Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ""

Transkript

1

2

3

4 Harun Yahya

5 Adnan Oktar

6 OKU YU CU YA Bu ki tap ta ve di ğer ça lış ma la rı mız da ev rim te ori si nin çö kü şü ne özel bir yer ay rıl ma sı nın ne de ni, bu te ori nin her tür lü din aleyh ta rı fel se fe nin te me li ni oluş tur ma sı dır. Ya ra tı lı şı ve do la yı sıy la Al lah'ın var lı ğı nı in kar eden Dar wi nizm, 150 yıl dır pek çok in sa nın ima nı nı kay bet me si ne ya da kuş ku ya düş me si ne ne den ol muş tur. Do la yı sıy la bu te ori nin bir al dat - ma ca ol du ğu nu göz ler önü ne ser mek çok önem li bir ima ni gö rev dir. Bu önem li hiz me tin tüm in san la rı mı za ulaş tı rı la bil me si ise zo run lu dur. Ki mi oku yu cu la rı mız bel ki tek bir ki ta - bı mı zı oku ma im ka nı bu la bi lir. Bu ne den le her ki ta bı mız da bu ko nu ya özet de ol sa bir kı - sım ay rıl ma sı uy gun gö rül müş tür. Be lir til me si ge re ken bir di ğer hu sus, bu ki tap la rın içe ri ği ile il gi li dir. Ya za rın tüm ki tap la - rın da ima ni ko nu lar, Ku ran ayet le ri doğ rul tu sun da an la tıl mak ta, in san lar Allah'ın ayet le ri ni öğ ren me ye ve ya şa ma ya da vet edil mek te dir. Al lah'ın ayet le ri ile il gi li tüm ko nu lar, oku ya - nın ak lın da hiç bir şüp he ve ya so ru işa re ti bı rak ma ya cak şe kil de açık lan mak ta dır. Bu an la tım sı ra sın da kul la nı lan sa mi mi, sa de ve akı cı üs lup ise ki tap la rın ye di den yet mi - şe her kes ta ra fın dan ra hat ça an la şıl ma sı nı sağ la mak ta dır. Bu et ki li ve ya lın an la tım sa ye sin - de, ki tap lar bir so luk ta oku nan ki tap lar de yi mi ne tam ola rak uy mak ta dır. Di ni red det me ko nu sun da ke sin bir ta vır ser gi le yen in san lar da hi, bu ki tap lar da an la tı lan ger çek ler den et - ki len mek te ve an la tı lan la rın doğ ru lu ğu nu in kar ede me mek te dir ler. Bu ki tap ve ya za rın di ğer eser le ri, oku yu cu lar ta ra fın dan biz zat oku na bi le ce ği gi bi, kar şı - lık lı bir soh bet or ta mı şek lin de de oku na bi lir. Bu ki tap lar dan is ti fa de et mek is te yen bir grup oku yu cu nun ki tap la rı bi r a ra da oku ma la rı, ko nuy la il gi li ken di te fek kür ve tec rü be le ri ni de bir bir le ri ne ak tar ma la rı açı sın dan ya rar lı ola cak tır. Bu nun ya nın da, sa de ce Al lah'ın rı za sı için ya zıl mış olan bu ki tap la rın ta nın ma sı na ve okun ma sı na kat kı da bu lun mak da bü yük bir hiz met ola cak tır. Çün kü ya za rın tüm ki tap la - rın da is pat ve ik na edi ci yön son de re ce güç lü dür. Bu se bep le di ni an lat mak is te yen ler için en et ki li yön tem, bu ki tap la rın di ğer in san lar ta ra fın dan da okun ma sı nın teş vik edil me si dir. Bu nun ya nın da, sa de ce Al lah rı za sı için ya zıl mış olan bu ki tap la rın ta nın ma sı na ve okun ma sı na kat kı da bu lun mak da bü yük bir hiz met ola cak tır. Çün kü ya za rın tüm ki tap la - rın da is pat ve ik na edi ci yön son de re ce güç lü dür. Bu se bep le di ni an lat mak is te yen ler için en et ki li yön tem, bu ki tap la rın di ğer in san lar ta ra fın dan da okun ma sı nın teş vik edil me si dir. Ki tap la rın ar ka sı na ya za rın di ğer eser le ri nin ta nı tım la rı nın ek len me si nin ise önem li se - bep le ri var dır. Bu sa ye de ki ta bı eli ne alan ki şi, yu ka rı da söz et ti ği miz özel lik le ri ta şı yan ve oku mak tan hoş lan dı ğı nı um du ğu muz bu ki tap la ay nı va sıf la ra sa hip da ha bir çok eser ol du - ğu nu gö re cek tir. İma ni ve si ya si ko nu lar da ya rar la na bi le ce ği zen gin bir kay nak bi ri ki mi nin bu lun du ğu na şa hit ola cak tır.

7 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

8 YAZAR ve ESER LE Rİ HAK KIN DA Ha run Yah ya müs te ar is mi ni kul la nan ya zar Ad nan Ok tar, 1956 yı lın da An ka ra'da doğ du. İlk, or ta ve li se öğ re ni mi ni An - ka ra'da ta mam la dı. Da ha son ra İs tan bul Mi mar Si nan Üni ver si - te si Gü zel Sa nat lar Fa kül te si'nde ve İs tan bul Üni ver si te si Fel se - fe Bö lü mü'nde öğ re nim gör dü. 1980'li yıl lar dan bu ya na, ima ni, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser hazırladı. Bunların yanı sı ra, ya za rın ev rim ci le rin sah te kar lık la rı nı, id di ala rı nın ge çer siz li - ği ni ve Dar wi nizm'in kan lı ide olo ji ler le olan ka ran lık bağ lan tı la rı - nı or ta ya ko yan çok önem li eser le ri bu lun mak ta dır. Ha run Yah - ya'nın eser le ri yak la şık res min yer al dı ğı top lam say - falık bir külliyattır ve bu külliyat 60 farklı dile çevrilmiştir. Ya za rın müs te ar is mi, in kar cı dü şün ce ye kar şı mü ca de le eden iki peygamberin hatıralarına hürmeten, isimlerini yad etmek için Ha run ve Yah ya isim le rin den oluş tu rul muş tur. Ya zar ta ra fın - dan ki tap la rın ka pa ğın da Re su lul lah'ın müh rü nün kul la nıl mış ol - masının sembolik anlamı ise, kitapların içeriği ile ilgilidir. Bu mühür, Ku ran-ı Ke rim'in Allah'ın son ki ta bı ve son sö zü, Pey gam be ri miz (sav)'in de ha tem-ül en bi ya ol ma sı nı rem zet mek te dir. Ya zar da, ya - yın la dı ğı tüm ça lış ma la rın da, Ku ran'ı ve Re su lul lah'ın sün ne ti ni ken di ne reh ber edin miş tir. Bu su ret le, in kar cı dü şün ce sis tem le ri nin tüm te mel id di ala rı nı tek tek çü rüt me yi ve di ne kar şı yö nel ti len iti raz la rı tam ola rak sus tu ra cak son söz ü söy le me yi he def le - mektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Resulullah'ın müh rü, bu son sö zü söy le me ni ye ti nin bir dua sı ola rak kullanılmıştır. Ya za rın tüm ça lış ma la rın da ki or tak he def, Ku - ran'ın teb li ği ni dün ya ya ulaş tır mak, böy le lik le in - san la rı Al lah'ın var lı ğı, bir li ği ve ahi ret gi bi te - mel ima ni ko nu lar üze rin de dü şün me ye sevk et mek ve in kar cı sis tem le rin çü rük te mel le - ri ni ve sap kın uy gu la ma la rı nı göz ler önüne sermektir. Ni te kim Ha run Yah - ya'nın eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, İn gil te re'den En do nez ya'ya,

9 Polonya'dan Bosna Hersek'e, İspanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan İtalya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve Rusya'ya kadar dünyanın daha pek çok ülkesinde beğeniyle okunmaktadır. İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Boşnakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, Sırpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzanya'da kullanılıyor), Hausa (Afrika'da yaygın olarak kullanılıyor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullanılıyor), Danimarkaca ve İsveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurtdışında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edilmektedir. Dün ya nın dört bir ya nın da ola ğa nüs tü tak dir top la yan bu eser ler pek çok in sa nın iman et me si ne, pek ço ğu nun da ima nın da de rin leş me si ne ve si le ol mak ta dır. Ki tap la rı oku yan, in ce - le yen her ki şi, bu eser ler de ki hik met li, öz lü, ko lay an la şı lır ve sa mi mi üs lu bun, akıl cı ve il mi yak la şı mın far kı na var mak ta dır. Bu eser ler sü rat li et ki et me, ke sin ne ti ce ver me, iti raz edi le - mezlik, çürütülemezlik özellikleri taşımaktadır. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde dü şü nen in san la rın, ar tık ma ter ya list fel se fe yi, ate iz mi ve di ğer sap kın gö rüş ve fel se fe le rin hiçbirini samimi olarak savunabilmeleri mümkün değildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savunacaklardır, çünkü fikri dayanakları çürütülmüştür. Çağımızdaki tüm inkarcı akımlar, Harun Yahya Külliyatı karşısında fikren mağlup olmuşlardır. Kuşkusuz bu özellikler, Kuran'ın hikmet ve anlatım çarpıcılığından kaynaklanmaktadır. Ya za rın ken di si bu eser ler den do la yı bir övün me için de de ğil dir, yal nız ca Al lah'ın hi da ye ti ne ve si le ol ma ya ni yet et miş tir. Ay rı ca bu eser le rin ba sı mın da ve ya yın lan ma sın da her han gi bir maddi kazançhedeflenmemektedir. Bu ger çek ler göz önün de bu lun du rul du ğun da, in san la rın gör me dik le ri ni gör me le ri ni sağ la yan, hi da yet le ri ne ve si le olan bu eser le rin okun ma sı nı teş vik et me nin de, çok önem li bir hizmet olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu de ğer li eser le ri ta nıt mak ye ri ne, in san la rın zi hin le ri ni bu lan dı ran, fik ri kar ma şa mey - da na ge ti ren, kuş ku ve te red düt le ri da ğıt ma da, ima nı kur tar ma da güç lü ve kes kin bir et ki si ol - ma dı ğı ge nel tec rü be ile sa bit olan ki tap la rı yay mak ise, emek ve za man kay bı na ne den ola cak - tır. İmanı kurtarma amacından ziyade, yazarının edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu et ki nin el de edi le me ye ce ği açık tır. Bu ko nu da kuş ku su olan lar var sa, Ha run Yah ya'nın eser le ri nin tek ama cı nın din siz li ği çü rüt mek ve Ku ran ah la kı nı yay mak ol du ğu nu, bu hiz met - te ki et ki, ba şa rı ve sa mi mi ye tin açık ça gö rül dü ğü nü oku yu cu la rın ge nel ka na atin den an la ya - bilirler. Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaşaların, Müslümanların çektikleri eziyetlerin temel sebebi dinsizliğin fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulmanın yolu ise, dinsizliğin fik ren mağ lup edil me si, iman ha ki kat le ri nin or ta ya kon ma sı ve Ku ran ah la kı nın, in san la rın kav - rayıp yaşayabilecekleri şekilde anlatılmasıdır. Dünyanın günden güne daha fazla içine çekilmek istendiği zulüm, fesat ve kargaşa ortamı dikkate alındığında bu hizmetin elden geldiğince hızlı ve etkili bir biçimde yapılması gerektiği açıktır. Aksi halde çokgeç kalınabilir. Bu önem li hiz met te ön cü ro lü üst len miş olan Ha run Yah ya Kül li ya tı, Allah'ın iz niy le, 21. yüz yıl da dün ya in san la rı nı Ku ran'da ta rif edi len hu zur ve ba rı şa, doğ ru luk ve ada le te, gü - zellik ve mutluluğa taşımaya bir vesile olacaktır.

10 Bu kitapta kullanılan ayetler, Ali Bulaç'ın hazırladığı Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı isimli mealden alınmıştır. 1. Baskı: Eylül Baskı: Aralık Baskı: Haziran Baskı: Kasım Baskı: Aralık 2009 ARAŞTIRMA YAYINCILIK Talatpaşa Mah. Emirgazi Caddesi İbrahim Elmas İşmerkezi A Blok Kat 4 Okmeydanı - İstanbul Tel: (0 212) Baskı: Seçil Ofset 100. Yıl Mahallesi MASSIT Matbaacılar Sitesi 4. Cadde No: 77 Bağcıla -İstanbul Tel: (0 212)

11 GÖRÜNTÜ NASIL MADDE ZANNEDİLİR? HAYALİN DİĞER ADI: MADDE HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR)

12 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ GİRİŞ DÜNYA HAYATININ BEYNİMİZDEKİ KOPYASIYLA MUHATAP OLDUĞUMUZ TEKNİK BİR GERÇEKTİR Gören Gözlerimiz Değildir, Görüntü Beynimizde Oluşur Bütün Sesleri Beynimizde Duyarız Tüm Kokular Beynin İçinde Meydana Gelir Tüm Lezzetler Beyinde Oluşur Dokunma Duyusu da Beyinde Oluşur Beynimizde Oluşan Dünyanın Aslına Asla Ulaşamayız Uzaklık Hissi de Beyinde Oluşan Bir Algıdır Yapay Olarak Meydana Getirilen Algılar Tüm Bu Algıları Yaşayan Kim? MAD DE NİN GER ÇE Ğİ NE DEN ÖNEM Lİ BİR KO NU DUR? Maddenin Gerçeği, Tek Mutlak Varlığın Allah Olduğunu Gösterir. 99 İn san la rın Yap tık la rı da Al lah'a Ait tir Maddenin Gerçeğinin Kavranması İn san la rı İman Et me ye Yö nel te cek tir Maddenin Gerçeğini Bilmek Dünya Hırsını Ortadan Kaldırır Maddenin Gerçeği Gizlenmediğinde Oluşacak Ortam Maddenin Gerçeğinin Bilinmesi Materyalizmin Sonudur

13 ZA MAN DA BİR AL GI DIR Zaman, Bir Anı Diğer An ile Kıyasladığımızda Or ta ya Çı kan Bir Kav ram dır Za ma nın İza fi Bir Kav ram Ol du ğu Ku ran'da Bil di ril miş tir Zamanın İzafiyeti, Kader Gerçeğini de Açıklamaktadır Geçmiş Kavramı Hafızamızdaki Bilgilerden Dolayı Oluşur Geçmiş ve Gelecek Gayb Haberidir Kadere Teslimiyetin Önemi SONSUZ ZAMAN ALLAH'IN HAFIZASINDA SAKLIDIR Tüm Olaylar Levh-i Mahfuz İsimli Kitapta Kayıtlıdır Geç miş ve Ge le cek As lın da Şu An Yaşanmaktadır Allah, Cennette Dileyene Geçmişi Aynısı İle Gösterebilir Bu Ko nu nun İnsanlar İçin Öne mi MADDENİN GERÇEĞİ KONUSUNA GELEN İTİ RAZ LA RA CE VAP LAR SONUÇ: GERÇEKLERDEN KAÇILMAZ MADDENİN SIRRINI ÖĞRENENLER BÜYÜK BİR HEYECAN YAŞIYORLAR EVRİM YANILGISI

14 ÖNSÖZ Bu kitapta anlatılanlar, bugüne kadar pek çok insanı olağanüstü derecede şaşırtan, hayata bakış açılarının tamamen değişmesine sebep olan, son derece önemli ve büyük bir gerçektir. Bu gerçeği şöyle özetleyebiliriz: Dünyada yaşadığımız hayatın birer parçası olan tüm olaylar, insanlar, binalar, şehirler, arabalar, mevkiler, kısacası hayatımız boyunca gördüğümüz, tut tu ğu muz, do kun du ğu muz, kok la dı ğı mız, tat tı ğı mız, din le di ği miz hiçbirşeyin aslıyla muhatap olamayız. Biz sadece beynimizde oluşan görüntü ve hislerle muhatap oluruz. Dışarıda madde vardır, ancak biz bu maddenin aslını hiçbir zaman bilemeyiz. Bize verilen telkinle bunların, beynimizin dışındaki bir dünyada sabit olduklarını ve bizim bu nedenle bunların asıllarını gördüğümüzü, hissettiğimizi zannederiz. Oysa, biz hiçbir varlığın aslını asla göremeyiz ve bu varlıkların asıllarına asla dokunamayız. Kısacası hayatımız boyunca dışarıdaki maddeyle muhatap olduğumuzu sanırken, aslında herşeyin hayalini ve kopyalarını biliriz. Bu kitabın konusunu oluşturan bu gerçek, bir felsefe veya herhangi bir fikir değil dir. Ak si ne bu gün mo dern bi li min ke sin ola rak is pat la dı ğı ve in ka rı ke sin lik le mümkün olmayan teknik bir gerçektir. Bugün tıp, biyoloji, fizik, nöroloji, beyin ve ilgili tüm alanlarda uzman olan hangi bilim adamına biz dünyayı nasıl ve nerede görüyoruz? diye sorulsa, verdikleri tek cevap vardır: tüm dünyayı beynimizdeki görme merkezinde görürüz. 21. yüzyılda bilimin kesin olarak ortaya çıkardığı, insanda büyük bir şaşkınlık ve hayret uyandıran bu bilginin bizi ulaştırdığı en önemli sonuçlardan biri ise şu iki sorunun cevabıdır: Tüm hayatımız boyunca, beynimizde meydana gelen görüntülerle muhatap olduğumuza göre, bu görüntüleri beynimizde oluşturan kimdir? Bey ni - mizde oluşan bu görüntüleri beynimizin içinde bir gözü olmadan izleyen ve izlediklerinden zevk alan, sevinen, heyecan duyan kimdir? Bu kitapta bu çok önemli iki sorunun da cevabını bulacaksınız. 12 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

15 Hayatımızın birer parçası olan tüm olayların, insanların, binaların, şehirlerin, arabaların, kısacası hayatımız boyunca gördüğümüz, tuttuğumuz, dokunduğumuz, kokladığımız, tattığımız, dinlediğimiz herşeyin sadece beynimizdeki haliyle muhatap oluruz. Önsöz 13

16 Harun Yahya MAD DE NİN AR DIN DA Kİ SIR KO NU SU, VAH DET-i VÜ CUT DE ĞiL DiR Mad de nin ar dın da ki sır ko nu su, ba zı ki şi le rin iti raz la rı na ne den ol mak ta dır. Sözkonusu kişiler, bu konunun özünü yanlış anladıkları için, bu konunun vahdeti vücut öğretisi ile aynı olduğunu iddia etmektedirler. Ön ce lik le şu nu be lir te lim ki, bu eser le rin ya za rı ehl-i sün net inan cı na sı kı sı kı - ya bağ lı dır ve vah det-i vü cud öğ re ti si ni sa vun ma mak ta dır. Ay rı ca unut ma mak ge re kir ki, vah det-i vü cut öğ re ti si Muh yid din İbn Ara bî gi bi çok bü yük İs lam alimleri tarafından savunulmuştur. Vah det-i vü cud dü şün ce si ni an la tan bir çok önem li İs lam ali mi nin, geç miş te, bu kitaplarda yer alan bazı konuları tefekkür ederek anlattıkları doğrudur. Ancak bu eserlerde anlatılanlar vahdet-i vücud düşüncesi ile aynı değildir. Ör ne ğin vah det-i vü cud dü şün ce si ni sa vu nan la rın bir kıs mı yan lış fi kir le re kapılarak, Kuran'a ve ehl-i sünnet inancına aykırı bazı iddialarda bulunmuşlar; örne ğin Al lah'ın ya rat tı ğı var lık la rı ta ma men yok say mış lar dır. Oy sa, mad de nin ar - dın da ki sır ko nu su an la tı lır ken ke sin lik le böy le bir id dia da bu lu nul ma mak ta dır. Bu ko nu, Al lah'ın tüm var lık la rı ya rat tı ğı nı, an cak ya rat tı ğı var lık la rın as lı nı Allah'ın gördüğünü, insanların ise bu varlıkların beyinlerinde oluşan görüntülerini görebildiklerini açıklamaktadır. Gördüğümüz tüm varlıklar, dağlar, ovalar, çiçekler, insanlar, denizler, kısacası gördüğümüz herşey, Allah'ın Kuran'da var olduğunu, yoktan var ettiğini belirttiği her varlık, yaratılmıştır ve vardır. Ancak, insanlar bu varlıkların asıllarını duyu organları yoluyla göremez veya hissedemez veya duyamazlar. Gördükleri ve hissettikleri, bu varlıkların beyinlerindeki kopyalarıdır. Bu ilmi bir gerçektir ve bugün başta tıp fakülteleri olmak üzere tüm okullarda öğretilen bilimsel bir konudur. Örneğin şu anda bu yazıyı okuyan bir insan, bu yazının aslını göremez, bu yazının aslına dokunamaz. Bu yazının aslından gelen ışık, insanın gözündeki bazı hücreler tarafından elektrik sinyaline dönüştürülür. Bu elektrik sinyali, beynin arkasındaki görme merkezine giderek, bu merkezi uyarır. Ve insanın beyninin arkasında bu yazının görüntüsü oluşur. Yani siz şu anda gözünüzle, gözünüzün önündeki bir yazıyı okumuyorsunuz. Bu yazı sizin beyninizin arkasındaki görme merkezinde oluşuyor. Sizin okuduğunuz yazı, beyninizin arkasındaki kopya yazı dır. Bu yazının aslını ise Allah görür. 14 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

17 Adnan Oktar So nuç ola rak, mad de nin bey ni miz de olu şan bir ha yal ol ma sı onu yok ha le getirmez. Ancak bize, insanın muhatap olduğu maddenin mahiyeti hakkında bilgi verir, ki bu da maddenin aslı ile hiçbir insanın muhatap olamadığı gerçeğidir. Dı şa rı da Mad de Var dır, An cak Biz Mad de nin As lı na Ula şa ma yız! Madde hayaldir demek, madde yoktur demek değildir. Aksine biz görsek de görmesek de maddesel bir dünya vardır. Ancak biz bu dünyayı beynimizin içinde bir kop ya -di ğer bir de yiş le al gı la rı mı zın yo ru mu ola rak- gö rü rüz. Do la yı sıy la mad de, bi zim için ha yal dir. Kal dı ki dı şa rı da mad de nin var lı ğı nı, biz den baş ka gören varlıklar da vardır. Allah'ın melekleri, yazıcı olarak tayin ettiği elçileri de bu dünyaya şahitlik etmektedirler: Onun sa ğın da ve so lun da otu ran iki ya zı cı kay de der ler ken O, söz ola rak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır. (Kaf Suresi, 17-18) Herşeyden önemlisi, en başta Allah herşeyi görmektedir. Bu dünyayı her türlü detayıyla Allah yaratmıştır ve Allah her haliyle görmektedir. Kuran ayetlerinde şöyle haber verilmektedir:... Al lah'tan kor kup-sa kı nın ve bi lin ki, Al lah yap tık la rı nı zı gö ren dir. (Ba- kara Suresi, 233) De ki: Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir. (İsra Suresi, 96) Ay rı ca unut ma mak ge re kir ki, Al lah tüm olay la rı Levh-i Mah fuz isim li ki - tapta kayıtlı tutmaktadır. Biz görmesek de bunların tamamı Levh-i Mahfuz'da vardır. Her şe yin, Al lah'ın Ka tın da, Levh-i Mah fuz ola rak isim len di ri len Ana Ki - tap ta saklandığı şöyle bildirilmektedir: Şüp he siz o, Bi zim Ka tı mız da olan Ana Ki tap'ta dır; çok yü ce dir, hü küm ve hikmet doludur. (Zuhruf Suresi, 4)... Ka tı mız da (bü tün bun la rı) sak la yıp-ko ru yan bir ki tap var dır. (Kaf Su - resi, 4) Gök te ve yer de giz li olan hiç bir şey yok tur ki, apa çık olan bir ki tap ta (Levh-i Mah fuz'da) ol ma sın. (Neml Su re si, 75 ) Önsöz 15

18 GİRİŞ Odanızın penceresinden dışarıdaki manzarayı seyrettiğinizde, hayatınız boyunca aldığınız telkinden dolayı, bu manzarayı gözlerinizle gördüğünüzü zannedersiniz. Oysa gerçek böyle değildir. Çün kü siz göz le ri niz le dı şa rı da ki bir man za ra yı gör mez si niz. Siz, bey ni ni zin için de olu şan man za ra ya ait gö rün tü yü gö rür sü nüz. Bu bir tah - min ya da bir fel se fe de ğil, bi lim sel bir ger çek tir. Görme olayının nasıl gerçekleştiği hatırlandığında bu konu daha açık olarak anlaşılacaktır. Göz, sadece, kendisine ulaşan ışığı, retinasındaki hücreler sayesinde elek trik sin ya li ne çe vir mek le gö rev li dir. Bu elek trik sin ya li ise, bey ni niz de ki görme merkezinize ulaşır. Daha sonra bu elektrik sinyalleri, pencerenizden gördüğünüz manzaranın görüntüsünü oluştururlar. Sonuç olarak, görüntünün oluştuğu yer beyninizdir. Ve siz beyninizin içindeki manzarayı görürsünüz, evinizin dışındaki manzarayı değil. Örneğin yan sayfadaki resimde, pencereden bakan insanın gözüne dışarıdan ışık ulaşmaktadır. Bu ışık, gözdeki hücreler tarafından elektrik sinyaline dönüştürülerek, bu insanın beyninin arka kısmında yer alan küçücük görme merkezine gelir. Ve bu elektrik sinyalleri, beyinde bir manzara görüntüsü oluşturur. Gerçekte, beynimizin içi açılsa, burada bu manzaraya ait bir görüntü bulamayız. Ancak, beynimizin içindeki bir şuur, beyne gelen elektrik sinyallerini manzara olarak algılar. Peki beynin içinde, gözü, göz hücreleri, retinası olmadan, elektrik sinyallerini bir manzara olarak algılayan şuur nedir, kime aittir? Aynı durum şu anda okumakta olduğunuz kitap için de geçerlidir. Gözlerini ze ge len ışı ğın elekt rik sin yal le ri ne çev ri le rek bey ni ni ze ulaş ma sı so nu cun da, 16 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

19 Pencereden dışarıdaki manzaraya bakan bir insan, gerçekte, dışarıdaki değil, beynindeki manzaraya ait görüntüyü seyreder. IŞIK ELEKTRİK SİNYALİ İnsanın gözüne ulaşan ışık, gözdeki hücreler tarafından elektrik sinyaline ELEKTRİK SİNYALİNDEN dönüştürülerek, OLUŞAN MANZARA beynin arkasındaki GÖRÜNTÜSÜ görme merkezine gelir. Ve beynimizin içindeki bir şuur, beyne gelen elektrik sinyallerini manzara olarak algılar.

20 YAZAR SAYFA DÜZENİ MATBAA KİTABEVİ CİLTLEME BİR KİTABIN ASLINA HİÇBİR ZAMAN DOKUNAMAZSINIZ BİR KİTABIN ASLINA HİÇBİR ZAMAN DOKUNAMAZSINIZ

21 Adnan Oktar beyninizde bu kitabın görüntüsü oluşur. Yani kitap şu anda sizin dışınızda değil, içinizde, beyninizin arka kısmındaki görme merkezinizdedir. Belki kitabın sertliğini elinizde hissediyor olduğunuz için kitabı dışınızda zannedebilirsiniz. Oysa, bu sertlik hissi de aynı görme algısında olduğu gibi beyninizde meydana gelmektedir. Parmak uçlarınızdaki sinirler uyarıldığında, bu uyarı elektriksel bir bilgiye dönüşerek, bu kez beyninizdeki dokunma merkezinize ulaşır. Ve siz beyninizde kitaba dokunduğunuza ve onun sertliğini, sayfalarının kayganlığını, kapağındaki kabartmaları, kağıt kenarlarının keskinliğini algıladığınıza dair hislere sahip olursu nuz. Gerçekte ise, hiçbir zaman bu kitabın aslına dokunamazsınız. Dokunduğunuzu sandığınızda, aslında beyninizin içindeki dokunma hissini algılarsınız. Bu ki tap, bir mad de ola rak si zin bey ni ni zin dı şın da vardır, ama siz sadece beyninizde oluşan kitap görüntüsü ile muhatap olabilirsiniz. Bu ki ta bın bir ya zar tarafından yazılmış olması, bir bilgisayarda sayfa düzeninin yapılmış olması veya bir matbaada basılmış olması sizi yanıltmasın. Çünkü birazdan anlatılacaklar, bu ki ta bın her aşa ma sın da yer alan in san la rın, mat ba anın, bil gi sa yar la rın da hiçbir zaman asılları ile muhatap olamayacağınızı size gösterecektir. Sonuç olarak, biz gördüğümüz, dokunduğumuz, duyduğumuz herşeyi beynimizin içinde yaşarız. Bu teknik bir gerçektir ve bilimsel deliller neticesinde itiraza ve ya tar tış ma ya açık bir ko nu de ğil dir. Asıl önem li olan nok ta ise, bu tek nik gerçeğin bizi ulaştırdığı ve yukarıda sorulan sorudur: Beynimizin içinde bir gözü olmadan, pencereden görünen manzarayı izleyen, bu man za ra dan zevk alan, he ye can du yan kim dir? Bu önemli sorunun cevabı da ilerleyen sayfalarda verilecektir. Giriş 19

22 Harun Yahya

23 Adnan Oktar DÜNYA HAYATININ BEYNİMİZDEKİ KOPYASIYLA MUHATAP OLDUĞUMUZ TEKNİK BİR GERÇEKTİR

24 Harun Yahya Ya şa dı ğı mız dün ya ya ait her tür lü ni te li ği, her özel li ği ve bil di ği miz herşeyi duyu organlarımız aracılığıyla öğreniriz. Duyu organlarımız aracılığı ile bize ulaşan bilgiler, bir dizi işlem sonucunda elektrik sinyal le ri ne dö nü şür ve bu sin yal ler bey ni mi zin il gi li nok ta la rın da yo - rumlanır. Beynimizin bu yorumları sonucunda biz örneğin bir kitap görürüz, çileğin tadını alırız, ıhlamur ağaçlarını koklar, ipek bir kumaşın dokusunu bilir veya rüzgarda sallanan yaprakların hışırtısını duyabiliriz. Aldığımız telkinle, hep bedenimizin dışındaki kumaşa dokunduğumuzu, bizden 30 cm uzaklıktaki kitabı okuduğumuzu, metrelerce uzaktaki ıhlamur ağaçlarının kokusunu aldığımızı ve çok yükseklerdeki yaprakların hışırtısını duyduğumuzu zannederiz. Oysa, bu saydıklarımızın hepsi bizim içimizde gerçekleşen olaylardır. Kitabın görüntüsünden yaprakların hışırtısına kadar herşey içimizde, beynimizde meydana gelir. Bu nok ta da şa şır tı cı bir ger çek le da ha kar şı la şı rız: Bey ni miz de, ger çek te ne renkler, ne sesler, ne de görüntüler vardır. Beynimizde bulabileceğiniz tek şey elektrik sinyalleridir. Bu, felsefi bir görüş değildir; algılarımızın işleyişi ile ilgili bilimsel bir açıklamadır. Örneğin Map ping The Mind (Zihnin Haritasını Çıkarmak) isimli kitabında bilim yazarı Rita Carter, dünyayı nasıl algıladığımızı şöyle açıklar: Her bir du yu or ga nı ken di ne uy gun uya rı ya ce vap ve re cek şe kil de ya ra tıl mış tır. Bu uya rı lar ise, mo le kül ler, dal ga lar ve ya tit re şim ler şek lin de dir. Tüm bu çe şit li lik le ri ne rağ men du yu or gan la rı te mel de ay nı gö re vi gö rür ler: ken di le ri ne öz gü uya rı la rı elekt - rik sinyallerine dönüştürürler. Bir uya rı ise sa de ce bir uya rı dır. Kır mı zı renk de - ğil dir, ve ya Be et ho ven'ın Be şin ci Sen fo ni si nin ilk no ta sı de ğil dir sa de ce bir elekt rik ener ji si dir. As lın da, bir du yu yu di ğer le rin den fark lı ha le ge tir mek ye ri ne, duyu organları hepsini benzer hale, yani elektrik sinyallerine dönüştürürler. Öyle ise, tüm du yu la ra iliş kin uya rı lar, bir bi rin den ta ma men fark sız bir form - da be y ne elekt rik akım la rı şek lin de gi rer ler ve bu ra da ki si nir hüc re le ri ni uya rır - lar. Tüm olan bu dur. Bu elekt rik sin yal le ri ni tek rar ışık dal ga la rı na ve ya mo le - küllere dönüştüren bir geri dönüşüm sistemi yoktur. Bir elektrik akımının görüntüye ve bir diğerinin kokuya dönüşmesi ise, bu elektrik akımının hangi sinir hücrelerini etkilediğine bağlıdır HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

25 Hareket Düşünme Dokunma Görme Konuşma Tat alma Koku alma işitme Bütün hayatımızı beynimizin içinde yaşarız. Gördüğümüz insanlar, kokladığımız çiçekler, dinlediğimiz müzik, tattığımız meyveler, elimizde hissettiğimiz ıslaklık... Bunların hepsinin beynimizdeki halini biliriz. Gerçekte ise beynimizde, ne renkler ne sesler ne de görüntüler vardır. Beyinde bulunabilecek tek şey elektrik sinyalleridir. Kısacası biz, beynimizdeki elektrik sinyallerinin oluşturduğu bir dünyada yaşarız. Bu bir görüş veya varsayım değil, dünyayı nasıl algıladığımızla ilgili bilimsel bir açıklamadır.

26 Harun Yahya Yukarıdaki açıklamalar çok önemli bir konuya dikkat çekmektedir: Bizim dünya hak kın da al gı la dı ğı mız tüm his ler, gö rün tü ler, tad lar ve ko ku lar, as lın da ay nı malzemeden, yani elektrik sinyallerinden meydana gelmektedirler. Elektrik sinyallerini bizim için anlamlı hale getiren, bu sinyalleri koku, tat, görüntü, ses veya dokunma olarak yorumlayan ise beyindir. Beyin gibi ıslak bir etten oluşan bir maddenin, hangi elektrik sinyalini koku, hangisini görüntü olarak yorumlayacağını bilmesi, aynı malzemeden birbirinden çok farklı duyular ve hisler meydana getirmesi ise büyük bir mucizedir. Şimdi bu büyük mucizenin nasıl gerçekleştiğini, yani dünyayı nasıl algılıyoruz? sorusunun cevabını tüm algılarımız için tek tek inceleyelim. Gö ren Göz le ri miz De ğil dir, Gö rün tü Bey ni miz de Olu şur Hayatımız boyunca aldığımız telkinle, tüm dünyayı gözlerimizle gördüğümüzü zan ne de riz. Hat ta göz le ri miz dün ya ya açı lan pen ce re le ri miz dir di ye bi li riz. Oysa, görmenin bilimsel açıklamasına göre gerçek böyle değildir; çünkü biz gözlerimizle görmeyiz. Gözlerimiz ve gözlerimize bağlı olan milyonlarca sinir hücremiz, sa de ce gör me ola yı nın ger çek leş me si için bey ne me saj ile ten kab lo gö re vi ne sa - hiptirler. Görme olayının nasıl gerçekleştiğini lise bilgilerimizden hatırlayacak olursak bu gerçeği daha kolay fark edebiliriz. Bir cisimden gelen ışık, göz merceğinden geçer ve gözün arka tarafındaki ağ tabakanın üzerine baş aşağı ve iki boyutlu bir görüntü bırakır. Ağ tabakadaki çubuk ve koni hücreler, bazı kimyasal işlemlerden sonra bu görüntüyü elektriksel akıma dönüştürür. Bu elektriksel akımlar, göz sinirleri aracılığı ile beynin arka kısmında yer alan görme merkezine götürülür. Beyin ise bu gelen sinyali anlamlı ve üç boyutlu görüntüler haline getirir. Örneğin biz bir çocuk parkında oyun oynayan çocukları izlediğimizde, bu çocukları ve parkı gözlerimizle görmeyiz; çünkü bu manzaraya ait görüntü gözümüzün önünde değil, beynimizin arka tarafında oluşur. Burada çok yüzeysel olarak anlattığımız görme, gerçekte son derece olağanüstü bir işlemdir. Işık demetleri anında ve kusursuz şekilde elektrik sinyallerine dönüştürülmekte ve sonra bu elektrik sinyalleri, üç boyutlu, rengarenk, ışıl ışıl bir dün- 24 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

27 Adnan Oktar GÖRDÜĞÜMÜZ VE SAHİP OLDUĞUMUZ HERŞEY BEYNİMİZDE OLUŞAN BİRER GÖRÜNTÜDÜR

28 Harun Yahya Top oynayan bir çocuğu izleyen bir insan, bu çocuğu aslında gözleriyle görmez. Gözler sadece ışığı gözün arka kısmına iletmekle sorumludurlar. Işık retinaya geldiğinde, retinada çocuğun ters ve iki boyutlu görüntüsü oluşur. Daha sonra bu görüntü, elektrik akımına dönüşerek beynin arkasındaki görme merkezine ulaşır ve çocuğun düz, üç boyutlu ve kusursuz görüntüsü burada görülür. Peki beynin arkasında çocuğun üç boyutlu, kusursuz netlikteki görüntüsünü gören kimdir? İşte burada karşımıza çıkan beynin ötesinde bir varlık olan Ruh'tur. ya ola rak bi ze gö rün mek te dir. Eye and Bra in (Göz ve Be yin) ki ta bı nın ya za rı R. L. Gregory bunu fark etmiş kişilerden biri olarak görme sistemindeki muhteşem yapıyı şöy le ifa de eder: Göz le ri mi ze mi nik te pe tak lak ol muş gö rün tü ler ve ri li yor ve biz çev re miz de bun la rı sağ lam nes ne ler ola rak gö rü yo ruz. Re ti na la rın üze rin de ki uya rı la rın so nu cun da nes - neler dünyasını algılıyoruz ve bu bir mucizeden farksız aslında. 2 Tüm bunlar bizi hep aynı gerçeğe götürmektedir: Biz hayatımız boyunca, dünyayı bizim dışımızda zannederiz. Oysa, dünya herşeyiyle bizim içimizdedir. Biz, dışımızda sandığımız dünyayı aslında içimizde, beynimizdeki küçücük bir noktada görürüz. Örneğin, bir holding patronu, holding binasının, şehir dışındaki fabrikasının, otoparktaki arabasının, deniz kıyısındaki yalısının, marinadaki yatının, emrinde çalışan yüzlerce insanın, avukatlarının, ailesinin, dostlarının hep kendi 26 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

29 Adnan Oktar GÖRDÜĞÜMÜZ VE SAHİP OLDUĞUMUZ HERŞEY BEYNİMİZDE OLUŞAN BİRER GÖRÜNTÜDÜR Gözünü kaşıyan bir insan, arabasının aşağı yukarı doğru kaydığını görecektir. Bu da gördüğü bu arabanın dışarıdaki sabit aslı ile değil, beyninde oluşan görüntüsüyle muhatap olduğunun bir delilidir.

30 Harun Yahya bedeninin dışındaki varlıklarıyla muhatap olduğunu düşünür. Oysa bunların hepsinin, sadece kendi kafatasının içinde, beyninin arka tarafındaki küçücük bir bölgede oluşan görüntüleriyle muhataptır. Dışarıdaki asıllarının nasıl olduğunu ise hiçbir zaman bilemez. Söz konusu kişi bu gerçeği bilmez, bilse de düşünmek istemez. Ama son model arabası ile geldiği holdinginin önünde gururla dururken esen hafif bir rüzgar gözüne toz kaçmasına neden olsa, bu gerçeği hemen anlayabilir. Tozdan dolayı kaşınan sağ gözünü, gözü açıkken hafifçe kaşıdığında holding binasının yukarı aşağı veya sağa sola doğru gidip geldiğini görecektir. İşte o zaman düşünen bir insan, gördüğü görüntünün kendi dışında sabit bir varlık olmadığını anlar. Çünkü gözünü kaşımasıyla görüntü gidip gelmektedir. Sonuç olarak şu bir gerçektir ki, her insan hayatı boyunca gördüğü herşeyi beyninde görür ve hiçbir zaman gördüklerinin asıllarına ulaşamaz. Gördükleri, dışarıda var olan görüntülerin beyninde oluşan birer kopyasıdır. Bu kopyanın aslının nasıl olduğu ise bizim bilgimizin dışındadır. Bir materyalist olmasına rağmen, Alman psikiyatri ve nöroloji profesörü Hoimar von Ditfurth, bu bilimsel gerçek hakkında şunları söyler: Ar gü man la rı mı zın ha re ket et ti ri ci ko lu nu ne re ye yer leş ti rir sek yer leş ti re lim, so nuç de ğiş mi yor: Etiy le ke mi ğiy le kar şı mız da du ran, gö zü mü zün gör dü ğü şey, dün ya de ğil dir, sa de ce onun im ge si dir; bir ben ze ri dir; or ji nal le ne ka dar ör tüş tü ğü tartışılır bir izdüşümüdür. 3 Ör ne ğin şu an da ba şı nı zı kal dı rıp için de bu lun du ğu nuz oda ya bak tı ğı nız da gör dü ğü nüz, si zin dı şı nız da ki oda de ğil dir. Siz oda nın, bey ni ni zin için de olu şan kopya görüntüsünü görürsünüz. Ve hiçbir zaman bu odanın aslını duyularınız aracılığı ile görmenize imkan yoktur. Kap ka ran lık bey ni ni zin için de ay dın lık ve ren ga renk bir gö rün tü na sıl olu şur? Gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta daha vardır; kafatası ışığı içe ri ge çir mez. Ya ni bey nin bu lun du ğu yer kap ka ran lık tır, do la yı sıy la bey nin, ışı ğın kendisiyle muhatap olması asla mümkün değildir. Ancak siz, mucizevi bir şekilde bu zifiri karanlıkta ışıklı, pırıl pırıl bir dünyayı seyredersiniz. Rengarenk bir do- 28 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

31 KAPKARANLIK BEYNİMİZDE AYDINLIK BİR DÜNYAYI GÖRMEKTEYİZ ğa, ışıl ışıl bir man za ra, ye şi lin her to nu, mey ve le rin renk le ri, çi çek le rin de sen le ri, güneşin parıltısı, kalabalık bir sokaktaki tüm insanlar, trafikte hızla yol alan araçlar, bir alışveriş merkezindeki yüzlerce çeşit kıyafet olmak üzere herşey bu zifiri karanlık yer de olu şur. Bu ra da ki il ginç du ru mu bir ör nek le açık la ya lım. Kar şı mız da alev alev ya nan bir mangal ateşi olduğunu düşünelim. Bu mangalın karşısına geçip onu uzun süre izleyebiliriz. Ama bu süre boyunca beynimiz, mangaldan gelen ışığın, parıltının ve Dünya Hayatının Beynimizdeki Kopyasıyla Muhatap Olduğumuz Teknik Bir Gerçektir 29

32 BE YİN DE OLU ŞAN, SON DERECE GERÇEKÇİ KOP YA GÖ RÜN TÜ LER Aşağıdaki tabloda binlerce elektronik mühendisinin, üzerinde yüz yıla yakın bir zamanda çalışarak ürettikleri ve çok yüksek bir teknolojiye sahip olan televizyonda ortaya çıkan görüntü ile insan gözünde elde edilen görüntü kıyaslanmaktadır. TELEVİZYONU OLUŞTURAN GÖZÜ OLUŞTURAN MALZEMELER PARÇALARDAN BAZILARI Proteinler Yağ Su SONUÇ Aslı ile ayırt edilemeyecek kadar aynı, net, canlı, derinlikli, karlanma ve kayma olmayan, ışıl ışıl 3 boyutlu bir görüntü Katot ışın tüpü, kontrol düğmeleri, saptırma sarımı, hoparlör kapasitör, transformatör, direnç odaklama sarımı, elektron tabancası, anot ve diğerleri... SONUÇ Aslıyla birebir benzemeyen, bazen puslu, karlı olan, bazen görüntünün kaydığı, derinlik hissinin tam verilmediği bir görüntü Bu tabloda da görüldüğü gibi insanlar on yıllarca çaba harcamalarına rağmen, gözdeki kadar kusursuz netlikte ve kalitede bir görüntü elde edememişlerdir. Ancak onların gerçekleştiremediklerini sadece protein, yağ ve sudan oluşan gözünüz, üstelik son derece gerçekçi bir görüntü şeklinde meydana getirir. Bu, öylesine kusursuz bir netliktir ki, her insan gördüğü görüntünün asıl olduğunu zanneder. Gördüğü herşeyin beyninde oluştuğunu fark edemez. Aslını seyretmediği halde asıl görüntüye baktığına emindir, çünkü beyninde oluşan görüntünün kalitesi mükemmeldir. Görüntüyü gören, beyindeki proteinler, moleküller ve atomlar değil, Allah'ın insana Kendinden üflemiş olduğu RUH'tur.

33 Beynin içi kapkaranlıktır. Işık beynin içine ulaşmaz. sıcaklığın aslı ile hiçbir zaman muhatap olamaz. Mangaldaki alevin ışığını ve sıcaklığını hissettiğimiz anda bile kafamızın ve beynimizin içi kapkaranlıktır ve ısısı hiç de ğiş mez. Kap ka ran lık bey nin için de, elekt rik sin yal le ri nin, ren ga renk, ışıl tı lı, ay - dınlık bir görüntüye dönüşmesi olağanüstü büyük bir mucizedir. Bu olayın üzerinde de rin dü şü nen in san, kar şı laş tı ğı ha ri ku la de lik kar şı sın da bü yük bir hay ran lık duyacaktır. Işık da bey ni miz de olu şur Görme olayının nasıl gerçekleştiğini anlatırken, hep dışarıdan gelen ışığın, gözümüzdeki hücreleri harekete geçirdiğini ve bu hareketlenmenin görüntünün oluşmasına neden olduğunu belirttik. Ancak, burada belirtilmesi gereken çok önemli bir nokta daha bulunmaktadır. Gerçekte, beynimizin dışında, bizim tanıdığımız anlamda ışık da yoktur. Bizim bildiğimiz, tanıdığımız ışık, yine beynimizde oluşur. Dış dünyada, yani beynimizin dışında ışık olarak tanımladığımız şey, elektromanyetik dalgalar ve fotonlardır (fotonlar tanecik şeklindeki enerjidir). Bu elektroman- Dünya Hayatının Beynimizdeki Kopyasıyla Muhatap Olduğumuz Teknik Bir Gerçektir 31

34 Harun Yahya yetik dalgalar veya fotonlar, retinayı uyardığında, bizim bildiğimiz ışık oluşur. Fizik kitaplarında ışığın bu özelliği şöyle ifade edilmektedir: Işık ke li me si fi zik sel ve ya ob jek tif bir ma na da, elekt ro man ye tik dal ga lar la ve ya fo ton - larla ilgili olarak kullanıldı. Aynı kelime psikolojik bir manada elektromanyetik dalgalar ve fotonlar, göz retinasına çarptığı vakit insanda uyanan hisle ilgili olarak da kullanılmaktadır. Işık kelimesinin hem objektif hem de subjektif kavramlarını birlikte ifade edelim: Işık, bir insan gözüne, retinanın uyarımından doğan görme etkileriyle varlığını gösteren bir enerji şeklidir. 4 Sonuç olarak, ışık gözümüze gelen bazı elektromanyetik dalgaların veya parçacıkların bizde oluşturduğu etki ile meydana gelmektedir. Yani dışarıda, beynimizde ki gö rün tü yü oluş tu ra cak bir ışık da yok tur. Sa de ce bir ener ji var dır. Ve bu ener ji, gözümüze ulaştığında biz rengarenk, ışıl ışıl, parlak, aydınlık bir dünya görürüz. Renk ler de bey ni miz de olu şur Biz doğduğumuz andan itibaren çevremizde renkli bir dünya görür, rengarenk bir ortamla muhatap oluruz. Oysa evrende tek bir renk dahi yoktur. Renkler beynimi zin için de olu şur. Dı şa rı da sa de ce fark lı dal ga boy la rı na sa hip elekt ro man ye tik dalgalar vardır. Gözümüze ulaşan, bu farklı dalga boylarındaki enerjidir. Yukarıda da be lir til di ği gi bi biz bu na ışık de riz, an cak bu bi zim bil di ği miz an lam da par lak, aydınlık bir ışık değildir, sadece bir enerjidir. Beynimiz, bu farklı dalga boylarına sahip enerjiyi yorumladığında biz bunları renkler olarak görürüz. Oysa ne denizler mavi, ne çimenler yeşil, ne toprak kahverengi, ne de meyveler renklidir. Onlar, sadece beynimizde öyle algıladığımız için öyledirler. Bilinç ve beyin konusunda yazdığı kitapları ile tanınan Daniel C. Dennet, bu gerçeği şöyle özetler: Ortak kanıya göre bilim, renkleri fiziksel dünyadan kaldırmış ve yerine sadece renksiz, farklı dalga boylarındaki elektromanyetik ışınları bırakmıştır. 5 Dennet, beyinle ilgili bir kitabında, renklerin meydana gelişi hakkında ise şunları söylemektedir: Dün ya da renk yok tur; renk sa de ce ba ka nın gö zün de ve bey nin de olu şur. Nes - neler ışığın farklı dalga boylarını yansıtırlar, ancak bu ışık dalgalarının rengi yoktur HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

35 TÜM RENKLER BEYNİMİZDE OLUŞUR, DIŞ DÜNYADA RENK YOKTUR Dış dünyada renkler yoktur. Renkler sadece bakan kişinin gözünde ve beyninde oluşur. Dış dünyada sadece farklı dalga boylarında enerji bulunmaktadır. Bu enerjiyi renge dönüştüren beynimizdir.

36 Harun Yahya Bu bilimsel gerçeğin daha iyi anlaşılması için renkleri nasıl gördüğümüzü kısaca inceleyelim. Güneşten gelen ışıklar bir cisme çarptıklarında, her cisim ışığı farklı dalga boyunda yansıtır. Bu farklı dalga boylarındaki ışık göze ulaşır. (Burada ışık olarak bahsedilenin, aslında elektromanyetik dalgalar ve fotonlar olduğunu, bizim tanıdığımız ışığın sadece beynimizde oluştuğunu unutmamak gerekir.) Rengin algılanması gözün retina tabakasındaki koni hücrelerinde başlar. Retinada, ışığın belli dalga boyuna tepki veren üç ana koni hücre grubu vardır. Bu hücre gruplarının birincisi kırmızı, ikincisi mavi, üçüncüsü ise yeşil ışığa hassastır. Bu üç farklı koni hücresinin farklı oranlarda uyarılmaları sonucunda milyonlarca farklı renk tonu ortaya çıkar. Ancak, ışığın koni hücrelerine ulaşması renklerin oluşması için yeterli değildir. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araş tır ma cı Je remy Nat hans, göz de ki hüc re le rin renk le ri oluşturmadığını şöyle belirtir: Bir ko ni hüc re si nin tek ya pa bil di ği, ışı ğı ya ka la yıp yo ğun lu ğu hakkında bilgi vermektir. Renk hakkında size hiçbir şey söylemez. 7 Beynimizin dışında ışık ve renkler yoktur. Renkler ve ışık gözümüzde ve beynimizde oluşur. Koni hücreleri algıladıkları bu renk bilgilerini, sahip oldukları pigmentler sayesinde elektrik sinyallerine dönüştürürler. Bu hücrelere bağlı olan sinir hücre le ri de elekt rik sin yal le ri ni be yin de ki özel bir böl ge ye ile tir ler. İş te ha ya tı mız bo yun ca gör dü - ğü müz ren ga renk dün ya mı zın oluş tu ğu yer be yin de ki bu özel bölgedir. Gözün retina tabakasında, ışığın belli dalga boyuna tepki veren üç ana koni hücre grubu vardır. Bu hücre gruplarının birincisi kırmızı, ikincisi mavi, üçüncüsü ise yeşil ışığa hassastır. Bu üç farklı koni hücresinin farklı oranlarda uyarılmaları sonucunda biz milyonlarca farklı renk tonuna sahip bir dünya görürüz. 34 HAYALİN DİĞER ADI: MADDE

37 Adnan Oktar Do la yı sıy la bey ni mi zin dı şın da renk ler yok tur, ışık da yok tur. Sa de ce elekt ro man ye tik dal ga lar ve ya par ça - cık lar şek lin de ha re ket eden bir ener ji var dır. Hem renk ler hem de ışık sa de ce bi zim bey ni miz de dir. Ya ni biz bir gü lü kır mı zı ol du ğu için kır mı zı renk te gör - me yiz. Bi zim bir gü lü kır mı zı gör me - Üstteki resimde sol taraftaki yeşil alanlar daha mizin nedeni, retinamıza çarpan enerjinin, beynimiz tarafından kırmızı olarak görülmektedir. Oysa her iki taraftaki yeşilin koyu, sağdakiler daha açık yeşil olarak yorumlanmasıdır. tonu -aşağıda da göreceğiniz gibi- birbirinin aynısıdır. Ancak yeşillerin arasındaki kırmızı ve Renk körlüğü, renklerin beynimizde oluş tuk la rı nın önem li de lil le rin den - renklerin tonlarını olduğundan farklı turuncu renkler, gözümüzü aldatmakta ve dir. Bilindiği gibi gözdeki retinada oluşan küçük bir bozukluk renk körlüğüne görmemize neden olmaktadır. Bunun gösterdiği önemli gerçek şudur: Biz maddenin aslını değil, sadece beynimizdeki yorumunu görürüz. se bep olur. Bu du rum da bir çok in san yeşil ile kırmızıyı birbirinden ayırt edemez. Bu du rum da dı şa rı da ki nes ne nin renkli olup olmaması önemli değildir. Çünkü biz nesneleri onlar renkli oldukla rın dan do la yı renk li gö rü yor de ği liz. Burada varmamız gereken sonuç şudur: Var lık la ra yük le di ği miz tüm ni te lik ler, dış dün ya da de ğil bey ni miz de dir. Bizler hiçbir zaman algılarımızı aşıp, dışarıya ulaşamayacağımız için maddelerin ya da renklerin asıllarını da bilemeyiz. Ünlü düşünür Berkeley de bu gerçeğe şu sözleriyle dikkat çeker: Kı sa ca, ay nı şey ler, ay nı za man da ba zı la rı için kır mı zı, ba zı la rı için sı cak başkaları için tam tersi olabiliyorsa, bu demektir ki biz yanılsamaların etkisindeyiz... 8 Allah'ın kusursuz yaratışı ile, elektrik sinyallerini milyonlarca renk tonundan oluşan, ışıl ışıl, rengarenk bir dünya olarak görür ve bu gördüklerimizden zevk alırız. Bu, üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken olağanüstü büyük bir mucizedir. Dünya Hayatının Beynimizdeki Kopyasıyla Muhatap Olduğumuz Teknik Bir Gerçektir 35

38 TÜM SESLER BEYNİMİZDE OLUŞUR, DIŞ DÜNYADA SES YOKTUR

39 Adnan Oktar Bü tün Ses le ri Bey ni miz de Du ya rız Duyma işlemi de aynı görme gibi gerçekleşir. Diğer bir deyişle dış dünyaya ait görüntüleri nasıl beynimizin içinde görüyorsak, sesleri de beynimizin içinde duyarız. Dış kulak, çevredeki ses dalgalarını kulak kepçesi ile toplayıp orta kulağa iletir. Orta kulak ise aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır. İç kulak da bu titreşimleri sesin yoğunluğuna ve sıklığına göre elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Beyinde birkaç konaklamadan sonra mesajlar, son olarak bu sinyallerin işleme koyulup yorumlandığı duyma merkezine iletilirler. Böylece duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir. Dolayısıyla, beynimizin dışında sesler değil, ses dalgaları olarak bilinen fiziksel titreşimler vardır. Bu ses dalgalarının sese dönüştüğü yer ise dışarısı veya kulağımız değil, beynimizin içidir. Yani gören gözlerimiz olmadığı gibi, duyan da kulaklarımız değildir. Örneğin, en yakın arkadaşınızla sohbet ederken, arkadaşınızın görüntüsünü beyninizde izler, sesini de beyninizin içinde dinlersiniz. Ve nasıl beyninizdeki görüntü üç boyutlu, derinlik hissi ile oluşursa, arkadaşınızın sesi de size derinlik hissini onaylayacak şekilde gelir. Örneğin arkadaşınızı sizden uzakta görüyorsanız veya arkanızda bir yerde oturuyorsa, sesinin de yerine göre derinden veya çok yakınınızdan ya da arkanızdan geldiğini zannedersiniz. Oysa arkadaşınızın sesi ne arkanızda ne de uzağınızdadır. Arkadaşınızın sesi, sizin içinizde, beyninizdedir. Duy du ğu nuz se sin as lı ko nu sun da ki ola ğa nüs tü lük ler bu ka dar da de ğil dir. Dış kulak, çevredeki ses dalgalarını kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir. Orta kulak ise aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır. İç kulak da bu titreşimleri sesin yoğunluğuna ve sıklığına göre elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Dünya Hayatının Beynimizdeki Kopyasıyla Muhatap Olduğumuz Teknik Bir Gerçektir 37

40 İNSANLAR MADDENİN ASLINI GÖRDÜKLERİNİ ZANNETSELER BİLE, BEYNİMİZİN DIŞINDA IŞIK, SES, RENK YOKTUR, SADECE ENERJİ VARDIR Yaşadığımız herşeyin beynimizde oluşan algılar bütünü olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek olmasına rağmen, bazı insanlar, beynimizin dışında bu görüntülerin asıllarını gördüklerini zan ve iddia ederler. Bu, hiçbir zaman ispatlayamayacakları bir iddiadır. Daha önce de belirtildiği gibi beynimizin dışında ne ses, ne ışık, ne de renkler bulunmaktadır. Işık, dışarıda enerji dalgaları veya enerji paketçikleri şeklinde bulunur ve ancak retinaya çarptığında bildiğimiz ışık kavramı ile karşılaşırız. Benzer şekilde dışarıda ses de yoktur. Sadece enerji dalgaları vardır. Bu dalgaların bazıları da kulağımıza ve oradan beynimize geldiğinde ses oluşur. Dışarıda renk de yoktur. Renk yoktur derken insanların aklına siyah, beyaz veya gri bir görüntü gelebilir. Oysa bunlar da birer renktirler. Beynimizin dışındaki dünyada ise siyah, beyaz, gri dahi yoktur. Sadece farklı şiddet ve frekanslara sahip enerji dalgaları bulunur ve bu enerji dalgaları sadece göz hücrelerimiz ve beynimiz aracılığı ile renklere dönüştürülürler. "Maddenin aslını görüyorum" diye ısrar edenlerin iddialarını geçersiz kılan bilim dallarından bir diğeri ise kuantum fiziğidir. Kuantum fiziğinin bize gösterdiği en önemli gerçeklerden biri, materyalistlerin, dokunduklarında sertliğini hissettikleri için mutlak bir varlık sandıkları maddenin, aslında % 'unun boşluk olduğudur. Fizik ve psikoloji alanında yaptığı çalışmalarla tanınan ve özellikle insan bilinci hakkındaki açıklamaları ile birçok kitaba sahip olan Peter Russel, From Sci en ce To God (Bilimden Allah'a) isimli kitabından derlenerek hazırlanan bir makalesinde bu gerçeği şöyle açıklamaktadır: Örneğin madde ile ilgili düşüncelerimizi ele alın yıldır, atomların katı maddeyi oluşturan küçük toplar olduklarına inanıldı. Daha sonra, fizikçiler atomların daha küçük atomaltı parçacıklardan (elektronlar, protonlar ve nötronlar gibi) oluştuğunu buldular. Model, ortada bir çekirdek ve çevresinde dönen elektronlara dönüştü. Bir atom çok küçüktür. Çapı 25.4 milimetrenin milyarda biri kadardır. Ancak atomaltı parçacıklar, atomdan yüz binlerce kez daha küçüktür. 20. yüzyılın başlarında İngiliz fizikçi Sir Arthur Eddington mad de bir ha ya let gi bi boş bir me kan diyerek bu durumu açıklamıştır. Daha açık konuşmak gerekirse, maddenin % 'u boştur. Kuantum teorisinin ilerlemesi ile, bu küçük atomaltı parçaçıkların dahi katı maddeler olamayacakları bulundu. Hatta maddeye benzer hiçbir yönleri yok. Daha çok bulut kümeleri gibiler. Çoğunlukla parçacık şeklinde değil de dalga şeklinde görünüyorlar. (Pe ter Rus sell, The Mystery of Cons ci - ous ness and the Me aning of Light (Bi lin cin Gi ze mi ve Işı ın An la mı), 12 Ekim 2000, ling to nins ti tu te.org/ fu tu re di ti on/from_sci en ce_to_god.htm) Görüldüğü gibi bilimsel bulgular, beynimizin dışında sadece enerji dalgalarının, enerji paketçiklerinin bulunduğunu bizlere göstermektedir. Beynimizin dışında ne ışık ne ses ne de renkler vardır. Dahası, maddeyi oluşturan atomlar ve atomaltı parçacıklar da gerçekte boşluktan meydana gelen enerji kümeleri gibidirler. Sonuçta madde boşluktan oluşmaktadır. Gerçekte Allah maddeyi bir görüntü olarak, bu özellikler ile yaratmaktadır.

41 Beyin ışığı geçirmediği gibi, sesi de geçirmez. Dolayısıyla biz ne kadar yüksek bir gürültü duyarsak duyalım, beynimizin içi sessizdir. Ancak bu sessizlikte, elektrik sinyallerini, sevdiği bir müzik, dostunun sesi veya telefonun zili olarak yorumlayan bir şuur vardır. Beyin nasıl ışığı geçirmiyor ise, sesi de geçirmez. Yani beyne hiçbir zaman hiçbir ses ulaşmaz. Dolayısıyla duyduğunuz sesler ne kadar gürültülü de olsa beyninizin içi tamamen sessizdir. Oysa bütün bu gürültüyü, en net sesleri, beyninizde dinlersiniz. Öylesine bir netliktir ki bu, sağlıklı bir insan kulağı hiçbir parazit, hiçbir cızırtı olmaksızın herşeyi duyar. Ses geçirmeyen, derin bir sessizliğin hakim olduğu beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsınız, bir yaprağın hışırtısından jet uçaklarının gürültüsüne dek geniş bir frekans ve desibel aralığındaki tüm sesleri algılayabilirsiniz. Sevdiğiniz bir sanatçının konserine gittiğinizde tüm salonu çınlatan o güçlü ses de aslında beyninizdeki derin sessizliğin içinde oluşur. Kendi kendinize yüksek sesle şarkı söylediğinizde de bunu yine beyninizde din ler si niz. Oy sa o an da has sas bir ci haz la bey ni ni zin için de ki ses dü ze yi öl çül se, burada tamamen sessizliğin hakim olduğu görülecektir. Bu, çok olağanüstü bir durum dur. Bey ni ni ze ge len elekt rik sin yal le ri, ses ola rak, ör ne ğin bir stad yum do lu su insanın eşlik ettiği bir grubun konseri olarak beyninizde dinlenmektedir. Dünya Hayatının Beynimizdeki Kopyasıyla Muhatap Olduğumuz Teknik Bir Gerçektir 39

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Gü ven ce He sa b Mü dü rü Güvence Hesabı nın dünü, bugünü, yarını A. Ka di r KÜ ÇÜK Gü ven ce He sa b Mü dü rü on za man lar da bi lin me ye, ta nın ma ya S baş la yan Gü ven ce He sa bı as lın da ye - ni bir ku ru luş de ğil.

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi al mak için ka fası nı sok tu. Ama içer de ki za rif

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 406 A GRUBU STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 A GRU BU STAJ ARA DÖ NEM DE ER LEN D R ME S AY RIN TI LI SI NAV KO NU LA

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. IIF KOU ALATIMLI 2. ÜİTE: ELEKTRİK VE MAYETİZMA 4. Konu MAYETİZMA ETKİLİK ve TET ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 2 Elektrik ve Manyetizma 2. Ünite 4. Konu (Manyetizma) A nın Çözümleri 3. 1. Man ye tik kuv vet ler,

Detaylı

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006. Faz lur Rah man: 21 Ey lül 1919 da Pa kis tan n Ha za ra şeh rin de doğ du. İlk öğ re ni mi ni Pa kis tan da Ders-i Niza mî ola rak bi li nen ge le nek sel med re se eği ti mi şek lin de biz zat ken di

Detaylı

VE R M L ÇA LIŞ MA NIN L KE LE R

VE R M L ÇA LIŞ MA NIN L KE LE R Ve rim li ça lış ma nın il ke le ri ni açık la ya bi lir mi si niz? VE R M L ÇA LIŞ MA NIN L KE LE R Bil di ği niz gi bi, Ba şa rı lı Ol mak için dü zen li, prog ram lı, is tek li, is tik râr lı bir şe

Detaylı

4. - 5. sınıflar için. Öğrenci El Kitabı

4. - 5. sınıflar için. Öğrenci El Kitabı 4. - 5. sınıflar için Öğrenci El Kitabı Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı nın 28.08.2006 tarih ve B.08.0.TTK.0.01.03.03.611/9036 sayılı yazısı ile Denizler Yaşamalı Programı nın*

Detaylı

Abdullah Öcalan. SEÇME YAZILAR Cilt VI

Abdullah Öcalan. SEÇME YAZILAR Cilt VI Abdullah Öcalan SEÇME YAZILAR Cilt VI ABDULLAH ÖCALAN SEÇME YAZILAR CİLT 6 WEŞANÊN SERXWEBÛN 74 Abdul lah ÖCA LAN SEÇME YAZILAR / CİLT 6 Weşanên Serxwebûn: 74 Birin ci baskı: Temmuz 1995 Hera us ge ber:

Detaylı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ 5 BÖÜ RENER 1 2 ODE SORU - 1 DEİ SORUARIN ÇÖÜERİ T aralığı yalnız, T aralığı ise yalnız kaynaktan ışık alabilir aralığı her iki kaynaktan ışık alabileceğinden, + ( + yeşil) = renkte görünür I II O IV III

Detaylı

Abdullah Öcalan. Weşanên Serxwebûn 85

Abdullah Öcalan. Weşanên Serxwebûn 85 Abdullah Öcalan Ta rih gü nü müz de giz li ve biz ta ri hin baş lan gı cın da giz li yiz Abdullah Öcalan Ta rih gü nü müz de giz li ve biz ta ri hin baş lan gı cın da giz li yiz Weşanên Serxwebûn 85 Abdul

Detaylı

36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA

36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA 36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA 1983 MİL Lİ TA IM SEÇ ME LE Rİ Al man ya, Wi es ba den 1983 Av ru pa Şam pi yo na sı için mil li ta kım seç me le ri, yi ne ba zı yö ne ti ci le rin is te

Detaylı

Afetler ve İlişkilerimiz

Afetler ve İlişkilerimiz Afetler ve İlişkilerimiz DEPREM KAYIPLARIMIZ VE YAS Sayfa 2 DEPREM, KAYIPLAR VE EŞLER ARASI İLİŞKİLER Sayfa 10 DEPREM, KAYIPLAR VE DOSTLUKLAR Sayfa 14 DEPREM KAYIPLARIMIZ VE YAS Aşa ğı da ki bil gi ve

Detaylı

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ BELGELENDİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI YENİ DÜNYANIN YENİ YÖNETİM SİSTEMLERİ TSE İZMİR BELGELENDİRME MÜDÜRLÜĞÜ 1 TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ 13.03.2014 TSE İZMİR BELGELENDİRME MÜDÜRLÜĞÜ

Detaylı

inancım inancım inancım ÜNİTE

inancım inancım inancım ÜNİTE inancım inancım inancım 5. ÜNİTE Meleklere İman 1. Me lek le rin Özel lik le ri 2. Me lek le rin Gö rev le ri 3. Me lek ler den Baş ka Gö rün me yen Var lık lar ÜNİTE 5 M E L E K L E R E İ M A N ÜNİTE

Detaylı

Eynu Bat Çin: Sar Uygurca ve Salarca Kuzeydoğu Güney Sibirya Şorca Sayan Türkçesi Bat Moğolistan Duha...

Eynu Bat Çin: Sar Uygurca ve Salarca Kuzeydoğu Güney Sibirya Şorca Sayan Türkçesi Bat Moğolistan Duha... İÇİNDEKİLER Türkçe Çeviri Hakk nda.............................................................. 7 kinci Bask Hakk nda................................................................ 8 Sahada Dil Dokümantasyonu....................................................

Detaylı

DÜZLEM AYNALAR BÖLÜM 25

DÜZLEM AYNALAR BÖLÜM 25 DÜZE AAAR BÖÜ 5 DE SRU 1 DE SRUAR ÇÖZÜER 4 1 A B C D E F ışık ışını B noktasından geçer ışık ışını E noktasından geçer 5 ESE AAR ışını ve düzlem aynalarında yansıdığında, n = 3 ve n = 1 olur Bu durumda

Detaylı

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK 13 298 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE

Detaylı

Yayına Hazırlayanlar NAZAN AKSOY - BÜLENT AKSOY Türk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış

Yayına Hazırlayanlar NAZAN AKSOY - BÜLENT AKSOY Türk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış Yayına Hazırlayanlar NAZAN AKSOY - BÜLENT AKSOY Türk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış İletişim Yayınları 405 Edebiyat Eleştirisi 29 ISBN-13: 978-975-470-601-7 1997 İletişim Yayıncılık A. Ş. 1-3. BASKI 1997-2012,

Detaylı

Günlük GüneşlIk. Şarkılar. Ali Çolak

Günlük GüneşlIk. Şarkılar. Ali Çolak Günlük GüneşlIk Şarkılar Ali Çolak Alý Ço lak; 1965 yýlýnda Na zil li de doð du. Ga zi Üni ver si te si Teknik Eði tim Fakülte si nde baþ ladýðý yüksek öðre ni mi ni, Do kuz Eylül Üni ver si te si Bu ca

Detaylı

SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA

SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİNDE UYACAKLARI ETİK İLKELER HAKKINDA YÖNETMELİK 23 424 SERBEST MUHASEBECİLER, SERBEST MUHASEBECİ

Detaylı

VEKTÖRLER BÖLÜM 1 MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ MODEL SORU - 2 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

VEKTÖRLER BÖLÜM 1 MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ MODEL SORU - 2 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ BÖÜ 1 VETÖE ODE SOU - 1 DEİ SOUAI ÇÖZÜEİ ODE SOU - DEİ SOUAI ÇÖZÜEİ 1. Bir vektörün tersi doğrultu ve büyüklüğü aynı yalnızca yönü ters olan vektördür:. = olacağından, I. eşitlik yanlıştır. II. eşitlik

Detaylı

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26 ÜRESE AYNAAR BÖÜ 6 ODE SORU DE SORUARN ÇÖZÜER d d noktası çukur aynanın merkezidir ve ışınlarının izlediği yoldan, yargı doğrudur d noktası çukur aynanın odak noktasıdır d olur yargı doğrudur d + d + dir

Detaylı

ABDULLAH ÖCALAN. PKK 5. Kongresi'ne sunulan POLİTİK RAPOR

ABDULLAH ÖCALAN. PKK 5. Kongresi'ne sunulan POLİTİK RAPOR ABDULLAH ÖCALAN PKK 5. Kongresi'ne sunulan POLİTİK RAPOR ABDULLAH ÖCALAN PKK 5. Kongresi'ne sunulan POLİTİK RAPOR WEŞANÊN SERWXEBÛN 73 Abdul lah ÖCA LAN PKK 5. Kongresi'ne sunulan POLİTİK RAPOR Weşanên

Detaylı

Görsel İşitsel Politikasıyla Avrupa Birliği:

Görsel İşitsel Politikasıyla Avrupa Birliği: Görsel İşitsel Politikasıyla Avrupa Birliği: Televizyon Yayıncılığından Yöndeşen Medyaya Doç. Dr. Ayşen Akkor Gül ii Ya yın No : 2930 letişim Di zi si : 103 1. Bas k - Ağustos 2013 İstanbul ISBN 978-605

Detaylı

Din İstismarı Üzerine

Din İstismarı Üzerine ARAŞTIRMA VE İNCELEME Din İstismarı Üzerine Prof.Dr. Hüseyin CERTEL a a Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Din Psikolojisi AD, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Isparta Ge liş Ta ri hi/re

Detaylı

DENEME 8 SAYISAL BÖLÜM ÇÖZÜMLERİ

DENEME 8 SAYISAL BÖLÜM ÇÖZÜMLERİ DENEME 8 SAYISAL BÖLÜM ÇÖZÜMLERİ. 99 98 9 ( ).( ).( ) ( ).( ).( ) = = = 00 00 ( ).. + bulunur. 5. a b+ = 0 ise b a b + = 0 ve b 0 ol ma lı b dir. a. + 0 ol ma lı a 0 a. A). = ise ( ) = B). = ise ( ) =

Detaylı

Perihan Mağden Biz kimden kaçıyorduk Anne?

Perihan Mağden Biz kimden kaçıyorduk Anne? ... 1 2... ... 3 Perihan Mağden Biz kimden kaçıyorduk Anne? 4... Can Yayınları: 1632 Türk Edebiyatı: 472 Perihan Mağden, 2007 Can Sanat Yayınları Ltd. Þti., 2007 1. basım: Haziran 2007 Kapak Tasarımı:

Detaylı

DİRİLİŞ TAMAMLANDI SIRA KURTULUŞTA

DİRİLİŞ TAMAMLANDI SIRA KURTULUŞTA ABDULLAH ÖCALAN DİRİLİŞ TAMAMLANDI SIRA KURTULUŞTA Seçme Röportajlar (Cilt II) Ertuğrul Kürkçü ve Ragıp Duran'ın kapatılan Özgür Gündem gazetesi adına PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan'la yaptıklarıröportaj

Detaylı

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17 B R N C BÖ LÜM SES B L G S a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER Gazi Üniversitesi 17 1-ALFABE Tür ki ye Türk çe sinin alfabesinde 29 harf var d r. A a (a) ayakkab B b (be) bebek C

Detaylı

www.ottobock.com.tr info@ottobock.com.tr

www.ottobock.com.tr info@ottobock.com.tr Bu broşürü size ulaştıran: www.ottobock.com.tr info@ottobock.com.tr Yaşamaya yeniden başlamak İndeks Önsöz...4 İlk Uygulama...5 Gögüs Protezinin Seçimi...6 Slikon Protezler...8 Bakım...9 Lenfödem...10

Detaylı

TÜRKİYE MİLLİ KÜLTÜR VAKFI

TÜRKİYE MİLLİ KÜLTÜR VAKFI VAKIF INSAN TÜRKİYE MİLLİ KÜLTÜR VAKFI (Kırkıncı Yıl Hatıra Kitabı) Editör TMKV adına Prof. Dr. Salih Tuğ İstanbul 2011 8 Bir top lu lu un (ger çek) efen di si ve ön de ri, o top lu ma hiz met eden dir

Detaylı

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ Değerler Eğitimi Merkezi Eserin her türlü basım hakkı anlaşmalı olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınları na aittir. Değerler Eğitimi Merkezi Yayınları bir Ensar Neşriyat

Detaylı

Weşanên Serxwebûn 107. Kutsallık ve lanetin simgesi URFA

Weşanên Serxwebûn 107. Kutsallık ve lanetin simgesi URFA 107 Weşanên Serxwebûn 107 Abdullah ÖCALAN SAVUNMALARIM Kutsallık ve lanetin simgesi URFA Dic le-fı rat hav za sın da ta rih KUTSALLIK VE LANETİN SİMGESİ URFA Dicle-Fırat havzasında tarih KUTSALLIK VE LANETİN

Detaylı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ 1. BÖÜM A DAGAARI MDE SRU - 1 DEİ SRUARIN ÇÖZÜMERİ 5. T 1. uvvet vektörünün dengeden uzaklaşan ucu ile hız vektörünün ları çakışık olmalıdır. Buna göre şeklinde CEVA C 2. Dal ga la rın gen li ği den ge

Detaylı

30 MALİ BORÇLAR *** En çok bir yıl içinde ödenmesi gereken ve ödenmeleri dönen varlıklarla gerçekleştirilecek

30 MALİ BORÇLAR *** En çok bir yıl içinde ödenmesi gereken ve ödenmeleri dönen varlıklarla gerçekleştirilecek 30 MALİ BORÇLAR *** 3.. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR En çok bir yıl içinde ödenmesi gereken ve ödenmeleri dönen varlıklarla gerçekleştirilecek olan borçlardır. 30 Mali Borçlar 14 32 Ticari Borçlar 33

Detaylı

BU KALEM UN(UFAK)* SEL YAYINCILIK. Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları:

BU KALEM UN(UFAK)* SEL YAYINCILIK. Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları: BU KALEM UN(UFAK)* Enis Batur un yayınevimizdeki kitapları: 60 mm Dizüstü Meşkler ve İçcep Meşkleri Elma / Örgü Teknikleri Üzerine Bir Roman Denemesi Bu Kalem - Bukalemun Bu Kalem - Melûn Bu Kalem - Un(Ufak)

Detaylı

ÖDEV ve ÖLÇME AKILLI. Barış TEPECİK

ÖDEV ve ÖLÇME AKILLI. Barış TEPECİK AKILLI ÖDEV ve ÖLÇME. sınıf Barış TEPECİK AFG Matbaa Yayıncılık Kağıt İnş. Ltd. Şti. Buca OSB, BEGOS 2. Bölge 3/20 Sk. No: 17 Buca-İZMİR Tel: 0.232.442 01 01-442 03 03 Faks: 442 06 60 Bu kitabın tüm hakları

Detaylı

DENEME 3 SAYISAL BÖLÜM ÇÖZÜMLERİ

DENEME 3 SAYISAL BÖLÜM ÇÖZÜMLERİ DENEME SAYISAL BÖLÜM ÇÖZÜMLERİ 1. a. b = 24 a. c = 0 a. d = 42 ortak çarpan a olduğu için a nın en büyük olması gerekir. 24, 0 ve 42 sayılarını bölen en büyük sayma sayısı 6 olduğundan a = 6 dır. 6. b

Detaylı

1. sınıflar için. Öğretmen El Kitabı

1. sınıflar için. Öğretmen El Kitabı 1. sınıflar için Öğretmen El Kitabı HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Selahiddin Ö ÜLMÜfi (Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi) Yrd. Doç. Dr. Cem BABADO AN (Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi)

Detaylı

KARINCA & POLEN YAYINLARI

KARINCA & POLEN YAYINLARI e Tashih Faruk DOĞAN Sayfa Düzeni Polen Yayınları Kapak Tasarımı Polen Yayınları Baskı Kilim Matbaacılık EKİM 2 0 0 8 KARINCA & POLEN YAYINLARI Adres ve Telefon Soğanağa Camii Sok. Büyük Tulumba Çıkmazı

Detaylı

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva . BÖÜ GZ BSINCI IŞTIRR ÇÖZÜER GZ BSINCI 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, P +.d cıva.g Düzenek yeterince yüksek bir yere göre götürülünce azalacağından, 4. Y P zalır zalır ve nok ta

Detaylı

Medeniyet: Kayıp Cennetin Peşinde

Medeniyet: Kayıp Cennetin Peşinde Medeniyet: Kayıp Cennetin Peşinde Doç.Dr. Bilal SAMBUR a a Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, ISPARTA Ya zış ma Ad re si/cor res pon den ce: Doç.Dr. Bilal SAMBUR Süleyman Demirel

Detaylı

ULUSLARARASI USKUDARSEMPOZYUMU

ULUSLARARASI USKUDARSEMPOZYUMU ULUSLARARASI.... USKUDARSEMPOZYUMU V 1-5 Kasım 2007 BİLDİRİLER CİLT I EDİTÖR DR. COŞKUN YILMAZ USKUDAR SEMPOZYUMU V KURULU Prof. Dr. Mehmet Prof. Eriinsal Prof. Dr. Mustafa Uzun Prof. Dr. Zekeriya Prof.

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker Çetin Öner GÜLİBİK ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman Çeviren: Aslı Özer Resimleyen: Orhan Peker 26. basım Çetin Öner GÜLİBİK Resimleyen: Orhan Peker cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek

Detaylı

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X. TEST 1 ÇÖZÜER BAĞI HAREET 1 40m a =3m/s 4m/s 3 1m/s 6m/s 4m/s ere göre yüzücünün hızı: = 5 m/s olur I yargı doğrudur a =3m/s y =4m/s + Hareketlilerin yere göre hızları; = 1 m/s = 6 m/s = 4 m/s olarak veriliyor

Detaylı

De ğer li Müş te ri miz, Al fa Ro meo yu seç ti ği niz için te şek kür ede riz.

De ğer li Müş te ri miz, Al fa Ro meo yu seç ti ği niz için te şek kür ede riz. 01-10 NÜHAL: 01-10 NÜHAL 03.09.2008 12:46 Sayfa 1 De ğer li Müş te ri miz, Al fa Ro meo yu seç ti ği niz için te şek kür ede riz. Alfa 166nız, Al fa Ro meo ya öz gü; gü ven lik, kon for ve sü rüş mem nu

Detaylı

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14) 7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ TEST 1 1. I. (15) (1) II. (1) (6) III. (+8) (1) IV. (10) (1) Yukarıda verilen işlemlerden kaç tanesinin sonucu pozitiftir? A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

Detaylı

İbn Sînâ nın Kutsal Akıl Öğretisi

İbn Sînâ nın Kutsal Akıl Öğretisi İbn Sînâ nın Kutsal Akıl Öğretisi Mustafa YILDIZ a a Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi, Kayseri Ya zış ma Ad re si/cor res pon den ce: Mustafa YILDIZ Melikgazi Mustafa Eminoğlu Anadolu Lisesi,

Detaylı

ÖNSÖZ Doğan HASOL. UZMAN GÖRÜŞÜ Prof. Dr. Metin TAŞ. Yap -Endüstri Merkezi Araşt rma Bölümü - Önsöz

ÖNSÖZ Doğan HASOL. UZMAN GÖRÜŞÜ Prof. Dr. Metin TAŞ. Yap -Endüstri Merkezi Araşt rma Bölümü - Önsöz Yayımlayan YAPI-ENDÜSTRİ MERKEZİ The Building Information Centre, Istanbul Hazırlayan YEM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ (YEMAR) Yapı Bilgi Merkezi Bölüm Yöneticisi BİRGÜL YAVUZ YEM Araştırma Sorumlusu ANIL KAYGUSUZ

Detaylı

MELEK ve İNSAN. Ahmet Tomor

MELEK ve İNSAN. Ahmet Tomor Adapazarı, 2013 MELEK ve İNSAN k Ahmet Tomor Copyright Ahmet Tomor ISBN 978-605-88313-3-9 Baskı, Cilt Erkam Matbaası Tel: (0212) 671 07 00 İsteme Adresi Tel: +90 264 274 16 31 Okumayi Tesvik Dernegi info@okumayitesvik.com

Detaylı

ÖDEV ve ÖLÇME AKILLI. Berna DEMİREL

ÖDEV ve ÖLÇME AKILLI. Berna DEMİREL AKILLI ÖDEV ve ÖLÇME.sınıf Berna DEMİREL AFG Matbaa Yayıncılık Kağıt İnş. Ltd. Şti. Buca OSB, BEGOS 2. Bölge 3/20 Sk. No: 17 Buca-İZMİR Tel: 0.232.442 01 01-442 03 03 Faks: 442 06 60 Bu kitabın tüm hakları

Detaylı

DE NÝZ leri Anmak, YA DEV RÝM YA Ö LÜM Þiarýný Haykýrmaktýr!

DE NÝZ leri Anmak, YA DEV RÝM YA Ö LÜM Þiarýný Haykýrmaktýr! DE NÝZ leri Anmak, YA DEV RÝM YA Ö LÜM Þiarýný Haykýrmaktýr! 6 Ma yýs 1972, üç ko mü nist ön de rin, dev ri me bað lý lý ðýn, halk la rýn kur tu luþ mü ca de le si ne i nan cýn, mark sizm-le ni nizm bay

Detaylı

Müslüman Hıristiyan İlişkilerinin İnanç Boyutu

Müslüman Hıristiyan İlişkilerinin İnanç Boyutu Müslüman Hıristiyan İlişkilerinin İnanç Boyutu Doç.Dr. isa YÜCEER a a Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, VAN Ya zış ma Ad re si/cor res pon den ce: Doç.Dr. İsa YÜCEER Yüzüncü Yıl

Detaylı

PKK (Partiya Karkerên Kurdistan) Program ve Tüzüğü. Weşanên Serxwebûn 71. Yayınevinin notu PROGRAM VE TÜZÜK

PKK (Partiya Karkerên Kurdistan) Program ve Tüzüğü. Weşanên Serxwebûn 71. Yayınevinin notu PROGRAM VE TÜZÜK PKK (Partiya Karkerên Kurdistan) Program ve Tüzüğü Weşanên Serxwebûn 71 PKK (Partiya Karkerên Kurdistan) PROGRAM VE TÜZÜK Weşanên Serxwebûn 71 Birinci Baskı: Nisan 1995 Herausgeber: Agri Verlag Vogelsanger

Detaylı

Seçme Röportajlar ABDULLAH ÖCALAN. Onbinlerce İnsan Ölmesin. Abdullah Öcalan. Cilt-III. WeŞanen SerxWebûn 84

Seçme Röportajlar ABDULLAH ÖCALAN. Onbinlerce İnsan Ölmesin. Abdullah Öcalan. Cilt-III. WeŞanen SerxWebûn 84 Abdullah Öcalan Seçme Röportajlar Cilt-III ABDULLAH ÖCALAN Seçme Röportajlar Cilt-III Onbinlerce İnsan Ölmesin Doğu Perinçek'in Ümit Sezgin Güneri Cıvağolu/Ramazan Öztürk Rafet Ballı Soner Ülker Yeni Asır

Detaylı

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ SERBEST MUHASEBECİLİK, 24 SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ 478 SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR UZMAN PSÝKOLOG KÜBRA YILMAZTÜRK: Baðýmlýlýða götüren en önemli sebep ruhî tatminsizliktir ÖZELLÝKLE GÜNÜMÜZDE BUNU ÇOK GÖRÜYORUZ. GENÇLER DAHA FAZLA EÐÝLÝMLÝ. KANAATÝMCE DEÐER MEKANÝZMASI BOZULMUÞ DURUMDADIR.

Detaylı

Hemşirelerin İş Yaşamı Kalitesi ve Etkileyen Faktörlere İlişkin Görüşleri

Hemşirelerin İş Yaşamı Kalitesi ve Etkileyen Faktörlere İlişkin Görüşleri - ORĐJĐNAL ARAŞTIRMA Hemşirelerin İş Yaşamı Kalitesi ve Etkileyen Faktörlere İlişkin Görüşleri Dr. Esra UĞUR, a Dr. Süheyla ABAAN b a Hemşirelik Hizmetleri Eğitim Koordinatörü, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi,

Detaylı

ÜL KE MİZ DE EN GEL Lİ LER GER ÇE Ğİ VE İS LÂM

ÜL KE MİZ DE EN GEL Lİ LER GER ÇE Ğİ VE İS LÂM ÜL KE MİZ DE EN GEL Lİ LER GER ÇE Ğİ VE İS LÂM (Sorunlar ve Çözüm Önerileri) 20-21 Ara lık 2003 An ka ra Di ya net İş le ri Baş kan lı ğı Ya yın la rı /630 İl mi Eser ler / 19 Redaksiyon Doç. Dr. İs ma

Detaylı

Değerli Müşterimiz, Bu sayfalarda yer alan ilgili semboller ile belirtilen uyar lar ve aç klamalar, dikkatle okuman z tavsiye ediyoruz:

Değerli Müşterimiz, Bu sayfalarda yer alan ilgili semboller ile belirtilen uyar lar ve aç klamalar, dikkatle okuman z tavsiye ediyoruz: 001-023 TÜRKÇE N HAL:001-023 TÜRKÇE N HAL 08.08.2008 13:30 Sayfa 1 Değerli Müşterimiz, Fiat Stilo yu seçtiğiniz için teşekkür ederiz. Bu kitab, yeni otomobilinizin tüm özelliklerini tan man za ve onu mümkün

Detaylı

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ 8 222 TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ

Detaylı

BAĞIL HAREKET. 4. kuzey. Şekilde görüldüğü gibi, K aracındaki gözlemci L yi doğuya, M yi güneye, N yi güneybatıya doğru gidiyormuş gibi görür.

BAĞIL HAREKET. 4. kuzey. Şekilde görüldüğü gibi, K aracındaki gözlemci L yi doğuya, M yi güneye, N yi güneybatıya doğru gidiyormuş gibi görür. AIŞTIRAAR BÖÜ BAĞI HAREET ÇÖZÜER BAĞI HAREET 1 4 N N =v =0 Şekilde görüldüğü gibi, aracındaki gözlemci yi doğuya, yi e, N yi batıya doğru gidiyormuş gibi görür = = = 0 olur ( aracı duruyor) =v = aracı

Detaylı

GÜN GÜN DRUCKER PETER F. DRUCKER JOSEPH A. MACIARIELLO ÜNLÜ DÜŞÜNÜRÜN YAPITLARINDAN SEÇ LM Ş 366 F K R VE MOT VASYON. Çeviren Murat Çetinbakış

GÜN GÜN DRUCKER PETER F. DRUCKER JOSEPH A. MACIARIELLO ÜNLÜ DÜŞÜNÜRÜN YAPITLARINDAN SEÇ LM Ş 366 F K R VE MOT VASYON. Çeviren Murat Çetinbakış GÜN GÜN DRUCKER ÜNLÜ DÜŞÜNÜRÜN YAPITLARINDAN SEÇ LM Ş 366 F K R VE MOT VASYON PETER F. DRUCKER JOSEPH A. MACIARIELLO Çeviren Murat Çetinbakış ISBN 978-605-4538-74-4 2009 Peter F. Drucker Orijinal adı ve

Detaylı

Türkiye nin kurtuluþu Kemalizmden demokrasiye geçiþte

Türkiye nin kurtuluþu Kemalizmden demokrasiye geçiþte SiyahMaviKýrmýzýSarý NÝN BOYUN GÖRÜÞÜLCK TRFÝK GÜVNLÝÐÝ BZI KUSUR TNIMLRI DÐÝÞTÝ RÇ MUYND TSLKLR HZIRLNDI ÝSTÝKLÂL MRÞI ÝÇÝN MSD Ha be ri say fa 3 te YNÝ DÖNM Ha be ri say fa 6 da LOGO Ha be ri 16 da YGR

Detaylı

Meh med Uzun. (Kürt Ede bi yat An to lo ji si), An to lo ji, iki cilt, 1995; Bî ra Qe de rê (Ka der Ku yu su), Ro man, 1995; Nar Çi çek le ri,

Meh med Uzun. (Kürt Ede bi yat An to lo ji si), An to lo ji, iki cilt, 1995; Bî ra Qe de rê (Ka der Ku yu su), Ro man, 1995; Nar Çi çek le ri, Meh med Uzun MO DERN Kürt ede bi ya tı nın en önem li isim le rin den olan Meh med Uzun, 1953 Si ve rek do ğum lu. 1977 yı lın dan bu ya na Av ru pa da, İs veç te ya şı yor. Kürt çe, Türk çe ve İs veç

Detaylı

Nü ket Esen Ya yım lan mış ki tap la rı: Ne zi he Sey han

Nü ket Esen Ya yım lan mış ki tap la rı: Ne zi he Sey han MAHKEMELERDE Nüket Esen 1949 da İs tan bul da doğ du. Ar na vut köy Ame rikan Kız Ko le ji ni bi tir di. Bo ğa zi çi Üni ver si te si İn gi liz Ede bi ya tı Bö lü mü nde oku du. Ay nı üni ver si te nin

Detaylı

Hz. Peygamber in Bir Bulut Tarafından Gölgelenmesine Dair Rivayetlerin Değerlendirilmesi

Hz. Peygamber in Bir Bulut Tarafından Gölgelenmesine Dair Rivayetlerin Değerlendirilmesi ARAŞTIRMA VE İNCELEME Hz. Peygamber in Bir Bulut Tarafından Gölgelenmesine Dair Rivayetlerin Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr. Mithat ESER a a Tarih Bölümü, Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi,

Detaylı

le bir gü rül tü ç k yor du ki, bir sü re son ra ye rin al t n dan yük - se len u ul tu yu bi le du ya maz ol dum. Der hal böy le bir du - rum da ke

le bir gü rül tü ç k yor du ki, bir sü re son ra ye rin al t n dan yük - se len u ul tu yu bi le du ya maz ol dum. Der hal böy le bir du - rum da ke KAR KUYUSU v B R D Ak l ba fl n da bir in sa n n bu gü ne ka dar ar t k çok tan ö ren - mifl ol ma s ge re kir di. Yüz ler ce ke re te le viz yon da an lat m fl lar, ga ze te ler de yaz m fl lar, lis

Detaylı

ABDULLAH ÖCALAN. PKK'de gelişme sorunları. ve görevlerimiz. ve görevlerimiz. WeŞanen SerxWebûn 67

ABDULLAH ÖCALAN. PKK'de gelişme sorunları. ve görevlerimiz. ve görevlerimiz. WeŞanen SerxWebûn 67 ABDULLAH ÖCALAN abdûllah ÖCaLan PKK'de gelişme sorunları ve görevlerimiz PKK'de gelişme sorunları ve görevlerimiz WeŞanen SerxWebûn 67 1 3 abdul lah ÖCa Lan PKK'de Gelişme Sorunları ve Görevlerimiz Weşanên

Detaylı

idea SPİNOZA 1. TANRI ÜZERİNE; 2. ANLIĞIN DOĞASI VE KÖKENI ÜZERINE TÖREBİLİM 1 İDEA E1 2011/04

idea SPİNOZA 1. TANRI ÜZERİNE; 2. ANLIĞIN DOĞASI VE KÖKENI ÜZERINE TÖREBİLİM 1 İDEA E1 2011/04 idea SPİNOZA 1. TANRI ÜZERİNE; 2. ANLIĞIN DOĞASI VE KÖKENI ÜZERINE TÖREBİLİM 1 İDEA E1 2011/04 SPİNOZA Geometrik Düzende Tanıtlı Törebilim 1 BÖLÜMLER I VE II Çeviren Aziz Yardımlı idea istanbul İDEA CEP

Detaylı

Be di üz za man ýn dos tu o lan Ja pon baþ ku man da nýna dair

Be di üz za man ýn dos tu o lan Ja pon baþ ku man da nýna dair SiyahMaviKýrmýzýSarý 2 Nev-i be þe re mo del ne dir? Âl-i LÂHÝKA lahika@yeniasya.com.tr Onlar (takvâ sahipleri) çirkin bir günah iþledikleri veya herhangi bir günaha girerek kendilerine zulmettikleri zaman

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar;

Merhaba Genç Yoldaþlar; Merhaba Genç Yoldaþlar; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerleyiz. Dünya halklarýnýn devrime yürüdüðü bir dönemdeyiz. Mýsýr ve Tunus devrimlerinin etkileri hala devam ediyor. Emperyalist güçler Libya ya düzenledikleri

Detaylı

Said Nursî, Ýslâm için model þahsiyet

Said Nursî, Ýslâm için model þahsiyet KUR ÂN'A SUÝKAST PLANI RÝSALE-Ý NUR LA BOZULDU KÂZIM GÜLEÇYÜZ ÜN DÝZÝ YAZISI SAY FA 12 DE GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y 19. yüz yý lýn so nun da dek la re e di len ve Lo zan'dan son ra uy gu la ma ya ko

Detaylı

Dinlerarası Diyaloğa Karşı İnsanî Diyalog

Dinlerarası Diyaloğa Karşı İnsanî Diyalog Dinlerarası Diyaloğa Karşı İnsanî Diyalog Prof.Dr. Mehmet BAYRAKDAR a a Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri İslam Felsefesi Bölümü, ANKARA ÖZET bu makalemizde dinlerarası diyaloğa

Detaylı

Alkollü Sürücünün Kasko Hasarı Ödenir mi?

Alkollü Sürücünün Kasko Hasarı Ödenir mi? ten OCAK-MART 2013 SAYI: 31 Alkollü Sürücünün Kasko Hasarı Ödenir mi? Gerek kasko sigortasında gerekse de motorlu araçların mali sorumluluk sigortasında, alkollü araç kullanma nedeni ile oluşan kazalar,

Detaylı

SIVI BASINCI. 3. K cis mi her iki K. sı vı da da yüzdü ğü ne gö re ci sim le re et ki eden kal dır ma kuv vet le ri eşittir. = F ky 2V.d X.

SIVI BASINCI. 3. K cis mi her iki K. sı vı da da yüzdü ğü ne gö re ci sim le re et ki eden kal dır ma kuv vet le ri eşittir. = F ky 2V.d X. BÖÜ SIVI BSINCI IŞTIRR ÇÖZÜER SIVI BSINCI 4a a a a a a a a a a 4a ka bı nın ta ba nın a ki sı vı ba sın cı, 4ag ka bı nın ta bı nın a ki sı vı ba sın cı, ag ve ba sınç la rı ta raf ta ra fa oran la nır

Detaylı

4. - 5. sınıflar için. Öğretmen El Kitabı

4. - 5. sınıflar için. Öğretmen El Kitabı 4. - 5. sınıflar için Öğretmen El Kitabı HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Selahiddin Ö ÜLMÜfi (Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi) Doç. Dr. Ahmet ALTINDAĞ (Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi) Yrd. Doç.

Detaylı

www.islamic-invitation.com F Tashih Polen Yayınları Sayfa Düzeni Polen Yayınları Kapak Tasarımı Ramazan Erkut Baskı Kilim Matbaacılık 1. Baskı Ekim 2006 15. Baskı Mart 2010 KARINCA & POLEN YAYINLARI Adres

Detaylı

Yoğun Bakımda Ekip Çalışması

Yoğun Bakımda Ekip Çalışması DERLEME Yoğun Bakımda Ekip Çalışması a a Hemşirelik Bölümü, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, İstanbul Ge liş Ta ri hi/re ce i ved: 25.12.2011 Ka bul Ta ri hi/ac cep ted: 08.08.2012 Bu makale

Detaylı

Sı nıf Pu su la sı Gü cü mü ze Da ya na rak Dev ri mi Ör güt le mek Si ya sal Is la mın Ge li şi mi ve Gün cel Du ru mu

Sı nıf Pu su la sı Gü cü mü ze Da ya na rak Dev ri mi Ör güt le mek Si ya sal Is la mın Ge li şi mi ve Gün cel Du ru mu SUNU Sı nıf Pu su la sı nın eli niz de ki 7. sa yı sıy la mer ha ba. Gü cü mü ze Da ya na rak Dev ri mi Ör güt le mek ya zı mız da, ko mü nist le rin ne den ken di le ri ne gü ven dik le ri nin ide olo

Detaylı

Azad Ziya Eren Kitapları Şi ir: Diğer:

Azad Ziya Eren Kitapları Şi ir: Diğer: SAKIZKÖY GÜNCELER Azad Ziya Eren 27 Ekim 1976 da Diyarbakır da doğdu. Bijar ve Mari Jiyan adında iki çocuğu var. Kültür sanat politikaları üzerine makaleleri Avrupa Birliği Yayınları nda yayımlandı. Uluslararası

Detaylı

E. AHMET TONAK 1951, İstanbul doğumlu. 1972 de İTÜ den makine mühendisi olarak mezun oldu. 1972-1973 döneminde Yeni Ortam gazetesinde ve Asyalı

E. AHMET TONAK 1951, İstanbul doğumlu. 1972 de İTÜ den makine mühendisi olarak mezun oldu. 1972-1973 döneminde Yeni Ortam gazetesinde ve Asyalı 420 E. AHMET TONAK 1951, İstanbul doğumlu. 1972 de İTÜ den makine mühendisi olarak mezun oldu. 1972-1973 döneminde Yeni Ortam gazetesinde ve Asyalı dergisinde çalıştı. 1973 te İsveç e, ardından ABD ye

Detaylı

STK LAR: SALDIRILARIN HEDEFÝ, DEMOKRATÝK ÇÖZÜMÜ ENGELLEMEK Çözüm arayýþýna sabotaj AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

STK LAR: SALDIRILARIN HEDEFÝ, DEMOKRATÝK ÇÖZÜMÜ ENGELLEMEK Çözüm arayýþýna sabotaj AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR STK LAR: SALDIRILARIN HEDEFÝ, DEMOKRATÝK ÇÖZÜMÜ ENGELLEMEK Çözüm arayýþýna sabotaj. udað lý ca ve Ha tay da 9 as ke ri mi zin þe hit e dil me si nin ar dýn dan STK'larýn yaptýðý açýklamalar da, sal dý

Detaylı

Kardeþliðimizi unutmayalým

Kardeþliðimizi unutmayalým GER ÇEK TEN HA BER VE RiR YARIN GAZETENİZLE BİRLİKTE... YIL: 43 SA YI: 15.146 AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Kardeþliðimizi unutmayalým MEHMET GÖRMEZ

Detaylı

Y AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

Y AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR dan GER ÇEK TEN HA BER VE RiR Y AS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR YIL: 42 SA YI: 15.038 / 75 Kr www.ye ni as ya.com.tr Koruma kanunu ile gerçekler gizleniyor Mehmet Fatih Can TARÝH

Detaylı

BAĞIL HAREKET BÖLÜM 2. Alıştırmalar. Bağıl Hareket ÇÖZÜMLER. 4. kuzey

BAĞIL HAREKET BÖLÜM 2. Alıştırmalar. Bağıl Hareket ÇÖZÜMLER. 4. kuzey BAĞI HAREET BÖÜ Alıştırmalar ÇÖZÜER Bağıl Hareket 1 4 batı =v =0 doğu Şekilde görüldüğü gibi, aracındaki gözlemci yi doğuya, yi e, yi batıya doğru gidiyormuş gibi görür = = = 0 olur ( aracı duruyor) aracı

Detaylı

Müslümanlıktan Hıristiyanlığa Geçişin Sebepleri Üzerine Sosyo-Psikolojik Bir İnceleme

Müslümanlıktan Hıristiyanlığa Geçişin Sebepleri Üzerine Sosyo-Psikolojik Bir İnceleme Müslümanlıktan Hıristiyanlığa Geçişin Sebepleri Üzerine Sosyo-Psikolojik Bir İnceleme Doç.Dr. Asım YAPICI a a Çu ku ro va Üni ver si te si İla hi yat Fa kül te si, Din Psi ko lo ji si ABD, ADANA Ya zış

Detaylı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ ÖLÜ ÜRESEL YNLR OEL SORU - Eİ SORULRN ÇÖZÜLERİ 4 a a a d Şe kil de ö rül dü ğü i bi, ve ışık ışın la rı yansı ma lar so nu u ken di üze rin den e ri dö ner CEVP Şekilde örüldüğü ibi, aynalar arasındaki

Detaylı

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR

YGER ÇEK TEN HA BER VE RiR BAÐIÞIKLIK SÝSTEMÝNÝ TAHRÝP EDÝYOR GRÝP ÝÇÝN ANTÝBÝYOTÝK KULLANMAYIN u HA BE RÝ SAYFA 11 DE Rusya, alkolü yasaklamayý tartýþýyor u HA BE RÝ SAYFA 12 DE Evliya Çelebi Vatikan da anýlacak u HA BE RÝ SAYFA

Detaylı

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR

YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ RÂ DIR Mescid-i Aksa ya kuþatma daralýyor Ýsrail arazilere el koyup, evleri yýkýyor n7 de TALMUDÝ BAHÇELERÝYLE ÇEVRÝLECEK uak sa Kül tür ve Mi ras Mü es sese si, Ýs ra il yö ne ti mi ne bað lý ku rum ve ku ru

Detaylı

YAY DALGALARI. 1. m. 4. y(cm) Şe kil de 25 cm lik kıs mı 2,5 dal ga ya kar şı lık ge lir.

YAY DALGALARI. 1. m. 4. y(cm) Şe kil de 25 cm lik kıs mı 2,5 dal ga ya kar şı lık ge lir. 1. BÖÜM A DAGAARI AIŞTIRMAAR ÇÖZÜMER A DAGAARI 1.. (c) T λ 5c Şe kil de 5 c lik kıs ı,5 dal ga a kar şı lık ge lir. 0 5 (c) Bu du ru da, 5 λ = 5 λ = 10 c Dal ga nın aıla hı zı, 60 V = = = 15 t c/ s Dal

Detaylı

ÝSTANBUL PANELE HAZIR

ÝSTANBUL PANELE HAZIR SiyahMaviKýrmýzýSarý ÝSTANBUL PANELE HAZIR Emevi Camiinde hoþ bir sada/ 16 da Bediüzzaman ýn evi tehlikede Ha be ri say fa 6 da u VI. Ri sa le-i Nur Kon gre si, 27 Mart Pa zar gü nü sa at 14.00 da Ýs tan

Detaylı

ASYA NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR. 24 ARALIK 2010 CUMA/ 75 Kr CEHALET, FAKÝRLÝK AYRIMCILIK ESERLERÝMÝ ONDAN ALDIÐIM ÝLHAMLA YAZDIM

ASYA NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR. 24 ARALIK 2010 CUMA/ 75 Kr CEHALET, FAKÝRLÝK AYRIMCILIK ESERLERÝMÝ ONDAN ALDIÐIM ÝLHAMLA YAZDIM SiyahMaviKýrmýzýSarý SARAYBURNU NDA TÖREN DÜZENLENECEK Buðday sarý altýn oldu/ 13 TE MAVÝ MARMARA UÐURLANDIÐI GÝBÝ KARÞILANACAK Belçika da 85 bin aile iflâs etti/ 7 DE Ambulansta kaçak sigara / 3 TE Trafiðe

Detaylı

SÖMÜRGECİ CUMHURİYET KİRLİ VE SUÇLUDUR

SÖMÜRGECİ CUMHURİYET KİRLİ VE SUÇLUDUR ABDULLAH ÖCALAN ABDULLAH ÖCALAN Sömürgeci Cumhuriyet Kirli ve Suçludur SÖMÜRGECİ CUMHURİYET KİRLİ VE SUÇLUDUR WeŞanên Serxwebûn 78 Abdul lah ÖCA LAN Sömürgeci Cumhuriyet Kirli ve Suçludur Weşanên Serxwebûn:

Detaylı

KARINCA & POLEN YAYINLARI

KARINCA & POLEN YAYINLARI F Tashih Polen Yayınları Sayfa Düzeni Polen Yayınları Kapak Tasarımı Ramazan Erkut Baskı Kilim Matbaacılık 1. Baskı Ekim 2006 15. Baskı Mart 2010 KARINCA & POLEN YAYINLARI Adres ve Telefon Soğanağa Camii

Detaylı

BÝR VE ÖZKASNAK TAN SONRA FEVZÝ TÜRKERÝ

BÝR VE ÖZKASNAK TAN SONRA FEVZÝ TÜRKERÝ ÞANLIURFA BEDÝÜZZAMAN PANELÝNE HAZIR nhaberý SAYFA 6 DA HAC ÝÇÝN BAÞVURU YAPANLARIN SAYISI 1 MÝLYONU GEÇTÝ nhaberý SAYFA 16 DA GER ÇEK TEN HA BER VE RiR YAS YA NIN BAH TI NIN MÝF TA HI, MEÞ VE RET VE ÞÛ

Detaylı