Mitoloji, zaman zaman Türkçe de söylenbilim veya söylencebilim olarak da adlandırılmıştır.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mitoloji, zaman zaman Türkçe de söylenbilim veya söylencebilim olarak da adlandırılmıştır."

Transkript

1 BÖLÜM 1 1. MİTOLOJİ 1.1. Tanımı Yunanca; mitologia (µυθολογία), mithos (µυθος) yani söylenen ya da duyulan söz ve logos (λογος) yani konuşma kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Eski Yunan da geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla Batı dillerinde efsane anlamı kazanmıştır. Çağdaş kullanımda, mitoloji ya belirli bir din veya kültürdeki mitlerin bütününü tanımlar (örneğin: Yunan mitolojisi, Türk mitolojisi, Hint Mitolojisi) ya da mitlerin incelenmesi, yorumlanması, toplanması (belki yeniden oluşturulması) ve benzeri çalışmaları içeren bilgi, bilim dalını tanımlar. Mitoloji, Concise Oxford English Dictionary de; a) Mitlerin, özellikle de belirli bir dinî veya kültürel geleneğe ait olanların, bir bütünü, b) Yaygın anlamda benimsenmiş fakat abartılmış veya kurgusal bir hikâyeler veya inançlar kümesi, c) Mitlerin incelenmesi (bilimi); Ana Britanica da ise mitoloji, belirli bir uygarlığa ya da dinsel geleneğe özgü inançları, uygulamaları, kurumları ya da doğa olaylarını açıklamak amacıyla görünüşte gerçekten yaşanmış olayları aktaran, çoğunlukla kökeni bilinmeyen ve en azından kısmen geleneğe dayanan söylenceler toplamı şeklinde tanımlanmaktadır. Terim, bünyesinde barındırdığı tanım özelliği ile mecâzî şekilde, belirli bir görüş, anlayış veya kavramı hayalî (veya efsanevî) olarak etiketlemek için de kullanılmıştır. Çok sık rastlanır olmasa da, ayrıca günlük kullanımda mit sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık ve/veya doğru olmayan unsur vurgusu barındırır. Mitoloji, zaman zaman Türkçe de söylenbilim veya söylencebilim olarak da adlandırılmıştır Mitolojinin Özellikleri Efsaneler konu itibarıyla tanrıları, kahramanları ve doğaüstü varlıkları konu alan anlatılardır. Uyumlu bir sistem içerisinde düzenlenmiş olup, çoğunlukla geleneksel sözlü aktarımlar yoluyla (ozanlar, baksılar, manasçılar, rahipler) yayılarak canlı kalırlar. Sıklıkla ilgili oldukları topluluğun dinî veya ruhânî yaşantıları ile bağıntılı olan mitler, topluluktaki bu ruhânî mevkilerini kaybettikleri zaman, yani topluluğun ruhânî yapısıyla aralarındaki bağ koptuğu zaman, mitolojik niteliklerini yitirir ve folklora ait söylenceler veya peri masalları haline dönüşürler. Sayfa 1 / 56

2 Folklorbilimcilere göre, -ki bu disiplin hem seküler( 1 ) hem de kutsal söylencelerin incelenmesini içerir- bir mit, gücünün bir kısmını topluluğun (en azından belirli bir kısmının) ona olan inancından ve doğru olarak kabul edilmesinden alır. Folklor incelemelerinde, tüm kutsal geleneklerin birikimi vardır ve terimin kullanımında, günlük kullanımındakine benzer, herhangi bir kötüleme, aşağılama bulunmamaktadır. Örneğin bir dinin hem kendi mitolojisinden hem de tekil olarak içerdiği mitlerden ayrı ayrı söz edilebilir. Bu durum tamamen bilimsel ve tarafsız bir yaklaşım olup, mitler açısından herhangi bir kötüleme ve aşağılama amacı da barındırmaz. Efsaneler sıklıkla gerek evrenin gerekse yerel bölgenin ortaya çıkışını açıklama amacı taşır. Örneğin sırasıyla yaratılış efsaneleri ve kuruluş efsaneleri gibi. Efsaneler ayrıca doğa olaylarının, başka şekilde açıklanamayan kültürel âdetlerin açıklanması amacını da taşır. Genel olarak efsanelerin doğal anlamda basit bir izah sunmayan herhangi bir şeyi açıklamak için kullanıldığı da söylenebilir. Mitoloji terimi Yunan mitolojisi veya Roma mitolojisi formunda olduğu gibi sıklıkla eski kültürlerin antik hikâyelerine atfen kullanılmaktadır. Bazı efsaneler orijinal olarak sözel bir geleneğin ürünüyken zamanla yazılı hâle gelmişlerdir. Çoğu efsanenin başlangıç noktası aynı iken değişik coğrafya ve kültürlerden etkilenerek farklılaşmış, biririnden farklı anlatılar haline dönüşmüş, orijinal olanı ancak mitologların anlayabileceği kadar kompleks halde kalmışlardır Din ve mitoloji Çoğu dinde mitolojinin çok önemli ve öncelikli bir yeri bulunur. Mit, günlük kullanımdakinin tersine, aslında bir hikâyenin nesnel anlamda yanlış veya doğru olduğunu tanımlamaz, daha çok, nesnel veya materyalist nosyonlardan ilgisiz bir şekilde, doğru veya gerçek kavramının ruhsal, psikolojik ve/veya sembolik yönlerine gönderme yapar. Her ne kadar bugünkü yaygın dinlere mensup çoğu kişi dinlerinin kökeni ve gelişiminde yer alan anlatıları tarihî olaylar olarak ele alsalar da, bunları inanç sistemlerinin figüratif temsilleri olarak gören kişiler de mevcuttur. Bir dinin veya inancın sahip olduğu kavramlar ve anlatılar, karakteristikleri sebebiyle bilimsel anlamda mitik olabilirler ve buradan hareketle birisi Hristiyan mitolojisi, Hindu mitolojisi veya İslam mitolojisinden bahsedebilir. Bu gibi terimlerden anlaşılması gereken bu dinlerin barındırdığı kavram veya anlatıların yanlış veya doğru olup olmadığı değil, ( 1 ) Laikliğin daha gelişmiş modeli olarak açıklanabilir. Din, devlet içerisinde özerk bir yapıya sahiptir ve "dinden devlete gelen bir tehlike yoktur". Yani din ve devlet barışıktır. ABD'de uygulanan sistem örnek olarak verilebilir. Sayfa 2 / 56

3 o dindeki belirli kavramların, birer kültürel nesne olarak ruhâni, psikolojik ve/veya sembolik yönlerine yapılan atıflar olmalıdır. Tanımda da belirtildiği gibi, mit ve dolayısıyla mitoloji, materyalist veya objektif bir doğruluk nosyonu barındırmadığı gibi bu tip amacı da barındırmaz. Din ve mitoloji ilişkisindeki yaygın bir hata da, eski toplulukların inandığı dinlerin mitolojileri ile karıştırılmasıdır. Din ile mitoloji arasındaki yakın ilişki sebebiyle belirli bir nesne her iki kavramın da elemanı olabilir. Bununla birlikte genel anlamda din ile mitoloji tamamen farklı terim ve kavramlardır. Mitoloji salt mitolojik nesnelerle ilgilenirken, dinin çevrelediği alan ve nesneler daha farklıdır; liturjiden( 2 ) eskatolojiye( 3 ) kadar. Dinî kavramların mitolojik bir yönünün olabilirliği, dinî kavramın dinî oluşunu arka plana itmez. Bu sebeple bazı aynı elemanları barındırsalar ve birçok ilişkileri olsa dahi Türk mitolojisi ve Türk dini ile kastedilen ayrı şeylerdir Mitlerin oluşumu Mitlerin geniş açıklayıcı özellikleri, oluşumlarını belirli bir oranda belirsizleştirmektedir. Mitlerin kültürel ihtiyaçları karşılamak amacıyla oluştuğuna (veya oluşturulduğuna) dair bir iddia da ortaya atılmıştır. Tüm kültürler kendi dinleri, kahramanları, tarihleri ve benzeri unsurlarına ilişkin anlatıları barındıran mitlerini zamanla geliştirmişlerdir. Bu mitlerin barındırdıkları sembolik anlamların gücü uzun süreler boyunca canlı kalabilmelerinin (bazen binlerce yıl boyunca) ana sebeplerindendir. Mitlerin bütününe mitos, mitosların bütününe ise mitoi denir Türk Mitolojisi nin Ortaya Çıkışında Etken Olan Kavramlara Genel Bakış: Türklerin Yaşadığı Çevre: Genel olarak Türkler in yaşadığı anayurt Orta Asya dır denilmekle beraber, Türkler in bu geniş coğrafyanın tam olarak neresinde yerleşik oldukları tartışma konusudur. Bunun sebebi Türkler in daha ilk zamanlarından itibaren geniş bir coğrafyaya yayılmış bulunmaları ve kültürlerini çok uzaklara kadar götürmeleri olsa gerektir. Son linguistik araştırmalar ise, bu sahanın Altay-Ural Dağları arasında alınması, hatta Hazar Denizi nin kuzey doğu bozkırlarının aslî Türk yurdundan sayılması ihtimalini kuvvetlendirmiştir. ( 2 ) Litoloji: Taşların yapısını inceleyen bilim dalı. ( 3 ) Eskatoloji: İnsanın ve dünyanın sonunu ve ahiret hayatını açıklamaya çalışan ilâhiyat dalı. Sayfa 3 / 56

4 Türkler, Orta Asya nın kuzey doğu bölgesinde bulunan Baykal Gölü ne dökülen Orhun ve Selenga Irmakları boylarında ortaya çıkmış, ancak atı bir ulaşım aracı olarak kullanmayı başardıklarından, bütün Orta Asya ya yayılmışlar ve egemen olmuşlardır. Bu sebeple, yontma taş çağına kadar uzanan eski devirlere ait, Türk Kültürü izlerine Orta Asya nın bir çok yerinde aynı anda rastlanmaktadır. Türkler coğrafî konumları itibariyle yüzyıllarca Çinlilerle komşu olarak yaşamak zorunda kalmışlardır. Bu nedenle Türk mitolojisinde Çinlilerle bağlantılı pek çok destan ve efsânelere rastlamak mümkündür. Türk Tarihi nin birinci elden kaynaklarının da Çin Yıllıkları olması bu komşuluğun ortaya çıkardığı bir sonuçtur Türklerin Dini: Türkler tarihleri boyunca pek çok dinin mensubu olarak varlık göstermişlerdir. Maniheizm (Uygurlar), Budizm (Uygurlar), Gök Tanrı Dini (Gök-Türkler), Musevîlik (Hazarlar), Hristiyanlık (Volga Bulgarları, Uzlar, Peçenekler, Gagauzlar) ve İslâmiyet (Karahanlılar, Selçuklular, Osmalılar, v.s.) gibi. Eski Türklerin dini nedir? sorusunun cevabı ise bütün bu çeşitliliğe rağmen Şamanizm olarak verile gelmiştir. Türklerin dininin Şamanizm olduğunun ifade edilmesi, büyük ölçüde, şamanizmin tam olarak bilinmemesinden de kaynaklanmaktadır. Türklerin dini Gök Tanrı dini olup, tek tanrılı bir dindir Türk İnanç Dairesinde Ortaya Çıkan Kavramlar: Şamanizm: Şamanizm, Şaman ya da kam adı verilen din adamları aracılığıyla uygulanmaya çalışılan bir inanışlar bütünüdür( 4 ). Bu kavramın kaynağı Tunguzca daki şaman ifadesidir. Şamanizm, Orta Asya da görülen en önemli din olaylarından biridir ancak hiçbir şekilde din değildir. İngiliz sosyolojisi şamanı tanımlamak için hekim-insan tabirini kullanmıştır( 5 ). Şamanlık inancı üzerinde en fazla ve derinlemesine araştırmaları yapmış olan Mircae Eliade, bütün Orta ve Kuzey Asya topluluklarında, dinî-sihrî hayatın daha çok Şaman etrafında merkezîleştiğini belirtir. Fakat Şaman, dinî faaliyetlerin hepsinde icracı vaziyette değildir. Bir çok törenlere, meselâ tanrıya kurbanlar sunuluşuna şamanların katılmadığı belirtilir. Ayrıca, sihrî-dinî hayat şamanlıktan ibaret olmadığından her sihirbazın da şaman sayılamayacağını iddia eden Eliade, şamanlıkta hastalara şifa vericilik esas unsurlardan olmakla beraber, her şifa dağı- ( 4 ) Kavram olarak inanış- inanç farklılığı konusunda geniş bilgi için bkz. Ali Yayla, Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Notları, www2.itu.edu.tr/~yayla ( 5 ) Jean-Paul Roux, Altay Türklerinde Ölüm, İstanbul 1999, s. 28. Sayfa 4 / 56

5 tanın da şaman olamayacağını ortaya koyar ve şamanlığı kısaca extase (yüksek haz heyecanı ile insanın kendinden geçmesi) tekniği diye ifade eder. Ancak, çeşitli extase hallerin hepsi şamanik değildir. Şaman her şeyden önce bir transe ustasıdır. Bu transe ustasının ruhu güya bedeninden ayrılarak, hastalanan ruhlara şifa verir. Ölülerin ruhlarının verdikleri zararları önler, tanrılarla insanlar arasında aracılık yapar. Görülüyor ki, dinden çok bir sihir karakteri ortaya koyan ve bir Bozkır-Türk inanç sistemi olmayan şamanlığın, tarihi Türk topluluklarındaki inançlarla hiç bir ilgisi yoktur. Bu ilginin var olabileceği düşüncesini uyandıran, Türkçe din adamı anlamındaki kam ile şaman kelimesinin aynı olduğu yolundaki eski bir iddiadır. Fakat şaman kelimesinin Hint-İran dilinde de keşfedilmesi sonucunda geçerliliğini kaybetmiş bulunmaktadır( 6 ). Türkler in dini şamanlık değildir, Tek Tanrı dir( 7 ). Ancak, Türk inancıyla şamanlık arasında hayret edilecek kadar benzerliklerin bulunması( 8 ), Türk inancında şamanik vasıflar bulunduğunu düşündürmüştür. Din tarihçilerine göre; eksiksiz her dinde daima bu gibi tesirler, birleşmeler, yenilenmeler görülmektedir Gök-Tanrı: Göktürkler e ait Göktürk Kitâbeleri nden de anladığımız gibi Türklerin tanrısı, Gök Tanrı dır. Bu isim çeşitli eski Türk lehçelerinde tengri, tengere, tangara, tangrı, ture şeklinde de ifade edilmiştir. Altay kamları tengereye dua ederken yüksekte bulunan büyük atamız han tengere..., yaratıkları yaradan tengere..., yıldızlarla dünyayı süsleyen tengere diye hitap ederlerdi. Yakutların eski masal ve destanlarında tangara kelimesi gök (sema) ve gök ruhu (tanrı) anlamını ifade etmekte olduğu anlaşılmakta ise de bugün bütün ruhlara, hatta ruhları ve ölüleri temsil eden putlara da tangara denmektedir. İslâm dinini kabul eden Türkler gök kelimesini sema tengri kelimesini de allah kavramına uyarlamışlardır. Tanrı kelimesi yerine Oğuz Türklerinin çelep yahut çalap kelimesinin de Nasturî hristiyanlardan etkilenme sonucu dile girdiği tahmin edilmektedir( 9 ). Türklere göre gök, tengri gibi her insanın her baktığında görebildiğidir. O halde tengri gök gibi bir şey olmalıdır. Nitekim İbn Fadlan ( 6 ) İbrahim Kafesoğlu, Türk Bozkır Kültürü, TKAE Yay., Ankara 1987, s. 88 v.d. ( 7 ) Hikmet Tanyu, İslâmlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı, AÜ. İlâhiyat Fak.Yay., Ankara 1980, s. 6.; Şamanlık hakk. ayrıca bkz. Jean-Paul Roux, gös.yer. ( 8 ) Günümüz Anadolu sunda Şamanizmle, halk inanışları arasındaki bağlantılar hakkında geniş bilgi için bakınız: Mehmet Eröz, Eski Türk Dini (Gök Tanrı İnancı) ve Alevîlik Bektaşilik, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul 1982, s. 12 v.d. ( 9 ) Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Yayınları, Ankara 1972, s Sayfa 5 / 56

6 Seyâhatnâmesinde Türklerin zorda kaldıklarında başlarını göğe kaldırıp bir tanrı dediklerini ifade etmektedir( 10 ). Eski Türklerde bir ve büyük Tanrı hakkında açık bir inanç ve anlayışın var olup olmadığını bilmiyoruz. Herhalde büyük imparatorlukların kurulduğu devirlerde imparatorluğa dahil olmuş bütün uluslar için Gök-Tanrı kültü ortak ve genel bir kült olarak kabul edilmiş, Gök-Tanrı da tanrıların en büyüğü sayılmış olsa gerektir. Orta Asya da devlet kurmuş sülâlelerin hepsinde Gök-Tanrı kültünün bulunduğunu Çin kaynakları de tespit etmiştir. 8. yüzyıllarda büyük Gök-Türk İmparatorluğu nun başında bulunan Türk sülâlesinin Gök-Tanrı hakkındaki inanç ve anlayışları bir hayli gelişmiş ve olgunlaşmış olduğu bıraktıkları yazıtlardan anlaşılmaktadır. Bu yazıtlarda hakan ve beyleri, Türk milletine yaptıkları iyilik ve yardımları için, tanrıya içten gelen minnet ve şükran duygularını ifade ediyorlar. Hakanları tahta çıkaran, zaferleri kazandıran, felâketlerden koruyan Türk Tanrısı Gök-Tanrı dır( 11 ) Ülgen: Altay ve Yenisey çevrelerinde kullanılmaktadır. Kayrakan (büyük han) veya Tengere Kayra Han( 12 ) olarak da anılmaktadır. Güney Altay şamanistleri Ülgen e kuday derler. Bazı kamlara göre ise, Kayrakan en büyük tanrıdır ve ülgen, kızagan ve mergen bu tanrının oğullarıdır( 13 ). A.Anohin e göre ülgen iyilik eden bir varlıktır. Ay ve güneşin ötesinde, yıldızların üstünde yaşar. Onun huzuruna giden yolda yedi, bazı rivayetlere göre dokuz engel vardır. Ülgenin huzuruna giden bu yol ancak erkek şamanlara, ayin yaptıkları zaman açıktır. Bununla birlikte erkek şaman bile ancak beşinci engel olan demir kazık (altın kazık=kutup yıldızı) yıldızına kadar ulaşabilir ve oradan geri döner. Ülgenin sarayı ve altından tahtı vardır. Kendisi insan şeklindedir. Şaman dualarında ak ayaz, ayazkan, şimşekçi, yıldırımcı, yaratıcı (yayuçı) olarak da vasıflandırılır ( 14 ). Ülgen yaradıcı (halik)dır. Bütün varlığı yaradan odur. ( 10 ) Ramazan Şeşen, Onuncu Asırda Türkistan da Bir İslâm Seyyâhı İbn-i Fazlan Seyahatnâmesi Tercümesi, İstanbul 1975, s.31. ( 11 ) A.İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Yay.,II. Baskı, Ankara 1972, s. 26. ayrıca bakz. Talat Tekin, Orhon Yazıtları, TDK Yay., Ankara ( 12 ) Radloff a göre merhametli sema. ( 13 ) İnan, Şamanizm, s.31. ( 14 ) A.V. Anohin, Materialı po şamanastvu u altaytsev (Sbornik MAE, No. 1-2). A. İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Yayınları, Ankara 1972, s.32, naklen. Sayfa 6 / 56

7 Aylü kündü yaan yer (Aylı ve güneşli büyük makamı) Ay künüm yayagan (Ayımı ve güneşimi yaradan) Adam Ülgen bıçığan... [(onlara) şekil veren atam Ülgen] Ateşi yaradan, insanlara ocaklarını tutuşturup veren, sacayaklarını ocaklara yerleştiren odur (ülgen). Üç otıngdı küydürüp bergen Üç ocagıngdı kadap bergeri Atam Ülgen... Verbitsky nin derlediği Altay yartılış Destanı nda da Ülgen tanrı olarak karşımıza çıkar: Dünya bir deniz idi, ne gök vardı ne de bir yer, Uçsuz, bucaksız, sonsuz, sular içreydi her yer, Tanrı Ülgen uçuyor, yoktu bir yer konacak, Uçuyor, arıyordu, katı bir yer, bir bucak. ( 15 ) Ülgen, göğün 7, 9 ya da 16. katında oturmaktadır. Ülgen e ulaşmak için bazı engellerin eşılması gerekir. Bu engelleri ancak şaman aşabilir. Ülgen e ulaşmayı engelleyen engellerden biri de demir kazık denilen kutup yıldızıdır. Ülgen in Karakuş, Karşıt, Buura-Kan (Pura Kan), Burça Kan, Yaşıl Kan, Er Kanım, Baktı Kan adında yedi oğlu, Ak Kızlar ve Kıyanlar diye adlandırılan dokuz kızı vardır. Ülgen in kızları aynı zamanda esin perileridir. Ülgen in kızlarını temsilen yapılan tözler, Şaman ın manyak adı verilen elbisesinin beline iliştirilmektedir Umay: Altaylı kavimlere göre Umay çocukları ve hayvan yavrularını koruyan dişi tanrıdır (tanrıça). Umay ismini Tonyukuk yazıtında şu ifadelerle görüyoruz. Geri dönelim. Ere (?) nefsini saklamak yektir dedi. Ben (ise) böyle derim! Ben Bilge Tonyukuk Altun ormanını aşarak geldik, İrtiş Irmağı nı, geçerek geldik. (buraya) gelenler (=düşmanlar) cesur dedi (=demişler); (bizim geldiğimizi ise) duymadılar. Tanrı, Umay kutsal yer, sular (bizim için onlara) gaflet verdi. Neye kaçarız.(onlar) çok diye niye korkarız. Az[ız] diye niye basılalım. Taarruz edelim dedim. Taarruz ettik, perişan ettik. Ertesi günü çok geldiler ( 16 ) ( 15 ) Daha fazla bilgi için bkz. Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi, TTK Yayınları, Ankara 1989, s. 432 v.d. ( 16 ) Hüseyin Namık Orkun, Eski Türk Yazıtları, TDK Yayınları, Ankara 1987, s Sayfa 7 / 56

8 Kültigin Yazıtı nın doğu tarafının Satırlarında ise babam hakan öldüğü vakit küçük kardeşim Kültigin yedi yaşında kalmıştı. Umay a benzeyen annem hatunun taliine küçük kardeşim Kültigin er adını aldı. On altı yaşında amcam hakanın ülkesini, türesini böylece kazandı ( 17 ) Umay ı tanrıça veya dişi ruh olarak da ifade edebiliriz. Umay daha çok kadın ve çocukları koruyan tanrıça olarak bilinmektedir. Çocuk uykusunda gülüyorsa rüyasında Umay ı gördüğüne, ağlıyorsa Umay ın gittiğine yorulur. Umay çocuğu uzun süreli yalnız bırakırsa çocuğun hasta olduğuna inanılır. Bu durumla karşılaşıldığında kam/şaman çağrılır ve törenle Umay ın çocuğu sahiplenmesi sağlanırdı. Divân-ı Lûgat-it Türk te de Umayka tabınsa oğul bolur (Umay a tapıldığında erkek çocuk olur) demektedir. Umay Kaşgarlı ya göre aynı zamanda kadının doğumundan sonra çıkan son dur( 18 ). Yakut kadınları da bugün son a saygı gösterirler ve toplu halde giderek son u bir yere gömerler ve çevresini tütsülerler. Umay, bazı efsanelerde Humay Kuşu olarak da tarif edilmiştir. Humay kuşu maruf bir kuştur. Kuzgun büyüklüğünde olup, kanat uçları kara, başı yeşil olur. Yaşadığı yer havadadır. Yumurtasını havda yumurtlar ve yavrusunu da havada çıkarır. Hümay bazen yer yüzüne kırk arşın kadar yaklaşır ve geri döner. İşte o zaman bu kuşun gölgesi kimin üzerine cihanda padişah ya da çok zengin olur. ( 19 ) Suyla: Suyla adı verilen ruh, insanları korur ve yerde bulunur. Gözleri otuz günlük mesafeden görür, at gözlerine benzer. Ay ve güneşin kırıntılarından yaratılmış suyla nın görevi insanların hayatında ortaya çıkabilecek değişiklikleri haber vermek ve insanları göz altında bulundurmaktır. Âyin esnasında şaman göklere yahut yer altına giderken suyla şamanın yolunu kesen kötü ruhlara müdahale ederek onları kovar, Yayık ile birlikte kurbanın canını göklere götürür. Âyin esnasında suyla şerefine saçı olarak rakı kullanırlar. Karlık adı verilen ruh suyla nın en yakın arkadaşıdır Türklerin Sosyal Hayatı: Türklerin soysal hayatını tam anlamıyla ve eksiksiz kavrayabilmek için Türklerin toprağa bağlı olarak yaşamayı alışkanlık haline getirmemiş bir topluluk olduklarını bilmek zorundayız. Bu nedenle Türklerin, ortaya koydukları kültür de yerleşik kültür özelliği göstermez. ( 17 ) Aynı eser, s. 44. ( 18 ) Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lûgat-it-Türk, I, s.123; Besim Atalay tercümesi. ( 19 ) İnan, Şamanizm, s. 37. Sayfa 8 / 56

9 Bu anlayış ve düşünüş, Türklerde töre adı verilen sözlü yasaların yürürlükte kalmasını gerekli kılmış, bu yasaların kurallarını da toplumun yaşadığı sosyal ve doğal çevre oluşturmuştur. Buna bağlı olarak kesin ve değişmez hükümlerle hükmeden hakan lar tarafından yönetilmişlerdir. Hakanın sözleri kesin buyruklardır. Dolayısıyla suç ve ceza bağlamında ortaya çıkan hükümler de töre kurallarından başka bir şey değildir( 20 ). Orhun Kitabeleri ne göre, Türk Bozkır Cemiyeti nin yapısını şu şekilde tespit etmek mümkündür: 1) Oguş (aile), 2) Urug (aileler birliği), 3) Bod (boy, kabile), 4) Bodun (boylar birliği), 5) El (il, devlet, bağımsız topluluk, imparatorluk) Oguş (=Aile): Bir topluluğun hukukî, siyasî ve sosyal durumunu anlamak için önce o topluluğun küçük bir nüvesi durumunda olan aileye bakmak lâzımdır. Küçük bir aileyi incelemek aslında o topluluğu incelemek demektir. Çünkü toplulukları aileler meydana getirmektedir. Daha doğrusu aile, topluluğun en üst kademesinde bulunan devletin küçük bir modelidir. Ailede çocuklar üzerinde babanın otoritesi, devleti yöneten hükümdarın millet üzerindeki otoritesine benzemektedir. Türklere göre gök kubbesi devletin, çadır ise ailenin birer örtüsü idi. Gök altında devlet, çadır altında ise aile düzeni yer alıyordu. Bu sebeple, eski Türkler de devlet düzeni ile aile düzeni arasındaki benzerlik çok canlı idi. Nitekim Türk ailesinde koca-karı ilişkisi ile devlette kagan-hatun ilişkisi arasında pek fark yoktu. Türk ailesinin temelinde görülen hukuki ve sosyal ortam, hiç şüphesiz en yüksek devlet düzeninde de kendini göstermektedir( 21 ). Oguş kelimesi Orhun Kitabeleri nde geçer. Yapılan tercümelerinde, bu kelimeye çeşitli anlamlar verilmiştir. Kabile, boy, soy, akraba, nesil, aile gibi. Aynı kelime Divanü Lûgat-it-Türk ün tercümesinde de oymak, hısım, akraba olarak gösterilir. Ayrıca, çeşitli araştırmalarda, Uygurlar da da kan bağı ile bağlı olan küçük birliklere oguş dendiği ileri sürülmüştür. ( 20 ) Örneğin, Türklerde hapishane gibi bir olgudan bahsedemeyiz. Çünkü yerleşik olmayan bir toplum olduklarından hapishanelere cezalarını çekmek üzere insanları yerleştirip, onları beklemek Türkler için imkânsızdır. Bu nedenle cezaların hemen hemen tamamı fizikseldir. ( 21 ) Abdülkadir Donuk, Çeşitli Topluluklarda ve Eski Türklerde Aile, İÜ Tarih Dergisi, sayı: 33 (Mart 1980/81), İstanbul 1982, s Sayfa 9 / 56

10 Türkler de aile tipi, kan akrabalığı esasına dayanıyordu. Aile, pederî tipte yani çeşitli topluluklarda görüldüğü gibi sulta (zor, cebir) ya dayanan pederşahî değil, velâyet (dost, yardımcı) esasında, baba hukuku nun hakim olduğu bir sistemde idi. (Ziya Gökalp bu tipe pederî aile adını verir. Ona göre, pederî aile ile pederşahî birbirinden çok farklı idi. Pederî ailede babanın eşi ve çocukları üzerinde yalnız demokratik hakları vardı. Pederşâhî ailede ise, babanın evlâtları ve eşi üzerinde sultaya dayanan hakları vardı.)( 22 ) Aile içerisinde evlenerek ayrı bir ev kuran oğullar arasında en küçük oğul, babasının evinde kalır ve baba ocağını devam ettirirdi. Bu yüzden hükümdar ailesinde en küçük erkek çocuğa odtegin (ocak prensi, ateş prensi) denilirdi. Türkler de dıştan evlenme, exogamie esastı. Eski Türk toplumunda genellikle monogamie (tek eşlilik) görülür. Türklerde, -çok ender de görülmüş olsa- ölen kardeşin dul kalan karısı ile evlenme şekli mevcuttu. (Leviratüs). Leviratüs, kadının da istemesi halinde gerçekleşebilecek bir evlenme şeklidir. Kadın istemezse bu evlilik kesinlikle olmaz. Eski Türk ailesi, geniş aile şeklinde değil, küçük aile (dar aile) tipinde idi. Halbuki diğer topluluklarda aile, doğrudan doğruya babanın veya büyükbabanın tam otoritesi altında yaşayan ortak mülkiyete dayalı, evlenen aile üyelerinin aile birliğini terk etmediği, sayısı çok fertlerden oluşmakta idi (geniş aile). Eski Yunan, Roma, Çin ve özellikle Slav aileleri bu tipte idi. Küçük aile veya dar aile ise, anne, baba ve çocuklardan kurulu bir sosyal topluluktan ibarettir. Eski Türk topluluklarında aile tipinin küçük aile olduğu bazı tarihî kayıtlarla da belirlenmiştir. Türkçe de bir erkek ile bir kadının aile kurma işlemine verilen isim, yani evlenme deyimi de, evlenen erkek veya kızın baba ocağından ayrılarak ayrı bir ev (aile) meydana getirdiğini göstermektedir. Bunun mazisi de, Göktürkçe kitabelere kadar inmektedir. Türkler de aile, törenle yapılan evlenme sonucunda kurulurdu. Evlenmede diğer bir özellik, kız evinin oğlan evinden kalın istemesi geleneğidir. Kalın; kadının doğrudan kendisine erkek tarafından verilen çeyizdir. Kalın ı verilen gelin, kalın ı veren ailenin eşit üyesi dir. Türkler de kalın, yaygın olarak taksitle ödenirdi. Fakat kız kaçıranlara, bir ceza olarak olsa gerek, kalını peşin olarak ödeme zorunluluğu konmuştu. Kalın verme, 10. yüzyılda Oğuzlar da da devam etmiştir. Verilen kalının cins ve miktarı ise, evlenenlerin servetlerine göre değişirdi( 23 ). ( 22 ) Kafesoğlu, aynı eser, s ( 23 ) Bahaeddin Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1988, s Sayfa 10 / 56

11 Urug (=Aileler Birliği): Urug tabirinin sosyal yapıda neyi ifade ettiği, tam olarak açıklık kazanmamakla birlikte, aileler birliği anlamına alınması mümkündür Bod (=Boy, kabile): Aileler veya urugların bir araya gelmesiyle oluşuyorlardı. Başında, boydaki iç dayanışmayı sağlayacak ve gerektiğinde silahla boyun menfaatlerini koruyacak bir bey bulunurdu. Belirli bir arazisi ve savaş gücü vardı. Bir siyasî birliğe dahil olmuş boya ok deniliyordu. Boy beylerinin seçiminde, malî güç, doğruluk ve cesaret gibi özellikler ön plânda tutulurdu. Bu özelliklere sahip kimseler arasından seçimle işbaşına getirilen kişi bey olurdu. Seçici kurul, boyu meydana getiren aile ve soyların temsilcilerinden kuruludur. Bu da eski Türk devletlerinde var olan meclislerin (toy), küçük çapta benzerinden başka bir şey değildir Bodun (=Boylar Birliği): Başında genellikle arazinin büyüklüğüne ve halkının çokluğuna göre, yabgu, şad, ilteber gibi ünvanlar taşıyan idareciler bulunurdu. Bodunlar bağımsız veya bir il e bağlı olabilirlerdi. Boylarda soy ve dil birliği hâkim olduğu halde, bodun lar daha çok sıkı bir işbirliğinin meydana getirdiği siyasî topluluklardır Devlet (=El, İl): Eski Türk ilinde idare, kesin şeklini devlet bünyesinde kazanmaktadır. Boy ve bodunların başkanlarının yasama ve yürütme sorumlulukları bütün ülkeyi kapsamak üzere Hakan (Kagan)a intikal etmektedir. Ülke çapında vergi ve asker toplama, orduyu düzenleme, sevk ve idare etme yetki ve hakları hükümdara geçiyor ve gerekirse; törede yenilikler yapma hakkı, il in idarî, malî, kültürel işlerini düzenleme yetkisi de hükümdar aracılığıyla meclise veriliyordu. Eski Türk cemiyetinde siyasî teşkilâtlanmanın en üst kademesini teşkil eden İl, Willhelm Thomsen e göre; siyasî bakımdan bağımsız, muntazam teşkilâtlı millet demektir. Sayfa 11 / 56

12 BÖLÜM 2 TÜRK MİTOLOJİSİNDE YER ALAN BELLİ BAŞLI UNSURLAR (KAVRAMLAR) 2.1. Hayvanlar Geyik: Geyik motifi Türk efsânelerinde değişik şekillerde karşımıza çıkar. Göktürkler in Türeyiş Destanı nda bir dişi kurt, bir çocukla birlikte mağaraya giriyor ve orada yaşıyor; Dede Korkut Kitabı nda Bamsı Beyrek, geyik kovalayarak, nişanlısı banı Çiçek in otağının önüne gidiyor. Geyik Türk Destanları nda, dağların, vadilerin ve sarp kayalıkların görünüp kaybolan sihirli ve en güzel hayvanlarındandır. Kurt göklerin, ala geyik ise yerlerin sembolü ve ruhu gibidir. Güney Sibirya da yaşayan Baraba-Om Türkleri nin Radlof tarafından derlenmiş Yestey Möngkö masalında geyik şöyle anlatılmaktadır: Geyik-kız, yeraltının bittiği yerde oturuyordu. Yestey Möngkö adlı bir yiğit, geyik-kızı bir gün yer yüzünde gördü. Yedi yıl yorulmadan ve yılmadan geyiğin peşine düştü ve kovaladı. (Bu kovalama yer altına doğru bir kovalamaydı.) En sonunda onu bir taş evde yakaladı ve geyik-kızla evlendi. (Burası yerin bittiği yer olabilir. Benzeri taş eve Oğuz Kagan Destanı nda da rastlamaktayız.) Yer Kara-Alp adlı bir yer ruhu ise, onlara düşmen oluyor. Geyik-kız, Yer Kara-Alp in baldızı imiş. Bundan sonra savaş hazırlığı başlar. Geyik-kız da kocası gibi silahlı imiş. Konuşan geyikler de Türk mitlerinde görülmektedir. Yavrusu kötürüm olan bir geyik, kimsesiz bir yiğide geliyor ve ondan kötürüm yavrusu için ilaç istiyor. Yiğit de gerekli ilacı veriyor ve yavru iyileşiyor. Bundan sonra da geyik yiğide çeşitli iyilikler yapmaya başlıyor. Ala-geyik tüylerinin arasında beyaz benekler olan geyiktir ve Türk Halk Edebiyatı nda da önemli yeri olan bir türdür. Orta Asya Türk Halk Edebiyatı nda da bu geyiğin çok daha farklı mitolojik türlerine rastlayabiliyoruz. Geyik esaslı kayıtlara baktığımızda, geyiklerle ilişkilendirilmiş atasözleri de görebiliyoruz: Bu dağda durarak, öbür dağa göz diken geyik ölür. Anadolu da görülen basma mevlüt kitaplarının içinde de nazım şeklinde yer alan Hikâye-i Geyik bölümleri vardır. Sayfa 12 / 56

13 Ali Rıza Yalgın (Yalman) ın, Binboğa Türkmenlerinden derlediği geyik hikâyesi kısaca şöyledir: Nurhaklı bir yiğit ava gidiyor. Bir geyik sürüsüne rastlıyor. Sürünün yanında da bir Koca Adam görüyor. Yiğit, geyiklere saldırıyor. Koca, bir geyik oluyor. Yiğit de kaçıyor Bu hikâyeyi anlatan Nurhaklı geyik avcısı, şu atasözlerini de sıralamaktadır: Geyiğin avına biyol (bir kez) giden, bir daha tövbe eder. Geyiği iyi sayarlar, onun piri varmış. Bir adam su içen geyiğe bir ok atmış, geyik hemen ak sakallı koca olmuş. Davarın uğruna bir geyik çıkarsa, o obaya zeval olmaz. Gene Nurhaklı geyik avcılarının anlattığı bir başka geyik efsânesi de şöyledir: Yusuf adlı bir avcı, geyik avına gitmiş. Geyik sürüsünün yanında, ak sakallı bir koca görmüş. Koca, Yusuf a; beni kimseye söyleme, sana bir çebiş vereyim demiş. Fakat Yusuf dinlemeyip, sürüyü talana başlamış. İşte o zaman koca bir geyik tekesi oluyor ve Yusuf a yuf diyor. Yusuf kayalardan düşerek ölüyor ( 24 ) Yukarıda anlatılan efsâneler ve dillendirilen öz deyişlerde geyik donuna girme motifine de rastlamaktayız. (Don değiştirme ya da dona girme hakkında ileride daha geniş bilgi verilecektir.) Kurt: Tarihte büyük devletler kurmuş olan Türklerde kurt, tuğlar ve bayrakların tepesinde yer almak şekliyle bir devlet sembolü haline dönüşmüştür. Orta Asya Türk Halk Edebiyatı nda kurt, çoğu zaman erkektir. Büyük devletler kurmuş olan Türkler de ise örneğin Göktürkler de- kurt dişi ve büyük anne görünümündedir. Oğuzlar da kurt un solucan anlamına gelen kelimeyi karşıladığı, vahşi hayvan anlamında kurt u karşılayan kelimenin böri olduğunu da görüyoruz. Kutadgu Bilig de de kurt, solucansılar için kullanılmıştır. Yine Kutadgu Bilig de hakan anlamına Gök-börü deyimini görürüz Doğan ve Kartal: Doğan, Türkler tarafından daha çok avcılıkta kullanılan bir hayvandır. Türkler her tür doğana ayrı ayrı adlar vermişlerdir. Tuğrul, çağrı, sungur, şahin, laçın gibi doğan adları insanlara da öz ad olarak verilmiştir. ( 24 ) Ali Rıza Yalgın (Yalman), Cenupta Türkmen Türkmen Oymakları, II, Ankara 1977, s Sayfa 13 / 56

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 1. Alp Er Tunga öldi mü Issız ajun kaldı mu Ödlek öçin aldı mu Emdi yürek yırtılur

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.

Detaylı

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Türk edebiyatı İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'i kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir.[1]

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması Mitler ele aldıkları konular bakımından kendi içlerinde çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Örneğin, İnsanın ve dünyanın geleceğini

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Totemizm Totemizm totem, mana ve tabu fikirlerine dayanır. Bir klanın n bütün b n fertlerinin kutsal saydıklar kları yaratıklar ve şeyler olan

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Eğitim Tarihi Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İslam Öncesi Türklerde Eğitimin Temel Özellikleri 2 Yaşam biçimi eğitimi etkiler mi? Çocuklar ve gençlerin

Detaylı

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ ARİF ÖZBEYLİ TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Anav Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000) Anav, günümüzde Aşkabat ın güneydoğusunda bir yerleşim

Detaylı

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus

Detaylı

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST 1 1) Türklerin Anadolu ya gelmeden önce

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri.   Dr. Türk Eğitim Tarihi 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@hotmail.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri İslam

Detaylı

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,

Detaylı

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ a. Türk Göçleri ve Sonuçları Göçlerin Nedenleri İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri.  Yrd. Doç. Dr. Türk Eğitim Tarihi 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@yahoo.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri

Detaylı

TÜRK EDEBİYAT TARİHİ

TÜRK EDEBİYAT TARİHİ İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI Milletlerin edebiyatları ilk önce sözlü ürünlerden oluşur. Daha sonraları yazının kullanılmaya başlanmasıyla yazılı edebiyat da oluşmaya başlar. Türk edebiyatında da aynı

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TALAS SAVAŞI (751) Diğer adı Atlık Savaşıdır. Çin ile Abbasiler arasındaki bu savaşı Karlukların yardımıyla Abbasiler kazanmıştır. Bu savaş sonunda Abbasilerin hoşgörüsünden etkilenen

Detaylı

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Kafiristan nasıl Nuristan oldu? Afganistan'ın doğusunda Nuristan olarak anılan bölgenin Kafiristan geçmişi ve İslam diniyle tanışmasının hikayesi hayli ilginç. 10.07.2017 / 13:21 Hindikuş Dağları'nın güneydoğusunda

Detaylı

DESTAN DÖNEMI TÜRK EDEBIYATI. Destan Dönemi

DESTAN DÖNEMI TÜRK EDEBIYATI. Destan Dönemi DESTAN DÖNEMI TÜRK EDEBIYATI Destan Dönemi SÖZLÜ DÖNEM GENEL ÖZELLIKLERI Bu dönem ürünleri tamamıyla manzumdur. Nesir alanında eser yoktur. Dönemin yaşayış tarzını ve kültürünü yansıtan eserlerdir. Türk

Detaylı

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER) İnci GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER) Hoca ESERLERİN ORTAK ÖZELİKLERİ Hem İslâmiyet öncesi kültürü hem de İslâmî kültür iç içedir. Aruzla hece, beyitler dörtlük birlikte kullanılmıştır. Eserler

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı yaratmıştır. Tanrının inkarnasyonu olan oğul, günahın

Detaylı

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet On5yirmi5.com İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet nasıldı? Yayın Tarihi : 2 Nisan 2014 Çarşamba (oluşturma : 5/25/2017) 1)-Devlet Yönetimi A)DEVLET İslamiyetten

Detaylı

KIRGIZ MİLLETİNE AİT <KIRKKIZ> EFSANESİ

KIRGIZ MİLLETİNE AİT <KIRKKIZ> EFSANESİ 1905 KIRGIZ MİLLETİNE AİT EFSANESİ ZHENHUA, HU ÇİN/CHINA/КИТАЙ Giriş Çin de Kırgız milletinin ortaya çıkışı ve Kırgız adının kaynağı hakkında birçok efsane bulunmaktadır. efsaneside

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ 1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir dil ailesi tarihin bilinmeyen devirlerinde

Detaylı

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy kpss soru bankası tamamı çözümlü tarih serkan aksoy ÖN SÖZ Bu kitap, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Genel Kültür Testinde önemli bir yeri olan Tarih bölümündeki 30 soruyu uygun bir süre zarfında ve

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

CEVAPLAR 1 C 2 D 3 E 4 A 5 D 6 C 7 E

CEVAPLAR 1 C 2 D 3 E 4 A 5 D 6 C 7 E İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI ÇIKMIŞ SORULAR 1. Aşağıdaki dizelerin hangisi, sadece Türk destanlarını kapsamaktadır? (1975/ÖSYS) A) Alp Er Tunga Oğuz Türeyiş Şehname B) Şu Türeyiş Gılgamış Oğuz C) Türeyiş

Detaylı

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer Eser Adı TEKNO Tarih Yaprak Test Alt Başlık KPSS HAZIRLIK Yazar Murat TOGAN Bilimsel Redaksiyon Bülent TUNCER Redaksiyon uzmankariyer - Redaksiyon Birimi Kapak Tasarımı uzmankariyer - Grafik & Tasarım

Detaylı

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com ISSN: 2149-9225 Yıl: 1, Sayı: 2, Aralık 2015, s. 135-141 Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com FATMA AHSEN TURAN (ED.), MERAL OZAN (ED.),

Detaylı

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Yuhanna 1:1 Yaşam O ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Yuhanna 1:4 1 İsa şöyle dedi: Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ORTA ASYA TÜRK TARİHİ Ders No : 0020100004 : Pratik : 0 Kredi : ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: Bob Davies ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

türk mitolojisi kaynakçası

türk mitolojisi kaynakçası türk mitolojisi kaynakçası Yıldırım, N. (2004). Anadolu Masallarında Şamanizm İzleri. Özarslan, M. (1994). ""Mitoloji Üzerine Araştırmalar"". Millî Folklor, 3 (24), 58-60, Kol, N. (1995). Haridetü'l-Acayib

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders Dr. İsmail BAYTAK İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR TABGAÇ DEVLETİ (385-550) Hunların yıkılmasından sonra Çin e giden Türklerin kurduğu devletlerden biri de Tabgaç Devleti dir.

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

1- Kurnazlık: Oyunun stratejisini planlamak ve oyun kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmek.

1- Kurnazlık: Oyunun stratejisini planlamak ve oyun kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmek. Mangala Türk zeka ve strateji oyunu ile ilgili tarihi araştırmalar oyunun Sakalar, Hunlar ve Göktürkler döneminde oynandığını göstermektedir. Günümüzde pek çok Türk halkında unutulan bu oyun, konargöçer

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER COĞRAFİK Mezopotamya, günümüz sınırlarına göre çoğu Irak ta bulunan ve arabistana kadar uzanan dar ve uzun bir platodur. Dicle ve Fırat nehirlerin arasına kurulmuş bu yer varlığının en önemli kısımlarını

Detaylı

Prof.Dr. Naciye Yildiz Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Völümü

Prof.Dr. Naciye Yildiz Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Völümü Prof.Dr. Naciye Yildiz Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Völümü Türk sözlü anlatı geleneğinde destandan halk hikâyesine geçiş Özet Тürk dünyası, köklü bir destancılık

Detaylı

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: Bob Davies ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR 1. Edebiyat tarihinin incelediği konuları açıklar. 2. Edebî eserlerin yazıldığı dönemi temsil eden belge olma niteliğini sorgular 3. Uygarlık tarihiyle edebiyat

Detaylı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

kpss Türkiye'nin en çok satan DERS NOTLARI kim korkar tarih ten

kpss Türkiye'nin en çok satan DERS NOTLARI kim korkar tarih ten kpss 2014 Türkiye'nin en çok satan DERS NOTLARI kim korkar tarih ten Komisyon KPSS TARİH DERS NOTLARI Yayın Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu Dizgi-Grafik Tasarım: Merve Koşar Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı:

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15) FOLKLOR Folklor, bir ülke ya da belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alandaki kültürel ürünleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemleriyle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen, yorumlayan

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK Yard.Doç.Dr. Nadir İLHAN * Bilindiği gibi hükümdarlık; hâkimiyet sahibi olmak, bir ülkenin, devletin, bir imparatorluğun yönetimini elinde bulundurmaktır. Zamana hükümdar olmak ise

Detaylı

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI Noel, sözlüklerde her yıl 25 Aralık tarihinde İsa nın doğumunun kutlanıldığı hristiyan bayramı olarak geçer. Hristiyanlar, kutlamalara 24 Aralık ta Noel arifesiyle başlar ve

Detaylı

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER.

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER. ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER. TÜRKLERDE FEMİNİZMİN BİRİNCİ NEDENİ, TOPLUMDA VAR OLAN DEMOKRASİ,

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

gösteren gösterilen biçim anlam

gösteren gösterilen biçim anlam Anlam ve Kavram Her kelime bir göstergedir. Bir gösterge gösteren ve gösterilen olmak üzere iki ögeden oluşur. Gösteren, kelimenin kulakla işitilen sesi, yani kelimenin dış yapısıdır. Gösterilen ise kelimenin

Detaylı

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ * UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ * Bilindiği üzere efsanelerin en önemli özelliği, inanç unsurudur. İster belli bir mekâna, ister kişiye, isterse zamana bağlı

Detaylı

Türk tefekkür dünyasında kadın: oğuz kağan dan günümüze. M.Еkici, Prof. Dr. İzmir, Türkiye

Türk tefekkür dünyasında kadın: oğuz kağan dan günümüze. M.Еkici, Prof. Dr. İzmir, Türkiye Türk tefekkür dünyasında kadın: oğuz kağan dan günümüze M.Еkici, Prof. Dr. İzmir, Türkiye Türk düşünce dünyasında kadın, her şeyden önce ana dır. Doğuran, besleyen anaç kadın her zaman ayrı bir yerde tutulmuştur.

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN* Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN* * Gnkur.ATASE D.Bşk.lığı Türk kültüründe bayrak, tarih boyunca hükümdarlığın ve hâkimiyetin sembolü olarak kabul edilmiştir. Bayrak dikmek bir yeri mülkiyet sahasına

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

Yeşaya Geleceği Görüyor

Yeşaya Geleceği Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Yeşaya Geleceği Görüyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ KONU: ESKİ TÜRKLERDE KALIN VE KALININ HUKUKİ DURUMU HAZIRLAYAN

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir. YAZIM KURALLARI BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI *Bitmiş cümleler büyük harfle başlar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. * Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın

Detaylı

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ HEDEFLER İÇİNDEKİLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ Türk Dilinin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri Türk Dilinin Gelişmesi ve Tarihî Devreleri TÜRK DİLİ - I Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Türk dilinin dünya dilleri

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ Tarihin Tanımı Tarih, insan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini, neden-sonuç ilişkisi içerisinde yer ve zaman göstererek, belgeler ışığında objektif

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler... 4. ÜNİTE İÇİNDEKİLER Tarihteki Önemli Buluşlar... 6 Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor...21 Coğrafi Keşifler... 26 Rönesans... 32 Reform... 36 Mucitler... 43 Düşünce, sanat

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden. BEYAZIN PEŞİNDEKİ TATİL Geçen yıllarda Hopa da görev yapan bir arkadaşım Adana ya ziyaretime gelmişti. Arkadaşım Güney in doğal güzelliğine bayılıyorum deyince çok şaşırmıştım. Sevgili okuyucularım şaşırmamak

Detaylı

Tarih İçinde Türk Edebiyatı

Tarih İçinde Türk Edebiyatı 1.Ünite Tarih İçinde Türk Edebiyatı Edebiyat Tarihi ve Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrılmasındaki Ölçütler 1. Aşağıdakilerden hangisi toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan,

Detaylı

Ziya Gökalp. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ziya Gökalp. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin

Detaylı