Pervin ÜNALP ile SÖYLEŞİ. > Kültür & Sanat

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Pervin ÜNALP ile SÖYLEŞİ. > Kültür & Sanat"

Transkript

1 86 Pervin ÜNALP ile SÖYLEŞİ Geç Kalanlar, oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Pervin Ünalp in bu kez kelimelerin gücüyle büyülediği seyircisini, 16 Ekim den bu yana, Şinasi Sahnesi nde bir araya getiriyor. Yazar bu ilk eserini sahne ışıklarıyla buluşturduğu dönemde, bir de kitap armağan ediyor bizlere: Utanç. Aybike KESKİN Stj. Avukat Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi mezunu bir oyuncu Pervin Ünalp. Bizi kırmıyor, bir akşam buluşup uzun uzun sohbet ediyoruz, yolculuğunu anlatıyor bize; avukat ya da psikolog olma isteğiyle yola çıkıp kendini -içindeki ışığı uzun süre gizleyemediğinden olacak- biraz da tesadüf eseri, sahnede buluşunu Hikayesini Pervin Hanım dan dinleyelim; Psikolog ya da avukat olmak istiyordum, hepsini içeren tiyatrocu oldum. Bir tiyatro- cunun, bir şeyleri savunduğunu bildiği için sağlam bir avukatlık nosyonu, yaptığı işi detaylandırabilmesi için de çok iyi bir psikolog olması lazım. Oyuncu reçete yazmaz; ancak her oyunun sonunda verdiği mesaj, reçetedir zaten. Yetiştirilme tarzım itibariyle haksızlığa katlanamıyorum. Haksızlığın mutlaka bana yapılmış olması da gerekmiyor. Taciz, ensest, çocuk pornosu gibi durumlara katlanamıyorum ve sanırım eğer hukukçu

2 Kültür & Sanat 87 > olsaydım, kadınların pek çok eziyete maruz kaldığı böyle bir dönemde, onların çok iyi ve çok fakir avukatı olurdum. Okul yıllarınızda oyunculuk kelimesi neye karşılık geliyordu sizin için? Lisede oyunlarda oynadım, yağlıboya resimler yaptım, okul gazetesi çıkardım, müzik kolu başkanlığı yaptım, bandoda trompet çaldım, basketbolun ilk beşindeydim, halkoyunları ekibinde yer aldım. Yatılı okulda okuyorsanız eğer, bunu anlamamak için çok şey yapmanız gerekir. O dönem tiyatroda da oynadım ve herkes bana; ileride çok iyi bir sanatçı olacaksın dedi. Ben de hepsine; hayır ben avukat olacağım. dedim. Lisede tarih hocam sen tiyatrocu olacaksın. dedi ve adını koymuş oldu. Bahçeli bir evimiz vardı, ben annemin eski perdelerini alıp bahçeye sahne kurardım, monologlar ezberleyip onları oynardım, 25 kuruşa bilet satardım. Dolayısıyla ailemi şaşırtan bir karar olmadı. Onlar sanatçı olmam yönünde beni hep destekledi. Ben de hukuk ya da psikoloji okuyacaksam da önce tiyatro okuyayım dedim. Çünkü her yaşta avukat olabilirdim. İstiyorsan ve hedef belirlediysen şimdi bile karar verip seneye sınava girip canımı dişime takarak çalışıp sonunda ben de istediğim yerdeyim diyebilirim. 4 sene sonra diyemiyorum ama 5 yıl sonra fakülteyi de bitiririm. Ancak oyunculuk eğitimi almak istiyorsan belli bir yaşta almak zorundasın; sonrasında sertleşiyorsun, kıramıyorsun o kabuğu. Olmazsa olmazı nedir oyunculuğun? İçgüdü. Oyuncunun hayvani içgüdülere sahip olması gerek. Tepkilerinde, yapması gerekende çok hesap kitap olmaz. O lafı söylerken elimi kırk beş derece açıyla kaldırayım demez, eli kalkar zaten ve seyirci bunu yadırgamaz. Ya da bir lafı söylerken yavaş başlar ama cümlenin nereye gideceğini bilir. O yüzden içgüdü önemlidir, hissetmek önemlidir, zeka çok önemlidir. Aklını daha az kullanan insan, sahnede bir şey yapamaz. Sahnede konsantre demek kendimden geçtim demek değil. Karşıdakinin nabzı kaç atıyor, yanındaki arkadaşım ne durumda, öteki doğru mu, sen ne haldesin, doğru durum, doğru an haydi oynayalım ve oynarken de bunlara bakmak demek. Konsantre olmak, sahnede hangi tahtanın gıcırdadığını bilmektir ve orayı her seferinde atlayabilmektir gıcırdatmadan. Konsantre bu kadar dikkat ister. O yüzden de oyun bittiğinde bizde adrenalin tavana vurmuş olur. Rolün ne olursa olsun çok erken yatamazsın. O heyecanı hemen atamazsın. Gece oturma nedenimiz de odur. Hemen uyuyamazsın, kendini sakinleştiriyorsun. Yani belli bir süre geçmesi gerekiyor. Oyunculukta da öğrenmenin sonu yok sanırım? Hala gözlemlediğim oyuncu arkadaşlarım var ama bir idolüm olmadı. Bu elbette kimse yok anlamında değil. Egolarımız o kadar yüksek ki... Kendini fark etmekle ilgili. Diyorsun ki bu çok iyi oyuncu. Evet iyi Ama sınıfları farklı, verdikleri tat farklı. Canlandırdığınız rolün üzerinize yapıştığını düşündüğünüz oldu mu hiç? Sahnede olmadı. 5 sene oynadığımız oyunlar var ama hiç biriyle ilgili üzerime yapıştı demiyorum. Roller tiyatroda sadece oyunlarını saydırmana yarıyor. Ben tiyatrodan tanınmaktan daha mutluyum, televizyonda yüzünüz çabuk eskiyor. Füsun karakteri çok tanınıyor tabii. Ama yadırgamıyorum. Sonuçta Füsun u da yaratan benim. Belki Füsun biraz yapışık üstüme. Çok şikayetçi değilim aslında. Şöhret oyunculuğu nasıl etkiliyor? Şöhret benim çok hoşlanmadığım ve asla prim vermediğim bir şey. Ben işimi yapıyorum, bundan para kazanıyorum, keyif alıyorum, acı da çekiyorum. Bunun sonunda herkes beni tanısın demem. Patlayan işler yapmadım. Başroller oynadım yıktım geçirdim mi? Hayır. Ama çok alakasız yerlerde,

3 88 Zürich Gölü kenarında mesela, bir aile; biz Özbekistan dan gelirik, seni seyredirik dedi bana. Bu kötü mü? Hayır. Demek ki yaptığın iş bir yerlere ulaşmış. Devletin sanata müdahalesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Tabii ki belli bir kontrolü olsun ama sanat, denetimli yapılacak bir iş değil. Ne amacı, ne yapısı müdahale kabul ediyor. Bu demek değil ki isyankar olsun. Çünkü bir cerraha ameliyatı nasıl yapacağını söylemek cahillik, cerrah olman gerekir. Ne niye oldu diye bakarsın ama şu tür oynayın, böyle oynamayın gibi uyarılar, rahatsız hissetmemize sebep oluyor. Sanat kıstlama kabul etmiyor. O konuda keşke biraz daha rahat olsaydık diyoruz. Bu anlamda bir müdahale, yaratıcılığı ve üretimi engeller. Döneme göre oyun yazmazsın, oynamazsın. Şu anlamda; tabii ki gündemi yakalayan oyunlar da oynarsın, oynamanız gerekir. Mesela şu dönem sıkıntı iletişimsizlikse, onunla ilgili tabii ki oynarsın ama biraz önü açık olmalı, yönetmenin nasıl bulduğu, oyuncunun nasıl yorumladığı. Biz sadece en iyisi, en güzeli, en doğrusu, en aydınlığı, en acımasızı, en eleştireni olsun istiyoruz. Özel tiyatro daha rahat diyebilir miyiz? Hayır. Hatta maddi, manevi daha zor. Ben disiplinimden dolayı devlet tiyatrolarını daha uygun buluyorum. Biz bu tür duygularla yoğrulmuşuz, kendi gücümüzü, yapmamız gerekeni biliyoruz. Özel tiyatrolarda da bir dönem çalıştım. Özel tiyatroların hepsinin sürekli ve belirli tarzları var... Komedi, müzikal, politik... O anlamda farklı tarzların hepsinin harmanlandığı yer devlet tiyatrosu. O yüzden daha keyifli ve daha sorumluluk isteyen bir kurum. Tiyatro pahalı bir sanat. Bunu daha önce bir televizyon programında da söyledim. Tiyatro, bir kişilik oyun için bile kırk kişinin görev yaptığı bir yer. Sahnede bir kişi görürsünüz ama kırk kişi çalışır, bir buçuk-iki ay boyunca provasını yapar. Asla ucuza mal ettim diyebileceğiniz bir sanat değil. Dekoru, kostümü, malzemesiyle, her şeyiyle pahalıdır. Turneye gidersin, yine kırk kişi. Bu demek değildir ki, lükse kaçan bir sanat. Hayır. Ama kendi maliyetini dengelerse, bunu özel tiyatro için söylüyorum, üstünden biraz para kazanabilir. Özel tiyatrolara destek yok denecek kadar az, yaşam mücadelesi veriyorlar. Çok büyük dekorlu, çok kalabalık oyun seçemeyebilirler, her

4 Kültür & Sanat 89 > oyunlarına tanıdık, ünlü bir yüz seçmek zorunda olabilir. Bunun amacı yaşayacak kadar para kazanmaktır, hiç olmazsa maliyeti kurtaralım da aç kalmayalım dır. Çünkü tiyatrodan zengin olan yok Hele özel tiyatrolar... Durum vahim... Ocak ayında tiyatro bilet fiyatlarındaki artışla ilgili ne düşünüyorsunuz? Bildiğim kadarıyla, 2003 yılından beri zam yapılmamış. Bizim bir mail grubumuz var, o gruba gelen yazılardan edindiğim bir bilgi bu. Şu anlamda çok reddetmiyorum; benim iki çocuğum var. Ortalama iki haftada bir sinemaya gidiyorlar. Sinema biletlerinin fiyatını ve seyrettikleri film sonunda yaptıkları eleştirileri düşününce, o paraya ne aldıklarını düşünüyorum. Bir sinemaya gitmek epey pahalıya geliyor, elbette gitmesinler demiyorum. Sanatın her dalından yararlansınlar ama tiyatroya gittiklerinde karşılaştıkları, oradaki insanların anlık emeği. Sokak işçileri gibidir tiyatrocular. Sokaklar temiz olsun, şehrimiz temiz olsun deyip her yeri süpürmeye çalışan emekçi insanlar gibi. Her akşam o sahneler emekle doluyor. Ben bunu şunun için söylüyorum, çok mütevazı olma gerçek sanırlar diye bir söz var. Devlet tiyatroları o kadar mütevazı ki O yüzden insanlar çok rahat bir şekilde eleştirebileceklerini sanıyorlar. Bilmiyorum, oran olarak insanlara çok gelmiş olabilir ama kısa süre sonra bunun o kadar da etkilemeyeceğini, hatta grup olarak tiyatroya gitme alışkanlığını geliştireceğini göreceksiniz. Yapılan işi bir parça daha sahiplendirici bir şey olabilir, ne kadar çok para verirsen o kadar özenle giyersin ya elbiseyi Anadolu nun çeşitli illerinde iki liraydı fiyat. İki liradan söz ediyoruz, iki tane demir para. Bu yaptığımız işin basit olduğunu göstermiyor tabii. Kurumumuzun bir amacı da kültürü yaygınlaştırmak. Ama iki liraya bilet aldığı için zahmet edip gelmeyen insanlar var, salon dolu görünüyor ama iki liraya bilet alan o seyirci iki lira değil mi yansın, önemli değil dediği için boş salona oynayan sanatçı oluyor. Herkes turneye, kar kış demiyor gidiyor. Biraz içinin acıyacağı para olsa seyirci de gelir, bileti yakmaz. Ben bu parayı yakmayayım beş lira verdim düşüncesiyle. Zammın gerçek düşüncesi nedir bilmiyorum ama benim tahminim böyle. Tiyatroda da, sinemada da, yaptığım yemekte de herkesin beğenmeme hakkı cebinde Bir oyuna gelip beş lira vermek zor gelmemeli öğrencilere de O beş lirayı o çocuklar Tunalı ya çıktıklarında zaten harcıyorlar. Avrupa ya göre bizim fiyatlarımız çok komik. Ben yurtdışına gittiğimde kukla gösterisi seyredelim dedik. İnanın bana verdiğimiz para bir derin nefes aldırdı bana. Çıkardım çıkardım bitmedi cüzdandan. O verdiğim parayla Prag da iki gece daha kalabilirdim. Ve girdiğimizde de gösteriyi turistik yaptıklarını gördüm. Gösteri güzel ama biraz acele. Her saniyesini gözüm açık izledim ben sana para verdim diye. Paris te Opera Binasını gezmeye 6 Euro verdik. Bizde gelin Büyük Tiyatroyu gezin, rica edin yeter, yanınıza da bir refakatçi verirler... Orada para veriyoruz. Bu demek değil ki sanatta her şey para. Ama çok çabuk ulaşılan her şey değersiz kalıyor. O yüzden ben tiyatroya gittim in altında, bunun için para bile ayırdım olabilir belki. Sahneden seyirciye müdahale etmek zorunda kaldığınız oldu mu hiç? Tuluatta belki olabilir öyle bir müdahale ama benim oynadığım oyunlarda olmadı. Sadece bir kere, Komşu Köyün Delisi nde, seyircinin telefonu çaldı, köye de telefon mu geldi ne? diye söylendik aramızda. Susmuyor telefon, ve insanların dikkati dağılıyor, seyirci homurdanıyor, öyle bir durumda köye de telefon gelmiş gibi bir şey, kendi aramızda konuşuldu ama ondan bile rahatsız oluyoruz neden böyle bir şey söylemek zorunda kalalım ki, hani kapatsınlar o telefonu istiyorsun, ama genelde zaten seyirci o durumlara hemen müdahale ediyor, kendi denetim mekanizmasını kullanıyor,

5 90 sahneye çok fazla fırsat kalmadan. Yine de bazı alışkanlıkları biz hala kazanamıyoruz, mesela benzinciye girerken telefonlarınızı kapatın diyor, bana sor kaç kere kapatıyorum diye herhalde on seferin beşinde ancak kapatıyorum, hemen bir alıp çıkacağım diyorum oysa hemen bir alıp çıkacağım patlatmana neden olabilir yapma yüzde elli ihtimaldir işte, onu kapat, o girmeden önce bir saniyeni alır ama aksi halde oradaki tüm huzur dağılır. Oyunda da yaptığımız iş, atmosfer işi. O atmosfer bir kere bozulursa onu toparlamak inan oyuncunun iki kat eforuna mal oluyor çünkü oyuncu tekrar o bütün seyirciyi avucuna alacak, bakın ben burada bir şey yapıyorum diye. Mesela ben Adana da çalışırken Adana seyircisi müthiş güzel tepkiler verirdi, çok yorum yapıyordu, bir oyunda kötü anne oynuyordum Uzaklar oyununda, birinci perde kızına eziyet eden, biraz bağnaz bir anne. Kızı erkek arkadaşıyla ders çalışırken basıyor, doktora götürüyor kızı. İkinci perde de kız evden kaçıyor, kendi hayatını kuruyor, anne-baba bunu ziyaret ediyor. O sahnede ben, benim suçum mu hep benim suçum mu diyorum, bir gün aşağıdan bir seyirci cevap verdi; yok benim suçum eşşoğlu eşek!. Nasıl kızdıysa bana Oyun sırasında seyirciyi fark ediyor musunuz, görebiliyor musunuz? Ben seyirciyi görmüyorum genelde, bizde dördüncü duvar denir, seçmiyorum da. Net gören arkadaşlar da var ama ben bakamıyorum seyirciye. Bilmiyorum bu artı mı eksi mi ama, kendi kafesimin içinde oynayıp çıkıyorum, bir de gözlerim bozuk ondan da olabilir. Ama, kendi adıma söylüyorum bunu, oyundan kopmamak için görmemek benim adıma daha iyi diyebilirim. Öyleyse, oyuncu bütün salonu tek kişi olarak algılıyor? Tabi tepkileri alıyorum, arada söylenen cümleleri bile duyduğum oluyor, ama seni seyretmeye geldi, senin bir rolün var, bu rolü ikna edici oyna, çıktığında sohbet edersin. diye bakıyorum. Selamda ancak gördüysem gülümserim ama mutlaka seyirciyi alkışlarım, önde bir iki sırayı görürsün zaten gerisi mutlaka karanlık oluyor ama onun haricinde onlara o şansı vermeyi seviyorum yani benim için oynuyorlar, benim için bir şey yapıyorlar desin. Ve ben de seyirciye dönüp baktığımda herkesle gözgöze gelmiş olma ihtimalim olsun istiyorum. Tabi oyun açık biçimse zaten seyirciye de laf atıyorsun, oradan da alıyorsun cevabı ya da yabancılaştırma da yapıyorsun. Sahne üzerinde öğrendiklerinizi, bildiklerinizi başka insanlara, öğrencilere aktarmayı düşündünüz mü? Hocalık yaptınız mı hiç? Hangi dili kullanırsan kullan, bildiğinden öte cümle kuramazsın. Ben de bildiğimden başka cümle kuramam. Bildiğim, bir oyunun provasına başladığımda, eğer arkadaşından yardım istersen ve o da sana anlatırsa, bu eğitmek değildir; uyarmak, uyandırmak, dikkat etmektir. Gençlerden isteyenler, abla burada ne yapayım der, eğer gücün yetiyorsa onu seyreder ve ben şurada ikna olmadım, şöyle mi düşünsen dersin, aynı şeyi sen de başkasından istersin. Çünkü aşağıdaki göz önemli Hoca olmakla ilgili ben düşünmedim ama okul ve öğrencilerden talep geldi. Onlara hoca olduğumda bu kadar şirin olmayacağım, canınızı yakarım dedim. İkna etmek üzerine bir meslek icra ediyoruz. Gençlerle birlikte olduğumuzda hep anı düşün, bulunduğun ortamı düşün, burada sen Zehra oynuyorsun, çocukların orada, şartların bu, hadi bunu düşün diyoruz. Kimse Zehra olamaz, sadece Zehra olduğuna ikna eder, kendini de seyirciyi de Kendini parçalamadan da çok güzel dram oynayabilir, bir tek mimik oynatmadan da komedyen olabilirsin. Bu ana sen ikna olduysan, seyirci de ikna olur, yoksa hadi be derler. Ama ikna olma ve bulunduğun

6 Kültür & Sanat 91 > duruma adapte etme, başarıyla gerçekleştiyse, fark etmiyor. Bir oyunda köylü kadını, başkasında İngiliz anneyi oynayabiliyorsun. Rol beş cümleyle, durum üç taneyle sınırlı değil. Herkesin doğrusu kendine. Sadece ikna etmek gerekiyor benim için. Doğru oynamıyor olabilir ama seyirciyi ikna edebiliyorsa başarılıdır. İhtisaslaşma kalıplaşmaya götürür mü bilmiyorum, benim gibi oyna, benim gibi tonla diyorsa yanlış. Hocalıkta şu olmalı; malzemesi ne, nasıl yönlendiririm, nasıl yanlıştan kurtarırım, nasıl abartı çizgilerini steril hale getiririm dersin. Çünkü herkesin malzemesi farklı, her seferinde aynı hamuru yoğurmuyorsun. Ondaki malzemeyi bulup çıkarmaktır, hocalık. Ona kapılar açmak, sen bunu yaparsın, dene diyebilmektir. O zaman karşıdakinin kendine güveni gelince, o şahlanıp gidecektir O keyifli kısmı. Zaten olacak çocuğu da anlarsın. Ben güzel oynamak diye bir terim kabul etmiyorum doğru oynayan güzel oynar. Doğru oynadığında zaten ne güzel oynadı dedirtirsin. Doğrunun ne olduğu, nasıl oynanabileceği çok görecelidir çünkü, karşındaki de seni ikna eder. Karşında yönetmen var, acaba böyle mi olsa, ben böyle düşünüyorum der, sen fikrini söylersin o noktada ikna başlıyor. Bir eserin sahnelenişinde oyuncunun payı nedir sizce? Zaman zaman kendimize de sorduğumuz bir sorudur bu Yazar yazıyor, yönetmen yorumluyor, peki senin durumun ne? Sen sadece malzeme misin? Hayır! Bedenini, ruhunu katıyorsun Yazara da yönetmene de bir şey katıyorsun ve finalde ikisini de devre dışı bırakıp sen kalıyorsun sahnede Yani bencillik yok burada, o anlamda söylüyorum. Aynı amaca hizmet etmek için, ahtapotun kolları gibi, aynı kalp atışı ile altı kol aynı anda hareket edip bir mesafe almaya çalışıyorsunuz. Bunu yakalamak, belki ilahi bir güç Özellikle tiyatroda, seyirci de oyuncularla bir şekilde bağlantı kurup, kendini ifade etmek isteyebiliyor. Bu çaba hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyuncunun biraz gizemi kalmalı bence... Çok sıradan, çok günlük olunca bu muymuş oluyor. O gizem korunmalı muhakkak. Mesela yağmur yağıyor kar yağıyor, arabana koşuyorsun, o sırada bir konuşsaydık diyor, ama yağmur yağıyor, kar yağıyor diyorsun. Hasta olursam yarın oyun var. Sen evde yatarsın, müdüründen izin alırsın ama bizim o şansımız yok, biz kırk derece ateşle sahneye çıkacağız, bu bencillik ya da kendini bir şey sanma ya da uzak tutma değil ki, bizde bedenine zarar vermek ceza gerektiriyor. Mesela ben kayağa gidemem, ayağım kırılırsa hakkımda soruşturma açılır, oyunun varsa neden yaptın derler. Neden bakmıyorsun kendine derler. Senin malzemen vücudun, sesin, ruhun, gözlerin, beynin, onları korumaya almaya çalışıyorsun, elinden geldiği kadar. Ben sahnede kırk derece ateşle oyun oynadım. Kostümün

7 92 kollarına mendiller saklayıp, bayılmayayım diye dua edip sahneye çıkan çok arkadaşım oldu. Bence tiyatronun bencil yanı bu. Malzeme insan olduğu için çok önemli Bir sanatçının hasta olmak hakkı yok denecek kadar az Mesela, Komşu Köyün Delisi ni oynarken Ali Hürol un tansiyonu 19/14 oldu, doktor çağıralım, oynama diyorum, kızım seyirci geldi diyor bana Allah korusun ya! Hemşire geldi, dil altı hapı verdi, sahnede hep kontrollü oynadık ki Ali ağabey düşmesin Garip bir terbiye mi?, alışkanlık mı?, adı konmamış bir kural mı?, seyirci geldi mi her şey bitiyor zaten Çok zor Tabii Sözleşmemiz var, orada açıkça şu yazılı, deprem yangın sel gibi felaketler dışında perde açılır. Yani ölmediysen sahneye çıkacaksın. Bu çok ağır bir koşul. Bunun bir derecesi, bir kontrolü olması lazım, karşılıklı güvenle gitmesi ya da birinin sen hastasın, bu gece çıkamazsın demesi lazım. Kararı sana bıraktıkları zaman, seyirci var ya dışarıda, bak işte o geldi diyorsun, müthiş bir vicdani sorumluluk oluyor. Onların gelip de oyunu seyredemeden gitmelerine razı olamıyorsun. Birinin sana; senin ateşin kırk derece, oynamana izin vermiyorum, ne dersen de demesi lazım. Bir de bazen iki oyunda görevin oluyor. Ben mesela çok uzun yıllar iki oyun bir arada götürdüm. Her akşam oyuna gidiyorum, geliyorum. Psikolojik sıkıntıların oluyor, çocuğunu bırakacak yer bulamıyorsun, bunlar sahneye yansımıyor ama senden çok şey götürüyor. Meslek hakikaten çok bencil, her akşam sekizde ok yaydan çıkacak ve on ikiyi vuracak. Sosyal hayatın kalmıyor. Bayramın, haftasonu tatilin yok. Arkadaş grupların dağılıyor, giderek aramıyorlar artık, o yüzden tiyatrocu insanların tiyatrocularla evlenmesi daha doğal, çünkü gece on ikide provam var dediğin zaman seni ancak o anlar. Gece on ikide evinden çıkıyorsun komşuların görüyor, sabah altıda oyun makyajıyla dönerken yine komşuların görüyor. İşi bilmeyen birine anlatamazsın. Tiyatro bencil bir sanat, karşılıklı yarışıp kendi gücünü denediğin bir sanat; sen o kadar bencil olabilirsin ben de bu kadar güçlüyüm, ben senden yararlanayım, sen de benden yararlan dediğin bir sanat. Ama oyuncu olarak senin bencil olma ihtimalin yok, çünkü kolektif yapılan bir iş, bencil olursan sahne kusuyor, seyirciye bakın şunu nasıl oynuyorum dersen seyirci bakmıyor. Zor bir meslek. Nesini seviyorum bilmiyorum. Birine aşık olsan söy-

8 Kültür & Sanat 93 > lersin kaşı kara, gözü kara ama bunun adını koyamıyorsun. O heyecanı mı seviyorum ya da bir şeylerin farkına varabilme kapısını açıyor onu mu seviyorum, ya da kimsenin yapamadığını yapabilmenin tadı mı bu, herkes seni izliyor ya, cumhurbaşkanı bile olsa seni izliyor, sen köşke gidip bir şey sunmuyorsun, o seni izlemek için senin mekanına geliyor, bu yanı mı seviyorum, bilmiyorum. Çünkü çok sıradan insanlar değiliz, çok normal değiliz. Farkındalıklar acı çektiriyor, birçok şeyin farkında olmanın sonucu, bunları anlatmak istiyoruz. Geç Kalanlar ı izlerken neler hissettiniz. İlk kez bir oyununuzun sahnelenmesi nasıl bir duygu? Benim şansım, ekibin çok iyi olması. İlk okumada onları dinledim, hakikaten avuçlarım terledi. Çünkü teksti sevmezlerse yapılacak hiçbir şey yok. Kötü cümleleri söylemeye çalışıp, bir de ikna etmeye çalışacaksın kendi bedenin üzerinden ve beynini ortaya koyacaksın. Bu çok zor. Ama bizde ilk okuma bitti, alkışlamaya başladılar, sorular sordular. Füsun ablaya (Füsun Günuğur) sordum, aklına yatmayan, sevmediğin, rahatsız olduğun neresi varsa bana söyle, çünkü ben buradayım. Serhat Nalbantoğlu nun dediği gibi iyi yazar ölü yazardır ama ben yaşayan yazarım. Onlar da dillerine çok rahat geldiğini, konunun çok cazip olduğunu söylediler. Füsun abla, 35 yıllık sanat hayatımda elime gelen en iyi yazılmış Türk oyunu dedi. Bu benim için çok önemliydi, çünkü meslektaşsın. Doktorun doktoru ameliyat etmesi gibi, sen ona ahkam kesemezsin, yalan söyleyemezsin. O yüzden onlardan öyle bir tepki gelince çok mutlu oldum. Oyunun farklı, zor anlaşılan bir tarz Yönetmenimize zaman zaman tarzı anlatmakta zorlandığım oldu, çünkü ben fantastik şeyleri çok severim. Yönetmenimiz daha sakin, daha gerçekçi Ben özellikle; zorlanabilirler çünkü seyircimiz bunu sevicek dedim. Ekibin emeğiyle çok güzel bir oyun çıktı ortaya, fikirler alındı, tartışıldı. Mesela finali daha kısaydı ama Serhat bey, finali aç dedi bana, korkma, her şeyi açıkla Çünkü çekindiğim yerler oluyor. Ben Serhat beyin bakış açısına da çok güvenirim. O zaman ben bunu rahatlıkla açabilirim dedim. Benim tek derdim, her şeyin adını koyuyor olmayayım, seyirci de yorumlasın idi.. Keşke çok daha önce yazsaymışım demediniz mi Geç Kalanlar ın bu başarı karşısında? Doğrusu bu kadar geç yazmış olduğum için kızdım kendime. Ama gerekçelerim vardı. Başka projelerim de vardı. Kendi görev yaptığın kuruma oyun veriyor olmak farklı bir duygu. Ben dışarıdan biri olsam o kadar rahat verirdim ki, ama şimdi çekiniyorsun. Verdiğin sınav beşe katlanıyor, kendi mesai arkadaşlarım ne diyecek diye düşünüyorsunuz. Emekli olduğumda daha rahat yazarım diye düşünmüştüm. Tiyatroyu, sahneyi bilmeyen biri yazarken öyle hatalar yapıyor ki, toparlaman gerekiyor. Bu da bir ayını alabiliyor. Önce okuma provasında dinliyorsun, sonra sahnede görüyorsun çünkü. Benim avantajım; hangi kelime nasıl tonlanır, kaç dakikada sahne üzerinde nereye gidilip geliniri bilerek yazmak oldu. Yazarken gözünde oynatıyorsun; bu buradan buraya gidecek, bu kelimeyi bu duyguyla söyleyecek diye düşünüyorsun. Dezavantajım aynı kurumda olmam ama şu saatten sonra, ben ilk sınavımı verdim. Bundan sonra eline sağlık dedikleri için çok keyiflendim. Bu adaletçi duygumdan dolayı, bir şeyi laf olsun diye yapamıyorum, yaptığın iş bir cümle bile olsa akılda kalsın istiyorsun. Yaptığını görünce nerede ne yapabileceğini de keşfediyorsun. Çünkü tekstteyken farklı duruyor, sahnedeyken farklı. Bu ekip için söyleyebileceğim en güzel şey, o kadar samimi, o kadar içten ve severek oynuyorlar ki, seyirci bayılıyor onlara. Bu durumu, tekstin de bir parça daha ileriye taşıyor olduğunu görünce, seyri keyifli bir oyun çıkıyor ortaya.

9 94 Yazma sürecindeki duygularınızdan bahsetmek ister misiniz? Yazdığım şeyde sınırlanmamak kaydıyla yazmayı seviyorum. Çünkü yazarken, bir süre sonra oynamaya başlıyorlar. Yazıyorum ya, bir süre sonra, kadın öyle bir cümle diyor ki, genç dönüp ona bir cevap veriyor, ben de aaa! ne söyledi! diyorum. O hallerimi bir gören olsa deli der. O noktadan sonra artık gözünde birileri bir sahneyi oynuyor ve sen aracılık ediyor oluyorsun. Romanda da öyle oldu. Bir karaktere istemediği bir cümleyi söylettiremedim. Yazıyorum, frene basıyor, söylemiyor. Kendi konuşma tarzlarını kendileri belirledikleri için, bir süre sonra hızlı konuşmaya başlayabiliyorlar ve sen sadece yetişmeye çalışıyorsun. O esnada en kızdığım şey çocuklardan birinin gelip anne yemeğe gidebilir miyiz, dışarı çıkabilir miyiz demesi oluyor. Beyin çok hızlı çalışıyor çünkü ve sanatçı olduğun için empati kurup kendini sahnede buluyorsun. Oynuyorsun ya da onları dinliyorsun. Öyle güzel espriler yapıyorlar ki, kalkıp on dakika güldüğümü biliyorum. Ben onların konuşmalarına seyirci gibi tanık oldum. Yerli yazar sıkıntısı var. Yazmak zor iş Mesela biz üniversitede mim dersi aldık Er- dinç hocamdan. O demişti ki; öyle kolay yapın ki seyirci ne var bunda, ben de yaparım desin ve çıksın yapamasın. Yani tekniğine ve kendinize hakim olun Ben bunu yazarlıkta yapıyorum. Kendime has bir tarzım oldu ama gelen cümleler çok sade ve gündelik geliyor. Çok kendinize has, okuyanı, izleyeni hemen içine çeken bir tarzınız var gerçekten de Oyunda da öne çıkıyor bu Hepimizin bildiği ama nasıl dile getirip nasıl yorumlamamız gerektiğini bilmediğimiz şeyleri, belki yüksek sesle dile getirmekten korktuğumuz şeyleri irdeledim biraz. Fazla didaktik olmuş her yeri sildim. Acılara, ilişkilere ışık tuttum kendimce. Ama biliyorum ki bundan sonra da yine aynı hatalar yapılacak, yine aynı acılar çekilecek. Turgut hocam bir seferinde yaz, sen bir yazarsın demişti, ben de hocam biraz malzeme biriktireyim yazacağım demiştim Kızım ne bu, depoya mı atıyorsun? demişti. Dene, oku, gör demişti. Şimdi anlıyorum, her yaşın kendi birikimi farklı. Ben yazar dediğin çok ağır, oturaklı olur diye düşünmüştüm Bence söyleyecek sözü olan insandır yazar. Teknoloji ile aranız nasıl? Teknoloji ilerleyince insanlık azalıyor. Eskiden radyo tiyatrosunu bile komşularla dinlerdik. Şimdi öyle filmler izliyoruz ki, gözünün bebeğine kadar bütün duyguyu, detayı alıyor, hayal gücüne im-

10 Kültür & Sanat 95 > kan bırakmıyor. Teknolojiyi pek sevmiyorum ben. Televizyona bakışınızı da etkiliyor mu peki bu? Orada beni ilgilendiren tek şey, benim oyunumu yerince aktarıp aktaramadığı. Gerçek oyunculuğun sahnede olduğunu bildiğim için çok fazla yakın değilim televizyona. Bir film seyrediyorsun, adamların bilgisayarla yapmadığı kalmıyor, oyuncunun gözünün bebeğine kadar girebiliyor kamera. Teknoloji, dünyadaki oyunculukları ayağıma getiriyor, bunu reddedemem. Ankara seyircisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ankara seyircisi her zaman özel. Bunu sadece ben değil, herkes söylüyor. Ankara seyircisi hakkında, İstanbul dan turneye gidenlere dikkat edin Ankara ya gidiyorsunuz derler. Ankara seyircisi kolay ikna olmaz. Ankara, tiyatronun kurulduğu yıldan beri tiyatronun kaynağı. Ankara seyircisi iyi işi ayırt etmeyi, alkışlamayı çok iyi biliyor. Ancak reddetmeyi tam anlamıyla bildiğini düşünmüyorum. Bir oyunu reddetmekten kastım, oyunun ortasında kalkıp gidilmesi değil elbette. Ancak bakın, ben kendi dostlarımın hepsini aynı seviyede sevmiyorum, hepsi de beni aynı seviyede sevmesin isterim. Birazcık aşağıda sev ama farklı sev. Ben emeğe duyulan saygıyı anlıyorum, bunu takdir etmesini de anlıyorum ama alkışın bir dozu olmalı. Bizde en son çıkan en çok alkışlanır ama öyle bir şey yok aslında. Arada biri öyle bir rol oynar ki, öyle bir kompozisyon çizer ki, minicik bir şeydir, ama yıkar. Artık Ankara seyircisi bunu kapmalı. Farklı oyuncunun farkına varmalı, onu takdir etmeli, yönlendirmeli, ona iyi ki varsın demeli. Ankara seyircisinin saygısını, çok keyifli oluşunu seviyorum. Ama biraz daha televizyona düştü galiba bu ara. Biraz daha popüler olana yönelik kullanıyor tercihini. Belki biraz daha seçici olursa, karşıdaki de ona göre ayağını denk alır. Bu oyunu reddediyorum, bundan hoşlanmadım, bana bunu mu layık gördünüz diyecek kapasitesi olursa, karşıdaki de görücüye gelmiş kız gibi kendini beğendirmeye çalışacaktır. Bundan hoşlanmadım demenin yolu ne olmalı peki? Devlet tiyatrosunda biz memur oyuncuyuz. Sana bir rol verildiyse bunu reddetme şansın yok. Yönetmenin yorumu önemli. Yönetmen ben böyle istiyorum dediyse ve siz seyirci olarak bunu beğenmediyseniz, oyunda tepkinizi oyuncuya gösterirseniz, oyuncuyu çok zor durumda bırakırsınız. Yani oyuncular kendi kararlarıyla hareket etmiyorlar, bütünüyle kendi yorumladıkları gibi oynayamıyorlar. Seyirciye o hakkı veriyoruz biz, yani beğenmemen halinde tepkini göster diyoruz. Diyelim ki ilk perdenin sonunda yarısı çıktı salonun, herkes kendine gelir. Ama ayıp olmasın diye -ki sanatta bu ayıp değildir- ikinci perdenin sonunda alkışa kadar beklersen olmaz. Oyunu beğenmiyor ama ayakta alkışlıyor. Kırmak değil ama eleştirmenin dozu, o oyunun oynanma anında kalkıp gitmek olamaz. En kötü tekstte bile oyuncu inanılmaz efor harcıyor ve böyle bir beğenmeme halinde durumun muhatabı birebir oyuncu değil. Yani, seyircinin mutlaka tepkisini göstermesi lazım, oraya mecburiyetle gelmiyorsun, geldiği zaman da ben bunu beğendim, evet, bana uygun ya da benim tarzım değil deme haklarını, tıpkı televizyonda kanal değiştirir gibi, kullanması lazım tiyatroda da. Ama oyuncu burada en az sorumlu olanıdır. Tamam, kötü oyuncu da var. Kimi oyuncu ben bunu nasıl olsa oynarım deyip oynuyor ve çok güzel bir oyunda çok güzel bir rolü rezil ediyorsa, en son bile çıksa alkışlamayacaksın. Diyeceksin ki daha iyisini yapabilirsin, neden yapmadın ya da bu rol seni aşmış, başka birinin olması lazım, başka biri oynamalıydı bu rolü Seyircinin görevi bunu dile getirmek orada.

11 96 Radyo tiyatrosu devam ediyor mu? Yani aslında devam ederdi ama bazı yanlışlıklar oluyor. Mesela her ocakta bir şeylere zam yapılır, tiyatro biletleri dahil ama orada düşürdüler yazım fiyatlarını. Ben de neden diye sordum, onlar da canım ne olacak, kısacık bir şey yazıyorsunuz zaten dediler. Ben de o zaman siz yazar mısınız dedim ve bıraktım. Hayır amaç zaten birebir para kazanmak değil ama bir taraftan da, evet para kazanmak. Kısa bir skeçte derdini anlatmak daha zor. Küçümsendi gibi bir şey hissedince hemen ayrıldım. Bunun yerine bütçemiz yok, ödeme yapamayacağız, devam eder misiniz denilseydi ben zaten devam ederdim. Radyonun keyfi vardı, yapımcıyı çok seviyordum. Türkiye de emeğinin karşılığını alıyor musun? Hiçbir şeyde alamıyorsun. Acı çekiyorsun, yoruluyorsun, bizde hep sayısal bakılıyor, bir şey yazmış, ne kadar zamanda yazmış, nasıl yapmış, bunun için ne fedakarlık yapmış, biraz insanın bakması lazım. Yeni projeleriniz, halihazırda yazmakta olduğunuz, bize müjdesini verebileceğiniz yeni bir eser var mı? Bu sıralar TRT nin bir projesinde, Keloğlan animasyonu için senaryo yazıyorum. 11. bölüme yaklaştık. Animasyonun yapımı çok zordur. Çizgi film ve animasyon daha farklı tabii. Dublajdan kalan birikimim, animasyon senaryosu yazmak noktasında oldukça yardımcı oluyor. Yaşım kaça geldi bilmiyorum ama hala çizgi film seslendiriyorum ve çok seviyorum. Onları seslendirdikçe de, işi bilerek yazıyor oluyorsun. Hem zorluğu hem de keyfi o. İki ayrı romana daha başladım. Biri daha fantastik, dünya üzerinde öyle bir yer yok ben yarattım. Yazar nasıl bencil olabiliyor? Dünyanın bir köşesinde, iklimi senin, ağacı, yolu senin. Şimdilik çok hızlı gitmiyor. Günde iki-üç sayfa yazarsan dehşet yazdım diyorsun. Bir tane daha öykü-roman yazıyorum. O günümüz kadınıyla ilgili öyle garip bir soru soruyor ki, bilmiyorum, okuyanlar ne yapacak. Çok ilgi çekecek, eminim. Bunlar ne zaman bizimle buluşacak? Hep aynı şeye odaklanırsam hata yaparım korkusuyla iki şeye aynı anda başlıyorum. Birini yazıyorum. O zaten kendini götürüyor. Biraz ara veriyorum sonra ötekine geçiyorum. Bu aralar yazmayı biraz ihmal ettim. Keloğlan senaryoları ile ilgileniyorum. Yazdığım oyunlardan birinin, birinci perdesi bitti. İkincisinde de ne olacağını biliyorum. Çünkü finalden yola çıkıyorum ben. Final insanıyım yani.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10 Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum» Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni «Okula Uyum» Hayatımızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Çocuklar, okula

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

TİYATRO EĞİTİM DERNEĞİ SÖYLEŞİLERİ. Gizem Duman la Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu ve Oyunculuk Eğitimi Üzerine

TİYATRO EĞİTİM DERNEĞİ SÖYLEŞİLERİ. Gizem Duman la Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu ve Oyunculuk Eğitimi Üzerine TİYATRO EĞİTİM DERNEĞİ SÖYLEŞİLERİ Gizem Duman la Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu ve Oyunculuk Eğitimi Üzerine Henüz oyunculuk bölümünde öğrenciyken kendi tiyatrosunu kurmuş olan Gizem Duman ı anlatabilmek için

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Oyunculuk herkesin harcı değil!

Oyunculuk herkesin harcı değil! On5yirmi5.com Oyunculuk herkesin harcı değil! Levent Sülün ile oyunculuk, seslendirme ve son projeleri üzerine konuştuk Yayın Tarihi : 26 Temmuz 2013 Cuma (oluşturma : 12/18/2015) Zuhal Erkek'in röportajı

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK!

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK! İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK! ALEM-İ İŞ, NE İŞ? Alem-i İştir kişinin lafa bakılmaz! diyoruz ve iş hayatında yaşadıklarımız konusunda bize, size, herkese esprili

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017 Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017 Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması, ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırma

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken TURK 101-57 2014-2015 Güz Dönemi İlk Ödev-Son Metin Opera 08.10.2014 Beril Babacan 20901276 DON GİOVANNİ Geçtiğimiz kış bir arkadaşımla ara tatilde yurtdışına çıkmak istiyorduk. Bütçemize de uygun ve çok

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201 4/28/11 12:14 PM Page 201 PARALEL OTURUM I SORULAR VE CEVAPLAR 5 soru-cevap:layout 1 201 5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 202 202 5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 203 IX. türkiye

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

1999 yılında Arti Film i devralan, Devrim Arabaları, Kavşak, Nar, Eylül ve İz

1999 yılında Arti Film i devralan, Devrim Arabaları, Kavşak, Nar, Eylül ve İz TÜRKER KORKMAZ: YAPIMCI TÜRKİYE DE GÖRÜNMEZ ADAMDIR 1999 yılında Arti Film i devralan, Devrim Arabaları, Kavşak, Nar, Eylül ve İz (Reç) gibi filmlerin yapımcılığını üstlenen ve aynı zamanda SE-YAP ın Yönetim

Detaylı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! On5yirmi5.com Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart! Üniversitelerin açılmasıyla birlikte geçen hafta İstanbul Polisi, Beyazıt ve Beşiktaş'ta bir dizi korsan fotokopi baskını gerçekleştirildi.

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU AYLIK BÜLTENLER SERİSİ EKİM, 2008 SAYI: 2 KONU: Çocuğunuzun Beceri ve Yeteneklerini Nasıl Geliştirebilirsiniz? Aileler çocuklarının mutlu bireyler olmalarını ve en yüksek

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

SAGALASSOS TA BİR GÜN

SAGALASSOS TA BİR GÜN SAGALASSOS TA BİR GÜN Çoğu zaman hepimizin bir düşüncesi vardır tarihi kentlerle ilgili. Baktığımız zaman taş yığını der geçeriz. Fakat ben kente girdiğim andan itibaren orayı yaşamaya, o atmosferi solumaya

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com Emrah & Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... yalancı

Detaylı

Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm

Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm On5yirmi5.com Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm Amerikalı NBA yıldızı Kobe Bryant, koşullar uygun olduğu takdirde Türkiye'de ya da başka bir ülkede oynayabileceğini belirtti. Yayın Tarihi : 1 Ağustos 2011 Pazartesi

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ 31 Ağustos 2015 Pazartesi 10:13 İSTAB yönetim kurulu üyesi 11 firmanın sahipleri de hem plaka tahdidi hem okul ücret zamlarına yönelik düşüncelerini açıkladılar. RÖPORTAJ:

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ, ΙΑ ΒΙΟΥ ΜΑΘΗΣΗΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Eğitim, Hayatboyu Öğrenme ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri

Detaylı

14 12 Bu ifadenin ne zaman kaba olduğu ne zaman gerekli olduğu konusunda onunla konuşabilirsiniz. Annebaba yanındayken ona nazikçe teklif edilen bir şeyi istemediğini Hayır diye bağırarak ifade etmek doğru

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium Derste biraz önce resim yaptık. Şimdi öğretmen resimlere bakıp neyi daha iyi yapabiliriz diye bize öneride bulunuyor. Öğlenleri okulumuzun yemekhanesinde yemek yiyorum. Yemekler çoğunlukla lezzetli ve

Detaylı

SUNUM KONUSU VERİMLİ DERS ÇALIŞMA

SUNUM KONUSU VERİMLİ DERS ÇALIŞMA SUNUM KONUSU VERİMLİ DERS ÇALIŞMA ÇALIŞMA ORTAMI Sessiz olmalı. Tv olan veya radyo çalan oda da ders çalışılmamalı. Çalışma masada olmalı. Yatarak uzanarak ders çalışılmamalı. Çalışma masasının etrafında

Detaylı

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları

dündündür 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri Türk kadınının çalışma yaşamında yer alışının ilk adımları ŞUBAT 93 dündündür G Ö K H A N A K Ç U R A 70. SANAT YILINDA B E D I A MUVAHHIT Büyükada'da unutulmaz çocukluk günleri "Çok güzel bir hayatımız vardı. Büyükada'da güzel bir evimiz, arabamız, aşçımız, hizmetçimiz

Detaylı

SATRANÇ. Satranç öğrenmek benim için her zaman zor olmuştur. Yirmi yaşıma gelmeme rağmen

SATRANÇ. Satranç öğrenmek benim için her zaman zor olmuştur. Yirmi yaşıma gelmeme rağmen Cenk Benli 21200399 TURK 102- Sec. 15 Ahmet Kaya SATRANÇ Satranç öğrenmek benim için her zaman zor olmuştur. Yirmi yaşıma gelmeme rağmen halen oynamakta zorlanıyorum. Sadece satranç da değil, tavla, dama,

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

Karşılıklı soru cevap şeklinde geçen sohbette kısaca şunlar konuşuldu:

Karşılıklı soru cevap şeklinde geçen sohbette kısaca şunlar konuşuldu: Ayancık'lı Çakıl Taşı Ressamı Turan Gökmenoğlu 30 Ocak 2011 Pazar günü, saat 17.15'de, Samanyolu Haber TV'de yayınlanan ve sunuculuğunu M. Kemal Pehlivan'ın yaptığı ''Haberiniz Olsun'' Proğramında kısa

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Sinema filmi yapmak istiyorum

Sinema filmi yapmak istiyorum On5yirmi5.com Sinema filmi yapmak istiyorum Türk tiyatrosunun en önemli artistlerinden biri olan Gülriz Sururi ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Yayın Tarihi : 7 Mart 2012 Çarşamba (oluşturma :

Detaylı

KASIM BÜLTENİ. 5-6 YAŞ 2. Kur. Chess Kids Academy

KASIM BÜLTENİ. 5-6 YAŞ 2. Kur.   Chess Kids Academy 1 Chess Kids Academy Sevgili velilerimiz, satranç derslerimizin içeriğinde teorikten daha çok uygulamalarla eğitim vardır. Çocuklarımız masallar, şarkılar ve daha çok yaratıcı eğitim araçları ile satrancı

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, İnsan yetiştirmek başka hiç bir canlıyı yetiştirmeye benzemez.

Detaylı

manzaraadalar.com.tr

manzaraadalar.com.tr manzaraadalar.com.tr 444 74 96 EVDE VAR EXTRA HAYAT! Manzara Adalar, HomeExtra konseptiyle dünyanızı genişletiyor. Eviniz bir evden çok daha fazlası oluyor, odalar dolusu extra yaşam sizi bekliyor. HOMEEXTRA

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına 23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına Bodrum da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın

Detaylı

2015 KIZILAY Haftası İlköğretim 1.-4. sınıf Takdimci El Kitabı

2015 KIZILAY Haftası İlköğretim 1.-4. sınıf Takdimci El Kitabı Bu el kitabı, 2015 yılı Kızılay Haftası okul etkinlikleri için Türk Kızılayı şube, bölge ve yerel merkezlerine hazırlanmıştır. İlköğretim 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanan sunumun

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu.

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu. AKTEM bilişim, AKTEM lojistiğin sektördeki 15 yıllık tecrübesi ve desteğiyle kurulmuş bir yazılım grubudur. Yazılım grubumuz her alanda, ihtiyaç duyulabilecek bilişim ve yazılım desteğini verebilecek yetkinliktedir.

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı