TÜRKİYE DE ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE MODERN SULAMA SİSTEMLERİNİN SULAMA SUYU TASARRUFUNA ETKİLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE DE ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE MODERN SULAMA SİSTEMLERİNİN SULAMA SUYU TASARRUFUNA ETKİLERİ"

Transkript

1 TÜRKİYE DE ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE MODERN SULAMA SİSTEMLERİNİN SULAMA SUYU TASARRUFUNA ETKİLERİ Muhammet TEMEL 1, Dr. Metin TÜRKER 1, Dr. Gürsel KÜSEK 1 1 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ÖZET Türkiye de toprak ve su kaynaklarının etkin kullanılmasında, arazi toplulaştırması ve modern sulama tesisleri içeren projeler önemli yer tutmaktadır.tarım parsellerinin düzenli hale gelmesini sağlayan arazi toplulaştırma projeleri sulama oranlarını, yağmurlama, damla sulama gibi modern sulama tesisleri de sulama randımanlarını artırmaktadır. Bu nedenle, sulamaya açılacak alanlarda arazi toplulaştırma çalışması ile birlikte modern sulama yöntemlerinin tercih edilmesi sulama oranı ve sulama randımanlarını yükseltecektir. Arazi toplulaştırma projeleri ve modern sulama tesisleri, suyun etkin kullanılmasını, tasarrufunu sağlayarak, mevcut kaynaklar ile daha fazla alanın sulanması sağlanacaktır. Anahtar Kelimeler: Arazi toplulaştırması, modern sulama sistemleri, su tasarrufu 1.GİRİŞ Su, canlılığı sürdürmenin en önemli kaynağıdır. İnsanoğlu normal yaşamını sürdürmesi için günde 2 lt su içmek zorundadır. Uygar bir insanın günde lt içme-kullanma suyuna ihtiyacı vardır. Günümüzde su, içme-kullanma yanında enerji üretimi için de kullanılmaktadır. Dünya da üretilen enerjisinin % 19 u sudan karşılanmaktadır. Son yıllarda gündemde sıkça yer bulan benzin yerine CO 2 içermeyen biyoenerji içinde su lazımdır. Ayrıca gıda üretimi için de su gereklidir. Tüm dünyada su kaynaklarının dağılımı dengeli değildir. Su varlığı ve kullanımı kıtasal ve bölgesel olarak farklılıklar göstermektedir. Afrika, Asya ve Amerika kıtlarının pek çok bölgelerinde su kıt miktarlardayken, su açısından zengin olan pek çok ülkede ise su kirliliği ve su yönetimi sorunları vardır. Su kaynakları ile ilgili, miktar, kalite ve yönetim sorunları dikkat çekmektedir. Su ile ilgili sorunlar yaşanırken toprakların da amaç dışı kullanılması, aşınması ve bozulması gibi sorunlarda önemli boyutlara ulaşmıştır. Dünya nüfusu hızla artarken, plansız kentleşme ve hızlı sanayileşme çevre sorunlarını da beraberinde getirmekte, suyun önemini her geçen gün daha da artırmaktadır. 19. Yüzyılda dünya nüfusu 3 kat artarken su kullanımı 6 kat artmıştır. Su kullanımının tetiklediği çevre sorunları da artmıştır Dünya Su Raporuna göre suyun 1/3 ü kötü kullanılmaktadır. Su kalitesi korunmamakta, her geçen gün kirlilik artmaktadır. Küresel iklim değişikliği ve kuraklık ciddi afet olup adaptasyon çalışmaları önem taşımaktadır. Tüm dünyada yeraltı sularının aşırı çekimleri tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Su kıt ve stratejik bir kaynak olup verimli kullanılması zorunluluk arz etmektedir. Su miktarının artırılması için yapılan çalışmalar ümit vaat etmemektedir. Arabistan gibi birçok ülkede deniz suyu arıtılmaktadır. Tuzlu suyun arıtılarak kullanılması ileri teknoloji gerektiren, pahalı bir uygulamadır. Diğer bir hal, hidrolojik çevrime müdahale edilen bulut tohumlaması gibi çalışmalar, hem pahalı hem de doğal yaşama zararlı etkilere sahiptir. Su; İçme-kullanma ve sanayinin ihtiyaçlarının yanında artan nüfusun gıda talebini karşılanmasında önemli bir araçtır. Yapılan çalışmalar, 1 ton buğday üretmek için 1200 m 3 suya ihtiyaç olduğunu, 1 ton soya için 2300 m 3, 1 ton çeltik için 2800 m 3 suya gerek duyulduğu, 1 ton tavuk için 2800 m 3, 1 ton sığır eti için de m 3 suya ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Bugün gıda üretiminin 2/3 ü sulu tarımdan elde edilmektedir. Bu nedenle fazla miktarda ve kaliteli gıda üretimi için tarımda suyun tasarruflu kullanılması gerekmektedir. 1

2 2.TÜRKİYE DE TOPRAK VE SU KAYNAKLARI POTANSİYELİ, KULLANIM DURUMU Ülkemiz 77,95 milyon ha yüz ölçüme sahiptir. Tarım arazisi miktarı 38,56 milyon hektardır (Kaynak :[1]). Tarımsal arazilerimizin 8,5 milyon hektarı ekonomik olarak sulanabilecek alandır. Ancak son teknolojilere göre bunun 10 milyon hektarın üzeri bir değer olduğu düşünülmektedir. Yıllık yağış miktarı 642,6 mm olan ülkemiz su zengini bir ülke değildir. Aksine, kişi başına düşen 1550 m 3 su ile su kısıtı olan bir ülkedir. Ülkemizde bugün itibariyle 98 milyar m 3 yerüstü ve 14 milyar m 3 yeraltı suyu olmak üzere toplam kullanılabilir su miktarı 112 milyar m 3 tür. DSİ 2015 verilerine göre ülkemizde 112 milyar m 3 su potansiyelinin 44 milyar m 3 ü kullanılmakta olup bunun % 73 ü tarımda (32 milyar m 3 ) kullanılmaktadır yılında 112 milyar m 3 rezervin tamamının işletmeye alınması durumunda da % 64 ünün tarımda kullanılacağı tahmin edilmektedir (Çizelge 1). Çizelge: 1. Suyun Ülkemizde ve Dünyada Sektörel Kullanımı Dünyada Ülkemizde Sektör Adı Oran % 2014 milyar m3 Oran % 2023 milyar m3 Oran % Sulama İçmesuyu Sanayi Toplam Kaynak:[12] Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de su, en fazla tarımsal sulamada kullanılmaktadır. 3.ÜLKEMİZDE SULAMAYA AÇILAN ALANLAR VE SULAMA SUYU YÖNETİMİ Ülkemizde toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesinden sorumlu kurumların başında DSİ Genel Müdürlüğü ve Belediyeler ile İl Özel İdareleri (mülga KHGM) gelmektedir. DSİ Genel Müdürlüğü genelde 500 lt/sn üzerindeki su kaynaklarının geliştirilmesinde, kullanılmasında çalışmaktadır. Belediyeler ve İl Özel İdareler 500lt/sn altındaki su kaynaklarının geliştirilmesinde, kullanılmasında çalışmaktadır. (Çizelge 2). Son yıllarda Arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetleri yapan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü (TRGM) de zorunluluk arz eden alanlarda kapalı sulama sistemlerinin toplulaştırma ile birlikte yapılması çalışmalarına başlamıştır. Türkiye de 1950 den bu yana DSİ ve Mülga KHGM tarafından değişik ölçeklerde 9000 in üzerinde sulama projesi tamamlanmış ve devlet tarafından yaklaşık 4,9 milyon hektar alan sulamaya açılmıştır. 1 milyon hektar da halk sulamaları dikkate alındığında 5,9 milyon hektar alan sulanmaktadır. Çizelge:2. Ülkemizde Sulamaya Açılan Alanlar (2011) Sulama Alanları Milyon (ha) Oran (%) DSİ Sulama Alanları 3,7 60 Mülga KHGM 1,3 21 Halk Sulamaları 1,0 19 Toplam 5,9 100 Kaynak: [13] Sulama yönetimi açısından ülkemizde bütüncül bir uygulama bulunmamaktadır. Devlet tarafından inşa edilen sulama tesisleri ya devlet tarafından işletilmekte ya da Sulama Birliği, Sulama Kooperatifi, Kalkınma Kooperatifleri, Köye Hizmet Götürme Birliği, Belediye ve Köy tüzel Kişiliği gibi organizasyonlara devredilmektedir. 2

3 1990 lı yıllara kadar özellikle DSİ tarafından inşa edilen ve işletmeye açılan tesisler DSİ tarafından işletilirken, 1993 sonra bu tesislerin işletme, bakım ve yönetim sorumlulukları faydalananların kurdukları su kullanıcı organizasyonlarına devredilmiştir. Ancak, bugüne kadar devir çalışmalarından beklenen faydalar sağlanamamıştır. 4.ÜLKEMİZDE SULAMA SUYU KULLANIMI İLE İLGİLİ SORUNLAR Bugün itibariyle gerek DSİ, gerekse Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) tarafından işletmeye açılan 9000 in üzerinde sulama tesisi bulunmaktadır. Bunların % 80 i baraj, gölet, elektro pompaj ve regülatör gibi yerüstü suyu sulama tesisleri oluştururken % 20 sini de yer altı suyu (YAS) pompaj tesisleri oluşturmaktadır. Mülga KHGM tarafından inşa edilen ve işletmeye açılan sulama tesislerinde izleme ve değerlendirme çalışması yapılmazken, DSİ tarafından inşa edilen ve işletmeye açılan 3,7 milyon hektar alanda, 1000 hektardan büyük sulama tesisleri, yıllık olarak DSİ tarafından izleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Büyük ölçüde Sulama Birliği, Sulama Kooperatifi ve Belediyelerce işletilen büyük ölçekli sulamalarda sulama oranı, sulama randımanı, su ücreti tahakkuk/tahsilat oranı, sulanan bitki deseni, verim ve üretim değerleri gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmeler bizlere önemli bilgiler vermektedir. Yapılan yıllık değerlendirmelere göre sulama oranı, iyi işletilen tesislerde % 66 iken, iyi işletilemeyen tesislerde % 33 lere kadar düşmektedir. Sulama randımanı % 45 lerdedir. Görüleceği gibi, sulama oranları ve randımanları düşüktür. Bunda sulama şebekesi ve parsel yapısı ile ilgili sorunlar olmak üzere 2 temel sorun önemli rol oynamaktadır. - Mevcut durumda sulama tesislerinin büyük bir kısmının (% 87,2) (Kaynak: [11]) açık kanal ve klasik sulama sistemleri olarak inşa edilmesi suyun tarlaya kadar ulaştırılmasındaki iletim kayıplarının (buharlaşma ve sızma) fazla olmasına yol açmaktadır. Sulama tesislerinin yarısının 40 yaşın üzerinde olması, bakım onarım ihtiyaçlarının yenileme boyutlarında olması kayıpları daha da artırmaktadır. - İşletme ve parsellerle ilgili sorunlar da su ve tüm girdilerin verimli kullanılmasını engellemektedir. Ülkemizde işletme başına düşen arazi miktarı düşük (ort. 61 da), ortalama parsel büyüklüğü düşük (11 da), Araziler çok parçalı ve dağınıktır (ort. 5,4 parça). Mevcut parsellerin % 50 den fazlasının yasal yolu yoktur. % 50 den fazlasının da doğrudan suya erişim imkânı bulunmamaktadır. Bu nedenle de parsel şekilleri tarımsal mekanizasyonun ve sulamanın ihtiyaçlarına cevap vermemektedir. 5.SULAMADA SU KULLANIM ETKİNLİĞİNİ ZORUNLU KILAN NEDENLER Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de İçme kullanma ve sanayinin su taleplerindeki aratan baskısı ve suyun en fazla tarım sektöründe kullanılması, 2023 projeksiyonunda diğer sektörlerin ilave taleplerinin de tarımdan karşılanması zorunluluğu ile küresel iklim değişikliğiyle su açığının bulunduğu birçok alanda, özellikle tropikal ve yarı tropikal bölgelerde su varlığında azalmaların beklenmesi mevcut su kaynaklarının verimli kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Küresel iklim değişikliklere uygun senaryolar üretmek, hazırlıklı olmak ve önlemler almak gerekmektedir. Havzalarda yüzey su miktarında azalma 2030,2050,2100 %20, %35, %50 Bitki su ihtiyacında Artış 2030,2050,2100 %10, %15, %30 Yapılan araştırmalar İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgelerinin 2020 sonrası sıcaklık artışından öncelikle etkileneceğini göstermektedir (Kaynak: [9]) yılında UNDP tarafından yapılan ülkemiz ile ilgili bir çalışmada ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Örneğin Gediz ve Büyük Menderes Havzalarında 2030 yılında yıllık ortalama sıcaklıkta 1.2 o C lik bir artışın, yağış miktarında % 5 lik bir 3

4 azalmaya, 2050 yılında ise yıllık ortalama sıcaklıkta 2 o C lik bir artışın, ortalama yağış miktarında % 10 luk bir azalmaya yol açacağı tahmin edilmektedir. Küresel iklim değişikliğini ve sektörlerin artan su taleplerini durdurmak imkansızdır. Bu durumda su ve toprak kaynaklarının verimli kullanılması ile su tasarrufu sağlayacak tedbirlerin alınması önem taşımaktadır. Sulamada kullanılan suyun verimli kullanılması ve su tasarruf sağlanması önem taşımaktadır. Tarım alanlarının sulamaya açılmasında, arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin (TİGH) birlikte yapılması, modern sulama sistemlerinin tercih edilmesi gerekmektedir. 6.ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE SU KULLANIMINA ETKİLERİ Arazi toplulaştırması; ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanmış tarım arazilerinin birleştirilerek; sulama, drenaj, ulaşım, arazi tesviyesi, toprak ve su kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılmasının sağlanması ve kırsal yerleşimin gerektirdiği çeşitli hizmetlerle birlikte planlaması ve uygulanması işlemidir. Arazi toplulaştırması, her ortamda, her koşulda aynı önlemlerin uygulandığı değişmez bir yöntem değildir. Uygulama bölgesinin beklenti ve koşulları ile izlenen politikalar, arazi toplulaştırmanın o yöre için amacını belirler. (Kaynak: [3]) Arazi toplulaştırması uygulama açısından dar ve geniş anlamda tanımlanabilmektedir. Dar anlamda arazi toplulaştırması, bir çiftçi ailesine ait dağınık, küçük arazi parçalarının ve hisselerinin bir araya getirilerek, en/boy oranları arasında belli uyum sağlanarak düzgün şekiller halinde birleştirilmesidir. Bu şekilde yapılan toplulaştırma daha ucuz ve daha az zamana ihtiyaç göstermesine rağmen üretimin artırılmasında tek başına fazla etkili olamamaktadır. Geniş anlamda arazi toplulaştırması, tarımda üretimin artırılması ve tarım sektörünün geliştirilmesi amacıyla, tarımsal yerleşim alanlarında kişi veya işletmelere ait, toprak muhafaza, sulama ve tarımsal üretim tekniklerinin uygulanmasını zorlaştıracak derecede parçalanmış, dağılmış, şekilleri bozulmuş tarım arazilerinin bir araya getirilerek, düzgün şekiller halinde birleştirilmesi ile çiftçi ailesinin yaşam düzeyini yükseltecek teknik, ekonomik ve sosyal yönden gerekli tedbirleri almaktır. [6] Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde arazi toplulaştırmanın asıl hedefi, sulama yatırımları ile birlikte tarımsal altyapı hizmetlerini yeniden düzenleyerek, daha az zaman, işgücü ve sermaye kullanarak, teknolojik üretim faktörlerinden en iyi biçimde yararlanmak, tarımsal üretimi ve tarımsal işletme karlılığını artırarak, kırsal kesimdeki nüfusun hayat standardını yükseltmektir. Almanya, Hollanda gibi gelişmiş pek çok Avrupa ülkesinde arazi toplulaştırmasına özel kanunlarla başlanmış ve uygulamalarda çok önemli başarılar elde edilmiştir. Her ülkenin kendi özellikleri ve imkânlarına has arazi toplulaştırma uygulamaları vardır. Arazi toplulaştırması teknik özellikleri kadar aynı zamanda sosyal özelliği ağır basan uygulamalardır. Bu nedenle arazi toplulaştırmasının başarısında faydalanan insanların yaşam biçimleri, beklentileri ve katılımları da önem taşımaktadır. Son yıllarda ülkemizde arazi toplulaştırması başta sulama yatırımları olmak üzere kamu yatırımlarında yatırımların hızlandırılması ve yatırım maliyetlerinin azaltılması için de önemli bir araç olarak görülmeye başlamıştır. Özellikler sulama yatırımlarında toplulaştırmanın yatırım maliyetlerinde % 40 lara varan oranlarda tasarruf sağlaması, kamulaştırma yerine kesinti payları ve hazine arazilerinin yatırım giderlerinin karşılanmasında doğrudan kullanılması gibi nedenler arazi toplulaştırmasının sulama projeleri ile birlikte yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Nitekim, başta GAP olmak üzere tüm sulama projelerinin (KOP-DAP) toplulaştırma ile birlikte yürütülmesi kararı alınmış olup çalışmalar devam etmektedir. Ülkemizde başta miras hukuku olmak üzere çeşitli nedenlerle, tarım toprakları küçük parçalara bölünmüş ve dağılmış, verimliliği, kârlılığı oldukça azalmıştır. Sulama ve mekanizasyon gibi modern tarım teknikleri ile planlı üretimi olumlu yönde etkileyen faktörlerin uygulama imkânları yetersiz kalmakta, işgücü, sermaye ve üretim kayıplarının artmasıyla birlikte, tarımsal üretimi de olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum, tarım sektöründe üretim yetersizliğine, ilginin azalmasına ve hatta köyden kente göçe neden olmaktadır. 4

5 Tarımsal üretim yapılabilir alanların sınırlı olması nedeniyle artan nüfusun gıda ihtiyacı ancak birim alandan elde edilen verimin artırılması ile sağlanabilecektir. Verim artışı ise, tarımsal altyapının iyileştirilmesinin yanında, kaliteli girdi ve uygun teknoloji kullanımı ile mümkündür. Arazilerin küçük, parçalı ve dağınık olması, sulama şebekesi ve ulaşım ağından yeterince faydalanmayı engellediği gibi, sulama işletmeciliğini zorlaştırmakta, toprak ve su kaynaklarından beklenen faydaların elde edilmesini güçleştirmektedir. Bu nedenle ekonomik olarak üretime imkân vermeyecek şekilde parçalanmış tarım arazilerinin bir araya getirilmesi ve altyapı hizmetlerinin de birlikte yapılması ancak arazi toplulaştırması ile mümkün olabilecektir. Ülkemizdeki tarım işletmeleri yeterli büyüklüklerde değildir. Çiftçi bazındaki işletmelerin işledikleri arazi miktarları az, birbirinden uzak, çok sayıda parçalardan meydana geldiği için, üzerinde düzenli işletmeler kurulamamakta ve mevcut durumuyla istenilen üretim artışı sağlanamamaktadır. Kırsal kesimde yaşayan nüfus baskısının gün geçtikçe artması ve miras hukukunda parçalanmayı önleyici hükümlerin olmaması nedeniyle, tarım topraklarımız parçalanarak, tarım işletmelerimizin sayısı artmış ve tarımsal nüfusumuzun fazlalığı, verimliliği düşürerek, ürün maliyetini yükseltmektedir. Ayrıca, bu arazilere, ulaşım ve sulama sistemi gibi altyapı hizmetlerini de götürmek oldukça zordur [2] Arazi Toplulaştırmasını Gerektiren Nedenler Arazi toplulaştırmasını gerektiren nedenler, arazi parçalanmasının meydana çıkardığı olumsuz sonuçlardır. Parçalanmanın etkileri göz önüne alınırsa, toplulaştırmanın nedenleri ortaya çıkar. Bunlar; - Arazi parçalanmasının tarım işletmelerindeki üretimi ve verimliliği engelleyecek derecede artmış olması, - Parsellerin, toplulaştırma alanındaki araziler üzerinde gerekli tarla içi geliştirme hizmetlerinin yapılmasını engelleyecek derecede küçülmüş veya şekillerinin bozuk olması, - Toplulaştırma alanındaki parsellerin genelinde tamamının mevcut servis yolları, sulama ve drenaj kanallarından yararlanamaması, - Sulama, toprak muhafaza veya devlet yolu gibi projelerin gerektirdiği yeni kanal ve yollarla parsellerin daha da parçalanması, - Topoğrafik durum nedeniyle proje alanında parsel sınırlarına bağlı kalmaksızın arazi tesviyesini gerektirmesi, - Arazi maliklerince istek ve talebin olması ile yeterli muvafakatin sağlanması veya zorunluluğun bulunması. Ülkemizde 1961 yılında başlayan ve bugüne kadar Mülga KHGM tarafından zor koşullarda ve yetersiz olanaklarla yapılmaya çalışılan arazi toplulaştırma çalışmaları belli bir düzeye gelmiştir. Çiftçi ile yapılan görüşmeler, kuruma yapılan müracaatlarda ve uygulamalarda bazı sonuçlar elde edilmiştir. Bunlar kısaca şöyledir. - Ülkemizde bu güne kadar uygulanan toplulaştırma projelerinde parsellerin % 100'e yakın kısmı sulama kanalına, yola ve yüzey tahliyeye doğrudan doğruya bağlanmıştır. Başka bir deyişle her parselin yolu, kanalı ve tahliyesi bulunmaktadır. Bu suretle toplulaştırması yapılan sahalarda sulama oranları % 90 lara, sulama randımanları % 85'lere kadar çıkarılabilmiştir. - Uygulanan arazi toplulaştırma projelerinin mutlaka tarla içi geliştirme hizmetleriyle birlikte uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. Sulama projelerinin arazi toplulaştırma yapılarak planlanması ve inşaatı daha kolay olmakta ve kamulaştırma sorunu yaşanmamaktadır. Ayrıca projelerin yatırım giderlerinde önemli düzeyde bir tasarruf sağlanmaktadır. - Her proje sahasında yapılan tarımsal altyapı yatırımları modern tarım tekniklerinin uygulanması imkanları sağlanmış, çiftçilerin birim alandan aldıkları ürün miktarında ve kalitesinde artış meydana gelmiştir. Ayrıca işletmelerin tarımsal girdi masrafları azalmıştır. - Proje sahalarının tarla içi yolları ile yerleşim merkezine bağlantı yolları kum-çakıl stabilize malzemesi ile kaplanmak suretiyle her mevsimde tarımsal faaliyetlerin yapılmasına imkan verilmiştir. Çiftçilerin işletme masrafları azalmıştır. - Toplulaştırma yapılan bölgelerde, toplulaştırmanın faydaları çiftçiler tarafından gözle görüldükten sonra toplulaştırma istekleri devamlı artmıştır. Örnek bir köyde çalışmaları gören çiftçiler uygulamanın kendilerine de yapılmasını istemekte böylece yeterli muvafakatın alımı kolaylaşmaktadır. 5

6 - Son yıllarda gerek çiftçilerden gerekse kamu kuruluşlarından çok istek gelmektedir. Bunun için projeli tarımsal alt yapı hizmetlerini de birlikte yürütecek büyük kapasiteli projelere yönelinmiştir. - Çiftçiler arasında meydana gelen sınır sorunları ve arazi kullanımları gibi sosyal problemler ortadan kalkmış ve mahkemelerde ki aşırı yığılmalar azalmıştır. Arazi toplulaştırmasının modern sulama sistemleri ile birlikte inşa edilmesi yatırımlarda fiziki azalmalarla birlikte su kullanımlarında da önemli tasarruflar sağlanabilmektedir. Toplulaştırma ile yöre halkının sulama suyundan %100 e varan oranlarda faydalanması sağlanmaktadır. Son yıllarda yapılan projelerde iletim kayıplarının en az olduğu kapalı iletim yapıları projelenmekte ve uygulamaktadır. Örnek; Karaman ili Kisecik Kasabasında birlikte uygulanan sulama ve toplulaştırma projesinde önemli kazanımlar sağlanmıştır. Öncelikle toplulaştırma öncesi 1.61 ha olan ortalama parsel büyüklüğü toplulaştırma sonrası 3,61 ha olmuştur. Böylece parsel büyüklükleri artarken su kullanımında da ciddi oranlarda tasarruflar sağlanmıştır. Proje öncesi açık kanal iletim yapısına sahip alanda sulama kanalına doğrudan erişim % 61 iken her parsel için suya erişim, toplulaştırma ve modern sulama şebekesi ile %100 e ulaşmıştır. Toplulaştırma öncesi yeraltı kuyularının su çekimleri toplam m 3 /yıl iken modern sulama sistemlerinin arazi toplulaştırması ile birlikte kullanılması sonucunda bu değer m 3 /yıl seviyesine düşmüştür (Çizelge 3). Kapalı sulama sistemine geçişle %34 su tasarrufu elde edilirken altyapının düzenlenmesi (arazilerin toplulaştırılması) ve basınçlı sulama sistemine geçilmesiyle %64 su tasarrufu sağlanmıştır. [14] Çizelge 3. Karaman Merkez Kisecik Beldesi Toplulaştırma ve Sulama Projesi Y Debi Yıllık Çalışma Tasarruf Proje Alanı dekar Kuyu (ad.) Su Çekimi Yıl (lt/sn) Saati Oranı (%) 1 Açık kanal Sulama Sistemi Kapalı Sulama Sistemi Toplulaştırma+Kapalı 2010 Sulama Sistemi Toplulaştırma ve Kapalı Sulama Projesi ile sağlanan Toplam Su Tasarrufu 64 Örnek; Eskişehir İli Alpu İlçesine bağlı Beyazaltın mahallesinde uygulanan arazi toplulaştırma ve TİGH işinde, 16 kuyunun suladığı yaklaşık 9200 da arazide TRGM tarafından uygulanan proje sonrası yapılan incelemede; - Sulama oranı arttı. Sulanamayan alan kalmadı. - Kuyu debileri ve çalışma saatleri azaldı. - Kuyuların işletme debileri (45 lt/sn den 30 lt/sn lere düşürüldü.) - Daha az enerji ile aynı alan daha iyi sulanmaya başladı. 6

7 - Verimler arttı, ürün çeşitliliği arttı. - Arazi bedelleri ve kira bedelleri 3 kat arttı, araziler kıymetlendi yatırımcılar geldi. - Tüm parseller suya ve yola erişir hale geldi. - Kapalı şebeke ile arazi kayıpları azaldı. (Su dağıtım ağı, 5,8 km/da dan 3,4 km/da a indi.) - Su iletim randımanı % 100 lere ulaştı. - Tarlalara ulaşım sorunu çözüldü, komşu anlaşmazlıkları bitti. - Arazinin işlenmesinde % 10 daha az yakıt kullanılmakta. - Sulama işçiliği azaldığı görüldü. (Kaynak: [18] Ülkemizde 1980 yılına kadar su kaynaklarının planlanmasında temel hedefler, sektörel bazda belli bir ihtiyacın karşılanması doğrultusunda su kaynağının geliştirilmesi ve suyun neden olduğu zararların önlenmesine yönelik sistemlerin tasarımı şeklinde gelişmiştir. Konya da yılda ortalama 1 milyar 500 milyon metreküp su, tarım, sanayi ve içme suyu olarak kullanılmaktadır. Bunun 500 milyon metreküpünün vahşi sulamada kullanıldığı kabul edilen suyun, yağmurlama sulama dönüştürülmesi ile önemli bir tasarruf sağlanacağı öngörülmektedir. Bilinçli ve kontrollü sulama yapılması ile 500 milyon metreküp su yağmurlama ile, salma sulamaya oranla iki kat alan sulanabilmektedir. (Salma sulama ile yağmurlama sulama arasındaki verim farkı % 45-50). Damla sulamada mukayese çok daha çarpıcıdır. 100 birim salma suyun gördüğü görevi damla sulamada 5 birim su ile tamamlamak mümkündür. Görüleceği üzere 20 kat fark söz konusudur. Arazi toplulaştırması denilince ilk akla gelen parçalanmış arazilerin birleştirilmesidir. Bunun yanında arazi toplulaştırmasının, sosyo-ekonomik ve alt yapıyı düzenlemek, çiftçinin köyde yaşamasını teşvik etmek gibi görev ve faydaları da vardır. Arazi toplulaştırması projelerinin altlıkları hazırlanırken sulama alışkanlıkları ve varsa sulama sistemine ilişkin verilerde dikkate alınmaktadır. Yöre halkının sulama suyundan %100 e varan oranlarda faydalanması sağlanmaktadır. Son yıllarda yapılan projelerde iletim kayıplarının en az olduğu kapalı şebekeler projelenmekte ve uygulamaktadır. Arazi toplulaştırma projelerinde blok planları hazırlanırken bölgenin ekilebilir bitki cinsleri ile toprak analizleri sonucunda elde edilen bünye ve infiltrasyon sonuçları dikkate alınarak, blok genişlikleri hesaplanmaktadır. Sulanamayacak alan bırakılmamaya çalışılmaktadır. Bu sayede blok içerisindeki parsellerin tamamının hem yola hem de sulama suyuna ulaşımları sağlanmaktadır. Bu sayede sulama oranı %100 e kadar artabilmektedir. Tarımsal altyapıyı düzenlemek ve çiftçimize ekonomik anlamda tarım yapabileceği ölçekte parseller sağlamak gibi sosyal faydalarının yanında su, enerji ve yakıt tasarrufu da sağladığı görülen arazi toplulaştırma çalışmaları ile sulama projelerinin birlikte düşünülmesi ve planlanması gerekmektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının değişik birimleri arazi toplulaştırması, modern sulama sistemlerinin teşviki ve çiftçi örgütlenmeleri konularında her türlü proje ve desteği sağlamaktadır. 7.MODERN SULAMA SİSTEMLERİNİN SU TASARRUFUNA ETKİLERİ Sulamada esas, bitkinin doğal yollarla alamadığı suyun bitkinin istediği zaman da ve en uygun metotla bitkiye verilmesidir. Topraktaki suyun, azı da, fazlası da bitki için zararlıdır. Az su, verim ve üretim kayıplarına fazla su da taban suyunun yükselmesine, çoraklaşma ve tuzlanmaya dolayısı ile verim kayıplarına neden olmaktadır. Sulamadaki esas yaklaşım, bitkinin ihtiyacı olan suyun kök bölgesine yakın toprakta depolanması temeline dayanmaktadır. Topraklar suyu karakterlerine bağlı olarak belli miktarlarda tutabilirler. Bu nedenle kapasitesi üzerinde su verilmesi halinde derine sızacak ve yararlanılamayacaktır. Sulamadaki su kaybının diğer büyük bileşeni buharlaşma ile oluşan miktarlardır. Sulama suyuna en çok ihtiyaç duyulan zamanları aynı zamanda güneşlenmenin etkisinin de en büyük olduğu zamanlara denk gelmektedir. Sulama sistemleri ile taşınan sular büyük miktardaki alanların sulanmasını sağlanmaktadır. Bir şekilde tarla başına iletilen suların bitkiye verilmesi biçimi şebekeye, bitkiye, toprağa, topoğrafyaya bağlı olarak değişiklikler göstermektedir. Bunlar, genel olarak salma sulama, yağmurlama ve damla sulama yöntemi olarak adlandırılmaktadırlar. Salma sulama yönteminde açıktan verilen sularda sızma ve buharlaşma 7

8 kaybı çok yüksektir. Su uygulama randımanı çok düşüktür. Yağmurlama sulama sisteminde su, başlıklar vasıtası ile verilmektedir. Derine sızma nispeten az buharlaşma kayıpları yine belirli bir miktara ulaşmaktadır. Damla sulama sisteminde ise su, damlatıcılar ile bitki kök bölgesine verilmektedir. Sızma ve buharlaşma kayıpları en az düzeydedir. Kıyaslamak açısından genel bir yaklaşımla, örnek bir sulama sahasında, yüzey sulama (salma) sistemleri ile m3/ha su kullanılırken yağmurlama sistemi ile 6900 m3/ha, damlama sulama ile de m3/ha su kullanılmaktadır. Yağmurlama ve damla gibi modern sulama sistemleri üretim girdilerinde önemli tasarruf sağlarken verimin de artmasını sağlamaktadır. Yapılan araştırmalar modern sulama sistemlerinin, sulama yöntemi ve sulana bitkinin özelliklerine bağlı olarak % oranlarında su tasarruf sağlarken enerjide % 40, gübre kullanımında % 50, ilaç kullanımında % 30 tasarruf sağladığını göstermektedir. Çizelge 4. Basınçlı sulama yöntemlerinde Salma sulamaya göre su tasarrufu ve verim artışı Bitki Damla Sulama Yöntemi Yağmurlama Sulama Yöntemi Sulama Suyu Verim Artışı (%) Sulama Suyu Verim Artışı (%) Buğday Tasarrufu (%) - - Tasarrufu (%) Mısır Pamuk Şeker Pancarı Kiraz Kaynak [15] 8.ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE MODERN SULAMA SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR Ülkemizde arazi toplulaştırması çalışmalarına 1961 yılında Mülga Toprak-Su Genel Müdürlüğünce Konya da başlanmıştır yılından sonra da Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce ülke genelinde çalışmalara devam edilmiştir. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü nce ise toplulaştırma çalışmalarına 1990 yılında Şanlıurfa ilinde başlanmıştır yılında Köy hizmetleri Genel Müdürlüğü kapatılmış, görevleri il özel İdarelerine devredilmiştir yılında 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun da değişiklik yapılarak arazi ihtiyacı olan Kurumlara Özel Arazi Toplulaştırması yetkisi verilmiştir. Ancak bugüne kadar bu yetki yalnızca DSİ tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde birden fazla kurum toplulaştırma yapabilmektedir. Diğer taraftan Kanun gereği arazi toplulaştırma projelerinin başlatılmasında ve sonuçlandırılmasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkindir. Diğer Kurumlar arazi toplulaştıma projelerinde GTHB ile işbirliği yapmak durumundadırlar. Ülkemizde arazi toplulaştırma çalışmalarına 2003 yılından sonra hız verilmiştir Yılları arasında (41 yıl) hektar alanda toplulaştırma yapılırken Yılları arasında (12 yıl) hektar arazi toplulaştırılmıştır. Böylece Mülga Toprak-su, Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü olarak toplam hektar alanın toplulaştırması tamamlanmıştır (Çizelge 5). GAP Eylem Planı ( ) kapsamında GAP illerinde DSİ Sulama projelerine paralel olarak yaklaşık yerleşim biriminde hektar alanda Arazi Toplulaştırması yapılması görevi Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Çalışmalar tamamlanmak üzeredir. TRGM nce, GAP kapsamında ha, GAP dışındaki sahalarda ha olmak üzere toplam ha alanda çalışmalar devam etmektedir. 8

9 Çizelge 5. Arazi Toplulaştırması yapılan alanların Kurumlara göre dağılımı Kurum Yıl Toplulaştırma Alanı (ha) Mülga Toprak-Su Genel Müdürlüğü Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Toplam Toplulaştırılan Alan (ha) Kaynak: [16] Bugün itibariyle 24.5 milyon ha tarım alanının varlığının kabul edildiği ülkemizde, Uygu fotoğrafları ve son teknolojiler kullanarak yapılan bir çalışma sonucu sulu ve kuru toplam 14 milyon hektar alanda toplulaştırma yapılabileceği hesaplanmıştır. 8,5 milyon ha ekonomik sulanabilir alanın 5.9 milyon hektarının sulamaya açıldığı dikkate alındığında geride kalan kısmen inşaatları başlatılmış veya inşa edilecek yaklaşık 2,6 milyon hektar alanda toplulaştırmanın sulama projelerine paralel olarak kısa vadede yapılması gerekmektedir. Orta vadede ise toplulaştırmasız ve açık kanal olarak inşa edilen ve sulamaya açılan 4.2 milyon hektar alanında sulama sisteminin revizyonu ile birlikte (modern sulama sistemi) toplulaştırılması önem taşımaktadır. Ayrıca uzun vadede sulanabilecek alanların dışındaki 5.5 milyon hektarlık kuru tarım alanlarımızda da, arazi maliklerinin de desteği ile katılımcı toplulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. 9.SU TASARRUFU, SULAMA DESTEKLEMELERİ Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı son yıllarda önemle üzerinde durulan konulardan birisi olmuştur. Ulusal ve uluslararası birçok kurum ve kuruluş, doğal kaynakların özellikle de su ve toprağın kısıtlı olduğu, giderek kirlenme ve amaç dışı kullanımı sebeplerden dolayı tükendiği, elden çıktığını gözlemleyerek çeşitli önlemler almaya başlamışlardır. Bakanlığımız, su kaynaklarının aşırı ve amaç dışı kullanımını önlemek, suyun daha etkin ve tasarruflu kullanılmasını sağlamak amacıyla Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programını kapsamında sulama yatırımlarına hibe desteği vermektedir. - Ekonomik Faaliyetler Kapsamındaki Sulama Yatırımları: Bakanlığımız, kamu kurumlarınca yapılmış cazibeli açık kanallı sulama tesislerinin kapalı ve basınçlı sulama şebekelerine dönüştürülmesine yönelik rehabilitasyon projelerine 2013 yılı sonuna kadar hibe desteği vermiştir. Bu kapsamda destek verilen 629 proje ile da alanda modern sulama yapılmaktadır. - Makine- Ekipman Alımlarının Desteklenmesi Programı: Ayrıca çiftçilerimizin parsellerinde modern sulama yapabilmeleri için gerekli sulama ekipmanları almaları ve tesis kurdurmalarında da aynı kapsamda hibe desteği verilmektedir yılı sonuna kadar bu kapsamdaki 8125 adet projeye destek verilerek ha alan modern sulama tesisine kavuşturulmuştur. Karşılıksız hibe desteği oranları toplu sulama sistemlerinde % 75, bireysel tesislerde % 50 dir.(kaynak: [17]) 10.SONUÇ VE ÖNERİLER Hızlı nüfus artışı ve sanayileşmeye bağlı olarak suya olan talepler her geçen gün artmaktadır. Bugünkü kullanımlar dikkate alındığında en fazla su kayıplarının tarımda olması nedeniyle en fazla su tasarrufunun da sulamada yapılabileceği görülmektedir. Sulama da su tasarrufunun sağlanabilmesi için açık kanal yerine yağmurlama ve damlama gibi su tasarrufu sağlayan sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Yeni veya yeniden yapılan modern sulama tesislerinin arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile beraber yapılması projeden beklenilen faydayı, su tasarruru ile birlikte daha iyi sağlayacaktır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de su en fazla tarım sektöründe (%73) kullanılmaktadır. Bu nedenle şu anda olduğu gibi gelecek dönemde de en fazla su tasarrufu tarım sektöründen sağlanabilecektir. Tarım sektöründe su tasarrufu tarla içinde modern sulama sistemlerinin kullanılmasının yanında iletim yapılarının da modernizasyonunu gerektirmektedir. Ülkemizde sulama şebekelerinin büyük bir kısmı açık kanal sulama şebekesidir. Açık kanal sulama şebekeleri inşa edilirken kanal güzergahları topoğrafyaya (kota) uygun şekilde belirlenmekte ve bu alanlar kamulaştırılmaktadır. Bazen yedek ve tersiyer kanallar, maliyeti düşük tutmak adına, çoğu zaman tarla 9

10 sınırlarını izleyerek inşa edilebilmektedir. Bunun sonucunda sulamadan faydalanamayan veya parçalı araziler ortaya çıkmakta ve su hakkı yüzünden komşu parsel sahipleri bir birine düşman olmaktadır. Bu ve benzeri sorunları çözümlemek, tarımsal altyapıyı düzenlemek ve çiftçimize ekonomik anlamda tarım yapabileceği ölçekte parseller sağlamak için sulamanın arazi toplulaştırması ile birlikte düşünülmesi ve planlanması gerekmektedir. Su sarfiyatının en aza indirgemek için; su iletim randımanını artırmak için kapalı sistemlerin tercih edilmesi, su uygulama randımanını üst düzeye taşımak için, damla sulama, yağmurlama sulama gibi modern sulama yöntemlerinin kullanılması, işletim kolaylığı ve maliyetlerin azaltılması için basınçlı, otomasyonlu, kontrollü sulama tesislerin kullanılması gerekmektedir. Aynı zamanda sulamada ki büyük masraflardan birisi olan enerji maliyetlerini azaltmak için doğal enerji kaynaklarından yararlanılmalıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arazi toplulaştırması, modern sulama sistemlerinin teşviki ve çiftçi örgütlenmeleri konularında her türlü proje ve desteği sağlamaktadır. KAYNAKLAR [1]Tarım Alanları; TUİK (Erişim: Eylül 2015) [2]Arıcı, İ., AB Tarım Politikasına Uyumda Yapısal Sorunlar Tarihli Cumhuriyet Gazetesi. [3]Demirel, Z., Arazi Toplulaştırma, Yıldız Teknik Ünv. Yayını 99001, İstanbul [4]DPT,2001. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi.8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara. [5]FAO, Food and Agriculture Organization. ( [6]Takka, S., Arazi Toplulaştırması. Kültürteknik Derneği Yayınları No:1 Ankara [7]TRGM Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Faaliyet Sonuçları Raporu ( [8]TRGM Tarım Reformu e-bülten ( [9]Türkeş, M., Sümer, U. M. ve Çetiner, G Küresel iklim değişikliği ve olası etkileri, Çevre Bakanlığı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Seminer Notları (13 Nisan 2000, İstanbul Sanayi Odası), 7-24, ÇKÖK Gn. Md., Ankara [10]Water and DSI, th World Water Forum, Istanbul, Türkiye. [11]DSİ web sitesi 2011 yılı sulama tesilerinde kanal tipleri ve uzunlukları [12] (Erişim: Eylül 2015) [13] (Erişim: Eylül 2015) [14] TRGM, Karaman Merkez Kisecik Beldesi Toplulaştırma ve Sulama Projesi dosyası [15] TAGEM- Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüleri Araştırma Sonuçları 2008 [16] TRGM 2014 [17] TRGM (Erişim: Eylül 2015) [18] TRGM, Eskişehir Alpu Bozan Arazi Toplulaştırma ve Sulama Projesi dosyası 10