editörden dosya Prof. Dr. Recep Öztürk Prof. Dr. Hamit Okur cilt: 6 sayı: ISSN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "editörden dosya Prof. Dr. Recep Öztürk Prof. Dr. Hamit Okur cilt: 6 sayı: 23 2009 ISSN 1308-6006"

Transkript

1

2 ön kapak içi reklam

3 editörden ISSN cilt: 6 sayı: İstanbul Sağlık Mensupları Derneği adına SAHİBİ Opr. Dr. Ahmet Seyfi GÖZAYDIN YAZI İŞLERİ SORUMLUSU Uzm. Dr. Memet IŞIK memetisik@yahoo.com EDİTÖRLER Prof. Dr. Recep ÖZTÜRK Prof. Dr. Hamit OKUR EDİTÖR YARDIMCILARI Doç. Dr. Ömer Faruk AKINCI Doç. Dr. Kazım BEŞİRLİ YAYIN KURULU Doç. Dr. Zekeriya AKTÜRK Prof. Dr. Mustafa BAKIR Doç. Dr. Hüseyin BAYRAM Uzm. Dr. Mustafa GÜVELİ Prof. Dr. Sadık KARA Doç. Dr. Hakan ÖZHAN Uzm. Dr. Saim ŞENDİL Uzm. Dr. Murat TEKİN DANIŞMA KURULU Prof. Dr. Fatih AKÇAY Prof. Dr. Ayten ALTINTAŞ Doç. Dr. Filiz AVŞAR Doç. Dr. İhsan BAKIR Prof. Dr. Ahmet ÇELEBİ Doç. Dr. Tuncay DELİBAŞI Prof. Dr. Ahmet DEMİRKAZIK Prof. Dr. Cihangir EREM Prof. Dr. Reha ERKOÇ Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL Prof. Dr. İbrahim GÜLLÜ Prof. Dr. Hüsrev HATEMİ Doç. Dr. Fatma Tülin KAYHAN Prof. Dr. Yüksel KESİM Prof. Dr. İsmail KÜLAHLI Prof. Dr. Hakan LEBLEBİCİOĞLU Prof. Dr. Çetin ÖNSEL Doç. Dr. Ali ÖZCAN Prof. Dr. Tayyar SARIOĞLU Prof. Dr. Yunus SÖYLET Prof. Dr. Şerif Ali TEKALAN Prof. Dr. Nurdan TÖZÜN Musa UYAR BASIN ve HALKLA İLİŞKİLER Ömer YASLI REKLAM - TANITIM Dr. Sinan TAŞBAŞ İsmail ÇETİN GRAFİK TASARIM Zübeyde BEŞİRLİ YAYIN TÜRÜ Yaygın ve Süreli Yayın İRTİBAT MERKEZİ İstanbul Sağlık Mensupları Derneği Sağlıkta Nabız Dergisi Kısıklı Mah. Alemdağ Cad. Yeniyol Sk. No:24/1 Üsküdar / İSTANBUL Tel: (0216) Faks: (0216) Adet basılmıştır. e-posta: info@sagliktanabiz.com BASKI ve CİLT İmzalı yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Dergimize göndereceğiniz her türlü katkı ve eleştirileriniz mutlaka değerlendirilecektir İstanbul Sağlık Mensupları Derneği Yayın Organıdır Yılda 4 sayı yayımlanır. Değerli okuyucular, Baharın tüm güzelliği, sıcaklığı ve tatlılığı ile merhaba dediği şu güzel günlerde sizlere bütün samimiyetimizle merhaba diyoruz. Değişim ve yenilik hayatın vazgeçilmez bir gerçeğidir ve hayatı hayat yapan en önemli unsurlardan birisidir. Düşünebiliyor musunuz? Hayatımız hep monoton bir şekilde devam etse, her gün aynı yemeği yesek, aynı giysileri giysek, hep aynı kişilerle aynı konuları konuşsak, gelecek açısından hiçbir hedefimiz ve beklentimiz olmasa Hatta hiç üzülmesek, hastalanmasak, ölümü düşünmesek Evet, böyle bir hayat hayat olmaktan çıkar, azap olurdu. İnsan hayatında her gün, her saat ve her anın ayrı bir değeri farklı bir yönü vardır. Önemli olan o gün, o saat hatta o anı hayatımızın en değerli kesiti düşünüp o düşünce ile değerlendirebilmektir. Her sabah güne başlarken o günü geride kalan hayatımızın ilk günü olarak düşünüp hayata yeniden merhaba diyerek yeni bir enerji ve coşku ile o günü değerlendirebilmektir. Bizler de her yeni sayımızda sizlere merhaba derken bu duygu ve düşüncenin coşkusuyla sizleri selamlıyoruz. Her yeni sayımızda ilk sayıdaki heyecanı ve mutluluğu yaşamak bizlere doyulmaz bir haz veriyor. Umarız ki sizler de her yeni sayımızı merak ve sabırsızlıkla bekliyor ve bir an önce Sağlıkta Nabız ekibi ile iletişime geçmek istiyorsunuzdur. Bu sayımızla yine size selam verdik, merhaba dedik. Siz de bu selamımıza karşılık verin. Sizlerden ricamız bu iletişimin tek yönlü olmaması. Bizleri eleştirin, önerilerde bulunun, yazın, e-posta gönderin. Evet, mutluluk paylaşıldıkça ziyadeleşir, acı ve ıztırap ise paylaşıldıkça hafifler. Değerli okuyucular, Bu sayımızda Aşılama konusunu işledik. Prof. Dr. Mustafa Bakır hocamıza çok teşekkür ederiz. Aşılama konusunun dosya editörü olarak konuyu uzmanları ile güzel ve doyurucu bir şekilde ele aldı ve kütüphanenize aşılama konusunda kalıcı ve kaynak bir eser kazandırdı. Mayıs ayında bildiğiniz gibi hemşireler haftasını kutladık. Sağlıkta Nabız ekibi olarak hemşirelerimizin, hemşireler haftası nı kutlar, özverili çalışmaları için kendilerine çok teşekkür ederiz. Sağlıkta Nabız ekibi olarak sizlere daha iyi ve doyurucu bir muhteva ve kaliteli bir hizmet anlayışı içinde çalışıyoruz. Web sayfamızı yeniledik ve devamlı güncelliyoruz. Dergimizi elektronik ortamda da takip edebilir ve bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Evet, hep birlikte yolumuza devam ediyoruz. Tüm güzellikleri birlikte yaşamak ve paylaşmak temennilerimizle Prof. Dr. Recep Öztürk Prof. Dr. Hamit Okur

4 içindekiler cilt:6 sayı: ISSN aktüel ve sosyal tıp dergisi Aşı Tarihi 2 Sağlıkta NABIZ Dergisi Prematüre Bebeklerin Aşılanması Domuz Gribi (İnfluenza A H1N1) Aladağların Mücevheri: Gölcük DOSYA Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ile Türkiye de aşı üretilebilir mi? üzerine röportaj Prof. Dr. Mustafa Bakır Prof. Dr. Feride Aksu Tanık ile Türkiye de aşı üretilebilir mi? üzerine röportaj Prof. Dr. Mustafa Bakır Doç. Dr. Turan Buzgan ile Türkiye de aşı üretilebilir mi? üzerine röportaj Prof. Dr. Mustafa Bakır Prof. Dr. Süleyman Felek ile Türkiye de aşı üretilebilir mi? üzerine röportaj Prof. Dr. Mustafa Bakır Aşı Tarihi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Aşılama; hastalıkları, sakatlıkları, ölümü ve insanlar arasındaki eşitsizliği dünya genelinde belirgin bir şekilde düşürüyor FE Andre, R Booy, HL Bock, J Clemens, SK Datta, TJ John, BW Lee, S Lolekha, H Peltola, TA Ruff, M Santosham & HJ Schmitt Dünyada Aşı Takvimi Konusunda Dikkate Alınan Hususlar Prof. Dr. Mustafa Bakır Türkiye de Aşılama: Nereden Nereye? Uzm. Dr. Aslıhan ÇOŞKUN, Uzm. Dr. Turan BUZGAN Geleceğin Aşı Üretim Teknikleri; 20 yıl Sonra Aşılamada Nerede Olacağız? Dr. Tamer Pehlivan Prematüre Bebeklerin Aşılanması Prof. Dr. Rahmi Örs Erişkinde Bağışıklama Prof. Dr. Recep ÖZTÜRK GÜNCEL : Hemşirelik Haftası Münasebetiyle Prof. Dr. Hamit Okur LİTERATÜR BİR KONU : Domuz Gribi (İnfluenza A H1N1) Prof Dr Recep ÖZTÜRK TIP ve AİLE : Uzm. Dr. Mehmet Can TIP NET : Sağlık Danışmanlığı Veren Web Siteleri Doç. Dr. Zekeriya Aktürk GEZGİN : Aladağların Mücevheri: Gölcük Doç. Dr. Hakan Özhan MÜZİK : Müzikli Yorum Doç. Dr. Reşit Muhtar SİNEMA : Kralların Oyunu Dr. Gökhan Gökçe EDEBİYAT : Dr. Gökhan Gökçe MEDİKATÜR Dr. Sadi Çağdır Niçin Çocuk Sahibi Oluruz? Aldanma Asrı Aydınının Serencamı: Cemil Meriç

5 editörü Sağlıkta Nabız dergisinin bu sayısında toplum sağlığı açısından çok önemli olan aşıları ve aşılamayı ele aldık. Temiz su kaynağından sonra hastalıkları ve ölümleri azaltmada en önemli ikinci önlem olan aşılama, bilimsel ve teknolojik ilerlemelerle birlikte günümüzde tedavi edici sağlık hizmetler için harcanan kaynakların giderek azalmasını, kaliteli yaşam süresinin uzamasını, salgın hastalıkların önlenmesini, hatta insanlığı tehdit eden global salgınların durdurulmasını sağlamaktadır. Tarihte büyük çapta ölüm ve sakatlıklara neden olmuş olan çiçek hastalığı aşılama sayesinde yeryüzünden temizlenmiş, çocuk felci hastalığı aşılama sayesinde 4 ülke dışında diğer tüm ülkelerde yok edilmiştir. Aşılama ile hastalığın en çok görüldüğü yaş grubundaki sağlıklı kişilerin yanı sıra hiç aşılanmayan diğer yaş grubundaki kişiler de hastalıklardan korunurlar. Örneğin, 2 yaş altındaki bebeklere yapılan pnömokok aşılaması sayesinde hastalığı bulaştıran kişilerin toplumda sayısı azaldığından, yaşlı kişilerde de ölümcül pnömonilere neden olan invazif pnömokok hastalığının sıklığı önemli derece azalır. Aşılanma bir insan hakkıdır. Devletler vatandaşlarını aşılamakla yükümlüdür. İnsanlık aşılama programlarının ekonomik nedenlerle zayıfladığı dönemlerde difteri, menenjit ve boğmaca gibi ölümcül hastalıkların ve bunlara bağlı ölüm ve sakatlıkların önemli derecede arttığına şahit olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu nun son döneminde İkinci Abdülhamit in girişimi ile bilimsel ve idari altyapısı oluşturulan aşı üretimi ve başka ülkelere satışı bir süre sonra gelişen bilim ve teknolojiye ayak uydurulamaması nedeniyle durdurulmuş, daha ucuz olduğu için ithalat yoluna gidilmiştir. Ülkeler için savunma sanayisi kadar stratejik olan aşı üretim teknolojisinin ülkemizde de geliştirilmesi konusu derginin bu sayısında enine boyuna tartışılmış, Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliği gibi kurumların ve bilim insanlarının görüşleri bu konudaki en yetkili kişilerle röportaj yapılarak alınmıştır. Aşı dosyasında ayrıca aşılamanın insanlığa kazandırdıklarını, ülkemizde son 5 yılda ulusal aşılama programındaki gelişmeleri, aşılamanın tarihi ile ilgili çok ilginç gerçekleri, yeni aşı üretim tekniklerini, bir ülkenin yeni aşıları hangi kurallara göre aşılama takvimine aldığını, erişkin ve prematüre aşılamasının detaylarını içeren makaleleri bulacaksınız. Aşı ve aşılama ile ilgili önemli konuları en yetkili ağızlardan okuyacağınız aşı dosyasının aşılamada farkındalığı artıracağını, ülkemizde aşı üretimi ile ilgili fikirleri çarpıştırarak ilgililere motivasyon sağlayacağını ve doyurucu bir kaynak olacağını umuyorum. Prof. Dr. Mustafa Bakır Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Sağlıkta NABIZ Dergisi 3

6 röportaj Röportaj: Prof. Dr. Mustafa Bakır Aşılar stratejik açıdan çok önemli ürünlerdir. Bunun yakın tarihte ortaya çıkan savaş durumlarında birçok ülkenin ateşli silahlardan çok daha fazla sayıda vatandaşını savaş şartları veya ambargo gibi nedenlerle aşı bulamadığı için aşı ile korunabilen hastalıklar nedeniyle kaybetmesinden biliyoruz. Türkiye de aşı üretilebilir mi? Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bilimdalı Aşı stratejik bir ürün olduğuna göre ülkemizde mutlaka aşılar üretilmeli mi? Sizce aşıları satın alıyor olmamız ülkemizin geleceği açısından önemli bir risk oluşturuyor mu? Yapılan çalışmalar 20. yüzyılın ikinci yarısında ortalama yaşam süresinde gözlenen artışın tamamen enfeksiyon hastalıklarının kontrol altına alınması ile ilgili olduğunu göstermiştir. Örneğin ölüme sık neden olan kanser, koroner hastalıkların sıklığı artarken, aşılar sayesinde enfeksiyon hastalıklarının sıklığı azalmıştır. Aşılar stratejik açıdan çok önemli ürünlerdir. Bunun yakın tarihte ortaya çıkan savaş durumlarında birçok ülkenin ateşli silahlardan çok daha fazla sayıda vatandaşını savaş şartları veya ambargo gibi nedenlerle aşı bulamadığı için aşı ile korunabilen hastalıklar nedeniyle kaybetmesinden biliyoruz. Özellikle salgın durumlarında aşı üreten ülkeler öncelikle kendi vatandaşlarına aşı yetiştirmeyi amaçlarlar lı yılların başında yaşanan körfez krizi sırasında Irak ın elinde çiçek virüsü bulunduğu endişesiyle çiçek hastalığı korkusu ortaya çıktı ve aşı sadece Amerika Birleşik Devletleri nde mevcuttu. Bu ülke de sadece kendi vatandaşlarına yetecek kadar aşı bulunduğunu açıkladı. Bu nedenle ülkelerin savaş şartlarını düşünerek, en azından bu durumlarda kullanılacak tetanoz, BCG, influenza gibi aşıları ve serumları üretmesi stratejik açıdan önemlidir. Türkiye de daha önce aşı üretiliyor olması bugün de üretilebilir görüşünü doğrulamak için yeterli midir? Niçin? Türkiye de aşı üretimi 1987 yılında çiçek ve kuduz aşıları ile başladı. İstanbul da 2 katlı ahşap bir binada başlayan çalışmalar Kurtuluş Savaşı yıllarında Sivas da, Cumhuriyet döneminde de Ankara da Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü nde devam etti. O yılların teknolojisi ile 1936 yılında 23 farklı aşı üretilirken, teknolojik gelişmelere ayak uydurulamaması sonucu aşı üretimi giderek azaldı ve Devletin de doğal olarak daha yeni teknoloji ile diğer ülkelerde üretilen aşıları tercih etmesi sonucu aşı üretimine son verildi. Şu anda modern aşı üretimi ile ilgili teknoloji ve insan kaynağı ülkemizde mevcut değildir. Yani eski teknolojinin bir dönem bulunması şimdi aşı üretebilmek için bir avantaj sağlamamaktadır. Bunun için teknolojinin sıfırdan başlayarak kurulması ve bunu yürütebilecek insanların eğitilmesi gerekmektedir. 4 Sağlıkta NABIZ Dergisi

7 röportaj Ülkemizde aşı üretimi için bilimsel alt yapının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Aşı hammaddesi geliştirilmesi 50 yıl öncesinde olduğu gibi kolay mı? Niçin? Yukarıda da belirttiğim gibi, aşı üretim teknolojisi 50 yıl öncesinden çok daha farklıdır. O yıllarda üretilen aşıları bugünün etkinlik ve güvenilirlik kriterleri ile kullanmak mümkün değildir. Aşı hammaddesinin geliştirilmesi için bilimsel birikim ve bu konuda çalışan yeterli insan kaynağına sahip miyiz? Aşı hammaddesinin geliştirilmesi ve son ürün üretimi için şu anda ne yazık ki bilimsel birikimimiz yeterli değil. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, Dünya çapında aşı üreten firmalardan biri olan Sanofi Pasteur ün üretim tesislerinde, sadece biyolojik kontrol için teknik eleman çalışmaktadır. Türkiye de bu işi yapabilecek eğitime sahip Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü nde 5-10 kişi vardır. Aşı üreteceksek, hem üretim, hem biyolojik kontrol, hem güvenilirlik ve etkinlik çalışmaları, hem de pazarlama alanında insan kaynağına ihtiyaç var. Bugün bu kişilerin eğitimine ve teknolojinin kurulmasına başlasak, ancak yıl sonra aşı üretmeye başlayabileceğimizi düşünüyorum. Aşı üretimi çalışmaları için devlet desteği sizce gerekli mi? Niçin? Kesinlikle gerekli. Ancak bunu devlet aşı üretsin şeklinde düşünmemek gerekir. Aşı konusu sadece aşıyı üretmekle bitmiyor. Aşıyı üretmenin dışarıdan satın almaktan daha karlı olabilmesi için, ülkemizin 5 katı nüfusa satmak gerekir. Yani hem geliştirecek, hem üretecek, hem kontrollarını yapacak, hem de pazarlayacak kurumlarınızın olması gerekir. Günümüz ekonomik dünyasında ve ülkemizin ekonomik modelinde devletin uluslararası büyük aşı firmaları ile özellikle pazarlama alanında rekabet etmesi oldukca güç. Önümüzde Hindistan örneği var. Hindistan büyük aşı firmalarını ucuz işçilik ve devletin vergi muafiyeti gibi desteklerle ülkesine davet etti ve yap-işlet-devret modeliyle çok sayıda aşı üretim tesisi kurdurdu. Şu anda bu tesisler Hindistan ın ve Hindistan aşı firmaları gerek aşı, gerekse de ilaç üretiminde Dünya da ilk 3 ülke arasına girdi. Dolayısıyla bizim de devlet desteği ve teşviki ile özel sektörümüzü aşı üretimi alanına yöneltmemizin en gerçekçi yol olduğunu düşünüyorum. İlaç üretip yurtdışına pazarlayan Türk firmaları mevcut. Bu firmalar bu alana yönlendirilebilir. Yeni bir aşının etkinlik ve güvenlik çalışmaları sizce ülkemizde yapılabilir mi? Niçin? Bu alanda ülkemizde çalışmalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bilim adamlarımız bu konuda etkin. Her ne kadar çocuklarda yapılan aşı çalışmalarını engellemeye çalışan bazı gruplar Dünya nın birçok bölgesinde olduğu gibi bizde de varsa da, ülkemizde uygulayacağımız aşıların etkinliği diğer ülke verilerinden farklı olabileceğinden, bu çalışmalara kesinlikle ihtiyaç var. Bir başka problem de maalesef ülkemizde bu çalışmalar için yeterli mali destek olmaması. Ülkemizde aşı üretmek için sizce nereden başlamalıyız? Hammaddeyi satın alıp kalite kontrol mekanizması ve paketleme işlemlerinin altyapısının oluşturulması iyi bir başlangıç olabilir mi? Bu yaklaşım stratejik açıdan dışa bağımlılığı kısmen azaltabilir mi? Şu anda hammadde kontrolü yapabilecek teknolojimiz ve insan kaynağımız yok. Ancak son ürün kontrolü yapabiliyoruz. Bunun için bir yandan bu teknolojiyi kurup, eleman eğitimini sağlarken, bir yandan da son ürün alıp, paketlemeye başlayabiliriz. Sağlık Bakanlığı nın bu yönde girişimleri de var zaten. TÜBİTAK bünyesinde bir aşı enstitüsü kurulması ve kritik öneme sahip aşıların hammaddesinin bu enstitünün laboratuarında üretilip hem ülkemiz gereksinimlerinin karşılanması, hem de ihraç edilmesi fikrini destekliyor musunuz? Sizce bu mümkün mü? Mevcut insan kaynakları bunun için yeterli mi? Çok uluslu aşı firmalarının tekeli karşısında böyle bir yaklaşımın başarı şansı nedir? Aşı üretimi imkansız bir iş değil. Hindistan, Mısır, Kore gibi ülkeler aşı üretebiliyor. Ancak buralarda bu işin hazırlıklarına yıllar önce başlanıldı. Biz de şimdiden başlayıp, aşı üretebilir hale gelebiliriz. Ben aşı üretiminin TÜBİTAK gibi devlet kurumlarında değil, devletin kontrolünde, özel sektör tarafından yapılmasının daha kolay olduğunu düşünüyorum. Sağlıkta NABIZ Dergisi 5

8 röportaj Röportaj: Prof. Dr. Mustafa Bakır Bağışıklama halk sağlığının temelini oluşturan hizmetlerden biridir. Bağışıklama oranları arasında zengin ve yoksul ülkeler arası farklılıkların yanı sıra pek çok ülkenin kendi içinde de eşitsizlikler vardır. Bu eşitsizliği yaratan koşullardan biri de bağışıklama hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanamamasıdır. Bağışıklama hizmetlerinin sürekliliği ancak aşının düzenli ve sürekli bir biçimde sağlanmasıyla olanaklıdır. Türkiye de aşı üretilebilir mi? Prof. Dr. Feride Aksu Tanık Türk Tabipler Birliği II. Başkanı Türkiye de aşı üretilebilir mi? Evet. Türkiye de aşı üretiminin önündeki tek engel siyasi iradedir. Aşı stratejik bir ürün olduğuna göre ülkemizde mutlaka aşılar üretilmeli mi? Sizce aşıları satın alıyor olmamız ülkemizin geleceği açısından önemli bir risk oluşturuyor mu? Aşı araştırma geliştirme çalışmalarının giderek daha fazla riskli, uzun ve maliyetli bir iş olmaya başladığı bir gerçektir. Dünyada aşı üretiminde kullanılan temel bilimler bilgi birikiminin hemen tamamı, kamu araştırma kurumlarında geliştirilmektedir. Aşı üretimine yönelik olarak kamu kurumlarında üretilen, geliştirilen bilginin, faz iki, faz üç klinik araştırmalar aşamasında ne yazık ki endüstriye devredilmesi, deyim yerindeyse peşkeş çekilmesi, aşının metalaştırılmasına, aşı gibi yaşamsal bir biyolojik ürünün kapitalist ekonominin pazar mekanizmalarıyla piyasaya sürülmesine yol açmaktadır. Her yeni aşının geliştirilmesinin 500 milyon dolara mal olduğu ve yıl sürdüğü bildirilmektedir. Bu maliyetlerle baş edebilmek ve yapılan masrafı çıkartabilmek için, firmalar yeni geliştirilen aşıya yüksek birim fiyatları belirlemektedir. Geliştirilen aşının ilk 20 yıllık patent hakkı ise Dünya Ticaret Örgütü nün gündeme getirdiği TRIPS anlaşması ile korunmaktadır. Patent hakkı, üretici firmaya üretim hakkını elinde tutma ya da lisans anlaşmasıyla başka bir firmaya satma olanağı vermektedir. Ancak patent süresi dolduktan sonra, başka üreticiler de bir ödeme yapmaksızın o aşıyı üretebilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler yıl sonra fiyatları düşecek olan bu yeni aşıları satın alamamaktadır. Milyonlarca çocuğun bu yüzden yaşamını yitirdiği DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ve UNICEF benzeri kuruluşlarca da dile getirilmektedir. Bağışıklama halk sağlığının temelini oluşturan hizmetlerden biridir. Bağışıklama oranları arasında zengin ve yoksul ülkeler arası farklılıkların yanı sıra pek çok ülkenin kendi içinde de eşitsizlikler vardır. Bu eşitsizliği yaratan koşullardan biri de bağışıklama hizmetlerinin 6 Sağlıkta NABIZ Dergisi

9 röportaj sürekliliğinin sağlanamamasıdır. Bağışıklama hizmetlerinin sürekliliği ancak aşının düzenli ve sürekli bir biçimde sağlanmasıyla olanaklıdır. Son 15 yılda büyük ilaç firmaları düşük karlı geleneksel aşı üretimini azalttıkları için Genel Bağışıklama Programı kapsamındaki aşıların sağlanmasında bile sıkıntılar baş göstermiştir. Doksanlı yıllarda eski Sovyetler Birliğinde yaşanan ekonomik kriz ve difteri salgını aşıya erişim politikalarının önemini kanıtlamıştır. Öte yandan DSÖ verilerine göre Genel Bağışıklama Programı kapsamındaki aşı gereksiniminin sadece % 70 ini karşılayacak düzeyde geleneksel aşı üretimi söz konusudur. Kaldı ki ilaç firmaları bu geleneksel aşıların da daha yeni versiyonlarını üretmektedir. Yeni tekniklerle üretilen bu aşılar yeniden patent koruması altına girmektedir. Bu ise fiyatların üretici firmanın tekelci mantığıyla belirlenmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca son yirmi yılda yeni yaşam kurtaran aşılar bulunmaya başlandıkça, yeni aşılara erişimde de eşitsizlikler artmıştır. Yeni geliştirilen ve en az 20 yıl patent koruması altında olan bu aşılara erişim ise tümüyle piyasa dinamikleri çerçevesinde olmaktadır. Bir çocuğun aşılanma maliyeti gelişmekte olan ülkelerde altı geleneksel aşıyla 20 $, endüstrileşmiş ülkelerde yeni eklenen aşılarla $, 2020 yılında eklenecek yedi yeni aşıyla ise 1225 $ olacaktır. Aşıya erişim kamu güvencesinde olmazsa, giderek daha pahalıya mal olacak bağışıklama hizmetleri katkın payı, cepten ödeme gibi piyasa mekanizmalarına terk edilecektir. Bu durumda önümüzde; ya aşının kamu tarafından üretilmesi, ya tümüyle kamu tarafından satın alınıp ücretsiz sunulması, ya da ödeme güçlükleri belirdiğinde süreç içinde piyasalaştırılması seçenekleri durmaktadır. Aşı gibi yaşam kurtaran bir ürüne erişimin piyasa dinamikleri ile olması kabul edilemez. Bu nedenle ithalata bağımlı bir aşı erişim politikası çok büyük bir yanılgıdır. İleriyi gören, geleceği hesaba katan bir yaklaşımla kamu sektörü bu alana yatırım yapmalıdır. Türkiye de daha önce aşı üretiliyor olması bugün de üretilebilir görüşünü doğrulamak için yeterli midir? Niçin? Bu sorunun yanıtı hem evet hem hayırdır. Daha önce aşı üretiliyor olması özellikle geleneksel bakteri aşıları açısından üretilebilirlik temeli oluşturmaktadır. Ama üretim teknikleri ve süreçleri hızla değişiyor ve gelişiyor. Dolayısıyla bu gelişmelerin izlenmesinin gerekliliği kaçınılmaz bir gerçek. Ülkemizde aşı üretimi için bilimsel alt yapının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Ülkemizde aşı üretimi için bilimsel alt yapının insan gücü yönünden yeterli olduğu, yatırım ve araştırma alt yapısının ve bu alt yapının gelişme potansiyelinin de umut verici olduğu kanısındayım. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, ODTÜ başta olmak üzere kamunun ve Üniversitelerimizin elinde bulunan araştırma potansiyelinin bu amaçla desteklenmesinin kritik ve stratejik bir önemi var. Bir çocuğun aşılanma maliyeti gelişmekte olan ülkelerde altı geleneksel aşıyla 20 $, endüstrileşmiş ülkelerde yeni eklenen aşılarla $, 2020 yılında eklenecek yedi yeni aşıyla ise 1225 $ olacaktır. Aşı hammaddesi geliştirilmesi 50 yıl öncesinde olduğu gibi kolay mı? Niçin? Aşı üretmek hiçbir zaman kolay değildi. Ama giderek daha karmaşık bir süreç olduğu doğrudur. Aşı üretimi, hammadde olarak canlı organizmanın kullanıldığı biyolojik bir süreçtir. Bundan dolayı üretim ve kalite kontrolü, Sağlıkta NABIZ Dergisi 7

10 röportaj Aşı araştırmalarında izlenecek protokol yedi adımdan oluşmaktadır. Etik inceleme, üretim ve kalite güvencesi, klinik çalışma performansı, çalışma plan ve protokolleri, veri yönetimi, izlem, deneylerin halk sağlığı gereksinimlerine uygulanabilirliği. Bu uzun ve pahalı süreç aşı üretenleri tekelciliğe yöneltmektedir. Bunun için de çeşitli yasal düzenlemeler yapılmakta ve ülkelere dayatılmaktadır. Bu alandaki en temel belirleyici yasal düzenleme ise en az yirmi yıl süreyle aşı üretimini üretici şirketin tekelinde bırakan uluslar arası anlaşmalardır. Bunlar; Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması, Hizmet Ticareti Genel Anlaşması, Fikri Mülkiyet Haklarının Ticaretle Bağlantılı Boyutlarına İlişkin Anlaşma anlaşmalarıdır. kalite güvencesi için iyi üretim uygulamaları ve iyi laboratuar uygulamaları ile tam uyum gerektirir. İşlemleri tamamlanmış ürünün kalitesine, sadece laboratuar testlerine göre karar verilemez. DSÖ aşı araştırmalarına ilişkin bazı standartlar izlemekte ve önermektedir. Bu standartlar şunlardır: - Biyolojik ürünler için iyi üretim uygulamaları - Farmasötik ürün araştırmaları için iyi klinik uygulama standartları - Biyolojik ürünlerin ruhsatlandırılması - Biyolojik ürünlerin kalite güvencesinde ulusal otoriteler için standartlar İyi üretim uygulamaları ve iyi klinik uygulamalar gibi standartların aşıların klinik deneylerinde de uygulanabilmeleri gereklidir. Ancak günümüzde çalışmaların toplum sağlığı gereksinimlerine uygunluğunu değerlendirecek standartların olmadığı ve klinik çalışma projesi için gereken tüm bilgilerin toplanmasının yoğun çaba gerektireceği bildirilmektedir. Aşı araştırmalarında izlenecek protokol ise yedi adımdan oluşmaktadır. Etik inceleme, üretim ve kalite güvencesi, klinik çalışma performansı, çalışma plan ve protokolleri, veri yönetimi, izlem, deneylerin halk sağlığı gereksinimlerine uygulanabilirliği. Bu uzun ve pahalı süreç aşı üretenleri tekelciliğe yöneltmektedir. Bunun için de çeşitli yasal düzenlemeler yapılmakta ve ülkelere dayatılmaktadır. Bu alandaki en temel belirleyici yasal düzenleme ise en az yirmi yıl süreyle aşı üretimini üretici şirketin tekelinde bırakan uluslar arası anlaşmalardır. Bunlar; Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması, Hizmet Ticareti Genel Anlaşması, Fikri Mülkiyet Haklarının Ticaretle Bağlantılı Boyutlarına İlişkin Anlaşma anlaşmalarıdır. Bu durumda aşı üretiminin olanaksız olduğu kanısı uyanabilir. Aksine bu koşullarda AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi ve yatırım yapılması daha da yaşamsal önem kazanmaktadır. Aşı alanına yapılacak yatırım bugüne değil geleceğe yapılacak yatırım anlamına gelmektedir. Aşı hammaddesinin geliştirilmesi için bilimsel birikim ve bu konuda çalışan yeterli insan kaynağına sahip miyiz? Evet, daha önce de belirttiğim gibi gerek TÜBİTAK-MAM gerekse üniversitelerimizde bu alanda birikimi olan çok sayıda bilim insanı mevcut. Temel sorunun aşı araştırmalarına ayrılan kamusal kaynakların sınırlılığında ve üretim için karar verecek siyasi iradededir. Aşı geliştirme çalışmaları için devlet desteği sizce gerekli mi? Niçin? Biz bunu devlet desteği olarak tanımlamıyoruz. Aşıya erişimin tüm boyutlarıyla kamu güvencesinde olması şarttır. Neden böyle 8 Sağlıkta NABIZ Dergisi

11 röportaj söylüyorum? Piyasa diliyle ifade edersek; ilaç pazarı 2005 yılında 600 milyar $, Aşı pazarı ise 2006 yılında 11,4 milyar $ bir küresel hacme sahipti. Aşı üreten az sayıda çok uluslu firma ve jenerik üretim yapan firmalar bu alanda araştırma-geliştirme ve üretim yapmaktadır. Aşı ilaca kıyasla daha az karlı bir alandır, ancak süreç içinde aşı geliştirme işine ilginin artacağını da belirtilmektedir. Aşılardan elde edilen gelir, şu anda ilaç endüstrisinin gelirlerinin sadece % 2 sini oluşturuyor. Ama üç milyar dolarlık aşı pazarının on yıldan kısa bir sürede üçe katlanacağı da tahmin ediliyor. Dünyada 1000 kadar aşının araştırma safhasında olduğu bildirilmektedir döneminin bir aşı patlamasına tanık olacağından söz edilmektedir. Aşı kullanımı ve satışlarının hızla artacağı bu dönemde aşıların ilaç pazarının en hızla büyüyen bileşeni olacağı ve aşı gelirlerinin yüzde birkaç yüz artacağı ifade edilmektedir. Bu çerçevede ulus ötesi ilaç firmalarının Türkiye nin gereksinimlerini gözeten ve karşılayan bir yatırım yapmaları ve bunu sürekli kılmaları beklenemez. Kendi kâr maksimizasyonu hedefleri içinde davranacaklardır. Bu ise Türkiye nin hem erişeceği aşı çeşitliliği, hem de aşı fiyatları açısından belirleyici olamayacağı bir çerçevedir. Bu nedenle aşının Ar-Ge çalışmaları yanı sıra üretimi de kamu eliyle gerçekleştirilmelidir ve aşı hiçbir aşamasında piyasa dinamiklerine terk edilmemelidir. Yani aşı üretiminin hiçbir aşamasına ilaç sektörü müdahale etmemeli, bir bileşen olarak devreye girmemelidir. Eşitlikçi bir biçimde aşıya erişimin tek güvencesi kamu olmalıdır. Yeni bir aşının etkinlik ve güvenlik çalışmaları sizce ülkemizde yapılabilir mi? Niçin? Evet. Elli yıldır ambargo altındaki Küba da yapılabildiğine göre Türkiye de yapılmasının da olanaklı olduğunu düşünüyorum. Bu konuyla ilgili ilave edeceğiniz bir husus var mı? Ülkemizde aşı üretilemeyeceğini iddia eden bürokratları ve yöneticileri değiştirmekle başlamalıyız. Aşı üretimini teknik bir işten öte siyasi bir mesele olarak görmenin önümüzü açacağına inanıyorum. Başka bir dünya mümkün diye düşünmeye başlayınca çözümler de üretilebilecektir. Başlangıç noktasının Dünya Ticaret Örgütü üyeliği başta olmak üzere IMF ve Dünya Bankası programlarının da sorgulanması olacağına inanıyorum. TÜBİTAK bünyesinde bir Aşı Enstitüsü kurulması fikrine sıcak bakıyorum. Temel yaklaşım sadece AR-GE sürecinde değil, üretim aşamasında ve ülke içindeki dağıtım ve uygulamanın da kamunun güvencesinde ve denetiminde olmasıdır. Aşı hiçbir aşamasında piyasa dinamiklerine terk edilebilecek bir ürün değildir. Sağlıkta NABIZ Dergisi 9

12 röportaj Röportaj: Prof. Dr. Mustafa Bakır Aşı üretimi Türkiye için stratejik olmakla beraber tüm dünya ülkeleri için de stratejik öneme sahip olma özelliğindedir. Ancak ne yazık ki, tüm ilaçlarda olduğu gibi aşı üretiminde de dünyanın başta gelen üreticilerinin küçük üreticileri satın alması yoluyla bir küreselleşme ve kartelleşme söz konusu olmuştur. Türkiye de aşı üretilebilir mi? Doç. Dr. Turan Buzgan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aşı stratejik bir ürün olduğuna göre ülkemizde mutlaka aşılar üretilmeli mi? Sizce aşıları satın alıyor olmamız ülkemizin geleceği açısından önemli bir risk oluşturuyor mu? Aşılama hizmeti, koruyucu sağlık hizmetleri içerisinde yürütülen faaliyetlerin başında gelmektedir. Ülkemizde aşı üretiminin geçmişi yaklaşık 120 yıl öncesine dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde çiçek hastalığına karşı aşı uygulanmasına dair 19. yüzyıl sonlarında yayımlanan talimatnameler, aşılamaya ait dünyada yayımlanan ilk belgeler olma özelliği taşımaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren aşı üretimi görevi Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı na verilmiş olup, konvansiyonel yöntemlerle yapılan aşı üretimi 1998 yılına kadar devam etmiştir. Aşı üretimi Türkiye için stratejik olmakla beraber tüm dünya ülkeleri için de stratejik öneme sahip olma özelliğindedir. Ancak ne yazık ki, tüm ilaçlarda olduğu gibi aşı üretiminde de dünyanın başta gelen üreticilerinin küçük üreticileri satın alması yoluyla bir küreselleşme ve kartelleşme söz konusu olmuştur. Günümüzde modern üretim anlamında aşı üretimi yapan firma sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. Dünyada küreselleşmeye giden süreçte geçtiğimiz yıllarda kuduz aşısını bulan Louis Pasteur ün adı ile anılan dünyanın en eski aşı üretim enstitüsü dahi kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış, Fransız hükümetinin çok büyük maddi desteği ile ayakta kalmayı başarmıştır. Yine Hollanda da bulunan devlete ait aşı üretim tesislerinin zarar ettiği buna rağmen devletin ilave fonları ile ayakta kalabildiği bilinmektedir. Aşı ve benzeri stratejik ürünlerin yurdumuzda üretilmesi son derece önemlidir. Bu konuda dünyanın ileri gelen aşı üreticileri ile görüşmelerimiz sürmektedir. Ancak aşı üreticileri tüm üretim safhalarının kurulmasının çok maliyetli olacağını, sadece ülkemizde kullanılacak olan aşı miktarlarının bu teknolojiyi ülkemizde kurmak için maliyet etkin olamayacağını ileri sürmektedirler. Son yıllarda tüm ilaç endüstrisinde yaşanan birleşme ve tekelleşme aşı üreticilerinde de söz konusu olmuştur. Türkiye de tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, bu üreticilerden satın alma yolu ile tedarik gerçekleştirmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere ülkemizde modern anlamda aşı üretim tesislerini kurmak ve sürdürebilirliğini sağlamak üzere maliyet etkin modeller üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Aşı üretimi konusunda ilk adım politik kararlılıktır. Daha sonra üretim tesislerinin kurulması konusunda gerekli yatırımların yapılması ve teknoloji transferi gerekmektedir. Ülkemizde özellikle son yıllarda aşı üretimi hususunda politik kararlılık üst düzeydedir. Bu hedefe ulaşılana kadar Dünya Sağlık Örgütü tarafından sıkı denetim altında tutulan üreticilerden aşı temini ile ülkemiz ihtiyacı sağlanacaktır. 10 Sağlıkta NABIZ Dergisi

13 röportaj Türkiye de daha önce aşı üretiliyor olması bugün de üretilebilir görüşünü doğrulamak için yeterlimidir? Niçin? Ülkemizde aşı üretildiği yıllarda, Tifo, Dizanteri, Kolera, Veba, Meningokok, Stafilokok, Boğmaca, Brucella, BCG, Difteri, Tetanos, Kızıl, Alüminyum presipiteli karma aşılar, Lekeli Humma (Tifus), Kuduz, Çiçek, Grip aşıları üretilmekte idi. Bu aşıların hepsi konvansiyonel yöntemlerle laboratuarlarda üretilmekteydi. Bu aşıların bazılarının üretimi dünyada da durdurulmuştur. Diğer birçok aşı ise modern kombine aşılar içerisinde 3 lü, 5 li, 6 lı kombinasyonlar halinde üretilmektedir. Dünyada aşı üretimi, ilaç üretimleri içerisinde en modern tekniklerle ve biyoteknolojik yöntemlerle yapılmaktadır. AR-GE ağırlıklı bir sektör olması nedeni ile konvansiyel yöntemlerle üretim yapabiliyor olmak modern teknoloji gerektiren günümüz aşılarının da üretilebileceği anlamına gelmemektedir. Aşı üretiminde önemli olan sürdürülebilirlik ve devamlı gelişen teknolojiye ayak uydurmaktır. Ülkemizde aşı üretimi için bilimsel alt yapının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Aşı hammaddesi geliştirilmesi 50 yıl öncesinde olduğu gibi kolay mı? Niçin? Kolay değildir. Büyük oranda kaynak gerektiren Ar- Ge çalışmalarına ihtiyaç vardır. Aşı hammaddesinin geliştirilmesi için bilimsel birikim ve bu konuda çalışan yeterli insan kaynağına sahip miyiz? Bu konuda yeterli donanıma sahip insan gücü kaynağı kadar teknoloji transferine de ihtiyaç duyulmaktadır. Aşı geliştirmede çalışmaları için devlet desteği sizce gerekli mi? Niçin? Aşı geliştirme de devlet desteği son derece önemlidir. Aşılama, koruyucu hekimliğin en etkin ve en kolay yöntemidir. Bu yüzden ülkemizde bağışıklama programı devlet tarafından tek elden yürütülmekte olup, alınan kararlar ülke genelinde uygulanmaktadır. Ülkemizde uygulanan aşı programlarının geliştirilmesi, aşı üretiminin teşvik edilmesi devletin görevleri arasında yer almaktadır. Yeni bir aşının etkinlik ve güvenlik çalışmaları sizce ülkemizde yapılabilir mi? Niçin? Etkinlik ve güvenlik çalışmaları yeni bir ürün üretildiğinde, formül geliştirildiğinde yapılmaktadır. Faz çalışmaları olarak da adlandırılan bu çalışmalardan laboratuvar ortamında faz 1 çalışmaları yurdumuzda yapılabilmektedir. Faz 2, 3 ve 4 çalışmaları ise klinik saha çalışmaları olup ilgili mevzuat çerçevesinde ülkemizde yapılmaması için bir engel mevcut değildir. Ülkemizde aşı üretmek için sizce nereden başlamalıyız? Hammaddeyi satın alıp kalite kontrol mekanizması ve paketleme işlemlerinin alt yapısının oluşturulması iyi bir başlangıç olabilir mi? Bu yaklaşım stratejik açıdan dışa bağımlılığı kısmen azaltabilir mi? Aşı üretimi artık günümüzde biyoteknolojik yöntemlerle yapılmaktadır. Son derece modern ve geliştirilmiş cihazlarla insan eli değmeden üretilmektedir. Burada önemli olan bu cihazların kullanılması ve hammaddenin geliştirilmesidir. Kalite kontrollerinin yapılması da ayrı bir önem taşımaktadır. Ülkemize kalıcı anlamda yapılan aşı üretimine yönelik her tür çaba önemli olacaktır. Hammaddeyi satın alıp diğer işlemlerin ülkemizde yapılması iyi bir başlangıç olabilir. TÜBİTAK bünyesinde bir aşı enstitüsü kurulması ve kritik öneme sahip aşıların hammaddesinin bu enstitünün laboratuarında üretilip hem ülkemizin gereksiniminin karşılanması, hem de ihraç edilmesi fikrini destekliyor musunuz? Sizce bu mümkün mü? Mevcut insan kaynakları için yeterli mi? Çok uluslu aşı firmalarının tekeli karşısında böyle bir yaklaşımın başarı şansı nedir? Devletin bünyesinde aşı üretimine devam eden ülkelerde bu uygulama hem finansal açıdan artık devlete yük haline gelmiştir, hem de büyük aşı üreticilerinin baskısı altında kalarak üretime son verilmek zorunda kalınmıştır. Bu yüzden aşı üretimine devlet kadar özel sektörün dinamizminin de katılması en uygun yöntem olarak gözükmektedir. Bu konuyla ilgili ilave edeceğiniz bir husus var mı? Ülkemizde aşı üretimine yönelik ilk adımlar atılmıştır. Yakın gelecekte, modern aşıların hammaddesinin ülkemize getirilerek ülkemizde enjektöre dolumlarının ve paketlenmesini sağlanması aşamaları gerçekleşecektir. Bu aşamaları orta vadede liyofilizasyon ve hammadde üretiminin takip etmesi beklenmektedir. Bu stratejik ürünün ülkemizde üretiminin temini hususunda güçlü bir politik kararlılığa sahip Bakanlığımızın bu hedefi yakalamada kararlılığı söz konusudur. Sağlıkta NABIZ Dergisi 11

14 röportaj Röportaj: Prof. Dr. Mustafa Bakır Yıllarca başarıyla aşı üretimi yapmış bir kurumumuz ve burada tecrübe kazanmış insan kaynağımız var. Bunun yanında yeni teknolojiler konusunda gerek yurt dışında eğitim almış, gerekse ülkemizdeki üniversitelerin moleküler biyoloji ve biyoteknoloji bölümünde yetişmiş değerli bilim adamlarımız var. Bu insan kaynaklarımız ülkemize modern aşı üretim teknolojilerini kazandırabilir. Türkiye de aşı üretilebilir mi? Prof. Dr. Süleyman Felek Michigan Üniversitesi 1011 N. University Ave. Aşı stratejik bir ürün olduğuna göre ülkemizde mutlaka aşılar üretilmeli mi? Sizce aşıları satın alıyor olmamız ülkemizin geleceği açısından önemli bir risk oluşturuyor mu? Bu soruyu cevaplamadan önce aşı konusunda nereden nereye geldiğimizi iyi görmek gerek. Edward Jenner in 1778 de çiçek aşısını tıp literatürüne geçirmesinden yıllar önce 1717 yılında İngiltere nin İstanbul Sefirinin eşi Lady Mary Wortley Montague nin İngiltere de bulunan arkadaşına yazdığı mektupta, Türklerin hastalığı hafif geçiren kişilerin deri lezyonlarından alınan sıvı ile deriye dört-beş çizik atarak bağışıklama yaptıklarını belirtmiş, 1718 yılında aynı yöntemle kendi oğlunu aşılatmış ve ülkesine döndükten sonra bu yöntemin Avrupa da yayılmasına öncülük etmiştir yılında Louis Pasteur ün ilk kuduz aşısını uygulamasından bir yıl sonra zamanın Padişahı Abdülhamit çalışmalarına destek olmak için 800 lira gönderir ve ayrıca Askeri Tıp Mektebi nden üç kişiyi çalışmalarını öğrenip uygulamak üzere Pasteur un yanına gönderir. Pasteur bu 800 lira ile laboratuarını enstitüye dönüştürür. Kuduz aşısının Pasteur tarafından ilk uygulanmasından iki yıl sonra 1887 de İstanbul da kuduz aşısı üretilmeye başlanır yılında kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi uzun yıllar Türkiye nin ihtiyacı olan aşıları başarıyla üretmiş, hatta 1940 yılında Çin e kolera salgını nedeniyle kolera aşısı göndermiştir. Maalesef aşı üretimine yatırım yapılmaması ve bunun sonucunda merkezin teknolojik gelişmelere ayak uyduramaması nedeniyle 1998 yılında Türkiye de aşı üretimi tamamen durdurulmuştur. Bugün Vietnam, Hindistan, Çin, İran, Küba gibi ülkeler aşı üretirken, bir asır önce dünyada aşı üretiminin öncülüğünü yapan Türkiye nin bugün bütün aşı ihtiyacını dışarıdan sağlar hale gelmesi herkesi düşündürmelidir. Günümüzde özellikle viral aşılar fazla kazanç sağlamadığı için pek çok firma tarafından üretimi durdurulmuş, bu da bazı aşıların temininde güçlüklere neden olmaya başlamıştır. Bugün için söz konusu değil ama, 12 Sağlıkta NABIZ Dergisi

15 röportaj ileride aşı üretimi ve teknolojisinin sadece bazı firmaların veya devletlerin tekeline geçmesi tabii ki önemli sorunlara neden olabilir. Türkiye aşısını üretmese bile bu teknolojiyi elinde bulundurmalıdır. Bunun yanında araştırma-geliştirme konusunda da yatırım yapılması kaçınılmazdır. Yeni geliştirilen aşılar için 20 yıllık patent hakkı vardır. Bu, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yeni geliştirilen aşılardan yararlanmasını önemli derecede kısıtlamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri biyoterörizme karşı aşı geliştirme için büyük paralar harcamaktadır. Yarın bu tür aşılara bizim de ihtiyacımız olmayacağını kimse garanti edemez. Türkiye de daha önce aşı üretiliyor olması bugün de üretilebilir görüşünü doğrulamak için yeterli midir? Niçin? Tabii ki dün olduğu gibi bugün de ülkemizde aşı üretilebilir. Türkiye nin bugünkü ekonomik ve teknolojik durumunun 1887 yılından ve 1900 lü yıllardan daha geride olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu konuda istekli ve kararlı olunması kanımca yeterlidir. Ülkemizde aşı üretimi için bilimsel alt yapının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Aşı hammaddesi geliştirilmesi 50 yıl öncesinde olduğu gibi kolay mı? Niçin? Aksine bugün daha modern cihazlar bulunması nedeniyle aşı üretiminin geleneksel aşılarda daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Ancak 50 yıl öncesine göre bugün yeni aşı teknolojileri geliştirilmiştir. Özellikle rekombinant aşıların üretimi geleneksel aşılara göre biraz daha karmaşıktır. Ancak istenirse Türkiye de bu tür aşılar da başarıyla geliştirilebilir ve üretilebilir. Aşı hammaddesinin geliştirilmesi için bilimsel birikim ve bu konuda çalışan yeterli insan kaynağına sahip miyiz? Öncelikle yıllarca başarıyla aşı üretimi yapmış bir kurumumuz ve burada tecrübe kazanmış insan kaynağımız var. Bunun yanında yeni teknolojiler konusunda gerek yurt dışında eğitim almış, gerekse ülkemizdeki üniversitelerin moleküler biyoloji ve biyoteknoloji bölümünde yetişmiş değerli bilim adamlarımız var. Bu insan kaynaklarımız ülkemize modern aşı üretim teknolojilerini kazandırabilir. Aşı geliştirme çalışmaları için devlet desteği sizce gerekli mi? Niçin? Bu işi devlet veya devlete bağlı bir kurum yapacaksa tabii ki devlet yatırım yapacak. Eğer özel sektör yapacaksa devlet üretilen aşıyı alacağını garanti edecek veya bazı teşvikler sağlayacak ki firma yatırım yapsın. Her halukarda bir şekilde devlet desteği olacak. Yeni bir aşının etkinlik ve güvenlik çalışmaları sizce ülkemizde yapılabilir mi? Niçin? Neden olmasın? Hindistan, Çin gibi ülkelerde yeni aşı geliştirilmesi ve bu aşıların etkinlik ve güvenlik çalışmaları yapılabildiğine göre, ülkemizde de yapılabilir. Ülkemizde aşı üretmek için sizce nereden başlamalıyız? Hammaddeyi satın alıp kalite kontrol mekanizması ve paketleme işlemlerinin altyapısının oluşturulması iyi bir başlangıç olabilir mi? Bu yaklaşım stratejik açıdan dışa bağımlılığı kısmen azaltabilir mi? Bunun doğru bir yaklaşım olduğunu sanmıyorum. Hammaddeyi satın aldığınız firma veya ülke hammadde vermeyi durdurursa ne yapacaksınız? Bu dışa bağımlılığı azaltmaz. TÜBİTAK bünyesinde bir aşı enstitüsü kurulması ve kritik öneme sahip aşıların hammaddesinin bu enstitünün laboratuarında üretilip hem ülkemiz gereksinimlerinin karşılanması, hem de ihraç edilmesi fikrini destekliyor musunuz? Sizce bu mümkün mü? Mevcut insan kaynakları bunun için yeterli mi? Çok uluslu aşı firmalarının tekeli karşısında böyle bir yaklaşımın başarı şansı nedir? Bugün aşı üreten ülkelerden bazılarında aşılar özel firmalar tarafından, bazılarında devlet tarafından kurulan enstitülerde, bazılarında ise hem devlet, hem de özel sektör tarafından üretilmektedir. Aşı üretimi TÜBİTAK bünyesinde veya eskiden olduğu gibi Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Başkanlığı bünyesinde kurulacak bir enstitüde yapılabilir. Bunun yanında yerli veya yabancı özel aşı firmaları yatırım konusunda teşvik edilip, bu firmaların da katkı yapmaları sağlanabilir. Stratejik öneminden dolayı ülkemizin aşı geliştirme ve üretim teknolojisine sahip olması gerekir, fakat üretimin sadece devletin tekelinde olması gerektiğini düşünmüyorum. Ülkemizdeki mevcut insan kaynakları modern aşı üretimi için yeterlidir ve bunun başarılı olamaması için hiç bir neden görmüyorum. Bu konuyla ilgili ilave edeceğiniz bir husus var mı? Türkiye bugün aşı üreten Romanya, Sırbistan, Hindistan, Çin gibi pek çok ülkeden teknolojik ve ekonomik olarak daha geride değildir. Sanırım bu konuda sadece kararlılık ve motivasyona ihtiyacımız var. Sağlıkta NABIZ Dergisi 13

16 Aşı Tarihi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hacettepe Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Atalarımız aşılama tarihinde en önemli kilometre taşlarından birini oluşturmaktadır. Aslında türkler ilk aşı uygulayan ulus değildir. Kayıtlara göre bir enfeksiyon hastalığından korunmak için insan vücuduna mikroorganizma veren ilk ulus Çinlilerdir. Türkler Orta Asya da komşuları olan bu ulustan o tarihlerde her salgında onbinlerce insanın ölümüne neden olan çiçek hastalığına karşı, hastalığa yakalanmış insanların derilerindeki veziküllerin içinde bulunan sıvıyı kullanmayı öğrendiler. O dönemde alınan sıvı fındık veya ceviz kabuklarının içerisinde kurutuluyor ve çiçek hastalığı geçirmemiş kişilerin derileri iğneyle çizildikten sonra, üzerine damlatılıyordu. Türkler bu yöntemi, yani variolasyon u Orta Asya dan göç ettikleri bölgelere de taşıdılar. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de özellikle İstanbul da saray çevresinde varyolasyon uygulanmış ve çok sayıda insan ölümden ve ciddi deri skarlarından kurtulmuştur. Ancak uygulanan sıvı canlı ve attenüe edilmemiş insan çiçek virüsu içerdiğinden, uygulamanın ciddi oranda yan etkisi de vardı. Çiçek aşısının 1630 seneleri civarında İstanbul da uygulandığı görülür. İstanbul da tarihli bir mezar taşında Aşılamacızade hekim Ali Çelebi ibaresi tespit edilmiştir. Bu zatın 65 sene yasadığı kabul edilirse, daha önce çiçek aşısı yapan babasının 1632 lerde bu işi yaptığı ortaya çıkmaktadır. Cevdet Paşa yazdığı tarih kitabında, çiçek aşısının ilk önce Anadolu Yörükleri tarafından yapıldığını, böyle bir yörüğün İstanbul a gelerek çocukları aşıladığını kaydeder. Cevdet Paşa bu uygulamanın insandan insana değil de (inokulasyon şeklinde), inek memesinden insana yapılan şekliyle olduğunu da kaydetmektedir.1846 da Mektebi Tıbbiye-i Adliye-i Şahane matbaasında basılan Menafi ul-etfal isimli eserde de 1679 senesinde Anadoludan gelen ve çiçek aşısını yapmasını bilen bir adamın İstanbul da 5-6 çocuğu aşıladığı belirtilmektedir. 14 Sağlıkta NABIZ Dergisi

17 1 Nisan 1717 tarihinde Edirne den Lady Montagu tarafından, arkadaşı Bayan Sarah Chiswell e yazılan mektubun İngiltere de aşılamanın başlamasına neden olduğu kabul edilmektedir. O dönemde İstanbul daki İngiltere başkonsolonsunun eşi olan Lady Montagu çiçek hastalığı geçirmiş ve yüzünde hastalığın izleri kalmıştı. İngiltere de henüz bulunmayan çiçek aşısının İstanbul da yaygın bir şekilde kullanıldığını görmüş ve iki çocuğunu aşılatmıştı. İstanbul dan yazdığı ve tarihe şark mektupları olarak geçen mektuplarla ve Londra ya döndükten sonra bizzat kendisi çiçek aşısını İngilizlere tanıtmıştır. Lady Montagu nun bu mektupları ilk kez 1721 de Londra da Transactions adlı dergide Türkler çiçek hastalığını nasıl alırlar başlığıyla yayınlanmıştır. 1 Nisan 1717 tarihinde Edirne den Lady Montagu tarafından, arkadaşı Miss Sarah Chiswell e yazılan mektubun İngiltere de aşılamanın başlamasına neden olduğu kabul edilmektedir. Mektup şu şekildedir: Hazır hastalıktan bahsetmişken size bir şey anlatacağım ki onu okuyunca burada olmayı arzu edeceksiniz. Bizde çok mebzul ve vahim olan çiçek hastalığı, burada aşı denilen bir ameliyenin icadı dolayısıyla tamamıyla zararsız bir hale getirilmiştir. Birçok ihtiyar kadınlar vardır ki Eylül ayında sıcaklar hafiflediği zaman, bu ameliyeyi yapmayı kendilerine iş edinmişlerdir. Halk birbirlerine haber yollayarak aileden birisine çiçek aşısı isteyip istemediğini sordurur. Bunlar bir yerde toplanırlar. Onbeş, onaltısı bir yere geldi mi ihtiyar kadın elinde içerisi çiçek cerahati dolu bir fındık kabuğu ile gelir ve size hangi damarınızı açtırmayı istediğinizi sorar. Sonra derhal gösterdiğiniz yeri büyük bir iğne ile size hiç ızdırap vermeden acar ve damarın içine iğnenin başının alacağı kadar bu zehirli damladan koyar ve sonra yaranın üstüne bir boş ceviz kabuğu koyarak kapatır. Aynı surette birkaç damar daha açar... Onlar aşıyı bacaklara ve kolların görünmeyen yerlerine yaptırırlar. Aşı yapıldıktan sonra çocuklar ve küçük hastalar bütün gün oynarlar ve sekiz saat için tamamıyla sıhhatlidirler. Sonra ateş ve nöbet başlar ve iki üç gün yatakta kalmaya mecbur olurlar. Çocukların yüzlerinde yirmi veya otuz kadar ufak çıban çıkar ki, bunlar hiç iz bırakmazlar ve sekiz gün içinde hastalıktan evvelki haline gelirler. Yara açıldığı yerde hastalık devam ettiği müddetçe cerahat akar ki zannedersem pek faydalıdır. Her sene binlerce kişiye bu ameliye yapılır. Fransız sefiri latife kabilinden, burada çiçek aşısını içmelere gider gibi kolaylıkla yapıyorlar, diyor. Çiçek aşısından ölmek varit değildir. Ve emin olabilirsiniz ki bu tecrübenin emniyetine kaniyim. Çünkü sevgili küçük oğluma da tatbik ettireceğim. Bu faydalı keşfi İngiltere ye ithal edecek kadar sadık bir vatandaşım. Eğer varidatlarının birer kısmını feda ederek insaniyete yardım edecek kadar fazilet sahibi olanını bilseydim, bizim doktorlardan bazılarına bilhassa yazmayı ihmal etmezdim. Fakat bu hastalık onların çok işine yarar. Hatta bu suretle çiçek hastalığını ortadan kaldırmaya azmetmiş ademe kin ve garaz beslenir..şayet yaşar ve geri gelirsem onlarla mücadele etmekte kendimde cesaret bulabileceğim. Bu vesile ile dostunun kalbindeki kahramanlığa hayran olmalısın. Lady Montagu oğlunu henüz üç aylık iken, İstanbul da İngiltere den getirmiş olduğu cerrah Metiland vasıtasıyla (fakat Türkiye de öğrendiği usul ile) aşılatmıştır. Cerrah Metiland İngiltere ye dönünce bu aşı hakkında 1772 senesinde iki eser yazmışsa da, pek ilgi uyandıramamıştır. Ancak sonraları Lady Montagu nun İngiltere deki kızını da saray hekimlerinin huzurunda aşılatması büyük ses getirmiştir. Daha sonra İngiltere veliahtının hanımı da bir çocuğunu çiçek hastalığından kaybetmek tehlikesi ile karşılaşınca, Lady Montagu Sağlıkta NABIZ Dergisi 15

18 Edward Jenner 17 Mayıs Ocak da Edward Jenner İngiltere de inek çiçeği geçiren hastalarının çiçeğe karşı korunduklarını fark etmiş ve inek çiçeği olan bir hastasının vezikül sıvısını sağlıklı bir kişiye inoküle etmiştir. Daha sonra bu kişiye gönüllü olarak çiçek inokülasyonu yapıldığında, hastanın çiçeğe karşı korunduğunu göstermiştir. Çalışmalarını 1798 yılında Variolae Vaccinae başlığıyla yayınlayan Jenner inek çiçeğinin geçişinden sorumlu maddeye vaccin: aşı (Latince inek anlamına gelen vacca dan) ve çiçeğe karşı korunmak için yaptığı bu işleme de aşılama adını vermiştir. gibi, bütün ailesini aşılatmak için kraldan izin istemiş, ancak kral 6 idam mahkumu üzerinde bu aşıyı tecrübe ettirerek zararsız olduğuna inandıktan sonra torunlarına da yapılması için izin vermiştir. Sonraki yıllarda çok sayıda İngiliz bu yöntemle aşılanarak ölümden kurtulmuştur. Hayvandan alınan bir mikroorganizmanın insana verilmesi ile yapılan aşılamanın ilk uygulayıcısı ise 1774 yılında Benjamin Jesty adlı İngiliz çiftçi olmuştur, ancak dikkati çekmemiştir da Edward Jenner İngiltere de inek çiçeği geçiren hastalarının çiçeğe karşı korunduklarını fark etmiş ve inek çiçeği olan bir hastasının vezikül sıvısını sağlıklı bir kişiye inoküle etmiştir. Daha sonra bu kişiye gönüllü olarak çiçek inokülasyonu yapıldığında, hastanın çiçeğe karşı korunduğunu göstermiştir. Çalışmalarını 1798 yılında Variolae Vaccinae başlığıyla yayınlayan Jenner inek çiçeğinin geçişinden sorumlu maddeye vaccin: aşı (Latince inek anlamına gelen vacca dan) ve çiçeğe karşı korunmak için yaptığı bu işleme de aşılama adını vermiştir. Jenner in keşfi kısa sürede benimsenmiş ve 10 yıldan daha kısa bir süre sonra çiçeğe karşı insanları korumak amacı ile tüm dünyada aşılama uygulanmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde yaygın aşılama sayesinde hastalık belirgin bir şekilde azalmış, ancak gelişmekte olan ülkelerde bu azalma ancak 20. yüzyılın ortalarında başlatılan aşılama kampanyaları sayesinde elde edilebilmiştir. Çiçek aşısının uygulamaya girmesinden sonraki 90 yıla yakın sürede aşı tarihinde yer alabilecek önemli bir gelişme olmamıştır. Edward Ballard ilk suşun tekrarlayan pasajlar sonucu immünojenitesinin azalması nedeniyle başka bir sığır çiçek virüsünü aşı hazırlanmasında kullanmıştır. Hazırlanma koşullarının uygunsuzluğu ve kolda, kola uygulama sonucu çiçek aşısı ile sifiliz gibi bazı hastalıkların bulaştığının anlaşılması üzerine, Alman bilim adamları bakteriyel kontaminasyonu azaltmak amacıyla vezikül sıvısını gliserin ile muamele etmeye başladılar. Jenner den yaklaşık 100 yıl sonra Paris de kendine ait küçük bir laboratuvarda çalışan bir kimyager olan Louise Pasteur 1885 in Temmuz ayında Fransa da Jean Baptiste Jupille isimli bir çocuğun kuduz bir köpek tarafından ısırıması sonucu aşılama alanında adını bütün dünyaya duyurmuştur. Pasteur, laboratuvarında ürettiği ve o sıralardan üzerinde çalıştığı kuduz aşısını ilk defa bu çocuğa uygular ve başarılı olur. Aslında Pasteur aşı ile ilgili çalışmalara 1870 li yılların sonlarına doğru tavuk kolera bakterisini (Pasteurella multocida) attenüe etmeye çalışarak başlamıştır yazında uzun süreli bir tatile giderken P. multocida kültürünü oda ısısına bırakmış ve dönüşünde virulan mikroorganizmanın virulansının zayıfladığını, ancak uygulandığında aşılanan kişilerde korunma sağladığını görmüştür. Jenner in çiçek aşısında olduğu gibi, işin özü ve prensibi aynıdır: virulansı az ya da azaltılmış bir mikroorganizma veya antijeninin korunmak istenen kişilere verilmesi. Pasteur ün kuduz aşısı bilim dünyasında fazla bir etki oluşturmaz. Aşının yaygın kullanımı için ciddi bir mali desteğe ihtiyacı olan Pasteur Fransa hükumetinden yardım alamayınca, o sırada dünyada güçlü olduğunu bildiği ülkelerin devlet başkanlarına mektup yazarak yardım istemiştir. O dönemde Osmanlı padişahı II. Abdülhamid dir yılı Mayıs ayında, 1301 Nizamnâmesi olarak bilinen Çiçek Aşısının Mecburi olarak uygulanması kanunu yeni yayınlanıp yürürlüğe girmiştir. Aynı yılın Ekim ayında Pasteur ikinci kez, Joseph Meister isimli çocuğa başarılı bir uygulama daha yapmıştır. Gerek Jenner in, gerekse de Pasteur ün aşı geliştirme çalışmaları takdirden çok, tepki ile karşılanmıştır. Pasteur ün 16 Sağlıkta NABIZ Dergisi

19 kuduz çalışmalarını birlikte yaptığı Emile Roux, Meister e aşı yapmayı reddetmiş ve protesto olarak bir süre laboratuvarı terketmiştir. Pasteur ün bir başka asistanı, Elie Metchnikoff selüler immünite ile ilgili teorisini ilk kez 1884 yılında yayınlamış ve vücuda giren mikroorganizma ve yabancı maddeleri sindirip ortadan kaldıran hücrelere fagosit adını vermiştir. Metchnikoff immünite ile ilgili bu çalışmaları sonucu 1908 yılında Paul Erlich ile Nobel ödülünü paylaşmıştır. Erlich in 1897 yılında geliştirdiği reseptör teorisi de aşı geliştirme çalışmalarına çok büyük katkı yapmıştır. Bu teori daha çok toksin antitoksin ilişkilerinin anlaşılmasında kullanılmıştır. Erlich ayrıca aktif ve pasif immünite arasındaki farklılıkları da ilk belirleyen kişidir. Otuzdördüncü Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid ( ) yılları arasında 33 yıl padişahlık yapmıştır. Osmanlı tarihinin ekonomik, siyasî ve sosyal açıdan en karışık olduğu dönemde tahta çıkan II. Abdülhamid, kendine has ıslahat anlayışı ve eğitim alanındaki çalışmalarıyla devletin çöküşünü geciktirmeye çalışmıştır. Bazıları tarafından İmparatorluğun en başarılı padişahlarından biri, bazıları tarafından ise Kızıl Sultan olarak anılan II. Abdülhamid bilime ve sanata düşkün bir insandır. Dünyadaki bilimsel gelişmeleri çok yakından takip eder. Fransa ile olan ilişkilerimizin yoğunluğu sebebiyle bilhassa bu ülkedeki yenilikleri izleyerek, Batı medeniyetine yaklaşmaya çalışmıştır. Annesini ve babasını tüberkülozdan kaybeden Sultan, sağlık konusuna da yakın ilgi duymuştur. Pasteur un mektubunu alan Abdülhamid Han Pasteur u çalışmalarını geliştirmek için İstanbul a davet eder, ancak Pasteur yaşlılığını gerekçe göstererek gelmez. Padişah ın yazdığı mektupta 800 Osmanlı lirası (o tarihlerde İstanbul un en gözde semti olan Bebek de bir ev ortalama 5 lira) ve1. derece mecidi nişan (sonraki yıllarda II. Abdülhamid tarafından Robert Koch ve Emil von Behring e de verilmiştir) gönderdiğini, ancak aşı üretmeyi öğrenmek üzere bir ekibi de Pasteur ün yanına göndermek istediği yazılmaktadır. Sultan, 1886 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne, yani Askeri Tıp Mektebi nden; Müderris Alexander Zoeros Paşa nın başkanlığı altında, Kaymakam (Yarbay) Dr. Hüseyin Remzi ve Kaymakam Veteriner Hüseyin Hüsnü Beylerden oluşan bir heyeti, eğitim için Paris e gönderir. Paris te 7 ay süreyle kuduz ve çiçek aşısı üretimini öğrenen bu heyetin yurda dönmesinden sonra İstanbul da 1887 yılında Darü s-saadet, Darü l- Kelb ve Bakteriyoloji Ameliyathanesi (Kuduz Enstitüsü) kurulur. Kuduz aşısının keşfinden sadece üç yıl sonra, İstanbul da kuduz aşısı ve çiçek aşısı üretilmeye başlanır. Bu merkez, Dünya nın üçüncü, Doğu ülkelerinin ise ilk kuduz hastalığı tedavi merkezi olmuştur yılı sonlarında, Dr. Hüseyin Remzi Bey e bir telkihhane (çiçek aşısı üretim yeri) kurması için görev verilmiş ve bu telkihhane, Telkihhane-i Osmanî adını alarak 1892 Temmuz ayında, Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne nin bahçesinde bulunan bir binada, çiçek aşısını üretmeye başlamıştır. Hücre kültürlerinin kullanıma girmesi ve 1940 lı yılların sonuna doğru John Enders, Thomas Weller ve Fred Robbins in poliovirüsü insan hücre kültürlerinde üretmesi sonucu 20. yüzyılın ortalarından itibaren aşı gelişiminde altın çağlara girilmiştir. Jonas Salk ın geliştirdiği ölü, enjektabl aşı 1955 yılında lisans almış, altı yıl sonra da Albert Sabin maymun böbrek hücre kültürü kaynaklı oral aşıyı geliştirerek, yaygın kullanım için üretmeye başlamıştır. ABD de inaktif aşı o dönemde yaygın olarak kullanıldığın- II. Abdülhamid 34. Osmanlı padişahı 21 Eylül Şubat 1918 Otuzdördüncü Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid bilime ve sanata düşkün bir insandır. Dünyadaki bilimsel gelişmeleri çok yakından takip eder. Annesini ve babasını tüberkülozdan kaybeden Sultan, Pasteur u çalışmalarını geliştirmek için İstanbul a davet eder, ancak Pasteur yaşlılığını gerekçe göstererek gelmez. Padişah ın yazdığı mektupta 800 Osmanlı lirası ve1. derece mecidi nişan gönderdiğini, ancak aşı üretmeyi öğrenmek üzere bir ekibi de Pasteur ün yanına göndermek istediği yazılmaktadır. Sağlıkta NABIZ Dergisi 17

20 dan, Sabin aşısını daha çok DSÖ desteğiyle Rusya da denemiş, ancak temas izolasyonu sağlama avantajı nedeniyle ABD de bir süre sonra rutin kullanımda Sabin in aşısına geçmiştir li yılların sonlarında Samuel Katz, Enders ve arkadaşları tavuk emriyo kültüründe Edmonston kızamık aşı suşunu geliştirmişler, bu suş daha sonra Schwarz tarafından daha da attenue edilmiştir li yıllarda Japonya da Michiaki Takahashi suçiçeği geçirmekte olan 3 yaşında, Oka isimli bir çocuktan izole ettiği varisella zoster virüsünü pasajlayarak, halen kullanılmakta olan suçiçeği aşısını geliştirmiş ve bu aşı günümüzde çok sayıda gelişmiş ülkede rutin kullanım için onay almıştır. Frank Burnet ve D. R. Bull 1940 larda influenza virüsünün embriyolu yumurtalarda çoğalabildiğini göstermişler ve bu şekilde geliştirilen canlı aşı yetişkinlerde yaygın olarak kullanılmış, ancak yan etkilerinin fazla olması nedeniyle çocuklarda kullanımına izin verilmemiştir. Dr. Albert Bruce Sabin Dr. Samuel L. Katz Prof. Michiaki Takahashi Sir Frank Macfarlane Burnet Tablo 1. İnsan aşılarının gelişimi Canlı, attenüe Ölü, tam hücre Protein veya polisakkarid Genetik mühendislik 18. Yüzyıl Çiçek (1798) 19. Yüzyıl Kuduz (1885) Tifo (1896) Kolera (1896) eba (1897) 20. Yüzyıl başları BCG (1927) Boğmaca (1926) Difteri (1923) Sarı humma (1935) İnfluenza (1936) Tetanoz (1927) Riketsia (1938) (tifüs) 2. Dünya Savaşından Sonra Polio (oral) Polio (enjektabl) Pnömokok Hepatit B rekombinan Kızamık Kuduz (hücre kültürü) Meningokok Aselüler boğmaca Kabakulak Japon ensefaliti H. influenzae PRP (bazı komponentleri) Rubella Kene kaynaklı ensefalit Hepatit B (plazma kaynaklı) Lyme Adenovirüs Hepatit A Pnömokok konjuge Tifo (salmonella Kolera H. influenzae konjuge Ty21a Tifo (Vi) Varisella Aselüler boğmaca Rotavirüs Şarbon Soğuk adapteinfluenza Yıllık ölü aşıların etkinliğinin ve güvenilirliğinin gösterilmesinden sonra ise canlı influenza aşısı çalışmaları durmuştur lı yıllarda başlayan reassortment, reverse genetik ve soğuk adaptasyonu gibi yeni teknolojiler uygulanarak, daha güvenilir aşılar geliştirilmeye başlanmıştır. Soğuk adapte virüslar nazal mukozada üreyebilir, ancak daha sıcak olan iç organlarda üremezler. Bu tip canlı aşılar ölü aşılara göre daha uzun süreli bağışıklık oluşturma kapasitesine sahiptir. Diğer bir reassortant oral canlı aşı da rotavirüse karşı geliştirilen 4 valanlı aşıdır ve bu aşı 1998 yılında Amerika Birleşik Devletleri nde rutin kullanım için lisans almıştır. On aylık kullanımda aşılılarda invajinasyon vakalarında artış gözlenince 1999 Kasım ında kullanımı durdurulmuştur. Yakın zamanda geliştirilen iki farklı reassortant aşı kullanıma girmiştir ve invajinasyon riskinin bulunmadığı kabul edilmektedir.. 18 Sağlıkta NABIZ Dergisi

AŞI GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR. Dr.O.Mutlu TOPAL İstanbul 19 Aralık 2013

AŞI GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR. Dr.O.Mutlu TOPAL İstanbul 19 Aralık 2013 AŞI GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR Dr.O.Mutlu TOPAL İstanbul 19 Aralık 2013 KEYMEN İLAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. HAKKINDA Ülkemizin aşılar ve serumlar için ana tedarikçilerinden biri olan ve aynı zamanda

Detaylı

Bağışıklamanın Tarihçesi

Bağışıklamanın Tarihçesi Bağışıklamanın Tarihçesi Dr. Zerrin YULUĞKURAL 6. Türkiye EKMUD Bilimsel Pla=ormu Nisan 2017 Antalya Hastalıklara karşı korumak amacıyla uygulanan aşılamanın tarihi eski Büyük toplulukların rumn olarak

Detaylı

Sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sadece bilgilendirme amaçlıdır. AŞI NEDİR? İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri vb. mikropların hastalık yapma kudretlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

BVKAE www.bornovavet.gov.tr

BVKAE www.bornovavet.gov.tr Türkiye Veteriner İlaçları Pazarı Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Süt Sığırcılığı ve Süt Ürünleri Çalıştayı ve Sergisi 28-29 Nisan, 2008 - Konya İsmail Özdemir VİSAD - Veteriner Sağlık Ürünleri

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU İçindekiler DÜNYA ÜRETİMİ... 3 DÜNYA TİCARETİ... 4 TÜRKİYE DE İLAÇ ve ECZACILIK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ... 5 Türkiye de Sağlık Harcamaları... 5 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İhracat... 7 İthalat...

Detaylı

4.0 Enfeksiyonların Önlenmesi

4.0 Enfeksiyonların Önlenmesi 4.0 Enfeksiyonların Önlenmesi Aşılama 7. Giriş (15 dak) 1. Derse başlarken öğrencilere hangi aşıları olduklarını sorun örneğin, çocuk felci, MMR, Verem veya herhangi bir tatil aşılanması oldularsa hangi

Detaylı

Erişkin İmmunizasyonu. Dr. Hilal Sipahi Mayıs 2006

Erişkin İmmunizasyonu. Dr. Hilal Sipahi Mayıs 2006 Erişkin İmmunizasyonu Dr. Hilal Sipahi Mayıs 2006 Günümüzde erişkinler halen aşı ile önlenebilir hastalıklardan ölebilmekte : Aşılamanın çocuklardaki gibi erişkin bakımının bir parçası olarak algılanmıyor

Detaylı

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK AŞI ve SERUMLAR Dr. Sibel AK Bugün; Ak#f İmmünizasyon Bakteriyel Aşılar Viral Aşılar Aşı Takvimi Pasif İmmünizasyon Aşı Etkileşimleri Tanımlar İmmünite (Bağışıklık): Konağın, kendisinden farklı yapıya

Detaylı

Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca)

Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca) Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca) Erişkin ve büyük çocuklarla kıyaslandığında, 12 ay altındaki infantlar gerçek anlamda yüksek boğmaca oranlarına ve boğmaca ile ilişkili ölümlerin geniş

Detaylı

Güncel bilgiler ışığında yaşlıda bağışıklama. Doç.Dr. Yalçın Önem

Güncel bilgiler ışığında yaşlıda bağışıklama. Doç.Dr. Yalçın Önem Güncel bilgiler ışığında yaşlıda bağışıklama Doç.Dr. Yalçın Önem 02.11.2018 1 Tanım Aşılama(bağışıklama) patojenlerden veya tümörden elde edilen immünolojik materyalin verilmesiyle kişide yeterli bir immünolojik

Detaylı

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye Fırsatlar Ülkesi Türkiye Yatırımcılar için Güvenli bir Liman Tarım ve Gıda Sektöründe Uluslararası Yatırımlar Dr Mehmet AKTAŞ Yaşar Holding A.Ş. 11-12 Şubat 2009, İstanbul sunuş planı... I. Küresel gerçekler,

Detaylı

AB, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat

AB, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat 2015 üretici fiyatlarıyla 16,9 milyar TL lik pazar (6,2 milyar $) 11 binden fazla ürün AB, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat 15 akredite Ar-Ge

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

Vet. Hekim Ahmet SAFRAN

Vet. Hekim Ahmet SAFRAN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Vet. Hekim Ahmet SAFRAN Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı Riketsiyal ve Viral Zoonotik Hastalıklar Şube Müdürlüğü Tel: 0312 585 13 90,

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

Nüfus artıyor Nüfus yaşlanıyor Kronik hastalıkların maliyeti artıyor Pahalı teknolojiler ve ilaçlar piyasaya sürülüyor Nüfusun sağlık hizmetinde

Nüfus artıyor Nüfus yaşlanıyor Kronik hastalıkların maliyeti artıyor Pahalı teknolojiler ve ilaçlar piyasaya sürülüyor Nüfusun sağlık hizmetinde UZM. ECZ. HARUN KIZILAY GENEL SEKRETER TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ 3. Uluslararası İlaç Kullanımını Geliştirme Konferansı,i 14-18 18 Kasım 2011, Antalya Nüfus artıyor Nüfus yaşlanıyor Kronik hastalıkların

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE 20 Eylül 2013, İstanbul DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ 1 Sayın Maliye Bakanım, Yurt dışından gelen değerli misafirlerimiz,

Detaylı

Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi 2002-2013 Dönemi

Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi 2002-2013 Dönemi Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi 2002-2013 Dönemi Mehmet ATASEVER Mayıs, 2015 Türkiye Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Analizi 2002-2013

Detaylı

Teknoloji Geliştirmede ve Eğitimde Üniversite Sanayi İşbirliği

Teknoloji Geliştirmede ve Eğitimde Üniversite Sanayi İşbirliği Teknoloji Geliştirmede ve Eğitimde Üniversite Sanayi İşbirliği Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü Ulusal Ar-Ge Merkezleri Sempozyumu 10-11 Nisan 2012 Adana İçerik Türkiye de Satış dan Ar-Ge

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği 21.Yüzyılın sağlık krizi: DİYABET Diyabet yaşadığımız yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından

Detaylı

ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ

ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ Türk Tabipleri Birliği Hekimlerin Çalışma Koşulları, İşyükü ve İşgücüne ilişkin Ortak Görüş 2010 VERİ DÖKÜMÜ EKİM 2010 Yanıt dağılım grafkleri, tabloları ve anket soruları

Detaylı

Halk Sağlığı-Ders 1 Hastalık ve Sağlık-Halk Sağlığının Doğuşu

Halk Sağlığı-Ders 1 Hastalık ve Sağlık-Halk Sağlığının Doğuşu Halk Sağlığı-Ders 1 Hastalık ve Sağlık-Halk Sağlığının Doğuşu Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Hastalık ve Sağlık İnsanoğlu varoluşundan bu yana sonsuza dek yaşama isteği ile güdülenmiştir. Söz konusu güdü insanları,

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N201419 POLİTİKANOTU

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N201419 POLİTİKANOTU POLİTİKANOTU Haziran2014 N201419 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Selin ARSLANHAN MEMİŞ 1 Yaşam Bilimleri ve Sağlık Politikaları Analisti Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

Kızınızın sağlığı için: HPV aşısıyla rahim ağzı kanserine* karşı önlem alın. * belli human papillom virüsleri neden olur

Kızınızın sağlığı için: HPV aşısıyla rahim ağzı kanserine* karşı önlem alın. * belli human papillom virüsleri neden olur Kızınızın sağlığı için: HPV aşısıyla rahim ağzı kanserine* karşı önlem alın * belli human papillom virüsleri neden olur TÜM INSANLARIN %80 i hayatları boyunca bunlarla temas eder HPV nedir ve neye yol

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ Bölüm Hakkında Biyoteknoloji Bölümü, Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde Yüksek Öğretim Kurumu tarafından 2016 yılı itibari ile açılmış olup, Lisans Programına ilk öğrencilerini

Detaylı

Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü

Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü Teknoloji Geliştirme Alanında Üniversite Sanayi Ortak Çalışmalarında Deneyimler Dr.- Ing. Yalçın Tanes Ak-Kim Ar-Ge Direktörü Üniversite Sanayi İşbirliğinde Yaklaşımlar 29 Mart 2013 Elazığ Önsöz Çeşitli

Detaylı

ORDU ÜNİVERSİTESİ AÇIK ERİŞİM SİSTEMİ YÖNERGESİ

ORDU ÜNİVERSİTESİ AÇIK ERİŞİM SİSTEMİ YÖNERGESİ ORDU ÜNİVERSİTESİ AÇIK ERİŞİM SİSTEMİ YÖNERGESİ Amaç Madde 1 - (1) Bu yönerge, Ordu Üniversitesi adresli bilimsel ve entelektüel çalışmaların, Ordu Üniversitesi Açık Erişim Sistemi nde depolanarak bilim

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BİYOSİSTEM MÜHENDİSLİĞİ PROGRAMI SON SINIF ÖĞRENCİ ANKET FORMU. Aralık,2013

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BİYOSİSTEM MÜHENDİSLİĞİ PROGRAMI SON SINIF ÖĞRENCİ ANKET FORMU. Aralık,2013 ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BİYOSİSTEM MÜHENDİSLİĞİ PROGRAMI SON SINIF ÖĞRENCİ ANKET FORMU Sevgili U.Ü.Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Programı Öğrencileri, Aralık,2013 Uludağ Üniversitesi

Detaylı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR FDI doğrudan yabancı yatırım, bir ülke borsasında işlem gören şirketlerin hisselerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan

Detaylı

28 Eylül Dünya Kuduz Günü (1) NEDEN? yıl önce bugün (28 Eylül 1895 de) aramızdan ayrıldı Dünya Bilimine,

28 Eylül Dünya Kuduz Günü (1) NEDEN? yıl önce bugün (28 Eylül 1895 de) aramızdan ayrıldı Dünya Bilimine, 28 Eylül Dünya Kuduz Günü (1) NEDEN? Çünkü dünyada KUDUZ aşısını ilk bulan büyük bilim insanı Louis PASTEUR (27 Aralık 1822-28 Eylül 1895) 123 yıl önce bugün (28 Eylül 1895 de) aramızdan ayrıldı Dünya

Detaylı

Hacettepe Üniversitesi Trafik Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi

Hacettepe Üniversitesi Trafik Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Hacettepe Üniversitesi Trafik Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Merkezin Kuruluşu: Öğretim üyelerinin trafik ve yol güvenliği konusundaki hassasiyetleri ve kendi aralarında toplantılar yapma Merkez

Detaylı

Altın Ayarlı İslâmi Finans

Altın Ayarlı İslâmi Finans Altın Ayarlı İslâmi Finans 09 Ağustos 2011 Salı Uluslararası platformlarda paranın İslâmileştirilmesi konusu epeydir gündemde. Paranın İslâmileştirilmesinden kasıt para ile ilgili ne varsa, ekonomik faaliyetlerden

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Bu toplantı, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası nın kuruluşunun 50 inci yılına denk gelmesi vesilesiyle bizler için ayrı bir öneme sahip.

Bu toplantı, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası nın kuruluşunun 50 inci yılına denk gelmesi vesilesiyle bizler için ayrı bir öneme sahip. Saygıdeğer Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcım, Sayın Kamu Temsilcilerimiz, Akademik Camiamızın Değerli Temsilcileri, Sektörümüzün Değerli Temsilcileri, Değerli Basın Mensupları, Sayın Konuklar, Hoş

Detaylı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı

Detaylı

2013/ 2014 (%) 3301 Uçucu Yağlar 3.727.592 4.017.602 4.524.926 12,63 3,97

2013/ 2014 (%) 3301 Uçucu Yağlar 3.727.592 4.017.602 4.524.926 12,63 3,97 KOZMETİK SEKTÖRÜ HS No: 3301,3302, 3303, 3304, 3305, 3306, 3307 DÜNYA TİCARETİ Dünya kozmetik ürünler ihracatında ilk sırada güzellik/makyaj ve cilt bakımı için müstahzarları oluşturmaktadır. Bu ürün grubunun

Detaylı

18 th International Pharmaceutical Technology Symposium IPTS 2016

18 th International Pharmaceutical Technology Symposium IPTS 2016 18 th International Pharmaceutical Technology Symposium IPTS 2016 Localization of Pharmaceuticals; Why, for What and How? İlaçta yerelleşme; neden, niçin ve nasıl? 2 3 Ülkemiz İlaç Pazarında Satış Değeri

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi AVRUPA BİRLİĞİ NDE SAĞLIK TURİZMİ Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık turizmi nedir? hastaların ihraç edilmesi? tıbbi hizmetlerin ithal edilmesi? sağlığın/sağlık hizmetlerinin

Detaylı

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Sıla Özsümer ARALIK 2016 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı :Hollanda Krallığı Başkenti :Amsterdam Nüfusu :17 Milyon Yüzölçümü :41,526 km2

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

C- Performans Hedef ve Göstergeleri ile Faaliyetler Üniversitemiz Stratejik Planında belirlenmiş olan amaç ve hedeflere ilişkin performans hedefleri belirlenmiştir. Performans hedeflerine ilişkin göstergeler

Detaylı

Gebelere hangi aşıları önerelim? Kılavuzlar ne öneriyor? Dr. Selim BÜYÜKKURT

Gebelere hangi aşıları önerelim? Kılavuzlar ne öneriyor? Dr. Selim BÜYÜKKURT Gebelere hangi aşıları önerelim? Kılavuzlar ne öneriyor? Dr. Selim BÜYÜKKURT selimbuyukkurt@gmail.com WHO CDC ACOG Up To Date MedScape EKMUD KLİMİK KLİMUD Kaynaklar Ülke için kaynak oluştururken

Detaylı

İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI

İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI DR. MUSTAFA KURUCA SGK BAŞKAN YARD. EKİM 2014 1 o o o o AR-GE NEDİR? AR-GE DEN BEKLENENLER NELERDİR? İLAÇ AR-GE SİNDE NEREDEYİZ? -SGKİLAÇ HARCAMALARI -GERİ ÖDEME

Detaylı

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI 2023 e 10 Kala Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı nda konuya yönelik düşüncelerimi ifade etmeden önce sizleri, şahsım ve İstanbul

Detaylı

Çin in Avrupa da Pazar Kaybı Devam Ediyor Yazar: Mithat Aracı/Da Kong

Çin in Avrupa da Pazar Kaybı Devam Ediyor Yazar: Mithat Aracı/Da Kong Çin in Avrupa da Pazar Kaybı Devam Ediyor Yazar: Mithat Aracı/Da Kong 2013 yılının bu ilk Çorapland dergisiyle başlayarak, sizlere, bu güne kadar yalnızca pamuklu soket segmenti vasıtasıyla analiz ettiğim

Detaylı

TÜRK-FİLİSTİN İŞ FORUMU

TÜRK-FİLİSTİN İŞ FORUMU TÜRK-FİLİSTİN İŞ FORUMU -Batı Şeria ve Gazze Şeridi Sunumu- Ankara -15 Temmuz 2010 Gülben Öztürk Çelik Kudüs Eski Ticaret Ataşesi 1 TEMEL GÖSTERGELER Yüzölçümü (km2): Batı Şeria 5800 km2, Gazze Şeridi

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ Bölüm Hakkında Biyoteknoloji Bölümü, Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde Yüksek Öğretim Kurumu tarafından 2016 yılı itibari ile açılmış olup, Lisans Programına ilk öğrencilerini

Detaylı

Sosyal Riski Azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Tarihi:03.05.2004 Sayısı:2004/64-1838

Sosyal Riski Azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Tarihi:03.05.2004 Sayısı:2004/64-1838 Sosyal Riski Azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Tarihi:03.05.2004 Sayısı:2004/64-1838 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ANKARA Sayı :

Detaylı

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara SUNUM İÇERİĞİ 1. İstanbul Sanayi Odası nın Sanayi Üniversite İşbirliğine Bakışı ve Bu Kapsamdaki Rolü 2. Sanayi- Üniversite

Detaylı

ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri Treiber den SGK ya ziyaret

ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri Treiber den SGK ya ziyaret ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri Treiber den SGK ya ziyaret SGK BAŞKANI ACAR; - AR-GE YE ÖNEM VEREN, YATIRIM YAPMAK İSTEYEN, GELİŞMEYE AÇIK FİRMALARA KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK VE BU FİRMALARI AYDINLIK BİR

Detaylı

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ SEKTÖRÜN TANIMI Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Kodları (G.T.İ.P) esas alınarak oluşturulan Kozmetik ve Kişisel Bakım Ürünleri Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Kodları (G.T.İ.P) ve ürün tanımları aşağıda

Detaylı

Türkiye de Yazılım Sektörü Tanıtım Sunumu. Murad Tiryakioğlu Afyon Kocatepe Üniversitesi

Türkiye de Yazılım Sektörü Tanıtım Sunumu. Murad Tiryakioğlu Afyon Kocatepe Üniversitesi Türkiye de Yazılım Sektörü Tanıtım Sunumu Murad Tiryakioğlu Afyon Kocatepe Üniversitesi Neden Yazılım Sektörü? Yazılım Sektörü, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bir bileşeni olarak rekabet avantajı sağlama

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi CAM SANAYİİ Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi TÜRKİYE'DE ÜRETİM Cam sanayii, inşaat, otomotiv, meşrubat, gıda, beyaz eşya, mobilya,

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ 2014 OCAK SEKTÖREL YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ Nurel KILIÇ Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü, ekonomiye döviz girdisi, yurt dışında istihdam imkanları, teknoloji transferi ve lojistikten ihracata

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON Z. Güldem Ökem, PhD Research Fellow Centre for European Policy Studies (guldem.okem@ceps.eu) 23 Şubat 2011, Ankara Türkiye nin Avrupa Birliği

Detaylı

ASİAD Daimi İhracat Ürünleri Ticaret ve Fuar Merkezi Anketi Ocak 2012

ASİAD Daimi İhracat Ürünleri Ticaret ve Fuar Merkezi Anketi Ocak 2012 ASİAD Daimi İhracat Ürünleri Ticaret ve Fuar Merkezi Anketi Ocak 2012 FİRMA İLE İLGİLİ BİLGİLER Firma : Genel Müdür : İhracat ve Yurt Dışı Pazarlarından Sorumlu Müdür: Telefon : Faks : Gsm : E-Posta :

Detaylı

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler Türkiye ve Kitle İmha Silahları Genel Bilgiler Nükleer Silahlar ABD nin nükleer güç tekeli 1949 a kadar sürmüştür. Bugün; Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, İsrail, Hindistan ve Pakistan ın nükleer silahları

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

Rehberimiz Eşliğinde Ülkemizde Mevcut Durum

Rehberimiz Eşliğinde Ülkemizde Mevcut Durum Rehberimiz Eşliğinde Ülkemizde Mevcut Durum Dr. Serap Gençer Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi, İstanbul Aşılamada bugün gelinen nokta Neden erişkin bağışıklama? Neden rehber? Ne getirdi? Ülkemizde

Detaylı

Güneş Enerjisi nde Lider

Güneş Enerjisi nde Lider Güneş Enerjisi nde Lider GO Enerji, 2003 yılından itibaren, Güneş enerjisinden elektrik üretimi teknolojilerinde uzmanlaşmış ekibiyle faaliyet göstermektedir. Kendi markaları ile ABD den Avustralya ya

Detaylı

HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015

HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Hollanda ya ihracat yapan 361 firma bulunmaktadır. 30.06.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı

Detaylı

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, GERİATRİ 1 Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın

Detaylı

TIBBİ CİHAZLAR SEKTÖR ANALİZİ

TIBBİ CİHAZLAR SEKTÖR ANALİZİ TIBBİ CİHAZLAR SEKTÖR ANALİZİ 1. Tıbbi cihazlar sektörü dünyada çok hızla büyüyen, dinamizmi yüksek ve temel özellikleri zamanla gelişmiş ülkeler/dev firmalar lehine oluşmuş bir yapıya sahiptir. Dünya

Detaylı

ÜRETİCİ BİRİM ONAY BÜYÜK ÇİFTLİK BAŞVURU SÜRECİ 2015-16 SEZONU

ÜRETİCİ BİRİM ONAY BÜYÜK ÇİFTLİK BAŞVURU SÜRECİ 2015-16 SEZONU AMAÇ ÜRETİCİ BİRİM ONAY BÜYÜK ÇİFTLİK BAŞVURU SÜRECİ 2015-16 SEZONU Bu doküman 2015-16 pamuk üretimi sezonunda IPUD ile birlikte çalışarak Türkiye de Better Cotton üretimi gerçekleştirmek isteyen kurumlar

Detaylı

[cover] Çocuğunuza aşı yapıldıktan sonra

[cover] Çocuğunuza aşı yapıldıktan sonra [cover] Çocuğunuza aşı yapıldıktan sonra Çocuğunuzun aşısını yaptırmanız, kendisini, bir ya da birden fazla bulaşıcı hastalığa karşı koruma konusunda önemli bir karar verdiğiniz anlamına gelmektedir. Aşılar

Detaylı

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde.

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde. Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde. Yaşadıkları toplumlardaki birbirinden çok farklı politik, ekonomik,

Detaylı

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER DUNYA GIDA GUNU ACLIGA KARSI BIRLESELIM Dr Aysegul AKIN FAO Turkiye Temsilci Yardimcisi 15 Ekim 2010 Istanbul Bu yılki kutlamanın teması, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde dünyadaki açlıkla mücadele

Detaylı

Erişkin Bağışıklamada Neredeyiz? Dr. Kenan HIZEL

Erişkin Bağışıklamada Neredeyiz? Dr. Kenan HIZEL Erişkin Bağışıklamada Neredeyiz? Dr. Kenan HIZEL 1996 da DBT ve kuduz aşısı, 1997 de BCG aşı üre=minin durdurulmuştur. Ülkemizde aşı üre=mi tarihçesi Çiçek aşısı bilgi transferi Osmanlı döneminde Avrupa

Detaylı

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi 2005-2008 Gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimiz var... Birleşmiş Milletler Bin Yıl Hedefleri: Tüm kız ve erkek çocuklarının ücretsiz,

Detaylı

TTB PandemİK[TTB PANDEMİK İNFLUENZA A H1N1v (DOMUZ GRİBİ) BİLİMSEL DANIŞMA VE İZLEME KURULU ÇALIŞMA YÖNERGESİ

TTB PandemİK[TTB PANDEMİK İNFLUENZA A H1N1v (DOMUZ GRİBİ) BİLİMSEL DANIŞMA VE İZLEME KURULU ÇALIŞMA YÖNERGESİ TTB PandemİK[TTB PANDEMİK İNFLUENZA A H1N1v (DOMUZ GRİBİ) BİLİMSEL DANIŞMA VE İZLEME KURULU ÇALIŞMA YÖNERGESİ 1 Ekim 2009 NEDEN PANDEMİK İNFLUENZA A H1N1v (DOMUZ GRİBİ) BİLİMSELDANIŞMA VE İZLEME KURULU

Detaylı

Dr. Duru Mıstanoğlu Özatağ DPÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Duru Mıstanoğlu Özatağ DPÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr. Duru Mıstanoğlu Özatağ DPÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnfluenza aşısı Mevsimsel influenza tüm dünyada sirküle olan influenza viruslarının neden olduğu akut solunum

Detaylı

MÜHENDİSLİK KARİYERİ Mühendislik Kariyeri Mezun olduktan sonra çalışmak için seçtiğiniz şirket ne olursa olsun genelde işe basit projelerle başlayacaksınız. Mühendis olmak için üniversitede 4 yıl harcamanıza

Detaylı

1- Ziraat, 100 milyon Euro kaynak sağlayacak - Dünya 03.12.2014

1- Ziraat, 100 milyon Euro kaynak sağlayacak - Dünya 03.12.2014 1- Ziraat, 100 milyon Euro kaynak sağlayacak - Dünya 03.12.2014 2- Sanayinin Sorunlarını üniversite çözecek Hürriyet- 02.12.2014 Ankara Üniversitesi bünyesinde yeni kurulan Teknoloji Transfer Ofisi (TTO)

Detaylı

Kanatlı İmmunolojisinde Gerçekler

Kanatlı İmmunolojisinde Gerçekler 68 Phibro Hayvan Sağlığı Semineri: Kanatlı İmmunolojisinde Gerçekler Phibro Hayvan Sağlığı, 29 Nisan da Hilton Kozyatağı İstanbul da Kanatlı İmmunolojisinde Gerçekler, IB ve IBD Hastalıklarının Tanı ve

Detaylı

Aşı Karşıtlarının İddiaları ve Gerçekler

Aşı Karşıtlarının İddiaları ve Gerçekler Aşı Karşıtlarının İddiaları ve Gerçekler Dr. Alpay Azap AÜTF İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği https://www.verywellfamily.com/history-anti-vaccine-movement-4054321

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Mersin Üniversitesi Tıp Fak Halk Sağlığı AD Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)

Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Mersin Üniversitesi Tıp Fak Halk Sağlığı AD Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Mersin Üniversitesi Tıp Fak Halk Sağlığı AD Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) 1 Literatürde Aşı Aşılama Çalışmaları PubMed de yıl sınırlaması yapılmadan; Vaccine, vaccination,

Detaylı

Değerli Okuyucularımız,

Değerli Okuyucularımız, 1 / 19 15 Nisan 2016 Değerli Okuyucularımız, Borsa Trendleri Raporu nun Ocak-Mart 2016 dönemini kapsayan 16. sayısı ile karşınızdayız. Raporumuz halka arzlar, endeks bazında piyasa değerleri, halka açıklık

Detaylı

ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR. Bosad Genel Sekreterliği

ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR. Bosad Genel Sekreterliği ENDÜSTRİYEL KORUYUCU BOYALAR Bosad Genel Sekreterliği SEKTÖR ANALİZİ Endüstriyel koruyucu boyalar talep hacminin %5 ini ve küresel boya satışlarının %7 sini oluşturmaktadır. Koruyucu boyaların hacimsel

Detaylı

Sınai Mülkiyet Hakları, Önemi,

Sınai Mülkiyet Hakları, Önemi, Sınai Mülkiyet Hakları, Önemi, İçerik Genel Bakış Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Türk Patent Enstitüsü ve Görevleri Eskiden hammadde kaynaklarına ve sermaye birikimine sahip olan ülkeler güç ve kontrol

Detaylı

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030 VİZYON BELGESİ(TASLAK) ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030 (03-05 Aralık 2015, İstanbul) BÖLÜM 1 Nükleer Güç Programı (NGP) Geliştirilmesinde Önemli Ulusal Politika Adımları Temel

Detaylı

ENHANCING SHAMGEN BANKING: TURKEY, SYRIA, LEBANON, JORDAN

ENHANCING SHAMGEN BANKING: TURKEY, SYRIA, LEBANON, JORDAN Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ENHANCING SHAMGEN BANKING: TURKEY, SYRIA, LEBANON, JORDAN Durmuş Yılmaz Başkan 28 Mart, 2011 Đstanbul Değerli Misafirler, Bankamız ev sahipliğinde, Al Bank Wal Mustathmer

Detaylı

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ KBSB Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği - 2014 Ahmet Cevat Akkaya www.kbsb.org.tr Milyar Kaçınılmaz Son? Misyon? Tek gerçek kaynak - Dünya Dünya popülasyon

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 20 Şubat 2017 Resmi Gazete Sayısı: 29985 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MADDE

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ İçindekiler Yılın İlk On Bir Ayında %4,8 Artış Gerçekleşti...

Detaylı

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ* Sayın katılımcı bu anket, bölümümüzdeki araştırma görevlilerinin uzmanlık eğitim programları hakkındaki duygu ve düşüncelerini

Detaylı

DĠġ SAĞLIĞINDA DĠġ TEKNĠKERLERĠNĠN ROLÜ

DĠġ SAĞLIĞINDA DĠġ TEKNĠKERLERĠNĠN ROLÜ DĠġ SAĞLIĞINDA DĠġ TEKNĠKERLERĠNĠN ROLÜ Müge ÜNAL DiĢ Sağlığında Görünmeyen Bir El Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit

Detaylı