıkacağı, bu üretimin 3 milyonunun ihraç edileceği, 1,5 milyon adetlik bir iç pazarın olacağı düşüncesi büyük heyecan yaratmıştı. Bu hedeflerin devam ettiğini düşünmekle beraber iç pazara yönelik yukarı yönlü vergi artışları, bu düşüncemizi olumsuz etkiliyor. şeklinde konuştu. Bodrum Hintli turistleri bekliyor Muğla nın Bodrum ilçesi, bu yıl Hindistan ın Yeni Delhi şehrinde düzenlenen bir turizm fuarına katıldı. Fuarda oldukça ilgi gören Bodrum a, bu yıl 50 binin üzerinde Hintli turist gelmesi bekleniyor SATTE New Delhi Turizm Fuarı na ikinci defa katılan Bodrum a, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından özel bir yer ayrıldı. Bodrum u Hindistan'da, Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı (BOYTAV) ve BODER Yönetim Kurulu Üyesi Dursun Külcü temsil etti. Avrupa dışında Çin ve Hindistan'da başlatılan tanıtım çalışmalarını istikrarlı bir şekilde devam ettirdiklerini belirten BOYTAV Başkanı ve Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, yaptığı açıklamada Hindistan da ekonomik durumu iyi olan 100 milyon kişi bulunduğunu belirtti. Kocadon, Bu rakamın, önümüzdeki yıllarda 300 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Türkiye ye geçen yıl 92 bin Hintli turistin geldiğini biliyoruz. Hintli turistler alışverişi, eğlenceyi, mavi yolculuğu, su sporlarını, dalmayı, golfü seviyorlar, düğün ve balayını yurtdışında yapmak istiyorlar. Hindistan dan İstanbul a genellikle üç günlüğüne gelen turistler, farklı bir destinasyonda tatillerine devam ediyor. İstanbul dan sonra ikinci durağın Bodrum olması için New Delhi Turizm Fuarı nda tanıtım çalışmaları yürüttük. 7-9 Şubat 2014 arasında Mumbai şehrinde düzenlenecek One World Travel Market Turizm Fuarı na da katılacağız. Hintli turistleri Bodrum da en güzel şekilde konuk edebileceğimizi göstereceğiz. dedi. Başkan Kocadon, New Delhi Turizm Fuarı nda Outbound Tour Operators Association of India (OTOAI) Başkanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Hindistan Kültür ve Tanıtma Müşaviri Özgür Aytürk ile BOYTAV Genel Sekreteri M.Cemil Bayraktar ın yaptığı görüşmeler sonucunda yaşanan gelişmeleri de şöyle özetledi 2014 yılında Hindistan Seyahat Acenteleri Birliği nin Bodrum da toplanması için ön görüşmeler yapıldı. Bodrum da yapılacak olan bu toplantıya, 300 turizm seyahat acentesi sahibi katılacak. Ocak ayında, Hindistan dışında fuarlara da katıldık O- cak tarihlerinde Hollanda Utrecht, Ocak tarihlerinde İrlanda Dublin Holiday World Show ve 30 O- cak-2 Şubat tarihlerinde de İstanbul EMITT Turizm fuarlarında Bodrum u en iyi şekilde temsil ettik. Dünyanın beşinci büyük fuarı olan EMITT te, geçen sene olduğu gibi bu sene de ödül aldık. Bu ödüllerin verdiği güçle Bodrum u tüm dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz. Manisa'ya geçen yıl gelen turist sayısı yüzde 18 arttı Manisa Kültür ve Turizm İl Müdürü Erdinç Karaköse, 2013 yılında şehri, günübirlik gelenlerle birlikte 1 milyon kişinin ziyaret ettiğini bildirdi. İle gelen turist sayısının, bir önceki yıla göre geçen yıl yüzde 18 arttığını kaydetti İl Müdürü Karaköse, Manisa'nın bir tarım ve sanayi şehri olmasının yanında son yıllarda turizmde de söz sahibi olmaya başladığını söyledi. Beş asırlık mesir festivalinin devam etmesi, yurtiçi ve yurtdışında tanıtımların artmasıyla birlikte gelen turist sayısında da artış olmaya başladığını dile getiren Karaköse, 2012 yılında 345 bin 492 turist gelirken 2013'te 406 bin 492 kişiye çıktığını söyledi: 2012 de Manisa genelinde oteller ve konaklama tesislerine gelen turist sayısı 220 bin 218 kişiyken geçen 239 bin 295 e çıktı de Manisa daki müze, ören yerleri ve tarihî yerlere gelen turist sayısı 125 bin 274 k- işiyken geçen 167 bin 179 a çıktı. Böylece hem konaklayanların hem de müze ve tarihî yerlerini ziyaret edenlerin sayısı arttı. dedi. Resmî kayıtlara göre 2013 yılında 406 bin 492 turistin Manisa ya geldiğini, resmî olmayan kayıtlara göre ise günübirlik gelenlerle birlikte bu sayının 1 milyon civarında olduğunu söyledi. Turizmin çok yönlü olduğunu dile getiren Erdinç Karaköse, Son yıllarda ilimizin değerlerinin tanıtılması, Manisa nın kültür ve turizm potansiyelinin yurtiçi ve yurtdışında tanıtılması sonucunda turizm hareketliliği büyük bir ivme kazandı. Özellikle son iki üç yılda ortalama yüzde 20 ler civarında artan bir turist sayımız var. Bu oran, Manisamız açısından önemli. Önümüzdeki günlerde bu sayının daha da artacağına inancımız tam. Manisa daki tarihî ve kültürel değerlerimizin, ülkemizde ve yurtdışında tanınırlığı oldukça yükseldi. şeklinde konuştu.

5 SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >>5 EKONOMİ 817 Şubat Cumartesi Perşembe Antalya'da yeni bir çilek türü yetiştirilecek Kaliforniya Üniversitesi tarafından geliştirilen ve Antalya'da deneme üretimine başlanarak ilk hasadı yapılan "Benicia" isimli yeni çilek çeşidinin tanıtımı yapıldı. Aksu'- daki üretim alanında yapılan tanıtım toplantısında konuşan Aksu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Cevdet Metin, geçen yıl tescil belgesi alınan çileğin fide dikiminin güz döneminde yapıldığını, ocak ayından itibaren de hasada başlandığını kaydetti. Aksu'nun tarla çileğinin meşhur olduğunu dile getiren Metin, "Çilek seraya girince ticaret açısından önemli bir ürün haline geldi. Bu çeşidin de üreticiler tarafından beğenileceğini düşünüyorum" dedi. Benicia çilek fidesi hakkında bilgi veren Cengiz Tarım yetkilisi Cengiz Dilek de Kaliforniya Üniversitesi tarafından geliştirilen "Benicia" isimli çilek fidesinin üreticinin beğenisine sunduklarını söyledi. Verim ve kalite yönünden çok yüksek, raf ömrü uzun, tat ve aroması güzel olan bu çeşidin yayla değil, sahil çileği olduğunu belirten Dilek, "Kış döneminde üretimi olan bir çeşit. Bir dönümde yıllık yaklaşık 7 ton hasat yapılabiliyor. Kalitesi çok yüksek ve raf ömrü uzun olduğu için ihracatı kolay. Yeni çilek türünün Antalya çiftçisine ve Türk tarımına da büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu. (AA) KREDİ KARTINDA TAKSİDİN kaldırılması düğünleri vuracak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun (BDDK) 1 Şubat tarihi itibariyle kredi kartıyla taksitli altın satışına son vermesi kuyumcu esnafını düşündürüyor. Bazı kuyumcular nakit satış sebebiyle düzenlemeye destek veriyor. Karşı çıkanlar ise kararın düğünleri vuracağı görüşünde. Kuyumcular, ilk bir haftada işlerinin yüzde arasında düştüğünü söylüyor Bursa Ticaret ve Sanayi Odası meclis üyesi de olan Mithat Rızvanoğlu, Bursa da yaklaşık 30 yıldır kuyumculuk yaptığını belirterek, Kredi kartına yaklaşık on sene önce ben taksit uyguladım. Ama bu taksit olayını Şubat bir itibari ile sonlandırmak zorunda kaldık. Bunun bizim mesleğimizi olumsuz yönde etkileyeceğine inanıyoruz. Çünkü halkın alım gücü yeterli değil. Onun için taksit imkanı olduğu zaman vatandaş daha rahat bir şekilde alabiliyordu. dedi. Bu kanunun düğünleri vuracağına savunan Rızvanoğlu, şöyle konuştu: Önümüz yaz, yazın tabii ki düğünler biraz daha fazla oluyor. Düğünün fazla olması masrafları da peşinden getiriyor. Taksit imkanı olsa bunu daha ileri erteleme Balıkçı umudunu kültür balıklarına bağladı imkanı oluyordu. Artık bundan sonra öyle bir şey yapamayacağız. Evlenenlerin artık fazla altın istemeden, basit şeylerden, gümüşe veya emitasyona dönerek kuyumculuktan uzaklaşacağını düşünüyoruz. Bankların, pos cihazlarına aylık bir ciro tutturulamadığı zaman 30 lira ile 100 dolar arasında cezalandırdığını anlatan Mithat Rızvanoğlu, Biz de yük olduğu için 9 tane banka pos cihazı vardı hepsini iade ettik. Elimizde şu anda bir tane bankanın pos cihazı kaldı, bununla da tek çekimleri idare edeceğiz. diye konuştu. Kuyumcu Umut Yalın ise alınan kararın olumlu ve olumsuz yönlerinin olduğunu dile getirirken, şunları söyledi: Çoğu esnaf arkadaşımız POS cihazını bankalara geri vermeye başladı. Fakat bunu kaldırmaları halka olumlu da yansıyabilir. Çünkü insanlar zorda kalınca kartla, taksitle aldıkları altını nakite çevirip sürekli bankalara borçlanıyordu. ifadesini kullandı. İpin ucunun on sene önce, bankaların herkese kredi kartı vermesi ile kaçtığını belirten Yalın, şimdi ise işin toparlanmaya çalışıldığını sözlerine ekledi. Kuyumcu Turan Özdemir de kredi kartında taksitlendirme bittikten sonra satışların yüzde 15 civarında düştüğünü kaydetti. Özdemir, Bundan sona da bu olumsuz yansıma artarak devam edecek gibi. Çünkü nakitte alışveriş son zamanlarda çok düştü te işlerimiz zaten düşmüştü, şimdi bu taksitlendirme olayı da kalkınca işler daha da düştü. İşler iyi olmasa POS cihazlarını geri vereceğiz. şeklinde konuştu. Kuyumcu Kubilay Yağbasan ise kredi kartları kanunundan sonra satışların düştüğünü anlatırken, Böyle olunca da POS cihazlarını teslim etmek zorundayız. Artık tek çekim olacağı için tek banka ile çalışacağız. Müşterilerimizde yüzde civarında kaybımız oldu. diye ifade etti. SPEKÜLATİF SATIŞLAR DURDU Kuyumcu Osman Kula da kredi kartlarındaki taksitlendirme olayının spekülatör altın satışlarını bitirdiğine dikkat çekerek, Altını ihtiyaca binaen değil de zorluklarını gidermek için insanlar kredi kartına vadeli olarak alıyordu. Biz bunlara hayali satışlar diyoruz. Bunlar tamamen bitti. Artık kuyumcu dükkanlarına gerçek altın ihtiyacı olanlar geliyor. şeklinde konuştu. Altın alan Sunay Özen ise kararın doğru olduğunu belirterek, Çok güzel ve yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanlar borçla borç kapatmaya çalışıyorlar. Doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Kararın yanlış olduğunu savunan, isminin açıklanmasını istemeyen bir vatandaş ise şunları anlattı: Bu tip şeyler koşullardan meydana geliyor. Ülkenin koşulları iyi olsa halk zaten böyle bir taksitlendirmeye gitmez. Onun için yine zor durumda kalacak olan halktır. Bizim bir geleneğimiz var, düğünler, sünnetler hediyeler altın üzerine kurulmuş, onun için hükümetin bunu düşünmesi lazımdı. Hele onun tabanı daha fazla bu işlere düşkün. Hamsi av sezonunun devamında beklenen barbunya, çinekop, lüfer, iri mezgit, istavrit gibi deniz balıklarının az olması balıkçıyı levrek, çupra, somon gibi kültür balıklarına yöneltti. Samsun Balık Hali Komisyoncuları Derneği Başkanı Davut Kıyak, yaptığı açıklamada, balık avında sezona başlarken büyük beklenti içinde olduklarını ancak hamsinin dışında umduklarını bulamadıklarını belirtti. Sezona bol hamsinin çıktığı bereketli bir başlangıç yaptıklarını i- fade eden Kıyak, "Bu sene hamsiden beklediğimizi bulduk. Hamsi halen çıkmaya devam ediyor. Bir önceki sezonda hamsi hiç olmamıştı ancak palamut çok olmuştu. Yaklaşık on s- enedir bir sene palamut bir sene hamsi oluyor. Hamsi çok bol oldu ve 1,5 liraya kadar fiyatı düştü. Vatandaşlar, tutanlar ve satanlar, herkes memnun oldu" dedi. Hamsinin arkasından d- enizden barbunya, çinekop, iri mezgit ve istavrit gibi balıkların çıkmasını beklediklerini dile getiren Kıyak, şunları söyledi: "Deniz balıklarından beklediğimizi bulamadık. Hamsi tutmaya devam ediyoruz ancak diğer deniz balıkları çıkmayınca onların yerini kültür balıkları aldı. Levrek, çupra, somon gibi balıkları satıyoruz. Hamsi bol oldu, diğer balıklar fazla çıkmadı. Sezon bitmeye yaklaştıkça artık tatlı su balıkları sazan, levrek, yayın gibi balıklarla tezgahları süsleyeceğiz. Önümüzdeki sezonun daha bol ve çeşitli balık getireceğini umut ediyoruz." Kıyak, Karadeniz'de son günlerde çıkarılan hamsinin ilerleyen zamanda da çıkmaya devam edeceğini, fiyatının 5 lira olduğunu sözlerine ekledi. - "Eskiden kiloluk kalkan olurdu" Balıkçı Yaşar Köse ise tezgahlarda Hopa açıklarından çıkan hamsiyi sattıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: "Çıkardığımız hamsi güzel. Genel anlamda balıkçılık bu sene iyi olmadı. Barbunya, çinekop, lüfer çıkmadı. Geçmişte uygulanan balıkçılık metotları yanlış olduğu için bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Bilinçsiz avlanma denizlerimizde balığı bitirme noktasına getirdi. Fabrika atıkları ve bilinçsiz avlanma biz balıkçılar için çok sıkıntı oluşturuyor. Önlem alınmazsa balıkçılık önümüzdeki yıllarda daha sıkıntılı bir hal alacak." (AA) Para piyasaları uzmanı Yıldırımtürk: Dolar ancak Haziran gibi 2 TL ye düşer Para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, seçim sonrası siyasi tansiyonun düşmesi halinde doların Haziran dan sonra 2 TL ye kadar düşebileceğini öngördü. Hafta başından bu yana dövizdeki dengeli seyrin piyasalara olumlu bir sinyal yolladığını vurgulayan Mehmet Ali Yıldımtürk, Benim tahminim özellikle bu ay sonuna kadar dolar arasına kadar dalgalanabilir. Daha sonra aralığında dalgalanabilir, parite ne olursa olsun. Ancak seçimden sonra belki Haziran dan sonra 2 TL ye çekilme olabilir. Ben şu an 2 TL den aşağısını düşünmüyorum. Eğer siyasi tansiyon düşerse Haziran - da dolar 2 TL ye yaklaşır. dedi. FAİZ ARTIRIMININ ETKİLERİ OLACAK Merkez Bankası nın faiz artırımını değerlendiren Yıldırımtürk, Bankayla yapılan anlaşmalarda alınan kredinin faizi ileriye dönük değiştirilmez. Yeni bir kredi alıyorsanız o zaman daha yüksek faiz ödeyeceksiniz. Örneğin 30 yıllık bir kredi almışsınız bankaya borçlanmışsınız onun faizi değişmez ama tek taraflı bir anlaşma biçiminde 5 senede bir yeniler şeklinde bir ifade varsa bu o statüye göre değişir. Düştüğünde de değişir. Düştüğünde vatandaş yeniden yapılandırmaya gidebilir. Ama şu andaki çoğu kredilerde yapılandırma var mı bilmiyorum. Şu anda ihtiyaç kredilerinde ticari kredilerde kredi kartı gecikme faizinde gibi birçok kalemde bu faizler etkisini gösterecektir. diye konuştu. FAİZ ARTIŞI GEÇ KALDI Yıldırımtürk, faiz artırımının zararlarını şöyle anlattı: Merkez Bankası nın faiz artırması gerekliydi ama geç kaldı. Merkez Bankası piyasayı iyi okuyamadı. Eğer Merkez, piyasayı iyi okuyabilseydi, örneğin Taksim Gezi olaylarında çıkan dövize karşılık veya yükselen faize karşılık yüzde 4,5 politika faizi ile piyasada işlem gören faiz arasındaki o farkı kapatacak, 25 baz puanlık yavaş yavaş faiz artırımları yapabilirdi. Ama faiz artırımına direndiği için en sonda birikti birikti temerrüt faiziyle birlikte böyle bir şok faiz artırımıyla piyasanın önüne geçmeye çalıştı. Döviz fiyatının artması ekonomiye daha sınırlı bir şekilde yansıyor, çünkü vatandaşın elinde döviz yok, dövizde iş yok, daha önce de uyardılar 'döviz cinsinden borçlanmayın' diye. Dolayısıyla dövizde büyük firmaların açık pozisyonlarını sigortaladıklarını düşünüyorum onlarda sıkıntı yok a- ma faiz artırdığınız zaman sokaktaki en küçük birimdeki kredi kartı kullananlarla en büyük işletmelerin kullandıkları kredinin faizi de artmış oluyor. Toplumun daha geniş bir kesimine bu yansıyor. Faizlerin tekrar artması halinde ciddi bir tehlike olabileceğine dikkat çeken Yıldırımtürk, Merkez faiz artırmak zorunda kaldı. Dolardaki dengeli dalgalanmaya bakarsak şimdilik faiz artırımı yeterli geldi. Ama faizi kısım kısım artırmak varken, şimdi daha fazla artırmak zorunda kaldık. Bu yeterli mi bunu yine dışaridan para verecek olan insanlar karar verecek. dedi. MERKEZ İN DÖVİZ REZERVİ 2 MİLYAR 217 MİLYON DOLAR ARTTI Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın 24 O- cak ta 102 milyar 411 milyon dolar olan döviz rezervi 31 Ocak ta 2 milyar 217 milyon dolar artarak 104 milyar 628 milyon dolara ulaştı. Merkez Bankası nın rezervlerindeki artışı değerlendiren Mehmet Ali Yıldırımtürk, Mevduattaki Türk Lirası'ndan tevdiata geçiş var. Dolayısıyla tevdiat miktarı artınca onun munzam karşılığı da Merkez Bankası na yatırılan para artıyor. Bundan kaynaklanan bir artış olabilir. Ayrıca ihracattan gelen veya hata noksan hesabından gelen artış da olabilir. ifadelerini kullandı.

6 SAYFA 6 SONDAKiKA GAZETESİ >>6 SİYASET 817 Şubat Şubat Cumartesi Perşembe AK Parti Aydın adayı Savaş: Bereketli toprakları projelerle sulamaya geliyoruz Seçim çalışmaları kapsamında ilçe gezilerine devam eden AK Parti Aydın Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Savaş, Yenipazar da vatandaşlarla buluştu. Burada seçim irtibat bürosunu açan Savaş, çarşı pazar dolaştıkça gördükleri halkın kendilerine yaklaşımının, büyük bir moral kaynağı oluşturduğunu söyledi. AK Parti adayı Savaş, Yenipazar da irtibat bürosunun kurdelesini vatandaşlarla birlikte kesti. Burada yaptığı konuşmada, Halkın sorunu çok. Bırakın bu sorunları çözmeyi, halkın bu sorunlarını dinleyecek bir yönetim bile bulamamışlar. Halk artık, 'Somut olarak ne kazanacağım?' diye soruyor. Aydın, Ayfonkarahisar ve Denizli nin çok gerisinde neden kalmış, nasıl kalmış, mevcut yönetim bunu anlatsın önce. Aydın genelinde ak belediyecilik hizmetini yaşatmaya az kaldı. Vatandaşlarımızın bütün bu sorunlarına teker teker çözüm getireceğiz. Biz diyoruz ki bu topraklar çok bereketli, ne ekseniz yetişiyor ama bu topraklarda bir tek mevcut yönetimin projeleri ürün vermedi. Biz bu bereketli toprakları iktidar projeleriyle sulamaya geliyoruz. dedi. 30 Martta golü atacağız AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Göztepe Spor Klubü ziyaretinde 35 Binali Yıldırım forması giydi. Göztepe Başkanı Hüseyin Altınbaş, En iyi transferimiz sizsiniz dediği Yıldırım, 30 Martta golü atacağız yanıtını verdi. Başkan Kocaoğlu'ndan rakibi Yıldırım'a üç soru AK Parti hükümetinin bugüne kadar İzmir için ne yaptığını soran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım a üç soru yöneltti: İzmir de özelleştirme adı altında ne kadar gayrimenkul sattınız? Sattığınız gayrimenkul kadar yatırım yaptınız mı? İzmir - den aldığınız vergileri, niye İzmir e döndürmediniz? Yerel bir televizyondaki programa katılan Başkan Kocaoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bugün açılacak Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi nin şehir ve çevre açısından önemine değinerek, Türkiye de çamur kurutma yöntemiyle çalışacak en büyük tesisi inşa ettiklerini söyledi. AK Parti adayı Yıldırım hakkındaki iddialar ve ortaya atılan ses kayıtlarının seçim sürecine yansımaları hakkındaki bir soru üzerine ise, Keşke bu 17 Aralık olmasaydı, biz Binali Bey le İzmir in sorunlarını konuşsaydık ama 17 Aralık tan sonraki bölümü ben konuşmak istemiyorum. Hazır malzeme bulmuşuz, haydi buradan rakibe vuralım demek benim tarzım değil. Hizmetse hizmeti oturup konuşalım. dedi. Kocaoğlu, seçim sürecinde adayların eleştiri ve vaatleri hakkında bir soruya da şöyle cevap verdi: Rakip, hizmetten bahsediyor. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Biz 10 senedir yaptıklarımızı konuşuyoruz. Her gün bir tesis açıyoruz, her gün bir temel atıyoruz. Siz İzmir için ne yaptınız? Rakamlarla, afaki değil. Kuzey Çevre Yolu na, Beydağ Barajı na ne yaptınız? Bölünmüş yol olarak ne yaptınız? Bunların parasının ne kadarını, nereden aldınız? Neden yakın vilayetlerle teşviki, OSB ler doluncaya kadar eşitlemediniz? Neden turizm teşviki vermediniz? Başkan Kocaoğlu, Harmandalı Çöp Depolama Alanı'yla ilgili olarak Binali Yıldırım'ın eleştirisine karşılık, Harmandalı na gelmeden, Harmandalı nı görmeden konuşmayacaksın ya da oradaki durumu bileceksin. Harmandalı nı çok iyi bilen bizler orayı düşünmüyorsak, bunun bir gerekçesi var. Orada evler depolama alanına çok yaklaştığı için imardan dolayı, zamanın belde belediye başkanları imar verdiğinden dolayı yaşanmış bir süreç var. Ondan dolayı da artık orada bir çöp tesisi olması mümkün değil. Onun için biz yer arayışlarını sürdürüyoruz. Dünyanın en gelişmiş teknolojisiyle çalışan atık bertaraf tesisini kurarak sorunu çözeceğiz. İkincisi, bunlar vahşi depolanmıyor. Harmandalı nda çok büyük bir yanılgı var. Harmandalı nın artık depo alanı olarak kullanılması yanlış ama orada depolama, tamamen Avrupa standartlarına göre düzenli depolama olarak yapılıyor. Çevre Bakanlığı nın sayfasında da düzenli depolama olarak Harmandalı Depolama Tesisi görünüyor. şeklinde konuştu. Aziz Kocaoğlu, Karşıyaka ve Göztepe nin stat projelerine karşı çıkmasının mümkün olmadığını belirterek, bu konuda geçmişten bugüne hangi girişimlerde bulunduğunun şahitleri olarak eski Bakan Faruk Özak, Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Mahmut Özgener ve dönemin Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül ü gösterdi. Şehiriçinde küçük statlar yerine Karşıyaka için Örnekköy de, Göztepe için de Uzundere de 25 bin kişilik statları da kapsayan spor kompleksleri kurmak istediklerini söyledi. MHP li başkan adayı vatandaşla sanal ortamda da görüşüyor Bursa'da yerel seçim sürecinde ilginç tespitleri ve saha çalışmasıyla dikkat çeken MHP Büyükşehir Belediye başkan adayı Dr. Kadir Koçdemir, farklı bir çalışmaya daha imza attı. Halkla temas kurma noktasında farklı bir seçim strateji uygulayan Dr. Koçdemir, sosyal medyayı da aktif kullanıyor. Her sabah da mesaiye başlayan Kadir Koçdemir, akşam ise sosyal medya üzerinden yüzlerce ailenin evine konuk oluyor. Akşam buluşma ve tokalaşmasını sosyal medya üzerinden yapan başkan adayı Koçdemir'in internet üzerinden gerçekleştirdiği buluşmaları sıcak ve renkli sohbetlere sahne oldu. Başkan adayı Koçdemir, Seçim sistemi elektronik ortama taşınmadığı için sanal buluşmamız oy pusulasında mührü vurmanızla gerçek olsun. Onun için kendin için kentin için harekete geç. Hepsini geçin MHP'yi seçin. dedi. Sosyal medya üzerinden vatandaşlarla tanışan Kadir Koçdemir, burada projelerini anlatıyor. Sabah erken saatlerinde Konak bölgesinde seçim turuna çıkan Yıldırım, güne Göztepe Spor Klubü nü ziyaret ederek başladı. Klüp Başkanı Hüseyin Altınbaş tarafından karşılanan Yıldırım, 1925 de kurulan ve geçmiş hafızası çok güçlü olan klubün birçok başarıya imza attığını bugün bulunduğu yeri hak etmediğini söyledi. Takımın önce PTT birinci lige ardından Süper lige çıkması gerektiğini dile getiren Yıldırım, Göztepe nin süper lige çıkması aynı zamanda İzmir in süper lige çıkmasıdır dedi. Her zaman spora ve klüplere destek noktasında olumlu adımlar attıklarını klup ziyaretine de boş gelmediklerini ifade eden Yıldırım, 15 bin seyirci kapasiteli Göztepe Stadının ihalesinin yapıldığı müjdesini verdi. İlklerin kenti yapmak boynumuzun borcu Karşıyaka ya da 15 bin kişilik stad yapılacağını bin kişilik Atatürk stadının büyük maçlarda ortak kullanılacağını belirten Yıldırım, Göztepe Stadının milyon liralık proje olduğunu hükümetinde gerekli katkıyı sağladığını söyledi. Klüplerin şehrin moral değerleri ile yakın ilişkisi olduğunu kentteki karamsarlığın klüplere de yansıdığına dikkati çeken Yıldırım, İzmir in moral değerlerini yükseltmek, kente ilklerin şehri olma özelliğini kazandırmak boynumuzun borcu diye konuştu. Göztepe taraftarı notunu alır Stadların yapımı ile ilgili dava açılacağı yönündeki söylemleri de eleştiren Yıldırım, İzmir artık davalardan çok çekti. En iyisini yapalım bulalım derken bir şey yapılmıyor. Benim tavsiyem bunu engelleyecek girişim içerisinde bulunmasınlar. Yaparlarsa Göztepe taraftarı bunu MHP İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Murat Taşer, İzmir İşadamları Derneği (İZİAD), İzmir Bosna Sancak Kültür Derneği ve İzmir Sancak Kosova Rumeli Derneği'ni ziyaret etti. MHP Bayraklı Belediye başkan adayı Mehmet Toptaş'ın da eşlik ettiği Taşer, İZİAD da sıcak bir şekilde karşılandı İZİAD Başkanı Muzaffer Şen, ziyarette yaptığı konuşmada, Son günlerde yaşanan olumsuzluklar karşısında MHP Lideri Devlet Bahçeli nin gösterdiği duruş, iş dünyası olarak bizlere güven ve ümit veriyor. Sayın Taşer i de yakından takip ediyoruz. İzmir için ifade ettikleri gerçeklere katılıyor, esnaf, ticaret ve sanayi şehri olan İzmir için kendisinin bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Sosyal projelerinde destekçisi olacağımızı da söylüyoruz. Bilhassa gençliğimizin üzerine yapacağı her türlü çalışmanın yanındayız. TUSKON a bağlı bütün yapılar, bu konularda destek verecektir. dedi. Taşer ise İZİAD ı yakından takip ve takdir ettiklerini belirterek, Şehrimizin sosyal meselelerine gösterdiğiniz hassasiyet, bir tarafa not edecektir. Stadın temelini hep birlikte yapacağız İzmir futbolunun çok daha ileri noktalarda olması gerektiğini şehrin tüm paydaşlarla buna sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, kendilerinin buna hazır olduğunu ifade etti. Yıldırım, stadın temelini hep birlikte atacaklarını sözlerine ekledi. Basın mensuplarının Göztepe S- tadının yapılmasının ardından trafik sıkıntısı yaşatıp yaşatmayacağı yönündeki soruya Yıldırım, Maç günleri dünyanın her yerinde trafik problemi vardır. Her nimetin bir külfeti olur. Şehir dışına olimpiyat stadı yaptık olay oldu. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş hepsi İstanbul un kalbinde. Bütün arenalar şehrin kalbindedir. O halde arabaları da şehrin dışına çıkaralım. Sızlanmakla iş olmaz. Çözüm üretmek gerek. Trafiğe yol kalmamış, yeterli otopark yok. Şehrin araba depoları olması lazım. İzmir de toplu ulaşım yok. Yollar park olarak kullanılmaz. Adnan Menderes Havalimanı ndaki kapalı o- topark tüm İzmir in kapalı otoparklarından fazla dedi. İzmir Spor Gücü Vakfı Başkanı Tuğrul Yemişçi, Karşıyaka ve Göztepe ye yapılacak s- tadlara Hükümetin özellikle Binali Yıldırım ın çok destek verdiğini bildirdi. Göztepe Spor Klubü Başkanı Hüseyin Altınbaş, Takımın önce birinci lige ardından da süper lige çıkacağını kendilerine destek verdikleri için Yıldırım a teşekkür etti. Göztepe forması giydi penaltı attı Göztepe müzesini gezen Binali Yıldırım a k- lubün başarıları hakkında bilgi verildi. 35 numaralı Binali Yıldırım yazılı forma giydirilen Yıldırım, spor klubünün minik futbolcuları ile fotoğraf çektirdi. Daha sonra 15 bin kişilik stadın yapılacağı Gürsel Aksel stadyumuna geçen Yıldırım, spor toto ikinci lig ekiplerinden Göztepe Spor Klubü nün futbolcuları ile selamlaştı, hatıra fotoğrafı çektirdi. Kendisine özel hazırlanan formayı giyen Yıldırım, Doğan Can ın korudu kaleye 4 penaltı attı, ikisini golle sonuçlandırdı. Göztepe Başkanı Hüseyin Altınbaş, en iyi transferimiz sizsiniz dedi. Yıldırım ın da buna 30 Martta golü atacağız şeklinde yanıt verdi. Yıldırım, Spor Klubünün anı defterini de imzaladı. (HABER MERKEZİ) MHP İzmir Büyükşehir adayı Taşer dernekleri ziyaret ediyor büyük dua topluyor. Her zaman sizleri yanımda görmek istiyor ve bundan onur duyacağımızı i- fade ediyorum. şeklinde konuştu. Murat Taşer, daha sonra Bornova Belediye başkan adayı Dr. Erol Bahtiyar ile birlikte İzmir Bosna Sancak Kültür Derneği ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Abdullah Gül, yaptığı konuşmada, Murat başkan bizden biri, içimizden biri. Sonuna kadar yanında, onunla birlikteyiz. 30 Mart akşamı büyük bir coşkuyla hep birlikte kutlama yapacağız. dedi. Taşer e kaşkol ve rozet takan Gül ve diğer dernek yöneticileri, Boşnak böreği de ikram etti. Oradan İzmir Sancak Kosova Rumeli Derneği'ne geçen MHP adayı Taşer Dernek Başkanı Ömer Ok, yönetim kurulu üyeleri ve dernek mensupları tarafından karşılandı. Ok, Her zaman bizimle birlikte olan, bizlerle omuz omuza olan Murat Taşer i hizmet yolunda görmek bizi gururlandırdı. Bir kardeşimizle, bir hemşehrimizle bu yolda yürümek, bizim sorumluluklarımızı da arttırdı. Başaracağına olan i- nancımız tamdır. diye konuştu. Bosna dan ve Kosova dan bahsederken duygulanan Taşer ise şunları söyledi: Türkiye, dünyanın kalbidir. Mazlumlara açılan kapıdır. Bizler acılı bir tarihin evlatlarıyız. Vatanımızdan uzakta, hasret çeken insanlarız. Bize evlad-ı fatihan diyorlar. Ezelden ebede Türk toprakları olan Balkanlar da bizim, Kafkaslar da bizim, Türkmeneli de bizim. Bizler büyük Türk milletinin bölünmez bütünlüğünün de en büyük teminatlarından biriyiz fakat belediyecilik faaliyetleri bakımından yalnız bırakıldığınızı ve destek görmediğinizi biliyorum. Şimdiden bizim belediyecilik anlayışımızda sizler, her faaliyet ve çalışmanızda yanınızda bizzat beni bulacaksınız. Bugüne kadar verilmeyen hizmetlerle tanışacaksınız. Hep birlikte daha güzel bir İzmir de yaşayacağız.

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >>7 SİYASET 817 Şubat Cumartesi Perşembe Soylu: 2014 tarihimizin karar verilen en önemli yılı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, önemli bir dönem içerisinde olunduğuna işaret ederek, Belki de tarihimizin karar verilen en önemli yılı. Demokrasimizin güç kazandığı, milli iradenin milletimizin sadakatiyle yeniden buluştuğu, pistten havalanan uçak misali yeniden sıçrayacağı bir yıl olacaktır. dedi Soylu, partisinin 81 ilde görevli Ar-Ge başkanları ile genel merkezde bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Soylu, Türkiye nin en önemli dönemlerinden birindeyiz. Belki de tarihimizin karar verilen en önemli yılı. Demokrasimizin güç kazandığı, milli iradenin milletimizin sadakatiyle yeniden buluştuğu, pistten havalanan uçak misali yeniden sıçrayacağı bir yıl olacaktır. diye konuştu. AK Parti nin yeni asır ile beraber yeni bir hikaye yazdığını kaydeden Soylu, bu hikayenin içerisindeki evet biz yapabiliriz in altını çizdi. Yeni Türkiye hayallerinin olduğunu belirten Soylu, bölgesinde ve küresel ölçekte lider bir Türkiye hayal ettiklerini, Marmaray ı yapıp yeni hayallerde, yeni hedeflerde buluştuklarını dile getirdi. SİSTEMİN UNSURLARINDAN SİLAH VE HU- KUK Demokrasi var olan sistemlerin arasındaki en önemli sistem olduğunu aktaran Soylu, demokrasi karşısında sistemin unsurlarından olan silah ve hukukun var olma amaçlarının dışında kullanılırsa demokrasinin aksayabileceği ifade etti. Silah konusunda 1960 darbesini ve 28 Şubat sürecini örnek veren Soylu, bu dönemlerde milletin silah zoruyla sindirildiğini söyledi. İkincisinin ise hukuk olduğunu anlatan Soylu, Eğer hukuk hile yapmaya kalkarsa, siyasete ve milli iradeye tuzak kurmaya kalkarsa adaletin tesisinin ortaya konmasından başka, yeni bir vesayet odağı oluşturmaya çalışırsa demokrasinin ve siyasetin bunun karşısında zor düşmesi de kaçınılmazdır. Hatırlayın silahla 1960 darbesi gerçekleştirilmiştir ama buna meşruiyeti sağlayan hukuktur. Yaptığının doğru olduğunun dayanağı hukuktur yaşlarındaki çocukların büyütülerek idam edilmesini sağlayan hukuktur. Yine 67 hukuksuzluğunu da yine çarpıtarak demokrasiyi ve milli iradeyi zor duruma düşüren de hukuktur. diye konuştu. 21. Yüzyılın ilk 12 yılında 2002 ile 2013 yılları arasında fark kapatan ülke olduğunu vurgulayan Soylu, Türkiye nin yüzyıllardır dünya ile makası açılan bir Türkiye den bugün fark kapatan bir ülke konumuna geldiğini söyledi. Son dönemde yaşanan olaylara değinen Soylu, Irak ın kuzeyinde çıkan petrolün Türkiye üzerinden nakli ile yıllık 80 milyar dolar civarındaki nakit akışının söz konusu olduğunu belirtti. Yine Avrupa nın enerji koridorunun en önemli geçiş bölgesinin Türkiye olduğuna işaret eden Soylu, dünyanın bütün ülkeleri ile ticaret yapan bir Türkiye tablosunu oluştuğunu ifade etti. "GEZİ OLAYLARI, IMF'YE BORCUN KAPANMASININ ARDINDAN BAŞLADI" Türkiye çok sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını anlatan Soylu, Hrant Dink cinayetinden İskilipli Atıf Hoca nın idamına kadar, İstiklal mahkemelerinden 160 darbesine kadar, 28 Şubat sürecine kadar ciddi projelerin uygulandığına dikkat çekti. Gezi olaylarına değinen Soylu, olayların 14 Mayıs 2013 tarihinde IMF ye borcun kapanmasından sonra başladığını dile getirdi. Soylu, olayların üçüncü havaalanının temelinin atıldıktan sonra, üçüncü köprünün temelinin atılmasından sonra yaşandığını bildirdi. "17 ARALIK DARBE GİRİŞİMİDİR" 17 Aralık operasyonu ve sonrasına da değinen Soylu, 17 Aralık'ın bir darbe, bir hukuk yolsuzluğu ve milli irade hırsızlığı olduğunu savundu. 17 Aralık paralel devlet anlayışının ortaya getirdiği bir operasyon olduğunu öne süren Soylu, tam bağımsızlığı tarif etti. Soylu, tam bağımsızlığın Altay Tankı, kısa menzilli cirit füzesi, Marmaray, IMF ye borcun sıfıra indirilmesi olduğunu söyledi. Soylu, 17 Aralık ın istiklali, istikrarı ve huzuru kast ettiğini de savundu. Bahçeli: İnternet gardiyanları kuyruğa girdi CHP'li Tezcan: Zerrab'ın uçağını bakanlar Avcı ve Eker de kullandı CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında hazırlanan fezlekeyi açıkladı. Tezcan ayrıca, Reza Zarrab'ın uçağını umre yapmak amaçlı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve Halk Bankası Genel Müdürü'nün de kullandıklarını öne sürdü. TBMM de basın toplantısı düzenleyen CHP li Tezcan, daha önce İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yargıyı etkilemeye teşebbüs suçundan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında fezleke hazırlandığını hatırlatan Tezcan, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da Kırıkhan'daki TIR soruşturması ile ilgili Bozdağ hakkında 'Yargı görevini yapan, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' gerekçesiyle fezleke hazırlandığına işaret etti. Tezcan, Adalet Bakanı Müsteşarının Cumhuriyet Başsavcısını arayarak, "Savcıyı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tarafsız ve bağımsız olması gereken medyanın köleleşmiş, uzaktan kumanda edilen oyuncağa dönüştüğünü belirterek "İnternet gardiyanları haber alma özgürlüğünü zapturapt altına almak için kuyruğa girmişlerdir." dedi. Bahçeli, Twitter'dan yaptığı açıklamada, hayal kırıklığı yaşayan toplumlarda çözülmenin başladığı ilk yerin ahlak olduğunu vurguladı. İnsanı ahlaklı kılan temel duygunun da hayâ olduğuna dikkat çeken Bahçeli, hayâ perdesi yırtılan birisi için yaptığı işin, aldığı kararın, ağzından çıkan sözün doğru veya yanlışlığın önemli olmadığını belirtti. Çıkarları uğruna vicdanların sesine kulak tıkayanların insani ve vicdani haslet ve değerlerinin de ya çürük ya da çorak olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Bir şeyin gereğini, gerçeğini, güzelliğini saptıran ve sulandıranlar ahlaki sorumluluktan kaçan, manevi vebali umursamayanlardır. Bunlar fıskın kelepçelerini ruhlarına geçirerek ahlaksızlığın dehlizlerinde dolaşırlar. Bunlar aydınlığa çıkınca ayakta duramazlar. Ve bunlar şu an yetki, unvan, para, şöhret, mevki ve koltuk sahibidir. Görüyorsunuz, Türkiye de ihlal ve inkar edilmedik bir şey bırakılmadı. Tarafsız ve bağımsız olması gereken medya; köleleşmiş, uzaktan kumanda edilen oyuncağa dönüşmüştür. İnternet gardiyanları haber alma özgürlüğünü zapturapt altına almak için kuyruğa girmişlerdir. Meraklanmayın, ülkemizin bu karabasandan uyanması, kabus gibi çöken zulüm ve baskıdan kurtulması muhakkak ki gerçekleşecektir. Dar ve köhne kalıpları kıracak, korku dağlarını yıkacak, hak ve hukukumuzu savunacak cesaret ve irade hepimizde vardır." arama yapmaktan vazgeçir. Görevlilerin MİT olduğunu tespit etsin. Aksi halde aramayı yapan savcı dahil hepiniz çok üzülürsünüz" ifadelerini kullandığını söyledi. "Bu Türk Ceza Kanunu'nda çok açık tehdit suçudur" diyen Tezcan, Adalet Bakanı'nın da telefonda Cumhuriyet Başsavcısı'na "TIR, MİT'e aittir. Müsteşar silah yok diyor. Arama yapamazsınız" sözlerinin fezlekede yer aldığını söyledi. "Adalet Bakanı TIR da silah olup olmadığını nereden biliyor? Baskı yapma hakkını hangi dayanaktan alıyor" diye soran Tezcan, Bakan Bozdağ'ın Cumhuriyet Başsavcısı'na "Yetkini kullanarak derhal görevli savcıyı görevden aldığına dair yazıyı emniyete, jandarmaya ilgili yerlere göndererek aramaya engel ol" dediğini söyledi. Fezlekenin 15 Ocak'ta Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini belirten Tezcan, şöyle dedi: "Tutanağı tutanlar görevden alındı. Emniyet görevlilerine yönelik casusluk soruşturmaları başlatıldı. Bakan Eroğlu: Doğrusu neyse onu yapıyoruz Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ın "Urla'da birilerinin ayağına basmışız" şeklindeki açıklamasını değerlendirdi. 'Eski bir bakan arkadaşımla gazeteler aracılığıyla konuşmam' diyen Bakan Eroğlu; "Biz doğrusu neyse onu yapıyoruz ifadelerini kullandı. Aydın da Vali Erol Ayyıldız'ı makamında ziyaret eden Bakan Eroğlu, Türkiye nin son dönemde büyümesinin önünü kesmek için planlar yapıldığını ileri sürdü. Eroğlu, Türkiye de güzel şeyler oluyor. Bundan rahatsız olanlar var. Çünkü Türkiye büyük hedefler ortaya koyuyor. Artık başı dik bir Türkiye var. Artık bundan herkes rahatsız olmaya başladı. Türkiye nin yükselişini istemeyen ülkeler var. Türkiye herkese muhtaç olsun, daha fazla çizmeyi aşmasın diyen bazı ülkeler var. 17 Aralık tan sonra millet daha çok hükümetine başbakanına, AK Partiyi sahiplendi. 30 Mart ta millet gereken dersi verecektir. Biz dimdik ayaktayız." dedi. Partisinden istifa eden eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın "Urla'da birilerinin ayağına basmışız, Kemalpaşa'da da basmak üzereymişiz" açıklaması hatırlatılan Bakan Eroğlu şu ifadeleri kullandı: "Biz doğrusu neyse onu yapıyoruz. Esasen orası doğal sit. Dolayısıyla kendisinin bakanlığıyla da ilgili değil. Bizim bakanlığımızla alakalı. Korunan alanları biz koruyoruz, sulak alanları biz koruyoruz. Orman varlığını biz artırıyoruz. Biz son 11 yılda 9 bin hektar orman alanı kazandırdık. Korunan alan oranı yüzde 50 arttı. Sulak alanların sayısı arttı. Koruma derseniz, biz koruyoruz. İmarda büyük düzenlemeler yapan gene biziz. Taksim Gezi Parkı'nda 6-7 tane ağaç kesildi diye kıyamet kopardınız. Peki Aydın'da kesilen o ağaçlara ne diyeceksiniz? Burada objektif olmamız lazım. Ben, bakanımız hakkında bir şey söylemek istemem. Tam okumadığım bir mesele hakkında da açıklama yapamam. Ertuğrul Bey bizim arkadaşımız, oturur konuşur ve ne demek istediğini öğreniriz. Eski bir bakan arkadaşımla gazeteler aracılığıyla konuşmam." Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yarın Nazili ve Aydın da toplu açılış törenlerine katılacak.

8 SAYFA 8 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESi >>8 GÜNCEL 17 8 Şubat Cumartesi Perşembe SONDAKiKA GAZETESi >>9 GÜNCEL 17 8 Şubat Cumartesi Perşembe Hükümet kendine devlet derse orada demokrasi değil, dikta olur Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclisi'nin özel oturumunda yaptığı konuşmada, eğitimin önemine ve siyaset kurumunda değişim zorunluluğuna işaret etti. Kılıçdaroğlu, "Hükümetle devleti karıştırıyoruz. Hükümet ayrı, devlet ayrıdır. Eğer siz kendinizi devletin yerine koyarsanız, 'ben devletim' derseniz, orada demokrasi değil, dikta yönetimi var demektir. Bu ayırımın çok iyi bilinmesi lazım" dedi Avcılıkla gelişim serüvenine başlayan ve tarım, sanayi ve son olarak 21. yüzyılda bilgi toplumuna geçen insanoğlunun, gelişme için en stratejik gücünün insan beyni olduğunu keşfettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bilgi toplumunun oluşturulmasının ancak eğitimle mümkün olabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, dünyada bilgi toplumunu yakalayan ülkelerin hepsinin eğitimde çok önemli mesafe katettiğinin görüleceğini ama Türkiye'nin bunu henüz başaramadığını ileri sürerek, eğitim alanında gerekli önlemler alınmadığı takdirde Türkiye'nin bilgi toplumu trenini kaçıracağını savundu. Türkiye'nin son dönemde yaşadığı tartışmaların çok üzücü olduğunu ve gelinen noktanın siyaset kurumunun ve Türkiye'nin yeniden inşa edilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. Son günlerdeki tartışmalara gerçekten hepimiz üzülüyoruz, en azından ben şahsen üzülüyorum. Keşke bizim tartışma alanlarımız daha farklı şeyler olsaydı. Oturup uygarca tartışabilseydik. Siyaseti yeni bir alana taşımak zorundayız. O yeni alan, daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlük alanıdır. Asla düşünceden korkmamalıyız. İnsanlar farklı düşünebilirler. Farklı düşünen toplumlar hızla büyür ve gelişir. Hepimiz aynı şeyi düşünürsek toplumu geliştiremeyiz. İleriye taşıyamayız. Yeni düşüncelere açık bir toplumu mutlaka yakalamalıyız. Bunun yolu, nitelikli, kaliteli eğitimdir." - Güçler ayrılığı eleştirisi Kılıçdaroğlu, "güçler ayrılığı" olarak adlandırılan yapının Türkiye'de mevcut siyasi düzende işlemediğini savundu. Demokrasilerde, yasama, yargı ve yürütmenin birbirlerini denetlediği bir yapıyla vücut bulduğunu, ileri demokrasilerde buna "dördüncü güç" adı verilen medyanın ilave olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin "dördüncü gücü" henüz oluşturamadığı gibi ilk üç gücü de sağlıklı bir yapıda henüz oluşturamadığını ve bu yüzden dünyada "hibrit demokrasiye sahip ülkeler" arasında sayıldığını söyledi. Türkiye'nin daha iyi yerlere gelebilmesi için bir an önce demokrasi çıtasını yükseltmek zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Biz birinci sınıf demokrasiyi inşa etmek zorundayız. Toplumu yeniden şekillendirmek, toplumu ileriye taşımak, ahlaki değerleri yükseltmek zorundayız. Eğer siyaset ahlaki değerler üzerinde inşa edilmezse orada siyaset, bizim anladığımız siyaset değilidir. Siyaset, ahlaki temellerde inşa edilmek zorundadır" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyasi ahlak bulunmadığını, son günlerde yaşanan olayların tekinin herhangi bir Batı ülkesinde olması halinde o ülkede hükümetin çoktan gitmek zorunda kalacağını iddia ederek, şunları söyledi: "Bir ülkede, mesela Almanya'da Merkel'i düşünün, bir televizyon kanalında bir şeyi beğenmiyor. Merkel'in telefon açıp da 'ya onu kaldır oradan' dediğini düşünebiliyor musunuz, bütün Almanya ayağa kalkar, 'böyle bir rezalet olamaz' der. Merkel, bir dakika o koltukta oturamaz. Peki bize ne oldu? Bir sorunumuz var ve bunu bağırmadan, çağırmadan oturup düşünmek zorundayız. Toplumu yeniden inşa edelim derken, bunu kastediyorum." - "Hükemetle devlet birbirine karıştırılıyor" Kılıçdaroğlu, yaşanan olaylarda devletle hükümetin birbirine karıştırılmasının da sorun yarattığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Hükümetle devleti karıştırıyoruz. Hükümet ayrı, devlet ayrıdır. Devletin organları vardır. Merkez Bankası, Genelkurmay Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, BDDK, SPK gibi. Bunlar devletin kurumlarıdır. Bunlar görevlerini yapar, hükümet devleti yönetmek üzere 4 yıl süreyle vatandaşın seçip iktidar yaptığı siyasi organdır. Hükümet budur. Devleti yönetmek üzere gelir, devlet olmak için değil. Eğer siz kendinizi devletin yerine koyarsanız, 'ben devletim' derseniz, orada demokrasi değil, dikta yönetimi var demektir. Bu ayırımın çok iyi bilinmesi lazım. Eğer kendimi devletin yerine koyacaksam seçime ne gerek var ki?" - "Siyaset, en sorunlu kurum" Türkiye'nin tüm sorunlarını aşabilecek güce sahip, çok dinamik bir ülke olduğunu ancak her şeyden önce siyaset kurumunun kendine çeki düzen vermesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyasetin en sorunlu kurum olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, güzel bir Türkiye'nin inşa edilmesindeki tek engelin siyaset kurumunun kendisi olduğunu belirterek, "Güzel bir Türkiye'yi inşa edecek temel araç siyaset kurumudur. Ülkeyi o yönetecek ama en büyük engel olarak yine karşımıza çıkıyor. Siyaseti arındırmak, temizlemek, daha güzel bir Türkiye inşa etmek için bu noktada yurttaşlara görev düşüyor. Yurttaşlarımızın oturup düşünmesi lazım ve hepimizin birbirimizle daha iyi konuşmamız lazım" dedi. - İnternet düzenlemesi Konuşmasının sonunda İZTO Meclisi üyelerinin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, TBMM'de kabul edilen yeni internet düzenlemesine ilişkin soru üzerine, demokrasilerde ne "torba yasa" gibi yasa yapma tekniğinin ne de yasakların yeri olmadığını belirterek, şöyle devam etti: "Yasaklarla bir yere varılmaz. Abdülhamit döneminde,12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde yasaklar vardı. Şimdi de yasaklar getiriliyor. Yasaklarla bir toplum ıslah edilmez. İnternet yasaklarına karşıyız. İnsanlar özgürce düşünebilmeli, yazabilmeli. Bir politikacının en çok eleştiriye ihtiyacı vardır çünkü bir politikacı eleştiriden ders çıkarmak ve hatalarını görmek zorundadır. Eleştiriye tahammül edemiyorsa zaten siyasette yerinin olmaması lazım. Sürekli övülen bir lider, diktatöre dönüşür, hatalarını göremez. O nedenle eleştiri çok önemlidir. Emin olun, medya üzerinde bu kadar büyük baskılar olmasaydı, bugün belki iktidar partisi bu kadar büyük hatalara düşmezdi. Hep alkış... Eleştiri yapanlar atıldı, gazetelerde işine son verildi, bugünkü tablo ortaya çıktı ve bu tablo Türkiye'nin kaldıracağı bir tablo değil." Kılıçdaroğlu, "Uzun süredir muhalefette olan bir parti olarak iktirada hazır mısınız" sorusuna da iktidara hazır olduklarını ve iktidar olduklarında öncelikle "siyasi ahlak yasası" çıkartarak siyaset kurumuna güveni sağlayacaklarını kaydetti. Partisinin İzmir'de ilçe belediye başkan adaylarının ne zaman belirleneceğine ilişkin soru üzerine de Kılıçdaroğlu, İzmir ve diğer seçim bölgelerindeki adaylarını 9 Şubat'ta toplanacak Parti Meclisi'nde belirleyerek, aday belirleme sürecini tamamlayacaklarını vurguladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "2 villaya vali satan adama hiçbir ülkede başbakan denmez, ona, valiyi pazarlayan adam denir" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Çigli'de yapılan Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi'nin açılış törenine katılan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada İzmir'in Türkiye'nin aydınlık yüzü ve çevre yatırımlarında öncü olduğunu belirterek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kente devletten daha fazla yatırım yaptığını söyledi. Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin metro yapamadığını, İzmir'in bunu yapabileceğini gösterdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, kendisinden önce konuşan Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak'ın çamur çürütme ve kurutma tesisiyle siyasetin de temizleneceğini ifade ettiğini hatırlatarak, "Şunu söyleyelim, İzmir güzel kokuyor. İzmir güzel kent, kokunun büyüğü Ankara'dan geliyor, Ankara'ya giderseniz burnunuzu tutacaksınız" dedi. Gelecek seçimlerde temiz siyasetin, halka hesap veren siyasetin yolunun açılması ve dünyaya haykırılması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kocaoğlu'nun kente 5-6 kent ormanı kazandırdığını ancak yargılandığını belirtti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın başkan kalkıyorsun kent ormanı yapıyorsun. Halbuki Milyon Ali'ye orayı verebilirdin, büyük binalar yapılabilirdi, köşeyi dönebilirdin. İzmir'e gelen birisi var, Milyon Ali. Müteahhitler aracılığıyla parfüm dağıtıyor İzmir'e. Gerçekleri ben de biliyorum, sizler de biliyorsunuz. Gerçekleri dünyaya haykıracağız. 17 Aralık'tan şu ana kadar 50 kez soru sordum, bir tek soruya yanıt almış değilim. Yine soracağız, dünyanın en basit sorusu. Ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar bir bankanın genel müdürünün evinde ne arar? Yanıtı var mı? Yok. Konuşmuyor, ne diyor? 'Bize darbe yapıldı' diyor. Sana darbeyi kim yaptı? Sana darbe yapıldıysa gel yanıma beraber karşı çıkacağız. Çünkü halkın iradesinin üzerinde bir irade kabul etmiyoruz. Ama sen önce o 4,5 milyon doların hesabını ver bu millete." Başbakan Erdoğan'ın eleştirilere kulak tıkadığını ancak gerçekleri görmek zorunda kalacağını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Sizin bir valiniz vardı. Urla'da bir koyda Erdoğan'ın yakınları villa yapmak istiyorlar. 1. derece sit alanı. 'Buraya villa yapılmaz, burası 1. derece sit alanı' diyor. Ne yaptı? 2 villaya vali sattı. 2 villaya valiyi satan adama hiçbir ülkede başbakan denmez, ona, valiyi pazarlayan adam denir. İnternet sitelerine düştü. Ta Fas'- tan telefon ediyor. 'Aman' diyor, 'Bu sözler televizyon ekranında alt yazıyla yer alıyor' diyor. Muhalefete tahammül edemiyor. Hep beraber ayın 30'unda sandığa gideceğiz, kul hakkı yiyenden hesap soracağız, temiz siyasetin yolunu açacağız. 30 Mart bizim demokrasi tarihimiz açısından önemli bir tarihtir. 30 Mart'ta demokrasimizin halkın güvencesi altında olduğunu kanıtlama imkanına kavuşacağız. Türkiye'nin gözü 30 Mart'ta İzmir'e kilitlenmiş durumda. İzmir'de daha yüksek oy bekliyoruz." En verimli yatırım İzmir Aziz dir, Aziz kalacak sloganlarıyla kürsüye gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu konuşmasında, Türkiye nin en büyük çamur çürütme ve kurutma tesisini hizmete almaktan duyduğu mutluluğu vurguladı. Çiğli Arıtma Tesisi nin 2000 yılında hizmete girdiğini ve 600 ton çamurun çukurlara gömüldüğünü belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bu işlem kokuya neden oluyordu. Bu çamurların, arıtma atıklarının çürütülmesi, metan gazı elde edilmesi ve sonra kurutulması hem çimento fabrikalarında yakıt olarak, hem park bahçelerde kullanılması gerekiyordu. Bu bölgedeki yurttaşlarımızın bu kokudan kurtulması gerekiyordu. Bu tesis, 600 ton çamuru çürütüyor ve metan gazı alınarak enerjiye dönüştürüp kurutmada kullanılıyor. 800 ton çamur kapasitesiyle Türkiye nin en büyüğünü hizmete açıyoruz diye konuştu. Çevre yatırımları saymakla bitmiyor Gelecek nesillere temiz hava su ve toprak bırakmak için yaptıkları çevre yatırımlarını sıralayan Başkan Kocaoğlu, Arıtma tesislerini bitirdik. Yüzülebilir Körfez hedefiyle İzmir i liman kenti olmaktan alıkoymayacak bir projeyi daha gerçekleştiriyoruz. Körfez Projesi İzmir in, Türkiye nin en büyük çevre projesidir. Bu projeyi gerçekleştirdiğimizde, dünyanın en büyük çevre dönüşüm projelerinden birini gerçekleştirmiş olacağız. 195 milyon liralık yatırım yaparak yeni bağlanan ilçeleri kanser üreten borulardan kurtardık. Gördes Barajı ndan gelen suyun arıtması için 70 milyon liralık yatırım yaptık. Bugün İzmir de çeşmeden akan bütün sular yer altı ve yer üstü suları arıtmadan geçirilerek temiz olarak kente veriliyor dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kentin kalkınması için yeni bir fuar yaptıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, Fuar alanı yapmak, belediyenin doğrudan görevi değil. Yasayla verilmiş bir görevi değil. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi, 10 yıldır kentini kalkındırmak, yerel kalkınmayı gerçekleştirmek için çalışıyor. Dünyanın hiçbir büyük metropol kentinde, hiçbir belediye başkanı 400 milyon lira para harcayarak fuar alanı yapmamıştır. Bunu merkezi hükümet bakanlıklar ve çeşitli devlet kurumlarının desteği ile belediyeler de karınca kararınca katkıda bulunak fuar alanları gerçekleştirilmiştir. Bu kentin ihtiyacı var dedik, 400 milyon liralık yatırım yaptık. Arazinin kamulaştırmasından tefrişine kadar yaptık, Temmuz ayında bu projenin açılışını yapacağız dedi. İzmir kazandı Önümüzdeki aylarda Türkiye'nin en büyük kongre merkezlerinden birinin temelini atacaklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Hedefimiz çocuklarımıza bırakacağımız sağlıklı bir çevre. Bizim amacımız geri kazanmak, iyileştirmek, temizlemek, toprağımızı, havamızı, suyumuzu bugünkünden daha temiz olarak gelecek kuşaklara teslim etmektir. Bunun için çalışıyor ve üretiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, yaptığı yatırımlarla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nin 11 yılda yaptığı 5 milyar 300 milyon lira yatırıma karşılık, 10 yılda 6 milyar 138 bin lira yatırım yapmıştır. Hiçbir belediye hükümet olanaklarından, devlet bütçesinden daha fazla kentime yatırım yaptım diyemez. Biz bunu başardık. Tasarruf ederek başardık. Bunu 1 liralık işi 1 liraya yaptırarak kazandık, 1 liralık işi 3 liraya yaptırmadık. Onlar bir iş yaptılar, biz 3 iş yaptık. Dolayısıyla İzmir kazandı, İzmirliler kazandı. Namuslu ve dürüst insanlara oy verin İl Özel İdaresi nin mallarının İzmirli nin olduğunu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi nin olacağını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: Köy tüzel kişiliği kalkan köylerdeki meralar, fidanlıklar, ekilen biçilen tarım arazileri köylerde kalacak, kooperatiflere verilecek. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bunları almayacak, köyde yaşayan vatandaşların hayatını sürdürmesi için kullanılacak. Önümüzde seçim var. Kime oy verirseniz verin ama bir tek ölçünüz olsun: Namuslu insanlara, şerefli insanlara; haysiyetli, dürüst ve ahlaklı insanlara oyunuzu verin ki, ülke kalkınsın, Cumhuriyet in kazanımları ham yapılmasın. Kılıçdaroğlu ile Kocaoğlu siyasetin çamurunu arıtacak Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak ise, yaptığı yatırımlar için Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na teşekkür etti. Solak, Büyükşehir Belediyemiz yapmış olduğu hizmetlere bir yenisini daha ekledi. Aziz Başkan İzmir in çamurunu, kokusunu temizleyen bu tesisi açıyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile Aziz Başkanımız birlikte siyasetin çamurunu da arıtacak diye konuştu. onuşmaların ardından Kılıçdarooğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sahnede kurdele keserek tesisin açılışını yaptı. Türkiye nin en büyüğü Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi nin Kurutma bölümü 2013 yılı Mayıs ayında devreye girdi. Günlük 800 ton kurutma kapasitesiyle Türkiye nin en büyük çamur kurutma tesisi oldu. Çiğli deki tesis, çamur çürütme kapasitesi açısından da ikinci sırada yer aldı. Günlük 800 ton çamuru 4 kat azaltarak 200 tona düşürecek olan tesiste yüzde 92 oranında katı madde içeriğine ulaşan kurutulmuş çamur, hem tarım ve kentsel yeşil alanlarda hem de ek yakıt olarak sanayide kullanılabilecek. Tesisten çıkan A sınıfı biyokatı özelliğine sahip çamurların gübre ve toprak iyileştiricisi olarak tarımsal alanlarda, orman alanlarında, kömür ve maden yatakları ile park, bahçe ve rekreasyon alanları gibi açık alanlarda değerlendirilebilecek. Tesis, çamur çürütme tankları, çamur depolama tankları, çamur haznesi, basınçlandırma ünitesi, gaz yakma ünitesi ve biogaz toplama tanklarından oluşuyor. (AA) Yıldırım, Kemeraltı nda balık Bornova Belediyesi ne yeni hizmet binası ekmek yedi, şarkı söyledi! AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Konak ilçesinde tarihi kemeraltı çarşısına girdi. Yıldırım ın esnaf ziyareti yine renkli görüntüleri de beraberinde getirdi. Havra sokağında balık ekmek yiyen Yıldırım, roman müzisyenlerin söylediği şarkılara da eşlik etti. Sevgi gösterileri arasında kalan Yıldırım a balıkçı esnafı Başkanım, sokağımıza bereket getirdiniz diye seslendi. Yıldırım ı karşısında gören bazı vatandaşlar İzmir sizinle güzelleşecek. İnşallah başkanımız olursunuz diye konuştu. Göztepe Spor Kulubü ziyareti sonrası soluğu Kemeraltı nda bulunan Abalıoğlu Han da alan Yıldırım, Kemeraltı Esnaf Derneği ve Halıcılar Derneği üyeleriyle kahvaltı etti. Sorunlarını anlatan üyeler, tarihi canlandırması ve kruvaziyer gemileriyle gelen turistlerin daha fazla bölgede alışveriş yapması için çalışma yapılmasını istedi. Büyükşehir Adayı Binali Yıldırım, esnaf derneklerinin çözüm için kendi aralarında anlaşmalarını önerirken, yerel yönetimde tarihi çarşının canlandırılması ve yaşanan sorunlar için ortak fikir oluşturacaklarını söyledi. Yıldırım, "Bizde dayatma yok, ortak karar var. Sorunlarının çözümü için esnaf dernekleri olarak anlaşın. Çözümü beraber yapacağız" dedi. AK Parti İzmir Milletvekili ve Konak Belediye Başkan Adayı İlknur Denizli de AK Parti belediyeciliğinde Konak'ta Kemeraltı ile ihmal edilen bütün alanlara özel önem vereceklerini belirtirken, "Konak'ta 10 yıldır 'Ben yaptım oldu" şey artık olmayacak. Sorunların çözümünde ortak aklı hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu. Yıldırım, AK Parti hükümetleri döneminde esnaf kredi faizlerinin düşürüldüğünü belirterek, yereldeki çalışmaların da esnafın gelirini artırmada önem taşıdığını söyledi. Çarşıda gezerken Yıldırım'a seslenen çarşı esnafı, "Büyük köye hoş geldiniz" sözleriyle karşılayan çarşı esnafı "10 yaşından beri bu çarşının içindeyim 35 yaşındayım. Burası büyük köy olmaktan bir türlü kurtulamadı diye dert yandı. Havra sokağına ilerlediği sırada balık ekmek yiyen vatandaşlara eşlik eden Binali Yıldırım, söylediği balık ekmeği yanından geçenlerle paylaştı. Bu sırada ihracat yapan bir esnafın Bulgaristan sınırında sorun yaşadıklarını belirtmesi üzerine Yıldırım, Bulgaristan Ulaştırma Bakanı ile telefonda İngilizce konuşarak sorunu iletti. Binali Yıldırım, Kemeraltı'nı gezerken Roman müzisyenlerden Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir yoldayım" şarkısını çalmalarını istedi ve şarkıya eşlik etti. Sokak arasında tavla oynayan vatandaşların yanına oturan Yıldırım, kahve içerek oyunu izledi. (HABER MERKEZİ) Son beş yılda rekor yatırımlara imza atan Bornova Belediyesi, şimdi de Belediye Hizmet Binası ve Zemin Altı Otopark projesi için düğmeye bastı. Doğanlar Stadı nın inşaatının başlamasından sonra Yeni Hizmet Binası için de çalışmalara başlandı. Yeni Hizmet binası, Bornova Stadı ile bitişiğindeki spor salonunun olduğu alana yapılacak. Çevre ve şehircilik ilkelerine uygun olarak kullanılacak alanda bir de meydan düzenlemesi yapılacak. Doğanlar Stadı ve Altındağ Spor Salonu nun inşaatına başlayan, Bornova Belediyesi, Kazım Dirik Mahallesi ndeki Şehir Stadı ve Kapalı Spor Salonu nun bulunduğu alana Belediye Hizmet Binası yapacak. Konu Bornova Belediyesi nin Şubat Ayı Meclis Toplantısı nda gündeme geldi. Onanan imar değişikliğinin ardından, proje ihalesine çıkılabilmesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü adına kurulan intifa hakkının kaldırılması ilgili yasal işlemlerin yapılması kararı alındı. Büyükşehir e teşekkür 10 bin kişi tribün kapasiteli Doğanlar Stadı ve 2 bin 500 kişilik Altındağ Spor Salonu nun spor adına önemli yatırımlar olduğunu söyleyen Bornova Belediye Başkanı Prof. Kamil Okyay Sındır, Mevcut Stat ve Spor Salonu nun yerine yenilerini yapmak için çalışmalara başladık. Doğanlar Stadı nın temel atma törenini projeye yüzde elli oranında maddi destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte gerçekleştireceğiz. Bu anlamda başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu olmak üzere kararı alan Büyükşehir Belediyesi Meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde Bornova modern iki yeni spor tesisine sahip olacak. Eskilerinin bulunduğu alan ise yine Bornovalılar için değerlendirilecek dedi. Kamu yararına uygun kullanılacak Hiç zaman ve hiçbir şekilde bir kamu binasının altında veya üstünde ticari amaçlı faaliyetin yapılmasını taraf olmadığını söyleyen Başkan Sındır, mevcut stat alanında yurttaşlara daha iyi hizmet verebilmek için inşa edilecek Belediye Hizmet Binası nın 5 katlı, zemin altınının ise iki kat otopark olacağını ifade etti. Alanın çevre ve şehircilik ilkeleri ile kamunun yararına uygun olarak değerlendirileceğini belirten Bornova Belediye Başkan Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Bu yüzden çok katlı bir yapı olacak. Hizmet binası ile birlikte meydan düzenlemesi de yapılacak. Bornova yeni bir yaşam alanı kazanacak. Aynı zamanda bölgedeki otopark sorunu da çözülmüş olacak dedi. (HABER MERKEZİ)

9 SAYFA 10 'İleri demokrasi'yi beklerken... TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 'Türkiye'nin kendine özgü şartlarını ve derin yapılarla mücadelesini' anlatırken sık sık "Şeytan taşlamaktan tavaf yapmaya fırsat kalmıyor" der. Yani; "darbecilerle, terörle, çetelerle uğraşmaktan asıl vazifemizi yapamadık, demokratikleşmeye fırsat kalmadı" diyor. Benzer yaklaşım bütün AK Parti'de var(dı.) Aslına bakılırsa 12 Eylül referandumuna kadar olan dönem için bu tespitte haklılık payı vardı denebilir. Belki de bu yüzden -ben dahil- birçok kesim ya yapılan yanlışlara fazla hoşgörülü davrandı ya da sorunların halının altına süpürülmesine göz yumdu. Hükümetin ürkek tavırlarının askeri vesayetle mücadeleden kaynaklandığını sanmıştık. Ancak 12 Eylül 2010 referandumundan bugüne kadar geçen sürede yaşananlar 'meselenin başka' olduğunu gösterdi. İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan dinlemiştim. 12 Eylül referandumu akşamı Başbakanlık'ta yapılan değerlendirmenin sonunda "Bu akşam iktidar olduk arkadaşlar" denmişti. Fakat hemen ertesi günden başlamak kaydıyla farklı bir durum ortaya çıktı. Hızla demokratikleşme adımları atacağını umduğumuz hükümet farklı bir rotaya girdi. Darbe anayasasından kurtulamadık. Bu konudaki isteksizlik ayan beyan ortada. Taha AKYOL HÜRRİYET GAZETESİ Tunus ve Mısır DİKKATLE izlenmesi gereken iki tecrübe; sivil anayasa yapabilen Tunus ve darbeye maruz kalan Mısır; ikisinde de baş aktör İslami hareketlerdir fakat sonuçları çok farklı. Mart 2012 de Cumhurbaşkanı Gül le Tunus a gitmiştik. Anayasa çalışmaları başlamıştı. Siyasi liderlerle yaptığı görüşmelerden sonra Gül, uzlaşmacı bir hava gördüğünü belirterek şunu söylemişti: Anayasalarını bizden kolay yapacaklar! (Hürriyet, 10 Mart 2012) Tunus un anayasa başarısının temelinde bu uzlaşma ruhu vardır. İŞTE GANNUŞİ İslami akımların çoğunluk oluşturduğu ülkelerde demokratik anayasa yapmak için hem demokrasiyi i- nançlarıyla telif etmeleri hem ben yaparım olur tavrından sakınma olgunluğuna sahip olmaları gerekiyor. Tunus ta Raşid Gannuşi liderliğindeki ılımlı İslamcı En-Nahda hareketi bunu başardı. Aynı gezide Sayın Gannuşi ile görüşmüştüm. Maneviyat sahibi ve açık fikirli bir âlim olarak gördüm, saygım arttı. Cumhurbaşkanı bile olabilirdi, fakat hiçbir makam istememişti. Bunu sorduğumda Siyaseti yapacak arkadaşlar var, ben fikrî konularla ilgiliyim, kitaplarım birçok dile çevriliyor demişti. Devlet şeriata uymak zorunda mıdır diye sorduğumda da şu cevabı vermişti: Her şey şeriatta yer almaz. Pek çok şey aklımıza bırakılmıştır. Önemli olan adaletin tatbikidir. Allah peygamberlerini adalet için göndermiştir. Gannuşi Türkiye nin demokrasi tecrübesini de övmüştü. MISIR DA OLMADI Mısır da ise hem İhvan, hem karşıtı laik liberallerle solcular uzlaşmayı beceremediler. Kurucu Meclis teki kavgalar sonunda laik muhalifler meclisi terk ettiler. Anlaşılan, orduya güveniyorlardı! Mursi, ortamı yumuşatmak yerine, 22 Kasım 2012 de Başkanlık Bildirisi ile yeni yetkiler aldı; bu, gerilimi büsbütün arttırdı. 26 Aralık taki referandumu muhalefet boykot etti, katılma oranı yüzde 33 te kaldı! Halkın üçte birinin katıldığı referandumda yüzde 64 le İhvan anayasası k- abul edilmiş oldu. Halbuki Tunus anayasası Kurucu Meclis te neredeyse oybirliğiyle kabul edildi. (200 kabul, 16 ret ve çekimser) Mısır da sonrası malum; askeri darbe oldu, katilam çapında kan aktı. Tunus takinden hayli farklı bir siyasi kültür ve kurumsal yapı olduğu açık. Bugün dünyanın gözünde Mısır kötü, Tunus iyi örnektir elbette. İKİ ANAYASA Mısır ve Tunus anayasalarında hâkimiyet halkındır deniliyor, modern demokrasi vurgusu yapılıyor, aynı zamanda devletin dini İslam dır hükmü yer alıyor. Diktatörlük dönemlerine göre ikisinde de özgürlükler hayli genişletilmiştir. Fakat önemli farklar da vardır; birkaç örnek: İhvan anayasası Mısır ı Arap dünyasının ve ümmetin bir parçası olarak tanımlıyor. (Madde 1) Tunus anayasası ise, Tunus u Arap-Magribin bir parçası olarak tanımlıyor. Ortadoğu kimliği yerine Kuzey Afrika vurgusudur bu. (Madde 5) Tunus anayasasında caminin, ibadethanelerin ve eğitim kurumlarının mutlaka tarafsız olacağı ve siyasi araç olarak kullanılamayacağı yazılıdır. (Madde 6, 15) İhvan ın Mısır anayasasında hukukun temel kaynağı olarak şer i hukuk zikredilmiş, hatta Sünni fıkıh vurgusu yapılmıştır. (Madde 2, 219) Tunus ta u- zlaşma için İslamcılar benzer maddelerden vazgeçmişlerdir. Tunus anayasasında yargı bağımsızlığı ayrıntılı düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi ve HSYK benzeri kuruluşlarda üyelerin en az üçte ikisinin mutlaka kıdemli hukukçu olacağı şartı konulmuştur. (Madde 109, 115) İhvan anayasasında böyle hükümler yoktur. Netice: Siyasette uzlaşma hem bir erdemdir hem başarı için doğru yoldur SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ 17 Şubat 2013 Perşembe Adem Yavuz ARSLAN BUGÜN GAZETESİ Çünkü istenirse birkaç günde yasal ya da anayasal düzenleme yapılabileceğini son günlerde gördük. Çok konuşulan reform paketleri ihtiyaca cevap vermekten uzak çıktı. Başörtüsü serbestisi hariç esaslı bir rahatlama yaşanmadı. Aleviler'e yönelik paket unutuldu. Kürt sorunu ile ilgili esaslı adımlar atılamadı. Ortaya çıkan fişlemeler gösterdi ki 2012 yılında bile fişlemeler tam gaz devam etmiş. Kaldı ki 17 Aralık sonrası tasfiye edilen 6 binden fazla bürokratın varlığı fişlemelerin dolaylı teyidi demek. Gezi Parkı ya da dershane tartışmalarında olduğu gibi herkes hain, herkes ajan ilan edildi. Yolsuzluk soruşturması ile yaşananlar da ortada. Hükümet soruşturmalara doğrudan müdahale etti. Bırakın yargı bağımsızlığını yargının kendisi kalmadı. Hazırlıkları süren 5. Yargı Paketi'nde alenen yargı yürütmeye bağlanacak. Örnekleri uzatmak mümkün. Fişlemeler internete uzanacak 12 Eylül referandumu ile birlikte 'gerçek anlamda iktidar' olan hükümet demokrasi ve şeffaflık taleplerine tepkili. Önüne geleni ajan, provokatör, hain, Haşhaşin ya da çete olmakla suçluyor. Şimdi ise esaslı bir sorunla karşı karşıyayız. TBMM'de görüşülen internet yasası bu haliyle geçerse Yıldız tozları Nuriye AKMAN ZAMAN GAZETESİ Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye nin tanıtım yüzü olarak Julianne Moore u seçti. 54 yaşındaki Amerikalı aktrisle çekilen ve 36 ülkede gösterilecek tanıtım filminin lansmanı 19 Şubat ta yapılacak. Güzel yıldızı THY uçağında, ülkemize yaptığı geziyi tamamlayıp memleketine dönerken i- zleyeceğiz. Gözlerini mutlulukla kapayarak, iki kıtanın muhteşem evinde yaşadığı güzel anları hayal edecek. Gördükleri seyircilere de gösterilecek ki Türkiye ye gitme arzusu uyandırsın ve biz Türkleri sonsuz bir gurur duygusuyla sarmalasın. Öyle ya, bir Hollywood starını bile hayran bırakabilmenin tadını neden çıkarmayalım! Neden Julianne Moore? sorusuna itibar etmem. Benim meselem, yerli ya da yabancı, üzerimize hangi yıldızın tozları dökülürse dökülsün, i- majın gerçeğin yerini tutamayacağı. Sattıkları mal ya da hizmeti iyi, güzel, yararlı göstermek reklamcıların işi. Tüketicilere düşen görevse, iyi, güzel, yararlı olmakla böyle görünmek arasındaki farkı unutup tuzağa düşmemek. Makyaj sadece insanların değil, kurumlar ve markaların da ayakta kalmak için olmazsa olmazı. Yamuğu düz, matı parlak, azı çok gösteremiyor ve olmayana varmış muamelesi yapamıyorsanız, pazarda alıcı bulamıyorsunuz. Bu konuda ne kadar 8 Şubat 2014 Cumartesi zaten kötü olan karnemiz daha da kötü olacak. 40 milyon insanın hayatını doğrudan etkileyecek yasa oldubitti ile çıkıyor. Torba Kanun'un içine atılan internet düzenlemesi birçok açıdan sorunlu. Son yayınlanan AB raporlarında bırakın yeni düzenlemeyi eskiye bile ciddi itirazlar var. Yeni düzenlemeye neler diyeceklerini tahmin etmek zor değil. Gelelim detaylara... Yeni yasanın iki temel sorunu var. Öncelikle yargı kararına ihtiyaç duymadan idareye doğrudan erişimi engelleme yetkisi veriliyor. Özel hayatın gizliliği gibi muğlak bir alanda TİB tek söz sahibi olacak. TİB Başkanı'na ve çalışanlarına hem geniş yetkiler tanınıyor hem de haklarında soruşturma açılabilmesi izne bağlanıyor. Bir diğer tehlike de getirilen kurallar fişleme anlamına geliyor. Sizin tüm internet hareketleriniz, girip çıktığınız siteler, mailleriniz vs. servis sağlayıcılarca 2 yıl boyunca arşivlenip istendiği anda TİB, emniyet ve MİT'e verilmek zorunda. Sonuç itibariyle; yasa bu haliyle geçerse fişlemeler internete de sıçrayacak. Mevcut yasa otoriter olmakla eleştiriliyordu. Şimdi onu da arar hale geleceğiz. Her şey idarenin emrine verilecek. Böylece Çin ya da Ortadoğulu ülkelerle anılır olacağız. İyi bir internet kullanıcısı olan Cumhurbaşkanı Gül özgürlükleri kısıtlayan bu yasaya onay vermemeli. Zaten giderek otoriterleşen bir ülke görüntüsü veriyoruz. Üzerine bir de internet yasakları ile gündeme gelirsek bizi 'paralel yalanları' bile kurtaramaz becerikli iseniz imajın, örtülmüş gerçeği taşıma kapasitesi artıyor. Yine de her mal, hizmet veya fikrin bir son kullanma tarihi oluyor. Gerçek bazen erken, bazen geç, mutlaka imajdan intikamını alıyor. Korkarım Julianne Moore un dünyaya armağan edeceği imajlar da eninde sonunda bu acıyı tadacak. Çünkü bir ülkeyi çekici yapan, birkaç tarihi, kültürel ve doğal mekân değil, toprakların tamamında kendini gösteren tarih, kültür ve doğa bilincidir. Bilinç de şehirlerin genel atmosferiyle, insanlar ve kurumların davranışlarında ortaya çıkar. Doğru; hayran olunası köşeciklerimiz var bizim. Ama bunların yanı yöresi bakımsız ve pistir. Tarihi dokumuz bütünüyle korunmamıştır. Yeşilimiz az, sahillerimiz işgal altındadır. Şehirler birbirinden çirkin yapılarla betonlaşmıştır. Balkonlarımız çiçeksiz, çatılarımız anten cehennemidir. Adım başı karşımıza çıkan AVM ler üretmektense tüketmeye meyyal olduğumuzun itirafı gibidir. Sokaklarımızda yerli halkla birlikte bakamadığımız mülteciler dilenmektedir. Bu ülkede trafik, adalet, siyaset, medya, bürokrasi başta olmak üzere her alanda kuralsızlık hakimdir. Kurumların birbirlerinin alanlarına tecavüz etmesi ahvali adiyedendir. Yasalar uyulmak için değil durumu kurtarmak için yapılır, vatandaş lehine yorumlanmaz ve sık sık değiştirilir. Ülkenin ritmini mehter marşı belirler, iki ileri gidilmişse, muhakkak bir geri gelinir. Bazı işler rüşvet desteğiyle yapılabilir. Liyakate değil mensubiyetlere önem verilir. Her TC vatandaşı doğal olarak bir hain adayıdır. İcabı halinde a- daylıktan hainliğe terfi ettirilir. Özel hayatın gizliliğine hörmet edilmez. Herkes herkesi dinler ve Çetin ALTAN MİLLİYET GAZETESİ Bir portre Onu, Afganistan a girdiğimiz akşam, İslam Kale hudut kapısında tanıdım. Beyaz naylon gömleğinin kolları ilikli değildi; yakası, manşetleri ve göğsü kirden yol yol siyahlanmıştı. Ayağında siyah bir pantolon vardı. Pantolonunu, göğsüne kadar askıyla sıkıca çekmişti. Aşık kemikleri ve bilekleri görünüyordu. Pabuçları Amerikan erlerinin giydikleri gibi kalın tabanlı ve uzun konçluydu. Bir omuzu kalkık ve kamburumsu gibiydi. Çarpık çarpık yürüyordu. Elinde mataramsı bir şey taşıyordu. Bir ucu bellerine kadar sarkmış sarıkları, yırtık beyaz şalvarları ve şalvarlarının üstündeki uzun gömlekleriyle hayaletler gibi dolaşan Afganlıların arasında, yuvasını kaybetmiş bir acayip öksüz kuşa benziyordu. Bizi görünce sevindi, yanımıza yaklaştı. Yirmi iki, yirmi üç yaşında ya var, ya yoktu. Şeffaf teni, sarı bıyıklarıyla uzak diyarlarda doğmuş olduğu ilk bakışta belli oluyordu. Konuştuk. Aslında Amerikalıymış. İngiltere de matematik okurken sıkılmış; yaya olarak dünyayı dolaşmaya başlamış. - Bilmem neden bir bıkkınlık düştü içime, hayattan sıkıldım, vurdum kendimi yollara, diyordu. - Şimdi nasılsınız? Şimdi yarı aç yarı tok dolaşıyor, günde otuz kırk kilometre yürüyormuş; ama daha iyi hissediyormuş kendisini. Bizden yiyecek istedi. - Kaç gündür bir şey yemedim, açım, dedi. Konserveyle galeta verdik. Amerikalı da olsa; k- endini bulmak için dünyayı yaya dolaşmaya kalkmış da olsa; aç bir adamın nasıl yemek yediğini bir kere daha gördük. Konserveyi yudum yudum yemiyor; içiyor, emiyor, yutuyordu. Macerasının ve ıstırabının arkasında bir aşk hikâyesi varmış gibi göründü bize. Tokyo ya gitmek, üniversiteye girmek, İngilizce öğretmenliği yapmak gibi düşleri vardı. Hudut karakolunun yanındaki han bozması barınağın önünde oturuyorduk. Vahşi ve karanlık beş on ağacın tepesinde, vahşi bir ay parlıyordu. O, ikide bir, üstü kirli çıkınlarla yüklü, eski bir dolmuş otobüsünün kalkacağı yere kadar uzanıyor, sonra dönüp geliyordu. Afganlı otelciden çay istiyordu. Londra da Savoy Oteli ne oturmuş bir İngiliz Lordu edasıyla istiyordu çayı. Yumuşak ve kaygan bir sesle: - Please, diyordu. Afganlı ise kendi dilinde, çay kalmadı, diyordu. Derken İran dan Afganistan a petrol taşıyan büyük bir tanker geldi. Otelin karşısındaki yıkık duvarın kenarına yanaştı. Tanker acaba onu da alır mıydı? Tankerin şoförüyle konuşmaya başladılar. İkisi de birbirinin dilinden anlamıyordu ama konuşuyordular. Yarım saat şoför bir şeyler anlattı; Amerikalı da bize anlattıklarını... Birbirine yabancı iki insanın, dünyanın kaybolmuş bir köşesinde, bir gece yarısı giriştikleri bu tuhaf sohbette gönlü burkan bir şeyler vardı. Bir ara Amerikalı, otel kapısının yanında asılı duran petrol lambasını kaptı, tankere bakmaya koştu. Afganlıların fırlayışını görmeliydiniz. Afganlılar, petrol lambasıyla dolu bir tankerin yanına yaklaşmaktaki tehlikeyi biliyorlardı. Gencin yolunu kestiler: - No no, diye bağırıyorlardı. Kaçmaya çalışan bir hayvanı göğüsleyerek tutmak ister gibi kollarını açmışlardı. Amerikalı geri döndü, feneri koydu yerine. Tanker ertesi sabah geç gidecekti. Otobüsün de ne zaman kalkacağı belli değildi. Çocuk ise o gün otuz kilometre yürümüştü. Sağa sola bakındı ve sonra toprakların üzerine kıvrılıp yattı, uyudu. Amerikalıydı, İngiltere de matematik okumuştu ve çarpık vücuduyla Afganistan da, toprak üstünde uyuyarak saadeti arıyordu gerekli montajları yaptıktan sonra manidar zamanlarda servis eder. Halk; tartışma adabından yoksunluk, küfür ve tehdit bağımlılığı, az kitap okuma, çok televizyon seyretme gibi hastalıklardan mustariptir. Evet, yemeklerimiz lezzetlidir ve eve gelen misafir baş tacı edilir ama o gittikten sonra evin bireyleri arasında gücü yeten yetene şiddet uygulanır. Büyükler ne derse küçükler uymak zorundadır. Yoksa ya diri diri mezara gömülürler veya boyunlarına bir ip geçirilir, altlarındaki sandalye çekilip intihar süsü verilir. Olmadı 13 ündeyken 65 liklere gelin gönderilir. Nutuklarında Mevlana dan, Yunus tan özlü sözler söylemekte yarışan siyasiler hem birbirlerinin gözlerini oyarlar, hem de bu yüce hislerini ayrım yaptıkları vatandaşlar üzerinde uygulamaktan vazgeçmezler. Fişleme, gazlama, bombalama gırla gider. Devletin suç işleme özgürlüğü sınırsız, hak arama imkânları pek sınırlıdır. Bu fotoğrafın tanıtım filminden etkilenerek g- elecek turistlere yansıyacağı açık. Güzelliklerin, bir çirkinlik deryasında minik adacıklar halinde kaldığını görecekler. En basitinden alışverişte kazıklanacaklar, trafik canavarına, insanların cehalet ve kabalıklarına tanık olacaklar. Bu verileri Julianne Moore un güzel çehresine işlesek; karşımıza dip boyası ihmal edilip taranmamış saçlar, daracık bir alında yer yer dökülmüş kaşlar, delicesine sağa sola kayan çapaklı gözler, cadı gibi bir burun, kepçe kulaklar, içeri göçük bir çene ve kazma dişleri olan bir acuze çıkardı ki çok korkardık. Gerçekleri değiştiremediğimize göre i- majların sihrine sarılmaya mecburuz belki de

10 SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 GÜNCEL7 8 Şubat Perşembe Cumartesi En çok rapor ücretini MERAK ETTiK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu ve Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesi ile vatandaşların bu kurumların hizmetleriyle ilgili her türlü sorunlarına çözüm üretmek amacıyla hizmet veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi "ALO 170" hattına en çok "rapor ücreti" konusunda sorular yöneltildi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ALO 170 hattına ilişkin yayımlandığı en son rapor olan 2013 yılı ilk 6 aylık değerlendirme raporundan derlediği bilgiye göre, 15 Ekim 2010 tarihinde kurulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, çoğunluğu engelli ve kadınlardan oluşan toplam 300 çalışanla Karaman ve Şanlıurfa illerinden hizmet veriyor. Kurulduğu günden bu yana 8 milyon çağrının geldiği merkez, her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor. Kurulduğu ilk yıl 117 bin çağrının ulaştığı merkeze, 2012 yıl genelinde gelen 3 milyon 15 bin 944 çağrı sayısı, 2013 yılının ilk 6 ayında aşılarak 3 milyon 37 bin 258'e yükseldi. Merkeze 2013 yıl sonunda gelen çağrı sayısının bir önceki yıla göre yüzde 102'lik artışla 11 milyonu aştığı tahmin ediliyor. SGK başvuruları başı çekiyor ALO 170 hattında cevaplanan çağrıların kurumlara göre dağılımında, SGK başı çekiyor. Merkezce cevaplanan çağrıların yüzde 71'i S- GK'yı ilgilendiren konulardan oluşurken, yüzde 24'ü İŞKUR, yüzde 5'i ise doğrudan bakanlığın görev sahasına giren konularda geldi. Cevaplanan çağrıların kurum ayrımı yapmaksızın konulara göre dağılımı yapıldığında 490 bin 628 çağrı ile "rapor ücreti" ilk sırada yer aldı. Bu konuyu sırasıyla "hizmet dökümü", "normal çalışma ücretleri", "kıdem tazminatı", "genel sağlık sigortası", "ne zaman emekli olurum?", "kayıtdışı istihdam", "sağlık aktivasyon işlemleri", "işsizlik sigortası" ve "emeklilik işlemleri" konuları i- zledi. Çağrıların yüzde 88'inin ilk görüşmede çözüme kavuşturulduğu merkezde, yüzde 12'lik bölüm ise ilgili kurumlara yönlendirilerek çözüm yoluna gidildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezine, söz konusu dönem içinde doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili toplam 129 bin 204 çağrı geldi. Bakanlıkla ilgili çağrılarda en çok yabancıların çalışma izinleriyle ilgili soru yöneltildi. ALO 170'e yabancıların çalışma izinleriyle ilgili 67 bin 483 çağrının geldiği merkezde, bu konudaki soruların yüzde 98'i merkez tarafından çözüme kavuşturuldu, kalan yüzde 2'lik bölüm ise ilgili birimlere yönlendirildi. Bakanlığa ilişkin yapılan başvurularda iş sağlığı ve güvenliği de en çok danışılan ikinci konu başlığını oluşturdu. Kayıtdışı istihdam ve mobbing şikayetleri yağdı Çağrı merkezine yapılan başvurularda, kayıtdışı istihdam, iş sağlığı ve güvenliği, bireysel alacaklar ve mobbing de önemli konu başlıkları arasında yer aldı. Kayıtdışı istihdam konusunda "sigortasız çalıştırma", "eksik prim yatırma", "anlaşmalı boşanma" ve "habersiz işe giriş-çıkış yapma" alt başlıklarında toplam 127 bin 887 başvurunun yapıldığı merkeze, aynı dönemde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili de 62 bin 173 çağrı geldi. Bireysel alacaklar konusunda İş Kanunu kapsamında normal ve fazla mesai ücretleri ile kıdem ve ihbar tazminatı alacakları konusunda toplam 341 bin 773 çağrının geldiği iletişim merkezine, çalışanın iş y- erinde kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre kötü muameleye maruz kalması olarak tanımlanabilecek toplam 7 bin 324 mobbing başvurusu geldi. Mobbing konusunda gelen şikayetlerinin yüzde 68 inin özel sektör, yüzde 32'sinin ise kamu çalışanlarından geldiği dönemde, başvuranların yüzde 55'ini erkekler, yüzde 45'ini ise kadınlar oluşturdu. Yapılan başvuruların sektör ve cinsiyet dağılımına bakıldığında ise özel sektörde yüzde 58'lik o- ranla en çok erkeklerin, kamuda ise yüzde 51'lik oranla kadınların mobbingden şikayetçi oldukları görüldü. İstifaya zorlamanın yüzde 19,38 ile en fazla şikayet edilen mobbing konusu olduğu dönemde, bunu sırasıyla hakaret, kötü muameleye maruz kalma, ayrımcılık, görev yeri değişikliği, sözlü taciz, tutanak tutulması, yasal hakların kullandırılmaması, iftira, fiziksel şiddet ve cinsel taciz iddiaları yer aldı. Başvuru sahibinin aradığı ili belirttiği çağrılar dikkate alındığında en çok mobbing şikayetinin hem kamu hem de özel sektör bakımından İstanbul, Ankara ve İzmir'- den geldiği merkeze, vatandaşlar mobbingin önlenmesi için bu konuda kapsamlı yasal düzenlemelerin yapılması, kamu kurumlarında mobbing başvurularını inceleyecek birimlerin oluşturulması, başvurularının hızlı bir şekilde denetlenmesi ve sonuçlandırılması ve mobbing uygulayanların kamuoyuna deşifre edilmesi önerilerini de iletti. (AA) Alsancak a gönül verenler ödüllendirildi Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen İzmir e ve Alsancak a Emek Verenler ödül töreni Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. İzmir in tarihsel, sosyal ve kültürel yönden en önemli semti olan Alsancak a katkı sağlayan, hizmet veren kişilere Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından ödül verildi. Konak Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi, vefa dolu bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği'nin düzenlediği Alsancak'a Emek Verenler Ödül Töreni semtin seçkin insanlarını bir araya getirdi. Yıllardır Alsancak'a hizmet veren, mekanlarıyla semte katkıda bulunan isimlere ödül verildi. Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Dilek Olcay, seçim yapmakta çok zorlandıklarını belirterek, Bu şehre hizmet etmek farklıdır. Ödül alan kişiler bizim için çok önemli. Onların en büyük özellikleri verdikleri hizmetlerdir 15 yıldır bir semt derneği olan bu derneği yaşatmak kolay olmadı. Hepimiz çok emek verdik, daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan'a da her zaman yanımızda olduğu için kendisine teşekkür ederiz dedi. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, insanların değer buldukları oranda geleceğe u- mutla bakacaklarını ifade ederek, ödül alanları kutladı. Tartan Alsancak ta yaşadığını ve Alsancak ın değerlerine katkı koymaya çalıştığını ifade etti. (HABER MERKEZİ) Kanseri yenen Muzaffer arkadaşlarını unutmadı 6 yıl önce yakalandığı lenf kanserini yenen 17 yaşındaki Muzaffer Müren, kendisiyle aynı kaderi paylaşan arkadaşlarını unutmadı Moskova'da düzenlenen 4. Dünya Kanseri Yenenler Oyunları'nda (The World Children's Winners Games) masa tenisi dalında dünya ikincisi olan Muzaffer, Denizli'den bulduğu her fırsatta gelerek tedavi gördüğü hastanede yatan arkadaşlarını ziyaret ediyor ve onlara "Ben başardım, siz de başarabilirsiniz" diyor yılları arasında tedavi gördüğü İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören arkadaşlarını ziyaret ederek onlara moral veren Muzaffer Müren, hastaneden gümüş madalyaya uzanan hikayesini anlattı. İlköğretimde başarılı bir öğrenci olduğunu belirten Müren, "Hastalıktan sonra okuluma devam edememiştim. Onu tamamladım Anadolu Lisesi'ni kazandım. Lisede masa tenisi ile tanıştım. Masa tenisini çok sevdim, bu konuda kendimi geliştirdim" dedi. Masa tenisi oynadığını LÖSEV'e bildirdiğini söyleyen Müren, "LÖ- SEV, beni Moskova'da düzenlenen 4. Dünya Kanseri Yenenler Oyunları'na çağırdı. Solak olduğum için masa tenisinde finale kadar yükseldim. Finalde karşıma benim gibi solak bir Sırp rakip çıkınca ona yenildim ve gümüş madalya kazandım" diye konuştu. Masa tenisini, kanseri yenmiş biri için çok zor bir spor olmadığından seçtiğini anlatan Müren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrıca masa tenisi, 2 kişi ile oynandığı için beraber oynayacak arkadaş bulma konusunda sıkıntı yaşamadım ve bana göre çok zevkli bir oyun. Futbol da oynamak istiyordum ama hastalığımda dolayı ona cesaret edemedim. Rusya'da ikinci oldum. Şimdiki hedefim kanseri yenenler oyunlarına değil de normal olimpiyatlara katılmak. Masa tenisinde artık normal kategoride yarışmak istiyorum." Kontrolleri için geldiği Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kendisi gibi kanser tedavisi gören arkadaşlarını hep ziyaret ettiğini dile getiren Muzaffer Müren, "Kanseri yenmemde en önemli etken moral motivasyondu. Ailem sürekli moralimi yüksek tuttu. Ben de hiçbir zaman umudumu ve inancımı kaybetmedim" ifadelerini kullandı. Tedavi gören arkadaşlarından umutlarını kaybetmemelerini isteyen Müren, şunları kaydetti: "Arkadaşlara tavsiyem hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmasınlar. Ben başardım onlar da başarabilir. Geçmişte ben de burada yatarken aynı benim gibi ağabeyler geliyordu yanıma, 'Ben de senin gibi hastaydım ama bu hastalığı yendim' diyorlardı. (HABER MERKEZİ) Soldan sağa 1. Akar (eski)... İnişli çıkışlı Leibniz'in felsefesinde artık bölünemez bir birlik olan sonsuz sayıdaki cevherlerin her biri... Oldukça iyi Üst deri... Kaslı İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış... Kısa sürede birçok mermi atabilen, isabet oranı düşük, tek elle de kullanılabilen bir tür makineli tüfek... Bilen (eski) Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk... Dört teli olan, çenenin altına dayayarak çalınan yaylı saz... Kölesi olan Küçük kanal... Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat Ağabey (halk ağzı)... Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet... Dilemek işi Kendisine inanılan kimse... Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran... Ey, hey anlamlarında bir seslenme sözü Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef... Ticaret gemilerinde eski ve usta gemici... Kötü, çirkin, tuhaf (eski) Açıklık, açık ve kesin yargı (eski)... İkiyüzlülük... Çeşitli yükleri yukarı çekmek için halattan yapılmış sapan Hastalıklı, sakat (eski)... Etkileyici Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam... Şiilik... Bazı kimseler ve nesneler Aktinyum elementinin simgesi... Bel hizası... Etene (halk ağzı) Artvin iline bağlı ilçelerden biri... Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha Veba (eski)... Fiil çekimlerinde kullanılan ve kişiyi gösteren ek, şahıs eki... Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil... Yukarıdan aşağıya 1. Dünya üzerinde yer alan bir kıta... Gözlemevinde bulunan, saatler içinde en doğru giden ve öbür saatlerin ayarlanmasında kullanılan saat El ile bir çeşit dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç... Giresun iline bağlı ilçelerden biri Yöneltme, çevirme (eski)... İçinde nane ruhu olmayan... Tanrı (eski) Yaprakları salata olarak yenen baharlı, çok yıllık bir bitki... Utanma, utanç duyma... Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı Etenesi bulunan memeliler alt sınıfı... Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası Aruz ölçülerinden biri... Zayıf, ince, uzun boylu kimse Fermiyum elementinin simgesi... Binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan... Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu... Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri... Uğramış, yakalanmış, tutulmuş (eski)... İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, s- er Minimum... Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar... Elinden iyi iş gelen, becerikli kimse Kökten... Çizilmek işi Davranış, tavır... Öleyazmak işi veya durumu... Kar, süt vb.nin rengi, beyaz Telalamak işi... Baryum elementinin simgesi... Birbiriyle iyi anlaşan iki yaşlının baş başa kalışını anlatan "... ile Büdü, Şakire Dudu" deyiminde geçen bir söz (halk ağzı) Eğelemek işi... Sıracagillerden, birçok çeşidi bulunan ve kuzey yarım kürede yetişen bir bitki Pilisi olan, kırmalı, pilise... Genellikle Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık Elenmiş... Birçok omurgasız hayvanın başında bulunan, dokunmaya, tutmaya yarayan hareketli uzantı... > > Dünkü bulmacanın cevap anahtarı

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Türkiye genelinde hizmet veren özel dedektiflere, en çok başvuru eş takibi için yapıldı. Ülke genelinde yaygınlaşmaya başlayan özel dedektiflik sektöründe, vatandaşların talepleri arasında eş takibi ön plana çıkıyor. Bu kapsamda boşanma aşamasına gelen çiftlerden mağdur olduğunu düşünen taraf, özel dedektif tutarak delil toplatıp mahkemeye sunuyor. Özel Dedektifler Derneği Başkanı İsmail Yetimoğlu, yaptığı açıklamada, başvuruların çoğunluğunun eş takibi konusunda olduğunu söyledi. Kişilerin mağduriyetini gidermek ve kendini daha iyi savunabilmeleri için özel dedektiflerin yardımına ihtiyaç duyduğunu belirten Yetimoğlu, "Savunma hakkı, hak arama özgürlüğü kapsamında anayasal güvence altında olan temel haktır. Bu hakkı kullanmak için kişi, kendisi veya uzman tarafından araştırma yaptırma hakkına sahiptir. Özel dedektiflik hizmetleri bu noktada önemlidir. Kişilerden aldıkları vekaletle onlar adına araştırma yapabilir ve varsa mağduriyetlerin giderilmesi sağlanır" diye konuştu. Yetimoğlu, hukuki konuların daha kısa sürede çözülmesinde özel dedektiflerin büyük paya sahip olduğunu, d- edektiflerin özel hayatı ihlal etmekten kaçındığını kaydederek, bu kapsamda dava aşamasındaki konuları ele aldıklarını aktardı. -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe "Aldatılma şüphesi ön plana çıkıyor" Yetimoğlu, boşanma aşamasındaki çiftlerin belli şüphelerini gidermek için özel dedektiflik hizmetinden faydalandığını kaydetti. Boşanma davası bulunan çiftlerin taleplerini yerine getirdiklerini vurgulayan Yetimoğlu, "Özel d- edektiflik hizmetlerinde en fazla talep eşler arasındaki şüphelere dayanıyor. Aile birliği bozulmuş ve eşlerin birlik- te yaşayamaz hale gelmiş olması şartı aranıyor. Diğer talepleri karşılamak hem çok riskli hem 8 Şubat 2014 Cumartesi Dedektiflere en fazla talep eşlerin takibi için geldi Türkiye genelinde hizmet veren özel dedektiflere en çok eşlerinin takip edilmesini isteyen müşteriler tarafından başvuru yapıldı. Başkan Yetimoğlu, "Aile birliği bozulmuş ve ayrılma sürecinde olup mağdur olduğunu düşünen eşin talebi doğrultusunda boşanma davasında kullanılmak üzere delil toplama amaçlı araştırmalar yapıyoruz" dedi de hukuki dayanağı olmuyor" şeklinde konuştu. Yetimoğlu, şunları söyledi: Aile birliği bozulmuş ve ayrılma sürecinde olup mağdur olduğunu düşünen eşin talebi doğrultusunda boşanma davasında kullanılmak üzere delil toplama amaçlı araştırma yapıyoruz. Mağdur olduğunu düşünen eşin şüpheleri ve elde etmiş olduğu bilgiler değerlendirilerek araştırma konusunu inceleyip nasıl bir çalışma yapılması gerektiğini belirliyoruz. En önemli olan konu müşterinin sorununu anlamak ve sorunun çözümü noktasında sonuca ulaşabilme yöntemlerini belirlemektir. Boşanma sürecine giren eşler evlilik süresinde birçok sorun yaşar. Bu sorunların en başında aldatma ve sadakatsizlik gelmektedir. Aldatıldığından emin olan eş boşanma davasında delil oluşturacak somut kanıtlar elde edilmesini talep ediyor. Biz de bu kapsamda çalışmalarımızı yürütürüz." (AA) 'Hocaefendi'yi 50 yıldır tanırım, yapılan hakaretleri ömrüm boyunca duymadım' AK Parti den istifa eden İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, parti mensubu olmasına rağmen evine dinleme cihazı konulduğunu söyledi. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi yi 50 yıldır yakınen tanıdığını vurgulayan İşbilen," Hocaefendi ye yapılan hakaretleri ömrüm boyunca duymadım. Haşhaşi, alim müsveddesi, içi boş vaiz, sahte veli, yalancı peygamber, paralel devletin başı ve daha neler neler. Hizmet camiası inlere benzetildi. Hizmet insanları inlerine girilecek teröristler gibi sunuldu. Eski bürokrat yeni bir siyasetçi, Fethullah Gülen Hocaefendi ye 'sen kimsin?' diye tiksinti verici bir konuşma yaptı. Kimin kim olduğu, bir gün ortaya çıkacak. dedi. TBMM de basın toplantısı düzenleyen İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, Güzel bir haberi veya güzel bir hadiseyi size duyurmak için huzurlarınızda olmak isterdim. Ülkemizde son zamanlarda hepimizin gözü önünde cereyan eden hadiseler üzerine almak mecburiyetinde kaldığım üzücü bir kararı size duyurmak üzere huzurlarınızdayım. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi nden İzmir Milletvekili adayı olurken günün birinde çok üzücü bir şekilde partiden istifa kararı almak mecburiyetinde kalacağım, hiç aklıma gelmezdi. Ama ne yazık ki sayın Cumhurbaşkanı nın da i- fade ettiği gibi ülkemiz birkaç aydır türbülansa girmiş bir uçak gibi sallanıyor. Rotasından da çıkmış görünüyor. diye konuştu. Hizmet Hareketi'ne yönelik iftiraları da değerlendiren İşbilen, Vatan ve milletimizin yükselmesi için çalışan Hizmet Hareketi'ne ve bu hareketin manevi mimarı olan Muhterem Fethullah Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center Gülen Hocaefendi ye yönelik akıl insaf vicdan ve insanlık dışı itham ve hareketler her gün artarak sürüyor. Bu durum yurt içinde ve yurt dışındaki milyonlarca insanımız gibi bu ülkenin vatandaşı olarak beni de derinden yaralıyor. Ben Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi yi 50 yıldır yakınen tanırım. Hocaefendi ye yapılan hakaretleri ömrüm boyunca duymadım. Haşhaşi, alim müsveddesi, içi boş vaiz, sahte veli, yalancı peygamber, paralel devletin başı ve daha neler neler. Hizmet camiası inlere benzetildi. Hizmet insanları inlerine girilecek teröristler gibi sunuldu. Eski bürokrat yeni bir siyasetçi, Fethullah Gülen Hocaefendi ye 'sen kimsin?' diye tiksinti verici bir konuşma yaptı. Kimin kim olduğu, bir gün ortaya çıkacak. ifadelerini kullandı. Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK 817 Şubat Cumartesi Perşembe Sağlık Bakanlığından aile hekimlerine hiç gitmeyen vatandaşlara mektup! Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun imzasıyla aile hekimine hiç gitmediği tespit edilen hanelere mektup gönderilerek, vatandaşın bir sağlık sorunuyla karşılaştığında önce aile hekimine gitmesi sağlanacak (A) Bireyin daha sağlıklı günler geçirmesi adına aile hekimliği sisteminin tüm Türkiye genelinde uygulamaya konulduğu hatırlatılan mektupta, aile hekimlerinin yaş ve cinsiyeti ne olursa olsun, kişiyi çevresiyle bir bütün olarak sağlık ve hastalık yönünden değerlendirmek için eğitim aldıkları belirtildi. Aile hekimleri hastalıkların gelişmesini önlemek a- macıyla düzenli sağlık taramaları gerçekleştirirken, beraberinde hastalıkların tedavi edilmesi konusunda da hizmet sunduğuna işaret edilen mektupta, tespit edilen sağlık sorununun tedavisi başka bir uzmanlık dalını ilgilendiriyorsa, aile hekimlerinin vatandaşın bu hizmete ulaşmasında koordinasyon sağlamada en yakın yardımcısı olduğu ifade edildi. ''Sağlık hizmetine en kolay şekilde ulaşılmasını sağlayacak olan aile hekimine müracaat etmekten çekinmeyiniz'' mesajının verildiği mektupta, şu ifadeler yer aldı: ''Tüm çabalarınıza rağmen herhangi bir sağlık sorununuz ortaya çıktığında öncelikli olarak aile hekiminize müracaat etmeniz, sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde ve en kısa zamanda yararlanılmasını sağlayacaktır. Unutmayınız ki aile hekiminiz sizlerin sağlığını korumak ve geliştirmek üzere görevlendirilmiştir ve önceliği sizin sağlığınız için en doğru olanı yapmaktır. Aile hekimine güvenebilirsiniz. Sağlıklı yaşam önerileri ve gerektiğinde ileri tedavi gerektiren hastalıklarımızın en kısa sürede tedavi edilebilmesi için aile hekiminiz ile tanışmanız sizin ve aileniz için önemlidir'' ''Bir tıkla'' aile hekiminizi öğrenin Aile hekimini bilmeyen vatandaşlar için de mektupta, ''bir tıkla aile hekiminizi öğrenin'' bilgisi yer alıyor. Buna göre mektupta vatandaşların kimlik numarasıyla '' internet adresinden aile hekiminin kim olduğu, adresi ve telefon numarası bilgilerine ulaşabileceği belirtiliyor. Yüzde 25'in üzerinde bir nüfus aile hekimine başvurmadı Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, yaptığı açıklamada, aile hekimliği uygulamasının sağlıkta dönüşüm programının ana unsurlarından biri olduğunu belirtirken, aile hekimlerine müracaat konusunda beklenen rakamlara ulaşılamadığını ifade etti. Bazı vatandaşların henüz aile hekimleriyle tanışmadıklarını tespit ettiklerini anlatan Tontuş, aile hekimi başına yaklaşık 4 bin nüfusun düştüğünü ve bunun tamamının aile hekimleriyle iletişim halinde olması gerektiğini söyledi. Çok basit hastalıklarda bile bireylerin aile hekimlerine uğramadan hastaneye gitmeye çalıştıklarını belirten Tontuş, şunları kaydetti: ''Örneğin bir şeker hastasının ilaçlarının yenilenmesi gerekiyorsa, bunun raporları varsa hastaneye gidip kuyruk beklemelerine veya hastaneden randevu alıp orada saatlerce oyalanmalarına gerek yok. Bu i- laçlarını kendilerine çok yakın bir şekilde konuşlanmış aile hekimleri rahatlıkla yazacaktır. Sağlıkla ilgili problemlerin en kısa sürede çözülmesi için doğru adım, bir sıkıntınız olduğunda doğrudan sizin kayıtlarınızın olduğu aile hekimine müracaatınızdır. Aile hekimini kullanmayan nüfus yüzde 25'in üzerinde, bu nüfus bir defa olsun aile hekimlerine uğramadılar. Bu nüfusa u- laşmak istiyoruz, 'sağlıkla ilgili bir sıkıntı olduğunda önce aile hekimine uğrayın' diyoruz. Bu her konuda olabilir aşı olabilir, danışmak istedikleri bir "Sigaranın en büyük zararı anne karnındaki bebeğe!" Acıbadem Aile Hastanesi Bahçelievler Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Yenibertiz, sigaranın en büyük zararını anne karnındaki bebeklerin gördüğünü belirterek, "Sigara kullanan annelerin bebekleri, kullanmayan annelerin bebeklerine göre, yüzde kilo eksikliği, zeka geriliği ile dünyaya gelebiliyor" dedi Acıbadem açıklamasında görüşlerine yer verilen Yenibertiz, sigaranın içindeki nikotinin, beyinden dopamin salgılanmasını sağladığını ve dopaminin salgılanmasıyla da haz duygusu oluştuğu, enerji düzeyinin yükseldiği ve konsanstrasyonun arttığını belirterek, sigaranın zararlarının bu aldatmacaların ardına gizlendiğini vurguladı. Sigara kullanan annelerin bebeklerinin, kullanmayan annelerin bebeklerine göre, yüzde kilo eksikliği ve zeka geriliğiyle dünyaya gelebildiğine dikkati çeken Yenibertiz, ayrıca sigara içen annelerin bebeklerinde erken doğum riskinin iki kat fazla olduğu gibi, ölü doğum ve düşük yapma riskinin de daha fazla olduğu bilgisini verdi. Sigarayı bir kez deneyen 4 kişiden 3'ünün bağımlı olduğunu ve bu durumun küresel bir salgın haline geldiğini aktaran Yenibertiz, "Sigaraya hiç başlamamak en iyisi. Ancak bağımlı olmuş kişilerin bırakması sağlıkları açısından çok önemli. Çünkü hayatının geç döneminde bile olsa sigarayı bırakmak, sigara içenlerdeki erken ölüm riskini azaltıyor, kişinin sağlığını iyileştiriyor. Bunun için bırakmakta geç kalmamak lazım, ne kadar erken bırakılırsa kalp krizi riski başta olmak üzere hayatı tehdit eden riskleri büyük oranda azalıyor" ifadelerini kullandı. Dr. Derya Yenibertiz, şu bilgileri verdi: "Sigara bağımlılığı birçok kullanıcının, yokluğuyla uzun bir dönem mücadele etmesi gereken kronik ve nüksedici bir durumdur. Sigaranın bırakılmasıyla sigara bağımlısı bir kişinin sağlayacağı yarar çok önemlidir. Başarılı girişimler için kullanımın sürmesine neden olan ve kesilmesini engelleyen bazı faktörlerle (kişisel nedenler, ailevi sorunlar, sosyoekonomik problemler) mücadele edilmesi şarttır. Sigara ne kadar erken bırakılırsa yararı da o kadar artıyor. Sigara içmek veya dumanını solumak zamanla bağımlılık oluşturuyor. Tütünde esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Sigara sadece fiziksel değil, ruhsal etkisi ve sosyal yönüyle de bağımlılık şey olabilir, kilo vermeye çalışıyordur veya sigara bırakmaya çalışıyordur, hiç hastane koridorlarında gezmelerine gerek yok. Aile hekimleri yeterli eğitimi aldılar.'' İleri tetkik gerekiyorsa, aile hekimi randevu alacak Aile hekimlerini kullanmadığı tespit edilen aile reislerine, Pazartesi gününden itibaren mektupların postalanacağını bildiren Tontuş, ''Şunu tespit ettik ki ailede anne- baba aile hekimini kullanmıyorsa zaten çocukları da gitmiyor. Biz burada hane reislerini, anne ve babayı doğrudan teşvik edebilirsek, çocuklar da aile hekimlerini kullanacaktır'' şeklinde konuştu. Vatandaşın aile hekimlerini ziyaret ederek sağlıkla ilgili herhangi bir problemleri varsa paylaşmaları gerektiğini, daha ileri bir tetkik gerekiyorsa da aile hekimi aracılığıyla hastaneden, ilgili doğru hekimden, daha kolay randevu alabileceğini belirten Tontuş, şunları kaydetti: ''Hastaların bir sıkıntılarında hastanelerde farklı farklı branşları dolaştıklarını görüyoruz. Kendi sosyal çevrelerinden aldığı bilgilere göre hekime gidiyorlar bu da yanlış oluyor. İleri tetkik gerekiyorsa, hangi hekime gitmek gerekiyorsa aile hekimlerine gitsinler, aile hekimleri onlar için randevularını alacaktır. Aile hekimi vatandaşın sağlığının en iyi şekilde yönetilmesi ve yürütülmesi için çaba sarf ederler. Bunun içerisinde ileri tedavi gerekiyorsa da bunun için de sizin adınıza ne gerekiyorsa onu yaparlar'' Tontuş, a- maçlarının insanların sağlığa en hızlı bir şekilde hakkaniyetli bir şekilde erişimini sağlamak olduğunu sözlerine ekledi. (AA) yaratıyor. Kişi sigara içmeyince yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Bu etkiler nedeniyle sigara içimi bağımlılık düzeyinde devam ediyor. Sigara bağımlılık düzeyini ölçmek için çeşitli testler geliştirilmiştir. En sık kullanılanı 'Fagerström' testidir." "Sigarada zararlı 4 binden fazla kimyasal madde var" "Her sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4 binden fazla kimyasal madde bulunuyor" ifadesini kullanan Yenibertiz, bunlardan en az 81'inin doğrudan kansere neden olduğunun ispatlandığını belirtti. Yenibertiz, sigaranın akciğer kanseri başta olmak üzere, ağız, dil, yutak, gırtlak, tükürük bezi, diş eti, yemek borusu, mide, karaciğer, pankreas, bağırsak, anüs, böbrek, mesane, penis, rahim ağzı ve kan kanserlerinin gelişme riskini artırdığını bildirerek, sigara içenlerin kanserden ölüm o- ranlarının içmeyenlerinkine göre kat fazla olduğunu aktardı. Sigara içmenin beyinde uyarıcı ve mutluluk verici dopamin denilen maddenin salınımına neden olduğunu belirten Yenibertiz, şunları kaydetti: "Bu madde kanda azaldığı zaman kişide huzursuzluk, sinirlilik, uykuda bozukluk, konsantrasyon güçlüğü iştahta artış, depresyon, halsizlik gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Bu da kişinin sigara bağımlısı olmasına y- ol açıyor. Birçok içicinin acıkmışçasına daha çok içmesi için, nikotin beyinde bir çeşit dürtü yaratan değişikliklere neden oluyor. Eğer kişi bir süre sigara içmezse bu dürtü artıyor. (AA) "Lazerli tedavi yaşamın bir parçası oldu" Teknolojide yaşanan gelişmelerin, özellikle sağlık alanında lazerli tedavinin kullanım alanlarını büyük ölçüde artırdığı bildirildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, yaptığı açıklamada, lazer teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmelerin bu enerji türünün günlük pratikte daha çok kullanılmasına neden olduğunu söyledi. Lazerin en y- oğun kullanıldığı alanlardan birinin deri hastalıkları olduğuna değinen Şentürk, şöyle devam etti: "Doğumsal lekelerin, istenmeyen kılların, bazı tür benlerin, ciltte görünen kılcal damarların, kırışıklıkların giderilmesi gibi alanlarda sıklıkla lazer kullanılıyor. Dövmelerin yok edilmesinde de en etkin yöntem lazer tedavisidir. Cilt kanserlerinin bazı türlerinde de lazerden yararlanılıyor. Dermatolojide en sık kullanım alanı ise istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesi ve cilt bakımıdır. Lazer tedavisi bilgisayar kontrolünde yapılır. Doğru kişilerce bilinçli ve kontrollü kullanıldığında büyük faydalar sağlıyor ancak lazerli bakım ve tedavilerin dermatoloji uzmanı hekimlerin kontrolünde yapılması gerekir." "Teknolojik gelişmeler kullanım alanlarını artırıyor" İnsan sağlığının birçok alanında kullanılan lazer teknolojisinin yan etkisi olmadığına dikkati çeken Şentürk, lazer tedavisinde kullanılan cihazların kanser yapmadığını ve insanların yanlış bilgilerle lazer tedavisinden kaçındığını anlattı. Lazer ışınlarının ultraviyole ya da iyonize radyasyon olmadığını vurgulayan Şentürk, şöyle konuştu: "Lazer tedavisi günümüzde dermatolojide, göz ve sindirim sistemi hastalıkları, özellikle yemek borusu ya da kalın bağırsağı tıkayan tümörlerin giderilmesi, kadın hastalıkları ve ürolojik hastalıklarda, kardiyoloji, beyin cerrahisi, diş hekimliği, ortopedi alanı ile kulak, burun, boğaz hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Uzman kişilerce kullanıldığında insan sağlığına büyük katkı sağlıyor." Şentürk, lazerin, ışığın belli ortamlardan geçirilerek daha yoğun hale getirilmesiyle elde edildiğine dikkati çekerek, "Bu şekilde oluşan ışık yoğun ısı oluşturur fakat hücrelerde mutasyon yapmaz. Bu nedenle epilasyon ya da başka amaçlarla kullanılan lazer ışınları kanser yapmaz. Yaşadığımız ortamda lazere benzer iyonize olmayan radyasyon ile sürekli karşılaşıyoruz. Güneş ışınları, enerji hatları, cep telefonları ve birçok ev içi elektrikli eşyalar iyonize olmayan radyasyon yayıyor. Biz sadece bunun çok farkında değiliz" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Nilgün Şentürk, lazer ışınlarının bilinen tek yan etkisinin, aşırı kullanımından dolayı ciltte geçici kabuklanma ve hafif kızarıklık olduğunu kaydetti. (AA) Günde bir kase yoğurt, diyabetten koruyor Günde bir kase yoğurt tüketmenin, diyabet riskini azaltabileceği belirlendi. İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi'nden bilim adamlarının araştırması, düzenli o- larak günde bir kase yoğurt yiyenlerin tip 2 diyabete yakalanma riskinin yüzde 24'den fazla azaldığını gösterdi. Aynı olumlu etkinin taze ya da süzme peynir gibi mayalı süt ürünleri tüketenlerde de görüldüğü belirtildi. Bilim adamları, 11 yılı aşkın süre 4 bin 255 kişinin beslenme alışkanlıklarını inceledi. Katılımcılardan 753'ünün diyabete yakalandığını belirten bilim adamları, başta y- oğurt olmak üzere mayalı besinleri düzenli tüketenlerin hastalığa daha az yakalandığını vurguladı. Araştırmaya imza atanlardan Dr. Nita Forouhi, sonuçların, belirli bir besinin tip 2 diyabetin önlenmesinde önemli rol oynadığını ortaya koyduğuna dikkati çekti. (AA)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 87ubat Şubat Perşembe Cumartesi Yapılan operasyonların tek gayesi Türkiye'nin gelişmesini durdurmaktır Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Bu yapılan operasyonların aslında görülen bir hedefi var. O da Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak istiyorlar, AK Parti'den kurtulmak istiyorlar. Ama görülmeyen hedef ne? Türkiye'nin gelişmesidir, kalkınmasıdır, büyümesidir, Türkiye'nin birilerini kıskandıran hamleleridir" diye konuştu İşler, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen Ankara Projeleri Tanıtım Programı'nda yaptığı konuşmada, bazılarının laf ürettiğini ancak AK kadroların icraat ürettiğini söyledi. İşler'in, "Yenimahalle'ye AK Parti'nin bayrağını adeta çağ atlattık. Şimdi önümüzde 5 yıl bir caminin yanında, 5 bin kişilik bir Rekreasyon Alanı Projesidikmeye Başbakan var mısınız? Recep Ankara'nın Tayyip Erdoğan, 25 ilçesine çözüm AK Parti'nin sürecine bayrağını ilişkin, "İnşallah dikmeye bu varsüreç bundan ülkeleriyle önce olduğu nasıl şu gibi anda hizmet Türkiye ve yarışıyor- e- bölümü, yürüdük. çeşitli Ve dükkanlar ne diyoruz? ve 'Şüheda sanat fışkıra-gesinde toprak. rekreasyon Öyle mi? çalışmalarına Ne yapacaklar bizi, iki daha vereceğiz. var inşallah. Dünyanın İnşallah en gelişmiş bu 5 yılda kongre letimin salonu, istiklal'. bin Ve 500 bu kişilik yolda lokanta böyle Başkan nunda Gökçek, gideceğimiz Çubuk yer neresi? 1 Barajı Kara böl- mısınız?" bir kar diye topu sorduğu gibi ilerleyecek. salondaki İlerledikçe partililer büyüyecek, de "varız" büyüdükçe karşılığını verdi. umutları Seçim- çoğalta-di. gerçekleştirdi' deniliyorsa bu her yerde ol- senboğa bütün Havalimanı'na varımı alsın da bitişik hüda, bir etmesin alan-tek Rekreasyon gömerken, Alanı Hoca Projesi'nin Efendi, musallada de gerçek- ne mek sa, dolu nasıl bir 'Türkiye 5 yılımız bir daha sessiz olacak" devrimde- merkezleri cak toprağı bulunacak" sıksan şüheda. bilgisini Canı verdi. cananı E- başlayacaklarını metreküp bir mezara ayrıca Çamkoru gömecekler. Oraya lere cak. kadar Bu gece bölgenin gündüz talihi çalışılması inşallah değişecek. Diyarbakır dile getiren değiştikçe, İşler, Başbakan Doğu Anadolu, "Ankara İzmir'de benim değil, hayatım"- burada da olmalı. Çünkü kapalı, bizim 50 tek bin vatanımız metrekare var. açık Tek alanı millet, bulu- tek tahsisi meyecek, alınan başbakan bölgede, takdir niyetine vedemeyecek. Yardımcısı Güneydoğu olduktan Anadolu sonra değişecek. Bosna, Make- Di- Ankara'ya Bismilli kardeşim aşık olduğunu de buna anlatan layık. Yavrunacak bayrak, fuar alanı tek vatan yapılacağını ve tek devlet. ve arazinin Böyle teşekkür milletvekili alan öğrencilerin niyetine, bakan yaz niyetine kampınıde- donya yarbakır ve Almanya değiştikçe, ziyaretinde Irak değişecek, insanların Gökçek, larımız "Ankara karda, kışta, benim yağmurda hayatım, o benim bataklık-temin yürüyeceğiz edildiğini geleceğe. söyleyen Gökçek, Bizim başka yol- yapacaklarını meyecek. Trilyarder, söyledi. milyarder niyetine demalı. Sadece İstanbul'da, Ankara'da, da, proje vatanımdan ortaklarıyla beni dünyada 50 bin metrekare cüda'. Öyleyseleşeceğini diyecek? bildirdi. Cumhurbaşkanı Gökçek, Çamkoru'da niyetine de- gerektiğini kendilerine Suriye değişecek. verdiği destekten Diyarbakır'dan bahsetti. doğan sevdam, ların içinde benim yüzmemeli. toprağım, ben Hastalıklarla Ankara ile ların bayraklara açılmaya ihtiyacımız devam edildiğini, yok. Bizim 2014ülkemizi "Mamak meyecek. Kentsel Ne diyecek? Dönüşüm 'Er kişi Projesi" niyetine' İşler, barış 11 yılda güneşi AK inşallah Parti'nin tüm Başbakan coğrafyamızı Recep ısıtacak" Tayyip Erdoğan'ın dedi. Başbakan liderliğinde Erdoğan, Ditım. Ben Gençlerin bu şehri kanıyla, evim, ocağım, canıyla besleniyorlar yuvam ifade müsamahamız etti. yok. Bir olacağız, iri ola- çalıştıklarını 'Hatun kişi' anlatan niyetine, Gökçek, diyecek. Mamak'ın Başka bir Ankaralı boğuşmamalıyız" kardeşlerimle diye kader konuştu. birliği yap- içinde bölene, fuar alanını bu gayretin açmayı içerisine planladıklarını girenlere kapsamında diyecek. İmanı 5 bin olanlar konutu için bitirmek söylüyorum. için büyük yarbakır'ın bir değişim Bismil ve ilçesindeki dönüşüm yaşattığını, Bulvarı'nda bu değişimin düzenlenen ve dönüşümün toplu açılış etk- töre-da bir ada arada rahatsız yaşadığımız olduğunu kardeşlerim ifade eden Er- o- İnanç birlikte ve Türkiye Tarih Müzesi olacağız." Melih gidecekler. Gökçek, Ne proje yaptıysak, tanıtımının onunla sonun- oradayız. Özgürlük olarak Birilerinin gördüm. Sizleri çözüm sürecinde aynı çatı ciddi altın- mancağız, diri olacağız, beraber olacağız, hepmakus şey talihini var mı? yeneceklerini Oraya gömecekler. ifade Ayırılıp etti. isinin nine bütün katılarak dünyada bir konuşma görüldüğünü yaptı. belirttimil'de "Dünyanın kardeşliğin neresine güçlendiğini, gidersek umutların gideul ediyorum" rahatsız oluyorlar? ifadesini Çünkü kullandı. onlar, Gökçek, gençlerinbinasının olduğu, bulunduğu özgürlüklerin alana her yapılması geçen gün güçlarak bir bize seda düşen, imiş meğer.' Türkiye nin Bu dünyada parlayane yap- Bis- larak doğan, görüyor, sözlerini öyle benimsiyor, şöyle sürdürdü: öyle "Neden kab- Gökçek, Artık Ankamall daha farklı, karşısında yasakların itfaiye yasak da "Ankara Baki ne diyor, Büyükşehir 'Baki kalan Belediyesi bu kubbede o- hoş lim müthiş çoğaldığını bir Türkiye gördüğünü sevdası, belirten müthiş Erdoğan, kendilerinden kanıyla, gençlerin önce Ankara'ya canıyla besleniyorlar. birçok planlanan kazandığı, İnanç demokrasinin ve Tarih Müzesi'nin daha ileri destan- dartlara "tarih", ulaştığı "bilim", bir Türkiye "Kur'an olduğunu mutir. Biz şerse de şer zaten bizimle bu şuurla gelecek. çalışıyor, Öyleyse, bu Bis- yıldızına tıysak yakışır bizimle bir o gelecek. başkent inşa Hayırsa etmek- hayır, bir Tayyip "Bu sadece Erdoğan bir başlangıç. sevgisiyle Çözüm karşı süreci yönetimin Onlar uyuşturucu geldiğini ancak ile zehirledikleri hiçbirinin k- zavallı"ferman", karşıya sadece kalıyoruz" bir yıl içinde diyen bizi İşler, bu 11 kadar yılda elde edilen değiştirdiyse başarıların, birkaç kazanımların yıl içinde olacakları biri- eser krizden, meydana ölümden, getirmediğini acıdan belirtti. besleniyorlar. detti. ha Gökçek, ileriye gidilebileceğini Ankara'nın dört belirtti."bir bir yanın-ola-konuştuluğunu AK farkında Parti Ankara mı?" İl Başkanı Mu- endi insanlardan dönemlerindeki besleniyorlar. kadar üretmediğini, Onlar, kaostan, cizeleri" kaydeden bölümlerinden Erdoğan, kardeş oluşacağını olarak kay- çok da-sorumluluklmil'in görevi görev ağır. yapıyoruz" Bismil, bu sorumlu- diye lerini varın yurt siz içinde bir ve hayal dışında edin" rahatsız dedi. Erdoğan, ettiğinin şöyle görüldüğünü devam etti: ifade "İnşallah etti. bu süreç bir var. artık Eser fırsat üretmekten, tanımayalım' hizmet diyorum. üretmekten, 'Bu lanılmasının olacağız. sağlanması Çok daha ileriye için Partililer "El ele vereceğiz. olarak, AK Bu Partili ülkeyi eşit, özgür "Seçim Onlar sürecinde yoksulluktan bol keseden besleniyorlar. atanlar 'Onlaradaki cağız' termal dedim. su kaynaklarının Ama bir de kardeş kulrat Alparslan El ele vereceğiz da konuşmasında AK kar topu gibi ilerleyecek. İlerledikçe proje sürecin üretmekten bozulmasına, bahseden sabote yok. edilmesine Seçim "termal gideceğiz" su projesi" diyen hazırladıklarını şöyle bildirerek, konuştu:"ben Ankarasizi hukuk yapmadıklarını karşısında, söyledi. eşit bireyler Konuş- olarak Erdoğan, vatandaşları belediyeci olarak, içi devlet boş siyaset karşısında, İşler, büyüyecek, "İşte onlar büyüdükçe Türkiye'nin umutları bu çoğalta-kampanyalarıncak. Bu bölgenin kaybettirmek talihi inşallah için son değişe- yıl- değil engellemeler, karalama yapmak, tehditler çamur karşısında atmak, yiğitçe, Büyükşehir niye seviyorum? Belediyesinin Ben sizi il Türkiye'ye maların işaret inşallah diliyle çok dedaha güzel fırsat tanımayalım' proje anlatmak diyorum. 'Kışkırtmalar, üzere kazanımlarını larda cek. büyük Diyarbakır operasyonlar değiştikçe, yapıyorlar. Doğu Anadolu, iftira mertçe atmak duralım üzerine ve kurmuşlar" bu huzurun diyen bozulmasına izin en vermeyelim' iyi bilinen işin diyorum. bu olduğunu Biz o eski altyapıları Türk olduğunuz bedava yapacağını için ne lanan programa Erdoğan, katılan sözlerini sınırları Allah içindeki seviyorum. tüm Ne günler çevrildiği yaşatacağız" etkinliğin sonunda, ifadesini kul Güneydoğu yılında başladılar, Anadolu Sayın değişecek. Diyarbakır değiştikçe, diktatör Irak dediler, değişecek, padişah savundu. Türkiye Gökçek, dönemini "Onların artık kapattık. ellerinde Yeni yıl- ve termal Kürt olduğunuz turizmi teşvik için ne ede- şöyle protokol tamamladı:"bu- üyeleri Gökçek, Başbakanımıza dediler, Suriye sultan değişecek. dediler, Diyarbakır'dan karalama kampanyası barış yaptılar. güneşi Soruyorum inşallah tüm size, coğrafyamızı ortalama atmak, Türkiye'dir. milli birliğimizi, Yeni Türkiye kardeşliğimizi, 23 Nisan 1920'dekongre değil merkezi beni yaradan projesinden Allah, mek fotoğraf istiyorum; çektirdi. Di- doğan lardır Türkiye tek bir özüyle, proje var, ruhuyla yalan kucaklaşan atmak, iftira bir ceğini Laz aktardı. ne şu olduğunuz Çok amaçlı için rada sahnede şunu toplu ifade et- 2 yılda ısıtacak. sandığın Sizlerden geldiği rica bir ediyorum, yerde dik-btatörlük çözüm olur sürecine mu?" diye sımsıkı konuştu. sahip İnsan- çıkın. konuştu. den bir Ankara'yı Türkiye'dir Yeni hedeflerine Türkiye Türk'ü, u- 333 rum. metre Makam, yüksekliğinde mevki için yapılmil'de MERKEZİ) şu anda toplumsal Ankara'da barışımızı Türkiye'nin hedef her almak" rengini diye ihtiva e- de söz sizleri eden yarattığı Gökçek, için ayrıca seviyoyarbakır'da, (HABER Bisların Huzura, sandıkları barışa, patlatacağını bahara sahip ve AK çıkın." laştıracak, Kürt'ü, Çerkez'i, projeler anlatacağını Roman'ı, Arap'ı, belirten Laz'ı, ması değil. planlanan Ne olacak kulenin ya? So- de aldığımdan çok dakadroları Daha iş temiz başına bir getireceğini Bismil ifade e- Gökçek, Gürcü'yü daha barış sonra içinde 18 projeyi bir tutan, tanıttı. den İşler, Açılışı şöyle yapılan konuştu: bulvara "Ama gelirken maksat ilçedeki yaradılanı Yaradandan ötürü seven bir başka, çöp maksat yığınlarının üzüm dikkatini yemek çektiğini değil bağcı anlatan Ankara'ya Türkiye'dir." boğaz ve simge kuledövmek. Erdoğan, Maksat, kendisinin Türkiye'nin İstanbul 17. Belediye yüzyıldan Başkanlığını itibaren ilk defa kazandığında istikrarlı bir bu şekilde kentin de "Ankapark" AK Parti olacağını iktidarında anlatan red, inkar Gökçek, ve Avrupa'nın Bütünüyle en tek büyük millet tema parkının büyüdüğü çöp yığınları 11 yıldaki içinde kazanımlarını olduğunu, kısa kaybettirmektirmanda İstanbul'u Onun için bu gezi çöplerden olaylarını kurtardık- büyük gulayan yatırım Erdoğan, olacağını "Zira aktardı. ben Türk'e Gökçek, 'Türk za- bu projenin asimilasyon Ankara politikalarının turizmi için bittiğini en vur- planladılar, larını dile başaramadılar. getirdi. Erdoğan, 17 Aralık "Ben Bismil'deki kardeşlerimin planladılar başaramadılar, de temiz bir Bis- parkı kardeşim' 12 ay boyunca diyebiliyorum, turizme Laz'a açık 'Laz tut- operasyonlarını 100 kardeşim' bin metrekarelik diyebiliyorum, kapalı alana Kürt'e sahip 'Kürt başaramayacaklar. mil'e layık olduğuna 30 Mart'a inanıyorum" kadar da dedi. mayı kardeşim' amaçladıklarını diyebiliyorum, kaydetti. Çerkez'e Parkta, beyhude Çöpün, şekilde pisliğin çabalayacaklar. ve çamurun Bismillinin Allah'ın büyüklü 'Çerkez küçüklü kardeşim' bin 217 diyebiliyorum. oyuncak bulunduğunu bütün bu bildiren farklılıklarla Gökçek, tek milletiz" ilk yıldandedi. malarından Erdoğan, inmeyecek." bu kaderi değiştirmenin Sultan Abdul- Bis- itibaren Erdoğan, 5 milyon millet ziyaretçinin kavramının gelmesi içinde Biz izniyle kaderi AK olmadığını Parti bayrağı vurgulayan bu ülkenin Başbakan sehamit'millilerin de aynı elinde senaryoların olduğuna uygulandığını Erdoğan, ifade eden "Daha İşler, temiz Türkiye'nin bir Bismil yaretçi Roman'ı, olduğunu Arnavut'u, kaydetti. Boşnak'ı Ankara'nın herkesin da işaret etti. planlanan Türk'ü, park Kürt'ü, için Laz'ı, hedefin Çerkez'i, 10 milyon Gürcü'sü, zi- durdurulmaya altyapısıyla çalışıldığını üstyapısıyla dile çok getirdi. daha farklı bir boğazı bulunduğuna olacağı işaret projeden ederek, bahseden şunları bir Bismil'i gelin beraber tesis edelim. Gökçek, söyledi: İmrahor "Bütünüyle Vadisi'nde, tek millet. birinci Bu e-tek İşler, Bunlar "Bu olmayacak yapılan operasyonların şeyler değil ama ideolojinin görülen deli gömleği bir hedefi ile var. eğer O giyinirsek da kanal bu etrafında bayrağın dizilen rengi şehidimizin villalar, kafe kanıdır. tapta milletin yer alacak bir bayrağı 11 kilometrelik var. Tek bayrak. dev Ve aslında Tayyip işte Erdoğan'dan bu temiz Bismil'i kurtulmak bulamayız. istiyorlar, restoran Hilal bağımsızlığımızın ve benzeri yerler, ifadesidir. dinlenme AK Parti'den Altyapısıyla, kurtulmak üstyapısıyla istiyorlar. farklı Ama bir Bismil'i alanlarının Yıldız, şehitlerimizin bulunacağını ifadesidir. bildirdi. Biz ne görülmeyen bulamayız. hedef Onun ne? için Türkiye'nin el ele omuz omuzagökçek, diyoruz? bu yatırımın 'Hakkıdır, 5 hakka yılda tapan bitmesini mil- gelişmesidir, kalkınmasıdır, büyümesidir, Türkiye'nin birilerini kıskandıran hamleleridir" ifadesini kullandı. "Kamuoyu yoklamaları oynanan oyunun beyhude olduğunu, nafile olduğunu ortaya koydu" diyen İşler, milletin uyandığını, hakikatlerin farkında olduğunu anlattı. İşler, "Milletimiz Allah'ın izniyle Tayyip Erdoğan'ı onlara yedirtmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu. İşler, 30 Mart seçimlerinin genel seçim edasıyla yapılacağını belirterek, herkesin kendilerine karşı birleştiğini bildirdi. Genel seçimlerde oylarını yüzde 50'ye çıkarıp elde ettikleri başarıyı yerel seçimlerde de göstereceklerini dile getiren İşler, Ağustos ayında da cumhurbaşkanını seçeceklerini söyledi. Melih Gökçek'in konuşması- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Melih Gökçek de 2014 yerel seçim kampanyasını başlattı. Ankara ile ilgili daha önceki çalışmaların anlatıldığı kısa filmin ardından Melih Gökçek'in hayatı kendi sesiyle hazırlanan sinevizyon gösterimiyle tanıtıldı. Konuşmasını yapacağı kürsüye gelirken partililere karanfiller atan Gökçek, 30 Mart'a kadar heyecanlarını asla yitirmeyeceklerini, seçim sürecinde birlik ve bütünlük içinde projelere, hizmetlere, Ankara'ya odaklanacaklarını vurguladı. "Başbakanımız arkamızda, sizin hayır d- ualarınız üzerimizde. İnşallah, bu süreçte birlik ve bütünlük içinde olacağız" diyen Gökçek, barış ve esenlik içinde AK Parti'ye yakışır bir kampanya süresi geçireceklerini dile getirdi. Gökçek, "20 yılda Ankara'ya sayısız e- serler kazandırdık. 20 yılda Ankara'ya planladıklarını, Eymir Gölü ile Gölbaşı Mezarlığı arasındaki su arıtma tesisinde elde edilecek suyun kanalı besleyeceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın hediyesi olacak havalimanı metro projesi de bulunduğunu bildiren Gökçek, "Sayın Başbakanımızın talimatı ile U- laştırma Bakanlığı tarafından başlatılan Sıhhiye/Havaalanı Metro Projesi, Sıhhıye, Gar, Gençlik Parkı, Hacıbayram, Siteler, Aydınlıkevler, Kuzey Ankara, Pursaklar, Saray, Fuar Alanı ve Havaalanı arasında işleyecek" dedi. Gökçek, toplam uzunluğu 30 kilometreyi bulacak hattın 5 yılda bitirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Teleferik otobüs projesi- Bütün dünyada kullanılmaya başlanılan otobüs teleferikler bulunduğunu anlatan Gökçek, yoğun yolcu alabilen teleferiklerin merkez istasyonunun, Adliye binasının toptancı hal bölgesine taşınmasından sonra, bu binanın bulunduğu yer olmasını planladıklarını belirtti. Teleferik haricinde yeni metro, dolmuş ve otobüs duraklarına da merkez olacak bölgenin, şehir trafiğine de nefes aldıracağını dile getiren Gökçek, Kızılay-Dikmen Vadisi, Kızılay- Mamak, Kızılay-Hacıbayram, İvedik-Etlik gibi bölgelerde, toplam 23 kilometrelik teleferik uygulamaları yapacaklarını bildirdi. Kuzey Ankara'nın adını Kuzey Yıldızı koyduklarını ve buraya Kuzey Yıldızı Cami'sini yapacaklarını belirten Gökçek, bu projenin kendisini en çok heyecanlandıran projelerden birisi olduğunu anlattı. Cumhuriyet döneminin en iddialı camisini yapacaklarını dile getiren Gökçek, "130 bin metrekare kapalı alanı olan proje nin ihalesi yapıldı ve hafriyata başlandı. Alanda, 9 bin kişilik Ankara'nın simgesi olacağını vurguladı. Tarımsal kalkınma projesi kapsamında Ankara'ya yeni katılan ilçelerde tarım ve hayvancılığın teşvikinin düşünüldüğünü belirten Gökçek, Eryaman'a yapılacak s- tadın ise bir diğer projeleri olduğunu i- fade etti. Gökçek, Hacı Bayram Veli Camisi ve çevresinin yenileme projesinin 2 yıl önce başladığını ve çalışmaların devam ettiğini, 2014'te kitapçı dükkanlarını yenileme işlemi ve çevre düzenleme işlerinin biteceğini, ayrıca Türkiye nin en modern kapalı dolmuş durakları ve Hacı Bayram Kongre Salonu'nun da tamamlanacağını duyurdu. Aile yaşam merkezlerinin çoğaltılması projesi bulunduğunu da ifade eden Gökçek, bu merkezlerin Ankara'nın tüm ilçelerinde yaygınlaştırılacağını açıkladı. Gökçek, Gölbaşı sınırları içinde yapılacak "Oto Galerileri Projesi"ne göre de binek otolar, minibüsler, otobüsler, kamyonlar, tırlar ve iş makinelerinin satıldığı galerilerin bölgede inşa edileceğini kaydetti. Gökçek, arazinin kamulaştırılmasının bittiğini, belediyeye ait metropol anonim şirketi eliyle, en kısa zamanda yapımının bitirileceğini ve şehir içindeki oto galerilerinin bölgeye taşınacağını anlattı.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR 17 8 Şubat Cumartesi Perşembe Forma giymediği Trabzonspor'dan 250 bin avro alacak Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), Trabzonspor Kulübü'nün sezonunun başında bonservis ücreti vermesine rağmen takımda oynatmadan kiraladığı, daha sonra da sözleşmesini tek taraflı feshettiği Christian Brüls için 250 bin avro tazminat ödemesine karar verdi Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sezonu başında yaklaşık 50 bin avro bonservis ücreti ödenerek transfer edilen Belçikalı oyuncu Christian Brüls'ün bir sezon Maastricht'te kiralık olarak oynatıldığını belirterek, futbolcunun Trabzonspor'a alınma sözü verilmesine rağmen gerçekleştirilmediği gerekçesiyle CAS'a tazminat davası açtığını söyledi. Futbolcunun transfer edildiği sezon sonunda sözleşmesinin de tek taraflı feshedildiğini vurgulayan Üstünsalih, "Futbolcunun CAS'a açtığı tazminat davası sonucunda kulübümüz 250 bin avro tazminat ödeyecek. Geçmiş yönetimlerin sorumsuzca yaptığı hareketlerin bedeli ağır oluyor. Düşünmeden yapılan bu hareket nedeniyle futbolcu, hiç oynamadığı Trabzonspor'- dan para alacak. Bunlar küçük rakamlar değil. UEFA'dan aldığımız gelirleri yeniden UEFA'ya veriyoruz" diye konuştu. Sonuca itiraz etme gibi bir haklarının bulunmadığına işaret eden Üstünsalih, "Ödemenin ne zaman ve ne şekilde yapılacağıyla ilgili olarak futbolcu ve avukatı ile görüşme halindeyiz. Yaşadığımız bu olaydan yola çıkarak yönetim olarak böyle sorumsuzluk örneği hareketleri bizler yapmamaya gayret gösteriyoruz ve böyle de devam edecek" dedi. 1 milyon 550 bin avro tazminat Öte yandan, Nuri Albayrak'ın başkanlığı döneminde gerçekleştirilen Kiki Musampa transferinde bu futbolcuya 500 bin avro para cezası kesilmiş, futbolcunun bu karara itiraz ederek CAS'a başvurması sonucu Trabzonspor Kulübü 1 milyon 300 bin avro tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Bordo-mavili kulüp, bu futbolcuya tazminat parasını ödeyerek UEFA Finansal Kontrol Kurulu (CFCB) tarafından kulübün Avrupa Kupası gelirlerine geçici olarak el koyan tedbir kararını kaldırmıştı. Karadeniz ekibi, bu kararlarla birlikte Kiki Musampa'nın ardından Christian Brüls'e de 250 bin avro tazminat ödeyerek bu sezon 1 milyon 550 bin avro tazminat ödemiş olacak. (AA) PREFABRİK BETON PARKE BORDÜR ALIM İŞİ BUCA BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ Prefabrik Beton Parke Bordür Alım işi alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : VALİ RAHMİ BEY MENDERES BUCA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ziya.camsarilioglu@buca.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : m² gri 8cm kilit parke 2.000m² her renk 8cm kilit parke 5.000m² gri 6cm elips parke 2.000m² her renk 6cm elips parke m gri 75x30x15 beton bordür 3.000m gri 50x20x10 beton bordür Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartna meden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Buca Kuruçeşme Mahallesinde yer alan Fen İşleri Müdürlüğü şantiye sahası c) Teslim tarihi : Mal teslimatının tamamı sözleşme tarihinden itibaren 200 gün içerisinde pey der pey yapılacaktır. İdarenin işin süresi içerisinde Yükleniciden malzeme ta lep etmesini takiben en geç 5 iş günü içerisinde istenilen özellik ve miktarda ki malzeme İdareye teslim edilecektir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Menderes Caddesi No:85 Buca Belediyesi Hizmet Binası Kat:4 İhale Odası b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından eko nomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Standarda ilişkin belgeler: Teslim edilecek malzemeler TS 2824 EN 1338 ve TS 436 EN 1340 standartlarında olup ürün paketleri üzerinde TSE KALİTE UYGUNLUK BELGESİ bulunacaktır. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Buca Belediyesi Hizmet Binası Kat: Oda:406 adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Menderes Caddesi No:85 Buca Belediyesi Hizmet Binası Kat:4 Oda:406 adre sine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulu nan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecekler dir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Atmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 8/2 Basın:1450 Resmi İlanlar: de Bursa'da Tuncay Şanlı arkadaşlarına veda etti Bursaspor ile olan sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilen Tuncay Şanlı, yeşil-beyazlı ekibin bugün gerçekleştirdiği antrenman öncesinde takım arkadaşları ve kulüp personeliyle vedalaştı. Bursaspor un teknik heyeti ve futbolcular Tuncay Şanlı ya soyunma odasında veda toplantısı yaptı. Tuncay Şanlı buradaki konuşmasında, "Sizlerle birlikte burada olmaktan keyif aldım. Bundan sonra inşallah daha başarılı olup, daha iyi yerlere gelmenizi diliyorum. Hakkınızı helal edin. Benim hakkım da sizlere helal olsun." dedi. Bursaspor'un başarılı Kaptanı İbrahim Öztürk ise takım arkadaşları adına Tuncay Şanlı ya plaket takdim ederek, bundan sonraki yaşamında başarılar diledi. Beşiktaş-Bursaspor maçı Olimpiyat Stadı'nda oynanacak Beşiktaş'ın 21. haftada sahasında oynayacağı Bursaspor maçı Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak. Siyah beyazılı yönetim, Futbol Federasyonu nun Bursaspor maçını Olimpiyat S- tadı'na almasını olumlu karşıladı. Spor Toto Süper Lig'in 19. haftasındaki Kayseri Erciyesspor maçını Olimpiyat Stadı nda oynayan siyah-beyazlılar, olumsuz koşullar nedeniyle yeniden Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı'na dönme kararı vermişti. Stadın 27 bin kapasiteli doğu tribünün kapalı olması, taraftarın ilgi göstermemesi ve futbolcuların atmosferden şikayetçi olmamaları 21. haftada oynanacak Bursaspor maçının Kasımpaşa S- tadı nda oynanmasını gündeme getirmişti. Ayrıca emniyetin, güvenlik konusunda endişelerini kulübe iletmesi, Beşiktaş'ın yeniden Kasımpaşa Stadı'na dönmesinin yolunu açmıştı. Ancak Futbol Federasyonu 21. haftadaki Bursaspor maçının 16 Şubat pazar günü saat 14.00'- da Olimpiyat Stadı nda oynanacağını açıkladı. Futbol federasyonun kararını olumlu karşılayan siyah-beyazılı yönetim, sezon sonuna kadar durumu maç maç değerlendireceklerini açıkladı. Bu arada Doğu Tribünü'nün kapalı olacağı Beşiktaş-Bursaspor maçında 45 biletin satışa çıkarılacağı bildirildi. Bursaspor un yeni 10 numarası göz doldurdu Bursaspor un, takımdan ayrılan Batalla nın yerine ara transferde kadrosuna kattığı Brezilya lı Renato Caja, Sivasspor maçındaki performansı ile beğeni topladı. Ziraat Türkiye Kupası A Grubu maçında dün akşam Sivasspor ile oynanan ve 2-1 yeşil-beyazlı takımın kazandığı maçta, yeni 10 numara Renato Caja öne çıktı. Akıllı futbolu ve atılan iki golde de yer alması taraftarları heyecanlandırdı. Bursaspor forması ile ilk kez sahaya çıkan Renato Caja, Sestak ın attığı ilk golün asistini yaptı. Ardından Sivassporlu oyuncunun kendi kalesine gönderdiği topu da ceza alanına ortalayan futbolcu oldu. Performansını değerlendiren Renato Caja, şunları dile getirdi: "İlk resmi maçımı oynadığım için çok mutluyum. Çok tempolu bir maç oynamadım ama takım o- larak iyi oynadığımız için ve kazandığımız için çok mutluyum. Takıma katılalı kısa bir süre oldu. Bu dönemi takım arkadaşlarımla çalışarak tesislerde geçiyorum. Hocamız bana forma şansı verdiği için mutluyum. Her geçen gün daha da iyiye gidiyoruz." İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI BORNOVA VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ MÜKELLEFİN VERGİ/CEZANIN VERGİ NO ADI SOYADI (ÜNVANI) DÖNEMİ NEVİ MİKTARI ADRES Müdürlüğümüze kayıtlı yukarıda vergi numaraları ile ad ve soyadları (Unvanları) yazılı mükelleflere isimleri hizalarında gösterilen vergi ve cezalara havi tebliğ evraklarının bilinen adreslerinde gerek PTT ile, gerekse memur eliyle tebliği mümkün olamamıştır. 213 sayılı VUK'un maddelerine istinaden Vergi Dairesince ilan koymaya mahsus yerine asılmasını izleyen onbeşinci günün ilan tarihi olduğu Muhatapların ilan tarihinden başlayarak bir ay içinde Müdürlüğümüze bizzat veya vekaletine haiz vekili vasıtası ile müracaat etmeleri veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında ilan tarihinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılması tebliğ yapılmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Sondakika 8/2 Basın:1452 Resmi İlanlar: de

15 SAYFA 16 AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Çok iddialı bir ekibimiz var. Proje ekibimiz 24 saat çalışıyor. İzmir isteyecek biz yapacağız. Biz ekip olarak hizmete hazırız. İzmirlinin gönlünde olmayan, İzmirlilerin istemediği hiçbir şeyi yapmayacağız diye konuştu 8 Şubat 2014 Cumartesi İzmir istesin biz yapacağız Seçim çalışmalarını Gaziemir ilçesinde sürdürecek olan Binali Yıldırım, Eşrefpaşa semtinde esnafla buluştu. Tarihi Eşrefpaşa Camii nde cemaatle birlikte Cuma namazı kılan Yıldırım, daha sonra taksi durağına girdi, taksicilerle sohbet etti. Konak bölgesine ait bir taksinin şoför koltuğuna oturan Yıldırım, kendi şoförlerini atlatarak bir süre taksi şoförlüğü yaptı. Yıldırım, vatandaşların şaşkınlığına selam vererek karşılık verdi. Bir fırıncının Binali Yıldırım Başkan yazılı ekmeği gören Yıldırım, Sen bizi erken kutladın diye teşekkür etti. İzmir hizmetin kalesi olacak Yıldırım, esnafı ziyareti sırasında trafik sorunundan yakınan bir vatandaşın İnşallah İzmir in başkanı olacaksınız. Buradaki tüm sorunları siz çözersiniz söylemine karşın Şikayetiniz varsa yanıtını vereceksiniz diyerek yanıtladı. Her türlü projenin hazır olduğunu i- fade eden Yıldırım, Çok iyi ve çok iddialı bir proje ekibimiz var. İzmir şu anda tabir y- erindeyse kan kaybediyor. Vatandaşlar sürekli önümüzü kesip İzmir köy oldu. Burası köy kent oldu. Rahmetli Ecevit in köykent projesi vardı. İzmir bunu kendiliğinden başardı diyorlar. Bunu ben söylemiyorum, İzmirli olanlar, İzmir de yaşayanlar söylüyor. Bu kadar sıkıntı ve dertlenme karşısında herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerek. İzmir de tek kale var, o da Kadifekale. İzmirli sadece hizmetin kalesi olabilir. Tek bir şey söylüyorum; İzmirli isteyecek biz yapacağız. İzmirlinin istemediği hiçbir şeyi yapmayacağız diye konuştu. Önceki akşam Konak Belediye Başkan Adayı İlknur Denizli ile birlikte Gültepe Toros pazaryerinde vatandaşlara seslenen Yıldırım, havai fişekle karşılandı. Yıldırım, "Bu meşaleler İzmir'de 30 Mart'ta yazacağımızın tarihin habercisidir" dedi. Bu ilgi, bu heyecan, bu sevgi İzmir'de hizmet ve değişim isteğini gösteriyor. Esnafı dinliyoruz, o kadar dolular ki, hizmetsizlikten bıkmışlar. Bu şehir Anadolu'nun batıya açılan kapısıdır. O kadar meziyetleri var ama bu şehri yönetenler maşallah şehri büyük bir köy yapmayı başardılar. Ne yazık ki Kemeraltı'nda tuvalet bile yok. Kentsel dönüşüm diyorlar, 10 senedir aynı terane. Onların kentsel dönüşüm dediği, yağmurda kenti sele dönüştürmektir. Bu şehri kim kurtaracak? Bu şehri kurtaracak ekip karşınızda. İzmirli metrodan umudu kesti. Alsancak, Kemeraltı, Kadifekale ile Konak ilçesi İzmir'in en eski ve görülecek, gezilecek yeriydi. Bu bölgeleri bırakın gezmeyi görmeyi, sabah işinize, akşam evinize kaç saatte gidebiliyorsunuz. Artık trafik sıkışıklığı had safhada, otopark sorunu var, sokaklar araçlarla işgal altında. 'İzmirliyiz yaparız' diyorlar. 'İzmirliyiz yaparız' lafı iyi bir laf a- ma 'İzmir'e ne yaptın' diye sorarlar adama. Seçime iki ay kala bisiklet yolu yapmak, 'tramvay yapacağım' demek İzmir'e hizmet değildir." Devreye Genel Başkan girdi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun hizmet ve yatırımlarla ilgili söyleyeceği birşey olmadığını, bu nedenle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na İzmir'deki yerel seçim yarışına dahil olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti; "Rakip konuşamıyor, işi genel başkanına havale etti. Sazı o eline aldı. Benim için, 'İzmir sokaklarında nasıl gezecek' diyor. Sen benim nasıl gezeceğimizi göreceksen Kemeraltı sokaklarında nasıl gezdiğimi gör. Bırak bu işleri. Sen beni merak etme. Seçim yakın. E- line bir mavi kurdela bağla da oy kullanmayı unutma. Geçen seçim oy kullanamadın. Bir oy bir oydur. Bizimle bunların hiçbiri aşık atamaz. Bizim geçmişimiz, İzmir'de, Türkiye'nin her tarafında yaptığımız hizmetler belli. 11 yıla dön bak. 'İzmirliyim' demek sorumluluk, hizmet ister. İzmirlilerin sesine kulak vermek demektir. Rahmetli Ahmet Piriştina'nın vefatıyla 10 dakikada başkan oldun. Şimdi 10 yıl önce borçla belediyeyi devraldığını söyleyerek Piriştina'nın kemiklerini sızlatıyor. Efsane başkanı, İzmirlilere şikayet ediyor. Metronun büyük bir kısmını başlatan efsane başkanı böyle anarsan buna vefasızlık denir. Elinden iş gelmeyenin, birşeyler yapamayanların en büyük mahareti enkaz edebiyatı yapmak, mazeret üretmek, suçunu başkalarına atmaktır (HABER MERKEZİ) Sermaye artırımı için son tarih "sevgililer günü" Anonim ve limited şirketlerin sermaye artırımı için belirlenen süre 14 Şubat, "Sevgililer Günü"nde doluyor. Bu tarihe kadar anonim şirketlerin sermayelerini 50 bin liraya, limited şirketlerin ise 10 bin liraya çıkarmaları gerekiyor. Sermayelerini belirlenen tutara yükseltmeyen şirketler çalışmıyor kabul edilecek ve kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Derlenen bilgilere göre, 14 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 332. maddesiyle anonim şirketlerin, 580. maddesi ile de limited şirketlerin sahip olmaları gereken "en az" sermaye tutarları yeniden belirlenmişti. Türk Ticaret Kanunu'nun ilgili maddeleri anonim şirketler için 50 bin lira, limited şirketler için ise 10 bin lira "en az" sermaye öngörüyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu raporuna göre, Türkiye'de 780 bin limited, 90 bin de anonim şirket bulunuyor. Limited şirketlerin yaklaşık 400 bini faal durumda. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın "süre uzatılmayacak" açıklamaları, dikkatleri sermaye artırması gereken şirketlere çevirdi. Sermayesi eksik olan şirketler 14 Şubat 2014 tarihine kadar sermaye artışına giderek bağlı bulundukları ticaret sicil müdürlüğüne bildirmeleri gerekiyor. Belirlenen süre içinde sermayelerini öngörülen tutarlara yükseltmeyen şirketler infisah (feshedilme, bozulma, ayrılma, dağılma) etmiş sayılacak. "Çalışmıyor" kabul edilen bu şirketler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, sermayeleri 50 bin liranın altında olan anonim şirketler ile 10 bin liradan az olan limited şirketlerin sermayelerini 14 Şubat 2014 tarihine kadar bu tutara yükseltmek için karar alıp, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü'ne kaydettirmeleri gerektiğini söyledi. Demirtaş, "Belirlenen süre içerisinde sermayelerini öngörülen tutarlara yükseltmeyen şirketler, bu sürenin sonunda ticaret hayatına devam edemeyecek" dedi. (AA) İzmir in kuşları için ikinci toplu konut projesi Doğal yaşam alanları giderek azalan kuşlar için uyguladığı yuva projesinde bugüne kadar 1000 adet yuva kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de katkı maddesi kullanılmadan hazırlanmış 4 farklı tipte 1700 özel yuvayı kentin çeşitli bölgelerindeki ağaçlara yerleştirmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, göç mevsimi ve yuva yapma dönemi olmasından dolayı kentin farklı yerlerine yeni kuş yuvaları yerleştirmeye ve eskilerinin bakımını yapmaya başladı. Bakım çalışmaları sırasında kuş yuvalarını en çok ağaç ve ev serçesi, büyük baştankara, mavi baştankara, çam baştankarası, sığırcık gibi kuş türlerinin kullandığı tespit edildi. Bakım çalışmaları sırasında bir önceki göç mevsiminde kuşların kullandığı yuvalar ve o dönemden kalan yuva içindeki artıklar temizlenerek, yeni gelecek kuşlar için uygun ortam hazırlandı. Yapılan bakım çalışmaları sırasında, tespit edilen malzemelerden ve yuvalardaki yüksek doluluk oranlarından "Kuşlar Kanatlarımız Altında" projesinin başarıya ulaştığı ve kuşların yuvaları yoğun olarak kullandığı tespit edildi. Kuşların doğal yaşam alanlarının azalması gerçeğinden yola çıkan Büyükşehir Belediyesi Tarım, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ekipleri, kentin dört bir yanına astıkları kuş yuvaları ile ekolojik dengeye katkıda bulunmayı hedefliyor. Doğal yaşam alanları giderek azalan kuşlar için uyguladığı yuva projesinde bugüne kadar 1000 adet yuva kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de katkı maddesi kullanılmadan hazırlanmış 4 farklı tipte 1700 özel yuvayı kentin çeşitli bölgelerindeki ağaçlara yerleştirmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, göç mevsimi ve yuva yapma dönemi olmasından dolayı kentin farklı yerlerine yeni kuş yuvaları yerleştirmeye ve eskilerinin bakımını yapmaya başladı. Bakım çalışmaları sırasında kuş yuvalarını en çok ağaç ve ev serçesi, büyük baştankara, mavi baştankara, çam baştankarası, sığırcık gibi kuş türlerinin kullandığı tespit edildi. Bakım çalışmaları sırasında bir önceki göç mevsiminde kuşların kullandığı yuvalar ve o dönemden kalan yuva içindeki artıklar temizlenerek, yeni gelecek kuşlar için uygun ortam hazırlandı. (HABER MERKEZİ) AKP nin İzmir deki kurucularından Aydoğan CHP li oldu Konyalılar Dernekleri Birliği Federasyonu (KONFED) Genel Başkanı Mehmet Aydoğan, AK Parti den istifa ederek CHP saflarına geçti. AK Parti nin İzmir kurucuları arasında yer alan ve 2011 genel seçiminde milletvekili aday adayı olan Aydoğan, 2002 yılından bu yana partide faaliyet gösteriyordu. İstifa sebebini yolsuzluk iddiaları ve vefasızlık o- larak açıklayan Aydoğan, İzmir de 39 yıldır STK başkanıyım. İzmir de AK Parti yi kuranlardan biriyim. AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, partinin kurucuları listesinden adımı sildirdi. Emniyete başvurarak hakkımı aradım. Bu vefasızlık beni çok kırdı. KONFED i arka bahçeleri olarak görüp bu dışlanmışlığı yaşatmaları beni çok üzdü. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının yanısıra vefasızlık nedeniyle ayrıldım. Uluslararası projeler yapan bir STK yız. CHP li belediyeler bize hep destek oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tecrübelerimden yararlanmak istediğini söyledi, ben de kabul ettim. dedi.