Şark Çıbanı. Kara Bir Bulut. Tarihten. Kariyer. Söyleşi. Tarihi Trend: Orient Express. Lezzet onların işi: Gastronomi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Şark Çıbanı. Kara Bir Bulut. Tarihten. Kariyer. Söyleşi. Tarihi Trend: Orient Express. Lezzet onların işi: Gastronomi"

Transkript

1 GEZİ DENIZ, TOPRAK VE SEVDA KOKAN ŞEHIR: AMASRA Kara Bir Bulut Şark Çıbanı Kariyer Lezzet onların işi: Gastronomi English Summary of Contents Tarihten Tarihi Trend: Orient Express Söyleşi Ters köşeleri cazip bulan oyuncu: Tülin Özen

2 Hayal etmekle başladı her şey Hayal edebilmek, insanoğlunun en büyük meziyetlerinden biri hiç kuşkusuz Ancak hayal etmekten daha önemli bir özelliği daha var insanın, o da hayallerinin peşinden gidebilme ve onları gerçeğe dönüştürme kararlılığı. İrlandalı oyun ve roman yazarı, eleştirmen George Bernard Shaw, bir sözüyle aslında çok iyi özetliyor bu durumu: İnsanlar, olmuş olanlara bakarak, neden diye sorarlar. Ben olmamış şeyleri düşünerek, neden olmasın diye sorarım. İnsanlık tarihi, neden olmasın sorusunu kendisine yönelten ve bu sorunun yanıtını aramak için var gücüyle çaba harcayanların; diğer bir ifadeyle hayallerini gerçek kılmak uğruna gayret gösterenlerin hikâyeleriyle oluştu biraz da. 21 inci yüzyılı yaşadığımız şu günlerde, hemen her alanda uzun bir mesafe kaydedebilmişsek eğer; bu, yaşadıkları zamanın çok ilerisini tahayyül edebilenlerin, hayallerini inatla ve ısrarla, hatta kimi zaman da canları pahasına gerçek kılma arzusu ve gayreti sarf edenlerin sayesindedir elbette. Çünkü süregiden hayatta daha güzelini yapabilmeye dair özlemdir biraz da hayal kurmak. Mevcut koşullarla yetinmeyip hep daha iyisinin olabileceğine inançtır. Hayalperestlikle arasındaki o derin ve kapatılamaz fark da işte tam da bu noktada ortaya çıkar. Zira her ne kadar imkânsızı istese bile, aynı zamanda gerçekçidir hayal kuran. Kararlılığı ve ısrarcılığı, hayallerinin gerçekleşebileceğine dair inancındadır. Bugün bizim de içinde yer aldığımız otomotiv sektörünün tarihçesine göz gezdirildiğinde, hayal kuranların nasıl büyük işlere imza attıkları da net şekilde görülecektir. Herhangi bir hayvanın gücünü kullanmadan, itmeden ya da çekmeden, bir motor yardımıyla hareket edebilen bir araç yapma hayaliyle başlayan bu hikâyenin, günümüzde ulaştığı nokta aşikâr. Yenilikçi (inovatif) yaklaşımların kendini en fazla hissettirdiği bu sektörde artık, hemen her gün yeni bir gelişmeyle karşı karşıyayız. Gerek büyük global, gerekse yerel markalar, yıllardır en büyük yatırımlarını Ar-Ge alanına yapmakla kalmayıp mobilitenin geleceğiyle ilgili fikir ve hayalleri olan kurum ya da kişilerle işbirliğine giriyorlar. Ve bu işbirliğiyle ortaya çıkan sonuçlar, dünya üzerindeki milyonlarca otomobil tutkununun nutkunun tutulmasına vesile olabiliyor. Buharlı ve içten yanmalıdan hibrit motorlara, saatte den saatte 400 kilometrelere, karbon fiber sayesinde azaltılan ağırlığa, hatta ve hatta sürücüsüz otomobillere uzanan bu hikâyede, kat edilecek çok mesafe olduğu aşikâr. Çünkü daha iyi ve daha güzel bir geleceğe yönelik ne hayaller tükendi ne de umutlar. TÜVTÜRK olarak bizlerin de tek ve yegâne amacı, içinde yer aldığımız uzun soluklu bu hikâyede, mutsuzluğun, acının yaşanmaması; araç ve sürücü kusurlarından dolayı ocakların sönmemesi... Evet, kurum olarak bizlerin de bir hayali var: Hayalimiz, trafik kazalarının ve bu kazalarda can ve mal kayıplarının olmadığı bir Türkiye de yaşamak. Trafikte can ve mal kayıplarının önüne geçme kararlılığına, gayretine ve azmine sahip herkesle birlikte bu hayalimizi gerçek kılacağımıza yürekten inanıyorum. Neden olmasın! Saygılarımla TÜVTÜRK OLARAK BIZLERIN DE BIR HAYALI VAR: HAYALIMIZ, TRAFIK KAZALARININ VE BU KAZALARDA CAN VE MAL KAYIPLARININ OLMADIĞI BIR TÜRKIYE DE YAŞAMAK. KEMAL ÖREN TÜVTÜRK Genel Müdürü İSTASYON 3

3 Edirne Kars I dır Bursa Manisa Marisa Afyon ANKARA Aksaray Konya Kayseri Erzincan Mayatya Malatya Erzurum A rı Bitlis Mu la Antalya Ni de Hatay Hatay G.Antep Mardin 26 Söyleşi 16 Tarihten 08 Teknoloji İçindekiler EKİM-KASIM-ARALIK Hayat 34 Gezi Kapak fotoğrafı: Ahmet Yeşiltepe HABERLER Dünyada ve Türkiye de öne çıkan haberler... HAYAT Son yıllarda adını unutturmuş olsa da Türkiye yi terk etmeyen kara bela: Şark Çıbanı TARİHTEN 26 Oryantalizmin vagonları, İstanbul a 1883 te ulaştı. Türkiye yi Avrupa ya bağlayan bu pahalı moda, iki dünya savaşının ardından, Soğuk Savaş la birlikte buharın içinde kayboldu. Geriye ise hikâyesi kaldı KARİYER Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye de de gastronomi ve mutfak sanatları, yükselen değerlerden biri. Öyle ki, geleceğin meslekleri arasında gösteriliyor. Ancak yetenek, her alanda olduğu gibi mutfakta da tek başına yeterli değil. SÖYLEŞİ Enerjik, kategorilere sığdırılamayan, kendine has bir oyuncu Tülin Özen. Ve o, sinemanın yanı sıra tiyatroda ve televizyon dizilerinde de kolayı değil, zoru tercih ederek yoluna devam ediyor OTOMOBİL Otomobillerde halen kullanılan ve yakın zamanda tanıtımı yapılması planlanan güvenlik sistemlerini daha yakından tanımakta fayda var. GEZİ Fatih Sultan Mehmet in Çeşm-i cihan bu mu ola dediği Amasra, gezginlerin, özellikle sonbaharda gezip görmesi gereken yerlerden biri olarak çıkıyor karşımıza! YEMEK Dünyanın dört bir yanında sevilen bir yemek: Kebap SAĞLIK Ebola, son yıllarda adından sıkça söz edilen hastalıklardan biri Acıbadem Maslak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Baykal, ebola virüsüyle ilgili sorularımızı yanıtladı. UZMAN GÖZÜYLE Ticari taksilerin muayenesiyle ilgili merak edilen tüm ayrıntılar OYUN Konsol ve mobil oyunlar TÜVTÜRK TÜVTÜRK'ten haberler. İmtiyaz Sahibi TÜVTURK Kuzey Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş. Adına Kemal Ören Yönetim Yeri Büyükdere Caddesi, No: 255 Kat: Maslak-Şişli-İSTANBUL Yayın Yönetmeni Sema Uludağ Yayın Koordinatörü M. Koray Özcan (Sorumlu Müdür) Görsel Yönetmen Erhan Teksöz Yapım Yeri Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. Doğuş Power Center Ahi Evran Polaris Caddesi No: 4 Maslak İstanbul Tel: (Santral) Baskı yeri Ömür Matbaacılık A.Ş. Beysan Sanayi Sitesi Birlik Cad. No: 20 Haramidere-Beylikdüzü- İstanbul Tel: Yayın Türü Üç aylık yaygın süreli yayın, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları kurumsal yayınıdır, parayla satılmaz. info@tuvturk.com.tr 4 İSTASYON İSTASYON 5

4 MODANIN TEKNOLOJIYLE IMTIHANI n Moda ve teknoloji Bambaşka iki dünya Peki, bu iki dünyanın işbirliğine girmesi nasıl bir sonuç doğurur? İşte bu soru, kısmen de olsa yanıt buldu. Zira modanın önde gelen birçok markası, teknoloji firmalarıyla yaptıkları anlaşma doğrultusunda cep telefonundan etek, para harcatmayan çanta, ışık saçan şapkalar gibi son derece orijinal tasarımlar yaratmaya başladı. Dünyanın önde gelen moda haftalarında izleyiciye tanıtılan ilk üründen; cep telefonundan yapılmış etekten başlayalım. Nokia Lumia 1520 ve 1020 modellerinden üretilen etek, moda tasarımcısı Fyodor Golan ve tasarım merkezi Kin in üç ay süren çalışmalarının ürünü. Etek üzerindeki onlarca telefonun her birinde farklı bir görüntü bulunuyor ve eteği giyen hareket ettikçe görüntü de değişiyor. Telefon eteğin bu alanın tek örneği olmadığı da aşikâr... Teknoloji ve modanın birleşiminden doğan bir diğer ürün de para harcatmayan çanta. Buluşu, Avustralyalı karşılaştırma sitesi Credit Card Finder, Arduino adlı fiziksel programlama platformunu ve radyo frekansıyla tanımlama (RFID) etiketini kullanarak geliştirdi. Çantanın dibine yerleştirilen bir cihaz sayesinde kredi kartı harcamaları takip edilebiliyor. Sistem, fazla harcama yapıldığında, çanta sahibini uyarıyor. Çantaya ayrıca, günün riskli zamanlarında kapatılmaya programlan- mış bir saat de yerleştiriliyor. Alışverişin tehlikeli olduğu bir bölgeye girildiğinde, çantadaki GPS ile harekete geçen LED ler yanmaya başlıyor. Alışverişin ucunu kaçırabilecek olanlar için, bir tanıdığının cep telefonuna uyarı mesajı gitmesi için de ayarlama yapılabiliyor. Bu konuda verebileceğimiz son örnekse LED şapkalar. ABD de her yıl düzenlenen Amerikan futbolu liginin şampiyonluk maçı Superbowl da, Kanadalı Pixmob firması, yeni bir giyilebilir teknoloji üretti ve 80 bin bilet sahibine LED teknolojisi iliştirilmiş şapka dağıttı. Devre arasında, seyircilerin şapkalarındaki ışıkların yanmasıyla stadyumdan ışık kümesi yükseldi. Bu teknoloji 2014 Soçi Kış Olimpiyatları nın açılış töreninde de kullanıldı ve kalabalık, boyunlarındaki madalyonlarla dev bir video ekranına dönüştü. Mini Lisa yı gördünüz mü? n Dünyanın en ünlü resimlerinden birisi, dünyanın en küçük tuvallerinden biri üzerinde yeniden yaratıldı. BBC nin haberine göre Georgia Teknoloji Enstitüsü ndeki araştırmacılar, Leonardo da Vinci nin Mona Lisa portresini, 30 mikron, ya da bir saç telinin üçte biri genişliğindeki bir tabaka üzerine resmetmeyi başardılar. Ortaya çıkan yeni eser, Paris teki Louvre Müzesi ndeki Mona Lisa portresinden 25 bin kez daha küçük. Bir taramalı kuvvet mikroskobu yardımıyla Termo-kimyasal Nano Baskı adı verilen yöntem kullanılarak oluşturulan Mini Lisa, aslında teknolojide ulaşılan önemli bir aşamayı simgeliyor. Biliminsanları, kullandıkları teknikle, moleküllerin yüzey konsantrasyonunu çok küçük ölçekte değiştirmeyi başardı. Bu bilimsel ve teknolojik başarı öyküsünün ardında, aslında bir iddia var. Leonardo da Vinci nin Mona Lisa tablosunu yeniden yaratma fikri, doktora öğrencisi Keith Carroll un bu teknolojinin ayrıntılı sanat eserleri yaratamayacağını iddia edenlerle girdiği bahis sonucunda ortaya çıkmış. NE KADAR UZAK O KADAR IYI n Süpernova Diğer adıyla yıldız patlaması... Yıldız patlamaları, dünyayı sanıldığından çok daha fazla etkiliyor. Hatta söylenen o ki, Güneş eğer süpernova şeklinde patlasaydı, dünyadaki tüm canlılar yok olabilirdi. Bu önemli bir iddia ve bu iddia beraberinde patlamadan etkilenmemek için ne kadar uzakta olmak gerekir sorusunu da getiriyor. İşte bu soru, biliminsanlarının yoğun çalışmasıyla yanıtını buldu. Araştırmaya göre dünyamızla süpernovanın meydana geldiği yer arasındaki en güvenli mesafenin 50 ila 100 ışık yılı arasında olması gerekiyor. Peki, bize ışık yılından daha az mesafede kaç tane süpernova bulunuyor? Cevap, süpernovanın türüne göre değişiyor. Dünyanın etrafında, 50 ışık yılı uzaklıkta küçük, sönük, beyaz olanların yanmasını tanımlayan birinci tip süpernovalardan kaç tane olduğu tam olarak bilinmese de 200 ya da 300 tane olduğu tahmin ediliyor. Büyük, yaşlanan ve yıkılan ikinci tiplerdense dünyaya 50 ışık yılı uzaklıkta herhangi bir süpernova yok! Twitter dan karakter analizi n Yazarken kullandığımız dilin, sosyal çevremize dair önemli ipuçları sunduğuna şüphe yok. Telegraph. co.uk sitesinin haberine göre biliminsanları benzer bir durumun Twitter için de geçerli olduğunu belirtiyor. Zira yapılan araştırmalar, söz konusu mecrada tercih edilen diller baz alınarak, kullanıcıların belli gruplara ayrılabileceğini gösteriyor. University of London, Princeton University ve Royal Hollway den araştırmacılara göre, Twitter da kullanılan ortak dil, kullanıcıların kendilerini benzer düşünen insanlarla özdeşleştirdiğini ortaya çıkarıyor. Araştırmacılar, 189 bin Twitter kullanıcısına ait 75 milyon iletiyi inceledi ve belirli bir grup tarafından oldukça sık kullanılan kelimelerin, diğer kullanıcılar tarafından nadiren tercih edildiğini ortaya çıkardı. Daha sonra içinde ortak ilgi alanlarının, kariyerlerin, politik görüşlerin ya da mezheplerin de olduğu Twitter gruplarına ait bir harita oluşturuldu. Royal Hollway den Dr. John Bryden, kullanılan dille yaşam tarzlarının benzerliğini şu sözlerle açıklıyor: Birinin kullandığı dile bakarak, o kişinin hangi gruba ait olduğunu ya da olabileceğini yüzde 80 doğruluk oranıyla tahmin etmek mümkün. SOLAKLIK KONUSUNDA BILDIKLERINIZI UNUTUN n Geçtiğimiz aylarda Scientificamerican sitesinde yayınlanan bir haber, okurları solaklıkla ilgili var olan tüm bilgilerini bir kez daha gözden geçirmeye sevk edecek nitelikteydi. Bugüne kadar yapılan tüm çalışmalar, kişinin hangi elini kullanacağının daha anne karnında ortaya çıktığını ve genetiğin bu durum üzerinde önemli bir rol oynadığının altını çiziyordu. Yapılan yeni araştırmayla durum bir parça değişti. Çünkü bu araştırmada, solaklığın sadece genlerle açıklanamayacağı; sol el kullanımında çevresel ve sosyo-ekonomik koşulların da etkili olduğu belirtiliyor. Bu teori, solak ailelerin sağ eli yatkın, sağ eli kullanan ailelerinse solak çocuklarının olma nedenini açıklıyor aslında. Bununla birlikte ailenin çocuğa ilk müdahalesi de çocuğa sağ el veya sol el yatkınlığı konusunda etkiliyor. Dahası da var Aynı araştırmada, sağ elini kullananlarla solaklar arasında davranışsal birtakım farklılıklar da gözlemlendi ve solakların, solak olmayan bireylere göre daha fazla tehlike içerebilecek davranışlarda bulunduğu ortaya çıktı. Bunun yanı sıra solak olmayanların bazen solaklara göre tehlike içerecek hususlara karşı daha az dikkatli oldukları belirlendi. Aşka kilit vurulmaz! n Venedik Âşıklar kenti İçinde taşıdığı büyü her neyse, en cool görüneni bile romantikleştiriyor. Ve romantizm, insana sıra dışı şeyler de yaptırıyor. Misal sevgisinin sembolü olarak, köprülere asma kilitler taktırabiliyor. Venedik teki köprülerin üzeri de bu kilitlerle dolu. Ancak tarihi eserlerin korunmasına duyarlı olan İtalyanlar, buna karşı çıkıp eski yapıların bu tür ağırlıklara dayanamayacağını gerekçe göstererek bir kampanya başlattılar. Kampanyanın başını ise yazar Alberto Toso Fei çekiyor. Yazar, Aşkınızı Kilitlerden Kurtarın adlı kampanyayla ilgili olarak Gazette del Sud a verdiği beyanatta bakın neler söylüyor: İnsanlara bunun tatlı bir jest ya da duyguların güzel bir ifadesi olmadığını, aksine çok banal bir şey olduğunu anlatmak önemli. Kampanya kapsamında Venedik teki Rialto, San Marco ve Accademia bölgelerinde broşürler dağıtılmaya başlandı. Broşürde kalp şeklindeki açık bir kilit resminin altında Aşkınızın kilitlere, Venedik in de sizin çöplerinize ihtiyacı yok deniyor. 6 İSTASYON İSTASYON 7

5 HABERLER HAZIRLAYAN: RESUL BUKSUR Intel saate taktı: MICA n Teknoloji çılgınlarına yönelik akıllı saatler olsa da, moda ve tasarıma yönelen çıkmamıştı. Açığı gören Intel, MICA adındaki saatini kamuoyuyla paylaştı. Modayla alakası olmayanların bile ilgisini cezbedecek tasarımı bir kenara, 1,6 inçlik safir camlı OLED ekranla da rakiplerinden geri kalmıyor. Apple ın saat çıkaracağı artık kesinleşmişken, teknoloji devi önlemini şimdiden alıp imajı çizdirmiyor. Su yılanı derisi üzerine Çin incileriyle lapis taşları bulunan MICA lara, yakında kedigözü ve obsidyen taşı bulunan farklı bir model de eklenecek. Dâhili 3G anteni sayesinde, akıllı telefonla eşleştirilmeden kullanılabilen MICA, USB veya kablosuz sistem kullanılarak şarj edilebiliyor. Fiyatı henüz açıklanmasa da, 1000 Dolar ın altında olması bekleniyor. Cüzdanda Ninja var n İşte, başta erkekler olmak üzere herkesin cüzdanında bulunması gereken bir alet: Wallet Ninja Multi Tool. Kartvizit boyutlarında, ancak 18 işlevi yerine getirmek gibi büyük bir hünere sahip. Adamlar daha ne yapsın? Fiyatı, 15 Dolar. TEMIZLIKTE ÜÇÜNCÜ BOYUT DÖNEMI Torbasız elektrikli süpürgeleriyle takdir toplayan James Dyson, sonunda bombasını patlattı ve 3D algıya sahip yeni ürünüyle ev temizliğinde çığır açan bir dönemin kapısını araladı. n Ağustos ayında, Tokyo da gerçekleştirilen bir etkinlik, ev temizliğinde yeni bir dönemin habercisi gibiydi. Zira torbasız elektrik süpürgeleriyle başta kadınlar olmak üzere milyonlarca kişinin ilgi gösterdiği marka haline gelen James Dyson, 360 Eye adını verdiği süpürge ve robotunu bu etkinlikte tanıttı. Dyson bu ürünüyle, kendisinden çok daha önce yola çıkan irobot, Samsung, LG, Neaoto ve Vileda gibi markaları geride bıraktığını da gösterdi. Torbasız süpürgenin ardından pervanesiz vantilatör ve jet hızıyla hava üfleyen el kurutma cihazlarıyla devrim yaratan Dyson, 16 yıl boyunca üzerinde çalıştığı Eye 360 ı geliştirmek için neredeyse 47 milyon Dolar lık Ar-Ge yatırımı yaptı. Mevcut robot süpürgelerin evin içini algılamakta başarısız olduğunu ve bir türlü düzgün temizlik yapmadığını vurgulayan James Dyson un, 360 Eye ile gerçek ev temizliğinin yanı sıra zamandan ve enerjiden tasarruf vadetmesi de ürüne ilgiyi artıran unsurlar arasında. Peki, Eye 360 ın farkı nereden geliyor? Bu ürün öncelikle isminden de anlaşılacağı gibi üzerinde 360 derece görüş sağlayan özel bir kamera ve algılama teknolojisi taşıyor. Süpürge, söz konusu panoramik kamerası sayesinde, tüm odayı aynı anda algılanıyor; kızılötesi sensörleri yardımıyla bulunduğu alanın haritasını çıkararak hızla temizlik harekâtına başlıyor. Dyson robotun diğer önemli avantajıysa, rakipleri gibi iki değil, üç boyutlu (3D) algıya sahip olması. Saniyede 30 kareye kadar çekim yapabilen ana kameranın çekim hızı, süpürgenin hareket hızıyla uyumlu çalışarak odanın her yerinde milimetrik mesafelerle temizlik yapabiliyor. Bununla birlikte, hareketi sağlayan motoru da özel V2 adındaki özel vakum ve hareket motoru, toz ve kirleri rahatça çekerken, makinenin çapı boyunca uzanan özel fırça, karbon fiber kıllardan yapılmış. 0,4 litrelik toz ve kir toplama kapasitesi sunan robot, şarj istasyonuna otomatik olarak geri dönmeden önce, 20 ila 30 dakika temizlik yapabiliyor. Yaklaşık 2,4 kiloluk robot, özel cep telefonu ve tablet uygulamasıyla rahatlıkla özel temizlik programları üretilebildiği gibi, evde olunmayan durumlarda bile çalıştırılması mümkün. Hatta uzun seyahatlerin ardından temiz bir eve dönmek isteyenler, robotu önceden gün ve saat olarak programlayıp bu arzularına ulaşabilirler. Fiyatı henüz kamuoyuna duyurulmasa da 3 bin Dolar civarında olması beklenen Dyson Eye 360 ın, 2015 yılında önce Japonya, ardından dünyada piyasaya çıkacağı açıklandı. Kendisinin ve sevdiklerinin hayatını bu ürünle kolaylaştırmak isteyenler, şimdiden Tokyo biletini alsın. Daha ne diyelim? ASUS ta Zen saati: ZenWatch n ASUS, yeni akıllı saati ZenWatch u IFA 2014 te tanıttı. Yuvarlak köşeleri ve dikdörtgen tasarımıyla piyasaya çıkan akıllı saat, deri kayışı sayesinde de hayli ilgi topluyor. Saat, Android 4.3 ve üzeri işletim sistemli cihazlarla eşleşebiliyor. Android Wear işletim sistemini kullanan saat için, ZenUI arayüzü geliştirilmiş. 100 e yakın farlı saat görünümü sunan ZenWatch ta Cover to Mute adı verilen özellikle, kullanıcılar akıllı saatlerinin ekranını elleriyle bir süre kapattıklarında, akıllı telefonlarını sessiz moda alabiliyorlar. Teknik özellikler de fena değil. Atılan adımı sayabilen ve yakılan kalori miktarını hesaplayan 9 eksenli sensörü bulunan saat, nabız ölçümü de yapabiliyor. 2,5 inçlik kavisli ekranı Gorilla Glass 3 le kaplı. 512MB RAM, 4GB dâhili hafıza ve Bluetooth 4.0 var. Dahası IP55 sertifikasıyla suya dayanıklı. Son olarak telefonunuzu kaybederseniz saat sayesinde kolayca bulabiliyorsunuz. Yılbaşından önce piyasada olması beklenen ZenWatch 199 Euro dan satılacak. Sonunda biri akıl etti Ayaklara hamak n Fazla lafa gerek yok. Masanın altına takıyorsunuz, oturmaktan şişen ayaklara bayram ettiriyorsunuz. Sadece 30 Dolar. CAT S50 ZOR KOŞULLARA AKILLI TELEFON n Ağır iş makinaları ve kamyon üreticisi CAT, Almanya daki IFA 2014 etkinliğinde, zorlu koşullara dayanıklı yeni akıllı telefonunun tanıtımını yaptı. Android KitKat lı model, resmen tank gibi. CAT S50, metal kenarlar, su geçirmez contalama ve kauçuk kaplamalarıyla dikkat çekiyor. 4,7 inçlik Gorilla Glass, camlarıyla 1,2 metre yükseklikten düşmeye ve bir metreye kadar su altına dayanıklı. 4G genişbant desteği, 1,2 GHz dört çekirdekli işlemci, 8 megapiksel kamera, kablosuz şarj gibi gelişmiş özelliklere de sahip. Ürün ABD de 499 Dolar, Avrupa da 499 Euro ya satılacak. Starck tan Kask n Ünlü tasarımcı Philippe Starck, teknoloji ürünlerinden sonra kask da tasarladı... En son Apple ın efsanevi kurucusu Steve Jobs ın ölmeden önce yaptırdığı gemisi Venus ile teknoloji tutkunlarının gündemine oturan tasarımcı Giro, şirketiyle birlikte bu sefer şık bir kaska imza attı. Alüminyum kullanılarak üretilen kaskların satış fiyatıysa henüz belli değil. Action Camera Collection n Bildiğiniz gibi Incase her türlü cihaza kılıf ve aparat üretme konusunda uzman. Teknoloji tutkunlarının da işi abartmakta üzerine yok. E, o zaman ne duruyoruz, çıkaralım bir koleksiyon diye düşünmüş olsalar gerek ki, yeni ürünleriyle bir kez daha gündemdeler. GoPro suz tatile çıkamayanlardansanız veya doğa sporları tutkunuysanız tam size göre bir seri bu. Tek tek alabileceğiniz gibi, seri olarak da sahip olabilirsiniz. Nereden mi? İşte adresi: 8 İSTASYON İSTASYON 9

6 HAYAT Bir Kara Bulut: Şark Çıbanı Son yıllarda adını unutturmuş olsa da Türkiye yi terk etmedi... Diyarbakır ın Dicle ilçesine bağlı Durabeyli Köyü nde yazın kavurucu sıcağında insanlar ahırlara bitişik damlarda yatıyor. Leishmania parazitini taşıyan yakarcalardan korunmak içinse döşeklerin üzerine cibinlik kuruluyor. Gri bulutlar göğün tekinsiz sakinliğinde dağılmaya başlamış. Az önce yağan yağmurun suyu, giderlerden ilerliyor. Toprak serin. Kısa bir süreliğine. Hava rahatlamış. Sessizliğin içinden belli belirsiz bir uğultu geliyor. Bu sesin kaynağı su giderinin üzerinde, az önce gökyüzündekine benzer ama daha ufak bir kara bulut... İlk bakışta sivrisinek sanmak olası... Oysa özellikle Çukurova nın, Şanlıurfa nın ve Diyarbakır ın üstünde dolanan bu kara bulut yakarcalardan oluşuyor. Giderin üzerindeki buluttan ayrılan bir yakarca, az ötedeki çocuğa doğru yaklaşıyor. Varlığını, gelişini duyan, gören olmuyor. İşte bu, küçük çocuğun küçük bedeninde büyük bir iç savaşın başlangıç anı... Yakarca, pek çok farklı isimle insanın karşısına çıkabiliyor: Kum sineği, tatarcık, flebotom... İstinat duvarlarının arasında veya su giderlerinin çevresinde bulunan yakarcanın, Leishmania parazitlerinin insanlara taşınmasında asli rolü oynadığı biliniyor. Çok eskiden beri bilinmesine rağmen henüz bu hastalığı önleyecek bir aşı ya da ilaç keşfedilmiş değil. Üstelik zoonoz (hayvandan insana geçen hastalık) olması nedeniyle kaynağının kurutulması imkânsız. Küresel iklim değişiklikleri, çevresel faktörler, yoksulluk ve kötü beslenme, hastalığa yol açan parazitin yayılmasının temel nedenleri arasında. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre parazit, dünyada 82 ülkede her yıl en az 20 bin kişinin hayatına mal oluyor ve ortalama 1,3 milyon kişi bu parazitten kaynaklanan hastalıklara yakalanıyor. 10 İSTASYON İSTASYON 11

7 HAYAT Leishmania vücudun farklı yerlerinde yaralara neden oluyor. Enfekte olan kişinin yakarca tarafından ısırıldığı yerlerde çıkan yaralar, hastalığın görünen yüzü. Leishmania paraziti deride hiç yara açmaksızın iç organlara da yerleşebiliyor. Dünyada yirmiden fazla Leishmania türü var. Ancak parazitin üç türü diğerlerine göre çok daha yaygın. Daha çok Brezilya, Paraguay, Ekvador, Bolivya gibi Latin Amerika ülkelerinde görülen Leishmania braziliensis, en tehlikeli tür olarak kabul edilen Leishmania infantum (iç organlarla ilgili) ve Türkiye de daha çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde yaygın olarak görülen ve şark çıbanı (kutanöz leishmaniasis) hastalığına yol açan Leishmania tropica. Şark çıbanı, Anadolu topraklarında yüzyıllardır görülüyor. Halep çıbanı, yıl çıbanı, güzellik yarası gibi isimlerle de adlandırılıyor. 90 ların başında özellikle Güneydoğu Anadolu da ciddi bir sorun olan parazit kökenli hastalık, çeşitli önlemlerle etkisini azaltmaya başladı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yıllarında toplam 46 bin 3 yeni vaka saptanmış. Şanlıurfa, Çukurova bölgesi ve Diyarbakır, şark çıbanı vakalarının en sık rastlandığı yerler. Dicle Üniversitesi Dermatoloji Bölümü nden Prof. Dr. Mehmet Harman, bölgede bu hastalığı yakından takip eden hekimlerin başında geliyor. Celal Bayar Üniversitesi Parazitoloji Anabilim Dalı ndan Prof. Dr. Ahmet Özbilgin le yaptığı akademik işbirliği sayesinde, büyük bir Leishmania arşivine sahip olan Harman, Diyarbakır da şark çıbanı vakalarına en çok rastlanan ilçeler olarak Dicle, Kulp ve Hani yi gösteriyor. Dicle nin Durabeyli Köyü, son dönemde şark çıbanı vakalarının görüldüğü yerlerden biri. Gundekebir olarak da bilinen Durabeyli şimdi yaklaşık bin kişinin yaşadığı eski bir Ermeni köyü. Köye girdiğimizde ilkokulun bahçesinde oynayan çocuklar bizi karşılıyor. Bizimle gezen 10 çocuğun en az sekizinde şark çıbanı izi var. Erkek çocukları, yüzlerinde dahi çıksa bu yarayı önemsemezken, kız çocukları için durum farklı. Şark çıbanı genç kızların korkulu rüyası; yüzde iz bırakan şark çıbanı, özellikle ergenlik sonrasında ciddi psikolojik problemlere neden oluyor. İki çocuğu halen tedavi gördüğü için soyadının bilinmesini istemeyen Mehmet Bey in evinin kapısında, köye doktor geldiğini duyan genç ve orta yaşlı kadınları birikmiş halde buluyoruz. Diğer köylerde de durum aşağı yukarı aynı. Derdine derman arayan, arayıp da bulamayan herkes, bir umut bu uzmanlar ekibinden yardım bekliyor. Ziyaretimiz sırasında bir eve misafir oluyoruz. İki göz evde, dört çocuklu bir aile yaşıyor. Çocukların tümünde şark çıbanı izleri görülüyor. Birinin tedavisi sürüyor. Doktorun yazdığı ilaçlar, sağlık memuruyla aileye ulaştırılmış. Endişe edilecek bir durum olmadığını söyleyen Prof. Dr. Harman, 1950 den sonra sıtmayla mücadele sayesinde bölgede her türden sinek azaldı. 10 yıldır bölgede tarama yapıyorum. Binin üzerinde hasta gördüm, 300 hasta tedavi ettim. Suriye deki savaştan sonra hasta sayısında artış var. Ama en büyük sorun iklim ve çevresel koşullar. Bu köydeki açık kanalizasyonlar ve diğer çevresel faktörler yakarcaların üremesinde büyük bir etken, diyor. ÇEVRESEL KOŞULLAR ÖNEMLİ BİR NEDEN Çevresel koşulların parazitin yayılmasında ne kadar etkili olduğunu bilen uzmanlar, hastalığın yayılımını incelemek için en uygun koşullara sahip alanlardan birini seçmiş. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ekibi, İzmir in Karaburun ilçesinde, pazar yerinin karşısındaki eski bir ağılı, yakarca çalışmalarında üs olarak kullanıyor. Metruk taş binanın bahçesinde keçiler var, pazardan arta kalan sebze ve meyvelerin bir bölümü burada çürümeye terk edilmiş. Ortamın pek de sıhhi olmadığına şüphe yok. Ancak 80 metrekarelik serin, nemli, karanlık taş bina tam bir yakarca cenneti. Sinekler yakarca tuzaklarından araştırmacılar tarafından teker teker toplanıp üzeri şekerli suya bulanmış tülle kaplı plastik kafeslere koyuluyor. Acıkanlar şekerli suyu emmek için yukarı çıkıyor. Yakarcaların içine birkaç sivrisinek de eklenince aralarındaki fark gayet net ortaya çıkıyor. Yakarcalar sivrisineklere göre çok daha küçük. İzmir, Karaburun da bulunan ağıl, yakarcaların üremesi için elverişli koşullara sahip. Yakarca ile mücadele birimi saha çalışmasını burada yürütüyor; ekip yakarcaları araştırmak üzere kafeslerde topluyor. Atalarının nereden türediği bilinmese de bu sineklerin Mezopotamya dan yayıldığı düşünülüyor. Fransız varsayımına göre, kuzeye çıkanların bir kolu İran-Gürcistan- Kafkasya üzerinden Avrupa ya ulaşmış, Suriye den Anadolu ya giren bir diğer kol ise Amanosları ve Toros Dağları nı aşmakta zorlanmış ten beri sineklerle ilgilenen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı ndan Prof. Dr. Yusuf Özbel ve Hacettepe Üniversitesi Ekoloji Bölümü nden Prof. Dr. Bülent Alten, TÜBİTAK projesi kapsamında, Çukurova daki alan çalışmalarıyla Toros Dağları nda bazı geçiş boşlukları olduğunu ispatlamış. Artık Orta Anadolu ve Ege de var olan yakarcaların bazı türlerinin Suriye den geldiği, neredeyse kesin bilgi. Üç, dört hafta yaşayan yakarcalar, hayatları boyunca en fazla üç ya da dört kilometre uçabiliyor. Bu sinekler bir defada yumurta üretiyor ve bunların en fazla yüzde 80 i yaşıyor. Erkek, çiftleşmeyle spermi dişiye aktardıktan sonra yumurtanın gelişimine başlaması için sineğin kan emmesi gerekiyor. Özbel, Bazı türler çiftleşiyor, yumurta yapıyor, ölüyor. Paraziti alsa bile bulaştıramıyor. Sinek bir kere kan emdiği zaman midesini doldurmadıysa tekrar gelip ısırabilir. Enfekte olmuş bir sineğin birden fazla ısırığı şark çıbanında birden fazla lezyon olmasına neden oluyor. Sinek ikinci bir kişiyi ısırmaz. Dinlenmek için serin bir yere gider. Sindirim işlemi tamamlanana dek orada durur, diyor. HER SİNEK VEKTÖR DEĞİL! Dr. Suha K. Arserim, Karaburun daki nemli, karanlık ağılda, biyolog Mehmet Karakuş la birlikte tuzaktan yakarcaları toplarken, hastalığı taşıyan türlerle ilgili açılamalar yapıyor: Her tür sinek vektör olamıyor. Vektör adı verdiğimiz sinekler, hastalık etkenini hasta omurgalıdan sağlam omurgalıya bulaştıran etkenlerdir. Biyolojik bir döngü geçiren sineğe vektör diyoruz. Arserim, Özbel in ekibinden. Yedi yıldır sineklerle ve Karaburun daki yakarca tuzaklarıyla ilgileniyor. Her tür sineğin vektör olamadığı bilgisi, insanın yüreğine bir nebze de olsa su serpiyor. Evet, her tür sinek vektör olamıyor. İnsandan beslenen, tercihen bir defadan fazla kan emme yeteneği olan ve bunu yaparken de parazitin gelişimine izin veren sinekler vektör olabiliyor yalnızca. Normal şartlarda parazitin sineğin içindeki hücreler tarafından sindirilmesi gerekiyor. Ancak parazit, kendisini öldürmeye programlanmış hücrenin içinde çoğalmayı başarıyor. Midenin içinde bir delik açıp çıkıyor, bölünerek çoğalıyor. Parazitin müthiş macerası bununla da sınırlı kalmıyor. Özbel e kulak verelim: Sineğin midesinin ön tarafında bir kapak var. Bu kapak olduğu sürece parazitin başka bir yere gitmesi mümkün değil. Parazit, enzim salgılayarak kapağa zarar veriyor ve kaçak yapmasını sağlıyor. Sinek tekrar kan emerken kan akımının tersi yönünde promastigot denilen hareketli parazitler kuvvetli ve uzun kamçısı sayesinde yüzerek, müthiş ters kan akımına rağmen insana veya memeli konağa geçiyor. Konakta amastigot denilen yuvarlak, hareketsiz forma dönüşüp çoğalıyor. Böylece parazit konağa geçiyor. Konak insan da olabiliyor, hayvan da. Parazite verilen tepki de bünyeden bünyeye değişiyor. Paraziti alan bünyenin bağışıklık sistemi güçlüyse, vücut bunu grip benzeri hastalıklarda olduğu gibi yok edebiliyor. Eğer konak zayıf bir bağışıklık sistemine sahipse, hastaysa veya çocuksa, hücrenin gönderdiği sindirim enzimleri başarısız oluyor ve enfeksiyon başlıyor. Hastalık genelde etkili bir ilaçla tedavi ediliyor, eğer hastada çok sayıda yara varsa hastanede yatılı olarak tedavisine devam etmesi gerekiyor. İç organları etkileyen visseral leishmaniasis ise hastanede tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabiliyor. Türkiye de Leishmania tropica sıklıkla görüldüğü için enfeksiyon deri lezyonu olarak tezahür ediyor. Ancak son dönemde iki farklı kişide rastlanan bulgular, parazitin farklı bir forma evrildiğini gösteriyor. Yani daha önce deride kalan parazitin kemiğe ve karaciğer veya dalak gibi iç organlara yerleşebildiği anlaşılıyor. 12 İSTASYON İSTASYON 13

8 HAYAT Güneydoğu Anadolu da köylerin içinde veya bitişiğinde bulunan, yağmur suyuyla beslenen ve köylerin ortak malı olan berm lerde hayvanlar su ihtiyacını karşılıyor. Yumurta ve larvaları nemli toprakta olan yakarcalar için bu tür alanlar ideal. Durabeyli Köyü nde de, her yerde olduğu gibi çocuklar günlerini oyun oynayarak geçiriyor. Yakarcaların üreme alanlarının yakınında oynayan çocukların hastalığa yakalanma riski artıyor. 14 İSTASYON İzmir Edirne Bu iki hastadan biri olan Z., Bitlisli bir ailenin kızı. 12 yaşında, Manisa nın yoksul mahallelerinden birinde boyasız bir apartmanın üçüncü katında yaşıyor. Hastalığa yakalandığında dokuz yaşındaymış. Z. ye tanı koymakta zorlanıldığında, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi nde Prof. Dr. Ahmet Özbilgin kemik iliğinden alınan bir örneği teşhis etmiş. Z. hastanemize geldiğinde gelişim geriliği vardı. Karaciğeri, dalağı ve buna bağlı olarak karnı da çok büyüktü. Bütün kan değerleri düşmüştü; en kötüsüyse kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit sayısının düşmüş olmasıydı. Teşhis koyulmasaydı organlarda olabilecek kanamalar ölümle sonuçlanabilirdi, diyor. Üç ay boyunca Z. yle birlikte hastanede kalan ablası da kardeşinin o dönemde çok çabuk yorulduğunu ve bir deri bir kemik kaldığını söylüyor. Ağzındaki aftların kapanmadığını, sık sık burnunun kanadığını anımsıyor. Düzenli ilaç tedavisi sonucunda Z. şimdi yaşıtlarıyla arasındaki gelişim farkını kapatmış durumda. Ancak bağışıklık ANADOLU DA ŞARK ÇIBANI Hastalığın, kuzey bölgeleri daha az etkilemesinde iklimin ve çevresel koşulların rolü var. Sıcak iklimi seven parazit ve yakarca, Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere, uygun koşulları bulduğu her yerde ürüyor. Bursa Manisa Marisa Mu la İstanbul Afyon Antalya ANKARA Konya Aksaray Ni de İçel Kayseri Hatay Hatay Türkiye de şark çıbanı vaka sayıları Erzincan Mayatya Malatya G.Antep Erzurum Muş Kars A rı Mardin Şanlıurfa Bitlis I dır Şırnak sistemi güçsüzken yakalandığı hastalığın Z. deki belirtileri, Leishmania tropicanın karaciğer ve dalağa yerleştiğinin bir ispatı niteliğinde. Aslında bu form değişikliği ilk defa ABD de fark edildi. Irak Savaşı nda görev alan bir Amerikan askerinde bulunan Leishmania tropicanın normalde bir deri lezyonuna dönüşmesi gerekirken, karaciğer ve dalağa yerleşebildiği ortaya çıktı. Celal Bayar Üniversitesi nin desteği ve TÜBİTAK fonlarıyla Türkiye nin bu konudaki en kapsamlı laboratuvarında, Prof. Dr. Ahmet Özbilgin, Paraziti bu şekilde davranmaya iten ne? Çevre şartları mı kötüleşti? Parazit, gen yapısını mı değiştirdi? Karaciğer ve dalağa yerleşen parazitler diğerlerine gen mi aktardı? İşte TÜBİTAK projesi tüm bu sorulara yanıt bulmak için yürütülüyor, diyor. Parazitin konak olarak yerleştiği canlılar arasında köpekler ilk sırada. İtalya da kedilerin de konak olduğu kanıtlanmışsa da şu ana kadar kedilerin en fazla yüzde altısının enfekte olduğu gözlemlenmiş. Köpeklerse, lenf bezleri, kemik iliği, karaciğer ve dalağa yerleşen parazitler için en önemli konakların başında geliyor. Doktorasını doğadaki leishmania kaynakları üzerine yapmış olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seray Töz, köpeklerde bu parazitin saptanması durumunda tam tedavisinin mümkün olmadığını söylüyor: Birkaç yıl önce ihbar üzerine gittiğimiz bir barınaktaki köpeklerin yüzde 20 sini hasta bulduk. Hasta köpeklerin hepsi bölgeden uzaklaştırıldı. Ancak iki yıl sonra köpeklerin yüzde 10 u tekrar leishmaniasis olmuştu; çünkü sinekler, çevredeki tilkilerden aldıkları parazitleri yeniden köpeklere bulaştırıyordu. Köpeklerde Leishmania teşhisi genelde kandan veya gözden sürüntü (swab) örneği alınarak yapılıyor. Eğer teşhis koyulursa ikili tedavi uygulanıyor. Kısa süre için çok etkili bir ilaç kullanılırken, daha az toksik madde içeren başka bir ilaç ömür boyu kullanılıyor. Köpeklerde hastalık çok ilerlediğinde, tedavisi mümkün olmadığı için, köpeğin çektiği acı ve toplum sağlığı göz önünde bulundurularak bu hayvanlar ne yazık ki, uyutuluyor. Türkiye nin dört bir yanından toplanan örnekler, tanı için Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Bölümü ne gönderiliyor. Karaburun dan alınan örneklerle birlikte ben de Prof. Dr. Ahmet Özbilgin in laboratuvarına gidiyorum. Burada tanı koyulan hastanın tedavi edilip edilmeyeceğine dair rapor hazırlanıyor, parazitler üretildikten sonra Özbilgin ve teknisyen İbrahim Çavuş tarafından dondurularak arşivleniyor, DNA ları çıkarılıyor ve DNA bankasına koyuluyor, ilaç ve aşı çalışmaları gerçekleştirip parazitlerin DNA baz dizileri tespit edilip genotipleme yapılıyor. Türkiye de tek olan bu laboratuvar aynı zamanda dünyadaki birkaç örnekten biri. Altın tanı koymak için hayvan ve insanlardan alınan parazit örneklerinin yayma sı yapılan materyallerin parazitlerin üreyebildiği ortamlara ekilmesi gerekiyor. Bu örneklerin çoğaltılabilmesi için 25 derecelik bir sıcaklık, karanlık ve steril bir ortama ihtiyaç var. Eğer parazitin üreyebildiği yapay ortamlardan elde edilen sonuç şüpheye açık kalıyorsa, son çare olarak parazit örnekleri, bir deneğe enjekte ediliyor. Elbette bunu yapmak için Etik Kurul dan izin alınıyor. Bu tür durumlarda denek olarak hayvanlar kullanılıyor. Laboratuvarda fareler kullanılsa da doğal ortamı Suriye olan ve bu parazitlerin tescilli konağı olan hamsterlar daha iyi sonuç veriyor. Özbilgin e göre milyonlarca yıllık evrim, parazitlerin genini hamsterlara, hamsterların genini de parazitlere göre ayarlamış. Üretilen yaralı doku alınmadan önce hayvan, anesteziyle bayıltılıyor. Örnek yeniden parazitin üreyebildiği yapay ortama dökülüyor. Bu yapay ortamdan veya hayvandan alınan sonuçtan birinin pozitif olması hastalığın varlığını ispatlıyor. Parazitolog, parazite rastlandığı yönünde hekime rapor yazarken hekim de hastalığı Sağlık Bakanlığı na bildiriyor. Leishmania parazitinin hastalığa neden olan 20 den fazla türü olduğu biliniyor. Bunlardan bazıları insandan insana, bazıları da hayvanlardan insanlara yakarcalar aracılığıyla bulaşıyor. Türkiye deyse bugüne dek dört tür bulunmuş. Genotiplemesi yapılan 600 den fazla örnek parazit bankasında saklanıyor. Leishmania dışında toksoplazma, sıtma ve bağırsak amibi örnekleri de, burada, eksi 86 derecede dondurulup sıvı azot tanklarında depolanıyor. Tüm bu çalışmaların hiç durmadan sorduğu bir soru var: Leishmania, özellikle de iç organlara yerleşen türü Türkiye de yayılıyor mu? Uzmanlar bu konuya büyük bir hassasiyetle yaklaşıyor ve araştırmalarına hiç ara vermeden devam ediyor. Ancak tehlike, belki de sinsice büyüyor. Suriye de 2011 de 43 binden fazla leishmania vakası tespit edildi. Bunun en az iki katı kadar kayıt altına alınmamış hasta olduğu varsayılıyor. Bu hastaların ne kadarının Türkiye ye girdiği bilinmiyor. Daha da önemlisi bu hastaların ne kadarı tedavisini yarım bıraktığı için ilaca karşı direnç geliştirmiş parazit taşıyor? Leishmanianın yakın gelecekte daha fazla gündeme gelmesi biliminsanları için pek de sürpriz olmayacak gibi duruyor. Bu konu National Geographic Türkiye dergisinden özetlenerek alınmıştır, NG Türkiye abone hattı: veya İSTASYON 15

9 TARİHTEN ORIENT EXPRESS TARİHİ TREND Oryantalizmin vagonları, İstanbul a 1883 te ulaşır. Batı nın paralı çocukları, fakir Osmanlı topraklarını wagon-lits lerinden esneyerek seyreder. Krallar, devlet adamları ve ünlü sanatçılar, Doğu egzotizmini bu trenle zirveye taşır. Türkiye yi Avrupa ya bağlayan bu pahalı moda, iki dünya savaşı ardından Soğuk Savaş la birlikte buharın içinde kaybolur. 16 İSTASYON İSTASYON 17

10 TARİHTEN 18 İSTASYON Osmanlı ar ivlerinden Trenin a çısına kim saldırdı? 1957 Orient Express sadece zenginlerin treni olduğu için değil, özel posta vagonu yüzünden de Rumeli ve Balkanlar boyunca çetelerin iştahını kabartıyordu. Şirketin Fransız görevlileri bu vagonda para, değerli eşya ve evrak taşıyorlardı. 31 Mayıs 1891 tarihinde namlı palikaryalardan Anastasyos, Çerkezköy civarında treni raydan çıkartarak soydu. Aralarında tanınmış Alman işadamlarının bulunduğu 20 rehinenin hayatı karşılığı olarak 8 bin İngiliz altını 1939 Bugün köşesine çekilmiş olarak müşteri bekleyen Büyük Londra Oteli, o zamanlar bu gibi müşterilerin gözüne çöldeki vaha gibi görünür. Yabancı dil bilgilerine güvenerek turistlere yanaşan gayri müslim Osmanlılar da muhataplarının gözünde kendilerini vazgeçilmez sanan uşakların her türlü hatası vardır. Pierre Loti, özellikle İngiliz turistlerin cehaletlerinden doğan tatminsizlik ve küstahlığı diline dolamadan edemez. Beyoğlu Pera iken, oranın kaşaneleri olan Tokatlıyan Oteli ve Pera Palas tan Sarah Bernhardt, Mata Hari, Agatha Christie, Kalust Gülbenkyan, Maurice Barrès, Le Corbusier, Ernest Hemingway, Alfred Hitchcock, yılına ait anonim bir Orient Express afişi VAGONA TAKILANLAR 1906 da Wagons-Lits şirketinin çektirdiği reklam fotoğrafı: Bir hanımefendi, restoran vagonuna binmek üzere. istedi. Alman hükümetinin asker göndererek işe müdahaleye kalkışması sonucu, Bab-ı Ali fidyeyi ödemek zorunda kaldı. Suçlular da kurtuluş akçesi de asla ele geçirilemedi. Haziran 1891 de yine Rum soyguncular İstanbul yakınlarında trene saldırdı. Ünlü Rum tüccar ailesi Ralli nin bir mensubunu rehin almak istiyorlardı ama olmadı; çünkü Ralli bir önceki trenle İstanbul dan ayrılmıştı (solda). 17 Mayıs 1893 tarihli Sadrazam Cevad Paşa nın Padişah II. Abdülhamid e sunduğu rapor, trende neler olabileceğini gösteriyor: Doğu Rumeli dâhilinde Belova civarında Orient Ekspres trenine iki defa tüfek atılarak aşçının yaralandığı Ajans dö Konstantinopl telgraf şirketine çekilen bir telgrafta görülmüş olmasından tahkikat yapılması Nafıa Nezareti ne tebliğ olunmuştu. İstanbul dan hareket eden Avrupa treninin aşçısının intihar kasdıyla kendisini kolundan yaralamış olduğunun anlaşıldığı nezaretten bildirilmiş ise de işin doğrusunun bildirilmesi, trende Bulgar memuru bulunup da ona suikast için tüfek atılarak kurşun aşçıya mı isabet etmiştir? Bu ihtimalin de tahkiki Filibe de bulunan Bulgaristan Komiserliği ikinci katibi Fethi Bey e yazılmış olmakla padişah hazretlerine arz olunur efendim. Muzaffer Albayrak 1967 M Avrupa başkentleri üzerinden odern ekonomik pasaport kontrolünden geçtarihin ilk büyük meden İstanbul a ulaştıracak krizine 13 yıl kala, Orient Express hattını yaratnisan 1860 ta, o mayı başarır. Bazıları bunun zamanlar henüz Maastricht ve Amsterdam veliaht olan Belçika kralı II. Leanlaşmalarından çok daha opold, İstanbul u ziyaret eder. önce Avrupa Federasyonu na Kendisi kafası ticarete yatkın bir atılan bir adım olarak görür. insandır. O tarihte henüz emekyolculuk 1883 te başlar, 1885 te leme çağında olan Belçika nın, özlenen güzergâh gerçekleşir. Doğu Akdeniz havzasında Hasta Orient Express katarı, çağında Adam ın mirasından ne kadar pay koduyulmamış bir lükse sahip, partabileceğini keşfetmek peşindedir. Georges Nagelmackers: raylar üzerinde giden bir saraybeş yıl sonra tahta çıktığında, ülkesiorient Express in kurucusu. dır. Süper zenginlerin ve iflas nin Osmanlı topraklarında yapacağı etmemiş soyluların para harcayarak birbirine en verimli yatırımın demiryollarında olacağına nisbet yapmalarına en elverişli yer sayılır. Günde inancı tamdır. birkaç kere kıyafet değiştirmek, akşam yemeğine Aslında Garibaldi nin Sicilya da yaptıklarına kesinlikle gala kıyafetiyle katılmak, adab-ı muözenerek, eli silahlı birkaç bin gönüllünün başınaşeretin icaplarındandır. Ufukta ışıkları beliren da İstanbul u basmak ve bu yolla imparatorludöneme, boşuna belle époque / güzel dönem ğun tamamına el koymak gibi parlak fikirlere dememişlerdir. de bigane değildir. Ayasofya da genizlerinden Alman İmparatoru II. Wilhelm de Osmanlı gelen seslerle çömelerek ibadet eden halk, açıktopraklarına ilk ziyaretini yaptığında, doğal olaçası kulaklarını tırmalamaktadır. Fakat aynı rak Orient Express den yararlanır. Bulgaristan zamanda Türklerin Hıristiyanlardan, özellikle Prensi Ferdinand ın her fırsatta makinist dairerumlardan daha az bağnaz olduklarına inanır. sine atlayarak trencilik oynadığı bilinir. Eskinin Avrupa nın ayaktakımının İstanbul sokaklarını yıldız muhabiri, en pitoresk tabloyu bile sözleri kirletmesine de fena halde içerlemektedir. Belile fetheden Paul Morand, Orient Express i ahı çika, daha 1838 de, Girit adasını satın almak gidip vahı kaldıktan sonra bile, Noel ağacı altınistemiştir. Girişken II. Leopold da Sakız, Midilda oyuncak trenini bulmuş bir çocuğun heyecali, Kıbrıs ve Rodos a talip olarak şansını dener. nı ile anlatır. Batı nın paraya boğulmuş şımarık 1869 ta İstanbul da Belçika konsolosu olan Maçocukları, Osmanlıların fakir topraklarını adeta urice de Hirsch, Balkanları katederek İstanbul a esneyerek seyrederler. Kültüre fazla düşkün olulaşacak ilk demiryolu projesinin imtiyazını mayan bir milletin edebiyatçısı John Dos Paskapar. Belçika Liège li Georges Nagelmackers sos, 1922 yılının işgal altındaki İstanbul unu ise önce 1870 de Compagnie des Wagons-Lits yi gördüğü anda büyük bir hayalkırıklığına uğrar. kurar, ardından da yolcularını Paris ten alıp Orta John Dos Passos un tarihi günlüğü Graham Greene in İstanbul u Şark Ekspresi nde Cinayet Hitchcock un treni Uyuşturucu kaçakçılığı Bond, James Bond Sean Connery Sirkeci de Amerikalı yazar John Dos Passos un Doğu Avrupa, Türkiye ve SSCB ye yaptığı gezide tuttuğu günlük, OrientExpress ismiyle yayınlandı. İstanbul Treni (Stamboul Train) İngiliz yazar Graham Greene in meşhur eserlerinden. Ostende den İstanbul a giden Orient Express te bir sosyalist, bir hırsız, bir gazeteci, bir Yahudi maceralı bir yolculuğa çıkar. Roman İstanbul da sona erer. Agatha Christie nin Murder on the Orient Express adlı romanı 1934 te yayınlandı. Romanda, yazarın ünlü karakteri Belçikalı dedektif Hercule Poirot, Yugoslavya da kara saplanan trende işlenen bir cinayeti çözüyor. The Lady Vanishes, Alfred Hitchcock un yönettiği, The Wheel Spins romanından uyarlanmış film. Trende kaybolan kadının hikayesi. İngiliz yazar Eric Ambler ın Dimitrios un Maskesi adlı, büyük bölümü İstanbul da geçen romanında, uyuşturucu kaçakçılığı yapılan Orient Express de önemli unsurlardan biri. Roman 1944 te Jean Negulescu tarafından sinemaya uyarlandı; film klasikleşti. Rusya dan Sevgilerle, Ian Fleming in İstanbul a yaptığı bir yolculuktan sonra yazdığı beşinci James Bond romanı. Dizinin en iyisi kabul edilen kitapta Bond, Türk casusu Kerim ile trene biner. Ian Fleming in romanından uyarlanan ikinci James Bond filmini Terence Young yönetti: Rusya dan Sevgilerle. Başrolde Sean Connery nin oynadığı film büyük ölçüde Türkiye de çekildi. Tren istasyonu sahnelerinde Sirkeci Garı kullanıldı. İSTASYON 19

11 TARİHTEN Orient Express, 1910 da İstanbul yakınlarında. İSTASYON Mücavir hatlar PRAG BRÜKSEL PARİS İ Z E N A D R K A BUDAPEŞTE VİYANA BERN BÜKREŞ BELGRAD ANKARA SOFYA Niş AT İK DEN ROMA İZİ BAĞDAT ATİNA CEZAYİR ŞAM KUDÜS E N İ Z A K D TUNUS KAHİRE TRABLUS 2002 larını süslemesinin simgesel anlamı vardır. 16 Mart 1942 de Hitler Almanya sı, Orient Express in tüm ağlarına el koyar. Savaş bittiğinde şirketin 189 vagonu kaybolmuş, 200 ü ağır hasar görmüş, 60 ı hurdaya çıkmış, 50 si de miadı dolmuştur. Soğuk Savaş ın böldüğü Avrupa da istenen şekilde bir demiryolu ağı kurmak imkânsızdır. Bu tarihten sonra Orient Express gerçek anlamda asla dirilmez. İşin aslına bakılırsa, belle époque denen devri canlandırmadan Orient Express in saltanatını geri getirmek de imkânsızdır. Doğu Bloku nun çökmesiyle birlikte türeyen yeni zenginler sınıfıysa sadece parayla ambiyans oluşturulamayacağını kanıtlar; Orient Express i canlandırma projeleri başarıya ulaşmaz The Seven-Per-Cent Solution adlı romandan uyarlanan filmde, Vanessa Redgrave ve Laurence Olivier başroldeydi. Sherlock Holmes, savaşı önlemek için trendeydi. Toros Ekspresi Y Agatha Christie nin romanı Şark Ekspresi nde Cinayet, Sidney Lumet tarafından sinemaya uyarlandı.yıldız kadrodaki Ingrid Bergman buradaki rolüyle Oscar kazandı. Holmes trende Ana hat Bağlantılı hatlar Rİ Cinayetin filmi ORIENT EXPRESS ROTASI AD tılı yolcuları, şehrin ölümünü ilan edene kadar belli bir süre geçecekti. Savaş, bunalım, toplumsal bir erozyona yol açmış, yeni zenginlerin estetik talepleri de apayrı bir yönde gelişmişti. Ama henüz Soğuk Savaş devrinin fast food kültürü ortalığı kaplamamıştı, uçak yolculuğu yeni yeni gelişiyordu. İki savaş arasında yeni zenginler, Orient Express le doğuya gitmeye, İstanbul dan da Ortadoğu ya uzanmaya ı: rekenin imzalanabileceği tek yer vard Müta devam ettiler. Ama o dönemde Orient aşı sav an -Alm Orient Express te Fransız Meşhur vagon! Orient Express vagonu Express yavaş yavaş yolunmuş bir egzotik ti şirke Lits onswag nda, sonu unda tam 1. Dünya Savaşı nın sergilendiği binadan çıkartıldı, demiryol kuşa dönüyordu. Öyle ki katara sonunda ne pièg Com a sa d Fran ildi. nu, getir vago aya 2419D sayılı 1918 mütarekesinin imzalandığı nokt ilciler, üçüncü sınıf vagonlar bile eklendi. tems n Alma da Bura i. ng, çekt a Göri ann anı n Orm Adolf Hitler, Rudolf Hess, Herm ve İngiliz Cumhuriyet döneminde Türkler, lar aydı orad i Mareşal Foch başkanlığındaki Fransız heps Joachim von Ribbentrop, nda 11 Orient Express e eskisi kadar hayran den Alma ta delegasyonuyla buluştu. Mütareke, vago 1940 ran Hazi 22 (üstte, sağda). ı (üstte, l ve Keite ğildir yılının 2 Şubat ında Paris ten elm Wilh şal Kasım 1918 de, saat de imzaland Mare anı Başk ay Genelkurm nlara gelen bir katar, İstanbul a 130 kilometre solda). Bu hadise Fransızlar için Alma un başı General Charles onun gasy dele sız Fran açıkhava ığı karşı zaferin sembolü oldu. Burada bir kala karlara saplanır. Trakya nın ünlü Huntziger bu kez Fransızların aşağıland i, ilend serg de lides Inva n nlar Alma ladı. müzesi açıldı. Vago imza nda vago aynı soğuğu yolcuların iliklerine işlemeye eyi arek müt bu 1927 de müzeye yerleştirildi. Almanlar nda vagonu yaktı. Mütareke Müzesi sonu şın başlar. Üstüne üstlük gıda rezervleri sava a, şı nd Sava aşağılanmayı unutmadılar. 2. Dünya yeni bir vagon yapıldı. için de tükenmek üzeredir. İş, yolcular arai. gird s e Pari Almanlar 14 Haziran 1940 da sında bulunan ve avcılıktan anlayan iki centilmene düşer. Av tüfeklerini omuzlayarak kar tipisine dalarlar ve sonunda en az kendileri kadar aç bir kurdu avlamış olaöylesine gelişti ki efsanenin de sonu mecburen Graham Greene, Ian Fleming gibi şöhretler rak dönerler. İmdat treni, ancak dört gün songeldi Temmuz unun başında, Avrupa da ve daha niceleri geçer. Karayoluyla yolculuğun ra yetişir ve Sirkeci garına ulaşmak daha birkaç dünya savaşının çıkacağına inanan aklı bahızı, buharlı trene gelene kadar Ortaçağ dakiygün sürer yılında Vagonli olayı patlak şında kimse pek azdı. Bazı askeri çatışmalar le aynıdır. Köln-İstanbul arasının yaylı arabayverir. Compagnie des Wagons-Lits şirketinin olacak olsa da, bunun yerel boyutta kalacağı la 6-7 hafta kadar sürdüğü seyahatnamelerde İstanbul temsilciliğinde çalışan bir Türk mesanılıyordu. Savaş çıkmakla kalmadı, Orient dile getirilir. Orient Express in, Paris-İstanbul murun, Fransızca değil de Türkçe konuştuğu Express i de Temmuz 1914 sonundan 1921 yılıarasını 60 saate indirmesi olağanüstü bir duiçin işten atıldığı duyulunca, 24 Şubat akşamı na kadar askerlerin emrine tahsis etti. rumdur. Flaubert ve Nerval gibi eski şöhretler Darülfünun öğrencileri Taksim de toplanır, İstanbul da en azından üç ay kalmaktayken, Orient Express in turistlerine bu bağlamda üç Cumhuriyet in Orient Express i şirketi protesto ederek Yaşasın Türkiye, yaşasın Türkçe diye sloganlar atarlar. O günlerde güncük yetmektedir. Dancourt ve Roux 1913 İstanbul, 1923 yılında sadece başkent olma öğrenci olarak gösterilere katılan, sıkı Türkçü yılında Paris-İstanbul arasında ilk uçuşu gerniteliğini kaybetmedi. Bir metropol olmaktan ve Batı karşıtı çıkışlarıyla ünlenen Cahit Arf ın çekleştirdiğinde, bu Orient Express in gizemini sosyo-kültürel olarak da çıktı. Yine de onun resminin bugün Merkez Bankası nın banknotboğmaya yetmemişti; ama olaylar sonradan egzotik yüzüne âşık olan Orient Express in Ba- Bilgisayar oyunu Trende dehşet Doğuya kaçış Ortadoğu ya seyahat Çizgilerle tren Son popüler kitap The Last Express Jordan Mechner ve Smoking Car Productions ın yarattığı, 1. Dünya Savaşı başlamadan önce Orient Express te geçen bir bilgisayar oyunuydu. Horror on the Orient Express, Chaosium tarafından yaratılan bir FRP oyunu. Trenin geçtiği her kentte korkunç olayları işliyor. İstanbul da YunanTürk düşmanlığı, fanatik Müslümanlar gibi motifler var. Booker Roman Ödülü ne aday gösterilen İngiliz romancı Magnus Mills in yazdığı All Quiet on the Orient Express / Orient Express te Yeni Bir Şey Yok adlı romanda, ünlü tren, sıkıcı rutinden kaçışı simgeleyen bir metafor olarak kullanıldı. İngiliz seyahat yazarı Arthur Eames in 8:55 Bağdat Treni: Agatha Christie ve Orient Express in İzinde Londra dan Irak a adlı seyahat kitabı çok beğenildi. Bu kitapta Eames, Irak savaşından hemen önce yaptığı bu seyahatte Agatha Christie nin iki savaş arasında izlediği klasik yoldan gitti. Agatha Christie nin eserinden uyarlanan, Solidor tarafından çizilen çizgi roman Le Crime de l Orient- Express yayınlandı. Le Roman de l Orient Express, Fransız yazar Vladimir Fédorovski nin trenin tarihinde yer etmiş en ünlü insanların maceralarını, bir roman kurgusuyla anlattığı bir eserdi. Bu konu NTV Tarih dergisinden özetlenerek alınmıştır. İSTASYON 21

12 KARİYER LEZZET onların işi Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de gastronomi ve mutfak sanatları, yükselen değer. Üniversiteye hazırlanan gençler de, hayatına yeni bir yön vermek isteyen yetişkinler de bu alanda kariyer peşinde. Ama "mutfakta iyiyimdir" demekle bu iş olmuyor. Yetenek, her alanda olduğu gibi mutfakta da tek başına yeterli değil! YAZI: TÜMAY YAZICI Bir düşünelim: Uzun zamandır dargın olduğumuz bir arkadaşımızla barışmamızı, haydarisinden deniz börülcesine, envaiçeşit mezeyle donatılmış bir rakı sofrasına oturarak kutluyoruz. Kız istemeye giderken yanımızda çikolata götürüyoruz. Evlenirken yedi katlı pasta kesiyoruz. Taziyeevinde irmik helvası kavuruyoruz. Sohbet ederken Türk kahvesi içiyoruz. Bayramlarda baklava açıyoruz. Velhasıl en sıradanından en özeline, en keyiflisinden en kötüsüne, hayatımızın pek çok anında, fonda yemek var. Yemek yemek, hayatımızın olmazsa olmazı; her şeyden önce de fizyolojik bir ihtiyaç. Ama şimdilerde tüm dünyada, çok alakası olmayana bazen yaka silktirecek kadar yaygın bir keyif ve her popüler keyif aracı gibi koca bir sektörün hammaddesi. Gerçekten de yemek yemek de yemek yapmak da hiç bu kadar popüler olmamıştı. Instagram, balkonda brunch ların, falanca yerin tiramisusunun, evde yapılan tarçınlı kekin, çok lüks bir restoranda tadılan spesiyalin fotoğraflarıyla dolup taşıyor. Herkes yiyor, ama çok az insan yemeğini bir sosyal ağda paylaşmadan yiyebiliyor. Buna televizyondaki yemek programlarını ekleyin. İngiliz bir şef, gri ya da pamuk gibi bulutların asılı olduğu mavi bir göğün altında, göz alıcı yemyeşil çayırlarda geziniyor; şirin kırsal evlerinin imrendiren mutfaklarında, doğal malzemelerden harikalar yaratıyor. Rüştünü ispatlamış bir gurme, Edirne den Kars a, Anadolu yu, yerel lezzetleri tatmak için dolaşıyor. Ünlü bir restoranın şefi televizyonda mutfaktaki sırlarını paylaşıyor... Yerli yabancı televizyon kanalları, bunlara benzeyen programlarla dolup taşıyor. Bazıları onlara özeniyor, bazıları da onların özendirdiklerinin peşine düşüyor, yerken fotoğraflıyor. Yani ortada hayatın fizyolojik ihtiyacı, leziz eşlikçisi olmaktan çıkmış, alanı belli, satanı belli ve eskilerin de deyişiyle asla ölmeyecek, bilakis popülaritesi giderek artan bir sektör var. Son dönemde büyük şirketlerin de bu sektöre dev yatırımlar yapması, bunun bir göstergesi. Alıcılarını Instagram la baş başa bırakıp sektörün kendisine bakalım. Yiyecek-içecek sektörü, daha akademik bir üslupla ifade edecek olursak gastronomi ve mutfak sanatları, sunduğu iş imkânlarıyla, hem gençler hem de yetişkinler için cazip bir kariyer alanı olarak beliriyor. Üniversiteye hazırlanan gençler, yaratıcılıklarını konuşturabilecekleri ve mezun olduktan sonra iyi para kazanabilecekleri, ayrıca uluslararası geçerliliği olan meslekler arıyor. Üniversiteden mezun olan, ama okuduğundan farklı bir alanda çalışmak istediğini fark eden gençlerle uzun süre profesyonel iş hayatında yer almış, ama yiyecek-içecek konusuna ilgisini keşfederek kariyerine yeni bir yön vermek isteyen yetişkinler de var. Bu farklı profillerin gastronomi ve mutfak sanatlarında kariyer yapmaya yönelmesinde, sosyal ağlar ve medya önemli rol oynuyor elbette. Medya özellikle sektörün en parlak meslek dalı olan şefliği, çok romantik bir şekilde sunuyor. Ama ne derler bilirsiniz; davulun sesi uzaktan hoş gelir. Diğer bir deyişle; İngiltere nin resimsi kırsalında, kolunuzda hasır sepetinizle mantar toplamaya çıkmadan önce bir otelin mutfağında belki de bütün gün patates ya da soğan doğramanız gerekiyor. DOĞRAMAYA NEREDE BAŞLIYORSUNUZ? Eskiden usta-çırak ilişkisi ya da en çok meslek liseleri mezunu şef aşçılar varken, artık Türkiye nin birçok önemli üniversitesinde açılan dört ya da iki yıllık gastronomi bölümleriyle özel akademilerin sunduğu, bazısı 12 ayı bulabilen sertifika programları var. Bu yıl 10 uncu yaşını kutlayan Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), bu alanın öncü eği- 22 İSTASYON İSTASYON 23

13 KARİYER ramlarını ve sonrasında ilgili sınavları başarıyla tamamlayan öğrencilerine, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) onaylı başarı sertifikası ve uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalar vermesi. Başarılı Doors Akademi mezunları, Alman Sanayi ve Ticaret Odası na bağlı, Almanya da mesleki yeterlilik konusunda sınavla belgelendirme yapan tek yasal kuruluş olan ve 120 ülkede meslek eğitimini destekleyen Industrie und Handelskammer (IHK) sertifikası almaya hak kazanıyor. MSA ise 19 uncu yüzyılda İngiltere Kraliçesi Victoria nın direktifiyle kurulan, aşçılık eğitimi konusunda birinci sınıf altyapısı, eğitim programları ve eğitmenleriyle bir standart olarak kabul edilen City & Guilds in serfitikasını veriyor. Bu diplomaya sahip ünlü executive şefler arasında Michelin yıldızlı Jamie Oliver, Gary Rhodes, Brian Turner ın yanı sıra Gordon Ramsey ve Heston Blumenthal ın yer aldığını da belirtelim. ÜNIVERSITE DIPLOMALI ŞEF YIYECEK-IÇECEK SEKTÖRÜ, DAHA AKADEMIK BIR ÜSLUPLA IFADE EDECEK OLURSAK GASTRONOMI VE MUTFAK SANATLARI, SUNDUĞU IŞ IMKÂNLARIYLA, HEM GENÇLER HEM DE YETIŞKINLER IÇIN CAZIP BIR KARIYER ALANI OLARAK BELIRIYOR. tim kurumlarından biri. Sektöre yönelik profesyonel aşçılık eğitimi veren özel kurumda, sekiz ayı teori ve uygulama, dört ayı da mecburi staj olmak üzere toplam 12 aylık Uzun Dönem Profesyonel Aşçılık, Profesyonel Pasta-Ekmekçilik ile Profesyonel Yiyecek-İçecek İşletmeciliği, Profesyonel Barmenlik ve Miksoloji eğitimleri veriliyor. MSA, öğrenci adaylarıyla, eğitimlere kabul etmeden önce mülakat yapıyor. Eğitmen şeflerin katıldığı mülakatlarda sektör ve MSA daki eğitim hakkında bilgi verilirken, adayın da böyle bir eğitime hazır olup olmadığı anlaşılmaya çalışılıyor. Bu alanda daha yeni, ama iddialı diğer kurum ise Doors Akademi. Doors Akademi nin profesyonel eğitimleri, yılda dört kez açılıyor. Başvuru üzerine adaylarla irtibata geçiliyor ve ön görüşme sonrasında ilgilendikleri alanlara göre kayıtları gerçekleştiriliyor. Akademi nin profesyonel eğitim programları, ilgi alanlarına göre farklılık gösteriyor; Aşçılık, Ülker Eksper Pasta ve Ekmekçilik ve Yiyecek İçecek işletmeciliği, Profesyonel Bar-Miksoloji programlarının yanı sıra meslekte en az beş yılını doldurmuş olduğunu belgelendirebilen adayların başvurabileceği İleri Aşçılık ve Ülker Eksper İleri Pasta ve Ekmekçilik eğitimleri bulunuyor. Ayrıca her iki kurum da kafe, restoran veya bar açmak isteyenlere yönelik yiyecek-içecek işletmeciliği eğitimi veriyor. Bu eğitim programında öğrenciler yiyecek-içecek sektöründeki tüm mevcut uygulamaları detaylarıyla öğrenirken, yöneticilik becerilerini geliştirme, satın alma, satış, pazarlama, depolama, üretim, servis, menü bilgisi ve içecek listeleri hazırlama gibi tüm temel fonksiyonlarla ilgili bilgi sahibi olma ve uygulama olanağı buluyor. Bu sektörde, özellikle mutfakta kariyer yapmak, şef olmak isteyenler için teorik bilgi kadar, pratik de çok önemli. Mesleğe girişin artık usta-çırak ilişkisinden değil, sertifika ya da üniversite diploması almaktan geçtiği düşünülürse, öğrencilerin öğrendiklerini, henüz mezun olmadan gerçek hayatta uygulamaya, her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Okullar da bunun için eğitim programlarını hazırlarken pratiğe hatırı sayılır biçimde yer açıyorlar. Örneğin Doors Akademi, Türkiye de bir ilke imza atarak daha ziyade Almanya yla özdeşleştirilen DUAL eğitim modelini uyguluyor. Bu eğitim modeli, yüzde 40 okul (bunun da yüzde 70 i pratik, yüzde 30 u teori olarak ayarlanıyor) ve yüzde 60 işyeri uygulamasından oluşuyor. Bu şekilde mutfak sanatının tüm inceliklerini öğrenen öğrenciler, ağırlıklı pratik çalışmalarıyla da sektöre giriş öncesinde sıkı bir hazırlık sürecinden geçmiş oluyorlar. Alanına göre değişmekle birlikte eğitimlerde ilgili mutfak araç gereçlerinin tanıtımı ve kullanım teknikleri, yiyecek/içecek gruplarının tanıtımı ve pişirme/miksleme teknikleri, soslar, sunum, menü oluşturma, restoran dekorasyonu ve maliyet hazırlama gibi birçok başlığın yanı sıra beslenme, gıda sağlığı ve hijyen, iş güvenliği ve kalite yönetimi hakkında ders veriliyor. Akademilerin en güzel yanlarından biri de eğitim prog- Türkiye de akademilerin dışında özel ve devlet üniversiteleri de gastronomi alanında eğitim veriyor. Yeditepe Üniversitesi, 2003 te Güzel Sanatlar Fakültesi çatısı altında açtığı Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü yle Türkiye de bu alanda dört yıllık eğitim veren ilk üniversite oldu. 11 yıl önce Yeditepe Üniversitesi tekken bugün 20 yi aşkın özel ya da devlet kurumu bu alanda eğitim veriyor. Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu nda, dünyaca ünlü Le Cordon Blue ortaklığıyla dört yıllık Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programı sunuluyor. Bunların dışında Beykent, Okan, Bilgi gibi özel üniversiteler ile Çanakkale 18 Mart, Ankara Gazi, Gaziantep, Nevşehir, Abant İzzet Baysal, Konya Necmettin Erkaban gibi devlet üniversitelerinde dört yıllık gastronomi ve mutfak sanatları eğitimi var. Ayrıca bazı devlet üniversiteleri ve özel üniversitelerde iki yıllık aşçılık okulları da bulunuyor. Mutfakta kariyer isteyenlerin her şeyden önce saatlerce ayakta çalışacaklarını, her ne kadar diplomalı bile olsalar mutfaktaki görev dağılımına göre en alt seviyeden işe başlayacaklarını unutmamaları gerekiyor. İŞ HAZIR! Mezun olanların neler yaptığına gelince... MEB onaylı, uluslararası geçerliliğe sahip sertifikanız elinizde. Peki, nerede çalışmaya başlıyorsunuz? Daha doğrusu, bu kadar meraklıya ekmek kapısı sunacak büyüklükte bir sektör var mı? Yiyecek-içecek, çok canlı ve dinamik bir sektör. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de yükselen bir değer. Uluslararası ve yerli zincir otellerin, restoranların sayısı artarken insanların dışarıda yemek yeme kültürleri de yaygınlaşıyor. Ayrıca tüketicinin bilinçlenmesi, işletmeleri hizmette kalite çıtasını yükseltmeye zorluyor. Bu da alaylı dan ziyade ilgili kurumların tedrisatından geçmiş kaliteli mutfak ve servis elemanına duyulan ihtiyacı körüklüyor. Kısacası, iş çok Restoranların, otellerin, kafelerin ya da pastane ve fırınların mutfaklarında çalışabilirsiniz. Üstelik iş ararken yalnız da değilsiniz. Akademiler başarılı mezunlarının iyi birer işletmede işe girebilmesine yardımcı oluyor. Örneğin Doors Akademi de bu yıl ilk üçe giren öğrencilere, Türkiye nin önde gelen işletmelerinde iş garantisi veriliyor. Sektörün tecrübelisi MSA nın da çok geniş bir ağı var ve öğrencilerini belli başlı işletmelere stajyer olarak yerleştiriyor. Mezunlarının yüzde 85 inin iş bulabildiği belirtiliyor. Ama, her sektörde olduğu gibi gastronomide de mühim olan, kendinizi ustanıza ispatlamanız. Bu da işin en zor tarafı. Çünkü ne şeflik ne de restoran işletmeciliği, romantik komedi filmlerindeki gibi tatlı sert bir hikâye değil. Mutfakta kariyer isteyenlerin her şeyden önce saatlerce ayakta çalışacaklarını, her ne kadar diplomalı bile olsalar mutfaktaki görev dağılımına göre en alt seviyeden işe başlayacaklarını unutmamaları gerekiyor. Geceniz gündüzünüz birbirine girebilir, üstünüze başınıza yemek kokusu sinebilir, sizden tecrübelilerden en son ilkokul öğretmeninizden duyduğunuz şekilde azarlar işitebilirsiniz. Bu yüzden dünyanın en saygın aşçılık okulu Johnson & Wales Üniversitesi nden Jorge de la Torre nin de önerdiği gibi mutfakta kariyerin size uygun olup olmadığını anlamak için en iyisi, önce bir restoran, otel ya da fırında haftada bir günlüğüne de olsa çalışmak. Çünkü akademiler gibi bu sektöre eleman yetiştiren üniversitelerin iyileri de özel. Yani bu yolda kariyer edinmek için yüklüce bir miktar yatırım yapmanız gerekecek. Belki de izleyenlerin nefeslerini kesecek şekilde bıçak kullanabiliyor, sarımsağı bile incecik dilimlere ayırabiliyorsunuz. Ama saatlerce ayakta çalışmak size göre değilse ya da kendinize az zaman kalmasına gelemiyorsunuz, yol yakınken kendinize uygun başka bir yaratıcı alan ya da yeni kariyer sahası edinmek en mantıklısı. 24 İSTASYON İSTASYON 25

14 SÖYLEŞİ Ters köşeleri cazip bulan oyuncu Enerjik, kategorilere sığdırılamayan, kendine has bir oyuncu Tülin Özen. 10 yıl önce Meleğin Düşüşü filmiyle aldığı Altın Portakal ile hayatımıza girdi. Sinemada, tiyatroda ve beyazcamda kolayı değil, zoru tercih ederek yol aldı, alıyor da. Peki, onun için bu 10 yıl nasıl geçti? SÖYLEŞİ: BAHAR ÇUHADAR FOTOĞRAFLAR: MURAT YILMAZ Meleğin Düşüşü filmiyle hayatımıza girdi Tülin Özen. İlk film ve bu filmle gelen Altın Portakal, onu bir anda tanınır kıldı. Yıl 2004 tü o zamanlar, tam 10 yıl önce İTÜ de elektrik mühendisliğinde okurken dümeni oyunculuğa kıran Özen, bu ödülle oyunculuk maratonunda belki de ilk 500 metreyi koşmamışken öne doğru itilmiş oldu. Ama bu itilme boşuna değilmiş! Özen, 10 yıllık oyunculuk serüveninde kolayı değil, hep zoru seçerek kariyerini inşaa etti. Semih Kaplanoğlu nun Süt ve Altın Ayı lı Bal ında, hem oynadı hem de kamera arkasında çalıştı. Erden Kıral gibi bir ustanın iki filminde, Vicdan ve Yük te rol aldı. Gün geldi, genç bir yönetmenin ilk filmi Karnaval da da izledik onu. Beyaz Gelincik gibi uzun soluklu ve popüler dizilerde beyazcamda kendini gösterse de tiyatrodan vazgeçmedi. Müşfik Kenter in oynadığı Nasreddin Hoca Bir Gün... de, yönetmen yardımcısı olarak sahne arkasındaydı. Vakit Tamam Beyler!, 3. Evren ve Berkin Oya nın Güzel Şeyler Bizim Tarafta daysa oyuncu olarak sahne önünde. Böyle böyle 10 yıl geçti. Şimdilerde 3 Ekim de vizyona giren Cem Yılmaz ın yönettiği ve başrol oynadığı Pek Yakında filminde izliyoruz kendisini. Enerjik, kategorilere sığdırılamayan, kendine has bir oyuncu o. 10 yıl onun için nasıl geçmiş şöyle dönüp bir baktık. İlk soru mühendislikle ilgili olsun: Mühendislik kafasının oyunculuğunuza bir faydasını gördünüz mü? Mühendislik okuduğum için oyunculuğu daha rahat yapıyorum gibi bir şey düşünmedim hiç. Ama matematik bilmek başka bir şey... Matematik dediğin, her türlü problemi bir mantık dizgesine getirip; önermelerle sonuca gitmek olduğu için senaryo okurken bunun faydası oluyor. Bazı şeyleri okurken daha pratiksin. Ama o mantığın ötesinde bir şey varsa, bu insanı daha da etkiliyor. Fizik ya da matematik bilmek, insan hayatında çok renkli bir şey. Oyunculuk bedenini de hareket ettirmek ya En fiziksel sahneyi bile çekerken bazı şeyleri çok daha rahat görüyorsun. Genelde bağımsız yönetmenlerle çalışıyorsunuz, arada diziler var. Bu süreçteki zorlukları nasıl aştınız, sinema dünyasına dair nasıl önyargılarınız vardı? Önyargım hiç yoktu. Devlet Tiyatroları nda (DT) prova yapıyordum. Birden Meleğin Düşüşü yle ödül aldım ve bir oyuncuymuş gibi bir duruma geldim. Oysa devam eden bir sürecim vardı. DT de yan rollerde oynuyordum. Meleğin Düşüşü nde de küçüktüm ve o yaşıma uygun bir rol olduğu için oynadım. Seçmelerden geçtim, ama Tülin oynasın bunu gibi bir şey değildi. Hâlâ okul kafasıyla devam ediyordum. İTÜ de okuyup oyunculuğu merak ettiğim için bu işe başlamıştım. Yoksa, Oyuncu olacağım, dizilerde oynayacağım gibi bir şey yoktu. Oyunculuğu merak ederek başladığım için, DT mi, özel tiyatrolar mı, nerede daha çok gelişirim, DT nin sınavına girip başka bir şehre gitsem nasıl olur gibi şeyleri düşünüyordum. Zaten Meleğin Düşüşü nden sonra da hemen dizi falan olmadı. Akışına bırakarak gitmişsiniz. Ama bu akışına bırakmada da hep bir zoru seçme durumu var sizde Sinema kariyerinize Semih Kaplanoğlu ile başlıyorsunuz, sonra Erden Kıral Kamera arkasında onlarla birliktesiniz, işin üretimine dâhil olmaya çalışıyorsunuz İçinde olmak istediğim şey, onlardı zaten. Hepsi çok içgüdüsel. Meleğin Düşüşü nde oynayacağım zaman, bir diziden bir başrol teklifi gelmişti. İkisi aynı anda geldi ve ben Meleğin Düşüşü geldiğinde verdiğim tepkiyi biliyorum: Yıllar sonra zıplayarak mutlu olmuştum. Öyle mutlu oluyorsan, onu yapıyorsun. O mutluluğu bırakıp ötekini seçer misin, seçmezsin. 26 İSTASYON İSTASYON 27

15 SÖYLEŞİ Yeni bir şeyler öğrenebileceğiniz alanlar, size daha mı cazip geliyor? Evet, o insana dair ters köşe durumu çok cazip geliyor. Erden Kıral bana Vicdan da o rolü önerdiğinde; o kadının öteki kadınla işbirliği yapma, o kadar sevdiği kocasına ters dönüp, onunla yasak ilişki yaşayan kadını merak etmesi gibi tuhaf bir durum vardı. Bu gerçekten bir ters köşeydi. Bir kadına dair anlatılması gereken bir şeydi bence. Yüzde 100 anlatıldı mı, tartışılır. Ama ben oralarla ilgili çalıştım. Kocanı mı kıskanıyorsun, o kadında olup da kendinde olmayanı mı kıskanıyorsun? Bir kadın için iç içe girmiş olabilecek durumlar bunlar. Öyle bir şey varsa, ona Evet demeyi tercih ediyorsun. Bu içimi gıdıklıyor. Oynayacağınız karakterin içinizi gıdıklaması gerekiyor yani? Evet, ama hep böyle gitmiyor, bunu bulmak zor bir şey. Şu noktada gelen işlerle ilgili daha tıkanmış hissediyorum. Çünkü bir sürü kişi, beni daha çok tanıdığını zannediyor. Oysa öyle bir şey yok. Sizi belli bir şablona oturtabiliyorlar mı? Oturmayan bir haliniz var çünkü Bence de öyle. Ama insanlar şablon yaratmaya çok hevesliler. Ben hiç bir yönetmen ya da hiç bir oyuncu arkadaşım için O böyle filmler çeker ya da o şöyle şeyler oynar demiyorum. Kendimden biliyorum, insan sadece böyle şeyler yapmak istemeyebilir. Çok şablon var, beni de iyi-kötü bir şeye oturtuyorlardır. Nasıl bir şablona oturtuyorlar mesela? İlk dizimde, Beyaz Gelincik te iki sene boyunca ağlayan bir kadını oynadım. Benim için Çok iyi ağlar o gibi bir düşünce var mesela Basit şeylerden bahsediyorum, ama o şablonlar zaten basit. Mesela kadın filmi dediğin ne acaba? Türkiye de hiç kadın filmi çekilmiyor, denilir. Ne o; kadının başrolde olduğu film mi, kadının güçlü olduğu film mi? Kadının erkekleri yendiği film mi; ne acaba kadın filmi? Hakikaten anlayamadım. Biz ne zaman, Bu bir kadın filmi diyeceğiz. Bir sürü rezil karakterli erkek filmi izliyoruz. Hayran olduğumuz bir sürü pis erkek karakter var. O mesela, erkek filmi oluyor. Kadın filmi olunca ne yapmak gerek? Bir de o kadının politik olarak doğru bir tarafı olması gerek. Erkek için öyle bir sorun yok; istediği pisliği yapsın, Çok iyi oynanmış, erkek filmi falan oluyor. Kadında böyle bir şey bile olmayabiliyor. O kadar tehlikeli ki, böyle ayırmak O tür şablonlar çok var, sevmiyorum onları. İzleyeceğim şeyi izleyeyim, bende ne etki bırakıyorsa bıraksın. Seyirciyle aranız nasıl? İnsan ekran yüzü olunca, karakter de parıltılıysa, seyirci sizi çevirebilir, çekiştirir, fotoğraf ister Bir sıkıntıdır bu aslında... Beni hiç rahatsız etmedi. Ama zaten karakter popülerse parlıyorsunuz, dizi bitince de unutuluyorsunuz. Sonra bir şey daha yapıyorsun, tekrar başlıyor her şey. Bu iniş çıkışlar benim hayatımı hiç etkilemedi. Popülerliğiniz yükseldiği dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Hiçbir şey yapmadım bugüne kadar Daha çok fotoğraf çektiriyorum. Merhaba dendiği zaman daha çok, Ya ben tanıyor muydum bu insanı? Ha tamam ya, oyuncuyum ya ben gibi birtakım şaşkınlıklar daha çok oluyor. Ama beni otobüse, metroya bindiremeyecek durumlarla karşılaşmadım, onu yaşayan insanlar da var tabii ki. Belki Pek Yakında dan sonra olur, kitlesel bir film sonuçta Evet, ama Beyaz Gelincik de reyting birincisi, ikincisi bir diziydi. Tabii Cem in (Yılmaz) filmi dendiği zaman başka bir etkisi olur mu, bilmiyorum. Ama çok da öyle bir izdihamla karşılaşacağımı sanmıyorum. İnsan yaptığı işin öncesini ve sonrasını bildiğinde, o işin içinde ufak bir damlacık olduğunu hisseder. Yüzlerce oyuncu gelmiş, gidiyor. Sizin de ustalarla mesainiz oldu. O insanlar size ne kazandırdı? Erden Kıral ile film çekiyorsan mesela, çekimler boyunca sadece sinemadan bahsedilir. Dili sürçtüğünde yanlışlıkla sana söylediği şey Kurosawa oluyor Sinemayı anlatıyor. Bu insanlar yaptığın işin özünü hatırlatıyor. Ve bunu yeni bir yerden yapıyor. Yeni çı- O, Meleğin Düşüşü ile Altın Portakal ı kucakladı. Geniş kitlelerse onu, Beyaz Gelincik dizisinde canlandırdığı Meryemce karakteriyle bağırlarına bastı. kan tüm filmleri senden önce izlemiş oluyor, yeni bir şey denenecekse yapmak istiyor. Yıllar sonra bu heyecanı yaşayabiliyorsan, bu çok güzel bir şey Semih Kaplanoğlu nun kendi sinemasını yarattığı ve Böyle bir sinema dilim var, dediği yere de şahitlik ettim. Bu çok güzel bir şey... Bu işe başlarken Yeditepe Üniversitesi tiyatro okulunda, Kaya İlhan diye bir hoca bana dans dersleri veriyordu. 80 yaşında New York a indiği gün dans gösterilerine giden, Türkiye nin ilk balerinlerinden. Vücudu iflas edene kadar yaptığı işi heyecanla yapmak istedi. Kadının yıllardır gördüğü bir hareketi yapıyorsun ve Haah! diyor. Ve bunu yapmacık bir şekilde yapmıyor. Şaşırıyor yani Çünkü o sırada olan şeyin içinde bir mucize, enerji ve akış barındırdığını biliyor. Bana bunu veriyorsa hocam dediğim insan, bundan daha kıymetli bir şey yok. Tiyatro, sinema ve diziler arasındaki vakit ayırma meselesini nasıl hallediyorsunuz? Genelde ilk evet dediğim iş hangisiyse, -birçok oyuncunun yapmadığı şekilde, düzgün bir şekilde- diğerlerini bundan haberdar ediyorum. Benim bir oyunum var, olmayacaksa yapmayalım bu işi diyebiliyorsun. Bunu baştan yaptığında, iyi-kötü onlar program olarak ayarlanabiliyor. Pek Yakında kitlesel bir film... Bu tür büyük bir sette neler yaşadınız? Sonuçta Cem Yılmaz ın yaptığı da bir film çekmek; iyi bir film yapmak ve bir hikâye anlatmak... Konuşmaya başladığımızda, sadece hikâyeden bahsetti. Bu filmin ne kadar büyük bir film olacağını ya da şu kadar milyon insanı hedefliyorum gibi şeylerin hiçbirini konuşmadık. İlk görüşmeye gittiğimde tamamen hikâyeden bahsetti. Oradaki kadının, hikâyede nasıl bir yeri olduğunu anlatıp bunu yapmak isteyip istemediğimi sordu. Bir hikâye var ortada, ben bundan iyi bir film yapmak istiyorum, anlatmak istediğim şey, altına imza atılabilecek naif bir şey, sen de bunun içinde olur musun? Evet dedim. Senaryo hazırlandı ve okudum, cevabım gene evetti Hiç, popüler bir filmde oynayacağım gibi bir etki olmadı bende. Steril ve güzel bir set kuruyor Cem Yılmaz Harika bir set kuruyor. İşini iyi yapan ve anlaştığı insanlarla bir set kuruyor. İnsanın o işe vereceği emeğe saygı duyduğu yerden bir set kuruyor. Şanslı ki, birçok insana nazaran bunu yapmak için parası var, ama bu sadece parayla ilgili olsaydı kötü bir setimiz olurdu. Gerçekten beraber çalışırken çok mutlu olduğu, onu anlayan, onun yapmak istediği şeyi geliştirebilecek insanlarla bir set kuruyor. Küçük bir film seti kadar iletişimi olan bir yer... Ben çalışanın birbirinden ayrıldığı bir yerde mutlu olamam ve Cem de ayırmıyor. Ne kadar kalabalık olursa olsun, gene o sette herkesin ismini bildim, herkesle muhabbet ettim, dertleştim, harika insanlarla çalıştım. 28 İSTASYON İSTASYON 29

16 OTOMOBİL Bize bizden iyi bakıyorlar Otomobilin hayat arkadaşımız olduğunu kimse inkâr edemez. Ancak onun, sunduğu güvenlik özellikleriyle aynı zamanda can dostumuz rolünü üstlendiğini de unutmamak lazım. Bu nedenle halen kullanılan ve yakın zamanda tanıtımı yapılacak olan güvenlik sistemlerini daha yakından tanımakta fayda var. YAZI: EDMON BEKYAN GELECEK DAHA GÜVENLI OLACAK Otomobilin insan hayatındaki önemi tartışılmaz. Hafta içinde evden işe, işten eve kullandığımız otomobil, hafta sonları eşimiz, dostumuzla hayatımızı paylaştığımız yol arkadaşına dönüşür. Marketten aldığımız yiyeceklerin veya giydiğimiz gömleğin, ayakkabının bulunduğumuz noktaya ulaştırılmasında ona güveniriz. Kısacası artık otomobilsiz bir hayat düşünmek imkânsız... Durum böyle olunca, yollardaki araç sayısı da katlanarak artmaya devam ediyor. Bu da beraberinde daha çok kaza, daha çok can kaybı demek ne yazık ki... Dünya genelindeki otomobil sayısı bir milyarı çoktan aştı ve 2050 yılında 2,5 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Yollardaki güvenlik, kullanıcılar kadar, üreticilerin de sorumluluğunda. Bu yüzden markalar, bir taraftan daha az tüketen çevreci motorlar geliştirmekle uğraşırken, diğer yandan kazaları önlemek ya da kaçınılmaz olduğunda riski azaltmak için yeni teknolojiler geliştiriyor. Giderek yoğunlaşan trafikte yayaların karıştığı kazaların da sayısı artıyor. Avrupa da kazalarda yaşamını yitirenlerin yüzde 14 ünü, ABD de yüzde 11 ini yayalar oluşturuyor. Çin deyse bu oran yüzde 26. Güvenlik konusunda önemli çalışmalara imza atan Volvo nun geliştirdiği Yaya Algılama Sistemi, otomobilin önünde yer alan radar sayesinde, yola çıkmak üzere olan kişileri erkenden tespit ediyor. Sistem yayanın davranışlarını izleyip otomobilin yoluna çıkıp çıkmayacağına karar verebiliyor. Yaya algılandığında, sürücü önce sesli bir alarm ve ön cama yansıtılan yanıp sönen kırmızı ışıkla uyarılıyor. Aynı zamanda otomobilin frenleri önceden hazırlanıyor. Sürücü o anda başka Dünya genelindeki otomobil sayısı, bir milyarı çoktan aştı ve 2050 yılında 2,5 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Yollarda güvenlik, kullanıcılar kadar, üreticilerin de sorumluluğunda. Ve üreticiler her geçen gün yeni bir projeyle can ve mal kayıplarının önüne geçen çalışmalara imza atıyorlar. Volvo, İsveç Ulaştırma İdaresi ve Norveç Kamu Karayolları İdaresi, her otomobilden ayrı ayrı elde edilecek yol sürtünme bilgisinin cloud tabanlı bir sistem içinde paylaşılacağı bir proje için işbirliğine gitti. Bu sayede yolun kaygan bölümleri hakkında elde edilen gerçek zamanlı veri, yakındaki araçları uyarmak için kullanılacak. Akıllı Ulaşım Sistemi olarak adlandırılan bu uygulama sayesinde, otomobil buzlu ya da kaygan bir yoldan geçtiğinde, bilgiler cep telefonu şebekesi üzerinden Volvo nun veri tabanına aktarılıyor. Ardından kaygan bölgeye yaklaşmakta olan sürücüler, gösterge panelinde yanıp sönen kaygan yol uyarı işareti aracılığıyla anında uyarılıyor. Sistemin diğer bir avantajıysa, yolun hangi bölümüne ne sıklıkta tuzlama yapılması gerektiğini de ortaya koyarak yol güvenliğini artırması. 30 İSTASYON İSTASYON 31

17 OTOMOBİL bir şeyle ilgileniyor ve uyarıya tepki vermiyorsa, otomatik olarak tam güçle fren yapılıyor. Saatte 35 kilometreye kadar olan hızlarda çarpma engelleniyor. Daha yüksek hızlardaysa frenlemenin etkisiyle çarpma şiddeti azalıyor. Yeni sistemin ölüm riskini yüzde 85 e varan oranda azaltacağı tahmin ediliyor. BILGILER EKRANDA, SARHOŞLAR DIŞARIDA Yeni teknolojiye en çok yatırım yapan markalar arasında bulunan BMW, savaş uçaklarında kullanılan ve pilotun dikkatinin dağılmaması için öncelikli bilgilerin cama aktarıldığı Head Up Display (HUB) sistemini otomobile uyarlamıştı. İlk olarak 2004 te, 5 Serisi nde kullanılan bu sistem, çok beğenildi ve başka markalar da kendi modellerinde kullanmaya başladı. BMW sonrasında bu sistemin üç boyutlu ve renkli görüntüye sahip olanını geliştirdi. Cama yansıtılan bilgiler arasında hız, navigasyon ve yoldaki hız sınırı gibi uyarı tabelalarına ait detaylar da yer alıyor. GÜVENLIKTE ILKLER DÜNYANIN ÖNDE GELEN OTOMOTIV ÜRETICILERI, ARAÇLARININ DAHA GÜVENLI VE KONFORLU OLABILMESI IÇIN HER YIL MILYONLARCA LIRALIK YATIRIM VE AR-GE ÇALIŞMASI YAPIYORLAR. tek Sistemi ni geliştirdi. Sürücüler, sürüş esnasında yolun ilerisini tam anlamıyla algılayamayıp otomobillerinin hızını da ayarlayamadıkları için karşı yöndeki araçlarla çarpışma riski oluşabiliyor. Bunun üstesinden gelmeyi amaçlayan sistem, infrared ışığıyla gözün göremediği alandaki hareketliliği kontrol ediyor. Elde edilen görüntü ön paneldeki ekrana yansıtılıyor. Böylece normalde karanlık olan bölgede yolu kapatmış bir araç, yaya veya havyan olup olmadığını önceden tespit edilebiliyor. Şehirlerarası yollarda karşıdan gelen sürücüleri dikkate almayıp uzun farların kullanılması, diğer sürücülerin koordinasyonunu kaybetmelerine ve kazaya neden olabiliyor. Volkswagen in geliştirdiği Dynamic Light Assist far sistemi, uzunlarla yol alındığında otomobilin önündeki kamera yardımıyla karşıdan araç geldiğini algıladığında, uzunları kapatmak yerine, sadece karşıdaki sürücünün göz hizasına gelen ışık kümesini engelliyor. Böylece uzun farların aydınlatma avantajını kullanmaya devam ederken, karşıdan geleni de tehlikeye atmamış oluyorsunuz. Otomobilde havayla şişirilen ilk lastiği Michelin tasarladı ve 1895 yılında tanıttı yılındaysa ilk radyal lastiği kullanıma sundu yılında Cadillac ve Delco, geleneksel farların ilk adımını attı de uzun ve kısa aydınlatmanın bir arada bulunduğu ampul üretildi. Halojen farlar 1962, Xenon farlar ise 90 ların başında kullanılmaya başlandı. Amerikalı gemi mühendisi John W. Hetrick tarafından, 1952 yılında tasarlanan hava yastığı, 1971 yılında Ford, 1973 yılında GM tarafından geliştirilerek otomobillerde kullandı. ABS sistemi, ilk olarak uçaklarda kullanılmak üzere 1929 yılında üretildi. Mercedes-Benz ve Bosch tarafından geliştirilmeye devam edilen sistem, otomotivde ilk olarak 1978 model Mercedes S-Serisi nde kullanıldı yılında Fransız Maurice Hauda tarafından geliştirilen amortisör, otomobillerde ilk defa 1927 yılında, Ford tarafından Model A da kullanıldı. Havacılıkta 1913 te kullanılmaya başlanan emniyet kemeri, otomotivde Saab GT 750 modeliyle gündeme geldi. Araştırmalar, Avrupa da ölümle sonuçlanan kazaların yüzde 25 inin, alkollü araç kullanmaktan kaynaklandığını gösteriyor. Bu durumun önüne geçilmesi için farklı sistemler geliştiriliyor. Bunlardan biri, motorun elektronik kontrol sistemiyle iletişim halinde olan alkolmetre. Sürücü, motoru çalıştırmak için, otomobilin herhangi bir noktasına monte edilecek olan alkolmetreye üfleyip sisteme, promil seviyesinin normal değerler içerisinde kaldığını kanıtlamak zorunda. Aksi takdirde yoluna taksiyle devam etmekten başka çaresi kalmayacak. Bu sistemin bütün araçlarda zorunlu olmasıyla birlikte kaza oranlarında önemli ölçüde azalma görüleceği kesin. Bununla birlikte gerekli uyku alınmadan çıkılan yolculuklar, gözlerin istem dışı kapanması ve ardından ara- Direksiyon başına uykulu halde geçmek, çocuklar için üretilmiş özel donanımları temin etmemek veya alkollü araç kullanmak, kaza riskini artıran unsurlar arasında bulunuyor. cın hâkimiyetini kaybetme riskini oluşturuyor. Bu düşünceyle geliştirilen Şerit Değiştirme Uyarı Sistemi hayat kurtarıyor. Sistem o kadar geliştirildi ki, sürücü şeritten çıkmaya başladığı anda, görsel ve sesli uyarılmakla kalmıyor, bir değişiklik olmadığı algılandığında Elektronik Stabilite Kontrol sistemini (ESP) devreye sokulup hafif bir frenlemeyle küçük bir savrulma etkisi yaratılıyor. Bu sayede, hem otomobil şeride döndürülmüş hem de sürücü uyandırılmış oluyor. KARANLIK GÖRMENIZE ENGEL DEĞIL Kazaların çoğunluğu hava karardıktan sonra meydana geliyor. Araç sayısı azalsa da risk oranı dört katına çıkıyor. Bunu engellemeyi amaçlayan Mercedes, Gece Görüş Des- LAZER FARLAR GELECEĞI AYDINLATIYOR Audi, R8 LMX modelinde kullandığı lazer far teknolojisiyle bir ilke daha imza attı. Geleceğin teknolojisi olarak gösterilen ve LED farlardan iki kat daha uzağı aydınlatan lazer farlar, görüşü ve menzili artırırken, sahip olduğu teknoloji sayesinde, karşıdan gelen araç sürücülerini de olumsuz etkilemiyor. Dört lazer diyottan oluşan far modülünde bulunan fosfor dönüştürücüler, lazer ışığını 5 bin 500 Kelvin lik beyaz ışığa çeviriyor. Elde edilen ışık çok güçlü olmasına karşın insan gözünü yormuyor. Ayrıca farlarda bulunan kameralı sensörler de karşıdan gelen araçları fark ederek, ışığın miktarını ayarlayabiliyor. Audi, altı yıl önce R8 de LED farları, 2013 yılında da A8 de Matrix LED farları seri üretimde kullanan ilk otomobil markası oldu. Mercedes modellerinde sunulmakta olan Pre-Safe sistemi, otomobilin farklı noktalarında yer alan sensörlerden gelen bilgiler doğrultusunda kaza olasılığının arttığını algıladığında, araçtakileri en az hasar görebilecekleri şekilde hazırlıyor. Sistem emniyet kemerlerinin boşluğunu alıp ön koltukları otomatik olarak hava yastıklarının en etkili olacağı mesafeye getiriyor. Otomobil kaymaya başlarsa, takla atma ihtimaline karşı camları ve sunroof u da kapatıyor. 32 İSTASYON İSTASYON 33

18 GEZİ Deniz, toprak ve sevda kokan şehir Bartın ın belki de Bartın dan daha meşhur ilçesi Amasra, özellikle sonbahar aylarında gezilip görülecek yerler listesinde ilk sırada olmalı. Fatih Sultan Mehmet in Çeşm-i cihan bu mu ola? sözleriyle hayranlığını gizleyemediği bu ilçede keşfedilecek çok fazla şey var. YAZI: SEMA ULUDAĞ FOTOĞRAFLAR: DINÇER DINÇ VE SHUTTERSTOCK Toprak kokan şehir / Deniz kokan şehir / Sevda kokan şehir, diyor bir şarkısında Barış Akarsu ve ekliyor: Büyüsüyle bekler seni / Caddeler ıslak gözyaşlarıyla / Gitmem bu gece, gidemem artık / Olmasan da gitmem bu gece. Amasra da doğup büyüyen Akarsu, girdiği bir ses yarışmasında birinciliği elde etmiş ve o yarışma boyunca kasabasının adını binlerce kişiye duyurmayı başarmıştı. Hatırlanacağı üzere 2007 yılında geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle aramızdan ayrıldı genç şarkıcı, ardında Amasra adını taşıyan albümünde yer alanlar başta olmak üzere birçok şarkı bırakarak... Akarsu nun, toprak, deniz ve sevda kokan kasabasına doğru yol alıyoruz. Amasra, küçük bir liman kasabası aslında ve konuklarını daha ziyade yaz aylarında ağırlamaya alışık. Yaz boyunca yüzler ve belki de binlerce kişiyi ağırlayan, sokaklarında çocukların koşturduğu, restoranlarının dolup taştığı bir sahil kasabasının, kış aylarındaki haline tanıklık etmenin ilginç bir deneyim olacağı aşikâr. İstanbul dan yola çıkıp Kocaeli, Bolu, Zonguldak üzerinden Bartın a, oradan da Amasra ya gideceğiz. Diğer bir ifadeyle yaklaşık 600 kilometre yol kat edip yedi, sekiz saat sonra bu şirin kasabaya varacağız. Siz de bizler gibi kendi otomobilinizle bu yolculuğa çıkmayı planlıyorsanız, özellikle Bolu daki tünelleri geçtikten sonra, karşınıza çıkan manzaranın tadını çıkarabilmek için gaza biraz daha az basmanızı tavsiye ederiz. Her iki yanı başımızdan yükselen dağlık alan; sarıyla yeşilin, kızılla turuncunun iç içe geçtiği yapraklarla donanmış ağaçlara ev sahipliği yapıyor. Benzerine fotoğraf ajanslarının arşivlerinde ya da kartpostallarda rastlayabileceğimiz bu tablo, yaşamın her an farklı güzellikleri önünüze serebileceğini anımsatıyor. Eğer bu güzergâhı hafta içindeki günlerden birinde kullanıyorsanız, trafiğin son derece az olduğunu da belirtelim. Kat etmemiz gereken tüm yolları aşıp sonunda varıyoruz Amasra ilçe sınırına. Yahya Kemal Beyatlı nın İstanbul a bakması misali, önce bir tepeden bakıyoruz aziz Amasra ya. Gelen her konuk bizim gibi yapıyor olsa gerek ki, Amasra ya tepeden gören o noktaya, içinde bankların olduğu küçük küçük dinlenme alanları yapılmış. Denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı liman görevi üstlenen iki koy; bazıları ana karaya bağlı, bazılarıysa bağımsız adalarla sarılmış küçük bir balıkçı kasabası duruyor karşımızda. Ve bu haliyle bile keşfe değer unsurlar barındırdığına dair ipuçları sunuyor. Yaptığımız küçük bir araştırma, başkalarının da benzer duygulara kapıldığını gösteriyor aslında. Kuruluşu çok eski tarihlere dayanan, 13 üncü yüzyıldan itibaren Cenevizliler tarafından ele geçirilen bu yer, Osmanlı döneminde de hayli ilgi görmüş. Hatta Fatih Sultan Mehmet, 1460 yılının Ekim 34 İSTASYON İSTASYON 35

19 GEZİ Küçük tekneler ve ağlar, Amasra nın her şeyden öte bir balıkçı kasabası olduğunu her daim hatırlatıyor. DENIZE DOĞRU UZANMIŞ BIR BURUN, BURNUN IKI YANINDA KORUNAKLI LIMAN GÖREVI ÜSTLENEN IKI KOY VE ETRAFI ADALARLA SARILMIŞ KÜÇÜK BIR BALIKÇI KASABASI AMASRA SIRF BU NITELIKLERI BILE GEZGINLERIN AKLINI ÇELMEK IÇIN YETERLI. ayında düzenlediği sefer sırasında, tıpkı bizim gibi bir tepeden bakmış Amasra ya. Gözünün erimindeki uzanıp giden bu küçük yere öylesine hayran olmuş ki, dudaklarından Lala, Lala! Çeşm-i cihan (dünyanın gözü) bu m ola sözleri dökülüvermiş. Savaşın bu güzelliğe zarar getirmemesi için, kent komutana haber göndererek kalenin anahtarını istemiş. Her koşulda hâkimiyetin Osmanlılara geçeceğini idrak eden kale komutanı da, anahtarı Fatih Sultan Mehmet in bulunduğu tepeye getirerek yenilgiyi kabul etmiş. Gerisi mi? Gerisi bilindik hikâye O zamana kadar orada ikamet eden Rumların bir kısmı gönüllü, bir kısmı da zorunluluktan göç etmiş; Karabük-Eflani yöresindeki Kıpçaklar, Amasra ya getirilerek kasaba Türkleştirilmiş. BALIK VE O MEŞHUR SALATANIN YARENLIĞI Tepeden bakarken, küçük kasabanın manzarasına dalıp zamanı unutabilir insan. Fakat bu yeri daha iyi tanıyabilmek için virajlı yollardan kıvrıla kıvrıla inme zamanıdır şimdi. Amasra nın bir balıkçı kasabası olduğunu belirtmiştik. O nedenle de mevsimine göre balığın her cinsini bulmak mümkün. Balık avı yasağının kaldırıldığı ve derya kuzuları restoranların vitrinlerinde boy göstermeye başladığı şu günlerde, yemek tercihini balıktan yana kullanmak kadar doğal bir şey yok. Kasabanın merkezinde, birbiri yanı sıra konumlanmış restoranlardan birine giriyoruz. Masamıza önce dünyaya nam salan salata geliyor ve damağımızdan önce gözlerimize ziyafet çekiyor. Şekil verilmiş havuç ve turplarla süslenen, kırmızı pancar ve kırmızılahananın ayrı bir görsellik kattığı, maruldan mürekkep bir salata bu. Lezzetiyse, görselliğini aratacak gibi değil. Kısacası, balığın saltanatının hüküm sürdüğü bir kasabada, yardımcı yemek niteliğindeki salata, balıktan rol çalmakta ve özel bir yer edinmekte zorlanmıyor. Yukarıdaki satırlarda, Amasra da kasabayla bağlantılı bir yarımadanın ve bağlantısı bulunmayan adaların bulunduğunu belirtmiştik. Anakarayla Boztepe Adası nı birbirine bağlayan köprüye doğru yol alıyoruz. Anakaradan Boztepe ye varabilmek için üç kemerden geçmek ve manzarayı seyre dalmak için dik bir yokuşu tırmanmak gerekiyor. Dik yokuşunu tırmanıp Ağlayan Ağaç adı verilen yerine ulaştığımız Boztepe, fiziksel performansı yerinde bir yüzücünün yarım saat içinde varabileceği ya da balıkçıların tekneleriyle yanaşabileceği karadan bağımsız Tavşan Adası yla burun buruna neredeyse. Ancak ister tekneyle, ister yüzerek gidilsin insandan yoksun, adıyla müsemma tavşanlarıyla ünlü bu adaya çıkmak öyle kolay bir iş değil, zira çevresi yosun tutmuş, dik kayalarla çevrili. Tavşan Adası nı ve gözün erebildiği yere kadar uzanan denizi seyretmenin en iyi yolu, Ağlayan Ağaç tepesinin oraya gitmek ve vaktiniz uygunsa, küçük bir 36 İSTASYON İSTASYON 37

20 GEZİ Niş içine oyma tekniği kullanılarak inşa edilen Kuşkaya Yol Anıtı, türün Anadolu daki ilk örneği. Amasra, küçük bir balıkçı kasabası olmasına rağmen zengin bir tarihi mirasa sahip. aile işletmesi olduğu ilk bakışta bile anlaşılan çay bahçesinde, kahvenizi ya da çayınızı yudumlamak. Ağlayan Ağaç ın oraya kadar geldiyseniz, Amasra Feneri ni görmeden dönmek olmaz. Karadeniz in en eski feneri olma unvanına sahip bu yapı, Amasra yı Karadeniz in dalgalarından ve rüzgârından bir nebze olsun koruyan Boztepe nin 77 metrelik en yüksek noktasında bulunuyor. Yapım yılı Kurmalı sisteme sahip olduğu için gecede birkaç kez kurulması gerekiyor. Eskiden gaz yakılarak çalıştırılan fener, 1980 den itibaren elektrikli hale getirilmiş, ancak herhangi bir nedenle elektrikler kesildiğinde eski sistemle hizmet vermeyi sürdürüyor. Fenerin oraya akşamüzeri ve mümkünse gün batımına yakın çıkmanızı tavsiye ederiz. Buradaki günbatımı manzarası tek kelimeyle muhteşem. Hatta şanslıysanız, yunus sürülerini bile görebilirsiniz! İNSAN YAŞADIĞI YERE BENZER İnsan yaşadığı yere benzer der usta şair Edip Cansever ve ekler; O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer. / Suyunda yüzen balığa, / Toprağını iten çiçeğe, / Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine Soluk soluğa tırmandığımız, gölgesinde değilse bile yanındaki bankta zamandan keyifli bir an çaldığımız Ağlayan Ağaç tan aşağı inerken karşılaştığımız insanların yüzleri, bu şiir getiriyor aklımıza. Genci yaşlısı, kadını erkeği fark etmiyor; sanki hepsi aynı sevecenlikle ve huzurla bakıyor hayata. Amasra nın büyük şehirlere oranla yavaş akan gündelik hayatının bundaki etkisi yadsınamaz kuşkusuz. Anakaraya geçtiğimizde, hediyelik eşyalar satan dükkânların bulunduğu sokağa giriyoruz. Birkaç adım önümüzde elindeki pazar arabasıyla bir kadın ilerliyor. Daha önce, kasaba merkezinde gördüğümüz tabelada, cuma ve salı günleri yöresel pazarın kurulduğu yazıyordu. Günlerden cuma, dolayısıyla pazara gidiyordur muhakkak diye düşünerek kadını izlemeye başlıyoruz. Kadının bilgisi dâhilinde olmayan rehberliği, yöresel ürünler pazarına çıkarıyor bizi metrekarelik alana kurulan pazar, sağlıklı yaşamın ilk kaidesinin organik ürünler yemekten geçtiğine inananlar dışında, alıcıyla satıcı arasında doğan muhabbeti sevenleri de memnun edecek nitelikte. Taze meyve ve sebzenin yanı sıra başında daha ziyade kadınların bulunduğu, kahvaltılık ürünlerin satıldığı tezgâhlar, bu tür sohbet için en ideali. Çünkü satılanlar o kadınların el emeği, göz nuruyla ortaya çıkmış. Sepet peyniri, manda ya da inek sütünden yapılmış tereyağı (tecrübeyle sabittir, muhteşemler), ıhlamur, tarhana, gülden portakal BILINEN EN ESKI TARIHI 3 BIN YIL ÖNCEYE KADAR UZANAN AMASRA DAKI TARIHI ESERLERIN BAŞINDA KÜÇÜK HAMAM, BEDESTEN, ROMA YOLU KÖPRÜSÜ, CENEVIZ ARMALI KALE, KUŞKAYA YOL ANITI VE MÜZEDE SERGILENEN ESERLER GELIYOR. kabuğuna, dağ çileğine kadar bir dolu çeşidi bulunan reçeller Satılan ürünlerden bazılarının tadına bakarak, bazılarını da koklayarak değerlendirmeye tâbi tutuyoruz. Fabrikasyon ürünlerle arasında büyük fark olduğunu söylemek için, yemek gurusu olmaya gerek yok. Yiyecekler bedeni, gözün gördükleri ise kültürel birikimimizi besler. Bedenimiz beslendiğine göre sıra kültürde. Bilinen en eski tarihi 3 bin yıl önceye kadar uzanan Amasra daki tarihi eserlerin başında Küçük Hamam, Bedesten, Roma Yolu Köprüsü, Ceneviz Armalı Kale, Kuşkaya Yol Anıtı ve müzede sergilenen eserler geliyor. İkisi arkeoloji, ikisi etnografi olmak üzere dört teşhir salonu bulunan Amasra Müzesi, kasabanın merkezinde yer alıyor. Arkeolojik ürünlerin sergilendiği salonlarda Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait eserleri; gözyaşı şişelerini, altın ve bronz süs eşyalarını, amphoraları, haçları, silahları, altın ve bronz sikkeleri, mermer heykelleri, heykel başlarını, kabartmaları bulmak mümkün. Etnografik eserleri barındıran salonlardaysa daha ziyade Osmanlı döneminden kalma eserler var. Mutfak kapları, yazım takımları, mühürler, kantarlar, yüzükler, yöresel kıyafetler, süs eşyaları tarih meraklılarını cezbetmeye yetiyor. Müzenin içindeki ve bahçesindeki eserler bile, Amasra nın zengin kültürel ve tarihi yapısıyla ilgili ipuçları sunuyor. Kasabanın tarihi eserlerinden bir diğeri de Kuşkaya Yol Anıtı. Amasra dan beş kilometre uzaklıktaki bu anıt, Anadolu da yapılmış tek yol anıtı olma özelliğine sahip. Birçok merdiveni çıktıktan sonra ulaşılan anıt, MS tarihlerinde, Roma İmparatoru Tiberius Germanicus Cladius zamanında, Doğu Eyaletleri inşaat ordusu komutanlığı yaptıktan sonra kayd-i hayat (ömür boyu) şartıyla Bithynia Pontus Valiliğine atanan Gaius Julius Aguilla tarafından yaptırılmış. Niş içine oyma tekniği kullanılarak yapılan anıtta, toga giyimli bir insan figürüyle askerlerin sınırsız gücünü temsil ettiğine inanılan kartal motifi bulunuyor. İki kitabeli anıt, yapıldığı dönemin ihtişamıyla ilgili veriler sunarken, yüzyıllardır varlığını sürdürmesi tarihi eserlerin korunması konusunda umutlarımızı çoğaltıyor. Karadeniz in, doğusu veya batısıyla Türkiye nin en güzel bölgelerinden biri olduğuna hiç kuşku yok. Her biri kendine has değerler barındıran kentleri ve küçük küçük kasabalarıyla bu bölge, karış karış gezmeyi hak ediyor doğrusu. Siz de sonbaharda seyahat planları yapıyorsanız ve bölgeyi ziyaret etmeyi planlıyorsanız, yolculuğunuza Amasra dan başlamanızı tavsiye ederiz. Zira satırlarımızın başında yâd ettiğimiz Barış Akarsu nun da söylediği gibi toprak, deniz ve sevda kokan bir kent burası. Hem de her mevsim. 38 İSTASYON İSTASYON 39

Şark Çıbanı. Bir Kara Bulut: son yıllarda adını unutturmuş olsa da Türkiye yi terk etmedi... Yazı: Ahmet Hilmi Hacaloğlu Fotoğraflar: Selmet Güler

Şark Çıbanı. Bir Kara Bulut: son yıllarda adını unutturmuş olsa da Türkiye yi terk etmedi... Yazı: Ahmet Hilmi Hacaloğlu Fotoğraflar: Selmet Güler Bir Kara Bulut: Şark Çıbanı son yıllarda adını unutturmuş olsa da Türkiye yi terk etmedi... Yazı: Ahmet Hilmi Hacaloğlu Fotoğraflar: Selmet Güler 42 national geographic ağustos 2014 Diyarbakır ın Dicle

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler. Alman televizyon kanalı RTL de pazartesi akşamı yayınlanan Ekstra Magazin (Extra-Das RTL-Magazin) adlı program, bir Türk ve bir Alman kadını Türkiye ye tatile gönderdi ve yaşadıklarını başından sonuna

Detaylı

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası 1 / 6 2017/12/26 13:47 Aboneler İletişim 26 Aralık 2017 Salı Apple Android İSTANBUL 12 C / 8 C EURO 4,52 USD3,8 ALTIN156,41 % -0,03 % -0,11 % 0,28 YAZARLAR GÜNDEM SİYASET TÜRKİYE DÜNYA EKONOMİ KÜLTÜR-SANAT

Detaylı

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları Yapıldı. Renk çalışmalarında; çocukların renk algısını geliştirmek amacıyla üç ana renk vererek ara

Detaylı

Gen haritasının ne kadarı tamamlandı DNA'nın şimdiye kadar yüzde 99'u deşifre edildi.

Gen haritasının ne kadarı tamamlandı DNA'nın şimdiye kadar yüzde 99'u deşifre edildi. Bilim dünyası, yaşamı alt üst edecek yeni bir gelişmeye daha imza atarak insan DNA'sının şifresini çözmeyi başardı. Çıkarılan 'gen haritası' sayesinde kalp ve kanser hastalığı tarihe karışacak ve insan

Detaylı

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi. Temel Tıp Bilimleri Bölümü Parazitoloji Anabilim Dalı. Parazit Bankası. Proje Yöneticisi Ahmet ÖZBİLGİN

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi. Temel Tıp Bilimleri Bölümü Parazitoloji Anabilim Dalı. Parazit Bankası. Proje Yöneticisi Ahmet ÖZBİLGİN Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Parazitoloji Anabilim Dalı Parazit Bankası Proje Yöneticisi Ahmet ÖZBİLGİN Üniversitemiz Parazit Bankası Üniversitemiz Tıp Fakültesi Temel

Detaylı

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Y jenerasyonunun internet bağımlılığı İK yöneticilerini endişelendiriyor. Duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonel bulmak zorlaştı. İnsan

Detaylı

Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de!

Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de! BASIN BÜLTENİ 18 Mart 2014 Türkiye busuu'da en hızlı büyüyen ülkelerden birisi... Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu şimdi Türkiye de! 40 milyonun üzerinde kullanıcıyla dünyanın en büyük sosyal

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

SUPERNOVA BOY OYUN TASARIM BELGESİ MURAT DALKILIÇ

SUPERNOVA BOY OYUN TASARIM BELGESİ MURAT DALKILIÇ SUPERNOVA BOY OYUN TASARIM BELGESİ MURAT DALKILIÇ İÇİNDEKİLER 1. Oyun Hakkında Genel Bilgi...3 1.1 Oyunun Türü...3 1.2 Oyunun Konusu...3 1.3 Hedef Kitle...3 1.4 Hedef Platform...3 2. Oyun Mekanikleri...4

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911 Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911 Büyük Şehir Araştırması / Rosie Heywood Resimleyen: David Hancock Özgün adı: The Great City Search Çeviren: Gaye Yeşim Sezer Kitap editörü: Kerem Oğuz Evrandır

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Kuzey Irak'a harekat

Kuzey Irak'a harekat Kuzey Irak'a harekat Asker terörü engellemek için yeniden Irak'a girdi. Irak'ın kuzeyinde istihbarat uçuçu yapan insansız uçaklar bugün hareketli PKK gruplarını tespit etti. Türk Silahlı Kuvvetleri Zap

Detaylı

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Mustafa ŞAHİN 29 Eylül 2015 Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Geçtiğimiz hafta İngiltere de Londra nın güneydoğusunda şirin bir kasaba ve üniversite şehri olan Greenwich teydik. Kasabadan adını

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

YAZAR YASAR KEMAL 35 GÜNDÜR YOGUN BAKIMDA

YAZAR YASAR KEMAL 35 GÜNDÜR YOGUN BAKIMDA Portal Adres YAZAR YASAR KEMAL 35 GÜNDÜR YOGUN BAKIMDA : www.sabah.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 18.02.2015 : http://www.sabah.com.tr/yasam/2015/02/18/yazar-yasar-kemal-35-gundur-yogun-bakimda 1/3 YAZAR

Detaylı

Çocukların Medya Tüketimleri ve Yaşam Tarzları. Nobody s Unpredictable

Çocukların Medya Tüketimleri ve Yaşam Tarzları. Nobody s Unpredictable Çocukların Medya Tüketimleri ve Yaşam Tarzları 1 Nobody s Unpredictable Çocukluk Affan Dede ye para saydım,. Havuzda su şırıl şırıldır Zıpzıplarım pırıl pırıldır. Ne güzel güzel dönüyor çemberim; Hiç bitmese

Detaylı

Ramazan da rekor kırmaya hazır mısınız?

Ramazan da rekor kırmaya hazır mısınız? Ramazan da rekor kırmaya hazır mısınız? Türkiye deki pazarlama faaliyetlerinizden en iyi geri dönüşü alın. 1 RAMADAN TURKEY 2017 Ramazan Özeti Ramazan boyunca tüketim alışkanlıkları büyük ölçüde değişerek

Detaylı

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? Ve orada kötü kalpli olarak gösterilen Pers İmparatoru Darius u Diğer ismiyle Dara yı Tarih 300 lü yılları gösteriyor. Ama İsa henüz doğmamış.

Detaylı

Pilotsuz uçuş, evde bagaj teslimi ve ayakta seyahat geliyor

Pilotsuz uçuş, evde bagaj teslimi ve ayakta seyahat geliyor Pilotsuz uçuş, evde bagaj teslimi ve ayakta seyahat geliyor İngiliz Daily Telegraph gazetesi, uçak yolculuğunda 5, 10, 20 ve 50 yıl içinde yaşanabilecek gelişmeleri yazdı. 27.07.2017 / 08:34 Pilotsuz uçaklardan,

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu.

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu. AKTEM bilişim, AKTEM lojistiğin sektördeki 15 yıllık tecrübesi ve desteğiyle kurulmuş bir yazılım grubudur. Yazılım grubumuz her alanda, ihtiyaç duyulabilecek bilişim ve yazılım desteğini verebilecek yetkinliktedir.

Detaylı

Dubai de yükselen Selenium Yaşam Kalitesi Midtown Selenium

Dubai de yükselen Selenium Yaşam Kalitesi Midtown Selenium Dubai de yükselen Selenium Yaşam Kalitesi Midtown Selenium Dubai nin Jeostratejik Konumu Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi gören Dubai, Basra Körfezi'nin güneydoğu kıyılarında bulunmaktadır. Eski

Detaylı

Geleceği Bugünden Görmek...

Geleceği Bugünden Görmek... Geleceği Bugünden Görmek... Skycity - Pera GYO A.Ş. tarafından geliştirilmiş ve Denizli de satışa sunulmuş ticari binaların tescilli markasıdır. İş Dünyasında Yeni Bir Anlayış Skycity; Ege nin hızla gelişen

Detaylı

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy: HASTAMIZ UÇAK AMBULANS İLE İSTANBUL A TRANSFER EDİLMİŞTİR 17 Ocak 2014 tarihinde Acıbadem Bodrum Hastanesi Acil Servisi

Detaylı

Zorunlu ama takan yok

Zorunlu ama takan yok Zorunlu ama takan yok Trafik sigortası yapılması zorunlu olmasına rağmen sigortalı araç sayısı çok az. Kazalarda sigortasız araç sahipleri büyük maddi külfet yaşıyor. Ülkemizde trafiğe çıkan araçların

Detaylı

2018 TURİZM TAHMİNLERİ & TRENDLER

2018 TURİZM TAHMİNLERİ & TRENDLER 2018 TURİZM TAHMİNLERİ & TRENDLER Durum Analizi Turizm Etmenleri Hızın ve olanakların git gide arttığı bu yüzyılda seyahat sadece bavul toplayıp uçağa binmekten çok daha ileri bir noktaya gelmiştir. Seyahat

Detaylı

KITALARARASI GRİP SALGINI. Aileniz ve sizin için önemli bilgiler

KITALARARASI GRİP SALGINI. Aileniz ve sizin için önemli bilgiler KITALARARASI GRİP SALGINI Aileniz ve sizin için önemli bilgiler Dünya Sağlık Örgütü uzmanları, kıtalararası bir grip salgını olacağını öngörmektedirler. Bu broşürde grip salgını, bu ülkede ortaya çıkma

Detaylı

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ HASHTAG KULLANMA REHBERİ 1 Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? #HASHTAG Hangimiz günlük olarak kullandığımız sosyal medya platformlarında

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Felis Ödülleri ne başvurular 8 Temmuz Pazartesi günü başlıyor. Başvuruda bulunmak

Detaylı

Yaşam. Kandilli si. Hayalinizdeki. Yatırımın. Yaşamın ve

Yaşam. Kandilli si. Hayalinizdeki. Yatırımın. Yaşamın ve Hayalinizdeki Yaşamın ve Hep hayalini kurduğunuz o ev artık gerçek oluyor. Şehrin merkezinde, her yere yakın, bir o kadar da şehrin gürültüsünden uzakta, doğayla iç içe, sakin ve konforlu bir yaşam Yatırımın

Detaylı

Kelaynakların Hazin Öyküsü

Kelaynakların Hazin Öyküsü Kelaynakların Hazin Öyküsü Hazin bir öykü anlatacağım bu kez sizlere... Bir varmış bir yokmuş... Uçsuz bucaksız bir ova varmış. Fırat ın sularıyla bereket bulmaya çalışan bu topraklar, fakir köylünün tek

Detaylı

İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik.

İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik. Şebnem GÜZELOĞLU 21302293 TURK 102-25 İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik. Dünya üzerindeki insanların hepsine Yapmayı en çok istediğin şey nedir? diye sorsak, muhtemelen çoğundan alacağımız

Detaylı

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor Tarih: 06.10.2013 Sayı: 2013/16 Türkiye de e-ticaret Raporu na göre online alışveriş beş yılda 3 e katlandı 5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor İSMMMO nun Türkiye de e-ticaret adlı raporuna

Detaylı

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ Thekla, genç ve güzel bir kadın... Hem de bakire... Aynı Meryem gibi.. Halk bu yüzden, Thekla nın yaşadığı yeraltı kilisesine, Meryemlik demiş. Thekla nın yaşadığı, sonunda

Detaylı

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ 7.A.1. Teknoloji ve Tasarım Öğreniyorum Burdur İl Koordinatörleri Teknoloji Nedir? Teknoloji, insanların gereksinimlerine(ihtiyaçlarına) uygun yardımcı araç ve aletlerin yapılması

Detaylı

OYUN GELİŞTİRME AŞAMALARI-I

OYUN GELİŞTİRME AŞAMALARI-I Adı Soyadı : TAYFUN KARACA OYUN GELİŞTİRME AŞAMALARI-I Oyununuzun senaryosunu kısaca tanıtınız/ amacınıda belirtiniz: Oyunda bulunan karakterimizin adı mörfi, oyunda bir robosikletin içinde olduğu için

Detaylı

Yer yüzündeki en küçük, en hafif Handycam

Yer yüzündeki en küçük, en hafif Handycam Yer yüzündeki en küçük, en hafif Handycam Sayı: 20 Bu Ay... Dünya nın en küçük ve hafifi çok havalı Taşınabilir High Definition İhtişamı BRAVIA D3000 Serisi ile Tanışın Cyber-shot ile su altı keyfi Anılarınızı

Detaylı

Pazartesi İzmir Basın Gündem

Pazartesi İzmir Basın Gündem 21.03.2016 Pazartesi İzmir Basın Gündem İZMİR İN KALBİ İKÇÜ DE ATIYOR! İzmir de kalp nakli gerçekleştiren ikinci merkez olan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, iki

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı, http://eng.ankara.edu.tr/~hsari 10-11 Mayıs 2008 tarihleri arasında Fotoğraf Sanatı Kurumu organizasyonunda

Detaylı

CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI?

CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI? CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI? Geçtiğimiz ay sonlarında CERN den yapılan açıklama belki de bugüne kadar CERN den yapılan açıklamaların en sansasyoneliydi. Açıklamada nötrinolarla

Detaylı

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr) Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr) 14 Şubat 2010 Pazar günü, Fotoğraf Sanatı Kurumu (FSK) organizasyonluğunda 26 kişilik bir grupla günübirliğine Ilgaz a gidiyoruz.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

SEDA ÜREN KURUMSAL

SEDA ÜREN KURUMSAL SEDA ÜREN 2 0 1 9 KURUMSAL ORGANIZASYON SEDA ÜREN KURUMSAL Kurumsal çalışmalar şüphesiz deneyim ve kalite ister... Yılların deneyimi, her daim güncellenen repertuvarı ve nefes kesen sahne performansıyla

Detaylı

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR TİYATROHAYAL@ BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR İstanbul dan gelip, Bodrum un Akyarlar Mahallesine yerleşen tiyatro sanatçıları Ececan Gümeci ve Aykut Ünal ın ilk projesi Şahin Örgel in yazdığı iki kişilik oyunu

Detaylı

REKABET. Tüketicinin rekabetteki kaldıraç etkisi. Fulya DURMUŞ, GfK Türkiye

REKABET. Tüketicinin rekabetteki kaldıraç etkisi. Fulya DURMUŞ, GfK Türkiye REKABET Tüketicinin rekabetteki kaldıraç etkisi Fulya DURMUŞ, GfK Türkiye 1 Hemen her ürüne, markaya her yerden ulaşabiliyoruz Ben yine çarşıdaki ayakkabıcıya gideyim Biliyorum o telefonu istiyorsun ama

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl 8. düzenlenen Felis Ödülleri medya planlama stratejilerini ödüllendirmesinin yanı sıra bu yıl genişleyen

Detaylı

BAYRAM'DA TERCİH BODRUM VE ROMA. KOCADON: HAZIRIZ

BAYRAM'DA TERCİH BODRUM VE ROMA. KOCADON: HAZIRIZ BAYRAM'DA TERCİH BODRUM VE ROMA. KOCADON: HAZIRIZ Bayram tatili için tatilciler yurt içinde Bodrum u, yurt dışında Roma yı tercih ediyor Ramazan Bayramı nın hafta içine denk gelmesi ve çalışanların yıllık

Detaylı

Akbil den İstanbulkart a Elektronik Ücret Toplama Sistemi...

Akbil den İstanbulkart a Elektronik Ücret Toplama Sistemi... Akbil den İstanbulkart a Elektronik Ücret Toplama Sistemi... 1987 yılından beri, şehir insanının hayatını kolaylaştıran çözümler üretiyoruz. Nitelikli insan gücümüz ve tecrübemizle elektronik ücret toplama

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (31 Ekim - 16 Aralık 2016 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA 1. HAFTA TARİH : 01 MART 2016 04 MART 2016 KONU : YEŞİLAY 1- Yeşilay nedir? Ne işe yara? Faaliyetleri nelerdir? Nefes akciğer yapalım. Vücudumuzu 2- Sigara ve alkolün zararlarını hep birlikte öğrenelim

Detaylı

2014 / 2015 SAYI: 18. Haftanın Bazı Başlıkları Model Aileler! Gürültü Yapma! Hem Eğleniyor Hem Tasarlıyoruz Görsel Sanatlar Fen ve Teknoloji

2014 / 2015 SAYI: 18. Haftanın Bazı Başlıkları Model Aileler! Gürültü Yapma! Hem Eğleniyor Hem Tasarlıyoruz Görsel Sanatlar Fen ve Teknoloji 2014 / 2015 SAYI: 18 Haftanın Bazı Başlıkları 2015 Model Aileler! Gürültü Yapma! Hem Eğleniyor Hem Tasarlıyoruz Görsel Sanatlar Fen ve Teknoloji 2015 Model Aileler! 2015 Model Aileler! Yıl 2015 Teknoloji

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

La Maison des Bateleurs FR02-KA Başlama Tarihi 01/09/2017 Bitiş Tarihi 31/08/2018

La Maison des Bateleurs FR02-KA Başlama Tarihi 01/09/2017 Bitiş Tarihi 31/08/2018 Yazan Hakan Yılmaz Ülke Fransa Şehir Montendre Koordinatör Kuruluş Solidarités Jeunesses Ev Sahibi Kuruluş Association La Maison des Bateleurs Proje Adı La Maison des Bateleurs 2017-1-FR02-KA105-012504

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI

NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI NENE HATUN MESLEKi VE TEKNiK ANADOLU LiSESi REHBERLiK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ AYLIK BÜLTEN BAŞARI SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI MESLEK SEÇİMİ Çağımızın En Büyük Hastalığı: Sosyal Medya! SOSYAL AĞLARIN

Detaylı

Bu yüzden kendinizi ve de özellikle çocuğunuzu suçlamak için en ufak bir nedeniniz yoktur!

Bu yüzden kendinizi ve de özellikle çocuğunuzu suçlamak için en ufak bir nedeniniz yoktur! Bit? Sirke? Panik? NYDA ile kolaylıkla gider. Sevgili Anne ve Babalar, eğer doktor çocuğunuzda baş biti tespit ettiyse, bitler ve bitin büyüme evreleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi en önemli

Detaylı

İ.Ü. AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tanıtım Faaliyetleri Standartları Standardı

İ.Ü. AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tanıtım Faaliyetleri Standartları Standardı Dök. No: AUZEF-SS-2.1-10 Yayın Tarihi:30.06.2014 Rev.No:00 Rev Tarihi: Sayfa 1 / 8 1. AMAÇ... 3 2. KAPSAM... 3 3. SORUMLULAR... 3 4. TANIMLAR... 3 5. AUZEF Tanıtım Faaliyetlerin Standartları... 3 5.1.

Detaylı

ENGELLI ATAMASI EKPSS SONUÇLARI

ENGELLI ATAMASI EKPSS SONUÇLARI Portal Adres ENGELLI ATAMASI EKPSS SONUÇLARI : www.haberahval.com İçeriği : Gündem Tarih : 05.09.2014 : http://www.haberahval.com/engelli-atamasi-suba-h050459.html 1/9 2/9 3/9 4/9 5/9 6/9 7/9 8/9 9/9 Portal

Detaylı

İklim değişikliğine ve biyolojik çeşitliliğe dikkat çekmek için «Dünyaya Bağlan»

İklim değişikliğine ve biyolojik çeşitliliğe dikkat çekmek için «Dünyaya Bağlan» İklim değişikliğine ve biyolojik çeşitliliğe dikkat çekmek için «Dünyaya Bağlan» Ana odağımıza etkinlikleri koyduk ve insanlardan kendi etkinliklerini oluşturmalarını istedik. Doğaya Dönüş Derneği ile

Detaylı

BuranoVenedik denince akla ilk

BuranoVenedik denince akla ilk Rengarenk Bir Ada BuranoVenedik denince akla ilk gelen aslında kanallar, gondollar ve maske festivali oluyor. Pek bilinmese de Venedik kendi içinde eşsiz bir görselliğe sahip Burano Adası nı da kapsıyor.

Detaylı

2000 li yıllardan itibaren teknolojinin hızlı gelişiminden belki de en büyük payı alan akıllı telefon ve tabletler gibi kablosuz iletişim olanağı

2000 li yıllardan itibaren teknolojinin hızlı gelişiminden belki de en büyük payı alan akıllı telefon ve tabletler gibi kablosuz iletişim olanağı 2000 li yıllardan itibaren teknolojinin hızlı gelişiminden belki de en büyük payı alan akıllı telefon ve tabletler gibi kablosuz iletişim olanağı sağlayan cihazların daha iyi, hızlı ve ucuz modellerle

Detaylı

2011 yılında yeni konsepti ve büyüyen ekibiyle şu anki yüzüne kavuşmuştur.

2011 yılında yeni konsepti ve büyüyen ekibiyle şu anki yüzüne kavuşmuştur. 2002 2005 2008 2011 2014 2016 Adjans Kimdir Dijital reklam ajansı olan Adjans, 2002 yılında dijital dünya sektörüne giriş yapmış ve sektörde hızla yükselerek adını duyurmuş prestijli bir kuruluştur. Markanızı

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

Yaratıcılığın; uçsuz bucaksız, sınır tanımayan, sıra dışı fakat gerçekliği taçlandıran gücüne inanıyoruz

Yaratıcılığın; uçsuz bucaksız, sınır tanımayan, sıra dışı fakat gerçekliği taçlandıran gücüne inanıyoruz Çok az insan yaratıcı olarak kabul edilir: Birkaç ressam, birkaç şair; milyonda bir kişi. Bu saçmalıktır. Her insan doğuştan yaratıcıdır. Çocukları izlersen görürsün. Bütün çocuklar yaratıcıdır. OSHO 2001

Detaylı

OTOMOBİLİ HENRY FORD MU İCAT ETTİ?

OTOMOBİLİ HENRY FORD MU İCAT ETTİ? OTOMOBİLİ HENRY FORD MU İCAT ETTİ? Otomobili Ford un icat ettiğini sanan çoktur ama bu yanlıştır. Ford, üretim bandını mükemmel hale getirip üretimi hızlandırarak otomobili ucuzlattı... İlk buharlı otomobil

Detaylı

İnternet Teknolojisi. İnternet Teknolojisi. Bilgisayar-II - 4. Hafta. Öğrt. Gör. Alper ASLAN 1. Öğrt. Gör. Alper Aslan. İnternet Nedir?

İnternet Teknolojisi. İnternet Teknolojisi. Bilgisayar-II - 4. Hafta. Öğrt. Gör. Alper ASLAN 1. Öğrt. Gör. Alper Aslan. İnternet Nedir? İnternet Teknolojisi Öğrt. Gör. Alper Aslan ENF102 Bilgisayar - II İnternet Teknolojisi İnternet Nedir? İnternet Kime Aittir İnternet in Türkiye deki Gelişimi İnternet in Türkiye de Kullanımı Yakın Gelecekte

Detaylı

ISTANBUL ÜNIV. ÖGRETIM ÜYESI ALIM ILANI

ISTANBUL ÜNIV. ÖGRETIM ÜYESI ALIM ILANI YASAR KEMAL IN DURUMU STABIL Portal : www.sonhaberx.com İçeriği : İletişim Teknolojileri Tarih : 21.02.2015 Adres : http://www.sonhaberx.com/d/yasar-kemalin-durumu-stabil_37354 Yaşar Kemal in durumu stabil

Detaylı

Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi

Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi Sunumumuza Bir Soru İle Başlayalım Laptop Tablet Masaüstü Pc Akıllı Telefon Soru1: Hangisini Kullanıyorsunuz? Laptop Tablet Masaüstü Pc Akıllı Telefon Soru2:

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Meme Kanseri Taraması Hakkında Kısa Film*. *Central and East London Breast Screening Service tarafından hazırlanmıştır.

Meme Kanseri Taraması Hakkında Kısa Film*. *Central and East London Breast Screening Service tarafından hazırlanmıştır. Film Deşifresi Açılış Jeneriği Meme Kanseri Taraması Hakkında Kısa Film*. *Central and East London Breast Screening Service tarafından hazırlanmıştır. Adım Zohra. Bir buçuk yıldır Central and East London

Detaylı

Türkiye nin tatil alışverişi haritası açıklandı

Türkiye nin tatil alışverişi haritası açıklandı Türkiye nin tatil alışverişi haritası açıklandı Tatildeyken en çok hangi ürünleri alıyoruz, beraberimizde eve neler getiriyoruz? Seyahat sitesi momondo, Türkiye nin tatil alışverişi alışkanlıklarını verilerle

Detaylı

17 Haziran 2014 DenizBank Güncel Haber Bülteni

17 Haziran 2014 DenizBank Güncel Haber Bülteni 17 Haziran 2014 DenizBank Güncel Haber Bülteni Mobil RTB Harcamaları %459 Artış Gösterdi emarketer tahminlerine göre RTB harcamaları (tüm reklam çeşitleri dahil) 2018 yılında toplamda $12 milyar a ulaşacak.

Detaylı

Hotel Römerhof / Erlensee

Hotel Römerhof / Erlensee Hotel Römerhof / Erlensee 1. Genel anlamda AB Eğitim Projeleri kapsamında kabul ettiğmiz grupları şirket olarak Frankfurt un 30 kilometre doğusunda bulunan Erlensee de Hotel Römerhof da ağırlamaktayız.

Detaylı

Nr. 514, September 2014 Neslihan Sargut nsargut@isravision.com +90 (212 ) 285 9745

Nr. 514, September 2014 Neslihan Sargut nsargut@isravision.com +90 (212 ) 285 9745 Yapay görme ile kalite sürekli denetim altında Yapay görme teknolojilerinin üretim dünyasına iki büyük faydayı birarada sunduğunu söyleyen ISRA Vision Vistek Genel Md. Yardımcısı Serkan Çakır, "Her üretimin

Detaylı

APPLE BİLGİSAYARI İCAT EDEN TEKNİSYEN: STEVE WOZNIAK

APPLE BİLGİSAYARI İCAT EDEN TEKNİSYEN: STEVE WOZNIAK APPLE BİLGİSAYARI İCAT EDEN TEKNİSYEN: STEVE WOZNIAK Steve Wozniak, hesap makinası üreten bir firmada teknisyendi. Tek başına, 1976 da Apple-I ve 1977 de Apple-II bilgisayarlarını icat etti ve satış rekorları

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı - 'Büyük haber gazetecinin ayağına gelmezse o büyük haberin ayağına nasıl gider? - Söz ağzınızdan bir kez kaçınca rica minnet yemin nasıl işe yaramaz? - Samimi bir itiraf nasıl harakiri ye dönüştü? - Evren

Detaylı

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür. Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür. Kullanılmayan beyinde kısmi ve genel büzülme meydana gelir. Bilim adamlarının araştırmaları,

Detaylı

www. vadistanbul.com

www. vadistanbul.com www.vadistanbul.com İçinde bambaşka bir İstanbul var... Vadistanbul Teras Arazi : 51.000 m 2 Konut : 8 blok / 1.111 adet 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, 5+1 Dubleks Otopark : 1.800 araçlık Vadistanbul Bahçe Arazi

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

Bu yüzden kendinizi ve de özellikle çocuğunuzu suçlamak için en ufak bir nedeniniz yoktur!

Bu yüzden kendinizi ve de özellikle çocuğunuzu suçlamak için en ufak bir nedeniniz yoktur! Bit? Sirke? Panik? NYDA ile kolaylıkla gider. Sevgili Anne ve Babalar, eğer doktor çocuğunuzda baş biti tespit ettiyse, bitler ve bitin büyüme evreleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi en önemli

Detaylı

BAYRAM DA TERCİH BODRUM VE ROMA. KOCADON: HAZIRIZ

BAYRAM DA TERCİH BODRUM VE ROMA. KOCADON: HAZIRIZ BAYRAM DA TERCİH BODRUM VE ROMA. KOCADON: HAZIRIZ Bayram tatili için tatilciler yurt içinde Bodrum u, yurt dışında Roma yı tercih ediyor Ramazan Bayramı nın hafta içine denk gelmesi ve çalışanların yıllık

Detaylı

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Beyazız. Bir rengin tarafı değiliz. Elimizden geldiğince iyilik

Detaylı

Odak noktamız karanlığı tamamen görünür kılmaktır. starlight teknolojisi

Odak noktamız karanlığı tamamen görünür kılmaktır. starlight teknolojisi Odak noktamız karanlığı tamamen görünür kılmaktır starlight teknolojisi 2 starlight teknolojisi Benzersiz 7/24 kameraları Aydınlatma koşullarından bağımsız olarak net ve işe yarar görüntülere güvenebilseniz

Detaylı

BİZ KİMİZ? ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu, Atatürk ü ve ideolojisini daha iyi tanımak ve tanıtmak için 1989 yılında ODTÜ Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan bir düşünce topluluğudur. Atatürkçü

Detaylı