Ömer Beşirov (Kazan, )

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ömer Beşirov (Kazan, 1901-1999)"

Transkript

1 Ömer Beşirov (Kazan, ) Tataristan halk yazarı Ömer Beşirov 1901 yılında eskiden Kazan vilayeti Arca ilçesi Yanasala köyünde çiftçi ailesinde dünyaya geldi. Köy medresesinde okudu. 1919'da kendisi de hocalık yapmaya başladı yıllarında askerlik yaptı, savaşa katıldı. Savaştan sonra milis olarak çalıştı. 1932'den itibaren Kızıl Tataristan gazetesinde çalışmaya başladı. Sonra Sovyet Edebiyatı dergisinde, Tataristan kitap neşriyatında, radyoda baş muhabir olarak çalıştı. Edebiyatta çalışmalarının başlaması 30'lu yılların başına denk gelir. Dergilerde hikayeleri yayınlandı. İlk hikayeler kitabı 1934 yılında basıldı. Namus romanı (1947) yazarın adını dünyaya duyurdu. Bir çok dile çevrildi. Bu eseri ile kendisini kalem ustası olarak tanıttı. 50 yıllarda sosyal alanda çalışma yaptı (Tataristan Yazarları Birliği Başkanı ; Rusya Federasyonu Yazarları Cemiyeti. İdare Başkanı Vekili ) 'li yıllarda dikkatini nesir eserlerini yazmaya yöneltti. Yedi Çeşme (1977) romanını, "Ana Vatan-Yeşil Beşik (1967) otobiyografik hikayesini, "Sonbaharın Acı Rüzgarlarında (1984) ve diğer bir çok hikaye yazdı. Ö. Beşirov halk sanatını araştırmaya, toplamaya gayret veren bir yazardı. Bir çok masal, fıkra toplayıp kitap halinde halkın istifadesine sundu. Hikâye AVLAK OYDE "Tuganyagım-YeşilBişik"tinÖzek Kızlar ni aradadır tabınnı cıyıştırıp algannar da hezir ene kiç utırırga hezirleneler. Kiçkine közgi tiresine öyilişip çeçlerin tözetiler, hislerine huşbuy sörteler, kirsen yagınıp, bit oçlarına irmikler sörtip, küzlerine sörme tartıp kupşılanalar. Ul tereze tiresinde bötirilüler, bir-birsinin inbaşlarına kulların salıp nazlanu, irkelenüler, küz kırıyların terezege sirpip alıp uzara pışıldaşu, çırkıldap kölişüler... Harap indi. Kızlarrun şul bulır indi. Alamın herkayçan bizge eytmiy torgan üz sirleri bula. Şunargadır indi, yuva cıyganda da, dlekke-mazarga barganda da biznin işilerni iyertmeske tırışalar. Mine kızık: Alay şıpırtlap, nerse turında söyleseler iken alar?.. Ul da tügil, kölişe-kölişe idendegi kiyizge tiziliştiler. Apay, şkafka söyelip, tabışmak eytirge totındı: -Çomak eytem, cömin tap!-didi.- "Uka-uka tış kına, teke tösken inişke, tapar idim belişke, kürmedifvmi, Bibişke?" Nerse ul? Kızlar "mm" di-di başların iyip uylaşıp utırdılar, tik birsi de taba almadı. Tınlıkta tik kürşi kızı Melikenin cart ta çort sağız çeynevi gine işitilip tordı. - Kayda bula ul? Cirdemi, küktemi, sudamı, korıdamı? - Hemmeki cirde de! Mine bügin biz anın apaların suyıp aşadık. Kızlar kurkınışıp kulların siltediler: - Kit annan, yüler! Avızınnan cil alsın! Elle nerse eytesin! GİZLİ EVDE (Parça) Kızlar bir ara sofrayı toplamışlar, şimdi de akşam çıkmaya hazırlanıyorlar. Küçük bir ayna etrafında toplanıp saçların düzeltiyorlar, koku sürüyorlar, krem, yüz uçlarına ruj, gözlerine sürme sürerek uğraşıyorlar. Pencere kenarında toplanmaları, bir birinin omzuna ellerini koyup nazlanmaları, göz kenarları ile pencereye bakıp konuşmaları, gülüşmeleri... Kızlar böyle olur işte! Onların bize anlatmadıkları sırları olur muhakkak. Onun için, galiba yabani meyve toplamaya giderken de bizim gibileri yanlarına almazlar. Çok ilginç: Ne konuşuyorlar acaba? O da değil, gülerek yerdeki kilime dizildiler. Abla dolaba dayanarak koşma söylemeye başladı: -Tekerleme soracağım, mânâsını çıkar! dedi. "Teke düşmüş çayıra, çalar idim böreğe, görmedin mi Bibişke? Nedir bu? Kızlar omuzlarını silkeleyip cevap veremediler. Sessizlik içinde yalnız komşu Malike'nin çiğnediği sakızın sesi geliyordu. -Nerede olur? Yerde mi, gökte mi, suda mı? -Belli ki yerde. Bugün onun ablalarını kesip yedik. Kızlar korkarak ellerini salladılar: -Git oradan, ahmak. Ağzından yel alsın! Ne konuşuyorsun!

2 Melike tüşemge karap tordı-tordı da avızın irip kölip ciberdi: - E bildim, bildim - ürdek! Şav-gör kilip algarinan sofi Sehipcamal tavışı işitildi: - Min de eytim eli birni - biregeylini! "Mine minim öyim bar, kiçkine gine kızım bar, kunaklarga uptirem, avızların sörttirem". Mom işitüge ava-tüne kölişip aldılar. Kaysıdır, Zifa tetey monda tügilmi, digendey, poçmak yakka "im" kaktı. -Bigrek indi sin, zatsızlamp! -Sehipcamal eytse, tozlını eytir. Ye, nerse son ul? -İzlegiz, basığız katsın!- didi Sehipcamal.- Monısm tapkançı, tagın birmi eyte torıym-: "Enetirek bir tayak, tayak istinde tabak, tabak içinde min kibit, min kibitte min yiğit, monı bilmegen mokıt!" Nemeste busısı? Anısı usip utırgan gömbagış bulıp çıktı. Emma ilik eytkenin bik ozak taba almıyça utırdılar. Şul vakit min, "ilt" ittirip kine şkaf yanına barıp postım. Kitaplarımnı aktargan bulıp utıram. Yenesi, üz işim üzime çitken, sabaklarımnı hezirlim... Tigi tabışmak bilen baş vatıp utırganda, miç buyınnan kıyusız gına Meryembike tamak kırdı. -Min bilmiymmi iken son anı?.. Hemmesi de ana karap kuydılar. Monarçı Meryembike uymga katnaşmagan idi. Min anı kirgennen birli kızganıp utırdım. Biznin eni de, bütenner de anın turında süz çıkkanda, bik burçılıp: "Anın üpkesinde bar..."-di torgannar idi. Min monıfi nerse ikenin bilmesem de, nindidir hevifli avıru buluvın biraz çamalıy idim. Ni disen de, ul indi tiş sızlav da, ayakka şırpı kadalu da tügildir... Meryembikenin tösi-biti ük şunı eytip tora. Uzi yabık, irinneri kansız, zefiger-son, küzleri bik monsu karıy. Ul, eliden-eli cifi oçın tartkalap, çıra şikilli yuka bileklerin yeşirirge tırısa idi. Başka yakıtlarda Meryembike, "arkam tuna" dip, koni buyı öyde utıra, bizge kirgende de tizrek cılı miçke barıp söyele. Apay anı kızganıp, az bulsa da künil açar dip, kiçki aşka çakırdı. Emma ul mina büten kızlamın tazalıgına kızıgıp, üzinin çirli buluvma kimsinip utırgan sıman kürindi. Tigi tabışmaknı mine şul Meryembike taptı: -Çınayak bugay iç ul... Sehipcamal sunduk anın eytkenin raslap ta kuydı: -Nek üzi, nek, nek! Apay şatlıgın yeşirir öçin: -Kara sin anı, mıştım can! - digen buldı. - Bilgeç, nige başta ük eytmedin son anı?.. Meryembike, tüben karap, alâpkıç iteklerin bötirgelerge totındı: -Elletagı! Malike durdu-durdu da, tavana bakarak güldü- Bildim, bildim; ördek. Gürültüden sonra Sahipcemal'in sesi geldi: -Ben de söyleyeyim bir tane. "Benim evim var, bir de küçük kızım var, misafirlere öptürüyorum, dudakların sildiriyorum. Bunu duyunca herkes gülüştü. Bir tanesi Zifa teyze burada değil mi, diyerek espri yaptı. -Abartma! -Sahipcemal dese, ağır der. Ya nedir o? -Bulun, kafanız şişsin, dedi Sahipcemal. Bunu buluncaya kadar, başkasını söyleyeyim: "Bir, sopa üstünde tabak, tabak içinde bin dükkan, bin dükkanda bin yiğit, nedir bu? Ay çiçek imiş. Öncekini ise uzun süre bulamadılar. O arada ben çabucak dolap yanına saklandım. Kitapları karıştırıyorum gibi oldum. Yani işim çok ta ödevimi yapıyorum... Tekerlemeyi düşünürken, ocak başından Meryambike seslendi. Hepsi ona baktılar. Daha önce Meryam oyuna katılmamıştı. Girdiğimden beri ona acıyordum. Annem de, başkaları da onun hakkında söz açılınca, telaşlı şekilde: "Onun ciğerinde var... diyorlar. Ben bunun nasıl bir şey olduğunu bilmesem, bunun zor bir hastalık olduğunu tahmin ediyordum. Ne desen de diş ağrısına veya çöp girmesine benzemiyor... Meryambike'nin yüz rengi de bunu söylüyordu. Kendisi zayıf dudakları kansız, mavi-gri, gözleri dertli idi. Şimdi de yen uçların çekerek, uzun zayıf bileklerin gizlemeye çalışıyordu. Başka zaman da Meryambike, "sırtım üşüyor diyerek, gün boyu evde oturuyor, bize geldiğinde de sıcak ocak yanına gelip ısınıyordu. Ablam ona acıyarak, az olsa da gönlü olur diye akşam yemeğine çağırdı. Ama benim gördüğüm, başka kızların sağlıklı olduğuna gıpta ederek, kendisinin hasta olduğundan utarak sanki çekimser oturuyordu. O tekerlemenin cevabını Meryambike buldu: -Tabak olması gerekiyor... Sahipcemal de hemen cevabı tasdik etti. Tam kendisi, tam kendisi! Ablam sevincini gizlemek için: -Baksana, sakince oturuyor! dedi. Bilmişken neden başta söylemedin? Meryambike aşağıya bakarak, elbise eteğini büzüştürüp: -Öyle oldu!

3 Küzlerin iltıratıp, eli birsine, eli ikincisine karap aldı da kunak kız da tilge kildi: -Biznin Kibehuca tabışmakları oşarmı iken?- didi. -Minim de birev iste bar. "Keçkine gine tiren kül, tirek anın içinde, ifek kigen, kalfak kigen kızlar anın içinde, biline kılıç beylegen yiğitler anın içinde". -Hay canıyım, indi de matur iken busısı! -didi Sehipcamal. -Kızları da bar, yiğitleri de şunda gına! Tik nerse gine iken ul - yigitli-kızlı tabışmak? Apay anın cilkesin sıypap uzdı: -Egitlerni bir de tilinnen töşirmiy başladın. Birersin kötesüvimi elle yugıyse? Sehip Camal, çırkıldap: -Yuk la indi! "Üzim küpten atlı-tunlı, kürşilerni kaygırtam", -dilermi eli? Kunak kızıbız: "Egitlerigizni kürsetmedigiz! Küpsindigiz!" -dip üpkelep kitmegey, dim. -İy kürşi," borcuma, başka kaygın bulmasa, yözlerinni sargaytma. Mine kilip citerler! Şunı gına kötkendey, uramnan cır tavışı işitildi: Eltır-iltır utlar yana, Bizde tügil, kanturda; Biznin künil zurda tügil, Unsigiz yeşlik maturda. Kunak kız oyalçanlanıp, çitke borıldı, Sehipcamal, nayan yılmayıp, kaş astınnan gına apay bilen Melikege küz saldı. Bu cırnı oşatmavları alamın, çıraylarınnan uk kürinip tora idi. -Hi mehebbetsizler, saylagan bulalar tagın! - didi apay. Asta işik döbirdettiler. Moru işitüge, kızlar, biraz kavşıy töşip, közgiden karanırga, bit-küzlerin tözetirge kiriştiler. Apay, bizge artı bilen torıp, almaş-tilmeş barmak oçlarına tökirip, kaşların sıpırıp aldı. Emma eni yiğitler kirtüge bik ozak riza bulmıy tordı: -Yarıy la kişi tiline ilekmesek! Kunak kıznın atın-çuvrn çıgarmasalar! Ul-bu bulsa, ye urlap kitseler, niheller iterbiz!.. Şulay da, çit yiğitler yuk, tugannar bilen kürşiler gine, di torgaç, kündi tagın. Gözlerin parlatarak, bir birine baktı bir ötekisine baktı da, misafir kız dile geldi: -Bizim Kibe hoca tekerlemeleri belki hoşunuza gider? dedi. Aklımda bir tanesi kalmış. "Küçük derin göl, ipek giymiş kalpak giymiş kızlar onun içinde, beline kılıç bağlamış gençler var içinde. -Vay canına, ne kadar güzelmiş', dedi Sahipcemal. Kızları da var, gençleri de var. Yalnız ne imiş o kızlıgençli. Ablam onun omzundan okşadı: -Gençleri hatırlamadan geçmiyorsun artık. Birini mi bekliyor yoksa? -Hayır. Misafir kızımız: "Gençleri göstermediniz. Fazla gördünüz! diye küserek gitmesin dedim. -Ya komşu sıkılma, başka derdin olmasın, üzülme. Gelirler. Sanki bunu bekliyorlarmış gibi: Parlak, parlak ı ş ı klar yanı yor, Bizde değil, yazıhanede; Bizim gönlümüz fazlada değil, On sekiz yaşındaki güzelde. Misafir kız utanarak kenara çekildi. Sahipcemal tebessüm ederek, kaş altından ablamla Malike'ye göz kırptı. Bu şarkıdan hoşlanmadıkları yüzlerinden belli idi. -Utanmazlar, bir de seçiyorlar, dedi ablam. Aşağıdaki kapıya vurdular. Bunu duyunca, kızlar biraz çekindiler, aynaya bakmaya başladılar. Ablam bize arkasını dönerek parmak uçları ile kaşlarını sıra ile tükürükledi. Ama anne gençleri almaya pek razı olmuyordu: -Eğer milletin diline düşmezsek iyi. Misafir kızı kaçırırlarsa ne yapacağız... Yabancı kimse yok, yalnız akraba ve komşular deyince ikna oldu. Eğitler dürt-bişlep idi. Zakir bilen Hisam, eliği Ehet abıy, alar artırman, üzinifi nikrut ipteşlerin iyertip, Hemze abıy kaytıp kirdi. -Sıyardai kirdi, sıymagara ükçesin yaltırattı, - didi ul, megneli gine itip Ehet yağına karap aldı. Egitlernin kaysı şkaf yanına, kaysı stina buyına utırdılar. Ehet abıy kızlar yanına, türgerek üzdı. Dört-beş genç vardı. Zakir ile Hisam, Ahat ağabey, arkasından asker arkadaşları ile Hamza ağabey geldi. Geleni geldi gelemeyeni dışarıda kaldı, dedi o manâlı manâlı, Ahmet'ten tarafa bakarak. Gençlerin kimisi dolap yanına kimisi duvar boyunca oturdular. Ahat ağabey kızların yanına öne geçti.

4 Kunak kız, bitin şelâvlıgı bilen kaplıy töşip, çitke taba borılıp utırgan idi. Şulay da ul Zakir bilen Hisamga, Ehetnifi kilişli taza gevdesine, matur gına sargılt mıyıgına yavlık kırıyınnan yanysı uk kızıksınıp karap tordı. Melike pirçetkesin beyli, Sehipcamal tigi cimi kaysı cırlagannı bilirge tilegendey, zengerlerin yigitlernin eli birsine, eli ikincisine tegerete. "Unsigiz yişlik matur" digenneri kunak kız bilen ul bit indi, ul!.. Kunak kıznıfi yözin kürir öçin yiğitler eli bir yaktan, eli ikinci yaktan ürilip karadılar da, ul haman da yeşiringeç, şayartırga kiriştiler. Zakir abıy, iki-öç katlı irinin yalmaştırıp: -Bir kürirge zar-intizar bulıp nice könner kötebiz! - digen buldı. - Bu Kibehucalarnıft begıri şulay bik katı mikenni? Afta Hisam yalgap ciberdi: -Çişme yanında yalgış kına bir tapkır şel çiti açılıp kitken idi. Ay birdi, koyaş aldı... -Kibehuca kızları bik nazlı bula, diler. Belkim, çıbıldık içinde gine üskendir ul? Alay da bulmagaç, Zakir abıy beyit köylerge totmdı: Han kızı, aç işigin, min kiriyim, Sinin yözin nurlı diler, min küriyim! Kunak kız avız içinnen gine kölip ciberdi. Ul im kaguga, anın, urınına apay cavap birdi: Minim yözim kürip sifta nidir fayda, Kiçlerdegi tulgan aynı kürmisinmi? Zakir abıy tagın eytte; Han kızı, aç işigin, min kiriyim, Sinin saçin kara diler, min küriyim. Ana tagın apay cavap birdi: Minim saçim karasına ni diyirsin, Bazarlarda kara ifek kürmisinmi? Bolayga kitkeç, Sehipcamal da kuşıldı. -Karap-karap toram da, bulmıy sizden! - didi. - Bu sina, Ehet abıy, saban tuyı tügil, niçik ilekti şulay küterip bere almıysız! Tabalarga may kirek, herbir işke cay kirek. Kunak kıznı kürir öçin, til açkıçları kirek! Ehet: -Til açkıçları tabılır... -dip, kisesin aktara başladı da, kızarınıp, tuktap kaldı. Annan tagın bir köldiler. -Kiselerigiz say bulsa, tilde indi bar ömit! - didi apay. Melike bilen Sehipcamal, ikisi birdey, ostarıp: -E İyi şul! -diyiştiler. -Bolardan on da yuk, con da yuk, birsinin bir höner kürsetkeni yuk. Ehet bayadan birli kuzin almıyça apayga karap tora idi. -Sin cırlıysı cırlar minim bitime yazılmagan, - didi apay. Ehet şayartıp kına kotılmakçı buldı: Misafir kız yüzünü baş örtüsü ile örterek kenara bakıp oturmuştu. Yine de Zakir ile Hisam'a, Ahad'ın yakışıklı gövdesine, güzel alnına örtü kenarından merakla baktı. Malike eldiven örüyor, Sahipcemal şarkının kimi söylediğini anlamak için gençlerin ya birine ya da ötekisine pas atıyordu. "On sekiz yaşında güzel dedikleri misafir kızdır o. Misafir kızın yüzünü görebilmek için gençler ya bir taraftan ya da öteki taraftan uzanıp bakıyorlardı. Göremeyince de espri yapmaya başladılar. Zakir ağabey: -Biz görebilmek için kaç gündür zar-intizar oluyoruz, dediyse de. Bu Kibe kocalıların kalbi çok mu kah? Hisam da ona ilave etti: -Pınar yanında yanlışlıkla bir kez şal kenarı açılmıştı. Ay verdi, güneş aldı... -Kibe hoca kızları çok nazlı olur derler. Öyle de olmayınca, Zakir ağabey beyit söylemeye başladı: Han kızı, aç kapıyı ben gireyim, Senin yüzün nurlu derler, ben göreyim! Misafir kız ağız içinden gülümsedi. Onun işareti ile abla cevap verdi: Benim yüzümü görmekten sana ne fayda, Geceleri dolun ayı görmedin mi? Zakir ağabey yine dedi: Han kızı aç kapıyı ben göreyim, Senin saçın kara derler, ben göreyim. Ablam yine cevap verdi: Benim saçımın karasına ne dersin, Pazarlarda kara ipek görmez misin? Böyle gidince, Sahipcemal de eşlik etmeye başladı. -Baktım da, olmaz böyle. dedi. Bu sana Ahmet ağabey toy değil, nasıl kaldırdın öyle indiremezsin. Tavalara yağ, her bir işe kolaylık lazım. Misafir kızı görmek için dil anahtarları gerek. -Keseleriniz derin değilse, dilde var bir ümit. dedi abla. Malike ile Sahipcemal ikisi beraber: -Evet. dediler. Bunlarda un da yok, yün de yok, birinin bir hüner gösterdiği yok. Ahat epeydir ablama bakıyordu. Senin söyleyeceğin şarkılar benim yüzüme yazılmamış, dedi ablam. Ahat espri ile kurtulacaktı:

5 -Cırlarım çabata kisesinde kalgan bit, törtinip kitkiri... Apay, ni sebeplidir, tagın Ehetke beylenirge totındı: -Cırlamasan, içmasam bir biyi! Ana büten kızlar da kamga başladı: -Şul buy-sınm bilen bir höner de kürsetmesen, oyarına köç kilir! s -Eytmesen de! Saban tuyı batın da bit eli sin! Ehet, garmunçıga küz kısıp, bişmet töymelerin çişip ciberdi. Garmun uynıy başlavga, kelepüşin kıngır salıp, biline tayandı da, almaş-tilmeş ifibaşların sikirtip, tıp ta tıp iden urtasında eylenirge totındı. İden taktaları şıgır-şıgır kildi, şkaftagı savıtsaba çıltır-çılür itti, tüşemge ilingen unlı lampa: "töşem, töşem!.." digendey, kurkımp, kuzin yomgalıy başladı. Tüben öyden eni: "artık kılanmagız!" digendey, bağana kaktı. Apay uyını-çını bilen Ehemin, arkasına sugıp aldı. -Ayu! Çamalap! Öyni cimiresifi! Ehet abıy, torgan sayın dertlene barıp, çibiş alırga cıyıngan tilgen sıman, kunak kız tiresinde bötirile başladı. Şulay iribaşların biyitip eylengeledi de, başın tigiley-bolay borgalıy torgaç, kinet kine suzılıp, kunak kıznın şelâvlıgın tartıp aldı. Kunak kız siskenip kitti. Bitin kulları bilen kaplamakçı bulsa da, tıyılıp kaldı. Eğitler, birsin-birsi büldirip, soklanırga, tillerine salırurga totmdılar: -Söbhanalla, ma şalla, küz timesin başala! -Koyaş çıktımı, ay kalıktımı? Küzler çagılıp kitti! -Eytem cirli sagındırıp kına açıldı, zirege gine tügil iken, ey! Hisam abıy, kunak kıznıfi maturlıgına isi kitkendey, kuzin almaştan, anın yaranarak barıp utırdı. Sehipcamal anı çitkerek kugan itindi: -Ul kader çileyip karama, oyaltasın! - didi. -Time sin, time! Kilise ul anar! Ene, küresinmi? Kızargaçınnan tagın da maturlanıbrak kitti! -Tfu digin, yünsiz! Küz tidirirsin! Elle şayarta Hisam, elle çını şulay, ul kunak kızga elle niçik, yotıp alırday bulıp tikelgen idi. -Yuk, yuk, küz timiy ana, -di üzi. - Aran küzleri küz tidire torgan küz tügil, üzine tartura torgan küz! Tik mine tavısın işitkenibiz yuk bit eli. Sandugaç bulıp sayrıymı iken, elle akkoş bulıp kangıldıymı? Ara büten yiğitler de kuvetlep ciberdi. -Biz de işitirge zar-intizar. -Eyi şul! bir süzin işitir öçin can fida! -Eğer ul sakav bulsa?! -didi Ehet abıy. Şunda Zakir abıy nişleptir üzinnen-üzi kölerge totındı. -Nerse sin üzin gine kitkildisin? -Eyi, kişige eytip köl!.-didiler. -Şarkılarım pabuçlarımın içinde kalmış... Ablam nedense yine Ahat ile uğraşıyordu: -Şarkı söylemiyor san, en azından dans et. Başka kızlar da onunla uğraşmaya başladı: -Bu kadar boyun ile bir hüner gösteremezsen, utan. -Bir de toy pehlivanısın. Ahat akordeoncuya göz işareti verip, ceket düğmelerim çözdü. Akordeon çalmaya başlayınca ellerin beline koyarak, omuzların sıra ile kaldırıp, yerin tam ortasında dönmeye başladı. Yer tahtaları ses çıkarmaya başladı, dolaptaki çanak-çömlek titremeye, tavandaki ampul "düşüyorum, düşüyorum!.. diyormuş gibi açılıp kapanmaya başladı. Alttaki evden anne "fazla artistlik yapmayın diyormuş gibi tavana vurdu. Ablam şaka-ciddi Ahmet'in sırtına vurdu. -Ayı! Yavaş! Evi yıkıyorsun! Ahat ağabey heyecanlandıkça civciv yakalamak isteyen kartal gibi misafir kız etrafında dönmeye başladı. Omuzlarını kaldırıp indirerek dans ederken kafasını bir taraftan bir tarafa çalkalarken aniden uzanıp kızın örtüsünü çekti aldı. Misafir kız ürktü. Yüzünü elleri ile kapatmak istese de, yapmadı. Gençler sıra ile hayran kalmaya başladılar, dilleri uzadı: -Suphanallah, maşallah, göz değmesin. -Güneş çıktı mı, ay kalktı mı? Gözler kör oldu. -Boşuna saklanmtyormuş. Hisam ağabey, misafir kızın güzelliğine hayran kalarak gözlerini kapamadan yanma gelip oturdu. Sahipcemal onu kovuyor gibi yaptı: -Öyle bakma, utandırıyorsun, dedi. -Dursana, dur. Yakışır ona, kızarınca daha da güzelleşiyor. -Allah nazardan saklasın de! Espri mi yapıyordu, yoksa ciddi mi idi. Misafir kıza yutarcasına bakıyordu. -Hayır, hayır, nazar değmez ona, diyor kendisi. Onun gözleri nazar değecek göz değil, kendisine çeken gözler. Yalnız sesini hiç duymadık. Bülbül gibi mi ötüyor, kuğu gibi mi sesleniyor? Başka gençler de destekledi. -Biz de duymaya zar intizar. Evet. Bir kelime duymak için can feda. -Eğer kekeme ise? dedi Ahat ağabey. Orada nedense Zakir ağabey gülmeye başladı. -Ne oldu, tek başına gülüyorsun? -Evet başkalara da söyleyip gül! dediler.

6 -Eyi şul. Bir yiğit iske töşti. Anın keleşi de mine biznin kunak kızıbız şikilli kiyevge çıkkançı bir süz de söyleşmegen. -Ye, ye, şunnan? -Ul sakav iken. Sakav buluvın sonınnan gına bilgenner. -Şunnan, niçik bilgenner? -Kilin itip töşirgeç te hiç söyleştirip bulmıy, di. Mine tamaşa! İndi nişlerge? Mine bir könni yeş kiyev tavıknm ayakların beylep miç aldına asıp kuygan da, üzi yoklagan bulıp yata iken. Tavik dulıy başlagaç, yeş kilinnin kotı çıkkan. Nişlerge bilmiyçe, irin uyatırga totmgan bu. Nerse dip cırlıy di? Canıkaim, tol, tol! Köllel oça pıl-pıl! Elle peli, elle cin, Avızı-bolını gil con! Egiti-kızı birdey, ava-tüne kölişirge totındı. Ul arada kunak kız bilen apay kirfik oçların sizilir-sizilmes kine sirpişip, küzleri bilen gine söyleşip aldılar. Kunak kız niçiktir, balalar sımak, nazlanıp kına tamak kırıp kuydı. Hemmesi tınıp kaldılar. Barı tik idennen tüşemge kader suzılgan ozın buylı, ciz bitli kart segatnifi ozak köttirgen vekar büen "kilt, kilt" itkeni gine işitilip tordı. Kunak kız, yanı bilen utırgan kiliş, cırı köyine başın az gına igeli töşip, yagımlı, yomşak tavış bilen cırlap ciberdi: İiledir, bögiledir Su buymda tal tirek; Siznifi bilen söyleşirge Sandugaç tili kirek. İn ilik Hemze abıy tilge kildi. Üzi cırlagannan da biter kuvanıp, eli birsine, eli ikincisine borıldı: -İşittigizmi? Mine sizge, vet! -Eytti, malay! Süz de yuk, temli itip eytti! -Kim anda sakav keleş turında lıkıldap mataşkan idi? Zakir abıy, kulların küterip: -Bitti, bitti! Eyttim ise kayttım, eytip kine baktım! -didi. Hisam abıy kunak kızga tagın da yakınrak ilişti. Bayağıca heyran kalıp küzlerin iltıratkan kiliş, kulların uynatıp, yeşüsmir malaylar tavışı şikilli sepseyir bir niçke tavış bilen ul da cır eytti: Kül-lımdagı yöz-zigimnin İs-simi Gabdilbarıy; Sandugaç tilleri bir yakta torıp torsın, Üz dikeylerin, dey bik yarıy-y-y. Ehet abıy, köle-köle, tuylardagı şikilli: -Eyt şunı, Hisamitdin koda!-dip suzdı. Apay: -Ye, kunak kıznı da kürdigiz, küfüligiz de poçmaklandı... -dip nersedir eytmekçi idi, anı Zakir abıybüldirdi; -Evet. Bir genci hatırladım. Onun hanımı da evlenmeden önce konuşmamış. -Ya sonra? -Kekeme imiş. Sonra öğrenmiş. -Sonra nasıl öğrenmişler? -Gelin olarak gelince de konuşturamamışlar. Ne yapalım? İşte bir gün damat tavuğu ayaklarından bağlamış da ocak arkasına asmış. Kendisi uyuyor numarası yapıyormuş. Tavuk ses çıkarmaya başlayınca, gelin korkmuş. Ne yapacağını bilemeyince kocasını kaldırmaya başlamış: Canım, kalk, kalk. Küllel uçuyol pıl-pıl. Yoksa peli, yoksa cin, ' Ağzı-bulnu hep yün. Kız gençler hepsi gülmeye başladı. O arada misafir kız abla kirpik uçları ile çaktırmadan konuştular. Misafir kız çocuk gibi öksürdü. Herkes sustu. Yalnız tavandan yere kadar uzanmış eski saatin tık tık çalışma sesi duyuluyordu. Misafir kız yan oturmuşken, nazik, yumuşak sesi ile şarkı söylemeye başladı: Eğiliyor, bükülüyor Su boyunda dal, kamış Bizimle konuşmaya Bülbül gibi ses gerek. En evvel Hamza ağabey dile geldi. Kendisi söylediğinden daha fazla sevinerek, her tarafa baktı: -Duydunuz mu? İşte. -Dedi, işte. Laf yok, tatlı söyledi. -Kim orada kekeme gelin hakkında konuşuyordu? Zakir ağabey ellerini kaldırıp: -Tamam, tamam. Dedim ise, döndüm, dedim de baktım, dedi. Hisam ağabey misafir kızın yanına daha da yaklaştı. Gözlerini parlatıp ellerini oynatarak yetişkin çocuğun ince sesi ile şarkı söyledi: Elimdeki yüzüğümün İsmi Abdulbari; Bülbül dilleri bir tarafa, Kendi sesin çok iyi. Ahat ağabey gülerek toylardaki gibi: -De, Hisametdin dünür! diye uzattı. Abla: -İşte misafir kızı da gördünüz, gönlünüz de hoş oldu... diyerek bir şeye diyecekti, onu Zakir ağabey kesti:

7 : -Yuk, poçmaklanmadı eli. Uin başlagançı, nikrutlarga soldattan tiz gine eylenip kaytırga öyretimmi? -didi. Kirgennen birli kunak kızdan ul da kuzin almıy, süz yalgap ciberirge cay gına kötip utıra idi. -Ye, öyretimmi? -dip kabatladı. Hikrutlar kulların gına siltediler: -Söyleme yuknı!.. ; -Billehi eğer! -Ye, takılda indi alay bik kıbırsıp torgaç! Niçik aldıysı patşanı? -Nişlep aldıysın? Aldamıysın! Gadillik bilen. Bolay itesin. Patşa hezretleri il sayın yeş soldatlamı sinap karıy, di. Kaysı akıllı, kaysı tintek, kaysı nindi hizmetke yarıy? Mine çakırtıp aldıra da bu, eytik, Hemzeni, eyte "Yeli, soldat, süz köreştirip karıyk. Tik büldirişten bulmasın. Mini büldiresin iken, muyırunra "kıh"! Min büldirirlik süz eyte alsan, çistıy bilit bilen öyine kaytarıp ciberem". "Yarar", -di Hemze. İn ilik patşa söyliy. "Mine, di, küpten tügil, Egilçen patşası mina karşı sugış açtı. Karıym, tiginin ermi bik zur, tuplar da bik küp. Totındı bu dömbeslerge! Kay cirin kıçıta! İndi nişlerge? Minim de tuplarım küp te bit, cigerge atlar citmi. Kaysı korçangı, kaysı küteremge kalgan. Ul ilnı minim öyde tarakan bik ürçigen idi. Hatın bik şapşak bulıp çıktı minim, tfü! Jubalgı! birnerse karamıy. Yanarallarnı aydım da eyttim: Cigigiz tuplarga tarakan, dim. Anısı alay da, yedresi citmiy bit, diler. Reçeyde berengi bitesi tügil, min eytem, attırıgız, vattırıgız berengi bilen! Şulay itip, "eh" digende egilçennernin bötin kalaların cimirip, kirpiçlerin vattırıp, patşaların plin aldım. Bulırmı şulay?" -di patşa. "Nik bulmasm, patşa eytkeç, bula indi ul, bula! -di Hemze.-Tarakannar bik azıngan ilnı alar biznin de öyni su buyına alıp töşip üzleri yuvıp mindiler..." İndi çitti çirat Hemzege. "Mine, padişahımsoltanım, itigimde oltanım, -di bu, -patşa bulgaç, biznin Yanasalaga da bargansındır, anı gına bilesifvdir, bizde de bit cir kıtlığı, aşarga citmi. Tudıymsudıym sugılgalap, yallanıp işlemiyçe tamak tuydırıp bulmıy. Bir ilnı, eti tumas borın, babay bilen Tsızganovka yallanırga kittik. Nek, min sifiaytim, sinin babannın alpavıtta dungız kotken çağı!.." Hemzenin şulay diyüvi bula, patşa sikirip te tora. "Yuk, yuk! Minim babam patşa bulgan, nişlep ul dungız kötsin"?! -dip kıçkıra. "Ehe! -di Hemze.- Büldirdifuni? Büldirdifi! Kitir monda piçetli kegazinni! Ciber çistıyga! Nişlesin patşa? Eytken süz - atkan uk. Kaytarmıyça heli yuk! Kaysı yılmayıp, kaysı Zakir abıynın tiline salınuvınnan kölip utırganda Batray digen nikrut bürigin şap itip idenge kitirip berdi: -Niçik eli siz bolay ak patşanı hurlıysız? Ul nitken oltan? E? Arman arı, kilip, patşa dungız kötemini? -Hayır köşe olmadı daha. Oyun başlamadan asker adaylarına askerden nasıl çabuk dönebileceklerini öğreteyim mi? dedi. Geldiğinden beri misafir kızdan o da gözünü ayırmıyormuş, söze başlamak için fırsat bekliyormuş. Öğreteyim mi? diye tekrarladı. Adaylar ellerin salladılar: -Boş konuşma!.. -Billahi! -Ya, anlat. Nasıl aldatırsın çarı? -Neden aldatıyormuşsun? Aldatmıyorsun. Adaletle. Çar her sene genç askerleri sımyormuş. Hangisi zeki, hangisi ahmak, hangisi ne işe yarar? Misal Hamza'yı çağırıyor ve söylüyor: "Hadi asker tartışalım. Yalnız birbirimizi kesmeden. Beni kesersen boynun gider. Benim keseceğim söz söyleyebiursen eve göndereceğim. "Olur, diyor Hamza. Evvel Çar söylüyor. "İşte yakın tarihte İngiliz Kiralı bana savaş açtı. Baktım onun askeri çok topları da çok. Başlattı savaşı ne yapalım. Benim de toplarım çok, yalnız at yetmiyor. Bazıları hasta, bazıları gebe kalmış. O sene evde hamam böceği çoğalmıştı. Hanım şapşal çıktı. Bakmıyordu. Generalleri toplayıp anlattım: Toplara hamam böceği dizginleyin. Olur da, fakat top yetmiyor. Rusya'da patates çok toplayın kullanın dedim. O şekilde işte İngilizleri yenip, Kiralı esir düşürüp kalelerini yıktım. Olur mu böyle? dedi Çar. "Neden olmasın, Çar deyince olur! dedi Hamza. Hamam böceklerinin çoğaldığı sene bizim evimizi de çayıra götürüp yıkayıp getirdiler... Geldi sıra Hamza'ya. "İşte Çarım, Çar olduğuna göre bizim Yanasala'ya gelmişsindir, biliyorsundur orayı, biz de toprak kıtlığı var, yemek yetmiyor. Bir yere gidip çalışmadan karın doymaz. Bir yıl babam ile dedem Tsızganovka'ya gittik. Tam da senin dedenin askerde iken domuzlara çobanlık yaptığı sırada!.. Hamza bunu der demez Çar ayağa kalktı. "Hayır, hayır! Benim babam Çardı neden çobanlık yapsın?! diye bağırdı. "İşte! dedi Hamza. Kestin mi? Kestin. Getir bana tezkeremi. Gönder eve. Çar ne yapsın? Verdiği söz - attığı ok. Getirmeden hali yok. Kimisi tebessüm ederek, kimisi Zakir ağabeyin dilinin çözüldüğüne gülerken Batıray adındaki asker adayı şapkasını çıkardı ve yere attı: -Neden siz Çan küçümsüyorsunuz? Sonra Çar domuz çobanlığı yapar mı?

8 Bu argı yak yigiti monarçı bir kırıyda melcirep utırgan idi, niçiktir aynıp kitti de eteçlenirge totindı. -Şaliş! Min bötinisin de işitip utırdım! -di bu. Anı cıynavlaşıp tınıçlandırırga kiriştiler. -Çınlap tügil iç ul! Ekiyit kine bit! -didiler. -Köldirir öçin yuramalıy gına söyledi bit, mezek itip! -Ehe, köldirir öçinmi? Patşadan köler öçin, e?! Batray ipteşlerin şürletüvin sizip aldı da tagın da keperinerek töşti. -E min moru barıp çaksam? Menete pobina citkirsem? E! Monıfı öçin hilesizini nişleteler? Katırga cibereler! Gaynulla artırman f-i-i-t Sibirge! Kunak kızlar, kurkıp, kiçi yakka kirip yugaldılar. Zakir abıy bürigin evelerte totindı. Bötinisi, urınnarınnan kuzgalıp, nişlerge bilmiyçe aptırap kaldılar. Batrayru nikrut ipteşleri de yumalap karadı: -Kunak kişi iç sin, ez gine oyat kirek! - didiler. -Kimge yanıysın? Üz ipteşlerin bit! Belkim birge hizmet iterge de tun kilir. Batray haman tuzına, kulların bolgıy, kıçkırına idi. -Nismi minim alda andıynı eytirge! Kükte alla, cirde patşa! E min patşa kişisi! Siz ene niçik iken eli?! Yu-u-u-k! Ehet abıy moftarçı irin kırıyları bilen gine kölimsirep, vaimsız gına utırgan idi, hezir ul sikirip tordı da Batraynın yakasınnan ilektirip aldı. -Niçik, niçik?.. Eyde eli minim bilen! Kayda nerse ikenligin hezir kürsetem min sina!.. Batraynı işikten bötirip kine alıp çıgıp barganda, karşılarına eni kilip kirdi. Şav-şu kinet tındı. Ehet kiri borılıp tereze yanına barıp bastı. Eni, birni bulmaganday, açık yöz bilen isenleşip, nikrut ipteşlerin çeyge deşmegen öçin abıynı şilgelep aldı. -Siz bit hezir avılda kunak kına! Bir tuganday dus bulıp birge soldatka kitesi ipteşler! Eydegiz, eyde! Öyge kire torıp birer çınayak çey de eçmeske!.. Ehet abıy Batray artırman yodrıgın kürsetip kaldı. -Kiçni erem itti, çuçka! Yarar, uramga çıksın eli! Batraynın ni bilen künilin kütergermerdir, ozak ga ütmedi, tüben öyden anın cırlaganı işitile başladı. Monda törli uyınnar başlanıp kitti: yözik salış, arka sugış, şıpırt süz... Bu genç kenarda sakince oturuyordu, sanki uyanmış gibi horozlanmaya başladı. -Hepsini de duydum! dedi. Onu sakinleştirmeye başladılar. -Gerçek değil bu, masal! dediler. -Neşelendirmek için söyledi, fıkra niyetinde. -Güldürmek için mi? Çara gülünür mü? Batıray arkadaşların korktuğunu görünce daha da heyecanlandı. -Gidip de şikayet etsem? Komşu köyün papazına? Bunun için biliyor musunuz ne yaparlar? Sürerler. Aynullah'ın peşinden Sibirya'ya. Misafirler korkup yan odaya kayboldular. Zakir ağabey şapkasını karıştırmaya başladı. Her kez yerinden kalktı, ne yapacağını şaşırdı. Batıray 'ı arkadaşları da sakinleştirmeye çalıştı: -Misafirsin, biraz utanman lazım, dediler. -Kimi şikayet ediyorsun, kendi arkadaşlarını. Belki beraber hizmet edeceksiniz. Batıray hâlâ bağırıyordu. -Niçin benim yanımda söylüyorsunuz. Gökte Allah, yerde Çar. Bense Çar'in adamıyım. Siz ne oluyorsunuz?! Ahat ağabey şu ana kadar dudak kenarları ile sırıtıyordu, şimdi kalktı ve Batıray'in yakasından yakaladı. -Nasıl, nasıl?.. Hadi benimle gel! Kimin nerede olduğunu gösteririm ben sana!.. Batıray'ı kapıdan çıkarırken, annem geldi. Gürültü bitti. Ahat dönüp pencere kenarına yaslandı. Annem bir şey olmamış gibi merhabalaştı ve çaya davet etmediği için ağabeyimi azarladı. -Şimdi siz köyde misafirsiniz. Kardeş dost gibi askere gidecek arkadaşlar. Haydi. Eve gelmişken birer çay da içilmez mi. Ahat ağabey Batıray'in arkasından yumruğunu gösterdi. -Geceyi bozdu, domuz. Tamam, dışarı çıksın da. Batıray'in gönlü olmuş ki, alttaki evden onun sesi ile şarkı duyulmaya başladı. Burada da oyunlar başladı.

9

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz Son harflerini vurgulayarak okuyunuz. bak çak fak gak hak kak pak sak şak tak yak bek dek kek pek sek tek yek bık çık sık tık yık cik bas has kas mas pas tas yas kes ses pes fıs kıs his kis pis sis pus

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI Güneşli bir günün sabahında, Geyikçik uyandı ve o gün en yakın arkadaşı Tavşancık ın doğum günü olduğunu hatırladı. Tavşancık arkadaşlarına her zaman yardımcı oluyor, ben

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

Kış iskelesi gibi bomboş yürek, Sevinç de yok, beddua da, acı da. Düğün evi gibi... gönlümün Kapıları tamamen açılmış.

Kış iskelesi gibi bomboş yürek, Sevinç de yok, beddua da, acı da. Düğün evi gibi... gönlümün Kapıları tamamen açılmış. Razil Veliyev 1947 yılında Tataristan'ın Tüben Kama bölgesi Taşlık köyünde doğar 1965-1971 yılları arasında Kazan Devlet Üniversitesinde ve Moskova' daki Edebiyat Enstitüsünde okur. Daha sonra "Yalkın"

Detaylı

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var) Yazan: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Ne varmış, ne çokmuş, gece karanlık, güneş yokmuş. Her kasabada kabadayı insanlar varmış.

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

Mizahî Masallar İhtiyar ile Tembel Genç. Yumuristik Ekiyatler Kart Bilen Yalkav Yiğit

Mizahî Masallar İhtiyar ile Tembel Genç. Yumuristik Ekiyatler Kart Bilen Yalkav Yiğit Yumuristik Ekiyatler Kart Bilen Yalkav Yiğit y Burm zamanda yarlı gına bir kart kişi bula. Bu kartnm karçıgınnan başka birkimi de yuk, di. Yazlar ütip, piçenge tüşer vakıtlar kilip citkeç, karçıgı eyte

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ . CİN. ALİ'NİN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI Nİsan AYI BÜLTENİ Sevgİ Kİlİmlerİmİz BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Dünya Kitap Günü (23 Nisan gününü içine alan hafta) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan)

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce ÖDEV- 3 ADI SOYADI:.. HAYAT BİLGİSİ Tırnaklar, el ve ayak parmaklarının ucunda bulunur. Tırnaklar sürekli uzar. Uzayan tırnakların arasına kir ve mikroplar girer. Bu yüzden belli aralıklarla tırnaklar

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası(10 Aralık) Yeni Yıl (31 Aralık-1 Ocak) Yerli malı Haftası SERBEST ZAMAN ETKİNLİKLERİ

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı Sohbetler Düzenli olmak nedir? Konulu sohbet ediyorum. Kış mevsimi ile tanışıyorum. Düzenli olduğumuzda ne kadar mutlu oluyoruz adına sohbet ediyorum.

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Dil: Türkçe Seviye: A1/A2 1. Günaydın, benim adım Lavin, soyadım Çeşme. (a) Günaydın ben adım Lavin, soyadım Çeşme. Günaydın benim ad Lavin, soyad Çeşme. 2. Ben doktorum,

Detaylı

küçük bizon kızılderili köyü

küçük bizon kızılderili köyü ETKİNLİK HAKKINDA Kimileri onları elinde ok ve yayla acımasız birer savașçı olarak resmetti, kimileri ise doğaya ve tabiata saygılı ve sevgi dolu insanlar olduklarını anlattı. Peki Kızılderililer aslında

Detaylı

EYLÜL 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Eylül 2014 Bülten

EYLÜL 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Eylül 2014 Bülten EYLÜL 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ AYIN TEMASI: OKULUM BEN KİMİM? *Kendi isimlerimizi söyleyerek, arkadaşlarımızla tanışma. *Sınıfımızı ve öğretmenimizi öğrenme. *Arkadaşlarımızın isimlerini öğrenme. *Okula

Detaylı

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar) (20 Aralık 2015, Pazar) GRADE ORTA HAZIRLIK 2015-2016 ORTAK SINAVI-1 Açıklamalar 1. Bu sınav 50 adet çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 2. Üç yanlış cevap bir doğru cevabı götürür. 3. Sınavın Süresi

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK 2019 EĞİTİM BÜLTENİ KIŞ BABA Aaa bak geldi kış baba Sırtında kalın abası Elinde koca sopası Aaa bak geldi kış baba Iii kış dondurdu

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ 1- Bir gün Nasreddin Hoca şehre gelip bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış ( ) Gece yarısı arkadaşı sormuş ( ) ( ) Hocam ( ) uyudunuz mu ( ) ( ) Buyurun bir şey mi var ( ) ( ) Biraz borç para isteyecektim

Detaylı

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi Penguenler Güney Kutup Bölgesi'nde yaşayan penguenler çok soğuk ve dondurucu olan kutuplarda rahatlıkla yaşayabilirler. Bunu sağlayan, penguenlerin derisinin altında bulunan kalın yağ tabakasıdır. Bu tabaka,

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

4. GRUP HARFLERDE ÖĞRETİLECEK HECE- KELİME-CÜMLE METİNLER. (ö) (heceler-kelimeler) *ör *öt *ön *ök *ökö *kösele *köy

4. GRUP HARFLERDE ÖĞRETİLECEK HECE- KELİME-CÜMLE METİNLER. (ö) (heceler-kelimeler) *ör *öt *ön *ök *ökö *kösele *köy 4. GRUP HARFLERDE ÖĞRETİLECEK HECE- KELİME-CÜMLE VE METİNLER (ö) (heceler-kelimeler) *ör *öt *ön *ök *ökö *kösele *köy *kör *kök * köle *ördek *söyle *monitör *ömer-ömer *öner-öner *önder-önder *tören

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ? 2017-2018 EKİM AYI 5-6 YAŞ PLANI EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?.HAFTA: EVİMİZ VE AİLEMİZ Evi izi Evi izi eşyaları ı ta ıyalı. Ailemizde kimler var. Çekirdek aile ve ge iş aileyi ta ıyalı. ölü leri i ta

Detaylı

ÖZEL NİLÜFER ÇOCUK EVİ

ÖZEL NİLÜFER ÇOCUK EVİ ÖZEL NİLÜFER ÇOCUK EVİ KUZUCUKLAR SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ ŞEYMA ŞENGÜL BEYZA KAYAN TEKERLEME Portakalı soydum Başucuma koydum Ben bir yalan uydurdum Duma duma dummm Kırmızı mum Dedemin sakalı upuzun Zuma

Detaylı

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ? 2017-2018 EKİM AYI 4-5 YAŞ PLANI EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?.HAFTA: EVİMİZ VE AİLEMİZ Evi izi Evi izi eş aları ı ta ı alı. Ailemizde kimler var. Çekirdek aile ve ge iş aile i ta ı alı. ölü leri i ta

Detaylı

01-05 MAYIS OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR OKULA GETİRECEKLERİMİZ. PAZARTESİ Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile okulumuz 1 gün tatil edilmiştir.

01-05 MAYIS OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR OKULA GETİRECEKLERİMİZ. PAZARTESİ Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile okulumuz 1 gün tatil edilmiştir. MAYIS 2017 BÜLTENİ 01-05 MAYIS OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR OKULA GETİRECEKLERİMİZ PAZARTESİ Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile okulumuz 1 gün tatil edilmiştir. SALI Çiftçi çukurda oyunu oynuyoruz. Çamurlara

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba; Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular

Detaylı

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız. eş aş iş oş uş ış öş üş şe şa koş şi şo şu şı şö şü ez az iz oz uz ız öz üz ze za zi zu zı zö zü eşi aşı kuş kış düş işe aşar eşik şık kuşu kaz tiz boz yaş buz tuz muz kız köz yüz meze zaza izi mış dış

Detaylı

Dil ve Oyun. Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama

Dil ve Oyun. Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama Dil ve Oyun Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama Biliyor muydunuz? Günlük ev işlerinizi yaparken çocuğunuza konuşmak veya şarkı söylemek çocuğunuzun yeni kelimeler ve alışkanlıklar öğrenmesine

Detaylı

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ NEŞELİ MATEMATİK ÖYKÜLERİ 1 BİLGİÇ İLE SAYGIÇ Bilgiç kurbağa ile Saygıç fare iyi arkadaşlardı. Neredeyse her gün göl kenarında buluşup sohbet ederlerdi. Bazen de çevredeki nesneleri sayarlar, hesap yaparlardı.

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

ĠÇĠNDEKĠLER. Öğrendiklerimiz ġarkılar öğrendik Oyunlar öğrendik BĠLMECELER ÖĞRENDĠK

ĠÇĠNDEKĠLER. Öğrendiklerimiz ġarkılar öğrendik Oyunlar öğrendik BĠLMECELER ÖĞRENDĠK ĠÇĠNDEKĠLER Öğrendiklerimiz ġarkılar öğrendik Oyunlar öğrendik BĠLMECELER ÖĞRENDĠK ( ENERJĠ TASARRUFU HAFTASI) Evimizi aydınlatır, makineleri çalıģtırır, Giderse birden, karanlıkta kalırız aniden (Elektrik)

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker Çetin Öner GÜLİBİK ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman Çeviren: Aslı Özer Resimleyen: Orhan Peker 26. basım Çetin Öner GÜLİBİK Resimleyen: Orhan Peker cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek

Detaylı

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN 05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN BU HAFTA NELER ÖĞRENDİK *Dünya Çocuk Gününü kutladık,dünyamızda bizden başka çocuklarda olduğu ve bütün çocukların birbirinden farklı ve özel

Detaylı

Adil Kutuy (Saratov, 1903 - Polonya, 1945)

Adil Kutuy (Saratov, 1903 - Polonya, 1945) Adil Kutuy (Saratov, 1903 - Polonya, 1945) Nesir, şiir, drama yazarı ve eleştirmen Adil Kutuy (Adilşa Nurmuhammedoğlu Kutuyev), 1903 yılında eski Saratov vilayeti, Kuznetsk ilçesi, Tatar Kınadısı köyünde

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU KUZUCUKLAR SINIFI MART AYI BÜLTENİ ŞEYMA ŞENGÜL BEYZA KAYAN TEKERLEMELER Bir kedi varmış 5 e kadar sayarmış 1 2 3 4 5 ANNE KARNIM ACIKTI Anne karnım acıktı Baktım dolap açıktı Löp

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ, ΙΑ ΒΙΟΥ ΜΑΘΗΣΗΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Eğitim, Hayatboyu Öğrenme ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri

Detaylı

ibretli Masallar Gıybretli Ekiyatler ZirekKart Akıllı İhtiyar

ibretli Masallar Gıybretli Ekiyatler ZirekKart Akıllı İhtiyar Gıybretli Ekiyatler ZirekKart İlik zamanda buladır bir patşa. Ul citmiş yaşke çitken kişilerni, barı bir işke yaramıylar dip, ütirte turgan bula. Bir yigitnin bula citmiş yaşlik atası. Bu yiğit, atasın

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

KEREM ASLAN Her Şey Dahil KEREM ASLAN Her Şey Dahil KEREM ASLAN 1987 de Ankara da doğdu. TED Ankara Koleji ve Yahya Kemal Beyatlı Lisesi ni bitirdi, Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü nden mezun oldu. Eğitimine devam etmek için

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve arkadaş olmuşlar. Birlikte gezip birlikte dolaşmaya başlamışlar. Yine

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14) 7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ TEST 1 1. I. (15) (1) II. (1) (6) III. (+8) (1) IV. (10) (1) Yukarıda verilen işlemlerden kaç tanesinin sonucu pozitiftir? A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

Detaylı

Kahraman Kit Misafirlikte

Kahraman Kit Misafirlikte Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR CİN ALİ'NİN. HİKAYE. KİTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI l - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Anne Ben Nerden Geldim?

Anne Ben Nerden Geldim? Anne Ben Nerden Geldim? Çocuklar İçin Cinsel Eğitim YAYIN NO: 77 genel yay n yönetmeni: Ergün Ür yay nevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yay nlar tashih: Emine Aydın bask, cilt: Vesta Ofset tel:0

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması

Hafta Sonu Ev Çalışması Hafta Sonu Ev Çalışması 3 KELEBEK İlkbahar gelmişti. Her yer rengarenk çiçeklerle bezenmişti. Arılar, kelebekler uçuşmaya başlamışlardı. 3 kelebek çok iyi arkadaştı. Sarı kelebek, kırmızı kelebek ve mor

Detaylı

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY (Artık Perili Malikâne değil, Bay Postacı he he) İçinde büyük masa olan ofis Anneciğim ve Babacığım, Lütfen lütfen LÜTFEEEN Kasvetköy e gelip

Detaylı

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele ŞEBNEM İŞİGÜZEL 1973 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi nde antropoloji okudu. İlk kitabı Hanene Ay Doğacak 1993 yılında yayımlandı. Aynı yıl Yunus Nadi Öykü Ödülü

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

ARALAGIZMİNİ KORUYUNUZ/SAVUNUNUZ BENÎ. Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981)

ARALAGIZMİNİ KORUYUNUZ/SAVUNUNUZ BENÎ. Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981) Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981) Tatar şiirinin klasik şairi Hasan Tufan Fehrioğlu 27 Kasım 1900'da (yeni takvime göre 9 Aralık) eski Kazan ilinin Çistay ilçesinin Aksubay kazasında (şimdiki

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim AMİN Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler. Adam ısrar eder. - Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.

Detaylı

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53 Selim Çürükkaya / Yeni yazdığım kitaba bir isim arıyordum. Gece uyumadan önce düşünüyordum. Susmak kelimesi üzerinde yoğunlaşıyordum. Dalmışım Kendimi bir bahçede buldum. Hava sıcaktı; çiçekler açmış,

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -2

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -2 by Mehmet- omeruslu06 1 Göktürk Alfabemizde 8 tane ünlü harf vardır. 3. 1. Yukarıdaki tekerleme verilen gör_ sellerden hangisi için yazılmıştır? A. bal B. üzüm armut 2. Eğri büğrü dalı var, Şeker şerbet

Detaylı

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında 21. Hangi cümlede "mi" farklı anlamda kullanılmıştır? A) O bu resmi gördü mü? B) O buraya geldi mi bayram olur. C) Zil çaldı mı içeri girer. D) Yemeği pişirdi mi ocağı kapat. 22. "Boş boş oturmayı hiç

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! Sağlıklı olan ne varsa yaparım. Zararlı olan her şeyle savaşırım. Kötülerin düşmanı, iyilerin dostuyum. Zor durumda kaldığınızda İmdaat! diye beni çağırabilirsiniz. Sesinizi

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

Yukarıdaki resimleri inceleyelim. Birbirleriyle ilgili olanları eşleştirelim.

Yukarıdaki resimleri inceleyelim. Birbirleriyle ilgili olanları eşleştirelim. ÜNİTE 4 SAĞLIĞIMIZ Bul ve eşle Yukarıdaki resimleri inceleyelim. Birbirleriyle ilgili olanları eşleştirelim. 2 Oku ve yaz Her gece erken yat. Her sabah erken kalk. Elini yüzünü yıka, saçını tara. 3 Haydi

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı