BORNOVA-MEVLANA MAHALLESİ NDE YAŞAYAN GEBELERİN ÇOCUKLARIN AĞIZ-DİŞ BAKIMI HAKKINDAKİ BİLGİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BORNOVA-MEVLANA MAHALLESİ NDE YAŞAYAN GEBELERİN ÇOCUKLARIN AĞIZ-DİŞ BAKIMI HAKKINDAKİ BİLGİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı BORNOVA-MEVLANA MAHALLESİ NDE YAŞAYAN GEBELERİN ÇOCUKLARIN AĞIZ-DİŞ BAKIMI HAKKINDAKİ BİLGİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Şerife AK Danışman Öğretim Üyesi : Doç. Dr. Zeliha Aslı ÖCEK İZMİR-2015

2 ÖNSÖZ Tez çalışmam sırasında tecrübe ve bilgisiyle benden yardım ve desteğini esirgemeyen değerli hocam Doç. Dr. Zeliha Aslı Öcek e ve hayatım boyunca yanımda olan canım aileme teşekkürlerimi sunarım. İZMİR-2015 Stj. Diş Hekimi Şerife Ak

3 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİ Erken Dönem Diş Çürüklerinin Etiyolojisi Erken Dönem Diş Çürüklerinde Erken Tanı TÜRKİYE DE ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİNİN YAYGINLIĞI Türkiye Ağız Diş Sağlığı Profili-2004 Araştırması Ulusal Ağız Diş Sağlığı Durum Analizi Yerel Ölçekte Yapılmış Olan Çalışmalar ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİNDE SOSYOEKONOMİK KOŞULLARIN ETKİSİ VE EŞİTSİZLİKLER ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİNDE KORUMA AMAÇ YÖNTEM Araştırma Grubu Değişkenler ve Veri Toplama Veri Analizi BULGULAR SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ

4 1. GİRİŞ Diş çürüğü en önemli toplum sağlığı sorunları arasında yer almaktadır. Tüm dünyada, diş çürüklerinin ağız-diş hastalıklarının toplam yüküne olan katkısının periodontal hastalıklara göre on kat daha fazla olduğu bilinmektedir.(1) Çocuklarda diş çürüğü ise ağrı, rahatsızlık ve fonksiyonel kısıtlamalara yol açan, tedavi edilmemiş çürük kaviteleri ile karakterize pandemik bir hastalık olarak kabul edilmektedir.(1) Düzenli diş fırçalama, doğru beslenme, koruyucu uygulamalardan yararlanma ve periyodik olarak diş hekimleri tarafından yılda en az bir kez kontrol ağız diş sağlığının temelini oluşturmaktadır.(2) Erken çocukluk dönemi tüm bu alışkanlıkların kazandırılmasında en uygun zaman dilimidir. Ailenin ağız-diş sağlığı konusundaki bilinç düzeyi alışkanlıkların yerleşmesi konusunda önemli rol oynamaktadır.(3) Bu açıdan ailenin, özellikle de annelerin bilgi düzeyleri çok kritik bir öneme sahiptir.(2) Bu konudaki bilgilerin geliştirilmesini ve sağlıklı davranışların benimsenmesini amaçlayan çalışmalardan önce eğitim gereksinimlerini belirleyen, bilgi açıklarını ortaya koyan çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.

5 2. GENEL BİLGİLER 2.1. ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİ Günümüzde çürük, özellikle ülkemizde halen sık görülen enfeksiyon hastalıklarından arasında yer almaktadır. Erken çocukluk dönemi çürükleri (EÇÇ) bebek ve küçük çocuklarda gözlenen ve hızlı ilerleyen çürüklerdir. Bu çürükler sadece ilerleme hızları nedeniyle değil etkiledikleri yaş grubu açısından da önemli bir tehdit oluşturmaktadır.(4) Erken dönem diş çürükleri üst süt keserlerle başlar diğer dişleri de içerecek şekilde hızla yayılır. Patogenezi gelişimini tamamlamamış konak savunma sistemi ve gelişen bakteriyel flora ile birlikte mikroflora, substrat, konak ve tükürüğü içerir.(2) İmmatür mine yüzeyi ve minenin gelişimsel defektlerinin de etiyolojisinde etkin olabileceği düşünülmektedir. Mutan streptekokların erken enfeksiyonu, özellikle gece şekerli sıvılar içeren biberon kullanımı, uzun süreli emzirme yatkınlık kazandıran önemli faktörlerdendir.(2) Selvi ve arkadaşları küçük çocuklarda erken dönemde görülen diş çürüklerini, ilk olarak 1952 yılında Beltrami isimli araştırmacının Melanodontie İnfantil olarak adlandırdığını, daha sonra, 1962 yılında Dr.EliasFass ın nursing bottlemouth-biberon ağzı terimini kullandığını bildirmektedir.(4) İlerleyen yıllarda ise biberon çürüğü terimi yaygın olarak kullanılmış, ancak uzun süreli biberon kullanma alışkanlığını diş çürüğü oluşmasında tek ve en önemli neden olmayabileceği ileri sürülmüştür.(4) Bu nedenle daha az spesifik bir terim olan early childhood caries erken çocukluk dönemi çürükleri-eçç önerilmiştir.(4) Bu yeni terim tüm dikkatin biberon kullanımı üzerine yoğunlaşmasını önleyerek, bebeklerde ve küçük çocuklarda yaygın diş çürüklerinin oluşmasına 2

6 katkıda bulunan diğer tüm davranışsal, psikososyal ve sosyoekonomik faktörlerin de farkına varılmasını sağlamıştır.(4) Erken dönem diş çürükleri çocuğun yaşam kalitesini etkileyen pek çok diğer sorundan farklı olarak çok büyük ölçüde önlenebilir niteliktedir.(5) Bu çürüklerin sonuçları yaşam kalitesini yakından etkilemektedir. Rahatsızlık, ağrı, enfeksiyon, apse, gastrointestinal bozukluk, malnutrisyon, ağrı ve yemek yemeyi istememeye bağlı büyüme geriliği gibi fiziksel semptomlarla ilişkilidir.(5) Bu nedenle diş çürüğünün sonuçları dental bölgenin dışına çıkarak tüm vücudu ve büyüme ve gelişmeyi etkiler. Çiğnemede güçlük, maloklüzyon, bazı sesleri çıkaramama nedeniyle sınırlı iletişim, daha sonra gelecek dişlerin yerinin kaybı gibi nedenler fonksiyonel güçlüklere neden olur.(5) Estetik memnuniyetsizlik çocuğun özgüven gelişimini önler. Fiziksel ve psikolojik etkiler sonucunda öğrenmede geriliğe yol açabilir.(5) Diş ağrısı ve gerektirdiği tedavi daha sonraki hayatında diş tedavisinden abartılı bir korku duyulmasına yol açabilir. Bunlara ek olarak erken dönem diş çürüğü gelişen bir çocuğun daha sonra gelecek olan dişlerinin de çürümesi çok güçlü bir olasılıktır. (5) Erken Dönem Diş Çürüklerinin Etiyolojisi Etiyoloji mikroflora, beslenme ve konak açısından değerlendirilmektedir. Bunların yanı sıra ailesel ve sosyal faktörler gibi diğer belirleyiciler de rol oynamaktadır.(4) Mikrobiyolojik risk faktörleri Streptococcus mutanslar erken dönem diş çürüklerinin oluşumundan birinci derecede sorumlu bakterilerdir. Yapılan çalışmalar çocukta, sürme 3

7 öncesi ve sonrası dönemde vertikal (anneden ve /veya bakıcıdan) ve horizontal (diğer aile üyelerinden ve arkadaşlarından) olarak Stretococcus mutans kontaminasyonunun gerçekleştiğini göstermektedir.(2) Bebekten elde edilen türler, babayla karşılaştırıldığında, daha çok anne ile (% 90danfazla) bağlantı gösterdiği için, bu vertikal geçiş öncelikle anneyi içeriyor gibi görünmektedir. (4) Bebeklerde yaşamın 3. ayından itibaren Stretococcus mutans kontaminasyonunun başladığı, prematüre bebeklerde normal doğanlara nazaran bu bakteri prevalansının fazla olduğu, doğumdan 24 aya kadar olan sürenin Streptococcus mutans kolonizasyonu açısından önemli bir süre olduğu bilinmektedir.(2) Vertikal ya da horizontal geçiş iki farklı yolla gerçekleşebilir. Direkt geçiş: öpüşme sırasındaki gibi ebeveyn ve çocuğun tükürüğünün karışmasını kapsar.(4) İndirekt geçiş: nesnelerin (kaşık, emzik, bebeğin parmağı) ebeveynin ağzına, sonra bebeğin ağzına yerleştirilmesini kapsar.(4) Ayrıca, süt dişlenme gelişimi sırasında bir süre için bir enfektivite penceresi açıldığı düşünülmektedir. (4) Beslenme Erken çocukluk dönemi çürükleri de dâhil olmak üzere tüm diş çürüklerinin diyetle doğrudan ilişkili bir hastalık olduğu ve etiyolojisinin anlaşılmasında ve önlenmesindeki yaklaşımların bu noktadan yola çıkması gerektiği ileri sürülmektedir.(4) Bu dönem diş çürüğünün oluşmasında fermente olabilen karbonhidratların günlük tüketim miktarı, sıklığı ve şekli önemli bir faktördür.(2) Şeker metabolize olduktan sonra, asidin nötralize olması veya tükürükten uzaklaşması dakika içinde gerçekleşmektedir. (4) Çürük riski en çok şekerin sık aralıklı ve ağızda uzun süre kalacak şekilde tüketildiği durumlarda artar.(6) 4

8 Çürük prevelansı önemli derecede yaş ve yeme alışkanlıklarıyla ilişkilidir. Anne sütüyle uygun bir şekilde beslenme yeni doğanlar açısından en iyi beslenme şeklidir.(4) Ancak anne sütü ile beslenme süresinin uzaması, çocukta Stretococcus mutans transmisyonunu ve buna bağlı olarak da çürük riskini arttırmaktadır.(2) Eğer çocuk ağzında biberon ya da anne memesiyle uyuyorsa, likit üst dişlerin içerisinde bulunacağı bir gölcük oluşturacaktır.(6) Likit fermente edici bir karbonhidrat içeriyorsa ağız bakterilerinin etkisiyle asit meydana gelecek ve bu da dişlerde çürüğe neden olacaktır.(6) Uyku sırasında tükürük akışının azalması çürümeyi daha da arttırıcı etki gösterir.(6) Ek olarak, erken dönem diş çürüğü görülen küçük çocukların geceleri daha az uyuduğu, daha sık uyandığı ve uyuma problemlerinin çözümü için bu çocuklara daha sık biberon verildiği gösterilmiştir.(4) Sütün yanı sıra meyve sularının da biberonla tüketildiği rapor edilmiştir.(4) Meyve suları doğal olarak fruktoz içerir, asidiktir ve mine üzerinde eroziv etkileri bulunmaktadır.(4) Yapılan çalışmalar, günlük şekerli yiyecek ve içecek tüketim sıklığının günde 3 ten fazla olmasının, özellikle akşam yatarken şeker ilave edilmiş içeceklerin, asidojenik ve kariyojenik potansiyeli olan devam sütlerinin biberonla tüketilmesinin ve şekerli gıdalarla tatlandırılmış emzik kullanımının St. mutans enfeksiyonunu ve kolonizasyonunu arttırdığını göstermektedir.(2) Emzik kullanımı etiyolojik faktörler arasında değerlendirildiğinde, emziklerin şekere batırılma alışkanlığının Streptococcusmutans ın erken kolonizasyonuyla ilişkili olduğu gösterilmiştir.(4) Çocuklarda kullanılan likid formdaki ilaçların da kariyojenik potansiyeli olduğu ve çürük riskini attırdığı bilinmektedir.(2) Beslenmede rol oynayan bir diğer önemli faktör bebeğin anne sütünden yararlanma düzeyidir.(4) Bebek ne kadar uzun süreli emzirilirse, malokluzyon insidansı o kadar düşük olacaktır.(7) Biberon kullanımı, bebeğin dilini önde konumlandırmasına neden olmakta ve orbiküler kasların gelişimini zayıflatmaktadır.(7) Uzun süreli emzirme sayesinde dil itme alışkanlarında 5

9 anlamlı bir düşüş belirlenmiştir.(7) Emzirilen bebek, dilini ve ağız çevresindeki kaslarını kuvvetlice çalıştırmak zorundadır. Bebek için oldukça uğraştırıcı bir eylemdir. Bebek, emzirilirken dik tutulursa, yerçekimi yutkunma ile ilgili kaslara doğru yönü verecektir. Bebeğin biberonla beslenmesi emzikle beslenmesinden oldukça farklılık gösterir. Biberondan süt ihtiyaca göre akmaz. Devamlı bir şekilde akan süt ağızdaki kasların çalışmasına yardımcı olmaz. Bebek sırt üstü de yatırılırsa, bebeğin dili boğulmayı önlemek için yanlış şekilde konumlanır. Tüm bunlar malokluzyonu hazırlayıcı etkenlerdir. Biberon kullanımına bağlı gelişen malokluzyon kalıcı dişlenmede de aynen etkilerini sürdürmektedir.(7) Tüm bulgular ışığında, biberon yerine bardak kullanımına geçilmesi önerilmektedir. Zorunlu olarak biberon kullanma durumunda olan bebeklerde malokluzyon ve diş çürüğü gelişmemesi için aşağıdaki önlemlerin alınması gerekir(7) : 1. Biberon kullanırken bebeğin dik konumlandırılması, 2. Emziği küçük delikli biberon kullanımı, 3. Bebeğin mümkün olan en erken dönemde bardak kullanımına alıştırılması, 4. Bebeğe biberonun belli zaman aralıklarında verilmesi, 5. Biberonun emzik şeklinde kullanılmaması ve 6. Günde iki kez ağız bakımı yapılması. Ailelerin biberon kullanımını mümkün olduğu kadar erken dönemde bırakmasının biberon çürüklerini azalttığı bilinmektedir.(8) Ailelerin 8 ve 12 aylar arasında besleme kabına geçmeleri ve çocukların dişlerini temizlemeleri çok önemli bir sağlık kazancı sağlayacaktır. (8) 6

10 Konak Dişlere özgü ya da bireysel birkaç faktör diş çürüklerine yatkınlık kazandırabilir. Çürük gelişiminde, konak açısından risk faktörleri, yeni sürmüş dişlerde immatür mine, çoğunlukla hipomineralizasyonla karakterize mine defektlerinin varlığı, immünolojik faktörler, tükürüğün azalması, genetik karakteristiktir.(9) Post - eruptif dönem mine gelişim yetersizliği, hipoplazi ile karakterize mine defektleri, dişe ait morfolojik ve genetik özellikler ile çapraşık dişler bu dönem diş çürükleri için birer risk faktörüdür.(2) Tükürük akış hızının 0.7 ml/dk, tamponlama kapasitesinin < 4, tükürük içindeki mikroorganizmalardan Stretococcus mutansların 106 cfu/ml, laktobasillerin 105 cfu/ml olması çocuğun diş çürüğü açısından yüksek risk grubunda olduğunu göstermektedir.(2) Diğer Etiyolojik Faktörler Diğer etiyolojik faktörler arasında ailenin ağız-diş sağlığı düzeyi, ailenin ağız-diş sağlığı konusundaki bilgi, tutum ve davranış düzeyi, çocuğun ağız hijyeni ve dişlerinde plak varlığı, flordan yararlanma düzeyi yer almaktadır. (7) Çocuğun ailesinin sosyo-ekonomik düzeyi, ebeveynin eğitim düzeyi, ailedeki çocuk sayısı konakla alakalı klinik olmayan risk faktörleridir.(2) Başparmak, parmak, dudak veya kol emme, uzun süreli biberon kullanımı (biberonun emzik niyetine kullanılması) ve uzun süreli emzik kullanımı, bu dönemde sıklıkla karşılaşılan kötü alışkanlıklardandır.(7) Finlandiya da yapılan bir çalışmada, uzun süreli emzik ve parmak emen 3 yaş grubu çocukların % 35 inde malokluzyon gelişimi belirlenmiştir. Bu çocukların % 27 sinde anterior open bite ve kalan % 8 inde unilateral cross bite gelişmiştir.(6) Bir diğer çalışmada uzun süreli emzik ve parmak emmenin dil itmeye eğilimi 7

11 arttırdığı ve open bite (açık kapanış), cross bite (çapraz kapanış), over jet (üst kesici dişlerde ileri itim) ve sınıf II (kalıcı alt 1. büyük azının orta hatta göre distalde konumlanması) malokluzyonlara neden olduğu ifade edilmiştir. (7) Malnütrisyon, astım, tekrarlayan enfeksiyonlar, kronik hastalıklar, ilaç kullanımı, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı da erken dönem diş çürüğü için önemli birer risk faktörüdür.(2) Çocuğun üst kesici dişlerindeki gözle görülebilir bakteri plağı varlığı, ağzında var olan diş çürükleri, günde 1 kereden az diş fırçalama (florlu diş macunu ile) sıklığı, ebeveyn kontrolünde diş fırçalamaya başlama yaşı, akşam yatmadan önce diş fırçalama alışkanlığının olup olmaması bu dönem diş çürükleri için ağız hijyeni temini ile alakalı risk faktörleri içinde değerlendirilmektedir.(2) Erken Dönem Diş Çürüklerinde Erken Tanı Erken çocukluk dönemi çürükleri süt dişlerinde 6 yaşından önce ( 71ay) gözlenen bir veya daha fazla çürüklü (kavitesiz ya da kaviteli ), çekilmiş (çürük nedeniyle) ya da dolgulu diş yüzeyi varlığı olarak tanımlanmaktadır.(2) Üç yaşından küçük çocuklarda herhangi bir düz yüzey çürüğü bulunmasının şiddetli erken çocukluk dönemi çürüğü(ş-eçç) göstergesi olduğu bildirilmektedir. Ayrıca 3 ile 5yaş arasındaki çocuklarda dmft skoru 3 yaş için 4, 4yaş için 5, 5 yaş için 6 olduğunda şiddetli erken çocukluk dönemi çürüğü olarak sayılmaktadır.(2) Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Akademisi, küçük çocuklardaki diş çürüklerine erken aşamasında tanı konabilmesi için ilk ağız-diş sağlığı değerlendirmesinin doğum sonrası altıncı ayda gerçekleşmesini ve on ikinci ayın geçilmemesini önermektedir.(5) 8

12 YAYGINLIĞI 2.2. TÜRKİYE DE ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİNİN Ağız-diş sağlığı saha araştırmaları, toplumların ağız sağlığı durumunu ve tedavi gereksinimini en sağlıklı şekilde ortaya çıkaran çalışmalardır. Bu araştırmalar bölgesel ve ulusal programların oluşturulmasında ve ağız bakımı için gerekli personel sayısının planlanmasında temel bir veri tabanı sağlar. Ancak tespitlerin ve alınan önlemlerin etkilerini değerlendirmek ve yeni hedefler oluşturabilmek için bu çalışmaların belirli aralıklarla tekrarlanmaları gereklidir.(1) Türkiye de erken dönem diş çürüklerinin ulusal düzeydeki yaygınlığı hakkında bilgi veren başlıca iki çalışma Türkiye Ağız Diş Sağlığı Profili-2004 Araştırması ve Ulusal Ağız Diş Sağlığı Durum Analizi dir. Bunun yanı sıra yerel ölçekte yapılmış olan çalışmalar da bulunmaktadır. Aşağıda bu çalışmaların sonuçları özetlenmiştir.(1) Türkiye Ağız Diş Sağlığı Profili-2004 Araştırması Türkiye Ağız-Diş Sağlığı Profili-2004 Araştırması nda tedavi edilmemiş çürük yüzdesinin, ortalama dolgulu, çürük ve kayıp diş sayısı ile ortalama diş sayısının, dişsizlik yüzdesinin, DMFT indeksinin, toplumsal periodontal indeksin (CPI), ataçman kaybının, önemli çürük indeksinin (SiC), dental flüorozis prevalansının, ortalama çürük, dolgulu, kayıp diş, dental flüorozis ve periodontal durumunun cinsiyete ve yerleşim yerine göre dağılımının, ağız-diş sağlığı tedavi gereksiniminin belirlenmesi ve toplumda ağız sağlığı ve beslenmeye ilişkin bazı özelliklerin saptaması amaçlanmıştır.(1) Araştırma evrenini DSÖ nün önerdiği yaş bantlarındaki Türkiye nüfusu oluşturmaktadır. İndeks yaşlarda ülkeye ve kır-kente göre genellenebilir 9

13 verilere ulaşabilmek için her indeks yaş grubundan kişiye (toplam 7.500) ulaşılması hedeflenmiştir. Araştırmanın örneği, Türkiye İstatistik Kurumu nca, orantılı tabakalı küme örnekleme yöntemi ile seçilmiş, 81 ilin 68 inde, 250 küme örneğe çıkmıştır. Veriler, bu çalışma için geliştirilmiş ve ön denemesi yapılmış olan bir anket formu ve bir muayene formu aracılığı ile toplanmıştır. Veriler, usta eğiticilere göre kalibrasyonları yapılmış (en az % 80 düzeyinde) Diş Hekimliği Fakültesi 4. ve 5. sınıf öğrencileri (toplam 27 kişi) tarafından toplanmıştır. Araştırmanın sonunda, toplam haneye ulaşılarak hane halkı hakkında temel demografik bilgiler toplanmış, kişi muayene edilerek anket formu uygulanmıştır. Bütün yaşlarda kız çocuklarının yüzdesi % 47,4 ile % 48,5 arasındadır; yaşlarda kadınlar % 69,2, yaşta % 53,3 tür. Bütün yaşlardaki bireylerin yaklaşık dörtte birinin sağlık güvencesi yoktur. Muayene edilen bireylerin 3/4-4/5 i öğün atlamaktadır ve atlanan öğün de çoğunlukla öğle öğünüdür. Her yaşta öğün arasında atıştırma alışkanlığı yüksek düzeydedir ve en çok tüketilen yiyecek/içecekler şekerli olanlardır. Beş yaşta % 22,4 olan diş fırçası olmama sıklığı adolesan yaşta % 9,2 ye dek gerilemekte, erişkin yaşta % 15,9 a, yaşlı grupta % 39,2 ye yükselmektedir. Ancak günde en az iki kez diş fırçalama alışkanlığı düşük düzeydedir (5 yaşta % 25,8; 12 yaşta % 33,3; 15 yaşta % 38,3, yaşta 22,2 ve yaşta % 34,7). On beş yaşta (% 41,1) ve 12 yaşta (% 41,4) benzer olan hiç diş hekimine gitmeyenlerin yüzdesi, 5 yaşta % 82,1 e yükselmekte, ilerleyen yaşla düşmektedir. Son bir yıl içinde diş hekimine gitme yüzdesi artan yaşla birlikte azalmaktadır (Tablo 1). Diş hekimine düzenli olarak kontrol için gitme yüzdesi çok düşüktür (5 yaşta % 12,1, yaşta % 0,1). Çekim, ağrı ve dolgu bütün yaşlar için diş hekimine en son gitme nedenleri arasında ilk beş neden içine girmektedir. Yaşlılarda ise protez yaptırma birinci sıradaki nedendir. 10

14 Çürük prevalansı 5 yaşta % 69,8 den, 12 ve 15 yaşlarda % 60 lar düzeyine düşmekte, yaşta % 73,8 e yükselmektedir yaşta yüksek dişsizlik prevalansı nedeniyle, çürük prevalansının % 59,3 olduğu belirlenmiştir. Ağzında en az bir kayıp dişi olan kişilerin sıklığı 5 yaşta en düşüktür (% 3,4) ve beklendiği şekilde yaşla birlikte artmaktadır. Erişkin grupta hiç diş kaybı olmayan kişilerin sıklığı % 8,4, yaşlı grupta yalnızca % 0,9 dur. Dolgulu diş prevalansı da artan yaşla birlikte artmakta, yaşlarda kayıp dişlerin artmasına bağlı olarak azalmaktadır (sırasıyla % 2,1, % 6,5, % 12,4, % 29,5 ve % 14,8). DMFT, çocuklar arasında 12 yaşta en düşüktür (1,9 ± 2,2) yaşta 10,8 e, yaşta 25,8 e yükselmektedir; çocukluk çağında DMFT nin en yüksek bileşeni çürük diş sayısı iken, erişkin ve yaşlı popülasyonda kayıp diştir (Tablo 2) araştırması sonuçlarına göre, ülkemizde 5 yaş grubunda çürük prevalansı hala çok yüksek düzeyde olup, 2000 yılı hedeflerinin dahi gerisindedir. Bu yaş grubunda belirlenen dmft de gelişmiş ülkelere göre çok yüksektir. 11

15 Tablo 1. Araştırma kapsamında muayene edilen beş yaşındaki çocukların, ağız hijyeni alışkanlıklarına ve diş hekimine gitme durumuna göre dağılımı (Türkiye, 2004) Ağız Hijyeni Durumu İndeks Yaş = 5 yaş Yok 21,2 Diş Fırçası (n=1539) Var, paylaşıyor 1,2 Var, kendisine ait 77,6 Günde 2, +kez 25,8 Diş Fırçalama Sıklığı (n=1213) Hiç Diş Hekimine (n=1539) En Son Diş Hekimine Gitme Zamanı (n=275) Günde 1 kez 29,2 Fırçalamıyor 45,0 Gitmemiş 82,1 Gitmiş 17,9 1 yıl 85,8 > 1 yıl 14,2 12

16 Tablo 2. Araştırma kapsamında muayene edilen beş yaşındaki çocukların kişilerin temel ağız diş sağlığı ölçütleri dağılımı (Türkiye, 2004) Çürük Çürük Kayıp Dolgulu Toplam kron kök diş diş DT/dt MT/mt FT/ft dmft/ diş sayısı DMFT 69,8-3,4 2,1 3,6±3,9 0,05±0,3 0,05±0,4 3,7±3,9 20,5±1,3 Tablo 3. Diş çürüğü ve periodontal hastalıklar açısından DSÖ 2000 hedefleri ve Türkiye çalışmaları sonuçları (1988, 2004) 2000 yılı hedefleri 1988 Türkiye Araştırması 2004 Türkiye Araştırması 5-6 yaş grubundakilerin % 50 si çürüksüz olmalı Çürüksüzlük prevalansı: % 12 Çürüksüzlük Prevalansı % 30,2 13

17 Ulusal Ağız Diş Sağlığı Durum Analizi Araştırmada, yılları arasında, Türkiye nin 7 bölgesinden 3040 kişinin ağız sağlığı durumunu EGOHID (European Global Oral HealthIndicators Development) formu kullanılarak saptanmıştır. Örnek grup, nüfus ve cinsiyet ve kent-kırsal bölge özelliklerine göre, çok katlı tabakalı ve orantılı yöntem kullanılarak seçilmiştir. Diş çürükleri açısından, ileri yaşlara doğru arasında çürük ve sonuçlarından etkilenmiş diş bulunmaktadır. Bunların önemli bir kısmını da çekişmiş dişler oluşturmaktadır. Genel bir yorumla, ülkemizde ağız diş hastalıklarının yaygınlık ve şiddetinin yüksek olduğu, tedavi ihtiyacının ise önemli ölçüde karşılanamadığı ifade edilebilir. Tablo 1. Yaş gruplarına göre diş çürükleri ve sonuçları dağılımı Yaş Grubu dmf+dmf-t dmf+dmf-s

18 Yerel Ölçekte Yapılmış Olan Çalışmalar Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı kreşlerde yaşları 3-6 yaş arasında değişen 145 çocuğun değerlendirildiği 2010 yılında yapılan başka bir çalışmada çürüğü prevalansı % 29,7, dolgulu dişi olma sıklığı % 5,5, toplam dft değeri 0,96, olarak saptanmıştır.(1) Ankara da (2013) 5-9 yaş arası 245 çocuğun ağız diş sağlığı düzeyinin değerlendirildiği bir başka çalışmada dmft 5.3±3.78, DMFT 0.27±0.74, çürük diş ortalaması 3.9±3.46, dolgulu diş ortalaması 1.0±1.70, kaybedilmiş diş ortalaması 0.36±0.88 olarak saptanmıştır.(1) İstanbul un farklı bölgelerindeki ana okullarında eğitim gören 5-6 yaşta 407 çocuğun bir Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Kliniği nde muayene edildiği bir çalışmada (2011) % 45,8 inin süt dişlerinde çürük gözlenmiş, ortalama dft ve dfs skorları ise 1,84±2,7 ve 2,20±3,7 olarak hesaplanmıştır.(1) Çocuklardan % 32,3 ünün dft skorları 1-5, % 12,1 inin 6-10 ve % 1,4 ünün de 11 ve üzerinde olduğu saptanmıştır.(1) Yine İstanbul un bir ilçesindeki anaokullarına devam eden 5-6 yaşlarındaki 300 çocuğun değerlendirildiği bir başka çalışmada (2008), muayeneler klinik ortamda yapılmış, çocukların % 54 ünün çürüksüz olduğu belirlenmiş, ortalama dft ve dfs skorları 1,93±0,17 ve 2,47±0,29 olarak hesaplanmıştır.(1) Erzurum da 2013 yılında 4-6 yaş grubu çocuklarda erken çocukluk dönemi çürüklerinin dağılımının ve çürüklerin frekansının belirlenmesi amacı ile yürütülen bir çalışmada, farklı sosyoekonomik düzeye sahip ailelerin çocuklarının gittiği okul öncesi eğitim kurumlarından 4-6 yaş grubu 202 çocuğun ağız içi muayeneleri yapılmıştır.(1) dmf-t indeksi, çürük frekansı ve restoratif indeks değerleri sırasıyla, kızlarda 3,2±3,78, 62, 2,8 ve erkeklerde 15

19 4±3,65, 78,2, 6,7 olarak belirlenmiştir. 100 çocuk başına düşen kayıp süt dişi sayısı, ortalama defs ve defs indeksi sırasıyla 0,76, 6,31±8,66 ve 7,3 olarak kaydedilmiştir.(1) 16

20 2.3.ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİNDE SOSYOEKONOMİK KOŞULLARIN ETKİSİ VE EŞİTSİZLİKLER Diş çürüğü yüksek riskli topluluklarda kuşaklar arası bir sorundur. Erken dönem diş çürükleri özellikle düşük gelirli aileler açısından büyük sorun oluşturur.(10) Yoksul bir grupta yapılan bir çalışmada, ağız-diş sağlığının iyi olduğunu düşünen ve diş hekimliği hizmetlerinin çocukları için yararlı olduğuna inanan kadınların düzenli bir ağız-diş sağlığı hizmeti kaynağına sahip olma olasılıkları ağız sağlığının kötü olduğunu bildiren ve çocuklara yönelik ağız-diş sağlığı hizmetleri ile ilgili olumsuz bir tutum içinde olan kadınlara göre daha yüksek bulunmuştur.(10) Benzer şekilde anneleri düzenli bir ağız-diş sağlığı hizmet kaynağına sahip olan okul öncesi çocukların ağız-diş sağlığı hizmetlerinden yararlanma olasılığı daha yüksek bulunmuştur.(10) Bununla birlikte pek çok kadın gebe iken diş hekimliği hizmetlerinden yararlanmayı düşünmez. Düşünenler ise yetersiz güvence ve diğer nedenlerle hizmetlere erişemez. (10) Ağız-diş sağlığı eşitsizlikleri en açık bir şekilde okul öncesi çocuklarda görülür.(11) Erken çocukluk dönemi çürükleri yaşam kalitesine çok büyük zararlar verebilen fiziksel, fonksiyonel ve davranışsal olumsuz sonuçlar ile ilişkilidir.(11) Bu çürüklerin yaşamın daha ileri dönemlerinde diş çürüğü riskini arttırma, temel sosyal fonksiyonları önleme, büyüme ve gelişimi engelleme gibi uzun erimli etkileri vardır. (11) 17

21 2.4. ERKEN DÖNEM DİŞ ÇÜRÜKLERİNDE KORUMA Bebekler, diş çürüğüne neden olan bakterileri doğumdan hemen sonra edinmeye başlar. Erken çocukluk dönemi çürüklerine ilk süt dişinin sürmesinden sonra rastlanır. Bu nedenle, bebeğin ağız ve diş sağlığının korunması için ebeveynin ağız ve diş sağlığına gereken özeni göstermesi gerekir. Bunun için de doğar doğmaz bebeğin dişlerini korumaya yönelik önlemlerin ve ağız-diş bakımının diş hekimleri ve diğer sağlık çalışanları tarafından aileye öğretilmesi gerekir. Dental plak, gözle görülmeyen, saydam, çok ince kalınlıklı, diş çürüğü ve dişeti hastalıklarından sorumlu bir tabakadır.(7) Bir miligram plak içinde milyon bakteri bulunur.(7) Bu bakteriler, gıdalarla etkileşerek asit salgılarlar.(7) Bu nedenle, düzenli temizlik dişler sürmeden önce başlamalıdır. Günde iki defa (kahvaltıdan ve akşam yemeğinden sonra) ve yaklaşık iki dakika sürmesi gereken temizlik işlemi diş çıkarma döneminin hafif atlatılmasına da yardımcı olabilmektedir.(7) Düzenli ağız bakımı yapılan bebeklerin dişleri, temiz ve dental plak olmayan bir ortamda çıkmaya başlayacaktır. Aynı zamanda daha az bakteri bulunan ağız boşluğu sayesinde ilk bir yıl üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski de azalacaktır.(7) Tüm bunların yanı sıra ebeveynin kendi ağız hijyenine özen göstermesi bebeklerde diş çürüğü gelişimini önlemek için gerek koşuldur. Erken çürüklerinin önlenmesi ve çocukların dişlerinin korunması davranışsal değişim gerektirmektedir. Gebelikte veya erken çocukluk döneminde yapılan müdahalelerin özellikle de birebir eğitim tekniklerinin çocukların sağlığı ve gelişimi üzerinde uzun erimli etkilerinin olduğu gösterilmiştir. (10,12) Anneleri erken dönem diş çürükleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmayan çocuklarda diş çürüklerinin hem prevalansının hem de ciddiyet düzeyini daha yüksek olduğu saptanmıştır. 18

22 Bununla birlikte sadece sağlıklı davranışla ilgili bazı bilgileri bilmek gebelikle sağlıksız davranışları değiştirmek için yeterli olmamaktadır. (12) Aileye bebeğin içinde süt ya da şekerli içecekler bulunan biberonla uykuya dalmasına izin verilmemesi gerektiği, biberonun içinde sadece su bulunmasının ise herhangi bir sakınca yaratmayacağı ve bebeğin beslenmesinin düzenli aralıklarla gerçekleştirilmesi gerektiği bildirilmelidir. Şeker içeren yiyecekler sınırlandırılmalıdır. Meyve suyu verilecekse günde 4-6 defadan fazla olmamak koşuluyla, bardakla tüketilmelidir. Meyvelerin yenmesi meyve suyu tüketiminden daha fazla tercih edilmelidir.(4) 3. AMAÇ Bu çalışma, Bornova nın Mevlana Mahallesi nde yaşayan gebelerin erken dönem diş çürükleri ve çocukların ağız-diş sağlığı bakımı hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacıyla uygulanmıştır. 4. YÖNTEM 4.1. Araştırma Grubu Kesitsel nitelikteki bu çalışmanın evrenini İzmir ili Bornova Belediyesi nin sosyal hizmet programı yürüttüğü Mevlana, Naldöken ve Altındağ semtlerinde yaşayan ve 2013 yılı 1 Nisan- 6 Haziran tarihleri arasında gebeliğinin herhangi bir haftasında olan 289 kadın oluşturmuştur. Evreni oluşturan tüm gebelere ulaşılması hedeflenmiştir. Anne adayları Bornova Belediyesi nin sahada çalışan ebeleri aracılığıyla semtlerinde bulunan kültür 19

23 merkezlerine ağız-diş sağlığı eğitimi almak ve diş hekimleri tarafından muayene edilmek üzere davet edilmiştir. Kültür merkezlerine 253 gebe gelmiş, Türkçe bilmeyen ve yanında çeviri konusunda bir yardımcı bulunmayan üç kadın ve iletişim sorunu yaşanan iki kadın çalışma kapsamına alınmamıştır. Gebelerin % 85.8 i (248) Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu nu imzalayarak çalışmaya katılmayı kabul etmiştir. Araştırma için etik onay Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu ndan alınmıştır. 4.2.Değişkenler ve Veri Toplama Çalışmanın verileri Bornova Belediyesi Kültür Merkezleri nde gerçekleştirilen ağız-diş sağlığı eğitim etkinliklerinin hemen öncesinde toplanmıştır. Mevlana Kültür Merkezi nde yedi gün, Naldöken Kültür Merkezi ve Altındağ Kültür Merkezi nde ise üçer gün süren çalışma boyunca araştırma ekibi tarafından yüz-yüze görüşme tekniğiyle anket uygulanmıştır. Anket uygulamasının ardından proje ekibine gönüllü olarak katılan diş hekimleri bu çalışma için oluşturulmuş olan muayene odalarında anne adaylarının diş eti hastalıklarını, çürük ve eksik dişlerini bir forma aktarmıştır. Ayrıca doğru diş fırçalama tekniği hakkında birebir eğitim alan anne adayları gebelik döneminde ağız-diş sağlığı başlıklı bir seminere katılmıştır. 4.3.Veri Analizi Çalışmada elde edilen veriler, Statistical Package for Social Sciences da oluşturulan veri tabanına aktarılmış, tanımlayıcı istatistikler elde edilmiştir. 20

24 5. BULGULAR Tablo 1 de annelerin çocukların ağız-diş sağlığı bakımı ile ilgili bilgi, tutum ve davranışlarını değerlendirmeye yönelik bir dizi ifade yer almaktadır. Annelerin bu ifadeler katılma durumlarına göre dağılımı sunulmuştur. Yaklaşık olarak on anneden yedisi çocuğunun sağlıklı dişlere sahip olmasını sağlayabileceğini düşünmektedir. Annelerin % 43.2 si Süt dişleri ne kadar erken çıkarsa çocuğun gelişimi o kadar iyi demektir ifadesine katılmamıştır. Süt dişlerinin sürer sürmez temizlenmeye başlaması gerektiğini düşünen anneler tüm grubun sadece % 38.8 ini oluşturmuştur. Bebeklerin iki yaşına kadar emzik kullanmasının dişlerine kesinlikle zarar vermeyeceğini düşünen anne oranı % 25,3 tür. Annelerin % 31,6 sı bebekleri emziğe alıştırmak için emziğin üzerine biraz şeker, bal vb. sürülebileceği görüşünü desteklemiştir. Geceleri daha iyi uyumalarını sağlamak için bebekler biberonla yatırılabilir ifadesine yaklaşık on anneden yedisi katılmamıştır. Annelerin neredeyse yarısı süt dişleri çürüdüğü zaman yerlerine kalıcı dişler geleceği için tedavi edilmelerine gerek olmadığını bildirmiştir. Süt dişlerindeki çürüklerin kalıcı dişleri de etkileyeceğini düşünen anneler tüm grubun % 70,6 sını oluşturmuştur. Annelerin sadece % 59,7 si aynı kaşığın kullanımıyla veya farklı yollarla annenin ağzındaki çürük yapıcı mikropların bebeğe geçebileceği ifadesine katılmıştır. 21

25 Tablo 1. Ağız-diş sağlığı ile ilgili bilgi ve tutum düzeyini yansıtan ifadelere araştırma grubunun verdiği yanıtların dağılımı Kesinlikle Katılmı- Katılıyorum Kesinlikle İfade Katılmı- yorum katılıyorum Fikrim yok yorum N % N % N % N % N % Çocuğumun sağlıklı dişlere sahip olmasını sağlayabileceğimi düşünüyorum Süt dişleri ne kadar erken çıkarsa çocuğun gelişimi o kadar iyi demektir Süt dişleri çıkar çıkmaz hemen temizliğine başlanmalıdır Bebeklerin iki yaşına kadar emzik kullanması dişlerine zarar vermez Bebekleri emziğe alıştırmak için emziğin üzerine biraz şeker, bal vb. sürülebilir Geceleri daha iyi uyumalarını sağlamak için bebekler biberonla yatırılabilir Süt dişleri çürüdüğü zaman yerlerine kalıcı dişler geleceği için tedavi edilmelerine gerek yoktur , , , , ,3 4 4,2 9 9, , , , , , , , ,3 9 9, , ,4 4 4, ,4 7 7, , ,1 1 1, ,2 5 5, , , , ,9 22

26 Süt dişlerindeki çürükler kalıcı dişleri de etkiler Aynı kaşığın kullanımıyla veya farklı yollarla annenin ağzındaki çürük yapıcı mikroplar bebeğe geçebilir 10 10, , , ,5 6 6,3 3 3,2 5 5,3 6 6, , ,7 Tablo 2 de annelerin ifadelerine göre diş fırçalama sıklıkları sunulmuştur. Dişlerini günde en az iki kez fırçaladığını belirten anne oranı sadece % 33.7dir. Her üç anneden birinin dişlerini günde bir kezden az fırçaladığı görülmektedir. Tablo 2. Araştırma grubunun diş fırçalama sıklığına göre dağılımı Diş Fırçalama Sıklığı N % Günde en az iki kez 32 33,7 Günde bir kez 33 34,7 Günde bir kezden az 30 31,6 Toplam ,0 23

27 Tablo 3 te annelerin ağız bakımında ara yüz temizleyicisi kullanım oranları sunulmuştur. Sadece altı anne diş ipi / ara yüz fırçası kullandığını belirtmiştir. Tablo 3. Araştırma grubunun diş ipi / ara yüz fırçası kullanma durumuna göre dağılımı Diş temizliği için diş ipi/ara yüz fırçası kullanma N % Hayır 89 93,7 Evet 6 6,3 24

28 6. SONUÇ Erken çocukluk dönemi çürükleri, bebeklerin ve küçük çocukların hem genel sağlık düzeylerini hem de gelecekteki ağız-diş sağlığı düzeylerini etkileyen şiddetli diş çürüklerinin özel bir biçimidir. Erken dönem diş çürükleri yaşam kalitesine çok büyük zararlar verebilen fiziksel, fonksiyonel ve davranışsal olumsuz sonuçlar ile ilişkilidir. Etiyolojisinde ailenin ağız-diş sağlığı düzeyi, ailenin ağız-diş sağlığı konusundaki bilgi, tutum ve davranış düzeyi, çocuğun ağız hijyeni ve dişlerinde plak varlığı, flordan yararlanma düzeyi gibi faktörlerin etkili olduğu erken dönem diş çürüğün önlenmesinde ve çocuğun diş sağlığı ile ilgili davranışlarının yönlendirilebilmesinde annenin ağız-diş sağlığı konusundaki eğitimi ve bilgi düzeyi büyük rol oynamaktadır. Bu çalışma, Bornova nın Mevlana Mahallesi nde yaşayan gebelerin erken dönem diş çürükleri ve çocukların ağız-diş sağlığı bakımı hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacıyla uygulanmıştır. Kesitsel nitelikteki çalışmanın evrenini İzmir ili Bornova Belediyesi nin sosyal hizmet programı yürüttüğü Mevlana, Naldöken ve Altındağ semtlerinde yaşayan ve 2013 yılı 1 Nisan- 6 Haziran tarihleri arasında gebeliğinin herhangi bir haftasında olan 289 kadın oluşturmuştur. Bu kadınlara araştırma ekibi tarafından yüz-yüze görüşme tekniğiyle anket uygulanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler, Statistical Package for Social Sciences da oluşturulan veri tabanına aktarılmış, tanımlayıcı istatistikler elde edilmiştir. Sonuç olarak; bu çalışmaya katılan annelerin bilgi, tutum ve davranış düzeyleri açısından önemli eksiklerinin olduğu, bu konudaki eğitim çalışmalarına büyük gereksinim duyulduğu görülmüştür. Bu eğitimlerin bebeklerde biberon ve emzik kullanımı, süt dişi sağlığı, süt dişi çürüklerinin 25

29 önemi, diş fırçalama sıklığı ve diş ipi kullanımı gibi konular üzerinde yoğunlaşması, farklı dönemlerde tekrarlanarak sürekliliğinin sağlanması daha etkili sonuçlar elde edilebilmesi açısından önemli olacaktır. 26

30 7. KAYNAKLAR 1. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türkiye Ağız Diş Sağlığı Raporu Peker K, Bermek G : Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi-2013, 23-1, S: Gülhan A, Aytepe Z : Biberon Çürüğüne Ailesel Yaklaşım ve Çeşitli Çürük Yapıcı Etkenlerin Karşılaştırılması, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi-1995, 29 S: Hazar Bodrumlu E, Avşar A : Erken Çocukluk Dönemi Çürükleri. Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Dergisi-2011, 28(2) S: Plutzer K., Spencer J. Efficacy pf an oral health promotion intervention in the prevention of early childhood caries. Comm Dent oral Epidemiol 6. Gülhan A, Üçok Z : Biberon ve Emzirme Çürüğü, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi-1982, 16, Çubukçu, ÇE : Prenatal Dönemde ve Bebeklikte Ağız ve Diş Sağlığı, Güncel Pediatri Dergisi-2007, 5 S: An oral health promotion programme for nursing caries. Hamilton. Davis. Blinkhorn. 9. Bayram M, Seymen F: Diş Çürüğüne Genetik Yaklaşım, Türkiye Klinikleri J Dental Sci 2014, 20(2) S: Design of a community-based intergenerational oral health study: Baby Smiles. Milgrom, Riedy, Weinstein, 11. Psychosocial factors and early childhood caries among low-income African American children in Detroit. Finlayson. Community Dent Oral Epidemiol AI Ismail, S Ondersma, JM Jedele, RJ Little, and JM Lepkowski. Evaluation of a Brief Tailored Motivational Intervention to Prevent Early Childhood Caries. Community Dent Oral Epidemiol-2011, 39(5) S:

31 8. ÖZGEÇMİŞ 1990 yılında Manisa da doğdum yılında Celal Şükrü Sayınsoy İlköğretim Okulu ndan, 2009 yılında ise Ahmet Altan Anadolu Lisesi nden mezun oldum yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ni kazandım. 28

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE Ağız ve diş sağlığı anne karnında başlar Doğum öncesi yeterli beslenen ve sağlam doğan bebeklerin 6 aylıktan itibaren ilk SÜT DİŞLERİ çıkar 2,5 3 yaşın sonuna kadar çocuğun

Detaylı

Uykudan önce ASLA!!!

Uykudan önce ASLA!!! Uykudan önce ASLA!!! ŞEKER TÜKETİMİ-5 BAŞARAMAZSAN!!! Şekeri tükettikten hemen sonraki ALIŞKANLIĞI OTURTMAYA ÇALIŞ ; Macunlu ya da macunsuz fırçalasın, Ağzını suyla çalkalasın, Peynir-yoğurt yesin ya da

Detaylı

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 KİŞİSEL TEMİZLİK Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan önlemlerinin tümü kişisel temizlik olarak

Detaylı

Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri. Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN

Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri. Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN Giriş Gebeliğin periodontal sağlığı olumsuz etkilediği kabul edilmektedir. Diş ve diş etlerinde

Detaylı

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK EL YIKAMA AĞIZ VE DİŞ TEMİZLİĞİ VÜCUT TEMİZLİĞİ EL YIKAMA ELLERİMİZİ NİÇİN YIKARIZ? Ellerimizdeki mikropları uzaklaştırmak

Detaylı

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı Tablo 1. Diş Sağlık Hizmet Sunumu Politika Ağız diş sağlığı sunumu sistemi Görevliler Branşlar Muhasebe Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı Ağız diş sağlığı Tablo 2. Genel Ağız Diş Sağlığı Sektörünün

Detaylı

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır? 1 2 Süt Dişleri Süt dişleri neden önemlidir? Sanılanın aksine, diş sağlığı açısından süt dişleri önemli dişlerdir. Bu dişler, daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında konuşma ve çiğneme açısından

Detaylı

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD

SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ. Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD SAĞLIK ÖLÇÜTLERİ Doç. Dr. Zeliha Öcek EÜTF Halk Sağlığı AD 1 8 Ağustos 2001 de Bayer kolestrol düzeyini düşeren bir ilaç olan cerivastatin i ABD ve Avrupa daki 52 ölümle ilişkili bulunması nedeniyle piyasadan

Detaylı

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE;

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE; AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE; kardiovasküler/ serebrovasküler sistem hastalıkları, osteoporoz, üst solunum yolları enfeksiyonları, kadınlarda erken doğum, düşük doğum ağırlığı riskinin

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ Karbonhidratların diş çürüğünün oluşumundaki rolünü, çürük oluşumunda etkili diğer biyo-medikal ve psiko-sosyal etkenlerle birlikte değerlendirmek gerekir

Detaylı

Leyla Karaoğlu, Büşra Nur Değirmen, Asuman Okur, Cansu Tırampaoğlu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Rize

Leyla Karaoğlu, Büşra Nur Değirmen, Asuman Okur, Cansu Tırampaoğlu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Rize Leyla Karaoğlu, Büşra Nur Değirmen, Asuman Okur, Cansu Tırampaoğlu Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Rize Konunun önemi Su vücudun yapıtaşı, her yaş için ideal

Detaylı

S A H A A R A Ş T I R M A S I

S A H A A R A Ş T I R M A S I S A H A A R A Ş T I R M A S I GEREÇ VE YÖNTEM Saha Araştırması Plan ve Uygulaması Bu araştırma, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ Dr. Bekir KESKİNKILIÇ ÇALIŞMANIN AMAÇLARI; İLKÖĞRETİM OKULLARI 2. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN (7-8 YAŞ GRUBU); Beslenme durumlarının ve büyümelerinin değerlendirilmesi, Ailelerinin ifadelerine göre çocukların

Detaylı

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara ÇOCUKLARDA BESLENME Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara **Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden, beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi, ancak bedensel ve zihinsel

Detaylı

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD. A N N E L E R İ N Ç A L I Ş M A D U R U M U N U N S Ü T Ç O C U K L U Ğ U D Ö N E M İ N D E B E S L E N M E M O D E L İ, H E M O G L O B İ N / H E M A T O K R İ T D E Ğ E R L E R İ V E V İ TA M İ N K U

Detaylı

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Dr. Erhan KAYA, Prof. Dr. Ferdi TANIR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Sözlü Bildiri 05.04.2018.

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI HĠJYEN NEDĠR? Bir sağlık bilimi olup,temel ilgi alanı sağlığın korunması ve sürdürülmesidi r. KĠġĠSEL HĠJYEN Kişilerin kendi sağlığını korudukları ve devam ettirdikleri öz

Detaylı

Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep

Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep Gaziantep Medical Journal Research Article Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep Gaziantep Diş Hekimliği Fakültesi ne başvuran çocukların ağız ve diş sağlığı düzeyi

Detaylı

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7 Banu Akadlı Ergöçmen ve Mehmet Ali Eryurt Bu bölümde gebeliği önleyici yöntem kullanımı dışında kadının gebe kalma riskini etkileyen temel faktörler incelenmektedir.

Detaylı

İlköğretim-ana sınıflarında Diş Çürüğü ile Savaşmak için Aktif bir florlu jel-vernik uygulama programı

İlköğretim-ana sınıflarında Diş Çürüğü ile Savaşmak için Aktif bir florlu jel-vernik uygulama programı İlköğretim-ana sınıflarında Diş Çürüğü ile Savaşmak için Aktif bir florlu jel-vernik uygulama programı Neden ulusal koruyucu ağız-diş sağlığı programına ihtiyacımız var..??!! 1- Ağız hijyeni eğitimi konusunda

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ Yrd.Doç.Dr. Gülten KOÇ Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Doğum-Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim

Detaylı

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr Türkiye de Bazı İllerde Çocuk Servislerinde Çalışan Doktor ve Hemşirelerin 0-6 Ay Arası Bebeklerin Yatış Pozisyonları Konusundaki Bilgi ve Uygulamaları Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Beş, On İki ve On Beş Yaş Çocukların Ağız Diş Sağlığı Profili, Türkiye-2004

Beş, On İki ve On Beş Yaş Çocukların Ağız Diş Sağlığı Profili, Türkiye-2004 ARAŞTIRMA (Research) Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 31, Sayı: 4, Sayfa: 310, 2007 Beş, On İki ve On Beş Yaş Çocukların Ağız Diş Sağlığı Profili, Türkiye2004 The Oral Health Profile of 5,

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR GİRİŞ Hasta eğitimi, sağlığı koruyan ve bireylerde davranış değişikliği geliştirmeye yardım eden öğrenim deneyimlerinin

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ANKARA 2018 2 İçindekiler Sayfa 1. Giriş ve Amaç... 4 2. Gereç ve Yöntem... 4 2.1. Araştırmanının Türü ve Örneklem...

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü

Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü Ülkemizdeki antibiyotik kullanımı ile ilgili gerçeklerin araştırılması Toplumda Antibiyotik Kullanımı

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

TARİH EĞİTİM YERİ EĞİTİMCİ SUNUM ŞEKLİ

TARİH EĞİTİM YERİ EĞİTİMCİ SUNUM ŞEKLİ 07.01.2014 SAYFA Sayfa 1 / 5 TARİH EĞİTİM YERİ EĞİTİMCİ SUNUM ŞEKLİ HEDEF KİTLE KONULAR Ocak Eğitim Odası Yaşlı Bireyler Yaşlılarda Ağız Ve Diş Sağlığı,Diş Kayıplarına Karşı Alınacak Önlemler,Doğru Fırçalama

Detaylı

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONRASI AĞRI Altı haftaya kadar karın alt bölgesinde aralıklı ağrılar

Detaylı

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:

Detaylı

TÜRK PEDODONTİ DERNEĞİ FLUORÜR İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

TÜRK PEDODONTİ DERNEĞİ FLUORÜR İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI TÜRK PEDODONTİ DERNEĞİ FLUORÜR İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Son zamanlarda bazı ulusal yazılı ve görsel basın organlarında florür ile ilgili, bilimsel veriler ve gerçekler ile bağdaşmayan yayınların sıklığı

Detaylı

14 Aralık 2012, Antalya

14 Aralık 2012, Antalya Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,

Detaylı

Risk Değerlendirilmesi. erlendirilmesi

Risk Değerlendirilmesi. erlendirilmesi Ağız z Diş Sağlığı Risk Değerlendirilmesi erlendirilmesi Risk değerlendirmesinin erlendirmesinin Tanımı Eldeki etkenlere ait bilgileri kullanarak ağız diş hastalıklarının hangilerinin önlenebilir veya

Detaylı

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11 AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11 Sabahat Tezcan ve Elif Kurtuluş Yiğit Bu bölümde 12-23 aylık çocukların aşılanması, beş yaş altı çocuklarda akut solunum yolu enfeksiyonunun varlığı ve evlenmiş kadınların

Detaylı

30.12.2014. Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

30.12.2014. Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 15.Hafta ( 22-26 / 12 / 2014 ) ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ Slayt No: 22 Bebeğin bağışıklık sisteminin gelişimini kolaylaştırır. Bebekte kulak enfeksiyonları

Detaylı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU Kültegin Ögel Ceyda Y. Eke Nazlı Erdoğan Sevil Taner Bilge Erol İstanbul 2005 Kaynak gösterme Ögel K, Eke C, Erdoğan N, Taner S, Erol B. İstanbul

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya Dr. Başak TEZEL Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı İzlenmesi Gereken Gruplar 15-49 yaş kadınlar Gebeler Lohusalar 0-5 yaş çocuklar Okul çağı

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Adem Aköl Sinan Özyavaş Hazırlama Komitesi Kalite Konseyi Başkanı Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ BÖLÜM 1 GİRİŞ Tablo 1.1 Hanehalkı ve kişi görüşmelerinin sonuçları...15 BÖLÜM 2 HANEHALKI NÜFUSU VE KONUT ÖZELLİKLERİ Tablo 2.1 Yaş, yerleşim yeri ve cinsiyete göre hanehalkı

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ 28 Ocak 2015 Türkiye de Ağız ve Diş Sağlığı Durumu 0-14 yaş grubunda; süt ve daimi dişlerde ortalama 3.7 çürük+dolgulu+çekilen diş (DMFT indeksi)

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi Ebe Huriye Güven Gebelik dönemi fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlerin yaşandığı ve bu değişimlere

Detaylı

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının 3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının Değerlendirilmesi DR PıNAR KORKMAZ D U MLUPıNAR Ü N

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması Tülin Gönültaş 1, Necdet Aytaç 1, Didem Ata Yüzügüllü 1, Çağlar Cengizler 2 1Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması Meryem METİNOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Giriş Doğum kadın hayatında yaşanılan

Detaylı

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ Çocuklarda Büyüme Ve Gelişmenin İzlenmesi Sağlıklı bir çocuk, Hastalık belirtileri göstermeyen, Takvim yaşına ve genetik özelliklerine uygun büyüme, Fizyolojik

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK. Genel Uygulama 1. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK. Genel Uygulama 1. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Genel Uygulama 1 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr Soru 1 Ege Üniversitesi Diş

Detaylı

Okul Sağlığına Genel Bir Bakış ve Okul Sağlığında Ruh Sağlığının Yeri. Dr Hilal Tıpırdamaz Sipahi 22 Ekim 2003

Okul Sağlığına Genel Bir Bakış ve Okul Sağlığında Ruh Sağlığının Yeri. Dr Hilal Tıpırdamaz Sipahi 22 Ekim 2003 Okul Sağlığına Genel Bir Bakış ve Okul Sağlığında Ruh Sağlığının Yeri Dr Hilal Tıpırdamaz Sipahi 22 Ekim 2003 Okul dönemi 6-19 yaşlar arasını kapsar, iki dönemdir erken okul yaşı ve prepubesans kızlarda

Detaylı

Menopozda Öz-bakım. Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi

Menopozda Öz-bakım. Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Menopozda Öz-bakım Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Yapılan araştırmalar, kadınların menopozun ne olduğunu, bedenlerinde meydana gelen değişikliklerin

Detaylı

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır Giriş Gelişimsel sorunlar bütün uluslarda önemli bir çocukluk

Detaylı

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Okul Çağı Dönemde (6-12 yaş) Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme OKUL DÖNEMİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI Öğün atlama görülebilir. Özellikle

Detaylı

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 Sabahat Tezcan ve Alanur Çavlin Bozbeyoğlu Bu bölümde isteyerek düşükler, kendiliğinden düşükler ve ölü doğumlara ilişkin bulgular sunulmaktadır. Ölü doğumlar ve kendiliğinden

Detaylı

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Okul Çağı Dönemde (6-12 yaş) Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme OKUL DÖNEMİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI Öğün atlama görülebilir. Özellikle

Detaylı

Çocukluk Çağı Obezitesi

Çocukluk Çağı Obezitesi Çocukluk Çağı Obezitesi Prof. Dr. Hilal Özcebe Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü hozcebe@hacettepe.edu.tr Çocuklarda Obezite Son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesi Gelişmiş

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi Değerli Hekim Arkadaşımız, Bu anket ülkemizdeki farklı eğitim kurumlarınca uygulanan örnekler temel alınarak UÜTF Tıp

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım Prof. Dr. Betül Ulukol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Risk Yüksek riskli gebeliklerin sonucu dünyaya gelenler Özel sağlık gereksinimi olan

Detaylı

Prof. Dr. F. Cankat Tulunay

Prof. Dr. F. Cankat Tulunay 1 Prof. Dr. F. Cankat Tulunay Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Farmakoloji Derneği Başkanı Baş Ağrısı Dereği Başkanı 2006 2 1.Araştırmanın Amacı Araştırmanın ana amacı, Türkiye genelinde kronik

Detaylı

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ? TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ? Sacide Kılıç* Alime Selçuk Tosun** Elif Eliş* *Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Endokrinoloji

Detaylı

DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİNİN ANNENİN PRENATAL UYUMUNA ETKİSİ

DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİNİN ANNENİN PRENATAL UYUMUNA ETKİSİ DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİNİN ANNENİN PRENATAL UYUMUNA ETKİSİ Arş. Gör. MEHTAP UZUN AKSOY* Doç. Dr. AYTEN ŞENTÜRK ERENEL* Prof. Dr. AYDAN BİRİ** *Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü

Detaylı

07.11.2014. Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

07.11.2014. Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 2. Hafta ( 22 26 / 09 / 2014 ) 1.) KADIN ve ANASAĞLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER ve ALINACAK ÖNLEMLER 2.) KADIN ve ANA SAĞLIĞI İLE İLGİLİ ÖLÇÜTLER Slayt No: 2

Detaylı

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Eczacıbaşı Topluluğu kuruluşlarından Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri, Türkiye nin yerinde sağlık ve bakım çözümleri sunan ilk ve en büyük kuruluşudur.

Detaylı

OCAK-MART 2015 3 AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

OCAK-MART 2015 3 AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU APHB AFETLERDE PSİKOSOSYAL HİZMETLER BİRLİĞİ SOMADA PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ PROJESİ OCAK-MART 2015 3 AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU YÖNETİCİ ÖZETİ SOMADA projesi

Detaylı

Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Araştırma Serisi 9-2011 1 AİK- DSÖ TANIMI Hastaların ilaçları klinik ihtiyaçlarına uygun şekilde,

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

BEBEK DOSTU AİLE SAĞLIĞI BİRİMİ DEĞERLENDİRME FORMU

BEBEK DOSTU AİLE SAĞLIĞI BİRİMİ DEĞERLENDİRME FORMU BEBEK DOSTU AİLE SAĞLIĞI BİRİMİ DEĞERLENDİRME FORMU Genel Veri Formu Değerlendiricinin adı : Mesleği : Adresi : Değerlendiricinin adı : Mesleği : Adresi : Değerlendirme tarihi :... /... / 201... Birime

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

Eğitimi Verecek KiĢi veya KuruluĢ. Planlanan Eğitim Tarihi. Güler Gökbulut 08.01.2013. Güler Gökbulut 15.01.2013. Dt.Rahime Türk Çiçek 17.01.

Eğitimi Verecek KiĢi veya KuruluĢ. Planlanan Eğitim Tarihi. Güler Gökbulut 08.01.2013. Güler Gökbulut 15.01.2013. Dt.Rahime Türk Çiçek 17.01. ġubat OCAK KIRġEHĠR AĞIZ VE DĠġ SAĞLIĞI MERKEZĠ 2013 YILI YILLIK EĞĠTĠM PLANI Doküman No: KADSM-PL- 007 Yayın Tarihi: 01.01.2011 Revizyon Tarihi: 08.12.2011 Revizyon No: 01 Konusu Eğitime Katılacak Hedef

Detaylı

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI Beslenme yetersizlikleri ve yetersiz fiziksel aktivite çocuğun sosyal ve akademik başarısını etkileyen

Detaylı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim

Detaylı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNDEN YARARLANIM ARAŞTIRMASI

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNDEN YARARLANIM ARAŞTIRMASI TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ YAYINLARI Araştırma Dizisi: 7 AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNDEN YARARLANIM ARAŞTIRMASI Nisan 2015 ÖNSÖZ Türk Dişhekimleri Birliği; ağız ve diş sağlığı politikalarında koruyucu

Detaylı

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 24.02.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ Yrd. Doç. Dr. Enhoş: Protez Yapıştırıcıları Dikkatli Kullanın Özellikle damak protezi kullanan hastalarda en sık karşılaşılan sorunlardan birisi tutuculuktur. Protezin

Detaylı

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ Zelha Türk*, Serpil Türker **, Pelin Gökoğlu***,Eda Ulutaş**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi

Detaylı

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda

Detaylı

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Yazar Ad 61 Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU Ülkemizde kalp damar hastalıkları erişkinlerde en önemli ölüm ve hastalık nedeni olup kanser veya trafik kazalarına bağlı ölümlerden daha sık görülmektedir. Halkımızda

Detaylı

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir?? Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek

Detaylı

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI Dr. Sabahattin KOCADAĞ Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı Dünyada her yıl 2,8 milyon insan, fazla kilolu (obezite de dahil) olmak nedeniyle

Detaylı

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA Sağlık Çalışanlarının Çalışan Güvenliği Uygulamalarından Memnuniyetleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Hakkındaki Bilgi Düzeyleri (Eğitim ve Araştırma Hastanesi Örneği) Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana

Detaylı