SİNÜS LİFTİNG VE KOMPLİKASYONLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SİNÜS LİFTİNG VE KOMPLİKASYONLARI"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı SİNÜS LİFTİNG VE KOMPLİKASYONLARI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi: Levent DAĞLAR Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Uğur TEKİN İZMİR

2 İÇİDEKİLER 1. Giriş ve Amaç.....i 2. Sinüs Maksilleris Anatomisi Maksiller Sinüs Sınırları Maksiller Sinüs İnnervasyonu Maksiller Sinüsü Beslenyen Yapılar Sinüs Membranı Maksiller Sinüs İşlevi Sinüs Lifting Operasyonlarının Endikasyon ve Kontraendikasyonları Endikasyonları Kontraendikasyonları A. Genel medikal kontraendikasyonlar B. Lokal kontraendikasyonlar Operasyon Sürecinde Dikkat Edilecek Tıbbi Koşullar Anestezi Medikal risk faktörleri Hipertansiyon Koroner hastalık Kardiyak aritmi Vasküler kalp hastalığı Tiroid hastalıkları Diabet Adrenal bozukluklar İmmun sistem hastalıkları ve ilgili durumlar Sigara ve alkol kullanımı...15

3 5. Sinüs Lifting Operasyonu Planlama Operasyonda Kullanılan Aletler ve Greftler Operasyonda Kullanılan Aletler İnternal Sinüs Lifting Cerrahisinde Kullanılan Aletler Eksternal Sinüs Lifting Cerrahisinde Kullanılan Aletler Operasyonda Kullanılan Greftler Operasyon Teknikleri İnternal Sinüs Lifting Eksternal Sinüs Lifting Sinüs Lifting Komplikasyonları Cerrahiye Bağlı İntraoperatif Komplikasyonlar Membran perforasyonları Sinüs Septası Kanama Postoperatif Kısa Dönem Komplikasyonlar İnsizyon Hattının Açılması Sinir Hasarı Akut Maksiller Rhinosinüzit İmplantın sinüs İçine Penetrasyonu Oroantral Fistül Sinüsün Fazlaca Doldurulması Postoperatif Maksiller Cerrahi Kist Sonuç Kaynaklar Özgeçmiş...51

4 ÖNSÖZ Sinüs Lifting ve Komplikasyonları konulu bitirme tez çalışmamın gerçekleşmesine olanak tanıyan ve desteğini ve yardımlarını benden esirgemeyen sayın hocam Prof.Dr. Uğur Tekin e ve bugüne kadar beni yetiştiren, destekleyen ve bana her zaman güvenen aileme teşekkür ederim. İZMİR 2014 Stj.Diş Hekimi Levent DAĞLAR

5 1. GİRİŞ VE AMAÇ Maksiller sinüs, gerek odontojen kist ve tümörler nedeniyle gerekse üst dişlerin yakın komşuluğu ve diş çekimi uygulamaları açısından çok dikkat etmemiz gereken ve diş hekiminin günlük pratik çalışması içerisinde son derece önemli yer tutan bir yapıdır.(1) İlk olarak 17. asırda bir İngiliz anatomist olan Nathaniel Highmore tarafından tanımlanmış olan maksiller sinüs, ANTRUM HIGHMORE (Higmor mağarası) olarak da adlandırılır.(2) Çoğu zaman radyolojik olarak bütünlüğünü koruyan bir boşluk olarak görülmesine rağmen zaman zaman kriptalar ve ya küçük kompartmanlar halinde de görülebilirler. Günümüz diş hekimliğinde, çeşitli sebeplerle kaybedilen dişlerin telafisi için dental implantların kullanımı popüler hale gelmiştir. Dental implantların kullanım alanı kazanmaları ile birlikte rezorbsiyona uğramış kretlerin vertikal ve horizontal yönde boyutlarının arttırılması için bazı çalışmalar yapılmıştır. Özellikle maksilla posterior bölge dişsizliklerinde dental implantların kullanımına engel olan maksiller sinüs bu çalışmaların odak noktası haline gelmiştir. Bu bölgede, maksiller sinüse olan yakınlık ve azalmış kemik yüksekliği nedeni ile dental implantlanrı yerleştirilebilmesi için ileri cerrahi tekniklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tekniklerden biri de sinüs tabanı yükseltilmesi işlemidir (3,4). Maksiller sinüsün kemik grefti ile protetik amaçlı doldurulması işlemi ilk kez Boyne tarafından 1960 yılında gerçekleştirilmiştir(5). Kök formundaki titanium geliştirilmesi ile birlikte yetersiz vertical kemik yüksekliğine sahip maksiller posterior bölgede implant yerleştirilmesi için alveoler krette ogmentasyon yapılması bu eksikliği gidermek için kimi zaman yeterli olsa da, çoğu zaman sinüs i

6 tabanına da greft yerleştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Boyne ve James metalik implantları yerleştirmek için uygulanan sinüs tabanı greftlemesini ilk kez 1980 yılında rapor etmişlerdir (6). Günümüzde sinüs tabanı yükseltilmesi, açık (lateral pencere yöntemi ) ve kapalı teknik (osteotom) olmak üzere iki şekilde uygulanabilmektedir. Açık teknikte, maksiler sinüs duvarında kemik penceresi açılıp, ortaya çıkarılan sinüs tabanı altından kemik greft materyali uygulayarak kemik yüksekliği arttırılmaktadır. Bu teknik geniş bir çalışma alanı gerektirmektedir (6,7,8). Kapalı teknik ise; kret üzerinden osteotomlarla uygulanabildiğinden, açık tekniğe göre daha az invaziv bir yöntemdir (9,10). Her iki teknik de posterior maksillada dental implant uygulaması için etkili ve güvenli bir metod olarak bilinmektedir. Sinüs tabanı yükseltilmesi sırasında ya da sonrasında; hasta faktörüne bağlı komplikasyonlar, Schneider membranı perforasyonu, kanama, implantlann sinüse itilmesi ve enfeksiyon gibi komplikasyonlar meydana gelebilmektedir (3,9). Komplikasyonun kaynağına göre uygulanabilecek tedavi palyatif tedaviden cerrahi tedaviye kadar değişebilmekedir. Bu derlemenin amacı sinüs tabanı yükseltilmesi işlemi sırasında ya da sonrasında oluşabilecek komplikasyonları, güncel tedavi yöntemleri ve operasyon öncesinde alınabilecek önlemler ile birlikte değerlendirmektir. ii

7 2. MAKSİLLER SİNÜS ANATOMİSİ Maxilla içerisinde orta hattın her iki tarafında simetrik olarak bulunan maxiller sinüs doğumdan sonra gelişmektedir. Daha sonra öne aşağı doğru gelişip piramit şeklini almakta olup tabanı zigomatik kemiğe, kenar duvarları ise burun yan duvarına komşuluk yapmaktadır. Ağız ortamı ve posterior dişlerle yakın ilişkide olduğu için diş hekimleri tarafından çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Maxiller sinüsün anatomisi ve klinik özellikleri daha önce de bahsettiğimiz gibi Nathaniel Highmore tarafından tanımlandığı için bu boşluğa Highmore Boşluğu da denilmektedir. Yetişkin sinüs boyutları ortalama; 2,5cm -3,5cm genişliğinde, 3,6cm - 4,5cm derinliğinde, 3,8cm 4,5cm uzunluğundadır. Tahmin edilen hacmi cc dir. Maxiller sinüsün büyümesi normalde daimi dişlerin sürmesi ile son bulur, ancak arka dişler zaman içerisinde çekildikçe alveolar yapı içerisinde genişleyebilir.(şekil 1) Şekil 1 1

8 2.1. SİNÜS MAKSİLLARİS İN SINIRLARI Maxiller sinüs tavanı: orbita tabanı. Üst duvar önden arkaya yukarıdan aşağıya eğimle uzanır. Taban komşuluk: Üst posterior dişlerin bulunduğu alveolar prooses ve üst dişler. Anterior duvar : maxillanın fasiyal yüzeyi. Medial duvar:burun lateral duvarı. Lateral komşuluk: Zygomatik kemik içine ilerleyen kısmı. Şekil 2 2

9 2.2. MAKSİLLER SİNÜS İNNERVASYONU N. İnfraorbitalis: sinüs tavanından canalis infraorbitalis ten geçerek foramen inrraorbitaleden yüzeye dağılır. N. Palatinus Majus N. Alveolaris Süperior Posterior:sinüs posterior duvarından sinüs tabanına ulaşır. N. Alveolaris Süperior Medius N. Alvelaris Süperior Anterior 2.3. MAKSİLLER SİNÜS Ü BESLEYEN YAPILAR Maksillaris Dalları İnfraorbitalis Palatinus Majus Alveolaris Süperior Anterior Alveolaris Süperior Medius Alveolaris Süperior Posterior 3

10 2.4. SİNÜS MEMBRANI Maksiller sinus kavitesi solunum epiteli ve periost ile örtülüdür. Epitel müköz salgı yapan pseudoatrofiye silialı kolumnar epiteldir. Silia ve mukus sinüsün drenajında etkilidir. Sinüs açıklığı veya ostium medial duvarının 2/3 üst kısmından burun boşluğuna açılmaktadır.siliar hareketleri ve mukus ile sinüs içindeki yabancı materyal ostiuma taşınır ve burdan burun boşluğuna atılır. Bu zar Schneider ın ince zarı olarakta bilinir. İnce zar tahminen 0,8 mm kalınlığa sahiptir. Antral burun mukozasından daha az damarlı ve inceliktedir. (11) MAKSİLLER SİNÜS İŞLEVİ Maksiler sinüsün belirli başlı üç adet görevi bulunmaktadır. Bunlar; 1. Solunan havanın ısıtılması 2. Sese rezonans vermek 3. Kafatasının ağırlığının azaltılmasıdır. Maksiler sinüs operasyonlarında kemik duvar kalınlığının ince olması ve önemli anatomik komşuluklarının olması nedeni ile çok dikkat edilmesi gerekmektedir. (12) 4

11 3.SİNÜS LİFTİNG OPERASYONLARININ ENDİKASYON VE KONTRAENDİKASYONLARI Üst çene posterior bölgede dental implant yapımı için gerekli olan vertikal mesafenin yeterli olmadığı durumlarda, kemik hacmini arttırmak için sinüs tabanının elevasyonudur.ilk aşamada implant operasyonu hasta için açık bir endikasyon olmalıdır. Diğer cerrahi operasyonlarda olduğu gibi sinüs lifting cerrahisinde de başarı doğru endikasyonlara ve kontraendikasyonların bilinmesine bağlıdır SİNÜS LİFTİNG OPERASYONLARI ENDİKASYONLARI 10 mm den az alveoler rezidüel kemik yüksekliği 4 mm den az alveoler rezidüel kemik genişliği Herhangi geçmiş bir patoloji olmaması Önemli bir sinüs hastalığı hikâyesi olmaması Herhangi bir anatomik engel bulunmaması İmplantın yerleştirileceği alveol kemiğin yeterli konturlara sahip olması 3.2. SİNÜS LİFTİNG OPERASYONLARI KONTRAENDİKASYONLARI 3.2.A. GENEL MEDİKAL KONTRAENDİKASYONLAR Kontrol altında olmayan sistemik hastalık Baş boyun bölgesine radyasyon uygulaması 5

12 Sepsis Aşırı tütün ve alkol kullanımı Psikolojik bozukluklar Ağır medikal hassasiyet 3.2.B. LOKAL KONTRAENDİKASYONLAR Maksiler sinüs enfeksyonları Yetersiz yükseklik ve genişlikte kemik mesafesi ile birlikte düzensiz atrofik alveoler kret varlığı İltihabi veya patolojik lezyonlar Kronik sinüzit Odontojen enfeksiyonlar Ağır alerjik rinit 4.OPERASYON SÜRECİNDE DİKKAT EDİLECEK TIBBI KOŞULLAR Tüm cerrahi girişimlerde olduğu gibi sinüs lifting operasyonlarından öncede hastadan detaylı bir tıbbi anamnez alınmalıdır. Yapılacak cerrahi operasyonun başarısı sadece operasyonun iyi olmasına bağlı değil bununla birlikte hastanın sistemik durumuna, iyileşme kapasitesine ve kemiğin yeniden şekillenebilme gücüne de bağlıdır. Ve unutulmamalıdır ki hastanın mevcut medikal ve cerrahi ihtiyaçlarının yerine getirilmesi optimal bakım için zorunudur. 6

13 Alınması gereken bu anamnezle; operasyonun derecesine, tipine, operasyon öncesi yapılacak anestezi tipine ve hastanın genel sağlık durumu ile ilgili verilecek medikasyonlara karar verilir. Bu bilgiler ışığında medikal ilaç kullanan hastalar, yapılacak operasyonun medikal koşulları nasıl etkileyeceği konusunda bilgilendirilmelidir. (13) 4.1. ANESTEZİ Cerrahi operasyonlar düşünüldüğünde hem medikal hem de cerrahi risk faktörleri mevcuttur. Operasyon öncesi hastalar her iki risk yönünden de bilgilendirilmelidir. İmplant ve sinüs lifting operasyonu uygulamalarında hastaların çoğu, ağrı kontrolü için bölgesel, kontrollü inhalasyon ve I.V. ilaçların geniş kullanımı nedeni ile çok düşük olsa da bir risk taşırlar. Bu nedenle, sinüs lifting operasyonları sırasında ağrıyı başarılı bir şekilde kontrol etmek için dental olarak en sık kullanılan farmakolojik maddeler şunlardır; N2O-O2 inhalasyonu Adrenalin içeren veya içemeyen lokal anesyezikler I.V. diazepam, midazolam, fentanil, methohexital, thiepental Oral diazepam, triazolam ve diğer sakinleştiriciler Sinüs operasyonlarında uygulanan anestezi yöntemleri uygulamadan uygulamaya ve hekimlerin bireysel seçimlerine göre farklılık gösterir. 7

14 Anestetik teknik seçiminde, pratisyenin gerek cerrahi gerekse anestetik uzmanlığı,eğitimi ve deneyimine dayalı önemli bir fark oluşturur MEDİKAL RİSK FAKÖRLERİ Sinüs grefti ve dental implant hastası için gereken medikal değerlendirmenin,herhangi bir cerrahi operasyon için diğer hastalardan alınan anamnezden bir farkı yoktur. Hastaların mevcut tıbbi sorunları varsa bunlar üzerinden detaylı anamnez alınmalıdır. Kullandığı ilaçlar, mevcut hastalıkları, hastaların psikolojik durumları ve geçirdikleri operasyonlar uygulanacak tedavide önemli yer tutmaktadır. Başarıyı etkileyen risk faktörleri birçok hastalığı kapsar. Bu hastalıklardan en önemlileri aşağıdaki gibidir; KVS hastalıkları Akciğer hastalıkları Endokrin sistem hastalıkları Psikolojik hastalıklar Renal hastalıklar İmmunokompresif durumlar Bu hastalıklar haricinde sigara ve alkolün de cerrahi risk faktörü olduğu unutulmamalıdır. Bu risk faktörlerin yanında: 1. operasyonun derecesine, 2. cerrahi bölgenin anatomisine, 3. yumuşak doku özelliklerine, 8

15 4. kanlanma miktarına ve 5. cerrahi alanda oluşacak travmaya bakılarak uygulanacak medikal prosedürlere ve bakıma karar verilir. Çeşitli hastalıklar ve dişhekimi yaklaşımı: HİPERTANSİYON Kan basıncının sürekli yüksek olması şeklinde tanımlanabilir.110 mmhg dan az sabit diastolik kan basıncı olanlar ve semptomları olmayanlar ; profilaksi gerektirmeyebilir. Ancak diastolik kan basıncı 110 mmhg dan yüksek olanlar mutlaka medikal konsültasyon gerektirir. Bu tür hastalarda adrenalinsiz lokal anestezi solüsyonu kullanılır. Doktor kontrolündeki hastaların %25 i anestezi sonrasında ve operasyon sırasında yüksek tansiyon sahibi olabilirer. % civarı da düşük tansiyon riski taşımaktadır KORONER HASTALIK Tüm hastalar kalp ve dolaşım sistemleri ile ilgili sağlıkları yönünden değerlendirilmelidir. En sık karşılaşılan ölüm nedenlerinden biri operasyon sırasında geçirilen miyokard infarktüsü dür. Yaşla birlikte mokard infarktüsü riski de artar. Daha önce myokard infarktüsü geçirmiş hastaların aradan geçen zamana bağlı olarak ikinci kez myokard infarktüsü geçirme riski fazladır.geçirilen infarktüs sonrasındaki ilk 3 aylık süreçte geçirme riski %30 iken zamanla %15 e düştüğü,6 ayın sonunda % 5-6 lara gerilediği görülmüştür. Myokardiyal infarktüs gelişimine sahip hastalarda dikkat edilmesi gereken klinik faktörler: 9

16 1. rezidüel myokarrdiyal iskemi 2. ventriküler yetersizlik 3. ve ventriküler işlevdir. Dişhekimi enfeksiyondan sonra 6 ay beklemelidir.gerekli tüm önlemler alınmalı hastnın doktoruyla konsültasyona gidilmelidir KARDİYAK ARİTMİ Operasyon esnasında oluşan ani düzensizlikler yaklaşan miyokard infarktüsü, hipoksi veya düşük tansiyonun habercisi olabilir. Hastanın var olan kardiyak aritmisi nedeni ile kullandığı ilaçları kardiyoloğu kontrolünde değiştirilebilir. Mevcut doktorundan alınan konsültasyonun çok önemi vardır. Pacemarker kullanan hastaların kullandıkları antikuagulanlara dikkat edilmeli yine bu hastalardan da konsültasyon istenmelidir. Bu hastalara bakteriyel endokardit için profilaksi gerekmemektedir VASKÜLER KALP HASTALIĞI Vasküler kalp rahatsızlığı olan hastaların büyük bir çoğunluğu kalp üzerine gelen yükü hafifletmek için antikuagulan ilaç kullanmaktadır. Antikuagulan ilaç kullanan hastalar hem medikal hem de cerrahi risk taşımaktadır. Subakut bakteriyel endokardit riski taşıdığı için bu hastalarda profilaksi gerekmektedir. Bu nedenden ötürü çok dikkat edilmelidir. Aspirin kullanan hastaların cerrahi operasyondan 1 hafta önce, sodyum warfrin(cumadin) kullanan hastalarınsa operasyondan 3 5 gün önce ilaç 10

17 kullanımını bırakması gerekmektedir. Bu hastalarda operasyon öncesi bazı laboratuar incelemeleri istenmelidir. Bunlar; Pıhtılaşma zamanı Protrombin zamanı Kanama zamanı Parsiyel tromboplastin zamanı dır. Bu hastalarda dikkat edilmesi gereken diğer bir unsurda hastanın kullandığı ilaçlarla operasyon sırasında ve öncesinde verilecek kimyasalların etkileşimin olmamasıdır. Ayrıca ADA nın 2007 senesinde açıkladığı bakteriyel endokardit riski nedeni ile profilaksi önerilen durumlar şöyledir; Önceden geçirilmiş bakteriyel endokardit hikâyesi olan hastalar İmmun sistem hastalıkları olan ve bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalar Cerrahi olarak eklem protezi takılmış hastalar Kalp kapak malformasyonları olan hastalar Bakteriyel endokardit riskine karşı uygulanan profilaksi uygulamaları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. 11

18 Standart profilaksi Standart profilaksi Penisilin alerjisi olan hastalar Penisilin alerjisi olan hastalar Amoksisilin, oral,2 gr, 1 sa önce Ampisilin,iv.-im, 2 gr, 30 dk önce Klindmisin,oral,300 mgr,1 sa önce Klindamisin,im.-iv.,300mgr,30dk önce Pediatrik dozlar; Amoksilin :50mg/kg Eritromisin : 20mg/kg Clindamisin : 20 mg/kg TİROİD HASTALIKLARI Tiroid bezi hastalıkları nedeni ile hipotiroidizm veya hipertiroidizm oluşmaktadır. Hipotiroidizm oluşturan en belirgin durumlar; Hashiato tiroidti İdeopatik tiroid Tiroid bezinin cerrahi eksizyonu Tiroid bezinin radyoterapisi dir. Bu hastalar için en önemli problem metabolizma düşüklüğü ve hipotansiyondur. 12

19 Hipertiroidizm oluşturan en belirgin durumlar; Graves hastalığı Nodüler guatr Subakut tiroiditis tir Yaaşamlarını tehdit edici tiroid saldırısına arşı bu hastalar operasyon öncesi mutlaka konsültan hekime gönderilmelidir DİABET Şeker hastalığı olan kişiler kan şekeri düzeyleri ve bunun korunması bakımından değerlendirilmelidir. Önceden şeker hastalığı geçirmiş kişiler önemli mikrovasküler işlev bozukluklarına sahip olabilirler. Bu bozukluklar kemotaksis ve nötrofil işlevinde bozukuğa ve anaerobik duruma sebep olabilir. Bu durumlar özellikle otojen, allogen ve alloplastik greft materyalleri kullanıldığında ortaya çıkar.şeker hastalarında yara iyileşmesinde aksamalar ve gecikmeler meydana gelebilir. Aynı zamanda cerrahinin olşturduğu stres hiperglisemiye neden olabilir. Operasyon esnasında hiperglisemi oluşmasına karşın her türlü önlem alınmalı ve gerektiğinde uygulanmalıdır. İnsülin kullanan ve oral yoldan ilaç alan hastaların tedavileri farklıdır. Tip 2 diyabetlilerde (oral yoldan ilaç alan diyabetiklerde) operasyon sabahı ilaç kesilmeli ve diyet düzenlemesine gidilmelidir. Tip 1 diyabet hastalarında (insülin kullanan diyabetikler) ise insülin dozu ayarlaması yapılmalıdır. Her iki kasta içinde gerekirse konsültan hekime gidilebilir. Ayrıca diabet hastaları için 13

20 profilaksi enfeksiyonun kontrol altına alınabilmesi için profilaksi uygulanmalıdır. Kontrolsüz diyabet hastalarında sinüs lifting ve greftleme operasyonu uygulamak kontraendikedir ADRENAL BOZUKLUKLAR Adrenal hastalık geçirmiş veya steroid tedavisi görmüş hastalardan dikkatli bir şekilde ayrıntılı anamnez alınmalıdır. Adrenal bozukluğu olan hastalarda; dehidrasyon, karın ağrısı, bulantı, kusma, daire ve şok gözlenebilir. Genelde bu hastalarda operasyon sonrası ateş ve\veya hipertansiyon görülebilir. Son bir sene içerisinde steroid tedavisi görmüş bireylere de adrenal baskılanma olması nedeni ile profilaktik streroid verilebilir. Steroid dozu metabolizmanın maksimum stres esnasında ürettiği 60 pretnesole denk olmalıdır İMMUN SİSTEN HASTALIKLARI VE İLGİLİ DURUMLAR Kan transfüzyonu yapılmış, hemoglobinopatiler, beyaz hücreli trombosit bozukluğu yaşamış hastalar bu grup içerisindedir. Bu hastalarda postoperatif enfeksyon riski çok yüksektir. Bunun yanı sıra iyileşme sürecinde de aksamalar olasıdır. İmmunitesi ciddi baskılanmış veya bozulmuş bireyde 14

21 cerrahi operasyon yapmak kontraendikedir. Ancak buna yine cerrahi operasyonu yapacak hekim kontrollerinden sonra karar verilir. Bu hastalarda ciddi hematolojik sorunlar bulunması nedeni ile kanama problemleri olabilir. Operasyon öncesinde kan sayımı yapılmalı ve pıhtılaşma faktörlerinin durumu gözden geçirilmelidir. Radyoterapi ve kemoterapi gören hastalara özellikle dikkat edilmeli ve hekimlerinden konsültasyon istenmelidir. Üst çene bölgesinden radyoterapi görmüş hastalarda operasyon bölgesinde osteoradyonekroz riski vardır. Bu nedenden ötürü bu bireylere sinüs lifting ve implant cerrahileri kontraendikedir. Ayrıca cerrahi yönden; aşırı yara oluşumu, kanamanın uzaması, enfeksiyon ve greft materyalinin uyumsuzluğu gibi sorunlarla karşılaşılabilir SİGARA VE ALKOL KULLANIMI Sigaranın yara yerinde iskemiye neden olduğu, bunun sonucunda oluşan hipoksi, epitelizasyonu engeller, fibroblast öncülerine zarar verir ve yara iyileşmesini geciktiririr. Be sebeplerden ötürü sigara kullanımı operasyondan 15 gün önce bırakılmalı ve postoperatif 6. haftaya kadar kullanılmamalıdır. 15

22 Alkol kullanımı ise sadece böbrekleri etkilemez. Alkol kullanımı kardiomiyopati, anemi, kardiyak sorunlar ve nörolojik sorunlar yaratır. Aşırı alkol kullanımına bağlı oluşan karaciğer fonksiyon bozuklukları pıhtılaşma problemlerine neden olabilir. Bu tip kronik karaciğer hastalığı olan bireyler pıhtılaşma bozukluğu açısından da değerlendirilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Bu nedenden dolayı aşırı dozda alkol kullanımı bu operasyonlar için kontraendike olabilir. 5. SİNÜS LİFTİNG OPERASYONU Tüm cerrahi operasyonlardan önce hasta, cerrahi bölgenin anatomisi ve lezyon detaylı bir biçimde incelenmelidir. Maksiller sinüse uygulanacak operasyon öncesinde komplikasyon oluşumuna engel olabilmek için maksiller sinüs anatomisinin detaylı şekilde bilinmesi önem taşımaktadır.(14) Bu incelemeler eşliğinde operasyonun planlaması yapılır. Planlamaya yol gösterecek incelemelerin başında radyografi gelir. Ön incelemeler için yeterli bir yöntem olan radyografiler sinüs hacmi ve bize gerekli olacak greft materyali hacmi hakkında kesin bir bilgi veremez. Bu konularda üç boyutlu bilgisayarlı tomografilerle inceleme yapılır. 16

23 5.1. PLANLAMA Hastadan alınan detaylı anamnezden sonra planlama ve endikasyon için mutlaka radyografik inceleme gereklidir. Tüm incelemeler için, panoromik radyografi, sinüs radyografileri, bilgisayarlı tomografi, ve lateral sefalogramlardan yararlanılır. Radyografide incelenecek yapılar; 1. Maxiller sinüs boyutları 2. Alveoler kemiğin yüksekliği 3. Sinüs tabanının yerleşimi 4. Sinüs hastalıklarının varlığıdır. Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, hastanın protetik tedavisinin gereksinimlerine uygun olarak implantların ölçülerine karar verilir. Bu karar aşamasından sonra cerrahi için greftlenmesi gereken hacim kesin olarak saptanır. Sinüs lifting için iki ayrı cerrahi yöntemi kullanılmaktadır. Hangi yöntemin kullanılacağı konusunda karar, bu aşamada incelemeler ve ölçümler yapıldıktan sonra verilir. Hekimler; Var olan kemik boyutunun implantların primer stabilizasyonuna etkisi Uygulanması gereken greft miktarı 17

24 Var olan kemik boyutları ile ilişkili, uygulanacak implant boyutları gibi ilişkiler neticesinde uygulanacak sinüs lifting yöntemi şekline karar verirler. Bu karar doğrultusunda uygulanacak anestezik yöntem, yapılacak insizyon ve kullanılacak aletler belirlenir OPERASYONDA KULLANILAN ALETLER VE GREFTLER OPERASYONDA KULLANILAN ALETLER Sinüs lifting operasyonları sırasında hekimin operasyonu kolayca yapabilmesi ve operaysan alanına zarar vermemek adına üretilmiş özel alet ve gereçler mevcuttur. Bu aletler bazı standart özelliklere sahip olmalıdır. Bunlar; Aktif uçların şekil değişikliğine uğramaması Her anatomik bölgeye uygun olarak farklı açılandırılmış olmaları Sinüs perforasyon riskini en aza indirmek için özel dizayn edilmiş olmaları Altıgen sap yapısı ile stabil şekilde tutulabilmeleridir. 18

25 Operasyon şekline göre sinüs lifting cerrahisinde kullanılan aletler farklılık gösterir İNTERNAL SİNÜS LİFTİNG CERRAHİSİNDE KULLANILAN ALETLER Kapalı sinüs cerrahisinde genel cerrahi aletlerin yanı sıra osteotomi setler kullanılır. Bu setler özel olarak dizayn edilmiş üç farklı uç tipine sahiptir. Bu uçlar kemiği ittirmek, sıkıştırmak ve separe etmek için özel tasarlanmıştır. Şekil 3 : Osteotomi Seti 19

26 EKSTERNAL SİNÜS LİFTİNG CERRAHİSİNDE KULLANILAN ALETLER Bu aletlerin uçları anatomik yapılara uygun olarak hazırlanmıştır. Farklı yerlerde farklı kullanıma göre tasarlanan aletler bir set şeklinde hazırlanmıştır OPERASYONDA KULLANILAN GREFTLER Kemik greftinin temelde 2 kullanım nedeni vardır.bunlar; 1. Organizmanın yeni kemik oluşturabilmesi için ihtiyaç duyduğu doğal materyali sağlamak, 2. Yeni kemik depolanabilmesi için matriks temin etmektir. İdeal greft materyalinn özellikleri; Toksik olmamalı Karsinojenik olmamalı Enfeksiyona dirençli olmalı Rezorbe olmamalı Antijenik olmamalı Kolay bulunabilir ve elde edilebilir olmalı Uygulaması kolay olmalı Ucuz olmalı Doku retansiyonu iyi olmalı Yeni kemik oluşumunu sağlayabilmeli 20

27 Bireysel değişikliklere adapte olabilmeli Bu kriterler uygun olan gerft materyalleri elde ediliş kaynağına göre dörde ayrılır. Bunlar; Otojen greftler Allojen greftler Heterojen greftler Alloplastik greftler Yapılan bazı araştırmalar sonucunda, alloplastik yapıya sahip hidroksilapatitin otojen kemik greftlerine göre daha az rezorbe olduğu saptanmıştır. Hetero greftler ise en çok rezorbsiyona uğrayan greftler olduğu anlaşılmıştır.(15) Bunun yanı sıra, otojen greftler osteojenik, osteoindüktif ve osteokondüktif olmaları nedeniyle ve aynı başarı oranında başka bir alternatiflerinin olmamaları sebebiyle altın standart olarak tanımlanmışlardır.(16) Otojen kemik grefti, yerleştirilmesini takiben ilk 2 haftalık sürede osteojenik etki gösterir. Greftlemeden 2 6 hafta sonra osteoindüktif etkisi başlar ve 6 ay kadar sürer. Son olarak osteokondüktif etki ile apozisyonel kemik oluşumu gerçekleşir. Greftin organik komponenti olan kollojen; grefte 21

28 esneklik, dayanıklılık ve stabilite kazandırırken; inorganik komponent olan hidroksiapatit, greftin rijiditesine katkıda bulunur.(17) Otojen greftler, intraoral veya extraoral elde edilebilirler. İntraoral donör alanlar; -mandibuler simfiz, -mandibuler ramus, -maxiller tüber bölgeleridir. Extraoral donör alanlar ise; iliak krest, tibia ve kalvaryumdur yılında maksiller sinüs augmentasyonu yapılmış hasatalar üzerinde Moy tarafından histomorfometrik bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada daha önce 4 farklı greft materyali kullanılarak lifting işlemi yapılmış hastaların greft bölgelerinden implant yerleştirilmesi aşamasında biyopsi ile örnek alınmış ve kemik miktarlarına bakılmıştır. Bu araştırmaların sonuçlarına göre : mandibuladan alınarak kullanılan otojen greft bölgesinde % 59.4 kemik, otojen greftle kombine olarak hidroksi apatit kullanılan greft bölgesinde % 44.4 kemik, sadece HA kullanılan greft bölgesinde % 20.3 kemik ve sadece demineralize freeze-dried (allogreft) kullanılan greft bölgesinde % 4.6 kemik miktarı saptanmıştır.(18) Benzer bir çalışma yapan Lorenzetti intraoral otojen kemik grefti kullanımında %66 kemik, otojen iliak kemik kullanımında %53 kemik, yarı yarıya otojen simfiz grefti ve hidroksiapatit kullanımında %44 kemik oluşumu tespit edilmiştir.(19) HA materyal otojenöz kemik ve kan ya da PRP li bir karışımın içinde 6 ayda yeterli yeni kemik büyütülebileceğini göstermektedir.(20) 22

29 Demineralize kemik greftinin trikalsiyumfosfat greft materyaline eklenmesinin sinus agmentasyonunda başarıyı olumlu yönde etkilediği ve greft stabilitesini arttırdığı görülmüştür.(21) 5.3. OPERASYON TEKNİKLERİ Operasyon yapılacak bölgeye üç farklı şekilde; bukkalden, palatinalden ve kret tepesinden insizyon yapılabilir. Her cerrahi operasyonda olduğu gibi flep dizaynı kan tedariğinin rahatsızlığı minimum düzeye inmeli ve cerrahi yaranın yeterli kanlanması sağlanmalıdır. Genellikle insizyon alveolar sağrının tepesinde yapılır yahut da palatal köşede keratinize boyunca hafifçe mukozaya eklenir. Bu yöntemle yara kapanması sağlam olur ve yeterli overlap ile olası bir açılma ile baş edebilir.(22) Sinüs lifting operasyonlarında genel olarak iki ana yaklaşım vardır İNTERNAL SİNÜS LİFTİNG Kertinize dokuyu korumaya özen gösterecek sekilde tam kalınlıklı flep kaldırılıp bukkal mukozaya sabitlenir ki iyi bir görüş alanı elde edilir. 23

30 Sinüs tabanından 1-2 mm aşağıda olacak sekilde implant osteotomisi yapılır. Hazırlanan kemik ya da allojenik greft osteotomi yapılan bölgeye yerleştirilir. Daha önce boyutlarının belirlendiği implant uygun derinlikte, lüksasyn yapmayacak şekilde bu bölgeye yerleştirilir (şekil 4-5). Yerleştirilen implant sinüs membranını yukarıya itmelidir. Operasyon sahası primer olarak kapatılır ve postoperatif bakım için hasta bilgilendirilir. Kemik mesafesinin uygulanacak olan implantın primer stabilitesini koruyabileceği düzeyde, 8 10 mm yüksekliğe sahip hastalarda uygulanması tercih edilen yaklaşımdır. Uygulama sonrasında kemik yüksekliğinde 5 mm ye kadar kazanım sağlanabilmektedir.(23) Bu yaklaşımda kret tepesi insizyonu ile dişeti insize edilir. Dişeti tam kalınlıklı olarak kemik üzerinden kaldırılır. Alveol kret üzerine, uygulanacak implantın osteotomisi sinüs tabanından 1 2 mm aşağıda olmak üzere yapılır. Osteotomi aletleri yardımıyla sinüsün elevasyonuna yönelik işlemler yapılır. Hazırlanan greft materyali eğer gerekiyorsa hazırlanan bölgeye yerleştirilir ve daha önce boyutları belirlenen implantlar uygun şekilde yeleştirilir. Son olarak ta operasyon sahası primer olarak kapatılır. 24

31 Şekil 4: Kemik kavitesinin hazırlanması ve fraktür oluşturulması Şekil 5: İnternal greftin uygulanması 25

32 Şekil 6: İmplantın yerleştirilmesi EKSTERNAL SİNÜS LİFTİNG Alveol kemik yüksekliğinin implant yapımına olanak tanımadığı ve internal sinüs lifting operasyonu ile de istenilen bu ölçülerin sağlanamayacağı, alveol kemik yüksekliğinin 5-8 mm veya daha düşük olduğu durumlarda uygulanan yaklaşımdır. Kret tepesinden başlayarak bukkale ve tübere doğru N.İnfraorbitalise dikkat edilerek internal sinüs lifting tekniğindeki gibi tam kalınlıklı flep kaldırılır. Rond frezle ve fissür frezle mümkün olduğunca koronalden 26

33 başlayarak 45 0 lik açıyla ilerlenir ve osteotominin sınırları belirlenir. Mutlaka irigasyon altında çalışılmalıdır. Renk değişikliğinin gözlenmeye başlanması sinüs membranına yaklaşıldığının göstergesidir ve bu noktada osteotomiye son verilmelidir. Sinüs membranına ulaşıldığında operasyon için özel olan küretler kullanılarak sinüs membranı ekarte edilir ve elevasyonu sağlanır. Bu Sinüsün perforasyon riskini en aza indirmek için ultrasonik aletlerin kullanımı bu operasyonlarda faydalı olabilir. Sinüs lifting operasyonları için özel tasarlanmış olan sinüs setleri yardımı ile membran nazikçe yukarı doğru kemikten sıyrılır ve serbestlenir. (Şekil 7) 27

34 Şekil 7 Greftleme için yeterli hacim elde edildiğinde hazırlanan greft materyali boşluğun içine yerleştirir. Sinüs membran elevasyonunda 1997 yılından beri AMBE (antral membran balon elevasyon tekniği) tekniğinden de yararlanılmaktadır. Bu teknik caldwell-luc tekniğinin biraz modifiye halidir. Modifiye edilmiş Caldwell- Luc tekniğinde balon, membran elevasyonunu daha güvenli ve etkili bir hale getirmektedir. Balon tekniğinde kullanılan küçük osteotomi nedeni ile kemik yamalarını alacak daha iyi bir kemik yatağı oluşturulmaktadır.(şekil 8) 28

35 Şekil 8 Yumuşak doku primer kapatılmadan önce alandaki greftin stabilizasyon açısından pencere üzeri rezorbe olabilen bir membranla kapatılır. Bu işlem sırasında membranın stabilizasyonunun korunması için mikro pimler kullanılabilir. Bu işlem sonrasında implant, hemen veya 8 12 ay beklenerek iyileşme sonrası yapılabilir. Alveolar kemikteki kalınlık bu iki yöntem arasında karar vermek açısından güvenilir bir gösterge değildir. Eğer kemik kalınlığı 4mm veya daha azıysa implant stabilizasyonu tehlike altında olacaktır. Implantların greftle beraber yerleştirilesinde (1. yöntem) oluşabilecek 29

36 zıtlıklardan dolayı 12 aylık bekleme döneminden sonra implantların yerleştirilmesi yöntemi (2. yöntem) kullanılmalıdır. Birinci yöntem klinisyenler ve hastalar açısından daha az zaman alacaktır. Fakat buyöntem daha hassas ve tekniktir, ayrıca başarısı kalan kemik miktarına bağlıdır.(24) Son deneysel araştırmalar, iki aşamalı tekniğin osseintegrasyon işleminde de avantajları olduğunu gösterdi.(25) Şekil CERRAHİYE BAĞLI İNTRAOPERATİF KOMPLİKASYONLAR MEMBRAN PERFORASYONLARI Sinüs greftleme cerrahisi sırasında görülen en sık komplikasyon mukozanın yırtılması ya da membranda açıklığın oluşturulmasıdır. Bunun 30

37 daha önce mevcut olan bir perforasyon,lateral duvarın kaldırılması sırasında yırtılma, mevcut ya da daha önceden geçirilmiş patolojik durum ve membranın kemik duvardan eleve edilmesi gibi çeşitli nedenleri vardır.bu komplikasyon %10-34 arası oluşur. Sigara içenlerde daha yüksek oranda görülür. Eğer membran perforasyonu bu orandan daha fazla görülüyorsa cerrah, sinüs greftlemesi sırasında kullandığı cerrahi tekniğini değiştirmeyi ya da geliştirmeyi düşünmelidir. Sinüs membran perforasyonu çoğunlukla sinüs greftini etkilemez. Ancak 1996 daki sinüs konsensüs konferansına göre, sinüs greftlerinde başarısızlık %48 ( 164 hastada 79 kayıp) oranında perioperatif durum %48 oranında da sinüs membran perforasyonlarına bağlı gelişmektedir.(26) Sinüs greftleme işleminden sonraendoskobik değerlendirmede, sinüs membranının makro laserasyonlar, enfeksiyonun klinik bulguları mevcut olmasa bile tipik sinüzit olarak görülmektedir.(27) Yırtılma ya da ayrılma farkedildiğinde, sinüs elevasyon prosedürü modifiye edilmelidir. Sinüs membranı yırtılmanın tersi yönden kemikten eleve edilmelidir. Sinüs duvarından bir kısım membran eleve edilememişse, greft materyal membranın üst kısmına konmalıdır. Sinüs membranının perforasyonu, greft materyalinin mukus ve sinüs içi birleşenlerden kontaminasyonunun önlenmesi ve greft materyalinin sinüs içine dağılmasının önlenmesi amacıyla kapatılmalıdır. Greft materyali sinüse girdiğinde infeksiyon için odak olabilirlerveya hareketlenerek ostiumu kapatırlar ve infeksiyona uygun ortam yaratırlar. 31

38 Ancak, birçok çalışma sinüs membranındaki perforasyon sonrası infeksiyon gelişme ihtimalinin çok az olduğunu göstermiştir. Jensen ve ark., 98 hastaya sinüs lifting yapılan çalışmada %35 oranında sinüs perforasyonuna rağmen sinüs infeksiyonuna rastlanmadığını ve greft kemikleşmesinin gerçekleştiğini belirtmiştir. Perforasyonun cerrahi düzeltilmesi, açıklığın distalinden sinüs mukozasının kaldırılması şeklinde yapılır. Açıklıktan dokular eleve edildikten sonra, yırtılan bölgenin kaldırılmasına her taraftan başlanır, böylece açıklık büyütülmemiş olur. Sinüs membran elevasyonu ile sinüs boşluğu daralır, bu şekilde membranlar birbiri üzerine biner ve sonuçta açılık kapanır. Sinüs kemik greftleri yerleştirilmeye başlanmadan, bir parça kollagen membran (örn. Collatape ) açıklık üzerine yerleştirilerek sinüs mukozasının devamlılığı garanti altına alınır. Kollagen membrana yapışır ve greft bölgesini sinüs boşluğundan ayırır. Eğer sinüs perforasyonu 6 mm den büyük ve erafından dolaşma yöntemi ile eleve edilemiyorsa, uzun sürede rezorbe olabilen kollagen membran ( örn. Biomend ) açıklığın kapatılmasında kullanılabilir. Diğer taraftaki sinüs mukozası daha önce tarif edilen şekilde kaldırırlır. Bir miktar kollagen matriks açıklığın kenarından 5 mm den fazla olacak şekilde kapatma için kesilir. Sinüs perforasyonu oluştuğunda kuru kollagen membran ile kapatıldığı not edilmelidir. Bu şekilde lateral giriş penceresine doğru rotasyon yapılabilir, nazikçe açıklık etrafındaki mukozal dokular kaldırılır ve mukozaya yapıştırılmasına olanak sağlar. Bu işlemi kolaylaştırmak amacıyla membrana antibiyotik eklenmedğinden, ek antibiyotik greft materyaline eklenir. Bu nedenle, 1 ml Ancef 500mg/ml veya Cleocin 150 mg/ml greft materyaline 32

39 eklenir. Açıklık kapatıldıktan sonra, sinüs greftleme prosedürü rutin şekilde tamamlanır. Ancak greftleme işlemi sırasında dikkatli olunmalıdır. Perforasyon sonrası, greft perfore bölgeden kolaylıkla sinüs bölgesine geçebilir. Periost elevatörü greft bölgesinin üzerinde perforasyonun altında tutulabilir. Daha sonra greft materyali nazikçe greftin tepesine doğru değil sinüs tabanına doğru itilir. Sinüs perforasyonu kısa dönem komplikasyon riskinde artmaya neden olur. Perfore membrandan greft materyalinin kontaminasyon riski mevcuttur. Bu nedenle greft partiküllerine ilave antibiyotik eklenir. Ek olarak, mukus greftin içine akabilir ve kemik oluşumunu etkileyebilir. Greft materyali perforasyondan sinüs içine dağılabilir, ostiuma doğru hareketlenerek, tıkanmasına neden olabilir ve normal sinüs drenajını engeller. Ostiumum tıkanması cerrahiye bağlı membranın ödemiyle de gerçekleşebilir. Bu durumlar infeksiyon riskini arttırır. SA-3 yaklaşımı sırasında daha büyük bir sinüs açıklığı gelişirse, tedbir açısından implant yerleşiminin ertelenmesi uygundur. Membranın ve kret tepesindeki dişetinin iyileşmesine olanak sağlanması açısından implantların yerleştirilmesi en az 2 ay ( SA-3 yaklaşımında) ertelenmelidir. İmplantlar greft bölgesine doğru yerleştirildiğinde greft bölgesindeki greftlerin sinüs boşluğuna dağılma ihtimali artmaktadır. Bu nedenle implant yerleştirilmesi öncesi beklenen süre, değerlendirilen postoperatif komplikasyonların önüne geçilmesine ve greftin konsolidasyonuna olanak sağlar. 33

40 6.1.2 SİNÜS SEPTASI Antral septalar ( perde ya da çıkıntı şeklinde) maksiller sinüste en sık görülen anatomik varyasyonlardır. Bir anatomist olan Underwood, ilk defa 1990 yılında maksiller sinüs septasını tanımlamıştır. Bu septaların 3 değişik dönem diş gelişmesinden kaynaklandığını varsaymıştır. Misch, septanın dişler mevcutken olabilecek parafonksiyonel alışkanlıklar sonucu geliştiğini düşünmektedir.(28) Bu yapıları SA-3 sinüslerinde ve kısa süre önce diş diş kaybı hikayesi olanlarda daha sık olduğunu saptamıştır. Uzun dönem dişsiz olanlarda ve SA-4 sinüslerde daha seyrek rastlanmaktadır. Septaların bulunma sıklığı dişli hastalarda %33 ve dişsiz hastalarda en çok %22 oranında görülmektedir.(29) Septa sinüsün tabanını ikiye ayıracak şekilde boydan boya ya da kısmi olarak bulunabilir. Septa aynı zamanda lateral ya da medial duvarda devamlılık göstermeyebilir veya tabandan uzanabilir. Sinüs septaları cerrahi sırasında ekstra zorluk yaratabilir. Maksiller septa sinüs tabanının tam olarak görülmesini ve rahat girişi engelleyebilir. Bu nedenle yetersiz ya da tamamlanamamış sinüs greftlemesi yapılabilir. Bu dens yapılar cerrahiyi farklı şekillerde daha komplike hale getirirler. Alışılmış şekilde lateral pencere hazırlandığında, lateral pencereye yeşil dal kırığı yapılamayarak pencerenin medial yöne pozisyonlandırılması sağlanamayabilir. Bu yapının membranın elevasyonu sırasında perforasyona da neden olma ihtimali yüksektir. Sinüs membranın elevasyon sırasında genellikle septanın apikal kısmından perfore olur. Bu keskin kısımdaki membranın eleve edilmesi 34

41 zordur ve küretle kaldırılırken kolaylıkla perfore olabilir. Ancak, septalar kompakt kemikten oluştukları için immediat implantasyonda kuvvetli fiksasyona olanak sağlayabilirler. Ek olarak, septalar, kan damarlarının büyümesi için ek duvar oluşturacağından daha hızlı kemikleşmeyi sağlayabilirler KANAMA Lateral pencere açılarak yapılan sinüs lifting cerrahisinde kanama çok seyrektir, ancak, sorun yaratacak kanama potansiyeli mevcuttur. Lateral yaklaşımlı sinüs augmentasyon cerrahisinde 3 ana arterin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. İnfraorbital ve posterior süperior alveoler arterlerle oluşturabilecekleri anastomozlar nedeniyle lateral duvarda kanama komplikasyonları oluşabilir. Rezorbe bir maksillada yumuşak dokunun rahatlatılması amacıyla yapılacak vertikal insizyonlar ekstraosseoz anastomozları zedeleyebilir. Genel olarak ekstraosseoz anastomoz kretten 23 mm yukarıda bulunmaktadır; ancak rezorbe maksillada 10 mm içinde de bulunabilir. Bu arter koptuğunda, belirgin kanama gözlenir. Bu damarlar maksiller arterden köken almaktadırlar ve basınç uygulanacak bir kemik landmarkı mevcut değildir. Bu nedenle yumuşak dokudaki vertikal gevşetme insizyonu en kısa şekilde tutulmalıdır ve periostun elevasyonu nazikçe yapılmalıdır. Flepteki kanamayı durdurmak amacıyla hemostatla damarın tutulması genellikle zordur. Genellikle posterior maksillaya belirgin basınç ve kan basıncının azaltılması amacıyla kafanın kaldırılması genellikle kanamayı durdurmaktadır. Kafanın kaldırılması nazal mukozanın kan akımını %38 oranında azaltır.(30) Bu etkili olmadığında eksternal karotitten kan akımını azaltmak amacıyla boyunda C4 servikal bölgesinde basınç yapmak ve 35

42 posterior bölgede kollagen süngerlerin kullanılması kanamanın durdurulmasında ya da azaltılmasında kullanılabilir. Mikrofibriller kurutulmuş koyun kollajeni ( Avitene ) ıslak yüzeylere yapışarak pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının korunmasını sağlayabilir.(31) Lateral pencerenin vertikal kısmı kretten yaklaşık mm yukarıda bulunan posterior alveoler arter ve infraorbital arterin intraosseoz anastomozlarının kopmasına neden olabilir. Bu kanamayı durdurmak için metodlar, elmas rond frez ile susuz şekilde çalışarak koterize etmek, elektrokoter veya kafa eleve edilirken cerrahi sünger ile basınç uygulaması şeklindedir. Dikkat edilecek üçüncü arter ise posterior lateral nazal arterdir. Bu arter sinüs boşluğunun medial duvarında lokalize olan sfenopalatin arterin bir dalıdır. Anterior olarak konumlandığında fasiyal arter ve etmoit arterin büyük dallarıyla anastomoz oluşturur. İnce medial duvardan sinüs membranının elevaryonu sırasında bu damar koparsa ciddi kanama komplikasyonu görülebilir. Medial duvar kaldırıldığında ciddi kanama görülürse, sinüs Avitene ile doldurulur ve kanama durana kadar 4*4 inc cerrahi spançlarla basınç uygulanır,baş eleve edilir, kanama tarafındaki C4 bölgesinde boyuna basınç uygulanır. Kanama kontrol altına alınınca kollojen süngerler çıkarılır, tabakalı şekilde greft materyali yerleştirilir ve işlem tamamlanır. Epistaksis ( burundan aktif kanama ) sık görülen bir bozukluktur ve genel popülasyonun %6 sında kanamanın 1 saatten fazla sürmesi nedeniyle 36

43 bu duruun kontrol edilmesi ve durdurulması için medikal yardım gereklidir. Bu hastaların %15 i antikoagülan almaktadır. Epistaksisin tedavi şekli, nazal tampon, elektrokoter ve vazokonstrüktif ilaçların kullanılmasıdır. Ender vakalarda damarın bağlanması ve/veya endoskopik cerrahi gereklidir. Sinüsün orbita tabanı perfore edilirse veya daha önceki olaylara bağlı olarak burun boşluğuna açıklık varsa küre bu boşluklara girerek kanamaya neden olabilir. Bu bölgede bulunan arterler internal maksiller arterin dalları olan sfenopalatin ve desending palliatif arterlerin dallarından oluşur. Alt konkanın arka tarafında venöz bir pleksus vardır. Woodruff Pleksusu. Bu durumun tedavisinde burun boşluğunun ılık serum fizyolojik ile yıkanması ve oksimetazolin gibi dekonjestan spreylerin kullanılması başarılıdır. Gümüş nitratlı vaya 1:50000 epinefrin içeren pamuk rulo da etkilidir. Sinüs greftleme cerrahisi sonrası burundan kanama da görülebilir. Cerrahi sonrası diş ipi ile bağlanmış ve vazeelinlenmiş pamuk rulonun burun boşluğuna konulması ile kanama durdurulabilir. 5 dakika sonra diş ipi nazikçe çekilir ve pamuk tampon çıkarılır. Kafa bu durumda da eleve edilmeli burun üzerine buz uygulanmalıdır. Kanma kontrol edilemezse, greft sahasına tekrar girilerek damarın KBB uzmanı tarafından endoskopik olarak bağlanması gerekebilir. 6.POSTOPERATİF KISA DÖNEM KOMPLİKASYONLAR Cerrahi sonrası birkaç ay içinde oluşan komplikasyonlara kısa dönem komplikasyonları denir İNSİZYON HATTININ AÇILMASI 37

44 Bu işlemde insizyon hattının açılmasına sık rastlanılmaz çünkü hat yapışık diş etindedir ve açılan pencereden en az 5 mm uzaktadır. Rutin olarak yumuşak doku primer yaklaştırma ve sütür işlemi öncesi gevşetme gerektirir. Açılan pencere üzerine kollagen membran yerleştirildiği için mukogingival birleşim üzerinden ( dokunun en kalın olduğu yer) periosta çizik atarak flep gevşetilmezse flep gerilimsiz olarak birleştirilemez. İnsizyon hattındaki açıklık en çok sinüs greftleme cerrahisi ile beraber lateral greftleme de yapıldığında veya implantlar kret tepesine yerleştirildiğinde ve yumuşak doku ile kapatıldığında olur. Bu durum aynı zamanda yumuşak dokudan destekli protezin cerrahi alana sütürler alınmadan önce fonksiyon sırasında baskı oluşturması sonucu da oluşabilir. İnsizyon hattının açılması sonucu olarak gecikmiş iyileşme, greftin oral kaviteye sızması ve artmış infeksiyon riski gelişir. Ancak, açılan insizyon hattı lateral onlay greftle ilgili değilse ve açılan pencereden uzakta ve greft tepesinde ise o zaman posterior kret bölgesi sekonder iyileşmeye bırakılabilir. İnsizyon hattı 2 ay sonra dahi kapanmadıysa, cerrahi girişim tekrarlanır. Yumuşak doku genişletilir, kemik rejenerasyon membranı çıkarılır ve doku tekrar yaklaştırılır SİNİR HASARI İnfraorbital sinirin güzergahına çok dikkat edilmelidir. Daha önce de açıklandığı gibi, infraorbital sinir orbital tabanda yatar ve orbital rimden yaklaşık 6.1 mm 7.2 mm uzaklığında bulunur. Ancak bazı kişilerde 14 mm uzakta olacak şekilde anatomik farklılıklar bulunabileceğini göstermiştir. Ciddi 38

45 derecede atrofiye maksillada, forameni terkeden nörovasküler yapılar infraorbital intraoral kret tepesine yakın olabilir ve sinüs greftleme prosedürü gerçekleştirilirken sinir hasarı ihtimalini en aza indirmek için dikkat edilmelidir. Bu durum yumuşak dokunun kaldırılması ve hazırlanan pencerenin üst kısmının hazırlanması ile alakalıdır. Çünkü infraorbital sinir, molar bölgesindeki orbitanın alt ve üst dudağın arasındaki derinin innervasyonundan sorumludur ve iatrojenik hasarı durumundaki bu anatomik bölgede belirgin nörosensör zarar görülür. Daha sık olarak, sinir kopmaz ve nörotmesis gelişir. Bu parestezi genellikle cerrai sonrası 1 ayda düzelir AKUT MAKSİLLER RHİNOSİNÜZİT Sinüs membranının manüpulasyonu ve değişimi ile belirgin uzun dönem değişimler gösterilmemiştir. Bu durum klinik olarak ve kapsamlı çalışmalarda görülmüştür. Ancak postoperatif olarak hafif inflamatuvar mukozal değişiklikler gelişir. Bu durum mukozal havalanma defans mekanizmasının normal fizyolojik mekanizmasının geçici bir reaksiyonudur. Literatüre göre, sinüs greftleme prosedürleri sonrası akut postoperatif sinüzit yaklaşık % arasında gelişmektedir.( 32,33) En sık görülen kısa dönem komplikasyonudur. Daha sık olarak, infeksiyon 3 gün sonra başlayabileceği gibi bir haftadan daha fazla süre sonra da başlayabilir. Cerrahi alanın hayati yapılara yakın olması nedeniyle, gelişen postoperatif infeksiyon muhtemel hayatı tehlikeye atacak infeksiyon şeklinde hızlıca yayılabilir. Sinüs augmentasyon işlemleri sonrası, maksiller sinüzit en çok rapor edilen postoperatif komplikasyondur. Bu durum, hasta aşağıdakilerden herhangi birinden şikayetçi ise düşünülmelidir: başağrısı, 39

46 maksiller sinüs bölgesinde ağrı ve hassasiyet ve rinorhea. Çalışmalar sinüziti hazırlayacak predispozan faktörlere sahip hastalarda postoperatif geçici sinüzite yakalanma risklerinin çok daha fazla olduğunu göstermiştir. Rapor edilen çalışmalardaki geniş yüzde aralıkları (%3-20) teşhiste kullanılan farklı metodlar nedeniyle olabilir İMPLANTIN SİNÜS İÇİNE PENETRASYONU Brenamar ve ark., hayvan histolojik çalışmalarında ve 44 klinik vakada implantın maksiller sinüsü perfore ettiğinini rapor etmişlerdir. Diğer maksiller implantlarla başarı oranını karşılaştırmışlar ve bu implantlarla ilgili hiçbir postoperatif belirti ya da semptom olmadığını rapor etmişlerdir.(34) Boyne tarafından yapılan bir hayvan çalışmasında da aynı sonuç elde edilmiştir. (35) İntegre olmuş implantın sert ve yumuşak doku bağlantısının mikroorganizmaların migrasyonu açısından bir bariyer oluşturduğu görülmektedir. Ancak, bu hayvanların insanla aynı maksiller sinüs uyumluluğuna sahip olmadıkları da dikkate alınmalıdır. Sinüs tabanını perfore eden implant, periodik sinüzit oluşmasında kaynak olabilir çünkü bakteriyel smear tabakası olağan fagositik aktivite ile uzaklaştırılması zordur. Bu durumdan şüphelenildiğinde açılacak lateral pencereden implantın apeksinin rezeksiyonu yararlı olabilir. 40

47 6.2.5 OROANTRAL FİSTÜL Oroantral fistül postoperatif olarak özellikle de hastanın infeksiyon hikayesi varsa gelişebilir. Küçük oroantral fistülalar (<5mm) genellikle sistemik antibiyotik tedavisi ve günlük klorheksidin gargarası sonrasında kendiliğinden kapanır. Ancak daha büyük fistüller (>5mm) ekstra cerrahi müdaheleye ihtiyaç duyarlar. Büyük fistüller, sinüs mukozasının oral epitele doğru birleşmesiyle oluşan epitelize olmuş bir yol ile beraber bulunur. Bu durum oluştuğunda, hasta genellikle yerken içerken sıvıların nazal kaviteye girmesinden şikayetçi olur. Oroantral fistülanın kapatılması geniş tabanlı lingual ya da vestibüler rotasyonel fleple sağlanabilir. Sinüs greftlemesi sonrası bukkal flep kullanılarak fistülün kapatılması greftlenen bölgenin lokalizasyonu nedeniyle daha zor olabilir. Ek olarak, bukkal doku genellikle çok incedir, genişletilmiş ve rotasyon yapılmış bukkal flap genellikle vestibüler sığlığın kaybıyla sonuçlanır SİNÜSÜN FAZLACA DOLDURULMASI Sinüs greftlemesindeki amaç, uzun dönem başarılı olacak şekilde endosteal implanın yerleşirilmesine yetecek kemik yüksekliğinin elde edilmesidir. Yeterli yüzey dizaynına sahip bir implant için istenebilecek maksimum uzunluk çok seyrek olarak 15 mm den fazladır ve sonuç olarak, sinüs greftlemesinin amacı kret tepesinden hesaplandığından en az 16 mm vertikal kemik yüksekliği elde etmektir. Bu genellikle sinüsü alt yarısının greft materyali ile doldurulması anlamına gelir, çünkü çoğu sinüsün yüksekliği yaklaşık 35 mm dir. İdeal sinüs greftlemesi için gereken greftleme miktarının 41

48 ölçülmesi amacıyla cerrahi öncesi BT görüntülemesi kullanılabilir. Sinüs içerisine yerleştirilecek greft miktarına dikkat edilmelidir. Sinüsün gereğinden fazla doldurulması, özellikle membran inflamasyonu veya sinüs mukozasının kalınlaşmasının varlığında ostiumun tıkanmasına neden olur. Sinüsün fazlaca doldurulmasının çoğunda postoperatif komplikasyon görülmez, ancak geçmeyen postoperatif sinüs infeksiyonu varlığında cerrahi bölgenin tekrar açılması, greftin bir miktarının uzaklaştırılması ve antibiyotik protokolünün değiştirilmesi gerekli olabilir POSOPERATİF MAKSİLLER CERRAHİ KİST Postoperatif Maksiller Cerrahi Kisti literatürde sinüs greftleme cerrahisi sonrası rapor edilmiştir. Ancak, oldukça seyrektir de Misch ve ark. sinüs greftleme ve blade implant sonrası bir maksiller cerrahi kistini rapor etmişlerdir. Kistin tüm olarak enükleasyonu gerçekleştirildi ve iyileşme sorunsuzdu.(36) 1927 de, maksiller sinüse radikal cerrahi girişimin geç bir komplikasyonu olarak postoperatif cerrahi kistini rapor etmişlerdir.(37) Sinüs hastalıklarının daha agresif cerrahi ile tedavi edildiği Japonya da daha sın rapor edilmiştir.(38) Fakat dünyanın diğer bölgelerinden seyrektir. 42

49 7.SONUÇ Günümüzde implant uygulaması hastalar tarafından çok fazla tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir. Hekimin implant uygulayacağı hastayı çok iyi değerlendirmesi gerekmektedir. İmplant yerleştirilecek bölge sinüs alanını işgal ediyorsa sinüs lifting uygulaması yapılmalıdır. Sinüs elevasyonu olarak ta bilinen sinüs liftingi uygulayacak olan hekimin maksiller sinüsün anatomi, fizyoloji ve patolojisini çok iyi bilmesi gerekmektedir. Sinüs lifting operasyonunda cerrahi uygulamaya başlamadan önce hastanın sistemik ve medikal durumu incelenmelidir. Ayrıca lokal olarak bölgenin değerlendirmesinden sonra tüm klinik ve radyografik veriler ışığında doğru bir endikasyon koyulmalıdır. Doğru endikasyon koyulduğundan emin olunduktan sonra cerrahi operasyon bu tezde anlatılan yöntemlerden biriyle uygulanır. Uygun greft materyali operasyon bölgesine yerleştirilir. İnternal ve eksternal sinüs lifting tekniği ; membran perforasyonu, implantların sinüse itilmesi, enfeksiyon gibi komplikasyonlara sebep olabilmektedir.klinik başarı için komplikasyonların önlenmesinde ayrıntılı 43

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

DİŞ HEKİMLİĞİNDE SİNÜS LİFTİNG OPERASYON TEKNİĞİ

DİŞ HEKİMLİĞİNDE SİNÜS LİFTİNG OPERASYON TEKNİĞİ T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ AĞIZ, DİŞ VE ÇENE CERRAHİSİ ANA BİLİM DALI DİŞ HEKİMLİĞİNDE SİNÜS LİFTİNG OPERASYON TEKNİĞİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Koray PİŞGİN Danışman Öğretim Üyesi:Prof.Dr.

Detaylı

SİNÜS LİFTİNG. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ

SİNÜS LİFTİNG. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı SİNÜS LİFTİNG BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi: Buket BAYRAK Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Turgay SEÇKİN

Detaylı

SİNÜS LİFTİNG BİTİRME TEZİ

SİNÜS LİFTİNG BİTİRME TEZİ T.C. Ege üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı SİNÜS LİFTİNG BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi: Kutlu Şefik AKYOL Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Tayfun

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 5.Hafta (13-17 / 10 / 2014) 1.KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ 2.)YARA KAPATMADA GEÇİCİ ÖRTÜLER 3.)DESTEK SAĞLAYAN YÖNTEMLER Slayt No: 7

Detaylı

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi: Gülsen KİRAZ Danışman Öğretim

Detaylı

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin 2 Dental İmplantlar Dental implant eksik olan dişlerin işlevini ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve kemikle uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Köprü ve tam protezlere

Detaylı

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri GÖMÜLÜ DİŞLER Dişlerin gömülü kalma nedenleri 1. Evrim Teorisi: İnsanlar yüz yıllar içerisinde daha yumuşak gıdalara geçiş yaptıkları için evrimleşerek çene kemiklerinde küçülme meydana gelmesi sonucu

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü Doküman No: ENF.TL.11 Yayın Tarihi:19.11.2008 Revizyon Tarihi: 27.03.2013 Revizyon No: 02 Sayfa: 1 / 9 GENEL İLKELER : Cerrahide profilaktik antibiyotik kullanımının genel kabul gören bazı temel prensipleri

Detaylı

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK), uzmanlık eğitiminde kullanılmak üzere çekirdek müfredat ve standartları belirlemek için Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) çerçevesinde

Detaylı

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ Prof.Dr.Yaşar Aykaç PERİODONTAL CERRAHİ TEDAVİNİN AMAÇLARI Tam bir profesyonel temizlik için kök yüzeyini görünür ve ulaşılabilir hale getirmek Patolojik olarak derinleşmiş

Detaylı

Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler. Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan. Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları DKC 01

Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler. Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan. Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları DKC 01 DKC 01 Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan DrVesta.com vyg.com.tr VESTA Kurs Etiket No: DKC01TR Dental

Detaylı

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ Trigeminal Sinirin Dalları N. ophthalmicus N. maxillaris N. mandibularis Maksiller Sinirin Dalları N. infraorbitalis N.zygomaticus N.alveolaris superioris anterioris N.alveolaris

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT NEDİR? İmplant, herhangi bir nedenden dolayı kaybedilen dişlerin, fonksiyon ve görünüşünü tekrar kazandırmak amacıyla, kişinin çene kemiğine yerleştirilen, kişinin

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TEMD DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU HASTA EĞİTİM KİTAPÇIKLARI SERİSİ 13 Diyabet ve diş-dişeti sorunları

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ Dr. Fulya YAYLACIOĞLU TUNCAY Doç. Dr. Onur KONUK GÜTF GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI İÇERİK NAZOLAKRİMAL SİSTEM -ANATOMİSİ -EMBRİYOLOJİSİ

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

0,02 0,0199 0,018 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002

0,02 0,0199 0,018 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002 0,02 0,018 0,0199 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002 0 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 7,00% 6,28% 6,00% 5,00% 4,00% 3,00% 2,12% 2,00% 1,00% 0,00% 1993 1994 1995 1996

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

Bizi çekici kýlan, etrafýmýza karþý ilk imajýmýzý belirleyen, elbetteki saðlýklý bir gülümsemedir. Bu sebeple, doðal diþlerin kaybý, kiþinin kendisini toplumdan izole etmesi ya da toplum içinde tedirgin

Detaylı

EPİSTAKSİS. Dr. Selçuk SEVİNÇ

EPİSTAKSİS. Dr. Selçuk SEVİNÇ EPİSTAKSİS Dr. Selçuk SEVİNÇ 1 Epistaksis ( burun kanaması ) genellikle kendiliğinden veya müdahale ile duran bir kanama olmasına rağmen bazen de hayatı tehdit edici boyutlara erişebilir. 2 Hayat boyu

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi TÜRKİYEDE BÖBREK NAKLİ 1975 yılında canlı 1978 yılında kadavra E.Ü.T.F Hastanesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi 1988

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? Prof.Dr. Batuhan Özay İstanbul MedicineHospital, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Kapak hastalıkları hastalığın başvuru anındaki ciddiyeti ve hasta profiline

Detaylı

BETATOM EMAR GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM

BETATOM EMAR GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM Betatom da Morita Veraviewepocs 3D Model CP80 kullanılmaktadır Dijital panoramik röntgen Dijital sefalometrik röntgen 3 Boyutlu hacimsel

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

Burun yıkama ve sağlığı

Burun yıkama ve sağlığı Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1/5 1. AMAÇ: Antibiyotik profilaksisi, erken postoperatif dönemde cerrahi alanda meydana gelebilecek enfeksiyonu önlemek amacıyla yapılır. Böylece antibiyotiklerin gereksiz ve uygunsuz kullanımını

Detaylı

MAKSİLLER SİNÜSTE BİR YABANCI CİSİM OLARAK KANAL GÜTASI ÖZET

MAKSİLLER SİNÜSTE BİR YABANCI CİSİM OLARAK KANAL GÜTASI ÖZET G.U. Dişhek. Fak. Der. Cilt VIII, Sayı 1, Sayfa 173-179 1991 MAKSİLLER SİNÜSTE BİR YABANCI CİSİM OLARAK KANAL GÜTASI Yrd. Doç. Dr. Selçuk BASA* Dt. Mehmet KÜRKÇÜ** ÖZET Maksiller sinüste yabancı maddelere

Detaylı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE): Pulmoner Emboli Profilaksisi Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD m Pulmoneremboli(PE): Bir pulmonerartere kan pıhtısının yerleşmesi Distaldeki akciğer parankimine kan sağlanaması Giriş Tipik

Detaylı

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından, pankreasımda iltihabi kist

Detaylı

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ RESİRKÜLASYON NEDİR? Diyaliz esnasında, diyaliz olmuş kanın periferik kapiller dolaşıma ulaşmadan arter iğnesinden geçen

Detaylı

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA HİZMETE ÖZEL T.C. NORMAL Sayı : 62820468-000- Konu : Asetil Salisilik Asit İçeren Ürünler Hk. DOSYA 19.07.2007 tarihli Asetil Salisilik Asit ve Askorbik Asit Kombinasyonu İçeren Preparatlar konulu, 20.04.2009

Detaylı

Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.7mm. 4.5 x 6.

Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.7mm. 4.5 x 6. TM 4.5 x 6.0mm 6.0 x 5.7mm 5.0 x 6.0mm Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.0mm 5.0 x 5.0mm TM İmplant yerleştirmeyi

Detaylı

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar Genel Bilgiler Bölümümüzde uyguladığımız kapsamlı muayene esnasında; genel sağlık durumunuz ile ve varsa sürekli kullandığınız ilaçlarla ilgili bilgi alınır; genel ağız muayeneniz yapılır, tedaviden beklentileriniz

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

EPİSTAKSİS DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 1. KBB KLİNİĞİ DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 04.10.2011 ACİL TIP KLİNİĞİ ROTASYON SUNUMU

EPİSTAKSİS DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 1. KBB KLİNİĞİ DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 04.10.2011 ACİL TIP KLİNİĞİ ROTASYON SUNUMU EPİSTAKSİS 1. KBB KLİNİĞİ hekiminin sık karşılaştığı durumlardan Epistaksis kulak-burun-boğaz ve acil biridir. Olguların %10 undan azı bu sorun için hekime gelmekte ve bunlarında sadece onda biri hastaneye

Detaylı

Diyabet ve göz sorunları

Diyabet ve göz sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TEMD DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU HASTA EĞİTİM KİTAPÇIKLARI SERİSİ 08 Diyabet ve göz sorunları Diyabet

Detaylı

ÖZELLİKLİ HASTA GRUPLARINA UYGULANACAK BAKIM SÜREÇLERİ PROSEDÜRÜ

ÖZELLİKLİ HASTA GRUPLARINA UYGULANACAK BAKIM SÜREÇLERİ PROSEDÜRÜ 1.AMAÇ: sürdürülebilmesini sağlamaktır. ÖZELLİKLİ HASTA Sayfa No 1/5 Merkezimizde özellikli hasta grubuna dahil hastaların bakım ve tedavilerinin kesintisiz 2. KAPSAM: Özel bakım gerektiren fiziksel, gelişimsel,

Detaylı

ZYGOMA. İmplant. Kemik kaybı durumunda kullanılan özel implantlar

ZYGOMA. İmplant. Kemik kaybı durumunda kullanılan özel implantlar ZYGOMA İmplant Kemik kaybı durumunda kullanılan özel implantlar ZYGOMA Zygoma İmplant İleri derecede rezorbe dişsiz maksillaya sahip olan hastalarda cerrahi ve protetik rehabilitasyon oldukça güç olabilmektedir.

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK VE İLAÇ KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ

AKILCI ANTİBİYOTİK VE İLAÇ KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1/6 1. AMAÇ: Antibiyotik profilaksisi, erken postoperatif dönemde cerrahi alanda meydana gelebilecek enfeksiyonu önlemek amacıyla yapılır. Böylece antibiyotiklerin gereksiz ve uygunsuz kullanımını

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSSİ En ciddi nozokomiyal enfeksiyonlardan biri Morbidite ve mortalite yüksektir. Nozokomiyal SSSİ Tüm HE %0.4 ünden sorumlu. En sık görülen formları: Bakteriyel

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ SUNU PLANI Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik bakım amacı Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Hazırlama Komitesi Şerife Selcen Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü

Detaylı

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi DİYALİZ-MORTALİTE 200 ölüm/1000 hasta-yıl. USRDS-2011 En önemli ölüm nedeni kardiyak hastalıklardır. USRDS -2011:

Detaylı

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından, pankreasımda tümör olduğu

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

Böbrek Naklinde Bazal İmmunsupresyonda Kullanılan Ajanlar

Böbrek Naklinde Bazal İmmunsupresyonda Kullanılan Ajanlar Böbrek Naklinde Bazal İmmunsupresyonda Kullanılan Ajanlar Kalsinörin İnhibitörleri Siklosporin Takrolimus Antiproliferatif Ajanlar Mikofenolat Mofetil / Sodyum Azathiopurine Kortikosteroidler Sirolimus

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

Anestezi ve Termoregülasyon

Anestezi ve Termoregülasyon Anestezi ve Termoregülasyon Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Termoregülasyon Nedir? Isının düzenlenmesi, korunması, ideal aralığa getirilmesi amacıyla vücudun meydana getirdiği

Detaylı

OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM

OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM DENSITY PLATELET GEL ONARICI TIPTA

Detaylı

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem

KOMPARTMAN SENDROMU. Patofizyoloji. KS Nedenleri. Ödem KOMPARTMAN SENDROMU 10.08.2010 Dr.Günay YILDIZ Kompartman Sendromu (KS),damar ve sinir içeren kapalı boşluklarda doku basıncının, perfüzyonu engelleyecek kadar artması sonucu ortaya çıkan hipoksiyle birlikte

Detaylı

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi,

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:.....

Detaylı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ Dr. Lale Sever Intradiyalitik Komplikasyonlar Sık Kalıcı morbidite Mortalite Hemodiyaliz Komplike bir işlem! Venöz basınç monitörü Hava detektörü

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi İçindekiler Bel fıtığı nedir? 4 Bel fıtığı teşhisi nasıl yapılır? 6 Bel fıtığı tedavisi nasıl yapılır? 7 Barricaid için bir aday

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Ar. Gör. Dr. Abdullah Heybeci Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Saime Tuncer Prof.

Detaylı

Hepatik Arter Anevrizması Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Hepatik Arter Anevrizması Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Hepatik Arter Anevrizması Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından, karaciğer ana

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir 01 YÜZEY ÖZELLİKLERİ İmplant uygulaması bir cerrahi müdahale olduğu için akabinde iflamasyon tepki eşlik eder. Bu tepkinin kısa ya da uzun sürmesi kullanılan materyal, implantın konulduğu yer ve üzerine

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:.....

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI

DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI DİYABETİK AYAK ENFEKSİYONLARININ KLİNİK SINIFLANDIRMASI DR. GÜLİZ UYAR GÜLEÇ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TıP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON H. VE KLİNİK MİK. AD- AYDIN UDAİS 2014 Giriş Diyabetin en sık ve ciddi

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU Anabilim Dalı / Klinik Adı: Hastanın Adı, Soyadı: Baba adı: Doğum tarihi: Ana adı: TC Kimlik No: Planlanan girişimin adı: MİRİNGOTOMİ (Kulak zarının çizilmesi) veya VENTİLASYON

Detaylı

KARDİYOLOJİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ HASTA ONAM FORMU

KARDİYOLOJİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ HASTA ONAM FORMU SAYFA NO 1/5 HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:..... Hastaneye Kabul Tarihi:..... Servise Yatış Tarihi:..... Hastalığın Ön Tanısı/Tanısı...

Detaylı

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Kardiyovasküler olaylar tüm dünyada en önemli ölüm nedenidir. İnsan ömrünün uzaması kardiyak sorunu olan

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK

KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK % 3 sodyum klorür sudaki çözeltisi 50 ml, 100 ml, 150 ml ve 250 ml Damar içine (intravenöz) uygulanır. Etkin madde : Her 100 ml çözelti 3.0 gr sodyum klorür Yardımcı

Detaylı