ELECTROLUX, KURUTUCUDAN ÇIKAN YANGIN DAVASINDA UZLAŞMA YOLUNA GİTTİ

Transkript

1 Bu haftanın konu başlıkları; Electrolux, kurutucudan çıkan yangın davasında uzlaşma yoluna gitti Whirlpool India, mutfak savaşlarının sponsoru oldu AHRI alt-komitesi yeni soğutma standartlarını onayladı Üniversitelerin Ar-Ge Merkezleri OSB'lere gidiyor Haber-röportaj: Endel, 2013 yılını 55 milyon euro ciro ile tamamladı Haber-röportaj: Gençler Kablo, beyaz eşya ana sanayinin ana tedarikçisi konumunda ELECTROLUX, KURUTUCUDAN ÇIKAN YANGIN DAVASINDA UZLAŞMA YOLUNA GİTTİ Electrolux Home Products, bazı çamaşır kurutucusu modellerinden çıktığı öne sürülen yangınlarla ilgili açılan toplu davada uzlaşma yoluna gitmeyi kabul etti. Firma, ürünlerinin hatalı olduğu iddiasını reddetti ve davanın daha fazla uzamaması için uzlaşmayı kabul etti. Electrolux Home Products, İsveç merkezli Electrolux AB'nin ABD'deki alt şirketidir. Davanın merkezinde, tümünde de tambur bağlantı uzantısı aynı şekilde dizayn edilmiş olan ve Electrolux'ün tasarlayıp ürettiği gazlı ve elektrikli çamaşır kurutucuları bulunuyor. Tambur bağlantı uzantısı, bazı dikey eksenli (önden yüklemeli) çamaşır kurutucularında arka kasnağı taşıyan parça anlamına gelmektedir. Toplu davada, çamaşır kurutma makinesinin tasarımı nedeniyle cihazın ısı kaynağı yakınında iplik biriktiği, bunun da yangına yol açtığı öne sürüldü. Davada ayrıca Electrolux'ün yanabilen plastik parçalar, özellikle de tamburun altında plastik bir hava borusu ve hemen yanında plastik bir üfleyici yuvası kullandığı ve bu durumun yangınları daha da tehlikeli hale getirdiği iddia edildi. Toplu dava kapsamındaki şikayette, 1998 yılında Electrolux'ün gerçekleştirdiği test süreçlerinde bu dizaynın "yangınların hızla Çamaşır Kurutucu kabininin dışına yayılmasına izin verdiği görüldüğü halde Electrolux'ün bu sorunu çözmek için hiçbir şey yapmadığı" öne sürüldü. Şikayette ayrıca "en geç 2000 yılından bu yana Electrolux'ün çamaşır kurutuculardan çıkan yangınlarla ilgili binlerce şikayeti değerlendirdiği, hatalarla ilgili kendi bünyesinde bir soruşturma yürüttüğü, hataları incelemesi için dışarıdan mühendisler getirdiği ve hatalarla ilgili yüzlerce davayı mahkemeye götürdüğü" yer aldı. Şikayette, çamaşır kurutucuları Electrolux ile imzaladığı bir fason imalat sözleşmesi kapsamında satın alan GE Appliances'ın "1998 yılında Electrolux'ten GE markası altında ürettiği tambur bağlantı uzantılı Çamaşır Kurutucuların yangın sınırlandırma testinden geçmesini sağlayacak şekilde hatayı gidermesini ısrarla istediği" bildirildi. Şikayette ifade edildiğine göre, Electrolux yangın engelleyici plastik malzemeler kullanmaya başlamıştı fakat bunu yalnızda GE için ürettiği çamaşır kurutucularda yapmıştı. 5 Mayıs 2014'te ABD Kaliforniya Merkez Bölge Mahkemesi'nde Yargıç Christina Synder, önerilen uzlaşma için ön onay verdi. Uzlaşmaya göre, Electrolux davaya konu kusuru kabul etmiyor. Çamaşır kurutucusunda yangın çıkmış olan ya da gelecekte satın alma tarihinden sonraki 10 yıl içerisinde yangınla karşılaşan belirli tüketiciler uzlaşma kapsamında yer alıyor. Davaya müdahil davacılar, 1300 dolara kadar belirli giderleri için tazminat, Electrolux ürünlerini satın alırken nakit iadeleri ve indirimler ve çamaşır kurutucuları için ücretsiz temizlik hizmeti alabilecekler. WHIRLPOOL INDIA, MUTFAK SAVAŞLARININ SPONSORU OLDU Whirlpool India, kurumsal şirketleri temsil eden altışar kişilik 32 takımın mücadele edeceği bir yemek yarışması olan Kitchen Wars'u (Mutfak Savaşları) düzenliyor. Bangalore kentinde gerçekleşecek Yarışma, 12 Temmuz 2014'te başlayacak ve ve üç haftasonu boyunca devam edecek. BEYSAD 1

2 Yarışmanın mekan tahsisi ortağı J W Marriott olurken, Someting's Cooking Culinary Arts Pvt Ltd etkinliğin eş-düzenleyicisi. Yarışma jürisi gerek Hindistan'ın gerekse uluslararası yemek dünyasının uzmanlardan oluşacak, jüri üyeleri arasında şefler Jolly ile Daniel'in yanı sıra J W Marriott'un Michelin yıldızlı şefi Bruno Ferrari yer alacak. Final yarışmasında ise jüriye Singapur'dan şef Christophe Megel de katılacak. Yarışma birincisi, üç gece-dört gün için Bangkok'a tüm masrafları ödenen bir seyahat kazanacak. İkinci ve üçüncüler ise KitchenAid'den elektrikli mutfak aletleri kazanacak. AHRI ALT-KOMİTESİ YENİ SOĞUTMA STANDARTLARINI ONAYLADI Air Condititioning, Heating, and Refrigeration Institute'un (İklimlendirme, Isıtma ve Soğutma Enstitüsü - AHRI) Soğutma Standartları Alt-Komitesi (CSS), yenilenen standartları internet üzerinden düzenlenen bir konferans görüşmeyle oyladı. AHRI'nin Florokarbon Soğutuculara İlişkin Spesifikasyonlar, Standart ile Ek 1 belgesi, ilk defa için hidrokarbon (bir başka ifadeyle; tek bileşenli olanlar ve karışımlar) ile karbondioksit soğutucuları da kapsıyor. Tek bileşenli hidrokarbon soğutucular: R-50 R-170 R-E170 R-290 R-600 R-600a R-601 R-601a R-610 R-1150 R-1270 Hidrokarbon karışımlar: R-432A R-433A R-433B R-433C R-436A R-436B R-441A R-443A Standarda R-744 adlı karbondioksit soğutucu eklendi. CSS ayrıca Konut Uygulamalarına Yönelik Bağımsız Nemlendiricilerin Performans Puanlamasına ilişkin no.lu Yenilenmiş ANSI/AHRI Standardını onayladı. Bunlara ek olarak aşağıdaki standartlar onaylandı: Değişken Soğutucu Akışlı (VRF) Çoklu Split Klima ve Isı Pompası Ekipmanlarının Performans Puanlamasına İlişkin no.lu AHRI Standardının Ek 1'i. Isı Pompalı Havuz Isıtıcıların Performans Puanlamasına İlişkin 1160 (I-P)-2009/1161 (SI)-2011 no.lu Yenilenen ANSI/AHRI Standardı. CSS, Aktif Soğutma Kirişi Birimlerinin Performans Puanlamasına İlişkin 1240P (I-P)/1241P (SI) no.lu AHRI Standardını ise onaylamadı. Yeni onaylananlarla birlikte tüm AHRI standartları, AHRI'nın internet sitesinden ücretsiz indirilebilir: ÜNİVERSİTELERİN AR-GE MERKEZLERİ OSB'LERE GİDİYOR Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun Tasarısı Meclis gündeminde. Tasarının genel gerekçesinde, Ar-Ge harcamalarının giderek artmakla birlikte halen düşük seviyede olduğuna; 10. Kalkınma Planı nın ana ekseni olarak belirlenen yenilikçi üretim, istikrarlı yüksek büyüme hedefleri için teknoloji ve yenilik faaliyetlerinin artırılarak faydaya dönüştürülmesinin, yeniliğe dayalı bir ekosistem oluşturularak araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi ve markalaşmış teknoloji yoğun ürünlerle ekonominin küresel ölçekte yüksek rekabet gücüne kavuşması gereğine işaret ediliyor. Ayrıca, bu tür faaliyetlerin doğası gereği riski olmasının özel sektör kaynaklı Ar-Ge BEYSAD 2

3 faaliyetlerini kısıtladığı; bu nedenle birçok ülkede kamunun, bilginin üretilmesinden ticarileşmesine kadarki süreçte bazı riskleri üstlendiğine dikkat çekiliyor. Bakanlık kaynak aktaracak gelirleri kendilerine kalacak Bu gerekçelere göre kamu, Ar-Ge faaliyetlerinde kesenin ağzını açacak. Tasarının 3 üncü maddesinde Kalkınma Bakanlığı nın bu tür altyapıların kurulması ve desteklenmesi ile görevli kılınıyor. 13 üncü maddesinde de kaynak aktarılması konusu düzenleniyor ve bu kurumların gelirlerinin üniversitelerin döner sermaye mevzuatı kapsamından çıkarıyor. Tasarının 13 üncü maddesi şöyle: (1) Yeterlilik kararı verilen araştırma altyapılarına, performans ve sınıfına göre merkezi yönetim bütçesinden yatırım, personel ve diğer cari harcamaları için Kurul kararıyla mali destek sağlanabilir. Mali destek bakanlık bütçesinden bu amaçla konulan ödenekten (...) aktarılarak karşılanır. (2) Araştıra altyapılarının gelirleri, sunduğu hizmetler ve yapılan projelerden elde edilen gelirler; bağışlar, proje destekleri, fikri ve sınai mülkiyet hakkı gelirleri ile YÖK tarafından sağlanan gelirler, merkezi yönetim bütçesinden aktarılan kaynaklar ve diğer gelirlerden oluşur. (3) Özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla kurulan ortak araştırma altyapılarına merkezi yönetim bütçesinden cari ve yatırım desteği sağlanabilir. Sağlanacak destek, kamu ortaklık payı dikkate alınarak kurul tarafından belirlenir. Tasarının 10 uncu maddesi çok önemli bir değişiklik getiriyor. Üniversitelerin yerleşkeleri içinde bulunan altyapıların üniversite dışına çıkmasının yolunu açıyor. 11 inci maddenin gerekçesinde, bu konu şöyle ifade ediliyor: Üniversitelerin araştırma altyapıları ağırlıklı olarak yükseköğrenim kurumları yerleşkelerinde kurulmakta olup bu durum özel sektör işbirliğini kısıtlamaktadır. Özel sektörle yakın çalışması beklenen bu yapıların teknoloji geliştirme bölgelerinde, organize sanayi bölgelerinde veya endüstri bölgelerinde de kurulabilmesi için düzenleme yapılmaktadır. Maddenin orijinal halinde de bu konu düzenleniyor. Buna göre bir özel sektör şirketi böyle bir merkezin kuruluşu için gerekli araziyi temin ederek, bir üniversitenin Ar-Ge altyapısına ortak olabilecek. Ar-Ge de kamu-özel sektör ortaklığı geliyor Kanun tasarısının getirdiği en önemli yeniliklerden biri de araştırma altyapılarında özel sektörle kamu ortaklığı... Yeterlilik alan araştırma altyapıları tüzel kişilik kazanabilecek. Böylece özel sektör de ortak olabilecek. Bu amaçla tasarıda, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklık esasları da düzenleniyor. Özel sektörü ortaklığa teşvik amacıyla altyapının kullanımına ilişkin bazı haklar sağlıyor. Tasarının 11 inci maddesinde konu şöyle düzenleniyor: (2) Araştırma altyapıları (...) özel sektör kuruluşları ve/veya sivil toplum kuruluşları ortaklığıyla kurulabilir. Tarafların ortaklık paylarına ilişkin hususlar (...) yönetmelikle belirlenir. Araştırma altyapılarına destek sağlayan özel sektör kuruluşlarına haklar tanınabilir. Araştırma altyapılarının işletilmesi özel sektöre (...) devredilebilir. Bu maddeye göre özel sektör desteklediği ve ortak olduğu araştırma altyapılarında özel haklar sağlayabilecek. Dahası, işletmesini alarak, araştırma altyapısını ticari bir işletme gibi yönetebilecek. Ayrıca özel sektör firması sağladığı finansman ve ortaklık oranına göre Ar-Ge indirimi teşviklerinden yararlanacak. Bu merkezler, Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar 2023 e kadar gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak. Ar-Ge şirketlerinde özel sektör yönetime giriyor Tasarının genel gerekçesinde tasarıda, yeterlilik kararı verilen araştırma altyapılarında özel sektörün de yer aldığı yönetim kurullarının oluşturulmasının öngörüldüğü belirtiliyor. Tasarının 7 nci maddesinde, yönetim kurulunun oluşumu şöyle anlatılıyor: Yönetim kurulu, araştırma altyapısının ilgili olduğu yükseköğrenim kurumu, diğer yükseköğrenim kurumları, özel sektör ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından seçilecek en az beş, en fazla dokuz üyeden oluşur. Yönetim BEYSAD 3

4 kuruluna girecek özel sektör temsilcisinin, merkezi ortaklığı şartı öngörülmüyor. Bu da üniversitelerin araştırma altyapılarının yönetiminde özel sektör katkısının yolunu açıyor. Araştırmacıyı teşvik için 3 bin liraya kadar ek ödeme Tasarı, araştırma altyapılarının gelirlerini üniversitelerin döner sermaye sistemi dışına çıkararak, bu gelirleri kendisinin kullanmasının yolunu açıyor. İlave desteklerle imkanlarını çoğaltıyor. Aynı şekilde araştırmacı personelin de gelirlerini artırıyor. Kamu personeli olanlar hariç, Ar-Ge personelinin ücretleri her türlü vergiden muaf tutuluyor. Kamu kurumlarından ve üniversitelerden araştırma merkezlerine geçenlere yapılacak aylık net ek ödeme tutarı gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayısı ile çarpımı sonucu elde edilecek tutarı geçmemek üzere kurul kararıyla belirlenecek. Buna göre, araştırma altyapılarında çalışan personel kendi kurumlarından normal maaşlarını almaya devam edecek, Ar-Ge faaliyetinin karşılığı olarak da ayrıca 3 bin liraya kadar ek ödeme alacak. HABER-RÖPORTAJ ENDEL, 2013 YILINI 55 MİLYON EURO CİRO İLE TAMAMLADI Endel bir BEYSAD üyesidir. SubconTurkey dergisinden alınmıştır. Endel Endüstriyel Ürünler Grubunun Lideri ve Endel Grubunun ise Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Burak Özaydemir, grup isimlerinin Endel Endüstriyel Ürünler olarak değiştiğini belirterek lokasyonları ve yılı rakamları hakkında bilgiler verdi. Endel in kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikle şu bilgiyi vermem gerekiyor. Grup ismimiz Endel Endüstriyel Ürünler Grubu olarak değişti. Farklı sektörlere olan ilgimiz ve daha profesyonel bir isim olmasıyla bu ismi tercih ettik. Endel markamız bu çatı altında sürecek. Beyaz eşya yardımcı sanayi olarak yaklaşık 35 sene önce faaliyetlerimize başladık. Bu anlamda beyaz eşyada ana müşterilerimiz olan Arçelik, BSH, Vestel gibi firmalarla kablo grupları, buzdolabı kondanserleri ve çamaşır makinesi sepetleri konusunda çalışıyoruz. Müşterilerimizin hem Türkiye deki hem de yurt dışındaki işletmelerine ürün veriyoruz. Türkiye de verdiğimiz ürünlerin de büyük çoğunluğu ihraç ediliyor. Bu bakımdan dış piyasaya odaklı bir yapımız var yılını 55 milyon Euro ciro ile tamamladık. Bunun da %20 si ihracattır. İç piyasaya verdiğimiz ürünlerinde %70 i ana müşterilerimiz tarafından ihraç edilmektedir. Grubumuzun altında Kabel firmamız, Ankara ve Gebze de olmak üzere iki işletmesi ile hizmet vermektedir. Yine grubumuz firmalarından Bekel olarak Eskişehir de iki işletmemiz, Endel olarak da Manisa da işletmemiz bulunuyor. Manisa en yeni işletmemizdir yılında üretime başlayan Manisa işletmemizin yeni fabrikasını 2012 yılında devreye aldık. Endüstriyel ürünler grubunda 1500 çalışanımız var. Bu sayı farklı lokasyonlara dağılıyor. HABER-RÖPORTAJ GENÇLER KABLO, BEYAZ EŞYA ANA SANAYİNİN ANA TEDARİKÇİSİ KONUMUNDA Gençler Kablo bir BEYSAD üyesidir. SubconTurkey dergisinden alınmıştır. Gençler Kablo Üretiminin %57 sini Beyaz Eşya Sanayi İçin Yapıyor Eskişehir Sanayi bölge çalışmamız için görüştüğümüz Gençler Kablo Pazarlama Departmanı Sorumlusu Sayat Çakır, geçen seneye oran ile beyaz eşyadaki imalat payını neredeyse 3 e katlayarak ciddi bir atılım gerçekleştirdiklerini ve şu anda üretimlerinin %57 lik kısmını beyaz eşya sanayine yaptıklarını söyledi. BEYSAD 4

5 Gençler Kablo nun kuruluşundan bugüne geldiği konumu özetler misiniz? Gençler Kablo isminden de anlaşılacağı üzere kurucusu Faruk Çakır tarafından 1979 yılında henüz yirmili yaşlarının başında gençlik döneminde kurulmuş, ana amaç olarak iç piyasaya alçak gerilim ve koaksiyel kablo üretimi hedeflenmiştir. Geçmişten günümüze doğru gelindiğinde alçak gerilim kablo üretimi yanı sıra PVC granül ve fişli kablo kollarını da içine alan geniş bir yelpazede, ağırlıklı olarak beyaz eşya sanayine hizmet vermeye devam etmektedir yılında başlayan beyaz eşya yan sanayiliği 24 yılı aşkın süredir pekişerek artık ana sanayi ana tedarikçiliği gururu ile devam etmektedir. Üretim kapasiteniz ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Üretiminizin ne kadarını beyaz eşya sektörü için üretmektesiniz? Üretim kapasitemiz 2014 yılı başı ile tamamlanan makine yatırımları ile birlikte arttırılarak büyüme trendinin devamlılığı ve sektördeki majör oyuncu rolümüzü pekiştirdik yılında tamamlanan Eskişehir yerleşkesine geçiş aşamasında yeni makine parkurları kurulmuş olsa da, 2013 yatırımları ağırlıklı olarak kablo bölümüne kaydırılarak ana iştigal konumuz olan kabloculuğu sağlam temellere oturttuk lı yılların başında üretimine başladığımız PVC Granül, üretim kapasitesi itibari ile hem iç kullanım hem de satış anlamında yeterli kapasitede bulunmakta. Müşterilerimizin özel istekleri de dahil olmak üzere kendi bünyemizde kullandığımız PVC granülümüzü müşterilerimize sunmaktayız. Fişli kablo bölümü 2001 yılında hayata geçmesine karşın şu anda ana üretim kollarımızdan bir tanesi. Yatırımlar neticesinde Türkiye de Beyaz Eşya Sanayine ciddi anlamda hizmet veren birkaç firmadan biriyiz. Amacımız kablo bölümünden sonra yeni yatırımlar ile fişli kablo bölümünü de rekabet ettiğimiz tüm kulvarlarda en üst seviyeye çıkarmak. Bu da çok uzak bir gelecekte gözükmemekte. Ana iştigal konumuz olan kablo yıllardan beri bizi tanıyan ve güvenen iş ortaklarımız sayesinde gün be gün daha da gelişmekte. Yatırımı tamamlanan Rosendahl Ekstrüzyon makinalarımız iş hacminde ve otomasyon anlamında bize büyük güç ve yeni hedefler kattı. Geçen seneye oran ile beyaz eşyadaki imalat payımızı neredeyse 3 e katlayarak ciddi bir atılım gerçekleştirdik. Tabi üretim kapasitemizi arttırmış olmamız bunun ana sebebidir. Şu anda üretimimizin %57 lik kısmı beyaz eşya sanayine çalışmaktadır. Gençler Kablo Üretiminin %21 ini İhraç Ediyor Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? Hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz? İhracatımızı Beyaz Eşya ve diğer kollar olarak ayırabiliriz ama toplamda baktığımızda %21 gibi bir ihracatımız bulunmakta. Her sene küçük ama emin adımlar ile bu oranın yukarı çıktığını görmekteyiz. Amacımız düzgün bir ticaret tabanında devamlı ve karlı işler yapabilmek. Her ne kadar ihracatın önemini bilsek de ne yazık ki satış endişesi Türkiye yi belirli ülkelerin arka bahçesi ve karsız satışların merkezi haline getirmiş. Bizlerin bu gibi endişeleri olmadığı gibi zamanla bu anlayışın kırılacağı düşüncesindeyiz. Firma olarak yakın zamanda hayata geçireceğiniz projeler ve yatırımlar olacak mı? Yeni yatırımdan çıkmış bir firma olarak henüz değil demem gerekebilir ancak, hali hazırda siparişini verdiğimiz ve hala görüşmelerini sürdürdüğümüz yeni ekipmanlar mevcut. Bunlar daha çok konipak tarzı ambalaj sistemleri, test ekipmanları gibi ancak daha da önemlisi fişli kablo bölümü ile ilgili işleyişte bir sıkıntı olmaz ise 3. bir otomasyon ile ilgili yıl sonu gelişme olabilir yılı beklentileriniz nelerdir? İlk 3 ayki üretim ve satışlarınızı değerlendirdiğinizde geçen seneye göre kıyaslandırır mısınız? 2014 Ocak ayı geçen seneye nazaran daha sönük başlamıştı ki şubat ayından itibaren soluklanacak fırsat bulamadık. Geçen sene ile bu seneyi kıyaslama yapmakta zorlanabilirim zira bu sene bağlı işler BEYSAD 5

6 ve ekstra talepler sebebi ile geçen seneye nazaran 3 katına yaklaşık bir tempo içerisindeyiz. Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Ar-Ge faaliyetlerimizi yurtdışı merkezli iki firma ile yürütmekteyiz. Ancak yakın zamanda bunu da üniversitelerimiz işbirliği ile gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimiz noktasında değerli akademisyenler ile görüştük. Ürünlerimiz itibari ile daha çok faydalı model veya hammadde bazlı çalışmalara yönelmekteyiz yılında Türkiye de ilk olarak üretimine başladığımız ısıya dayanıklı kablolar yelpazesinde arayışlarımız ve araştırmalarımız devam ediyor. Eskişehir de bulunmanızın size sağladığı avantaj/dezavantajlar nelerdir? Türkiye nin neredeyse tamamını görmüş bir kişi olarak Eskişehir sanayi anlamında gerçekten gelişmiş, düzgün alt yapısı olan ve sanayicilik psikolojisini benliğinde barındıran bir şehir. Avantajların en başında konum olarak İstanbul ve Ankara ya çok yakın olması, belirli başlı ana sanayilerin burada bulunması, gelecekte yeni yatırımları bu bölgeye çekebilecek yetide yan sanayinin bulunması gibi faktörleri sayabilirim. İstanbul da sanayici olarak fabrika yapabileceğiniz yerler Gebze ve Hadımköy taraflarıdır. Bunların içerisinde de Organize sanayileri düşünürsek şu devirde hangisine yatırım yapılabilir. Bunun maliyetinin altından nasıl kalkılabilinir. Eskişehir bu anlamda gerçekten sanayici dostu bir yönetim anlayışı içerisinde. Dezavantajları kısmın da ise diğer şehirlerde yaşanabileceklerden ekstra olarak bir sıkıntı söz konusu değil. Eklemek istedikleriniz varsa onları da öğrenebilir miyiz? Buraya kadar gelip bizleri ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sizleri aramızda görmekten daima mutluluk duyarız. SUBCONTURKEY e bizi ziyaretinden dolayı teşekkür ederim. BEYSAD 6