İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE"

Transkript

1 İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE Karkerên jin û mêr! Ji xeynî zencîrên we tiştekî we yê wendakirinê tune! Hûn dikanin cîhanekê nu wergirin! Kadın ve erkek işçiler! Zincirlerinizden başka kaybedecek birşeyiniz yok! Kazanacağınız yeni bir dünya var! MAYIS/HAZİRAN 2014/03 FİYATI 2 TL ISSN X169

2 editörden - içindekiler Değerli okuyucu, yeni bir sayı ile tekrar birlikteyiz. Bu sayımızdaki başyazıyı yerel seçimlere ayırdık. Yerel seçimlerin sonuçlarının değerlendirildiği Yerel seçimler yapıldı, umutlar başka bahara kaldı başlıklı yazıyı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Rojava da, bölgedeki gerici-faşist güçlerin Kürt halkına yönelik saldırıları devam ediyor. Buna karşı Kürt halkının mücadelesi de sürüyor. Bu gelişmeleri değerlendirdiğimiz Rojava da neler oluyor başlıklı yazıyı Halkların Kardeşliği sayfalarımızda bulabilirsiniz. 18 Mayıs, Komünist önder İbrahim Kaypakkaya nın katledilmesinin 41. yıldönümü. Aradan geçen kırk bir yıla rağmen İbrahim Kaypakkaya nın ortaya koyduğu komünist görüşler bugün de devrim mücadelesinde yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Bu sayımızda kısa da olsa İbrahim in temel konulardaki görüşlerinin genel değerlendirmesine yer verdik. 24 Nisan ise Ermenilere yönelik soykırımın 99. yıldönümü idi. Ermenilere yönelik soykırımı EDİTÖRDEN lanetlemek ve bu konuda kitlelerin bilincini aydınlatmak amacıyla soykırımı değerlendiren bir yazıyı güncel sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Panorama sayfalarımızda Venezuela da yapılan seçimler ve ardından yaşanan protesto eylemlerini değerlendirdik. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Sayfaların devamında İspanya iç savaşı ile ilgili geniş bir değerlendirmeyi bulabilirsiniz. Kavganın doğrusu/doğrunun kavgası bölümünde geçen sayımızda bir okurumuzun gönderdiği eleştiri yazısına bu sayımızda tavır takındık. Son olarak Afrika ile ilgili kapsamlı bir değerlendirmeye yer verdik. Afrika merçek altında başlıklı yazının ilk bölümünü bu sayıda, ikinci bölümünü ise bir sonraki sayımızda okuyabilirsiniz. Yeni bir sayıda görüşmek dileğiyle... YDİ Çağrı Mayıs 2014 İÇİNDEKİLER GÜNDEM YEREL SEÇİMLER YAPILDI, UMUTLAR BAŞKA BAHARA KALDI!...3 HALKLARIN KARDEŞLİĞİ İÇİN ROJAVA DA NELER OLUYOR?....5 GÜNCEL KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA MÜCADELEMİZDE YAŞIYOR....8 SOYKIRIMIN 99. YILDÖNÜMÜNDE KUZEY KÜRDİSTAN GEZİSİNDEN İZLENİMLER...15 PANORAMA İKTİDAR DALAŞINDA GELİŞMELER, ÇATIŞMALAR!...21 İSPANYA İÇ SAVAŞI ÜZERİNE...27 KAVGANIN DOĞRUSU / DOĞRUNUN KAVGASI CEMAAT/MİLLİ GÖRÜŞ SAVAŞI MI, YOKSA CEMAAT/AKP SAVAŞI MI? BAŞLIKLI YAZI ÜZERİNE...43 AFRİKA MERCEK ALTINDA Yeni Dünya İçin ÇAĞRI Gazetesi adına Sahibi: Metin Yoksu Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Metin Yoksu Yönetim Yeri ve Adresi: Fatih Mah. Bahçeyolu Cad. Ülbeği İş Merkezi No: 9 Kat: 4 Esenyurt/İstanbul Tel/Fax: (0212) Sayı: 169 Mayıs/Haziran 2014 ISSN X169 Fiyatı: Türkiye: 2 TL Türkiye Dışı: 3,00 Euro Baskı: Berdan Matbaacılık Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No: Topkapı/İstanbul Tel: (0212) Yayın Türü: Yerel Süreli info@ydicagri.net

3 YEREL SEÇİMLER YAPILDI, UMUTLAR BAŞKA BAHARA KALDI! gündem 30 Mart Pazar günü Mahalli İdareler Seçimi yapıldı. Milyonlar Büyük Şehir Belediye başkanı, ilçe belediye başkanı, Belediye Meclis üyeleri büyükşehir olmayan illerde İl Genel Meclisi üyelerini- ve muhtarları seçmek için sandık başına gitti. Yerel seçimler bu yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi, 2015 te yapılacak genel seçimler öncesinde test niteliği taşıdığı için önemli idi. AKP ile Gülen cemaati arasındaki iktidar savaşının, AKP nin oy oranını ne denli etkileyeceği açısından da yerel seçimler önem kazanmıştı. Yerel seçimler yerel seçim havasında değil, neredeyse genel seçim havasında geçti. Anti AKP cephesi seçimleri önemli ölçüde ayyip gitsin, AKP gitsin referandumuna dönüştürdü. AKP cemaat iktidar savaşı seçim döneminde iyice sertleşti. Kasetler/tapeler internet ortamında yayınlandı. Hükümet çareyi Youtube ve Twitter i toptan kapatmakta buldu. Düzen partilerinin liderleri il il gezdi. Meydanlarda birbirlerini kıyasıca eleştirdi. Egemen sınıflar tarafından toplumda yaratılan kutuplaşma seçim döneminde iyice arttı. Bol vaatli, gürültülü, kavgalı yerel seçimler geride kaldı. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de kan aktı. Şanlıurfa, Hatay, Sivas, Gaziantep te muhtarlık kavgasında 9 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı. Gaziantep te bir madde bağımlısı 4 kişiyi bıçakladı. Seçim nedeniyle çıkan kavgalarda 44 kişi yaralandı. Kesinleşmeyen yerel seçim sonuçları şöyle: Toplam seçmen: Kullanılan oy: Geçerli oy: Katılım oranı: % 89,26 Parti Toplam oy Oy oranı AKP % 45,6 CHP % 27,8 MHP % 15,2 BDP/HDP % 6,1 SP % 2,0 BBP % 1,1 ( Her seçim sonrası yaşanılan itiraz, kavga, iptal etmeler; bu seçim sonrası da yaşandı. Yalova da seçimleri önce AKP adayı ve Belediye Başkanı Yakup Bilgin Koçal ın bir oy farkla kazandığı açıklandı. CHP ve AKP sonuçlara itiraz etti. İki partinin itirazları Yalova İl Seçim Kurulu tarafından kabul edildi. Bunun üzerine 124 sandıkta oylar yeniden sayıldı, bu kez CHP adayı Vefa Salman ın altı oy farkla seçimi kazandığı açıklandı. AKP Yalova Belediye Başkan Adayı Yakup Koçal ise, seçimlerin iptali için YSK ya başvuruda bulundu. Koçal, itirazında seçim günü zihinsel engellilerin oy kullanmasına izin verildiğini iddia etti. YSK Yalova belediye başkanlığı seçimini iptal etti. Yalova da seçimler aynı adaylarla 1 Haziran da tekrarlanacak. Ağrı da BDP adayı Sırrı Sakık ın 10 oy farkla kazandığı açıklanan, AKP nin itiraz ettiği sandıklarda yeniden sayım yapıldı. Sayımda tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle, BDP belediye başkanlığı seçiminin iptalini istedi. Ağrı İl Seçim Kurulu yerel seçimlerin 3

4 gündem 4 iptalini ve 1 Haziran da yeniden yapılmasını kararlaştırdı. Hatay da CHP li Lütfü Savaş 3 bin 389 oy farkla seçimi kazandı. AKP sonuca itiraz etti. AKP YSK İl Seçim Kurulu ndan, oy kullanma ehliyeti olmadığı halde oy verenlerin tespit edilmesini istedi. YSK AKP nin itirazını inceliyor. Hatay da seçimin iptal edilme olasılığı var. Iğdır da seçimi BDP kazandı. MHP kısıtlı, ölmüş ve askerde olanların yerine yaklaşık 2 bin oy kullanıldığını iddia ederek sonuca itiraz etti. YSK, iddianın araştırılmasına karar verdi. Iğdır da da seçimin iptal edilmesi mümkündür. Seçim sonuçlarından çıkarılması gereken kimi sonuçlar: *Yerel seçime katılım oranı oldukça yüksek olmuştur. Seçim döneminde yaratılan kutuplaşma ve yerel seçimin referanduma dönüştürülmesi katılımın yüksek olmasında etkili olmuştur. Seçmenlerin çok büyük çoğunluğu sistem içi çözümden yanadır. *CHP-MHP-Gülen koalisyonu bütün çabalarına rağmen, AKP ni % 40 ların altına çekme hedefine ulaşamamıştır. AKP ni seçimlerden önce devirme, Erdoğan ı 30 Mart tan önce devirme iddiaları sandıktan dönmüştür. *AKP nin aldığı oy % 45,6 dır. AKP nin büyük oranda oy kaybedeceğini bekleyen kesimlerin hesabı yine tutmadı! Yolsuzluk, rüşvet operasyonunun, Gülen cemaati ile iktidar savaşının AKP ye çok fazla oy kaybettirmediği görülüyor. Seçimin tartışmasız galibi AKP dir yerel seçimlerinde AKP nin aldığı oy oranı % 38,80 idi. Yerel seçime göre AKP oylarını artırmış, son genel seçimlerde aldığı % 50 oya göre oy kaybetmiştir. *Açık ara ile AKP seçimi önde tamamlamıştır. Seçim esas olarak AKP ile anti AKP cephesi arasında geçmiştir. Bu sonuç AKP yi bölme, parçalama siyasetinin, çabalarının boş olduğunu gösteriyor. AKP önemli oranda halk desteğine sahiptir. *AKP iktidarını seçim yoluyla devirme umutları bütünüyle bitmedi ise de, AKP nin en azından önümüzdeki seçimlerden de açık ara birinci parti olarak çıkacağı tescillenmiştir. *Türkiye de siyaseti esas olarak belirleyen parti AKP dir. Yerel seçimlerde AKP nin aldığı oy oranı, onun bu durumdan biraz uzaklaşma durumunda olduğunu göstermektedir. AKP bu konumunu korumak istiyorsa önümüzdeki dönemde desteğe ihtiyaç duyacaktır. *AKP nin oy oranında genel seçimlerle karşılaştırıldığında bir gerileme söz konusudur. Bu nedenle AKP ittifak içine gireceği güçler arayışında olacaktır. Bu güç BDP olabilir. İki taraf da ilerlemek için ortak hareket etmek (resmi/gayri resmi) durumunda kalabilir. *AKP 2015 te yapılacak genel seçimleri öne alabilir. 1,5 yıl daha beklemek ekonomiye zarar verebilir. Seçmenin oy tercihini esas olarak ekonomi belirliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçimleri birleştirmek de ihtimal dahilindedir. *Gezi direnişi, 17 Aralık operasyonlarına rağmen ekonomi büyüyor. Gerçek ekonomi işliyor, önemli bölümü sanayi alanında. Borsa düşmesine rağmen yeniden yükseliyor. Buradaki dalgalanma şimdilik gerçek ekonomiye yansımıyor. *CHP % 27,8 oy almıştır. CHP 2009 yerel seçimlerinde % 23,1 oy almıştı. CHP oylarını % 4 artırmıştır. Bu sonuç ana muhalefet partisi için başarılı bir sonuç değildir. CHP seçimi kaybetmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden yeni CHP projesi tutmamıştır. Kaydedilen oy artışı yeterli değildir. İstanbul da Sarıgül CHP ye 1 milyon oy artışı sağlamıştır. Ankara da Mansur Yavaş CHP nin oylarını artırmıştır. Uzun ve meşakkatli yol a çıkan Sarıgül CHP genel başkanlığı için mesaj vermiştir. Önümüzdeki dönemde CHP içinde genel başkanlık savaşı yaşanacaktır. *MHP % 15,2 oranında oy almıştır yerel seçimlerinde MHP % 16,1 oy almıştı. MHP oylarını artırmamış, tam tersine oy kaybetmiştir. MHP seçimi kaybedenlerindendir. Şehit cenazeleri nin gelmiyor oluşu MHP ye yaramamıştır!! *BDP 2009 yerel seçimlerinde % 5,7 oranında oy almıştı. BDP ve HDP bu seçimde birlikte % 6,1 oranında oy aldı. Kuzey Kürdistan da, belediye sayısını artırmasına rağmen BDP nin kısmen oy kaybı söz konusudur. Türkiye de HDP ile oy oranı artırılmıştır. Burjuvazinin egemen olduğu şartlarda seçimler özde bir değişiklik yaratamaz. Kurtuluş seçimle değil devrimle gelir. Yerel seçimlerin önemi bizim açımızdan demokratik belediyecilik programının yaygınlaştırılması için araç olmasıdır. Bu bilinçle gücümüzün olduğu alanlarda bu doğrultuda bir çalışma yürüttük

5 ROJAVA DA NELER OLUYOR? Batı Kürdistan (Rojava), Baasçı faşist Suriye rejiminin işgali altındaydı. Suriye de 3 milyon Kürt yaşıyordu. Kürtlerin dilleri, kültürleri ve ulusal kimlikleri ile ortaya çıkmaları yasaktı. Onlar Suriye vatandaşı da sayılmıyordu. Suriye de 1962 de nüfus sayımı yapıldı. Suriye rejimi, Kürtlerin 1925 Şeyh Said İsyanı sonrası Suriye ye gelmiş oldukları iddiasına dayanarak, Suriye nin otokton (yerli) nüfusundan olmadıkları sonucuna vardı! Suriye vatandaşlıkları ellerinden alındı. Rojavalı Kürtler kendi anavatanlarında mülteci gibi yaşıyordu de Suriye de iktidara el koyan Baas Partisi döneminde Kürtlerin durumu daha da kötüleşti. Baas rejimi Cezire bölgesinde yaşayan Kürtleri dışlamaya başlayarak potansiyel tehdit olarak değerlendirdi. Baas hükümeti, çok geçmeden bölgede yaşayan Kürtlerin Suriye içinde dağıtılması, buna karşılık bölgeye Arapların yerleştirilmesi yönünde bir politika izledi. Böylece, Kürtlerin yaşadığı bölgede bir Arap kuşağı oluşturuldu. Yer isimleri Kuzey Kürdistan da nasıl Türkçeleştirildiyse, Rojava da da Arapçalaştırıldı. Kürtlerin toprakları ellerinden alındı. Diğer parçalarda olduğu gibi Batı Kürdistan da da baskılar hız kesmeden sürdürüldü. Batı Sahra, Fas, Tunus ile başlayan ve Arap baharı olarak adlandırılan kitle hareketleri sonucu, Tunus ta, Mısır da ve Libya da yerleri sağlam görünen diktatörler yıkıldı. Arap Baharı nın etkileri Suriye ye de yansıdı. Suriye de demokrasi, özgürlük talepleri ile başlayan kitle eylemleri Esad rejimi tarafından yoğun faşist baskılarla, silahsız ve örgütsüz halk yığınlarının üzerine ateş açılarak kanla bastırılmaya çalışıldı. İsyan giderek silahlı çatışmalara, tam bir iç savaşa dönüştü. Bu iç savaş, dünyada ve özellikle bölge ülkelerinde büyük değişim ve dönüşümleri, toplumsal altüst oluşları beraberinde getirmeye başladı. Hemen hemen emperyalist ve bölgesel güçler temsilcileri üzerinden Suriye de karşı karşıya geldi. Al Kaide uzantılı gruplar, Suriye de şeriat devleti kurmak için harekete geçti! Şeriat devleti kurmak için değişik ülkelerden binlerce kişi Suriye ye akın etti. Mart 2011 den bu yana yaşanan çatışmalarda öldürülenlerin sayısı yüz elli bini geçti. Muhalifler içerisinde Baas rejimine karşı haklı bir temelde mücadele yürütenler de var. Baas rejimine karşı savaşan tüm grupları aynı kefeye koymak doğru değil. Suriye de halkın faşist Baas rejimine karşı devrim hakkını, devrimci mücadelesini destekliyoruz; Anti Esad cephe içinde devrimci demokrat unsurlara destek vermek bunların mücadelesine sahip çıkmak bütün devrimcilerin görevidir. Baas rejimi döneminde, Rojava da 16 siyasi parti, legal ve illegal düzeyde faaliyet yürütüyordu. Bu partilerin pek çok üyesi Baas rejimi tarafından tutuklandı. Bir bölümü de ülke dışına çıkmak zorunda kaldı. Rojava bölgesindeki iller, Baas rejimi tarafından şehir olarak adlandırılmadığından, iki bölge ismiyle tanımlanıyor. Birincisi Dêrik, Tirbê Sipîye, Qamişlo, Amude, Dirbesêyê ve Serê Kanyê nin bulunduğu Cizre Bölgesi. İkincisi ise Kobanê ve Efrîn dir. Rojava da sadece Kürtler yaşamıyor. Kürtler dışında Araplar, Ezidiler, Asurîler, Türkmenler ve Hıristiyan azınlıklar da var. Arapların yoğun olarak yaşadığı iller de var. Bu iller, Hesekê, Şam, Raqa, Minbic, Halep ve Latkiye. Arap- 5 halkların kardeşliği için

6 ları hâlâ Şam tarafından ödeniyor. Rojava Kürtleri, şimdilik Rojava da her alanda Esad güçlerinin bütünüyle tasfiye edilmesine yönelmiyor ve Kamışlı da bulunan Esad güçlerinin varlığına sessiz kalıyor. Bu tutumun anlaşılır bir yönü de var. Çünkü, şeriatçı faşistlerin saldırıları yanında bir de Esad güçlerinin Rojava yı bombalaması halka büyük acılar getirebilir. Kendi öz yönetimlerini kurmak için harekete geçen Kürtler, ilk olarak siyasal birlikteliklerini oluşturmak amacıyla Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) ve Batı Kürdistan Halk Meclisi ni (MGRK) kurdu. Batı Kürdistan da bulunan 16 Kürt partisi de Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) çatısı altında bir araya geldi. Batı Kürdistan Halk Meclisi ve Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi, birlikte hareket etme kararı alarak, Kürt Yüksek Konseyi nin kuruluşunu ilan etti. Özerklik ilan edilen kantonlarda, köy, mahalle, ilçe ve illerde köy meclisleri var. Dil, kültür, sosyal ve siyasi alanlarda akademiler kuruldu. Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), Rojava nın askeri güçleri olarak oluşturuldu. Kantonların işleyişi ise şöyledir: Rojava da Arapça, Kürtçe ve Asurîce dilleri birlikte kullanılıyor. Her kantonun bir yönetim mekanizması var ama bu mekanizmaya hükümet denmiyor. Her kantonun bir kurucu meclisi var. Bu kurucu mecliste, bölgede yaşayan tüm halklar temsil ediliyor. Kurucu meclisler, kadın ve gençlik kotasını temel alıyor. Kurucu meclis kendi içerisinde 23 kişiden oluşan bir yürütme konseyini seçiyor. Yürütme Konseyi içerisinde de, tüm halkların temsilcilerine yer veriliyor. Yürütme Komitesi, 23 ayrı komite şeklinde örgütleniyor. Her komitenin bir başkanı ve iki başkan yardımcısı var. Yürütme konseyine bağlı 23 komite şöyle sıralanıyor: Savunma, içişleri, dışişleri, turizm, eğitim, ziraat, enerji, ekonomi, maliye, kadın, insan hakları, gençlik ve spor, ekoloji, ulaşım, iletişim, kültür, din işleri, sosyal, ticaret, sağlık, şehit aileleri, adalet ve yerel yönetimler komitesi. Komitelerin altında ise alt bürolar yer alıyor. Asayiş içişleri komitesi, YPG, YPJ ve Süryani Özgür Halk Güçleri ise savunma komitesine bağlı olarak görev yapıyor. Hükümet görevi gören yirmi üç yürütme konseyi üyesi her hafta toplanıyor. Her komitenin bir iç tüzüğü var. Kurucu meclis yasa çıkartıyor. Yürütme Konseyi geçici olarak görev yapıyor ve altı ay içerisinde seçimlerin yapılması hedefleniyor. Rojava, bir yandan kendi öz yönetimlerini oluşturmak için çabalarken diğer yandan saldırılara karhalkların kardeşliği için ların yoğun olarak yaşadığı illerde, Kürtlerde yaşıyor. Örneğin Halep Kürtlerin en yoğun olarak yaşadığı ildir. Toplam Kürt nüfusunun beş yüz binden fazla olduğu tahmin ediliyor. Arap Alevilerin yaşadığı Latkiye de ise 50 Kürt köyü bulunuyor. Rojava Kürtleri, iktidar boşluğundan yararlanarak kendi öz yönetimlerini kurmak için harekete geçti. İlk önce Kobanê de 19 Temmuz 2012 de, Kürt halkı şehrin çıkış yolu üzerinde bulunan Baas rejimine ait tütün mamullerinin bulunduğu satış noktasına el koydu. Halk tarafından oluşturulan silahlı güçler (YPG) şehrin giriş ve çıkışını kontrol altına aldıktan sonra, Baas rejimine ait birçok kurum denetim altına alındı. Merkez Seqafi adı verilen Kültür Merkezi ve sırasıyla Baas Partisi halı kursu merkezleri, mahkeme binası ve pek çok kurumun tamamı çatışma olmaksızın Rojava halkının kontrolüne geçti. Baas Rejimi ne bağlı silahlı güçler can güvenliklerinin sağlanacağı garantisi karşılığında direniş göstermedi. Kobanê halkının ayaklanması sonucu, Baas rejim güçlerinin direnme şansı da yoktu. Söz verildiği gibi Baas rejim güçlerinin can güvenlikleri, silahlı halk güçleri tarafından korunmaktadır. Bir kısmı kaçak yollardan Arap kentlerine dönerken, bir bölümü de Kobanê de yaşamaya devam etmektedir. Rojavalı Kürtler üç ayrı kantonda özerklik ilan etti. Bu üç kantonun birbiri ile bağlantısı yok. Çünkü ara bölgeler diğer grupların denetimi altında. Şu anda Kürt halkının bütünüyle ya da kısmen denetiminde bulunan bölgeler, Kobanê, Dêrik, Tirbê Sipîye, Qamişlo, Amûdê, Efrîn, Dirbesêyê ve Serê Kanyê dir. Arap illerinde yaşayan Kürtler de örgütlülüklerini yaratmış durumdadır. Üç kantonun Türkiye ile sınır kapıları var. Ancak AKP hükümeti Rojavalı Kürtlerin Türkiye ye olan sınır kapılarını açmıyor. Güney Kürdistan a açılan sınır kapıları da çoğunlukla kapalı. Özerklik ilanından sonra özellikle Kobanê Kantonuna saldırılar artmaya başladı. Al Nusra ve Irak Şam İslam Devleti adlı faşist dinci grupların Kobanê ye saldırıları ile çatışmalar şiddetlendi. Dinci faşist gruplar, Kürtlerin ilan ettiği üç kantonlu özerk bölgenin kritik halkası Kobanê yi çökertmek için saldırı üstüne saldırı düzenliyor. Çeteci grupların tüm Rojava yı işgal etme gibi bir amacı var. Kobanê ve Rojava halkı, Rojava yı savunmak için direniyor. Baas rejimi, Suriye de iç savaşın başlaması sonucu güçlerinin bir bölümünü Rojava dan çekti. Kamışlı sınır kapısı ve Kamışlı havaalanı Esad güçlerinin denetimi altında. Rojava da ki kimi görevlilerin maaş-

7 şı var olma mücadelesi yürütüyor. Kürtler aylardır Rojava da şeriatçı çetelerin saldırılarına karşı varlık yokluk ve onur savaşı veriyor. AKP hükümeti, Rojava ya açılan sınır kapılarını kapalı tutuyor. Arapların yaşadığı bölgelerdeki sınır kapıları ise açık. Güney Kürdistan yönetimi ise AKP Hükümeti paralelinde hareket ediyor. Rojava da en güncel konu Semelka Sınır Kapısı. Semelka, Güney le Rojava yı birbirine bağlıyor. Sınır kapısı, 2013 Mayıs ından bu yana kapalı. Barzani yönetimi kapının kapatılmasına gerekçe olarak güvenlik konusunu gösteriyor! Rojava ya açılan sınır kapısının kapatılması ile yetinilmedi. Rojava sınırında hendek kazılıyor. İki metre genişliği ve üç metre derinliği olan hendek kaçak geçişleri engellemekten çok, askeri amaçlı kazıldığının görüntüsünü veriyor. Kazılan hendeklere ağır silahlar yerleştirmek ve mevzi olarak kullanmak ta mümkün. Hendekleri sadece Barzani yönetimi kazmıyor, AKP yönetimi de Rojava ile olan sınırda duvar örüyor. Sınır hatlarında hendek kazılıyor ve tel örgüler çekiliyor. Sınıra termal kameralar yerleştiriliyor. Gerek Barzani yönetimi gerek AKP yönetiminin hendek kazması birbirinden bağımsız ele alınmaması gereken bir konu. Türkiye, hendekleri hassas noktalarda kazıyor. Rojava ve Kuzey Kürdistan sınırında birbirine komşu olan yerleşim birimlerinde hendekler kazılıyor. Amaç, Kuzey Kürdistan halkının Rojava ya yardım etme koşularını ortadan kaldırmaktır. Dêrik hattından, Serêkaniyê ye kadar her iki tarafta Kürtlerin olduğu köylerde hendekler kazılıyor. Serikaniye ile Dırbesiye arasında bazı noktalarda Arap köyleri var. Ancak buralarda nedense kazı yapılmıyor. Serekaniye den sonra Til Ebyad bölgesi geliyor. Kuzey Kürdistan da Akçakale olarak biliniyor. Burada hendek kazılmıyor. AKP hükümeti, Kürtlerin yaşadığı bölgeleri tehlikeli, Arapların yaşadığı bölgeleri ise güvenli görüyor. AKP hükümeti, Rojavalı Kürtlerin kendi öz yönetimlerini oluşturmasından rahatsız. Çünkü Kürtlerin, hangi siyasi arka plandan gelirse gelsin, özerk bir yönetim kurmasını ve kendisini yönetmesini - bu yönetim kendi kontrolü dışında olduğunda - kesinlikle istemiyor. Türk hükümeti esasta Rojavalı Kürtlerin Özgür Suriye Ordusunun bir parçası olmasını ve Esad rejimine karşı savaşmasını istiyor. Aynı rahatsızlığa Barzani de sahiptir. Güney ve Kuzey sınırında kazılan hendekler ile Rojava da ilan edilen özerklik boğulmak, ortadan kaldırılmak istenmektedir. Rojava da Barzani ye bağlı gruplar da var. Nisan 2014 te Barzani yanlısı El-Parti, Kürdistan Demokratik Birliği, Azadi Partisi ve Birlik Partisi, Erbil de yaptıkları bir kongre ile Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (SKDP) adı altında birleştiler. Rojava da oluşturulan öz yönetim güçleri ile Barzani arasında çelişkiler var. Barzani, Rojava özerk yönetimlerinin kendi çizgisi temelinde hareket etmesini istiyor. AKP hükümeti ile flört eden ve emperyalizmin işbirlikçisi olan Barzani, Rojava da oluşan ve kendi sözünü dinlemeyen güçleri hizaya getirmek istiyor. Rojava sınırının kapatılması ve Rojava sınırında hendek kazması bu yüzdendir. Rojava da yaşayanların kendi özyönetimlerini kurmaları ve kendi kaderlerini belirlemeleri onların en doğal hakkıdır. Rojava halkı nasıl yaşayacağına kendisi karar vermiştir. Rojava halkı, kendi varlığına yönelen tehditlere ve dinci faşistlerin saldırılarına karşı mücadele etmektedir. Rojava halklarının öz gücünü, öz iradesini, öz yönetimini ve öz savunmasını ele alması ve demokratik özerklik ilan edilmesi doğrudur. Bu anlamda Rojava ya yönelen her saldırıya karşı çıkmak ve Rojava halkını desteklemek devrimcilerin,demokratların, insan hakları savunucularının,en başta komünistlerin görevidir. Ancak Rojava nın durumu objektif olarak değerlendirilmeli, elde edilen kazanımlar, başarılar abartılmamalıdır. Rojava modelinin dünya halklarına örnek model olarak sunulması, Rojava da Halk demokrasisi nin kurulduğunun söylenmesi ve bu yönde tespitlerin yapılması bizce abartılı ve yanlıştır. Dünya halklarına önerilmesi gereken model sosyalizmdir. Rojava da olan, ulusal bir hareketin iktidar boşluğundan yararlanarak kendi yönetimini kurma çabasıdır. Rojava da olan, ulusal temelde bir örgütlenmedir. Rojava da olan sınıfsal temelde ve kapitalizmin temellerine yönelen bir örgütlenme değildir. Yıllardır baskı altında olan, bedel ödeyen, dilleri, kimlikleri yasaklanmış bir halkın uyanışıdır. Bu halkın var olma mücadelesi değerlendirilirken, abartılardan kaçınılmalı ve gerçek durum ne ise o anlatılmalıdır. Ulusal baskı ve sömürünün gerçek alternatifi sosyalizmdir. Büyük insanlığın örnek alması gereken model sosyalizmdir, komünizmdir. Görev bunun için mücadele etmektir. Kuşkusuz ulusal kurtuluş ve burjuva demokrasisi yönünde atılan adımlar da olumlu, daha sonraki mücadeleler için yolu açan adımlardır. Desteklenmelidir. Fakat bu destek verilirken, atılan adımların sınırlılığı da gösterilmelidir halkların kardeşliği için

8 güncel KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA MÜCADELEMİZDE YAŞIYOR İbrahim KAYPAKKAYA, proletarya diktatörlüğünün sınıfsal niteliği; sosyalizm için mutlak gerekliliği; görevleri konusunda esas olarak Marksist-Leninist görüşleri savunmuştur. Marksizm-Leninizmi revizyonizmden ve her türden oportünizmden ayıran bu belirleyici konuda o Kuzey Kürdistan-Türkiye de sosyalizm adına hareket edenler içinde yine tek önderdir. 8 Komünist önder İbrahim Kaypakkaya nın işkencede faşist katiller tarafından hunharca katledilmesinden bu yana 41 yıl geçti. İbrahim yoldaşı anmak, O na adanmış ağıt, türkü, marş okumak; suç olarak görülmekte, davalar açılmakta, hapis cezaları verilmektedir. 70 li yıllar üzerine yapılmış, dönem uyarlaması iddiasında olan dizilerde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan adları geçerken; devrimci önderlerin katledilmesi işlenirken, İbrahim yoldaşın işkencede katledilmesi ve O nun varlığı es geçilmektedir. Bunun nedenlerini elbette biliyoruz. Bunun nedeni tam da İbrahim yoldaşın Kemalizm konusunda, ulusal sorun konusunda; buzu kıran yol gösteren görüşleri ve değerlendirmeleridir. İbrahim yoldaşın katledilmesinin 41. yıldönümünde, ülkelerimiz Bolşeviklerinin 1990 lı yıllarda İbrahim Kaypakkaya hakkında yaptıkları genel değerlendirmeden bir bölüm yayınlıyoruz. İbrahim KAYPAKKAYA nın Bıraktığı Marksist- Leninist Miras: *TKP/ML in kurulduğu 1972 şartlarında uluslararası plânda revizyonizm/oportünizm ile Marksizm- Leninizm arasındaki güncel mücadelede, Marksizm- Leninizmin devrimci özüne sahip çıkan çizgi, tüm hata ve sapmalarına rağmen başını ÇKP ve AEP nin çektiği çizgi idi. Yer yer Mao Zedung Düşüncesi adı altında da anılan bu çizgi, Sovyetler Birliği nde iktidarı ele geçiren modern revizyonistlerin 20. Parti Kongresi nde hakim kıldıkları çizgiye karşı mücadele içinde ortaya çıkmıştı. Kendisi çok ağır revizyonist hata ve sapmalar taşımasına rağmen, bu çizgi, Marksizm-Leninizmin devrimci özüne sahip çıkıyor, emperyalizmle uzlaşmayı değil, onu yıkmayı bayrağına yazıyor; proletarya diktatörlüğünün burjuvazi üzerinde topyekûn diktatörlük demek olduğunu, proletarya diktatörlüğü şartlarında da devrimin sürdürülmesi gerektiğini savunuyor, proletarya ve halkları proleter dünya devrimine çağırıyordu. Bu çizgi 1972 de Marksizm-Leninizmin devrimci özünü temsil eden çizgi idi. İbrahim KAYPAKKAYA 1972 de Dünya Komünist Hareketi içinde süren iki çizgi mücadelesinde Marksist-Leninist safta yer tutup, Kuzey Kürdistan-Türkiye de modern revizyonizme karşı mücadeleye önderlik eden, bu noktada hiçbir

9 ikircime düşmeyen tek komünist önderdir. İbrahim KAYPAKKAYA bu tavrı takındığı sırada, Türkiye de kendi dışında Mao Zedung Düşüncesini savunduğu iddiasında olan tek akım, içinden geldiği Şafak revizyonizmidir. Şafak revizyonizminin Mao Zedung Düşüncesi savunusu ise gerçekte, Kemalist-milliyetçi-reformist-legalist bir çizginin Halk Savaşı palavraları ile süslenerek savunulmasından başka bir şey değildir. Sosyalizm adına konuşanların geri kalan kesimi, ya doğrudan Rus sosyal-emperyalizminin ve revizyonizmin yanında saf tutmaktadır, ya da THKO/ THKP-C gibi orta yolcu luk yapmakta, Sovyetler Birliği ni de sosyalist olarak savunagelmektedir. *İbrahim KAYPAK- KAYA, proletarya diktatörlüğünün sınıfsal niteliği; sosyalizm için mutlak gerekliliği; görevleri konusunda esas olarak Marksist-Leninist görüşleri savunmuştur. Marksizm-Leninizmi revizyonizmden ve her türden oportünizmden ayıran bu belirleyici konuda o Kuzey Kürdistan-Türkiye de sosyalizm adına hareket edenler içinde yine tek önderdir. THKO ve THKP-C, revizyonistler ve Şafak revizyonistleri Kemalizmin etkisinden kurtulamadıkları için, proletarya diktatörlüğünü teorik düzeyde bile savunacak durumda değillerdir. *O, proletarya önderliğindeki devrimin ancak işçiköylü temel ittifakı üzerinde yükselen bir örgütlenme ile sözkonusu olabileceği şeklindeki Marksist-Leninist ilkeyi kendine rehber edinip, her türden burjuva kuyrukçusu revizyonist görüşü mahkûm eden tek komünist önderdir. İbrahim KAYPAKKAYA, demokratik devrimde milli burjuvazinin ikili niteliğini de çok net olarak görmüş ve burjuvaziye onunla ittifak kurulduğu şartlarda da güvenilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. *O, ulusal sorunda Marksist-Leninist teoriyi özümsemiş ve bu teoriyi Kuzey Kürdistan-Türkiye nin somutuyla ustaca birleştirmeyi başarmıştır. O büyük Türk şovenisti düşüncelerin, devrimcilik ve evet komünistlik adına pervasızca savunulduğu ve hemen hemen hiçbir ezilen ulus hareketinin olmadığı bir dönemde, Kuzey Kürdistan-Türkiye de ulusal sorunu Marksist-Leninist tarzda ele alıp, Kürt ulusunun varlığını ve ayrılma hakkını açık seçik savunan, çözüm yollarını, uygulanacak temel politikaları ortaya koyan komünist önderdir de İbrahim KAYPAK- KAYA TKP/ML adına ulusal sorunda Şafak revizyonizminin şoven milliyetçi yüzünü teşhir ederken PKK henüz ortada yoktu! İbrahim KAYPAKKAYA Kürt ulusunun ayrılma hakkı nı kayıtsız koşulsuz savunurken, Kuzey Kürdistan-Türkiye solu henüz Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu sorunu nu tartışma aşamasında idi! İbrahim bölünme hakkını savunurken, Şafak revizyonistleri bölücü lerin hakim sınıflar olduğunu ispat çabası içinde idi, vs. O bu noktada Türkiye Sol unda hakim olan şovenizm aysbergine ilk darbeyi vuran komünisttir. *O, mevcut TC devletinin faşist niteliğini Kemalist diktatörlük şahsında dosta düşmana gösteren tek komünist önderdir. Kemalizm küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır (Mahir Çayan), Kemalizm ile sosyalizm arasında Çin Seddi yoktur (Mihri Belli) gibi görüşlerin hakim olduğu, Kemalizmin ilericilik, anti-emperyalistlik ve evet devrimcilik görüldüğü bir ortamda, İbrahim KAYPAKKAYA, Kemalizmin faşizm demek olduğunu cesaretle savunan, bu alanda da buzu kıran komünist önderdir. *O, faşizme karşı mücadelenin devrim mücadelesi olarak yürütülmesi gerektiği doğru Marksist-Leninist düşüncesini, anti-faşist mücadeleyi düzen çerçevesi içinde hakim sınıfların bir kesiminin peşine takılmak olarak kavrayan reformist, kuyrukçu görüşlere karşı tutarlı bir biçimde savunan tek komünist önderdir. 9 güncel

10 güncel 10 *O, her renkten revizyonizmin Marksizm-Leninizm adına kitlelerin bilincini reformizmle kararttığı bir dönemde, özellikle PDA/Şafak revizyonistleri ile polemik içinde, devrimci düşünce ve tavrın ne olması gerektiğini, reformlar için mücadelenin nasıl devrime tabi olarak ele alınması gerektiğini ortaya koyan komünist önderdir. *İbrahim KAYPAKKAYA, devrimde proletaryanın önderliği ve devrimin durmaksızın sürdürülmesi için proletaryanın öncü müfrezesi Komünist Partisinin mutlak gerekliliğini, söz konusu partinin işçi sınıfının partisi olması gerektiğini 1972 de en açık şekilde anlayan ve bu yönde de adım atan örnek önderdir. *O, komprador burjuvazi ve toprak ağalarının faşist devletini devrimci şiddetle yıkıp, yerine demokratik halk diktatörlüğünü kurmak ve devrimi durmaksızın sürdürmek, proletarya diktatörlüğünü kurmak, proletarya diktatörlüğü şartlarında sosyalizmin inşasına atılmak ve komünizm hedefiyle hareket edebilmek için öncelikle illegal bir Komünist Partisi çekirdeğinin yaratılması zorunluluğu ve gerekliliğini kavrayıp, buna göre hareket eden komünist önderdir. *O, Şafak revizyonizminin legalist, laçka örgütlenme plânı ve uygulaması karşısına, merkezinde meslekten devrimcilerin bulunduğu sağlam illegal örgüt Leninist plânı ile çıkan komünist önderdir. *O, örgüt içi ideolojik mücadelenin Leninist ifadesi olan, ilkeli açık ideolojik mücadeleyi kavrayıp buna uygun davranan ve PDA/Şafak revizyonistlerinin kapalı kapılar ardında tezgâhladıkları komplolara rağmen ilkeli mücadeleden şaşmayan, bu alanda da örnek olan bir komünist önderdir. Burada yalnızca temel noktalarda özetlediğimiz Marksist-Leninist görüş ve davranışları şahsında toparlamış olan İbrahim KAYPAKKAYA, bu görüşleri ve ideolojik kararlılığının bir ifadesi olarak, düşman eline tutsak düştüğünde de görüşlerini tavizsiz savunup, düşmanla savaşı işkence altında da sürdürmeyi bilmiştir. O siyasi görüşlerini hiç tavizsiz savunurken, örgütsel konuda tek bir bilgi vermemiş, daha önce başkalarınca verilmiş tek bir bilgiyi onaylamamış, komünist tavrın nasıl olması gerektiğini kendi tavrı ile örneklemiştir. O, ser verip, sır vermeyen önder olma tavrıyla tüm devrimci saflarda bayraklaşmıştır. İbrahim KAYPAKKAYA nın temel hataları: İbrahim KAYPAKKAYA hunharca katledildiğinde, henüz 24 yaşında olan genç bir komünist önderdi. Kuzey Kürdistan-Türkiye açısından ele alındığında, ona geçmiş deneyimlerinden yola çıkarak doğru Marksist-Leninist çizgiyi devreden bir yaşlı kuşak komünist yoktu. T K P uzun on yıllardır sınıf uzlaşmacısı, revizyonist bir yörüngeye oturmuş; yozlaşmış SB K P nin hık deyicinin tokmakçısı haline gelmiş, Rus sosyal-emperyalizminin savunuculuğunu yapan işbirlikçi bir mülteci İbrahim KAYPAKKAYA hunharca katledildiğinde, henüz 24 yaşında olan genç bir komünist önderdi. Kuzey Kürdistan-Türkiye açısından ele alındığında, ona geçmiş deneyimlerinden yola çıkarak doğru Marksist-Leninist çizgiyi devreden bir yaşlı kuşak komünist yoktu. örgütü durumunda idi. Kuzey Kürdistan-Türkiye deki eski T K P kadroları ya mücadeleyi bırakmış, ya karşı-devrimci mülteci kulübünün Türkiye şubesi olmaya soyunmuş, ya da Mihri Belli veya Hikmet Kıvılcımlı gibi Kemalist askeri darbeciliği savunma konumuna girmişti. Uluslararası plânda ise, her ne kadar modern-revizyonizme karşı mücadele içinde ÇKP- AEP etrafında Marksizm-Leninizmin devrimci özüne sahip çıkan bir kümelenme varsa da, bu akımın çizgisi de içinde çok önemli hata ve sapmaları taşımakta idi. Bu akım içinde bulunan partilerden hiçbiri Mao Zedung Düşüncesi nin yanlışlarına karşı, doğru Maksist-Leninist temelde bir mücadele yürütmüyordu. Tersine, Mao Zedung Düşüncesi nin Marksizm-Leninizmden sapma anlamına gelen yanlışları, Marksizm-Leninizme katkı olarak savunuluyordu. Kuzey Kürdistan-Türkiye de devrimci kadrolar sol, sosyalist literatürle daha yeni yeni tanışıyordu. Dünya Marksist-Leninist harketinin temel eserlerinin birçoğu henüz tanınmıyordu. Dünya Marksist- Leninist Hareketi nin geçmiş deneyimleri hakkında

11 bilgi olağanüstü eksik ve sığ idi. Revizyonizmin kullandığı bir dizi eğitim malzemesi, sosyalist eser olarak tanınıyor; ortayolcu akımın görüşleri, Troçkist görüşler ve modern revizyonistlerin görüşleri, Marks-Engels-Lenin-Stalin inkiler gibi sosyalist literatür olarak kabul görüyordu. İşte İbrahim KAYPAKKAYA yukarıda çok temel konularda özetlediğimiz Marksist-Leninist görüşleri bu ortamda savundu; bu ortamda doğrunun ne olduğunu bulup çıkardı. İbrahim in hataları değerlendirilirken bu gerçek bir an bile unutulmamalıdır. İbrahim KAYPAKKAYA kuşkusuz genç bir komünist önder olarak hatasız değildi. Bütünlük içinde değerlendirildiğinde esası doğru, devrimci, Marksist, komünist olan düşüncelerinin yanında, kimi önemli yanlış düşünceleri de vardı. Onun yanlışları siyasi tespitlerinden örgütsel çalışmaya kadar çeşitli alanlarda ifadesini buldu ve TKP/ML nin aldığı ilk yenilginin ağırlığında rol oynadı. *İbrahim KAYPAKKAYA 1972 de TKP/ML yi kurduğunda, Kültür Devrimi sırasında savunulduğu biçimi ile Mao Zedung Düşüncesi ni Marksizm-Leninizmin bir üst aşaması olarak kabul etmiş, Mao Zedung Düşüncesi denen teorinin yalnızca modern revizyonizme karşı mücadele içinde mutlaka sahiplenilmesi gereken Marksist-Leninist devrimci özünü değil, onun bir dizi sapmasını da kendine temel almıştır. Bütün dünyada yeni yeni oluşan tüm genç Marksist- Leninist partiler gibi, İbrahim KAYPAKKAYA nın kurduğu TKP/ML de kuruluşunda Mao Zedung Düşüncesi nin bir dizi sapmasını Marksizm-Leninizme katkı, Marksizm-Leninizmin yeni bir aşamaya yükseltilmesi olarak savunmuştur. Böylece bir dizi Marksist-Leninist olmayan görüş de TKP/ML nin kuruluşuna temel olmuştur. Bunlardan biri, İbrahim KAYPAKKAYA yoldaşın Leninist çağ tespiti yerine Lin Biaocu çağ tespitini alması, buna bağlı olarak düşmanı taktik olarak küçümsemesi, Leninist devrimci durum öğretisinin ruhuna aykırı tespitler yapması, somut durumu da yanlış değerlendirmesidir. (Bu noktada 1978 de yapılan TKP/ML 1. Kongresi nde Bolşeviklerin ideolojik etkilemesi sonucu esasta doğru bir özeleştiri yapılmıştır. Bu özeleştirinin ilgili bölümü için bkz. TKP/ ML Özeleştirisi ve Tüzüğü AMLP-TKP/ML Ortak Açıklaması, Le-Ya Yayınevi, Belgesel Yayınlar No:5, Ocak 1979, İstanbul, s ; ayrıca bkz. elinizdeki Özel Sayı, s. 106) *İbrahim KAYPAKKAYA nın temel yanlışlarından bir diğeri, Çin somutunda uygulanan Halk Savaşı stratejisinin hiç ayrımsız tüm yarı-sömürgelerde mutlak geçerliliği savıyla olduğu gibi devralınıp, uygulanmak istenmesidir. Bu yapılırken de ÇKP tarihi ve Çin toplumu yeterince incelenmemiş, Kuzey Kürdistan-Türkiye ile Çin arasındaki büyük farklılıklar gözardı edilmiş, subjektif sonuçlar çıkarılmış; Kuzey Kürdistan-Türkiye devrimi adeta Çin devriminin bir kopyası olarak görülmüştür. Çin devrimi ve ÇKP deneyiminin yetersiz incelenmesi sonucu yapılan kimi yanlış değerlendirmelerin mekanik bir biçimde Kuzey Kürdistan-Türkiye ye aktarılması sonucu olarak da Komünist Partisinin öncelikle sanayi proletaryası içinde örgütlenmesinin mutlak zorunluluğu gözden kaçırılarak, öncelikle yoksul köylülüğün içinde yoğunlaşılıp, Komünist Partisinin ilk çekirdekleri buralarda yaratılmaya çalışılmıştır. *İbrahim KAYPAKKAYA yoldaş, doğrudan Leninizmi, Lenin ve Stalin in eserlerini temel aldığı her konuda (örneğin ulusal sorun; örneğin reform-devrim ilişkisi sorunu; örneğin partinin sınıfsal niteliği sorunu vb.) Marksist-Leninist bir çizginin temel taşlarını döşerken, Kültür Devrimi sırasında savunulduğu biçimi ile Mao Zedung Düşüncesi nin sapma teşkil eden görüşlerinden etkilendiği, bunları savunup uygulamaya çalıştığı yerlerde de yanlış içine girmiştir. TKP/ML nin aldığı ilk yenilginin hemen tüm yönetici kademenin hakim sınıflara tutsak düşmesi ağırlığında, Mao Zedung Düşüncesi nin yanlışlarının savunulmasına bağlı olarak da yapılan yanlış durum değerlendirmesi sonucu izlenen yanlış taktik çizgi önemli bir rol oynamıştır. Yanlışları ne kadar ciddi olursa olsun, İbrahim KAYPAKKAYA bir bütün olarak değerlendirildiğinde Marksist-Leninist bir önderdir. Onun çizgisi üzerinde, onun çizgisindeki yanlışları özeleştiri ile aşarak ilerleyenler Bolşevizme varmıştır. Bu nedenlerledir ki, Kuzey Kürdistan-Türkiye li Bolşevikler İbrahim KAYPAKKAYA yı bir bağıntıda Lenin yoldaşın Rosa Luxemburg u değerlendirdiği gibi değerlendirmekte, onu Dünya Komünist Hareketinin ölümsüz kartallarından biri; Kuzey Kürdistan-Türkiye de Komünist Partisinin yeniden kurulması ve inşasının gerçek önderi olarak nitelendirmektedir. (Kazanımları ve Hataları İle İbrahim Kaypakkaya, Genel Değerlendirme, Sayfa 29-35, Yeni Dünya İçin Çağrı yayınları Mayıs 1998) 11 güncel

12 güncel SOYKIRIMIN 99. YILDÖNÜMÜNDE... Soykırımın tarihi bir gerçeklik olduğunun bilinçlere çıkması konusundaki olumlu gelişmeye paralel olarak devletin, resmi ideolojinin açıklamaları da değişmeye başladı. 12 Ermenilere yönelik gerçekleştirilen soykırımın 99. yıldönümünü geride bıraktık. Seneye 100. yıldönümü dolacak! Soykırımın üzerinden 99 sene geçti ama ne soykırımdan kurtulanların acıları dindi ve ne de soykırımın suçluları, sorumluları/ onların mirasının sürdürücüleri yaşanan tarihi gerçekliği kabul etti! Soykırımın tarihi bir gerçeklik olduğunun üzeri betonlandı onyıllarca. On yıllarca Türkiye Kuzey Kürdistan da yaşayan halkların, ezilenlerin bilinci de karartıldı... başta Ermenilere olmak üzere gayri Müslim halklara karşı düşmanlık körüklendi. Ermeni tohumu, gavur tohumu vb. küfürler, Türk ve Müslüman olmayan millet ve milliyetlerin aşağılandığı, hor görüldüğü söylemler, toplumsal yaşamın doğal bir parçasıydı, belli oranda değişiklik olsa da hala parçasıdır lı ve 2000 li yıllarda kimilerinin geriye dönük anılarını hatırlamasıyla, birçoğunun çocukken yaşanan barbarlığı nenesinden, dedesinden vd. değişik versiyonlarla duyduğu teslim ediliyordu... Fakat sorunun giderek gündeme gelmesi ve daha çok bilinçlere çıkması esas olarak ASALA nın, 1970 li yılların sonu ve 1980 li yıllarda Türk kökenli diplomatlara vd. yönelik saldırıları ve buna paralel Diasporadaki Ermenilerin soykırımın tanınması için yürüttüğü mücadele ile oldu ların başlarına kadar da soykırımın tarihi bir gerçeklik olduğunu bilince çıkaran ve bunu lanetleyenler -Ermeni kökenliler dışında- çok az sayıda bir kesim idi. Örneğin Türkiye Kuzey Kürdistan lı bolşeviklerin, 1990 yılında soykırımın 75. yıldönümü vesilesiyle dergilerinde tüm yıl boyunca soykırım konusunu işlemelerine, Talat Paşa Duruşması Tutanakları nın kimi bölümlerini vb. çevirerek yayınlamalarına, o dönemde devrimcilerin bir bölümü tarafından başka işiniz mi yok bu sorunla uğraşıyorsunuz gibi tavırlar takınılıyordu! Ya da Ocak 1991 tarihinde yaptıkları 4. Kongre lerinde Diaspora Ermenilerinin Batı Ermenistan a geri dönme, yerleşme hakkını ve bu hakkın aynı zamanda ayrılma hakkının savunulması anlamına geldiğini savunmalarına karşı, özellikle de Kürt kökenlilerin orada Kürtler yaşıyor, yeni bir tarihi haksızlık olur vb. açıklamalarla bu hakkın savunulmasına karşı çıkışı vardı. Yani, 1980 li ve 1990 lı yılların başında demokrat, devrimci örgütlerin tümü bile soykırımın varlığını bilince çıkarma durumunda değildi. Durum giderek olumluya doğru değişti. Soykırım meselesi ve sorunun çözüm yolları ve yöntemleri gerek devrimciler aralarındaki farklılıklara rağmen-, gerekse de Türkiye Kuzey Kürdistan daki liberal kesimlerin tartışma konuları içinde yer almaya başladı lı yılların başlarında konuyla ilgili resmi ideolojinin dışındaki araştırma ya da belgelerin yayınlanmaya başlaması ve giderek çoğalması da bu olumlu gelişmenin destekleyicisi olmuştur. Bu noktada da öncelikle Belge Yayınları nın daha sonraki yıllarda da Aras Yayınları ve diğer kimi yayınevlerinin konuya katkıları önemlidir. Konu hakkında legal alanda tavır takınmaya karşı kovuşturmalar, soruşturmalar son bulmasa da, 2005 yılından itibaren, yani soykırımın 90. yıldönümünden itibaren kamuoyu önünde tavır takınma imkanları ortaya çıktı. O tarihten beri de giderek yasaklar gevşedi... Ortam konu hakkında konuşma, tartışma bağlamında daha rahat bir hale geldi. Olumlu olan bir yan da toplumun değişik kesimlerinin giderek daha çok sorun hakkında kafa yorması, tartışması ve çözümü için öneriler ve talepler dile getirmesidir. Devletin yasak ve engelleriyle karşılaşılsa da değişik Üniversiteler ya da kurumlarda gerçekleştirilen kon-

13 feranslar da konunun tartışılmasına olumlu etkileri oldu. Geniş kamuoyu açısından ise empatinin gelişmesinde kuşkusuz ki Hrant Dink in 19 Ocak 2007 tarihinde katledilmesi ve bu cinayete kitlelerin verdiği tepki önemli bir rol oynadı. Bu tepki, sorunun gündemde kalmasına ve de daha çok bilinçlere çıkmasına hizmet etti. Soykırımın tarihi bir gerçeklik olduğunun bilinçlere çıkması konusundaki olumlu gelişmeye paralel olarak devletin, resmi ideolojinin açıklamaları da değişmeye başladı. Önceleri sorunun üzeri betonlanmış, Hiçbir şey olmamış, söylenenlerin tümü yalandır biçimindeki inkar tavrından, ASALA nın Türk diplomatlarına yönelik saldırıları sonrasında karşılıklı trajedi yaşandığı tavrına; daha sonraki dönemde de Ermeniler Türkleri katletti tavrından karşılıklı mukatele yaşandığı tavrına biçimlenmiştir. Tüm yaklaşımın temelinde de tarihi gerçekliğin, soykırımın reddi ve inkarı varlığını bugüne kadar korumuştur. Yaşanan bu süreci kuşkusuz ki farklı değerlendirenler vardır ya da burada saymadığımız başka etkenleri de önemli görenler vardır. Zaten buradaki amacımız tüm etkenleri ve gelişmeleri değerlendirmek değildir. Bu açıdan da eksiktir. Ama gelişmenin nereden nereye doğru olduğunu kısaca da olsa görebilmek ve bilince çıkarmak için bu özetin, eksik olmasına rağmen yeterli olduğunu düşünüyoruz. 99. YILDÖNÜMÜNDE DEVLETİN MESAJI! Soykırımın yıldönümünde Ermenistan da ya da Diasporadaki Ermenilerin yaşadığı ülkelerde gerçekleştirdikleri etkinliklerle soykırıma kurban gidenleri anması ve soykırımın Türk devleti tarafından kabul edilmesini talep etmesi her sene ve sadece yıldönümünde değil sürekliliğini koruyan bir olgudur. Soykırım Türk devleti tarafından resmen kabul edilmediği sürece de, bu konudaki etkinlikler, mücadele olacaktır, olması da gerekir. Sorunun çözümünün düğüm noktası, soykırımın tarihsel bir gerçeklik olduğunun ve tüm sonuçlarıyla, soykırımın sorumluları ve suçluları tarafından kabul edilmesi ve Ermeni halkından özür dilemesidir. Halklar arasındaki düşmanlığa son verecek, birbirlerine karşı önyargıları aşmasına hizmet edecek en temel adım budur. Bu adım atılmadığı sürece gerçek bir zihniyet değişikliğinden ya da yaklaşımda köklü bir değişimden söz edilemez. 23 Nisan da Başbakan Erdoğan adına yayınlanan açıklamada takınılan tavrı değerlendirmenin baş ölçüsü de soykırımın tüm sonuçlarıyla tanınıp tanınmamasıdır. Türkiye Kuzey Kürdistan da soykırımın 99. yıldönümüne damgasını vuran tartışma, Başbakanlığın yaptığı açıklamaydı. Bu açıklama, bu biçimiyle TC tarihinde devlet yetkilileri tarafından gerçekleştirilen bir ilktir. Bu açıdan evet üslupta, yöntemde resmi bir değişiklik yapılmıştır. Hükümetin soykırım tartışmaları bağlamında Ermenistan ile belli bir diyalog geliştirmesi 2009 daki mutabakatın karşılıklı dondurulmasına rağmen-, inkar siyasetinin TC yi zorda bıraktığını gördükleri ve soykırımı resmen kabul etmeyen, ama kendilerini güçlendireceğini düşündükleri adımları atma yönünde bir siyaset belirledikleri, konuyla ilgilenenler açısından ortadaydı. Hatta Dışişleri Bakanı Davutoğlu nun 12 Aralık 2013 tarihinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği toplantısına katılmak için gittiği Erivan da bu açıklamanın işaretleri vardı. Davutoğlu: Just memory (adil hafıza) diyoruz. Bununla kastettiğim şu: neyse vakıa onu bilelim. O zaman göreceğiz ki Türk Ermeni ilişkileri Alman Yahudi ilişkileri gibi bir geçmişe dayanmıyor. Her bir sokakta bir ortak iz var. Bunu keşfedip, ondan sonra da tehciri o dönemde yaşananları ki, onu ben de tamamıyla yanlış bir uygulama olarak görüyorum. İttihatçıların yaptığı şey doğru bir olay da değil, gayri insanidir. Tehciri hiçbir zaman benimsemiyoruz. (Hürriyet, 13 Aralık 2013) tavrını takınarak, resmi söyleme yeni içerik veriyordu. Ama bu yıldönümünde böylesi bir açıklamanın yapılabileceği beklenmiyordu. Bu açıdan bakıldığında kamuoyu bir sürprizle karşılaştı. Açıklama hakkında son iki gün içinde çokça tavır takınıldı. Kimi açıklamayı göklere çıkarırken, kimi de AKP hükümetine karşıtlığından kaynaklı tavırla, sanki hiç bir şey değişmemiş, yeni bir şey yokmuş gibi tavırlar takınarak AKP yönetiminin sahtekarlığını teşhir etti. Ermeni kökenlilerden kimilerinin tavrı ise, doğru olarak hem böylesi bir tavrın yeni ve olumlu bir adım olduğunu, hem de ama sorunun özüne değinilmediği, soykırımı inkar tavrının bu taziye ile de ortadan kalkmadığı, asıl yapılması gerekenin soykırımın kabul edilmesi ve Ermenilerden özür dilenmesi olduğu biçimindeydi. Evet, Başbakan adına soykırımın yıldönümü için böylesi bir açıklama yenidir. 24 Nisan ın Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıdığının; tehcir gibi gayr-ı insani 13 güncel

14 güncel 14 sonuçlar doğuran hadiselerin yaşandığının teslim edilmesi ve hayatlarını kaybeden Ermenilerin (...) torunlarına taziyelerimizi iletiriz denmesi vb. tavır, TC nin resmi yaklaşımı içinde yenidir ve Ermeniler için soykırımın günün birinde kabul edilebileceği konusunda bir umut işaretidir. 99 sene boyunca yok öyle bir şey ya da Ermeniler Türkleri katletti vb. tavırlarla karşılaştırıldığında bu söylemler aldatıcı da olsa- karşılıklı diyalog yolunun açılmasına hizmet edebilecek olumlu bir hava yaratıyor! Yani AKP yönetimine karşı olmak, var olan yeniyi tü kaka diye yok saymayı haklı çıkarmaz. Bu arada tartışmalarda gündeme getirilen Diaspora Ermenilerine istediklerinde TC vatandaşlığının verilmesi meselesi de, gerçekleşirse, olumlu bir adım olacaktır. Böylesi bir değişiklik, Diaspora Ermenilerinin Batı Ermenistan a dönme, yerleşme hakkının gerçekleşmesi için de bir ön adım rolünü oynayabilir. Bunlara rağmen söz konusu açıklama, devletin bu konudaki siyasetinin temelde değişmediğini, soykırımı inkar siyasetinin devam ettiğini de açıkça göstermektedir. Hürriyet gazetesinin aktarımına göre Dışişleri Bakanlığı na göre bu tavrın perde arkasında birçok etkenin olduğu dile getirilmiştir. Bu etkenlerden en önemlisi, Ermeni diasporasının önümüzdeki yıl soykırım iddialarının 100. yılı nedeniyle çok önceden başlattıkları kampanyaya karşı gard alma. Bir diğer etken de, Türkiye nin sorunun çözümü için ne kadar istekli ve iyi niyetli olduğunu dünya kamuoyuna resmi bir yazıyla duyurma. (Hürriyet, 24 Nisan 2014) Bu tespitler perde arkasındaki etkenlerden ikisini doğru tespit etmektedir. TC Hükümeti soykırımın 100. yıldönümünde daha da zor duruma düşmemek için şimdiden gardını almış, kendisinin çözümden yana olduğu yönlü bir tabloyu pazara sunmuştur. Sorunun çözümünde ciddi olunmadığı ise açıklamanın metni bütünlük içinde ele alındığında görülebilir. Her şeyden önce bilince çıkarılması gereken noktalardan biri açıklamada: Osmanlı İmparatorluğu nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz. tespitinin, en başta sorunu çarpıtan bir tespit olduğudur. Burada aslında demagoji yapılmaktadır. Kuşkusuz ki savaş döneminde tüm etnik kökenliler savaştan etkilenmiştir. Fakat tartışma konusunun soykırım olduğu bir yerde, herkesin acılarının aynılaştırılması sahtekarlıktır, gerçeklerin üzerinin örtülmeye çalışılmasıdır. Bu noktada Hektor Vartanyan Radikal gazetesinde şunları yazdı: Ermenilerin, Asurilerin ve Rumların sistemli bir soykırıma uğrayışını, savaş şartlarında tüm tarafların çektiği acılarla mukayese etmek en hafif tabirle talihsizliktir. Erdoğan samimi bir şekilde Ermenilerin acılarına eğilmiş olsa, açıklamanın büyük bir kısmını soykırımı Türkiye aleyhine kullanmayın gibisinden cümlelere ayırmazdı. Bu yaranın sahibi biziz, müsebbibi ise İttihat ve Terakki nin örgütlediği soykırımcı unsurlar. Tabi ki tüm dünya Ermenileri olarak hak arayacağımız da helalleşeceğimiz de Türklerdir. (Radikal, Saat 22:44:39) Evet hastalık doğru teşhis edilmezse, hastaya verilecek doğru ilaç da bulunmaz! Bu durumda sistemli bir biçimde soykırıma maruz kalanların acılarıyla, bu soykırımı uygulayanların ya da suç ortaklığı yapanların acılarının mukayese edilemeyeceği, bu mukayese ile gerçeklerin üzerinin kapatılmaya çalışıldığının bilince çıkarılması doğru bir yaklaşımı geliştirmenin önkoşuludur. Yapılan açıklama hastayı iyileştirme değil süründürme reçetesidir. Meclis Başkanı Cemil Çiçek in tavrı da bunu ortaya koymaktadır: Osmanlı coğrafyasında kimler yaşıyorsa, bu savaşın olumsuzluklarından hepsi etkilenmiştir. Bu arada Osmanlı nın sadık tebaa olarak ifade ettiği Ermeniler de savaşın olumsuz sonuçlarından maalesef etkilenmişlerdir. Bakınız Van da, Bingöl de, Bitlis te, Erzurum da halen yapılan kazılarda toplu mezarlar, kemikler çıkmaktadır. Bunlar da o günkü çatışmalarda bir kısım çetecilerin icra ettiği katliamlardır. Bu yıl ve önümüzdeki yıl Türkiye nin en önemli dış politika konularının başında bu geliyor. Devlet olarak ve toplumun bütün kurumları olarak buna karşı politika geliştirmeye çalışıyoruz. (Hürriyet, 25 Nisan 2014) Bu tavır Meclis Başkanı sıfatıyla yapılan bir itiraftır. Bu durumda perde arkasında neyin olduğunu tahmin etmeye gerek yoktur! Başbakan tarafından yapılan açıklama bu yıl ve önümüzdeki yıl Türkiye nin en önemli dış politika sı için geliştirilmeye çalışılan politikanın ürünüdür... Soykırımın resmen kabul edilmesi ve Ermenilerden özür dilenmesi için mücadele görevi varlığını sürdürüyor. 99. yıldönümünde de soykırımı ve soykırımcıları, suç ortaklarını lanetliyor, soykırımı unutmadığımızı, unutturmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Çağrı mız halkların kardeşliği için devrim mücadelesini yükseltmeyedir!

15 KUZEY KÜRDİSTAN GEZİSİNDEN İZLENİMLER güncel 1984 te yeni bir dönem başladı. Savaşın ortasında yeni bir kuşak yetişti. Köyler yakılıp, yıkıldı. Binlerce Kürt faili meçhul cinayetlerin kurbanı oldu. 29 yıl süren savaşta 40 bin Kürt öldürüldü. Binlerce Kürt hapishanelere tıkıldı, işkencelerden geçirildi. Kürdistan coğrafyası çok acılar çekti, bedeller ödedi. T.C. tarihi boyunca Kürt coğrafyasındaki kırım Roboski ile devam etti. Kuzey Kürdistan da çok kan döküldü, çok acılar yaşandı. Ermenilere karşı sistemli, planlı bir soykırım uygulandı. Süryaniler katledildi. Bu katliamlarda Kürtler önemli görevler üstlendi. Müslüman olmayan halkların arazilerine, evlerine Kürtler el koydu. Bu katliam ve soykırımların finali 1915 te yapıldı. Katliamlardan sağ kurtulanlar göç ettirildi. Müslüman olmayan halklar katledildikten sonra sıra Kürtlere geldi. Koçgiri katliamı ile Kürtlerin katledilmesi süreci başlatıldı Şeyh Said ayaklanmasında on binlerce Kürt öldürüldü. Daha sonraki süreçte Kürt isyanları kanla bastırıldı te yürürlüğe giren Şark Islahat Planı ile Kürtlerin Türkleştirilmesi planları uygulandı. Dersim de Kürt Aleviler katledildi ve sürgüne gönderildi te yeni bir dönem başladı. Savaşın ortasında yeni bir kuşak yetişti. Köyler yakılıp, yıkıldı. Binlerce Kürt faili meçhul cinayetlerin kurbanı oldu. 29 yıl süren savaşta 40 bin Kürt öldürüldü. Binlerce Kürt hapishanelere tıkıldı, işkencelerden geçirildi. Kürdistan coğrafyası çok acılar çekti, bedeller ödedi. T.C. tarihi boyunca Kürt coğrafyasındaki kırım Roboski ile devam etti. Yakın bir zamana kadar Türkiye de, Kürdistan adının kullanılması dergilerin toplatılmasına ve davalar açılmasına neden oluyordu Ocak ayından beri adına barış süreci denilen bir süreç yaşanıyor Newroz unda Abdullah Öcalan ın İmralı dan gönderdiği ve Amed Newroz kutlamasında okunan mektubu ile yeni bir dönem başladı. Bu yeni dönemin yansımalarını görmek için iki haftalığına Kuzey Kürdistan a gittim. Kuzey Kürdistan ın kimi şehirlerini dolaştım. Amed de yapılan ve yüzbinlerin katıldığı Newroz kutlamalarına katıldım. Birçok Sivil Toplum Örgütleri nin temsilcileri ile görüştüm. Bu yazıda, kimi izlenimlerimi YDİ Çağrı okurları ile paylaşmak istiyorum. Ocak 2013 ten beri bölgede bir rahatlama var. Barış a olan umutlar yeşermiş! Daha önceki uygulamalarla karşılaştırıldığında, yol kontrolleri azaltılmış. Hakkâri ye gidildiğinde önce Jandarma kontrol noktası geliyor. Jandarma kontrol noktasında trafik denetimi yapılıyor, ehliyet ve araçların ruhsatlarına bakılıyor. Hakkâri ye 10 km kala Depin polis noktası var. Depin polis noktasında kontroller kaldırılmış. Önceki yıllarla karşılaştırıldığında, operasyonlar, ev baskınlarında göreceli bir azalma var. Kuzey Kürdistan da sohbet imkânı bulduğum tüm insanlar, bölgede bir rahatlamanın olduğu konusunda aynı düşünceleri anlattılar. Kürt Özgürlük Hareketine sempati duyanlar ve taraftarları açısından Abdullah Öcalan bir tabu. Öca- 15

16 güncel 16 lan barış ın mimarı olarak adlandırılıyor! AKP hükümetinin hiçbir adım atmadığı ve barış süreci nin tek taraflı yürüdüğüne inanılıyor! Taban açısından Öcalan ne söylerse doğrudur! Yarın Öcalan bugün söylediklerinin tersini söylese bile taban açısından değişen bir şey yoktur. Öcalan söylemişse mutlaka doğrudur ve bir bildiği vardır! Kürt öncü güçlerinin Öcalan ın belirlediği siyasetin dışına çıkma şansları da yoktur. Kürt öncü güçlerinin Öcalan ı eleştirdiğini ve Öcalan ın belirlediği siyasetin dışına çıktığını varsayalım! Bu varsayım gerçeklik haline gelse bile kitleler Öcalan dan yanadır. Öcalan ın otoritesi tartışılmazdır. Öcalan, Kürt kitlesinin nezdinde bir peygamberdir, kutsaldır, dokunulmazdır. O, Kürt halkını yoktan var etmiştir! Öcalan yanılmazdır! Öcalan Biji Serok Apo dur Her eylemde atılan kalıplaşmış sloganlar var. Yapılan eylemin içeriği, yönelimi vs. önemli değil. Önemli olan her eylemde Öcalan a bağlılığı ifade eden sloganlar. Öcalan fotoğrafları sadece eylemlerde, toplantılarda taşınmıyor. Kürdistan da her dernekte Öcalan ın resimleri asılı. Öcalan ın resimleri artık tüketim mallarının üzerinde de var. Çarşı pazarda bunlar açıkça satılıyor. Kemalistlerin atasına yaklaşımı ne ise, Kürtlerin de Öcalan a yaklaşımı öyledir. Öcalan a yaklaşım kısaca böyledir. AKP hükümeti de bu gerçekliği gördüğü için Öcalan ı muhatap almakta ve görüşmeler yapmaktadır. Kuzey Kürdistan da hapishaneler tıka basa dolu. Bölgede en büyük sorun mahkûmların batı illerine ve Karadeniz deki hapishanelere gönderilmesi sorunudur. Aileler maddi imkânsızlıklar yüzünden düzenli olarak mahkûmların ziyaretine gidememektedir. Hakkâri İnsan Hakları Derneğinde, Hakkârili bir ailenin beş çocuğunun hapiste olduğunu, tümünün de farklı cezaevlerine sürgün edildiğini öğrendim. Fırat Ertunç, Van Gürpınar K-1 Tipi hapishanesinde kalıyor. İki kardeş Tekirdağ F-tipinde, bir kardeş Ankara Çocuk Kapalı Cezaevi nde, diğer bir kardeş ise Van F -tipi Hapishanesi nde kalıyor. Ailenin maddi imkânsızlıkları, değişik illerde hapsedilen çocuklarını ziyaret etmelerini engelliyor. Devletin politik bir saldırısı ile yüz yüze Hakkârili aile. Hakkârili ailenin yaşadığı bu durumun benzerini Kürdistan da binlerce insan yaşıyor ama bu durumun önüne geçilmesi için yeterli bir çaba gösterilmiyor. Mahkûmların iradesi dışında gerçekleşen sürgünlerin kamuoyunda kınanması ve protesto edilmesi ve bunun gündemde tutularak bir sonuca gidilmesi gerekiyor. Hasta mahkûmlar konusu kanayan bir yara. Cezaevlerinde 600 ağır mahpus hasta var. Bunlar arasında kanser gibi ölümcül hastalıklarla mücadele edenlerin yanı sıra, bedensel ya da mental engelleri nedeniyle kendi kendisine bakmakta zorluk yaşayanlar ve felçli, çok yaşlı, yürüyemeyen, tek başına ihtiyaçlarını gideremeyen mahkûmlar var. Hasta mahpuslar arasında sağlık durumu ağır olanların, yani hastalıklarının son aşamasında olanların sayısı ise 202. Devlet, Adli Tıp Kurumu dışında verilen sağlık raporlarını kabul etmiyor. Adli Tıp ise Adalet Bakanlığı na bağlı bir kurum. Adli Tıp ın yapısı ve verdiği kararlar üzerine tartışılıyor. Az sayıda da olsa Adli Tıp ın kimi mahkûm hastalar için verdiği raporlar var. Bu raporlarda, kimi mahkûmların cezaevlerinde kalamayacağı ve bu mahkûmların kendi ihtiyaçlarını karşılamadığı tespitleri var. Buna rağmen kolluk güçleri, bu mahkûmlar serbest bırakılırsa kamu güvenliği tehlikeye girer raporları sonucu hasta mahkûmlar bırakılmıyor. Hapishanedeki hasta mahpusların yaşadığı başlıca sorunlardan biri de tedavi süreçlerinde önlerine çıkan zorluklar. Hastanın, revirde tedavisi mümkün olmayan hastalığı için hastaneye sevk edilmesi gerekiyor. Ancak hastanede de çok ciddi sorunlarla karşılaşabiliyorlar. Elleri kelepçeli olarak muayene edilmek isteniyorlar. Bu uygulamayı kabul etmeyen

17 hasta mahkûmlar tekrar cezaevlerine geri götürülüyor. Kelepçeli hasta mahkûmları muayene etmek istemeyen doktorlara ceza veriliyor. Nusaybin de, belediye başkanı Ayşe Gökhan ile görüşme imkânım oldu. Suriye sınırına örülmesi planlanan güvenlik duvarı çalışmalarına karşı Nusaybin Belediye başkanı Ayşe Gökhan, 30 Ekim 2013 te önce oturma eylemi ve daha sonra açlık grevi yapmıştı. Ayşe Gökhan ın tüm engellemelere rağmen yaptığı açlık grevi kamuoyunun oluşmasına neden olmuştu. Ayşe Gökhan, açlık grevini engellemek için tüm yöntemlerin kullanıldığını, kendisi ile birlikte açlık grevi yapmak isteyen dört kadının uzaklaştırıldığını, askerlerin cinsel organlarını gösterdiğini, silah doğrulttuklarını, tuvalete gidince el lambaları tutulduğunu anlattı. Bunun üzerine tuvalete gitmemek için dört gün su içmediğini, devletin gönderdiği doktorların muayene isteğini kabul etmediğini, açlık grevi yaptığı alanın karşısına bir panzerin konumlandığını, panzeri gören Rojava lı çocukların taş attığını ve taşların kendisine isabet ettiğini söyledi. Hiçbir eylem olmadığı halde polisin gaz attığını, neden gaz atıldığını sorduğunu ve polisin bir yanlışlık olduğunu söylediğini belirtti. Dokuz günün sonunda Bülent Arınç ın açıklama yaptığını, duvarın yapılmayacağını söylediğini ve bu açıklama üzerine açlık grevini sonlandırdığını söyledi. Kendisi hakkında yüz elli dava açıldığını ve bu davalardan yılmadığını, mücadele edilmeden hakların kazanılmayacağını vurguladı. Ayşe Gökhan ın mücadeleci, korkusuz ve tüm baskılara göğüs geren tavrı örnek alınması gereken bir tavırdır. Kuzey Kürdistan da partilerin seçim yarışına tanık oldum. Şehir merkezleri parti flamaları ile donatılmıştı. Seçim yarışında parti adaylarının resimleri, afişleri, stikerleri her tarafa asılmıştı. Şehirler, yollar, köprüler, binaların dış cepheleri görüntü kirliliğini yansıtıyordu. Seçim arabalarından yüksek sesle çalınan Kürtçe müzikler, seçim vaatlerini anlatan konuşmalar ortalığı inletiyordu. Dikkat çekici olan ise çift dilde yapılan seçim propagandasıydı. Kürtler, seçim propagandasında kendi dilleri ile propaganda yapmanın bedelini ödemişlerdi. Kürtçe dilinde yazma ve propaganda yapmalarının önünde engeller vardı. Kürtçe W, Q ve X harflerinin kullanımı yasaktı. Bu harflerin kullanılmasının karşılığı cezai yaptırımdı. Çok değil sekiz yıl önce Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirtaş farklı dillerde belediye hizmeti için 6 Kasım 2006 tarihinde aldığı bir karar sonrasında, belediyenin dönem faaliyetleri hakkında Türkçe dışında Kürtçe, Süryanice, Arapça ve Ermenice binlerce kitap ve broşür basıp dağıtmışlardı. Sur Belediyesinin bu uygulaması, Abdullah Demirbaş ve 18 belediye meclis üyesinin görevlerine son verilmesine yol açmıştı. Yıl 2014 tü. Aylardan Mart tı. Kuzey Kürdistan da AKP Türkçe dışında, Zazaca ve Kırmanci dilinde seçim propagandası yapıyordu. AKP seçim propaganda araçlarından Kürtçe anonslar yapılıyor ve Kürtçe müzik çalınıyordu. AKP il başkanlığı binasının cephesinde Kürtçe sözlere yer verilmişti. Bugüne gelinmesinde ve Kürtçenin önündeki yasakların kalkmasında Kürtlerin mücadelesinin belirleyici olduğunu görmek gerekiyor. Kuzey Kürdistan nüfusu genç bir nüfus. Sokaklar çocuklar ile dolu. Savaş, zorunlu göç ve yoksulluk tüm Kürdistan ı olumsuz etkilemiş. Bu olumsuzluklara en çok çocuklar maruz kalmış. Savaşla açmışlar gözlerini ve savaşla büyümüşler. Kürt çocuklarına karşı düşmanlık bir devlet politikası olarak hep yürürlükte oldu. Aslında sadece Kürt çocuklarına karşı değil, egemen ve üstün ırka ait olmayan bütün çocuklar bu ülkede katliam, şiddet, taciz ve tecavüze maruz kaldı. Milyonlarca Türk olmayan çocuğun beyinleri yıkandı. Çocuklar kimliksiz bırakıldı. Kendi inançlarına yabancılaştırıldı. Dilleri unutturuldu. Zor, baskı ve şiddetle farklı etnik kimliklere sahip çocuklardan Türk yaratıldı. Yüzlerce Kürt çocuğu öldürüldü. Kimileri gaz bombası ile kimileri kurşunla kimileri panzerle üstünden geçilerek kimileri işkence ile öldürüldüler. Amed sokaklarında geziniyorum. Dedim ya sokaklar çocuklar ile dolu. Nerde bir eylem varsa çocuklar oraya koşuyor. Beni gören çocuklar zafer işareti yapıyor. Bir çocuk bana ben Apocuyum diyor. Bir çocuğa Kürtçeyi anlayıp anlamadığını soruyorum. Aslında ben çocuğun Kürtçe bildiğini biliyorum. Nasıl bir tepki verecek diye merak ediyorum. Biraz kızarak cevap veriyor bana. Tabii ki biliyorum ve ben Kürdüm diyor. Çocukların her biri son derece politik konuşuyor ve davranıyor ama biraz vakit geçirdiğinizde her birinin yaşadığı derin travmaları görüyor ve bunun tepkisel gelişen bir tavır olduğunu anlıyorsunuz. Kuzey Kürdistan da konuşma fırsatı bulduğum tüm şahsiyetler, dünyaya Kürdistan penceresinden bakıyor. Dünyada kendi devletini kuramayan ve baskılara maruz kalan halkın sadece Kürtler olduğuna inanılıyor! Ve sürekli Avrupa ve dünyanın Kürt sorununa neden kayıtsız kaldığı soruları soruluyor. Yurtdışın- 17 güncel

18 güncel 18 dan giden delegasyonlara, kimileri devletiniz Kürt sorununa yanlış yaklaşıyor şeklinde sitemde bulunuyor. Tanık olduğum kimi delegasyonlar, kendi devletlerinin politikasını doğru görmediklerini, Avrupa da PKK nin terör listesinden çıkarılması için uğraştıklarını anlattılar. Amed Newroz una giderken, yurtdışından gelen delegasyon üyelerini gören bir Kürt kadın, Öcalan ı serbest bırakın diye bağırdı. Delegasyon üyeleri kısa bir şaşkınlıktan sonra, elimizde olsa hemen bıraktırırız demek zorunda kaldılar. Kuzey Kürdistan da Rojava da ilan edilen üç özerk kantona büyük bir sempati var. Rojava ya açılan kapılar kapalı. Kürt halkı yardım kampanyalarına aktif şekilde katılıyor. Rojava dan gelen mültecilere yardım eli uzatılıyor. Nusaybin de sekiz bin Rojava lı Kürt akrabalarının evinde kalıyor. Nusaybin de Kamışlı kapısına kadar gittim. Sınır denilince Nusaybin den uzak olduğu sanılmasın. Şehir ikiye bölünmüş. Rojava tarafındaki yerleşim yerine Kamışlı, Kuzey Kürdistan tarafında kalan bölümüne de Nusaybin deniliyor. Sınırda, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF) kamyonlarını gördüm. Günde 18 kamyonun geçişine izin verildiğini öğrendim. BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Bölge Sözcüsü İyad H. Nasr ile konuşma imkânım oldu. Nasr şunları belirtti: BM, Türkiye nin Nusaybin Sınır Kapısına Suriye ye gönderilmek üzere 78 araçtan oluşan ve içerisinde gıda malzemeleri, battaniye, yatak, aile kiti, hijyen kiti, ilaç ve tıbbi malzemelerden oluşan insani yardım konvoyunu getirmiş ve Suriye ye sevk etmektedir. Nusaybin - Kamışlı sınır kapısında konvoy süresince herkes destekleyici davrandı. BM, Türkiye den ilk defa Suriye ye yardım konvoyu sevk etmiştir. Bu önemli bir adımdır. Bunun devamının gelmesini ümit ediyorum. Bugün buradan BM konvoyunun son araçlarını sevk edeceğiz ve buradan genel merkezlerimize dönerek bir sonraki insani yardım konvoyunu planlamaya başlayacağız. Bu yardımların kimlere gittiğini Nasr a sordum. Nasr, yardımların güvenli bölgelere gittiğini ve güvenli bölgelerin yetkilileri ile birlikte yardımların ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığını söyledi. Yardımların hangi bölgelere gittiği ile ilgili net bilgiler yok. Sadece farklı duyumlar var. Kimileri BM yardımlarının Rojava ya ulaşmadığını söylüyor. Kimileri yardımların Kamışlı havaalanından uçaklarla Şam a gönderildiğini belirtiyor. Kamışlı sınır kapısı ve Kamışlı havaalanı Esad güçlerinin denetimi altında. Kürtler Esad güçlerinin sınırı ve havaalanını kontrol etmesine ses çıkarmıyor. Çünkü Esad güçlerinin bombalamasından korkuyorlar. Kuzey Kürdistan da toplu mezarlar var. İnsan hakları kurumlarının toplu mezarlarla ilgili çalışmaları devam ediyor. İHD, toplu mezarların bir haritasını çıkarmış durumdadır. Bu haritayı devletle paylaşmıyor İHD. Çünkü devlet, mezar yerlerini değiştiriyor ve tahrip ediyor. Devlet toplu mezar gerçekliği ile yüzleşme yerine, toplu mezarların ortaya çıkmaması için tedbir alıyor. İHD nin devlete güvenmemesi ve toplu mezar haritasını devletle paylaşmamasının anlaşılır bir yönü var. Devlet, PKK ile mücadele adı altında Kürtlerin yaşadığı bölgeleri havadan bombalamakla yetinmedi, kırsal kesimde hemen hemen tüm yerleşim yerlerini yakıp yıktı. Köylerde ve kentlerde, toplu katliamlar gerçekleştirildi. Sivil insanların yanı sıra çatışmalarda yaşamını yitiren PKK lilerin cesetleri, ailelerin talepleri reddedilerek toplu halde gömüldü. İşte tüm bu toplu kaybedilmeler ve savaşın pervasız yüzü, Türkiye halklarını toplu mezarlarla tanıştırmaya başladı. Birden çok ve çoğunlukla kimlikleri belli olmayan insan cesetlerinin gömüldüğü yerler toplu mezar olarak tanımlanıyor. Bir yerin toplu mezar olarak kabul edilmesi için orada en az kaç bedenin olması gerektiği konusunda net bir tanımlama bulunmuyor, ancak toplu mezar uygulaması genellikle çok sayıda insanın ölmesi veya öldürülmesinin ardından görülüyor. Toplu mezarlar, uluslararası burjuva hukukun ihlal edilmesi olarak tanımlanırken, uluslararası alanda bu olgu büyük oranda ön plana çıkınca, savaşlarda öldürülen kişilerin nizami bir şekilde defnedilmesi, kimlik tanımlamalarının yapılması ve kaydının tutulmasına ilişkin hükümler içeren Minnesota Protokolü devreye girdi. Toplu mezarlarla ilgili bilinen en önemli uluslararası sözleşme Minnesota Protokolü dür. Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyi tarafından 1982 yılında, yargısız ve hukuk dışı infaz ve defin yapılmasına ilişkin özel bir raportör görevlendirildi. Raportörün çalışmaları sonucu 25 Mayıs 1989 yılında genel kurula sunulan ve kabul edilen hukuk dışı ve yargısız infazlar ın hukuki açıdan soruşturulmasına ilişkin Minnesota Protokolü nü 87 ülke imzaladı. Ancak Türkiye bu protokole yükümlülüklerinden kaçınarak, çekinceli imza koydu. Bilimsel, açık araştırma, bağımsız komisyon ve suçluların yargılanması gibi üç ana eksene oturan protokolde, insanlık suçları, soykırım ya da toplu kıyımların bir daha yaşanmaması için devletlere önleyici tavsiye ve yükümlülüklerde

19 bulunuluyor. Soruşturmanın kapsadığı alanlar, Siyasi suikastlar, cezaevi ve gözaltında yapılan işkence ve kötü muamelelerden kaynaklanan ölümler, zorla kaybedilme den kaynaklanan ölümler, kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanmasından kaynaklanan ölümler, usulüne uygun yargılama yapılmaksızın gerçekleşen infazlar, soykırım eylemleri olarak belirlendi. Toplu mezarların açılmasının hukuki ve tıbbi birtakım kurallara bağlandığı protokolde, şüpheli ölüm ve toplu mezarlarda bulunan cesetlere otopsinin nasıl yapılacağı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Bu sıralama ise, Kurbanın kimliğini belirlemek, ölümle ilgili olan ve sorumlular hakkında yapılacak cezai yaptırıma yardımcı olacak nitelikteki tüm delilleri ortaya çıkarmak ve muhafaza etmek, olası tanıkların kimliklerini tespit etmek ve ölüm olayı ile ilgili ifadelerini almak, ölümün nedenini, şeklini, yerini ve zamanını, ölümle sonuçlanan olaylar görüntüsünü ve eylemleri belirlemek, ölüm olayına karışmış kişilerin kimliklerinin tespiti ve yakalayıp mahkeme önüne çıkarmak ve delillerin tam incelenmesini sağlamak için bağımsız bir soruşturma komisyonu kurmak şeklinde belirleniyor. Protokolde dikkat çekici ve Türkiye nin çekince koyduğu maddelerden biri ise, bağımsız ve yetkili kişilerden oluşan komisyon kurulması tavsiyesidir. Protokolde ayrıca, bu komisyonun bağımsız ve güvenilir olması şart koşuluyor. Oluşacak komisyonda yer alacak kişilerin ise, hukukçu, adli tıp uzmanı ve bilim insanlarından oluşması gerektiği kaydediliyor. Protokol, faili meçhul, toplu öldürme gibi olaylarda yaşamını yitirenlerin otopsi incelemesinde bilimsel ve tam bağımsız bir çalışmayı öneriyor. AKP hükümetinin toplu mezarları açma ve faillerini bulma konusunda bir çabası yok. Tam tersine toplu mezarlar gerçeğinin üzeri örtülmeye çalışılıyor. Van da Eylül 2013 te Andrea Wolf un anıt mezarı açılmıştı. Van Valiliği, bu anıt mezarı yıkma kararı almış! Andrea Wolf, 15 Ocak 1965 te Münih te doğar. Lise yıllarında okulun sözcülüğünü yapar. Daha sonra Alman Sosyal Demokrat Partisi ne (SPD) üye olur lerin başında bir ev işgali dolayısıyla bir günlüğüne gözaltında tutulur. Otonom hareketine katılır. Bir okulu ve bir bankayı kundakladığı gerekçesiyle 18 ay hapisle yargılanır de altı ay tutuklu kalır. Anti-faşist eylemlerde yer alır da Frankfurt a taşınır de Frankfurt ta yapılan ev işgallerine katılır. Aynı yıl tutuklanarak iki ay hapiste kalır de Münih te yapılan Dünya Ekonomik Zirvesi ni protesto eylemlerinde, yabancı kimi gruplarla tanışır te önce El Salvador a daha sonra da Amerika ve Guatemala ya gider. Andrea nın Alman Kızıl Ordusu ile de ilişkileri vardır. Alman polisi Andrea nın peşini bırakmaz te Andrea hakkında tutuklama kararı çıkartılır. Hakkında tutuklama kararı çıkması üzerine illegal yaşama geçer sonlarında PKK ye katılır. Ronahi kod adını alır. 23 Ekim 1998 de Van ın Çatak ilçesi yakınlarında Türk ordusu ile çıkan çatışmada 23 PKK gerillası ile birlikte toprağa düşer. Çatak ta meydana gelen çatışmanın değişik anlatımları var. Kimi anlatımlara göre; Andrea Wolf, çatışmada yaralanır. Diğer gerilla arkadaşları ölür. Türk askeri Andrea Wolf a tecavüz eder ve işkence yaparak öldürür. Eylül 2013 te, 1998 yılında yaşanan çatışmada yaşamını yitiren 24 PKK gerillası için yaptırılan anıt mezar törenle açılır. Anıt mezara çatışmada yaşamını yitiren Alman asıllı PKK gerillası Andrea Wolf un (Ronahi) ismi verilir. Van da 23 Ekim ile 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen 7.2 ve 5.6 büyüklüğündeki depremlerden sonra Van ve Erciş İlçesi nde depremzedelerin geçici barınmaları için 34 konteyner kent kurulmuştu. TOKİ tarafından depremzedeler için yapılan 15 bin 343 konut, 23 Ekim 2012 de ihtiyaç sahiplerine teslim edilmişti. Kendilerine ev çıkmayan aileler konteynerlerde kalmaya devam etmişti. İpekyolu Caddesi nde bulunan Anadolu konteyner kentte zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren bazı aileler 23 Ağustos 2013 te açlık grevine başlamışlardı. Dönüşümlü yapılan açlık grevinin 120. gününde konteynerlere tekrar elektrik verilmeye başlanmıştı. Van depreminin hasarları önemli ölçüde giderilmiş. Büyük hasar gören binaların % 90 nı yıkılmış. Alt yapı yeniden yapılmış. Van ın gelir kaynağı inşaattır. Depremle birlikte inşaat çalışmaları durmuş. Çünkü imar planının yeniden yapılması gerekiyor. İmar planını da bakanlık yapıyor. Van da şu anda sadece TOKİ ve devlet inşaat yapıyor. İmar planı değiştiği için yeni inşaatlar yapılamıyor. Devlet kamu kurumlarını ve okulları yapıyor. Evi hasarlı olan insanlara yardım yapılmamış. Hâlâ konteynerde yaşayan insanlar var. Evleri yıkılanlara TOKİ, ev yapıp satıyor. TOKİ, evleri 40 bine mal edip 90 bine alıcıya satıyor. Ev alanlar borçlandırılıyor. TOKİ konutlarına yerleşenlerin herhangi bir geliri olmadığı söyleniyor. TOKİ de ev alamayanlar devletin yardımı olmaksızın herkes kendi çözümünü bulmaya çalışmış! 19 güncel

20 güncel Eylül 2013 te RTE tarafından demokratikleşme paketi açıklanmıştı. Bu pakette, Mor Gabriel Manastırı arazilerinin geri verileceği ifade ediliyordu. Mor Gabriel Manastırı sekreterinin verdiği bilgiye göre, 30 arazi parçasından sadece 12 si iade edilmiş.18 arazi parçası geri verilmemiş. Geri verilmeyen arazilerle ilgili Mor Gabriel dava açacak den beri Manastıra kayıtlı olan araziler var. Devlet geri vermediği araziler için beyanname de kayıtlı olmadığını söylüyor. Devlet her parça arazi için bir dava açılmasını söylüyor. Devlet, insanları bezdirmek için her yola başvuruyor. Bu manastır 397 yılında yapılmış yıldır bu manastır varlığını sürdürüyor. Demokratikleşme paketleri açıklanıyor ama uygulama da sorunlar çıkartılıyor. Amed de görkemli Newroz kutlamalarından birine daha tanık oldum. Bağlar merkez ilçesi Newroz parkında kutlamalar yapıldı. Amed de yapılan Newroz kutlamalarında sanatçıların yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu ve yabancı basın da kutlamaları yakından izledi. Basından izlendiği için ayrıntıları burada yazmayı gerekli görmüyorum. Sadece kimi gözlemlerimi aktarmak istiyorum. Bence Newroz alanında iki milyon insan yoktu. Bir milyona yakın insan vardı. Geçen yıl ile karşılaştırıldığında bu yıl ki Newroz daha kalabalıktı. Kürt kadınları rengârenk giysilerini giymişlerdi. Bu yıl dikkatimi çeken LBGT bireylerinin de kendi renkleri ile alanda olmasıydı. Sahnenin önünde bayrak yarışı vardı. Yüzlerini kapatmış insanlar, Kürt Özgürlük Hareketinin bayraklarını tutmuşlardı. O kadar çok bayrak var ki, hangi bayrağın hangi kuruma ait olduğunu kestirmek zor. Sunucular bayrakçıları zaman zaman sahnenin önünden uzaklaştırıyorlardı ama bayrakçılar yine geliyordu. Newroz kutlamasında, satıcılar iyi para kazanıyordu. Yiyecek, içecek tezgahlarına bir düzensizlik hâkimdi. Bu stantların belli bir yerinin olması gerekirdi. Alan zaten kalabalık. Stantlar her yerde ve alanın ortasında kurulan stantlar var. Sahne programı hariç, alan düzenlemesi tam bir kaostu. Yıllardır Newroz etkinliği yapanların ustalaşması gerekiyor. Alanın her tarafını zorda olsa gezdim. Bildiri dağıtana ve gazete satana rastlamadım. Alanda sadece yemek, içecek satılmıyor. Aynı zamanda bütün seyyar satıcılar Newroz parkında kendisini gösteriyor. Tekstil ürünlerinden tutunda, çanak çömleğe kadar her şey satılıyor. Kuzey Kürdistan da yaratılan algı şu: AKP hükümeti Suriye deki Al Nusra ve Irak Şam İslam Devleti adlı radikal İslami grupları destekliyor. Silah yardımı yapıyor. AKP nin yaptığı silah yardımı sonucu, radikal İslamcılar Rojava ya saldırıyor. Kürtleri katlediyor. Ben bu algının yanlış olduğunu düşünüyorum. AKP hükümetinin Suriye politikası, Al Nusra ve IŞİD i destekleme ve onların Suriye de şeriatçı bir devlet kurmalarını destekleme politikası değildir. AKP, Özgür Suriye Ordusu nu ve Türkmenleri destekliyor. Onlara silah yardımı yapıyor. Rojava lı Kürtlerin de ÖSO içinde yer almalarını istiyor. Elbette TC nin gönderdiği silahlar çatışmalarda radikal dincilerin eline de geçebiliyor. Bu anlamda AKP, bilinçli olarak radikal dincilere destek vermiyor. Türkiye de AKP nin kontrol edemediği gruplar radikal İslamcıları destekleyebilir. Silah yardımı yapabilir. Bu radikal İslamcı gruplar, Türkiye nin düşmanları olduğunu söylüyor. Defakto durum budur. Kuzey Kürdistan da BDP nin kontrol edemediği gruplar var. Basın açıklamaları ve yürüyüşler yapılıyor. Her eylem sonrası, polisle çatışmalar yaşanıyor. Van da Hevsel bahçeleri için bir yürüyüş yapıldı. Yürüyüşün başlangıcında bir kadın ısrarla provakatörlere çağrı yapıyordu. Aranıza provakatörleri almayın, polise taş atmayın diyordu. Kitlesel eylemlilikler yapılıyor. Çoluk çocuk ve kadınlar eylemlere katılıyor. Provakatörler, eylemlere katılanların güvenliğini tehlikeye atıyor. Polis zaten tetikte bekliyor. Taş ve havai fişek atıldığı gerekçesiyle kitleye Tomalarla su sıkılıyor, gaz atılıyor ve plastik mermi sıkılıyor. Görünen BDP nin de kontrol edemediği grupların varlığıdır. 30 Mart 2014 te yerel seçimler yapıldı. AKP hükümeti, 2009 mahalli idareler seçimlerinde % 38,8 oranında oy almıştı. 30 Mart seçimlerinde AKP oylarını % 45,6 ya yükseltti. Barış ve Demokrasi Partisi, Halkların Demokratik Partisi ile birlikte 2009 mahalli idareler seçimlerine oranla beş yüz bin civarında oylarını artırdı. Defakto olan durum şudur: AKP Kuzey Kürdistan da birinci partidir seçimlerine oranla AKP, Kuzey Kürdistan da oylarını artırmıştır. BDP, Diyarbakır ve Hakkâri belediye başkanlıklarını kazanmasına rağmen, 2009 seçimleri ile karşılaştırıldığında oy kaybına uğramıştır. BDP nin 2009 da kazandığı belediye sayısı 98 idi te ise BDP nin resmi olmayan sonuçlara göre kazandığı belediye sayısı 103 dir. Hizbullah ın devamı olan Hür Dava Partisi, yerel seçimlerde 90 bine yakın oy almıştır. Yerel seçimler sona erdi ama tartışmaları sürüyor, sürecek YDİ Çağrı Okuru

İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE

İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE Karkerên jin û mêr! Ji xeynî zencîrên we tiştekî we yê wendakirinê tune! Hûn dikanin cîhanekê nu wergirin! İKİ AYLIK SİYASİ / TEORİK GAZETE Kadın ve erkek işçiler! Zincirlerinizden başka kaybedecek birşeyiniz

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA BARIŞININ GÜVENCESİ İŞÇİ SINIFIDIR! HAKSIZ, GERİCİ VE EMPERYALİST SAVAŞLAR EMPERYALİST KAPİTALİST DEVLETLER TARAFINDAN SÜRDÜRÜLMEKTEDİR! EMPERYALİST SÖMÜRÜ SİSTEMİ İŞÇİ

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015 ARGETUS ARAŞTIRMA, DANIŞMANLIK, EĞİTİM, PROJE VE ORGANİZASYON AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI 25 AĞUSTOS 2015 Mehmet Akif Mah.Recep Ayan Cad. Günaydın Sok. No:6 Kat:3 Çekmeköy

Detaylı

SEÇMENLERİN TOPLUMSAL PROFİLİ VE SİYASAL EĞİLİMLERİ: SINIF, TOPLUMSAL CİNSİYET, ETNİSİTE, DİN, İDEOLOJİ VE GEZİ OLAYLARI

SEÇMENLERİN TOPLUMSAL PROFİLİ VE SİYASAL EĞİLİMLERİ: SINIF, TOPLUMSAL CİNSİYET, ETNİSİTE, DİN, İDEOLOJİ VE GEZİ OLAYLARI SEÇMENLERİN TOPLUMSAL PROFİLİ VE SİYASAL EĞİLİMLERİ: SINIF, TOPLUMSAL CİNSİYET, ETNİSİTE, DİN, İDEOLOJİ VE GEZİ OLAYLARI SAMER araştırma merkezi, 23 Kasım-7 Aralık tarihleri arasında İstanbul ve İzmir

Detaylı

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir?

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir? Değerli arkadaşlar, 7 Haziran 2015 günü yapılacak olan 25. dönem Milletvekili seçiminin nasıl sonuçlanacağı haklı olarak büyük merak konusu... Bu nedenle aylardan beri kamuoyu yoklamaları yapılıyor, anketler

Detaylı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı İş ve aş için, Demokrasi ve özgürlük için, barış sürecinin ilerlemesi için, 7 Haziran seçimlerinde HDP yi desteklemek için, Haydin

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim Türkiye de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye nin

Detaylı

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz, Türkiye nin Siyasi Gündemine paralel konuların ele alınarak halkın görüşlerini tespit etmek ve bu görüşlerin NEDENİ ni saptamak adına

Detaylı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 Bu rapor Mayıs-2011 araştırmasının II. kısmıdır. Araştırmanın bu kısmında;

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirilmesi

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirilmesi 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirilmesi Erol Tuncer - 18 Ağustos 2014 Bu değerlendirme, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin -Yüksek Seçim Kurulu tarafından 15 Ağustos 2014 tarihinde açıklanan-

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600

Detaylı

içindekiler Bolşevik Parti (Kuzey Kürdistan-Türkiye)'nin tarihi ve kimliği 3 tüzüğü ve tüzük üzerine açıklamalar... 25

içindekiler Bolşevik Parti (Kuzey Kürdistan-Türkiye)'nin tarihi ve kimliği 3 tüzüğü ve tüzük üzerine açıklamalar... 25 içindekiler Bolşevik Parti (Kuzey Kürdistan-Türkiye)'nin tarihi ve kimliği 3 Bolşevik Parti tüzüğü ve tüzük üzerine açıklamalar... 25 Bolşevik Partizan Özel Sayı 1 Temmuz 1994 BOLŞEVİK PARTİ (KUZEY KÜRDİSTAN-TÜRKİYE)'nin

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim CHP

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim CHP 1999 ve 2002 Seçimlerinde CHP 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim CHP 1999 seçimlerine Türkiye yükselen milliyetçilikle girdi. Ecevit in azınlık iktidarında seçimlere kısa bir süre kala Türkiye

Detaylı

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Gezi olaylarından bu yana Hükümetin dikişlerinin tutmadığını ve sadece patronlar tarafından değil, çeşitli cemaatler ve muhafazakar sektörler

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez 1 / 8 2014/08/29 15:48 Ana Sayfa GÜNDEM DÜNYA EKONOMĐ SPOR KELEBEK YAZARLAR EMLAK AĐLE HÜRRĐYET TV myy@hurriyet.com.tr Hürriyet 11.08.2014 Pazartesi Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez - A + Tak

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! 1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA! İşçilerin burjuvaziye ve egemen sınıfa karşı mücadelesi sürdükçe, bütün talepleri karşılanana dek 1 Mayıs, bu taleplerin her yıl dile getirildiği gün olacaktır.

Detaylı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı DÜNYA - SİYASET 2012 yılının Şubat ayında Tunus ta yapılan Suriye nin Dostları Konferansı nın ikincisi Nisan 2012 de İstanbul da yapıldı. Konferansta Esad rejimi üstündeki uluslararası baskının artırılması,

Detaylı

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP Sunu 1. Savaş? Savaş Ortamı 2. Tarihe dokunmak 3. IŞİD in Irak ve Suriye de ardışık saldırıları ve sonrasında gelişen Halk Sağlığı sorunları 4.

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4 NİSAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur Sözleşmesini

Detaylı

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri 24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri 22-23 Mayıs 2018 Mediar Gazi Üni. Teknopark Gölbaşı / ANKARA 0850 532 77 35 bilgi@mediar.com.tr www.mediar.com.tr İçindekiler I. Amaç, Evren, Örneklem

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA KENT KONSEYİ MEVZUATI YASA 5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU (TC Resmi Gazete Tarih: 13 Temmuz 2005, Sayı 25874) Kent Konseyi MADDE 76 Kent Konseyi

Detaylı

KÜRDİSTAN STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ NAVENDA LȆKOLȊNȆN STRATEJȊK A KURDISTANȆ

KÜRDİSTAN STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ NAVENDA LȆKOLȊNȆN STRATEJȊK A KURDISTANȆ KÜRDİSTAN STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ NAVENDA LȆKOLȊNȆN STRATEJȊK A KURDISTANȆ www.navendalekolin.com - www.lekolin.org www.lekolin.net www.lekolin.info Lekolin.org ANKETLER ÇEŞİTLİ TARİHLER ARASINDA

Detaylı

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı. K.MARAŞ'TA SON ANKET Anket Sonuçları MHP yi İşaret Etti Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü santralistanbul Küresel Sorunlar Platformu http://www.platformforglobalchallenges.org http://www.twitter.com/pgchallenges http://www.facebook.com/kureselsorunlarplatformu İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

Metodoloji Türkiye Ne Diyor?

Metodoloji Türkiye Ne Diyor? HAZİRAN 2013 Metodoloji Türkiye Ne Diyor? Araştırması İNC Araştırma ve İletişim Danışmanlığı tarafından 24-29 Haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın alan uygulaması NUTS 2 sınıflamasına

Detaylı

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!.. Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!.. Bu bir yerel seçim değil, bir kader seçimi! AKP iktidara geldiğinden bu yana son 11 yılda biri Irak ta, diğeri Suriye de olmak üzere iki Kürdistan kuruldu. Bu yerel

Detaylı

Teröre karşı mücadele cephesi!

Teröre karşı mücadele cephesi! Teröre karşı mücadele cephesi! Türkiye, teröre karşı mücadele adı altında, birlik ve beraberlik içinde emekçilere yönelik bir terör rejimine sürüklenmek isteniyor. Bu nedenle milli seferberlik dahi ilan

Detaylı

UIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya!

UIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya! UIT-CI bildirisi: Kobane de Kürt halkının direnişiyle dayanışmaya! Nüfusunun çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Suriye nin kuzeyindeki Kobane kenti, Beşar Esad diktatörlüğüne karşı 2011 de başlayan halk

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 198 22-29-TEMMUZ 2013 İstanbul, geleneksel iftarımızda buluştu Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına gelmez Ülkedeki

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir 30 Haziran 2014 ÇALIŞMANIN AMACI Kutuplaşma konusu Türkiye de çok az çalışılmış olmakla birlikte, birçok Avrupa ülkesine

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI «Öngörülen birleşik Kıbrısta işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği» 18 Eylül 2015, MERİT Hotel Lefkoşa Halil Erdim Maden Mühendisi TAŞOVA koordinatörü Kuzey Kıbrıs ta İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 1 Mart

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Neslihan Erkan İlan-ı Hürriyet II. Meşrutiyet, 1878 de askıya alınan Kanun-i Esasi nin yeniden yürürlüğe girmesiyle 23 Temmuz 1908 de başladı. Osmanlı coğrafyasında yeniden meşruti

Detaylı

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK TEMEL KAVRAMLAR Kamu Kamuoyu Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme. Belirli bir konu ve olay hakkında toplumun büyük bir kesimi veya belli gruplar tarafından benimsenen

Detaylı

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI PollMark Araştırma TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI EKİM 2015 Söğütözü Mah. 2178. Sok. No: 2/7 06510 Söğütözü ANKARA Tel: 0 (312) 284 99 00 (Pbx) Fax: 0 (312) 284 66 60 E-mail: info@pollmark.com.tr Ekim

Detaylı

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi On5yirmi5.com İhvanı Müslimin'in kısa tarihi Askeri darbeyle devrilen Muhammed Mursi'nin bir yıl önceki seçim zaferi, hareketin doğduğu ve onlarca yıl boyunca yasaklı kaldığı Mısır'da Müslüman Kardeşler

Detaylı

Sonucu ekonomik kriz değil, politik kaygılar şekillendirdi

Sonucu ekonomik kriz değil, politik kaygılar şekillendirdi Sonucu ekonomik kriz değil, politik kaygılar şekillendirdi 1930 yılını başlangıç alırsak son 79 yılda 14 yerel seçim yapıldı. 29 Mart 2009, 14. yerel seçim. 2004 yerel seçimlerinin birincisi olan AKP,

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ Türk-İş Dergisi, Ekim-Kasım 2000 Genel Başkan Danışmanı Avrupa Birliği nin kasım ayı içinde yayınlanan iki belgesi, Avrupa Birliği nin Türkiye yi üyeliğe almak

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık CHP İlçe Yönetim Kurulu ve Belediye

Detaylı

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016 Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması 1 Şubat 2016 Yöntem ve Künye Araştırma çalışması, 3-10 Aralık 2015 tarihleri arasında, Türkiye 18+ yaş nüfusunu temsil eden 1024 kişiyle, 16 ilin kentsel

Detaylı

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/ Çankaya/ANKARA Tel: (312) Faks: (312)

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/ Çankaya/ANKARA Tel: (312) Faks: (312) MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600 Faks: (312) 441 7490 www.metropoll.com.tr 2 Araştırma Türkiye genelinde 31 ilde

Detaylı

MAHALLİ İDARELER SEÇİMİ 29.03.2009

MAHALLİ İDARELER SEÇİMİ 29.03.2009 TÜİK MAHALLİ İDARELER SEÇİMİ 29.03.2009 İl Genel Meclisi Üyeleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı Belediye Başkanlığı Belediye Meclisi Üyeleri ISSN????-???? TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU MAHALLİ İDARELER SEÇİMİ

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Nükleer Enerji Santralleri ve Türkiye nin Enerji Politikası Ortak Paydalar Ortadoğu ve Kuzey Afrika da ki rejimlerin

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015 R A P O R 1 Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL Mayıs 2015 Sunuş 4.264 kişi ile yüz yüze görüşme şeklinde yapılan anket bulgularına dayanan bu rapor, Mart- Nisan 2015 tarihinde Sakarya ilinin

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 HAZİRAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI 4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 2 Dersin Kodu: OATA204 3 Dersin Türü: ZORUNLU 4 Dersin Seviyesi: ÖNLİSANS 5 Dersin Verildiği Yıl: 2 6 Dersin Verildiği

Detaylı

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ NİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUMU... 1 Giriş... 1 1. BM Organı Güvenlik Konseyi nin Temel İşlevi ve Karar Alma Sorunu...

Detaylı

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri Tarihi boyunca bağımsızlığını koruyabilmiş ve Afrika Kıtası'nın Avrupa devletlerince sömürge yapılamamış tek ülkesi olan Etiyopya (Habeşistan) dünya tarihinin en eski medeniyetlerinden biri olarak biliniyor.

Detaylı

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş

Detaylı

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 CHP Genel Başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu ndan AKP Hükümeti ne soru üstüne soru; El Nusra Cephesi isimli örgüt, bir terör örgütü müdür? Tarih : - Atadığınız bir büyükelçi El Kaide bir terör örgütü değildir

Detaylı

Araştırmanın Künyesi;

Araştırmanın Künyesi; Araştırmanın Künyesi; Araştırma; 05 06 Nisan 2008 günleri Türkiye nin 7 coğrafi bölgesinde, 26 il ve 68 ilçede bunlara bağlı 81 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden 724 ü kadın

Detaylı

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU 27 Şubat 2017 tarihinde Bolu merkez de 1283 seçmenle bir anket gerçekleştirdik. Bu ankette seçmenlere, İkameti, yaşı, cinsiyeti, mesleği, eğitimi, son genel seçimde hangi partiye

Detaylı

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018 Ahval 13/8/2018 Türkiye deki durumdan söz edeceğim, ama konu her ülke için de geçerli. Siyasi kutuplaşma, çok farklı görüşlerin ortaya çıkması olmasa gerek, bu farklı görüşlerin taraflarca tartışılamaz

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015 Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi Şubat 2015 Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi Medya ve İletişim Merkezi İstanbul Enstitüsü İstanbul Enstitüsü

Detaylı

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi MTM Medya Takip Merkezi, 2010 yılında medyanın gündemini belirleyen konu ve olayları derledi. İki bini aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde periyodik olarak yapılan takip sonuçları, yıl boyunca

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

Suriye de yaşanan iç savaşın etkileri, ülkemizdeki siyasal gündemi doğrudan ve derinden etkilemeye devam ediyor.

Suriye de yaşanan iç savaşın etkileri, ülkemizdeki siyasal gündemi doğrudan ve derinden etkilemeye devam ediyor. Suriye de yaşanan iç savaşın etkileri, ülkemizdeki siyasal gündemi doğrudan ve derinden etkilemeye devam ediyor. Buna karşın, taraflar arasındaki it dalaşının tozu dumanı içerisinde ortaya çıkan saflaşma,

Detaylı

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! BAE Washington büyükelçisi Yusuf el-uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından yayınlanan

Detaylı

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır.

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır. Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır. 7 Haziran 2015 Genel seçimleri saat 22:30 itibarı ile yaklaşık olarak %99,9 oranında tamamlandı. 2011 deki genel

Detaylı