Zeytinde ithalat kavgası

Transkript

1 SAYFA 1 NBA de devrim yapan ilk ve tek Türk: Hidayet Türkoğlu Sondakika Gazetesi ne konuştu TBF DE TBF DE GÖREV GÖREV ALMAK ALMAK isterim isterim Türk Basketbolunda tarih yazmış bir isim Hidayet Türkoğlu; Antalya da kapılarını Sondakika Gazetesi ne açtı. Hakkında çıkan haberlere ilişkin açıklamalarda bulunan Türkoğlu, geleceğe dair planlarını anlattı 5 - BU İSMİ BANA TAKANDAN Hocam, güzel bir isminiz var: Hidayet Hidayet, yükselmek de demektir aynı zamanda Siz de buna dayalı bir spor yapıyorsunuz. Basketbol Potaya yükselmek, blok yapmak için yükselmek (Gülüyor) Valla, Allah (cc) razı olsun bulandan. Bu ismi bana takandan, bana yakıştırandan Araştırdığında güzel bir isim olduğunu fark ediyorsun Doğru yolu gösteren, hidayete erdi»15 TE Z GAZETEMi YILINDA 1 Ağustos 2015 Cumartesi Kocaoğlu: Adımızı kullanıp para isteyenlere kanmayın İzmir Büyükşehir Belediyesi, bazı üst düzey bürokratlarının adını kullanarak çeşitli yardım kuruluşları için para topladığını söyleyen bir dolandırıcılık şebekesinin varlığına dikkat çekerek vatandaşların bu tür sahtekarlıklara karşı uyanık olmasını istedi HEMEN POLİSE BİLDİRİN Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı na intikal eden bu olayın yakından takip edildiği belirtilerek, Belediyemiz ve bürokratları, herhangi bir proje, etkinlik, yardım organizasyonu ya da başka bir nedenle ve hiçbir şekilde kimseden para talebinde bulunmamaktadır. Bu tür taleplerle karşılaşan hemşehrilerimizin, vakit kaybetmeden İzmir Emniyet Müdürlüğü ile temasa geçmeleri gerekmektedir ifadelerine yer verildi. Kavşak düzenleme çalışmaları tam gaz Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin şehir trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde başlattığı kavşak düzenleme ve yenileme çalışmaları Albayrak Meydanı ile Vatan Caddesi ve Şehit Er Salih Bitiktaş Caddesi kesişimindeki kavşakta sürüyor. Güvenlik ve yüksek kapasiteli kullanım sağlanması amacıyla başlatılan çalışmalar kısa sürede tamamlanacak.»10 da Zeytinde ithalat kavgası Ege Ege Zeytin Zeytin ve ve Zeytinyağı Zeytinyağı İhracatçılar İhracatçılar Birliği'nin Birliği'nin raporunu raporunu eleştiren eleştiren Marmarabirlik Marmarabirlik Başkanı Başkanı Asa, Asa, "Yılda ortalama ortalama bin bin ton ton sofralık sofralık zeytin zeytin üretiüreti"yılda mi varken varken ithalat ithalat için için müracaat müracaat edilmesi, edilmesi, mi bardağı bardağı taşıran taşıran son son damladır. damladır. Bu Bu girişim girişim üretiüreticiyi ciyi bitirmeye bitirmeye yönelik yönelik bir bir projedir" projedir" dedi dedi Destek verin sorun bitsin Zeytindeki Zeytindekiithalat ithalatkavgasını kavgasını önlemek önlemekiçin içinöneride öneridebulunan bulunanasa, Asa, "İhracatçının "İhracatçınınzeytinyağını zeytinyağınıihraç ihraçettiği ettiği ülkedeki ülkedekivergi vergifarkıdevlet farkıdevlettarafından tarafındandesteklendesteklenmeli. meli.böyle Böylebir birdestek desteksöz sözkonusu konusuolduğunda olduğundadir DİR kapsamında kapsamındaithalata ithalatagerek gerekkalmayacak, kalmayacak,ithalat ithalattalebi talebiiçin için bahane bahaneortadan ortadankalkmış kalkmışolacaktır" olacaktır"dedi. dedi. LOBİNİN AMACI BELLİ OLDU Metronun ahşap vagonları yola çıktı Büyükşehir Belediyesi, günde 350 bin yolcu taşıdığı İzmir Metrosu nda kullanılacak 85 yeni vagonun dış ve iç tasarımını belirledi. Çin de üretimi devam eden ve 192 milyon liraya mal olacak vagonların tasarımında metal ile ahşap uyumu öne çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, hat ve yolcu sayısı giderek artan metro sistemini daha da geliştirebilmek için filosuna 85 yeni vagon (5 vagondan oluşan 17 tren seti) daha ilave ediyor.»16 da HER DÖRT PAKETTEN BiRi HiLELi İZMİR E İKİ GÜZEL HİZMET» 8 de MHP İYİ ANLADI» 9 da Ülke genelinde sofralık zeytin ve zeytinyağı sıkıntısı yaşanmadığını söyleyen Asa, "Sofralık zeytin ve zeytinyağında , ve yıllarında arz fazlalığı oluşmasına rağmen bu talebin gündeme gelmesi, sofralık zeytin üreticisine vurulacak en büyük darbedir. Kolay yönden kazanç sağlama ve üreticiyi bitirme amaçlı bir projedir. Burada amaç, iç piyasa fiyatlarını baskılayarak, zeytin ve zeytinyağı üreticisini bitirmektir. Yaklaşan hasat dönemi öncesinde DİR'in gündeme getirilmesini, üretici fiyatlarına müdahale olarak değerlendiriyorum. Zeytin-yağı, yüksek fiyat beklentisiyle stoklanmaktadır." dedi. devamı 16 da 365 oda ve borsadan Başbakan'a terör uyarısı su kalmayacak Timuçin Gündem yazdı Mustafa Arslan yazdı Konu hakkında bir açıklama yapan Başkan Asa, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılar Birliği tarafından bir rapor hazırlanarak, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında sofralık zeytin ve zeytinyağında ithalata izin verilmesi için girişimlerde bulunulduğunu ileri sürdü. Asa, "Son dönemlerde 'Zeytinyağı yok' denilmesindeki asıl amaç, önce fiyat artışı yaparak piyasaları pompalamak, sonra da zeytin ve zeytinyağı ithalatının önünü açmakmış. Bu konu, EZZİB'in üreticiye bakış açısını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye'de zeytinyağı sektörüne yön veren lobi, üreticileri zeytinyağı sektörünü baltalamaya çalışmaktadır" dedi. 20 YIL SONRA»16 da»16 da DURMADAN STOK YAPILIYOR Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, yoğun şekilde kullanılması durumunda 20 yıl sonra yer altından çekilecek su kalmayacağını söyledi. Gediz Havzası Yeraltı Sularını Besleme Projesi'nin tanıtım toplantısında konuşan Kınacı, "Kontrolsüz kullanım nedeniyle yer altı sular hızla azalıyor. Böyle giderse, 20 yıl sonra yer altından çekecek su bulamayacağız" dedi. devamı 14 te Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili olarak 365 oda ve borsa başkanının, Başbakan Ahmet Davutoğlu na endişelerini aktaracağını söyledi Denizi de görüyor GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu öncülüğünde isteklerini dile getireceklerini belirten Özer, kamu güvenliğinin yeniden sağlanması gerektiğini ifade etti. Özer, İnsanımızın can güvenliği ve ülkemizde huzurun yeniden tesis edilmesi hepimizin önceliğidir, çünkü güvenli bir ülkede yaşamak, en doğal hakkımızdır. Gereken bütün önlemlerin vakit geçirilmeden alınmasını ve bu yöndeki girişimleri destekliyoruz. Kamu güvenliği olmadan ekonomik faaliyetleri sürdürmenin zorluğu hepimizin malumudur, huzur olmadan refahtan söz edilemez. dedi. devamı 10 da Buca nın deniz gören tek noktasında yapımı tamamlanan park, düzenlenen buruk törenle hizmete açıldı. Parkı şehitlere ithaf ettiklerini belirtirken Başkan Piriştina, Ülkemiz çok kötü bir dönemden geçiyor. Açılışı iki kez ertelemiştik fakat onları sevindirmemek ve şehitlerimizi anabilmek için daha fazla ertelemek istemedik. Onlara istediklerini vermeyeceğiz, amaçlarına ulaşamayacaklar. Huzur ortamını her zaman sağlayacağız" dedi.»16 da izka, nitelikli sağlıkçılar yetiştirecek»16 da

2 SAYFA 02 MAVI SIYAH KIRMIZI SARI 1 Ağustos 2015 Cumartesi Aşçı ressamdan, bulgur ve pirinçli Monalisa Kuru bakliyat kullanarak, resim sanatının ünlü eserlerinden Leonardo da Vinci'nin "Mona Lisa" ve Osman Hamdi Bey'in "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablolarını yapan Çanakkale Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özkan: "Yemeklerde görselliğe verdiğim önemi, hazırladığım kuru bakliyat tablolarında da gösterdim" dedi. Mesleği olan aşçılığı sanatla birleştiren Cengiz Özkan, dünyaca ünlü "Mona Lisa" ve "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablolarını, bulgur, pirinç, susam, mercimek gibi kuru bakliyat kullanarak hazırladı. Çanakkale'de aşçı Cengiz Özkan, 10 çeşit kuru bakliyat kullanarak, resim sanatının ünlü eserlerinden Leonardo da Vinci'nin "Mona Lisa" ve Osman Hamdi Bey'in "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablolarını yaptı. Çanakkale Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Özkan yaptığı açıklamada, mesleki becerilerini mutfağın yanı sıra sanatsal eserler ortaya çıkarmada kullanmaya çalıştığını söyledi. 10 çeşit kuru bakliyat kullandım Daha önce kuru bakliyattan "Osmanlı devlet arması'' yaptığını belirten Özkan, şimdi de Leonardo da Vinci tarafından İtalya'nın Floransa kentinde Rönesans döneminde kavak bir pano üzerine resmedilmiş 16'ncı yüzyıla ait "Mona Lisa", Osman Hamdi Bey'in yıllarında iki versiyonunu çizdiği "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablolarını, ince ve kalın bulgur, ekmeklik buğday, pirinç, susam, haşhaş, mercimek ve çörek otu gibi 10 çeşit kuru bakliyat kullanarak hazırladığını anlattı. Özkan, 1,5 metrekare ebadındaki tablolarda orijinal renkleri tutturabilmek için bakliyatlarda gıda boyası kullandığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Sanatı, mutfakta yemek yapmaya benzetiyorum. İnsanlar için yiyecek bir şeyler hazırlarken o yemeğin içine koyduğunuz her lezzet aslında sizin sanat eseriniz oluyor. Yemek yaparken kullandığım kuru bakliyatları, hazır- ladığım tablolarda da kullanıyorum. Daha önce denemelerim olmuştu. Son 3 yıldır bu işi kendimce profesyonel olarak yapmaya başladım. Osmanlı devlet arması eserim ödül bile aldı. O eser ile Altın Kepçe Turizm ve Aşçılar Derneği tarafından düzenlenen 2'nci Alanya Altın Kepçe Ulusal Yemek Yarışması'nın güzel sanatlar ve display ekmek büfesi kategorisinde gümüş madalya ve kupa kazandım." İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ağustos ayı sanat etkinliklerinde birbirinden ünlü sanatçı ve grupları İzmirliler ile buluşturacak. Çim konserleri, yaz konserleri, Aşık Veysel Sanat Günleri ile Mahalleler Şenleniyor programları kapsamında düzenlenen konserlerle Ağustos ayının yaz akşamları oldukça renkli geçecek. Tarihi Havagazı Fabrikası nın mistik atmosferinde sinema keyfi yaşamak isteyenler için bu ay birbirinden güzel filmler de gösterime girecek. Yaz akşamlarının vazgeçilmezleri arasına giren Tarihi Havagazı Fabrikası ndaki çim konserlerinde bu ay birbirinden değerli sanatçı ve gruplar sahne alacak. Ağustos ayının ilk konserinde özgün müziğin sevilen sanatçılarından Resul Dindar, 3 Ağustos Pazartesi günü sahne alacak. 6 Ağustos Perşembe günü rock müziğin sevilen gruplarından Tatlıdaki simetriyi tabloya yansıtıyor Özkan, yaptığı yemek ve tatlılarda simetri ile görselliğe verdiği önemi, hazırladığı kuru bakliyat tablolarında da gösterdiğini vurguladı. Kuru bakliyattan tablo yapma uğraşının aşamalarına değinen Özkan, şunları kaydetti: "Önce yapmak istediğim eserin büyük boy çıktılarını alıp malzeme seçimine başlıyorum. Burada, bakliyatların büyüklükleri çok önemli. Örneğin, kalın bulguru ve ince bulguru dolgu malzemesi olarak yoğunlukla kullanıyorum. (AA) Redd İzmirlilerle buluşacak. 13 Ağustos ta ise Latin ve Sefarad müziğinden Endülüs flamenkosuna, Türkezgilerinden Arap etkilerine pek çok unsuru müziğinde kullanan ünlü sanatçı Yasmin Levy çim konserlerinde sahneye çıkacak. 18 Ağustos Salı günü ise Türkiye nin en önemli heavy metal gruplarından biri olan Pentagram çim sahnedeki yerini alacak. 20 Ağustos ta ise sevilen sanatçı Göksel İzmirliler e yine Tarihi Havagazı Fabrikası nda harika bir konser verecek. Çim konserleri Ağustos u pop müziğin sevilen ismi Fettah Can ile kapatacak. Sanatçı 27 Ağustos Perşembe günü sahne alacak. Çim konserleri saat da başlayacak. Orhan Hakalmaz, Model, Demir Demirkan ve Can Bonomo İzmir Büyükşehir Belediyesi nin düzenlediği Aşık Veysel Sanat Günleri nde ünlü Türk Halk Müziği sanatçısı Orhan Hakalmaz 5 Ağustos ta konser verecek. 12 Ağustos ta rock müziğinin sevilen sanatçılarından Demir Demirkan, 19 Ağustos ta da başarılı albümlere imza atan pop rock grubu Model grubu sahne alacak. 26 Ağustos ta ise Can Bonomo, Aşık Veysel Rekreasyon Alanı nda sahneye çıkan sanatçılar arasında yerini alacak. Bilim adamlarını şaşırtan keşif Sabit İnce 2. Uluslararası Kültepe Toplantısı sona erdi. Kapanışta konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kültepe'de de yapılan çalışma elbette çok önemli; ama yapılan çalışmaları bu tür toplantılarla kamuoyuna sunmak gerekiyor" dedi. 2. Uluslararası Kültepe Toplantısı'nın kapanış programı Kayseri Mahallesi'nde yapıldı. Programa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'in yanı sıra Vali Orhan Düzgün ve bürokratlar ile yerli ve yabancı bilim adamları katıldı. Kültepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Kültepe Toplantısının gerçekleşmesine katkı verenlere teşekkür etti. Kapanışta konuşan Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslıhan Yener de Milattan Önce 3'üncü bin yılda Erciyes'te kalay madeninin üretildiğinin keşfedildiğini belirtti ve bu keşfin bilim camiasında büyük yankı uyandırdığını söyledi. Prof. Dr. Yener, kalay madeninin üretilmesiyle beş bin yıl öncesinin en yüksek teknolojisi olan Tunç'un elde edildiğini kaydetti. Ağustos sıcağında bir nefes sanat İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Ağustos ayı sanat takvimi yine dopdolu. Yasmin Levy, Göksel, Fettah Can, Orhan Hakalmaz ve Demir Demirkan gibi ünlü sanatçılar ile Model, Pentagram ve Redd gibi popüler gruplar İzmir de sahne alacak. 2. Uluslararası Kültepe Toplantısı'nın kapanış programında Başkan Çelik konuştu Yaz konserleri İzmir Büyükşehir Belediyesi nin kentin dört bir tarafında düzenlediği yaz konserleri ile sıcak yaz günleri daha keyifli hale geliyor. 6 Ağustos Karabağlar Limontepe Pazaryeri nde Mustafa Özarslan, 7 Ağustos Cuma günü Güzelbahçe Amfi Tiyatro da Ayşenur Kolivar, 8 Ağustos Cumartesi günü İnciraltı Açıkhava Tiyatrosu nda Aliye Mutlu, 12 Ağustos Çarşamba günü Karabağlar Fahrettin Altay Mahallesi İnönü Lisesi nde İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası, 15 Ağustos Cumartesi günü Buca Hasanağa Bahçesi nde Erdal Erzincan, 20 Ağustos Perşembe Buca Hasanağa Bahçesi nde Makbule Kaya, yine aynı gece İnciraltı Açıhava Tiyatrosu nda Kaknüs Ensemble ve 29 Ağustos Cumartesi günü İnciraltı Açıkhava Tiyatrosu nda Abdurrahman Tarikçi konser verecek. Saat da başlayacak. "Kazı çalışmalarını yapmak kadar kamuoyuna sunmakta önemli" Büyükşehir Belediye Mustafa Çelik de yaptığı konuşmada, Kayseri'nin önemli bir zenginliğini gün ışığına çıkarmak için gayret gösteren bilim adamlarına teşekkür etti. Kültepe'deki kazıların kamuoyu ile paylaşılmasının önemine dikkat çeken Başkan Çelik, "Bir konuda adil karar vermek kadar adil karar verdiğinize karşınızdakini inandırmak da çok önemli' şeklinde bir söz vardır. Kültepe'de de yapılan çalışma elbette çok önemli; ama yapılan çalışmaların önemli olduğunu bu tür toplantılarla kamuoyuna sunmak gerekiyor" diye konuştu. Vali Orhan Düzgün de konuşmasında bu toplantılar vesilesiyle çıkarılan buluntuların akademik camia ile paylaşıldığını belirtti. Vali Düzgün, "Yeni buluntularla dünyaya daha fazla ışık saçacağız" dedi. Mahallelerde şenlik var İzmir Büyükşehir Belediyesi kent merkezinin yanı sıra çevre ilçelerdeki vatandaşlarını da unutmadı. Her çarşamba sinema keyfi İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Ağustos ayı Sinematek programı Çarşamba günleri Tarihi Havagazı Fabrikası nda gerçekleşecek. (HABER MERKEZİ) Anzaklar 100 yıl sonra tekrar Çanakkale de Çanakkale, Kara Savaşları'nın 100'üncü yılı dolayısıyla Gelibolu Yarımadası'nda Nisan'da yapılan resmi törenlere katılımcı sayısının sınırlandırılması nedeniyle gelemeyen Avustralyalı ve Yeni Zelandalıları alternatif etkinlikler kapsamında ağırlamaya hazırlanıyor. Gelibolu Yarımadası'nda, nisan ayındaki 100'üncü yıl anma etkinliklerine katılamayan Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar için hazırlanan alternatif törenler, 6 ve 8 Ağustos'ta yapılacak. Vali Ahmet Çınar, yaptığı açıklamada, resmi törenlerin, Cumhurbaşkanlığının himayelerinde 70'i aşkın ülkeden devlet başkanı, başbakan ve temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirildiğini hatırlattı. Çınar, toplam misafir sayısının 4-5 bin kişiyi aşmayacağını belirterek törenle- re, iki ülkenin genel valileri başta olmak üzere bakanları, askeri yetkilileri ve protokol üyeleri de katılacağını ifade etti. Bu törenlerde, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda hükümetlerini kararı doğrultusunda 10 bin 500 kişinin yer aldığını belirten Çınar, sadece bu yıla özel olmak üzere alternatif tören programı hazırlandığını anlattı. Alternatif etkinliklerin, Avustralya ve Yeni Zelanda makamlarının talebi ve Dışişleri Bakanlığının onayıyla yapılacağı bilgisini veren Çınar, şöyle devam ederek: "İki noktada Avustralya ve Yeni Zelanda devletleri törenlerini yapacak. 6 ve 8 Ağustos'ta ülkeler ayrı ayrı törenlerini gerçekleştirecek Nisan'daki gibi kalabalık gruplar gelmeyecek. Toplam misafir sayımız 4-5 bin kişiyi aşmayacak. Törenlere, iki ülkenin genel valileri başta olmak üzere bakanları, askeri yetkilileri ve protokol üye- leri de katılacak. Genel valiler, İngiltere Kraliçesi'nin atamasıyla geliyorlar ama devlet başkanı hükmünde değerlendiriliyor. Kendilerini resmi törenle karşılayacağız" açıklamasında bulundu. Çınar, programın ve trafiğin sağlıklı ilerleyebilmesi, güvenliğin sağlanabilmesi için bölgede bazı önlem alıp vatandaşlara duyurduklarını anlattı. Bu uygulamalarla ilgili bilgi veren Çınar, "Bunu duyuruyoruz ki 'Gelmek isteyenler o gün mümkünse gelmesin' diyoruz çünkü bu yığılmaları geçmiş yıllardaki tecrübelerden gördük. Yollarda büyük mağduriyetler oluşuyor. Saatlerce trafik sıkışıyor. O sıcakta, güneşin altında vatandaşlarımız beklemek zorunda kalabiliyor. Büyük anıt dediğimiz bölgeler ve tören alanı dediğimiz bölgeler, bütün vatandaşlarımıza açık olacak" ifadesini kullandı. (AA) Yıl: 5. Sayı: Ağustos 2015 Cumartesi İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY İstihbarat Şefi Ekrem YELMAZ Sayfa Editörü Hikmet DAĞTEKİN Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 Kalpazanlık yapan 8 kişi tutuklandı SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYİŞ 17 Ağustos Şubat Perşembe Cumartesi Akaryakıt tankerinin gizli bölmesinde 50 bin paket kaçak sigara Samsun'un Çarşamba ilçesinde polisin yaptığı sahte para operasyonunda gözaltına alınan 8 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Çarşamba da polisler istihbari bilgiler sonucunda piyasaya sahte para sürdüğü iddiasıyla 4 kişiyi takibe aldı. Polis 4 kişinin ilçenin doğu ve batı yakalarındaki iş yerleri ve pazar yerlerinde piyasaya sahte para sürdüklerini tespit etti. Bu kişilerle birlikte 3 bin 600 TL sahte para yakalandı. Soruşturmayı çok yönlü derinleştiren polis daha sonra Çarşamba ve Terme ilçelerindeki 3 ayrı adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Bu baskınlarda da 4 kişi piyasaya sahte para sürdükleri belirlenerek gözaltına alındı. İki ayrı operasyon sonucu yaşları 25 ila 38 arasın da değişen 2 si bayan 6 sı erkek; A.K., M.K., M.K., G.S., İ.Y., F.Ç., Z.D. ve E.Ü. isimli 8 kişi piyasaya sürmeye çalıştıkları 11 bin 600 TL yüzlük sahte banknotlarla birlikte gözaltına alındı. Ayrıca operasyonda 34 ve 44 plakalı iki araca da el konuldu. Polisteki ilk sorgularının ardından zanlılar yoğun güvenlik önlemeleri altında adliyeye sevk edildi. Dün saat civarında Çarşamba Adliyesinde savcı karşısına çıkan 8 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar devam eden mahkemeden 8 kişi için tutuklu yargılanmaları kararı çıktı. 6 erkeğin Çarşamba Ceza evine 2 bayan ise Ünye Ceza evine sevk edildikleri de öğrenildi. Yetkililerden edinilen bilgilere göre bu kişilerin Çorum ile Yozgat ta da piyasaya sahte para sürdükleri iddia edildi. Yetkililerin burada bulunan müştekilere de ulaşmaya çalıştıkları öğrenilirken toplam sahte para miktarının artabileceği de kaydedildi. KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALİ REİS MAHALLESİ ADA NO : 2504 PARSEL NO : 19 MALİKİN ADI VE SOYADI : MEHMET TAHİR KARATAY KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, istenildiğinde aracın Çayıroğlu İnş. Nak. Tarım ve Hay. Otomotiv. Gıda San. Tic. Ltd. Şti: Karanakliyeceiler Sitesi Arkası olimpiyat Garajı Yanı Işıkkent Bornova İzmir adresinde görülebileceği, gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 24/07/2015 (İİKm.114/1, 114/3) T.C. İZMİR 5. İCRA DAİRESİ 2013/12794 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 1.İhale Tarihi : 28/08/2015 günü, saat 14:35-14:40 arası 2.İhale Tarihi : 02/10/2015 günü, saat 14:35-14:40 arası İhale Yeri : İZMİR ADLİYESİ, İCRA MÜDÜRLÜKLERİ MÜZAYE- DE SALONU, ZEMİN KAT, G BLOK, NO: 9 - null null / null NO T.C. İZMİR 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/286 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI Takdir Edilen Değeri TL. : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI DURUŞMA GÜNÜ : 18/08/2015 saat 10:00 KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : Dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, Ali Reis Mah ada, 19 parsel sayılı taşınmazın davalı MEHMET TAHİR KARATAY adına kayıtlı olduğu, bu taşınmazın zemin ve zemin üstü imar planında kültürel tesis alanında kısmende dini tesis alanında kalması nedeniyle Belediye encümenince 05/02/2015 tarih ve sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve İzmir Büyükşehir Belediyesi adına tescili için Mahkememizin 2015/286 esas sayılı dosyasında dava açıldığı, ilgililerin doğrudan İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/286 esas sayılı dosyasına başvurabilecekleri gibi mahkemeler aracılığı ile de başvurabilecekleri, 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 22/07/2015 Sondakika: 1/8 Basın: Resmi İlanlar: de Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,82 1 %18 35BHF31 Plakalı, 2006 Model, BMC LEVENT 60 Tipli, ön tampon ve sol farlar kırık, Sondakika: 1/8 Basın: Resmi İlanlar: de Kahvehane önünde hasmının silahlı saldırısına uğrayan kişi yaralandı Sakarya'nın Akyazı ilçesinde kahvehane önünde hasmının silahlı saldırısına uğrayan kişi yaralandı. Cumhuriyet Mahallesi Yuvalak Caddesi'ndeki bir kahvehane önünde meydana gelen olayda iddiaya göre, H.E. aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen A.K.'nin silahlı saldırısına uğradı. Tabancayla ayağından vurulan H.E. yaralandı. Saldırgan kaçtı. Yaralıya ilk müdahaleyi kahvehanedeki vatandaşlar yaptı. H.E., özel araçla Akyazı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralının hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı. T.C. İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2015/300 Esas KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER : İzmir ili, Konak ilçesi MEVKİİ : Ali Reis Mahallesi PAFTA NO : 23-M-111d ADA NO : 2504 PARSEL NO : 16 VASFI : İKİ KATLI VE İKİ DAİRELİ EV YÜZÖLÇÜMÜ : 106 M2 MALİKİN ADI VE SOYADI : HIDIR DAĞTEKİN, MAHMUT DAĞTEKİN, EMİNE DAĞTEKİN, AHMET DAĞTEKİN KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BAŞKANLIĞI KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ : ANLAŞMAZLIK TUTANAĞI Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2015/300 Esas Esas sayısında dava açılmıştır Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 21/07/2015 Sondakika: 1/8 Basın: Resmi İlanlar: de Gaziantep'te şüphe üzerine durdurulan akaryakıt tankerinde 50 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Şanlıurfa istikametinden Gaziantep'e gelen bir akaryakıt tankerini durdurdu. Sürücüsünün şüpheli hareketlerde bulunması üzerine Mersin'in Gülnar ilçesinde dün bir yolcu otobüsü, yağışın etkisiyle kayganlaşan virajlı yoldan çıkıp kayalıklara çarpıp devrilmesiyle 2'si ağır 20 k- işi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Alanya'dan Hatay'a giden Şemsettin K. idaresindeki 31 ASR 44 plakalı yolcu otobüsü, Büyükeceli virajında yağışın etkisiyle kayganlaşan yoldan çıkarak kayalıklara çarparak devrildi. Otobüsteki 40 yolcudan 20'si yaralandı. Ambulanslarla Silifke Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan 2'sinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. AYNI GECEDE İKİNCİ KAZA Aynı gece sabaha karşı aynı noktada ikinci kaza meydana geldi. Yine bir yolcu otobüsü de yoldan çıkıp kayalıklara çarparak durabildi. İkinci kazayı tankerde detaylı bir arama yapan ekipler, gizli bölmelere yerleştirilmiş 50 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirdi. Sigaranın Türkiye'ye Irak'tan sokulduğu düşünülüyor. Sürücü M.E.A, ekipler tarafından gözaltına alındı. Ele geçirilen sigara paketleri ise patoz makinesinden geçirilerek imha edildi. Yolcu otobüsü virajda kaza yaptı: İki ağır 20 yaralı sürücü ve yolcular yara almadan atlattı. Öte yandan, geçtiğimiz aylarda aynı bölgede yine bir kamyon karşıdan gelen bir TIR'la çarpışmış şarampole yuvarlanmaktan son anda kurtulmuştu. Kamyon yolda yapılan duvar sayesinde şarampole düşmekten son anda kurtulmuştu. Kurtarma ekiplerinin kamyona bağladıkları halatlar insan gücüyle tutulmuş ve şarampole düşmek üzere olan kamyonun içinden şoförünü kamyondan güç bela çıkartmışlardı. Aynı yolda sürekli kazaların meydana gelmesi, özellikle geceleri bu y- ola gitmekten korkan sürücüler, Mersin-Antalya yolundaki çalışmalarının biran önce tamamlanması gerektiğini vurguladı. Marketin dolabından içecek çalan zanlı kameraya yakalandı İzmir in Konak ilçesinde, Şair Eşref Bulvarı ndaki bir büfenin önünde bulunan buzdolabının camını taşla kıran k- işi, güverlik kamerasına yakalandı. Tanınmamak için tişörtünü başına geçiren zanlı, dolabın önündeki gazeteliği tekmeyle devirdikten sonra uzun süre kilidi açmak için uğraştı. İlk denemelerinde başarılı olamayınca, teklemeleyerek camlarını kırmaya çalıştı. Bunu da yapamayınca eline bir taş alarak camları kırdı. Dolaptaki içeceklerin bir kısmını çalan zanlı, oradan uzaklaştı. Şehrin en işlek caddelerinden birinde yaşanan bu vaka, güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Polis, olayla ilgili iki şüpheliyi gözaltına aldı.

4 SAYFA 4 SONDAKiKA GAZETESİ >>4 KONOM 1 Ağustos 2015 Cumartesi Turizmde algı operasyonu fiyatları düşürdü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, yurtdışında "Türkiye'nin güvenli ülke olmadığı"na dair algı operasyonu yürütüldüğünü, buna karşın geçen yılki turist sayısına ulaşılacağını belirtti Arıcı, yaptığı açıklamada, turizm sezonunun 2015 yılına parlak bir giriş yapamadığını fakat mevcut tablonun iç karartıcı olmadığını söyledi. Rusya'daki ekonomik krizden Türkiye'nin doğrudan etkilendiğini anlatan Arıcı, "Rusya'dan gelen 4 milyonun üzerinde misafirimiz var, oradaki ekonomik kriz nedeniyle gelen misafir sayımız negatifte, 500 bine yakın bir eksiğimiz söz konusu" dedi. Rusya'daki krizden Türkiye'deki turizm sektörünün etkilenmemesi için uçaklara yakıt desteği verdiklerini dile getiren Arıcı, bu tür desteklerin olumlu etkilerini gördüklerini, böylece 500 bine yakın eksiğin 1 milyon kişiye ulaşmasını engellediklerini ifade etti. Suriye, Irak ve son günlerde Türkiye'de yaşanan terör olaylarının da olumsuz yankılarını hissettiklerini belirten Arıcı, "Yurtdışında 'Türkiye güvensiz bir ülke' algısı oluşturulmaya çalışılıyor" diye konuştu. Arıcı, Türkiye'ye gelen yabancı turistlerin ülkenin ne kadar güvenli olduğunu görebildiklerini ancak gelmeyenlerde bir önyargı oluştuğunu ifade etti. Arıcı, bu algının yıkılmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyledi. "Avrupa ülkeleri telafi ediyor" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Arıcı, olumsuz tabloyu gidermek için Avrupa ülkelerine yöneldiklerini kaydetti. Fuarlarda, toplantılarda Türkiye'nin güvenliğine ilişkin olumsuz düşünceye yönelik etkinlikler yürüttüklerini söyleyen Arıcı, "Amacımız, kaybettiğimiz turizm potansiyelini Avrupa'daki diğer ülkelerden geri kazanmak. Bunu gerçekleştirdiğimiz ülkeler var, Almanya'dan gelen misafirimizde 200 bine yakın bir artma var, İran'dan gelen turist sayısında artma mevcut" dedi. Bu operasyonlara rağmen Türkiye'ye Almanya'dan gelen turist sayısının arttığına işaret eden Arıcı, bu durumu Bakanlıkça yapılan çalışmalara bağladı. Arıcı, Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğunun tüm dünyaya gösterilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "İnşallah bütün olumsuz güvenlik algısını yıkacağız ve ülkemiz üzerindeki oyunu beraber çözeceğiz. İnanıyorum ki 2015 yılında bu kadar negatif o- laylara, üzerimizdeki negatif turizm algısının yaratılmasına rağmen geçen seneki sayıyı yakalayacağız. Olumsuz tablo çizmiyorum." Arıcı, otellerdeki doluluk oranlarının sevindirici boyutta olduğunu, her yılki temmuz ve ağustos y- oğunluğunun yaşandığını kaydetti. "Algı operasyonu fiyatları düşürdü" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, bazı otellerin fiyat düşürmesinden de yakındı. Arıcı, "Biz otellerdeki fiyatların düşürülmesini istemiyorduk çünkü fiyatların düşürülmesi bizim önümüzdeki 5 yılın aynı fiyatla gitmemiz demektir. Olumsuz algı operasyonuyla otellerdeki fiyatlar düşürülmeye çalışıldı ve nitekim de bir yere kadar başarılı oldular. Bu tuzağa düşmeyelim dedik ama kısmi olarak düştük" değerlendirmesinde bulundu. Geçmişte de bu tür hataların yapıldığını anlatan Arıcı, tecrübelerle bunların telafi edileceğini ifade etti. (AA) Gayrimenkul Yatırım Fonları nın büyüklüğü 50 milyar lirayı bulabilir Gayrimenkul Yatırım Fonları nın (GYF) 2016 dan itibaren Türkiye de ilgi göreceği tahmin ediliyor. Gayrimenkul danışmanlık şirketi Cushman & Wakefield in Yönetici Ortağı Tuğra Gönden, yabancı yatırımcı tarafından güvenli bir liman olarak görülen fonların büyüklüğünün 5 senede 50 milyar liraya gelebileceği tahmininde bulundu. Gönden, GYF lerin yararlarını da şöyle açıkladı: Vergi imkânları ile GYF ler fiyatlamada daha rekabetçi. Bu yanı ile GYF ler, Türkiye de kar oranı tahminleri nedeniyle yatırımcılardan ilgi görecek. Fonların çok daha likit olması ilgiyi arttırıyor. GYF lerin SP- K nın denetimi altında olması ve deneyimli yönetim şirketleri tarafından yönetilmesi, yabancı yatırımcılara güven telkin ediyor. Ayrıca Türkiye de yerleşik mülk yönetimi gerektirmemesi de bir diğer artı. Dünyada önemli 50 GYF nin son 5 senede toplam 220 milyar doları aşkın yeni sermaye tedarik ettiğini anlatan Gönden, GYF lerin dünyanın en önemli devlet ve emeklilik fonlarının yanı sıra varlıklı şahıslardan da ciddi yatırım aldıklarına tanık oluyoruz. Dünyada emsalleri esas aldığımızda GYF lerin 5 sene içinde toplam yatırımının 50 milyar lirayı bulması mümkün görünüyor. ifadelerini kullandı. Tuğra Gönden, Arap ülkelerinin fonlara önem verdiğini belirtti. İş garantisi sunan mesleki eğitim modeli Almanya ya YAYILIYOR Turizm geliri ikinci çeyrekte % 13,8 azaldı Turizm gelirleri, ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 13,8 azalarak 7 milyar 733 milyon 677 bin dolar oldu. Gelirlerin yüzde 86,7 si yabancı ziyaretçilerden, yüzde 13,3 ü ise gurbetçilerden elde edildi. Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) 2015 yılı ikinci çeyrek verilerine göre ziyaretçiler, seyahatlerini k- işisel veya paket tur ile organize etti. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 5 milyar 953 milyon 833 bin dolarınıı k- işisel harcamalar, 1 milyar 779 milyon 844 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 691 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 921 dolar oldu. ZİYARETÇİ SAYISI AZALDI Türkiye de çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2015 yılı beşinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2 azalarak 10 milyon 751 bin 351 kişi oldu. Bunların yüzde 89,6 sını (9 milyon 637 bin 458 kişi) yabancılar, yüzde 10,4 ünü (1 milyon 113 bin 893 kişi) ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar teşkil etti. Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 10 artarak 1 milyar 542 milyon 832 bin dolar oldu. Bunun 1 milyar 240 milyon 520 bin dolarınıı kişisel, 302 milyon 311 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 20,6 artarak 2 milyon 462 bin 510 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 627 dolar olarak gerçekleşti. Almanya da uzun süre işsiz kalanların sayısı iş piyasasındaki hareketlenmeye rağmen yerinde sayıyor. Bavyera ve Kuzey Ren-Vestfalya da oldukça başarılı bir sonuç ortaya koyan Eckert Okulları ise bu sorunu Almanya çapında çözecek bir model önerdi. Eckert Okulları nın sunduğu modele göre önce iş aranıyor, ondan sonra tam o işe göre mesleki eğitim alınıyor ve iş bulmak garanti oluyor. Almanya da uzun süreden beri işsiz olanların sayısı yarım milyonu geçti. Bir yıldan fazla bir süre iş bulamayanlar uzun süreli işsizlik kategorisinde yer alıyorlar ve bu insanların mesleğe dönmeleri oldukça zor oluyor. İş piyasasındaki imkânlar hiç olmadığı kadar artsa da uzun süreli işsizlerin sayısı azalmıyor. Bavyera da mesleki eğitimi ilerletme hizmeti sunan Eckert Okulları ise meslek garantisi sunan bir projesi ile Almanya nın diğer bütün eyaletlerine örnek olabilecek bir çalışma yürütüyor. Oldukça başarılı bir çalışma ortaya koyan Eckert Okulları, Bavyera nın en büyük mesleki eğitimi ilerletme kurumu Jobcenter lar ile birlikte yeni yollar deniyor ve patlama yaşayan iş piyasasında bu zamana kadar şansı yaver gitmeyenlere yardımcı oluyor. Eckert Okulları Bavyera ve Kuzey Ren-Vestfalya dan (KRV) sonra Almanya çapında ekol olmayı hedefliyor. SONUÇTAN İŞLETMELER DE MEMNUN Eckert Okulları Satış Müdürü Harald Hauptmann, bu zamana kadar yapıldığı Haziran yağmurları Ayaş domatesinin verimini yüzde 30 düşürdü Ankara ve ilçelerinde haziran ayında yoğun bir şekilde yağan yağmurlar, tarım ürünleri üzerinde olumsuz etkiler doğurdu. Yağışlar özellikle Ayaş domatesinde kök çürümesine neden olup, verimin yüzde 30 düşmesine yol açtı. Çiftçiler kalan ürünlerini pazara ulaştırmak için ilaçlama çalışması yapıyor. İç Anadolu Bölgesi nin önemli domates merkezi olan Ankara nın Ayaş ilçesinde bu yıl üreticiler, çeşitli zorluklarla karşılaştı. Bahar aylarında don ve dolunun vurduğu domates fidelerinin bir kısmı haziran ayında yağan yağmurlarla birlikte çürüdü. Her yıl binlerce ton domatesin hasat edildiği Ayaş'ta çiftçiler, kök çürümesi sebebiyle bu yıl domateste yüzde 30 rekolte kaybı yaşanacağını tahmin ediyor. Bu durumun fiyatlara da yansıması bekleniyor yılında tarlada 50 kuruşa satılan Ayaş domatesi, geçen yıl 80 kuruşa alıcı buldu. Bu yıl da tarlada 1 liranın üzerinde satılması bekleniyor. Bir ziraat mühendisi, Ayaş domatesinde bu yıl aşırı yağış kaynaklı mantari hastalıklar gözlendiğini ifade etti. Ayaş Ziraat Odası yetkilileri ise üreticilerin tarladaki ürünlerini pazara sağ salim getirebilmek için hassas davrandığını ve gerekli ilaçlamaları yaptığını belirtti. gibi önce mesleki ilerleme eğitimi alıp ardından iş aramadıklarını söylüyor. Bu durumda iş aramanın sık sık başarısızlıkla sonuçlandığına dikkat çeken Hauptmann, kendilerinin ise önce iş yeri aradıklarını ardından da iş başvurusunda bulunan k- işiye bu ile uygun olacak şekilde eğittiklerini söyledi. Eckert Okulları bunu sağlamak için hem şirketlerle hem de iş a- janslarıyla temas kuruyor. İlk pilot projeler ise modelin işe yaradığını gösteriyor. Münih te uzun süredir işsiz olan 16 aday Mc- DonaldsDeutschland ile işbirliği sayesinde eğitim alıyor. Adaylar kursları bitirir bitirmez sözleşmeyi imzalayacaklar ve servis bilgisini haiz kalifiyeli mutfak elemanı olarak çalışmaya başlayacaklar. Mc- Donalds bu personeli bulmakta zorlandığı için Eckert Okulları nın bu çalışması iki taraf için de avantaj sağlıyor. İş garantisi ise kursa katılanlar için ayrı bir enerji kaynağı. AĞ DAHA DA GENİŞLEYECEK Eckert Okulları nın takip ettiği model, uzun süre işsiz kalanların tekrar iş bulmakta en çok zorlandığı eyaletlerin başında gelen KRV de de büyük ilgi görüyor. Kuruluş bu eyalette de hizmet sektöründe çalışmış işsizleri özel bir eğitimden geçirerek mobilya montajcısı olmalarını sağlıyor. Adaylar eğitimi bitirdiklerinde mobilya şirketi XXXLutz ta çalışacak. Doğu Bavyeralı mesleki ilerleme eğitimi uzmanları zanaatkârlar odası ile işbirliğine gitmiş ve Almanya nın tamamında iş piyasasının i- htiyaç duyduğu optisyenleri yetiştirmeye başlamış. Uzmanlar 100 optisyen yetiştirip çalışacakları yeri göstermiş. Otomobil yatırımı kar getirmez UZL Filo Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Pala, otomobil yatırımının karlı olmadığını vurguladı. Pala, Kaskosu, trafik sigortası, periyodik bakımı, muayenesi ve daha onlarca gi-deri nedeniyle otomobil, yatırım olarak görüldüğünde hayalleri yıkar. dedi. Pala, kurumsal şirketlere de otomobil almak yerine kiralama yoluna gitmeyi önerdi. UZL Filo Yönetim Kurulu Başkanı, şunları ifade etti: "Tek bir o- tomobilin giderleri büyük yükken, pek çok taşıta gerek duyan şirketler büyük bütçeler ayırma durumunda kalabiliyor.

5 SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >>5 EKONOMİ 117 Ağustos Şubat Perşembe Cumartesi Gelişen ülkelerde sermaye çıkışı artıyor, döviz rezervi azalıyor Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, ABD Merkez Bankası FED in faiz politikasının etkilerine değinerek, Bu koşullardan en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye gibi gelişen ülkeler geliyor. Gelişen ülkelerde sermaye çıkışı artıyor, döviz rezervi ise azalıyor. dedi IMF ve Dünya Bankası'nın, temmuz ayı içerisinde yayımladıkları güncelleme çalışmaları ile dünya ekonomisinde büyüme beklentilerini yüzde 2,9 dan yüzde 2,6 ya indirdiğini hatırlatan Burkay, şu değerlendirmeyi yaptı: Gelişmiş ülkelerin büyüme beklentisi yüzde 2,4 ten yüzde 2,1 e, gelişen ülkelerde ise büyüme beklentisi yüzde 4,3 ten yüzde 4,2 ye çekildi. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel mal ticaretinde ise yılın ilk yarısında yüzde 10 düşüş kaydedildi yılının ilk 5 ayında ABD nin ihracatında yüzde 5,1 düşüş gözlenirken; Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere ve İsviçre nin ihracatındaki düşüş oranı yüzde 15 lere ulaştı. Zor bir dönemden geçen Rusya nın ihracatındaki gerileme ise yüzde 29,1 oldu. Türkiye nin ihracatındaki düşüş oranı ise yüzde 8,4 olarak kayıtlara geçti. Söz konusu ülkelerin ithalat rakamlarındaki düşüşler de ihracattaki gerilemeyle aynı doğrultuda gerçekleşti. Türkiye nin yılın ilk 5 ayındaki ithalatı yüzde 10,6 geriledi. "SERMAYE ÇIKIŞLARI ARTIYOR" ABD Merkez Bankası FED in faiz politikasının 2015 yılında dünya ekonomisini şekillendirmeye devam ettiğini dile getiren Burkay, şöyle devam etti: Bu yıl içinde faiz oranlarını artırmayı planlayan FED, ekonomideki küçülmeye bağlı o- larak faiz artışını ötelemek zorunda kaldı. Ancak söz konusu faiz artışlarının eylül ayında başlaması bekleniyor. FED in faiz artışı küresel ekonomide giderek daha çok hissedilen yeni mali koşulları ortaya çıkarıyor. Bu koşullardan en çok etkilenen ülkelerin başında ise Türkiye gibi gelişen ülkeler geliyor. Gelişen ülkelerde sermaye çıkışı artıyor, döviz rezervi ise azalıyor. "İRAN PAZARINDA YENİ DÖNEM BAŞLIYOR" İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin 5 daimi üyesi ve Almanya nın nükleer müzakereler konusunda anlaşmasının sonucunda brent petrol varil fiyatının 55 doların altına kadar gerilediğini hatırlatan Burkay, Yaşanan gelişme Türkiye nin cari açığını ve enflasyonunu olumlu yönde etkiledi. İ- ran a uygulanan yaptırımların ve ambargonun kalkmasıyla ülkedeki ticaret ve ortaklıklarla birlikte rekabetin de hızla artması bekleniyor. Yunanistan ın AB, IMF ve kreditörler ile anlaşması da AB ülkelerindeki iyileşmeyi destekleyecek bir gelişme olarak görülüyor. diye konuştu. "SEÇİMİN ETKİLERİ SÜRÜYOR" Burkay, Türkiye ekonomisinde ise 7 Haziran da yapılan genel seçimin etkilerinin sürdüğünü, uzun vadeli ve reformlara o- daklanmış bir hükümetin kurulmasıyla ötelenen yatırımların ve tüketimin artmasının beklendiğini kaydetti. Burkay, Ekonomide güven ve beklentilerin oldukça düşük seviyelerde bulunduğu bir dönemde ortaya çıkan terör olayları ise ekonominin yeniden ivme kazanmasını olumsuz etkiliyor. ifadelerini kullandı yılının ilk 6 ayında Bursa nın ihracatının yüzde 12,7 lik düşüşle 5.8 milyar dolar olduğunu vurgulayan Burkay, ülke genelinde bu yılın Ocak-Mayıs döneminde yeni yatırım yapan yabancı firma sayısının 2 bin 407 olduğunu, Bursa da kurulan yabancı şirket sayısının ise 5 te kaldığını sözlerine ekledi. Rekolte geriledi, buğday ve çeltik fiyatları arttı Tarım ürünlerinin fiyatlarında rekolte önemli rol oynuyor. İklimin belirleyici olduğu rekolte daraldığında ürünler pahalanıyor. Örneğin kurak geçen döneminde durum buğdayı, arpa, yulaf, çavdar, susam gibi tahıllar ile çeltik ve haşhaş bedelleri önemli oranda arttı. Tahıl fiyatlarında 2010 dan bu yana önemli oynamalar görüldü. Makarna yapımında yararlanılan durum buğdayının kilogramı 2010 ve 2011 de 0,59 lira idi. Ürün 2012 de 0,61 lira, 2013 te 0,67 lira, 2014 te 0,74 lira oldu da 0,40 liraya denk gelen arpanın fiyatı da 2011 de 0,48 lirayı, 2012 de 0,56 lirayı, 2013 te 0,60 lirayı, 2014 te 0,62 lirayı buldu. Çavdar, 2010 da 0,38 lira idi; 2011 de 0,45 lirayı, 2012 de 0,50 lirayı, 2013 te 0,57 lirayı, 2014 de 0,62 lirayı gördü. Tahıl ürünlerinden yulafın k- ilogramı 2010 da 0,48 liraya, 2011 de 0,62 liraya, 2012 de 0,67 liraya, 2013 te 0,71 liraya, 2014 te 0,74 liraya; susamın 2010 ve 2011 de 3,19 lira, 2012 de 3,95 lira, 2013 te 4,48 lira, 2014 te 5,61 liraya tekabül etti. Çeltik ve mısır bedelleri dalgalı bir eğilim ortaya koydu. Bedelleri belirleyen öğeler yağış miktarı ve rekolte idi. Çeltiğin kilogramı 2010 da 1,17 liradan, 2011 de 0,97 liradan, 2012 de 0,96 liradan, 2013 te 1,08 liradan, 2014 te 1,81 liradan fiyatlandı. Türkiye de en zengin ve en fakir yüzde 10 un gelir farkı 15,2 kat Global Türkiye Gelir Dağılımı ve Yoksulluk Analizi nde Türkiye nin gelir dağılımında yeri ele alındı. Dr. Fatih Yar ın analizinde OECD nin 2011 de açıkladığı bir rapora göre üye 34 ülke içinde en zengin yüzde 10 a girenler, en fakir yüzde 10 içinde bulunanlara göre milli gelirden ortalama 9,6 kat daha fazla pay alıyor. Türkiye de bu oran OECD ortalamasını geçiyor. Türkiye de en zengin yüzde 10, en fakir yüzde 10 dan 15,2 kat daha fazla gelir elde ediyor. denildi. OECD nin raporuna göre Türkiye, gelir dağılımı adaleti sıralamasında 34 ülke içinde 31. sırada. Ülke 15,2 kat ile Avrupa ülkelerinin tamamı ile Kanada, Avustralya, Japonya, Güney Kore ve İsrail in gerisinde. Türkiye yi yüzde 16,5 ile ABD, yüzde 26,5 ile Şili, yüzde 30,5 ile Meksika takip ediyor. Zengin ve fakir arası gelir dağılımı adaletinin temininde ilk sırada ise 5,3 oranla Slovenya ve Danimarka yer alıyor. TÜİK İLE TÜRK-İŞ İN AÇLIK VE YOK- SULLUK SINIRI HESABI FARKLI Yar ın analizinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından hesaplanan açlık sınırı da karşılaştırıldı. Buna göre TÜİK tarafından 2002 de dört kişilik bir aile için hesaplanan açlık sınırı aylık 133 lira idi, 2010 da bu rakam 328 liraya çıktı yani yüzde 247 oranında arttı. Aynı şekilde 2002 de dört kişilik bir aile için hesaplanan yoksulluk sınırı aylık 310 lira idi, 2010 da bu rakam 896 liraya geldi yani yüzde 289 arttı. Türk- İş tarafından hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırlarında da seneler itibari ile artış söz konusu. Siyasi belirsizlik ve terör olayları risk primini arttırıyor Baştürk, şunları ifade etti: Ülke riskleri ekonominin yanında siyasi durum ile de yakından ilgili. CDS oranlarında büyüme yatırımcıların risklerin arttığı kanaatini ifade ediyor. CDS arttığında borsa iniyor, tahvil faizleri de artıyor bunalımının ardından bu risk primleri daha yakın takip edilir hale geldi. Bunalımın ardından bütün ülke risk primlerinde ciddi anlamda yukarı oynamalar görüldü. Tarihte iç ve dış olaylara bağlı olarak CDS lerin belirli dönemlerde yukarı yönlü sert oynadığını görüyoruz bunalımı 2011 Euro Bölgesi bunalımı ve 2013 Mayıs ayında FED Başkanı Bernanke nin tahvil alımını sınırlayacakları açıklamasının ardından Türkiye nin CDS - lerinde yukarı yönlü oynamalar vardı. İçeride de seçimlerden evvel beliren risk algısı ile CDS oranlarının arttığını görüyoruz ve 2007 genel seçimleri, 2004 ve 2009 yerel seçimleri ve son olarak 7 Haziran da yapılan genel seçimlerinden evvel CDS lerde yukarı yönlü oynamalar var. Terör olayları ise Türkiye nin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Hatırlanacağı gibi 2003 Irak Savaşı ve İstanbul da vuku bulan bombalama eylemlerinin ardından Türkiye CDS oranı 800 puandan bin 471 puana gelmişti. Bunun yanı sıra 2013 ortalarında meydana gelen Gezi Olayları ile gerilim artmış ve yabancı yatırımcıların ülkeden çıkması ile ülkede değer kayıpları görüldü. FED in tahvil alımını sınırlama kararı da bu döneme geldiği için iç satışlar ciddi aşamalara geldi. Bu dönemde CDS 108 puandan 245 puana gelirken, Borsa İstanbul 93 bin 398 puandan 63 bin 879 puana kadar geriledi. Yine aynı sene 17 Aralık operasyonlarının ardından güven tekrar sarsılmış; CDS ler artarken Borsa İstanbul ve lirada değer kayıpları, tahvil faizlerinde yukarı yönlü fiyatlamalar görülmüştü. Şu aşamada CDS oranlarında yukarı yönlü oynamalar tekrar ediyor. Ekonomik durumu Türkiye yi andıran ülkeler için de aynı durum geçerli. Burada FED in faiz artırım açıklamaları ve Çin ile ilgili kaygılar başlıca etmenlerden. İçeride ise siyasi belirsizliğin devam etmesi ve terör olayları risk algısını etkiliyor. 7 Haziran seçimlerinden evvel tek parti iktidarının devamı içerisi için olumlu, 4.partinin parlamentoya girmesi ve tek parti iktidarının olmaması ise olumsuz olarak yorumlanıyordu. Nitekim anketlerde 4.partinin parlamentoya girme ihtimalinin artması ile risk algısı yukarı yönlü oynadı. Sonrasında CDS ler yüzde 18 e yakın artış elde etti. Ancak seçimden sonra koalisyon senaryoları olumlu olarak, erken seçim ise olumsuz olarak yorumlanıyordu. Bu dönemde koalisyon ile ilgili umutlar arttı ve CDS lerde gerilemeler oldu. Ancak gelinen aşamada siyasi partilerin şartlarını bir kenara bırakmaması ve erken seçime gidebiliriz açıklamaları CDS lede tekrar tırmanışa neden oldu. Diğer yandan geçtiğimiz hafta Suruç ta yaşanan terör eylemi ve neredeyse her gün bir ilimizde meydana gelen terör saldırıları nedeniyle ülke içine olan güven kayboldu. Bu olumsuz olayların ardından ülkemizin CDS oranı 6 günde yüzde 15 artış kaydederek, 210 puandan 240 puana çıktı, gelişmekte olan ülkeler arasında Rusya ve Brezilya dan sonra 3. sıraya yerleşti. Yani FED in faiz artırımı, Çin ile ilgili kaygılar, koalisyonun olmaması ve terör o- laylarının kısa vadede aşılması kolay görünmüyor. Erken seçim ihtimalinin artması ve yaşanan terör eylemlerinin önünün alınamaması kısa vadede içeride devam edebilecek riskler olarak görünüyor. Böyle bir durumda CDS oranlarında artışların devamını bekleyebiliriz. Bu durumda 267 puana kadar gelişler olabilir. Böyle bir durumda ise Borsa İstanbul da 75 bin ve altı, kurda ise 2,78 ve üzeri seviyeler kaçınılmaz olacaktır. ALB Forex Analisti Rıdvan Baştürk, siyasi belirsizliğin ve artan terör olaylarının risk algısını etkilediğini belirtti. Baştürk, Kredi Temerrüt Riski (Credit Default Swap-CDS) veya borçların ödenmeme riskine karşı sigorta maliyetinin ülke risklerine işaret ettiğini dile getirdi Yeni bir makro hikaye yazılmadıkça büyüme 2016 da da zayıf kalacak Denetim ve danışmanlık şirketi Deloitte un raporuna göre yeni bir makroekonomi hikâyesi tercih edilmeli, yoksa 2016 da da zayıf büyüme devam edecek. Bu hikâyenin çerçeveli olması ve reformlara odaklanması gerekiyor. Deloitte Türkiye Ekonomi Danışmanı Murat Üçer tarafından ortaya koyulan Ekonomik Görünüm: Soru ve Cevaplarla Dünya ve Türkiye Ekonomisi Raporu yayımlandı. Rapora göre ilk 3 ayın büyüme oranı tahminleri geçiyor ama zayıf görünüm devam ediyor in yüzde 2,5 büyüme ile tamamlanacağı, enflasyonun yeniden hedefi aşacağı, cari açığın milli gelirde önemli payı olacağı öngörülüyor. Ekonomide bu sorunları aşmak için kısa vadede kırılganlıklara, orta vadede ise üretkenlik artışına odaklanan bir makroekonomi hikâyesi şart. Öte yandan zayıf büyüme ve kırılganlıklar ile FED in kademeli de olsa parasal normalleşmeye gitmesi, bir an evvel uyumlu bir koalisyonu -ve bu bağlamda güvenilir bir ekonomi kadrosunu- gerektiriyor. Önemli bir satış, kurda sert dalgalanma olmadığı takdirde Merkez Bankası nın yeni bir oyun planı uygulayacağına i- htimal verilmiyor. Faiz indirimine enflasyonun görünümü ve kurun durumu; artırımına da büyüme tarafında zayıf görünüm el vermiyor. Raporda Merkez Bankası na baskıların artması ve ani bir faiz indirimi gibi ekonomide çok büyük bir çalkantı olmadığı takdirde kredi notunda bir indirim olmayacağı ifade ediliyor. Deloitte Türkiye CEO su Hüseyin Gürer, rapor ile ilgili yaptığı açıklamada belirsizliklerin giderek arttığına işaret etti ve Bütün bunlar doğal olarak önümüzü görmeyi hiç olmadığı kadar güçleştiriyor. dedi. Global ekonomide büyümenin tatmin etmediğini belirten Gürer e göre bu bağlamda Yunanistan, FED ve Çin en önemli risklerden. Gürer, Türkiye tarafına dair ise Üretkenliğe odaklanmak ve ülke olarak yeni bir reform başlatmak gerekli olup bunun hayata geçirilmesi kısa vadede -bulunduğumuz konjonktür gereğince- kolay görünmüyor. Yani yeni bir hikâye ve oyun planı ortaya koyulana dek bir müddet daha oynaklığın devam etmesi muhtemel, her şeyin buna göre yapılması gerekiyor. yorumunu yaptı.

6 SAYFA 6 ACİL TELEFONLAR İtfaye - AKS110 Acil Yardım Polis İmdat 155 Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Alo Doktorum 113 Uluslararası Kayıt 115 Uluslararası Sıra Sorma 115 Bilinmeyen Numaralar Posta Kodu 119 Telefon Arıza 121 Ankesör Arıza Teleks Arıza Data Arıza 124 Radyo - TV Arıza Kablo - TV Arıza Şehirlerarası Sıra Sorma 131 Beklemesiz Arama 131 Çağrı 133 Yerinde Olmayan Abone 134 Uyandırma Zabıta Trafik İmdat 154 PTT Hizmet Danışma 161 Telekom Borç Sorma 163 Kodlu Arama 168 Alo Post 169 Turizm Bilgi 170 Madde Bağımlılığı 171 Sigara Bırakma Hattı 171 Atom Enerji Kurumu 172 Emniyet Danışma 174 Tüketici Danışma 175 Gürültü Şikayet 176 Orman Yangını İhbar 177 Alo Valilik 179 İş ve İşçi Bulma Kurumu Ruhsal Bunalım Danışma Kadın ve Sosyal Hizmetler 183 Sağlık Danışma 184 Vergi Danışma 189 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova v Evka Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast. Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast. Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer. Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ. Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer. Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi İzmir Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr.Mehmet Gündüz, Türk Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol'un balayında bir doktara nöbet yazıldığına ilişkin açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Müdür Vekili Gündüz, P.D isimli doktorun, kendi isteğiyle izin gününü değiştirdiğini belirtti. Müdür Vekili Gündüz, "İlgili mevzuat hükümleri doğrultusunda Temmuz 2015 ayına ait cumartesi çalışma programı Toplum Sağlığı Merkezi tarafından hazırlanmış ve tarihinde Valilik oluru alınmış, Toplum Sağlığı Merkezi'ne ilgililere tebliğ edilmek üzere dağıtımları yapılmış ayrıca İzmir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü WEB sayfamızda ilgililere tebliğ niletiğinde yayınlanmıştır tarihinde Konak Toplum Sağlığı Merkezi tarafından Aile Sağlığı Elemanı Perihan Demirtosun'a ait nöbet tarih değişikliği dilekçesi müdürlüğümüz tarafından değerlendirmeye alınmış ve kişinin talebi doğrultusunda tarihli nöbeti tarihine aktarılmıştır. Gazetenizde bahsedilen Hemşireye SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 YEREL EKONOMİ 17 Şubat 2013 Perşembe balayında nöbet yazıldı iddiası konulu yazı gerçeği yansıtmamaktadır. Aile Hekimlerimiz ve Aile Sağlığı Elemanlarımızın sıkıntıları kurumumuzca önemsenmekte ve sorunları giderilmektedir" dedi. DOĞRUYOL NE DEMİŞTİ? 1 Ağustos 2015 Cumartesi Hemşireye balayında nöbet yazıldı iddiası doğru değil Müdür Vekili Gündüz Doğruyol'u yalanladı! Uygulamanın yürürlüğe girdiği günden bu yana, aile hekimlerine zorunlu nöbet yazılmasına karşı çıkan Türk Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, Bakanlık yetkililerinin aldığı karardan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi. İzmir'de görev yapan aile hekimleri ve hemşirelere her ay düzenli olarak nöbet yazıldığını vurgulayan Doğruyol, müdürlük yetkililerinin personelin yasal hakkı olan izinli raporlu olduğu durumlarda dahi sebep her ne olursa olsun bir ayda en az sekiz saat nöbet tutulacak mantığıyla sağlık personellerine psikolojik baskı uygulandığını ifade etti. Nöbeti olduğu haftada izinli raporlu olan aile hekimliği çalışanına bir başka hafta sonu cumartesi günü hiçbir güvenlik tedbiri alınmadan kurumda tek başına nöbet yazıldığını vurgulayan Doğruyol, yaşanabilecek bir olumsuzlukta sorumluluğun önce Sağlık Bakanlığında, sonra da yerel idarecilerde olduğunu vurguladı. Doğruyol, "Son olarak hemşire arkadaşımıza evlendikten, üç gün sonra nöbet yazıldı. Kendisi müdürlük yetkilileriyle görüştü ancak 'Gelebilirsen iyi olur. Seni bekliyoruz' şeklinde cevap aldı. Müdürlük herkese nöbet tutturmak için, mazeret bildiren arkadaşlarımıza dahi ay içinde mutlaka bir nöbet (8 saat) yazıyor. Bunun kabul edilebilir tarafı yoktur." dedi. (HABER MERKEZİ) EGELİ İŞ KADINLARI: ARTIK HUZUR İSTİYORUZ Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Elmasoğlu, Türkiye deki terör olaylarının artmaya başlamasının ardından oluşan güvensizlik ortamın-dan ekonominin etkilenmemesi için bir anca önce huzurun yeniden tesis edilmesi ge-rektiğini söyledi. Üyelerinin işyerlerine Sinem Umsu nun işyerine konuk oldu. Türkiye nin yeniden 90 lı yıllarda yaşadığı karanlık günlere dönmeye başladığını belir-ten Betül Elmasoğlu, Bu karışık durumdan kimler kendisine fayda sağlamaya çalışı-yor bilmiyoruz ama bu tedirginliğin vatandaşın yararına olmadığını biliyoruz yaşanan bu huzursuz ortamdan ötürü faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini ifade eden Elmasoğlu, 7 Haziran seçimlerinin öncesinde ve sonrasında tekstilden sanayiye birçok sektörde yaşanan sıkıntı yükselerek devam ediyor. Bu da kadınlarımı-zın yürüttüğü ekonomik yaptıkları ziyaretlerle onların dedi. mücadelesine önemli bir sekte sorunlarını dinlemek ve çalışma vurdu. Siyasetin artık biraz daha motivasyonlarını arttırmaya Ekonomik mücadeleye sakin bir havaya bürünmesini yönelik önerilerde bulunan sekte vuruyor umut ediyor ve yeni hükümeti EGİKAD Başkanı Betül Elmasoğlu ile yönetim kurulu üyeleri Garanti Değirmenleri işletmecisi Egeli işkadınları olarak doğu ve güneydoğuda birçok şehirde ortak iş yaptıklarını an-cak kurulmuş. çekişme-lerden uzak bir ülke temenni ediyoruz diye konuştu. (HABER MERKEZİ) POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK 117Ağustos 2015vCumartesi Şubat 2013 Çocuklarda eziklik duygusu aşırı baskıdan kaynaklanıyor Ç ocukların psikolojik gelişiminde anne ve babanın öneminin büyük olduğunu belirten Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, aşırı baskının çocukta eziklik duygusuna neden olduğunu söyledi. Dr. Ejder, " Çocuğun gereğinden fazla koruyucu ya da anneye bağımlı olarak yetiştirilmesi de yanlış." dedi. Dr. Obengül Ejder, kişilik gelişiminin temelinin çocukluk döneminde atıldığına dikkat çekti. Okul öncesi dönemde çocuğun, sosyal birey olmayı öğrenmenin yanı sıra özdeşim yapacağı bir modele gereksinim duyduğunu belirten Dr. Ejder, çocuğun kadın-erkek olmayı, karı-koca ve anne-baba olmayı en yakınındakinden öğrendiğini dile getirdi. Çocukların 0-18 ayda güven ya da güvensizlik duygusunu, ayda bağımsızlık ya da şüphe duygusunu edindiğini kaydeden Dr. Obengül Ejder, 3-7 yaş aralığında girişimci veya suçluluk duygusu, 611 yaşlarında da beceriklilik ya da aşağılık duygusu kazandığına dikkat çekti. Özellikle 0-18 ayda sürekli bakım veren ebeveynin eksikliğinin çocukta bilişsel, duygusal ve sosyal gelişiminde geriliklere neden olabileceğini vurgulayan Dr. Obengül E- jder, şunları söyledi: "Bu aylarda çocuk, bağımsızlık gereksinimi duyar ve özgür bırakılmayı bekler. Eğer bu evrede çocuklar sürekli cezalandırılır, aşırı koruyucu ya da anneye bağımlı bir biçimde yetiştirilirse bu baskı sonucu eziklik, kızgınlık ve utanç duygusu yaşamaya başlar. Yapacağı seçimlerin doğruluğu konusunda sürekli kuşkuya kapılır ve haklarını savunamaz. İleri ki yaşlarda aşırı titizlik, cimrilik, inatçılık, aşırı düzenlilik, kararsızlık gibi özellikler görülür." Çocuklar aşırı korkutulmamalı Çocuğun 3-6 yaş arasında; çevresindeki her şeyi merakla incelemeye başladığını belirten Dr. Ejder, bu dönemde merakının giderilmesi ve girişimlerinin desteklenmesinin önemli olduğu uyarısında bulunarak, şöyle konuştu: "Cinsel ayrılıkların öğrenilmesi, cinsel benlik duygusunun başlaması ve cinsiyete uygun rollerin belirlenmesi de bu yaşlarda iyice kesinleşmiştir. Çocuk cinsel yasakları ve değerleri hızla öğrenir. Bu çağda aşırı korkutmalar suçlamalar ve cezalarla atılganlığın kısıtlanması, çocukta girişim kısırlığı ve aşırı çekingenliğe neden olabilir." Sorunun sağlıklı çözülebilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesi gerektiğini anlatan Dr. Obengül Ejder, şunları kaydetti: "Birinci koşul, anne ve babanın birbirini sevmesi, sevgilerini çocuğun yanında paylaşmalarıdır. İkinci koşul, babanın oğluna değer vermesi, oğluyla kaliteli vakit geçirmesi ve oğlunun anlayacağı bir seviyede sağlıklı bir iletişim kurmasıdır. Üçüncü koşul, çocuk için yeni ve tehlikesiz eş adaylarının varlığıdır. Yani aile çocuğa sosyal bir ilişki ortamı sunarsa, bu ortamda erkek çocuk evcilik oyunlarıyla yeni bir eş bularak anneye olan bağını koparabilir. Dördüncü koşul, ebeveynler çocuklarının kendilerinden kopmasına izin vermelidir. Beşinci koşul da çocuk cinsel kimliği değersizleştiren bir ebeveyne sahip olmamalı." Sıcak havada BURUN kanamalarına dikkat! Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü nden Op. Dr. Ozan Gökdoğan, burun kanaması ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Gökdoğan, "Sıcak ve kuru hava kendiliğinden duran kanamaların en sık nedenidir" ifadesinde bulundu. Özellikle sıcak ve kuru havalarda sık görülen burun kanaması, günlük yaşamı olumsuz etkilemekle birlikte bazen hayatı tehdit edebilecek durumlara kadar gidebiliyor. Çoğu burun kanamasının genellikle iyi huylu olduğu ortaya çıkıyor ancak bu durumun kontrol altına alınması için bir dizi önlem alınması gerekiyor. Burun kanamasının sık görülen bir bulgu olduğunu belirten Gökdoğan, şu bilgileri paylaştı: "Özellikle küçük çocuğu olan ailelerde olması durumunda kaygıları artırmaktadır. Genellikle kendiliğinden başlayan ve kendini sınırlayan özellikte olsa da bazı burun kanamaları tekrarlayan şekillerde gözlenebilir. En sık 2-10 yaş arası çocukluk döneminde ve yaş arası erişkinlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Burun kanamaları burnun ön kısmından ve burnun arka kısmından kaynaklanan kanamalar şeklinde iki bölümde incelenmektedir. Toplumun yüzde 50 sinden fazlasında hayatının bir döneminde burun kanaması şikayeti görülmektedir. Bu hastaların ancak yüzde10 undan az bir kısmı medikal tedavi için kulak burun boğaz uzmanlarına başvurmaktadır." "Özellikle burun girişinde burun fonksiyonlarının iyi bir şekilde sağlanması için burunun kanlanması çok iyi gelişmiştir." diyen Gökdoğan, burun girişinde oluşan damar ağı bu kanamaların en sık görülen nedenini oluşturduğunu anlattı. Bu alanda kanlanmanın normalde atardamarlarda gözlenen nabız şeklinde olmayıp sürekli bir akım şeklinde olduğuna dikkat çeken Gökdoğan, "Burun arka kısmından olan kanamalar ise daha nadir olmasına karşın atardamar kaynaklı olduğu için daha ciddi sorunlara neden olmaktadır." diye uyarıda bulundu. CİHAN Aşırı uyku hastalarına "ŞEKERLEME" İZNİ "FARKINDALIK" ANTİ DEPRESAN KULLANIMI ARTTIRDI Prof. Dr. İlhan Yargıç, aile içi şiddet ve taciz olaylarının eskiye oranla daha fazla konuşulduğunu belirterek, "Gerek aile içi şiddet, gerek panik ataklar gibi vakalarda bunların varlığı ile ilgili yardım istenmesi, bunların bir kabahat olmadığı ile ilgili farkındalık artıyor." dedi. Uzmanlar, Türkiye de antidepresan türü ilaçların kullanımının geçmişe oranla artmasında farkındalığın önemli bir yeri olduğunu belirtti. Prof. Dr. İlhan Yargıç, aile içi şiddet ve taciz olaylarının eskiye oranla daha fazla konuşulduğunu belirterek, "Gerek aile içi şiddet, gerek panik ataklar gibi vakalarda bunların varlığı ile ilgili yardım istenmesi, bunların bir kabahat olmadığı ile ilgili farkındalık artıyor." dedi. Bazı ilaçların kullanımında istatistik verileri olarak ortaya çıkan artış ya da azalmalar, kamuoyunda farklı yorumlara yol açıyor. Bunlardan biri antidepresan türü ilaçların tüketiminin arttığına ilişkin bilgiler. Uzmanlar, konuya yaklaşımın salt bu rakamlar üzerinden değil, algı ve gerçek ihtiyaçlar üzerinden yapılması gerektiğini belirtti. Türkiye de alanının sayılı isimlerinden biri olan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Yargıç antidepresan kullanımı, bu konudaki algı ve Türkiye gerçekleri üzerine dikkat çeken bilgiler verdi. Antedepresan türü ilaçların sadece depresyon durumunda değil, farklı bazı tıbbi sorunlar için de kullanıldığını anlattı. Psikiyatrik olarak aşırı evham, endişe ve kaygıları kontrol edememe, takıntı ve panik atak gibi durumlar yanında, dâhiliye ve nörolojinin konusu olan hastalıkların bazılarında da kullanıla- bildiğini, hatta şeker hastalığına bağlı ağrı sendromlarında bile bu ilaçların fayda sağlayabildiğini kaydetti. Yargıç, eskiye oranla bazı konuların daha fazla konuşuluyor olmasının ve farkındalık konusunun altını çizdi. İlaçların kullanımına ilişkin rakamların güvenilir olmadığını düşünen Yargıç, aile içi taciz olaylarının normalde çok az sayıda olduğunun kabul edildiğini ancak bu konudaki mağdurların bilinmesiyle birlikte vaka sayısının da çok fazla olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Yargıç, aile içi şiddet rakamlarının da tam olarak tespitinin zorluğuna işaret ederek, Yapılanlar artık ayıplanır hale geldiğinde yavaş yavaş dışa vurulmaya başlanıyor. O nedenle ne kadar arttı, arttı mı? Bunların tespiti zor. Gerek aile içi şiddet, gerek panik ataklar gibi vakalarda bunların varlığı ile ilgili yardım istenmesi, bunların bir kabahat olmadığı ile ilgili farkındalık artıyor, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz." şeklinde konuştu. Konuya ilişkin Avrupa ve Amerika da yapılan araştırmalarda ortaya çıkan ilginç sonuçlara değinen Yargıç, Amerika da benzer durumda olan kişilerin ancak yüzde 20 sinin psikiyatrik tedavi gördüğünü belirtti. Yargıç, Düşünebiliyor musunuz bunların yüzde 80 i Amerika da bile psikiyatriste gitmiyor. Yüzde i herhangi bir antidepresan kullanmıyor. Bir tarafta gerçekten bu ilaçlara fizyolojik olarak ihtiyacı olan insanların çoğu bu ilaçlara ulaşamıyor. Ama diğer tarafta ihtiyacı olmadığı halde bir sürü bu ilacı kullanan insan olduğu gerçeği de var. dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, gündüz uyku eğilimi olduğu saptanan hastaların iş yeri ya da okuluna kısa süreli "şekerleme" yapabilmeleri için yazı gönderiyor. Prof. Dr. Baklan: İzin verilirse daha iyi performans alacağını bildiriyoruz. Bu izni kabul eden işletmeler ise nadir" dedi. DEÜ Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Barış Baklan, yaptığı açıklamada, Uyku Bozuklukları Merkezine "aşırı uyku" şikayetiyle çok sayıda başvuru olduğunu söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi bünyesindeki uyku merkezinde "aşırı uyku eğilimi" tanısı konulanlara okul ya da iş yerinde kısa süreli "şekerleme" izni verilmesi için rapor düzenlenleyen Balkan, "Uyku ihtiyacı kişiye göre değişir. Siesta için genelde 1 saat yeterlidir. İşveren izin verse çalışanın performansı artar ama vermezler" ifadesini kullandı. Ç oğu kişi hasta olduğunun farkıda değil Aşırı uyumaktan şikayet edenlerde öncelikle "patolojik" bir durum bulunup bulunmadığını araştırdıklarını kaydeden Baklan, "Narkolepsi olup olmadığına bakıyoruz. Bu hastalığa rastlanma sıklığı binde 2 ila 6 arasında" dedi. Narkolepsinin genetik özelliği de bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Baklan, hasta olduğundan şüphelendikleri k- işiye "çoklu uykuya dalma testi" uyguladıklarını anlattı. Testlerde kişinin 5 dakika içinde 5 kez uykuya dalması ve 20 dakika içinde rüya görmesi halinde "narkolepsi"den söz edilebileceğini ifade eden Baklan, "Hasta olduğunu bilmeyenlerden soğan doğrarken, kahvehanede arkadaşlarıyla konuşurken dahi uyuyanlar var ancak iş yerinde bu tür rahatsızlıklar sorun yaratabiliyor" diye konuştu. Hasta için şekerleme izni Aşırı uyuma belirtileri görülen bir başka hastalığın da "Hipersomnia" olduğunu bildiren Baklan, merkezde tanı alan narkolepsi ya da hipersomnia hastalarının iş yerine ya da okuluna bu durumun bildirildiği yazı gönderdiklerini söyledi. Prof. Dr. Baklan, "Narkolepsi ya da hipersomnia hastalarına uyku izni verenlerin iş yerinde ya da okulda daha iyi performans alacağını bildiriyoruz. Bu izni kabul eden nadir işletmeler var. Okullar iş yerlerine göre daha duyarlı ama bir öğrencinin okuduğu üniversitede kabul edilmedi. Çocuk da okulunu bitiremedi" bilgisini aktardı. S iesta beden ve ruh sağlığı için çok faydalı İtalya, İspanya ve bazı Arap ülkelerinde yaygın olan ve "Öğle saatlerinde verilen küçük aralarda uyumak" anlamına gelen "siesta"nın Türkiye'de "şekerleme" olarak bilindiğini, bunun hemen herkese çok faydalı olduğunu ifade eden Baklan, sadece hastaların değil sağlıklı insanların da şekerleme yaparak kendini daha iyi hissedebileceğini kaydetti. İtalyan erkekleri üzerinde yapılan araştırmanın, siesta yapanlarda kalp hastalıklarına daha az rastlandığını ortaya koyduğunu anlatan Baklan, "Siesta hepimizin beden ve ruh sağlığı için çok faydalı ancak siesta yaptığı için gece uykuya zor geçenler dikkatli olmalı. Siesta yaptığı için akşam uykusuzluk çekenlerin siestasını kaldırıyoruz" dedi. Öğleden sonra özellikle saat sıralarında gelen uyuma isteğinin çok normal olduğunu dile getiren Baklan, şu bilgileri verdi: "Biz tıp fakültelerinde bu saatlere teorik ders koymayız. Öğleden sonra pratik dersler vardır. Özellikle sıralarında öğrenciler çok iyi olur. Dershanelerde de sabahçı olmak daha verimlidir. Uyku ihtiyacı kişiye göre değişir. Siesta için genelde 1 saat yeterlidir. İşveren izin verse çalışanın performansı artar ama vermezler." ifadesinde bulundu. Baklan, kişinin kendi uyku ihtiyacını ve siestanın gerekli olup olmadığını belirleyebileceğini ifade etti. Uyku Bozuklukları Merkezinde genelde ölüm riski de olan uyku apnesi hastalarını uyuttuklarını bildiren Prof. Baklan, yoğun başvuru olduğu için ancak bir yıl sonraya randevu verilebildiğini sözlerine ekledi. (AA)

8 SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> Timuçin GÜNDEM İZMİR E İKİ GÜZEL HİZMET Ülke gündemi malumunuz. Bu olumsuz ve puslu havadan sıyrılabilmek bağlamında bu haftaki yazımda İzmir gündemine dair iki güzel haberim olacak. İlki, hatırlarsınız 8 yıl öncesinde bir teleferiğimiz vardı yılında ilk kez hizmete giren. Balçova da. İkiztepelerde. Kentimizin de nadide simgelerindendi. İzmirlileri farklı bir atmosfere taşıyan, kentimizi güzelleştiren bir tesisti. Doyumsuz doğa ve körfez manzarasına sahip teleferiğimiz; taşıyıcı aksamlarıyla ilgili iyileştirme çalışmaları yapılmak üzere 2008 yılında kapatılmıştı. O gün bu gündür de konu ile ilgili yaprak kımıldamıyordu. Bu sebepten dolayı da İzmirli vazgeçilmez bir keyfinden daha olmuştu. Müdavimleri dahi vardı. En çokta onlar mağdur olup üzülmüşlerdi. Büyükşehir Belediyesi uzun zamandır İzmirlinin bu mağduriyetini gidermek, bürokratik engelleri zorlu uğraşlardan sonra aşarak tesisi yeniden hayat geçirmek için yoğun çaba sarf ediyordu. Didindiler, çırpındılar sonunda nostalji olma yolunda hızla ilerleyen teleferiği yeniden hizmete sokmaya muvaffak oldular. Sadece büyük bir meblağa mal olan teleferikle yetinilmedi. Tepedeki tesislerde sil baştan yenilendi. İzmir e yakışır ve hoşça vakit geçirilir hale getirildi. Büyükşehir Belediyesince güvenlik testlerini başarıyla tamamlayan tesis 30 Temmuzda kamuoyuna tanıtımını müteakiben bu Cuma günü İzmirlilere kapılarını ardına dek açtı. İzmirli özlemişti teleferiğini. Nihayetinde upuzun bir aradan sonra teleferiği ile buluştu. Hayırlı uğurlu olsun. Bu hizmet vesilesi ile kazanan yine İzmirli oldu. Fakat ücret konusuna gelince 5 yaş altı çocuklar hariç kişi başı 6 lira çok oldu. İzmir in ekseri asgari ücret ve altında bir ücretle çalışmakta. Basit bir hesap yapacak olduğumuzda; Balçova nın dışından 2 çocuklu bir ailenin teleferiğe gelip keyfini çıkartması için öncellikle otobüsle geliş için 7 tl., dönüş için 7 tl. ödemesi gerekli. Etti 14 tl. 24 tl. de teleferik ücreti. Etti 38 tl. Hadi tesislerde birerde meşrubat içtiklerini varsayalım, alın size 50 tl. Aziz Başkanım bu gider dar gelirlileri teleferikten uzaklaştırır. Ücretin daha makul seviyelere çekilmesi gerekli. İkincisi ise Karşıyaka-Konak-Foça arasında vapur seferlerinin başlatılıyor olması. Her ikisinde de Aziz Başkan ve Büyükşehir Belediyesi yönetici ve çalışanlarının emeği büyük. Deniz kenti olan İzmir in özellikle ilçelerine olan ulaşımında denizin görmezden gelinmesi büyük zafiyetti. Son yapılacak olan hizmetlerle bu zafiyet en aza indirilmiş olacak. İzmirli seyahatlerini şehrin yoğun trafiğinden, kirli ve gürültülü atmosferinden uzakta mavi suların kucağında yapacak olması da ayrıca bir keyif unsuru olacak. İzmirlinin buna ihtiyacı vardı. 65 yaş üzeri ve engellilere ücretsiz olması güzel bir jest. Büyükşehir Belediyesi nabzı iyi tutmuşa benziyor. Bu hassasiyetle dış körfez seferleri kapsamında; Foça ya düzenlenecek deniz seferleri 1 Ağustos Cumartesi günü başlayacak. Yani sizler yazımı okurken vapurlar seferlerine devam ediyor olacaklar. Sadece Cumartesi ve Pazar günleri karşılıklı iki sefer halinde düzenlenecek seferlerin saatleri, sabah saat de ve de Karşıyaka-KonakFoça güzergâhı ile yapılacak. Foça dan kalkışlar ise ile 20.05'de gerçekleştirilecektir. Denizin çocukları daha çok denizin keyfiyle modern ortamda seyahat edebilecekler. Özellikle tatilcilerin dört gözle beklediği bu hizmetin düzenlendikleri ilçelere de ayrı bir canlılık ve güzellik katacağına şüphe yok. İlçelerin ekonomi ve turizmine de katkı sağlayacak olması esnaf ve işletme sahiplerinin de yüzünü güldürecek. Hafta sonu yapılacak karşılıklı seferlerin ücretlerine gelince tam 10, öğrenci 6, öğretmen 8 lira olarak belirlenirken, seferlerde İzmirim kart kullanılacağı bildirilenler arasında. Büyükşehir Belediyesi Foça yla da yetinmeyerek deniz ulaşımının geliştirilmesi maksatlı Foça nın ardından Mordoğan, Urla, Güzelbahçe ve Karaburun a da deniz ulaşımı ile seyahat gerçekleştirebilmek için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Hepsi birbirinden gerekeli ve güzel hizmetler. Lakin hemen belirtmem gerekirse teleferikte olduğu gibi vapurda da fiyatlar el yakacağa benziyor. Dar gelirliye hitap etmiyor. Daha makul seviyelere çekilmesi hizmetin sürdürülebilirliği ve hizmete olan talebin zamanla artması anlamında olumlu olacaktır. İzmir imizin daha huzurlu ve yaşanabilir modern bir kent hüviyetine büründürülmesi yolunda, hiçbir ayrım gözetmeksizin, bölmeden, parçalamadan, hor ve hakir görmeden, beklenti içerisine girmeden, kırıp, dökmeden sunduğu bu ve benzer hizmetlerinde başta Aziz Başkan olmak üzere emeği geçen tüm Büyükşehir Belediyesi yönetici ve çalışanlarına teşekkürü borç biliyoruz. Sizi izlemeye devam ediyoruz. Sağlıcakla kalın Ağustos Şubat Cumartesi Perşembe İzmir de polis ve zabıta ekipleri, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye ye sığınan Suriyelilerin ve düzensiz göçmenlerin, denizyoluyla Avrupa ya kaçmaya çalışırken boğulmamak için 20 TL ye altığı kalitesiz can yeleklerini satışını önlemek için operasyon yaptı. Konak ilçesi Basmane semtindeki esnafın Suriyelilere sattığı, standartlara uymayan can yeleklerini topladı. Türkiye de bulunan 2 milyona yakın Suriyeliden 22 bin 41 i, yılbaşından bu yana kanunsuz yollardan Ege Denizi'nden Avrupa ülkelerine gitmeye çalışırken Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldı. Jandarma ve Sahil Güvenlik ekiplerine yakalanmayanların sayısı ile bilinmiyor yılı genelinde Sahil Güvenlik, çoğu Suriyeli 6 bin 937 kaçağı kurtarmış, 2014 yılında sayı ikiye katlanarak 12 bin 884 e çık- SONDAKiKA GAZETESİ >> Yatırımda aslan payı ulaşımın Kaçaklar, kalitesiz can yelekleri yüzünden ölüyor GÜNDEME DAİR tgundem64@hotmail.com 8 YEREL EKONOMİ SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI Muğla'da 2015 yılının ilk altı aylık döneminde yapılan yatırımlarda, sektör bazında 64 milyon 170 bin lirayla ulaşımın en önde yer aldığı bildirildi. Yatırımların değerlendirildiği 2015 yılı 3. dönem İl Koordinasyon Kurulu toplantısı, Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı 112 Acil Çağrı Merkezi salonunda, Vali Amir Çiçek başkanlığında yapıldı. Toplantıya Vali Yardımcısı Fethi Özdemir, ilçe kaymakamları, bölge müdürleri, kurum ve kuruluşların müdürleriyle ilçe belediye başkanları katıldı. İl genelinde haziran sonu itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarının 2 milyar 835 milyon 300 bin lira proje tutarlı işi bulunduğunu kaydeden Çiçek, bunlar için önceki yıllarda yapılan harcama tutarının 806 milyon 179 mıştı. Her geçen sene, boğulma tehlikesini göze alarak kanunsuz yollardan Avrupa ya kaçmaya çalışan göçmenlerin sayısı artarken son dönemde özellikle ucuz otellerin bulunduğu ve sığınmacıların yoğun olduğu Basmane semtinde, can yeleği satışlarında ciddi artış gözlenmişti. Bugün Konak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Çevik Kuvvet desteğiyle can yeleği operasyonu düzenledi. Yeşil alanlarda, yol kenarlarında yoğun olarak bulunan, çoğu Suriyeli mültecilerin kimlik kontrolleri yapıldı. Yanlarında bulunan can yeleklerine el koyuldu. Ayrıca bölgedeki bazı esnafların sattığı, merdivenaltı üretim kalitesiz can yelekleri de toplandı. sırada 60 milyon 294 bin lira ile eğitim, üçüncü sırada 21 milyon 771 bin lira ile tarım, dördüncü sırada 20 milyon 429 bin lira ile diğer kamu hizmetleri sektörü gelmektedir. Kuruluşlar itibariyle en yüksek harcamayı 44 milyon 670 bin lira ile Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü yaparken Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü 37 milyon 530 bin lira ile ikinci, 24 milyon 961 bin lira ile DSİ 21. Bölge Müdürlüğü üçüncü, 19 milyon 400 bin lira olduğunun altını çizdi. Bu yıl için kurumlara gelen 353 milyon 832 bin lira bin lira ile Karayolları 2. Bölge Müdürödenekten haziran sonu itibariyle 178 mi- lüğü dördüncü sıradadır. İlimizdeki bir lyon 36 bin lira harcandığını kaydederek, büyükşehir ve 13 ilçe belediyesinin 56 milyon 655 bin TL tutarlı 83 projesinde, "Nakdi gerçekleşme oranı yüzde 50, fiziki gerçekleşme oranı ise yüzde 41'dir Haziran ayı sonu itibariyle 11 milyon 32 bin TL harcanmıştır. Nakdi Yapılan değerlendirme sonucu sektörler gerçekleştirme oranı yüzde 21'dir." şekbazında en yüksek harcama 64 milyon linde konuştu. 170 bin lira ile ulaştırmanındır. İkinci Artık uzlaşın memleketi ekonomik krize sokmayın E adına göreve hazır olduğumuzun da altını çizdik. dedi. EBSO olarak her zaman siyaset, ekonomi ve toplum alanlarında yaşanan olaylar karşısında duyarlı olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirten Yorgancılar, şöyle devam etti: Bu anlayış içerisinde, son günlerde hain pusularla şehit edilen askerlerimiz, polislerimiz ve masum vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Terörün çözümünün TBMM olduğu inancındayız. Silahla çözüm sürecinin olmayacağı, geçmişte de ortaya koyuldu. Bugün de hala devam ettiğini üzülerek görmekteyiz. Ülkede hızla tırmanan gerginlik ve artan terör olayları, toplumsal huzuru ve barışı bozarken ülke ve kent ekonomisine de Marmaris ilçesinde, arsa yetersizliği yüzünden yeni binalar üretilemediği için, var olan binaların ihtiyaca yetmez hale geldiği, bunun da kira fiyatlarında artışa neden olduğu bildirildi. Türkiye'nin gözde turizm merkezi Marmaris'te, coğrafi yapıya bağlı olarak bina yapılacak arsa sayısının azalması, ilçede yeni bina üretimini olumsuz etkiledi. Turistik ilçede kiralık ev bulmak güçleşirken, kiralar da adeta cep yakmaya başladı. Marmaris Emlakçılar Derneği Başkanı Zülfikar Soyvural, ilçenin etrafı dağlar ve denizle çevrili olduğu için artık inşaat yapılacak fazla boş arsa kalmadığını söyledi. Marmaris'te ev fiyatları ve kiralarındaki artışın, son 5 3 GÜN GEÇTİ, HÜKÜMET ÇALIŞMALARINDAN SONUÇ YOK Genel seçimin üzerinden 53 gün geçmesine rağmen hükümet kurma adına atılan adımların henüz sonuç vermediğine dikkat çeken Ender Yorgancılar, koalisyon seçenekleri tartışılmaya devam ederken partilerin de muhtemel erken seçim hazırlıklarına başladığını hatırlattı. Toplumun her kesiminin Meclis'te temsil edildiğini söyleyen Yorgancılar, Türkiye, uzun süredir tek partili bir yapıyla yönetildi. İstikrar açısından son derece önemliydi ancak son yapılan seçimlerde, netice itibariyle demokrasiye inanıyorsak halkın vermiş olduğu oylar sonucu ortaya çıkan Meclis yapısını da herkesin kabul etmesi lazım. Bu çok önemli. Kuşkusuz her siyasi parti, siyasete girerken tek başına iktidar olma düşüncesiyle giriyor ama oylama sonunda böyle bir yetkiyi halk, herhangi bir siyasi partiye vermemişse ortaya çıkan tabloda koalisyon alternatifi vardır. O koalisyon alternatifinde senin doğrun, benim doğrum değil, Türkiye Cumhuriyeti nin menfaatleri doğrultusunda ortak aklı kullanarak, hükümeti kurma görevini siyasilerin yerine getirmesi gerekiyor. diye konuştu. TEK PARTİ SEÇİLENE KADAR Manisa Büyükşehir'den DEV KONUT YATIRIMI Manisa Büyükşehir Belediyesi nin, kendi kaynaklarıyla merkez Şehzadeler ilçesi, Turgut Özal Mahallesi sınırları içerisinde, yatırım maliyeti 100 milyon lira olan 708 toplu konut yapacağı bildirildi. 110 bin metrekarelik alana yapılacak şehir dönüşüm ve gelişim projesiyle açık alanları, sosyal tesisleri, 26 bin 500 metrekarelik kapalı otoparkı, yürüyüş ve bisiklet yolları, yüzme havuzları, açık spor alanları, çocuk parkları, kafeterya ve sosyal tesisleri olan toplu konut alanlarının oluşturulması hedefleniyor. Belediye Kültür Merkezi Lale Salonu nda projenin tanıtımını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa nın gün geçtikçe göç aldığını ve bu duruma bağlı olarak büyüdüğünü söyledi. Kaçak yapılaşma, konut sıkıntısı ve yüksek kiralar gibi meselelerin Manisalıları sıkıntıya soktuğunu kaydetti. Yeni konut alanları oluşturmak, vatandaşlara ulaşım, altyapı gibi problemleri olmayan konut alanları kazandırmak için böyle bir projeye başladıklarını belirten Başkan Ergün, Bugün geldiğimiz noktada Manisa merkezinde kaçak yapılaşma, konut sorunu ve yüksek kiralar gibi sorunlar, vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan ve acil çözülmesi gereken sorunlar arasında yer bulmuştur. İşte bundan hareketle Manisamız'da yeni konut alanları oluşturmak, vatandaşlarımıza ulaşım, altyapı gibi sorunları olmayan konut alanları kazandırmak için kararlı adımlar atıyoruz. Bu doğrultuda Turgut Özal Mahallesi nde bulunan 110 bin metrekarelik rezerv alanı, belediye meclisinin tarih ve 371 sayılı kararıyla kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilmiştir. dedi. Manisa da konut ve kira fiyatlarını rahatlatmak istediklerini vurgulayan Ergün, toplu konut hamlesiyle sanayi alanlarını yaşam alanına dönüştürmeyi, konut sıkıntısını ortadan kaldırmayı, artan kiralara çözüm getirmeyi ve Manisalılara kaliteli hizmet sunmayı hedeflediklerini ifade etti. Belediyeciliğin vicdan işi olduğunu dile getiren Ergün, Bizlere güvenmenizi, dedikodu ve kulaktan dolma sözlere dikkat etmemenizi istiyoruz. Burada kimseyi mağdur etmek için değil, vatandaşlarımızın konut sorununu çözmek için bu projeyi hayata geçiriyoruz. şeklinde konuştu. SEÇİME Mİ GİTMEMİZ GEREKİYOR? EBSO Başkanı Yorgancılar, Türkiye nin de koalisyonla yönetilebileceğini, başarılı sonuçların ortaya koyulabileceğini dünyaya göstermesi gerektiğini belirtti: Türk iş dünyasın ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin verdiği mesajlar da bu yöndedir, çünkü olası bir erken seçimde, yapılan anketler de göstermektedir ki bugünkünden çok da farklı bir sonuç çıkmayacaktır. O zaman bizim, tek parti seçilene kadar seçime mi gitmemiz gerekiyor? Unutulmamalıdır ki huzur olmadığı zaman refah olmaz, kalkınma olmaz, yatırım olmaz. Bu hem yurtiçindeki hem yurtdışındaki yatırımcılar için de riskli bir ortamdır. Sağduyumuzu koruyarak, birlik ve beraberlik içerisinde, kutuplaşmadan yol alabilmeyi başarmak zorundayız. Temennimiz bir an önce bu olayların bitmesi, savaşın kazananı olmadığı inancıyla demokratik yollarla çözüme gidilmesidir. İlk etapta dört blok hedeflediklerini belirten Ergün, Toplam 73 bin metrekarelik inşaatı kapsıyor. Yapılan hesaplara göre daire itibariyle ilk etapta 708 konutu başlatma ve arsa sahiplerine 400 konutu verme düşüncesindeyiz. Tabii ki herkesin hissesi oranında bir hesaplama yapıldı. Perşembe gününden itibaren birebir, yüz yüze görüşmek üzere vatandaşlarımız davet edilecek. Yapılan hesaplamalar sizlerle paylaşılacak, yani ilk etapta yapılacak olan 708 konuttan 400 ü, yaklaşık 40 milyon TL lik bir değer sizlere verilecek. Toplam 26 bin 500 metrekare kapalı otopark alanı yer alacak. Bu, toplam 100 Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahm et Boztaş siyasilere çağrıda bulunarak, Hükümet bir an önce kurulmalı. dedi. MATSO'nun temmuz ayı olağan meclis toplantısında ilçe ekonomisi, turizm sektö deki kırılganlıklar ve Manavgat ekonomisrünetkileri tartışıldı. Toplantıda konuşan MATine Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş, SO siyasilere çağrıda bulunarak hükümetin bir önce kurulmasını istedi. Hükümetin kuru an lmasıyla siyasi belirsizliğin sona ereceğinin altını çizen Boztaş, ekonomik gündeme dönülerek yapısal reformların hayata geçir ilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin son son 1,5 yılda 3 seçim yaşadığını hatırlatan Boztaş, bu sebeple ekonomik sorunların çözümünün ele alınamadığını kaydetti. Siyasi partiler arasında koalisyon görüşmelerinin sürdüğünü ifade eden Boztaş, Ülkemizde siyasi ve ekonomik sorunların çözülmesi için herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Siyasilerin siyasi hırslarından arınıp, asga müştereklerde anlaşarak tüm konuları ele ri alıp, uzlaşma sağlayarak hükümeti bir an önce kurmaları gerekmektedir. Ülkemizd siyasi ve ekonomide çözülmesi gereken e konulara dönmesi elzemdir. diye konuştu.turizmde de büyük sıkıntılar yaşandığına değinerek, 2015'in turizmde 'kayıp yıl' olduğunu ifade eden Boztaş, 2016'yı kurtarmak için acil bir şekilde hükümetin kurulması lazım. dedi. 8. Ekonomik Şura'da Başbakan'a sunduklar destek paketi taleplerinin uygulanmasını ı isteyen Boztaş, şöyle konuştu: Uçaklara uygulanan ve 31 Mayıs'ta sona eren 6 bin dolarlık yardımın sezon sonuna kadar uzatı ması, 2014 yılında ülkemize 400 binden lturist getiren acentelere yönelik kredinin fazla devam etmesi, sezon sonu SGK primlerin de ve enerji giderlerinde indirimlerin uygulanması ile uçaklardaki boş koltuklara verilen desteklerin acilen uygulanması gerekmekt edir. milyon liralık bir yatırım. Bu yatırımı Büyükşehir Belediyesi tamamen kendi kaynaklarıyla yapacak. Dar gelirli vatandaşımız da burada kira öder gibi ev sahibi olacak. dedi. Gecekondu bölgelerindeki Manisalılara farklı yaşam alanı sağlamak için böyle bir konut hamlesi girişiminde bulunduklarını ifade eden Ergün, İnşallah güzel bir başlangıç olur. Yaklaşık beş ile yedi yıllık sürede yeni blokların yapımı devam edecektir. Orada yapılacak olan şehir hastanesinin de bitirilmesini müteakip o bölge önemli bir gelişim yaşayacaktır. diye konuştu. Konyaaltı Belediyesi çöpten 1 milyon lira tasarruf yaptı Antalya Konyaaltı Belediyesi, çöp aktarım istasyonu projesini tamamladı. Projeyle yılda 1 milyon lira tasarruf sağlanacak. Konyaaltı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü nün şantiyesinde geçen ay temeli atılan çöp aktarım istasyonu tamamlandı. Çakırlar bölgesindeki zamanlarda yeterince konut üretilememesinden kaynaklandığını vurgulayan Soyvural, "Arsa fiyatları son bir yıldır yüzde 30'a yakın artış gösterdi. Bu durum ister istemez ev fiyatlarına yansıyor. Diğer ilçelerle mukayese edildiğinde yeni binalar oldukça pahalı" dedi. Arsa sorununu yüzünden zorunlu olarak kentsel dönüşüme ağırlık vermeye başladıklarını ifade eden Soyvural, bu konuda Marmaris'te ciddi çalışmalar başladığını kaydetti. Soyvural, deprem bölgesinde oldukları için eski binaların yıkılarak yerine daha sağlamlarının yapılmaya başlanmasının da iyi bir adım olduğunu dile getirdi. Marmaris'in altyapı problemi DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com MHP İYİ ANLADI istasyona Temizlik İşleri Müdürlüğü sahasındaki çöpler aktarılacak. Çöplerin her gün 18 kamyonla 45 kilometre uzaklığa taşınmasında 2 TIR kullanılacak. Kamyonların topladığı çöpler bir depoda biriktirilecek. Buradan da TIR'larla Kızıllı Katı Atık Düzenli Depolama Sahası na aktarılacak. Konyaaltı Belediyesi, bu projeyle yılda 1 milyon lira tasarruf yapmayı hedefliyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, daha önce de temizlik işlerini belediye eliyle yürütme kararı alarak yılda yaklaşık 2 milyon lira tasarruf sağladıklarını söyledi. olmayan, içme suyu barajı bulunan ender ilçelerden olduğuna dikkati çeken Soyvural, şöyle devam etti: "Altyapı avantajı, havasının iyi ve doğasının bozulmamış olmasından dolayı Marmaris'e ciddi bir talep var. Bu talebi karşılayacak yeni konutlar üretilemediği için evlerin fiyatı hızlı bir şekilde arttı. Kiralık yer konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Marmaris'te kiralık ev yok denecek kadar az. Dolayısıyla bu durum fiyatların yükselmesine neden oluyor. Normal bir ailenin oturabileceği evlerin konumuna ve metrekaresine göre aylık kirası 750 liradan başlıyor, bin 500 liraya kadar çıkıyor." Soyvural, Marmaris'te oturulabilir orta sınıf bir evin fiyatının ise 250 bin ile 450 bin lira arasında değiştiğini bildirdi. Apart oteller yıkılarak konut üretilmeye çalışılıyor Marmaris'te 1989 yılından itibaren "apart otel furyası" başladığını anlatan Soyvural, o dönemlerde 400 metrekare arsalar üzerine küçük apartlar yapıldığını anlattı. Yatak kapasitesi yeterli olmadığı için bu apartların geçmiş yıllarda talep gördüğünü ifade eden Soyvural, "Ancak gelinen noktada bu apartlara fazla talep kalmadı. Bu nedenle yenilenememiş apartları yıkarak konut üretmeye başladık" diye konuştu. A vrupalı satıyor, Ortadoğulu alıyor Yabancılara yönelik satışlara da değinen Soyvural, Avrupa ülkelerinin vatandaşlarının 5 yıl öncesine kadar Marmaris'e ciddi talepleri olduğunu ve önemli mülkler edindiklerini söyledi. Son yıllarda Avrupalı yabancıların mülklerini satmaya başladığını belirten Soyvural, "Örneğin son bir yılda kendi firmam tarafından satış yaptığımız yabancılar Lübnan, Filistin, İran ve Irak asıllı müşteriler. Türkiye'yi kendi ülkelerine yakın olması, gelişmiş ve demokratik bir ülke olduğu için tercih ettiler" dedi. (AA) Antalya OSB'nin atık çamuru yakıt olarak kullanılacak Hükümet bir an önce kurulmalı yansımaları olumsuz olmaktadır. Tüm bu gelişmelerden ve belirsizliklerden üyelerimiz de, bizler de büyük bir endişe duymaktayız. 1 Ağustos 17 Şubat Cumartesi Perşembe ARSA FİYATLARI SON BİR YILDIR YÜZDE 30 ARTTI Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere bakanlar ve İzmir milletvekillerine mektup yollayan EBSO Başkanı Yorgancılar, "Tek parti seçilene kadar seçime mi gitmemiz gerekiyor?" diyerek siyasileri uyardığını açıkladı ge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, hızla tırmanan gerginlik ve artan terör olaylarının, toplum huzuru ve barışını bozduğunu söyledi. İş dünyası olarak en büyük temennilerinin uzlaşma olduğunu belirten Yorgancılar, Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere bakanlar ve İzmir milletvekillerine, bu hassasiyet ve endişelerini içeren bir mektup yazdığını bildirdi. Yorgancılar, Mektupta, Türkiye nin belirsizlik sürecinden kurtarılarak ülke menfaatleri doğrultusunda ortak aklın devreye girerek, güçlü bir koalisyon ile hükümetin kurulup bir an önce bekleyen sorunlara çözüm üretilmesini dileğimizi ve bize düşen bir görev olduğu takdirde ülkemiz 9 YEREL EKONOMİ A ntalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB), atık su arıtma tesisinden çıkan arıtma çamurunu kurutup ek yakıt olarak kullanılabilir hale getirecek Yerden Isıtmalı Solar Kurutma Tesisi nin yapımına başladı. Antalya OSB Yönetim Kurulu, atık su arıtma tesisinden çıkan arıtma çamurunun bertaraf edilmesini sağlayacak örnek bir projeyi hayata geçiriyor. Yapımına 2 hafta önce başlanan Yerden Isıtmalı Solar Kurutma Tesisi, atık çamuru yüzde katı madde oranına kadar kurutarak, çimento fabrikalarında veya enerji geri kazanım tesislerinde ek yakıt olarak kullanılabilecek hale getirecek. Atık su arıtma tesislerinden çıkan arıtma çamurlarının biriktirilmesi, taşınması ve bertarafının yurt genelinde büyük sorun teşkil ettiğini belirten Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Türkiye nin her bölgesinde hizmet veren tesis bulunmaması, hizmet verenlerin de sayısının az olması, sorunun çözümüne çare olmamaktadır. Bu nedenle Antalya OSB olarak atık su arıtma tesisine ait yüzde 20 katı madde içeriğine sahip, nihai kapasitesi günlük 40 ton olan arıtma çamurunun, çevre mevzuatı ve ilgili yönetmeliklerine uygun olarak bertarafını sağlamak üzere yüzde katı madde oranına kadar kurutmayı amaçlayan Yerden Isıtmalı Solar Kurutma Tesisi'nin yapımına başlamış bulunmaktayız. açıklaması yaptı. ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILACAK Kendi ihtiyaç duyduğu enerjiyi ise güneşten elde edecek tesisin bu özelliğiyle Türkiye deki OSB ler arasında bir ilke imza atacağını ifade eden Bahar, Teknoloji seçiminde bölgemizin coğrafi şartları da dikkate alınarak yenilenebilir enerji kaynağımız olan güneş enerjisinden efektif olarak yararlanma yoluna gidilmiş, düşük enerji ve işletme maliyetiyle optimum arazi kullanımı dikkate alınmıştır. Tesis, güneşli olmayan günlerde ihtiyaç duyulan kuruluk oranının sağlanabilmesi açısından doğalgazın kullanılacağı, yerden ısıtma sisteminin de düşünüldüğü hibrit bir projedir. şeklinde konuştu. Tesisten çıkacak, hacmi oldukça azalmış yüzde 90 kuruluktaki kalorifik değeri yüksek arıtma çamurunun ek yakıt olarak da kullanılabileceğine dikkat çeken Bahar, Söz konusu çamur yüksek kalorifik değere sahip olduğu için, çimento fabrikalarında veya enerji geri kazanım tesislerinde ek yakıt olarak kullanılması planlanmaktadır. dedi. Projenin Antalya OSB ve kent için önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Bahar, Ocak 2016'da tamamlanacak tesinin planlanandan 4 ay önce bitirilerek, eylül ayı içerisinde tam kapasite çalışmaya başlayacağını kaydetti. KONTEYNER TAŞIMACILIĞINDA ARZ TALEP DENGESİ BOZULDU! Türkiye nin en büyük aktarma limanı olarak planlanan Kuzey Ege Çandarlı Limanı nın, yeni bir vizyonla ihaleye çıkarılmasını öneren Başkan Öztürk, "Çandarlı, bir süreliğine akaryakıt ikmal merkezi ve gemi bakım onarım üssü olarak planlanmalı. Çünkü dengeler alt üst oldu" dedi. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Türkiye nin en büyük aktarma limanı olarak planlanan Kuzey Ege Çandarlı Limanı nın, yeni bir vizyonla ihaleye çıkarılmasını önerdi. Marmara Bölgesi nde yapılan yeni liman yatırımları sebebiyle konteyner elleçleme kapasitesinde arz fazlası oluştuğunu dile getiren Öztürk, yeni bir denge sağlanana kadar Çandarlı nın akaryakıt ikmal merkezi ve gemi bakım onarım üssü olarak planlanması gerektiğini söyledi. Kuzey Ege Çandarlı Limanı nın, cumhuriyetin 100. yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi için planlandığını hatırlatan Öztürk, mendirek inşaatı tamamlanan ve yap-işlet-devret modeliyle işletilmek için ihale hazırlıkları devam eden projenin, doğru bir yatırım olduğunu vurguladı. Öztürk, Taşımacılık sektörü büyüyor ve daha modern hale geliyor. Ülke olarak, büyüyen pastadan daha fazla pay almalıyız. Bugün yaptığımız yatırımların meyvesini ileride toplayacağımıza kuşku yok, dolayısıyla Çandarlı Limanı gerekli bir yatırım ancak konteyner taşımacılığında arz talep dengesi bozuldu. Marmara Bölgesi nde ciddi bir kümeleşme oluştu. Dubai Port, MSC, CMA CMG gibi liman devleri bölgede üs kurmuş durumda. Çinli liman şirketi Cosco, Pire Li- SiYAH MAVi KIRMIZI SARI manı nı işletiyor. APM Terminals in işleteceği Aliağa daki Petlim Limanı, kısa süre sonra hizmete girecek. Liman hizmetleri sektöründe kartlar dağıtılmış durumda. diye konuştu. Bölgedeki konteyner talebinin, bu arzı karşılayacak kadar hızlı büyümediğine dikkat çeken Yusuf Öztürk, 2011 de İzmir Alsancak ile Aliağa daki Nemport ve Ege Gübre limanlarında 1 milyon 49 bin TEU yük elleçlenirken 2014 sonunda sadece 1 milyon 214 bin TEU ya yükseldiğini söyledi. Öztürk, şunları kaydetti: Bölgemizde 2,5 milyon TEU civarında konteyner elleçleme kapasitesi var. Elleçlenen konteyner miktarı ise kapasitenin yarısı civarında. Petlim Limanı ile bu arz daha fazla artacak. Bu tabloda, kıtalararası aktarma limanı olarak planlanan Kuzey Ege Çandarlı Limanı na yakın gelecekte çok iş düşmeyecek gibi görünüyor. Ç ANDARLI'YI BÖLGENİN TEDARİK ÜSSÜ YAPALIM Mevcut durum olumlu yönde değişene kadar Çandarlı projesinin farklı işlevlerle zenginleştirilmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, Dünyadaki global gelişmeleri ve taşıma modlarında değişimi dikkate aldığımızda, Kuzey Ege Çandarlı Limanı nı farklılaştırmamız gerektiği ortaya çıkıyor.çandarlı nın aktarma limanı işlevinin yanısıra tedarik ve gemi bakım onarım merkezi olmasının, ülkemiz ekonomisine büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. şeklinde konuştu. Nihayet MHP iyi anladı. MHP, Adalet ve Kalkınma Partisi ne karşı seçimde bir kampanya yürüttü. Başta Sayın Cumhurbaşkanı, 4 Bakan ve Zarrab gibi kişilerin yolsuzluk yaptıklarını meydanlarda haykırdı ve: Hepsinden hesap sormaya MHP yeter dendi. İktidarın yanlışlıklarını saymakla bitiremedi. Sonra seçim oldu ve Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar olamadı. Sayın Hayrettin Karaman ın yazısıyla ırgatlar hükümeti düşürdü. MHP, seçim sırasında meydanlarda haykırdıklarının oy maksatlı olup doğru olmadığını, Sayın Cumhurbaşkanı, oğlu Bilal, 4 bakan ve Reza Zarrab hakkında yanlış konuştuğunu idrak etti. Sayın Devlet Bahçeli nin Soytarı dediği Zarrab a iftira edilmişti ve bu zat hayırsever bir iş adamıydı. Hatasını telafi etmenin yollarını araştırdı. Seçmenlerine meydanlarda verdiği sözler vardı. Bunları inkar etmek, erken bir seçim olursa MHP nin kaybetmesi demekti. Takip edilmesi gereken en doğru metot, Adalet ve Kalkınma Partisi nin tek başına iktidarının devam etmesiydi. Bunun için önce Meclis başkanı seçilirken bir manevrayla İsmet Yılmaz ı seçtirdi. Meclis başkanının seçilmesinden sonra CHP ve HDP nin meclis başkanvekilleri Saray a gitmeyi kabul etmezlerken MHP tam kadro saraya giderek Sayın Cumhurbaşkanı nın elini güçlendirdiler. Seçmenine mesaj vermek ve onları gazını almak için de, Çözüm süreci adı altında iktidarınızı terör örgütüyle paylaştınız dediler. Terörün araştırılması için CHP tarafından verilen önerge de farklı bir manevrayla yine Adalet ve Kalkınma Partisi ne dolaylı destek verdi ve komisyon kurulmadı. Yanlışından dönmek fazilettir. Kısacası MHP seçimde meydanlarda seçmenlerine söylediği her şeyden vazgeçerek ateşten gömleği giydi. MHP seçim meydanlarında Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında söylediklerinin doğru olmadığını fark etti, koalisyona girmedi. Fakat hatasını telafi ederek iktidar partisinin meclis çoğunluğu olmasa da tek başına devleti, yönetmesine imkan hazırladı. Neymiş? Yolsuzluk varmış! Yapmayan mı var? Neymiş? Güneydoğu PKK ye teslim edilmiş! Varsın bölünsün! Zaten onlarla yaşamayı istemiyoruz. Neymiş? Sayın Bahçeli nin Soytarı dediği Zarrab ın özel kuryesi 89 defa aynı altınları ithalat, ihracat yapıyormuş gibi götürüp getirmiş. Ne var bunda? Kimin eline fırsat geçerse öyle yapmaz ki. Neymiş? Eğitim, oyuncak haline getirilmiş. Türkiye de eğitim mi vardı ki? Ekonomi ilk çıraklık ve kalfalık olan iki dönemdeki başarılarının ardından ustalık döneminde dibe vurmaya başlamış. Ne var bunda? Eskiden 70 cente muhtaç olduğumuz günleri unutmadık! Bunu da atlatırız. Neymiş? İsraf tavan yapmış. Ne var bunda. İtibardan taviz mi verilir? Neymiş? Emniyetin, yargının için boşaltılmış. Zaten emniyet ve yargı ne zaman iyi oldu ki? Neymiş. Dış İşlerinde sıfır problem diye yola çıktık. Hep problem olmuş. Zaten Türk ün Türk ten başka dostu yok ki. Kim bilir belki de MHP ilerideki günlerde Adalet ve Kalkınma Partisi nin tek başına iktidar olarak erken seçime gitmesi için yeni manevralar hazırlamıştır. İyi ki varsın MHP! Sayende hala Adalet ve Kalkınma Partisi nin tek başına iktidar devam ediyor. Bülent Arınç bile o kadar şaşırmış ki; Sanki 7 Haziran seçimi olmamış gibi demek durumunda kalmıştı. MHP li yetkililer böyle düşünüyor olabilir ama bakalım, 7 Haziran da MHP ye oy verenler, oy verdikleri bu partinin manevralarına bakalım erkem seçim olursa nasıl karşılık verecekler... Navlundaki hızlı düşüşü buğday da kurtaramadı Navlun piyasasındaki düşüş devam ediyor. Son 30 yılın en düşük seviyesine gerileyen navlun fiyatlarındaki düşüşü, buğday ticareti de durduramadı. Yaz dönemi tahıl yükleri sebebiyle taşımaya talebin artmasının, navlundaki düşüşü kısmen durdurması bekleniyordu ancak piyasayı, buğday taşımaları da desteklemedi. Kuru dökme yük taşımacılığında referans kabul edilen Baltık Dry Endeksi, bin puana kadar geriledi. Navlun piyasasında maliyetleri kurtarması için endeksin aralığında seyretmesi gerektiği belirtiliyor. Navlun piyasasındaki son gelişmeleri değerlendiren İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, denizcilik sektöründeki sıkıntıların devam ettiğini söyledi. Yaz dönemi navlun piyasalarını buğday taşımalarının da desteklemediğini kaydeden Öztürk, Amerika, Rusya, Ukrayna ve Batı Avrupa da kuraklık var. Bu da tahıl sevkiyatını olumsuz etkiliyor. dedi. Temmuz başında Çin borsalarının çakılmasının dünyada büyük endişelere de yol açtığını belirten Öztürk, şöyle devam etti: Bu gelişmeler, navlun piyasalarına olumsuz yansıyor. Büyük birlikler ve mega konteyner taşıyıcı hat operatörleri bazı hatları iptal etmelerine rağmen Uzakdoğu dan Avrupa ya olan navlunlarda iyileşme görülmüyor. Global denizcilik danışmanı şirketlere göre 2015 te konteyner taşımacılığı, ancak masraflarını karşılayabilecek. dedi.

9 SAYFA 21 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 1 Ağustos 2015 Cumartesi Merkezefen di nin çocuk ları yüzücü oldu Merkezefendi Belediyesi nin 10 okulda kurduğu portatif havuzlarda yaklaşık 1 aydır yüzme kursuna katılan öğrenciler yüzmeyi öğrendi. Yaz tatilini yüzme kursunda değerlendiren miniklerin her biri profesyonel yüzücü gibi oldu. Havuzlarda eğlenceye de kulaç atan miniklerin mutlulukları da gözlerinden okunuyor. Merkezefendi Belediyesi nin Denizli de ses getiren projelerinden olan Yüzme öğreniyoruz birlikte eğleniyoruz sosyal projesi kapsamında yüzme kursları devam ediyor. 10 okulda kurulan portatif havuzlara Merkezefendililer yoğun ilgi gösterdi. 200 metrekarelik portatif havuzlarda, çocuklara ücretsiz yüzme kursu verilirken öğrenciler hem eğleniyor hem de öğreniyor. Merkezefendi Belediyesi nin 10 okulda kurduğu portatif havuzlarda yaklaşık 1 aydır yüzme kursuna katılan öğrenciler yüzmeyi öğrendi. Yaz tatilini yüzme kursunda değerlendiren miniklerin her biri daha kursların bitmesine 1 ay varken şimdiden profesyonel yüzücü gibi oldu. Havuzlarda eğlenceye de kulaç atan miniklerin mutlulukları da gözlerinden okunurken yüzme öğretmeni Fatmagül Aker, yüzme kursuna katılan öğrencilerin profesyonel yüzücü gibi yüzme öğrendiklerini söyledi. Aker, 1 Temmuz dan itibaren burada kayıt almaya başladık. 1 ay gibi kısa bir sürede öğrencilerimiz yüzmeyi öğrendi. Çocuklarımız çok mutlu. Önümüzde daha 1 aylık bir süre var. Bu süre sonunda profesyonel yüzücü gibi yüzmeyi öğrenecekler dedi. Ö ĞRENDİKLERİMİZİ SÜREKLİ TEKRAR EDİYORUZ Aker, kursun ilk gününden bu yana öğretilen her adımı mutlaka tekrar ettiklerini hatırlatarak, İlk olarak burada öğrencilerimize suyun üzerinde durma ve nargile çalışmaları yaptırdık. Bu şekilde başladığımız çalışmalar sürüyor. Her dersin başında öğrendiklerimizi de tekrar ediyoruz. Serbest şekilde yüzmeyi öğretiyoruz. Denize gittiklerinde rahatça yüzebilecekler ifadelerine yer verdi. HABER MERKEZİ Kavşak düzenleme çalışmaları sürüyor Başkan Zolan'dan TAZ YE MESAJI Şırnak'ta yol emniyeti alan askerlere yönelik teröristlerce gerçekleştirilen saldırıda şehit düşen askerler için taziye mesajı yayımlayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, şehitlere Allah'tan rahmet yakınlarına ise başsağlığı diledi. Mesajında, "Milletimizin başı sağ olsun" diye devam eden Başkan Zolan, şunları kaydetti: "Şırnak'ta eli kanlı terör örgütünün hain saldırısı sonucu 3 askerimiz şehit oldu. Evlatlarımızdan bir tanesinin de Çivrilimizden olduğunu üzüntüyle öğrendik. Denizli Büyükşehir Belediye Meclis Üyemiz Ali Kandemir'in yeğeni Kağan Kandemir'e ve şehit düşen silah arkadaşlarına, Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına, sevdiklerine ve yüce milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum." Ülkemizin geleceğini karartmak isteyen eli kanlı terör örgütü karşısında Türk milletinin dimdik ayakta durmaya devam edeceğini vurgulayan Başkan Zolan, "Tüm dünya bilsin ki bu ülke için gerektiğinde canımızı seve seve vermeye hazırız. Son çırpınışlarını sergileyen kalleş terör örgütüne gereken cevap en sert şekilde verilip, şehitlerimizin hesabı sorulacaktır. Bu vesileyle aziz şehitlerimize Allah tan rahmet, bizlere emaneti olan ailelerine başsağlığı diliyorum. Çivrilimizin, Denizlimizin ve milletimizin başı sağ olsun" dedi. HABER MERKEZİ D Başkan Subaşıoğlu dan TAZİYE MESAJI Şırnak Akçay'daki Görmeç ve Seslice Üs bölgelerine izinden dönen personeli götürecek konvoyun yol emniyetini almak için görevlendirilen askerlerimize yönelik, PKK lı grup tarafından yapılan hain bir saldırı sonucu 3 kahraman Mehmetçiğimiz şehit düştü. Bölücü terör örgütünün bu hain saldırısında Çivrilli evladımız Piyade Er Kağan Kandemir in şehit olduğunu derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Bölücü terör örgütü PKK nın son çırpınışlarını hepimiz görmekteyiz. Vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizin hesabı mutlaka sorulacaktır. Hiç şüphe yoktur ki; hem milletimiz hem de Denizlili hemşerilerimiz, Çivrilli Mehmetçiğimiz Kağan Kandemir i asla unutmayacaktır. Denizlimizin başı sağ olsun. Aziz şehitlerimize Yüce Allah tan rahmet, Mehmetçiğimiz Kağan Kandemir in ailesine ve yakınlarına başlığı diliyorum. HABER MERKEZİ Ankara ya terör uyarısı Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Özer, son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili yarın (31 Temmuz Cuma) TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu öncülüğünde, 365 oda/borsa başkanının katılımıyla gerçekleşecek toplantıda, iş dünyasını etkileyen konuları Başbakan Ahmet Davutoğlu na aktaracaklarını belirterek, Bu toplantıda, her oda/borsa başkanın kendi bölgesindeki terörle ilgili hassasiyetlerini dile getirecek olması, Türkiye nin geleceğine ışık tutması bakımından çok önemlidir. dedi. Başkan Necdet Özer, kamu güvenliğinin yeniden sağlanması gerektiğini dile getirerek, İnsanımızın can güvenliği ve ülkemizde huzurun yeniden tesis edilmesi hepimizin önceliğidir. Çünkü güvenli bir ülkede yaşamak hepimizin en doğal hakkıdır. Bunun sağlanması için gereken bütün önlemlerin vakit geçirilmeden alınmasını ve bu yöndeki girişimleri destekliyoruz. Kamu güvenliği olmadan ekonomik faaliyetleri sürdürmenin zorluğu, hepimizin malumudur. Yani huzur olmadan refahtan söz edilemez. diye konuştu. TOBB a bağlı 365 Oda ve Borsalar olarak Ankara da TOBB un öncülüğünde TOBB Başkanımız Sayın M.Rifat Hisarcıklıoğlu nun da katılacakları istişare toplantısında, terör dolayısıyla iş dünyasını etkileyen konuları Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu na ileteceğiz. Her oda/borsa başkanın kendi bölgesindeki terörle ilgili hassasiyetlerini dile getirecek olması, Türkiye nin geleceğine ışık tutması bakımından çok önemlidir, diye düşünüyoruz. HABER MERKEZİ enizli Büyükşehir Belediyesi'nin şehir trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde başlattığı kavşak düzenleme ve yenileme çalışmalarına tüm hızı ile devam ediyor. Kentteki araç sayısının artması ile birlikte oluşan trafik yoğunluğuna karşı yeni tedbirler alan Denizli Büyükşehir Belediyesi, daha önce Tiyatro, Ulus, Adalet, Esma Hatun, Hastane, Akçeşme ve Gümüşler Kavşaklarında düzenleme yapmıştı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, son olarak "Albayrak Meydanı" ile "Vatan Caddesi ve Şehit Er Salih Bitiktaş Caddesi" kesişimindeki kavşakta düzenleme çalışmasına gitti. Vatan Caddesi ve Şehit Er Salih Bitiktaş Caddesi kesişimindeki kavşakta çalışmalar başlatılırken, Albayrak Meydanı'ndaki düzenlemenin 3 Ağustos'tan itibaren start alacağı belirtildi. Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından yapılan düzenleme ile kavşaklarda hız kontrollerinin dengelenmesi, güvenilirlik ve yüksek kapasiteli kullanımın hedef- lendiği belirtildi. Yakıt tasarrufu sağlanacak Albayrak Meydanı ile Vatan Caddesi ve Şehit Er Salih Bitiktaş Caddesi kesişimindeki kavşakta yapıla- cak düzenleme ile bir yandan trafiğin rahatlatılması amaçlanırken, diğer yandan şu konu başlıklarının hedeflendiği belirtildi: "Trafik kazalarını en aza indirmek, araçlar ve yayaların kavşaktan en kısa mesafede ve sürede geçmelerini sağlamak, zaman kayıplarını azaltmak, ışıkta beklerken harcanan yakıttan tasarruf etmek, sürücülerin yanal görüş mesafesini artırarak uygun pozisyon ve hızda seyretmelerini sağlamak ve büyük araçların dönüş hareketlerini kolaylaştırmak." Trafikte daha rahat ve güvenli bir şekilde seyahat edilmesi için yapılan çalışmalar süresince sürücülerin ve yayaların güzergahtaki işaretlere dikkat etmesi uyarısında bulunuldu. HABER MERKEZİ AKTEPE ÜST YAPIDA BÜYÜK DEĞİŞİM GEÇİRİYOR Pamukkale Belediyesi, Aktepe Mahallesi nde devasa bir alanda üst yapı ve çevre düzenlemesi çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Çalışmaları yerinde inceleyen Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, 34 bin metrekare sıcak asfalt, 7 bin metrekare kaldırım, 750 metreküp perde duvar imalatı çalışmasının kısa zamanda bitirilerek mahalle halkının hizmetine sunulacağını ve ayrıca bölgede başlayacak birçok çalışmanın da planını tamamladıklarını söyledi. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin in ilçe genelinde başlattığı üst yapı çalışması tüm hızıyla devam ediyor. 30 mahalle de 50 kilometreyi bulan 30 milyon liralık dev bir yatırımla ana cadde düzenleme çalışmalarının yanı sıra mahalle mahalle ara caddeler de modern bir yapıya bürünüyor. Pamukkale İlçesi nde bir çalışma biterken bir diğeri baş- lıyor. Başkan Gürlesin, merkezden en ücra noktaya kadar ilçe genelinde çalışmaları bir bir kontrol ederek, sorunsuz olarak üst yapının tamamlanması için büyük gayret gösteriyor. Başkan Gürlesin, çalışmaların bir ayağı olan Aktepe Mahallesi nde 2413/2 sokak dolmuş durağı önünden, Gazeteciler sitesi ve 2421 ile 2421/11 sokağa kadar uzanan 34 bin metrekare sıcak asfalt, 7 bin metrekare kaldırım, kazı, 750 metreküp perde duvar imalatı olmak üzere devasa bir alanda yürütü- nedeniyle memnuniyet ve teşekkürlerini ilettiği Başkan Hüseyin Gürlesin, Pamukkale İlçemizin tamamında dur durak bilmeksizin çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeni kurulmuş, 1,5 yılını daha tamamlamamış bir belediye olmamıza rağmen ilçemizin adına yakışır çalışmaları hayata geçiriyoruz. Aktepe Mahallemiz çok geniş bir len çalışmaları inceledi. alana sahip. Bölgemizde birçok çalışmayı aciliyet ve önem sırasına göre yapmaya KTEPE DE BİRÇOK ÇALIŞgayret gösteriyoruz. Şuanda yürütülen çamayi PLANLIYORUZ Ekiplere birçok noktada yürütülen ça- lışmalarda kısa zamanda bitirilerek, halkımızın hizmetine sunulacak. Dahası Aktelışmalarla ilgili talimatlar veren Başkan Gürlesin, kısa zamanda çalışmaların biti- pe mahallemizle ilgili yapmayı düşündürilerek mahalle halkının hizmetine sunu- ğümüz çalışmaların da planlarını tamamlacağını ve ayrıca bölgede başlayacak bir- ladık. Onlarda bir bir hayata geçecek. Yol, çok çalışmanın da planını tamamladıkla- kaldırım ve düzenleme çalışmalarımızın hayırlı olmasını diliyorum dedi. rını söyledi. Aktepe Mahalle sakinlerinin çalışma HABER MERKEZİ A

10 17 Şubat 2013 Perşembe 1 Ağustos 2015 Cumartesi

11 Şubat 1 Ağustos Perşembe Cumartesi Et üreticileri, Merkez Bankasının enflasyon raporunda da vurgu yapılan kırmızı et fiyatlarındaki artışı, besilik canlı hayvan ithalatında müdahalelerin geç kalmasına ve gümrük vergisinin yüksekliğine bağladı, çözümün vergi düzenlemelerinde olduğunu savundu Türk-Japon ortaklığıyla Çankırı Tüney Yakınkent Organize Sanayi Bölgesi nde kurularak üretime geçen Sumitomo Rubber AKO lastik fabrikası, DUNLOP ve FALKEN markalarını üretecek Sumitomo Rubber AKO Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Norifumi Fujimato nun daveti üzerine fabrikaya giden basın mensuplarına üretilen lastikler ve fabrika çalışmaları hakkında detaylı bilgi verildi.şirket olarak Çankırı'nın, Anadolu'nun ve Türkiye'nin gelişmesine katkı sağlamak arzusunda olduklarının altını çizen Fujimato, Medya ile yürümek istiyoruz ifadelerini kullandı. Lastik üretimi hakkında detaylı bilgi ise İ- dari İşler Müdürü Key Takeda tarafından Türkçe verildi. Sumitomo Rubber firmasının 1909 yılında Japonya da kurulduğunu, Halkbank 2015 yılı ilk yarısında 1 milyar 229 milyon TL dönem net karı elde etti. Halkbank'tan yapılan açıklamada üreten Türkiye'ye kesintisiz destek sağlama misyonundan ödün vermeden, 2015 yılı için belirlediği hedefler doğrultusunda çalışmalarını sürdüren bankanın yılın ilk yarısında hedefleriyle uyumlu sonuçlar elde ettiği bildirildi halen dünya üzerinde 12 lastik fabrikası bulunduğunun altını çizen Takeda, Sumitomo Grup bünyesinde 10. lastik fabrikasının 2013 yılında Çankırı da kurulduğunu, Haziran 2015 tarihinden itibaren üretime başlandığını, 2015 yılı sonuna kadar günlük 4 bin adet, 2019 yılı sonuna kadar günlük 30 bin adet lastik üretmeyi hedeflediklerini söyledi. DUNLOP ve FALKEN markası adı altında 2 marka lastik üreteceklerini vurgulayan Takeda, Düşük tüketim sağlayan lastikler, kış lastikleri, runflat lastikleri gibi ürünleri gelişmiş teknolojiyi kullanarak DUNLOP veya FALKEN markası altında geliştirmekte. Run-flat lastikler tamamen patlaması durumunda bile saatte 80 km hız ile 80 km mesafeyi katedebilecek lastiktir. Sürüş anında sunduğu güvenliğe ek olarak, yedek lastiği gereksiz kılarak kaynak korumaya da katkısı vardır. diye konuştu. Falken markası 1983 yılında oluşturulmuştur diyen Takeda, sözlerine şöyle devam etti: Avrupa pazarında rağbet gören yüksek yeteneğe ve kaliteye sahip ürün listesini düzenleyip, kalite kriterleri yüksek ve sıkı olan Avrupa araba üreticilerinin yeni araçlarında kullanımına yönelik lastik alımlarında, Avrupa nın en büyük araba federasyonu ADAC da (Alman Araba Federasyonu) yüksek performans değerleri gibi, sağlam başarılar elde ettik. Takeda, dünyada bulunan en hızlı hesap gücüne sahip olan K bilgisayarı ve dünyanın en yüksek performansına sahip senkrotron ışınımının ortaya çıkmasını sağlayan büyük senkrotron ışınımı tesisi olan Spring-8 i kullanarak, moleküler seviyeye kadar analiz yapıp lastiğin etkinliğini en üst seviyeye çıkardıklarını ifade etti. Japonya kaynaklı, büyük ölçekte bir fabrikanın ilk kez İç Anadolu Bölgesi nde bulunan Çankırı da kurulduğunu belirten Takeda, 2019 yılı sonu itibari ile fabrikada 2 bin işçinin istihdam edileceğini, Çankırı dan işe alım sayısının artırılacağını, son dönemlerde çalışanların yüzde 80 inin Çankırılı olduğunu, dışarıdan gelenlerin Çankırı da ev bulmakta zorlandıklarını vurguladı. Takeda, üretilen lastiklerin yüzde 10 unun Türkiye piyasasına, yüzde 10 unun OECD ülkelerine, yüzde 80 inin ise Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerine ihraç edileceğini belirtti.

12 1 Ağustos ubat Perşembe Cumartesi Amerikalı ekonomistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artışına, temmuz ve ağustos aylarına ilişkin istihdam verilerinin 200 binin üstünde gelmesi halinde eylülde başlayacağına neredeyse kesin gözüyle bakıyor Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde, memuriyetten ayrılarak babasının tomruk işlediği marangozhanede çalışmaya başlayan Ali Karakaş, iki fabrika kurdu, ürettiği sandalyeleri ihraç etmeye başladı. Karabük'ün Yenice ilçesi belediyesinde 1977 ve 1982 yılları arasında memur olarak görev yapan 55 yaşındaki Karakaş, istifa ederek babasının marangozhanesinde çalışmaya başladı. Babasının 1988'de vefat etmesinin ardından atölyede sandalye üretimine yönelen Karakaş, sektörde tutunmayı başararak 2011'de Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi'nde ahşap ve plastik sandalye üreten iki fabrika kurdu. Yurtiçi ve yurtdışına üretim yapan fabrikalarda 60 kişiye istihdam sağlayan Karakaş, hedefini "2023'te sektörde dünyanın en büyük 10 üreticisi arasında yer almak" olarak belirledi. Ali Karakaş, yaptığı açıklamada, Yenice'nin özellikle ağaç işleme konusunda önemli bölgeler arasında yer aldığını, memuriyeti döneminde de bu konularda araştırma yaptığını söyledi. Sandalye sektöründe büyük boşluk olduğunu gördüğünü anlatan Karakaş, "Bir sandalyeyi yere sağlam bastırmak yıllarımızı aldı. O dört ayağı yere sağlam bastırmak bir sanattır. Babamın 20 metrekarelik marangozhanesinde ilk önce bunu başardık" dedi. Karakaş uzun yıllar baba yadigarı atölyede 3 oğlunun da desteğiyle üretim yaptıklarını belirterti. (AA) Baklavadan çikolataya, hamurlu tatlılardan yemeklere kadar birçok yiyeceğin yapımında kullanılan Antep fıstığında boz iç türün hasadı başladı.üreticinin ve yöre halkının "yeşil altın" olarak nitelendirdiği Antep fıstığında, hasat sıcağa rağmen hummalı şekilde sürdürülüyor. Normal Antep fıstığına göre daha yağlı ve yeşil renkte olan boz fıstık, baklava, çikolata, hamurlu tatlı ve yemeklerde kullanılıyor. Boz iç fıstığı üreticideyken liradan alıcı buluyor.üreticiler, "ben fıstık" (kırmızı kabuklu) türünün hasadına ise bir aya kadar başlanacağını belirtiyor. Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, genetik yapısı nedeniyle bu sezon "var yılı" yaşanan Antep fıstığında, kış aylarındaki hava şartları nedeniyle veriminin arttığını söyledi.her geçen yıl yeni ağaçların toprakla buluşturulduğunu belirten Tiryakioğlu, "Geçen yıl yaklaşık 60 bin ton ürün elde edilen Antep fıstığında bu yıl 150 bin ton civarında rekolte bekliyoruz. Rekolte artışında, önceki yıllarda dikilen ağaçların da etkisi oldu ama asıl rekolte patlamasını 5-6 yıl sonra bekliyoruz çünkü üreticiler, Antep fıstığına önem vermeye başladı ve bilimsel üretim gerçekleştiriyor. Bu da rekoltenin 300 bin tonlara kadar çıkmasını sağlayacak" diye konuştu.rekoltenin artışıyla beraber daha önce sadece iç piyasada alıcı bulan Antep fıstığının yurtdışına da açılabileceğine işaret eden Tiryakioğlu, önümüzdeki süreçte Antep fıstığını önemli bir ihraç kalemi haline getirmeyi amaçladıklarını kaydetti. (AA) Arçelik AŞ'den yapılan açıklamaya göre, tüm iş süreçlerinde "sürdürülebilir gelişim" odağıyla hareket eden, kaynakların verimliliği ve sürdürülebilirliği konusuna en üst seviyede hassasiyet gösteren şirket, "Dünyaya saygılı, dünyada saygın" faaliyetlerine devam ediyor Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Araştırma ve Uygulama Çiftliği'nde yetiştirilen ve "dünyanın en iyi etçi ırklarından biri" sayılan Boer keçileri, Kanada'dan getirilecek aynı cinsin saf embriyoları ile çoğaltılacak

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 YEREL EKONOMİ 1ubat 1 Ağustos 2013 Perşembe 2015 Cumartesi Denizde balık kalmadı yasak avcılık önlenmeli BEYAZ CENNET'E 6 ayda 719 bin turist UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde y- er alan Pamukkale'yi ziyaret etmek için gelen yerli ve yabancı turistler, bunaltıcı sıcaklıklara rağmen "beyaz cenneti" görmenin keyfini yaşıyor. Dünyanın dört bir yanından eşsiz güzellikteki travertenleri, şifalı termal suyu ve tarihi ile cazibe merkezi olan Pamukkale'ye gelen turistler, 40 dereceye varan sıcaklığa aldırmadan tarihi ve turistik yerleri geziyor. Travertenlerde güneşlenen ve sıcak suda şifa arayan bazı turistler sık sık "öz çekim" yaparak anı ölümsüzleştiriyor, kimisi de doğal güzelliklerin seyrine dalıyor. Birçok ziyaretçi vücutlarına sürdükleri çamurla güneşlenirken, bazıları da çocuklarıyla travertendeki sularda eğlenceli oyunlar oynuyor. İlk kez gelen Rus turist Raskolnikov Grusenka, beyaz travertenlerin eşsiz bir güzellikte olduğunu ve seneye yeniden ailesiyle birlikte gelmek istediğini belirtti. Ailesiyle Trabzon'dan gelen Ahmet Tut ise hemen hemen her yıl burada tatil yaptıklarını, sıcak havalarda gezmenin zor, ancak güzel olduğunu söyledi. İlk 6 ayda 719 bin turist Pamukkale Turizm Derneği Başkanı Oysal Aslan, yaptığı açıklamada, Pamukkale'nin ülke turizme katkısının büyük olduğunu dile getirdi. "Beyaz cennete" dünyanın her yerinden turistlerin geldiğini, bölgeye turist çekebilmek için sıcak hava balonu turlarının başlatıldığını hatırlatan Aslan, bölgeyi geçen yıl 1 milyon 874 bin 672 kişinin ziyaret ettiği bilgisini verdi. "Pamukkale bizim en değerli varlığımız. Kentimizi tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz. Yurtdışı gezilerinde 'beyaz cenneti' tanıtmaya çalışıyoruz. Hava sıcaklıkları bu yıl mevsim normallerinin üzerinde olmasına rağmen, yerli ve yabancı turistler sıcaklığa aldırış etmeden Pamukkale'ye akın ediyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğünün verilerine göre, Pamukkale'ye yılın ilk 6 ayında 678 bin 719 yerli ve yabancı turist geldi. (AA) 20 yıl sonra yer altından çekilecek su kalmayacak Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, yoğun şekilde kullanılması durumunda 20 yıl sonra yer altından çekilecek su kalmayacağını söyledi. Cumali Kınacı, Manisa Organize Sanayi Bölgesi salonunda yapılan Gediz Havzası Yeraltı Sularını Besleme Projesi'nin tanıtım toplantısındaki konuşmasında, yer altı sularının yer üstü sularını besleyen kaynaklar olduğunu ifade etti. Yer altı sularının sadece rezerv yönünden değil, kalite yönünden de kontrol edilmesi gerektiğini kaydeden Kınacı, yeryüzündeki ekosistemin varlığının yer altı sularının varlığına bağlı olduğunu belirtti. Kontrolsüz kullanım nedeniyle yer altı sularının hızla azaldığını vurgulayan Kınacı, şöyle konuştu: "Bu şekilde yer altı suları hızlı bir şekilde kullanılmaya devam edilirse 20 yıl sonra yer altından çekilecek su kalmayacak. Yer altı sularını suni olarak besleme, dünyada uygulanan bir yöntem. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak en gelişmiş ülkelerdeki uygulamaları yapmaya gayret sarf ediyoruz. Gediz Havzası'nda bu projeye başladık." Proje ile Avrupa Birliğinin su çerçeve direktiflerini y- erine getireceklerini anlatan Kınacı, yer altı sularının korunmasına yönelik rehberler hazırlayacaklarını ve ilgili kurumların bu rehberlerden yararlanmasını sağlayacaklarını ifade etti. Türkiye'ye özgü yeni metotlar geliştireceklerini söyleyen Kınacı, "Gediz Havzası'ndaki y- er altı suyunun kalite ve miktar olarak korunması için mesul kurumlar belirlenecek. Projenin neticeleri değerlendirilecek. Bu toplantı ve uygulama ülkemiz için öncü bir çalışmadır" dedi. (AA) Denizlerden avlanan toplam balık miktarında son 10 yılda yüzde 30 gerileme yaşandığını söyleyen ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gücü, "On yıl önce 10 bin 560 ton avlanan kefal, geçen yıl bin 721 tona düştü. Pek çok balık türünde tehlike çanlarının çalmaya başladığı sınırdayız" dedi Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin denizlerinden avladığı toplam balık miktarında son 10 yılda yüzde 30 gerileme yaşandı. En çarpıcı düşüş kefal, levrek, çipura, akya, kalkan gibi dip balığı türlerinde görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı 2014 yılı su ürünleri istatistiklerinden derlenen bilgiye göre, Türkiye'nin denizlerden elde ettiği balık miktarı 2005 yılındaki 334 bin 248 ton seviyesinden yüzde 30 düşüşle geçen yıl 231 bin tona geriledi. En fazla avlanan türler arasında yer alan hamsi, sardalya ve istavritte son 10 yılın en kötü sezonu yaşandı. Geçen yıl 96 bin 440 ton hamsi, 18 bin 77 ton sardalya ve 12 bin 213 istavritin avlanırken en çarpıcı düşüşler dip balıklarında görüldü. Dip balıkları "dip" yaptı Buna göre 10 yıl önce 10 bin 560 ton avlanan kefal, geçen yıl bin 721 tona, 4 bin 100 ton avlanan bakalorya 642 tona, 2 bin 825 ton avlanan barbunya bin 426 tona, 505 ton avlanan akya 173 tona, bin 215 ton olan çipura 606 tona, bin 190 ton avlanan dil balığı 417 tona, 649 ton avlanan kalkan 197 tona, 581 ton olan levrek 110 tona düştü.lüferde ise 2005 yılında 18 bin tondan 2011'de 3 bin 122 tona kadar gerileyen av miktarı, yeniden artışa geçerek geçen yıl 8 bin 386 tona ulaştı. Avında artış yaşanan başlıca türler ise çaça, mezgit, tekir ve tırsi balıkları oldu. "Birçok tür için tehlike sınırındayız" ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Cemal Gücü, çok fazla sayıda tekneye sahip Türkiye'nin yüksek avlanma kapasitesine sahip olduğunu, bunun da balık stokları üzerinde baskı yarattığını belirtti. Gücü, alınan önlemlere rağmen bir çok türünün popülasyonunda gerilemelerin devam ettiğini belirtti. Hamsi, palamut, sardalya, istavrit gibi sürü balıklarında av miktarının iklimsel değişiklere göre dalgalı bir seyrin izlediğini, bu türlerdeki gerilemelerin kritik seviyede olmadığını anlatan Gücü, geçen yıl hamsideki gerilemenin de deniz suyu sıcaklığıyla ilgili olduğunu söyledi. Geçen yıl sonbahar aylarında yaptıkları tespitlerde Karadeniz'in güneyinde 300 bin ton hamsi tespit etmelerine rağmen deniz suyu sıcaklığındaki değişim nedeniyle bu balıkların Gürcistan sularına doğru gittiğini anlatan Gücü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sürü balıklarında iklim koşulları uygun giderse yüksek miktarda balık avlanabiliyor. Bu türlerde av miktarındaki gerileme balıkçılığı çökertecek seviyede değil, burada ancak kardan zarar ediyoruz. Yani avcılıktaki gücümüzü kontrol altında tutsak eskisi gibi 1 milyon tonlara ulaşmak mümkün. Bu balık türlerinde korkacak bir şey yok. Ancak dip balıkları çok daha hassas konumda. Bulundukları bölgede kalıcı olan ve sürü balıklarına göre daha uzun süreli üreme dönemlerine sahip dip balıkları kendilerini çok kolay toparlayamıyor. Bu balıklar üzerindeki balıkçılık baskısı daha net görülebiliyor. Hamsi doğduğu yıl yumurta bırakabilirken kalkan ancak 3-4 yaşına kadar yumurta bırakamıyor. Pek çok balık türünde tehlike çanlarının çalmaya başladığı sınırdayız. Aşırı avcılık nedeniyle balıklar, geleceklerini garanti edecek kadar yumurta bırakamıyor." "Kalkanın nesli tükeniyor" Popülasyonu hızla gerileyen balıklar içinde kalkanın durumunun çok trajik olduğuna dikkati çeken Gücü, kalkanın artık avlanmasının yasaklanması ve korunma altına alınması gereken bir tür haline geldiğini, bunun için Romanya ve Ukrayna'nin da dahil olacağı uluslararası bir projenin yürütülmesinin şart olduğunu söyledi. Balık popülasyonundaki gerilemenin önüne geçebilmek için Türkiye'nin çeşitli önlemler aldığını anlatan Doç. Dr. Gücü, diğer Akdeniz ülkelerine göre daha uzun dönemi kapsayan av yasağı uygulandığını, avlanma gücünün azaltılması için balıkçı teknelerinin devlet tarafından satın alındığını, balıklara boy sınırlaması getirildiğine işaret etti. Atılan adımlar sonucu durumun geçmişe göre daha fazla kontrol altında gözüktüğünü ifade eden Gücü, yasak avlanmayla daha iyi mücadele edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. "Yeni yasa şart" Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan Özkaya da balık popülasyonunun azalmasından sadece balıkçı teknelerinin değil amatör avcılık faaliyetlerinin de sorumlu olduğunu savundu. Özellikle ekonomik değeri yüksek olan dip balıklarının olta ve zıpkınla yoğun olarak avlandığına işaret eden Özkaya, "Hamsi bir yılda büyüyüp pazara giriyor ama örneğin bir laos 5 yılda ekonomik büyüklüğe ulaşıyor. Gece dalışı yapan zıpkıncılar belirledikleri yuvaları bir tek balık kalmayana kadar kurutuyor. Amatör balıkçıların dip balıklarına verdiği zarar, teknelerden çok daha fazladır" dedi. Özkaya, su ürünleri avcılığını düzenleyen 1380 sayılı Kanun'un baştan sona yenilenmesi için çalışma yürütüldüğünü, yeni tasarıda aşırı avcılığının önüne geçebilmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na daha fazla yetki verildiğini ancak yasanın bir türlü çıkarılamadığını söyledi.yeni tasarıyla balıkçı teknelerinin uydu üzerinden izlenmesi, yasak avlanan tekneye balıkçılıktan men cezası getirilmesi gibi düzenlemelerin öngörüldüğünü anlatan Özkaya, "Ava kota getirilmeden, yasak avlanana ağır cezalar vermeden bu sorun çözülmez. Yeni yasa bu konularda Su Ürünleri Genel Müdürlüğü'ne geniş yetkiler tanıyor. U- marız bir an önce yasalaşır" değerlendirmesinde bulundu. (AA) Dinar'da tıbbı ve aromatik bitki ekimi yapılacak Dinar'da proje kapsamında, tıbbı ve aromatik bitki ekiminin gerçekleştirileceği bildirildi. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ile Dinar Kaymakamlığı nın ortaklaşa gerçekleştireceği projenin ilk ön görüşmesi AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ın makamında gerçekleştirildi. Rektör Solak ile Dinar Kaymakamı Mustafa Şahin in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Dinar ilçesinde öngörülen alanlara döneminde lavanta ve alt türlerindeki aromatik bitkilerin ekilmesi ve projeyle ilgili detaylar görüşüldü. Rektör Solak, yaptığı açıklamada, görüşme ile ilgili olarak Türkiye de endemik nitelikli bitkilerin ülke ekonomisine kazandırılması hususunda Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu nda (BTYK) alınan kararlar kapsamında AKÜ yönetimi olarak diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda projeler geliştirdiklerini belirtti. Türkiye nin endemik bitkiler bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Solak, "Lavanta bitkisinin 2 mililitresi 40 dolar, 25 mililitre lavanta uçucu, yoğunlaştırılmış yağ, neredeyse 1 ton mermere eşit fiyatta. Yükte hafif paha da ağır. Fransa sadece lavantadan yılda 200 milyon avrodan fazla gelir sağlıyor. Ülkemiz bu tür bitkilerin cenneti" ifadelerini kullandı. Solak, projede AKÜ de görev yapan alanında uzman öğretim üyelerinin görev alacağını belirterek, amaçlarının tıbbi ve aromatik bitkilerin ülke ekonomisine kazandırılması olduğunu kaydetti. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Takım, grup. İlgi uyandıran, çekici, elverişli. 2. Bir tür etli ve büyük zeytin. 3. Bir düşünce anlatan bir veya birkaç cümlelik söz. Bayındırlık. 4. Türk ve Mısır donanmalarının İngiliz Rus müttefik donanması tarafından 20 Ekim 1827 yılında yok edildiği deniz savaşı. Rusçada evet. 5. Bir nota. Tayin etmek. 6. Keçi yolu. Ağaçlıklı yol. 7. Müzikte durak işareti. Tanrının sevgisinden ve ilgisinden yoksun olma. 8. Bir işlemin istenilen ölçülerde yürütülmesini denetim altına alan cihaz. 9. Favori. Bir tür ince meşin. 10. Taş mezar. Fas ın plaka işareti. 11. Radyumun simgesi. İsyan eden, başkaldıran. Gerekenden eksik. 12. Başkası tarafından yapılan zararı ödeme. Çocuk sahibi olmuş kadın. 13. Bazı vakıf kuruluşlarında fakirlerin doyurulması için ayrılan ödenek. Bir renk. 14. Arapçada su. Dişi sığır. 15. Çok anlamlı bir kelimeye, her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma. Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu. 16. Kuzu sesi. Hayat arkadaşı. Genellikle arkasından yağmur getiren sert ve geçici yel. 17. Boyutlar. Kuşların uçma organı. 18. Romanya nın para birimi. Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk. 19. Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki. Donuk renkli. 20. Büyük bir çabuklukla dönerek işleyen ve saatte binlerce adet basan bir tür basım makinesi. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Tahılın tarladaki adı. Ayaklık. Alkollü sert bir içki. Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa. 2. Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, iri başlı demir çivi. Esirlik, tutsaklık. Eski dilde dağ. 3. Ek olarak. Hırsız, haydut. Değerli madenlerin saflık derecesi. 4. Nakit. Hıristiyan. İnam, vedia. Sümerlerde sağlık tanrıçası. 5. Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek. Pirinç saplarının örülmesinden hazır hale getirilerek yapılan judo minderi. Pişirilerek hazırlanmış yemek. Giyeceklerde takım. 6. Kalsiyumun simgesi. Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi. At bakıcısı. Halk dilinde çift, eş, ikiz. 7. Avrupa da bir başkent. Bir işin yabancısı olan. Genişlik. Hava basıncı birimi. 8. Artırma, katma. Argoda tanışıyormuş gibi yaparak para sızdırma. İktisat. 9. Kas. Kıta. Suçu bağışlama. 10. Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç. Karadeniz in kuzeyinde bir iç deniz. Bir elektrotta eksi uç.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR 171 Ağustos Şubat Perşembe Cumartesi NBA de devrim yapan ilk ve tek Türk: Hidayet Türkoğlu Son Dakika Gazetesine konuştu TBF DE GÖREV ALMAK İSTERİM Türk Basketbolunda tarih yazmış bir isim Hidayet Türkoğlu; Antalya da kapılarını Son Dakika Gazetesine açtı. Hakkında çıkan haberlere ilişkin açıklamalarda bulunan Türkoğlu, geleceğe dair planlarını anlattı. ÖZEL röportaj BU İSMİ BANA TAKANDAN Hocam, güzel bir isminiz var: Hidayet Hidayet, yükselmek de demektir aynı zamanda Siz de buna dayalı bir spor yapıyorsunuz. Basketbol Potaya yükselmek, blok yapmak için yükselmek (Gülüyor) Valla, Allah (cc) razı olsun bulandan. Bu ismi bana takandan, bana yakıştırandan Araştırdığında güzel bir isim olduğunu fark ediyorsun Doğru yolu gösteren, hidayete erdi İsmiyle müsemma bir kişi derler Böyle olduğunu düşünüyor musun hocam? Hidayet çok anlamlı bir isim Öyle kalsın (Gülüyor) Türkiye de Hido, NBA de He Do diyorlar Arkadaşlarım Hido diye çağırıyordu Türkiye de Yurt dışında, e,i okunuşundan kaynaklı He Do oldu. He Do nun çevirisi, O yapar gibi bir anlama geliyor. Hidayet yapar, demek istiyorlar herhalde Zannediyorum NBA a bu hissiyatı verdiniz (Gülüyor) Sağolun HER ŞEYİN ALLAH (CC) TAN GEL- DİĞİNİ BİLMEK GEREKİR İyi olmayan TBL (Türkiye Basketbol Ligi) nden zorluk ve mükemmeliyetçilik derecesi en yüksek NBA ye gittin. Bunun adı şans mı, yetenek mi, başarı mı, nasip mi? Ne? Her şeyin Allah (cc) tan geldiğini bilmek gerekir. İmkânları iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Ve Rabbim, bu yoldayken karşıma hep güzel insanları çıkardı. Tek bir şeye bağlayamıyorum ben Bir kar topu düşünün. Kar tanelerinin toplamıyla bir kartopu oluştu. Bugün ki başarı, her bir kar tanesinin birleşmesi DEMEYİMLERİMİ TÜRK ARKADAŞ- LARIMLA PAYLAŞMAMAK BENCİLLİK OLUR İnsan ne kadar büyük başarılar ve kazançlar elde ederse etsin, eğer bunlar doğduğu yerde gerçekleşmiyorsa yani yurt dışındaysa bir yerden sonra bunları terk etme noktasına geliyor. Zannediyorum ki bu durum sizi Türkiye ye dönme kararını verme noktasına getirdi NBA ye iş amaçlı gittim. Ve orada ciddi bir deneyim elde ettim. Elde ettiğim o deneyimleri buradaki Türk arkadaşlarımla paylaşmamak bencillik olur. Onun için oraya noktayı koyduktan sonra buraya gelip genç kardeşlerimin daha iyi yerlere gelmesi için çalışma yapmak istiyorum. İnşallah bir faydam dokunur. TÜRKİYE DE SADECE FENERBAH- ÇE KULÜBÜNDE OYNARIM Lafı dolandırmak istemiyorum. Türkiye ye döndüğünde oynayacağın takım Fenerbahçe mi olacak? Türkiye ye basketbol oynamak üzere dönersem tek oynayacağım takım Fenerbahçe Basketbol Takımı olacak. Zaten geçen maçtaydık. BEN AMERİKA DAYKEN TRAB- ZONSPORLUSU DA Sonuçta insan mutlu olduğu yerde olmalı. Bence bu kararınıza Türkiye de ki kulüpler kırılmamalı Hepimiz doğuştan bir takım tutmuşuz İnşallah insanlar saygı duyar. Haa, şunu da söylemek isterim Ben Amerika da bulunduğum sürece beni Trabzonsporlusu da sevdi, Galatasaraylısı da, Fenerbahçelisi de, Beşiktaşlısı da Herkes sevdi. Allah (cc) hepsinden razı olsun. Ama kararım bu. Kabullenirlerse de kabullenmezlerse de Allah (cc) razı olsun. HARUN TBF DE İYİ İŞLER YAPA- CAKTIR Türkiye de, genelde, Federasyon Başkanları siyasi irade sahibidir ve ona göre hareket eder. Ancak, Türkiye Basketbol Tarihine çok büyük katkıları olan Harun Erdenay bu durumu değiştirerek TBF (Türkiye Basketbol Federasyonu) Başkanı oldu. Sporun içinden gelen bir kişi şimdi sporu yönetecek. Neler söylemek istersin? Çok güzel bişey bu Harun Erdenay, Türk Sporuna yıllarca emek vermiş bir insan. Sevilen, sayılan ve orada olmayı hak eden bir insan. Kendisi için mutlu oldum. İnanıyorum ki iyi işler yapacaktır. TBF DE GÖREV ALMAK İSTERİM Geçtiğimiz günlerde TBF ye CEO olacağınız yönünde haberler çıktı. Aslı astarı var mıdır? Ya da işi iç yüzü nedir? Federasyon da görev almak isterim. Milli Takımlarda bir görev almak isterim. Ancak şu an bu görevin adı belli değil. Ancak Federasyon da Harun ile birlikte Türk Sporu için, eğer görev alırsam, elimden geleni yapmaya çalışırım. KEŞKE HAYAT HEP Orlando Magic te oynarken Blazzers e geçtiniz. Kimsenin beklemediği bir karardı. Blazzers te düşüş yaşadınız. Nihayetinde yanlış bir karardı, sonuçları itibariyle Neler söylemek istersiniz? Her değişiklik bir tecrübe Hayat bu! O an o gerekiyordu. Sonradan bazı şeylerin iyi veya kötü olduğunu oraya gittikten sonra anlıyorsun. Doğru veya yanlış olduğunu O an doğru karar verdiğimizi düşündük. Oraya gittik ve yaşamaya, çalışmaya başladık. O zaman da bazı şeylerin yanlış olduğunu gördük. Bunlar da hayatın bir parçası. Şükrediyorsun ve hayata devam ediyorsun Keşke hayat hep çıkışlarla devam etse Ama inişler de var! Olimpik Basketbol projesini sormak istiyorum. Biraz ondan bahsedelim hocam Her yıl kamp düzenliyoruz Bu yıl ilk defa Antalya da yaptık. Bu projemize Gloria Sports ev sahipliği yapıyor. Müthiş bir tesise sahipler. Kendilerini tebrik ediyorum. Kamp oldukça iyi MİLLİ FORMAYI BIRAKIRKEN NE KADAR ACI ÇEKTİĞİMİ KİMSE BİLE- MEZ Türk Halkı seni Milli Forma ile izlemekten daha çok tat alıyordu. Ama sen Türk Halkını bu tattan 2014 yılında mahrum bıraktın. Neden? (Gülüyor) Diyorum ya, belli şeylerin zamanı geldiği zaman Şu anda da mesela basketbolumun geleceği için belli bir kararlar alma aşamasına geldim. Bazı şeyleri Allah (cc) a çok şükür ki görebiliyorum. Bişeyin nerede bırakılıp bırakılmayacağını, ne zaman bırakılıp bırakılmayacağınız az-çok tahmin edebiliyorsun. En çok milli formayı giyen isim benim. O yüzden bu kararın ne anlama geldiğini ve o formayla mücadelenin ne kadar müthiş olduğunu benden daha iyi kimse bilemez. Bunu bırakırken ne kadar acı çektiğimi kimse bilemez. Ama artık zamanı gelmişti. Formayı genç arkadaşlara devretmemiz gerekiyordu. BASKETBOL OYNAYABİLİ- RİM AMA ESKİSİ GİBİ OYNAYA- BİLİR MİYİM? Yani tamamen hayat planlamasına bağlı bir karar Tabi ki Yaşlanıyoruz artık. Belli kararları vermek zorundasın. Basketbol oynayabilir miyim şu anda? Oynarım. Ama nasıl oynarım? Eskisi kadar oynayabilir misin? Oynayamazsın. Artık belli şeylerin değişmesi gerektiği bilincine varıyorsun HAYATIMDA İLK DEFA HAK- SIZ YERE NBA de yaşadığın ilginç bişey var mı? Var ya Hatta bu sene oldu ya Bu sene oldu, inanır mısın Uslu bi çocuğum demiyorum ama hayatımda ilk defa haksız yere bir teknik faul yedim. O beni hem sinirlendirdi hem de güldürdü. AVRUPA DAKİ BASKET MAÇLARINI TAHMİN EDEBİLİRSİN AMA NBA DE HİÇ BİRŞEY BELLİ DEĞİL TBL de de NBA de de basket oynadın. O devre araları kırılma anıdır herhalde Kötü gidiyorsanız, iyiye gitmeye yönelik; iyi gidiyorsanız da bunu korumaya yönelik bir memorandum yapılır. O NBA de biraz daha farklı oluyor. Avrupa da senin dediğin gibi de NBA de öyle değil. NBA de son saniyeye kadar ne olacağı belli değil. NBA DE ÖYLE OLAYLAR OLUYOR Kİ BAZEN İNANAMIYORSUN KİMSENİN HAYALLERİYLE OYNAMIYORUZ Yetenek keşfettiniz mi? (Gülüyor) Edeceğiz inşallah Zaten aktif olan oyuncularımız da var burada Biz burada kimseni hayalleriyle oynamıyoruz. Onun içi burada onlara gördüklerimizi süslemeden söylemeye çalışıyoruz. Gerçekçi şeyler çalışıyoruz. Amacımız yakaladığımız küçük nüansları kendi gözümüzle ve çözümümüzle düzeltip daha iyi yapmalarını sağlamak. İnşallah söylediklerimizi dikkate alıp üzerine birşeyler koyup başarılı olurlar. Böyle olursa ne mutlu bana. O zaman şöyle sorayım. NBA de yapılan taktikler ve devre araları konuşmaları ile TBL deki nasıl? Çok farklı Buradaki ısınma şeklinden tutun konuşmalara kadar her şey çok farklı. Maçlar çok hızlı ve hareketli. Onun içi son saliseye kadar kimse ne olacağını tahmin edemiyor. Burada az çok tahmin edebiliyorsun. Kritik taktiklerle bazı şeyleri düzeltebiliyorsun ama NBA de öyle olaylar oluyor ki bazen inanamıyorsun. ÜZÜLDÜĞÜN YERLER DE ÇOK OLUYOR Zevki çoktur ama Zevki de çok üzüldüğün yerler de çok oluyor CUMHURBAŞKANIMIZA NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZ Seni Türk Milletinin dışında siyasiler de çok seviyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Her yerde senin başarınla övünüyor Allah (cc) razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ailesine ne kadar teşekkür etsem azdır. Bana her koşulda sahip çıktılar diyebilirim. Onların bana vermiş olduğu değeri ben hiçbir zaman unutmam. Beni her zaman sevip saydılar. Bu bir insan için çok önemlidir. Ben insan ayırmamaya çalışırım. Beni sevip sayan herkesi aynı şekilde sevip saymaya çalışırım. DÜNYA DA GIY- BET KADAR KÖTÜ BİRŞEY YOK! Son zamanlarda gündeme gelen bir fotoğrafınız da var Fotoğraf üzerinden yorum yapanlar oldu Hocam, ben şunu öğrendim ki bu Dünya da gıybet kadar kötü bişey yoktur. Enes Kanter in yorumları var Bence talihsiz yorum ve açıklamalar Sen ne düşünüyorsun hocam? Talihsiz mi diyeyim, onu yönlendirenin mi şeyi artık onu Türk Halkı değerlendirsin Burada bir mantık hatası var. Önce kendi gelmedi sonra beni almıyorlar, dedi. Enteresan Enes in çıkıp, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Türk Halkından özür dilemesi gerekir. Bu yaşta bu tarz şeylere girmemesi lazım Son 2 yıldır, kendi milli takıma gelmiyor her seferinde bir bahane üretiyor, Türkiye deyken kimsenin telefonlarına cevap vermeyen insan, milli takıma alınmadığı zaman mı milli takımın değerini anladı. KENDİNİ YÖNETTİRİRSEN, ENES İN DÜŞTÜĞÜ KOMİK DURUMA DÜŞERSİN Enes Kanter seni hiç aradı mı Amerika dayken? Hocam, ben yaşça büyüğüm ama hayat boyu edindiğim tecrübe itibariyle de daha büyüğüm. Bazı insanların seni yönlendirmesine müsaade etmeyeceksin. Ben etmedim. Ailem ve kendimin kararlarıyla hareket ettim. Kendini yönettirirsen, şu an Enes in düştüğü komik duruma düşersin. Bence de düştüğü durum komik Yarın bir gün Federasyon da görev aldığımda bu tip şeylere izin vermem. Milli Takım zorla oynatılacak bir yer değil. Şuradaki çocuklara bile sorsan, o forma için kendini parçalar. Milli forma bir onur mücadelesidir. Spor ahlakı buna izin vermez. İnşallah bu durumu kendi açısından düzeltir. Bize bişey olmaz. Biz kendi hayatımıza devam ediyoruz. O olmaz, Ali olur Mehmet olur Adam çok. Kendi için düzeltmesi gerekir. FENERBAHÇEMİZE YAPILAN SAL- DIRI Basketbol maçlarında taraftar olayları hakkında ne düşünüyorsun? İnsanlar spor müsabakası izlerken ölüyor. Çok değişik bişey bu! NBA de rastlanır mı bunlara mesela? Taraftarların ölmesi filan bunlara NBA de rastlanmaz. Bunlar doğru ve tasvip edilir şeyler değil. Futbolda da öyle Mesela Fenerbahçe mize yapılan saldırı Dünya nın hiçbir yerinde yok! Biz Batı yı örnek alan insanlarız ama Batı nın hiç bişeyini yapmıyoruz. O zaman her şeyde neden Batı örneğini veriyoruz?

15 SAYFA 16 KEKİKTE DE tağşiş ÇIKTI Masal bitti gerçek hayat piyasada Figen Bican Bulam İzmir Esnaf ve Sanatkarlar O- daları Birliği (İESOB), İŞKUR ve KOSGEB işbirliği ile kendi işini kurmak isteyen girişimcilere yönelik düzenlenen 25 kişilik kursta, katılımcılar Eğitmen Pınar Adanalı nın derslerinde eğlenceli dakikalar da geçiriyor. Değişik hikayelere sahip girişimci adayları, kendi iş fikirlerini uygulamalı olarak da sergiliyor. Hikaye ve masal anlatarak hem yetişkinleri hem de minikleri bir kafe ortamında buluşturma fikriyle KOSGEB e başvuran Ferhat Budak da kursiyerlere masal anlatarak eğlenceli dakikalar yaşattı. İnsanlığın evrensel dili olarak tanımlanan masalları hareketli bir sahne performansıyla anlatan Budak, kursiyerlerden tam not aldı. Girişimci adaylarının masalı anlatan kurs arkadaşları Budak a interaktif olarak katılım gösterdiği minik gösteri ilgiyle i- zlendi. Yaklaşık 5 yıldır çeşitli sanat atölyelerinde yüzlerce k- işiye masallar anlattığını söyleyen girişimci adayı Ferhat Budak, Murathan Mungan masalın bittiği yerde, hayat başlar der. Bu kursa katılan 25 arkadaşımız için de artık masal bitti, girişimci olarak bu kurs ile hayatın tam ortasına atılmaya hazırlanıyoruz. Türk Edebiyatının usta masal derleyicisi Naki Tezel ise masallarda imkansızlıklar yoktur der. KOS- GEB desteğiyle sermayemizi güçlendirip kendi işimizi kurmak istiyoruz. Aslında hepimiz girişimcilik hayatımız başlarken imkansızlıklara yer olmayan bir masalın da başlamasını istiyoruz diye konuştu. Zeytin ve zeytinyağında İhraç edilen kekiğe de hile bulaştı. Geçen haftalarda önde gelen İngiliz gazetelerinde çıkan haberlere göre İngiltere nin ithal ettiği kekikte tağşiş yapıldığı ortaya çıktı. Queen s Üniversitesi ne bağlı Küresel Gıda Güvenliği Enstitüsü (IGFS) nün yaptığı incelemede, alınan 78 kekik örneğinin 19 unda, yüzde 70 e varan oranlarda zeytin ve mersin yaprağı bulunduğu açıklandı. İngiltere, kekiğin büyük bölümünü Türkiye'den alıyor. Geçen hafta Türkiye çapında ortaya çıkan gıda skandallarına bir yenisi de İngiltere den eklendi. Et ve süt ürünleriyle nebati yağlardaki hile ve tağşiş vakalarından sonra kekikten de kötü haber geldi. Daily Mail, The Independent ve The Daily Telegraph gazetelerinde yayımlanan haberlere göre İngiltere ye giren kurutulmuş kekik üzerinde yapılan incelemelerde tağşişe rastlandı. İngiltere pazarının Türk kekiği kullandığı küresel piyasalar tarafından bilinirken dünyanın kekik i- htiyacının yaklaşık yüzde 80 ini sağlayan ülke o- larak gözler Türkiye ye çevrildi. Küresel Gıda Güvenliği Enstitüsü uzmanlarının yaptığı incelemede, alınan 78 kekik örneğinin 19 unda, yüzde 70 e varan oranlarda zeytin ve mersin yaprağı bulunduğu, alınan her dört numuneden birinde hileye rastlandığı belirtildi. Enstitü Başkanı Prof. Chris Elliott ın açıklamaları, haberlerde şöyle verildi: Çalışmamız sonucu, bütünleşik tedarik sürecinden geçerek İngiltere ye giren diğer bitki ve baharatları da etkileyebilecek büyük bir probleme rastladık. Yüksek oranda tağşiş uygulanmış ürünlerden tüketiciyi korumak için bu süreçlerde çok daha kontrollü olmaya ihtiyaç var. Karıştırılmış kekik ambalajlarının markaları henüz açıklanmazken süreç, Gıda Standartları Kurulu (FSA) ve hükümete yansıtılmış durumda. İncelemelerin tamamen sonuçlanmasıyla birlikte firma isimlerinin açıklanması ve yaptırımların gelmesi bekleniyor. ÇÖZÜM: SIKI KONTROL VE CAYDIRICILIK Dünyanın en büyük kekik ihracatçı ülkesi konumundaki Türkiye yi de ilgilendiren problem hakkında yapılması gerekenler, benzer gıda skandallarıyla aynı. Daha önce yaşanan, nebati yağlarla et ve süt ürünlerindeki tağşiş vakalarında sektörün ileri gelenleri ve uzmanların görüşleri paralel gidiyor. Sıkı bir şekilde yapılmayan kontroller, ilk aşamada insan sağlığını tehlikeye atarken ikinci aşamada ihracattaki tağşiş ve hileler, ülke ekonomisi ve imajına büyük leke getiriyor. 1 Ağustos 2015 Cumartesi ithalat KAVGASI Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılar Birliği'nin raporunu eleştiren Marmarabirlik Başkanı Asa, "Ülkede yılda ortalama 450 bin ton sofralık zeytin üretimi varken ithalat için müracaat edilmesi, bardağı taşıran son damladır. Bu girişim üreticiyi bitirmeye yönelik bir projedir" dedi Marmara Zeytin Tarım-Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik) Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, sofralık zeytin ve zeytinyağında ithalat tartışmalarına ilişkin, "Ülkede yılda ortalama 450 bin ton sofralık zeytin üretimi varken ithalat için müracaat edilmesi, bardağı taşıran son damladır. Bu girişim üreticiyi bitirmeye yönelik bir projedir" ifadesini kullandı. Asa, yaptığı yazılı açıklamada, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılar Birliği (EZZİB) tarafından bir rapor hazırlanarak, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında sofralık zeytin ve zeytinyağında ithalata izin verilmesi için girişimlerde bulunulduğunu ileri sürdü. İthalata karşı olduklarını vurgulayan Asa, şöyle devam etti: "Yaklaşık 6 aydır zeytinyağı fiyatlarına yönelik açıklamalar, ithalata zemin hazırlamak için gündeme getirilmektedir. Son dönemlerde 'Zeytinyağı yok' denilmesindeki asıl amaç, önce fiyat artışı yaparak piyasaları pompalamak, sonra da zeytin ve zeytinyağı ithalatının önünü açmakmış. Bu konu, EZZİB'in üreticiye bakış açısını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye'de zeytinyağı sektörüne yön veren lobi, üreticileri hiçe sayarak zeytinyağı sektörünü baltalamaya Egeli ihracatçılara güvenim sonsuz Ağustos ayında görevi sona erecek olan İsrail İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Joseph Avraham, Ege İhracatçı Birlikleri'ne veda ziyaretinde bulundu. Karşılıklı ticari ilişkilerin gelişmesi için Ege İhracatçı Birlikleri ile sonuç veren birçok organizasyona birlikte imza attıklarını belirten Avraham, bundan sonraki süreçte bayrağı meslektaşı Mouneer Agbariya'ya devredeceğini ifade etti ve dört yıllık görevi süresince verdikleri destekten dolayı Ege İhracatçı Birlikleri'ne teşekkür etti. Türkiye'ye gelmenin kendi tercihi olduğunu belirten Agbariya, meslektaşı tarafından başlatılan iyi ilişkilerin kaldığı y- erden katlanarak artması için elinden geleni yapacağını, uzun vadede bu ilişkinin hem ortaklık hem de dostluk paydasında her iki ülkenin yararına ilerlemeye devam edeceğini ifade etti. (HABER MERKEZİ) çalışmaktadır. Ülke genelinde sofralık zeytin ve zeytinyağı sıkıntısı yaşanmamaktadır. Ülkede yılda ortalama 450 bin ton sofralık zeytin üretimi varken ithalat için müracaat edilmesi, bardağı taşıran son damladır. Bu girişim üreticiyi bitirmeye yönelik bir projedir. Sofralık zeytin ve zeytinyağında , ve yıllarında arz fazlalığı oluşmasına rağmen bu talebin gündeme gelmesi, sofralık zeytin üreticisine vurulacak en büyük darbedir. Kolay yönden kazanç sağlama ve üreticiyi bitirme amaçlı bir projedir. Burada amaç, iç piyasa fiyatlarını baskılayarak, zeytin ve zeytinyağı üreticisini bitirmektir. Yaklaşan hasat dönemi öncesinde DİR'in gündeme getirilmesini, üretici fiyatlarına müdahale olarak değerlendiriyorum. Kaldı ki ülkemizde zeytinyağı vardır, yüksek fiyat beklentisiyle aracılar tarafından stoklanmaktadır." İhracatta vergi farkına devlet desteği önerisi Asa, Türkiye'nin, sahip olduğu zeytin ve zeytinyağı potansiyeliyle İspanya'yı geride bırakıp dünya lideri olabilmesi için üreticisinin yanında olması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin, sofralık zeytinde 450 bin ton, zeytinyağı üretiminde ise ortalama bin ton yıllık üretim kapasitesine sahip olduğu bilgisini veren Asa, sağlanan teşviklerle zeytin ağacı sayısının 2014 yılında 164 milyona çıktığını aktardı. Söz konusu ağaçların 140 milyonunun meyve veren ağaçlardan oluştuğuna ve 2014 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin üretim miktarının 1 milyon 768 bin tona ulaştığına işaret eden Asa, "DİR kapsamında ithalat, spekülatif a- maçlarla gündeme getirilmiştir ve haksız kazançların yolunu açacaktır. Bu talebin, sektöre faydadan ziyade zarar getireceği ve dolayısıyla sektörde telafisi olmayan yaralar açacağı aşikardır. Önerimiz, ihracatçının zeytinyağını ihraç ettiği ülkedeki vergi farkının devlet tarafından desteklenmesidir. Böyle bir destek söz konusu olduğunda DİR kapsamında ithalata gerek kalmayacak, ithalat talebi için bahane ortadan kalkmış olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. (AA) Buca nın deniz gören parkı da hizmete girdi Buca nın deniz gören tek noktasında yapımı tamamlanan park, düzenlenen buruk törenle hizmete açıldı. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina Portakal Vadisi ve İzmir Körfezi ne uzanan eşsiz manzarasıyla dikkat çeken parkın açılışını hemşerileri ile birlikte yaptı. Ülkede son dönemlerde artan terör olayları nedeniyle sessiz sedasız gerçekleşen açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Levent Piriştina, parkı şehitlere ithaf ettiklerini belirtirken, Ülkemiz çok kötü bir dönemden geçiyor. Daha bugün 3 şehit verdik. Açılışı iki kez ertelemiştik fakat onları sevindirmemek ve şehitlerimizi anabilmek için daha fazla ertelemek istemedik. Onlara istediklerini vermeyeceğiz, amaçlarına u- laşamayacaklar. Huzur ve barış ortamını her zaman sağlayacağız" dedi. Buca Belediyesi nin ilçenin deniz gören tek noktasına yaptığı park düzenlenen tören ile hizmete açıldı. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, başlı başına seyir terası görünümüne sahip ve şezlonglarıyla da Bucalılara İzmir in eşsiz güzelliklerinin seyir keyfini sunan parkın açılışını hemşerileri ile birlikte yaptı. Açılış törenine Başkan Piriştina nın yanı sıra, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ile Musa Çam, CHP Buca İlçe Başkanı Bektaş Gül, belediye meclis üyeleri,başkan yardımcıları ile Bucalı muhtarlar ve mahalle sakinleri katıldı. ONLARA BU SEVİNCİ YAŞAT- MAYACAĞIZ Parkın açılışını daha önce iki defa ertelediklerini söyleyen Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Bildiğiniz gibi ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor. Onlar bu ülkede yaşayanları, maviyi, yeşili, çocukları yok etmek istiyorlar. Biz de hep beraber düşündük ve şehitlerimizin ruhunu zedelemeden bu açılışı sakince gerçekleştirmek istedik. Öncelikle şehitlerimize Allah tan rahmet diliyorum. Bu ülkede çocuklar gençler, yaşlılar bizler olduğumuz sürece biz her zaman birlik içinde, kardeşçe yaşayacağız. Onlara da bu sevinci yaşatmayacağız. Tüm İzkent e ve Evka ya nefes aldırır umarım. Güzel anlar, keyifli anlar yaşatır. Bu parka gelenler huzur ortamını bulur diye konuştu. Başkan Piriştina, konuşmasında ilçede bir ilki daha hayata geçirecekleri park gönüllüleri uygulamasının müjdesini de verdi. Park Bahçeler ekibi ile üzerlerine düşen görevi yapacaklarını ama park gönüllüleri ile birlikte bundan sonra Buca nın parklarının daha uzun ömürlü olacağını söyleyen Piriştina, Deniz Gören Park ın gönüllüsü Abdurrahman Korkmaz a gönüllü sertifikasını ve kartını verdi. (HABER MERKEZİ) Büyükşehir'den 293 milyon liralık yatırım Büyükşehir Belediyesi, günde 350 bin yolcu taşıdığı İzmir Metrosu nda kullanılacak 85 yeni vagonun dış ve iç tasarımını belirledi. Çin de üretimi devam eden ve 192 milyon liraya mal o- lacak vagonların tasarımında metal ile ahşap uyumu öne çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, hat ve yolcu sayısı giderek artan metro sistemini daha da geliştirebilmek için filosuna 85 yeni vagon (5 vagondan oluşan 17 tren seti) daha ilave ediyor. Çin de yapımı süren ve ilki 2016 yılı Ekim ayında İzmir e gelecek olan vagonların dış ve iç tasarımını da belirledi. Aracın tasarımda, binlerce yıllık tarihinde farklı kültür ve gelenekleri kucaklayan İzmir in denizi ve hayat dolu sokaklarından esinlenildi. Metal ile ahşap, bu tasarımda uyumlu bir şekilde kullanıldı. Yolcuların dokunacağı öğeler için sıcak renkler ve malzemeler kullanıldı. Doğal malzemeden tasarlanan ahşap tavan, duvarlara da monte edildi. Renk ve malzemede denizcilik atmosferinden ilham alındı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, üretimi devam eden 85 yeni vagon için 192 milyon liralık yatırım yapıyor. (HABER MERKEZİ) İZKA İSTİHDAMA TAM DESTEK verdi İzmir'in sanayi, turizm, ve sosyal alanlarında gerçekleştirdiği projelerle kentin kalkınmasına destek veren İZ- KA, son olarak istihdama yönelik bir projeye destek verdi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile birlikte gerçekleştirilen projede, sağlık sektörüne nitelikli eleman yetiştirilmesi a- maçlanıyor. Meslek ve teknik liselerde öğrenim gören engelli ve kız öğrencilere öncelik verilecek projede, katılımcılar biyomedikal alanında kullanılan cihazların kalibrasyonunu öğrenerek mesleki yeterliliklerini geliştirecekler. 80 saat süren teorik ve pratik eğitimlerde başarılı bulunan öğrenciler sertifika almaya hak kazanıyor. Proje kapsamında üniversitenin labaratuvar altyapısını geliştirdiklerini ve lisans öğrencilerinin de eğitimlerden faydalandığını ifade e- den İKÇÜ Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Oflaz, Şu ana kadar, liselerde 61'i kız olmak üzere 84 öğrenciye eğitim verdik. Üniversitede ise 24'ü kız olmak üzere toplamda 42 öğrenciyi kalibrasyon konusunda eğittik. (HABER MERKEZİ)